otomatık vıtes kutuları_ı_2014-2015

MARMARA ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
OTOMATİK VİTES/DİŞLİ KUTUSU
(ŞANZIMAN,
TRANSMİSYON)
Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR
TAM HİDROLİK KONTROLLÜ OTOMATİK ŞANZIMAN YAPISI
Kaynak: Toyota
Bu şanzımanda vites
değişimi, governör
basıncına ve gaz
kelebeği basıncına
bakılarak karar verir.
Tork konvertör
Yağ pompası
Planet dişli ünitesi
Governör valf
Gaz pedalı
Motor
Gaz teli
Hidrolik kontrol ünitesi
Vites kolu
Kaynak: Toyota
OTOMATİK VİTES KUTUSU
Bu tür vites kutularında, motor
yükü ve aracın hızına uygun olarak
en uygun zamanda, en uygun hıza
vites düşürmek veya yükseltmek
otomatik olarak gerçekleşir.
Tork konvertör, planet dişli ünitesi
ve hidrolik kontrol sisteminden
oluşur. Vites değişimi için araç hızı,
gaza basma miktarı ve vites
kolunun konumu dikkate alınır. ECT
(Elektronik kontrollü otomatik
şanzıman)
sisteminde
sürüş
şartlarına göre vites seçimini ECU
yapar.
Tork konvertör
Yağ pompası
Planet dişli ünitesi
Araç hız sensörü
Ara mili tahrik
pinyonu hız sensörü
Türbin hız sensörü
Sensörler
Motor & ECT ECU’su
Selenoid valfler
Hidrolik kontrol ünitesi
Vites kolu
Reading Text
The concept of an automatic transmission offers considerable advantages to
vehicle drivers since they can be relieved of the burden of selecting the right
gear ratio. This burden, both mental and physical has become more significant
with increasing traffic congestion. Any reduction in driver fatigue and
increased opportunity for the driver to concentrate on other aspects of vehicle
control must contribute to increased safety and a reduction in road traffic
accidents.
There are also benefits in terms of economy and emissions if an automated
system can make a better selection of ratio than a non-expert driver does.
There are several alternative solutions to achieve this automation including
automated layshaft transmissions (described above), continuously variable
transmissions and the ‘conventional’ automatic transmission.
The term ‘automatic transmission’ (AT) is used to refer to a combination of
torque converter with a ratio change section that is based on epicyclic gearsets.
The use of these components can be traced back to the early days of
automotive developments, and in a recognizable combination to the middle of
the last century. Yet it is an area that is still seeing extremely rapid
development today. The success of this combination lies in the simplicity of
the torque converter as a device that inherently has ideal characteristics to
start a vehicle from rest, and the opportunity that epicyclic gear sets provide
to give relatively easy and controllable changes between ratios.
Kaynak: Julian Happian-Smith, An Introduction to Modern Vehicle Design, 2002
Reading Text
The controllability of these devices has allowed automatics to be developed
with the good shift quality necessary to satisfy the driver’s expectations for a
gear change. Somehow, drivers of conventional manual shift vehicles are always
more critical in judging the gear change of another driver rather than their own
where a misjudged shift can be more easily forgiven. In just the same way they
are more discerning in judging the quality of an automated gear change and
thus high standards are required. In the past these have been virtually
impossible to achieve from automated manual gearboxes. This situation is,
however, changing with the greater use and sophistication of electronic
controls.
The downside of an AT in comparison with a manual gearox alternative is
greater cost, greater weight, larger size and lower efficiency. It has thus
been used most in larger cars where these penalties are less significant and the
driveability advantages most appreciated. This may well account for the large
proportion of automatic transmissions used in the USA (approaching 90%)
in comparison with Europe (around 20%). However, all these disadvantages
have acted to maintain the pressure for development of the AT leading to
modern designs that achieve a greater number of gear ratios within the same or
even a reduced space envelope.
Kaynak: Julian Happian-Smith, An Introduction to Modern Vehicle Design, 2002
Manüel
transmisyonlarda
kavrama, motorunun hareketini
transmisyona
iletmek
veya
kesmek için kullanılır. Bu
mekanizma sürtünme ile tahrik
olarak adlandırılır. Otomatik
transmisyonlu dişli
kutusuna
sahip olan araçlarda motoru
transmisyondan ayırmak veya
birleştirmek
için
hidrolik
kavrama/kaplin ve/ya tork
konverteri olarak ta adlandırılır.
Tork konvertör şekildeki gibi bir
pervanenin
diğer
pervane
kanatlarına hava çarptırarak
döndürmesi prensibi ile çalışır.
Fark
hava
yerine
yağ
kullanılması ve ayrıca sistem
olmasından
dolayı
fanlı/vantilatörlü örnekte daha
fazla kayıp olmaktadır.
Kaynak: Toyota
Hidrolik kaplinler ve konverterler motor
torkunu iletmek için hareketli akışkan
tarafından
oluşturulan
kuvveti
kullanırlar. Bu kavramalar, güç aktarma
organlarındaki ve motorun dönme
hızlarındaki farklılıkları karşıladığı için
bunlar transmisyonun sabit durumdan
hareketli çalışmasına kadar etkinliği
ideal bir durumda olur.
Hidrodinamik Kaplinler: Standart
konfigürasyonda,
hidrodinamik
kaplinler radyal kanatlı pompa ve
türbinden oluşmuştur.
Statorun olmamasının anlamı türbin
ve
pompa
arasında
akışkan
saptırıcının
mevcut
olmaması
anlamına gelir.
Hidrodinamik Tork Konverterleri: Hidrodinamik tork konverterleri
Fottinger hız transformatörü veya dönüştürücüsü olarak bilinir. Tork
konverter pompa, türbin ve statordan oluşur. Konverter iki ayrı çalışma
durumu sağlayabilir.
• İlk aşamada tork artışı sağlar,
• İkinci aşamada tork artışı olmaksızın basit bir hidrolik kaplin gibi
çalışma temin eder.
Pompanın giriş torku [Tp] ve giriş gücü [Pe] aşağıdaki gibi formüle edilir.
Tp = D5P2 , Pe = D5P3
 = Güç sayısı = Tork seviye faktörü
 = Ortam yoğunluğu [hidrolik akışkan için  870 kg/m3]
D = Pompa çapı [m]
P = Pompanın açısal hızıdır [rad/s].
 kavramanın imalat şekline, sıvının doluluk derecesine ve viskozitesine
bağlıdır. Genellikle %3’ün altındaki kayma oranlarında sabit bir değeri alınır.
[The capacity factor , is dependent on the detailed geometry (blade angles
etc.), fluid density and viscosity, and most importantly it varies with speed
ratio.]
 Bir taraftan giriş torku [TP] ve giriş gücü [Pe] arasındaki karşılıklı ilişki ve
diğer taraftan D5 bütün hidropnomatik tahrik sistemleri
için
karakteristiktir.
Tork dönüştürme faktörü [] türbin tork
oranının [TT] pompa tork oranına [TP] oranı
olarak tanımlanır ve  = - TT/TP şeklinde
formülüze edilir.
 faktörü türbin hızının pompa hızına oranı
olarak tanımlanır. İlgili denklem ;  = T/P
olur.
O hem güç sayısı () hem de tork
dönüştürme faktörü () üzerinde
tanımlayıcı bir etki yapar.
Kayma faktörü s = (1- ) ve kuvvet
değiştirme
faktörü birlikte hidrolik
etkinliği belirler ve  hydr = (1-s) =  
şeklinde formüle edilir.
Hatırlatma:
 (Güç sayısı = Tork seviye
faktörü = Kapasite faktörü),
kavramanın
imalat
şekline,
sıvının doluluk derecesine ve
viskozitesine bağlıdır. Genellikle
%3’ün
altındaki
kayma
oranlarında sabit bir değeri
alınır. [The capacity factor , is
dependent on the detailed
geometry (blade angles etc.), fluid
density and viscosity, and most
importantly it varies with speed
ratio.]
Hidrodinamik Tork Konverterleri
İmpeller ve türbin arasına yerleştirilen stator, pompanın giriş
tarafının arkasına hidrolik akışkanın yönlendirilmesini sağlar. Bu
tork artışı sağlar. Tork artışının seviyesi [ = TT/TP], impeller ve
türbinin her birinin dönme hızındaki farklılığın bir fonksiyonu
(yani kayma olarak ifade edilen) olarak artar.
Maksimum tork artışı türbin durma
hızındayken yani  = 0 iken başarılır.
Kaplin noktasındaki 1:1’lik tork
oranına erişene kadar türbin hızındaki
artmaya bağlı olarak tork artışında da
nispeten lineer bir düşme olur. Bu
noktanın yukarısında muhafazaya tek
yön kavraması ile monte edilen stator,
akış halinde serbest hareket eder.
Dönüştürme oranı içindeki hidrolik
verim faktörünü hydr = ’dir.
Modern three-element torque
converters attain maximum
efficiencies between 87 and 90
percent. Torque multiplication is
generally limited to within the
range of 2:1 to 2.5:1, otherwise
difficulties can be encountered
with overheating under severe
conditions of loading.
Kaynak: M.J. Nunney, Light and Heavy Vehicle Technology, 2007
Fluid coupling and characteristics
Kaynak: Julian Happian-Smith, An Introduction to Modern Vehicle Design, 2002
Okuma Metni: Tork Arttırma
Yol verme de (kalkış) türbin ilk önce hareketsiz durumdadır. Yağ akışı, türbin
çarkının kanatlarıyla şiddetli olarak saptırılır. Yağ stator kanatlarına bir barajda
olduğu gibi çarpar ve yığılır. Şiddetli geri yığılma ile türbin dönmeye başlar. Yol
verme de döndürme momenti artışı en yüksek değerine ulaşır. Motor
döndürme momentinin 2 - 2.5 katına çıkar.
Türbin devir sayısının artması ile türbin kanatlarına çarpıp geri gelen yağ
miktarında devir sayısına bağlı olarak bir düşme meydana gelir. Yağ akışı artık
statorun kanatlarına daha fazla gelmez. Geri yığılma ve böylelikle yağ akışının
desteklenme kuvveti azalır ve bunun neticesinde dönme momentinin aktarımı
düşer.
Pompa ile türbin çarkı arasındaki devir sayısı farkı ne kadar büyük olursa, türbin
kanatları vasıtasıyla yağ akışının saptırılması da o kadar fazla olur. Dolayısıyla stator
kanatlılarının üstüne gelen doğrudan yağ akışı artar ve buna bağlı olarak da
döndürme momenti o denli büyük olur.
Pompa ve türbin çarkı hemen hemen eşit hızla döndürüldüklerinde, türbin
kanatlarıyla yağ akışı daha fazla saptırılmaz. Yağ akışı, stator kanatlarının ön
tarafına rastlamaz. Stator çarkı kanatları arka tarafını yalayıp geçer. Çözülen stator
çarkı pompa ve türbin ile aynı yönde dönmeye başlar. Dönüşüm sahası sona erer ve
tork konverter hidrolik kavrama gibi çalışmaya başlar. Döndürme momenti
“kavrama noktasından” itibaren daha fazla artmaz. Ref: AD, Master Tezi, 1999
Stator Göbeği ve
Kanatçıklarının İç Rulman
Yuvasına Kilitlenmesi
Stator Göbeği ve
Kanatçıkları Boşta Dönüyor
Tork Konverter Kilitleme
Tork konverter asla kayıpsız çalışmaz. Genellikle türbin hızı ve
pompa hızı arasındaki farktan dolayı mutlak bir kayma vardır.
Genellikle pompa hızı türbin hızından %2-8 daha fazla
olabilir. Çoğu transmisyonda bu kayıp hesaba katılmaz fakat bu
durum yakıt tüketimini artırır.
Otomatik transmisyonlarda tork konverter türbini ile motor arasına
bir lock-up kavraması yerleştirilmiştir. Lock-up kavraması
kilitlemeyi gerçekleştirdikten sonra tork konverter artık güç akışının
bir parçası değildir. O bir bütün olarak tork konverterini bir hidrolik
kaplin gibi çalışmasını temin eder. Bu esnada konverterde kayma
olmaz ve yakıt tüketiminde iyileşme olur.
