PDF Dosyası için tıklayınız..

Bu proje Avrupa Birliği ve
Türkiye Cumhuriyeti Tarafından
finanse edilmektedir.
"Ergene Havzasında Tarım Topraklarının Kirlilikten Arındırılması ve Islahı"
Projesi (Proje No: TR0135.03-02/28) Kapsamında
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
UZUNKÖPRÜ
2014
V
EIIIME HTHPIO
KAVALA CHAMBER OF COMMERCE
CIA Sibiu
TOBB
Zahireciler Sitesi Uzunköprü 22200 - Edirne - Türkiye
Tel: 0(284) 513 10 18 Faks: 0(284) 513 18 52
web: www.uzunkoprutb.org.tr e-mail: [email protected]
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
1
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
İÇİNDEKİLER
KISALTMALAR LİSTESİ
5
ÖNSÖZ
6
1.GİRİŞ
7
1.1.Proje hakkında Özet Bilgi
7
1.2.Projenin Amaçları
7
1.3.Projenin Hedef Grupları
7
1.4.Projenin Sonuçlarından Faydalanacaklar
7
1.5.Projeden Beklenen Tahmini Sonuçlar
7
1.6.Proje Kapsamında Yapılacak Temel Aktiviteler
7
2.UZUNKÖPRÜ İLÇESİNİN TANITILMASI
7
2.1.Uzunköprü İlçesinin Tarihi
8
2.2.Uzunköprü İlçesinin Coğrafi Konumu ve İklimi
8
2.3.Uzunköprü İlçesinin Ekonomisi
8
2.4.Uzunköprü İlçesinin Nüfusu
8
2.5.Uzunköprü Hakkında Bazı İstatistiki Bilgiler
9
2.6.Uzunköprü'nün Arazi Durumu
10
2.7.Uzunköprü İlçesindeki Gölet ve Barajlar
10
3. UZUNKÖPRÜ’NÜN BULUNDUĞU ERGENE HAVZASIYLA İLGİLİ BİLGİLER
10
3.1. Ergene Havzasının Coğrafi Konumu ve Genel Özellikleri
10
3.2. Ergene Havzasında Tarıma Elverişli Arazilerin Miktarı
11
3.3. Ergene Nehrinde Ve Havzasında Kirlilik Sorunu Ve Ergene Havzası Eylem Planı
11
3.4. Meriç-Ergene Havzası Koruma Eylem Planı
12
3.5. Uzunköprü Çevre Eylem Planı
12
3.6. Ergene Havzasındaki Atıksu Arıtma Tesis Projeleri
13
4. MEVZUAT VE PLANLAMA ESASLARI
13
4.1 Mevcut yasal çerçevenin değerlendirilmesi
13
4.1.1. Avrupa Birliği Mevzuatı
13
4.1.1.1.Genel Çevre Mevzuatı
13
4.1.1.2. Su ve Atıksu Mevzuatı
13
4.1.2. Türkiye’deki Mevzuat
13
4.2.1.Kanunlar
13
4.2.2.Yönetmelik ve Tebliğler
13
4.2.3. Hedeflere Ulaşılabilirlik Açısından Mevzuatın Değerlendirilmesi
14
4.1.4. Bölgedeki Planlama Çalışmaları
14
5. MEVCUT DURUM ANALİZİ
15
5.1. Havza Genelinde Yapılmış Çalışmalar
15
5.2. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı Kapsamında Son İki Yılda Yapılan Çalışmalar
15
5.2.1. Eylem 1: Dere Yataklarının Temizlenmesi
15
5.2.2. Eylem 2: Belediye AAT’lerinin DSİ Tarafından İnşa Edilmesi
15
5.2.3. Eylem 3: Kanalizasyon / Kolektör Hatlarının İnşa Edilmesi
15
5.2.4. Eylem 4: Islah Organize Bölge Sanayi Bölgelerinin Kurulması
16
2
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
5.2.5. Eylem 5: Sanayi İçin Müşterek İleri Atıksu Arıtma Tesislerinin Kurulması
16
5.2.6. Eylem 6: Sanayide Daha Az Su, Daha Az Kirletici Hammadde
17
Kullanımına Geçilmesi
5.2.7. Eylem 7: Ergene Havzası’nın Ağaçlandırılması, Erozyonla Mücadele Edilmesi
17
5.2.8. Eylem 8: Ergene’de Planlı Döneme Geçilmesi,
17
1/25.000’lik Planların Uygulamaya Girmesi
5.2.9. Eylem 9: Katı Ve Tehlikeli Atık İşleme Geri Kazanım Ve
18
Bertaraf Tesislerinin Kurulması
5.2.10. Eylem 10: Zirai Kaynaklı Kirliliğin Kontrol Edilmesi
18
5.2.11. Eylem 11: Ergene Nehri’nin Gerçek Zamanlı Sürekli İzlenmesi
19
5.2.12. Eylem 12: Sıkı Denetim Yapılması
19
5.2.13. Eylem 13: Deşarj Standartlarının Sıkılaştırılması
19
(Renk standartları getirildi, Ergene tabii rengine getiriliyor)
5.2.14. Eylem 14: Havzaya Taşkın Erken Uyarı Sisteminin Kurulması
19
5.2.15. Eylem 15: Yer Altı Suyu Kullanımının Kontrol Altına Alınması
19
5.2.16. Eylem 16: Trakya’da barajlar, göletler, sulama tesislerinin inşa edilmesi
20
6. UZUNKÖPRÜ’DE ERGENE HAVZASI EYLEM PLANI ÇERÇEVESİNDE
21
YAPILAN ÇALIŞMALAR
6.1. Ergene Nehrinde Su Kalitesinin İyileşmesi İçin Hedefler
21
7. TARIM ALANLARI
22
7.1. Sulu Tarıma Uygun Olup Kuru Tarım Alanı Olarak Kullanılan Tarım Alanları
23
7.2. Tarımsal Üretim Yapılan Parsellerin Küçülmesi ya da Parçalanması
23
7.3. Yanlış Arazi Kullanımı
23
7.4. Drenaj Yetersizliği Sorunu Olan Araziler
23
7.5. Ekonomik Yönüyle Tarımsal Üretimin Desteklenmesi
23
8.UZUNKÖPRÜ’DE ÇEVRESEL KİRLİLİĞİN NEDENLERİ VE
24
ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
8.1. Uzunköprü’de Çevre Kirliliğinin Nedenleri
24
9. UZUNKÖPRÜ’DE ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN ÇEŞİTLERİ
24
9.1. Hava Kirliliği
25
9.2. Su Kirliliği
25
9.2.1.Su Kirliliğine Etki Eden Unsurlar
25
9.3. Sanayileşme
25
9.4. Şehirleşme
25
9.5. Nüfus artışı
25
9.6. Zirai mücadele ilaçları
26
9.7. Kimyasal gübreler
26
9.8. Toprak Kirliliği
26
9.9. Uzunköprü İlçesi Dahilinde Ergene Havzasında Toprak Kirliliğinin Önlenmesi
26
9.10. Kirletilmiş Tarım Arazilerindeki Topraktan Numunesi Alınması
27
9.11. Gürültü Kirliliği
27
9.12. Ergene Nehrinde ve Havzasında Görüntü Kirliliği
28
3
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.13. Ergene havzasında Uzunköprü İlçesi Dahilinde Tarım Arazilerinde Fiziksel,
28
Kimyasal Ve Biyolojik Kirlilik
9.14. Çevre Kirliliğinin Sınıflandırılması
28
9.14.1.Fiziksel Kirlenme
28
9.14.2. Kimyasal Kirlenme
29
9.14.3. Biyolojik Kirlenme
29
9.15. Akarsu Kirliliği
29
9.16. Yeraltı Suyu Kirliliği
30
9.16.1.Yeraltı suyunun kirlenmesinin en belirgin nedenleri
30
9.16.2. Su kirliliği kontrol yönetmeliğine göre yeraltı sularının kalite sınıfları
30
9.17. Göl Kirliliği
31
10. ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI
31
10.1. Çevre Sağlığı
31
10.1.1. Hastalık etkenlerinin oluşumunu önlemek
31
10.1.2. Hastalık sebeplerini çevre sağlığı bakımından zararsız hale getirilmesi ve
32
çevresel sağlık sakıncalarını en aza indirilmesi
10.1.3. Hastalıkların yayılmasının önlenmesi
32
10.1.4. Sağlık yönünden risk altında olan kişi, grup ya da kitlelerin eğitimi
32
10.2. Çevre Eğitimi
32
11. UZUNKÖPRÜ ERGENE OVASINDA YAPILAN TARIM İÇİN SWOT ANALİZİ
32
11.1. Güçlü Noktalar (Strengths)
32
11.2. Fırsatlar (Opportunities)
32
11.3. Zayıf Noktalar (Weaknesses
33
11.4. Tehditler (Threats)
33
12. UZUNKÖPRÜ’DE ERGENE NEHRİNİN BİTKİSEL ÜRETİME OLUMSUZ ETKİLERİ
33
12.1. Ergene Nehri Kirlilik Durumu
34
12.2. Ergene Nehri Kirliliğinin Tarımsal Üretim Üzerine Olumsuz Etkileri
36
12.3. Ergene Havzasındaki Çevresel Kirliğin Önlenmesi İçin Alınabilecek Acil Önlemler
36
13. SONUÇ VE ÖNERİLER
38
13.1. Uzunköprü Ergene Ovasında Tarım Topraklarının Kirlilikten Arındırılması Ve
38
Islahı Konusunda Öneriler
14. KAYNAKLAR
40
4
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
KISALTMALAR LİSTESİ
AB : Avrupa Birliği
AÇ : Aktif Çamur
AKK : Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıflaması
Ar-Ge : Araştırma-Geliştirme
AAT : Atıksu Arıtma Tesisi
AKM : Askıda Katı Madde
ASB : Avrupa Serbest Bölgesi
BOİ : Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı
ÇYGM : T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü
ÇOB : Çevre ve Orman Bakanlığı
ÇOSB : Çerkezköy O.S.B.
ÇDOSB : Çorlu Deri O.S.B.
ÇED : Çevresel Etki Değerlendirme
DSİ : Devlet Su İşleri
DDD : Derin Deniz Desarjı
DSİ : Devlet Su İşleri
DPT : Devlet Planlama Teşkilatı
EC : Elektriksel iletkenlik
EHÇDP : Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı
ISA : Islah Sanayi Alanları
IPPC : Entegre Kirliliğin Önlenmesi ve Kontrolü Direktifi
İAKS : İnşaat Alanı Katsayısı
İSKİ : İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi
OSB : Organize Sanayi Bölgesi
UTB: Uzunköprü Ticaret Borsası
UTSO: Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası
OSB : Organize Sanayi Bölgesi
SKKY : Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
TAB : Tarımsal Alt Bölgeler
TRAKAB : Trakya Kalkınma Birliği
STK : Sivil Toplum Kuruluşlarının
TÇM : Toplam Çözünmüş Madde
TKN : Toplam Keldahl Azotu
TMDL : Toplam Günlük Maksimum Yük
TN : Toplam Azot
TOB : Tarımsal Organize Bölgeler
TP : Toplam Fosfor
TUİK : Türkiye İstatistik Kurumu
YAS : Yeraltı Suyu Beslenme
5
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
ÖNSÖZ
Ergene Havzası sadece bir sanayi alanı değil, aynı zamanda çok önemli bir tarımsal
üretim merkezidir. Ergene çevresinde bulunan su kaynaklarının ve tarım topraklarının son 30
yıldır aşırı sanayileşmeden kaynaklanan atıklarla hızla kirlenmesi, havzadaki tüm yerleşim
yerlerindeki yaşamı olduğu gibi Uzunköprü ilçesini de son derece olumsuz etkilemektedir. Bu
soruna çözüm bulmak için Uzunköprü Ticaret Borsası (UZTB) tarafından yürütülmekte olan
“Ergene Havzasında Tarım Topraklarının Kirlilikten Arındırılması ve Islahı” projesi kapsamında
bu Uzunköprü Çevre Eylem Planı hazırlanmıştır. “Sivil Toplum Diyaloğu: AB-Türkiye
Odalar/Borsalar Forumu-II” çerçevesinde UTB, Yunanistan Kavala, Romanya Sibiu ve
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odaları (UTSO) ortaklığıyla bu proje yürütülmekte ve Avrupa
Birliği (AB) ile Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir.
Projenin genel olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye'deki ilgili kurumlar arasında uzun
dönemli sürdürülebilir işbirliği ağının oluşturulmasını hedeflemektedir. Bu genel hedefler
çerçevesinde bu projenin Uzunköprü'de tarımla uğraşan çiftçileri ve sanayicileri çevre dostu
üretim yapmaları konusunda bilinçlendirmek ve cesaretlendirmek, Uzunköprü'de çevresel
kirliliği azaltarak toprağın ve yetiştirilen ürünlerin verimlilik kapasitesini artırmak, Avrupa Birliği
ülkelerinde uygulanan en iyi sürdürülebilir sanayi ve tarımsal üretim modelleri hakkında teknik
bilgilerin, Uzunköprülü sanayicilere ve çiftçilere aktarmak, Sürdürülebilir çevrenin önemi
konusunda bilinçlenme oluşturarak tarımsal alanların verimliliğini artırmak suretiyle bölgesel
gelişimi desteklemek, Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı Ergene referans alınarak
Uzunköprü ilçesinin ihtiyaçları doğrultusunda bir eylem planı oluşturmaktır.
Projenin hedef grupları, Uzunköprü Ticaret Borsası (UZTB) ve Tarımsal Faaliyet
Gösteren Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası (UTSO) üyeleridir. UZTB ve UTSO'nun üyelerine
yönelik bölge için hayati önem taşıyan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde
çevre koruma bilinci oluşturulacaktır. Üyeler üzerinde oluşturulacak pozitif çevre bilinci ile
Ergene Havzasındaki tarım topraklarındaki kirlenme en aza indirilecektir.
Bu projeden elde edilecek sonuçlarla Ergene Havzasında yaşayan bir milyondan fazla
kişi ile birlikte Uzunköprü'de üretilen gıda ürünlerini Türkiye'de, Avrupa'da ve Asya'da tüketen
milyonlarca insan faydalanacaktır. Ayrıca Türkiye, Romanya ve Yunanistan arasında
sürdürülebilir bir işbirliği sağlanacak ve Ergene havzasında yer alan Uzunköprü'de tarımla
uğraşan çiftçileri ve sanayicileri çevre dostu üretim yapmaları konusunda yapılacak
seminerlerle bilinçlendirmek suretiyle Uzunköprü'de çevresel kirliliği azaltarak toprağın ve
yetiştirilen ürünlerin verimlilik kapasitesi artırılması sağlanacaktır.
Egemen ASLAN
Uzunköprü Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı
6
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
1.GİRİŞ
1.1. Proje hakkında Özet Bilgi:
“Ergene Havzasında Tarım Topraklarının Kirlilikten Arındırılması ve Islahı” başlıklı TR0135.03-02/28 numaralı
proje; Uzunköprü Ticaret Borsası, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilmektedir. Bu
proje, “Sivil Toplum Diyaloğu: AB-Türkiye Odalar/Borsalar Forumu-II” çerçevesinde Yunanistan Kavala, Romanya Sibiu ve
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odaları ortaklığıyla yürütülmektedir.
1.2. Projenin Amaçları
Projenin genel olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile Türkiye'deki ilgili kurumlar arasında uzun dönemli sürdürülebilir
işbirliği ağının oluşturulmasını hedeflemektedir. Bu genel hedefler çerçevesinde projenin başlıca özel amaçları şunladır:
· Uzunköprü'de tarımla uğraşan çiftçileri ve sanayicileri çevre dostu üretim yapmaları konusunda bilinçlendirmek ve
cesaretlendirmek,
· Uzunköprü'de çevresel kirliliği azaltarak toprağın ve yetiştirilen ürünlerin verimlilik kapasitesini artırmak,
· Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan en iyi sürdürülebilir sanayi ve tarımsal üretim modelleri hakkında teknik
bilgilerin, Uzunköprülü sanayicilere ve çiftçilere aktarmak,
· Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan sürdürülebilir çevre bilinci ve en iyi uygulamaların Uzunköprü'de gelişmesi
için sanayici ve çiftçilerle paylaşmak,
· Sürdürülebilir çevrenin önemi konusunda bilinçlenme oluşturarak tarımsal alanların verimliliğini artırmak suretiyle
bölgesel gelişimi desteklemek,
· Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı Ergene referans alınarak Uzunköprü ilçesinin ihtiyaçları
doğrultusunda bir eylem planı oluşturmaktır.
1.3. Projenin Hedef Grupları
153 üyeli Uzunköprü Ticaret Borsası (UZTB) ve 381 üyeli Tarımsal Faaliyet Gösteren Uzunköprü Ticaret ve
Sanayi Odasıdır (UTSO). Projenin hedef grubu olan UZTB ve UTSO'nun üyelerine yönelik bölge için hayati önem
taşıyan Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde çevre koruma bilinci oluşturulacaktır. Üyeler üzerinde
oluşturulacak pozitif çevre bilinci ile Ergene Havzasındaki tarım topraklarındaki kirlenme en aza indirilecektir.
1.4. Projenin Sonuçlarından Faydalanacaklar:
Ergene Havzasında yaşayan 1.073.653 kişi ile birlikte Uzunköprü'de üretilen ürünleri Türkiye'de, Avrupa'da ve
Asya'da tüketen milyonlarca insan faydalanacaktır.
1.5. Projeden Beklenen Tahmini Sonuçlar:
· Türkiye, Romanya ve Yunanistan arasında sürdürülebilir bir işbirliği sağlanacaktır.
· Çevre dostu üretimi teşvik etmek için eğitim çalışmaları yapılacaktır.
· AB'den en iyi çevre dostu üretim uygulamalarını Türkiye'ye transfer etmek için uygun yerlere ziyaret gezileri
düzenlenecektir.
· Uzunköprü'de Tarıma dayalı sanayicilere ve çiftçilere yönelik çevre koruma bilincini yaymak için seminerler
yapılacaktır.
· Uzunköprü Çevre Eylem Planı oluşturulacaktır.
1.6. Proje Kapsamında Yapılacak Temel Aktiviteler:
Proje ekibinin ve ofisinin oluşturulması, başlangıç toplantısının yapılması, projenin yayımı ve görünürlüğünü
sağlama, ortak tartışma toplantıları, belli noktalara gezi ziyaretleri, Uzunköprü Çevre Eylem Planının oluşturulması,
Çevre bilinci oluşturma seminerleri, Yapılan aktivitelerin rapor edilmesidir.
2. UZUNKÖPRÜ İLÇESİNİN TANITILMASI
2.1. Uzunköprü'nün Tarihi
Uzunköprü ilçesini, ilk defa Osmanlı Devleti Sultanlarından II. Murat, Ergene Şehri adı ile 1444 yılında kurmuştur.
Uzunköprü ile ilgili, ilk yazılı metin, Sultan II. Murad'ın vakfiyesi "Vakfı Sultan Murat Der Ergene" başlığını taşımaktadır.
Hoca Sadettin Tacü't Tevarih (C.II. S.164) adlı yapıtında "Orasını konaklanacak düzenli bir yer haline getirdi. 174 yüksek
kemer üzerine uzatılmış eşsiz bir köprü yaptırdı ki, cihana örnek oldu. Köprünün bir başında Ergene adı ile anılan bir
kasaba kondurup." şeklinde ifade ederek bu kasabanın adının Ergene olduğunu belirtmiştir. Uzunköprü'ye adını veren
muhteşem köprüsü, 1293 metre uzunluğunda, 5.5 metre genişliğinde ve 174 kemerli olarak yapılmıştır. Ancak, Kanuni
Sultan Süleyman döneminden başlamak üzere Ergene ilçesinin resmi adına Cisr-i Ergene denilmiştir. Osmanlı
İmparatorluğunun son dönemlerinde 1917 yılında çıkan Devlet Salnamesinde, ilk defa İlçenin resmi adı halkın da
benimsediği Uzunköprü olarak kabul edilmiştir. 18 Kasım 1922'de ilçenin düşman istilasından kurtuluşundan sonra yine
halkın benimsediği Uzunköprü adı resmen kabul edilmiştir.
7
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Foto 1 ve 2: Uzunköprü ilçesi, Atıksularla Kirli Akan Ergene nehri ve Tarihi Köprü
2.2. Uzunköprü İlçesinin Coğrafi Konumu ve İklimi
Ergene nehrinin güney yamaçlarına kurulmuş olan Uzunköprü'nün Kapladığı alan Edirne'nin ilçeleri arasında ilk
sırada gelir ve yüzölçümü 1.224 km2 dir. Uzunköprü İlçesi batıdan Meriç ve İpsala İlçeleri ile aynı zamanda Yunanistan,
doğudan Hayrabolu, kuzeyden Edirne ili, Havsa ve Pehlivanköy İlçeleri, güneyden Malkara ve Keşan İlçeleri ile komşudur.
Türkiye'ni en büyük şehri İstanbul'a yaklaşık 275 km. uzunluğunda demiryolu ve 250 km. karayolu ile bağlıdır.
İlçenin yeryüzü şekilleri, ortasını Ergene ırmağının oluşturduğu geniş bir ova ve kuzeyinde küçük tepeler ile
güneyinde farklı yükselti gösteren tepeler ve platolardan oluşur. Kuzeydeki Yıldız dağlarından (Istrancalar) doğan ve
kendine akan bir takım dereleri alan Ergene Nehri, kentin kenarından geçerek İpsala ilçesinin Sarıcaali Köyü'nden Meriç
Nehri'ne dökülür.
Uzunköprü karasal iklime sahiptir ve kuzey rüzgârlarına açıktır. İlçe merkezinde köprünün bulunduğu yerin deniz
yüzeyinden yüksekliği 18 metre olmasına karşın Kurttepe'de 120 m, Hacıdağ'da 170 m ve Süleymaniye'de 221 m
taraflarında oldukça yüksek rakımlı 5 tepe vardır. İlçenin arazi durumu 2/3'ü düzlük, diğer kısmı ise; orman, dere, tepe,
dalgalı ve kıraç arazidir.
İlçe topraklarının ortasını kaplayan Ergene ovası, Ergene Irmağı taştığı zaman ovaya bolca mil bırakır. Bu
nedenle ova toprakları çok verimlidir. Her çeşit ürün yetiştirmeye elverişlidir. Ergene ovasının Uzunköprü bölümünde
artezyen kuyuları açılması olanakları da vardır. Ergene ovasında genellikle sulu tarım yapılmaktadır. Son yıllarda Devlet
Su İşleri yaptığı ıslah çalışmaları sonucu, su taşkınları büyük ölçüde önlenmiş durumdadır.
2.3. Uzunköprü İlçesinin Ekonomisi
Uzunköprü ilçesi ekonomisi, tarım ve tarımsal sanayiye dayalıdır. Ergene Ovası'nın bereketli topraklarında başta
çeltik, ayçiçeği ve buğday başta olmak üzere tarımsal ürünler, diğer bölgelere nazaran yüksek verimlilikle üretilmektedir.
Ancak 1980'li yıllardan itibaren Trakya'da Çorlu, Çerkezköy ve Muratlı ilçelerinde başlayan çok yoğun sanayileşmeye
bağlı olarak çevre problemleri Ergene Nehri'ni sularını kullanılamaz hale getirmiştir. Sanayii atıklardan çok kirli, koyu
renkte akan Ergene Nehrinin kokusu ve içerdiği kimyasallar nedeniyle tüm bölge halkı gibi Uzunköprü ilçesini ve
ekonomisini de olumsuz yönde etkilemektedir.
2.4. Uzunköprü İlçesinin Nüfusu
Ülkemizde şehirlerin ekonomik yönden gelişmesi ve iş imkânlarının artmasına bağlı olarak kırsal alandaki
köylerden şehirlere artan oranda göçler yaşanmaktadır. Uzunköprü'nün köylerinde de yaşayan kırsal nüfus 1965 yılından
2012 yılına kadar yaklaşık % 50 azalırken, ilçe merkezinin nüfusu %100 artmıştır. Tablo 1'de 1965-2012 arasında
Uzunköprü ilçe merkezi ve köylerinin nüfus değişimi görülmektedir. Görüldüğü gibi Uzunköprü ilçe nüfusunun %61'u şehir
merkezinde ve %39'u kırsal kesimde köylerde ikamet etmektedir.
Tablo 1: Uzunköprü ilçesinin ve köylerinin 1965-2011 yılları arası nüfusu.
Yıl
Toplam
Şehir
1965
72.634
20.237
1970
72.974
23.326
1975
78.000
27.005
1980
80.306
27.873
1985
85.314
33.878
1990
83.556
34.741
2000
73.486
36.162
2007
70.977
39.123
2008
69.478
41.165
2009
68.361
40.587
2010
67.263
40.154
2011
67.268
40.620
2012
66.061
40.343
8
Kır
52.397
49.648
50.995
52.433
51.436
48.815
37.324
31.854
28.313
27.774
27.109
26.648
25.718
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
2.5. Uzunköprü Hakkında Bazı İstatistikî Bilgiler
· Uzunköprü ilçesinin toplam nüfusu 66.061 kişi, ilçe merkezi 40.343 kişi, erkek nüfusu 33.419 kişi, kadın nüfusu 32.642
kişi, genç nüfus (0-14): 10.582 kişi, aktif nüfus (15-64): 45.685 kişi, yaşlı nüfus (65+): 9.734 kişidir.
· Çalışan Nüfusun Dağılımı Tarım: % 59,04 , Sanayi: % 9,28, Hizmetler: % 31,68, Sigortalı Çalışan Sayısı: 5.967,
Yüzölçümü: 1.213 km2,
·
Uzunköprü'nün Beldeleri; Çöpköy, Kırcasalih, Kurtbey, Yeniköy'dür.
