diyabetli - Türk Diabet Cemiyeti

SAËLIKLI YAÎAM
DERGÍSÍ
Yl: 14
Say: 42
Türk Diabet Cemiyeti’’nin yayn organdr.
KASIM 2013
MAVÍ
Lezzetli ve SaÌlkl
HALKA
Hem de diyabete uygun
Genç
diyabetli
+
YaÆam
saÂlk
olumlu
düÆünce
DOËRU
BuÂra, 10 yaÆnda,
Tip 1 diyabetli
BESLENME
10
Diyabetliler
y
için
ç
Psikoloji
Olumsuz
süper
sü
üper yi
yiyecek
iyecek
düÆüncelerden
bir kaç admda
kurtulun!
YaÏam
Rehberi
Göbek varsa...
Bilim
Nano teknoloji ve diyabet
GELECEËÍMÍZÍ
ZÍ
KORUYALIM
M
14
Kasm
Dünya Diyabet Günüü
Ínsülin direnci
Profil
Kaçmann da bir sonu var
18 yllk olgun diyabetli
www.sanofi.com.tr
SAËLIKLI YAÎAM
DERGÍSÍ
Íçindekiler
Türk Diabet Cemiyeti adna sahibi
Prof. Dr. Hasan Ìlkova
Sorumlu Yaz ÍÏleri Müdürü - Editör
Prof. Dr. Zeynep OÎar Siva
Yaz ÍÏleri Müdürü
Dr. Sema Yldz
34
Genel Yayn Yönetmeni
Emine Çaykara
[email protected]
Kreatif Direktör
H. Bahadr Güre
Yayn Kurulu
Prof. Nazif BaËraçk, Prof. Temel Ylmaz, Prof. Fahrettin KeleÎtemur,
Prof. Íazi ÌmamoËlu, Prof. Ahmet Kaya, Prof. Taner Damc,
Dr. Abdülkadir Ömer, Prof. Frat Bayraktar, Prof. RüÎtü Serter,
Prof. Mücahit Özyazar, Uz. Dr. Huriye Alasya, Prof. Yüksel AltuntaÎ
Prof. Muzaffer AltndaÎ, Prof. Göksun Ayvaz, Prof. M. Kemal Balc,
Prof. Nilgün BaÎkal, Prof. Ahmet Çorakç, Prof. Nevin DinççaË,
Dr. Tomris ErbaÎ, Prof. Sadi GündoËdu, Prof. Murat Karaçorlu,
Uz. Íehnaz Karadeniz, Prof. Kubilay KarÎdaË, Prof. Mustafa Kutlu,
Prof. Ìlhan Satman, Doç. Mehmet Sargn, Prof. Ali Rza Uysal,
Prof. KürÎat Ünlühzarc, Prof. Volkan Yumuk, Prof. Mehmet Danac,
Prof. BarÎ Ìlerigelen, Uz. Diyetisyen Ceren Yolaçan,
Diyabet EËitim HemÎiresi Alev Kahraman ve Gülser Kiper
TDC adna Koordinasyon
Leyli DoËanöz
TDC adna Mali ÍÏler
ErdoËan KasapoËlu
Katkda Bulunanlar
Tuna Yldrm, Ally Kensington, Ìlker DoËanöz, Emir BuËra Gezgin,
Nihal Gezgin, Gülenay Börekçi, Ayça Arkan, Nilhan Köken
8
Metabolizma
Metabolik sendromu olan
kiÎilerde Tip 2 diyabet
geliÎme riski 5 kat yüksek.
12 YaÆam Rehberi
Gebelik Diyabeti...
Korkuya gerek yok!.
14 Çocuk SaÂlÂ
Diyabet ve Çocuklar
Okul çaËnda bilinen
20 bin diyabetli var.
Reklam Sorumlusu
Belgin Özkay
Tasarm - Renk Ayrm ve Bask Koordinasyon
Ìmaj Servisi Yaynclk - www.imajservisi.com
Basm Yeri
Mega Basm Yayn Sanayi ve Ticaret A.Í.
Yönetim Yeri adresi: Prof. Celal Öker
Sok. No.10 Harbiye-Ìstanbul
Tel: 0212 23360 86 / 87
Faks: 0212 248 55 23
www.diabetcemiyeti.org
YazÏma Adresi: Prof. Celal Öker Sok.
No.10 Harbiye-Ìstanbul
[email protected]
[email protected]
[email protected]
Yapm
Faydal ÌÎler Yaynclk ÌletiÎim
www.faydaliisler.com
[email protected]
[email protected]
4
KASIM
2013
Yayn Türü:
Yaygn
Süreli Yayn - Yayn Periyodu: Üç ayda bir yaynlanr.
Kapak: BuÁra Gezgin
Tasarm - Ýllustrasyon: H. Bahadr Güre
FotoÚraf: Ajans Üzmir Güzeli
63 Posta Kutusu
16 Genç Diyabetli
30
Tip 1 diyabetli 10
yaÎndaki Emir BuËra
ve annesi Nihal Gezgin,
diyabeti baÎaryla nasl
yönettiklerini anlatyor.
20 Spor
Neden egzersiz
yapmalym diyorsanz……
22 DoÂru Beslenme
Diyabetliler için
10 Süper Yiyecek
30 Dünya Diyabet Günü
28 Psikoloji
10 admda algmz nasl
deËiÎtirebiliriz?
34 Bilim
14 Kasm, Mavi Halka,
Diyabeti Durduralm
Nano teknoloji diyabete
çare olabilecek mi?
TDC (Türk Diabet Cemiyeti)
1955 Diyabet konusunda ilk çalÎmalar Türk Diabet Cemiyeti’’nin kurulmasyla baÎlad. Prof. Muzaffer Íevki Yener’’in liderliËinde, Hakim Hicabi
Fratl ve yazar Asude ZeybekoËlu’’dan oluÎan ilk ekibin merkezi Taksim’’de
Íoförler Cemiyeti’’nin toplant salonuydu.
1958 Prof. Celal Öker ekibe katld.
1959 Prof. Muzaffer Íevki Yener’’in vefatnn ardndan önderliËi Prof.
Celal Öker hoca ald. TDC Uluslararas Diabet Federasyonu’’na (IDF) katlarak 21. üye oldu. Ìlk diyabet taramas Adapazar Karasu kazasnda yapld.
1961 Pfizer ilaç firmasnn katklaryla ilk Diyabet Tekamül Kursu
baÎlad ve her yl devam etti. Ìlk dergi yayn baÎlad.
1962 Taksim’’de kiralk bir katta Îeker hastalarnn takibi, hekimlere
eËitim kursu baÎlatld. Karasu’’da ilk Diyabet Yaz Kamp hayata geçirildi.
1969 Her ayn ilk Cumartesi günü diyabetliye ve halka yönelik eËitim
programlar düzenlendi. Diabet Tekamül Kurslar her yl ayr dili konuÎan
yabanc bilim adamlarnn katlmyla Diabet Günleri adn ald. On yl bu
isimle etkinliËini sürdürdü. Hekimlere hitabeden The Journal of the Turkish
Diabetics Association, bilimsel yayn hayata geçti. (1969 –– 1978)
1976 Cemiyetin lokomotifi Prof. Celal Öker elim bir uçak kazasyla
aramzdan ayrld.
1978 Ìzmir Íubesi açld.
1979-80 Diabet Günleri, Ulusal Diabet Kongresi adn alp yabanc
katlml kongre haline dönüÎtü. Prof. Nazif BaËraçk TDC BaÎkan oldu.
Mersin Íubesi açld.
1982 TDC, Türk Diabet ve Obezite Vakf’’n (TÜDOV) kurdu. SaËlk
kurumlarn TÜDOV’’a devretti.
1987 Konya Íubesi
1989 Isparta Íubesi
1990 Denizli Íubesi
1991 Kayseri Íubesi
1992 Krklareli Íubesi
Türk Diabet ve Obezite Vakf ve TDC iÎbirliËi sonucu baËÎlarla
Ìstanbul’’da alannda bir ilk, Diyabet AraÎtrma Merkezi ve Hastanesi açld.
2012 Prof. Nazif BaËraçk, 1979’’dan beri sürdürdüËü TDC
BaÎkanlË’’n Prof. Hasan Ìlkova’’ya devretti.
TDC’’nin Mersin, Konya, Kayseri, Isparta ve Ìstanbul’’da hastaneleri
bulunuyor.
Türkiye Diabet ve Obezite Vakf
http://www.diabetvakfi.org
Türk Diabet Cemiyeti Özel Diyabet Hastanesi
http://www.ozeldiabethastanesi.com.tr
KASIM 2013
5
be
o ru n f iz ik
se
l
a
kt
iv i
te y
a p a r a k d iy
a
b
e
KASIM 2013
nk
6
t
te
n f iz ik s
u
r
o
el
k
n
ak
e
t
t
t
i
v
ti
p a r a k d iy
a
y
a
e
Editörden
Hep birlikte...
D
iyabet Dergisi’’nin yeni
yüzüyle sizlere ilk kez
merhaba diyoruz. Çok
heyecan duyduÚumuz
bu yeniliklerle, daha
dinamik, daha paylaÜmc, sizlere daha
yakn bir dergi üretmeyi amaçladk.
1955 ylndan beri varolan Türk
Diyabet Cemiyeti’’nin yaptÚ ilk taramalarda, ülkemizde diyabet sklÚ %4
civarndayd, bugün bu say %15’’lere
ulaÜmÜ durumda. Yani, çevremizdeki
her üç kiÜiden biri ya diyabetli ya da
risk altnda. Diyabetle mutlu ve saÚlkl
yaÜamak için, bu arkadaÜ yakndan tanmak, onunla anlaÜmak Üart. Bu, uzun
soluklu bir birliktelik ve hiç kuÜkusuz,
zaman zaman yorucu ve bktrc da
olabilir, hatta pes etmek isteyebilirsiniz.
Böyle dönemlerde, skntlarnz paylaÜmak ve sorunlara nasl çözüm üreteceÚini bilmek hayat kolaylaÜtrr.
Diyabetle ilgili bilgi aktarmnda
bulunmak ve bilimsel yeniliklerden
sizleri haberdar etmek tabii ki temel
amacmz. Ama istedik ki sadece biz
konuÜmayalm, yeni yüzüyle Diyabet
Dergisi, bizim ortak alanmz olsun, siz
sorun, konunun uzman cevap versin,
siz anlatn, biz dinleyelim. HemÜireler,
doktorlar, resmi kurumlar, sivil örgütler,
hep birlikte Diyabet/SaÚlkl YaÜam
Dergisi araclÚyla diyabete yol açan,
diyabeti yönetmeyi kolaylaÜtran, bilgiyi
öne çkaran ne varsa paylaÜp güç
birliÚi oluÜturalm. Çözüm bekleyen
sorunlarnz hep birlikte ele alalm, gereksim duyduÚunuzda yannzda olalm.
Ýstedik ki, hikâyeleriniz diyabette soru
ve sorunlarn ortak olduÚunu göstersin.
Ayrca güncel olan da kaçrmayalm,
hayattan haberler verelim, yemek piÜirmeye, sanata, hobilerimize yer açalm.
Diyabete ve yaÜadÚmz dünyaya
merakla, severek, anlayarak bakalm.
YaÜam Rehberi, Lezzetli ve SaÚlkl, DoÚru Beslenme, Genç Diyabetli,
Merakl Kedi, dergimizde yer alan
bölümlerden bazlar……
Farkndalk artrma ve diyabet konusunda bilinçlenmeye katk en büyük isteÚimiz. 14 Kasm Dünya Diyabet Günü
de bu alanda bilinci artrmak için oluÜturuldu. BilindiÚi gibi Dünya SaÚlk Örgütü
de, son yllarda diyabeti de alarm veren
hastalklar grubuna dahil etti.
Biz, TDC olarak, Ýlk dergimizi 1961
ylnda çkardk. Bundan tam 52 yl
önce!.. 2013’’te, 14 Kasm Dünya
Diyabet Günü’’nde çkan bu sayyla çok
heyecan duyuyoruz, umarz siz de yeni
dergimizi beÚenirsiniz.
Hep birlikte, güzel günler dileÚiyle……
Prof. Zeynep OÆar Siva
TDC Genel Sekreteri
Editör¼ün seçtikleri
TDC Baêkan Hasan
ëlkova;““Diyabetli
hasta eèitimi için daha
yeterli bir konuma
gelebilmek en büyük
hayalim”” diyor...
14 Kasm Dünya Diyabet Günü,
1991’’den beri 160’’ aêkn ülkede
kutlanyor ve tüm diyabetlileri bir
araya getiriyor.
ëlk dergimizi 1961
ylnda çkardk.
Bundan tam
52 yl önce!..
KASIM 2013
7
YaÏam Rehberi
DENGE
M
Metabolik
sendromun 4 belirtisi var: Bel çevresinde
geniÆleme, tansiyon ve kolesterol yüksekliÂi ve kan
g
Æekeri snrda yükseklik. Bu dört belirtiye sahipseniz
bir endokrinolog tarafndan kontrol altna alnmanz
Æart.
Æ
Çünkü beslenme ve hareketli yaÆama geçmenize raÂmen deÂiÆiklik olmuyorsa, kalp-damar hastalÂ
riskiniz
yüksekse, ilaçla tedavi gerekebilir.
risk
Metabolizma
dedikleri...
Hepimiz ayr bir varlÌz. Her ne kadar bir makine gibi belli ve ortak
iÏleyiÏlere sahip olsak da iç ve dÏ etkenlerle, genetik özelliklerimizle
birbirimizden farklyz. Bütün bunlarn farknda olmadan bir de doÌru
beslenmeyi bilmeyip hareketsiz bir yaÏam sürüyorsak metabolizmamzn
bizden, bizim ondan çekeceÌimiz var.
Metabolik sendrom nedir?
•• Prediyabet, diyabet, abdominal obezite (Karn bölgesindeki yaÚlanma),
kan yaÚlarnda bozukluk, yüksek kan basnc, yani tansiyon gibi kalp krizi
riskini artran metabolik bozukluÚa metabolik sendrom deniyor.
•• Genetik mirasmz, hareketsiz yaÜam Üeklimiz, hormonal deÚiÜikliklerimiz
de tetikleyen unsurlardan.
•• Aslnda hastalk ortaya çkmadan, hastalÚ ortaya çkaran risk faktörlerini
yok etmek gerekiyor.
•• Engellemek için, karbonhidrat dengeli, yaÚ azaltlmÜ, Üeker açsndan
düÜük besinlerden oluÜan bir yaÜam Üeklini benimsemek öncelikli. Ardndan
fiziksel egzersizle hücreleri daha fazla glukoz kullanmaya zorlamak ve
varsa kilo vermeyi saÚlamak gerekiyor.
•• Metabolik sendromu olan kiÜilerde Tip 2 diyabet geliÜme riski 5 kat
yüksek. Bu yüzden dikkat etmek lazm.
Ãstatistikler
•• Dünya nüfusunun dörtte birinde
metabolik sendrom var.
•• Türkiye’’de 20 yaÜ üstü nüfusun üçte
birine yakn metabolik sendromlu.
Bu durum Avrupa ve ABD verileriyle
benzer sonuç gösteriyor.
•• Kadnlar, erkek nüfusa oranla
daha fazla risk altnda. Türkiye geneli
ortalamasnda metabolik sendroma
yakalanma sklÚ oran erkeklerde
% 28,8, kadnlarda % 41,1.
•• Kentsel yerleÜimlerde metabolik
sendrom sklÚ ortalama % 33,82.
Kaynak:Türkiye Metabolik Sendrom AraÛtrma Grubu- METSAR
8
KASIM 2013
%
YaÏam Rehberi
10
Araítrmalar doðru
beslenme ile günde yarm
saat fiziksel aktivitenin
%5 ila 10 kilo kaybna yol
açtðn ortaya koyuyor.
NOT
Karn yað
diyabet için
riskli mi?
Pre-diyabet
tans kondu
B
ek?
em
d
e
Bu,
un
en az sekiz saat açlk sonras kan
Ïekeri seviyeniz 100 mg üstünde demek.
Bir baÏka deyiÏle kan Ïekeriniz fazla tatl,
insülin Ïekeri temizlemekte yetersiz kalyor.
Unutmayn ki pre-diyabet tans
konmas, ille de diyabetli olacaksnz
anlamna gelmiyor.
Kilo fazlanz varsa doktorunuzun
belirlediËi diyeti uygulayn.
ÍiÎmanlkla mücadele edin, mutlaka
kilo verin.
Düzenli egzersiz yapn. Kendinize
haftada en az 150 dak. fiziksel aktivite yapmay hedefleyen bir program
çizin.
Yaplan araÎtrmalar günde yarm
saat fiziksel aktivitenin %5 ila 10 kilo
kayb ve diyabet riskini azalttËn
ortaya koymakta.
Ìdeal kilonuza indikten sonra kontrolü çok önemli; kilonuzu korumaya
çalÎn.
Bu yaÎam biçimine geçmeniz demek
diyabet riskinizi %60 azaltmak anlamna geliyor.
Açlk kan Îekerine, HbA1c’’ye ve glukoz tolerans testine baklarak pre-diyabet
tans konuyor. Íekerli bir sv içip iki saat sonra kan Îekeri seviyeniz 140-200 mg
arasndaysa insülinin kannzdaki Îekeri yeterince çabuk temizleyemediËinin iÎareti.
10
KASIM 2013
Evet, bel
çevresinin
geniíliði
tek baína
diyabet riski
göstergesi.
Kadnda
88, erkekte
102 cm.
snr. Hatta
bu snrlar
son araítrmalarla daha da aíað çekildi;
artk erkekte 94 cm., kadnda 80
cm. snr kabul ediliyor.
Göbek yað olan kiíilerin
mutlaka kan íekerine baktrmas
ve bir endokrinolog tarafndan
diyabet riski açsndan kontrol
edilmesi gerekiyor.
Her íey aslnda batn içindeki
bu yað dokusunda yatyor. Bu
yað dokusunun açða çkardð
asitler insülin direnci yaratyor ve
salgsn bozuyor.
Göbekle birlikte erkeklerde
diíilik hormonu yükseliyor. Baz
íiíman erkeklerde bu meme büyüklüðüne de yol açabiliyor.
YaÏam Rehberi
ANNE ve ÇOCUK
MÜ
HiM
Gebelikte açlk Æekeri
95 mg/dl, 1. saat tokluk 140 ve
2. saat tokluk Æeker ölçümleri
120 mg/dl¼yi aÆmamal.
nuz
ùekerinizi belli snrlar içinde tuttu÷u
.
sürece korkuya gerek yok
Gebelik
diyabeti
GebeliÚin 24.
haftasndan sonra ve
gebelik hormonlarnn
yarattÚ etkiyle ortaya
çkyor.
Ûekeri düÜürmek
için önce tbbi
beslenme tedavisi
planlanyor.
12
KASIM 2013
DoÚumdan sonra
düzeliyor. Ancak Üeker
düzeylerinin gebelik
boyunca normal snrlar
içinde tutulmas bebeÚin
saÚlkl geliÜimi açsndan
büyük önem taÜyor.
2 hafta süreyle açlk ve tokluk Üekeri takibi çok önemli.
EÚer deÚerler limitlerin üzerindeyse yaplacak tek Üey
insüline baÜlanmas. Gebelikte Üeker düÜürücü haplarn
kullanm önerilmiyor.
Tedavide kullanlan insülinin plasentay geçerek bebeÂe
zarar vermesi sözkonusu deÂil, önemli olan gebelik boyunca
doÂru dozlarda insülin uygulanarak Æeker düzeylerini
belirtilen snrlar içinde tutmak. Çünkü bebeÂe insülin
deÂil yüksek Æeker zarar veriyor. Bu yüzden tereddütsüz, vakit kaybetmeden insüline baÆlamak Æart.
TÜ
YO
Sk aralarla beslenme ve dengeli karbonhidrat alm bu skntlar geriletir, unutmayn, ama
sorun devam ederse mutlaka
bir endokrinoloÂa gidin.
Reaktif
hipoglisemi
Reaktif hipoglisemi hastalktan ziyade bir bozukluk
ve genellikle yanlÏ beslenmenin sonucu.
B
edenimizin olaÚan iÜleyiÜinde yemek yememizle
birlikte pankreas insülin üretimini artryor. Böylece
Üekerin fazla yükselmesi önleniyor; yani bu salg,
ayn zamanda hayati bir ayar sistemi. Mesela
yediklerimiz çok Üeker içeriyor, o zaman pankreas da ona
göre insülin üretiyor.
Aslnda yoÚurttan süte, tam buÚday ekmeÚinden meyveye, sebzelerden tahllara yediÚimiz her Üeyin içinde belli
oranlarda Üeker var; yediÚimiz besinlere göre kana karÜma
hzlar da farkl. Mesela tatl, meyve sular, beyaz ekmek
gibi çabuk sindirilenlerin içindeki Üeker hzla kana karÜtÚn-
dan üretilen insülin de yüksek oluyor. Yani, bedenimizi bir
tür ani Üokla sersemletiyoruz.
Ýnsülindeki bu artÜ, kan Üekeri seviyesini normal deÚerlerin altna düÜürebiliyor ve buna reaktif hipoglisemi, tepkisel
Üeker düÜmesi deniyor. Reaktif hipoglisemide Üeker 50 mg/
dl’’nin altna düÜebiliyor.
Yemekten 3 saat sonra ortaya çkan bu ciddi düÜüÜ terleme, fenalk, açlk hissi ve uyku hali gibi belirtilere yol açyor.
Reaktif hipoglisemi, ÜiÜman ve ailesinde diyabet bulunanlarda diyabet habercisi olabilir ama genellikle yanlÜ
beslenmenin bir sonucu.
Diyabet riskinizi mutlaka doktorunuza danÆn.
KASIM 2013
13
YaÏam Rehberi
ÇOCUK SAöLIöI
Önemli!
Yaplan araítrmalara
göre her yl dünyada
100 bin çocuktan
17’’si diyabetle
taníyor.
Metabolik sendrom,
obezite ve kötü
beslenmenin
yaygnlaímas
nedeniyle
çocuklarda Tip 2
diyabet riski artyor.
Diyabet ve
çocuklar
Çocukluktan itibaren Tip 1 diyabete yakalanan pekçok
kiÎi var. ABD kadar olmasa da ülkemizde de yanlÏ
beslenme ve hareketsiz yaÏam nedeniyle Tip 2 diyabete
yakalanan çocuk ve genç says da yükseliÎte. Dünyada
gençlerin yaklaÎk %90’’ Tip 1 diyabetten Îikayetçi ve bu
ülkeden ülkeye deËiÎen saylarda.
T
eknoloji ne güzel; gün geçtikçe ilerliyor, bize rengarenk,
süslü püslü yeni arkadaÜlar,
filmler, diziler, oyunlar sunuyor. Ellerimizde modern telefonlarmz, çeÜitli tablet bilgisayarlarmz, önümüzde tv ekranlar doÚadan,
gerçek dünyadan kopuk bir yaÜam
sürüyoruz. Bu teknolojinin mucidi olan
bizler, insanoÚlu adeta kendi kiÜisel
geliÜimine kulaklarn tkamÜ, gözleri
ekrana bakar halde. Bu dondurulmuÜ
sahneler, özellikle de çocuklar ve
14
KASIM 2013
gençleri etkiliyor. Tüm bunlara saÚlksz beslenme de eklenince hareketsiz
yaÜamn kahramanlar çocuklar sanal
dünyada yeri olmayan hastalklara
davetiye çkaryor.
Üçte biri risk taÆyor
Türkiye’’de çocuklarn üçte biri
yetiÜkin yaÜa gelmeden Tip 2 diyabet
ve/veya obezite riski taÜyor. Tip 2
diyabetin bu yaÜlarda görülme nedenlerinin baÜnda hareketsiz yaÜam ve
yanlÜ beslenme geliyor. Sadece bize
Neyin metabolik
sendroma neden
olduðu henüz tam
bilinmiyor ama
karn bölgesindeki
yaðlanma ve insülin
direncinin bunu
tetiklediði biliniyor.
Evlerde ekran
baðmls olarak
hareketsiz bir
yaíam, çocuklar ve
gençleri de Tip 2
diyabetle tanítran
ac gerçeklerden.
özgü de deÚil elbet; mesela araÜtrmalar, ABD’’de 2000 doÚumlu çocuklarn üçte birinin hayatlar boyunca
diyabet riski taÜyacaklarn ve belki
diyabetli olacaklarn gösteriyor.
Türkiye gerçeÚi de çok parlak deÚil; .6-16 yaÜ aras çocuklarda obezite
oran son 8 ylda %5’’ten %10.5’’a çkt.
Okul çaÚnda bilinen 20 bin diyabetli
çocuk var.
2010 ylnda okullarda uygulamaya konan eÚitim programlaryla
-henüz yolun baÜlangcnda, pek çok
eksiÚi var ama yine de- çocuklardan
öÚretmenlere, hemÜirelerden ailelere,
bilinç ve farkndalk eÚitimleri devam
ediyor. Bu sayede örneÚin, Tip 1
diyabetli çocuklar artk snfta Üeker
kontrollerini yapabiliyor (henüz baz
okullarda), Üeker düÜmelerine karÜ önlemlerini alabiliyor, ara öÚün zorunluluÚu bir Ümarklk olarak görülmüyor.
Ve henüz tam o bilinç oluÜmasa da
yavaÜ yavaÜ ilerleyen eÚitim programlaryla bunun dünyann sonu olmadÚn, dÜlanmalar gerekmediÚini snf
arkadaÜlar da öÚreniyor. Bu farkndalk çalÜmas sayesinde diyabeti öÚrenen öÚretmenler, pek çok çocuÚun
erken diyabet teÜhisinin konmasn da
saÚlamÜ durumdalar.
Yapabiliriz, yapmalyz
Bir kiÜinin, bir çocuÚun ya da
bir gencin Tip 2 diyabetli olmasna
yol açan çeÜitli nedenler, faktörler
bulunuyor. Genetik ve etnik eÚilimleri, unsurlar deÚiÜtiremeyiz ama
mesela hareketsizliÚi ve besin deÚeri
olmayan yüksek kalorili yiyecekleri
hayatmzdan çkarabiliriz. Yani basit
bir farkndalk ve dönüÜümle diyabet
riskimizi ortadan kaldrabiliriz. Özellikle okullarda öÚretmenlerin de bu
konuda dikkatli olmas, bilinçlenmesi,
Belirtiler
•• Susuzluk, yorgunluk, kilo kayb, Sk idrara çkma.
•• Çocuklarda karn aÂrlar, baÆaÂrlar ve davranÆ bozukluklarna da dikkat etmek gerekiyor.
Tekrarlayan mide aÂrlar ve
nedensiz hastalklar da diyabetle iliÆkili olabilir, bu yüzden
ailelerin bu belirtiler varsa tetikte
olmal.
Diyabet
Beslenme
Çocuk
•• Küçük yaÆtan itibaren çocuklar
saÂlkl yiyeceklere yönlendirmeli.
•• SaÂlkl kahvaltyla baÆlangç; bütün gün dikkatlerini toplamalarna
ve hareketli olmalarna yol açar.
bu eÚilimleri taÜyan çocuklara farkl
davranarak alglarn deÚiÜtirmeye çalÜmas, hayatlarnda yeni pencereler
açmas mümkün. Ksa süre önce baÜlayan farkndalk çalÜmalar hemen
olmasa da uzun vadede dönüÜüm
yaratacak Üüphesiz. Bu arada aileler
de mesela grup sporlar, bireysel
sporlar, keÜif yürüyüÜleri gibi etkinliklerle çocuklar ekran, oyun karÜsndan
uzaklaÜtrmaya çalÜrlarsa, beslenmelerine dikkat ederlerse yolun sorun
oluÜturan yars aÜlmÜ olacak.
Neden?
•• Genetik eÂilimlerin etkili olduÂu söyleniyor ama ailelerinde
diyabetli bulunmayan pek çok
Tip 1 diyabetli çocuk var. Yani,
esas neden henüz tam olarak
bilinmiyor.
•• Çocuklarda Tip 2 diyabete
yol açan nedenlerin baÆndaysa
kötü beslenme ve hareketsiz bir
yaÆam tarz geliyor.
•• Okula yanlarnda yiyecek
götürüyorlarsa, tam tahll ekmek,
soÂuk tavuk, hindi, köfte gibi
seçenekler, taze sebze ve meyve
ideal. Åekerini kontrol altnda tutacaÂ ayran, süt, badem, ceviz,
fndk gibi ara öÂün yapacaÂ
atÆtrmalklar da unutmadan.
•• Beslenme biçimini deÂiÆtirmesi
ve zararl yiyeceklere yönlenmemesi sizin elinizde. Kendisi için
iyi bir Æey yaptÂn alglamasn
saÂlayn.
•• EÂer okulda yiyorsa menülere
bakp onu yönlendirmek, yaÆna
baÂl birlikte seçim yapmak,
onun da anlamasn saÂlamak
en iyisi.
•• ÇocuÂunuza her gün en azndan 30 dakika spor yaptrabilirseniz diyabetini normal seviyelerde tutmasn saÂlamÆ olursunuz.
Ayrca oyunlarla, internetle
ekran baÆnda geçireceÂi saatleri
günde bir ya da iki saatle snrlarsanz daha hareketli bir yaÆam
olur. Çocuklarn küçük yaÆtan
buna alÆmas ömrü boyunca sürdürmesine, daha olumlu, neÆeli
olmalarna yol açyor. Birlikte
yürüyüÆ yapar, bisiklete binme
ya da basketbol-voleybol gibi
sporlarla uÂraÆrsanz siz de hem
saÂlkl yaÆamÆ hem de birlikte
güzel vakit geçirmiÆ olursunuz.
KASIM 2013
15
Profil
GENÇ DøYABETLø
Genç
diyabetli
Ízmir’’de yaÏayan Emir BuÌra Gezgin
10 yaÏnda ve Tip1 diyabetli.
““Hayat sadece diyabetten ibaret deËil”” diyor...
B
en 1.5 yaÜmdan
beri diyabetliyim.
Annemin anlattÚna
göre diyabet tans 3
ay sonra konmuÜ ve
ben yüksek ateÜ ve
enfeksiyonla hastaneye yatmÜm. Bir aylk hastane
sürecimde en çok annem üzülmüÜ
olmal ama sanrm eÚlenceli bir
bebekmiÜim. Hastane görevlisine
‘‘Bilibilici Amca’’ (yemeklerde genelde
tavuk olduÚu için) adn takmÜm ve
bana yemeÚimi getirdiÚinde insülin yapmam gerektiÚnin bilincinde
hemÜiremi ‘‘HemÜire abla, bana pat
16
KASIM 2013
pat yap’’ diye çaÚrrmÜm. Zaten
ailem de benim bu hallerimi görüp
‘‘biz aÚlayp szlyoruz, BuÚra bizden
olgun’’ diye ÜaÜrmÜ, sanki onlar da
ben tedavi etmiÜim.
HastalÚmn inceliklerini doktorum
ve hemÜirelerden öÚrenip bunu bana
yavaÜ yavaÜ, sabrla öÚreten annem
bu kadar bilinçli olmasa ben hastalÚmla bu kadar barÜk olur muydum
bilmiyorum. ÛaÜracaksnz ama
ksa sürede, neredeyse üç yaÜnda
Üekerimi ölçmeye, annemin bana
söylediÚi dozu, yani yaÜam kaynaÚm insülinimi kendi kendime yapmaya baÜlamÜm. Okula baÜladÚmda
da Üekerimi ölçüp, annemi aryor,
yemekleri söyleyip kaç doz insülin
yapacaÚm soruyordum, Üimdi artk
ben de kendim ayarlayabiliyorum.
Snfta hipoglisemi yaÜadÚmda
çantamdaki meyve suyumu içmek için
öÚretmenimden izin istiyorum, annem
aslnda snfta içmem için srar ediyor
ama arkadaÜlarmn da can çeker,
diye ben istemiyorum ve dÜar çkyorum. Zaten onunla yaÜamay çoktan
öÚrendiÚim ve düÜmeyi önceden
hissettiÚim için sorun da olmuyor.
Diyabetli arkadaÜlarmn bu hastalÚ sorun yapmasn, kabullenemesini
ve büyütmesini anlayamyorum. Bu,
bizim yaÜammzn bir parças. Geçenlerde diyabet gezilerinden birinde
yemek zaman insülini alp kafama
koydum, herkes ÜaÜrd. ‘‘Ýnsülin beynimde baÜlar, kolumda biter’’ dedim
ve iÚnemi yaptm. Ýstiyorum ki onlar
da benim gibi bu hastalÚ büyütmemeyi ve yönetmeyi öÚrenebilsin.
Hayat diyabetten ibaret deÚil.
Resim yapyorum, yüzüyorum, futbol
oynuyorum, Ýngilizce kursuna gidiyorum. Tiyatroya gitmeyi, oyunlar
izlemeyi çok seviyorum. Bu arada
bir ajansa kaytlym. Hatta 2011
ylnda Anadolu Kartallar filminde
ÇaÚatay Ulusoy’’un çocukluÚunu canlandrdm. Reklam filmleri için beni
çaÚryorlar.
En sevdiÚim, insanlara yardmc
olmak. Annemin sayesinde Engelli,
Lösemili kardeÜlerimle tanÜtm ve
onlarla arkadaÜ oldum. Ýki yldr
harçlklarm biriktiriyorum ve sokaktan, evden kapak topluyorum. Bu
sayede iki tane tekerlekli sandalye ile
BUöRA’’NIN ANNESø
NøHAL GEZGøN:
““Diyabet
eËitimine
marketten
baÎladm””
B
uÚra’’ya henüz1,5 yaÜnda
diyabet tans konduÚunda
aile olarak ortak kararlar aldk.
BuÚra 4 kardeÜin en küçüÚü, ablalar
ve bir de abisi vard. DiÚer çocuklarma da hakszlk yapmadan –– onlarn
En sevdiðim, insanlara yardmc olmak.
Annemin sayesinde Engelli, Lösemili
kardeílerimle tanítm ve onlarla arkadaí
oldum. ñki yldr harçlklarm biriktiriyorum
ve sokaktan, evden kapak topluyorum. Bu
sayede iki tane tekerlekli sandalye ile 10
kol deðneði alabildim ve ihtiyac olanlara
yardm etmií oldum.
10 kol deÚneÚi alabildim ve ihtiyac
olanlara yardm etmiÜ oldum.
Küçükken annemin bana öÚrettikleri bana diyabetle yaÜamay öÚretti. Zaten bizim yaÜammz saÚlkl
yaÜamak isteyenlerden farkl deÚil.
Herkesin bizim gibi beslenmesi, spor
yapmas lazm ama insanlar bunun
farknda deÚil. Diyabet benim bir parçam, ben bu hayat onunla öÚrendim.
da bir dünyalar vard- karÜma önce
onlar aldm ve ‘‘tatl da dahil bütün
yiyeceklerinizi kardeÜinizin yannda
yiyin ki gizli yemenize alÜmasn, ondan gizli yerseniz ve sizi görürse ona
iyilik deÚil kötülük yapmÜ olursunuz’’,
dedim. Çocuklarmn belki boÚazna
dizilirdi yedikleri ama zamanla onlar
da alÜt.
Hayat bir mücadale... Zevkle
uÚraÜyordum, zordu ama zoru baÜarmam gerekiyordu. Diyabet konusunda
ne bulursam okudum, araÜtrdm, Kent
Hastanesi’’nden 9 Eylül AraÜtrma’’ya,
ksaca nerede bir konferans varsa
oraya gittim; diyabetli çocuklara nasl
davranmalyz’’dan beslenmeye, hastalÚn püf noktalarndan okul hayatna
hazrlÚa...
OÚlumun diyabet eÚitimine market
alÜveriÜleriyle baÜladm. ‘‘Ne istersen
al ve sepete koy’’ derdim. Tabii ki her
çocuk gibi topitop, çikolata, bisküviler, yani ne kadar yasakl yiyecek
varsa onlar alrd. Yasak koyma-
KASIM 2013
17
Profil
GENÇ DøYABETLø
»
dm, ald, çok hevesliydi, tatmin
oluyordu, çocuÚumda bunu farkettim.
Mutfakta ona bir kiler yaptm, aldklarn kendisi oraya yerleÜtiriyordu,
hâlâ da yapar, arada o kileri temizler, ‘‘ooh doydum’’ der. Bu kiler, çok
hoÜuna gitti, hatta kilerin adn da
BuÚra Bakkal koyduk. Oradan benim
ve ablalarnn izni olmadan almak
yok, Üekerini ölçeceÚiz, güzel çkarsa
istediÚinden alabilirsin, yersin, diyorduk, küçükken kafa sallayarak bize,
tamam, derdi oÚlum.
Formulüm; gizlememek
saknmamak
Misafirlerime evde bir diyabetli
çocuk yokmuÜ gibi ikramlarm yaptm;
oÚlumun Üekerini ölçer ve yüksek
çkarsa, bak bu senin, istersen kilerine
koy, sonra yersin, Üimdi yersen organlarna zarar veririz, çok üzülürüm ben,
aÚlarm, keÜke oÚluma vermeseydim,
derdim, ‘‘tamam annem, sen üzülme,
sonra yerim, pat olurum yerim’’ derdi.
Ona diyabetin inceliklerini öÚretmek
için gece gündüz, yeri geldi sabaha
kadar nöbet tuttum, çok Üükür oÚluma
diyabetini bu Üekilde sevdirdim. BuÚra
da yaÜ küçük olmasna raÚmen çok
büyük destekçim oldu; onun hastalÚn kabullenmesi büyük bir baÜaryd
bizim için. Formülüm, saknmamak,
gizlememek, Üekeri düÜünce ya da
izin veriyorsa ödül olarak tatl yemesine izin vermek...
Emir BuÚra 4
kardeÜin en küçüÚü
ve ailenin en
kymetlisi. Ablas
Hande ve diÚer
kardeÜleri ile küçük
yaÜtan itibaren
çok iyi vakit
geçiriyorlar.
18
KASIM 2013
Bu alanda da
eÂitim çok önemli
BuÚra’’y ana okulundan itibaren
özel okula yazdrdk ama bizim için
BuÚra deÚil okul sorun oldu. Emekli,
orta halli ailenin çocuÚu BuÚra; ne
zorluklarla okuturken çok kötü günler
geçirdik; oÚlumun hastalÚn öÚretmenleri ve okul idaresi kabul etmedi;
derste Üekeri düÜünce hemÜiresine
gidiyor, okul müdürü ‘‘senin derste
olman gerekir, koridorda ne iÜin
var’’ diye oÚluma baÚryor, hemÜiresinin müdahalesine raÚmen...