Lock-up pistonu, tork konverter türbini ve tork konverter gövdesi
arasına yerleştirilmiştir. Bu piston; lock-up çubuğu, bir sürtünmeli
disk ve bir damper yaydan oluşur. Bu sürtünme diski tork konverter
gövdesinin yüzeyi ile birleştirilir. Bu damper yay, lock-up pistonunu
türbine iliştirmek için kullanılır.
Kilitleme de iki tür çalışma vardır. Birincisi, düşük vitesler
esnasında çalışır. Bu esnada lock-up kavraması boşa alınmıştır. Yağ
basıncı, lock-up tablası ile tork konverter gövdesi arasında
mevcuttur. Bu yağ basıncı, pompa ile türbin arasında belirli bir
kayma miktarına izin verir. Bu durumda sürtünme diski tork
konverterine ilişik değildir.
Lock-up kavramasının ikinci tarz çalışması konverter sistemini
kilitlemek içindir. Bu durum esnasında konverter kavraması ve lockup tablası arasındaki basınçlı yağ tahliye edilir. O zaman konverter
basıncı konverter gövdesine doğru kullanılır. Bu hareket konverter
gövdesini türbine kilitlemeyle neticelenir.
Vites kutusundan lock-up kavramasına gönderilen yağ basıncı, çift
yollu bir konverter kavrama valfi vasıtasıyla kontrol edilir. Bu valf,
uygulama valfi olarak da isimlendirilir. Çift yollu valf elektronik
kontrol modülü (E.C.M.) vasıtasıyla kontrol edilir [16].
Kilitleme Kavraması Devre Dışı
Kaynak: Audi
Kilitleme Kavraması Devrede
Kaynak: Audi
There is a compromise in design between achieving a high torque ratio at stall
(zero output speed) but at the expense of efficiency. It is possible to achieve
torque ratios of 5:1 but these days fuel efficiency has become increasingly
important and automotive converters tend to operate around 2:1.
Torque converter and characteristics
Kaynak: Julian Happian-Smith, An Introduction to Modern Vehicle Design, 2002
Hidrolik kaplin için hız oranı ve tork
kapasite etkinliğinin ilişkisi [4].
Erişilebilir tork artması
yapıya
bağlıdır.
Tork
konvertörü en yüksek tork
artmasına kalkışta erişir.
Burada pompa ile türbin
arasındaki devir farkı en
yüksektir.
Ara Özet (Dvm.)
Otomatik Vites Kutusunun Hidrolik Ünitesi
Otomatik dişli kutularındaki hidrolik ünite, seçilen belirli dişli
oranları için saptanan güç akışı davranışlarının tanımlanabilmesi
için uygun bir zamanda vites büyütme ve küçültme amacıyla değişik
kavramaların
ve
frenlerin
serbestleştirilmesi
ve/veya
uygulanmasını sağlar. Hidrolik kontrol devresi, vites değişimlerini
sağlamak
için kullanılır ve bunu sürücünün gaz pedalına
basmasına, yol şartlarına ve araç hızına bağlı olarak yapar.
Hidrolik devre; transmisyonun çıkış miliyle tahrik edilen valfler ve
akışkan portları vasıtasıyla değişik kavramalara ve frenleme servo
silindirlerine ve tork konvertere bir basınç düzenleme valfi
vasıtasıyla akışkanı yönlendiren ve basınç üreten, akışkan bir
pompayla çalışır.
Otomatik transmisyon hidrolik sistem tarafından kumanda edilir.
Hidrolik basınç planet dişli sistemlerindeki farklı kavramalar ve
bantları kilitlemek veya çözmek vasıtasıyla kendine özgü vites
işlevini yerine getirir ve her çalışma durumu için doğru olan vitesi
seçer.
Hidrolik kontrol ünitesi: Bu ünite planet dişli
ünitelerinin çalışması için gerekli hidrolik basıncı
kontrol eder.
Birinci basınç ayar valfi: Hat basıncını sağlar
Vites seçici valf: Vites geçişi sağlar
Vites konum valfi: Vites kolunun konumuna göre
hat basıncını yönlendirir.
Selenoid valf: ECU’dan gelen sinyalle hidrolik
hatları açıp kapatır.
