ÖZEL DERSHANELERİN EĞİTİM SİSTEMİ İÇİNDEKİ - Öz-De-Bir

ÖZEL DERSHANELERİN EĞİTİM SİSTEMİ İÇİNDEKİ YERİ, SOSYO
EKONOMİK DEĞERLERİ, GELECEĞİ
Faruk KÖPRÜLÜ*
BİLDİRİ ÖZETİ
Özel dershaneler, eğitim sistemimiz içindeki yaklaşık 50 yıllık yasal statülerine karşın çok tartışılan
kurumlardan olmuş; 1980’li yılların başında kapatılmalarından son anda vazgeçilen bu kurumlar, eğitim
sistemimizde kademeler arası geçişi düzenlemenin en önemli aracı olan merkezi sınav uygulamalarıyla daha da
büyümüştür.
Özel dershanelere karşı görüş ve eleştiriler sıklıkla ve uzun yıllardır dile getirilmekte buna karşın daha iyi
eğitim ve daha iyi yaşam olanaklarına erişimde, toplumun her kesimi dershanelerden yararlanmaktadır.
2009’dan bu yana sayıları bir miktar azalsa da dershanelerin ekonomik büyüklükleri, bu alanda yapılan
yatırımları, sağladıkları istihdam olanakları gibi sosyo ekonomik değerlerinin önemi yadsınamaz.
Sınav sistemlerinde dershaneye olan talebi azaltmak üzere yapılan değişiklikler de sonuçsuz kalmakta;
eğitim sisteminin yarattığı dershane gereksinimini azaltacak tedbirlerin alınması yerine, dershaneleri sistem
dışına çıkarma, özel okula dönüştürme gibi tedbirler öne çıkarılmaktadır. Buna karşın dershanelerin işlevleriyle
okulların işlevlerinin farklı olduğu, dershanelere olan ihtiyacın devam ettiği, dershanelerin eğitim sisteminin bir
zenginliği olarak kabul edilmesi gerektiği gibi görüşler de öne sürülmektedir.
Bu çalışmada konuyla ilgili yazılı kaynaklar incelenip analiz edilerek özel ders ve özel dershane olgusu, özel
dershanelerin; ülkemiz ve diğer ülkeler eğitim sitemlerindeki yerleri, sosyo-ekonomik değerleri, yaygınlaşma
nedenleri üzerinde durulmuş; yaşantılar ve gözlemlerden de yararlanarak son dönemde yaşanan Dershane
Gündemi ile ilgili değerlendirmelere yer verilmiştir.
ANAHTAR KELİMELER :özel ders, özel dershane, dershanelerin geleceği
POSİTİON, SOCİOECONOMİC VALUES, AND FUTURE OF SUPPLEMENTARY EDUCATİON
CENTERS İN THE EDUCATİONAL SYSTEM
ABSTRACT
Supplementary Education Centers (SEC), despite their legal status within our education system for about 50
years, have been a highly controversial issue. These institutions, closure of which cancelled at the last moment at
the beginning of eighties, have further developed along with central examination implementations, the most
essential tool to organize the transition to higher levels of schooling.
Many opposing comments have been stated frequently for many years, still, every segment of society
benefit from the SECs in accessing a better educational opportunities.
Despite the fact that the SECs have been decreased in number since 2009, their socioeconomic significance
is undeniable in terms of the investments, employment opportunities in this sector.
The arrangements to decrease the demand to SECs have been remained inconclusive, and instead of taking
measures for that, policies such as taking SECs out of the system or converting those to private school have been
put forward. In contrast, views stating that the functions of schools and SECs are separate, that there is still need
for SECs, and that the SECs have to be appreciated as a richness of the educational system are also argued.
In this study, the phenomenon of supplement education and SECs, the position of SECs in our and other
countries’ education systems in terms of socioeconomic values, reasons for their growth are emphasized; and
evaluations covering current SEC issue are included based on the observations.
KEYWORDS: supplement education, supplement education center, future of supplement education centers
___________________
*
Özel Dershaneler Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı, [email protected]
1
GİRİŞ
Özel dershaneler, çok eski bir geçmişe sahip olan özel ders talebinin kurallara bağlanarak
denetim ve gözetim altında yapılmasının toplumsal gerekliliği içinde eğitim sistemimizde yer
almaktadır. 1965'ten beri yasa ile tanınmış statülerine karşın 1980’li yılların başında
kapatılmalarından son anda vazgeçilen bu kurumların eğitim sistemi dışında bırakılmaları
tartışmaları son birkaç yıldır eğitim tartışmalarının önemli gündemini oluşturmuştur.
Gelinen noktada Milli Eğitim Bakanlığının "Dershanelerin Dönüştürülmesi" için
hazırladığı yasa taslakları Bakanlar Kurulunun iki ayrı toplantısında görüşülmüştür. Bakanlar
Kurulunda uygun bulunmayan ve üzerinde çalışılması istenen taslaklara ilişkin kamuoyunda
ve özel öğretim çevrelerinde yoğun itirazlar olmuştur.
Konu;
• Özel Ders ve Özel Dershane Olgusu
• Ülkemizde Özel Dershanelerin Geçmişi
• Dünyada Özel Ders ve Dershanecilik
• Özel Dershanelerin Ülkemiz Eğitim Sitemindeki Yerleri, Yaygınlaşma Nedenleri,
Sosyo -Ekonomik Değerleri...
• Dershanelerin Geleceğine Bir Bakış
• Yakın Geçmişte Dershane Gündemi
• MEB 2010-2014 Stratejik Planda Dershaneler ve Dershanelerle İlgili Düzenleme
Çalışmaları
• Özel Dershaneler Ne Diyor?
başlıkları altında incelenmiştir.
Çalışmada , son dönemdeki Dershane Gündeminde yaşananlara bakılarak dershanelerle
ilgili görüşler, karşı görüşler üzerinde durulmuştur.
ÖZEL DERS VE ÖZEL DERSHANE OLGUSU
İnsanların öğrenme ihtiyacı, insanlık tarihi kadar eskidir. Eğitimin henüz sistemli, örgütlü
yapılara kavuşmadığı eski çağlarda ilk öğrenmeler bire-bir öğretime dayalı olarak
sürdürülmüş, sonraları ise öğreticinin tek, öğrenenlerin birden fazla olması ile örgütlü öğretim
sistemine (okullaşmaya) doğru gidilmiştir.
Ancak okul sisteminin varlığına karşın insanların daha çok öğrenme isteği duyması ise
okul sistemi dışında ücretle ders alma "özel ders" ihtiyacını ortaya çıkartmıştır. Özellikle bazı
sanat dallarında (müzik, resim gibi) eskiden beri tanınmış isimlerden özel ders almak bir
ayrıcalık olarak görülmüştür. Bu olgu farklı öğrenme alanlarına da yayılarak günümüzde de
devam etmektedir. Ücretle ders alma ihtiyacı giderek kurumsallaşmış, Türkiye'deki adıyla
"Özel Öğretim Kurumları" doğmuştur.
MEB İç Denetim Birimince hazırlanan raporun dershanelerle ilgili bölümünde;
dershaneciliğin geçmişinin çok eskiye dayandığı, özel öğrenme isteğine her zaman ihtiyaç
duyulduğu, bu durumun da kurallara bağlanarak denetim ve gözetim altında yapılmasının
toplumsal zorunluluğunun özel dershanelerin doğmasına yol açtığı vurgulanmıştır.
ÜLKEMİZDE ÖZEL DERSHANELERİN GEÇMİŞİ
Özel dershanelerin varlığı Cumhuriyetin ilk yıllarına hatta Cumhuriyet öncesine kadar
uzanmaktadır. Cumhuriyet öncesi dönemde özellikle İstanbul’da moda, daktilo vb. kurslar
düzenleyen özel dershanelere rastlanmaktadır. Resmi belgelerde özel öğretime ilk kez 1856
Islahat Fermanında yer verilmiştir. 1869 yılında yayımlanan “Maarifi Umumiye
2
Nizamnamesi”nde özel öğretimin daha geniş bir düzenlemesi yapılmıştır. Cumhuriyetin
ilanından sonra, özel öğretim kurumları ile ilgili bazı küçük düzeltmeler yapıldıysa da, bu
kurumlar 1965 yılına kadar 1915 tarihli Mekatib-i Hususiye Talimatnamesi hükümlerine göre
faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
Özel dershanelerle ilgili en kapsamlı yasal düzenleme, 08.06.1965 tarihli 625 sayılı Özel
Öğretim Kurumları Kanunu’yla yapılmış; bu yasa diğer özel öğretim kurumlarıyla birlikte
özel dershaneleri de tamamıyla mevzuat içine alarak özel dershanelerin bugünkü statülerine
kavuşmalarının önünü açmıştır.
Özel dershaneler için başka bir dönüm noktası da 12 Eylül Dönemidir.1982 yılında
Türkiye genelinde 174 özel dershane varken Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Sağlam
özel dershanelerin kapatılmasını istemiş, kapatmayla ilgili bir yasa tasarısı Danışma
Meclisi’nde gündeme getirilmiş, konu mecliste uzun uzun tartışılmış, kapatmanın yanlış
olacağı sonucuna varılarak yasa tasarısı reddedilmiştir. Ancak Milli Güvenlik Kurulu(MGK),
bu kararı veto ederek, 625 sayılı yasanın bazı maddelerini değiştirip16 Haziran 1983 tarih ve
2843 sayılı yasayı kabul etmiş, bu yasanın yürürlüğe giriş tarihinden bir yıl sonra, 31 Temmuz
1984 tarihinden itibaren özel dershanelerin kapatılmasına karar vermiştir.
1983 yılında yapılan seçimler sonucunda iktidara gelen Özal Hükümeti, 11 Temmuz 1984
tarih (kapanmaya 20 gün kala) ve 3035 yasa ile kapatma hükmünü iptal etmiştir.
3035 sayılı yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, yasa hükümleri gereğince özel
dershanelerle ilgili olarak pek çok yönetmelik, yönerge ve genelge yayınlanmış, özel
dershaneler Türk Milli Eğitim Sistemi içinde gerçek yerini almaya başlamıştır.
Bu tarihlerde mevcut özel dershanelerin bir kısmı bir araya gelerek, sektörün ilk sivil
toplum kuruluşu olma özelliği taşıyan ÖZDEBİR’i (Özel Dershaneler Birliği Derneği, 1985)
kurmuşlardır. (ÖZ-DE-BİR, 2005)
Bu yıllardan itibaren dershane sayısında hızlı bir artış olmuş, 1983'te 170 olan sayı
1988'de 620'ye ve 1997'de de yaklaşık 1700'e yükselmiştir.
Son 10 yıl içinde özel dershane sayılarına baktığımızda 2002-2009 arasında iki kat artışla
2122’den 4262’ye kadar yükselmiş; bu sayı MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü
kayıtlarına göre Ekim 2013 itibariyle de 3690’a kadar inmiştir. (Tablo 1) i
Ülkemizde Özel dershanelerin bu sayıyla sınırlı olmadığı, bu sayının yarısı kadar, belki
daha fazlası, dershane işlevi görmek için açılmış ama açılışlarıyla ilgili gerekli prosedürü
tamamlamamış son zamanlarda “merdivenaltı” diye tanımlanan yapıların olduğu tahmin
ediliyor.
1965’ten sonra yakın geçmişe baktığımızda da özel öğretim kurumlarını/özel dershaneleri
ilgilendiren önemli yasal düzenlemeler yapıldı.
•
•
•
•
•
625 Sayılı Kanun yürürlükten kaldırıldı, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu
kabul edildi. (8 Şubat 2007)
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği, 8. 3. 2008 tarihli ve
26810 sayılı Resmî Gazete’de yayınlandı.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği
ile özel dershanelerin açılış, işleyiş ve kapanış işlemlerinde yetki taşra birimlerine
devredilmiştir.
MEB Özel Dershaneler Yönetmeliği, 21.10.2009 tarihli ve 27383 sayılı Resmî
Gazete’de yayınlandı.
Bakanlığın yeniden yapılanması sürecinde özel öğretimle ilgili 9 yönetmelik
birleştirilerek son Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği 20 Mart 2012’de 28239 sayılı
3
•
Resmi Gazete’de yayınlandı.
Burada dershaneler: “Öğrencileri, bir üst okulun veya yükseköğretime giriş sınavlarına
hazırlamak, istedikleri derslerde yetiştirmek ve bilgi düzeylerini yükseltmek amacıyla
faaliyet gösteren özel öğretim kurumları” olarak tanımlanmıştır.
DÜNYADA ÖZEL DERS VE DERSHANECİLİK
Özel Dershaneler dünyanın her yerinde, fakat özellikle Doğu Asya ülkelerinde, yaygın
görülen bir olgudur. Aralarında gelişmiş Batı ülkeleri de olmak üzere son yirmi otuz yılda
dünyanın başka bölgelerine, daha yakınlardaysa Doğu Avrupa ülkelerine yayılmış bulunuyor.
Eğitim sistemlerindeki rekabetçi baskılarla baş edebilmek amacıyla dünyanın her yerinde anababalar ve öğrencilerin Özel Dershanelere başvurma eğilimi görülmektedir. (Tansel, 2013, 3)
Özel dershane gerçeği Türkiye’ye özgü değildir. Eğitim kademeleri arasındaki geçişlerin
rekabete dayalı merkezi sınavlarla gerçekleştiği ve üniversite öncesi eğitim kademelerinde,
okullar ve bölgeler arasında eşitsizliğin bulunduğu ülkelerde, bizdeki gibi özel dershaneciliğin
yaygın olduğu görülür. (Eşme,2013,1)
Özellikle Güney Kore, Japonya, Hong Kong ve Tayvan gibi Doğu Asya ülkeleri bu
anlamda ilk sıradadır. Özel ders ve dershaneciliğin son yıllarda Avrupa ve Kuzey Amerika
ülkeleri de dâhil birçok ülkede yaygınlaşmaya başladığı bilinmektedir.
Yunanistan’da 3.000’i aşkın dershane bulunmaktadır. Bunun yanında lise son sınıftaki
öğrencilerin yaklaşık % 90’ı dershaneye gitmektedir.
Almanya ve Portekiz gibi ülkelerde ise dershaneleri düzenleyen bir mevzuat
bulunmamakta, öğrenciler daha çok özel ders almaktadırlar. İngiltere ve Fransa’da ise
özellikle hafta sonları destek eğitiminin verildiği görülmektedir. Gerek ABD gerek AB
ülkelerinde özel ders ve özel dershanelerin destek eğitim kurumları olarak mevcut oldukları
görülmektedir. (Bacanlı, 2013, 15-16)
Özel ders ve dershaneciliğin son zamanlarda Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil
birçok ülkede yaygınlaşmaya başladığı bilinmektedir. 2006 yılı PISA çalışması anket
sonuçlarına göre, çalışmaya katılan 57 ülkeden 37’sinde fen bilimleri dersleri için, 42’sinde
ise matematik dersleri için özel ders alma oranı %40’ın üzerinde çıkmıştır. OECD ortalaması
ise fen bilimleri için %34, matematik için %46,6 olarak tespit edilmiştir (Lee, Park ve Lee,
2009).
Buna ilişkin olarak Avrupa Komisyonu’nun 2011 yılında yayınladığı raporda, ailelerin
özel ders alma eğiliminin Avrupa ülkelerinde de giderek yaygınlaştığına işaret edilmektedir.
Bu artışa, hem eğitim sistemlerindeki genel zayıflık hem de okul performans sıralamaları ve
sınav odaklı öğrenme gibi toplumsal rekabeti kızıştıran etmenler neden olarak
gösterilmektedir. Raporda, Avrupa ülkelerinde özel dersin ne derece yoğun olduğu, farklı
ülkelerde farklı zamanlarda yapılan çalışmaların sonuçları üzerinden yansıtılmaya
çalışılmıştır. Bu ülkelerden bazıları, özel ders ve dershanelerin yaygınlık düzeyi ile birlikte
Tablo 2’de ii sunulmuştur. (Çalışma Komisyonu Ön Raporu, 2012, 14)
ÖZEL DERSHANELERİN ÜLKEMİZ EĞİTİM SİTEMİNDEKİ YERLERİ,
YAYGINLAŞMA NEDENLERİ, SOSYO -EKONOMİK DEĞERLERİ...
Türkiye'de özel dershanelerin varlığı ve sistem içindeki yerleri, bu kurumların eğitim
sistemimiz içindeki yaklaşık 50 yıllık yasal statülerine karşın çok tartışılmıştır. 1980’li yılların
başında kapatılmalarından son anda vazgeçilen bu kurumların eğitim sistemi dışında
bırakılmaları tartışmaları son birkaç yıldır eğitim tartışmalarının önemli gündemini
4
oluşturmuştur.
Bu tartışma sürecinde daha çok araştırma yapılmış, makaleler yayınlanmıştır.
Özel dershanelerin eğitim hayatımıza katkıları farklı akademik çalışmalarda da
(Özoğlu 2011, Dolgun Aslan-2013, Bacanlı ve Dombaycı 2013, Eşme 2013 ve diğerleri...)
dile getirilmektedir
• “Dershanelere duyulan taleplerin nedenleri arasında dershanelere yönelimi açıklayan
faktörlerin başında, merkezi olarak yürütülen ve eğitimin kademeleri arasındaki geçişi
kontrol eden ‘giriş sınavlarıdır’.
• Birçok aday meslek edinme ve iş garantisi yüksek olan programlara yerleşmeye
çalışmaktadır, bu nedenle bireylerin okumak istedikleri üniversite, alan ve bölüm
kontenjanları hala sınırlı görünmektedir. Dershaneler kısa vadede aday açısından hızlı
bir çözüm vaat etmektedir. Dolayısıyla Türkiye’de dershanelerin varlığı bir sebep
değil, bahsedilen problemin bir sonucudur.
