09.05.2014 Tarihli Hutbe : VAKIF BİLİNCİ

İLİ
: BALIK ESİR
TARİH: 09.05.2014
¿jjlaJ ULa ij'ââV'
lıjc.
Aj
alin J
cA jjl^ . AâJ—
2ül j l i
ÂJİC
j5
Ç
.J
g
J
L
U( j -'0 l^jİâJJ
A\
^J -— ^
J j i tlj
; C j^ j ¿}x V j  L c «UaM ^¿| (jj|
ÂJ jC-JlJ
U ûJ
Resulü de :’’Dilersen aslı sabit kalmak üzere sadaka
kılarsın.’’(5) buyurdu. Bunun üzerine Hz Ömer( r.a) bu
araziyi; satılmamak, hibe edilmemek ve miras olarak
devredilmemek
kaydı
ile
ihtiyaç
sahiplerine
vakfetmiştir.
J lâ
|jj
J İ C ÂJ « İ jjj ^al^ J İ
VAKIF BİLİNCİ
D eğerli K ardeşlerim !
Yüce dinimiz İslam; iyilik ve hayırda yarışmayı,
Allah yolunda harcama yapmayı; kimsesiz, fakir ve
düşkünlere yardım etmeyi Müslümanlığın bir gereği
olarak emretmiştir.
Vakıf; bir mülkün bütün faydasını insanların
yararına bırakarak, kıyamete kadar başka birinin
mülküne geçmeyecek şekilde kullanımının devamını
sağlamaktır.
M uhterem M üslü m anlar!
Yüce
Rabbimiz
Âl-i
İmran
Sûresinde:
’’Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça
iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız Allah
onu bilir. (1) Fâtır Sûresinde de: ’’Yine onlardan
Allah’ın izniyle hayırlı işlerde öne geçenler vardır.
İşte büyük lütuf budur’’.(2) buyurarak hayır işlerinde
Müslümanların büyük bir ilahi lütfa ereceklerini haber
vermektedir.
Sevgili peygamberimiz (s.a.v.) de: ’’Ademoğlu
öldüğü zaman amel defteri kapanır. Üç kimse
bundan müstesnadır. Sadaka-i cariye yapanlar,
kendisinden istifade edilen ilim öğretenler, kendisine
hayır dua eden hayırlı evlat yetiştiren kimselerin
amel defteri kapanmaz.”(3) buyurmuştur. Hadiste
geçen sadaka-i cariye; yol, köprü, çeşme, cami,
yoksullar için aşevi, okul,hastane gibi hayır kuruluşlarını
kapsar.
K ıym etli kardeşlerim !
İslam tarihinde ilk vakfın Hz.Peygamber (s.a.v.)
tarafından kurulduğu, Ashab-ı Kiram ’ında onun
yolundan gittiği bildirilmektedir. Hz Ömer (r.a)’ın
bildirdiğine göre Resulullah(s.a.v.) ganimetlerden payına
düşen hurmalıkların büyük bir kısmını yolcuların ve
yoksulların faydalanması için vakfetmiştir.(4)Hz.
Ömer (r.a) Hayberin fethinden sonra ganimet
hissesinden bir araziye sahip olunca Resulullah (s.a.v.)’e
gelip,’’Ey Allah’ın Rasulü!’’şimdiye kadar daha
iyisine sahip olmadığım bir araziye sahip oldum, bu
konuda bana ne emredersiniz? Diye sordu. Allah
A ziz C em aat !
Bir İslam şiarı olan bu vakıflar, Hz Peygamber
döneminden itibaren tarih boyunca İslam toplumlarının
sosyal yapılarını sağlamlaştırmada, sosyal dengeyi
oluşturmada çok önemli roller üstlenmiştir.
Toplumu ayakta tutan değerlerden biriside
yardımlaşma ve dayanışmadır. Vakıflar genel olarak
İslam toplumlarında özelliklede Osmanlı döneminde
toplumsal dayanışmanın en yaygın ve sağlam kurumu
olmuştur. Osmanlı Devleti bir vakıf medeniyetidir.
Osmanlı toplumunda birçok hizmet, vakıflar kanalıyla
yürütülmüştür. Külliye, hanlar, hamamlar, camiler,
medreseler, mektepler, çeşme ve sebiller;
yollar,
köprüler ve her çeşit hayır kurumları bunların örneğidir.
Ayrıca ecdadımız bu hayır işlerini yapmakla kalmamış,
onları ayakta tutacak tedbirlerde almıştır.
K ardeşlerim !
Bu hususta bize düşen görev; halka hizmet
gayesiyle kurulmuş olan bu vakıflara gereken ilgi ve
alakayı göstermek, onları korumak, maddi ve manevi
yardımlarda bulunmaktır. Bizler de eskilere yenilerini
ekleyerek, var olanları da koruyarak, ecdadımız gibi
amel defterlerimizi kapattırmamış oluruz.
Hutbemi bir ayet mealiyle bitirmek istiyorum:
“M allarını Allah yolunda harcayanların durumu,
yedi başak bitiren ve her başakta yüz dane bulunan
bir tohum gibidir. Allah dilediğine kat kat verir.
Allah lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.”(6)
1-Al-i İmran,92
2-Fatır,32
3 -Müslim,V asiyet, 14
4-Ebu Davud, imaret, 9
5-Buhari,şurut,19
6-Bakara 261
Hazırlayan: Halil YALÇIN Sarıbeyler Mahallesi
Karşıyaka Camii İmam / Hatibi
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu