ODTÜ MD Birlik ve Dayanışma Destek Duyurusu

ODTÜ MD Birlik ve Dayanışma Destek Duyurusu
Biz aşağıda imzası olanlar, ülkemizin içinde bulunduğu olağanüstü şartları gözeterek,
tüm birimleriyle iktidarın ve ABB başkanı Melih Gökçek’in hedefi haline gelmiş olan
ODTÜ’nün ve ODTÜ’lülerin, öğrencisiyle, öğretim üyesiyle, çalışanıyla, mezunuyla
hep birlikte bu saldırıya karşı koyma, üniversitemizi koruma, abluka altına alınmış
olan ülkemizi bu ablukadan kurtarma mücadelesine katkı koyma görev ve
sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz.
Ülkemizin baskı, sömürü, talan ve yağma düzeninden kurtarılması için halkımızın
canla başla verdiği mücadelenin etkili bir parçası olmak, toplumsal mücadeleye
katılmak ve ülkemizi demokratik, özgür, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği aydınlık
günlere eriştirmek hem tarihsel sorumluluğumuz, hem de toplumun bizden beklediği
bir görevdir.
Bu şartlar altında girdiğimiz ODTÜ Mezunları Derneği seçimlerinde aramızdaki siyasi
tercih ve toplumsal sorunlara bakış açısı farklılıklarına saygı duyuyoruz. Ancak bu
farklılıklara rağmen ülkemizin içinde bulunduğu koşulların hepimizi ortak ve
dayanışmacı bir noktaya getirdiğini düşünüyoruz. Bu nedenle önümüzdeki seçimlerde
derneğimiz bünyesindeki her türlü düşünce ve görüşü, ekte yer alan daha önce
yayınlanmış Birlik ve Dayanışma Bildirgesindeki çağrıya uyarak, devrimci, ilerici,
aydınlanmacı, demokrat, antifaşist ilkeler çerçevesinde bir araya gelmeye, Birlik ve
Dayanışma Hareketi içinde yer almaya davet ediyoruz.
Birlik ve Dayanışma Hareketi’nin ilk ortak toplantısı 23.05.2014 Cuma günü saat
19:00 da Vişnelikte yapılacaktır. Birlikte mücadelenin gerekli olduğuna inanan, bu
mücadelede söz ve karar sahibi olmak isteyen tüm ODTÜ’lüleri aramızda görmek
istiyoruz.
Süreyya Yücel Özden, Yılmaz Sürmeli, Uğur Tola, Ahmet Sevük, Zeki Sagay, Levent
Tosun, Tolga Çandar, Kemal Değirmendereli, Aylin Nazlıaka,
Ali Gökmen, Sinan Kayalıgil, Mustafa Tokyay, Melek Yücel, Ahmet İnam,
Ali Yiğit, Haşim Aydıncak, Mustafa Selmanpakoğlu, Levent Darı, Mithat Akman,
Aşkın Kocaçimen, Hüsnü Solmaz, Mehmet Rasgelener, Mehmet Tomanbay, Fehmi
Uluç, Hasan Türkyener, Ahmet Kemal Üner, Ali Cevrem, Celal Sever, Özcan
Yalçınkaya, Mustafa Çobanoğlu, Işıkhan Güler, Oğuz Ülker, Nilgün Ekermen , Seçkin
Gültan, Ali Göçmen, Mehmet Peker, Nezih Çift, Hakan Özçelik, Tezcan Öztürk,
Bayraktar Bayraktar, Füsun Gönül, Teoman Pazarlı, Mustafa Atalay, Fatih Dağcı,
Levent Süsoy, Süreyya Demiröz, İsmet Bahadır, Cem Birsel, Zeynep Türker, Ercan
Başal, Soydan Kavral, Ayşegül Neftçi, Ruhi Yetik, Ayça Haykırır, Barış Çetin, Çağdaş
Ekinci, Elif Esra Önal, Zeynep Türker, Yusuf Ata Arıak, Ayşe Yeşim Temiz, Çiğdem
Berdi Gökhan, Hüseyin Gürcan, Serdar Bozkurt, Levent Özdiş, Metin Özarslan, Onur
Öktem.
BİRLİK ve DAYANIŞMA BİLDİRGESİ
Devrimin amacını kavramış olanlar
sürekli olarak onu koruma gücüne
sahip olacaklardır
Mustafa Kemal ATATÜRK
Türkiye uzun bir süredir yönetilemiyor. Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarı yönetemediği
ülkede her gün daha fazla baskıcı yollara başvuruyor, özgürlükleri kısıyor, toplumu
ayrıştırarak, kimilerini dışlayarak, ötekisini yaratarak yönetmeyi deniyor. Toplumun
yoksul ve ezilmiş kesimlerini aydınlara düşman ederek cepheleşme yaratıyor.