·
Uzunköprü'nün köyleri; Alıç, Altınyazı, Aslıhan, Balaban, Balabankoru, Başağıl, Bayramlı, Beykonağı, Bıldır,
Çakmakköy, Çalıköy, Çavuşlu, Çiftlikköy, Çobanpınarı, Danişment, Değirmenci, Dereköy, Elmalı, Eskiköy,
Gazimehmet, Gemici, Hamidiye, Hamitli, Harmanlı, Hasanpınar, Kadıağılı, Kadıköy, Karabürçek, Karapınar,
Karayayla, Kavacık, Kavakayazma, Kırkkavak, Kırköy, Kiremitçisalih, Kurdu, Kurttepe, Maksutlu, Malkoçköy, Meşeli,
Muhacirkadı, Ömerbey, Saçlımüsellim, Salarlı, Sazlımalkoç, Sığırcılı, Sipahi, Sultanşah, Süleymaniye, Turnacı,
Türkobası, Yağmurca'dır.
·
Uzunköprü'de irili ufaklı toplam işletme sayısı: 1.131 adettir.
·
Uzunköprü eğitim bakımından üniversite mezunu; 2.998 kişi ve lise mezunu 8.115 kişi bulunmaktadır.
· Uzunköprü, ülkemizde gelişmişlik bakımından; 872 ilçe arasında 203'ncü sırada ve 3'ncü gelişmişlik grubu da yer
almakta, gelişmişlik endeksi ise 0,41792'dir.
·
Uzunköprü'de hâkim olan iklim türü; Trakya Karasal İklimidir.
·
Uzunköprü'de komşu yerleşim yerleri; İpsala, Keşan, Meriç, Kırklareli, Tekirdağ, Yunanistan'dır.
Şekil 1: Uzunköprü ilçesi, Ergene nehri ve köyleri
9
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
2.6. Uzunköprü'nün Arazi Durumu
Uzunköprü ilçesinin 1.224.000 dekar olan toplam arazi varlığının yaklaşık %62’si tarım arazisidir. Geri kalan % 38
arazi ise ormanlık-fundalık, çayır-mara, taş ocakları, baraj (gölet) sahası, yollar, köy yeri ve boşluklardır. Tablo 2’de
Uzunköprü ilçesinin detaylı arazi durumu verilmiştir.
Tablo 2: Uzunköprü ilçesinin detaylı arazi durumu.
İlçenin Genel Arazi Durumu(Dağılımı):
Orman ve Fundalık.................................:..
Çayır-Mera........................................:.......
Taş Ocakları.........................................:....
Baraj Sahası(Göletler dahil).....................:
Yollar............................................:. ..........
Köy yeri ve Boşluklar..............................:
Tarım Arazisi.....................................:. .....
Genel Arazi Varlığı Toplamı:
Alanı (Dekar)
131.000 da
244.580 da
16.520 da
8.375 da
20.285 da
45.000 da
758.240 da
1.224.000 da
Tarım Arazilerinin Dağılımı:
Tarla Arazisi.....................................:. ...
Bağ-Bahçe............................................:.
Sebze.............................................:.........
Tarım Arazilerinin Toplamı:
720.220 da
17.140 da
20.880 da
758.240 da
Tarım Arazisinin Durumu:
Kıraç Arazi Toplamı...............................:
Taban Arazi Toplamı..............................:
Sulanabilir Arazi Toplamı......................:
Tarım Arazilerinin Toplamı:
496.640 da
145.980 da
115.620 da
758.240 da
2.6. Uzunköprü İlçesindeki Gölet ve Barajlar
Uzunköprü ilçesinde yaklaşık 18 adet baraj ve gölet bulunmaktadır. Bu gölet ve barajlar su depolama
kapasitelerine bağlı olarak kendi havzalarında genelde tarımsal sulama amacıyla kullanılmaktadır. Bu gölet ve barajların
isimleri; Çakmak Barajı, Altınyazı Barajı, Kurtbey Göleti, Kiremitçisalih Göleti, Balabanköy Göleti, Değirmenci Göleti,
Kavacık Göleti, Karayayla Göleti, Malkoç Göleti, Çöpköy Göleti, Yağmurca Göleti, Hasanpınar Göleti, Bülbül Göleti,
Beykonak Göleti, Gazihalil Göleti, Kadıgebren Göleti, Başağıl Göleti ve Kavakayazma göletleridir.
Özellikle Trakya Bölgesinin GAP'ı olarak adlandırılan ve yöre halkı tarafından uzun yıllar ümitle hayata geçirilmesi
beklenen Çakmak Barajında kararlı adımlarla sona yaklaşılıyor. Gövde inşaatı tamamlandığında 176.000.000 m3 su
depolayabilecek olan Çakmak Barajı Edirne İlin de Uzunköprü, Meriç, Havsa, Pehlivanköy İlçelerinde bulunan 67 köye ait
522.000 dekar tarım arazisine hizmet edecektir.
3. UZUNKÖPRÜ'NÜN BULUNDUĞU ERGENE HAVZASIYLA İLGİLİ BİLGİLER
3.1. Ergene Havzasının Coğrafi Konumu ve Genel Özellikleri
Meriç-Ergene Havzası Marmara Bölgesi'nden Avrupa'ya geçiş alanında, doğuda İstanbul İl sınırı ile başlayan,
batıda Bulgaristan ve Yunanistan ülke sınırları ile biten alanı kapsayan Trakya Alt Bölgesi'nde yer almaktadır. Ergene
Havzası Trakya'da Kuzey Marmara Havzası, Meriç Havzası ve Bulgaristan sınırı ile çevrilidir. Ergene Havzası'nın doğubatı uzunluğu 160 km, kuzey-güney uzunluğu 140 km olup, Havza toplam alanı 12.438 km2'dir. Ergene Havzası coğrafi
konumu Şekil 2'de verilmiştir.
10
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Şekil 2: Ergene Havzası sınırları.
Ergene Havzası'nda yer alan en önemli yerüstü su kaynakları Meriç ve Ergene Nehirleri ve kollarıdır. Ergene
Nehri, Ergene Deresi adıyla Tekirdağ Saray İlçesi'nin kuzeyinde Yıldız (Istıranca) Dağları'nın 312 rakımlı Taşpınar Tepesi
civarındaki Güneşkaya mevkiindeki kaynaklardan doğar ve Kuzeydoğu - Güneybatı yönünde akar. İnanlı yakınlarında
Çorlu Deresi ile birleşerek Ergene Nehri adı altında kuzeybatıya döner. Uzunköprü İlçesi'nin 40 km güneybatısında
Meriç-Adasarhanlı köyü yakınlarında 7 m kotunda Meriç Nehri ile birleşir. Ergene Deresi nehir uzunluğu, Yıldız
Dağları'ndaki membadan Çorlu Deresi ile birleşim yerine kadar 91 km, Ergene Nehri adını aldıktan sonra Meriç Nehri ile
birleştiği yere kadar ise 194 km olmak üzere toplam 285 km'dir. Ergene Nehri'nin en önemli kolları; Çorlu Deresi, Sulucak
Dere, Lüleburgaz Deresi, Şeytan Dere, Teke Dere, Ana Dere ve Hayrabolu Deresi'dir (Ordu, 2005).
Ergene Havzası'nda yer alan en önemli yerüstü su kaynakları Meriç ve Ergene Nehirleri ve kollarıdır. Ergene
Nehri, Ergene Deresi adıyla Tekirdağ Saray İlçesi'nin kuzeyinde Yıldız (Istıranca) Dağları'nın 312 rakımlı Taşpınar Tepesi
civarındaki Güneşkaya mevkiindeki kaynaklardan doğar ve Kuzeydoğu - Güneybatı yönünde akar. İnanlı yakınlarında
Çorlu Deresi ile birleşerek Ergene Nehri adı altında kuzeybatıya döner. Uzunköprü İlçesi'nin 40 km güneybatısında
Meriç-Adasarhanlı köyü yakınlarında 7 m kotunda Meriç Nehri ile birleşir. Ergene Deresi nehir uzunluğu, Yıldız
Dağları'ndaki membadan Çorlu Deresi ile birleşim yerine kadar 91 km, Ergene Nehri adını aldıktan sonra Meriç Nehri ile
birleştiği yere kadar ise 194 km olmak üzere toplam 285 km'dir. Ergene Nehri'nin en önemli kolları; Çorlu Deresi, Sulucak
Dere, Lüleburgaz Deresi, Şeytan Dere, Teke Dere, Ana Dere ve Hayrabolu Deresi'dir (Ordu, 2005).
3.2. Ergene Havzasında Tarıma Elverişli Arazilerin Miktarı
Ergene Nehri, Trakya Bölgesi'nde çiftçilerin yaklaşık olarak 300.000 dekarlık 1., 2. ve 3. sınıf tarım alanlarının
beslendiği en önemli akarsudur. Ergene Nehri, uluslararası su niteliğinde olan Meriç Nehri'nin en önemli kolu
durumundadır. Nehir ve kolları devamlı su tutmakta ise de havzaları dar ve taşıdığı su miktarları azdır (Revizyon Çevre
Düzeni Planı, 2009). Havzanın su taşıma potansiyelinden fazla sanayiye izin verilmesi nedeniyle özellikle yeraltı su
kullanımının arttığı yaz aylarında nehirdeki kirlilik çok üst seviyelere çıkmaktadır (Güneş Hepsağ, 2009).
3.3. Ergene Nehrinde Ve Havzasında Kirlilik Sorunu Ve Ergene Havzası Eylem Planı
Ergene Havzası'nda günlük toplam 562 bin metreküp atıksu ortaya çıkmaktadır. Hiçbir yerleşim biriminde atıksu
arıtma tesisi bulunmadığından, Ergene Nehri'ne günlük 230 bin metreküp evsel atıksu da arıtılmadan deşarj
edilmektedir.
Ergene Havzası içerisinde kirlenmenin durumunun belirlenmesi, tespit edilen kirlilik kaynaklarının daha detaylı
incelenmesi ve özellikle mevcut durumda meydana gelen kirliliğin önlenmesi için gerekli tedbirleri almak, kısa, orta ve
uzun vadede kirliliğin azaltılmasına yönelik önlemlerin belirlenmesi amacıyla “Ergene Havzası Eylem Planı”
açıklanmıştır.
11
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
3.4. Meriç-Ergene Havzası Koruma Eylem Planı
Meriç-Ergene Havzası Koruma Eylem Planı, Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlanmış bir plan olup Kasım 2008'de rapor olarak sunulmuştur. Bu planın amacı havza içerisinde kirlenmenin
durumunun belirlenmesi ve çevre problemlerine kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek bütüncül çözüm önerileri
getirilmesi olarak tanımlanmıştır. Meriç-Ergene Havzası'nı kapsayan bu proje ile ülkemizin gerek ekolojik ve tarımsal
açıdan, gerekse kentsel ve endüstriyel oluşumlar açısından en önemli alt bölgelerinden olan Trakya Bölgesi'ndeki
faaliyetlerin ve gelişmelerin çevreye olan etkileri gözden geçirilmiştir. Bu Eylem Planı çerçevesindeki temel hedef MeriçErgene Havzası'ndaki yerleşim yerleri için planlanan Evsel AAT'lerinin 2012 yılına kadar işletmeye alınarak tüm havza
genelinde yerleşim yerlerinden alıcı ortamlara (ör. Meriç ve Ergene Nehirleri) doğrudan deşarj sonrasında oluşan kirliliğin
önüne geçilmesi ve bu sayede mevcut koşullarda SKKY'ye göre IV. Sınıf kalitedeki Meriç-Ergene'nin II. Sınıf kalitesine
yükseltilmesidir (Eylem Planı, 2008).
Bu çerçevede oluşturulan Meriç-Ergene Havza Koruma Eylem Planı projesinin temel amaçları raporda şu
şekilde açıklanmıştır:
· Havza ölçeğindeki kirletici kaynaklarını tespit etmek,
· Yerleşim yerlerinde ihtiyaç duyulacak olan evsel nitelikteki atıksu arıtma tesislerinin planlamasını yapmak
· Oluşturulan nihai plan çerçevesinde AAT'lerinin türünü, işletmeye alma yılını ve ön maliyetlerini tespit etmek,
· Havza ölçeğindeki faaliyetlerin Eylem Planı çerçevesinde gerçekleştirilmesi için havza sınırları içerisinde
sorumlulukları olan tüm kurum ve kuruluşların faaliyetlerini takvime bağlamak ve
· Bu takvim çerçevesinde belirtilen aktivitelerin Çevre ve Orman Bakanlığı liderliğinde gerçekleştirilmesini temin
etmek.
Bu amaçlar doğrultusunda planda öncelikle havzanın genel durumu tanıtılmış, bölgedeki sanayi dağılımı ve arazi
kullanımı irdelenmiştir. Bölgedeki kirliliğin nedenlerinin ortaya konması için su ve atıksu yönetimi irdelenmiş, su
kaynaklarının kalitesi ve kirlenme kaynakları ortaya konmuştur. Rapor incelendiğinde bölgedeki yüzeysel su
kaynaklarından Ergene Nehri ve kollarının özellikle endüstriyel ve evsel nitelikli atıksularla aşırı derecede kirletilmiş olduğu
ve hem nehir hem de nehir kollarında su kalitesinin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği Kıta Ġçi Yüzeysel Su Kaynaklarının
Kalitesi Tablo 1'e göre birçok kirletici parametre açısından IV. Sınıf su kalitesinde olduğu görülmüştür.
Rapora göre bölgedeki sanayi yoğunluğu özellikle Tekirdağ ili Çorlu, Çerkezköy ve Muratlı ekseninde olmaktadır. Buna
bağlı olarak da Ergene Nehri'nin en önemli kollarından biri olan Çorlu Deresi de bu bölgelerde oldukça kirletilmiştir.
Sanayinin sektörel olarak dağılımı incelendiğinde ise tekstil sanayinin diğer sanayilerle karşılattırıldığında özellikle en
yoğun sektör olduğu göze çarpmaktadır.
Ayrıca nehir ve derelerdeki akım özelliklerinin irdelenmesi için, havzadaki yüzeysel su kaynaklarının yağış-akış
özellikleri de irdelenmiştir. Bunun için DSİ ve EİE'nin geçmişte yapmış olduğu akım verileri kullanılmıştır. Bu veriler
incelendiğinde özellikle sanayinin artmaya başladığı 1991 yılından sonra nehrin doğal akış mekanizmasının bozulduğu ve
yağışlardan bağımsız olarak debinin artmış olduğu belirtilmiştir. Bu durum bazı aylarda nehir ve derelerin akışının
tamamının veya çok büyük bir kısmının deşarjlardan oluştuğunu göstermektedir.
Raporda bu planın amacı çerçevesinde, evsel nitelikli atıksu arıtma tesislerinin planlaması amacıyla 4 temel alternatif
çerçevesinde farklı uygulama planları oluşturulmuş ve teknik, coğrafi ve idari açıdan değerlendirilerek en uygun alternatifi
belirlenmiştir. Alternatiflerin ayrıntıları aşağıda verilmektedir:
- Alternatif 1 kapsamında oluşan belediyesi olan tüm beldelerde tekil AAT'nin kurulması planlanmaktadır.
- Alternatif 2 kapsamında planlanan AAT'lerinin sayısı en optimal seviyede olsa da coğrafi engellerden dolayı bir çok ilçede
terfi zorunluluğunu getirmektedir.
- Alternatif 3 kapsamında planlanan sistem kollektör ağının çok uzun mesafelerde ve büyük çaplı borular kullanarak
kurulmasını gerektirdiği için maliyeti en yüksek alternatif olmuĢtur.
- Alternatif 4 kapsamında Çerkezköy (Tekirdağ) belediyesi ve bağlı beldeleri haricinde belediyesi olan tüm beldelerde tekil
AAT'nin kurulması planlanmaktadır. Çerkezköy (Tekirdağ) belediyesi ve bağlı beldeleri için ortak AAT öngörülmektedir.
Raporda ayrıntılı bir şekilde belirtildiği gibi Biyolojik, ikincil ve Doğal Arıtma tesislerinin uygulanması arıtma
prosesleri açısından en uygun yöntemler olarak görülmüştür.
Söz konusu planda Havzada yer alan Tüm İllerde bulunan kurum ve kuruluşlara görev paylaşımı yapılmıştır.
Ergene Eylem Planı 15 başlık altında toplanmaktadır.
Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı Ergene referans alınarak, Uzunköprü ilçesinin ihtiyaçları
doğrultusunda bir çevre eylem planı oluşturularak aşağıda verilmiştir.
3.5.Uzunköprü Çevre Eylem Planı
· Uzunköprü'de çevre dostu üretime geçilmesi.
· Uzunköprü'de Ergene Ovası Topraklarının Islahı ve Kirlilikten Arındırılması.
· Uzunköprü'de sanayi atık sularının ortak arıtımının sağlanması (yapılıyor).
· DSİ tarafından belediyelerin atıksu arıtma tesislerinin kurulması (yapılıyor).
· Uzunköprü ilçesi sınırları içinde dere yataklarının temizlenmesi ve ıslah edilmesi (yapılıyor).
· Uzunköprü'de çevre koruma yatırımları için destek sağlanması(yapılıyor).
· Uzunköprü'de Ergene Havzası'nda eğimli su erozyonuna açık alanlarda ağaçlandırma yapılarak gerekli mücadelenin
yapılması (yapılıyor).
· Uzunköprü ilçesi sınırları içinde çevre düzeni planlarının uygulanması.
· Uzunköprü'de katı ve tehlikeli atık işleme geri kazanım ve bertaraf tesislerinin kurulması(yapılıyor).
· Uzunköprü ilçesi sınırları içinde tarımsal kaynaklı kirliliğin kontrolü.
12
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
· Uzunköprü ilçesi sınırları içinde Ergene Nehri'nin gerçek zamanlı sürekli izlenmesi (yapılıyor).
· İlgili kurumlarca çevreyi koruyucu denetimlerin sıkılaştırılması(yapılıyor).
· Deşarj standartlarının yeniden düzenlenmesi ve renk standardının getirilmesi (yapıldı).
· Ergene'de taşkın erken uyarı sisteminin kurulması (yapıldı).
· Yeraltı suyunun kullanımının kontrol altına alınması (yapıldı).
3.6. Ergene Havzasındaki Atıksu Arıtma Tesis Projeleri
· Edirne-Uzunköprü Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Edirne-Keşan Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Kırklareli-Pınarhisar Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Kırklareli-Babaeski Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Kırklareli-Vize Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Kırklareli Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Çerkezköy –Kızılpınar-Karaağaç-Kapaklı-Veliköy Belediyeler Birliği Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Çorlu Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Hayrabolu Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Malkara Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Muratlı Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
· Tekirdağ-Saray Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisi
4. MEVZUAT VE PLANLAMA ESASLARI
4.1 Mevcut yasal çerçevenin değerlendirilmesi
Su ve atıksu konularıyla ilgili olarak gerek Avrupa Birliği (AB) mevzuatı gerekse Türkiye mevzuatı açısından birçok
direktif, kanun, yönetmelik ve tebliğ bulunmaktadır. Türkiye Avrupa Birliği'ne girmeyi hedefleyen bir ülkedir ve çevre faslı
konusunda Avrupa Birliği ile müzakereler devam etmektedir. Bu bağlamda konuyla ilgili Avrupa ve Türkiye mevzuatı
incelenmiş ve hedeflere ulaşabilirlik açısından değerlendirilmiştir.
4.1.1 Avrupa Birliği Mevzuatı
4.1.1.1.Genel Çevre Mevzuatı
·
Entegre Kirliliğin Önlenmesi ve Kontrolü (IPPC) Direktifi (2008/1/EC)
·
Çevresel Kalite Standartları Direktifi (2008/105)
·
Tehlikeli Maddeler Direktifi (2006/11/EC)
4.1.1.2. Su ve Atıksu Mevzuatı
· Su yönetimi konusunda kamu faaliyetleri için bir yapının belirtildiği Avrupa Parlamentosu ve Konseyinin 23 Ekim
2000 tarih ve 2000/60/EC sayılı Su Çerçeve Direktifi
· İçme suyu kalitesi üzerine Konseyin 3 Kasım 1998 tarih ve 98/83/EC sayılı Ġçme Suyu Kalitesi Hakkında
Direktif
· Kentsel atıksu arıtma üzerine Konseyin 21 Mayıs 1991 tarih ve 91/271/EEC sayılı Kentsel Atıksuların Arıtılması
Direktifi
· Toplumda tatlı yüzey sularının kalitesi hakkında bilgi alışverişi için genel bir prosedür oluşturulması üzerine, 12
Aralık 1977 tarih ve 77/795/EEC sayılı Konsey Kararının Ek 1'ini değiştiren, 14 Aralık 1989 tarih ve 90/2/EEC
sayılı Komisyon Kararı
· Su kirliliğine karşı mücadele ile ilgili 7 şubat 1983 tarihli Konsey Önergesi
· Sudaki hayatın desteklenmesi için koruma veyahut geliştirilmeye ihtiyaç duyulan tatlı suların kalitesi üzerine 18
Temmuz 1978 tarih ve 78/659/EEC sayılı Konsey Direktifi
4.1.2 Türkiye'deki Mevzuat
4.2.1.Kanunlar
· 11 Ağustos 1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2872 numaralı Çevre Kanunu
· 23 Aralık 1960 tarih ve 10688 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 167 numaralı Yeraltı Suları Hakkında Kanun
· 13 Temmuz 2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5393 numaralı Belediye Kanunu
· 25 Aralık 1953 tarih ve 8592 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6200 numaralı Devlet Su İşleri Umum
Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun
· 15 Nisan 2000 tarih ve 24025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4562 numaralı Organize Sanayi Bölgeleri
Kanunu
4.2.2.Yönetmelik ve Tebliğler
· 31 Aralık 2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği
· 26 Kasım 2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde
Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü Yönetmeliği
· 8 Mart 2006 tarih ve 26047 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği
· 27 Haziran 2009 tarih ve 27271 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği Hassas
ve Az Hassas Su Alanları Tebliği
· 17 Mayıs 2005 tarih ve 25818 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği 8
Haziran 2010 tarih ve 27605 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal
Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik
13
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
·
·
17 Temmuz 2007 tarih ve 26939 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği
5 Temmuz 2008 tarih ve 26927 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin
Yönetmelik
· 20 Mart 2010 tarih ve 27527 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği
· 10 Ekim 2009 tarih ve 27372 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Numune
Alma ve Analiz Metotları Tebliği
· 29 Nisan 2009 tarih ve 27214 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çevre Kanununca Alınması Gereken Ġzin ve
Lisanslar Hakkında Yönetmelik
· 3 Ağustos 2008 tarih ve 27661 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Evsel ve Kentsel Arıtma Çamurlarının
Toprakta Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik 21 Kasım 2008 tarih ve 27061 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan
Çevre Denetimi Yönetmeliği
· 22 Ağustos 2009 tarih ve 27327 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama
Yönetmeliği
· 27 Ekim 2010 tarih ve 27742 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf
Tesisleri Tarifelerinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik
4.2.3.Hedeflere Ulaşılabilirlik Açısından Mevzuatın Değerlendirilmesi
Meriç-Ergene Havzası'nda endüstriyel kaynaklı atıksuların izleme ve denetlenmesinde Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği hükümleri uygulanmaktadır. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ilk olarak 4 Eylül 1988 tarih ve 19919 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Yönetmelik ekinde yer alan tablolar incelendiğinde geliştirilen standartların teknoloji
bazlı deşarj standartları olduğu ve alıcı ortamların yararlı kullanım amaçlarıyla çok fazla ilişkili olmadığı görülmektedir.
Alıcı ortam özellikleri bakımından Türkiye'nin çok farklı iki yerinde bulunan aynı sanayi dalına ait endüstrilerin deşarj
standartları aynıdır ve Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'ndeki ilgili Tablo ile belirlenmektedir. Daha sonraki yıllarda
yönetmelikte bir takım değişiklikler yapılmışsa da yönetmelik henüz alıcı ortamların korunması amacına tam olarak
ulaşmamıştır.
Mevcut durum analizi kısmında verilen endüstriyel deşarjlara ait debiler incelendiğinde, sanayiden kaynaklanan debinin
yaklaşık olarak 327.000 m3/gün'lük (3.8 m3/s) bir debi olduğu görülmektedir. Eksik beyan, üretim proseslerindeki
değişkenlik ve ekonomik büyümenin devam etmesinden dolayı gerçek debinin çok daha büyük olduğu tahmin edilmektedir.
Sanayi tesislerinin birçoğunun arıtma tesisinin bulunduğu ve denetim altında olduğu varsayımıyla hareket edilecek olsa
dahi debinin çok büyük oluşundan dolayı hedef analizinde ortaya konan su kalitesine ulaşılması mümkün
görünmemektedir. Çünkü bölgede özellikle yaz mevsiminde Ergene Nehri'nin kollarını oluşturan kimi derelerde (Çorlu
deresi, Sinandede deresi vb.) doğal akış debisi bulunmamaktadır. Ergene Nehri'nde ise debi 1,0 m3/s değerlerine kadar
düşmektedir. Dolayısı ile endüstriyel tesisler tarafından desarj edilen atıksuyun seyrelmesi ya hiç olmamakta ya da çok az
olmaktadır. Bölgede yapılan bir çalışma havzadaki bütün sanayi kuruluşlarının Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'nde bulunan
sektörlerine ait Tablolardaki desarj limitlerine uysalar dahi Çorlu Deresi'nin IV. Sınıf su kalitesinde kalacağını
göstermektedir (Karakaya ve diğ., 2003).
