bebeklerde beslenme alışkanlıkları

HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
ÇOCUKLARDA
BESLENME ALIŞKANLIKLARI-I
• Bebeklerde Beslenme
Alışkanlıkları
• Emzirmeye Başlama
• Emzirme Süresi ve Sıklığı
• Ek Gıda Çeşitleri
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Bebeklerin beslenme alışkanlıklarını
bilecek,
• Emzirmeye başlama zamanı, süresi
ve sıklığını öğrenebilecek,
• Ek gıda çeşitlerini bilecek,
• Bebeklerin beslenme alışkanlıklarını
etkileyen faktörleri
kavrayabileceksiniz.
ÇOCUK BESLENMESİ
Doç. Dr. Fatma GÜDÜCÜ
TÜFEKCİ
ÜNİTE
3
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
GİRİŞ
Beslenme yaşamın her döneminde önemlidir. Büyümenin en hızlı olduğu
evrelerden bebeklik döneminde beslenme ayrı bir önem taşımaktadır. Doğumdan
iki yaşın sonuna kadar devam eden dönem, çocuklarda büyüme-gelişmenin en hızlı
olduğu yaşama sağlıklı başlangıç için en kritik dönemdir. Bu nedenle, süt çocuğu ve
küçük çocukların beslenmesiyle ilgili alışkanlıkların bu dönemde kazandırılması ve
annelerin bu konuda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Sağlıksız beslenen
çocuklarda, büyüme geriliği ve çeşitli hastalıklar görülür. Ayrıca, sağlıklı
beslenemeyen çocuk huzursuz, mutsuz ve mızmız olur. Sağlıklı beslenen bebekler;
canlı, hareketli ve neşelidir. Boy ve kiloları normal, görünüşleri sağlıklıdır. İyi
beslenme, zihinsel gelişim açısından da önemlidir. İlk yıllarda beyin hücreleri hızlı
gelişir. Sağlıklı beslenemeyen çocuklarda öğrenme güçlüğü ve zihinsel yetersizlikler
görülebilir.
Bebeklik (süt çocukluğu) (0-1 yaş) dönemi, yaşamın ilk yılını kapsar. Bu yıl,
diğer yıllara oranla hızlı büyüme ve gelişme yılıdır. Bebeğin beslenme alışkanlığı iyi
bir dengeye oturtulursa duygusal gelişimi de olumlu yönde etkilenir. Özellikle
emme sırasında anne ve çocuk arasında kurulan duygusal bağ temel güven
duygusunu geliştirir.
Resim 1. Süt çocuğu
BEBEKLERDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI
Bebeğin beslenmesinde
en doğal yol, anne
sütünün verilmesidir.
Süt çocuğunun gelişim özelliklerinin bilinmesi, beslenme ihtiyaçlarının
karşılanması için önemlidir. Bebeğin iyi beslendiğinin göstergesi, standartlara
uygun büyüme ve gelişmesidir. O hâlde çocuğun sağlık ve beslenme durumunu
anlamanın en iyi yolu onun büyümesini ölçmektir. İlk aylardan itibaren bebeğin
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
ağırlığının ve boyunun ölçülmesi gerekir. Büyüme ve gelişimi izlemede doğru ölçüm
önemlidir. Düzenli aralıklarla bebek tartılmalı ve boy uzunluğu ölçülmelidir.
Yeni doğan bebek yaşamını sürdürmek için ihtiyaçlarının karşılanmasında
anneye bağımlıdır. Bebek kendi ihtiyacını karşılayamaz. Bebeğin sağlıklı bir şekilde
büyüyüp gelişebilmesi, ancak anne ile bebek arasında karşılıklı ilgiye dayanan
başarılı bir beslenme ile sağlanır.
Bebek beslenmesi, hem çocuk sağlığını hem de anne sağlığını etkiler.
Bebek beslenmesi, çocukların beslenme durumlarını etkileyen bir gösterge olup
erken yaştaki çocukların hastalık ve ölüm riskini etkilemektedir.
Bebeklerde beslenme: Doğal, yapay (suni) ve karışık beslenme olmak üzere
üç şekilde gerçekleşir.
Doğal beslenme, anne sütü ile beslenmedir. Bebeğin beslenmesinde en
doğal yol, anne sütünün verilmesidir. Bu dönemde bebek için, yaşına uygun alması
gereken enerji ve besin ögelerini sağlayacak en ideal besin anne sütüdür. Bebeğin
yaşına uygun ağırlık kazanması, yeterli büyüme ve gelişmesinin sağlaması için ilk
altı ay tek başına, altıncı aydan sonra da uygun ek besinlerle beraber iki yaşına
kadar emzirmeye devam edilmesi gereklidir.
