HCV PCR ve Doğrulama İstem Formu

S2
ROSSINI’NIN BAŞYAPITI KÜLKEDISI
OPERASI TÜRKIYE’DE ILK KEZ
İSTANBUL’DA SAHNELENIYOR
S3
İSTANBUL BALE YARIŞMASI’NIN
YANINA BU YILDAN ITIBAREN
BIR DE FESTIVAL EKLENIYOR
ANKARA | İSTANBUL | İZMİR | MERSİN | ANTALYA | SAMSUN
S3
DOB ÇİN’DE TÜRK KÜLTÜRÜ YILI’NI
MEVLANA’NIN ÇAĞRISI ILE KAPATIYOR
SAYI 22 ŞUBAT - MART 2014 İKİ AYLIK KÜLTÜR VE SANAT BÜLTENİ
DEVLET OPERA VE BALESİ
TARİHİNİN EN YOĞUN SEZONUNU YAŞIYOR
D
evlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Rengim Gökmen,
gazetemiz için yapmış olduğu açıklamada; “kurumun tarihinin en yoğun
sezonunu yaşadığını ve geniş bir seyirci kitlesine ulaştığını” belirterek, “ulusal
ve uluslararası ölçekte strateji ve sanat politikaları ile genel hedeflerimizi güçlendirerek
sürekli gelişim gösteriyoruz” dedi.
Seyirci sayısındaki artışa vurgu yapan Gökmen; “Devlet Opera ve Balesi, 2009 yılında
300 bin 552 olan seyirci sayısını, 2012-2013 sanat sezonunda toplam 442 bin 849 seyirciye
ulaştırdı. Her Müdürlüğümüzdeki iddialı prodüksiyonlarla seyirciyle buluşan Devlet
Opera ve Balesi’nin pekçok eseri kapalı gişe oynamaktadır” ifadesinde bulunarak; “Opera
ve Bale sanatlarının sahnelenmesine uygun olan ve aktif olarak kullanmakta olduğumuz,
yurt genelindeki 9 yerleşik sahnedeki koltuk sayısı artırılarak 4 bin 900 koltuk sayısına
ulaşmıştır” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Sevginin Bedeli
Kont Dracula
Aşk İksiri
Opera ve Balede yerli eser rekoru
Opera ve bale sanatlarını ulusal ve evrensel boyutuyla halkımıza yansıtabilmek, ülkemizin kültür birikimlerini değerlendirmek, sanatımızın ve sanatçımızın dünya ölçeğinde
tanıtılmasına katkılar sağlayabilmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Devlet Opera ve
Balesi Genel Müdürlüğü, bu projelerin gerçekleştirilmesi ve bu gelişimini kalıcı hale getirmekteki zorlukları, değerli sanatseverlerin ilgi ve destekleri ile aşmaktadır.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdür ve Genel Sanat Yönetmeni Rengim Gökmen; “Kendimize yabancılaşmadan ortaya çıkaracağımız yeni yaratılarla, bestecisiyle, dansçısıyla,
opera şarkıcısıyla, orkestra müzisyeniyle ulusal Türk opera ve balesinin yaratılmasını
sağlayacak ortamlara katkıda bulunmayı en önde gelen görevimiz addediyoruz. Türk
bestecilerinin, Türk yaratıcılarının bu dönemde eserlerine verdiğimiz önem, bunun en
güzel kanıtıdır. Önümüzdeki yıllarda Türk opera ve balesinin uluslararası alanda daha
fazla tanıtılması, bu alanlarda yetişmiş çok başarılı sanatçılarımızın sesini dünyaya duyurabilmek en önemli hedefimiz olacaktır” sözleriyle açıklamasına devam ederek, Devlet
Opera ve Balesi’nin 2007’den bu yana yerli eserlerin temsil sayısının yüzde 118 arttırdığını
belirtti.
Gökmen; “2007’de 217 kez yerli eser sahneleyen DOB, 2012-2013 sanat sezonunda
temsil sayısını 473’e çıkarmıştır. Muammer Sun’un “Sevginin Bedeli” gibi eserlerini sahneye taşıyan DOB, 2012-2013 sezonunda seyirci sayısını da yine 2007’ye kıyasla yüzde 55
artırmıştır. Yurtiçi ve yurtdışında toplam 1004 temsil veren, 27 festivale katılan, yerleşik
sahnede sezon boyunca 787 temsil ile seyircinin yoğun ilgisiyle karşılaşan DOB, 190 turne
temsilinin yanı sıra bu yıl repertuvarındaki yerli eserlerle de dikkat çekmektedir. Sezonda
sahnelenen 107 eserin 47’si yerli eser olurken, Türk opera ve bale tarihine yeni eserler de
kazandırılmıştır. Böylece 2010-2011 sanat sezonunda yerli eser temsil oranı yüzde 32 iken,
2012-2013 sanat sezonunda bu oran yüzde 47’ye çıkmıştır” şeklinde belirtti.
