Bu fotoğraf fena SOCAR Bu fotoğraf fena SOCAR Bu fotoğraf fena

&!!#%!!
&!!#%!!
#((!!
#((!!
" #
# '#$"'
'#$"'
"
Yeni
hayata
Yeni dönemde
dönemde hayata
geçireceği
geçireceği 222
222 Dev
Dev ProProje
je arasında
arasında yarış
yarış pisti
pisti
bulunduğunu
bulunduğunu da
da açıklaaçıklayan Denizli
Denizli Belediye
Belediye
yan
Başkanı
Başkanı Zolan,
Zolan, Ege
Ege BölBölgesi’nin en
en büyük
büyük araba
araba
gesi’nin
yarışı ve
ve motocross
yarışı
motocross pispistinin
tinin Denizli’ye
Denizli’ye yapılayapılacağını açıkladı.
açıkladı. Zolan,
Zolan,
cağını
"Başta
Denizli çevresi
çevresi
"Başta Denizli
üzere farklı
olmak
farklı şehirolmak üzere
şehirlerden insanlar
insanlar da
da DeDelerden
nizlimiz’e
nizlimiz’e bu
bu sporu
sporu yapyapmak
mak için
için akın
akın edecekedecekler” dedi.
dedi. devamı
devamı 10'da
10'da
ler”
! #
!!#
!#"#" Millî Görüş lideri, eski başbakanlardan merhum
Necmettin Erbakan’ın yeğeni, CHP Fatih Belediye
başkan adayı Sabri Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan,
CHP İzmir İl Başkanlığı’na giderek bu partiye geçti
www.sondakikagazetesi.com
21 Mart 2014 Cuma
" ""# !#!
!" ')($(&%
(%"%")?LCOP6NIOHKJG
MDEN7OKN+LFMPNKGP P:HBMPOHODJLOP5NHMLP*M@NKB7O
.3C?=?P&O>JP-KOLJ+LFOGNP#OHN9PL,MDNP*O@OI
6?>MDN+PE3HMLKMPO2JKFJ;P#B:KOIP(P<NLP!PIM'
EHMGOHMPGO:OKJPOKOLOPDO9N:PBKOLP#OHN9PL,MDN
*O@OIP6?>MDN+PCOGKO@JGPPINKCBLPKNHOCOPIOK'
BKFA;P-2JKJ@JPCO:OLP8BHLB7OP8MKMFNCMP8O@GOL
OFOCJP$.)"KNP-ENKO4P%8O@GOLPJLFJH"FOLPOKFJ=JIJ>
<OCHO=JPFO9OPC?GDMGKMHMP2JGOHIOGPN2NL
2OKJ@O,O=J>%PFMFN;P&( '#)&()
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak başta Ege Mahallesi olmak üzere bir çok
alanda kent dönüşümü için çalıştıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, proje
kapsamında kiracılara da sahip çıkılacağını açıkladı. Kocaoğlu, “Kentsel
Dönüşüm yaparken hem mülk sahibini hem de kiracıyı mutlu edeceğiz” dedi
$$'!'!')$%%$(!)#(" BKOLP!PCO@JLFOGNP/H<OGOL+JLP?CMKNG
<O@7AHAP1BHIALOP$.)P0KP8O@GOLJP-KNP/L5NL4P)6PCMDNP.?DMCNLPOC5JKJ
7MP0>INHP6NKKME7MGNKNP6ADEO1OP6BHB=KAPNI>OPOEEJ;P0KP8O@GOLP*OHFJI,JDJ
H9OLP&OHOB=KAP7MP&OH@JCOGOP0K2MP8O@GOLJP-KNP&OHOM5MPFMPGOEJKJI
E3HMLNLFMP9O>JHP<AKALFA;P0KGPFM1OPDNCODMEMPOFJIPOEEJ=JLJPD3CKMCMLPOEN9
/H<OGOL4P?LK?GP9OCOEJIJ>OP<OGEJ=JIJ>FO4PC?H?CMLP:BKNENGPDNHG?KODC'
BLOP<OGEJ=JIJ>FOPMKNIN>NPEO@JLPOKEJLOPGBCIOP>OIOLJLJLP5MKFN=NLN
F?@?LF?G;P83K?LIMPFM=NK4P<?E?LKM@IMP>OIOLJ;P$.)P2OEJDJPOKEJLFO
DNCODMEPCO:IOGPFB=HAP5MKFN;P@MGKNLFMPGBLA@EA;P&( '#)&'
"## #
Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerine
sahip Muğla'da, otelcilerin sezon
kısalığı nedeniyle personel bulmakta
sorun yaşadığı bildirildi. Turizm sezonunun kıyı Ege'de 5-6 ay gibi kısa bir
dönemde gerçekleşmesinden dolayı
vatandaşların bu sektörü tercih etmekten kaçındığı, bunun için turistik tesislerin özellikle kalifiye eleman temininde sıkıntı çektiği kaydedildi. 16’da
İzmir Büyükşehir Belediyesi
tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman
Buluşması’nda konuşan İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı
Kocaoğlu, kentsel dönüşüm konusunda hükümete değil belediyeye güvenilmesi gerektiğini öne sürdü. Başkan
Kocaoğlu, “Kent dönüşümü, yık binayı
yap binayı demek değildir. Biz Ege Mahallesi’nde kent dönüşümü yaparken,
sadece mal sahiplerini değil, yasanın
uygun gördüğü şekilde kiracıları da
barındırmak şartıyla dönüşüm
yapacağız. Biz kentsel dönüşümü mahalleli ile birlikte planladık, projemizi
de ona göre yaptık. Şu anda
mühendislik projeleri çiziliyor, en kısa
zamanda ihaleye çıkacağız. Herkesi
mutlu edeceğiz” dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda
hükümetin Roman vatandaşlara yönelik sözler verdiğini ancak bunları
tutmadığını söyleyen Başkan
Kocaoğlu, “2011 seçimlerinden önce
Hükümet Roman açılımı başlattı, sizleri
çağırarak kentsel dönüşüm yapacağız
diye vaatte bulundu. İzmir’de bu konuyla ilgili bir şey yapılmadı. Bunların
kentsel dönüşüm yapmaya niyetleri
pek yok. Biz önce Ege Mahallesi’nde
sonra Bayındır, Torbalı ve Menemen’de
planladığımız bölgelerde dönüşüm
yapmaya hazırız” diye konuştu.
Kocaoğlu, "11 gün içinde İzmir ters
dönmezse; Sema Hanım Konak’ta Aziz
de Büyükşehir’de başkan olacak” dedi.
devamı 6'da
Bu fotoğraf
fena SOCAR
11’de
11’de
#"!"
Siyasi ve ekonomik istikrar kalmadığına yönelik
eleştirilere cevap verep Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız, SOCAR grubunun Aliağa’da
yaptığı 9 milyar dolarlık yatırımına dikkat çekti.
Yıldız, "SOCAR'ın yatırımı, Türkiye'de siyasi istikrara
olan güveni bir kez daha teyit ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri Türkiye'de oluşturulmak istenen
yapının aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın
devam ettiğini vurgulamak adına önemli” diye
konuştu. devamı 4'te
!)%%#)(")0>INHP PB"KAPA<MP8O@GOLJ
6MHN9P/CCA:PMINH4P(((PBKOHOGP<NKNLMLPCMLN
DNDEMINLPM=NENIP,OINODJLFOPFM:HMIPMEGNDN
CO:EJ=JLJPD3CKMFN;P;P/=NENIPDNDEMININ>FMPHM1BHI
OFJPOKEJLFOPCO:JKOLKOH4PIOOKMDM1PM=NENINLPEMIMK
DBHALKOHJPBKOLPBGAKKO@IOPBHOLJP7MPDJLO7PDND'
EMINCKMPNK5NKNP<NHPCMLNKNGP5MENHMIMIN@ENH;P/=NENI
DNDEMININ>NLP<APNGNPEMIMKPDBHALALALP3EMDNLFMGN
DBHALKOHJLJPFOPMGKMFN=NIN>FM4PCO:JKOLKOHJLPHM1BHI
BKIOP3>MKKN=NLFMLP<O9DMEIMIN>PI?IG?L
FM=NKFNH%P@MGKNLFMPGBLA@EA; &( '#)&(
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Eski Bakan
Binali Yıldırım’ın aday olmasının önemli
bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek, seçimler sonrası İzmir’de
petrokimyayla ilgili devasa bir hayali
masaya yatıracaklarını ifade etti. Bakan
Zeybekçi, "Bununla ilgili verilebilecek en
yüksek teşvikleri konuşacağız. İzmir’i
ekonominin yıldızı yapacağız"dedi.
Toplantıda konuşan Yıldırım ise, “Benim
başkanlığımda 1 yıl içinde herkesin malı ikiye katlanacak, bu kadar kesin söylüyorum. Şehir rant üretecek ama bu ranta şehirde yaşayan herkes ortak olacak.
Birilerine değil, şehrin kendi paydaşlarına verirseniz
şehrin rant üretmesinden korkmayın. Büyükşehir,
gelişmiş şehir ancak böyle mümkün olur. İzmir’de tek
bir kentsel dönüşüm yok. ‘Hükümet bizi engelliyor’ diyorlar. Ne alakası var. Yetki vermiş sana. Niye
yapmıyorsun? Çünkü inancı yok” dedi. 16'da
SAYFA 02
KIRMIZI SARI
MAVI
21 Mart 2014 Cuma
Bornova Belediyesi Tarih
Öncesi Yaşam Müzesi açıldı
Bornova Belediyesi’nin Dünya Mimarlık Festivali’nde ilk 10 proje arasına giren Yeşilova Höyüğü Kazı Alanı’ndaki ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ törenle açıldı. Toplam 4 bin 756 metrekare kapalı alana sahip olan
‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ yaklaşık 9 milyon liraya maloldu
A
çılışa Bornova Belediye Başkanı
Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın
yanısıra Mimarlar Odası İzmir
Şubesi Başkanı Hasan Topal, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Genel Sekreteri Nilüfer
Çınar, Karacaoğlan ve Yeşilova Mahalleleri Kültür ve Dayanışma Derneği
Başkanı İbrahim Aktaş, Kazı Heyeti
Başkanı Ege Üniversitesi Arkeoloji
Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Zafer Derin, Karabağlar Belediye Başkanı
Sıtkı Kürüm, Buca Belediye Başkanı Ercan
Tatı, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak,
CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Olgun Atila, CHP Bornova İlçe Başkanı Fatma Doğru ve çok sayıda davetli katıldı.
Dünya Mimarlık Festivali’nden ve Tarihi
Kentler Birliği’nden aldığı ödüllerle dikkat
çeken, Bornova Belediyesi’nin Yeşilova
Höyüğü Kazı Alanı’nın yanıbaşında
yapımını tamamladığı ‘Tarih Öncesi
Yaşam Müzesi’ törenle açıldı. Singapur’da
düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali’nde
ilk 10 mimari kültür projesi arasına giren,
Türkiye’de de Tarihi Kentler Birliği’nden
2012 yılında ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda proje dalında ödül alan ‘Tarih
Öncesi Yaşam Müzesi’ hem uzmanların
hem de vatandaşların beğenisini kazandı.
Bornova’nın tarihinin 8 bin 500 yıl öncesine dayandığını kanıtlayan Yeşilova
Höyüğü’nden çıkarılan eserler Müze’de
sergilenmeye başladı. Toplam 4 bin 756
metrekare kapalı alana sahip olan ‘Tarih
Öncesi Yaşam Müzesi’ yaklaşık 9 milyon
liraya maloldu. Mimari projesi Umut
Başbuğ ile Evren Başbuğ taraf ından
yapılan ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’nde
arkeoloji araştırma laboratuvarı, eğitim
alanları, kafe restoran, aktivite alanları,
ofisler, sergi alanları, konferans salonu
teknik odalar, arkeologlar için misafirhaneler yeralıyor. Bornova Belediyesi’nin de desteğiyle Ege Üniversitesi’nin
yürüttüğü Zaman Tüneli Projesi için de
geniş bir alan bulunuyor. Projenin en
önemli ve özgün özelliklerinden biri ise
uzun duvarıyla, Yeşilova Höyüğü Kazı
Alanı’na gelenleri şimdiki zamandan
ayırıyor olması. Bu duvar aynı zamanda
şimdiki zamanla eski zaman arasında bir
geçiş sağlıyor. Proje alanında birebir
ölçülerde bir neolitik dönem köyü de bulunuyor. Kazı alanından çıkarılan eserler,
Arkeoloji Araştırma Laboratuvarı’nda
değerlendirilerek sergileniyor. Zaman
Tüneli Projesi olarak da adlandırılan proje
kapsamında, kazı alanına gelenler hem uygarlıkların kurulduğu alanı ziyaret edecek
hem de eserleri çıkarıldıkları yerde görebiliyor. Projenin kazı bölgesiyle aynı alanda kurulacak olması nedeniyle dünyada ilgili pek çok kuruluşun dikkatini çekiyor.
Çıkarılan eserler burada sergilenecek
‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ ismini
verdikleri projenin başlatılmasında ve binanın yarışmayla belirlenmesinde bizzat kendisinin büyük isteğinin ve gayretinin
olduğunu söyleyen Bornova Belediye
Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır,
“Bornovamızın tarihinin Yeşilova
Höyüğü’ndeki kazılarla 8500 yıl öncesine
dayandığı ortaya çıktı. Kent olarak pek çok
zenginliğimiz var. Özellikle buradan çıkan
eserlerin başka bir müzede sergilenmesi
beni çok üzerdi. Çıkarılan eserlerin hemen
yanıbaşında, Bornovamızda sergilenmesi
gerektiği düşüncesiyle başlattığımız ve
yapımını tamamladığımız bu proje kentimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Başkan
Sındır, turist kafilelerinin Bornova’da başta
‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ olmak üzere
Homeros Vadisi, Dramalılar Köşkü Kent
Müzesi ve Büyük Çarşı’ya mutlaka getirilmeleri gerektiğini söyledi. Kazı Heyeti
Başkanı Ege Üniversitesi Arkeoloji
Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.
Zafer Derin, ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’nin dünyada benzerinin olmadığını,
birçok işlevi biraraya getirmesi nedeniyle
de bir ilk özelliği taşıdığını söyledi. Yeşilova Höyüğü’nün kent içinde bir arkeolojik
vaha gibi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr.
Derin, “Hem sergileme, hem arkeolojik
çalışmaların yapılması hem de vatandaşların bazı etkinliklere interaktif olarak
katılımları sayesinde burası dinamik bir
merkez olacak” dedi. Mimarlar Odası
İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal,
kentlerdeki yaşam kalitesi düzeyinin en
önemli artılarını oluşturduğunu söyleyerek,
“Bu müzenin Bornova’da İzmir kent tarihi
açısından çok önemli bir proje olduğunu
düşünüyorum. Tüm özelliklerinin yanısıra
mimarlığı önemseyen yaklaşımla, mimari
bir yarışmayla yapılmasının önem taşıdığına inanıyorum. Umarım bu proje diğer
belediyelere ve yeni seçilecek başkanlara
da örnek olur” diye konuştu. Karacaoğlan
ve Yeşilova Mahalleleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Aktaş, ‘Tarih
Öncesi Yaşam Müzesi’nin yapımında emeği geçen herkese çevrede yaşayan tüm
mahalleliler adına teşekkür etti.
(HABER MERKEZİ)
"Türk Dünyası Halk İstanbul'a yeni resim müzesi
Oyunları Festivali"
Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti (TDKB) Ajansı tarafından nevruz etkinlikleri kapsamında, "Türk
Dünyası Halk Oyunları Festivali" gerçekleştirildi. skişehir Valisi Güngör Azim Tuna,
Anadolu Üniversitesi BESYO Spor Salonu'nda düzenlenen festivalin
açılışında yaptığı konuşmada,
TDKB Ajansı olarak sağlam
gönül köprüleri kurduklarını belirterek, bu kapsamda kalıcı eserler üretmeye devam edeceklerini
bildirdi. "Asıl gayemiz hiç
ölmeyecekmiş gibi ve
yarın ölecekmiş gibi bir
denge ile iyilikler, güzellikler üretmektir" diyen
Tuna, bunun için yoğun
bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. Festivalle aynı
zamanda yıla, bahara,
güzel başlangıçlara "merhaba" dediklerini aktaran
Tuna, şöyle konuştu: "Zira
en köklü milli bayramımız
olan Nevruz, Türk takvimine
göre hem baharın hem de yeni
yılın başlangıcıdır. Bu ümit dolu
başlangıçta ecdadımız gibi
nevruzun ruhuna uygun etkinlikler
hazırladık. Bu yıl nevruzun çiçekleri,
Türk Dünyası Kültür Başkenti'nde
açıyor. Bahar bakışlı hemşehrilerimizin
ev sahipliğinde gerçekleşecek olan bu
törende, hep birlikte yüreklerimizde bahara ve yeni yıla merhaba demenin heyecanını yaşıyoruz.” (AA)
İnşa edildiği Sultan Abdülmecid Dönemi'nde tahta çıkmaya aday veliahdların
ikametine ayrılan Dolmabahçe Sarayı
Veliahd Dairesi'nin bir bölümü, yaklaşık 7
yıl süren restorasyon çalışmasının ardından "Milli Saraylar Resim Müzesi" olarak
22 Mart'ta sanatseverlerin hizmetine
sunulacak
Açılışa hazırlanan Milli Saraylar Resim
Müzesi basına tanıtıldı. Müzeyle ilgili bilgi veren Milli Saraylar Tablo Koleksiyon
Sorumlusu ve Resim Müzesi Kreatörü
Gülsen Sevinç Kaya, müzenin tematik
bütünlük içinde 11 bölümden oluştuğunu
söyledi. Kaya, müzenin ilk bölümünün
Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz'in
portrelerinin yer aldığı salon olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi: "Osmanlı'da
Batılılaşma adlı bölümde, 18. yüzyılın
başından itibaren batıyla yoğun iletişim
kuran Osmanlı İmparatorluğu'nda askeri
ve sosyal alanda görülen değişim izleri
takip edilebilir.
Abdülmecid Efendi'nin Veliahd Dairesi'ndeki kütüphanesidir. Bu bölümün
çevresinde yerli ve yabancı ressamlara ait
İstanbul manzaraları yer alıyor. Yapının en
ihtişamlı mekanı da ştuk kaplamalı duvarlarıyla merasim salonu olup ünlü ressam
Ayvazovski'ye ayrılmıştır. Türk ressamları
bölümümde de Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey ve Halil
Paşa gibi batılı anlamda Türk resminin ikinci ve üçüncü kuşağını oluşturan ressamların eserleri bulunuyor." Müzede sanatseverlerin sadece resme odaklanacağını ifade eden Kaya, "Türkiye'de örnek bir
müze olmasını istiyoruz" dedi. Milli
Saraylar Resim Müzesi Şefi Recep İmat
da Veliahd Dairesi'nin tarihi geçmişiyle ilgili bilgi verdi.
Müzede 202 tablonun sergilendiğini
dile getiren İmat, "Ziyaretçilerimiz,
müzede saray yapısı olan Veliahd Dairesi'nin tavan süslemeleri gibi hem tarihi
mekanı hem de resimleri görecek. Milli
Saraylar Resim Müzesi orjinal ismiyle 22
Mart'ta açılacak. (AA)
"Yıldız Savaşları" hayranlarına müjde
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca
hayranı bulunan efsanevi "Star Wars
(Yıldız Savaşları)" serisinin yedinci
filminin çekimi, mayıs ayında İngiltere'nin
başkenti Londra'da başlayacak. Disney ve
Lucasfilm'den yapılan açıklamada,
Pinewood Stüdyoları'nda çekilecek filmde
yeni yüzlerin yanı sıra tanıdık simaların da
rol alacağı belirtildi. Açıklama, Harrison
Ford, Carrie Fisher ve Mark Hamill gibi
yıldızların tekrar Yıldız Savaşları setlerine
döneceği iddialarını gündeme getirdi. Hollywood Reporter, filmde kötü adamı
"Girls" dizisinde rol alan Adam Driver'in
oynayacağını yazdı. Yönetmenliğini JJ
Abrams'ın üstlendiği filmin 18 Aralık
2015'te gösterime girmesi bekleniyor. "Bilim-kurgu filmlerinin babası" olarak bilinen
Yıldız Savaşları, tüm zamanların en iyi seri
filmleri arasında yer alıyor. İlk filmi "IV: A
New Hope (Yeni Bir Umut)" 1977'de
yayınlanan seri, 1980'de "V: The Empire
Strikes Back (İmparator)", 1983'te "VI: Return of the Jedi (Jedi'ın Dönüşü)", 1999'da
"I: The Phantom Menace (Gizli Tehlike)",
2002'de "II: Attack of the Clones Klonların
Saldırısı)" ve 2005'te "III: Revenge of the
Sith Sith'in İntikamı)" ile devam etmişti.
Işın kılıçları ve karakterleri ile seyircisini
büyüleyen seri, kitaplar, çizgi romanlar, bilgisayar ve video oyunları, giyecekler ve
oyuncakları ile devasa bir pazar yaratmıştı.
4,5 milyar dolar gişe başarısına ulaşan seri,
şimdiye kadar en çok kazandıran üçüncü
film serisi olarak da tarihe geçmişti. Serinin
en ünlü karakterleri arasında iyiliği temsil
eden Jedi ile kötülüğü simgeleyen Sith'lerin
yanı sıra Darth Vader, Yoda, Chewbacca,
Han Solo, Greedo, Padme Amidala,
Yüzbaşı Panaka da yer alıyor. 1977 ve
2005 yıllarında 25 kez Oscar'a aday gösterilen seri, "En İyi Görsel Efekt", "En İyi Ses
Efekti", "En İyi Müzik", "En İyi Kostüm
Tasarımı", "En İyi Sanat Yönetmeni" ve
"En İyi Kurgu" dallarında 10 Oscar ödülü
kazanmıştı. Lucas ise 1973 ve 1978'te iki
kez "En İyi Yönetmen" Oscar ödülüne aday gösterilmişti. (AA)
Yıl: 3
. Sayı: 862 . 21 Mart 2014 Cuma
İmtiyaz Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
Yazı İşleri Müdürü
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Salih ASLAN
Denizli Temsilcisi
Sedat KAYA
05326601776
[email protected]
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü: Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
SONDAKiKA GAZETESİ >>
3 ASAYiŞ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17Mart
Şubat
2013
Perşembe
TUİK:Personele ayrımcılık
ve psikolojik baskı yapıldığı
iddiaları gerçek dışıdır
Türkiye İstatistik Kurumu, Kars Bölge Müdürlüğü'nde 7 kişinin
ölümüyle sonuçlanan
olay ile ilgili bazı medya
organlarında kurum
hakkında ortaya atılan
iddiaları yalanladı
Olayı gerçekleştiren Veysi Erim isimli şahsın
2012 yılında Kars Bölge Müdürlüğü'ne atandığı
ve hemen ardından başka bir yere geçmek
istediği bilgisinin verildiği açıklamada, "Atanır
atanmaz bir başka Bölge Müdürlüğümüzde
görev almayı talep etmiş ve 657 sayılı Devlet
Memurları Kanunu'na aykırı olarak, pek çok
kez izinsiz işyerine gelmediği tespit edilmiştir.
Sonradan psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı tedavi süreci içerisinde olduğu öğrenilen personelin baskı gördüğü iddiası üzerine idari inceleme yapılmış, hiç bir suretle iddianın somut
bulgularına rastlanamamıştır. Bazı basın yayın
organlarında yer alan haberlerde ifade edildiği
şekilde kurumumuzda hiçbir çalışanımıza
ayrımcılık veya baskı yapılmadığı gibi bu personele de yapılmamıştır." ifadeleri kullanıldı.
TUİK Kars Bölge Müdürlüğü'nde sosyolog
olarak görev yapan Veysi Erim adlı TÜİK
çalışanı, Bölge Müdürlüğü binasını basmıştı.
Otomatik silahla ateş açan şahıs Bölge
Müdürü Mehmet Tolon'un da aralarında
olduğu 6 çalışanı öldürdükten sonra intihar etmişti. Olayın ardından TÜİK yazılı açıklama yaparak bazı meyda organlarında çıkan ayrımcılık ve psikolojik baskı yapıldığına ilişkin
haberleri yalanladı. "Kurumumuz ekonomik,
sosyal, kültürel ve hayatın diğer alanlarına ilişkin resmi istatistikleri planlı bir şekilde üretmekte ve koordinasyonunu yapmaktadır. Bu
süreçler insan kaynakları dahil bütün kamu
kaynaklarının üretim amacı ile etkin bir şekilde
kullanımını gerektirdiğinden, açık, kurallı ve insan odaklı kurumsal bir çalışma kültürü benimsenmiştir. Bu çerçevede hiç bir çalışanımıza
ayrımcılık ve baskı yapılması söz konusu
değildir." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada,
olayı gerçekleştiren Veysi Erim'in 2012 yılında
KPSS ile Kars Bölge Müdürlüğü'ne atandığı ve
hemen ardından başka bir Bölge Müdürlüğü'ne geçişi için talepte bulunduğu bilgisine
yer verildi. Erim'in izinsiz olarak işe gelmediği
günlerin de tespit edildiği belirtilen açıklamada
şu ifadeler kullanıldı: "Sonradan psikolojik bir
rahatsızlıktan dolayı tedavi süreci içerisinde
olduğu öğrenilen personelin baskı gördüğü iddiası üzerine idari inceleme yapılmış, hiç bir
suretle iddianın somut bulgularına rastlanamamıştır. Bazı basın yayın organlarında yer
alan haberlerde ifade edildiği şekilde kurumumuzda hiçbir çalışanımıza ayrımcılık veya
baskı yapılmadığı gibi bu personelede yapılmamıştır. Köklü bir geçmişe sahip, mobing
veya ayrımcılık gibi olaylara; tarihi, kültürü ve
kurumsal yapısı ile izin vermeyen ve vermeyecek olan kurumumuz, çalışma düzeni ve huzurunu bozmaya yönelik, gerçekliği hiçbir şekilde ispatlanmamış bu tür iftira ve yalanlara
karşı kayıtsız kalmayacak ve hukuk önünde
her türlü haklarını arayacaktır." (CİHAN)
TÜİK saldırısında hayatını kaybeden
Çolak şehit kardeşinin yanına defnedildi
TÜİK Kars Bölge Müdürlüğü’nde zanlıyla birlikte 7 kişinin
hayatını kaybettiği olay sonrası 6
görev şehidinden Kars’lı Abdülnaci Çolak'ın cenazesi şehit kardeşi
Sinan Bedri Çolak’ın yanına
defnedildi.
Kars merkeze bağlı Esenkent
köyünde düzenlenen cenaze törenine Vali Eyüp Tepe, AKP Milletvekilleri Ahmet Aslan, Yunus
Kılıç, İl Jandarma Alay Komutanı
Albay Hasan Çelik Gönülal, Emniyet Müdürü Ercan Çakmak ve
çok sayıda vatandaş katıldı. Çolak’ın cenaze namazı İl Müftüsü
Mehmet Genç kıldırdı. Genç, bura-
da yaptığı konuşmada görevi
başında öldürülenlerin de şehit
olduğunu söyledi. Cenaze namazı
sonrası omuzlara alınan Çolak'ın
cenazesi ailesinin ağıtları arasında
Esenkent kabristanına getirildi. Burada TÜİK’te işe alınmasına vesile
olan ve 2005 yılında Erzincan’da
şehit düşen kardeşi Sinan Bedri
Çolak’ın yanına defnedildi.
kaldı. Baba Suriya Çolak, basın
mensuplarına yaptığı açıklamada,
"Devletimiz sağ olsun, bütün
Türkiye Cumhuriyeti sağ olsun,
dilim tutmuyor ne diyeyim. Böyle
bir durumu Allah hiç kimseye
göstermesin." dedi. (CİHAN)
3 KÖRPE ÇOCUK
YETİM KALDI
Hunharca işlenen katliam sonrası Çolak'ın kardeşinin ismiyle
Bedri Sinan (5) Türkan (3) Ülkü
(1) olmak üzere 3 çocuğu yetim
ÇİM TOHUMU SATIN ALINACAKTIR
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
Elektrik alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/33603
1- İdarenin
a) Adresi
: Menderes Caddesi No: 437 35140 ŞİRİNYER BUCA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324871345 - 2324873752
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi (varsa)
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 350.000 Kwh
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden
ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü
c) Teslim tarihi
: Sözleşme imzalandıktan sonra 31/12/2014 tarihine kadardır.
3-İhalenin
a)Yapılacağı yer
: Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü
b)Tarihi ve saati
: 02.04.2014 - 14:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya
Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya
ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.3.İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat
veya faaliyet belgesi veya belgeler:
Teklif verecek istekliler Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından kendilerine verilmiş, ihale tarihinde geçerli du
rumda olan Elektrik Üretim Lisansı veya Elektrik Toptan Satış Lisansının aslı veya noter onaylı sureti veya İdare
mizce aslı görülmüştür onayı taşıyan suretini teklifleri ile birlikte vereceklerdir.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetiminde
ki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesin
de bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gös
teren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu,
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat,
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 15 TRY (Türk Lirası) karşılığı Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek
Okulu Müdürlüğü adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresine elden teslim edi
lebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale
yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bu
lunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
12.
ÇİM TOHUMU ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir.
İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/31555
1-İdarenin
a) Adresi
: CUMHURIYET BULVARI No:1 K:4 35250 KONAK/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2322931391 - 2322934246
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi (varsa)
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: ÇİM TOHUMU ALIMI 7 İŞ KALEMİ
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 3962/30 SOKAK NO:155 UZUNDEREKONAK/İZMİR
c) Teslim tarihi
: ÇİM TOHUMLARI, YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞME
İMZALANMASINDAN İTİBAREN 45 (KIRKBEŞ) TAKVİM GÜNÜ
İÇERİSİNDE TESLİM EDİLECEKTİR.
3-İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR)
b) Tarihi ve saati
: 11.04.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya
Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale
tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.3.İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat
veya faaliyet belgesi veya belgeler:
Malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereği alınması zorunlu olan izin, ruhsat veya
faaliyet belgeleri.
İstekliler;
Alımı yapılacak çim tohumları için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum
üreticisi veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum bayisi olduklarına dair
belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki
görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde
bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren
belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Meslekî ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları
içeren doküman:
Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları
içerecek belge düzenlemeleri:
İstekliler;
Teklif edecekleri çim tohumlarının cins-varyetelerinin bitki gelişim ve adaptasyon kriterlerinin bulunduğu
Türkçe firma kataloğunu veya katalogları yabancı dilde ise katalogla beraber noterden onaylı Türkçe
tercümelerini teklifleriyle birlikte vereceklerdir.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR)
adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli
taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale
yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan
toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
ELEKTRİK ALIMI
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR RÜŞTÜ ÜNSAL
POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU MÜDÜRLÜĞÜ
Sondakika 21/3
Basın: 3526
Sondakika 21/3 Basın: 3458
SAYFA 4
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
KONOM
4
21 Mart 2014 Cuma
Yıldız: SOCAR'ın yatırımı
sıkıntı olmadığının ispatı!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, SOCAR grubunun Aliağa’da yaptığı 9 milyar dolarlık yatırıma ilişkin "SOCAR'ın
yatırımı, Türkiye'de siyasi istikrara olan güveni bir kez daha teyit ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri Türkiye'de oluşturulmak istenen yapının aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın devam ettiğini vurgulamak adına önemli” dedi
B
akan Yıldız, Petkim Limanı ve
Petkim içerisinde yapılan yeni yatırım çalışmalarını inceledi. İnceleme sonrasında gazetecilerin yatırımlarla ilgili sorularını yanıtlayan Yıldız,
Petkim'in tamamen enerji sektörüyle iştigal ettiğini, 25 Ekim 2001'de Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in birlikte
burada temel attığını anımsattı. Azerilerle Türkiye'de çok geniş spektrumlu bir yatırım kararının alındığını dile getiren
Yıldız, şöyle konuştu: "Azeri kardeşlerimizle yalnızca kardeşlik ilişkimizin
değil aynı zamanda ekonomik olarak da
bunların her birini Türkiye'de şekillendiriyoruz. TANAP'ı da katarsak 20
milyar dolarlık yatırımdan bahsediyoruz.