Emzirme, annenin doğum sonrası infertilite süresinde etkili olup, doğum
aralıklarının uzamasına ve doğurganlık düzeyinin azalmasına sebep olur. Anne
sütünün bu etkisi emzirme süresi ve sıklığı ile çocuğa ek gıdaların ve sıvıların
verilmeye başlandığı yaşa göre değişmektedir.
Yapay beslenme, anne sütü olmadan diğer sütler ya da mamalarla yapılan
beslenme şeklidir. Bebek beslenirken biberon ve bebeğe uygun kaşık kullanılır.
Yapay beslenen çocuklarda, daha fazla ishal ve solunum yolu hastalığı, beslenme
bozukluğu, A vitamini eksikliği görüldüğü, diyabet gibi bazı kronik hastalıklarında
görülme sıklığının, şişmanlık ve ölüm riskinin arttığı, diş çürümesinin daha fazla
görüldüğü, anne bebek bağlanmasının istendik düzeyde gerçekleşmediği, daha
fazla alerji ve süt intoleransı geliştiği ve zekâ gelişiminin geri olduğu belirlenmiştir.
Karışık beslenme, anne sütünün yetmemesi durumunda veya belli bir
aydan sonra anne sütü ile birlikte diğer sütlerin ve ek besinlerin verilmesi
şeklindeki beslenmeye karışık beslenme denir.
İdeal olan,
bebeklerin 6 ay süreyle
yalnızca anne sütü ile
beslenmeleridir.
Anne Sütü ile Beslenme: İdeal olan, bebeklerin 6 ay süreyle yalnızca anne
sütüyle beslenmeleridir. Anne sütü bebeğin yaşamındaki ilk 4-6 ayda gereksinimi
olan tüm besinleri içerir. Ayrıca, anne sütü temizdir, her zaman aynı ısıdadır ve
anne ile çocuk arasında yakın bir bağ oluşmasını sağlamaktadır. Bunlara ek olarak,
anne sütü annenin antikorları aracılığı ile bebeklerin yaşamlarının ilk 6 ayında
hastalıklara karşı bağışık olmasını sağlamakta ve beslenme bozukluklarının görülme
oranını azaltmakta ve gıda kaynaklı enfeksiyonları önlemektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
Türkiye’de, emzirme yaygın olmasına rağmen, sadece anne sütü ile
besleme alışkanlığı arzu edilen seviyede değildir. İlk altı ayda yaklaşık her beş
çocuktan ikisi sadece anne sütü ile beslenmektedir. Bebek maması ve diğer sıvılara
erken başlama yaygındır ve biberon ile besleme tercih edilmektedir. Yakın
dönemde emzirmenin yaygınlaştırılması konusunda uygulanan politikalar
kapsamında sağlanan destek başarılı olmuştur. Ancak, bu desteğin gelecekte de
devam ettirilmesi gerekmektedir.
Türkiye’de hemen her çocuk bebeklik döneminde bir süre emzirilmiştir. Bu
durum çocuğun yaşamı boyunca, sağlıklı olma ve iyi bir duygusal ve bilişsel gelişim
gösterme şansını artırmaktadır. Ülkemizde, 2008 yılı için emzirilme oranını %98,5
olarak belirlemiştir. Son beş yıl içinde altı aylıktan küçük olup yalnızca anne sütü
alan bebeklerin oranı iki kat artarak %40’a çıkmıştır. Bu durumun yansıttığı
duyarlılık artışı en azından kısmen Bebek Dostu Hastane girişimine ve UNICEF’in de
desteklediği Sağlık Bakanlığı’nın diğer girişimlerine bağlanabilir.
Türkiye belirli bir dönem yalnızca anne sütüyle besleme açısından bugün
dünya ortalamasına yaklaşmıştır. Ancak, 2 aylıktan küçük çocukların beşte biri hazır
mamalarla beslenmekte, 4-5 aylarda da yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerin
oranı 1/4 ‘ün altında kalmaktadır. Bebek dostu hastanelerin tam izlemesiyle ve
ulaşılması güç durumlara ulaşma çabalarını sürdürerek bu alanda daha fazla
ilerleme kaydedilmesi mümkündür.