• Bireyler kaliteli bir eğitim alma isteğindedirler. Ancak mevcut eğitim sistemi bu
kaliteli eğitim hizmetini henüz sunamamaktadır veya en azından eğitim alan kişiler iyi
bir eğitim almadıklarını düşünmektedirler. (.…) Okulların imkânları, kadroları ve
verdikleri eğitimin kalitesi birbirinden farklıdır.
İ. Eşme bu konuyu şöyle dile getirmekte: "Ülkemizde ortaöğretimi bitirenlerin sayısı ile
yükseköğretim kontenjanlarının birbirine yaklaştığı, sorunun daha önceki yıllarda
üniversiteye yerleşemeyenlerden kaynaklandığı, bu kitlenin zamanla eritilmesiyle sorunun
çözümleneceği en yetkili kişilerce dile getirilmiştir.... ancak ... "Her yıl bir milyona yakın
aday açıkta kalmasına rağmen bazı lisans programlarının boş kaldığı bilinmektedir.
Türkiye’de üniversiteler arasında büyük bir kalite farkı bulunmaktadır. İki milyona yakın
adayın hedefi, herhangi bir lisans programına yerleşmek değil, ilk 100 bin, hatta ilk 50 binde
yer alan programlardan birine yerleşmektir."
Dershaneler bu açıdan bakıldığında bireylerin daha iyi eğitim alma istekleri konusunda
yardımcı olan kontenjanlar artsa bile yarış devam edeceği için daha iyi eğitim kurumlarının
sınavlarında başarılı olmalarını sağlayan kurumlardır. (.…)
•
Dershaneler öğrencilere üniversite tercihlerinde önemli ölçüde rehberlik hizmeti
vermektedirler. Öğrenciler bu maksatla okullardaki rehberlik servislerinden çok
dershanelerdeki bu konudaki uzman kadroların rehberliklerinden yararlanmaktadırlar.
Bu temel işlevlerine karşın dershanelerle ilgili eleştiriler genel olarak üç temel noktada
toplanmaktadır:
• Özel dershaneler, eğitime destek hizmeti veren kurumlar olmaktan çıkarak, okulların
önüne geçmeye başlamışlardır.
• Özel dershaneler, bir üst eğitim kademesine geçişte fırsat eşitsizliğini arttırıcı etki
yapmaktadır.
• Özel dershanelerde eğitim etkinliklerine yer verilmemekte, öğrencinin kendini ifade
edebileceği, araştırma ve düşünme temelli öğrenme yerine ezberci öğretim teşvik
edilmektedir.
İsa Eşme bu üç temel eleştiriye ilişkin şu saptamalarda bulunmakta:
"Yapılan eleştirilerin ilkinin sorumlusu özel dershaneler değil, geri planda kalan
okullardır. Özel dershanelerin, eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açtığı tespiti görüşü üzerinde
durmak gerekir. Ülkemizde, eğitimde gerek coğrafi bölgeler, gerekse ailelerin gelir grupları
açısından büyük bir fırsat eşitsizliği olduğu ve bunun eğitime yansıdığı PISA ve TIMSS gibi
uluslar arası raporlarla da ortaya konulan bir gerçektir. Ancak fırsat eşitsizliğinin ilk
5
sorumlusu özel dershaneler midir? Dershaneler kapatılırsa eğitimde fırsat eşitsizliği
giderilecek midir? Özel dershanelerin, dar gelirli ailelerin üstün başarılı çocuklarını burslu
statüde okutarak onların başarılarına katkıda bulunduğu, bu yolla fırsat eşitsizliğini azaltıcı
etkilerinin de olduğu göz ardı edilmemelidir. Özel dershaneler eğitim etkinliklerine yer
vermiyor da okullar yer veriyor mu? Bu sorunun yanıtını da okuyuculara bırakalım." (Eşme2013, 2)
Bu değerlendirmelerle sektör temsilcilerinin aynı konudaki değerlendirmelerindeki
benzerlik görülmektedir.
Dershanelere yönelik eleştirilere sektör temsilcilerince verilen cevaplar MEB İç Denetim
Raporunda (2011, 76) şu ifadelerle yer bulmaktadır: Fırsat eşitsizliği hakkında, konunun fırsat
eşitsizliğinden ziyade olanak eşitsizliği olduğu, özel dershanelere ödenen ücretlerin verilen
dersler karşılığında yasal olarak makul bir rayiç üzerinden alındığı, ekonomik durumu iyi
olmayan öğrenciler ücretsiz ya da burslu okutmak suretiyle sosyal dengesizlikleri gidermeye
yardımcı oldukları; dershanelerin olmaması durumunda özel ders ve kayıt dışılığın çok fazla
artış göstereceği, bu durumda ücretlerin ise çok yüksek olacağı; özel dershanelerde rehberlik
servisleri, bilgi işlem merkezleri, veli seminerleri, paneller, konferanslar vb. kültürel sportif
faaliyetler gibi eğitim etkinlikleri düzenlendiği, 50 bin civarında öğretmene istihdam
sağladıkları için işsizliği azalttıkları, her türlü iş ve işlemlerinin kayıt altında olduğu,
vergilerini ödedikleri ve Bakanlığın denetimine her zaman tabi oldukları şeklinde savunmalar
yapılmaktadır.
Ülke eğitim sistemi; bir yanda dershaneleri sistem dışına çıkarma çaba ve
tartışmaları, diğer yanda dershanelere olan talebin devam etmesi ve devam edeceği
gerçeğiyle karşı karşıya bulunmaktadır.
Daha iyi yaşam koşullarına erişimin iyi bir üniversite öğrenimini gerektirdiği, bunun ön
koşulunun iyi bir ortaöğretim okulunda okumak olduğu genel kabulü içinde dershane talebi
devam ederken, bu talebi azaltacak önlemlerin alınması konusunda da yeterli bir çalışma
yapılmadığı başka bir genel kabul olarak görünmektedir.
MEB İç denetim raporu 2010 (2011,76) öneriler bölümünde "Türkiye’deki özel
dershaneler meselesi ve sebep oldukları ifade edilen sorunlar, özel dershanelerin ortadan
kaldırılması, kesin olarak kapatılmaları ile çözümlenemez. Çünkü herhangi bir idari
düzenleme ile kapatılmaları durumunda mevcut özel dershanelerin kayıt dışına çıkarak
faaliyetlerine devam edecekleri aşikârdır. Sonuçta sınavın olduğu her sistemde seçme olacak,
seçme usulünün olduğu her yerde de özel dershane/özel ders sistemi var olacaktır." ifadelerine
yer vermektedir. Dershanelerle sınav sistemleri arasındaki bu ilişki önemli bir gerçeği ifade
ederken sınav sistemlerinde çok sık değişiklikler yapılmıştır.
Millî Eğitim Bakanlığı, ortaöğretime geçiş sınavlarında Özel Dershanelerin rolünü
azaltma çabasıyla, Mart 2007’de yapılan değişiklikle 8. sınıflarda uygulanan OKS'yi
kaldırmış 6., 7. ve 8. sınıflarda uygulanmak üzere SBS'yi getirmiş; bu uygulamadan
vazgeçilip 8. sınıflarda uygulanacak SBS'ye dönülürken yine dershanelere devamı engelleme
gerekçesinden söz edilmiştir. Bundan sonra da yıl içinde uygulanan sınavların merkezi olarak
yapılmasına dönülmüş; 8. sınıftan her dönem 6 dersten birer merkezi sınav uygulamasının ilki
28-29 Kasım 2013'te Türkiye genelinde uygulanmıştır. (Tansel 2013, 7 )
Benzer durum yükseköğretime geçiş için de söz konusu olmuş, değişen sınav sistemleri
sonunda da dershaneye olan talep sona ermemiştir. Bu gelişmeler, dershanelere olan talebin
sınav sistemlerini değiştirerek giderilebileceği görüşünün bir yanılgı olduğunu ortaya
koymuştur.
Okullarımızın önemli bir bölümünde kalite sorunu yaşandığını, kalite açısından okullar
6
arasında büyük farklılıklar bulunduğu başka bir gerçektir ve bunu ulusal ve uluslararası
değerlendirmeler göstermektedir. Fakat başka bir gerçek de en nitelikli okulların
öğrencilerinin neredeyse tamamının dershanelere devam ettiğidir. Bu durum okullardaki
kalite sorununun tek başına dershaneleri büyüten neden olmadığını da ortaya koymaktadır.
Dershanelere devamı zorunlu kılan nedenler arasında; sınavlarla öğretim programlarındaki
içeriğin örtüşmediği ve bu nedenle dershaneye yönelişin arttığı ifade ve iddia edilmektedir.