4.1.4.Bölgedeki Planlama Çalışmaları
Bölgedeki planlama çalışmaları esas itibariyle Trakya Üniversitesi ve Çevre Bakanlığı arasında 11.11.1999
tarihinde imzalanan protokol ile başlamış ve 1/100.000 ölçekli Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı 13.07.2004 tarihinde
Çevre ve Orman Bakanlığı'nca onaylanmıştır. Daha sonra İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi tarafından yapılan
1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı 24.08.2009 tarihinde Çevre ve Orman
Bakanlığı'nca onaylanmış ve 26.08.2009 tarihinde askıya çıkarılmıştır. Böylelikle 13.07.2004 tarihinde Çevre ve Orman
Bakanlığı'nca onaylanan Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı yürürlükten kaldırılmıştır. Askı sürecinde plana yapılan
itirazlar ve plan aleyhine açılan muhtelif davalar sonucunda plan açıklama raporu ve plan notlarında birtakım değişiklikler
yapılmış ve Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı son halini almıştır.
Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı'na çeşitli alanlardan itirazlar gelmektedir. Planın
Tarımsal Organize Bölge (TOB) ve Tarımsal Alt Bölge (TAB) adı altında bölgeden elde edilen tarımsal ürünlerin işlenmesi
için tarıma dayalı sanayiye yaklaşık 9.000 hektarlık yapılaşma izni verdiği, bölgenin su kaynaklarının yönetiminin bir kısmını
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne verildiği, 1.Sınıf tarım topraklarının amaçları dışında kullanımına izin verildiği gibi
çeşitli itirazlar mevcuttur. Plana yapılan itirazlar genel itibariyle İstanbul'un sanayi yükünün bu bölgeye kaydırılmasına ve
toprak ve arazi kullanımına ilişkin itirazlardır. Söz konusu plana yapılan itirazlar çerçevesinde Danıştay 6. Dairesi
Bakanlığı'na yürütmenin durdurulması istemiyle açılan dava ile ilgili hukuki süreç devam etmektedir.
Planın 4 temel ilkesi; sürdürülebilirlik, kırsal kalkınma ve nüfus kaybının önlenmesi, sanayi gelişiminin planlarla
sınırlandırılması ve entegre ulaşım sistemleri ile desteklenen işlevsel bağlantıların kurulması olarak belirlenmiştir (ÇOB,
2009). Plan doğrultusunda, içme ve kullanım amaçlı su kaynaklarının korunması temel hedefler arasında yer almaktadır.
Bu doğrultuda, Trakya Alt Bölgesi'nin yüzey suyu potansiyelinin yer altı suyuna oranla daha fazla olduğu göz önünde
bulundurularak, bölgede yüzeysel su kaynaklarının kullanımının özendirilmesi ve yeraltı sularının rezerv olarak korunması
hedeflenmiştir. Plan raporunda; Trakya Alt Bölgesi'nin çevresel açıdan en başta gelen sorununun yüzeysel su kirliliği olduğu
belirtilmiştir. Bölgedeki sanayilerin üretimde kullandığı suyun Ergene Havzası yeraltı suyundan karşılanması, öncelikle
yeraltı suyu rezervlerinin azalmasına yol açtığı belirtilmiştir. Raporda ayrıca, bölgedeki sanayiler tarafından hızlı ve
denetimsiz kullanımla kirletilen suyun, doğrudan yerüstü sularına verilmesi, önce yüzey sularının daha sonra da yeraltı
suyu akiferlerinin kirlenmesine yol açtığı vurgulanmıştır.
Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı uyarınca Ergene Havzası'ndaki yüzeysel su
kirliliğinin önlenmesi aşağıdaki öneriler çerçevesinde ele alınmıştır;
14
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
·
·
·
·
·
·
·
·
Planlama çalınmaları ile belirlenmiş alanlar dışında sanayi tesisi izni verilmemeli,
Sanayi alanları mutlaka İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri oluşturularak kontrol altına alınmalı,
Bölgede çevresel etkisi yüksek 18 adet sektöre izin verilmemeli, Meriç Ergene -İşletmelerin kendi kuyularını açarak
su kullanmaları yerine, belli bölgelerde DSİ denetiminde açılacak kuyulardan DSİ tarafından belirlenen miktarlarda
su çekilerek Sanayilere verilmeli,
Kanalizasyon sistemi tamamlanmalı,
Şebekelerde bakım-onarım çalışmaları yapılmalı,
Trakya Alt Bölgesi genelinde yapılacak merkezi atıksu arıtma tesislerinin yer tespitleri yapılmalı,
Endüstriyel atıksular için arıtma tesisleri yapılmalı ve
Mevzuattaki boşlukların giderilerek uygulanan ceza miktarları caydırıcı olmalıdır.
5. MEVCUT DURUM ANALİZİ
5.1. Havza Genelinde Yapılmış Çalışmalar
Meriç-Ergene Havzası'nda su kaynaklarının kalitesi, sosyo-ekonomik yapı, sanayi yoğunluğu ve etkileri, çevre
kirliliğinin boyutlarının belirlenmesi, çevre düzeni planı gibi birçok konuda çok çeşitli çalımalar mevcuttur. Havzada
geçmişten bugüne özellikle çevre kirliliğinin boyutları ve önlenmesi konularında, yüksek lisans veya doktora tezleri, çeşitli
bilimsel bildiriler, Çevre Durum Raporları, üniversiteler ve çeşitli kuruluşların birlikte çalışması ile ortaya çıkarılan Çevre
Düzeni Yönetim Planları, Bakanlık tarafından çıkarılan Çevre Yönetimi Master Planı, Çevre Koruma Eylem Planı, DSİ 11.
Bölge Müdürlüğü çalışmaları gibi birçok çalşĢma yapılmıştır. Bu çalışmaların hepsinin ortak özelliği mevcut durumu ortaya
koyup, bölgedeki çevresel kaynakların akılcı ve bütünsel bir yaklaşımla yönetimlerini sağlayabilmek ve kirliliği
önleyebilmek için çeşitli öneriler geliştirmiş olmalarıdır.
5.2. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı Kapsamında Son İki Yılda Yapılan
5.2.1. Eylem 1: Dere Yataklarının Temizlenmesi
· "Ergene Havzası Koruma Eylem Planı" kapsamında yapılan çalışmaların hızla ilerlemektedir.
· Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında bugüne kadar Hayrabolu Deresi'nin toplam 57 kilometrelik
kısmı ıslah edildi.
· Eylem Planı'nda bulunan 28 adet dere ıslahı işinden; 5 adedi proje safhasında, 11 adedi inşaat safhasında, 12
adedi ise tamamlanmış durumdadır.
· Tamamlanan projeler ile; 230 km yatak ıslah edilmiş, 11 adet B.A. köprü, 2 adet yaya köprüsü, 29 adet
menfez, 1150 m pere imalatı, 5600 m B.A. duvar inşaatı, 1000 m trapez kanal yapılmıştır.
· Eylem Planı'nda bulunan 28 adet dere ıslahı işinden; 5 adeti proje safhasında,
11 adeti inşaat safhasında, 12 adeti tamamlanmış bulunmaktadır.
· DSİ Genel Müdürlüğü tarafından çalışmalar devam etmekte olup, eylem planı takvimine uyulmaktadır.
5.2.2. Eylem 2: Belediye AAT'lerinin DSİ Tarafından İnşa Edilmesi
· Ergene Havzası'nda 53 belediye bulunmakta olup, nüfusu 10.000'den büyük 13 belediyenin; 12 tanesinin AAT'leri
DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Lüleburgaz AAT'i ve ana kolektör, IPA tarafından inşa edilmektedir.
· 2.000 ≤ Nüfus ≤ 10.000 olan 22 Belediye'nin AAT ve kanalizasyon SUKAP kapsamında İl Bank Genel Müdürlüğü
tarafından yapılmaktadır.
· Bu kapsamda Uzunköprü, Malkara ve Lüleburgaz Belediyelerinin inşaatı bitirildi. DSİ tarafından inşa edilen 12
belediyenin AAT yapım işlerinden; 3 Belediyenin (Çorlu, Çerkezköy Belediyeler Birliği ve Keşan) AAT projeleri
hazırlanmakta; 5 Belediyenin (Babaeski, Saray, Muratlı, Hayrabolu ve Pınarhisar) AAT projeleri tamamlanmış olup,
inşaat ön yeterlilik ihalesi yapılmıştır.
· 2 Belediyenin (Kırklareli-Merkez ve Kırklareli-Vize) AAT inşaat sözleşmesi imzalanmış olup, 22.02.2013 tarihinde
yer teslimleri yapılarak inşaatlarına başlanılmıştır.
· Eylem Planı'nda, SUKAP kapsamında İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2.000 ≤ Nüfus ≤ 10.000
olan 22 Belediyenin AAT yapım işlerinden;
· 20 Belediyenin hiçbiri 2011 ve 2012 SUKAP listelerinde bulunmamaktadır.
· 1 Belediyenin AAT'si bulunmaktadır (Süloğlu).
· 7 Belediyenin İller Bankası'na başvurusu bulunmaktadır (Kırcasalih, Havsa, Evrensekiz, Karahalil, Büyükyoncalı,
İnece, Pehlivanköy).
· 2 Belediyenin atıksuları OSB AAT'ye bağlanacaktır (Ulaş, Velimeşe).
· 6 Belediyenin AAT'leri ilgili belediye tarafından yapılmaktadır (Çerkezmüsellim, Alpullu, Büyükmandıra, Ahmetbey,
Kavaklı, Üsküp, Marmaracık).
· 4 Belediyenin AAT proje talebi bulunmamakta olup, herhangi bir çalışması da bulunmamaktadır (Kaynarca,
Büyükkarıştıran, Çakıllı, Beğendik).
5.2.3. Eylem 3: Kanalizasyon / Kolektör Hatlarının İnşa Edilmesi
· Havzada nüfusu 10.000'den büyük olan 12 ilçe belediyesinin ve nüfusu 2.000 ile 10.000 arası olan 22 belediyenin
gerekli kanalizasyon şebekesi ve kolektör hattı yapım işleri, Atıksu Arıtma Tesisinin işletmeye gireceği tarihten önce
İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır.
· Eylem Planı'nda bulunan İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılan nüfusu 10.000'den büyük 13
belediyenin kanalizasyon ve kolektör yapım işlerinden;
o 2 Belediye proje finansman temini safhasında (Çerkezköy Belediyeler Birliği, Babaeski),
15
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
o
o
2 Belediye proje safhasında (Çorlu ve Muratlı),
6 Belediye inşaat safhasında (Kırklareli-Merkez, Vize, Lüleburgaz (IPA kapsamında), Keşan, Malkara,
Saray),
o 2 Belediye inşaat ihalesi safhasında (Hayrabolu ve Pınarhisar) ve
o 1 Belediyenin inşaatı bitirilmiş durumdadır (Uzunköprü).
· Havza koruma eylem planı takvimine göre geç kalmış belediyeler, Çorlu, Çerkezköy Belediyeler Birliği, Babaeski
ve Muratlı'dır.
· SUKAP kapsamında İller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 22 Belediyenin kanalizasyon ve kolektör
yapım işlerinden;
o 6 Belediyenin İller Bankasına başvurusu bulunmaktadır (Ulaş, Karacakılavuz, Büyükyoncalı, Kavaklı,
Havsa, Kırcasalih).
o 11 Belediyenin tasdikli projesi bulunmaktadır (Velimeşe, Alpullu, Karahalil, Büyükmandıra, Ahmetbey,
Evrensekiz, İnece, Kavaklı, Üsküp, Çakıllı, Havsa).
o 9 Belediyenin kanalizasyon şebekesi bulunmaktadır (Marmaracık, Çerkezmüsellim, Karacakılavuz,
Alpullu, Ahmetbey, Üsküp, Çakıllı, Havsa, Süloğlu).
o 1 Belediye kanalizasyon şebekesini yapmak istememektedir (Büyükkarıştıran).
o 4 Belediye proje etüd safhasındadır (Ulaş, Karacakılavuz, Büyükyoncalı, Kırcasalih).
4 Belediye proje finansman temini safhasındadır (Kaynarca, Velimeşe, Büyükmandıra, Beğendik). 1 Belediye inşaat
safhasındadır (Evrensekiz).
5.2.4. Eylem 4: Islah Organize Bölge Sanayi Bölgelerinin Kurulması
· Islah OSB kurulabilmesi için 12/04/2011 tarihinde OSB Kanununda, 04/08/2011 tarihinde OSB Yönetmeliğinde
değişikliğe gidilmiştir. Havzadaki dağınık sanayiler Islah OSB çatısı altında birleşerek müşterek Arıtma Tesisleri
kuracaklardır. Islah OSB'lerin kurulması çalışmaları kapsamında ise bugüne kadar toplam 11 adet ıslah OSB
başvurusu yapılmıştır. Bunların 7 adet ıslah OSB'nin ise "ıslah" kelimesi kaldırıldı (Tekirdağ; Çorlu-Ergene 1, ÇorluErgene 2, Çorlu-Velimeşe, Çorlu-Türkgücü, Muratlı, Çerkezköy-Veliköy, Çerkezköy-Karaağaç).
· 1 adet ıslah OSB ise tüzel kişilik kazandı (Tekirdağ-Çerkezköy-Veliköy-Yalıboyu).
1 adet ıslah OSB talebi ise uygun bulunmadı (Tekirdağ-Marmara Ereğlisi).
2 adet ıslah OSB'nin yer seçimi ise kesinleştirildi (Kırklareli-Lüleburgaz-Evrensekiz, Kırklareli-LüleburgazBüyükkarıştıran).
· Bu doğrultuda, 10 Islah OSB'nin kurulması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na başvuru yapılmış olup, 7
Islah OSB tüzel kişilik kazanmıştır. 3 Islah OSB'nin tüzel kişilik kazanması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
· Tüzel kişilik kazanan Islah OSB'ler; Ergene (1), Ergene (2), Tekirdağ-Çorlu Velimeşe (Ergene (3), Tekirdağ-Muratlı,
Tekirdağ-Çerkezköy Veliköy, Türkgücü ve Çerkezköy-Karaağaç Islah OSB'lerdir.
· Tüzel kişilik kazanması ile ilgili çalışmaları devam etmekte olan Islah OSB'ler; Evrensekiz, Büyükkarıştıran ve
Çerkezköy Yalıboyu Islah OSB'lerdir.
5.2.5. Eylem 5: Sanayi İçin Müşterek İleri Atıksu Arıtma Tesislerinin Kurulması
· Sanayi Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri, Sanayi Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinin ÇED Sürecinde sona
yaklaşılırken, Tekirdağ Ergene Derin Deniz Deşarj A.Ş. ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında atıksu
toplama hattı ve derin deniz deşarj sistemi projelerinin yapımına ilişkin protokol hazırlanması çalışmaları devam
ediliyor.
· Sanayide daha az su, daha az kirletici hammadde kullanımına geçilmesi çalışmaları sonucunda Tekirdağ da 145,
Kırklareli de 12 ve Edirne de 1 adet tesis "temiz üretim planı" sunuldu.
· “Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinin Çıkış Sularını Marmara Denizi'ne Taşıyacak
Kolektör, Tünel ve Deniz Deşarj Hattı Sisteminin Ön Tasarımı-Kısım” Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından
hazırlatılmış ve ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşılmıştır.
· Marmara Denizi'ne derin deşarj sistemi ile arıtılmış atıksular toplam yaklaşık 55 km'lik kanal boyunca taşınarak ve 5
m3/sn debi ile Marmara Denizi'ne derin deşarj edilecektir. Atıksu rengi 2.500 kat seyrelecektir.
· “Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılmış Atıksuların Marmara'ya Deşarjını
Sağlayacak Toplama ve Derin Deşarj Sistemi Uygulama Projesi”ni yürütecek olan “Tekirdağ Eğitim ve Çevre
Derneği” kurulmuştur.
· “Meriç-Ergene Havzası Islah Organize Sanayi Bölgeleri Atıksu Ana Toplama Sistemleri ve Müşterek Atıksu Arıtma
Tesisleri ile Arıtılmış Atıksuların Marmara Denizi'ne veya Ergene'ye Deşarj Sistemine Bağlantı Hatları Uygulama
Projeleri” kapsamında “Halihazır Harita, Jeolojik ve Jeoteknik Etüd Raporu, 1/5.000 Ölçekli Nazım İmar, 1/1.000
Ölçekli Uygulama İmar Projeleri” yapım işi ihalesi 15.10.2012 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
· Ergene (1) Islah OSB AAT, Ergene (2) Islah OSB AAT, Türkgücü Islah OSB AAT, Velimeşe Islah OSB AAT(Veliköy
Islah OSB ve Karaağaç Islah OSB ham atıksuları arıtılmak üzere verilecek), Çorlu Deri OSB ve Çerkezköy OSB
arıtılmış atıksuları Marmara Denizi derin deşarj sistemine, Muratlı Islah OSB AAT'de arıtılmış olan atıksular ise
Ergene Nehri'ne verilecektir. İnşa edilecek toplam 5 adet AAT'nin projeleri, “Meriç-Ergene Havzası Islah Organize
Sanayi Bölgeleri Atıksu Ana Toplama Sistemleri ve Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri ile Arıtılmış Atıksuların
Marmara Denizi'ne veya Ergene'ye Deşarj Sistemine Bağlantı Hatları Uygulama Projeleri” ile hazırlanmaktadır.
Proje sözleşmesi 21/12/2012 tarihinde imzalanmış olup, uygulama projelerinin 2013 yılının Mayıs ayının ilk
haftasında tamamlanmıştır.
· Tekirdağ Valisi başkanlığında 11 Mart 2013 tarihinde OSB Müteşebbis Heyetleri toplanmış olup, Anonim Şirketi
kurulması çalışmalarına hız verilmiştir.
16
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
·
Marmara'ya yapılacak derin deniz deşarjı için; İTÜ, Su ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Uyg-Ar Merkezi tarafından
“OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesisleri Çıkış Suyu Deniz Deşarjı Yayılım Modellemesi ve Çevresel Etkilerinin
Belirlenmesi” çalışması yapılmıştır.
· "Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinde Arıtılmış Atıksuların Marmara'ya Deşarjını
Sağlayacak Toplama ve Derin Deşarj Sistemi Uygulama Projesi" çalışmaları başlamış olup, 19.03.2013 tarihinde
MİMKO ile OSB Müteşebbis Heyetleri arasında sözleşme imzalanmıştır. Projenin Mayıs 2013'e kadar
tamamlanması planlanmaktadır.
5.2.6. Eylem 6: Sanayide Daha Az Su, Daha Az Kirletici Hammadde Kullanımına Geçilmesi
·
“Tekstil Sektöründe Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Tebliği” 14 Aralık 2011 tarih ve 28142 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup, su tasarrufu, enerji verimliliği ve hammadde geri kazanımı sağlanarak kirliliğin
kaynağında azalımı sağlanacaktır.
·
Daha az su, enerji ve hammadde kullanımı ile kirliliğin azaltılmasına ilişkin hazırlanacak ve Temiz Üretim Planlarına
ışık tutacak el kitabı hazırlama çalışmaları devam etmektedir.
·
İlgili tebliğe göre, mevcut tekstil üretim tesislerinin, 31.12.2012 tarihine kadar temiz üretim planlarını hazırlayarak İl
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'ne sunmuş olmaları ve 31.12.2014 tarihine kadar temiz üretime geçmeleri
gerekmektedir.
·
Tekirdağ ilinde bulunan tekstil üretim tesislerinden 108 adet işletme, Temiz Üretim Planlarını sunmuştur. Temiz
Üretim Planlarının uygulanması ile su kullanım miktarlarında yaklaşık %10 (13.422 ton/gün) azaltım sağlanacaktır.
Daha az su, enerji ve hammadde kullanımı ile kirliliğin azaltılmasına ilişkin hazırlanacak ve Temiz Üretim Planlarına ışık
tutacak El Kitabı hazırlama çalışmaları devam etmektedir.
·
Kırklareli ilinde faaliyet gösteren ve 10 ton/gün üzerinde üretim kapasitesi olan tesislerden 12 adeti temiz üretim
planı sunmuştur. Temiz Üretim Planlarının uygulanması ile su kullanım miktarlarında 61,895 m3/ton kumaş su tasarrufu
ve 511,78 ton/gün su tasarrufu sağlanacaktır.
·
Edirne ilinde faaliyet gösteren ve 10 ton/gün üzerinde üretim kapasitesi olan 1 adet tesis temiz üretim planı
sunmuştur.
5.2.7. Eylem 7: Ergene Havzası'nın Ağaçlandırılması, Erozyonla Mücadele Edilmesi
· Ergene Havzası'nın ağaçlandırılması, erozyonla mücadele edilmesi çalışmaları kapsamında, bugüne kadar Edirne,
Tekirdağ ve Kırklareli de toplam 18 bin 552 hektar alanda ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve ıslah çalışması yapıldı.
Ergene Havzası Koruma Eylem Planı kapsamında, ormancılık faaliyetleri ile ilgili olarak 12.04.2012 tarihi itibarıyla alt iş
termin planı oluşturulmuştur.
2011 ve 2012 yılları için Ergene Havzası Koruma Eylem Planı gerçekleşmeleri;
· Bugüne kadar Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli illerinde 142.834 hektar alanda ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve
ıslah çalışması yapılmıştır.
· 167 adet okul, 83 adet Cami ve ibadethane ve 59 adet mezarlık ağaçlandırması yapılmıştır.
· Ergene Havzası Sağ Sahil Ormancılık Faaliyetleri Planı 2011 yılında yapılmıştır. Bu kapsamda, 19.084 ha
rehabilitasyon, 3.549 ha ağaçlandırma, 35.700 ha mera ıslahı yapılmıştır.
· Ergene Havzası Sol Sahil Ormancılık Faaliyetlerine ilişkin proje tamamlanmıştır. Bu kapsamda 45328,78 hektarı
verimli orman, 6076,50 hektarı bozuk orman, 2596,26 hektarı OT (orman toprağı), 32885,17 hektar mera, 405155,80
hektarı ziraat, 2291,98 hektarı iskân alanı, 1245,51 hektarı su, 3157,60 hektarı tahsisli alan olmak üzere toplam
498737,59 hektar alan tespit edilmiştir.
Tablo 3: Ergene Havzası'nın ağaçlandırılması faaliyetleri.
Faaliyetler
Ağaçlandırma
Bozuk orman Alanlarının Rehabilitasyonu
Ergene Nehri yan Kollarının Rehabilitasyonu
Özel Ağaçlandırma izinleri
Fidan üretimi
Yol kenarlarının ağaçlandırılması
Kurum Ağaçlandırmaları
Mera Islah Çalışmaları
(2011-Mart 2013 Tarihleri Arası)
3.343 ha
11.413 ha
450 ha
8.985 ha
8.348.625 adet
454 km
319 adet
250 ha
5.2.8. Eylem 8: Ergene'de Planlı Döneme Geçilmesi, 1/25.000'lik Planların Uygulamaya Girmesi
· 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon ÇDP, Bakanlığımızca 24 Ağustos 2009 tarihinde
onaylanmıştır. Bu tarihten itibaren kirletici vasfı yüksek sanayilere izin verilmemektedir.
· Tekirdağ ili 1/25.000 ölçekli ÇDP henüz onaylanmadığından, bu plan onaylanıncaya kadar; 2004 tarihinde onaylı
(eski) 1/25.000 ölçekli ÇDP'nin onaylı 1/100.000 ölçekli ÇDP ile uyumlu kısımları yürürlüktedir.
· Edirne ve Kırklareli illeri 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planları onaylanmıştır.
· Mevcut OSB ve Islah OSB'lerde doluluk oranının %75 oranına ulaşıncaya kadar, OSB alanları dışındaki planlı
sanayi alanlarında yeni sanayi yatırımlarına izin verilmemesi ile ilgili “1/25.000 Ölçekli Tekirdağ İl Çevre düzeni
Planı”nda 30.10.2012 tarihli düzenleme yapılmıştır.
17
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
5.2.9. Eylem 9: Katı Ve Tehlikeli Atık İşleme Geri Kazanım Ve Bertaraf Tesislerinin Kurulması
· Eylem Planına uymayan birliklere ceza kesilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na 04 Nisan 2012 tarihli ve
15975 sayılı yazı yazılmıştır.
· Eylem Planı takviminin gerisinde kalan belediyeler hakkında cezai yaptırım uygulanması hususunda son olarak
07.08.2012 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü'ne resmi yazı
yazılmıştır.
· Kurulacak olan Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisi “Ekolojik Enerji” imarı planı ÇŞB tarafından revize edilmiş olup,
onaylanmıştır. 8.000 m2 kapalı alan ruhsatı için Çorlu Belediyesine başvuruluş olup, ruhsat onaylanmıştır. Düzenli
depolama sahasının proje onayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından değerlendirilmekte olup, onay verildikten
sonra inşaatına başlanacaktır.
· Eylem Planı'nda bulunan katı atık tesislerinden;
o 2 tesis (Kırklareli 1.Grup Yerel Yönetimleri Katı Atık Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği, Tekirdağ İli Çevre
Hizmetleri Birliği) faaliyette,
o 1 tesis (Güney Edirne Katı Atık Birliği) inşaat safhasında,
o 2 tesis (Kırklareli 2. Grup Yerel Yönetimleri Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği, Tekirdağ 3.
Grup Çevre Belediyeler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği) yer tahsisi safhasında,
o 2 tesis(Edirne Katı Atık Yönetim Birliği, Orta Edirne Katı Atık Birliği) uygulama projesi safhasındadır.
o 1 tesis (Tekirdağ 4. Grup Çevre Belediyeler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği) ise tasfiye
aşamasındadır.