Çocukları anne sütü ile beslenen toplumlarda, şeker hastalığı, şişmanlık,
kanser sıklığı ile birlikte işgücü kaybı ve sağlık harcamaları azalır, bebeklerde yeterli
ve dengeli beslenmesinin sağlanması ile daha sağlıklı bir nesil yetişir.
Emzirmeye Başlama
Bebeklerin emzirilmesi büyümeye katkıda bulunan en önemli unsurlardan
biridir. Türkiye’de emzirme oldukça yaygındır. Temel özelliklere göre çok küçük
farklılıklar gösterse de tüm çocukların %97’si bir süre emzirilmiştir.
Emzirmeye, doğum
şekli normal veya
sezaryen olsun,
mümkün olduğunca
doğumdan hemen
sonra başlanmalıdır.
Emzirmeye, doğum şekli normal veya sezaryen olsun, mümkün olduğunca
doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Çünkü saatler süren doğum eylemi sonrası
dünyaya gelen bebek yorgundur ve acıkmıştır. Anne sütü ister prematüre, ister
hasta doğmuş olsun, tüm yeni doğanlarda tercih edilmesi gereken beslenme
şeklidir. Doğumdan hemen sonra bebek çıplak olarak annenin çıplak göğsüne
konarak tensel temas sağlanmalıdır. Bebek emmeye hazır olduğunu belli eder
etmez emzirilmelidir. Doğumun hemen sonrasında anne ile bebeğin yakın teması
ve sık sık emzirme, süt salgılanmasını hızlandırmanın en iyi yollarıdır.
Emzirmeye erken başlanması hem anne, hem de bebek için yararlıdır.
Emzirmek anne rahminin doğumdan sonra kasılmasını sağlayan oksitosin
hormonun yapımını uyararak rahmin kısa sürede normal ölçüsüne ve fonksiyonuna
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
ulaşmasını sağlar. Kolostrum denilen ilk anne sütü çok yoğun şekilde antikor
içerdiği için yenidoğanı enfeksiyonlardan korur.
TNSA-2008 verilerine göre ülkemizde tüm çocukların emzirilmeye başlama
zamanının oldukça geç olduğunu göstermektedir. Emzirilen çocukların sadece
%39’u doğumdan sonraki ilk bir saat içinde emzirilmeye başlanmıştır; %27’si ise
doğumdan sonraki ilk 24 saatte hiç emzirilmemiştir. Bu yüzdelerin TNSA-2003’deki
sonuçlara göre daha düşük olması, Türkiye’de erken emzirmeye başlama
pratiğinden uzaklaşmanın sürdüğünü göstermektedir.
Emzirmeye erken başlama yüzdelerinde 2003-2008 döneminde gözlenen
azalma, özellikle Batı, Orta ve Kuzey bölgelerinde olmak üzere tüm bölgelerde
gerçekleşmiştir. Bu değişikliklere rağmen, alt gruplara göre bakıldığında emzirmeye
başlama zamanındaki önemli farklılıklar hâlâ devam etmektedir.
Doğumdan sonraki ilk bir saatte emzirilen çocukların yüzdesi evde doğan
veya ara ebesi yardımı ile doğan çocuklarla karşılaştırıldığında hastanede doğan
veya sağlık personeli yardımı ile doğan çocuklarda daha yüksektir. Doğumdan
sonraki ilk bir saatte emzirilme kırsala (%34) göre kentte yaşayan çocuklarda (%41)
daha fazla görülmektedir. Doğumdan sonraki bir saat içinde emzirilen çocukların
oranı Batı Anadolu’da (%48) en yüksek iken, Orta ve Doğu Anadolu’da (%32) en
düşüktür.
Doğumdan sonraki ilk bir saatte emzirilmeye başlanan çocukların oranı hiç
eğitimi olmayan annelerin doğurdukları çocuklarda %32 iken, en az lise eğitimi
gören annelerin çocuklar için %44’tür. Emzirmeye erken başlama hane halkı refah
düzeyi en yüksek olan çocuklar arasında (%48) daha sık görülürken refah düzeyi en
düşük olan çocuklarda (%33) en az görülmektedir.
Doğumdan sonraki ilk bir gün içinde emzirilmeye başlanan çocukların oranı
bölge ve eğitime göre değişmektedir. Örneğin, annelerin genellikle daha düşük
eğitimli olduğu ve doğumların çoğunlukla sağlık personelinden yardım almaksızın
gerçekleştiği Doğu Anadolu Bölgesi en düşük orana sahiptir, bu bölgedeki
çocukların %61’i doğumdan sonraki ilk bir gün içerisinde emzirilmiştir. Eğitime göre
bakıldığında, hiç eğitimi olmayan annelerin çocuklarının %63’ü doğumdan sonraki
ilk bir gün içinde emzirilmişken en yüksek seviyede eğitim gören annelerin
çocuklarının %79’u ilk gün içinde emzirilmiştir.