Yağ pompası
Motor & ECT ECU’su
Vites kolu
Kaynak: Toyota
Otomatik Vites Kutusunun Hidrolik Ünitesi
Temel hidrolik devre aşağıdaki kısımlardan meydana gelir:
 Hidrolik pompa (Fluid pomp) [P]
 Basınç düzenleme valfi (Pressure regulator valve) [PRV]
 Manuel valf (Manual valve) [MV]
 Tork konverter emniyet valfi (Torque converter relief valve) [TCRV]
 Governor valve (Governor valve) [GV]
 Gaz kelebeği valfi (Throttle valve) [TV]
 Kilitleme valfi (Detent valve) [DV]
 Gaz kelebeği ve kick-down kamı (Throttle and kick-down cam) [TKC]
 1-2 vites değiştirme valfi (1-2 shift-valve) [1-2 SV]
 2-3 vites değiştirme valfi (2-3 shift-valve) [2-3 SV]
 3-4 vites değiştirme valfi (3-4 shift-valve) [3-4 SV]
 Çok diskli kavrama servo silindir/piston üniteleri (Multi-plate clutch servo
chamber/piston units) [LCS], [HCS] ve [RCS]
 Çok diskli fren servo silindir/piston ünitesi (Multi-plate brake servo
chamber/piston unit) [(L+R)BS]
 Çok diskli kavrama servo silindir/piston ünitesi (Multi-plate clutch servo
chamber/piston unit) [BBS] [10:s.90].
Kaynak: AD, Master Tezi, 1999
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Bu hidrolik şema, E17 kumandasının 01V 5 vitesli ZF
otomatik şanzıman içindeki tekniğini ifade eder.
Kavramalar, Bantlar ve Servo Pistonlar
Kavramalar ve bantlar, planet dişlilerin tutulmasını/bırakılmasını kontrol ederek
planet dişli sisteminin vites değiştirme oranlarını tedarik etmesini sağlarlar.
Kavramalar ve bantlar doğru dişli oranı almak için uygun dişlinin kilitlenmesi için
kullanılır. Kavrama ve bantların faal hale getirilmesine bağlı olarak, planet dişli
sisteminin bir elemanı tahrik edilirken diğeri tutulur.
Çok Diskli Kavramalar
Bu kavrama, çelik disk veya levhalar arasına yerleştirilmiş bir dizi sürtünmeli
diskten oluşur. Kavramanın disk demeti dönen ve döndüren disklerden
oluşmaktadır. Bunların sayısı kavramadan kavramaya, transmisyondan
transmisyona değişir. Döndürücü olan diskler, kavramanın göbeğine döndürülen
diskler kavramanın kampanasına geçmişlerdir [17:s.247].
Akışkan basıncı kavramaya uygulandığında, piston kavrama takımıyla birlikte
hareket eder ve sıkıştırmayı gerçekleştirir. Bu hareket kavramanın giriş ve çıkışını
kilitler. Basınç tahliye edildiğinde, yaylar disklerin üzerindeki basıncın
kaldırılmasına yardım eder. Bu hareket kavramanın çözülmesidir.
Bu tür kavrama iki mili birleştirmek için kullanılır. Örneğin, tork konverter çıkışının,
planet dişli sistemine bağlanması/çözülmesi gerekmektedir. Bu birleştirmeyi yapan
mekanizma ileri kavrama olarak isimlendirilir ve o çok diskli kavramayı kullanır.
Şekil: Lamelli Kavrama [11:s.97].
Frenleme Bantları
Frenleme bandı çelikten yassı bir şerit
şeklinde
olup
iç
tarafına
balata
yerleştirilmiştir. Kampanayı çepeçevre sarar.
Bandın bir ucu sabitleştirilmiş veya sabit
dayanağa dayandırılmış; diğer ucu servo
tarafından çalıştırılan bir çubuğa bağlanmıştır.
Bu düzenleme ile bant sıkıştırıldığı zaman
kampanayı sabit tutar ve hareketinden
alıkoyar. Frenleme bandı, küçük bir yapıya
sahip olmasına rağmen büyük bir tutucu güce
sahiptir.
Servo Piston
Frenleme bantlarının çalıştırılması, servo adı
verilen hidrolik piston tarafından sağlanır.
