PDF Indir

KAPAK
KIZLAR
46 TURKISHTIME MAYIS 2014
YÖNETİMDE
Aile şirketlerinde kızların yönetime gelme
hızı arttı... Pek çoğunda erkek kardeşler
olmasına rağmen kızlar ön planda ya da
etkinlikleri çok yüksek. Kızlar, babalarının
kurduğu şirketlerde finanstan satın
almaya, üretimden yatırıma, ihracattan
CEO’luğa kadar yönetimin her kademesinde
sorumluluk alıyor. Yönetim katının yeni
sahipleri artık kız çocukları...
2014 MAYIS TURKISHTIME 47
H
KAPAK
Haber: Selma Şimşek Bektaş
[email protected]
ani meşhur bir söz vardır, “Her
başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” diye. Bu sözü
bugünlerde Türk iş dünyasının yüzde 90’ını oluşturan aile şirketlerinde yaşanan dönüşüme uyarlayacak olursak,
“Her başarılı işadamının arkasında genç, eğitimli ve cesur
bir kızı var” diyebiliriz... Neden mi?
Pelin Akın, Ebru Özdemir, Sibel Kutman, Perihan İnci,
Begümhan Doğan Faralyalı, Elif Çoban ve daha birçoğu...
Onları artık ne taşıdıkları soyadlarından ne de iş dünyasının önde gelen isimleri olan babalarından ötürü tanıyoruz. Türkiye’nin sanayici ailelerinin bu ikinci, üçüncü kuşak genç kadınlarını yönetimdeki etkinlikleri, şirketlerde
aldıkları sorumluluklarla tanıyoruz. Sayıları giderek çoğalıyor. Artık daha çok genç işkadınını aile şirketlerinin patron katında ya da stratejik bir birimin başında görüyor, onların aldığı kararlara tanıklık ediyoruz. Bu kızların bir kısmı
şirkette artık babalarıyla yan yana, onların sağ kolu olarak mesai yapıyor, ihale masalarında onlarla iş kovalıyor,
yurtdışı bağlantıları kuruyor, bir kısmı ise çoktan yönetimi devraldı bile... Babalar ise artık patron koltuğunda erkek çocukları kadar kız çocuklarına da yer açıyor, onlara
fırsat tanıyor. Aile şirketlerinde yükselişe geçen ve yönetime ortak olan kız çocuklarının en belirgin ortak özellikleri
ise hepsinin iyi eğitimli, dünya ile entegre, cesur ve yenilikçi olmaları. Bir de aynı koşulları paylaşan erkek kardeşlerine göre hem şirkette hem de iş dünyasında daha aktif
ve ön planda olmaları. Peki kız çocukları
nasıl ve hangi koşullarda aile şirketlerinde yeni bir dönemin kapılarını araladı? İş
dünyasında ‘erkek veliaht’ saltanatı sona
mı eriyor? Genç kuşağın hedefleri neler?
Rüzgâr kızlardan yana esecek
Grant Thornton’ın İş Hayatında Kadınlar Araştırması’nın 2013 yılı verilerine göre, dünyada aktif olarak çalışanların
sadece yüzde 32’si kadın. Dünya Ekonomi Forumu’na katılan her yedi temsilciden sadece biri kadındı. Dünyada üst düzey yönetici rolündeki kadınların oranı ise
yüzde 24. Her ne kadar rakamlar kadınlar
cephesinde ideal seviyede olmazsa da, aile şirketlerinde kız çocukları lehine yaşanan dönüşümün önümüzdeki yıllarda istatistikleri kadınların lehine değiştirmesi
ihtimali düşünülürse umut verici. Çünkü,
Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer’e göre aile şirketlerinde yaşanan dönüşüm sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da aynı biçimde
ilerliyor. Şu anda aile şirketlerinde kızların
yönetime daha fazla dahil olmasının temel nedeninin patron/babaların ilerleyen
yaşlarına karşılık, kız ya da erkek evlatların görev alma döneminin gelip çatması.
Sezer, bu sürecin devam edeceğini ve daha fazla sayıda genç kadını aile şirketlerinin yönetiminde göreceğimizi belirtiyor.
Gelişen işletme kültürü etkili oldu
Aile şirketlerine danışmanlık yapan Ebru Karpuzoğlu’na göre ise aile şirketlerinde kız çocuklarının hiç olmadığı kadar
ön plana çıkması ve çoğu zaman erkek
kardeşlerinin bile önüne geçerek şirkette varlık göstermesinin temel nedenlerinden biri, Türkiye’de şirket kültürünün
artık oluşmaya başlaması. Karpuzoğlu,
“Bilindiği gibi Türkiye’de serbest piyasa ekonomisine geçiş 1980 sonrasında
TÜRKLER YÖNETİM KURULLARINDA KADIN KOTASINA EVET DİYOR
Grant Thornton’ın İş Hayatında Kadınlar Araştırması sonuçlarından bir diğeri, kadın yönetim kurulu üyesi sayısında kota uygulamasına
bakışı ortaya koyuyor. Araştırmanın ilgili bölümüne göre, araştırmaya Türkiye’den katılan temsilcilerin yüzde 71’i büyük halka açık
şirketler için yönetim kurulunda kadın üye kotasına olumlu bakıyor. Ancak geçen yıl bu soruya verilen pozitif cevapların oranı yüzde 76
idi. Araştırmanın global ortalamasına göre olumlu bakanların oranı ise yüzde 45. Bilindiği gibi SPK Türkiye’deki halka açık şirketlerde
en az bir kadın yönetim kurulu üyesi olmasını tavsiye ediyor. Secretcv.com’un 2013 tarihli araştırmasına göre ise kadın yöneticilerin
çoğunlukla aile şirketlerinde babalarından devraldıkları görevleri sürdürdükleri görülüyor.
48 TURKISHTIME MAYIS 2014
AİLE ŞİRKETİNDE
KIZLARIN ORTAK
ÖZELLİKLERİ
1
Kız çocuklarının hepsi iyi
birer eğitim geri planına
sahip. Yüksek lisans derecesi
sahibi ve eğitimlerini genellikle
yurtdışında yapmışlar. ABD,
İngiltere, Fransa eğitimde tercih
edilen üç ülke. Dilleri, eğitimleri
ve seyahatleri ile dünya vatandaşı
özelliği taşıyorlar
2
Eğitim alanları genel olarak
aile tarafından belirleniyor.
Aile Anayasası’nda
çocukların eğitim konusuna yer
veriliyor. Küçük yaşta eğitim
koçları eşliğinde büyüyor ve ilgi
odakları belirleniyor. Şirkette
üstlenmeleri hedeflenen görevler
alınacak eğitimi de belirliyor.
oldu. Önceki süreçte ne özel sektör ne de bugünkü anlamıyla bir işletme kültürü gelişmişti. O yıllarda aile şirketlerinde kadınlardan bahsedildiğinde Suna Kıraç, Güler
Sabancı gibi birkaç isim sayılırdı. Üstelik bu isimlerin şirketlerde varlık nedeni daha çok vizyon sahibi babalar ya
da aile büyükleri idi. Bugün ise Türkiye’de artık oturmuş
bir şirket kültürü var. Bu kültür, kız çocuklarını görmezden gelmiyor. İşletme kültürünün içinde değişen ve dönüşen babalar, şirkette sorumluluk alacak evlatlarını kız ya
da erkek olarak değil eğitim, yetenek ve motivasyon olarak değerlendiriyor. ABD’de de süreç benzer şekilde ilerlemişti. ABD’de ‘60’lı ve ‘80’li yıllarda kadınların şirketlere
katılması konusunda özel bir talep oluştu. ‘80 sonrasında
ise kadınlar daha stratejik konularda görev almaya başladılar. ABD’yi 20 yıl geriden takip eden Türkiye’de de benzer süreç yaşanıyor” diyor.
İyi eğitimli kızlar kuşağı büyüdü
Eğitim ise bu süreçte kız çocuklarını en çok destekleyen faktör olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü ekonomik olarak güçlenen aileler, çocuklarına iyi bir eğitim alma imkanı veriyor. Ailedeki erkek kardeşler gibi onlar da yüksek
öğrenimlerini başta ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere farklı ülkelerde en iyi okullarda yaptı. Hemen hepsi
aynı imkânlar dahilinde yüksek lisans ve master prog-
Aile şirketlerinde
kızlara ortalama 2 koltuk ayrılıyor
Borsa İstanbul’da işlem gören
55 aile şirketinin yönetim
kurulu üyeleri incelendiğinde,
şirketlerin ortalama yedi kişilik
yönetim kurulu üyesinden
oluştuğu ve bu 55 şirketin 41’inde
kadın üye olduğu gözlemleniyor.
Şirketlerin yönetim kurullarında
genellikle bir ya da iki aile
üyesi kadın, yönetim kurulunda
yer alıyor. Ayrıca kadınların
demografik özellikleri
incelendiğinde, kadın ya da
erkek arasında farklılık olmadığı
ve YKÜ’lerinin dil ve eğitim
düzeyleri olarak da serbest
piyasa ekonomisinin koşullarına
uyum sağladıkları gözleniyor.
3
Kızların çoğu, iş hayatına
doğrudan aile şirketinde
başlıyor. Çocukluktan
itibaren aile şirketlerinde zaman
geçiriyorlar. Aile şirketinde
çalışmak öncelikli tercihleri.
4
Şirketin kurucusu baba
şirketteki en önemli rol
model. Hedefleri var
ama son sözün babada olduğunu
kabulleniyorlar. Kızlar, babalarıyla
yan yana çalışmaktan mutluluk
duyuyorlar. Motivasyonları ve
istekleri erkek çocuklara göre
daha baskın. Ekip çalışmasına
uyumlular, yenilikçiler.
5
İşe şirketin farklı
birimlerinde görev alarak
başlıyorlar. Yönetimde
söz hakkı deneyimlerin ardından
veriliyor. İş hayatlarında aileleri
tarafından destekleniyorlar.
Sadece şirketlerinde değil birçok
dernek ve vakıfta da etkinler.
2014 MAYIS TURKISHTIME 49
KAPAK
Aile şirketlerinde
kIzlara kapIyI
ilk onlar açtI
Suna Kıraç, Güler Sabancı,
Meltem Kurtsan, Meral İnci
Zaim, Zeynep Bodur Okyay,
Leyla Alaton, Arzuhan Doğan
Yalçındağ, Vuslat Doğan
Sabancı, İdil Yiğitbaşı ve
diğerleri... Aile şirketlerinde kız
çocuklarının yönetimde söz sahibi
olabileceğinin birer kanıtı olan bu
ilk kuşak kızlar, yeni kuşak kızlara
aynı zamanda rol modeli oldu...
BABASI VEHBİ KOÇ İLE YILLARCA YAN YANA ÇALIŞTI
Suna Kıraç, 1941’da Ankara’da
doğdu. Boğaziçi Üniversitesi
Bankacılık ve Finansman
bölümünden mezun olan Kıraç,
uzun yıllar babası ile yan yana
Koç Holding’de çalıştı. Koç
Holding Yönetim Kurulu Başkan
Vekilliği yaptı. 1999’da üstün
yöneticilik ve liderlik vasıfları
ile Koç Holding’e, iş dünyasına
ve Türk çocuklarının eğitimine
katkılarından dolayı London
Businness School tarafından
Onur Üyeliği’ne layık görüldü.
DÜNYANIN EN GÜÇLÜ
İŞKADINLARINDAN
Sabancı Holding’in Yönetim
Kurulu Başkanı ve Murahhas
Üyesi olan Güler Sabancı ise
Yüksel ve İhsan Sabancı’nın
ilk çocuğu olarak 1955 yılında
Adana’da doğdu. Boğaziçi
Üniversitesi İşletme bölümü
mezunu olan Sabancı, kariyerine
1978 yılında Lassa’da başladı.
Uzun yıllar grubun pek çok
alanında görev alan Güler
Sabancı, 2004 yılında amcası
Sakıp Sabancı’nın vefatı üzerine
holdingin başına geçti.
50 TURKISHTIME MAYIS 2014
TÜSİAD’ın ilk kadın yönetim
kurulu üyesi olan Sabancı,
European Round Table of
Industrialists’in (ERT) halen ilk ve
tek kadın üyesi. 2013 yılında
Fortune tarafından “Dünyanın En
Güçlü 50 İşkadını” listesine ikinci
sırada giren Sabancı, Türk iş
dünyasının en güçlü simalarından
biri olarak görevine devam ediyor.
“BABAM SELÇUK
YAŞAR BANA
KOÇLUK YAPTI”
Aralık 2003-2009 yılları arasında
Yaşar Holding Yönetim Kurulu
Başkanvekilliği görevini yürüten
İdil Yiğitbaşı, 2009’dan bu yana
Yaşar Holding’in Yönetim Kurulu
Başkanı olarak görev yapıyor.
1964 doğumlu olan Yiğitbaşı,
Boğaziçi Üniversitesi İşletme
mezunu. Indiana Üniversitesi’nde
İşletme Yüksek Lisansı (MBA)
yapan Yiğitbaşı’nın aile şirketinde
görev alması, baba Selçuk Yaşar’ın
yönlendirmesiyle oldu. “Babam
beni her zaman desteklemiştir ve
koçluk yapmıştır” diyen Yiğitbaşı,
kadınların iş hayatındaki
rollerine ilişkin kurumsal bakış
açılarını şu sözlerle özetliyor:
“Kız çocuklarının eğitime katılım
oranı ve kadın çalışan oranı
arttı. Bugün kadınlar küresel
işgücünün yüzde 40’ını, tarımsal
işgücünün yüzde 43’ünü ve
üniversite öğrencilerinin
yarısından fazlasını temsil ediyor.
Biz de Yaşar Topluluğu olarak
2007’de imzalamış olduğumuz
Küresel İlkeler Sözleşmesi’nde
kadın çalışanlara yönelik olarak
hazırlanan İş’te Eşitlik Bildirgesi’ni
2012 yılında imzaladık”.
ramlarını tamamladı ve geri döndü. Öte
yandan uzun bir süredir aile şirketlerinin
gündeminde olan Aile Şirketleri Anayasası’nın ilgilendiği konulardan biri de eğitim. Aileler artık çocuklarına vereceği
eğitimi önceden planlıyor ve hayata geçiriyor. Şu anda aile şirketlerinde aktif
çalışmaya başlayan kız çocuklarının birçoğu, bu kapsamda şirkette çalışmak ve
görev almak üzere eğitilmiş bir kuşak. Baby Bommer (1946-64) jenerasyonu babalar, şu anda karşılarında iyi eğitimli, kültürlü ve şirkette çalışmaya hevesli kızlar
kuşağı ile karşı karşıya.
Sürdürülebilirlik endişesi kızları öne çıkardı
Şirketler için artık rekabet daha zor.
Babalar döneminde rakip birkaç iken bugün bütün dünya ile rekabet etmek gerekiyor. Bu kadar zor koşullarda varlık
gösteren şirketlerin en önemli gündem
maddeleri de elbette şirketin geleceği yani “sürdürülebilirlik”. Sıfırdan var ettikleri şirketin geleceğini düşünen babalar da
şirketi hangi çocuğu daha iyi yöneteceğine inanıyorsa artık ona fırsat tanıyor. Gaziantepli Şölen Çikolata ya da Gedik Holding bu açıdan iki önemli örnek. Şölen
Gıda’nın CEO’su Elif Çoban, bu göreve
beş erkek kardeşine rağmen atandı. Ailenin bu kararı vermesinde, Elif Çoban’ın
aldığı eğitim, profesyonel iş dünyasında
KIZLAR NEDEN
YÜKSELİŞTE?
- Aile şirketlerinde kurucu patronların devir dönemi başladı.
- İkinci ve üçüncü kuşakta çok iyi eğitim alan kız çocukları yetişti.
- Değişen çağla birlikte babalar da
değişti, kendini geliştirdi.
- Aile şirketlerinde sürdürülebilirliğin
önemi giderek arttı.
- Artık çocuğun cinsiyeti değil yeteneği ve motivasyonu önemli.
- Aile Anayasaları, kız çocuklarının ön plana çıkmasını destekliyor.
- Kızlar, yönetimde babalarıyla daha iyi geçiniyor.
- Erkekler kendi işlerine ya da bireysel yatırımlara yönelebiliyor.
MİLENYUM ÇAĞI
KADINLARI
GELİYOR
edindiği deneyimler ve vizyonu belirleyici oldu. Halil Kaya Gedik de daha yaşarken kızı Hülya Gedik’i holdingin
yönetimine hazırladı.
Erkek kardeşlere göre daha ön plandalar
Aile şirketlerinde gözlemlenen bir diğer olgu da kızların erkek kardeşleriyle aynı eğitim, görev ve sorumluluğu
paylaşmasına rağmen babalarının yanında, şirketteki görevlerinde ya da kamuoyunda daha fazla görünür olmaları. Buna en iyi örneklerden biri Limak’ın patronu Nihat
Özdemir’in çocukları Ebru ve Batuhan Özdemir. Ebru
Özdemir, gerek babasına olan bağlılığı gerekse de iş dünyasındaki etkinliği ile ön plana çıkarken Batuhan şirket
sınırları içinde kalmayı tercih ediyor. Akın Holding’de Pelin Akın ve Selim Akın, Gedik Holding’de Hülya Gedik ve
Hakkı Gedik ve Aras Kargo’da Evrim ve Baran Aras ile
Doluca Şarapları’nın genç yöneticileri Sibel ve Ali Kutman için de aynı değerlendirmeyi yapmak mümkün.
Deloitte Türkiye Kurumsal Risk Hizmetleri Ortağı Evren Sezer bu durumun farklı nedenleri olduğunu belirtiyor.
“Çocukların aldığı eğitim ve sorumlulukların görünürlüklerini etkileyebiliyor. Örneğin Ebru Özdemir inşaat eğitimi almış. Batuhan ise farklı bir eğitim almış. Ayrıca kız ve
erkek çocukları iş hayatında farklı davranış şekilleri gösterebiliyor. Örneğin kız çocukları yapı olarak babalarıyla birlikte çalışmaktan erkeklere göre daha çok mutlu oluyor.
Kızlar için aile şirketinde kariyer yapmak
öncelikli iken erkekler ise kendi işlerini
kurmak ve babalarının kurduğu şirketten
bağımsız ama onun yan kolu olabilecek
başka işlere girmek konusunda daha hevesliler. Önümüzdeki günlerde aile şirketlerinde farklı sektörlere geçen daha fazla
erkek çocuklarına tanıklık edeceğiz” diyor.
Anadolu da kızlara alıştı
Grant Thornton Türkiye ortaklarından
Jale Akkaş’a göre ise aile şirketlerinde giderek yaygınlaşan bu trend, kadın yöneticilerin daha stratejik görevlere gelmesine neden oluyor. Akkaş, “Bu gelişmeyi
birçok sektörde görmek mümkün. Türkiye’nin dalgalı ekonomik yapısı, iş dünyasının krizlere aşinalığı, zorluklara karşı
mücadele edebilme kabiliyeti uluslararası seviyede kadın yöneticilerin yetişmesi
için ideal bir platform oluşturuyor. Buna
karşılık kadın yöneticiler, daha fazla sorumluluk ve inisiyatif almak istiyorlar.
Büyükşehirlerle birlikte Anadolu’da da
kadınların toplumsal hayatta rolleri artıyor” diye belirtiyor. n
PricewaterhouseCoopers
International (PwC) Mart
2014 tarihinde “Next
Generation Diversity –
Developing Tomorrow’s
Female Leaders” (Gelecek
Kuşakta ÇeşitlilikYarının Kadın Liderlerini
Geliştirmek) adlı bir rapor
hazırladı. Kadınlarının
işyerinde yükselmesini
sağlayacak doğru ortamı
yaratmak için şirketlerin
neler yapması gerektiğine
ilişkin hazırlanan raporda,
milenyum kadınlarını
şirketlere çekmek, elde
tutmak ve geliştirmek
adına büyük önem taşıyan
altı temel konu ele alındı:
- Günümüz kadınları
şirketler için büyük önem
taşıyor, çünkü onlar önceki
kuşaklara kıyasla daha
eğitimliler ve işgücüne daha
fazla katkıda bulunuyorlar.
- Milenyum kadınları önceki
tüm kuşaklardan daha
yüksek özgüvene sahip ve
kariyer fırsatlarına daha fazla önem veriyor.
- Çeşitlilik konusunda iyi bir geçmişi olan işverenlerle
çalışmak istiyor.
- İş hayatında eşi benzeri
şirket kültürü değişikliğine
neden olabilir.
- Milenyum kadınları düzenli olarak geribildirim
almayı bekliyor; teknik
konularda oldukça bilgili
olsalar da geribildirim
görüşmelerini yüz yüze
yapmayı tercih ediyor.
- Bu kuşağın kadınlarının
uluslararası deneyim talebi çok fazla.
- Onlar için sektör imajı,
işveren ve itibarı büyük
önem taşıyor.
2014 MAYIS TURKISHTIME 51
KAPAK
Kızlar bağımsız
yönetim
kurullarında
mutlaka olmalı
GENÇ NESİL KURUMSALLAŞMA
İLE BAŞARILI OLACAK
Family Business Advisors Kurucusu Haluk Alacaklıoğlu’na göre, Türkiye’de aile
şirketleri kurumsallaşma konusunda henüz istenilen aşamada olmadıkları için
kuşaktan kuşağa devir süreçleri sancılı oluyor. Alacaklıoğlu, başarı için genç
kuşakların kendi misyon ve vizyonunu oluşturması gerektiğini savunuyor.
A
ile şirketlerinde kızların geçmişe göre daha etkin
oldukları doğru. Türkiye’de kadınlar, zaten pek
çok şeyi kanıtladılar ve kanıtlamaya devam ediyorlar. Bu konuda hiçbir endişem yok. Liderlik
anlamında da Türkiye’den çok iyi örnekler çıkmaya başladı. Bu durumu; zaman ya da nesil ile açıklamak doğru olur.
Bugün karşımızda çok iyi eğitim görmüş, network ve dünya ile iletişim açısından geçmişe göre daha etkin, dil bilen,
hırslı ve bir önceki kuşak ne düşünüyor diye çok da ilgilenmeyen bir nesil var. Bu faktörler kız evlatların aile şirketlerinde daha fazla etkin olmasına neden oluyor.
En çok gençlerden talep alıyoruz
Türkiye’de aile şirketlerinin en önemli eksiği kurumsallaşma. Gençler bu konuda çok umut vaad ediyor. Ancak aile şirketlerinde ataerkil yapı hala devam ediyor.
Çoğu zaman kuşakları karşı karşıya getiren bu yapı son
sözün babada olmasına neden oluyor. Batı’da da benzer
eğilimler olmasına karşın orada kurumsallaşmanın oturması nedeniyle söz söyleme mekanizmalarının geliştiğini
54 TURKISHTIME MAYIS 2014
ve dengelerin kurulabildiğini görüyoruz.
Bağımsız yönetim kurulları, Aile Anayasaları bu dengeyi kuruyor ve babanın her
dediği her zaman olmuyor.
Nesiller arasında pozitif gerilim
Devir süreçlerini sancısız bir şekilde atlatan şirketler başarılı oluyor. Bugün Türkiye’de aile şirketlerinde bu sürecin gerilimi yaşanıyor. Bir yanda babalar yetkiyi
devretme konusunda istekli davranmayabiliyor diğer tarafta genç kuşaklar kendilerini ispatlamak için babalarının çok anlamadığı ama kendilerinin çok iyi olduğu
bilişim, enerji, pazarlama, lojistik ve perakende gibi alanlarda yatırım konusunda babalarını ikna etmeye çalışıyor. Batı
bu süreci bizden önce yaşamış. Bizde bu
süreç kayıplarla yaşanacak çünkü gençler
bu süreçte çok da hazırlıklı değil. n
- Genç kızlar ve erkekler
devir sürecinde babalarına
karşı hazırlıklı olmalı. Genç
nesil olarak kendi vizyon ve
misyonunu belirlemeli. Bunu
varsa kardeşler ve kuzenlerle
birlikte organizasyonlarla yapmaları gerekiyor.
- Kurumsallaşma konusunda
patron ya da babanın ikna edilmesi çok önemli. Bu sürecin baba tarafından
başlatılması beklenmemeli.
Gençlere bu konuda çok fazla görev düşüyor.
- Özellikle bağımsız yönetim
kurullarının oluşturulması
sağlanmalı. Aile üyelerinden
oluşan yönetim kurulları
bazen yıpratıcı olabiliyor. Bu nedenle kızların bağımsız
yönetim kurullarında var
olması çok önemli.
- Genç neslin şirketi babadan
devralması için gereken süreç
14 yıl. Türkiye’de aileler buna
hazırlıklı değil. Şirketlerin hem devir ve liderlik hem de
iş senaryolarını en iyiden en kötüsüne farklı alanlarda
planlamaları gerekiyor.
- Babaların iş dışında başka hayatları yok.
Amerika’da babalara kariyer
sonrasında ne yapmaları
konusunda danışmanlık
hizmeti veren firmalar var. Bu hizmet Türkiye’de de
olmalı. Çok ihtiyaç var.
- Türkiye’de genel olarak aile şirketlerinde çocukların
eşlerini aile şirketlerine dahil etmeme eğilimi var.
Bana göre doğru değil.
Değişim ve dönüşüm için
dışarıya açık olmak gerekir.
Aile içi sorunları aşmak
kurumsallaşma ile mümkün.
KAPAK
Aile şirketleri yönetim kurullarındaki
kadın ve erkek sayısı
Şirket YKÜ Üyeleri
Kadın
Akfen Holding
1
Akın Tekstil
2
Alarko
2
AKSGY
2
Alkim
1
Alkim Kâğıt
2
Altınyağ
Yok
Altınyıldız
3
Anadolu Isuzu
1
Anel
2
Aneltech
2
Arçelik
1
Artı Yatırım Holding
Yok
Ata GYO
1
Ayen
1
Aygaz
1
Av Tur
2
Avod Kurutulmuş Gıda ve Tarım Ürünleri A.Ş.
Yok
Bağfaş
1
Bak Ambalaj
Yok
Banvitaş
1
Berkosan
1
Bilici Yatırım
1
Birlik Mensucat
Yok
Bizim Investor Relations
Yok
Eczacıbaşı Holding
Yok
Ege Plast
2
Emek Elektrik Endüstri
2
Ersu
2
Koç Holding
14
Sabancı Holding
3
Saray Matbaacılık Kağıtçılık Kırtasiyecilik
1
Selçuk Gıda Endüstri
1
Söktaş Tekstil
Yok
Sönmez Flament Sönmez Pamuklu Sönmez Hold. Yok
Tekfen Holding
2
Teknosa İç ve Dış Tic.
1
Ulaşlar Turizm
Yok
Uşak Seramik
Yok
Uyum Gıda İhtiyaç malzemeleri San. Tic. A.Ş.
Yok
Ülker Bisküvi
Yok
Ütopya Turizm İnşaat Tic.
1
Viking Kâğıt ve Selüloz A.Ş.
1
Vestel Beyaz Eşya San.
1
Vestel Elektronik San.
1
Yapı Kredi Bankası A.Ş.
3
Yapı Kredi Koray Yapı Endüstri Tic. A.Ş.
Yok
Yapı Kredi Sigorta A.Ş.
2
Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
2
Yaprak Süt ve Besi Çiftlikleri
3
Yataş Yatak Yorgan San.
2
Yazıcılar Holding
Yok
Yonga Mobilya
1
Yünsa
Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş.
1
Borsa İstanbul'da işlem gören 55 aile şirketinin
yönetim kurulu üyelerini kapsamaktadır.
52 TURKISHTIME MAYIS 2014
Erkek
4
5
6
6
8
7
5
6
11
5
6
11
3
6
6
8
3
5
6
7
6
2
9
5
9
8
3
3
3
1
6
2
4
7
4
9
6
7
4
5
8
2
6
5
6
9
9
5
3
3
5
8
4
6
Adı Soyadı
Seyda Akdurak
Pelin Akın
Diane Arkas Aktaş
Damla Alışan
Evrim Aras
Esin Güral Argat
Zeynep Erkunt Armağan
Nilüfer Benzeş Ceceli
Esra Görener Christoffel
Şule Cümbüş
Beyza Abalıoğlu Çaputçu
Merve Şirin Çelikel
Berrak Dalkılıç Çekin
Ayşe Köksal Çetin
Elif Çoban
Ayşegül Kısakürek Dinçer
Banu Dedeman
Meral Ekmekçioğlu
Fisun Erman
Burcu Evciler
Begümhan Doğan Faralyalı
Işıl Okan Gülen
Gülçin Güloğlu
Zeynep Ece Arabul Günel
Esra Durbakayım Gür
Hediye Güral Gür
Gülden Güral
Harika Güral
Aydan Hekim
Handan Hekim
Özge Hekim
Perihan İnci
Ayşegül Dursun Karaca
Duygu Kaplan
Naz Kavran
İrem Oral Kayacık
İpek Kıraç
Zeynep Göker Kırcıoğlu
Nazlı Ceylan Balduk Kurtul
Selen Zorlu Melik
Mine Narin
Oya Narin
Sibel Kutman Oral
Zeynep Özçoban
Ebru Özdemir
Beril Abalıoğlu Özharat
Esra Bilici Pekcan
Hülya Gedik Sadıklar
Gözde Sarar
Yasemin Sağın
Gözde Akpınar Sezgin
Sema Güral Sürmeli
Reyhan Benzeş Şahin
Buket Gençer Şahin
Deniz Şenocaklı
Işıl Taşkın
Aslı Özçoban Ünsal
İpek Üstündağ
Zeynep Köksal Yaykıran
Şirket Görevi
Söke Genel Müdürü - Yönetim Kurulu Üyesi
Akfen Holding Kurumsal Yönetim Komitesi Üyesi
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yard. - Lojistik Grup Başk.
Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Aras Kargo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su
Gürallar Artcraft Yönetim Kurulu Üyesi
Erkunt Traktör Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yard.
APS Tekstil Operasyondan Sorumlu Başkan Yardımcısı
Banvitaş Yönetim Kurulu Üyesi
Vestel Beyaz Eşya Yönetim Kurulu Üyesi
Abalıoğlu Holding Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı İlişkileri Müd.
Anel Yönetim Kurulu Üyesi
Hidrotam Genel Müdür Yardımcısı
Pet Holding Yönetim Kurulu Üyesi – İngiltere Temsilcisi
Şölen Gıda İcra Kurulu Başkanı – CEO
Atlas Giyim Üretim ve Finans Yönetmeni
Dedeman Holding Yönetim Kurulu Üyesi
Kil San Yönetim Kurulu Üyesi
Papirüs Ahşap Yönetim Kurulu Üyesi – Genel Müdür
Evciler Geri Dönüşüm Yurtdışı Pazarlar ve Finansman Koordinatörü
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Okan Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi
PAN-PEN Güloğlu Plastik Yönetim Kurulu Üyesi
Emek Elektrik Endüstri Yönetim Kurulu Üyesi
Teknik Yapı İcra Kurulu Üyesi ve Proje Yöneticisi
NG Hotels İcra Kurulu Başkanı – NG Kütahya Yönetim Kurulu Başk.
Porselen Sepeti Yönetim Kurulu Başkanı
Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Hekim Holding YKÜ ve İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı
Hekim Holding YKÜ ve Yatırımlardan Sorumlu Teknik Başkan Yard.
Hekim Holding Hekim Yapı A.Ş. Görevli
İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Ütopya Turizm Yönetim Kurulu Üyesi
Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü
URU Group Genel Müdürü
Odak Grup Yönetim Kurulu Üyesi
Kıraça Holding Sirena Marine CEO'su
Yaprak Süt ve Besi Çiftlikleri Yönetim Kurulu Üyesi
Nazlı Ceylan Kurucusu – Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi
Zorlu Enerji Grubu Başkan Yardımcısı
Martı GYO Yönetim Kurulu Başkanı
Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı
Doluca Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
Park Bravo İcra Kurulu Başkanı
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı
Açık Kart Teknolojileri İcradan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
Bilici Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi
Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Sarar Kadın Grup Başkanı
Pames AŞ Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı
Betek Boya ve Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı
Sarar Kadın Grup Başkanı
APS Tekstil Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı
Bağfaş Yönetim Kurulu Üyesi
Diamon by Şenocaklı Yönetim Kurulu Üyesi
Petrofer Genel Müdürü
Park Bravo İcra Kurulu Başkan Yardımcısı
Şen Piliç Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü
Pet Holding İcra Kurulu Üyesi – Yönetim Kurulu Üyesi
Liste de isimler aile soyadına göre alfabetik olarak sıralanmıştır.
Aile şirketlerinde yönetimdeki kızlar ve görevleri
KAPAK
Hekim Holding’de
artık kızlar da var
Aydan Hekim
Hekim Holding YKÜ ve İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı
Prefabrik ve hafif çelik yapı sektöründe
hizmet veren Hekim Holding’de ‘kızlar dönemi’
yaşanıyor. 1989 yılında Dr. Öner Hekim ve kardeşi Ünal Nafiz Hekim tarafından kurulan holdingde Yönetim Kurulu Başkanı Öner Hekim’in
üç kızı da aktif olarak görev yapıyor. Aydan Hekim, Hekim Holding’in Yönetim Kurulu Üyesi
- İdari ve Mali İşler Başkan Yardımcısı olarak
sorumluluk alırken, ablası Handan Hekim Yönetim Kurulu Üyesi ve Yatırımlardan Sorumlu
Teknik Başkan Yardımcısı. Küçük kardeş Özge
Hekim ise holding bünyesinde bulunan Hekim
Yapı A.Ş.’de oryantasyon sürecine devam ediyor. 1988 doğumlu ve Yeditepe Üniversitesi,
Uluslararası İşletme Yönetimi Bölümü (Almanca) mezunu olan Aydan Hekim hedefleri ve şirketteki görevi hakkında şunları anlatıyor: “Aile
şirketimizde çalışmak benim ve kardeşlerim
için üniversite hayatımızdan önce belirlenmiş;
meslek seçimlerimiz, ilgi alanlarımız, kişisel ter-
cihlerimiz ve şirkette görev alacağımız pozisyonlara göre yapılmıştı. Bu konuda babamızın
yönlendirmeleri bizler için büyük önem taşıyor.
Hekim Holding’de çalışmak ve şirketimize artı
değerler kazandırmak hedeflerim arasındaydı.
Hedefim, Hekim Holding bünyesindeki mevcudu muhafaza ederek, şirket kurucularımızın
izinde ilerleyip her geçen gün marka değerimizi
ve bilinirliğimizi artırmak”. n
Hekim
Holding
yönetiminde
aileden üç
kız kardeş de
aktif görev
yapıyor.
ŞİRKETİMİZİN SORUMLULUĞUNU ÜSTLENECEK EĞİTİMLER ALDIK
Ayşe Köksal Çetin Pet Holding Yönetim Kurulu Üyesi / Holding İngiltere Temsilcisi
Pet Holding ailesinin büyük kızı Ayşe Köksal Çetin ABD Boston, Northeastern Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği okudu, Bilkent Üniversitesi’nde
işletme yüksek lisansı yaptı. Şirkette yaşanan yasal bir sorundan hareketle hukuk bilgisinin faaliyetlerinde elzem olduğunu düşünerek Westminster Üniversitesi Uluslararası Anlaşmalarda Anlaşmazlıkların Önlenmesi ve Giderilmesi
konusunda hukuk yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çocukluğundan itibaren
aile şirketinde çalışacağı bilinciyle büyüyen Ayşe Köksal
“Ben ve kardeşim
Çetin, Pet Holding’de petrol, finans, maden ve telekomüZeynep ilk günden
nikasyon alanlarında üst düzey görevlerde bulundu, bir
itibaren şirketimizi
dönem yönetim kurulu başkan yardımcılığı yaptı. Ayşe
devralmak ve
yönetici olmak için
Çetin Köksal, aile şirketinde başarılı kız çocuk örneği olayetiştirildik. Babam
rak şunları söyledi: “Ben ve kardeşim Zeynep ilk günden
okuyacağım mesleği
itibaren şirketimizi devralmak ve yönetici olmak için yeseçerken de bu
tiştirildik. Esasen babam şimdi durup geçmişe baktığımda
amaçla yönlendirdi.”
