Prof. Dr. İbrahim KAPLAN Borçlar H

Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
VI. Kefilin Sorumluluğunun Kapsamı
1. Kefilin Sorumlu Tutulacağı Azami Tutar
TBK.589/I hükmünde; kefilin, her durumda kefalet sözleşmesinde kabul edilen,
kendi el yazıyla belirtilen azami miktarla sorumlu olduğu öngörülmüştür. Maddenin 2.
Fıkrasında, kefilin sorumlu olacağı alacaklarda sayılmıştır. Bu alacakların toplam tutarın,
azami miktarı aşamayacaktır. Kefilin ancak sözleşmede öngörülen miktar kadar sorumludur.
Yargıtay içtihatları da bu yöndedir.
2. Kefilin Sorumlu Olacağı Alacak Kalemleri
Azami miktarla sınırlı alacak kapsamında yer alan , bu alacak kalemleri, TBK.589/II
hükmünde sayılmıştır:
a- Asıl borç (TBK.589/I)
b- Asıl Borçlunun kusur veya temerrüdünün kanuni sonuçları
Kefil, asıl borçlunun, borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesinden veya
temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Burada alacaklının müspet zararları söz
konusudur. Kefil sözleşmeden dönme veya iptali sonucu doğan menfi zarardan sorumlu
değildir.
Kefil, cezai şart konmuşsa, bu geçersiz olduğundan (TBK. 589/IV) sorumlu değildir.
Borçlunun Temerrüdü durumunda, temerrüd faizinden kefil de sorumludur.
c. Dava ve Takip Masrafları
Alacaklının kefile, kendisine, onun borcu ödeyerek ,yani alacaklıyı tatmin ederek,
dava açılmasını ve takip yapılmasını önleyebileceği uygun bir zaman önceden bildirilmiş
olması koşuluyla, borçluya karşı yöneltiği dava ve takip masrafları, gerektiğinde rehinin kefile
teslimin rehin haklarının sebep olduğu masraflardan kefil sorumludur. Bunun için alacaklının
kefili durumdan uygun bir süre içinde ödeme yapıp yapmayacağını bildirmesini talep etmesi
gerekmektedir (TBK 589/II-2)
Alacak henüz muaccel değilse, kefil, muaccel olunca alacaklıya ödeyeceğini
bildirmelidir.
d. Akdi Faizler
1
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
Kefil, vadeden bir yıl öncesine kadar işlemiş ve vadeden temerrüd tarihine kadar
işlemin akdi faizlerden sorumludur. Temerrüd faizinden ise, dava tarihinden itibaren
sorumludur. Cari hesaplarda, işlemiş üçer aylık faizler, asıl borca eklemek suretiyle bakiye
tesbit edileceğinden, bir yılık işlemiş faizler sınırlaması bulunmamaktadır.
Tahvil karşılığı ödünç verilen ana para bakımından işlemiş bir yıl ve işlemekte olan
yıla ait faizlerden kefil sorumludur (TBK. 589/II/3).
VII. Kefilin Alacaklıya Karşı Def’ileri (TBK. 591)
Kefaletin, fer’i niteliğinden dolayı, asıl borçluya ait def’ileri kefil de kullanabilme
hakkına sahiptir. Asıl borçlunun ,def’ilerden vazgeçmesi ve feragat etmesi ,kefilin def’i
haklarını etkilemez.
Kefil kural olarak, asıl borçluya veya mirasçılarına ait olan ve asıl borçlunun ödeme
güçsüzlüğünden doğmayan bütün def’ileri alacaklıya karşı ileri sürme hakkına sahiptir.
Bunları ileri sürmekle de yükümlüdür. Aksi halde, rücu hakkını kaybeder.
Alacağın zamanaşımına uğradığını veya borçludan yanılma veya ehliyetsizliği
nedeniyle sorumlu olmadığı bir borca bilerek kefaleti durumunda , kefil, bu def’ileri ileri
süremez ( TBK 591/I ).
