Kitap Sayfa 196_227

Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
6.1.1
Y i vsiz
Av Tüfeği Çeşitler i
Tek Atışlı Tüfekler
(Tek Kırmalar)
Namlusu kubuzdaki mafsal etrafında kırılarak doldurulan türden
tüfeklerdir. Bunlar bir kere atış yapmak için imal edildiğinden, atıldıktan sonra yeniden doldurulmaları
gerekir. Her av tüfeği gibi, değişik
kalibrelerde ve gelişmiş olanları da
değişik şoklarda üretilir. Bu tür tüfeklerde açma mekanizmasını
tetikleyecek mandal altta ya da üstte olabilir. Ateşlemeden sonra
boş kovanın tasfiyesi için ekstraktör ve ejektör denilen iki sistemden yararlanılır. Ekstraktör, tırnak yardımı ile kartuşun bir miktar dışarı çekilip, el aracılığıyla dışarı alınmasına yardımcı olan
bir düzenektir. Ejektör ise, daha pahalı silahlarda boş kovanın,
tüfeğin kırılması ile elle müdahaleye gerek kalmaksızın otomatik
olarak fırlatılmasını sağlayan yay aktiveli bir mekanizmadır.
Sürgü Mekanizmalı
Tüfekler
Tek namlulu tüfeklerin bir başka
çeşidi de sürgü mekanizmalı olanlardır. Fişek yatağını örtmek amacıyla içinde ateşleme iğnesinin de
bulunduğu bir bloğun, kolu aracılığıyla ileri geri hareketi ile çalıştırılan basit bir mekanizmadır. Namlu
gerisini yani fişek yatağının arkasını
örten sürgü bloğu geri çekildiğinde
196
boş kovan fırlatılmış olur. Sürgünün altında bulunan hazne veya şarjörden
gelen yeni fişek, sürgünün ileri itilmesiyle yatağa sürülürken tetik mekanizması da kurulmuş olur. Eğer sürgünün bu hareketi sadece kolun geri
çekilmesi ile yapılıyorsa buna “Direkt Çekiş Tasarımı” adı verilir ki bu tipte
olanlar sadece çok eski tüfeklerde görülürler. Günümüzün tüfeklerinde ise,
sürgünün atıştan önce kilitlenmesi için ileri sürüldükten sonra bir de aşağı
doğru itilmesi gerekir.
Pompa Hareketli Yivsiz Av Tüfekleri
Amerikan kültür ve teknolojisinin ürünü olan yarı otomatik ve pompa
hareketli av tüfekleri arasındaki rekabet, avcılar arasındaki en eski tartışma
konularından biri olmuştur. Konuya bu açıdan bakıldığında pompa hareketli av tüfekleri, manüel kullanım özelliği taşıdıklarından yarı otomatiklere göre çok daha güvenilir türden silahlardır. Gaz kaçırmalı yarı otomatik silahların dünyasında toz, toprak ve kire hiçbir şekilde yer olmamasına
rağmen, pompa hareketli av tüfekleri bu konuda çok daha toleranslıdırlar.
Mermi konusunda ise seçici olma gibi avcıya dezavantaj yaratan kötü özellikler sergilemezler. Belki de bütün bu özelliklere sahip olması nedeniyle de
pek çok ülkenin güvenlik güçleri tarafından yakın muharebe silahı olarak
kullanılır.
Pompa hareketli av tüfeklerinde fişek yatağını kapatan sürgü mekanizması el kundağına bağlıdır. Kundağın geri hareketiyle bu parça da geri gelerek boş kovanı dışarı atar. Daha sonra, kundağın ileri itilmesiyle yeni fişek
yatağına yerleştirilir ve tetik mekanizması kurulmuş olur. Kısacası el kundağının ileri ve geri hareketi namluyla ilgili doldurma ve boşaltma işleminin
tümünü yapar. Tüfeğin boşaltılıp yeni fişek ile beslenmesi el yardımıyla ve
arzu edilen zamanda yapıldığı için son derece güvenli
silahlardır ve yine aynı sebeple tutukluk yapma olasılığı da son derece zayıftır.
Silindir namlulu pompa
hareketli silahlar, biraz da
atış kapasitelerinin yüksek
oluşu nedeniyle büyük av
hayvanlarının avında çokça tercih edilirler.
197
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Yarı Otomatik Yivsiz Av Tüfekleri
Yarı otomatik silahlarda amaç, boş kovanın atılması ve yerinin yenisiyle doldurulmasıyla ilgili yapılması gereken işlemlerin,
kullanıcının müdahalesi olmaksızın yapılmasıdır. Silahta bunu
sağlamak için tepmeli ve gaz kaçırmalı diyebileceğimiz iki ayrı
sistem kullanılmıştır.
Geri tepmeli tiplerde silahın ateşlemesiyle namlu ve ona kilitli olarak bulunan sürgü mekanizması geriye hareket ederek
ardındaki yaylara baskı yapar. Mekanizma bir kanca tarafından
sabitlenirken, namlu ileri doğru hareket ederek boş kovanı fırlatır. Namlu ileri hareketini tamamlamak üzereyken ise mekanizmayı tutan kancayı iter ve mekanizma serbest kalır, onun da
ileri hareketiyle yeni fişek yatağa sürülmüş olur. Geri tepmeli yarı
otomatik av tüfeklerinde kullanılan fişeğin sertlik veya hafifliği
sistemin sağlıklı çalışması açısından önemlidir. Tüfeğin omuza
iyi biçimde oturtulmaması da çalışmada aksaklıklara sebep olan
başka bir etkendir.
Gaz kaçırmalı yarı otomatik av tüfeklerinde namlu hareketi söz konusu değildir. Yanan barutun oluşturduğu barut gazı
namlu içindeki ince deliklerden sızarak namlu altındaki gaz
pistonunu harekete geçirir. Piston kolu sürgü mekanizmasına
bağlı olan sürgü çubuğuna hareket vererek mekanizmayı geri
iter. Bu arada boş kovan dışarı atılır ve yenisi yuvaya sürülür.
Gerideki yayın karşı koyması sonucu mekanizma bu sefer ileri
hareket ederek yerinde kilitlenir. Düşük hava sıcaklıklarında
pek çok barut, sıcak hava şartlarındaki performansını göstermez, dolayısıyla barutun tümü yanmadığı için yeterince gaz
198
basıncı oluşmaz. Bu da gaz kaçırmalı av silahları için büyük bir dezavantajdır. Gerek yarı otomatik, gerekse pompalı tüfekler, haznelerinde çok miktarda fişek bulundurabilecek yapıda imal edilmelerine rağmen, uluslararası
anlaşmalar gereği haznesinde 2’den fazla fişek taşıyan tüfeklerle avlanmak
yasaklanmıştır. Bu tipte tüfeklerin ülkemizde avda kullanılmak istenmesi
durumunda haznelerine takoz takılarak 2 fişek alabilecek duruma getirilmeleri zorunludur.
