Perişan olduk! - Sondakika Gazetesi

#)+$'(&*&
Ege Serbest Bölgesi'nde Kale Pratt
ve Whitney Uçak Motor Sanayi
Fabrikası, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla hizmete girdi
Karadenizli kalp hastası Taif Erol,
12 kilo ağırlığındaki destek cihazını
33 aydan uzun süre taşıyarak tıp literatürüne girdikten sonra nakille
yeni yaşamına kavuştu
Törende konuşan
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül, "Türkiye gibi büyük
ülkelerin nüfus olarak,
coğrafya olarak, itibar ve
siyasi derinlik, ağırlık olarak, tarih olarak derinliği
ve büyüklüğü olan ülkelerin
muhakkak ki sanayisinin
güçlü olması gerekir.
Dolayısıyla Türkiye için
gerçekten sanayide bu tip
üretimler sınıf atlama, standart yükseltme anlamına
gelmektedir.
<>;:/<72:0<2:.;9<>@J7ED7DFJKAJ2?:JF
G>E3K$&>A=>GEJGDCD93K@J;DGEDK>ECJCD9D
@4<EHCI:=IK2HK4FHCEIK>EJFK*DG=DFJ<JKGJ7CHF
6HCI<IKEICJFJK<JFJ:=DGJ;IECHA=I5KI1J9K;8<8A
>EB?7?KI/IFKIEJ/EJCJKJEH=IK<JKBJK;>C;JK@JFJF,
EJGKBJK>E?<>GB?3KHF=HGH@JFK@DADF=DEJGK<J:JBDC5
IFHK<J<EJEJGJK/DAJ;IECHAKI@=I<>G?C5K'EEJ1KFH
[email protected];IECI<>G?C3K;?KAJBJGDK;IEHK;HFIC
I/IFKC?0I9H!KBHBI5K9</=38>).9=
www.sondakikagazetesi.com
7 Haziran 2014 Cumartesi
Bu tip tesislerin sayısının
Türkiye'de giderek arttığını
görmekten de her zaman
gurur duyuyoruz.
Türkiye'nin geleceğinde
daima üretim ve sanayi
önemli olacaktır. Ve devlet
yönetiminde ekonomi ve
yatırım politikalarımızda da
daima bu akılda olacaktır.
Daima bu gözetilecektir"
dedi. devamı 16’da
Kapatılan Özel İdare'ye ait malların hazine yerine İzmir'e verilmesi için Vali
Toprak’ı ziyaret eden 12 kişilik heyet eli boş döndü. Heyet, Vali Toprak'ın kararından vazgeçmeyeceğini açıkladığını dile getirdi. İzmir Barosu Başkanı Ercan
Demir, “Bu saatten sonra dava açmaktan başka çare kalmadı” diye konuştu
Toplantıya
Demirtaş,
Yorgancılar,
Öztürk, Ünlütürk, Mutlu,
Güçlü, Yumli,
Sertel, Kaya ve
Tire Süt Kooperatifi Başkanı
Mahmut Eskiyörük katıldı
#<4<0:;>=6:>%17=5 IEHK64G8:CH@IK<JAEJ:DA
;IGK@JJ=K@8GB8K*JAJ=K1HG1JF6IK;IGK6HEI:CHK>ECJBD5
4G8:CHBHFK@>FGJK;IE6IK2HGHFK+9CIGK-JG>@?
-J:AJFDK&HCIG3K$-I9HKJA=JGDEBD7DKAJBJGD<EJ
A>CI@<>FKAJGJGDFDKJECD:K2HKIE6IEIK<HGEHGH
JA=JGDECD:5K-?FBJFK@>FGJKA>CI@<>F?FK<HFIBHF
AJGJGKJECJ@DK6I;IK;IGKB?G?CK>EB?7?F?K9JFFH=CI<,
>G?95K-?KA>F?BJAIK64G8:8C898KIEH==IAK2HK=JEH.,
EHGICI9IK@4<EHBIA5K"8CKA?G?CEJGK>EJGJA
=JEH;ICI93K=J@*I<HK>EJFK+EK9HEK+BJGH@I#FIF
CJEEJGDFDFK+9CIG#HKJI=K>EB?7?K2HK+9CIG#IFK=J@JGG?,
*?FBJK>ECJ@DK6HGHA=I7I5K-?FBJFK@>FGJAIK@8GH0IF
FHK>EJ0J7DFDK;IGEIA=HKBH7HGEHFBIGH0H7I95!KBHBI5
%$$>6>(1179:;=241;>(?G?E?K&4FHC
)4908@8KHEI1KJE/DFKBJK9HEK+BJGHKCJEEJGD
A>F?@?FBJKAJGJGDFK2HGIEBI7IK;HEIG=HGHA3K$(JGJGDF
<HFIBHFK649BHFK6H/IGIECH@IK6I;IK;IGK:H<BHFK@49
HBIECHBI5K)4<EHFHFK=HAK:H<3K(>CI@<>FKAJGJGDFD
2HGBI3K;H7HFCH<HFKCJ1AHCH<HK6IBHG5K-I9K;?F?
JFEJBDA5K'GAJBJ:EJGDCD9EJKA>CI@<>FK>EJGJAK;?F?
BH7HGEHFBIGBIA=HFK@>FGJKFHK<J.CJCD9
6HGHA=I7IFHKAJGJGK2HGH0H7I95K"HAK=HAK;8=8F
=J:DFCJ9EJGKI/IFKAJGJGK2HGIECI:3K=H@0IEEHGKI/IF
I:EHCEHGK;J:EJ=DECD:5K-?K@JJ==HFK@>FGJKAJGJGDF
649BHFK6H/IGIECH@IK6I;IK;IGK@8GH/KC8CA8F
BH7IE5!K:HAEIFBHKA>F?:=?5K9</=38>+9<
Perişan olduk!
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus:
“Bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri de
düştü. Borç ödeme günü yaklaştı. Her ne kadar
sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet
kapsamında değerlendirilip çiftçilerimizin
yaralarının sarılmasını istiyoruz" dedi.
devamı 14’te
Cumhurbaşkanı Abdullah
Gül, Kale Pratt & Whitney
Uçak Motor Sanayi AŞ'ye ait
tesislerin açılış törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Gül, kurdelenin kesiminin ardından
Kale Grubu kurucusu ve
onursal başkanı İbrahim Bodur'a eşlik ederek platformdan birlikte indi.
)%!(..",*.
+(.)%.$'(*)+.$'$#-%&,+!-.-#.('("(.-*,',,.).&-!,+,+,
(*(&'%$$&.)-,"*-.-",*',#.$'$$)**(.&--."-#,+-.&-",#*-%-.&-%,-+.*)..#-
-#$%'.- % .))+.(%!)).#-%-&.))+!(+."-&-*-+!,.-+*,.' ' &*-+!, '(
!
%*+)
("&*#&
,%)*%"+'%$#%*+)
+("%'+$+)%
+)+$#+$'%%
#!"'*(
%*75:4<+9<>3<94= 2HKI:EH<I:IFIK;IECH<HF
<>A=?G5K >:3K;I9ICK=>.E?CK1HGK:H<IK;IEIGK<J
'EJAJ@DK>ECJ@JK;IEHK-HFICKAIKBHKEJ* HG
I:=HK>EB?7?K6I;I3KCHB<JK@HA=4G8FBHKBH
1I<HGJG:IK;J@ADFBDG5K>AKFJBIGBIG3K;?F?FKJA,
@I(4.HAKIF@JFDKD@DGDG@JK1J;HGK>ECJ93KIF@JF
A4.H7IKD@DGDG@JK1J;HGK>[email protected]=G>FEJ
C?1J;IGIFK64G8:CHCH@IK1J;HGK>ECJ93K.J=G>F,
EJKC?1J;IGIFK64G8:CH@IK1J;HGK>E?GKBI<HGHAK@I,
9EHGH3K6H/=I7ICI9K68FK.J=G>F?CK)>FBJAIAJ
J9H=H@IK+C=I<J9K)J1I;IK2HK+:K'BJCDK*EJ=?F
)J<6DEDKIEHK;?E?:CJCBJAIKF>=EJGDCD
JA=JGJ<DCKI@=HBIC5K9</=38>)+9=
/)0.+(%("(.&$ "$%
()"&')+"!%
.(*%'()#&)'(-()
.(*%'()#&)'(-()
(*%'()#&)'!("()
(*%'()#&)'!("()
Bayındır’da yerli üreticiden çiçek alım sözleşmesi imza
töreninde konuşan Kocaoğlu, Vali Toprak’a tepki gösterdi.
Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği’ne Bilgi Edinme Yasası'ndaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı.
Bir haftadan fazla oldu, yanıt yok.” diye konuştu
Başkan Aziz Kocaoğlu, “Vali
vardır yapar, vali vardır büyütür, vali
vardır geliştirir. Vali vardır bir telefonla satar. Vali vardır, ‘Trabzon İzmir
olsaydı, İzmir’in adı Trabzon olurdu’
diye ciddiyetten uzaklaşır. Vali ‘ideolojik davranıyorlar‘ diyor. Siz buraya geleli 1 sene olmadı.
%+)'(!"(!&
*#$'%*+
%*+'(#+$#+
(*&"&)&*()
Ben 46 senedir bu İzmir çukurundayım. 10 senedir de başkanım.
Kime ideolojik davranmışım?
2009’da sadece Bayındır’da AKP yerel yönetimi aldı. Peki, yerel
hizmetlerde en ufak bir eksilme oldu
mu, burası AKP’nin diye hizmet
etmediğim oldu mu?” dedi. > 10’da
$=;:2=.;8;>13=>:6<2:;9<5:
3=9<;>=&:=28;9=>>4=-8;9=
"=4=08;8>5=4'<9<;><<7
#==7.8;>=75=9=-8>3:;>(1&=!
1; ;!>=5&:,<7:;9<5:>2
016=;3=28>;<9<;:46<>'=-5=>':7
1&=50=;>85=78698,8>"=69<>16=48;
4=-=;98,8>:->4<7:;<>5=' 6
<9:69:,:;:>:6<7:>2*79*
#=20=68,8;>73<6:50<;>6HEIFBI7IFI
@4<EH<HFK(>0J3K%)>CJBJK;IGK>0J7JK6I,
BHFKJGAJBJ:DCDFKI:K;J:2?G?@?3
0I7HGIFBHAIK@?K=>.EJFCJ@DKFHBHFI<EHKA,
J;?EKHBIECHBI5K&J1JK@>FGJK;?KCJBHF
AJ9J@DFDFK>EB?7?K>0J7JK6I==I5KFEJGKBJ
GJ1J=@D9ED7DFDK;IEBIAEHGIK1JEBHKI:HKJEBD5K+:H
;J:EJBDA=JFKK68FK@>FGJK4EB85K'@EDFBJK>,
F?FK2HKJ<FDKB4FHCBHKI:HKJEDFJFKBI7HGK
AI:IFIFKA?G@K64GCH@IK6HGHAI<>GC?:5K%
BI<HGHAK=H.AIK64@=HGBI5K9</=38>).9<
(1;=5><6<9:4<2:+;:; J9IGJFKJ<DKIAIF0I
>EJ7JFKCH0EI@K=>.EJF=D@DFBJFKIAIK689HEKAJGJG
;IGBHFK/DA=D5KH0EI@K8<HEHGIFIFK><K;IGEI7I<EH
-HEHBI<H<HKJI=K;H:K;?=IAKC89HBHK?<6?EJFJF
6IGI:K80GH=EHGIKAJEBDGDEDGAHF3K-HEHBI<HK-J:AJFD
)HCJKHABJ:#DFKAJ7D=KI@GJ*DFDK@>FJKHGBIGCHA
JBDFJK@?FB?7?K4FHGIK89HGIFHKCH0EI@K68FBHC
CH=IFEHGIFIFKAJ7D=K<HGIFHKHEHA=G>FIAK>G=JCJ
=J:DFCJ@DFJKAJGJGK2HGIEBI5K9</=38>.9=
0#($'
0#($'
"("%*'#$+%
"("%*'#$+%
221/#+
221/#+
)+$*+)'*!$
(*0="4=>7*5>2H
"8GACHFEHGK&HGFH7I
-J:AJFDKJCJ9!K<DEBDG
=>.EJBD7DK2HKH2IFIFK;IG
>BJ@DFJKA?GB?7?K%4G8A
(4:H@I%KC89H@IFI3
A8E=8GH2IKJ/DECJ@D
A>:?E?<EJK@J=DED7J
/DAJGBD5KJCJ93K$"JGI1
4ECH@IF!KBHBI5K)+0<
SAYFA 02
MAVI
KIRMIZI SARI
7 Haziran 2014 Cumartesi
Göz kamaştıran eserler
Çiğli Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen yılsonu sergilerinden El sanatları sergisi açıldı.
Kursiyerlerce hazırlanan el sanatları sergisi 3 gün süresince Çiğlili sanatseverlerin beğenisine sunulacak
Ç
iğli Belediyesi tarafından her yıl
gerçekleştirilen el sanatları yılsonu
dönem sergilerinden üçüncüsü,
Çiğli Belediyesi sergi salonunda gerçekleştirildi. Serginin açılışına Çiğli Milli
Eğitim Müdürü Hamdullah Işık, Başkan
Yardımcısı Sevil Boran, Çiğli Belediye
Başkanı Hasan Arslan’ın eşi Ergül Arslan,
meclis üyeleri, kursiyerler ve çok sayıda
vatandaş katıldı.
Sanatın birleştirici ve bütünleştirici etkisinden önemle bahseden Çiğli Milli
Eğitim Müdürü Hamdullah Işık, Ulu Önder
Mustafa Kemal Atatürk’ün sanata verdiği
değere dikkat çekerek, “Atatürk’ün sanatsız
bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur demesi boşuna değildir. Bizler de
bunu ilke edinerek yaşamalıyız.
Sanatı ve sanatçısını destekleyen, seven bir Çiğli’de yapılacak çok şey var. Çiğli
Belediyesi’ni yapmış olduğu çalışmlardan
dolayı kutluyorum ve böyle etkinliklerin
madenci büstü, sergiye katılan vatandaşlar
tarafından da büyük ilgi gördü.
devamını diliyorum” dedi.
SOMA MADENCİLERİNİN
ANISINA BÜST
Soma faciasında hayatını kaybeden
madenciler için açılan standda, yaşanan
kötü günleri sembolik olarak anmak
isteyen resim öğretmeni Martıgül Kalkan
tarafından madenci büstü yapıldı. Sergi
süresince yapımına devam edilecek olan
KURSİYERLERİN GÖRÜLMEYE
DEĞER MUTLULUĞU
Çiğli Belediyesi el sanatları yılsonu sergisinin açılış kurdelesini Çiğli Milli Eğitim
Müdürü Hamdullah Işık, kadınlarla birlikte
kesti. Sergide; seramik, 3 boyutlu pano,
alüminyum folyo rölyef, kat’i ve ahşap
boyama branşlarında çok sayıda eser
sergilendi.
Çiğli Belediyesi tarafından düzenlenen
kurslara katılan 51 kursiyer katılım belgesi
almaya hak kazandı. Kat’i kursuna katılan
Pirlent Narin ve seramik kursuna katılan
Gülçehre Akgül’e sertifikaları Milli Eğitim
Müdürü Işık tarafından, alüminyum folyo
rölyef kursuna katılan Ayfer Karakaya’ya
ise sertifikası Başkan Yardımcısı Sevil Boran tarafından verildi.
(HABER MERKEZİ)
Mermerle Sultan Ahmet
Camisi'nin minyatürünü yaptı
Bu da kene müzesi
Tokat'ta, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde
(GOÜ) kenelerin neden olduğu hastalıkları belirlemek üzere çalışma yürüten Kene Araştırma Grubu tarafından kene müzesi kuruldu.
GOÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Şaban Tekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
2005 yılından beri, Biyoloji Bölümü Öğretim
Üyesi Doç.Dr. Ahmet Bursalı, Uzman Biyolog
Adem Keskin ile keneler üzerine çalışmalar
yaptıklarını söyledi. Keneler ve taşıdıkları
hastalıkları araştırdıklarını anlatan Tekin,
öğrencilerin de katılımıyla 2006 yılından beri
Tokat ve çevre illerde insanlar ve hayvanlar
üzerinde parazitlenen kene türleri ve taşıdıkları
hastalıklar üzerinde çalıştıklarını ve çalışmalarını bu alandaki saygın dergilerde yayınladıklarını bildirdi. Yaptıkları çalışmayla
ülkenin kene faunasının çıkarılmasını hedeflediklerini belirten Tekin, "Yapılan taksonomik çalışmalar sonucunda ülkemiz kene
faunasının 47 kene türünden oluştuğu belirlendi. Bunlardan bir kısmı ülkemizde ilk defa
grubumuz tarafından tanımlanmıştır. Çok
yakın bir zaman önce Samsun Kızılırmak
Deltası’nda bazı kuş türleri üzerinden toplanan
kenelerle yaptığımız bir çalışma sonucunda
ülkemiz faunası için yeni bir kene türü (Ixodes
arboricola) tanımlanmış ve Türkiye kene faunası 47 türe ulaşmıştır" diye konuştu. Prof. Dr.
Tekin, başta Tokat olmak üzere değişik bölgelerde toplayıp tanımladıkları farklı kene türlerine ait örneklerle GOÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Akaroloji Laboratuvarı'nda bir kene müzesi kurduklarını aktararak, "Akaroloji laboratuvarımızda bulunan
20 binden fazla kene örneklerinden bir kısmı,
kene müzemizde muhafaza edilmektedir. " ifadesini kullandı. (AA)
A
fyonkarahisar'da bir kişi, bin
480 adet mermer parçasını
kullanarak Sultan Ahmet
Camisi'nin minyatürünü yaptı. Afyon
Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Afyon
Meslek Yüksekokulu mermer atölyesi
teknikeri Hüseyin Uysal, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, mermer parçalarını hobi olarak değerlendirdiğini söyledi. Okul atölyesinde
boş zamanlarında fabrikalardan
topladığı mermer atıklarından pek çok
eser ortaya koyduğunu aktaran Uysal,
bugüne kadar birçok aksesuar ve
İzmir'deki saat kulesi gibi eserlerin
minyatürünü yaptığını vurguladı. En
son ise Denizli traverteni diye bilinen
mermer parçalarından Sultan Ahmet
Camisi'nin minyatürünü 3 ayda
tamamladığını kaydeden Uysal,
caminin minberinden mihrabına,
halısından şadırvanına kadar her ayrıntıyı düşündüğünü bildirdi.
-Minyatürde 464 pencere, 22
sütun, 20 kemer bulunuyor
İlk önce caminin maketini kağıttan
yaptığını ancak daha sonra taşla yapmayı düşündüğünü anlatan Uysal,
şöyle konuştu: "Caminin maketini yaparken başkesme makinesi, küçük spiral ve avuç içi taşlama aletlerini kullandım. Sultan Ahmet Camisi'nin birebir minyatürü olarak eser çıkarmaya
çalıştım. Toplamda bin 480 adet taş
kullandım. 464 pencere, 22 sütun, 20
kemer bulunuyor.
Bunların yanında, şadırvan,
içerisinin mihrabı, minberi, halısı daha
pek çok ayrıntısı var.
Kubbelerde mermer tozu ve polyester
kullanarak kalıp çıkarma yöntemine
göre çalıştım. 15 metre led ışık kullandım. Yeni görünmesin, biraz daha
eskiyi andırsın düşüncesiyle eskitme
yöntemi yaptım. Duvarlara taş duvar
örme şekli verdim.
Vakitlere göre ezan okunabilecek
şekilde ayarladım."
Eserini çeşitli mermer fuarlarında
da sergilediğini dile getiren Uysal, emek verdiği eserlerine gösterilen ilgiden memnun olduğunu ifade etti.(AA)
Dantel değiş
taş işliyorlar
Mardin'de meslek edindirme kurslarına katılan
10 kadın taş işleme eğitimi alıyor. İlk
çıkarıldığında yumuşak olan, hava ve güneş ile
temas ettikçe sertleşen Mardin taşı, kadınların
ellerinde şekilleniyor. İŞKUR İl Müdürü Akın:
"Kursiyerlerimiz dantel işler gibi Mardin taşını
işliyor" dedi
Mardin'de meslek edindirme kursları kapsamında açılan taş işleme atölyesinde 10 kadın
eğitim görüyor. İŞKUR'un Savur Kapı mahallesinde oluşturduğu taş işleme atölyesinde
10'u kadın 13 kursiyer taş oymacılığının inceliklerini öğreniyor. İŞKUR İl Müdürü Mehmet
Akın AA muhabirine, Mardin'in farklı
medeniyetlere ait çok sayıda eserin yer aldığı
bir şehir olduğunu belirterek, bu eserlerin
tamamının Mardin taşından yapıldığını söyledi.
Taş işleme sanatının unutulmaması ve gelecek
nesillere aktarılması amacıyla bir süre önce
kurs açtıklarını kaydeden Akın, kursa katılan
13 kişi arasında 10 kadının yer aldığını dile getirdi. Mardin taşına yoğun ilgi olduğunu ancak
yeterli sayıda taş ustası bulunmadığını aktaran
Akın, "Taş ustalığı unutulmasın, yok olmasın
istiyoruz. Kursa katılan kızlarımız başarılı ve
sanatı öğrenmeye çalışıyor. Kursiyerlerimiz
dantel işler gibi Mardin taşını işliyor" ifadesini
kullandı.
Akın, eğitim görenler kadınların usta olarak
istihdam edileceğine inandığını sözlerine ekledi. Eğitmen Veysi Duva ise, kursiyerlere
öğrendiği sanatın inceliklerini aktardığını belirterek, "Kadınlar bu işe daha yatkın. Bu
mesleğin ölmemesi için herkesin bir katkısı olması lazım. Artık bu sanatın kaybolmamasını
istiyoruz. Oya ve dantel işlediğini hayal ederek
taşa şekil veriyorlar" diye konuştu.
Kursiyer Nursel Gökçen ise taş işlemeciliğin çok zevkli ve güzel bir iş olduğunu anlattı.
Gökçen, taş işlemeciliğin, dantel işlemeciliğine
benzediğini fakat biraz daha zor olduğunu ifade
ederek, "Mutlaka her işin bir zorluğu var ama
keyifli. Dantelden biraz daha zor ama benziyor.
Sonuçta bunda da desen çıkarıyoruz. Benzer
yanları var. Mardin'de kalıcı bir eserimin olmasını isterim" dedi.
- "Usta olmak istiyorum"
Rabia Bayık ise taş işlemeciliğinin zor ama
çok zevkli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu: "Biraz zor ama öğreniyoruz. Taşlara farklı
desenler işliyoruz. Öncelikle elimiz alışsın diye
kare işledik. Daha sonra şekillerle uğraştık. Ustamız kadar olmasada iyi sayılırız. Şu anda kendimize özgü şekiller çıkaramıyoruz. Ustamızın gösterdiği şekilleri yapıyoruz. İlerde elimiz alışınca kendi şekillerimizi çıkarabiliriz.
Çok zahmet gerektiriyor ama zevkli bir iş. Usta
olmak istiyorum." (AA)
Issız adanın "ıssız" sakinleri
Hatay'ın Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı
Gölü'nün çevrelediği adada yaşayan anne
ile kızının tek odalı evlerindeki hayatı,
"Robinson Crusoe" ile "Cuma" karakterlerini aratmıyor. Adada yarım asırdır
yaşayan Halime Soğan: "Tek başımayım
bu yüzden kızımı da evlendirmiyorum"
dedi
Kırıkhan ilçesindeki Gölbaşı Gölü'nün
çevrelediği, bir zamanlar birçok kişinin
balıkçılık yaparak geçimini sağladığı adada yaşayan anne ile kızı, tek odalı evlerinde herkesten uzakta hayat sürüyor.
İlçeye bağlı Adalar köyünün karşısında
göl içinde yer alan ve sadece bir iki
harabe görünümündeki evin yer aldığı
adanın tek sakinleri olan Halime (73) ve
kızı Döne (43) Soğan, adeta kitaplara ve
filmlere konu olan "Robinson Crusoe" ile
"Cuma" karakterleri gibi bir hayat sürüyor. Gelin geldiği adadan yarım asırdır
ayrılamayan Halime Soğan (73), kimsenin uğramadığı evlerine gelenleri içten
bir "Hoşgeldiniz" diyerek gözleri dolu
dolu karşılıyor. Adada geçen hayatını anlatırken de gözyaşlarını tutamayan Halime nine, ıssız adadaki yaşamın çok zor
olduğunu belirtiyor. Adalar köyünden
binilen bir salla yaklaşık 10 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılan adada yaşamını
sürdüren Halime Soğan, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, 17 yaşında buraya
gelin geldiğini söyledi. Geldiği dönemde
adada birçok kişinin yaşadığını ve
balıkçılıkla geçimini sağladıklarını ifade
eden Soğan, yaklaşık 50 yıl önce komşu-
larının adayı terk ederek Adalar köyüne yerleştiğini kaydetti. oğan, gidecek yerleri
olmadığı için adada yaşamak zorunda
kaldığını, eşinin hayatını kaybetmesi ve
diğer 4 çocuğunun evlenmesinin ardından
kızı Döne ile burada bir başlarına kaldıklarını belirtti. Adada hayatın canlı olduğu
dönemin özlemini duyduğunu dile getiren
Soğan, şöyle konuştu: "Burası bir zamanlar cıvıl cıvıldı. Herkes balıkçılık yapardı.
Zamanla ulaşım zorluğu, balıkçılığın artık
para kazandırmaması nedeniyle herkes bir
bir evlerini terk ederek karşıdaki köye
taşındı. Herkes yeri olduğu için buradan
gitti, bizim gidecek yerimiz yok. Tek başıma yaşayamadığım için kızımı da yaşı ilerlemesine rağmen taliplilerine veremiyorum.” (AA)
Yıl: 3
. Sayı: 940 . 7 Haziran 2014 Cumartesi
Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Turgut KOÇ
Denizli Temsilcisi
Sedat KAYA
05326601776
[email protected]
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü:
Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
SONDAKiKA GAZETESİ >>
3 ASAYiŞ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
717
Haziran
Şubat 2014
2013 Cumartesi
Perşembe
Üç yıldır aranan gasp zanlısı
PASAPORT MÜRACAATINDA
YAKAYI ELE VERDİ
AVM şantiyesi yangınında
ölen işçinin eşi:
Çocuğumu
mahkeme
koridorlarında
büyüttüm
Esenyurt'ta bir AVM inşaatının şantiyesinde
çıkan yangın sonucunda hayatını kaybeden
11 işçinin ailesi, duruşma öncesi adliye
önünde bir araya geldi. Yangında ölen Ahmet Yağal'ın eşi Selma Yılmaz, “Çocuğum
eşimi kaybettikten sonra dünyaya geldi.
Ben çocuğumu babasının kollarında değil
mahkeme koridorlarında büyüttüm. Bütün
yetkililere sesleniyorum. Benim çocuğum
mezar taşına sarılıp babasını öpüyor. En
azından suçlulara cezaları verilsin.” dedi.
2012 yılında Esenyurt'ta bir AVM inşaatının şantiyesinde çıkan yangın sonucunda
hayatını kaybeden 11 işçinin ailesi 4. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava öncesi Bakırköy Adliye'si önünde basın açıklaması yaptı. ‘Esenyurt’u unutmadık, unutturmayacağız’ yazılı pankart açan aileler, ‘İş
kazası değil, cinayet’, ‘Esenyurt’u unutma,
unutturma’, ‘Bütün sorumlular yargılansın
adalet istiyoruz’ şeklinde slogan attı.
Yangında hayatını kaybeden Ahmet Yağal'ın eşi Selma Yılmaz, kucağındaki çocuğunun eşini kaybettikten sonra dünyaya
geldiğini söyledi. Yılmaz, “AVM sahiplerinin hiçbirinin tutuklanmadığını mahkemeye her geldiğimizde görüyoruz. Ben çocuğumu babasının kollarında değil mahkeme
koridorlarında büyüttüm. Babasını naylon
çadırlara sarıp 11 işçiyle beraber diri diri
yaktılar. Hala kimsenin tutuklu olmadığını
görüyoruz. Bu bizim için çok büyük bir acı
buradan bütün yetkililere sesleniyorum. Benim çocuğum mezar taşına sarılıp babasını
öpüyor. En azından suçluların cezasını versinler başka bir şey istemiyorum.” diye konuştu.
Abisi Barış Kıyak’ı kaybeden Damla
Kıyak, 2 yıldır 12 duruşmadır, adil bir yargılamanın gerçekleşmesi ve bütün sorumluların yargılanabilmesi için çabaladıklarını
belirtti. Kıyak, “Yangının meydana gelmesinde inşaat yöneticileri diğer, iş verenler,
bu işyerlerinin denetiminden sorumlu olan
bütün kurum ve kişiler birinci dereceden
sorumludur. Eksiksiz bütün sorumlular yargılansın istediğimiz için buradayız. Hakimler, savcılar ve bilirkişiler her iş cinayetini
kamu düzenine dair suç görmedikçe adil,
vicdanlı ve cesur olmadıkça adil ve bütün
sorumluların yargılanması hususunda hükümet edenler etkili tutum almadıkça, kamusal denetim mekanizmaları etkili olarak yerine getirilmedikçe, işverenlerin iş ve içi
güvenliği tedbirleri almasında caydırıcılık
artırılmadıkça, taşeron sistem devam ettikçe, sendikalar ve emekçiden yanayım diyen
partiler görevlerini yapmadıkça iş cinayetleri sürmeye devam edecektir.” ifadelerini
kullandı. Grup, yapılan açıklamanın ardından adliyeye girdi. (CİHAN)
İzmir’de üç yıl önce bir otelin otoparkında
gasp etmeye çalıştığı iş kadınını elektroşok
cihazıyla bayıltıp otomobille kaza yapınca
kayıplara karışan Ali Ç., pasaport başvurusu için verdiği parmak izinden yakalandı.
Zanlı, sevk edildiği mahkemece tutuklandı
2011 Ekim ayında, Konak ilçesi Basmane semti Çankaya mevkisinde
beş yıldızlı bir otelin otoparkında Özlem Tosun, arabasına binerken saldırıya uğradı. Tosun’u önce tabancayla tehdit eden ancak bağırınca tartaklayıp elektroşok cihazıyla bayıltan saldırgan, ellerini ayaklarını koli
bandıyla bağlayıp otomobiline bindirdi. Tosun'u yine onun arabasıyla kaçırmak isterken kaza yapan saldırgan kaçtı. Olayın ardından inceleme
yapan polis ekipleri, araştırmalara rağmen şüpheliye ulaşamadı.
PASAPORT İÇİN PARMAK İZİ VERİNCE YAKALANDI
Geçen gün Pasaport Şube Müdürlüğü'ne başvuran 46 yaşındaki Ali
Ç., pasaport için parmak izi verdi. Bilgisayar sistemi, söz konusu gasp
olayına karışan zanlıyla aynı parmak izi olduğunu belirledi. Bunun üzerine harekete geçen polis, adresini tespit ettikleri Ali Ç.'yi, Narlıdere ilçesinde yakaladı. Gözaltına alınan zanlının, olayın ardından şehri terkettiği,
uzun süre gizlendiği, daha sonra İzmir'deki ailesinin yanına döndüğü ve
tanınmamak için sakal bırakıp gözlük kullanmaya başladığı öğrenildi.
Artık yakalanmayacağını düşünüp rahat hareket etmeye başlayan Ali
Ç.'nin, yurtdışına çıkarak izini kaybettirmeyi planladığı sırada pasaport
için verdiği parmak izi yakalanmasını sağladı. Ali Ç.'nin, ifadesinde piyasaya olan 200 bin TL’lik borcunu ödeyemediğini ve bunun için zengin
kişilerin gittiğini bildiği beş yıldızlı otelin otoparkında gasp yapmaya karar verdiğini söylediği öğrenildi. İşlemlerin tamamlanmasının ardından
adliyeye sevk edilen zanlı Ali Ç., tutuklanarak cezaevine gönderildi.
(CİHAN)
SUYA KAPILDI
Torununun kalp ameliyatıParası
Denizli'de, yıllardır bağ bahçede gündelikçi olarak çalışarak torununun kalp kapağı ameliyatı için
3-4 yıl çalışarak 3 bin lira para biriktiren 55 yaşındaki kadının birikimleri, sel suyuna kapıldı
Denizli'de, yıllardır bağ bahçede gündelikçi olarak çalışarak torununun kalp kapağı ameliyatı için 3 bin lira para biriktiren 55 yaşındaki Hatice Bodur'un birikimleri, sel suyuna kapıldı.
Honaz ilçesine bağlı Kızılyer Mahallesi'nde dün etkili
olan sağanak, Bodur'un çok sevdiği torununun sağlığına
kavuşması için 3-4 yıl çalışarak kenara koyduğu birikimlerini de götürdü.
Fatih Mahallesi'ndeki evinde tek başına yaşayan Hatice Bodur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 3-4 yıldan
bu yana bağ ve bahçe işlerinde yevmiye karşılığı çalıştığını, 10 yaşındaki kalp hastası torunu Hatice Ertan'ın tedavi
masrafları için para biriktirdiğini anlattı.
Torunları Hatice ve Ahmet'in kendisine misafir olarak
geldiğini, sabah erken komşusunun "Sel var" diyerek kendilerini uyandığını dile getiren Bodur, bunun üzerine evin
dışına çıkmaya çalıştığını ancak torunlarının evde olduğunu hatırlayınca hemen onları dışarı çıkardığını ifade etti.
Komşularının da yardımıyla evin içerisinde yaklaşık
yarım metre yükselen sudan kurtulduklarını kaydeden Bodur, evdeki bütün eşyaların kullanılamaz hale geldiğini
belirtti.
- Kalp kapağı ameliyatı olacaktı
Torunlarından birinin daha önce hayatını kaybettiğini,
kalbi delik olan Hatice Ertan'ın sağlığına kavuşması için çabaladıklarını anlatan Bodur, şöyle konuştu: "Diğer torunum
hayatını kaybettikten sonra Hatice'nin kalp sorunu çıktı.
Torunum 3 yaşında kalbi delik diye ameliyat oldu. Şimdi
de kalp kapağının değiştirilmesi için ameliyat olacaktı. O nedenle para biriktiriyordum. Ankara'ya birkaç kez gönderdik.
Tek isteğim torunumun sağlığına kavuşması. Ah keşke iyi-
leşse. Torunum iyileşsin diye para biriktiriyordum. Selden
sonra hiçbir şeyim kalmadı, biriktirdiğim para da gitti. Ne
yapacağız bilmiyorum.
" Baba Celal, anne Reyhan Ertan ise Sevil Kaynak İlkokulu 4. sınıf öğrencisi kızları Hatice Ertan'ın bir an önce
sağlığına kavuşmasını istediklerini belirttiler. (AA)
Annesini yolcu ettiği trenin altında kalarak öldü
Annesini Ankara'ya yolcu etmek üzere
Kırıkkale İstasyon Garı'na gelen bir vatandaş, annesini trene bindirdikten sonra
ayağının kayması üzerine hareket eden
trenin altında kalarak hayatını kaybetti.
Olay, Kırıkkale İstasyon Garı'nda saat
09.30 sıralarında meydana geldi. Kırıkkale'nin Güzeltepe Mahallesi'nde oturan ve
inşaatlarda taşeron işçi olarak çalışan Oktay Salış, annesi Ayşe Şalış'ı (70), Ankara'daki yakınlarının yanına göndermek
üzere tren istasyonuna götürdü. Kars'tan
Ankara yönüne giden 50703-021-7 sefer
sayılı 'Doğu Ekspresi'ne annesi Ayşe Şalış'ı bindiren Oktay Salış, trenin hareket
ettiği sırada ayağının kayması sonucu trenin altında kaldı.
Çevredekilerin bağrışmaları sonucu
duran trenin altında ezilen Oktay Şalış'ın
can verdiği belirlendi. Korkunç olay sonrası Şalış'ın annesi Ayşe Salış trenden
inerken, Doğu Ekspresi'nin hareketi de
bir süre durduruldu. Görgü tanıkları trenin hareketi sırasında bir kişinin annesini
yolcu ettiğini, beton zeminin kaygan olması ile birlikte ayağı kayarak tren altına
kayarak öldüğünü bildirdi.
Kırıkkale Emniyet Müdürü Hasan
Onar, kaza ile ilgili ekiplerden bilgi alırken soruşturma başlatıldı. Hayatını kaybeden Oktay Şalış'ın cesedi ise otopsi için
Ankara Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.