Kefilin, asıl borçluya ait olup, ileri sürebileceği def’i ve itirazlarını üç grupta toplamak
mümkündür:
1- Asıl borcun doğumuna ilişkin olan;
- Fiil ehliyetinin bulunmaması,
- Şekil noksanı
- Hukuka, ahlaka ve kişilik haklarına aykırılık
2- Asıl borcun kapsam ve hükümlerine ilişkin olanlar;
- Alacağın muaccel olmadığı def’i
- Ödemezlik def’i ( TBK 97 )
3- Asıl borcun sona erdiğine ilişkin olan Def’iler;
- Asıl borcun sona erdiğine ilişkin (itirazı; ibra,ifa, takas ..gibi TBK. 598/I)
2
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
- TBK.131’e göre, asıl borç; ifa ya da diğer bir sebeple sona erdiği takdirde rehin,
kefalet, faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı fer’i haklar ve borçlar sona erer.
Böylece asıl borcun ibra, tecdit (yenileme) (istisna TBK. 133/I, 135/II) alacak ve
borçlu sıfatının birleşmesi (istisna TBK.135/III) takas veya borçlunun sorumlu olmadığı
sonraki imkansızlık hallerinde sona ermesi hallerinde , kefalet de sona erer.
Asıl borç zamanaşımına uğramışsa, kefil TBK. 591/I anlamında asıl borçluya ait bir
def’i olarak, bunu alacaklıya karşı ileri sürebilir.
TBK. 155/II, asıl borçluya karşı zamanaşımının kesilmesi durumunda kefile karşı
da kesilmiş olur. Buna karşılık kefile karşı zamanaşımının kesilmesi, asıl borçluya karşı etkili
olmaz (TBK. 155/III).
Kefalet borcu için zamanaşımı kesilmiş olsa bile, kefil asıl borçluya ait
zamanaşımını def’ini ileri sürebilir(TBK 155/III).
Kefil, alacaklıya karşı asıl borçluya ait yenilik doğuran hakları,bunlar fer’i (bağlı )
haklar değil, tali hak olduğundan ileri süremez.
TBK. 140 göre , asıl borçlunun takas hakkı ,varsa,kefil de alacaklıya ödemede
bulunmakta kaçınabilr. Kefil borçlunun,ödeme güçsüzlüğü ilgili def’ileri (İİK.295 deki)
kullanamaz. Kefil, borçlunun iflasında
ve konkordato durumunda ,onu kabul etmeyen
alacaklıya karşı veya konkordato ile kabul edilen miktarla değil, borcun tamamından
sorumludur.
TBK. 582/II ye göre, borçlunun hata yaptığını veya ehliyetsiz durumunu biliyorsa,
alcaklıya bunları ileri sürümez. Böyle bir durumda garanti sorumluluğu söz konusu olduğu
düşünülebilir. TBK. 582/II/c. 2’deki bu sorumluluğun zamanaşımın uğramış borçlar içinde
uygulanacağı, yani zamanaşımına uğramış bir için , bunu bilerek kefil olan kefil hakkında da
bu hüküm uygulanacağı,. hükme bağlanmıştır.
4- Kefalet sözleşmesine ilişkin veya şahsına ilişkin def’iler,
Kefil;Alacaklıya karşı;
- kefil akdinin geçerli olmadığını , maddi ve şekli şartlarının oluşmadığını
- sona erdiğini,
3
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
- alacağın muaccel olmadığını,
ileri sürebilir.
VIII. Alacaklının Yükümlülükleri ve Külfetleri
1. Borçlunun ana parayı veya faizini ödememesi ya da iflası halinde masaya
başvurarak ve kefile ihbar yükümü
TBK. 594/I e göre;alacaklı bu yükümü yerine getirmezse, kefilin bu yönden
uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlüdür (TBK. 594/II – TBK.594/III)
2. Ödemeyi Kabul Yükümü
TBK. 593’e göre, asıl borç muaccel olunca, kefil her zaman alacaklıyı borcun
ifasını kabule zorlayabilir. Alacaklının ileri sürebileceği, haklı bir sebebi ortada yoksa, kefil,
kefalet borcundan kurtulur.Birlikte mütesilsil kefillerin ödeyeceği ,tutar , her binin payına
düşen miktar kadar indilir.
3. Teminatları ve İspat Vasıtalarını Saklama ve Kefile nakil ve Tevdi Yükümü
(TBK. 592/III- IV) Alacaklı, kendisine ödemede bulunan kefile;
- Senetlerini teslim ve gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.
-Ayrıca mevcut taşınmaz rehninin kefile devri için gerekli işlemleri yapmakla
yükümlüdür (TBK. 592/III)
-Borçtan aciz belgesini, elindeki teminatları ve diğer belgeleri, kefile vermekle
yükümlü, vermezse, kefil borcundan kurtulur (TBK. 592/IV)
IX. Kefil ile Asıl Borçlu Arasındaki İlişkiler
1. Kefilin katlandığı masrafları ödeme borcu
Kefil ile asıl borçlu arasındaki hukuki ilişki, genellikle ya vekalet veya en azından
vekaletsiz iş görme ilişkisi niteliğindedir. Bu nedenle kefil, TBK. 510 veya TBK. 529 uyarınca,
yaptığı masrafları asıl borçludan talep hakkına sahiptir.
2. Kefilin, Asıl Borçludan Teminat Verilmesini veya Borçtan Kurtulmasını İstemesi
Hakkı
4
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
Kefil, TBK. 595/1-3’te sayılan hallerden birinin gerçekleşmesi halinde, asıl borçludan
güvence (teminat) verilmesini ve borç muaccel ise,borçtan kurtarılmasını talep edebilir. Kefil
alacaklıya ödemeden, önce rücu hakkını teminat altına almak için,bu tedbirlere
başvurmalıdır.
a- Asıl borçlu, kefile karşı üstlendiği yükümlülüklere aykırı davranmışsa, öncelikle
belli bir süre içinde borçtan kurtarma vaadini aykırı davranmışsa,
b- Temerrüde düşmüşse veya yerleşim yerini başka ülkeye nakletmesi yüzünden
takibat önemli ölçüde güçleşmişse,
c-Asıl borçlunun mali durumu kötüleşmiş ve güvenceleri değer kaybetmişse veya
borçlunun kusuru sonucunda kefil için mevcut tehlike kefaletin yapıldığı tarihe göre önemli
ölçüde artmışsa,
3. Kefilin Rücu Hakkı
TBK. 596 hükmüne göre Alacaklıya ödemede bulunan kefilin ödediği tutar için, asıl
borçluya karşı kanuni rücu hakkı, halefiyet hakkı mevcuttur.
Bunun şartları ise şunlardır;
a- Geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunmalıdır. Aksi halde yani geçersiz ise,
ödediğini alacaklıda sebepsiz zenginleşme, asıl borçludan vekalet veya vekaletsiz
iş görme hükümlerine göre talep edebilir.
b- Kefil alacaklıya borcun ifa etmelidir.
c- Asıl borç muaccel olmalıdır.
XI. Kefaletin Sona Erme Sebepleri
1. Asıl Borca Bağlı Sona Erme Sebepleri
a- Asıl borç, hangi
sebeple olursa sona erince, kefil de borcundan kurtulur
(TBK.598). Bu hükümve bu kural , bütün kefalet türleri geçerlidir.
b- Borcun dış üstlenmesi, kumulativ borç üstlenme ve mevcut borca katılma
(TBK.198/II) hallerinde;kefil sorumluluğu borcun nakline yazılı olarak rıza
göstermesi halinde devam eder.Aki halde kefil , kefaletten kurtulur.
