01.08.2014 yalnızlık problemi ve dini kaygılar

İLİ: EDİRNE
TARİH: 01/08/2014
yerini günümüzde menfaate dayalı iletişim,
dünyevi yarış, hırs ve kıskançlık almıştır.
İnsanların yakınlarını kaybetmesi, toplumun
İslâm’dan,
manevi
değerlere
bağlılıktan
uzaklaşması da kişileri yalnızlaştırmaktadır.
Çünkü Allah’a imanın, kadere ve ahiret’e inancın
verdiği güç kişiyi rahatlatır.
Kardeşlerim!
Yalnızlık Problemi ve Dini Kaygılar
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerime’de Yüce Allah şöyle
buyuruyor; ’’Kullarım, beni senden sorarlarsa,
(bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok)
yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına
cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları
için benim davetime uysunlar, bana iman
etsinler.’’(1)
Sözlük'te yalnızlık; " Yalnız olma,
yanında kimse bulunmama durumu, Issızlık,
tenhalık” olarak izah edilmiştir. Ancak dilde
kullanılış
örneklerinde
korku,
ürperti,
korkunçluk hissi gibi anlamlar yüklenmiştir.
Yalnızlık, ruha sıkıntı veren kasavetli bir
duygudur. Bu hissi yaşayanlar yüzlerinden belli
olur; çöküntü içinde, yüz ifadeleri anlamsız,
dalgın, güçsüz ve halsizdirler. Adeta bir girdaba
girmiş gibi çaresiz ve dertlidirler. Kimsenin
kendisiyle dost olmadığını, dünyada tek başına
olduklarını düşünürler. Bu ağır yalnızlık hissi kişiyi
alkol ve uyuşturucu düşkünlüğüne, internet
bağımlılığına, depresyon ve intihara bile
sürükleyebilir.
Yalnızlık boşluğuna düşen insanda birtakım
kaygılar meydana gelir. Dindar olma hissi ise
kişiyi bu yalnızlıktan ve kaygılardan kurtarır. Kişi
dini hassasiyeti sayesinde , ‘’Ben nereden
geldim? Benim vazifem nedir? Ve ben nereye
gideceğim? Gibi soruları kendisine yöneltir.
Böylelikle kendisinin bir hiç olmadığını, aksine bir
sorumluluğunun olduğunu düşünmeye başlar ve
bu çıkmazdan kendini kurtarabilir. Düzenli kılınan
namaz, dua ve zikirler kişinin kâinatta sahipsiz
olmadığını ve varlığının bir gayesi bulunduğunu
gösterir. Bu da yalnızlığı giderecek önemli
faaliyetlerdendir. Müminlerin birbirini ziyarete
etmesi, akraba ve arkadaşlarının dertleri ile
ilgilenmesi,
sıla-i
rahimde
bulunması,
Ramazan’da hep birlikte oruçlu olmak, birlikte
yapılan iftarlar, cemaatle kılınan namazlar,
Allah’ın emrine uymanın verdiği haz ve mutluluk
yine kişiye büyük ve canlı bir dinin parçası
olduğunu ve yalnız olmadığını hatırlatır. Düşünür
ki dünyada tek değildir. Kendi gibi inanan, kendi
gibi düşünen ve yaşayan kardeşleri mevcuttur.
Bu da yalnızlığını giderir.
Hutbemi
Peygamber
efendimiz
Hz.
Muhammed(s.a.v)’in bir hadis-i şerifiyle bitirmek
istiyorum;
"Kim, Allah'ın rızkını genişletmesini ve ömrünü
uzatmasını isterse, sıla-i rahm yapsın .’’(2)
Aziz Müminler!
Son yıllarda yalnızlık çekenlerin sayısı
artmaktadır. Artık insanlar kalabalık içinde
kendilerini yalnız hissetmekteler. Bunun çeşitli
sebepleri vardır; *Zorda olana ve muhtaca
yardım, dayanışma, kardeşlik gibi hasletlerin
1-Bakara-186
2-Buhârî (edeb 12/1, VII, 72)
HAZIRLAYAN: Fudayl ÖZÇİÇEK
Taptık Köyü İmam-hatibi
Redaksiyon: İl Hutbe Komisyonu