tam gün - Dokuz Eylül Üniversitesi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ
YENİ YÜRÜRLÜĞE GİREN
“TAM GÜN” YASASININ
UYGULANMASI İLE İLGİLİ
DEĞERLENDİRMELER
Şubat-2014
İZMİR
1
6514 SAYILI YASA (TAMGÜN) İLE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİN ÜNİVERSİTE
ÖĞRETİM ELEMANLARININ ÇALIŞMA STATÜLERİ VE DÖNER SERMAYE
KATKI PAYLARINA ETKİLERİ
18 Ocak 2014 tarih ve 28886 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve
kamuoyunda “Tamgün” Yasası olarak da adlandırılan 6514 sayılı Kanunla, başta sağlık
mevzuatı olmak üzere, 657 sayılı Kanunun “Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde
bulunma yasağı” başlıklı 28 inci maddesi ile bir çok Kanunda değişiklik gidilmiş, bu çerçevede
2547 sayılı Kanunun 36 ve 58 inci maddelerinde öğretim elemanlarının çalışma statüleri ile
bunlara yapılacak ödemeler hususunda önemli değişiklikler yapılmıştır.
Bu çalışmamızda 2547 sayılı Kanunun 36, 58 ve Ek 29 uncu maddelerinde yapılan değişiklikler
ile bu Kanuna yeni eklenen geçici 64 ve 65 inci maddeleri ve 657 sayılı Kanunun 28 inci
maddesi ayrıntılı olarak irdelenecek ve yapılan bu değişikliklerin daha önce yürürlükte bulunan
mevzuat hükümleri ile mukayesesi yapılmaya çalışılacaktır.
Birinci Bölüm
2547 SAYILI KANUNUN 36 INCI MADDESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER
1) TABİP VE DİŞ TABİBİ KÖKENLİ OLANLARDA DÂHİL HİÇ BİR ÖĞRETİM ÜYESİ MESAİ
SAATLERİ İÇERİSİNDE YA DA DIŞINDA MUAYENEHANE, BÜRO, OFİS VE BENZERİ
YERLER AÇAMAYACAK; YALNIZCA TABİP; DİŞ TABİBİ VE TIPTA UZMANLIK
MEVZUATI UYARINCA UZMAN OLAN PROFESÖR VE DOÇENTLER MESAİ SAATLERİ
DIŞINDA ÖZEL HASTANELER İLE VAKIF ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE
ÇALIŞABİLECEK
6514 sayılı Yasanın yürürlüğünden önce, 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 1 ve 6 ncı
fıkraları uyarınca gerek tabip ve diş tabibi kökenli olanlar gerekse mühendis, mimar, iktisat,
hukuk,vb kökenli öğretim üyeleri mesai saatleri dışında; muayenehane, büro, ofis ve benzeri
yerler açmak suretiyle mesleklerini serbest olarak icra edebilirken 6514 sayılı Yasa ile imkan
tamamen ortadan kaldırılmıştır.
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrası “Öğretim elemanları, üniversitede
devamlı statüde görev yapar” hükmüne haiz olup, bu fıkra 6514 sayılı Kanunla
değiştirilmemiş aynen muhafaza edilmiştir. Öğretim üyelerine mesai dışında “muayenehane,
büro, ofis ve benzeri çalışma yerler açmak” hakkı veren düzenleme, yeni tam gün yasası(6514
sayılı Yasa) ile yürürlükten kaldırılan 2547 sayılı Kanunun 36 ıncı maddesinin 6 ncı fıkrasında
yapılmıştır.
Yürürlükten kaldırılan 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 6 ncı fıkrası şu şekildedir:
“Yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunan öğretim elemanları, kanunlarda
belirtilen haller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci maddesi
hükümlerine tabidir. Ancak öğretim üyeleri yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetinde
bulunmak ve döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde
çalışmamak kaydı ile mesai saatleri dışında yükseköğretim kurumlarından başka
yerlerde mesleki faaliyette bulunabilir ve meslek veya sanatlarını serbest olarak icra
edebilir. Yükseköğretim kurumlarından başka yerde çalışan öğretim üyelerine 58 inci
madde ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 3 üncü maddesi uyarınca ek
ödeme yapılmaz; bunlar rektör, dekan , enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürü,
bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı, başhekim ve bunların yardımcısı
olamaz.”
2
Yeni yürürlüğe giren 2547 sayılı Kanunun 6514 sayılı Kanunla değişik 6 ncı fıkrası ise aşağıda
belirtildiği gibidir:
“Kamu kurum ve kuruluşlarının ve vakıflara ait olanlar da dâhil olmak üzere
yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan profesör ve
doçentler, tıp ve diş hekimliği fakültelerinin ihtiyaç duyulan alanlarında teorik ve
uygulamalı eğitim ve öğretim ile araştırma faaliyetlerinde bulunmak ve bu faaliyetlerin
gerektirdiği işleri yapmak üzere diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına
ilişkin hükümlerine tabi tutulmaksızın sözleşmeli öğretim üyesi olarak istihdam
edilebilir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetin niteliğine göre devamlı
statüde çalışan profesör ve doçentler için 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin
dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on katına kadar
saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Özellik arz eden faaliyetler için, Maliye Bakanlığının
uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararıyla 2914 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinin dördüncü fıkrası ile unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretlerinin on beş
katına kadar saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu fıkra kapsamında sözleşmeli
profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı, üniversitenin
özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin
toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve
Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına
kadar artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye
bütçesinden karşılanır. Sözleşmeli olarak istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı,
ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının
yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan üniversiteler, bu oranlara
tabi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edebilir.
Sözleşmeler, aylık çalışma süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar
yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla
yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve gerekçesi hakkında yedi gün içinde
Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun süreli sözleşmeler, üniversite
yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılır. Aynı hizmet için
iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim Kurulunun iznine
tabidir. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci
maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak üzere herhangi bir ad altında ödeme
yapılamaz. Bu kişiler rektör, dekan, enstitü, yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi
müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi, bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı
başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında bulunamaz ve benzeri idari
görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamaz.
Sözleşmeli öğretim üyesi çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları
görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu
tarafından müştereken belirlenir.”
Görüleceği üzere, yürürlükten kaldırılan söz konusu fıkrada, tıp ve diş hekimliği kökenli olanlar
dahil olmak üzere tüm öğretim üyelerine mesai içerisinde döner sermaye faaliyetleri
kapsamında gelir elde edilen hizmetlerde çalışmamak kaydı ile mesai saatleri dışında özel
kurumlarda çalışabilme ya da muayenehane, büro ofis gibi çalışma yerleri açabilme olanağı
sağlanmışken, yapılan değişiklikle bu husus tamamen fıkra metninden çıkarılmış ve söz
konusu fıkrada yükseköğretim kurumlarının kadrolarında bulunmayan profesör ve doçentlerin
sözleşmeli olarak çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir.
Bu çerçevede yeni yürürlüğe giren 6 ncı fıkra uyarınca, tabip, diş tabibi kökenli profesör ve
doçentler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör ve doçentlerin mesai saatleri
3
içerisinde ve dışında muayenehane açma imkanı ortadan kaldırılmıştır. Ancak 6514 sayılı
Yasanın 11 inci maddesi ile 2547 sayılı Yasanın 36 ncı maddesine eklenen bir fıkrayla, mesai
saatleri dışında çalışma hususunda yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. 36 ncı maddeye eklenen
7 nci fıkrayla yapılan düzenlemede; yalnızca tabip ve diş tabibi kökenli olan profesör ve
doçentler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan profesör ve doçentlere mesai saatleri
dışında kendilerinin muvafakati, mensubu bulundukları anabilim dalındaki kadrolu profesör ve
doçent sayısının %50 sini geçmemek ve bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri
döner sermayeye kaydedilmek şartıyla özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde
çalışma olanağı sağlanmıştır.
