GÜLENSOY, Hatice-TÜRK DESTAN, EFSANE VE

603
TÜRK DESTAN, EFSANE VE MASALLARININ
PLASTİK (GÖRSEL) SANATLARA
YANSIMASI VE ÖNEMİ
GÜLENSOY, Hatice
TÜRKİYE/ТУРЦИЯ
ÖZET
Artık günümüzde savaşlar, istila ve sömürgeleşmeler topla tüfekle değil, genelde sinsice, planlı programlı, uzun nefesli devlet politikaları olarak yapılmaktadır.
Kendi değerlerinden hiç taviz vermeyen ve kendi kültürlerini çeşitli
yollarla dayatan, ısrarla sizi kendine benzetmek isteyen bir tür kültür emperyalizmi de ‘globalleşme’dir. Globalleşmenin en etkili silahı ise uydular
aracı ile en ücra köşelere bile ulaşan görsel yayın aracı TV’ dir.
TV yayınlarını durdurma lüksüne sahip olamadığımıza göre, milletlerin
kendi kimliklerini oluşturan kültürlerini koruma sorumluluğu da bilhassa
plastik sanat ve görsel sanat ile uğraşan sanatçılarımıza düşer. Gelecekte
kimliğimizi yaşatacak ve devam ettirecek olan çocuklarımıza, gençliğimize yönelik, bizi biz yapan, kendi değerlerimizi yansıtan Destan, Efsane ve
Masallarımızı, görsel sanatlarla yansıtarak, yabancı yayınlara tercih edilecek nitelikte albenisi güçlü, çizgi filimler, diziler, çizgi romanlar yapılmalıdır.
Çocuklarımız, bizim kültürümüze yabancı hayal ürünü (örümcek adam
gibi) uyduruk kahramanlar yerine, plastik sanatlarla yeniden hayat bulacak
olan Dede Korkut, Alp Manas, Oğuz Kağan, Yunus Emre gibi kendi kahramanlarımızı daha fazla seveceklerine inanıyorum.
Belki pek çoğumuza bir lüks gibi gereksiz görünen bu projeler için Avrupa, Japonya, Amerika ve diğer pek çok ülke, milyonlarca dolar harcamakta, maalesef çok da başarılı olmaktadırlar. Çocuklarımız da, biz de
Noel Baba’yı Nasrettin Hoca’dan daha fazla tanıyor ve anmıyor muyuz?.
Ben bu bildirimde, yazdığım ve renklendirerek çizdiğim Türk destan
(Boğaç Han), efsane (Munzur efsanesi, Buyur Baba efsanesi, Gelin Pınarı efsanesi) ve masal (Keloğlan, Nasrettin Hoca)larında, yaşanan zamana
göre giyilen tarihî kıyafetleri, yaşanan coğrafi yapıyı ve sosyal hayatı,
görsel yansımalarıyla sunmaya çalışarak, çizgi film ve çizgi romanın ço-
tap
eler
suna
plarn
ini,
acak
604
cuklarımızın geleceği üzerindeki önemini belirtmeye gayret edeceğim.
Anahtar Kelimeler: Destan, efsane, masal, plastik, (görsel) sanatlar.
-----
• Artık günümüzde savaşlar, istilâ ve sömürgeleşmeler topla tüfekle
değil, genelde sinsice, planlı programlı, uzun nefesli devlet politikaları olarak yapılmaktadır.
• Kendi değerlerinden hiç taviz vermeyen ve üstün saydıkları kendi
kültürlerini çeşitli yollarla dayatan, ısrarla sizi kendine benzetmek isteyen bir tür kültür emperyalizminin yeni adı ise ‘globalleşme’dir.
• İnançlarını,kendi kültür değerlerini; “insan hakları”, “ medeniyet”,
“dünya kardeşliği” adı altında süsleyerek, beyinleri yıkayan, zamanımızın tahrip gücü yüksek en korkunç silahı olan T.V.in ne olup
olmadığını tartışırken şimdi de ondan da korkunç bir silah daha
yaygınlaştı. “İnternet”.
