indirmek için tıklayınız

AB’NİN BÖLGESEL VE KÜRESEL GÜVENLİĞE BAKIŞ AÇISI
Birbirinin Tamamlayıcısı Olarak Avrupa Güvenlik Stratejisi ve İyi Komşuluk Politikası
Metin Aksoy∗
Giriş
Avrupa Birliği kendini barışı, insan haklarını, temel hak ve hürriyetleri koruyan devletler
topluluğu olarak tanımlamaktadır. AB, 470 milyon nüfusu ile dünya gelirinin dörtte birine
sahip olmakla birlikte, dünya ticaretinin de beşte birini gerçekleştirmektedir. Dünyadaki
kalkınma ve insani yardımların yarısı yine AB kaynaklıdır. Mevcut uluslararası örgütlerde AB
üyeleri önemli görevler üstlenmektedir. Soğuk savaş döneminde rekabet içinde olan diğer
blok üyesi Avrupa ülkeleri, şu anda AB içinde yeni savunma sistemi içine alınmış ve
Güvenlik örgütüne üye olmuşlardır.1 Avrupa, gelişmiş bir ekonomiye sahip olma özelliğine
rağmen yavaş bir büyüme oranına sahiptir. AB nüfusunun giderek yaşlanması ve bunun
sosyal sistemi tehdit etmesi, acil önlemlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.2
Soğuk savaşın bitmesiyle birlikte eskiye ait olan güvenlik algılayış biçimi ve güç dengesi hızlı
bir değişim geçirmektedir. Çin ve Hindistan’ın hızlı büyüme oranları, Rusya’nın yeniden
küresel güç olma isteği ekonomik ve güvenlik güç dengelerinin değişimine neden olmaktadır.
Avrupa’nın petrole ve gaza bağımlılığı önceki dönemlere oranla artarak devam ettiği gibi,
∗
Yrd. Doç. Dr. Gümüşhane Üniversitesi, IIBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, [email protected]
1
Vertrag über die Europaische Union vom 7.2.1992, Titel V “ Beschtimmung über die Gemeinsame Aussen-
und Sicherheitspoitik, Art. J.1 (ODGP .ortak dış ve güvenlik politikası)
2
Leutner, Harald: Die Auswirkung der Wirtschaftskriese auf die europaischen Arbeitsmarkte. Grin Verlag.
Norderstedt Germany, 2007. S.23
391
ekonomik rekabet ve yeni güvenlik tehditleriyle de karşı karşıya kalmıştır.3 Dolayısıyla
küresel güç güdüsüyle hareket eden devletlerarasındaki hammadde temini, enerji kaynaklarına
sahip olma isteği ve yeni pazarların bulunması, rekabeti de beraberinde getirmektedir.
AB’nin genişlemesiyle birlikte yeni komşuluk ilişkileri ve yeni sınırlar ortaya çıkmıştır.
Avrupa bir yandan çekirdek Avrupa’dan coğrafik olarak büyük Avrupa’ya dönüşürken diğer
yandan da bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır. Organize suçlar, bölgesel çatışmalar, terörizm,
kitle imha silahlarının yayılması ve kimi ülkelerin devlet olma hüviyetini kaybetmeleri gibi
önemli sorunlar bunlara dâhil edilebilir.4 Karşılaşılan sorunların engellenmesi ve çözülmesi
için AB bir yandan, Ortak Dış ve Güvenlik Politikası çerçevesinde askeri önlemler alırken,
diğer yandan Avrupa Komşuluk Politikası ve Barselona süreci gibi ekonomik ve stratejik
politikalar ile de önlemler almaktadır. Bu noktada, askeri seçeneği öncelikli olmaktan çıkartan
genişletilmiş güvenlik kavramıyla diplomasi ve işbirliği çerçevesinde sorunların diyalog
yoluyla çözülmesi öncelik olarak düşünülmüştür. Ancak ulusal çıkarların öncelenmesi birliğin
ortak karar almasını çoğu zaman engellemektedir.
AB Güvenlik Stratejisine Doğru
Irak savaşlarında AB üyesi ülkelerin ortak bir karar alamamaları ve her üyenin kendi ulusal
çıkarı gereği geleneksel dış politikası doğrultusunda davranması AB içerisinde dış ilişkiler ve
güvenlikle ilgili tartışmaları yeniden gündeme getirmiştir. Bu tartışmalarla birlikte, teşhis ve
tedavilerin de tespiti yapılarak, şu sonuçlara varılmıştır:
AB’nin uluslararası ilişkilerde açıkça görülen etkisizliğinin mutlaka aşılması gerekmektedir.
3
Zürn, Michael/Binder, Martin (Andreas Hasenclever, Klaus-Dieter Wolf, Michael Zürn Hrsg.): Dekonstruktion
oder Rekonstruktion der transatlantischen Sicherheits beziehungen? Bedinungen erfolgreicher koorperation. İn
Macht und Ohnmacht internaionaler İnstitutionen. Campus Verlag GmbH, Frankfurt/Main, 2007, S.48
4
Dokumentation: Europa in der Welt, Mitteilung der Komission vom Juni 2006. KOM(2006)278 endgültig.
Brüssel, den 08.06.2006. S.11
392
Ortak Dış Güvenlik ve Savunma Politikası önemli bir uluslararası aktör algısına uygun olarak
oluşturulmalı, ayrıca askeri ve sivil yeteneklerin de geliştirilmesi gerekmektedir.