Diğer taraftan, Anayasa Mahkemesince iptal edilen 657 sayılı Kanunun “Ticaret ve diğer
kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı” başlıklı 28 inci maddesinin birinci fıkrasının son
cümlesi ile ikinci fıkrası 6514 sayılı Kanunla yeniden düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme
sonucunda 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi aşağıda gösterildiği gibi olmuştur.
“Madde 28- Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını
gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari
mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite
ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları
görevler hariç) Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak
üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk
tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş
yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.
Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve
disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.
Eşleri, reşit olmayan veya mahcur olan çocukları, yasaklanan faaliyetlerde bulunan
memurlar bu durumu 15 gün içinde bağlı oldukları kuruma bildirmekle yükümlüdürler.”
657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi ile Devlet memurlarına getirilen ticari ve diğer kazanç
getirici faaliyetlere ilişkin hükümlerini irdelediğimizde, söz konusu maddede, Devlet
memurlarının; Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre “Tacir” veya “Esnaf” sayılmalarını
gerektirecek bir faaliyette bulunamayacakları, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev
alamayacakları, ticari mümessil veya ticari vekil ya da kollektif şirketlerde ortak veya komandit
şirkette komandite ortak olamayacakları, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında
bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerleri açamayacakları, gerçek kişilere,
özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi
bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamayacakları hüküm altına
alınmıştır.
SONUÇ OLARAK; 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesinde yer alan, memurların
mesleklerini serbest olarak icra edebilmek için muayenehane, büro, ofis gibi yerler
açamayacağı hükmü; 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında yer alan,
öğretim elemanlarının üniversitede devamlı statüde görev yapacağı hükmü ve 2547
sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 6 ncı fıkrasında yer alan, öğretim üyelerinin mesai
saatleri dışında mesleklerini serbest olarak icra edebileceklerine ilişkin hükmün 6514
sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılması hususu birlikte değerlendirildiğinde öğretim
üyelerinin muayenehane, büro, ofis gibi yerler açma imkânı ortadan kaldırılmıştır.
4
2) TABİP;DİŞ TABİBİ VE TIPTA UZMANLIK MEVZUATI UYARINCA UZMAN OLAN
PROFESÖR VE DOÇENTLERİN MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ÖZEL HASTANELER İLE
VAKIF ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE ÇALIŞABİLMELERİNE İLİŞKİN DÜZENLEME
Yeni yürürlüğe giren 6514 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik neticesinde, tabip ve diş tabibi
kökenli profesör ve doçentler ile tıpta uzmanlık mevzuatı uyarınca uzman olan profesör ve
doçentlere mesai saatleri dışında çalışma imkânı sağlanmıştır. Bu imkanı sağlayan düzenleme
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesine eklenen 7 nci fıkra ile yapılmıştır. Söz edilen 7 nci fıkra
şu şekildedir:
“Tabip, diş tabibi ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanları,
kanunlarda belirtilen hâller dışında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 28 inci
maddesi hükmüne tabidir. Ancak bunlardan profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her
bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının yüzde 50’sini geçmemek, bir
yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına
kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf
üniversitesi hastanelerinde çalıştırılabilir. Bu şekilde çalıştırılabileceklerin hesabında
küsurat dikkate alınmaz ve çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve
Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de akademik
faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir. Bu fıkra
kapsamında çalıştırılan öğretim üyeleri;
a) Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz.
b) Aylık sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam tavan ek ödeme brüt tutarından az
olamaz.
c) Altıncı fıkrada sayılan idari görevlerde bulunamaz.
ç) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak
suretiyle hizmet veremez.
d) İlgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davranmaları hâlinde, idari ve disiplin
sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla bir yıl, üç yıl içinde tekerrüründe beş yıl süreyle bu
kapsamda çalıştırılamaz.”
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrası ile yapılan düzenleme daha anlaşılır
olması açısından soru cevap şeklinde irdelenmiştir.
1) Mesai saatleri dışında çalışma olanağından kimler yararlanabilecektir?
Mesai saatleri dışında çalışma imkânından, üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinde
görev yapan tabip ve diş tabibi kökenli PROFESÖR ve DOÇENTLER ile tıpta uzmanlık
mevzuatına göre uzman olan PROFESÖR VE DOÇENTLER yararlanabilecektir. Burada
önemli bir hususa değinmek gerekmektedir. 36 ncı maddenin 7 nci fıkrasında;”…… bunlardan
profesör ve doçent kadrosunda olanlar, her bir anabilim dalındaki kadrolu profesör ve
doçent sayısının yüzde 50’sini geçmemek, bir yıla kadar kurumsal sözleşme yapılmak
ve geliri üniversite döner sermayesi hesabına kaydedilmek şartıyla ve ilgilinin
muvafakati ile mesai dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde
çalıştırılabilir…..” hükmü yer almış olduğundan, bu öğretim üyelerinin mutlaka PROFESÖR
ve DOÇENT kadrolarında bulunmaları gerekmektedir. Profesör ve Doçent unvanını almış
olmakla birlikte “Yardımcı Doçent” kadrosunda bulunanların bu haktan yararlanamayacakları
değerlendirilmektedir. Mesai dışında çalışacak öğretim üyelerinin tespiti için öngörülen %50
oranının hesabında da profesör ve doçent kadrolarının dikkate alınması gerekmektedir.
“Yardımcı Doçent” kadrosunda olup da profesör veya doçent unvanını almış olanların, bu
oranın hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği değerlendirilmektedir.
5
2) Profesör ve Doçentler mesai saatleri dışında hangi kuruluşlarda çalışabilir?
Tabip ve diş tabibi kökenli PROFESÖR ve DOÇENTLER ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre
uzman olan PROFESÖR VE DOÇENTLER özel hastaneler ile vakıf üniversitesi
hastanelerinde çalışabilirler
3) Profesör ve Doçentlerin özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışma
prosedürü nasıldır?
 Öncelikle bu tür bir çalışma için ilgili öğretim üyelerinin muvafakati gerekmektedir.
 Bu şekilde çalışacak öğretim üyesi sayısının, kadrolarının bulunduğu anabilim
dalındaki kadrolu profesör ve doçent sayısının %50’sini geçmemesi gerekmektedir.
Çalıştırılabileceklerin hesabında küsuratlar dikkate alınmaz. Bu konuyu bir ÖRNEK’le
açıklamak gerekirse; Kadrolu profesör ve doçent sayısının 9 olduğu bir anabilim
dalında bu sayının %50’si bulunur. Çıkan sonuçtaki küsurat dikkate alınmaz (9 x %50)
= 4,5 . Yani bu anabilim dalında 4 öğretim üyesi mesai dışı çalışmadan yararlanabilir.
 Özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışacak öğretim üyeleri için bir
yılı geçmemek üzere ilgili kurumlarla kurumsal sözleşme yapılır.
 Bu şekilde çalışan öğretim üyelerinin elde ettiği gelirler üniversite döner sermayesine
yatırılır (Bu öğretim üyelerine, özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinden
elde ettikleri gelirlerin döner sermaye çerçevesinde nasıl dağıtılacağı hususu daha
sonraki maddelerde anlatılacaktır.)
4) Özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışacak öğretim üyelerinin
seçiminde bir kriter uygulanacak mıdır?