Bölünerek yönetilmeye çalışılan böyle bir ülkede sivil toplum örgütlerine büyük görev
düşmektedir.
İktidarın bu parçalayıcı anlayışına karşı bütünleştirici, birleştirici ve dayanışmacı
anlayışı hayatın her aşamasında yaşama geçirmek demokratik kitle örgütlerinin
birincil vazifesidir. Öğrencisi, akademik kadrosu, çalışanları ve mezunlarıyla
ODTÜ’lüler ülkemizde her zaman yoksulların, mazlumların, ezilenlerin yanında
olmuşlardır. Bugün de iktidarın dışlayıcı ve ayrıştırıcı anlayışına karşı dayanışmacı,
birleştirici ve kucaklayıcı bir mücadelenin önderliğini yapmak ODTÜ’lülerin kaçınılmaz
görevidir. ODTU ailesinin her mensubu, ülkenin üzerine karabasan gibi çökmüş gerici
ve faşist iktidara karşı demokrasi ve çağdaşlık mücadelesinin içinde yer almak, bu
mücadelenin ön saflarında olmak ve iktidarın ötekileştirme oyununu bozmak
sorumluluğu ile karşı karşıyadır.
ODTÜ’lülerin en önemli mücadele araçlarından birisi de, kuşkusuz ODTÜ Mezunları
Dernekleridir. Özellikle Ankara’ daki ODTÜ Mezunları Derneği büyük ve bilinçli üye
sayısıyla ODTÜ’lülerin amiral gemisi durumundadır.
ODTÜ Mezunları Derneği Haziran ayı içerisinde yeni yönetimini seçmek için
OLAĞAN GENEL KURULA gidecektir. Seçilecek yeni yönetimin yukarıda
belirlediğimiz çerçevede sorumluluğu büyük olacaktır. Dışlayıcı ve ayrıştırıcı anlayışa
karşı toplumu birleştirici, dayanışmacı ve kucaklayıcı bir örnek mücadelenin
verilebilmesi için yeni Dernek Yönetiminin de aynı birleştirici, kucaklayıcı ve
dayanışmacı anlayışla oluşturulması ve seçilmesi tarihi bir zorunluluktur. İlerici,
devrimci, çağdaş ve demokrat olmak tüm ODTÜ’lülerin ortak paydası ve bugün
verilmesi gereken mücadelenin temel referanslarıdır. Bunun ötesine varan görüş
ayrılıkları teferruattır ve birlikte, dayanışma içinde yürütülecek bir mücadelenin engeli
olamaz ve olmamalıdır.
Gelin, Haziran ayında yapılacak olan olağan genel kurulda bu BİRLİK ve
DAYANIŞMA anlayışını benimseyen, ODTU RUHU’nu taşıyan her ODTÜ
mezununun, benim derneğim, benim yönetimim diyebileceği , kararlara ve yönetime
katılabileceği, siyasal, sosyal , kültürel her türlü aktivitenin geniş katılım ve coşkuyla
yapılabileceği, geleneksel forumlarında hoş görüyle fikirleri tartışabileceği, kimsenin
kimseyi ötekileştiremeyeceği bir ODTU Mezunları Derneğinin yönetimini birlikte
dayanışmayla seçelim.
BİRLİK VE DAYANIŞMA anlayışını benimseyenler olarak ilerici, devrimci, çağdaş ve
demokrat ODTÜ’lülerin tüm renklerini kucaklayan TEK BİR LİSTE ile seçime
gidilmesinin belirttiğimiz kucaklayıcı ve kavrayıcı anlayışın gerçekleştirilebilmesi için
olmazsa olmaz koşul olduğuna da inanıyoruz. Aksi halde Derneğimizin Türkiye’nin
kendisinden beklediği sorumluluğu yerine getirmesi mümkün olamaz. Benim
derneğim, benim duruşum, benim yönetimim diyebilmek için, ötekileştirmeye,
dışlamaya son vermek için, ODTÜ ailesinin tüm bileşenleri ile, öğrencisi,
akademisyeni, çalışanıyla omuz omuza kendisiyle ve çevresiyle barışık , dayanışma
içinde, özgürce ve hoşgörüyle mücadele verebileceğimiz, ortamı ve ilişkileri ile
özlediğimiz Türkiye’nin nüvesi olacak, örnek olacak bir dernek için, herkesi BİRLİK
VE DAYANIŞMA ya davet ediyoruz.