Bu alınan kararlara bakınca Irak sorunundaki hataların ve başarısızlıkların hangi nedenlerden
kaynaklandığı da görülmektedir. Ancak bu tespitlerle birlikte AB’nin uluslararası bir aktör
olarak dünya politikasında hangi rolü oynayacağı veya önemli bir oyuncu olarak hangi
iddiaları taşıyacağı sorusu da önem taşımaktadır.5 AB’nin bu düşüncesinin paralelinde tarihsel
olarak biraz gerilere gidildiğinde Avrupa Entegrasyon düşüncesi karşımıza çıkmaktadır. Bu
düşünce aslında Avrupa içinde barışın korunması ve yaşatılması amacı taşımaktadır. Eşit ve
bağımsız devletler sisteminin 1648 Vestfalya Barışıyla oluşumundan sonra yine ortaya çıkan
hegemonya mücadelesi, savaşın yine Avrupalı devletlerin arasında çıkması kaçınılmaz
olmuştur. Arka arkaya yaşanan iki dünya savaşı Avrupa’nın küresel ölçekte bir aktör olarak
önemsizleşmesine neden olmuştur. Bunun neticesinde, ABD ve SSCB yeni güç odakları
olarak ortaya çıkmışlar ve Doğu Batı mücadelesi bağlamında bu iki aktör kendi etki alanlarını
arttırmak için mücadeleye başlamışlardır.
Savaşlarda kaybedilen milyonlarca insanın, katlanılan tarifsiz acıların, kaybedilen servetlerin
sonucunda, savaşın, politikanın bir aracı olmaktan çıkarılması fikri temenni olmaktan
çıkartılarak somut bir biçimde konunun ele alınması için çalışmalar başlatılmıştır. Batı
Avrupa devletlerinin birbirlerine karşı korunmaları ve güvenliklerinin yönetilmesi Avrupalı
devletlerin ilk amaçları olmuştur.6 Bütünleşme süreci, Avrupa dâhilinde elli yılı aşkın bir
süredir tarihsel bir form içerisinde politik barış vaatleriyle devam etmektedir. Çıkar
çatışmalarının olduğu durumlarda ise vaktiyle başvurulan geleneksel “Güç Politika” sının
enstrümanları olan tehdit ve askeri kuvvetlerin kullanılması yerine, Barış Topluluğuna doğru
5
Hans-Georg Ehrhart: Abschied vom Leitbild „Zivilmacht“? Konzepte zur EU-Sicherheitspolitik nach dem Irak
Krieg. Varwick;Johannes Knelangen,Wilhelm(Hrsg): Neues Europa - alte EU? VS Verlag für
Sozialwissenschaften, Wiesbaden 2004. S. 153-158
6
Kaiser, Karl: Ein unaufliislicher Zusammenhang: Sicherheit und Integration. In: Weidenfeld, Werner (Hrsg.),
Die Identitat Europas. München/Hanser: 1985 S.173
393
bir dönüşüm yaşanmaktadır.7 Artık içinde bulunduğumuz zamanda, güvenlik gereksinimi,
yalnızca AB için önemli bir konu olmanın ötesinde, AB’nin müdahil olduğu çoklu işbirlikleri
için de önemli bir konu haline gelmiştir. AB, coğrafi olarak, Balkanlar, Kafkasya, Yakın ve
Orta Doğu, Akdeniz’e kıyısı bulunan Kuzey Afrika ülkeleriyle çevrili olmakla birlikte, dünya
politikasının da en çok sorunlu bölgesinde olması nedeniyle kendini güvenlikte
hissedememektedir.8 Bu bölgelerin genel karakteristiği olan ekonomik, politik ve sosyal
nedenler, genellikle etnik ve dinsel çatışmalara neden olmaktadır. Bu bölgelerde ortaya
çıkacak olası bir çatışma, AB ve üyelerinin barış ve güvenliğini tehdit ederek etkisini
hissettirecektir. Güvenlik politikalarıyla ilgili stratejiler oluşturulurken öncelikle bu bölgelerin
gerçeği olan azgelişmişlik, yeraltı kaynaklarının yetersizliği, göç ve çevrenin tahrip edilmesi
gibi konular önemli olmaktadır.
Avrupa Güvenlik Stratejisi
AB, 1992 yılında imzalan Maastricht Antlaşması’ndan sonra küresel politikada ağırlığını
arttırmaya çalışmıştır. Bunun için uluslararası ilişkiler alanında bir aktör olarak kendi
ekonomik gücünü, politik ve stratejik amaçları doğrultusunda ağırlığını attırmaya yönelik
olarak kullanmaya başlamıştır. Her üye devletin, ulusal dış politikasının ortak çıkarlar
doğrultusunda AB adına iyi koordine edilerek, dünya ekonomisindeki AB’nin ağırlığına
paralel bir biçimde siyasi ve jeopolitik alanlarda da AB etkisi gerçekleştirilebileceği
düşünülmüştür.
Aralık 2003’te Avrupa Birliği Dış ve Güvenlik Politika (ABDGP) Yüksek Temsilcisi Javier
Solana tarafından hazırlanan, Avrupa Güvenlik Stratejisi Belgesi (AGSB) kabul edilmiştir. Bu
7
Senghaas, Dieter : Friedenszonen. In: Kaiser, Karl und Schwarz, Hans-Peter (Hrsg.),: Weltpolitik im neuen
Jahrhundert. Baden-Baden: Nomos2000. S.404-408
8
Frohlich, Stefan: Integrationspolitik als Krisenpraventionspolitik? - Die globalen Herausforderungen an die
EU. In: Kirt, Romain (Hrsg.), Die Europaische Union und ihre Krisen. Baden-Baden: Nomos, 2001 S. 269-285.