(CİHAN)
#'
'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ani yağışların elektrik
üretimine çok büyük katkı sağlamadığını söyledi. Yıldız, "Sürekli
ve sürdürülebilir yağışlar üretime katkı koyar." şeklinde konuştu
depolanmasından sonra günlük 100 bin varil
Kuzey Irak petrolünün devam ettiğini, sevkiyatın
devam ettiğini belirtmeliyim. 2,8 milyon varil
civarında depoladığımız bir rakam var. Onlar
sattıkça biz de bunun sevkiyatını yapacağız. Ama
bunun ihalesini yapan Türkiye değil. Hangi ülkeye, hangi şartlarda satış yapmışlardır biz bunu
bilmiyoruz. Ama bildiğimiz, önemli gördüğümüz
konu var Irak Milli Petrol Şirketi SOMO’ya,
merkezi Irak hükümetine her türlü sevkiyatlar,
üretilip iletilen miktarlar hem Bağdat’ın hem Erbil’in hukukunu ilgilendirdiği için açıklamalar
yapılıyor, yapılacak da. Türkiye burada görevini
yapacak. Irak’ın herhangi bölgesinde petrol
üretiliyorsa bu iletilecektir. İletilen petrol de
sevkiyatı yapılıp tüketilecektir. Bu genel bir
kuraldır, Türkiye bu konuda olumlu tavrını devam
ettiriyor.""Kuzey Irak’ın Ceyhan’da depolama kapasitesini artırma talebi oldu mu?" sorusunu ise
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, "Kuzey Irak’ın
Ceyhan’da depolama kapasitesinin artırılması
talebi yok. Bizim böyle çalışmamız yok. Böyle bir
çalışmaya şu an gerek de yok. Normal üretilen
iletilir, iletilen de sevk edilir ve tüketilir. Bu zincir
kopmamalı. Unutulmamalı bu petrol Irak’a aittir,
satacak olanlar da onlardır." diye cevapladı.
Irak’ın tahkime başvurup başvurmadığı
sorularına muhatap olan Taner Yıldız, "Tahkim ile
ilgili başvuru dosyası bize 21 Mayıs’ta verildi.
Bize iki gün evvel geldi.
Irak Türkiye aleyhine açtığı tahkim davasında kendi hakemini atadı, Türkiye’nin hakemini
ataması ile ilgili bir süre var. Atamanın
yapılmasından sonra üçüncü hakem heyeti
atanacak. Biz, tahkime gitmeksizin iki kardeş
ülkenin bir birini anlayacağını, bizim de
anlatacaklarımız olduğunu biliyoruz. Bu konuda
ciddi sıkıntı olacağı kanısında değilim." yorumunu yaptı.
ürkiye’nin Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı
Projesi'nde (TANAP) payı sorulan Yıldız,
"Türkiye, TANAP’ta payını yüzde 20’den 30’a
çıkardı. Bu hisse ülke için yeterli. Türkiye bu
manada 2018 sonuna kadar TANAP hissesini
korumayı amaçlıyor."
açıklamalarında bulundu.Yıldız,
Cumhurbaşkanlığı’na Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın olup olmadığı sorularına yanıt vermedi; "Arkadaşlar o zamanı gelince açıklanacak,
bunu hep beraber biliyoruz." dedi. (CİHAN)
Taner Yıldız, Petkim’e ilave olarak yapılan STAR
Rafinerisi’nin imza töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. Son yağışların elektrik üretimine etkileri ile ilgili sorulara Yıldız, "Son
yağışlar enerji sektörünü sevindirdi. Ancak elektrik üretimi bakımından 2013 ve 2014’ün aynı
ayları karşılaştırıldığında Nisan-Mayıs-Haziran
ayları geçen senenin yarı rakamlarındayız. Yağış
olduğu kadar elektrik üretim rakamları artacaktır.
Ama su ile ilgili, enerji arz güvenliği ile ilgili, elektrik üretimi ile ilgili bir sıkıntımız yoktur. Ama sudan elde edilecek elektrik oranı ile diğer enerji
kaynaklarından elde edileceklerin oranında
değişme olacaktır bu sene. Ocak-Şubat ayında
kar miktarının çok olmadığını gördük. Şu an
yağmur ile alakalı ani yağışların elektrik üretimi
için çok büyük katkı koymadığını belirtmeliyim.
Burada sürekli ve sürdürülebilir yağışlar katkı
koyuyor. Barajların doluluk oranında da aynı
şekilde geçen senenin rakamları bulunmadı. Ama biz elektrik üretimi ile alakalı gerek suyun
gerek elektriğin tasarruflu kullanılmasını öneriyoruz. Tabii bu, enerji sıkıntımız olduğu anlamına
gelmiyor. Enerji üretimi ile ilgili sıkıntımız yok ama hem suyun hem elektriğin israf edilmeden,
tasarruflu kullanılmasını öneriyoruz. Yine bu
yağışlarda Fırat ve Keban Havzası'nın daha çok
dolu olduğunu, ana barajların yüzde 60’ının buralarda olduğunu belirtmeliyim." karşılığını verdi.
Hidroelektrik santrali (HES) protestolarında
güvenlik güçlerinin yaşlı kadın eylemciyi
yaraladığına yönelik sorusuna da Yıldız, "HES ile
ilgili protestoları olan iyi niyetli vatandaşlarımıza,
yaşlı bir hanımefendiye, teyzemize yapılan doğru
değildir. Protesto başka ona uygulanan şiddet
başkadır. Herkes fikrini şiddete dönüştürmeden
dile getirebilecek. Biz de kömür, su ya da diğer
enerji kaynakları ile alakalı olsun yerli üretimin
yanındayız. Biz, yeşili koruyarak, yeşile ve çevreye rağmen değil yeşil ve çevre ile beraber proje
yapılmasından yanayız. Ama karşılıklı anlayışın
ve yerli kaynaklardan üreteceğimiz elektriğin
önemli olduğunu dile getirmeliyim." ifadelerini
kullandı.Kuzey Irak petrollerine dair durumun da
sorulması üzerine Yıldız, şunları kaydetti:"Kuzey
Irak petrolleri ile ilgili ikinci yükleme yapılmadı.
Tekrarlıyorum bu petrol Irak’ın petrolü,
Türkiye’nin değil. Bunu satacak olan, ihale edecek olan, hangi ülkeye sevk edileceğine karar
verecek olan Irak. Onun için bu manada
-!1-%%1--#%- -
+//,/(*&+/)*1,)/1)0,+.(.,0,.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Delil, Dicle EDAŞ’ın faaliyet
alanındaki desteklerin blokesinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Delil, "Elektrik borcu olsun
olmasın Dicle EDAŞ herkese fatura gönderdi. Pamuk desteklerine bloke konuldu. Desteklemelerin ödenmemesi zaten zor durumdaki çiftçimizi sıkıntıya sokacak." şeklinde konuştu
5OYRS[^_\[F\[\_S^LX[X_^KXW[^T^_S^G^Y_:][\[M_=^W^Y[^Z
5RZR[R_*/^ZXTQ^[_QR[^T^S^_\[\JW\Y_][]WVZ\W_POZHR_PR[RY^Y
K\>VK\[]Z]M_PR_POZK[^ZX_BU]Y\YH]S]_W^U^ZM_?A@3_SX[XYU^
S^GX[T^QX_F]Z]W]Y_V^ZXTQ^[_U]QV]W[]T]_BU]T][]Z\
S^GX[^T^L*_W^Z^ZXYXYM_(_)^ZV_?A@3_V^Z\C\YU]_]QT\
'^L]V]8U]_S^SXT[^YUXDXYX_W^SU]VV\I_'NY]SUODR_;Y^UO[R
=B[F]Q\$YU]_>^^[\S]V_FBQV]Z]Y_:\H[]_+[]WVZ\W_:^DXVXT
;68Y\Y_:\H[]_+:;6_=^W^Y[^Z_5RZR[R8YRY_PR_W^Z^ZXY^
U^S^Y^Z^WM_PB[F]U]_-\>VK\_5^SXV_9\QV]T\$YU]_-59_W^SUX
O[^Y_G^TRW_E]_TXQXZ_]W]Y_NZ]V\H\[]Z\Y_[\QV]Q\Y\_.\Z^^V
=^YW^QX8Y^_FBYU]ZU\D\Y]_U\WW^V\_K]WV\I_+[]WVZ\W_POZHR_O[RG
O[T^UXDXY^_P^WX[T^WQXLXY_NZ]V\H\[]Z\Y_G^TRW_U]QV]W[]T]
BU]T][]Z\Y\Y_P[OW]_]U\[U\D\Y\_\>^U]_]U]Y_:][\[M
^KXW[^T^QXYU^_JR_\>^U][]Z_S]Z_E]ZU\*9R[^T^QXYX_9R[^T^
=\Z[\D\_NL]Z\YU]Y_S^G^Y_K\>VK\Y\Y_P\[]_G^TRW_U]QV]D\Y]
P[OW]_WOYR[TRJ_URZRTU^I_:]Z]_S^V^DXYU^Y_H^L\P]_QR[^T^
S^G^Y_K\>VK\S]_P\[]_>^VRZ^_FBYU]Z\[U\M_U]QV]D\_P[OW]_]U\[U\I
:]QV]D\_U]E[]VV]Y_^[XSOZRLI_=OZHRTRL_J\ZW]V]I_+[]WVZ\W_P]<
U][[]Z\_\K\Y_U]QV]W[]Z]_P[OW]_WOYR[T^QXYX_^Y[^TXSOZRLI_:]<
E[]V_P\L]_U^C^_\S\_NZ]V\T_S^G^[XTM_Z]W^P]V_FNHNTNLN
^ZVXZ^[XTM_^ZV^Y_F\ZU\_>\S^V[^ZX_W^ZJXQXYU^_NZ]V\T]_U]E^T
]U][\TM_Z]>^CXTXL_SNWQ][Q\Y_U\S]_U]QV]W_E]Z\SOZI_=RY^
W^ZJXY_U]QV]W[]Z\T\L_W]Q\[\SOZI_:\H[]_+:;6M_QR[^T^_S^G^Y
NZ]V\H\[]Z\T\L]_-\>VK\_5^SXV_9\QV]T\_E]Z\[]Z\_UODZR[VRQRYU^M
?A@2_SX[XYU^_U]W^Z_P^JXY^_G^TRW_E]_TXQXZ_\K\Y_(A_[\Z^M
PRDU^S_\K\Y_?A_[\Z^_NHZ]V_P][\Z[]T\J_E]_NZ]V\H\[]Z\T\LU]Y
J\ZW]V]_P^JERZRU^_PR[RYT^[^ZX_\QV]YT\JV\ZI_:\H[]_+:;68XY
V^[]G_]VV\D\_G^TRW_E]_TXQXZU^_U]W^Z_P^JXY^_(A_[\Z^_][]WVZ\W
P]U][\_BU]Y]T]LI_6\ZW]V_G^TRW_E]_TXQXZ_]W\[\_^[^Y[^Z_\K\Y
U]W^Z_P^JXY^_?A@2_SX[XYU^_(AM_?A@3_SX[XYU^_@@7M_?A@7
SX[XYU^_@2M7_[\Z^M_PRDU^S_]W\[\_^[^Y[^Z_\K\Y_?A@2_SX[XYU^
?AM_?A@3_SX[XYU^_??M7M_?A@7_SX[XYU^_?7_[\Z^_P]U][_V^[]G
]U\SOZI_=RY[^ZX_K\>VK\T\L_Y^QX[_BU]S]H]W*_5OYRS[^_\[F\[\
=^W^Y[^Z_5RZR[R_W^Z^ZXYXY_(_)^ZV_?A@38V]_KXWVXDXYXM
W^Z^ZXY_?A@38N_W^GQ^T^QXM_?A@2_U]QV]W[]Z\Y]_P[OW]
WOYR[T^T^QX_F]Z]WV\D\Y\_P\[U\Z]Y_:][\[M_^KXW[^T^QXY^
JBS[]_U]E^T_]VV\*9OZRYRY_KBLNTN_\K\Y_BYH][\W[]_POZHR
O[T^S^Y_NZ]V\H\[]Z_P^JV^_O[T^W_NL]Z]M_U]QV]W[]T][]Z\Y_NL<
]Z\YU]W\_P[OW]Y\Y_W^[UXZX[T^QX_F]Z]W\ZI_6R_^YU^_G^TRW
U]QV]W[]Z\_C]Q^P^_F\ZU\D\_C^[U]_P[OW]_Y]U]Y\S[]_BU]YT\S<
OZI_:\S^ZP^WXZM_6^Y[XRZ>^M_)^ZU\YM_6XZY^WM_=^VT^Y_E]_9\\ZV
\[[]Z\YU]_QNZUNZN[]Y_PR_RSFR[^T^_K\>VK\T\L\_T^DURZ_]U]<
H]WV\ZI_/NZW\S]_NZ]V\T\Y\_U]_]VW\[]S]H]WI_6R_^YU^_][]WVZ\W<
[]Z_FNYUNL_2M_F]H]_2_Q^^V_W]Q\[T]WV]U\ZI_=R_URZRT
K\>VK\T\L\Y_S]V]Z[\_QR[^T^_S^GT^QXYX_]YF][[\SOZI_ZNYU]
E]Z\T_W^SPX_W^KXYX[T^L_O[^H^WVXZI_
-\>VK\M_U]QV]W_G^Z^QXS[^_VOCRTM_T^LOVM_FNPZ]M_\[^K_^[^<
H^WI_^Z^_O[T^LQ^_Y]S[]_]W\T_S^G^H^W*:][\[M_/.1=_E]
PB[F]_.\Z^^V_1U^[^ZX$YXY_QOZRYRY_KBLNTN_\K\Y_V]T^Q[^ZXYX
QNZUNZUNDNYN_U]_P\[U\ZU\I 7 Haziran 2014 Cumartesi
!'+/
$/)*1/&*
0($01$0.0
$"&",00)
Türkiye’nin en modern ve
en büyük organize sanayi
bölgelerinden biri olan
İzmir Atatürk Organize
Sanayi Bölgesi (İAOSB)'nde
10 Haziran 2014'te
yapılacak açık arttırmalı ihaleyle sekiz yeni sanayi
parseli satışa sunulacak
/OG[^T_^[^YX_&M2_T\[SOY_T]VZ]W^Z]
PNSNW[NDNYU]_O[^Y_E]_C^[\C^LXZU^_&2A
Q^Y^S\_G^ZQ][\Y]_Q^C\GM_^VXW_QR_^ZXVT^_E]
@?7_)_][]WVZ\W_NZ]V\T_V]Q\Q[]Z\_PR[RY^YM
UOD^[F^L_J]P]W]Q\_V^T^T[^Y^Y_4;19=8
U]_S]Z_Q^C\P\_O[T^W_\QV]S]Y[]Z_\K\Y_S]Y\
P\Z_\C^[]_U^C^_^KX[UXI_=B[F]_TNUNZ[NDNYU]
S^GX[^H^W_\C^[]U]_P\Z_^U]V_3_P\Y_7AA_T]<
VZ]W^Z]_E]_S]U\_^U]V__P\Y_T]VZ]W^Z][\W
Q^Y^S\_G^ZQ][\_Q^C\G[]Z\Y\_PR[^H^WI_4T^Z
G[^YXYU^_S^GX[^Y_K^[XJT^[^Z_QOYRHRM_PB[<
F]Y\Y_WRL]SP^VXQXYU^_PR[RY^Y_S^W[^JXW_&
P\Y_7AA_T]VZ]W^Z][\W_^[^YU^_S^GX[^Y_\T^Z
V^U\[^VXS[^_W^L^YX[^Y_S]Y\_G^ZQ][[]Z_\K\Y
SODRY_V^[]G_F][T]Q\_P]W[]Y\SOZI_9^VXJ^
KXW^ZX[^H^W_G^ZQ][[]Z\YM_?_P\Y_7AA_W\J\S]
U^C^_\QV\CU^T_Q^D[^S^H^DX_V^CT\Y_]U\[\S<
OZI9^Y^S\H\U]Y_SODRY_V^[]G_^[UXW[^ZXYX_^Y<
H^W_F]Y\J[]T]_^[^YX_O[T^UXDX_\K\Y_H]E^G
E]Z]T]U\W[]Z\Y\_P][\ZV]Y_4;19=_BY]V\T
5RZR[R_=^JW^YX_%\[T\_#DRZV^JM_W^L^YX[^Y
PR_S]Y\_^[^Y[^Z[^_P\Z[\WV]_U^C^_>^L[^_NZ]V\T
E]_\QV\CU^T^_]EQ^C\G[\D\_S^G^H^W[^ZXYX
W^SU]VV\I_!L][_WOYRTR_\V\P^Z\S[]
W^VX[XTHX[^ZXY^_J]C\Z\K\YU]_19=_C\LT]V\
QRYR[URDRY^_U\WW^V_K]W]Y_#DRZV^JM
4;19=_4LT\Z_\T^YX8Y^_?A_WTIM
C^E^[\T^YXY^_37_WTIM_/_FNTZNDNY]_
WTI_RL^W[XWV^_PR[RYRSOZI_=R_W^U^Z
^E^YV^,[X_WOYRTU^_P\Z_19=_U^C^_SOWI
]OGO[\V\W_BY]T\Y\Y_S^YXQXZ^_TNW]TT][
P\Z_^[VS^GX_Q\QV]T\Y]_Q^C\GI"_U]U\I_]Y\<
[\WK\_P\Z_S^W[^JXT[^_PB[F]_W^VX[XTHX[^ZXYXY
E\LSOY[^ZXYX_F][\JV\Z]H]WM_\CZ^H^V[^ZXYX
^ZVVXZ^H^WM_OY[^ZX_^Z<F]_E]_\YOE^QSOY_GZO<
,][]Z\Y]_SBY][V]H]W_G]W_KOW_P^J^ZX[X
K^[XJT^SX_U^_C^S^V^_F]K\ZU\W[]Z\Y\_^WV^ZUXI
?A@@_SX[XYU^_;=:_U]QV]D\S[]_P^J[^VX[^Y
]Y]Z,\_E]Z\T[\[\D\M_FNY]J_]Y]Z,\Q\S[]_][]W<
VZ\W_NZ]V\T_V]Q\Q\M_V]WY\W_E]_]YUNQVZ\
T]Q[]W_[\Q]Q\_E]_V]WYO[O,\_F][\JV\ZT]_PB[<
F]Q\S[]_\J[]VT]_SNWQ]W_[\Q^YQ_GZOFZ^TXM
PR_GZO,][]ZU]Y_P^LX[^ZXI_4;19=_^SZXH^
/NZW\S]8U]W\_19=8[]Z_^Z^QXYU^_\[W_E^WX>
WRZ^YM_S\Y]_\[W_W]L_^Z<F]_E]_\YOE^QSOY
S^ZXJT^QX_UNL]Y[]S]Y_PB[F]I
#.1"0(.11
0*(0&+01
!%'
;S^WW^PX5XJ_?A@32&I_4LT\ZM
;S^WW^PXM_-^YV^_E]_;WQ]QR^Z[^ZX_0R^ZXM
@?<@7_%^L\Z^Y_^Z^QXYU^_4LT\Z_#[RQ[^Z^Z^QX
0R^Z_;[^YX8YU^_UNL]Y[]Y]H]WI_4.0;6
V^Z^>XYU^Y_OZF^Y\L]_]U\[]Y_>R^ZXY
C^LXZ[XW[^ZXYU^_QOY_^J^T^S^_F][\YU\I
-^[XJT^[^Z[^_\[F\[\_P\[F\_E]Z]Y_4.0;6
']Y][_)NUNZN_)]CT]V_6^W\Z_!ZQM
%^LXZ[XW[^ZXTXL_VNT_CXLXS[^_U]E^T_]U\S<
OZI_^L^ZV]Q\_FNYN_\V\P^Z\S[]_QV^YV
WRZR[RT[^ZXY^_P^J[^S^H^DXLI"_U]U\I_4.0;6
O[^Z^W_Q]WVBZ]M_J]C\ZM_PB[F]_E]_N[W]
]WOYOT\Q\Y]_U]QV]W_E]ZT]W_\K\Y
RDZ^JVXW[^ZXYX_\>^U]_]U]Y_!ZQM
;S^WW^PX5XJ_0R^ZXM_C]Z_L^T^Y_O[URDR
F\P\_PR_SX[_U^_K]J\V[\_V\H^Z\_^Y[^JT^[^Z^
^Z^HX[XW_]U]ZW]Y_?A@7_^S^WW^PX_E]_K^YV^
WXJ_TOU^QXYXM_E\VZ\Y[]ZU]Y_BYH]_4LT\Z8U]
FBZNHNS]_KXW^Z^H^WI_
']KV\D\T\L_SX[_@A?_>\ZT^YXY_W^VX[UXDX
>R^ZXTXL^M_PR_SX[_SRZV\K\_E]_SRZVUXJXYU^Y
VOG[^T_@@3_>\ZT^_W^VX[XSOZI_0R^Z^_SBY][\WM
?78\_^JWXY_N[W]U]_V^YXVXT_E]_L\S^Z]VK\
K^[XJT^[^ZX_S^GVXWI_5OY^W[^T^QXYX
NQV[]YU\D\T\L_@3_N[W]U]Y_^[XT_C]S]V\
F][T]Q\_W]Q\Y[]JV\I_0R^ZXTXL^_/NZW\S]8Y\Y
UBZV_P\Z_S^YXYU^Y_E]_;EZRG^M_1ZV^UODR
N[W][]Z\YU]Y_L\S^Z]VK\[]Z\Y_F][T]Q\Y\_P]W<
[\SOZRLI"_J]W[\YU]_WOYRJVRI_
7 Haziran
2014 Perşembe
Cumartesi
1Şubat 2013
#"! # #
!"!"!#!""
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık: "Bu rafinerimizin ve projemizin bir önemli
özelliği 'stratejik yatırımlar' başlığı altında Türkiye'nin verdiği ilk stratejik yatırım
teşvik belgesine sahip olmasıdır. Şu anda Türkiye'nin özel sektör tarihindeki ilk
rafineri yatırımı ve aynı zamanda Türkiye'deki en büyük reel sektör yatırımıdır"dedi
9VSVMAY4XTXNVYCWY>WQTJSJ;VY9XQXTRYVQUVY*GRQAY4%8
)7.Y>HUQVNWY0=WY.X<VTWUVLV6TWY4>7.YVSVGQVTAY19K
UX<VTWUVMVFVTYCWY@UJ;WMVFVTYIVUYBTWMSVYBFWSSVEVY6LOUXOW8
;VQYNXORURMSXU6YIXGSRERYXSORTPXY>HUQVNW6TVTYCWUPVEVYVSQYL8
OUXOW;VQYNXORURMYOWGCVQYIWS=WLVTWYLX5V@YJSMXLRPRU?Y"K
XTPXY>HUQVNW6TVTYBFWSYLWQOBUYOXUV5VTPWQVYVSQYUX<VTWUV
NXORURMRYCWYXNTRYFXMXTPXY>HUQVNW6PWQVYWTYIHNHQYUWWS
LWQOBUYNXORURMRPRU1YPWPV?*GRQAY4>7.Y-UJ;WYVTXTLMXTR
7TSXGMXLR6TRTYVMFXYOBUWTVTPWYNX@ORERYQJTKGMXPXA
>HUQVNWYVSWY7FWUIXNDXTYV:VTYBTWMSVYIVUY=HTYJSPKEKTK
IWSVUOWUWQAY4>7.Y.X<VTWUVLVYVSWYVS=VSVY=WUWQSV
<VTXTLMXTRTYOXMXMRNSXYIVUSVQOWY@UJ;WPWY:JQYBTWMSV
IVUYXGXMXTRTY=WUVPWYIRUXQRSPRERTRYQXNPWOOV?Y9KYVMFX
OBUWTVTVTYLXPWDWY>HUQVNWYVSWY7FWUIXNDXTYV:VTYPWEVSA
IHOHTY7CUK@XYV:VTYBTWMYOXGRPRERTRYV<XPWYWPWTY9XQXT
*GRQAYGKTSXURYLBNSWPV17FWUIXNDXTYVSWY>HUQVNW
XUXLRTPXQVYVSVGQVSWUY5WUYFXMXTYPJLOSKQYCWYQXUPWGSVQ
FWMVTVTPWY=H:SWTPVYCWYVSWUSWPV?Y9HNHQYSVPWUY!XNPXU
7SVNWC6VTYIVSVTDVMVFWYQXFRTXTYKTKOKSMXFYV<XPWLVNSWY6&8
QVYPWCSWOAYIVUYMVSSWOVF6?Y4JTYNRSSXUPXY9XQH8>V<SVL8)WN8
5XTAY>77-AY4>7.Y=VIVY@UJ;WSWUYLXNWLVTPWYVQVYHSQW
XUXLRTPXQVYVSVGQVSWUWYBFWSSVQSWYWTWU;VYXSXTRTPXYLOUXOW;VQ
IJNKOYQXFXTPRUMRGYJSPKQ?Y9KY@UJ;WSWUY7CUK@X6TRTYWTWU8
;VYV5OVNXDRYCWYXUFY=HCWTSVEVYX:RLRTPXTYPXY:JQYIHNHQYIVU
BTWMYOXGRNJU?Y)JEUX<NXYIVUYQXPWUPVUAYXTDXQYIK
DJEUX<NXTRTYVMQXTSXURTPXTYNXUXUSXTMXYLWCVNWMVFYQ8
WTPVY:XIXSXURMRFAY:XSRGMXSXURMRFYCWY@UJ;WSWUVMVFYIWSVU8
SWU?Y>HUQVNW6TVTYDJEUX<VYJSXUXQYTWYQXPXUYLOUXOW;VQYIVU
# #""
#!#
! #"" """"####
Türkiye’de 180 bin kamu binasında
675 milyon TL enerji tasarrufu
sağlayacak 'APİS Enerji Verimliliği
Projesi' Bursa’dan başlatıldı. Şehirde
20 okulda uygulanan proje ile bir yılda
39 bin TL tasarruf elde edildi. Projenin,
pilot illerde belirlenen okullarla ülke
geneline yayılması amaçlanıyor
>KUQDWSS2VTYMXQVTWSWUYXUXLRYVSWOVGVMY'/'YOWQTJSJ;VLVYCWY0TOWL
0SWQOUJTVQYVGYJUOXQSRERYVSWY=WSVGOVUPVEVY.WXQOV<Y0TWU;VY4WUCVLVAYWSWQOUVQ
OHQWOVMVTVTYXTSRQYJSXUXQYOXQV@YWPVSMWLVTVYLXESRNJU?Y4WUCVLAYUWXQOV<YWT8
WU;VYOHQWOVMVYXUOORERTPXYCWYDWFXYUVLQVYJSKGOKEKTPXY4'4YNXYPXYW8@JLOX
VSWYKNXURYMWLX;RY=BTPWUVNJU?Y9BNSWSVQSWY<XOKUXSXUPXQVYUWXQOV<YDWFXYIW8
PWSVYLR<RUSXTXIVSVNJU?YNXURYLVLOWMVYLXNWLVTPWAY>KUQDWSSY.WXQOV<Y0TWU;V
4WUCVLVYQKSSXTXTYVGYNWUVYCWYQKUKMSXURTYWSWQOUVQY<XOKUXSXURTPXYNHFPW
#32XYCXUXTYOXLXUUK<YLXESXTRNJU?Y7-&4Y@UJ;WLVAY>KUQDWSSAY9KULX
WGVSNXNSXY>WQTVQYCWY0TPHLOUVY'WLSWQY,VLWLVYQJJUPVTXOBUSHEHTPW
9KULXY$XSVSVEVYCWY9KULX80LQVGW5VU89VSWDVQY+XSQRTMXY7;XTLRY9098
+7YVGIVUSVEVYCWY0TWU;VY$WUVMSVSVEVYWUTWEVY9KULXY"KIWLVYPWLOWEVNSW
5XNXOXY=W:VUVSPV?Y!VSOJTY%OWS2PWYPHFWTSWTWTYOJ@SXTORPXAY@UJ;WTVT
PWOXNSXURYXTSXORSPR?Y7-&4Y-UJ;WLVY+JJUPVTXOBUHY9KULXY WGVSNXNSX
>WQTVQYCWY0TPHLOUVY'WLSWQY,VLWLVYBEUWOMWTVY,WCWTOY XFRDRAY@UJ;WTVTA
9KULX2PXQVY/3YJQKSKTYWTWU;VYXSONX@RLRTRTYVTDWSWTMWLVAYWOHOSWUVT
NX@RSMXLRAYOXIVYJSPKQSXURYUWXQOV<YDWFXSXURTYBTSWTMWLVYVSWYVS=VSVYIVU
:XSRGMXYJSPKEKTKYLBNSWPV?Y4XPWDWYWSWQOUVQSWYVS=VSVYPWEVSYLKYCW
PJEXS=XFRYPXYBS:OHQSWUVTVYIWSVUOWTY XFRDRAYGKTSXURYPVSWY=WOVUPV
+KSSXTRSXTYMVQOXURYCWYQX:XERY5WLX@YWPWUWQYQXMKYCWYPWCSWOYIHO:WLVTW
JSXTYQXOQRNRYXUORURNJUKF?Y!WMYBFWSYLWQOBUY5WMYPWCSWOYQKUKMSXURTPX
QKSSXTRSXDXQYIVUYLVLOWM?Y"KYXTY/3YJQKSPXYIKYLVLOWMVYQKSSXTRNJUKF?Y(3
JQKSPXYIWS=WSWTPVUMWYNX@RSRNJU?Y>J@SXMY#3YJQKSY@UJ;WYQX@LXMRTPX
GKYXTPXY=BUWCYNX@RNJU?Y0SWQOUVQY<XOKUXLRTPXYIVUYNRSPXQVYQXFXTDRMRFY#
IVTY>,?Y9KYNXQSXGRQY(YXEXDRTYPJEXNXYLXSPRERYQXUIJTYWMVLNJTKTKYJU8
OXPXTYQXSPRUMXQAYLWUXY=XFRTRYXFXSOMXQYXMXDRNSXYNX@RSMRGYIVUY@UJ;WPVU?
9KYXNTRY9KULX2PXYYIVTY/33YQXMKYQKUKMKTPXTYFXMXTPXYIVUYNRSPXQV
UWXQOV<Y=H:YDWFXLRYPXY/YMVSNJTYSVUXPRU?Y>KUQDWSSYWTWSY'HPHU
XUPRMDRLRY4WSWTY+JDXIXGYVLWYWTWU;VTVTYKFXQOXTYOWQYIVUYTJQOXPXTYOXQ8
VIVYCWYNBTWOVSMWLVNSWY5WMYWTWU;VYOXLXUUK<KYLXESXTMXLRY5WMYPWYIK
OXLXUUK<KTY<XUQSRYTJQOXSXUXY=VUPVYLXESXNXDXERY@UJ;WPWY@XNPXGYJSXUXQ
=BUWCYXSPRQSXURTRYPVSWY=WOVUPV?Y+JDXIXGAYGKYIVS=VSWUVYCWUPVY7-&4Y0TWU8
;VY$WUVMSVSVEVY-UJ;WLVYBUTWEVTPWAYJQKSYIHO:WSWUVTPWYLXESXTXTY#YIVT
>,2SVQYOXLXUUK<AYIXGOXY9KULXYJSMXQYHFWUWYOHMY>HUQVNW2TVTYQXFXTDR?
7-&4Y@UJ;WLVAY9KULX2PXYIKSKTXTYOHMYJQKSSXUPXYKN=KSXTMRGYJSLXYWSPW
WPVSWDWQYOXLXUUK<YMVQOXURYNXQSXGRQYY'VSNJTY>,2NWAY>HUQVNWY:X@RTPX
IHOHTYJQKSSXUPXYKN=KSXTPRERTPXYVLWY(33YMVSNJTY>,2NWYKSXGXIVSVU?Y+X8
MKNXYXVOYIVTXSXURTYOXMXMRTXYNXN=RTSXGORURSPRERTPXYVLWYWSPWYWPVSWDWQ
OXLXUUK<YNRSPXAY9KULX2PXY/YMVSNJTY>,AY>HUQVNW2PWQVYOJ@SXMY(3YIVT
QXMKYIVTXLRTPXYYMVSNJTY>,2NWY:RQXDXQORU?Y
9BNSWYIVUYOXLXUUK<SXYNHFSWUDWYNWTVYJQKSYCWY5XLOXTWYX:MXQYNXYPX
JTSXUDXY<XIUVQXYQKUMXQYMHMQHT?Y9KULX2PXQVYWTPHLOUVYMWLSWQYSVLWSWUV
PWEVSAY>HUQVNW2PWY@VSJOYJSXIVSWDWQY<XUQSRYVSSWUPWYWEVOVMYQKUKMSXURYVSW
PWCXMYWPWDWQYIVUY@UJ;WYJSXUXQY=BUHTHNJUYCWYIVFYPWYBTWMSVYIVU
@XNPXGYJSXUXQYNWUYXSMXQYVLOVNJUKF?Y+JDXIXGAY7@VLY0TWU;VY$WUVMSVSVEV
-UJ;WLV2TVTY9VSVMAY4XTXNVYCWY>WQTJSJ;VY9XQXTSRERY$WUVMSVSVQYWTWS
'HPHUSHEHYOXUX<RTPXTYPHFWTSWTWTY/3(Y$WUVMSVSVQY-UJ;WYPHSSWU8
V2TPWY#6TDHSHQYBPHSHYXSPRERTRYLBFSWUVTWYWQSWPV?YY QJTKMPXYJSPKEKTKYV<XPWYWOMWNWY=WUWQYNJQ?Y>HUQVNW
IKYDJEUX<NXTRTYQWTPVLVTWYLKTPKEKY<RULXOSXUPXTYNWOWU8
VTDWYVLOV<XPWYWPWMWPV?Y/33/YNRSRTPXYLXPWDWY7TXPJSK68
TKTYPWEVSAY7TXPJSK6TKTYWOUX<RTPXYNXGXNXTSXURTYPX
QXPWUVYPWEVGMWNWYIXGSXPR?Y0QJTJMVAYLVNXLWOA
PWMJQUXOVQSWGMWAYPRGY@JSVOVQXPXYIXMIXGQXYIVUY>HUQVNW
@JUOUWLVYJSKGMXNXYIXGSXPR?1*GRQAY>HUQVNW6TVTYOHM
PHTNXPXYIXURGRAYVLOVQUXURYLXCKTXTYIVUYHSQWY5XSVTW
=WSPVEVTVYXTSXOXUXQAY1>HUQVNWYPHTNXTRTY=H:SHYCW
LXESXMYWQJTJMVSWUVTPWTYIVUVTWYLX5V@?Y>HUQVNW6PW
NXORURMYJUOXMRY5WUY=W:WTY=HTYVNVSWGVNJU?Y4%)7.6RT
/33YVSWY/3(YNRSSXURYXUXLRTPXY>77-YVSWYIVUSVQOWYVMFX
XOXDXERYNXORURMSXURTYOJ@SXMRY/3YMVSNXUYPJSXURY=W:VNJU?
0LQVPWTYIVFYNRSPXYJUOXSXMXY(YMVSNXUYPJSXUYNXIXTDRYLWU8
MXNWY:WQWUQWTAYIK=HTYLXPWDWY4%)7.6RTY>HUQVNW6NW
NX@XDXERYPJEUKPXTYNXIXTDRYNXORURMY/YMVSNXUYPJSXUPRU?
9KYWLQVY>HUQVNWYVSWYNWTVY>HUQVNWYXUXLRTPXQVY<XUQRTY:JQ
BTWMSVY=BLOWU=WLVPVU1YPVNWYQJTKGOK?Y1WCSWOYUX<VTWUV
LWQOBUHTPWYPWCXMYWOLWNPVY4%)7.Y>HUQVNW6NWYIK
NXORURMRYNX@XUYMRNPR1!WUYNXORURMRTYBTWMSVYJSPKEKTKA
XTDXQY@WOUJQVMNXYXSXTRTPXQVYNXORURMRTYQWTPVSWUVYV:VT
XNURYIVUYPWEWUYOXGRPRERTRYV<XPWYWPWTY*GRQAY1+VMNXYLWQ8
OBUHMHFYWTY<XFSXYOVDXUWOYX:RERYCWUPVEVMVFYLWQOBUSWUPWT
IVUVPVU?Y&TXTRNJUKFYQVYIKYOWLVLSWUVMVFY<XXSVNWOW
=W:OVEVTPWY>HUQVNW6TVTYDXUVYX:RERTRTYXFXSMXLRTXYQXOQR
LXESXNXDXQYOWLVLSWUWYQKCKGMKGYJSXDXERF1YPWPV?Y*GRQA
>HUQVNW6TVTY:JQYKFKTYNRSSXUY=WUWQLVFYOXUORGMXSXUSXYFX8
MXTYQXNIWOOVEVTVYPVSWY=WOVUWUWQAY1WNMVGYW<WTPVM
UX<VTWUVSWUYLOUXOW;VQMVGYBFWSSWGOVUVSWMWFMVGA
BFWSSWGOVUVSPVYCWYIK=HTY>HUQVNWYNW@NWTVYUX<VTWUVSWU
QXFXTRNJU?Y/3/#6OWYLXPWDWY4%)7.Y>HUQVNW6PWY(3YIVT
PJEUKPXTYVLOV5PXMYLXESXNXDXQAYPJSXNSRYVLOV5PXMR
5WLX@SXULXTRFYIKYUXQXMY:JQYPX5XYNKQXURY:RQRNJU?Y7DX8
IXYPWCSWOYUX<VTWUVYLWQOBUHTPWYPWCXMYWOLWNPVY4%)7.