Şekil 3 : Edirne İli Katı Atık Tesisleri
5.2.10. Eylem 10: Zirai Kaynaklı Kirliliğin Kontrol Edilmesi
· 01.06.2011-31.12.2012 tarihleri arasındaki gelişmeler;
o Havza genelinde, iyi tarım uygulamaları, organik tarım, pestisit uygulamaları, nitrat uygulamaları, toprak
tahlili ve gübreleme konulu 1378 adet toplantı yapıldı, 31 bin 610 çiftçiye eğitim verildi.
o İyi tarım uygulamaları ve organik tarım ile ilgili 165 adet toplantı yapılmış ve 3149 çiftçi eğitime katılmıştır.
o Pestisit uygulamaları ile ilgili 189 adet toplantı yapılmış ve 7.735 çiftçi eğitime katılmıştır.
o Toprak tahlili ve gübreleme konulu 455 adet toplantı yapılmış ve 16.551 çiftçi eğitime katılmıştır.
o Nitrat uygulamaları ile ilgili 74 adet toplantı yapılmış ve 1.590 çiftçi eğitime katılmıştır.
o Yıllık programlara uygun olarak 248 adet bitki koruma ürünü bayisi ve 391 adet gübre bayisi
denetlenmiştir.
o Süne ve kımıl mücadelesinde biyolojik mücadele çalışmalarına devam edilmektedir.
o Yüzey ve yeraltı sularında 52 adet istasyonda nitrat, su ürünleri istihsal sahaları su kalitesi kapsamında 21
alıcı ortam istasyonunda -yüzey sularda-16 parametrede analiz yapılmaktadır.
18
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
5.2.11. Eylem 11: Ergene Nehri'nin Gerçek Zamanlı Sürekli İzlenmesi
· Meriç-Ergene Nehri üzerine online izleme istasyonlarının kurulması proje ihalesi yapıldı ve 2014 yılından itibaren
Ergene Nehri su kalitesi anlık olarak Bakanlık tarafından izlenebilecektir.
· Ayrıca, Meriç-Ergene Nehri'nde Su Çerçeve Direktifi Gerekliliklerine Göre Su Kalitesi İzleme Ağının Kurulması
tamamlandı, örnekleme çalışmaları sürdürülüyor.
· Meriç-Ergene Nehri üzerine online izleme istasyonlarının kurulması ile ilgili proje çalışmalarına 2012 yılında
başlanmış olup, 2014 yılından itibaren tüm çalışmalar tamamlanarak Ergene Nehrinin kalitesi gerçek zamanlı ve
sürekli izlenecektir.
· Debisi 10.000 m3/gün' den büyük tesislere online izleme sistemi kurulmaktadır (Çorlu Deri OSB ve Çerkezköy OSB
AAT'de mevcuttur).
· Meriç-Ergene Nehri'nde Su Çerçeve Direktifi Gerekliliklerine Göre Su Kalitesi İzleme Ağının Kurulması ile ilgili
proje başlamış olup, örnekleme çalışmaları yapılmaktadır.
· Akım İzleme Sisteminin Kurulması çalışmaları kapsamında, öncelikli online İzleme İstasyonları tespit edilmiştir.
5.2.12. Eylem 12: Sıkı Denetim Yapılması
· Havzada uygulanan sıkı denetim çalışmaları ile Havza genelinde 2009 - 2013 yılları arasında toplam 9 bin 604 adet
denetim yapıldı, bu denetimlerde 33 milyon 212 bin 784 TL idari yaptırım uygulandı.
· Havzadaki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri tarafından yapılan denetimler artarak devam etmektedir.
· Türkiye'de uygulanan idari yaptırımların %50'sinden fazlası sadece Tekirdağ İlinde uygulanmıştır.
· 2012 yılı içerisinde Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 1.865 adet ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
ile ortak 100 adet olmak üzere toplamda 1.965 adet denetim yapılmış olup, denetimler sonucunda 11.845.780 TL
idari yaptırım uygulanmıştır.
· Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 447 adet denetim yapılmış olup, 1.148.462 TL idari yaptırım
uygulanmıştır.
· Edirne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından 539 adet denetim yapılmış olup, 151.586 TL idari yaptırım
uygulanmıştır.
· Havza genelinde toplam 2.951 adet denetim yapılmış olup, 13.145.828 TL idari yaptırım uygulanmıştır.
5.2.13. Eylem 13: Deşarj Standartlarının Sıkılaştırılması (Renk standartları getirildi, Ergene tabii rengine getiriliyor)
· 24 Nisan 2011 tarihli düzenleme ile su için renk standardı Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde yer almış olup,
24.04.2012 tarihinde renk standardı uygulanmaya başlanmıştır.
· Havzada Islah OSB alanı dışında bulunan ve renk parametresine tabi olan 19 adet işletme uygulamaya
başlamıştır. Kırklareli ilinde 4 tesis renk standardını uygulayacaktır.
· Su Kalitesinin iyileştirilmesi maksadıyla SKKY'deki Mevcut Deşarj Standartlarında (Kimyasal Oksijen ihtiyacı)
Parametresinde ilk defa Ergene Havzası için kısıtlamaya gidilmiştir.
· Islah OSB'lerin 31.12.2014 tarihine kadar renk parametresinden muaf tutulması hususu 25.03.2012 tarihinde
SKKY'ne eklenmiştir.
5.2.14. Eylem 14: Havzaya Taşkın Erken Uyarı Sisteminin Kurulması
· "Ergene Havzası Taşkın Erken Uyarı Sistemi" 2013'te 14 adet Akım Gözlem ve 27 adet Meteoroloji Gözlem
İstasyonu kuruldu. AGİ ve MGİ'lerden sağlanacak verilerin kullanılacağı "Ergene Havzası Taşkın Erken Uyarı
Sistemi" 2014 yılı ikinci yarısında kurulacak.
· 11 adet Akım Gözlem + 30 adet Yağış Gözlem istasyon verilerinin kullanılacağı “Ergene Havzası Taşkın Erken
Uyarı Sistemi” kurulacaktır. 2013 yılının sonuna kadar hazırlanacak olan modelleme programı ile toplanan veriler
kullanılacaktır.2013 yılı Mayıs ayı içerisinde yazılım ihalesi yapılacaktır.
· Muratlı-İnanlı, Lüleburgaz ve Yenicegörece lokasyonlarında uzaktan online olarak izlenebilen Akım Gözlem
İstasyonları çalıştırılmaktadır. Mevcut Bina ve Ölçü Tesislerinin bakım ve onarımları tamamlanmıştır. Havzada
DSİ'ye ait 11 adet AGİ yenilenerek uzaktan erişimli hale getirilmiştir. 5 adet otomatik MGİ tesis edilmesi işi
04.12.2012 tarihinde tamamlanmıştır.
· Yağışölçer istasyonlar için mevcut 14 adet HMİ'de cihaz yenilemesi yapılmış, DSİ'ye ait 16 adet uzaktan erişimli
MGİ kurulmuş olup, toplam 30 adet yağış gözlem istasyonu havzada bulunmaktadır.
5.2.15. Eylem 15: Yer Altı Suyu Kullanımının Kontrol Altına Alınması
· Trakya Bölgesinde 558 adei YAS Sulama Kooperatiflerine ait olmak üzere toplam 3.618 adet kullanma belgeli kuyu
bulunmaktadır. Bunun yanı sıra yaklaşık 4.000 adet izinsiz açılmış ve kullanılmakta olan kuyu olduğu tahmin
edilmektedir.
· Hali hazırda DSİ 11. Bölge Müdürlüğünce, 36 adet kuyuya ön yüklemeli uzaktan kontrollü su sayacı monte edilmiş
olup, talepler doğrultusunda sayaç üreticileri tarafından üretimler devam etmektedir.
· 2009-2012 yılları arasında izinsiz olarak açılmış 150 adet kuyu tespit edilerek yaklaşık 200.000 TL cezai işlem
uygulanmıştır.
· Trakya Bölgesinde bulunan tüm kuyulara (belgeli-belgesiz) ön yüklemeli uzaktan kontrollü su sayacı takılacaktır.
Belgesiz kuyulara sayaç takılmasına müteakip envanter kaydı oluşturulması, ardından tüm sayaçların
takılmasından sonra sektörel dağılım ile belgelerin yeni tahsislere göre revize edilmesi planlanmaktadır.
· DSİ Yeraltısuyu Ölçüm Sistemleri Yönetmeliği 07.06.2011 tarih ve 27957 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe girmiştir. Yapılan mevzuat değişikliği ile, yeraltı sularının kullanma belgesi (ruhsatlandırılması) ve su
kuyularına otomatik sayaç (ön yüklemeli uzaktan kontrollü su sayacı) takılması zorunluluğu 14 Mart 2014'e kadar
ertelenmiştir.
· Yer altı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmeliğinin Uygulama Planı
hazırlanmış olup, söz konusu planda Ergene Havzası öncelikli havza olarak yer almaktadır.
19
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
5.2.16. Eylem 16: Trakya'da barajlar, göletler, sulama tesislerinin inşa edilmesi
· Havza'da gerçekleştirilecek 9 adet baraj ve gölet projesi ile toplam 410,7 milyon m3/yıl su depolanacak. Eylem
Planı'nda bulunan 25 adet sulama tesisi ile toplam 156 bin hektar arazi sulanacak.
· Havza'da gerçekleştirilecek 8 adet baraj ve gölet projesi ile toplam 220 milyon m3/yıl su depolanacaktır. (Naipköy
Barajı, Saray Yoncalı Barajı, İnecik-Dedecik Barajları, Saray Ayvacık Göleti, Çerkezköy Ambardere Regülatörü ve
YAS Besleme, Ahmetbey Göleti, Kömürköy-Kızılağaç-Balaban Barajları, Çağlayık Barajı planlama, proje, ihale ve
inşaat safhasındadır).
· Eylem Planı'nda bulunan 25 adet sulama tesisi ile toplam 110.354 hektar arazi sulanacaktır. Bunlardan;
o 2 adetinin inşaatı tamamlanmış,
o 5 adetinin inşaatı ihalesi devam etmekte,
o 8 adetinin inşaatı devam etmekte,
o 10 adeti ise proje yapım safhasındadır.
o 12 adet atık su arıtma tesisi faaliyete geçtiğinde Ergene nehrine deşarj olan evsel atık suyun %80' nin
arıtılması sağlanacaktır.
Şekil 4: Ergene Havzasında Atıksu Arıtma Tesis Projeleri.
20
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
6. UZUNKÖPRÜ'DE ERGENE HAVZASI EYLEM PLANI ÇERÇEVESİNDE YAPILAN ÇALIŞMALAR
1980'li yıllardan itibaren Çerkezköy, Çorlu ve Muratlı ilçelerinde başlayan hızlı sanayileşme ve şehirleşme, yetersiz
altyapı, tarımda bilinçsiz kimyasal kullanımı, evsel atık suların arıtılmadan Ergene nehrine ve kollarına doğrudan
boşaltılması gibi su kalitesini etkileyen faaliyetler sebebiyle; Ergene nehrinin ve havzasının suları aşırı derecede
kirlenmiştir. Havzadaki su kirliliğinin azaltılması ve su kalitesinin iyileştirilerek sulama suyu kalitesine kavuşturulması
maksadıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın koordinasyonunda Ergene Havzası Koruma Eylem Planı hazırlanarak
yürürlüğe konulmuştur. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde;
· Ergene Havzasında bulunan Uzunköprü ilçe sınırları içinde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülmekte olan dere yataklarının temizlenmesi ve ıslahı çalışmaları büyük oranda Eylem Planına uygun olarak
projedeki takvime göre zamanında tamamlanmıştır.
· Ergene Havzasında bulunan Uzunköprü ilçesinde belediyelerin atık su arıtma tesisleri DSİ Genel Müdürlüğünce
yapılmış ve Eylem Planında öngörülen sürede tamamlanmıştır.
· Uzunköprü ilçesinde Orman Genel Müdürlüğü ve Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından
yürütülen Ergene Havzasının ağaçlandırılması ve erozyonla mücadele çalışmaları kapsamında; Eylem Planı
takvimine uygun olarak devam etmektedir.
· Ergene nehri ve kolları üzerinde su kalitesinin izlenmesi çalışmalarına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve DSİ Genel
Müdürlüğü tarafından ve havzadaki kirlenme kontrolü için gerekli denetimler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
sürekli ve düzenli bir şekilde yapılmaktadır.
· Ergene nehrinde meydana gelen su taşkınlarının önüne geçilmesi için DSİ Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel
Müdürlüğü tarafından Taşkın Erken Uyarı Sistemini kurma çalışmaları devam etmektedir.
· Ergene'nin kirlenmesinde en büyük paya sahip düzensiz ve yoğun sanayileşmenin kontrol altına alınması, altyapı
hizmetlerinin daha iyi yürütülmesi, çevre hassasiyetinden mahrum, alt yapısı yetersiz ve çarpık sanayi
yapılanmalarının ıslah edilmesi gibi maksatlarla Ergene Havzasında, Islah Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)
kurulmaktadır.
· Islah OSB ve diğer OSB'ler tarafından; sanayi atık sularının, havza dışına verilse dahi, müşterek atık su arıtma
tesislerinde ileri arıtmaya tabi tutularak alıcı ortama deşarj edilmesi çalışmaları hızla devam etmektedir.
· Katı atık belediye birlikleri, belediyeler ve sanayiciler tarafından; çevre ve insan sağlığının korunması maksadıyla katı
ve tehlikeli atıkların bertarafına ilişkin görev ve sorumlulukların yerine getirilmesine ve bu konuda Eylem Planındaki iş
takvimine uygun çalışmalar hızla devam etmektedir.
· Uzunköprü'de zirai kaynaklı kirliliğin kontrolü, bitki koruma ürünü ve gübre bayilerinin denetlenmesi, iyi tarım
uygulamaları ve bu maksatla çiftçilerin eğitim ve bilinçlendirilmesi, tarım dışı kullanım için izin verilen yerlerde “Toprak
Koruma Projeleri”nin denetimi çalışmaları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
6.1. Ergene Nehrinde Su Kalitesinin İyileşmesi İçin Hedefler
· Kimyasal Oksijen İhtiyacı Parametresinde % 99 giderim,
· Toplam Azot Parametresinde % 96 giderim,
· Toplam Fosfor parametresinde % 99 giderim yapılması gerekmektedir.
Tüm Ergene Nehri ve Kollarında
· Kısa Vade (3 yıl): KOI, İletkenlik ve Renk bakımından III. Sınıf Su Kalitesi
· Orta Vade (5 yıl): KOI, İletkenlik ve Renk bakımından II. Sınıf Su Kalitesi
· Uzun Vade (10 yıl): Tüm Parametrelerde II. Sınıf Su Kalitesi
Bunun içinde;
· Mevcut AA tesislerinin verimleri artırılmalı
· Yeni AAT'leri kurulmalıdır.
Tablo 4: Ergene nehrinde sağlanması gereken kalite
Parametre
Kısa Vade – 3 Yıl
Orta Vade – 5 Yıl
Uzun Vade – 10 Yıl
KOİ
III. Sınıf
II. Sınıf
II. Sınıf
İletkenlik
III. Sınıf
II. Sınıf
II. Sınıf
Renk
III.Sınıf
II. Sınıf
II. Sınıf
-
-
II. Sınıf
Diğer Parametreler *
21
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Tablo 5: 1978 Yılına göre su kalitesinde 2011 yılında gelinen nokta.
1978 (Ekim)
Parametreler
2011 (Haziran)
Çorlu Deresi
Çorlu Deresi
Ergene Nehri Ergene Nehri
Ergene Nehri Ergene Nehri
(Çerkezköy
(Çerkezköy
(İnanlı)
(Uzunköprü)
(İnanlı)
(Uzunköprü)
girişi)
girişi)
Debi
(m3/sn)
1 m³/sn
2 m³/sn
2 m³/sn
2 m³/sn
8 m³/sn
9 m³/sn
Sıcaklık
(oC)
20
19,5
19,5
26,5
28,0
28.5
720
725
800
6460
4740
2440
8
9
8
6,5
1,3
5.0
İletkenlik
(µS/cm)
Ç.O.
(mg/l)
ÇO:Çözünmüş Oksijen
Kaynak: DSİ XI Bölge Müdürlüğü
Foto 3 ve 4: Su kalitesi sol tarafta 1970'li yıllarda ve sağ taraftaki 1990'lı yıllarda Ergenenin görüntüsü.
1970’li yıllardan önce
1990’lı yıllardan sonra
7. TARIM ALANLARI
Trakya Alt Bölgesi ülkemizin en önemli tarımsal merkezlerinden birisini oluşturmaktadır. Bölge içerisindeki tarım
arazilerinin, gruplara göre alansal dağılımları incelendiğinde 1.165.640 ha yüzölçümü ile en fazla alana “Mutlak
Korunacak Tarım Arazileri” grubunun sahip olduğu bilinmektedir. Trakya Alt Bölgesi'ni oluşturan üç ilimizin yüzölçümü,
Ülkemiz yüzölçümünün yaklaşık %2,32'lik bölümünü oluşturmasına rağmen, Alt bölgede yer alan Mutlak korunacak tarım
arazileri, Ülkemiz Mutlak korunacak tarım arazilerinin %8,23'lük bölümünü oluşturmaktadır. Trakya Alt Bölgesi
kapsamındaki %69'luk bölümünü içeren bu arazilerin tarımsal kullanımlarının sürdürülmesi ulusal çıkarlarımız açısından
büyük önem taşımaktadır. Fakat, bölgede tarım sektörünün karşılaştığı ve üretimi nicelik ve nitelik bakımından olumsuz
etkileyen sorunlar mevcuttur. Tarım alanlarının maruz kaldığı temel sorunlar ve çözüm önerileri aşağıda özetlenmiştir.
7.1. Sulu Tarıma Uygun Olup Kuru Tarım Alanı Olarak Kullanılan Tarım Alanları
Trakya Alt Bölgesi'nde; tarımsal niteliği sulu tarım arazisine uygun olduğu halde, daha düşük verimli kuru tarım
arazisi şeklinde kullanılan 409.225 ha arazi bulunmaktadır. Bu arazilerde, sulu tarıma uygun olduğu halde kuru tarım
yapılması, gerek verim miktarı gerekse ürün çeşitliliği açısından düşünüldüğünde önemli düzeyde milli gelir kaybına
neden olmaktadır. Ayrıca sulu tarımda kullanılabilen ürün çeşitliliği, münavebe ve polikültür tarım şekline daha çok olanak
sağlamaktadır. Biyoçeşitliliği sağlayan polikültür tarım ise özellikle fauna çeşitliliği sağlayarak, zararlılara karşı önemli
avantajlar sağlamakta, daha az insektisit ve pestisit kullanılmasına yardımcı olmaktadır. Potansiyel sulu mutlak tarım
22
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
arazileri, özellikle bölgenin orta kısımlarında yer almakla birlikte parçalı bir dağılım göstermektedir. Bu alanların 54.536
hektarlık kısmı I. Sınıf Tarım Arazisi olup, Kırklareli ilinin Lüleburgaz ve Pınarhisar ilçelerinde, Edirne ilinin; Keşan,
İpsala, Merkez ve Havsa ilçeleri ile Tekirdağ ilinin Saray ilçesinde yer almaktadır. Diğer potansiyel sulu tarım arazileri
ise II. Sınıf Tarım Arazisi niteliği taşımaktadır.
Potansiyel sulu tarım arazilerinin özellikle mevcut kullanım şekline bakılarak kıymetlendirmelerinin yapılması,
tarım dışı kullanım riskini de artırmaktadır. Bu nedenle, bu değerli arazilerin kuru tarım kullanımının sürdürülmesi, özellikle
kamu yararı değerlendirmeleri ile tarım dışına çıkartılma baskısını oluşturmaktadır. Potansiyel sulu tarım arazilerinin sulu
tarıma kazandırılması için devlet yatırımları ile projeler üretilmeli ve hızla uygulanmalıdır.
7.2. Tarımsal Üretim Yapılan Parsellerin Küçülmesi ya da Parçalanması
Başta miras hukuku olmak üzere çeşitli nedenlerle, ülkemizde araziler tarımın ana amacı olan verimliliği, kârlılığı
gerçekleştiremeyecek derecede küçük parçalara bölünmüş ve dağılmıştır. Kırsal kesimde artan nüfusa paralel olarak
arazilerin artmaması, yeni kuşaklar için ancak miras yoluyla arazi sahibi olabilme şansı vb etmenler, arazilerin
bölünmesine neden olmaktadır. Bu durum; özellikle kuru tarım üreticiliği yapan çiftçi ailelerinin geçimini karşılayabilecek
miktarda arazi varlığına sahip olmadığını göstermektedir. Tarımsal istihdamı da yakından ilgilendiren bu durum, verimli
arazilerin terk edilmesine ve tarımsal üretim dışına itilmesine neden olmaktadır. Arazilerin rantabl ölçütlerde
büyüklüklerinin korunması ya da yeniden kazandırılması için toplulaştırma projelerinin uygulanması gerekmektedir.
Trakya Alt Bölgesi toplulaştırma projeleri açısından değerlendirildiğinde, 3083 sayılı sulama alanlarında arazi
düzenlemesine dair 'Tarım Reformu Kanunu' çerçevesince bugüne kadar 34 adet toplulaştırma projesine başlanmış,
bunlardan bazıları tamamlanmıştır. Ancak, yetersiz olan bu çalışmalar diğer köy ve beldelerde hızla yaygınlaştırılmalı,
yeni ve daha büyük alan içeren toplulaştırma projeleri oluşturulmalıdır.
7.3. Yanlış Arazi Kullanımı
Tarım arazilerinin her çeşit ürünün yetiştirilmesine uygun olmadığı bilinmektedir. İklim özellikleri aynı olsa bile,
tarımsal ürünlerin özellikle toprak istekleri birbirlerinden farklı olabilmektedir.
Ürün deseni seçiminde, bitkilerin toprak istekleri, ülke ya da bölge gıda maddesi arz talep dengesi dikkate alınmalıdır.
Ayrıca; münavebeli ve polikültür tarım uygulamalarının yapılması, bölge tarımsal arazilerinin sürdürülebilir bir şekilde
kullanımını sağlayacaktır. Bu nedenle, Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası 1/100.000 Ölçekli Revizyon Çevre Düzeni
Planı'nın onaylanmasından sonra, tarımsal kullanıma ayrılan arazilerin, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı kontrolünde, ülke
tarımsal üretim stratejisiyle uyumlu olarak 1/5.000 ölçekli detayda tarımsal arazi kullanım planlarının yapılması
gerekmektedir. Bu amaçla Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı yetkilileri ile işbirliği yapılarak kısa ve uzun dönemler için
gereksinim duyulan stratejik ürün desenleri belirlenmeli ve buna cevap verebilecek şekilde tarımsal arazi kullanım planları
oluşturulmalıdır. Tarımsal arazi kullanım planlarının başarılı olabilmesi için, arazilerin; konum, mülkiyet ve toprak
özelliklerinin parsel öz nitelik bilgisi olarak girileceği bir “il arazi bilgi sisteminin” oluşturulması gereklidir.
7.4. Drenaj Yetersizliği Sorunu Olan Araziler
Trakya Alt Bölgesi sınırları içerisinde ıslah edilerek tarımsal potansiyelinin yükseltilebileceği; Edirne ilinde 19.645
ha, Kırklareli ilinde 5747 ha genişliğinde yetersiz ya da fena drenaj etkisi altında olan araziler mevcuttur. İl Özel İdare ve
diğer sorumlu kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak projeler ile drenaj sistemi tesis edilerek bu arazilerin drenaj
koşulları iyileştirilmelidir. Bu nedenle, öncelikle ıslahı kolay ve verimli tarım arazilerine dönüşebilecek yetersiz drenajlı
arazilerin ıslahı planlanmalıdır. Ancak bu arazilerin doğal sulak alanları içerisinde veya yakınında olması durumunda,
ıslahları yerine doğal şekilleriyle bırakılması gerekmektedir.
7.5. Ekonomik Yönüyle Tarımsal Üretimin Desteklenmesi
Tarım ve hayvancılıkta üretimin desteklenmesi, Pazar imkanlarının kolaylaştırılması ve dolayısı ile kırsal
kalkınmanın sağlanması için planla TOB ve TAB alanları önerilmiştir. Tarımsal Organize Bölgeleri (TOB): Tarımsal
Organize Bölgeleri (TOB); ülkemiz kırsal kalkınma stratejileri yönünde, 02.11.2005 tarihinde Tarım ve Köy işleri Bakanı ile
Sanayi ve Ticaret Bakanı tarafından imzalanmış olan protokol ile; 23.10.2008 tarihinde, kabul edilen Tarımsal Organize
Bölgelerinin (Tarıma Dayalı İhtisas OSB), Organize Sanayi bölgeleri Kanunu'nda yer almasına yönelik; “Organize Sanayi
Bölgeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (84562-26 ya ek 26/A maddesi) çerçevesinde oluşturulacak
bölgelerdir. Bu bölgelerde, tarımsal üretimin ve toprak kullanımının veriminin arttırılarak sürekliliğinin sağlanması, tarım
nüfusunun yerinde istihdam edilmesi ve gelir kaynaklarının arttırılması ya da yeni kaynaklar oluşturulması, tarımsal
tesislerin bir plan çerçevesinde bir araya getirilmesi, başta çevre koruma ve gıda maddesi hijyenik koşulları olmak üzere
kontrol edilme kolaylığı sağlayabilecek üretici-sanayici-pazarlayıcı entegrasyonunun gerçekleştirilebilmesi
hedeflenmektedir.