Yarasa
İstanbul’da yeni bir ‘Türkiye Prömiyeri’ heyecanı
İ
stanbul Devlet Opera ve Balesi Ocak ayı sonunda Rossini’nin Külkedisi (La Cenerentola) operasının Türkiye prömiyerini yaparak yeni bir başarının daha altına imza attı. İtalyan
operasının “Signor Kreşendo” lakaplı belcanto dönemi bestecisi Gioachino Rossini’nin başyapıtı sayılan Külkedisi operası dünyada ilk kez 25 Ocak 1817 tarihinde Roma’daki
Teatro Valle’de sahnelendi. Eserin Türkiye prömiyeri bu tarihten tam 197 yıl sonra yine bir 25 Ocak günü Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda yapıldı.
İsmini opera literatürüne Rossini’nin müziği ve Jacopo Ferretti’nin librettosuyla altın harflerle yazdıran eserin Türkiye prömiyerinde rejisörlüğü ve koreografiyi Yekta Kara üstlendi. Orkestrayı, Kara’nın daha önce II. Mehmet operasında da birlikte çalıştığı Alessandro Cedrone’nin yönettiği Külkedisi’nin koro şefi Gökçen Koray. Eserde dekor tasarımı Efter
Tunç, kostüm tasarımı Şanda Zıpçı, ışık tasarımı Metin Koçtürk’e ait. Sahnelenmesi güç bir eser olarak bilinen Külkedisi’nde İstanbul DOB’un usta ve genç isimleri sahne üstünde
bir araya geldi. Don Ramiro’da (Prens) Caner Akın ve Ahmet Baykara, Dandini’de Caner Akgün ve Kevork Tavityan, Don Magnifico’da Nejat Işık Belen ve Ali İhsan Onat, Clorinda’da
Dilruba Bilgi ve Sevim Zerenoğlu, Tisbe’de Deniz Likos ve Elif Tekışık, Angeline’de (Külkedisi) Aylin Ateş, Özge Belen ve Nesrin Gönüldağ, Alidora’da ise Umut Tarık Akça ve Kenan
Dağaşan İstanbul DOB’un Külkedisi yapımında dönüşümlü olarak söyleyecekler. Türkiye prömiyeri 25 Ocak Cumartesi günü saat 20.00’de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası’nda
yapılan eserin sonraki temsillerinin tarihleri ise şöyle: 28-30 Ocak (20.00), 1 Şubat (16.00), 15-16 Mayıs (20.00), 17 Mayıs (16.00).
Yekta Kara Külkedisi’ni ‘pop yıldız’ çağına taşıyor
Yekta Kara, Taraf gazetesinden Özlem Ertan’a Külkedisi operasının Türkiye prömiyeri üzerine verdiği demeçte, Kadıköy’deki Süreyya Operası sahnesinin fiziki koşullarının Külkedisi gibi bir operayı sahnelemek için biçilmiş kaftan olduğu görüşünü paylaşıyor. Külkedisi, Kara’nın ilk Rossini rejisi değil. Sanatçımız yıllar önce İstanbul AKM’de bestecinin Sevil Berberi
operasını sahnelemişti. Yakın dönemde ise Cezayir’de Bir İtalyan Kızı operasını önce Almanya’da ve daha sonra İstanbul Opera Festivali’nde sahneye koyan Kara’nın aynı festivalde sahnelediği Rossini operaları arasına 2010 yılından itibaren II. Mehmet
operası da katıldı.
Kara, Külkedisi için tasarladığı pop art estetik üzerine görüşleri sorulduğunda ise ‘1950’li yıllarda soyut dışavurumculuğa
karşı tepki olarak ortaya çıkan ve popüler kültür imgelerinin kullanımına dayanan bir sanat akımı’ olarak tanımladığı pop art
estetiğin günümüzün tüketim toplumlarına yönelttiği eleştirisel yaklaşımın altını özellikle çiziyor. Günümüz toplumlarında
üretimden ziyade tüketimden beslenen anlayışın yaşamın tüm alanlarında varlığını baskın biçimde hissettirdiğinden yakınan
Kara yeni fikirler ve üretimler ortaya koymak konusunda yaşadığımız kısırlığa, son dönemdeki rejileri yoluyla dikkat çekmeye
gayret ediyor. Kara’nın rejisinde Külkedisi’nin prensine değil ‘pop yıldız’ına kavuşması da bu açıdan hayli manidar. Zira Kara,
pop yıldızlarını günümüz genç kızlarının beyaz atlı prensleri olarak görüyor. Opera izleyicisinin sahneleme anlayışındaki yenilikleri hemen kavrayıp benimsediğini söyleyen Kara bu türden bir anlayışı en son Ankara’da sahnelediği Rigoletto’da uyguladığını ve izleyiciden olumlu tepkiler aldığını vurguluyor.