>HUQVNW6NWYIKYNXORURMRYNX@XUYMRNPR1YGWQSVTPW
QJTKGOK?Y7OXDXQSXURY5WUYXPRMRYLXPWDWYHSQWTVTYMWT<XXO8
SWUVYPJEUKSOKLKTPXYXOORQSXURTRYIWSVUOWTY*GRQAY@WOUJQVMNX
NXORURMSXURTRTYPWCXMYWPVSWDWEVTWYVTXTPRQSXURTRYQXNPWO8
OV?Y9XQXTY*GRQAY@WOUJQVMNXYXSXTRTPXYNXORURMSXURTYPW8
CXMYWOMWLVYV:VTYBTWMSVYOWGCVQSWUVYXUOYXUPXYYKN=KSX8
MXNXYQJNPKQSXURTRYV<XPWYWPWUWQAYLBFSWUVTWYGBNSWYPW8
CXMYWOOV19KYUX<VTWUVMVFVTYCWY@UJ;WMVFVTYIVUYBTWMSV
BFWSSVEVYPWY6LOUXOW;VQYNXORURMSXU6YIXGSRERYXSORTPX
>HUQVNW6TVTYCWUPVEVYVSQYLOUXOW;VQYNXORURMYOWGCVQYIWS=W8
LVTWYLX5V@YJSMXLRPRU?Y"KYXTPXY>HUQVNW6TVTYBFWSYLWQOBU
OXUV5VTPWQVYVSQYUX<VTWUVYNXORURMRYCWYXNTRYFXMXTPX
>HUQVNW6PWQVYWTYIHNHQYUWWSYLWQOBUYNXORURMRPRU?Y9K
X:RPXTYIVFVMYHUWOVMYCWYNXORURMYXTSXMRTPXYBTWM
CWUPVEVMVFYIVUY@UJ;WPVU?Y9KY@UJ;WY>HUQVNWYVSW
7FWUIXNDXT6RTYIVUSVQOWYVGYNX@MXYQXIVSVNWOVYX:RLRTPXT
BTWMSVYIVUY@UJ;WPVU?Y&QVYHSQWTVTYIVUIVUVTWYPKNPKEK
=HCWTVTY=HFWSYIVUY=BLOWU=WLVPVU?19KY@UJ;WTVTYIK=HTW
QXPXUY=WSMWLVTPWYWMWEVY=W:WTY5WUQWLWYOWGWQQHUSWUVTV
VSWOWTY9XQXTY*GRQAY1"XTSRYOXUV5VMVFVYQKOSKY=WSWDWEW
OXGRMXQYV:VTY:JQYBTWMSVYXPRMRYIVUSVQOWYXORNJUKF?
!XNRUSRYJSLKT1YPWPV?Y Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Türkiye'de toprakla başladıkları sanayi
yolculuğunda gökyüzüne doğru yükseldiklerini söyledi. Okyay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün katılımıyla bugün hizmete girecek Kale Pratt & Whitney Uçak Motorları
Fabrikasının açılışı öncesinde Swissotel Büyük Efes'te, Kale Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, Pratt & Whitney Askeri Motorlar Grup Başkanı Bennett M. Croswell, Pratt &
Whitney Başkan Yardımcısı Jili M. Albertelli'nin katılımıyla basın toplantısı düzenledi.
Okyay, sanayileşmede Çanakkale'de
başlayan yolculuklarının Türkiye'nin
birçok bölgesindeki yatırımlarla
büyüdüklerini kaydetti. Okyay,
"Türkiye'de toprakla başladığımız sanayi
yolculuğunda gökyüzüne doğru yükseliyoruz. Türkiye'nin, bu bölgenin
Almanya'sı gibi ileri teknolojiye sahip bir
ülke olması gerekiyor. Bu hedefe
inandığımız için çorbada tuzumuz olsun
düşüncesiyle yaptığımız bir yatırımdır"
dedi. Temel felsefelerinin sanayide
derinleşmek olduğuna değinen Okyay,
şunları kaydetti:"Türkiye'nin sanayide
derinleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu
yatırımız da bu amacı taşıyor. Vizyonumuz geçmişin üzerine geleceği inşa etmektir. Türkiye'de toprakla başladığımız
sanayi yolculuğunda gökyüzüne doğru
yükseliyoruz. Türkiye'nin bu bölgenin
Almanya'sı gibi ileri teknolojiye sahip bir
ülke olması gerekiyor. Bu hedefe
inandığımız için çorbada tuzumuz olsun
düşüncesiyle yaptığımız bir yatırımdır."
Havacılık sektörünün çok stratejik
olduğuna dikkati çeken Okyay, bu alanda
dünyanın en büyük iki şirketinden biriyle
ortaklık kurdukları için mutlu olduklarını
ifade etti. Kale Grubu olarak cironun
yüzde 2'sini Ar-Ge'ye ayırdıklarını
bildiren Okyay, iki ayrı Ar-Ge şirketinin
bu yılki yatırım miktarının 55 milyon lira
olduğunu vurguladı.Kale Teknik Bölüm
Başkanı Osman Okyay ise Amerikalı
Pratt & Whitney ile yüzde 51-49 pay ile
sonuçlanan ortaklığın sürecini anlattı.
Havacılık sektörüne yıllar önce girmeye
karar verdiklerini bildiren Okyay, bu alanda uçakların gövde ve kanat üretimiyle
faaliyete başladıklarını dile getirdi.Pratt &
Whitney ile F35 projesinde kontratı 2004
yılında imzaladıklarına işaret eden
Okyay, "Ege Serbest Bölgesi'ndeki
yatırımlarımızın maliyeti 75 milyon dolar,
istihdam hedefimiz 5 yılın sonunda 700
kişiye ulaşmak" dedi. Türkiye'nin gözlem
amaçlı Taktik İnsansız Hava Aracı (İHA)
projesinde de çalıştıklarını hatırlatan
Okyay, test çalışmaları devam eden
İHA'ların üretiminde Türkiye'ye teknoloji
kazandırdıkları için mutlu olduklarını
vurguladı.Pratt & Whitney Askeri Motor-
lar Grup Başkanı Bennett M. Croswell de
İzmir'deki fabrikada F35 parçalarının üretimi, geliştirilmesi ve sürdürülebilirliği üzerinde çalışacaklarını söyledi. F35
maliyetlerinin düşürülmesi üzerinde
çalışmalarının sürdüğünü anlatan
Croswell, "2009 yılında faaliyete
geçirdiğimiz çalışmalar sonucunda
yüzde 45 oranında maliyeti düşürdük.
Ortaklarımıza 2 milyar dolar tasarruf
sağladık. Kale ile gerçekleştirilecek son
dece karmaşık bu parçaların üretimi bizim maliyetimizi düşürecek" diye
konuştu. Bir gazetecinin "Türkiye yerli
araba üreten bir 'babayiğit' arıyor. Bu
yatırımınız yerli uçak üretiminde bir
'babayiğit' yatırıma doğru gider mi?"
sorusuna Zeynep Bodur Okyay, şu
cevabı verdi: "Türkiye kendisini Ar-Ge
konusunda geliştirirse bu yöne doğru
gidebilir. Uçak üretimi çok daha zor.
Bugün üretimini yapılan uçakların
tasarımı 1970'li yıllardan itibaren
gerçekleştirildi. Geliştirmesi 30-40 yıl
olan bir metanın üretilmesi çok kolay olmuyor. Bu tür projelerin içinde olmak,
buradan elde edeceği teknolojiyle başka
alanlarda yatırıma dönüşe bilir.
Türkiye'nin bir yerli üretim uçağının
olmasını ben çok isterim. Bu tür uçakları
üretmek şu anda 3-4 ülkenin tekelinde.
Bunu geliştirmek lazım.
Türkiye bir gün mutlaka kendi uçağını
üretmesi lazım. Her şey hayalle
başlar."TÜSİAD Başkanı Muharrem
Yılmaz'ın istifasıyla ilgili bir soruya Bodur, TÜSİAD üyesi olduğunu ancak yönetim kurulunda her hangi bir görevinin
bulunmadığını hatırlatarak, "İstifayı ben
de gazetelerden öğrendim. Bundan sonra izlenecek yöntem bugüne kadar izlenen yöntem olacaktır" dedi. (AA)
Haziran
2014
Cumartesi
71Şubat
2013
Perşembe
" !!""
!"! "
!)"$')!(")$&$
&)!!&#"( #
()!) &((#
),(.+..#*+)-. ,',(QX#VLJVRX0SIDRME
1331XLQRQTOWXWNQPXJMRWSQTXLHCOVX)3:UTUT
OIDSMOWTXOVSVRVSVXBVLWXOVTUCRVSVXGIFWRNQROQDQTQ
GVRUSNVSVPEXWSQNKWXNVJUJUXISWTQTQTXLHCOVX13
IROMDMTMXU7WOVXVNNU?X;MXISWTQTXFMXWTOWXLHCOV
)3:VX@QPWSQROQDQTQXOURVXAVNUSVTX0SIDRMEXWNQP
JMRWSQTXWSQNKWXISWTQTQXPQJWXCWKWTOWXLHCOVX*':V
@QPWSW9WPRWSQTQXU7WOVXVNNU?X;MXPITMOWX0SAVTV
-SI.VJUEXVOUCX-SI.VJUEX;HLHPX+VTOVSVJX<SI5
.VRVSUTUTXOVBWKXVNNUDUTUXWTRWNWTX0SIDRMEX=CVRRUPRV
U@KVXJMLMXPITMJMTOWX%XFV>USOVXLVNVSUXPWOWS
GWSW.EXA=RVNEXU@KVXJMLMXWSQNKWXNVJUJRVSUEXUJWRV
>WNRWSQEXU@KVXJMLMXOV<IRWSQXLW<QROQDQTQXPWLOVNNU?
;MXJVTVX2MCVLX2QGSQJX6HSPX MK>MSULVNU:TV
OW>UXJMXA=NHSV9VPRVSUTUXGVRUSNVTX0SIDRMXWKGWRW.
WNQDQXNI<RWKWEXWLQSKWEXAVSUXO=THFHKHTXFMXWTOWE
13/$XLQRQXUNUGWSQLRWX)$'XNVJUJVX@QPNQDQTQXU7WOVXVNNU?
6V>RUPVRUXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJUTUTXAV@KUFNVXLIP
OVTV9VPXPWOWSXWCXIROMDMTMXOURVXAVNUSVTX0SIDRME
4;UCXGMTWXOWX@IPX=TVKXBVSOUP?XV@VTXLQRXJITM
UNUGWSQLRWXPWNQXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJRVSUXOQFQTOWE
NV>RUPVRUXWNQPXGVSNWSW7XNVJUJRVSUXJWLQJQX1)1:LVX@QPNQ?
-URRVSXNI<RWTKQLISOMXWKWXFMXWTOWEX13/$XLQRQTOW
'1%XNITXWNQPX<URUXNI<RWOQP?X8LSQ9WEX>WBW
PUSRURUDUTOVX@IPX=TVKRUXWOQKRWSXWNQROQ?XMXWTOW
6HSPULV:TUTXGHNHTXFV>USRVSUTOVXAVSVPXOIDWRXAWC
AVSVPX>WBWXPUSRURUDUTUXPITNSIRXTVNU9VJUTOV?X#VXI5
NIKWNUPXIRWSWPXPITNSIRXVOULISMCEXFMXWTOW
6HSPULV:OVXGHNHTXFV>USRVSUTXINIKWNUPXPITNSIR
JUJNVKUXBWS?X&TFWRRW>EX/%*:WX@QPWSQLISMCX=R@HK
UJNWJLITMXJWLQJQTQXBVXGMTMXVGXJUNVJUTOVTXOV
WTRQPXIRWSWPXA=SKVPXKHKPHT?X8SNQPX6HSPULV:TUT
>WBWJQXNVSNVKUC?X"IDWRXAWCXPMRRWTQKQTQ
WSNQSOQP?4XOULVXPITMFNM?X"VTUCRVSVX@IPXGHLHP
=TVKXBVSOUPRVSUTUXWTRWNWTX0SIDRMEX6HSPULV:OV
AV@VTXLQRXJITMTWXPWOWSX1/*XNWTVEX,I<W:OWTX&JP5
VTOVSMT:WXPWOWSEX=CVRRUPRVXOVTUCXJMLMX=R@HKXUJ5
NWJLITMXPMSOMPRWSQTQXPWLOVNNU?X+WBUXGWLSWP
JWLQJQTQTXOWXFMXWTOWX/*:WX@QPNQDQTQXWTRWNWT
0SIDRMEX48TNWRLWEXFMXWTOWXOHTLWTQTXVTX@IP
KWBUXGWLSWDWXJW>U<XIRWTXGUSXFV>SUXMTBWTQTQXWROQ?
;MTOWTXOWXAMSMSXOMLMLISMC?XWTUEXNMSUCK
<INWTJULVRUXWSNKQFJWXGMTMXNVKUCXOVTUCRVSVEXNVKUC
<RW.RWSWXGIS@RMLMC?X8LSQ9WEX=CVRRUPRVXGWCQXRUKWT5
RWSOWXWNQPXNI<RWKWXNVJUJRVSUXLIPNM?XMXWTOWEXGUCE
NWKX1%XNWTVXRUKWTOWXAVKURVSOVTXJUTNUTVXBV
WNQPRWSQXNI<RWLW9WPXNVJUJXPMSOMP?X;MTRWSXAVS@VP5
NVTX=TVKRU?X,WNQSRWSJWTQCEXOW>WX=T9VXGVTXVBSV
BVX(SKWTX;WPWTQLPVTXGWRQPX@U7NRUPRVSUTOVT
FUPLVNXVOURULISOMXWKWX@IPXPWSWSRQXGUSXNMNMKRWE
JUCRVSUTXOVXOVJNVDULRVXGWRQPX@U7NRUPRVSUTUXMLAMT
WRWTRWSWXNWFQOQP?XMXWTOWX>U@GUSXFUPLVNXAVRKUL5
IS?X8CX=T9VXU7WOVXVNNUKEX>VSXFVLUXLHCOVX/33
NWKWKRWKQFXOVDURUCEXFMXWTOWXLHCOVX)3:RVSOVLUC?
(TRWSQXOWXNWKWKRWKWPXU@UTX=CVRRUPRVXPWTMTOWE
KVBCMWNNWXOVDUFUPRUPXLW<NQP?X+UJWRE
;WPWTRQDQKWXGWDRQX"VBRVNX!MX&FRVSUXAV@KUFNV
WNQPXJMXWSQNKWXNVJUJRVSUTUXLW<WKQLISOMXWKWXFM
WTOWXWNQPXJMXWSQNKWXNVJUJRVSUTUXLW<WGURUSX>RVXAVR5
OUXGVRVOULVXLW<WKWOQDQX>ROV?X+UJWREX0SAVTV:OV
2QSPRWSVRUEX#UCVEX-QTWS>UJWSEXGHNHTEXIXNWKX/1
NWTVXWNQPXJMXURVSUXGULIRI.UPXWSQNKWXNVJUJUTUXFMXWT5
OWXGUCXLW<QLISMC?X;MTRWSOWTXGUSPW@QTQXJ=LRVLVL5
UKXHRVGMSAWCXGUNNU?XCMTP=<SHEX#UCVE
2QSPRWSVRUXKVSPVCEXGHNHTXWNQPXJMXURVSUXGULIRI.UP
WSQNKWXNVJUJRVSUXGUNNU?X,WNNWEXAMSMSRWXU7WOVXVOULI5
SMKXGMTRWSQ?4XFVPRUTOVXPITMFNM?X"&!
%'%")
'(&#
%& $%'$)('#''(&'(
% $$)%%'%&
"(#()&'
.-).-**++'-*- +MJNW7WX;WRGWLE
LVTUOVTXLWSAQRWKWXNWSNQFKWRWSQLRWXURAURUEX=CVR
LVNPURUXKW>PVKVRVSUTXNWSNQFKWRQXOVRURRVSRVXGWPNQDQ
LWXOWXOU.UNWRXBVSURVSVXOWLWRQXOWBWRWSQTXLVTUOVT
A=SHRKVJUTVXURUFPUTXLWJWRXOHCVTRVKVXLW<QRKWJQ
=TVSUJUTOVXGMRMTOM?XX;WRGWLEX+V9RUJ:NV
OHCVTRVOUDUXGWJQTXNI<RWTNQJQTOWEX8OWRVNX;WPWTQ
;VPUSX;ICOWD:QTXLVTUOVTXLWSAQRWKWXPITMJMTOWE
GMRMTWTX7ISKHRRVSUTX=THTHXA=SVKVOUPRVSUTUEXPI5
TMTMTX8TWLWJWX+W>PVKVJU:TUTXGUSVLJVR
GWFBMSMRWSXHCVSUTVXBVSV9VDUXPWSWSRWSRW
WFQRWGURV9VDUTUXJ=LRVOUDUTUXWTQKJWNNQ?X,HPHKVNUT
PVTOUTUXURAURVTOUSVTXPITMRWSOWX@IPX>QCRQXPWTMT
LW<NQDQTQXJWBMTWTX;WRGWLEX41XPVSVX1X>HPHKVNUT
UFUTVXAVRULISJWX)EXAVRKULISJWXJQ7QSXVNKVPNV?
8OWRVNX;WPWTQX;ICOWD:QTXGMXW@QPRWKWJQTQEX:GUC
GMXOWBWRWSQXGUSXJHSVXOW>WXPMRRWTW9WDQCE
U<INVDUKUCEX<RWTRWKWRWSQKQCXNWKXIRWSWPXGUNKVOU:
FVPRUTOVXLISMKRWKWPXAVSVPUS4XOVOU?X;WFGWPWT
V9V<X6WLLU<X0SOIDWT:QTX0SAVTVPITXBVX;WRLIC
AUGUXOWBWRWSOWXJW>NVXOVRURRVSRVXLWSAQRWKW
LW<QROQDQTQXBVXLVTUOVTXLWSAQRWKWLWXJQ9WP
GWPNQDQTQXW@QPRWOQDQTQXOWXWTQKJWNWTX;WRGWLEXUJ5
NVKVJUX>WRUTOVX>HPHKVNUTXGMXOWBWRWSRWXURAURUXTVN
BVXNWSNQFKWLWXKVLOWTXBVSKVLV9VPX@=CHKX=TVSU5
RVSUXAVNUSVGURV9VDUTUXJ=LRVOU?X;WRGWLEX=CVRXLVNPURU
KW>PVKVRVSUTXNWSNQFKWRWSQXOVRURRVSRVXGWPNQDQ
OWBWRWSQTXLVTUOVTXA=SHRKVJUTVXURUFPUTXLWJWR
OHCVTRVKVX=TVSUJUTOVXGMRMTOM?X"&&!
13 yılda yapılan küçük değişiklikler ile Türkiye'de
büyük bir sessiz devrim yaşandığını belirten Bülent Arınç, bu dönüşümün arka planında siyasal
istikrar ile ekonomi yönetiminin başarılı hamlelerinin unutulmaması gerektiğini vurguladı
,#,',(.,)
%%% ;HRVTNX8SQT@EX4,HPHKVNUKUC
O=TVKRVSUTUTX/$XLQRQXGILMT9WX@QPWTXNHKXLWJWRWSOWEX8;
KHPNVJVGWNQXOUPPWNVXWRQTKQFNQS?X;MXPWOWSXUJNVPRUEX+WWJ5
NSU9>NXBVX2I<VT>WAXPSUNVSRVSUTUTXGUS@IDMTMXLVSUTVXAV5
NUSVTEXG=RAVJUTOVXAH@RHEXVPITIKUOVXSVPISRWSXPQSWTXGUS
6HSPULV:LVXPWSFQX8BSM<WX;USRUDUXTVXLW<NQX;MAHTXU@UT
GMTMTX9VBWGQTQXWSWKWRQLQC?X8BSM<WX;USRUDUTUTXRUOVSRVSU
6HSPULV:LUXTU@UTXBVXTVOVTXGMXJHSV@NVTXJIDMNNM4XOVOU?
8SQT@EXWNIRUTX8BSM<WX2IRV.U:TOVXOHCVTRVTVTEX42HSVJVR
!QTWKWRWSX2WSFQJQTOWX8;XBVX6HSPULV4XPITMRMXPIT7VS5
WTJNWXLW<NQDQXPITMFKWOWEX-IRITLW:TQTXWPNU7XOQFXJULWJVNU
BVX>VSXAV@VTXAHTXAH@RVTVTXVPITIKUJUXURVX=TVKRUXGUS
AH@X>WRUTVXAVROUDUTUXGVRUSNNU?XX6HSPULVXURVX-IRITLW
WSWJQTOWPUXOU<RIKWNUPXURUFPURVSUTXPMSMRKWJQTQTX%33:T9H
LQRXO=THKHXBVJURVJULRVXOHCVTRVTVTXVNPUTRUPRVSVXPWNPQ
JWDRWKWPXU@UTXOVXGMXHRPVOVXGMRMTOMDMTMXOURVXAVNUSVT
8SQT@EXF=LRVXOVBWKXVNNUX40JPUXOIJNRWSEXLVTUXRUOVSRVS:
NVKWJQLRWXPMNRWTWTXGMXVNPUTRUPRVSXPW<JWKQTOWEXLWSQT
6HSPX6WSU>X2MSMKMXBVX#WSFIBWXTUBVSJUNVJUXNWSW7QTOWT
MRMJRWSWSWJQXGUSXPIT7VSWTJXOHCVTRVTV9VP?X0RGVNNVX%33
LQRRQPXGUSXAV@KUFEXOHTLWXNWSU>UTUTX>VSXJWL7WJQTOWXGUSXUC
GQSWPKQFNQS?X=LRVXAV@KUFVXGUSXGWPNQDQKQCOWEXGUS@IP
WTVPNINXSVTPRUXGUSXISNWPXNWSU>XPWSFQKQCWX@QPKWPNWOQSE
V>UJNWTX/*':OVXMJLWEX-SMJLWXBVX8BMJNMSLW
NWSW7QTOWTX<WLRWFQRWSWPEXNWSU>XJW>TVJUTOVTXJURUTOUDUTOV
(JKWTRQX&K<WSWNISRMDM:TMTXGMX<WLRWFQKQXBVXUFAWRU
NWTQKWKWJQXNWSU>NVPUX=TVKRUXOWLWTQFKWRWSQKQCOWTXGUSU5
JUOUS?X(XO=TVKOVX-IRITLWRQXKURRUXFWUSX8OWKX+U9P5
UVU9CEX&JNWTGMR:OWXWDQSRWKWPNWTXGUCXKMNRMRMPXOMLOMP?
UTVX&JNWTGMR:OWXOWX=ROHDHTHXGURULISMC?4
$ --.,(%,(.-*'.*'+$
(JKWTRQXBVXV>UJNWTXUNNU7WPQTQTEXPVTOURVSUTUTX>U@
MTMNKWOQDQXGUSXGUSRUPNVRUPXIROMDMTMXBMSAMRWLWTX8SQT@E
WLTQXBV7WLQX6HSPULVX MK>MSULVNUXPMSMROMDMTOW
-IRITLW:TQTXA=JNVSOUDUTUXBVXURPXNWTQLWTXHRPVXIROMDMTM
J=LRVOU?XX-IRITLW:TQTXGUSX8;XHLVJUXIROMDMTMX>WNQSRWNWT
8SQT@EX'3XLQRRQPXJIDMPXJWBWFXO=TVKUTOVXJVKGIRXGUS
UJUKXIRWTX#WSFIBW:TQTXOWXGMAHTXVPITIKUPXGUSX9WCUGV
KVSPVCUXIRWSWPX7WSPRQXL=THLRVXLUTVXKWSPWRWFNQDQTW
OUPPWNUX@VPNU?X;MAHTX4PHSVJVRXJISMTRWSXBVXJQTWKWRWSRW4
PWSFQXPWSFQLWXIROMPRWSQTQXGVRUSNVTX8SQT@EXITXAHTX=T9V
2WNWS:OWX)?X0RX VCUSVXISMKM:TWXPWNQROQDQTQXWTQKJWNNQ?
8SQT@EXJ=CRVSUTUXF=LRVXJHOHSOHX48SW<XOHTLWJQTQTXTVS5
VLVXAUOV9VDUTVXOWUSX=TVKRUXGUSXJVK<ICLMKOM?X(SWOW
GUSXPIT7VSWTJXBVSOUK?X0JWJVTX8SW<XOHTLWJQTOW
LWFWTWTRWSRWEX-IRITLWXBVX6HSPULV:TUTXPIKFMJMXIRWT
PSWLTW:OWXBVLWXOHTLWTQTX7WSPRQXGUSX9IDSW7LWJQTOW
LWFWTWTRWSEXA=SHRKVCXGUSXURAUXURVXGUSGUSUTVXGWDRQOQS?X;M
GWDQTXBWSRQDQXPHSVJVRRVFKVXURVXW@QPRWTWGURUS?
2HSVJVRRVFKVEXNVPTIRI.UEXGURUKEXPHRNHSXBVXMRWFQKOW
GHLHPXPWCWTQKRWSXAVNUSKVPNVOUS?X;MXPWCWTQKRWSW
SWDKVTXJISMTRWSQTXOWXPHSVJVRRVFNUDUXGUSXMRMJRWSWSWJQ
O=TVKOVTXAV@ULISMC?X8SNQPXPUKJVXLWRTQCXOVDUR?X"HTLW
9IDSW7LWJQTOWPUX>VSX@WNQFKWXBVXPWSAWFWEXSIRHTVXA=SV
>V<UKUCUXURAURVTOUSULIS?X;USXNWSW7NWX(SNWOIDMXBVX2MCVL
87SUPW:OWXLWFWTWTRWSEXOUDVSXNWSW7NWXPSWLTW:TQTXU@UTOV
GMRMTOMDMXCISXOMSMKEXGUCRVSVXLWPQTXAVRV9VPNVXGHLHKV
<INWTJULVRUXGMRMTWTXJISMTRWSXJWSKWRQTQX>WGVSXBVSULIS?
2SUCRVSXBVXPWBAWRWSXWSNNQP@WXOW>WXPVJPUTXOVDUFUKXBV
O=THFHKRVSXOVXPW@QTQRKWCX>WRVXAVRULIS?
WFWOQDQKQCXPSUCRVSUTX=THKHCOVPU
O=TVKOVXGUCVXTVRVSXAVNUSVGURV9VDUTUX>V<
GUSRUPNVXA=SV9VDUC?4X6WSU>NVXGMXPITMOW
7WSPRQX=STVPRVSXA=SHRVGURV9VDUTUXOURV
AVNUSVTX8SQT@EX8;:TUTXUTJWTRQPXNWSU5
>UTUTXVTXGHLHPXJWBWFRWSQTOWTXJITSW
PMSMROMDMTMX>WNQSRWNNQ?XX/*3:RWSOW
8RKWTLWXBVXSWTJW:TQTEXLWPQTXAVRV5
9VPNVXGUSXVPITIKUPXNI<RMRMDMTXUPU
PMSM9MJMXIRW9WDQTQXPUKJVTUTXNW>KUT
VOVKVLV9VDUTUXOURVXAVNUSVTX8SQT@E
48BSM<WX0PITIKUPX6I<RMRMDMEXGWSQFXBV
GHNHTRVFKVXWKW9QLRWXVPITIKUTUT
WSW@JWRRWFNQDQXVTXOVDVSRUX=STVPXIRWSWPXGMAHT5
RVSVXAVROU?X;MXVJVSUTXAVTUFRVKVJUXBVXOVSUTRVFKVJUXOV
>QCRQXBVXWPQRRQ9WXIROM4XOVOU?X
$+(-.-).)'-+.%*,.+*-#-)$
!IDMPXJWBWFXJITSWJQX8;:TUTEX@IPXPMNM<RMXOHTLWTQT
WTWXVPJVTRVSUTOVTXGUSUJUX>WRUTVXAVRUOUDUTUXBMSAMRWLWT
;WFGWPWTXWSOQK9QJQX8SQT@EX8;:TUTXGMXO=TVKPU
KVJW.QTQTXUJVX4VPITIKUPXISNWPRQPNWTEXJULWJU
GHNHTRVFKVLVXOIDSMXAUOVTXAVTUFXLVR<WCVOVXGUSX>MCMS
WOWJQXUPRUKUTUXPMSKWP4XIROMDMTMXPWLOVNNU?X8SQT@E
42I<VT>WAXBVX+WWJNSU9>NX2SUNVSRVSUXVJWJVTXUTJWT
>WPRWSQXNVKVRRUXJULWJVNXBVXVPITIKUTUTXPHSVJVR
JQTWKWRWSWXPWSFQXGUSX@=CHKX7ISKHRHTHTXURWTQOQS?X;UCXOV
GMXUOVWRVXBVXKVJW.WXUTWTOQP?X"VDVSRVSX8BSM<WJQTQT
PM9WPRWLQ9QXWNKIJ7VSUTUTXHRPVKUCXU@UTXOVX7WLOWRQ
IRW9WDQTQXOHFHTOHP4XOVOU?XX6HSPULV:TUTX(JKWTRQ
&K<WSWNISRMDM:TMTXLQPQRKWJQTOWTXJITSWEX/*1$:NVX;WNQ
TISKRWSQLRWXLVTUOVTXLW<QRWTKQFXBVXKIOVSTRVFKV
PHRNHSHTHX;WNQ:OWTXPI<LWRWKQFXGUSXOVBRVNXIRWSWP
PMSMROMDMTMXGUROUSVTX8SQT@EXFMTRWSQXPWLOVNNUX4;MAHT
NI<RMKRWXGWSQFQPEXKVFSMXBVXPWNQRQK9QXGUSXOVDUFUKXJHSV9U
LWFWTQLIS?X2VTOUX=CXOVDVSRVSUTUEX8BSM<WXBVX;WNQ
OVDVSRVSULRVXWLTQX>WBMCOWXGMRMFNMSWGURVTEX7WSPRQXUTWT@
ASM<RWSQTWXJWLAQXOMLWTEXVPITIKUPXGHLHKVLUEXJIJLWR
WOWRVNRVXGUSRVFNUSVGURVTXLVTUXGUSX6HSPULVX>QCRWXAVRUFULIS?
;MXPITMOWXUSITUPXGUSX=STVDUXJUCRVSRVX<WLRWFKWPXUJNULI5
SMK?XWCQKX,UPKVNEX6HSPXVOVGULWNQTWXFUUSRVSULRV
OWKAWXBMSKMFXGUSXUJUKOUS?X!ULWJUX7UPUSRVSUXTVOVTULRV
6HSPULV:OVXMCMTXJHSVX9VCWVBRVSUTOVXPWRWTX,UPKVNE
/*'/:OVX6HSPULVX MK>MSULVNUXBWNWTOWFRQDQTOWT
@QPWSQRKQFNQS?X;MTMTXHCVSUTVX-IRITLWXBWNWTOWFRQDQTW
AV@VSVPXWURVJUTUTXVJPUOVTXPMRRWTOQDQX;ISCV9PUXJILWOQTQ
WRKQFNQS?X;UCRVSRVXA=SHFHEX7UPSUEXGWPQFXW@QJQXGVRPUOVXNWK
NVSJXIRKWJQTWXSWDKVTEX,HPHKVNUKUCX133*XLQRQTOWXLWTU
NWKX')XLQRXJITSWXWCQKX,UPKVN:UTXBWNWTOWFRQPNWT
@QPWSQRKWXPWSWSQTQXPWROQSKQFEXGHLHPXGUSXLWTRQFWXJIT
BVSKUFXBVXUWOVUUNUGWSXJWDRWKQFNQS?4XX8SQT@EXJ=CXPITMJM
>WKRVRVSUTXJHSHPRVLU9UJUTUTXUJVX6HSPULV:TUTX8;:LVXHLV5
RUPX>VOV7UXIROMDMTWXOUPPWNUX@VPNU?X,HPHKVNUTX=CVR5
RUPRVX8;:LVXHLVXWOWLRQDQXJHSV9UTUXGHLHPXGUS
WBWTNW.WXO=THFNHSVSVPEXJITX/1XLQROW
>WLWNQTX>VSXWRWTQTOWXGHLHP
OVDUFUPRUPRVSXLW<NQDQTWXUFWSVNXVOVT
8SQT@EXFMTRWSQXJ=LRVOUX46WSU>UTOV
GUS@IPXWJPVSUXOWSGVRVSXLWFWKQF
6HSPULVX>WRPQTQTX8;:LVXIRWT
UTWT9QEXIXAHTRVSOVXOVKIPSWJUEXUT5
JWTX>WPRWSQXBVXWOWRVNVXIRWTXUTWT@RW
WLTQXWTRWKWXAVRULISOM?X;UC
JULWJVN@URVSXUJVX8;:LUXJUBUREXWJPVS
URUFPURVSUEXOVBRVNUTXO=THFHKHEXOVBRVN
>UCKVNRVSUTUTXJNWTOWSNQTQTXLHPJVRNURKV5
JUEXU7WOVX=CAHSRHDHEXUTJWTX>WPRWSQ
GWDRWKQTOWEX>MPMPXBVXOVKIPSWJUXJNWTOWSNQTQ
LHPJVRNKVPXU@UTX=TVKRUXGUSX7QSJWNXIRWSWPXA=SOHP?
,HPHKVNUKUCXO=TVKRVSUTUTX/$XLQRQXGILMT9WX@QPWTXNHK
LWJWRWSOWX8;XKHPNVJVGWNQXOUPPWNVXWRQTKQFNQS?X;MXPWOWS
UJNVPRUEX+WWJNSU9>NXBVX2I<VT>WAXPSUNVSRVSUTUTXGUS@IDMTM
LVSUTVXAVNUSVTEXG=RAVJUTOVXAH@RHEXVPITIKUOVXSVPISRWS
PQSWTXGUSX6HSPULV:LVXPWSFQX8BSM<WX;USRUDUXTVXLW<NQ
;MAHTXU@UTXGMTMTX9VBWGQTQXWSWKWRQLQC?X8BSM<W
;USRUDUTUTXRUOVSRVSUX6HSPULV:LUXTU@UTXBVXTVOVTXGM
JHSV@NVTXJIDMNNMX;MXJISMLMXJISKWOWTXJWOV9VX6HSPULV
NWSW7QTQXVRVXWRWTXSW<ISRWSXBVXLISMKRWSXGUCRVSUXOIDSMXGUS
@=CHKRVKVLVXA=NHSKVC?X8LSQ9WX8BSM<WX;USRUDU
PITMJMTOWX6HSPULVEXURPXAHTPHXPWSWSRQRQDQTQXOW
PWLGVNKVKUFNUS?4X "&&!
!! !"" !""" ! MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçiminde bir tartışma, kamplaşma,
kutuplaşma sürecine girilirse
Türkiye’nin çok büyük sıkıntılara
gireceğini söyledi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Türkiye Ziraat Odalar Birliği'ni (TZOB) ziyaret etti. Bahçeli, ziyaretinin ardından
yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı
seçimlerinin Türkiye’nin ana gündem maddesi olduğunu söyledi. Toplumda görüş alış
verişi yapmak için bir dizi ziyaret yaptıklarını
belirten Bahçeli, cumhurbaşkanlığı seçimlerini ‘çok’ önemsediklerinin altını çizerek,
“Cumhurbaşkanlığı seçimleri, siyasi krizlerin ya habercisi olmuştur ya yaşanmasının
habercisi olmuştur. 1980 seçimleri 14 tur
yapılmasına rağmen başarılı olamamıştır.
Hal böyle olunca halkımızın duyarlı
olmasında fayda olması kanaatindeyiz.
Türkiye’yi, bir kaosa sokulmadan
cumhurbaşkanının seçilmesinde yarar
olduğu kanaatindeyiz. İlk defa halk
tarafından seçilecek. 19 kez cumhurbaşkanı
seçilmesine rağmen ilk defa olmaktadır.
Sadece 1980’de halk oylamasına
başvurulmuştur. Bununla ilgili bir yasa
çıkarılmıştır. Acele çıkarıldığı için dar ve
sığdır. Seçimlerin nasıl gerçekleşeceğine
dair, fazla bir bilgiye sahip değiliz. Bu sebepten dolayı, ülkemize deneyim
kazandıracaktır.” diye konuştu. Bahçeli,
MHP’nin bu süreci tamamladığını bildirdi.
Önemli sosyal kesimlerin kuruluşları olarak
toplumun dikkatini çeken, son görüşme
turlarını yaptıklarını belirten Bahçeli, şöyle
devam etti: “Bu saate kadar yaptığımız
görüşmelerde ‘nasıl bir cumhurbaşkanı
olması’ konusunda bir görüş birliğine
varılmaktadır. Bu kadar sağlıklı
görüşmelerin sonucunda oluşan ortak fikir
cumhurbaşkanının seçimini önemli ölçüde
etkileyecektir. Bu sebepten dolayı,
önümüzdeki günlerde kişilendirme
konusuna gelindiğinde, kim layık görülüyorsa bu değerlendirmelere de katkı
sağlayacaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimini
bu yönü ile ele almadan, bir tartışma
sürecine sürer isek, kamplaşma, gerilim stratejileri ile cumhurbaşkanlığı seçimi
sürecine girilirse ülkemiz çok büyük
sıkıntılara girer. Ülkemiz kamplaşma istemiyor, kutuplaşma, gerilim stratejisi takip
edilmesini uygun bulmuyor. Kucaklayıcı,
bütünleştirici, anayasa çerçevesinde
hareket edecek sadık bir cumhurbaşkanı ile
geleceğe yönelmek istiyor. Bu inançla milletimiz bunu başaracaktır.”
ÇATI ADAY BEN DEĞİLİM
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, çatı
aday olduğu iddialarına cevap verdi.