Oysa "Üniversite giriş sınavlarında, bilgi ve kavrama gibi alt düzey düşünme becerileri
yanında, uygulama ve ayrıştırma gibi daha üst düzey düşünme becerileri de ölçülmeye
çalışılır. Üst düzey düşünme becerilerini ölçen soruları müfredat dışı soru olarak algılayarak
giriş sınavlarının yalnız bilgiyi ölçecek içerikte olması, öğrencileri ezbere teşvik edeceği gibi,
sınavların daha nitelikli adayı seçme hedefiyle örtüşmeyecektir." ( Eşme, 2013, 2) Bu tespit
de bir yandan sınav içeriğin müfredattan farklı olmadığını ortaya koyarken öte yandan
okullarda elde edilemeyen bu düzeyde kazanımların dershanelere devamla elde edilebileceği
beklentisini yansıtmaktadır...
Dershanelerin başarıya etkisi konusunda; dershaneler bir üst öğrenim kurumuna
yerleştirmede önemli rol üstlenirler görüşü yaygın biçimde dile getirilirken bunun tersini
savunan görüşler de vardır.
ERG tarafından yayınlanan Dershanelerin kapatılmasına ilişkin görüşlerin ifade edildiği
“Dershanelerin Kapatılması Eğitimde Kaliteyi ve Fırsat Eşitliğini Sağlar mı?” başlıklı Politika
Notunda bu durum da değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın Dershanelere İlişkin Ampirik
Bulgular başlığı altında "üç araştırmanın bulguları kamuoyundaki genel izlenimler ile
uyumludur: Türkiye’de dershaneye gitmek üniversiteye giriş sınavında başarılı olmanın
önemli belirleyicilerinden biridir." denilerek dershanelerin üniversiteye yerleşmede olumlu
katkıları ortaya konmuştur.(ERG 2013)
Bu çalışmada şu tespitlere de yer verilmiştir:
•
Mevcut araştırmalara göre dershaneye gitmenin üniversite giriş sınavlarında elde
edilen başarı üzerinde pozitif yönde bir etkisi vardır ve dershaneye erişim
sosyoekonomik göstergeler ile ilişkilidir.
•
Ek olarak, dershaneye erişim bölgeler arasında önemli ölçüde çeşitlilik göstermektedir
ve bu nedenlerle dershanelerin üniversite giriş sınavlarında eşitsizliğe neden olduğu
söylenebilir. Öte yandan, özellikle Tansel’in (2005) bulguları, yüksek motivasyona
sahip ve okul başarısı yüksek ancak düşük sosyoekonomik konuma sahip ailelerden
gelen öğrencilerin de dershanelerden önemli ölçüde yararlandığına işaret etmektedir.
Bu bulgu, dershanelerin belirli bir grup öğrenci için fırsat eşitliğini güçlendiren bir
yönü bulunduğunu desteklemektedir.
•
Türkiye’de hane halkı kaynaklarının göz ardı edilemeyecek bir bölümü dershane ve
özel ders harcamalarına yönlendirilmektedir. Öğrenciler ve öğretmenler arasında
dershaneye yönelimin temel nedeninin okulda verilen eğitimin üniversiteye giriş
sınavını kazanmak için yetersiz olduğu görüşü oldukça yaygındır.
Dershanelere ödenen ücretlerinin 600 TL’den 20 bin TL’ye varan geniş bir yelpaze
arasında olduğu ifade edilse de 10 bin TL’nin üzerinde ücreti olan programların arz talep
dengesi içerisinde açıldığı, “özel şube” olarak adlandırılan bu dershanelerde 6-9 kişilik
gruplarla özel bire bir dersler verildiği bilinmektedir. Bu grupların tüm dershaneye giden
öğrencilere oranı ise binde birlerle ifade edilebilecek oranlara karşılık gelmektedir... 1
1
http://www.dershanelergercegi.com/wp-content/uploads/2013/12/dershaneler_gercegi.pdf sayfa 37
7
Türkiye’de üniversiteye girmeye aday 11.12. sınıf lise öğrencileri ve lise mezunlarından
oluşan 1209 öğrenciyle yapılan anket çalışmasında (İKSara A.Ş.Toplumsal Gündem
Araştırmaları Nisan 2012) sınava girecek adayların %71’i, kendilerini orta ve düşük gelirli
olarak tanımlamaktadır. iii (Tablo 3)
2002 yılında sınava giren 1,5 milyon öğrenci arasından rastgele seçilen 120 bin
öğrenciden 53 bin 240 (%44,37) kişi dershaneye katıldığını belirtmiştir. (Tansel ve Bircan
2005) Dershaneye giden bütün öğrenciler arasında en fazla katılım, gelir düzeyi orta veya
düşük seviyede olan ailelerden gelen öğrencilerdir. Gelir düzeyi 750 TL ve altında olan
ailelerin çocukları dershanelere katılan öğrencilerin yaklaşık %85’ini oluşturmaktadır. Buna
göre, özel dershanelerin özellikle orta veya düşük gelir düzeyine sahip ailelerin çocuklarına
hizmet sunduğu söylenebilir. iv (Tablo 4) (Özoğlu, 2011, 13)
Dershanelerin Ekonomik Büyüklükleri
Çoğu üç büyük ilde toplanan Özel dershaneler Türkiye’nin her yerinde, hatta küçük
yerleşim yerlerinde bile açılmıştır.
Türkiye’de Son 10 yıl içinde özel dershane sayılarına baktığımızda 2002-2009 arasında
hızlı bir artışla 2122’den 4262’ye kadar yükseldiği; bu sayının Ekim 2013 itibariyle de 3690’a
kadar indiği görülüyor.
TOBB’un “Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu’na (2012) göre 2 1.3 milyona yakın
öğrencinin eğitim hizmeti aldığı bu kurumlarda 50 bini aşkın öğretmen, 20 bini aşkın diğer
çalışan istihdam edilmektedir.
Bu Rapora göre, dershanelerden alınan hizmet karşılığı ödenen bedel 2011 yılında 1
milyar 852 milyon lira civarındadır. MEB’den alınan 2011 verilere göre 1.234.738 öğrenci
dershanelerden hizmet almaktadır. Buna göre mevcut veriler dikkate alındığında ortalama
2011 yılında öğrenci başına yaklaşık 1.500 lira alınan hizmet karşılığı ödeme yapıldığı
belirtilmektedir. Aynı raporda alınan ücretler ve karşılaştırılması yapılmış, 1,8 Milyarlık ücret
gelirlerine karşılık 650 milyon TL personel, 555 milyon TL vergi giderleri olduğu
hesaplanmıştır. Diğer gider kalemlerinden sonra 62,5 milyon TL lik bir farkın ortaya çıktığı
belirtilen bu tablodan dershanelerin de büyük kazançlar elde eden kurumlar olmadığı
belirtilmiştir. Bu çalışmada dershanelerin kantin yayıncılık vb. alanlarda ekonomiye
katkılarına da yer verilmiştir. v (Tablo 5)
Aynı raporda özel dershanelerin yatırım maliyeti, 1.013.750.000 TL civarında hesaplanmıştır
dır. (Tablo 6) vi
DERSHANELERİN GELECEĞİNE BİR BAKIŞ
Yukarıda belirtildiği gibi 12 Eylül Askeri Yönetim döneminde “dershaneleri kapatma”
süreci dershanelerin geçmişinde önemli bir dönüm noktası olmuştur.
O tarihten sonra dershane tartışmaları devam etse de içinde bulunduğumuz günlere kadar
toplumun gündemini bu kadar meşgul etmemiştir. 25 Mart 2012’de başlayan önce
“dershanelerin kapatılacağı” sonra da “dönüştürüleceği” açıklama ve algısıyla devam eden bu
süreç gerek eğitimimiz gerek demokrasi yaşamımız ve Dershanelerin geleceği açısından
hatırlanması gereken izler bırakacaktır.
YAKIN GEÇMİŞTE DERSHANE GÜNDEMİ
Bu konuda yakın geçmişte yaşananlara, sorunun son günlerde geldiği boyutu göz önüne
alarak nasıl başladığına ve gelişmelere göz atmak gerekir.
2
http://www.tobb.org.tr/Documents/yayinlar/TOBB_egitim_sektor_raporu_2012.pdf sayfa 6
8
2008’de üniversite giriş sınavlarının yapıldığı gün Sayın Başbakanın “En güçlü
liseden, fen lisesinden, Anadolu lisesinden mezun olanların bile üniversite hazırlık
kursuna gitmelerini bir garabet olarak nitelediği” konuşmalarından 3 sonra uzunca bir
süre dershanelerle ilgili bir olumsuzluk yaşanmamış, aksine özel öğretim kurumları ve
özel dershanelerle ilgili bir dizi mevzuat düzenlemeleri yapılmıştır. Bu düzenlemeler,
sektör temsilcilerinin görüşlerinden de yararlanarak oluşturulmuştur. Söz gelimi
Bakanlığın yeniden yapılanması sürecinde özel öğretimle ilgili 9 yönetmelik
birleştirilirken sektör temsilcilerinin görüşleri alınmıştır. Son Özel Öğretim Kurumları
Yönetmeliği 20 Mart 2012’de Resmi Gazetede yayınlanmıştır.