Gizemli hükümdar Attila Ankara Operası sahnesinde
A
nkara Devlet Opera ve Balesi Şubat ayından itibaren büyük İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin aşk, ihanet ve entrikayla dolu operası Attila’yı Ankaralı sanatseverlerle buluşturacak. Temistocle Solera’nın librettosu üzerine bestelenen Attila ilk kez 17 Mart 1846 tarihinde Venedik’teki La Fenice’de sahnelenmişti. Ünlü Letonyalı rejisör Andrejs
Žagars’ın Ankara’da sahneye koyacağı eserde Hun İmparatoru Attila, Roma’yı işgali sırasında savaş esiri Odabella ile karşılaşır. Güzelliğiyle Attila’yı kendine aşık etmeyi
başaran Odabella’nın asıl amacı ise babasının intikamını almak ve Attila’yı öldürmektir. Lorenzo Castriota ve Alessandro Cedrone’nin orkestra şefliğini dönüşümlü olarak üstlenecekleri operanın dekor tasarımı Savaş Camgöz, kostüm tasarımı Kristine Pasternaka, ışık tasarımı Fuat Gök’e ait.
Sezonun iddialı yapımlarından biri olan Verdi’nin Attila operasının ilk temsili 22 Şubat Cumartesi günü saat 20.00’de Opera Sahnesi’nde yapılacak. Operanın diğer temsilleri 26
Şubat/10, 24 Mart/5, 16 Nisan tarihlerinde saat 20.00’de izlenebilecek.
Operanın karakterlerine bakış
Operanın başkahramanı Attila, sözünün eri ama zalim bir karakterdir. Ancak zayıf noktaları da vardır. Ezio ise zayıf, tehlikeli ve güvenilmezdir. Monoton ve düz partisi yüzünden şarkıcının yorumu çok önemlidir: Bu bakımdan dramatik ve etkileyici de olabilir. Müzikal olarak Attila ile Ezio’nun partileri keskin farklılıklar taşımaz. Duygusal ama güçlü kişilikteki Odabella
ikilem içindedir, intikam gözünü döndürmüştür. Zor bir partiye sahiptir. Birinci arya sopranonun kendini gösterdiği bir coloratura aryasıdır; ikinci aryada ise üzüntüsünü, özlemini dışa
vurması gerektiğinden, ifade açısından daha az önemli sayılmaz. Foresto (tenor) “Ella in poter del barbaro” (O, barbarların elinde) ile başlayan zarif cavatina’sında, oldukça önemli bir
karakter olarak karşımıza çıkar. Ayşe Öktem
İlk kez İstanbul’da sahnelendi
Attila 19. yüzyıl İstanbul’unda, Naum Tiyatrosu ve diğer sahnelerde komple opera veya bölümler halinde yabancı kumpanyalar tarafından sahnelenmiş, bu temsillerde dönemin
önemli yabancı ses sanatçıları sahneye çıkmışlardı. Yerli yapım olarak Attila ilk kez İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından 14 Nisan 1983 tarihinde sergilenmiş; Josef Zehetgruber’in
sahnelediği eseri prömiyerde şef Ottavio Zino yönetmiş; başrollerde Atilla Manizade (Attila), Mete Uğur (Ezio), Melek Çeliktaş (Odabella) ve Ender Arıman (Foresto) söylemişlerdir.
Kanlı Nigar müzikalinin dünya prömiyeri İzmir’de yapıldı
G
eleneksel Türk tiyatrosunun orta oyunu ve gölge oyununda defalarca oyunlaştırdığı Kanlı Nigar bu kez müzikal
olarak sahneleniyor. Eser, Cem İdiz’in yeniden yazdığı müzik ve Özlem Belkıs’ın metniyle sunulacak. İki perdelik müzikal, orkestra şefi Ali Hoca yönetiminde ve Haldun Özörten’in rejisiyle sahnelenecek. Dekorlarını Çağda
Çitkaya, kostümlerini Sevtaç Demirer’in hazırladığı eserin koreografisi Serhat Nüfusçu, ışık tasarımları Müfit Özbek’e ait.
