Artık Art ık Art ık Art ık Artık Artık

SAYFA 1
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Aynı noktada, art arda üç trafik kazası… Sizce de biraz fazla değil mi?
AYNI YERDE YİNE KAZA
ÖZEL
ÖZEL
HABER
HABER
Kazalara
ilişkin 3 haber
yaptık. Bu
haber ise,
4.sü…
YOK ARTIK!!!
Konak güzergahında yine bir kaza yaşandı. Bu kazada
da can ve mal kaybı yok. Ancak, büyük bir kazanın
yaşanmasına her defasında ramak kalıyor…
-BİRİNİN ÖLMESİ Mİ LAZIM?
İzmir’de birkaç gündür art arda
manşetten kaza haberleri giriyoruz. Aynı noktada yaşanan
kazaları girdiğimiz bu haberlerin
ardından emniyet birimleri
harekete geçmiş ve ertesi gün bölgeye ekip yerleştirmişti. Ekibin
bölgeyi kontrol ettiği gün, saatler
boyunca trafikte bir aksama ve
kaza yaşanmamıştı. Ancak, ekiplerin gitmesiyle, yine bir kaza
yaşandı. 3.sayfada
21 Ekim 2014 Salı
www.sondakikagazetesi.com
KARABAĞ'dan
kompleks sözü
Bayraklı Belediye Başkanı
Hasan Karabağ, Manavkuyu
Mahallesi’ndeki 2. Halil Atilla
Sitesi sakinleri ile bir araya
geldi. Sorunları dinleyen
Başkan Karabağ, bir de müjde
verdi. Karabağ, “Merkez
İlköğretim okulunun karşısın-
da bir alan var, orası için bir
proje hazırlıyoruz. Büyük bir
konferans salonunun, yarı
olimpik havuzunun, nikah
sarayının, sağlık tesisinin yer
alacağı bir kültür, spor kompleksinin hazırlığı içerisindeyiz" dedi.devamı 8-9’da
Delican, 2023 Türkiyesi için delege seçimlerinin çok önemli olduğuna dikkat çekti
k
ı
r
t
A
Fiyatı düşüren
altında kalır
Söke Ovası'nda 360 bin dekar alanda pamuk hasadı devam ederken, fiyatlardaki
düşüş üreticilere sıkıntı yaşatıyor. Söke Ziraat Odası Başkanı Kocabaş,"Pamuk fiyatı
dünya borsalarında 3,90-4,00 lira bandı
arasında, Türkiye'de ise 3,50-3,60 lira
arasında. Düşük fiyat üreticiyi zarar ettirir
ve pamuk yerine farklı ürünlere yöneltir.
Bu durumda iplikçi yurt dışındaki üreticiye
mecbur kalarak daha pahalıya pamuk ithal
eder. Bu da kendi sektörlerini sıkıntıya
sokar, faturasını iplikçi öder. Tekstil sektörü de büyük darbe alır. İplikçinin fiyatı
aşağı çekme politikasını devam ettirmesi,
ileride kendilerine çok ağır fatura çıkarır"
dedi. devamı 16’da
VEFA kazanacak
Mahalle ve köy delege seçimleri için sandık başına giden AK Partililerin yeni Türkiye için
koşturduğunu belirten Başkan Delican, “Partimize emeği geçmiş, davamızın bayraktarlığını
yapmış tüm arkadaşlarımızın delege yapılmasına özellikle önem verdik" diye konuştu
VEFA DUYGUSUNU ÖNE ÇIKARDIK
15 Eylül’de başlayan kongre sürecinin sorunsuz devam ettiğini
belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Delican, Vefa'nın sadece bir
semt adı olmadığına dikkat çekti. Bu seçimde partiye emeği
geçen kişilere özel olarak sahip çıkıldığını ve çıkılmaya devam
edileceğini söyleyen Başkan Delican, "Özellikle genel merkezimizin belirlemiş olduğu, AK Parti’de daha önce görev almış
arkadaşlarımızı kapsayan ve vefayı ön plana çıkaran yapılanmaları kurarak, tek liste olarak seçimlere gideceğiz. Partimize emeği geçmiş, davamızın bayraktarlığını yapmış tüm
arkadaşlarımızın delege yapılmasına özellikle önem verdik. Vefa
duygusunun öne çıkartılması çok önemli" dedi.
Gelip geçici
işler bana
göre değil!
Tokat Dernekleri Federasyonu’nun 1. Olağan Genel Kurul toplantısına katılan
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, gelip geçici değil kalıcı eserler
yapmak için uğraştığını söyledi. Kocaoğlu,
“Fuar projesi için harcadığımız 500 milyon lirayla kente süs yapsaydık, belki şimdiden efsane başkan olmuştum. Ama bunlar geçici. Biz İzmir’e kalıcı eserler bırakmak, kenti zenginleştirmek ve İzmirli
hemşehrilerimizin lokmasını büyütmek
için çabalıyoruz” diye konuştu. 12’de
2023 İÇİN KAN DEĞİŞTİRİYORUZ
Kongre sürecinin 2015 yılında yapılacak genel seçimler
öncesinde çok önemli bir adım olduğuna dikkat çeken AK Parti
İzmir İl Başkanı Delican, “AK Parti’nin özlenen ve beklenen
anayasa değişikliğini gerçekleştirebilmesi için 2015 genel
seçimlerinden mutlak zaferle ayrılması gerekiyor. Bu sandıklardan çıkacak sonuçlar, bizim için 2015, 2019 ve en önemlisi
2023 hedeflerimiz için çok önemli. Partimiz yeni bir kan
değişikliği ve yapılanmaya gidiyor. Biz buradan çok güçlü bir
yapılanma ile çıkacağız. Güçlü bir teşkilat, güçlü bir parti anlamına gelir. Güçlü bir AK Parti ise, Türkiye’nin gelecek yolculuğuna hız kesmeden devam edebilmesini sağlayacaktır" dedi.
devamı 16’da
İzmir'deki 692
koltuk hala boş
2014-2015 eğitim öğretim döneminin 1 ay
önce başlamış olmasına rağmen boş kadrolara hala müdür atanmadığını belirten CHP
İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, "3
bin 800 aday, müdürlük için başvurdu. Ama
hala karar verilmiyor. Bunun sesebi ne?" dedi.
EĞİTİMİ BİTİRİYORLAR
Kadroların hala boş tutulmasının eğitimi baltaladığını belirten Prof. Dr. Hülya Güven,
"Hükümetin asıl amacının eğitimin kalitesini
bozarak eğitim çağındaki çocukların okullaşma
oranlarının azaltılması olduğu çok açık. Nitekim
getirilen 4+4+4 sisteminin de okula giden çocuk
sayısında azalmaya yol açtığı, buna paralel olarakta kız çocuklarının evlenme sayısında
artış olduğu belirtilmiştir. Okulların öğretmensiz ve müdürsüz bırakılması da bu amacın bir
parçası olarak görülmektedir." dedi. 16’da
Çeşme'ye yeni
su şebekesi12
Stresin etkisi olsa
önce ben giderdim
Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından nöroşirürji alanındaki çalışmalarıyla Yüzyılın Adamı seçilen 89 yaşındaki Türk
Prof. Dr. Gazi Yaşargil, stresin kalbi etkilemediğini söyledi
YAŞAM TARZINA DİKKAT
Çağımız hastalıklarının stresten
kaynaklandığına ilişkin iddiaları yorumlayan Prof.
Yaşargil, "Stresin fena bir
etkisi yok zannetmiyorum,
kalbiniz iyiyse
dayanırsınız. Günde en az
Sabit İNCE yazdı
“KÜRTLERİN DEVLETİ
YOK” DİYENLERE... 8’de
>>
16-18 saat çalıştık yıllar boyunca, olsa
bize bir şey olurdu. Ayrıca, ilerleyen
teknoloji ve aletler nedeniyle beyin
tümörlerinin arttığını düşünemiyoruz
ama bizim yaşam tarzımızdan hastalıklar olabiliyor, sigara, içki ve uyuşturucu bunların başında geliyor. Sigarayı
bırakın, hiçbir faydası yok, alışkanlık
yaratıyor" dedi. 13’te
Mustafa
Serap YAŞAR
ARSLANBUZRUL
yazdı yazdı
LTD.ŞTİ
BİLİM DİYEORTAKLARININ
ANLATILANLAR
ALACAKLARI
HEP DOĞRU MU?9’da
9’da
>> >>
SAYFA 2
SIYAH MAVI
KIRMIZI SARI
21 Ekim 2014 Salı
Kapadokya’daki yeraltı manastırlarının Trabzon’da 1150 metrede benzeri var
“Sümela Manastırı”
Kadir Demirel
Sümela Manastırı, Trabzon ili, Maçka ilçesi, Altındere
köyü sınırları içerisinde yer alan (Eski Yunanca adı: Panagia) deresinin batı yamaçlarında Kara (Eski Yunanca
adı: Mela) tepesi üzerinde deniz seviyesinden 1.150m
yükseklikteki eski Rum Ortadoks manastır ve kilise
kompleksi olup, tam adı Panagia Sumela veya Theotokos Sumela'dır.]
Kilisenin MS 365-395 tarihleri arasında inşa edildiği
sanılmaktadır. Anadolu'da sıkça rastlanılan Kapadokya
kiliseleri tarzında yapılmıştır; hatta Trabzon'da Maşatlık mevkiinde benzeri bir mağara kilisesi daha vardır.
Kilisenin ilk kuruluşu ile manastır haline dönüşümü
arasındaki bin yıllık dönem hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Karadeniz Rumları arasında anlatılan
bir efsaneye göre Atina'lı Barnabas ile Sophronis adlı
iki keşiş aynı rüyayı görmüşler; rüyalarında, İsa’nın
öğrencilerinden Aziz Luka’ın yaptığı üç Panagia ikonundan, Meryem'in bebek İsa’yı kollarında tuttuğu
ikonun bulunduğu yer olarak Sümela'nın yerini görmüşler. Bunun üzerine birbirlerinden habersiz olarak
deniz yoluyla Trabzon'a gelmiş, orada karşılaşıp gördükleri rüyaları birbirlerine anlatmış ve ilk kilisenin temelini atmışlardır. Bununla birlikte manastırdaki fresklerde sıkça yer alıp, özel bir önem verilen Trabzon İmparatoru III. Aleksios’un (1349-1390) manastırın gerçek kurucusu olduğu sanılmaktadır.
14.yüzyılda Türkmen akınlarına maruz kalan kentin savunmasında ileri karakol görevi üstlenen manastırın
statüsünde Osmanlı fethinden sonra bir değişiklik olmamıştır. Yavuz Sultan Selim'in Trabzon’daki şehzadeliği sırasında buraya iki büyük şamdan hediye ettiği bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmed, II. Murat, I
Selim, II Selim, III. Murad, İbrahim, IV. Mehmed, II. Süleyman ve III. Ahmed’in de manastırla ilgili birer fermanları bulunmaktadır. Osmanlı döneminde manastıra sağlanan imtiyazlar, Trabzon ve Gümüşhane bölgesinin İslamlaşması sırasında özellikle Maçka ve kuzey Gümüşhane'de Hıristiyan ve gizli Hristiyan köyleri
ile çevrili bir alan oluşturmuştur.
18 Nisan 1916’dan 24 Şubat 1918’e kadar süren
Rus işgali sırasında Maçka civarındaki diğer manastırlar gibi bağımsız bir Pontus devleti kurmak
isteyen Rum milislerin karargahı olmuş, nüfus
mübadelesi ile bölgedeki Hristiyanların Yunanistan'a gönderilmesinin ardından önemini yitirerek
T.C. Kültür Bakanlığı tarafından yakın zamanda
onarılana dek kaderine terk edilmiştir.
Yunanistan'a mübadele ile göçen Karadenizli
Rumlar Veria kentinde Sümela adını verdikleri
yeni bir kilise inşa etmişlerdir. Her yıl Ağustos
ayında tıpkı geçmişte Trabzon Sümela'da yaptıkları gibi yeni manastırın çevresinde geniş katılımlı
şenlikler düzenlemektedirler.
2010 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin
izni ile Hıristiyanlarca Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15
Ağustos günü 88 yıl aradan sonra ilk ayin düzenlenmiş, ayini Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos
yönetmiştir.
• Kilise içinde Meryem figürleri Gürcülerin kullandıkları Gürcü madonna şeklinde resmedilmiştir.
• Asıl kilisenin apsis kısmında, güney duvarında yukarıda Meryem'in doğuşu ve mabede sunuluşu, tebliğ,
İsa'nın doğuşu, mabede sunuluşu ve hayatı, altta İncilden resimler.
• Güney kapısında Meryem'in ölümü ve havariler.
• Kilisenin doğuya bakan yukarı kısmında 2. sırada
Genesis, Ademin yaratılışı, Havva'nın yaratılışı, Tanrının tembihi, İsyan (Adem ve Havva’nın yasak meyveyi
yemeleri), Cennetten kovulma. 3. sırada: Dirilme, Thomas'ın şüphesi, Kabirde bir melek, Nikaia (İznik) konsili.
• Apsis kısmının dışında, yukarıda Mikail, Cebrail
Fırtına Vadisi’nden sonra, kartal yuvasını andıran görüntüsüyle insanın içini ürperten Sümela Manastırı’na doğru yola çıktık. 1150
metre yüksekteki manastıra çıkarken bir süre minibüslerle gittik,
sonrasında da 750 metre kadar merdiven yolu tırmanışı gerçekleştirdik. Yaşlıların dinlene dinlene ve güçlükle gerçekleştirdikleri tırmanıştan sonra, 1800 yıldır esrarını koruyan manastıra ulaştık
bulunmaktadır
Kutsal Sümela Manastırı, eski tarihte Trabzon'da
yüksek kayalıklarda kurulmuş
olup, Dünya'nın en eski
ve en önemli tarihi manastırlardan biri olma özelliğini
taşır. Manastır ismini, üzerinde kurulmuş olduğu dağın, tarihteki ismi olan Mela'dan almıştır. Yunancada Stou mela Mela'da anlamını taşımaktadır.
Fakat bölgede halen daha konuşulmakta olan kökeni binlerce yıla dayanan Karadeniz'e özgü Rumca Lehçede
bu isim Sou-mela'dır. Yani
Modern Yunancada
"Stou-mela" iken, Bölgede halen konuşulan
Rumca lehçede "Soumela" olarak geçer. Bundan dolayı bugün hala bu
yere Sümela denilmekte-
dir.
Bu dağın zirvesinde kurulmuş olan bu muhteşem manastırda, tarihte
çok önemli bir yer tutan, mucizeler yaptığına inanılan ve Hıristiyanlar için son derece önemli
ve kutsal sayılan bir ikona muhafaza edilmiştir. Hıristiyan dünyasında çok önem taşıyan bu ikonaya bugün,
Hıristiyanlar tarafından "Panagia Soumela" ikonası adı
verilmektedir. Bu kutsal, görkemli ve mucizevî ikona
İncil yazarlarından biri olan Aziz Luka tarafından çizilmiştir. Bilindiği gibi Aziz Luka büyük bir doktor, tarihçi ve Panagia Soumela ikonası gibi çizmiş olduğu
daha birçok ikonalarla birlikte kilise tarihinde büyük bir ikonist olma ününe
sahiptir. Yaygın bir inanışa ve birçok kaynağa göre, Aziz Luka
bu ikonayı her gittiği yere
beraberinde götürmüş ve
Kutsal Meryem Ana onu
bu nedenle mutlu kılıp,
Aziz Luka'nın yaptığı
her işi kutsamıştır.
Dualar edip Mucizevi Panagia Soumela İkonasın'dan hayatları boyunca onlara
yol göstermesini dilerler. Dua ettikleri sırada
Kilise'nin içi, ilahi söyleyen meleklerle dolar ve
ikonadan bir anda gelen
tatlı bir ses, Basil ve Sotirichos'a hayatları boyunca onlara
eşlik edeceğini ve yol göstereceğini söyler. Bundan hemen sonra
ikona, bulunduğu yerden iki melek tarafından kaldırılarak, açık olan bir pencereden
bulunduğu bu kiliseden ilahiler eşliğinde çıkar.
Hiçbir yaşam kaynağı olmayan bu yerde, Mela Dağı'nın o dik ve sarp yokuşunda, tüm hayat zorluklarına
rağmen sevinç içinde yaşamaya başladılar. Çünkü onlar Kutsal ve mucizevî Panagia Sümela ikonası aracılığıyla Tanrı'ya sonsuz bir güvenle bağlanmışlardı ve onların oraya gitmesini isteyen Kutsal Bakire Meryem'in,
onlara söz vermiş olduğu gibi, kendilerine her zaman
yardım edeceğinden hiç kuşkuları yoktu.
Günlerden bir gün onlara yiyecek yüklü bir eşek görünür ve hatta eşeğin üzerinde, bulundukları yerin yakınında bulunan Vazelon Manastırı'nın baş keşişi tarafından yazılan bir mektup bulunur. Mektupta Kutsal Meryem Ana'nın bu baş keşişe göründüğü ve ondan, onlara
yemek göndermesini istediği yazar.
Burada kendileri için küçük hücre odaları inşa edip,
ikonanın bulunduğu mağarayı şapele (küçük kiliseye)
çevirdiler. Manastır yapılan çalışmalarla dah
a sonra büyütülür ve Yunanca Theotokos'a yani "Mesih'in" annesi Meryem Ana'ya adanır. Bundan dolayı
oraya bugün Sümela Manastırı'nın yanı sıra Meryem
Ana Manastırı da denilmektedir. Manastırın inşaatı tamamlandıktan sonra MS 386 yılında, Trabzon'un Başpiskopos'u tarafından törenler ve dualar eşliğinde açılışı yapılır. Bizans döneminde bu manastır, aynı zamanda özel bir eğitim yeri olma özelliğini taşımıştır ve tarihte çok önemli, birçok Bizans ve Batılı kralların, bu
görkemli manastırda, Panagia Sümela İkona'sının
önünde taç giydirildikleri de söylenir.
. Mucizeler Anne'si Kutsal Bakire Meryem, manastırın bu kanlı ve elemli olaylarından sonra, M.S. 644 yılında manastır bölgesinde yaşayan, fakir ve okuma
yazma bilmeyen, bir çiftçi olan Christopher'a bir anda
görünerek ondan, önce bölgenin episkoposuna gidip
keşiş olarak adanmasını, yıkılan manastıra dönüp, oranın yeniden canlandırılmasını ve manastır binasını da
restore etmesini ister. Tüm bu gördükleri karşısında
şaşkına dönen çiftçi Christopher Tanrı'yı över ve Kutsal
Meryem'in ona dediklerini yerine getirip, çok geçmeden manastır binasına varır ve mucizevî bir şekilde,
manastırın saldırıya uğramasına rağmen, Panagia Sümela ikonasını ve bulunduğu kilisenin hiçbir şeklide
zarar görmediğini görür. Sevinç ve mutluluk içinde
dualar edip, Tanrı'ya övgüler sunan Christopher daha
sonra kiliseyi silip temizlemeye başlar, tam o sırada
orada gördüğü Kutsal İncil'i açar ve bir anda mucizevî
bir şekilde okuyabilmekte olduğunu da fark eder. Daha
önce kara cahil olan Christopher, Kutsal Bakire'nin ona
mucizevî bir şekilde okuma yazma öğretmesiyle artık
bilgin bir keşiş olmuştu. Bu şekilde manastır 644 yılında Christoper tarafından restore edilip, tekrar birçok insan tarafından ziyaret edilmeye başlar ve yine Hıristiyan dünyasında tekrar eski ününe kavuşur.
1461 de bölge Osmanlıların eline geçmesiyle Sümela Manastırı, Osmanlı padişahları tarafından da son
derece saygın ve kutsal bir yer olarak görülmüş ve bu
şekilde Osmanlılar döneminde de kutsal bir yer olma
prestijini korumuştur. Bununla birlikte manastırda yaşayan keşişler dini vecibelerini hiçbir baskı altında olmaksızın özgür bir şekilde sürdürmüşlerdir. Rivayete
göre manastır birçok Osmanlı padişahları tarafından ziyaret edilip, büyük bir hassasiyetle koruma altına alınmıştır. Bir takım belgeler incelendiği zaman manastıra
padişahlar tarafından bir takım hediyeler de verilmiş
olduğu görülmüştür.
Fakat manastır 1923'de ortaya çıkan nüfus mübadelesi sonucunda ve bir takım sebeplerden ötürü içinde
yaşayan keşişler gözyaşları ve keder içinde manastırı
terk etmek zorunda kalırlar.
Daha sonraki yıllarda o zamanki Yunanistan Başbakanı Eleftherios Venezelos'un Türkiye Başbakanı İsmet
İnönü ile birlikte yaptığı görüşmeler sonucunda 22
Ekim 1931'de Sümela Manastırının en son keşişlerden
biri olan Peder Amrosios'un kutsal eşyaları almak için
Trabzon'a gelmesi konusunda anlaşmışlardır. Bu keşiş,
kutsal eşyaları gizledikleri Barnabas Kilisesi'nin önüne
gidip gömdükleri gizli yerden çıkartarak onları Atina'ya
getirmiştir. Daha sonra Peder Amrosios'un Sümela'dan
getirdiği bu kutsal ve son derece değerli parçaları Atina'daki Benaki Müzesi'nde 20 yıl boyunca saklanmıştır.
1950 yılında bir Karadenizli Rum olan Dr. Philon
Ktenides, Aziz Luka tarafından çizilen mucizevi Sümela İkona'sının yeniden bir manastıra konulması ve aynı
zamanda Trabzon'daki Sümela Manastırına benzer bir
manastırın yaptırılması için, orada yaşayan tüm Karadeniz uyruklu Rumları teşvik eder.
Yıl: 4. Sayı: 1076. 21 Ekim 2014 Salı
Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Turgut KOÇ
Denizli Temsilciliği
05326601776
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü:
Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
Aynı noktada, art arda üç trafik kazası… Sizce de biraz fazla değil mi?
AYNI YERDE YİNE
KAZA YOK ARTIK!!!
3 ASAYiŞ
21
17 Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
BİRİNİN ÖLMESİ Mİ LAZIM?
İzmir’de birkaç gündür art arda manşetten
kaza haberleri giriyoruz. Aynı noktada yaşanan
kazaları girdiğimiz bu haberlerin ardından emniyet birimleri harekete geçmiş ve ertesi gün
bölgeye ekip yerleştirmişti. Ekibin bölgeyi
kontrol ettiği gün, saatler boyunca trafikte bir
aksama ve kaza yaşanmamıştı. Ancak, ekiplerin gitmesiyle, yine bir kaza yaşandı.
KAZA, MODELİ YİNE AYNI
Kazaların her birinin yaşanış şekli aynı…
Park halindeki aracın kontrolsüz yola çıkması,
Konak güzergahında yine bir kaza yaşandı. Bu kazada da can ve mal kaybı Üçyol’a gitmek isteyen aracın ise dikkatsiz
yok. Ancak, büyük bir kazanın yaşanmasına her defasında ramak kalıyor… şerit değiştirmesi… İşte tüm kazaların yaşanma şekli bu! Ancak yaşanan bu kazalara hala
kalıcı bir çözüm getirilmedi. Vatandaşlar isyan
Kazalara
ediyor. İlla birinin ölmesi mi
=OB01:B3BO?BA<B-.
lazım, diyen vatandaşlar bir
8:;0-=7O0B/;9O9B8B<B0.@.@O*B3.*.O;1O;ilişkin 3 haber
>=<=;:9;897;=865
yanda, her gün burayı mı konyaptık. Bu
=7=4;:9;>303/97;.=7>/5 trol edeceğiz diyen polis ekip29
haber ise,
B3?.O3
leri bir yanda…
B@O9
-<9/
-<9/
*=)97
*=)97
4.sü… ARTIK
5. ‘HABER’İ
YAPMAK İSTEMİYORUZ!
=0O=4=@O)@OB01.3
=O10B/;91=O3BAB@B@O9B8BO*B3.*.O
B*.@-B@
0B/;9O*20>@>O;<=O?2>AB@O8:;0-B9;9B@.@O?;0;@';O=O)4)@')O*B3/
20OPB BO?;09B4O)@O,@'=OB8=1=:;8O2@
[email protected]=0-=7OB3@.
=@O429O9.*BO?;0O*)0=O=4:;A1;O9;O
O*B!:B9O;*1=3=@
=0-;;:;8O9B8BO B?=0;@;@O)8=0;@2@B9O3,@)@-=@O=<=@O=O6432<B
B1B-B@O?BA9BO?;[email protected]
O;<=O4B0!.A1.
2<BO4.9B@O&%OH$O#%"O$<B9B<.OB0B4
212:2?;<O92@102<*)8O?;0OA=9;<-=O3
RPC
SRQRPRONKJIOHJOGRFRKRIRIOEKD
:=9O;*1=3=@
GBAB@B@O?>O=<;:O9B8B7O6432<O1B0B/.@BO-,@<.OB0B'.O/B09
*)0)')@)@7O,@)@=O4.9B@O&%OH$O#%"O$<B9B
B9
=-;!7O/0=@=O?B*:B*.3<B7O-B BO-BO=<;:O?;0O9B8BO2<:
>O)8=0;@-=@
1B@O9>01><->OS.*BO?;0O*)0=O9B8B@.@OA29>@ O?;0O2 B1<B1B:B3B@O*)0)')<=07OB0B41B@O;@;!O-=0;@
O92@102<O=11;
4=91;OR9B?;@-=O =0O;9;O1B0B/O-BOB0B'.@.
OJJFOSRHROEKDRPC
İŞTE ÖNCEKİ İKİ KAZA VE BİR
EMNİYET HABERİMİZİN ÖZETİ;
1. KAZA
“KAZA ÇOK KRİTİK BİR NOKTADA GERÇEKLEŞTİ
Trafiğin en yoğun olduğu saatlerden
birinde, İzmir’in en işlek ve trafiğin en çok
olduğu ana yolunda; ölüsüz ve yaralısız bir
kaza gerçekleşti. Bir minibüs ile otomobil
çarpıştı. Yaşanan bu kaza, İzmir trafiğini felç
etti. Çünkü kazanın olduğu yer, Konak ile
Gaziemir’i birbirine bağlıyordu. Ayrıca Konak
ile Üçyolu’da (İkinci Yol – Eşrefpaşa Tarafı)
birbirine bağlıyordu. Tınaztepe’den, Şirinyer’den gelip Fahrettin Altay yönüne giden
araçların da bu yolu kullanması, yaşanan
büyük sıkıntının cabası oldu.”
2. KAZA
“KAZADA ÖLEN VE
YARALANAN OLMADI
Trafik sorunu ile boğuşan İzmir’de; trafikte
yaşanan kaza sayısı her geçen gün artıyor. Daha birkaç gün önce gazeteniz Sondakika’nın
birinci ve üçüncü sayfasından verdiğimiz kaza
haberinin üzerinden çok kısa bir süre geçmişti
ki; aynı yerde, aynı hatadan başka bir kaza
yaşandı. Konak yönünden gelen ve Üçyol’a sapmak isteyen otomobil; kontrolsüz bir şekilde
yola çıkan 35 VP 852 Plakalı araç ile çarpıştı.”
46,36!51,67*807
www.sondakikagazetesi.com
Kritik bir noktada yaşanan trafik
kazası, saatlerce uzun trafiğe yol açtı
'57''
'55775
01@GE6GFJ'=FI>JGD&H?GJGDHJI1GH@GE
GD&H?GFGJ;GE;GEGFHJ;I:DI<IFJIFIJ<=D
CIJ<I8IFIFJBEI4G>J>I1I?A/JBEI4G:GJ4HD&
HBBGJ'EGBG>JF=>BICIJ<I8IFIFJ;5
BEI4G>J>I1I?A/J?IIBDHE7HJ;H>DH@HDHEH
9HJ;HDHCG<HJ=B=;2?DHEGFGFJ?H4HEJ?IIB
DHEGFGFJI>?I@I?AFIJ<=DJI&BA
+EI4G:GF SQUIFDGQ
FOMGDGUHTTKOSPMSQ
CRPRQMS<U0BJRP&RQ
SQURAOSLU:S
KPT6RDRQUSQU=FL
FOMGDGUTQTUIFO9
GQMTU8OEHEBU:S
ITPTONHNBUCRPULTBT
7SP=SLOSAKR@U4RP
JRQRCEHUROSUFKFJFCROU=TP?NAKN@U1TATQTQUCG
LTBT<U0BJRPUKPT6RDRQRU6SO=USKKR@UEQLE
LTBTQNQUFOMGDGUISP<U FQTLUROS
)TBRSJRP&RUCRPCRPRQSUCTDONIFPMG@U2IPN>T
FQTLUROSU=IFOG&MTU0LRQ>RU1FOU
APS6?TATU.TPT6NUCRPCRPRQSUCTDONIFPMG@
.NQTBKS?S&MSQ<URPRQISP&MSQU7SOR?UT;PSK9
KRQU2OKTIUI8QEQSU7RMSQUTPT=OTPNQUMTUCGUI9
FOGULGOOTQJTHN<UITATQTQUCEIELUHNLNQKNQNQ
>TCTHNUFOMG@UCH9I@AJ"6BH
13 Ekim 2014 Pazartes
&'''7
Hijyen Konseyi Sözcüsü Mehmet
$),5#/83/87'*0
İmrek,
ha çağdaş, modern ve hijyen kurallarına semt pazarlarının da- .!16!605457)
!!8/(
uygunluğu sağlanmış
nitelikte olmasının amaçlandığı Pazar
,<CAFJ+G7IEHBJ)=E?I?AJ+=DIFBAJ
Yerleri Hakkında Yönet- ID=F5*FCIJC21HFDH
FHFJ3J,<CAF
melik'in, hedeflenen düzeyde uygulanam
(>=F=@GJ!GE9H?G*FCHJ>=F58IF
adığını öne sürdü
(>=F=@GJ)I>IFAJ%G.IBJ!H<;H>7
DEĞİŞEN
BİR ŞEY YOK
#HEJ>H?G@CHF KELSKR>RQRQUTONA:SPRAUIT?KNDNUHSJKU?TBTPOTPNQNQ
CSOORUCRPUHKTQMTPKUR=RQMSUMEBSQSU7SKRPROJSHRU:S
LTORKSHRQSUSPRAJSHRUR=RQU)EJPELU:SU.R>TPSKU4TU2:PG?TU4RPORDR
INONQMTU3*TBTPU1SPOSPRU/TLLNQMTU18QSKJSORL LTQONDNQ>TU+,%+
TQNJHTKTQU0PJSL<UI8QSKJSORDRQU=NLTPNOMNDNU7E3U=NLTPNOMNDNQN
MSDRASQU;R=CRPUASIRQUFOJTMNDNQNUHT:GQMG@U0JPQMSQUCGUITQT
TIQNU?TBTP>N<UHSJKU?TBTPNUIRQSUTIQNU?TBTP@U1T SL<U3*TBTP>NUIRQS
QRUMSDRARLORL<U;TOSQ
CRBRJU?TBTPOTPNJNBTUGDPTJTJNAU78PEOEIFP@US
MT;TU=TDMTA<UJFMSPQU:SU;RISQULGPTOOTPNQTUGI JKU?TBTPOTPNQNQ
HTDOTQJNA<UQRKSORLORUFOJTHNQNQUTJT=OTQMNDNUI8 7GQOGDG
QSKJSORL<U;SMS9
6OSQRQUMEBSIMSUGI7GOTQTJNIFP3UMSMR
AĞIR YAPTIRIMLAR UYGULANSIN
#G<HFJ'=F?H<GJFOTPTLUHSJKU?TBTPOTPNQNQUJS
HKTQMTPKOTPTULT:GAKGPGOJTHNUR=RQURO7RORULGPGJ :BGTKKTUCSORPKROSQ
LFQKPFOOSPRQUIT?NOJTHNQNURHKSMRLOSPRQRUTLKTPTQOTP>TUHNLNUMSQSKRJU:S
TCRQORUBTCNKTUQFLKTOTPNUFOGAKGPGOTPTL<UCGPTOTPTU0JPSL<U3*FPKTKR6UL9
>SLUARLTISKOSPRQUTONQJTHNQNU:SU=8BEJOSQMRPRO UKELSKR>ROSPMSQU7SOS9
JSI:SU:SUHSCBSOSPRQUTIPNUCRPUKTPKNUTOSKRQMSQUKEJSHRQR<UHTKNQUTONQTQ
OSPRQRQUKTPKJTHNQTURJLTQUHTDOTQJTHNQNUKTOS?U LSKR>ROSPRQULSQMR9
OSPRU/TLLNQMTU18QSKJSORDSUPTDJSQUTLHRUGI7SMRIFPGB@U*TBTPU1SP9
MRPSQSQU?TBTP>NUSHQT6NQTUCSORPKROSQU;ELEJOSPSGOTJTOTPNUIT?JTLKT
IT?KNPNJOTPUGI7GOTQJTHNQNUCSLORIFPGB@3UMSMR@ U78PSUTDNP
U
CH9I@AJ3-6CI
+2E>G<H*FGFJ$$"J.HCH4DHEGFHJC=
H@GFJICA@DIEDIJGDHEDHCG:GFGJ?<DH
%,J)00%000!
SICSL>R<U3.EPLRISURHKR;MTJ
PTLTJOTPNQMTUMEQITMTUMSHKTQOTPUITB
+,,#ULPRBRIOSUCTAOTITQUHEPS=KSU.EPL
(UJROIFQU:TKTQMTANQNUFUKTPR;KSQUCG7E
LTMTPUISQRURAUHT;RCRUIT?KN@U2IQNUHEPS
2:PG?TU4RPORDR5QRQU+#UEOLSHRQMSU-UJ
FQTUITLNQURQHTQURAULTICSKKR@U1TQRU+,,
LPRBRQMSQUCG7EQSULTMTPU2:PG?T
4RPORDR5QMSUKF?OTJU=TONATQUHTINHNU-UJ
FQU>R:TPNQMTUTATDNU7RMSPLSQU.EPLRISU
KR;MTJUHTINHNQNU(UJROIFQUTPKKNPTPTL
MEQITMTUCRPUQGJTPTUMSMR@U6BH
5605716/526
J#JC-&ACE>J;09619(8CJILF@EA'C.0
63846,76A?>=1CE>J;90
,36254
9/JC(EFJ(C$=;-?
+2>HBG7GDHEJ)GEDG:GJ)SQSOU4TALTQ
Yaşanan
aşanan
aşanan kaza
kaza
kaza
kazaanından
anından
anından
anındanilginç
Yaşanan
aşanan
aşanan
ilginç
ilginç
ilginçbir
kaza
kaza
bir
bir
birkare…
kare…
kare…
kare…Kaza
anından
anından
Kaza
Kaza
Kazave
ilginç
ilginç
ve
ve
ve
bir
bir
kare…
kare…
Kaza
Kaza
ve
ve
rafik
rafik
rafikkarmaşası
karmaşası
karmaşası
karmaşasıiçerisinde
içerisinde
içerisinde
içerisindebir
rafik
rafik
rafik
karmaşası
karmaşası
bir
bir
birseyyar
seyyar
seyyar
seyyarsatıcı,
içerisinde
içerisinde
satıcı,
satıcı,
satıcı,normal
normal
normal
normal
bir
bir
seyyar
seyyar
satıcı,
satıcı,
normal
normal
bir
bir
ir araç
araç
araç
araçgibi
gibi
gibi
gibiana
ana
ana
anayolu
yolu
yolu
yolukullanarak
bir
bir
ir
kullanarak
kullanarak
araç
kullanarakyoluna
araç
gibi
gibi
ana
ana
yoluna
yoluna
yolunadevam
yolu
yolu
devam
devam
kullanarak
devametti
kullanarak
etti
etti
etti
yoluna
yoluna
devam
devam
etti
etti
+M!MC
izde
0
0(.-+000(
0
uyarımızı yaptık. “Sondakika Gazetesi,
geçtiğimiz
günlerde; birinci sayfadan ve üçüncü sayfadan bir asayiş
haberi vermişti. Bu haber; “TRAFİK
KAZASI TRAFİĞİ FELÇ ETTİ”
manşetli bir haberdi. Bugün haberini vermiş
olduğumuz bu kaza da, birkaç gün önce
haberini verdiğimiz kaza ile aynı yerde
oldu. Bu yerde ışık yok ve sürücüler yolu
kontrolsüz kullanıyor.
Emniyet Trafik Ekipleri,
ÖZEL
buraya; can kaybı yaşanHABER
madan önlem almalı.
Sondakika Gazetesi
olarak uyarıyoruz“
ifadelerinin yer
aldığı uyarımız
Emniyet Birimlerince dikkate alınarak bölgeye
ekip gönderildi.”
1TPMNJ>NHNU$T;JGKUT;RQ<ULTIJTLT
ONLOTPUCEQISHRQMSLROSPUROSU4TQLTOTP
4R ORDR S CTDO ; LS ;SISKOS R RQ CR
'$,13019=.9=1"+.-=9)-28+8369
/89=131=)+89=5)98-=!)+ =$
.319/.=832=83/8=!8"8989=1-1
-8$8!6=392+.!.9=.=8.3
!889=A)9/8-1-8=8$.2.:1(
/9-=8.319/.=;,91!.2
#131,+.3191= !83,6"26=."-1+82
83.-.2.=.
21(=9+.,191=8+/6
#STSU4WCDUPDUOVUWXR7SPSUCSWU,DUHSI
RSGOQWQWUGS;SWPQ=QURS/SISMU>DMLDR6
ID;7N=NUONI>N5NWNUSIPQR7SWU5XWMSBU5XW
RS/SUTSODMNHN/PDUVGSMQHQ/QUGSF7QR.
AXWPSRNRSUS/D7D5NBU>DL7N=NHN/U>1W6
IDMPDUONMNWCNU5SG?SPSWU,DU1L1WC1U5SG6
?SPSWUONMUS5SGN;UTSODMNU,DMHN;7N.U-V
TSODMUA@$)(YUY$$U@$)((
)+
U@@(UHSW;D7INUONMUTSODMPN.
-V>1WUTSODMNWNU,DMHN;UXIPV=VHV/UOV
RS/SUPSBUONMRSLU>1WU4WCDUTSODMNWN
,DMPN=NHN/URS/SUNIDUSGWQUGDMPDUXIPV.
-VUGDMPDUQ;QRUGXRU,DU51M1C1IDMUGXIV
RXW7MXI51/URVIISWQGXM.UHWNGD7U@MS?NR
RNFIDMNBUOVMSGSUCSWURSGOQUGS;SW6
HSPSWU4WIDHUSIHSIQ.UXWPSRNRS
S/D7D5NUXISMSRUVGSMQGXMV/AU
N?SPDIDMNWNWUGDMUSIPQ=QUVGSMQHQ/UH6
WNGD7U-NMNHIDMNWCDUPNRRS7DUSIQWSMSR
O4I>DGDUDRNFU>4WPDMNIPN.U
-(0(4/0
-(
/0
-(0(-
-(
0(-/-+
/-+
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
C
KALICI ÖNLEM ŞART
Yaşanan bu kazalarda, can
ve mal kaybı yaşanmadı. Ancak kazaların
oluş biçimi öyle tehlikeli ki;
can ve mal kaybının yaşanSPOR MALZEMELERİ ALIMI
maması ‘mucize’ söylemlerini de beraberinde getirİZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI MAL
di. Sondakika Gazetesi oALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
larak, duyarlı emniyet teşkiÖNLEM
latını tekrar uyarıyor ve ön“SON KAZA, BARDAĞI TAŞIRDI
SPOR MALZEMELERİ ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulem
almaları
gerektiği
Daha
önce de bu noktada can ve mal
lü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
hususunu yine bu sütunlar- kaybının yaşandığı kazalar gerçekleştiği
İhale Kayıt Numarası
: 2014/132958
dan tekerrür ediyoruz.
bilgisini aldıktan sonra, son kaza haberim1- İdarenin
a) Adresi
: CUMHURIYET BULVARI No:1 K:4 35250 KONAK/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2322931391 - 2322934246
ÖZEL GÜVENLİK HİZMETİ ALINACAKTIR
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ŞEHİT TEĞMEN ADEM DERTSİZ HUZUREVİ YAŞLI BAKIM VE REHABİLİTASYON
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ - AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK
internet adresi (varsa)
2- İhale konusu malın
Özel güvenlik hizmet alımı işidir hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık
a) Niteliği, türü ve miktarı
: SPOR MALZEMELERİ ALIMI 2 KISIM 3 İŞ KALEMİ
ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
İhale Kayıt Numarası
: 2014/133045
şartnameden ulaşılabilir.
1- İdarenin
b) Teslim yeri
: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UZUNDERE MERKEZ AMBARI
a) Adresi
: NAFİZ GÜRMAN MAH. 7160 SOK. No:4 BAYRAKLI/İZMİR
3962/30 Sok. No:155 Uzundere-Konak/İzmir
b) Telefon ve faks numarası
: 2323638083 - 2323638357
c) Teslim tarihi
: SPOR MALZEMELERİ, YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞc) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
MENİN İMZALANMASINDAN İTİBAREN 25.12.2014 TARİHİNE KADAR
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
TESLİM EDİLECEKTİR.
internet adresi
3- İhalenin
2- İhale konusu hizmetin
a) Yapılacağı yer
: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI a) Niteliği, türü ve miktarı
: 01.01.2015/31.12.2017 tarihleri arası 4 kişi ile özel güvenlik hizmet alımı işi
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR)
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
b) Tarihi ve saati
: 05.11.2014 - 10:00
şartnameden ulaşılabilir.