Emzirme Süresi ve Sıklığı
Emzirme sıklığı ve süresi
gün içinde veya
bebekten bebeğe
değişir.
Bebeklerin sık emzirilmesi süt üretimini artırdığı için önemlidir. Doğumdan
itibaren bebek her istediğinde emzirilmelidir. İlk aylarda bebek uyandığında
genellikle açtır ve emmek ister. İlk haftalarda emzirme aralıkları bir saat, iki saat
gibi çok kısa olabilir. Her emzirme sonrası memede yapılan süt miktarı biraz daha
artacağından, zamanla beslenme aralıkları uzayacaktır. Gün içinde ya da bebekten
bebeğe emzirme sıklığı ve süreleri değişebilmekle birlikte ortalama 2-4 saattir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
Ancak beslenme aralıkları için belirli saat aralıkları koymamak gerekir. Bebek her
istediğinde emzirilmeli ve memelerin düzenli olarak boşaltılması sağlanmalıdır.
Memelerin düzenli boşaltılması, süt yapımı için en iyi uyarandır.
Bebeğin kol ve bacaklarını oynatması, başını döndürmesi, elini ağzına
götürmesi, el ve parmak emmesi, memeyi araması, dudak şapırdatması, emme
hareketi yapması, hızlı nefes alarak ses çıkarması acıktığını ve emmeye hazır
olduğunu gösterir. Bu durumda bebek hemen emzirilmelidir. Ağlama daha geç
acıkma belirtisi olduğu için bebeğin ağlaması beklenmemelidir. Emzirme süresini
sınırlandırma, anne ya da bebeği ilgilendiren tıbbi neden yoksa önerilmez.
Emzirmenin süresi sınırlandırılırsa emzirme problemlerine yol açabilir. Anneden
bebeğe emme ile süt aktarımı her annede farklı olduğu için emzirme süresi de her
anne ve bebek için değişiklik gösterir. Doğumdan sonra ilk günlerde bebeğin çene
kasları güçlü olmadığı için daha uzun sürede memeyi boşaltır. Daha sonraki
günlerde bebek memeyi daha hızlı boşaltacağından bu süre kısalabilir. Emzirme
süresi ortalama 30 dakika veya her bir meme için yaklaşık 10-15 dk olmalıdır. Her
anneye bir besleme süresi belirlemek uygun değildir. Annelere emzirmeye ne
zaman son vereceğini öğretmek daha iyidir. Bebeğin emme-yutması yavaşlamışsa,
memeler yumuşamışsa, bebek rahat görünüyorsa, uykuya daldıysa ve meme başını
kendiliğinden bıraktıysa, bebek memeyle oynamaya başlamışsa emzirmeye son
verilebilir.
Türkiye’de, TNSA-2008 verilerine göre tüm çocuklar için ortalama emzirme
süresi TNSA-2003’te bulunan süreden bir buçuk ay daha uzun olup 16 aydır. Erkek
çocuklar (16.9 ay) kız çocuklara (14.9 ay) göre 2 ay daha uzun emzirilmektedir.
Doğu Anadolu’da yaşayan kadınlar çocuklarını Türkiye ortalamasından 2-3 ay daha
fazla yani ortalama olarak 18 ay emzirmektedirler. Sadece anne sütü alan
bebeklerde emzirilme süresi çok kısadır. Erkek çocuklar, kırsal yerleşimlerde
yaşayan çocuklar, Orta Anadolu bölgesinde yaşayan çocuklar, ilköğretim birinci
kademe eğitimi olan annelerin çocukları ve hane halkı refah düzeyi düşük veya orta
olan çocuklar daha uzun emzirilme (anne sütünün yanı sıra su ve diğer sulu sıvılar
ve meyve suları) sürelerine sahiptirler. Altı aylıktan küçük çocukların %95’i
araştırmadan önceki 24 saat içinde 6 kez veya daha fazla emzirilmiştir. Altı kez veya
daha fazla emzirilen çocukların oranının diğer bölgelere göre düşük olduğu bölge
Orta Anadolu Bölgesi (%92) ve en yüksek oran erkek çocuklara (%97) aittir.