2547 sayılı 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında;”…. çalıştırılacak öğretim üyeleri, Sağlık
Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca belirlenecek yüzde 50’si uygulama, yüzde 50’si de
akademik faaliyetlerinden oluşacak önceki yılın performans kriterlerine göre belirlenir….”
Hükmü yer almış olduğundan mesai dışında çalışacak öğretim üyelerinin tespiti için, Sağlık
Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca ortaklaşa belirlenecek performans kriterleri esas
alınacaktır.
5) Öğretim üyeleri mesai saatleri dışında aynı anda/dönemde birden fazla kurumda
çalışabilir mi?
2547 sayılı 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında; “Bu fıkrada çalıştırılan öğretim üyeleri
…………….Aynı anda birden fazla sözleşme ile çalıştırılamaz.” Hükmü yer almış olduğundan
profesör ve doçentler mesai saatleri dışında aynı anda/dönemde birden fazla özel hastane
veya vakıf üniversitesi hastanesinde çalışamazlar.
6) Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesiyle yapılan sözleşmelerde aylık
ödenecek sözleşme ücretlerinin bir alt ve üst sınırı var mıdır?
2547 sayılı 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında; ” Bu fıkrada çalıştırılan öğretim
üyelerinin…………. Aylık sözleşme ücretleri, mesai dışı toplam ek ödeme brüt tutarından az
olamaz” hükmüne yer verildiğinden, aylık sözleşme ücretlerine bir alt sınır konulmuştur. Bu
sınır 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrası uyarınca mesai saatleri dışında
alınacak ek ödemenin üst sınır olan öğretim üyelerinin ek ödeme matrahlarının %800’ü
dür. Bir başka ifadeyle özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastaneleriyle yapılacak
sözleşmelerde aylık sözleşme ücreti, ilgili profesör ve doçentin ek ödeme matrahının (Aylık,
Ek Gösterge, Üniversite Ödeneği, Eğitim-Öğr.Ödeneği, İdari Görev Ödeneği toplamı)
%800’üne isabet eden brüt tutardan az olamayacaktır. Aylık sözleşme ücreti konusunda
kanunda herhangi bir üst sınır belirtilmemiştir.
6
7) Mesai saatleri dışında Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışan
öğretim üyeleri kendi kurumlarında 5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi uyarınca ilave
ücret (Hoca farkı) almak suretiyle hizmet verebilir mi?
2547 sayılı 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında; “ Bu fıkrada çalıştırılan öğretim
üyeleri;…………………….31/5/2006 tarihli 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası çerçevesinde ilave ücret alınmak
suretiyle hizmet veremez.” Hükmüne yer verilmiş olup, bu hükme istinaden mesai saatleri
dışında Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışan öğretim üyeleri, kendi
kurumlarında kamuoyunda “hoca farkı” olarak da adlandırılan ilave ücreti almak suretiyle
hizmet veremezler.
8) Mesai saatleri dışında Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışan
öğretim üyeleri, sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiklerinde bunlar hakkında bir
müeyyide uygulanır mı?
Bu şekilde çalışan öğretim üyeleri mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrandıklarında
haklarında ilgili idari ve disiplin işlemi uygulanmakla birlikte 1 yıl bu kapsamda çalıştırılamazlar.
Eğer üç yıl içerisinde aykırı işlem tekerrür ederse bu kez 5 yıl süre ile çalıştırılamazlar.
3) MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ÖZEL HASTANE VEYA VAKIF ÜNİVERSİTESİ
HASTENESİNDE ÇALIŞACAK OLAN ÖĞRETİM ÜYELERİNE DÖNER SERMAYE
BÜTÇESİNDEN ÖDENECEK EK ÖDEMENİN TESPİTİ
Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanelerinde mesai saatleri dışında çalışacak olan
profesör ve doçentlere ödenecek döner sermaye katkı payı ile ilgili hususlar 2547 sayılı
Kanunun 6514 sayılı Kanunla değişik (ı) fıkrasında düzenlenmiştir. Sözü edilen (ı) fıkrası
aşağıdaki gibidir:
“Öğretim üyelerinin 36 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca çalışmaları karşılığı elde
edilen gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan (b)
fıkrası uyarınca kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı
olmaksızın hizmeti sunan öğretim üyesine ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen
işler için kullanılır.”
Yapılan bu düzenlemeye göre; 2 nci maddede de izah edildiği gibi 2547 sayılı Kanunun 36 ncı
maddenin 7 nci fıkrası uyarınca özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinde çalışacak
öğretim üyesinin; Aylık, Ek Gösterge, Üniversite Ödeneği, Eğt.Öğr.Ödeneği gibi maaş
unsurlarının toplamından oluşan EK ÖDEME MATRAHI’ nın %800’ünden az olmamak üzere
imzalanan sözleşme tutarları, her ay döner sermaye işletmesinde açılacak ayrı bir hesaba
yatırılacaktır.
Döner sermaye işletmesinde ayrı bir hesaba yatırılan bu tutardan; 2547 sayılı Kanunun 58 inci
maddesinin (b) fıkrasında öngörülen kesintiler yapılmayacaktır. Peki (b) fıkrasında öngörülen
kesintiler nelerdir? Bu kesintiler: birimin mal ve hizmet alımları ile her türlü bakım, onarım,
kiralama ve inşaat işlerinin finansmanında kullanılan ve tıp, diş hekimliği fakülteleri ile
uygulama ve araştırma hastanelerinde; tahsil edilen döner sermaye gelirin en az %35’i olarak
uygulanan kurum ihtiyaçları payı ile bilimsel araştırmaların finansmanı için en az %5
oranında ayrılan bilimsel araştırmalar payıdır. Döner sermaye yasal kesintileri içerisinde
yer alan %1 oranındaki hazine payının kesilmemesi ile ilgili 6514 sayılı Kanunla yapılan
düzenlemede herhangi bir istisna öngörülmediğinden, her hâlükârda özel hastanelerden tahsil
edilen döner sermaye gelirinden %1 oranında Hazine Payı kesintisi yapılacaktır.
Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinden tahsil edilen tutardan %1 oranındaki
Hazine Payı ayrıldıktan sonra geri kalan kısmın %50’si herhangi bir limit kısıtlamasına tabi
7
tutulmadan hizmeti veren öğretim üyesine ödenecek, kalan tutar ise 2547 sayılı Kanunun 58.
Maddesinin (b) fıkrası uyarınca, birimin mal ve hizmet alımları ile her türlü bakım, onarım,
kiralama ve inşaat işlerinin finansmanı ile bilimsel araştırmaların finansmanında kullanılacaktır.
Kalan tutar hiçbir surette diğer personele ödenecek katkı payının finansmanında
kullanılmayacaktır.
Burada önemli bir hususa değinmekte yarar bulunmaktadır. Özel sağlık kurumlarından tahsil
edilen tutardan %1 oranında hazine payı ile hizmeti veren öğretim üyesine ödenecek katkı payı
tutarı ayrıldıktan sonra kalan tutarın 58. Maddenin (b) fıkrası çerçevesinde; hangi oranlarda
mal ve hizmet alımında, hangi oranlarda bilimsel araştırma faaliyetlerinin finansmanında
kullanılacağı ile ilgili bir ayırıma gidilmemiştir. İdarelere bu konuda bir esneklik sağlanmıştır.
İdareler istedikleri takdirde kalan bu tutarın tümünü mal ve hizmet alımı ile her türlü bakımonarım giderlerinin ödenmesinde ya da tümünü bilimsel araştırma faaliyetlerinin
finansmanında kullanabileceklerdir.
Özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinde sözleşme yapılmak suretiyle görevlendirilen
öğretim üyelerine yapılacak döner sermaye ödemelerini bir örnek’le açıklayalım.