•
Bir zamanlar “çocuklarımızın kitap okumalarını sevdirmek için
neler yapılmalı?” sorusuna
cevap olarak
• Çok resimli
kitapların olması gerekliliğini, çocukları
yormayacak
yazı ebatlarını
kararlaştırırken,
ben, bunların
yeterli olmadığını, artık
en,
p
an
ya
• Çocukların; kitap yerine çizgi roman tercih ettiklerini defalarca
anlatmaya çalıştım.
• Bu gün ise geç kalınmış bir gerçekle karşı karşıya olduğumuzdur.
• Artık çocuklar, internette sörf yapıyorlar.
• Bizim hiçbir hazırlığımız yok.
Bu gün ise geç kalnm bir
gerçekle kar karya
olduumuzdur.
• Artk çocuklar, internette sörf
yapyorlar
• ve bizim hiçbir hazrlmz
yok. .
• • Bütün
dünyann
kendi kültür
Bütün
dünyanın
kendi
yaynlarndan baka her türlü
kültür
yayınlarından
başhasta
ruhlarn
meydana getirdii
çirkin, dejenere olmu, hatta
ka
her
türlü
hasta
ruhlakendilerinin programdan
kaldrdklar
iddet içeren
rın meydana
getirdiği
yaynlar bizim T.V.’lerimizde ve
çirkin,cirit
dejenere
internette
atmakta. olmuş,
• Bizim
ise,kendilerinin
çocuklarmz bu
hatta
progyaynlardan koruyacak,
ramdanolarak
kaldırdıkları şidalternatif
kullanacamz, kendi kültür
det
içeren
yayınlar bizim
ve ahlâk deerlerimizi
ne
sunacak
ne çizgi roman
TV’lerimizde
ve interde çizgi filmlerimiz var.
nette cirit atmakta.
• Arada srada yaynlanmak
ansn yakalayabilenler de, ne
• hikmetse
Bizim 2.ise,
çocuklarımızı
veya
3. gün hiçbir
bilgi
yayndan
buverilmeden
yayınlardan
koruyakaldrlmakta.
•
605
cak, alternatif olarak
kullanacağımız, kendi
kültür ve ahlâk değerlerimizi sunacak ne çizgi roman ne de çizgi filmlerimiz var.
• Arada sırada yayınlanmak şansını yakalayabilenler de, ne hikmetse
2. veya 3. gün hiçbir bilgi verilmeden yayından kaldırılmakta.
• “TV” ve “internet” yayınlarını durdurma lüksüne sahip olamadığımıza göre,
• Gelecekte kimliğimizi yaşatacak ve devletimizi devam ettirecek
olan çocuklarımıza,
• “TV” ve “internet”
gençliğimize
yönelik,
yaynlarn
durdurma lüksüne
sahip
olamadmza
• Bizi biz yapan,
kendi
göre,
•
gelecekte
değerlerimizi
yansıtan
kimliimizi
devletimizi devam
• Destan, Efsane
ettirecekve
olan Maçocuklarmza,
gençliimize
sal kahramanlarımızı
yönelik,
• bizi biz yapan,
canlandıracak,
• kendi
yaatacak ve
yanstan
• Yabancı yayınlara
“ter• Destan, Efsane ve
cih” edilecekMasal
nitelikte,
kahramanlarmz
deerlerimizi
canlandracak,
yabanc yaynlara
“tercih” edilecek
nitelikte,
“albenisi güçlü”
“çizgi filimler”,
“çizgi romanlar”
yaplarak devaml
yaynlanmaldr
• “Albenisi güçlü” “çizgi
•
filimler”, “çizgi
roman•
lar” yapılarak devamlı
yayınlanmalıdır.
•
•
Şimdi diyeceksiniz ki; neden çizgi film?
606
• Çizgi filmlerin geçmişi pek çoğumuzun da bildiği gibi Çizgi Romanlardır.