Hidrolik piston bir servo silindiri içinde
bulunur. Silindirin bir yanında bulunan
delikten basınçlı hidrolik yağ girer ve pistonu
ileriye doğru iter. Bandı ya doğrudan doğruya
yada çalıştırma çubuğu aracılığıyla sıkıştırır.
Yağ basıncı azaldığı zaman yay pistonu geri
getirir ve bandı serbest bırakır.
FRENLEME BANTLARI VE KAVRAMALAR
ÖRNEK UYGULAMALAR
Kaynak: Audi
Kaynak: Audi
Kaynak: Audi
Kaynak: Audi
Kavrama 4
Fren 3
Güneş dişlisi 3
Hidrolik silindir
Fren bandı
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Sensörler/Sinyaller Şanzıman giriş devri G 182 için sensör
Kavrama muhafazası B
Planeter dişli takımı (Ravigneaux)
A
C
D
B
F
E
G
Şanzıman
giriş mili
Planeter taşıyıcısı
Hall sensörü G182
Kavrama muhafazası A
İndüktif sensör G182
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Çıkış
Kavramalar ve frenler
Fren C
Kavrama A
Kavrama B
Fren D
Planeter dişli- Çıkış
Şanzıman girişi /
Türbin mili
Kavrama E
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Kaynak: Audi
Tek Yön Kavraması
Tek yön kavraması, vites değiştirme esnasında planet dişli sisteminin belirli parçalarının
ve konverterde ki statorun geri dönüşünü önlemek için kullanılır. Tek yön kavraması; iç
rulman yuvası, bilyeler, yaylar ve dış rulman yuvasından oluşmuştur. Tek yön
kavramaları sadece tek yönde dönüşe müsaade eder. Tek yön kavraması herhangi bir
gecikme olmaksızın düzgün hizmete alma ve hizmetten çıkarmayı tedarik eder. Bu
durum vites değiştirme zamanlamasının ve niteliğinin iyileştirilmesini sağlar
[16:s.125].
Dönüş yönü: Sıkışma gövdesi, iç
ve dış bilezik arasındaki bölmede,
bunlar
karşılıklı
dönebilecek
şekilde, yer almaktadır.
Overrunning clutches: Usually used to hold
(occasionally apply) members of the gearset
Kilit yönü: İç ve dış bilezik
arasında asimetrik biçimli sıkışma
gövdesi yer almaktadır, bu her iki
bileziğin dönmesinde aksi yönde
hareket eder. Bunun sonucunda,
işte bu iki parça arasında bir
hareketin önlenmesine yönelik
olarak iç ve dış bilezik arasında bir
sıkışma olur. Sıkışma gövdeleri
özel bir kafes içinde yerleşmiştir.
01V ve 01L şanzımanlara tek yönlü kavramalar
yerleştirilmiştir.
Tek yönlü kavrama dur-kalk işleminde sarsıntıyı
önler. Bu çabucak geçilir, böylece ayağın gaz
pedalından çekilmesinde sert şekilde motor freni
uygulanmaz.
Bu konfor artışı sonucunda, 1. viteste motor freni
gerçekleşmez. Motor freni etkisi için, 2. vitesin bir
kavraması ek olarak kuvvetlice devreye girmelidir.
Dikkat!
Bir park yerinden geriye doğru çıkış sırasında sert
şekilde "D" sürüş kademesine geçmeyin. Bu tek
yönlü kavramaya zarar verebilir. Aracın "D" sürüş
kademesine geçişte sabit durduğundan emin olun.
Bu tür şikayetler tasarıma ilişkindir ve
giderilmesi mümkün değildir.
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Hidrolik Valfler ve Valf Gövdesi
Hidrolik olarak çalıştırılan valflerin çoğunun hareketindeki menfezleri içeren
metal döküm, valf gövdesidir. Bu genellikle ayrı bir plaka vasıtasıyla
transmisyon gövdesine birleştirilir. Valf gövdesi valflerin hareketiyle açılıp
kapanan akışkan kanallarını içerir. Bu; bant servolarına, kavramalara ve
governora giden veyahut ta çıkan basıncın ve sıvı akışkanının yönlendirilmesini
sağlar.