4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
b) Yapılacağı yer
: İzmir Valiliği Şehit Asteğmen Adem Dertsiz Huzurevi Yaşlı Bakım ve
4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü. Nafiz Gürman Mah.7160 Sokak
4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
No:4 Bayraklı/ İzmir
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret
c) Süresi
: İşe başlama tarihi 01.01.2015, işin bitiş tarihi 31.12.2017
ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
3- İhalenin
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan a) Yapılacağı yer
: İzmir Valiliği Şehit Asteğmen Adem Dertsiz Huzurevi Yaşlı Bakım ve
veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
Rehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü. Nafiz Gürman Mah.7160 Sokak
4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
No:4 Bayraklı/ İzmir
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
b) Tarihi ve saati
: 11.11.2014 - 14:00
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yöneti- 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
mindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Ga4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
zetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu husus- 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
ları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından,
4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.4.Şekli ve İçeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan
4.1.5İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.1.1.3.İhale konusu işin yerine getirilmesi için alınması zorunlu olan ve ilgili mevzuatında o iş için özel olarak düİdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
zenlenen sicil, izin, ruhsat vb. belgeler,
4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
Özel Güvenlik Şirketi Faaliyet İzin Belgesi.
4.3.1.Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
a)İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler,
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
b)Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yöc)Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge netimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gafaaliyet belgesi.
zetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususİsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir.
ları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir,
4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
1)İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
2)İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu,
4.1.5İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
3)İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi,
4.1.6Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesi4)İsteklilerin adlarına veya unvanlarına düzenlenmiş olan teklif ettiği mallara ilişkin yerli malı belgesi veya
ne sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurteknolojik ürün deneyim belgesi,
lukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra dü5)İsteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlar- zenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren,
ca düzenlenen isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler,
standart forma uygun belge,
İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden birini sunması yeterli kabul edilir.
4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
(1. KISIM , 1. KALEM FUTBOL TOPLARI İÇİN GEÇERLİDİR )
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.2.
4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.2.1.Standarda ilişkin belgeler:
4.3.1.İş deneyimini gösteren belgeler:
Standarta ilişkin belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25
İSTEKLİLER, FİFA ONAY BELGESİNİ TEKLİFLERİ İLE BİRLİKTE VERECEKLERDİR.
oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya tek(1. KISIM , 1. KALEM FUTBOL TOPLARI İÇİN GEÇERLİDİR )
nolojik ürün deneyim belgesi.
4.3.3.Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve a4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
çıklamaları içeren doküman:
4.4.1.
Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklama- Kamuda veya özel sektörde yapılan ihale konusu özel güvenlik hizmet alımına ilişkin işler benzer iş olaları içerecek belgeler,
rak kabul edilecektir.
İstekliler,
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
Teklif ettikleri, spor malzemelerine ait 1’er adet numuneyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir. (Numuneleri
6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
teknik şartnameye uygun olmayan isteklilerin teklifleri değerlendirme dışı bırakılacaktır.)
7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı bedeli Bayraklı Mal Müdür6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
lüğüne yatırılarak İzmir Valiliği Şehit Asteğmen Adem Dertsiz Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
Merkezi Müdürlüğü. Nafiz Gürman Mah.7160 Sokak No:4 Bayraklı/ İzmir adresinden satın alınabilir.
7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BE7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirLEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR)
meleri zorunludur.
adresinden satın alınabilir.
8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Valiliği Şehit Asteğmen Adem Dertsiz Huzurevi Yaşlı Bakım ve
7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirRehabilitasyon Merkezi Müdürlüğü. Nafiz Gürman Mah.7160 Sokak No:4 Bayraklı/ İzmir adresine elden tesmeleri zorunludur.
lim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI 9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adre- kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden
se iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine iha- Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
le yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu
10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verebulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
ceklerdir.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür.
10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vere12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
ceklerdir.
13.Diğer hususlar:
11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür.
İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerin12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
de bırakılacaktır.
Sondakika: 21/10
Basın: 11225
Sondakika: 21/10
Basın: 11226
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
O9B8B-B7O;9
,3<=*;@=O?;0O-;99B1*;8<;9O*2@>'>O3BAB@B@
0;O;<=O9BB
;@';O?;0O9209><B@OA=37O*)0)')<=0;@O?;0?;0<= O3BAB@
=1:=O->0>:>O;-;O9;O?>O9B8B-BO?,3<=O?;A=3O-;<=-;91=@
:B-.O=0O;9;O*)0)')O-=OB0B41B@O;@;!7O,8)0 2>99B@<.
*2@0BOB0B4<[email protected]@102<O=11;O)0)')<=0;@O*102<O=-=@
2<:B*.O;*=O-;99B1O4=9;';3-;OR0B4<[email protected]@ O&1=
=0O;9;O1B0B/O-BOB0B<B0.@-BOB@<BA:B3BOB0-.
410/
410/
.-,0+
.-,0+
21 Ekim 2014 Salı
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Hasan
Emir Kavi, Türkiye’de saatte 80 iş kazası yaşandığını söyledi.
Kavi, yılda 706 bin işçinin iş kazası gerçeği ile yüzleştiğini söyledi
TMMOB’nin kuruluşunun 60. yılı etkinlikleri kapsamında Adana’da İKK tarafından 'İş
Sağlığı ve İş Güvenliği' konulu panel düzenlendi. Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panelin açılışında
konuşan Hasan Emir Kavi, iş kazasındaki
verilerin ürkütücü boyutlarını açıkladı. İş
kazalarının kayıtlara tam anlamıyla
yansıtılmadığını vurgulayan Kavi, "Son
yayınlanan SGK istatistiklerinde 2012 yılı
için iş kazası sayısı sadece 74 bin 871 iken,
TÜİK 2013 verilerine göre bu rakam 706
bindir. İki veri arasında zamansal uyumsuzluk bulunsa da aradaki devasa fark kayıt
dışı iş kazalarının ne kadar yüksek
olduğunu ortaya koyuyor." dedi. Dünya
Çalışma Örgütü'nün (ILO) 100 bin çalışan
başına ölümlü iş kazalarına ilişkin istatistiklerinde Türkiye’nin Avrupa'da başı çektiğini
dile getiren Kavi, ülkenin ölümlü iş
kazalarında El Salvador ve Cezayir'in
ardından dünya üçüncülüğüne yerleştiğini
kaydetti. Türkiye'de ölümle sonuçlanan iş
kazalarının 100 binde 20,5 iken bu rakam
Norveç, İsveç ve Danimarka gibi ülkelerde
100 binde 2 seviyesinde olduğunu ifade eden Kavi, "6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği
Yasası yürürlüğe girdikten sonra uygulamada yaşanan sıkıntılar gösterdi ki bu kanun
ve ilgili yönetmelikleri iş kazaları, iş cinayetleri ve meslek hastalıklarını önleyici bir
yeterlilikte değildir." diye konuştu.
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Makina
Mühendisi Mahmut Teberik, iş sağlığı ve
güvenliği konusunda tarafların görev ve
yükümlülüklerini sıraladı. Teberik, "Sorunun çözümü için olmazsa olmazları var.
'Risk gördüğüm yerde affetmem' diyen devlet, 'Risk gördüğüm yerde çalışmam' diyebilen işçi, 'Risk gördüğüm yerde
çalıştırmam' diyebilen işveren
olması gerek." şeklinde konuştu.
Devleti yönetenlerin insana bakış
açısını değiştirmesi isteyen Mahmut Teberik, devletin üzerine
düşen yükümlülükleri şöyle
sıraladı: "Bu işin fıtratında
ölmek var, güzel öldüler vb.
bakış açıları Mustafa Kemal’in
Türkiye’sine yakışmamaktadır.
Mevzuatlar tarafların görüşleri
alınarak çıkarılmalıdır.
Çıkarılan mevzuat tavizsiz
uygulanmalıdır. Bunun için
çok sıkı denetimler
yapılmalıdır. Sorunu
kaynağında çözmek için ‘Kurma ve işletme izin belgesi
sistemi’ yeniden getirilmelidir. Yönetim kadrolarına
siyasetin, tarikatın, senin
benim adamım değil,
gerçekten hak edenler getirilmelidir. Yönetim ve karar
mekanizması devlettir. Bu
nedenle devletin kadroları
sürekli olarak çok ciddi
meslek içi eğitimden geçirilmelidir. Kölelik düzeni
olan alt yüklenicilik sistemi ıslah edilmelidir. ‘Kısmi
gün çalışma’ gibi uygulamalar kaldırılmalıdır.
Çalışanların örgütlenme
özgürlüğü tanınmalıdır.
Ulusal güvenlik kültürü
oluşturulması için çaba
sarfedilmelidir. Ulusal
bir bilgi ağı
oluşturulmalıdır. KOBİ’ler için özel
"D.B0B?C3A;>CDA6A?3A6D213$
:C@A>C@#D4B@>B@<DA:B>DC::A@=A
B?D'&D*B-7B?<D'B7,B#)"5?;B?<?D0C@D;C@A?=C
C;>C8>C@D9>4;9@%DB>7D7C?=AD:B>C>C@A?AD9@:B;BD79;B$
.A>A;9@DB8BD9?>B@D0B;B:<?D9>B(B?DB7<-<?<D=C(A-:A@C/C7
=56C;=CD2C>A-8A;9@%D*A6A8D=CD.4D C@ C,C=CD0B;B:<8<6<
9@85>CDC:8C8A6D2C@C7A;9@!=C=A
B?)=BD=56C?>C?C/C7D/W6KVQ>W)+7TSW&HGVST7MUW1MSWUR
1QV<WJVROPQPRVQPWGV:VSUWUOTRUQULWMV<PRVSWTFTSJTFWE@JNUQTRUQWSU9
OUSTMRUW6TQIVRVQPSWEUQTWBULTRIUJTWAUWUNLTSWNVSPNPIPS
MV<PRVIVMV;V=PWEUQULBURUQTMRUWT<NVRWUOTROT?&KQGVSW2VMQVIP
O@SUITSOUWLUSNNUWMV<PRVSWTFTSJTFWE@JNUQTRUQOUWHQNVMVWBPLVS
HRKIJKFWE@QDSNDRUQWNKQTJNRUQTSWCU:QTWNUQLWUNIUJTSUWAUWHNUR
QUFUQAVJMHSRVQPSPSWT<NVRWUOTRIUJTSUWMHRWVBVQLUS>W,VS7PS
NVSPNPIPWAUWULHSHITJTWVBPJPSOVSWGDMDLW@SUIWNVCPMVSW'?W,VS
3VQPI>WVMAVS;PRPLWAUW*POVW"KVQP>W84?W,VSW1JMVW)<ULMHRK
0VSVMTWAUW3T;VQUNW3UOVQTLBTRUQTW"KVQPWTRUW8?W,VSW&TNV<
"KVQP7SPSWMV<PRVIVIVJPSVWSUOUSWHROK?TOOUNWHRVMRVQPWAU
BVNPCIVRPWHQNVIPSWUSWMH=KSWMVCVSOP=PWO@SUIRUQOUWGTRU
ODFUSRUSUS>WGKWMPRW847TS;TJTWHQEVSTFUWUOTRU;ULW,VSW1JMV
)<ULMHRKW0VSVMTWAUW3T;VQUNW3UOVQTLBTRUQTW"KVQPWTRUW3VQPIWAU
&TNV<W6KVQRVQP>WLUSNNULTWTFTSJTFWE@JNUQTRUQWJPQVJPSOVWHQNVMV
BPLVSWNVGRHWJHSK;KW6TQIVRVQPSWBULTRIUJTWSUOUSTMRU
EUQBULRUCNTQTRUIUOT?QEVSTFVJMHSRVQPSWT<NVRWUOTRIUJTMRUWTRETRT
11WIK:VGTQTSUWVBPLRVIVWMV<VSW,VSW3T;VQUNWAUW0VSVMTWOVJP
30W2VCLVSPWU;OUNW3VLAV>WJHSW45WMPROVW6KVQRVQPSWODFUS9
RUSIUJTWTBTSWE@JNUQTRUSWUIU=UWNVSPLRPLWUOUSWGTQTWHRVQVL
MVCVOP=PWDFDSNDMDWOTRUWEUNTQOT?W,VS7OVWTRLW6KVQRVQPS
MV<PRIVJPSVWLVQVQWAUQTROT=TWFVIVSWM@SUNT;TRUQTSWGDMDLWJH9
QKIRKRKLRVQWDJNRUSOT=TST>WBHLWGDMDLWURUCNTQTWVROPLRVQPSPWVSRV9
NVSW3VLAV>W:UQWNDQRDWHRKIJKFRK=V>WURUCNTQTMUWLVNRVSVQVLWLUSNU
BHLW@SUIRTWGTQW6KVQWAUWLHSEQUWIUQLUFTWLVFVSOPQOPLRVQPSPWLVM9
OUNNT?W3VLAV>W85WMPRRPLWJDQUBNUW,VS7PWBHLW@SUIRTWGTQW6KVQ
IUQLUFTW:VRTSUWEUNTQOTLRUQTSTWAKQEKRVMVQVL>W-2KWMPRW847TS;TJT9
STWODFUSRUIUMTW<RVSRVOP=PIPFW,VSW1JMVW)<ULMHRKW"KVQP
AVQOP?W85WMPROPQWGDNDSWHRKIJKFRKLRVQVWQV=IUSWODFUSRTMHQOKL?
&VNPRPI;PRVQPSWHRIVOP=PWO@SUIRUQOUWGTRUWGKW6KVQPWODFUS9
RUIUOULTWPJQVQPIPFWLUSNUWGTQW6KVQWAUWLHSEQUWIUQLUFT
LVFVSOPQIVMVWM@SURTLNT-WOUOT?+H=KSKSW:TBGTQWLUSNTSOUW,VS79
OVLTWLVOVQWPJQVQRPWGTQW6KVQWAUWLHSEQUWVSRVMPCPWHRKCIVOP=PSP
OTRUWEUNTQUSW3VLAV>WBHLWEDFURWGTQW6KVQWAUWLHSEQUWIUQLUFT
LVFVSOPLRVQPSPWGURTQNNT?&KQKIJVR>WOV:VWSTNURTLRTWAUW@FDSUWKM9
EKSW6KVQRVQWMV<V;VLRVQPWO@SUIOUW&HGVSTW<QHNUJNHRVQPWSU9
OUSTMRUWHQNVMVWBPLVSWNVGRHSKSWGTQBHLW6TQIVSPSW6KVQV
LVNPRIVIVJPSVWSUOUSWHROK=KSKWAKQEKRVMVSW3VLAV>W-88W6TQIV
TRLWUNV<NVW6KVQVWHRVSWLVNPRPIRVQPSPWEUQTWBULNTLRUQTSTWGTROTQOT?
2KW6TQIVRVQPSWLVNPRIVIVJPWOKQKIKSOVW6KVQPSWULJTL
LVRV;V=PSPWODCDSODL?W&VNPRVSW6TQIVRVQPSWOVWUNLTSWNVSPNPI
MV<VIVMV;VLRVQPWQTJLTSUWLVQCPW6KVQWAUWLHSEQUWIUQLUFTITF
HRIVJPSVWQV=IUSW84?W6KVQPWGKWMPRWMV<IVIVWLVQVQPWVROPL-WOTMU
LHSKCNK?-UQWMUQOUWOUIHLQVNTLWUMRUIRUQ>WVBPLRVIVRVQ>
MDQDMDCWAUWITNTSERUQWHRVGTRTQWVIVWGKSRVQW:VMVNPSWHRV=VS
VLPCPSPWFUSETSRUCNTQU;ULWBUQBUAUOUWOU=UQRUSOTQTRIURTOTQOTMUSW3VLAV>WLHSKCIVJPSPWC@MRUWJDQODQOD-+DSMVSPSW:UQWM9
UQTSOUWUMRUIRUQWHRKMHQ?WVRLWNVRU<RUQTSTWHQNVMVWLHMVGTRTMHQ
VIVWHSRVQW:VMVNPSWHRV=VSWVLPCPSPWOU=TCNTQU;ULWODFUMOU
EURTCITMHQ?W2TFTIWOUWGKWBUQBUAUOUW:VMVNPIPFPW6HQIDRUWUN9
IUITFWEUQULTMHQ?W,VS>WODSMVSPSWUSWEDFURWLUSNRUQTSOUSWGTQT?
*URTCIUMUWIDJVTNWVIVWJPLPSNPRVQPWHRVSWGTQWCU:TQ?W++
yöntemler geliştirilmelidir. İstihdam ve
eğitim sistemleri arasında işbirliği
sağlanmalıdır.”
'İŞVERENLER HER
TÜRLÜ ÖNLEMİ ALMALI'
İşverenlerin öncelikle İSG’nin sağlanması
için her türlü önlemi alması uyarısında bulunan Teberik, şöyle devam etti: "Araç ve
gereçleri noksansız bulundurmak,
Alınan İSG önlemlerine uyulup
uyulmadığını denetlemek, İşçileri
mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları
konusunda bilgilendirmek, İSG
eğitimini vermek, işçiler de İSG
konusunda alınan her türlü önleme uymak, zorundadırlar. Tüm çalışanların
sorumluluklarını yerine getirmeleri
hususunda hesap sorulacağını bilmelerini sağlayın. Terfi ve ödüllendirmede İSG
kriterine yer verin. Çalışanların katılımını
ve ilgisini teşvik edin. İSG performansını
en önemli iş sonucu olarak değerlendirin.
Doğru insanları doğru işlerde çalıştırın.
Son olarak bir insan hayatının bedeli
nedir? sorusunun yanıtını, işin kolayına
kaçmadan vermelidirler."
'ÇALIŞANLAR TALİMATLARA UYMALI'
Çalışanlar ve sendikaların da iş sağlığı ve
güvenliği konusunda sorumluluklarına
dikkat çeken İSG Uzmanı Mahmut Teberik,
bu konuda şunları söyledi: "Çalışanlar,
güvenli çalışmalı, prosedür ve talimatlara
uymalıdır. İSG konularında reaktif değil (olay
sonrası), proaktif rol oynamalıdır (olay öncesi). İSG konusunda kendisine ve iş
arkadaşlarına karşı olan sorumluluğunu yerine getirmelidir. Güvensiz durumları amirIerine rapor etmelidir. Yeteneklerini geliştirecek
eğitimleri almalıdır. Aldığı eğitimleri
çalışmalarında uygulamalıdır. İşe yeni girmiş,
genç ve tecrübesiz çalışanlara rehberlik
yapmalıdır. İSG performansının
iyileştirilmesinde yönetime ve İSG Kurullarına
yardımcı olmalıdırlar." (CİHAN)
*
"*"$'&*!#*'
"%')!#)(*#$&&*(%(%)$)
'&+*)<?D!1658D&5@C/AD,C
*1>2C3C>D'4@A68DB9@4!?B
21@C#D35@C DA>CD2C>C?D.B@<-D9@:B8<
"9(4D,CD5?C;=9(4)=BD7C?=A3A$
?ADC?D0<6><D9>B@B7D:4@A68
@B7B8>B@<?=BD213:C@=A%*1>2C=C
=B0BD1?/CD.A?>C@>CDAB=CDC=A>C?
;C@>AD,CD;B.B?/<D:4@A3:D3B;<3<
):CDD8A>;9?4DB-:<
1658D&5@C/ADTRUWEURUSWGVQPCWHQNVIPW+H=KWAU
*DSUMOH=K7OVWLUSOTJTSTWUSW:PFRPWHRVQVLWNKQTFI
QVLVIRVQPSOVWE@JNUQOT?W2@REUOUWOV:VW@S;U
GTSRUQRUWT6VOUWUOTRUSWMUQRTWAUWMVGVS;P
NKQTJNWJVMPJPW854/7NUW8WITRMHSK
VCNP?3DQLTMUW0UMV:VN
1;USNVRVQPW2TQRT=T7SOUS
3(012WMV<PRVS
VBPLRVIVMVWE@QU>
2TQRT=TSW-@FDI
0DQU;TWAUW2@REUJUR
3KQTFIW(V<HQK->
JHSWMPRRVQOVWNUQ@Q
HRVMRVQPSPSWJHSV
UQIUJTWAUWGVQPC
JDQU;TMRUW+H=KWAU
*DSUMOH=KWTR9
RUQTSOUWNKQTFI
VRVSPSOVWMVCVSVS
EURTCIUMTWHQNVMV
LHMOK?W0HSWGTQLVB
MPROVWG@REUMUW:KFKQ
AUWEDAUSTSWEURIUJTMRU
OV:VW@S;UWGTSRUQRUWT6VOU
UOTRUSWMUQRTWAUWMVGVS;PWNKQ9
TJNWJVMPJPW8548WMPRPSOVW4>.WIT9
RMHSVWKRVCPQLUS>W854/7NUWTJUW8WIT9
RMHSKWVCNP?3(012W2VCLVSPW2VCVQVS
RKJHM>WLHSKMVWTRTCLTSWOU=UQRUSOTQIUJTSOU>
G@REUMUWTCWAUWVCWAUQU;ULWJULN@QDSWNKQTFI
HROK=KSKWGURTQNUQUL>WGTQLVBWMPRWTBTSOUWVNPRVS
VOPIRVQPSWJHSKBRVQPSPSWVRPSOP=PSPWT6VOUWUNNT?3KQ9
TFITSWGKWG@REUOULTWTRRUQTSWEUQBULW<HNVSJTMURTSTWHQ9
NVMVWBPLVQOP=PSVWTCVQUNWUOUSWRKJHM>WNKQTFI
MVNPQPIRVQPSPSWGUQVGUQTSOUWOT=UQWMVNPQPIRVQPWOV
BULIUMUWGVCRVOP=PSVWOTLLVNTWBULNT?2@REUMUWEURUS
MUQRTWAUWMVGVS;PWNKQTJNWJVMPJPSPW858/WMPRPSOVW.WIT9
RMHSVWBPLVQIVW:UOU6RUQTWHROK=KSKWVLNVQVSWRKJHM>
JHSWO@SUIOUWIUMOVSVWEURUSWHRVMRVQPSWGKW:UOU9
6RUQTSTWOKQOKQVIVMV;V=PSPWAKQEKRVOP?RKJHM>WGVFP
IDFUWAUWLDRNDQWIUQLUFRUQTSTSWGKWHRVMRVQOVWNV:QT<
UOTRIUJTMRUWTRETRTWHRVQVLWCKSRVQPWLVMOUNNTW-2K
JVROPQPRVQWNKQTFIWJULN@QDSDSW;VSPSPWV;PNNP?W+DSMV
LDRNDQDSUWAUWITQVJPSVWHQNVLWHRVQVLWHQNVMV
BPLVQOP=PIPF>WEUFTRT<WE@QDRIUJTMRUW3DQLTMU7STS
<QUJNTTSTWVQNPQVSWGKWUJUQRUQTWGVQPSOPQVSWSHLNVRVQPS
URWDFUQTSOUWNKNKRIVJPWRVFPI?W2TFWNKQTFIWVSRVIPSOV
G@REUSTSW<VFVQRVIVJPSPWGKQVOVLTWNVQT:TWUJUQRUQTIT9
FRUWOUWMV<PMHQKF?W)SJVSWLUSOTWIVRPSVWFVQVQWAUQ9
IUIURT?W2KWUJUQRUQTITFWTSJVSRPLWNVQT:TWGHMKS;VWHQ9
NVLWITQVJWHRVQVLWGKRKSOK=KWG@REUSTSWVOPMRV
VSPRV;VLNPQ?-3(0127PSW-@FDIW0DQU;TWAU
2@REUJURW3KQTFIW(V<HQK-SVWE@QU>W@FDIW0DQU;T
TRUWG@REUMUWEURUSWGVQPCWHQNVIPWUSW:PFRPWH9
RVQVLWLUSOTJTSTWNKQTFI
QVLVIRVQPSOVWE@JNUQOT?3KQ9
TFIW2VLVSRP=PWAUQTRUQTSU
E@QUWJVOU;U
VSRPKQ6V7MVWEUBUS
MPRW 5.WGTSWLTCTWNKQ9
TFIWVIVBRPWFT9
MVQUNWMV<NP?
#VQOTS7OUWGK
QVLVIW/.4WGTS>
+TMVQGVLPQ7OV
TJUW8/5WGTS
LTCTMTWEUBNT?
(V<HQOV>
*1W2@REU9
JT7SUWMV<PRVS
NKQTJNTLWNKQRVQ
JHSWHRVMRVQPS
VQOPSOVSWGTQWITL9
NVQWOKQVLRVJVWOV
G@REUMUWMUSTOUS
GVQPCPSW:VLTIWHRIVJP
:VRTSOUWVOUNVWVBPLW:VAV
IDFUJTWOKQKIKSOVLTW+H=K
AUW*DSUMOH=KWTRRUQTSTWEUFIUL
TBTSWBHLWJVMPOVWMUQRTWAUWMVGVS;PWFT9
MVQUNBTSTSWGULRUOT=TWGURTQNTROT?S;ULTWMPRRVQOVWOV9
:VWBHLW)JNVSGKR7OVSWLVRLPCWMV<PRVSWLDRNDQ
NKQRVQPSOVWGVCRVIVWSHLNVRVQPWVQNPLW1SLVQV>W)FITQ7TS
MVSPWJPQVW1OVSV>W*VFTVSNU<WAUW#UQJTSWETGTWTRRUQOUS
OUWEUQBULRUCNTQTRIUMUWGVCRVOP?W1;USNURUQWGK
JVMUOUWIDCNUQTWV=RVQPSPWEUSTCRUNTQRUQLUS>W1SVOHRK79
SKSWBUCTNRTWMUQRUQTSOUWHNKQVSWAVNVSOVCRVQPSWOVWMKQN
TBTSOULTWNVQT:TWAUWNKQTJNTLWIULVSRVQVWETOUGTRIUL
TBTSW)JNVSGKR7KSWMHRKSKWNKNIVWOUQOTWHQNVOVS
LVRLNP?0TRV:RVQPSWJKJIVJPMRVWGTQRTLNUW+H=KWAU
*DSUMOH=KW1SVOHRK7OVLTWCU:TQRUQOUWNKQTFI
MVNPQPIRVQPWOVW:PFWLVFVSOP?W8555WMPRPSOVWGKWG@REUR9
UQOUWUSWBHLWQV=GUNWE@QUSW%WTROUWNH<RVIWGUREURTWNKQ9
TFIWNUJTJTWJVMPJPW458WTLUS>WGKWQVLVIW854/WMPRPWJH9
SKSOVW4%%7UWMDLJUROT?2USFUQWCULTROUWGKWTRRUQOULT
MVNVLWJVMPJPWOVW44WGTSW8!87OUSWMDFOUW4 .7RTLWGTQ
VQNPCRVW8$WGTSW$/.7UWBPLNP?W0HSW4/WMPROVWNUJTJRUQTSWUS
:PFRPWVQNNP=PWTRRUQWVQVJPSOVWVSRPKQ6VWTRLWJPQVOVWMUQ
VROP?W2KWO@SUIOUWVSRPKQ6V7OVWNUJTJWJVMPJPW/WLVNPSV
BPLVQLUS>WMVNVLWJVMPJPWOVW WLVNWMDLJUROT?1MSP
O@SUIOUWNUJTJWAUWMVNVLWJVMPJPWVQNPCW:PFPSOVW#VQOTS
TLTS;TWJPQVOVWMUQWVROP?W#VQOTS7OUW8555WMPRPSOVW%
HRVSWNUJTJWJVMPJPW8.7U>W%8'WHRVSWMVNVLWJVMPJPWTJUW'
GTSW !7MUWBPLNP?W..WNUJTJWAUWNH<RVIW$WGTSW8.$WMVNVL
LV<VJTNUJTMRUWNUJTJWAUWMVNVLWLV<VJTNUJTWVBPJPSOVS
VBPLWVQVWTRLWJPQVOVWGKRKSVSW*VFTVSNU<7NUWTJUW8555
MPRPSOVSWGKWMVSVWMVNVLWLV<VJTNUJTW/WLVNNVSW6VFRV
VQNNP?(V<HQOV>WG@REUOULTWNKQTFIW<HNVSJTMURTSTS
MVNPQPIWTCNV:PSPWVQNPQVSWUSW@SUIRTWSUOUSWHROK=K
GURTQNTROT?WLHSHITW2VLVSRP=PWAUQTRUQTSUWE@QU
85549854'WMPRRVQPWVQVJPSOVWG@REUOULTWTRRUQWTBTS
VRPSVSWNUCATLWGUREUJTWJVMPJPW/8'WHROK?W3H<RVIW/
ITRMVQWRTQVRPLWMVNPQPIWTBTSWNUCATLWGUREUJTWVRPSPQLUS>
48WGTSW.8.WLTCTRTLWNH<RVIWTJNT:OVIWJ@FDWVRPSOP?
3KQTFI;TRUQTSWMVNPQPIWMV<IVLWTBTSWUSWTJNULRT
HROK=KWTRRUQWVQVJPSOVW*VFTVSNU<>W#VQOTS>WVNVM
@SUWBPLNP?WVNPQPIRVQPSWVQNIVJPMRVWTCWODSMVJPSPS
G@REUMUWM@SURTLWTRETJTWBH=VRPQLUS>WEUQULWTC
EUQULJUWNKQTFIWVIVBRPWJUMV:VNRUQOUWOUWMDLJURIU
LVMOUOTROT?W855!WMPRPSOVWG@REUOULTW4
:VAVRTIVSPSVWTBW:VNRVQOVSWEURUSWMHR;KWJVMPJPW/>%
ITRMHS>WOPCW:VNRVQWMHR;KWJVMPJPWTJUW4'%WGTSWJU9
ATMUOUMOT?W854/WMPRPSVWEURTSOT=TSOUWG@REUOULT
:VAVRTIVSPWJVMPJPW4$7V>WTBW:VNWMHR;KWJVMPJPW45>.
ITRMHSV>WOPCW:VNWMHR;KWJVMPJPWTJUW'%.WGTSUWBPLNP?
+HRVMPJPMRVW!WMPROVWMHR;KWJVMPJPSOVWMDFOUW4!$7RKL
GTQWVQNPCWLVMOUOTROT?W(V<HQOV>WG@REUOUW854'
MPRPSPSWTRLW$WVMPSOVWJV=RVSVSWVQNPCPSWGKWMPRPSWJH9
SKSOVWMHR;KWJVMPJPSPSW48WITRMHSWLTCTMT
GKRV;V=PSPSWTCVQUNTSTWAUQOT=TWGURTQNTROT?3DQLTMU7OU
KBVLRVWJUMV:VNTSWMVMEPSRVCIVMVWGVCRVIVJPMRV
LDRNDQWNKQRVQPSVWLVNPRIVMPWFHQRVCNPQVSWGTQWSUOUSWHQ9
NVOVSWLVRLNP?W+TMVQGVLPQ>W#VQOTS>W,VS>W0TTQN>W2VN9
IVSWETGTW@SUIRTWNKQTFIWIUQLUFRUQTSUWM@SURTL
KBVLWJU6UQRUQT>WHNHGDJRUWKRVCPIPSWMVSPSVWVRNUQSVNT6
HRKCNKQIVMVWGVCRVOP?WNHGDJRUWKRVCPIPSWKFKSWFV9
IVSWVRIVJPWOV:VWBHLWNKQTJNTWKBV=VWM@S9
RUSOTQTQLUS>WNKQWCTQLUNRUQTWOUWKBKCWHRVSWTRRUQUWM@SU9
RTLWNKQW<QHEQVIRVQPSPWEURTCNTQIUWMHRKSVWETNNT?W
++
Ekim 2014
211Şubat
2013 Salı
Perşembe
3+894/8.9-6.84862971
768.+-398&08398612/'2.2
--# 605+7!3539""!)79"
/54+8691-48642090,+,/9568'8)2
7175#9(73'79767047&)56547(5456#
74/8.4869189(,3,3937/459(56
02./2329-4,&),68'801715
+GQKTU"OJTEU3FPETOTPNU+%USL9
SPTEKFQU3TCMTQU$TPLNJBNENU<SU%FEMF<TU"O9
JTEU3FPETENU3TCMTQNU1OSU/F7F<8U.GPMUSOJTE
7RKTETENQNQUFPITU<TLSLSUDRPUIRBTPSIUJSPMS>R
;[email protected]
)0)&ISU*)UJROKTPULFOTPONMUMHKHJUR;PTBTIN
;SLS6RUDSQBSU@SP=SMOSCIRPROSDRORP8USOJTEOTPULT
DHQHQU:QSJORUDRPUMNEJNQNUFOHCIHPTBTM5ULS9
LR?11UJH;TDRPOSPRQSUJGBS<;SPTIUESMI:PGQS
RORCMRQULSASPOSQLRPJSOSPLSUDHOHQTQU/F7F<8
@OFDTOU:O=SMISUMHKHJBHOHMU7T>TPNQNQ
DGKGMOGAGQGQUPSEJRUPTMTJOTPTU@:PSU0UJRO9
KTPULFOTPUBR<TPNQLTUFOLHAHQHUR6TLSUSIIR? SEJR
FOJTKTQULTU7SMU=FMURCUKT7NOLNANQTULRMMTIR
=SMSQU/F7F<8UDHULTUSMOSQLRARQLSUPTMTJNQU)9
&UMTINQTU=NMINANQNUDSORPIIR?U4SERQUFOTPTMUMRJE9
SQRQUDRPUCSKUE:KOSKSJSKSBSARQRQUTOINQNU=R>SQ
/F7F<8U54H<<SIOSUJH;ISJSOUPTMTJU)00UJRO9
KTPULFOTPUBR<TPNQLTLNP?U3HQHQUKTQNQLTUSOJTE
7RKTETENQNQUIT;JRQRULSASPRU&0UJROKTPULFOTP
BR<TPNQLT5ULRKSUMFQHCIH?/F7F<8USOJTEUESM9
I:PGQLSMRU:QSJORUFKHQBHOTPU;TMMNQLTULTUDRO9
@ROSPU<SPSPSM8UDHPTLTUSQU:QSJORUGOMSQRQ
#RQLREITQUFOLHAHQTURCTPSIUSIIR?!MRQBRUENPTLTU!E9
PTRO,RQU@SOLRARQRUDSORPISQU/F7F<8UC:KOSULS<TJ
SIIR5'FQPTU3SO=RMTU<SURQU@SORP?
4HKHJBHOHATUDTMINANJN>LTURESURQ8U#RQLRE9
ITQ8U.GPMRKSU<SU!ITOKTUSQUDGKGMUGOMSOSPLRP?U
TQTUFKHQBHUFOTPTM?U.GPMRKSUDGKGMUFKHQBH9
OTPLTQUDRPR?U.GPMRKSUSOJTEUESMI:PGQLSULT;T
ROMUTLNJOTPNQNUTINKFP?U.GPMUJGBS<;SPTI
MHKHJBHOHMUESMI:PGU=FMU:QSJOR?U'SMI:PGQ
EFQUKRPJRUKNOLNPU=FMUBRLLRUDRPU@SORCJS
@:EISPLRARU.GPMRKS8ULGQKTLTU:QLSU@SOSQ
7T>TPOTPLTQUDRPRU;TORQSU@SOLR?U.GPMRKS
CRJLRORM8URI;TOTIITMRUMNENIOTJTOTPUESDSDRKOS
ESMI:PLSU=FMU6T>OTUSOJTEU:ASERQSUET;R7ULSARO?
3HUMNENIOTJTOTPUMTOLNPNOLNANQLTUHJTPN>USOJTE
ESMI:PGULSULT;TURKRUDRPUMFQHJT
@SOSBSM?51OSU/F7F<8USOJTEUIRBTPSIRQRUKTETO
<SUCS66T6UDRPU>SJRQSUFIHPIJTQNQU=FMU:QSJOR
FOLHAHQHULROSU@SIRPSPSM8ULGQKTLTMRU;R=DRP
GOMSQRQUSOJTETU<SP@RUMFKJTKNU@:>S
TOTJTKTBTANQNQUTOINQNU=R>LRLSLR?U%**$
Pencerelerden sarkan askıların her birinin üzerinde alımlı kıyafetler var.
Ama burası bir butik veya giyim mağazası değil. Hatta bir reklam ajansı
ve Beyoğlu'nun işlek caddelerinden birisinde. İçeride masaların
üstünde bilgisayar ve ofis malzemeleri değil; elbise, çanta, ayakkabı ve
takılar serili. Belli ki çok farklı bir organizasyona ev sahipliği yapıyor
/SMU=FMUMRJESQRQUS<RQLS8UDRPUIGPOGU@RKSJSLRARUT9
JTUTIJTKTULTUMNKTJTLNANUSCKTOTPU<TPLNP?U SMOTJBN
4SPSJU2MHJHCULTUDHURERJOSPLSQUDRPR?U1ONC9LSARCU7TP9
IRERULSUDHUMFQHLTUMT6TUKFPTQU2MHJHC,HQUTMONQTU@SOSQ
DRPU6RMRP?U"EMRUHEHOUITMTEUK:QISJRQRUTQLNPTQU,TONC9
LSARC,RQU6TPMONONANQNUSCKTOTPNQUDRPU-GPRUITPT6NQLTQUSOS9
JSKSUITDRUIHIHOHKFPUFOJTENU<SU;S7ERQSU7HTQU<SPROJSER
FOHCIHPHKFP?U4SPSJU2MHJHC8U7PF-SKRU@SQSOUJGLGPG
FOLHAHU'&(0U'GPLGPGOSDRORPU SMOTJU1-TQENUG>SPRQLSQ
;TKTITU@S=RPRKFP?U%FLTQNQUM:PGMOSLRARU;N>ONUIGMSIRJ
TONCMTQONANQLTQUKTMNQTQU2MHJHC8U5.GMSIRJ
TONCMTQONMOTPNU=FMU6TPMONOTCIN?U3HUQSLSQOSUDR>RJUTP>H9
JH>UIGMSIRBROSPLSQUEGPLGPGOSDRORPUIGMSIRJRUDRP
TONCMTQONMU;TORQSU@SIRPJSOSPR?U+GQKTLTUKGMESOSQUFPIT
ENQN6U<SUQG6HEUTPINCNQTUDTMINANJN>LTUDHUIGMSIRJ
TONCMTQONMOTPNJN>NULS<TJUSIIRPLRARJR>UITMLRPLS
:QGJG>LSMRU*0UKNOU)0UKNOUR=SPRERQLSU=FMUBRLLRUPREMOSP9
OSUMTPCNUMTPCNKTKN>?U2UQSLSQOSUJFLTUSQLGEIPRERQRQULS
DHUPREMOSPUMTPCNENQLTUTMERKFQUTOJTENQNU;SLS6ORKFPH>?5
LRKFP?#N>ONUIGMSIRJUTONCMTQONANQNQURQETQOTPNQUSEMR
LSASPOSPRUHQHIJTENQTUQSLSQUFOLHAHQHUMTKLSLSQ
2MHJHC8U:>SOORMOSUTINOJTKTUMNKNOTJTKTQUMNKT6SIOSPRQ
DTCMTENQNQUSCKTOTPNKOTULSARCIRPROSDROSBSARQR8
IGMSIJSLSQUITMTEUHEHOGKOSUR;IRKT=OTPNQ
MTPCNOTQTDROSBSARQRU<SUDHUK:QISJOSULSULGQKT
MTKQTMOTPNQNQUMFPHQTDROSBSARQSULRMMTIU=SMRKFP?
2MHJHC8U5.TMTEUJTQINANQN8UKG>KNOOTPU:QBSU@SORCJRC
DRPUK:QISJRQUKSQRUL:QSJLSULSUEGPLGPGOSDRORPORM
K:QGQLSUKSQRUTONCMTQONMOTPUMT>TQNJNQLTU:QSJOR
FOLHAHQHU@:PLGAGJG>UR=RQUD:KOSUDRPU@GQGUFP@TQR>S
SIIRM?5ULRKSUMFQHCHKFP?U%FLTQNQULGQKTUMTKQTMOTPN
G>SPRQLSU=FMUBRLLRUDRPUDTEMNUFOHCIHPLHAHQTULRMMTI
=SMSQU2MHJHC8U53H@GQUDRPUMFIU7TQIFOFQHUGPSI9
JSMUR=RQU**)UORIPSUEHU;TPBTQNKFP?U6TBNMUDRP
IRC:PIGUGPSISDROJSJR>UR=RQUKTMOTCNMU*(UIFQ9
OHMUDRPUEHU;TPBTJTJN>U@SPSMRKFP?U2UQSLSQOS
DHUMTLTPUKGMESMUEHUMTKQTANUR;IRKTBNUFOTQUISM9
EIROUESMI:PGQLSUIGMSIRJUITPT6NQTUDTMINANJN>LT
RQETQOTPNUETLSBSUIGMSIJSMULSAROUITMTEUK:QGKOS
LSUR;IRKT=OTPNQNU@:PSDROSBSARQRULGCGQGKFPH>?5UR9
6TLSOSPRQRUMHOOTQNKFP?U'REISJRQURCOSKRCUCSMOR
;TMMNQLTULTUDRO@RU<SPSQU4SPSJU2MHJHC8UMNKT6SI
ES=RJRUR=RQUDRPU-GPRUFOHCIHPLHMOTPNQNUE:KOGKFP?U1ONC9
LSARCUR=RQU@SIRPROSQUSCKTOTPNQU;TQ@RERQRQUMTDHO
SLROSBSARQSUDHU-GPRUMTPTPU<SPRKFP?U2MHJHC8U5%FLT
ESMI:PGQLSU=TONCTQUITETPNJBNOTPULTU<TPU-GPRUR=RQLS?U2Q9
OTPUMTPTPU<SPRKFPOTPUGPGQGQU;TQ@RULSASPLSUFOLHAHQT
LTRP?U*0U7HTQONMUDRPUGPGQUJG8U)0U7HTQONMUDRPUGPGQUJG8
(0U7HTQONMUDRPUGPGQUJGU(0U7HTQONMUDRPUGPGQU@SIRPRPE9
SQR>8UTEONQLTU(UITQSU*0U7HTQONMUDRPUGPGQUTOTDRORKFP9
EHQH>?U3RPUGPGQGQG>OSUDHPTLTQU(UITQSUGPGQUTON7
=NMTDRORPERQR>?U!QETQOTPUTEONQLTUITMTEUEREISJRUROSULS
H>HQUL:QSJUR;IRKT=OTPNQNUMTPCNOTKTDROSBSMOSPRQRUDHPT9
LTUE:KOSJSMUREIRKFPH>?5UDRO@RERQRU<SPRKFP?U/PF-SKSUS<
ET;R7ORARUKT7TQUDRPULRASPUPSMOTJBNUSQ@R>U/SKQRPBRULS
MSQLRUR;IRKTBNQLTQUKFOTU=NMTPTMU7PF-SKR
LSEISMOSLRARQRUE:KOGKFPU<SUCHQOTPNU7TKOTCNKFP5/PF-S
@GQLSJSU@SOLRARU>TJTQU;SJSQUMSQLRJOSUSCOSCIRPLRJ?