Bahçeli, “MHP Genel Başkanı olarak
cumhurbaşkanlığı seçimleri başladığı günden partimizin başkanlık divanı, MKYK ve il
başkanları toplantısında genel başkan olarak hiçbir şey altında cumhurbaşkanlığı
adaylığı gibi bir eğilime sahip olmadığımı
açıkladım. Kim ne yazarsa yazsın. Ülkücü
hareket verdiği sözün arkasında durur. Bunlardan etkilenmez.” dedi. MHP Genel
Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Ziraat
Odaları Birliği'ne (TZOB) yaptığı ziyaretin
ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, “Çatı adayı olarak sizin
adınız geçiyor?” sorusuna Bahçeli, “Ziyaretimizin aşamasında, kişilendirmeler
bulunmamaktadır. Sorularla kişilendirme
aşamasına çekmenizi doğru bulmam. MHP
Genel Başkanı olarak, cumhurbaşkanlığı
seçimleri başladığı günden partimizin
başkanlık divanı, MKYK ve il başkanları
toplantısında genel başkan olarak hiçbir şey
altında, cumhurbaşkanlığı adaylığı gibi bir
eğilime sahip olmadığımı açıkladım. Kim ne
yazarsa yazsın. Ülkücü hareket verdiği
sözün arkasında durur. Bunlardan etkilenmez.” diye cevap verdi. “Cumhurbaşkanlığı
çalışmalarında, bugün yaptığınız son tur
mu?” sorusuna da “Süreç tamamlanmak
üzeredir. Ama ihtiyaç duyulduğu taktirde ziyaretlerimiz devam edecektir.” karşılığını
verdi. Bir gazetecinin, "İstanbul
Gaziosmanpaşa’da HDP’liler ile MHP’liler
arasında olaylar çıktı. Neler söyleyeceksiniz?” sorusu üzerine de Bahçeli şu
açıklamayı yaptı: “Son günlerde,
Güneydoğu’da ve İstanbul’da çok önemli
gelişmeler olmaktadır. Burada, bütün siyasi
partiler ve iktidarın daha duyarlı olması
gerektiğine inanıyoruz. Özellikle terör
tırmandırılmak istenmektedir. Bunu İstanbul’da görmek istiyoruz.”Bahçeli, burada
basına da büyük sorumluluğun düştüğünü
vurguladı. Bahçeli, “Hangi grubun, kiminle
ve nasıl çatıştığını nitelendirirken sağdan
soldan duyulan bilgilerle ‘şu gruplar
arasında oluyor’ diye bir iddiada bulunmak
grupları tahrik etmektir, olayın içine çekmektir. Ve Türkiye’nin anarşi ortamına çekilmesini arzulaması olarak
değerlendirilmektedir. Onun için dikkatli olmakta fayda vardır. Özellikle de güvenlik
kuvvetlerinin duyarlı olmada, olayların
arkasını incelemede, davranışta bulunmada
fayda vardır.” diye devam etti. Ülkücü
hareketin mensuplarının hiçbir şart altında,
hiçbir grupla çatışma eğiliminde
bulunmayacağını vurgulayan Bahçeli,
“Böyle bir olay Ülkücü hareketin ve MHP’nin muhatabı kabul edilemez. MHP ve
ülkücü gençlik Türkiye’de demokrasi içinde,
halkın iradesi ile sorunları çözme gayreti
içindedir. Türkiye’de gerilim stratejisini
arzulayanlar, milliyetçi, ülkücü gençliği dahil
ederek tarihi bir hataya girmemelerinde
gerek olduğu kanaatindeyiz. Bu gibi
konuları, gerçeğe inmeden doğruları bulmadan değerlendirmek yanlıştır.” ifadelerini
kullandı. Yol kesme olaylarının sorulması
üzerine de Bahçeli, “Devlet yok, temsilen
emniyet kuvvetleri, silahlı kuvvetlerin bazı
temsilcileri bulunmaktadır. Bu sebepten
dolayı Güneydoğu meselesinin, Çözüm
Süreci’nin yeniden gözden geçirilmesi
gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
İSTİFA TÜSİAD'IN İÇ MESELESİ
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın
istifasının sorulması üzerine Bahçeli, “İstifa
müessesesi her kurum için geçerlidir. Bunu
ilk ve son olarak değerlendirmek, daha fazla
anlam yüklemek doğru değildir. TÜSİAD’in
iç meselesidir. İnşallah hayırlı sonuca
ulaşabilirler.” diye cevap verdi.
(CİHAN)
2014
Cumartesi
7 Haziran
Şubat 2013
Perşembe
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, terör örgütünün bir
süredir kadın ve çocuklar üzerinden propaganda geliştirdiğini belirterek, "Bizim memlekette,
ben o bölgenin çocuğuyum, kadınların arkasına saklanmak çok büyük bir ayıptır, kadınları
öne sürmek çok büyük bir ayıptır. Bu kadınlarımıza yapılabilecek en büyük hakarettir" dedi
0SORLAU/.U-TPKRU*SQSOU+SPLS@RQMSUMD@SQOSMRBRUETINQ
KF=OTQKNINQNQUTPMNQMTQAU?T@SKS<ROSPRQUIFPJOTPNQNUGTQNKOTMN8
)1%/(U6TCLTQNU+J9TPPSHU'NOHT@7NQURIKR5TINQNQ
MSBSPOSQMRPROHSIRQRQUIFPJOHTINUD@SPRQSU0SORLAU'NOHT@7NQ
RIKR5TINQNQU6TCETLTQU,PMFBTQ7NQUSOSCKRPROSPRGOSUJ@TLKTQ
GTLNQMTQUTOTLTINUEJOJQHTMNBNQNAU+J9TPPSHU'NOHT@7NQ
KR<TPRU5TTORGSKRQSURORCLRQUSOSCKRPROSPULTPCNINQMTURIKR5T
SKKRBRQRUI:GOSMR8U0SORLAU4)1%/(UROSU9DLDHSKOSPRQ
KTPKNCHTINUEJ?DQUMSBROMRPAUEJQMTQU:Q<SUMSUMS5TOTP<T
FOHJCKJPUTHTU9R;ERPU)1%/(U6TCLTQNURIKR5TUSKHSHRCKRPA
EJQJUMTU9DLDHSKSUETBOTGTQU;S>PSOSPU>TPAUESQUEJU?:PDCKS
TIOTUMSBRORHAU1TGNQU)1%/(U6TCLTQNQNQURIKR5TINQN
ITG?NGOTULTPCNOTPNHAUEJQJQU9DLDHSKOSAU1TGNQ
6TCETLTQ7NQU?S;HRCKSULSQMRIRQSUG:QSORLULJOOTQMNBNUR3
5TMSOSPOSUJ@TLKTQUGTLNQMTQUTOTLTINUFOMJBJUMDCDQ<SIRQMS
MSBRORH4UMSMR8U+TORU<S@TOTPNQUT55NQTURORCLRQUGTITGTAUEFP3
<JQJU@THTQNQMTU:MSGSQU>TKTQMTCOTPNQULTPCNU;NLKNBNQNU>S
EJUGTITQNQU<JH9JPETCLTQONBNUIS;RHRQSUG:QSORLUERP
GTKNPNHUFOMJBJUG:QDQMSUMSBSPOSQMRPHSOSP
EJOJQMJBJQJQUTQNHITKNOHTINUD@SPRQSUMSU0SORLAUC:GOS
LFQJCKJU4)DPLRGS7MSUROLUMS5TUGT=NOTQUERPCSGUMSBROAUEJ
<JH9JPRGSKULJPJOMJBJQMTQUESPRU#UIS5SPUGT=NOHNCKNP8
6JQJQU<JH9JPETCLTQONBNGOTUJ@TLKTQUGTLNQMTQUTOTLTIN
GFL8U(S>OSKRQULSIRQOSCHRCUTOT<TLOTPNGOTURO?RORMRPAUESO?SGS
ETBOTQHNCUMS>OSKRQUTOT<TLOTPNGOTURO?RORMRP8U-SCRQU>SP?RIRQR
:MSGSQAU=SCRQU=PRHOSPRQRUGTKNPTQURQITQOTPTU9TLIN@ONL
[email protected]>SP?RIRQRAU=PRHR3
QRU=SCRQUGTKNPTQU>TKTQMTCTUGD@MSU7ORLURQMRPRH
GT=NONGFPAUFURQITQOTPU:MDOOSQMRPRORGFP8U2R;ULRHISQRQUEFP3
<JUT55SMROHRGFPAUFURQITQOTPNQUTQTU=TPTINUQSGISAUEFP<J
QSGISUFQJU:MSGS<SL8U#UGNOU?S;RLHRCISU#UGNOUR;RQMSLRUSQ3
5OTIGFQUMTUKT9IROUSMROS<SL8U'TLOTCNLU UHROGFQULRCRGOSURO3
[email protected]/9HSKAU+S9HSKUR;RQ
GT=NOHT@AU9SPLSIUR;RQUTGQNUCSLORMSU?S;SPORORBRUFOT<TL
CSLROMSUGT=NONP8U6JUROLUMS5TUGT=NOTQUERPCSGUMSBROAUMT9T
:Q<SU>SP?RUETPNCNU?SKRPROMR8U/MPSISUKSIORHULTQJQUMSBROMRP
THTUERPROSPRUERPUKTPT5OTPTUI=SLDOTIGFQOTPUGT=T<TLA
RIKRIHTPNQUINQNPNUGFL84U2DISGRQU0SORLAU40:@DHU1DPS3
<R7QMSUGSQRUGFOU9TPRKTINQNQUQSUFOT<TBN4UG:QDQMSLRUERP
IFPJGTAU46TCNQMTQUESPRU+%)U?:PDCDGFP8U/Q<TLAU2(-U>S
6(-7OROSPRQU1TGNQU6SCRPU/KTOTGAU/MTOSKU6TLTQNGOT
IDPS;OSURO?RORU?:PDCHSIRQMSQUET9ISMRGFPITQN@UEJ
MFBPJMJP8U0:@DHUIDPS<RQRQUEJQMTQUIFQPTLRUIT59TINQMTQ
QSUTQOTHTONGN@TU?SORQ<SAURLRQ<RUIT59TUIROT9OTPNQ
ENPTLNOHTINMNP4UGTQNKNQNU>SPMR8UU6SORPKROSQUGFOU9TPRKTINQNQ
GSQRUERPUGTITUKTITPNINU?SPSLKRPR=U?SPSLKRPHSMRBRQR
EROSHSMRBRQRAU;DQLDULFQJGTURORCLRQUHJK5TLU9T@NPONBNUGT3
=TQU9SGSKRQUR;RQMSUFOHTMNBNQNUMROSU?SKRPSQU0SORLAU46R@RH
MSPMRHR@UEJUDOLSQRQUMTBOTPNQTURQITQOTPUT>UHS>IRHRQMS
T>TU;NLINQ8U6RPORLKSUIDPS<RUKTLR=USMSORH8U"QDHD@MSLR
?DQOSPMSUFOHTINU>SUFOHTHTINU?SPSLSQOSPUD@SPRQMSQ
;TONCHTUGT=NONGFP4UMSMR8UUUR<S7MSLRUFOTGOTPMTU;NLTQ
;TKNCHTMTUERPUTILSPRQUGTPTOTQMNBNQNQUTQNHITKNOHTINUD@SP3
RQSU0SORLAUI:@OSPRQSUC:GOSUMS>THUSKKRU46JUIDPS<RAU@S3
9RPOSGS<SLUKJKJHU>SUMT>PTQNCOTPMTQU9SPLSIRQULT;NQHTIN
?SPSLRGFP8U)SP:PU:P?DKDULTMNQU>SU;F<JLOTPUD@SPRQMSQ
=PF=T?TQMTU?SORCKRPRGFP8U6R@RHUHSHOSLSKKSAUESQUFUE:O3
?SQRQU;F<JBJGJHAULTMNQOTPNQUTPLTINQTUITLOTQHTLU;FL
EDGDLUERPUTGN=KNPAULTMNQOTPNU:QSUIDPHSLU;FLUEDGDLUERP
TGN=KNP8U6JULTMNQOTPNHN@TUGT=NOTEROS<SLUSQUEDGDL
9TLTPSKKRP8UR<S7MSUEJ?DQU:@SOORLOSUHSQ5TTKRU9TOSOMSUFOTQ
JGJCKJPJ<JUETPFQOTPNUEJUIDPS<RUESIORGFP8UPTMTUGT=NOTQ
F=SPTIGFQOTPMTUQSOSPRQUSOSU?S;RPROMRBRQRUERORGFPIJQJ@8
.TOSLFOOTPUITMS<SUKSP:POSUHD<TMSOSUR;RQULJPJOHT@A
CS9RPRQUR;SPRIRQMSLRU=FORIULTPTLFOOTPNUKSP:PUR;RQUHRURQCT
SMRORGFP8U7.TPTLFOOTPTUSQ?SOUFOT<TBN@7UMRGSU;F<JLOTPNU>S
LTMNQOTPNUIDPDGFPOTPUTILSPRQU:QDQS8U6JURBPSQ;ORLKSQ
>T@?S;ROIRQ8U'TPTONUTILSPRHR@SUCR5TOTPUMRORGFPJH8U6J
ITEPNU@FPOTHTLKNP8U1TEPNU@FPOTHTINQOTPAULSQMROSPRUMSU@TPTP
SMSPAUE:O?SU9TOLNUMTU@TPTPUSMSP84U2DISGRQU0SORLAU USILR
ETLTQOTURO?RORU+S<ORI7KSLRUIFPJCKJPHTULFHRIGFQJQT
DGSOSPRQUQSU@THTQU>SPROS<SBRUIFPJIJUD@SPRQSAU46JUKDP
;TONCHTOTPMTUHSISOSQRQUGTITOTPTUJG?JQU?RMROHSIRUI:@
LFQJIJMJP8U1TGNQU6DOSQKU/PNQ;7NQU?S;SQU9T5KTUGT=KNBN
T;NLOTHTOTPTULTKNONGFPJH8U.RHISUEJUIFPJCKJPHTGNU:PKETI
SKHSLAUFPKTMTQULTOMNPHTLU?D<DU>SULJMPSKRQSUIT9R=UMSBRO8
6JU+S<ORI7RQUGT=KNBNUERPU;SCRKUGTP?NOTHTUIDPS<RMRP4UMRGS
LFQJCKJ8UU/.U-TPKRU*SQSOU6TCLTQU'TPMNH<NINU>SU-TPKR
1:@<DIDU2DISGRQU0SORLAU4,>OTMNULJ<TBNQMTQULF=TPNOTPTL
MTBTU?:KDPDOSQUTQQSOSPRQUGTPTONUGDPSBRQSUKJ@UERESPUSL3
SP<SIRQSAU7EJQOTPU=TPTULTPCNONBNUGT=NGFP7UMSHSLAU<TQT>TP3
<TUERPUMJG?JMTQUETCLTUQSUFOTERORPULR8U6JUTQQSOSPRQUSOOSPR
:=DODP8U$JHTPKSIRUTQQSIRQSUIT9R=U;NLNGFPIJQUMTU=T@TPKS3
IRUTQQSIRQSUQRGSUIT9R=U;NLHNGFPIJQ8U6JUTQQSOSPUER@RH
TQQSHR@MRP4UMSMR8U0SORLAU/.U-TPKRU*SQSOU+SPLS@RQMS
MD@SQOSMRBRUETINQUKF=OTQKNINQMTAU#U2T@RPTQ7NQU(DQGT
0S>PSU*DQDUFOMJBJQJUTQNHITKTPTLAU;S>PSUMJGTPONONBN
FOTQOTPNAUKTERTKTULTPCNU9TIITIRGSKRUEJOJQTQOTPNUITG?NGOT
ISOTHOTMNBNQNAU;S>PSUMJGTPONONBNQNUET@NURMSFOF&RLU>SUIRGTIR
SHSOOSPRUJBPJQTURIKRIHTPUHTO@SHSIRU9TORQSU?SKRPSQOSPR
LNQTMNBNQNAUEJUKT>NPOTPNQMTQUMFOTGNUFQOTPTUITG?N
MJGHTMNBNQNUI:GOSMR8UR@S7MSUGT=NHNUMS>THUSMSQUERP
2,17KSQUMFOTGNU!RHCRPORUL:GDQMSLRU>TKTQMTCOTPNQ
=PFKSIKFU?:IKSPROSPRQMSUEJOJQMJBJQJU>SUET@N
>TKTQMTCOTPNQU&TQMTPHTUKTPT5NQMTQUM:>DOMDBDQSAUPSQ<RMS
SMROMRBRQSUMTRPU9TESPOSPRUETINQMTQU:BPSQMRBRQRUTQOTKTQ
0SORLAU41TGNQU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ=
KF=OTQKNINQMTUI:GOSMRBRU79TQRUISQRQUETC:PKDODUET<NQNUETL
QSU9TOSU?SKRPMROSP7UHSISOSIRQSUMSBRQHSLURIKRGFPJH8U%IKSP
FUET<NUETCNU:PKDODUET<NUFOIJQURIKSPUETCNULT=TONUET<NUFOIJQ
LRHUESQRHUET<NHNQUIT;NQMTQUKJKJ=UIDPDLOSPISUESQRH
IT;NHMTQUKJKJ=AUFQJPJHJUGSPMSUIDPDLOSHRCULTEJOUSMSP3
RH8U2T>>TU6RPU2TQNHS5SQMR7GSU/.U-TPKRUTMNQTU?S;HRC
FOIJQUMROSLOSPRHRUR5TMSUSKHSLURIKSPRHAUPT9TKIN@UFOMJGITA
EJQMTQUMFOTGNU@TPTPU?:PMDGISAUGDPSBRUGTPTOTQMNGITUMT
EJUJG?JOTHTMTQUMFOTGNULSQMRIRQMSQU:@DPUMROSPRH4UMRGS
LFQJCKJ8UU!RHCRPORU.:GD7QMSLRU2,1URQCTTKNQNQ
MJPMJPJOMJBJQJUTHTU.NON;MTPFBOJURIKSMRBRUR;RQUMSBRO
6TCETLTQUS<S=U)TGGR=U,PMFBTQ7NQULFQJGJUER@@TKUKTLR=
SKHSIRUIFQJ<JU?SPSLSQULTPTPNQU>SPROMRBRQRUESORPKSQU0SORLA
)DPLRGS7MSUCJUTQMTU:@SOUISLK:PSUTRKU AUMS>OSKSUTRKU#
EDGDLUETPT&U>SURPRORUJ5TLONU2,17OSPOSUKF=OTHU #USOSLKPRL
DPSKRHRUGT=TQURCOSKHSUEJOJQMJBJQJAUEJQOTPNQUKF=OTHU
HROGTPULROF>TKITTKUSOSLKPRLUDPSKKRBRQRAUEJUKSIRIOSPRQ
ITGNINQNUERQU# #7SU;NLTPKHTU9SMS5RQMSUFOMJLOTPNQNUEROMRP3
MR8UUPSKRHULT=TIRKSIRUUHS?T>TKITTKRQUTOKNQMTLRU2,13
7OSPOSURO?RORU9DLDHSKRQU;TONCHTUGT=KNBNQNAUEJQOTPMTQUERP
KTQSIRQRQUMSU!RHCRPORUL:GDQMSLRU2,1UFOMJBJQJUR5TMSUS3
MSQU0SORLAU4"GOSU2,17OSPU>TPULRUTKKNBNQN@UKTC
$<#)8.;<$:5590&97:5:<9';0:<-96.*1"<*3;4;7:
;'24;6<9879.:6<+,1,7<498.<27;83;.2<98970: :6:<:(
;49<949897"</-98:3:-49<+,1,7<+:8<&9+;5<&;8<;;
.*68;<1:69<094+:8.:-5:7598496<7;16;75;6;6<7;-;5;826
1;!;63;3;.2<::6<#$$"<7*3:.1*6<*5;8;7<96
3,793395:6:<1;3;<-*8)65)5) )3)-<&;8/<494:
+J9TOS5SKU=TPKRIRUHROOSK>SLROOSPRQRQURLKRMTPNUGN=PTKHTLU?RERUERP
MSPMRQRQUFOHTMNBNQNQUTOKNQNU;R@SQU"@SQIFGAU4+JKOTLTUERPKTLNH
KSI=RKOSPAUSOSCKRPROSPUGT=NOT<TLKNP8U/HTUEJUKSI=RKU>SUSOSCKRPROSPRUMS
RLKRMTPNUGN=PTKHTLUR;RQHRCU?RERUTO?NOTHTQNQUMFBPJUFOHTMNBNQN
MDCDQDGFPJH4UCSLORQMSULFQJCKJ8U"@SQIFGAUHTMSQMSUERPUSLIRLORL
KSI=RKUSMROHSIRU9TORQMSUUTGUIDPSU>SPROMRBRU>SUSLIRLORLOSP
?RMSPROHSMRBRUKTLMRPMSULT=TKNOMNBNQTURORCLRQULTQJQUHTMMSIRQS
MSBRQSPSLAUT<ROSQUEJULTQJQOTURO?RORUMD@SOKHSUGT=NOHTINU?SPSLKRBRQR
I:GOSMR8U"@SQIFGAU4%CU.TQJQJAU%C?D>SQORBRU.TQJQJUROSURO?RORUSLIRL
?:PMDBDHD@UT<ROUFOTQUERPUCSGOSPU>TPITUEJQOTPNQUERPUTQU:Q<SUCJUKFP3
ETUGTITGTU?RPHSIRUR;RQULFHRIGFQMTQUKT>IRGSULTPTPOTPNQNQUERP
CSLROMSU?:QMSPROHSIRQRUTP@USMRGFPJH4UMSMR8U/.U-TPKRU/MTQTU+RO3
OSK>SLRORUTKFCU*DPLTQUMTULFQJQUETINQUTGTBNQTUMTUETLHTL
?SPSLKRBRQRUR5TMSUSMSPSLAUROLULT@TUFOMJBJQMTUETINQNQU:QSHORUERP
LNIHNQNQUITMS<SU9DLDHSKSAURO?RORUETLTQONLOTPTUG:QSORLUSOSCKRPROSPMS
EJOJQMJBJQJAUTQ<TLUMT9TUIFQPTLRUIDPS;KSURC>SPSQRQULRHUFOMJBJA
QSOSPUGT=KNBNULFQJOTPNQMTUMTUKF=OJHJQU:QSHORULSIRHRQRUPT9TKIN@US3
MSQUERO?ROSPSUJOTCNOMNBNQNUI:GOSMR8U*DPLTQAUMS>OSKRQUCS9RK
GTLNQOTPNQTU?SPSLORUHTMMRU>SUHTQS>RUMSIKSBRU>SPMRBRQRU>JP?JOTMN8
(</;12+;!25;85;<7*6)!3;7<9897/
$2-U+TQRITU+ROOSK>SLRORU"@?DPU"@SOUMSUE:GOSUERPULFQJUD@3
SPRQMSURLKRMTPNUGN=PTKHTU?RERUERPUQRGSKRQU9R;ULRHISMSUFOHTMNBNQN
ESORPKSPSLAUU4/HTUHJ9TOS5SKU?:PS>RQRUGT=HTHN@TUSQ?SOUFOT<TL
MD@SGMSUESOORULFQJOTPMTAU7EJULFQJUD@SPRQMSQURLKRMTPUGN=PTQHTINQ7
MRGSULFQJCHTHTHN@NULRHISUMSUESLOSHSIRQ4UMSMR8 %%
DPLDKKDBDQD@ULJPETGTUMSBHS@AUKN=LNU!RHCRPORUL:GDQMS
FOMJBJU?RER8UPHTQU>SU1JU%COSPRU6TLTQONBNUROSU,QSP&RU>S
)TERRU.TGQTLOTPU6TLTQONBNQNQUGSQRU;TONCHTINU>TPUEJ
LFQJGOTURO?ROR8U6SQUMSUET@NU2,17OSPRQU;S>PSGSU<RMMRUHTQ3
TMTU@TPTPU>SPMRBRQSURQTQTQOTPMTQNHAU>TKTQMTCNQUET@N
9TLONUMJGTPONONLOTPNQNUFOMJBJQTURQTQNGFPJHAUTHTULTMPFOJ
=PFKSIKF<JOTPUFOTQUET@NU?PJ=OTPUMTU>TP8U6JQOTPNQUMSPMR
D@DHUGSHSLUMSBROUETB<NGNUM:>HSLKRP8U2DLDHSKRHR@
EJ?DQSULTMTPUFOTQUERO?RU>SUERPRLRHOSUJG?JOTHTMTLR
TLITLONLOTPNU?:PSPSLU2,17OSPOSURO?RORUGSQRUERPU;TONCHT
GT=HTLKTMNP4UMSMR8U
(/#,0,6<&:5;190598:<%<;80:<
;5;';7<4:19<+:8<!91<1*7/
2DISGRQU0SORLAUU2T@RPTQ7MTLRUGSQROSHSUIS;RHOSPRQR
MSUMSBSPOSQMRPSPSLAUKF=OTHU UGSPMSUIS;RHUGT=NOMNBNQNA
EJUGSPOSPMSU/.U-TPKR7QRQUFGOTPNQNUTPKNPMNBNQNAU'TOF>TU>S
/BPN7GNULT@TQTHTHTLKTQUMFOTGNUMTUSOESKKSUD@DOMDLOSPRQR
ESORPKSPSLAU46DKDQU>ROTGSKOSPRU/.U-TPKRUTOT<TLUMRGSUERP
CSGUGFL8U6DGDLUETCTPNOTPMTQUHT9PJHUFOTQOTPU?SQSOORLOS
LD;D<DLUETCTPNOTPOTULSQMROSPRQRUKSISOORUSMSPOSPAUIS>RQMRPRL
FOJPOTP8U'TOF>TUIS;RHRQMSQUIFQPTU$2-7QRQUKT>PNUKTH
TQOTHNGOTUEJMJP4UR5TMSOSPRQRULJOOTQMN8U$2-U*SQSO
6TCLTQNU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQUMS5TOTP<TU?PJ=
KF=OTQKNOTPNQMTU6TCETLTQU,PMFBTQ7NUGTOTQ<NONLOT
IJ;OTMNBNQNU9TKNPOTKTQU0SORLAU41RGTISK;ROSPUIRGTISKRQUMRORQR
TBNPOTCKNPMNBNU@THTQUEJU>TKTQMTCTUFOJHIJ@UGTQINP8U6SQ
.NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ=UKF=OTQKNINQMTUMDCKDBDUIS>RGSGS
MDCHSGS<SBRHAUFQJQUTB@NQNULRPOSKKRBRU?RERUTB@NHN
LRPOSKHSGS<SBRHUTQ<TLUR5TMSOSPRQRURTMSUSKHSLOSUGSK3
RQ<SH4UMRGSULFQJCKJ8U.NON;MTPFBOJ7QJQAU6TCETLTQ
,PMFBTQ7NQU'TOF>T7MTUGT=KNBNULFQJCHTMTUKSLU>TTMRQRQ
DIKDULT=TONU=T@TPUGSPRUFOMJBJQJUI:GOSMRBRQRUTQNHITKTQ
0SORLAU6TCETLTQU,PMFBTQ7NQU'TOF>T7MTLRULFQJCHTINQN
MRQOSMRBRQRU>SUFPTMTU UGTKTLONUMS>OSKU9TIKTQSIRQMSQUMRC
>SUTBN@U9TIKTQSIRQSAUFKFGFOOTPMTQAUMJEOSUGFOOTPMTQAU?SHR
R9KRITIUFP?TQR@SUITQTGRUE:O?SIRQMSQUDQR>SPIRKSGSULTMTP
ERP;FLUGTKNPNHMTQUI:@USKKRBRQRULTGMSKKR8U
(/;-:8;6<;12<::649<+:-:3<
;4;1232-<;275;6;';7028/
2DISGRQU0SORLAU<JH9JPETCLTQNUTMTGOTPNQNQUEJUTG
R;RQMSUT;NLOTQT<TBNQNUMROSU?SKRPSPSLAU4*D@SOUFOTQUCJMJP
<JH9JPETCLTQNUMSQRQ<SUTLOTU1TGNQUS<S=U)TGGR=
,PMFBTQ7NQUTMNU?SORGFPAU1TGNQU/EMJOOT9U*DO7DQUTMNU?SORG3
FPAUETCLTUMTUERPURIRHUGFL8U+J9TOS5SKUKF=OJGFPAU;TP=NGFPA
E:ODGFPAULTPSL:LDQDUTONGFPAULD=DQDUTONGFPUERPUTMTG
;NLHNGFPAUHJ9TOS5SKRQU9TORU=DPHSTORUFPKTMT4UMRGS
LFQJCKJ8UU$2-U*PJ=U6TCLTQ>SLRORU/LR5U2TH@T;SER7QRQ
ETINQUKF=OTQKNINQMTU46R@RHUTQOTCKNBNHN@UKSLUQFLKTU>TPMNPA
FUMTUS<S=U)TGGR=U,PMFBTQ7NQU<JH9JPETCLTQN
FOHTHTINMNP4UMSMRBRQRU9TKNPOTKTQU0SORLAUERPU)SHSOU5NLPTIN
TQOTKTPTLAU$2-7RQUMJPJHJQJQU5NLPTOTPMTLRU?RER
FOMJBJQJUI:GOSMR8
(-,3<.,89':
0:@DHUIDPS<RGOSURO?RORU6TCETLTQU'TPMNH<NOTPNU6SCRP
/KTOTGU>SU6DOSQKU/PNQ;7NQU5TPLONU@THTQOTPMTUGT=KNLOTPN
T;NLOTHTOTPNQUET@NUHSMGTULJPJOJCOTPNQMTUERPERPRGOS
;SORCRPU?RERU?:IKSPROMRBRQRUMROSU?SKRPSQU0SORLAUC:GOSUMS>TH
SKKRU40SORCSQUERPUMJPJHUGFL8U1TGNQU6SCRPU/KTOTGAU;:@DH
IDPS<RQRQUEJQMTQUIFQPTLRUIT59TINGOTURO?RORUERPUGFOU9TPRKTIN
D@SPRQMSU;TONCKNLOTPNQNUR5TMSUSMRGFP8UU+TGNI7KTU1TGNQ
6TCETLTQ7NQUETCLTQONBNQMTUERPUKF=OTQKNUGT=NOMNAUEJPTMT
1TGNQU6TCETLTQNHN@AULFFPMRQTK:PAUKSP:POSUHD<TMSOSMSQA
;:@DHUIDPS<RQMSQUIFPJHOJU6TCETLTQU'TPMNH<NINUFOHTIN
9TISERGOSU1TGNQU6SCRPU/KTOTG7TUERPUKTORHTKU>SPHRCKRP8U(S3
>OSKRQURO?RORUERPRHOSPRAUGSKLRORAUSKLRORULRHU>TPITUFQOTPNQ
FPKTLOTCTUFOJCKJPT<TLOTPRUERPUGFOU9TPRKTINUESORPOSQS<SLA
EJPTMTUQSUGT=NOHTINU?SPSLRGFPAUEJQMTQUIFQPTUQSOSP
FOHTONAUFOHTHTONUHSISOSIRUD@SPRQSULT5TUGFPJOT<TLKNP8
1TGNQU6DOSQKU/PNQ;U6SG7SUIFPJOTQUIFPJU7ERPUGTITUKTITPNIN
D@SPRQMSU;TONCNOMNBNUI:GOSQRGFP7AU6DOSQKU6SG7USU9TLONUF3
OTPTLU7CJUTQMTUERPUGTITU;TONCHTINUGFL7UMRGFP8U,>SKAUCJUTQ3
MTUERPUGTITU;TONCHTINUGFLAUTHTU1TGNQU6SCRPU/KTOTG
6SG7RQULFFPMRQSUSKKRBRU;TONCHTOTPUERPUGTITGNU?SPSLKRPSERORP
HRU*SPSLKRPSERORPAUCJUTQMTUE:GOSUFPKTGTU;NLTQUMJPJH
>TPUHNU!JUTQMTUGFLAUTHTUEJQMTQUIFQPTLRUGFOU9TPRKTINA
EJQMTQUIFQPTUTOT<TBNHN@UHSIT5SUERPUGTITUKTITPNINQNAUKSL3
OR5RQRU?SPSLKRPRPUHRU*SPSLKRPSERORPAUI:GOSQSQOSPUEJMJP8
)DPLRGS7MSU=TPHTLOTPNQUKSKRLKSQU;SLROHRCUFOHTINA
;TKNCHTQNQUMJPHJCUFOHTINAUHSHOSLSKUTMNQTU;FLU9TGNPON
FOHJCKJP8U!S9RKOSPRQU?SOHSHSIRAUTQQSOSPRQUTBOTHTHTINA
:@SOORLOSURQITQOTPNQU:OHSHSIRUEDGDLUERPUKTOR9AUEDGDLUERP
T>TQKT&MNP84
(/:'949"<#:65<(<:1;8+;728<;8;.264;<
*5)<+:096598:<7;+)5<90397<3,37,6<49 :5/
0SORLAU;:@DHUIDPS<RQRU)DPLRGS7QRQUERPORBRAUEDKDQODBDA
LTPMSCORBRUR;RQUT>TQKT&TUM:QDCKDPHSGSUJBPTCNPLSQUKSP:P
:P?DKDQDQUHTTOSIS5UEJUIDPS;KSQUGTPTPOTQTPTLUHSISOSGR
T>TQKT&U9TORQSUM:QDCKDPHSGSU;TONCKNBNQNUEJQJQUMT
>TKTQMTCOTP<TU?:PDOMDBDQDUI:GOSMR8U41FQU?DQOSPMS
R<S7MSAU6RQ?:OU3U(RGTPETLNPUTPTINQMTUFOJ=UERKSQOSPRULTE3
JOUSKHSLUHDHLDQUMSBRO4UMRGSQU0SORLAU6RQ?:O7MSUKSP:P
:P?DKDU>SUFQJQUJ@TQKNINUIRGTIRU=TPKRQRQUU+TPK7KTU;FL
EDGDLUIROOSUGSMRBRQRAUFQJQU9T@NHIN@ONBNUR;SPRIRQMS
5TTORGSKOSPRQRUEJUE:O?SGSUGFBJQOTCKNPMNLOTPNQNAU6RQ?:O7MS
>TKTQMTCOTPNUPT9TKIN@U>SUPSQ<RMSUSMR<RUKJKJHUISP?ROSMRL3
OSPRQRULTGMSKKR8UUU.FPJ<JOTPNQAU&TQMTPHTQNQAUTILSPRQ
;:@DHUIDPS<RQRQU@TPTPU?:PHSHSIRUR;RQUEDGDLUERPU9TI3
ITIRGSKU>SUT@THRUITENPU?:IKSPMRBRQRUTQOTKTQU0SORLAU4(S3
>OSKRQU?D>SQORLU?D;OSPRQRQUITEPNQNAUMS>OSKRQU>SUMS>OSKRQ
?D>SQORLU?D;[email protected]:PU:P?DKD
KSP<DHSUSMSPISUSQUETCKTULSQMRIRU@TPTPUSMSP8U6R@UKSLPTP
LTQU>SUETPJKULFLJIJUMJGHTLURIKSHRGFPJ@UEJUE:O?SMS8
1R@URQITQOTPNQU;F<JLOTPNQNQULTQNUD@SPRQSURMSFFO&RLU9SIT=
GT=T<TLINQN@AUEJURQITQRUMSBROMRP8U1RGTIRU9SIT=U>SUIKPTKS&R
GT=TQOTPURQITQONLKTQUQTIR=OSPRQRUTOTHTHNCULRHISOSPMRP4
MSMR8U2DISGRQU0SORLAU;:@DHUIDPS<RQMSU6(-U>SU2(-7GS
EDGDLU?:PS>UMDCKDBDQDAUGT=N<NUFOTEROS<SLOSPISUEJQJ
KSEPRLU>SUKTLMRPUSMS<SLOSPRQRUESORPKSPSLAU4,>OTMN
LJ<TBNQMTQULF=TPNOTPTLUMTBTU?:KDPDOSQUTQQSOSPRQUGTPTON
GDPSBRQSUKJ@UERESPUSLSP<SIRQSAU7EJQOTPU=TPTULTPCNONBN
GT=NGFP7UMSHSLAU<TQT>TP<TUERPUMJG?JMTQUETCLTUQSUFOT3
ERORPULR8U6JUTQQSOSPRQUSOOSPRU:=DODP8U$JHTPKSIRUTQQSIRQS
IT9R=U;NLNGFPIJQUMTU=T@TPKSIRUTQQSIRQSUQRGSUIT9R=
;NLHNGFPIJQ8U6JUTQQSOSPUER@RHUTQQSHR@MRP4UMRGS
LFQJCKJ8
(/;-23<:7390<;.9<;02542 264;
7:3<:70:4;84;428/
$2-U*SQSOU6TCLTQNU.SHTOU.NON;MTPFBOJ7QJQU?PJ=
KF=OTQKNINQMTUT@NHU2RLHSK7RQUCRRPOSPRQMSQUET@NUHNIPTOTP
FLJMJBJQJU>SU;FLUS@TAU<S5TU;SLKRBRQRAU9T=RIUGTKKNBNQNU>S
MS>OSKUETILNINQTUHTPJ@ULTOMNBNQNUI:GOSMRBRQRUTQNHITKTQ
0SORLAU4/OOT9UTCLNQTUT@NHU2RLHSK7RQU9T=ISUTKNOMNBNA
IDP?DQOSULTPCNULTPCNGTU>SGTUDOLSGRUKSPLSKHSU@FPJQMT
LTOMNBNUM:QSHOSPMSULRHURLKRMTPMTMNPAUIFPJGFPJHULRH
RLKRMTPMTMNP8U$2-7QRQUKSLUETCNQTAUKSLU=TPKR
MRLKTK:PGTINQNQURLKRMTPNU>TP4UMSMR8UT@NHU2RLHSK7RQ
>TKTQMTCONLKTQU;NLTPNOMNBNQNU9TKNPOTKTQU0SORLAUT@NHU2RL3
HSK7SU>TKTQMTCONBNQAULSQMRIRQRQUMSUETLTQUFOMJBJ
M:QSHMSU/.U-TPKRURLKRMTPNUKTPT5NQMTQURTMSUSMROMRBRQR
I:GOSMR8U0SORLAU4!RHMRURQITQU9R;UFOHT@ITUKTPR9RUERORPAULR3
HRUIJ;OJGFPIJQJ@UT@NHU2RLHSK7OSURO?RORULSQMRU9DLDHS3
KRQR@AULSQMRURLKRMTPNQN@AULSQMRU=TPKRQR@UEJQOTPNUGT=TQ8
SKR<SMSAUQSPSGSU?SKRPROS<SLISAUT@NHU2RLHSK7RQ
HS@TPNQNUERPUGSPSU?SKRPHSLURIKSPISQR@AU?SKRPRQU$2-U*SQSO
+SPLS@R7QRQUET9;SIRQSAUSORQR@RULFOJQJ@JUKJKTQUHNU>TP4UR3
5TMSOSPRQRULJOOTQMN8UU0SORLAU.NON;MTPFBOJ7QJQAU(RGTQSK
%COSPRU6TCLTQNU+S9HSKU*:PHS@7RQU1FHTU5T<RTINGOTURO?ROR
T;NLOTHTOTPNQMTQUGFOTU;NLTPTLUHJ9TOS5SKU;NLTPHTGT
;TONCKNBNQNUESORPKKR8U%%
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Bülent Tezcan, Türkiye’de,
iktidarın eliyle toplumun ‘benden
olan ve olmayan’ diye ayrıştırıldığını ve bilinçli bir çatışma içerisine sürüklendiği söyledi
Bülent Tezcan ile beraberindeki CHP
genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan
ve Veli Ağbaba, CHP Yüksek Disiplin Kurulu Başkanı Atilla Emek, TBMM İdare
Amiri ve CHP Sivas Milletvekili Malik
Ecder Özdemir, CHP Tunceli Milletvekili
Kamer Genç, CHP Parti Meclisi Üyesi İbrahim Yener ve CHP Kadın Kolları MYK
Üyesi Fatma Köse'nin cumhurbaşkanlığı
seçimi, hazırlık ve bilgilendirme
çalışmaları kapsamında Malatya’da partililerle bir araya geldi. Malatya Battalgazi
Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen
toplantıda partililere hitap eden Tezcan,
Ankara’da başlayan ve Şırnak’ta sona erecek bölge toplantılarının 8’incisinin
Malatya’da yapıldığını hatırlattı. Tezcan,
cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun;
sendikalar, emek temsilcileri ve sivil
toplum kuruluşlarını ziyaret ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı adayının toplumun
tüm kesimlerine hitap edecek bir kişi
olması gerektiğini aktaran Tezcan,
“Görüşmelerde kimin cumhurbaşkanı
olacağı değil, nasıl bir cumhurbaşkanı
istendiği konusu görüşüldü. Gidilen tüm
örgütlü kuruluşların ortak bir
cumhurbaşkanı vurgusu var. Vatandaş ve
örgütlü kesimler sektirmeden ortak
noktaları sıralıyorlar. Kucaklayıcı, toplumu
ayrıştırmayan ve bölmeyen, vatandaşa tepeden bakmayan, horlamayan, bölmeyen,
nefret dilini kullanmayan, devleti dışarıda
iyi temsil edebilecek, halkın içerisinde ve
halkını kucaklayabilecek, halkın değer ve
özlemlerine saygılı, hukuka saygılı,
demokratik hak ve özgürlüklere saygılı,
devlet organları arasında çatışma istemeyen, dengeleri gözeten, yetki gasbı
peşinde olmayan, tanınan yetkileri
anayasal çerçeve içerisinde kullanacak
bir cumhurbaşkanı istiyorlar. Toplum
sükunet, huzur, barış istiyor. Bunu
sağlayacak bir cumhurbaşkanı bekliyor.