Ortalama olarak, çocuklar gündüz 7 kez, akşam ve gece 5 kez emzirilmişlerdir.
Doğumdan sonra ilk
saat içinde emzirme ve
6 ay sadece anne sütü
verilmesi önemlidir.
Başarılı emzirme: Başarılı bir emzirme dönemi için tüm sağlık görevlilerine
düzenli olarak iletilen yazılı bir emzirme politikası oluşturmak, bu politikayı
yürütmek için gerekli becerileri tüm sağlık görevlilerine kazandırmak üzere
eğitmek, tüm hamile kadınları emzirmenin yararları ve uygulaması hakkında
bilgilendirmek, annelere doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emzirmeye
başlamaları için yardım etmek, annelere nasıl emzireceklerini göstermek,
bebeklerinden ayrı kalsalar da emzirmeyi nasıl sürdüreceklerini öğretmek, tıbbi bir
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
gereksinme olmadıkça yeni doğana anne sütü dışında herhangi bir yiyecek ya da
içecek vermemek, anne ve bebeğin 24 saat aynı odada kalmasını sağlamak, İsteğe
bağlı emzirmeyi özendirmek, anne sütü ile beslenen bebeklere biberon veya
yalancı emzik vermemek, anneleri taburcu olduktan sonra da emzirmeye devam
edebilmeleri, karşılaşabilecekleri sorunları çözebilmeleri ve bebekleri ile
kendilerinin kontrollerini yaptırabilmeleri için başvurabilecekleri sağlık kuruluşları
hakkında bilgilendirmek gerekmektedir.
Annelerin emzirme sürelerine etki eden faktörler: Doğumdan sonra ilk saat
içinde emzirme ve 6 ay sadece anne sütü verilmesi, doğumdan sonra bebek ve
annenin aynı odada olması, bebeğin istedikçe emzirilmesi ve emzik kullanılmaması,
annenin sigara içmemesi ve yakın çevresi tarafından emzirme konusunda
desteklenmesi, doğum öncesi hazırlık programlarına katılmak ve doğum sonrası işe
geç başlaması emzirme süresini etkiler.
Ek Gıda Çeşitleri
Türkiye’de, TNSA-2008 verilerine göre altı aydan küçük ve emzirilen
çocukların %25’i hazır mama almıştır. Hazır mama alan çocukların payı 6-7 aylık
bebeklerde %46 ile en yükseğe çıkmakta 8-9 aylık çocukların diğer sıvı gıdaları
almaya başlaması ile %22’ye düşmektedir. İlk bir yılda hiç emzirilmeyen çocukların
oranı az olmasına rağmen, bu grup için elde edilen sonuçlar hazır mamanın, bebek
büyüdükçe verilen diğer süt çeşitleriyle birlikte, yaşamın ilk aylarında çok yoğun bir
biçimde kullanıldığını göstermektedir.
Doğumdan hemen sonra ve anne sütü düzenli olarak gelmeden önce
bebeğe diğer sıvı gıdalar verilebilmektedir. Türkiye’de veriler, bu tür beslenme
şeklinin günümüzde geçmiş dönemlere göre daha az uygulandığını göstermektedir.
Genel olarak, çocukların %23’ü anne sütünden önce başka bir gıda almışlardır. Bu
oran Doğu Marmara bölgesinde yaşayan çocuklar arasında (%29) ve en yüksek
hane halkı refah düzeyine sahip çocuklar arasında (%31) en yüksektir.
İlk altı ayda anne sütü
alamayan bebeklerin
beslenmesinde ilk
seçenek formül süt
(çocuk maması) olarak
bilinen endüstriyel
sütlerin verilmesidir.
Formül sütler: İlk altı ayda anne sütü alamayan bebeklerin beslenmesinde
ilk seçenek formül süt (çocuk maması) olarak bilinen endüstriyel sütlerin
verilmesidir. Formül sütlerle beslenme en az altı ay, mümkünse bir yaşına kadar
sürdürülmelidir.
Formül sütler Whey ağırlıklı (WAM) ve kazein ağırlıklı mama (KAM) olmak
üzere iki ana grupta toplanmaktadır. Whey ağırlıklı mamaların içerikleri anne
sütüne en yakındır ve ilk altı ayda bu formül mamalar tercih edilmelidir.
Soya proteininden hazırlanan mamalar, inek sütü içermez. Bu mamalar,
inek sütünün diyetten çıkarılması gereken özel durumlarda kullanılabilir. Bu
mamanın rasgele kullanılması, altta yatan hastalıkların tanınmasını engellediğinden
dikkatli olunmalıdır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
Anne sütü almayan bebeklerde hastalık riski daha yüksek olduğu için
besinlerin hazırlanması özel bir titizlik ister. Hiç anne sütü almayan bebeklerde
biberon kullanılabilir. Ancak biberonun temizliğine çok dikkat edilmelidir. Biberon
deliğinin uygun büyüklükte olduğu kontrol edilmelidir. Mamalar kutularında
belirtilen ölçülere göre hazırlanmalıdır, bu konuda yapılan hatalar kilo alma
sorunlarına ve hipernatremiye neden olabilir.
Altı aydan önce karışık beslenen bebeklerde (formül süt ya da başka
sütlerin anne sütüne ek olarak verildiği durumlarda) biberon kullanımından
olabildiğince kaçınılmalıdır. Biberona alışan bebekler, anne memesini emmekte
güçlük çekebilirler.
İnek Sütü: İnek sütü protein ve minerallerin fazlalığı nedeniyle böbrek solüt
yükünün fazla oluşu, alerjen özelliği, demir içeriğinin düşük oluşu, gastrointestinal
mikro/makro düzeyde kanamalar oluşturması nedeniyle önerilmemektedir. Anne
sütünde bulunmayan bir betalaktoglobulin olan Whey proteini inek sütündeki en
çok alerjen özellikteki proteinler arasındadır.
Anne sütü alamayan, formül süt kullanma olanağı olmayan bebeklere,
solüt yükü azaltmak için ek besinler başlanana dek yenidoğan döneminde inek sütü
bire bir, daha sonra altıncı aya kadar ikiye bir oranında su ile sulandırılarak
verilmelidir.
Resim 2. Ek gıdalar biberonla da verilebilir.
Sağlık Bakanlığı zaman
zaman UNICEF’in
desteğinde yürütülen
mikronütriyenlerin
eksikliklerinin
giderilmesine yönelik
programlar
uygulamaktadır.
Mikronütriyenler: Sağlık Bakanlığı, anne sütüyle beslemeye yönelik desteğe
ek olarak başka politikalar da izlemekte ve zaman zaman UNICEF’in desteğinde
yürütülen bu çalışmalar iyot, demir ve D vitamini (mikronütriyenler) eksikliklerinin
giderilmesine yönelik olmaktadır.
İyot yetersizliği, Türkiye’de çocuklar arasında yaygın görülen zihinsel ve
psikomotor geriliğin başlıca nedenidir. 2003 yılında hanelerin yüzde 70’i iyotlu tuz
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
kullanırken bugün bu oran %85’in üzerindedir. Buna karşılık kırsal hanelerin %29’u
bugün de iyotsuz tuz kullanmaktadır.
Çocuklar arasında demir yetersizliği 2000’li yılların başında %30 oranında
yaygınken, Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2006-2007’de bu oran %8’e inmiştir. Bu
gelişme, tüm bebeklerin demir yetersizliği açısından kontrol edilmesini, 4-12 aylık
bebeklerde demir takviyesi yapılmasını ve demir yetersizliği olanların tedavi
edilmesini öngören bir programla birlikte sağlanmıştır. Unun demirle
zenginleştirilmesi uygulaması yaygınlaşmıştır ve zenginleştirilmiş unun en yoksul ve
en ücra kesimdekilere ulaşmasını sağlamak amacıyla iyotlu tuzda olduğu gibi
bunun da zorunlu hâle getirilmesi gündemdedir. Bununla birlikte aneminin
görülme sıklığı konusunda daha fazla veriye ihtiyaç vardır.
D vitamini yetersizliğini gidermek için de benzer bir program
uygulanmaktadır.
Resim 3. Altıncı aydan sonra meyve verilebilir.
Süt çocuğunun beslenmesinde temel ilkeler: Doğal, yapay ve karışık hangi
şekilde beslenirse beslensin çocukların gösterdikleri yetersiz beslenme belirtileri
ortaktır. Süt çocuklarının beslenmesinde aşağıdaki temel ilkeler göz önünde
bulundurulmalıdır:
Süt çocuğunun
beslenmesi sağlıklı ve
düzenli olmalıdır.
•
Beslenme, sağlıklı ve düzenli olmalıdır.
•
Her çocuk doğumdan itibaren besin ögelerinden yeterli ve dengeli olarak
almalıdır.