Çifte (Yanyana Oturtulmuş Çift Namlu)
Av Tüfekleri
Avcı olan herkesin çok iyi bildiği gibi uçarak veya kaçarak uzaklaşan av
hayvanına ikiden fazla atış yapmak normal koşullarda pek de olası değildir. Olsa bile bu konunun avcılık açısından ahlaki boyutu ve yapacağınız
atışın ne kadar verimli olabileceği ayrı bir tartışma konusudur. Silah seçerken göz önünde bulundurulması gereken dengeli olma, seri ateş edebilme,
sağlamlık, güvenilirlik ve estetik gibi temel nitelikleri en uygun düzeyde
avcıya sunabilen av tüfekleri, gerek yan yana gerekse bindirme namlulu
olsun çiftelerdir. Klasik çifteler yan yana oturtulmuş iki namlusu olan ve
kubuzdaki mafsaldan kırılarak doldurulan av tüfekleridir. Bu anlamda çift
namlulu av silahlarının her iki tipi arasındaki yapısal farklılıktan kaynaklanan avantaj veya dezavantajlarından biri, çiftenin kırıldığında, namlunun
havada süperpozeye oranla daha kısa bir yay çizmesidir. Bu da teorik olarak çiftenin daha hızlı doldurulabileceği anlamına gelir. Oysa pozelerde alt
namlunun da doldurulabilmesi için, silahın daha büyük bir açı ile kırılabilmesi gereklidir. Çift namlulu yivsiz av silahlarının size
sunduğu bir başka avantaj
da bu tüfeklerin iki farklı derecedeki şoku tek bir
silahta bulundurma özelliğidir. Tipik olarak ilk atışınız daha yakın mesafeden
olacağı için, öncelikle daha
açık olan şoku kullanmanız
mantık dahilindedir. Eğer
beklenmeyen şekilde uzak
199
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
bir atış gerekirse selektörü kullanarak silahınızı daha dar olan
şoka ayarlamanız veya o şokun olduğu namluyu ateşleyen tetiği
çekmeniz gerekir. Genel olarak öndeki tetik sağ namluyu ki bu
daha çok açık olan şoktur, arka tetik ise sol namluyu çalıştırır.
Çiftelerin kullanıma yansıyan en iyi özelliklerinden bir tanesi de bu silahların mükemmel denge özelliğine sahip olmasıdır.
Denge noktası olan kubuzla (gövde) el kundağı arasındaki nokta,
nişan alma pozisyonunda her iki el arasında kalmaktadır. Dolayısıyla eller arasında eşit bir denge dağılımı söz konusu olur.
Silahınızın elinizde daha rahat ve canlı bir biçimde hareketlendiğini hissedebilirsiniz. Ateşlemeden sonra boş kovanın tasfiyesi
için ekstraktör ve ejektör denilen iki sistemden yararlanılır. Ekstraktör, tırnak yardımı ile kartuşun bir miktar dışarı çekilip, el
aracılığı ile dışarı alınmasına yardımcı olan bir düzenektir. Ejektör ise, daha pahalı silahlarda boş kovanın, tüfeğin kırılmasıyla
elle müdahaleye gerek kalmaksızın otomatik olarak fırlatılmasını
sağlayan yay aktiveli bir mekanizmadır.
Süperpoze (Üst Üste Bindirilmiş
Namlulu)
Av Tüfekleri
Gerçekte pozeler, klasik
bir çiftenin avcıya sunabileceği hemen her özelliğe
sahiptirler. Fakat bindirilmiş namlulu çiftelerde
geri tepme diğerlerine göre
nispeten sert olabilir. Yan
yana oturtulmuş namlulu
çiftelerde patlamayla oluşan
şokun etkisi, her iki namlu
için de aynıdır. Oysa yüksek profilli pozelerde üst
200
namlu şoktan daha çok etkilenir ve bu da namlu şahlanması ve geri tepme olarak avcıya yansır. Silahlarda bilinen kural şudur ki; geri tepmenin
sertliği merminin kalibresi, silahın ağırlığı ve kundağın biçimi gibi bazı
ana faktörlere bağlıdır. Kundak biçimi önemli ölçüde tepmeyi hafifletebilir. Kundak düzleştikçe atıcı tarafından hissedilen tepme azalır. Bunun
gibi namlunun veya namluların ekseni dipçiğin merkezine ne kadar düşük
bir konumda uzanırsa o kadar az tepme gösterirler. Pozeler de tıpkı klasik
çifteler gibi tek veya çift tetikli olabilirler. Genel olarak tek tetikli silahlar diğerlerinden pahalı olmalarına rağmen çift tetikliler selektörsüz tek
tetiklilere oranla daha avantajlıdırlar. Çift tetikli ve selektörlü tüfeklerde
farklı şokta olan namluları avın durumuna göre gerektiği gibi kullanabilmek için onu ateşleyecek tetiği çekme şansınız vardır. Oysa, seçmesiz tek
tetikli silahlarda sıra sabitlenmiş olup, tetik öncelikle daha açık şoklu olan
namluyu ateşler. Atıştaki bu sırayı değiştirme şansınız yoktur. Çift tetikli
tüfeklerde ön tetik alt namluyu, arka tetik ise üst namluyu çalıştırır. Ateşlemeden sonra boş kovanın tasfiyesi için ekstraktör ve ejektör denilen iki
sistemden yararlanılır. Ekstraktör, tırnak yardımıyla kartuşun bir miktar
dışarı çekilip, el aracılığıyla dışarı alınmasına yardımcı olan bir düzenektir.
Ejektör ise, daha pahalı silahlarda boş kovanın, tüfeğin kırılmasıyla elle
müdahaleye gerek kalmaksızın otomatik olarak fırlatılmasını sağlayan yay
aktiveli bir mekanizmadır.
6.1.2
Yivsiz Av Tüfekleriyle Avcılık
Avcılık eğitiminin amacı elbette ki avlanma belgesini alıp avlanabilmektir. Avlanma yapacağımız aletler de tüfeklerdir. Yivsiz av tüfekleri günümüzde teknik ve sanayi olarak çok gelişmiştir. 65 mm fişek yatağı ile
başlayan serüven günümüzde 76 mm fişek yatağına kadar devam etmiş ve
magnum av silahları adını almıştır. Burada güdülen amaç daha fazla barut,
daha fazla saçma ile vuruş olasılığını artırmak, daha uzak mesafelerden av
vurabilmektir.
Köpekle yapılan avlar avcılara büyük avantaj sağlar. Bıldırcın, keklik,
çil keklik, çulluk, tavşan gibi avlar köpekle yapılır. Bıldırcın ve çil keklik,
kınalı keklik ve çulluğa nazaran daha düz uçuşlu av kuşlarıdır. Tüfeği omzuna doğru oturtan, namlu üzerinden doğru bakan avcı bu av kuşlarını
vurmada zorlanmaz. Ama çulluk avında ağaç ve orman içinde, yapraklar
arasında köpek fermasında olsa bile seri atış yapılması gereken bir avdır.
201
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Kekliğin, çil kekliğin dağdan kopup avcının önünden geçerken
yapılacak atışlarda tüfeği ne kadar doğru tutarsak tutalım önlemeyi ayarlayamazsak vuramayacağımız aşikardır. Aynı şekilde
üzerimizden geçen ördek veya kaza yapacağımız atışlar için de
önleme tekniğini öğrenmemiz ve o şekilde atış yapmamız gerekmektedir. Her avcının kendine göre bir atış tekniği geliştirdiği, anlatacağımız ava atış tekniğinin genel bir bilgi olduğunu
vurgulamamız kaçınılmaz bir gerçektir.
Av tüfekleri ile yapılan bir başka avcılık da ülkemizde domuz avcılığıdır. Yanlış bir uygulama av tüfekleriyle yapılan domuz avlarında şevrotin kullanılmasıdır. Halk dilinde dokuzlu
tabir edilen bu dolularla domuz avı yapılmasının sakıncaları
şunlardır:
1- Şevrotin atışları 35 m mesafe içindir. Şevrotin ile uzak mesafelere kadar atış yapılabilir sözü yanlıştır. Bu mesafeden sonra
her biri ayrı bir istikamete dağılır.
2- Dağılan şevrotinler size doğru gelmekte olan sürekçiden birisine veya domuzu kovan köpeklerden birisine isabet edebilir. Av
kazaları hep böyle olmaktadır.