ÖRNEK: Aylık ek ödeme matrahı 2.461,00 TL olan üroloji anabilim dalındaki bir profesör için
Yasa’da belirtilen alt sınır esas alınarak (Ek ödeme matrahının %800’ü - 2.461,00 x 800=
19.688,00 TL ) Aylık 19.688,00 TL sözleşme ücreti ile özel bir hastane ile kurumsal sözleşme
yapıldığını varsayalım.
Bu öğretim üyesi için özel hastane her ay 19.688,00 TL’yi döner sermaye işletmesinin ilgili
hesabına yatıracak, yatan bu tutardan;
%1 oranında HAZİNE PAYI
19.688,00 x %1= 196,88 TL kesilir ve yapılan kesinti
tutarı yatırılan 19.688,00 TL’lık tutardan düşülür.
(19.688,00 – 196,88 ) = 19.491,12 TL (Kalan tutar)
Yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalan 19.491,12 TL’sının %50’ si olan (19.491,12 x%50)=
9.745,56 TL brüt olarak ilgili profesöre ödenir. Bu brüt tutardan ayrıca öğretim üyesinin tabi
olduğu vergi dilimi esas alınarak Gelir Vergisi ve Damga Vergisi kesilir.
Özel hastanece yatırılan tutardan; %1 oranındaki hazine payı ile ilgili öğretim üyesine ödenen
tutar çıkarıldıktan sonra kalan tutar birimin mal ve hizmet alımları ile her türlü bakım, onarım,
kiralama ve inşaat işlerinin finansmanı ile bilimsel araştırma faaliyetlerinin finansmanında
kullanılır.
19.688,00 TL Yatırılan tutar
196,88 TL %1 Hazine payı
-
9.745,56 TL İlgili Öğr. Üyesine ödenen tutar
Kalan:
9.745,56 TL Birimin mal ve hizmet alımları ile her türlü bakım, onarım,
kiralama ve inşaat işlerinin finansmanı ile bilimsel araştırmaların finansmanında kullanılacak
tutar
8
4) MESAİ SAATLERİ DIŞINDA ÖZEL HASTANE VEYA VAKIF ÜNİVERSİTESİ
HASTENESİNDE ÇALIŞACAK OLAN ÖĞRETİM ÜYELERİYLE İLGİLİ İKİNCİL MEVZUAT
ÇALIŞMALARI VE GEÇİŞ HÜKÜMLERİ
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesini 7 nci fıkrası uyarınca mesai saatleri dışında özel
hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinde çalışacak olan öğretim üyeleriyle ilgili geçiş
hükümleri ve bu hususta çıkarılması gereken ikincil mevzuata ilişkin düzenlemeler 2547 sayılı
Kanunun geçici 65 inci maddesi ile aynı Kanunun 36 ncı maddesinin son fıkrasında yapılmıştır.
Sözü edilen hukuki düzenleme aşağıda belirtilmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 65 – Bu Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci ve son fıkrasına göre yapılacak
düzenlemeler bu maddenin yayımı tarihinden itibaren bir ay içinde yürürlüğe konulur. 36 ncı
maddenin yedinci fıkrasına göre hizmet verilmesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren üç ay sonra başlatılır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların tespitinde uygulama
faaliyetleri için bu maddenin yayımından itibaren üç ay içindeki çalışmaları, akademik
faaliyetleri açısından ise son bir yıllık faaliyetleri esas alınır….”
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin son fıkrası:
“Yedinci fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Yükseköğretim Kurulunun onayı ile
üniversite yönetim kurulları tarafından belirlenir.”
Yukarıda belirtilen hükümler birlikte değerlendirildiğinde, geçici 65 inci maddede yer alan;
“…36 ncı maddenin yedinci ve son fıkrasına göre yapılacak düzenlemeler bu maddenin
yayımından itibaren bir ay içerisinde yürürlüğe konulur…” ifadesini göz önünde bulundurursak
bu maddenin yayım tarihi olan 18.01.2014 tarihinden itibaren 1 ay içerisinde yani 18.02.2014
tarihine kadar Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu’nun, yedinci fıkrada öngörülen mesai
dışında özel hastaneler veya vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışacak öğretim üyeleriyle ilgili
PERFORMANS KRİTERLERİN belirlemeleri, üniversite yönetim kurullarının da YÖK’ün
onayını alarak yedinci fıkranın uygulanması ile ilgili USUL VE ESASLARI belirlemeleri
gerekmektedir.( Üniversite Yönetim Kurulları bu Usul ve Esasları belirlerken Sağlık Bakanlığı
ve YÖK tarafından yayımlanacak olan performans kriterlerini esas almaları gerektiği
değerlendirilmektedir)
Yine yukarıda belirtilen düzenlemelere göre, mesai saatleri dışında özel hastaneler ile vakıf
üniversitesi hastanelerinde hizmet verilmesine bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
(18.01.2014) itibaren 3 ay sonra başlanacaktır. Bu kapsamda ilk defa çalıştırılacakların
tespitinde; uygulama faaliyetleri için 18.01.2014 tarihinden itibaren 3 ay içerisindeki
çalışmaları; akademik faaliyetleri açısından ise son 1 yıllık faaliyetleri esas alınacaktır.
5) HALEN MUAYENEHANESİ OLAN VE ÖZEL KURULUŞLARDA ÇALIŞAN ÖĞRETİM
ÜYELERİYLE İLGİLİ YAPILACAK İŞLEMLER
Halen muayenehanesi olan ve mesai sonu özel kuruluşlarda çalışan öğretim üyeleriyle ilgili
6514 sayılı Yasa ile 2547 sayılı Yasa’ya bir hüküm eklenmiştir. 2547 sayılı Kanuna Geçici 64
üncü madde olarak eklenen söz konu hüküm; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunmakta veya özel
kuruluşlarda çalışmakta olan öğretim üyeleri, bu maddenin yayımı tarihinden itibaren
üç ay içinde bu faaliyetlerini sona erdirir; bu süre içinde sona erdirmeyen öğretim
üyelerinin üniversiteyle ilişikleri kesilir.” Şeklindedir. Bu hüküm, yayımı tarihi olan 18 Ocak
2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden yürürlük tarihi itibariyle mesai saatleri dışında serbest
meslek faaliyeti yürüten (Muayenehanesi, bürosu, ofisi olan) veya özel kuruluşlarda çalışmakta
olan öğretim üyeleri 18 Ocak 2014 tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yani 18.04.2014 tarihine
kadar bu faaliyetlerini sona erdirmek zorundadırlar. Bu süre içerisinde serbest meslek
9
faaliyeti veya özel kuruluşlardaki çalışma faaliyetini sona erdirmeyen öğretim üyelerinin
üniversite ile ilişkileri kesilir. Bu hüküm yalnızca tıp ve diş hekimliğinde görev yapan öğretim
üyelerini ilgilendirmemekte, aynı zamanda daha önce mesai saatleri dışında mesleklerini
serbest olarak icra eden veya özel kuruluşlarda çalışan üniversitelerin hukuk, mühendislik,
iktisat, işletme, eczacılık, mimarlık ve benzer kurumlarında görev yapan öğretim üyelerini de
ilgilendirmektedir.
Diğer taraftan, 2547 sayılı Kanun geçici 59 uncu maddesinde yer alan ve 26.08.2011 tarihinde
yürürlüğe giren; “ Yükseköğretim kurumları dışında mesleki faaliyette bulunmak ve
meslek veya sanatlarını serbest olarak icra etmek isteyen öğretim üyelerine, bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıla kadar ücretsiz izin verilebilir” hükmü
Anayasa Mahkemesinin 18.07.2012 tarih ve E.:2011/113; K.:2012/108 sayılı Kararı ile iptal
edilmiş ve iptal hükmü 01.7.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla bu hükmün artık bir
işlevi kalmamıştır.