Kanlı Nigar müzikalinde solo rolleri; Nazlı Alptekin, Nurgün Baburhan, Burcu Sayın, Nejad Beğde, Oğuz Çimen, Haldun
Özörten, Hasan Alptekin, Hüseyin Çanlıoğlu, Seza Agun, Başak Narin, Çiğdem Tezişçi, Tankut Eşber, Kaner Sümer, Melda
Aygün, Şeniz Çimen, Elif Genek, Filiz Güneş, Aşkın Metiner, Cihan Özmen, Rıza Ekşioğlu, Zühtü Gürsal, Sühan Arslan,
Gökhan Varkan, Fırat Halavut, Serhat Nüfusçu, Hülya Nüfusçu, Şebnem Şenel, Özlem Ateş Aksungur, Melisa Kılıç, Beril
Yürekli, Feride Uluçay, Muzaffer İlerler paylaşıyorlar.
Kanlı Nigar müzikali 25 Ocak’taki prömiyerin ardından, 27 ve 28 Ocak’ta; 27 Şubat’ta; 1, 4 ve 6 Mart 2014 tarihlerinde
Elhamra Sahnesi’nde İzmirli sanatseverlere sunulacak.
Anonim bir öykü olarak Kanlı Nigar
Karagöz oyunlarında on yedinci yüzyılda ortaya çıkan Kanlı Nigar, bir tür halk güldürüsüdür. Kanlı Nigar, çocuk yaşta köyünden alınarak bir konağa verilen, çocukluktan ilk genç
kızlığa geçişinde de erkelerin tacizine maruz kalan bir kadının öyküsünü anlatmaktadır. Oyun, güldürünün yanı sıra bir anlamda trajediyi de içermektedir. Kanlı Nigar, yaşamını sürdürebilmek için erkeklerle yarışan, gerektiğinde hile ve kurnazlık yapan, yüzlerce yıldır dünyanın aşamadığı cinsel ayrımcılığı bir yanından yakalayarak atlatmaktadır.
Samsun’da 7’den 70’e herkesin ilgisini çekecek bir Mozart operası
M
ozart’ın son operası Sihirli Flüt Samsun Devlet Opera ve Balesi’nde 27 Ocak Pazartesi gününden itibaren izleyici ile buluştu. İyilik ve
kötülüğün savaşının sembolik anlatımlarla işlendiği, iki perdelik Sihirli Flüt operasının orkestra şefliğini Alexander Livenson ve Tolga
Taviş dönüşümlü olarak yapacaklar. İnsanın çeşitli sınavlardan geçerek doğruluğa ve güzelliğe ulaşmasını anlatan; gece-gündüz, kadınerkek, iyi-kötü gibi karşıtlıklar üzerinden aşkın ve bilgeliğin zaferine ulaşıldığı masalsı bir opera olan Sihirli Flüt, Samsun DOB’da Recep Ayyılmaz
tarafından sahneleniyor.
Dekor tasarımı Seyhan Atamer, kostüm tasarımı Ş. Gizem Betil, ışık tasarımı ise O. Murat Yılmaz’a ait olan Sihirli Flüt operasının koro şefliğini
Mikhail Iskrov yapıyor. Müzikleri ve masalsı konusuyla sahnelendiği ilk yıllardan bu yana yetişkinlerin olduğu kadar çocukların da ilgisini çeken
Mozart’ın Sihirli Flüt operasının Samsun’da her yaştan opera izleyicisi tarafından ilgiyle karşılanması bekleniyor.
Rejisör Recep Ayyılmaz’ın modern yaşamın ögeleriyle bezediği Sihirli Flüt operası özgün dili olan Almanca olarak seslendirilecek. Eserde
Tamino’da Barış Yanç, Pamina’da Esra Çetiner ve Eda Bingöl Gürkan, Papageno’da Şahan Gürkan, Eray Kocatürk, Hasan Çelik, Gece Kraliçesi’nde
Zerrin Karslı, Evren Işık, Görkem Ezgi Yıldırım, Sarastro’da Mithat Karakelle, Tuncay Kurtoğlu, Sabri Doğan Çapanoğlu dönüşümlü olarak Samsun
izleyicisi ile buluşacaklar. Sihirli Flüt operası 1 ve 27 Şubat, 17 Nisan, 15 Mayıs günlerinde de izlenebilecek.
4. Uluslararası
İstanbul Bale Yarışması ve Festivali için heyecanlı bekleyiş sürüyor
Her yıl heyecan ve özveriyle organize edilen, bale sanatına
gönül vermiş genç dansçıların büyük destekçisi olan
Uluslararası İstanbul Bale Yarışması dördüncü yılında
bir de festivalle taçlanıyor.