394
belge, Avrupa Dış ve Güvenlik Politikasının mihenk taşını oluşturmaktadır. Bu strateji temel
olarak Avrupa Birliğinin (AB) uluslararası bir aktör olarak, bu alanda kaynak ve imkân
kapasitesinin arttırılması gerektiğini, güvenlik ve barış için sorumluluk almasını
öngörmektedir.9
İki kutuplu soğuk savaş dengesinin bozulması ile başlayan ve Kıta Avrupası’nda meydana
gelen Yugoslavya trajedisi, 11 Eylül saldırısı ve NATO ile AB’nin genişlemesi gibi köklü
değişiklikler, AB’nin dış ve güvenlik politikasının koordine edilmesini kaçınılmaz kılmıştır.10
Solana tarafından önerilen Avrupa Güvenlik Stratejisinin kabulünün önemli nedenlerinden
biri de topluluğu oluşturan üye devletlerin üzerinde anlaşmaya vardıkları “Yeni Tehditler” ve
“Stratejik Amaçlar”ın ortaya çıkmasıdır.11 İçeriği ve amacı tam olarak anlaşılamayan bu
tehditlerin tanımı, ilk elden pek yapılamamış ve muğlâk ifadeler kullanılmıştır. Ortak Dış ve
Güvenlik Politikası ile Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikaları, birliğin algıladığı tehditler
ve stratejik hedeflerin başarılı biçimde karşılanmaları, bu belgenin hazırlanmasındaki temel
nedenlerdir. Ortak tehdit ve benzeri çıkar algılamaları gibi durumlarda, ortak bir durum
değerlendirmesi ve sonrasında ortak bir eylem temel koşul olarak öngörülmektedir.12
AGSP’nin geliştirilmesinde, “kriz yönetim biçimi” üzerinde sağlanan uzlaşma ve bunun için
gerekli olan enstrümanların kullanıma sunulması önemli rol oynamıştır.13 Bölgesel ve küresel
hareket edebilecek AB’nin, bunun için gerekli olan sivil ve askeri kapasitesinin oluşturulması
ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bunun dışında eğer AB, küresel düzeyde bir oyuncu olmak
9
Gero Birke: Die EU als neuer internationaler außenpolitischer Akteur- Profilierung durch Unterstützung der
UN, Grin Verlag, München 2004, S. 14.
10
Kempin, Ronja, Overhaus, Marco: Europa Braucht eine neue Sicherheitstrategie. SWP- Aktuel 10. Berlin
Februar 2012. S. 1.
11
Salona,
Javier:
Europa
muss
neue
zum
neue
Gobalplayer
werden.
Der
Standart.
http://www.bpb.de/mediathek/342/erweiterter-sicherheitsbegriff
12
13
a.g.e
Ein Sicheres Europa in Einer Besseren Welt Europäische Sicherheıtsstrategie Brüssel, den 12. Dezember
2003. S.11
395
istiyorsa, öncelikle coğrafi olarak konuşlandırması gereken askeri gücü ve bunun sınırlarını
belirlemesi gerekmektedir. Bu düşünce, yani Avrupa kriz yönetim biçimi ve coğrafi sınırların
belirlenmesi düşüncesi, büyük ölçüde 2002 yılında yayınlanan Amerikan Ulusal
Stratejisi’nden etkilenmiştir.14 AGSP’nin ortaya çıkmasının diğer nedenlerinden biri ise dış
politikada yaşanan çatışmalardır. 2003 yılındaki Irak Savaşı, aslında AB’nin sınırlarının
nerede son bulduğunu da göstermektedir. Hangi şartlar altında savaşın olacağı konusunda AB
üyesi ülkeler arasında bir uyumun olmadığı gözlenmektedir. Bu konuda çoğu kez ulusal
çıkarlar, birlik çıkarlarının önüne geçmektedir. Bu anlaşmazlık büyük ölçüde AB Ortak Dış
Politikası’nın oluşturulmasının önündeki en büyük engeldir. Çünkü sorun, hangi kurumsal
yapının bunu üstleneceğinde değil, birliği ilgilendiren konularda kararların oybirliği ile
alınması zorunluluğundadır. Bu durumda AGSB, üyeler arasındaki uyumsuzluğu gidermek
zorunda olduğu gibi, aynı zamanda üyelerin ortak çıkarlarını da gözetmesi gerekmektedir.
Avrupa Güvenlik Stratejisinin İçeriği
Avrupa Güvenlik Stratejisi Belgesi temel olarak kapsamlı ve genişletilmiş güvenlik
kavramına dayanmaktadır.15 Bu da göstermektedir ki, değişen uluslararası ilişkiler
konjonktüründe klasik dış güvenlik politikasının yanında, ekonomik ve mali politikalar, iç
politika, anayasa ve devletler hukuku, sosyal ve çevresel parametreler de önemli rol
oynamaktadır. Bunun yanında strateji belgesinin geliştirilmesinde üye devletlerin geleneksel
savunma ve güvenlik politikası tecrübelerinin de göz önüne alınması da diğer bir
zorunluluktur. Böylelikle bu temel belgenin daha sonrakiler için yol gösterici, aynı zamanda
yeni eklemelere ve derinleştirmelere açık olması gerekmektedir.
14
Michael Rühle, Brauchen die USA die NATO noch?, in: Erich Reiter (Hrsg.), Jahrbuch für internationale
Sicherheitspolitik 2003, Hamburg-Berlin-Bonn 2003, S. 359 - 374.