Tarımsal organize bölgeleri (TOB), besicilik, süt sığırcılığı, meyvecilik, sebzecilik, seracılık, çiçekçilik vb tarımsal
üretim ve ürün işleme faaliyetlerinin bir arada yapıldığı, disipline edildiği, tek elden sevk ve idare edildiği ve desteklendiği
alanlardır. Tarımsal organize bölgeleri (TOB); tarımsal üretim için mutlak tarım arazilerini ve ürün işleme tesisleri için
marjinal tarım arazilerini içermelidir. TOB'lar içerisinde; hububat, meyve ve sebze üretimi için uygun tarım alanları, sebze
ve çiçek yetiştiriciliği için seralar, mantarcılık, hayvancılık ve et entegre tesisleri, otlaklar, tarımsal işletmeler, tarımsal ürün
paketleme tesisleri, meyve işleme tesisleri, soğuk hava depoları, yem depoları, TOB işletmelerinin ön arıtma yada toplu
arıtma tesisleri, organik atıkların geri dönüşüm tesisleri, hayvan klinikleri, kireçli ölü hayvan gömü çukurları, tarımsal araçgereç parkları, tarımsal ürün pazarlama hizmetleri, ürün borsası, tarımsal eğitim merkezleri, tarımsal Ar-Ge ve laboratuar
alanları gibi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın bölge stratejisine uygun ve olumlu görüş verebileceği tesislerin yer alması
uygundur. Bunun dışındaki tekstil, boya sanayi, metal veya plastik hammaddeleri kullanan vb kirletici sanayiye ve tarımsal
ürünlerin doğrudan işlenmediği sanayi işletmelerine kesinlikle yer verilemeyecektir. Tarımsal organize bölgeler (TOB)
içerisinde tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi fonksiyonları toplam TOB alanının en fazla %10 unu oluşturacak ve TOB
alanı içerisindeki marjinal araziler üzerinde yer alabileceklerdir.
23
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Özellikle Tarımsal Organize Bölge (TOB) çevresindeki üretim ile ilişkili köylerin, bölgeye ulaşım mesafesinin uzun
tutulmaması, maliyet açısından oldukça önemlidir. Ancak; koku, sinek vb. hijyenik etkilerin yaşanmaması için yerleşim
alanlarına en az 1 km mesafe bırakılması önerilir. Bu bölgelerdeki çiftçi örgütlenmeleri ile; bazı girdileri birlikte sağlayan,
ortak kullanan, işletmeler ve üreticiler arasında sinerji yaratarak rekabet ve dayanışmanın artırılmasını sağlayan,
pazarlama, teknolojiyi geliştirerek doğrudan üretime aktarılabilecek Ar-Ge çalışmalarının, bilgilendirme toplantıları ve
eğitim, kredi temini, danışmalık hizmetleri, idari- sosyal- makine parkı ve teknik ünitelerin ortak kullanımına imkan
verilebileceği düşünülmüştür.
Tarımsal Alt Bölgeler (TAB): Tarımsal Alt Bölgeler; Sanayi fonksiyonlarının kesinlikle yer almayacağı, tarım ve
hayvan yetiştiriciliğini destekleyen, hububat, meyve, sebze üretimi için uygun tarım alanları, meralar, mantarcılık, orman
ürünleri, sebze ve çiçek yetiştiriciliği için seralar, depo veya soğuk hava deposu, mandra vb sadece 5403 Sayılı Toprak
Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun 3. maddesinde tanımlanan “tarımsal amaçlı yapılar” fonksiyonlarını barındıran
alanlardır. TAB alanı içindeki fonksiyonlar, bulunduğu bölgenin yerel iklim ve tarımsal potansiyeline, ekolojik ve ekonomik
kaynağının ağırlığına göre belirlenecektir. Tarıma dayalı ihtisas OSB kapsamında Tarımsal Organize Bölge (TOB) ve
Tarımsal Alt Bölgelerde (TAB); tarımsal üretim ve ürün işleme, ürün borsası, tarımsal eğitim merkezleri, tarımsal Ar-Ge ve
laboratuarları, tarımsal araç-gereç parkları, arıtma tesisleri, seralar, mantarcılık, pazarlama hizmetleri, tarımsal alanlar ve
otlakların kapasiteleri doğrultusunda sürdürülebilir olarak ekonomik bakımdan değerlendirilecektir.
8. UZUNKÖPRÜ'DE ÇEVRESEL KİRLİLİĞİN NEDENLERİ VE ÖNLEMEYE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
30 yıl öncesine kadar Ergene havzasına hayat veren ergene Nehri, Çerkezköy ve Çorludaki sanayi tesisleri
yüzünden 1980'li yıllardan itibaren aşırı olarak kirletilmeye başlanmıştır. Ergene Havzası'nda günlük toplam 562 bin
metreküp atıksu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca Uzunköprü hariç hiçbir yerleşim biriminde atıksu arıtma tesisi
bulunmadığından, Ergene Nehri'ne günlük 230 bin metreküp evsel atıksu da arıtılmadan deşarj edilmektedir. Özellikle kış
dönemlerinde Ergene'nin taştığı dönemlerde bütün Ergene Ovası kirlenmektedir. Bu kirlilikten Uzunköprü, Pehlivanköy,
Alpullu, Çorlu, Çerkezköy, Muratlı gibi nehir üzerinde bulunan yerleşim birimleri etkilenmektedir.
8.1. Uzunköprü'de Çevre Kirliliğinin Nedenleri
Uzunköprü ilçesi sınırları içinde çevre kirliliğine, çeşitli kaynaklardan ortama bırakılan katı, sıvı ve gaz halindeki
kirletici maddelerin hava, su ve toprakta yüksek oranda birikmesi neden olmaktadır. Gerek ülkemizde ve gerekse Dünyada
son çeyrek yüzyılda hızla artan insan nüfusunun çeşitli ihtiyaçlarının karşılanması için teknolojinin gelişmesine paralel
olarak sanayileşme yoğun olarak birçok yerde kontrolsüz olarak gelişme göstermiştir. Sanayideki bu kontrolsüz artış
beraberinde var olan doğal kaynakların birçok yerde hızla tükenmesine neden olmaktadır. Doğal kaynaklar hızla
tükenirken, üretim ve tüketimden kaynaklı atıkların önlemler alınmadan doğaya atılması Çevre Kirliliğinin oluşmasına
ortam sağlamaktadır. Uzunköprü'de şimdiye kadar oluşan çevre kirliliğinin nedenleri şunlardır:
· Plansız kentleşme,
· Plansız sanayileşme,
· Doğal kaynakların ölçüsüz kullanılması.,
· Maden, kireç, taş ve kum ocakları,
· Gübre ve zirai mücadele ilaçları,
· Atmosferik olaylar ve doğal afetler,
· Kanalizasyon sularının arıtılmaksızm alıcı ortamlara verilmesi ve sulamada kullanılması,
· Katı atıklar ve çöp,
· Sulak alanların ve göllerin kurutulması,
· Arazilerin yanlış kullanımı,
· Göçler ve düzensiz şehirleşme,
· Kişi başına kullanılan enerji, su, kağıt, kömür vb. artışı,
· Aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahribi,
· Konutlardaki ve işyerlerindeki ısınmadan kaynaklanan (özellikle kalitesiz kömür kullanımı) hava kirliliği,
· Motorlu araçlar,
Uzunköprü ilçesinde de 1980'li yıllardan itibaren teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarını da artırmıştır.
Hızla artan plansız sanayileşme ve sağlıksız kentleşme, bitkisel üretimde verimi artırmak amacıyla tarımda kimyasal
maddelerin bilinçsizce, aşırı olarak kullanılması, gerekli çevresel önlemler alınmadan ve arıtma tesisleri kurulmadan geri
dönüşüm alanları hazırlanmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri çevre kirliliğini tehlikeli boyutlara çıkarmıştır.
9. UZUNKÖPRÜ'DE ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN ÇEŞİTLERİ
Uzunköprü'de çevre kirliliği çeşitleri genel olarak; hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve görüntü
kirliliği olarak görülmektedir. Çevre kirlilikleri doğaya zarar vererek doğrudan veya dolaylı olarak doğada yaşamını
sürdüren insanlar dahil tüm canlıların zarar görmesine neden olmaktadır. Günümüzde görüntü kirliliği ve ışık kirliliği de
çevre kirlilikleri olarak karşımıza çıkmakta, bu çevresel kirlilikler yine insanlar tarafından oluşturularak insanların ve diğer
canlıların zarar görmesine neden olmaktadır.
Çevrenin kirlenmesi, ekosistemin dengelerini bozarak iklimsel değişikliklere sebep olmaktadır.
24
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.1. Hava Kirliliği
Atmosferde toz, duman, gaz, koku ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer
canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarlara yükselmesi, “Hava Kirliliği” olarak nitelenmektedir. Havayı kirleten
maddelerin sınır değerleri (havada zararlı olmayacak derecedeki en yüksek değerleri), her ülkenin ilgili kuruluşları
tarafından yönetmeliklerle belirlenir. Kirletici maddelerin niteliğine göre, canlılara vereceği zarar şekil ve dereceleri de
değişir. Hava kirliliğine karşı alınabilecek önlemler, kirlilik kaynağına göre (fabrika, termik santral, konutlar, taşıt araçları)
çeşitlidir.
Hava kirliliğindeki artışlar canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyerek özellikle insanlarda çeşitli akut sağlık
sorunlarına neden olmaktadır. Kirleticilere uzun süreli maruz kalınması sağlıkta kronik etkilerin ortaya çıkmasına neden
olmaktadır. Hava kirliliğinin sağlık etkisi öksürük ve bronşitten, kalp hastalığı ve akciğer kanserine kadar değişmektedir.
Kirliliğin olumsuz etkileri sağlıklı kişilerde bile gözlenmekle birlikte, bazı duyarlı gruplar daha kolay etkilenmekte ve daha
ciddi sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Foto 5 ve 6: Fabrika bacalarından atmosfere salınan gazlar.
9.2. Su Kirliliği
Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek oranda bozmalarını sağlayacak miktar ve
yoğunlukta suya karışma olayıdır. Konutlar, endüstri kuruluşları, termik santraller, gübreler, kimyasal mücadele ilaçları,
tarımsal sanayi atık suları, nükleer santrallerden çıkan sıcak sular ve toprak erozyonu gibi süreçler ve maddeler su kirliliğini
meydana getiren başlıca kaynaklardır. Bunların hepsi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak canlı ve cansız varlıklara zarar
vermektedir.
9.2.1.Su Kirliliğine Etki Eden Unsurlar
Sanayileşme hareketleri ile şehirlere göç olayı da başlamış ve bu durum yine hızlı ve düzensiz kentleşmeye sebep
olmuştur. Ülkemizde su kirliliğine etki eden unsurlar; sanayileşme, kentleşme, nüfus artışı, zirai mücadele ilaçları ve
kimyasal gübreler olarak gruplandırılabilir. Sanayinin çevre üzerindeki olumsuz etkisi diğer faktörlerden çok daha fazladır.
Sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları ile su kirliliğine ve dolaylı olarak da yine su kirliliğine bağlı, toprak ve bitki örtüsü üzerinde
aşırı kirlenmelere neden olduğu ve doğa tahribine yol açtığı bilinmektedir. Ayrıca sanayileşme hareketleri ile kente göç olayı
da başlamış ve bu durum yine hızlı ve düzensiz yapılaşmaya sebep olmaktadır. Geri dönüşümün yaygınlaştırılmamış
olması çevre kirliliği oluşturan plâstik maddeler, cam ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında tüm
dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli sorunların yaşanmaktadır. Su kirliliğine etki eden unsurları detaylı olarak
incelemek gerekmektedir.
9.3. Sanayileşme
Bilimsel çalışmalar su kirliliğinde sanayinin çevre üzerindeki olumsuz rolünün diğer tüm kirletici faktörlere göre
miktar ve etki bakımından çok daha fazla olduğunu göstermektedir. Ülkemizde de özellikle sanayi kuruluşlarının sıvı atıkları
ile su kirliliğine ve dolaylı olarak toprak ve bitki örtüsü üzerinde aşırı kirlenmelere neden olduğu ve hızlı bir şekilde çevrenin
tahribine yol açtığı yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur.
9.4. Şehirleşme
Ayrıca sanayileşme hareketleri ile kente göç olayı da başlamış ve bu durum yine hızlı ve düzensiz yapılaşmaya
sebep olmaktadır. Hızla şehirleşme ile temel insan gereksinimi olan barınma ve konut sorununun gecekondulaşma ve
betonlaşma yoluyla çözümlenmesi çok önemli çevre sorunlarını beraberinde getirmiştir. Ülkemizde özellikle büyük
şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği büyük boyutlara ulaşmıştır. Memnun edici bir şekilde son yıllarda
doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ile hava kirliliğinde azalmalar görülmeye başlanmıştır.
9.5. Nüfus artışı
Ülkelerin gelişmesine ve sanayileşmesine bağlı olarak şehirlere kırsal kesimdeki köylerden göç olayı da başlamış
ve bu durum yine hızlı ve düzensiz kentleşmeye sebep olarak çevresel alt yapı sorunlarını artırmıştır. Düzensiz ve plansız
kentleşme; alt yapı gibi kanalizasyon sorunlarının ve katı atıklarının toplanması ve depolanması sorunlarını beraberinde
getirmektedir.
25
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.6. Zirai mücadele ilaçları
Tarım alanlarında düzensiz ve fazla ilaç kullanımı toprak kirliliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.
Toprak kirliliği de çok önemli bir çevre sorunudur. Zirai mücadele için kullanılan ilaçlamalarda havadaki ilaç zerrelerinin
rüzgârla sulara taşınması veya pestisid üretimi yapan fabrika atıklarının durgun veya akarsulara boşaltılması sonucunda su
kaynaklarımız pestisidlerle kirlenmektedir. Zirai mücadele için kullanılan ilaçlamalarda havadaki ilaç zerrelerinin rüzgârla
sulara taşınması veya pestisid üretimi yapan fabrika atıklarının durgun veya akarsulara boşaltılması sonucunda su
kaynaklarımız pestisidlerle kirlenmektedir.
9.7. Kimyasal gübreler
Bitkisel üretimde gübrelerin bilinçsizce ve aşırı kullanımı da zaman içinde toprağı çoraklaştırmakta ve yine doğal çevrim
ile gerek su kirlenmesi ve gerekse diğer etkileri ile olumsuzluklar yaratmaktadır. Alıcı ortamlara göre su kirliliği dörde ayrılır.
9.8. Toprak Kirliliği
“Toprağın verim gücünü düşürecek, optimum toprak özelliklerini bozacak her türlü teknik ve ekolojik baskılar ve
olaylar”, toprak kirliliği veya toprak kirlenmesi olarak nitelenir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları kirleten maddeler tarafından
meydana getirilir. Örneğin, kükürtdioksit oranı yüksek olan bir atmosfer tabakasından geçen yağmur damlacıkları asit
yağışları halinde toprağa gelir. Toprak içine giren bu asitli sular ağaç köklerini, bitkisel ve hayvansal toprak canlılarını zarara
uğratır. Toprağın reaksiyonunu etkileyerek besin maddesi dengesini bozar, taban sularını içilmez hale getirir. Aynı şekilde
çöp yığınlarından toprağa sızan sular, kirli sulama suları, gübre çözeltileri, radyoaktif maddeler, uçucu küller, toprağı
kirleten madde ve kaynaklardır. Toprak kirliliğini önlemek için çok çeşitli teknik, ekolojik ve hukuksal önlemler alınır.
9.9. Uzunköprü İlçesi Dahilinde Ergene Havzasında Toprak Kirliliğinin Önlenmesi
Uzunköprü dahilinde Ergene Havzasında toprak kirliliğinin önlenmesi ya da en aza indirilmesi için bazı çözüm
yolları aşağıda verilmiştir.
· Eski sanayi bölgelerinde kirlenmiş zeminlerin ıslah edilmesi,
· Sanayi ve kentsel kaynaklı sulama suyu kirliliğine bağlı olarak topraklarda oluşan çoraklaşma ve ağır metal
kirliliğinin önlenmesi, kirlenmiş toprakların ıslah edilmesi,
· Tarımda kullanılan gübre ve pestisitlerin aşırı kullanımlarının önlenmesi için, kayıt ve denetim mekanizmasının
işletilmesi,
· Anız yakılmasının ekolojik dengeye, yeşil alanlara ve hava kalitesine olumsuz etkisinin kontrol altına alınması,
gerekmektedir.
Foto 7 ve 8: Buğdayda aşırı gübre kullanımına bağlı bitkilerde gübre yakması ve kuruma.
Toprak kirliliğinin önlenmesi amacıyla; arazi ve doğal kaynaklarla ilgili planlama, uygulama, değerlendirme, kontrol,
izleme ve eşgüdüm mekanizmaları güçlendirilmeli; tarım ve orman arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenmeli;
ormanlaştırma, yeniden ormanlaştırma, erozyon kontrolü ve çayır/mera ıslahı için gerekli finansman sağlanmalıdır. Toprak
kirliliğinin ulusal düzeyde tespiti için envanter çalışması oluşturulmalı, belirlenen alanların kayıt edilmesi, izlenmesi ve
iyileştirme çalışmaları yapılması gerekmektedir.
Toprak ortamındaki kirleticilerin davranışları kirleticinin ve toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerinin bir fonksiyonudur.
Toprağın emilimi kirleticilerin özellikleri (örneğin, çözünebilirlik, çözeltinin sıcaklıkları, akışkanlık, ve buhar basıncı) ile ve
toprağın özellikleri (örneğin, kil içeriği, organik içerik, sertlik derecesi, geçirgenlik, pH, tane büyüklüğü, spesifik yüzey alanı,
iyon değişim kapasitesi, su içeriği ve sıcaklık) ile ilgili bir özelliktir. Daha çok, emilim ile birlikte anılan toprak bileşenleri kil
içeriği ve organik madde içeriğidir.
Toprağa emiliminde en önemli şey olarak düşünülen toprağın tanesi yüzey karakteristikleri, yüzey alanı ve katyon
değişim kapasitesidir. Toprağın aşırı karmaşıklığı ve değişkenliği numune alma/izleme yaklaşımlarının çoklu olarak ele
alınmasını gerektirmektedir. Araştırmacı, spesifik arazi ihtiyaçlarını uzlaştırırken belirtilen program amaçlarını karşılayacak
yöntemleri ve yaklaşımları seçmek zorundadır.
26
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.10. Kirletilmiş Tarım Arazilerindeki Topraktan Numunesi Alınması
Sanayi ve kentsel atıklarla kirletilmiş arazilerdeki, kirliliğe neden olan kirleticileri ve miktarını belirlemek için
yapılacak toprak numune alma çalışmalarının:
· Toprakların hava ya da su kirleticileri için hem kaynak hem de alıcı/depolama ortam olarak faaliyet gösterdiği
kapsamı belirlemek amacıyla,
· Seçilen kirleticiler tarafından toprağın kirletilmesinden dolayı insan sağlığına veya çevreye gelebilecek riski
belirlemek amacıyla,
· Geçmiş seviyeler ile karsılaştırıldığı zaman belirtilmiş olan kirleticilerin varlığı ve konsantrasyonunu belirlemek
amacıyla,
· Kirleticilerin konsantrasyonunu ve bunların mekansal ve zamansal dağılımını belirlemek amacıyla,
· Spesifik toprak kirleticilerinden dolayı flora ve faunada meydana gelebilecek potansiyel riski belirlemek, kirletici
kaynaklarının, taşınım mekanizmalarının ya da rotalarının ve potansiyel alıcıları tanımlamak, araştırma teknolojisi
transferi ya da çevresel model geliştirme çalışmasına katkıda bulunmak amacıyla,
· Çevresel kanunların şartlarını ve planlarını karşılamak amacıyla, tasarlanmakta ve gerçekleştirilmektedir.
Hem arazi hem de laboratuar testleri, topraktaki kirleticilerin varlığını ve davranışını anlayabilmek amacına yönelik
olarak gereklilik arz etmektedir. Arazi testleri birincil olarak, toprak sınıflandırmasının tanımlayıcı bilgilerini temin etmektedir
ve bunun arazideki çevresel koşullar ile ilgisini ortaya koymaktadır. Laboratuar testleri, bir kirleticinin tipi ve miktarı gibi daha
çok arazi ölçümlerinin yeterliliğinin ötesindeki analitik verileri temin etmektedir.
Foto 9 ve 10: Kirletilmiş topraktan numune alınması.
Kirletilmiş olan topraktan kaynaklanabilecek insan sağlığı ve çevre için risklerin belirlenmesi birçok aşamayı
içermektedir. Gerekenler, tüm önemli maruz kalma süreçleri vasıtası ile sözü geçen alıcılar ya da en duyarlı popülasyonlar
için maruz kalma ve doz dağılımlarıdır. Bu, hem hava ya da su gibi diğer ortamlar hem de toprağın kendisinden
kaynaklanan maruz kalma nedeniyle olası topraktan maruz kalmayı artıracaktır. Toprağın kendisinden kaynaklanan
marufiyet ise doğrudan ya da dolaylı olarak kirletilen yiyeceklerin kullanılmasıyla ortaya çıkacak maruz kalmada olduğu gibi
deri absorpsiyonu, solunum ve sindirimle de olabilecektir. Diğer ek bir parametre de söz konusu olan kirleticilerin biyolojik
olarak mevcut olmasıdır.
Sonuç olarak, önemli olan söz konusu olan kirleticiler için toprağın hangi seviyede kaynak teşkil (su ya da hava ile
temas etme aracılığı ile) ettiğini ölçmek ya da tahmin etmektir. Kirlenmiş topraklardan gelen su ya da hava içindeki
kirleticilerin konsantrasyonlarını bilmek maruz kalma seviyesinin hesaplanması için yeterli olmayacaktır. Söz konusu olan
kirleticilerin biyolojik mevcudiyeti ek bir parametre olarak sayılabilir. Örneğin, eğer toprak kirleticileri bitkiler ya da hayvansal
ürünlerin yenilebilir olan kısımları içine dahil edilmez ise, topraktaki büyük konsantrasyonlar bile yiyecek maddelerinin
yenilmesi vasıtası ile insanların önemli derecede maruz kalmasına sebep olmamaktadır. Buna rağmen, böyle bir durumda
içme suyunun içilmesi ya da topraktan meydana gelen buharların solunması önemli bir maruz kalma sürecini içermektedir.
9.11. Gürültü Kirliliği
İnsanlar üzerinde olumsuz etki yapan ve hoşa gitmeyen seslere genel olarak gürültü denir. Özellikle büyük
kentlerimizde gürültü yoğunlukları oldukça yüksek seviyede olup, Dünya Sağlık Örgütü'nce belirlenen ölçülerin üzerindedir.
Kent gürültüsünü artıran sebeplerin başında trafiğin yoğun olması, sürücülerin yersiz ve zamansız klakson çalmaları ve
belediye hudutları içerisinde bulunan endüstri bölgelerinden çıkan gürültüler gelmektedir. Meskenlerde ise televizyon ve
müzik aletlerinden çıkan yüksek sesler, zamansız yapılan bakım ve onarımlar ile bazı işyerlerinden kaynaklanan gürültüler
insanların işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz yönde etkilemekte, fizyolojik ve psikolojik dengesini bozmakta, iş
verimini azaltmaktadır.
27
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.12. Ergene Nehrinde ve Havzasında Görüntü Kirliliği
İnsanın görme alanına girdiğinde insan tabiatına hoş gelen, onu rahatsız etmeyen görüntülere güzel; insanı
rahatsız eden, bir şekilde olumsuz etkileyen görüntülere de çirkin denilebilir. Bu tanıma uygun olarak insanların doğal
çevrede yapmış olduğu olumsuz değişikliklerle sağlıklı insanların görüntü alanlarının kişileri rahatsız edici hale
getirilmesine "görüntü kirliliği" denilmektedir. Günümüzde sanayileşmenin, nüfusun ve çarpık kentleşmenin hızla artması
insanları etkileyen görüntü kirliliklerinin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Sanayileşme beraberinde görüntü kirliliği ve
çevre kirliliğini getirmektedir. Gelişi güzel kurulmuş ve çevresel olarak hiç bir önlem almamış sanayiler aynı zamanda
çevrede yaşayan ve o çevrede zorunlu olarak bulunmak zorunda kalan insanların yaşamlarında kötü görüntülerin
oluşmasına neden olmaktadır. Nüfusun hızla artması ile birlikte plansız kentleşme sıklığı da artmaktadır.
Foto 11 ve 12: Araziye bırakılan evsel atıkların ve çöplerin görsel kirliliğe neden olması.
9.13. Ergene havzasında Uzunköprü İlçesi Dahilinde Tarım Arazilerinde Fiziksel, Kimyasal Ve Biyolojik Kirlilik
Çevre; dünya üzerinde yaşamını sürdüren canlılarının hayatları boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Diğer
bir deyişle “Ekosistem” olarak tanımlanabilir. Hava, su ve toprak bu çevrenin fiziksel unsurlarını, insan, hayvan, bitki ve diğer
mikroorganizmalar ise biyolojik unsurlarını teşkil etmektedir.
Doğanın temel fiziksel unsurları olan, hava, su ve toprak üzerinde olumsuz etkilerin oluşması ile ortaya çıkan ve
canlı öğelerin hayati aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen cansız çevre öğeleri üzerinde yapısal zararlar meydana getiren
ve niteliklerini bozan yabancı maddelerin hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayına "Çevre Kirliliği" adı
verilmektedir.
Gelişen teknolojinin yaşamımıza getirdiği rahatlık yanında, bu gelişmenin tabiata ve çevreye verdiği kirliliğin boyutu
her geçen gün hızla artmaktadır.
Yaşamı daha mükemmel hale getirmek, daha sağlıklı ve uzun bir ömür sağlayabilmek amacına dönük bu
gelişmelerin, gerek kırsal, gerek kentsel alanlarda olsun, doğal kaynakları bozduğu su, hava, toprak kirlenmesine yol açtığı,
bitki ve hayvan varlığına zarar verdiği son yıllarda inkar edilemez bir gerçek haline dönüşmüştür.
Çevre kirliği içinde yeterli alt yapısı ve organizasyonu oluşturulmamış endüstri ve sanayi alanlarının çok önemli payı
vardır. Bu alanlardan çıkan atıkların düzenli bertaraf edilmemesi ve denetimin düzenli yapılmaması sorunların her geçen
gün büyümesine ve çözümlenemez olmasına yol açmaktadır.