Bu düzenlemede özel dershaneler: “Öğrencileri, bir üst okulun veya yükseköğretime giriş
sınavlarına hazırlamak, istedikleri derslerde yetiştirmek ve bilgi düzeylerini yükseltmek
amacıyla faaliyet gösteren özel öğretim kurumları” olarak tanımlanmıştır.
• Bu Yönetmeliğin yayınlandığından 5 gün sonra Başbakan Sayın Erdoğan’ın 25 Mart
2012’de Seul yolculuğunda ''Üniversite giriş sınavlarını da, üniversite hazırlık
kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da
kapanacaklar'' 4 diyen açıklaması medyada geniş yankı bulmuş, dershane sektöründe
de derin kaygılara neden olmuş, sektör kendini kamuoyuna anlatmaya ve yeni
arayışlara yönelmiştir. 5
• Sayın Başbakan’ın 9 Eylül 2012’de “Ey dershaneciler, eğer bu ülkede eğitime,
öğretime hizmet verecekseniz gel okul aç, okullar kur. Biz de sizden hizmet alımı
yapalım, sizin sınıflarınızı öğrencilerle biz dolduralım. Bedeli neyse bunun bedelini
biz verelim. Sizi açıkta bırakacak değiliz. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de
hizmetinize aynen devam edersiniz. Bakıyorsun, 'Bu güzel teklif' demiyorlar. Niye?”
ifadelerini de içeren açıklamalarının 6 ardından ulusal dershane derneklerinden üçü bir
araya gelerek 17 Eylül 2012 kendilerini kamuoyuna anlatmak üzere bir dizi ortak
çalışma yapmaya yönelmişlerdir. Bugüne değin de bu ortak çalışmalarını diğer ulusal
ve yerel dershane derneklerinin de katılımıyla sürdürdükleri görülmektedir. 7
• 6 Ekim 2012’de Sayın Başbakan, aynı konuda “Üniversite sınavlarına yönelik faaliyet
gösteren dershanelerden şartları uygun olanların özel okullara dönüşmesini istiyoruz..
(…) Bu adımın da hazırlıklarını yapıyoruz. 2012 - 2013 eğitim öğretim yılında bunu
başaracağız 8 diyerek dershanelerin özel okula dönüşmesi düşüncelerini
•
Başbakan R. Tayip Erdoğan, dün (15.06.2008) İzmir Milli Eğitim Müdürlüğünün organizasyonunda, eğitime
katkı sağlayan hayırseverlerle bir araya gelmiş, buradaki konuşmasında yapılan ÖSS’yi hatırlatarak sınavlarla
ilgili açıklamada bulunmuştur. Sayın Başbakan, AA’nın geçtiği habere göre:
—En güçlü liseden, fen lisesinden, Anadolu lisesinden mezun oluyor, o bile hazırlık kursuna gidiyor, bu bir
garabet. Bundan ülkemin kurtulması lazım.’’
—Niçin acaba öğrenciler üniversite hazırlık kurslarına giderler? Bunu anlamakta zorlanıyorum. Anlıyorum
da bu sistem nasıl oluşturulmuş? Bunu kaldırmaya kalktığınız zaman acaba hangi bariyerlerle karşı karşıya
kalacaksınız?’’
—Bunlar aşılacak ama milletçe buna karşı bir mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Belki bu, birilerinin
çıkarına, menfaatine ters düşebilir ama milletimin menfaatine uygun düşeceğine inanıyorum.’’ demiştir.
4
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=20199519 (Aralık 2013)
5
http://www.ozdebir.org.tr/fls/pdf/2012091_adf2d9153654a20a626236a61a1f0726.pdf (Aralık 2013)
6
http://www.akparti.org.tr/site/haber/30783/basbakan-erdoganin-9-eylul-tarihli-il-baskanlari-toplantisikonusmasinin-ta (Aralık 2012)
7
Özel Dershaneler (2012),Özel Dershaneler İçin Ne Dediler (2013), “Özel Dershaneler Eğitim Sistemimizin Bir
Parçasıdır!”(2013)
8
http://www.radikal.com.tr/politika/basbakandan_dershanelere_son_mesaj-1103028 (Aralık 2012)
06/10/2012-İSTANBUL - Medipol Üniversitesi Mega Hastaneler Kompleksi’nin açılış töreninde...
Konuşmasında eğitim sistemine de değinen Erdoğan dershane sahiplerine seslendi. Erdoğan, "Aynı şeyi eğitimde
de gerçekleştirmek istiyoruz. Özel üniversiteler vakıflar eliyle açılıyor. Biz yükseköğretim reformu kapsamında
ticari amaçlı olarak bu faaliyetleri yürütülebilir hale getireceğiz. Üniversite sınavlarına yönelik faaliyet gösteren
3
9
•
•
•
yinelemişlerdir.
Dershane derneklerinin kamuoyunu bilgilendirme açıklamaları da devam etmiş 8
Ekim 2012’de yaptıkları ortak açıklamanın son bölümünde “Özel okulların
desteklenmesiyle özel öğretimin eğitimdeki payı artırılarak devletin bu alandaki
yükünün azaltılması gerekmektedir. Dershanelerin de bu anlamda teşvik edilmesine
yönelik yapılacak çalışmaları destekliyoruz. Zaten sayıları az da olsa okul açabilecek
özel dershane girişimcilerimiz bu alanda yatırım yapmaktadırlar. Bakanlığımızda
dershanelerin okula dönüşümü ve gelecekleriyle ilgili herhangi bir çalışmanın
yapılmadığını ve şu ana kadar sektöre de bir teklif ulaşmadığını biliyoruz. Bu nedenle
önce Milli Eğitim Bakanlığımızın sektör temsilcileriyle buluşarak sınavlarla ve
dershanelerle ilgili belirsizlikleri giderecek adımlar atması gerek kamuoyunun gerekse
özel dershane camiasının beklentisidir.” İfadelerine yer verilmiştir.
Bu süreçte Ömer Dinçer’in yerine TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor
Komisyonu Başkanı ve Eskişehir Milletvekili Nabi AVCI Adalet ve Kalkınma Partisi
Hükümetlerinin 5. Milli Eğitim Bakanı oldu (24.1.2013)
Sonraki süreçte Adalet ve Kalkınma Partisi’nde Başbakan’ın isteğiyle kurulan ve
aralarında Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali
Şahin'in de olduğu 7 kişiden oluşan dershane komisyonun 21 Şubat 2013’te
Başbakanlık resmi konutunda Başbakan’a Dershane raporunu sunmuşlardır. Raporda
dershanelerin ekonomik boyutları, öğrencilerin eğitimine katkısı, velilerin talepleri,
bölgesel özellikleri, istihbarat ve resmi kuruluşların raporlarının değerlendirildiği;
eğitimin kalitesinin arttırılması halinde dershanelere gerek kalmayacağı, dershanelerin
kapatılması konusunda belli bir süreç gerektiği ve aslında dershanelere gerek
duyulmayacak bir sınav sistemine geçişin sağlanması gerektiği belirtilmiştir. Raporun
Başbakan tarafından yeterli bulunmadığı, komisyondan “daha detaylı ve
olgunlaştırılmış yeni bir çalışma” istediği ve “Raporu daha da olgunlaştırın”
talimatını verdiği… bilgileri basında yer almıştır. 9
Sonraki gelişmeler içinde gerek sınav sistemi gerek dershanelerle ilgili düzenlemeler
hakkında Milli Eğitim Bakanlığında yapılan çalışmalara ilişkin açıklamalara bakıldığında
ise önlerinde bulunan soruna çözüm bulma zorunluluğu ve aceleciliği içinde, önceki
açıklamaların sonrakilerle çeliştiği, âdete bir çözümsüzlük içinde olunduğu izlenimi
edinilmiştir.
Bakanlığın sektör temsilcilerinin görüşleri alınmadan ve bilgilendirme yapılmadan
dershanelerden şartlara uygun olanların özel okullara dönüşmesini istiyoruz. Kimse rahatsız olmasın. İsterlerse
bunları birleşerek yapsınlar. Kusura bakmasınlar birileri daha fazla para kazansın diye Anadolu ’daki fakir
vatandaşımızın daha fazla sömürülmesine daha fazla göz yumamayız. Bana Anadolu’da şunu söylüyor anne
babalar. ’Dershaneye çocuğumu göndereceğim bu okullar niye? ’ Ben kolumdaki bileziği satmak zorunda
kaldım’ diyor. Vatandaşım koleje gönderiyor yine dershaneye gidiyor. Oraya da dershaneye de para veriyor.
Bunun ne akılla ne de mantıkla izahı yoktur. Türkiye bunu aşacak kimse gücenmesin. Yok kardeşim. Bu özel
okullara ben öğrenci de göndereyim. Öğrenci boşluğu diye bir şey olmaz merak etme. Sen bizi yatırımdan
kurtarırsın. Biz de sana öğrenci göndeririz. Böylece devlet millet el ele hem başarıyı yakalarız hem de bu tür
insanımızın yokluğa mahkum olmasını engellemiş oluruz. Bunları ben eğitimde gelişime fırsat verecek destek
çalışmaları olarak görüyorum. Bu adımın da hazırlıklarını yapıyoruz. 2012 - 2013 eğitim öğretim yılında bunu
başaracağız. Bunları da eğitime destek gelişmeleri olarak görüyoruz. Biz yatırım söz konusu olduğunda devlet
özel ayrımı yapmıyoruz. Yerel küresel sermaye ayırımı yapmıyoruz. Yeter ki bu ülkeye faydalı olacak işler
yapılsın" dedi.