İ
lki 2008 yılında yapılan, iki yılda
bir yapıldığı için bu yıl dördüncüsü
gerçekleştirilecek olan Uluslararası
İstanbul Bale Yarışması’na bu yıldan itibaren
bir de Bale Festivali ekleniyor. 21-26 Haziran
2014 tarihleri arasında Cemal Reşit Rey Konser
Salonu’nda gerçekleştirilecek 4. Uluslararası
İstanbul Bale Yarışması ve Festivali’ne geçen
yıllarda olduğu gibi Türkiye’den ve dünyadan
yoğun katılım bekleniyor. DVD seçmeleri için son
başvuru tarihi 25 Nisan 2014. Genç sanatçılara
düşlerini gerçekleştirecekleri büyülü bir ortamın
kapılarını açacak yarışmanın büyük ödülü ise,
8.000 Euro değerindeki İstanbul Grand Prix.
Bu yıl Bale Festivali’nin de eklendiği yarışmada
festival kapsamındaki ilk temsil, 21 Haziran’da
2012 İstanbul
Grand Prix
Zorlu PSM’de sahnelenecek Kont Dracula
Brooklyn Mack
balesi olacak. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin
2013 yılı sonunda dünya prömiyerini yaparak
repertuvarımıza kazandırdığı, büyük ses getiren bu prodüksiyon İstanbul’da yerli ve
yabancı dansseverler ile buluşacak. Festival kapsamındaki ikinci temsil 24 Haziran’da,
yarışmanın Gala Gecesi ve Ödül Töreni ise 26 Haziran’da yapılacak.
Dame Ninette de Valois’nın
Tenasüp Onad’ı lanse eden mektubu
Türk Balesi’nin kurucusu Dame Ninette de Valois’nın ilk öğrencilerinden biri olan
ve Türkiye’nin ilk bale sanatçıları arasında yer alan Tenasüp Onad için Dame
Ninette tarafından yazılmış olan referans mektubunun tam metnini sunuyoruz.
The Royal Ballet School
155 Talgarth Road London W 14
22 Şubat 1967
Bayan Tenasüp Onad, son derece yetenekli bir bale öğretmeni olarak temayüz
etmiş, kendine güveni ve kişiliği sayesinde, kısa zamanda öğrencilerinin güvenini kazanmıştır. Sorumluluğunu azimle üslendiği sınıfın derslere olan ilgisini her
bakımdan ayakta tutmuştur. Kendisini daha önce Kraliyet Bale Okulu’nun en kıdemli
öğretmenlerinden birinin denetiminde bulunan ve ani öğretmen değişikliklerine karşı
doğal bir tepki gösterme eğiliminde olan ileri bir sınıfla meşgul olduğundan bu husus
özellikle övgüye şayandır. Bu gerçeğe rağmen ve özellikle kendisi bir İngiliz olmadığı
gibi okulun asıl öğretmen kadrosuna mensup olmamasına karşın, sınıf kendisini kısa
zamanda sevmiş ve kabul etmiştir.
Bayan Onad’ın devrettiği sınıf gayet muvazeneli olup her alıştırma için gerekli bulunan temelli gelişime yönelik ses
terbiyesine sahip bulunmaktadır.
Sınıfın kavrama yetenekleri son
derece yüksek olup duruş ve pozisyon hatalarını derhal görüp
tashihi cihetine gidebilmekte,
kolların koordinasyonuna ve müzikal ifadenin doğruluğuna da keza
büyük önem vermektedir. Tutunma ve söz uyarlamaları müzikal
nitelikte olup etkili bir usluba sahip
bulunmakta, sözlü anlatımları da
açık ve seçik niteliktedir.
MDTist - Modern Dans Topluluğu İstanbul projesi
Sahne hayatına 2011 yılı Mayıs ayında Seyahatname 2 ile başlayan Modern Dans Topluluğu İstanbul
veya kısaca MDTist, 17 Mayıs 2014 tarihinde üçüncü kuruluş yıldönümünü kutlayacak.
İ
stanbul’un sahne sanatları dünyasında önemli bir boşluğu dolduran, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin bu
genç ve dinamik proje topluluğu geçtiğimiz üç sezon boyunca Seyahatname 2, Şehir­Orman, Ergime, Bahar
Şantiyesi, Hüsn­ü Aşk’a Dair adlı eserleri ve programları sergiledi.
Beşiktaş Fulya Sanat Merkezi’nde sezon temsillerini yapan MDTist, şimdiye değin Hollanda, Slovenya, İspanya,
Çin ve Tayland’a başarılı yurtdışı turneleri gerçekleştirdi.
MDTist 26 Şubat 2014 tarihinde dünya edebiyatının en popüler çocuk kitaplarından biri olan Alis Harikalar
Diyarında üzerine kurulu, İngiliz koreograf Michael Popper’ın Alis Yıldızların Altında adlı eseri ile prömiyer yapacak.