4SQLRUR;IRKTBNJUFOTQUKTULTUFOJTKTQUCSKOSPSUDTM9
JTKTUDTCOTLNJ?U$TMNQU@S=JRCISUKTMOTCNMU*UMROF
<SPLRJ?U4ROFU<SPLRMISQUEFQPTUDRP=FMUMNKT6SIRJRQUG>9
SPRJSUFOJTLNANQNU@:PLGJ?U4SPSJU3SKUROS
MFQHCHPMSQUDRPUTQLTUDHU6RMRP
BTQOTQLN?U1JTBNJN>8UIGMSIRJ
TONCMTQONMOTPNJN>NUDRPT>
6PSQOSJSM?UGQMGU;S79
RJR>UR;IRKTBNJN>UFOTQLTQ
6T>OTENQNUETINQUTONKFPH>?
3HU;SPUCSKUR=RQU@S=SPOR8
ETLSBSUMNKT6SI8UISMEIRO8
TMESEHTPUR=RQU@S=SPOR
LSARO?5.GPMRKSLSUDHUIR7
FP@TQR>TEKFQOTPNQU=FM
KSQRUFOLHAHQHU<SU=FMUENM
KT7NOJTLNANQN
<HP@H9
OTKTQU/SKQRPBR8
5$HPIULNCNQLT
DHQHQU=FMULT;T
DGKGMU:O=SMISMR
:PQSMOSPRQRU@:PGK9
FPH>?UJTPNJUDH
MG=GMUMG=GM
@SORCRJOSPUKTMNQU>T9
JTQLTUDGKGMUFP@TQR9
>TEKFQOTPTU<SU=FMULT;TU6T>OTUMTINONJONU7PF-SOSPS
L:QGCGP?U1JTBNQTUFU>TJTQUHOTCTDROSBSARQR
LGCGQGKFPH>?5ULRKFP?/PF-SKSUMTINON7UTONC9LSARCUKT7TQ
1EONU4HPIHOHC8U5QBSORMOSUS<RJLSULHPTQU;R=
@RKJSLRARJUMNKT6SIOSPRJRUDHPTKTU@SIRPLRJ?U2QOTPN
DTCMTURQETQOTPNQUTON7U@RKRQSBSMUFOJTENUDSQRUJHIOHUSIIR?
1JTU:QBSORMOSUDSQRUJHIOHUSLSQUMSQLRUG>SPRJSU@:PS
FOTQUMNKT6SIOSP?5ULSPMSQ8UDRPUDTCMTUMTINONJBNUFOTQU'S=RO
"PLSQULSULHK@HOTPNQNU<SU7PF-SQRQU:QSJRQRUCHUR6TLSOSPOS
TQOTINKFP53HPTLTMRUMNKT6SIOSPRQU;S7ERUCNMU<SU@G>SO
MNKT6SIOSP?U3SQULSUS<LSQUMHOOTQJTLNANJU<SUCRJLRKS
MTLTPU;R=U@RKJSLRARJUMNKT6SIOSPRU@SIRPRPMSQUDHQTULRMMTI
SIIRJ?U3HPTLTMRUTJT=UTEONQLTU;R=
MHOOTQJTLNANJN>UFD-SOSP
<SUSCKTOTPNUMTPCNONMON
LSARCUIFMHCUKT7JTM?
3RPUQFMITLTU=FMU<SP9
RJORUFOTBTANQN
LGCGQGKFPHJUDH
@GQGQ?UGQGQUEF9
QHQLTU;R=
@RKJSLRARJUDRPUSO9
DRESKRUDRPRQSU;SLRKS
SIJRCU@RDRUFOTBTANJ8UF
LTUDTQTUDRP
;SLRKS
<SPJRCU@RDRUFOTBTM?
#SP;TQ@RUDRPUJTLLR
DSMOSQIRUR=RQLSUFO9
JTLTQUEGPLGPGOSDRORP
FOJTENUT=NENQLTQULT
=FMU:QSJOR?5%
*$
($*+*'+*$*' *"+*$'+**' *"
+((' ("+($*+$(' (
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, mart ayında yaşanan don olayının fındık, kayısı, elma gibi hasadı süren cevizde de rekolteyi önemli ölçüde etkilediğini bildirdi. Bayraktar, “Rekoltenin geçen yılın 25-30 bin
ton altında kalacağı tahmin ediliyor. 212 bin ton olan üretimin, bu yıl 185 bin tonlarda kalacağı tahmini yapılıyor.” dedi.
Son yıllarda ülke içi ceviz tüketiminin hızlı bir
şekilde arttığını ifade eden Şemsi Bayraktar,
üretimin ihtiyacı karşılayamadığını bildirdi.
Bayraktar, şunları kaydetti: “Ülkemizin
hemen tamamında yetişen cevizde, üretimimiz her yıl artış gösteriyor. Ceviz tüketiminde de önemli artışlar yaşanıyor. 2000
yılında 108 bin ton ceviz tüketilirken, 2011
yılına gelindiğinde bu rakam, yüzde 90,7
artışla 206 bin tona yükseldi. Oysa
bu dönemde üretim yüzde 58
arttı ve 116 bin tondan 183 bin
240 tona çıktı. Bunun bir
sonucu olarak 2000 yılında
4 bin 210 tonu kabuklu olmak üzere 5 bin 600 ton
olan ceviz ithalatı, 2013
yılında 26 bin tonu kabuklu
olmak üzere 29 bin tona
yükseldi. Ceviz ithalatına
harcanan döviz miktarı, 20002013 döneminde 3,54 milyon
dolardan 106 milyon dolara çıktı.
Buna karşın, 2000 yılında 303 ton olan
ceviz ihracatı, 2013 yılında 4 bin tonda kaldı.
Ceviz ihracatından sağlanan döviz miktarı
ise 1,2 milyon dolarken, 2013 yılında 46,8 milyon dolara yükseldi. Sonuçta 46,8 milyon
dolarlık ceviz ihracatı yapılsa da ithalat 106
milyon doları buluyor. Ana vatanı olduğumuz
bu üründe ithalatçı değil, ihracatçı olmalıyız.
Modern kapama bahçelerle üretim ve kaliteyi
hızlı bir şekilde artırabiliriz. Çok daha fazla
ihracat yapılabiliriz.”Ana vatanı Anadolu,
Kafkasya ve İran olan cevizin dünya
genelinde 50’den fazla ülkede yetiştirildiğine
dikkat çeken Bayraktar, şöyle devam etti:“Kabuklu ceviz üretimi dünya çapında, 19952012 döneminde 1,06 milyon tondan 3,41 milyon tona çıktı. 2012 yılında, Çin 1,7 milyon
ton üretimle ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi
450 bin tonla İran, 426 bin tonla ABD, 194 bin
tonla Türkiye izledi. Dördüncü sırada yer
alan Türkiye’yi, Meksika, Ukrayna,
Hindistan ve Şili takip etti. 8 ülke
dünya ceviz üretiminin yüzde
89’unu karşıladılar.” Ceviz üretimi ve kalitesinin artırılması için
iklim ve toprak şartlarına uygun
fidanlara ihtiyaç olduğunu
dikkati çeken Bayraktar, “Meyve
bahçelerinin oluşturulmasında
yapılan hataların telafisi yok.
Üreticilerimiz ceviz bahçesi kurmaya karar verirken mutlaka uzman
kişi veya kuruluşlardan teknik yardım
almalıdır. Ceviz bahçesi kurmak isteyen
üreticilerimizin fidan alırken dikkatli olmaları,
güvenilir fidan kuruluşlarını tercih etmeli,
aldıkları fidanlar adına doğru kaliteli, sağlıklı
olmalıdır.” dedi.Şemsi Bayraktar, öncelikli
hedefin ceviz üretiminde 'kendine yeter
ülke' olmak, daha sonraki hedefin de
pazarlama sıkıntısı çok fazla görülmeyen
bu üründe önemli ihracat rakamlarına
ulaşmak olduğunu bildirdi. (CİHAN)
)#))))+#"+&!!%
&!%#%%&%+!&
#)&+)&#
Kayseri Valisi Düzgün: "Kayserili iş adamları üretimden kazandığını yeniden
yatırıma dönüştürmesiyle bilindiği için yabancı yatırımcılar kentimizi tercih
ediyor.Yabancılar, sıfırdan fabrika kurmak çok daha maliyetli olduğu için
genellikle ortaklık yaparak mevcut fabrikayı büyütme yolunu tercih ediyor"dedi
.GPMRKS,QRQUSQU:QSJORUETQTKRUMSQIOSPRQLSQUDRPRER
FOTQU4TKESPR,LSURCUTLTJOTPNQNQU@RPRCRJBRORAR8
KTDTQBNUKTINPNJBNQNQUMSQISU@SOJSERQRUETAONKFP?4TK9
ESPRUTORERU2P;TQU+G>@GQ8U11UJH;TDRPRQSUKT7INAN
T=NMOTJTLT8UUETQTKRUD:O@SERQLSUGPSIRJUKT7NOTQ
4TKESPR,KSUKNOUR=RQLSUKFAHQUDRPUCSMROLSUKTDTQBNURC
TLTJNU;SKSIOSPRU<SUDGPFMPTIOTPNQU@SOLRARQR8UETQTKR
D:O@SOSPRQLSURQBSOSJSUKT7TQU;SKSIOSPRQURC
DTAOTQINENU@:PGCJSOSPRUKT7INANQNUE:KOSLR?4SQIRQ
.GPMRKSU@SQSORQLSUKTDTQBNUKTINPNJBNOTPNQUSQU=FM
ISPBR;USIIRARUROMU9UROUTPTENQLTUKSPUTOLNANQTURCTPSIUS9
LSQU+G>@GQ8U54TKESPRORURCUTLTJOTPNUGPSIRJLSQ
MT>TQLNANQNUKSQRLSQUKTINPNJTUL:QGCIGPJSERKOS
DRORQLRARUR=RQUKTDTQBNUKTINPNJBNOTPUMSQIRJR>RUISPBR;
SLRKFP5ULSLR?#SJSQU;SPURORQ8UKTDTQBNUKTINPNJBNOTPN
CS;RPOSPRQSULT<SIUSIJSOSPRQSUPTAJSQUDHUMRCROSPRQU@9
SOSBSMU<TTIUSLSQ8UMTPONUFPITMONMOTPUMHPTDROSBSMOSPR
ROOSPRUISPBR;USIIRARQRU<SULT<SIUSLROSQU;SPUROS
@RIJSLRMOSPRQRUR6TLSUSLSQU+G>@GQ8U4TKESPR,KSULT<9
SIUDSMOSJSLSQ8UMSQLRUREISMOSPRKOSULSU@SOSQU=FM
ETKNLTUKTDTQBNUKTINPNJBNUFOLHAHQH
<HP@HOTLN?$TDTQBNURCUTLTJOTPNQNQU4TKESPR,LSMRU6RP9
JTOTPOTURCUFPITMONANUMHPJTENQNQUKTQNUENPTU16PRMTU<S
2PITU1EKTUGOMSOSPRQLSQU@SOSQU<SU4TKESPRORUETQTKR9
BROSPRQU@RPRCRJBRORMUPH;HQHU:APSQSQUDGPFMPTIOTPNQ
LTUMSQLRUGOMSOSPRQSUKTINPNJUR=RQULT<SIIS
DHOHQLHAHQHUDSORPISQU+G>@GQ8UETQTKRBROSPRQU@RI9
JSOSPRULHPHJHQLTULTUBRLLRUTQOTJLTUMFOTKONMOTP
EHQLHMOTPNQNULROSU@SIRPLR?4SQISU@SOSQUKTINPNJBNOTPNQ
DGKGMU=FAHQOHAHQHQUMSQLROSPRQLSU<TPUFOTQU7TPTKOT
4TKESPRORU>SMTENQNUDRPOSCIRPJSMUREISLRMOSPRQRUTQOTITQ
+G>@GQ8U5$TDTQBNOTP8UEN6NPLTQU6TDPRMTUMHPJTMU=FM
LT;TUJTORKSIORUFOLHAHUR=RQU@SQSOORMOSUFPITMONMUKT9
7TPTMUJS<BHIU6TDPRMTKNUDGKGIJSUKFOHQHUISPBR;
SLRKFP?U3HULTUTEONQLTU4TKESPRORUETQTKRBROSPRQURCRQS
KTPNKFP?U+T;TU:QBSU&UGOMSKSUR;PTBTIUKT7JTENQT
PTAJSQUKTDTQBNUFPITMONMITQUEFQPTUR;PTBTIUKT7INAN
GOMSUETKNENQNU0,TU=NMTPTQU6RPJTOTPU<TP?U2PITMUFOH9
QTQUKTDTQBNUKTINPNJBNQNQU7T>TPUTANUDRPUTQOTJLT
DR>SULSU@S=JRCUFOHKFP?U%**$
21
17 Ekim
ubat 2014
2013 Salı
Per embe
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Türkiye'de
bazı taleplere karşılık vermek için ödün vermek
çözüm olmuş. İmralı'dan bir talep doğuyor, yerine getiriliyor, adı çözüm. Kandil'den bir talep
doğuyor, yerine getiriliyor, adı çözüm" dedi
eşitli temas ve ziyaretler için Antalya'da bulunan Bahçeli, Korkuteli
Ç
ilçesinde halka seslendi, daha sonra, Korkurteli Belediye Başkanı Hasan
Gökçe'yi makamında ziyaret etti. Genel
Başkan yardımcıları, milletvekilleri ve
Merkez Yönetim Kurulu üyeleriyle iki
gündür Antalya'da bulunduklarını belirten Bahçeli, MHP'li belediye
başkanlarıyla toplantı yaptıklarını ve Antalya'da 30 Mart Mahalli İdareler seçimlerinde kazandıkları belediye
başkanlıklarını yerinde ziyaret ettiklerini
söyledi. Korkuteli'nin 1999 yılından bu
yana MHP'yi hiç yalnız bırakmadığını ve
bağrına bastığını ifade eden Bahçeli,
bundan dolayı hangi partiden olursa olsun Korkuteli'nde yaşayan her
vatandaşa teşekkür ve şükranlarını
sunduklarını dile getirdi. Korkuteli'nin
Antalya'nın yaylası olduğunu ve gün
geçtikçe modern bir ilçe haline geldiğini
belirten Bahçeli, Belediye Başkanı
Hasan Gökçe'nin ilçeye önemli hizmetler
yapacağını söyledi. Bahçeli, "Hasan
Gökçe'nin her türlü haksızlığa karşı da
büyük bir sabrı vardır. Korkuteli,
adaletsizliği, kendi vicdanına iradesiyle
ortaya koyarak bir kez daha Gökçe'yi
bağrına basmıştır. O bakımdan çok
teşekkür ediyorum" dedi.
- "Çatışma ve ölüm
dalgası Türkiye'ye yaklaşmıştır"
Türkiye'nin 7 Ekim'den bu yana çok
karışık bir hale geldiğini savunan MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli, adına
"Arap Baharı" denilen ve Tunus'tan
başlayıp, Mısır'a, Libya'ya, Suriye'ye
geçen çatışma ve ölüm dalgasının
Türkiye'ye de yaklaştığını öne sürdü.
Birçok hainin fırsat kolladığını ve
Ortadoğu'daki gelişmelere ve Suriye'nin
kuzeyinde "Batı Kürdistan" hevesinde
olanlara özenerek Türkiye'yi kan gölüne,
yıkıma ve yangına çevirmeye çalıştığını
belirten Bahçeli, şöyle konuştu: "Bir an
düşününüz 7 Ekim'den bu yana İstanbul'un her sokağında, her semtinde otobüsler yanıyor, arabalar yanıyor,
mağazalar talan ediliyor, sürekli
yangınlar çıkartılıyor. İnsanımızda huzur
ve güven kalmamış. Yine aynı süreç
içerisinde Güneydoğu Anadolu'nun
birçok il ve ilçelerinde sürekli olarak
eylemler ortaya konuyor, ayaklanmanın
provaları yapılıyor. Türkiye'de kuzey
Kürdistan kurulması için Türkiye
Cumhuriyeti Devletini tehdit ve tahrip
ediyor. Bunun adına da birileri çözüm
diyor fakat çözümün ne olduğunu da bir
türlü söyleyemiyor. Türkiye'de bazı taleplere karşılık vermek için ödün vermek
çözüm olmuş. İmralı'dan bir talep
doğuyor, yerine getiriliyor, adı çözüm.
Kandil'den bir talep doğuyor, yerine getiriliyor, adı çözüm. Güneydoğu'nun her
yeri yangın, karakollar basılıyor,
kaymakamlık binaları işgal ediliyor, valiler ortada yok, sadece polis kardeşlerimiz
kalmış, Türkiye de hala çözüm peşinde."
Çözümden ne anlaşılması gerektiğinin
ise bir türlü söylenemediğini ifade eden
Bahçeli, 1978 yılında Diyarbakır'ın Lice
ilçesinin Fis köyünde birinci kongresini
yapan terör örgütü PKK'nın amacının
bağımsız Kürdistan devleti kurmak
olduğunu savundu. Bahçeli, 1984
yılından bu yana 40 bin kişi ve 7-8 bin
civarında emniyet mensubu ve askerin
şehit olduğunu belirterek, "O günden
bugüne kadar bu ülkeyi yönetenler, bu
kadar çözüm isteğinde heveslenenler, 1
Ağustos 2009 tarihinde İçişleri Bakanı
olan bir zatın birtakım aydın geçinenlerle
Gölbaşı emniyet binasında yapılan
toplantılarla Türkiye'yi bölmeye adım
adım imkan tanınırken çözümün ne
olduğunu PKK biliyor ama bunların bir
şeyden haberi yokmuş gibi PKK'ye cesaret veriyor" diye konuştu. PKK'nın tek
isteğinin Irak'ta, Suriye'de, İran'da ve
Türkiye'de dört parçalı büyük bir Kürdistan kurulması için çaba göstermek
olduğunu iddia eden Bahçeli, şimdi de 3
kantonlu özerk Kürdistan kurmak için
çaba gösterildiğini savundu.
- "Milleti kandırmaya gerek yok"
Bahçeli, "Çözümden vazgeçtiğini
İmralı canisi İmralı'dan söyleyebiliyor
mu? 'Bağımsız Kürdistan kurma
hedefinden ben vazgeçtim' diyor mu?
Kandil'deki caninin arkadaşları bunu
söyleyebiliyor mu? Onlar söylemediğine
göre Türkiye Cumhuriyeti'nin
cumhurbaşkanına ve başbakanına mı
düştü bu görev. Birilerine yaranmışlık yapabilmek için çözüm aldatmacısıyla milleti kandırmaya gerek yok" dedi.
Güneydoğu'da şu anda devletin
bulunmadığını öne süren Bahçeli, bütün
okulların işgal edildiğini ve yakıldığını,
sokakların yaşanamaz hale geldiğini belirterek, devletin kamu kudretini korkusuzca kullanarak, suçluyu suçsuzu
birbirinden ayırarak düzeni sağlaması
gerektiğini söyledi. Bahçeli, "Devletin
görevi, Güneydoğu Anadolu başta olmak
üzere İstanbul'da her türlü huzurun,
güvenin sağlanmasını yerine getirmek,
bu çapulcuların kökünü kazımak olmak
olmalıdır. Esas çözüm budur" diye
konuştu. İnsanları birbirine kıydırmanın
gereği bulunmadığını ifade eden
Bahçeli, "O sebeple bu işin zamanı
gelmiştir, artık bitmelidir. Eğer bugünkü
iktidar bunu bitiremiyorsa 7 Haziran
2015'te MHP iktidarıyla bu bitecektir.
Bugün için ona hazırlanıyoruz" dedi.
(AA)
%! &&%#&%$#$$$%!#&$"&%
"" #%$"&&%!#!"&&
8(JGFAHJ IEIDJ%G:>GEJGFC?=1?0?J7BFICCHE
7I@GAH<J(H=J>HJ@BJ9D>ICIJCGF@IJ6HFH:H=H
19FIAHECIJ@BDBE=B:ABF<J,EDGFJFG4GA
;GAG>DGF?ECGJCI5HD<J4G+H04GEIJ>:IDIFHECI
09F9EI1I><J=HDDIAIJ4I0G+J3IF=IEHE<J=HDDIAI
>GF:?JCGF@IJ;G+=GE?EJEIJCI=I>J,DCB5BEB
5FIEI1I>J4GDIJ6IDCHDIFJCICH
7I@GAH< C]XT\P\Y\Y^$]ZV^/J\T\S^7[XV[H\YU[
UNH[YZ[Y[Y^3Z^&]YWMS]^7[BZ\P\^:OCZ]YTWPW8YU]I
\VT\U]XZ]XWYWY^[J\T\SU[Y^P]JZWJ]I^[VOYOS\^E[^UWM
COZ\T\V]R]^V]U]X^KNFZN^\BX]]TZ]X^R]CTWJWYWI^FOV^U]G]
AY[SZ\P\Y\Y^U[SOVX]T\VZ[MS[^ROZQYU]^]TWZ]Y
]UWSZ]X^OZUQJQYQ^PARZ[U\D^3VT\U]XZ]XWYU]^\YP]Y]
R[Y\U[Y^OYQXQYQY^L]GM[U\ZU\J\Y\^E[^L]MAXTNZN
VWHZ]XWY^OVQZZ]X]^K\U[L\ZU\J\Y\^]YZ]T]Y^1[L]T\I
<@]MAXTNZN^VWHZ]XWSWHWY^\VY]^OU]Z]XWYU]^\VY]
[U\ZS[R[^F]ZWMWZUWJWYWI^L]MAXTNPNYNY^HOXZ]
]ZWYUWJWYWI^L]MAXTNRZ[^OVQZ]^K\U\Z[S[U\J\Y\^FOV^\R\
G]TWXZ]XWHD^@]MAXTNPNYNY^VQTP]ZZWJWI^L]MAXTNPNYN
T]V]Y^V]UWYZ]X]^\]U[^[U\ZU\D^@Q^NZV[U[^\S]S^G]T\C
Z\P[Z[X\Y[^K\TS[VI^OVQS]V^]RWCZ]Y]B]V^G]Z[
K[ZS\MT\D^@Q^NZV[U[^.>ZZ]G=^U[S[VI^Y[X[U[RP[
]RWCZ]YWROXUQD^.6[RK]SL[X=^U[S[V^]RWCZ]Y]B]V
G]Z[^K[ZS\MT\D^#\SU\^OVQZZ]XWSWHU]^9QX]Y?W^9[X\S
E[^6[RK]SL[X^/;[YU\S\H\Y^G]R]TW^OVQTQZQROXD^@Q?
X]U]^\Y]YBWSWHI^U\Y\S\H^OZS]PW^K[X[V[Y^[Y
G]MS[TZ\^R[X[^K[T\X\ZS\M^OZUQD^,]U[B[^3PZ]S^U\Y\Y[
\Y]YZ]X^U[J\ZI^/XS[Y\Z[X\YI^,NXR]Y\Z[X\Y^P]G\C
OZUQVZ]XW^E]VW;Z]X^\]U[^[U\Z[X[VI^OYZ]XWY^U]^OYQXQ
P]JZ]YUW<^U\R[^VOYQMTQD^
"J2!GF@IJ6HFH:H=HECIJ@BDBEGEDGF
;GF6?DGE=?:A?F2
1[L]T\I^NZV[U[^]XTWV^G\F^V\SP[Y\Y^\V\YB\^PWYW;
E]T]YU]M^OZS]UWJWYW^L[Z\XT[X[VI^<LQ^NZV[Y\Y
P]G\L\R\SI^\PT[U\J\S^K\L\^]T^VOMTQXQXQSI^LQ^NZV[Y\Y
K[XF[V^L\X\YB\^PWYW;^E]T]YU]MW^L[Y\S<^U\R[YZ[X\Y
[VS[J\Y\Y^L\TT\J\Y\^EQXKQZ]UWD^^@Q^Y[U[YZ[^KNF
OU]VZ]XWYWY^L\XT]VWS^\ML\XZ\VF\Z[X\RZ[^NZV[R[^G[X
TNXZN^H]X]XW^E[X[B[V^]UWSZ]XW^]TS]VT]Y^F[V\YS[U\V?
Z[X\Y[^\M]X[T^[U[Y^1[L]T\I^<!ZV[U[I^>9^6]XT\
\VT\U]XWY]^V]U]X^LNTNY^U]XL[^K\X\M\SZ[X\^Y[T\B[P\YU[
U]XL[B\Z[X^SQTZQ^OZSQMZ]XI^KNFZ[X\Y[^KNF^V]TSWMZ]X
;]V]T^S\ZZ[T^T[XP\Y[^[H\R[TI^HQZNS^KAXSNM^E[^X[;]G
P[E\R[P\^[Y^]H^P[E\R[R[^\YS\MT\XD^400=Z[X[^V]U]X
:NXV\R[=U[^@]ZROH=U]Y^,]XWVWH=]^V]U]X^U]XL[
K\X\M\SZ[X\^K[XF[VZ[MT\X\ZS\MT\XD^@QYZ]XWY^G\FL\X\P\
POYQB]^E]X]S]SWMTWXD^@Q^U]XL[^K\X\M\S\YU[^LQZQ?
Y]YZ]X^R]XKWZ]YSWMTWX^KAXNMNYN^C]RZ]MTWD^1[L]T\I
U]XL[^K\X\M\S\Y[^R[ZT[Y[YZ[X\Y^]XTWV^L[Y^G[P]C^E[X?
S[S^X]G]TZWJW^\F\YU[^OZS]UWVZ]XWYW^V]RU[U[X[VI
MARZ[^U[E]S^[TT\"^<9\S^V\^LQ^NZV[U[^U]XL[^K\X\M\S\
BNX[T\YU[^LQZQYSQMTQXI^OYZ]X^X]G]T^R]T]VZ]XWYU]
U[J\ZI^G]C\PG]Y[^VAM[Z[X\YU[^PNXNY[B[VI^S\ZZ[T[^G?
[P]C^E[XS[Y\YI^S\ZZ[T[^V]XMW^U]XL[^R]CS]YWY^Y[
U[S[V^OZUQJQYQ^AJX[Y[B[V^G]Z[^K[ZU\Z[XD^-YQY
\F\Y^:NXV\R[=U[^L\Z\YS[U\VI^R[Y\^R[Y\^U]XL[
K\X\M\SZ[X\^R]M]YUWD^!ZV[S\HI^K[F[Y^RWZ^S]RWP
]RWYWY^POY^KNYZ[X\YU[^%[H\^OZ]RZ]XWRZ]^V]XMW
V]XMWR]^V]ZUWD^9QZZ]YWZ]Y^]XKNS]Y^Y[RU\2^>J]FD
6[V\I^L\ZS[HZ[X^S\RU\^V\^LQ^S\ZZ[T\Y^VQTP]ZZWJWYWY
\F\YU[^]J]F^E]XUWXD^@QYQ^L]G]Y[^[U[X[V^R]VTWZ]XI
RWVTWZ]XI^UAVTNZ[XD^@QYQ^L]G]Y[^[U[X[V^:NXV\R[
[VOYOS\P\Y\Y^[Y^NPT^P[E\R[R[^E]XUWJW^UAY[S\^V]C?
]TS]R]I^P[F\ZS\M^GNVNS[T\^]Z]M]JW^[TS[R[
F]ZWMTWZ]XD^>U[T]^U]XL[^K\X\M\S\RU\D^3PT]YLQZ^L]MT]
OZS]V^NH[X[^L\XFOV^M[GX\^]U[T]^R]JS]Z]UWZ]XD
7OZOTO;VOVT[RZZ[X\^]T]X]VI^]X]FZ]XW^U[E\X[X[VI
\YP]YZ]XW^R]X]Z]R]X]VI^AZUNX[X[V^NZV[U[^V]OPQY
FWVS]PW^\F\Y^[ZZ[X\YU[Y^K[Z[Y\^R]CTWZ]XD^ZQP]Z^E[
QZQPZ]X]X]PW^\ML\XZ\VF\Z[X\^U[^U[EX[R[^POVS]VT]Y
F[V\YS[U\Z[X^]S]^QYQTTQVZ]XW^L\X^M[R^E]XUWD
:NXV\R[=U[^KNFZN^GNVNS[TI^KNFZN^V]UXOI^KNFZN
V]UXOZ]XWY^L]MWYU]^[B[C^:]RR\C^/XUOJ]Y^K\L\^L\X
Z\U[X^E[^LQ^Z\U[X\Y^U[PT[VF\P\^S\ZZ[TI^UQ]PWRZ]
R]YWYU]^UQXUQD^-^KNYZ[XU[^S\T\YKZ[X^R]CWZUWI^\Y?
P]YZ]X^O^V]OP]I^O^V]XK]M]R]^V]XMW^U\SU\V^]R]VT]
UQXUQI^C]XT\P\Y\^E[^GNVNS[T\Y\^U[PT[VZ[U\D<^<>XTWV
LQYZ]X^G\FL\X^M[R^R]C]S]H<^U[XV[YI^NZV[Y\Y^)*?4(
>X]ZWV=T]^R[Y\^U]XL[^K\X\M\S\RZ[^T[VX]X^V]XMW^V]XMWR]
V]ZUWJWYW^]VT]X]Y^1[L]T\I^G]PP]P^OZUQVZ]XW^ROZPQ?
HZQV^NH[X\YU[Y^>9^6]XT\^E[^S\ZZ[TT\Y^EQXQZS]R]
F]ZWMWZUWJWYW^PARZ[U\D^1[L]T\I^MQYZ]XW^U\Z[^K[T\XU\"
<)*?4(^>X]ZWV^PNX[B\YU[^L\H\^NH[YI^R]X]Z]R]YI
\ML\XZ\VF\Z[X\Y^\F\Y[^\ZV^U[;]^R[Y\^L\X^QYPQXQY
V]TWZSWM^OZS]PWRUWD^@Q^QYPQX^L\H\I^>9^6]XT\=R\^E[
S\ZZ[T\^]U[T]^]XV]U]Y^G]YF[XZ[U\^FNYVN^L[X]L[X^ROZ
RNXNUNJNYNHI^]RYW^VWLZ[R[^UAYNC^Y]S]H
VWZUWJWYWHI^UQ]^[TT\J\Y\H^\YP]YZ]XWY^L\X^VWPSW^QZQP]Z
E[^QZQPZ]X]X]PW^\ML\XZ\VF\Z[X\RZ[^U]XL[^K\X\M\S\YU[
LQZQYUQD^!ZV[Y\Y^P[F\ZS\M^GNVNS[T\Y[I
:NXV\R[=Y\Y^RNHU[^(0^U[PT[V^E[XU\J\^C]XT\P\Y[I^FOV
U]G]^AY[SZ\P\I^S\ZZ[T\Y^V[YU\P\Y[^V]XMW^U]XL[
K\X\M\S\YU[^LQZQYUQZ]XD^-YZ]X]^KAX[^LQ^U]XL[
K\X\M\S\RZ[^L\X^]R^POYX]^GNVNS[T^V]ZS]R]B]VTWD
6]XZ]S[YTO^U]JWTWZ]B]VTW^E[^,]RWY^@]ML]V]YWSWH]
.UAY[S\Y^L]ML]V]YW=^U\R[B[V^V]U]X^]ZF]ZSWMZ]XUWD
5\Y[^R]YWZUWZ]XI^R]YWZUWVZ]XW^M\SU\^OXT]R]^FWVWROXD
-YZ]X^R]XKWZ]Y]B]VZ]XD^-YZ]X^LQ^S\ZZ[T[I^LQ^S\ZZ[T\Y
T[SP\ZB\Z[X\Y[^G]YF[X^EQXS]YWY^Y[^U[S[V
OZUQJQYQ^L]JWSPWH^:NXV^R]XKWPWYU]^\;]U[^E[XU\V?
Z[X\I^R]XKWZ]YUWVZ]XW^H]S]Y^E[^C\MS]Y^OZUQVZ]XWYU]I
C\MS]YZWVZ]XWYWY^LQ^Y\R[T[^]PZ]^E[^]PZ]^T[E[BBNGNY[
S]HG]X^OZS]R]B]V^POYQFZ]^V]XMW^V]XMWR]^V]Z]B]V?
Z]XD<^1[L]T\I^NZV[Y\Y^?*^/V\S^OZ]RZ]XWRZ]^U]^V]XMW
V]XMWR]^V]ZUWJWYW^]YWSP]T]X]VI^<%[H\^OZ]RZ]XWYU]
'$6I^S\ZZ[T\^POV]J]^F]JWXUWI^L]M]XWZW^OZ]S]UWD^?*
/V\S^OZ]RZ]XWYU]^POV]VZ]XW^G]X[V[TZ[YU\X[Y^V\S2
$6&D^1\F\Y^$&62^:NXV\R[=U[^4^RWZUWX^F]TWMS]HZWV
PNX[B\^E]XD^4^RWZ]^R]VWY^PNX[U\X^FAHNS^PNX[B\^[Y^NPT
YOVT]Z]X]^K[ZS\M^UQXQSU]D^4^RWZ]^R]VWY^PNX[U\X^\Y?
P]YZ]X^AZSNROXI^M[G\TZ[X^K[ZS\ROXD^
6[V\I^S\ZZ[T\Y^X]G]T^[TT\J\^L\X^UAY[SU[^OYZ]XW
T[SP\Z^[TT\J\Y\^\UU\]PWYU]V\^L\X^C]XT\^Y\F\Y^\YP]YZ]XW
POV]VZ]X]I^R]JS]R]^F]JWXWROX2^ NYVN^OYZ]X^U]
V]RL[U\ROXI^V]RL[TT\VZ[X\Y\Y^;]XVWYU]Z]X<
U[J[XZ[YU\XS[P\YU[^LQZQYUQD^^>9^6]XT\^@]XTWY^7\Z?
Z[TE[V\Z\^5WZS]H^:QYF^U]^\VT\U]XWY^POY^)4^RWZU]
K[XF[VZ[MT\XU\J\^[VOYOS\V^E[^U[SOVX]T\V^X[;OXS?
Z]XZ]^S\ZZ[TZ[^U[EZ[T\^]X]PWYU]V\^S[P];[R\^]H]ZTTWJWYW
L[Z\XT[X[VI^<5[Y\^:NXV\R[<Y\Y^\YM]^PNX[B\Y\Y
L]MZ]UWJWYW^V]RU[TT\D^#88$
%& &$"%#
#%$$"&%!#!&"
$ &&"%&&#
IE/DH>J3IJ+,FJ%G>GE?J8>HJG5GAG;J(?D?/<
2%BJCI3DIAHEJ@G:GF?0?<J&9F>H;IJ*B=4BFH"
;IAHEHEJ6919<J@HFJGFG;GJ6IDHEIE<J@IFG@IF
/GD?:?DGE<J>GFCI:DH5HEJ>B33IADHJ,DCB5B<J@HF@HFHEH
H;HJAGE?;GEJ3IJ4BBFJH/IFH0HECIJ6IDI1I5IJ@I"
FG@IFJ;9F9;IEJ@HFJ=HDDIAAIEJ6I/IF2JCICH
>V\;^ ]J]T]R^9WZWFI^/PV\M[G\X8U[V\^CXOKX]SWY]^PT]URQS
\YM]]TWYU]^\YB[Z[S[Z[X^R]C]X]V^L]MZ]UWD^-UQYC]H]XW^%[YFZ\V
7[XV[H\8Y\^H\R]X[T^[U\C^LQX]U]V\^FOBQVZ]XZ]^L\X^]X]R]^K[Z[Y
@]V]Y^9WZWFI^]XUWYU]Y^C]XT\P\Y\Y^/PV\P[G\X^3Z^@]MV]YZWJW
&]YWMS]^7[BZ\P\^TOCZ]YTWPWY]^V]TWZUWD^@QX]U]^R]CTWJW
VOYQMS]U]^9OL]Y\^CXOT[PTOZ]XW^PWX]PWYU]^R]M]Y]Y^OZ]RZ]X]
U[J\Y[Y^9WZWFI^POY^KNYZ[XU[^VWMVWXTS]Z]X^E[^POV]V^[RZ[SZ[X\Y\
KAXUNVZ[X\Y\I^LQ^[RZ[SZ[XU[^E]T]YU]MZ]XWY^AZUNJNYNI^COZ\P?
Z[X\Y^U[^M[G\T^OZUQJQYQ^U\Z[^K[T\XU\D^9WZWFI^LQ^PNX[FT[^]X]F^E[
L\Y]Z]XWY^U]^H]X]X^KAXUNJNYNI^AH[ZZ\VZ[^LQYZ]X^]X]PWYU]^[J\T\S
RQE]Z]XWYWY^G[U[;Z[YS\M^OZS]PWYWY^]RXW^L\X^AH[ZZ\J\I
S]Y\U]XZWJW^OZUQJQYQ^V]RU[TT\D^5NVP[VOE]8U]^L\X^PCOX^P]ZOYQ
E[^;]XVZW^\Z[XU[^L]HW^PCOX^T[P\PZ[X\^\Z[^%]H\]YT[C8T[^L\X^;QTLOZ
OVQZQYQY^H]X]X^KAXUNJNYN^]YZ]T]Y^9WZWFI^<@QYQY^R]YWYU]
OVQZZ]XI^VQXPZ]X^L\XFOV^[J\T\S^E[X\Z[Y^VQXQSZ]X^H]X]X^KAXUND
1[U[Y2^@Q^Y]PWZ^L\X^Y[;X[TT\XI^Y[^R]CTWJWYW^L\ZS[R[YZ[X^S\
LQYQ^R]CWROX2^5OVP]^CXOKX]SZW^SW^R]CWZWROX2^@\H^LQYZ]XWY
NH[X\YU[^FOV^B\UU\^S]Y]U]^F]ZWMWROXQHD^>S]^V[YU\^G]ZVWY]^LQ
V]U]X^UNMS]YZWV^KAPT[X[Y^V\M\Z[X^]YB]V^E[^]YB]V^E]T]Y^G]\Y\?
U\XD^ NYVN^H]X]X^E[XU\VZ[X\^R]VWC^RWVTWVZ]XW^LQ^R]TWXWSZ]X^G[CP\
LQ^S\ZZ[T\Y^H[YK\YZ\J\U\XD^7\ZZ[T\Y^]ZWY^T[X\RZ[^V]H]YWZSWMI^S\Z?
Z[T\Y^]ZWY^T[X\RZ[^R]CWZSWMI^\YM]^[U\ZS\M^E[^R\Y[^S\ZZ[T\Y^G\HS[?
T\Y[^PQYQZSQM^R]TWXWSZ]XUWXD^@Q^OVQZZ]XWSWHWYI^[J\T\S
VQXQSZ]XWSWHWYI^PCOX^T[P\PZ[X\S\H\Y^\F[X\P\YU[^V\SZ[X^[J\T\S
KAXNROX^V\SZ[X^[J\T\S^;]]Z\R[T\^R]CWROX2^5]EXQZ]XWSWHI
FOBQVZ]XWSWHI^K[YFZ[X\S\H^LQ^NZV[Y\Y^[EZ]TZ]XWDDD^@Q^V]U]X
G]\YZ\J\YI^KAHN^UAYSNMZNJNY^P[L[L\^Y[U\X^]B]L]2^<&OJQ^E[
%NY[RUOJQ^LAZK[P\Y[I^NZV[S\H\Y^O^KNH[Z^LAZK[Z[X\Y[^K\U[Y
R]TWXWSBWZ]X^SW^P\H\^X]G]TPWH^[TT\2<^U\R[^POX]Y^@]V]Y^9WZWFI
MARZ[^U[E]S^[TT\"^<5OVP]^L\XZ\VT[Z\J\Y^E[^V]XU[MZ\J\Y
TOGQSZ]XWYWY^]TWZS]PW^SW^P\H\^X]G]TPWH^[TT\2^@Q^S\ZZ[T^M[G\T
V]YZ]XWRZ]^LQ^B[YY[T^E]T]YWYW^G[X^H]S]Y^VOXQSQMTQXI
VWR]S[T[^V]U]X^U]^VOXQS]R]^U[E]S^[U[B[VT\XD
@\XZ\VT[Z\J\S\H\^E[^L[X]L[XZ\J\S\H\^LOH]S]R]B]VPWYWHD^@QKNY
K[YFZ\V^S[XV[HZ[X\YU[^KAXUNJNSNH^O^K[YFZ[XI^L\XL\XZ[X\RZ[
V[Y[TZ[YS\M^E]H\R[TT[I^UOPTF]^E[^V]XU[MF[^V[YU\Z[X\Y\^U]G]^U]
K[Z\MT\X[X[VI^K[Z[B[J[^G]HWXZ]S]V^\F\YI^LQ^NZV[Y\Y^K[Z[B[J\Y[
G]HWXZ]YS]V^\F\Y^E[^UNYR]U]^:NXV\R[=Y\Y^U]G]^LNRNV^PAH
P]G\L\^OZS]PW^\F\Y^F]ZWMWROXZ]XD^,\H^LQ^L\XZ\VT[Z\J\
LOH]S]R]B]VPWYWHD<^#*.-87$
$%!"&#
%!&
% $
& &$"&%!#!#
*-J.=HFJHDDIA3I>HDHJ/XU]Z^>VPNYK[XI^8S]VQZ^MNCG[8Y\Y
COZ\P^U[EZ[T\Y[^KATNX[B[J\Y\^PARZ[U\D^>VPNYK[XI^<#\SU\V\
U[J\M\VZ\VZ[^\P[^'79=U]^400+^RWZWYU]^R]CWZ]Y^U[J\M\VZ\J[^K[X\
UAYNZNROXD^5]M]S^G]VVW^G[X^B]YZW^\F\Y^L\X\YB\^AYB[Z\VZ\U\XD
HKNXZNV^\P[^TWCVW^R]M]S^G]VVW^K\L\^TNS^\YP]YZWV^\F\Y
E]HK[F\ZS[H^[Y^AYB[Z\VZ\^G]VTWXD^>YB]V^R]CWZ]Y^U[J\M\VZ\VZ[^LQ
G]V^\YP]YZ]XWY^[ZZ[X\YU[Y^]ZWY]B]VD^:WCVW^3X]Y=U]V\^.]GZ]V
COZ\PZ[X\=^K\L\I^:NXV\R[^GWHZ]^COZ\P^U[EZ[T\Y[^UOJXQ^K\U\ROXD<
U[U\D^>968Y\Y^:@77=R[^P[EV^[TT\J\^R[Y\^R]XKW^C]V[T\Y\
U[J[XZ[YU\X[Y^>VPNYK[XI^\YP]YZWV^\F\Y^R]M]S^G]VVW^K\L\^AYB[?