Bu itibarla, öğretim üyelerinin mesleklerini serbest olarak icra edebilmek için ücretsiz
izin kullanma hakları da ortadan kaldırılmıştır.
6) KAMU KURUM VE KURULUŞLARI İLE VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN KADRO VE
POZİSYONLARINDA BULUNMAYAN PROFESÖR VE DOÇENTLERİN SÖZLEŞMELİ
OLARAK ÇALIŞTIRILMALARI
Kamu kurum ve kuruluşları ile vakıf üniversitelerinin kadro ve pozisyonlarında bulunmayan
profesör ve doçentlerin üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinde sözleşmeli olarak
çalıştırılmasına ilişkin esas ve usuller 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında
düzenlenmiştir. Sözü edilen altıncı fıkra, bu çalışmanın 1 inci maddesinde gösterilmiştir. Bu
itibarla söz konusu fıkra metni burada ayrıca belirtilmeyecek, konu daha anlaşılır olması
açısından soru-cevap şeklinde irdelenecektir.
1) Kimler sözleşmeli çalışma hakkından yararlanabilecektir?
Sözleşmeli çalışma hakkından; kamu kurum ve kuruluşları ile vakıf yükseköğretim
kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunmayan, üniversitelerin tıp ve diş hekimliği
fakültelerinde eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile bu faaliyetlerin gerektirdiği işleri
yapma niteliğine haiz profesör ve doçentler yararlanabilecektir. Bu profesör ve doçentlerin;
daha önce gerek üniversite hastaneleri, gerek Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerde görev
yapmakta iken emekli ya da istifa suretiyle ayrılıp mesleklerini serbest olarak icra eden ya da
yurtdışında bu unvanları aldıktan sonra yurtiçinde mesleğini serbest olarak icra eden veya
vakıf yükseköğretim kurumlarının tıp ve diş hekimliği fakültelerinde çalışmakta iken istifa ya da
emeklilik suretiyle serbest olarak çalışan öğretim üyeleri oldukları değerlendirilmektedir.
2) Üniversitelerin tıp fakültesi ile diş hekimliği fakültesi dışındaki kurumları bu haktan
yararlanabilecek midir?
Sözü edilen altıncı fıkrada, bu haktan üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinin
yararlanabileceği hükme bağlanmış olduğundan diğer birimlerin bu haktan yararlanmalarına
olanak bulunmamaktadır.
3) Sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçentler hangi görevleri yürüteceklerdir?
Üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakültelerinde istihdam edilecek bu profesör ve doçentler bu
fakültelerde teorik ve uygulamalı eğitim - öğretim ile araştırma faaliyetinde bulunabilecek, yani
ders verebilecek aynı zamanda tıp ve diş hekimliği eğitiminin özelliği gereği klinik ve cerrahi
uygulama (ameliyat) yapabilecektir.
10
4) Sözleşme ile çalışacak öğretim üyelerinin bir saatlik sözleşme ücreti nasıl tespit
edilecektir?
Sözleşmeli öğretim üyelerine, yapacakları faaliyetlerin niteliğine göre devamlı statüde çalışan
profesör ve doçentler için 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 11 inci maddesinin
dördüncü fıkrasına göre unvanlar itibariyle belirlenen ek ders ücretlerinin 10 katına kadar
saatlik sözleşme ücreti ödenebilir. Bu çerçevede 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin
dördüncü fıkrasında ek ders ücretlerinin nasıl hesaplandığı hususunun açıklanmasında yarar
bulunmaktadır. 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, öğretim
elemanlarının unvanları için göstergeler belirtilmiş olup, bu göstergelerin aylık memur maaş
katsayısı ile çarpımı sonucu öğretim elemanlarına ödenecek olan bir saatlik ek ders ücretleri
bulunmaktadır. Öğretim elemanlarının unvanları için belirlenen ek ders gösterge rakamları
aşağıda belirtilmiştir.
Unvanı
Ek Ders Ücreti
Göstergesi
____________________
300
250
200
160
_______________________
Profesör
Doçent
Yardımcı Doçent
Öğr.Gör. ve Okutman
Sözleşme ile çalıştırılacak öğretim üyesine 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesi uyarınca
belirlenen ek ders ücretlerinin 10 katı kadar birim saat ücreti ödeneceği varsayımı ile bir
profesör ve doçentin 1 saatlik sözleşme ücretini hesaplayalım.
Profesörün 1 saatlik ücreti: Profesörün ek ders göstergesi: 300; 2014 yılı ilk 6 aylık maaş
katsayısı: 0,076998
Öncelikle bu iki parametre birbiriyle çarpılarak birim ek ders saat ücreti bulunur 300x 0,076998
= 23,10 TL (1 saatlik brüt ek ders ücreti) Bu profesöre ek ders ücretinin 10 katı tutarında bir
saatlik sözleşme ücreti öngörüldüğü varsayıldığından, söz konusu profesörün 1 saatlik brüt
sözleşme ücreti 23,10 x 10 = 231,00 TL’dır. Bu profesörün 8 saatlik brüt sözleşme ücreti :
231,00 x 8 =1.848,00 TL’dır. Örnekte belirtilen profesörün günde 3 saat ve ayda 22 iş günü
çalıştığını varsayarsak bu profesörün aylık brüt sözleşme ücreti: (231,00 x 3 x 22) = 15.246,00
TL olur.
Doçentin 1 saatlik ücreti: Doçentin ek ders göstergesi: 250; 2014 yılı ilk 6 aylık maaş
katsayısı: 0,076998
Öncelikle bu iki parametre birbiriyle çarpılarak birim ek ders saat ücreti bulunur 250x 0,076998
= 19,25 TL (1 saatlik brüt ek ders ücreti) Bu doçente ek ders ücretinin 10 katı tutarında bir
saatlik sözleşme ücreti öngörüldüğü varsayıldığından, söz konusu doçentin 1 saatlik brüt
sözleşme ücreti 19,25 x 10 = 192,50 TL’dır. Bu doçentin 8 saatlik brüt sözleşme ücreti ise :
192,50 x 8 =1.540,00 TL’dır. Örnekte belirtilen doçentin günde 3 saat ve ayda 22 iş günü
çalıştığını varsayarsak bu doçent aylık brüt sözleşme ücreti: (192,50 x 3 x 22) = 12.705,00 TL
olur.
5) Özellik arz eden faaliyetler için farklı sözleşme ücreti belirlenebilir mi?
Özellik arz eden faaliyetler için (Örnek: çok özellikli bir cerrahi işlem gibi) Maliye Bakanlığının
uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu kararı ile 2914 sayılı Kanunun 11 inci
maddesinde akademik unvanlar için belirlenen ek ders ücretlerinin 15 katına kadar saatlik
11
sözleşme ücreti belirlenebilir. Buna göre özellik arz eden bir görev için ek ders ücretlerinin 15
katı olarak birim saat ücret alması öngörülen bir profesör ve doçentin 2014 yılı için 1 saatlik
sözleşme ücreti aşağıda belirtilmiştir.