15
Meyers, Reinhard: Erweiterte Sicherheitsbegrif. Bundeszentrale für politische Bildung und John-F.-Kennedy-
Insitut der FU Berlin. http://www.bpb.de/mediathek/342/erweiterter-sicherheitsbegriff erişim tarihi 13.Nisan
2012
396
Avrupa Güvenlik Stratejisi üç bölüme ayrılmaktadır. Birinci bölümde, Avrupa’ya yönelen
“Beş Temel Güvenlik Riski” konu edilmektedir. Bunlar; terörizm, kitlesel silahlar, bölgesel
çatışmalar, devletlerdeki otorite boşluğu, organize kriminal suçlardır.16 AB’nin, birbirinden
farklı olan bu sorunları bir dizi diplomatik girişimlerle, insani yardım ve askeri önlemlerle
karşılaması gerekmektedir. Ayrıca ortaya çıkan bu yeni tehditlere karşı pasif kalınmaması
vurgulanmaktadır. Yoksulluk, enerji bağımsızlığı, iklim değişikliği, insan ticareti ve bölgesel
çatışmalar gibi konular geniş anlamda güvenlik sorunlarıdır. Bu beş temel tehdit yalnızca
kendi başlarına değil, birbirleri ile bağlantılarından dolayı da yeni bir mücadele alanı
oluşturmaktadırlar. Bu bağlamda AGSB’de Avrupa Birliği’nin bu tehditlere karşı iyi
donanımlı ve potansiyel gücünün hazır biçimde olması gerektiği ileri sürülmektedir. Bununla
birlikte yine yukarıda ifade edilen faktörler, uluslararası aktörler ve Avrupa içi güç ilişkileri
bakımından da düşünülmesi gerekmektedir. Çünkü AB, bir yandan uluslararası ilişkilerde çok
yönlü amacı olan bir aktör olarak, insani müdahaleleri insan hakları çerçevesinde meşru hale
getirirken, diğer yandan da kendi hegemonyal amaçlarına yönelik olarak tıpkı ABD gibi bir
güç unsuru şeklinde egemenliğini tesis etmeyi arzulamaktadır.
Avrupa’nın güvenliğinin temeli ABD güvenlik stratejisinin aksine çok taraflılığa
dayanmaktadır. Solona’nın ifadesiyle hiç bir devlet günümüzde bu derece komplike yapıdaki
sorunları tek başına çözebilecek durumda değildir.17 ABD, kendisine yönelik somut saldırılar
üzerinden kendi güvenliğini tanımlarken, AB kendisine yönelik tehlikeleri yoksulluk, AIDS
ve göç gibi olgular üzerinden tanımlamaktadır.18 Avrupa Birliği, kendi stratejik önceliklerini,
yeni tehditlere karşı savunma, iyi komşuluk ilişkileri, yenidünya düzeninin çoğulculuk
temelinde meşrulaştırılması şeklinde sıralamaktadır. Yeni ortaya çıkan tehditler ve değişen
16
Bkz. Ein Sicheres Europa in Einer Besseren Welt Europäische Sicherheıtsstrategie Brüssel
17
Solana, Javier: Ein Sicheres Europa in Einer Besseren Welt Europäischer Rat Thessaloniki, 20/06/2003. S.2
18
Ebert, Berit: Die Beue Welt Ordnung Als Strategiefrage? Sicherheitspolitische Divergenzen zwischen EU und
USA, Tectum-Verlag; Auflage, Marburg, 1., Aufl. (5. August 2008), S.23
397
politik koşullarda diğer enstrümanların da hesaba katılarak stratejiler gerçekleştirilmesi
öngörülmektedir. Bu amaca ulaşmak için en önemli araç olarak AB üyeliğinin kullanılması
öne çıkmaktadır. Çünkü Avrupa Birliği üyelik perspektifi bir yandan Avrupa Birliği’nin
kendisi için stratejik bir amaç olurken, aynı zamanda diğer ülkelerin reform sürecinin
hızlandırılması için de bir katalizör görevi görmektedir. Bu stratejinin, Soğuk Savaş sonrası
Avrupa’nın istikrarında ve entegrasyonunda önemli bir rol oynadığı gibi, Balkanların
istikrarına da katkı yapması öngörülmektedir.
Birleşmiş Milletler Örgütü de, Güvenlik Stratejisine uygun olarak uluslararası ilişkiler
çerçevesinde, diğer uluslararası organizasyonlarla “etkili çoğulculuğun” temelini oluşturmaya
çalışmaktadır. AB’ye göre Avrupa’da güvenlik DTÖ, NATO ve AGIT gibi uluslararası
örgütlerle yoğun işbirliği sayesinde sağlanabilir.19 Uluslararası ve bölgesel çatışmaları
uluslararası örgütlerin içinde işbirliği ile düzenlemek ve çözmek temel hedef olmaktadır.
Üçüncü bölümde ise Avrupa Güvenlik Stratejisi’yle de paralel olarak komşu ülkelerle
kalkınma, çevre, silahsızlanma ve terörizm konularında ortak çalışmalar yürüterek, istikrar ve
güvenliğin arttırılması öngörülmektedir. Aktif bir AGSP’nin ancak çatışmaları önleyici
önlemlerin alınması ve etkili kriz yönetimi oluşturması sayesinde olacağı vurgulanmaktadır.
Bunun gerçekleşmesinin ise yine politik, diplomatik ilişkilerin kurulması, askeri ve sivil
araçların kullanılmasıyla mümkün olacağı belirtilmektedir. Bu kararlı müdahale tek başına
değil, Birleşmiş Milletler Güvenlik kararları çerçevesinde gerçekleşmelidir. Bununla birlikte
krizin emareleri ortaya çıktığında erkenden hareket edilebilmelidir. Bu, insani felaketlerde ise
müdahale için daha uzun bir uyarı zamanı sağlayacaktır.
Etkili Avrupa Savunma kurumlarının kurulması AGSB’nin amaçları doğrultusunda herhangi
bir kriz durumunda daha fazla hareket kabiliyeti sağlayacaktır. Buna uygun olarak da
savunmaya ayrılan payın attırılması ve mali kaynakların etkili kullanılması gerekecektir.