9
http://www.aksam.com.tr/guncel/iste-merakla-beklenen-dershane-raporu/haber-171598 (Aralık 2013)
10
hazırlanan, basında yer alan haberlerden öğrenilen 10 yasa taslağı önce 18 Kasım sonra da
2 Aralık 2013’te Bakanlar Kurulunda görüşülmüştür.
MEB 2010-2014 STRATEJİK PLANDA DERSHANELER VE DERSHANELERLE
İLGİLİ DÜZENLEME ÇALIŞMALARI
Bu çalışmanın sınırlılıklarını da dikkate alarak Özel dershanelerin geleceği ile ilgili olarak
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) ve MEB 2010-2014 Stratejik Plan’a 11 da bakmak
gerekiyor.
Dokuzuncu Planda: “243. Eğitim sisteminin sınav odaklı bir yapıda olması, eğitimden
beklenen amaçlara ulaşılamamasına, sınav hazırlıklarına önemli harcamalar yapılmasına ve
böylece eğitime ayrılan kaynakların verimsiz kullanılmasına, öğrenciler ve ailelerinde mali,
sosyal ve psikolojik sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.” tespiti yapılmış, bu
tespite dayalı bir dizi amaç belirlenmiştir.
Bunlardan dershanelerle ilgili tedbir: “599. Ortaöğretim ve yükseköğretime hazırlık
dershanelerinin özel okullara dönüştürülmesine yönelik teşvikler sağlanacaktır.” olarak ifade
edilmiştir.
MEB 2010-2014 Stratejik Plan Özel Öğretim Bölümünde:
“…özel öğretim kurumlarında; toplumun değişen ve çeşitlenen eğitim taleplerinin
karşılanması, eğitim sistemimizin daha da gelişmesi ve özel öğretimin eğitim sistemi
içerisindeki payının artırılması için özel sektörün finansal gücünü eğitim yatırımlarına
dönüştürmek.” amaçlanmıştır..
Bu başlık altında;
•
•
•
•
Dershanelerin okula dönüşümüyle ilgili teşvikleri (arsa tahsisi, vergi muafiyeti vb.)
içeren yeni mevzuat geliştirme,
Bağımsız binada faaliyet gösteren dershanelerin okula dönüştürülmesine yönelik
çalışmalar yapma,
Mevzuat düzenlemesiyle okullara yönelik mevcut ve yeni teşviklerin dönüşüm
tercihini yapacak dershaneler tarafından da kullanılmasına imkân sağlama,
Mevcut mevzuatın dershanelerin okula dönüştürülmesine imkân sağlayacak biçimde
geliştirilerek dershane personelinin dönüşümden olumsuz etkilenmemesini sağlama…
gibi tedbirlere yer verilmiştir.
Bu planın Stratejik hedefleri içinde 5.3 numaralı hedef : “Ortaöğretim ve yükseköğretime
hazırlık dershanelerinden özel okula dönüştürülebileceklerin tespit edilerek 2014 yılı sonuna
kadar % 70’inin özel okula dönüştürülmesinin teşvikini sağlamak.” olarak belirlenmiştir.
Strateji planında “Bakanlık tarafından kapsamlı araştırmalar yapılarak, dershane ve sivil
toplum temsilcileriyle iş birliği içinde, bağımsız bir binaya sahip olmayan dershanelerin ve
personelinin okula dönüşümünde uzlaşmacı yöntemler oluşturulacaktır.” İfadesiyle de bu
çalışmada yapılacak işbirliklerine ve uzlaşmacı yöntemlere vurgu yapılmıştır.
Bu belgelerde yer verilen hedefler, izlenmesi gereken yol yöntemlerle Dershanelerle
ilgili düzenleme çalışmalarında yapılanlar arasında önemli farklılıklar vardır:
1. Devlet, resmi belgelerinde işbirliği anlayışından ve uzlaşma kültürüne uygun bir dil
10
http://www.zaman.com.tr/gundem_zamanin-yayinladigi-yok-denilen-taslak-bakanlarkurulunda_2168740.html (Aralık 2013)
11
http://sgb.meb.gov.tr/Str_yon_planlama_V2/MEBStratejikPlan.pdf
11
2.
3.
4.
5.
kullanmıştır. Sektör temsilcileriyle Konunun Bakanlar Kuruluna sunulduğu 18 Kasım
2013’e kadar görüşme yapılmamış, konuyla ilgili bilgilendirmede de bulunulmamıştır.
Bakanlar Kuruluna sunulan taslak ise konunun taraflarıyla paylaşılmamıştır. Taslak
metin/metinlerden basında yer aldıktan sonra haberdar olunmuştur.
Bakanlık tarafında dershanelerle ilgili karar süreçlerini destekleyecek sağlıklı bir
çalışma yapılmadığı görülmektedir. 12 Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün
"Dershane Bilgi Formu" ile İlgili Açıklamasında “Dershanelerin dönüşümünün
sağlanması amacıyla Bakanlığımızca yürütülen çalışmalar devam etmektedir.
Dönüşüm sürecinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için dershanelerin görüş ve
önerilerinin alınması amacıyla Valiliklere gönderilen “Özel Dershaneler Bilgi Formu”
İl Eğitim Denetmenlerince dershane yöneticileri ile görüşülerek doldurulacaktır.”
Denilmektedir. 13
Strateji planından anlaşılan, bütün dershanelerin dönüştürülmesi değil “özel okula
dönüştürülebileceklerin tespit edilerek 2014 yılı sonuna kadar % 70’inin özel
okula dönüştürülmesinin teşvikini sağlamak.”tır.
Burada belirtilenlerle ilgili olarak hem kalkınma planındaki amaç/lar hem de MEB’in
belirlediği politika ve stratejilerin gerçekleştirilemediği ortaya çıkmaktadır. Bu durum,
belirlenen bu amaç ve stratejilerin de gözden geçirilmesi ya da revize edilmesinin
gerekliliğine işaret etmektedir.
Bu politika belgelerinde yer alan çalışmalarla dershane gündemi sürecinde
yapılanların çeliştiği ve sorunun “siyasallaştığına” ilişkin bir algı oluştuğu
söylenebilir.
Özel Dershaneler Ne Diyor?
Özel dershanelerin tüm süreç boyunca ortak söylemleri “Sınavlar kaldırılsa bile
dershanelere olan ihtiyacın devam edeceği, asıl yapılması gerekenin dershanelere olan
ihtiyacı azaltan önlemlerin alınması ve eğitimin temel sorunlarının çözülmesidir.
Dershaneler, ulusal ve evrensel hukuk içinde eğitim sisteminde kendilerine gereksininim
duyulmayacak düzenlemelere karşı değildir.” görüşünü dile getirmişlerdir.
Dershanelere olan ihtiyacın ortadan kaldırılmasına uygun önlemlerin alınması
görüşü geniş çevrelerce de kabul görmüş, Başbakana sunulan raporda benzer görüşlere yer
verilmiş, hükümet kanadında, parlamentoda, muhalefet çevrelerinde, akademik çevrelerde,
basın yayın organlarında hatta Sayın Bakan Avcı ve Sayın Cumhurbaşkanı tarafından da
benzer görüşler ifade edilmiştir.
Dershane Dernekleri süreç boyunca yayınlarında ve ortak açıklamalarında şu
görüşleri dile getirdiler:
•
•
•
Dershaneler bugün her şeyden önce özel ders alma ihtiyacını karşılayan kurumlardır.
Özel ders alma ihtiyacı sadece ülkemize özgü değildir. Bu eğitim ihtiyacı; evrenseldir
ve farklı yöntemlerle giderilmektedir, bizde ve pek çok ülkede dershanelerle ya da
benzer eğitim kurumlarıyla karşılanmaktadır. Dershaneler, bu talebi kontrollü
biçimde, daha ekonomik ve sistemli olarak karşılayan organizasyonlardır.
Dershanelerle ilgili son dönemde hazırlanmış ve kamuoyuyla paylaşılmış
çalışmalarda/raporlarda bu gerçekleri daha açık görebiliyoruz.
Eğitim sistemi bir bütünlük taşır. İyi bir üniversite, iyi bir bölümde okumak isteyen
okul eğitimini her kademede kaliteli olmalı ki hedefine ulaşabilsin. Yani tıp, hukuk,
Bakan Avcı: Bu ay bütün dershanelerin bir envanterini çıkartacağız. 7 Aralık 2013
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25301732.asp
13
http://ookgm.meb.gov.tr/www/dershane-bilgi-formu/icerik/296 19.12.2013
12
12
•
mühendislik, öğretmenlik vb. bölümlerde okuyacak öğrencinin bu bölümlere girmek
isteyenler içinde en iyilerden olması gerekmektedir. Bunun için de öğrenci, öğrenim
kalitesini ilkokuldan/alt sınıflardan başlayarak yüksek tutmak zorundadır. Bu kalite,
okulda elde edilemiyorsa imkânı olanlar çocuğuna özel ders aldırarak bu sorunu
çözmekte, özel ders aldırmakta; imkânı olmayanlar da özel dershanelerden
yararlanmaktadır.