Yarı otomatik tüfeklerde Slug namlular (kurşun namlusu) ile
tek kurşun atışları yapılmaktadır. Çifte ve süperpozelerde ise açık
şoklu namlularla kurşun atışı yapılabilir, sakıncalı değildir. Zira
kullanılan kurşunlar artık misket şeklinde (küre) ve içleri dolu
kurşunlar değildir. Avda en önemli konu atış emniyetidir. Bu her
türlü avda geçerlidir.
Av tüfekleri ile avcılık konusunda asıl anlatılması gereken av
tüfekleriyle yapılacak atış teknikleri olmalıdır. Skeet ve trap atışlarında plak hızları sabitlenmiş olduğundan hep aynı süratte ve
belirli açılarda fırlayan plaklara atış yapılır. Oysa avda işler değişir. Av her zaman aynı süratte ve aynı uzaklıkta olmaz. Avcı için
önemli olan her durumda avı vurabilmek olmalıdır. Ava atış tekniklerini öğrenir ve uygularsak başarılı olacağımız kesindir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki hiç kolay olmayan bu iş meleke
edininceye kadar çok zor aşamalardan geçmemizi gerektirir.
202
Avcılıkta en önemli kurallardan birisi avı ele geçirmektir. Avı ele geçirmek, en önemli genel kural olmalıdır. Ne kadar az zararla avı ele geçirirsek
doğaya ve avcılığa o kadar hizmet etmiş oluruz. Avın arkasından iki defa
atıp vuramayınca üçüncüyü atmak belki o hayvanı yaralamak avcılığa yapılacak en büyük kötülüktür. Yaraladığımız kuşu veya hayvanı mutlaka arayıp bulmamız gerekir. Yaralı hayvan doğada bırakılmamalıdır. Avı ele geçirince bir daha vurmak isteği azalacak, bundan avcılık ve doğa kazanacaktır.
Uçar Avcılığında Atış Teknikleri
Av tüfekleri ile avcılıkta hızlı olmak gerektiğinden nişan almak için çok
zaman olmaması dolayısıyla ava doğru çevirip atılması gerekir. Bunun içinde
meleke edinilmesi lazımdır. Yani av tüfeğinin kolun uzantısı gibi olması gerekir. Dikkat edilecek husus, omuz çizgisi ile av tüfeği nişan hattının 45 derecelik bir açı yapmasıdır. Avını vuramayan bir avcı kabahati daima ya fişeğe ya da
tüfeğe bulur. Oysa kabahatli olan tek kişi atışı yapandır. Atışlarda önemli olan
bir husus da duruştur. Dengeli, sağlam bir duruş sergilenmelidir. Av tüfeği bir
elle kundağı kavrarken parmaklardan birisi tetikte, diğer el ise el kundağından
sıkıca tutarak omuzlanmalıdır. Ancak bu sıkılık aşırı olmamalıdır. Aynı elde
bir kuş tutar gibi olmalıdır. Kuşu elde fazla sıkarsanız ölür, gevşek tutarsanız uçar. Ava atış yaparken nişan almaya fırsat olmadığını vurgulamıştık. Bu
nedenle av tüfeklerinde atış yaparken hedefe gözler açık bakmak neredeyse
şarttır. İki göz açık tüfek omuzlamak, avın uzaklığını süratini daha iyi görüp
hissetmenizi sağlar. Bu genel tekniklerden sonra uçar ve kaçar avında kabul
edilmiş üç tekniği öğrenmek gerekir:
1- Korunan önleme tekniği
2- Süpürme tekniği
3- Nokta atış tekniği
Hareketli hedefe nişan alınmamalıdır. Önünüzden veya yanınızdan süratle geçen bir ava ateş ettiğinizde daima attığınız saçma geride kalacak,
daha doğru bir sözle avı vuramayacaksınız. Böyle atışlarda ilk gecikme beyinle tetik çeken parmak arasındaki tepki süresidir. Her insanda değişmesine rağmen yaklaşık saniyenin beşte biri kadardır. İkinci gecikme ise tetik
çekilip, kapsülün barutu ateşleme ve saçmayı namludan ittiği süredir. Bu
da yaklaşık saniyenin yedide biridir. Topladığınızda üçte bir saniye kadar
bir süre geçer. Ayrıca saçmanın ava gidinceye kadar geçireceği bir süre vardır. Uçan veya kaçan bir av yarım saniyede belirli bir mesafe kat edecektir.
Saçma ne kadar süratli olursa olsun uçan kuşun veya kaçan hayvanın da
203
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
bir hızı olduğu unutulmamalıdır. İşte zamanla ve atış yaparak
öğreneceğimiz avın hızına ve uzaklığına göre namluyu önüne
çekip ateş etmeye önleme denilmektedir. Önleme tekniklerini
öğrenebilmenin olmazsa olmaz şartı tüfek omuzlanınca avcının
iki gözünün de açık olmasıdır. Bir göz kapalı nişan alma tekniği burada geçerli değildir. Çünkü hareketli hedefte nişan alma
diye bir olay söz konusu değildir.
1- Korunan önleme tekniği: Göz açık av görülür, önüne çekip durulur ve ateş edilir. Bu melekeyle sahip olacağınız bir
tekniktir ve zordur. Ancak ustalaştıkça kullanılması doğru olur.
2- Süpürme tekniği: Tetiği çekerken ve çektikten sonra
namluyu hiç durdurmamaktır. Adından da anlaşılacağı gibi
namluyla süpürmektir. Acemi avcılar için çok iyi bir tekniktir.
Günümüzde usta avcılar tarafından bile kullanılan en uygun
önleme tekniğidir.
3- Nokta atış tekniği: Namluyu avın önünde sabit tutarak
yapılan önleme tekniğidir. Burada avın atış sırasında atış yapılan yerde hissedilmesidir. Usta işidir, zamanla kazanılır. Meleke
edindikçe avın durumuna göre her üç önleme tekniğini farkına
varmadan kullanabiliriz.
Slug namlularla veya açık şoklu av tüfekleriyle yapacağımız
kurşun atışlarında da önleme çok önemlidir. Bir domuzu sürek
avlarında dururken görmek çok nadir bir durumdur. Domuzu
hep koşarken görmeniz en olası durumdur. Koskoca domuzda
da önleme olur mu? Eğer önlemeyi yapmazsanız süratle geçen
domuzun karın boşluğuna veya arkasına isabet sağlarsınız ki bu
da hayvanın yaralanmasına, anında ölmemesine ve hatta size
saldırmasına bile sebep olabilir. Ne kadar önleme yapılacağı zamanla alışkanlıklarla belli olacaktır. Ancak ilk söylenecek olan
koşan bir domuzun burun ucuna ateş edilmesi gereğidir.
Tüm bu bilgilerden anlaşılacağı gibi atış tekniklerini öğrenemeyen bir kişi avcı olamaz. Önleme tekniklerinin en çok gerektiği avlar sırasıyla üveyik, ördek, kaz avlarıdır. Üveyik, hızlı
uçan ve çok keskin manevralar yapan bir kuştur. Belki her üve204
yin uçuş hızına ve uzaklığına göre önleme miktarları değişecektir. Ördek
ve kaz büyük kuşlar olmasına rağmen hızlı uçan kuşlardandır. Mesafe ve
hızına göre bu kuşlarda da önlemeler hep değişik olacaktır. Bol antrenman
her zaman başarıya götürür. Önleme antrenmanının en iyi kazanılacağı yer
de Skeet poligonlarıdır.
205
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Y İ VL İ AV
TÜ F E K LER İ
6.2
dHüLWOLNDOLEUH
\LYOLDYWIHNOHUL
206
Yivli av silahları denildiğinde çoğu kişinin aklına askeri veya savaşlarda kullanılan silahlar gelir. Yivli silahlar savaş silahı olarak kullanılmakta
ise de günümüzde av silahları olarak da yerlerini
almışlardır. Avda kullanılan silahlarla, savaş silahlarının mermileri farklıdır.