19
Bkz. Europa in Bewegung Europäische Kommission Generaldirektion Presse und Kommunikation Manuskript
abgeschlossen im Juli 2004. S11
398
Burada işaret edilen yalnızca askeri değil ayni zamanda sivil kaynakların da çatışma sonrası
rehabilitasyon için kullanımıdır. Askeri ve sivil önlemler geniş bir perspektifte diğer
bileşenlerle birlikte uyumlu hale getirilip uygulanabilir. Avrupa Birliği’nin askeri
müdahalesinin yasal çerçevesi ise “Berlin Artı Antlaşması” adıyla bilinen Avrupa BirliğiNATO anlaşmasıdır.20
Etkili bir AGSP’nin oluşturulması öncelikle Avrupa devletlerinin kendi aralarında sıkı
işbirliğine bağlıdır. Bireysel katkıların ulusal öncelikler ve deneyimlerin yanında üçüncü
ülkelere karşı yürütülen dış politikaların da oylanması gerekmektedir. Bununla birlikte
Amerika ile ilişkiler özel bir yer tutmakta ve yeri doldurulamaz bir özellik arz ettiği
vurgulanmaktadır.21 Diğer yandan Rusya, Japonya, Kanada, Hindistan gibi diğer ülkelerle
ikili ilişkilerin geliştirilmesi de gerekmektedir.22
Avrupa İyi Komşuluk Politikası
AB’nin Mayıs 2004’te genişlemesi ve on yeni üyenin birliğe katılımıyla birlikte yeni
komşular ve yeni sınırlar ortaya çıkmıştır. Buna paralel olarak da AB’nin dış politika
öncelikleri önemli ölçüde değişmiştir. AB sınırlarının doğu yönünde genişlemesine bağlı
olarak Doğu, Güneydoğu ve Orta Asya ile Orta Doğu’yu da kapsayan politikaların oluşmasını
zorunlu kılmıştır. “Geniş Avrupa” çevresinde oluşan periferi ülkelerinin dost ve müttefik
ülkeler haline getirilmesine ek olarak bütün komşu ülkelerle özel ve farklı biçimlerde uyum
ve ortaklık antlaşmaları vasıtasıyla AB’ye bağlanmaları öngörülmüştür.23
20
Berlin Plus agreement:
http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cmsUpload/03-11-11%20Berlin%20Plus%20press%20note%20BL.pdf
21
Katsioulis, Christos: Eine Zukunftsagenda für die Europäische Sicherheits- und Verteidigungspolitik (ESVP).
FES Internatonale Politikanalyse. Juli 2009. S.7.
22
23
.Bkz.Europa in Bewegung S.17
Lippert, Barbara: Europäische Nachbarschaftspolitik, in: Weidenfeld/Wessels, Europa von A – Z.,.Baden-
Baden Namos 200, S. 163-167
399
Buna göre “AB ile komşularının, ekonomik ve siyasal olarak birbirlerine bağımlı oldukları bir
gerçektir. Avronun AB’nin para birimi olarak piyasaya sürülmesi ile birlikte, uluslararası
döviz birimi olarak yeni yatırım imkânlarının ve yoğun ekonomik ilişkilerin ortaya çıkmasını
sağlamıştır. Coğrafi olarak birbirine çok yakın, genişleyen AB ve onun yeni komşuları, sınır
ötesi ticaret ve yatırım akımlarını destekleme çabalarına aynı ölçüde ilgi göstermeleri;
sınırları aşan tehlikelerle mücadelelerde - Terörizmden çevreye varıncaya kadar tüm
konularda- birlikte çalışmaları gerekmektedir. Karşılıklı üretim, ekonomik büyüme ve dış
ticaretin büyümesinde, genişleyen bir coğrafyada politik istikrar ve işleyen hukukun
üstünlüğünün başarılmasında ve insan kaynaklarının/sermayesinin, fikirlerin, bilgi ve kültür
alanında işbirliğinin desteklenmesinde, AB kendi komşularının en önemli ortağıdır”.24
Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bu politikanın geri planı doğrultusunda kurulan sıkı
uyum ve ortaklık ilişkilerinin herhangi bir biçimde bu yeni ülkeleri AB üyeliğine
taşımayacağıdır.25
Avrupa İyi Komşuluk Politikası, iki coğrafik bölgeyi kapsamaktadır. Birinci bölge, Doğu
Akdeniz ve komşusu Kuzey Afrika ülkeleri olan (Fas, Tunus, Cezayir, Libya, Filistin Özerk
Bölgesi, İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye) toplam on ülkeden, ikinci bölge ise Birliğin Doğu
Komşuları olan ( Moldovya, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan) toplam altı
ülkeden oluşmaktadır. Bununla birlikte Rusya, AB’nin en büyük komşusu olarak iyi
komşuluk ilişkilerine dahil olmaksızın “özel statü”den yararlanmıştır.26
24
Größeres Europa - Nachbarschaft: Ein neuer Rahmen für die Beziehungen der EU zu ihren östlichen und
südlichen Nachbarn. Kommıssıon Der Europäischen Gemeinschaften. Brüssel, den 11.3.2003. KOM(2003) 104
endg. S.3
25
Kempe, Iris:Eine neue Ostpolitik. Eıropas Antwort auf die osteuropäischen Regenbogenrevolutionen, in:
Osteuropa 55, 9 (2005), S. 21-34
26
Mitteilung Der Kommıssıon, Europäische Nachbarschaftspolitik, Strategiepapier, Brüssel, den 12.5.2004
KOM(2004) 373 endgültig
400
Bu politikanın en önemli amacı ise Avrupa’da ortaya çıkan yeni kırılma çizgilerinin
engellenmesidir. Bunun için Doğu Avrupa ülkelerinin ve Akdeniz ülkelerinin demokratik
devletleri desteklenmelidir. Avrupa Birliğinin bu yaklaşımı Avrupa Akdeniz istikrar paktı
olarak kurumsallaşmakla birlikte aynı zamanda bölge ülkelerin AB tarafından askeri bir
yönteme
başvurulmaksızın
kontrol
edilmesi
ve
AB’nin
kendi
politikasına
göre
yönlendirilmesidir. Avrupa Birliğinin amacı, bölge devletleriyle politika ve güvenlik gibi
konularda özellikle Kuzey Afrika ve Güney Doğu ülkeleriyle işbirliği yapmak suretiyle
Avrupalı değerlerin bu ülkeler tarafından benimsenmesinin sağlanması ve bu bölgelere
istikrarın getirilmesidir. Avrupalı değerler ifadesiyle burada insan hakları, demokrasi, sosyal
adalet ve hukukun üstünlüğü kastedilmektedir. Yine bu değerler bu pakta girmek isteyen
üyeler için kıstas olarak öne sürülmektedir. Bu işbirliğinin şu alanlarda gerçekleşmesi
öngörülmektedir:
Bu bölgelerde uygulama alanı bulabileceği düşünülen Avrupa Birliği
sözleşmelerinin öngördüğü politikalar, üye devletlerin tek taraflı politikalarının çok taraflı
çerçeve antlaşmalarıyla tamamlanması ve farklı seviyelerde bulunan ülkelerin durumlarına
göre stratejilerin geliştirilmesi. İyi Komşuluk ilişkileri aslında AB’nin 1994 yılında
uygulamaya koyduğu Akdeniz Ortaklık Projesi’nin bir tamamlayıcısı gibidir. Fakat bu proje
“Barselona Süreci” olarak ilk başlatıldığı yıllardaki politik dinamiğini ve özelliğini
kaybetmeye başlamıştır.