Z\VZ\^E[^E]HK[F\ZS[H^OZ]Y^AHKNXZNV^G]VVWYWY^E]T]YU]MWY^[Z\Y?
U[Y^]ZWYUWJWYW^\;]U[^[TT\D^5[Y\^UNH[YZ[S[^\Z[^L\XFOV^VOYQU]V\
V]H]YWSZ]XWY^OXT]U]Y^V]ZUWXWZUWJWYW^E[^400+^RWZWYU]V\^S[EHQ?
]T]^K[X\^UAYNZUNJNYN^EQXKQZ]R]Y^>VPNYK[XI^TWCVW^3X]Y8U]V\
8>GZ]V^6OZ\PZ[X\8^K\L\^:NXV\R[8Y\Y^U[^GWHZ]^COZ\P^U[EZ[T\Y[
UOJXQ^K\TT\J\Y\^L[Z\XTT\D^@Q^S]UU[^U[J\M\VZ\J\^\Z[^U]G]^^]R
AYB[^V]LQZ^[U\Z[Y^(4*)^P]RWZW^'79^.U]^T[VX]X^U[J\M\VZ\V
R]CWZUWJWYW^U\Z[^K[T\X[Y^>VPNYK[XI^<,[V\H^]R^AYB[V\^U[J\M\VZ\V
)*^E[^4(^>X]ZWV^OC[X]PROYZ]XW^Y[U[Y\RZ[^R]CWZUWD^5]CWZ]Y
U[J\M\VZ\V^QZQPZ]X]X]PW^YOXSZ]X]^KAX[^UOJXQ^OZS]PWY]^X]JS[Y
]S]FZ]XW^ROZPQHZQV^POXQMTQXS]Z]XWYU]Y^V[YU\Z[X\Y\^E[
R]VWYZ]XWYW^VQXT]XS]VTWD^RZ[^U[^OZUQD^#\SU\V\^U[J\M\VZ\VZ[^\P[
'79=U]^400+^RWZWYU]^R]CWZ]Y^U[J\M\VZ\J[^K[X\^UAYNZNROXD
5]M]S^G]VVW^G[X^B]YZW^\F\Y^L\X\YB\^AYB[Z\VZ\U\XD^HKNXZNV^\P[
TWCVW^R]M]S^G]VVW^K\L\^TNS^\YP]YZWV^\F\Y^E]HK[F\ZS[H^[Y^AYB[?
Z\VZ\^G]VTWXD^>YB]V^R]CWZ]Y^U[J\M\VZ\VZ[^LQ^G]V^\YP]YZ]XWY^[Z?
Z[X\YU[Y^]ZWY]B]VD^:WCVW^3X]Y=U]V\^.>GZ]V^6OZ\PZ[X\=^K\L\I
:NXV\R[^GWHZ]^COZ\P^U[EZ[T\Y[^UOJXQ^K\U\ROXD<^U\R[^VOYQMTQD
2)-.&)'J)'.7!)7J87&8J8'2
@\X^U\J[X^GQPQPQY^\P[^@]ML]V]Y=WYI^.7]VQZ^#NCG[=^\Z[^\ZK\Z\
K[X[VF[P\Y\^@\YKAZ=U[V\^\V\^COZ\P\Y^M[G\T^[U\ZS[P\^OZ]RWY]
L]JZ]S]PW^OZUQJQY]^U\VV]T^F[V[Y^>VPNYK[XI^MARZ[^U[E]S^[TT\"
<>FWVZ]S]PWYU]I^@\YKAZ=U[^M[G\T^[U\Z[Y^\V\^V]XU[M\S\H\YI^M[G\T
[U[YZ[XZ[^\ZK\Z\^L\ZK\^K[ZU\J\^G]ZU[I^LQ^P]EBWZWV^T]X];WYU]Y
\MZ[S[^VOYS]UWI^]S]^PQFZ]R]S]RWH^FNYVN^U]G]^OXT]U]^PQF
ROV^U\ROX^U\ROXD^5\Y[^@]ML]V]Y^5]XUWSBWPW^@NZ[Y^>XWYF
>UWR]S]Y8U]^R]CTWJW^]FWVZ]S]U]^G]V\S^E[^P]EBWRW^PQFZ]SWMTWD
5]Y\^VWP]B]I^.[J[X^@\YKAZ=U[^AY^U\YZ[S[^R]CWZ]L\ZP[RU\I^G[X?
G]YK\^L\X^OZ]R^OZS]R]B]VTW=^U[Y\Z\ROXD^-RP]^V\^S[EBQT^S[EHQ?
]TT]^T[PC\T^\F\Y^AY^U\YZ[S[^V]X]XZ]XWYW^]YB]V^>YV]X]^+D>JWX
B[H]^E[X[L\Z\ROXD^:]Z[C^@\YKAZ=[^R]CWZUWJWYU]YI^\ZK\Z\^G]V\S
R[TV\P\^OZS]UWJW^\F\Y^X[T^V]X]XW^E[X\ZS\MT\XD^5[TV\Z\Z[X^M[G\TZ[X
NH[X\YU[Y^R]YWZTS]^R]CWROXD<^#Q^]YU]^GV\S\Y^R]C]L\Z[B[J\
POXQMTQXS]^\MZ[SZ[X\^\F\YI^P]EBWZ]XWY^LQ^\MZ[S\Y^R]CWZ]B]JW^R?
[X\Y^PQZG^B[H]^GV\S\YU[Y^V]X]X^]ZS]Z]XW^K[X[VT\J\Y\^\;]U[^[?
U[Y^>VPNYK[XI^<>YB]V^R[Y\^UNH[YZ[S[U[^AXKNTZN^PQFZ]XU]
P]EBWZ]X]I^POXQMTQXS]YWY^R]CWZUWJW^R[XU[V\^PQZG^B[H]^GV\S\Y?
U[Y^U[^V]X]X^]Z]L\ZS[^\SV]YW^E[X\Z\ROXD^@QYQY^U]^.6]X]Z[Z
R]CW=^\Z[^SNB]U[Z[^POXQMTQXS]Z]XWYU]^R]XKWYWY^E[^COZ\P\Y^\M\Y\
VOZ]RZ]MTWX]B]JW^P]EQYQZQROXD^@ARZ[B[^T[Z[;OYZ]^V\S\Y^V\S\
]X]UWJWI^Y[^V]U]X^VOYQMQZUQJQI^[Z[VTXOY\V^COPT]^E[^\YT[XY[T^R?
OZQRZ]^S[P]Z]MS]Z]XWY^T[PC\T^[U\ZS[P\^\F\Y^G[XG]YK\^L\X^MNCG[
E[R]^U[Z\Z^M]XTW^]X]YS]R]B]VD^-RP]^V\^>Y]R]P]^7]GV[S[P\
>57I^'$6=Y\Y^L]MEQXQPQ^NH[X\Y[^TOXL]^R]P]U]V\
:[Z[VOSNY\V]PROY^3Z[T\M\S^@]MV]YZWJW=Y]^:3@^87\ZZ^KNE[Y?
Z\V8I^8V]SQ^UNH[Y\Y\Y^VOXQYS]PW8^E[^8PQF^\MZ[YS[P\Y\Y^AYZ[Y?
S[P\8^K\L\^Y[U[YZ[XZ[^E[^K[B\VS[P\YU[^P]VWYB]ZW^LQZQY]Y
G]ZZ[XU[^L\X^\YT[XY[T^P\T[P\Y\^+^P]]T^\F\YU[^V]C]TS]^R[TV\P\Y\
>Y]R]P]R]^]RVWXW^KAX[X[V^\CT]Z^[TS\MT\D^@ARZ[B[I^:3@
L]MV]YWYWY^T]Z\S]TWRZ]^+^P]]TT[^P\T[^V]C]TS]^E[^\YT[XY[T^TX];\V
L\ZK\Z[X\Y\^TOCZ]S]^R[TV\P\^R]XKW^V]X]XWRZ]^V]ZUWXWZ]X]V^\YT[X?
Y[T[^SNU]G]Z[^[TS[P\^[YK[ZZ[S\MT\D^5]Y\I^P]U[B[^7]GV[S[
V]X]XZ]XWRZ]^LQ^\MZ[S^R]CWZ]L\Z[B[VV[Y^M\SU\^S]GV[S[Z[XU[Y
T[VY\V^T]V\C^V]X]XZ]XWY]^L\Z[^K[X[V^UQRQZS]U]Y^V\M\Z[X\Y
K[X\R[^UAYNV^\Z[T\M\S^T]V\L\^R]CWZ]L\Z[B[VD^@Q^UQXQS^U]
>Y]R]P]R]^]RVWXWUWXD<^M[VZ\YU[^VOYQMTQD
#*.-87$
21
17Ekim
ubat2014
2013Salı
Per embe
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Çok farklı siyasi görüşler, çok farklı geçmişte belki ideolojilere sahip ama ortak bir vicdanı
harekete geçirmek konusunda tereddütsüz aynı zemine sahip bir heyet olarak gerçekten size bütün ülkemiz adına, hatta
sadece Türkiye olarak değil, sizlerin bu çabalarınız sonrasında çevre ülkelerde yaşanan kırılmaların derinleşmesi göz
önünde alındığında bütün çevre coğrafyalar ve insanlık adına teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum" dedi
2)2$2/32'&+0'33ITLWHWA@V9OVPU
5WFHWPWSTQPX(WTQFLWX*7UKU9SOVX4PUTX/SKWSTWR
0VJVNUX?VXUTBUTUXHWPWSTWRQSXPWNQTQLQJTWXOGEVSTV:
SVSXNI>TWSNQOWXJW>NQCQXPISMFLWOWDXNI>TMLTWRQS
PWRFQTWFNQPTWRQXEIRTMPTWRQXWFLWXURWOVTVRUSU
ITMFNMRLWTWRQSQXKWCTWJWSXVSXNVLVTXITBMSMSX8IRNWPX?U=:
OWS8XITOMCMSMDX8IRNWPXWPTQ8XAWRVPVNVXBV@URVSX8IRNWP
?U=OWS8XITLWOQCQSOWXIRNWJWX@QPWSQSXJWTSQE=WX8KWTN
LGEWPVRVJVXOWJWTQXPWRFQTQPTQXNWRNQFLW8XITWHUTV=VCUSUXU:
7WOVXVNNU;X4PUTX/SKWSTWRX0VJVNUXUTVXISTWR=WXJQTOQRXOV?WL
VOVSX8<SVLTUXLVKVTVSUS8XJWSQXKQRWXNI>TMLKWTX?VXNWRUAU
O<SGFGLVX=V?W>XNVFPUTXVOV=VPX@<EGLTVRXGRVNLVP
WOQSWXIRNWPX?U=OWSQXAWRVPVNVXBV@URLVJUXAVOV7TVOUPTVRU:
SUXOUTVXBVNURVSX3W?MNICTMDXF<JTVXPISMFNM)X86WJQS
MLAMRHWFPWSQLQEXUTPXNI>TWSNQJQXX&UKWS9OWX# !9NVXI
EWLWSXHWFHWPWSXITWRWPXKUETVRTVXJW>NQCQSOWXIX?MRBMOW
HMTMSLMFNM;X(IPXJICMSX@WHWTWRXB<KNVROUSUE;X6UEV
LUSSVNNWRQE;X#X0WEURWS9WXPWOWRXITWSDXBV@VSXH<TGLOV
!#XHUSXPUTILVNRVTUPXLVKW7VXPWNXVOUTOU;X6WJQKQEXM@WP
JIT=MTMPTWRQXJW>QTOQ;X XHUSX?WNWSOWFQLQETWXJGEXJGEV
B<RGFLVTVRXJW>NQSQE;X(IPX7WRPTQXKUJWKUXB<RGFTVRDX@IP
7WRPTQXBV@LUFNVXHVTPUXUOVITI1UTVRVXKWAU>XWLWXIRNWPXHUR
?U=OWSQXAWRVPVNVXBV@URLVPXPISMKMSOWXNVRVOOGNKGEXWJSQ
EVLUSVXKWAU>XHURXAVJVNXITWRWPXBVR@VPNVSXKUEVXHGNGS
GTPVLUEXWOQSWDXAWNNWXKWOV=VX2GRPUJVXITWRWPXOVCUTDXKUE:
TVRUSXHMX@WHWTWRQSQEXKISRWKQSOWX@V?RVXGTPVTVROV
JWFWSWSXPQRQTLWTWRQSXOVRUSTVFLVKUXB<EX<SGSOV
WTQSOQCQSOWXHGNGSX@V?RVX=ICRW7JWTWRX?VXUSKWSTQPXWOQSW
NVFVPPGRXHIR@TMXITOMCMLMEMXOGFGSGJIRML;X(<EGL
KGRV=UDXHUEULXU@ULXHMXNI>RWPTWRQSXVSX<SVLTUX>RI1VKUOUR;
,SXHWFQSOWSXUNUHWRVSXK<JTVOUP;X6WOV=VXHMXGTPVSUSX>RI:
1VKUXOVCUTDXHMRWOWXHWFWRQTQXITOMCMSOWX@V?RVXGTPVTVRXU@US
OVXUTAWLXPWJSWCQXITW=WPX<SVLTUXHURXNWRUAUXJITX?VXJ<S:
NVLXNVK>UNXVNLVXLVKVTVKUOUR;8X3QFUFTVRUXHWPWSQXITOMCM
O<SVLOVX?VXHWFHWPWSXITOMCMSOWXOWXAW7QEWKQSQXNWEVTV:
LVPXU@USX4PUTX/SKWSTWRX0VJVNU9SUSX@<EGLXKGRV=USV
UTUFPUSXAWEQRTWOQCQXRW>IRMXIPMOMCMSMXOUTVXBVNURVS
3W?MNICTMDX86UJWKUX>RWNUPXU@USOVDXWJRQ=WXISOWS
<S=VKUSOVXOVXWPWOVLUKJVSXITWRWPXKUETVROVSXHURUXITWRWPD
HURXWJOQSXITWRWPDXMTWFNQCQLXKISM@TWRQSXSVXPWOWRXBGEVT
7IRLGTTVRTVXKUEUSXNWRW7QSQEOWSXOUTVXBVNURUTLUFXITOMCMSM
B<RLVPNVSXOVXHGJGPXLMNTMTMPXOMJOML8XOVOU;X
3%+/310#)101*3+02-2(.3(2%3
5WFHWPWSTQPXB<RV?USUXOV?RWTOQPNWSXKISRWXOWXHM
PISMOWX@WTQFLWXJW>NQCQSQDXMLAMRHWFPWSQXV=V>
2WJJU>X,ROICWSXUTVXHMXPISMOWXJICMSXUKNUFWRVTVROV
HMTMSOMPTWRQSQXWPNWRWSX3W?MNICTMDXF<JTVXOV?WLXVNNU)
84KTQSOWXKISXBVTUFLVTVRXITLWLQFXITKWJOQXOWXEWNVSXHM
NI>TWSNQXITW=WPNQDXPVKUSTUPTVXHURXWRWJWXBVTUFULUEXPIS:
1ISPNGRVTXHURXBVTUFLVSUSXKISM=MSOWXOVCUTOUR;X5MSM
<EVTTUPTVX?MRBMTWLWPXUKNVRUL;X*RNWPXHURXKIRMLTMTMP
NWFQJIRME;X*RNWPX?U=OWSQXAWRVPVNVXBV@URVHUTLVPXU@USDXHM
IRNWPXKIRMLTMTMCMXNI>TMLMSXHGNGSXPVKULTVRUSVXJWJLW
@WHWKQSOWXILMEXILMEWX?VRLVPXOMRMLMSOWJQE;X0WK:
HVTPWOVRXHMXKUJWKUXKGRV@XU@USOVXJVRXWTQ>XHMBGS
HWFHWPWSXITWRWPXAMEMRTWRQSQEOWXHMTMSLWLQFXITKWJOQL
?VXWPWOVLUKJVSTUCULXOV?WLXVOUJIRXITKWJOQDXKUETVROVS
HURUXITWRWPXJUSVXHMXLVKVTVTVRVXEUASULUXJIRMJIRDXB<S:
TGLGXHMXLVKVTVTVRVXJICMSTWFNQRQJIRXITW=WPNQLX?VXHVTPU
OVXKUEUSTVXHURTUPNVXINMRMJIRXITW=WPNQL;X6UJWKUXINIRUNVJVD
NI>TMLKWTXKIRMLTMTMPXHUTUS=UJTVXHURXFVPUTOVXAUNW>XVN:
LVPXEIRMSOWXITWSXHURXWJOQSXITWRWPXEUASULXJUSVXHMSTWR:
TWXLVFBMTXITW=WPNQ;X5MXBURUFXPISMFLWKQSOWSD
AUNWHQSOWSX?VXHVSULXLVKVTVJVXSWKQTXJWPTWFNQCQLTWXUTBUTU
NVLVTXAMKMKTWRQX?MRBMTWOQPNWSXKISRWXUSFWTTWAXHWFXHWFW
INMROMCMLMEOWXHVTPUXKWWNTVR=VXKGRV=VPXINMRMLOWXKU:
ETVROVSXHURUXITWRWPXUKNUFWRVXVNLVPXUKNUJIRML;X5M
NI>RWPTWRQSXHURX@I=MCMDXHMXGTPVSUSXBVTV=VCUJTVXUTBUTU
GLUNTVRDXUOVWTTVRXHVKTVJVSXHURXUSKWSDXHURXHURVJDXHURXWJOQS
?VXHGNGSXUSKWSTQPXU@USDXH<TBVXU@USXKIRMLTMTMPXNWFQJWSD
HVFVRTVRXITWRWPXINMRM>XHURTUPNVXPISMFW=WCQE;XMSMXHUTUS:
LVKUSUXVSXHWFQSOWSXUKNVRULDX4PUTX/SKWSTWRX0VJVNU9SUS
JW>NQCQXNVLWKTWRDXPWRFQTQPKQEXPWTLWLQFNQR;X5MSTWRXKWOV=V
KUETVRUSXH<TBVTVRVXJW>NQCQXEUJWRVNTVRTVDXIXEUJWRVNTVRU
KISM=MSOWXIRNWJWX@QPWSXJWEQTQXRW>IRTWRTWD
RW7TWRWXPWTOQRQTLWLQFNQR;8X4PUTX/SKWS:
TWRX0VJVNU9SUSXRW>IRTWRQSOWXJVR
WTWSX>VPX@IPXAMKMKMSXBV@VS
JQTX8OVLIPRWNUPTVFLV
>WPVNUJTV8XAWJWNW
BV@NUCUSUXU7WOVXVOVS
3W?MNICTMDX80WEUSV
JWROQLQSQSXJGEOV
9OVSXJGEOVX9VXUS:
LVXFWRNQDXAWR7
JWKWCQSQS
PWTOQRQTLWKQDXJVR
UKULTVRUSUSXB<E:
OVSXBV@URUTLVKUD
KUJWKUX>RI>WBWS:
OWXOWXJVRVTXOUTUSD
WSWOUTUS
PMTTWSQTLWKQXOWAUT
ITLWPXGEVRVXHUR@IP
KUEUSXNVPTU7XVNNUCUSUED
FULOUXRW>IRTWRQSQEW
O<SG>XHWPNQCQSQEOWD
9,?VNXHUEXNVPTU7XVNLUFNUP9
OVOUCUSUEXHUR@IPXAMKMKD
BV@VSXKVSVPUXOVLIPRWNUPTVFLV
>WPVNUSOVXJVRXWTOQXWLWXOV?RUL
LWAUJVNUSOVXWNQTWSXHVS=VXVSX<SVLTU
WOQLDXKUETVRUSXAVLVSXAVRXH<TBVOVPUXRW>IRTWROW
HVSULXB<ROGCGLX?VXNWTVHUSUEXITWSX?VXHMX@<EGL
KGRV=USUSXWPN<RGXITWSXNWRW7TWR=WXOWXKGRVPTUXOUTVXBVNUR:
UTVSDXJWKWTX@VR@V?VSUSX@<EGLXKGRV=USVXKWCTWSLQF
ITLWKQOQR;X0WEURWSXWJQSOWXJW>NQCQLQEXJWKWTXOGEVSTV:
LVJTVXWRNQPX@<EGLXKGRV=UDX2GRPXAMPMPXKUKNVLUSUSXHUR
>WR@WKQX?VXJWKWLWXPMORVNUJTVXHWPWSTWRXPMRMTMSMXOW
HWCTWJWSXHURXNVLVTXVKWKXAWTUSUXWTLQFNQR8XOUJVXPISMFNM;
VSVTXHWFPWSTQPXB<RV?USVXBVTOUCUX4.X%WRNU9SUS
ITWCWSGKNGXBVSVTXPMRMTMSOWPUXPISMFLWKQSWX86VTWLXIT:
KMSDXUSKWSWDXEWLWSWX?VXLVPWSW8XOVOUCUSUXAWNQRTWNWS
3W?MNICTMDXK<ETVRUSUXF<JTVXKGROGROG)X86UJWKVNUSX?VXAVR
NGRTGXKIKJWTX7WWTUJVNUSXNVLVTXAVOV7UDXUSKWSQSX?WRITMFKWT
WTWSQXITWSXLVPWSWDXNWHUWNWDXIX?WRITMFKWTX@V?RVJVD
USKWSQSXEWLWSXU@USOVXWPQFQSQXNVLKUTXVOVSXNWRUAUXPISNVP:
KNVXAUNW>XVNLVX?VXUSKWSWXKWJBQXVKWKQSWXOWJWTQXITLWP
EIRMSOWOQR;X/SKWSQXKVTWLTWLWJWSDXIXUSKWSQSXNWRUAUXWPQFQ
U@USOVXAWPPQJTWXPW?RWLWJWSDXUSKWSQSX?WRITMFXWTWSQSWXPU
HMXUSWSWSTWRXU@USXHURXSULVNXITWRWPX4TTWA9QSXTGN7VNNUCUD
7VTKV7V=UTVRXU@USXNWHUWNDXSVXOVRKVSUEXOVJUSXIXWTWSWXKWJBQ
OMJLWJWSXHURXJWPTWFQLQSXKUJWKWTXWTWSOWXPWTQ=QDXWATWPU
HURXNVLVTXHMTLWKQXLGLPGSXOVCUTOUR;X*XEWLWSXSWKQTXHUR
KWJBQXHM+X5MSMSX@<EGLXKGRV=UJTVXURNUHWNQXSVRVOV+X0VR
FVJOVSX<S=VXFMSMXU7WOVXVNLVLUEXTWEQL;X.G@GPXPQKQR
WTWSTWRWXHURXLVKVTVXAW>KITMSOMCMSOWDXKIS
BVTUFLVTVROVXITOMCMXBUHUDXIXPQKQRXWTWSOWXFUOOVNXWCQRTQPTQ
HURXOUTX?VXVJTVLXBVTUFNURUTOUCUSOVXHGJGPXRVKLUXPWJHVN:
LVPXBUHUXHURXKISM@TWXPWRFQXPWRFQJWXPWTWHUTURUE;X5UEUL
HGJGPXRVKULOVXB<ROGCGLGEXFMOMRX/SKWSTQCQSXHGJGP
NWRUAKVTXO<SGFGLGSOVXVSXNVLVTXV?RVTVRDXPWOULDXLIOVR:
SUNVDXPGRVKVTTVFLVXV?RVTVRUSOVSXBV@VSXV?RVTVROUR;
.WOULXNI>TMTMPTWRDX@ICMT=MXFVAURXJW>QTWRQSWDXLWAWTTV
JW>QTWRQSWDXKIPWPXJW>QTWRQSWXKWAU>XITWSX?VXAWRLWSTW:
SWRWPXHMBGSVXPWOWRXBVTLUFDX@IPXP<PTGXNV=RGHVTVRUSXHUR:
HURTVRUJTVXVNPUTVFULTVRUXGEVRUSVXOICLMFXHURXHURUPUL;
-IOVRSUNVDXHMXHURUPULXGEVRUSOVXOWAWX@IPDXOWAWXAILI:
1VSDXMTMK@MXWSTWJQFTWRTWXNVPXNU>VXOWAWXJWNPQSXWLW
?WNWSOWFTQPXAMPMPMJTWXNWAPULXVOUTVSXHURXAMPMP
OGEVSUSUX<SB<ROG;X.GRVKVTTVFLVXUKVXHURVJTVRUS
HGNGSXKQSQRTWRQXAMPMPUXPWJQNTWRQXOW
RWAWNTQPTWXWFWHUTV=VPTVRUX<JTV
HGJGPDXBVSUFXNVPSITI1UP
WRW@TWRXIRNWJWX@QPWROQ;8
PUXPWOULXHURTUPNVTUCUSX?VXHMBGSPGXKUJWKWTXHURTUPNVTUCUS
WS=WPX?VXWS=WPXHUEVXHU@UTLUFXOVTUXB<LTVPTVRUSU
WFNQCQLQEXEWLWSDXNWHMTWRQSQXJQPNQCQLXEWLWS
BVR@VPTVFV=VCUSVXOWURXITWSXUSWS=QLOQR8XOUJVXPISMFNM;
(V?RVSUSDX1VI>ITUNUPXIRNWLQSXEVLUSUSVXOVXOVCUSVS
3W?MNICTMDXFMSTWRQXPWJOVNNU)X85MSMDXMEMSXO<SVLTUXNWRU:
AUXKVRG?VSUSXAV>ULUEXGEVRUSOVXOMROMCMLMEOW
B<RV=VCULUEXFVJDXWRQEUXHURX>WRWSNVEXU@USOVXJWFQJIRMEXAW:
TW;X6ISXITWJTWRXB<KNVROUXPUX2VTX4HJWO9QX4P@WPWTV9OVSD
[email protected]&MKWJHUS9UX.WLQFTQ9OWSD
$WJTWOWC9QX5WJQRHM=WP9NWSXWJQRLWPXLGLPGSXOVCUT;
$W>WLQJIRKMSME;X3QFX>ITUNUPWJTWXUTBUTUXUTPXWSOW
EUPRVNNUCULOVXHUR@IPXPUFUXJWSTQFXWSTWOQ;X6WSPU
%"1*$1-3-#0202/-./3 JWJQTLW=QXHURXJWPTWFQLQSXUETVRUXBUHU;X0WJQR;
.WKNVNNUCULUEXNVPXFVJDXHMX5WTPWSTWRXU@USXOVXBV@VRTUD
)'*2.32--./,
)1$0#/(13&
11&,01* .W7PWKTWRXU@USXOVXJWXHMXKQSQRTWRXHWRQF@QTXJ<SNVLTVRTV
WSTWLKQETWFNQRQTW=WPX?VXHGNGSXIXWPRWHWXNI>RWPTWRXHUR:
2&.0(.%
6ISXITWJTWROWD HURUJTVXPWJSWFNQRQTW=WPTWRXJWXOWX@WNQFLW=QXW=QTWR
PGRVKVTTVFLVXUTV JWFWSW=WP;X5UEXHMSMXB<ROGCGLGEXU@USXFULOUXBVRUJV
O<SG>XAVRPVKUSXLMAWKVHVXVNLVKUSUXUKNUJIRML;8
IRNWJWX@QPWS
3W?MNICTMDX4RW>X5WAWRQ9SOWSX@IPX<S=VXIRNWPXAGPGLVN
UTVNUFUL
NI>TWSNQTWRQJTWDX6MRUJVX?VXRWP9TWXHWRQF@QTXJITTWRTWXHMSM
WRW@TWRQSQS
SWKQTXJW>WRQEXOUJVXHGJGPXHURX@WHWXU@USVXBUROUPTVRUSUXU:
P<NGJV
7WOVXVOVRVPDX?UEVTVRUXPWTOQROQPTWRQSQX?VX2GRPUJVDX6MRUJVD
PMTTWSQTOQCQSQ
ROGSDX"GHSWSXAW?EWKQSOWXIRNWPXNU=WRVNXAW?EWKQ
WPNWRWS
PMROMPTWRQSQXOUTVXBVNUROU;X8,CVRXHMXBVR@VPTVFLUF
3W?MNICTMD
86UTWATWSQJIRME8D ITKWJOQXHMBGSXJUSVX2VTX4HJWO9TWX4P@WPWTVXWRWKQSOWPU
6GSSUX4RW>TWRTWDX2GRPUJV9OVPUX4RW>TWRDX6MRUJV9OVPU
80VRPVK
4RW>TWRTWX2GRPUJV9OVPUX4RW>TWRDX2GRPUJV9OVPUX2GRP:
KUTWATWSKQSDXFMRWJQ
LVSTVRTVX6MRUJV9OVPUX2GRPLVSTVRDX2GRPUJV9OVPU
HWKKQS8XFVPTUSOV
.GRNTVRTVX6MRUJV9OVPUX.GRNTVRXIXFVAURTVRXGEVRUSOVSX?UEV:
NVVN9TVRXWNQTOQCQSQD
KUEXAVRXNGRTGXWTQF?VRUFUXJW>QJIRXAWTVXBVTV=VPTVROU8XOUJVS
82GRPUJVX/39VXJWROQL
5WFHWPWSX3W?MNICTMDXPISMFLWKQSQXF<JTVXKGROGROG)
VOUJIR8XBUHUXBVR@VPXOQFQ
HUTBUTVRUSXWPNWRQTOQCQSQXHVTURNVS 8-GTNV=UXB<@TVRUXAWTUSOVXOVCUTXOVXNU=WRVNXB<@TVRU
AWTUSOVDXUSKWSUXUTUFPUTVRUSXBVNUROUCUXB<@TVRXAWTUSOV
3W?MNICTMDX8*RNWPXPWOULXBV@LUF
KVJRGKV7VRXAWTUSOVXITW=WPTWROQ;X5UEULX?UEJISMLME
SVXITMRKWXITKMSDXPGRVKVTTVFLVSUS
HMJOMX?VXBVTV=VPNVXOVXJWXHMX?UEJISXVBVLVSXITW=WPXJW
BVNUROUCUXIXHWKUNXB<RGSVSXWLWX@IPXVNPUTVJU=U
WRW@TWRDXHURXWSOWXHUEULXHWRQF@QTX>RI1VTVRULUEUXOVLIPRWKU 6JPVKX%U=IN9NWSXOWAWXP<NGDXOWAWXHVNVRX>WR@WTWSLWTWR
JWFWJW=WCQE;X6UJWKUXURWOVJUXVTUSOVXNMNWSTWRQSXULNUAWSQ
@WHWTWRQLQEQDXOMLMRWXMCRWNW=WPXKISM@TWR
HMRWOW;X5UEX$36.XPISKVJTVRUJTVDXPGTNGRVT
OICMRWHUTUJIR8XOVOU;XX2GRPUJV9SUSXHURX"WNUSX4LVRUPWD
WSTWFLWTWRTWDXGKNXOGEVJXKUJWKUXOUJWTIBTWRTWXWKTQSOWXJW>:
.MEVJX47RUPWDX5WNQX4?RM>WXGTPVKUXITLWOQCQSQXOUTVXBV:
NURVSX3W?MNICTMDX85MXNI>RWPTWRDXHMXNI>RWPTWRQSXFVAURTVRUD LWPXUKNVOUCULUEXFVJX/39USXHMBGSXJQPNQCQDXJQPLW
UOOUWKQSOWXHMTMSOMCMXIX6JPVKX%U=INXOGEVSUSUXJWXOWXRV:
KIPWPTWRQDXOV?TVNTVRUDXKUJWKUXJW>QTWRQDXKIKJIXPGTNGRVT
1ULUSUSXHILHWTWRTWXPIRMLWJWX@WTQFNQCQX6JPVKX%U=IN
HWCTWRQDXVSXJWPQSXEWLWSWXBUNNUCUSOVDX#:XHUSXJQTTQP
OGEVSUSVXPWRFQXHUEXWKTQSOWXHWRQF@QTDXVPISILUPDXKUJWKWTD
BV@LUFVXOWJWSQR;X5UEOVDXHURXHUSXJQTQXOV?URLVLUFXFVAUR
PGTNGRVTXWCQRTQPTQXHURXHGNGSTVFLVXKNRWNV1UKUXBVNUROUP;X5UE:
SVRVOVJKVXJIPNMR;XWNVSXFVAURTVRUSXFVAURXITLWKQDXHUS
ULXKW?MSOMCMLMEXNVPXKUJWKVNXHMXITOM;8X3W?MNICTMDXI
JQTTQPXHURXKQSW?OWSXBV@LVKUJTVXURNUHWNTWSOQRQTQR;
O<SVLX,KVO9TVXOVX-WTUPUXUTVXOVXPISMFNMPTWRQSQXHV:
3ITWJQKQJTWXHMXNI>RWPTWROWXAVRAWSBUXHURXFVAURDXNVPXHUR
TURNVRVPDXKISRWXUANUTW7XVNNUPTVRUXFVJUSXISTWRQSXNWPU>XVNNUCU
LVEAV>TVDXNVPXHURXOUSTVDXNVPXHURXVNSUPXBRM>TW
J<SNVLUSX@WNQFLWJWXJ<SVTOUCUXWSOWXHWFTWOQCQSQXK<JTV:
WOTWSOQRWTWLWJW=WPXPWOWRX7WRPTQXNWRUAUXNV=RGHVTVR
OU;X(WNQFLWJWXJ<SVTU>XOVX0WTV>9UXAW?WOWS
JWFWLQFNQR;X9MXFVAURTVRX.GRNXFVARUOURDXHMXFVAURTVRX4RW>
HILHWTWOQCQSOWDX0MLMK9MXW@TQPXAW>UKAWSVKUXAWTUSVXBV:
FVARUOURDXHMXFVAURTVRX2GRPXFVARUOUR9XOVOUCUSUEOVD
NURU>DXUSKWSTWRQXEMTLVXNVF?UPXVNNUCUSOVDX-WTUPU9SUSX6GSSU
NWSQLTWOQCQSQEOWXBVRUJVXOICRMX! XKVSVX<S=VKUSV
?VXOUCVRXPVKULTVRUXOQFTWOQCQSOWXOVLIPRWKUJUXNVF?UPXVO:
HWPNQCQSQEOWXIXFVAURTVRUSX@IPXOWAWXAVNVRI1VSDX@IPXOWAW
VRVPDXWJSQXWSTWJQFQXPIRMLWJWX@WTQFNQPTWRQSQXOUTVXBVNURVS
HURHURUJTVXHGNGSTVFUPXHURXFVPUTOVXJWFWLQFXFVAURTVR
3W?MNICTMDXF<JTVXOV?WLXVNNU)X84S=WPXITLWOQDXHMBGSPG
ITOMCMSMXB<RGRKGSGEDXFMXWSOWXOWXHMX<EVTTUPTVRU
@WNQFLW=QXIRNWLXOICOM;X$USVX<SGLGEOVXUPUXWTNVRSWNU7
NWFQOQCQSQXB<RGRKGSGE8XOUJVXPISMFNM;X5WFHWPWSX4ALVN
3W?MNICTMDX8(<EGLXKGRV=UXLUTTUOURDXJVRTUOURDX<EBGSOGR; ?WR;X$WXHWRQF@QTDXPWRFQTQPTQXKWJBQJWXOWJWTQXVKWKTWRTW
HURTVFNURU=UXHURXJITXKV@V=VCUEDXPUXHUEULXNVR=UAULUEXAV>
!#[email protected]
HMOMRDXJWXOWXJWJQTLW=QDXKVPNVRX?VXLIOVRSXB<RGSGLTG
NVR<RXKIRMSMXOVJUSDXAWSBUXKUJWKUXJWPTWFQLQXHVSULKVRK:
WLWXWKTQSOWXBWJVNXWRPWUPDXWFURVN@UDXHWWKXUOVITI1UKUJTV
VSUEXHVSULKVJUSDXHMXLVKVTVJUX@<EGLV
?VJWXHVSEVRUXUOVITI1UTVRTVDXLWRPKUELTVXHVEVSLUF
PW?MFNMRWHUTLVPXU@USXAVRXJ<SNVLUXOVSVOUP8XOVOU;
3W?MNICTMDX5WFHWPWSTQPX3ITLWHWA@VX*7UKU9SOVX4PUT B<RGSNGXUNUHWRUJTVXWLWXBVR@VPNVXWRPWUPXUOVITI1UTVRTV
@ICMT=MXJW>QTWRWXPWRFQXKW?WFXUTWSXVOVSXJWXOWXHWEVSXOUSU
/SKWSTWRX0VJVNUJTVXJW>NQCQXNI>TWSNQOWPUXPISMFLWKQSOW
@<EGLXKGRV=USUSXAVLVSX<S=VKUSOVXUPUXKVSVX<S=VXHURXR<: B<RGSGLTGDX/KTWLUXB<RGSGLTGXWRPWUPXJW>QTWRTWX@ICMT=M
JW>QTWRWXKW?WFXUTWSXVOVSXNVR<RX?VXRWOUPWTXBRM>TWRQSXNVKURU
>IRNW1OWDX82GRPUJVX6JPVKX%U=IN9MSXHVP@UKUXOVCUTOUR8
OVOUCUSUXWSQLKWNWRWPDX8.WKNVNNUCULXFVJXHMXNI>RWPTWROW: WTNQSOWXPWTW=WCQE;8 AK Parti'den ayrılan eski Başbakan
Yardımcısı Abdüllatif Şener, 8 ay önceki yargı
paketinin hükümet üyeleri ve çocuklarını kurtarmaya yönelik olduğunu, şimdiki paketin ise
bu kez hükümetin istediği kişilere veya gruplara baskı uygulaması, yargı süreçlerine
sokulmasını sağlayacak düzenlemeler
içerdiğini söyledi. Şener, "Bu paket yargı
mensuplarını yandaşlaşmanın ötesinde bir
adımı ifade ediyor; yargının uygulayacağı
yasaları da yandaşlaştırma paketidir doğrudan
doğruya." değerlendirmesinde bulundu. TSYD
lokalinde düzenlenen Hacettepe Üniversitesi
Maliye mezunları kahvaltısına katılan Abdüllatif Şener, yeni hazırlanan yargı paketini
değerlendirdi. Şener, 8 ay önce Şubat’ta
çıkartılan yargı paketinde bugünkünün tam
tersi hükümler olduğuna işaret ederek, "Yani
zanlıları korumaya yönelik, savcıların, hakimlerin inisiyatifini biraz daha sınırlayan hükümler vardı. Şimdi ise tam tersi bir paketle
hükümet kamuoyunun karışına çıkmıştır. Bu
pakette istediği kişilere veya gruplara baskı
uygulanmasını sağlayacak, yargı süreçleri
içerisine sokulmasını sağlayacak düzenlemeler var. Bunun anlamı şudur: Şubat ayındaki o
paket niye öyle düzenlenmişti; Sayın Erdoğan,
bazı bakanları, bakanların çocukları yargının
huzurundaydı. Başbakanı, bakanları ve
çocuklarını kurtaran, koruyan bir düzenlemey-
di." ifadelerini kullandı. Bugün ise iktidarın bu
yükü üzerinden atmış gözüktüğünü ifade eden
Abdüllatif Şener, "Kendileri ile ilgili yargı
sürecini aşmış gözüküyorlar. Ama şimdi onlar
birilerini yargılamak istiyorlar; sevmedikleri,
hoşlanmadıkları birilerini yargılamak istiyorlar.
Bunun için hakimleri, savcıları yandaş olarak
düzenlemesi yetmiyor, HSYK’nın istedikleri
gibi oluşması yetmiyor. İstedikleri
mahkemelere istedikleri hakimlerin savcıların
atanmış olması da yetmiyor. Uygulanacak
yasaları da yandaş hale çevirmeye çalışıyorlar.
Bu paket, yargı mensuplarını yandaşlaşmanın
ötesinde bir adımı ifade ediyor; yargının
uygulayacağı yasaları da yandaşlaştırma
paketidir doğrudan doğruya." şeklinde
konuştu. Düzenlemenin hükümetin bir adalet
arayışı olmadığını gösterdiğini dile getiren
Şener, şöyle devam etti: "Adalet mülkün temelidir. Adalet bir toplumsal düzenin devamı için
en temel gerekliliktir. Ve inançlarımıza göre de
adaletin olmadığı yerde din yok demektir. Yani
inançlarımız mutlak surette adaleti gerekli
kılar. Kutsal metinlere baktığımızda bunu
görüyoruz. Ayeti kerimede açıkça ifade ediliyor ki bir kavme olan düşmanlığınız sizi
adaletsizliğe sevk etmesin. Veya bunun
ötesinde biz gençlik yıllarımızdan beri İslam’ın
özünün adalet olduğunu anlatmışızdır. Hz. Ali
ile bir Yahudi’nin nasıl yargılandığı, sonunda
kadının Yahudi lehine karar verdiğini; ‘İslam’da
devlet başkanı bile olsa bir gayrimüslimle eşit
koşullarda yargılanıyor. İslam bu demektir’
diye bunu anlattık durduk."
'SUÇ İŞLEYEN KIZIM FATIMA DA OLSA ONU
CEZALANDIRIRDIM” HADİSİNİ HATIRLATTI'
Eski Başbakan Yardımcısı Şener, adalet söz
konusu olduğunda kin ve düşmanlık, dostluk;
'bana göre başka sana göre başka adalet'
olmayacağını belirterek, Hz. Peygamber
(SAV)'in, ‘Suç işleyen kızım Fatıma da olsa onu
cezalandırırdım.' hadis-i şerifini hatırlattı.