Profesörün 1 saatlik ücreti: 23,10 x 15 = 346,50 TL
Doçentin 1 saatlik ücreti:
19,25 x 15 = 288,75 TL
6) Sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretleriyle
ilgili bütçe ödeneklerinde bir sınırlama var mıdır?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında; “……Bu fıkra kapsamında
sözleşmeli profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarı,
üniversitenin özel bütçesinde ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin
toplam tutarının yüzde 1’ini hiçbir şekilde geçemez; ancak, ilgili üniversitenin teklifi ve
Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bu oran bir katına kadar
artırılabilir ve bu şekilde artırılan tutar ilgili üniversitenin döner sermaye bütçesinden
karşılanır…..” hükmü yer almış olduğundan, ödenecek sözleşme ücretleriyle ilgili bir bütçe
sınırlaması getirilmiştir. Bu itibarla söz konusu fıkra uyarınca sözleşmeli olarak çalışacak
profesör ve doçentlere ödenecek sözleşme ücretinin yıllık toplam tutarının üniversitenin
özel bütçesinin ilgili yılda personel giderleri için öngörülen başlangıç ödeneğinin
toplam tutarının %1’ini hiçbir surette aşmaması için ilgili idarelerin gerekli önlemleri
almaları gerekmektedir. Mevzuatta öngörülen bütçe sınırlamasının takibi için üniversitelerin
Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlıkları ile Personel Dairesi Başkanlıkları/Tıp ve Diş Hekimliği
Fakültesi Dekanlıklarının koordineli çalışmaları ve bu hususun takibi için mutlak bir yazılım
geliştirmelerinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
Diğer taraftan, yukarıda belirtilen paragrafta; 36 ncı maddenin altıncı fıkrasında öngörülen %1
oranındaki bütçe sınırlamasının bir katına kadar artırılabileceği belirtilmiş olup, bu takdirde ilgili
üniversitenin teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun uygun görüşü üzerine Maliye Bakanlığının
onayının alınması gerekmektedir. Bu şekilde artırılan tutar kadar ki sözleşme ücretleri, ilgili
üniversitelerin döner sermaye bütçelerinden karşılanır.
7) Sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçent sayısına bir sınırlama getirilmiş midir?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında; ”….. Sözleşmeli olarak istihdam
edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde
çalışan öğretim üyesi sayısının yüzde 5’inden fazla olamaz. 1/3/2006 tarihinden sonra kurulan
üniversiteler, bu oranlara tabi olmaksızın beş kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam
edebilir….” hükmü yer almış olup, bu hükme istinaden sözleşmeli olarak istihdam edilecek
profesör ve doçent sayısına bir sınırlama getirilmiştir. Buna göre 01.03.2006 tarihinden önce
kurulan üniversitelerde, sözleşme ile istihdam edilecek profesör ve doçent sayısı, ilgili tıp ve
diş hekimliği fakültelerinde devamlı statüde çalışan öğretim üyesi sayısının %5’inden fazla
olamaz. 01.03.2006 tarihinden sonra kurulan üniversitelerde ise yukarıda belirtilen %5 oranına
tabi olmaksızın 5 kişiye kadar sözleşmeli öğretim üyesi istihdam edilebilir.
Burada tartışma konusu olacak iki hususa değinmekte yarar bulunmaktadır. Birincisi,
01.03.2006 tarihinden önce kurulan üniversitelerde, sözleşme ile çalışacak öğretim üyesi
sayısını tespit etmek için esas alınacak tıp ve diş hekimliği fakültelerinde çalışan öğretim
üyelerinin kadro durumlarıdır. İlgili fıkrada " tıp ve diş hekimliği fakültelerinin kadrolarında
bulunan öğretim üyeleri” gibi bir ifade bulunmadığından, öğretim üyesi sayısının tespitinde
kadro unvanları mı esas alınacak, yoksa görev unvanları mı esas alınacaktır? Bu durumu şöyle
bir örnekle açıklayalım: Herhangi bir tıp fakültesinde; “Profesör” ,”Doçent” ve “Yardımcı
Doçent” kadrolarında toplam 412 öğretim üyesi ; “Doçent” unvanını almakla birlikte uygun
12
kadro olmadığı için “Öğretim Görevlisi” ve “Uzman” kadrolarında bulunan 18 öğretim üyesi
bulunmaktadır. Altıncı fıkrada öngörülen %5 sınırlamanın hesabında “Öğretim Üyesi”
kadrolarında bulunan 412 kişi mi esas alınacak, yoksa “Öğretim Görevlisi” ve “Uzman”
kadrolarında bulunanlar da dahil olmak üzere öğretim üyesi unvanına haiz toplam (412 + 18)=
430 kişi mi esas alınacaktır? Bu hususun Maliye Bakanlığı ve YÖK nezdinde açıklığa
kavuşturulmasında yarar bulunmaktadır.
İkinci tartışmalı husus ise, %5 oranının uygulanması esnasında ortaya çıkabilecek küsuratlı
durumla ilgilidir. Fıkrada küsuratlarla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Oysa 7 inci
fıkrada %50 sınırının hesaplanmasında ortaya çıkacak küsuratların dikkate alınmayacağı
açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle, altıncı fıkra da öngörülen %5 sınırlamanın hesabında ortaya
çıkacak küsuratların dikkate alınıp alınmayacağı, eğer dikkate alınacaksa nasıl uygulanacağı
hususunun açıklığa kavuşturulması önem arz etmektedir.
8) Sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçentlere, sözleşme süresi (en az – en fazla)
ve sözleşme prosedürü öngörülmüş müdür?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında; “……Sözleşmeler, aylık çalışma
süresi seksen saati geçmemek üzere bir yıla kadar yapılabilir. Süresi iki ayı geçmeyen
sözleşmeler üniversite yönetim kurulunun kararıyla yapılır ve yapılan sözleşmelerin içeriği ve
gerekçesi hakkında yedi gün içinde Yükseköğretim Kuruluna bilgi verilir. İki aydan daha uzun
süreli sözleşmeler, üniversite yönetim kurulunun kararı ve Yükseköğretim Kurulunun izniyle
yapılır. Aynı hizmet için iki aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmeler de Yükseköğretim
Kurulunun iznine tabidir….” hükmü yer almıştır. Bu hükme göre;
 Aylık çalışma süresi 80 saat ile sınırlandırılmış.
 En fazla 1 yıla kadar sözleşme yapılabileceği öngörülmüş
 Süresi 2 ayı geçmeyen sözleşmelerin üniversite yönetim kurulu kararı ile
yapılabileceği ve yapılan bu sözleşmenin içeriği ve gerekçesi konusunda 7 gün
içerisinde YÖK’e bilgi verileceği öngörülmüş.
 2 aydan uzun sözleşmelerin üniversite yönetim kurulunun kararı ve
Yükseköğretim Kurulunun izniyle yapılabileceği öngörülmüş.