Mermi çekirdekleri, üzerleri bakırla kaplı ucu sivri mermilerdir. Bu çekirdekler namludan çıktıktan sonra ve takip ettikleri yol boyunca açılmazlar, şekillerini korurlar. Böyle mermilere human (insani) mermi denir. Uluslararası
anlaşmalarla böyle mermilerin kullanılması yönünde karar alınmıştır. Yivli
av silahlarında kullanılan mermilerde çekirdek uçları açık ve genelde ham
kurşundur. Bu çekirdekler namludan çıktıktan sonra geriye doğru büzülerek
açılır. Ava vururken çapından daha büyük bir çapta vurur.
Kalibre
Yivli silahlarda kalibre, iki yiv bazen de iki set arasındaki mesafenin inç
cinsinden ölçümüdür. Örneğin, 30 kalibredeki bir namlunun setleri arasındaki mesafe 0,300 inç iken, yivler arası 0,308 inç’e yakındır. Bu örneğe
bakarak 308 Winchester ve 300 Weatherby gibi bazı 30 kalibre yivli tüfek
mermilerinin nasıl isimlendirildiğini anlamak mümkündür. Her ikisi de
30 kalibrede olmalarına rağmen tasarımcıları tarafından farklı rakamlarla
adlandırılmışlardır.
En yaygın olarak kullanılan mermilerden biri olan 30.06; 30 kalibreyle
yapıldığı yıl olan 1906 yılını simgeler. Bir başka ilginç tanımlama 250-3000
Savage için yapılmıştır. Burada 250; 25 kalibreyi gösterir ki bu 0,257 inç’tir,
3000 namlu çıkış hızının 3.000 feet/sn (bir feet yaklaşık yarım metre) olduğu
anlamına gelir. İngilizler de kendi mermi tasarımlarını çoğu zaman bu örneklere benzer bir biçimde adlandırmışlardır.
Namlu
Namlu, yivli tüfeğin en önemli parçalarından biridir. İyi bir namlunun taşıması gereken çok önemli bazı teknik
nitelikler vardır. Namlunun çok düzgün bir şekilde delinmiş, yiv ve setlerin
geometrik yapısının homojen bir biçimde işlenmiş ve yiv kıvrılma sayısının
iyi ayarlanmış olması gerekir. Setlerin
genişlikleri veya yivlerin derinlikleri
farklı olan namlularla çok hassas atışlar
yapmak mümkün değildir.
<LYOLDYWIHNOHULQGHQDPOXDù]×
207
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
<LYOLQDPOXLoL
J|UQü
208
Namluların imalinde genel olarak krom molibden çeliği veya paslanmaz çelik kullanılır. Seçilecek
çeliğin en önemli karakteristiği,
işlenebilirliği, dayanıklılığı ve uzun
ömürlülüğüdür. Diğer faktörler
olan boyanabilirliğindeki kolaylık
veya karıncalanmaya karşı mukavemet sadece ikincildir. Yivli silahın
namlusunun içinde yiv ve set olarak
adlandırdığımız iki önemli unsur vardır. Bunlardan, çukur görünümde olanlar yiv olarak bilinir. Günümüzün modern tüfek
namluları genel olarak, 6 set tarafından birbirinden ayrılan 6
yiv ile yapılırlar. Buna rağmen yiv sayısı 3’den 10’a kadar değişen pek çok tüfek namlusu da vardır. Yiv sayısındaki farklılıklar gibi bu yivlerin hangi yöne doğru kıvrıldığı da namludan
namluya değişir. Bazıları saat istikametinde dönerken bazıları
da ters yönde kıvrılırlar. Yine yivlerle ilgili değişken olan bir
konu da, yiv ve setin fişek yatağından namlu ağzına kadar olan
namlu içindeki kıvrım sayısıdır. Namlu içinde helezon şeklinde uzanan yiv ve setlerin kıvrılma sayısı, merminin namluda
tam bir tur yaptığında aldığı yolun inç cinsinden karşılığıdır.
Örneğin 308 kalibre namlularda en yaygın olan kıvrılma sayısı
her 10 inç’te bir turdur ve 1/10 olarak ifade edilir. Yani namlu
içindeki yiv ve setler her 10 inç’de tam bir tur yaparlar. En mükemmel silahlarla dahi rüzgar gibi dış etkenlere kapalı laboratuar ortamında yapılacak bir denemede 90 metreden yapılacak
üç atış eğer 2,5 santimetrelik bir üçgen oluşturuyorsa, genel
olarak oldukça başarılı bir sonuç elde edilmiş olunur.
Mermi çekirdeğinin maksimum performansa ulaşabilmesi
için daha namluyu terk etmeden barutun tümünün yanması
gerektiğinden namlunun uzun tutulması bu yanma sürecine
katkıda bulunur. Bu yüzdendir ki magnum mermilerde namlu
uzunlukları 61-66 cm arasında değişir.
Tetik
Yivli tüfeklerde yapılacak atışların başarısı tetiklerle yakından ilişkilidir.
Çünkü, bilindiği gibi yivli silahların kullanım amacı, genellikle uzun mesafeli nokta atışları yapmaktır. Bunu yaparken atıcının tetiği, yivsiz tüfeklerle
yapılan avlarda olduğunun aksine dikkatli bir biçimde hafifçe ezmesi gerekir.
Bundaki amaç, zaten çok hassas olan nişan hattını bozmamaktır. Tetiğin net
ve çıtlayacak kıvamda olması gerekir. Tetikteki çekiş ağırlığını belirleyecek
faktör, öncelikle onun ne tür bir avda kullanılacağına bağlıdır. Günümüzde
üretilen sportif amaçlı yivli tüfeklerin büyük çoğunluğu tek aşamalı tetik sistemiyle üretildiğinden bu durum ortadan kalkmıştır.
Kundak
Yivli tüfeklerle yapılan avların büyük çoğunluğu destekli olarak, uzunca bir süre nişan alınarak yapılır. Böyle durumlarda avcının kendini silaha
adapte edecek kadar zamana sahip olması genellikle mümkün olur. Yine
de özellikle yakın mesafelerden tehlikeli türlerin avında kullanılacak yivli
silahların avcının kendi ölçülerine uygun olması hayati önem taşıyabilir.
İdeal olarak silahınızı gözünüz kapalı olarak omuzlayıp gözlerinizi açtığınızda gez ve arpacığı bir hizada bulmalısınız. Sonuç olarak yivli silahlarda
kundak uyumu şart olmayıp olduğu takdirde faydalı bir unsurdur. Temel
olarak vücudunuzun silahınıza sağlayacağı destek dört noktada gerçekleşir: Dipçik gerisi omuzla, dipçikteki yanaklık yanakla, kabza tetik parmağınızın bulunduğu el ile ve son olarak da el kundağı destek veren diğer eliniz ile temas halindedir. Bütün bu noktalar sizde herhangi bir rahatsızlık
uyandırmıyorsa genelde bir sorun yoktur demektir. Yivli tüfek kundaklarındaki en önemli noktalardan biri çekme uzunluğudur. Yivli bir tüfek
ile desteksiz atış yaparken, kabzayı kavrayan
elinizin geriye yaptığı
baskının miktarı iyi bir
atış için belirleyici faktördür. Omuz ile eliniz
arasında bu sırada oluşan
gerilim sıkı fakat rahatsız
<LYOLWIHNNXQGDNODU×
edici olmamalıdır.