Nükteli ve renkli bir dans tiyatrosu şeklinde sahneye uyarlanan, hem çocuklara hem yetişkinlere hitap eden bu
yeni prodüksiyonda Beyaz Tavşan, Düşes, Çılgın Şapkacı, Kraliçe, Tweedledum T
­ weedledee İkizleri gibi renkli karakterler, koreografın çağdaş yaratıcılığı ile hayat buluyor.
DOBGM sosyal sorumluluk projelerinde de yer alan MDTist; evrensel, insani, toplumsal değerlerin korunması ve
hatırlanması doğrultusunda Birleşmiş Milletler ve UNESCO’nun gözetimi altında belirlenen çeşitli özel programlar
da sahneleyecek. MDTist@Bİ’DÜNYA olarak tanımlanan bu özel günler, toplumdaki duyarlılığı artırmayı ve sahne
sanatlarının işlevsel bir sosyal sorumluluk aracı olabileceğini paylaşmak amacını taşıyor.
DOB Çin’de Türk Kültür Yılı’nı
Mevlana’nın Çağrısı ile kapatıyor
Efe Kışlalı’ya Peru’dan büyük övgü
Başarılı opera sanatçımız Lima Festivali’nde eleştirmenler
tarafından En İyi Verdi Yorumcusu olarak ilan edildi.
O
pera sanatçımız tenor Efe Kışlalı,
Giuseppe Verdi’nin 200’üncü
doğum yıldönümü nedeniyle
geçtiğimiz Eylül ayında Peru’nun başkenti
Lima’da düzenlenen Uluslararası Opera
Festivali’nde ülkemizi başarıyla temsil
etti. Kışlalı, İtalyan bestecinin festivalde
yer verilen Otello operasındaki başrol
performansıyla ülkemizden kilometrelerce
uzaklıktaki bu Güney Amerika ülkesinde Türk
Operası’na büyük bir gurur yaşattı. Ülkenin
en yüksek tirajlı ve en etkili gazetesi olarak
nitelendirilen El Comercio’da yayımlanan
eleştiride
Kışlalı’nın
performansından
övgüyle söz edildi. Sanatçımız, Otello’daki
başarısından dolayı Lima’nın sanat çevreleri
ve eleştirmenler tarafından ‘‘En İyi Verdi
Yorumcusu’’ olarak ilan edildi.
2
013 yılında Çin’de Türk Kültür Yılı kapsamında Mart ayında başlayan gösteriler, sergiler, programlar yılın sonuna kadar devam etti. Çin’de Türk Kültür Yılı
etkinliklerinin kapanış gösterileri ise Mersin Devlet Opera ve Balesi tarafından
sahnelenecek Mevlana’nın Çağrısı adlı bale eseri ile yapılacak. Eser 27 Şubat’ta Pekin’de
21st Century Hall’da, 3 Mart’ta ise Şanghay’da -açılış gösterilerinin de yapıldığı- Oriental
Arts Center’daki Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Can Atilla’nın müziklerini, Mehmet Balkan’ın koreografisini yaptığı eseri Lale Balkan sahneye koyuyor. Librettosunu Şefik Kahramankaptan’ın yazdığı eserin dekor
tasarımı Tayfun Çebi, kostüm tasarımı Aydan Çınar, ışık tasarımı Tarı Deniz’e ait. Eserde Ziya Azazi konuk sanatçı olarak sahneye çıkıyor.
OPERA-BALE DÜNYASINDAN HABERLER
Wagner’in anıtsal dörtlemesi Nibelung’un Yüzüğü’nü günümüzde sahneleyecek opera kurumlarının
arasına ABD’nin önde gelen opera merkezlerinden biri olan Chicago Lirik Operası da katıldı. Tanınmış
rejisör David Pountney imzasını taşıyan prodüksiyonun en ilginç tarafı ise, 2016-2020 yıllarına yayılacak
olması. 2016-17 sezonunda Das Rheingold’un sahnelenmesi ile başlayacak olan Yüzük serisi, 2017-18 sezonunda Die Walküre, 2018-19 sezonunda Siegfried ile sürecek. Serinin son operası olan Götterdammerung
ise 2019-20 sezonunda sanatseverlerle buluşacak. Chicago Yüzüğü’nün en iddialı yanı ise, günümüzün ünlü
Wagner yorumcularını aynı sahnede buluşturacak olması. Andrew Davis’in yöneteceği orkestra sahnede
Christine Goerke (Brünnhilde) ve Eric Owens (Wotan) gibi önemli şancılara eşlik edecek.
***
Amerikan Bale Tiyatrosu yıl boyunca turnelere çıkma geleneğini sürdürüyor. Şubat ve Mart aylarında
çıkacağı Japonya turnesinde Fındıkkıran ve Manon balelerini sahneleyecek olan topluluk, Coppelia balesini
iki temsil sergilemek üzere Mart ayı sonunda Birleşik Arap Emirlikleri’nde gidecek.