56 TURKISHTIME MAYIS 2014
okuyacağım mesleği dahi seçerken beni yönlendirdi. Ben
seçimimi yalnız yapmadım, ama okullarımı severek okudum
ve eğitimim sürecinde hiç zorlanmadım. Bence aileler her
çocuğuna destek verip yönlendirmeye çalışıyor. Ancak kimi
çocuk bunu kabul ediyor ve ailenin yolunda ilerliyor, kimisi
ise deneyip ya da denemeden bu yolu seçmek istemediğine
karar veriyor. Elbette kadınlar da bir erkek kadar çalışkan
ve pratik olabiliyor ve altıncı hisleri sayesinde çoğu zaman
kendilerini hatalara karşı daha iyi koruyabiliyorlar. Bunun
bir dezavantajı ise kadının genel olarak erkeğe nazaran daha
az risk alabiliyor olması. Bu kimi zaman kadını korurken,
kimi zaman da geri dönüşü azaltabiliyor maalesef. Kadın bir
taraftan çalışıp, bir taraftan çocuklarını yetiştirip bir taraftan da evine ve çoğu zaman eşine bakıyor. Dünyada bundan
daha büyük bir güç olabileceğini sanmıyorum”. n
İLK ŞİRKET TOPLANTISINI 12 YAŞINDA YAPTI
Ayşe Malhan
Koleksiyon Strateji ve Planlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi
Henüz 12 yaşında iken şirkette ilk yönetim kurulu toplantısına katıldı. Ağabeyleri Koray ve Doruk ile
birlikte okul dışındaki vakitlerinin tamamını babasının
yanında şirkette ya da üretim atölyelerinde geçirdi. Üniversiteden mezun olduktan sonra tatile gitmek istedi,
geçerken Tekirdağ’daki üretim tesisine uğradı, o günden
bu yana Koleksiyon Mobilya’da çalışıyor. 1972 yılında
Ankara’da küçük bir demir atölyesinde mimar Faruk
Malhan tarafından kurulan Koleksiyon’un ikinci kuşak
temsilcilerinden Ayşe Malhan’dan söz ediyoruz. Bugün
150 milyon TL cirosuyla bir holdin150 milyon TL ciro
ge dönüşen Koleksiyon, artık küçük
yapan Koleksiyon
kızı Ayşe de dahil olmak üzere üç
Mobilya’nın
Strateji ve
kardeşe emanet. Ayşe Malhan KoPlanlama konuları
leksiyon Strateji ve Planlama’dan
Ayşe Malhan’ın
sorumlu yönetim kurulu üyeliğini
sorumluluğunda.
yürütüyor, özellikle yurtdışı firmaMalhan, özellikle
yurtdışı firmalarla
larla yapılacak olası işbirliklerinde
yapılacak görüşme
ilk görüşmeler Ayşe Malhan’ın sosüreçlerini
rumluluğunda. Ayşe Malhan, aile
yönetiyor.
şirketindeki yükseliş öyküsünü
şöyle özetliyor: “Koleksiyon’daki varlığımı aile şirketinde görev almaktan farklı olarak, büyük bir sistemde fark
yaratmak için elinden geleni yapmaya çalışmak olarak
görüyorum. Koleksiyon’un geleceğine olan bakış açım,
çocuğum olduktan sonra çok değişti. Nasıl bir dünya insanı yetiştirmek istiyorsam, aynen öyle bir dünya markası olalım istiyorum. Koleksiyon Mobilya, tasarım için yapılanmış endüstriyel bir kuruluş. Çay bardağı da tasarlar,
hastane mobilyası da, hatta şehir de…Koleksiyon için
yaratmanın ve sunmanın sonu yok. Birkaç kuşağa daha
yetecek hayallerimiz ve projelerimiz var”. n
2014 MAYIS TURKISHTIME 57
KAPAK
AKFEN İÇİN
HAYALLERİM VAR
Akfen Holding’in yönetim katında eğitimli,
cesur ve hedefleri olan bir genç kadın var...
Bu genç kadının Akfen için iddialı hayalleri
var. İş dünyasının hızlı patronlarından Hamdi
Akın’ın kızı Pelin Akın’dan bahsediyoruz.
G
izli gizli Akfen’i uluslararası bir marka yapmanın hayallerini kuran Pelin Akın, aile şirketinin kendisine sunulmuş bir şans olduğuna inanıyor. Akfen Holding çatısı altında
ağabeyi Selim Akın ile birlikte yan yana çalışan Pelin Akın, şimdiden geleceğin başarılı yöneticilerinden biri olacağının ipuçlarını veriyor. 2010 yılında
İngiltere’de Surrey Üniversitesi İspanyolca İşletme Bölümü’nden mezun olan Pelin Akın, iş hayatına Madrid’de
Deutsche Bank Finans departmanının strateji bölümünde adım attı. Türkiye’ye döndükten sonra TAV Havalimanları Holding bünyesinde MT Program’ına alınan Pelin Akın halihazırda, Akfen Holding Kurumsal Yönetim
Komitesi ve Yönetim Kurulu Üyeliklerinin yanı sıra TAV
Havalimanları Holding Kurumsal Yönetim Komitesi üyesi olarak görevini sürdürüyor.
Aile şirketinde çalışmaya başlamasının bir tesadüf olmadığını söyleyen Pelin Akın, İngiltere’deki eğitiminin ardından görev yaptığı Deutsche Bank Finans Departmanı
ve ardından TAV Holding’deki tecrübeleri sayesinde yabancı, ulusal ve farklı yapıların içinde yer alarak olaylara
daha objektif ve global bakabilme yeteneğinin oluştuğunu söylüyor. Pelin Akın’a aile şirketlerinde kız çocuklarının son yıllardaki başarılı çıkışlarının nedenlerini ve gelecekle ilgili hedeflerini sorduk...
İşe şirketlerimizi tanıyarak başladım
Her aile ve her şirket kendi dinamiklerini belirler. Ben de
öncelikle kendi şirketlerimizi tanımaya yöneldim. Global
bir marka olan TAV’ın kurumsal yapısını, MIP ve İDO’nun
yabancı ortaklı işleyişini, Akfen GYO’nun ise kendine özgü yapısını inceledim. Akfen İnşaat, Akfen Enerji ve Akfen Su’nun bağlı ortaklık olarak işleyişini de... Gözlemlerim üzerine şu sonuca vardım; kurumsallaşan şirketler
aidiyet duygusu için şirket kültürü ve aile yapısı yaratmaya çalışırken (TAV Ailesi gibi), aile şirketleri profesyonelleşmeye dolayısıyla sistemler yaratarak kurumsallaşmaya
58 TURKISHTIME MAYIS 2014
çalışıyor. Aile duygusunu kaybetmeden
kurumsallaşmak şirketin biwr ihtiyacı haline geliyor. Ben de çalışma koşullarımı
ve kendi çalışma disiplinimi soyadımın
getirdiklerine göre değil, çalıştığım şirketin dinamiklerine göre belirledim. Kendi
tecrübelerime bakılacak olursa, ben babamla bire bir çalışıyorum; bu da iş saatleri, odaklanılan konular vs. gibi terimleri
anlamsızlaştırıyor. Bu bazen esneklik ve
özgürlük sağlarken, kimi zaman 24 saat
iş ve seyahat etmek anlamına gelebiliyor.
Suzan Sabancı Dinçer’in mentorluğu bana yol gösterdi
Çok şanslıyım ki Sayın Suzan Sabancı “Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk
Programı” kapsamında pek çok değerli bilgiyi benimle
paylaştı, bana yol gösterdi. Değişik senaryolara bakarak
nasıl davranmam gerektiğine ilişkin metotları profesyonel hayatıma kattım. Tabii ki babamın yüklediği güven
duygusunun değerini unutmamak gerek. Sayesinde teorik olarak öğrendiğim bütün bilgileri pratikte de uygulama fırsatı buluyorum. Onun desteğini hissetmek, daha girişimci adımlar atmamı sağlıyor. Kendisi bana her ortamı
gözlemlememi sağlayarak sorunlara hazırlıklı olmamı sağlıyor. Dolayısıyla ben henüz çok sorun yaşadığımı söyleyemem ama burada girdiğim ortamlarda yaşça küçük olmamın verdiği avantajı kullanıyor olduğumu da eklemeliyim.
“İkinci nesil olarak şirketin sürdürülebilirliğini
en şeffaf ve adil şekilde kurumsal yönetişim
ilkeleri dahilinde devam ettirmek bize biçilen
görev. Bu görev dahilinde, şirketin algı
yönetiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum;
dolayısıyla ben şirketin paydaşlarının algı
yönetimini oluşturan bütün departman ve
fonksiyonlarıyla ilgileniyorum.”
lendirmek varken başka bir şey istemek
söz konusu olabilir mi...
Akfen’i uluslararası marka yapmak gizli hayalim
Akfen, Türkiye’de kendi sektörünün lideri, o yüzden
onu yeni sektörlere yöneltmek, en azından ağabeyimle
birlikte, kendimizde o cesareti bulana kadar ve üst yönetimimizin desteğini almadan koyabileceğimiz bir hedef
olamaz. Ancak bir Türk markası olan Akfen’i uluslararası bir markaya dönüştürmenin benim gizlice kurduğum
bir hayal olduğunu da inkar edemeyeceğim. Hangi yeni
kuşak yöneticisi bunu düşlemez ki... Ancak asıl hedefim,
şirketin aynı başarıdaki sürdürülebilirliğini sağlamak.
Şirketin algı yönetimi en önemli görevimiz
İkinci nesil olarak şirketin sürdürülebilirliğini en şeffaf
ve adil şekilde kurumsal yönetişim ilkeleri dahilinde devam ettirmek bize biçilen görev. Bu görev dahilinde, şirketin algı yönetiminin çok önemli olduğunu düşünüyorum;
dolayısıyla ben şirketin paydaşlarının algı yönetimini oluşturan bütün departman ve fonksiyonlarıyla ilgileniyorum.
Amacım en önemli paydaşlarımız olan çalışanlarımızdan
hissedarlarımıza yapılan raporlama ve risk analiziyle ilgili
fonksiyonlardan ve yönetim kurulundan çıkan mesajın yatırımcılara, medyaya, topluma ve çalışanlarımıza doğru ve
her birine aynı şekilde ulaşmasını sağlamak. Şirket içi ve
şirket dışı doğru iletişimin artırılması ve çalışanlarımızın
motivasyonunun yükseltilmesi, kurum kimliğinin benimsenmesi, sosyal sorumluluk projelerine destek verilmesi
gibi konularda kadın olmanın verdiği farklı bakış açısıyla
etkin olarak çalışmaya gayret ediyorum.
Aile şirketimiz bana sunulan şans
Bence aile şirketimizde görev alıyor olmak bana sunulan bir şans... Bu sayede inanılmaz insanlarla tanışıp,
her türlü anlaşmayı inceleme fırsatı elde edip, birbirinden
farklı yatırım kararı sürecini takip edebiliyorum. Süreçleri
başından sonuna kadar inceleyip farklı kişilere istediğim
soruyu sorabiliyorum. Yepyeni finansal enstrümanlarla
tanışarak elde edilen kâr ile vakfımız aracılığıyla topluma
yardım edebiliyorum. Her dakikamda bu şansımı değer-
Çalışma
koşullarımı
ve disiplinimi
soyadımın
getirdiklerine
göre değil;
şirketin
dinamiklerine
göre belirledim.
Yeni kuşak kadın yöneticiler şanslı
Tabii ki yeni kuşak geçmişe kıyasla çok daha fazla imkâna sahip. Teknolojinin sunduğu kolaylıklar, daha yüksek
eğitim standartlarına sahip olabilme ve
geçmiş dönemdeki başarılı örneklerden
yararlanma şansı, yeni kuşak kadın yöneticilere de avantaj sağlıyor. Bizden önce iş dünyasına adım atarak lider pozisyonuna gelen kadın çalışanlar da bugün
bizlere çok önemli zemin oluşturuyor.
Onların deneyimleri, aktardıkları bilgiler
bize zaman kazandırıyor. Bu da genç kuşağın kendi hayatını ve iş hayatını nasıl
düzenleyeceğine dair önemli ipuçları veriyor. Sonuç olarak biz hem daha sistemli olarak hayat ve iş arasındaki dengeyi
kurabiliyor hem de neye odaklanmamız
gerektiğini kısa yoldan öğreniyoruz. Türkiye’de de altyapısı yeni yeni oluşan SPK
ve TTK’nın da kadınlara pozitif ayrımcılık uygulayarak haklar tanıması, bir önceki neslin yaptığı kavgaların meyvesini
toplamamızı sağlıyor. Dezavantaj olarak
ise verilen bu imkanlardan dolayı beklentiler çok artıyor; bir kadının hata veya başarısı çok daha fazla ilgi/tepki topluyor. Kadınların iş yaşantısına katılmasının
sağlanması toplumsal cinsiyet eşitliği adına önemli bir adım atılması demek. Kadının iş hayatında yer alması, ancak o toplumun sosyal ve hukuki anlamda gerekli
altyapıya sahip olmasının bir sonucu olabilir. Özellikle EQ’nun da IQ kadar önem
kazandığı bu dönemde, kadının gücünün
iş hayatında kesinlikle bir denge unsuru
oluşturduğunu düşünüyorum. n
KAPAK
Babam
beni bu iş için
yetiştirdi
Ayşegül Kısakürek Dinçer
Atlas Giyim Genel Müdürü
40 yıl önce Ali Rıza
Kısakürek’in
Kahramanmaraş’ta
ısmarlama terzi olarak
temellerini attığı Atlas Giyim, ailenin kızı Ayşegül Kıskürek
Dinçer yönetiminde 50 milyon TL ciro yapan
bir şirket haline geldi.
Ayşegül Kısakürek Dinçer, erkek hazır
giyim sektöründe Piserro markasıyla tanınan Atlas Hazır Giyim Sanayi’nin Üretim
ve Planlama Yönetmeni. Dinçer, 1973 yılında babası Ali Rıza Kısakürek’in kurduğu
şirketi bugün yıllık 50 milyon TL ciro elde
eden, 15 milyon dolar ihracat gerçekleştiren uluslararası bir markaya dönüştürmüş.
“Babam beni bu iş için yetiştirdi” diyen Dinçer’in aile şirketindeki serüveni daha çocuk
yaşlarda babasının yanı başında işi öğrenerek geçmiş. Çukurova Üniversitesi Moda
ve Tasarım Bölümü mezunu olan Ayşegül
Kısakürek Dinçer, “Babamın yanında geçirdiğim yıllarda her geçen gün biraz daha
fazla şey öğreniyor, giderek şirkete ve mesleğe bağlanıyordum. Bu nedenle eğitimimi
de işimizle ilgili bir bölümde tamamladım.
İstihdamın yoğun olduğu bir sektörde yöneticilik yapıyorum. Kadınların özellikle
böyle istihdam yoğun sektörlerde çalışanla
kurduğu samimi ve net ilişkileri nedeniyle
şirketlere kritik bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Ayrıca kriz yönetiminde de daha
hızlı karar alabilme özelliğimiz önemli”. n
ABALIOĞLU HOLDİNGDE KIZLAR İŞ BAŞINDA
Beril
Abalıoğlu
Özharat
Açık Kart
Teknolojileri
ve Ödeme
Sistemleri
İcradan
Sorumlu
Yönetim
Kurulu Üyesi
60 TURKISHTIME MAYIS 2014
Temeli 1941 yılında Cafer Sadık Abalıoğlu tarafından atılan Abalıoğlu Holding, günümüzde Anadolu’nun en önemli
aile şirketlerinden biri. Bakır, selülozik ambalaj, tekstil, enerji,
madencilik ile hizmet ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren
grup, 2013 yılında 413 milyar doları ihracattan olmak üzere
toplamda 1.39 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Abalıoğlu Ailesi
üyeleri tarafından yönetilen holdingde özellikle üçüncü kuşaktaki kız çocukları başarılarıyla
“Kadınlar için bir
dikkat çekiyor. Açık Kart Teknoloönceki kuşakta
jileri İcradan Sorumlu Yönetim Kuevlilik ve anne olmak
birinci vazifeyken
rulu Üyesi Beril Abalıoğlu Özharat
günümüzde kariyer
bu isimlerden biri. Çocukluğundan
bütün bunların önüne
itibaren aile şirketinde üstleneceği
geçmiş durumda.”
sorumlulukları düşünerek büyüdüğünü söyleyen Özhharat, Bilkent Üniversitesi’nde Ekonomi
eğitiminin ardından ABD’de de University of California Los
Angeles’da (UCLA) “Marketing Extension” eğitimini tamamladı. 2000 yılından bu yana şirketin çeşitli kademelerde çalışan Özharat şunları söylüyor: “Abalıoğlu Holding için
gelecekteki hayalim yurtdışındaki yatırımlarını da artırarak
dünya çapında bir holding olması. Bunun dışında hedeflerimiz arasında yeni iş alanlarına odaklanmak, yurtdışındaki
KAPAK
fırsatları değerlendirmek var. Biz sanayi odaklı bir grup olarak
kurulduk ve büyüdük ancak şu an çok farklı iş dallarıyla da
ilgileniyoruz. Madencilik, enerji, teknoloji ve hizmet sektörleri
ilgilendiğimiz yeni sektörlerin arasında geliyor. Aile şirketinde
işe başlamadan önce Amerika’da uluslararası bir şirkette en
az beş yıl çalışarak tecrübe etmiş olmayı isterdim. Yeni kuşak
kadın yöneticilerin başarıdaki en önemli avantajları, daha iyi
eğitim almış olmaları. Geçmiş kuşağa göre dezavantajları ise
daha rekabetçi ve zorlu iş dünyanın içinde yer alması”. n
BÜYÜYEN AİLE
ŞİRKETİNE
PROFESYONEl
DESTEK VERDİ
Burcu Evciler
Evciler Geri Dönüşüm Yurtdışı Pazarlar
ve Finansman Koordinatörü
EVİN KÜÇÜK KIZI ŞİRKET
SORUMLULUĞUNU ÜSTLENDİ
Beyza Abalıoğlu
Abalıoğlu Holding Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı İlişkileri Müdürü
Yeni kuşak kadın
yöneticiler girişimciliğin
ve refah yaratmanın
doğasını değiştirecek.
Yeni iş kültürü kadınların
kültürü olacak.
62 TURKISHTIME MAYIS 2014
Kız çocuklarının üçüncü kuşakla birlikte yönetime katıldıkları Abalıoğlu Holding bünyesinde
üçüncü kuşak kız torun Beyza Abalıoğlu Çaputçu,
yaklaşık iki yıldır Kurumsal Yönetim ve Yatırımcı
İlişkileri Müdürü olarak görev yapıyor. Marmara
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Çalışma Ekonomisi Bölümü’nden mezun olan
Çaputçu, Abalıoğlu Tekstil Sanayi A.Ş.’nin ve
Abalıoğlu Doğal Kaynaklar Sanayi ve Ticaret
A.Ş.’nin de yönetim kurulu üyesi aynı zamanda.
Sanayici bir ailenin kız çocuğu olarak büyüyen
Çaputçu, ailenin baş tacı bir evin tek kızı iken aile
şirketindeki sorumluluklar ve patron kızı olmanın
getirdiği yük ile 2006 yılından itibaren holdingin
insan kaynakları bölümünden aktif olarak çalışmaya başlamış. Çaputçu, “Babam İsmet Abalıoğlu ve amcam Ali Abalıoğlu çekirdekten yetişen
ikinci kuşak temsilcilerimiz. Ailedeki üçüncü kuşak temsilcileri olarak bizler şirketlerimizi daha
da büyütmek için çaba harcıyoruz. Bizim bir
önceki kuşağa göre avantajımız şartlarımızın
ve imkanlarımızın daha iyi olması. Dezavantajımız ise geçmişte bu kadar hissedilmeyen
zorlu rekabet koşulları. Holdingde üçüncü
kuşakla birlikte kız çocukları da yönetimde
görev almaya başladı. Çalışan kadın olarak birbirinden farklı ve çok sayıda sosyal rolü yaşamak zorundayız. Aynı anda iyi bir eş, anne ve
başarılı bir işkadını olmak. Bunlar eskiden kadınların iş hayatının önüne geçiyordu. Şimdi
ise iş hayatında bulunmak, her şeyi başaran kadının simgesi haline geldi” diyor. n
Profesyonel iş hayatına bankacılık
sektöründe başlayan Burcu Evciler, aile
şirketinin büyümesi ile birlikte babası
ve ağabeyinin isteği üzerine aile şirketi
Evciler Geri Dönüşüm’e katıldı.
Evciler Geri Dönüşüm, 1996 yılından
bu yana elektronik atık geri dönüşüm
gerçekleştiren bir firma. Ankara merkezli firmanın kurucusu yüksek mühendisi
olan baba Nurettin Evciler ve kimya mühendisi Levent Evciler. 2010 yılında ailenin küçük kızı Burcu Evciler›in aile şirketine katılması ile birlikte Evciler Geri
Dönüşüm, kurumsallaşma ve yurtdışı
pazarlar konularında önemli ilerlemeler
kaydetti. Burcu Evciler, aile şirketinde
KAPAK
göreve başlama sürecini şöyle anlatıyor: “Ailem ve şirketimiz zaten mühendislerden oluşan bir grup. Ben işletme
eğitimi almış bir kadın yönetici olarak
bankacılıkta almış olduğum yönetim ve
iş geliştirme becerilerini buraya taşıdığımı düşünüyorum. Bankacılık kuralları
olan bir sektör, bu kuralları kendi şirketimizde uygulayarak şirketin ağırlıklı
olarak yurtdışındaki faaliyetleri, finansal
açıdan yönetimi ve kurumsallaşma çabaları üzerinde duruyorum. Elektronik
atık geri dönüşüm konusunu çoğu kişi
duymamıştır bile. Ekosistemimizin korunmasıyla bağlantılı bir faaliyet konusu
var. Kurumsallaşma adımları atan, Türkiye’de yüksek kapasite ve ileri entegre
teknoloji ile çalışan bu alanda tek tesisiz
diyebilirim. Türkiye dışında yaklaşık 40
ülkede atık toplama faaliyeti gösteriyoruz. Bu konuda sınırların ötesine taşmak
ve uzun vadede global bir firma olmak
amacımız. Dolayısıyla yurtdışındaki çalışanlarımızın organizasyonu, işin geliştirilmesi, rafinerilerle olan ilişkiler, ayrıca
yurtiçi tarafta finansman, bütçe, yönetim raporlama, faaliyet konumuzla iç içe
geçmiş olan sosyal sorumluluk projelerinin geliştirilmesi, konumuzun tanıtılması
ve toplumda farkındalık yaratılması gibi
pek çok çeşitli konularla ilgileniyorum
ve katkıda bulunmaya çalışıyorum”. n
64 TURKISHTIME MAYIS 2014
BAŞARILI
KIZLAR
MODELİ,
BAŞKA
BABALARI
ETKİLİYOR
Nazlı Ceylan Balduk Kurtul
Nazlı Ceylan Kurucusu / Nazar Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi
Üç kuşaktır tekstil işiyle uğraşan Balduk Ailesi’nin genç temsilcilerinden Nazlı Ceylan Balduk Kurtul, bir dönem duayen gazeteci Mehmet
Ali Birand’ın yanında gazeteciliğe bulaşsa da aile işi olan tekstil-konfeksiyon işinden uzak kalamayan bir isim. Eğitimini gönül verdiği aile işi
tekstil üzerine yapan ve GAP. Inc.’deki ilk iş deneyiminin ardından soluğu baba şirketinde Nazar Tekstil’de alan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul,
aile şirketinde Yönetim Kurulu Üyesi olarak babasıyla yan yana çalıştı,
ihracat sorumluluğunun yanı sıra ailenin konfeksiyon işine girmesinde
öncülük etti. Bir süre sonra kendi markası “Nazlı Ceylan”ı yaratmak için
kolları sıvayan Nazlı Ceylan Balduk Kurtul,
Tekstilci bir ailenin
beş yılın ardından şu günlerde ise yeniden
kızı olarak babasından
aile şirketi Nazar Tekstil’de aktif olarak görev
öğrendikleri ile
yapmaya başlayacak olmanın heyecanını yakendi markası ‘Nazlı
Ceylan’ı kuran Nazlı
şadığını belirtiyor. Nazar Tekstil’in yenileneCeylan Balduk Kurtul,
bilir enerji üretim ve dağıtım sektöründe de
günümüzde hem
faaliyet gösterdiğini söyleyen Kurtul, bu yıl
markasını hem de baba
tekstile 100 milyon TL yatırım düşündükleşirketi Nazar Tekstil’i
geleceğe taşıyacak
rini genç kuşak olarak turizm ve bilişim sekprojelere imza atmaya
törünü hedeflediklerini söyledi. İş hayatında
hazırlanıyor.
sürekli babasının desteğini alan Nazlı Ceylan
Balduk Kurtul, “Ben şanslı kadınlardanım. Benim babam Mehmet Balduk her zaman kadınların ön planda olmasını, ekonomiye katkı sağlamak için iş hayatına atılmasını destekleyen bir yönetici ve kanaat önderi
oldu. Her zaman bana sonsuz destek oldu. Kadınların bu zor şartlarda
başarılı olmaları için erkek destekçilere ihtiyaçları var. Bu yüzden erkek
rol modeller çok önemli. Başarılı örnekler karşısında erkekler de birbirinden etkileniyor. ‘Falanca kızını hangi mevkiye getirdi bak başarılı
oldu bende kızıma bir şans vereyim’ demeye başlıyor”. n
KAPAK
İŞ HAYATINDA TERCİHİM AİLE ŞİRKETİMİZDEN YANA
Damla Alışan
Alışan Lojistik Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
laşan bir aile şirketi olduklarını belirten
Alışan Lojistik, sektöründe başarılı
Alışan şöyle devam ediyor: “Aile şirkeişlere imza atan ve yatırımları ile dikkat
tinde çalışmanın birçok fırsatı da beraçeken aktif bir şirket. 1985 yılında Erberinde getirdiğini düşünüyorum. Aile
tuğrul Alışan tarafından kurulan şirketin
olmanın avantajlarından yararlanılarak
en önemli avantajı, kurucusu Ertuğrul
düşünceler daha özgürce söylenebiliAlışan’ın kızı Damla Alışan’ın yönetim
yor ve dolayısıyla şirketin hedefleri çok
kadrosunda yer alması. Çünkü her ne
daha gerçekçi bir şekilde belirlenebikadar kendine has kuralları ve erkek
liyor. Aile şirketleri birbirlerini tanıyan
egemen yapısı ile dikkat çekse de lobireylerden oluştuğu için
jistik sektörü arka planda
Alışan, “Kadının gücü
ekip sinerjisinden maksiciddi bir takip, koordinasşirketler açısından da
mum ölçüde yararlanılıyor.
yon ve organizasyon gekabullenilmeye başlandı.
İşimi severek yapıyorum
rektiren bir sistemi barınBaşarı örnekleri kız
çocuklarına yeni fırsatlar
ve dolayısıyla şirketimizde
dırıyor. Bu noktada ikinci
tanıyor” diyor.
çalıştığım için çok mutlukuşak yönetici olarak şiryum. Geçtiğimiz 2012 ve 2013 seneleri
ketin yönetim kurulu başkan yardımcıAlışan Lojistik olarak bizim için başarılı
lığını yürüten Damla Alışan’ın başarıları
bir dönemdi. 2012 senesini 270 milyon
ön plana çıkıyor. Damla Alışan da bunu,
TL ciro ile tamamladık. 2013 senesinde
“Yönetimde kadın bakışının farklılıkları
yüzde 20 büyüme hedefimizi gerçekolduğunu inanıyorum. Sahadan gelen
leştirdik. Alışan Lojistik olarak her sene
talep de bunu destekliyor. Kadınların
büyüyerek ve gelişerek yoluna devam”
sektör yönetiminde sayısının artması ile
diyor. İngilizce ve Fransızca bilen Damdeğişecek üslup ve tarz ile sektöre renk
la Alışan İstanbul Üniversitesi İngilizce
geleceğine inanıyorum” sözleriyle doğİşletme Fakültesi mezunu. n
ruluyor. Profesyonelleşen ve kurumsal-
DOĞRU KARAR ALMAMDA BABAMIN
TECRÜBELERİ REHBER OLUYOR
Deniz Şenocaklı Diamond By Yönetim Kurulu Üyesi
“Eğitimli ve yeniliklere
açık genç kızlara fırsat
verilip de bir önceki
kuşağın tecrübeleri ile
buluştuğunda ortaya
harikalar çıkıyor.”
Mücevher sektöründe 40 yılını geride bırakan Diamond By Şenocaklı’yı Naci Şenocaklı ve kızı Deniz Şenocaklı yönetiyor. Çocukluğundan bu yana evde babasını sürekli mücevher tasarımı yaparken izleyen Deniz
Şenocaklı büyüdüğünde kendini baba işinde çalışırken
bulmuş. Pırlanta uzmanlığı konusunda eğitim alan ve
babası ile iyi bir ekip kurduklarını belirten Deniz Şenocaklı aile şirketinde çalışmanın kriterlerini şu sözlerle
anlatıyor: “Çok küçük yaşlarımdan itibaren babamın
mücevher çalışmalarının içinde bulundum. Yaptığı tasarımlarla ilgili benim de fikrimi alırdı hatta bana da çizim
yaptırırdı. Babam bana işi öğretmek için elinden gelen
çabayı gösterdi. O yüzden çok şanslıyım. Benim için
KAPAK
bu işin okulu babam. Ürünlerimizi tasarımlarını da imalatını da
kendimiz yapıyoruz. Aile şirketinde çalışıyor olmanın ayrıcalıkları
var. Yol göstericilik, destek ve işi öğrenmenizde gösterilen sabır.
Babamın tecrübelerini aktarmış olması çok değerli kazanımlar.
Zaten kadınlar eğitimli ve yeniliklere açık olmaları nedeniyle iş
hayatında bir adım öne çıkıyorlar. Buna bir de aile şirketi tecrübesi eklendiğinde ortaya harikalar çıkıyor. Aile şirketlerinde çalışıyor olmak hazıra konmak olarak algılanabiliyor. Tecrübe olarak
faydalandığımız doğru ancak eğer başarılı değilseniz aile şirketinde de olsanız duramazsınız. Başka bir yerde çalıştığınızdan daha
verimli, daha azimli, daha dikkatli ve sahiplenici olmanız gerekiyor. Çünkü sorumluluğunuz çok büyük. Bir tek kendinizi değil
markanızı, verilen emeği ve babanızı da temsil ediyorsunuz”. n
LUCIEN ARKAS KADINLARA EŞİT FIRSAT VEREN BİR BABA
VE PATRONDUR
Gelişmekte olan yeni yönetim sistemleri ve teorilerine
karşı ilgisi olan Diane Arkas Aktaş, “Fırsatım ve vaktim
olursa doktoramı bu konuda yapmak hayallerimden
biri. Yeni nesli anlamak ve şirketi bir yetenek çekim
merkezine dönüştürmek için bunun çok gerekli
olduğunu düşünüyorum” diyor.
Diane Arkas
Aktaş
Arkas Holding
Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
Lojistik Grubu
Başkanı
Diane Arkas Aktaş, Türkiye’nin en köklü aile
şirketlerinden Arkas Holding’in dördüncü kuşak
temsilcisi. 1900’lerin başlarından bugünlere kadar varlığını sürdüren Arkas Holding deniz, kara,
demir ve havayolu taşımacılığı ile entegre ederek
sunduğu lojistik hizmetlerinden acenteciliğe, armatörlükten liman işletmeciliğine, gemilere yakıt
ikmalinden otomotive, sigorta hizmetlerinden bilgi sistemlerine ve kruvaziyer turizmine kadar bir-
68 TURKISHTIME MAYIS 2014
çok alanda faaliyet gösteriyor. 61 şirketi ile 6 bin
700 kişiye istihdam sağlıyor. İş dünyasının duayen
isimlerinden Lucien Arkas’ın kızı olarak babasını
model alarak büyüyen Diane Arkas Aktaş, “Ben
çocuk olduğum dönemde annelerimiz çalışmıyorlardı dolayısıyla büyürken öğretmenlerim dışında
etrafımda çok fazla çalışan kadın görmedim. Ancak annem çok ileri görüşlü ve güçlü bir kadındı.
Beni hep kariyer yapmam için teşvik etti onun
için benim ileride çalışmamam söz konusu bile
değildi ve ben bu istekle büyüdüm. Model olarak
babamı aldım, zira babam her zaman çok karizmatik ve çok yönlü idi. 15 yaşındayken aile olarak annemizin vefatından çok sarsıldık ve şirkete
gelip çalışarak hepimiz sanırım yapabileceğimiz
en iyi şeyi yaptık. Üniversite biter bitmez de Arkas’ta aktif olarak çalışmaya başladım. Ben iş
hayatı konusunda şanslıyım, bu anlamda hayata
kuvvetli bir pozisyonda başladım. Lucien Arkas
kadınlara eşit fırsat tanımaya çalışan bir patron
ve bir baba olarak da bana her daim destek olmuştur, başarı ve sonuç odaklıdır. Amacımız bu
noktalardan, Türkiye dahil tüm dünyada müşterisine değer veren bir lojistik şirketi olarak kaliteli
ve güvenilir servis vermek” diyor. n
Dünya
devlerine ürün
tedarik eden
Anadolu’nun
başarılı aile
şirketlerinden
Kaplanlar
Soğutma Kaplan
ailesinin kızı
Duygu Kaplan
yönetiminde
başarılara imza
atmaya devam
ediyor. Kaplan’ın
hedefinde ise
dünya markası
olmak var.
ANADOLU KADIN
YÖNETİCİYE ALIŞMAYA BAŞLADI
Duygu Kaplan
Kaplanlar Soğutma Genel Müdürü
1978 yılında Bursa’da girişimci Ertuğrul Kaplan
tarafından kurulan Kaplan Soğutma, sektörünün
en iddialı şirketlerinden biri. Walmart, Tesco gibi
dünya devlerine ürün tedarik eden şirket dünyanın
birçok ülkesine ihracat gerçekleştiriyor. Kaplanlar
Soğutma Genel Müdürü Duygu Kaplan, aile şirketlerinde yaşanan geleneğe uygun olarak Amerika’daki eğitimini tamamladıktan sonra babasının
kurduğu şirkette aktif olarak iş hayatına başladı.
Aile şirketinde çalışması konusunda babasından
büyük destek aldığını belirten Duygu Kaplan, “İş
yaşamına başladığım günden itibaren babam beni
çok destekledi. Özellikle yurtdışında lisansüstü
eğitimimi tamamlayıp Türkiye’ye döndüğümde
dış ticaret, üretim planlama ve finans gibi her departmanda bana görevler vererek işe doğru bir
şekilde başlamama katkı sağladı. 2009 yılından
bu yana ailemin desteği ile genel müdür olarak
görevimi sürdürüyorum” diyor. Ailelerin desteği
sayesinde kız çocuklarının daha aktif bir şekilde iş
hayatına dahil olmaya başladığını ve Anadolu’da
kadın yöneticilere alışkanlığın giderek arttığını belirten Duygu Kaplan şunları söylüyor: “Bana göre
kadınlar artık iş hayatında kendini kanıtladı. Başarı
elde etmeye başladıkları için ve bu kamuoyunda
daha fazla duyulmaya başladığı için farkındalık
oluşuyor. Başarılı çok güzel örnekler ortaya çıkıyor. Bu da kadınları ve aileleri teşvik ediyor. Kadınlar iş dünyasında ilk etapta bakış açıları ile fark
yaratıyor. Detaycı olmaları kadınları her zaman
bir adım öne taşıyor. Kadınların yönetim anlayışı
her zaman daha kapsayıcı, şeffaf, eşitlikçi ve paylaşımcıdır. Bu tanımı sürekli kullanıyorum. Çünkü
başarıda bu bakış açısının önemi var”. n
ANADOLU’DA KIZLAR TEŞVİK EDİLİYOR
Elif Çoban Şölen Gıda İcra Kurulu Başkanı (CEO)
Gaziantep’te İmam Şölen ve oğulları Asef ve İsmail Çoban’ın kurduğu
Şölen Gıda’nın CEO koltuğunda ailenin ODTÜ Ekonomi Bölümü mezunu kızı
Elif Çoban oturuyor. Önümüzdeki beş yıl içerisinde iki bölgesel marka yaratmayı, ciroda 1 milyar TL, ihracatta 450 milyon elde etmeyi hedefine odaklanan Şölen’in patronu Elif Çoban, “Hayalim yenilikçi ürünlerimizle bir dünya
markası olmak” diyor. 2010 yılında beş erkek kardeşin arasından yine aile
üyelerinin kararıyla Şölen Gıda’nın başına geçen Çoban,
Beş erkek
kardeşin onayı ile aslında profesyonel iş hayatına farklı şirkete başladı ancak
şirketin başına
zamanla ihracattaki potansiyeli değerlendirmek ve bu alangeçen kız kardeş
da gördüğü boşluğu doldurmak üzere aile şirketine ihracat
Elif Çoban’ın
müdürü olarak katıldı. Beş erkek kardeşine rağmen CEO
uzun vadeli
koltuğuna oturan Elif Çoban, Anadolu’daki aile şirketlerinhedefi ise dünya
markası olmak.
de kadınların artık hem kendi istekleri ile hem de aileleri
2014 MAYIS TURKISHTIME 69
KAPAK
tarafından teşvik edilerek daha ön plana
çıktıklarını belirtiyor. Bu konuda önemli
bir örnek olduğunun altını çizen Elif Çoban şunları söylüyor: “Sadece bizim şirkette ya da sektörde değil, Türkiye’nin
de bu konuda geçmişe göre daha eşitlikçi bir noktaya doğru ilerlediğini düşünüyorum. Türkiye’de kadın yönetici sayısı
gitgide artıyor, engeller azalıyor. Ben
de bunun en iyi örneklerinden biriyim.
Gaziantep’te kendi bünyemizde çalıştığım dönemde Antep sanayisinde takdir
topladım ve oldukça destek gördüm.
Bugünün yaşam tarzı, eğitim olanakları, teknoloji ve bilgi paylaşım seviyesine
baktığımızda yeni kuşak aile üyelerinin
birikim bakımından bir adım daha önde
olduğunu görüyoruz. Kurucu kuşağın
yeni kuşaklarla paylaştığı deneyime, bu
bilgi birikimi ve yeni çağın vizyonu eklendiğinde yeni kuşak kadın yöneticiler
için gelişime, değişime son derece açık,
ilerlemeye imkan tanıyan bir yapının olduğunu görüyorum”. n
MÜHENDİS
BABANIN
MİMAR KIZI
OLARAK AİLE
ŞİRKETİNDE
Esra Durbakayım Gür
Teknik Yapı İcra Kurulu Üyesi ve Teknik Yapı Proje Yöneticisi
İnşaat sektörünün başarılı
ismi Nazmi Durbakayım’ın kızı
Esra Durbakayım Gür, Uprise
Park, Upcity Flat, Evora Park,
Evora İstanbul, Deluxia Palace,
Concord gibi başarılı projelerde
8 bin konutun proje müellifi.
Teknik Yapı’nın patronu Nazmi Durbakayım’ın kızı Esra Durbakayım Gür,
aile şirketinde babasıyla yan yana çalışan genç kuşak kadın temsilcilerden...
Ekonomist bir anne ve mühendis babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Gür, babasının yolundan ilerleyerek mimarlık okudu. Henüz fakültede
iken Teknik Yapı’da stajyerlik ve çıraklık dönemine başladı. Mezuniyetten
sonra şirketteki idari işler ile projelerin mimari kısmında etkin olarak görev
almaya başladı. 2006’dan itibaren de Teknik Yapı çatısı altında Teknik Yapı
Proje şirketini kurdu ve bu yapılanma içinde Uprise Park, Upcity Flat, Upcity Residence, Evora Park, Evora İstanbul, Deluxia Palace, Deluxia Suites,
Concord İstanbul projelerinde yer alan yaklaşık 8 bin konutun proje müellifi
olarak iş hayatına devam ediyor. “İş yaşamında erkeklerin kadınlara göre
fazla olmasının sebebi, sadece ve sadece kadınlara fazla fırsat tanınmaması” diyen Esra Durbakayım Gür şunları ekliyor: “Özellikle inşaat sektöründe
kadının farklı bakış açısı büyük önem kazanıyor. Bu kapsamda gayrimenkul
sektöründe gerçekleştirilen projelerin bir aileye sağlayacağı huzur, rahat ve
konfor için gerekli olan asgari donatıların tanımı ve yerleştirilmesinde kadın
bakışı çok önemli. Aynı şekilde bir daire içindeki yaşam alanının tasarımındaki kadın bakışı, erkeklerden çok daha etkili. İş dünyasındaki kadın gücü son
10 yılda kendini iyice hissettirdi. Genel anlamda bakıldığında kadınlardaki
naif düşünce yapısı, ince ve kıvrak zeka çok az sayıda erkekte var”. n
70 TURKISHTIME MAYIS 2014
KAPAK
BABASI HAZIRLADI, AİLESİ DESTEKLEDİ, CEO KOLTUĞUNA OTURDU
Evrim Aras
Şu an için yalnızca Aras Kargo olarak 2014
ve 2015 yılları için yatırım öngörümüz 100
milyon TL civarında olacak. 2014 yılı için 30’a
yakın şube daha açmayı öngörüyoruz” diyeÇocukluk hayali ya şarkı söylemek ya da
rek yeni yatırım planlarını açıklayan Evrim
savaş muhabirliği yapmaktı. Ankara Devlet
Aras, aile şirketlerinde ikinci kuşak olmanın
Konservatuvarı’nı kazanmış olmasına karşın
en büyük avantajının sonsuz eğitim imkanı
babasının isteği üzerine bu hayalinden vazverilmesini gösteriyor. Aras şunları söylüyor:
geçti. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sis“Bu eğitimin ardından proje ve yatırımlarını
temleri Bölümü’nden mezun olduktan sonra
doğru şekillendirecek teknolojiye çok kolay
iş bulmakta zorlanınca, babası Celal Aras’tan
ulaşabilmeleri de yeni neslin en önemli avanaldığı iş teklifi ile kendini bir anda aile şirkettajlarından. Bu teknolojik destekle
leri Aras Kargo’da buldu. Karslı bir
Önümüzdeki iki
şimdiki zamanda sektörün global
eğitimci olan Celal Aras’ın 1979
yılda 100 milyon TL
ayağını takip ederek, piyasayı, rayılında kurduğu aile şirketinin
yatırım yapmayı
kipleri ve trendleri analiz etmek
CEO’su olarak görev yapan 1981
planladıklarını
söyleyen Aras, 100
çok daha kolay. Zaten zorlu rekadoğumlu Evrim Aras, bugün bayıllık şirket olma
bet şartlarında bu analizleri yapbasının 100 yıllık şirket olma hahedefini koruyor.
mak şart. Ancak erkek egemen
yalini gerçekleştirmek için çaba
sektörlerde kadın yönetici olmak başlı başına
harcıyor. 2008 yılında babasının vefatının
bir dezavantaj. Aile şirketlerinde sürdürülebiüzerine, annesi Meral Aras ve kardeşi Baran
lirliği sağlamak için yönetimde profesyonelAras’ın kararı ile şirketin yönetim koltuğuna
leşme zorunlu. Biz bir önceki kuşağın da tecoturan Evrim Aras, ortakları Austrian Post
rübelerinden ve tavsiyelerinden yararlanarak
ile ortaya koyacakları iddialı iş planı doğbir aile anayasası yaptık. Bağımsız yönetim
rultusunda babasından devraldığı aile şirkurulu oluşturduk. Şu an profesyonel yönetiketini büyütmenin heyecanını yaşıyor. “Yeni
ciler tarafından yönetilen, 100 yıllık bir şirket
ortağımızla istikrarlı, verimli ve planlı bir
olmak hedefiyle çalışıyoruz”. n
büyüme anlayışı ile ilerlemeyi amaçlıyoruz.
Aras Kargo CEO’su
Aile
şirketinde
ahşap
sihirbazlığı
yapıyor
Fisun Erman Papirüs Ahşap Genel Müdürü
Erman, bir sonraki kuşağa
kızlarına örnek bir rol
model olmaktan mutlu
olduğunu belirtiyor.
72 TURKISHTIME MAYIS 2014
Ahşap Dekorasyon sektöründe faaliyet gösteren Papirüs Ahşap, 2004 yılında aile şirketi olarak
kuruldu. İç Mimar Fisun Erman ve kardeşi M. Murat Gökçen’in kurduğu şirket bugüne kadar Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi, Conrad
Otel, Hilton Kongre Merkezi, Bosphorus Hyatt
Otel ve ABD Büyükelçilikleri gibi birçok projeyi
hayata geçirdi. Şirketin genel müdürü olarak görev yapan Fisun Erman başarılı bir işkadını olarak
kızlarına rol model olmaktan mutluluk duyduğunu
belirtiyor. Erman, “Erkek egemen bir toplumda
kadın olarak imalat ve sanayide yer almak zor fakat başarılamayacak bir iş değil. İnşaat ve ahşap
imalat sektöründe, çalışmaya başladığım dönemde kadın yöneticilerin sayıları yok denecek kadar
azdı.Çalışma şartlarının zorluğu karşısında yılmadan, çalışarak başarmaya başladığınızda bir kadın
olarak gücünüzün kendinizi bile şaşırtacak düzeyde olduğunu görüyorsunuz. Yeter ki zekamızı ve
yeteneklerimizi mesleğimizle birleştirelim”. n
KAPAK
KADIN BAKIŞ AÇISI KARLILIK GETİRİYOR
Babası Aydın Doğan’dan aldığı
dersleri kendine rehber edinen
Begümhan Doğan Faralyalı,
Doğan Holding Yönetim Kurulu
Başkanlığı görevi gibi önemli bir
sorumluluğu iki yıldır başarıyla
yürütüyor. Ailenin en küçük kızı
olan Doğan Faralyalı, “Kadınların
farklı görüşleri, duygusal zekaları,
iş takibi, sabırlı yapıları... Daha
birçok şey, şirketlerimizin üst
yönetiminde kadınların görev
almasında etkili, bu kârlılığımızı
olumlu etkiliyor” diyor.
T
ürk medya sektörünün önemli
kuruluşu olan Doğan Holding
bugün sadece medyada değil
enerji ve perakende de iddialı.
Doğan Holding’in yönetimini
yıllardır kızları, Hanzade V. Doğan Boyner,
Arzuhan Doğan Yalçındağ, Vuslat Doğan
Sabancı ve Begümhan Doğan Faralyalı ile
birlikte yürüten Aydın Doğan, 2010 yılından itibaren holdingin dümenini kızlarına
bıraktı. Kızların en küçüğü Begümhan Doğan Faralyalı ise 1 Ocak 2012 yılından bu
yana Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Begümhan Doğan Faralyalı’ya göre günümüzde büyük
kurumsal şirketler, kadın bakış açısının şirketlerine ve yönetim kurullarına katkısının
daha çok farkına varmaya başlıyor. Özellikle 2008 krizi döneminde dillendirilen “Bazı
kritik pozisyonlarda kadınlar olsaydı bu kriz
yaşanmazdı” görüşünü hatırlatan Begümhan Doğan Faralyalı, “Farklı bakış açıları ve
çeşitlilik rekabette büyük önem taşıyor. Kadınlar, kendilerine özgü bazı içgüdüsel ve
karakteristik özellikleriyle bir adım öne çıkıyor, en önemli liderlik yeteneklerinden biri olan duygusal zekâlarıyla iş dünyasına
ayrı bir bakış açısı getiriyor. Tanımladığınız
profilin de tüm bunlarla birleştiğinde başarıyı beraberinde getireceğine inanıyorum”
diyor. Genç kuşak kadın patronların önemli
temsilcilerinden Begümhan Doğan Faralyalı yeni kuşağın dönüştürücü gücünü ve
grup hedeflerini anlattı.
74 TURKISHTIME MAYIS 2014
Kardeşler olarak sorumlulukları paylaştık
Girişimci bir babanın çocuğu olarak küçük yaştan itibaren iş dünyasının içinde, bu dünyayı gözlemleme şansı
ile büyüdüm. Kendimi hep bu dünyanın bir parçası olarak
hissettim. Aile şirketinde çalışma kararını çocukluğumda
verdiğimi ve o yaşlarda aile işimizde neler yapabileceğimizi düşünerek, hayal ederek büyüdüğümü söyleyebilirim.
Eğitim hayatım süresince grup şirketlerimizin dışında deneyim kazanma fırsatım da oldu. İki önemli global danışmanlık şirketinde, uluslararası şirketlerin ürün lansmanları
ve yeni pazar stratejileri üzerine çalıştım. Bu sayede olayları analitik şekilde incelemek, problem çözmek, şirket kültürü nasıl oturtulur, şirket kültürünün başarıdaki önemi gibi konulara odaklanma fırsatı buldum. 2004’te Stanford’da
MBA eğitimimi tamamladıktan sonra da grubumuzda çalışmaya başladım. 2010 yılında babamın Holding yönetimini bizlere bırakmaya karar vermesiyle birlikte de kardeşler olarak stratejik anlamda gruba en yüksek katma
değeri sağlayacağımız şekilde sorumlulukları paylaştık.
“Öncesinde başka şirketlerde iş deneyimi kazanmama
rağmen Stanford’dan mezun olduktan sonra
grubumuzda çalışmaya başlamak benim tercihimdi.
İstesem belki bir süre daha başka şirketlerde
çalışabilirdim. Ama Türkiye’de belli bir noktaya gelmiş,
önemli bir birikime sahip grubumuzu bölgesel bir
oyuncu haline getirme hayalim beni buraya çekti.”
Medyada olduğumuz için kadın
olarak şanslıyım
Medya sektöründe kadınların ciddi bir
ağırlığı var. Ancak Türkiye’nin bütününe
baktığınızda kadınlar hala büyük zorluklar yaşıyorlar. Üst yönetici olarak baktığınızda son yıllarda kadınların sayısı arttı. Ancak şunu unutmayalım. Ülkemizde
dört kadından sadece biri çalışıyor. Bu
büyük bir kayıp ve eksiklik. Doğan Grubu olarak da nüfusun yarısını oluşturan
kadınlar üretime iştirak etmediği takdirde, modern ve demokratik bir toplum
yaratmanın, refahı artırmanın mümkün
olmadığına inanıyor, bunu sosyal sorumluluğumuzun da bir parçası olarak görüyoruz. Baba Beni Okula Gönder, Aile İçi
Şiddete Son, Haklı Kadın Platformu gibi
uzun vadeli ve etkili bu projeler sayesinde
kadınların eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, hak bilincinin geliştirilmesi, kadına
yönelik şiddetin sona erdirilmesi ve buna
bağlı olarak Türkiye’deki kadın istihdamının artırılmasına yatırım yapıyoruz.
Aile şirketinde çalışmak benim tercihimdi
Öncesinde başka şirketlerde iş deneyimi kazanmama
rağmen Stanford’dan mezun olduktan sonra grubumuzda çalışmaya başlamak benim tercihimdi. İstesem belki
bir süre daha başka şirketlerde çalışabilirdim. Ama Türkiye’de belli bir noktaya gelmiş, önemli bir birikime sahip grubumuzu bölgesel bir oyuncu haline getirme hayalim beni buraya çekti. Bugün geriye dönüp baktığımda da
doğru bir karar vermiş olduğumu düşünüyorum.
Hedefimiz bölgesel başarı
Doğan Holding faaliyet gösterdiği ve yatırım yaptığı
sektörleri belirlemiş ve kurumsal yapısını oturtmuş bir
şirket. Gelecekte de medyadaki öncülüğümüzü ve liderliğimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Değer katacağımıza
inandığımız yeni sektörlerde yatırımlar yaparken, medya
ve enerjinin yanı sıra perakendede de büyümeye devam
edeceğiz. Ayrıca, uluslararası standartlarda iş yapan bir
grup olarak sadece Türkiye’nin değil bölgemizin en başarılı gruplarından biri olmak hedefimiz.
Yeni kuşağın şirketin tarihini bilmeli
Dünyada ve Türkiye’de aile şirketlerinin sürekliliğini
zorlayan en önemli etken kurumsallaşma sorunudur. Bunu beceremeyen aile şirketleri, günün gerçeklerine uyum
sağlamakta zorlanır. Öte yandan bir şirketi yoktan var
eden ve başarıya kavuşturan kurucuların hakkını yememek gerekir. Bu birikimden mutlaka yararlanılması lazım.
Yeni kuşak yöneticiler dünyaya daha fazla açık, nispeten daha iyi eğitimli ve iyi dil bilen insanlardan oluşuyor.
Eğer kurucuların tecrübesi ile birleştirilirse bu yeni kuşak
için büyük bir avantajdır. Eğer yeni kuşak, şirketin tarihini
yok sayıp her şeye sıfırdan başlama gibi bir yaklaşım içine girerse tüm kazanımları riske eder. Dolayısıyla uyum
içinde değişim bence en uygun yol olarak görünüyor.
Aile şirketimizde çalışma
kararımı çocukken verdim.
O yaşlarda aile işimizde neler yapabileceğimizi
düşünerek, hayal ederek
büyüdüğümü söyleyebilirim.
Kadın bakış açısı kârlılığımızı
olumlu etkiliyor
Doğan Grubu’nun kadın çalışan oranı uzun yıllardır Türkiye ortalamasının
üzerinde. Bugün insan kaynağımızın yüzde 34’ü, yönetici kadrolarımızın ise yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Bizim işimizin ve insan kaynağımızın en büyük
kısmı medyada. Bu sektör özellikle kadın
bakış açısına ihtiyaç duyan bir sektör, biz
de ilk günden beri bunun farkındayız, bu
durumun bizim rekabet gücümüzü, kârlılığımızı olumlu etkilediğine inanıyoruz.
Kadınların farklı görüşleri, duygusal zekaları, iş takibi, sabırlı yapıları... Daha birçok şey, şirketlerimizin üst yönetiminde
kadınların görev almasında etkili. n
2014 MAYIS TURKISHTIME 75
KAPAK
ÖNYARGILAR
KADININ FIRSAT
EŞİTLİĞİNİ
ENGELLİYOR
Gözde Sarar
Sarar Şirketler Grubu Yönetİm Kurulu Üyesi / Sarar Kadın Grup Başkanı
“Benden önceki kuşağın başarılarından
ilham alarak Sarar Kadın’ı yaratmanın
mutluluğunu yaşıyorum. Hedefim
erkek modasında yakaladığımız başarı
gibi bir dünya markası olmak.”
76 TURKISHTIME MAYIS 2014
Sarar Grubu’nun üçüncü kuşak
temsilcisi ve Sarar Kadın’ın kurucusu Gözde Sarar. Sarar Şirketler
Grubu’nun üç kardeş ortaklarından biri olan Celaleddin Sarar’ın üç
çocuğundan biri olan Gözde Sarar,
İsviçre ve Amerika’daki eğitiminin
ardından grupta ithalat ve ihracat müdürü olarak çalışmaya başladı. Sarar, 2004 yılında Sarar Kadın Grubu’nu kurarak erkek moda
dünyasında etkin olan aile şirketini yeni bir alana taşımış oldu. Bugün 44 milyon dolarlık ihracat potansiyeline ulaşan Sarar Kadın’ı bir
dünya markası yapmak istediğini anlatan Gözde Sarar, kadınlara
fırsat tanındığı zaman başarılı olmamaları için hiçbir gerekçe olmadığına inanıyor. Ve iş hayatında
kadının yarattığı farklılıklara ilişkin
şunları söylüyor: “Kadınlar esas
olarak iş hayatında iken değil iş hayatına atılmadan önce önyargılarla
karşılaşıyor. Kadınlara karşı duyulan önyargı nedeniyle fırsat tanınmaması asıl sorun. Bu şansı yakalayan kadınlar, güçlü önsezileri ile
başarıyı yakalıyor. Kadınların düşünce yapısı erkeklerden oldukça
farklı. Şefkat duygusuna sahip olmak, uzlaşmacı olmak, iyi bir dinleyici olmak, yenilikçilik, aile ve
çevre duyarlılığına sahip olmak
ve pratik çözümler bulmak kadınlara iş dünyasında avantaj sağlayan özellikler. Kadınlar iş hayatındaki büyük resmi erkeklerden
daha iyi okuyabiliyor. Günümüz iş
dünyasında klasik endüstri mantığı yerine bilginin ve hizmetin ön
plana çıktığını görüyoruz. Bu da
iş dünyasında kadınların daha fazla katılmasını tetikliyor. Kadınları
artık üst düzey yönetimlerde daha
fazla görüyoruz. Aile şirketlerinde
bir önceki kuşağın deneyimleri ile
buluşan yeni kuşak geçmişle geleceği harmanlamarak doğru karar
alma şansı yakalıyor”. n
BABA-KIZIN
UYUMU ŞİRKETİ,
ULUSLARARASI
PAZARA TAŞIDI
Gülçin Güloğlu
PAN-PEN Güloğlu Plastik Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı
Üniversite sınavlarından bir gün önce babasıyla yaptığı konuşma, hayatının
en önemli kararını almasına neden oldu. Babasının isteği ile psikoloji ve felsefe eğitiminden vazgeçerek, iktisat eğitimi aldı çünkü babası küçük kızının aile
şirketinde, yanında çalışmasını istiyordu.