• Çizgi Romanlar: 1950lerin sonunda İngiltere’de daha sonra Avrupa
ve Amerika’ya
yayılan, Pop Art adı ile yeni bir dönemi başlatan
imdi diyeceksiniz
ki; neden çizgi film?
sanat akımının bir tekniği olarak ortaya çıktı.1935’li yıllarda çocukları neşelendirmek için, sadece
güldürmeyi amaçlayan ve
rin geçmii
uzun da
Çizgi
r.
anlar:
onunda
daha sonra
Amerika’ya
p Art ad ile
nemi balatan
nn bir tekni
i
ya çkt.1935’li
uklar
mek için,
dürmeyi
ve
ford
e” de;
Çocuklar
üzere
yayn “
en bir
çizgi” ürünü
• 1965 “Oxford sözlüğünde”
de; (comics) “Çocukları güldürmek üzere tasarlanmış yayın
“ olarak geçen bir “komediçizgi” ürünü idi.
• Çizgiler, yöntemler geliştikçe, geniş kitlelere yayıldıkça
• Çizgi Romanlar ve
• Çizgi Filmler,
• Konularında artık sadece çocukları değil, gençleri de
• Hedef almaya başladı.
• Hattâ, daha da ileri giderek toplum değerleri ile
alay ediliyordu.
• Çizgiler, yöntemler
gelitikçe, geni kitlelere
yayldkça
• Sonuçta “comics”
çizgi• Çizgi Romanlar ve
ler 1950• ortalarında
sanÇizgi Filmler,
•
konularnda
artk
sadece
sür edilerek dizginlemek
çocuklar deil, gençleri de
mecburiyetinde
kalınıyor• hedef almaya
balad.
•
Hattâ,
daha
da ileri giderek
du.
toplum deerleri ile alay
• 1954 •yılında
çocuklar
Sonuçta “comics”
çizgiler
1950
ortalarnda
arasında suç
oranının
çok
sansür edilerek
dizginlemek sonucu;
fazla yükselmesi
ediliyordu.
mecburiyetinde
kalnyordu.
• A.B.D.’nin
pek çok kasaba ve şehirlerinde meydanlarda çizgi romanlar
yakılmış;
• “Sansür Kurulları” kurularak “Çocukları Zararlı Yayınlardan
607
Koruma” Kanunları çıkartılmıştı.
• Bu arada Çizgi
Film
Kah
1954 ylnda
çocuklar
arasnda suç
ramanları da
çoğalmış,
orannn çok fazla
1960 Kadın yükselmesi
Haklarısonucu;
hare A.B.D.’nin pek çok
ketleri ile çizgi
kasabaromanlara
ve ehirlerinde
meydanlarda çizgi
“Kadın Kahramanlar”
romanlar yaklm;ile
“Sansür
beraber cinsellik
de girKurullar” kurularak
“Çocuklar Zararl
mişti.
Yaynlardan
• 1960 Kadın çkartlmt.
Hakları hare
Bu arada Çizgi
ketleri ile çizgi
romanlara
Film Kahramanlar
da
çoalm,
“Kadın Kahramanlar”
ile beraber cinsellik de
girmişti.
Koruma” Kanunlar
• Aslında bugün bile bizde
olduğu gibi A. B. D.’de “çizgi roman”ı, – “çizgi film”i bir eğlence
unsuru hattâ, aptalca ve gayri ciddi bulanlar olsa da 1980’li yıllarda
608
bu sanat dalı üzerinde bilimsel
çalışmalar yapılmıştır.
Haklar
ile çizgi
“Kadn
lar” ile
nsellik de
• Bu çalışmalar sonucunda;
da bugün
lduu gibi A.
zgi roman”,
”i bir elence
â, aptalca ve
bulanlar olsa
llarda bu
üzerinde
malar
• “ çizgi romanların, düşünceleri iletmede kendine has
bir dili olan ve hiçbir sanatın
ulaşamadığı büyük bir güce
sahip olduğu sonucuna.” varılmıştır.
alar
;
manlarn,
ri iletmede
as bir dili
çbir sanatn
 büyük bir
p olduu
” varlmtr.
heyecan ve etkiyi yaratabiliyordu.