Şener, şunları ekledi: "Ama İslam’ın bu temel
ölçüsü ortadan kalkmış, çağdaş demokratik
değerler ortadan kalkmış, Anayasal düzen ortadan kalkmış, yandaş hakim savcı oluşturma,
yandaş yasalar oluşturma çabası içerisinde
bir iktidarla karşı karşıyayız. Yasaları bile konjonktüre göre ayarlıyor. Bugün sen yargının
karşısındaysan iktidar olarak yasaları lehine
değiştiriyorsun. Yarın sen birilerini hesaba
çekmek istiyorsan yasaları o hesaba çekileceklerin aleyhine düzenlemeye kalkıyorsun.
Böyle bir düzen olmaz. Yarın bu paket Anayasa
Mahkemesi'ne gittiğinde Anayasa Mahkemesi,
hukuk ilkelerine göre değerlendirirken somut
‘tek tek maddelerin hangi kelimesi, ifadeleri
Anayasa’nın somut metnine aykırıydı’ diye
bakmaması lazımdır. (CİHAN)
!",(1/331#/+0',/2
,1+02,3-+*'02*.
!"31/1032)$2/3$WROQL=QKQX?VX/KNWSHMT
-UTTVN?VPUTUX6VEBUSX2WSRQPMTMDX6WCTQPX5WPWSQ
-VALVNX-GVEEUSICTMXNWRW7QSOWSXJWEQTQXITWRWP
=V?W>TWSOQRQTLWKQXUKNVLUJTVX2GRPUJVX5GJGPX-UT:
TVNX-V=TUKUX5WFPWSTQCQ9SWXKIRMX<SVRBVKUX?VROU;
2WSRQPMTMDXFMXKIRMTWRQXJ<SVTNNU)XX:X&U1VRJW9SQSX"W:
BIKXPVSNUSOVSX/K>WSJW9SQSX5WR=VTISWXFVARUSV
BUOVRPVSXM@WPNWXRWAWNKQETWSWRWPX/KNWSHMT9OWXB<:
ETVLXWTNQSWXWTQSWSX?VX9VHITWX?URGKG9XFG>AVKUJTV
0WKVPUX,CUNULX?VX4RWFNQRLWX0WKNWSVKU9SV
PWTOQRQTWSX&U1VRJWTQX6NVTTWX*LIRIW9SQSDX6WCTQP
5WPWSQX-VALVNX-GVEEUSICTM9SMSXMTMKTWRWRWKQ
TWHIRWNM?WROWPUXNVNPUPXKISM=MJTWXVHITWX?URGKG
NWFQLWOQPTWRQSQSXPVKUSTVFNUCUXW@QPTWLWKQXOUPPWNV
WTQSOQCQSOWXNQHHUXNVNPUPTVRUXAWSBUXMTMKTWRWRWKQXTWH:
IRWNM?WROWXJW>QTLQFNQR+X:X2GRPUJV'OVX,HITW
URGKGSGXNVFAUKXVOV=VPXNQ>XTWHIRWNM?WRTWRQXHMTMS:
LWPNWXLQOQR+X5MTMSLWPNWJKWXHMXTWHIRWNM?WRTWR
AWSBUTVRUOUR+X:X*TWKQXHURX,HITWX0WKNWTQCQX?WPWKQSW
RWKNTWSLWKQXOMRMLMSOWX2GRPUJV'OVXTMKTWRWRWKQ
6WCTQPXRBGNG'SGSXHVTURTVOUCUXPIFMTTWROWXNVOW?U
?VRVHUTV=VPXAWKNWSVTVRXAWSBUTVRUOUR+X:X&U1VRJWTQ
PWOQSXJIT=MSMSXM@WPNWSXAWKNWSVJVXSWPTU
VKSWKQSOWXMJBMTWSWSXNWATUJVXJ<SNVLUD
TMKTWRWRWKQX6WCTQPXRBGNG'SGSXHVTURTVOUCUXKNWS:
OWRNTWRWXMJBMSXLMOMR+X:XRSVCUSDX"UHVRJW'OWX,:
HITWX?URGKGXPW>LQFXITLWXFG>AVKUJTVXBVNURUTOUCU
-WORUOX0W?WWTWSQ'SOWSXAWKNWSVJVXSWPTU
VKSWKQSOWX/K>WSJWX?WNWSOWFQX-UBMVTX%W1WRVKXWOTQ
HURXWAU>XU@USXMJBMTWSWSXPWRWSNUSWXJ<SNVLU
MJBMTWSWSXNWATUJVX?VXPWRWSNUSWXJ<SNVLUXBWEVNVT:
VRXNWRW7QSOWSXPWLMIJMSWX7INICRW7TWRTW
B<KNVRUTLUFNUR;XUTVX/KNWSHMT'OWX&U1VRJWTQXPWOQSXJ:
IT=MJWXMJBMTWSWSXPWRWSNUSWXJ<SNVLU
PQJWKTWSOQCQSOWXAWSBUXPWRWSNUSWXJ<SNVLU
OICRMOMR+!" SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESİ >>
İNCE ZIMBALAR
Sabit
İNCE
[email protected]
‘KÜRTLERİN
DEVLETİ YOK’
DİYENLERE…
Bugünlerde yeni söylemler ve yeni algı
oluşturma çabalarını görüyoruz. Bunların
en önemlisi de "Kürtlerin devleti yok, devlet arayışı var" gibi zırvalamalar ortalarda
dolaşıyor. Başbakan Davutoğlu'nun da
söylediği gibi Kürtlerin bir devleti var ve bu
devletin adı da Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bunun dışında başka bir söz söylemek
ve bu tür algılar oluşturmaya çalışmak devlete ihanettir ve kim ağzına alırsa alsın,
bunu reddetmez ve gevelerse bilin ki o kişi
veya kurum, parti adı her ne ise ihanet
içindedir ve haindir.
Türk milletinin ve 12 yıla yakındır iktidar
olan Akp hükümetlerinin ve başbakanlarının da tekrarladığı gibi Tek dil, Tek devlet ve Tek millet düsturundan asla
vazgeçilemez ve geçilmeyecektir de..
Şimdi Başbakan Davutoğlu'nun şu sözlerini çok dikkatli okuyalım ve bunun
dışında bir söylem ve algının tartışılmasına
bile izin vermeyelim.
Bakın neler söylüyor Başbakan:
"-Kürtlerin devleti yok, devlet arayışı var
diyenlere ben şunu söylüyorum, Kürtlerin
devleti Türkiye Cumhuriyeti’dir.Suruç’u
Kobani’den ayırmak mümkün değil. Ya bu
sınırlar barışçıl yöntemlerle anlamsızlaştırılacak ya da acımasız çatışmalar
yaşanacak. Sınırlar ya barışçıl yöntemlerle
kaynaşacak ya da çatışmalara acılar
yaşanacak. Bu olaylar gösterdi ki Suruç’u
Kobani’den ayırmak mümkün değil.
ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİDİR, YERLİDİR
-Çözüm süreci millidir, yerlidir, özgündür.
12 yıl içinde biz ister buna Kürt sorunu,
ister terör sorunu hangi siyasi yaklaşımı
benimser ve hangi siyasi görüşü dile getirirseniz getirin bu meseleye, ‘meselesorun’ demek bile doğru değil, bu meseleyi
çözüme kavuşturabilmek için her yöntemi
denedik
KOBANİ ÖNEMSİZ DEMEDİK
-Kobani ile Çözüm Süreci arasında bağlantı
kurulmasın derken hiçbir zaman Kobani
önemsiz demedik. Hiçbirine kayıtsız
kalmadık.Yurt dışında kalan Türkler gibi
Kürtler de bizim kardeşimizdir. Onların
acıları bizim acımızdır.
SÖZLER TUTULMADI
-Birileri vermiş oldukları sözleri tutmuş olsaydı ki siz bunları iyi biliyorsunuz…
Silahlı unsurlar ülkeyi terk edeceklerdi. Siz
raporu sunduğunuzda bile topluma deklare
etmedik. Bütün silahlı unsurlar sınır dışına
çıkmış olsaydı bizim Kobani’ye PYD’ye
bakışımız farklı olurdu. O dönemde bize
verilen sözler tutuldu mu ki? Aksini yaptılar. Gittiler IŞİD’le yanyana yaşadılar.
-3 hususu vurgulamak istiyorum
1- Demokratikleşme süreci her halükarda
devam edecek. Kararlılığımızda en ufak bir
aksama yoktur. Kimseyi memnun etme
zorunluluğumuz yoktur. Herkes çözüm
sürecinin devam etmesini istiyor.
2- Çözüm süreci kesinlikle kamu düzeninin
alternatifi değildir. Kamu düzenini yok edip
oturup müzakere yapalım derlerse orada iyi
niyet aranmaz.Kamu düzeninin olmadığı
yerde özgürlükler barınamaz. Kamu
düzeninin olmadığı yerde siyaset yapılamaz
3 Çözüm süreci konjoktürel bir proje
değildir. Bizim için çözüm süreci tarihi bir
projedir. Bu projeyi sürdürmek hepimiz için
bir sorumluluktur."
8 GÜNCEL
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
21
17Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Yunfu Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın açılışından bir gün önce Yunfu Belediye Başkanı Zhou Zhiqiang’ın yaptığı “Yunfu Fuarı Değerlendirme Toplantısı”na, Başkonsoloslar dışında sadece Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya davet edildi
Çin’de doğaltaş sektörünün kalbinin attığı
merkezlerden biri olan Yunfu’da düzenlenen
Yunfu Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na
katılan Türk doğaltaş sektörü temsilcileri,
Çin’de yaşanan ekonomik durgunluğa rağmen
beklentilerinin üzerinde ilgiyle karşılaştı. Türk
firmaları fuarın ilk günü yoğun ikili iş
görüşmeleri gerçekleştirdi. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Türkiye Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştirilen Yunfu Doğaltaş ve
Teknolojileri Fuarı’na bu yıl 19’u Milli Katılım
Organizasyonu ile olmak üzere toplam 57 Türk
firması katıldı. Türkiye, uluslar arası katılımda
birinci ülke olurken, Türkiye’yi 29 firma ile İran
takip etti.
Yunfu Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda
Türkiye standının açılışını Türkiye’nin Guanghzou Başkonsolosu Batu Kesmen, Ticaret
Ataşesi Hasan Köse, Ege Maden İhracatçıları
Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya
birlikte gerçekleştirdi. Türkiye Guangzhou
Başkonsolosu Batu Kesmen, ilk kez bir mermer
fuarına katıldığını, Türkiye’nin Başkonsolosu
olarak ilk kez katıldığı Yunfu Doğaltaş ve
Teknolojileri Fuarı’nın kendisi için anlamının
büyük olduğunu kaydetti. Kesmen, “Ege İhracatçı Birlikleri ilk kez gerçekleştirdiği Milli
Katılım Organizasyonu’nda son derece başarıln
bir işe imza attı. Bu yıl Yunfu Fuarı’nda 57 Türk
firması yer alıyor. Bu firmalarımız Türkiye’ye
döndüklerinde diğer Türk firmalarını da yüreklendirecekler. Önümüzdeki yıl daha yoğun bir
katılımla burada olacağız. Türkiye’nin ihracatının artması için Guangzhou Başkonsolosluğu olarak üzerimize düşeni yapacağız”
diye konuştu.
Doğaltaş ihracatından elde edilen dövizin
tamamı Türkiye’de kalıyor
Türk doğaltaş sektörünün ithal girdi kullanımı
olmadan ihracat yaparak Türkiye’ye net döviz
girdisi sağladığını anlatan Kesmen, “Doğaltaş
sektörümüzü Çin pazarında sıçrama tahtası
olarak görebiliriz. Doğaltaş sektörü ile müteahhitlik sektörleri arasında işbirliği kanalları olmalı. İki sektör dünyanın her tarafından işbirliği
yapmalı” diye konuştu.
EMİB Başkanı Kaya’ya özel ilgi
Yunfu Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın
açılışından bir gün önce Yunfu Belediye
Başkanı Zhou Zhiqiang’ın aşkonsoloslar ve
ticaret müşavirleri ile yaptığı “Yunfu Fuarı
Değerlendirme Toplantısı”na, Başkonsoloslar
dışında sadece Ege Maden İhracatçıları Birliği
Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya davet
edildi. Guangzhou Başkonsolosu Batu Kesmen
ise, ilk konuşma yapan Başkonsolos oldu.
Yunfu Belediye Başkanı Zhou Zhiqiang’ın
toplantısına Türkiye’nin Guangzhou Başkonsolosu Batu Kesmen ve Ticaret Ataşesi Hasan
Köse ile birlikte katılan Ege Maden İhracatçıları
Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Ege İhracatçı Birlikleri olarak, Çin’in Xiamen kentinde düzenlenen Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın
Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu uzun
yıllardır başarıyla gerçekleştirdiklerini, Xiamen’den elde ettikleri bilgi birikimi ve deneyimi sayesinde Yunfu Doğaltaş ve Teknolojileri
Fuarı’nda çok başarılı bir organizasyona imza
attıklarını, 2014 yılında 600 metrekare olan
Türkiye pavyonunu, 2015 yılında en az 1300
metrekareye çıkarmak istediklerini kaydetti.
Yunfu Belediye Başkanı Zhou Zhiqiang, EMİB
Başkanı Mevlüt Kaya’nın talebine olumlu yanıt
verdi.
Çin Guangzhou Ticaret Ataşeliğimizden ve
Çinli firmalar ile yaptıkları görüşmelerden
Çin’de inşaat sektöründeki ekonomik durgunluğun 2015 yılında da süreceği izlenimi
edindiklerini dile getiren Kaya, “Bu durgunluğu
2014 yılının Ocak – Ekim döneminde Çin’e
yaptığımız doğaltaş ihracat rakamları da teyit
ediyor. Bu süreci en az hasarla atlatmanın yolu
müşterilerimizle bağımızı kopartmamaktan
geçiyor. Çin’de inşaat sektörünün 2016 yılından
itibaren tekrar canlanması bekleniyor, yakın
gelecekte dünyanın en büyük ekonomisi olması
beklenen Çin’e ihracatımızı arttırmak ve 2023
yılında doğaltaş sektörü olarak 3 milyar dolar
pay almak istiyoruz” diye konuştu. Türkiye’den
Çin’e ihraç edilen blok mermer ve doğal
taşların yüzde 50’si Yunfu’daki firmalar tarafından ithal ediliyor. Yunfu Fuar Merkezi, 2012
yılında 50.000 m2 iken, 2013 yılında
100.000m2’ye çıktı. 2016 yılına kadar mevcut
alanın 3 kat daha büyümesi ve 300.000 m2’ye
çıkması bekleniyor. (HABER MERKEZİ)
Kredi tahsis ücreti
de yargıya taşınacak
TÜSODER Genel Başkanı Ağaoğlu, "Bankaların tüketicilerden aldığı dosya masrafı
mutasyona uğrayarak biraz da yasal haliyle 'kredi tahsis ücreti' oldu.Tahsis ücreti
başta olmak üzere tüketici aleyhine olan maddelerle ilgili dava açacağız" dedi
T
üketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın
Ağaoğlu, bankaların tüketicilerden
aldığı dosya masrafının, "mutasyona uğrayıp" biraz da yasal haliyle
"kredi tahsis ücreti" olduğunu belirterek, bu
bedelin tüketici haklarına aykırılık teşkil ettiği
iddiasıyla Danıştayda dava açacaklarını
söyledi. Ağaoğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumunun (BDDK), 3 Ekim'de
Resmi Gazete'de yayımlanan "Finansal
Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul
ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliği"ne göre,
kredi kullananlardan alınan bedellere "tahsis
ücreti" denildiğini belirtti. Bu ücretin, kullandırılan kredi anaparasının binde 5'ini geçemeyecek şekilde yasal hale getirildiğini dile
getiren Ağaoğlu, "Örneğin bir tüketici 100 bin
liralık konut kredisi kullandı. Tahsis ücreti
bunun binde 5'i olan 500 liranın üzerinde olamayacak" dedi.
- "Dosya masrafı lekelendi"
Ağaoğlu, bankaların BDDK'ya başvurarak
bu ücrete yeni bir isim verilmesi yönünde
talepte bulunduğunu vurguladı.Kurumun,
dosya masrafının adını değiştirip tahsis ücreti
yaptığını anımsatan Ağaoğlu, "Yani
bankaların tüketicilerden aldığı dosya masrafı
mutasyona uğrayarak biraz da yasal haliyle
'kredi tahsis ücreti' oldu. Çünkü dosya masrafı
adı lekelendi. Dosya masrafını yasal hale getirip tepki çekmektense yeni bir isim altında
aynı yöntemle tüketiciden bedel alınmaya
devam edildi. Sonuçta yine tüketiciyi mağdur
eden bir durum söz konusu; tüketici haklarına
aykırılık teşkil ediyor" ifadesini kullandı.
Yeni Tüketici Kanunu'nda, BDDK'ya bu
konuda tüketici haklarını koruması şartıyla
görev verildiğini aktaran Ağaoğlu, yasanın,
her türlü ücret komisyon ve masraf türlerinin,
bunlara ilişkin usül ve esasların tüketiciyi koruyacak şekilde BDDK tarafından düzenleme
yapılmasını öngördüğü bilgisini verdi. Yönetmeliğin tüketiciyi korumaktan uzak kaldığını
savunan Ağaoğlu, "Bu nedenle BDDK'nın
yeni düzenlemesindeki tahsis ücreti başta
olmak üzere tüketici aleyhine olan maddelerle
ilgili yürütmenin durdurulması ve iptali için
Danıştayda dava açacağız. Bu konuda
derneğimizin hukuk komisyonu gerekli çalışmaları yürütüyor" dedi. Ağaoğlu, yönetmeliğe
göre tahsis ücretinin 3 Ekim'den bu yana alınabildiğine dikkati çekerek, "3 Ekim'den önce
varsa alınan tahsis ücreti, dosya masrafı gibi
Tüketici Hakem Heyetlerine başvurularak
alınabilir. Tüketici Hakem Heyetleri de bu
konudaki isim değişikliğini ve tarihi göz
önünde bulundurup ona görev karar vermelidir" diye konuştu. (AA)
Cari açığın da, işsizliğin de
panzehiri sanayileşmedir
Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Başkanı Ender Yorgancılar, ihracat
artışının, cari açığın ve işsizliğin panzehirinin ‘sanayi’ sektöründe olduğunu belirterek, “Ekonomi politikası yapımcılarının
sanayi sektörünün bu çok işlevli konumu
dikkate alarak yeni bir sanayileşme ve
teşvik vizyonu hazırlamalarını bekliyoruz"
dedi. Ağustos ayı ödemeler dengesi ve istihdam verilerinin yayımlanmasının ardından bir değerlendirme yapan EBSO
Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ocak-Ağustos dönemi cari
açığının geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 35 oranında gerileyerek 29,5 milyar
dolar olduğunu ve yıllık bazda cari açığın
48,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini
hatırlattı. Yorgancılar, “Bu tek başına
olumlu bir gelişme. Ancak bu iyileşmenin
oldukça yüksek yan etkileri olmuştur.
Nitekim bu yıl için büyüme hedefi yüzde
5'ten yüzde 3,3'e çekilirken, işsizlik de çift
haneli rakamlara dayanmıştır. Türkiye'nin
"kırk katır mı, kırk satır mı" noktasına
gelen büyüme-cari açık ikileminden kurtulması gerekiyor" diye konuştu.
Finansman kalitesine dikkat
Ocak-Ağustos döneminde cari açığın
yüzde 43'ünün sıcak para, yüzde 29'unun
doğrudan yabancı yatırımlar, yüzde
24'ünün ise dış borç ve kredilerle finanse
edildiğine dikkat çeken Yorgancılar “Cari
açığın finansman kalitesi oldukça düşük.
Hala ekonomiyi taşıma suyla döndürüyoruz. Ayrıca bu dönemde ülkemize cari
açığın yüzde 30'u oranında yani 9 milyar
dolar düzeyinde kaynağı belli olmayan
(net hata ve noksan) para girişi yaşanmıştır. Bu olmasaydı ülkenin döviz rezervlerinde gerileme olacak, kurlarda daha
yüksek dalgalanmalar görülebilecekti”
uyarısında bulundu.
Yedi aylık rakamlar tabloyu
ortaya koyuyor
Türkiye'de cari açığın ancak büyüme hızı
düşürülerek azaltılabildiğini ifade eden
Yorgancılar, bunun da sanayi üretimini ve
istihdamını olumsuz yönde etkilediğini
kaydetti. 2014’ün ilk sekiz ayında
sanayicinin önünü göremediğini ve sektörün üretiminin sürekli zik-zak çizdiğini
belirten Yorgancılar, şunları söyledi, “Bu
durum sanayi sektöründe istihdamın da
Nisan ayından itibaren gerilemesine neden
olmuştur. Dolayısıyla 2014 yılının ilk 7
ayındaki ülke genelindeki işsizlik oranlarının geçen yılın aynı aylarına göre yüksek olmasında sanayi sektöründeki
olumsuz gelişmelerin de rolü olmuştur. Bu
yıl Türkiye cari açığını; üretimi artırmaktan
daha çok tüketimi kısarak gerçekleştirmektedir. Türkiye'nin cari açığını üretimini, daha çok da nitelikli imalat sanayi
üretimini arttırarak azaltması gerekmektedir. Tarımda istihdamın gerilediği, hizmet
sektöründe istihdam artışının yavaşladığı
bir durumda işsizlikle mücadelede sanayi
yatırımları ve üretim artışı çok kritik bir
noktaya gelmiştir. Dolayısıyla ihracat
artışının da, cari açığın da, işsizliğin de
panzehiri sanayi sektöründedir. Ekonomi
politikası yapımcılarının sanayi sektörünün
bu çok işlevli konumu dikkate alarak yeni
bir sanayileşme ve teşvik vizyonu hazırlamalarını bekliyoruz." (HABER MERKEZİ)
Başkan Karabağ'dan spor kompleksi sözü
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan
Karabağ, Manavkuyu Mahallesi’ndeki
2. Halil Atilla Sitesi sakinleri ile bir
araya geldi. Vatandaşların öneri ve
şikayetlerini yerinde dinleyen Başkan
Karabağ, “Sizlere layık ola-
bilmek için gece-gündüz çalışıyoruz.
Boş bulduğumuz alanlara yeşil alan,
kültür merkezleri yapıyoruz. Bornova
ve Karşıyaka’dan ayrılarak bize
bağlanan bazı mahaller ilk başta bize
gelmek istemedi. Yeni kurulan bir
belediyeydik. Ancak şimdi görüyorum
herkes Bayraklı’da oturmaktan memnun” dedi. Bayraklı
Belediye Başkanı Hasan
Karabağ, belediye bünyesinde
kurulan siteler masasının Manavkuyu Mahallesi’ndeki 2.
Halil Atilla Sitesi’nde düzenlediği toplantıda vatandaşlarla
bir araya geldi. Başkan
Karabağ, yaptığı projeleri anlatırken, site sakinlerinin şikayet
ve önerilerini dinledi. Bunlar
birim müdürleri tarafından tek
tek not edildi.
“Sizlere layık olmaya çalışıy-
oruz” diyen Başkan Karabağ, “Merkez
İlköğretim okulunun karşısında bir alan
var, orası için bir proje hazırlıyoruz.
Büyük bir konferans salonunun, yarı
olimpik havuzunun, nikah sarayının,
sağlık tesisinin yer alacağı bir kültür,
spor kompleksinin hazırlığı
içerisindeyiz. Göreve geldiğimizde
parklardaki oyun gruplarının eski
olduğun gördük. Parkları ve oyun gruplarını yeniledik. Küçük parkta olsa
oralarda kafeteryalar açıyoruz çünkü sizlerin oralara gidemez hale geldiğini
biliyoruz. Çevre belediyeleri, ‘bu projeyi nasıl yaptınız?’ diye bilgi almaya
başladı. Buraları alkol bağımlılarından
ve uyuşturucu kullananlardan kurtarabilmek için bu projeyi hayata geçirdik.
Oradaki hizmeti mümkün olduğunca
size ucuz veriyoruz” dedi.
KADERİNİ DEĞİŞTİRDİNİZ
Başkan Karabağ, Manavkuyu,
Mansuroğlu ve Osmangazi Mahalleri’nin Bayraklı’nın kaderini değiştirdiğini
belirterek, “Sizlere layık olabilmek için
gece-gündüz çalışıyoruz. Boş bulduğumuz alanları yeşil alan, kültür merkezleri yapıyoruz. Bornova ve
Karşıyaka’dan ayrılan ve bize bağlanan
bazı mahaller ilk başta bize gelmek istemedi. Yeni kurulan bir belediyeydik.
Ancak şimdi görüyorum herkes Bayraklı’da oturmaktan memnun. Bornova
sınırına gittiğimde insanların ‘bizim
sokağı da sizin belediyenizin sınırlarına
alır mısınız?’ demeleri bizi mutlu ediyor.
Gelinen noktada emlak değerleri ve
markalaşma açısından şuanda İzmir’de
iki önemli ilçeden birisiyiz. Karşıyaka’dan ayrılarak bize bağlanan Soğukuyu
Mahallesi’ni yeniden yarattık. O bölgeye taşınma yoğunlaşmış. Bu yönetim
anlayışımız devam edecek” diye
konuştu.
KİLİT PARKE YAPACAĞIZ
Bayraklı’da gecekondulaşmanın
yoğun olduğunu, bütçenin önemli bir
bölümünü sosyal yardımlara, eğitime ve
sağlığa ayırdıklarını belirterek, “Günlük
işleri tartışmasız iyi yapmaya çalışıyoruz.
Bu bölge alt yapısını tamamlamış.
Burada yamalı asfaltlardan kaynaklanan
bir sıkıntı var.
Bunun düzeltilmesi için Büyükşehir
Belediyesi ile temas halindeyiz. Bu
bölgede yapabildiğimiz kadar kilit parke
yapacağız” diye kaydetti. Başkan
Karabağ daha sonra vatandaşlardan
gelen şikayet ve önerileri tek tek dinledi.
Karabağ, gelen şikayetlere hızlı bir
şekilde çözüm getireceklerini, önerileri
ise dikkate alacaklarını sözlerine etkiledi. (HABER MERKEZİ)
17Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
9 GÜNCEL 21
YATAĞANLILAR: Kimin
malını kime satıyorsun?
Türk doğaltaş sektörüne Çin morali
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
Muğla'nın Yatağan ilçesindeki Termik Santral
önünde özelleştirme karşıtı eylemlerini
sürdüren işçileri ziyaret eden vatandaşlar, traktörleriyle santral girişini bir süre kapattı.
Türkiye Kömür İşletmeleri'nin önceki yıllarda
arazilerini kamulaştırdığını, şimdi ise
özelleştirmeyle kamulaştırılan bu arazileri alıcı
firmaya sattığını dile getiren vatandaşlar, "Biz
bu kurumlara tarlalarımızı, tokatlarımızı, evlerimizi hatta mezarlarımızı verdik, anılarımızı
terk ettik. Şimdi de bu iş yerlerini satıyorlar.
Bize sordular mı? Biz arazilerimizi yarın çocuklarımız bu kurumlarda işe girsin diye vermiştik.
Ama şimdi satıyorlar. Kimin malını kime satıyorsunuz?" sözleriyle tepki gösterdi.
Yatağan Termik Santral yakınındaki Yeşilbağcılar Mahallesi'nin muhtarı Mefhar Tüzün,
beraberinde mahalle sakinleriyle direniş
çadırında eylemlerini sürdüren enerji ve maden
işçilerini ziyaret etti. Mahalle sakinlerini,
Maden-İş Sendikası Yatağan Şubesi Başkanı
Süleyman Girgin ve işçiler karşıladı. Mahalle
Muhtarı Tüzün, Yeşilbağcılar halkı olarak,
santralin özelleştirilmesine karşı olduklarını
söyledi.
Mahalle sakinlerinden Muzaffer Gedik ise
önceki yıllarda Türkiye Kömür İşletmeleri'nin
kendi arazilerini kamulaştırdığını, fakat
özelleştirmeyle kamulaştırılan bu arazilerin alıcı
firmaya satıldığını ileri sürdü. Yeşilbağcılar
halkı olarak bu kamulaştırmalara itiraz etmediklerini anlatan Gedik, şunları dile getirdi:
"Köylüler biz bu kurumlara tarlalarımızı, tokatlarımızı, evlerimizi hatta mezarlarımızı verdik.
Doğup büyüdüğümüz köylerimizi verdik,
anılarımızı terk ettik ama devlet diye itiraz
etmedik, sesimizi çıkartmadık. Şimdi de bu iş
yerlerini satıyorlar.
Bize sordular mı? Biz ekmek yediğimiz tarlalarımızı, zeytinliklerimizi, bağ bahçelerimizi
yarın çocuklarımız bu kurumlarda işe girsin
diye vermiştik. Ama şimdi satıyorlar. Kimin
malını kime satıyorsunuz? Enerji ve maden
işçileri de bizim evlatlarımız, kardeşlerimiz, bu
mücadelede sonuna kadar onların yanındayız.
Çilesini beraber çektik, kavgamızı beraber vereceğiz."
Muhtarlar da bu kurumların aynı zamanda
kamu hizmeti verdiğini, köylüler olarak bu kurumların dozerlerinden, greyderlerinden her
zaman faydalandıklarını hatırlatarak, "Bu kurumlar kalırsa faydalanmaya devam edeceğiz.
Buraların satışına karşıyız, işçilerin yanındayız." açıklamasını yaptı.Tüzün ve beraberindekiler, daha sonra işçilerle Yatağan
Termik Santrali önünde toplanarak traktörleriyle santralin girişini kapattı. Gruptakiler, bir
süre sonra dağıldı. (CİHAN)
DOĞRUDAN BAKIŞ
Mustafa
ARSLAN
[email protected]
BİLİM DİYE
ANLATILANLAR
HEP DOĞRU
MU?
Bilime ait konulara şüphe ile yaklaşmak
doğru bir anlayıştır. Ne lehinde ne de aleyhinde yani objektif olarak yaklaşmak
gerekir.
Kim söylerse söylesin ortaya atılan iddianın
ispat edilmesi istenilmelidir.
1970’li yıllarda yatılı okulda okuyordum. O
zamanlar ıspanaklı yemekler çok çıkardı.
Arkadaşlarımız hocalarımıza:
- Hocam müjde! Bugün yine ıspanak çıkmış, deyince hocalarımız:
- Yiyin evladım yiyin. Ispanakta demir
var demir derlerdi.
Çizgi filmlerde Temel Reis’e bile içinde
demir olduğu için yesin de güçlensin diye
ıspanak yedirirlerdi.
Sonra yapılan araştırmalar bunun doğru olmadığını ortaya çıkardı. Dalında otorite
olan bir zat bunu söylediği için kimse o
zatın yanılacağına ihtimal vermemişti. Yanlış bilgi bütün dünyaya yayılmıştı. Uzunca
bir süre insanlar ıspanakta demir var
sandılar.
Doktorlar uzun süre: “midesinde ülser için
süt içsin, acı yemesin” diyorlardı.
Sonra bu ifade şu şekilde değişti: “
Midesinde ülser olanlar süt içmesin. Süt
yarayı yumuşatıp azdırıyor. Acı yesinler.
Acı yarayı yakıp iyileştiriyor” demeye
başladılar.
Muhtarlar bizim
ikinci meclisimiz
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, belediye tarafından kısa bir sürede yapılan
Poligon Mahallesi muhtarlık binasının açılışına
katıldı. Muhtarlar için, “Gözümüz, kulağımız
ve aynı zamanda ikinci meclisimiz” vurgusunu
yapan Başkan Selvitopu, “Asıl önemli olan bu
binaları yapmak değil, bu binadan gelecek istek
ve talepleri yerine getirmek olacaktır.” dedi. Yenilenen Poligon Mahallesi muhtarlık hizmet binası açılışına CHP İzmir Milletvekili Musa
Çam, Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin
Selvitopu, CHP Karabağlar ilçe Başkanı Polat
Manduz, meclis üyeleri, muhtarlar ve çok
sayıda vatandaş katıldı. Poligon Mahalle
Muhtarı Tarık Gavas, eski muhtarlık binasında
sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek bu sıkıntıları çok kısa sürede çözüp yeni ve daha geniş
bir muhtarlık binası yapılmasını sağlayan
Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve tüm çalışanlarına teşekkür etti. Başkan
Selvitopu kurdela kesiminden önce Muhtar
Tarık Gavas’a Atatürk portresi hediye etti.
Muhtarlık binasının açılışını ise Musa Çam,
Muhittin Selvitopu ve Polat Manduz ve Poligon
Mahallesi sakini 86 yaşındaki Gülsüm Bayram
birlikte gerçekleştirdi.
Muhtarlık binası yenilenmesinin fiziki
olarak çok büyük değil ama manevi önemi
olduğuna değinen Karabağlar Belediye Başkanı
Muhittin Selvitopu ilçedeki muhtarlara desteği
sürdüreceklerini söyledi. Selvitopu, “Muhtarlarımız mahallelerinde ne var ne yoksa sağ olsunlar bizlere iletiyorlar. Biz de bu sorunları
gidermeye çalışıyoruz. Zaman zaman periyodik
olarak bir araya gelip sorunları tartışıyoruz. Ve
toplantılarla bunların takibini yapacağız. Bir
nevi bizim kendi iç otokontrolümüzü yapmış
olacağız.” diye konuştu.
dikkat çeken Başkan Selvitopu bu sorunu
Büyükşehir Belediyesi ile koordineli olarak
çözdüklerini söyledi. Kendilerini hiçbir zaman
ilçe belediyesi olarak Büyükşehir Belediyesi’nden ayrı olarak düşünmediklerini ifade eden
Selvitopu, “Eğer daha sağlıklı hizmet etmek istiyorsanız kente daha etkili yerel yönetim
hizmetleri vermek istiyorsanız, yapmanız
gereken Büyükşehir Belediyesi ile el ele kol
kola çalışmaktır. Bu önümüzdeki dönemde
Büyükşehir Belediyesi ile el ele kol kola
çalışarak sorunları en kısa sürede çözmeye
çalışacağız. İki gücü birleştirdiğimiz zaman
çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur.” diye
konuştu.
Talepleri yerine getirmek bizim görevimiz
Eski muhtarlık binasının dar ve küçük olduğunu
hatırlatan Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu bu konuda da şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunları yapmak bizim
görevimiz. Muhtarlarımızdan gelen taleplere
göre bu çalışmalar sonlandırılacak. Asıl önemli
olan bu binaları yapmak değil bu binalardan
gelecek istek ve talepleri yerine getirmek olacaktır.” (HABER MERKEZİ)
Büyükşehir Belediyesi ile el
ele kol kola çalışacağız
Hatay semtinde en büyük sorunlardan
birisinin kültür merkezi eksikliği olduğuna
Buca Belediyesi'nden hijyen dokunuşu
Buca Belediyesi, ilçe sınırları içerisinde yaşayan yardıma muhtaç, yoksul ve kimsesiz yaşlı
ve engelliler için yürüttüğü evde bakım ve temizlik hizmetine devam ediyor. Belediye
bünyesinde oluşturulan 5 kişilik temizlik ekibi periyodik aralıklarla yardıma muhtaç
yaşlılar ve engellilerin evlerinde detaylı ev temizliğini özenli bir şekilde gerçekleştiriyor.
Bakıma muhtaç yaşlı ve engellilerin halı yıkama,
cam silme, toz alma, mutfak temizliği gibi detaylı ev
temizliği ile bakım ve eksiklerini de karşılayan
belediye ekipleri, evleri organik ürünlerle de dezenfekte ediyor. Buca Belediyesi temizlik ekibi ayrıca
yardıma muhtaç yaşlı ve engellilerin ev eşyası
ihtiyaçlarını karşılamak için de çalışmalarına devam
ediyor. Temizlik ekibi Bucalı vatandaşların kullanmadıkları ve kullanılır durumda olan ev eşyalarını
teslim alıp ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırıyor.
(HABER MERKEZİ)
Yanık tedavisi ile ilgili doktor tavsiyeleri
arasında yayan yere diş macunu, salça,
yoğurt sürme gibi tavsiyeler vardı.
Şimdi bunların yanlış olduğu yine doktorlar
tarafından ifade edilmekte ve yanık yerin
suya tutulması tavsiye edilmektedir.
(Zaman Gazetesi 14/05/2011 Türkan
Uymaz)
Yıllarca “yumurta kolestrol yapıyor” dendi.
Sonra uzman doktorlar: “yumurtadan özür
diliyoruz. Kolestrol yapmıyormuş” denmeye başladı.
1970’li yıllarda “Tabiat Bilgisi “ adında bir
ders vardı. Bu derste insanın maymundan
geldiği kesin bilgi gibi anlatılıyordu.
“Pitdown” hikayesi de kitaba resmi
basılmış ve delil olarak gösteriliyordu.
Darwin’in bu fikrinin tesirinde kalan Sollas
adlı bir paleontolog 1912’de insanın maymundan geldiğini ispat etmek için insan
iskeletinin çene üstüyle maymunun çene
altı kemiklerini monte edip bir mezarlığa
gömmüş, üzerinin de mezar gibi yapmış.
Bir süre sonra mezarın üzerinde otlar
yetişmiş.
Sahtekarlığı yapan adam ilmi araştırma
yapan arkadaşlarına:
- Hadi gidip mezarlıkta araştırma yapalım, demiş.
- Hep beraber kalkıp mezarlığa gitmişler.
Bir mezar kazmışlar normal bir iskelet çıkmış. Bir mezar daha kazmışlar yine normal
bir iskelet çıkmış. Sonra iskeleti gömdüğü
yere gitmiş, mezarı kazmış ve
arkadaşlarına:
- Koşun! Koşun! Buldum!!! diye bağırmış. Hemen herkes mezarın başına gelmiş
ve ağızları açık kalmış. Yarısı insan, yarısı
maymun olan iskeleti görmüşler. Adına
“Pitdown” demişler ve İngiltere’de British
müzesine koymuşlar. Bununla ilgili kitaplar
yazıldı, insanın maymundan türediğine delil
olarak gösterildi. Maymundan geldiğini
kabul etmeyenler “Pitdown” örnek gösterilerek gericilik ve bilime karşı olmakla suçlandı.
Bilim her gün gelişmeye devam ediyor.
1953 yılında ışın ilimleri ile iskelet incelendi ve Pitdown’ın hikayesinin yalan
olduğu ortaya çıktı. . Zira kafatası modern
bir insanın kafatasıydı. Çene kemi¬ği 10
yaşında ölmüş bir orangutana aitti. Dişler
insan dişiydi ve orangutanın çene kemiğine
eğelenerek monte edilmişti. Ke¬miklerin
üzeri, potasyum dikromat adlı bir kimyevî
madde ile lekelendirilmiş ve tarihî bir
görünüş kazandırılmıştı (Dr Şerafettin
Alan, Sızıntı Dergisi Haziran 1981)
Ve sahte iskelet çöpe atıldı.
1986 yılına kadar ders kitaplarımızda pitdown hikayesi yazıldı ve okutuldu.
1986 yılında Sayın Özal, Milli Eğitim
Bakanı Vehbi Dinçerlerle beraber bilim
adamlarını davet ettiler. Bunun bir bilim
skandalı olduğu ispat edildi ve kitaplardan
çıkarıldı.
Bilim tarihinde böyle yığınla yanlış bilgiler
vardır. Bilim adına kim ne derse desin ispat
istemek gerekir. İspat edilmeyen bilgi değer
ifade etmez.
SAYFA 10
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Özcan
PEHLİVANOĞLU
[email protected]
https://twitter.com/O_PEHLIVANOGLU
KADINLARIMIZ
VE MHP...
Türk Milletinin yakın gelecekte demokrasi yolu ile hukuka bağlı kalarak yapacağı bir “Milli
Mücadele” için kadınımıza ayrı bir paragraf açmak gerekiyor.
Zira kadınlarımız ve genç kızlarımız olmadan
böyle bir mücadele verilemez ve tabii ki de,
verilemeyen bir mücadele kazanılamaz!
Türk toplumu ve siyaseti; uzunca süredir
kadınını ıskalamış ve yaşamında adeta onu ikinci sıradan çok daha gerilere atmıştır.
Bu durum, bilgisiz ve şuursuz nesillerin
yetişmesine yol açmıştır. Toplumda, bu kadar
mankurt ve bu mankurtlar tarafından çıkarılmış
huzursuzluk varsa, bu kadının yaşamdaki
görevini yeterince ifa edememesindendir.
Anne çocukların ilk eğitmenidir. Türk toplumları ise bilinenin aksine ataerkil değil anaerkildir. Bu gerçek bilinmeden, kurulacak toplum
yaşamının orta direği hiç bir zaman sağlam olmayacaktır.
Türk kadını, aile içinde erkekten uzağa itilip
doğurganlığı dumura uğratılınca toplumsal
sorunlarımız katmerlenmeye başlamıştır. Türk
kadını, eğitimsiz ve şuursuz hale getirilince de,
şer cepheleri epeyce mesafe kazanmıştır.
Bugün Türk Milleti, şaşkın ve ne yapacağını
bilmez bir halde ise bu Türk kadınının içinde
bulunduğu, ruhsal ve psikolojik hal sebebiyledir.
Eğer şimdi biz Türk Milleti olarak, yeniden bir
dirilişe geçeceksek, bu kadınlarımız ve genç kızlarımızla birlikte, yanyana ve omuz omuza yapacağımız bir mücadele ile olacaktır. Yani biz
Türk Milliyetçileri olarak, kadınlarımıza
arkamıza geçin diye asla söylemeyeceğiz. Tam
tersine gelin yanyana mücadele edelim diyeceğiz.
Türk kadını; misyonunu daha önce İstiklal Harbi’de yaptıkları ile bütün dünyaya göstermiştir.
Ancak şimdiki kadınlarımızın büyük çoğunluğu sahip oldukları bu üstün meziyetleri kaybetmiş ve dolayısıyla misyonunu unutmuştur.