 Aynı hizmet için 2 aydan sonra yapılacak müteakip sözleşmelerinde
Yükseköğretim Kurulunun iznine tabi olduğu hükme bağlanmıştır. ( Örnek: Kadın
Hastalıkları ve Doğum konusunda YÖK iznine gerek olmadan 2 ay süre ile sözleşme
imzalandıktan sonra, bu öğretim üyesinin hizmetine gerek duyulduğu takdirde
yapılacak sözleşmelerin (1 ay bile olsa) üniversite yönetim kurulunun kararı ve YÖK
iznini taşıması gerekmektedir)
9) Sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçentlere sözleşme ücreti dışında herhangi
bir ücret ödenebilir mi?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında;”…. Sözleşmeli öğretim üyelerine, bu
fıkra uyarınca yapılacak ödeme dışında 58 inci maddede öngörülen ek ödeme dâhil olmak
üzere herhangi bir ad altında ödeme yapılamaz….” hükmü yer almış olduğundan, bu hüküm
uyarınca sözleşme ile çalıştırılan öğretim üyelerine sözleşme ücretleri dışında;
 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesi uyarınca döner sermaye bütçesinden EK
ÖDEME,
 Ek ders ve Sınav ücreti,
 Nöbet ücreti,
13
 Fazla çalışma ücreti,
 Yurtiçi ve yurt dışı geçici görev yolluğu,
gibi ücretler ödenmez
10) Sözleşme ile çalıştırılacak öğretim üyeleri idari görev alabilir mi ? Akademik birim
yöneticiliği ve Rektörlük seçimlerinde oy kullanabilir mi?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında; “….Bu kişiler rektör, dekan, enstitü,
yüksekokul, uygulama ve araştırma merkezi müdürü, senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi,
bölüm başkanı, anabilim ve bilim dalı başkanı ve başhekim olamaz; bunların yardımcılıklarında
bulunamaz ve benzeri idari görev alamaz; akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde
oy kullanamaz….” hükmüne yer verilmiş olup bu hüküm uyarınca sözleşme ile çalıştırılacak
öğretim üyeleri;









Rektör,
Dekan,
Enstitü ve yüksekokul müdürü,
Uygulama ve araştırma merkezi müdürü,
Senato, yönetim kurulu ve kurul üyesi,
Bölüm başkanı,
Anabilim ve bilim dalı başkanı,
Başhekim,
Yukarıda belirtilen akademik yöneticilerin yardımcıları,
olamaz ve benzeri idari görevlerde bulunamazlar. Sözleşmeli olarak çalışacak öğretim üyeleri
aynı zamanda akademik birim yöneticiliği ve rektörlük seçimlerinde oy kullanamazlar.
11) Sözleşme ile çalıştırılacak öğretim üyelerinin çalışma usul ve esasları ve ücretleriyle
ilgili ikincil mevzuat düzenlemesi yapılacak mı?
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasında; “……..Sözleşmeli öğretim üyesi
çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar, bunlara yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek
saatlik sözleşme ücretlerinin tutarı ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin diğer hususlar Maliye
Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından müştereken belirlenir.” hükmü yer almış
olduğundan, bu hüküm uyarınca; Sözleşme ile çalıştırılacak öğretim üyelerinin;
 Çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar,
 Yaptıkları görevlere bağlı olarak ödenecek saatlik sözleşme ücretlerinin tutarları,
 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin altıncı fıkrasının uygulanmasına ilişkin diğer
hususlar
Konusunda Maliye Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca müştereken bir TEBLİĞ
hazırlanması gerekmektedir.
7) ÖZEL HASTANELER İLE VAKIF YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARININ YEDİNCİ FIKRA
UYARINCA YAPILACAK İŞLEMLERLE İLGİLİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin yedinci fıkrasında, üniversite öğretim üyelerinin mesai
saatleri dışında özel hastaneler ile vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışması konusunda özel
14
hastanelerin ve vakıf üniversitesi hastanelerinin yükümlülükleri anılan maddenin sekizinci
fıkrasında düzenlenmiştir. Sözü edilen sekizinci fıkra aşağıdaki gibidir:
“Özel hastaneler ve vakıf üniversitesi hastaneleri, tabip ve diş tabibi kadro sayıları için
ayrı ayrı hesaplanmak şartıyla ve bu sayıların yüzde 20’sini geçmemek üzere yedinci
fıkra kapsamında üniversite ile sözleşme yapabilir. Vakıf üniversiteleri ile iş birliği yapan
özel hastanelerde yüzde 20 oranının hesabında, üniversite kadrolarındaki tabip ve diş
tabibi dikkate alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı
davrananların, bu kapsamdaki ilgili sözleşmesi sona erdirilir ve bunlar bir yıl süreyle
yeni sözleşme yapamaz. Aykırı davranışın üç yıl içinde tekerrüründe ise beş yıl süreyle
yeni sözleşme yapma yasağı uygulanır.”
Görüleceği üzere, özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanelerinde mesai saatleri dışında
yedinci fıkra uyarınca çalıştırılacak üniversite öğretim üyesi sayılarına da söz edilen özel
hastane ve vakıf üniversitesi hastanelerinin kadro/pozisyon sayıları esas alınarak bir sınırlama
getirilmiştir. Buna göre, özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanelerinde sözleşme ile
çalışacak üniversite öğretim üyesi sayısı, özel hastane ve vakıf üniversitesi hastanesinde
istihdam edilen (sözleşme ile çalıştırılan) tabip veya diş tabibi sayısının %20’sini
geçemeyecektir. Vakıf üniversitesi ile işbirliği yapan özel hastanelerde yüzde %20 oranının
hesabında vakıf üniversitesindeki kadrolarda görev yapan tabip ve diş tabipleri dikkate
alınmaz. Bunlardan ilgili mevzuata ve sözleşme hükümlerine aykırı davrananların, bu
kapsamdaki ilgili sözleşmesi sona erdirilir ve bunlar bir yıl süreyle yeni sözleşme yapamaz.
Aykırı davranışın üç yıl içinde tekerrüründe ise beş yıl süreyle yeni sözleşme yapma yasağı
uygulanır.
Bu fıkrada da %20 oranının hesabında ortaya çıkacak küsuratların nasıl değerlendirileceği
hususunda bir düzenleme yapılmamıştır. Bu konunun da açıklığa kavuşturulmasında yarar
bulunmaktadır.
İkinci Bölüm
2547 SAYILI KANUNUN 58 İNCİ MADDESİ İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİKLER
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesindeki değişiklikler 6514 sayılı Kanunun 12 nci
maddesinde yapılmıştır. Söz edilen değişiklikte, 58 inci maddenin (a) fıkrasının altıncı
paragrafında yer alan; “ Döner sermaye işletmesinden verilen hizmetler dolayısıyla öğretim
elemanları adına her ne nam altında oluşa olsun ayrıca ücret talep edilemez” ifadesi
yürürlükten kaldırılmıştır. Bu ifadenin yürürlükten kaldırılması nedeniyle, öğretim elemanlarının
döner sermaye kapsamında yürüttükleri faaliyetler sebebiyle (muayene, ameliyat, girişimsel
işlemler, vb) ilave ücret alma yasağı kaldırılmış ve öğretim üyelerine ilave ücret (hoca farkı)
alma imkanı getirilmiştir. (ayrıntısı diğer maddelerde anlatılacaktır)
Yapılan diğer değişiklikte ise, 58 inci maddenin (g) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkralar eklenmiş ve mevcut fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
“h) Öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında üniversitede sundukları sağlık hizmetlerinden
dolayı 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun
73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınan ilave ücretler döner sermaye işletmesinin
ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan ayrıca Hazine payı kesintisi ve (b) fıkrası uyarınca
kesinti yapılmaz. Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde 50’sinden az ve yüzde 60’ından fazla
olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit edilecek oranı, mesai saatleri dışında
15
sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate
alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde
800’ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenir. Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak
sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri için de yüzde 800 oranı uygulanır. Ancak bu fıkra
kapsamında öğretim üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f) fıkraları uyarınca yapılacak ek
ödeme toplamı ek ödeme matrahının yüzde 1600’ünü geçemez. Bu fıkra uyarınca dağıtılan
gelirlerden kalan tutarlar (b) fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca
fiilen mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır.
ı) Öğretim üyelerinin 36 ncı maddenin yedinci fıkrası uyarınca çalışmaları karşılığı elde edilen
gelirler döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutardan (b) fıkrası uyarınca
kesinti yapılmaz. Bu gelirin yüzde 50’si, herhangi bir limite bağlı olmaksızın hizmeti sunan
öğretim üyesine ödenir ve kalan tutar (b) fıkrasında belirtilen işler için kullanılır.”
58 inci maddede yapılan değişiklikler daha anlaşılır olması açısından soru-cevap şeklinde
açıklanmaya çalışılacaktır.