• Bir çizgi roman sanatçısı,
yarattığı imgeler, kurgu ve çizgi
yöntemleri ile başka hiçbir iletişim aracında yakalayamadığı
• Bu âdeta bir büyü idi.
•
•
Bu gün, “çizgi roman” (görünmez sanat), “çizgi film” dendiğinde
pek çoğumuzun
küçümseyip, bıyık altından güldüğü bu sanat dalı,
• Bir çizgi roman
imgeler, kurgu
ve
1960lı yıllarda
siyasî
çizgi yöntemleri ile
baka
bir güç olarak
dahiçbir
kullailetiim aracnda
yakalayamad
nılmaya başlanan
korheyecan ve etkiyi
yaratabiliyordu.
kunç bir silaha
dönüşadeta bir büyü
müştür. • Bu
idi.
sanatçs, yaratt
•
Bu gün, “çizgi
roman”
• Pek çoğumuza
bir lüks
(görünmez sanat),
“çizgi
film”
gibi gereksiz
görünen,
dendiinde pek
çoumuzun
aslında başlı küçümseyip,
başına bambyk
altndan
güldüü
başka bir dünya
olan
bu
bu sanat dal,
sanat dünyası;
şimdi
• 1960l
yllarda
siyasî bir güç
da
• Çizgi romanolarak
kahramankullanlmaya
korkunç
larını Beyaz balanan
perdeye
de
bir
silâha
dönümütür.
taşıyarak dev bir sektör
halinde milyonları başına toplamaktadır.
• Avrupa, Japonya, Amerika ve diğer pek çok ülke için son derece
önemli,hatta “Millî bir politika” niteliğine sahip olması dışında,
• Büyük bir kazanç kapısı, adeta “altın yumurtlayan bir kaz”dır.
• Milyarlarca dolar harcanmakta olan bu sektörler ülkelerine milyar-
609
lar, trilyonlar, kazandırmaktadır
k çoumuza bir lüks
gereksiz görünen,
nda bal bana
mbaka bir dünya
n bu sanat
nyas;imdi
gi roman
ramanlarn Beyaz
deye de tayarak
bir sektör halinde
yonlar bana
lamaktadr.
Avrupa, Japonya,
erika ve dier pek
ülke için son derece
mli,hatta “Millî bir
itika” niteliine sahip
as dnda ,
üyük bir kazanç
s, adeta “altn
murtlayan bir kaz”dr.
ilyarlarca dolar
canmakta olan bu
törler ülkelerine
yarlar, trilyonlar,
andrmaktadr
ani “bir tala iki
”.
• Yani “bir taşla iki kuş”.
• Bir düşünecek olursak çocuklarımız da, biz de, “Örümcek
Adam”ı, “Boğaç Han”dan,
• “Batman”i
• “Oğuz Han”dan
• “Noel Baba”yı
• “Nasrettin Hoca”dan
• Daha fazla tanıyor ve anmıyor muyuz?
•
Yabancı ülkelerdeki gibi bir hayal ürünü değil, ette kemikten,
gerçekten yaşamış; bizi biz yapan kendi değerlerimizi, binlerce
yıl yaşatmış, bu günlere ulaşması için canını en aziz bildiği su
gibi akıtmış,
• Birkaç tane değil,
yüzlerce, binlerce
olan kahramanlarımızın çizgi filmler ile hayat bulması geleceğimiz
için çok mu büyük•
•
bir lüks olur?
Bir düünecek
olursak
çocuklarmz da,
biz de,
“Örümcek
•
Adam”, “Boaç
Han”dan,
“Batman”i
“Ouz
•
• Ya çocuklarımız!
•
• Böylesine
güzel,
değerli çalışmaları hiç mi hak etmiyorlar.
•
Han”dan
“ Noel Baba”y
“
Nasrettin
Hoca”dan
daha fazla tanyor
ve
anmyor muyuz?