Bu yatırım şu aşamada çok heyecan verici. SOCAR'ın yatırımı, Türkiye'de siyasi
istikrara olan güveni bir kez daha teyit
ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri
Türkiye'de oluşturulmak istenen yapının
aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın devam ettiğini vurgulamak adına önemli. Bu yatırım bittiğinde 2,5 milyar dolarlık bir cari açığa faydası olacak
bir işlemden bahsediyoruz. Benzinin
haricindeki bütün petrol ürünleriyle
alakalı, rafine edilmesi, nafta, jet yakıtı,
dizelin bulunduğu bir ortamda. Lojistik
bir merkez aynı zamanda. Yalnızca
rafine merkezi değil. Petkim'in tamamen
petro kimyayla alakalı ürünleri var. Liman yapılıyor. Tam bir entegrasyon. İstihdama olan katkısını da görüyorsunuz.
Buranın bana heyecan veren başka bir
yanı da aslında burada birçok firmanın
da bulunduğu, liman hizmetleri, lojistik
hizmetler, Türkiye'de iki tane olan LNG
tesisinden bir tanesi burada." Petkim'in
yatırımları arasında 54 megavatlık rüzgar
santrali, doğalgaz ve kömür santrallerinin de olduğunu, burada enerji adına
her şeyin olduğunu ifade eden Yıldız,
mühendislik açısından da izlenmesi
gereken birçok konunun olduğunu kaydetti.
Yabancı sermayeye kolaylık
5,5 milyar dolarlık Petkim yatırımlarının ve 9 milyar dolara tamamlanacak
bütün lojistik yatırımların Türkiye için
son derece önemli olduğunu vurgulayan
Yıldız, "Başından sonuna kadar bu yatırımları ister kanun, ister yönetmelik,
isterse yerinde işlerin kolaylaştırılması,
yabancı yatırımların önünün açılması
açısından da, uluslararası sermayenin
önünün açılması açısından da burası
önemli bir örnek. Her türlü konuda, şu
ana kadar yaptığımız desteğin yanında,
kendilerine yardımcı olacağımızı bir kez
daha söylemek isterim" dedi. Bu yatırımların mühendislere düzenlenecek turlarla
gezdirilmesi gerektiğini dile getiren
Yıldız, mühendislikle ilgisi olanların 9
milyon tonluk hafriyatın ne anlama
geldiğini bildiğini, birkaç tepenin alınıp
diğer tarafa kaydırıldığını, bu açıdan da
çalışmaların heyecan verici olduğunu anlattı. Petkim Limanı'nın büyüklüğüyle
Türkiye'deki en büyük liman olacağını
ve 2015 yılında hizmete açılacağını belirten Yıldız, "Buradaki çalışmaların
ülkemiz ekonomisine çok ciddi katkılar
koyacağını söylemem lazım. Ham
petrolün buraya gelip işlendiğini ve
birçok ürünle birlikte neredeyse bütün
ürünleriyle beraber bunun yapıldığını
göreceğimiz bir işletme olacak. Son
derece iyi bir yatırım olacak. Açılışını da
yine devlet, hükümet başkanlarımız
karşılıklı iki ülke hazır olup yapacaklar"
diye konuştu. Tesislerin ve yapılan yatırımların belli periyotlarla basın mensuplarına da gezdirilmesi gerektiğine
işaret eden Yıldız, sözlerini "Özellikle
seçim dönemlerinde somut yatırımların
görülmesinin daha da faydalı olduğu
kanaatindeyim. Şu anda görüyorsunuz iş
yapılıyor. Özel sektörle birlikte kamu yatırımları hızını kesmeden devam ediyor" diye tamamladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 17 Aralık
operasyonunun, "Vatandaşınızdan, milletinizden aldığınız yetkiyi bize devredin" anlamına geldiğini belirterek,
"Biz yetkiyi milletimizden aldık ancak
milletimizle beraber paylaşabiliriz" dedi.
Bakan Yıldız, Aliağa Belediyesi Sosyal
Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti Aliağa
Belediye Başkan adayı Ethem Yorulmaz'ın proje tanıtım toplantısında yaptığı
konuşmada, Aliağa'da İbrahim Ethem Yorulmaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde ise Binali Yıldırım'in hem kente
hem de ülkeye çok farklı artılar getireceğine şahit olduğunu, inandığını belirtti.
30 Mart yerel seçimlerinin yalnızca bir
belediye başkanlığı seçimi değil aynı zamanda Türkiye'nin istikrarının seçimi olacağını dile getiren Yıldız, "Türkiye'nin
istikrarına borçlu olanlar, yalnızca iktidar
partileri değildir. İstikrara borçlu olanlar
muhalefet partileridir, sanayicilerdir, sivil
toplum örgütleridir, sanatçılardır, aydınlardır. Toplumun birçok kesiminin siyasi
istikrara borcu vardır" diye konuştu. 3
Kasım 2002'de göreve geldiklerinde
bazılarının AK Parti hükümetine ömür
biçtiğini, birçok badireler atlattıklarını ifade eden Yıldız, yerel seçimler
öncesinde hükümet olarak yaptıklarını
değil yapmadıklarını söylemekle
uğraştıklarını kaydetti. Seçim ortamında
anlatılacak milyarlarca dolarlık işlerinin
olduğunu, "enkaz edebiyatı yapmayacaklarını" söylediklerini ancak bunun istismar edildiğini ifade eden Yıldız, şunları söyledi: "1981'de, Anıtkabir'in
bayrak direğinin ipi yerli üretiliyor diye
gazetelere manşet edildi. Peki biz şu anda ne hale geldik. Binali Yıldırım
bakanımızın öncülüğünde A-4 uydusunu
Başbakanımıza refakatla Japonya'da
gördük, Türk mühendislerle birlikte
gördük. Fark bu işte. O nerede bu
nerede. Şimdi biz eskiden bahsetmedikçe
nerede olduğumuzu zaman zaman
farkedemeyebiliyoruz. İzmir'e 24 katrilyon liralık yatırım yapılmış. Yalnızca enerjide 1,5 katrilyonluk yatırım yapıldı.
'Türkiye büyüyor' derken yalnızca
ekonomisiyle, idaresiyle, sosyal hayatıyla değil insanlarımızın beyniyle, zihniyle,
kalbiyle, sağduyusuyla, sezgileriyle,
basiretiyle ve ferasetiyle her yönüyle beraber büyüdü. Bunu görmezlikten gelemeyiz. O yüzdendir ki 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin tercihlerini herkes
öpüp başının üstüne koymak durumun-
da. AK Parti olarak bunu açıkladık. Peki
niçin bazı partiler panik yapıyor, niçin
endişe duyuyorlar? Vatandaşın tercihi
neyse biz onu yapacağız. Bakın 17 Aralık şunu söylüyor bize; 'Vatandaşınızdan, milletinizden aldığınız yetkiyi bize
devredin'. Bizim böyle yetki devretme
yetkimiz yok. Biz yetkiyi milletimizden
aldık ancak milletimizle beraber paylaşabiliriz." Gayri meşru yollarla güç
toplayanların yapması gerekenin şeffaflaşmak olduğunu, faziletlerin en
önemlisinin cesaretli davranmak
olduğunu aktaran Yıldız, "Türkiye,
kazanımlardan fedakarlık yapamaz.
Türkiye, kazanımlarını bir kenara bırakamaz. Herhangi bir yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası hiçbir zaman için siyaset
mühendisliğini meşru kılmaz. Siyasetin
herhangi bir problemi varsa yine siyaset
alanında ancak çözülür. Vatandaşımızın
fikrine, tercihlerine, her zaman olduğu
gibi saygı göstermek durumundayız. Bizler aldığımız yetkiyi ancak sizlerle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz" dedi.
- "Türkiye 3 kat büyüdü"
Türkiye'de anlatacak çok şeylerinin
olduğunu, ülkenin gerek gayri safi milli
hasılası gerek kişi başı gelirleriyle 3 kat
büyüdüğünü anlatan Yıldız, "Türkiye ne
oldu da 12 yılda 3 katına çıktı. Herhangi
bir yerde gömü mü, define mi, hazine
mi, altın mı buldu? hayır. En önemli kaynağını insan kaynağını başta sayın
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve
ekibiyle beraber buldu. En önemli kaynağını buldu" ifadelerini kullandı.
Haketmedikleri hiçbir oyu hanelerine
yazdırmadıklarını, bundan sonra da
yazdırmayacaklarını vurgulayan Yıldız,
"Yerel seçimlere 10 gün kaldı. En son,
hiçbirşey yapamadılarsa sandıkta oylarımıza gölge düşürmek isteyeceklerdir"
diyerek vatandaşların oylara sahip çıkmasını istedi. AK Parti İzmir Büyükşehir
Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım
ise 11 yıl boyunca yaptıkları hizmetleri
anlattı. İzmir'in kötü yönetildiğini dile
getiren Yıldırım, kenti hakettiği yere taşımak istediklerini kaydederek, "Şehir kan
kaybediyor. Çünkü şehrin planı yok.
Günübirlik kararlarla İzmir bir yerlere
varamaz" diye konuştu. Etkinliğe, AK
Parti İzmir Milletvekili ve TBMM AB
Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet
Tekelioğlu ile çok sayıda iş adamı, sivil
toplum örgütü temsilcisi ve partili katıldı.
(AA)
Mesir macunu sporla
dünyaya tanıtılacak! RUS TURİSTİN İLK
UNESCO tarafından "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi"ne
alınan Uluslararası Manisa Mesir Macunu
Festivalinin, 18 Yaş Üzeri Bayanlar Mesir
Cup Tenis Turnuvası ile yurt dışında da
bilinilirliğinin artırılması amaçlanıyor
Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve
Turizm Derneği Başkanı Ufuk
Tanık, yaptığı açıklamada, bu
yıl 474'üncü kez düzenlenecek festivalin her yıl
olduğu gibi bu yıl da 21 Mart
tarihinde karma töreni ile
başlayacağını söyledi. Geleneksel olarak etkinliklerin son gününde
yapılan saçım töreninin bu yıl seçim
yasaklarına rastlaması ve etkinliklerin
seçimlerin gölgesinde kalmaması amacıyla
22-27 Nisan'a ertelendiğini ifade eden
Tanık, "Benzer bir durum 5 yıl önce de
yaşanmıştı" dedi. Komite tarafından alınan
kararla saçım töreninin, karma töreninden
bir ay sonraya alındığını kaydeden Tanık,
arada kalan sürede yaklaşık 250 yabancı sporcunun katılımıyla 18 Yaş Üzeri Bayanlar
Mesir Cup Tenis Turnuvası ve çeşitli etkinlikler düzenleneceğini dile getirdi. Tanık,
"Turnuvaya katılan sporcuların saçım
törenini görecekleri şekilde planlama yapıyoruz. Yaklaşık 5 asırdan bu yana kutlanan
festivalimiz ilk kez bu kadar geniş bir yelpazede kutlanmış olacak. Böylece önemli
geleneklerimiz
arasında
yer alan mesir macunu festivali yabancı sporculara da
tanıtılmış olacak" diye konuştu. Etkinlikler
kapsamında 5 ton mesir macunu dağıtılacağını, bunun için 200 civarında kadının geleneklere uygun olarak hazırlıklarını
sürdürdüğünü anlatan Tanık, etkinliğe yurt
içi ve dışından binlerce kişinin davet
edildiğini sözlerine ekledi.
Mesir macunu
Merkez Efendi'nin 41 çeşit baharattan
ürettiği mesir macunuyla sağlığına kavuşan
Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi, Yavuz
Sultan Selim'in eşi Hafsa Sultan'ın emriyle halka dağıtılmasıyla gelenekselleşen mesir macununa, zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş,
kebabiye, havlican, Hindistan cevizi, anason, yeni bahar, hıyarşembe, çam sakızı, zafiran, tarçın,
udülkahır, çöpçini, hardal, eskir,
karanfil, çivit, meyan balı, tiryak,
sarıhelile, raziyane, kimyon, zerdeçal,
tarçın çiçeği, karabiber, çörek otu,
darıfülfül, ravent, limon tuzu, kakule, şamlı,
vanilya, şeker, günbalı, Hindistan çiçeği,
limon kabuğu, galanda, tekemercini tohumu, portakal kabuğu gibi malzemeler konuluyor. Mesir macununun en ağır hastalıklara şifa verdiğine, bu macundan tüketenleri
o yıl yılan sokmayacağına, genç kızların
evleneceğine, çocuğu olmayanların ise
doğum yapacağına inanılıyor. (AA)
TERCİHİ TÜRKİYE
“Moskova Uluslararası Seyahat Ve
Turizm Fuarı (MITT) Kapılarını
Açtı.” Kültür ve Turizm Bakanlığı,
turizm sektöründe dünyanın ilk beş
fuarından biri olan Moskova Uluslararası Turizm Fuarı’nda (MITT)
tam anlamıyla gövde gösterisi yapıyor. Rus turistlerin Türkiye'ye gösterdiği ilginin her yıl daha da artması,
Moskova'daki fuarı ve Rusya
pazarını önemli kılıyor. Rakamlara
göre; 2013 yılında ülke dışına turizm
amacıyla çıkan Rusya vatandaşı
sayısı 18 milyon 290 bin. Uzun yıllardır Rusya'nın en popüler turizm
destinasyonu unvanı taşıyan Türkiye
2013 yılında da bu konumunu korudu. Türkiye’yi bir önceki yıla göre
%18.59 artışla, 4 milyon 263 bin Rus
turist ziyaret etti. Antalya Rus turistin
ülkemizde tercih ettiği bir numaralı
destinasyon. Antalya’yı ise İstanbul
izliyor. Rus pazarındaki birincilikle
yetinmeyen Bakanlık, başarısını kat-
lamak için MITT’e var gücüyle
hazırlandı. Rus turist için cazibe
merkezlerinin başında gelen Türkiye,
MITT Fuarındaki etkinlikleriyle
büyük ilgi topluyor. MITT’e Bakanlık çatısı altında kamu ve özel sektör
işbirliği ile katılan Türkiye, fuarda
artık sektör tarafından beğenilen ve
benimsenen “Turkey Home” sloganıyla tanıtılıyor. Ülkemiz, Moskova’da 21. kez turizm profesyonellerini ve ziyaretçileri bir araya getiren
Fuarda bin 254 metrekarelik stantla
yer alıyor. Etkinliklerin ara vermeden
devam ettiği Türk standında horondan Erzurum Barı'na kadar birçok
Türk halk oyunu ziyaretçilere keyifli
dakikalar yaşatıyor. Gösterilerin yanı
sıra geleneksel el sanatlarından ebru
ve kaligrafi ustalarınca tanıtılıyor.
Ayrıca ziyaretçilere Türkiye’yi tanıtan hediyelik eşyalar da armağan
ediliyor. (HABER MERKEZİ)
SAYFA 5
SONDAKiKA GAZETESİ >>
5 EKONOMİ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17 Mart
Şubat
2013
Perşembe
"Türkiye, petrol
ihracatına
başlamalı"
T
A
R
E
H
V
E
C
Ü
M
e
y
i
k
r
ü
"T
"
k
a
c
a
l
o
z
e
k
r
e
m
e
d
n
ü
sektör
UBM Rotaforte Genel Müdürü
Şermin Cengiz, Türkiye’nin
ekonomik ve sosyal istikrarı
sürdükçe, sektörde yakın gelecekte birçok güzel gelişmenin
yaşanacağını belirterek,
"Türkiye’nin kısa sürede
mücevherat sektöründe
merkez olma ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor" dedi
Cengiz, Türkiye’nin mücevher sektöründe oldukça başarılı ve deneyimli bir
ülke olduğunu belirterek, Türkiye
kuyumculuk sektörünün köklerinin 5 bin
yıl öncesine dayandığını anlattı. Bu
derece köklü ve zengin kültürel geçmişin
şimdi de Türkiye’nin mücevher sektörünün parlamasına büyük katkı
sağladığını aktaran Cengiz, mücevherat
sektörünün dünya genelinde 130 milyar
dolarlık bir pazar hacmine sahip
olduğunu söyledi. Cengiz, şu an
dünyanın 2. büyük kuyumculuk ihracatçısı, 3. büyük kuyumculuk üreticisi ve
5. büyük kuyumculuk ithalatçısı konumunda olan Türkiye’nin, mücevher sektöründe yükselen bir değer olduğunu,
sektör ihracatının, geçen kasım ayında
külçe altın hariç 2 milyar 71 milyon
dolar seviyelerine ulaştığını kaydetti.
Cengiz, "Geniş bir yelpazeye ihracat
gerçekleştiren altın mücevherat sektörünün, 2013 yılında bir önceki yıla
göre ihracatını yüzde 30’a yakın arttırarak 3,2 milyar dolar tutarında ihracat
gerçekleştirildiği belirtildi. İhracat yaptığımız ilk 5 ülkeye baktığımızda ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Irak,
Rusya, Libya ve Almanya öne çıkıyor"
dedi. Şermin Cengiz, Türkiye’nin şu an
komşu ülkelerle olan mücevher ihracatının oldukça iyi seviyelerde olup her
geçen gün yükselen bir yıldız haline
geldiğini ifade ederek, "Istanbul
Jewelry Show"un oluşturduğu katma değerle Ortadoğulu altın alıcılarının yüzde 70’inin
alışveriş için Türkiye’yi tercih etmeye
başladığına dikkati çekti. Türkiye’deki firmaların, Ortadoğulu alıcılarla çok büyük ticari
iş birlikteliklerine imza attığını aktaran Cengiz,
şöyle konuştu: "2013 son aylarında başlayan
bu gelişmeyle, Ortadoğulu altın alıcılarının
Dubai yerine Türkiye’yi tercih etmeleri ve altının yüzde 70’ini Türkiye’den temin etmeleri
kuyumculuk sektörümüz açısından oldukça
önemli... Gerek coğrafi konumumuz, güçlü
sermaye yapımız, gerekse yüksek üretim kapasitemiz ve müşteri taleplerine hızlı ve esnek cevap verebilmemiz bu derece önemli
gelişmelerin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Global pazarda olduğu kadar Türkiye’nin
ekonomik ve sosyal istikrarı sürdükçe, sektörde yakın gelecekte birçok güzel gelişme
yaşanacak. Türkiye’nin kısa sürede mücevherat sektöründe merkez olma ihtimalinin yüksek
olduğu görülüyor."
"110 ülkeden ziyaretçiye
ev sahipliği yaptık"
Şermin Cengiz, yıllar önce 50-60 yabancı
ziyaretçi fuara geldiği zaman mutlu olurken
artık Doğu Avrupa’dan Yakın Asya’ya,
Rusya’dan Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’dan,
Türki Cumhuriyetler’ e kadar 110 ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yaptıklarını belirterek,
sektör ihracatının son 5 yılda 3 katın üzerinde
arttığını ve 2013 yılında 3 milyar 254 milyon
dolara yükseldiğini, yaklaşık 140 ülkeye değerli takı ihraç edildiğini, bu ülkelerin başında ise
"Istanbul Jewelry Show"un ziyaretçi kitlesiyle
de birebir örtüşen BAE, ABD, Rusya, Almanya, İtalya ve İsrail geldiğini anlattı. İtalya,
Hindistan ve ABD’nin öncelikli rakip ülkeler
arasında yer aldığına değinen Cengiz,
Türkiye’nin İtalya’dan sonra dünyanın en
büyük 2. ihracatçısı, İtalya ve Hindistan’dan
sonra ise en büyük 3. üreticisi konumunda bulunduğunu belirtti. Altın tüketimi açısından
değerlendirildiğinde ise Hindistan ve ABD’nin
başlıca rakipler olduğunu ifade eden Cengiz,
Türkiye’nin altın tüketiminde Hindistan ve
ABD’den sonra 3. sırada yer aldığını,
ekonomik istikrar ve güven ortamının tüm
Mücevher sektörü oyuncuları bu gerçeğin
çok net farkında… Dolayısıyla pazarlama stratejisi olarak da mevcut pazarlama ve
iletişim stratejilerine ek olarak, öncelikle
mevcut pazarlardaki pazar hacimlerini artırmaya ağırlık vererek beraberinde özellikle şu
dönemde yeni pazarlara giriş yapıp, bir takım
engelleri, tam da bu dönemde büyük bir fırsata dönüştürmeleri gerektiğinin bilincinde..." Yabancı alıcının ilgisinin mevcut
durumda dahi oldukça yoğun olduğunu,
özellikle yurtdışı açısından değerlendirdiklerinde önemli bir ziyaretçi beklentisi içinde
olduklarını belirten Cengiz, "Yine de keşke
altın fiyatları da yükselmeseydi" dedi. Şermin Cengiz, özellikle iş dünyasında sürekli
artan rekabet ortamı sebebiyle "Istanbul Jewelry Show" ile sektör profesyonellerinin yeni
pazarları keşfetme ve yeni iş bağlantılarının
kurulması noktasında da hatırı sayılır bir
katkı sağladıklarını anlattı. Mücevher sektöründe, önemli iş bağlantılarının kurulup,
yeni işbirliklerinin gerçekleştirilmesinde son
derece önemli bir mihenk taşı olan "Istanbul
Jewelry Show"un geçen yıl 110 ülkeden
toplam 26 bin 523 ziyaretçiyi ağırlayarak,
yaklaşık 800 milyon dolar civarında iş
hacminin gerçekleştirilmesine zemin oluşturduğunu yineleyen Cengiz, sözlerini şöyle
tamamladı: "Geçen yıl, 5 salonda gerçekleştirdiğimiz fuarı bu yıl toplam 6 salonda,
60 bin metrekarelik alanda, Türkiye’nin yanı
sıra Belçika, İtalya, Almanya, Yunanistan,
- "Keşke altın fiyatları yükselmeseydi"
25 ülkeden bin 200'ün üzerinde firma ve Çin, Hong Kong, BAE, Japonya, Hindistan,
Tayland ve ABD başta olmak üzere 25 ülkemarkanın yarın CNR Expo’da başlayacak
den bin 200'ün üzerinde mücevher marka ve
"Istanbul Jewelry Show"a katılacağını, firfirmalarını dünya çapındaki önemli alıcılarla
maların yeni ürünleri sergileyip yeni iş
buluşturacağız. Her yıl yapılan iş birlikbağlantıları kurma olanağını bulacağını belerinde
rakamlarda artış yaşanıyor. Bu yıl da
lirten Cengiz, "Istanbul Jewelry Show"un
geçtiğimiz
yıla göre daha fazla satış yapılasadece kısa vadeli işbirliklerin gerçekleştirildiği bir platform olmadığını, tüm dünyadan cağını öngörüyoruz." (AA)
sektör profesyonellerine yönelik önemli bir ihtisas fuarı olduğunu kaydetti. Cengiz, şöyle
devam etti: "Elbette daha stabil ve tüm şartların istenildiği gibi bir ortamda yeni iş
bağlantıları kurmak ve mevcut iş ilişkilerini
geliştirebilmek, her açıdan daha esnek olabilmenizi sağlar. Fakat hepimizin bildiği gibi
krizler ve karşılaşılan zorluklar, aynı zamanda fırsatları da beraberinde getirir.
sektörlerde olduğu gibi fuarcılık için de
çok önemli olduğunu dile getirdi. Cengiz,
"Her şeyden önce istikrar ve güven ortamının devamlılığını sağlamak gerek. Yurtdışındaki bütün büyük alıcılar artık
Türkiye’den haberdar ve Türkiye’ye
güveniyorlar, bu güvenin sarsılmaması
lazım. Kuyumculuk sektörü yeni bir döneme
adım attı ve bu dönemin adı da markalaşma.
Türk markası tanınmaya başlayınca
dünyadaki hak ettiği yere gelecek" dedi. Sektörün tasarım ve markalaşma sürecini
kuvvetlendirmek ve ön plana çıkarmak için
çalışmaya devam edeceklerini belirten Cengiz, fuara katılmanın yanında, pazarlama
kanallarında da çok hızlı bir değişim
olduğunu, rekabetin yoğun yaşandığı günlerde rakiplerden birkaç adım önde olabilmek için firmalara çok fazla görev
düştüğünü, katılımcı firmaların, alıcı
grubunu birebir davet etmesinden, stand
dizaynına kadar rakiplerinden önde olması
gerektiği uyarısı yaptı. Yurtdışında ziyaret ettiği fuarlarda bazı marka ve firmaların potansiyel alıcıların ilgisini çekebilmek için son
derece dikkat çekici ve yaratıcı çalışmalar
yaparak titizlikle hazırlandığını belirten Cengiz, "Umarım Türk firmaları da aynı hassasiyetle fuara hazırlık süreçlerini gerçekleştirerek, daha fazla alıcının ilgisini çekme
fırsatı bulabilir" dedi.
Türkiye'ye enerjide
Danimarka örneği!
"Halının başkenti"nden 2,5
milyar dolarlık ihracat hedefi
Gaziantep'ten bu yıl yaklaşık 2,5 milyar
dolar halı ihracatı hedefleniyor. Seneler
önce küçük iş yerlerinde kilim dokuyarak
sektöre adım atan Gaziantepli girişimciler,
yıllık üretimlerini 350 milyon metrekareye
çıkartarak bu alanda söz sahibi olmayı
başardı. Dünyadaki parça halının yüzde
50'den fazlasını üreten iş adamları, yeniliğe
ve teknolojiye yaptıkları yatırımlarla sektördeki liderliğini sürdürmek istiyor. Büyük
çoğunluğu Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) yer alan 150 firmada ise
yaklaşık 50 bin kişi istihdam ediliyor.
Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Bir-
liği Başkanı Selahattin Kaplan, yaptığı açıklamada, sektörün geçen yıl yüzde 15
büyüdüğünü söyledi. Makine halısının ülke
ihracatındaki payının ise yüzde 9,6 arttığını
hatırlatan Kaplan, geçen yıl hedefledikleri
rakamı da yakaladıklarını belirtti. Ortadoğu'da yaşanan sıkıntılar nedeniyle
nakliyede sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan
Kaplan, "Geçen yıla göre bu sene iyiyiz.
Sistem yerine oturdu. Şimdi konteynerle
ürün gönderiyoruz" dedi. Bu yıl yüzde 10
büyümeyi hedeflediklerini dile getiren Kaplan, 2014 halı ihracatının da 2,5 milyar
dolara ulaşacağını söyledi. Kaplan, sek-
Enerji Uzmanı Dr. Cemil Ertem,
Rusya'nın Kırım'ı kendisine bağladığı,
hatta Ukrayna'da neyin ne olacağının
belli olmadığı bu ortamda Batının
doğal gaz için Güney Gaz Koridoru,
petrol için de Kuzey Irak-Ceyhan
merkezli ihracatı desteklemekten başka çaresi olmadığını belirterek,
"Türkiye, Bakan Yıldız'ın söylediği
gibi ihracata başlamalıdır, Kuzey Irak
Kürt Bölgesel Yönetiminin de iradesi
bu yöndedir" dedi. Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Yıldız'ın Ceyhan'daki depolardaki petrolün ihracatına
başlanabileceği" yönündeki açıklamasına ilişkin değerlendirmesinde
Ertem, Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin Türkiye'ye ihracata devam
etmesinin "bu petrolün sahibi biziz, siz
istediğinizi yapabilirsiniz" anlamı
taşıdığını söyledi. Ceyhan'da bugüne
kadar 1 milyon 350 bin varil petrolün
depolandığını ve Türkiye'nin 2,5 milyon varil depolama kapasiteli tesislerinin yakında dolacağını kaydeden
Ertem, Batı ülkelerinin İran'dan,
Türkiye ve Akdeniz üzerinden enerji
akışına uzun süre itiraz edemeyeceklerinin altını çizdi. Ertem, sözlerini
şöyle sürdürdü: "Çünkü Kırım meselesinde Rusya geri adım atmayacak.
Sayın Putin, Kırım'ın tarihsel olarak da
Rusya'nın olması gerektiğini söyledi.
Bu durumda, Batı'nın Türkiye üzerinden ve Güney hattından petrol ve
doğal gazın ticarileşmesine fazla
direnemeyeceği, hatta bu hattı acilen
desteklemesi gerektiği ortada. Türkiye
bu durumda taviz vermeden haklı
olduğu bu konuda ısrar etmeli ve bu
gerçeği anlatmalı. Rusya'nın Kırım'ı kendisine bağladığı, hatta Ukrayna'da
neyin ne olacağının belli olmadığı bu
ortamda Batı'nın doğal gaz için Güney
Gaz Koridoru, petrol için Kuzey IrakCeyhan merkezli ihracatı desteklemekten başka çaresi yok. İran'dan,
Rusya'dan ve ABD'de cumhuriyetçi
cepheden destek alan Irak Merkezi
Yönetiminin tam şimdi bu konuda eli
oldukça zayıflamıştır. Bakan Taner
Yıldız da bunu bildiği için Türkiye'nin
ihracata başlayacağını söyledi." Irak'ın
günlük 4 milyon varil petrol ürettiğini
belirten Ertem, "Irak'tan petrol ithalatı
devam ederse Türkiye'nin bunu ticarileştirmekten başka çaresi olmayacaktır. Türkiye iki tarafın uzlaşması ve Irak bütünlüğü için gerekli bütün ödünleri vermiştir. Ancak gelinen dünya
konjonktürü de Türkiye'nin haklı
olduğunu, petrol ve doğal gazda güney
hattını bir an önce açmaktan başka
çarenin olmadığını göstermiştir.
Türkiye, Bakan Yıldız'ın söylediği gibi
ihracata başlamalıdır, Kuzey Irak Kürt
Bölgesel Yönetiminin de iradesi bu
yöndedir" değerlendirmesinde bulundu. (AA)
törün doyuma ulaştığını, bu alanda yeni yatırım yapacakların hesabını iyi yapması
gerektiğine işaret etti.
- "Biz bize kaldık"
Dünyadaki parça halının yüzde 50'sinden fazlasını Gaziantepli iş adamları tarafından üretildiğini anımsatan Kaplan, şöyle
konuştu: "Rakiplerimiz küçüldü ve şimdi
biz bize kaldık. Dolayısıyla kendi kendimizi
yemememiz lazım. Mevcut kapasiteyi
doldurabilmek için yeni ürünler
geliştirmemiz gerekiyor. Yeni çalışmalarla
sektörü daha da ileriye taşıyacağız. Önceki
yıllarda 3-5 ülkeye halı ihracatımız vardı.
İhracatımızın çoğunluğunu Ortadoğu
ülkelerine yapıyorduk. Ortadoğu'daki kriz
bizleri başka pazarlara yönlendirdi. Şimdi
ABD ve Avrupa'ya ihracatımız hızla artıyor.
Çin, Japonya, Güney Afrika ve Güney
Amerika pazarlarına kapasiteyi artırarak devam ettiriyoruz." Geçen yıl 2 milyar doların
üzerinde makine halısı ihracatı yaptıklarını
hatırlatan Kaplan, "İhracatın bu yıl yaklaşık
2,5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz.
Yıllık üretim kapasitemiz ise 350 milyon
metrekarenin üzerinde" diye konuştu. Kaplan, son dönemde kalifiye eleman
yetiştirmeye öncelik verdiklerini dile getirdi. Sektörde yetişmiş elemana ihtiyaç
duyulduğunu anlatan Kaplan, bunun için
desen tasarım eğitimleri düzenlediklerini
sözlerine ekledi. (AA)
Danimarka'nın İstanbul Başkonsolosu
Soren Robenhagen, ülkesinin enerji ihtiyacını
yenilenebilir kaynaklardan karşılamadaki
başarısının, Türkiye'ye örnek olabileceğini
söyledi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve
Danimarka arasındaki enerji işbirliğinin de
gündemde olduğu resmi ziyaret için Kopenhag'da bulunuyor. Heyete eşlik eden Robenhagen, basının sorularını yanıtladı. Robenhagen, Danimarka'nın 1970'li yıllardaki petrol
krizine yüzde 99 oranında dışa bağımlı olarak
girdiğini anımsatarak, ülkesinin alternatif enerji ve enerji verimliğine odaklanan uzun
soluklu politikaları sayesinde bugün Avrupa'nın enerji ihraç eden ülkelerinden biri haline geldiğini söyledi. 1980'lerden beri
ekonomisi yüzde 80 büyüyen Danimarka'nın
bunu enerji tüketimini neredeyse sabit tutarak
gerçekleştirdiğini belirten Robenhagen, "Bu
politikalar, toplumun tüm paydaşları tarafından benimsendi, devlet tarafından da çeşitli
destek ve teşvik mekanizmalarıyla günümüze
kadar geldi" dedi. Robenhagen, 2050 yılında
enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılayan Danimarka'nın ara hedeflerini şöyle özetledi: "Elektrik tüketiminin
yaklaşık yüzde 50'sini 2020 yılına kadar rüzgar enerjisiyle temin etmeyi, 2023'e kadar
elektriğinin yüzde 30'unu yenilenebilir enerjilerden üretmeyi, 2030'a kadar da kömür
yakıtını tamamen enerji haritasından çıkarmayı planlıyoruz. Bu rakam bugün yüzde
30'lar civarında ki bu Danimarka'yı dünyada
bir numaraya koyuyor. Dolayısıyla Danimarka'nın, hem Türkiye hem diğer ülkelere
örnek olabileceğini düşünüyoruz." Danimarka
Başkonsolosluğu Enerji ve Çevreden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak da Danimarka'nın rüzgar enerjisi sektöründe yeni
pazarlara ihtiyacı olduğunu, Türkiye'nin de
önemli bir pazar olabileceğini belirtti. Kayrak,
4 Kasım 2014'te Türkiye Rüzgar Enerjisi
Kongresi'nde "rüzgar enerjisi sektöründe
Danimarka'da insan kaynağı, know-how, özel
sektör ve üniversiteler arasındaki işbirliklerine" yönelik etkinlik düzenleyeceklerini,
Türkiye pazarı için katma değer yaratacak
projeler geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Danimarka ve Türkiye
arasında enerji işbirliği
İki ülke arasında enerji alanında işbirliğine
ilişkin 6 Ağustos 2008’de imzalanan ve
Mayıs 2013'te de onaylanan mutabakat zaptı,
elektrik üretimi için biokütle kullanımı, güneş
enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, atıkların enerji için kullanılması ve yenilenebilir
enerji sektörünün planlanmasını öngörüyor.