9.14. Çevre Kirliliğinin Sınıflandırılması
Çevrenin temel unsurlarından olan doğa, kendine has fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklere sahiptir. Bu özellikler
dikkate alındığında çevre kirliliği şu bölümlere ayrılır:
9.14.1.Fiziksel Kirlenme
Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın fiziksel özelliklerinin tamamının veya bir kısmının insan, hayvan ve
bitki sağlığını tehdit edecek, olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulması olayıdır. Üretimde bulunan çeşitli fabrikaların
atıklarının akarsu ve göllere boşaltılması, doğal erozyon ile toprakların göl ve denizlere taşınması açık kahverenginden,
kırmızı siyaha kadar değişen renk almasına neden olmaktadır. Bu olay suların fiziksel kirlenmesidir.
28
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Foto 13 ve 14: Arazide çeşme başı ve yol kenarına atılan pestisit ilaç ambalajları.
9.14.2. Kimyasal Kirlenme
Doğal çevreyi oluşturan toprak, su ve havanın kimyasal özelliklerinin canlıların hayati faaliyetlerini ve aktivitelerini
olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulmasıdır. Örneğin; çeşitli fabrika katı ve sıvı atıklarının verimli tarım arazilerine
veya akarsu ve nehirlere boşaltılması söz konusu tarım topraklarının, akarsu ve göllerinin zararlı ağır metallerle kirlenerek
kimyasal kirlenmeye maruz kaldığım gösterir.
9.14.3. Biyolojik Kirlenme
Doğal ortamı oluşturan toprak, hava ve suyun çeşitli mikroorganizmalarla kirlenmesi ve dolayısıyla mikrobiyolojik
yapının bozulması mikrobiyal kirlenmeyi, aynı ortamların mikroorganizmalarla kirlenmesi ise biyolojik kirlenmeyi tanımlar.
Örneğin, tarım alanlarının kanalizasyon suyu ile sulanması veya kanalizasyon sularının akarsu, göl ve denizlere
boşaltılması ile kanalizasyon sularında bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmalar toprağa, suya ve atmosfere geçerek bu
ortamların mikrobiyolojik kirlenmesine yol açar.
9.15. Akarsu Kirliliği
Doğal hayatının devamını sağlayan ana unsurlardan biri olan su, doğal kaynakların en önemlilerinden birisidir.
Suyun kalitesinin ve ortamında doğal dengesinin bozulması su kirliliği olarak kabul edilmektedir.
Ülkemizin birçok bölgesinde akarsular bulunmaktadır. Şehirleşmenin ve sanayileşmenin artması sonucu oluşan
çevre kirliliği akarsuları da etkilemektedir.
Sanayiden ve şehirleşmeden kaynaklı atık suların arıtılmadan akarsu ve derelere verilmesi sonucu bu su kaynaklarında
kirlenme hat safhaya ulaşmıştır.
Ülkemizde bulunana aksular "Kirli" ve "Çok Kirlenmiş" olarak tanımlanmaktadır. Bu akarsularda doğal dengenin
dışında gelişen aşırı kirlenme sular tarafından elimine edilmemektedir. Bu kirlenmeler, denize ulaşan akarsularla denizlere
taşınmaktadır.
Sağlıklı bir akarsuda ekolojik denge bulunmaktadır. Bu ekolojik denge dış ortamdan herhangi bir etki olmadığı sürece doğal
olaylar vasıtası ile varlığını sürdürmektedir.
Dış ortamdan kaynaklı evsel ve endüstriyel atık sularla kirlenme bu dengenin değişmesine neden olmaktadır. Bu atık
sulardan kaynaklı kirlenme ne kadar yoğun ise akarsuyun özelliğinin değişmesi veya yok olması o kadar hızlı olacaktır.
Akarsuya verilen kirleticilerin seyreltilmesi, akarsuyun taşınımı üzerinde sonuç açısından oldukça önemlidir.
Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği'ne göre kıta içi yüzeysel su kategorisine giren akarsular 4 ana sınıfa ayrılmıştır.
Buna göre; Sınıf I : Yüksek kaliteli su. Sınıf II : Az kirlenmiş su, Sınıf III : Kirli su, ve Sınıf IV : Çok kirlenmiş su. Bu belirtilen
kalite sınıflarına karşılık gelen suların, aşağıdaki su ihtiyaçları için uygun olduğu kabul edilir,
· Sınıf I : Yüksek kaliteli su
a) Yalnız dezenfeksiyon ile içme suyu temini.
b) Rekreasyonel amaçlar (yüzme gibi vücut teması gerektirenler dahil),
c) Yalnız dezenfeksiyon ile içme suyu temini,
d) Alabalık üretimi,
e) Hayvan üretimi ve çiftlik ihtiyacı,
f) Diğer amaçlar.
· Sınıf II: Az Kirlenmiş Su
a) İleri veya uygun bir arıtma ile içme suyu temini,
b) Rekreasyonel amaçlar,
c) Alabalık dışında balık üretimi,
d) Teknik Usuller Tebliği'nde verilecek olan sulama suyu kalite sınırlarını sağlamak şartıyla sulama suyu olarak,
e) Sınıf I dışındaki diğer bütün kullanımlar.
29
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Foto 15: Ergene nehrine bırakılan sanayi ve evsel atıklar sonucu oluşan su kirliliği.
·
Sınıf III: Kirlenmiş Su
Gıda, tekstil gibi kaliteli su gerektiren endüstriler hariç olmak üzere uygun arıtmadan sonra endüstriyel su
temininde kullanılır.
· Sınıf IV: Çok Kirlenmiş Su
Yukarıda I, II ve III sınıfları için verilen kalite parametreleri bakımından daha düşük kalitedeki yüzeysel suları ifade
eder.
9. 16. Yeraltı Suyu Kirliliği
Yeraltı suyunun kirlenmesi ve derecesinin ülkeden ülkeye ve yerel olarak önemli değişiklikler göstermektedir.
Yeraltı suyu kalitesi toprak kirliliği ve hava kirliliği etmenlerine doğrudan bağlıdır. Su kalitesi, hava kalitesi ve toprak kalitesi
sürekliliği olan etkileşim içindedir.
9.16.1.Yeraltı suyunun kirlenmesinin en belirgin nedenleri
a) Kentsel ve endüstriyel atıkların çevreye verildikten sonra iklim durumuna, toprağın yapısına ve zamana bağlı
olarak yeraltı suyuna süzülerek karışmasıdır.
b) Tarımsal üretimde aşırı miktar bilinçsiz kullanılan kimyasal ilaç, suni ve hayvansal gübrelerin doğrudan toprağa
verilmesi sonucu zamanla süzülerek yer altı suyuna karışmasıdır.
c) Ülkemizde en önemli yeraltı suyu kirlenme nedenlerinden biri, evsel atıkların doğrudan toprağa verilmesidir.
Deterjan gibi parçalanmaya karşı dayanıklı bileşikler yeraltı suyuna ulaşarak içme suyu açısından sorun
yaratabilmektedir. Ülkemizde bazı yeraltı suyu örneklerinde önemli miktarlarda deterjan bileşikleri bulunmuştur.
9.16.2. Su kirliliği kontrol yönetmeliğine göre yeraltı sularının kalite sınıfları
· Sınıf YAS I : Yüksek kaliteli yeraltı sularıdır. İçme suyunda ve gıda sanayinde kullanılabilen yeraltı sularıdır. Bu
sınıfa giren yeraltı suları diğer her türlü kullanma amacına uygundur.
· Sınıf YAS II : Orta kaliteli yeraltı sularıdır. Bir arıtma işleminden sonra içme suyu olarak kullanılabilecek sulardır. Bu
sular tarımsal su ve hayvan sulama suyu veya sanayide soğutma suyu olarak herhangi bir arıtma işlemine gerek
duyulmadan kullanılabilir.
· Sınıf YAS III : Düşük kaliteli yeraltı suları, yukarıda verilen kalite parametrelerinden daha kötü özellik taşıyan
sulardır. Bu suların kullanım yeri, ekonomik, teknolojik ve sağlık açısından sağlanabilecek arıtma derecesiyle
belirlenir.
30
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
9.17. Göl Kirliliği
Bir gölün anaerobik hale geçmesinde, gölün asimilasyon kapasitesinin önemi çok büyüktür. İkincil kirlenme adı da
verilen ötrofikasyon ise, göllerde fosforca zengin olan evsel atıksular, tarımsal drenaj suları ve bazı endüstriyel atıksuların
gölde beslenmeyi artırarak fotosentezle aşırı alg üremesine ve organik madde miktarının artmasına neden olmasından
dolayı birtakım kimyasal değişiklikler meydana gelir.
Sudaki azot ve fosfor konsantrasyonlarına göre göller 3 sınıfa ayrılır. Azot ve fosfor konsantrasyonlarının belirli
sınırların üzerine çıkması sonucunda hızlandığı göllere “ötrofik”, fosfor ve azot konsantrasyonlarının ve üretimin düşük
olduğu göllere “oligotrofik”, bu iki sınır durum arasındaki göllere ise “mezotrofik” adı verilir.
Çeşitli amaçlarla kullanılan göl, gölet ve baraj rezervuarlarının kalite özellikleri ve sınıflandırılması su kullanım
kanunu yönetmeliğinin “Kıta içi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması” ve “ Göl Sularına Ait Alıcı Ortam Standartları” ile ilgili
olarak göl, gölet ve baraj rezervuarlarının en önemli tehdit unsuru olan ötrofikasyon olayının kontrolü için azot ve fosfor
sınıflandırılması getirilmektedir.
Foto 16 ve 17: Göllerdeki aşırı kirlilik sonucu balıkların toplu halde ölmesi.
Yüzeysel sular içinde kirlenmeye karşı en hassas olan ortam gölledir. Özellikle dışa akışı olmayan göllerin
havzasından toplanarak, gerek akarsular ve gerekse yüzey akışıyla gelen her türlü çözünmüş ve askıda maddeler gölde
birikmeye başlar. Göle giren suların antropojen etkilerle kirlenmiş olması, su kalitesinin giderek bozulmasına sebep olur.
Göle giren kirleticiler, ağır metaller, güç parçalanabilen pestisidler gibi, bozunmayan tipte ise, bu kirleticiler gölde giderek
artan yoğunlaşmalar meydana getirir. Askıdaki maddeler, göl tabanına çökerek birikirler ve gölün dolmasına sebep olurlar.
Kolay parçalanabilen organik maddeler, gölün kendi kendini temizleme kapasitesi ile zararsız hale getirilirler. (Yani göller
normal şartlarda organik kirliliği yok edebilirler) ancak, gölün doğal arıtma kapasitesini aşan organik yükler, göldeki
oksijenin tüketilmesine ve gölün, anaerobik (oksijensiz) duruma dönüşmesine sebep olur.
10. ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI
10.1. Çevre Sağlığı
Çevre sağlığı, bir canlının yaşamını sürdürmek için içinde bulunduğu ortamda ihtiyaçlar piramidi içerisinde
etkileşime girdiği her türlü faktörün istenmeyen etkilerinin engellenmesi amaçlı fikir ve faaliyetlerdir. Sağlık, bir canlının
ruhen, bedenen ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanmıştır. Çevre sağlığı tanımı ise, öznel çevre yerine,
varlığa yüklenerek onun, çevresel etkenlere karşı korunması hali ve çevresel etkenlerin ona entegre edilmesi olarak
tanımlanmaktadır. Kısaca çevre sağlığı; Varlığın, olumsuz olarak tarif edilen her türlü çevresel etkene karşı korunması ve
onunla çevresel etkenleri belirlenen kriterlere uyumlu olarak bir arada tutma hizmetidir.
İnsan sağlığının korunması için bir yandan kişiye yönelik koruyucu hekimlik yöntemler; kişi direncini arttırmak için
yeterli ve dengeli beslenme, aşılama, sağlık eğitimi, erken tanı ve tedavi uygularken, bir başka önemli nokta da çevreye
yönelik koruyucu uygulamalardır.
10.1.1. Hastalık etkenlerinin oluşumunu önlemek
·
Kanser yapıcı maddeleri kontrol altına almak ve kullanılmasını önlemek,
·
Olumsuz fizik etmenlerini en aza indirmek (radyasyon),
·
Sosyal çevrede bulaşıcı hastalıklar gibi olumsuz koşulları ortaya çıkarmak ve kontrol altına almak.
31
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
10.1.2. Hastalık sebeplerini çevre sağlığı bakımından zararsız hale getirilmesi ve çevresel sağlık sakıncalarını en
aza indirilmesi
·
Atıkların kontrolü yönünde gerekli her türlü tedbirlerin alınması,
·
Kanalizasyon sistemlerinin bütün konut alanlarını kapsaması, düzenli çalışması ve arıtma tesisleri ile
sonlanması
·
Çöplerin uygun biçimde toplanması, uygun alanlarda depolanması ve bertaraf edilmesi,
·
Endüstriyel atıklar için toplama-arıtma tesisleri kurulması
10.1.3. Hastalıkların yayılmasının önlenmesi
· Kirli suların arıtılması (dezenfeksiyon),
· Besinlerin arıtılması (pastörizasyon),
· Hastalık taşıyıcı karasinek, sivrisinek gibi haşerelerle mücadele,
· Hastalık aracı olan hayvanlar ile savaş (veba, kuduz vb.)
10.1.4. Sağlık yönünden risk altında olan kişi, grup ya da kitlelerin eğitimi
· Hızlı kentleşmeyle birlikte artan kentli nüfusun birinci basamak sağlık hizmeti talebini karşılayacak etkin bir
model geliştirilerek etkin bir sağlık sistemi kurulmalıdır.
· Çevresel risk faktörlerinin azaltılması için sektörler arasında işbirliği programları geliştirilmeli yerel yönetimler
tarafından çevre sağlığı hizmetleri yeterince güçlendirilmelidir.
· Sağlık hizmetlerinin yürütülmesi; sebep-sonuç ilişkileri bakımından dikkate alındığında, kirlenen ve bozulan
ekolojik çevre şartlarının toplum sağlığı sorunlarının temelini oluşturduğu görülmektedir.
· Bu nedenlerle sosyal ve ekolojik çevrenin korunması, düzenlenmesi ve geliştirilmesi tüm sağlık hizmetlerinin
iyileştirilmesinde hayati önem taşımaktadır.
10.2. Çevre Eğitimi
Toplumun tüm kesimlerini çevre konusunda bilgilendirmek, bilinçlendirmek, olumlu ve kalıcı davranış değişiklikleri
kazandırmak ve sorunların çözümünde fertlerin aktif katılımlarını sağlamak çevre eğitiminin temel hedefleridir. Bu
nedenle çevre ile ilgili konularda aktif katılım sağlayacak, olumsuzluklara karşı tepki oluşturacak, bireysel çıkarların
toplumsal çıkarlardan ayrı düşünülemeyeceği gerçeği, herkese yapılacak eğitimlerde çok iyi anlatılmalıdır.
Çevre eğitimi yalnız bilgi vermek ve sorumluluk hissi oluşturmakla kalmamalı, insan davranışını da etkilemelidir.
Bunun için eğitim çalışmalarında işitsel ve görsel materyaller ile uygulamaya ağırlık verilmelidir.
Çevrenin korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi konularında gösterilen çabaların amacı, insanların daha sağlıklı
ve güvenli bir çevrede yaşamalarının sağlanmasıdır. Bunu sağlayacak olan da insanın kendisidir. Çünkü çevreye zarar
veren de, çevreyi koruyan ve geliştiren de insandır. Günümüzde çevre bilinci sağlıklı bir çevrede yaşamayı, temel insan
haklarından biri olarak kabul etmektedir. Bu ise ancak kaliteli bir eğitimle mümkündür.
İnsan ve çevre arasındaki etkileşimin vazgeçilmez nitelikte oluşu, çevre kavramının günümüzde kazandığı boyutlar,
çevrenin ulusal düzeyde olduğu kadar, uluslararası düzeyde de yeni yaklaşımlarla ele alınması gereğini ortaya
çıkarmıştır.
Anayasamızın 56. Maddesinde "Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi
geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir"
denilmektedir. Bu doğrultuda çevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda devlete ve vatandaşlara
çeşitli görevler düşmektedir. Çevre bilincine sahip olmayan bir insan, yaşadığı dünyayı kendisinden sonra başkalarının
da kullanacağını idrak edemez.
11. UZUNKÖPRÜ ERGENE OVASINDA YAPILAN TARIM İÇİN SWOT ANALİZİ
11.1. Güçlü Noktalar (Strengths)
· Çeltik, mısır, pancar, buğday, ayçiçeği tarla bitkileri üretimi için uygun ekolojik koşullar ve iklimin bulunması.
· Bu ürünlerin üretiminde sağlanan devlet desteklerinin olması.
· Tarımda baraj ve artezyenlerle sulama imkânlarının olması.
· İlçede çeltik, buğday ve ayçiçeği ürününü işleyen sanayi sektörünün gelişmiş olması.
· Yunanistan ve Bulgaristan'a yakın olması nedeniyle tarım, ekonomi, sosyal ve kültürel alanlarda işbirliği imkânları.
· İlerleyen teknolojiye bağlı olarak tarımsal üretim verimliliğinde görülen artışlar.
11.2. Fırsatlar (Opportunities)
· İlçenin stratejik coğrafi konumu (demiryolu, karayolu ve sınıra yakın olması) ticaret için çok önemli fırsatlar
sunmaktadır.
· Türkiye'nin AB üyeliği gerçekleştiğinde çok önemli ihracat fırsatları mümkün olacaktır.
· Rekabetçi işçilik ücretleri bulunmaktadır.
· Sağlık konusunda artan bilince bağlı olarak halkta ve üreticilerde iyi tarım uygulamalarına artan ilgi vardır.
32
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
11.3. Zayıf Noktalar (Weaknesses)
· Yüksek derecede devlet sübvansiyonuna bağlı olan ve çok fazla parçalanmış yapıda olan küçük işletmelerin
ağırlıkta olması AB uyum süreci halen devam etmekte olduğundan, AB ülkelerine olan ihracatta bazı orunların
çözülememiş olmasıdır.
· Üretimdeki verimliliği artıracak olan makineli tarımın küçük çaplı çiftlikler için yüksek maliyet yaratmaktadır.
· Yakıt, gübre, tohumluk fiyatlarındaki artışın tarım sektörünü ters oranda etkilemektedir.
11.4. Tehditler (Threats)
· Ergene nehrinin fabrika ve evsel atıklarla kirlenen suyu taşkınlarla ova toprağını da etkileyerek elektriksel iletkenlik
ve tuzlulaşma artışına neden olarak üzerinde yetiştirilen ürünlerde verim ve kalite kaybına neden olmaktadır.
· Kirli nehir suyuyla yapılan bitki yetiştirme amacıyla yapılan sulamalara bağlı olarak Ergene ovası topraklarında
tuzlulaşma ve verimsizleşme görülmektedir.
· Üreticilerin ürettikleri ürünlerin satış fiyatlarındaki istikrarsızlık vardır.
12. UZUNKÖPRÜ'DE ERGENE NEHRİNİN BİTKİSEL ÜRETİME OLUMSUZ ETKİLERİ
Türkiye'de ilk çevre kirliliği 1950'li yılların sonlarına doğru başlamış ve 1970'li yılların sonlarına doğru fark edilir hale
gelmiştir. Ülkemizde 1980 yıllardan sonra hızla artan çevre kirliliği günümüzde hayli yoğundur. Gelişmekte olan sanayinin
kısa vadeli kar hedeflerinden dolayı arıtmadan nehirlere ve göllere verdikleri atık sular, kentsel ve evsel atık sularla
birleştiğinde havzalarımızda önüne geçilmez bir kirlilik meydana getirmektedir.
Kirlenen bu havzalardan en önemlilerinden biri de, Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli illeri yüzölçümlerinin büyük bir
kısmını kaplayan Ergene Havzası'dır. İstanbul'da sanayiden kaynaklanan aşırı nüfus artışı neticesinde, İstanbul çevresine
yayılan sanayi tesisleri Çorlu ve Çerkezköy hattına kaymıştır. İlk önceleri arıtması bulunmayan bu sanayi tesisleri atık
sularını arıtmadan Ergene Havzası'nı besleyen Ergene Nehri ve yan kollarına boşaltmıştır. Sonraları yasal mevzuat gereği
arıtma tesislerini kurmuş olsalar dahi bu tesisler düzenli olarak çalıştırılmamaktadır. Buna çarpık kentleşme sonucunda
meydana gelen kentsel ve evsel atıklar ile tarımsal faaliyetlerde kullanılan suni gübre ve zirai ilaçlar eklenince, bir zamanlar
Trakya'nın can damarı olan Ergene Nehri aşırı derecede kirlenerek adeta ölü bir nehir haline gelmiştir.
Ergene Nehri kirliliğinden dolayı geçtiği tüm güzergahtaki insan ve hayvan sağlığını olumsuz etkilediği gibi, tarım
arazilerini de olumsuz yönde etkilemekte ve ekilen ürün verimini düşürmektedir. Bu çalışmanın amacıda, kirlilikten
kaynaklanan bu etkilerin boyutlarını araştırmaktır.
Ergene Havzası'nın en önemli yerüstü su kaynağı Ergene Nehri ve yan kollarıdır. Havzanın ortasından geçmekte
olan Ergene Nehri, Tekirdağ'ın Saray ilçesinin Taşpınar Tepesi civarındaki kaynaklardan doğar ve Ergene Deresi olarak
güneye doğru akarken, Çerkezköy İlçesinden gelen Çorlu Suyu ile birleştikten sonra Ergene Nehri adını almaktadır.
Ergene, kuzeyden Soğucak Dere, Poyralı Dere, Celaliye Dere birleşimi olan Lüleburgaz Çayını, Şeytan Dere, Çimenli Dere
ile Süloğlu Dere; güneyden ise Çengelli Dere, Beşiktepe Dere, Hayrabolu Dere gibi büyük yan kolları alarak batı
istikametinde akmaktadır (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi
Dairesi Başkanlığı, 2008). Ergene Nehri, Edirne'nin Uzunköprü ilçesinin 40 km güneybatısında Meriç-Adasarhanlı köyü
yakınında Meriç Nehri ile birleşmektedir. Ergene Deresi Yıldız Dağları'ndaki membadan Çorlu Suyu ile birleşim yerine
kadar 91 km, Ergene Nehri adını aldıktan sonra Meriç Nehri ile birleştiği yere kadar ise 194 km olmak üzere toplam nehir
uzunluğu 285 km'dir. Ergene Nehri'nin drenaj alanı 10730 km² olup, yıllık ortalama debisi yaklaşık olarak 28 m³ /sn'dir (Ordu
ve Demir, 2007).
Ergene Nehri'nin en önemli kolları ise; Çorlu Suyu, Soğucak Dere, Lüleburgaz Dere, Şeytan Dere, Teke Dere, Ana
Dere ve Hayrabolu Deresi'dir (Ordu Sağlam, 2005). Aşağıdaki Şekil 1.'de Ergene Nehri ve yan kolları görülmektedir.
Şekilde de görüldüğü üzere Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinin yer aldığı Trakya bölümünün büyük çoğunluğu Meriç Ergene Havzası'nı oluşturmakta olup, bu havzada bulunan irili ufaklı dere ve ırmaklar Ergene Nehri'ne dökülmektedir.
Trakya'da 10730 km²'lik bir drenaj alanına sahip olan Ergene Havzası'nın sularını, doğudan batıya Ergene Nehri
toplamaktadır. Özellikle yeraltı suyu kullanımının arttığı yaz aylarında nehirdeki kirlilik çok üst seviyelere çıkmaktadır.
Ergene Nehri'nin en önemli kollarından biri olan Çorlu Suyu; Çerkezköy, Kızılpınar, Veliköy, Velimeşe, Çorlu ve Muratlı
Belediyeleri'nin evsel atık suları ile Çerkezköy, Çorlu ve Muratlı İlçeleri sınırları dâhilindeki değişik sektörlere ait sanayi
kuruluşlarının evsel ve endüstriyel arıtılmış ve arıtılmamış atık sularını toplamaktadır. Çorlu Suyu ve Ergene Nehri'ne evsel
ve endüstriyel kökenli günde ortalama 80.000 m³ atık su deşarj edilmektedir (Ordu Sağlam, 2005).
33
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Şekil 5: Ergene nehri ve yan kolları.
Türkiye'deki endüstrileşme hareketleri sonucu, 1973 yılından itibaren Trakya'da organize sanayi bölgeleri
kurulmaya başlanmış ve bunun sonucu olarak, özellikle Ergene Havzası ve çevresinde önemli boyutlara ulaşan çevre
kirliliği ortaya çıkmıştır. Havzada I., II. ve III. sınıf tarım arazileri üzerinde sanayi bölgeleri oluşturulmuştur. Bu sanayilerin
büyük bir çoğunluğu da tarıma dayalı ve çok su tüketen sanayilerdir. Buradan kaynaklanan endüstriyel atık sular Ergene
Nehri ve yan kolları olan derelerle Saroz-Enez'e kadar uzanmakta ve tarım topraklarında tuzluluk ve çoraklaşmaya neden
olmaktadırlar. Ayrıca bu atık sular yeraltı su kaynaklarını kirletme potansiyeline de sahiptir (Ordu ve Demir, 2007).