Herkesin cumhurbaşkanı olsun istiyor.
Bir siyasi partinin temsilcisi olmasın, 76
milyonun cumhurbaşkanı olabilecek nitelikte bir cumhurbaşkanı olsun istiyor."
diye konuştu. Günümüzde Türkiye’de,
iktidarın eliyle toplumun ‘benden olan ve
olmayan’ diye ayrıştırıldığını ve bilinçli bir
çatışma içerisine sürüklendiğini ileri
süren Tezcan, “Bütün bu Anadolu
coğrafyasında kardeşliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç
duyduğumuz bir dönemde, iktidar eliyle
ayrıştırılan bir toplum haline getirildik.
Başbakan, siyaset dilini nefret dili haline
getirdi. Başbakan, kendi halkına hakaret
etmeyi bir siyaset üslubu haline getirdi.
Yalan söylemeyi ve yalan üzerinden
iktidarı sürdürmeyi adet edindi.” ifadelerini kullandı. Tezcan, partisinin Malatya,
Adıyaman ve Tunceli'den gelen il ve ilçe
başkanları ile seçim işleri başkan
yardımcılarının katıldığı toplantı sonunda
partililerin sorularını cevaplandırdı.
Malatya İl Başkanı Enver Kiraz ise
cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık
çalışmaları kapsamında partinin bütün
birimlerinin detaylı bir çalışma
yürüttüğünü belirtti. (CİHAN)
SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESİ >>
8 GÜNCEL
717
Haziran
Şubat 2014
2013 Cumartesi
Perşembe
EĞİTİM NEREYE
KOŞUYOR?
Kapatılan Özel İdare'ye ait malların hazine yerine İzmir'e verilmesi için Vali Toprak’ı ziyaret eden 12
kişilik heyet eli boş döndü. Heyet, Vali Toprak'ın kararından vazgeçmeyeceğini açıkladığını dile getirdi
İ
Neşeli kursta
neşeli final
A
vrupa ve ABD’de 4-6
yaş arası çocukların
hangi spor dalına
eğilimli olduğunu bilimsel
olarak belirleyen, İzmir’de ilk
kez Gaziemir Belediyesi
tarafından verilmeye başlanan
‘hareket eğitimi kursu’nu
tamamlayan minikler başarı
belgelerini aldı.
Gaziemir Belediyesi Spor
Kulübü Derneği bünyesinde
açılan ve 4-6 yaş arası çocukların hangi spor dalına eğilimli olduklarını bilimsel olarak belirleyen
‘hareket eğitimi kursunu’ tamamlayan
minik kursiyerler başarı belgelerini
aldı. Çocukların kuvvet, sürat, çabukluk, dayanıklılık ve algılama gibi ‘motorsal becerileri’, çeşitli sportif
aktivitelerle test edildiği kursa katılan
minikler belgelerini eğitmenlerini
Adnan Yahşi’den aldı. Kurs boyunca
etkini kaliteli ve keyifli zaman geçiren
kursiyerler sertifika töreninde heyecanlı anlar yaşadı.
‘Sevmedikleri dala yönlendirmeyin’
Eğitmen Yahşi, sporun insan hay-
atının vazgeçilmez bir parçası
olduğuna değinip, “Ancak çocukları
sevmedikleri ya da yetenekleri olmadığı bir alana zorlamak, onların
spordan nefret etmelerine yol açıyor”
diyor. Dünyada spora başlama yaşının
çok erken olduğunu dile getiren Yahşi,
şöyle devam ediyor: “Bazı spor dallarında çocuklar henüz 2 yaşında
sporla tanışıyor. Önemli olan çocuğun
motorsal becerilerinin doğru olarak
belirlenmesi, hangi spor dalına
yeteneğinin olduğunun ortaya çıkarılması. Kursun bir başka özelliği, annebabaların, çocuklarla doğru ve etkin
iletişim kurmalarını sağlaması. Hemen
hepsi burada yaptıkları
hareket eğitimini evlerinde da
uygulamaya başladı.” Çocuklarıyla birlikte kursa katılan
anne-babalar ise, amatör
spora verdiği destekten ötürü
Gaziemir Belediye Başkanı
Halil İbrahim Şenol’a
teşekkür etti.
(HABER MERKEZİ)
Piriştina’dan çocuklara müjde
B
Haziran
Şubat 2014
2013 Cumartesi
Perşembe
9 GÜNCEL 717
PATRONLARA DA HAYIR DEDİ
[email protected]
uca Belediyesi’nden 5-12 yaş arasındaki çocukların yaz tatillerini iyi ve
eğlenceli geçirmelerini sağlayacak
harika bir proje geldi. İlçede eylül ayına kadar
belediyeye ait yarı olimpik yüzme
havuzu ve bazı bölgelere kurulacak portatif havuzlar ile tenis kortlarında 5 bin çocuk, ücretsiz
olarak yüzmeyi ve tenis oynamayı öğrenecek. Başkan Levent
Piriştina, “Amacımız çocuklarımıza temel spor eğitimlerini
verebilmek” dedi. Sahip olduğu
yarı olimpik yüzme havuzu ile
tenis kulüp bünyesindeki 6 kortta
haftada 500 çocuğa yüzme ve
tenis eğitimi verme kapasitesine
sahip olduğunu belirleyen Buca Belediyesi,
önemli bir sosyal projeye imza atıyor. 13
Haziran itibariyle yüzme havuzundaki temel
yüzme eğitimini tamamlayan 80 çocuğa sertifikalarını vermeye hazırlanan belediye, Eylül
ayında başlayacak yeni eğitim-öğretim yılına
kadar olan süreçteki takvimini belirledi.
Belediye, 15 Eylül’e kadar 5 bin çocuğa
yüzme ve tenis eğitimi vermeyi hedefledi.
Kışın da minik öğrenciler için ayrı bir program hazırlayacaklarını belirten Belediye
Başkanı Levent Piriştina, “Amacınız çocuklarımıza temel spor eğitimi verebilmek.
İlçemiz zaten spor alt yapısı açısından zengin
ve verimli bir yer. Bu proje ile yaz tatillerini
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
VALİ TOPRAK, İzmir'in malı için
Mustafa
ARSLAN
Eğitim – öğretim yılı bu yıl da sona ermek üzere.
Karneler dağıtılacak.
Teşekkürler takdirler verilecek.
Yetkililer demeçler verecekler.
O kadar.
Eğitim insanlığın geleceği.
Doğru metotlarla, doğru insanlarla yapılan eğiştim ve
öğretimden cihan çapında insanlar yetişmiştir.
Yanlış metot ve yanlış kişilerle verilen eğitim ise
ülkeleri ve milletleri batırmıştır.
Tarihte cihan çapında bilime yön vermiş ilim
adamlarımızın olduğu dönemlerde,
hiçbir varlık gösteremediğimiz devirlerde vardır.
1067 yılında Sultan Alparslan’ın emriyle vezir Nizamülmülk tarafından kurulan Nizamiye Medreseleri
eğitimde çığır açmış ve tarihimizde bilimde en büyük
atılımı gerçekleştirmişiz.
Osmanlı bile o dönemin ilim adamlarından Fahreddin-i Razi’nin sistemi üzerinden eğitimi yürütmüştür.
Tanzimattan sonra bilim adamı olsunlar diye gönderdiğimiz kimseler, değerlerimizi hazmetmeden gönderildikleri için, filim adamı olarak geri
dönmüşleridir. Onların kültürlerini getirmişler, kendi
değerlerinden utanmaya başlamışlar ve batıya hayranlıklarını belirterek kompleksli bir nesil olmuşlardır.
Hoca Tahsin bir şiirinde:
Aklın fikrin var ise
Hiç durma git Paris’e
Aleme gelmiş sayılmaz
Gelmeyenler Paris’e yazmıştır.
Sultan 2. Abdülhamid döneminde Şekip isimli bir
subay, görevinden istifa etmiş, Paris’e gitmiş ve orada
ayakkabı boyacılığı yaparak ölmüştür.
Eğitim politikalarımızla yaşatmak için yaşayanların
yetiştiği devirlerde, anarşist fabrikası gibi çalıştığı
dönemlerde vardır.
Rahmetli Ayvaz Gökdemir’den bir hatıra:
“Ben Anadolu Liseleri ve Eğitim Enstitüleri genel
müdürlüğü yaptığım zamanlarda bir Anadolu Lisesi
müdürünün odasındaydım.
Kasketini koltuğunun altına koymuş, çocuğunun
elinde tutmuş köylü bir adam içeriye girdi. Müdüre:
Müdür Bey! Müdür Bey!
Bu çocuğu “Anarşist oldu” diye okuldan atmışsınız.
Benim iki oğlum vardı. Birini yanımda çoban yaptım.
Bir yanlışını görmedim. Sözümden çıkmaz, ne dersem onu yapar. Bunu da “Bu çocuk çok zeki. Okuyup
büyük adam olsun” dediniz. Ben de size verdim.
Müdür Bey!
Ben bu çocuğu size verdiğim zaman anarşist değildi.
Siz anarşist yaptınız. Şimdi ise “Anarşist oldu” diye
okuldan atmışsınız.
Müdür Bey!
Bunu ben mi anarşist yaptım” dedi.
Fazla söze ne hacet. Bugün de okulların durumu
büyük ölçüde böyledir.
Sınıflara akıllı tahta koymakla, öğrencilere tablet
dağıtmakla mesele çözülemez.
Bu araçlar, makineli tüfek gibidir.
Onlarla vatanının da koruyabilirsin, adam da öldürebilirsin.
Artık sigara içmek olağan bir iş. Uyuşturucu kullanma yaşı alabildiğine düşmüş. Çocukların büyük
kısmı anne ve babalarını takmıyor. Sevgi, saygı yerini
egoistliğe, narsistliğe bırakmış. Dünya bilimine
katkımız % 1 bile değil. Sorgulama diyerek saygısız
bir gençlik yetiştiriyor.
Sorgulama ile saygı arasında ince bir çizgi vardır.
Bunu inşallah başka bir yazıda ele alırız.
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
evlerinde geçirmek zorunda kalan çocuklarımızı yüzme ve tenis sporuna yönlendirmek
istiyoruz. Çocuklarımızı çok seviyoruz ve onların mutlu olmasını istiyoruz” diye konuştu.
3-4 HAFTALIK KURSLAR
Yüzme havuzu ve tenis kortlarında
gerçekleşecek kurslar, 3-4 haftalık
periyotlarda yapılacak. Belediye
ayrıca gelir düzeyi düşük 4 ayrı
bölgede portatif havuzlar kurarak
eğitimleri buralarda verecek. Proje
için şimdilik 8 kişilik bir eğitimci kadrosu kuruldu. Ders saat sürelerine eğitmenlerin karar
vereceği belirtildi. Ayrıca 13 amatör spor
kulübü ile görüşeceklerini ve istedikleri anda
tenis ve yüzme branşı açabileceklerini kaydeden Başkan Piriştina, “Yüzme kurslarımız
başladı ve devam ediyor.
Tenis kurslarımız ise okulların kapanmasından bir hafta sonra başlayacak. Portatif havuzları da kısa sürede kuracağız.
Elimizden gelen hızda ve gayrette olacağız”
dedi. (HABER MERKEZİ)
zmir Valiliği ile Büyükşehir Belediyesi’ni karşı karşıya
getiren, kapatılan İl Özel İdaresi’nin mallarının paylaşımındaki tartışma giderek büyüyor. Vali Mustafa
Toprak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu
karşı karşıya getiren malların, İzmir’in iş dünyası, oda ve
dernekler de belediyeye devrini istedi. İş dünyası temsilcileri, oda ve dernek başkanları, 12 kişilik heyetle Vali
Toprak’ı ziyaret ederek bu taleplerini iletti. Toprak’ın ise
Maliye Hazinesi'ne devredilmesi kararını değiştirmediği
öğrenildi. Heyetin Vali Toprak’la görüşmesi yaklaşık bir saat
sürdü fakat bin 167 taşınmaz konusunda herhangi bir
gelişme olmadı. Toprak’ın imzası ile Hazine’ye devredilen
malların İzmir’de kalması gerektiğini belirten 12 sivil
toplum kuruluşu temsilcisi, taleplerini bir kez daha iletirken
önerilerini ve fikirlerini de masaya yatırdı. Görüşmeden
sonra bilgi veren İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir, “Biz
İzmir’in mallarının İzmir’de kalması gerektiğine dair
görüşümüzü, zaten basın yoluyla da defalarca aktarmıştık.
Normalde işleyen süreci konuştuk. Sonuçta teknik olarak
yapılabilecek bir şey olmadığı, hukuki sürecin işleyeceği
izlenimini aldık. Bu izlenimi alsak da tüm kurumlar adına
İzmir’le ilgili bu tasarrufu doğru bulmadığımızı aktardık.
Bize aktarıldığı kadarıyla komisyon kararını almış ve ilgili
yerlere aktarılmış. Bundan sonra yeniden toplanması ve
komisyonun yeniden karar alması gibi bir durum olduğunu
zannetmiyoruz. Bu konudaki görüşümüzü ilettik ve taleplerimizi söyledik. Tüm kurumlar olarak talebimiz, tasfiye olan
İl Özel İdaresi’nin mallarının İzmir’e ait olduğu ve İzmir’in
tasarrufunda olması gerektiği. Bundan sonraki sürecin ne
olacağını oturup bir kez daha birlikte değerlendireceğiz.”
dedi.
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü
Melih Yalçın da Özel İdare malları konusunda kararın verildiği ve tescillerin başlatıldığı izlenimi aldıklarını belirterek,
“Geri adım atılması gibi bir şeyden bahsedilmedi. Kararın
yeniden gözden geçirilmesi gibi bir şeyden söz edilmedi.
Söylenen tek şey, 'Komisyon kararını verdi, beğenmeyen
mahkemeye gider.' Biz bunu anladık. Arkadaşlarımızla
komisyon olarak bunu konuyu değerlendirdikten sonra ne
yapmamız gerektiğine karar vereceğiz. Vali Mustafa Toprak,
malların paylaşıldığını söyledi. Tek tek bütün taşınmazlar
için karar verilmiş, tesciller için işlemler başlatılmış. Bu
saatten sonra kararın gözden geçirilmesi gibi bir süreç
mümkün değil.” şeklinde konuştu.
Toplantıya İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar,
Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Ege
İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk,
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya
Mutlu, Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı
Mustafa Güçlü, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
adına Zedin Yumli, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı
Atilla Sertel, Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı Seda
Kaya ve Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük
de katıldı. (CİHAN)
Konak Meclisi’nden iki örnek karar
K
onak Belediyesi’nin Haziran ayı
ikinci olağan meclis toplantısından iki güzel karar birden çıktı. Meclis
üyelerinin oy birliğiyle Belediyeye ait
beş butik müzede uygulanan giriş
ücretleri kaldırılırken, Belediye
Başkanı Sema Pekdaş’ın kağıt israfını
sona erdirmek adına sunduğu öneri üzerine meclis gündem metinlerinin kağıt
yerine elektronik ortama taşınmasına
karar verildi. Konak Belediyesi, Haziran ayı meclis toplantılarının ikinci
oturumu Belediye Başkanı Sema
Pekdaş başkanlığında gerçekleştirildi.
Gündem maddelerinin görüşüldüğü
meclis toplantısında Plan ve Bütçe
Komisyonu’ndan gelen raporlar oylandı. Konak Belediyesi’ne ait beş
butik müzeye girişlerde alınan ücretlerin kaldırılmasına yönelik verilen
komisyon raporunu, meclis üyelerinin
oy birliğiyle kabul edildi. Böylelikle
Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak
Müzesi, İzmir Mask Müzesi, Neşe ve
Karikatür Müzesi, Radyo ve
Demokrasi Müzesi ile Kadın Müzesi’ne girişlerde alınan ücretler
kaldırılmış oldu. Pazartesi günü
dışında haftanın altı günü açık olan
müzelerde girişlerde tam bilet için 4
TL, öğrenci için ise 2 TL ücret alınıyordu.
KAĞIT İSRAFINA SON
Konak Belediye Meclisi’nin aldığı
bir diğer önemli karar da meclis
toplantılarında kağıt israfını önlemek
adına oldu. Konak Belediye Başkanı
Sema Pekdaş’ın önerisiyle her meclis
toplantısında meclis üyelerini bilgilendirmek amacıyla hazırlanan ve
meclis toplantılarında bastırılarak
dağıtılan meclis gündem metinlerinin
elektronik ortama taşınmasına karar
verildi. Başkan Sema Pekdaş, toplan-
tılarda kullanılan kağıtların hem israf
yarattığı hem de çevreye zarar verildiği
gerekçesiyle bundan sonra gündem
maddelerinin meclis üyelerine e-posta
yoluyla iletilmesini önerdi. “Bir çevre
yoksa yaşamak da mümkün değil”
diyen Pekdaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Meclis toplantılarında kullandığımız,
üzerinde gündem maddelerinin yazılı
olduğu kağıtlar okunduktan sonra
atılıyor. Bu hem kağıt israfı hem de
çevreye zarar vermek demek. Bundan
sonra meclis gündemini mail yoluyla
iletme yoluna giderek hem daha hızlı
ve sağlıklı bir karar alma süreci yaşayacağız hem de çevreyi koruyacağız.”
(HABER MERKEZİ)
Karşıyaka Belediyesi 22 personeli iade etti, Vali veto etti
İ
zmir İl Özel İdaresi’nin kapatılmasından sonra
Karşıyaka Belediyesi’ne gönderilen 27 personelin beşine görev veren Belediye Başkanı
Hüseyin Mutlu Akpınar, gerisini iade etti. Karar
valilikten döndü. Vali Mustafa Toprak, Akpınar’ın
kararını veto etti. Başkan Akpınar ise, “İş barışını
engelleyecek arkadaşlarla çalışmayacağım.” dedi.
Sağlık Eğitim Yerel Yönetim Politika Muhabirleri
ve Danışmanlar Derneği (SEYEPDER) ziyaretinde
konuşan Başkan Akpınar, gündemdeki konuları
değerlendirdi. Özel İdare’nin kapatılmasından
sonra Karşıyaka’ya gönderilen personelin büyük
bölümünü iade ettiğini fakat kararın Vali Toprak
tarafından geri gönderildiğini söyledi. Akpınar,
“Özel idareler kapatıldıktan sonra çalışanlarını
belediyelere dağıttılar. Burada ayrıca Özel İdare'ye
ait gerek bina gerekse arsa noktasında mallar vardı.
Biz de ilçe belediyesi olarak bu işin içinde olmak
isterdik. Personel dağıtımında da ihtiyacıma göre
personel almalıydım. En azından öyle bir hakka
sahip olmalıydım. Valilikten gönderilen arkadaşlar
bize geldi. Biz başarı odaklı çalışıyoruz. Ben bir devlet dairesi algısını yıkıp kentte sivil toplum örgütü
algısını oluşturmak için çalışırken personelim de
buna inanmış olmalı. Özel İdare'den gelen
arkadaşların birçoğuyla ne yazık ki belediye
içerisinde o çalışma ortamını yakalayamayacağımızı gördüm. Bu çalışma ortamını yakalayabileceğimiz arkadaşları da aldık. Toplam beş
arkadaşımızı da göreve başlattık. Yasal durum
neyse onu yerine getireceğiz ama bu konuda gelen
arkadaşları bir göreve başlatmayacağız, onları
havuzda bekleteceğiz. Maaşlarını da biz vereceğiz.
Faydalanabileceğim arkadaşlardan tabii ki fay-
dalanacağım ama iş barışını engelleyecek personelle de çalışmayacağım.” şeklinde konuştu.
SEYEPDER yönetiminin ziyaretinden mutlu
olduğunu da belirten Başkan Akpınar, basının önemine değindi: “Basın olarak her türlü şartta ve ortamda çalışmak ve halkı doğru bilgilendirmek
amacıyla doğru haber anlayışıyla çalışıyorsunuz.
Türkiye'de son yıllarda gazetecilik mesleğinin tam
anlamıyla yapılamadığı süreçlerde yaşıyoruz.
Medya baskı altında çalışıyor. Gazetecilik
mesleğinin, daha özgürce ve daha güvenli şartlarda
yapılması gerektiğine inanıyorum. Biz Karşıyaka
Belediyesi olarak, alınteri dökenin her zaman
yanındayız. Yaşamım boyunca gazetecilik
mesleğini sevdim. Gazeteci olmak istemiştim ama
olamadım. Medya topluma yön vermeli, rehber olmalıdır.” (HABER MERKEZİ)
15 liraya tatil keyfi başlıyor
Yassıcaada sezonu açıyor
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi, her yıl tatilcilerin akınına uğrayan Yassıcaada sezonunu
14 Haziran 2014 Cumartesi günü açıyor. 13
yılda yaklaşık 375 bin kişinin günübirlik tatil
için seçtiği Urla açıklarındaki ada tesislerinde
bu yıl da ekonomik, güvenli ve kaliteli hizmet
tatilcileri bekliyor. Pazartesi günleri engelliler,
huzurevi sakinleri, Önder Aileler Projesi’ne
kayıtlı aileler ile gaziler ve ailelerinin ücretsiz
olarak yararlandığı adaya son sefer 8 Eylül’de.
BİLETLER ÜÇ KENTKART
SATIŞ NOKTASINDA
Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden
Grand Plaza Turizm A.Ş. tarafından işletilen
Yassıcaada’ya İZDENİZ A.Ş.’nin vapur seferleriyle ulaşılıyor. Vapurlar, Pazartesi günleri
hariç saat 08.30’da Karşıyaka iskelesinden,
saat 09.00’da Üçkuyular iskelesi’nden hareket
edecek. Hafta sonları, yoğunluğa bağlı olarak
aynı saatlerde ikinci vapur kalkabilecek. Tatilcilerin yoğun ilgi gösterdiği ada seferlerinin
biletleri, Karşıyaka, Üçkuyular ve Konak
İzmir’de günübirlik tatilin en renkli ve en ekonomik merkezlerinden biri olan Büyükşehir
Belediyesi Yassıcaada Tesisleri, 14 Haziran’dan itibaren konuklarını ağırlamaya başlayacak
iskelelerindeki Kentkart satış noktalarından
mesai saatleri içinde alınabilecek.
Yassıcaada’ya gidiş-dönüş ücreti bu yıl 15
TL olarak belirlendi. 7 yaş altı çocuklar ise
ebeveynleri ile birlikte olmak kaydıyla ve
düzenlenecek ‘serbest seyahat belgesi’yle
adadan ücretsiz yararlanacak. Adadan dönüş
saati 17.45.
150 yıl önceki gibi
yine sağlığın merkezi
KEYİFLİ BİR GÜN GARANTİSİ
Yassıcaada’nın 400 metrelik kumsal ve
masmavi denizle buluşmak, küçük bir tatil
kaçamağı yapmak isteyen ada misafirleri, yiyeceklerini kendileri getirebilecekleri gibi,
Büyükşehir Belediyesi Grand Plaza A.Ş.
tarafından işletilen kafeteryadan da sağlıklı
ürünler alabilirler. Misafirlerin keyifli bir gün
geçirmesi için tüm imkanlarını seferber eden
Büyükşehir Belediyesi, tatilcilerin sağlık ve
güvenliği için güvenlik görevlilerinin yanı sıra
bir doktor ve bir hemşireden oluşan sağlık
ekibi ile cankurtaran hazır bulunduracak.
(HABER MERKEZİ
AKPINAR: "SORUNLARI TEK TEK ÇÖZECEĞİZ"
İnönü Mahallesi'ndeki Halk Buluşması'na
katılan Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin
Mutlu Akpınar, mahalle halkı ile bir araya geldi.
İnönü'deki en büyük sorunun kentsel dönüşüm
olduğunu belirten Akpınar "Yerinde dönüşüm
yapacağız ve kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
Mahallenin sorunlarını da tek tek çözeceğiz"
dedi. Katılımcı demokrasi anlayışı ile halkı da
yönetim sürecine katmak isteyen ve
Karşıyaka'nın her mahallesini gezerek sorunları
ilk ağızdan dinleyen Karşıyaka Belediye
Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, "Halk Buluş-
maları" etkinliklerinin ikincisini İnönü Mahallesi'nde gerçekleştirdi. Yaklaşık bin kişinin
katıldığı toplantıda belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri ve meclis üyeleri de yer
aldı. Mahallenin sorunlarını serbest kürsüde dile
getiren vatandaşlar, belediyeden isteklerini de
sıraladı. Eksikleri tek tek dinleyerek not alan
Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar da çözüm için
ilgili bürokratları görevlendirdi. Akpınar, önem
sırasına göre tüm sorunları çözeceklerini de
söyledi. Bölgenin en önemli sorununun kentsel
dönüşüm olduğuna dikkat çeken Başkan
Hüseyin Mutlu Akpınar "İnönü Mahallesi bir
kentsel dönüşüm bölgesi. Buradaki vatandaşlarımızın daha sağlıklı koşullarda yaşamaları
için dönüşüm uygulanacak. Kimse mağdur olmayacak, kimse evinden- mahallesinden ayrılmayacak. Mahalledeki sorunlarınızı tek tek ve
önem sırasına göre çözeceğiz. Bizimle ilgiliyse
sorun yok ama diğer kurumları ilgilendiriyorsa
onlarla da irtibat kurup, takipçisi olacağız. Bu
kentin sahibi sizsiniz. Biz, sizler olduğunuz için
varız ve size layık olmak için çalışacağız" dedi.
(HABER MERKEZİ)
İzmir Sağlık Müdürü Türkyılmaz:
"Geçen yıl yurt içinden 1500 sağlık
çalışanına burada eğitim verildi. Arnavutluk, Macaristan, Nijer'den gelen
doktorlara eğitim verdik. Şu anda
Kosova ekibine eğitim veriyoruz"
dedi.
Osmanlı döneminde inşa edilen
tahaffuzhane ile yabancı gemilerde
yaşanan salgın hastalıklara ilk müdahale edilen Urla ilçesindeki Karantina
Adası, yeniden sağlık merkezi haline
geldi. Sağlık Bakanlığı'nın en büyük
eğitim merkezi olarak hizmet veren
adada, yerli ve yabancı sağlık çalışanlarına eğitim veriliyor. İzmir Sağlık
Müdürü Bediha Türkyılmaz, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, Karantina Adası'nın, Sağlık Bakanlığı'nın en
büyük eğitim merkezi olarak hizmet
verdiğini anlattı. Acil sağlık hizmetleri,
afet gibi alanlarda Türkiye genelinde
sağlık personeline hem Sağlık Bakanlığı görevlileri hem de İzmir Sağlık
Müdürlüğü personelinin eğitim
verdiğini dile getiren Türkyılmaz,
adada afetlere müdahale, göçük altından yaralı çıkarma, yangında hasta
kurtarma gibi senaryoların da oluşturularak personele en iyi eğitimin verildiğini dile getirdi. Türkyılmaz,
"Uzman hekim, hemşire, paramedik,
ATT, kardiyolog ve çeşitli sağlık
çalışanlarına eğitimler veriyoruz. Kimi
eğitim 3 gün kimi 15 gün sürüyor.
Geçen yıl ülke içinden 1500 sağlık
çalışanına burada eğitim verildi" dedi.
- Yabancılar da yoğun
ilgi gösteriyor
Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler
Genel Müdürlüğü ve Acil Sağlık
Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün koordinasyonunda Balkan ülkelerindeki
acil sağlık hekimlerine eğitim vermek
üzere "Balkan Acil Sağlık Eğitim Projesi"ni hayata geçirdiklerini, bu kapsamda Yunanistan, Bulgaristan,
Makedonya, Arnavutluk, Bosna
Hersek'in de aralarında olduğu 9 ülkeden sağlık personeline eğitim vermek
üzere davetiye gönderdiklerini kaydeden Türkyılmaz, şöyle konuştu:
"Geçmiş dönemlerin sağlık merkezi
olan Karantina Adası, geleceğin de çok
önemli bir eğitim, sağlık merkezi olma
yolunda ilerliyor. Hem yurt içinden
hem de yurt dışından buradaki eğitime
ciddi talep var. Yabancı ülkelerden
gelen hekimlere eğitimler veriyoruz.
Şu ana kadar Arnavutluk, Macaristan,
Nijer'den gelen doktorlara eğitim
verdik. Şu anda 15 kişiden oluşan
Kosova ekibine de eğitim veriyoruz.
Ürdün'den talep var. 15-20 kişilik doktor gruplarına iki hafta boyunca acil
müdahale eğitimi verdik. Bu eğitim
kapsamında verdiğimiz bilgileri hiç
duymayanlar da vardı. Eğitim sonunda
hepsi Türkiye'ye müteşekkirdi.
Bununla gurur duyuyoruz. Bir ekibimizi eğitim vermek üzere Kıbrıs'a
gönderdik. Zamanında Avrupa
ülkelerinden eğitim alan, onlara gidip
bir şeyler soran Türkiye, bakanlığımızın yaptığı çalışmalar sonucunda
şu anda acil sağlık alanında yönlendirici olma konumunda. Bu da
gurur verici bir şey." (AA)
SAYFA 10
SONDAKiKA GAZETESİ >>
10 GÜNCEL HABERLER
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
797
Haziran
2014 Perşembe
Cumartesi
Şubat 2013
Büyükşehir, malların listesini
bilgi edinme yasasıyla istedi!
Bayındır ilçesinde yerli üreticiden
çiçek alım sözleşmesi imza töreninde
konuşan İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Özel İdare
Malları’nın listesinin kendilerine verilmediğini belirterek, “İzmir Büyükşehir
Belediyesi, İzmir Valiliği’ne Bilgi Edinme
Yasası'ndaki vatandaşın kullanacağı
hakkı kullanarak, İl Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere
yazı yazdı. Bir haftadan fazla oldu,
yanıt yok.” dedi
B
ayındır’da yerli üreticiden çiçek alım sözleşmesi
imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İl Özel İdare Malları’nın listesinin kendilerine verilmediğini söyleyerek, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği’ne bilgi edinme
yasasındaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak, İl
Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere
yazı yazdı. 1 haftadan fazla oldu, yanıt yok” dedi. Yerli
üreticinin desteklenmesi amacıyla kooperatiflerle anlaşma
yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile 2014 yılı için
ön alım şartları protokolü imzaladı. Bu kapsamda kooperatiften 4 milyon 981 bin TL bedelle 4 milyon 5 bin adet
çiçek, ağaç, çalı alımı yapacak. Bayındır’da gerçekleşen
imza töreninde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yerelin malını korumak için mücadele ettiklerini söyleyerek, “İzmirli beni sadece belediye hizmetlerini yapsın diye 3. kez belediye başkanı seçmedi. Bu
ülkenin malını, canını, namusunu, şerefini, haysiyetini,
yaşam biçimini, örf- adet –töresini, geleneklerini korusun
diye seçti. Benim de böyle bir görevim var. Şu anda İzmir
Valisi’ne karşı bu görevimi gerçekleştiriyorum” dedi.
Başkan Kocaoğlu, konuşmasında “Biz kamunun kullanacağı okulu, hastaneyi postaneyi, camiyi, kaymakam
lojmanını istemedik. Hepsini istemişiz gibi gösteriyorlar.
Kime lazımsa o kullanacak. Biz köy ve beldelerde sadece
korumak, ağaçlandırmak ve kooperatifler kanalıyla yerelin kalkınmasını gerçekleştirmek üzere 30 bin metrekareden büyük olan alanların Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesinde fayda gördüğümüzü söyledik” diye konuştu.
“Bilgi edinme yasasına başvurduk”
Başkan Aziz Kocaoğlu, dağıtılacak olan Özel İdare
mallarının listesini Valilik’ten almak için “bilgi edinme
yasası”na başvurmak zorunda kaldıklarını söyleyerek
şöyle konuştu: “Malların dağıtımı konusunda toplantıya
çağrıldık. Toplantıyı terk ettiğim konusunda İzmir’de bir
propaganda yapılıyor. Evet terk ettim. Bir vali yardımcısı
var, 8 – 9 tane il müdürü var, dışarıdan tek üye İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı. ‘Köylerin ve beldelerin malları dağıtılırken şu listeleri bize verin, biz çalışma yapalım. Kurumlara verilecekler verilsin. Mutabık kalmadığımız konuları burada tartışalım’ dedik. Konu İl Özel İdare
mallarına geldiğinde bürokratlarla toplantıya katıldık,
‘Aliağa’dan konuşmaya başlayalım’ dediler. ‘Böyle olmaz. Bu listeyi bize verin üzerinde çalışalım, zaten çoğu
küçük mallar ilgili kurumlarca kullanılıyor. Bunları onlara
verelim, geride kalan mallarla ilgili mutabık kalmadığımız konularda şerh düşelim, biz de mahkemeye verelim’
dedik. Sayın Vali Yardımcısı ‘Devam edeceğim’ dedi.