Mart 2013'te ise Danimarka, önemli başlıklarından biri "yeşil büyüme, enerji, çevre ve
iklim" olan Türkiye'ye yönelik beş sene
geçerli olacak büyüme stratejisini açıkladı. Bu
çerçevede Danimarka Yüksek Öğretim ve
Bilim Bakanlığı ile İstanbul Başkonsolosluğu
arasında Türk ve Danimarkalı firmaların yenilebilir enerji alanında inovasyon ve Ar-Ge
işbirliklerini destekleyen bir sözleşme de
imzalandı. Bu doğrultuda son iki senedir
Türkiye'nin en büyük enerji ve çevre fuarı
olan ve bu sene de 24-25-26 Nisan'da düzenlenecek ICCI'da Danimarka Pavyonu ve Danimarka firmaları da yer alıyor. Eylül 2013'te
de iki ülke arasındaki ticari ilişkileri derinleştirmeye yönelik kurulmuş Ekonomik ve
Ticari Ortaklık Komisyonu (JETCO) paralelinde bilgi paylaşım ağı niteliğinde Çevre
Dostu Yeşil Binalar Derneği (CEDBİK),
Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (Lİ-DER)
ve Danimarka Exim Bankası (EKF)
desteğiyle "Danimarka Yeşil Büyüme Networku" oluşturuldu. (AA)
SAYFA 6
SONDAKiKA GAZETESİ >>
6 SİYASET
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17Mart
Şubat
2013
Perşembe
11 günde İzmir ters
dönmezse, başkan benim
LU
Ğ
O
A
C
O
AZİZ K
U
T
Ş
U
N
O
K
İDDİALI
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman Buluşması’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, Roman vatandaşlarla buluştu. Başkan Kocaoğlu, “11 gün içinde İzmir
ters dönmezse; Sema Hanım Konak’ta belediye başkanı, Aziz de İzmir Büyükşehir’de başkan olacak” dedi
Dalgıç: Çeşme'de turizm
sezonunu uzatacağız!
Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme Belediye Başkan
adayı Muhittin Dalgıç, "Çeşme’de vatandaşlarımızın oturabileceği, çay kahve içebileceği
ailce kahvaltısını yapabileceği alanlar yaratacağız. Bölgemiz turizm bölgesi. Turizm planları
diyoruz, tarihi kalıntılar diyoruz. Turizm sezonunun uzaltılmasından yıllarca bahsediliyor. Sezonu nasıl uzatırız? 9 Marka, 9 merkez 9 Yerel
festival projemizle sezonun nasıl uazadığını, marka değerinin nasıl artırıldığını hep birlikte göreceğiz" dedi
Yerel Seçimlere sayılı günler kala toplantı ve
çalışmalarına ara vermeden devam eden Muhittin
Dalgıç’ın dün geceki durağı Çeşme Merkez Mahallelerinden 16 Eylül Mahallesi idi. Başkan Dalgıç konuşmasında şu ifadeleri kullandı: Bugün
Çanakkale şehitlerimiz anma günüdür. Hepinizin
huzurunda tüm şehitlerimizi saygı ve şükranla
anıyor, hepsine Rahmet diliyorum. Sevgili dostlar Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme Belediye
Başkanı olarak günlerdir bu mikrofonlardan mahalle mahalle vatandaşlarımıza seslenmeye
çalışıyoruz. Gün geçtikçe de çığ gibi büyüyoruz.
Türkiye’nin en batısında bu güzel Çeşme’de
hükümete güzel bir cevap vereceğimize canı
gönülden inanıyorum. Her zaman söylediğim
gibi bu seçimler sadece yerel seçim değildir.
Ülkemizin başına musallat olmuş, yaşattığı sıkıntılarla insanlarımızın özel hayatlarına kadar
karışan o engellerden kurtulmanın referendum
seçimidir.
CUMARTESİ İZMİR MİTİNGİNDE
ÇEŞME’NİN FARKINI GÖSTERELİM
Sevgili dostlarım bu cumartesi Sayın Genel
başkanımızın katılacağı bir mitingimiz var. Sizlerden ricam hepimiz İzmir’in İzmirli’nin ne
olduğunu o alanda göstermek zorundayız.
Çeşme’nin o meydanda nasıl gümbür gümbür
olduğunu herkese gösterelim. Taşeron işçilerimize kadro yollarını açmak için çalışacağız.
Siyasette hep söylediğim bir söz var. Duyduğumuz dedikoduların hiçbirisine, gördüklerimizin
de yarısına inanın. Biz hiçkimsenin işiyle, aşıyla
uğraşmayız. Aksine iş ve aş yaratmak için çalışacağız. Birçok söylentiler, dedikodular dolanacaktır. Belediye çalışanlarının işiyle aşıyla uğraşmayacağız. Elimizden geldiğinde kadrolarımızda yer
vereceğiz. Taşeron işçilerimize kadro yollarını
açmak için çalışacağız. İşçimizle, memurumuzla,
meclisimizle, iş adamlarımızla, esnafımızla ve
halkımızla sosyal barışı sağlayacağız. Bizler
sorun yaratmaya, intikam almaya değil, iş üretmeye; hizmet etmeye talibiz. Yerel seçimde oylarımıza sahip çıkmalıyız. Oyumuzu kullanmalıyız. Çünkü Çeşme’deki bin oy, İzmir’de
yüzbinler, Ülke genenilde milyonlar demektir.
Referandum dediğim bu seçimin sonucunda
kazanan biz olacağız. Çeşme gibi güzide bir yerde bu elektrik kabloları çirkin görüntüsüne son
vereceğiz. Elektrik kablolarının yer altına alınması için ne gerekiyorsa yapacağız. Şimdi
içinizde bazıları şunu söyleyebilir: Bugüne kadar
yapıldı yapılmadı. Devletin yatırımıdır. Sen nasıl
yapacaksın diye? Örneğimiz var: Nasıl yaptık,
nasıl olacak derseniz bakın bakalım nasıl yapmışız? Burada da yapacağız. Sokak iyileştirme
projelerimizle eskiye sahip çıkacağız. Şu güzel
mahallemiz ana caddeye çıkıyor. Eski evlerimiz
ve restore edilenleri de var. Sadece ana cadde üzerindeki evleri değil, mahalle aralarındaki evlerimizinde restorasyonunu yapacağız. Sokak iyileştirme projelerimizle eskiye sahip çıkacağız.
Çeşme’de denize gireceğimiz alanlarımız
kalmadı diyoruz. Bakıyoruz ki sahilde ve tepelerde oturacağımız alanlarımız yok diyoruz. İnanılmaz manzaraya sahip tepelerimiz var. Bu alanda vatandaşlarımızın oturabileceği, çay kahve
içebileceği ailce kahvaltısını yapabileceği alanlar
yaratacağız. Bölgemiz turizm bölgesi. Turizm
planları diyoruz, tarihi kalıntılar diyoruz. Turizm
sezonunun uzaltılmasından yıllarca bahsediliyor.
Sezonu nasıl uzatırız? 9 Marka, 9 merkez 9 Yerel
festival projemizle sezonun nasıl uazadığını, marka değerinin nasıl artırıldığını hep birlikte göreceğiz. Siyaset bir yarıştır. Her aday çıkıp hedeflerinden yapacaklarından bahsediyor doğaldır.
Her seçimde ne hikmetse vatandaşımızın kafasını
Toki ile konut ile karıştırmaya çalışıyorlar. İnsanların en doğal hakkı olan barınma sorununu
parayla çözmesi gereken devlettir. Sosyal Devlet
anlayışı budur. Her seçim döneminde söylentiler
çıkıyor, insanlara mesajlar çekiliyor partiye üye
olun size kaydedelim diyorlar. Bu devletin temel
görevlerinden bir tanesidir. Biz Toki yapılmasın
demiyoruz. Karşı çıktığımız nokta şudur:
Çeşme’nin mimari yapısını hiçe sayan, insanlarımızın yaşam kalitesini düşürecek yapılaşmaya karşıyız. Kayıtlar yapılıyor, paralar
toplanıyor, miting için sesli mesajlar geliyor. Devlet bunu yapmalı. İhtiyaç sahibi olan insanları
buraya yerleştirmeli. Kira öder gibi ödemeli
vatandaşımız. Bunlara varız. Her seçim döneminde ihaleye çıktı deniliyor. Yapmak isteyen
adam 6 ayda bunu yapamaz mıydı? 11 yıldır neden yapılamıyor? Şimdiye kadar tamamlanmış
halk oturuyor olurdu. Seçim üstü açılışını yaparlar, kurdelelerini keserlerdi. Keşke yapsalar!
Biz de gider tebrik eder, ellerini sıkarız! Dağdan
kopardığınız kaya parçalarını denize atarak
Balıkçı barınağı yaptık, hizmet yaptık diye bize
yutturamazsınız. ” (HABER MERKEZİ)
Ege Mahallesi’nde yapacakları
kentsel dönüşüm çalışmaları için
hükümete yüklenen Başkan, “Roman
vatandaşların oyu değişken diye gelip
gidiyorlar. Bugüne kadar Roman vatandaşlar için ne yaptınız? Ege Mahallesi’nde bir tek oy çıkmazsa bile ben o projeyi yine de yapacağım” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet
Halk Partisi adayı Aziz Kocaoğlu,
Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman Buluşması’na
katıldı. CHP Konak Belediye Başkan adayı Sema Pekdaş’ın da hazır bulunduğu
Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’ndaki
Roman buluşmasında renkli görüntüler
yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi adayı Aziz Kocaoğlu, “10 yıldır belediye
başkanınızım, hiçbir insan ayrımı yapmadım. Bunca zaman hiç dargınlık yaşamadık, birbirimizi hor görmedik, kötü
söz söylemedik” dedi.
Yık binayı, yap binayı olmaz
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak
başta Ege Mahallesi olarak bir çok alanda kent dönüşümü için çalıştıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Kent
dönüşümü, yık binayı yap binayı demek
değildir. Biz Ege Mahallesi’nde kent
dönüşümü yaparken, sadece mal sahiplerini değil, yasanın uygun gördüğü şekilde kiracıları da barındırmak şartıyla
dönüşüm yapacağız. Biz kentsel
dönüşümü mahalleli ile birlikte planladık, projemizi de ona göre yaptık. Şu
anda mühendislik projeleri çiziliyor, en
kısa zamanda ihaleye çıkacağız” dedi.
Başkan Kocaoğlu, kent dönüşümü
yapılırken kimsenin mağdur edilmeye-
ceğini vurgulayarak, “Kimsenin evsiz
kalmayacağı bir kentsel dönüşüm yapacağız. 2011 seçimlerinden önce
Hükümet Roman açılımı başlattı, sizleri
çağırarak kentsel dönüşüm yapacağız
diye vaatte bulundu. İzmir’de bu konuyla
ilgili bir şey yapılmadı. Bunların kentsel
dönüşüm yapmaya niyetleri pek yok. Biz
önce Ege Mahallesi’nde sonra Bayındır,
Torbalı ve Menemen’de planladığımız
bölgelerde dönüşüm yapmaya hazırız”
diye konuştu.
Önce Ege Mahallesi,
gerisi çorap söküğü
Hükümetin durumunun 17 Aralık’tan
itibaren iyice ortaya çıktığını kaydeden
Başkan Kocaoğlu, “Sulukule’de yaşayan
Roman vatandaşlarımızı kentin 45-50 kilometre dışına çıkardılar. Size de böyle
projelerle geldiler çünkü yaşadığınız yerin rantı yüksek. Siz Alsancak’tan
ayrılırsanız, çiçek satmaz, ev işine gitmez, araba yıkamaz, fayton kullanmazsanız zaten karnınızı doyuramazsınız. Biz sizlerle beraber burayı
kalkındırarak lokmanızı büyütmek istiyoruz. Önce Ege Mahallesi’ndeki
dönüşümü bitirelim, insanlar yaptığımızı
bir görsün, sonra gerisi çorap söküğü gibi
kolay gelir. Bizim milletimiz konuşulana
değil, gözüyle gördüğüne, eliyle tuttuğuna inanır” dedi. Yerel seçimlere ilişkin
konuşan Başkan Kocaoğlu, sözlerini
şöyle tamamladı: “Kuru lafa inanıp da;
bizim için değil, kendiniz için yanlış yerlere oy vermeyin, verdirmeyin. Namuslu
insanlardan belki geçici olarak para
kazanamazsınız, kar edemezsiniz ama
onlardan size zarar da gelmez. İleride de
yapacaklarımızla işinizi, aşınızı yükselte-
ceğiz. Roman vatandaşların oyu değişken
diye gelip gidiyorlar. Bugüne kadar Roman vatandaşlar için ne yaptınız? 11 gün
içinde İzmir ters dönmezse; Sema Hanım
Konak’ta belediye başkanı, Aziz de İzmir
Büyükşehir’de başkan olacak. Ege Mahallesi’nde bir tek oy çıkmazsa bile ben o
projeyi yine de yapacağım” İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır
ise, Büyükşehir Belediyesi’nin Ege Mahallesi’nde gerçekleştireceği kentsel
dönüşümün Sulukule’de yapılan gibi olmayacağını, yerinde dönüşüm yapılacağını söyledi. (HABER MERKEZİ)
Atila: Mesai saatine
bakmadan çalışacağız!
Seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren
CHP Bornova Belediyesi Başkan Adayı Yüksek
Mimar Olgun Atila, her gün ortalama 10’dan fazla etkinlik ve toplantıya katılırken; binlerce yurttaşla bir araya gelerek onlara plan ve projelerini
anlatıyor. Seçim dönemindeki yoğunluğun seçimden sonra da devam edeceğini söyleyen Atila, bu
enerjiyi bulmanın sırrını da “Ben Bornova
Aşığıyım” diyerek açıklıyor. Yerel seçimlere
sayılı günler kala çalışmalarını sürdüren CHP
Bornova Belediyesi Başkan Adayı Yüksek Mimar Olgun Atila, Bornova’nın hemen her mahallesinde vatandaşlarla bir araya gelirken; gün
içinde kimi zaman 10’dan fazla etkinliğe katılarak
yurttaşlara plan ve projelerini anlatmayı sürdürüyor. Bornova’nın geleceği için ‘Tam Saha ve tam
kadro’ çalıştıklarını ifade eden Atila, “Ben Bornova aşığı bir insanım ancak burada önemli olan
nokta da çalışmalarımızı uyum içinde
sürdürmemiz. Biz, ekip arkadaşlarımızla birlikte
yoğun bir tempo içinde ilçemizdeki her mahalle
ve köye ulaşmaya çalışıyoruz. Amacımız ilçemizin geleceğine katkı koymak ve bunu daha iyi
hale getirmek için çaba sarf etmek. Dolayısıyla
plan ve projelerimizi daha fazla kişiye ulaştırmak
ve onlardan daha fazla görüş almak üzerine kurguladık. Biz, mesai saatine bakmadan çalışıyoruz” ifadesinde bulundu. Kosova Rumeli Kültür
ve Dayanışma Derneği, EDAK Ecza Kooperatifi,
DİSK / Genel İş Sendikası ve Çamdibi ziyaretlerinde projeleri hakkında bilgi verdiklerini kaydeden Atila, “Gün geçmiyor ki, ilçemizdeki bir yerden davet almayalım. Hemen her gün Bornovalı hemşehirlerimiz bizimle görüşmek, kimi zaman derdini anlatmak kimi zaman da projelerimizi dinlemek için bizi davet ediyor. Biz de gelen
her davetten mutlu oluyor, onlarla bir araya geliyoruz” şeklinde konuştu. Gün içindeki çalışmalarını 18 Mart Çanakkaleliler Kültür ve
Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek sürdüren
Atila, burada düzenlenen Şehitleri Anma Mevlidi’ne de katıldı. Anadolu’nun kazanılmasında ve
korunmasında şehit olan yurttaşları şükranla
andıklarını ifade eden Atila, “Biz, onlar sayesinde
bugünleri gördük. Hayatını hiçe sayarak, ülkesi,
milleti ve bayrağı için hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)
BARIŞ EROĞLU’NUN PROJESİNE
KURUMLARDAN DESTEK YAĞIYOR
İzmir’in emek ve sanayi kenti Aliağa
ilçesinde yerel seçimin favori ismi CHP
Belediye Başkan Adayı İnşaat Mühendisi
Barış Eroğlu, sosyal projeleriyle de kentin
konuştuğu isim oldu. Aliağa’da eksikliği
yıllardır hissedilen “Yaşlı Bakım ve Konuk
Evi”ni kente kazandırmak için harekete
geçen CHP’nin genç Başkan Adayı Barış
Eroğlu’na sivil toplum kuruluşlarından tam
destek geldi. Türkiye Yardımsevenler
Derneği Aliağa Şubesi’ni ziyaret eden genç
Başkan Adayı Eroğlu’na sosyal projesinden
dolayı teşekkür edilerek “Aliağa’nın çok ihtiyacı olan bir eksiklikti. Bu projenizi hayata geçirmeniz konusunda biz her konuda
destek olmaya ve projenin içinde olmaya
hazırız” mesajı verildi. Aliağa’nın 23 yıllık
köklü sivil toplum kuruluşlarından olan
Türkiye Yardımsevenler Derneği Aliağa
Şubesi, CHP Aliağa belediye Başkan Adayı
Barış Eroğlu’nu ağırladı. Şube Başkanı
Dilek Gülboy ve yönetim kurulu tarafından
karşılanan genç Başkan adayı, Aliağa’ya
yönelik sosyal içerikli proje ve düşüncelerini paylaştı. Eroğlu, “Biz sosyal belediyecilik ilkesiyle yerel yöneticilik yapacağız.
Projelerimizin büyük bölümü Sosyal Projeler. Yaşlı Bakım ve Konuk Evi, Kreş ve
Gündüz bakım Evi, Kız ve Erkek Öğrenci
Misafirhaneleri, Gençlik Merkezleri gibi
projelerimiz var. Bunlardan en önem
verdiğimiz proje Yaşlı Bakım ve Konuk Evi projemiz. Bu projeyi Aliağa’ya
kazandırarak önemli bir eksikliği gidereceğiz. Bu konuda sizin gibi dernek ve
STK’ların görüşü, yönlendirmesi ve desteği
çok önemli” dedi.
Yardımsevenler Derneği Aliağa Şubesi’nin kendi olanaklarıyla öğrencilere burs
verdiğini anımsatan CHP Başkan Adayı
Barış Eroğlu, “Sosyal Yardımlaşma ve
dayanışma, eğitime destek amacıyla kurulmuş, bu alanda hizmeti amaç edinen dernek
ve STK’larımıza belediye olarak güç verip
birlikte çok önemli projeler gerçekleştireceğiz. Derneğin, 17 Öğrenciye ders verdiğini biliyorum. Göreve geldiğimizde, bu
konularda yalnız olmayacaksınız.” Dedi.
Yardımsevenler Derneği Aliağa Şube
Başkanı Dilek Gülboy da, eğitime ve
öğrencilere destek projeleriyle birlikte Yaşlı
Bakım ve Konuk Evi projesinin de çok anlamlı olduğunu belirterek, “Bu projenizin
Aliağa’da önemli bir eksikliği gidereceğini
düşünüyorum. 23 yıldır Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma alanında faaliyet gösteren
bir kurum olarak size bu konuda her türlü
desteği vermeye hazırız” dedi.
(HABER MERKEZİ)
SAYFA 7
SONDAKiKA GAZETESİ >>
7 SİYASET
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17 Mart
Şubat
2013
Perşembe
Kuzu: Meclis Başkanı
geri göndermeliydi
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 4 eski bakanla ilgili fezlekelere ilişkin,
"Meclis Başkanı bence bunu geri göndermeliydi. Çünkü böyle bir yol yok. Savcılıktan gelen
neticede bir 'bilgilendirme' diyelim. 'Böyle birşey var' falan diye bilgilendiriyor" dedi
K
uzu, muhalefetin 4 eski bakanla ilgili
fezlekelerin tümünün milletvekillerinin incelemesine açılmasını ve Genel
Kurulu'nda okunmasını istemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Böyle bir yol olmadığını ifade eden Kuzu, şöyle devam etti:
"Bir defa 'fezleke' diye bir şey yok, 'tezkere'
diye de bir şey yok, 'soruşturma dosyası' diye
bir şey de yok. Çünkü bu yol bildiğimiz normal dokunulmazlık dosyaları gibi bir yol değil. Zaten muhalefetin çıkmazı da burada. O
iki kurumu birbirine karıştırıyor. Dokunulmazlıkla alakalı olanlar savcılıktan geçmiş,
mahkemeye intikal etmiş genelde. Mahkeme
bize, 'bunun dokunulmazlığını kaldırın ya da
yargılayın' diyor. Anayasa gereği yargılanamıyor. O öyle. Onunla bunu karıştırıyorlar.
Mesela bizim elimizde binden fazla dosya
var karma komisyonda. Vekiller gelirler, incelerler, bakarlar, evrak alamaz isterlerse not
alırlar. Böyle bir usul var. Bununla bunu karıştırıyorlar."
-"Muhalefet burada boşa çırpınıyor"
Burada savcılığın yaptığının büyük hata
olduğunu savunan Kuzu, şunları söyledi:
"Meclis Başkanı bence bunu geri göndermeliydi. Çünkü böyle bir yol yok. Savcılıktan
gelen neticede bir 'bilgilendirme' diyelim.
'Böyle birşey var' falan diye bilgilendiriyor.
Çünkü burada Meclis'in denetim yollarından
Meclis Soruşturması bildiğimiz o yargılamaların dışında hazırlık soruşturmasını bizzat
Meclis'in yaptığı bir yargılama tipi. Yani biz
savcıyız aslında, biz kendimiz o görevi yapıyoruz.
Gizli oylamayla bunun hakkında soruşturma açılsın mı açılmasın mı? Ancak bunu
başlatmak için bir ihbar gerekiyor bir nevi.
Aslında o yapılan 55 kişinin ihbarıdır aslında. Nedir o? 'Biz basından, oradan buradan
şu belgeleri topladık, delillendirdik. Bu Ceza
Kanunu'nun şu maddelerine açıkça aykırı,
suçtur, soruşturma açılmasını talep ediyoruz'
diyecek. Meclis Başkanı'na 'bir Soruşturma
Komisyonu kurulsun' diye dilekçe verecekler. Sonra gizli oylamada eğer oylamaya katılan vekillerin çoğu 'soruşturma açılsın' derse
o zaman 15 kişilik bir komisyon kuruluyor.
İşte o komisyon tipik savcı görevini yapıyor.
Bütün dairelere girebiliyor, alt komisyon kurabiliyor. Başka vekil giremez, kapalı çalışırlar ve her kurum onlara bilgi vermek zorundadır." Kuzu, usul böyleyken muhalefetin
konuyu tersinden aldığını, kurumları birbirine karıştırdığını ve yanlışlığın da buradan
kaynaklandığını söyledi.
Kuzu, "Meclis Başkanlığı'nın yaptığı bu
uygulama; şu şu bakanlar hakkında böyle bir
dosya var, bilgilendirme gibi. Bunlar gizli soruşturmalar. Ama muhalefetin bu tutumu
karşısında Meclis Başkanlığı zannediyorum
biraz da İçtüzüğü falan bir kenara bırakarak
yatıştırma türünden bir bilgilendirme olarak
ki bence bu bile yanlış, bunu yapıyor. İşin
özü, esası bu. Muhalefet burada boşa çırpınıyor" dedi.
-"Suç ama gel söyle"
Genel görüşmenin soruşturma değil, bir
bilgilendirme olduğunu vurgulayan Kuzu,
bakanların, Meclis Başkanlığı'na verilmiş ve
haklarında soruşturma açılmasını isteyen dilekçeleri bulunduğunu anımsattı. Kuzu, muhalefetin elinde dosyaların bulunduğunu ifa-
de ederek, "Gizlilik sebebiyle verilemez,
açıklanamaz. Herkesin elinde dolaşıyor. Suç
ama gel söyle. Almışlardır bir yerden. Nasıl
olsa sızdırıyor paralel herşeyi, muhalefete çalışıyor paralel ve sızdırıyor" diye konuştu.
Muhalefetin, klasörlerin eksik geldiğine ilişkin ifadelerine de değinen Kuzu, "Tamam
araştırıp, bulsun. Onun görevi zaten. Kendi
bulacak. Nerelerde varsa dokümanlar kendisi
bulacak.
Niye 10 klasör niye 30...Bunun buraya
gelmesi hata. Meclis Başkanlığı zamanında
bunların buraya gelmemesi gerektiğini kamuoyuna açıklamalıydı. Niye geliyor buraya, ne işi var? Bu işin benimle ne alakası
var? Bu bilgi dosyası olabilir, tamam bilgi
edindik" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi:
"Biz bu işin gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını müteakip
CHP olarak Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu önergeleri vereceğiz"
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi,
dört bakan hakkında Meclis soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin "Biz bu işin
gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını müteakip CHP olarak
Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu
önergeleri vereceğiz" dedi. Hamzaçebi, AA
muhabirinin AK Parti'nin dört eski bakan
hakkında soruşturma komisyonu kurulması
yönündeki girişimini değerlendirdi. CHP olarak dört bakanla ilgili Meclis soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin önergelerini hazırladıklarını belirten Hamzaçebi, fezlekelerin okunmasını beklediklerini söyledi.
Hamzaçebi, "Fezleke ve ekinde yer alan
bilgilerle kendi hazırladığımız metinleri karşılaştıracağız. Biz bu işin gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını
müteakip CHP olarak Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu önergeleri vereceğiz.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Meclis soruşturma önergesini görmedim. Onlar hangi
amaçla vermişlerdir, bütün suçları oraya yazmışlar mıdır, yazmamışlar mıdır bilemiyorum. Onların bu talebi hakkında o nedenle
herhangi bir yorum yapmayacağım" diye konuştu. (AA)
Hotar "Hukuka aksetmiş
konularda süreci bekliyoruz"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, "Sivil, askeri, sanal darbeyle veya seçimle iş başına gelemeyeceğini
anlayan kişi ya da grupların" çeşitli denemelerle hükümete karşı girişimlerde bulunduğunu belirterek, "Bu kadar hizmet
eden, bu kadar maddi karşılığı olan faaliyetleri yapan bir iktidarın bu söylenenleri yapmış olması mümkün değil" dedi
Hotar, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin siyasi geçmişinde 10 yılda bir darbenin olduğunu, iktidarların hiçbir duruş, direniş göstermeden mevcut durumu kabullendiğini,
AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte bu
sürecin alışılmışın dışına çıkmaya başladığını
anlattı. Bu durumu hazmedemeyen, seçimle
iktidar olamayacağını anlayan kişilerin hükümete karşı çeşitli yollar denediklerini, bunda
da başarılı olamadıklarını ifade eden Hotar,
"Bundan sonra da olamayacaklar. Niye olamadılar? Artık çok sağduyulu ve öngörülü
Türk halkı şunu biraz daha iyi anladı. Kendi
oyuna sahip çıkma noktasında daha da cesaretlendi. Bugün insanlar verdiği oyuna daha
sıkı sahip çıkmaya başladı. Çünkü oyuna sahip çıkan, bu oya değer veren ve 'bu oylarla
gelirim, oylarla giderim' diyen bir iktidara sahip oldu. Bunu korumak lazım. Yoksa Allah
korusun eski günlere dönülür" dedi. AK Parti'yle birlikte ekonomide ciddi bir istikrarın
sağlandığını, enflasyonun tek hanelere düşürüldüğünü, Türkiye'nin dünyada, uluslararası platformlarda büyük itibar kazandığına
işaret eden Hotar, şöyle konuştu: "Bu seçimler çok önemli. Türkiye'nin bu değerlerini,
kazanımlarını ve geleceğini oylamaya yönelik bir seçim. Ya Türkiye'nin 12 yılda kazandığı kazanımlarını daha da ileriye götürülmesi için oy verilecek ya da tekrar 12 yıl öncenin istikrarsız, enflasyonu yüksek, IMF'nin
kapısında randevu almak için nöbet tutan bir
Türkiye için oy kullanılacak. ürkiye'de o kadar devrim niteliğinde şey yapıldı ki anlatmakla bitmez. O iddialar doğru olmuş olsaydı bu dediklerimiz nasıl yapılacaktı? Bize
Marslılar para vermiyor ki. Para bassak enflasyon yükselir. Bunlar, Türkiye'nin kendi
kaynaklarından gelen, paraların rasyonel
kullanılması sonucunda yapılan hizmetler.
Zorunlu tasarruf fonları ödendi. Türkiye'nin
dört bir tarafında duble yollar, hızlı trenler,
barajlar, sulama kanalları, Marmaray gibi sayamayacağımız kadar ciddi paralarla hizmetler yapıldı. Sayın Başbakanımız toplu açılışlar
yapıyor. O toplu açılışlardaki hizmetlerin bedelleri milyar liralarla ifade edilecek hizmetler. Bu denilenler olsa nereden gelecek bu
para? Sağduyulu ve bu konuda öngörüsü
olan halkımızda bu konuları bir kez daha değerlendirmelerini, bu istikrarı, ülkenin geleceğini korumak adına AK Parti'ye desteklerini sürdürmelerini istiyorum."
- "Kedi eti yediyse et nerede"
AK Parti'nin 12 yılda, kendi belediye başkanı,
milletvekili, kim olursa olsun bir yanlışlık içerisindeyse onu affetmediğini gösterdiğini,
geçen dönemlerde bir milletvekilinin, birkaç
tane belediye başkanının görevinden alındığını, soruşturmanın açıldığını, disipline sevk
edildiğini belirten Hotar, "Yeter ki bilgili ve
belgeli olsun, iftira, yalan, montaj olmasın.
Bilgili ve belgeli olduktan sonra AK Parti'nin
hiçbir yanlışlığa evet demesi mümkün değildir" dedi. Hotar, şöyle devam etti: "Ses tapelerinden, söylenenlerden, yapılanlardan bilgili, belgeli olanlarının hepsinin hukuk önünde karşılığı olacaktır, kimsenin şüphesi olmasın. Ama sen biriktir, biriktir, bir kısmına
senaryo yaz, bir kısmına montaj yap, uydur
seçime 15 gün kala arka arkaya çıkar. Yalan,
uydurma, montaj, şantaj düzenek, illegal yol
herkese karşı olabilir. Bugün bunlara hoşgörüyle bakarsak yarın kendi başımıza da gelebilir. Hukuk devleti içinde bunlar kabul edile-
bilir şeyler değildir. Dört ayağı yere basan
belgeli şeylerin mutlaka gereği yapılacaktır.
Hukuka aksetmiş konularda süreci bekliyoruz. Bilerek yapılan yanlışın arkasında durmayız. Bu kadar hizmet eden, bu kadar maddi karşılığı olan faaliyetleri yapan bir iktidarın bu söylenenleri yapmış olması mümkün
değil. Biz Türkiye'nin kaynaklarıyla bunları
yaptık. Türkiye'nin milli gelirlerini ve harcamaları belli. Nasrettin Hoca'nın hikayesindeki gibi 'Kedi eti yediyse et nerede, Et buysa
kedi nerede'. Bu kadar basit. Et nerede ya da
kedi nerede deriz. Bu oyunlara gelmeyelim.
Sivil, askeri, sanal darbeyle veya seçimle iş
başına gelemeyeceğini anlayan kişi ya da
grupların denemeleridir bunlar. Olacaktır da.
Yüzde yüz herkes aynı partiyi desteklemez,
aynı düşünmez ama bütün bunların hukuk
çerçevesi içinde, demokratik kurallar içinde
yapılması lazım.
Seçim denen bir şey var. Git partini
kur ya da kurulmuş partide daha çok çalış. Hem karnım doysun hem pastam dursun böyle bir şey yok.