Kim hatırlıyor bugün Nezahat Onbaşı’yı, Tayyar Rahmiye’yi, Fatma Seher Hanımı, Domaniçli Habibe’yi, Tayyibe Hatun’u, Hafız Selman İzbeli’yi, Halime Çavuş’u, Satı Çırpan’ı,
Şerife Bacı’yı, Kılavuz Hatice’yi, Gördesli
Makbule’yi, Nakiye Elgün Hanımı ve nicelerini...
Ya ekmek pişirerek askere götüren ama düşmanlar tarafından tespit edilince askerimizin yerini çok işkence görmesine rağmen
söylemediği için ekmek pişirdiği fırına atılarak
yakılan Nazife Kadın’ı bilenimiz kaldı mı?
Hangi birini sayayım; Taccülcalala Hanım,
İzmir’li Ayşe Hanım, Asker Saime Hanım, Aydın Cephesinden Ayşe Hanım, Çiftlikli Kübra
Hanım, Ayşe Onbaşı, Tarsus’lu Adile Onbaşı,
Trakyalı ana kız Havva – Zehra Hanımlar, Çete
Emir Ayşe, Yırık Fatma, Faika Hakkı, Maraşlı
Senem Ayşe, Adana Cephesinden Melek ve
Hatice Hanımlar ve saymakla bitiremeyeceğimiz diğerleri...
Bu annelerimiz aramızdan ayrıldı ama torunları
bugün bizimle birlikte yaşıyor!
Şimdi demokrasi yolu ile yeniden bir “Milli
Mücadele” diyorsak, Türk kadınına milletimiz
için olan önemini hatırlatmalı ve ona bu mücadelenin kutsallığını hissettirmeliyiz.
Kendi gücünün ve toplumsal geleceğimizdeki
rolünün farkına varacak olan kadınımız,
toplumsal ve siyasal yaşamda yine İstiklal Harbi döneminde olduğu gibi insiyatif alacak ve
fedakarlıklar yapacaktır.
Türk Milletinin, Türk kadınının bu insiyatifi
üzerine almasına, çok ihtiyacı vardır.
Her geçen gün ağırlaşan sorunlarımızın
çözümü, Türk Milletinin tercihini MHP’ye
yönlendirmesi ve Türk kadınının gelip
demokrasi cephemizin Kuvay-i Milliye’si olan
MHP’de siyaset yapması ile kolaylaşacaktır.
Şimdi Haziran 2015’te bir seçim daha var. Bu
seçim ve bundan böyle her zaman birlikte olmak kaydıyla Türk kadınlarını ve genç kızlarımızı, bir kardeşleri olarak MHP’de önderlik ve siyaset yapmaya çağırıyorum.
Gelin Türk erkekleri ile milletvekili adaylıklarını ehliyet ve liyakat esasına göre adilce paylaşın. Gerekirse erkeklerden daha fazla adaylık
alın! Ama bunlar lafla olacak şeyler değildir.
Yukarıda belirttiğim gibi misyonunuzun farkına vararak yapacaklarınız ile elde edeceğiniz
bir sonuçtur.
Hülasa demek isterim ki; Türk kadını olmadan
hiç bir zafer kazanılamayacağı gibi demokrasi
zaferi de kazanılamaz. Ben Türk kadınının
bunun farkına vararak görev üstlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem de nerede ve ne yaptığını bilecek bir planlamayla... Şimdiden benimle birlikte Türk Milletine nefes aldırmak için
MHP saflarına yüzünü döndüren tüm Türk
kadınlarını saygıyla selamlıyor, her birinin ellerinden hürmetle öpüyor, ruhlarının bize
dönük olduğunu hissettiğim İstiklal Harbimizin
kahraman kadınlarınıda rahmetle anıyorum.
Türk Milleti için hep var olsunlar! Dileğim,
Türkiye topraklarında hissettirilmeden
öldürülmeye çalışılan Türk Milleti için bir an
önce demokrasi cephesine koşmalarıdır!
10 DENİZLİ HABERLERİ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21 Ekim 2014
971Şubat
2013Salı
Perşembe
Her şey çocuklar için
Denizli Kamu Hastaneleri Birliği ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü arasında
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlarda görevli personele eğitim
vermek ve düzenli aralıklarla bu kuruluşlarda koruma ve bakım altında bulunan 0-18
yaş arası çocukların psikiyatrik takiplerini yapmak amacıyla bir protokol imzalandı
D
enizli Kamu Hastaneleri
Birliği ile Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğü
arasında bir protokol imzalanarak, Denizli Kamu Hastaneleri Birliğine bağlı bir Çocuk Psikiyatri Uzmanı görevlendirilmesi yapıldı.
Protokolün amacı; Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlarda
koruma ve bakım altında bulunan 0-18
yaş arasındaki çocukların psikiyatrik bazı
sorunlarının tanısını kolaylaştırmak, erken tanı sayesinde tedavi başarısını arttırmak ve uygun tedaviye yönlendirmek,
ayrıca kuruluşlarda görevli personele eğitim vermek ve düzenli aralıklarla çocukların psikiyatrik takiplerini yapmak.
“Çocuk yuvaları ve evlerinde kalan
çocuklarımıza sahip çıkmalıyız”
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü
Ahmet Altın ile Denizli Çocuk Yuvasını
ziyaret eden Denizli Kamu Hastaneleri
Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Osman
Acar, çocukların yarının büyükleri olduğunu ve onların kaliteli, sağlıklı bir hayat
yaşamalarının çok önemli olduğunu söyledi. Acar, imzaladıkları protokol ile ilgili
şunları söyledi: “Yakın bir zamanda Denizli Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile Denizli Kamu Hastaneleri Birliği
olarak bir protokol yaptık. Denizli Aile ve
Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı
yuvalarda ve evlerde 300’e yakın çocuk
takip edilmekte. Bizim de hastanelerimizde 2 tane Çocuk Psikiyatri uzmanımız
var. Bu protokolle; Birliğimize bağlı Çocuk Psikiyatri Uzmanımız tarafından yuvalarda ve evlerde kalan bu çocuklarımız
zaman zaman yerinde hastaneye çağırmadan takip edilecek hem de bunlara hizmet
eden personeller eğitimden geçirilecek.
Çocuklarımız, yarınlarımızdır. Dolayısıyla sağlıklı bir çocukluk geçirmeleri çok
önemlidir. Bizler de Genel Sekreterlik
olarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğümüz ile beraber bu çocuklarımıza
ne yapabiliriz noktasında beraber hareket
ettik. Ve böyle bir protokol imzaladık.
Sağ olsun Çocuk Psikiyatri Uzmanımız
Dr. Ülkü Hanım da bu fikre çok sıcak
baktı. İnşallah bugünden itibaren yuvalarda kalan çocuklarımızın takip ve kontrol-
lerini bulundukları yuvalara ve evlere giderek yapacağız. Yine bu çocuklarımıza
hizmet veren personellere de görev yaptıkları yuvalarda ve evlerde Çocuk Psikiyatri Uzmanımız Dr. Ülkü Akyol Ardıç
eğitim verecektir. Ben yaptığımız protokolle; bize de bu çocuklarımıza hizmet
imkanı verdikleri için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Bu arada bugün burada Çocuk
yuvamıza Birliğimize bağlı 2 hemşire görevlendirmesi yapma kararı da aldık.
Bundan böyle 2 hemşiremiz de çocuk yuvamızda görev yapacak. Aile ve Sosyal
Politikalar İl Müdürlüğünün çok önemli
bir misyonu bulunmakta. Biz de Denizli
Kamu Hastaneleri Birliği olarak elimizden geldiğince bu önemli görevlerinde
onlara yardımcı olmaya çalışacağız. Burada yetişen çocuklarımızın çok hassas ve
yakın takip edilmesi gerekmekte. Bizler
de Genel Sekreterlik olarak hem Çocuk
Psikiyatri Uzmanımızı görevlendirerek,
hem de 2 hemşire görevlendirmesi yaparak bu çocuklarımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz” dedi.
“Sağlıklı bir nesil yetiştirme gayretiyle
bu protokolü imzaladık”
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü
Ahmet Altın ise yapılan protokolün çocukların sorunlarının en aza indirilmesi
açısından önemli olduğunu vurguladı. Altın: “Ben de Denizli Kamu Hastaneleri
Birliği Genel Sekreteri O. Dr. Osman
Bey’e teşekkür ediyorum. Müdürlüğümüz olarak kendileri ile bir protokol imzaladık. Bizim Müdürlüğümüz bünyesinde ki yuva ve evlerimizde bulunan çocuklarımız ve bu çocuklara hizmet veren personellerimiz ile ilgili bir psikiyatri eğitimi
protokolü yaptık. Çocuklarımıza gereken
ilgiyi yerinde bizzat verme, takiplerini
yapma ve sağlıklı bir nesil yetiştirme gayretiyle bu protokolü imzaladık. En önemli
olan şey tabii ki sağlıklı nesiller yetiştirmek. Sıkıntılardan uzaklaştırılmış, onların
problemleriyle ilgilenen, onların dertleriyle ilgilenen bir idare yapısıyla bu çocuklarımıza hizmet vermemiz gerekiyor.
İşte bunun en güzel örneğini de Denizli
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğiyle yapmış olduğumuz protokolle ortaya koyuyoruz. Hem bizim yurt ve yuvalarımızda kalan çocuklarımıza hizmet
vermek, hem de çocuk evlerimizde ki çocuklarımıza hizmet vermek ve çalışan
personellere de eğitim vermek gayesiyle
burada bu hizmeti başlatmış bulunuyoruz.
Ben bu konuda bizlere destek veren değerli arkadaşım Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Osman
Bey’e, Çocuk Psikiyatri Uzmanımız Dr.
Ülkü Hanım’a, kendi bünyemizde ki idareci arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Ayrıca bugün burada yuvalarımızda
görev yapması için iki tane de hemşire
sözü aldık. Kendilerine bu konuda da ayrıca teşekkür ediyorum” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)
Borçlar yapılandırıyor
Merkezefendi Belediyesi, vatandaşların
zamanında ödemediği, Emlak Vergileri
ve Çevre Temizlik Vergisi borçlarını 6552
sayılı kanun kapsamında yapılandırılıyor.
Vatandaşlar başvurularını şahsen Merkezefendi Belediyesi’ne 01 Aralık 2014 tarihinde kadar yapabilecekler.
Torba Yasası Kapsamında Eylül Ayında yürürlüğe giren 6552 sayılı yasa çerçevesinde belediyeye olan borcunu yapılandırmak isteyen mükellefler, 1 Aralık 2014
tarihine kadar başvuruda bulunduğu takdirde yasa çerçevesinde faiz indiriminden
ve taksitlendirmeden yararlanabileceklerdir. Belediyelere olan borç ve cezalarda
faiz indirimleri ve 36 aya varan taksitlerle
ödeme olanağı sunuldu. Yasayla 30 Nisan 2014 tarihine kadar olan borçlar yapı-
landırılabilecek. Yasanın belirlediği süre 1
Aralık 2014 günü dolacak. Borçlu mükelleflerin bu yapılandırmadan yararlanabilmesi için yasal sürenin gözetilmesi ve geç
kalmadan başvuruların yapılması gerekiyor.
Başkan Subaşıoğlu, 30 Nisan 2014 tarihine kadar tahakkuk edilip ödenmeyen
Emlak Vergisi ve Çevre Temizlik Vergisi
gibi borçlarını ödemeyen vatandaşların
Merkezefendi Belediyesine gelerek müracaatta bulunmalarını istedi.
Başkan Subaşıoğlu yaptığı açıklamada; “Bazı alacakların yeniden yapılandırılması hakkındaki 6552 Sayılı Kanun, 11
Eylül 2014 tarih ve 6552 mükerrer sayıda
resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Yapılandırma kolaylığından yarar-
lanmak isteyen vatandaşlar borçlarını ister peşin ve isterlerse katsayı oranına göre
6, 9, 12 ve 18 taksitte ödeyebilecekler.
Peşin ödemelerde gecikme zammı indirime giriyor. Borçların taksitlendirilmesi
halinde ise Tefe-Tüfe oranında cüzi oranda gecikme zammı uygulanacak. 30 Nisan 2014 tarihine kadar tahakkuk edilip
ödenmemiş olan Emlak Vergisi, Çevre
Temizlik Vergisi gibi alacakların Merkezefendi Belediyesi’ne, en geç 1 Aralık
2014 tarihine kadar yazılı müracaat etmek kaydıyla peşin ya da taksitler halinde
ödeme kolaylığı sağlanmış bulunmaktadır. Mükellefler için ayrıca anlaşmalı bankalar (Word, Maximum ve Paraf) ile
ödemelerde komisyonsuz 5 taksit fırsatı
sunuluyor. Yapılandırma süresi bitimin-
Özlüce’nin 30 yıllık içme
suyu hattı yenilendi
Denizli Büyükşehir Belediyesi
Su ve Kanalizasyon İdaresi
(DESKİ) Genel Müdürlüğü ,
Kale İlçesi Özlüce Mahallesi'nde
yaptığı onarım çalışmaları kapsamında bölgenin 30 yıllık içme
suyu hattını yeniledi.
Yerel seçimlerin ardından,
merkez ile birlikte ilçelerde de
hızla çalışmalarını yürüten De-
nizli Büyükşehir Belediyesi Su
ve Kanalizasyon İdaresi (DESKİ) Genel Müdürlüğü, Kale İlçesi Özlüce Mahallesi'nde yapmış
olduğu onarım çalışmaları sırasında, bölgenin içme suyu hatlarının 30 yıl önce yapıldığını tespit etti. Özlüce Mahallesi'nde
bulunan eski içme suyu hatlarının, boru bağlantılarındaki pat-
laklardan dolayı sık sık su kesintisi problemlerine neden olduğu
ifade edildi. Yapılan incelemelerde, Özlüce Mahallesi'ndeki şebekenin ekonomik ömrünü tamamladığı kaydedildi. Bunun üzerine
Denizli Büyükşehir Belediyesi
DESKİ, kısa süre önce bölgedeki içme suyu hattının yenilenmesi için harekete geçti. İçme suyu
hattı yenileme çalışmaları kapsamında, Yeniköy Mahallesi Kırkbelen Mevkii'nden başlayan yeni
içme suyu hattının yaklaşık 5 bin
metre olduğu kaydedildi. Hatlardaki yenileme çalışmalarının tamamlanması sonucunda Özlüce
Mahallesi'nde yaşanan içme suyu sorununun giderildiği ifade
edildi. (HABER MERKEZİ)
den sonra yapılacak başvuruların değerlendirmeye alınması mümkün olmayacak. Torba Yasanın, 6552 sayılı maddesi
borçlarını yeniden yapılandırmak isteyen
mükellefler için önemli bir fırsat oldu.”
dedi. (HABER MERKEZİ)
21
17 Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
3306'3246. ,04+36/3/442461+/1
GhfMfj\[ciSijgegLj`i\_`jge\iedifajci]dh]]gcQhj`h`I
e_eg^h]dhfgegjTgWdh^h`h^gLj\ge\gjYgfj]hYh\\Z`dh
02MWZ`jbg^hj]_]]_fb_e_WjYicaejehj[db_OjChegjGZfcg^h
bhbgSgegWjY_j`_^b_!/jbg^hedhfhjcM]ZjYgfjUiYhfg`gW
VifOjAVh]PjChegjGZfcg^hjY_b_fOj2MWZ`bhjVhjYgfdgc]h
^iXi`ijgfibh\gebhja\fifjh]`hc]gfOjHdcjW[fd_c]ijThfg
bMeZLj\gdiUdifij\ifad`i`ic]ibafOj9g^i\h]gjbhVfhjbaXa
YaficaLj0Ehdgebhj\gdiUj[diedifjifidifaebijUiddhX\gedhf/
bh`h`hc]gfOjjChegjGZfcg^h=^gjFh`idg\]j8_`U_fg^h]
TgYgj]hcj]gLQgPj]hcjafcQaPj[][cfi]gcjVhj\iebac\aWjYgfj`[bI
hdjWieehbhedhfj\iYaf\aWj[diYgdgfji`ijUi^i]jYM^dh
ic`a^[fOj6hfch\gePjDgcfgjVhjbZXZeNh\gjehj[d_f\ij[d\_e
Ygfjbh`[cfi\gjb_^T_\_jh]fiDaebijY_d_X`i\ajThfhchNhc
VhjY_jbijieNicjUhfch\gejibgdjLi^diXa`ijfaWijTM\]hf`hI
\g^dhj`Z`cZej[diNicO
HcgjcMLfZeZej^acad`i\ajXif]
;g`bgjg\hPjThfgjbMeZXZjg`cie\aWjcadiNicjiba`difa
\iSdi`icjThfhcg^[fOjjj;_jgDibhdhfgjciQjchWj^iWba`
Ui]afdi`a^[f_`ji`ij^h]hfgeNhj]hcfifjh]`gXg`bgf,j0A\cg
GZfcg^h=bhejChegjGZfcg^h=^hjThQg^[f_Wji`ijifibijUiI
dijTgbgXjThdgXgj`Z`cZejcadiejcMLfZdhfjVifOjEgfj]ieh\g
FZf]j\[f_e_b_fjM]hcgjLifidhdj^iLaOOOjE_jgcgjcMLfZ^Z
^ac`ibiej^hegjGZfcg^h=bhjTZVhejgQgebh
^iXi^i`i^aWO/jjAVh]jifibijcMLfZdhfjVifOj:jcMLfZbhe
Thfg^hjTg]`hcjg\]h^hedhfjVhjZdch^gjbhjYhfiYhfgebh
TM]Zf`hcjg\]h^hedhfjVifO
7h\hdiPj4FFjVhjFZf]j\g^i\h]gj]i`jbijY_e_jg\]g^[fO
7h\hdiPj_d_\idNaj\[djYZ]Zej0Xgbbh]/g^dhjY_e_jg\]g^[fO
7h\hdiPjY_j\[f_e_jc_ddie`ijYhNhfg\gehj\iUgL
_d_\dififi\aj_e\_fdifjUhfjDaf\i]]ijY_e_jg\]g^[fOj7h\hdiP
XiUgedhfjVhjY_j\[f_ejZWhfgebhej\g^i\h]hjYi\caj^iL`i^a
idaXciedacjUidgehjTh]gfhedhfjbhjY_e_jg\]g^[fOj2MWZ`Zjg\I
]h`hcPjhejQ[cjbijLif`icdifjYifaXijb[c_e`i^i
YiXdifchejW[fb_fOj;g`bgj]i`jbijY_j`_cibbhfjWi`iedif
^iXiea^[fOj$^dhj[db_S_jgQgejbhjYifaXijQ[c
^icdiX`aXchej][Ld_`jYgfjchWjbiUij]hfMfZejcieda
^ZWZ^dhjcifXadiXa^[fOj
$1))
-5*55"(!"6
.5*
FifXadiX`ij]idgU\gWbgfji`ij_`_d_fjcgjGZfcdhfhjbh
FZf]dhfhjbhjQMWZ`ZejMeh`gegjUi]afdi]iNic]afOj2MWZ`
^[c\ijXgbbh]PjViUXh]jVhjMdZ`jVifjWgfiOj iebiddif
\[ciSijgebgjbg^hjhdj[S_X]_f_LjChegjGZfcg^h=^gjcfg]gcjhI
bhedhfj_e_]`i\aedifjcgj[jXgbbh]j0h\cg/\gebhjjYge
cgXgegejNieaeajid`aX]aOjFZf]j`h\hdh\gebhjQMWZ`Ze
_Wi`i\ajYiUieh\g^dhjbh`[cfi\gbhejYiU\hbhedhf
_e_]`i\aedifjcgjh\cgjGZfcg^h=bhjFZf]j^[cPj0cif]Ic_f]/
VifbaOjCgehjY_jYiUg\jZWhfgebhejChegjGZfcg^h=^h
\i]iXiedifj_e_]`i\aedifjcgjh\cgjGZfcg^h=bhjY_jYiU\g
iQ]acdifaebij\[d_S_jNhWihVgebhjida^[fb_O
Bhbgc[b_j^iL`icj^hfgehOOO
"af\i]jc[ddi^aLjChegjGZfcg^h=egejbhbgc[b_\_e_j^iLI
`icPj0Uhfch\jgQgejbh`[cfi\g/jDgcfg^dhjbgbgX`hc]he
YiXcijYgfjXh^jbhSgdbgfOj@h]gNhbhPjChegjGZfcg^h=egejidI
]hfei]gDgjh\cgjGZfcg^h=bgfjVhj[jGZfcg^h=egejbhjcg`hjig]
[db_S_jYhddgbgfOjFZf]dhfhPjiWaedacdifiPjKdhVgdhfhPjbgebifI
difiPjKeib[d_d_difijVhjNZ`dhjbhWiVie]idajTf_Ldifijig]
[d`ibaSaj`id_`b_fO
ChegjGZfcg^hPjYgfjLif]gegejbhSgdjUhfch\gejZdch\gbgfO
B[di^a\a^dijUhfch\gejYgfjLifQi\aj[d`icjgQgejQiYi
TM\]hf`h\gjThfhcgfOjChegjGZfcg^hPjbZe^ijTMfZXZP
geieNaPjh]egcjcg`dgSgPj\[\^idj\]i]Z\ZPjcadacIca^iDh]gjeh
[d_f\ij[d\_ejUhfch\gejU_c_cjVhj_^T_di`ijMeZebh
hXg]dgSgegejTifie]g\gbgfOj@hjh\cgjg`]g^iWdifaejbhVi`aea
ciY_djhbhfPjehjbhj^hegjg`]g^iWdifaej]h\g\gegOOOjE_jcibif
Uicdaj[d_LjY_jcibifjQ[cjbi^icj^h`hc
GZfcg^hjVhjbZe^ijYi\aeaebijbhegd`gX]gjcgPj0KEB
<;HB=gjV_fiNicjVhjY_e_ejgQgejHeNgfdgcjZ\\ZeZjc_ddieI
`icjg\]g^[fOjK`iPjGZfcg^hjgWgejVhf`g^[fOj
E_jbijGZfcjUZcZ`h]gegej<;HB=hjbh\]hSgegejg\Li]a
gX]hOOO/j7hShfjM^dhjYgfjXh^j^[c`_XOj7hShfjKEBjHeNgfI
dgc=gjc_ddie`i^ajg\]h`h`gXjYgdhOj8_`U_fYiXciea
\M^dZ^[fOj;M^dhj\M^dZ^[f,j0HeNgfdgcj`h\hdh\gji^fajYgf
`h\hdhOOOjHeNgfdgc=]hjYgWbhejg\]hehejeh!j:jUheZWjYhddg
bhSgdOjE_e_jTMfbZSZ`ZWjiebijbhShfdhebgfgfgWOj3ZVheI
dgcjYgfg`dhfg^dhj[]_f_f_WjY_edifajc[e_X_f_WPj_^T_e
TMfbZSZ`ZWjYgfjXh^jVif\ijY_eijhVh]=jbhfgWO/jGZfcg^h
VhjbZe^ijYi\aeaebijbhegd`gX]gjcgPj0FZf]dhfj^iegj4CB
F[Yieg=^hjTgbgLj<;HB=dhj\iViXiNicji`ijGZfcg^hj\aeafa
iQ`a^[fOjE_jbijGZfcjUZcZ`h]gegej<;HB=hjbh\]hSgege
g\Li]ajgX]hOOO/j7hShfjM^dhjYgfjXh^j^[c`_XOj3gbge
\iViXaePjbhegd`gXji`ijTg]`h`gXdhfOjEiXYiciej\M^dhbgO
;M^dhj\M^dhbg,
0EgfjTf_Lj))=hj^icaej4CBj`he\_Y_j\gdiUdifaeaj]h\I
dg`jhbhfhcjGZfcg^h=^hjThdbgOj;g`bgj9_fg^hdgdhfge
9_fg^h=^hjTg]`hcjg\]h`h\gjb_f_`_ebijheThddh^he
cg`\hj^[cj\aeafjiQacjTgbhYgdgfdhfOj3g]`hcjg\]h`hbgdhfO
6i`i\h]dhjEgWjTgbhfj\iViXafaWjThdhedhfhjciLa^ajiQae=
bhebgSgebhjQ[cjiWjYgfjch\g`jbaXaebijUi^afjYgW
F[Yieg=bhejThdhej4CB=dgdhfPj^iegj[fi^ajchebg
XhUgfdhfgegj\iV_e`icPj\iV_eiNicdifPjYafic\idifjTgbgL
\iV_eiNicdifjbg^hedhfhj]idg`i]a`aWdijVidgdhfg`gWh
\[f_db_Oj:edifjQ[cjiWajcZQZcjYgfjTf_LjUifgQjUi^afjYgW
Tg]`hcjg\]h`g^[f_WPj\iViX`icjg\]h`g^[f_WOjG8=ege
TZVhedgSgebhjcid`icjg\]g^[f_W=jbhbgdhfOj@hj^iLida`
W[fdij`ajTMebhfhdg`!j3hdgfchejYgWhj\[f`ibadifP
TgbhfchejbhjYgWj\[f`i^aWjeg^hjTgbg^[f\_e_Wjbg^hOj:eI
difj9_fg^hjVi]iebiXaO/
@h]gNhOOOj@h]gNhjX_-jGZfcg^hjidh^UgehjYZ^ZcjYgfjidTa
ci`Lie^i\ajVifOj ifPjVifji`ijGZfcg^h=egejbhjY_jidTa^a
b[S`ibiejYi\]af`ic]i-j^iegPjMedh^gNgjUhcg`dgc
c[e_\_ebijYZ^Zcjhc\gcdhfgjVifO
EgfjZdchjY_jcibifjUicdaj[db_S_jgcgjc[e_bijY_jcibif
Q[cjbi^icj^h`h`hdg^bgO
Fotoğraf: Zeynel Abidin Dağtekin
5'*#..(%
-5*5$5%
'#%(
55-
-),/3&40
101012/)
23&40
He\ie[Sd_jYgfjieiIYiYibiej`h^bieijThdbgSgjgQge
igdhegejbgShfjDhf]dhfg^dhj*icfiYi+j\[^jYiSajVifbafO
AVdhegeNhjbhjhXgegejicfiYi\ajgdhjUa\a`j[d_fOjE_
icfiYijVhjUa\a`difaePj^iYieNadifijTMfhjYgfYgfgeh
cifXajUicdifajVhjMbhVdhfgjVifbafOj7h\hdij^icaedac
bhfhNh\gehjTMfhjVhDi]jhbhegejVifg\dhfgj[d_fdifPj`_UI
]iQj[diedifaejhfchcj^icaedifaj[edifaejThQg`dhfgeg
\iSdifdifj*eiDicij^ZcZ`dZdZSZ+PjWhci]PjDg]fhPjc_fI
Yiejh]gjTgYgjbgegj^ifba`difbij'eg\Lh]hej_Wic
[db_S_jgQgejeiDicijidiNicda\aj[d`i^ie'jicfiYieae
MeNhdgSgjVifbafOjKeNicjY_jUa\a`jVhjicfiYij7Z\dZI
`iej[d`iWdif\ijY_jUicdifaejYgfjca\`aebiejg\]gDibh
hbh`hWdhf-jY_j]icbgfbhjicfiYij[d`i^iejbge
cifbhXdhfgj[edifaej^hfgehjThQhfO
A]egcjigbg^h]dhfgejci^eiSajbij\[^jVhjafcjYiSabafO
F_fJieJbijiedi]adbaSajTgYgjKddiUJijVhj4h^Ti`YhfI
gehjVhjbgShfjg`iejh\i\difaeijg`iejhbhedhfPj`hWUhLI
dhfgjDifcdaj[d\ijbijbgejcifbhXgbgfO
BgejcifbhXdhfgjifi\aebijbiUijbifj\aeafdifjgQgebh
cifbhXdgcdhfjbhj[d_X`_X]_f-jY_edifaejhej^i^Tae
[diedifaj]ifgci]jVhjNh`ii]jcifbhXdgSgbgfO
KbaeijcifbhXdgcjbhe`h\hjbhj\g^i\gjLif]gPjc_dZLP
]hfNgUjhbgdhejYgfj^Me]h`jgdhjH\di`gjUgW`h]jTf_Ldifa
ifi\aebijbijcifbhXdgShj^icaejYiSdifjVifbafO
H\di`j\[^jcifbhXdgSgjcibifPjUi]]ij[ebiejbiUijDiI
WdijbgejcifbhXdgSgehjMeh`jVhf`gXPjbgejcifbhXdhfg
ifi\aebicgjgdgXcgegejJ\hVTgPj\i^TaPj^ifba`diX`iP
bi^ieaX`iJjQhfQhVh\gebhj[d`i\aeajg\]h`gX]gfOjHX]hjgI
cgjUibg\j`hidg,
JEgfYgfgehj\hVTgPj`hfUi`h]jVhjXhDci]
Yica`aebiej`Z`gedhfgejYheWhfgjYgfjge\iejVZN_bI
_b_f-jY_jVZN_b_ejYgfj[fTieajUi\]ij[d_f\ijbgShfj[fI
Tiedifjbij_^c_\_Wd_cPjiNajVhji]hXdhj[eijci]adafdifOJ
JHcgj`Z`gegejgdgXcg\gPjYgfYgfgehjYiSdieificj^iLa^a
i^ic]ij]_]iejLifQidifjTgYgbgfOJ
CgehjH\di`jh`ieh]gjhUdgehjVhf`h`gWgjVh
bZX`iea`aWijYgdhjibidh]dhj`_i`hdhjVhjUZc`h]I
`h`gWgjg\]h`gX]gf,
JKddiUj\gWhPjh`ieh]dhfgj`_]dicijhUdgehjVhf`hegWg
Vhjge\iedifjifi\aebijUZc`h]]gSgegWjWi`iejibidh]dh
UZc`h]`hegWgjh`fhbhfOjKddiUj\gWhjehjTZWhdjMSZ]dhf
Vhfg^[fOj;ZLUh\gWjKddiUjUhfjXh^gjgXg]`hc]hPjUhfjXh^g
TMf`hc]hbgfOJj*@g\i,+
JA^jg`iejhbhedhfRjKddiUjgQgejUiccaji^ic]ij]_]_eP
ibidh]dhjXiUg]dgcjhbhejcg`\hdhfj[d_eOj6hfUieTgjYgf
][Ld_d_Sijb_^b_S_e_WjcgePj\gWgjibidh]\gWjbiVfieI
`i^ijg]`h\geOjKbidh]dgj[d_e-jY_Pj]icV^ijbiUij_^I
T_eb_fOjKddiUJ]iejc[fc_eOj;ZLUh\gWjKddiU
^iL]acdifaeaWbiejUiYhfbifbafOJj*7igbh,+O
He\ieajh]cgdh^hejY_j\[\^idPjbgegjVhj]iYgjYiSdif
Ygfj^iebiPjKddiUJaejh`gfjVhj]idg`i]ajYgfj^iebijgche
`Z`gejc_dd_S_e_jei\adjThfQhcdhX]gfhNhc!
!+126442/36+12
3hQ]gSg`gWjUiD]ij8_`U_fYiXcieajAfb[SieJaej\MWZeZ
h]]gSgj8U_fNUgddj6aQcafaSajZWhfgebhjLhcjcg`\hjb_f`ibaR
B_f`i`i\ajbijThfhcg^[fb_RjCiead]`ibadifjYgWgRj2ZecZ
VifdacjehbhedhfgjY_j\MWdhfgjTMf`hWbhejThd`hc]gRjEMdTh
UiccaebiPjGZfcg^hjUiccaebijYgWg`jTgYg
bZXZe`Z^[fdifbaRjE_jehbhedhjGK?H6HjYgfjc[e_X`ij[
]ifiD]ij^hfjY_d`_^[fb_RjEgWjYgd`h\hcjbhjGZfcg^hJbh
YiWaj7ABCKjVhjH;KBK7>K?<jTMfZe`hWjYgfjUi]di
>:@B?KJ^ijYiSdabafR
9g^i\h]QgdhfjbhjUh\iYijbiUgdbgfR
KfidifaebicgjgdgXcg^gjehbhe\hjcg`\hjiQacjh]`hbgR
Fg`\hjY_jc[e_difbijNgbbgjNgbbgjcidh`j[^ei]`ibaRj:^\i
Zdchegejf[]i\aeajY_jgdgXcgdhfjYhdgfdg^[fb_RjE_e_ejbaXaei
QacieaejCK;K7KjXie\aj^[c]_RjAej]h`hdj`h\hdh`gWjbh
YM^dh^bgRjFZf]j\[f_e_eijYic]aSa`aWbiPjYgWbhjQ[cjcgXg
TMf`hWji`ijH@3H>GA?APjc_WhegjH9?KH>jVhjKEBJbhcg
CiU_bgPjAf`hegjVhj?_`jd[Yg\gjgXgejd[c[`[]gDgbgfRjE_
TZQdhfjYgfjifi^ijThdgfjVhj\gWgej5eh^dhj_SfiX`icjW[f_ebi
cidiNiSaeaWa5jYhdgfdhfRj)j^adbafj\Zfhej4FFjVhj\[e
bMeh`bhjUaWdijchebgegjTM\]hfhejVhjQ[cjcgXg^gj^iead]ie
4K?K>A>jbhjY_jg]]gDicaej\[e_N_b_fRj;h^]ieaejicdaei
Thd`h^hNhcjLdiedifjc_f_d_fjVhjUi^i]ijThQgfgdgfR
Adjid]aebiej4FFJ^ajbh\]hcdh^hej^iLajEK?<;j91?AI
8HjbhVfh^hjTgfgeNhj5`[]][\_5j9<(<@G<j[diejUifhch]jgdh
Y_e_jYg]gf`h^hjQidaXafRj<;HBJhjcifXajKd`iejVhjHeTgdgI
WdhfJgejUh`jZdchdhfgebhjUh`jbhjF_Wh^j<ficJ]i
4A;7A?3AJ^hjbh\]hcjVhf`h\gjTgYgRj:^_e_jc_f`icP
[^_e_ejgcgj^ieaebij[d`icjVhj\[e_ebijZQZeNZjYgf
FK@KGj[dificjThdgLjLif\i^aj][Ldi`icRjE_jibi`difae
cifXa\aebijb_fiYgd`hcjgQgejhejiWj[edifjcibifjQidaXciejVh
icaddaj[d`icjb_f_`_ebi^aWRjK^icdifaeajYi\]acdifaj^hfdhfg
g^gjieidgWjh]`hdg^gWRj hjY_edifajbijUidcijiedi]`ida^aWR
3hQ]gSg`gWjTZejVhDi]jhbhejB[Siej3ZfhXj4iXijVhjNhI
eiWh\gehjThdhejGie\_j2gddhfjbhjFZf]j\[f_e_e_j^iedaXjieI
di^iejVhjQMWZ`jgQgej^iedaXj`h][]difj_^T_di^ie
ge\iedifbaRjKddiUjfiU`h]jh^dh\gePjB[Siej4iXij>[ebfiJI
biejbMebZc]hej\[efij5EK@KjCA;H>j<;<FjCKF<>B<R5
bhbgRjKfci\aebiej^hXgdjaXaSaejehj[db_S_e_jTMfbZcRj)))
cM^ji]hXhjVhfgdbgRjFZf]dhfjiNajQhc]gRjFZf]jcMchedg
gXibi`difaj]hcj]hcj][LdiebaRjCijbij[f]ibiejcidbafadbaR
EZ]ZejY_jB:?.jYgdgehej^iedaXdifj^iLadafchej:C.@K
ThdbgSg`gWgjTMfh`hbgcRj6<2F<?<<C>KjZedZjge\][e
8U_fNUgddj5He\iegjbhShfdhfjgQhfg\gebhjhejQ[cj\i^TajTM\I
]hfgd`h\gjThfhchejbhShfjNh\ifh]]gf-jQZecZj\M^dhegdbgSg
TgYgjbgShfjYZ]ZejbhShfdhfgjTZVheNhjid]aeijidiejbhShfjNhI
\ifh]]gf5jbhfRj"ici]jYgWdhfj8A9K?AGHjYgfYgfg`gWge
Y[SiWaeij\ifad`icj[dificjiedibacRj:^\ijNh\ifh]-jZdch`I
gWgjYgWbhejidiePjYgWhj\MWjUiccaj]iea`i^iejVh
#, 2
4&3,
.5-($
ThdhNhSg`gWgjQidiedifijcifXaji^iSijcidc`ic]aRj:edifae
^ZWZehj5B.?R5jbg^hYgd`hc]gRj6gQj[d`ibaRj6hLj[j\h\h
c_dicjVhfgLjchebgjgQg`gWbhj\iViX]acRjBiUijbijiNa\aPjH\I
figdJbhej\[efijGZfcg^hJegejbhjYgfjE1C1FjH9?KH>jTgYg
biVfiebaSaeajTMfh`hbgcRj1dch`gWgj]iea`icjVhjYMdThjgdh
gdTgdgjieidgWj^iL`icjQ[cj_WiSa`aWbi^baR
?ieb[dLUj8U_fNUgddjVhjK`hfgcidajheeghjhf[`hJ_e
[Sd_j[diejge\][ej8U_fNUgddJgej^Zc\hdgXgjVh
:f]ib[S_Je_ej\aeafdifaeajQgW`h\gehjUgQjciDij^[f`ibacR
Fg`j[db_S_eijYic`ibacRjFg`dhfdhjgdgXcgjgQgebh
[db_S_e_jgeNhdh`hbgcRjCiU_bgdhfJdhjVhjQ[cjYZ^ZcjYgf
7K9:@j[diej?[[\hVhd]jgdhj^icaedaSaeijUgQjhehfg
UifNi`ibacRjGij[jWi`iedifjY_edifaj^iL`i^aeNij>[ebfiI
GhdjKVgVjVhj@h%jC[fcjifi\aebicgjgdgXcg^gjTMfh`hbgcR
BZe^ibijCiU_bgdhfjgQgejF_bZ\J]hej\[efijgcgeNgjF.GI
9K>jFA@Gj[diejK79GA?BK7jg\`gegej@h%jC[fcJ_e
gdcjg\`gj*@h%jK`\]hfbi`R+j[db_S_e_jYgd`g^[fb_cRj:fI
]ibijH@3H>H(j^[cchejbMeZLj5E_jgXgejifci\aebijFfidgQh
VifR5jbg^h`hbgcRj2ZecZjTMfbZSZ`ZWhjgeiea^[fb_cR
HdgXcgdhfgjgeNhdh^gLjF.F>K8<@<@jcg`j[db_S_ei
Yic`a^[fb_cRjEK>":.?jBAF>K?K9C:@.J^di
&#&JbhjH9?KH>Jgjc_fiejHeTgd]hfhJegejehbhejY_e_
g\]hbgSgegjiedi^i`a^[fb_cRj:^\ij8U_fNUgddPjE:A?