12.1. Ergene Nehri Kirlilik Durumu
Ergene Nehri Kirliliği, Edirne İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ve DSİ 11. Bölge Müdürlüğü'nün ilgili birimlerince düzenli
olarak takip edilmektedir. Yapılan bu yüzeysel su analiz sonucuna göre Ergene Nehri'nin Çerkezköy'den Meriç Nehri'ne
kadar olan 180 km'lik kısmı kirlenmiş durumdadır. Edirne İl Çevre ve Orman Müdürlüğü'nün Ergene Nehri Akarca Köprüsü
Mevkii (İl Giriş) kalite gözlem istasyonunda 2009 ve 2010 yılında gerçekleştirdiği analizlere(T.C. Edirne Valiliği İl Çevre ve
Orman Müdürlüğü, 2010) göre Ergene Nehri;
i. Fiziksel ve İnorganik-kimyasal Parametreler bakımından; IV. Sınıf (Çok Kirlenmiş Su)
ii. Organik Parametreler bakımından; IV. Sınıf (Çok Kirlenmiş Su)
iii. İnorganik Parametreler bakımından; IV. Sınıf (Çok Kirlenmiş Su) olarak ve her üç grubun genelinde de IV. Sınıf (Çok
Kirlenmiş Su) olarak değerlendirilmektedir.
34
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Foto 18: Ergenenin sanayi ve evsel atıklarla kirli akan suları.
Bu değerlendirmeler sonucunda; Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'nin “Kıtaiçi Yüzeysel Suların Sınıflandırılması”
başlıklı 7. maddesindeki; Sınıf I: Yüksek kaliteli su, Sınıf II: Az kirlenmiş su, Sınıf III: Kirli su, Sınıf IV: Çok kirlenmiş su kalite
sınıfları göz önünde bulundurularak Tekirdağ ve Kırklareli illerinden aşırı bir kirlilik yükünde gelen Ergene Nehri'nin; I, II ve III
Sınıf suların kullanıldığı alanlarda kullanımı mümkün görülmemektedir.
Bir suyun kirli olup olmadığı bünyesinde bulundurduğu, biyokimyasal oksijen ihtiyacı, toplam askıdaki katı madde oranı,
Ph-asitlik değeri, elektriksel iletkenlik değeri, sıcaklığı, Fosfor oranı, Azot oranı, Klorür oranı, süreçteki atık su hacmi, yağ ve
gres oranına göre anlaşılmaktadır (Environment Canada, Environmental Protection Fraser Pollution Abatement North
Vancouver, 1997). Ergene Nehri'nin yukarıdaki kriterlere göre kirlidir ve bu kirlilik öncelikli olarak nehir kenarındaki sanayi
tesislerinden kaynaklanmaktadır (DSİ 11. Bölge Müdürlüğü, 2009). Ergene Nehri doğduğu yerden başlayarak sanayi
yerleşimlerinin bulunduğu Çerkezköy ve Çorlu'ya kadar temiz iken, bu yerleşim yerlerini geçtiğinde aşırı şekilde
kirlenmektedir.
Ergene Havzası, Trakya'nın en önemli tarım alanlarına ve buna ek olarak büyük bir endüstri gücüne sahiptir.
Havzanın en önemli geçim kaynağı tarımsal etkinliklerdir. Bu yüzden tarımsal su temini, yararlı kullanımlar sıralamasında
birinci sırayı almaktadır. Endüstriyel amaçlı su kullanımı endüstrilerin proses suyu, kazan suyu, soğutma suyu gibi çeşitli su
gereksinimlerini karşılamaktadır. Havzadaki endüstrilerin arıtılmış veya arıtılmamış atık suları noktasal kaynak halinde
Ergene Nehri'ne verilmektedir. Ayrıca tarım alanlarından oluşan atık sular ve havza sınırları içinde yer alan irili ufaklı
yerleşim merkezlerinin evsel atık suları da doğrudan veya dolaylı olarak Ergene Nehri'ne deşarj edilmektedir (Ordu
Sağlam, 2005).
Ergene Havzası'ndaki sanayi yoğunluğu ve buna paralel olarak artan nüfus yoğunluğu su kaynaklarının
tüketilmesini ve kirletilmesini hızlandırmıştır. Geçmişte yeraltı suyu ve yüzeysel sular bakımından zengin bir bölge olan
Ergene Havzası'ndaki sular evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilik nedenleriyle kirlenmeye maruz kalmış ve izinsiz acılan
kuyulardan su çekimleri sebebiyle yeraltı suyu miktarlarında aşırı bir azalma meydana gelmiştir. Evsel ve endüstriyel atık
suların arıtılmadan ve katı atıkların düzensiz olarak alıcı ortamları bırakılması ve bilinçsiz zirai ilaçlama ve gübreleme
sonucu yeraltı suları ve yüzeysel sular kirlenmektedir (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü,
2008).
35
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
12.2. Ergene Nehri Kirliliğinin Tarımsal Üretim Üzerine Olumsuz Etkileri
1980'li yıllardan itibaren Çorlu civarındaki yoğun sanayileşme ve endüstriyel üretimden kaynaklanan arıtmasız
deşarjın yarattığı aşırı kirlilik Ergene Nehri'nin tarımsal sulama amaçlı kullanılmasını engellemektedir. Ergene Nehri'ndeki
bu aşırı kirlilik, sularını boşalttığı Meriç Nehri'ni de etkilemekte ve böylece, Meriç Nehri'nin mansabındaki tarımsal ürünler
ile birlikte her türlü canlıyı da olumsuz yönde etkilemektedir (Edirne İl Özel İdaresi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Trakya
Kalkınma Birliği, vd., 2010).
Ergene Nehri'nden sulanan veya taşkınlar sonucu Ergene Nehri'nin kirli sularına maruz kalan tarım topraklarında
elektriksel iletkenlik oranı ve tuz değerinde bir artış olmaktadır. Ayrıca, Ergene Nehri'nin yüksek miktarlarda klor ve sodyum
içermesi, toprakta ciddi boyutlara varan sodyum ve klor birikimi oluşmasına neden olmuştur. Bu da tuzluluk ve alkalilik
sorununu ortaya çıkarmaktadır. Tuzluluk oranının fazla olması alanda ekilen ürünlerde, çimlenme ve çıkışta gecikme, bitki
boyunda kısalma, yaprak ve gövde çapında azalmalar meydana getirmiştir (Sürek, 2003).
Çakır ve arkadaşları tarafından 1997 yılında yapılan bir araştırmaya göre; Ergene Nehri'nin en kirli noktasından
alınan su ile ayçiçeği bitkisini sulamaya dayalı olarak üç yıllık bir araştırma yürütmüşlerdir. Denemenin ilk yılında ayçiçeği
bitkisinin vejetatif gelişmesinde herhangi bir sorun görülmemekle birlikte; ikinci ve üçüncü yıllarda normal su ile sulama
yapılan bitkilere göre, tohum çimlenmesi daha geç gerçekleşmiş, bitki boyu daha kısa kalmış, yaprak sayısı daha az olmuş,
gövde ve tabla çapı değerleri daha düşük çıkmıştır (Özkan ve Kubaş, 2008).
Ergene Nehri kenarındaki tarım arazilerinde kirli nehir suları nedeniyle dekara kullanılan tohumunda da artışlar
görülmektedir. Buna en iyi örnek Ergene Nehri kirliğinden direkt olarak etkilenen çeltik tarımıdır. Şöyle ki; çeltik ekiminin ilk
aylarında kirlilik nedeniyle önemli oranda çeltik tohumu canlılığını yitirmektedir, bu göz önüne alındığında dekara 5-10 kg
daha fazla çeltik tohumu atılması gerekmektedir (Özkan ve Kubaş, 2008).
Bunların yanı sıra büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde, nehir ve dere kenarında kavak yetiştiriciliğinde,
dere kenarına yakın olan ve kirli sudan etkilenen meralarda çeşitli sürdürülebilirlik sorunları ortaya çıkmakta ve ekonomik
kayıplar söz konusu olmaktadır.
Ergene Nehri kirliliğin bir diğer sonucu da tarım arazilerinin satış değerini olumsuz etkilemesidir. Ergene Nehrine
yaklaştıkça tarım arazilerinin pazar değerleri metre başına 0,071 TL/da azalmaktadır (Hurma, 2007). Önceleri Ergene
Nehri kenarındaki tarım arazileri Ergene Nehri'nden sulandığı için ve dolayısıyla sulak arazi olmasından ötürü yüksek
fiyatlara satılırken, günümüzde kirlilikten dolayı sulama yapılaması ve kirlilikten kaynaklanan verim düşüklüğü yüzünden
satış fiyatları oldukça düşmüştür.
12.3. Ergene Havzasındaki Çevresel Kirliğin Önlenmesi İçin Alınabilecek Acil Önlemler
· Ergene havzasında mevcut durumun öncelikle doğru envanterini ortaya koyan bilimsel veriler ışığında, havza
bazlı entegre yönetim planlaması yapılmalıdır.
· Sorunun çözümünde halkın katılımını sağlayan, tüm tarafların görev ve sorumlulukları belirtilen, yaptırımları
içeren, yeterli kaynak aktaran, kişi ve kurumlar arasında eşgüdümü sağlayan, geleceği doğru öngören bir
anlayışla doğru arazi ve su kullanımını planlayan, gerekli altyapının öncelikli kurulmasını hedefleyen anlayış ve
uygulamalar acilen devreye sokulmalıdır.
· Havza'da planlama, üretim ve çevre ilişkisi temelinde, ekonomik, sosyal, kültürel anlamda ele alınmalı,
sürdürülebilirlik temelinde sorunların çözümüne odaklanılmalıdır.
· Etkin bir çevre denetim sistemi oluşturulmalıdır.
· Gelecek nesillerin iyi bir çevre eğitimi ile yetiştirilmesi sağlanmalıdır.
· Sivil toplum örgütleri ile kamu kuruluşları ortak çalışmalar yürütmelidir.
· Plansız kentleşmeler yerine planlı şehir alanları oluşturulmalıdır.
· Ormanların çoğaltılması ve korunması sağlanmalıdır.
· Düzenli ve çevreci organize sanayi bölgeleri oluşturulmalıdır.
· Çöplerin kaynağında ayrıştırılması için çalışmalar yapılmalıdır.
· Kaliteli yakıtların kullanılması sağlanmalıdır.
· Çevre sorunlarının önlenmesi için devlet tarafından etkili yasalar oluşturulmalıdır.
· Çevre Ve Orman Bakanlığının kadrosu güçlendirilerek daha etkin çalışması sağlanmalıdır.
· Yerel yönetimlerin asli görevleri çevre sorunlarının çözümlenmesi olmalıdır.
·
Çevre konusunda yapılacak yatırımlar için teşvik uygulamaları başlatılmalıdır.
· Ergene Havzası bazında, katılımcı proje planlaması ve yönetimi benimsenmelidir.
· Yer altı ve yerüstü suların ve yine topraklarımızın kirlenmeden önce korunmasına yönelik önlemler alınmalıdır.
Öncelikle güncel ve sistematik veri eksikliği giderilmelidir.
· Tüm Havza'da arazi etüt ve kullanım haritalarının hazırlanarak, gereğine uygun üretim planlaması, katılımcı bir
anlayışla uygulamaya konulmalıdır.
· Havza bazlı su kullanım planlaması yapılmalı, kurumlar arasında eşgüdüm ve işbirliği sağlanmalı, akılcı ve
ekonomik su kullanımı gerçekleştirilmelidir.
· Havza'da su kütlelerinin durumu hakkında net bir görüş sahibi olabilmek için uygun bir izleme sistemi
oluşturulmalı,aynı şekilde yer altı su kullanımına bağlı yer altı su seviyesi sürekli izlenmelidir.
· Tüm belde ve diğer büyük yerleşimlerin mutlaka arıtma tesissilerini kurmaları sağlanmaları, arıtmalarda en iyi
teknolojiyi kullanarak istenilen kalite de arıtma gerçekleştirilmeli, kontrol ve denetimler gerekli sıklıkla yapılmalıdır.
· Havza'da kurulu bulunan tüm işletmelerinin arıtma tesislerinin düzenli aralıklarla, etkin bir kontrol ve denetimleri
mutlaka yapılmalı ve gereği yerine getirilmeli.
36
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
· İçme amaçlı baraj göllerinde ve yer altı su kaynakları etrafındaki koruma önlemleri etkin bir şekilde yerine
getirilmelidir.
· Madencilik ve taş ocağı işletmelerinin çevreye verdikleri zararlara karşı mutlaka önlem almaları sağlanmalıdır.
· Arıtılan atık suların, yeniden tarımda kullanılmasına yönelik gerekenler yerine getirilmelidir.
· Her şeyden önce Havza'da kirlilik azaltma programları, katılımcı bir anlayışla devreye konulmalıdır.
· Katı atık depolama alanlarının Havza'ya etkileri araştırılmalı, gerekli önlemler alınmalı, yeni kurulacak atık
depolama alanlarının Havza'ya etkileri en az olacak şekilde tespit edilmelidir.
· Gerektiğinde drenaj sularının nehirlere deşarj edilmeden önce depolanması ve arıtılarak tekrar kullanımı
sağlanmalıdır.
· Üreticilerimizin gübre, su, arazi kullanımı, kimyasal ilaç v.b kullanımlarında gerekli eğitim ve bilinçlendirme
çalışmaları yapılmalı ve uygulamaya geçmesi sağlanmalı, özellikle iyi tarım uygulamaları konusunda tüm
üreticilerimize yönelik destek ve eğitim programları devreye konulmalıdır.
· Havza'da deri, boya işletmeleri OSB'ne kaydırılarak, arıtma tesislerini kurmaları sağlanmalıdır.
Foto 19: Ergenenin üzerinde Çorlu Atıksu arıtma tesisi.
·
·
·
·
·
·
·
Küresel iklim değişikliğe senoryaların ve değişen ürün deseni göz önünde bulundurularak, ekonomik su kullanım
planlaması hayata mutlaka geçirilmelidir.
Havza'da yaşayan tüm insanlarımızda her yönü ile doğru ve uygulanabilir bir çevre bilinci ve sorumluluğu
oluşturulmalıdır.
Havza'da kurulu bulunan başta tekstil olmak üzere tüm sanayilerde, suyun geri dönüşümü sağlamaya yönelik
yatırımlara öncelik verilmeli.
Havza'da mutlak ve sulu tarım alanlarının amaç dışı kullanımına karşı kesin ve etkili önlemler ve yaptırımlar acilen
uygulanmaya konulmalıdır.
Toprak Koruma Kanunun bu anlamda doğru işlemesine yönelik kararların alınması ve konunun adeta
topraklarımızın amaç dışı kullanımını meşrulaştırıcı işleyişine karşı yasal önlemler devreye sokulmalıdır.
Yağmur sularının Havza'da yağdığı alanda toplanması hedeflenmeli ve gerekenler yapılmalıdır.
Yer altı su kaynaklarının, ilerideki gelişmeleri göz önünde bulundurularak, rezerv kaynak özellikleri dikkate alınmalı
ve kullanımları buna göre planlanmalıdır.
37
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
·
·
·
·
Havza'da kirliliği önlemede katılımcı bir anlayışla doğru bir işbirliğini de içinde barındıran entegre bir havza
kullanımı yönetimi planlamasının mutlaka egemen olması, yasal olarak gerçekleştirilmelidir. Suyu kullananların
yönetim ve planlamaya tahsil edilmesi sağlanmalıdır.
Sulama projeleri arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri ile birlikte ele alınmalı, yeterli kaynak aktarımı
da buna göre sağlanmalı.
Havzada tüm faaliyetlerin ekonomik analizleri yapılarak, alternatif üretim sektörleri de planlanmalıdır.
Özetle, sorunların çözümünde doğru tespitler ışığında doğru planlama temelinde, birlikte çözümüne odaklı,
katılımcığı esas olan gerekli kaynak aktaran, kaynakları doğru harekete geçiren bir siyasi iradenin varlığı olmazsa
olmazdır.
13. SONUÇ VE ÖNERİLER
13.1. Uzunköprü Ergene Ovasında Tarım Topraklarının Kirlilikten Arındırılması Ve Islahı Konusunda Öneriler
· Proje dahilindeki alanın girişinden başlanarak ergene nehrinin suları ve Ergene ovası tarım alanları çeşitli zamanlarda,
çeşitli yerlerden örnek alınıp güncel kirlilik durumunun Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sulama suyu ve toprak
kirlilik parametrelerine ve Avrupa Birliği kirlilik parametrelerine göre değerlendirilmesi.
· Ergene nehri sularıyla sulanan topraklarının kirlilik durumunun Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanlığının toprak kirlilik
parametrelerine ve Avrupa Birliği toprak kirlilik parametrelerine göre belirlenmesi. Su ve toprak kirlilik parametrelerine
göre:
· Tarımsal üretimde bitki ekim nöbetinin uygulanması gerekmektedir.
· Konu ile ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yürütülmesi gerekmektedir.
· Uygulanan koruma ve ıslah çalışmalarının kontrolü sağlanarak sürdürülebilirliği devam ettirilmelidir.
· Ergene nehri sularının sorunu sadece tuzluluk ve alkalilik sorunu ise;
- Sodyumun fazlalığından kaynaklanan alkalileşme sorununu giderecek, oramda dispersiyonu azaltacak, toprak
özelliklerine bağlı çeşitli bileşikler kullanılıp ve sonra yine tuzlu topraklardaki yıkama işlemleri yapılabilir.
·
Ergene nehri sularının sorunu sadece tuzluluk sorunu ise;
- Sabit drenaj sistemleri döşenerek tuzlu suların drenajı sağlanabilir.
- Küçük tavalar oluşturularak temiz suyla (çevredeki gölet suyundan) topraktan fazla tuzun çözdürülerek açılacak
drenaj sistemiyle tuzlu suyun tarladan uzaklaştırılması sağlanır.
· Ergene taşkınları sonucu etrafındaki arazilerde oluşan taban suyu yüksekliği nedeniyle drenaj sorunu; aynı
problemlere sahip ABD'nin Kuzey Dakota Eyaletinde bulunan ve her yıl su taşkınlarına uğrayan Redriver nehri
ovasında olduğu gibi, aşağıda fotoğraf ve şekillerde verildiğine benzer drenaj sistemleriyle mutlaka çözülmeli.
Foto 20 ve 21: Ergene ovasında taban suyu yüksek tarım alanlarının ıslahında aşağıda görüldüğü gibi drenaj
çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır.
38
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Şekil 6 ve Foto 22: Taban suyu yüksek Ergene ovasındaki tarım alanlarının ıslahında aşağıdaki şekil ve
fotoğrafta görüldüğü gibi drenaja ihtiyaç duyulmaktadır.
·
·
·
Organik ve iyi tarım uygulamalarının ve tasarruflu sulama metotlarının teşvik edilmesi,
Erozyonla mücadele çalışmalarının etkin bir şekilde yapılması,
Çevre il ve ilçelerden Ergene nehrine katılan suların arıtılmış atık su niteliğinin kontrolleri yapılarak nehrin kirleticilerinin
verdiği zararın en aza indirilmesi gerekmektedir.
· Çevre il ve ilçelerden Ergene Nehrine katılan suların kirletici unsurlarının belirlenerek kirlilik parametreleri ölçüsünde
caydırıcı cezai işlem uygulamasının yapılmasına destek sağlanmalı.
·
Ergene Havzasında ortaya çıkan ve gelecekte muhtemelen sınırları genişleyecek olan tuzluluk ve drenaj
sorunlarının çözümü için acil eylem planı hazırlanmalıdır.
·
Sorunların çözüme kavuşturulabilmesi için tarımsal alt yapı yatırımlarının gecikmeden uygulamaya konulması ve
bu çalışmaları etkin yürütecek drenaj biriminin kurulmasına ihtiyaç vardır.
·
Yörede ortaya çıkan Drenaj ve Tuzlanma sorunlarının çözüme kavuşturulabilmesi için tarla içi drenaj tesislerinin
kurulmasına ihtiyaç vardır.
·
Toprak analizleri daima yapılmalıdır.
·
Sulama suyunun kalitesine dikkat edilmelidir.
·
Sulama suyunun uygun zaman ve miktarda verilmesine çok önem verilmelidir.
·
Sulama yöntemleri iyi seçilmelidir.
· Sulama yapılan alanlarda drenaj kanalları olmalıdır.
· Çiftçilerin toprak işleme ve su kullanımı konusunda eğitimi sürekli olmalıdır.
· Ergene nehri sularının kirlilik parametrelerine göre: özellikleri belirlendikten sonra başka parametrelerde de sorun
varsa onların giderilmesine yönelik önlemler alınmalıdır.
- Toprakların kirlilik parametrelerine hangi sorunun varlığı mevcutsa o sorunu gidermek için önlemler alınmalıdır.
- Ergene nehri sularının kirlilik parametrelerine göre dere yatağının temizlenmesi ve ıslahı yapılabilir.
- Ergene nehri sularının kirlilik parametrelerine göre dere yatağı üzerine çökeltme havuzları yapılarak suyun akısı
sağlanabilir.
- Ergene nehri sularının kirlilik parametrelerine göre çeşitli amaçlar için filtre sistemi uygulanıp kontrolü sağlanabilir.
· Kirletici unsurların her geçen gün giderek artmasına neden olunan tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasının önüne
geçilmeli.
· Tarımsal üretim yapılan alanlarda, ihtiyaçdan daha fazla gübre uygulamalarından kaçınılmalı ve mümkün olduğunca
organik kökenli gübre uygulamalarına özen gösterilmelidir.
· Çeşitli özellikte kirletici unsur yaratan tarım ilaçlarının kullanımına çok özen gösterilmelidir.
· Kirletici faktörlerin özellikleri belirlenmeli, yakın ve uzak çevrelerdeki su ve toprak kirliliğine etkileri tespit edilmelidir.
· Yapılacaklar doğrultusunda bölge halkı, çiftçiler ve uygulamaya dahil olacak kurum ve kuruluşların bilgilendirmesi
yapılacak seminer ve panellerle yapılmalıdır.
· Tarımsal üretimde sürdürülebilir tarım kapsamında tuzluluğa toleranslı bitkilerle uygun nöbetinin uygulanması
gerekmektedir.
39
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
14. KAYNAKLAR
Anom. 2008/1/EC. (2008). Directive 2008/1/EC of the European Parliament and of the Council concerning integrated
pollution prevention and control.
Alparslan ve Kapdan. (2005). Application of anaerobic–aerobic sequential treatment system to real textile wastewater
for color and COD removal. Enzyme and Microbial Technology , 273–279.
Barlas, B. (2000). Türkiye'de Çevre Kirlenmesi Öncelikleri Sempozyumu III. Endüstriyel Atıksular için Renk
Parametresi Önerisi (s. s. 213 – 220). Gebze: TÜBİTAK.
Batıbay, A. (2008). Tekstil endüstrisi atıksularından ozonlama ile KOİ ve renk giderimi. İstanbul: Yıldız Teknik
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı.
Brooks Riley and Taylor. (2006). Water quality of effluent-dominated ecosystems: ecotoxicological, hydrological, and
management considerations. Hydrobiologia , 365-379. Meriç Ergene Havzası Endüstriyel Atıksu Yönetimi Ana Plan
Çalışması Final Raporu Kasım 2010 218/222
Candeğer, O. (2010). Dünden Yarına Trakya'da Yeraltı Suları Konferansı. Babaeski.
Conservation and Recycling. (2007). Recycling of wastewaters of textile dyeing industriesusing advanced treatment
technology and cost analysis—Case studies, Resources. Ranganathan K., Karunagaran K., Sharma D.C. , 306-318.
Çınar, Ö. ve diğ. (2008). Ergene Havzasına Deşarj Eden Seçilen Endüstriyel Atıksu Arıtma Tesisleri Çıkışlarında ve
Havzadaki Alıcı Ortamlarda Renk Parametresi Değerlerinin Belirlenmesi ve Verilerin Değerlendirilmesi-Nihai Rapor.
Ankara, Türkiye: T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü.
Crane, M. (2003). Proposed development of Sediment Quality Guidelines under the European Water Framework
Directive (s. 195-206). içinde Toxicology Letters.
ÇOB. (2010, Temmuz). Ergene Havzasında 28/06-02/07/2010 Tarihleri Arasında Gerçekleştirilen İzleme Ve Kontrol
Çalışması Hakkında Bilgi Notu. Çevresel Etki Değerlendirilmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü İzleme ve Kontrol
Dairesi Başkanlığı, ÇYGM Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı, DSİ Jeoteknik Hizmetler ve YAS Dairesi
Başkanlığı.
ÇOB. (2009). Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planı Plan Açıklama Raporu. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Trakya Kalkınma Birliği.
Dağdeviren, Ş. 2007. Çorlu ve Civarındaki Topraklarda Ağır Metal Konsantrasyonunun Belirlenmesi ve Sonuçlarının
Yapay Sinir Ağları ile Değerlendirilmesi. Edirne: Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Bilimleri Anabilim
Dalı.
Dalkılıç ve Harmancıoğlu. (2008). Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifinin Türkiye'de Uygulama Olanakları. TMMOB 2.
Su Politikaları Kongresi. Ankara: TMMOB.
DSİ 11. Bölge Müdürlüğü, 2009. Ergene Nehri 2003-2008 Yılı Kalite Gözlem Çalışmaları, s.19, Edirne.
DSİ. (2010). Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü. 2010 tarihinde http://www.dsi.gov.tr adresinden alındı
DSİ ve diğ. (2010, Haziran 2). Ergene Havzası Sorunları ve Çözüm Önerisi Toplantısı. Ankara: Çevre Yönetimi Genel
Müdürlüğü, ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğ, DSİ Genel Müdürlüğü, Tekirdağ İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, İMP
Koordinatörlüğü.
Edirne İl Özel İdaresi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Trakya Kalkınma Birliği, vd., 2011. PlanAçıklama Raporu ve
Plan Hükümleri, 1/25.000 Ölçekli Edirne İl Çevre Düzeni Planı, s.39, Edirne.
Edirne İl Tarım Müdürlüğü, 2010. 2009 Yılı Çalışma Raporu, s.28-31, Edirne.