Bu ülkede 2 kişiden birinin
aklı yok mu, düşünemiyor,
görmüyor mu? Bu kazanımlar bizim, çocuklarımızın kazanımı. Çocuklarımıza bırakacağımız ülkeye
yönelik kazanımlar. Bunlara kimsenin bir takım
mesnetsiz, dayanıksız söylemler ve sadece katı sloganlar uğruna mahvetmeye hakkı yok. Çocuğuma
bırakacağım ülkeyi daha
kötü hale getirmeye kim-
senin hakkı yok. Buna dur dememiz lazım.
Bunları yapmak isteyenlere
izin vermememiz lazım. Türkiye'nin önlenemeyen yükselişini bu tür girişimlerle önlemeye çalışanlar başarılı olamayacak." (AA)
Bahçeli: 30 Mart seçimleri yeni dönemin izlerini ortaya koyacak
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
30 Mart'ta yapılacak yerel seçimin, 2015
yılına kadar geçen siyasi süreçte, yeni bir
dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyeğini belirterek," Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir
şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem,
sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği
bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Giresun’da partisi tarafından düzenlenen
mitingde konuşan Bahçeli, AKP iktidarına
yüklendi. Özellikle bugün TBMM görüşülecek olan yolsuzluk fezlekelerine değinen Bahçeli, "Allah bunların başına öyle
bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu
belayla uğraşıyor. Nedir bu bela; 17 Aralık
günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla
AKP'nin ayağı, kolu, başı birbirine dolaşmış ve karışmış vaziyettedir. Bugün
TBMM'de AKP'ye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara
gününün, büyük rezaletin karşılığında
haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç
tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divan'a gönderme açısından önemli bir
kararı almalıdırlar. Göreceğiz bakalım,
AKP'nin değerli milletvekilleri milletin
huzuruna çıkıp neyi anlatmışlarsa, Meclis'teki davranışları arasındaki büyük açıyı
hep beraber göreceğiz. Milletini sevdiğini
söyleyen, her fırsatta manevi ve muhafazakar olduğunu dile getiren ve ülkenin geleceği için her türlü fedakarlığı yaptığını
söyleyen bu değerli milletvekilleri acaba,
yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacaklar, millet olarak bugün göre-
ceğiz.” dedi. 30 Mart seçimlerinin sadece
belediye başkanlığı seçimi olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli,
"30 Mart’tan sonra siyasi olayların gelişimi devam edecek ve 28 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı bundan böyle halk tarafından
seçilmektedir. 3'üncü siyasi olay, 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar ki süre
içinde milletvekilliği seçiminin yapılmasıdır. Bu 3 siyasi olay, Türkiye’nin kaderini
değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir siyasi iktidarın şekillenmesine önemli işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu
görmek mümkün olabilir. Nasıl olabilir;
önce belediye başkanlarını seçerek sandığa gittiğimizde, sandıkta oylarımızı kullanıp, oylara sahip olduktan sonra sayıma
hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda
oy kaybetme hali, 2015 yılına kadar geçen
bu siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyecektir. Görülecektir ki, bu ülkenin aziz
evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an
gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra
partim diyerek tercihini vicdanının sesini
dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın
geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.”
ifadelerini kullandı. 17 Aralık’ta yapılan
yolsuzluk ve rüşvet skandalına değinen
Bahçeli, şöyle devam etti: “Yapılan tüm
bu yolsuzlukların hem milletvekilleri tarafından hem de halk tarafından bilinmesinde fayda var. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar, cumhuriyetimizin savcılarıdır. Bu
fezlekenin delillerini toplayanlar, 41 kişi-
nin tutuklanmasına katkı sağlayanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kolluk kuvvetleridir.
Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli
ve güzide insanları olan polis kardeşlerimizdir. İktidarın polisi olarak algılanamaz,
yorumlanamaz ve kullanılamazlar. Güneydoğuda PKK'nın kontrolü altına girmiş
yerlerde T.C.'nin varlığını, orada yaşayan
insanların mal ve can güvenliğini korumakla görevli olan vatan evlatları, İstanbul'a geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve onları koruyan olamaz. 8 bin
polis kardeşimizi, 40 gün içinde darmadağın eden, savcıların tayinini çıkarıp korsan
ve torbalı yasalarla HSYK'yı kendine bağlayıp, kendilerine hizmet ettiren anlayışı
iyi değerlendirmek ve bu kadar da olmaz
diyerek, artık yeter demek gerekir.”
(CİHAN)
SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
2014
Cuma
17Mart
Şubat
2013
Perşembe
8 GÜNCEL 21
SONDAKiKA GAZETESİ >>
2014
Cuma
17Mart
Şubat
2013
Perşembe
9 GÜNCEL 21
“AK PARTİ'YE GÜRÜLTÜ FİLAN SÖKMEZ”
"Türkiye'de bir çocuk ölüyor. O çocuğun ölümü üzerine, Londra'da, Amerika'da birçok şeyler asılıyor ve anlatılırken de
'Ekmek almaya giderken' diye veriliyor. Üzerine de onun katili olarak şahsımı gösteriyorlar. Bu komplo değil de nedir?"
aşıyla
gütünün bsadece
r
ö
r
ö
r
e
t
mizi
ölücü
"AİHM, b karar alıyor. Ülke hassas bir
ir
alakalı b aya yönelik. Böyle nın hiç doğru
karıştırm aptıkları açıklama i son alınan
d
.Y
dönemde ir yanı yok. İşte şimokta. Yani bu
n
b
miş,
elinen
dürüst
tasında g
i. Yani bit
karar nokulur bir şey değil k ın beklentileri
r
t
yenilir yu tada. Yani bu onla e olmaz"
r
ic
o
t
e
y
her şe
inde bir n
istikamet
teriz
görmek is döneri
le
e
ç
k
re
bii ge
tidarı
"Yani biz tan şahsen AK Parti iktilerini, istee
n
b
ama yani onların böyle bekleayız, böyle bir
minde biz ygulamaya koyam iştir. (Berkin
diklerini u z. Çünkü bu iş bitmastı olup olşey olamaölümünde polisin k Burak Can'ı
Elvan'ın lur mu kasıt, olsa an'ın öldüğü
madığı) Oibi yapardı. Burak C öyle bir şey
g
da
öldürenler ne kovan var. Bura yaptığı heryerde 42 ta in'e yönelik polisinnusu değil"
yok. Berk uygulama söz ko
hangi bir
B
Ali
GÜRBÜZ
AH BE USTAM
Ah be ustam sen ne yaptın?. Çıraklık dönemine
başladığında kocaman ülke ne kadar umutlanmış ve
Menderes ile Özal’dan sonra bu ülkeye yakışan bir
lider olarak görmeye başlamışlardı. Hemen hükümeti
kurarak ilk işin AB kapılarını zorlamak oldu. Ülke
ülke dolaşarak, adam adama markajlar yaparak
ülkemizi hasta adam görenlere karşı, sabırla
çalışarak,anlatarak mücadele ettin. İlk izlenimler
oldukça güzeldi.28 Şubatın enkazını üzerinde taşıyamayan hükümet üç yılda havlu atınca,koalisyonlar
dönemi bitti diyen halkımızın yüzü gülmeye,kendine
olan güveni gelmeye başladı. Hamle üzerine hamleler yaptın,içeride ve dışarıda ülkemizin adını
duyurdun,iş adamları ve bürokratlara güven geldi.
İmara açılan mahalleler gibi ülke komple imara
açıldı. Üniversiteler kuruldu,hava alanları
yapıldı,hastaneler okullar açıldı. Bulunamayan ilaçlar
bulundu,okuyamayan çocuklar okumaya
başladı,ülkede esen sert dindar laik çatışması kısmen
bitti. Kalfalık döneminde ilk iş askere bulaşmak
oldu,aslı astarı olmayan ve kimler tarafından ihbar
edildiği belli olmayan sözlerle,genel kurmay başkanı
örgütçü,bilim insanları çeteci,gazeteciler ise
neredeyse vatan haini oldular. Silivriye kurulan kamp
sürekli dolmaya başladı. Kim suçlu kim değil karıştı.
At izi eşek iziyle karıştı,aslı olmayan örgütler kuruldu,topraktan şüheda değil mermiler,bombalar,havanlar fışkırdı. Bilgisayar diskleri terör örgütünün
belge deposu oldu. İtirafçılar,gizli tanıklar,sabaha
karşı toplananlar,töhmet altında kalanlar. Herkes birbirinden korkmaya başladı ve kim kimi ihbar ediyor
anlaşılmadı. Ah be ustam, bir taraftan ülke imar
edilirken,diğer taraftan ülke yağmalanmaya başladı.
Çözüm süreci altında habur kapılarına seyyar
mahkeme konuldu,Oslo süreci derken,gerçek terörist
başına resmen sayın denildi. İtibarlı olan haydutlar
şımardı,devlete kafa tutar hale geldiler. Şükür dedik
kan durdu ama,milletin yüreği kanamaya başladı.
Vicdanlarda kan durmuyor,hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu. Ülkede yıllarca kangren halini alan imam
hatipler,yüksek okullar,kamu ve meclis çatısı altına
“TÜRBAN”la girilir oldu. Halk barıştı derken diğer
tarafta taraflar olmaya başladı. İçeriye
tıkılan,yargısız infaz edilenler neyle suçlandığını,bu
kamplarda neden tutulduğunu bilemez hale geldiler.
One mınute dedik karşımıza ilk İsrail’i aldık,mavi
marmarayla darbeyi aldık,Filistin dedik
kaybettik,İran’a el verdik elimiz gitti,Suriye dedik
başımıza bela aldık. AB’nin kafası karıştı,A.B.D
şaşırdı. Ülkemizde tarihte ender çıkacak politikacı ve
siyasetçilerin kürsüsüne çıkmıştın,hatta sana dünya
lideri dediler,BM de yaptığın konuşmayla gönüllere
girdin,yani sen bir efsane olmuştun.. Ahhh be ustam
ne zaman ustalık dönemine girdin işte o zaman çıraklık günlerini arar olduk. Balkon konuşmaların
hafızandan çıktı,aldığın helallik bitti,usta gitti hepten
gitti. Sana reset attılar belkide. Toplumu kucaklayan
herkesin başbakanı olacağım derken kendi tabanını
dahi ürküttün. Yaptıkların asla bu ülkede on yılda
yapılacak eserler değil. Çalışman ve öz verin anlatılacak gibi değil. Ne oldu sana ustam söyle ne
oldu?. Kim sana ne yaptı,bu güç seni içmeden
sarhoşmu etti,cinmi çarptı,şeytanmı vurdu? Maazallah gece bir yeremi işedin,söyle ne oldu?. Ahh be
ustam bu kadar itibarı rabbim kimseye nasip etmezken sana kısmet oldu, ama ne olduysa ondan
sonra sana oldu. Ahhh be ustam sen gel tüm
halkımızdan samimi olarak helallik al,herkesten özür
dile,yıktığın yerleri tamir et,kırdıklarından af
dile,yoksa çıraklık günlerine dahi hasret kalacaksın..
Sen ayrıştırmaya başladın kaynayan halkı,sen tanımaz oldun geldiğin mülkü,unutma ustam ne yapsanda olmaz artık bir daha kazanılmaz bu ülkü. Ahh
be ustam gel dön sonu hüsran olan bu yoldan,nerde
kaldı sende merhamet ve vicdan,Filistinde ölende
can,İstanbulda ölende can. Aklını başına tez zamanda
al ne olur ustam……
aşbakan Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRTTürk ve
TRT Arapça televizyon kanallarının ortak canlı
yayınında gazeteci Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Nihal Bengisu
Karaca ve Hakan Albayrak'ın gündeme dair sorularını
yanıtladı. Güngör’ün, "Paralel yapı"ya ilişkin, “Türkiye bir
hesaplaşma içine girdi, ortada bir çete, örgüt var, insanların
özel hayatlarına giren bir yapı var. Bu yapı bizi nereye
götürmek istiyor” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan,
Türkiye’nin gündeminin böyle olmasını istemediklerini
söyledi. Konunun “Hesaplaşma” şeklinde değerlendirilmesini uygun bulmadığını ifade eden Erdoğan,
“Fakat bu ülkenin bir Başbakanı olarak, bir örgütün,
çetenin adeta Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirme
operasyonunu sinsince yürütmesi karşısında sessiz
kalmamız mümkün değildir” diye konuştu. Erdoğan,
yapılacaklar neyse bunların hukuk içinde yapılacağına
dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Çünkü bu ülkenin
657’si vardır, 657’nin dışında bu ülkede memur nasıl
çalışır bunun şartları bellidir. Bir Başbakanı, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını, Genelkurmay Başkanını,
Bakanlarını siz hiçbir şekilde dinleyemezsiniz. Eğer bunlar
dinleniyorsa ve bunları dinleyenler ortaya çıktığı anda bu,
casusluk suçuna girer. Bunu ben söylemiyorum, hukuk
söylüyor. Hiçbir demokratik rejimde bunların yeri yoktur,
bu bir casusluk suçu olduğu için de bunun gereği tabii ki
yapılacaktır. Şimdi kaçışlar başladı, kimisi hemen emekliliğini isteyip kaçıp gidiyor, kimisi izin kullanıp kaçıp
gidiyor ve dönmüyor. Niye? Çünkü işin başındaki bir defa
kaçmış gitmiş. Ne zaman? 99’da kaçarak, başka hülyalar
içerisinde belki bir hedef kendine belirlemiş. Ben, 2 yıl
önce bir olimpiyatta çağrı yaptım, ‘gelin, ülkenize dönün’
dedim ve çok kaçak cevap verdi, tabi o gelemeyeceğini
aslında ifade edebilen bir cevap değildi. Çünkü emekli
olup da giden bir insan değildi, istifa ederek giden, ama
yine o paralel yapının ona uydurma bir yeşil pasaport vermesiyle Amerika’ya giden bir kişi, bu kişi oradan ülkemi
karıştırıyor. Şu anda bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden
bir durum söz konusu ve buna karşı tedbirleri almak bizim
görevimiz. Şu anda bizim yaptığımız bu tedbirleri alma
adınadır ve bu tedbirleri almak için de ne gerekiyorsa
A’dan Z’ye bunun hepsini hukuk içerisinde kesinlikle alacağız. Bunlar konuşulduğu zaman çevresindeki kişiler,
yani bunlara kişi bile demek bir irtifadır o da denmez,
çünkü bunların uhudiyet anlayışında bir defa sıkıntılar var.
Diyorlar ki 'inzivaya çekildi' diyorlar, Amerika’da inzivaya
çekilmek, bu nasıl bir inziva anlayışıysa, eğer inzivaya çekileceksen bizim bu güzel ülkemizde çok yerler var. Eğer
münzevi arayacaksak kusura bakmasın, bizim ülkemizde,
tarihimizde hele hele ilim, tasavvufta bizim münzevileri
çok iyi tanımışız, keşke sen de öyle bir münzevi olabilseydin, ama maalesef böyle bir şey söz konusu değil.”
Başbakan Erdoğan, "Paralel yapı"nın mali, parasal işlere
organize şekilde girdiğini, kendilerine ait televizyonlardaki
dizilerin senaryolarına dahi müdahale eden bir yapı oluşturulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Malum televizyon kanallarından kendilerine ait dizilerin olurunu
veren... Sevgili Peygamberimizin Miraç’tan inişinde onu
kamyonete bindirip, ondan sonra o kamyonetin
sürdürülmesi olaylarından tutunuz da bunun dışındaki
birçok senaryolarda onun olurunu görüyorsunuz. Bu, nasıl
bir iştir, bunun gerçekten dini ilimlerle ilişki halinde olan
bir insana bunlar yakışır mı? Bakıyorsunuz yok bilmem filancaya rafineri verilmesi olayına nasıl bakarsınız? Uygundur, uygun değildir, oradan bunun olurunu almak, yok
bilmem ananaslar gitmiş, ananaslar gelmiş, eğer bu normal
bir ananassa bunu oraya sormanın anlamı nedir? Bu kadar
garip şeyler. Hele hele bir gece yarısı bir alüfte ile bir
siyasinin bir durumu olacakmış, bunun haberi kendisine
gidiyor ve kendisi de hemen buna anında müdahale ediyor
ve alüfte ile bir araya gelmeyi engelliyor. Bu, bir bir şantajcının yapacağı iştir, bir istihbarat reisinin yapacağı iştir. Bir
dini ilimlerle ilgilenen hocaefendinin böyle bir şeyle ilişki
halinde olması veya ilgilenmesi diye bir şey olabilir mi?
Zaten bunlar tamamıyla şantaj olarak kullanılan şeyler.
Partilerden istifa edenlerin istifa aslında nedenlerini
araştırırsak altından bu tür şeyler de çıkabilir, bu tür şantajlar çıkabilir. Bunun zaten bunların üzerine gidilecek, şu 30
Mart bir kırılma noktasıdır."
-"Bunların devletin yapısı içerisinde
az sızdıkları veya çok sızdıkları yerler var"
Başbakan Erdoğan, "Paralel yapı"nın Türkiye'de 35 yıllık bir süreç içerisinde attığı adımlar bulunduğunu, 12 yıllık
AK Parti iktidarında da iyi niyetlerini koruyarak bu günlere
kadar geldiklerini ifade ederek, "Bunların devletin yapısı
içerisinde az sızdıkları veya çok sızdıkları yerler var. Bunlara gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, her şeyden
önce bu kardeşlerimizin şunu bilmesi lazım. Şu ifade çok
kullanılıyor, ‘hocaefendi dediyse bundan bir keramet
vardır, hikmet vardır, bunda şu vardır, bu vardır.' Bu yaklaşım tarzı çok çok yanlış bir tarz" değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu yapının kendi amaçları için her şeyi
meşru gördüğünü, her şeyi kullanabildiğini ve buna kendisini şahit olduğu için bu konuda rahat konuşabildiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunlara ben şahit
olduğum için bunu rahatlıkla söylüyorum, ama bunu
açmak benim edebime ters düşüyor, özel görüşmelerde
bazı dostlarımız, kardeşlerimiz sorduklarında açıyorum,
ama bu tür programlarda bunu açamam, bunu da zaten onların anlaması lazım. Fakat ben o kardeşlerime en basitinden şunu söylerim; Sevgili Peygamberimize bireysel
yanlışlar sebebiyle, diyelim ki zina yapmış, soruyor
Peygamber Efendimize ‘zina yaparsa bir kişinin durum ne
olur’, Peygamber Efendimiz ‘günahkar olur’, çalarsa ne
olur şöyle olur, en sonunda diyor ki ‘yalan söylerse’ ne
olur, orada Peygamber Efendimiz ayağa kalkıyor ‘asla’
diyor. Çünkü yalanın toplumsal bir bedeli, karşılığı var,
bundan dolayı bu kadar önemli. Bunlarda yalan var, bunlarda takiye var, bunlarda iftira var, fitne, fesat var. Ben
bu kardeşlerime şunu söylemek istiyorum; aldığınız
görevde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan ve ekibi 12 yıldır bu görevde son 2 yıla
kadar herhangi bir şey yoktu veya 3 yıla kadar
hatta bize de zaman zaman bazı kitaplarını,
eserlerini gönderiyor, kapağın içinde de
kendi kelamı içerisinde methiyeler düzüyordu, bize tespihler falan, bize de geldi o
şme
okratikle ar.
m
e
d
z
u
n
de de v
iliyorsu
"En son bçıkladık. Onun içinşeyimiz orada.
r
a
e
paketi
u anda
iyorsak h
ne vaded açıktır, seçiktir. Şoruz ki
a
d
r
la
a
r
O
şeyimiz
. Biz diy
Bizim hern geleni yapıyoruz konuşsun. Ama
t
e
elimizd sturalım, siyase edeceğiz diyoru
silahları s hala böyle devam huriyeti Devleti
k
o
y
r
iye Cum ereken neyse
onla
tabi Türk
g
larsa o daizim de yapmamız ndayız"
u
b
r
o
k
z
a
olar
mak
bunu yap
tespihlerden. Fakat ne oldu ki son 2 yılda şahsım, ailem
hepsi A’dan Z’ye hepsini bu ülkede, bir anda yani akla
gelebilecek her türlü yalanı, her türlü iftirayı atma durumuna girdiler, bu iftiraların içerisinde düşünebiliyor
musunuz?"
-"Bir Müslüman acaba kalkıp da bir Müslümanı veya
bir başka insanı dinleyebilir mi?"
Başbakan Erdoğan, paralel yapının kendisini, eşini,
çocuklarını hatta güvenli hat ile konuştuğu Bakanlarla olan
görüşmelerini dinlediğine dikkati çekerek, "Yasal olarak bu
mümkün değil, yasal olmanın dışında bir Müslüman acaba
kalkıp da bir Müslüman'ı veya bir başka insanı dinleyebilir
mi, gözetleyebilir mi, bizim dinimizde böyle bir şey var
mı? Bunlar, bunu yaptı ve yapmaya da devam ediyorlar,
bütün bu konularda şantajı da kullanıyorlar" dedi. Paralel
yapının yaptığı dinlemelerin ulusal boyutu olduğu kadar
uluslararası boyutu da olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Ben diyelim ki Enerji Bakanımla görüşüyorum.
Enerji Bakanımla yaptığım görüşme uluslararası özelliği
olan bir görüşme. Bizim herhangi bir ülkeyle sıkıntımız var, tahkime göndereceğiz, uluslararası
bir tahkime. Sen bunu dinler, oradaki bilgiyi
de ilgili yerlere servis edersen bunun bedelini kim ödeyecek, Türkiye ödeyecek"
diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları
söyledi: "Bir, bu dört dörtlük bir vatana
ihanet suçuna girer, biz burada
vatanımızın çalınan bir imkanını geri
kazanmak istiyoruz. İki, sen bir yerlerle
iltisak halindesin. Tabi bunlar şimdi
birçok uluslararası tahkimdeki davalar
halloldukça ondan sonra
bunlar dökülecek ortaya.
Bir başka olay bizim bu
görüşmelerimizin neticelerini de uluslararası bazı
yerlere
servis
etmedikleri ne
malum.
Bu da
var.
Bun-
i süreçte de hiçbir
a,
" Biz, bundan sonrak
rafı olmayacağız. Am
zaman gerilimin ta lmesi lazım. Bu ülkede
bi
birilerinin de şunu ren kim? Silah kullanan
di
in
e
uncam, çerçev
n kim? Bunlar, suç rhe
kim, molotof kullana
ı,
rş
llananlara ka
suru. Tüm bunları ku
bir devlet olamaz.
ı
ğl
halde eli kolu ba
anında sorması
Bunun, hesabını dain olması lazım"
gereken bir devlet
ların içerisinde tabii çok çok sıkıntılı olaylar var. Sen bir
yerlerle iltisak halindesin, tabii bunlar şimdi birçok uluslararası tahkimde falan davalar halledildikçe bunlar
dökülecek ortaya. Bizim bu görüşmelerimizin neticelerini
yine uluslararası bazı yerlere servis etmedikleri de ne
malum, bu da var." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklamaların tamamından bilgisi olduğu yönündeki iddialara ilişkin "A'dan Z'ye
bunların hepsi yalan. Demin söyledim ya, bunlar o kadar
ahlaksız, o kadar adi ki, o kadar seviyesiz ki, bunlar
takiyeyi, yalanı, iftirayı leblebi çekirdek gibi yerler. Yaptıkları iş bu. Hayatları bu. Sen bi defa benimle hayatında kaç
kere görüştün. Ya iki kere, ya üç kere görüştün. Ben senin
yargı ile münasebetlerini bilen birisiyim. Bu işlede ne
kadar tezgahtar olduğunu bilen birisiyim. Tabi bunun bedelini ödeyecek" dedi. Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRTTürk ve TRT Arapça televizyon kanallarının ortak canlı
yayınında gazeteci Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde
gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Nihal Bengisu Karaca ve
Hakan Albayrak'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.
Adana olayının yenilir yutulur olmadığının
altını çizen Erdoğan, "Ben onun CD'lerini izlediğim zaman vurulmuşa
döndüm. Sizler de kısmen bazı şeyleri izlediniz. Şimdi oralarda Bayırbucak Türkmenleri'ne giden
yardımı sen savcı çık, kapağı açtır,
onların hepsini kameraya aldır, resimle. Sen bunu nereye servis edeceksin. Sen bunu ne adına
yapıyorsun ve orada MİT mensubu
olduklarını söylüyorlar ve kimliklerini çıkarıp gösteriyorlar. Bunların içinde
asker olan MİT mensupları da var. Onları
yere yatırıyorsun
sanki PKK'lıymış
gibi de onlara
orada 10-15
kişi üzerine
Recep
e Başbakan hurv
ı
n
a
şk
a
B
l
e
m
AK Parti Genğan, "Bir Başbakanı, Cu urmay
o
lk
e
rd
n
E
e
G
ip
y
ı,
y
ın
Ta
eclis Başkan
kilde
başkanını, MBakanlarını siz hiçbir şeiyorsa
n
ı,
le
ın
n
in
nlar d
Başka
anda
iniz. Eğer bu
dinleyemezsinleyenler ortaya çıktığı en
b
ve bunları d uk suçuna girer. Bunu ir
bu, casusl ukuk söylüyor. Bu, b reği
ge
m, h
söylemiyoru çu olduğu için de bunun
i
su
d
k
e
u
d
casusl
acaktır"
tabii ki yapıl
saldırıyor. Ve orada onlara yerde işkence ediyorsun. Bunları görünce şok oldum. Bunu yapan paralel yargının bir
mensubu. Bunu nasıl yaparsın? Böyle bir şey olabilir mi?
Bu nasıl vatanperverlik, nasıl milliyetini sevmektir, bunu
anlamak mümkün değil ki" diye konuştu.
-Paralel yapılanmanın ne zaman farkına varıldı?
Erdoğan, paralel yapıda hiçbir sınır bulunmadığını
ifade ederek, en yakın arkadaşlarını bile dinlediklerini kaydetti. Latif Erdoğan'ın bir televizyon kanalında 15 yıl dinlendiğine dair bilgiler verdiğini anımsatan Erdoğan, "Çok
ilginç bir şey. Soruyor kendisine, 'hocam' diyor. 'Beni niye
dinlediniz?' diyor. Alınan cevap ilginç. 'Ne yapıyorsun, nereye gidiyorsun, bunu bilmemiz lazım.' Böyle bir şey olabilir mi" diye sordu. Paralel yapılanmanın ne zaman
farkına varıldığına dair bir soru üzerine Erdoğan,
öncesinde bazı şeylerin başlamış olmakla birlikte 8 Şubat'ın zirve olduğunu belirtti. Daha geri gidilmesi durumunda ise işin Oslo görüşmelerine dayandığına dikkati
çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatırlarsanız
Oslo müzakerelerinden sonra bunların yandaşı durumunda
olan bir gazete tetikçi olarak o kullanıldı. O gazeteden
sonra diğerleri alıntı yapmaya başladılar, onlarla yaygınlaştırdılar. Oslo'da güya biz bölücü terör örgütünün lehine
bazı adımlar atmışız, bazı sözler vermişiz. Yalan yanlış
şeyler, hiç alakası yok. Daha sonra o bir zemin oluşturmaydı. Ondan sonra bir kısım yargı, -hepsini tenzih ederim, birçok dürüst insanları-, müsteşarımızı ifadeye
çağırdılar. Tabi burada benim iznim şart. Bunlar hiç
dümdüz gitmek istediler. Doğrusu o aralar benim açıklamalarım vardı. Oslo'ya onu gönderen benim. Ondan önceki
Emre Beyi gönderen de benim, Afet Hanımı gönderen de
benim. Eğer böyle bir şeye gücünüz yetiyorsa beni alacaksınız demiştim. Onları alamazsınız. Onlar görevini yaptı.
Dünyada istihbarat teşkilatının görevi zaten budur. Bunları
yapmaktır. Ondan daha doğal ne olabilir. Ama bunların
derdi Türkiye'nin istihbarat gücünü artırmak değil, tam aksine azaltabilmek. Çünkü orada kendileri devreye girmek
istiyorlar. Biz burada çomağı sokunca bundan rahatsız
oldular."
-Paralel yapının hedefi
Erdoğan, "Hedef ne? Böyle bir paralel
yapı var ve 17 Aralık'ta taarruza girdiği müşahede edilebiliyor. Sebep sizin tasarruflarınızdan
şahsen rahatsız olması mı bu yapının, yoksa
aslında bir bölgesel dizayn çabasında icbar
mı ediliyorlar?" şeklindeki soruya, bunlar
içerisinde hükümetin attığı bazı adımlar
arasında yer alan dershane konusunun
paralel yapıyı direkt rahatsız ettiği
yanıtını verdi. Dershane konusunun yeni
başlamadığını, Milli Eğitim Bakanlığı
görevi sırasında Hüseyin Çelik'e ilk talimatı verdiğini kaydeden Erdoğan,
ülkede dolaşırken vatandaşın dershaneler konusunda rahatsızlığının kendisine iletildiğini belirtti. Davarını,
bileziklerini satarak çocuğunu dershan-
eye gönderen ancak üniversiteyi kazanamayan anne ve babaların rahatsızlıklarını kendisine aktardığını dile getiren
Erdoğan, "Her dershaneye giden çocuk üniversiteye gidecek diye bir kayıt yok. Ama tabi bunlarda son zamanlarda
bir çok şeyler ortaya çıkıyor. Şimdi onlarda inceleniyor
tabi. KPSS'lerde olanlar, üniversite imtihanlarında olanlar...
Şimdi bunlarla ilgili de bazı inceleme ve araştırmalar var.
Kim bilir belki de buralardan nerelere ulaşılacak" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, "Kuşku duyuyorsunuz"
denilmesi üzerine "Duymaz olur muyuz? Yani bakıyorsunuz, KPSS'de karı koca aynı puanı alıyor ve tam, hata
yok" dedi.
-Dershanelerin dönüştürülmesi kararı
Dershanelerin dönüştürülmesi kararının camianın
alanının ortadan kaldırılması için verilip verilmediğine dair
bir soru üzerine Erdoğan, dershaneleri kapatmak suretiyle
kendi faaliyet alanlarını veya samimi niyetlerini tıkamak
bir gibi bir şey düşünmelerinin mümkün olmadığını
söyledi. Dershane sahipleriyle çok görüştüğünü, hizmet
alımı yöntemi ile okullar yaptırmalarını ve bunun
karşılığında da garanti vermeyi önerdiklerini anlatan Erdoğan, bunun bütün dershaneler için geçerli olduğunu ve
bu yönde de adımları attıklarının altını çizdi. Danıştay'ın
bunu engellediğini ve o zaman gazetelerde "Cemaatin
okullarına veya cemaatin dershanelerine hükümet zemin
hazırlıyor" şeklinde haberler yapıldığını anımsatan Erdoğan, "Halbuki bizim derdimiz o değildi. Bizim derdimiz,
hem biz, okullaşmada yatırım noktasında devlet olarak
daha az yatırım yapmış oluruz. Çünkü özel sektör bu
yatırımı yapmış olur, biz de hizmet alımı ile onlardan bu
hizmeti alırız. Biz sadece sadece onlara şunu söylüyordukdiyorduk ki böyle böyle... Zaten sektörde yüzde 20 payınız
var. Gelin biz sizden 30 kişi sınıfta ortalama olarak değerlendirelim. Kaç öğrencin var sınıfta. 10 öğrencin var. 20
öğrencinin garantisini biz verelim. Ya öğrenci gönderirim
sana, öğrenci gönderemiyorsam bedelini gönderirim. 20
varsa, 10 vesaire. Bütün bunları söyledik" ifadelerini kullandı. Erdoğan, görüşmelerde dershanelerin okullaşmasına
ağırlık verilmesini, dershanenin sonuna kadar savunulamayacağını belirttiklerini anlatarak, şöyle konuştu: "Okullaşmaya giderseniz hem sizin samimi niyetiniz ortaya
çıkar. Hem de bu özel sektör okulları ile devlet sektörü
okulları arasında tatlı bir rekabet getirir. Bunlar yine okul
da yaptılar ama az sayıda, ağırlığı yine dershaneye verdiler.
Niye? Çünkü dershane olayında seçerek öğrenci alıyordu.
Bunlar öyle zannedildiği gibi, söyleniyor ya '500 liraya
öğrenci dershanelere alıyoruz' Yalan. Böyle bir şey yok.
Bir defa dershanelerin bedelleri bin 500-2 binlerden
başlıyor. 20-22 bin liraya kadar gidiyor. Bunların özel bir
de çalışmaları falan da var. Tabi burası seçici olduğu için
onlara çok çok rahat geliyordu. Bu şekilde bu işi
sürdürdüler. Bunların hepsi dökülüyor. Başladı ortaya çıkmaya. Zaten 2015, 1 Eylül'üne kadar buna sabredeceğiz."