DiÚer annelere hakszlk oluyor diye
okula girmem yasakland. Diyabeti
1,5 yaÜndaki oÚluma öÚrettim ama
eÚitimcilere öÚretemedim maalesef. OÚlumun psikolojisi bozulunca
baÜka okula verdim. Bir saatlik bir
yol mesafesi olsa da gözüm arkada
kalmadan emanet edebiliyorum.
Bu alanda eÚitim çok önemli, Ege
Üniversitesi’’nden önce ben, sonra da
BuÚra sertifika aldk. Okul hayatnda
yaÜadklarna dikkat çekmek için
BuÚra baÜbakana pek çok mektup
yazd, yardm istedi. SaÚlk BakanlÚ bizimle iliÜki kurdu ve okullarda
eÚitim vermemeiz için izin verdi;
bakanlktan, Ýzmir SaÚlk’’tan diyabet
hemÜireleri ve ben diyabetli çocuklarn bulunduÚu baz okullarda
eÚitime gittim.
HastalÂ baÆ belas
deÂil, oyun, baÆar,
yaplmas gereken
olarak görmek
Okulda hemÜiresi var ama yine de
öÚlen yemek saatinde BuÚra mutlaka
beni arar, Üekerine bakar deÚerini
söyler, yemeklerini bildiÚim için ona
Üu kadar yap diye dozunu söylerim.
EÚer snrdaysa tatlnn yarsn yiyebilirsin, diye ödüllendiririm, sevinir. HastalÚn bir baÜ belas, dünyann sonu
deÚil deÚil oyun, baÜar, yaplmas
gereken olarak görmesini baÜardm.
Arada artk kendisi bakarak yiyeceklerine göre dozunu ayarlayabiliyor.
Çok Üükür, oÚlum isyan etmeden
bugüne kadar geldik, inÜallah buluÚ
çaÚn da böyle güzel yaÜarz. Çocuklarmzn ellerinden tutalm, yollar
açk olsun.
EKÌM 2013
Diabet
19
SaÌlkl Günler
Yorulursunuz
ama karílðn her
zaman alrsnz
Sadece kalori için
deðil saðlðnz için
yapn.
Spor yapyorsanz
uzun yaíarsnz.
NOT
Neden
egzersiz
yapmalym?
egzersiz yapmak vücudunuzun insüline cevap verme Düzenli
sini ve kan Îekerinizi yönetmenizi kolaylaÎtrr. Egzersiz kan
Îekerinizi düÎüreceËinden diyabeti kontrol ederken aldËnz
ilaçlara gereksinimi azaltabilir ve hatta ortadan kaldrabilir.
özellikle kol ve bacak damarlarnn dolaÎmn
Egzersiz,
düzenler.
kolesterolünüzün ve yüksek kan basncnzn den Yüksek
gelenmesini saËlar.
20
KASIM 2013
150
SPOR
Haftada 150 dakika fiziksel
aktivite yapmay hedefleyen
bir program çizin.
kan Îekerinizi yükseltme etkisi olan stresi ve olu Egzersiz
Îabilecek depresyon riskini azaltr.
kan basnc ve kolesterolü düÎürmeye yardmc
Yüksek
olduËu için kalp krizi riskinizi azaltr.
Spor
vakalarda iyi bir beslenme plan Baz
na eÎlik eden egzersiz Tip 2 diyabeti
varsa
kontrol etmeye yetebilir.
denge
var!
KASIM 2013
21
SaÌlkl Günler
DOöRU BESLENME
Diyabetliler için
10
süper
yiyecek
KÏa giriyoruz, havalar
soÌuyacak, gribal
enfeksiyonlar artacak.
Beslenme listemizi
çeÏitlendirmek, besin
içeriklerini ve nelerin
bizi güçlendirdiÌini
bilmek en iyisi.
BÌLÌP
SEÇMEK
ÖLÇÜLÜ
YEMEK
22
KASIM 2013
1
NiÆastasz sebzeler
Glukoz deÚerimizi yükseltmeyen, kalorisi ve
karbonhidrat az sebzeleri diyabetliler hem bol
tüketebilir hem de beden saÚlÚn koruyabiliriz. Lahana
ailesinden karnbahar, brokoli bunlara örnek. Vitamin,
mineral, lif açsndan zengin bu sebzeler vücudun doÚal
savaÜçlar; domates, baharat, sarmsakla tatlandrarak
kendinizi güçlendirebilirsiniz.
3
Ceviz, keten tohumu ve diÂer
fndk fstk
Ceviz ve keten tohumu magnezyum, life ilaveten
Omega-3 yaÚ asitleri içeriyor. Cevizde E vitamin, folik
asit, çinko ve proteinin yansra ayrca kolesterolü düÜüren,
kalp saÚlÚna destek olan yaÜamsal bir yaÚ asidi alphalinolenic asit var. Fndk ve
fstk da saÚlk için ölçülü
yenmesi koÜuluyla faydal
yaÚlara sahip, açlÚ önlüyor ama özellikle ceviz
ve keten tohumu beden
saÚlÚ için çok güçlü
destekler.
2
YaÂsz süt ve yoÂurt
D Vitamini saÚlk için yaÜamsal öneme sahip,
kemikleri güçlendirdiÚini bildiÚimiz halde
yeterince tüketmiyoruz.
4
Domates
Likopeni yüksek domates, kanser riskini azaltan
(özellikle prostat kanseri riskini), kalp krizine, makula
dejenerasyonuna (görme zorluÚu yaratan bir hastalk)
engel olan bir besin. Hem çiÚ, hem piÜmiÜ hali
yaÜamsal önemde.
KASIM 2013
23
SaÌlkl Günler
DOöRU BESLENME
Diyabetliler için
10
süper
6
yiyecek
Bakliyat
8
YeÆil sebzeler ve
karalahana
10
Çilek, frambuaz
YeÜil sebzeler vitamin ve
lif deposu. Karalahana ise içeriÚi
itibatyla kanser önleyici özellikler
taÜyor; günlük K ve A vitamin
ihriyacmz karÜlayan bir güç
kaynaÚ.
Fasulye, bakla yüksek lif ve proteine
ilaveten magnezyum ve potasyum gibi
önemli mineraller içeriyor.
7
24
Somon balÚn düzenli tüketen
insanlarda kalp krizi riskinin çok
düÜük olduÚu ispatlanmÜ durumda.
Çünkü Omega-3 YaÚ Asidi açsndan
zengin; D Vitamini fazla, selenyum
var içinde; saÚlkl saçlar, trnaklar ve
kemikler için tüm bunlar çok faydal. Somon sevmiyorsanz sardalya,
uskumru gibi
balklar da
bu kategoride.
5
Mercimek ve
diÂer tahllar
9
Portakal, limon, greyfurt
Tahllar, kuru baklagiller, bedendeki insülinin salnmn
yavaÜlatyor, Üeker deÚerini
dengeliyor, yaÚlanmay önlüyor
ve hazm kolaylaÜtryor. ÖrneÚin mercimek B vitamini, demir,
bu insülin salnmn dengeleyen
kompleks karbonhidratlar ve
protein içeriyor.
Somon ve Omega-3 açsndan
zengin balklar
Ýçmek yerine yemeyi tercih edin, böylece kaç adet tükettiÚinizi
kontrol edebilir, diyabetinizi yönetebilirsiniz. Üçü de lif ve C
vitamini kaynaÚ.
KASIM 2013
Lifle dolu C vitaminiyle
gözümüzü koruyan çilek,
ahududu, frambuaz, böÚürtlen gibi
meyveler antioksidan deposu.Hiç bir
meyve ve sebzede
olmayan miktarda
antioksidan içeriÚiyle kalp krizi ve
kanser riskini azaltyor. Ayrca iltihap
önleyici etkisi var.
Ãlle de patates yemem lazm, çok seviyorum diyenler, patatesi buzdolabnda bekletip 2 saat sonra ya da ertesi
gün yerlerse, içindeki niÆasta ve Æeker
yükü azalyor. Yine dolapta bekleterek salata
yaptysanz, sirke ilave ederseniz içeriÂindeki
asitle Güsini biraz daha düÆürmüÆ olursunuz.
TÜ
YO
Gû
Glisemik
indeks
nedir?
D
iyabet ve beslenmeyle ilgili araÜtrmalar
her on ylda yeni bilgiler edinmemizi
saÚlad. Glisemik indeks (GÝ) tanm,
1980’’li yllarda belirlendi. Ýçerdikleri Üeker oranna baÚl olarak baz yiyeceklerin
kan Üekerini daha fazla yükselttiÚinden hareketle besinler,
düÜük/orta/yüksek glisemik indeksli olarak üçe ayrlyor.
GÝ, protein ve yaÚlar dÜnda bütün besinleri içeriyor.
DüÜük Gݒ’li gdalar kan Üekerini daha az ve yavaÜ
yükseltirken yüksek Gݒ’liler kan Üekerini hem hzla yükseltiyor hem de insülin hormonu ihtiyacn artryor. Beden
aÜr insülin ürettiÚi için vücut bu fazlay depoluyor ve bu
da yaÚlanmaya neden oluyor. Bu yüzden sadece diyabetlilere deÚil, reaktif hipoglisemisi ve insülin direnci olanlara
da yiyeceklerin Gݒ’lerini bilerek ona göre beslenmeleri
öneriliyor.
Daha iyi anlamamz için karbonhidrat yükü fazla olan
patatesten örnek verelim: Orta boy bir patateste 15 gr, bir
çay kaÜÚ toz Üekerdeyse sadece 4 gr karbonhidrat var.
Hele bir de o patatesi kzartlmÜ halde yerseniz ilaveten
yaÚ ve kalori yüklemesi yapmÜ oluyorsunuz.
GÃ Sfr Olan Yiyecekler
Salatalk, marul, domates, sarmsak, karnabahar, lahana,
brokoli, spanak, kabak, turp,
yeÜil soÚan, bamya, mantar,
prasa, yeÜil fasulye, hindiba,
avokado, limon, ahududu.
Güsi Yüksek Olanlar
Hamburger, beyaz ekmek, pirinç pilav, msr cipsi, patlamÜ
msr, Üeker, patates kzartmas,
kumpir, haÜlama patates, patates püresi, karpuz, pide, pizza.
KASIM 2013
25
SaÌlkl Günler
Her Üeyin baÜ,
ölçü ve denge.
Her tür besini
yiyebiliriz, yeter
ki abartsz ve
dengeli olsun.
Yine de en üst
basamaÚa özel
dikkat.
DOöRU BESLENME
!
•• Haftada en az iki kere balk; tercihen
somon, sardalya ya da uskumru.
•• Ûarküteriden uzak durun ya da
kontrolü elden brakmayn.
Beslenme
Piramidi
PROTEÌN
TAHIL
SEBZE
MEYVE
En alt grupta yer alan yiyecekler
çok önemli. Günlük yiyeceËimizin
çoËunluËunu bu grup oluÎturmak
zorunda (5 ile 8 porsiyon).
Gün içinde sürekli enerji
harcyoruz, bu enerjiyi de
bize karbonhidratlar veriyor.
Karbonhidratlarda hem Îeker hem
de lif, mineral ve vitaminler var.
Kanda glukozu yükseltme etkisi
düÎük olan karbonhidratlar tanmak
diyabetliler için hem yaÎamsal hem
de diyabeti baÎaryla yönetmenin
anahtarlarndan.
Karbonhidratlarn yannda
herkes için çok faydal lifli gdalar
alnrsa karbonhidratlarn Îeker
orann da düÎürüyor.
26
KASIM 2013
KASIM 2013
27
SaÌlkl Günler
PSøKOLOJø
Diyabet, dünyann sonu deÌil,
kaç yaÏnda olursak olalm
hayat uzun bir öÌrenme süreci ve
öÌrenmek kesinlikle insana güç
verir.
1
Tip 1 ya da Tip 2 diyabetli
olmak demek, insanlarn daha
güzel bir hayat yaÏamak için yapmadklarn fark etmek demek.
2
?
Algmz
10 admda
nasl
deËiÎtirebiliriz
Ílaç tedavisiyle ya da insülinle diyabetli yaÏamnz
baÏlad. Kafanz karÏt, birden kendinizi kstlanmÏ
hissediyorsunuz. Hayatn size hakszlk ettiÌini, yasaklar
koyduÌunu düÏünüyorsunuz. Ancak 10 admda tüm bu
olumsuzluklar yok etmeniz artk mümkün!..
28
KASIM 2013
Güç benim elimde. Diyabetimi
iyi yönetirsem yapamayacaÌm
hiçbir Ïey yok.
3
Hayat benim, bana sunulanlar,
gerçekleÏtirmek istediklerim,
güzel bir yaÏam beni bekliyor.
4
5
Ístersem baÏarrm ve beni
kimse durduramaz.
Saatleri aksatmamak ve sk
aralklarla beslenmek zaten
herkesin yapmas gerekenler, insanlar bunu bilmiyor ya da bahaneler
uydurarak kendilerine zarar veriyor.
6
Egzersizi hayatma sokarsam
kan Ïekerim düÏeceÌi için daha
az insüline ihtiyaç duyacaÌm, ilaçla
diyabetimi yönetiyorsam insülin
stoklarm korumuÏ olacaÌm.
7
Her gün yarm saat yürürsem
metabolizmam, kemiklerim,
vücut salglarm da harekete geçecek, yaÏadÌn hissedecek. Ben de
kendimi daha enerjik hissedeceÌim.
8
Ílk iÏ günü planlamalym,
ertelememeliyim, çünkü bu da
yaÏadÌn hissetmenin anahtar.
9
saatimi (doktoruma
10 YürüyüÏ
danÏarak) belirleyeceÌim ya
da bir spor salonuna yazlacaÌm.
Eminim böylece insanlarn bana
bakÏ da deÌiÏecek.
EKÌM 2013
Diabet
29
Haberler
280
371
milyon
milyon
Dünyada
diyabet riski
OT
taíyanNkiíi
says.
14 Kasm
Dünya
Diyabet
Günü
30
KASIM 2013
3
Dünyada
yaíayan
diyabetli
says.
H
er yl 14 Kasm’’da kutlanan Dünya Diyabet Günü (WDD), Uluslararas Diyabet
Federasyonu’’nun (IDF) ve ona üye derneklerin bir kampanyas. Ve ilk olarak 1991’’de
baÜlad. IDF ve Dünya SaÚlk Örgütü’’nün
diyabetin saÚlk sorunlarnda etkisini azaltmak için seçtiÚi bu
tarih, yani 14 Kasm, 1922’’de Charles Best ile insülinin keÜfine yol açan fikrin mucidi Frederick Banting’’in doÚum günü.
2007’’de BirleÜmiÜ Milletler’’in (BM) diyabeti mücadele
edilmesi gereken hastalklar arasna almasyla bu gün özel
bir statü kazand.
Her yl IDF, 160’’ aÜkn ülkedeki 200’’den fazla üyesi,
saÚlk çalÜanlar, diyabetliler, aileleri ve resmi kurumlarla bu
özel günü birlikte kutluyor.. 2007-2008 temas; Diyabetli
Çocuk ve Ergenler’’di. 2009-2013 temas ise Diyabetli
EÚitimi ve Önlemler olarak belirlendi. 2013 kampanyas ise
GeleceÚimizi Koruyalm.
Türk Diabet Cemiyeti 14 Kasm»da ücretsiz Åeker taramalar yapyor. Pek çok Åehirde yürüyüÅler
ve çeÅitli etkinliklerle diyabetlilerle Dünya Diyabet Günü»nü kutluyor.
Mavi Halka
•• Mavi, gökyüzünün rengi.
•• Bütün kültürlerde halka, yaÜam ve saÚlÚ
simgeliyor.
•• Mavi halka, olumlu düÜünceyi simgeliyor.
•• 2007’’den beri bütün uluslar birleÜtiren halka
ile gökyüzünün rengi olan mavi birleÜerek diyabetlilerin sembolü oldu.
GeleceÂimizi Koruyalm
Diyabet, 21. Yüzyln en önemli
saÚlk sorunlarndan.
Beslenme ve hareketli yaÜama iliÜkin
bilinçlenme saÚlandÚnda önlenebilir bir hastalk olan diyabetle
ilgili farkndalÚ artrmak en temel
meselelerin baÜnda.
Bilelim
•• BM Genel Kurulu, 20 Aralk 2006’’da stma, tüberküloz ve AIDS’’den
sonra dünyada hzla artÜ gösteren ve aslnda bilinçlenmeyle gerileyebilecek olan diyabeti de mücadele edilmesi gereken hastalk snfna ald.
•• BM’’ye üye ülkeler bu tarihten itibaren iÜbirliÚi içinde çalÜmaya baÜlad.
•• Hedef, diyabet konusunda önleyici çalÜmalar yapmak ve etkili tedaviler
için giriÜimde bulunmak...
‘‘Türkiye’’de yaplan
araÜtrmalar eÚer doÚru
beslenme ve hareketli yaÜama
geçmezsek önümüzdeki on ya
da yirmi yl içinde toplumun
yarsnn diyabetli ve diyabetli
olmayanlar olarak ikiye
ayrlacaÚn gösteriyor. ‘‘
Prof. Hasan Ülkova
Türk Diabet Cemiyeti BaÛkan
KASIM 2013
31
Guinness Rekoru ‘‘En Ûeker Rekor’’, yani Üeker taramas
Haberler
NOT kategorisinde dünya rekoru Temmuz 2012’’de, sekiz saat
süresince 5.217 kiÜiye yaplan taramayla Filipinler’’e aitti.
Türkiye, 18 Kasm 2012 tarihinde ayn saat içerisinde 7.042
kiÜinin kan Üekerini ölçerek Guinness Rekorlar Kitab’’na adn
yazdrmaya hak kazand.
14 Kasm Dünya
Diyabet Günü
““Diyabeti Durduralm””
projesi CumhurbaÅkanlÁ
himayesinde, Türk Diyabet Vakf
koordinatörlüÁünde baÅlad.
Diyabeti
Durduralm
31 Mart 2011’’de T.C. CumhurbaÜkanlÚ himayesinde ““Diyabeti Durduralm!”” projesi baÜlad. Diyabetin yaÜamn her alannda bir gündem konusu haline
getirilmesi ve yaÜam boyu diyabetten korunma bilincinin geliÜtirilebilmesi amacn taÜyan proje, insanlÚn ortak sorunlarndan farkndalk, doÚru beslenme ve
hareketli yaÜam üzerine kurulu.
Türk Diabet Cemiyeti’’nin Diyabet- SaÚlkl YaÜam Dergisi’’nin de en büyük
hedefi, bu farkndalÚ artrmak.
Diyabet Vakf’’nn koordinatörlüÚünde üç yl sürecek bir sosyal sorumluluk
projesi olan ““Diyabeti Durduralm!””, 23 ilde çalÜmalar yapt.
Akran EÂitim Program
1003 toplant yapld; 18 bin kiÜiye eÚitim verildi.
Diyabet Parlamentosu
Ülkemizde on milyonun üzerinde kiÜi, diyabet riski altnda bulunuyor. Diyabetlilerin yaÜam kalitesinin geliÜtirilmesi, tedavi ve bakm standartlarnn yükseltilmesi amacyla ortak görüÜ ve önerilerin konuÜulduÚu ““Diyabet Parlamentosu””nun
ilki 19 Kasm 2011’’de Ýstanbul’’da yapld. 3.’’sü TBMM’’de gerçekleÜen
parlamento meclis çats altnda diyabetle ilgili paydaÜlarn bir araya gelmesini
saÚlad.
Diyabet Evi Projesi
Diyabetten korunmak ya da diyabetin yönetimiyle ilgili bilgi almak isteyenler
için Ýstanbul’’da ““Diyabet Evi”” açld.