•
Bebeğin beslenmesi, durumuna ve yaşına uygun olmalıdır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
•
Doğumdan sonraki ilk günlerde salgılanan anne sütü (kolostrum; koyu
kıvamlı, limon sarısı renginde ve halk arasında ağız olarak bilinir) bebeğe
mutlaka verilmelidir.
•
Bebek iyi emiyor, büyüme gelişmesi düzgün gidiyorsa altıncı aya kadar
sadece anne sütü yeterlidir. Bebeğin beslenmesinde anne sütü tercih
edilmelidir.
•
İlk 1- 1.5 ay bebek, her ağladığında emzirilmelidir. Daha sonra 3- 4 saat ara
ile 5- 6 öğün beslenmelidir.
•
Emziklilikte meme bakımına ve temizliğe önem verilmelidir.
•
Bebek, anne sütü aldığı sürece ek besinler kaşıkla verilmelidir. Çünkü çocuk
biberona alışırsa anne memesini emmeyi bırakabilir. Emzirmeye devam
etmek anne sütünün devamı için de önemlidir. Ancak, yapay beslenmede
yiyecekler sadece kaşıkla değil ara sıra biberonla da verilmelidir, biberon
kullanılmazsa daha sonra parmak emme olayı ortaya çıkabilir.
•
Bebeğin yediği besinlerin miktarı, aynı aydaki başka bebeklerle
kıyaslanmamalıdır.
•
Bebeğin büyüme ve gelişmesi izlenmelidir. Bebeğin beslenmesinde
yapılacak değişiklikler için bu izlemi yapmak gereklidir.
•
Çocuğu beslerken anne sevgi ve şefkat göstermelidir.
•
6- 12 aylık çocukların beslenmesinde meyve suyu ve püresi, sebze çorbası
ve yoğurtlu çorbalar ilk başlanacak ek besinlerdir (Anne-Çocuk Sağlığı
Merkezlerinden aylara göre ek besin tablosu alınıp incelenebilir)
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Özet
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
•Bebeklik dönemi diğer yıllara oranla hızlı büyüme ve gelişme yılıdır.
•Yeni doğan bebek yaşamını sürdürmek için ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye
bağımlıdır. Bebeğin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi, anne ile bebek
arasında karşılıklı ilgiye dayanan başarılı bir beslenme ile sağlanır.
•Bebeklerde beslenme, doğal, yapay ve karışık beslenme olmak üzere üç şekilde
gerçekleşir.
•Bu dönemde bebek yaşına uygun alması gereken enerji ve besin ögelerini
sağlayacak en ideal besin olan anne sütünü 6 ay boyunca etkin bir şekilde
almalıdır.
•Anne sütü ister prematüre, ister hasta doğmuş olsun, tüm yeni doğanlarda tercih
edilmesi gereken beslenme şeklidir.
•Emzirmeye, doğum şekli normal veya sezaryen olsun, mümkün olduğunca
doğumdan hemen sonra başlanmalıdır. Emzirmeye erken başlanması hem anne,
hem de bebek için yararlıdır.
•Bebek her istediğinde emzirilmeli ve memelerin düzenli olarak boşaltılması
sağlanmalıdır.
•Anneden bebeğe emme ile süt aktarımı her annede farklı olduğu için emzirme
süresi de her anne ve bebek için değişiklik gösterir.
•Anne sütü almayan bebeklerde hastalık riski daha yüksek olduğu için besinlerin
hazırlanması özel bir titizlik ister.
•Anne sütü alamayan, formül süt kullanma olanağı olmayan bebeklere, solüt yükü
azaltmak için ek besinler başlanana dek yenidoğan döneminde inek sütü bire bir,
daha sonra altıncı aya kadar ikiye bir oranında su ile sulandırılarak verilmelidir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
DEĞERLENDİRME SORULARI
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili
ünite başlığı altında yer
alan “bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi yapay beslenmenin sonuçlarından değildir?
a) İshal ve solunum yolu hastalığı
b) Şişmanlık ve ölüm riskinin artması
c) Anne bebek bağlanmasının iyi gerçekleşmesi
d) Alerji ve süt intoleransında artış olması
e) Zekâ gelişiminin geri olması
2. Aşağıdakilerden hangisi bebeğin ek gıdaya başlamadan sadece anne sütü
alma süresidir?
a) 3 ay
b) 4 ay
c) 5 ay
d) 6 ay
e) 7 ay
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
a) Emzirmeye erken başlanması hem anne hem de bebek için yararlıdır.
b) Bebeklerin
emzirilmesi
sağlıklı
büyümelerinde
en
önemli
unsurlardandır.
c) Emzirme mümkün olduğunca doğumdan hemen sonra başlanmalıdır.
d) Kolostrum antikor içerdiği için yenidoğanı enfeksiyonlardan korur .
e) Bebeği arada bir emzirme süt salgılanmasını hızlandırmanın en iyi
yoludur.