- "Öğretmenlerin pedagojik formasyonu yok"
Dershanelerde AK Parti aleyhine açık açık propaganda
yapıldığına işaret eden Erdoğan, dershanelerde ders veren
50 bin kişiden 15-20 binin pedagojik formasyonu bulunmadığını kaydetti. (AA)
Eğitimdeki değişiklikler geri dönülmez yaralar açtı
Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube
Başkanı Merih Eyyup Demir, 12 Mart
2014 Tarih ve 28941 Sayılı Resmî
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren
6528 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu
ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, eğitim
camiasında deprem etkisi yaptığını söyledi
Türk Eğitim
Merih Eyyup Demir Sen İzmir 1 No'lu
Şube Başkanı Merih Eyyup Demir,
4+4+4 şeklinde ifade edilen yeni eğitim
sisteminin fos çıktığını söyledi. Bütün
ülkeyi ilgilendiren bir konunun oldubittiye getirildiğini ifade eden Demir,
"Eğitim sistemimiz, 11 Nisan 2012
Tarih ve 28261 Sayılı Resmî Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe giren, 4+4+4
eğitim modeli olarak anılan süreci
tamamlamamıştır. Bu süreç okul yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte 77 milyonu
ilgilendiren bir süreçtir. Bu süreç, henüz
yapılanma aşamasındayken ve bugüne
kadar oluşturduğu sorunlar henüz
çözülememişken eğitim sistemimizi
temelinden etkileyecek yeni bir maceraya sürüklemiştir. Eğitim sistemimizde
reform adı altında yapılanlar, maalesef
eğitimin temel sorunları olan okullaşma
oranı ve sınav sistemiyle ilgili bir yenilik getirememiştir. Eğitim sistemimizin
bu iki temel sorununun ötesindeki
sorunlarını da eklediğimizde, yapılanların reform olma özelliğinden bahsetmemiz mümkün değildir. Eğitimde bazı
kuralları yeniden keşfetme şansınız yoktur, 2 artı 2 her zaman 4 eder, pi sayısı
3,14’tür, değiştiremezsiniz. Eğitimde
Amerika’yı yeniden keşfedemezsiniz.
Reform yapacaksanız, yapmanız
gerekenler öncelikle eğitimin ve eğitim
çalışanlarının birikmiş sorunlarının
çözümü yönünde yapılacak çalışmalar
olmalıdır." dedi.
Kamuoyunda uzman öğretmenlik
olarak bilinen ve 2005 yılında çıkarılan
kariyer öğretmenlik konusunda geçen
yıllar içerisinde yapılan bir sınav ve akabinde yaklaşık 20 bin öğretmeniyle
mahkemelik olan bir bakanlık tablosunun ortada olduğunu anlatan Demir,
"4+4+4 sistemiyle birlikte norm fazlası
öğretmenlerin sorunları birikmiş, çözüm
beklemektedir. Alan değişikliği yoluyla
eritilmeye çalışılan sınıf öğretmenliği
norm fazlalığı, eğitimde yeni sorunların
doğmasına sebebiyet vermiştir. Sistem
içerisinde kademeli geçişin sancılı
süreci devam etmektedir. Aynı binada
eğitim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin aynı sıraları paylaşıyor olmaları, çocuklarımızın gelişimleri
açısından endişe vericidir. Seçmeli dersler kaosu, artarak devam etmektedir.
Seçmeli ders kitaplarının bakanlığa istek
bildirimleri şubat ayı içerisinde yapılmaktadır. Yapılan ders kitabı talebiyle
öğrenci talebi arasındaki farklılıklar,
seçmeli dersler konusunda sorunlar
doğurmaktadır. Ayrıca birçok seçmeli
dersin branş öğretmeni olmayışı da bir
başka sorun olarak göze çarpmaktadır."
şeklinde konuştu.
28 Şubat’ın izlerini silme iddiasında
bulunan hükümetin, 17 Aralık itibariyle
ülkenin eğitim sisteminde silinemeyecek
derin yaralar açtığını söyleyen Demir,
"Hak, hukuk, adalet kavramları derin
yara almıştır. Yıllardır rayına oturtulmaya çalışılan eğitim yöneticiliği atama
konusunda sınavlı atama sistemi bir şekilde adaleti sağlamışsa da yapılan yasa
değişikliğiyle ülkemiz, bu konuda 20 yıl
geriye gitmiştir. Yasa tasarısının Resmî
Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte
Milli Eğitim'de deprem yaşanmıştır.
Milli Eğitim'in hafızası pozisyonundaki
birçok üst kademe yöneticisinin görevleri sona ermiştir. Eğitim öğretim sonu
itibariyle de okul yöneticilerinin görevleri sona erecektir ancak şimdiden kapalı
kapılar ardında birileri, ulufe dağıtır gibi
koltuk dağıtmaktadır. Milli Eğitim, kimsenin çiftliği değildir. Türkiye
Cumhuriyeti, kimsenin tapulu malı
değildir." dedi. (CİHAN)
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
Okulları ortaokula dönüştürülen ilkokul velileri eylem yaptı
İzmir'in Bornova ilçesinde, Şehitler Ortaokulu’ndaki ilköğretim
öğrencilerinin başka okullara gönderilmesine velileri tepki gösterdi.
Okul önünde toplanarak eylem
yapan veliler, çocuklarının uzak
okullara gönderildiğini söyleyerek
başka okula göndermeyeceklerini
belirtti. Altındağ semtinde bulunan Şehitler Ortaokulu içerisinde
bulunan Şehitler İlköğretim Okulu'ndaki öğrencilerin başka
okullara gönderilmek istenmesine
velileri tepki gösterdi. Çocuklarının 3. sınıfa gittiğini belirten
veliler, “Önümüzdeki yıl Yunus
Emre İlkokulu adlı okula gönderileceği bize belirtildi. Çocuklarımızın bu değişiklikte okul
kıyafeti, servis parası gibi masraflar da bu sonuç düşünülmeden
bizlere yüklenmiştir. Okul bize
ulaşım açısından oldukça uzak
konumdadır. Mahallede oturan
ailelerin durumu hiç
düşünülmemiş ve civar mahallelere sokak başı ilkokul seçilirken
Şehitler Ortaokulu olarak belirlenmiştir. Bizim çevremizde çocuklarımızı götüreceğimiz ilkokul
kalmamıştır. Ortaokula giden bir
çocuk uzak bir okula yürüyebilir
ancak 1. sınıfa giden bir çocuk,
bize belirtilen okullara yürüyemez.” dedi. Konunun tekrar gözden geçirilmesini isteyen veliler,
aksi takdirde çocuklarını okula
gönderemeyeceklerini ifade etti.
Dilekçe yazarak İzmir İl Milli
Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiklerini sözlerine eklediler.
(CİHAN)
SIZINTI
Abdullah
LELİK
[email protected]
CUMHURBAŞKANIMIZIN
TEŞH S ÇOK ÖNEML D R
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka
gezisinde kendisine refakat eden gazetecilere
çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’de
yaşanan siyasi gerginlikten üzüntü duyduğunu belirten Gül, Türkiye’nin hızla AB reformlarına
dönme
si gerektiğini vurguladı. Gül ayrıca, hükümet
çevrelerince son dönemde çok dillendirilen “dış
güçler tarafından düzenlenen komplo” iddialarına
da inanmadığını söyleyerek, “Bu tür söylemler
üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden
söylemlerdir” diye konuştu. Ortaya birden bire
“eski Türkiye manzaralarına benzer manzaralar
çıkmaya başladığını” belirten Gül, “Cenazeler
kalkıyor. Yüz binler yine sokaklarda. Cenazeler
bir o taraftan, bir bu taraftan gibi algılar oluşuyor.
Ama çok şükür ki babalar anneler bunu hemen
yıktılar ve buna hiç fırsat vermediler” dedi.
Gül, Türkiye’nin siyasi geleneğinin iyi olmadığını
ve bunu değiştiremediğimizi belirterek, “Her
zaman kutuplaşma, çatışma, çok sert söylemler ve
böyle gidiyor. Söylemle ilgili bir şey söylemek istemiyorum çünkü bunu en güçlü şekilde defalarca
TBMM’de seslendirdim” diye konuştu.
Gül, Türk siyasi geleneğini değiştirmediğimiz
sürece Türkiye’nin arzu ettiğimiz seviyeye çıkmasının zor olduğunu kaydederek, “Seçimlerin
neticesi ne olursa olsun. Seçim sonrası süratli bir
şekilde Türkiye’nin tekrar reform günlerine dönmesi ve güçlü reformlara kaldığı yerden devam
etmesi gerekir” dedi. Bugün yaşananları konjonktürel olarak gördüğünü sözlerine ekleyen Gül,
Türkiye’nin gerilediği durumdan ileri gidecek bir
tutum takınması gerektiğini ve reformlar konusun
da “kendisini yeniden ateşlemesi gerektiğini” belirtti. Gül, “Geri adımlardan ileriye gitmemiz
gerek. 3-4 sene önceki parlak havamızın olmadığını herkes görüyor. Bunu hepimizin hemen
geri kazanması lazım” diye konuştu.
Gül, Türkiye’de iddia edilen paralel yapının olup
olmadığına ilişkin bir soruyu ise ihtiyatlı kelimeler kullanarak yanıtlarken şunları söyledi:
“Türkiye’de devlet kurumları içerisinde farklı
dayanışmaların olduğunu görüyoruz. Dini inancı,
ideolojisi farklı olan herkes devlette her kademeye gelebilir. Herkes görev alabilir. Ama devlet
kurumunda çalışıyorsa referansı sadece anayasa,
yasalar ve hiyerarşik amirleri olacaktır. Ona göre
hareket etmeli. Bunun dışında bir dayanışma söz
konusu olduğunda buna hiç kimse müsaade
etmez. “Gül, “devlet içinde paralel yapı var mı”
sorusunun tekrarlanması üzerine “paralel yapı”
ifadesini kullanmadan “Oldu, tabi var. Bu tip
dayanışmanın örnekleri var. Dolayısıyla buna
müsaade edilemez” diyerek sözlerini şöyle
sürdürdü: “Her şeyi hukuk çerçevesinde konuşmamız gerekir. Suçun karşılığı, cezası olur. Devlet
yönetiminde güven diye bir konu var. Bütün bunlar hukuk çerçevesinde olur. Kanunsuzlukları yapanlar, suç işleyenler farklı referanslarla devlet
sistemi içinde hareket edenlere yönelik yasal
süreçler tabii ki işler. Bunun dışında insanların
farklı fikirleri olur ve suç işlemediyseler söyleyebileceğiniz bir şey yok.” Gül, yolsuzlukların önlenmediğine dair bir algının oluştuğunun
belirtilmesi üzerine de “Yolsuz
luklarla ilgili hiç bir şaibe bırakılamaz. Bütün
bunlarla ilgili ne gerekiyorsa, açık ve şeffaf bir
biçimde soruşturmalar yapılır, hukuki süreçlerin
hepsi çalıştırılır ve çalışması gerekir” dedi.
Abdullah Gül, özellikle Gezi olayları ve 17 Aralık
operasyonu sonrasında Başbakan Erdoğan ve
hükümet çevrelerince çok dillendirilen “dış
güçler” argümanına ilişkin bir soru üzerineyse,
“Ben bunları kabul etmiyorum ve doğru da bulmuyorum” diyerek şöyle konuştu: “Elbette
dünyada Türkiye’nin müzmin muhalifler vardır.
10 yıldır bizi övmüş, yaptığımız işleri göklere
çıkarmış, takdir etmiş çevreler şimdi bizi eleştiriyorsa niçin şimdi konu ediliyor? Bu tür söylemler
üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden
söylemlerdir. Türkiye buradan kurtuldu. Yarayı
açık bırakırsanız elbette sinekler üşüşür. Önemli
olan yarayı açmamaktır. Ekonomik açıdan, özgürlükler alanında güçlü olmak gerekiyor.
Dolayısıyla Türkiye’yi yıkmak isteyen birileri
varmış gibi komplo teorilerine inanmıyorum.”
Berkin Elvanların faillerinin niçin bulunamadığına dair bir soruyu da yanıtlayan Gül şunları
söyledi: “Hepsinin, Berk’in, Burak ve polis
memurunun acısını derinden hissediyoruz. Bunun
tekrarlanmaması için faillerinin hemen bulunması
gerekir. Hukuk devleti dediğimiz bu. Bir daha olmasın diye caydırıcılık olmalı. “Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün Danimarka ziyaretine eşlik eden
eşi Hayrünnisa Gül, Danimarka Tasarım Müzesi
ile Royal Copenhagen Porselen Mağazası’nı
gezdi. Hayrünnisa Gül, porselen yapımı ve
boyama sanatı ile ilgili yetkililerden bilgi aldı ve
bir porselen tabağın boya
nmasına eşlik etti.
21 Mart
2014 Cuma
2013
Perşembe
Geçtiğimiz günlerde 20 yeni belediye otobüsünü hizmete sunarak şehir içi toplu ulaşımı rahatlatan Denizli Belediyesi, araç filosuna kazandırdığı yeni otobüs ve itfaiye araçlarıyla hem
toplu taşıma, hem de vatandaşların can ve mal güvenliği için dev bir yatırım daha yapmış oldu
Engellilerin kullanımına tamamen uygun
olan, son derece konforlu ve güvenli 18
adet 12 metre uzunluğundaki yeni otobüslerle; afet, yangın, kaza gibi durumlara
karşı itfaiyenin müdahale gücüne güç
katacak olan 5 adet kaza kırım ve 2 adet
yangına müdahale aracı Delikliçınar
Meydanı’nda düzenlenen törenle
tanıtılarak vatandaşların hizmetine sunuldu.Denizli Belediye Başkanı Osman
Zolan törende yaptığı konuşmada Denizli’nin; gerçekleştirdikleri çalışmalarla Denizli’de yaşayan insanların gurur
duyacağı şekle geldiğini kaydederek,
şunları söyledi:“Bu güzel havada güzel
bir işin başlangıcını birlikte
gerçekleştiriyoruz. Şükürler olsun ki Denizlimiz yaptığımız işlerle sizlere yakışır,
sizlerin hak ettiği şekle geldi. İstiyoruz ki
Denizli'de yaşayan herkes her şeyin en iyisine, en güzeline sahip olsun. Sizler bizim için değerlisiniz. Biz de sizi mutlu etmek ve bu şehirde yaşamanızdan dolayı
gurur duymanızı sağlamak zorundayız.
Bizim de görevimiz budur. Bu bağlamda
bugüne kadar ulaşımda zaman zaman
sıkıntı çekiliyordu. Bize de bu konuda
çeşitli talepler geliyordu. 8-9 ay önce bu
işin çözümü için çalışmaya başladık. Bu
kapsamda yeni otobüsler alarak sıkıntıyı
çözüp daha konforlu bir şekilde yolculuk
yapmanız için gayret ediyoruz. 2004'te 1520 yaşında araçlarla hizmet ediliyordu.
Bugün ise yeni aldığımız araçlarla filomuzun tamamını sıfır kilometre otobüslerden oluşturma yolunda dev bir adım attık.
Ancak yeter mi; tabi ki yetmez. ‘Bizim
kardeşlerimiz, büyüklerimiz daha iyisine
layıktır’ dedik.”Başkan Zolan, Belediye Otobüs İşletmesi’nde araç filosunun
yenilendiğini belirterek, “Araç filomuzu
yenilemeye karar verdik. Önce 20 tane 18
metrelik otobüs getirdik. Bugün de 18
tane daha sıfır kilometre otobüs getirdik.
Yeni otobüslerimiz 12 metre
uzunluğunda. Yeni aldığımız otobüs
sayısı ise toplamda 117. Bunlardan 18'ini
teslim aldık. Ortalama 15 günde bir kalan
araçlar da gelecek. Yeniler gelince 6-7
yaşındakiler de seferden çıkacak.
Hizmet verdiğimiz otobüs
sayısı 127'ye ulaştı. Bu
sayıyı 150’ye çıkaracağız.
Özellikle sabah ve
akşam saatlerinde rahat bir şekilde yolculuk yapabilmeniz için
araç sayımızı da
arttırıyoruz” dedi.Denizli'de yaşayan 65
yaş ve üzeri tüm
vatandaşların
belediye otobüsünden ücretsiz olarak
faydalanmaya
başladığını ifade eden
Başkan Zolan, sözlerini
şöyle sürdürdü: “Büyüklerimize çok önem veriyoruz. Bu ülkeye
belli bir hizmet etmiş, 65 yaşına gelmiş
büyüklerimizi artık bugünden sonra Denizli Belediyesi olarak ücretsiz taşıyacağız.
Onlar bizim değerimizdir. Eli öpülesi
büyüklerimizdir. Onlar için ne yapsak
azdır. Onlar, ömürlerini bu şehre, bu millete hizmet etmek ve güzelleştirmek adına
harcadılar. Onlar gönül rahatlığıyla
sadece nüfus cüzdanını göstererek
binsinler istiyoruz. Emekli maaşıyla zor
geçinen o büyüklerimize biz de taşıma
anlamında katkı sağlayalım dedik. Ücretsiz bir şekilde Denizlimiz’i dolaşsınlar ve
şehrimizdeki güzellikleri görsünler istiyoruz. İnşallah bu uygulama yaşlılarımız
için güzel olacak. Şimdiden hayırlı olsun”
dedi.Başkan Zolan 10 adet yeni itfaiye
aracı alındığını; bunlardan 7'sinin ise
geçtiğimiz günlerde teslim alındığını
kaydederek, “Araç ve ekipman alımlarımız
otobüslerle bitmiyor. Denizli büyükşehir
oldu. Artık Denizli genelindeki tüm itfaiye
hizmetlerini biz vereceğiz. Denizli
Büyükşehir Belediyesi,
genişleyen coğrafyada büyük
işler başaracak. İtfaiyemiz
çok şükür Türkiye'deki itfaiyelere örnek oldu. Bilgi,
araç ve gereç anlamında
Avrupa'da ne varsa bizde
de var. İtfaiye
elemanlarımız 600
derece sıcaklıktaki ateşe
girecek donanıma ve bilgiye sahip. 10 tane yeni
araç aldık. Şuan 7 tanesi
geldi. Araçlarda her türlü
afete karşı, sıkıntıya karşı müdahale etme imkanı var. Allah
yangın afet vermesin. Ama
olduğunda da bizim hazır olmamız
gerekir. 7 gün 24 saat hazır olcağız. Denizli İtfaiyesi dimdik ayakta olacak. İhbar
gelince 3 dakikada imdada yetişip çare olacak. Bu vesileyle araçlarımızın tüm Denizlimiz’e hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Vali Yardımcısı Abdullah Acar
da araçlar için Başkan Zolan'a teşekkür
etti. Törenin ardından yeni alınan araçlar
sefere çıktı. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan da bir otobüse binerek şoför
koltuğunda oturup aracı çalıştırdı.
Tamamı 12 metre uzunluğundaki yeni
belediye otobüsleri yüzde yüz engelli
uyumlu, engelli rampalı ve engellilerin
rahatlıkla binebilmesi için yana yatma
özelliğine sahip. Görme engelliler için ise
Braille alfabesinde uyarı notları ve duracak butonları mevcut. Dünya
standartlarında EEV motora sahip olan
araçlar, düşük emisyon ve çevre dostu
olmalarıyla “En Temiz Kent” olma
özelliğini taşıyan Denizli’ye yakışır nitelikte. Toplu ulaşımda konfor ve güvenliği
sağlamak amacıyla hizmete sunulan
araçların tamamı klimalı olup 100 yolcu
taşıma kapasitesine sahip. Böylece bu otobüslerle yolculuk yapan vatandaşlar
hem yaz hem de kış mevsiminde hava
koşullarından etkilenmeyecek. Tamamı otomatik vitesli olan otobüsler Retarder,
ABS, ASR, EBD ve ESP gibi sistemler ile
Denizli halkına yüksek güvenlik
donanımlarını sunmakta.Bölgenin en
güçlü itfaiyesi, Türkiye’nin de en güçlü
sayılı itfaiyeleri içerisinde olan Denizli
Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi de araç ve
teçhizat filosuna kazandırdığı 10 adet
yeni kaza kırım aracı ve yangına müdahale aracı ile gücüne güç kattı. Güçlü
yapısı, eğitimli personeli, modern araç
gereçleriyle büyükşehirle birlikte artık
ilçelere de hizmet verecek olan Denizli
Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi 7 yeni
aracını Delikliçınar Meydanı’nda düzenlenen törende görücüye çıkardı.
Vatandaşların büyük ilgisini çeken
araçlarda Türkiye’de ilk olma özelliğine
sahip
teçhizatlar da dikkat çekti. Kaza kırım
araçlarında 150 kalem kurtarma ve yangın
malzemesi bulunurken, 2 buçuk ton su ve
300 litre köpük kapasitesine sahip.
Dakikada 2,8 ton su atabilen 180 beygir
gücündeki araçlarda yangınlarda beton,
tuğla sac gibi yapı malzemelerini yüksek
basınçlı su ile delebilme özelliği olan ve
Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip prolince sistemi mevcut. 290 beygir gücüne
sahip yangına müdahale araçlarında ise 6
ton su kapasitesi bulunurken 80 kalem de
yangına müdahale malzemesi mevcut.
Yeni dönemde hayata geçireceği 222 Dev Proje’nin ayrıntılarını açıklamaya devam eden AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan
Adayı Osman Zolan, motor sporu tutkunlarına da büyük bir müjde verdi. Ege Bölgesi’nin en büyük araba yarışı ve motocross
pistinin Denizli’ye yapılacağını müjdeleyen Osman Zolan, bu projeyi de kısa bir süre içerisinde hayata geçireceklerini söyledi
&1'*9<=5:6:7=):/:2:='<$;76;58<7;=2*3=(70<8<76<
0861#1 =/<9;=6"9<36<='<7$<58<+2;73<5=;$;9=5088:74
.4%:6458:74==<%=70<6<=6<=2:3:3<9=;9.:9=06:584
$:84+2458:7494=;:6<=<6<9==:72;=<9;-8;=&*/*5+<);7
&<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=.3:9=08:9 =<9;-8;=%<
$<%7<.;96<=/:+:/:9=30207=.(071=2125198:74949='*%<98;
,;7=+<5;86<=<#8<9<,;83<8<7;=;$;9=6<=,"8'<9;9=<9=,*/*5
:7:,:=/:74+4=%<=302070..=(;.2;9;=<9;-8;/<
/:(::58:7494=,<8;722;!<9;-8;6<=$05=.:/46:=30207=.
(071=2125191=%:2:96:+49=,181961#191=;:6<=<6<9=
:72;=<9;-8;=&*/*5+<);7=&<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=.
3:9=08:9 =<3+<)7;8<7;3;-8<=,;7=:7:/:='<86;#;3;-6<
,;-<=30207=.(071=2<.;.;=/:(483:.4=/"9*96<=;66;=,;7
2:8<(='<8;/0761!=&;-=6<=,17:6:9=):7<5<28< ='<
&"8'<.;9;9=<9=,*/*5=:7:,:=/:74+4=%<=30
2070..=(;.2;9;=<9;-8;3;-<=/:(3:5=;$;9
5088:74=.4%:645!=&1=2<.;.=.:/<.;96<
"-<88;58<=30207=.(078:749:='"9*8
%<73;+='<9$=5:76<+8<7;3;-='*%<98;
,;7=+<5;86<=,1=.(078:74=/:(4( =7:):2$:
<#8<9<,;8<<58<7!=/94=-:3:96:=:7245
/088:76:=,1=2*7=.(078:7=/:(483:/::#4
;$;9=%:2:96:+8:7434-=6:=08:.4=2<)8;5<8
<76<9=5071931+=08::58:7!=&19198:
,;78;52< =,:+2:=<9;-8;=$<%7<.;=083:5
*-<7<=:7584=+<);78<76<9=;9.:98:7=6:=<9;
-8;3;-<=,1=.(071=/:(3:5=;$;9=:549=<6<<58<7
6<6;!&<8<6;/<;8;#;9=:#47=.071381815=;.2</<9=,;7=;+
0861#191=5:/6<6<9==:72;=<9;-8;=&*/*5+<);7
&<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=.3:9=08:9 =,1=.07138181#1
6:=:9:5=%;-/09=.:);,;=,;7=<5;,;9=/<7;9<
'<2;7<,;8<<#;9;=."/8<6;!=&<8<6;/<=,:+5:984#4=3;88<2;
/"9<23<5=;$;9=6<#;8 =3;88<2<=);-3<2=<23<5=;$;9=%:7647
6;/<9=08:9 =."-8<7;9;=+"/8<=2:3:38:64
*5*78<7=08.19=5;==/48496:9=,1=/:9:=
<9;-8;3;-<='<<='*96*-=);-3<2=<6;/071-!
&191=/:(:75<9=6<=6:;3:
)<3+<)7;8<7;3;-8<=,;78;52<=):7<5<2=<6;/
07 =098:749='"7*+ =2:8<(=%<=.07198:7494
'"-="9*96<=,18196171/071-!=&;-;3
,:+:7434-49=.4774=6:=,1!=#<7=,1'*9=
<9;-8;3;-=*75;/<6<="79<5='".2<7;8<9
,;7=5<92=):8;9<='<83;+.< =(<5=$05=5091
6:=6*9/:=.2:96:728:7494=/:5:8:34+.:
)<3+<)7;8<7;3;-8<=,;78;52<=):7<5<2
<22;#;3;-6<96;7!=&<8<6;/<=3;88<2<=<9=;/;
);-3<2;9=%<7;83<.;='<7<5<9=2<3<8=51713617!=&1
9<6<98<=,;-=6<=,0+=8:=6<#;8 =;9.:9=06:584=);-3<2
*7<2;/071-!=7:,:=/:74+4=%<=302070..=(;.2;3;+;36;6<9=<9;-8;3;-<=):/4784=08.19!
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Mart2013
2014Perşembe
Cuma
11 GÜNCEL721Şubat
Helikopter kazasında
ölen Muhsin Yazıcıoğlu'nu
gökyüzünde andılar
Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Fethiye Belediye
Başkan adayı Cumaali Emeç, 5 yıl önce helikopterin
düşmesi sonucu yaşamını yitiren BBP kurucu Genel
Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu, yamaç paraşütüyle atlayış yaparak gökyüzünde andı.
Ölüdeniz beldesindeki Babadağ'ın bin 700 metrelik
pistinden tandem (ikili) atlayış yapan Emeç, yamaç
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
paraşütünde üzerinde
Yazıcıoğlu'nun fotoğrafının bulunduğu
pankartı açtı.
Yaklaşık 30 dakika
gökyüzünde kaldıktan
sonra Belcekız Plajı'na inen Emeç ve pilotu, denize düşmekten kıl
payı kurtuldu.
Cumali Emeç, gazetecilere yaptığı açıklamada, 5
yıldır sis perdesi aralanmayan bir suikast olayının
tekrar hatırlanması, sorumluların ortaya çıkarılması ve
devlet iradesinin halka gösterilmesi için uğraştıklarını
söyledi. Yazıcıoğlu'nu rahmetle andıklarını belirten Emeç, "Paralel yapı iddiasıyla bir örgütü deşifre edip
hemen müdahale eden, en derin ve en karmaşık yapıyı
bir günde çözen hükümetten helikopter vakasını
çözmesini, sorumluların veya katillerin deşifre edilip
yargı önüne çıkarılmasını istiyoruz" dedi. "Yazıcıoğlu
gerçek bir devlet adamı, milletini düşünen, Türk, İslam
ülküsüne inanmış ve memleketin menfaatleri için
gayret sarf etmiş bir liderdi" diyen Emeç, Yazıcıoğlu'na, Türkiye'de olduğu gibi Fethiye'de de çok güzel bir
teveccüh olduğunu dile getirdi. Emeç, "Eğer gerçekten
bir kazaysa bu kazanın her yönüyle aydınlatılması, bir
suikastse sorumluların bulunması lazım. Bu konuyla
ilgili Genel Başkanımız Mustafa Destici'nin de bahsettiği 7 nokta var. Bu konular aydınlatıldığı takdirde olay
tümüyle aydınlığa kavuşmuş olacak" diye konuştu.
Emeç, seçim çalışmalarına çok büyük paralar harcamadıklarını, gürültü kirliliği yapmadan belirledikleri
çizgide yollarına devam ettiklerini sözlerine ekledi.
(AA)
Büyükşehire kadın eli değecek
AA muhabirinin derlediği bilgilere
göre, bu seçimlerde ilk kez büyükşehir
statüsü kazanan illerle birlikte 30'u bulan büyükşehirlerde, belediye başkanlığı
için yarışacak 488 adaydan 45'i kadınlardan oluştu. İstanbul'da 6, Ankara'dan 5,
Muğla ve Aydın'dan 4 kadın adayın
girdiği seçim yarışında, 21 büyükşehirde
kadın başkan adayı bulunurken, 9
büyükşehirde ise hiçbir kadın başkan adayı olarak gösterilmedi ya da aday olmadı.
AK Parti, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte
Gaziantep'te belediye başkanlığını yine
kazanmak için istiyor.
Türkiye'deki iller içinde tek kadın
belediye başkanı olan Aydın'ın CHP'li
belediye başkanı Özlem Çerçioğlu,
kentin ilk kez büyükşehir statüsünde
seçimlere girmesiyle birlikte aynı kentten tekrar belediye başkanı olabilmek
için çalışıyor.
BDP ise Diyarbakır'da aday gösterdiği
Gülten Kışanak ve Mersin'de aday gösterdiği Sibel Yiğittekin ile büyükşehir
belediyelerini kazanmak istiyor.
DSP'de Adana, Aydın ve Eskişehir'de
gösterdiği kadın adaylarla çalışma
yürütüyor.
9 kadın bağımsız aday
Yerel seçimlerde 21 ilden belediye
başkan adaylığına talip olan 45 kadın a-
Finike Belediye Başkanı Nail
Dülgeroğlu, rekora gidiyor
Finike Belediye Başkanı ve AK
Parti Belediye Başkan adayı Nail
Dülgeroğlu, 30 Mart'taki seçimlerde 6'ncı kez belediye başkanlığına seçilmek için çalışıyor.
İlk defa 1989 yılında 38 yaşındayken
seçimlere katılan ve kazanan Nail Dülgeroğlu, sırasıyla 1994, 1999, 2004 ve
2009 yıllarında da seçilerek 5 kez üst üste
belediye başkanı oldu. 30 Mart'ta yapılacak seçimlerde AK Parti'den tekrar
Belediye Başkan adayı olan Dülgeroğlu,
seçimleri kazanması halinde üst üste 6'ncı
kez Belediye Başkanlığı görevine getirilmiş olacak. Dülgeroğlu, böylece
Türkiye'de 6 kez üst üste belediye
başkanlığını kazanan kişi olacak.
Dülgeroğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, ilk defa 1989 yılında
Demokrat Parti'den Belediye Başkanlığına seçildiğini söyledi.
Seçimlere 1994 ve 1999
yıllarında Anavatan
Partisi'nden,
2004 yılında DYP'den, 2009 yılında ise
AK Parti'den girdiğini kaydeden Dülgeroğlu, 30 Mart yerel seçimlerine 6'ncı
kez AK Parti'den aday olduğunu bildirdi.
Yaptığı araştırmaya göre Türkiye'de kendisinden fazla kez seçilen belediye
başkanı bulunmadığını ifade eden Dülgeroğlu, görev süresi olarak da en fazla kendisinin görevde kaldığını bildiğini
söyledi.
Dülgeroğlu, ilk defa seçildiğinde
Finike'nin nüfusunun 4 bin 200 olduğunu
bildirerek, "Görev süremizde güzel
hizmetler yaptık. Halkımız yaptığımız
hizmetleri takdir ederek bizi sonraki
seçimlerde de art arda belediye başkanlığına getirdi. 30 Mart seçimlerinde
halkımızın teveccühüyle başkanlığa
yeniden aday oldum" dedi.
Yeni çıkan Bütünşehir Yasası ile dört
beldelerinin kapandığını,
15
köyün mahalleye dönüştüğünü, ilçenin
nüfusunun 48 bine çıktığını anlatan Dülgeroğlu, "Altıncı kez insanlara hizmet etmek için çalışıyorum. İnşallah bu dönem
de büyük bir farkla kazanacağım.
Türkiye'de 5 kez üst üste belediye
başkanlığı yapıp, 6'ncı kez aday olan yok.
Bu kez de seçilirsem Guinness Rekorlar
Kitabı'na gireceğimi düşünüyorum" diye
konuştu.
Dülgeroğlu, kendisi için önemli olanın
Guinness Rekorlar Kitabı'na en fazla
belediye başkanlığı yaptığı için girmek
değil, Finikelilere en iyi hizmeti sunmak
olduğunu dile getirerek, her zaman halka
hizmet etmeyi amaçladığını sözlerine ekledi.
(AA)
daydan 9'u bağımsız, diğerleri ise partilerinin adayı olarak çalışma yürütüyor.
Adana'dan 1, Ankara'dan 5, Antalya'dan 2, Aydın'dan 4, Balıkesir'den 2, Bursa'dan 1, Denizli'den 1, Diyarbakır'dan 3,
Eskişehir'den 2, Gaziantep'ten 1, Hatay'dan 2, İstanbul'dan 6, İzmir'den 1, Kocaeli'den 2, Manisa'dan 1, Mersin'den 1,
Muğla'dan 4, Sakarya'dan 3, Şanlıurfa'dan 1, Tekirdağ ve Van'dan da 1'er kadın
aday seçimlerde ipi göğüslemek için
gayret sarf ediyor.
Malatya, Mardin, Kahramanmaraş, Trabzon, Ordu, Erzurum, Kayseri, Samsun
ve Konya'da ise belediye başkanlığı
koltuğunun adayları arasında kadın bulunmuyor. (AA)
Soldan sağa
1. Çağrı, tellal ile duyurma (halk ağzı)... Yalan söylemek, yalan söyleyerek oyalamak,
masal okumak... 2. Eski Türk devletlerinde, özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi veya
bağımsız olarak bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir... Cilalamak işi... 3. Bir şeyi içine alma,
sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa... İstanbul iline bağlı ilçelerden biri... 4. Yemek... En
önemli, çarpıcı... Karışık renkli, çok renkli, alaca... 5. Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji... Atkı, hırka vb.nde kullanılan bir tür örgü biçimi... 6. Kubbe biçiminde Eskimo kulübesi... “Yok, olmaz” anlamında
kullanılan bir söz (halk ağzı)... Üç deniz mili uzunluğunda bir ölçü birimi (eski)... 7. Etkisiz...
Artı (eski)... Eklem bacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde... 8. İndiyum elementinin simgesi...
Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element... Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju... Sodyum elementinin simgesi... 9. Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit... Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi... Su ve kara
yosunlarının, kökü andıran tutunma organı... 10. Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç...
Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin... Üzerinde
durmama, önem vermeme (argo)... 11. Sanayide kullanılan L biçiminde bükülmüş demir
çubuk... Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk... 12. İki elektrik borusunu uç uca eklemekte kullanılan küçük boru parçası... Sekilemek işi, teraslama... Samaryum elementinin simgesi... 13.
Yer fıstığı... Belgegeçerleme işi... 14. Ezgi, makam, nağme (eski)... Gam dizisinde "sol" ile
"si" arasındaki ses... Eşi olmayan, biricik, yegâne... 15. Kaşeletme işini yaptırmak...
Yukarıdan aşağıya
1. Çalımına engel olmak, böbürlenmesini boşa çıkarmak... 2. Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı... Kişilere verilen ilk ad, küçük ad... Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan
veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör, neoplazma... 3.
Ayakların yürürken çıkardığı ses... Bağ, bahçe, bostan vb. yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç
dalı gibi şeylerden çekilen duvar türü, çeper, barı... Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu
(halk ağzı)... 4. Art alan... Altı (eski)... 5. Sorunlar (eski)... Zirkonyum elementinin simgesi...
Dişi tutsak (eski)... 6. Dinî tören, ritüel (eski)... Yunan rakısı... Metal olmayan element... 7.
Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap... Kansız... Hangi şey... 8. Tez
iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız,
tez canlı, telaşlı, acul... Ustalık, hüner, uzmanlık... 9. Lityum elementinin simgesi... Ilıtmak
işi... -den -e kadar (eski)... 10. Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey... Geçmişte yaşanmış
çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra... Eklenmiş olan... 11. Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen... Kurçatovyum elementinin simgesi... Komisyoncu... 12. Muğla iline bağlı ilçelerden biri... İlinekle ilgili olan, özle ilgili olmayan... 13. Yeşil renkli, yontulup
parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı... Satranç oyununda taraflardan birinin
yenilgisi... Tanrıtanımaz... 14. İşler, işlemler
(eski)... Gene, yine (halk ağzı)... Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak... 15. Yemek
hazırlanmak veya gelmek...
>
>
Yerel seçimlerde 30 büyükşehirin belediye başkanlığını kazanmak için yarışacak 488 adayın yaklaşık
yüzde 10'una denk gelen
45'i kadın. Daha önce hiçbir
büyükşehirde kadın başkan
bulunmayan Türkiye'de, 30
Mart yerel seçimleriyle birlikte büyükşehirlere kadın
eli değecek
Dünkü
bulmacanın
cevap
anahtarı
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17 Mart
Şubat
2013
Perşembe
POLİKLİNİK TELEFONLARI
ACİL TELEFONLAR
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00
-Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi
272 00 11
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
441 41 70
Karataş
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
Ertuğrul Günay:
Başbakan’ın iddia
ettiği yapı sahte!
Bir süre önce AK Parti'den istifa eden eski Bakan Ertuğrul Günay,
"Hakkın, hukukun ve adaletin yanında duracak yerde, yolsuzluk iddia
ve soruşturmalarının tam karşısında yer aldı" diye konuştu
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra AK Parti’den istifa eden İzmir milletvekilleri Ertuğrul
Günay, İlhan İşbilen ve Erdal Kalkan,
ortak basın toplantısı düzenledi. Yeni
bir siyasi oluşumun sinyalinin verildiği
toplantıya, bir grup AK Partili baskın
yaptı. Basın toplantısını protesto eden
AK Parti'liler, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan lehinde bir süre slogan attıktan
sonra toplantıyı terketti. Kültür ve Turizm eski Bakanı Günay, Kalkan ve İşbilen, gündemdeki konularla ilgili
önemli açıklamalarda bulundu.
Tarihi Havagazı Fabrikası’nda
düzenlenen toplantıda konuşan İzmir
Bağımsız Milletvekili Günay, Kalkan
ve İşbilen’le birlikte kaleme aldıkları
metni okudu. 17 Aralık 2013’te
hükümetin bazı üyelerini ve yakınlarını
da kapsayan üç yolsuzluk soruşturması
başlatıldığını hatırlatan Günay, “Bu
soruşturma, kamuoyuna da yansıyan
bilgi ve hukuki belgelere göre devlet
imkanlarını kullanarak, bir bölümü
haraç olarak vasıflandırılabilecek çeşitli
rüşvet ve büyük yolsuzluk olaylarını
kapsıyor. Milletten 'yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele' iddiasıyla oy istemiş bir siyasi partinin mensupları olarak biz bu iddiaların kararlılıkla
üstüne gidilmesini ve AKP’nin bir an
önce aklanması için hukukun olağan
usullerle işlemesini istedik. Bizim ve
kamuoyunun bütün bu haklı beklentilerine karşılık parti üst yönetimi, özellikle Sayın Başbakan, tam tersine ve
şimdiye kadar hiçbir demokratik hukuk
devletinde görülmedik bir yol seçti. Daha önce çeşitli olaylar karşısında haklı
haksız destan yazdığını söylediği emniyet mensuplarını ve çok önemli soruşturmalarda kahraman olarak övdüğü
adliye görevlilerini, bu kez soruşturmalar ve iddialar kendisine ve çevresine
uzanınca en ağır, akıl almaz sözcüklerle
itham etmeye, suçlamaya başladı. Binlerce emniyet görevlisi 2014 kışını
sürgünlerde geçirdi, yüzlerce adliye
mensubu aylar yıllar boyu emek verdikleri dosyalardan koparıldı." dedi.
'BAŞBAKAN'IN İDDİA ETTİĞİ
GİBİ BİR PARALEL YAPI YOK'
Başbakan Erdoğan'ın, yolsuzluk ve
rüşvet iddia ve soruşturmalarını önemseyen herkese, basın, siyaset, iş dünyası
ve önemli kanaat önderlerine haksız, insafsız ağır ithamlar, suçlamalar yönelttiğini ifade eden Günay, "Hakkın,
hukukun ve adaletin yanında duracak yerde, yolsuzluk iddia ve soruşturmalarının tam karşısında yer aldı.
Adaletin işlememesi için bütün gücünü
seferber, göğsünü siper etti.
Soruşturmaların önünün kesilmesi
için yeni yasalar çıkarmak dahil, devletin bütün kural ve kurumlarını yerle
bir etti. Başbakan Erdoğan, hukuk devleti kurallarının işlemesi ve adaletin
sağlanması yerine, hukuk devletini yıkmayı ve adaletle savaşmayı seçti ve
hukuk devletine karşı örtülü bir darbe
yaptı. Bugün Türkiye’de, Erdoğan’ın
iddia ettiği gibi milli iradeye karşı bir
paralel yapı yok. Yolsuzluk soruşturmalarının önünü kesmek için bizzat Erdoğan ve yakın çevresinin demokratik
hukuk devletine karşı oluşturduğu,
demokrasi ve hukuk dışı bir yapı var.”
dedi.
(CİHAN)
18 MART ÇANAKKALE
şehitleri orman ile YAŞAYACAK
Manisa Demircide 18 Mart şehitler günü kutlandı. 99.18 mart
Çanakkale şehitlerini anma programı saat 11de protokolün
Atatürk anıtına çelenk konulması
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
ile başladı.1 dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından ,göndere
bayrağın çekilmesi ve jandarma
başçavuş lokman karakaya günün
anlam ve önemini belirten bir
konuşma yaptı.Öğrencilerin şiir
okumasının ardından belediye asri
mezarlığında bulunan şehit
mezarları ziyaret edilip çiçeklerle
süslendi. Manisa demirci jandarma komutanlığınca şehit ailelerine
ve muharip gazilere öğle yemeği
verildi.yemeğe Manisa demirci
kaymakamı yalçın sezgin ,ilçe jandarma komutanı jandarma kıdemli
üsteğmen Bayram Tahanoğlu,
Manisa demirci belediye başkanı
İhsan Temel,Demirci ilçe emniyet
Avşar Palmiye
Cinebonus
Cinebonus
Cinebonus (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
müdürü Rıza Akın,Celalbayar
üniversitesi dekanı Profesör doktor Mustafa bakaç,ilçe millieğitim
müdürü Ebubekir Ermiş,Demirci
ilçe müftüsü İdris Başkıran,Demirci orman işletme müdürü Mustafa
Ertem,Demirci muharip gaziler
derneği başkanı gazi Kamil Aydemir katıldı. Manisa demirci kaymakamı yalçın sezginin önerisi ile
demirci orman işletme müdürü
Mustafa ertem ve muharip gaziler
derneği başkanı kamil aydemirin
iş birliği ile şehit ve gazilerimizin
anısına 18 mart 99. Çanakkale şehitleri anma gününde Manisa
demirci boyacık köyünde bir ağaçlandırma yapıldı.
(HABER MERKEZİ)
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
261 48 04
Eşrefpasa
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
% %
(
')!$*
)')*
)'$!$')!$
@[_\7^Za]_P[_aR_[^\U^[_\^aW`V_F_aVXQ`\[Ya`[_\C
7_][_aZ`\OY[`OY[VYNYaP`T`]aV_N^[MaW^H`\`aVXT`]YM
E`\DLTMaV_SVS\`]UMaWSNXZaG`I`aI_aG_\aUL\[LaZ_C
WZ^]aZSZXa^[_aV_aS\U`Q`aJYZ`\K
!!!!!!!;K
?]aU^E^ZaR_[^\U^aG`EOY\T`VY\+aR`P_]a`\Z`
`\Z`Q`aCaZ_PaS[`R^[^\Ka&=`QY[`T`Q`F`Z
Z`V`\aJSZaG`EOY\YQS\XT(aV^Q_]aG`WU`aW`QYWYaG^J
V_a`PaV_N^[V^\Ka
2`EOY\T`[`\aW`R`GaW``U[_\^]V_aV`G`aJSZUX\
I_aG`WU`QYaQS\HX]aVLOL\_R^[^\Ka2`EOY\T`[`\
R`P_]a`]^V_]aR`O[`\MaR`P_]aV_aRX\X]V`aB]F_
\`G`UWYPa_V^F^aR^\aQ`]T`CZ`OY]T`aU`\PYaR^\
\`G`UWYP[YZU`]aWS]\`aS\U`Q`aJYZ`\Ka2`EOY\T`
WY\`WY]V`a\_D[_ZWaS[`\`ZaHBP[_\aZ`E`]`F`NYa^J^]
`\`R`aWL\_][_\^]aJSZaV^ZZ`U[^aS[T`[`\YaH_\_Z^\K
6?>:<1<1?0<>a?>a=?":< <aA?1<08<
AXMaRX\X]a`ZY]UYWYVY\+aJSNXaP`T`]aWXaH^R^aI_
R_\\`ZUY\KaA^\aG`WU`Ta&$`O`[aH^R^(aV^Q_aU`\^D
_UT^OU^aRX\X]a`ZY]UYWY]YaV`aXPX]aP`T`]a$`O`[
^J_T_T^OU^TKa=L\_Z[^aI_aD`P[`aT^ZU`\V`Z^aRX\X]
`ZY]UYWYMaG`WU`]Y]aW^]^\[_\^]^aRSP`\Ka:LOL]L]M
_[^]^PV_aR^\aT_]V^[aV_I`T[YaRX\]X]XPXaW^[^QS\C
WX]XP;a
A^\JSZaG`WU`MaF_EaT_]V^[^aQ_\^]_a`\UYZaZ`NYU
G`I[XaZX[[`]T`Q`aR`O[`\Ka=L\_Z[^aRX\]Xa`Z`][`\
I_aRX]XaT_]V^[[_aW^[_][_\^]aRX\X]aV_[^Z[_\^]^]
_U\`DYaI_aLWUaVXV`Z[`\YaZYP`\Y\MaU`G\^OaS[X\Ka
@OY\YaRX\X]a`ZY]UYWYMaV_I`T[YaRX\X]aJ_ZT_M
H_]^Pa`ZY]UYWYMaRSN`PV`aHYFYZ[`]T`MaBZWL\LZaI_
G`UU`aRX[`]UYaH^R^aO^Z`Q_U[_\V_aS[`T`Q`
R`O[`\KAXaR_\\`Za`ZY]UYaW`\YQ`MaQ_O^[_aVSN\Xa\_]Z
V_N^OU^\^\W_MaR^[^]aZ^MaW^]LW[_\^]^PV_a^[U^G`Ea'WC
^]LP^U*aS[TXOUX\K
A505>a839@>3913 3
A`P_]a^Z^aU`\`D[YMaR`P_]aU_ZaU`\`D[YVY\K
8YZ`]YZ[YZaWL\_Z[^aS[`\`Za`Q]YaU`\`DU`a^W_MaRX\X]
^J^]V_aV`\[YZaQ`E`R^[_F_ZaR^\aVX\XTa'ES[^EM
Q`R`]FYaF^W^TMaRX\X]a_U^;*a`\`OUY\Y[T`[YVY\Ka
8YZ`]YZ[YZaD`P[`aI_aV_I`T[Ya^W_MaRX\X]
_U\`DY]V`Z^aRSO[XZ[`\Y]a'W^]LW[_\*aI_aS\U`
ZX[`NY]aG`I`[`]T`WYaRSPX[X\KaAXaV`MaZX[`Z
`N\YWYMaVXQT`V`a`P`[T`aH^R^aO^Z`Q_U[_\_a]_V_]
S[X\KaAX\X]aUYZ`]YZ[YNYMaJSFXZ[`\V`Z^a`[_\7^Za]_C
P[_]^]aU_ZaI_a_]aB]_T[^aR_[^\U^W^aS[`R^[^\K
21 Şubat
Mart 2014
2013Cuma
Perşembe
Ev, iş yeri ve kafe gibi mekanlardaki renklerin, insan psikoloji üzerinde
huzur, rahatlık, sıkıntı, moral bozukluğu veya tembellik gibi etkiler
oluşturabildiğini söyleyen SÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sezgin, "Bazı
renkler kan akışını yavaşlatır, bazıları da vücudunuzu halsiz bırakır"dedi
Ev, iş yeri ve kafe gibi mekanlardaki renkler, insan psikoloji üzerinde huzur, rahatlık,
sıkıntı, moral bozukluğu veya tembellik gibi
etkiler oluşturabiliyor. Selçuk Üniversitesi
(SÜ) Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mete Sezgin,
araştırmalarda renklerin bireyler üzerindeki
etkisinin değişik şekillerde ortaya
konulduğunu söyledi. Renklerin etkisinin iş,
ev hayatı ve doğada farklılık gösterebildiğini
belirten Sezgin, mekanlarda kullanılan bazı
renklerin, kimilerine huzur, ilham; kimilerine
de tembellik ve sıkıntı verebildiğini ifade etti.
Sezgin, renklerin özelliklerini ve insan psikolojisi üzerindeki etkileri bilmenin, bazı
ruhsal problemlerin çözümüne katkı
sağlayabileceğini dile getirdi.İçinizi karartır
"Kendinizi morali bozuk, sinirli veya tembel hissediyorsanız, bulunduğunuz ortamın
renklerini gözden geçirmenizde yarar var.
Çünkü ortamın rengi, insan psikolojisini
olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor"
diyen Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kırmızının dikkat çekici renk olduğunu
biliyoruz. Ancak bunun yanında kanın
akışını harekete geçirme ve hırçınlığı temsil
etme gibi özelliği de var. Turuncunun ise rahatlatma özelligi var. Ayrıca sayıca kalabalık
gösterme gibi bir etkisi olduğundan, genelde
kafelerde kullanılır. Gri ise durağanlığı temsil
eder. Yaratıcılığı öldüren renktir. Yollar, dikkat
dağınıklığı oluşturmamak ve kazalara sebebiyet vermemek için rengarenk değil de gri
tonlarındadır. Levhalar için aynı şey geçerli
değil. Uyarı levhaları, dikkati çekmesi
açısından kırmızıdır. Bilgi verici levhalar mavidir. Çünkü mavinin bilgi aşılama özelliği
vardır. Bunun yanında, sinir sistemini
yumuşatır ve sakinlik verir."Sezgin,
Amerika'da renklerin, çocukların
%X\Z[`T`a2`WU`[`\aV^[[_\^a^[_aH_]^PaI_
V`T`Z[`\Y]YaZ`OY\Z_]a&HX\Z(aW_W^aJYZ`\Y\[`\K
:YO`\YV`]a\`G`U[YZ[`aVXQX[`]aRXaW_WMaJ_I\_V_Z^C
[_\^]aBP_[[^Z[_aV_a`]]_aI_aR`R`[`\Y]MaZ`\V_O[_\^]
W^]^\^]_aVSZX]X\K
A`PYaG`WU`[`\Y]aZX[`Z[`\Y]YaZ`OYT`Za^J^]
ZX[[`]VYZ[`\YaUYNMaZ`[_T;aH^R^aW^I\^aXJ[XaF^W^TC
[_\aWS]aV_\_F_V_aU_G[^Z_[^V^\Ka2`WU`[`\M
ZX[`Z[`\Y]YaZ`OYT`Za^J^]aZX[`ZaU_T^P[_T_aJBEC
[_\^aV`G^[MaG^JR^\aQ`R`]FYaF^WT^aZX[[`]T`T`
ZS]XWX]V`aF^VV^aO_Z^[V_aXQ`\Y[T`[YVY\[`\a!
:56@>@a2@==@=aA505>1@0
@[_\7^Za]_P[_[^aG`WU`[`\Y]aR`PY[`\Y]Y]aRX\]X
W^H`\`aZSZXWX]`aZ`\OYa`OY\YaV_\_F_V_aG`WW`W
S[XQS\Ka
AXaG`WU`[`\MaJSZaXP`Z[`\V`Z^aW^H`\`
VXT`]Y]Y]aZSZXWX]XaZS[`Q[YZ[`a`[VYZ[`\Y]YaI_
RX]V`]a\`G`UWYPaS[VXZ[`\Y]YaR_[^\U^\[_\KaA^\aG`WC
U`TMa&`[UaZ`UU`Z^aZSTOXWX]X]aW^H`\`
VXT`]Y]V`]a\`G`UWYPaS[VXNX]X(aWBQ[_T^OU^+
^]`]Y\aTYWY]YP
4?11?>6?><>a=@93>@=3a4/9;
A`PYaG`WU`[`\V`aZSZXa`[T`aRSPXZ[XZ[`\Y]`
\`WU[`]Y\KaAXaG`WU`[`\a]_a^Q^Ma]_aV_aZBULaZSZX[`\Y
G^WW_V_R^[^\[_\;a
A`PY[`\Y]Y]aRX\]Xa^W_Ma`ZW^]_Ma\`V`\aH^R^aJSZ
XP`Z[`\V`Z^aZSZX[`\YaR^[_aVXQ`R^[^\MaG_[_aV_
W^H`\`aZSZXWX]X;
A`PYa`[_\7^Za]_P[_[^aG`WU`[`\a^W_aQ^Q^Ea^JU^ZC
[_\^]^]aU`VY]`aI`\`T`VYZ[`\Y]V`]
O^Z`Q_UJ^V^\[_\K
>?1?a:<4<)a%?-6?4<>a!
@[_\7^Za]_P[_[^[_\V_MaRXaQXZ`\YV`
W`QVYZ[`\YTYPV`]aR`OZ`aO^Z`Q_U[_\aV_aS[`R^[^\K
6_W_[MaH_]^Pa`ZY]UYWYMaRSN`PV`aHYFYZaG^WW^;
BZWL\LZ;ZSZXa`[T`aRSPXZ[XZ[`\Y;R`Oa`N\YWYM
QLPa`N\YWY;XQZXWXP[XZMaXQZXaRSPXZ[XZ[`\YM
GS\[`T`Ma`NYPaZX\X[XNXMa]_D_WU_aZBULaZSZX;
QS\HX][XZMaR^UZ^][^ZMa^OU`GWYP[YZMaW^]^\[^[^Z;
<OU`GWYP[YZMaRX[`]UYMaZ`\Y]a`N\Y[`\Y;a
yaramazlıkları üzerindeki etkisiyle ilgili bir
araştırma yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Daha önce pembe olan duvarlar,
maviye boyanmış. Çocukların yaramazlığının
mavi renkte azaldığı, sakinleştikleri ve sistemli çalıştıkları görülmüş. Yeşil, rahatlığı,
huzuru temsil eder. Beyaz renkli ortamlarda
ise bireyler daha yavaş hareket eder. Zaten
beyaz, saflık, temizlik ve rahatlığı temsil ettiği
için bireyler bu ortamlarda kendini daha
huzurlu hisseder.
"Her bireyin kendi iletişim renginin, o
renge göre de kişilik özelliklerinin olduğunu
aktaran Sezgin, kıyafet ve diğer eşyalarda
tercih edilen renklerin insanların kişiliğini de
ele verdiğini vurguladı. Sezgin, şöyle devam
A505>Ma%?><Ma:@6@9a9@$3>83=3
-SZaWYZa\`WU[`]`]aI_aR^\aJSZaG`WU`QYaGXPX\C
WXPa_V_R^[_F_ZaS[`]aR^\aR_[^\U^V^\Ka9`OY]UYMaJSNX
P`T`]aW`V_F_aRX\X]V`aV_N^[MaV`T`ZU`MaH_]^PV_M
ZX[`ZU`aI_aHBP[_\V_aV_aI`\VY\K
A`PYaG`WU`[`\aZ`OY]UYQYaQ_]T_Za^J^]aWL\_Z[^
S[`\`ZaRX\X][`\Y]YaSI`[`QYEaVX\X\[`\KaP_[[^Z[_
V_aJSFXZ[`\a_[a`Q`WYa^[_aRX\X][`\Y]Y]aXFX]X
QXZ`\YaVSN\XaZ`[VY\Y\[`\aI_Q`aRX\X][`\Y]Ya^Z^
U`\`DU`]aWYZ`\`ZaW`N`aWS[`aW`[[`\[`\K
etti: "Renklerin de dili var. Örneğin, kırmızı
rengi sevenler, kontrolü ve yönetmeyi seven
kişilerdir. Dışa açık, sonuç odaklı ve hızlı
çalışmayı severler. Azla yetinmeyi bilen
bireylerdir. Maviyi tercih edenler ise karakter
olarak ağır bireylerdir. Sistemli çalışmayı, organize etmeyi severler. Problem seçme yetileri daha fazladır. T
ercihini sarıdan yana kullananlar, coşkulu
ve çok atraksiyon içindedir. Hızı ve ilgi çekmeyi severler. Hayal gücü, ikna etme becerisi
yüksek kişilerdir. Yeşil sevenler de kırmızının
tersi olarak yönetmeyi değil yönetilmeyi sever. Ruhsal anlamda huzurlu, sakin bireylerdir.