9iViXaJebij]_]\icj[d`_XjVhj[fibiejYgfjWi`iej\[efi
ciQ`i^ajYiXif`aXjYgfjg\g`bgRjE_j31@ACjK"?HFKJeae
cMdhdhX]gfgd`h\gPjhd`i\jVhjid]aej`ibhedhfgehjhd
c[e_d`i\ajbh`hc]gRj?:G6986<>Bjigdh\gege
Qacifdifaeaejc[f_e`i\ajbh`hc]gRj8U_fNUgddjY_jigdh^hjQ[c
^icaebaRj3A>HE:>.JbicgjUhWg`h]hjfiS`hejHFH@8H
B1@CKj9K K;<JeaejciUfi`ieaj[d`i\ajY_j^ZWbhebgR
:\`iedaJeaejKF><@BK@jc[fc_^[fdifbaRj$eNh
6gebg\]iejZWhfgebhejYgWhjb[Sf_jThdbgdhfRjHfiejVh
h]fiDa`aWbicgj4AG?:>jhdhjThQgfgdbgc]hej\[efijYgWh
MdbZfZNZjbifYh^gjV_fb_difRjEgfjbiUiji^iSi
cidci`i^ida`jbg^hjbhjXg`bgcgjUifg]i^ajgNi]jh]]gdhfRjF_cdi
dgbhfdhfPjiNajQhchejUidcdifj`h^biei
Th]gfbgdhfR:f]ib[S_J^ijciejVhjTMW^iXaeaj_^T_ejTMfbZdhfR
E_e_j[f]ibiejcidbafiNicj]hcj:[email protected]^hJ^gjbh
gQhfgjUiL\hbhfhcjYgWgjYgWdhj_SfiX]afbadifRj$WidPjY_e_
TMfbZRj$dbZfbZdhfRj&##)Jbij9[V^h]dhfj^acadafchejYZ^Zc
Daf\i]jThdbgRjK`ij4FFJ^ajc_ddieiejTZQdhfjYgWhjgWgejVhfI
`hbgRjCgehjgQhjciLiebacRjEMdThbhjUgQj[d`ibaSajcibif
h]cgdgj[diNicchejYi\caedifdijPj[Lhfi\^[edifdijc[NijYgf
bMeh`gja\cidibacRjH\figdJgj&#&Jbhjc_fiejTZNZePj?_\^iJ^a
ei\adjbiSa]]aSaeajVhj2gejgQgej9GK?GjVhfbgSgeg
TMfh`hbgcRj4fieTidifa`aWaej\iUgLdhfgegejbaXifabicg
_SfiXdifaeajDifcjhbgLjYZ^ZcjYgfj\gdcge`h^dhji^iSi
cidcifbacRj2ZecZjYgWhji^afiNicjTZQdhfgjVhjhehfg\gj^[cI
]_RjK`ijY_e_j\ibhNhj$(K>jTMfZ^[fb_RjEZ^Zc
bZXZeZLjYZ^Zcj\[e_Qjidi`a^[fb_cR
@hfhbh^\hj4FFjgdhji^eaj^iX]ij[diej4K?K>A>Jgjbh
Y_jehbhedhja\cida^[fb_cRjBZe^ibij[Lhfi\^[ej^g^hejhe
c[di^jZdch^bgcRjEgfgj^ac`i^ijbgShfgjbhjhdhjThQgf`h^h
QidaXa^[fPjehjUgc`h]\hjgcg\gjbhjYZ^Z^[fb_Rj>igcdgcP
8_`U_fg^h]Jgjc[f_`iPjgf]gNiPjYMdZNZdZcjUhL\gjUgci^hjgbgR
BhVdh]jbhVdh]j[di`ibaSajgQgejUhL\gjDgdgWdheg^[fjVhj]hUdgch
UidgehjThdg^[fb_Rj(i]hejgQhfgbhjYgdhjehj[db_S_e_jiedi^iI
`i^iejYgfjbhVdh]gejYMdThbhjehj[db_S_e_jiedi`i\ajYhcI
dheh`hWbgRj;g`bgj2geJgejf[dZjg^gNhjYZ^ZbZRjE_jehbhedh
GZfcg^hJegejY_j][LficdifaejQ[N_cdifaeaejhdgebhjcid`i\a
Xif]Rj6hfch\j2gejVhjh]fiDaebij\iViXjVhfg^[fRjK`hfgciJbi
ehjcibifjMeh`dgjXgfch]jVhjZegVhf\g]hjVif\ij[j]ifiDi
ciQa^[fRj6i]]ijLf[Dh\MfdhfgjYgdhjciLaLjTM]ZfZ^[fdifR
K`hfgcijbijh\cg\gjcibifjQhcgcjTMWZjMSfheNgjciY_djh]I
`g^[fRj1dchdhfPjciLa\aeijThdhejXie\difajTMfZeNhjYZ^ZfR
E_jXie\ajbij5ciQafida`R5jbg^hjF1?Gj`h\hdh\gP
F[YiegjVhj9_fg^hjgdhj\idbafa^[fdifRjCgehjThdhNhcdhfR
6hL\gjciLaeaejMeZebhRj6gQYgfgegejYgfj^hfhjTg]]gSgj^[cR
.W_ej\[d_cd_jYgfj`ZNibhdhegej\iDUidifaeaj^iXa^[f_WR
7HGJgejh\cgjVhj^hegj`Z\]hXifdifaeajgQhfgjid`i^ijQidaXieP
Afb[SieJajUiL\hji]`i^ajbZXZehejVhj[fb_^ijbgWjQMcI
]Zf`h^gji`iQdi^iejYgfjTZQdhj\iViXa^[f_WR
>[ebfiIGhdjKVgVI@h%jC[fcjZQThegegej^iXi`i\ajgQge
YgWg`jF121Fj[d`i`aWjXif]RjCij[edifaejbhbgSgj[diNic
^ijbijY_jUi]]ajLifQidi^aLjifibiejQaciNiSaWRjFZf]dhfJg
^iea`aWijid`icjY_edifjgQgejMdbZfZNZjbifYhRjE_e_
Uhfch\gejTMf`h\gjThfhcRjBZehjcibifj^iea`aWi
id`ibacdifa`aWdij\idbafbadifRj6hfch\jbhjY_j[^_eijThdbgR
Ehfeifbj9Ui%jYgfjTidijgQgej8U_fNUgddJhjbiVh]g^hjTMeI
bhfgfRj1Whfgehje[]j[dificjXM^dhj^iWif,j5BiVh]g^hjgcg
cgXgdgc]gfRjEgfjb[\]_e_W_jbijTh]gfgePjhShfjVif\iR5
8U_fNUgddJgejNhViYajbiUijbijgdTgeQ]gf,j53idi^ijbhSgdji`i
gcgeNgj[^_eijThdhNhSg`RjGiYggj\iUehdhegf\hR5
H@3H>H(>A?JgejYiXaeajQhc]gSgjg]]gDicjYgWg`jHFH@8H
EH?j;K6>K@<;<7<(j[diYgdhNhSgegjUgQjbZXZe`hbgRjE_
ibi`difaj^iead]`icjgQgejgdcjchWjY_jcibifj^[djidbacR
KWjcidbaRj6ijTi^fh]R
AShfjbgejYiSacifbhXdgSgjgdhjbgShfjYiSdifjVh
cifbhXdgcdhfjQhdgX`g^[f\iPjUhfjgcg\gegejUiccaeaji^ea
Wi`iebijVhf`hcj`Z`cZejg\hjLf[Ydh`jbhj^[cjbhI
`hc]gfOjE_fibijifieiNicjeg]hdgcjicfiYidacjbhSgdPjgXh
hUgdjVhjdi^acj[d`ic]afOj6h`hejgDibhjhbh^g`jcgPjH\I
di`jU_c_c_ebij'YgfQ[cjgX]hjVhjTMfhVbh'jhUdg^h]ge
Xif]difajifi\aebijbgebifdacjVhjTZWhdjiUdicjbijVifbafO
K^eajgXgjg\]h^hejYgfgjicfiYijbgShfgjbhjicfiYij[dI
`i^ieji`ijgXhjbiUijhUgdj*dg^ici]dgjY_j\hYhLdhjgXj[I
e_ejUiccaj[die+jYgfj`Z`gejY_d_eb_S_ebijgX
icfiYi^ijVhfgdgf\hjJh`ieh]jhUdgehjVhfgd`h`gXJPj\[^
YiSaPjbgejcifbhXdgSgehjVhjhUdg^h]hj]hfNgUjhbgd`gX
[d_fO
Cifba`biPj\hVTgbhPjbi^ieaX`ibiPj`hXf_j`heI
Dii]j]h`gegebhjVhj]ifiDj]_]`ibijbgejcifbhXdgSgP
bgShfjYiSdifaejZ\]ZebhjVhjMeZebhj[diNic\i-jibidh]
biSa]afchej^icaedacjVh^ijbZX`iedacjbhSgdPjUicjVh
UicdajTMWh]gdhNhc\hjY_jc_fidajLif]gPj]ifgci]jVhjNhI
`ii]dhfhjbhj_^T_di`icjThfhchNhc]gfO
;gci^h]dhfPjU_W_f\_Wd_cdifPjcifbhXdgcjYiSaeae
Wi^aDdi`i\ajUi]]ij^[cj[d`i\aPj^hfgegjehDfh]ge
id`i\aPjYiXa`aWij]ZfdZjDhdich]dhfgejThd`h\g
^_cifabijMWh]dhbgSg`jc_fiddifijfgi^h]jh]`h`hc]he
ci^eicdiea^[fO
KddiUJijg`iejhbhejVhjYgfjTZej[eijUh\iLjVhf`h
\[f_`d_S_eij\iUgLjY_d_eiej7Z\dZ`iePjchebgjNhI
`ii]gebhePj]ifgci]gebhePjLif]g\gebhejbg^hjYgfjcg`I
\h^gjci^afafPj[e_edij[diejMWhdjcifbhXdgcjVhj^icaedac
gdgXcg\gegjbgejcifbhXdgSgehjVhjdg^ici]ij]hfNgUjhbhfjVh
Y_j\hYhLdhjUiccaj\iUgYgehj*UicjhbhehPjhUgdjVhjdi^ac
[diei+jbhSgdjbhjUicjh]`h^hehjVhfgf\hjVh^ijYgfjXiU\i
Vh^ijTf_Yijb_^b_S_jcgePjYh\dhbgSgjbZX`iedac
^ZWZebhejibidh]]heji^fadafjVhj[jcgXg^hjW_d`hbhf\h
h`ieh]gjhUdgehjVhf`h`gXjVhjibidh]dhjUZc`h]`h`gX
[d_fOjE_e_j^iLieaj]ifgci]PjNh`ii]PjLif]gjVh
icfiYidacjc_f]ifi`iW-jc_djUiccaeij]hNiVZWjh]]gSg
gQgejKddiUjbij'[jUiccaj\iUgYgjgQgejid`ibie'jiDDh]I
`hWOj<fcjVhj`hWUhLjYiSaeajbgejcifbhXdgSgegejMeZeh
ThQgfhedhfjbhj]hDfgciNajVhjDg]ehNgbgfdhfjcgPjKddiUjVh
?i\_dZjY_edifaj*]hDfgciNajVhjDg]ehNgdhfg+
dieh]dh`gX]gfO
1``h]jYgfdgSgegjYgfj]ZfdZjc_fi`i^aXa`aWaej\hYhI
YgjbgejcifbhXdgSgegejU_c_c_eijfgi^h]
h]`h^gXg`gWbgfO
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
ACİL TELEFONLAR
Bankas ’ndan
Kocao lu’na
te ekkür
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Dünya Bankas Çok Tarafl
Sahil Güvenlik
Yat
r Yangınları
m Garanti Ajans
Orman
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
MIGA’n n cra Kurulu Ba kan
(CEO) Keiko Honda, zmir
YANGIN TELEFONLARI
Büyük ehir Belediye Ba kan
İzmir lu’nu ziyaret etti. Honda,
110
Kocao
Karşıyaka
372
58
“Sizinle birlikte çal
t k ve 74
Kadifekale
99
gelecekte
de çal
aca 225z.49Bize
Bornova
388 10 03
i birli i f rsat verdi iniz için
Bostanlı
386 17 86
te ekkür ederiz.” dedi. Ziyarette
Buca
487 13 61
MIGA Risk Yönetimi Üst Düzey
Karabağlar
237 13 07
Yetkilisi
demli
ÇamdibiFranciscus Linden,
433K65 59
Sigorta
Çiğli Uzman Christopher
376 73 23
Millword,
Balçova Dünya Bankas 278 76 02
Evka 4
351 09u 04
Uluslararas
Finans Kurulu
(IFC)
Evka
1
452
24
77
Avrupa, Ortado u ve Kuzey Afrika
Gaziemir
251
00 Çevik
44
Yat
r mlar Sorumlusu
Elif
Hatay
250 86 40
ile Büyük ehir Belediyesi
Narlıdere
238 35 97
bürokratlar da haz r bulundu.
Güzelbahçe
234 25 34
Büyük ehir Belediyesi’nin çe itli
HASTANE TELEFONLARI
projeleri için IFC’den kredi
ald
n-Devlet
hat Hastanelerirlatan Honda,
“Size
nas l daha iyi hizmet
Aliağa
616 veririz,
87 87
onun
buraday
z.” diye
N.S. için
İşgören
Alsancak
463 konu
64 65 tu.
Alsancak
Acil Servis
Dünya
Bankas
’n n misyonu
Ağız
ve
Diş
Sağlığı
422 00 76
hakk nda bilgi veren Honda,
Diş Hast.
78 62 imiz
“ Alsancak
zmir’e daha
önce kredi464
verdi
Atatürk
Devlet
244
44
44
gemi, tramvay ve trafik sistemi gibi
Behçetvar.
Uz Gelecekte de489 56 56
projeler
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
çal
aca
z. Bize i birli i
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
f Buca
rsat S.D.verdi
iniz için452
te 52ekkür
Hastanesi
52
ederiz.” dedi. Dünyada sadece üç
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
belediyeyle
çal
t klar
n 29
Foça
812 14
belirten
Honda, bunlar
n 33
Sao
GöğüsCEO
Hastanesi
433 33
Paulo,
stanbul
Büyük 441
ehir81ve81
Konak Diş
Hastanesi
Karşıyaka
88 88
zmir Büyük ehir oldu366unu
Çiğli
Dev.
Hastanesi
376
23
33
aç klad .
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat
Hepkon
Ba kan Kocao lu ise, “Finans
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
yap
s n belirli bir noktaya
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
getirmeden, kendi
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
özkaynaklar n zla yat r m
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
yapmadan zaten dünya kredi sahnesine
ç kma -Belediye
ans n Hastaneleriz yok. Bizim de bir
haz
rl k evremiz
bugünlere
Eşrefpaşa
Bel. Hast.oldu,
293 80
00
kolay gelmedik. Finans ve borç
yap m za-Özel
özenHastanelergösterdik. Kararl
Merkezi malar 272
veAnadolu
istikrarlTıp çal
m00 z11
Agora Tıp
425vadesi
73 73
sonras
ndaMerkezi
art k Hazine’ye
Atakalp
Kalp
Hastanesi
483
14
14
geçmi borcumuz kalmad . Bugün
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
çok
farkl bir noktaday z.”
diye
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
konu tu. Kocao lu, tüketim için
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
kredi
almad klar n , sadece
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
finansal
geri
dönü
ü
olan
büyük
Bornova Tıp Merkezi
388
20 40
projeler
i
in
uzun
vadeli
kredi
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
kulland
Bornovaklar
Özel n ve daha dü ük
faiz
oranlar
nda kredi almaya
Sağlık
Tıp Merkezi
339 77 83
438 14 14
çalBuca Tıp
t Merkezi
klar n kaydetti.
Buca
Sağlık
Merkezi
438
06 20
Kocao lu, Dünya Bankas heyetine
Central ehir
Hospital
67 67
Büyük
Belediyesi’nin341
önemli
Can Tıp Merkezi
232 13 48
projeleri hakk nda bilgi de sundu.
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
17Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
Çeşme'ye 450 kilometrelik
yeni su şebekesi döşenecek
Çeşme’nin su sıkıntısına çözüm getirmek amacıyla 25–
30 yıllık şebekenin yenilenmesi için etüt çalışmaları tamamlandı ve proje ihalesine
çıkma kararı alındı. Buna göre ilçe merkeziyle Ildırı, Germiyan, Ovacık ve Karaköy
mahallelerinin şebekeleri
baştan sona yenilenecek
S
u sıkıntısı yaşayan Çeşme ilçesi
için acil eylem planı hazırlayarak devreye sokan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yaz aylarında 24 saat kesintisiz su verdi. Sezon bitişiyle birlikte kaçaklara sebep olan 30 yıllık içme suyu şebekesini
yenileyecek projenin ihale hazırlıklarına
başlandı. İZSU, ilçe merkeziyle birlikte
Ildırı, Germiyan, Ovacık ve Karaköy mahallelerinin de şebekelerini değiştirecek.
Kış nüfusu 40 bin olmasına rağmen yaz
aylarında 400 bine çıkan Çeşme’de, kuyu
sularının tuzlanması ve Vali Kutlu Aktaş
Barajı’nın suyunun azalması sebebiyle
başgösteren susuzluk, İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin önlemleriyle bu yaz atlatıl-
Başkan Aziz Kocaoğlu:
Kalıcı eserler peşindeyim
Tokat Dernekleri Federasyonu’nun 1. Olağan Genel Kurul toplantısına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Fuar projesi için harcadığımız
500 milyon lirayla kente süs yapsaydık, belki şimdiden efsane başkan olmuştum.
Ama bunlar geçici. Biz İzmir’e kalıcı eserler bırakmak, kenti zenginleştirmek ve
İzmirli hemşehrilerimizin lokmasını büyütmek için çabalıyoruz” diye konuştu.
Karabağlar Türkan Şoray kongre salonunda bir araya gelen Tokatlılara seslenen Başkan Kocaoğlu, yaptığı kısa açılış konuşmasında şunları söyledi: “Sizi
yere baktırmamak için; namusumla,
şerefimle, geceli-gündüzlü çalışıyorum. İnce eleyip sık dokuyorum. Hata
yapmamak için, kaynakları doğru kullanmak için kılı kırk yarıyorum. Uluslararası kredibilitemizin yüksekliğine
güvenip laf olsun diye borçlanmıyoruz. Kent gelişsin, kentli zenginleşsin
diye çabalıyoruz. Tek hedefimiz budur!” (HABER MERKEZİ)
dı. Büyükşehir Kanunu ile Büyükşehir
Belediyesi’nin sınırlarına giren ilçede, su
sıkıntısı tespit edilerek hemen müdahale
için acil eylem planı oluşturuldu. Öncelikli olarak ilçeye su sağlayan Ildırı’daki
sekiz kuyu ile Vali Kutlu Aktaş Barajı’ndan gelen suların toplandığı ana depo
arasında, eskiyen ve su kaçağına sebep
olan 13 kilometrelik çelik iletim hattındaki kaçaklar “dinlenerek” tespit edildi ve
arızalar giderildi.
BAŞTAN SONA DEĞİŞECEK
Bazı sokaklarda sık sık arızalanan içme suyu şebekeleri yenilendi. Basınç
ayarlamaları yapılarak, arızaların önüne
geçildi. Ekiplerce arızalara hızla müdahale edilerek, kaçak bağlantı yapanlar tespit
edildi. Alınan önlemlerle ilçede kısa süreli arızalar dışında su kesintisi yaşanmadı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni şebeke
yatırımı için de harekete geçti. Çeşme’nin
su sıkıntısına çözüm getirmek amacıyla
25–30 yıllık şebekenin yenilenmesi için
etüt çalışmaları tamamlandı ve proje ihalesine çıkma kararı alındı. Buna göre ilçe
merkeziyle Ildırı, Germiyan, Ovacık ve
Karaköy mahallelerinin şebekeleri baştan
sona yenilenecek. Asbest iletim hatları ve
PVC borulardan oluşan şebeke, ductil borularla yenilenecek. Toplam 450 kilometre uzunluğundaki yenileme çalışmaları,
bir yıl sürecek proje çalışmalarının ardından başlayacak. (HABER MERKEZİ)
İzmir'de doğalgaz abone
sayısı 543 BİNE ULAŞTI
İzmir’in 16 bölgesinde 543 bin
aboneye ulaşan İzmirgaz, doğalgaz kullanımıyla ilgili bir dizi
açıklamalarda bulundu. Doğalgazın toplumda var olan kanının aksine zehirsiz olduğunun
belirtildiği açıklamada, “Doğalgaz, yüzde 95 metan ile bir
miktar etan, propan, bütan gibi
bazı hidrokarbonlardan oluşan
bir yakıttır. Tabii halde kokusuz
olan doğalgaza, kaçak olması
durumunda hissedilebilmesi
için çürük sarımsak kokusuna
benzer bir koku veren madde
enjekte edilir.” denildi. Açıklamada, üzerinde durulan ve kullanıcıların dikkat etmesi gere-
ken güvenlik önerileri ise şöyle
sıralandı: “Kullanım alanında
çürük sarımsak kokusuna benzer bir koku hissedildiğinde,
Doğalgaz Acil Müdahale 187
hattını aranarak görevlinin vereceği talimatlara eksiksiz olarak uyulmalı. Cihazlar, üretici
firmaların talimatlarına uygun
monte ettirilmeli. Cihazların periyodik bakımları, yetkili servislere yaptırılmalı. Konuttaki tesisat yapım aşamasında, İzmirgaz teknik şartname ve uygulamalarına göre açılmış menfezler kesinlikle kapatılmamalı.
Evde bacalı kombi kullanılıyorsa karbonmonoksit dedektörü-
nün çalışır durumda olduğundan emin olunmalı. Kombi bacalı sisteme bağlı ise her yıl kış
gelmeden önce mutlaka bacanın kontrolü yaptırılmalı. Binada bulunan deprem sensörü
kontrol edilmeli, çalışmıyorsa
yetkili servise bildirilmeli. Kullanım aşamasında İzmirgaz tarafından bildirilen önerilere
uyulmalı.”
Ayrıca Doğalgaz Acil Müdahale 187 hattına ihbar verilirken dikkat edilmesi gereken
önemli noktalar hakkında da
bilgi verildi. Yedi gün 24 saat
esasına göre çalışan acil müdahale merkezine ihbar verilmesi
durumunda ad, soyad ve telefon numarasının eksiksiz olarak
yazdırılması, adres bilgilerinin
doğru ve tam olarak verilmesinin, acil müdahale ekiplerinin
adrese hızlı bir şekilde ulaşmasında önemli rol oynadığına
dikkat çekildi. Güvenlik ve çevre açısından günümüzde en çok
tercih edilen enerji çeşidi olan
doğalgazın kullanımında bu önlemlere uyulmasının önemli olduğu vurgulandı. (CİHAN)
Dünya
POLİKLİNİK TELEFONLARI
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Dünyaca ünlü uluslararas kredi
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
derecelendirme
kurulu u Moody’s,
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
-Körfez Ulaşım İskelelertemmuz
sonunda
Çeşme ay
Sissus
Has.
723 05 55
Konak
484 98 56
yay
mlad
Çınarlı
Hastanesi son raporunda
462 27 27
Karşıyaka
368 00 42
zmirÖzel
Büyük
Çiğli
Sağ. ehir Belediyesi’nin
386 26 16
Alsancak
464 78 31
ulusal
ölçek
kredi notunu “Aa3”,
Diyabet
Hastanesi
449 13 19
Bostanlı
330 89 22
küresel
ölçekte
kredi
“Baa3”
Diamed
Dah. Dal
Mer.notunu465
27 37
Bayraklı İskele
345 77 53
Doğaaç
Tıp Mer.
16 16
olarak
klam
t . 244
zmir,
Pasaport İskele
484 22 56
Dr.
Sıhhat
Tıp
Merkezi
367
67
47
Göztepe
İskele
224
Moody’s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki -Türk
y ldTelekomr korumay ba Avşar
ar yor.
Raporda zmir277
Büyük
faaliyet marjlar
dengeli nakit ak
n n ba 20
ar 22l
Palmiye
48 00 ehir’in
Semagüçlü
Sineması
483 91, 00
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Üçkuyular
İskele
40 13
yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Arıza
finanse etme kapasitesi sa lad
ve bu durumun, geçen278
be 87 y87 l içinde
gelirlerinin483
yakla
4’üne
denk gelen259
finansman
121
Cinemaximum
Konaktoplam
Sineması
21 91 k yüzde
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Bilinmeyen
11811
Cinemaximum
446 90n40 n anapara
Desem Sineması
422 53 10fazlas yla kar
fazlal
ndan da anla
ld
ifade
edilmi Numara
ti. Moody’s, belediyenin
bugüne kadar bütün borçlar
ve faiz geri ödemelerini
lamaya yeterli
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
-Elektrik
ArızaDanışma
444 14
44
Cinemaximum
(Ykm)
425 01 25
Karşıyaka
381
miktarda
nakit rezervi bulundurdu unu, bunun
da istikrarl bir nakit
yönetimi
stratejisi izlemesinden
kaynakland
n Sineması
vurgulam
t 50
. 98
Egeria Çocuk Sağlık
Genel
Kesinti
Seb.
435 11 84
Uyandırma
135
Cinecity Kipa Çiğli
386 58 88
İzmir Sİneması
421 42 61
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Buca
426 69 37
(HABER MERKEZ )
Posta Kodu
119
Çeşme Hollywood
712 07 13
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Çiğli
376 90 91
Fono Tel
141
Çamlıca
343 83 15
-TiyatroEkol K.B.B. Şube
369 89 65
Karşıyaka
369 79 80
Borç Ögrenme
163
Deniz Karşıyaka
381 64 61
Konak Sahnesi
483 50 35
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Bornova
388 83 78
Çağrı
133
Batı Sineması
347 58 25
Ragıp Haykır Sahn.
369 14 87
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Narlıdere
238 32 90
-SinemalarÇınar Sineması
489 88 85
İzmir Devlet Tiyat.
445 89 41
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
261
48 04
Eşrefpasa
Agora Balçova
277 25 25
Uğur Mumcu Sahnesi
343 04 33
Karaca Sineması
445 87 76
Hayat Hastanesi
441 41 96
Gaziemir
251 92 05
Afm Park Bornova
373 73 20
İzmir Tiyatro
Kipa Hollywood
252 56 66
İzmir Hastanesi
483 31 31
Güzelbahçe
234 05 34
Afm Forum Bornova
373 03 50
Bab-ı Sanat Merkezi
446 77 95
Menemen Kültür
832 14 11
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
Konak
425 60 60
İsmet İnönü
Afm Ege Park
324 42 64
Şan Konak
483 75 11
441 41 70
Karataş
Çeşme
712
63 46
Sanat Merkezi
441 09 02
Afm Passtel
489 22 00
Çınar Center
277 11 00
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
SAYFA 13
SONDAKiKA GAZETESİ >>
13 SAĞLIK
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
17Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
"Türkiye, mesane ameliyatının
kapalı yapıldığı birkaç ülkeden biri"
Narın kabuğu,
suyundan
DAHA şifalı
İnsan sağlığına faydaları saymakla bitmeyen narın kabuğunun da değerli bileşikler
içerdiği ve bu nedenle tüketilmesine önem verilmesi gerektiği bildirildi. Gazi Üniversitesi
Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, narın bağışıklık sistemini güçlendirerek, başta kanser olmak
üzere pek çok hastalıktan koruduğunu söyledi.
Nar suyunun genel damar sağlığını, özellikle
de kalbi koruduğunu ifade eden Uslu, damar
tıkanıklıklarını geriletme ve tansiyon düşürücü
etkilerinin de bulunduğunu vurguladı. Uslu,
Türkiye'de nar kabuğunun hemen hemen hiç
tüketilmediğine dikkati çekerek, şöyle devam
etti: "Narın kabuğu, meyvesi yendikten ya da
suyu sıkıldıktan sonra çöpe atılmaktadır.
Çin'de son yıllarda yapılan araştırmalar, narın
kabuğunun, suyuna göre daha fazla oranda
değerli bileşikler içerdiğini göstermektedir.
Suyu adeta ilaç gibi sağlığımıza faydalı olan
narın kabuğu, suyundan daha değerli bileşikler
içermektedir. Nar kabuğu içinde bulunan ellagik asit, başta meme kanseri olmak üzere
hemen hemen tüm kanser türlerini hem önleyici hem de iyileştirici faydalar sağlamaktadır."
Nar kabuğu, çay olarak tüketilebilir
Araştırmaların, nar kabuğunun kötü huylu
kolesterolü azalttığı, beta hücrelerini artırarak
diyabetli hastalara, kalp ve damar hastalarına
suyuna göre çok daha önemli faydalar
sağladığını gösterdiğini aktaran Uslu, "Nar kabuğunda bulunan ellagik asit antioksidan, antimutajen ve antikanser özelliklere sahiptir.
Çalışmalar meme, yemek borusu, cilt, bağırsak, prostat ve pankreas kanserlerinde antikanser özelliğini göstermiştir" dedi. Uslu, nar
kabuğunun tüketilme yöntemine ilişkin ise şu
bilgileri verdi: "Gölgede veya 40-50 dereceyi
geçmeyecek ortamlarda kurutulan nar kabukları daha sonra ufalanmalıdır. 100 gram kaynamış suya, 2 gram nar kabuğu atarak, yaklaşık 10 dakika kaynatıp suyu her gün çay olarak tüketilebilir. Böylece başta kanser, kalp
ve şeker hastalıkları olmak üzere pek çok
hastalıktan kendimizi korumuş oluruz.’’
(AA)
"Renklendirici
ürünler, sağlık
açısından zararlı"
Günlük olarak tüketilen renklendirici ürünlerin, insan sağlığı açısından zararlı olduğu
bildirildi. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi
Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Doç. Dr. Emine
Selcen Darçın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilimsel çalışmalarda, renklendiricilerin,
mutajenik etki denilen mutasyonlara sebep
olduğunun belirlendiğini söyledi. Renklendiricilerin insan vücudunda çeşitli kanser hastalıklarına neden olduğunu, solunum yolu ve alerjik hastalıklara yol açtığını savunan Doç. Dr.
Darçın, şöyle konuştu: "Yapılan bilimsel çalışmalarda, mutajenik etki dediğimiz mutasyon
aynı zamanda kanserolojik etkileri var. Kanser
hastalıklarına sebep olduğu ile ilgili çalışmalar
da bulunmaktadır. Bu ürünlerde 'Adı' denilen
günlük alım dozları mevcuttur. Bunların günlük alımı her biri için belirlenmiştir. Sağlık
Bakanlığı ile Amerikan Gıda ve İlaçları Dairesi
(FDA) tarafından belirlenmiştir. Biz de bunlara
uyuyoruz. Genellikle günlük alım dozlarının
üzerine çıkılmakta, bu da bir takım sağlık
problemlerine sebep olmaktadır. Günlük olarak tüketilen renklendirici ürünler, insan
sağlığı açısından zararlı."
"Ürünlerde kodlar açık
olarak belirtilmeli"
Darçın, çeşitli firmaların, Sağlık Bakanlığı
onayı olmayan ve el altından üretilen katkı
maddelerini ürünlerinde kullandığını öne sürerek, şunları kaydetti: "Çeşitli firmalar
muhtemelen bu dozların üzerine çıkıyor veya
beyan ettikleri ürünü kullanmayarak el altından üretilen başka renklendiricileri kullanıyor
olabilirler. Bu da başka bir sıkıntı doğuruyor.
Ürünlerde kodlardan ziyade açık açık isimlerin, vatandaşın anlayabileceği şekilde yazılması gerekiyor. Bu tür maddeler içeren gıda
ürünlerinin ambalajında, hangi katkı maddelerinin yer aldığı belirtilmelidir. (AA)
Dünyada bu ameliyatı yapan cerMemorial Şişli Hastanesi üroloji
rah sayısı çok sınırlı. Yayınlanan
uzmanı Prof. Dr. Mevlana Derya
bilimsel yayınları takip etBalbay, robotik cerrahi ile
mesane ameliyatlarının tamamen tiğimizde yaklaşık 10 kadar cerrahın yaptığını görüyoruz" dedi.
kapalı yapıldığı birkaç ülkeden
birinin Türkiye olduğunu bildirdi. "Robotik cerrahi ile mesane
ameliyatlarının tamamen kapalı
Antalya'daki Belek Turizm
Merkezi'ndeki bir otelde düzenle- yapıldığı birkaç ülkeden biriyiz"
diyen Balbay, Türkiye'de de bu
nen "23. Ulusal Üroloji Kongretür ameliyatı sadece kendisinin
si"ne katılan Prof. Dr. Balbay, AA
yaptığını söyledi.
muhabirine yaptığı açıklamada,
- Ameliyatların yapıldığı Avrupa'kanser nedeniyle mesane ile
daki 3 ülkeden biri Türkiye Bu
karın içi büyük damarlar etrafınameliyatların Avrupa'da, İsveç ve
da bulunan lenf nodlarının
Dünya
Danimarka ile Türkiye'de
çıkartılması, bunun yerine hasyapıldığını
tanın kendi ince bağırsaklarınSağlık Örgütü
(D- anlatan Balbay, şöyle
devam etti:
dan yeniden mesane yaparak
SÖ) tarafından
Türkiye
"Kalan merkezlerin tamamı
dışarıya idrar taşıyan kanala
için hazırlanan
Amerika Birleşik Devletleri'nde.
idrar bağlanması ameliyatının
Bu ameliyatı
Türkiye'de bir süreden
beri
raporda, Türkiye'nin
alkol2010 yılında yapyapıldığını söyledi.
maya başladım. Şu ana kadar da
tüketiminde Avrupa'daki
4'ü kadın, 61en
hastayı bu yöntemBu ameliyatın tamamen
le ameliyat
ettim. Hatta bu hastadüşük robot
orana sahip
olduğu;
kullanılarak kapalı
olarak
larımızdan birisinde
ayrıca sağ
tütün
vegerçekalkol kontrolüne
illeştirildiğini ifade eden Balbay,
böbrek ve idrar kanalında da
yapılan yasal
"Robotik cerrahi işkin
ile kapalı
tümördüzenvardı. Tümörleri de aynı
robotla, hastayı hiç açmesane ameliyatı, dünyana
lemelerle buseansta
oranın
madan çıkarmıştık. Böylece
sadece 300 hastaya yapıldı.
daha da azaltıl-
ürolojinin çok büyük 3 ameliyatını aynı anda küçük birkaç kesiden, robotla dünyada ilk kez
yapmıştık." Balbay, robotik cerrahinin avantajlarının tedavi
edilen hastalığa göre değiştiğine
dikkati çekerek, örneğin kanser
cerrahisinde açık ameliyat
yapıldığında kanamalı olabilecek
ameliyatları, neredeyse hiç kanamadan gerçekleştirmenin
mümkün olabileceğini ifade etti.
Robotik cerrahide kanserli ve
sağlam doku ayrımının çok daha
iyi yapılabilmesi nedeniyle tedavide sağlam dokuların en iyi şekilde korunabildiğini vurgulayan
Balbay, bunun sonucunda prostat ve mesane kanseri ameliyatlarından sonra idrar tutamama
ve cinsel fonksiyon kayıplarının
açık cerrahiye göre daha az
görüldüğünü kaydetti.
- Kan yoluyla geçebilecek
hastalıklar da önlenmiş oluyor.
Balbay, robotik cerrahi sonrası
kan verme ihtiyacının ortadan
kalktığını dile getirerek, ihtiyaç
duyulmadığı için kan yoluyla
geçebilecek hastalıkların da önlendiğini söyledi. Robotik cerrahi ile 3-4 küçük kesi ile büyük
ameliyatların yapılabildiğinin altını çizen Balbay, "Bu ameliyatlar
açık yapıldığında karın bölgesini
boydan boya kesmek gerekebiliyor. Robotik cerrahi ile yapılan
ameliyatlarda küçük kesilerden,
özel cerrahi aletlerle yaklaşık 20
kata kadar büyütülebilen üç
boyutlu görüntü altında ve çok
iyi bir aydınlatma sağlanabilmekte" diye konuştu.
Balbay, kesiler çok küçük
olduğundan yaraların iyileşmesinin çok hızlı gerçekleştiğine işaret ederek, daha az
ağrı kesici de kullanıldığını anlattı. Bazen çok büyük sıkıntılara
neden olabilecek, kesi yerinin
mikrop kapması ihtimalinin de
çok azaldığını vurgulayan Balbay, hasta iyileştikten sonra fıtıklaşma ihtimalinin de ortadan
kaldırıldığını ifade etti. (AA)
Teknolojiye değil
YAŞANTINIZA bakın!
Amerikan Beyin Cerrahları Birliğince ''Yüzyılın Adamı'' seçilen
Prof. Dr. Gazi Yaşargil, "İlerleyen
teknoloji ve aletler nedeniyle
beyin tümörlerinin arttığını
düşünemiyoruz ama bizim yaşam
tarzımızdan hastalıklar olabiliyor,
sigara, içki ve uyuşturucu bunların
başında geliyor" diye konuştu
Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından
nöroşürirji alanındaki çalışmalarıyla Yüzyılın Adamı
seçilen 89 yaşındaki Türk Prof. Dr. Gazi Yaşargil, beyin
tümörlerinin ilerleyen teknoloji ve aletlerden kaynaklandığını düşünmediklerini belirterek, "Bizim yaşam
tarzımızdan hastalıklar olabiliyor, sigara, içki ve uyuşturucu bunların başında geliyor" dedi. Mikrocerrahinin
nöroşirürji alanında kullanılabileceğini keşfeden, epilepsi
ve beyin tümörlerinin tedavisinde yeni yöntemler bulan,
beyin ameliyatlarına mikroskobu getiren ve çalışmalarıyla
dünya tıp tarihine geçen Türk Doktor Yaşargil, beyin
hakkında bilinen ve bilinmeyenleri AA muhabirine anlattı.
Beyin tümörlerinin arttığı yönündeki iddiaları değerlendiren Yaşargil, eskiden hastalıkları anlamanın çok zor
olduğunu, günümüzde ise baş dönmesi, ağrı, hafıza
bozukluğu gibi sebeplerle her geçen gün daha fazla hasta
geldiğini, halkın artık hastalıkları araştırdığını söyledi.
Araştırmalar sonucunda tümörlerin ortaya çıktığını kaydeden Gazi Yaşargil, "Bildiğimiz kadarıyla tümörlerin sayısı
artmadı" dedi. İlerleyen teknoloji ve teknolojik aletlerin
beyin üzerinde olumsuz etkisi olup olmadığına ilişkin
soruyu da Yaşargil, "İlerleyen teknolojiden beyin tümörlerinin arttığını düşünemiyoruz ama bizim yaşam
tarzımızdan hastalıklar olabiliyor. Sigara, alkol ve uyuşturucu bunların başında geliyor" diye yanıtladı. Sigaranın
hem damarları hem immun sistemi (bağışıklık sistemi)
bozduğunu hem de inmeye neden olduğunu kaydeden
Gazi Yaşargil, "Sigarayı bırakın, hiçbir faydası yok,
alışkanlık yaratıyor" ifadelerini kullandı.
Stresin etkisi...
Kanserin nedeninin hala bulunamamış olmamasına çok
üzüldüğünü anlatan Gazi Yaşargil, bugüne kadar devlet
büyüklerinden filozoflara, sanatçılardan ev kadınlarına,
rahiplerden sporculara kadar çok sayıda kişiyi ameliyat ettiğini ve beyin tümörlerinin yüzde 60'ının iyi, yüzde
40'ının ise kötü huylu olduğunu belirtti. Çağımız hastalıklarının stresten kaynaklandığına ilişkin iddiaları da yorumlayan Prof. Yaşargil, "Stresin fena etkisi yok zannetmiyorum, kalbiniz iyiyse dayanırsınız. Günde en az 16-18 saat
çalıştık yıllar boyunca, olsa bize bir şey olurdu" diye
konuştu. Son yıllarda doktorlara başvuruların en büyük
nedenlerinden birinin de hafıza şikayetleri olduğuna değinen Gazi Yaşargil, şöyle konuştu: "Herkes hafızasından
şikayet eder, kimse nasıl yetiştirir bilmez. O konunun uzmanları var. Hatırlamak istediğiniz şeyi bir şekle ya da
renge bağlayabilirsiniz çağrışım yapması için. Bu konuyu
terapistlerle görüşebilirsiniz. 'Birden bire hafızam bozuldu'
diyorlar. Sebep şu da olabilir, çok enformasyon var,
düşünün televizyonlarda her akşam kaç kanal seyrediliyor,
insanın hafızasında kalmıyor. Bir kitabı ciddi bir şekilde
okursanız o kalır."
Beynimizin kapasitesi ve aşk hali
Beynin yüzde kaçının kullanıldığına ilişkin tartışmaların olduğunu ve ancak yüzde 10'unun çalıştığına dair
söylentilere işaret eden Yaşargil, "Yüzde 10 ne demek,
nereden biliyorsunuz, ne derece ayığız ve kendimizi
yetiştirebiliriz ki böyle bir iddiada bulunuyoruz" değerlendirmesini yaptı. Beyne ilişkin bilgilerin henüz çok
kısıtlı olduğunu, araştırma metotlarının da yetersiz
kaldığını dile getiren Prof. Dr. Gazi Yaşargil, "Allah bilir
milyarlarca hücrenin arasında ne yaramazlar var, ne
görüşüyorlar aralarında, hepimizin arasında ne bağlar var.
Bunu bilemiyoruz, var ama onu hissediyoruz. Ben sizden
hoşlandıysam bunu hissediyorsunuz. Bu nasıl olabiliyor
bilmiyoruz" dedi. Aşk ve beyin arasındaki ilişkinin de
bazı araştırmalara konu olduğunu hatırlatan Yaşargil, aşık
olma durumunu şöyle anlattı: "Gerçekten birisine bağlandığınızda oradaki bütün hücreler uyum sağlamışlar,
hoşlanmışlar demektir. 'Bu olaydan, bu insandan bize
sıkıntı gelmeyecek' demişler. Tabi aşk olması için belli
nitelikler var, kimisi çok sathi şeylerden hoşlanıyor. Diyor
ki 'Aşık oldum', o anda birisine bağlanmış oluyorsunuz,
beyin bağlanmış oluyor. Bağlantı iyi ise sıkıntı olmuyor,
iyi değilse sıkıntı başlıyor. Birbirinize uygun olmadığınızı
görürsünüz, 'Neden yanlış yaptım' dersiniz. Düşünün kaç
kişi ayrılıyor." Kadın ve erkek beyni arasında fark olmadığını da kaydeden Gazi Yaşargil, "Beyinler arasında
fark yok ama gelişme açısından fark var, farklı eğitiliyorlar. Kadına bebek, erkeğe silah veriliyor. Kadın birçok
konuda arka yollardan dolaşarak erkeğe yetişmek zorunda
kalıyor" diye konuştu.
Hocaların hocası nasıl yaşıyor?
İlerleyen yaşına rağmen hala ameliyatlara giren ve
hafızasında en ufak bir sorun yaşamayan Yaşargil, bazı
geceler hiç uyumadığını, zaman zaman iki ameliyat
arasında tek elma yiyerek günü geçirmek zorunda
kaldığını söyledi. Hiç tatil yapmadığını, tatil anlayışının
da kongre için gittiği şehirlerde birkaç saatliğine müzeleri
gezmekten ibaret olduğunu anlatan Gazi Yaşargil, "Ben
her zaman iyi uyumuyorum. Et yemediğim de doğru
değil, sebze de severim. Bir elmayla günü geçirdiğim olmuştur ama vaktim yoktu, üstelik yorgundum" dedi.
Çalışmalarının takdir bulmasına sevindiğini de söyleyen
Yaşargil, sözlerini şöyle tamamladı: "Benim hayatımda bir
şey değişmedi, hoşuma giden şey çalışmalarımın takdir
bulması oldu. Biz ne üzüntüler yaşadık, kaç insanla neler
çektik, ne zavallılarla öldük, özellikle çocuksa. Hastalarım
arasında her dinden insanlar oldu. Filozof veya sanatkarlarla görüşürken rahatlıyorum, çünkü onlardan bir şey
öğreniyorum. Bazen da bir çiftçiye rastlıyorsunuz onun
düşüncelerinin daha kuvvetli ve doğasal olduğunu görüyorsunuz. Bildiği şey az ama çok esaslı. Beyin konusunda
genin yardımı var ama eğitim çok önemli. Dersi dinlemekle olmuyor, okumakla, çalışmakla oluyor. Ben bu yaşta anatomi öğreniyorum. Kaç defa okudum, yine de okuyorum." (AA)
Soğuk algınlığı sinüzite dönüşebiliyor
Uzmanlar, soğuk havaların kendini hissettirmeye başladığı bir dönemde vatandaşları sinüzite karşı uyardı. Çok fazla
önemsenmeyen soğuk algınlıklarının bile sinüzitle sonuçlanabileceği belirtildi. Memorial Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz
Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Fikret İleri, sinüzit ve bu hastalığın tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. İleri,
zonklayıcı baş ağrısı, burun akıntısı ve
tıkanıklığı gibi şikâyetlerle kendini gösterebilen sinüzitin, yaşam kalitesini düşüren
önemli rahatsızlıkların başında geldiğini
söyledi. Dr İleri, "Sinüs enfeksiyonu yayılım
gösterdiği takdirde yüz kemiklerinde iltihaplanmalara, körlüğe hatta menenjitten beyin
apsesine kadar birçok ciddi tabloya neden olabiliyor." dedi. Viral üst solunum yolu enfeksiyonlarını sinüzitin en önemli sebeplerinden biri olarak nitelendiren Dr, İleri,
"Çok fazla önemsenmeyen bir soğuk algınlığı sinüzitle sonuçlanabilmektedir.