209
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Mermi
dHüLWOL
NDOLEUHOHUGH
PHUPLOHU
210
Yivli tüfek mermileri temel olarak, merkezden ve cevreden
ateşlenen olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Merkezden ateşlenen
türlerde, kovan tablasının ortasında, barutu ateşlemek amacı
ile yerleştirilmiş bir kapsül bulunur. Cevreden ateşlenen türlerde ise mermi, kovan tablasının çevresini saran ateşleyici bir
maddenin iğne tarafından ezilmesiyle ateşlenir. Günümüzde
bu sistemin 22 kalibredeki bazı mermiler dışında kullanımı
yoktur. Kullanıldıktan sonra yeniden doldurulmaları zor olduğundan, çok da kullanışlı değillerdir. Merkezden ateşlenen
tiplerde, kullanılmış olan kapsülün değiştirilmesinden sonra
kovanın tekrar doldurulması mümkündür.
Yivli tüfek mermilerinde kemerli, tablalı, tablasız, yarı tablalı
ve dar tablalı tipler olmak üzere 5 ayrı kovan tipi vardır. Kemerli kovanlar 1912 yılında İngilizler tarafından magnum mermiler
için tasarlanmıştır. Tırnak kısmının hemen üstünde yerleştirilmiş
bu bandın kovan tabanını güçlendirici bir fonksiyonu vardır ve
bunlar en güçlü olan kovan tipleridir. Tablasız tiplerde tabla çapı,
gövde çapı ile aynı ölçüde olup kovanın mermi yatağından çekilebilmesi amacıyla ikisinin arasına bir tırnak yeri açılmıştır. Bunun tersine tabla çapı kovan
gövde çapından büyük olanlar, yarı tablalı olarak adlandırılırlar. Diğer tip
olan tablalılarda ise gövde ile tabla birbirine bitişiktir ve tırnak yeri oluşturabilmek için tabla gövdeden geniş tutulmuştur.
Mermi çekirdeği; avlanacak hayvanın anatomisi, kalın ya da ince derili
olması ve yaşadığı ortamın özellikleri gibi durumlar göz önüne alınarak
seçilmelidir. Yanlış mermi seçimi, yaralı gidecek olan pek çok hayvanın
olacağı anlamına gelebilir. Yanlış mermi seçiminden kaynaklanan pek çok
ölümlü olayın yaşanmış olduğu bilinmektedir. Ancak çekirdek tipi, mermi
seçiminde göz önünde bulundurulması gereken tek faktör değildir.
Mermi çekirdeğinin ağırlığı da bir o kadar önemlidir. Mermi imalatçıları genel olarak her kalibre için birkaç ağırlıkta çekirdek üretirler ve kalibre
arttıkça onunla birlikte çekirdek ağırlığı da artar. Doğal olarak çekirdeğin
ağırlığı azaldıkça hızı artar. Ancak çok önemli olmakla birlikte hız her şey
değildir ve tek başına yeterli olmaz. Bazı durumlarda darbe gücü ve mermi
enerjisi başrolü oynar. Hızdan kazanmak için çekirdeğin ağırlığından feragat etmek pek çok avcının uyguladığı yanlış bir yöntemdir. Kaldı ki mermi
ağırlaştıkça hız ve enerjisini daha yavaş kaybeder. Ancak bu kural çok ağır
mermiler için doğru olmayabilir.
6.2.1
Yiv li Av Tüfeği Çeşitler i
Tek Atışlı Yivli Av Tüfekleri
Bugünün ileri teknoloji dünyasında, tek atışlı silahlar her ne kadar çağdışı
gözükseler de gerçekte durum görünenin tam aksinedir. Her gün daha çok sayıda
avcı tek atışlı silahlara rağbet etmekte, avcılığı şansın daha çok av hayvanlarından
yana olması gereken daha zorlu bir aktivite olması gerektiğini düşünmektedir.
Silahını sosyal statü sembolü ya da bir sanat çalışması gibi görmeyen bu anlayışın
avcısı kendine av silahı olarak tek atışlı tüfekleri uygun görmüştür.
Böyle bir silahla donanımlı avcı tek bir atış şansına sahip olduğunu iyi
bildiğinden avına yaklaşırken ve hatta tetiği çekerken çok daha dikkatli, serinkanlı olmak zorundadır. Tabi ki başka türde silahlarla avlanan avcılar da
aynı davranış biçimlerini sergilerler, ancak onların beyinlerinin bir yerinde
“Tek Atış” fısıltıları ile daha disiplinli ve sabırlı davranmaya zorlayan bir kaygı
unsuru yoktur.
211
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Levye Hareketli Yivli Av Tüfekleri
Amerikan iç savaşı sırasında ortaya çıkan Spencer ve
Henry tüfekleri bilinen ilk levye hareketli silahlardır. Ancak
bu tür silahların gerçek anlamda kullanılmaya başlanması,
Winchester’in günün şartları için gerçek bir teknolojik atılım olan model 1866’yı piyasaya sürmesiyle olmuştur. Yine de
gerçek anlamda başarıya ulaşan ilk model yine Winchester’ın
1873 yılında üretmiş olduğu yeni silahıdır. Bundan sonra da
pek çok levye hareketli tüfekler üretilmiş olsa da bunların içinde en çok tutulan, model 1894 olmuştur. Bugün dahi üretilmekte olan bu tüfek dört milyonun üzerindeki üretim adedi
ile tüm zamanların en çok satan merkezi ateşlemeli yivli tüfeği
unvanına sahiptir.
Aralarında 357 magnum, 38 Special, 44-40, 44 magnum ve
45 Colt gibi tabanca kalibrelerinin de olduğu, bu mermilerinin
çabuk hız kaybına uğramaları etkili menzillerini büyük ölçüde
sınırlandırır.
Temel olarak hafif ve kısa olma özelliklerinin avantaj olduğu
sık çalılık ve ormanlık arazilerde levye hareketli silahlar en iyi
kullanım ortamlarını bulurlar. Klasik kalibreleri ile 150 metreyi geçmeyen kısa, etkili alanları onları bu kategoriye sokar.
Hızlı doldurulabilme imkanı ve iyi bir kalibre kombinasyonuyla ülkemizde çok yaygın olan domuz sürekleri için ideal bir
silah olabilir.
212
Sürgü Mekanizmalı Yivli Tüfekler
Sürgü mekanizmalı sistem,
gerek av gerekse askeri
amaçlı yivli tüfeklerde en uzun
süreli kullanımda kalan mekanizma türü olması nedeni ile avcı olanlar kadar avcı olmayan kitleler arasında da en yaygın olarak bilinenlerdir. Bilinmeyen
şey, bu mekanizma sistemli silahların neredeyse iki yüzyıllık bir
geçmişe sahip olduğudur.
Birkaç istisna dışında bu tür tüfekler tek parça kundaklarla üretilirler.
Bazı uzmanlar, iki parçalı kundaklara oranla tek parça olanların mekanizma
ve namluyu daha iyi desteklediğini, bunun sonucunda da silahın hedefteki
hassasiyetinin arttığını iddia ederler. Oysa bugün pek çok sürgü mekanizmalı
tüfekte kundak, yine bu amaçla ahşapla namlunun birbirine değmeyeceği şekilde imal edilir. Dürbün ile kullanılma ihtimali göz önünde bulundurularak
kundağın yanak kısmı yivsiz silahlara göre daha yüksek tutulabilir. Buna rağmen, az da olsa bazı üreticiler hala, ürün yelpazelerinde “Manlicher Kundak”
olarak da bilinen bu tür kundaklı silahlara yer vermektedir.