Böyle komik durumda bu şekilde olmaz. ‘Siz tutanağı tutun, neyi dağıtıyorsanız dağıtın, bize teslim edin. Biz de
yargıya gideceğiz’ diyerek toplantıyı terk ettik. Sonra Vali
Bey, saat 15.00’te basın toplantısında malların dağıtıldığını söyledi. Ben de saat 16.00’da malları dağıtan toplantı
tutanağının tarafımıza gönderilmesi için yazı yazdım. 1
haftadan fazla oldu, cevap yok. Bugün, İzmir Büyükşehir
Belediyesi, Belediye Başkanı, İzmir Valiliği’ne bilgi edinme yasasındaki vatandaşın kullanacağı hakkı kullanarak,
İl Genel Meclisi mallarının dağıtım bilgisini istemek üzere yazı yazdı”.
“Vali vardır yapar, vali vardır satar”
“Yerelin malı, İzmir’in malı İzmirli’de kalacak” diye
konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bizim emek hakkımız, sermaye hakkımız, İzmirlinin yatırım yapma aşkı var. İzmir büyüsün diye atalarımızın bağışladığı alanlar, İl Özel İdaresi’ne yerel sermaye
birikimiyle sağlanan servet İzmirlide kalacak. Vali vardır
yapar, vali vardır büyütür, vali vardır geliştirir. Vali vardır
bir telefonla satar. Vali vardır, basın karşısında ‘Trabzon
İzmir olsaydı, İzmir’in adı Trabzon olurdu’ diye ciddiyetten uzaklaşır. Vali ‘ideolojik davranıyorlar‘ diyor. Siz buraya geleli 1 sene olmadı. Ben 46 senedir bu İzmir çukurundayım. 10 senedir de başkanım. Kime ideolojik davranmışım? 2009’da sadece Bayındır’da AKP yerel yönetimi aldı. Soruyorum sizlere. Hizmetlerde en ufak bir eksilme oldu mu, burası AKP’nin diye hizmet etmediğim oldu
mu?” dedi.
Kara propaganda yapıldığı söyleyerek, herkesi uyanık
olmaya çağıran Başkan Aziz Kocaoğlu, “Herkes, kendi
yaptığı yanlışı, kendi yaptığı hatayı; kendini savunan memleketini savunan adamı, memleketinin malını savunan adam sanki o hatayı yapıyormuş gibi bilgi kirliliği yaparak İzmir’i yönetmeye çalışıyorlar. Buna İzmirli müsaade etmez. Meslek odaları, basın, sivil toplum kuruluşları,
tüm İzmir, İl Ödel İdaresi’nin mallarının ilçe belediyelerde ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde kalması üzerine
fikir beyan etti, dayanışma içine girdi. Bir tek kişi hariç,
İzmir Valisi. Bütün bu mücadeleye katılanlar, hangi siyasi
partiden olursa olsun, destek veren herkes bu işin siyasi
olmadığını, bu işin kentin malına sahip çıkmak olduğunu
anladı, algıladı. ‘İdeolojik’ demek, bölmek ve karşıtlık çıkarmaktır. ‘İzmirlinin malı İzmir’de kalsın’ diyenlere karşı tırnak tutacak zemin yaratmak, karşı güç bulmak, işi sulandırmak, siyasi boyuta çekerek kendine göre gerekçe
üretmek oyununa İzmirli gelmemeli” dedi.
“Büyükşehir Belediyesi işletmekten aciz mi?”
“Nereye geldiğimiz, ne yaptığımız” belli diye konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “İzmir
Büyükşehir Belediyesi bu malları ne yapacak? 10 senedir
kamu mallarını ne yaptıysa, bir kuruşunu satmadan kentin
gelişmesine proje yaparak katkıda bulunduysa, diğer mallara da, İl Özel İdaresi’nden gelecek mallara da onu yapacak. Maliye Hazinesi ya da herhangi bir bakanlık kuruluşu, Karayolları arazisine, Tekel arazisine ne yapmak istiyorsa diğer mallara da Merkezi Hükümet onu yapacak.
Yani ya satacak bütçe açığını kapatacak ya yap -işlet –
devret ile birisine verecek, yani bir yandaşa teslim edecek” dedi.
Sümerbank arazisinin yıllar önce fabrika yapılsın diye
İzmirliler tarafından bağışlandığını, Balçova Termal’in
aynı şekilde yapıldığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “İl
Özel İdaresi’nin işlettiği şirketi İzmir Büyükşehir Belediyesi işletmekten aciz mi? Bu yatırımların hepsi, İl Özel
İdaresi’nin kaynaklarıyla yapılıyor. İl Özel İdaresi’nin
kaynaklarıyla Büyükşehir Belediyesi’nin kaynakları arasında fark yoktur. İkisi de yerel servettir, yerel sermayedir.
Zamanında Balçova Termal’i genişleten Vali Hüseyin
Öğütcen ne yapmış? Parayı har vurup harman savuracağına 1 milyar liralık Balçova tesislerini kente kazandırmış.
Sen bunu alıp götürüp değerlendireceksin. Sanki biz değerlendiremiyoruz” diye konuştu.
“Pazara kadar değil, mezara kadar”
Önümüzdeki günlerde, tarım çalıştayı düzenlemeyi
planladıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, sözleşmeli
üretim modeli sayesinde güven ortamı yarattıklarını, üreticiler ile yerel yönetimin birbirine güvenmeyi öğrendiğini
söyleyerek, “Hiç kimse bu konuyu, bu modeli tersine çeviremez, engelleyemez. En önemli şeyi yaptık, birbirimize güveniyor, inanıyoruz. Birlikte yol çıkarak, pazara kadar değil mezara kadar yürüyebileceğimizi biliyoruz. Bunu birlikte başardık. Birbirimizi tanıdık, nasıl yoğurt yediğimizi öğrendik. Şimdi iş Ege’ye, Türkiye’ye ve dünyaya
açılmak. Bunun için kooperatif başkanlarımız, ilçe belediye başkanlarımız, meslek odaları, üniversiteler ve ziraat
odalarıyla birlikte bir çalıştay yapacağız. Tarımın kalkınması için gerekli olan yol haritasını, stratejik planı belirleyeceğiz” dedi.
“Aziz Baba’ya teşekkürler”
Bayındır Çiçek Üreticileri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Ersoy Sümerkan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na desteklerinden dolayı teşekkür ederek “Bize sahip çıktığı için Aziz Başkanımıza
Aziz Baba diyoruz. Bu vesileyle, Sayın Aziz Babamızın
babalar gününü kutluyor, uzun ömürler diliyoruz” dedi.
Bayındır Belediye Başkanı Ufuk Sesli de, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek, belediyenin teşvikinin
tüm belediye ve kamu kurumlarına örnek olmasını diledi.
(HABER MERKEZİ)
Yeni kalbini bin gün bekledi
K
alp hastası Taif Erol, 12 kilo ağırlığındaki destek cihazını 33 aydan uzun
süre taşıyarak tıp literatürüne girdikten
sonra nakille yeni kalbine ve yaşamına kavuştu.
Doğup büyüdüğü Trabzon'un Sürmene
ilçesindeki hayatını eşi ve 3 çocuğu ile İstanbul'a taşıyan Erol, gemi dekorasyonculuğu yaptığı 2000'li yılların başında kalbinden rahatsızlandı.
Doktorların kalp kası bozukluğu anlamına gelen kardiyomiyopati tanısı koyduğu Erol'un durumu ağırlaşınca 2011 yılının Temmuz ayında Ege Üniversitesi (EÜ)
Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ameliyata
alındı.
Ameliyat sonrası yaklaşık 12 kilo ağırlığındaki kalp destek cihazı ile yaşamaya
başlayan Taif Erol, düzenli olarak kalp
ritm sesi çıkaran ve yüksek sesle uyarı veren bavul görünümündeki destek ciha-
sı Taif Erol,
Karadenizli kalp hasta
stek cihade
ki
da
ğın
12 kilo ağırlı
e taşıyarak
sür
un
uz
n
da
ay
33
ı
zın
ten sonra
tıp literatürüne girdik
kavuştu
ına
am
yaş
ni
ye
le
nakil
zını 33 aydan uzun süre taşıyarak tıp literatüründe yer aldı.
Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde çalıştığı inşaattan düşerek beyin ölümü gerçekleşen Ramazan Birol'un ailesi tarafından bağışlanan kalbini yine EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen nakille
5 ay önce alan Erol, Atatürk Mahallesi'nde
küçük bahçeli evine 1000 gün sonra yeni
kalbiyle ve makinesiz döndü.
- "Bomba sananlar oluyordu"
Kalp nakli beklediği süre içinde hiç
umutsuzluğa düşmediğini ancak aynı durumdaki birçok hastanın vefatıyla üzüldüğünü AA muhabirine anlatan Taif Erol,
kalp destek cihazına kavuşma ve uyum
sürecinin oldukça zor olduğunu söyledi.
Cihazı pazar arabası gibi gezdirdiğini ifade eden Erol, şöyle konuştu:
"O cihazı en uzun süre
kullanan bendim. Belki
şimdi beni geçenler olmuştur, inşallah onlara da
nakil çıkar. Bu cihazı takmadan önce doktorlarımız
sabırlı olmamızı söylemişti ve önemli olan fırtınaya rağmen gemiyi limana yanaştırabilmekti.
Biz her şeyi kabullendik.
Cihaz büyük olduğu için
ilaçlama aleti ya da bomba sananlar da oluyordu,
enteresan sıkıntılar yaşadım. Kalabalık yerlere
giremiyordum, birisi cihazın hortumuna
takılsa 20 dakika içinde hastanede olmam
gerekiyordu. Tam 33 ay 17 gün sonra hastaneden nakil için aradılar. O haberi aldığımda duygularımı anlatamam, onun sevincini yaşamak çok farklı bir şey. 3 sene
beklemişsin, çok duygulandım, ağladım."
Çanakkale'de yakınları tarafından kalbi
bağışlanan aileyle görüştüğünü söyleyen
Erol, "Kızı bana 'sen benim babamsın' dedi. O da benim kızım. Onun babasının kalbi bende. Bu duygu tarif edilemez, maddiyatla da ölçülemez" dedi.
Başkasının kalbini taşımanın büyük bir
sorumluluk olduğunu kaydeden Erol, artık
kendisine çok iyi baktığını söyledi.
En büyük hayalinin yeniden yaylalara
çıkmak olduğunu da anlatan Taif Erol,
"Allah ne nasip eder bilmiyorum, bu kadarı bile benim için mucize. O gün de bugün
de hep mücadeleci oldum. Yatarsan yatakta kalırsın" dedi.
Eşi Emine Erol'un kendisine en büyük
desteği verdiğini de dile getiren Taif Erol,
"Çok güçlü bir kadındır, 'Ölürsen seni ben
öldürürüm' derdi, çocuklarım için yaşamam gerektiğini söylerdi" diye konuştu.
Emine Erol da eşinin yaşaması için
elinden geleni yaptığını ve ölümü hiç düşünmediğini anlattı.
Destek cihazıyla yaşamanın zaman zaman zor olduğunu anlatan Emine Erol,
"Bazen unutuyorduk, bazen fazla düşünüyorduk ama ben hep hayırlısı için dua ettim ve hamd etmeyi öğrendim" diye konuştu. (AA)
NESLİ TEHLİKEDE OLAN ve baraj altında
kalacak bitki türleri korumaya alınacak
O
rman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce hazırlanan "Baraj Göl Aynası
Altında Kalacak Bitki Türlerinin Tespiti Projesi" kapsamında Yatağan ilçesinde yapımına
başlanan Girme Barajı'nda nesli tehlike altında
bulunan endemik bitki türleri ile ekonomik değeri yüksek türler uygun habitatlara taşınacak.
Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nda nesli tehlike altında olan endemik bitki
türleri ile ekonomik değeri yüksek türlerinin
tespit edilerek su tutma öncesinde uygun habitatlara taşınması planlanıyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan "Baraj
Göl Aynası Altında Kalacak Bitki Türlerinin
Tespiti Projesi" kapsamında Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nda uzman ekip
tarafından endemik türlerin tespiti için çalış-
malara başlandı. Doğa Koruma Milli Parklar
Şube Müdürü Kamil Uslu, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, ülke genelinde risk altında
veya ekonomik değeri bulunan bitki türlerinin
baraj gövdesinin su tutması akabinde yok olabileceğini söyledi. Uslu, Doğa Koruma ve
Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Orman Genel
Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele
Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü arasında yapılan ortak protokol
çerçevesinde türlerin tespit edilerek su tutma
öncesinde uygun habitatlara taşınması ve kurtarılması amacıyla proje hazırlandığını kaydetti. Bu yıl içerisinde Yatağan'da yapımına başlanan Girme Barajı'nın proje kapsamına alındığını bildiren Uslu, nesli tehlike altındaki endemik bitki türleri ile ekonomik değeri yüksek
türlerin uygun habitatlara taşınmasının planlandığını anlattı. (AA)
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
717
Haziran
Şubat 2014
2013 Cumartesi
Perşembe
'Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun'
Mehmet
BARLAS
SABAH GAZETESİ
Türkiye'nin Batısıyla Doğusunu karıştırmak ve halkın seçimi ile yönetimin belirlendiği demokratik sistemi sabote etmek için eylem koyan, çarpık algı üreten,
düşünce yerine hakareti yeğ tutan ve terörden bile medet uman marjinal azınlığın yarına dönük bir planlarının bulunmadığı kesin...
Çünkü ortada "Tayyip Erdoğan Takıntısı"ndan başka bir söylem yok... Bunlar ne "Dar bölgeli seçim sistemi isteriz" diyorlar, ne "Bizim için çözüm federatif sistemdir" diyebiliyorlar... Yeni bir Anayasa yapımına dönük veya devlet içinde devlet benzeri örgütlenmelerle
ilgili bir söylemleri de yok. Bunları "Barış açılımı" da
Türkiye ödevi
Ahmet
TAŞGETİREN
STAR GAZETES
Başlıktaki ifade aziz dostum Mustafa Ruhi Şirin’e
ait. O bunu “Üstün yetenekli çocukların eğitimi” için
söylüyor. Eğitimi “Türkiye’nin geleceğini inşa” olarak
değerlendiren, İslam dünyasının ana meselesinin “yetişmiş insan açığı” olduğu kanaatini taşıyan ve karınca
kararınca bu konuda toplumda bir farkındalık oluştur-
ilgilendirmiyor, Aleviliğin devlet tarafından diğer
inançlarla eşit konuma sahip olması da, bunların fazla
ilgisini çekmiyor...
"Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun" çizgisi bir siyasi oluşuma yeter mi? Ama bunlar az gelişmiş
beyinlere sahip oldukları ve vücut salgılarıyla beyinlerini değil egolarını takviye ettikleri için, bunu yeter sanıyorlar...
Korkunç senaryolar
Oysa gerçekten gelişmiş ülkelerin bu gelişmişliği
Türkiye gibi ülkelerin geleceğini yönlendirmek için
kullanan beyinlerindeki planlar çok farklı... 2000'li yıllara gelirken bu gelişmişlerin Türkiye'ye dönük a, b, c
planları ile ilgili hiçbir şey duymadınız mı?
Bu planlardan birinde PKK terörü kullanılarak
Türklerin Kürtlere dönük öfkesinin toplumsal eylemlere dönüştürülmesi ve Batı kentlerinde Kürtlere karşı
başlatılacak kitlesel şiddet eylemleri ile, Türkiye'nin
tüm vatan sathında Yugoslavya'dakine benzer bir iç samaya çalışan bendeniz için de, Türkiye’deki birim insanın en yüksek donanıma kavuşması dava - misyon aşk ölçeğinde bir meseledir. Bu çerçeve içinde üstün
yetenekli çocuk hadisesi, daha özel bir duyarlılığı gerekli kılıyor.
Mustafa Ruhi Şirin, aşkını paylaşacak insanlar arıyor ve tüm yürek kapılarını çalıyor, bir hayli malzeme
gönderdi bu konuda. Yoğun gayretleri olmuş. Bir de
günlüklerini gönderdi. 15 Aralık 2003’ten başlayıp, 25
Aralık 2014’e kadar devam eden ve bu alandaki gayretleri, ümitleri, ümit kırıklıklarını ihtiva eden günlükler.
A4 olarak tam 58 sayfa.
Ben bugün burada, o günlüklerden küçük bir bölümünü sizlerle paylaşacağım. Umarım böylece “Üstün
yetenekli çocukların eğitimi” konusunda sizlerin yüreğine de bir kıvılcım taşıyabilirim.
vaşa sürüklenmesi senaryosu bile vardı... Sonunda da
Birleşmiş Milletler'in Barış Gücü ve Yugoslavya'da olduğu gibi NATO, Türkiye'deki iç savaşa müdahale edecekti.
AK Parti'nin büyük adımları
Abdullah Öcalan'ın 1999'da CİA tarafından Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye iade edilmesi ile bu plan
devreden kaldırıldı. Ama ne yazık ki o dönemdeki Türk
siyaseti devletin Öcalan'la diyaloga girmesine müsait
değildi... Zaten o dönemin siyasetçilerinin vasisi olan
Derin Devlet, Kürtlerin varlığını kabulüne bile izin vermiyordu.
Kısacası geçen zaman ziyan edildi... Ancak AK Parti iktidarının son döneminde gerçekçiliğin benimsenmesi sayesinde Öcalan'ın PKK terörünün sona ermesini
ve siyasetin silahların yerine geçmesini öneren mesajları Kürt toplumuna da duyurulabildi. Ayrıca yine AK
Parti iktidarının gerçekleştirdiği Anayasa değişikliği ile
Gelin okuyalım:
“Üç uyurgezer var bu alanda: Devlet - Hükümet,
üniversite, toplum. Kördüğümün merkezinde ise ehliyetsiz ve liyakatsiz olduğu kadar aymaz bir bürokrasi
var. Bu üç uyur uyanmadan Türkiye’de yeteneklerin
gelişimi üzerindeki sarmalı kaldırmak boş bir hayaldir.
Üstün yeteneklilerle 1960’a kadar çok sınırlı düzeyde ilgilenmiş bir ülkeyiz. 1963’ten itibaren özel sınıf
uygulamasıyla başlangıç yapılmış, ancak sürdürülememiş. Üstün yetenekliler konusu, özel eğitim kapsamına
giren engelli çocukların eğitimi ile aynı genel müdürlük
şemsiyesi altında toplanmış. Henüz ülke ölçekli bir modelimiz de yok. Mevcut eğitim programında konular
bilgi ve kavrama düzeyinde işlenir. Tamamlama ve destek programları da okul programlarının tekrarına dayanır. Üstün yeteneklilerin özel ihtiyaçlarını sağlamayan
bu programın temel eksiği, öğretilen bilginin yaratıcılığı kullanmaya imkan vermemesidir. Bakanlık, bu ihtiyaca cevap verecek, öğrencilerin kendilerine özgün yeteneklerini fark ettirecek ve potansiyellerini en üst düzeyde geliştirmeye odaklanacak bir program hazırlanması gerektiğinin bile farkında değil.
“Nüfusumuzun içindeki armağanlı çocukları nitelikli bir duruma getirecek köklü bir dönüşüm projesine
ihtiyacımız var. Şimdiye kadar ihmal ettiğimiz, bir kıyıya attığımız büyük yeteneklerden özür dileyerek işe
başlamalıyız. Nasıl mı? Yeni bir başlangıç yaparak.
Unuttuğumuz veya bize unutturulan bu alanı bir Türkiye ödevine dönüştürerek.”
.....
“Kimdir üstün yetenekli? İlahi mimarisine Allah’ın
yetenek bağışladığı kişi mi? Bu yeteneği “marifete, hünere” dönüştüren kişi mi? Her ikisini bir arada bulunduran kişi elbette.”
Şimdi mezuniyet zamanı
Abbas
GÜÇLÜ
MİLLİYET GAZETESİ
Askerlikte terhis ne ise, okullarda mezuniyet
odur.
İlk kayıtlarda çok sevinirsiniz ama mezuniyette
sevincin yanında bir de burukluk vardır.
Kimi arkadaşlarından, öğretmenlerinden koptuğu
için üzülür kimi de iyi bir liseye, üniversiteye giremeyeceğim diye ya da iş bulamayacağım diye karalar bağlar. Ama kim ne derse desin, mezuniyet coşkusu gibisi yok.
Her mezuniyet, özgürlüğe yelken açmaktır...
Görkemli törenler
MEB, ilk ve orta dereceli okullarda pahalı törenleri yasakladı. Ama üniversiteler için böyle bir kural
yok. Onlar yine en lüks ortamlarda, görkemli törenler
yapmaya devam ediyorlar...
Artık her ilde üniversitelerimiz var ve hemen her
gün, her yerde, mezuniyet törenleri yapılıyor.
Her birinden binlerce doktor, mühendis, hukukçu,
öğretmen mezun oluyor.
Ama iş bulmaları o kadar zor ki! Sevinsinler mi
üzülsünler mi? Onlar da ikilem içerisindeler.
Hoş geldiler aramıza. Keşke üniversitelerden mezun olanlar da girenler kadar sevinebilseler...
Tören ve balolar
Mezuniyet törenleri bizde de giderek yaygınlaşmaya başladı. Her ne kadar her okulda havaya fırlatılacak kepler olmasa da eğlence, şamata hemen her
yerde var. Kimi törenler çok mütevazı kimi ise sanki
bir film galası gibi.
Öğrenciler, sınavlar, ödevler olmadığında okulu
bir başka seviyorlar. Sevinenler elbette sadece mezun
olanlar değil.
Yaz tatili için gün sayanların sayısı çok daha fazla. Mezunlar, gelecek telaşında, ara sınıflar ise ödevsiz, sınavsız günlerin tadını çıkarmanın peşinde.
Okulları öğrencilere sevdirmek için böyle günlerin
sayısını artırmak gerekiyor.
Örneğin yılda birkaç kez benzeri kutlamalar yapılabilir, birkaç hafta da etkinliklere ayrılabilir. Aslında
bu bir kayıp değil, kazanç olur. Çünkü müthiş moral
dopingi sağlar. Okullara konferans için gittiğimde,
benzeri önerilerde bulunduğumda, salon alkıştan inliyor. Bu da gösteriyor ki öğrenci üzerinde yoğun baskı var ve rahatlamak istiyor.
Abartıya kaçmayacak şekilde yıl sonu ve mezuniyet törenlerine kimsenin karşı çıkmaması gerekir.
Ama öyle duyumlar geliyor ki isteyenler kadar, istemeyenler de var. Örneğin okul müdürleri. Onca okulda mezuniyet töreni yapılırken bazıları hâlâ dar çerçevelerin dışına çıkmaya cesaret edemiyor. Öğrencileri diğer okullara özenmiş umurlarında değil.
Veliler: Masraf olmasın
Veliler ise haklı olarak, ceplerinin derdinde.
MEB’in törenlere sınır getirmesi biraz da bu yüzden.
Ama onca öğrenci mezuniyet keyfi yaşamaya hazırlanırken, “Hayır, gidemezsin ya da yapamazsınız”
tavrı öğrencilerin veliden ve okuldan soğumasının,
daha da uzaklaşmasının ötesinde ne işe yarar? Bu konuyu bir kez daha düşünmelerinde yarar var.
Ha bir de bu törenlere, yıllıklara, gezilere katılmayan öğrenciler de var ki bunları anlamak zor. Belki
En büyük ödül, bu ödülün başlamasıdır
Fehmi
KORU
STAR GAZETESİ
Üstad’ ile yüz yüze ilk gelişimizde lise öğrenciydim; Erenköy’deki köşke bir grup arkadaşla birlikte
gittiğimizi hatırlıyorum. Aradan geçen onlarca yıla
rağmen söyledikleri zihnimde hâlâ tazeliğini koruyor. Eserlerinden tanıdığım, hakkında kulaktan dolma bilgilere sahip olduğum ‘büyük şâir’ o ilk görüşmede beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı.
Nasıl bekliyor idiysem, öyle davrandı bizlere Üstad...
Vefatına kadar bir çok kez gördüm kendisini...
Üstad’ın stüdyoya girerek okuduğu şiirlerden oluşan
ve zamanında ‘LongPlay’ olarak çıkmış albüm, o sırada başında bulunduğum yayınevinin ürünüdür. Yayınlarda sesini her duyuşumda kendime pay çıkarırım.
Yayınına defalarca ara vermek zorunda kalmış
Büyük Doğu’larda hiç yazım yayınlanmadı; aramızda yarım asra yaklaşan yaş farkı bulunduğunu unutmayınız. Üstad’la ilk karşılaşmamızda o 60’lı yaşlarında olmalı; benim şimdiki yaşım...
Gönül bağımız hayatı boyunca hiç eksilmedi,
ilişkimiz de... İzmir’e gelişlerinde karşılayanlar arasında beni görmezse arandığımı ve mazeretimi öğrenince üzüldüğünü biliyorum...
Uzunca bir süre kaldığımız İngiltere’den dönerken ailelerimizin fertlerine hediye olarak neler aldığımızı hatırlamıyorum; ama Üstad’a götüreceğimiz
hediye için bir bütün gün ayırdığımız bugün gibi aklımda: Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı) ile Londra’nın merkezindeki Regent Street üzerinde bulunan Cartier mağazasından bir çakmak ve bir de kravat iğnesi almıştık...
Ağustos (1978) sıcağında hediyelerimizi kendisine sunduğumuzda yüzündeki mutluluk hissini ve
eşine, “Neslihan, bak sevgililerim bana ne getirmiş”
diye seslenişini unutamam...
Suriye’de kitapçıdan satın aldığım Atatürk’le ilgili ‘eski bir Türk subayı’ imzasını taşıyan Arapça’ya
tercüme bir kitabı —mantığı ve üslubunu onun çizgisine benzer gördüğüm için— kendisine hediye ettiğimde, “Benim tabii” dediğini hatırlıyorum. Kitap
gerçekten onun tarafından mı yazılmıştır, bilmiyorum...
Bir Mayıs günü (1983) Fatih Camii’nde kılınan
cenaze namazı sonrası muazzam bir kalabalık halinde Eyüp Kabristanı’na doğru yol alınırken askerler
tarafından dağıtılmıştık... ‘Büyük Doğu Yayınları’nın ilk kitaplarını, İTÜ uçak mühendisliği fakültesi öğrenciliği sırasında Üstad’ın yakınında bulunmaya imkân sağladığı için, Mehmet Tekelioğlu (Prof.,
Ak Parti İzmir milletvekili) linotip makinasında yazardı. O makinayla çalışılırken ara sıra yoğurt yenmesi gerektiğini bilmediği için hasta düşmüştü Tekelioğlu...
Kürt seçmen tabanlı partilerin, Anayasa Mahkemesi tarafından musluk kapatılır gibi sürekli kapatılmaları da
imkansız hale geldi. Askeri vesayet de sona erdirildiği
için, bölücü teröre karşı siyasetle çıkmak artık mümkün
hale gelmişti.
Tencere tava sesleri
Ne var ki Öcalan Türkiye'ye getirilirken Fethullah
Gülen de aynı yıl "15 günlüğüne" Amerika'ya gidiyordu...
Bizdeki geri bıraktırılmış beyinleri ile siyaset ürettiklerini zanneden "Tayyip Erdoğan takıntılılar"ın bu
gerçekleri görebilmeleri pek mümkün değil. Türkiye'yi
ve dünyayı Taksim'deki Gezi Parkı'ndan ibaret sanıyorlar bunlar... Ne Suriye, ne Mısır, ne Ukrayna ilgilerini
çekiyor bunların... Kafaları ile birbirlerine tokuşsalar
sadece tencere tava sesi çıkar zaten...
Tayyip Erdoğan cesareti ve çalışkanlığı ile Türkiye'de çok şeyi değiştirdi... Ama bu bir avuç insanın beyinlerini değiştirmek pek mümkün değil. 06.06.2014
......
“Türkiye’nin iyi bir başlangıç yapabilmesi için
özerk bir kuruma ihtiyaç var: Türkiye Yeteneklerin Geliştirilmesi Kurumu..... Kurulacak yeni kurumun amacı
ve işlevi ne olmalı? Yaygın ve örgün eğitimden önce
ülkede doğan bütün çocukların yetenek tesbitini yapacak, çocukların gelişme ve büyüme evrelerine uygun
eğitim programlarının ana felsefesini belirleyecek, standartlarını ortaya koyacak, eğitim ve koordinasyonu gerçekleştirecek, izleme-değerlendirme yapacak strateji
geliştiren bir kurum.
........
“Armağanlı çocukları insanlığa kazandırma ülküsü
hem bir insanlık davası, hem de peygamberlerin yolunda gitmektir. Yeryüzünde bundan daha büyük çocuk
eğitimi ödevi var mı?
Modern dünyada, istidadın, dehanın, mucidin merkez üssü Batı. Bu, yalnızca yön olarak değil uygarlık
olarak da öyle. Doğunun, kuzeyin, güneyin harika çocukları nerde? Bunu hatırlatmak bile tek başına bir değer, insanlığa ve medeniyet coğrafyamıza bir vefa borcu. Çocuklarımız ve gençlerimiz yapay uygarlığın pazarladığı deha hikayelerini okurken, bu hikayelerin yaşandığı zihniyet dünyasına göç de hız kesmeden sürüyor. Batı kompleksin temelleri ders kitaplarıyla atılıyor.
bu öykünme süreci sonunda medeniyetimizin üstün zekâlı ve üstün yetenekli çocuklar konusundaki düşüncesi
de unutulmuş oluyor.
.......
“Ortam önemli. Armağanlı çocuğun kendini gerçekleştireceği iklim olmadan bir ülkenin istidat çıtasının yükselmesi imkansızdır.”
İşte böyle. Bilmem yüreğinize bir ateş - bir aşk taşıyabildim mi Mustafa Ruhi Şirin’den “Türkiye ödevi”ne
ilişkin? 06.06.2014
de yıllarca süren arkadaşlıklardan geriye bir o gün
kalacak!
İçlerinde haklı gerekçeleri olanlar yok değil elbette. Örneğin bir hayli harcama gerektiren balolar ve
dış geziler. Cebinde beş kuruş harçlığı olmayan öğrenciler için “Hayır”dan daha kolay kaçış yolu yoktur. İşte bu yüzden yıl sonu törenlerinin de mezuniyet
balolarının da mümkün olduğunca ek masraf gerektirmeyecek koşullarda gerçekleşmesi işin en doğrusu.
Eğer amaç özel bir gün yaşamaksa, bu okullarda
da pekâlâ yaşanabilir. Hatta çok daha keyifli olur. Ya
da birkaç okul bir araya gelerek çok daha farklı bir
ortam yaratabilirler.
Bu konuda okul yöneticilerine çok iş düşüyor.
Her şeye karşı çıkmak yerine, makul çözümlerde buluşarak, öğrencilerinin keyifli duygularla okullarını
anımsamalarına olanak sağlamalılar.
Hâlâ, “Ne gereği var canım, bizler de törensiz
mezun olduk, çocukların kafalarını karıştırmanın hiç
bir âlemi yok!” diyenler varsa, pes doğrusu...
Özetin özeti: Öğrencilere okulları sevdirmenin bir
yolu da onların hoşuna giden etkinlikler yapmaktır...
06.06.2014
Üstad’ın cenazesini belediye memurlarına teslim
etmeme görevi de ona düştü...
Dönemini aşan şiirlerle genç yaşında yaygın bir
tanınırlığa kavuşan Üstad’ın yazı hayatı, kendisinin
imzasını taşıyan dergilerle (önce Ağaç, sonra Büyük
Doğu) devam etti... Hikayeler, denemeler, tiyatro
eserleri ve bir de roman yazdı.
Velût bir yazardı Üstad, sadece edebi eserler vermedi, diplomasiden tarihe hemen her alanda kalem
oynattı.
Şairdi, yazardı, ama aynı zamanda aksiyon adamıydı Üstad... Müthiş bir hatipti de... Her yıl en az
bir konuda bütün Anadolu’yu dolaşarak konferanslar
verirdi. Bir ara cezaevi ikinci adresi gibi olmuştu.
Vefat etmemiş olsaydı yeniden cezaevine girecekti.
Gözleri artık görmüyordu, hastaydı; buna rağmen...
Gazetemiz STAR’ın göz doldurucu eserler için
bu yıldan başlayarak ‘Necip Fazıl Kısakürek Ödülü’
yolunu açması, hem bir kadirbilirlik, hem de yeni
neslin gençleri için istikamet belirleyici bir işaret fişeğidir.
Kadir bilenin kıymeti bilinir çünkü. 06.06.2014
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
ACİL TELEFONLAR
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00
-Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi
272 00 11
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
441 41 70
Karataş
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
717
Haziran
2014 Perşembe
Cumartesi
Şubat 2013
Turkcell İzmirli şirketleri
"İş'te Teknoloji Hamlesi"
ile buluşturacak
T
urkcell'in şirketlerin mobil ve sabit
teknoloji çözümlerini kullanarak daha hızlı ve karlı olmalarını sağlamak, büyümelerine katkıda bulunmak
amacıyla düzenlediği organizasyonların
2014’teki altıncı durağı İzmir olacak. Türkiye'nin lider iletişim ve teknoloji şirketi
Turkcell'in “İş'te Teknoloji Hamlesi” vizyonu doğrultusunda şirketleri teknolojik dönüşüme çağırdığı Anadolu turu İzmir’le devam edecek. 12 Haziran Perşembe günü
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’in
katılımıyla gerçekleştirilecek organizasyonda Turkcell, İzmirli kurumsal müşterileriyle bir araya gelecek. Anadolu'yu adım
adım gezerek bu güne kadar 21 ilde
6.000’nin (altı bin) üzerinde kurumsal müşterisiyle bir araya gelen Turkcell, şirketlerin
büyümesine teknolojiyle destek olmak
amacıyla “İş'te Teknoloji Hamlesi” toplantılarını düzenliyor.
Turkcell, “İş’te Teknoloji Hamlesi” ile
21. yüzyıl şirketleri için hem kazanan hem
de ülkeye kazandıran bir oyun planını dev-
reye sokuyor. İş’te Teknoloji Hamlesi; vizyonu, hayalleri ve yenilikçilik hedefiyle yola çıkan şirketlere operasyonel mükemmeliyet ve verimlilik sağlayarak müşteri deneyimini “eşsiz” hale getirmenin yolunu açıyor. Bu sayede büyüme ve kârlılık oranlarını azamîye ulaştırması hedeflenen şirketlerin elde edeceği başarı, Türkiye’ye sağlayacakları ekonomik katkının da her geçen
gün artmasını garantiliyor. Turkcell, “İş’te
Teknoloji Hamlesi” ile müşterilerine ürün
değil, ihtiyaç tabanlı bir yaklaşım sunuyor.
Farklı sektörlerden yüzbinlerce müşterinin
ihtiyaçlarını analiz ederek, kamudan medya
ve finansa, enerjiden lojistiğe, perakende,
inşaat ve sağlık sektörlerine kadar uzanan
geniş bir yelpazede müşteri ihtiyaçlarına
yönelik olarak 3 temel alan belirlendi:
Turkcell, oluşturduğu yeni iş modelinde
“Yönetim”, “Pazarlama” ve Altyapı alanlarının her birine özel setler oluşturdu. Bu
setlerin içinde her boyutta şirketin hedeflenen ihtiyacını karşılayacak çözümler bulunuyor. (HABER MERKEZİ)
Doğaltaş sektörü fuara
ortak stantla katıldı
Türk madencilik sektörünün çatı kurumları olan Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makine Üreticileri Birliği (TÜMMER), İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ve
Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB),
İstanbul’da düzenlenen Natural Stone–11.
Uluslararası Mermer, Doğal Taş Ürünleri
ve Teknolojileri Fuarı’na ortak stantla katıldı.
Söz konusu üç birlikte yönetim kurullarının değişmesinden sonra sektörde özlenen birlikteliği her alanda sergilemek istediklerini belirten EMİB Yönetim Kurulu
Başkanı Mevlüt Kaya, fuara aynı stant çatısı altında katılarak ilk adımı attıklarını,
2015 yılında İzmir’de düzenlenecek 21.
Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda da ortak şemsiyesi altında yer alacaklarını kaydetti.
Türk doğaltaş sektöründe TÜMMER,
İMİB ve EMİB dışında bütün dernekler
ve sektörün duayenleriyle de belli aralıklarla biraraya gelme ve sıkıntıların çözümü için fikir alışverişinde bulunma kararı
aldıklarını anlatan Kaya, “Türk madencilik sektörünün sorunlarının çözümü ve
2023 yılı için ortaya konulan 23 milyar
dolar ihracat hedefine ulaşmak için sektördeki herkesin görüşünü dikkate alacağız.
Bütün bakanlıklar, TBMM ve diğer kurumlarla yürütülecek temaslarla ortak ha-
POLİKLİNİK TELEFONLARI
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
eden Mevlüt Kaya, buralarda ithalatçılara
danışmanlık yapıldığını sözlerine ekledi.
(CİHAN)
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
Hollandalı havacılık
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
reket edeceğiz.” diye konuştu. İzmir ve İstanbul’daki fuarları Türk doğaltaş sektörünün zenginliği olarak gördüklerine işaret
şirketinden İzmir'e yeni yatırım
Hollandalı havacılık şirketi
Fokker Elmo, Ege Serbest Bölgesi'nde 6 milyon dolar yatırımla yeni tesis kurdu.
Fabrikanın açılışına İzmir
Valisi Mustafa Toprak, Hollanda'nın Türkiye Büyükelçisi Ron
Keller, Savunma Bakanlığı
temsilcileri ve Fokker müşterileri katıldı.