32
KASIM 2013
Etkinlikleri
Ankara: SaÂlk BakanlÂ, ““GeleceÂimizi Diyabetten
Koruyalm”” alt baÆlÂ altnda
panel düzenliyor. ÃlköÂretim
ve lise öÂrencileri arasnda
yaplan diyabet konulu resim
yarÆmasnda ödül almay hak
kazanlara ödülleri verilecek
ve Diyabet Parlamentosu¼nun
dördüncüsünü yaplacak.
Ýstanbul: 17 Kasm
2013¼de Ktalararas Avrasya Maratonu var. Türkiye
Diyabet Vakf, T.C. SaÂlk
BakanlÂ Ãstanbul Halk
SaÂlÂ MüdürlüÂü, Uluslararas Diyabet Federasyonu ve
baÆka ülkelerden katlmclarla
birlikte »¼Intercontinental Diabetes Walk 2013¼¼ yürüyüÆü
gerçekleÆtiriyor.
Tarama: Türkiye¼nin 23
ilinde Æeker taramalar, halk
bilinçlendirici toplantlar yaplacak, bu çerçevede aÆler
aslacak.
YaÏasn Hayat
Emine ÇAYKARA
Hikâyeler... Yansmalar...
Bir musibet bin nasihat
A
rkadaÎlarm hep derler ki, senin kadar
hastalËnla barÎk yaÎayan birini görmedik.
Herkes Îeker hastasym diye kendine bin
türlü bahane buluyor, kendini acndryor
ya da kendine acyarak karÎsndakileri
de karanlk psikolojilere sokuyor. Sen öyle misin? Ne
zaman Îekerine baktËn, ne zaman iËneni
yaptËn anlamayz, bir kere Îikayet
ettiËini görmedik. Bize yük olmadËn
gibi hepimize de moral verirsin, doËru
beslenmeyi, sporu, hareketi yaÎammza sokmak için çabalarsn.
Evet, öyleyim. Hayata karÎ
hep olumlu düÎünceler içindeyim, belki küçük yaÎtan beri
diyabetli olduËumdan bu böyle,
belki yapmdan, yaÎadklarmla
kendim baÎetmek, çözmek istediËimden... Ve belki daha da önemlisi, meraklarm, beni ben yapan özelliklerimi Îeker hastalËmn
engellemesine izin vermemek benim yaÎam düsturum. Bu
yüzden bilmek, öËrenmek beni mutlu ediyor, böylece onu
Hayata karÎ hep
olumlu düÎünceler
içinde olmak en iyisi.
daha iyi yönetebiliyor ve onun esiri olmuyorum. Ne kadar
iyi yönetirsem kendime, meraklarma, ilgi alanlarma o
kadar rahat odaklanabiliyorum. Yani diyabet dÎ dünya
beni bekliyor. Ama hiç Îüpheniz olmasn, 33 yllk diyabetli yaÎammda herkes gibi benim de pes ettiËim, söylendiËim anlar oldu, çünkü, her ne kadar onunla yaÎamay
öËrenseniz, arkadaÎ olsanz da büyümek de, olgunlaÎmak
da zaman alyor.
Bundan tam 6 yl önce... ÌËne yapmaktan, düzenli yaÎama dikkat etmekten sklmÎm. Söyleniyorum, böyle mi
geçecek, ne zaman bir çare bulunacak, bu ve buna benzer
bir sürü huysuz düÎünce. O munis insan gitmiÎ bir baÎkas
ggelmiÎ sanki. Çabuk atlatamyorum bu sefer.
HastalËm bir bela gibi görüyorum, sanki
H
dünyann sonu! Ímarklk dizboyu, bense
d
bbunun henüz farknda deËilim.
Santral Ìstanbul’’daki önemli bir
resim sergisinin açlÎna gitmek
iiçin sevinçle koÎturmam ve o
düÎme anm unutamam. Ayad
Ëmn üzerine basamadËmdan
kollar arasnda üst kattaki evime
çkarlyorum. Ev hapsi, iËneyi
yaparken bile hareket sknts, koltuk
deËnekli aylar. Tek baÎna hareket
edebilmenin büyük bir nimet olduËunu fark ediyorum.
Üstüne, donmuÎ omuz sendromu, kolunu hareket ettirememe derdi biniyor.
Ìnsanz, bazen isyan ediyoruz, içinde bulunduËumuz
durumu büyütüyoruz ama ben o günden sonra, yaklaÎk
iki yl aÎkn bir süre aËr, hareket kstlamalar ve büyük
bir dikkatle geçirdiËim o süreci hiç unutamadm. Ìnsülin iËnemi alp kendim yapabilmenin, yere bastËmda
yürüyebilmenin, elini kolunu rahatça hareket ettirebilmenin, saçm toplayabilmenin, desteksiz, aËrsz yaÎamn
ne kadar büyük nimet olduËunu farkettim. Ne olurdu ki
sanki günde dört kez insülin yapsam, en az 5 kez Îekerimi
ölçsem, saatlerime dikkat etsem! Bu muydu derdim? Son
oldu. Bir daha asla Îeker hastalËmdan Îikayet etmedim.
Etrafma daha dikkatli bakp Îükrettim. Sahip olduklarma, çözümünün bizim elimizde olan bir hastalkla
yaÎadËma ve pek çok Îeye...
KASIM 2013
33
Haberler
Nano teknoloji ve
diyabet
Nano teknoloji diyabete çözüm olacak m?
Bir gün vücudumuza yerleÏtirilen bir çiple
iÌne yapmaktan, sürekli Ïekerimizi ölçmekten
kurtulacak myz? Hayali bile güzel.
N
ano teknolojinin diyabetle ilgili araÜtrmalar dünyann pekçok ülkesinde yllardr
devam ediyor. Henüz kesin sonuca ulaÜamasa da geçtiÚimiz aylarda yaynlanan
bir makale heyecan verici geliÜmelerin
iÜaretini verdi. AraÜtrmaclar, vücuda enjekte edilebilen ve
kandaki Üeker seviyesini düÜürebilecek insülin salglayan
““nano parçacklar”” adn verdikleri bir aÚ geliÜtirdiler.
34
KASIM 2013
Ûimdilik sadece fareler üzerinde denenen bu nano aÚ
ile tek bir enjeksiyon, bir haftadan fazla bir süre glukoz
seviyesini normal deÚerlerde tutmay baÜard.
Robert Langer ve Daniel Anderson’’la MTI’’da (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) araÜtrma yaparken bu teknolojiyi geliÜtiren North Carolina Chapel Hill/ North Carolina
State Üniversiteleri biomedikal mühendislik bölümünden
Zhen Gu, araÜtrmadaki esas amacn pankreasn çalÜ-
masnn aynsn
yaratmak olduÚunu
söyledi. Sistem, glukoz seviyesi yükselince nanoparçaçklarn insülin üretmek
üzere parçalanmas
üzerine kurulu. Gu,
aÚn özellikleriyle ilgili Üu bilgileri verdi:
““Nano aÚ, vücutta
enjeksiyondan sonra
devreye giriyor,
çünkü nanoparçacklarn bazlar
negatif, bazlar
pozitif Üarj yüklü. Bu
parçacklar vücuda
girer girmez birbirini
çekiyor ve birlikte
nano aÚ oluÜturuyorlar. Bu aÚn
tümü biyo-uyumlu, böylece zamanla çözülüyorlar ve hiç bir
Üekilde baÚÜklk sisteminde tepki oluÜturmuyorlar.’’
EÚer sistem baÜarl sonuç veririrse pankreasn hiç insülin üretmediÚi Tip 1 diyabet üzerinde etkili olacak. Henüz
yolun çok baÜnda olunsa da araÜtrmaclar bu tedavinin
enjeksiyonla insülin almak zorunda olan Tip 2 diyabetlilere
de yardmc olabileceÚini belirtiyor.
Temkinli ama umutlu
Ýnsülin kullanan diyabetlileri en çok rahatsz
edenlerin baÜnda, günde birkaç kez parmak
ucundan alnan kanla Üekerini ölçmek ve
ona göre insülin yapmak geliyor. Ayrca
karbonhidrat hesaplamalarnda hataya
düÜmemek ve ihtiyaç duyulan insülin
miktarn doÚru tespit etmek gerekiyor
ki diyabetini yönetebilsin ve saÚlkl
yaÜayabilsin. Aksi takdirde, yani
hesapta ÜaÜma olursa kan Üekeri
seviyesi fazla yükseliyor ya da tam
tersi düÜebiliyor. ÝÜte tüm bu sorunlara
odaklanan nano aÚ araÜtrmalar olumlu
sonuçlanrsa, bir sistem sayesinde yüksek
glukoz seviyelerini düÜürmek için insulin
Ínsülin, yediÌimiz besinlerin
içindeki karbonhidrat doÌru
bir Ïekilde metabolizmaya
uyarlayan bir hormon ve
Tip 1 diyabetlilerde vücut
insülin üretmediÌi için
dÏardan enjeksiyonla eksiÌi
telafi ediyor. Nano teknolojide,
insülin ayarlar üzerine daha
çok çalÏma yaplmas gerekiyor.
verilecek, Üeker seviyesini sk kontrol etmenin yansra karbonhidrat hesaplama zorunluluÚu da ortadan kalkacak.
Çünkü nano aÚ yiyeceÚi sindirecek kadar insülin salacak.
ÇalÆmalar zaman alacak
Ûimdi srada araÜtrmaclarn nano aÚlarn aÜr insülin
salnmn nasl önleyeceÚi ve yeni enjeksiyon gereksimini
nasl anlayacaÚ meselesi var. Unutmamalyz ki, hayvanlar
üzerinde yaplan deneyler her zaman insanda ayn sonucu
vermeyebiliyor. Yine de Dr. Gu, umutlu: ““Bu çalÜma, fikrin
uygulanmasn saÚlyor. Daha çok çalÜma yapmamz
gerek. KullandÚmz maddelerin orann tam anlamyla
saptamal ve insülinin devreye girme sürecini hzlandrmalyz. Bu, biraz zaman alabilir, ama ben bu yeni teknolojiye
güveniyorum.””
Merkezi ABD’’de bulunan Çocuk Diyabeti
AraÜtrma Vakf (JDRF) terapi bölümü yöneticisi Sanjoy Dutta da bu geliÜmelere
umutla bakyor. Glukoza cevap veren
nano aÚ kullanma olaslÚ ona göre
çok güzel bir baÜlangç, yine de
temkini elden brakmyor. ““Sonuca
varmak zaman alacak. Hayvanlar
üzerinde çalÜmalarda daha cevaplanmas gereken bir sürü soru var,
izleyeceÚimiz yol konusunda aÜlmas
güç sorunlar çkacaÚn da biliyorum.
Henüz yol haritamz belli deÚil.””
Kaynak: ACS Nano Dergisi, Mays 2013
KASIM 2013
35
Haberler
Türk araÎtrmacnn
keÎfi
umut verdi
‘‘Diyabet camiasna
katklarnzdan dolay tesekkür
etmek istiyorum. Hasan Ýlkova
hocam, Diyabet Obezite ve
Beslenme DerneÚi döneminden
çok iyi tanyor ve bana vermiÜ
olduÚu desteÚe hep minnettar
olduÚumu belirtmek isterim.’’
Ercüment Dirice
ABD’’deki Joslin Diyabet
Merkezi’’nde çalÏan Doç. Dr.
Ercüment Dirice, Tip 1 diyabet
hastalarnda insülin salglayan beta hücrelerinin
geliÏmesini saÌlayan baÌÏklk hücrelerini belirledi.
2
3 Eylül 2013’’te Joslin
Diyabet Merkezi kaynakl
bir haber, Adack Biyolojisi ve Yenileyici Tp Bölümü
araÜtrmaclarndan Dr.
Ercüment Dirice’’nin çok önemli bir
baÜarsn paylaÜt: ““Tip 1 diyabette baÚÜklk sistemi pankreastaki
adacklara saldrr ve insülin üreten
beta hücrelerini yok eder. Daha önce
pankreastaki adacklara saldran
baÚÜklk hücrelerinin, beta hücrelerini olumsuz etkilediÚi varsaylyordu.
Laboratuvar ortamndaki araÜtrmalar,
baÚÜklk hücrelerinin ayn zamanda
beta hücrelerinin geliÜmesine yardmc da olduÚunu gösterdi.””
Joslin Diyabet Merkezi’’nin 50 Yl
Madalyas AraÜtrmas çerçevesinde
50 yl ve daha uzun süredir Tip 1 diyabet hastas olanlar da araÜtrlyordu. Bunun sonucuna göre, bazlarnda hâlâ beta hücrelerinin bulunduÚu
ve hatta insülin salglamaya devam
36
KASIM 2013
ettikleri ortaya çkt.
AraÜtrmay yöneten Harvard Üniversitesi Tp Fakültesi’’nden Doç. Dr.
Rohit N. Kulkarni, bunun araÜtrmann
en önemli sonuçlarndan biri olduÚunu söyleyerek Üu açklamay yapt:
““BelirlediÚimiz baÚÜklk hücreleri,
beta hücrelerini koruyan ve geliÜtiren
sinyaller gönderiyor. Elde ettiÚimiz
bulgular, bize yepyeni bir yol açt.
Bundan sonra baÚÜklk hücrelerinin,
insandaki beta hücreleri geliÜimine
etkilerini araÜtracaÚz.””
Tip 1 diyabetin önlenmesi için
yeni bir tedavi seçeneÚinin sunabileceÚi belirtilen araÜtrma, Diabetes
dergisinin Ocak saysnda yaymlanacak. Bu çok önemli keÜfe neden
olan araÜtrmaya Çocuk Diyabeti
AraÜtrma Vakf’’nn (JDRF) yan sra
hem maddi hem de manevi olarak
Türk Diabet Cemiyeti’’nin kurduÚu
Türk Diyabet ve Obezite Vakf destek
verdi.
Ercüment Dirice
kimdir?
Akdeniz Üniversitesi
Biyoloji Bölümü¼nden mezun
olduktan sonra Tbb Biyoloji ve
Genetik Bölümü¼nde master ve
doktorasn tamamlayan Doç.
Dr. Dirice, halen Joslin Diyabet
Merkezi¼nin Adack Biyoloji
ve Yenileyici Tp Bölümü¼nde
araÆtrmac olarak görev
yapyor. Dr. Dirice¼nin aldÂ
pek çok ödül var; bunlardan
bazlar Æöyle: 11. Avrupa
Endokrinoloji Kongresi Genç
AraÆtrmac Ödülü, Altan
Günalp Tbbi AraÆtrma Ödülü
ve merkezi ABD¼de bulunan
JDRF AraÆtrma Ödülü.
Uyuklama hipoglisemiden
kaynakl olabilir mi?
Ískoçya’’nn baÏkenti
Edinburgh’’da bulunan
Queen’’s Medical
Research Institute’’dan
(Kraliçenin Tbbi
AraÏtrmalar Enstitüsü)
Rebecca Reynolds’’la
meslektaÏlarnn
yaptÌ bir çalÏma Tip
2 diyabetli yaÏllarn
gittikçe artan gündüz
uyuklama halinin aÌr
hipoglisemi kaynakl
olabileceÌini ortaya
koydu.
U
yku bozukluÚuna
baÚl nefes alma ve
gündüz hissedilen
yorgunluk Tip 2
diyabette çok yaygn.
Gündüz yorgunluÚunun aÚr hipoglisemiyle ilgili olup olmadÚn belirlemek için araÜtrmaclar Edinbugh Tip
2 Diyabet ÇalÜma Grubu’’ndan 898
hasta üzerinde çalÜtlar. GeniÜ çapl
bir gözlemleme çalÜmasnn alt grup
analizine göre, gündüz uyuklama
haline iliÜkin iki farkl ölçüm yapld.
Ortalama yaÜlar 67.9 olan diyabetliler uyku bozukluÚuna baÚl olarak,
nefes alma tarzlar ve gündüz yorgunluÚuyla ilgili iki anket doldurdular
ve aÚr hipoglisemileri olup olmadÚ
üzerine araÜtrma yapld.
Anket sonuçlar, uyuklama skoru
yüksek olan hastalarn daha sk hipoglisemi yaÜadklarn gösteriyordu.
Reynolds ile meslektaÜlar rapor-
larnda, bu durumun hipoglisemi için
bir risk faktörü olabileceÚini belirttiler:
””’’Uyuklama hali’’, altnda bir dizi
nedenin yattÚ spesifik olmayan bir
semptom; uyku bozukluÚuna baÚl nefes alma tarz ve uyku yetersizliÚinden
ayr ele alnmas gerekir.”” AraÜtrmaclar, uyuklama halinin hipoglisemi
riskinin klinik ölçümlemesinde göz
önüne alnmas gereken bir faktör
olacaÚ sonucuna vardlar.
AraÅtrmaclar, yaÅl diyabetlilerin gün boyu fazla yorulmalarnn da hipoglisemi riskini artrdÁn belirtti.
KASIM 2013
37
Haber
Yeni bir alternatif tuz
Nano Tuz
M
odern yer bilimleri
geliÜene, yani
20. yüzyla kadar
kadar insanoÚlu, umutsuz bir
biçimde tuzun peÜinde koÜtu. Tarih
boyunca tuz o kadar deÚerliydi ki,
baz ülkelerde asker ve iÜçiler maaÜlarn tuz olarak alyordu. OrtaçaÚ
ve Rönesans’’ta sofraya tuz koymak
zenginlerin lüksüydü. Bu dönemde
Fransz krallklarnda, kral sofralar
mücevherlerle kapl ve içleri tuz dolu
vazolarla donatlrd. Yerli Kuzey
Amerika kültürlerinin bir çoÚu genellikle diÜi olan tuz tanrlarna tapard. Amerika ktasndaki tüm büyük
uygarlk merkezleri de tuza kolayca
eriÜilebilen yerlerde kurulmuÜtu. Ýnkalar tuz üreticisiydi.
DeÚiÜen yaÜam biçimleri, beslenme düzenine dikkatsizlik tuzun aÜr
tüketimini de beraber getirdi. Toplumda kalp damar hastalklar, yüksek
tansiyon, diyabet, obezite ve baz
endokrin hastalklar artmaya baÜlad.
Günümüzde gelinen noktada saÚlk otoriteleri uyarlarda bulunuyor.
Çünkü bu hastalklarn tedavisi için
38
KASIM 2013
beslenme plannda tuzun az olmas,
belki de kesilmesi gerekiyor. Fazla
tuz, yüksek tansiyonu olanlarda kan
basncn yükseltiyor, kalp yetersizliÚi
riskini de artryor. Diyabetliler aÜr
tuz tüketittiÚinde böbrek fonksiyonlarnn bozulmasna katkda bulunuyor.
mikro ve makro albumin oluÜmasna
neden olabiliyor; üre ve kreatinin
artÜyla böbrek yetersizliÚi ortaya
çkabiliyor. AÜr tüketilen tuz, osteoporoz, yani kemik erimesi, mide
kanseri ve böbrek hastalklarna da
neden olabiliyor.
DoÚal bir mineral olan tuz (Sodyum Klorür-NaCl), canllarn ihtiyac
AÅr tuz tüketimi, yüksek tansiyonu olanlarda kan
basncn yükseltiyor.
olan bir madde. Tuzun 1 gramnda
400 mg sodyum bulunurken yars
kemiklerde, yarya yakn hücre dÜ svlarda olmak üzere insan vücudunda
80-125 mg aras tuz var.
Türkiye’’de günde kiÜi baÜ
ortalama 15 gr kadar tuz tüketme
alÜkanlÚ var, ki bu çok fazla, bunun
büyük ksmn piÜirdiÚimiz yemeklerin
içine atlan tuz oluÜturuyor. SaÚlk
BakanlÚ, ilgili dernekler bu miktar
5 gr altna düÜürmemiz gerektiÚini
belirtiyorlar.
Yüksek tüketimin saÚlÚmza verdiÚi zararlar düÜününce neredeyse tuzu
sofralarmzda tamamen uzaklaÜtrmamz gerekiyor ama bu o kadar da
kolay deÚil, çünkü doÚumumuzdan
itibaren, hatta anne karnnda bile
fazla tuzla besleniyoruz.
Ûimdilerde sodyumu çkarlmÜ,
yerine baÜka mineraller eklenmiÜ bir
tuz, Nano Tuz üretildi. Eczanelerde
satlan Nano Tuz, tat olarak asl
tuzdan farksz; ileri derecede
böbrek yetmezliÚiniz yoksa ya da
potasyum tutucu (idrar söktürücüSpiranolakton ) kullanmyorsanz
alternatif olabilir.
Profil
BEN DE DøYABETLøYøM
Gelecekle ilgili
beklentilerim yüksek
18 yllk genç ancak olgun bir diyabetli olan Ílker Düzgören, sevgili
arkadaÏyla kurduÌu iliÏkiyi ve hikâyesini bizlerle paylaÏyor.
D
iyabetle
1995 ylnn
yaznda, 11
yaÜnda iken
tanÜtm. Yaz
tatilinde bisiklet sürüyor,
yüzüyor, eÚleniyordum. Hava scakt,
hareketliydim. Bu nedenle bol bol su
içiyor, alÜk olduÚumdan çok daha
40
KASIM 2013
fazla yemek yiyordum.
BaÜlarda bu deÚiÜim hoÜ karÜlansa da (zira hep zayf bir çocuk
idim), tüm bunlara raÚmen kilo veriyor
olmam ailemin dikkatini çekti. En sonunda yaplan basit bir Üeker ölçümü
ile teÜhis konuldu ve AÚustos aynda
28 kilo ile Çapa Tp Fakütesi’’nde 24
gün misafir oldum.
Hastanedeki yoÚun program,
her gece 03’’teki kan Üekeri ölçümü,
otomatik makine yerine Ürnga uçlar,
lansetlerle parmak uçlarnn delinmesi, çalkalanan insülin karÜmlar,
ilk günlerde beni ve ailemi etkilemiÜ
olsa da, düzelen kan Üekeri grafiÚi
ile yaÜam kalitem hzla artyordu. Bu
hzl toparlanma, sürekli aÜaÚ doÚru
seyreden HbA1C deÚerleri, doÚru
yolda olduÚumuzu iÜaret ediyordu.
Beslenme düzenim diyabet öncesinde de dengeli olduÚundan, yeni
yemek alÜkanlklarna uyum saÚlamam uzun sürmedi. Ýnsülini, kan Üekeri
ölçümlerini de annemin, ailemin desteÚiyle oldukça hzl kabullendim ve tüm
bunlar ksa sürede kendim yapar hale
geldim.
Oldukça yoÚun geçen diyet /
insülin eÚitim süreci, öÚrenmeye,
geliÜmeye çok açk olduÚum bir döneme rastladÚ için son derece bilgili,
olgun bir diyabetli olarak hastaneden
ayrldm.
Kamplar, bilgilenme ve
paylaÆm
EÚer çocuÚunuz diyabetli ise
besin deÚiÜim tablosunu, yediÚi
takdirde zarar göreceÚi gdalar
ona iyice öÚretmelisiniz. Ailemin
hem ev yaÜammda, hem de okulun
ilk zamanlarnda bu yönde bana
verdiÚi koÜulsuz, sonsuz destek, hiçbir
sknt hissetmeden bu düzene hzla
alÜmam saÚlad.
Diyabetimin ilk yllarnda birçok
derneÚin etkinliÚine, kamplarna
katldm ve kendimize nasl daha iyi
davranabileceÚimizi öÚrendim, buralarda tanÜtÚm diÚer diyabetlilerle
tecrübelerimizi, yaÜadÚmz sorunlar,
besin deÚiÜim tablolarn, yaÜadÚmz
hipo/hiperglisemi ataklarn ve bunlarla en hzl nasl baÜa çkabileceÚimizi, bunlar nasl engelleyebileceÚimizi
paylaÜtk.
Diyabetle baÜlayarak geliÜtirmeye
baÜladÚm disiplini 18 yldr sürdürüyorum. Hayatm diyabet ile birlikte
kurduÚum için bu disiplin bana ve
çevremdekilere hiç yabanc gelmiyor.
Ûu anda günde 4 defa insülin kullanyorum, HbA1C deÚerlerim uygun
ve stabil seyrediyor. GeliÜen teknolojiyle insülin enjeksiyonunun, hayat
standardn etkilemeksizin otomatize
““11 yaÏnda
diyabetli bir
çocuÌun yaÏadÌ
en büyük zorluk,
Ïüphesiz arkadaÏ
ortamlarnda,
okulda yenen
yemekler. Bu
noktada ailelere
büyük görev
düÏüyor.””
edilebileceÚini düÜünüyor, kök hücre
üzerinde yaplan çalÜmalarla da orta
vadede diyabetin sonlandrlabileceÚine inanyorum.
Biraz dikkat yeterli
Ûu ana kadar 9 yl geçirdiÚim iÜ
hayatmda da diyabetin herhangi bir
engeliyle karÜlaÜmadm. Çok aktif
iÜler haricinde, iyi yönetilen diyabetin
iÜ hayatna negatif bir etkisi olduÚuna
inanmyorum. Ûu anda yazlm üreten
bir firmada iÜ analisti olarak çalÜyorum. Gelecekle ilgili beklentilerim
yüksek.
Sahip olunan iÜ tabii ana ve ara
öÚün saatlerini aksatmamal. Ben
örneÚin ofisteki dolabmda her zaman
birkaç paket kepekli kraker bulunduruyorum. Yanmda evden meyve
götürüyorum ve bunu engelleyen çok
çok önemli bir iÜim olmadÚ sürece
bunlar mutlaka zamannda yiyorum.
Ayn Üekilde çantamda hipoglisemiye
karÜ mutlaka birkaç paketli kesme
Üeker bulunduruyorum.
Åanslym!
Sosyal yaÜamma diyabeti son
derece iyi yerleÜtirdim, akÜamlar
dÜar çktÚmda, bir kafeye oturmaya
gittiÚimde, eÚer zaman uygun deÚilse diÚerleri yemek yahut tatl yerken
bir çay içiyorum,ve bundan gocunmuyorum, buna üzülmüyorum.
Sistemli bir spor anlayÜm yok,
ancak küçük ev egzersizleri ve uzun
yürüyüÜleri seviyorum. 15 dakikada
yürüyerek ulaÜabileceÚim yerlere
vastayla gitmeyi hiçbir zaman tercih
etmiyorum.
Yaz tatilinde yüzmek benim için
büyük bir keyif. Yüzmeden önce Üekerimi ölçüp, eÚer 70-110 bandnda
ise küçük bir dondurma ile hem kendimi Ümartyorum, hem de bu vastayla
hipoglisemiden korunuyorum.
Ben diyabeti, en baÜndan beri bir
hastalk, bir engel olarak deÚil; bir
özellik, daha kaliteli yaÜamak için bir
yol olarak gördüm.
Çok Üanslym ki, hayatmdaki
insanlar da diyabetin bir hastalk,
benim de ““hasta”” olmadÚmn bilincinde. Bir elimde arkadaÜm diyabet,
diÚer elimde sevgili eÜim, çevremde
sevdiklerim, ailem ile mutlu bir hayat
sürüyorum.
KASIM 2013
41
Sofra LEZZETLø VE SAöLIKLI
Yemek tarifinizi gönderin, diyabetik hale çevirelim...
Diyabete
uygun
yemek
tarifleri..
Yemek yemek büyük bir
zevk ve Ïeker hastalarnn
bu zevkten mahrum olmas
için hiçbir neden yok.
Çünkü Ïeker hastalaryla
saÌlkl beslenenler arasnda
hiçbir fark yok.
SevdiÌiniz yiyeceklerin
tariflerini bize yollayn,
beslenme uzmanlarnn
denetiminde diyabete uygun
hale getirilmiÏ tariflerini
yaynlayalm.
Böylece hem lezzetli hem
saËlkl beslenmiÎ olun.
[email protected]
42
KASIM 2013
Patlcan Oturtma
Malzemeler(4 porsiyon için)
•• 1 orta boy patlcan
•• 3 çorba kaÏÌ zeytinyaÌ
•• 1 çarliston biber
•• 50 gr kontrefilet
•• 1 soÌan
•• 2 domates
•• Tuz, karabiber
1 kahve fincan su
Patlcan alacal ve sonra uzunlamasna
kesip ksa süre tuzlu suda bekletin ve kurulayarak kenara aln. SoËan ve domatesleri, ayr ayr
küp küp doËrayn. Biberi temizleyip normal,
birer cm’’lik parçalar halinde kesin. Eti ince ince
parçalara ayrn.
Tencerenizin dibine 2 kaÎk zeytinyaËn
koyup ateÎi açn, patlcan yerleÎtirin ve ksk
ateÎe getirerek ve kapaËn kapatarak patlcanlarn yumuÎamasn saËlayn. Bir kez kapaË açp çevirmeniz yeterli olacak. Patlcanlar delikli süzgeçle alp ayn tencerenin içine küp küp doËradËnz soËan koyun.
SoËanla beraber eti ekleyin. Ksk ateÎte etin su salmasn (yumuÎak olmas için)
ve soËanlarla piÎmesini bekleyin. PiÎince domatesi, biberi ve tuzuyla karabiberini
ekleyin. KapaËn kapatp karÎmn kaynaÎmasna izin verin. Son olarak patlcan,
1 çorba kaÎË zeytinyaËn ve suyu ilave edip 10-15 dakika piÎirin. Afiyet olsun.
Patlcan oturtmay yaËda kzartarak ya a da frna vererek yapmyoruz,
inann, çok lezzetli oluyor..
Sebzeli Çorba
Malzemeler(6-8 porsiyon için)
•• 1/2 su bardaÌ yeÏil mercimek
•• 250 gr brokoli
•• 3 yaprak paz
•• 2,5 çorba kaÏÌ zeytinyaÌ,
bir tatl kaÏÌ zeytinyaÌl
margarin
•• 10 diÏ sarmsak
•• Bir adet kuru zencefil
•• Biberiye
•• Tuz, karabiber
MercimeËi geceden ykayp içinde
piÎireceËiniz suda
bekletin. Aceleniz
varsa bir taÎm kaynatp suyunu dökerek
de yapabilirsiniz ama
bu içindeki faydal
unsurlarn azalmasn
saËlyor.
Çorba için 4
bardak su yeterli, sonradam dilerseniz ilave etmek de kolay.
Mercimekleri, piÎireceËiniz tencerenin içine katn ve yaËn,
sarmsaklar (ortadan keserek atarsanz kokusu daha güzel çkyor), kuru zencefili, biberiyeyi ekleyin. Orta ateÎte piÎmeye
brakn. Brokolileri yapraklar ve kökleri de dahil olmak üzere
ykayp küçük parçalara ayrn. Pazy da iyice ykayp, kaln
kaln keserek hazrlayn. Sebzeleri mercimekler patlaynca
çorbaya ilave edin ve 7-8 dakika sonra ateÎten aln, karÎm
istediËiniz kvamda blendrdan geçirin. Tuz ve karabiber
ekleyerek afiyetle yiyin.
Not: Ìsterseniz ayn tarifi krmz mercimeËe de uygulayabilirsiniz.
Portakal reçeli
Malzemeler
•• 2 orta boy kabuÌu kaln
portakal
•• 3 kahve fincan früktoz
•• 1/2 çay bardaÌ su
•• 1 çorba kaÏÌ limon suyu
Portakallarn kabuËunu hafifçe bçakla
kazyn, ateÎe koyduËunuz suyun içine atn
ve kaynatn. KabuËu
biraz yumuÎarken acs
da böylece gidecek.
O suyu dökün ve soËumaya brakn. SoËuyunca önce
ortadan, sonra üçe ayrarak kesin. 1/2 cm’’lik istenilen boyuta
getirin. Üzerine früktozu koyun ve ksk ateÎte kaynamaya
brakn. YaklaÎk bir saat kaynasn. Sonuna doËru yarm çay
bardaË suyla limon suyunu ilave edin ve beÎ dakika sonra
kapatn.
EKÌM 2013
Diabet
43
Íçimizden Biri
øNSÜLøN DøRENCø
Kaçmann da
sonu var...
Gülenay Börekçi, yirmi yllk gazeteci. Habertürk gazetesinde
çalÏyor. Ayrca üç yldr çok izlenen, egositokur isimli
merakl okur/kitap web sitesinin de kurucusu.. Bize yeni
baÏlayan insülin direnci hikâyesini anlatt.
A
çkças hayatmn büyük bir
bölümünde
beslenme
düzenim berbatt. Ksmen
kiÜiliÚimden,
ksmen de
çalÜma tempomdan ötürü öÚün atlamaya eÚilimli biriyim. Uzun yllarm
44
KASIM 2013
sabah kahvalt etmeden, öÚle yemeÚi
yemeden geçirdim. O zaman da
haliyle öÚleden sonra abur cubura
dalyor insan, daha beteri akÜam ne
yesen doymuyorsun.
Röportaja ve habere gittiÚim
günler hariç sürekli masa baÜ çalÜyorum, daha da beteri haftann birkaç
günü gece geç saatlere kadar gazetede kaldÚmdan çoÚu günü hareketsiz
geçiriyorum. Egoist Okur da sonuçta
masa baÜ yaplan bir iÜ. Neyse ki
son birkaç yldr yürüyüÜ yapyorum.
7-8 yl kadar önce Amerika’’dan gelen
bir beslenme uzmanyla tanÜmÜtm.
ÛaÜrtc bir Üekilde sadece onun
tavsiyelerine uyarak, diyet yapmadan
hzl ve kalc bir Üekilde zayflamÜtm.
Ayrca kronik alerjilerim de hafiflemiÜti. Sadece fiziksel olarak deÚil ruhsal
olarak da bana iyi geldiÚini fark ettiÚim yürüyüÜ o sralar girdi hayatma.
Ama son üç yldr yaÜadÚm baz
olaylar bütün bu harikulade düzeni
altüst etti ve ben yeniden ciddi Üekilde
kilo alma sorunu yaÜamaya baÜladm.
Hikâyemi özet olarak geri sararsam... Üç yl önce bir kaza geçirdim
ve 2,5 ay hiç yürüyemedim. Ayak
bileÚim alçda bir halde evde kapal
kalnca acayip yemek yemeÚe baÜladm. Kilo sorunum annemin geçirdiÚi rahatszlk srasnda iyice artt.
1,5-2 yl boyunca haftann birkaç
günü annemi tedavisi için hastaneye
götürdüm. Orada geçen uzun saatler
boyunca ne kahvaltma, ne öÚle
yemeÚime dikkat ediyordum. Annem
yatmas gereken bir hasta olduÚu ve
““Gerçeklerin farkna
varmak sorunlardan
habersiz bir Ïekilde
yaÏamaktan kesinlikle
daha iyi.””
ona refakat edecek benden baÜka bir
yakn bulunmadÚ için çok hareketsiz
kaldm. ÝÜten çkp onun yanna koÜuyordum. Her Üey yoluna girdiÚinde,
yani annem iyileÜtiÚinde, bir baktm
ki feci kilo almÜm. ÝÜin kötüsü diyet
yaptÚm halde kilo veremedim. Bu,
çok moral bozucu bir Üeydi. DeÚiÜikti;
vücudumun üst taraf daha çok kilo
ald; belimde, karn bölgemde, kollarmda, srtmda toplandyordu yaÚlar.
Annemin ve ailesinde neredeyse herkesin diyabet hastas olmas kafam
kurcalyordu ama insan gerçeklerden
kaçan bir varlk sanrm. Kaçmann da
sonu var ama...
Gülenay Börekçi’’nin yoÚun bir yaÜam var.
Dan Brown (üstte) ve Hamdi Koç (solda) ile
röportaj sonras hatras.
ZayayacaÂma kilo aldm
Artk saÚlÚmla daha fazla ilgilenmeye karar verdiÚim bu yaz sigaray
braktm ve ““Eh, artk zamandr””
düÜüncesiyle diyetisyene gitmeye baÜladm. Gelin görün ki zayflayacaÚm
yerde kilo aldm. Diyetisyen, ““Sizdeki
bu kilo verememe hali pek de olaÚan
deÚil”” deyince yaplan tahliller ve
onlar inceleyen endokrinolog bana
insülin direnci teÜhisi koydu. Tokluk
Üekerim de düÜükmüÜ. Tahlillerde D
vitamini ve çinko eksikliÚi gibi ufak
tefek baÜka Üeyler de bulundu.
Endokrinologun ““DÜardan belli
olmuyor ama vücudunuzdaki yaÚ
oran dikkat çekici yükseklikte, bir an
önce kilo vermeye baÜlamalsnz””
demesi elbette moral bozucuydu. Ne
yapmam gerektiÚini önce ondan öÚrendim. Ýlaç yazd, nasl beslenmem
gerektiÚini anlatt, bir de bol yürüyüÜ
tavsiye etti. Ardndan tahlillerle diyetisyene gittim; o da insülin direncine
uygun diyetler vermeye baÜlad.
Ûeker yok. NiÜastal gdalar, gazl
içecekler yok. Ekmeksiz kilo vermeye
gayret etmek de yok. Protein, sebze
ve baklagil aÚrlkl bir diyet... Ûimdi
yaklaÜk 1,5 aydr hem diyet hem de
yürüyüÜ yapyorum. ÝÜe giderken mutlaka yürüyorum. BaÜka baz numaralar da icat ettim. Ne bileyim, mesela
vapurdan inince taksiye binmiyor ve
yürümeyi tercih ediyorum. Hafta sonlar da frsat buldukça yürüyüÜ yapyorum. ÝstediÚim ve yapmam gereken
kadar olmuyor belki ama hareketsizlikten iyidir.
Problemlerle yüzleÆmek
Aslnda farkettim ki diyet yapmak
zor bir Üey deÚil. Nadir zamanlar
hariç diyetime uyuyorum. YürüyüÜ konusu biraz daha zor, çalÜma tempom
yüzünden. Tahminim, insülin direnci
sorununun bende aslnda yeni ortaya
çkmadÚ. Kilo sorunu yaÜadÚm ve
KASIM 2013
45
Íçimizden Biri
øNSÜLøN DøRENCø
bir türlü kilo veremediÚim iki üç yldr
bu sorun vard belki de bende. Sadece ben bundan habersizdim. Diyetisyene gitmem bu yüzden çok iyi oldu.
Geç de olsa tavsiyelerine uydum ve
tahlillerimi yaptrdm. Gerçeklerin farkna varmak sorunlardan habersiz bir
Üekilde yaÜamaktan kesinlikle daha
iyi. Bence Üu kural her konuda olduÚu
gibi saÚlkta da geçerli: Problemlerle
yüzleÜmezsek, onlar düzeltemiyor,
iyileÜemiyoruz.