5
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
2. Kefalet Sözleşmesine Özgü Sona Erme Sebepleri;
a- Belirli süreli kefaletin sona ermesi
TBK. 600 gereğince belirli süre için kefalet halinde, kefil sözleşme süresinin sonunda
kefillikten kurtulur.
b- Süresiz Kefalette
Süresiz kefalette, asıl borç vadeye bağlı ise kefil;
- adi kefaletle her zaman borçluya karşı dava ve icra takibi yapmasını, alacak
rehin ile teminat altına alınmışsa rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçmesini ve takibe
ara vermeden devam etmesini isteyebilme hakkına sahiptir (TBK. 600/I)
Asıl borç vadeye bağlı değilse, onun muaccel olması borçluya bir ihtar yapılmasını
gerektiriyorsa, kefil, kefil olduğu tarihten 1 yıl sonra, bu ihtarın yapılmasını, böylece borç
muaccel olduktan sonra
- adi kefaletle her zaman,
- müteselsil kefalette; 1 Ay içerisinde icraya veya mahkemeye başvurarak asıl
borçluya karşı hakkını talep etmesini ve takibe ara vermemesini alacaklıdan talep edebilir
(TBK. 601/II)
Alacaklı her iki halde de kefilin bu talebini yerine getirmezse, kefil kefaletten
kurtulur (TBK. 601/III)
c. Gerçek Kişinin Verdiği Kefaletin On Yıl Sonra Sona Ermesi
TBK. 598/III göre, gerçek kişi tarafından verilmiş kefalet, hangi türden olursa olsun,
kefalet sözleşmesinin akdinden itibaren on (10) yılın geçmesi ile sona erer.
10 yıldan sonra için yeni bir kefalet sözleşmesi yapmaları gerekir veya kefaleti
uzatmaları gerekir.
Aksi halde hüküm ve sonuç doğurmaz (TBK. 598/IV). Süre uzatımı için, kefaletin sona
ermesinden en erken bir yıl önce tarafların uzatma konusunda anlaşmış olmaları şarttır.
Uzatma ile en fazla bir 10 yıllık yeni süreli kefalet dönemi başlar (TBK. 598/V) Bu sürenin
tekrar uzatılması mümkün değildir.
6
Prof. Dr. İbrahim KAPLAN
Borçlar Hukuku Özel Hükümler II
d. Kefaletten Dönme
TBK. 599. Hükmüne göre; kefil gelecekte doğacak bir borca kefil olmuşsa, borçlunun
borcun doğmasından önceki mali durumu ,kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra,
önemli ölçüde bozulmuşsa, yani mali vaziyeti öncekinden daha fazla bozulmuşsa, borç
doğmadan kefil, alacaklıya yazılı bildirimde bulunmak suretiyle kefaletten dönebilir.
Aynı durum asıl borçlunun mali vaziyetinin, kefilin iyiniyetle kefaleti esnasında
varsaydığından çok kötü olduğunun ortaya çıkması durumunda da, söz konusu olabilir. Ancak
bu durumda kefil, alacaklının kefalet verilmesi nedeniyle kefalet sözleşmesine güveni
nedeniyle uğradığı zararı tazminle yükümlüdür (TBK. 599/II).
e. Çalışan Lehine Kefaletle Özel Sona Erme Sebebi
Çalışan lehine verilen kefalette, kefil her üç yılda bir sözleşmeyi feshetme hakkına
haizdir. Fesih kullanıldığı yılı takip eden, yılın sonunda gerçerlilik kazanmaktadır) (TBK. 602)
f. Alacaklının Ödemeyi Kabulden Kaçınması
TBK. 593/I göre, borcun muaccel olması halinde, kefil alacaklıdan ödemenin
kabulünü talep edebilir. Alacaklının haklı mazereti yoksa, ödemeyi kabul etmemesi
durumunda, kefil borcundan kurtulur. TBK. 587/III,
Alcaklı, kefilin aynı alacak için başka kişilerin de kefil olduğunu veya olacağını
varsayarak kefil olduğunu biliyorsa veya bilmesi gerekiyorsa, bu varsayımın sonradan
gerçekleşmemesi veya kefillerden birinin alacaklı tarafından kefalet borcundan kurtarılması
veya kefaletin hükümsüzlüğüne karar verilmesi durumlarında, kefil kefalet borcundan
kurtulur.birini kurtarırsa kefilden kurtulur ( 587 /III)
7