Öyle de oldu. Şeracettin Güloğlu tarafından kurulan PAN-PEN Güloğlu Plastik’in
ikinci patronu kızı Gülçin Güloğlu bugün
babasının sağ kolu. Babası ile birlikte yerel bir şirketi uluslararası pazara taşıyan
Gülçin Güloğlu, inşaat ve yan sanayiye
plastik malzeme üretmek amacıyla kurulan şirketlerini bugün yenilikçi ürünlerle ihracat pazarlarına taşıdılar. Tarımda ilk plastik kasa fikrini ortaya atan
şirketin kendileri olduğunu belirten Gülçin Güloğlu, babasının küçük kızı olarak
Babası Şeracattin Güloğlu’nun düğün
hediyeleri ile kurduğu plastik sektöründeki
yerel şirketi bugün uluslararası bir yapıya
dönüştüren Gülçin Güloğlu, şirketin
yenilikçi ürünlerle iç ve dış pazarlarda
büyüme hedefine bir yenisini ekledi, termal
turizme yatırım yapmak.
başladığı işinde yaşadıklarını anlatıyor:
“Küçük yaşta ve kadın olarak işe başladığım için bazı zorluklar yaşadım. Örneğin çok önemli bir anlaşma yapacaksınız, bütün süreci siz yönetmişsiniz ve iş
sonuçlanmak üzere... Müşteriniz sizin bir
üstünüzle konuşmak ve el sıkışmak istediğini söylüyor. Burada bir üst demek bir
erkek anlamına geliyor. Bu kadar büyük
bir işi bir kadının yapacağına inanılmıyor. Ancak bu da zamanla değişiyor. Aile
şirketlerinde başarının arkasındaki esas
neden, birinci kuşağın tecrübesinin ve
birikiminin ikinci kuşağın enerji ve eğitimiyle harmanlanması ve uyumunun en
güzel sonuçları doğurması. Tabii her aile
şirketi yöneticisi gibi benim de hayalim
kurumsal bir şirket olmak. Bunun için de
çok çalışıyoruz. Ambalaj sektöründe henüz çok yeni bir firmayız ve bu anlamda farklı gruplarla büyüme hedeflerimiz
var. Bir de ilerleyen süreçte termal turizm düşüncemiz mevcut”. n
BABAM KIZLARININ ÇALIŞMAMA
İHTİMALİNİ HİÇ DÜŞÜNMEDİ
Gülden Güral
Nafi Güral’ın küçük kızı Gülden Güral, abisi Er-
Porselen Sepeti Yönetim kan ve ablalarından farklı olarak babasının sunduğu
Kurulu Başkanı
seçeneği değerlendirerek önce farklı bir şirkette deneyim kazandı 2005 yılında o da kardeşleri gibi aile
şirketine geri döndü. Gülden Güral, şu anda çağın
gerekliliğine uygun olarak kurulan ve aile içinde de
önemsenen e-ticaret sitesi Porselen Sepeti A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. Ayrıca grubun
tüm online çalışmalarının
NG Kütahya Grubu
sorululuğu da Gülden Güşirketlerinden
ral’da. 2003 yılında Bilkent
Porselensepeti.com’un
yöneticisi Gülden Güral,
Üniversitesi
Uluslararası
şirketin tüm online
İlişkiler Bölümü’nü bitiren
faaliyetlerini yönetiyor.
Güral, Boston Üniversitesi’nde Pazarlama Extension ve Uluslararası Ticaret alanında master yaptı. Kardeşleri gibi
babası Nafi Güral’dan büyük destek gören
Sema Güral, “Oldukça demokratik bir ailede
yetiştik. Mezun olduğumuzda babam bize
dört seçenek sundu. İsterseniz benimle çalışabilirsiniz, isterseniz dışarıda çalışabilirsiniz, isterseniz kendi işinizi kurabilirsiniz ya da hiç çalışmayabilirsiniz. Aslında hiç çalışmamak ne babamın ne de bizim
arzumuzdu. Çalışmamak aklımıza dahi gelmedi”. n
AİLE ŞİRKETİNDE ÇALIŞMAMI, BABAM PLANLANMIŞTI
Harika Güral Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi
Porselen, armatür, çelik, turizm ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren Güral Şirketler Grubu’nun patronu İsmet Güral’ın 33 yaşındaki
kızı Harika Güral aile şirketini babası ile birlikte yönetiyor. Yönetim
kurulu üyesi olarak görev alan kızları Harika Güral ile birlikte şirkette
önemli yeniliklere imza atıldı. Ça“Yeni kuşağın işi eskilere göre
tal-bıçak üretimine karar verilmedaha zor. Eskiden rakipler, ülke
sinde Harika Güral’ın etkisi önemli.
içinde iken şimdi tüm dünyadalar.
İhracatta atılan adımlar da başarı
Başarılı olmak için yenilikleri en
iyi şekilde takip etmek, sosyal
hikayesinin bir parçası. “Kısa ve orta
medya araçlarını iyi kullanmak
vadede çelik grubu ve armatür gruartık bir zorunluluk.”
bunda büyüyerek ilk üçte yerimizi
almayı istiyoruz. 2015 yılının ortasında hayata geçirmeyi planladığımız
yeni bir yatırımımız var. Bunun yanında enerji sektöründe büyüyoruz.
Barajlarımızı devreye aldık, bu sene sonunda rüzgar enerjisi planımız
devreye girecek. Benim hayalim Güral markasını iç piyasada ve dış pi-
2014 MAYIS TURKISHTIME 77
KAPAK
yasa da daha yaygın hale getirerek dünyada ülkemizi temsil eden en
güçlü markalardan biri olarak benden sonraki kuşağa teslim etmek”
diyen Harika Güral’ın aile şirketine katılması bir tesadüf değil.
Annesi ve babasıyla daha fazla zaman geçirebilmek için çocukluğunu
işyerinde geçiren Harika Güral babası tarafından çok küçük yaşlarda işe
hazırlanır. Güral bu süreci şöyle anlatıyor: “13 yaşında Almanya Frankfurt’taki Ambiente Fuarı’na gittim. Babam fuar hakkında rapor istedi.
Üniversiteden mezun olana dek bunu her sene tekrarladık. Yıllar sonra
anladım ki, tüm bunlar beni işe hazırlamak için planlı atılmış adımlardı.
İşe başladığımda her şeyi biliyordum. Aile şirketinde çalışma kararını
ben almadım, plan başından beri buydu, ben de aksini düşünmedim”. n
BABAM EN
İYİ BİLDİĞİ
İŞLERDE BİZİ
YETİŞTİRDİ
Hediye Güral Gür
NG Hotels İcra Kurulu
Başkanı ve NG Kütahya
Yönetim Kurulu Üyesi
Porselen sektörünün önde gelen isimlerinden Nafi Güral’ın çocuklarıyla birlikte kurduğu NG Kütahya porselen, seramik ve turizm
alanlarında faaliyet gösteriyor. Şirketin turizm faaliyetlerinin başında ise NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür bulunuyor.
Babalarının iyi bildiği ve çocuklarını da en iyi şekilde yetiştirdiği
sektörlerde faaliyet gösterdiklerini
söyleyen Hediye Güral Gür’ün aile
şirketine katılmasının hikâyesi ise
Marmara depremiyle birlikte başlıyor. Hediye Güral Gür hikayesini
ve hedeflerini anlattı: “Üniversiteden mezun olduğum sırada 1999
Marmara depremi meydana geldi.
O günün psikolojisi ile ailemin yanına Kütahya’ya gittim ve şirkette
çalışmaya başladım. O günden bu
yana İK departmanından başlayarak çeşitli alanlarda görev aldım.
NG Hotels ulusal zincir olma hedefiyle kuruldu. Üçüncü halkası
açıldı. Farklı illerde yeni otel projelerimiz devam ediyor. Kısa vadeli hedefimiz ise Afyonkarahisar’ı
uluslararası turizmden pay alır hale
getirebilmek. Özellikle termal turizm için Avrupa ülkelerinden turistin Afyon’a getirilmesi için çaba
sarf ediyorum”. n
Ben yeni kuşak olarak kendimi şanslı
görüyorum. Çünkü önümde müthiş bir
rol modelim var. Babamın tecrübeleri
ve öğretileri benim için hiç bir kitapta
bulunamayacak kadar önemli.
78 TURKISHTIME MAYIS 2014
YOL HARİTASINI BABASI
ÇİZDİ, AİLE ŞİRKETİNİN
BAŞINA GEÇTİ
Hülya Gedik
Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Aile şirketlerinde daha yaşarken şirketini kız çocuğuna emanet eden baba örneklerinden biri de Türk
sanayinin önde gelen isimlerinden Gedik Holding’in
kurucusu Halil Kaya Gedik. Türk otomobil dünyasının efsane girişimi ‘Devrim Otomobili’nin mühendislerinden olan Halil Kaya Gedik, ölümünden kısa bir
süre önce kızı Hülya Gedik’e Gedik Holding, Gedik
Kaynak, Gedik Döküm ve Vana,
Gedik Eğitim Vakfı ve Gedik Üni- Devrim
Otomobili’nin
versitesi’nin yönetimini devretti. mühendislerinden
Hülya Gedik’in sorumluluğunda- Uşaklı Halil Kaya
ki sanayi grubu bugün 450 mil- Gedik’in kurduğu
yon lira ciro yapıyor. Daha küçük Gedik Holding,
kızı Hülya Gedik’e
yaşlardan itibaren babası tara- emanet. Holdingin
fından fabrikaları yönetmesi için sanayi grubunu
eğitilen ve ‘iyi bir eğitim, yüksek yöneten Hülya
Gedik, 450 milyon
lisans ve sonrasında şirket içinde
lira ciro yapıyor.
her bölümde çalışmak’ şeklinde
yol çizilen Hülya Gedik, babasını çok sevdiği için
onun çizdiği yoldan başka bir tercihe yönelmedi. Küçük yaştan itibaren şirketin en önemli en kritik toplantılarına katılan ve günümüzde döküm ve kaynak
sektöründe tek kadın yönetici örneği olarak yetişen
Hülya Gedik, holdingin ihracat yaptığı ülke sayısını
88’e çıkardı, 85 milyon dolarlık ihracata imza attı. n
BABASININ HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN HAZIRLANIYOR
Işıl Okan Gülen Okan Koleji Kurucu Temsilcisi
Enerji, inşaat, turizm ve gıda gibi birçok
sektörde yatırımları olan Okan Holding’in
en stratejik sektörlerinden biri de eğitim.
Bekir Okan’ın kurucusu olduğu holding için
eğitim yatırımlarının önemi farklı. Ömer
ve Can adında iki oğlu da bulunan Bekir
Okan’ın kızı Işıl için planları ise eğitim sektöründe ilk olacak. Bekir Okan, Türkiye’de
bir ilke imza atarak akademisyen-rektör yerine CEO-Rektör uygulamasını hayata geçirmek istiyor ve bu konuda 1981 doğumlu kızı Işıl Okan hazırlanıyor. Saint Joseph
Fransız Lisesi’nden mezun olduktan sonra
Paris Sorbonne Üniversitesi’nde işletme/insan kaynakları eğitimi alan ve Florida International University’de MBA-işletme yüksek
lisansı yapan Işıl Okan halihazırda Marmara
Üniversitesi’nde
yönetim&organizasyon
alanında doktora çalışmaları devam ediyor.
Okan Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler
Fakültesi’nde öğretim görevlisi de olan Işıl
Okan, üniversitenin gelişmesi ve ilerlemesi
için yeni projeler üzerinde çalışıyor. Okan’ın
bir diğer sorumluluk alanı ise kurucu temsilcisi olduğu Okan Eğitim Kurumları... Işıl
Okan, eğitime katkı sağlamak üzere çalıştıklarını belirterek şunları anlatıyor: “Eğitimci
bir anne-babanın çocuğu olarak her zaman
eğitime yakın ve önem veren bir ortamda
yetiştim. Okan Grubu olarak 40 yıldır ülkemizde ve yurtdışında gıdadan turizme,
inşaattan enerjiye çeşitli alanlarda işler yaptıktan sonra Okan Üniversitesi’ni kurarak
eğitim sektörüne girdik ve daha sonra Okan
Koleji’ni kurduk. Ben de eğitime her zaman
ilgili biri olarak genç ve dinamik bir sektör
olduğu için eğitim sektörünü seçtim”. n
Sanayici kimliğinin yanı sıra eğitim yatırımları ile
de dikkat çeken işadamı Bekir Okan, kızı Işıl
Okan’ı hayalini kurduğu yeni eğitim sistemi için
hazırlıyor. Okan, Türkiye’de ilk kez CEO-Rektör
uygulamasını kızı ile hayata geçirmeyi planlıyor.
İŞ HAYATINDA İSTEDİĞİM HER ŞEY
AİLE ŞİRKETİMİZDE VAR
Işıl Taşkın
Petrofer Genel Müdürü
Endüstriyel yağ
sektörünün Alman devi
Petrofer ile 30 yıldır
başarılı bir ortaklık
yürüten Tamer Taşkın’ın
şirketteki en büyük
yardımcısı Işıl Taşkın.
Ekibi ile başarılı bir
performans sergileyen
Genel Müdür Işıl Taşkın
şu sıralar yeni yatırım
fırsatlarını kovalıyor.
64 yıllık Alman endüstriyel yağ üreticisi Petrofer, 30 yıldır Türkiye pazarında. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) eski Başkanı Tamer Taşkın’ın
yönetim kurulu başkanı ve ortağı olduğu şirketin
genel müdür koltuğunda ise Tamer Taşkın’ın kızı
Işıl Taşkın oturuyor. İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesi mezunu olan ve yedi yıl avukatlık geçmişi olan Işıl Taşkın ile şirketi Petrofer’de kariyerini şöyle anlatıyor: “Çocukluğumda yaz tatillerinin en az bir ayını şirketimizde geçiriyordum.
Ama ben avukat olmak istedim. Ancak avukatlık
yaparken işimi çok fazla severek yapmadığımı
fark ettim. Bir liste yaptım ve işimde olmasını
arzu ettiğim her şeyin şirketimizde olduğunu
gördüm. İzmir’e döndüm. Ailem hiçbir konuda
bana baskı yapmadı. Bunun için minnettarım.
Kolay bir karar değildi ama şimdi şirketimizle
ilgili hayallerim var. Her şirket sahibinin birlikte
çalışmak isteyeceği bir ekibimiz var. Şirketimizde üst düzey yönetimde dahil olmak üzere pek
çok pozisyonda kadın profesyonellerle çalışıyoruz ve şirket olarak bunun avantajını görüyoruz.
Ekibimle hedefimiz hem sektörümüzde hem de
yeni alanlarda şirketimizi başarıya taşımak”. n
2014 MAYIS TURKISHTIME 79
KAPAK
AİLE ŞİRKETİNİ DÜNYA MARKASINA DÖNÜŞTÜRECEK
İpek Kıraç Sirena Marine CEO’su
isimleri İnan Kıraç ve Claude Nahum
Suna ve İnan Kıraç’ın kızı İpek Kıtarafından kurulan Kıraça Holding,
raç, 2012 Mart ayından bu yana Kıraotomotivin yanı sıra faaliyet alanlarıça Grubu Şirketleri’nden Sirena Marina denizcilik (hem üretim hem de sane’nin CEO’su olarak görev yapıyor.
tış ve servis), tasarım-mühenABD’deki biyoloji eğitimidislik ve enerji alanlarını da
ni tamamlayarak 2011 yılın- Kıraça Holding’in
en prestijli
ekledi. İpek Kıraç’ın sorumda aile şirketinde aktif olayatırımlarından
biri olan Sirena
luluğundaki Sirena Marine
rak çalışmaya başlayan İpek
Marine, Kıraça
ise 2006 yılında Avrupa’nın
Kıraç, aynı zamanda TürkiHolding’in genç
üçüncü büyük tekne imalatye’nin ilk ve tek seri yelkenkuşağı İpek
Kıraç’a emanet.
çısı ve 24 metre üzeri motorli tekne üretimi yapan bir
İpek Kıraç,
yat üretiminde dünya lideri
şirketin sorumluluğunu da
Türkiye’den
olan İtalyan Azimut - Benetüstlenmiş durumda. Genç
uluslararası bir
marka çıkarmayı
ti Grubu ile motoryat imalatı
CEO’nun hedefi ise “Türkihedefliyor.
ve denizcilikle ilgili faaliyetleye’den uluslararası markari gerçekleştirmek üzere kuruldu. 2008
lar yaratmak”... İpek Kıraç ile birlikyılında iki şirket arasındaki işbirliği orte uluslararası bayi ağı genişletilerek
taklığa dönüştü. Böylece Türkiye AziHong Kong, Japonya, Avustralya kıyımut - Benetti Grubu’nun İtalya dışınlarında da satışlar başladı.1998 yılında
da ilk defa üretim yaptığı ülke oldu. n
Türk otomotiv sektörünün önde gelen
AİLEMİN ISRARI İLE ŞİRKETE KATILDIM, MUTLUYUM
İpek Üstündağ
Şen Piliç Yönetim
Kurulu Başkanı ve
Genel Müdürü
Babası Haşim
Gürdamar’dan
devraldığı Şen
Piliç’i günümüzde
210 bin ton
üretim kapasitesi
ile Türkiye’nin
önde gelen piliç
firmalarından biri
haline getiren
İpek Üstündağ,
aile şirketinde
çalışmadan
önce farklı bir
şirkette deneyim
kazanmanın faydalı
olacağına inanıyor.
Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu
İpek Üstündağ, aile şirketi olan Şenpiliç’i 10 yıldır
yönetiyor. 1978 yılında Haşim Gürdamar’ın kurduğu Şen Piliç, 1980’li yıllardan itibaren istikrarlı bir
şekilde büyümeye başlar. İpek Üstündağ eğitiminin
ardından yoluna profesyonel olarak devam etmeyi
arzularken ailesinin ısrarı ile Şen Piliç serüveni başlar. Yalnızca Türkiye’de değil dünyada da tavukçuluk sektöründe üst düzey kadın yönetici olmadığını
belirten ve yurtdışında meslektaşlarının şaşırdıklarını söyleyen İpek Üstündağ, Şen Piliç serüvenini şöyle anlatıyor: “Babam inşaat mühendisi. Mesleğinin
dışında bir işkoluna yatırım yapması sebebiyle bunun zorluklarını yaşadı. Ben bu konuda avantajlıyım,
çünkü kurulu bir düzeni büyütmek için çalıştım ve
en önemlisi babamın tecrübelerinden yararlandım.