Valf gövdesindeki bir tane valf doğrudan sürücü tarafından kontrol edilir. Bu
valf
manuel valf olarak adlandırılır. Manuel valf,
vites değiştirme
manivelasına veya seçici manivelaya bağlıdır. Sürücü; park [P], geri (reverse)
[R], boş (neutral) [N], overdrive [D4], 1, 2 ve 3’üncü vitesi seçebilir. Her bir
pozisyonu manuel valf işletir. O zaman valfin kanalları, arzu edilen kademeyi
veyahut ta vites değişimlerini üretecek valflere akışkanı gönderir.
Basınç Düzenleme Valfi
Akışkan basıncı, motor tarafından tahrik edilen pompa vasıtasıyla üretilir.
Pompadan çıkan akışkanın basıncı yaklaşık olarak motor hızına orantılı olarak
artar. Bu valf, kontrol yayı sertliğine göre hat basıncı olarak bilinen akışkan
basıncını düzenler.
Tork Konverter Emniyet Valfi
Eğer tork konverter basıncı aşırı derecede yüksek olursa tork konverter
emniyet valfi tork konverter basıncını boşaltmak için bir emniyet valfi olarak
kullanılır.
Manuel Valf
Manuel valf; sürücü tarafından seçilen sürüş pozisyonuna bağlı
olarak, çeşitli hidrolik kontrollü parçalara basınç regülatör valfi
tarafından kontrol edilen ve pompa tarafından üretilen hat
basıncını gönderir [10:s.92].
Governor Valfi
Governor valf, çıkış mili hızına orantılı olarak hidrolik basıncı
değiştiren hıza duyarlı bir valfdir. Meydana gelen governor
basıncı araç hızına bağlı olarak vites değişimini kontrol eder.
Araç yerinde dururken diğer bir ifadeyle çıkış mili dönmezken
ana devre basıncı governorun üzerinde kalır. Çünkü governor
supabı içeriye doğru itili durmaktadır.
Araç yol almaya başlayıp hızlanınca hıza bağlı olarak
governorun dönmesi de artar. Hız arttıkça merkezkaç kuvvetin
etkisiyle santrifüj ağırlıkları dışarı doğru daha fazla açılarak
governorun daha hızlı dönmesini temin eder. Belirli bir hızda
governor supabı devreyi açar ve yağ basıncının vites değiştirme
supabına gitmesini sağlar.
Gaz Kelebeği Konum Valfi (Throttle Valf)
Ani ivmelenme altında, transmisyon bantları ve kavramaları
üzerindeki kaymayı azaltmak için bantlara ve kavramalara
uygulanan kuvveti arttırmak gerekmektedir. Bu kuvvet
transmisyon bantlarını kontrol eden servoda ki yağ basıncının
arttırılmasıyla yapılabilir. Gaz kelebeği konum valfi gaz pedalına
bağlanmıştır. Gaz pedalına basılma miktarına bağlı olarak basınç
üretir.
Throttle valf basıncı motorun yüküyle orantılı olarak değişir.
Basınçlı akışkan ya mekanik bağlantılı gaz pedalı veyahut ta
emme manifolt vakumuyla valf gövdesine uyartım yapılmasını
sağlar [18:s.634].
Çoğu transmisyonlarda, vakumla çalışan bir modülatör valf gaz
kelebeği basıncını üretir. Bu motor üzerindeki yükün güvenilir
bir göstergesi gibi çalışabilir. Motor üzerindeki yük değişince
vakumda da değişme başlar. Bu değişmenin sonucu olarak
modülatör supabının uygulayacağı basınçta değişir. Bu
bakımdan gaz kelebek valfinin çalışması motor üzerindeki yüke
bağlı hale gelir.
Sensörler Sinyaller- Motor Kontrol Ünitesi
Şanzıman kontrol ünitesi
Motor kontrol ünitesi
Motor devir sensörü
Enjektörler
E-Gaz
Gaz kelebeği potansiyometresi
AB 332, Bölüm 2, Kademeli otomatik; Tork konvertörü
Kaynak: Audi
Vites Değiştirme Valfleri
Vites değiştirme valfleri, yük ve hız şartları içinde uygun vites
değiştirme oranları oluşturmak için çeşitli kavrama ve servo piston
ünitelerine hat basıncında akışkan gönderir.