Avrupa İyi Komşuluk Politikası genel olarak Avrupa Güvenlik Stratejisi’yle birlikte
değerlendirilmelidir. Bu politikalar AB’nin dış ve güvenlik politikalarının temel
yönelimlerindeki çok taraflı ve küresel düzeyde paradigma değişikliğini ifade etmektedir. Bu
paradigma değişikliğinin nedeni olarak ülkeler arasında çitler ve duvarlar örmek değil, daha
çok alanlarda iş birliğini arttırmak olarak ifade edilmektedir. Bu proje, AB’nin temel politika
araçlarını daha yoğunlaşmış bir şekilde bir araya getirmekte, bu yolla ortaklığın geliştirilmesi
için klasik dış politika yöntemlerinin ötesine geçilerek, komşu ülkelerdeki reformlara ve
401
modernleşme süreçlerine daha fazla destek sağlanması olanağı getirmektedir. Bu anlamda
“Soft Power-Politik” uygulamaya konularak ikili ve çok taraflı ilişkilerle politika, diyalog,
ticaret, sosyal ve ekonomik işbirliği, kültürel değişim programları ve güvenlik alanında
yapılacak işbirliği seçeneklerinin arttırılması hedeflenmektedir. Eşleştirme ve Teknik İşbirliği
ve Bilgi Değişimi gibi programlar komşu ülkelerin kullanımı için hazırlanmakta, bu
politikalar geliştirilen mali ve teknik yardımlarla da desteklenmektedir. Ayrıca, komşuluk
politikasına dâhil ülkelerin Avrupa Pazarı’nda daha çok yer almaları desteklenmektedir. Uzun
vadede AB ile uyuma yönelik olarak bu ülkelerin siyasi, iktisadi ve sosyal yapılarını
modernize etmeleri hedeflenmektedir.27
Buna yönelik olarak her komşu ülke ile ilgili olarak görüşmeler yürütülmüş ve özellikle
politik öncelikler açıklanmaya çalışılarak “Aksiyon Programı” geliştirilmiştir. Bu aksiyon
planı, ortak prensiplerden, işbirliği önceliklerinden oluşmaktadır. Ayrıca politik ilerlemedeki
evrimin amacı ve yardım programları da bunun somut göstergeleridir.28
AB’nin AKP’yi geliştirirken içinde bulunduğu enerji sıkıntısını ve bunu aşma yollarını da
politikaya dahil ettiği ve enerji söz konusu olduğunda demokratikleşmenin ikinci plana
bırakıldığı da görülmektedir.29 Dünyanın en önemli petrol ve doğal gaz rezervlerine sahip
olan Rusya, Hazar Bölgesi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu bölgesi AB’nin enerji bağımlılığını
azaltacağı gibi tedarikçi ülkeleri de çeşitlendirecektir. Bu bakımdan her ülkenin kendi
koşullarına uygun ilişkilerin geliştirilmesi Rusya haricindeki diğer bölgeler AKP üzerinden
AB’ye yaklaştırılmaktadır.
27
Perthes, Volker: Der Mittelmeerraum, dernahöstliche Friedenprozess und die Europäische Union: Die Suche
nach einer politischen Rolle. In: W.Zippel(Hrsg.). Die Mittelmeerpolitik der EU. Baden-Baden: Namos. 1999,
S.174.
28
Communıcation From The Commission European Neighbourhood Policy Strategy Paper. Brussels, 12.5.2004
COM(2004) 373 final S.9-10
29
Jünemann, Annette Knodt, Michèle: Explaining EU-Instruments and Strategies of EU Democracy Promotion.
Concluding Remarks, in: dies. (Hrsg.): Externe Demokratieförderung durch die Europäische Union. BadenBaden 2007, 353-370.
402
AB’nin AKP çerçevesinde enerji işbirliğinde Azerbaycan dışında Ukrayna ve Gürcistan’ın
enerji transit ülkeleri olarak önemli olduğu da görülmektedir. Enerji kaynaklarına sahip
ülkelerle bu enerjinin taşınacağı transit ülkeler AKP’nin genel politikalarında eşit koşullarda
bulunurken aynı zamanda da tek taraflı antlaşmalar da farklı ağırlıkları olmaktadır. Bu
bağlamda Enerji AB’nin bölgesel ve küresel işbirliğinde enerji ve enerjinin taşıma
güvenliğinde önemli bir yer tutmaktadır.30 AKP üzerinden kendi enerji güvenliğini sağlamaya
çalışan AB diğer yandan da bölgeyi kontrol altına alarak düzenlemeye çalışmaktadır.