Sürgü mekanizmalı tüfeklerde üzerinde konuşulabilecek bir başka önemli
konu da bu silahların mükemmel tetik mekanizmalarıdır. Bu silahlar kullanıcısına, hassas atış imkanı sağlayabilecek özellikte tetik sistemiyle üretilirler. Amerikalı yapımcıların geleneksel tek tetik silahlarına karşılık, Avrupa’da imal edilen
bazı tüfekler istinat tetiği de denilen ikinci bir tetiğe sahiptirler. Ana tetiğin
arkasında yer alan bu ikinci tetiğin çekilmesi ile asıl tetiğin çok hassas bir hale
gelmesi sağlanır. Yine buna benzer başka bir “kıl tetik” sisteminde ise, silahta tek
olan tetik önce öne doğru itilir. Böylece, kurulan tetiğin hassas atışlar için çok az
bir kuvvet uygulamasıyla düşürülebilmesi sağlanmış olur.
Pompa Hareketli Yivli Av Tüfekleri
Bilinen ilk pompa hareketli yivli tüfek, 1885 yılında Colt’un o zamanlar popüler olan Winchester marka levyeli tüfeklere alternatif olarak piyasaya
213
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
sürdüğü “Lightning”di. O günden günümüze pek çok marka
ve modellerde pompalı tüfek, silah piyasasındaki yerini aldı.
Pompa hareketli yivli tüfeklerin varlıklarını sürdürebilmeleri
belki de, aynı tipte mekanizmaya alışkın yivsiz av tüfeği kullanıcılarının yivli silah kullanma ihtiyacı duyduklarında aşina
oldukları türde bir tüfeği tercih etmelerinden kaynaklanmaktadır. Ne olursa olsun her dönemde, pompalı silahların bir savunucu ve kullanıcı kitlesi olmuştur.
Yarı Otomatik Yivli Av Tüfekleri
Yivli av silahlarının, sürgü mekanizmalılar kadar olmasa da
bazı avcı grupları arasında rağbet gören bir türü de yarı otomatik ya da başka bir deyişle otomatik doldurmalı olanlarıdır. Buna rağmen bu silahların imalatında çok fazla çeşitlilik
görülmez. Eskiden beri yaygın olan bir görüş, merminin ateş
almaması durumunda otomatik silahların tutukluk yapacağı
şeklindedir. Ancak bazı avcılar için avantaj olabilecek başka bir
214
durum, yine bu gaz kaçırmalı sistemin sonucunda oluşur. Bilindiği gibi,
yarı otomatik tüfeklerde barut gazının bir miktarı sistemin çalıştırılması
için kullanıldığından bu tüfeklerde geri tepme diğer mekanizmalı silahlara oranla daha azdır. Pek çok avcı 30.06 gibi orta kalibrede imal edilmiş
bir silahın tepmesinden rahatsızlık duymayabileceğinden bu konu önemsiz
gözükebilir. Ancak 300 ve üzerindeki magnumlarla aradaki fark daha hissedilebilir durumda olacaktır.
Süperpoze
(Üst Üste Bindirilmiş
Namlulu) Av Tüfekleri
Çift namlulu yivli tüfeklerin çok yaygın olmayan bir biçimidir.
Bu tür silahlar genel olarak Avrupa’da üretilip yine Avrupalılar tarafından
kullanılmıştır. Buna rağmen bir Fin üretimi olan Valmet 412 S çok çeşitli namlu seçeneklerinden dolayı kombine silahlar sınıfına da sokulabilir.
ABD’de yılın silahı bile seçilmiştir. Yivli çiftelerin gölgesi altında fazla bir
kullanıcı kitlesi bulamadıklarından üretimleri sınırlı sayıda, daha çok sipariş ile yapılmaktadır.
Çifte (Yanyana Oturtulmuş) Yivli Av Tüfekleri
Avrupalı beyaz sömürgecilerin silah geleneğinin bir sonucu olarak yivli çifteler, geçmişte en yaygın şekilde Afrika kıtasında kullanılmışlardır. Belki bu
yüzden, belki de kullanımdaki hızlılık ve güvenilirlik özellikleriyle bugün bile
kara kıtadaki tehlikeli türlerin avcılığıyla özdeşleşmiş kabul edilirler. Büyük beş
denilen aslan, leopar, fil, gergedan ve yaban mandası gibi hayvanların avında
yapılacak ilk hata belki sonuncu olabilir. İşte bu sebeple hayati önem taşıyan
avcı açısından böyle avlarda silah
seçimi en kritik rolü oynar.
Çifteler pek çok silaha göre
daha hızlı atış yapabilme yeteneğine sahiptirler. Bir çifte ile
geri tepmeyi atlattıktan sonra
yapacağınız tek şey tetiği tekrar çekmek olur, ikisi arasındaki fark belki saniyelerle ifade
edilebilir. Ama kaçan veya çok
215
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
sıkıştığı zaman saldıran bazı büyük memeli hayvanların, 100
metrelik bir mesafeyi dört saniyenin altında bir zamanda aldığını bilmek, bu tür avlarda bir saniyenin bile ne anlama geldiği
hakkında kaba bir fikir verir. Boşalmış olan çiftelerin yeniden
doldurulması da diğer silahlara oranla daha kolaydır. Çiftelerde namlu uzunluğu genellikle 66 cm olup bazen de 61 cm ve
63.5 cm olabilir. Kullanım mesafeleri kısa olduğu için pek çok
avcı, çiftelerde dürbün kullanmak yerine açık gez ve arpacıkları
tercih eder.
Kombine Tüfekler
Kombine tüfekler, yivli ve yivsiz namluların bir arada, tek
tüfek üzerinde toplandığı av silahlarıdır. Bu silahlar en az iki
namlulu olabileceği gibi en çok da dört namlulu olarak imal
edilebilirler. En yaygın olanları Drilling olarak bilinenleridir.
Drilling tüfekler özet olarak, yan yana yerleştirilmiş iki yivsiz
namlunun altına oturtulmuş bulunan bir yivli namludan oluşurlar. Vierling olarak bilinen başka bir model de, bu türün
dört namlulu olarak imal edilmiş şeklindedir. Bu tüfek yivsiz
bir çiftenin altında bulunan 22 kalibre bir namlu ile onun da
altında bulunan daha büyük kalibrede dördüncü bir namlu ile
tasarlanmıştır. Bunların yanında bir yivli bir yivsiz, iki yivli bir
yivsiz olan kombinasyonlar da mevcuttur.
Kombine tüfekler yaklaşık bir buçuk asırdır Almanya ve
Avusturya gibi pek çok Avrupa
ülkesinin klasik av silahı olarak
avcılara hizmet etmişlerdir. Bu
silahların imalinde yola çıkış
noktası, aynı av gününde hem
küçük hem de büyük av hayvanlarının aynı avlakta bulunabilmesi ihtimali olmuştur. Yivsiz namludaki saçma ve şavrotin
ile tüylü veya kürklü ufak hay216
vanlar avlanabilirken yivli namlularla da karaca, geyik, yabandomuzu gibi
daha büyük hayvanların avı yapılabilir. Almanya ve Avusturya’da geleneksel
olan bir başka tür de Schonzeit kombine tüfeklerdir. Bunlar yivsiz namlularla, 22 kalibre namluların bir arada bulunduğu tüfeklerdir. Av sezonu
dışında avcılar ve av koruma görevlileri tarafından taşınarak zararlıların
avında kullanılırlar. Bu silahların Amerika’ya ihraç için tasarlanmış tipleri
daha çok yabani hindi silahı olarak bilinirler ve yivli namlu üstte olmak koşuluyla üretilirler. Yivli namlu 22 veya 30 kalibrede, yivsiz de yivli mermiyi
etkili bir biçimde atabilecek en küçük çapta üretilirler. Kombine tüfeklerin
yivsiz namluları büyük ölçüde 12 çapta olup, yivli namluları ise pek çok
kalibrede olmasına karşılık genelde 7 X 57; 8 X 57; 7 X 65; 30-06 ve 9,3 X
74 gibi mermiler için imal edilir.
Bu tüfeklerin bir kısmının başka bir avantajı da farklı kombinasyonlarla
satılan yedek namlularının bulunmasıdır. Bu sayede kombine olan tüfekler
istendiği takdirde tümü ile yivli veya yivsiz hale getirilebilirler. Kombine
tüfeklerde namlulardan en az biri yivli olduğu için nişan alma tertibatı
da yivli silahlarda olanlara benzer. Ancak istenildiği takdirde bu silahlara
dürbün de takılabilir. En az iki namlusu olduğundan bu silahlarda selektör
kaçınılmaz bir unsurdur. Çift tetikli olarak yapıldıklarından eğer üçüncü
bir namlu varsa yine selektörün yardımıyla tetiklerden birinin diğer namluyu ateşlemesi sağlanır.
6.2.2
Yiv li Av Tüfekler iyle Avcılık
Yivli av tüfekleri çeşitli çaplarda mermi atan tüfeklerdir. Yivli bir silahın
namlusunun içinde yiv ve set olarak adlandırdığımız iki önemli unsur vardır. Bunlardan çukur görünümde olanlar yiv olarak adlandırılır. Günümüz
modern tüfek namluları genel olarak. 6 set tarafından birbirinden ayrılan 6
yiv ile yapılır. Buna rağmen yiv sayısı 3 ile 10 arasında değişen birçok tüfek
sayısı vardır. Yivli silahlarda namlu uzunlukları çeşitli olsa da 56 cm namlunun ulaşım mesafesi pek çok hayvan türünün avı için yeterli olsa da uzun
mesafeli atışlarda daha uzun namlulu tüfeklerin seçimi uygun düşer. Namlu
boyu uzadıkça atış uzaklığı uzar kesin yargısına varmak yanlış olur. Mermi
çekirdeğinin maksimum performansa ulaşabilmesi için, namluyu terk etmeden namlu içinde barutun tümünün yanması gerekmektedir. Bu yüzden
magnum mermilerde namlu boyu 61-66 cm aralığındadır.
Bu tüfeklerle avlanırken ilk öğrenilmesi gereken çok dikkatli olunmasının
217
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
gerekliliğidir. Merminin menzili çok fazladır. Menzil ile atış mesafesini karıştırmamak gerekir. Atış mesafesi tüfeğine ve çapına
göre maksimum 500 m olmasına karşın merminin ulaşacağı erim
noktası 5.000 m ve daha ötesi bile olabilir.
Yivli av tüfekleri, yivsiz av tüfeklerinin ulaşamadığı mesafeler
için kullanılır.
Mermi bir eğri çizerek hedefe ulaşır. Bundan dolayı, tüfeğin belirli bir mesafe için sıfırlanması gerekir. Sıfırlama: Atılan
merminin hedefi bulması için yapılan deneme atışlarıdır. Genelde yivli av tüfekleri 100-200 arası sıfırlanır. Şayet metreye
göre ayarlanmış kalkar-yatar gez yoksa sıfırlama işlemi avcıya
kalır. Gez içinde arpacığın yüksekliğini ayarlamak gerekir. Avcının yapacağı atışlardan arpacığın ne kadar yüksek görüleceği
tespit edilir. Sağa veya sola giden mermiler için de gez sağa veya
sola kaydırılır. Mermi hedefin sağına vuruyorsa gez sola, soluna
vuruyorsa sağına çekilir.
Çok sık ormanlık alanlar, avın yakın çıkacağı avlaklar haricinde av dürbünleri monte edilerek avcılık yapılmaktadır. Dürbün montajı çok hassas ve ayrıntılı bir işlemdir. Bu konuda uzman değilseniz kesinlikle dürbünü kendiniz monte etmeyiniz.
Türkiye’de bu konuda uzmanlaşmış, elektronik cihazlarla hem
sıfırlamasını hem de montajını yapan ehil kişiler vardır. Ancak
şunu da vurgulamak gerekir ki çok çeşitli av dürbünleri vardır.
Tüfeğin üzerinden dürbün hiç çıkarılmadan çok sık ağaçlıkta
ve avın yakın çıkacağı avlaklarda kullanılabilmektedir. Yivli av
tüfekleriyle yapılacak atışlarda omuz çizgisi ile namlu çizgisi
arasındaki açı 30 derece olmalıdır. Yapılacak atışlar yivsiz av tüfeğine göre farklıdır, atışlarda nişan alma ve nişan hattı vardır.
Bu nedenle tetik ezilerek (squeeze) çekilir.
Yivli silahlarla avcılık, tırnaklı veya memeli hayvanlar içindir. 4915 sayılı Kanuna göre yivli tüfekle kuş avı yasaklanmıştır. Elimde yivli silah var ben çok uzaklardan hayvanı vurabilirim düşüncesi yanlış bir düşüncedir. Avı ele geçirebileceğiniz
mesafeler genelde 100-200 m arasıdır. Atmış olmak için yapı218
lacak atışlar çoğu zaman ya ıskalanır ya da avı yaralar. Zira uzak mesafeden
yapılan atışlarda hayvanın göğsünü bulabilmek çok zordur. Duran hedeflerde atıcının mahareti ve çok iyi dürbünlerle mesafe uzayabilir ve nokta
atışları yapılabilir.
Hareketli hedeflerde yivsiz av tüfeklerinde öğrendiğimiz önleme teknikleri aynı yivli av tüfeklerinde de tatbik edilir. Örneğin bir yaban domuzu
sürek avında duran yaban domuzuna çok az rastlanır .
219
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
AV
TÜFEKLERİNDE
GÜVENLİK
6.3
Avda ve av silahlarında güvenlik, üzerinde durulması gereken
ilk konudur. Olmazsa olmaz şartlardan biri de dikkattir. Dikkatsizlik daima sabırsızlığı yanında
taşır. Önünüzden kaçan bir tavşan veya yere yakın uçan bir bıldırcına sabırsız yapılacak bir atış
karşınızda veya hizanızda bulunan bir arkadaşınızı vurmanıza
sebep olabilir.
Eve silahı getirmeden önce kilitli bir dolabın alınması gerekir.
Çocuklar çok meraklıdır ve günümüzde internet, bilgisayar oyunları ve televizyonlardan tüfeği
yaşlarından önce tanımaktadırlar.
Silah ve tehlikeleri konusunda çocuklara mutlaka bilgi verilmelidir.
220
Silah satın alırken emniyet ve kilit sistemleri mutlaka incelenmelidir.
Günümüzde bayiden satın alınacak tüfeklerde böyle bir hatanın olabilmesi
son derece düşük bir olasılıktır. Ancak ikinci el alınacak silahlarda mutlaka
emniyet ve kilit sistemleri kontrol edilmelidir. Kurma mandalı, çiftelerde laçka olup olmadığı, namlu içinin korozyonlu olup olmadığı mutlaka
kontrol edilmelidir. Tüfek kundağından koltuk altına sıkıştırılarak tek elle
sağa sola sallanarak boşluklar (laçka) olup olmadığı kontrol edilir. Tüfek
kurulup emniyete alınır. Emniyette iken tetik çekilir. Tetik düşerse emniyet
çalışmıyor demektir. Yarı otomatik tüfeklerde tüfeğin çalışıp çalışmadığı
araziye çıkıp atış yapılmadan anlaşılmaz. Fişek kıstırmak ya da fişek dikmek olarak tabir edilen bir sefer atış yapıp ikinci fişeği kurma koluyla namlu arasına diken tüfekler avın kaçırılmasına neden olabilir. Domuz avında
birinci atışta yaralanan bir yaban domuzunun saldırısına uğranabilir.
Avda önemli olan başka bir konu tüfeğin taşınmasıdır. Tüfek doldurulmadan önce mutlaka namlu içine bakılmalıdır. Eski avcıların “içinde bir
örümcek yuvası olsa bile tüfek patlayabilir” öğüdü kesinlikle unutulmamalıdır. Dolu tüfekle kesinlikle hendek, çit gibi yerlerden geçmeye kalkışılmamalıdır. Çalılık yerlerde avlanırken tüfek tek elde sallanarak taşınmaz.