Daha yakın ilişkilerden hoşlanırlar. Tez canlı
değil tam tersi çok yavaştırlar."(AA)
U`U[YaULZ_U^T^]V_aVSN`[aQ^Q_F_ZC
[_\^]aU_\F^Ga_V^[T_W^]^aB]_\^QS\Ka9`]aO_Z_\^]^
J`RXZaQLZW_[U_]aI_aWS]\`WY]V`aJ`RXZa`FYZT`
G^WW^]_a]_V_]aS[`]a\`D^]_aO_Z_\aZX[[`]Y[`]
U`U[Y[`\V`]aXP`ZaVX\X[T`WYaH_\_ZU^N^]^aIX\HXC
[`Q`]aXPT`][`\MaILFXVX]aH_\_N^]V_]aD`P[`aHC
[^ZSPXaQ`N`aJ_I^\V^N^]_aV^ZZ`UaJ_Z^QS\K<PT^\
?ZS]ST^a#]^I_\W^U_W^a8`\YTW`[a8_Z]S[S7^aI_
%YV`aA^[^T[_\^a`ZL[U_W^a:_Z`]Ya)\SDKa:\K
>`P`]a8X\G`]a=`DaO_Z_\aULZ_U^T^MaW`N[YZ
`JYWY]V`]aS[VXZJ`a\^WZ[^V^\Ka0`D^]_aO_Z_\a'J`Q
O_Z_\^aH^R^*a`[YTY+aO^OT`][YZaI_aV^Q`R_Ua\^WZ^]^
`\UY\Y\Ka9`]aO_Z_\^]^aJ`RXZaQLZW_[U_]aI_
WS]\`WY]V`aJ`RXZa`FYZT`aG^WW^]_a]_V_]aS[`]
\`D^]_aO_Z_\MaU`U[Y[`\Y]a_W`WaR^[_O_]^V^\KaP_[[^ZC
[_aV_aZ`[EaG`WU`[YZ[`\Y]`aH_]_U^ZaQ`UZY][YNY
S[`]MaG`\_Z_UW^PMaW^H`\`a^J_]Ma`OY\YaWU\_W[^MaV_]C
H_W^PaR_W[_]_]MaV^Q`R_UMaG^E_\U`]W^QS]M
O^OT`][YZaH^R^a\^WZaD`ZUB\[_\^]_aW`G^EaR^\_QC
[_\^]aR_W[_]T_[_\^]V_aR`W^UaO_Z_\aT^ZU`\Y]Y
T^]^TXTaVLP_QV_aUXUT`[`\YaH_\_Z^QS\aV_C
V^K6_QI_[_\V_aD\LZUSPMaWLUU_a[`ZUSPaH^R^a\`D^]_
_V^[T_T^OaR`W^UaO_Z_\[_\^]aRX[X]VXNX]Xa`]C
F`ZaJ`QaO_Z_\^aH^R^a\`D^]_a_V^[T^OaO_Z_\[_\^]
HYV`[`\`aWS]\`V`]a^[`I_a_V^[V^N^]^a`]YTW`U`]
)\SDKa:\Ka8X\G`]MaO_Z_\^]aE\SU_^]MaI^U`T^]aI_
T`V_][_\^aR^\[^ZU_a^J_\T_T_W^aW_R_R^Q[_aILC
FXUU`a_]_\7^aW`N[`T`VYNY]YaWBQ[_V^Ka"LFXVX]
Z`]aO_Z_\^]^]aULTL]La`Q]Ya`]V`a_]_\7^Q_
J_I^\_T_Q_F_N^]_aV^ZZ`UaJ_Z_]a)\SDKa:\K
8X\G`]Ma9`]aO_Z_\^aVLP_Q^a]S\T`[^]aLP_\^]_
JYZUYNY]V`+a^]WL[^]a`\`FY[YNYa^[_aZ`WaI_
Z`\`F^N_\V_Z^aO_Z_\aV_ES[`\Y]`aHBUL\L[_F_ZU^\K
"LFXU+a^GU^Q`FY]V`]aD`P[`aH[^ZSPXa^W_aILFXU
Q`NY]`aJ_I^\_F_ZU^\KaAXa]_V_][_a&RSOaZ`[S\^
Z`Q]`NY(aS[`\`Za`V[`]VY\Y[`]aO_Z_\V_]aL\_U^[_]
\_J_[MaT`\T_[`UMaR`[MaZ_ZMaE`WU`MaU`U[YaI_aG`TX\
^O[_\^MaZS[`[Ya^J_F_Z[_\MaO_Z_\[^aZS]W_\I_aT_QI_
WX[`\YMaO_Z_\[^aR^WZLI^[_\aH^R^aL\L][_\^]aULZ_U^C
T^]^a`P`[UT`ZaH_\_Z^\K
A^\JSZaR^[^Ta`V`TYaU`\`DY]V`]aP_G^\aS[`\`Z
U`]YT[`]`]aO_Z_\^]aP`\`\[Ya_UZ^aQ`ET`T`WY
^J^]MaV_]H_[^aI_aQ_U_\[^aULZ_U^[T_W^aH_\_Z^\
V^Q_aZS]XOUXK (((#(*++&#" *
&#+"+%+*+#&%+"&
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Raşit Vural Yağcı, annenin televizyon izleyerek çocuğunu emzirmemesi gerektiğini söyledi
2`[Za=`N[YNYa6LVL\[LNL]F_a=XP`]aI_
@RVX[G`Z^TaA^[H^[^a2`[Za?N^U^Ta6_\Z_P^]V_
VLP_][_]_]a,A_R_ZaR_W[_]T_W^aI_aH_[^O^TW_[
Z`[J`aJYZYNY,aZS]X[XaUSE[`]UYV`MaZ`UY[YTFY[`\`
`]]_aWLULMa]S\T`[aVSNXTaI_aR_R_N^]a_TP^\^[T_C
W^]_aQB]_[^ZaR^[H^aI_\V^Ka
@]]_aWLUL]L]a_FP`]_[_\V_aW`UY[T`VYNY]YaI_aRX
R_W^]^]aBP_[[^Z[_\^]aV_aR`OZ`aR^\aF`][YV`
S[T`VYNY]YaV^[_aH_U^\_]a4`NFYMa,>_a^]_N^]a]_
Z_J^]^]a]_a_O_N^]a]_aV_aV_I_V_a`]]_aWLUL]V_Z^
BP_[[^Z[_\aRX[X]TXQS\Ka-L]ZLaS][`\V`aRBQ[_aR^\
T_Z`]^PT`aQSZKa4`\`V`]aR^P_Ma.R_]aW`]`aHBWC
U_\^QS\XTa_Qa^]W`]SN[XMaOXaVSNXTX]Xa]S\T`[
Q`EaI_aR_]^TaI_\V^N^Ta]^T_U[_\V_]aQ`\`\[`]aZ^
JSFXZaV`aW`N[YZ[YaR^\aR`NY\W`ZaQ`EYWYaS[XOWX]aI_
JSFXZaW`N[YZ[YaH_[^OW^].aV^Q_aT_W`7aI_\^QS\Ka
?N_\aW_]aRX]XaQ`ET`PW`]aSa`][`UUYNYT
T_Z`]^PT`aJ`[YOT`Q`F`ZKa-`[YOT`PW`aV`
W_P`\Q_][_aVSN`]aJSFXZ[`\V`aWS\X][`\aS\U`Q`
JYZYQS\,aV_V^Ka4`NFYMaW_P`\Q_][_aVL]Q`Q`aH_[_]
JSFXZ[`\V`aR_W^]a`[_\7^W^]^]aaZ`UaV`G`aD`P[`
HB\L[VLNL]LaG`UY\[`UUYKa@]]_[_\^]aR_R_Z[_\^]^]
Z`JaH\`TaWLUa`[VYNYaZS]XWXaQ`ZY]V`]aU`Z^Ea_UT_W^
H_\_ZU^N^]^aIX\HX[`Q`]a4`NFYMaOX][`\YaZ`QV_UU^
,@]]_]^]aJSFXNX]Xa_TP^\T_W^aVXQHXW`[a^[_U^O^T
ZX\T`WYVY\Ka@]]_]^]aJSFXNX]XaU_[_I^PQS]a^P[_QC
_\_Za_TP^\T_T_W^aH_\_Z^QS\Ka?TP^\^\W_]aV_aS
JSFXZaW_]^a_TT_PKa.=LULTaS[T`VY.aV^Q_][_\_
R`ZY]aG_EW^]^]a`[UY]V`aR^\aO_QaJYZYQS\Ka
9SF`][`aZS]XOX\Z_]aSaJSFXNXa_TP^\^\W_]aW_]^
_TT_PKa/aB]F_aW_]V_]aW_IH^aR_Z[^QS\Ka@]]_[_\
JSFXNX]aW_I^[V^N^]^aG^WW_UT_W^]^a^WU^QS\W`aS][`\Y
_TP^\W^]Ka=`V_F_aS]X]a`J[YNY]YaI_aUSZ[XNX]X
VLOL]T_Ka/]XaR^\a^J^]_aW^]V^\Ka/aJSFXZaW_]^]
^J^]V_]aH_[V^Ka/\`QYa`\YQS\Ka-SFXZaa`QaRSQX]F`
`]]_aWYIYWY]Y]aU`VY]YaR_Q]^]_aQ`P`\Ka4_]^aVSN`]
R_R_N^]a_]aH_[^OT^OaVXQXWXaZSZXVX\Ka
A_R_Za`]]_W^]^aZSZXWX]Xa`\`\Ka/aZSZXQXaVXC
Q`\W`aWXW`\Ka-L]ZLaHLI_]V_aS[VXNX]XaG^WW_V_\K,
9`G\`T`]T`\`Oa=LUJLa<T`Ta#]^I_\W^U_W^a'9=#*
8YEa`ZL[U_W^a/\USE_V^aI_a8\`IT`US[S7^a@]`R^[^T
:`[YaA`OZ`]Ya)\SDKa:\Ka6X\`Ua5P_[a^W_aZ`[J`
JYZYNY]Y]Ma_Z[_T^]a]S\T`[aH_[^O_T_T_W^aO_Z[^]V_
Z_]V^]^aHBWU_\_]aR^\aZ`Wa^WZ_[_UaW^WU_T^aG`WU`[YNY
S[VXNX]XaWBQ[_V^Ka?Z[_TaH_[^O^TaRSPXZ[XNX]X]
V`aB]_T[^aR^\aE\SR[_TaS[VXNX]XaV^[_aH_U^\_]
5P_[Ma`\`OUY\T`[`\`aHB\_aS\U`[`T`a8L\Z^Q_.V_
Q_]^aVSN`]aG_\aR^]aR_R_ZU_]a.^]V_aH_[^O^TW_[
Z`[J`aJYZYNYaI_Q`aJYZYN`aT_Q^[aHB\L[VLNL]L
`]YTW`UUYK Cuma
21 Mart 2014
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin başbakanı şaibeyle yola devam edemez, aklanması lazım. Yüce Divan'da yargılanır, beraat eder, gelir, cumhurbaşkanı mı olacak, başımın üzerinde yeri var. Yeter ki aklansın. Hiç itirazım olmaz" şeklinde konuştu
4NON>MTPHBOL@U,TJTQIHOLU/TESPU-SOS<R?IHQL=QLQ
:TQONUITINQNQMT@U;CQMSJSURORDKRQUT>NKOTJTOTPMTUELOLQ3
ML@UGHPLOTPNUITQNFOTMNAUU,S>RJU>TONDJTOTPNQNQUGCPMCBCQC
R1TMSUSMSQU4NON>MTPHBOL@UEL;CQUMSU0QKTPTU7CICKDS8RP
7SOSMRISU7TDKTQU0MTIOTPNU&TQGLPU+T<TD=OTUETDKSQF
8TOKNIOTUELOLDFLKOTPNQNUTQOTFFNAUU&TQGLPU+T<TD=NQU>HK
GS<ROMRBRQRU<SUMCPCGFUERPUKRDRORBRUHOMLBLQLUESORPFSQ
4NON>MTPHBOL@U0QKTPT=MTUERPUKTQUMSBRDRJRQSUR8FRIT>
HOMLBLQLUGT<LQMLAUU9%/$=QRQU5QMSPORBRQMSU1S?OSKSOSPRQ
6TPOTJSQFHU;CQMSJRQSU;SOJSGRUR>RQUERPU;RPRDRJUHOMLA
0JTU1S?OSKSOSPRQUCGFUIT?NGNQNQUMSFTIOTPNUHKLQJTMNAU'S
HOT:TKUDRJMR29UGHPLGLUC?SPRQSU4NON>MTPHBOL@UDLQOTPN
G5IOSMRU9,TQNIHPOTPUKRUELU1S?OSKSOSPUHPTMT
HKLQJTINQ:TU8TOKUELQOTPNU5BPSQJSIS:SKAU#QOTPNQ
ECFCQUTP?LGLUHAU=S?OSKSOSPRQUR>SPRBRQRUSQUT?NQMTQ
GS>RJSUKTMTPU8TOKU5BPSQJSGRQA=U7LQLURGFRIHPOTPAU7SQ
JSPTKUSMRIHPLJ@U6TPOTJSQFHQLQU;5PS<RUIHOGL?OLKOTPN
5PFJSKUJRMRP@UIHOGL?OLKOTPOTUJC:TMSOSUSFJSKUJRMRP2
7R?UELU6TPOTJSQFHITU=(T?RU&S:ORG=UMRIHPL?AUOLGTO
4LPFLOLDU,T<TDNQNU<SPSQU&S:ORG=FRP@UELU&S:ORGAU+SMR
MC<SOOSUGT<TDNPKSQU6TPOTJSQFHUKT6TQJTMNAU(C:CQC
JROORURPTMSMSQUTOMN@UDRJMRU(T?RU&S:ORG=RQUR>RQSUIHOGL3
?OLKUIT6TQOTPNQU;SOR6UHFLPJTOTPNQNUER?UR>RJR?SUGRQMR3
PSJRIHPL?AU4RJGSUKLGLPTUETKJTGNQUTJTU6TPOTJSQFHMT
8NPGN?UHOJT?AU-CICUERFJSJRDUISFRJRQU8TKKNQNUIRISQUHO3
JT?@UKLOU8TKKNUIRISQRQU6TPOTJSQFHMTUQSURDRU<TPAU7LQOTP3
MTQUJROOSF<SKRORUJRUHOLP2U7LQLQUR>RQUJC:TMSOSUSMRI3
HPL?@U04$UKT6TFJTITU>TONDNIHPAU=&ROOSFUMLIJTGNQA=
,TMS:SU-CPKRIS=MSKRUMSBRO@USJRQUHOLQ@U;RMRQUPTQGT=IT@
*Q;ROFSPS=IS@UT6HQIT=IT@U$T6LTU+SQRU(RQS=ISAAA
-CPKRIS=MSUQSUHOL6UERFFRBRQRU8SPKSGUERORIHPAU9UU9.1SQMRJ@
7TKTQOTPUGHPLDFLPJTUKHJRGIHQLUKLPLOJTGNUR>RQUMROSK>S
<SPJRDOSP9UMRISQU4NON>MTPHBOL@U9'RISUEL;CQU&S:ORG=S
;SOJSMROSPAU(SOGSOSPMR@UKCPGCISU>NKGTOTPMNAU=S?OSKSOSPR
T>NQ@UJROOSF<SKRORU5BPSQGRQAU7R?RJUTOQNJN?UTKAAA=UMRIS3
ERORPOSPMR@UTJTUMSJSMROSPAU,TMS:SUMROSK>SU<SPJRDOSP@UHQL
MTUER?UEROJRIHPL?@U<SPR6U<SPJSMRKOSPRQRAUIOSUERP
T>NKOTJTU;SOMR9UMSBSPOSQMRPJSGRQRUIT6FNAUU9,R?UFTJUH3
OTPTKUQSURGFRIHPMLQL?29UI5QCQMSKRUGHPLUC?SPRQSURGS
4NON>MTPHBOL@U9*GFSBRJR?UDLIMLUGHPLDFLPJTUKHJRGIHQL
KLPLOT:TK@U;C?SOAU7SQUELUKHJRGIHQUKLPLOLPKSQ@U8TQ;R
ERO;RISUMTITQTPTKUSORJRUKTOMNPT:TBNJAU7SQU8SP8TOMS
<R:MTQNJNQUGSGRQRUMRQOSIS:SBRJ@U1S?OSKSUELUT>NMTQ
5QSJORAU7SQUHIUKLOOTQNPKSQU8SP8TOMSU<R:MTQNJNQUGSGRQR
MRQOSIS:SBRJAUQ:SU1S?OSKSIRUHKLJTJUOT?NJAU7LPTMT
QSUIT?NIHP@U7TKTQOTPUQSIOSUGL>OTQNIHPAU7SOKRUESQRJ
TKONJUITFJT?@U=E5IOSU1S?OSKSUJRUHOLP=UMSIR6UESQUPSFUHIL
MTU<SPSERORPRJ9UMRISUKHQLDFLAUU/CKCJSFRQU8TOKNQ
;SP>SKOSPRU5BPSQJSGRQRUSQ;SOOSJSISU>TONDFNBNQNUMTUROSPR
GCPSQU4NON>MTPHBOL@U90JTUGR?SUG5?CJUEL
IHOGL?OLKOTPNQUCGFCQCUKT6TFFNPJTIT:TBN?@UIT?NKU;CQT8
ELUCOKSIS9UMSMRAUU,RITGSF>RU?SQ;RQOSDRPGS@U8TOKNQ
1TKRPOSDS:SBRQRUTKFTPTQU4NON>MTPHBOL@UERPUJROOSF<SKRORQRQ
"!UERQUORPTITUITKNQUJTTDUTOMNBNQN@UJRPTGUKTOJTJTGNUML3
PLJLQMTU?SQ;RQOSDJSGRQRQURGSU>HKU?HPUHOMLBLQLUGT<LQ3
MLAU4NON>MTPHBOL@U97LPTMTUHOTQUFTEOHUDLUELQOTP
GRITGSFFSU?SQ;RQOSDFROSPAU.KHQHJR
7TKTQNUT1SPU TBOTITQ@UGRITGSFS
;RPJSMSQU5Q:SU8T:R?
KNGKT:NQMTIMN@UDRJMRUERPUSOR
ITBMTUETOMTAU7LQLUEROSPSK
G5IOCIHPLJ@UKSQMRGRQSUMS
>TBPNMTUELOLQLIHPLJA
,RITGSFSU;RPJSMSQU5Q:SKR
JTORUMLPLJLQOTUDRJMRKR
JTORUMLPLJLQLUT>NKOT@UQS
HOML2U,SQU7TKTQMNQ@UQTGNO
KT?TQMNQUELU6TPTIN
T>NKOTAU7RPURDUTMTJNU8SP3
8TQ;RUERPUILPFFTDTU!!
JROITPONKUKHOUGTTFRU<SPRP
JR2USPJS?AU7TKTQONK
KHOFLBLQMTUHFLPTQUERP
KRDRISU<SPRIHPGTUELUPCD<SFFRP9
RMMRTGNQMTUELOLQMLAU9,SGUKTINFOTPN
JHQFTUJN2U4T1TQN?MTU>SKRQ:SU<TP
JN29UGHPLGLQTU4NON>MTPHBOL@U9/R>
ERPU>SKRQ:SUIHK9UITQNFNQNU<SPMRA
.GKRU*>RDOSPRU7TKTQN
&LTJJSP
(COSP=RQ
9KHQLDJTMNJ9UMSJSGRQSUKTPDNQ@UHBOLIOTUIT6FNBN
KHQLDJTQNQUGSGUKTINFOTPNQNQURQFSPQSFSUMCDFCBCQCUROSPR
GCPSQU4NON>MTPHBOL@UD5IOSUMS<TJUSFFRU97LQOTPUGT<:NONBT
MROSK>SU<SPMR@U=HBOLJOTUIT6FNBNJU;5PCDJSIRU1S?OSKSMSQ
>[email protected]=NQ@
HBOLIOTU"U0PTONKUGTET8NUIT6FNBNU;5PCDJS@URQFSPQSFS
MCDFCBCUTQU-CPKRISU;CQMSJRQSUEHJETUMCDJCDUHOMLA
7R?U&+4=INUHOTBTQCGFCUFH6OTMNKAU7RPU7TDETKTQNQ@
HBOLQTUFSOS1HQUSMR6@U=6TPTOTPNUGN1NPOTINQ=UMSJSGR@UHOT:TK
DSIUMSBROMRAU-CPKRISU%LJ8LPRISFRUFTPR8RQMS
PTGFOTJTMNBNJN?UERPUHOTIMNAU0KDTJU7TDETKTQONKURKRUGTFNP
T>NKOTJTUIT6FN@U=ELQOTPUMHBPLUMSBRO@UJHQFTMNP=UMRISA
,L>OTQTQU7TDETKTQ@U7TDETKTQONKUMSBROUKRAU'RISUH
T>NKOTJTUIT6JTMNUHUTKDTJ@UIT6TJTMNAU CQKCUHU;S:S
LBPTDNIHPML@U=T:TETUMSOROOSPRUQTGNOUIHKUSMSPRJ=UMRISAU.Q
GHQU=ELQOTPUJHQFTMNP=UMSMRBRQMSUESQUKSQMRGRQSU=-*7
KTINFOTPNQNUT>NKOT=UMSMRJAU0>NKOT@U8S6UESPTESPUMRISORJUKR
=7TDETKTQTUKHJ6HUKLPJLDOTPA9U0>NKOTJTMNA9UU%/$
(SQSOU7TDKTQU+TPMNJ:NGNUJLFU#PTQ=NQU;5PCDJSIS
RORDKRQU-*7UKTINFOTPNQNUT>NKOTMNBNQNUTQNJGTFTQ
4NON>MTPHBOL@UELUKTINFOTPNQU-CPKRISU<SUILPFUMNDNUMT8ROUSQ
T?UUISPMSUHOMLBLQLUG5IOSMRAU7TDETKTQ=TUELUGSGOSPRURQ3
:SOSQJSGRUR>RQU9OLGOTPTPTGNUERPUKLPLOLDTU;5QMSP9
>TBPNGNUMTUIT6FNBNQNU8TFNPOTFTQU4NON>MTPHBOL@U9(5QMSPMR
JR2U(5QMSPJSMRAU7RPUCOKSQRQUETDETKTQNUE5IOSUERPUF583
JSFRUFTDNITJT?9U;5PCDCQCUMROSU;SFRPMRAU7TDETKTQ
.PMHBTQ=NQ@U94PR6FHOLUFSOS1HQOTPNUMTUMRQORIHPOTP9
MSMRBRQRU8TFNPOTFTQU4NON>[email protected]=NQ@UELQL
G5IOSPKSQ@U9#BOLIOTUIT6FNBNU;5PCDJSOSPRUKPR6FHOLUFSOS3
1HQOTPOTUIT6FNBNQNU<SUELQOTPNQUMRQOSQMRBRQR9UKSQMR
TB?NQMTQURFRPT1USFFRBRQRUROSPRUGCPMCAUU7TDETKTQU+TPMNJ:NGN
7SDRPU0FTOTI=NQUMTU9,SGUKTINFOTPNQNUGN?MNPTQOTPNUFSG6RFUSF3
FRK9UMSMRBRQRUTKFTPTQU4NON>MTPHBOL@U9)SJSKUKRUMHBPLA
7TKNQUTIPNUTIPNU;SPSK>SUG5IOCIHPLJ@UELQOTPNQUFTJTJN
MHBPLAU.PMHBTQ@UELUICKCQUTOFNQMTUKTOTJT?@UTIPNOJTGN
OT?NJAU*GFR1TUSFJSGRUOT?NJ9UR1TMSGRQRUKLOOTQMNA
4NON>MTPHBOL@UERPUGHPLUC?SPRQSU-CPKRIS=MSUGHQU"!UINOMTU"
FPROIHQUUJROITPUMHOTPN@UELQMTQU5Q:SKRU!UINOMTURGS
ELQLQUITPNGNQMTQUMT8TUT?U8TP:TQMNBNQNUGT<LQMLA
/CKCJSFRQ@U97RPUORPTONKURDRUESDUORPTITUIT6FNPMNBNQN9URMMRT
SMSQU4NON>MTPHBOL@UD5IOSUKHQLDFLU4SETQU7TPTN@
0FTFCPKU7TPTN@U0FTFCPKU/T<TORJTQNUIT6NOMNAU7LQLQ
ITPNGNQMTQUMT8TUT?U6TPTITAU7LQOTPUERPUORPTONKURDRUUORPTIT
IT6NIHPOTP@UUORPTU:S6FSAU,HPLQUMTUELU?TFSQAU+SQRUERPUCOKS
KLPLOLPUELU6TPTIOT@UECFCQU<TFTQMTDUEHP>UR>RQMSAU+HKGLO
ERPUTROSMSQU;SORIHPUTJTUQTGNOUHOLPUMTU"!3"UINOMT
MCQITQNQUSQU?SQ;RQU7TDETKTQOTPNQMTQUERPRGRUHOLPAU4SQMR
ETKTQNUG5IOSMR@U=>HKUJTOU8TPTJGN?@U>HKUOT1UITOTQGN?UHO3
JT?A=U)HBPLUJL@UMHBPLAU7CICKUERPUKNGJNU8TPTJAU/TPT3
JTUHUKTMTPUTONDJNDOTPUKRAU*QTQJTKFTU?HPOTQNIHPLJA
0MTJU8TPTJU6TPTIOTULJPSISU;RMRIHP@URQGT1AU,SQUQTGNO
8TPTJU6TPTIOTU,TPPT1=NQUL>TBNIOTULJPSISU;RMSPGRQA9UU7RP
*PTQU<SUTIQNU?TJTQMTU6TPTIOTU-CPKU<TFTQMTDNUHOTQ
ERPRQRQ@U9)5PFU7TKTQNUGTFNQUTOMNBNQN9UROSPRUGCPSQ
4NON>MTPHBOL@U9)S<OSFRQUGNPOTPNQNUGTFJNDFNPUELQOTPAU7L@
GNPTMTQUERPUHOTIUMSBROMRPAU7LQTU=6TPTOSOUMS<OSFUIT6FN=UMRI3
HP@UELQOTPNQU8S6GRU6TOT<PT@UMS<OSFRQU<R:MTQNUIT6JNDFNP
ELUH6SPTGIHQL9UMSMRAU&*-=RQUH6SPTGIHQMTQ
5Q:SU7TDETKTQU.PMHBTQ=NULITPMNBNQNU<SUERP
PT6HPUGLQMLBLQLUROSPRUGCPSQU4NON>MTPHBOL@
9 NKN6UMTUFTERRUERPRGRQRUMCDJTQUROTQUSMS3
:SK@UISPRU;SORPU%/$=IRUMCDJTQUROTQUSMSP@
ISPRU;SORPU<TFTQMTDN@UDRJMRUMSU=6TPTOSO
MS<OSFUIT6FN=UMRIHP9UT>NKOTJTGNQMTUEL3
OLQMLAUU7LUKHQLMTU7TDETKTQ
.PMHBTQ=TU"!UGHPLUI5QSOFFRBRQS
MSBRQSQU4NON>MTPHBOL@U9,HPLOTPNQ
8R>ERPRQSU:S<T6U<SPJSMR@UQRISU:S<T6
<SPJRIHP@U>CQKCUIHOGL?OLKOTPNQUETDNUH
MTUHQLQUR>RQ9URMMRTGNQMTUELOLQMLA
-CPKRIS=MSUEL;CQSUKTMTPU>HKUGTINMT
IHOGL?OLKUH6SPTGIHQLUHOMLBLQLUES3
ORPFSQU4NON>MTPHBOL@UTQ:TKU9-CPKRIS=QRQ
ROKUKS?UMS<OSFRQRUGHITQUERPU8CKCJSFOS
FTQNDFNBNQN9UGT<LQMLAUU4NON>MTPHBOL@UDLQOTPN
G5IOSMRU9+LPFUMNDNQMTQU-(.=SU"!!
JROIHQUMHOTPU6TPTU;SORIHP@UELQLUMT
GHPMLJAU.PMHBTQ=TUGHP3
MLJ@UELU6TPTINUG3
SQRQ
HBOLQLQU<TK1NQTUKRJU;5QMSPMRUTPKTMTD2U'RISU;5QMSPMRA
H:LKU.GRP;SJSU4LPLJLU<TP@U;5QMSPS:SKGSQUHPTIT
;5QMSP@U +))U<TPUHPTITU;5QMSPAU'SMSQUELU8CKCJSF3
FSQUR8TOSUTOTQOTPUGSQRQUHBOLQLQU<TK1NQTU;RMR6UJS:ELPSQ
ETBNDUIT6NIHPOTPAU7LUCOKSMSUETDKTUERPUKLPLOLDUIHKUJL2
'SMSQU7ROTO2USUTROSUEHILAU)S<OSFRQUTROSUEHIL
GHILOMLBLUERPUGRGFSJRU;5PMCKUER?AU/R>UTONDNK
HOJTMNBNJN?UERPUGRGFSJAU.JRQUHOLQU5QCJC?MSKRUGCPS>FS
;5PS:SKGRQR?U/HOOIHHMUELQLQU1ROJRQRUIT6T:TKFNPAU=7RP
8CKCJSF@UERPUMS<OSFRUQTGNOUGHITPA=U7LQLUIT6T:TKFNPAU7R?
ELQTUFTQNKUHOMLKU>CQKCA9U4NON>MTPHBOL@U04U$TPFR=ISUHI
<SPSQOSPMSQ@U8CKCJSFSUIT6FNBNUSOSDFRPROSPMSQU8R>ERPRQR
C?SPOSPRQSUTOJTJTOTPNQNUMTURGFSMRAUU*?JRP3*GFTQELOUHFHI3
HOLQLQU9IT63RDOSF3MS<PSF9UJHMSORUROSUUINOONBNQTUERPU1RP3
JTITUR8TOSUSMRORPKSQ@UETDKTUERPU1RPJTQNQU9UINO9U5QSPRGR
ROSU;SOMRBRQRU<LP;LOTITQU4NON>MTPHBOL@U9UINOUHOTQUKHQ3
GSPGRILJTUUTIUR8TOSIRU<SPJSMROSP@UGHQPTUERPUDSIOSP
M5QMCUR8TOSIRU<SPMROSP@U8SPUINOU"UJROITPUMHOTPAUUINOU<SP3
ROGSIMRUUJROITPUMHOTPUQSPSISU;RMS:SKFRAU)S<OSFRQ
IHOGL?OLBLQUEHILFLUELMLP9UMSMRAUU4NON>MTPHBOL@UQSPS3
MSQU;SORPGSU;SOGRQUMTPESOSPSUKTPDNUHOMLBLQLUMTUG5IOSMRA
4NON>MTPHBOL@UET?NU;T?SFS:ROSPRQURDFSQUTFNOJTGNIOTURO;ROR
GSGUKTINFOTPNURMMRTOTPNQTURORDKRQURGSU9*QGTQU<R:MTQ
FTDNIHPGTUERPUETDKTUKRDRQRQUSKJSBRUROSUHIQTJT?9UIHPL3
JLQLUIT6FNAU7TDETKTQU.PMHBTQ=NQU9/TOKUMHBPLOTPN
5BPSQJSGRQ9UMRISUJSIMTQUJSIMTQU;S?MRBRQRUROSPRUGCPSQ
4NON>[email protected]"!
GHPLITU:S<T6U<SPRP9UMRISUKHQLDFLAU(S?RU$TPKNUHMTKON
;SORDJSOSPSU<SUELPTMTKRU:TQUKTIN6OTPNQTUMSBRQSQ
4NON>[email protected]=NQUELPTMTU8TITFNQNUKTIESMSQ
;SQ>OSPRQUTROSGRQSUETDGTBONBNUMROSJSMRBRQRUG5IOSMRA
4NON>MTPHBOL@U9>UESDU1TITQGUKNPNOMNUHQTUC?COMC@U8TITFN
6TPTUC?SPRQSAU0QOTJTKFTU;C>OCKU>SKRIHPLJ9UMSMRAU9.K3
JSKUTOJTITU;RMSQU7SPKRQU.O<TQ=NQUETDNQTURGTESFUSMSQ
;T?U1RDSBRUROSU8TITFNQNUKTIESFFRBRQR9UMROSU;SFRPSQU%/$
(SQSOU7TDKTQNU4SJTOU4NON>MTPHBOL@U9/CKCJSFRQU;5PS3
<RUHU>H:LBLU5OMCPSQOSPRUELOL6@UJT8KSJSQRQU5QCQS
>NKTPJTKAU#U>H:LBLUFSP5PRGFUROTQUSFFR@UJSIMTQOTPMTUMT
IL8TOTFFNAUOSQUKRDRQRQUTPKTGNQMTQUK5FCUG5?UG5IOSJSK
&CGOCJTQONBTUITKNDNPUJN29UR1TMSGRQRUKLOOTQMNAU7LPTK
%TQU4TPTJTQHBOL=QLQU5OCJCQSUMSUMSBRQSQU<SU0OOT8=3
FTQUPT8JSFUMROSISQU4NON>MTPHBOL@U8TOKNU6PH<HKTGIHQOTPT
KTPDNULITPMNBNQNU8TFNPOTFFNAUU7LPTKU%TQ=NQUETETGNIOTUFSOS3
1HQMTUKHQLDFLBLQLU<SUC?CQFCGCUMROSU;SFRPMRBRQRU<LP;L3
OTITQU4NON>MTPHBOL@U5QCJC?MSKRU;CQOSPMSUTROSISUFT?RIS
?RITPSFRQMSUELOLQT:TBNQNUMTUKTIMSFFRAU%/$U(SQSO
7TDKTQNU4SJTOU4NON>MTPHBOL@U97RPUCOKSQRQUETDETKTQN
DTRESIOSUIHOTUMS<TJUSMSJS?@UTKOTQJTGNUOT?NJAU+C:S
)R<TQ=MTUITP;NOTQNP@UESPTTFUSMSP@U;SORP@U:LJ8LPETDKTQN
JNUHOT:TK@UETDNJNQUC?SPRQMSUISPRU<TPAU+SFSPUKRUTKOTQGNQA
/R>URFRPT?NJUHOJT?9UMSMRAU4NON>MTPHBOL@U4NON>MTPHBOL@
,TJTQIHOLU/TESPU-SOS<R?IHQL=QLQU:TQONUITINQNQMT@
;CQMSJSURORDKRQUT>NKOTJTOTPMTUELOLQML@UGHPLOTPN
ITQNFOTMNAUU9.GKRU(SQSOKLPJTIU7TDKTQNU*OKSPU7TDELBU<S
ERP>HKURQGTQUFT8ORISUHOMLAU)CQUSGKRURGFR8ETPTFUJCMCPC
=*OKSPU7TDELB=LQ@U0?R?U+NOMNPNJ=NQUFLFLKOTQJTGNQN@U#MT
-<UGHPLDFLPJTGNQNUER??TFUETDETKTQURGFSMR=UMSMRAU'S
MCDCQCIHPGLQL?UELUKHQLMT29UGHPLGLQTU4NON>MTPHBOL@
DLUITQNFNU<SPMRU9)HBPLMLPAU(T?SFSOSPSUFSOS1HQUSFFRPR6
IT?TPOTPNUTFFNPTQUELUMSBROUJRIMR2U-SOS<R?IHQOTPTUFSOS1HQ
SMR6@U=DLU6PH;PTJOTPNUKTOMNPNQ@U=+TDTPU'LPRU?FCPK=CQ
6PH;PTJNUQSMRP@UQRISUHQLU>NKTPMNQN?=UMRISUKN?TQUHUMSBRO
JRIMR2U#IMLAU'SUHOT:TK@U*OKSPU7TDELB=LUMTUTOJNDFNP@
=FLFLKOTINQUELQL=UMSJRDFRPAU)SJRIHPUJLIMLUESQUEL
MT<TOTPNQUGT<:NGNINJUMRIS2U#UG5IOCIHPML@UESQ
G5IOSJRIHPMLJUKRAU=)T<TOTPNQUGT<:NGNUESQRJA=U-LFLKOT3
JTURGFSBRQMSUKRJUELOLQLP2U,T<:NUELOLQLPAU#UMTU?TFSQUK3
SQMRGRUG5IOCIHPML@U=ESQUELUMT<TOTPNQUGT<:NGNINJ=UMRISA
,HQPTUKTJLHILQLQUFS6KRGRUC?SPRQSUFRJGT8U;5?ITDOTPN
M5KJSISUETDOTMNAU=*OKSPU7TDELB=LQUFLFLKOTQJTGNUMHBPL
MSBROMRPA=U$SKRUMHBPLUMSBROGSUQSMSQUFLFLKOTQJTGNQTUR?RQ
<SPMRQ2U'SMSQU8SJSQUERPUITGTU;SFRPJSMRQ@UITGT
>NKTPJTMNQ@U0QTITGTU&T8KSJSGR=QMSUITP;NOTQJTGNQN
GTBOTJTMNQ2U+T6TERORPUJRIMR2U+T6TERORPMRAU0JT
IT6JTMNAU'SMSQ2U CQKCUFLFLKOTQJTGNQNUHURGFRIHPMLUMT
HQMTQAURJMRU;SP>SKOSPUHPFTITU>NKFNAU4RJUERORPUER?RJUMT3
8TUEROJSMRBRJR?UMT8TUQSU;SP>SKOSPUHPFTITU>NKT:TKA9
9#KLOOTPTUJC1SFFRDOSPU;RMRIHPU<SU>H:LKOTPNUGHP;LOLIHP3
OTPAU#U>H:LKOTPTUSOUIT?NOTPNIOTUFLFTQTKOTP
RJ?TOTFFNPNIHPOTPAU7LPTMTUGRITGSFUIT6NONIHPUJL@
ETDETKTQUK5FCOSQRIHPUJLU;RERAAAU'SUMCDCQCIHPGLQL?UEL
KHQLMT29UGHPLGLQL@U4NON>MTPHBOL@U9#UJC1SFFRDOSPUETQT
;SOGRQ@UESQUK5FCOCIHPLJAU4C>CKU>H:LKOTPMTQUQSURGFRI3
HPOTP2U0MNU8NPGN?TU>NKJNDUERPUTMTJMTQUETDETKTQUHOJT?A
0MNUITOTQ:NITU>NKJNDUERPURQGTQMTQUETDETKTQUHOJT?AU0MN
8NPGN?TU>NKJNDUERPURQGTQTU5<;COSPUMC?COJS?AU0MN
IHOGL?OLBTU>NKJNDUERPURQGTQNQUTPKTGNQMTQU;RMROJS?AU/T3
OTUEROJRIHPL?UJLUER?UELQOTPN2U7RORIHPL?9UMRISUITQNFOTMNA
7TDETKTQUS:S6U-TIIR6U.PMHBTQ=NQUJTOU<TPONBNQN
T>NKOTJTGNQNURGFSISQU4NON>MTPHBOL@U9TJTQU?TJTQ
ILPFFTDOTPNQUTKONQTUDLUGHPLU;SORIHPU=7LU8CKCJSFU;RFFR@
%/$U;SORPGSURGFRKPTPUEH?LOLPUJL2=U'RISUEH?LOGLQ29UMS3
MRAU9,R?RQUR>RQ@U=%/$UCOKSIRUI5QSFSJS?@UGR?U?TFSQU;SQSO
ETDKTQUMSBROU;SQSOUJCMCPGCQC?@UJSJOSKSFUI5QSFJSK3
FSQUTQOTJT?GNQN?=UR1TMSOSPRUKLOOTQNONIHPAU'SUMRIHPGLQL?