Bir de Üu var: AyaÚm incittiÚim
ve birkaç ay yürüyemediÚim o tarihten
bu yana ara sra vücudumda iri
sivilceler, bezeyi andran enfeksiyonlar oluÜuyordu. Bu yüzden doktor iki
kere koltuk altma minik operasyonlar
yapmak zorunda kald. Ýlk teÜhis
konduÚunda, insülin direnciyle ilgili
Ýngilizce bir kitap aldm. Orada bu
hormonal problemin vücudun yaÚl
bölgelerinde bu tür iltihaplanmalara
sebep olabileceÚi yazyordu. Ýnsülin
direnci sorunumun sandÚmdan daha
eskiye dayandÚn iÜte o zaman anladm. Tedavi baÜlayal 1,5-2 ay oldu
ama sivilce ve enfeksiyon sorunum
tamamen geçti. Cildimin düzeldiÚini,
güzelleÜtiÚini de gözlemleyebiliyorum.
Kilo vermek dünyann en
kolay Æeyi
Kilo meselesine gelince; günde iki
kere aldÚm ilaca, diyete ve yürüyüÜlere raÚmen açkças henüz pek kilo
veremedim. Yine de gören herkes
kilo verdiÚimi sanyor. ““Kilo vermek
dünyann en kolay Üeyi”” diyen diyetisyenime göre böyle devam edersem
yaknda kilo vermeye baÜlayacaÚm.
““Herkes kadar hzl veremezsiniz belki
ama vereceksiniz”” diyor. Önümüzdeki
hafta tahlillerimi yeniden yapacak
olan endokrinologum da bakalm
neler söyleyecek... Alakas var m
bilmiyorum ama yllardr sabah 5’’lere,
6’’lara kadar oturuyor ve günde
sadece 2-3 saat uyuyordum. Zaten
hayatm boyunca geç yatan, az
uyuyan biriydim. Karakterim, bünyem
böyle sanyor, aldrmyordum. Garip
bir Üekilde insülin direnci teÜhisi konduktan ve tedavim baÜladktan sonra
artk nihayet günde 7-8 saat uyuyan
biri olabildim. Ne Üahane bir Üey, ne
büyük mutlulukmuÜ, anlatamam.
KeÜke yllar önce çksayd bu
sorun ortaya. Belki bugün çok daha
saÚlkl biri olurdum. En azndan uyku
sorunu yaÜamazdm.
46
KASIM 2013
Önemli!
Ìnsülin
direnci
nedir?
Ãnsülin direnci bir neden
deÂil, sonuçtur.
ÅiÆmanlÂa eÆlik eden bir
durumdur. Açlk insülin ve kan
Æekeri deÂerinin yer aldÂ bir
formülle hesaplanan HOMAIR
deÂerlerinin 2.4¼ün üstünde
olmas insulin direncini gösterir. HOMAIR¼n yüksek olmas
tek baÆna bir hastalk deÂildir.
ÅiÆmanlÂa baÂl ortaya çkan
bir durumdur. Burada tedavi edilmesi gereken aslnda
ÆiÆmanlktr.
Sürekli insülin direnci ile yaÆayan, ÆiÆmanlÂyla mücadele
eden kiÆilerde ilerde diyabet
riski artar.
ÅiÆmanlÂa baÂl ortaya
çkan insulin direncini artran,
bir süre sonra ksr döngü olarak ÆiÆmanlÂ da artran faktör
olur. Açlk hissini uyarr.
Normalde hareketli yaÆam
ve düÆük kalorili beslenme
zaman içinde istenen sonucu
mutlaka verir. Sabrl olmak
gerekir.
Ayrca gün içinde yaplan
kaçak kalori almna da dikkat
etmeli.
Prof. Dr. Zeynep OÅar Siva
Hatra
Türk Diabet Cemiyeti’’nin
diyabetlilere yönelik ilk dergisi
1961 ylnda çkt. O yllarda
diyabet, ‘‘diabet’’ olarak
yazlyordu.
iL K L E R
TDC’’nin üçüncü baêkan
Prof. Nazif Baèraçk,
hâlâ alannda ilk olan Özel
Diabet Hastanesi’’nin temel
atma töreninde.
1166 ééubat
ubat 11986.
986.
A L BÜMÜ
önelik
Hekimlere yyönelik
ngilizce
Türkçe ve ëngilizce
ürk
yaynlanan TTürk
Diabetiklerr
Cemiyeti
Mecmuas..
llar
1969-19788 yyllar
hatras……
1976 ylnn Eylül aynda elim bir uçak kazasnda hayata veda
eden, TDC ‘‘nin ikinci baêkan Prof. Celal Öker, dekanlk
yaptè Cerrahpaêa Tp Fakültesi’’nde konuêma yapyor.
14 Mart 1976
KASIM 2013
47
4
Sayg
Prof. Dr. Nazif Ba÷raçk - Röportaj: Emine ÇAYKARA
‘‘Bence kök hücre
geliÎtirilmesi
çözüm olacak’’
Ílaçlarn yutmayan, baÏkasnn tahlilini kendisinmiÏ gibi veren
hastalar, en eski insülinlerden pompalara, adack naklinden kök hücre
çalÏmalarna diyabetle geçen bir yaÏam.
TDC’’nin 33 yllk baÏkan Prof. Dr. Nazif BaÌraçk anlatyor.
Y
48
llarn diabete vermiÆ birisi olarak
sizce Türk toplumunun diabetle ilgili
en önemli alg yanlÆlar neler ?
NAZÃF BAÁRIAÇIK. Ûimdi alg
yanlÜlÚnn en baÜta geleni Üudur:
Bizim hastalarmz daima kendi
menfaatini ve hastalÚn düÜünür. Ön
KASIM 2013
planda hep hastalÚna hemen çare bulunmas gelir. Bu bir
yanlÜlktr. Ýkincisi, zengin hastalÚ denilen Üeker hastalÚ
Türkiye’’de orta snfta yaygndr; mali durumlar nedeniyle
hastalÚa gerekli ihtimam gösteremezler, hem yaÜantlarn
hem çevre faktörlerini deÚiÜtiremediÚi için de gerekeni
yeterince uygulayamazlar. Üçüncü husus, hastalarda daima
bir güven eksikliÚi vardr.
- Toplumun genelinde var olan güven eksikliÂi
hasta-doktor iliÆkisinde de geçerli, diyorsunuz……
BAÁRIAÇIK. Tabii. Hastaya yaknlk gösterip, iyi bir
iliÜki kurarak kendinize baÚlarsanz hem hastalÚndan
yavaÜ yavaÜ syrlmasn, hem de shhi açdan müspet yöne
dönmesini saÚlamÜ olursunuz. Onun için hastayla iyi bir
iliÜki kurmak çok mühimdir. Hastann yanlÜlarn söylediÚinde seni brakr, iki gün sonra baÜka bir doktora gider,
sonra bir baÜkasna ve bir ay sonra bir bakarsn, elinde
dört çeÜit reçeteyle gelir. Böyle durmadan doktor deÚiÜtiren
bir toplumuz biz. Bu, son yllarda yoÚun bilgi aktarmyla,
internetin ve televizyonun devreye girmesiyle biraz azald.
Sonra, ister zengin olsun, ister fakir, senin verdiÚin ilac
brakp komÜusunun söylediÚi bir baÜka ilaca geçer. Bu da
toplumsal sorunlarmzdan...
- Önemli bir sorun. Hele ki diyabet gibi beslenme
listesi, mutlak olmas gereken insülini ya da almas gerelen ilaçlar olan bir hastalkta... TDC baÆkanlÂnz,
doktorluÂunuz, hep diyabet bilincini geliÆtirmek için
çalÆmalar yaptnz. Çok annz vardr.
BAÁRIAÇIK. 43 sene CerrahpaÜa’’da çalÜtm; baÜ
asistanlktan profesörlüÚe, bilimdal
baÜkanlÚna kadar... Bütün amacmz
iyi bir asistan, öÚretim üyesi grubu
yetiÜtirmekti. Celal Hoca (Öker) vard,
ben vardm, Fikret Biyal, önceden
Muzaffer Ûevki Yener hocamz vard.
1955’’te mezun oldum ve o sene TDC
kurulmuÜtu, cemiyetin kurucularndan
Celal Öker beni ald, 1961’’den sonra
TDC’’nin yönetim kuruluna girdim. Haftada bir iki gün geliyordum, sabahlar
CerrahpaÜa’’da oluyordum ve tabii
muayenehanede. 40 senemi böyle üç
yerde geçirdim.
- Bu uzun süreçte gülümseyerek
hatrladÂnz anlarnzdan birini
paylaÆsanz bizimle...
BAÁRIAÇIK. Hastalar doktoru aldatmay sever. Mesela idrar tahlili isteriz, kendisinin idrarnda Üekerin fazla olduÚunu daha önceden ölçüp öÚrendiÚi için baÜka birisininkini
getirip bizi yanltmaya çalÜr, böyle Üeyler yaÜadm.
- Genelde sizin dediÂiniz idrar örneÂine benzer
tahlile ve doktora gidecekse mesela son iki gün aÆr
dikkat eden diyabetliler biliyorum. Kendimizi kandrma eÂilimimiz var galiba?
BAÁRIAÇIK. Ýlaçlar yutmayp yastÚnn altnda
saklayan hastalar oluyor, CerrahpaÜa’’da vizit srasnda
karÜlaÜtm...
- Ne yapyor anlamadm ?
BAÁRIAÇIK. Ýlaçlar yutmuyor.
- DeÂerleri yüksek çkar ama. Niye bunu yapyor?
BAÁRIAÇIK. Yüksek çkyor, seni uÚraÜtryor. OÚlum
ya da kzm niye yaptn bunu, bak Üekerin 250-300 olmuÜ,
dediÚimizde, iÜte karaciÚeri, böbrekleri bozar, çok ilaç
kullanmayn dediler... Ama onun yannda dÜardan kekik
suyu getirten de çkyor. BaÜucunda duruyor, limonata
sanyorsun, bu nedir oÚlum diyorsun, bir hasta iyi olmuÜ
kekik suyuyla, annem getirdi, içeyim diye... Yani bunlar
yapanlar da var.
- KomikmiÆ... Bütün bu yllar
içinde sizi diyabet alannda en çok
ÆaÆrtan yenilik ne oldu ?
BAÁRIAÇIK. 1949 ylnda CerrahpaÜa Tp Fakültesi’’ne kayt olduÚum
zaman diyabetle ilgili bir tek insülin
vard, 1922’’de keÜfedilen insülin,
hayat kurtarc... Bir de rahmetli Frank
Hoca’’nn 1926 ylnda keÜfettiÚi Sintalin
isimli bir ilaç vard. Asistan olduk, aÚzdan kullanlan haplar çkmaya baÜlad,
sonra insülün çeÜitleri... Domuz veya
sÚr pankresndan alnan insülinlerin
içinde baÜka maddeler, hormonlar vard
ve hastalara muazzam alerji yapyordu,
deri döküntüleri vs. Sonra yaplan yer-
““Durmadan doktor
deÌiÏtiren bir
toplumuz biz. Bu,
son yllarda yoÌun
bilgi aktarmyla,
internetin ve
televizyonun devreye
girmesiyle biraz
azald.””
KASIM 2013
49
Sayg
Prof. Dr. Nazif Ba÷raçk - Röportaj: Emine ÇAYKARA
de çukurlu, yaÚ toplanmalar olabiliyordu. Ýnsülin Üekilleri
deÚiÜti, saf hale geldi.
- Bu alanda çok ÆaÆrdÂmz Æeyler oldu diyorsunuz...
BAÁRIAÇIK. O kadar saf insülinler geldi ki, bir kere
hastalarda alerji kalkt. ÝÜler ilerledi, enjeksiyon Üekilleri
deÚiÜti. ÝÜte eskiden...
- Kaynatlan, kocaman iÂneler vard. Ben de onlarla baÆladm, sabah çilemdi.
BAÁRIAÇIK. Bunlar tabii deÚiÜti Üimdi.
- Bir de insülin pompas srt çantas gibi imiÆ deÂil mi?
BAÁRIAÇIK. Pompay 1966’’da Japonlar ve Amerikallar yapt; bizim ülkemize 1970-1975’’ten sonra geldi. Biz
onlar ilk defa çocuklara ve gebelere kullandk, çünkü diyabetik gebeler canl çocuk doÚuramyorlard o zamanlar.
Ýnsülin yaparak, pompa takarak 7- 8 ay müddetle izledik.
- Srtna m takyordunuz?
““Bir kere pompa bulmak muthiÏ
zordu. Uygulamas zordu, eÌitimi
vs. Bugünküler o kadar modern ki...
Enjeksiyondan kurtarmÏ oluyor
çocuklar.””
BAÁRIAÇIK. O srt çantas gibi olan ilk örnek..
1976’’da küçülerek geldi ama tabii bugünkünden daha
büyüktü. Bir kere pompa bulmak muthiÜ zordu. Uygulamas
zordu, eÚitimi vs. Bugünküler o kadar modern ki... Enjeksiyondan kurtarmÜ oluyor çocuklar. Onlar geldi, sonra insülin
kalemleri çkt; gün içerisinde alyor çocuk, tk tk tk sayyor;
yaÜllar, gözü görmeyenler yine tk saysna göre insülini
ayarlyorlar. Bugün rahat bir ortamdayz ama maalesef daha
nedeni ve kesin çözümü keÜfedilmedi hastalÚn.
- Bir de Æimdi adack nakli var.
BAÁRIAÇIK. Adack nakli yaplyor, 3000 - 5000
oldu Üimdi adack nakli yaplan hastalarn says.
- En çok hangi ülke ileri bu konuda ?
BAÁRIAÇIK. Amerika. 4000-5000 kiÜi oldu, 10002000’’de Japonlarn, Almanlarn filan var, yani en fazla
6000-7000 kiÜi oldu Üimdiye kadar.
- Nakil yaplyor da baÆarl sonucu ne kadar sürüyor?
BAÁRIAÇIK. En uzun olan 6 –– 7 yl; sonra bir defa
daha gerekiyor. Çünkü çok adack nakletmek lazm.
50
KASIM 2013
AldÚn adacÚn içerisinde 25.000 adack, hücre varsa,
onlarn rejenerasyonu, üremesi 5 –– 6 senede bitiyor. Ûimdi
onlarn hayatn uzatmak için baz yeni teknikler üzerinde
çalÜlyor ama kolay deÚil. Çünkü insan organizmasna
uyumu olmuyor, hemen dÜar atyor onu. Artk bu kalemler,
pompalar olduktan sonra çok aÚr bir ameliyat bu.
- Pratik deÂil mi diyorsunuz?
BAÁRIAÇIK. DeÚil, bence kök hücre geliÜtirilmesi
çözüm olacak. Ûimdi Alzheimer’’n beyindeki harabiyetini
bile önlemeye baÜladlar o kök hücreyle. Tabii kuruluÜu,
geliÜmesi çok pahal bir sistem ama kurulmuÜ bir ünitede bu
yaplabilir.
- Dünyada hangi ülkeler ileri bu kök hücre ile ilgili ?
BAÁRIAÇIK. En çok Ýsveç, Danimarka, Kuzey ülkeleri
yapyor. Diyabette aldklar sonuçlar yaynlanmad; bu
seneki Avrupa Diyabet Kongresi’’nde bir-iki vakay yaynladlar ama ne kadar devam edecek belli deÚil. Hayvan
tecrübeleri bitti, Üimdi insana geçtiler.
- TDC baÆkanlÂn 1979¼da devralp 2012¼de Hasan Ãlkova¼ya devrettiniz. Ãçiniz rahat m?
BAÁRIAÇIK. Çok rahat hem de. Hasan, 1978’’de
en parlak öÚrencilerimden biriydi. Çok çalÜkand, çengel attm. Hasan, asistanlÚa müracat edecekken baktm
kardiyolojiden Necati Srmac Hoca onu almÜ. Hocayla
konuÜtum; Hasan’’ almayacaksn, dedim. YaÜça ondan
büyüÚüm, Hasan’’a diyabeti istiyorsan, git, demiÜ. Böylece
asistanlÚa baÜlad, hem Celal Hoca (Öker) hem ben çok
destek olduk. Hiçbir Avrupa, Amerika kongresine yalnz gitmezdim, iyi bir iÜ birliÚimiz oldu. Çok güvenirim, o yüzden
içim rahat.
NaNo Life Tuz - İdeaSağlık markasıdır
SODYUM : %0
Potasyum
Magnezyum
Kalsiyum
Fosfor
İyot
:
:
:
:
:
%32
%3.2
%2.3
%2.1
25 ppm
Yeni Mah. İstanbul Cad. No:79/5
Bakırköy/İSTANBUL
T: +90 212 561 2626
www.ideasaglik.com
Merakl Kedi
Abdülaziz’’in
resimleri
Sultan Abdülaziz’’in bilinmeyen resimleri ortaya
çkt ve ilk kez sergilendi.
S
arayda Meçhul Bir Ressam
adn taÜyan ve Dolmabahçe Sanat Galerisi’’nde
açlan sergi, Sultan
Abdülaziz’’in bugüne kadar
bilinmeyen bir yönünü, ressamlÚn
ortaya çkard. Bir iz sürme sonucu
ortaya çkan bu serginin hikâyesi çok
ilginç: Uluslararas Kültür ve Sanat
DerneÚi (UKSD), Sultan Abdülaziz’’in
Polonya’’da Krakow Müzesi’’nde
bulunan 67 eskizinin yayn hakkn
ald. Eserleri inceleyen sanat tarihi
uzman Ömer Faruk ÛerifoÚlu eskizlerin biri Askeri Müze’’de, diÚerleri
Dolmabahçe Saray koleksiyonunda
yer alan imzasz baz tablolarla örtüÜtüÚünü tespit etti. Bugüne kadar saray
52
KASIM 2013
ressam Chlebowski’’ye ait olduÚu
düÜünülen bu tablolardaki üsluptan
yola çkarak Sultan Abdülaziz’’e ait
olduÚu ya da sultann da katksyla
ortak çalÜmayla gerçekleÜmiÜ olabile-
Sultan Abdülaziz»in Paris»e varÅ sahnesi.
ceÚi ihtimali doÚdu. Bir de önemli bir
ayrnt; yaÚlboya eserlerde sultann
imzas olmasa da üzerlerine el yazsyla bilgi notlar düÜmüÜtü.
Avrupa¼ya çkan ilk sultan
Sergiden sultann ayrca Fransz,
Rus, Polonyal ressamlarn eserlerini
toplayp koleksiyon oluÜturduÚunu,
sarayda bir resim atölyesi açtÚn
öÚrendik. Ýlk resim sergisi de onun
döneminde gerçekleÜmiÜti.
ÇraÚan’’da hayata gözlerini
yuman Sultan Abdülaziz, Avrupa’’ya
çkan ilk Osmanl padiÜahyd.
1867 ylnda Fransa Ýmparatoru III.
Napoleon’’un davetiyle Milletleraras
Paris Sanayi Sergisi’’nin (bugünlerin
Expo’’su gibi) açlÜna gitmeye binbir
zorlukla ikna edilmiÜ, bu vesileyle
Paris, Londra, Brüksel, Koblenz,
Viyana, BudapeÜte, Rusçuk, Varna
gibi Üehirleri dolaÜmÜt. Deniz yoluyla
baÜlayp kara yoluyla, trenle, özel
vagonlarla 47 gün süren bu gezide
dönemin siyasi karakterleriyle görüÜmeler yapmÜ ve hayretler içinde,
bambaÜka fikirlerle dönmüÜtü.