Dershaneler öne sürülerek gerekli önlemleri almadan ve gerekli düzenlemeleri
yapmadan sınav sistemleriyle oynamak eğitimimizde karmaşa yaratmaktan başka bir
işe yaramamaktadır. Okullarımızda sürdürülen ölçme ve değerlendirme süreçlerinin
merkezi sınavlara duyulan gereksinimi ortadan kaldıracak bir nesnelliğe ulaşmadığı
toplumsal kabul gören bir gerçektir.
•
Gerek ortaöğretime gerek yükseköğretime geçişte yüksek talep gören
okullara/bölümlere yerleştirmenin hakkaniyet ölçülerinde yapılması son derece
önemlidir.
•
Sistemin dershanelere olan gereksinimi azaltacak düzenlemeler yapabildiği ölçüde
dershanelere talebin azalabildiği görülmüştür.
•
Her alanda özgürlük taleplerinin yükseldiği çağımızda “eğitim özgürlüğü”ne engel
konulamayacağı gibi özel ders almanın yaygınlaştığı, tüm dünyada dershane ve
benzeri eğitim öğretim kurumlarına talebin arttığı gerçeği unutulmamalıdır. Daha da
önemlisi Türkiye’de özel dershanelerin varlığı eğitim fırsatlarımız için bir zenginlik
sayılmalıdır.
Dershanelerin “fırsat eşitliğini bozduğu iddiasıyla” sistem dışında tutulması, fırsat
eşitsizliğini ortadan kaldırmaz, Üstelik fırsat eşitsizliği makasının daha da açılmasına
neden olur. Dershaneler, dar gelir grubunda olup çocuğunun daha iyi yaşam
koşullarına sahip olmasını isteyen özel okullara gönderme, özel ders aldırma imkanı
olmayan ailelerin çocukları için kullanabilecekleri en önemli destek kurumlarıdır.
Anadolu’nun ücra köşelerinden dershanelere devam ederek en iyi okullara giriş hakkı
kazanmış öğrencilerimizin yakaladıkları bu fırsatlar unutulmamalıdır. Bu bakımdan
dershanelerin yokluğunda ekonomik imkânı olanlar özel ders ve ek destek alarak
diğerlerinin önüne geçecektir.
•
•
Hiçbir aile, bireysel özgürlüğü olan ek destek eğitimini, kaçak faaliyet yapan
yerlerden üstelik daha pahalıya almak zorunda bırakılmamalıdır.
•
Eğitim sistemindeki sorunların çözümünde“dershanelere devamı engelleme” temelli
yaklaşımlardan sonuç alınamamıştır.
Dershaneler, şu veya bu biçimde yasaklansa/kaldırılsa bile daha çok öğrenmeye talep
bitmeyeceği için şu veya bu adla, şu veya bu biçimde varlıklarını devam
ettireceklerdir.
Dünya’da dershaneciliğin yasaklandığı ülke yoktur. Gelişmiş ülkeler dâhil birçok
ülkede faaliyetlerini sürdüren dershanelerin yasal statülerinin değiştirilmesi veya Yasa
kapsamının dışına çıkarılması gibi düzenlemeler bir dönem, özel ders alma ve özel
ders vermenin yasaklandığı Güney Kore’de 14 yaşananların ülkemizde tekrarlanmasına
yol açacaktır.
•
•
14
http://www.ozdebir.org.tr/dershane_dernekleri_"ozel_dershaneler_egitim_sistemimizin_bir_parcasidir"-g974.html S.3
GüneyKore’de;
-1950’li yıllardan itibaren özel ders ve dershaneciliğin yaygınlaşmaya başlamasıyla 1968 yılında ortaokula giriş,
1973 yılında ise liseye giriş sınavları kaldırılmış ve öğrenciler okullara rastgele yerleştirilmiştir.
13
•
Okulların işlevleriyle dershanelerin işlevleri farklıdır. Sayıları az da olsa, koşulları
uygun olan veya uygun hale getirilebilecek dershanelerin okul olmalarının önünde
yasal bir engel yoktur. Teşvik edilmeleri ve özel okulculuğun geliştirilmesine
kimsenin itirazı da yoktur. Zaten süreç içinde gerekli sermaye birikimine ulaşanlar
okul açmaktadırlar.
SONUÇ
Dershanelerin eğitim sistemi içinde edindikleri yer, kendilerine duyulan talebin devam
ettiği ve edeceği, eğitim uygulamalarında edindikleri birikim ve deneyimleri, verdikleri
hizmetin eğitim öğretim hizmeti olması, öğrencilere ve ailelere sağladığı fırsat ve olanaklar,
sağladıkları ekonomik değer ve istihdam olanakları... önemsenmesi; sistem içinde nasıl daha
etkili olabileceklerinin iyi değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dershanelere olan ihtiyacı gidermeye yönelik düzenlemeler yapılmadan dershaneleri
sistem dışına çıkarmaya dayanan düzenlemelerin hem hak kayıplarına, hem kargaşaya yol
açacağı görülmektedir.
Dershanelerin şu ya da bu biçimde dönüştürülmesinin eğitimimizin hangi sorununa
çözüm getireceği, bunun nitelikli eğitime eşitlikçi biçimde erişmede nasıl bir katkı
sağlayacağı, buna dayanak olabilecek politikaların, bilgi ve belgelerin kamuoyuyla ve
eğitimin tüm taraflarıyla paylaşılması, açıklıkla ortaya konulması önem taşımaktadır.
Özel dershanelerin ülke eğitiminde, ekonomisinde, sosyal yaşamında oluşturduğu
birikimin, yabana atılamayacağı; dershane odaklı eğitim öğretim planlamalarının
-“Dershaneleri kapatma/dönüştürme” ile ya da “kapatacağız/dönüştüreceğiz” demekle elde
edilebilecek “siyasallaşmış söylemlerden” uzak- ülke gerçeklerimize uygun ve zorlamasız,
toplumun her kesimiyle uzlaşan, eğitim bilimlerine dayalı… çözümler üretmek
gerekmektedir.
-1970’li yıllarda üniversiteye girişte artan talebe bağlı olarak üniversitelerin bünyelerinde gerçekleştirdiği giriş
sınavlarının önemi artmış, 1980’de gerçekleştirilen bir reformla öğrenci ve öğretmenlere özel ders alıp verme
yasaklanmıştır.
-Üniversite giriş sınavları merkezi sınava dönüştürülmüş, bu sınavın puanı ortaöğretim başarı notuyla
birleştirilmiş, üniversitelerin kontenjanları artırılmış, düşük ücretli özel ders veren ulusal bir eğitim kanalı
kurulmuştur.
-Bu reform da istenilen neticeyi vermemiş; özel ders ve dershanecilik kaçak yollarla artarak sürerken özel ders
fiyatlarında ciddi artış yaşanmıştır. 1980’de getirilen bu yasak, “insanların eğitim hakkını engellediği”
gerekçesiyle Anayasa Mahkemesince 2000’de kaldırılmış, ülkedeki özel ders veren kurumların sayısı 2007’de
31.000’e yükselmiştir.
-Yasaklamalar bir yana, bizde de özellikle sınav uygulamalarındaki benzerlik gözden kaçmıyor.
-İlginçtir ki aynı dönemde 12 Eylül Askeri Yönetimi de ülkemizde dershaneleri kapatmayla ilgili Kanun
Tasarısını Danışma Meclisi’ne göndermiş, uzun müzakerelerden sonra Danışma Meclisi, dershanelerin eğitime
olumlu katkı yapan kurumlar olduğu gerekçesiyle bu tasarıyı reddetmiştir. Buna karşın Milli Güvenlik Konseyi,
kararı veto ederek dershanelerin bir yıl içinde kapatılmalarını içeren(16.6.1983 tarih ve 2843 sayılı) Yasa’yı
çıkarmıştır. Seçimlerden sonra işbaşına gelen Özal hükümeti, özel teşebbüsü engelleme olarak algıladığı bu
“dershaneleri kapatma” hükmünü, yeni bir yasal düzenlemeyle kaldırmıştır.