Sonuç
Avrupa Birliği’ni oluşturan üyelerin “Ortak Tehdit” ve “Güvenlik” algılaması konusunda
uzlaşmaları, Avrupa Ortak Güvenlik ve Savunma Politikalarının temelini oluşturmaktadır.
Stratejik Güvenlik Belgesi’nin uygulanması Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikasının etkili
faaliyet kapasitesine sahip olması, onun güvenilir ve inandırıcı bir başlangıç yapmasına imkân
sunabilir. AGSB, Avrupa zirvesi tarafından kabul edilen ilk güvenlik politikası belgesidir ve
bu nedenle tarihi bir özellik taşımaktadır. Bu belgenin kabulüyle Avrupa Birliği’nde savunma
ve güvenlik konusunda paradigma değişikliğine gidilmiştir. Avrupa Birliği kapasitesi
dahilinde dünya çapında güvenlik konusunda sorumluluk üstlenmekte ve küresel bir oyuncu
olarak ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte çok kutuplu dünya fikri ve Amerika ile işbirliği
vurgulanmakta bundan dolayı da hiçbir biçimde Amerikan Ulusal Stratejisinin karşıtı ya da
rakibi gibi görülemeyeceğinin altı çizilmektedir. Güvenlik Stratejisi, Avrupa Birliği’nin kendi
içinde bütünlüğünü gösterdiği gibi, yeni tehditlere karşı istekliliği ve Atlantik ötesiyle
diyalogun yoğunluğu vurgulanmaktadır. Belgenin üçüncü bölümündeki tarifin yeterince açık
olmaması önemli eleştiri konusudur. Çünkü herhangi bir müdahalenin Avrupa politikasına ne
denli etkisinin olabileceği yeterince açıklanmamıştır. Avrupa Birliği, AGS’nin aktif,
30
Severin Fischer/Barbara Lippert: Energieaußenpolitik und Nachbarschaft. Die EU-Politik auf dem Prüfstand,
in: Osteuropa 11/2009. S.53-71
403
müdahale yeteneğine sahip ve tutarlı olması öngörülürken, bunların nasıl olacağı belirsizdir.
Bu bölüm somutlaştırılmamıştır. İran ve Arap ülkelerindeki gelişmeler doğrultusunda bu
belge, aynı zamanda üye devletlerin kendi aralarındaki görüş ayrılıklarının giderilmeye
çalışıldığı ve ortak dış politika geliştirdikleri bir deneme olabilir. Bunun dışında belgede üye
ülkelerin aralarındaki görüş ayrılığına son vermeleri ve ortak dış politika geliştirmeleri çağrısı
yapılmaktadır. Belgedeki belirsizliklere ek olarak, NATO–AGSP ve ABD-AB ilişkisinin nasıl
olacağı detaylandırılmamıştır. Diğer bir ifadeyle, askeri ve sivil müdahaleler nasıl olacaktır?
NATO askeri müdahaleyi üstlenip AB’de diplomatik, ekonomik ve kriz önleyici önlemleri mi
alacaktır? Yoksa bu iki organizasyon birbirinin rakibi ya da birbirlerinin tamamlayıcısı
pozisyonunda mıdırlar? Bu ve benzeri sorular cevapsız bırakılmıştır.
Küresel ölçekte çatışma alanlarına bakıldığında NATO’nun öncü ve belirleyici bir rol
oynadığını söylemek mümkündür. Libya krizinde olduğu gibi, NATO’nun sorunun
çözümündeki gücü göz ardı edilememekte ve AB ülkelerindeki görüş ayrılığı ve ulusal
öncelikler, birliğin çıkarlarından daha önce gelmektedir. Ortadoğu ve dünyanın birçok yerinde
çözülememiş çatışmalar bulunmakta ve bunlara sürekli yenileri eklenmektedir.
Devletin bir kurum olarak etkinliğini yitirmesi veya devlet olarak görevlerini yerine
getirememesi kriminal olayların artmasına neden olmakta, yasa dışı göçleri teşvik etmekte ve
denizlerde korsanlık gibi yasadışı gelişmelere neden olunmaktadır. Böylece çatışmaların
çıktığı bölgeler, komşu devletler için de güvensiz bölgeler oluşturmaktadır. Terörizmin başka
boyutlara taşınması ve organize suç örgütlerinin ortaya çıkması yeni tehdit biçimlerini de
beraberinde getirmektedir. Bu gelişmelerden Kıta Avrupa’sının ve diğer bölgelerin
etkilenmesi kaçınılmazdır.31 Buna ek olarak İran’ın atom konusunda çalışmaları oldukça yol
kat etmiş olmakla bölgenin istikrarını ve silahsızlanma sistemini tehdit etmektedir. Buna
karşın küreselleşmenin getirdiği sosyal ve ekonomik eşitsizliklere, bu ve benzeri yeni tehditler
31
Gero Birke Die EU als neuer internationaler außenpolitischer Akteur- Profilierung durch Unterstützung der
UN. Grin Verlag. Münnchen, 2007, S. 14.
404
eklendiğinde sorunların çoğalmasına katkı sağlamaktadır.32 Arap Baharı olarak adlandırılan
gelişmeler Avrupa’nın jeopolitik çevresini de hareketli hale getirmiştir. Avrupa Birliği
kurumsal olarak kendisi ve birlik üyeleri, komşuluk ilişkilerini yeniden değerlendirmek
durumundadırlar.