***
20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli opera yorumcularından biri sayılan mezzosoprano Marilyn
Horne’un 80’inci yaşgünü New York’ta yapılan bir törenle kutlandı. Carnegie Hall’un ev sahipliği yaptığı kutlama töreni, şarkılardan oluşan bir konser şeklinde kurgulandı. Bu yaşgünü konseri aynı zamanda
sanatçının yirmi yıl önce kurduğu Marilyn Horne Vakfı’nın beş yıl önce Carnegie Hall ile işbirliğine girerek başlattığı mini festivalin de final konseri olma özelliğini taşıyordu. The Song Continues (Şarkı Devam
Ediyor) adlı bu festival, vakfın desteklediği genç şancıların konserleri ve atölye çalışmalarından oluşuyor.
Marilyn Horne’un 10 yıl önce yakalandığı pankreas kanserinden, uygulanan etkili tedaviler sonucunda kurtulduğu birkaç yıl önce kamuoyuna duyurulmuştu.
***
Ünlü İspanyol mimar Santiago Calatrava’nın tasarladığı Valencia’daki Kraliçe Sofia Sanatlar Sarayı adlı opera binası, dış cephe tasarımında yapılan bir hatadan dolayı geçici olarak temsillere kapatıldı.
Calatrava’nın yüzyıl önce yurttaşı olan Antoni Gaudi’nin tekniğini benimseyerek binanın dış cephesinde
kullandığı binlerce mozaik çininin bir kısmı geçtiğimiz günlerde şehirdeki şiddetli fırtına sonucunda yere
saçılarak büyük tehlike yarattı. 3 milyon avroya mal olması beklenen dış cephe tamirini üstlenen Calatrava
ve inşaat firmasının çalışmaları tamamlanana kadar Valencia Operası temsillere kapatıldı. İptal edilen temsiller arasında Placido Domingo’nun orkestra şefi olarak yöneteceği Puccini’nin Manon Lescaut operası
da bulunuyor.
Dünyaca Ünlü İtalyan
Orkestra Şefi Claudio Abbado
Aramızdan Ayrıldı
Zamanımızın en büyük orkestra şeflerinden biri sayılan İtalyan
müzisyen Claudio Abbado 20 Ocak 2014 tarihinde Bologna’daki evinde
yaşama gözlerini yumdu. Konser sahnesinde olduğu kadar opera sahnesinde de kariyeri boyunca aktif bir profil çizen Abbado profesyonel şeflik
kariyerinde ilk deneyimini 1958 yılında Trieste’de Prokofiev’in 3 Portakala Aşk operasını yöneterek elde etti. Çağdaş bestecilere dek uzanan geniş
bir repertuvara sahip olan Abbado’nun şeflikteki dehasını en parlak biçimde sergilediği bestecilerin başında ise Rossini, Verdi ve Rus besteciler
geliyordu. 1970’li yılların ortalarında Verdi’nin Don Carlos operasının
restore edilen 5 perdelik Fransızca
versiyonunu repertuvara kazandıran Abbado, 1984 yılında Pesaro’da
yönettiği Rossini’nin Reims’e Yolculuk operasını da yıllar sonra gündeme taşıyan isimdi. 1968-1986 yılları
arasında Milano La Scala Operası,
1986-1991 yılları arasında ise Viyana
Devlet Operası’nın müzik direktörlüğü görevlerini yürüten Claudio Abbado uzun bir süredir kanser tedavisi
görüyordu. Abbado ardında DG ve
Sony’den çıkardığı çok sayıda seçkin
opera kaydı bıraktı.
***
Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı tenor Ünüşan Kuloğlu 2014 yılına hızlı girdi. Kuloğlu 6,
8 ve 10 Ocak’ta Hong Kong Performance Arts Center’da R. Wagner’in Die Walküre operasında Siegmund
rolüyle, 19 Ocak’ta Theater Aachen’de Beethoven’ın Fidelio operasında Florestan rolüyle sahne aldı. 21
Ocak’ta Theater Darmstadt’ta bir konser programına misafir olarak katılan sanatçı, 17 Şubat’ta Theater
Aachen’de yine Florestan söyleyecek.
***
Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçısı bariton Arda Aktar 8. Uluslararası Cappuccilli-PataneRespighi Yarışması’nda En İyi Yorumcu Ödülü ve İzleyici Özel Ödülü’ne layık görüldü. 23-24 Kasım 2013
tarihlerinde İtalya’nın Alessandria şehrinde gerçekleştirilen yarışmada Ankara Devlet Opera ve Balesi solist
sanatçısı bas Mehmet Yılmaz da jüri üyesi olarak görev yaptı.