•
Çocuklarımızın, bizim kültürümüze yabancı, hayal ürünü (örümcek adam gibi) uyduruk kahramanlar yerine,
• Çizgi filmlerle yeniden hayat bulacak olan
• Dede Korkut,
610
elerdeki
al ürünü
• Alp Manas,
aam;
an kendi
zi,
• Oğuz Kağan gibi yüzlerce
• Destan kahramanımızı;
u
mas
n aziz
bi
• Yunus Emre,
• Nasrettin
Hoca
ve
Keloğlan’ı daha fazla seveceklerine inanıyorum.
deil,
nlerce
rmzn
ile
s
için
ük bir
• Yeter ki devletimiz bu sektöre ciddi olarak el atsın, yapılmış olan çizgi roman ve çizgi
filmler çoğaltılsın, tarihimizi bizi anlatan yeni yapımlar,
projeler için yarışmalar düzenlensin;
mz!
üzel,
malar
• En önemlisi, yapılan ve yayınlanan
•
çizgi filmler ikinci gün
• denilip
Çocuklarmzn,
“siyasîdir”
yayınÇocuklarmzn,
bizim
bizim
kültürümüze
dan kaldırılmasın.
yabanc, hayal
kültürümüze
(örümcek
hayal ürünü
•yabanc,
Çocuklarımız
için
gibi) yapıürünü (örümcek adam
uyduruk
lacak
aynı
adam
gibi)bu çalışmalar
kahramanlar
uyduruk
yerine,
zamanda tarihi
ve sosyal
kahramanlar
belgeler
niteliğini
taşıyerine,
yacağı için, bu eserlerde;
konular gibi, olayların
geçtiği yerlerin, kişilerin kıyafetlerinin, olayların geçtiği zamana
ve coğrafyasına uygun, eşya, tabiat, bitki, özellikleri dikkatle ele
alınması son derecede önemli unsurlardır.
• Yabancı çizgi filmleri izlediğimizde bunların üzerinde titizlikle durulduğu görülür: (Uçan Kaz’daki Nilsin’ın ayaklarındaki
611
tahta ayakkabılar v.s. gibi).
Ben bu bildirimde, yazdığım ve renklendirerek çizdiğim Türk destan:
(Boğaç Han), efsane: (Munzur Efsanesi, Buyur Baba Efsanesi, Gelin
Pınarı Efsanesi) ve masal: (Keloğlan,Nasrettin Hoca) isimli kitaplarımda, yaşanan zamana göre giyilen kıyafetleri, coğrafi yapıyı ve sosyal
Yeter ki devletimiz bu
hayatı,
görsel yansımalarıyla sunmaya çalıştım.
sektöre ciddi olarak
el atsn,
yaplm olan çizgi roman ve
çizgi filmler çoaltlsn,
arihimizi bizi anlatan yeni
yapmlar, projeler için
yarmalar düzenlensin;
en önemlisi, yaplan ve
yaynlanan çizgi filmler ikinci
gün “siyasîdir” denilip
yayndan kaldrlmasn.
Çocuklarmz için yaplacak
bu çalmalar ayn zamanda
tarihi ve sosyal belgeler
niteliini tayaca için,
bu eserlerde; konular gibi,
olaylarn geçtii yerlerin,
kiilerin kyafetlerinin,
olaylarn geçtii zamana ve
corafyasna uygun, eya,
abiat, bitki, özellikleri dikkatle
ele alnmas son derecede
önemli unsurlardr.
•
Yabanc çizgi filmleri
izlediimizde bunlarn
üzerinde titizlikle
durulduu görülür:
(Uçan Kaz’daki
Nilsin’n ayaklarndaki
tahta ayakkablar v.s.
gibi).
Ben bu bildirimde,
yazdm ve
renklendirerek çizdiim
Türk destan :( Boaç
Han),
efsane: (Munzur
Efsanesi, Buyur Baba
Efsanesi, Gelin Pnar
Efsanesi) ve
masal:
(Kelolan,Nasrettin
Hoca) isimli
kitaplarmda, yaanan
zamana göre giyilen
kyafetleri, corafi
yapy ve sosyal
hayat, görsel
yansmalaryla
sunmaya çaltm.
612
613
614
615
616
617
618
619
620
621
622