Dolayısıyla bu konuda çok dikkatli olmak
ve hastalığın bulaşmaması için tedbir almak
veya bulaşmışsa tedavi olmak çok önem-
lidir. Özellikle alerjik rinit sorunu olan kişilerin mutlaka tedavi olmaları gerekmektedir.
Ayrıca burun içinde anatomik bozukluğu bulunanlar, sigara ve alkol gibi alışkanlıkları
olanlar da sinüzite daha sık yakalanmaktadır." değerlendirmesinde bulundu. Bu tür
hastalıklara karşı uygun antibiyotik kullanımının gerektiğini ifade eden İleri, "Antibiyotiklerin yanında destek tedavisi de faydalı olmaktadır. Akut vakalarda tedavi süresi
genellikle 2 haftayı bulmaktadır. Kronik
vakalarda ise alta yatan hastalığın tedavisinin
yanında ilaç tedavisi yaklaşık 1 ay sürmektedir." ifadelerini kullandı.
‘CERRAHİ TEDAVİ GEREKEBİLİR’
Hastalığın kronikleştiği durumlarda uygun ilaç tedavisine yanıt alınamayacağı uyarısında bulunan Dr. İleri, "Böyle durumlarda cerrahi tedavi gündeme gelmektedir.
Bunun yanında eğer enfeksiyon göze,
beyine ve çevre kemik yapılara yayılmışsa
yani komplikasyon gelişmişse yine cerrahi
tedavi devreye girmektedir. Cerrahi tedavide
yaygın olarak ‘endoskopik sinüs cerrahisi’
kullanılmaktadır. Kronik bakteriyel sinüzitlerde cerrahi tedavinin başarı şansı oldukça
yüksektir." dedi. Dr. İleri, sinüzitten korunmak için ise genel direnci düşürebilecek yorgunluk, uykusuzluk ve dengesiz beslenmeden uzak durulması, ıslak saçlarla soğuk
havaya çıkılmaması, klima kullanımına
dikkat edilmesi, yaşam alanındaki havanın
neminin çok düşük olmamasına özen gösterilmesi önerilerinde bulundu.
‘DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR’
Sinüzitle ilgili yanlış bilinenler ise şunlar:
‘Baş ağrısı genellikle sinüzit belirtisidir.’
Yanlış! Baş ağrılarının yaklaşık yüzde
85’inin kaynağı gerilim tipi baş ağrıları,
yüzde 10’u migren, sadece yüzde 5’i ise sinüzit benzeri sorunlardır. ‘Geniz akıntısı
sadece sinüzitte ortaya çıkar.’ Yanlış! Geniz
akıntısı birçok nedene bağlı olarak gelişen
bir belirtidir. Reflü ve alerjik rinit benzeri
pek çok hastalık ve hava kirliği ile sigara
alışkanlığına bağlı olarak görülebilir. ‘Sinüzit bir enfeksiyon hastalığıdır.’ Yanlış!’’
(CİHAN)
SAYFA 14
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Ekim
2014
Salı
1ubat
2013
Perşembe
14 GÜNCEL721
Mantardan zehirlenen çocuğa En renkli festival
karaciğer nakli yapıldı
Balıkesir'in Bigadiç ilçesinde, yolda gördüğü mantarı yiyerek zehirlenen ve karaciğer nakli olmayı
bekleyen 7 yaşındaki Davut Ünal’a nakil yapıldı.
yiyen Ünal, eve gittikten sonra kusmaya
başladı. Balıkesir Atatürk Devlet Hastanesi'ndeki
müdahaleden sonra Bursa Nilüfer Çocuk Hastanesi'ne sevk edilen Ünal, son olarak Ege
Üniversitesi Çocuk Hastanesi'ne gönderildi.
Tetkikler sonucuna, karaciğer nakli olması gerektiği söylendi.
DONÖR KONYA’DAN BULUNDU
Konya’da yaşamını yitiren 23 yaşındaki bir
gençten alınan karaciğer, İzmir'e götürülerek
Davut'a nakledildi. Başarılı geçen ameliyattan
sonra yoğun bakıma alınan Davut Ünal'ın sağlık
durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Yaşama tutunan oğluna nakil yapılmasının mutluluğunu
yaşadıklarını söyleyen baba Kemal Ünal, organ
bağışı konusunda herkesi duyarlı olmaya davet
etti. (CİHAN)
Gazinin protez bacağına haciz kararı
TSK'dan döndü
Bin kişiyle "Barış Zinciri" kurdular Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen Uluslararası
Karşıyaka Festivali ilçenin dört
bir yanında coşku yaratırken, festivalin son günü oluşturulan
Barış Zinciri vatandaşların
büyük ilgisiyle karşılaştı. Bostanlı Rekreasyon Alanı'nda toplanan
yaklaşık bin kişi, önce zeybek
oynadı, sonra el ele tutuşarak zincir oluşturdu, dans etti.
BARIŞ ZİNCİRİNDE
BULUŞTULAR
Karşıyaka Belediyesi'nin uluslararası boyuta taşıdığı
Karşıyaka Festivali, son gününde
de renkli görüntülere sahne oldu.
Her biri "Barış" temalı birbirinden güzel etkinliklere ev
sahipliği yapan festival, yüzlerce
Karşıyakalıyı da bir araya getirdi. En dikkat çekici etkinlik
Bostanlı Rekreasyon Alanı'nda
yapıldı. Bine yakın vatandaşın
bir araya gelmesi ile Barış Zinciri oluşturuldu. Sahilde toplanan
kalabalık grup önce zeybek oynadı, sonrasında el ele tutuşarak
zincir oluşturdu ve dans etti. Bu
coşkulu gösteriye Başkan
Hüseyin Mutlu Akpınar da
katıldı.
BARIŞA PEDAL BASTILAR
Aynı gün gerçekleşen "Barışa
Yelken" ve "Barışa Pedal" etkinlikleri de heyecanı artırdı. Onlarca yelkenci, Başkanlık Kupası
için körfeze açıldı. Dereceye
girenler kupa ile ödüllendirildi. İki yüze yakın bisiklet tutkunu ise
Karşıyaka sahilinden Alaybey'e
kadar 'Barış için' pedala bastı.
Belediye tarafından düzenlenen
Birimler arası Futbol Turnuvası
da sonuçlandı. Şampiyon olan
Kültür, Spor Müdürlüğü kupasını
Başkan Akpınar'dan aldı.
"BARIŞ İÇİN YAŞIYORUZ"
Festivalin tüm etkinliklerinde
barış mesajı verdiklerini belirten
Başkan Akpınar "Karşıyakalılar
barış için nefes alır, barış için
yaşar. Dans ediyorsak barış için,
tiyatro oynuyorsak barış için,
şarkı söylüyorsak da barış
içindir. Hayat bayram olacak ve
biz güzel günlere el ele yürüyeceğiz. Artık siviller ölmesin,
kadınlar, çocuklar ölmesin. Ulu
Önder Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini sonsuza
kadar yaşatacağımıza söz veriyoruz" dedi.
(HABER MERKEZİ)
Protez bacak için bankadan 50 bin lira çeken Kocaoğlan’a SGK, evrakların incelendiği
gerekçesiyle yedi aydır ödeme yapmayınca borcunu ödemediği için bankadan haciz geldi.
Skandala el koyan Genelkurmay Başkanlığı, sorunun çözümü için SGK ile uzlaşıldığını açıkladı
Terör saldırısında bir bacağını kaybeden Bülent
Kocaoğlan’ın yeni protez bacağına haciz
gelmesinin ardından Genelkurmay Başkanlığı’ndan açıklama geldi. Açıklamada, “Gazilerimizin
ortez ve protezlerinde kullanılan malzemelerin
teminine yönelik yaşanan sıkıntıların çözümüne
ilişkin TSK’nın Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapmış olduğu teklifler kabul görmüş, usul ve limitleri SGK'ca belirlenen Sağlık Uygulama Tebliği
değişikliği yayımlanmıştır.” denildi. Protez bacak
için bankadan 50 bin lira çeken Kocaoğlan’a SGK, evrakların incelendiği gerekçesiyle yedi aydır ödeme yapmayınca borcunu ödemediği için
bankadan haciz geldi. Bülent Kocaoğlan, 1996
yılında görev yaptığı Hakkari Çukurca’daki terör
saldırısında 16 silah arkadaşını şehit verdi. Kendisi de yaralanan Kocaoğlan, GATA’da uzun süre
tedavi gördü ancak sol bacağını diz üstünden kaybetti. Çukurova gazisi, o dönemde takılan protez
bacakla ayağa kalktı. Devlet memuru olarak çalışmaya başladı, evlenip yuva kurdu. Çanakkale’deki görevinden emekli olduktan sonra da memleketi Kiraz’a yerleşti. 18 yıl boyunca devletin kendisine verdiği protez bacakları kullanan Bülent
Kocaoğlan, torba kanunda yer alan, "Gaziler, var
olan protezlerin en gelişmişini kullanabilir."
düzenlemesindeki haktan yararlanmak için müracaat etti. Medikal firması, 135 bin lira değerindeki
protez bacağı, devletin ödemeleri geciktirdiği
gerekçesiyle belli bir avans bedeli karşılığında
geçen nisan ayında taktı. Kocaoğlan da SGK’nın
ödeme yapacağına güvenip bankadan 50 bin lira
kredi çekerek medikal firmasına verdi fakat Kocaoğlan’ın sevinci uzun sürmedi. Kısa sürede
ödeme yapılacağını sanan Bülent Kocaoğlan’a,
beklediği ödeme bir türlü yapılmadı. Bunun üzerine kredi borcunu ödeyemeyen gaziye haciz
bildirim kağıdı geldi. Yaptığı bütün girişimlerden
eli boş dönen Kocaoğlan, haciz kıskacından
parası olmadığı için kurtulamadı. Son çare olarak
sosyal medya üzerinden yardım isteyen Çukurova
gazisi, “Bu bana yapılan haksızlık. Bizim
sorunumuza çare bulunsun.” dedi.
Genelkurmay Başkanlığı sitesinden
konuyla ilgili açıklama yapıldı. "Gazilerin Sağlık
Hizmetlerine İlişkin Yapılan İyileştirmeler"
başlıklı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gazilerin sağlık hizmetlerine ilişkin olarak 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 63 ve 73’üncü maddelerinde yapılan
değişiklik 11 Eylül 2014 tarih ve 29116 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kanun değişikliğinden sonra; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
Başkanlığınca hazırlanan Sağlık Uygulama
Tebliği değişikliği 01 Ekim 2014 tarih ve 29136
sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve aynı tari-
hten geçerli olarak yürürlüğe girmiştir. Sağlık
Uygulama Tebliğinde yapılan değişiklikler sonucunda; Harp/vazife malulleri ile gaziler için fizik
tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarına yönelik
seans kısıtlamaları kaldırılmış,
Harp/vazife malulleri ve eşleri ile gazi ve eşlerine
yönelik olarak; tüp bebek tedavisinden son üç yıl
içerisinde tedaviden yanıt almama ile 5 yıl ve 900
prim gün sayısı koşulu kaldırılmış,
Harp/vazife malulleri ile gazilerin diş implant tedavilerinde diğer sigortalılardan farklı olarak implant başına 700 TL’ye kadar geri ödeme imkânı
sağlanmış, Gazilerimizin ortez ve protezlerinde
kullanılan malzemelerin teminine yönelik
yaşanan sıkıntıların çözümüne ilişkin TSK’nın
Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapmış olduğu teklifler kabul görmüş, usul ve limitleri SGK'ca belirlenen Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği
yayımlanmıştır. Bunların dışında ödemesi yapılmayan/ödemelerinde problem olan kişiye özel olarak üretilen göz protezleri, banyo/tuvalet sandalyeleri, karbon kompozit veya laminasyon döküm
yürüme cihazları, vakum sistemli protezler ve bu
protezlere özel liner (silikon bağlantı) çeşitleri,
aktif tekerlekli sandalye, hidrolik ayaklı protezler,
ayak bileği mikroişlemci kontrolü protezler, silikon protezler ödenebilir hale gelmiştir.”
(CİHAN)
Din görevlilerine çevre eğitimi
Buca Belediyesi Çevre Koruma
Müdürlüğü, Buca’da görev yapan
din adamlarına çevre ve atıklar
konulu seminer düzenledi. Çevre
Koruma Müdürü Turgut
Üzüm’ün konuşmacılığını yaptığı
seminerde din görevlilerinden
vaazlarında ve sohbetlerinde cemaatte çevre duyarlılığının anlatılması konusunda yardım istedi. Buca Müftülüğü binasında
gerçekleşen seminerde din
görevlileri ile bir araya gelen
Turgut Üzüm, katı ve sıvı atıkların doğaya verdiği zararlar ve
geri dönüşüm konulu sunum yaptı. Üzüm, Buca’da çevre bilinci
oluşturulması ve katı ve sıvı atıkların geri dönüşüme kazandırılması için hep birlikte çalışmaları
gerektiğini belirtti.
(HABER MERKEZİ)
bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca
Soldan sağa:
1. Afrika’da yaşayan bir leylek türü. – Otomobillerin elektrik deposunun kısaltması. 2. Tanrı bilimi. 3. Un, yağ veya badem, fıstık gibi şeylerle yapılan, şekerli küçük çörek. 4. Tembih sözü. – Kiraya verilerek gelir
getiren mülkler. 5. ÖMER LÜTFİ ……. ( Sinema yönetmenimiz ). –
Küçük akarsu. 6. Yumurtanın bir bölümü. – Evcil bir hayvan. – İlave. 7.
Dayanıklılık sağlamak amacıyla, ayakkabıların altlarına çakılan, iri başlı
demir çivi. – Vilayet. 8. Erkek kişi. – Yasaklama, yasak etme. 9. Çağrı. –
Güney Amerika’nın dağlık yörelerinde yaşayan bir yük hayvanı. 10.
İlaç, merhem. – Ekmek içi, ceviz, zeytinyağı, sarımsak ve sirke ile yapılan bir tür meze. 11. Köpek ve ineklere yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek. – Boru sesi. 12. Tarih öncesi çağlarda tanrılara adak
olarak sunulan küçük heykellere verilen ad. – Boyacılıkta, plastik maddelerin ve bazı ilaçların yapımında kullanılan, çoğunlukla maden kömürünün katranından çıkarılan benzinin oksijenli türevi, asit fenik. 13.
Ağaçlarda gövdelerden ayrılan kalın dal. – Yapıların planını yapıp bunların gerçekleşmesini sağlayan, yöneten kimse. 14. Kırşehir ilinin bir ilçesi. – Eskiden Roma kentine verilen ad. 15. Sebze veya eti ezerek veya
süzgeçten geçirerek elde edilen ezme. – Cılız, zayıf, güçsüz. 16. Parola.
– Bolluk, gürlük. 17. Lübnan ve Suriye’de oturan Katolik Süryani topluluğu. 18. Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin kısaltması. – En kısa zaman süresi. 19. Ciddi olmayan, ciddi işlerle uğraşmayan, havai. 20. Yer
fıstığı. – Lezzet.
Yukarıdan aşağıya:
Dünkü bulmacanın cevapları
1. İç organlarımızdan biri. – Bilimsel niteliği olan. – İç içe geçen veya
birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta veya metal çivi. – Güney Afrika’nın plaka işareti. 2. Bir renk. – Kırılmış taş döşenip silindir geçirilerek yapılan yol. – Bilgi edinmeye ya da kanıt olarak
kullanılmaya yarayan şey, belge. 3. Merhametli, yufka yürekli. – Hayvanı avcılığa alıştırma işi. – ABD’nin para birimi. – Mihrace. 4. Ceylan. –
Kısırlık, verimsizlik. – Milletvekili. 5. Erkek kardeş. – At yavrusu. –
Fas’ın plaka işareti. – Fazla bön, avanak. 6. Kafiye. – Dansta kavalyenin
eşi. – Arıtımevi, tasfiyehane. – Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. 7.
Kalınca ve açık saman renginde, yarı mat bir yazı kâğıdı türü. – Herkes,
el gün, yabancılar. – Soru sözü. – Yabancı. 8. Eski Arapların Recep ayında kestikleri kurban. – Bir konuda direnme, ayak direme. – Karagöz
oyununda çalınan kamış düdük. – Mısır’ın plaka işareti. 9. Mahalli,
mevzi, lokal. – Motorlu taşıtlarla donatılmış kıta veya birlik. – Gözleri
görmeyen. 10. Üç ayrı etekten oluşmuş giysi. – Balık ağlarının alt ve üst
yanlarına geçirilen keçi kılından yapılmış ip. – Metin olma, dayanıklılık.
SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
21
17Ekim
Şubat2014
2013Salı
Perşembe
Futbol devleri Dubai’de buluşuyor
D
ünyanın en büyük futbol takımlarından Real Madrid ve AC Milan,
30 Aralık Salı günü Dubai The
Sevens Stadyumu’nda futbolseverlerin karşısına çıkacak ve özel
bir maç yapacak.
“Dubai Futbol Karşılaşması” adı altında yapılacak olan mücadelenin amacı ise, Dubai'nin
küresel çapta farkındalığını artırmak ve Emirliğe gelen turist sayısını ve yatırımları artırmak.
Tanıtım toplantısında maçın önemi hakkında
konuşan İtalya Milli Futbol Takımı ve AC Milan'ın efsaneleşmiş defans oyuncusu Baresi ve
İspanya Milli Futbol Takımı ve Real Madrid’in
eski futbolcusu Emilio Butragueño, takımlarıyla
birlikte Dubai’de futbolseverlerin karşısında
mücadele edeceklerinden dolayı heyecanlı olduklarını belirtti.
Emirates’in sponsorluğunda Arap Emirlikleri'ne getirilecek olan 2 kulübün mücadelesine ilginin çok büyük olacağı tahmin ediliyor.
(CİHAN)
ARAÇ KİRALAMA HİZMETİ ALINACAKTIR
KARABAĞLAR BELEDİYESİ ULAŞIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ
2015 Yılında Karabağlar Belediyesinde Sürücülü ve Sürücüsüz Araç Kiralama hizmet alımı 4734 sayılı Kamu
İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler
aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
:2014/131692
1-İdarenin
a) Adresi
: İsmail Sivri Bulvarı Mustafa Kemal Mahallesi 222 Sokak 500 Gediz BUCA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası : 2324147803 - 2322822440
c) Elektronik Posta Adresi : [email protected]
ç) İhale dokümanının
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
görülebileceği internet adresi
2-İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı : 1- 61 Araç 2- 55 Sürücü
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari
şartnameden ulaşılabilir.
b) Yapılacağı yer
: İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde ve ihtiyaç halinde İzmir Büyükşehir
Belediyesi sınırları dışı
c) Süresi
: İşe başlama tarihi 01.01.2015, işin bitiş tarihi 31.12.2015
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İzmir Karabağlar Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdürlüğü İhale Salonu
Eskiizmir Cad. NO.57/A Baturlar Apt. Karabağlar/İZMİR
b) Tarihi ve saati
: 12.11.2014 - 11:00
4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk
ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.3.İhale konusu işin yerine getirilmesi için alınması zorunlu olan ve ilgili mevzuatında o iş için özel olarak
düzenlenen sicil, izin, ruhsat vb. belgeler,
İstekli ihale konusu araçlardan;
1- Camlı Kapalı Kasa Kamyonet Yolcu ve yük taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere 2009 model ve üzeri klimalı (29 taşıt için ), Çift sıra Kabinli Kamyonet yolcu ve yük taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere,2007 model
ve üzeri (15 taşıt için) ve panelvan veteriner hizmetlerinde kullanılmak üzere2008 model ve üzeri klimalı (1 taşıt
için) toplam 45 adet araç için C2,C3,K1,K3,L1,L2 yetki belgelerini sözleşme imzalanmadan önce sunacaklardır.Bu belgelerden bir veya birden fazlasıyla sağlanması durumu kabul edilecektir.
2- Minibüs Yurt içi ve Metropol alan dahilinde Yolcu taşıma hizmetlerinde kullanılmak üzere en az 9 + 1 kişilik
2008 model ve üzeri klimalı ( 1 taşıt ) için D2 veya B2 yetki belgesini sözleşme imzalanmadan önce sunacaklardır
3- İstekli R1 ve/veya R2 yetki belgesiyle iş yapması durumunda(Alt yüklenici çalıştırması durumunda); ihale
kapsamında çalıştıracağı araçlardan alt yükleniciye yaptıracağı araç listesini(araç cinsi ve sayısını belirten liste)
imza ve kaşeli olarak teklif ekinde sunmak zorundadır.
R1 ve/veya R2 yetki belgeleri ile çalıştıracağı alt yüklenicilerin isimlerini, belgelerini sözleşme imzalanmadan
önce idarenin onayına sunacaktır.
4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin
yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya
bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5İhale konusu işin alt yüklenicilere yaptırmayı düşündükleri işlere ait listeyi, teklif eki olarak tekliflerine dahil
edeceklerdir.
4.1.6Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra
düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge,
4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.2.1Bankalardan temin edilecek belgeler:
Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu,
Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir.
4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1.İş deneyimini gösteren belgeler:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin %
30 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya
teknolojik ürün deneyim belgesi.
4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1.
Kamu veya özel de yapılmış her türlü taşıt kiralanması işi benzer iş olarak değerlendirilecektir.
5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Karabağlar Belediye
Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdürlüğü Eskiizmir Cad. NO.57/A Baturlar Apt. Karabağlar/İZMİR adresinden
satın alınabilir.
7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Karabağlar Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdürlüğü Eskiizmir Cad. NO.57/A Baturlar Apt. Karabağlar/İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli
taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir
iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.
12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
13.Diğer hususlar:
Teklifi sınır değerin altında kalan isteklilerden Kanunun 38 inci maddesine göre açıklama istenecektir.
Sondakika 21/10
Basın: 11168
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
En BABA spiker
Babasının kendisine maçı anlattığı sırada sosyal medyada ilgi odağı
olan görme engelli Beşiktaş taraftarı Selim Özkan, “Beşiktaş, muhteşem, insancıl ve aynı zamanda cömert bir camia” ifadesini kullandı
T
ürkiye Basketbol Ligi'nin 2. haftasında Beşiktaş İntegral Forex Takımı’nın kendi evinde
Türk Telekom Takımı’nı
76-59 yendiği karşılaşmaya giden
ve görme engelli olduğu için babasının kendisine maçı anlatması sosyal medyada bir anda ilgi odağı olan
Selim Özkan, bugün babası Sinan
Özkan ile gazetecilerin sorularını
cevapladı.
BJK TV’ye konuk oldukları bir
program öncesinde basın mensuplarının karşısına geçen baba ve oğul,
kendilerine gösterilen ilgiye çok şaşırdıklarını söyledi.
Baba Sinan Özkan maçta yaşadıkları o anları anlattı: “Bu tür etkinliklere çok gidiyoruz. Selim, top
sesi ve taraftarların tezahüratlarını
çok seviyor. Her zaman olduğu gibi
kendisine maç hakkında sürekli bilgiler veriyordum. Pozisyonları anlatıyordum. Faul olduğu ve sayı olduğu zaman kendisine söylüyorum.
Oyuncu değişikliklerini kendisine
iletiyordum. İşte tam bu sıralarda
kameralarda canlı yayına yakalanmışız. Ondan sonra da bu şekilde bu
serüven başladı ve bir anda ilgi gördü. Biz de çok şaşırdık.”
Lozan Konservatuarı'nda yüksek lisans yapan görme engelli Beşiktaş taraftarı Selim Özkan ise,
“Beşiktaş geçtiğimiz hafta gittiğim
Darüşşafaka Doğuş maçında yenilmişti ve ben çok üzülmüştüm. Türk
Telekom maçında ise galip geldik
ve çok sevindim.
Maç sonrasında ise televizyonlara filan çıkardılar oldukça keyif aldım. Tabi ki hiç bu kadar derinini
beklemiyordum bu durumun. Şunu
belirteyim, Beşiktaş öncelikle çok
cömert bir takımmış. Mükemmel
bir misafirperverlik ve son derece
insancıl bir durumla karşılaştım,
bunlar beni çok etkiledi. Hele bir de
bana forma hediye etmeleri filan
gerçekten olağanüstüydü. Bu forma
bana güzel bir anı olacak. Böyle
muhteşem bir camianın formasını
saklamak ve taşımak, onu herkese
göstermek bana çok gurur verecek”
diye konuştu. (CİHAN)
Slaven Bilic: Hak ederek 3 puanı kazandık
KARTAL
Başkent’te
kanatlandı
Süper Lig Süleyman Seba Sezonu'nun 6. haftasında Ankara'da
konuk ettiği Sivasspor'u 3-2 yenen Beşiktaş'ta yüzler gülerken
teknik direktör Slaven Bilic, "Hak
ederek 3 puanı kazandık." dedi.
Teknik direktör Slaven Bilic, oynanan
karşılaşmanın ardından Sivasspor galibiyetini değerlendirirken, "Stattaki atmosfer oyunumuza büyük etki yaptı. Osmanlıspor’a bize burada ağırladıkları için teşekkür ederim. Harika
bir taraftar desteğiyle oynadık. Bu bize ekstra
istek ve kararlılık verdi. Sivasspor da çok iyi
oynadı. İlk yarıda şanssızdık. Devre arasında
baskıyı artıralım dedik. İkinci yarı baskılı oynadık ve hak ederek 3 puanı kazandık." diye
konuştu.
Stadın iyi bir atmosfere sahip olduğunu, ama zaten çok seyahat ettiklerini
belirten Bilic, "Daha fazla seyahat etmek
istemiyoruz. Biz İstanbul takımıyız. Aynı
atmosferi ait olduğumuz yerde gerçekleştirmeliyiz." diyerek, UEFA Avrupa Ligi'nde oynayacakları Partizan maçıyla ilgili bir soruya ise şöyle cevap verdi:
"Partizan iyi bir takım. Tottenham ile
kendi sahalarında berabere kaldılar. Zor bir
maç bizi bekliyor. Tırnak içinde düşmanca
bir taraftara sahipler. Çok ateşli taraftarları
var. Avrupa Ligi’nde ilerleme hedefimiz
var. Bunun için oradan iyi bir sonuçla dönmemiz lazım." (CİHAN)
DEMBA BA: ÇOK GÜZEL
BİR ATMOSFER VARDI
Sivasspor maçında
iki gol bir asist ile oynayarak yıldızlaşan Demba Ba, mücadeleyi değerlendirirken, "Gerçekten statta iyi bir atmosfer vardı. Taraftarlarımız
müthiş bir şekilde destek verdi. İlk yarıda yeteri kadar pozisyon bulamadık. İkinci yarı daha iyiydik. Maçın yoğunluğu içinde tempomu buldum ve golleri
attım. Yapmamız gerekeni yaptık ve kazandık." ifadelerini kullandı.
SAYFA 16
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
CHP’li Güven: Eğitim iflas etti
CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr.
Hülya Güven, İzmir'deki boş müdür
kadrolarına neden müdür atanmadığını Milli Eğitim Bakanı Sayın
Prof. Dr. Nabi Avcı'ya sordu.
2014-2015 eğitim öğretim döneminin
1 ay önce başlamış olmasına rağmen boş
kadrolara hala müdür atanmadığını belirten Güven, İzmir'de 692 ilk ve orta
dereceli okulun boş müdürlük kontenjanlarına 3 bin 800 adayın başvurduğunu, seçim ve atama için de daha ne
kadar zaman geçeceğinin de belirsiz
olduğunu belirtti. Kadroların hala boş
tutulmasının eğitimi baltaladığını belirten Prof. Dr. Hülya Güven,
"Hükümetin asıl amacının eğitimin
kalitesini bozarak eğitim çağındaki
çocukların okullaşma oranlarının azaltılması olduğu çok açık. Nitekim getirilen
4+4+4 sisteminin de okula giden çocuk
sayısında azalmaya yol açtığı, buna
paralel olarakta kız çocuklarının evlenme sayısında artış olduğu belirtilmiştir.
Okulların öğretmensiz ve müdürsüz
bırakılması da bu amacın bir parçası olarak görülmektedir." dedi.
‘BAKANLIĞIN HAFIZASI SIFIRLANIYOR’
692 okula hala müdür atanmamasının
eğitim kalitesi üzerinde olumsuz etkileri
olacağını belirten Prof. Dr Hülya Güven,
“İzmir'de okul müdürlerinin atamaları ne
zaman yapılacak” diye sordu. Güven,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yurt
genelinde kaç okul müdür makamının
daha boş olduğunun açıklaması gerek-
tiğini söyledi. Güven, “Bakanlığın
merkez ve taşra teşkilatında kaç kişinin
görevine son verilmiştir” diyerek, bu durumun Milli Eğitim Bakanlığı'nın
hafızasını da sıfırlayacağı sonucunu
doğuracağını savundu.
(HABER
MERKEZİ)
Kuşcenneti'nde köpek tehdidi
Türkiye'de sadece Tuz Gölü'nde ve İzmir'de üreyebildiği belirtilen flamingoların,
İzmir Kuşcenneti'ndeki yuvalarında yapılan sayımlarda 10 bin 237 çift flamingonun kuluçkaya yattığı tespit edildi. Sıkı, İzmir Kuşcenneti'nde başıboş
köpeklerin, flamingoların üremesini tehdit eden en büyük tehlike olduğuna
dikkati çekerek, "Sasalı piknik alanı içindeki köpek barınağı buradan kaldırılmalıdır. Aksi takdirde önümüzdeki yıllarda köpek ya da köpeklerin flamingo kuluçka adasına çıkmasıyla en büyük flamingo katliamı ile karşı karşıya kalabiliriz" ifadesini kullandı. (AA)
21 Ekim 2014 Salı
www.sondakikagazetesi.com
Pamukta fiyatı
düşürme politikası
iplikçiyi VURUR !
AK Parti’de
vefa dönemi
K
üskünlere sahip
çıkacağını söyleyen
AK Parti İzmir İl
Başkanı Delican,
"Özellikle genel
merkezimizin belirlemiş
olduğu, AK Parti’de daha
önce görev almış
arkadaşlarımızı kapsayan ve
vefayı ön plana çıkaran
yapılanmaları kurarak, tek
liste olarak seçimlere gideceğiz" diye konuştu.
AK Parti İzmir İl Teşkilatı
geçtiğimiz hafta sonu mahalle ve köy delege seçimleri
için sandık başına gitti.
Seçimleri yakından takip eden AK Parti İzmir İl Başkanı
Bülent Delican, “Delege
seçimlerinde bizim için vefa
duygusunun öne çıkartılması
çok önemliydi. Partimize emeği geçmiş, davamızın
bayraktarlığını yapmış tüm
arkadaşlarımızın delege yapılmasına özellikle önem
verdik” dedi. 15 Eylül’de
başlayan 5.Olağan Kongre
sürecinin sorunsuz devam ettiğini belirten AK Parti İzmir İl
Başkanı Bülent Delican,
“Önce mahallelerimizde ilçe
kongre delegelerimizi seçiyoruz ardından ilçe kongrelerimizi gerçekleştireceğiz. İlçe
kongrelerimizin tamamlanmasından sonra da 31 Ocak
2014 tarihinde AK Parti Genel
Başkanımız ve Başbakanımız
Sayın Ahmet Davutoğlu’nun
katılımı ile İzmir İl Kongremizi
Söke Ovası'nda 360 bin dekar alanda pamuk hasadı devam ederken, fiyatlardaki düşüş üreticilere sıkıntı yaşatıyor. Söke Ziraat Odası Başkanı Kocabaş: "Pamuk fiyatı dünya borsalarında
3,90-4,00 lira bandı arasında, Türkiye'de ise 3,50-3,60 lira arasında" diye konuştu
gerçekleştireceğiz. Delege
seçimleri birlik ve beraberlik
içerisinde gerçekleştirildi,
herkesin temsil edilebildiği
yapılar oluşturuldu. Kongrelerimizde de buna dikkat
edeceğiz. Özellikle genel
merkezimizin belirlemiş
olduğu, AK Parti’de daha
önce görev almış
arkadaşlarımızı kapsayan ve
vefayı ön plana çıkaran
yapılanmaları kurarak, tek
liste olarak seçimlere gideceğiz. İzmir’de birçok ilçeyi
gezdim. Delege seçimleri
gayet sorunsuz, güzel bir
coşkuyla gerçekleşti. Oylamalara katılan tüm partililerimize teşekkür ediyorum.
Delege seçimlerine katılım
göstererek önce AK Parti’ye
sonra da Türkiye’ye sahip
çıkıyorlar” diye konuştu.
Söke Ziraat Odası Başkanı Kemal Kocabaş, iplikçilerin Türk pamuğunu düşük fiyata alma politikasının üreticiyi zora soktuğunu savunarak, "İplikçinin fiyatı aşağı çekme politikasını devam ettirmesi, ilerde kendilerine çok ağır fatura çıkarır"
dedi. Söke Ovası'nda 360 bin dekar alandaki pamuk hasadı devam ederken, pamuk fiyatlarınındaki
düşüş üreticileri sıkıntıya soktu. Söke Ziraat Odası
Başkanı Kemal Kocabaş, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, pamuk fiyatlarının dünya borsalarında
3,90-4,00 lira bandı arasında olduğunu, Türkiye'de
hasadına başlandığı şu dönemlerde ise pamuğa
3,50-3,60 lira arasında fiyat verildiğini bildirdi. Bu
fiyatların üreticileri "mutsuz" ettiğini
söyleyen
Kocabaş, alıcıların hasat zamanının başlamasını ve
üreticinin borcunu ödemek zorunda olmasını fırsat
bilerek "ucuza kapatalım" düşüncesiyle hareket ettiğini savundu. Düşük fiyatın üreticiye zarar ettireceğine ve pamuk yerine farklı ürünlere yönelteceğine dikkati çeken Kocabaş, şöyle konuştu: "Bu
durumda iplikçi yurt dışındaki üreticiye mecbur
kalarak daha pahallıya pamuk ithal eder. Bu da kendi sektörlerini sıkıntıya sokar. Faturasını iplikçi
öder, tekstil sektörü büyük darbe alır. İplikçiyi uyarıyorum, Türk pamuğunu ne kadar ucuza alırsam
o kadar iyi düşüncesi sadece günü kurtarır. İplikçinin fiyatı aşağı çekme politikasını devam ettirmesi, ilerde kendilerine çok
ağır fatura çıkarır."
"Emanet usulü satış tehlikeli"
Üreticiyi bekleyen bir diğer tehlikesinin ise
geçmiş yıllarda da sıkıntılara yol açan "emanet
usulü satış" olduğunu vurgulayan Oda Başkanı Kocabaş, "Üretici güçlükle ürettiği pamuğu çırçır fabrikasına emanet bırakıyor, çırçırcı aynı şekilde pamuğu iplikçiye, iplikçi de tekstilciye emanet usulü
satıyor. Bu durumda borsada gerçek fiyatlar değil,
sanal fiyatlar oluşuyor ve pamuk fiyatları iyice
düşüyor" dedi. Üreticinin pamuğunu emanete
bırakmaması, çırçırlama işleminin sonrasında da
lisanslı depolara vermesi tavsiyesinde bulunan Kocabaş, "Lisanslı depodan alacağı senetler para yerine geçiyor. Bu senetlerle borcunu ödeyebiliyor.
Bunun bir faydası da borsada fiyatların gerçek fiyatlar olmasını sağlaması. Pamuk üreticisi telaşa
kapılmadan ürününü pazarlamasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Söke Ovasında verim beklentinin altında
Kemal Kocabaş, pamukta bu sezon fazla
hastalık ve zararlı görülmediği için üreticinin yüksek verim beklentisi içinde olduğunu belirterek,
Söke Ovası'nda hasadın yüzde 5'inin tamamlandığını ifade etti. İlk tespitlere göre verimin
geçen yıla yakın olacağını, bunun da üreticinin yüksek verim beklentisini karşılamayacağı
öngörüsünde bulunan Kocabaş, "Şu anda verim
beklentilerimizin altında gibi görünüyor. Randıman
ise 40 ile 41 arasında değişiyor. Üretici rekolte
konusunda hayalci olmasın. Temennimiz
önümüzdeki günlerde verim miktarının ve kalitenin
yükselmesi" diye konuştu. Pamukta kalite denetiminin eksperlerden alınarak çırçır fabrikalarına
bırakıldığını, fakat iki yıldır süren bu uygulamanın
başarılı sonuçlar vermediğini savunan Kocabaş,
yaşanan aksaklıkların giderilmesi amacıyla tespitlerini Ekonomi Bakanlığı'na ilettiklerini bildirdi.
(AA)
GÜÇLÜ BİR YAPILANMA
OLUŞTURULACAK
Kongre sürecinin 2015 yılında
yapılacak genel seçimler
öncesinde çok önemli bir
adım olduğuna dikkat çeken
AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, “AK Parti’nin özlenen ve beklenen anayasa
değişikliğini gerçekleştirebilmesi için 2015 genel
seçimlerinden mutlak zaferle
ayrılması gerekiyor. Bu
sandıklardan çıkacak
sonuçlar, bizim için 2015,
2019 ve en önemlisi 2023
hedeflerimiz için çok önemli.’’
dedi. (HABER MERKEZİ)
Yarasalar da çiftçiler de mutlu
yarasalar hem de çiftçiler mutlu. Barajda su tutuyoruz, bu suyla tarımsal
geliri artırıyoruz ve zararlılarla
yarasalar sayesinde mücadele
edilmesini sağlıyoruz" diye konuştu.
Balıkesir'de yaklaşık 80 milyon lira maliyetle yaptırılan Havran
Barajı ile zeytin
ve mandalina
bahçeleri başta
olmak üzere 3 bin
600 hektar tarım
alanı suyla buluştu. Proje kapsamında 3 milyon
lira harcanarak
yapayı inşa edilen
mağarada
yaşayan yarasa
sayısı ise 10 bini
geçti
10 bin yarasa
gecede 75 kilo sinek
ve böcek tüketiyor
Mağaranın inşasında desteğine
başvurulan Kırıkkale Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji
Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan
Albayrak ise mağarada 8 böcekçil
yarasa yaşadığını söyledi. Yarasaların
özellikle tarım zararlılarıyla mücadelede önemli yer tuttuğunu anlatan
Albayrak, şunları kaydetti: "Havran'da
yarasalar, zeytin sineği, sivrisinek ve
diğer böceklerle beslenir. 10 bin
yarasa, gecede 75 kilogram tarım ve
çevre zararlısı ile böceklerle beslenir.
Bu rakamları ABD'da yapılan bir
araştırmaya göre ortalama olarak
veriyorum. Bir kiloda kaç adet zeytin
sineği ya da sivrisinek olduğunu hesap
ederseniz 75 kilo yiyen yarasaların
tarıma faydası daha net ortaya çıkacaktır. Bu yüzden yarasaların korunması gerekiyor."
(AA)
Balıkesir'de yaklaşık 80 milyon
lira maliyetle yaptırılan
Havran Barajı ile zeytin ve
mandalina bahçeleri başta olmak üzere 3 bin
600 hektar tarım
alanı suyla buluşurken, bu
tesisin yapımı
sırasında 3 milyon lira harcanarak inşa edilen
yapay
mağaradaki
yarasa sayısı 10
bini geçti. DSİ
25. Bölge
Müdürü Erol
Şenöz, AA
muhabirine yaptığı
açıklamada, Havran ve
çevresindeki 3 bin 600
hektar tarım alanının sulanması ile yağışlar nedeniyle
oluşan taşkın kontrolünün sağlan-
ması amacıyla Hayvan Barajı'nın
yapımına 1995 yılında başladığını
söyledi. Barajda 2 yıl sonra su tutulmaya başlandığını ifade eden Şenöz,
inşaat devam ederken sınırları içinde
su altında kalacak bir yarasa mağarası
tespit edildiğini anlattı.
Yarasaların bölge zeytinciliği için
önem taşıdığını vurgulayan Şenöz,
şöyle konuştu: "Zeytin sineği ile doğal
mücadele yapan yarasaların korunması gerekiyordu. Yarasalar su altında
kalacak, boğulacak dendi. Bu konuda
DSİ olarak bir proje gerçekleştirdik.
Üniversitelerden de yardım alındı.
Mağaranın aynısının su seviyesinin
üstünde bir yere yapılması gerektiği
belirtildi. Biz de 'tamam yapalım'
dedik. Çünkü yapamayız dediğimiz
takdirde baraj projesinin akıbeti sıkıntıya girdi. DSİ olarak böyle bir şeye
gönlümüz el vermedi. Bu proje bölge
tarımı açısından çok önemliydi."
Mağarayı ölçtüklerini, ortalama
500 metre uzunlukta bir mağara yap-
mak üzere çalışmalara başladıklarını
vurgulayan Şenöz, şunları kaydetti:
"Biz de bu mağaranın aynısını 3 milyon lira harcayarak, göl üzerine inşa ettik. Yeni bir mağara yaptık. Yani
yarasalara yeni bir bina, ev inşa ettik
ve belirli bir süre boyunca yarasaların
o mağaraya taşınmasını bekledik.
Eski mağaradaki yarasa pisliklerini
bile yeni mağaraya taşıdık. Kendilerini evlerinde hissetsinler diye ne varsa
yaptık. Ayrıca yeni mağarayla eski
mağara arasına bir delik açıldı. Arada
geçişler olsun diye. Şu anda bu yeni
mağarada ürüyorlar, çoğalıyorlar. Yaz
aylarındaki sayımda 10 bini geçtikleri
belirlendi." Bugün 8 türden 10 binden
fazla yarasanın yapay mağarayı evleri
olarak kabul ettiğini belirten Şenöz,
"Dünyada büyüklük itibarıyla ilk olan
projemiz halen başarıyla yürüyor. Sulama başladı, zeytin ve mandalina
bahçeleri başta olmak üzere 3 bin 600
hektarı suyla buluşturduk. Hem