2012 yılında Türkiye’nin en büyük ilk 100 sanayi kuruluşu arasında olan Şenpiliç 210 bin ton üretim kapasitesi ile sektörün önde gelen firması ve 7 bin kişiye istihdam sağlıyor. Erkeklerin dünyasında kadın
oyuncu olarak yer almak kolay değil ancak kadınların toplumsal, kültürel, siyasal ve ekonomik hayata
katılımını sağlayacak tüm haklardan erkeklerle eşit
şekilde yararlanmaları gerektiğini düşünüyorum. n
80 TURKISHTIME MAYIS 2014
KAPAK
ANADOLU’DA ARTIK KIZLAR İYİ
BİR EVLİLİK İÇİN OKUTULMUYOR
Perihan İnci İnci Holding Yönetim Kurulu Başkanı
LUNAPARKI KENTİN
MODERN ETKİNLİK
MEKANI YAPTI
Naz Kavran URU Group Genel Müdürü
İstanbul’un en eski eğlence mekanlarından
biri olan Küçükçiflik Parkı, bugün kentin en önemli etkinlik merkezlerinden biri. Uzun yıllar Kavran
Ailesi tarafından lunapark olarak hizmet veren
Küçükçiftlik Parkı’nın bugünkü haline imza atan
isim ise 29 yaşında genç bir kadın. Kavran Ailesi’nin üçüncü kuşak yöneticisi Naz Kavran... 2009
yılında aileden onay alarak Küçükçiftlik Parkı’ndan ailenin geleneksel işi luEski İstanbul’un
naparkı çıkaran ve mekanı
lunapark alanı
başta konserler olmak üzere
Küçükçiflik
modern bir etkinlik alanı haliParkı’nı modern bir
etkinlik mekanına
ne getiren Naz Kavran, “50
dönüştüren yıldır turistik mekan işletme29 yaşındaki Naz
ciliği ve sirk organizasyonu
Kavran, kurduğu
yapan aile şirketimizi de yeni
URU Grup ile
dünyaya açılacağı
çağa adapte olmuş, inovatif
günün hayalini
ve genç bir yapı haline getirkuruyor.
dik.” diyor. Kurucusu olduğu
URU Group’a bağlı dört şirketi yöneten Naz Kavran’ın hem kurumsallaşma hem de yeni yatırımlarla büyüme hedefi var. Bir diğer hedefi de yurtdışı pazarlara açılmak... Kadın yöneticisi olan
şirketlerin başarı grafiğinin daha yüksek olduğuna
dikkat çeken Kavran’a göre, yeni jenerasyon beklentileri aşacak ve etkinliğini giderek artıracak. n
82 TURKISHTIME MAYIS 2014
İnci Holding’in temelleri 1952 yılında Cevdet İnci tarafından atıldı. Otomotiv yan sanayinin yanı sıra satış ve pazarlama, otel ekipmanları, sigorta, lojistik ve atık yönetimi alanında faaliyet gösteren
ve 1 milyar 200 milyon TL ciro elde eden holdingin yönetimi Perihan
İnci’de. Profesyonel iş hayatına tekstil sektöründe başlayan ve 1996
yılından itibaren aile şirketinde
görev almaya başlayan Perihan
İnci 2013 yılı başında holdingde başkanlık görevini devraldı.
Aile şirketindeki sorumluklarını
bir karardan ziyade ihtiyaçlar
doğrultusunda zaman içinde
gelişen bir süreç olduğunu belirten Perihan İnci konu hakkında şunları söyledi: “Her zaman
ailenin işlerinin sürdürülebilmesi, kurumsallaşma çalışmalarının yürütülebilmesi için ne
şekilde katkı koyabileceksem
o yönde tercihler kullanmaya
çalıştım. Kadın olmanın değer
olduğu bir bölgede, bir ailede
büyüdüm. Bizim ailemizde annemin de çok büyük desteği ile
beş kız kardeşin hepsi de iyi eğitim aldı ve iş dünyasında söz sahibi oldu. Aileler önceki kuşaklarda kızlarını daha ziyade iyi
evlilikler yapabilsin diye okuturdu. Zamanla eğitimli insan
kaynağının kıt olduğu ülkemizde kız çocuklarının da başarılı
olabildiği görüldü ve örnekler
çoğaldı. Artık Anadolu’da çocuk
sayısı sorulduğunda sadece erkek çocukların sayısı verilmiyor,
kız çocukları da sayılıyor. Ayrıca küreselleşen bir ekonomide
eğitim, yabancı dil bilgisi tabii ki
oldukça önemli.” n
2003 yılından bu yana kurucusu Cevdet İnci’nin kararı ile kızların yönettiği
İnci Holding’de 2013 yılında dümene Perihan İnci geçti. Önümüzdeki 10
yılda her yıl yaklaşık yüzde 17 seviyesinde büyüme hedefi koyan şirketin
bu amaçla birleşme ve satın almaları gündemine aldı.
KAPAK
ARTIK KIZLARA
EŞİT FIRSAT
TANINIYOR
Limak Holding’in ikinci kuşak temsilcileri
patron katındaki yerlerine çoktan oturdular.
Nihat Özdemir’in kızı Ebru Özdemir ailenin
başarılı kız çocuğu profiliyle iş dünyasındaki
ağırlığını ve ‘babasının sağ kolu’ imajını her geçen gün biraz daha güçlendiriyor.
Özdemir, aile şirketlerinde artık kız-erkek
fırsat eşitliğinin olduğunu söylüyor.
M
master eğitimini ABD’de tamamlayıp
Türkiye’ye döndüğünde uçaktan iner
inmez şirkete gitti ve çalışmaya başladı. O günden bu yana da her an babasının yanında. Çünkü babasının ortağı
olduğu şirkette çalışmak bir zorunluluk değil hayatın doğal akışı. İş dünyasının başarılı isimlerinden Nihat Özdemir’in kızı Ebru Özdemir, daha uzun yıllar babasıyla yan
yana çalışacağı o başlangıcı bu sözlerle anlatıyor. 2000
yılında Limak Yönetim Kurulu Üyesi, 2010 yılından bu
yana da Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini sürdüren Ebru Özdemir, hem Türk iş dünyası hem
de uluslararası platformlarda adından başarıyla söz ettiriyor. BM Avrupa Ekonomik Konseyi bünyesinde oluşturulan Uluslararası Kamu Özel İşbirliği Projelerinde En İyi
Uygulamalar Merkezi’nin danışma kuruluna Türkiye’den
seçilen tek isim. Arıca girişimcilik ağı Endeavor Türkiye’deki çalışmaları ile de takdir topluyor. Özdemir, iş dünyasındaki hedeflerini ve yeni kuşak genç kadınların dikkat çeken başarı grafiğini anlattı.
Eşitlik fırsatını yakalayan kadın başarılı oluyor
Artık aile şirketlerinde de kız çocuklarına erkek çocukları ile eşit fırsatlar tanınıyor. İyi eğitim ve kendini geliştirme imkanlarını yetenekleriyle birleştiren kadınlar başarılarıyla öne çıkabiliyor. Limak’ın ikinci kuşağı olarak
bizlere sağlanan eğitim ve gelişim fırsatlarını herhangi
bir ayırım olmadan değerlendirdik, yeteneklerimize uygun görev ve sorumluluklar üstlendik. Biz Limak Holding
olarak gerçek bir takım oyunu yürütüyoruz.
84 TURKISHTIME MAYIS 2014
Kadınlar iyi bir takım oyuncusu
Ben kadınların empati yeteneklerinin
çok güçlü olduğuna ve kendilerini karşılarındaki kişilerin yerine koyarak düşünebilmelerinin her ortamda büyük bir
avantaj sağladığına inanıyorum. Ayrıca
kadınların çok iyi birer takım oyuncusu
olduğunu düşünüyorum. Kadınların yönetici olduğu şirketlerin finansal başarılarının yükseldiğini araştırmalar gösteriyor.
Dolayısıyla dünyada ve Türkiye’de kadınların iş dünyasındaki etkinliği artıyor.
Güler Sabancı gibi bir örneğimiz var
Türk iş dünyasındaki kadın liderlerin global dünyadakilerle yarışacak denli önemli bir gelişimi ve dönüşümü
tetiklediklerine inanıyorum. Nitekim gerek girişimci gerekse üst düzey profesyonel profilinde, dünya standartlarında nitelik ve yeteneklere sahip çok sayıda Türk iş kadını var. Önemli bölgesel sorumluluk üstlenen Türk kadın
yöneticilerin sayısı giderek artıyor. Güler Sabancı gibi...
“Bütün üyeleri mühendis olan bir ailede büyüdüm.
Annem-babam makine mühendisi, kardeşim de
benim gibi inşaat mühendisi. Çocukluğumdan
beri projelerin, inşaat çalışmalarının içerisinde
oldum. Küçükken yaz tatili dönüşleri şantiyeye
uğrardık, stajlarımı hep şantiyelerde yaptım.
Dolayısıyla şirketimizde çalışmak bir zorunluluk
ya da tercihten öte benim için hayatın doğal akışıydı.”
Yaptığım işe büyük sevgi duyuyorum
Üniversitede inşaat mühendisliği okudum. Bütün üyeleri mühendis olan bir ailede büyüdüm. Annem-babam
makine mühendisi, kardeşim de benim gibi inşaat mühendisi. Çocukluğumdan beri projelerin, inşaat çalışmalarının içerisinde oldum. Küçükken yaz tatili dönüşleri
şantiyeye uğrardık, stajlarımı hep şantiyelerde yaptım.
Dolayısıyla şirketimizde çalışmak bir zorunluluk ya da
tercihten öte benim için hayatın doğal akışıydı. Büyük
projeler üstlenmek, çetrefilli finansman süreçlerini ve
inşaat organizasyonlarını aşıp bunların hayata geçtiğini
görmek büyük bir iş tatmini yaratıyor. Özellikle altını çizmek isterim ki yaptığım işe büyük bir sevgi duyuyorum.
Başka türlü olması da mümkün değil bana göre. 17 senedir Limak’tayım. Hala ilk günkü heyecanımı koruduğumu
fark etmek doğru karar verdiğimi gösteriyor.
luyoruz. Bu konudaki tüm eksikleri tamamlayıp orta vadede Türkiye ve yakın
coğrafyada büyüyerek faaliyet alanlarımızda liderlik hedefliyoruz. Yeni alanlar ve sektörlere girmek açısından tam
bir fırsat avcısıyız. Fırsatları iyi inceliyoruz ve yüksek hareket kabiliyetine sahibiz. Önümüzdeki beş yıl içerisinde TL bazında ciromuzu en az beş kat büyütmeyi
planlıyoruz.
Aramızda tam bir takım oyunu söz konusu
Birçok şirkette ikinci kuşak daha eğitimli ve donanımlı ancak Limak’ta bu durum biraz farklı. Bizim kurucularımız üniversitedeki kariyerlerini bırakarak iş dünyasına
atılmışlar. Biz ikinci kuşak temsilcileri için bu durum hem
çok avantajlı hem de çok rekabetçi bir ortamı beraberinde getiriyor. Kadın ya da erkek fark etmiyor. İkinci kuşağın temsilcileri olarak bizler daha fazla imkanlarla daha
iyi kurumlarda eğitim aldık, eğitim ve kendimizi geliştirme anlamında ya da deneyimlerini paylaşarak bizi ileri
iten bir ilk kuşak oldu arkamızda. Aramızda tam bir takım oyunu söz konusu.
Global oyuncu olmak için gerekli hazırlıkları
tamamlayacağız
Limak’ta ilk kuşak o kadar önemli bir yol kat etmiş ki
bugün bizim bunu ileriye taşımamız, fark yaratmamız lazım. Yeni kuşak yönetici olarak grubumuzun kurumsallığını tamamlamak ve sürdürülebilirliği sağlamamız gerekiyor. Projelerimiz ülke sınırlarını aştı, dünyanın her
yerinden ortaklıklarımız var. Dolayısıyla biz de global bir
oyuncu olmak için gerekli hazırlıkları tamamlamak üzere yola çıktık. Yürüttüğümüz projelerde yerli ortaklarımızın yanı sıra çok sayıda yabancı ortağımız var. Bir kısmı
yabancı borsalara kote şirketler. Dolayısıyla bir takım kurumsal yapıları, uluslararası prensipleri halihazırda uygu-
Araştırmalar,
kadınların
yönetici olduğu
şirketlerin
finansal
başarılarının
yüksek
olduğunu
gösteriyor.
Halka açık gibi yönetilen
profesyonel bir şirketiz
Biz hiçbir zaman bir aile şirketi olmadık. Aksine iki ailenin ortaklığı olan Limak, yatırım yaptığı her sektörü o alanın
profesyonelleriyle yöneten bir yapıya sahip. Şirketlerde kararlar yönetim kurullarınca alınır. Aslında biz bir aile şirketinden farklı olarak halka açık gibi yönetilen
özel bir şirketiz. Halka açık olan ve olmayan çok sayıda ortağımız ile projelerin finansmanına katılan banka ve finans kurumları dolayısıyla her zaman şeffaf ve
hesap veren bir iş yapış biçimine sahibiz.
Ben hangi işi yaparsanız yapın, özenli
ve çok çalışmaktan yanayım. Çalışırken
iş süreçleriyle çok yakından ilgileniyorum, esasında herhangi bir profesyonelden farklı da davranmıyorum. Bu nedenle benim için sermayenin kime ait olduğu
değil, işin hedeflendiği gibi başarıyla tamamlanması önemli. Bildiğiniz gibi Limak Grubu olarak farklı sektörlerde faaliyet gösteriyoruz, önemli altyapı projelerini
üstleniyoruz. Esasında grubumuza bağlı
her yeni proje, her yeni ortaklık, her yeni iş
farklı bir deneyim. Elbette ekip arkadaşlarımla birlikte birinci kuşağın kurduğu işi
yürütmekten, işlerimizi daha ileriye götürmekten son derece memnunum.
2014 MAYIS TURKISHTIME 85
KAPAK
İLGİM VE YETENEKLERİM
AİLEMİN İŞİYLE BULUŞTU
Sema Güral Sürmeli Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Üyesi / Ürün Geliştirme Tasarım Başkanı
Dünyanın en büyük porselen fabrikası olan ve 2013 yılında Türkiye Porselen ihracatının yüzde 45’ini gerçekleştiren Kütahya Porselen’in patronu Nafi Güral, şirketin yönetimini kız çocukları ile paylaşıyor. 2013 yılında 239 milyon 337 bin TL ciro elde eden şirketin
ürün geliştirme ve tasarım sorumluluğu ailenin küçük kızı Sema Güral Sürmeli’de. Pek çok sanayici ailenin çocuğu gibi Sema Güral Sürmeli’nin de çocukluğu ailesinin fabrikasında geçti. Güzel sanatlara
olan eğilimi nedeniyle Anadolu Üniversitesi Seramik Bölümü’nde
okudu. Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı. Bugün tasarımcı kimliği ile şirketine değer katan
Sürmeli, Kütahya Porselen’in
Kütahya Porselen’in sahibi Nafi
‘porselende moda’ kavramının
Güral’ın kızlarından Sema Güral
öncüsü olduğunu söylüyor. SeSürmeli aldığı eğitime paralel
ma Güral Sürmeli, aile şirketinolarak şirketin ürün geliştirme ve
tasarımdan sorumlu olan isim.
de kariyer yapmayı tercih etme
nedenleri konusunda şunları söylüyor: “Çocukluğumdan
beri içinde bulunduğum bu ortam, kariyerimi de aile şirketimizde sürdürme kararımda
büyük etken oldu. Elbette çocukluğumdan itibaren en büyük hayalim, şirketimizde görev almak ve sevgili babam gibi
şirketin büyümesinde rol oynamaktı. Bunun ilk adımını aldığım eğitimle attım ve hemen
ardından aile şirketimizde görev aldım. Eğitimimi tamamladıktan sonra işletmemizin üretim bölümünde iş hayatıma
başladım. Ailemizde de, şirketimizde de bu ayrımcılık hiçbir
zaman olmadı. Çünkü sonuçta
başarı cinsiyete bağlı değil, iyi
bir eğitim almaya, kendini sürekli geliştirmeye bağlıdır. Şirketin sorumluluğunu taşımak
zor olduğu kadar güçlü bir yöneticilik vasfı da gerektiriyor.
Ürün geliştirme ve tasarım konusunda çalışmalarımız yoğun
bir şekilde devam ediyor”. n
ANADOLU’DA KADININ İŞ HAYATINDA OLMASI
BAZEN ÇOK ETKİLİ
Seyda Akdurak Söke Genel Müdürü / Yönetim Kurulu Üyesi
Söke, Anadolu’daki başarılı aile şirketlerinden biri... Şirketin genel müdürü, şirketin
kurucu ortaklardan Halil Fırat’ın kızı Seyda
Akdurak... Babasının vefatının ardından genel
müdür olan Seyda Akdurak, Boston Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Babası Halil Fırat’ın desteği ve güveni sayesinde bugün başarılı bir yönetici olabildiğini belirtiyor. Babasının
sorumluluk bilincinin daha çok genç yaşlarda
gelişmesine bağlı olduğunu bildiğini ve bu nedenle erken yaşlarda farkında olmadan sorumluluklar aldığını anlatan Akdurak şöyle devam
etti: “İş üniversiteden mezun olunduktan sonra
değil, yaşarken öğrenilir inancıyla yaz aylarında çalışmanın gerekliliği ailemizde yer etmiştir.
Ancak gerçek anlamda Söke ile tanışmam lise
dönemime denk gelen bir buğday hasat zamanı oldu. Babam o dönem tam da hasat zamanı
işten ayrılan bir personelin görevini bana verdi. Orada çalıştığım sürede babamı uzun uzun
gözlemledim. Sonrasında da her yaz tatilinde
Çok küçük yaşta babasının verdiği sorumlulukla
yetişen Seyda Akdurak, “Okul dönemlerinde yaptığım
stajlar sayesinde genç yaşta bir değirmencinin
taşıması gereken özellikleri kazandım. Babam bu
sürecin mimarı oldu” diyor.
firmanın diğer bölümlerinde çalışarak bir değirmeci de olması
gereken nitelikleri öğrendim. Şirketin ikinci kuşak yöneticisi
olarak göreve başladıktan sonra ise farklı stratejiler geliştirdim.
Söke’nin kısa dönemli satış hareketleri yerine müşteri istek ve
faydalarını önemseyen, uzun dönemli pazarlama çabalarına
yönelmesine önem verdim. Kurumsal kültürün oluşturulması ve marka değeri yönetimi konularında projeler yürüttüm.”
Anadolu’da kadınların iş hayatında yer almasının toplumsal
yapıda en az yasal düzenlemeler kadar önemli olduğunu düşünen Seyda Akdurak, “Kadının iş hayatında olmasının yarattığı
etki bazı bölgelerde yasal düzenlemelerin bile önüne geçiyor.