ELQOTPT29UGHPLGLQT@U4NON>MTPHBOL@U9 H:LK>T@U:RMMRIS
TOJTMNBNJUDSIOSPAU7SQUMS<OSFFSU@UINOU>TONDFNJAU HK
5QSJORU;5PS<OSPMSUELOLQMLJAU#UQSPSMSU>TONDFN2U7RPUGL3
:LKU1TEPRKTGNQMTUJL8TGSES:RIMRAUTPUJNUGL:LK
1TEPRKTGN2U/TINPUETFNPMN9UITQNFNQNU<SPMRA+LPFUMNDNQMT
-CPKRISU%LJ8LPRISFR=QRUFSJGROUSFFRBRQR@ULOLGOTPTPTGN
TQOTDJTOTPTURJ?TUTFFNBNQN@UMS<OSFRQU>NKTPOTPNQN
KHPLMLBLQLUR1TMSUSMSQU4NON>MTPHBOL@U9/R>UKRJGSUESQRJ
8TKKNJMTU=DLUIHOGL?OLKUIT6JNDFNP=UMSJSJRDFRPA
%LJ8LPETDKTQONBN@U)S<OSFU)SQSFOSJSU4LPLOL=QMTQUFL3
FLQU7TDETKTQONKU-S1FRDU4LPLOL=QTUKTMTP@U-7&&U4*4HJRGIHQL=QMTQUFLFLQU TONDJTU<SU,HGITOU(C<SQORK
7TKTQONBN@U&TORISU7TKTQONBNUFS1FRDUKLPLOOTPNQTUKTMTP
8R>ERPUPT6HPMT@U=4NON>MTPHBOLUIHOGL?OLKUIT6FN=
MSJSJRDFRPAU)RISJS?UMSU?TFSQAU'RISUMSGRQ2U7HBT?MTQ
TDTBNU8TPTJUOHKJTURQJSMRKFSQUGHQPTUQSUMRIS:SKOSP29UR3
1TMSGRQRUKLOOTQMNAU9&SIMTQOTPMTU%/$UROSURO;RORU=MRQOS
GHPLQLUHOTQUERPU6TPFR=URJTNU>R?RORIHPAU)CQUTKDTJUMTUERP
ETKTQOTURO;RORU4LPTQ3NU4SPRJUTISFOSPRUKHQLGLQMTUERPUGSG
KTIMNUITINJOTQMNAU'SUMCDCQCIHPGLQL?29UGHPLGLUC?SP3
RQS@U4NON>MTPHBOLUDLQOTPNUG5IOSMRU97R?RJU6TPFRJR?RQ
FSJSOUERPUKLPTONU<TPMNPUMRQRQUGRITGSFSUTOSFUSMROJSGRQR
MHBPLUELOJTIN?UAU CQKCUMRQU0OOT8UROSUKLOUTPTGNQMTKR
JTQS<RUMLI;LMLP@UHUTPTITUERPUGRITGSF>RQRQU;RPJSGRQR
MHBPLUELOJTIN?AU/SPKSGRQURQTQ:NQT@UKRJORBRQSUGTI;N
;5GFSPRPR?AU*QTQ:N@UJS?8SERUQSUHOLPGTUHOGLQUELUCOKSMS
ITDNIHPGTUILPFFTDOTPUTPTGNQMTUTIPNJUIT6JTIN?AU*QTQ:T
GTI;NQNQU5?CQMSURQGTQTUGTI;NUITFTPAU)CQUTKDTJKRUGSG
KTINFOTPNQNUESQUMSUMRQOSMRJAU4LPTQ3NU4SPRJ=OSUTOTI
SMRORIHPAU?COSPSKUG5IOCIHPLJUTJTUE5IOSAU7TKTPT
,LPSGR@U=JTKTPT=UHOTPTKUTMOTQMNPNONIHPAU=7SQU8SPU:LJT@
(HH;OS=MTQUELOLPLJUERPUTISF@UHQLUGTOOTPNJ=UMRIHPAU4RJ
G5IOCIHPUELQL2U.;SJSQU7TBNDAU0OOT8UTDKNQTUESQUJSPTK
SMRIHPLJ@U8SP8TQ;RUERPU%/$=QRQURO>SUETDKTQNUELQL
G5IOSGSIMR@UDRJMRU-CPKRIS=MSUISPUISPRQMSQUHIQTJNDFNA
.PMHBTQ@UJSIMTQUJSIMTQU;S?JRDFR@U=ELQOTPUMRQ
MCDJTQNMNP=UMSJRDFRAURJMRUESQU.PMHBTQ=TUGHPJTKURGFRI3
HPLJU,SQUELU.;SJSQU7TBND=NUQSUIT6T:TKGNQ2U/SJ
PCD<SFFSQUITP;NOTQT:TK@U8SJUMSUETKNQUMRQRUQTGNO
KLOOTQMNKOTPNQNU8S6UESPTESPU;5PCIHPL?AU*GFRGJTPUSMRIHP3
OTPAU.QUFSJSO@USQUJTQS<RUKRUERPURQGTQNQU8TITFNQMTKRUSQ
FSJR?UTOTQMNPURJTQAU*JTQOTUITOTQUERPUTPTMT
HOJTIT:TBNQTU;5PSAAAU$SI;TJESPRJR?@U=RJTQOTUITOTQUERP
TPTMTUHOJT?=UMRIHPAU#U?TJTQUELQOTPNUQSPSISUKHIT:TBN?2
/TQ;RUGNQN1TUKHIT:TBN?UELQOTPN299/SPUDSIRUIT6NIHPOTP
RKFRMTPMTUKTOJTK@UKSGSOSPRQRUMHOMLPJTK@UK5DSIRUM5QJSK
R>RQ9URMMRTGNQMTUELOLQTQU4NON>MTPHBOL@UG5?OSPRQRUD5IOS
GCPMCPMCU9.JRQUHOLQUILPFUMNDNQTUKT>JTKFTQUETDKT
ELQLQUETDKTU>TPSGRUIHKAU.PMHBTQUR>RQUG5IOCIHPLJA
4T>GTUMTUHQLUELUCOKSISU;SFRPS:SBR?AU+TP;NOTQT:TKUEL@
ELQLQUKLPFLOLDLUIHKAU*8TOSISU1SGTFUKTPNDFNPTQUELAU7TKNQ
ERPURDUTMTJNUR>RQUFSOS1HQUT>NIHPU0MTOSFU7TKTQNQTU=HQLQ
JT8KLJUHOJTGNUOT?NJ=UMRIHPAU,SQU8TKRJUJRGRQ2U7L
G5IOSQS:SKUDSIUJR2U/TQRUTMTOSF2U0MTOSFRUHUJL
MTBNFT:TK@UJT8KSJSUJRUMTBNFT:TK2U*8TOSU<SPMRBRUERPR3
GRQS@U=ETQTUMROSK>SU<SP=UMRIHP@U=ER?UHUR8TOSIRUR6FTOUSMSORJ=
MRIHPAU=7R?UETD<LPJTMNK=UMRIHP@U=HOGLQ@UGSQUMROSK>SU<SP=
MRIHPU<SUR6FTOUSMRIHPUHQLAU7LQLQUTMNUR8TOSISU1SGTF
KTPNDFNPJTKU<SU>HKUTBNPUGL>FLPAU4SQMRUGSGRQMSQ@U?TFSQ
RQKTPUMTUSFJRIHPAU7RPUCOKSQRQU7TDETKTQNUR8TOSISU1SGTF
KTPNDFNPNPUJN2U+T?NK@U;CQT8UMSBROUJRUELUJROOSFS2U0JT
IT6NIHPAU#QLQUR>RQUELQLQUKLPFLOLDLUIHKAU=7SQUGS>RJ3
OSPMSUHIUTOT:TBNJ@UTKOTQT:TBNJA=U/TINPUS1SQMRJA
,S>RJOSPUTKOTQJTUTPT:NUMSBROMRPAU0KOTQT:TKGTQUJT8KS3
JSISU;RMS:SKGRQ@UTMTJU;RERUITP;NOTQT:TKGNQAU=7SQ
TKOTQMNJ=UMRIS:SKGRQA9UU4NON>MTPHBOL@U904U$TPFR=QRQUC>
M5QSJUKLPTONU<TPAU7LQLQUKTOMNPNOT:TBN@U7TDETKTQ
.PMHBTQ=NQUMS<TJUSMS:SBR@U:LJ8LPETDKTQONBN
GS>RJRIOSURO;RORUERPUIHOU8TPRFTGNUHOLDFLPLOT:TBNUKHQLGLQ3
MTAAAU7LQLUQTGNOU;5PCIHPGLQL?29UGHPLGLQTUKTPDNONK@
D5IOSUKHQLDFLU9>UM5QSJUKLPTONQNUMSBRDFRPSERORPOSP@UH3
QLQUGRQITOOSPRQRU<SPJSISUETDOTMNAU7L@UQSUMSJSKFRP2
%LJ8LPETDKTQNUHOJTKFTQULJLMLQLUFCJCIOSUKSGFRAUTF3
SQUHOTJT?AUTRESORUERPUTMTJMTQU:LJ8LPETDKTQNUHOLP
JLU0OOT8UTDKNQT2U0KOTQJTJNDUERPURQGTQMTQ
:LJ8LPETDKTQNUHOLPUJL2ULQLUIT6TP@U;RMSPU=ESQU+C:S
)R<TQ=MTUITP;NOTQJTKURGFRIHPLJ=UMSPAU7R?U<SPS:SBR?
5QCJC?MSKRU;[email protected]>RQUMSUGHPLDFLPJT
KHJRGIHQLUKLPLOJTGNQNURGFSIS:SBR?AU#QLQUMT
TKOTQJTGNQNURGFSIS:SBR?AU7RPUCOKSQRQUETDETKTQNUDTRESIOS
IHOTUMS<TJUSMSJS?@UTKOTQJTGNUOT?NJAU+C:SU)R<TQ=MT
ITP;NOTQNP@UESPTTFUSMSP@U;SORP@U:LJ8LPETDKTQNUJNUHOT:TK@
ETDNJNQUC?SPRQMSUISPRU<TPAU+SFSPUKRUTKOTQGNQAU/R>
RFRPT?NJUHOJT?AU0JTU=8TINPUESQUELU8TORJOSU;RMS:SBRJA=
7LU8TORQOSUGSQUELUCOKSMSU:LJ8LPETDKTQN
HOTJT?GNQA99%LJ8TPETDKTQNU0EMLOOT8U(COU8TKKNQMTUQS
MCDCQCIHPGLQL?@UGHQUM5QSJMSUET?NURJ?TOTMNBNUITGTOTP
>HKUFTPFNDNOMN29UGHPLGLQT@U4NON>MTPHBOL@U97SQUGTINQ
(CO=CQU:LJ8LPETDKTQNUHOTPTKURIRUERPU6SP1HPJTQG
>R?MRBRQRUKTQNGNQMTUMSBRORJAU
/,+4=QNQU0QTITGT=ITUTIKNPNUHOMLBLQLUHUMTU>HKURIR
ERORIHPMLAU0JTURJ?TOTMNAU$TPOTJSQFHMTUSFFRBRUISJRQ
QSIMR2U=0QTITGT=ITUGTMTKTFFSQUTIPNOJTIT:TBNJTUQT3
JLGLJU<SUDSPS1RJUC?SPRQSUTQFUR>SPRJA=U7LUISJRQRUSMSQ
KRDRUHUITGTINURJ?TOTITJT?AU7SQ:SUECICKUERPU6PSGFR
KTIENQTULBPTMN@U>HKUECICKUTJTAU%LJ8LPETDKTQONBN
JTKTJNUMSPRQUERPUITPTUTOMNAU
)HBPLUERPUDSIUIT6JTMN9U:S<TENQNU<SPMRA
9%LJ8LPETDKTQNU(CO=CQUTMTIONKUR>RQUTMNU;CQMSJS
;SOGSUQSUMCDCQCPGCQC?29UGHPLGLUC?SPRQSU4NON>MTPHBOL@
97TDKTUERPRQRQU:LJ8LPETDKTQNUHOJTGNQNURGFSPRJAU/SPKS3
GRUKL:TKOTITQ@U6TPFR?TQUKRJORBRU5QSU>NKJTJND@U6TPFR:R
KRJORBRU>HKU5QSU>NKJTJND@UECFCQUILPFFTDOTPNUGS<SQ@
GTITQUERPUKRDRQRQU:LJ8LPETDKTQNUHOJTGNQNURGFSPRJ9
MSBSPOSQMRPJSGRQMSUELOLQMLAU
9/SP8TQ;RUERPUGRITGRU6TPFRMSUGRITGSFUIT6JTJND@UITUMT
ERPU6TPFRIOSURORDKRGRUHOJTJNDUERPRUJRUHOJTONUMRIHPGLQL?
:LJ8LPETDKTQN29UGHPLGLQTUKTPDNONKURGSU4NON>MTPHBOL@
9.<SF@UE5IOSUERPRGRQRQUHOJTGNQNUESQU>HKUTP?LUSMSPRJ9
MSMRAU4NON>MTPHBOL@U975IOSUERPUTMTIUJNU;5GFSPS3
:SKGRQR?29UGHPLGLQT@U9'R>RQUHOJTGNQ29U:S<TENQN
<SPMRA4NON>MTPHBOL@U97TDETKTQUMTQNDJTQNU<SU-/+=MS
ERPUISFKRORUHOMLBLURMMRTUSMROSQUKRDROSPRQUGSGUKTIMNU>NKFNA
='RSPIT=ITUGROT8UFTDNQMNBN=UTQOTDNONIHPAU'S
MCDCQCIHPGLQL?UELUKHQLMT29UGHPLGLUC?SPRQS
4NON>MTPHBOL@U9T8RJUERPUDSIAU,ROT8NU;5QMSPSQU8CKCJSFA
-/+UKSQMRUKSQMRQSU;5QMSPJS?9UMRISUKHQLDFLA
4NON>MTPHBOL@U9-CPKRIS=QRQUKTPTQONKURDOSPMSUQSURDRU<TP2
-CPKRIS=QRQU,LPRIS=MS@U&NGNP=MTKR@UPTK=FTKRUKT<;TMTUUQS
RDRU<TP2U7LUCOKSOSPOSUMHGFUHOJTKU<TPKSQ@UQSMSQUKT<;TON
8TOMSIR?29UDSKORQMSUKHQLDFLA SAYFA 15
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
2014
Cuma
17Mart
Şubat
2013
Perşembe
“Operasyon
haksızdı”
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Gazeteci
Gazeteci yazar
yazar Cengiz
Cengiz Çandar,
Çandar, Fenerbahçe
Fenerbahçe gibi
gibi büyük
büyük bir
bir kulübe
kulübe 33 Temmuz'da
Temmuz'da yapıyapılan
lan operasyonun
operasyonun Başbakan
Başbakan Recep
Recep Tayyip
Tayyip Erdoğan'ın
Erdoğan'ın bilgisi
bilgisi ve
ve onayı
onayı dışında
dışında mümkün
mümkün
olmayacağına
olmayacağına inandığını
inandığını belirtti.
belirtti. Çandar,
Çandar, emekli
emekli İstanbul
İstanbul İstihbarat
İstihbarat Şube
Şube Müdürü
Müdürü Ali
Ali
Fuat
Fuat Yılmazer'ın
Yılmazer'ın 33 Temmuz'da
Temmuz'da yapılan
yapılan şike
şike operasyonundan
operasyonundan Başbakan
Başbakan Erdoğan'ın
Erdoğan'ın bilbilgisi
da bu
bu yöndeki
yöndeki kanaatini
kanaatini ispatladığını
ispatladığını söyledi.
gisi olduğu
olduğu yönündeki
yönündeki açıklamalarının
açıklamalarının da
söyledi.
HAKSIZ VE HUKUKSUZ
İyi bir Fenerbahçeli de olan ünlü gazeteci Cengiz Çandar, yaptığı açıklamada,
"Fenerbahçe'ye karşı yapılan ve Başkanı
Aziz Yıldırım ve bazı yönetim kurulu
üyeleri ile görevlilerin bir yıl tutuklu kalmalarına yol açan operasyonun haksız
ve hukuksuz olduğuna birinci gününden
başlayarak kanaat getirdim. Bunun nedenlerini de gerek televizyon ekranlarında gerekse yazılarımda defalarca dile
getirdim. 28 Şubat'ta kendi başıma gelen hukuksuzluk uygulamalarının bir
benzerine, bir 28 Şubatzede, bir demokrat ve bir Fenerbahçeli olarak tanık oldum." şeklinde konuştu.
BİLGİSİ VARDI
3 Temmuz gününde Fenerbahçe gibi bir kulübü
dolayısıyla milyonlarca kişiyi ilgilendirecek o çapta
bir gelişmenin, soruşturmanın ve operasyonun Başbakan Erdoğan'ın bilgisi ve onayı dışında mümkün olamayacağına inandığını dile getiren Çandar, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarının ve emekli İstanbul İstihbarat Şube
Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in BugünTV'ye yaptığı açıklamaların, Fenerbahçe yöneticileriyle de defalarca paylaştığı
kanaatinin ispatını ortaya koyduğunu ifade etti.
“
Cemaatin ileri gelenleri de, Fethulllah Gülen'in şu sırada yaptığı gibi, Cemaat'in Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediği iddialarını geçmişte de reddettiler.
O tarihlerde kendilerine, Fenerbahçe camiasında bu kanının yaygın olmasına
neden olarak, Cemaat yanlısı bilinen yayın organlarında, 'şike soruşturması'
denilen ve bugün haksızlığı ve hukuksuzluğu ortaya çıkmakta olan gelişmeleri gereksiz ve aşırı bir sahiplenmenin de rolü olduğunu söylemiştim.”
Hami Mandıralı: Kasımpaşa
maçını da KAZANMALIYIZ
T
rabzonspor Teknik Sorumlusu
Hami Mandıralı, Sivasspor maçından alınan 3 puanın daha anlamlı olması için yarım oynayacağımız
Kasımpaşa maçını da kazanmak zorunda olduklarını belirtti.
Mandıralı,Spor Toto Süper Lig’in
26. haftasında yarın sahalarında oynayacakları Kasımpaşa
maçıyla ilgili yaptığı
açıklamada, ligde 8
deplasman maçı sonrasında, Sivasspor karşısında kazandıklarını
hatırlattı Deplasman
maçlarına en azından
Hami Mandıralı üzerlerindeki bu baskıdan sıyrılmış olarak çıkacaklarını kaydeden genç hoca, “Bizim için Sivasspor
maçında 3 puan almak çok önemliydi.
Beraberlik veya mağlubiyet halinde sıralamadaki yerimiz çok daha farklı olabilirdi. Şimdi, en azından bu sezon için
hedeflerimiz doğrultusunda bir pozisyonda bulunuyoruz. Ancak Sivasspor
maçından kazanılan 3 puanın daha an-
lamlı olması için yarım oynayacağımız
Kasımpaşa maçını da kazanmak zorundayız.” dedi.
Oyuncularına duyduğu güveni dile
getiren Mandıralı, “Sahaya kim çıkarsa
çıksın formasının sonuna kadar terletecek. Taraftarımızın önemli bir kısmının
desteğinden mahrum kalacağız. Ancak
kadın ve çocuk taraftarlarımızın da bizleri sonuna kadar destekleyeceğini biliyoruz. Haftanın açılış maçı olması nedeniyle kazanarak rakiplerimizin maçlarını rahat izlemek istiyoruz.” ifadelerini
kullandı. (CİHAN)
Beşiktaş'ta Gökhan
Töre, ameliyat oldu
Beşiktaş’ın başarılı futbolcusu Gökhan Töre, Almanya’da
menüsküs ameliyatı oldu.
Spor Toto Süper Lig’in 25.
haftasında oyanan Çaykur Rizespor maçı sonrası sağ dizinde menüsküs yırtığı tespit edilen siyah – beyazlı oyuncu
Gökhan Töre, bugün Almanya’da ameliyat edildi.
Başarılı bir operasyon geçiren futbolcu Gökhan Töre, yarın taburcu olacak ve İstanbul’a dönecek. (CİHAN)
BEYANLARDAN MEMNUNUM
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Zaman Gazetesine verdiği röportajda, "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor" iddialarına yönelik açıklamalarını da değerlendiren Çandar, "Gelinen noktada, gerçeklerin ortaya dökülmeye
başlamasından ve Fethullah Gülen'in bu konudaki son
beyanlarından memnunum." dedi.
Çandar, Cemaatin ileri gelenlerinin, Fethulllah Gülen
Hocaefendi'nin şu sırada yaptığı gibi, Cemaat'in Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediği iddialarını geçmişte de reddettiklerini belirtti. (CHAN)
BORNOVA BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN GÖREV
ALANLARINDAKİ PARKLARIN BAKIM VE ONARIMINDA KULLANILMAK ÜZERE
MUHTELİF MALZEMELER ALIMI
BORNOVA BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ
Bornova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün görev alanlarındaki parkların bakım ve onarımında kullanılmak üzere muhtelif
malzemeler alımı alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir.
İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/32561
1- İdarenin
a) Adresi
: ERGENE MAHALLESİ 2 SOKAK IÇTAS HIZMET BINASI KAT:3 No:7 35040
BORNOVA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2323881612 - 2323881612
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi (varsa)
2- İhalekonusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: Toplam 51 kalem muhtelif malzeme alımı
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: Bornova Belediyesi Şantiyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ambarı
c) Teslim tarihi
: Sözleşmenin imzalandığı gün işe başlanarak, 30 takvim günü içerisinde malların tamamı
teslim edilecektir.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Bornova Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş
Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR
b) Tarihi ve saati
: 03.04.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi
Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale
tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması
halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel
kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bornova Belediye Başkanlığı Park ve
Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Bornova Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş
Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta
vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan
istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel
üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Sondakika 21/3
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Basın: 3438
SAYFA 16
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Organik ürünlere talep, üretimi de pazarı da büyüttü
Organik ürün (Ekolojik Ürün) üretimi de talebi de hızlı artıyor. Yumurtadan büyük ve
küçükbaş hayvancılığa, sebze meyveden tekstile kadar çok geniş bir üretim yelpazesine ulaşan organik pazarı yılda ortalama yüzde 10-12 oranında büyüyor.
AA muhabirinin sorularını cevaplayan Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO)
Başkanı Atilla Ertem, Türkiye'de 1980'li yılların sonunda sözleşmeli çiftçilikle
başlayan organik tarım üretiminin hızla yaygınlaştığını söyledi. Üretimin yapıldığı ilk
yıllarda sadece ihracatı yapılan organik ürünler için son yıllarda semt pazarlarının da
kurulmaya başladığını belirtti. (AA)
www.sondakikagazetesi.com
Sadece zenginler değil
herkes para kazanacak!
Bakan Zeybekci ile iş dünyasına projelerini anlatan AK Parti
İzmir Büyükşehir Belediyesi
Başkan adayı Yıldırım, "Benim
başkanlığımda 1 yıl içinde
herkesin malı ikiye katlanacak. Şehir rant üretecek
ama bu ranta şehirde yaşayan
herkes ortak olacak" dedi
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nde AK Parti’den eski Ulaştırma, Denizcilik
ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın aday olmasının
önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek,
seçimler sonrası İzmir’de petrokimyayla ilgili devasa bir
hayali masaya yatıracaklarını ifade etti.
İzmir’de AK Parti adayı Yıldırım'ın eşliğinde iş
dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Zeybekci, 2004
seçimleri öncesi Denizli’nin durumunun İzmir’in
bugünkü durumuna benzediğini belirterek, İzmir’de teleferik ve alt geçit gibi projelerin tamamlanamadığını, yatırımcının kentten kaçtığını söyledi.
Konuşmasında belediye başkanı olduğu dönemde Denizli’de yaptığı uygulamalardan bahseden Zeybekci,
“Tarihinde İstanbul’un bir fonksiyonu var, payitaht, bir dünya markası. Tarihte İzmir de bir
ticaret payitahtı. Dünya ticaretinin yapıldığı
yer. Tüm Avrupa’nın Asya’ya giriş, Asya’nın
Avrupa’ya çıkış kapısı olan bir İzmir’den
bahsediyoruz” dedi.
Singapur’un İzmir’den daha küçük ve
daha dezavantajlı özelliklerine rağmen yılda
36 milyon konteyneri yükleyip boşaltan limanlara ve kimyasal alanda nihai ürünlerin
üretildiği tam entegre bir petrokimya adası olan
Jurong Adası’na sahip olduğuna işaret eden
Zeybekci, İzmir için de benzeri bir
vizyonun konuşulması gerektiğini, bu hedefe Anadolu’daki en uygun kentin İzmir
olduğunu ifade etti. EXPO
adaylığı sürecinde
İzmir’in adaylık projesini tüm Ege’yi
baz alarak
yapması,
bunun yapılmaması halinde kazanamayacağını bazı
İzmirli iş insanlarına söylediğini anlatan Zeybekçi, Binali
Yıldırım’ın adaylığıyla İzmir’in Ege’nin başkenti olarak
tüm bölgeyi içine alan bir kalkınma modelini uygulaması
için eline önemli bir fırsat geçtiğini dile getirdi.
Zeybekci, şöyle konuştu:
“İzmir bu şansı kaçırmamalı. EGS hikayelerinden de
biliyorum. İzmir’de taş üstüne taş koyamıyorsunuz, bir
yere çivi çakamıyorsunuz, bir sıkıntı var, engelleniyor. En
çok dava açılan ve yürütmeyi durdurma kararı alınan şehir. Bazı yerlerde özel sektör gelip iş yapmaya kaldığı zaman bu girişimler mezarlık haline gelmiş. Onun için
kimse gelmek, iş yapmak istemiyor. Bir fırsat yakalayacağız. Bir şeyi değiştireceğiz ve İzmir’de her şey değişecek. 1 Nisan'dan itibaren hep beraber İzmir’de olacağız.
İzmir’de petrokimyayla ilgili devasa bir hayali masaya y-
Otelcilerin kalifiye
eleman sorununu çözmek
için proje geliştirildi
Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi
Türkiye'nin gözde turizm merkezlerine sahip Muğla'da, otelcilerin sezon
kısalığı nedeniyle personel bulmakta
sorun yaşadığı bildirildi.
Turizm sezonunun kıyı Ege'de 5-6 ay gibi
kısa bir dönemde gerçekleşmesinden
dolayı vatandaşların bu sektörü tercih etmekten kaçındığı, bunun için turistik tesislerin özellikle kalifiye eleman temininde
sıkıntı çektiği kaydedildi.
Bölgede büyük ve lüks turistik
tesislerde kalifiye personel istihdam etmekte sorun yaşayan otelciler Uzakdoğu
ülkelerine yönelmeyi planlarken, Çalışma
ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, otellerin kışın
da açık kalmasını sağlayarak işsizlik
sorunu çözmek için proje geliştirdi.
Otellerin personel müdürleriyle toplantı
yapmak için Marmaris'e gelen Çalışma ve
İş Kurumu İl Müdürü İlyas Sarıyerli, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Turgutreis
beldesinden Fethiye ilçesine kadar olan
Muğla kıyı şeridindeki otellerde yaklaşık 30
bin turizm çalışanı olduğunu söyledi.
Turizm sektöründeki bütün iş kollarında
çalışan açığı bulunduğuna dikkati çeken
Sarıyerli, "Turizm sektöründeki personel
açığı, turizm sezonunun kısa olmasından
kaynaklanıyor. Oteller 5 ay kadar açık
olduğu, insanlar doğal olarak tüm yıl çalışmak istedikleri için turizm sektörüne
yönelmek istemiyor" dedi.
Turizm sektöründeki istihdam konusunda kurumlarına işverenin de iş arayanın da
çok sayıda başvurusu olduğunu vurgulayan Sarıyerli, sektördeki çalışma süreleri
dolayısıyla işveren ve iş arayanı bir araya
getirerek istekleri karşılayabilme noktasında sorun yaşandığını bildirdi.
Çalışma ve İş Kurumu olarak daha kalifiye eleman yetiştirmek için kurslar düzen-
lediklerini ifade eden Sarıyerli, bu sayede
özellikle eksikliği duyulan ara elemanları
yetiştirmeye çalıştıklarını kaydetti.
Otelciyi de personeli
de memnun edecek proje
Muğla Valiliğinin desteğiyle Çalışma ve
İş Kurumu İl Müdürü olarak turizm sezonunu uzatmak ve sektördeki işsizlik sorununu çözmek için bir proje hazırladıklarını
dile getiren Sarıyerli, projenin hayata
geçmesi durumunda ülke ekonomisinin de
kazançlı çıkacağını söyledi.
Sarıyerli, proje hakkında şu bilgileri verdi: "Belirli miktar ücret verdiğimiz kursiyerlerimiz, otellerde çalışacak. Yani otel
çalışanlarının ücretinin bir kısmını biz
karşılamış olacağız. Böylece otel işletmelerini maddi olarak desteklemiş olacağız. Bu proje hayata geçerse otelcilerimizi kış döneminde de tesisini açık tutması
ve dönemde belli sayıda çalışanını bulundurmasını teşvik edeceğiz. Bu sayede hem
sektörde çalışan personel uzun süre çalışma imkanı bulacağı için daha kalifiye hale
gelecek hem de işsiz kalmasının önüne
geçmiş olacağız."
Hazırlanan çalışmanın Valilik kanalıyla
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulduğu,
konunun incelendiği öğrenildi.
Çareyi Uzakdoğu'da arıyorlar
Bu arada Marmaris, Bodrum ve Fethiye
gibi bölgelerde sayıları her geçen yıl artan
büyük ve lüks turistik tesislerde kalifiye
personel istihdam etmekte sorun yaşayan
otelciler, bunu Filipinli ve Malezyalı işçilerle çözmeyi planlıyor.
Bu kapsamda Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) üyesi
otelcilerin işçileri otellerinde istihdam etmek için bu ülkelerdeki insan kaynakları
şirketleriyle görüşmeler yaptığı bildirildi.
(AA)
atırıp bununla ilgili verilebilecek en yüksek teşvikleri
konuşacağız. Lojistikle ilgili dünya çapında bir projeyi oturup konuşacağız. Yapılabilecek ne varsa en yüksek oranda onları konuşacağız. İzmir’i kültür ve turizm alanında yeniden planlamamız gerekiyor. Ne tür teşvikler ve üst
planlar yapılacak. Bunları ortak akılla konuşacağız. Yerel
yönetim istemezse bir şehirde hiçbir şey yapamazsınız.
Bu birlikteliğin olması lazım. İzmir bir kez İzmir milliyetçiliği yapsın, sonuçlarını muhteşem şekilde
görecektir. İzmir AK Parti’yi tercih etsin diye
söylemiyorum, İzmir, İzmir’i tercih etsin.”
AK Parti'nin hataları
AK Parti’nin zaman zaman kendisine
yönelik bazı iddialara halkın inanmayacağını
düşünerek halka açıklama yoluna gitmemekle
hata yaptığını belirten Zeybekci, Denizli’de Pamukkale’deki otellerin yıkılarak yerlerine Kuran kursu ve İmam Hatip okulları açılacağı şeklinde söylentiler
çıkarıldığında kendilerinin
buna kimsenin inanmayacağını düşünerek cevaplandırma gereği
duymadığını söyledi.
Zeybekci, sözlerini
şöyle sürdürdü:
“Maalesef ihmal
ettik, bazı yerlerde
inandılar. İzmir’in durumu da şu an böyle. Bugüne kadar
kentteki ‘ne olursa olsun biz böyle iyiyiz’ defansının
ardında biraz da kötü propaganda yatıyor. Özeleştiriyi de
yapalım, biz de kendimizi anlatamamış olabiliriz. Ama ne
olursunuz yazıktır günahtır, yüzde 50 oy alan bir Türkiye
partisi olan AK Parti’nin böyle bir şeyi tereddüt haline getirmesini kabul etmek, tartışmak mümkün değil."
"Kuru milliyetçilik"
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı adayı
Binali Yıldırım da yaptığı konuşmada, İzmir’in ticari ve
sosyal olarak kan kaybettiğini, otel, tiyatro salonu ve turist
sayısı açısından çok geride olduğunu dile getirdi.
Kentin zenginleştirilmesi, gelecek ufkunu “emekli kenti” olarak kabul etmemesi gerektiğini ifade etti.
(AA)
21 Mart 2014 Cuma
Merhum
Erbakan’ın
akrabası Fatih
Erbakan
CHP’ye katıldı
Millî Görüş lideri, eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın
yeğeni, CHP Fatih Belediye başkan adayı Sabri Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, CHP İzmir İl Başkanlığı’na
giderek bu partiye üye oldu. Erbakan,
yaptığı açıklamada, “Elimizi taşın altına
koyma zamanının geldiğini düşündük.
Atatürk ilkelerine bu kadar bağlı, köklü
bir parti olan CHP’de siyasete başlama
kararı aldım.” dedi.
Ege Postası’nın haberine göre Uluslararası İlişkiler mezunu olan 37 yaşındaki Erbakan’ın üyelik başvuru formuna
CHP İl Başkanı Ali Engin, PM Üyesi
Hüseyin Saygılı ve İzmir Milletvekili
Mustafa Moroğlu imza attı. İl Başkan
Yardımcısı Orhan Karaoğlu ve Karşıyaka İlçe Başkanı Ali Karaege de katılım
töreninde hazır bulundu. İlk defa
siyasete adım attığını söyleyen Fatih Erbakan, “Günlük hayatımıza baktığımızda, yürüyen politik sirkülasyona baktığımızda elimizi taşın altına koyma zamanının geldiğini düşündük. Bölünme
değil, bütünleşme zamanı. CHP çatısı
altında siyaset yapmak doğru geldi.”
şeklinde konuştu. Yerel seçimler için,
“İktidarın İzmir’den başlayacağını
düşünüyorum.” yorumunda bulunan Erbakan, CHP’ye geçme kararını ailesine
danıştığını ifade etti. (CİHAN)