Environment Canada, Environmental Protection Fraser Pollution Abatement North Vancouver, B.C.,1997. Technical
Pollution Prevention Guide for Dairy Processing Operations in the Lower FraserBasin, Fraser River Action Plan, p.40,
West Esplanade- North Vancouver Canada.
Environmental Monitoring and Assessment,. (2005). Water quality assessment and modeling of an effluentdominated stream, the Notwane River, Botswana. Mladenov N., Strzepek K., Serumola E.M. , 97-121.
Eylem Planı. 2008. Meriç-Ergene Havzası Koruma Eylem Planı. Ankara: T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre
Yönetimi Genel Müdürlüğü.
Franzen, D. 2012. Managing Saline Soils in North Dakota. SF-1087. NDSU, Fargo, USA.
Gönenç, E. 2006. Sürdürülebilir Havza Yönetimi, Cilt 1: Havzalarda Doğal ve Sosyoekonomik Sistemin Özellikleri.
İstanbul: İGEM Araştırma ve Danışmanlık
Görmez, K., 2007. Çevre Sorunları, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara.
Güneş Hepsağ, E. (2009). Havzalar için Zehirlilik Parametresi ile Deşarj Etki İndeksi Geliştirilmesi”. İstanbul: İ.T.Ü, Fen
Bilimleri Enstitüsü, Çevre Bilimleri ve Mühendisliği Anabilim Dalı.
Hurma H. 2007. Çevre Kalitesinin Tarımsal Arazi Değeri Üzerine Etkilerinin Analizi: Trakya Örneği. Namık Kemal
Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Anabilim Dalı, Doktora Tezi, s. 113, Tekirdağ.
http://www.edirnekulturturizm.gov.tr/TR,76445/uzunkopru-ilcesi.html
http://uzunkopru.meb.gov.tr/www/ilcemizin-cografi-yapisi/icerik/14
http://www.csb.gov.tr/dosyalar/images/file/izleme-rehberi.pdf
http://www.cevreonline.com/cevrekr/cevresorunlar.htm
http://www.corluderiosb.org.tr/default.asp?page=content&page_id=88
www.cevreorman.gov.tr
www.saglik.gov.tr
40
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Karakaya ve diğ. (2003). Deşarj Standartları Uygulamasında Açmazlar: Ergene Nehri Örneği. V. Ulusal Çevre
Mühendisliği Kongresi. Ankara: TMMOB Çevre Mühendisliği Odası.
Kocaman, H., Koldere Akın, Y., Oğuzhan, A. 2011. Karadeniz Fen Bilimleri Dergisi / The Black Sea Journal of
Science ISSN: 1309-4726FABA 2011 SYMPOSIUM SPECIAL ISSUES Yıl/Year:3 Cilt/Volume:2
Sayı/Number:5Sayfa/Page 89-104
Master Plan. 2008. Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı. Çevre ve Orman Bakanlığı.
Meriç Ergene Havzası Endüstriyel Atıksu Yönetimi Ana Plan Çalışması Final Raporu Kasım 2010 220/222
Ordu, Ş. and Demir, A. 2007. Determınation of Water Quality of Ergene River by Planning
Envıronmental Informatİon System, Sigma Journal of Engineering and Natural Sciences,
Vol.(Cilt) 25, Issue(Sayı) 1, p. 101, İstanbul.
Ordu Sağlam, Ş. 2005. Ergene Havzasındaki Yüzeysel Su Kirlenmesinin Çevre Bilgi Sistemi Yardımıyla İzlenmesi ve
Kontrol Yöntemlerinin Geliştirilmesi. Yıldız Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği Anabilim
Dalı, Doktora Tezi, s. 39, İstanbul.
Özkan, E. ve Kubaş, A., 2008. Ergene Havzasındaki Kirliliğin Sosyo Ekonomik Etkileri, 5. Dünya Su Forumu Bölgesel
Hazırlık Süreci Türkiye Bölgesel Su Toplantıları-Havza Kirliliği Konferansı Bildiri Kitabı, DSİ 2. Bölge Müdürlüğü, s.
18, İzmir.
Revizyon Çevre Düzeni Planı. (2009). 1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni
Planı. T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı.
Sazak, Ş. (1999). İstanbul Sanayinin Desantralizasyonu ve Bunun Trakya Bölgesine Etkisinin Çorlu-Büyükkarıştıran
Sanayi Alanında Değerlendirilmesi . Edirne: 21. Yüzyılın Eşiğinde Trakya'da Sanayileşme ve Çevre Sempozyumu III.
SKKY. (2004). Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği (SKKY), 31.12.2004 tarih ve 25867 sayılı Resmi Gazete (Değişik: RG13/02/2008-26786). T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı.
Sürek, H. 2003. Ergene Nehri Kirliliğinin Çeltik Tarımına Olan Etkisi, HASAD Aylık Gıda, Tarım ve Hayvancılık Dergisi,
Yıl 18, Sayı 213, Mart 2003, s. 70-71, İstanbul.
Süzer, S. 2000. Effects of conventional and biological agricultural systems on soil organisms and productivity. 2'nd
International Symposium on New Technologies for
environmental and Agro Uplications. Tekirdağ.
Süzer, S. 2001. Sürdürülebilir ve Geleneksel Tarım Sistemlerinin Toprak Verimliliği ile
Ekosistem Üzerine Etkileri.
VI. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, 5-8 Ekim 2001
Bodrum. Sayfa 219-228.
Süzer, S. 2003. Trakya Koşullarında Sürdürülebilir Tarımın Toprak Verimliliği ve
Ekosistemin Korunmasına
Etkileri. 15-16 Mayıs 2003, Keşan Sempozyumu.
Süzer, S. 2006. Bitkisel Üretimde Sürdürülebilir Tarım Teknikleri. Tarım Market. Yıl: 1,
Sayı:3: Sayfa: 30-44.
Süzer, S. 2006. Trakya Koşullarında Sürdürülebilir Tarım Teknikleri ve Ekosistemin
Korunması. Renkly Tarım
Dergisi, Sayı:1:12-15.
Süzer, S. 2006. Ekolojik (Organik) Ayçiçeği Tarımı. Gıda2000 Teknoloji ve Tarım dergisi.
Sayı:78:36-41.
Süzer, S. 2006. Trakya Koşullarında Sürdürülebilir Tarımın Toprak Verimliliği ve
Ekosistemin Korunmasına Etkileri.
Renkli Tarım. Sayı: 1:12-15.
Süzer, S. 2008. Tarım Arazilerinde Görülen Su ve Rüzgar Erozyonuna Karşı Alınacak Önlemler. Hasad Bitkisel Üretim
Dergisi. Aralık 2008. Yıl:24, Sayı:283. S: 82-86.
Süzer, S. 2008. Kanola Tarımının Önemi ve Ekim Nöbetindeki Faydaları. Hasad Bitkisel Üretim Dergisi. Eylül 2008.
Yıl:24, Sayı:280. S: 82-86.
Süzer, S. 2008. Anız Yangınlarının Tarım Arazileri ve Çevreye Zararları. Hasad Bitkisel Üretim Dergisi. Temmuz 2008.
Yıl:24, Sayı:278. S: 88-92.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, 2008. Meriç-Ergene HavzasıKoruma Eylem
Planı, s. 64-65, Ankara.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Su ve Toprak Yönetimi Dairesi Başkanlığı. 2008.
Atık Su Arıtımı Eylem Planı (2008–2012), s. 91, Ankara.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı. (2009). Türkiye'de Temiz Üretim Uygulamalarının Yaygınlaştırılması için Çerçeve
Koşulların ve Ar-Ge İhtiyacının Belirlenmesi. Ankara
T.C. Edirne Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, 2010. Ergene Analiz Raporu 2009 ve 2010, s.1-5, Edirne.
Topal, O. (2000). Ergene Nehri'nin Kirlilik Durumunun İncelenmesi. Gebze: Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü.
Yıldız ve Dişbudak. (2006). AB Su Çerçeve Direktifi ve Havza Yönetimi Bağlamında AB Ortak Tarım Politikasında Su
Yönetimi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Türktarım Dergisi , 64-71-167.
41
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Zahireciler Sitesi Uzunköprü 22200 - Edirne - Türkiye
Tel: 0(284) 513 10 18 Faks: 0(284) 513 18 52
web: www.uzunkoprutb.org.tr e-mail: [email protected]
42
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Sibiu - Romanya Gezisi
Sibiu - Romanya Gezisi
43
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Sibiu - Romanya Gezisi
Sibiu - Romanya Gezisi
44
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Sibiu - Romanya Gezisi
Sibiu - Romanya Gezisi
45
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Sibiu - Romanya Gezisi
46
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
47
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
PROJELERİMİZ
UZTB, Uzunköprü ilçemiz ve Trakya bölgemizdeki hizmet alanında, vizyonu doğrultusunda tarımsal üretim ve
ekonominin gelişmesine yönelik çalışmalar da yapmaktadır. Ulusal ve uluslararası düzeyde oda ve borsalar ile ilişkiler
kurarak geliştirmek ve böylece üyelerinin kurumsal ve ticari kapasitelerinin artmasını sağlamak, UZTB’nin öncelikli
hedefleri arasındadır.
UZTB, üreticilerimizin bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi amacıyla üniversiteler ve tarımsal araştırma enstitüleriyle
proje ve işbirlikleri geliştirmektedir. Bu bağlamda, 2013 yılı UZTB’nin Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile ilk
proje işbirliğini gerçekleştireceği yıl olacaktır.
Yerel ve uluslararası projelerin yanı sıra kurumsal kapasitesini arttırmak üzere de çalışmalar yürüten UZTB, 2012
yılında Trakya Kalkınma Ajansının sağladığı proje hibesiyle, Meclis Üyeleri ve personeline “Stratejik Plan Hazırlama
Eğitimleri” vermiştir.
Avrupa Birliği Projelerimiz
Uluslararası düzeyde, UZTB’nin ilk işbirliği projesi, Türkiye ve AB Sivil Toplum Diyaloğu-II kapsamındaki Tarım ve
Balıkçılık başlığı altında 115 bin Euro’luk bütçe hibesi almış olan “Uzunköprü Tarımsal Sanayi Geliştirme Projesi”
olmuş, 18 aylık proje süreci 2012 itibarıyla başarıyla tamamlanmıştır. Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası tarafından
yürütülmüş olan bu projeye UZTB ve Bulgaristan’ın Haskova Ticaret ve Sanayi Odası ortak kuruluşlardır.
Projenin web sitesi: http://www.uhabtsgp.com/haberdetay.aspx?haberid=117
UZTB 2013 yılında, TOBB ve EUROCHAMBRES ortak projesi olan “AB-Türk Odaları İşbirliği Forumu” (ETCF-II)
çerçevesinde, Yunanistan’ın Kavala Ticaret Odası, Romanya’nın Sibiu Ticaret, Sanayi ve Tarım Odası ve yerel ortağı
Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte, “Ergene Havzasındaki Tarım Topraklarının Islahı” konulu bir AB
Projesini hayata geçirecektir.
UZTB, yine 2013 yılında, IPA Türkiye-Bulgaristan Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında, Bulgaristan’ın Burgaz
kenti - Yeşil Burgaz Vakfı (The Greener Bourgas Foundation) ile AB Proje Ortaklığı yürütecektir.
48
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Toprak Tahlil Laboratuvarımız
Toprak örneği almak için şekilde
görülen sonda, burgu veya bel kürek
kullanılır.
Toprak örnekleri tarlanın, meyve
bahçesinin veya seranın bir ucundan
diğerine uzanan düz bir hat üzerinden
alınmayıp, şekilde gösterildiği gibi
zigzag bir çizgi üzerinde 15-20 adımda
bir alınmalıdır.
Tek yıllık tarla bitkileri veya sebze
yetiştirilecek alanlardan toprak örneği
alınırken zigzag hattın köşelerindeki
her noktadan V harfi şeklinde 30 cm.
derinliğindeki çukur açılır, daha sonra
bu çukurun bir yüzeyi düzeltilerek bu
yüzeyden 3-4 cm. kalınlığında bir
toprak dilimi alınır. Alınan topraklar bir
plastik kovada biriktirilir.
49
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Meyve bahçeleri ve bağlardan 0-30cm.
ve 30-60 cm. olmak üzere iki farklı
derinlikten şekilde açıklandığı gibi toprak
örneği alınır. Alınan bu topraklar farlı bir
plastik kovada biriktirilir.
Her noktadan aynı şekilde alınan toprak
örnekleri kova içerisinde iyice karıştırılır.
Bu karışımlardan en fazla 1 kg. toprak
örneği iri taş, çöp ve diğer yabancı
maddelerden temizlenerek ayıklanır,
etiketlenerek bir torbaya konulur ve
laboratuara ulaştırılır.
TOPRAĞI ANALİZ ETTİRMEDEN GÜBRE KULLANIRSAK NE OLUR?
- Bitkinin ihtiyacından daha az gübre kullanılabilir; Bu durumda bitkiler yeterince beslenemediklerinden iyi
gelişemezler ürün azalır, alınan ürün gübre parasını bile karşılayama bilir.
- Bitkinin ihtiyacından fazla gübre kullanılabilir; Bu durumda fazla gübre toprağa ve ürünü olumsuz etkiler, fazladan
atılan gübrenin parası ziyan olur.
- Yanlış cins gübre kullanılabilir; Bu durumda ürün azalabilir, yatabilir veya kuruyabilir, böylece gübreye verilen para
boşa gitmiş olur.
- Yanlış zamanda ve yanlış şekilde gübre kullanılabilir; Bunun sonucu olarak gübreden beklenilen yarar
sağlanamayabilir.
NERELERDEN TOPRAK ÖRNEĞİ ALINMAZ?
Toprak örneği alınacak alan belirlendikten sonra toprak almak için küreğin batırıldığı nokta eğer;
- Harman yeri veya hayvan yatmış yer ise,
- Önceden gübre yığılmış yer ise, hayvan barınaklarına yakın yer ise,
- Sap kök veya yabani otların yığın halinde yakıldığı yer ise,
- Hayvan gübresinin bulunduğu yer ise,
- Tarlanın tümsek veya su birikmesi olan çukur noktaları ise,
- Sıraya ekim yapılan ürünlerde sıra üzeri ise,
- Binalara yakın alanlar ise,
- Gübreleme yapılan yerlerde 4 ay, kireçleme yapılan yerlerde 12 aydan önce,
- Özellikle meyvecilik, kavakçılık gibi ağaç yetiştirmek için ayrılan araziler hariç, tarlada bulunan birkaç ağacın
altından toprak örneği alınmaz.
50
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
51
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Ürün Tahlil Laboratuvarı
Hububat alımlarında alım kriterlerinin en kısa sürede belirlenmesi, hem alıcı hem satıcı açısından oldukça önemlidir.
Bu kriterler için harcanan zaman, kârlılıkla doğru orantılı olup, kullanıcılar için "işlem kolaylığı" her zaman aranan bir
özelliktir. Bu alım analizleri için genellikle geniş kapsamlı bir laboratuvar kurulumu yapılmalı ve eğitilmiş personel
tarafından idare edilmelidir.
Bu kalite kriterleri, ürünlerin depolama özelliklerine etki eden özellikleri (Hektolitre Ağırlığı), rutubet oranları, protein
miktarları, yağ oranları, buğdaylar için gluten, sedimantasyon ve enerji değerleridir. Tüm analizlerin yapılması uzun
süre almakta ve kalite belirlemesinde ciddi zaman kayıplarına sebep olmaktadır. Gelişen teknoloji, bu zaman
kayıplarını ortadan kaldıracak olanaklar sağlamıştır ve gıda sektöründe bir devrim niteliği taşımaktadır.
Uzunköprü Ticaret Borsası Ürün Tahlil Laboratuvarında, deneyimli ziraat mühendislerimiz çağdaş cihazlarımız ve
donanımla hizmet vermektedir.
ÜRÜN LABORATUVARIMIZDA KULLANILAN CİHAZLAR
Rutubet-Protein-Hektolitre Analizi
Bu cihaz, herhangi bir öğütmeye gerek olmadan, tüm tanede
tüm belirtilen özelliklerin elde edilmesini sağlayarak hem
alıcı hem satıcılara büyük fayda sağlamakta, ayrıca
üreticilerin girdilerini depolama konusunda efektif
davranmaları için fırsat sunmaktadır.
Özellikleri ve Faydaları:
Buğday, arpa, mısır ve daha birçok üründe, öğütmeye gerek
duymadan 45 saniyede;
Protein
Rutubet
Hektolitre Ağırlığı
Gluten
Sedimantasyon
Sertlik
Alveograf Enerjisi
Kullanımı kolaydır ve eğitimli personelin analiz yapma
mecburiyeti yoktur.
Herhangi bir kimyasal ya da özel kap gerektirmez.
Entegre yazıcısı ile sonuçlar çıktı olarak alınabilir veya
doğrudan bilgisayar bağlantısı yapılabilir.
Standart kalibrasyonları mevcuttur ve teknik standart
gerekliliklerinin tümüne sahiptir.
Toz geçirmezdir ve soğutma fanı yoktur. Bu yönden oldukça
güvenlidir.
Teknik Özellikleri:
Güç Kaynağı
:115 veya 230 V 50/60 Hz.
Boyutlar
:330 x 390 x 450 mm.
Net Ağırlık
:31 kg.
Analiz Süresi
:45 saniye
Dalgaboyu Aralığı :1100 - 1400 nm.
Filtre Sayısı
:Maksimum 12
Tarama Sayısı
:100 tarama / örnek
Ürünler
:Tüm tahıllar ve yağlı tohumlar, malt,
bezelye, fasulye, vb. (Opsiyonel)
Parametreler
:Protein, Rutubet, Yağ, Hektolitre
Ağırlığı, Nişasta, Selüloz, vb. (Opsiyonel)
Uyumlu Standart :AACC 39-25, OIML RI 59
52
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Kombine Değirmen
Buğdayın öğütülebilme yeteneğini değerlendirmede, unun
kül miktarı, rengi ve eleklerde tıkanma yapmadan öğütme
yeteneğine sahip bir değirmen kullanılması alınan un
numunesinin kullanılabilir olması açısından tercih edilir.
Kombine değirmen tavlı ve tavsız buğday numunelerini
öğüterek rüzgâr paleti sistemi sayesinde eleme yapar ve
kepek üzerinde kalan unu kepekten ayırır. Öğütülen un
numunesi ve kepek değirmen üzerinden kayıpsız
alınabilmektedir. Bu sayede değirmenden alınan un
numunesi ve kepek tartılarak randıman hesabı kolayca ve
doğru olarak yapılabilmektedir.
Buğdayın verebildiği un yüzdesinin üzerinde un almaya
çalışmak un numunesinin içerisindeki kepek miktarını
arttırmaya yol açar. Bunun sonucu, undaki kül miktarı
indeks değeri, gluten miktarı ve hamur direnci artar. Doğru
olan, bir değirmenin randımanının belirtilmesi değil,
kullanılan buğdayın un veriminin belirlenebilmesidir. Buğday
üzerinden buğdayın verebileceği kadar un almak diğer
deneylerde doğru sonuçlar almak açısından önemlidir.
Teknik Özellikleri :
Derinlik
:75cm
Genişlik
:30cm
Yükseklik
:70cm
Voltaj
:380Volt
Elek
:180ile 200 mikron ( Opsiyonel)
Çekiçli Tip Laboratuvar Değirmeni
İyi üretim elde edebilmek için yapılan ön analizlerde en
önemli nokta, yapılacak analize göre en uygun numuneyi
elde etmektir. Belli analizler için belli öğütme esasları
belirlenmiş olup dünya standartlarınca onaylıdır. Bu
esaslara bağlı olarak, Perten Instruments tarafından
üretilmiş LM 120 ve 3100 model değirmenler, Gluten
Analizleri, Düşme Sayısı Analizleri ve NIR Analizleri için
tüm yığını temsil eden en uygun numuneyi hazırlamak için
onaylanmıştır.
LM 3100 ise LM 120'den farklı olarak ses geçirmez bir
metal gövde içerisine oturtulmuştur ve numune alımı
torbadan değil, yaylı siklonundan yapılmaktadır. İki
değirmen de dakikada 16.800 devir yapan motorla
çalışmakta olup öğütülen örneğin cinsine ve istenilen
numune büyüklüğüne göre elek seçenekleri mevcuttur.
53
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Gluten Miktarı ve Kalitesi
Gluten, buğday unu proteinlerinin yaklaşık %78 - 85'lik kısmını
oluşturan, glutenin ve gliadin yapılarından oluşmuş proteindir.
Gluten, unun hamur oluşturma özelliğini sağlayan ve elastik
yapıyı oluşturan proteindir ve hem ticari hem anatomik açıdan
en önemli kriterlerden biridir. Buğday yapısında bulunan diğer
proteinlerden albumin suda erirken globulin tuzlu suda
erimektedir. Bu yüzdendir ki yıllar boyunca undaki gluten miktarı
ölçümü "elde yıkama" metodu kullanılarak yapılmıştır. Perten
Instruments, geliştirdiği Glutomatik Sistem cihazlarıyla bu
yıkama işlemini otomatik bir şekilde doğru ve hassas yapma
olanağını sunmuş, bunun yanında gluten zayıflığını belirleme
amacıyla dakikada 6000 devir yapan Centrifuge (Index) cihazını
ve kuru gluten miktarının hızlı ölçülebilmesi amacıyla Glutork
cihazını geliştirmiştir.
Glutomatik Sistem, dünya standartlarınca onaylanmış tek gluten
analiz sistemidir.
Özellikleri ve Faydaları:
5 dakika 20 saniyede yaş gluten ölçümü ve çift örnekle aynı
anda çalışabilme imkânı sağlar.
Sadece 1 dakikada güçlü/zayıf gluten ayrımı yapma olanağını
sunar.
Tüm sistemden geçen örneğin, yaş gluten/kuru gluten/indeks
değerleri 10 dakikadan kısa bir sürede alınır.
Tekrarlanabilir ve karşılaştırılabilir olması amacıyla tam olarak
kalibre edilmiştir.
Teknik Özellikleri:
Glutomatic 2200:
Güç Kaynağı
: 115 veya 220 V 50/60 Hz.
Güç Tüketimi
: 185W
Boyutlar
: 330 x 350 x 320 mm.
Net Ağırlık
: 24 kg.
Standartlar
: AACC 56/81B, ICC 107/1, ISO/DIS 3093
Centrifuge 2015 (Index):
Güç Kaynağı
Güç Tüketimi
Boyutlar
Net Ağırlık
Standartlar
Glutork 2020:
Güç Kaynağı
Güç Tüketimi
Boyutlar
Net Ağırlık
Standartlar
: 115 veya 220 V 50/60 Hz.
: 90W
: 220 x 265 x 165 mm.
: 9 kg.
: AACC 56/81B, ICC 107/1, ISO/DIS 3093
: 115 veya 220 V 50/60 Hz.
: 840W
: 190 x 250 x 100 mm.
: 2 kg.
: AACC 56/81B, ICC 107/1, ISO/DIS 3093
Laboratuvar analizlerinin başarısı örnek almaya doğrudan
bağlıdır. Analizi yapılan örnek, alındığı yığının özelliklerini tam
olarak temsil etmiyorsa, yapılan analizlerinin doğruluğundan
emin olamayız. Bu nedenle örnek alma işleminin standart
yöntemlerle ve titizlikle yapılması gerekmektedir. Örnek alımında
dikkat edilecek hususların başında homojenlik gelmektedir.
Kamyon veya traktör kasalarının farklı bölümler ve
derinliklerinden alım yapılmalıdır. UZTB Ürün Tahlil
Laboratuvarımızda otomatik numune sondası sayesinde;
otomatik kumanda yöntemiyle istenilen derinlikte sağa ve sola
hareket ederek hava akımıyla yaklaşık 1 litrelik numune
alınabilmektedir. Kasaya zarar vermemesi için tabanı
hissedebilen özel güvenlik mekanizması bulunmaktadır.
54
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
Protein Kalitesini Belirlemek
UZTB Ürün Tahlil Laboratuvarımızda, Şimşek
Laborteknik cihazla altı numune doğrudan ve
zamanlı çalkalama olarak iki sistemde
çalkalanarak işlem görmektedir. Cihaz ile
birlikte 100 ml skalalı 40 adet sedim tüpü, 3
takım 25-50 ml otomatik pipet mevcuttur.
Yağ Tahlil Laboratuvarımız
UZTB Yağ Tahlil Laboratuvarımızda, OXFORD
MQC cihazla ayçiçek, kanola ve küspenin yağ
ve nem oranı ölçülerek üyelerimizin ve
üreticilerimizin hizmetine sunulmaktadır.
55
UZUNKÖPRÜ
ÇEVRE EYLEM PLANI
www.uzunkoprutb.org.tr
56
Bu proje Avrupa Birliği ve
Türkiye Cumhuriyeti Tarafından
finanse edilmektedir.
Bu Bilgilendirici Proje Broşürü
Avrupa Birliği'nin katkılarıyla oluşturulmuştur.
Bu bilgilendirici broşürün içeriği yalnızca Uzunköprü Ticaret Borsası,
Romanya Sibiu Ticaret Sanayi ve Tarım Odası, Yunanistan Kavala
Ticaret ve Sanayi Odası ve Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Oda'larının
sorumluluğundadır ve AB 'nin resmi görüşlerini yansıtmamaktadır.
PROJE NO: TR0135.03-02/28
This Informative Project Brochure has been produced with the
assistance of the European Union
The content of this Informative Project Brochure is the sole
responsibility of Uzunkopru Commodity Exchange,
Sibiu CCIA-RO, Kavala CCI-GR and Uzunkopru CCI-TR
and Can in no way be taken to reflect the views of the
European Union
V
EIIIME HTHPIO
KAVALA CHAMBER OF COMMERCE
CIA Sibiu
TOBB