Açılış öncesi basın toplantı-
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
sı düzenleyen Fokker Elmo
Başkanı Tim Hayter, 8 bin
metrekarelik yeni tesislerinde
çalışan sayısını 275'ten 400'e
çıkaracaklarını açıkladı.
Türkiye'de 2008'de faaliyete başladıklarını hatırlatan
Hayter, yüksek teknolojili havacılık sektörü için 36 binin
üzerinde kablo ağı ürettiklerini söyledi.
Avşar Palmiye
Cinebonus
Cinebonus
Cinebonus (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
Hayter, yeni fabrikayla aylık üretimi iki katına çıkaracaklarını kaydederek, "Türk
hava endüstrisinin çok büyük
hedefleri var.
Bunun havacılık endüstrisi,
savunma sanayi ve THY'de görüyoruz. Bu endüstrinin bir
parçası olmaktan mutluluk ve
gurur duyuyoruz" diye konuştu. (AA)
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
261 48 04
Eşrefpasa
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
7 Haziran
2014Perşembe
Cumartesi
Şubat 2013
" %&"# #& #&%$
! &%$$&%!$
/#,#-2./0.-21')10+2/#!2/!2.0)2*.,2-,.02%/.)21& 1,++2)#0$&$0(12%1"+
(#/$2%-,-0.0210,+',1/2(121/!2".,,-),.2%-/12-./.)2%%/.)2 1'+2(*'*/*,*/2)10+&+21&,+0(1
10,+'2%-/2(*'*0.(-/!22)1(1/2&$2-./&.0-"2-0.2 1'+0+"+2(*'*/*/&*0*"!2'.),-0(.2)#0$' $
+-,-%31,%- (VMYM+X]9[VW[IX]?\KT\WZ]5VM>D]9VD
[WT]%LG[Y]?XY[WA]LYT[NXJXW]OCOV[T]S\KZ]B\PS\YZIZ
TMWRPRWU\]K\WPPZJ]P\QZY\OXY[G[T]OXV]GMIV\>X]WMTS\U\]Q=
[V]\YUZIZWZ]O[YXVS[V[TA]4?XJXN]\HZNZJU\W]K\WPZJYZIZA
OCOV[T]S\KZWZW]CJ[YYXTY[]1LW[QUMIR]:W\UMYR]F[]9MIR
:W\UMYR]OCYE[PXWU[]HMGRTY\VZW]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]P[=
O[@Y[VXWU[W]OXVXPX]U[]MYN\PZUZVD]1LW[QUMIR]:W\UMYR
OCYE[PX]PZG\T]OXV]OCYE[]F[]PZG\T]OCYE[Y[VU[]U[]S\K
B\PS\YZIZ]VXPTX]\VSZQMVD]?R]B\PS\YZT]TMWRPRWU\]O\JZ
UMIVR]OXYXW[W]Q\WYZKY\V]U\]F\VD]#J[YYXTY[]0OXV\]XH[V[T
OCOV[T]S\KZ]ULKLVLYLV0]T\WZPZ]\PYZWU\]Q\WYZK]OXV
ULKLWG[UXVD]]T\U\V]PR]XH[VP[WXJ]QXW[]S\KZWZJZ
ULKLVLVPLWLJD*]UXQ[]TMWRKSRD]'XWXN\Y],WF\JXF](VMYM+X
9[VW[IX]?\KT\WZ]5VM>D]9VD][WT]%LG[Y]?XY[WA]OCOV[T
S\KZ]B\PS\YZIZ]F[]S[U\FXPX]TMWRPRWU\]CW[NYX
\HZTY\N\Y\VU\]ORYRWURD]M@YRNRNRJU\]OCOV[T]S\KZ
B\PS\YZIZWU\TX]E[VH[T]MV\WZWZW]OXYXWN[UXIXWX]\N\]PZT
MYURIRWR]B[VT[PXW]OXYUXIXWX]\WY\S\W]?XY[WA]4?XYXNP[Y
YXS[V\SLV[]O\TSZIZNZJU\]\PYZWU\]OCOV[T]S\KZ]B\PS\YZIZWZW
O\SZU\W]UMIRQ\]EXSSXTH[]\VSSZIZWZ]U\]ECVLQMVRJD]?XJXN
\HZNZJU\W]K\WPZJYZIZA]OCOV[T]S\KZWZW]CJ[YYXTY[
1LW[QUMIR]:W\UMYR]F[]9MIR]:W\UMYR]OCYE[PXWU[
HMGRTY\VZW]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]P[O[@Y[VXWU[W]OXVXPX]U[
MYN\PZUZVD]9MY\QZPZQY\]S[U\FX][UXY[OXYXV]OXV]B\PS\YZIZW
HMGRTY\VU\]F[]Q[SXKTXWY[VU[]OCOV[T]Q[SN[JYXIX]EXOX]OXV
WMTS\Q\]E[YN[PX]E[VH[TS[W][W]OLQLT]K\WPPZJYZIZNZJD
1LW[QUMIR]:W\UMYR]?CYE[PX]PZG\T]OXV]OCYE[]F[]PZG\T
OCYE[Y[VU[]U[]S\K]B\PS\YZIZ]VXPTX]\VSZQMVD]?RELW]LYT[N=
XJU[]OCOV[T]S\KZ]S\WZPZ]TMWRPRWU\]ULWQ\WZW]BXHOXV
LYT[PXWU[W]E[VX]T\YZV]OXV]Q\WZNZJ]QMTD])[N]S[TWMYM+XT
B[N]U[]B[TXNY[VXW]OXYEX]F[]UMW\WZNY\VZ]\HZPZWU\W]MY\=
OXY[G[T][W]LPS]P[FXQ[U[QXJD*][TYXWU[]TMWRKSRD]]
1.43./)3'4#23("#".+/&/
4&(4*231040$23'4+4+/03&40*2#
5VM>D]9VD]?XY[W]SM@YRNU\]O\JZ]UMIVR]OXYXW[W
Q\WYZKY\VZW]U\]MYURIRWR]UXY[]E[SXV[V[TA]CJ[YYXTY[]OXV\
XH[V[T]OCOV[T]S\KZ]ULKLVLYLV]T\WZPZWZW]\PYZWU\]Q\WYZK
MYURIRWR]O[YXVSSXD]5VM>D]9VD]?XY[W ]4?XV\WZW]Q\]U\
\YTMYLW]OCOV[T]S\KZ]LJ[VXW[]BXHOXV]>\QU\PZ]QMTD]]T\U\V
PR]XH[VP[WXJ]QXW[]S\KZWZJZ]ULKLVLVPLWLJD])\YT]\V\PZWU\
M]PR]T\QW\IZ]HMT]>\QU\YZA]OR]PZFZ]HMT]>\QU\YZ]EXOX]O\JZ
ULKLWG[Y[V]F\VD]?R]B\GN[]U\Q\YZ]OXV]K[QA]M]T\U\V]NRP=
YRT]PRQR]U\]XHP[WXJ]JMVY\QZ@]QXW[]M]S\KZ]ULKLV[G[TPXWXJD
?RELW[]T\U\V]OXYXNP[Y]YXS[V\SLVU[A]B[VB\WEX]OXV]PZFZWZW
Q\]U\]B[VB\WEX]OXV]UXQ[SXW]Q\]U\]B[VB\WEX]OXV]B\QF\WZW
ECJLWLWA]B[VB\WEX]OXV]O\YZIZW]O[QWXWXW]S\K]ULKLVN[QX
TMY\QY\KSZVUZIZW\]U\XV]F[VX]QMTSRVD]:N\]O\JZ]XY\HY\VZW
S\K]ULKLVN[QX]TMY\QY\KSZVUZIZWZ]OXYXQMVRJD]?R]S\KZW
W[V[U[]MYURIRW\]U\]O\IYZ]\N\]CQY[]OCOV[IXWXJXW]XHXW=
U[TX]7]NND-YXT]S\KZ]ULKLVN[T]XHXW]\FRH]\FRH
OXYN[UXIXWXJ]XY\HY\VZ]XHN[WXJ[]E[V[T]QMTD]:WG\T]XUV\V
T\W\YZWZW]\YSZW\]ULKNLK]F[]XUV\V]SMVO\PZW\]PZTZKNZK
S\KY\VZW]ULKN[PXWU[]O\JZ]@VMPS\S]XY\HY\VZWZW]ORWR
TMY\QY\KSZVUZIZWZ]OXYXQMVRJ]F[]ORWY\VZ]B\PS\Y\VZNZJ\
F[VXQMVRJD]9MY\QZPZQY\A]OXJ]B\PS\Y\VZNZJ\]OXV]K[QX
S\FPXQ[][U[VT[W]T\WZS\A]SZOO\]U\Q\YZ]MY\W]S[U\FXY[VX
S\FPXQ[][UXQMVRJD]1CJL]T\@\YZ]MY\V\T]S\FPXQ[
[U[OXY[G[IXNXJ]B[VB\WEX]OXV]O[PXW]FOD]T\QW\IZNZJ
QMT*]\HZTY\N\PZWU\]ORYRWURD]!$140
%$&$$&""%$&%"!"&"##!#
# "#&&#&% %!%&% $!%%!$
Sıcaklar bastırınca vücudun su kaybı da
artıyor. Bu ihtiyacımızı çoğu zaman gazoz
gibi asitli içeceklerle karşılanmaya
çalışıyoruz. Ancak uzmanlar, bunun doğru
olmadığını söylüyor. Eskişehir Yunus Emre
Devlet Hastanesi Beslenme Uzmanı Seyhan
Özkan, "Sıvı ihtiyacımızı su ve ayran gibi
sıvılarla karşılamalıyız." dedi. Beslenme
Uzmanı Seyhan Özkan, asitli içeceklerin en
başta mide problemlerine sebebiyet
verebileceğini belirtti. Özkan, "Bu tür içecekler midede ciddi yanmalara, ülserlere,
gastritlere sebebiyet verebiliyor, bunun
dişindi içeriğinde fazla şeker karbonhidrattan dolayı karaciğerdeki yağlanmaya hızlı kilo alımına sebebiyet verebiliyor." diye
konuştu. Asitli içeceklerin tüketilmemesi
gerektiğini vurgulayan Özkan, "Yemekle
birlikte tüketiyorsak ciddi anlamda sindirim
problemlerine sebebiyet verebilir. Güya insanlar asitli içecek içtiğinde rahatladıklarını
daha kolay sindirdiğini düşünüyor ama bu
durum yanlıştır." şeklinde konuştu.
YAZ VE BAHAR DÖNEMİNDE
DAHA ÇOK TÜKETİLİYOR
Özellikle asitli içeceklerin bahar ve yaz
dönemlerinde tüketimin arttığını belirten
Özkan " Yaz dönemlerinde bahar dönemlerinde piknikler çok yapılıyor. Herkes kendini yeşilliklere atıyor. Çok güzel bir şey tabi
spor yapılıyor, hep birlikte yemek yeniyor ama en çok tüketilen benimde
gözlemlediğim hep asitli içecekler tüketiliyor; ama böyle olmaması gerekiyor." dedi.
$&#&"&%!$$
!!% $&% !$
Erzurum Diş Hekimleri Odası doktorlarından Alper
Eminoğlu, ağız ve diş sağlığı bozukluklarının birçok
farklı rahatsızlığı tetikleyebileceğini ve kişinin toplum
içerisindeki özgüvenini zedeleyebileceğini belirtti.
Tütün ve alkol kullanımı, beslenmede yapılan
yanlışlar, oral hijyene dikkat edilmemesi, başlamış
olan sorunların tedavi ettirilmesi gibi nedenlerin ağız
ve diş sağlığının bozulmasında en önemli sebeplerden olduğunu dile getiren Erzurum Diş Hekimler
Odası Alper Eminoğlu, gerekli önlemlerin alınıp, oral
hijyene dikkat edildiğinde ağız ve diş sağlığının daha
uzun süreli korunabileceğini söyledi. Ayrıca ailelerde
düzenli diş fırçalama ve ağız bakım alışkanlıklarının
çocuklara erken yaşlarda aşılanması gerektiğini vurgulayan Eminoğlu, “Yemek yeme, konuşma ve estetik görünüm açısından büyük önemi olan ağız ve
diş sağlığımıza dikkat ettiğimiz sürece uzun seneler
sağlıklı dişlere ve gülüşlere sahip bir şekilde
yaşayabiliriz. Fakat dikkat edilmediği durumlarda
sadece dişlerimizi değil kalp, böbrek, damar yolları
ve beslenme düzenimizde de rahatsızlıkların önünü
açmış oluruz. Dişlerimizde oluşabilecek mekanik
sorunlar, iltihaplanmalar, çürükler tüm yaşantımızı ve
sağlığımızı olumsuz etkiler.” dedi. Eminoğlu, “Sabah
kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce
dişlerinizi fırçalayın. Dişlerinizin iç yüzeylerini, dış
yüzeylerini, çiğneyici yüzlerini ve dilinizin üstünü
fırçalayın, ara yüzlerde diş ipliği kullanın. Asla
başkasının diş fırçasını kullanmayın. Yılda en az bir
kez diş hekimi muayenesi yaptırılmalı. Kola ve benzeri asitli içecekleri asla tüketilmemeli.” dedi. (CİHAN)
"ÇUCUKLARIMIZA EN SAĞLIKLI
BESLENMEYİ KENDİMİZ UYGULAYARAK
GÖSTERMELİYİZ
"Çocuklarımızın ilerde sağlıklı bir birey olarak yetiştirmeyi düşünüyorsak onlara
sağlıklı beslenmeyi kendimiz uygulayarak
göstermeliyiz." diyen Özkan, şunları söyledi: "Eğer biz akşam evimize elimizde kolayla gelip sofrada kola içiyorsak çocukta bu
alışkanlığı ilerleyen dönemlerde devam ettirecektir ve ısrarla bu asitli içeceği isteyecektir. O yüzden çocuklarımıza doğru örnek
olalım. Bu asitli içeceklerin zararlarından
bahsedelim. Gerekirse bir uzmandan da
yardım alabilirler. Günlük yaklaşık 2 litre asitli içecek tüketen çocuklar var fast food
beslenme alışkanlıklarına dayalı olarak. O
yüzden çocuklara daha güzel örnek
olmamız gerekir. Yaşları zaten küçük ciddi
anlamda diş çürüklerine sebep olur." Asitli
içecekler yerine en güzel tüketilecek
içeceğin su, ayran ve taze meyve suyu
olduğunu ifade eden Özkan, "Bu asitli içeceklerin yerine tercih edilebilecek en güzel
içecek benim tavsiyem ayran, taze sıkılmış
meyve suyu. Altını çizerek söylüyorum
hazır değil taze sıkılmış meyve suyu. Sıvı
ihtiyacımızda en güzel su ile karşılamamız
gerekiyor. Mutlaka her bireyin günde 2 litre
su tüketmesi gerekiyor bu su ihtiyacını da
yalnızca sudan karşılamamız gerekiyor. Biz
ne yapıyoruz susadığımız zaman asitli içecekler olsun hazır meyve suyu olsun
bunları tüketiyoruz çok. Ama bu böyle
değil. Suyun yerini sadece su tutabilir. " ifadelerini kullandı. (CİHAN)
Sağlık Bakanlığı, Türkiye'de 1963 yılından beri çocukluk
döneminde çocuk felci aşısının uygulandığını belirterek,
son çocuk felci vakasının 1998 yılında görüldüğünü ve 16
yıldan beri çocuk felci vakasının bulunmadığını açıkladı
3-,-,A]OR]B\PS\YZTY\]XYEXYX]FXVLPLW]P[=
O[@]MYURIR]F[]B\PS\YZI\]Q\T\Y\W\W]O\JZ]HMGRTY\VU\
T\YZGZ]>[YG[]QMY]\H\OXY[W]OXV]B\PS\YZT]MYURIR]FRVER=
Y\W\W]?\T\WYZT]\HZTY\N\PZWU\A]B\PS\YZIZW][ST[WXWXW
FXVLPA]PR]F[]O[PXWY[VY[]\IZJ]QMYRQY\]\YZWUZIZ
T\QU[UXYUXD])\PS\YZTS\W]TMVRWN\U\][W][STXYX]QCW=
S[NXW]\KZY\WN\]MYURIR]FRVERY\W\W]\HZTY\N\U\A
4;.33]QZYZWU\]7;D]9LWQ\]/\IYZT]:P\NOY[PX0WU[A
ULWQ\U\W]HMGRT]>[YGX]B\PS\YZIZWZW]F[][ST[WX]FXVLPLW
QMT][UXYN[PX]T\V\VZ]\YZWNZKSZVD]?R]T\V\V
UMIVRYSRPRWU\]O\KY\SZY\W]V\UXT\PQMW]5VMEV\NZ
T\@P\NZWU\]Q\@ZY\W]\KZY\N\Y\V]P\Q[PXWU[];.33
QZYZWU\];<2]LYT[U[]628]OXW]HMGRT]>[YGX]B\PS\PZ
F\VT[WA]<8;<]QZYZWU\]P\U[G[]LH]LYT[U[]$:>E\WXPS\WA
5\TXPS\WA]X+[VQ\&]OCYE[P[Y]ULJ[QU[]<<6]F\T\
ECVLYNLKSLVD]<8;6]QZYZWU\]XP[]ECVLY[W]F\T\]P\QZPZ
787-ULVD]<8;7]QZYZ]O\KZWU\W]<8]'\QZP]S\VXBXW[
T\U\V]XP[]3<]F\T\]P\@S\WNZKSZVD*]U[WXYUXD]]
'".)1&/34.20(2.2*+2#3
"*)/3/.'11)4234*(2
LVTXQ[0U[A];.!6]QZYZWU\W]O[VX]HMGRTYRT]UCW[=
NXWU[]HMGRT]>[YGX]\KZPZ]RQERY\WUZIZ]B\SZVY\SZY\W
\HZTY\N\U\A]KR]OXYEXY[V]F[VXYUX ]4/MW]HMGRT]>[YGX
F\T\NZJ];..3]QZYZWU\]ECVLYNLKSLVD](YT[NXJA]<88<
QZYZWU\]9LWQ\]/\IYZT]#VELSL]:FVR@\]?CYE[PX0WU[
Q[V]\Y\W]26]LYT[]XY[]OXVYXTS[]HMGRT]>[YGXWU[W
\VZWUZVZYNZK]LYT[]P[VSX>XT\PZ]\YNZKSZVD];!]QZYU\W]O[VX
HMGRT]>[YGX]F\T\NZJ]ORYRWN\N\TS\UZVD
MNKRY\VZNZJU\A]QZYY\V]PMWV\]TXN]<8;6]F[]'\VS
<8;7]S\VXBY[VXWU[]HMGRT]>[YGX]F\T\Y\VZ]ECVLYN[PX
LJ[VXW[A]9/#]S\V\>ZWU\W]OR]URVRN]\KZ]XY[]CW=
Y[W[OXYXV]ORY\KZGZ]B\PS\YZTY\VZW]Q\QZYZNZ]\HZPZWU\W
OXV]B\YT]P\IYZIZ]\GXYX-]MY\V\T]U[I[VY[WUXVXYN[TS[]F[
OCYE[U[TX]UXI[V]LYT[Y[VU[]S[UOXV]\YZWN\PZ]E[V[TSXIX
X>\U[][UXYN[TS[UXVD]RWRW]LJ[VXW[]PZWZV]B\V[T[S=
Y[VXWXW]F[]NLYS[GXY[VXW]QMIRW]MYURIRA]SM@Y\N];]XY=
XNXJU[]Q\K\Q\W]2]Q\K]\YSZ]HMGRTY\VZNZJA]\QWZ]J\=
N\WU\]UXI[V]XYY[VXNXJU[]ORYRW\W]NLYS[GX]HMGRTY\VA
OXYXN]TRVRYRNRJG\]\YZW\W]S\FPXQ[]T\V\VY\VZ
UMIVRYSRPRWU\]XTX]SRV]B\YXWU[]T\@Z]T\@Z]UMY\KZY\V\TA
N[VT[JX]Q[VY[VU[]F[]\YZKF[VXK]N[VT[JY[VXWU[]XPS\PQ=
MWY\V]TRVRY\V\T]RY\KZY\N\Q\W]S[T]OXV]HMGRT
T\YN\N\PZW\]CJ[W]ECPS[VXY[V[TA]"MGRT][YGX]:KZPZ
XY[]\KZY\WNZKY\VUZVD]%\@ZY\W]U[I[VY[WUXVN[
H\YZKN\Y\VZWU\A],PS\WORY]XYXNXJXW]B[N]XH]B[N]U[]UZK
ECH]\YN\PZ]F[]HMGRT]>[YGXWXW]Q\QEZW]ECVLYULIL
LYT[Y[VU[W]EXVXK=HZTZKY\V\]N\VRJ]T\YN\PZA]TMVRQRGR
\KZY\N\]H\YZKN\PZ]Q\@ZYN\PZWZ]ELWU[N[]E[SXVNXKSXVD]
?R]T\@P\NU\]O[YXVY[W[W]OCYE[Y[VU[TX]2]Q\K
\YSZWU\TX]SLN]HMGRTY\V]OXV[V]UMJ]\IZJU\W]HMGRT]>[Y=
GX]\KZPZ]U\NY\SZY\V\T]\KZY\W\G\TY\VUZVD]:KZ]>\\YXQ[S=
Y[VXNXJ]XTX]SRV]B\YXWU[]Q\@ZY\G\TSZVD]QERY\N\WZW
XYT]SRVR]2])\JXV\W]$?RELW&]<8;7]5[VK[NO[]ELWL
O\KY\SZYNZKSZVD4]1LW[QUMIR]XYY[VXWU[A]PZWZV
T\@ZY\VZWU\W]OCYE[Q[]EXVXK=HZTZK]Q\@\WY\V\]Q\K]PZWZVZ
ECJ[SXYN[TPXJXW]\KZ]RQERY\N\PZWZW]PLVULVLYULIL]X=
>\U[][UXY[W]\HZTY\N\U\A]MTRY]\KZY\VZ]U\]UBXY]MYN\T
LJ[V[]B[V]SLVYL]VRSXW]\KZY\N\]H\YZKN\PZWZW]U\
\TP\SZYN\U\W]U[F\N][SSXVXYUXIX]\WY\SZYUZD!$140
%&""!# "&
#&"%&#
#"&%%$
%,3% TCQY[VXWU[]Q\K\Q\W
F\S\WU\KY\VA]P\IYZI\]OXVHMT]>\QU\PZWZW]Q\WZ
PZV\]XYSXB\@]EXU[VXGX]F[]NXU[]V\B\SPZJYZTY\VZWZ
EXU[VXGX]OXV]CJ[YYXIX]MYURIR]XY[VX]PLVLY[W
OZSZNU\W]Y[JJ[SYX]Q[N[TY[V]U[]Q\@ZQMVD
?\SN\W-ZW]/\PMW]XYH[PX]U\I]TCQY[VXWU[
Q\K\Q\W]F\S\WU\KY\VA]U\IY\VU\]Q[SXK[W]OXSTX=
Y[VX][W]XQX]OXV]K[TXYU[]U[I[VY[WUXV[V[T]OXV
OXVXWU[W]Y[JJ[SYX]Q[N[TY[V]Q\@ZQMVD],YTO\B\V
PMWRWU\]OZSZN]P\ORWR]F[]OZSZN]T\BF[PXWXW
Q\@ZYUZIZ]OZSZN]$N[W[WEXH&]OXSTX]F[
Q\@V\TY\VZWZ]SM@Y\Q\W]TCQYLY[VA]ORWY\VZ]OZSZN
@\WG\VZA]QRNRVS\YZ]OZSZN]Q[N[IX]F[]OZSZN
SRVKRPR]Q\@\V\T]U[I[VY[WUXVXQMVD]"\QZVYZ
TCQL]XYXP]N[JV\PZWU\W]\OX\]H\VA]OZSZN
OXSTXPXWU[W]OZSZN]P\ORWRA]OZSZN]P\TZJZ]F[
OZSZN]T\BF[PXWXW]Q\WZ]PZV\]6]H[KXS]U[]Q[N[T
Q\@SZTY\VZWZ]O[YXVS[V[T]4?ZSZNZ]RW]F[]QRNRV=
S\QY\]TZJ\VS\V\T]Q\@ZY\W]QRNRVS\YZ]OZSZN
Q[N[IXA]OXJ]ORW\]OZSZNYZ]G\I]Q[N[IX]U[]UXQ=
MVRJD],TXWGXPX]OZSZNZW]B\KY\WN\PZQY\]Q\@ZY\W
?ZSZN]@\WG\VZA]LHLWGLPL]U[]OZSZNU\]Q\@ZY\W
OZSZN]SRVKRPR]?ZSZN]SRVKRPR]F[]OZSZNYZ]QR=
NRVS\]Q[N[TY[VXWX]E[W[YU[]TZK]\QY\VZ]XHXW
Q\@ZQMVRJA]HLWTL]OXV]QZY]OMQRWG\]S\J[YXIXWX
TMVRQMVD]?ZSZN]@\WG\VZWZ]XP[]S\J[]MY\V\T
SLT[SXQMVRJA]O\J[W]U[]UMWURVRGRQ\]TMQ\V\T
TZK]\QY\VZW\]P\TYZQMVRJD]U[UXD]!$140
SAYFA 14
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Haziran
2014
Cumartesi
2013
Perşembe
14 GÜNCEL777ubat
ı
r
a
l
ş
ı
ğ
a
y
n
a
r
i
z
a
h
Mayıs ve
u
d
r
u
v
a
n
e
f
i
n
i
kiraz üreticis
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı Ulus: "Bazı bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri
de düştü. Borç ödeme günü yaklaştı. Bu zararlar için hasar tespitleri yapılarak ilgili komisyonlardan geçirilmesini, her ne kadar
sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet kapsamında değerlendirilip çiftçilerimizin yaralarının sarılmasını istiyoruz" dedi
Ç
anakkale'de geçen ay sonundan itibaren etkili
olan sağanağın, en önemli ihraç meyveleri arasında yer alan kirazda çatlamalara yol açtığından bu ürünü olumsuz etkilediği bildirildi. İlde 16 bin
573 dekar arazide yılda ortalama 17 bin 838 ton üretilen kirazların yüzde 40'ı Almanya, İtalya ve Fransa gibi ülkelere ihraç ediliyor. Son senelerde bölgede yetiştirilen kaliteli kirazın ününün yayılmasıyla özellikle
Lapseki ve Bayramiç ilçelerinde elde edilen kirazlar,
ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde sofraları süslüyor. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulus, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, mevsimsel değişiklikler nedeniyle nisan sonu ya da mayısın ilk çeyreğinde
beklenen yağışların haziran ayına kaldığını ve oldukça
etkili olduğunu söyledi. Bölgede son bir haftadır aralıksız süren yağışların tarım kesimine ciddi anlamda
zararlar vermeye başladığını vurgulayan Ulus, şöyle
devam etti: "Bunun neticesinde özellikle kirazda büyük hasar var. Hububatta hasat dönemine girdiğimiz
şu günlerde yağışların da başlamasıyla hasat durdu.
Özellikle buğday ve arpada ciddi sıkıntı yaşamaktayız.
Hasat yapılması gereken bu dönemde buğday arazilerinin su altında kalması, arazilerin çamur olması ve biçerdöverlerin araziye girememesi nedeniyle hasat durdu. Bu da iki üründe hasadın gecikmesi demek. Arpada 'başak kırması' dediğimiz olaya neden oluyor. Buğdayda da yatmalara neden oluyor. Bu yatmalar neticesinde sapın çürümesi, arazilerde otların yürümesi, önümüzdeki günlerde hasadı daha da zorlaştıracak. Ciddi
anlamda verim kayıpları yaşanacak. Bu durumu, çiftçilerimiz bakımından çok zor bir süreç olarak görüyoruz."
- "Çiftçilerimiz mağdur durumda,
ne yapacağını bilemiyor"
Ulus, sulu tarımın en önemli ürünleri olan domates, biber ve kavunla ilgili büyük sorunlar yaşandığın
aktardı. Araziler çamurlu olduğu için çapalama yapılamadığı bilgisini veren Ulus, "Tohumluk mısırda çok
ciddi sıkıntılar bekliyoruz" ifadesini kullandı. Yağışla-
rın özellikle ihracata yönelik "ziraat 9" diye bilinen kiraz üretimini olumsuz etkilediğine değinen Ulus, şunları kaydetti: "Bazı bahçelerin yüzde 100'ünde çatlamalar meydana geldi. Tabii kirazın piyasa değeri de
düştü. Şu anda çiftçilerimiz mağdur durumda, ne yapacağını bilemiyor. Bir taraftan bankalara borçları, bir
taraftan Tarım ve Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ödeme günleri yaklaştı. Bunu da düşünürsek çiftçilerimiz bugünlerde kara kara düşünmeye başladı. Biz
de zararın karşılanması için girişimlerde bulunduk. İl
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilileriyle
yaptığımız görüşmelerin ardından üreticilerimize mesaj çektik. Bu zararlar için hasar tespitleri yapılarak ilgili komisyonlardan geçirilmesini, her ne kadar sigortalarını yaptırmış olsalar da durumun afet kapsamında
değerlendirilip çiftçilerimizin yaralarının sarılmasını
istiyoruz. İnşallah sesimizi duyurabiliriz"
İlhan Ulus, hasar tespitlerinin ardından özellikle kiraz üreticilerinin zararlarının karşılanacağını ümit ettiğini sözlerine ekledi. (AA)
Sahibinden satılık "tarih"
Kütahya Yörük ve Türkmenler Derneği Başkanı Namaz, "Bu antikalara
bir sahip çıkan olursa, yarı fiyatına
devretmeyi düşünüyorum. 'Örf, adet
ve kültürünü yaşatmayan bir devlet,
devlet değildir' diye bir sözümüz var.
Biz de bunun mücadelesini veriyoruz" diye konuştu
Kütahya'da antika meraklısı bir
kişi, yaklaşık 30 yıldır topladığı ve
evinin bir odasına kurduğu "Yörük
Köşesi" müzesini, kültürevi açılması
koşuluyla satılığa çıkardı. Kütahya
Yörük ve Türkmenler Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Namaz (63),
1985 yılından itibaren çeşitli kentlerden topladığı ve satın aldığı kilim, tabak, kaşık, eski para, şamdan, eski
gaz lambası, silah gibi birçok eşyayı,
Sultanbağı Mahallesi'nde bulunan
evinin çatı katında biriktirerek kendine ait müze oluşturdu. Namaz, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, antikacılığın kendisi için bir tutku olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Evimdeki çatı katını bu eşyalar için
ayırdım. İsmini de 'Yörük Köşesi'
olarak koydum. Bu eşyaları 1985 yılından itibaren çeşitli şehirlerden satın
alarak buraya getirdim. Bu antika tutkusu bende bir hastalık oldu. Çalıştığım dönemlerde, aldığım maaşımın
büyük bir kısmını antika eşyaları sa-
tın almak için kullandım. Bu malzemeleri toplarken çok para ödedim.
Malzemeler arasında 100, 150, 175
ve 242 yıllık eşyalar var. Ayrıca kilimler, tabaklar, kaşıklar, paralar yer
alıyor. Buradaki kaşıklar 150 yıllık.
Aynı zamanda şamdanlar, eski gaz
lambalarımız, küpler var. Eskiden bu
küplere turşu kurulurdu. Bunlar da
aşağı yukarı 150 yıllık. Su kapları,
yayıklar ve mavzer silahı var. Bu
mavzer 225 yıllık bir tüfek. Bunu almak için bir ağabeyimle epey mücadele ettim." Namaz, eşyaların çoğunu
il dışından getirdiğini ifade ederek,
Konya, Adana, Mersin ve Silifke'den
birçok malzemeleri satın aldığını dile
getirdi. Bu eşyaların hep Yörükler tarafından kullanıldığını anlatan Na-
maz, kendisininde yörük olduğunu
anlatarak, şöyle devam etti: "Yörük
arkadaşlarımızla iç içeyiz. Bazı arkadaşlarımız malzemeleri hibe etti. Birçoğunu da parayla satın aldım. Yaklaşık 30 yıldır biriktirdiğim eşyaların
bakımı zor. Her ay silmek, temizlemek icap ediyor. Hanımım rahatsız
olduğu için ben de fazla bakım yapamıyorum. Bu antikalara bir sahip çıkan olursa, yarı fiyatına devretmeyi
düşünüyorum. İnsanlar bir kültürevi
açsın. 'Örf, adet ve kültürünü yaşatmayan bir devlet, devlet değildir' diye
bir sözümüz var. Biz de onun mücadelesini veriyoruz. Örf, adet ve kültürümüzü yaşatalım istiyoruz. Tabi kültürevi açmak kaydıyla, benden alıp
satması kaydıyla değil." (AA)
İzmir 'de yaklaşık 200 okul
müdürünün yeri değiştirildi
M
illi Eğitim Bakanlığı
(MEB)'nın kanayan yarası haline gelen uzman öğretmenlik meselesi yöneticileri vurdu. Danıştay Dava Daireleri Üst
Kurulu tarafından verilen kararla
idari mahkeme yoluyla uzman öğretmenlik hakları elinden alınan ve
sınava dayalı, isteğe bağlı, sorumlu
yer değişikliğine tâbi tutulan ancak
görevlerine devam etmekte olan
yaklaşık 200 okul yöneticisinin, 7
Haziran 2014 itibariyle görev yerleri değiştirildi. Eğitim öğretim yılının bitmesine bir hafta kala yapılan
bu işlem okullarda şaşkınlığa sebep
olurken yöneticiler, yeni görev yerlerine başlamak için okulu terketmek zorunda kaldı. Yaşanan mağduriyetler hakkında bilgi veren
Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir,
“Maalesef yaşananlar, yargı kararının doğal bir sürecidir.
Sınav, istek ve zorunlu aktarma
süreçlerinde, Ek–1 form içerisinde
3 puan değerindeki uzman öğretmenlik puanı silinince, atanan arkadaşlarımızın puanları ve dolayısıyla
istek sıralaması da değişti. Bin 709
şube müdürünün sözlü sınava dayalı atama sürecinde de sadece sözlü
sınav dayalı atama yapılamayacağını söylemiştik. Nitekim Danıştay,
bu konuda yürütmeyi durdurma kararı verdi. MEB, bu sorunla birlikte
şimdi okulların kapanmasına bir
hafta kala yaşadığı bu sorunu çok
iyi değerlendirmek zorundadır.
Eski MEB Bakanı Hüseyin Çelik döneminde başlayan ve maalesef halen devam eden yönetici atama krizinin bir tek açıklaması vardır, o da yönetici atamalarında yapılan samimiyetsiz yaklaşımdır.“ dedi.
Meselelerin çözümü için her defasında sendika olarak birlikte çalışma ve çözüm önerileri sunduklarını
ancak dikkate alınmadığını söyleyen Demir, “Bizim çözüm önerilerimizin dikkate alınması konusundaki uyarılarımıza rağmen ‘ben bilirim’ anlayışı, eğitimi sistemimizi
bu noktaya getirmiştir.
Konuya yaklaşım bu minvalde
devam ettiği sürece sorunların içinden çıkılamaz süreçlere gitmemizin
hiç kimseye bir yararı yoktur. Ülkemizin eğitim geleceğinin önemini
her defasında dile getirmemiz ve
çözüm önerilerimizi sunmamıza
rağmen geldiğimiz nokta düşündürücüdür.“ diye konuştu. (CİHAN)
Soldan sağa:
1. İki çift öküzle çekilen ağır saban. – Batı Anadolu köy
yiğidi. 2. Gelenek. – Bayrak. 3. Oyuncunun yaptığı. – Eski dilde Müslüman olmayanlar, kâfirler. 4. Rus Kazaklarda başkan. – Çelik çomak oyunu. 5. Bitki bilimi, botanik.
6. Bir organımız. – Bir nota. – Kedi, köpek yavrusu. 7. Sınırlandırılmış, sınırlı. – Kiloamperin simgesi. 8. Eski dilde şarap. – Karaciğerin irileşmesi veya körelmesi ile belirlenen bir hastalık. 9. Yas. – Romanya’nın plaka işareti.
10. Mitoloji. – Bütün, tüm. 11. Nihayet. – Hint edebiyatında bir çeşit epik dram. 12. Açık, ortada, herkesin içinde
yapılan. – Ön çalışma. 13. El sıkışma. – Parola. 14. Yabancı. – Orta kaldırım. 15. Samsun ilinin bir ilçesi. – Lityumun simgesi. 16. Sermaye, kapital. – Söz, lakırdı, laf.
17. Karnı doymuş olan. – Uzak Doğu dövüş sporlarından
biri. 18. Alüminyumun simgesi. – Yalnız tek ve aynı rengin açıktan koyuya değişik tonları kullanılarak yapılan resim. 19. Osmanlı donanmasında tümgenerale eş bir rütbe.
– İri gövdeli bir papağan türü. 20. Bir konuda direnme,
ayak direme. – Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu.