4. Aşağıdakilerden hangisi annelerin emzirme süresini olumsuz yönde etkiler?
a) Bebek ve annenin aynı odada olması
b) Bebek istedikçe emzirilmesi
c) Annenin sigara içmemesi
d) Doğum öncesi programlara katılma
e) Doğum sonrası işe erken başlama
5. Aşağıdakilerden hangisi bebeğin beslenme ilkelerinden değildir?
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
a) Beslenme, sağlıklı ve düzenli olmalı
b) Bebeğin beslenmesi, durumuna ve yaşına uygun olmalı
c) İlk 1 yıl bebek her ağladığında emzirilmeli
d) Meme bakımına ve temizliğe önem verilmeli
e) Anne sevgi ve şefkat göstermeli
6. Aşağıdakilerden hangisi inek sütünün özelliklerinden değildir?
a) Protein fazladır.
b) Mineraller fazladır.
c) Alerjen özelliktedir.
d) Demir içeriği fazladır.
e) Sulandırılarak verilir.
7. Aşağıdakilerden hangisi bebeğin emme belirtileri arasında yer almaz?
a) Kollarını oynatması
b) Hızlı nefes alması
c) Başını döndürmesi
d) Derin uyuması
e) Dudak şapırdatması
8. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a) Bebeğin büyüme gelişmesinde sorun olsa da emzirme sürdürülür.
b) Bebek anne sütü aldığı sürece ek besinler kaşıkla verilme
c) Bebeğin yediği besinler aynı aydaki başka bebeklerle kıyaslanmaz.
d) Bebeğin beslenmesinde yemek suları ilk ek besin olmalı
e) Kolostrumun bebeğe mutlaka verilmesine gerek yoktu
9. Aşağıdakilerden hangisi bebeklerin ideal anne sütü alma süresidir?
a) 6 ay
b) 8 ay
c) 12 ay
d) 18 ay
e) 24 ay
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
10. Aşağıdakilerden hangisi 0-1 yaş çocuğunun özelliklerinden değildir?
a) Hızlı büyüme ve gelişme dönemindedir.
b) Bebek ihtiyaçlarının karşılanmasında anneye bağımlıdır.
c) Bebeğin ek besin alması ilk 6 ay için önemlidir.
d) Bebeğin iyi beslenmesi duygusal gelişiminde etkilidir.
e) Anne ve bebek bağı güven duygusu için önemlidir.
Cevap Anahtarı
1.C, 2.D, 3.E, 4.E, 5.C, 6.D, 7.D, 8.C, 9.E, 10.C
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Çocuklarda Beslenme Alışkanlıkları-I
YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER
KAYNAKLAR
Ilgaz, Ş. (2002). Sağlıklı Beslen, Sağlıklı Besle. Sted, 11(3): 115-116.
Köksal, G., Gökmen Özel, H. (2008). Bebek Beslenmesi. Birinci Basım, Sağlık
Bakanlığı Yayın No: 726, Reklam Kurdu Ajansı Org. Tan. Tas. Rek. San. Tic.
Ltd. Şti. Ankara.
Köksal, G., Gökmen Özel, H. (2012). Bebek Beslenmesi. İkinci Basım, Sağlık
Bakanlığı Yayın No: 726, Reklam Kurdu Ajansı Org. Tan. Tas. Rek. San. Tic.
Ltd. Şti. Ankara.
Millî Eğitim Bakanlığı. (2011). Süt, Oyun, Okul ve Ergenlik Döneminde Beslenme,
Ankara.
Sahin, G. (2008). Emziren Annelerin Emzirme ile İlgili Bilgi, Uygulama ve
Davranışlarının Değerlendirilmesİ, İstanbul.
TNSA. (2008). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, Çocukların ve Annelerin
Beslenme Durumu. Ankara.
Uluslararası Bebek Mamaları Eylem Ağı (IBFAN), (2006). Ülkelere Göre Kuralların
Durumu.
http://www.ibfan.org/site2005/abm/paginas/articles/arch_art/29811.pdf.
UNICEF, (2011). Türkiye’de Çocukların Durumu Raporu.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15