Tetik arasına girecek bir ağaç veya çalı dalı tetiği düşürebilir ve önünüzdeki
arkadaşınızı vurabilirsiniz. Tüfeği omuzda kayışla taşımak da sakıncalıdır.
Bu şekilde yürürken kalkacak bir kuş panik yaratabilir. Tüfeği omuzdan
alırken ceketinizin ucuna elinize takılacak tetik kazalara sebep olur. Avda
en iyi emniyet çiftelerde kırık olarak kolda taşımak, bu yapılamıyorsa avcı
yanına varırken kırık olarak gitmektir. Yarı otomatik silahlarda ise kurma
221
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
kolu açık olarak avcı yanına gitmektir. Köpek fermasında bile
olsa tüfek omuzlanırken kesinlikle parmak tetikte olmamalıdır.
Tüfek omuzlanırken parmak farkında olmadan tetiği çekebilir.
Köpekle birlikte araca binmeyiniz. “Emniyet kapalı, bir şey olmaz”;, “Şeytan doldurmuş” gibi sözlerin arkasına asla saklanmayın. Tüfeği dolduran daima insandır.
Tüf e kler in Ba kımı ve
Te m i zliği
Tüfeklerin temiz tutulması, hem uzun ömürlü hem de avda
bir hata yapılmamasını sağlar. Oynak ve kilitlerin geçme yerleri açıp kapanan tüfeklerde daima sürtünme halindedir. Bu
sürtünmeyi en aza indirmek
için aralıklarla yağlanmalıdır.
Namlu temizliği ve bakımı çok
önemlidir. Avdan döndükten
sonra tüfeğin temizliğinin yapılması bir hobi haline getirilmelidir. Bu size boş vaktinizi
hoş geçirmenizi sağlayacaktır.
Tüfeğin temizliğine başlamadan önce meraklı çocukların
etrafınızda olabileceğini unut-
222
mayın, bu nedenle tüfeğin boş olduğundan emin olun.
Tüfeğinizde bir arıza varsa eğer bu işin uzmanı değilseniz kesinlikle
tüfeği parçalayıp tamir etme yoluna gitmeyiniz. Ya satın aldığınız silah
dükkanına veya güvendiğiniz tüfek ustasına götürünüz. Ancak tüfeğinizi
söküp takmasını mutlaka öğreniniz. Söküp takmak tüfeğinizi parçalamak
değildir. Tüfeklerde söküp takma, üç ana parça kubuz kundak bir arada, el
kundağı ve namluyu monte ve demonte anlamına gelir.
KAY NA KL A R
1- Gözlük, R., Profesyonel Av Rehberi
2- Gun Values/Blue Book
3- The Encyclopedia Of European Historical Weapons
4- The World’s Finest Sporting Gun
5- Yunus, Ö. G., Milli Skeet Atıcısı
223
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
C A NS IZ
M Ü H R ELER V E
D Ü D Ü K LER
6.4
Halil C. Gülçur
Yaban Hayatı ve Avcılık Uzmanı
Ördek, kaz, üveyik ve güvercinin konaklama ve
yemlenme alanlarında yapılan bek avcılığında, bekleme alanlarının çevresinde kuşları cezbetmek için
kullanılan, canlısına benzer görünümde genellikle
plastikten imal edilmiş maketlere mühre denir.
4915 sayılı Kanun ve BERN Sözleşmesi gereğince, canlı mühre kullanılması yasak olup diğer
mührelerin kullanımı MAK kararı ile belirlenir.
Mührelerin kullanım amaçlarına göre; konaklama alanlarında kullanılan mühreler, beslenme
alanlarında kullanılan mühreler, hareketli mühreler
olmak üzere üç çeşidi bulunmaktadır.
Konaklama Alanlarında
Kullanılan Mühreler
En yaygın avcılığı yapılan ördek ve kazların
konaklama alanları; göl ve nehirler ile bunların
taşkınlarından oluşan sulak alanlardır. Buralarda yapılan, avcılık sırasında bekleme yerlerinin
224
6XODNDODQODUGD\DS×ODQ|UGHNYHND]DY×QGD\]HU
PKUHOHUNXOODQ×O×U
çevresinde renk ve anatomik yapılarıyla canlısına benzer görünümde imal
edilmiş yüzer mühreler kullanılır.
Ördek ve kaz avında mührelerden sonuç alınması için normalde 40-50
adet, en az ise 2 düzine mühre kullanılması gerekir. Su kuşlarında görme duyusunun aşırı gelişmiş olmasına rağmen boyut kavramı algılaması çok fazla
gelişmemiştir. Bu nedenle çok uzaklardan görülüp fark edilebilen normalden
büyük mühreler imal edilmektedir. Bu tip mühreler taşıma zorluklarına karşın daha iyi netice verir.
0DJQXPER\XWOX
ELUHOPDEDüSDWNDPKUHVL
6XSHUPDJQXPER\XWOX
ELU\HüLOEDüPKUHVL
Güvercin ve üveyik avlarında bu kuşların konaklama alanları olan ağaçların civarında bekleme yapılır. Bu av sırasında altlarındaki bir mandal vasıtasıyla ağaç dallarına, çit tellerine ve özel olarak imal edilen direklere yerleştirilen mühreler kullanılır.
$OWODU×QGDNL
PDQGDO
\DUG×P×\OD
DV×ODQoHüLWOL
YH\LNYH
JYHUFLQ
PKUHOHUL
225
Sürdürülebilir Avcılık için Temel Eğitim
Beslenme Alanlarında
Kullanılan Mühreler
Kazların beslenme alanları tarlalardır. Beslenme alanlarındaki avlarda genellikle kabuk, silüet görünümlü ve komple gövdeli
mühreler kullanılır.
.DEXN|UGHN
PKUHOHUL
6LOHWJ|UQPO
PKUHOHU
.DEXNND]PKUHOHUL
.RPSOHYFXWOX
PKUHOHU
Güvercin ve üveyiklerin beslenme alanlarında yapılan avlarda
komple gövdeli, kabuk ve uçar görünümlü mühreler kullanılır.
Bu mühreler altlarındaki sopaların toprağa saplanmasıyla
kullanılır.
.RPSOHJ|YGHOL
PKUHOHU
226
.DEXNPKUHOHU
8oDUJ|UQPO
PKUHOHU
$ùDo
J|UQPO
NDLGH
Güvercin ve üveyik avından iyi sonuç alınabilmesi için en az 1 düzine
mühre kullanılması tavsiye edilir.
Hareketli Mühreler
Ülkemizde bu mührelerin kullanımı MAK kararı ile yasaklanmıştır.
5]JDUJFYHHOHNWULNPRWRUXLOHoDO×üDQoHüLWOLNDQDWKDUHNHWOLPKUH|UQHNOHUL
Avı Çağırmaya Yarayan Düdükler
Avı çağırmaya yarayan düdükler; ördek, kaz, güvercin olmak üzere çeşitli
kuş avlarında avın doğal seslerini çıkartarak kullanılır. Dünyada karaca, geyik
avlarında dişi sesi çıkartarak erkek hayvanları etkilemek veya erkek hayvan sesi
çıkartarak çiftleşme döneminde rekabeti arttırmak, avına izin verilen yırtıcı
avında yaralı av sesi çıkartarak yiyecek arayan hayvanları çekmek için avcılar
tarafından kullanılırlar.
*H\LN
GGù
'LüLJH\LN
NDUDFD
GGù
.D]
GGNOHUL
gUGHN
GGù
dDNDO
GGù
.XUW
GGù
227