Dünkü bulmacanın cevapları
Yukarıdan aşağıya:
1. Koşut, muvazi. – Ara, uzaklık. – Bir tür bilgisayar
oyunu. 2. Bir elektrotta artı kutup. – Güney Kıbrıs’ta bir
liman kenti. – Yapağıdan elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağ. 3. At ve
eşeklere vurulan enli kemer. – Metin olma, dayanıklılık. –
Bir tür zamklı cila. – Şaşma anlatan ünlem. 4. Öğütülmüş
tahıl tozu. – Yürürlük. – Pilotlar ve havacılar için yayımlanan bülten. – Giyeceklerde takım. 5. Aynı amacı güden
kimseler arasındaki çekişme, yarışma, yarış. – Küçük ve
sevimli. – Et oburlardan, sürü halinde yaşayan, kurttan
küçük bir yaban hayvanı. 6. Karındanbacaklı bir kara yumuşakçası. – Notada durak işareti. – Radyumun simgesi.
– İki şey arasında açıklık oluşturmak, yarı açmak. 7. Suçu
bağışlama. – Cevizin yeşil kabuğu. – Tellürün simgesi. –
İlaç, merhem. – Eski Mısır’da bir tanrı. 8. Öğe, unsur. –
Büyük bir çabuklukla dönerek işleyen ve saatte binlerce
adet basan bir tür basım makinesi. – Ski. 9. Rize yöresinde dokunan ince bez. – Motorlu taşıtların elektrik deposuna verilen ad. 10. Kütahya ilinin bir ilçesi. – Obüslerde,
bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper. –
Daha çok kadınların bluz üzerine giydikleri yelek. –
Gerekenden eksik.
SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
717
Haziran
Şubat 2014
2013 Cumartesi
Perşembe
Sondakika Gazetesi, yine tarihe not düştü
SONDAKİKA GAZETESİ
SATILACAK DEDİ KULÜP
Ege Bölgesinde yaşanan tüm gelişmeleri, Ulusal ve
Bölgesel tüm yayın organlarından önc1e sütunlarına
taşıyan Sondakika Gazetesi, farkını yine gösterdi
I
D
L
I
T
A
S
Y
aptığı haberler ile Ege Bölgesinin miz bu ve benzeri haberler, Sondakika
Gazetesi okurlarının kendini özel histüm sorunlarını dile getiren, çösetmesi içindir. Sıradan ve taraf yazüm noktasında da desteğini
yıncılığının karşısında durarak, “SAesirgemeyen Sondakika Gazetesi, yiDECE HABER” ilkesini benimsemiş
ne fark oluşturdu. Bugün, tüm ulusal
ve bölgesel yayın organlarının (Telolan gazetemiz, bu ısrarlı duruşunu
evizyon, gazete) manşetten, “GÖZTEsürdürecektir. Sondakika GazetesinPE SPOR SATILDI” şeklinde gördüğü
de, sadece haber okursunuz…
haber, Sondakika Gazetesinin sütunİmza: Sondakika Gazetesi Yönetimi
larına 3 ay önceden yerini almıştı.
Habercilikte bir saniyenin, en az
basketboldaki bir saniye kadar değerli
olduğu ve her haberin hemencecik yayıldığı mecrada, Göztepe Spor’un satılacağını ve bu satıştaki detayları; ulusal, bölgesel ve yerel yayın organlarından çok çok önce Sondakika Gazetesinin gündeme getirmiş olması, hayretle ve takdirle karşılandı. Bu tip birçok habere imza atan gazetemiz, son
olarak da Göztepe Spor’un satışına
ilişkin bu habere imza attı.
Tarihler 9 Mart 2014 Pazar’ı gösterdiğinde, Sondakika Gazetesi sütunlarında; Göztepe Spor’a teklif geldiği,
Başkan Hüseyin Altınbaş’ın kulübü
satmak istemediği, İmam Altınbaş’ın
satmakta ısrarlı olduğu, kulübe
Irak’ta iş yapan İzmir asıllı bir İş Adamının talip olduğu, yazıyordu. Ve tarihler 5 Haziran 2014 Perşembe’yi
gösterdiğinde, Göztepe Spor satıldı.
Hummalı ekip çalışmaları sonucun3 ay
Sondakika Gazetesi’ninbe
r
da, çok önceden gündeme getirdiğiönce yapmış olduğu ha
Ergin Ataman:
Maç elimizden çalındı
Beko Basketbol Ligi play-off final serisinin ikinci maçında Fenerbahçe Ülker'e 74 - 73 yenilen Galatasaray
Liv Hospital'da başantrenörü Ergin Ataman, maçın hakemler tarafından kendilerinden alınıp sarı - lacivertlilere hediye edildiğini ileri sürdü. Ergin Ataman, "Maçın
vebalini hakemlere bırakıyorum." dedi.
Galatasaray Liv Hospital Başantrenörü Ergin Ataman, maçın ardından yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri
kullandı: "Maçın hakemleri maç boyunca iyi bir yönetim
gösterdiler. Fenerbahçe Ülker yedek kulübesinin ve
oyuncularının baskısını son 10 saniyede Bo McCalebb'in oyuncumuza yaptığı yüzde yüz faulü çalamayarak bu akşam galibiyetimizi çaldılar. Pozisyonu izledim.
Yüzde yüz faul. Bugün bizim galibiyetimiz maalesef yapılan baskı sonucu, Galatasaray'ın elinden alınarak Fenerbahçe'ye hediye ettiler."
"FENERBAHÇE ÜLKER'DEN DAHA İYİ BİR TAKIM
OLDUĞUMUZU BURADA İSPAT ETTİK"
Maç boyunca böyle bir atmosferde oynanabilecek
en iyi basketbolu oynadıklarını dile getiren Ergin Ataman, "Oyunu kontrol ettik. Geçen yaptığımız gibi Fenerbahçe Ülker'i hızlı atağa çıkarmadık. Bir kaç dakika dışında maçın tamamı kontrolümüz altında götürdük. Bu
akşam maçı kaybetmemize rağmen Fenerbahçe Ülker'den daha iyi takım olduğumuzu burada ispat ettik."
ifadelerini kullandı.
"ŞAMPİYON GALATASARAY
LİV HOSPİTAL OLACAK"
Ergin Ataman, serinin 2 - 0 olduğunu ancak kendilerinin şampiyon olacağını kaydetti. Ataman, şöyle konuştu: "Seri 2 - 0 ama şampiyon Galatasaray olacak. Bunu da tüm Türkiye görecek. Kendi sahamıza gidiyoruz.
Aynı baskıyı, aynı sertliği, aynı tempolu basketbolu kendi sahamızda biz oynayacağız. Seriyi 2 - 2'ye getirip Fenerbahçe'yi yenip şampiyon olacağız. Bu maçın vebalini
de maçın hakemlerine bırakıyorum."
Ataman, bir soru üzerine sözlerini şöyle tamamladı: "Sahadaki görüntü ortada, ilk maçta kötü stratejiyle
oynadık. Bu akşam Fenerbahçe Ülker'den daha iyi bir
takım olduğumuzu 15 bin
kişi önünde ispat ettik. Ama maç elimizden çalındı ona istinaden de takımıma
güveniyorum. Abdi
İpekçi Spor Salonu'nda seriyi 2 - 2'ye
getirip ondan sonra
buraya gelip dirayetli
baskı altında kalmayacak hakem üçlüsüyle maçı kazanıp
seriyi 4 - 2 ya da 4 - 3
yapıp şampiyon olacağımızı düşünüyorum."
(CİHAN)
Fenerbahçe Ülker: 74 - Galatasaray Liv Hospital: 73
Fenerden
geçit yok
Beko Basketbol
Ligi Play Off final serisi ikinci
maçında Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Liv Hospital'ı
74-73 yenerek seride
2-0 öne geçti. Serinin
üçüncü maçı 8 Haziran
Pazar günü saat 19.00'da
Abdi İpekçi Spor Salonu'nda oynanacak.
Ülker Sports Arena'daki
final serisinin 2. mücadelesi
büyük çekişmeye sahne oldu 1.
çeyrekte ilk maçın aksine çok
iyi oynayan Galatasaray Liv
Hospital 18-13 önde tamamladı.
Fenerbahçe Ülker, 2. çeyrekte
dengeyi kurdu, periyotu 21-16
önde tamamlarken ilk yarı ise
34-34 berabere geçildi.
Galatasaray Liv Hospital, mücadelenin ikinci yarısına da iyi
başladı 3. çeyrekte 22-19 mücadeleyi de 56-53 önde tamamladı.
Galatasaray Liv Hospital, 4. ve
son çeyrekte de etkili oyununu
sürdürdü, bir ara farkı 8 sayıya
kadar çıkardı, ancak çeyreğin
son bölümlerinde seiyrcisinin de
desteği ile farkı kapattı ve salondan 74-73 galip ayrılarak seride
2-0 öne geçti.
Karşılıklı basketlerle başlayan
karşılaşmada Fenerbahçe Ülker,
McCalebb, Emir Preldzic, Oğuz
Savaş ve Kleiza'yla, Galatasaray
Liv Hospital ise Erceg, Furkan ve
Markoishvili'yle skor üretirken, ilk
6 dakika 10-10'luk eşitlikle geçildi.
Bu dakikadan sonra, Fenerbahçe
Ülker üst üste hücumlardan boş dönerken, iyi savunma yapan sarı kırmızılı ekip, Markoishvili, Sinan
Güler ve Arroyo ile basketler kazanarak 8-0'lık seri yaptı ve 8. dakikada 18-10 öne geçti. Fenerbahçe Ülker'de bitime 3,6 saniye kala McCalebb'in basket faul ile kazandırdığı 3
sayı, ilk çeyreğin sonucunu 18-13
konuk ekip lehine belirledi.
Sarı lacivertliler, ikinci çeyreğin
hemen başında Zoric'in kazandırdığı 5 sayıyla skoru eşitlerken (1818), Kleiza'nın 3 sayılık basketi de
13. dakikada Fenerbahçe Ülker'i
21-18 öne geçirdi. Periyodun ilk 5
dakikasında rakibine 12-2 üstünlük
kuran Fenerbahçe Ülker, 25-20 üstün duruma geldi. McCalebb ile
Melih Mahmutoğlu'nun sayılarına
karşın, dış atışlarda Markoishvili ve
Erceg'le etkili olan sarı-kırmızılı
ekip, oyunda dengeyi yeniden kurdu. Karşılaşmanın ilk yarısı 34-34
eşitlikle tamamlandı.
Mücadelenini ikinci yarısında,
Fenerbahçe Ülker oldukça düşük
bir şut yüzdesiyle oynarken, Ömer
Onan ve Emir Preldzic'in kazandırdığı basketler, sarı lacivertli takımı
oyunda tuttu. Furkan Aldemir, Markoishvili, Ender ve Erceg'in basketleriyle skor üstünlüğünü eline alan
Galatasaray Liv Hospital, 26. dakika içinde 4 sayı (52-48) öne geçerken, yapılan basit top kayıpları farkın açılmasını engelledi. Konuk
ekip, son çeyreğe 3 sayı farkla 5653 galip durumda girdi.
Son periyoda Melih Mahmu-
toğlu ve Oğuz Savaş'ın basketleriyle başlayarak 32. dakikada skoru
eşitleyen (58-58) Fenerbahçe Ülker,
ardından yine oldukça tutuk bir mücadele ortaya koydu. Arroyo, Erceg
ve Markoihvili'nin sayılarıyla 80'lık bir seri yakalayan sarı kırmızılı
ekip, 35. dakika içinde skoru 66-58
lehine çevirdi.
Taraftarının da desteğini arkası
alarak yeniden hareketlenen sarı-lacivertliler, Melih Mahmutoğlu, Zoric ve Bjelica'nın sayılarıyla farkı
kapatma çabasına girerken, Markoishvili ile Arroyo ile karşılık veren
Galatasaray Liv Hospital elindeki
skor avantajını korumaya çalışsa da
38. dakika içinde skor eşitlendi: 7171. Son dakikasına 73-72 Galatasaray Liv Hospital'ın üstünlüğüyle girilen maçta, bitime 21,4 saniye kala
Fenerbahçe Ülker, McCalebb'in
basketiyle 74-73 öne geçti.
Son 3,5 saniye kala dışarı çıkan
topun sarı kırmızılı takıma verilmesi Fenerbahçe Ülkerli oyuncuların
ve teknik heyetin büyük tepkisini
çekerken, son hücumda Galatasaray
Liv Hospital atış yapamayınca Fenerbahçe Ülker müsabakadan 7473 galip ayrıldı.
NBA'İN EFSANE OYUNCUSU
TİM HARDAWAY DE MAÇI
İZLEDİ
Bu arada bir organizasyon için
Türkiye'de bulunan NBA'in efsane
oyun kurucularından Tim Hardaway ile New York Knicks'te forma
giyen oğlu Tim Hardaway Jr. da
karşılaşmayı izledi. (CİHAN)
Türkiye’de medya ve
işleyişini bilmeyen yoktur.Hoş, bizim toplum her
şeyi bilir ya! (Alakası olmasa bile)
Benim ki de laf…
Eflatun Bey için normal
bir durum olsa da –kendisi
sürekli insanları ağırlar ve
nezaketini esirgemezşahsım için özel bir durumdu. Bir kez de bunun
için teşekkür ettim.
7 Haziran 2014 Cumartesi
www.sondakikagazetesi.com
***
Her işte olduğu gibi, medya sektöründe de
hiyerarşi baskındır. Çok
nadirdir, bunun aksi…
Köpek insanı ısırırsa
haber olmaz, insan köpeği
ısırırsa haber olur misali;
patronla muhabirin
görüşmemesi haber olmaz, patronla muhabirin
görüşmesi haber olur diyerek sizlere, geçtiğimiz
gün patronum (Sondakika
Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve
İş Adamı Eflatun Saygılı)
ile buluşmamdaki
notlarımı aktarayım istedim.
***
Bir telefon…
Eflatun Bey beni ofisinde
bekliyordu.
Randevu saati 14.00…
13.25’lerde şirkete gittim.
Müsaitti, içeri aldı.
“Atalay, buyur gel
bakalım” dedi.
Girdim içeri.
Selamun Aleykum, dedim.
Aleykum Selam, otur
bakalım dedi.
Masanın yerini
değiştirmişsiniz, dedim.
Baya da dikkatlisin
maşallah, ne içersin, diye
sordu Eflatun Bey.
Çay ve su rica ettim.
Çay ve su gelirken, Eflatun bey girizgâhını yaptı.
Dedi ki: “Bak Atalay, sana
negatif enerji verenden
dost olmaz. Misal, üzerindeki gömleği almışsın.
Eğer dostun gelip sana, o
ne biçim renk, diyorsa ondan uzak dur. Ne demesi
gerekiyor? Güle güle giy.
Hayırlısıyla kullan. Bunun
gibi şeyler. Neden?
Sevmişsin, almışsın o
gömleği. Geri dönüşü yok.
Sana pozitif enerji vermesi
lazım. Ha, şöyle dese, iyi
niyetini anlarsın zaten;
güzel ama şöyle şöyle olsa
daha iyi olabilir. Bunu
diyenden dost olur. Bundan kaçma”
Girizgâh güzel olunca,
araya da girmek istemiyorum. Kısa kısa; elbette,
haklısınız demekle yetiniyorum. Eflatun Bey, devam
etti. “Bu dediklerimi, bir
abinden bir babandan
nasihat alıyormuşsun gibi
al. Gençsin, cesursun, iyi
işler yapıyorsun. Ben de
seni tebrik ediyorum. Hadi,
çayını iç rahat rahat.”
Tabi böyle olunca, rahat
rahat değil, çok rahat çay
içesi geliyor insanın. Birazdan, şirketi benim üzerime
devredecek diye de
aklımdan geçmedi değil.
Çayımı yudumlarken,
Yavuz’cum sana bir kitap
hediye edeyim, dedi.
Baktım kitaba, ismi:
Yaratıcı Yazarlık’tı. Ekledi
Eflatun Bey, “Sen bu
mesleği seviyorsun, sürekli oku ve sürekli geliştir kendini. Bu kitap onun
için…”
Eflatun Beye nezaketi
için tekrar teşekkür ettim.
Reklam Ofisinden Burak
Bey’i içeri çağırdı. Ve
hediyesini bana verirken
Eflatun Bey, bir fotoğraf
çekildik. İkimizde de anı olarak kaldı.
Kitabın üzerine not
yazmayı da ihmal etmedi
Eflatun Bey. Ne mi
yazıyordu? Sevgili Yavuz
Atalay’a Fazilet Yolunda
Yarışması Dileği İle… Evet,
bu yazıyordu…
Oturduk ve Eflatun Bey
asıl mesajını verdi.
“Muhakkak oku. Okumayan adam, başkalarının
düşüncelerini konuşur. Bi
yerde tıkanır. Kendine ait
bişey yoktur. Ancak,
okuyan adamın, topluma
söyleyecek bir sözü
vardır” dedi Eflatun Bey.
Tüm bunların öncesinde,
girişte, haftalık yazmış
olduğu yazı dizisinin sonuncusu hakkında ne
düşündüğümü sordu. Yazı
siyasi bir yazıydı. Eflatun
Bey ise, siyaset tarihine
her yönüyle hâkimdi. Ben
yorum yapmamayı tercih
ettim. Gerekçe olarak ise,
kendisi kadar bu konuya
hâkim olmadığımı, söyledim. Şöyle bi, gülümsedi;
“Haddini bilmen hoşuma
gitti” der gibi.
Sonra dışarıya çıktık.
Bahçede de çay içtik.
Gazeteye ilişkin neler
yapılabilir i konuştuk. Özel
sohbetler derken, zaman
geçti…
***
Son bişey daha…Bunu
yazmayı unutmadım…
Sadece, ders olarak
gördüğüm için, araya
sıkıştırmak istemedim…
Evlat, der gibi girdi
konuya Eflatun Bey. “Bu
hayatta; oku, yoğurul, piş,
tecrübe kazan ve tek bir
düşünceye sahip ol. Ve o
düşünceye her ne
pahasına olursa olsun
sahip çık. Bak, kişilere
değil, düşüncene sahip
çık, diyorum. Mesela, ben
Kuran-ı Kerim-i merkezime
aldım. Ona ayak uydurmaya çalışıyorum.
Onunla iyi geçinmeye
çalışıyorum. Sen de böyle
ol. Kimisi Marksizm’i
merkez alır. Kimisi başka
bişeyi. Sen bunu al demiyorum. Örnek veriyorum.
(Eflatun Beyin sıkça
kullandığı bir söz, yine tekerrür etti) Müslüman Mahallesinde salyangoz
satılmaz” dedi…
***
Sözün özü…
Bir ziyaret, bir ders…
Bir ders dediğime
bakmayın…
Bir derste, bin derslik
konu…
Bin derslik tecrübe…
Dersin içinde siyaset yok
muydu?
Vardı elbet…
Sayın Eflatun Saygılı’nın
siyasete dair söylemleri,
gazetemizde haber olarak
yer alacak. Zira, AK Partinin İzmir’de yükselişi bu
söylemlere bağlıyken,
bunu bir sohbet olarak
vermek değil haber olarak
vermek daha uygundur.
III Yavuz ATALAY…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye gibi büyük ülkelerin nüfus olarak,
coğrafya olarak, itibar ve siyasi derinlik, ağırlık olarak, tarih olarak derinliği ve
büyüklüğü olan ülkelerin muhakkak ki sanayisinin güçlü olması gerekir" dedi
=JHLIN<=GNGL8LJ@LGDLJN<=GN:MI<MGDMJN?IMD@/
"B@5BI>L9GLJFN)>EBHHL5N+?H7N$8@KI0KJ
MAM7NCLJLAK2KN=H@LALN<=GN4JM@N;MIKIHMI3NJHLI/
+L8KM@KIN$H<MCK0JEMN:MN(MI>MCDN-4H:MCKNK<KJEM
%LHMN;MN)-&0HKNILDDNN5KDJMANDLIL,FJELJNGB/ ELJN>KIKCK7N4JEMN:MHMJN>KIKCKNEM6MIHKN-=EBINLKHM/
CKEKI3N-BJELJNE=HLAFNGMJEKHMIKJKNDM>IKGNMEKA=/
IBHLJNB<LGN@=D=IBN,L>IKGLCFJFJNL<FHF9ND4IMJKJM
IB@*NEMEK3
GLDFHEF3N.4IMJKJNLIEFJELJN"B@5BI>L9GLJFN+?H
;MN>MIL>MIKJEMGKN5MAMD7N9KIGMDNA4JMDK2KHMIKAHM
,L>IKGLJFJNL<FHF9NGBIEMHMCKJKNGMCDK3
"B@5BI>L9GLJFN+?H7NGMCDK6KNGBIEMHMAKNALJFJEL
-BJBNALGFJELJN>KHEK6KNK<KJN;BI:BNAL1DF6FJF
>BHBJLJN>KIN<=2B6LN5MEKAMNMDDK3N"B@5BI>L9GLJF
LJHLDLJN+?H7N>KI<=GN5KGLAMHMIKJKN>KHEK6KJKN;M
+?H7N:MN(MI>MCDN-4H:MCK0JEMN%LHMNILDDN;M
<=GNEL5LNIL5LDNGL8LJ<NK@GLJHLIFN;LIGMJNFCILIHF
5KDJMAN<LGN=D=IN(LJLAKNL>IKGLCFNL<FHF9
>KIN9MGKHEMNCLJLAKEMN;MN?IMDK@EMNGLH@LAFNG/
D4IMJKJEMJN4J2MN,L>IKGLALNKHK9GKJN>IK,KJ:NLHEF3
.4IMJEMNG=JB9LJN+?H7N,L>IKGLJFJNL<FHF9FJFNAL1/ MJEKHMIKJMN1IMJCK1NMEKJEKGHMIKJKN;BI:BHLEF3
.?IGKAM0EMN>BJLN>MJ8MINEM6MIHKN9L5CKAMDHMIKJ
@LGDLJN>?A?GN:BIBINEBAEB6BJBNK,LEMNMEMIMG7
;MNLKHMHMIKJN>BHBJEB6BJLNK9LIMDNMEMJN+?H7
*?JG?N NAFHFNLAFCNLAFJELN<=6B@B8N5M1
.?IGKAM0JKJN5MI
>MIL>MIEKGN=N8L@LJN;MN>BILJFJNDM@MHKJK
[email protected]@MHKJKNLDLIGMJNEMN0KJ9LHHL5NGFCL
C?IMNK<KJEMN5MIN9MAN>KDMI7NL<FHF9FJFN5M1N>MIL>MI
AL1LIF80NC48?J?N;MI@K9DKG3N-B:?JN=NC48?
:MI<MGHM9DKIKA=IB8N;MNCLEM2MN$8@KI
K<KJNEM6KH7N.?IGKAMNK<KJN<=GN>?A?G
;MN4JM@HKN>KINDMCKCKJNL<HF9FJF
:MI<MGHM9DKIKA=IB8*NEKAM
G=JB9DB3N+?H7N5K8@MDHMIKJ
:MI<MGHM9@MCKNK<KJN5MIND?IH?
EMCDM6KN;MIMJN5?G?@MD
"'$%$
>L9DLN=H@LGN?8MIMNAMIMH
%"%%$#%'#&$ &
A4JMDK2KHMIKNDM>IKGNME/
MIMG7N*-BJBJNCL5K1HMIK
%!$ '%'&&$
=HLJ7N>?D?JNC=IB@HB6B
% "$'"&&!'%
?CDHMJMJ7N>L9DLN(LAFJ
#%"%!'%!$ $#%
$>IL5K@N-MA0K7
% $'%'&!
.?IGKAM0JKJNMJNEM6MIHK
"$!$&"& #&'#&
CLJLAK2KHMIKJEMJ
MAJM1N'LJF@0F7NC/
#&$ &''&"#&
@LJN-MA0K7N)@MIKGLHF
"&&!'
&$ &'
=IDLGHLIFJFN;MN)@MIKGLHF
%!$"%%!$'#%#$
E=CDHLIF@F8FNDM>IKGNMEKA=/
IB@3N'M1CKJMN5LAFIHFN=H/
CBJNEKA=IB@*
EM6MIHMJEKI@MCKJKNAL1DF3
!?GCMGNDMGJ=H=#KAKNK5DK;LNMEMJ
CLJLAKNDMCKCHMIKJKJNLAIFN>KIN5MAM/
2LJN;MN:BIBINAL9LDDF6FJLN;BI:BNAL/
1LJN+?H7N>B:?JNCFILELJN>KINCLJLAK
DMCKCKJKJNL<FHF9FJFNAL1FH@LEF6FJF7N<=GNA?G/
CMGNDMGJ=H=#K7N5LCCLCN?IMDK@NKCDMAMJN;MN5LCCLC
>LGF@ELJ
CDLJELIDHLIFN=HLJN;MN5MIND?IH?N:?;MJHKGNDMCD/
4JM@HKNLDFHF@HLINAL1DF6FJF
HMIKJEMJN:M<MJN>KIN?IMDK@EMJN>L5CMEKHEK6KJK
>MHKIDDK3N-BN,L>IKGLELN?IMDKHM2MGN=HLJN1LI<LHLIFJ GLAEMDDK3NN+?H7N9BJHLIFN>MHKIDDKN*(KALCKNKCDKGILI7
:MHM2MGHMNKH:KHKN:?;MJ7N5BGBGB@B8BJN>BJL
E?JALJFJNMJNC=JNJMCKHNCL;L9NB<LGHLIFJELJN>KIK
=HLJNN0DMNGBHHLJFHL2L6FJFNGLAEMEMJN+?H7NC48/ :4IMN:MHK9@MCK7NEM@=GILDKGNCDLJELIDHLIF@F8FJ
>BJLN:4IMN:MHK9@MCKNLAJFN8L@LJELN.?IGKAM0JKJ
HMIKJKN94AHMNC?IE?IE?N*&=HLAFCFAHLN.?IGKAM
MG=J=@KGN>?A?@MCKJKN;MNGLHGFJ@LCFJFNELN>M/
K<KJN:MI<MGDMJNCLJLAKEMN>BNDK1N?IMDK@HMINCFJF,
LDHL@L7NCDLJELIDNA?GCMHD@MNLJHL@FJLN:MH@MGDM/ IL>MIN:MDKI@MGDMEKI3N(=JN=JNAFHNK<KJEMNA?8EM
7N=HLJNMG=J=@KGN>?A?@MN>BJBJN<=GNL<FGN>KI
EKI3N-BNDK1NDMCKCHMIKJNCLAFCFJFJN.?IGKAM0EM
@KCLHKEKI3N'K<N9?15MCK8NGKN4J?@?8EMGKNAFHHLI
:KEMIMGNLIDDF6FJFN:4I@MGDMJNEMN5MIN8L@LJN:B/
B8BJN>KINC?IMNEM;L@NMD@MCKN9LIDDFI3N.?IGKAM0JKJ
IBINEBABA=IB83
L<FGHLIFJFNGL1LD@LCFN;MN>L9GLN?HGMHMIHM
LILCFJELGKN@MCL,MAKNGL1LD@LCFNK<KJN>B
.?IGKAMN:K>KN>?A?GN?HGMHMIKJNJ?,BCN=HLILG7
MH8M@EKI3N$JLJFA=IB@NGKN>BN5M1
2=6IL,ALN=HLILG7NKDK>LIN;MNCKALCKNEMIKJHKG7
:MI<MGHM9M2MGDKI3N8MHHKGHMNC=JNAFHHLIELNA?GCMG
L6FIHFGN=HLILG7NDLIK5N=HLILGNEMIKJHK6KN;M
DMGJ=H=#AHMNKH:KHKNCLJLAKEMN4JM@HKNLDFHF@HLI
>?A?GH?6?N=HLJN?HGMHMIKJN@B5LGGLGNGKNCLJLA/
KCKJKJN:?<H?N=H@LCFN:MIMGKI3N'MINJMNGLELINIM,L5 =H@B9DBI3N&?JALJFJN5MINDLIL,FJELNCL;BJ@L
CLJLAKNEK6MINCLJLAKJKJNEMNH=G=@=DK,KN=H@B9N;M
LIDDFG<L7N:MHK9@MNLIDDFG<L7NDLIF@ELJNCLJLAKN;M
5K8@MDMN>KIN:M<K9NC48NG=JBCBNKCMNEMNELK@LN8MJ/ >KIN<=GN4JM@HKN>BHB9HLIFJNLCHFJELNMCLCNDMCD
MEKHEK6KNLHLJN=H@B9DBI3N-BN:MIMGNCLJLAKEM
:KJN;MN:MHK9@K9N?HGMHMI7N5K8@MDNCMGD4I?NJM
:MIMGN>KHK9K@EMN5M1N>4AHMN=H@B9DBI3N-B:?J
GLELIN4JM@HKN=HBICLN=HCBJ7NJMNGLELIN4JM
.?IGKAM0EMNEMN>BJBN<=GN:?8MHN>KIN9MGKHEM
:M<MICMN:M<CKJ7N<=GNCL6HL@N>KINCLJLAKN;MN?IM/
AL9L@LGDLAF83*N(K;KHN5L;L2FHFGDLGKN:MHK9@MHMIM
DK@NCMGD4I?N;LIEFI3NN>LGF@ELJN.?IGKAM0JKJ
EM6KJMJN+?H7N>BNLHLJELGKN>L9LIFHLIFN5MIGMCKJ
:MHM2M6KJEMNELK@LN?IMDK@N;MNCLJLAKN4JM@HK
:4I?1NDLGEKINMDDK6KJKNC4AHMEK3N(LEM2MN.'!N=/
=HL2LGDFI3NMNEM;HMDNA4JMDK@KJEMNMG=J=@KN;M
HLILGNEM6KH7N48MHN9KIGMDHMIKJN;MNB<LGHLIFJFJ
ALDFIF@N1=HKDKGLHLIF@F8ELNELNELK@LN>BNLGFHEL
CLAFCFJFJ7NB<DBGHLIFNLHLJHLIFJN<=6LH@LCFN;M
=HL2LGDFI3N&LK@LN>BN:48MDKHM2MGDKI3*N+?H7N5K<
GK@CMJKJNGFJLJL@LAL2L6FJFN;MN5MIGMCKJNE=6LH7 5L;L2FHFGNCMGD4I?J?JNHK>LIMNMEKH@MCKJKJ7
K<MIKEMN;MNEF9LIFELN<=GN>?A?GN;MN:?8MH
ALCLHN;MN@M9IBNK9HMINKHMN<=GNGL8LJ@LG
:MHK9@MHMIN=HEB6BJBN>KHEKIEK3N+?H7NLAJFN8L@LJ/
KCDMAM>KHM2M6KJKN;MNLKHMHMIKJNEMN>BJBNDMI2K5
MDDK6KJMNEKGGLDKN<MGMIMG7N*-L8FNLKHMHMIN;LIEFINGK7 ELN>BN:MHK9@MHMIKJN=JLNELALHFNLHLJHLIELGKN?IMDK/
@KNEMN>L9HLDDF6FJLNEKGGLDKN<MGMIMG7N*'L;L2FHFG
C48NG=JBCBN=HBJ2LNLCGMIKNLHLJFN5K<NK5@LHNMEM/
@MAK83N)CHFJELN.?IGN'L;LN%B;;MDHMIK
E?JALJFJNMJNMCGKN5L;LNGB;;MDHMIKJEMJN>KIKCKEKI
>KHEK6KJK8N:K>K3N+M<MJHMIEMNA?8?J2?NAFH
E4J?@?J?NGBDHLEFG3N<LGNGBHHLJFH@LAL
>L9HLJEF6FJELNKHGNGBHHLJLJN?HGMHMIEMJNEMN>KIKA/
K83N'LDDLNKHGNK@LHNMEMJN?HGMHMIKJNEM
LILCFJELAEFGN;LGDKAHM3NLLHMCM,NGK7
:M<@K9K@K8MN>LGDF6F@F8ELN<M9KDHKNCM>M1HMIEMJ
E=HLAFN>BJLNLILN;MI@MGNEBIB@BJELNGLHEFG*
EM6MIHMJEKI@MCKJKNAL1DF3
+?H7N>BJBJN>KHKJ2KJKNDMGILIN,LIGMEK1N?IMDK@M
:M<@MNCL,5LCFNK<KJEMN=HBJEB6BJLNK9LIMDNMEMIMG7
:M<MJHMIEMN))"(NB<LGHLIFJFJNMJ;LJDMIM
LHFJEF6FJFN>MHKIDDK3N-BNB<LGHLIFJNCLEM2MNCLDFJ
LHFJ@LEF6FJF7NLAJFN8L@LJELN4JM@HK
1LI<LHLIFJFJN?IMDK2KCKN=HBJEB6BJBJNLHDFJFN<K8MJ
+?H7N%LACMIK0EMNEMN>KIKJ2KCKNILJCL0AL7NKGKJ/
2KCKNEMN.?IGKAM0AMN:MHMJN)N NCDILDM#KG
JLGHKAMNB<LGHLIFJFJNGIKDKGN>KIN<=G
1LI<LCFJFJN.?IGKAM0EMN?IMDKHEK6KJK
;BI:BHLEF3N&K6MIN?HGMHMIMN:KEM2MG
=HLJNB<LGHLIFJN1LI<LHLIFJFJNEL
.?IGKAM0EMJN:KEM2M6KJKNGLAEMEMJ
+?H7N*-BJLNCLEM2MN.)$NEM6KH7
48MHNCMGD4I?@?8?JNEMNGLDGFHLIF
C48NG=JBCBN=HEB3N!KJM
5L;L2FHFGDLN4J?@?8EMGKN5L,DL
)JGLIL0ELNAL1L2L6F@F8N>KI
@MILCK@HMN).)%N5MHKG=1DMI/
HMIKJKJN%LILN%B;;MDHMIK@K8KJ
MJ;LJDMIKJMN:KIK9K
:MI<MGHM9M2MG3N-KHEK6KJK8N:K>K
=JBJNELN?IMDK@KN;MN4JM@HKN>KI
GFC@F7NDLCLIF@FN.?IGKAM0EM
:MI<MGHM9DK*NEMEK3
!?GCMGNDMGJ=H=#K7NGLHKDMN;MNCDLJELID
KCDMAMJN5L;L2FHFGNCMGD4I?JEMN.?IGKAM0JKJ
:KEMIMGN:?2?J?N:4CDMIEK6KJKNLGDLILJN+?H7
>BNLHLJHLIELNGMJEKCKJKNKC1LDHLEF6FJFNGLAEMDDK3
-BJLNAMJKN4IJM6KJNL<FHF9FNAL1FHLJN,L>IKGL
=HEB6BJBNEKHMN:MDKIMJN+?H7N*)@MIKGLHF
E=CDHLIF@F8N9?15MCK8NGKNDK2LIKNL@L2FN;MNDK2LIK
:MDKIKHMIKN:48?J?JMNLHLILGN>BNDMI2K5K
AL1@FA=IHLI3N-4AHMN>KINGL1LCKDMN.?IGKAM0EMN;LI
@FN-4AHMN>KIN=IDLGN.?IGKAM0EMN>K8K@
CDLJELIDHLIF@F8FN;MN>K8K@NGLHKDM@K8K
GLI9FHLAL>KHKIN@KN;MN>BILELN?IMDKHMJN1LI<LHLIN;M
@=D=INLGCL@HLIF7N>KIL8N4J2MN:4IE?6?@?8
E?JALJFJNMJN:MHK9@K9NB<LGHLIFJFJN@=D=IHLIFJEL
MJN5LCCLCN1LI<LHLIFJELNGBHHLJFHL>KHKIN@KN-BIL/
ELNCF,FIN5LDLN=H@LCFN:MIMGKINGKN>BJLN0M;MD0
EMJM>KHCKJ3N&=HLAFCFAHLN>BNLAJFN8L@LJELN.?IG
CLJLAKJM7N@?DM9M>>KCKJM7N@?5MJEKCKJM7
DMGJKCAMJKJMN;MNJK5LAMDDMN=I:LJK8LCA=JNGL/
>KHKAMDKJMN:?;MJ@MGDKI3N-BJELJNE=HLAF
9?15MCK8NGKN>?A?GN>KIN:BIBINEBABA=IB8*NEKAM
G=JB9DB3N+?H7NL<FHF9FNAL1FHLJNDMCKCKJN:KEMIMG
:MJK9HMAM2M6KJKN;MN?IMDM2M6KN1LI<LHLIFJ
LIDL2L6FJFN;MNC=JBJELN.?IGKAM0JKJNGMJEKCKJKJNK/
HMIKEMNAL1L2L6F7NGMJEKNDLCLIHLAL2L6FNB<LGHLIN;M
EK6MINA?GCMGNDMGJ=H=#KNK5DK;LNMEMJNLIL<N;M
:MIM<HMINK<KJNGBHHLJFHL2L6FJFNC4AHMEK3NN-BNDK1
DMCKCHMIKJN.?IGKAM0AMN=HLJN:?;MJKNLIDFIEF6FJF7
5MIN8L@LJN:BIBINEBABHLJNLJHLIN=HEB6BJBNK,LEM
MEMJN+?H7N>L9DLN-=EBINLKHMCKN=H@LGN?8MIM7
EMCDMGN;MIMJHMIMN;MN)-&0HKHMIKNDM>IKGNMDDK3N+?H7
*-BN>L9LIFHLILNAMJKN>L9LIFHLIFJNMGHMJ@MCKJK
>MGHM@MGNEMN5LGGF@F8EFI*NEKAMIMG
G=JB9@LCFJFN>KDKIEK3N"B@5BI>L9GLJFN+?H7
D4IMJKJNLIEFJELJNLJFN,=D=6IL,N<MGK@KJMNGLDFHEF
;MN,L>IKGLELNKJ2MHM@MHMIEMN>BHBJEB3N