1-2 Vites Değiştirme Valfi
Bu valf otomatik olarak governor basıncına, gaz kelebeği konumuna
ve kick-down basıncına bağlı olarak ikinci vitesten birinci vitese
veyahut ta birinci vitesten ikinci vitese geçişi temin etmek için
hidrolik devreyi kontrol eder.
2-3 Vites Değiştirme Valfi
Bu valf otomatik olarak governor basıncına, gaz kelebeği konumuna ve
kick-down basıncı arasındaki denge durumuna göre ikinci vitesten
üçüncü vitese veyahut ta üçüncü vitesten ikinci vitese geçişi temin
etmek için hidrolik devreyi kontrol eder.
3-4 Vites Değiştirme Valfi
Bu valf; otomatik olarak governor basıncı, gaz kelebeği konumu ve
kick-down basıncı tarafından sağlanan kuvvetli ikazlara göre dördüncü
vitesten üçüncü vitese veyahut ta üçüncü vitesten dördüncü vitese
geçişi temin etmek için hidrolik devreyi kontrol eder [8:ss.94-95].
Akümülatör
Ani olarak bir banda uygulandığında veyahut ta bir
kavrama
hizmete
sokulduğunda
hassas
bir
kademelendirme olmayabilir. Bunu önlemek için
genellikle hidrolik sisteme bir akümülatör dahil edilir.
Akümülatör, piston ve silindirlerden ibarettir ve servoya
yardımcı olarak kullanılır.
Yağ Pompası
Otomatik transmisyondaki
bütün basınçlı yağ
transmisyon yağ pompası tarafından üretilir. Otomatik
transmisyonlarda kullanılan yağ pompaları; dişli,
kanatlı ve rotorlu olarak sınıflandırılır. Yağ pompası,
yağı karterden ya da tanktan emerek çeker. Pompanın
çıkış tarafından basınçlı olarak alınan yağ, basınç
düzenleme valfi tarafından kontrol altına alınır.
Pompanın bastığı yağın basıncı, istenilenin üstünde
olursa supap açılır ve fazla basınç kartere gönderilir.
Vites Değiştirme Zamanı
Vites değiştirme zamanı genel olarak iki faktöre bağlıdır:
 Araç hızına,
 Motor yüküne veya gaz kelebeği çalışmasına.
Bu iki faktör (hız ve yük) kademelendirme için vites
değiştirme valfinde değişik akışkan basınçları üretir. Bu
durumda valf vitesleri oluşturmak için hareket eder.
Vites değiştirme valfinin bir ucundaki basınç governor
valfden gelir. Bu governor basıncı olur. Diğer uçtaki basınç
throttle basıncı olur. Throttle basıncı sürücünün ayağı
vasıtasıyla gaz pedalı pozisyonunu değiştirmesindeki harekete
bağlı olarak değişir. Governor basıncı ve gaz kelebeği konum
basıncı vites değiştirme zamanını ve vites değiştirme
noktasını kontrol eden iki en önemli basınç olur.
Vites Değişim Zamanı ve Niteliğinin Kontrolü
Değişen throttle basıncının ana sebebi, değişik sürüş
şartlarını karşılamak için vites değiştirilmesini
sağlamaktır. Her bir vites değişimi; doğru zamanda,
uygun nitelikte ve vites değiştirme hassasiyetinde
olmalıdır.
Araç hızlanıyorken motor yüksek tork üretir. Vites
büyültme daha sonra olur (motor hızı daha
yüksekteyken). Bant ve kavramalara daha yüksek akışkan
basıncı gönderilir. Throttle basıncıyla tedarik edilen
kontrol olmaksızın vites değişimi erken olacak ve bant
veyahut ta kavramalar kaçıracaktır.
Araç seyir hızına eriştiğinde motor daha az tork üretir.
Throttle basıncı, sürücünün gaz pedalı üzerindeki ayağını
gevşetmesiyle düşer. Bantları ve kavramaları çalıştıran
akışkan basıncı azaltılır. Aksi takdirde vites değiştirmenin
niteliği kötüleşir. Bu durum bant ve kavramaların arzu
edilmeyen bir çalışması olur.