Kadın, ekonominin var olduğu ilk andan günümüze kadar olan
süreçte çalışma hayatı içerisinde yer aldı. adının çalışması yeni
bir kavram değil ancak hala hak ettiği yerde de değil” diyor. n
AİLEMİZDE KIZ ÇOCUKLARININ İŞİMİZE DEĞER KATACAĞINA
İNANCI HAKİMDİR
Yasemin Sağın
Pames A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi, Genel Müdür Yardımcısı
Ayakkabı sektöründe faaliyet gösteren Pames Grubu’nun genç kadın yöneticisi Yasemin Sağın. İlkokula başlayacağı gün, babası elinden tutup Gedikpaşa’daki mağazaya
ayakkabı almaya götürmüş ama o hangi ayakkabıyı alacağından çok mağazada toptancılarla nasıl alışveriş yapılabileceğiyle ilgilenmişti. Pames Grubu’nun hukukçu olan
kurucusu Kazım Sağın’ın kızı Yasemin Sağın son dört yıldır çocukluğundan bu yana hayalini kurduğu aile şirketinin
yönetiminde aktif görev alıyor. Sağın’ın iş hayatındaki en
büyük destekçisi ise babası Kazım Sağın. Şirketin Ar-Ge, işletme, finans, pazarlama ve diğer deArow, Arow Kids,
partmanlarında çalışmalar yapan YaM.P., M.P. One ve
semin Sağın, 16 markayı bünyesinde
Powerpuff Girls
gibi toplam 16
barındıran ve yıllık 2 milyon adet
markayı bünyesinde
üretim yapan Pames Grubu’nun fibarındıran Pames
nans ve reklam sorumluluğunu yürüA.Ş.’nin finans ve
tüyor... Ve aile şirketindeki yöneticilik
reklam sorumluluğu
ailenin küçük kızı 28
kariyeriyle ilgili olarak şunları anlatıyaşındaki Yasemin
yor: “Aile şirketimizde çalışmamı,
Sağın’a emanet.
başta babam (yönetim kurulu başkanımız) olmak üzere tüm ailem destekledi. Çocukluğumdan
beri, sektörün içinde bulunmam ve sektörü tanımam ve
aldığım eğitim bu durumu pekiştirerek beni cesaretlendirdi. Ayrıca Sağın Ailesi’nde kız çocuklarının aile şirketinde
çalışmalarının şirkete olumlu yönde birçok artı sağlayacağı
anlayışı hakim. Bu anlayışta kız çocuklarının tabiatı gereği
daha çalışkan, disiplinli ve detaycı olmaları önemli etken.
Kadın liderler, şirketin hedeflerini ve yapılacak olan işlemleri detaylı bir şekilde anlatır. Çalışanlardan gelen tepkilere
bakarlar ve birlikte hedefe ulaşmaya çalışırlar ve de ulaşırlar. İletişim çağındayız ve kadınlar doğası gereği iletişime
daha açıklar. Bu yüzden yeni döneme ve gelişen yeni yöneticilik tanımlarına adapte olmamız daha kolay oluyor”. n
2014 MAYIS TURKISHTIME 87
KAPAK
BABAMA VE ÜRETİME AŞIK BİR ÇOCUK OLARAK BÜYÜDÜM
Zeynep Erkunt Armağan
Erkunt Traktör Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Sanayici bir babanın kızı olarak
üretime aşık bir çocukluk geçiren
Zeynep Erkunt Armağan, bugün
traktör sektöründe dünyanın tek kadın yöneticisi olarak Erkunt Traktör’de genel müdürlük ve yönetim
kurulu başkan yardımcılığı yürütüyor. 2006 yılına kadar aile şirketinde
çeşitli kademelerde görev alan Zeynep Erkunt Armağan, Hacettepe
Üniversitesi İktisat Bölümü mezunu.
Çocukluğundan itibaren hep babası
Mümin Erkunt ile çalışmanın hayalini kurduğunu ve eğitim konusundaki
tercihini de buna göre belirlediğini
söyleyen Armağan şöyle konuştu:
Türkiye traktör pazarının üçüncü büyük
markası Erkunt Traktör’ü yöneten
Zeynep Erkunt Armağan, “ Dünyaya bir daha gelsem yine babamla çalışmak
isterdim. Fikir önderi bir sanayicinin
kızı olmanın gururunu yaşıyorum” diyor.
“Ben aslında hep babamla çalışmak
istedim, aile şirketinde değil. Bu benim hayalimdi. Her yaz tatilinde fabrikaya giderdim. O tezgâhlar arasında yapılan işleri hayranlıkla izlerdim.
Fikir önderi bir sanayicinin kızı olmanın gururunu yaşıyorum hep. İş
hayatım boyunca Mümin Erkunt’tan
öğrendiğim çok şey oldu. Ancak aile
şirketinde çalışmak göründüğü kadar kolay değil. Traktör sektöründe
dünyadaki tek kadın yönetici olmama rağmen, bu konunun hiçbir zaman önüme bir avantaj kaybı olarak
geldiğini görmedim. 2003 yılından bu
yana inanması zor işler başardık. İki
model ile başladığımız üretimimizi
sekiz farklı tipte 71 modele kadar genişlettik. Türkiye’de Ar-Ge’ye en çok
kaynak ayıran 100 kuruluştan biriyiz.
Aynı zamanda en hızlı büyüyen 100
kuruluşun da arasındayız”. n
İŞLERİ ÖĞRENMEMİZ İÇİN YEMEK
MASASINDA İŞ KONUŞULURDU
Zeynep
Köksal
Yaykıran
Pet Holding
Yönetim ve
İcra Kurulu
Üyesi
1974 yılında Güntekin Köksal tarafında kurulan petrol arama, maden ve arsa geliştirme
alanlarında faaliyet gösteren ve alanının önde
gelen kuruluşlarından olan Pet Holding, ailedeki kızların yönetimde aktif görev almasıyla
birlikte kurumsallaşma açısından önemli mesafeler kaydeden şirketlerin başında geliyor. Ailenin küçük kızı Zeynep Köksal Yaykıran da Pet
Holding Yönetim Kurulu ve İcra Kurulu Üyesi
olarak ailesiyle yan yana bu yola katkıda bulunan isimler arasında. Bilkent Turizm ve Otelcilik eğitiminin ardından Londra’da Business
School’da Girişimcilik ve Webster University’de
İşletme Master’ı yapan Yaykıran, Petrol ve Petrol Mühendisliği konularında eğitim aldı. Küçüklüğünden itibaren şirketin ablası ile kendisine emanet edileceğini dinleyerek büyüdüklerini
Aile şirketinde çalışmalı mıyım, sorusu üzerine ilk
master tezini “Türkiye’de Aile Şirketleri’nin Sürekliliği
ve Kurumsallaşma” üzerine hazırlayan Zeynep Köksal
Yaykıran, Pet Holding’de kız çocuklarının yükselişine
örnek olarak iş hayatına devam ediyor.
88 TURKISHTIME MAYIS 2014
PARK BRAVO’YU KADINLARLA BULUŞTURDU
Zeynep Özçoban Park Bravo Group İcra Kurulu Başkanı
Başarılı genç nesil yöneticilerden Zeynep Özçoban, son
günlerde Park Bravo’yu kadınlarla buluşturmanın heyecanı
içinde... Özçoban’a göre “Yeni kuşak son derece kuvvetli ve
kendinden emin, ne istediğini ve istemediğini iyi biliyor”.
belirten Yaykıran: “Küçüklüğüm, eğitim yıllarım
kısaca tüm hayatım boyunca yaz stajlarımı şirketlerde yaptım. Ayrıca küçüklükten itibaren şirketlerin bize emanet edileceği, abla-kardeş şirketi yöneteceğimiz şeklinde yönlendirildik. Yemek
masalarında çoğu zaman işler konuşulur, babam
ve annem işlerin yönetimini öğrenelim diye anlatırlardı. Ben ilk master’ımı tamamlarken, şirkette
çalışmak isteyip istemediğimi çok sorguladım
ve bu sorgulamadan yola çıkarak master tezimi “Türkiye’de Aile Şirketleri’nin Sürekliliği ve
Kurumsallaşma” üzerine yazdım. Master tezimi
tamamladıktan sonra anladım ki, bu şirket bizim
için çok büyük bir lütuf ve kesinlikle onu geleceğe taşıyacak ve büyütecek, geliştirecek olan da
bizleriz. Aile şirketlerinde örneklerini sıkça görmeye başladığımız gibi kadının Türkiye’de sosyal
ve iş hayatlarında daha aktif rol almalarının desteklenmesi, Türkiye’nin geleceğine yapılabilecek
en önemli yatırım. Başarılı kadınların kurumlarda
örnek teşkil etmesi adına daha kuvvetli bir şekilde yönetime teşvik edilmesi gerekir”. n
Park Bravo’nu kurucusu Kâmil Özçoban’ın kızı Zeynep
Özçoban, 2013 yılı Mayıs ayından itibaren Park Bravo Group
İcra Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor. Park Bravo ve La Senza markalarını yöneten Zeynep
Özçoban, bir süredir babasının
kurduğu markayı yeniden konumlandırma faaliyeti yürütüyordu. 2014’te Park Bravo’yu
Türk kadınlarının beğenisine sunan Zeynep Özçoban aile şirketinde önemli bir yapılanmaya da
imza attı. Zeynep Özçoban neden aile şirketinde kariyer yaptığını ve hedeflerini anlatıyor:
“Benim doğduğum yıl ile şirketin kuruluşu aynı döneme denk
geliyor. Dolayısıyla tüm çocukluğum mağazada ve işle alakalı
konulara kulak verip dinleyerek
geçti. Babamın en büyük arzusu, benim ve kardeşimin eğitimlerimizi üstlenip aile şirketinde sorumluluk almamızdı. Tüm
gelecek planı, babamın kafasında yapılmış ve bize de empoze
edilmiş olduğu için zaten olması gereken gerçekleşti. Şu anda
Park Bravo markasını güncelle-
yip yeniden tanımladığımız bir
dönemdeyiz. Markamızı yeni
konumuyla sunmak, koleksiyonlardaki yenilenme ve gençleşme,
mağaza dekorasyon ve konsept
değişiklikleri, tüm bunların iletişimini doğru yapmak, yaptığımız eğitimlerle kadromuzu tüm
yeniliklere entegre etmek şu an
için önümüzdeki hedefler. Tüm
bunların sonucu olarak da kârlı
bir operasyon olması gerekiyor.”
Kâmil Özçoban’ın küçük kızı Aslı Çoban Ünsal ise geçen yıldan
bu yana aile şirketinde Park Bravo İcra Kurulu Başkanı olarak
görev yapıyor. Bir gün Park Bravo’da çalışacağı günün heyecanı ile New York’ta FIT (Fashion
Institute of Technology) de Moda Satın Alma ve Pazarlama üzerine eğitim alan Aslı Özçoban
Ünsal hedefleri konusunda şunları söylüyor: “Hedefimiz uzun
çalışmalar neticesinde tekrardan
şekillendirdiğimiz Yeni Dönem
Park Bravo’yu hak ettiği, olması gereken noktaya getirmek. İleride belki yeni yabancı firmalar
ile işbirliği yaparak, bu markaları
Türkiye’ye getirmek”. n
2014 MAYIS TURKISHTIME 89
ğine borçluyum. Kendilerine çağdaş davranışlarından dolayı minnettarım. Bu nokta da özellikle babam, hem beni hem de
annemi bir işkadını olarak her zaman
destekledi. Annem Ayşan Dalkılıç ise aile
ve iş dengelerini bir arada yürütme becerisi ile idolüm oldu.
Küçük bir kıza sorumluluk verilir mi?
Hidrotam’a ilk geldiğimde annemle babamın kafasında pembe çantalı kız, diğer
çalışanların kafasında ise Barbie bebekleriyle oynayan küçük kız imajı vardı. Bu
imajı nasıl kıracağımı bilmiyordum. Şirkette çalışmaya en alt seviyeden başladım. Ailemin başlarda kaygılar yaşadığını
biliyorum. Eğitimini yeni tamamlamış bir
kız çocuğuna işleri nasıl teslim edeceklerdi? Sorumluluk alabilecek miydim? Anne
ve babamın aklında bu sorular varken benim kafamda ise “Anne ve babam ne zaman işi bana bırakacaklar?” sorusu vardı.
PEMBE ÇANTALI KIZLARINI
DESTEKLEDİLER
M
akine sektöründe müşteriye özel tasarım metal sac üretim hat üreten Hidrotam, 1994 yılında Ayşan Dalkılıç ve eşi Fehmi Dalkılıç tarafından kuruldu. 22 yıl Arçelik’te profesyonel
olarak çalışan Dalkılıç Ailesi, artık zamanı geldi diyerek
kendi şirketini kurmaya karar verir. Bugün sektöründe lider olan şirketin yöneticilerinden biri de ailenin küçük kızı
Berrak Dalkılıç Çekin... 2003 yılında Amerika’daki İşletme
Yüksek Lisans’ını tamamladıktan sonra ailesinin talebi ve
desteği üzerine Hidrotam’daki görevine başlayan Çekin şu
anda Hidrotam’da Genel Müdür Vekil olarak yeni projeler
üzerine çalışıyor. Ayrıca çeşitli okul, şirket ve kongrelere
konuşma yapmak üzere davet ediliyor.
Ailemin çağdaş tavrına minnettarım
Annem ve babam Hidrotam’ı 80 metrekarelik bir yerde ellerinde bir torna ve bir freze ile kurdu. Şirketimiz bugün alanında lider. Eğitimimi tamamladıktan sonra Hidrotam’da çalışmaya başladım. Bugün genç ve başarılı bir
kadın yönetici olarak varlığımı babam ve annemin deste-
90 TURKISHTIME MAYIS 2014
Berrak Dalkılıç
Çekin, anne ve
babasının kurduğu
şirkette yaşadığı
deneyimlerini
“Aile Şirketlerinde
Kurumsallaşma
Pembe Çantalı
Kızın Hikayesi”
adlı kitabında
topladı. Hiç pes
etmemek, çözüm
odaklı olmak
Çekin’in başarısını
belirleyen ilkeler.
Değişimi yönetirken zorlandım
Kurulu bir aile şirketinde başlamış olmak, bana her zaman avantaj sağlamadı.
Kurumsallaşma ve profesyonelleşmeyle ilgili çalışmalarımda sistem kurarken,
ikinci kuşak olarak değişimi yönetirken
epey zorlandım. Kurucu kuşak ile işi devralacak ikinci kuşağın arasındaki görüş
ve yöntem farklılıkları çözümsüz kalınca şirket değişen koşullara uyum sağlayamaz ve yok olur. İş ile aile kararlarının
birbirinden ayrılmama olasılığı, aile şirketlerinin ciddi dezavantajlarından biri
olabilir. Bu tehlikenin farkında olarak ve
çok dikkatli adımlar atmam gerektiğini
bilerek bugünlere geldim.
İkinci kuşak olarak yaşadığım tüm zorluklar ve geçiş döneminin sıkıntıları, beni
bu konu hakkında bir kitap yazmaya itti.
“Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma Pembe Çantalı Kızın Hikayesi” bir ikinci kuşak
temsilcisinin yaşadıkları, problemleri, çözümleri, tespitleri, başarıları ve hayal kırıklıkları yer alıyor. Anlatılanların başkalarının yolculuğunu kolaylaştırması, en
azından neyle karşılaşacaklarını fark etmeleri amaçlanıyor. Son yıllarda ülkemizde gördüğüm o ki, çok başarılı yeni bir kuşak geliyor. Çalışan kadınların sayısı hızla
artmaya başladı ve başarı öyküleri de aynı
hızla artmaya devam ediyor. n
KAPAK
Saltanat yıkılınca, kızlara yer açılıyor
Türkiye’nin en eski şarap şirketi Doluca,
üçüncü kuşak yöneticisi Sibel Kutman Oral
ile birlikte ‘konuşan ve kendini anlatan
bir markaya’ dönüştü. Sibel Kutman Oral,
“Babam Ahmet Kutman iş hayatımda beni
ve ağabeyimi hep destekledi ama sonsuz
bir güvenle de işe başlamadık” diyor.
T
ürkiye’de şarapçılık sektörünün en eski kuruluşlarından bir olan Doluca 88 yılı geride bıraktı. Özellikle 2000’li yıllardan itibaren marka
bilinirliğini artıran ve satış ve pazarlama alanlarında önemli çıkışlar yakalayan Doluca’nın bu başarılarının arkasında ise ailenin üçüncü kuşak temsilcisi Sibel Kutman Oral’ın katkıları büyük. Şirketi babası Ahmet
Kutman ve ağabeyi Ali Kutman ile ile birlikte yöneten
Sibel Kutman Oral, markanın dışarıda tanınan yüzü olarak da önemli bir misyon yüklenmiş durumda. Sibel Kutman Oral ile Doluca serüvenini ve genç kuşuk kadnları konuştuk..
Ödül töreninde babamı adımla anons ettiler
Şirkette herkes, yetenekleri ve tercihlerine göre görev
alıyor. Yönetime dair kararları ortak alıyoruz. Başarılarımızın arkasında iyi bir ekip olma durumu var. Babam ve
ağabeyim hiçbir zaman ön plana çıkmak istemediler ve
çıkmadılar da. Bu bilinçli tercihleri. Ben marka ile birlikte
çok daha ön planda oldum. Öyle ki, bir ödül töreninde
babamı anons ettiklerinde “Ahmet Kutman tanımayanlar
için Sibel Kutman’ın babası” gibi esprili bir ifade kullandılar. Babam bu durumu gülümseyerek karşıladı.
Artık lafa, cinsiyete değil işe bakılıyor
İstatistiksel olarak kız çocuklarının aile şirketlerindeki
ağırlıkları hakkında görüş veremem. Ancak, çağ ilerledikçe ve bizler de modernleştikçe, ister kurumsallaşmış olsun isterse de daha klasik olsun artık şirketlerde lafa ya
da cinsiyete değil, işte gösterilen başarıya, performansa
bakılıyor. Bence; genel olarak aile şirketlerindeki saltanat
mantığı yapısı kalktığı zaman, patronun gözünde kız ya
da erkek fark etmez evlatlarınn işi yapan kişi ön plana
çıkıyor. Günümüzde saltanatlık zihniyetinin kalkmaya
başladığını görüyoruz. Ancak bu konuda hala müthiş bir
konumda olduğumuzu düşünmüyorum.
Şarabın içinde doğduk doğal olarak buradayız
88 yıllık bir kuruluşuz. Babam tek çocuk olduğu için şirketimiz zorunlu olarak kurumsallaşmalıydı. Ağabeyim ve
ben de zaman geldiğinde bu sürece dahil olduk. Çocuklu-
92 TURKISHTIME MAYIS 2014
ğumuz bağlarda ve bağ bozumlarında geçti. Şirkette çalışmamız konusunda babam
hiç zorlamadı ama ürünü ve şirketi sevdirmeyi başardı.
Çağ ilerledikçe bizler
de modernleştikçe
kurumsallaşmış ya
da kurumsal olmayan
şirketlerde değişimden
pay alıyor. Lafa, cinsiyete
değil işe bakılıyor.
Babamın desteğini hep hissettim
Doluca ilk geldiğimde çok konuşan,
kendini anlatan bir şirket değildi. Üretici
kimliği ön planda idi. Pazarlama ve müşteri ilişkileri konusunda önemli bir aşama
kaydettik. Bütün hayatım boyunca babamın desteğini gördüm. Çocuklarına her
zaman eşit muamelede bulundu. İşe sonsuz bir güvenle başlamadık. Sorumlulukları başardıkça aşama aşama yol almaya
başladık. Şu anda da takım ruhu ile çalışıyoruz. Kimse bu benim başarım demiyor. n