***
Opera ve bale yapımları, sinema salonları kanalıyla dünya üzerindeki milyonlarca opera ve balesevere ulaştırılıyor. İngiliz Ulusal Operası (ENO) da katıldı. ENO ilk sinema gösterimini 23 Şubat’ta, kurumun
takdirle karşılanan prodüksiyonları arasında yer alan Peter Grimes operasıyla gerçekleştirecek. Grimes’ı
Haziran ayında Berlioz’un Benvenuto Cellini operasının dünyaca ünlü sinema yönetmeni Terry Gilliam
imzasını taşıyan yeni prodüksiyonu takip edecek. 300 sinema salonunda birden gösterilecek olan ENO
yapımlarının, bu projeyi başlatan New York Metropolitan Opera’nın beğeniyle takip edilen sinema gösterimleri kadar ilgi çekip çekmeyeceği merakla bekleniyor.
Londra Kraliyet Balesi ve Moskova Bolşoy Balesi’nin sinemalardan canlı yayınlanan temsillerinden
önce ve perde aralarında, dansçılarla röportajlar, sahne arkası çekimleri, kostüm ve dekorların hazırlanışı
ekrana getiriliyor. 2014 yılının Ocak ve Haziran ayları arasında Kraliyet Balesi’nin Giselle, Uyuyan Güzel,
The Winter’s Tale ve Manon, Bolşoy Balesi’nin ise Jewels, Spartacus, The Golden Age ve Lost Illusions baleleri sinema perdesinden de izlenebilecek.
***
AnadoluJet Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından dört yıldır kapalı gişe sahnelenen “Seslerle Anadolu” eserine yeniden ulaşım sponsoru oldu. AnadoluJet ulaşım sponsorluğunda birçok Yurtiçi ve Yurtdışı
turnelerinde büyük beğeni toplayan eser, Aralık ayında Tekirdağ ve Çorlu’da, Ocak ayında ise Alanya’da
birer temsil yaparak izleyicilerle buluştu. Eser, yine AnadoluJet ulaşım sponsorluğunda 12 Şubat 2014 tarihinde Kapadokya’da (Nevşehir) sahnelenecek.
ÖDÜLLÜ BULMACA
Aşağıdaki 3 soruya doğru yanıt veren tüm okuyucularımıza 2014 yeni yıl takvimimiz armağan edilecektir. Okurlarımızın yanıtlarını içeren e-postalarında açık
adreslerini de bildirmeleri rica olunur.
İstanbul Bale Yarışması hangi yıldan beri düzenlenmektedir?
İstanbul Opera Festivali’nde izleyiciyle buluşan, konusunu bir Osmanlı
padişahından alan Rossini operasının adını hatırlayabildiniz mi?
Türk Balesi’nin kurucusu olarak tanınan Dame Ninette de Valois’nin
Türk müzik çevrelerindeki lakabı ne idi?
Opera Bale Gazetesi
DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN YAYIN ORGANIDIR. İKİ AYDA BİR YAYIMLANIR.
ÜCRETSİZDİR. DEVLET OPERA VE BALESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA SAHİBİ: PROF. RENGİM GÖKMEN I
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Ö. SERHAN BALİ I HABER MÜDÜRÜ: GÜLÜMDEN ALEV KARAMAN I YAYIN KURULU: GÜLÜMDEN ALEV KARAMAN, BAŞAK ATALAY, PEYKAN DEMİRKAYA, SERHAN BALİ I YAYINA
HAZIRLAYAN: ‘‘TÜRKİYE’NİN KLASİK MÜZİK DERGİSİ’’ ANDANTE I AKÇAAĞAÇ SOK. GÖRHAN APT.
NO:1/1 ACIBADEM-ÜSKÜDAR İSTANBUL I TEL: 0216 325 27 13 I www.andante.com.tr I bilgi@andante.
com.tr I TASARIM-UYGULAMA: FARUK ÖZCAN I RENK AYRIMI-BASKI: ŞAN OFSET 0212 289 24 24
GEÇEN SAYININ DOĞRU YANITLARI:
1 - Kajim Jumaliyev 2 - Haldun Dormen. 3 - Uğur Seyrek
YANITLARINIZI:
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Hanımeli Sok. No:11 06430 SıhhiyeAnkara posta adresine veya [email protected] elektronik posta
adresine gönderiniz.
Gazetemizin bir önceki sayısında Ödüllü Bulmacaya cevap veren 10 okuyucuya
yeni yıl takvimi gönderileceğini duyurmuştuk. Cevap veren okuyucularımızın
doğru yanıtlarının yanı sıra ödülümüze ilgilerini ifade eden notları nedeniyle
tüm okuyucularımıza takvim gönderilmiştir. İlgilerinize teşekkür ederiz.