14
TABLOLAR
i
Tablo 1: Ülkemizde Dershane, Öğrenci, Öğretmen Sayıları
Yıllar
Dershane Sayısı
Öğrenci Sayısı
Öğretmen
Sayısı
1995-1996
1996-1997
1997-1998
1998-1999
1999-2000
2000-2001
2001-2002
2002-2003
2003-2004
2004-2005
2005-2006
2006-2007
2007-2008
2008-2009
2009-2010
2010-2011
2011-2012
2012-2013
2013 Ekim
1.496
1.664
1.710
1.727
1.808
1.864
2.002
2.122
2.568
2.984
3.570
3.986
4.031
4.262
4.193
4.099
3.961
3.858
3.690
379.463
432.714
433.847
484.229
500.464
523.244
588.637
606.522
668.673
784.565
925.299
1.071.827
1.122.861
1.178.943
1.174.860
1.234.738
1.219.472
1.280.297
12.430
13.722
14.395
15.030
17.073
18.175
20.112
19.881
23.730
30.537
41.031
47.621
48.855
51.916
50.432
50.209
50.163
51.522
Kaynak: ÖZ-DE-BİR 17. Olağan Genel Kurulu Çalışma Raporu
ii
Tablo 2: Bazı ülkelerde özel ders ve dershaneciliğin yaygınlık durumu
ÜLKE
Güney Kıbrıs
İngiltere
YAYGINLIK DURUM
1120 yükseköğretim öğrencisi üzerinde yapılan anket sonuçlarına göre, öğrencilerin %
86,4’ü lise eğitimleri boyunca özel ders almıştır.
6, 11 ve 13. sınıflarda eğitim gören 3615 öğrenci ile yapılan anket çalışmasında,
öğrencilerin % 27’si okul hayatları boyunca bir şekilde özel ders aldığını belirtmiştir.
Lise eğitimini tamamlayan 1496 öğrenci üzerinde yapılan anket sonuçlarına göre,
öğrencilerin % 45’i son lise son sınıfta özel ders almıştır.
48 lise ve 2535 lise öğrencisi üzerinde yapılan bir çalışmada, öğrencilerin % 58,9’unun
İspanya
özel ders aldığı tespit edilmiştir.
801 üniversite birinci sınıf öğrencisinin katıldığı ankete göre, öğrencilerin % 61,9’u lise
Litvanya
son sınıfta özel ders aldığını veya özel dershanelere gittiğini belirtmiştir.
Bir üniversitede eğitim gören 1361 üniversite öğrenci üzerinde gerçekleştirilen bir anket
Macaristan
çalışmasında, öğrencilerin % 60,5’i lisede özel ders aldığını belirtmiştir.
849 üniversite birinci sınıf öğrencisi üzerinde yapılan anket çalışmasında, öğrencilerin %
Polonya
49,8’i özel ders aldığını belirtmiştir.
30.686 üniversite adayının katıldığı bir anket çalışmasında, öğrencilerin % 54,7’sinin 10.
Portekiz
sınıftan 12. sınıfa kadar geçen sürede bir şekilde özel ders aldığı ortaya çıkmıştır.
1316 yetişkin aile üzerinde yapılan bir anket çalışmasında, ailelerin % 50’sinin çocuklarına
Romanya
özel ders hocası tuttukları tespit edilmiştir.
926 üniversite birinci sınıf öğrencisi üzerinde yapılan anket çalışmasında, öğrencilerin %
Slovakya
56’sı özel ders aldığını belirtmiştir.
Kaynak: Eğitim Kademelerine Geçiş Sistemi, Sınavlar ve Dershaneler 10. Kalkınma Planı Çalışma Komisyonu
Ön Raporu (2012)
İrlanda
15
iii
Tablo 3: Örneklemin Aile Gelir Durumu Dağılımı
Kaynak: İKSara A.Ş, Dershane Algısı Araştırması
iv
Tablo 4: Özel dershaneye giden öğrencilerin ailelerinin gelir düzeyine göre dağılımı
Kaynak: Özoğlu Murat (2011) Özel Dershaneler: Gölge Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek, Seta Analiz
Tablo 5: Özel Dershanelerin Karlılık Oranı Alınan Ücretler ve Giderler
v
Öğrenci
Sayısı
1.234.738
Ort.
Yıllık
Öğrenci
Ücreti
1.500
Yıllık Alınan
Ücret
Toplamı
Yıllık
Vergiler
Primler
Toplamı
(%30)
Personel
Giderleri
Kira
Kurum Başı
Aylık 2-5
bin TL
Elektrik su
gaz iletişim
2-5-15 bin
TL
Kırtasiye,
Yayın,
İkram
Yemek 2-515 bin TL
Tamir,
Araç
gereç,
Yenilik 2-5
bin TL
Kalan
1.852.107.000
555.632.100
650.006.400
243.300.000
243.300.000
243.300.000
97.344.000
62.524.500
Kaynak: Alanda faaliyet yapan derneklerden alınan bilgilerden hazırlanmıştır.
http://www.tobb.org.tr/Documents/yayinlar/TOBB_egitim_sektor_raporu_2012.pdf
Tablo 6: Özel Dershanelerin Yatırım Maliyeti
vi
16
Kurum
Sayısı
Bir Kurumun
Ortalama Yatırım
Maliyeti TL
Toplam Yatırım
Maliyeti TL
4.055
250.000
1.013.750.000
Kaynak: Bayındırlık ve MEB verileriyle hesaplanmıştır.
.
KAYNAKÇA
Aslan Dolgun, Takviye ve Hazırlık Kurslarının Eğitim Alanındaki Yeri ve Algısı "Dershane Algısı Raporu”
2013,
Aysıt Tansel, "Türkiye’de Özel Dershaneler:Yeni Gelişmeler ve Dershanelerin Geleceği" Ankara, 2013
Dershane Derneklerinden Ortak Açıklama, http://www.ozdebir.org.tr/dershane_derneklerinden_ortak_aciklamag-990.html (18.11.2013)
Dershanelerin Eğitimdeki İşlevleri, http://www.dershanelergercegi.com/wpcontent/uploads/2013/12/dershaneler_gercegi.pdf
DPT, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), Devlet Planlama Teşkilatı, Ankara, 2006
"Eğitim Kademelerine Geçiş Sistemi, Sınavlar ve Dershaneler 10. Kalkınma Planı Çalışma Komisyonu Ön
Raporu", 2012
ERG, "Dershanelerin Kapatılması Eğitimde Kaliteyi ve Fırsat Eşitliğini Sağlar mı?" 22 Kasım 2013
Hasan Bacanlı ve M. Ali Dombaycı, "Kapatılma veya Dönüştürülme Ayrımında Dershaneler", Asem, Şubat,
http://ookgm.meb.gov.tr/www/dershane-bilgi-formu/icerik/296
http://www.aksam.com.tr/guncel/iste-merakla-beklenen-dershane-raporu/haber-171598
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25301732.asp
http://www.radikal.com.tr/politika/basbakandan_dershanelere_son_mesaj-1103028 (Aralık 2012)
http://www.zaman.com.tr/gundem_zamanin-yayinladigi-yok-denilen-taslak-bakanlar-kurulunda_2168740.html
İKSara A.Ş, Dershane Algısı Araştırması. Mayıs 2012
İsa Eşme Prof. Dr. "Özel Dershanelere Olan İhtiyaç Nasıl Ortadan Kalkar?, Cumhuriyet Bilim Teknoloji,
13.12.2013
Murat Özoğlu, "Özel Dershaneler: Gölge Eğitim Sistemiyle Yüzleşmek", Seta Analiz, 2011
ÖZ-DE-BİR (Özel Dershaneler Birliği) http://www.ozdebir.org.tr/ (Aralık, 2013).
ÖZ-DE-BİR Eğitim Dergisi, 25. Yıl Özel Sayısı 49, Ankara, Ekim 2010
ÖZ-DE-BİR Eğitim Dergisi, Sayı 53, Ankara, Mayıs 2012
ÖZ-DE-BİR Eğitim Dergisi, Sayı 54, Ankara, Şubat 2013
ÖZ-DE-BİR Eğitim Dergisi, Sayı 55, Ankara, Kasım 2013
ÖZ-DE-BİR, "16. Dönem Çalışma Raporu", Ankara, 18.11.2013
ÖZ-DE-BİR, 20. Yılında ÖZ-DE-BİR, Ankara, 2005
Özel Dershaneler Eğitim Sistemimizin Bir Parçasıdır, Ankara, 2013,
http://www.ozdebir.org.tr/dershane_dernekleri_"ozel_dershaneler_egitim_sistemimizin_bir_parcasidir"-g974.html
Özel Dershaneler İçin Ne Dediler, Ankara, 2013,
http://www.ozdebir.org.tr/fls/pdf/20130220210635_f48ea6547120135236725f1c73de7518.pdf
Özel Dershaneler, Özel Dershane Derneklerinden Ortak Rapor, 2012, Ankara,
http://www.ozdebir.org.tr/fls/pdf/20121016225146_29e929dc048132e6ae16949ff661cca9.pdf
T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, İç Denetim Birimi Başkanlığı 2010 Yılı Faaliyet Raporu, "Türkiye’de Özel
Dershanecilik", Mart 2011
T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, MEB 2010-2014 Stratejik Plan,
http://sgb.meb.gov.tr/Str_yon_planlama_V2/MEBStratejikPlan.pdf
TOBB, Türkiye Eğitim Meclisi Sektör Raporu, 2011, Ankara, 2011
17