Sait Faik Müzesi
Seyahat kitab
Ûehirlerin düzeninden temizliÚine,
müzelerdeki eserlerden kadnlarn
serbestçe sokaklarda dolaÜmasna bu
gezide gördüklerinden çok etkilendiÚini bize anlatan kaynak; Cemal
Kutay’’n hazrladÚ ve geziye katlan-
S
lar arasnda bulunan, dönemin belediye baÜkan Ömer Faiz Efendi’’nin
notlar... Merakllar Abdülaziz’’in
Avrupa Seyahati kitabndan gezinin
ayrntlarn öÚrenebilir. Ayrca Rahmi
Koç Müzesi’’nde sultann Avrupa’’da
kullandÚ vagonu görebilir.
Heykel koleksiyonu
Bu arada sultann Kadköy’’deki
meÜhur boÚa heykeli de dahil 18
parçalk heykel koleksiyonunu yaptran kiÜi olduÚunu da not edelim.
Sergiyi düzenleyen ve sanat tarihimizin bu bilinmeyen yönlerini ortaya çkaran TBMM Milli Saraylar, TC Kültür
ve Turizm BakanlÚ ve Küçükçekmece Belediyesi’’ne teÜekkür ediyoruz.
onbahar yapraklarn dökerek, bizi kÆa hazrlayarak,
soÂuÂu hatrlatarak geldi. Biraz üÆüyeceÂiz, kat kat
giyinmek zorunda kalacaÂz ve evet belki kendimizi daha
çok kapal yerlere hapsedeceÂiz. Oysa hem yürüyüÆ
hem de keÆif yapabileceÂimiz ve de kendimizi bambaÆka
dünyalarda hissedeceÂimiz yerler bizi bekliyor. Bunlardan biri de
Burgazada¼daki Sait Faik Müzesi.
Kitaplarnn telif hakkn ve mal varlÂn DarüÆÆafaka Cemiyeti¼ne
baÂÆlayan Türk hikâyeciliÂinin öncülerinden Sait Faik Abasyank¼n
pek çok hikâyesini kaleme aldÂ köÆk, 11 Mays 2013¼te ziyarete
açld. Bir vapur ya da motorla Burgazada¼ya gidip onun yaÆamna
tanklk etmiÆ eÆyalar, fotoÂraar, mektuplar, kartpostallar, eserlerine konu olan
saysz hatrasnn izlerini görmelisiniz.
Çok baÆarl bir restorasyon ve sunumla hazrlanmÆ müzenin kapsndan içeri
girdiÂiniz anda Sait Faik¼in yaznsal ve
ruhsal dünyasnda büyüleyici bir yolculuÂa
çkyorsunuz. AhÆap parkelerin gcrtsyla
ilerlerken ünlü yazar ve Æair dostlaryla
iliÆkisini ortaya koyan belgeler, fotoÂraar, yatak odas, yataÂnn
karÆsndaki bahçeye bakan çalÆma masas, özel eÆyalar, bakp
hayal kurduÂu palmiyeleri gerçekten insan onun dünyasna sokuyor.
Müze ev, vasiyeti doÂrultusunda ücretsiz olarak hizmet veriyor.
Not edin, ziyaret saatleri, Pazartesi ve Sal hariç 10.00-18.00
aras……
KASIM 2013
53
Merakl Kedi
Tüm etkinlikler için bilgi:
[email protected]
NOT
Ãstanbul Modern Pazartesi hariç, her
gün 10.00 - 18.00 aras açk. PerÆembe günleri, Benim PerÆembem günü;
20.00¼ye kadar açk ve ücretsiz.
Türkiye¼de
ÇaÂdaÆ Sanat
Semineri
Erol AkyavaÆ
Ýstanbul Modern Müzesi’’nde 1 Aralk’’a kadar sürecek çok önemli ve güzel
bir sergi var. Levent ÇalkoÚlu’’nun küratörlüÚünü yaptÚ Erol AkyavaÜ –– Retrospektif sergisi, sanatçnn 1950’’li yllarda baÜlayan ve 1990’’l yllarn sonuna
uzanan yarm asrlk sanatsal birikiminin dökümünü çkartyor.
Erol AkyavaÜ, Avrupa ve Amerika’’da mimarlk ve sanat eÚitiminin ardndan
DoÚu sanatlarna ve özellikle de Ýslam sanatna ilgi duymuÜ, tasavvuf geleneÚini
sanatnn merkezine yerleÜtirmiÜti.
Sergide, Akyavaܒ’n DoÚu-Bat sanat ve kültür dünyas arasnda kurduÚu
kendine özgü sentezi izleniyor. 290 eserlik seçme çok etkileyici. Kübizmden sürrealizme, Ýslam minyatürü çizimlerinden tarih öncesi duvar resimlerine, kaligrafi
kaynakl uygulamalardan tek tanrl dinlerin sembollerine sanatçnn dünyasnda
geziniyorsunuz.
Sergi srasnda 3-13 yaÜ aras çocuklara yönelik etkinliklerine var. Aileleri
ve gençleri kapsayan Aile Fermanm, Ûüpheci Geometri gibi ilginç sanatsal
faaliyetler de yer alyor. Ayrca PerÜembe ve Pazar günleri 17.00’’de ücretsiz
rehberli turlar düzenleniyor. En az 4, en çok 20 kiÜilik gruplar halinde gerçekleÜtirililen turlar için rezervasyon gerekli.
Etkinlik Süresi: 10 Hafta
Gündüz Program: 15 Kasm
2013-31 Ocak 2014
Cuma günleri, 10.30-12.30
MSÜ Doç. EËitmen Burcu PelvanoËlu ile, ilk örneklerinden günümüze geliÎimi ve tarihsel
okuma biçimleri bakmndan
Türkiye’’de modern resmin doËuÎu
ve çaËdaÎ sanatn geliÎimi iÎleniyor.
Sanatn yeni ve çaËdaÎ oluÎumlar,
son yllardaki dinamikleri ve günümüz sanat ele alnyor.
Bat sanat ile karÎlaÎtrmal örneklerin incelendiËi,
disiplinleraras okumalarla Türk
resminin kültürel ve ekonomik
geliÎimini anlamaya yardmc
programda ele alnacak baz baÎlklar Îunlar: BatllaÎma dönemi
ve Osmanl’’da resim sanatnn
doËuÎu; Osman Hamdi Bey, Íeker
Ahmed PaÎa, Süleyman Seyyid, Halil PaÎa gibi ustalar; Çall
KuÎaË sanatçlar, Cumhuriyet
Dönemi’’nde sanatç gruplaÎmalar,
Türkiye’’de ÇaËdaÎ Sanat.
Hareketin Büyüsü
Genç Ýstanbul Modern, Ýstanbul Modern’’in Paris’’teki Centre Pompidou iÜbirliÚiyle gerçekleÜtirdiÚi ücretsiz bir eÚitim program ve çocuklarla ailelere yönelik. Bu
dizinin bir parças olan Hareketin Büyüsü adl çalÜmaysa, 01 Ekim 2013 –– 19
Ocak 2014 tarihleri arasnda gerçekleÜecek. Çocuklarn sanatçlar tanyacaÚ,
sanatsal yaratnn gizemlerini anlayacaÚ, nesneleri keÜfedecekleri, etkileÜimli
oyunlarla farkl deneyimler kazanacaklar 1.5 saatlik atölyenin kontenjan 25
kiÜiyle snrl.
54
KASIM 2013
Çanakkale
Kitap Fuar
Dans ediyorum
mutluyum
D
ancentrum’’da, 16 Kasm’’dan itibaren çocuklara ve gençlere, 19 Kasm’’dan itibaren de
yetiÜkinlere yönelik dans ve hareket programlar baslyor..
Dans ve çizim aÚrlkl interdisipliner atölyeleri, farkl sanatsal medyalar araclÚyla ifade biçimlerini güçlendirme
amaçl. Çocuklarn düÜüncelerini ve hissettiklerini dans, çizim, Üiir ve müzikle ifade edebileceÚi atölyeler farkndalÚ
artrdÚ gibi çevresiyle saÚlkl iliÜki kurmay da öÚretiyor.
Dancentrum’’daki çocuk ve gençlere yönelik yas gruplar; 4-6 Küçükler, 7-9 Biraz Büyükler,10-13 Büyükler ve
14-18 Gencler olarak ayrlmÜ.
Programlar’’dan bazlar Üunlar:
Aytül Hasaltn ve Zeynep Kocaoglu ile Anne Bak! ÇizdiÚim KuÜ
Gibi Uçuyorum; Rusudan Savaneli
ile Pantomim ve Yaratc Drama;
Djamel Fellouhe ile Caz Dans;
2.Uluslararas Çanakkale
Kitap Fuar, 7-14 Aralk tarihlerinde Kolin Hotel Megaron
Kongre Salonu¼nda kitapseverlerle buluÆuyor.
Birbirinden renkli yazarlar fuar boyunca söyleÆi ve
imza günlerinde
hayranlaryla bir
araya gelecek,
kitaplarn imzalayacak. Fuarn
onur konuÂu;
Azerbaycan.
Azeri edebiyatnn önemli
isimleri, Æair ve
yazarlar fuar boyunca kitap
severlerle birlikte olacak. ÅöyleÆi ve Æiir dinletileri düzenlenecek. Ayrca fuar süresince
sergiler ve çeÆitli ülkelerin lm
gösterimleri de yer alacak.
Bilgi için: www.canakkalekitapfuari.com
AyÜem Sunal ile Klasik Bale; Yasemen Karaduman ile
Salon Danslar (cha cha, samba, rumba, jive, vals, tango,
quickstep ve fokstrot); Prof. Napoleao ile Capoeira; Duygu
Etikan ile Hiphop, Dancehall; Tobi Irie Honore ile Afrika
Danslar; Yosun Akverdi ile Poi.
YetiÜkinlere yönelik, Shaolin Rahibi Yang Fu Lin eÚitmenliÚindeki Tai Chi , Cigong ve Meridyen Tedavi Teknikleri Program da 19 Kasm’’dan itibaren baÜlyor.
13 yl önce Türkiye’’nin ilk dans portal olarak kurulan
Dancentrum’’un, Türkiye genelinde 30 bini aÜkn üyesi var.
Ýstanbul-Taksim’’deki 500 m2’’lik alandaki 3 ayr stüdyoda
dans, hareket, oyunculuk eÚitimi
ve performanslar gerçeklestiriliyor.
Her yl düzenli olarak yurtdÜndan
dünyaca ünlü koreograflarn katlmyla Istanbul Street Dans Karnaval atölyeleri de yürütülüyor.
www.dancentrum.com
KASIM 2013
55
SöyleÏi
Prof. Hasan ølkova - Röportaj: Emine ÇAYKARA
‘‘TDC’’nin
alannda
en iyisi
olmasn
istiyorum’’
T
TDC’’nin yeni baÏkan Prof. Hasan Ìlkova ile diyabeti
önleme konusunda geldiÌimiz nokta, eksiklikler, güzel
iÏbirlikleri, umutlar ve hayaller üzerine...
DC, 60 seneye yaklaÆan süreçte bir
ilk kurum olarak çok önemli çalÆmalar yapt; diyabet bilincini oluÆturan bir sivil hareket oldu. Biraz
yaÆananlar özetler misiniz?
ÃLKOVA. TDC, uzunca bir süre
ülkenin deÚiÜik kentlerinde hayrseverlerin baÚÜlaryla gerek
hastane ad altnda merkezler, gerekse diyabet poliklinikleri
açt. Hiç bir yerde diyabet polikliniÚi yokken bunu yapt,
baÜard. SGK, Emekli SandÚ anlaÜmalar sayesinde bu
saÚlk hizmetini oldukça uygun koÜullarda halka iletebildi.
56
KASIM 2013
Ama tabii bu verilen hizmet, bir anlamda devletin vermesi
gereken saÚlk hizmeti. Amacna da ulaÜmÜ olduÚunu görüyorum, çünkü biz, bu açtÚmz diyabet merkezlerini teker
teker kapamak durumunda kaldk. Niçin? Çünkü o Üehirdeki devlet hastanesinde diyabet polikliniÚi açld, tabii ki bu
arada SGK ile anlaÜma yaplp yaplamamas gibi snrlayc bir takm faktörler rol oynamÜ olabilir ama hemen hemen
bütün devlet hastanelerinde diyabete yer ayrlmÜ oldu; ilgi
duyan hekimin diyabet polikliniÚi yapmasna yol açld.
SaÚlk alannda diyabete verilen hizmetin kalitesini artrma
konusunda hedefimize bence ulaÜtk. Bu, bize dur diyen bir
Üey deÚil tabii ama baktÚnzda bugün artk üniversite ve
devlet hastanelerinde diyabetlilerin kapsn çalabileceÚi ve
hastalklaryla ilgili yardm alabileceÚi diyabet hemÜiresi,
diyetisyen ve hekimin çalÜtÚ birimler var.
ÃÆbirlikleri, yeni sinerjiler
- Diyabete bakÆ da geliÆti bu sayede, yeni yan sivil
kurumlar ortaya çkt. Bu da diyabetle ilgili tam yeterli
olmasa da önemli bir farkndalk yaratt diye düÆünüyorum. DoÂru mu?
ÃLKOVA. Evet, mesela saÚlk hizmeti açsndan Türk Diyabet Vakf’’nn (TDV) kurulmas, bu arenaya katlmÜ olmas
bir sinerji yaratt, sonuç olarak genel düzenleme açsndan
SaÚlk BakanlÚ’’nn diyabete bakÜ deÚiÜti. Bugün Halk
SaÚlÚ Kurumu’’nun içinde diyabet ve metabolik hastalklar
ve obeziteye bakan ayr bir bölüm var; bunlarla uÚraÜan,
emek veren, neler yaplmas gerektiÚini planlayp bizlerle
iÜbirliÚi yapan insanlar var. TDC’’nin diÚer bir hedefi hekimlerin eÚitimini saÚlamak, diyabetle ilgili eÚitim düzeyini
yükseltmek, güncel bilgileri onlara aktarmak. Bunun için
TDV ile dönüÜümlü Ulusal Diyabet Kongresi düzenliyoruz.
Her kongrede 1000’’i aÜkn hekim katlp bilgilere gerek
yerli, gerekse yurtdÜndan konuÜmaclar araclÚyla ulaÜabiliyorlar. Bu seneden itibaren ulusal diyabet kongreleri
internetten de eÜzamanl yaynlanabilecek; kiÜi evinden
kongreye eÜzamanl katlabilecek, bir süre sonra sorular
da sorabilecek. Kongre sonras da TDC ve TDV’’nn ortak
bir linkinde yer alan konuÜmalar doktorlar tarafndan tekrar
tekrar dinlenebilecek.
- SaÂlk BakanlÂ ile de ortak çalÆma yaplyor mu?
ÃLKOVA. Elbette. Halk SaÚlÚ ile hekimlere yönelik, aile
hekimlerine yönelik eÚitim programlar yapyoruz. Bizim için
sevindirici olan, eskiden de iÜbirliÚi içinde olduÚunu gördüÚümüz SaÚlk BakanlÚ’’nn bugün artk gerçekten STK’’larla,
akademiyle birlikte hareket etmesi; özellikle aile saÚlÚ içinde çalÜan hekimler, hemÜireler ve diyetisyenlerinin diyabet
eÚitimiyle ilgili çok güzel projeler üretiyor olmas.
- Siz diyabetli hastalarnza bakarak bilinçlenmeyi
daha da nasl artrrz deyince ne eksik görüyorsunuz?
ÃLKOVA. Ýki konu var; Türkiye’’de diyabet on yl içinde
%100’’e yakn artÜ gösterecek, o artÜn nedenleri biraz
daha yakndan incelenmeli. BaktÚnzda biz çok mu kötü
besleniyoruz, evet, böyle noktalar var, hareketsizlik de söz
konusu, tabii ortalama ömür süresinin uzamas da diyabet
artÜn etkiliyor. Ama sonuçta böyle bir hastalk var ve biz
bu hastalar iyi tedavi etmek zorundayz. Üç aylk ortalama
Üeker deÚerini gösteren HbA1c deÚerini biz 7’’nin altna
indirmek zorundayz. BaktÚmzda HbA1c ortalamas, son
yirmi ylda %10’’lardan 8’’lere inmiÜ.
Diyabeti önleme
- Bu, genel tabloda iyi bir rakam m?
ÃLKOVA. Çok iyi bir rakam. Bunda yeni ilaçlarn çok
büyük önemi, diyabet bakmnn iyileÜmesi ve diyabet eÚitiminin de parça parça rolü var. Maliyeti bu kadar aÚr bir
hastalÚ siz daha iyi tedavi etmek zorundasnz.
Ûimdi iÜimiz belki biraz daha zor, çünkü elimizde daha
çok ilaç var, ilaca ulaÜm kolay, hastalarmz daha iyi tedavi
edebiliyoruz. Ama diyabeti önleyebilmek için bir Üey yapabiliyor muyuz derseniz, hayr, hiç bir Üey yaplmyor. Evet,
bir takm projeler var ama daha çok yol var. Bugün MEB
beslenmeyle ilgili dersler koymal mesela. Bilincin artrlmas,
çocuÚun, annebabalarn bu konuda eÚitimi Üart. Bugünün
çocuklar yarnn anne babalar olacak. Beden eÚitimi
dersleri önemli. Mecburi olsa mesela; her gün bir saat beden
eÚitimi çok Üeyi deÚiÜtirir. Yani iÜin boyutu STK’’lar açsndan
““Diyabeti önleme konusunda
daha planl ve iÏbirliÌi içinde
hareket etmeliyiz.””
bitmiÜ deÚil. Bir yandan profesyonellerin eÚitimiyle ilgili
çabalar sürdürmek, diÚer taraftan diyabetin önlenebilirliÚi bilindiÚi için ne yaplabiliri planlamak, bunun için örgütlenmek,
saÚlk otoriteleriyle iÜbirliÚi yapmak, onlara bir takm öneri,
programlarda bulunmak vs. gerekli.
3 aylk ortalama yeterli deÂil
- Diyabetlilerin sizce diyabeti yönetmede en büyük
yanlglar neler? Ãnsülin korkusu mu? HastalÂ büyütmek mi? Kabullenememek mi?
ÃLKOVA. Hastalklaryla, durumlaryla ilgili hep kendi alglarna kaplyorlar; bu da, bir süre sonra yanlÜ olabiliyor.
- Mesela?
ÃLKOVA. Ben iyiyim, hiç bir Üikayetim yok, diyor.
Kimisi hastalÚ biliyor, kimisi bilmiyor. Diyabette belirtilerle
hastalk takibi yaplmaz, kiÜinin görmesi bozulduÚu zaman
çok ciddi kanamalar olmuÜ olabilir. Ayaklar yanmaya, tutuÜmaya, donmaya, aÚrmaya baÜladÚnda geriye dönüÜü
olmayan veya çok zor olan nöropati baÜlamÜ olabilir.
KASIM 2013
57
SöyleÏi
Prof. Hasan ølkova - Röportaj: Emine ÇAYKARA
Bu nedenle diyabette kontrol Üarttr ama eÚer kiÜi hastalÚyla ilgili algy sadece semptomlarla iliÜkilendirirse, o vakit
tabii ki kontrollerini, tedaviye uyumu yeterince saÚlanamayacaÚ için durum karÜk. Hekimlerin bile tedavi ettiÚi, izlediÚi hastalarn durumunu alglamalar yeterli olmayabiliyor,
ki çalÜmalar da bunu gösteriyor. Dolaysyla hekimlerin de
diyabetli bir hastay izlerken durumlaryla ilgili, bu hasta iyidir, bu hasta çok iyi deÚildir gibi deÚerlendirmemeliler; bu
alg da yanlÜ. Sadece Türkiye’’de deÚil, bütün dünyada.
- Bunu anlayamadm. Açar msnz biraz?