KAYNAKÇA
Birincil Kaynaklar:
Berlin Plus agreement, EU-NATO Declaration on ESDP
Mitteilung Der Kommıssıon, Europäische Nachbarschaftspolitik, Strategiepapier, Brüssel, den
12.5.2004 KOM(2004) 373 endgültig
A Secure Europe In A Better World, European Securıty Strategy, Brussels, 12 December
2003
Vertrag über die Europaische Union vom 7.2.1992, Titel V “ Beschtimmung über die
Gemeinsame Aussen- und Sicherheitspoitik, Art. J.1
Größeres Europa - Nachbarschaft: Ein neuer Rahmen für die Beziehungen der EU zu
ihren östlichen und südlichen Nachbarn. Kommıssıon Der Europäıschen Gemeınschaften.
Brüssel, den 11.3.2003. KOM(2003) 104 endgültig
Communıcatıon From The Commıssıon European Neighbourhood Policy Strategy Paper.
Brussels, 12.5.2004 COM(2004) 373 final
İkincil Kaynaklar:
Ebert, Berit:Die Beue Welt Ordnung Als Strategiefrage? Sicherheitspolitische Divergenzen
zwischen EU und USA, Tectum-Verlag; Auflage, Marburg, 1., Aufl. 2008
32
Katsioulis,Christos und Maaß Gero: Europäische Integration Zukunftsperspektiven als Sicherheits- und
Wohlfahrtsunion. Kompass 2020. Friedrich-Ebert-Stiftung, Bonn/Berlin 2007. S.5.
405
Fargane, Youssef: Mittelmeerpolitik der europaischen Union und die Euro-Mediterranne
Partnerschaft: Herausforderungen und Perspektiven des Barcelono- Prozess seit November
1995, Grin Verlag. Münnchen. 2004
Birke, Gero: Die EU als neuer internationaler außenpolitischer Akteur- Profilierung durch
Unterstützung der UN, Grin Verlag, München 2004
Frohlich, Stefan: Integrationspolitik als Krisenpraventionspolitik? - Die globalen
Herausforderungen an die EU. In: Kirt, Romain (Hrsg.),: Die Europaische Union und ihre
Krisen. Baden-Baden: Nomos. 2001
Hans-Georg Ehrhart: Abschied vom Leitbild „Zivilmacht“? Konzepte zur EUSicherheitspolitik nach dem Irak Krieg. Varwick;Johannes Knelangen,Wilhelm(Hrsg): Neues
Europa - alte EU? VS Verlag für Sozialwissenschaften, Wiesbaden 2004
Jünemann, Annette/Knodt, Michèle: Explaining EU-Instruments and Strategies of EU
Democracy Promotion. Concluding Remarks, in: dies. (Hrsg.): Externe Demokratieförderung
durch die Europäische Union. Baden-Baden 2007
Katsioulis, Christos:
Eine Zukunftsagenda für die Europäische Sicherheits- und
Verteidigungspolitik (ESVP). FES Internatonale Politikanalyse. Juli 2009
Kaiser, Karl: Ein unaufliislicher Zusammenhang: Sicherheit und Integration. In: Weidenfeld,
Werner (Hrsg.),: Die Identitat Europas. Miinchen: Hanser.1985
Kernic, Franz: Aussenbeziehung der Europaischen Union, Peter Lang GmbH, Frankfurt am
Main, 2007
Kempe,
Iris:Eine
neue
Ostpolitik.
Eıropas
Antwort
auf
die
osteuropäischen
Regenbogenrevolutionen, in: Osteuropa 55, 9 (2005)
Kempin, Ronja, Overhaus, Marco: Europa Braucht eine neue Sicherheitstrategie. SWPAktuel 10. Berlin Februar 2012
406
Leutner, Harald: Die Auswirkung der Wirtschaftskriese auf die europaischen Arbeitsmarkte.
Grin Verlag. Norderstedt Germany, 2007.
Lippert, Barbara: Europäische Nachbarschaftspolitik, in: Weidenfeld/Wessels, Europa von
A – Z., Baden-Baden Namos 2005.
Perthes, Volker: Der Mittelmeerraum, dernahöstliche Friedenprozess und die Europäische
Union: Die Suche nach einer politischen Rolle. In: W.Zippel(Hrsg.). Die Mittelmeerpolitik
der EU. Baden-Baden: Namos. 1999
Rühle, Michael:Brauchen die USA die NATO noch?, in: Erich Reiter (Hrsg.), Jahrbuch für
internationale Sicherheitspolitik 2003, Hamburg-Berlin-Bonn 2003
Senghaas, Dieter: Friedenszonen. In: Kaiser, Karl und Schwarz, Hans-Peter(Hrsg.),:
Weltpolitik im neuen Jahrhundert. Baden-Baden: Nomos. 2000
Severin Fischer/Barbara Lippert: Energieaußenpolitik und Nachbarschaft. Die EU-Politik
auf dem Prüfstand, in: Osteuropa 11/2009
Solana , Javier : Ein Sicheres Europa in Einer Besseren Welt Europäischer Rat Thessaloniki,
20/06/2003
Zürn, Michael/Binder, Martin (Andreas Hasenclever, Klaus-Dieter Wolf, Michael Zürn
Hrsg.): Dekonstruktion oder Rekonstruktion der transatlantischen Sicherheits beziehungen?
Bedinungen erfolgreicher koorperation. İn Macht und Ohnmacht internaionaler İnstitutionen.
Campus Verlag GmbH, Frankfurt/Main, 2007
İnternet Adresleri:
http://www.consilium.europa.eu/uedocs/cmsUpload/0311%20Berlin%20Plus%20press%20no
te%20BL.pdf
http://www.bpb.de/mediathek/342/erweiterter-sicherheitsbegriff
http://www.bpb.de/mediathek/342/erweiterter-sicherheitsbegriff
407