ÃLKOVA. Yani HbA1c’’si 7 diyelim, aa fena deÚil,
demek olmaz. Bak bakalm tokluk Üekerleri nasl gidiyor,
tokluk Üekeri yüksek, açlk düÜükse, ortalamas 7 olmuÜ
anlam yok; aslnda zarar veriyordur. Diyabet bugün artk
multidisipliner bir yaklaÜm gerektiren bir hastalk. Bu, bir ya
da birden fazla disiplinle iliÜkili, bu da mutlaka birden fazla
doktorun o diyabeti izlemesi anlamna gelmiyor.
- Daha ayrntl düÆünmek gerekiyor anlamnda m?
ÃLKOVA. Evet, diyabet sadece 3 aylk ortalama, açlk
kan Üekeri veya tokluk kan Üekeri kontorlünden ibaret deÚil.
O hastann nörolojik, göz muayenesi, kalp damar sisteminin
kontrolü vs. bütün bunlar yaplmas, izlenmesi gerekenler.
- Endokrinologlar böyle yapmyor herhalde? Aile
hekimi ve iç hastalklar anlamnda m söylüyorsunuz?
ÃLKOVA. Göz dÜndaki muayeneyi içeren bütün her
Üeyi, birinci basamak hekimi gayet rahat yönlendirerek yapabilir. Günü geldiÚinde kardiyo vasküler sistem açsndan
bir hastay kardiyoloji kliniÚine gönderebilir, bakn bakalm
bunun sorunu var m, der.
‘‘Türkiye’’de insülin kullanm
bundan 15-20 sene evvel
%2’’lerdeyken bugün baz
merkezlerde neredeyse
%50’’lere çkt, genelde
%30lar civarnda.’’
Farkndalk ve gerçekçilik
- Bu gerçek, farkndalk ve diyabetle ilgili bilginin
hekimlere bile tam yaylmadÂn gösteriyor. Hastalarda da insülin ve hapa karÆ direnç oluyor. Bunu nasl
deÂerlendiriyorsunuz?
ÃLKOVA. Türkiye’’de insülin kullanm bundan 15-20
sene evvel %2’’lerdeyken bugün baz merkezlerde neredeyse
%50’’lere çkt, genelde %30lar civarnda. Kullanm hâlâ düÜük oranda ama artyor, bu sevindirici. Ýnsülin, gerek hastalar
gerekse hekimler arasnda reddedilen, istenmeyen bir tedavi
biçimi. Ve insüline baÜlama durumunda, hekim, sadece belki
hasta reddediyor diye insülinden bahsetmeyip, srarc ve
ikna edici olmadan hastay izleyebiliyor. Çünkü çok srarc
olursa o hasta o hekimi brakp baÜkasna gidecek.
- Ãnsülinle iliÆki çok ciddi sorun yani. Yine farkndalÂa geliyoruz.
ÃLKOVA. Tabii.
58
KASIM 2013
- Son olarak TDC¼nin yeni baÆkan olarak hayalleriniz neler?
ÃLKOVA. TDC ve diyabetle ilgili gerçeklemesini ümid ettiÚim hayallerim var. TDC’’nde, Nazif Hoca’’nn (BaÚraçk),
öncesindeki rahmetli Muzaffer Ûevki Yener, Celal Öker, Ali
Ýpbüker, Sevim Büyükdemir, Üstün Korugan’’n herkesin, tek
tek emeÚi var. TDC’’nin ülke çapnda yine örgütlenmesini
isterim. Diyabetli hastalarn en ufak sorunlarnda akllarna
gelecek ve arayacaklar ilk yer olmasn... Alannda en iyisi
olmasn... Ayrca bakanlkla, devletin diÚer saÚlk otoriteleriyle baÜlayan ve çok güzel giden iliÜkinin daha da ilerlemesini, bu sk iÜbirliÚiyle yaplan iÜlerin kalitesini artrmay...
Diyabetli hasta eÚitimi için daha yeterli bir konuma gelebilmek de hayalim. Diyabeti önleme konusunda daha planl ve
iÜbirliÚi içinde hareket etmeliyiz.
Sürpriz
n
o
m
i
L
n
Be
Ben Chopin
Koca bir evrende
yaÏyorsak hayvan
dostlarmzn da
diyabetle tanÏmasna,
yaÏamasna
ÏaÏrmamamz gerek.
ÍÏte size birbirinden
tatl iki kedinin,
Limon ile Chopin’’in
hikâyesi.
1
997 ylnn Haziran
ay... Sevilay Arslan,
Ýzmir’’de üniversitede
okurken Limon’’la
KarÜyaka’’nn dar
sokaklarndan birinde
karÜlaÜyor; arabann
arka tekerleÚine sinmiÜ, korkmuÜ,
gelen geçeni izliyor. En fazla 1
aylk, tüyleri dökülmüÜ ve neredeyse
açlktan ölmek üzere... Birkaç gün
bakp iyileÜtirince sokaÚa brakrm
diyerek öÚrenci evinde ona gözü
gibi bakyor, zaten avuç içi kadar,
elleriyle besliyor ve tabii sonra ondan
ayrlamyor. Ýzmir sonras Ankara,
60
KASIM 2013
Antlya, Didim, Isparta, Svas’’a
akra- ba ziyaretleri derken birlikte
neredey- se Üehir Üehir geziyorlar.
Sevilay Hanm evleniyor, aile
büyüyor ve Balkesir’’e yerleÜiyorlar.
8 yaÜnda yemek yerken Limon’’un
aÚznda dayanlmaz aÚrlar baÜlyor.
Su bile içemez hale gelince önce üniversite hastanesi, oradan bir baÜka
veteriner, oradan bir baÜkas derken
tüm az diÜleri çekiliyor. Antibiyotik tedavisi de fayda etmeyince anlaÜlyor
ki, Gingivit isimli bir diÜeti hastalÚndan muzdarip. 10 yaÜndayken,
kortizon tedavisi sonras fenalaÜp
komaya giriyor. YaÜadÚnn Üeker
komas olduÚunu ve kortizon tedavisi
sonras diyabetin ortaya çkabileceÚini de o zaman öÚreniyorlar.
Ýnsülinle tanÜtktan sonra hayat
kurtuluyor.
Tabii her Üey birden düzelmiyor.
Hipoglisemiler, kulaktan kan almalar,
insulin dozunu ayarlama sorunla- r,
çok uzun bir süre mücadele... Zamanla kan Üekeri düzene girince,
insülin dozu da kademeli olarak
azal- tlyor; günde 5-6 kere yaplan
insülin iÚnesi, günde 1’’e iniyor, sonrasnda ihtiyaç kalmyor. Çünkü kortizon sonras ortaya çkan diyabet, bir
süre sonra ortadan kalkabiliyor. Yani,
ameliyat, ilaçlar derken yaÜadÚ
Üokla Limon’’un bedeni bir süre ilave
insüline ihtiyaç duydu, insülin salgs
normale dönünce de iÚne kesildi.
Limon’’un, diyabetli anlar eskilerde kald, o bugün 17 yaÜnda olgun,
görmüÜ geçirmiÜ bir kedi. Hatta bizim
dünyamzda dede bile saylabilecek
yaÜta, insan yaÜ hesabyla 80’’ini
geçkin.
Unutmadan... Sevilay Hanm,
hâlâ zaman zaman Limon’’un kan
Üekerini ölçüyor, tedbiri elden brakmyor. YaÜ gereÚi dikkatli olmak
zorunda.
Diyabet ve
Fransz Chopin
Chopin Fransa’’da, sokakta, gözleri tamamyla kapal halde hayvanlar koruma tarafndan bulunuyor ve
bir göz uzman veteriner tarafndan
ameliyat ediliyor. ÝyileÜmesi için kullanlan kortizon, ay- nen Limon’’un durumunda olduÚu gibi diyabeti tetikliyor.
Geçici aile programyla sahipsiz
hayvanlara evini açan Ayçl Yücer’’in
Paris’’teki öÚrenci evine geldiÚinde
bu durumu anlaÜlyor. O srada
tahminen iki yaÜnda. Bütün imkanlar
seferber edilerek hayata tutunuyor ve
Ayçl Yücer tarafndan sahipleniliyor.
Zor günler... Farkl veterinerler,
insulin dozu ayarlamasnda sorunlar,
aÜr yemek yeme ve beraberinde
ishale baÚl aÜr, ani kilo kayplar
vs. Ayçl Hanm, Chopin’’in Üeker
deÚerlerinin 460mg/dl’’a kadar çktÚn görmüÜ. Ýnsülin tedavisi, ‘‘diyabet’’
ve ‘‘obezite’’ mamalar, ishaller, iÜtah
artÜ, iÜtah kesilmesi, aÜr zayflamalar, kusmalar, farkl veteriner ziyaretle- riyle çare aramalar... KliniÚe
yatryorlar, veterinerler umutsuz.
Bu süreçte o da çareyi diyabet
konusunda bilinçlen- mekte buluyor.
Ayn diyabetli çocuk- larn ailelerinin
baÜlangçta yaÜadÚ Üok gibi önce
ÜaÜknlk, ardndan konuyla ilgili ne
buluyorsa baÜlyor okumaya ...
Bilgilenmek en iyisi
Ûansna www.diyabetikkedi. com
isimli web sitesiyle tansyor; kurucusu
H. FatoÜ Gür AknoÚlu’’nun, kedisi
Tarçn’’n diyabeti nedeniyle çok
büyük zorluklar tek baÜna aÜtktan
sonra açtÚ bir aÚ. Diyabetik kedi
sahiplerinin yalnz olmadklarn hissettiren, veterinerlerin de yakndan takip
ettiÚi bu adres, Fransa’’dan Türkiye’’ye
uzanan hayvan sevgisi ve bilgi
paylaÜm, Ýstanbul’’daki vete- rinerleri
kedi
- Kediniz, aynen insanlardaki gibi
sk idrara çkyor, aÜr yemek
yiyorsa ve buna raÚmen zayflyorsa, diyabetli olabilir.
- Obezite, sistit ve gingivitis ile
diyabet, kedilerde de kardeÜ hastalklar; diyabeti kontrol alnmasna
raÚmen, obezite sorunu devam
eden kediler var.
- Hazr kedi mamalarnn, uzun
vadede metabolizmalar üzerinde
olumsuz etki yaptÚ, yüzde yüz
etobur olan kedilerin asiditesini
azalttÚ, obeziteyi tetiklediÚi ve
diyabete yol açtÚ düÜünülüyor.
- Kedilerin Üeker deÚerini ölçmek
için, artk kulak ucundan alnan bir
damla kan yeterli oluyor.
Ýlhan Gökgöl’’ün Chopin’’in diyabetinin geçici olduÚu konusun- daki
srarlar, FatoÜ Hanm’’n yönlendirmeleri sayesinde Chopin’’in ölümcül
bir hipoglisemi komasna girmesini
önlüyor. Çünkü Fransa’’da tipik bir
diyabetli muamalesi yapp insülin
vermek istiyorlar. Kulaktan kan alp
tahlil yapmay FatoÜ Hanm sayesinde
öÚreniyor: ‘‘Fransa’’da bunu yapan bir
kiÜi bile yoktu! Benimle dalga geçtiler...’’ O günler geçti. Chopin artk
insülinsiz Ýstanbul’’da yaÜyor. Gdasna ve kullandÚ ilaçlara çok dikkat
ediliyor. Ûeker ölçümleri, profilleri de
güzel sonuçlar veriyor.
Arszlk sanlan ama diyabetten
kaynaklanan iÜtah, oburluÚu, ishali,
Üeker deÚerleri normale dönünce
düzelmiÜ, hatta tabaÚnda yemek bile
brakyormuÜ.
- GerektiÚinde aynen insanlarda
olduÚu gibi günde 5-6 kez Üeker
ölçümü yaplyor.
- DoÚru insulin dozunu ayarlamak,
hipo ve hiperglisemiyi önlemek
için de, ayn insanlardaki gibi sk
ölçüm yapmak önemli.
- Karnn yan taraf, üstü, koltuk altna yakn bölgeler, insülin yapma
alan olarak en etkili bölgeler.
- Kediler zeki hayvanlar. BaÜta
zorlansalar da, insülinden sonra
rahatladklarndan, iÚne yapma
saatlerinde yannza gelip karnn
açp bekleyen kediler bile var.
Limon ile Chopin’’i bizimle tanÛtran H. FatoÛ
Gür AknoÙlu’’na, www.diyabetikkedi.com web
sitesine teÛekkür ederiz.
KASIM 2013
61
Posta Kutusu
Siz sorun, uzmanlar cevaplasn. Sorularnz
diy
[email protected]
adresine bekliyoruz.
S: Annem Tip 2 diyabetliydi, bende de total kalça protez ameliyatndan sonra yaplan yüklemede Ïeker çkt. 52 yaÏmda Tip 2
diyabet teÏhisi kondu ve iki senedir Ïeker ilac kullanyorum. Hayatm boyunca, düzenli yürüyüÏ yapan, doÌru ve ölçülü beslenen biri
olsam da özellikle 35 yaÏmdan itibaren karn bölgemde toplanan,
bir türlü gitmeyen yaÌlanma vard, kilo vermemi zorlaÏtrp beni
sinir ediyordu. Tip 2 teÏhisi ve ilaç tedavisi sonras 8 kilo verdim,
karn bölgemdeki yaÌlanma azalmaya baÏlad. Sabahlar açlk Ïekerime düzenli bakyorum;70-80 mg/dl civarnda çkyor. Senelik
tahlillerimde de açlk kan Ïekeri sonucu 100’’ün altnda çkyor.
Senelik tahlillerimde ve günde bir kez Ïekerimi kontrol dÏnda
yapmam gereken test var m? Bu Ïekilde bakarak, bu deÌerlerle
diyabetimi iyi kontrol edebiliyorum diyebilir miyim?
Billur Gül CoÜkuntuna, Ýstanbul
C: KullandËnz ilaçlar bilmemiz, size daha saËlkl
yardmc olmamz saËlard. Açlk kan Îekerleriniz 100mg/dl
civarnda olduËuna göre uyguladËnz diyet ve ilaçlara devam
ediniz. Üç ayda bir HbA1c tahlili yaptrmanz yeterli.
Prof. Dr. Nazif BaÚraçk
••••••
S: 35 yaÏmdaym, 8 senedir Tip 1 diyabetle,
insulin tedavisi görerek yaÏyorum. Sabah ve gece
yatmadan evvel ideal Ïeker deÌerlerim ne olmal?
Merak ettiÌim konulardan biri Ïu: Tip 1 hastalarnda kullanlan ilaçlar (Levemir, Lantus
vb.), yani ilaç çeÏitliliÌi neden kaynaklanyor?
Bazlarmz birini kullanrken bazlarmz neden diÌerini kullanyor? Bir de Türkiye’’de saÌlk
sisteminde ikinci büyük harcama olan diyabetle
ilgili SGK’’nn almak istediÌi önlemler konusunda
bilgi verirseniz sevinirim.
Yalçn Adakul, Ýstanbul
C: Tip 1 diyabetli ve 27 yaÎndan beri diyabetli olduËunuza
göre yoËun insülin yani günde 4 defa insülin yaplmas en uygun Îekil. Sabah ideal Îeker deËeri açlk 110-125 mg/dl aras,
gece yatmadan evvel de 160 mg/dl alt olmal, Tip 1 diyabette
gece hipoglisemilerinden kaçnmak gereklidir.
Lantus’’la Levemir arasnda fark yoktur, ikisi de uzun etkili
ve hipoglisemi yapma olaslË daha azdr. Üç ayda bir HbA1c
ve tokluk Îekerlerinize baktrmanz yeterlidir. SGK konusuna
ileriki saylarda yer vereceËiz.
Prof. Dr. Nazif BaÚraçk
••••••
S: Biraz kilolu olan 17 yaÏndaki oÌlumu öncelikle saÌlkl
beslenmeyi öÌrenmesi için diyetisyen kontrolüne baÏlattm. HerÏey
istediÌim gibi geliÏti, beslenmeyi öÌrendi, spor salonuna devam etti
ve üç aylk diyet sonucu 6 kilo verdi. Arada baÏ dönmesi Ïikayetleri,
babasnda Tip 2, teyzelerinde Tip 1 diyabet olduÌu için kan deÌer-
62
KASIM 2013
leri kontrolü yapld. 75 gr oral glukoz yükleme sonucunda saat
sonra 89 mg/dl, 1. Saatte 93 mg/dl, 2. Saatte 73 mg/dl çkt. Hepsi
normal deÌerlerin altnda. Bu neyi ifade ediyor? Ne önerirsiniz?
Ílerde çocuÌumun diyabet olacaÌn gösterir mi? HbA1c 5.6, açlk
kan Ïekeri 93, insülin açlk 6.82, HOMA 1.57 gibi deÌerler çkt.
Diyabetli olmamas için ne yapmalym? Îekeri mi yasaklayaym? Cevabnza teÏekkür ederim.
Zeynep Ayta - Ýzmit
C: Bu deËerlerin tümü normal. Íu an için herhangi bir
diyabet riski yok. Kilolu olmamas ve düzenli spor yapmas tabii
ki ileri yaÎlar için son derece önemli.
Fazla Îeker tüketiminin yllar içinde diyabet riskini artrdË
kesin, hele anne veya babada diyabet varsa.
Prof. Zeynep OÜar Siva
••••••
S: Ailemde ciddi Ïekilde diyabetli olanlar var. Kuzenlerim
Tip 1, teyzem Tip 2 diyabetli. Îeker ölçümlerim normal deÌerde
çkyor. Ancak mesela hangi sklkta bu kontrolleri yapmam gerekiyor ki ihtiyatl olaym? Merak ettiÌim bir diÌer konu da aÏr tatl
yeme isteÌimin diyabet belirtisi olup olamayacaÌ... Ayrca
tatl bir Ïey yediÌimde kendimi kontrolde zorlanyorum
ve adeta Ïuursuzca devam ediyorum. Potansiyel risk
taÏmam bunda etkili olabilir mi?
Melda Erkunt, Ýstanbul
C: AÎr tatl yeme isteËi diyabet habercisi deËildir. Uzun süre aç kalmamal, öËün
atlamamalsnz. Ancak ailede 1. derecede
diyabetin varlË da hiç kuÎkusuz bir diyabet
riski göstergesidir. Bu nedenle diyabet taramas
açsndan yapmanz gereken ylda bir kez açlk
kan Îekerinize baklmasdr. Açlk kan Îekerinin
normal deËeri 100 mg/dl altndadr ve eËer ölçümlerde
bu snrn üzerinde bulunduysa ileri tetkik yaplmas gereklidir.
Hangi testin doËru olduËuna doktorunuz karar verecektir.
Prof. Zeynep OÜar Siva
••••••
S: Babam hipertansiyon hastas, ayn zamanda gizli Ïekeri
var. Potansiyel olarak beni bekleyen tehlikeler nelerdir? Nelere
dikkat etmeli ve hangi sklkta tetkiklerimi yaptrmalym?
Hasan Soygüzel, Yalova
C: EËer ÎiÎmansanz diyabet ve hiper tansiyon riskiniz yüksektir. Düzenli egzersiz yapmal ve ideal kiloda olmaya çalÎmalsnz. Sizin durumunuzda ylda 1 kez ölçülen kan Îekeri diyabet tans için yeterlidir, 100’’ün altnda olan deËerler normaldir.
Bunun yannda ylda bir kez tansiyonunuzu ölçtürmelisiniz,
normal tansiyon deËeri 120/70 mmHg olmaldr.
Prof. Zeynep OÜar Siva