1) Öğretim üyeleri mesai saatleri dışında verdikleri sağlık hizmeti nedeniyle ilave ücret
alabilirler mi?
58 inci maddenin (h) fıkrasında yapılan değişikte, öğretim üyelerinin mesai saatleri dışında
sundukları sağlık hizmetlerinden dolayı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca İLAVE ÜCRET alabilecekleri ve bu
ücretlerin döner sermaye işletmesinin ayrı bir hesabında toplanacağı hüküm altına alınmıştır.
5510 sayılı Kanunun 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca alınacak ilave ücretler;
poliklinik muayenelerinde SGK fiyatlarının 2 katına kadar, ameliyat ve girişimsel işlemlerde
SGK fiyatlarının 1 katına kadar üniversite yönetim kurullarınca belirlenecektir. Alınacak ilave
ücretler hiçbir surette Asgari Ücretin 2 katını (2014 yılı ilk 6 aylık dönem 1071 x2= 2.142 TL;
İkinci 6 aylık dönem 1134 x 2 = 2.268 TL) geçmemesi gerekmektedir. 2014 yılında SGK
tarafından belirlenen bazı poliklinik muayene ücretleri ile üniversiteler tarafından ilave ücret
kapsamında alınabilecek maksimum poliklinik muayene ücretleri aşağıda gösterilmiştir.
Poliklinik Adı
Beyin ve Sinir Cer.
Çoc.Sağ. ve Hast.
Fiziksel Tıp. ve Reh.
Genel Cerrahi
İç Hastalıkları
Kalp ve Damar Cer.
Kardiyoloji
SGK Muayene Ücreti
55 TL
45 TL
50 TL
55 TL
56 TL
56 TL
68 TL
Üni.Mesai Dışı İlave Ücret
110 TL
90 TL
100 TL
110 TL
112 TL
112 TL
136 TL
2) Mesai dışında ilave ücret alınmak suretiyle sunulan hizmetlerden döner sermaye
kapsamında hangi kesintiler yapılır?
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrasında; “….ilave ücretler döner sermaye
işletmesinin ayrı bir hesabında toplanır. Bu tutarlarda ayrıca Hazine payı kesintisi ve (b) fıkrası
uyarınca kesinti yapılmaz…” hükmü yer aldığından, söz konusu mesai dışı gelirlerden; %1
oranındaki Hazine payı ; (b) fıkrasında belirtilen en az %5 oranındaki Bilimsel
Araştırmalar Payı ile en az %35 oranındaki kurumun mal ve hizmet alımları ile her türlü
bakım ve onarım giderlerinin finansmanı için ayrılan Kurum İhtiyaçları Payı KESİLMEZ
16
Dolayısıyla bu şekilde elde edilen gelirlerden, kişilere ödenecek tutarlardan kesilecek olan
Gelir Vergisi ve Damga Vergisi haricinde hiçbir kesinti yapılmaz.
3) Mesai dışında ilave ücret alınmak suretiyle sunulan hizmetlerden elde edilen
gelirlerden hizmet veren öğretim üyesine ne kadar ek ödeme yapılabilir?
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrasında; “………Bu şekilde elde edilen gelirin yüzde
50’sinden az ve yüzde 60’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim kurulunca tespit
edilecek oranı, mesai saatleri dışında sağlık hizmeti sunan öğretim üyesine, mesai içinde
gerçekleştirilen iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak
kaydıyla, ek ödeme matrahının yüzde 800’ünü geçmemek üzere her ay ayrıca ödenir…..”
hükmü yer almış olup, bu hükme istinaden ilave ücret almak suretiyle mesai dışında elde
edilen gelirlerin %50’sinden az %60’’ından fazla olmamak üzere üniversite yönetim
kurulunun belirlediği oranlarda hizmet veren öğretim üyesine ödeme yapılır.
İlave ücret alınmak suretiyle mesai dışında yürütülen sağlık hizmetleri karşılığı öğretim
üyelerine ödenecek ek ücret için bir sınır getirilmiştir. Buna göre, mesai içinde gerçekleştirilen
iş miktarı ve çeşidi dikkate alınarak belirlenen toplam performansı aşmamak kaydıyla, ilgili
öğretim üyesine ek ödeme matrahının %800’ünü geçmemek üzere her ay ödeme
yapılabilecektir. Ancak hem mesai içi ek ödemeden hem de mesai dışı ek ödemeden yaralanan
bir öğretim üyesine hiçbir surette ek ödeme matrahının %1600’ünü geçecek şekilde ödeme
yapılmayacaktır.
ÖRNEK: Ek ödeme matrahı 2.520,00 TL olan bir profesöre, ilave ücret alınmak suretiyle mesai
dışında verdiği sağlık hizmetleri karşılığı en fazla (2.520,00 x %800) = 20.160,00 TL ek ödeme
yapılabilecektir.
4) Mesai saatleri dışında ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim
üyelerine hangi oranda ek ödeme yapılacaktır?
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrasında; “…..Mesai saatleri dışında ilave ücret
alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim üyeleri içinde yüzde 800 oranı uygulanır…”
ifadesi yer aldığından, mesai dışında ilave ücret alınmayacak sağlık hizmetlerini veren öğretim
üyelerine de ek ödeme matrahlarının %800’ünü geçmemek üzere ödeme yapılabilir.
5) Yönetici payı alan öğretim üyelerine en fazla hangi oranlarda ek ödeme yapılabilir?
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrasında; “…Ancak bu fıkra kapsamında öğretim
üyelerine yapılacak ek ödeme ile (c) ve (f) fıkraları uyarınca yapılacak ek ödeme toplamı ek
ödeme matrahının yüzde 1600’ünü geçemez….” hükmü yer almış olduğundan, bu fıkra
uyarınca ilave ücret almak suretiyle mesai dışında sağlık hizmeti veren yöneticilere (f)
fıkrasında belirtilen yönetici payı dahil yapılacak ek ödemenin toplamı ek ödeme matrahlarının
%1600’ünü geçemez. Belirtilen %1600 oranındaki üst sınır tabip ve diş tabibi kökenli olan
yöneticiler için olup, diğer meslek gruplarına dahil yöneticilere döner sermaye bütçesinden
yapılacak ek ödeme; yönetici payı ve mesai dışı çalışmalar karşılığı elde edilen gelirler toplamı
dahil ek ödeme matrahlarının %1200’ünün geçemeyecektir.
6) Mesai dışında ilave ücret alınmak suretiyle sunulan hizmetlerden elde edilen
gelirlerden hizmet veren öğretim üyesine gerekli ödeme yapıldıktan sonra kalan tutarlar
nasıl değerlendirilecektir?
2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin (h) fıkrasında; “……..Bu fıkra uyarınca dağıtılan
gelirlerden kalan tutarlar (b) fıkrasında belirtilen işler ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca
fiilen mesai dışında çalışan diğer personele yapılacak ek ödemede kullanılır.” İfadesi yer
aldığından, ilave ücret alınmak suretiyle mesai dışı sağlık hizmetlerinden elde edilen
17
gelirlerden ilgili öğretim üyesine yapılan ödemelerden sonra arta kalan kısmı; 58 inci maddenin
(b) fıkrasında belirtilen Bilimsel Araştırma Faaliyetlerinin finansmanı ve birimin araç-gereç,
bakım ve onarım işleri için yapılan harcamalar ile (c) fıkrasının ikinci paragrafı uyarınca, fiilen
mesai dışında çalışan 657 sayılı Kanuna tabi memurlar ile sözleşmeli personele yapılacak ek
ödemelerde kullanılır.
ÖRNEK: Mesai dışında yürütülen sağlık hizmetleri için üniversite yönetim kurulunca; İlave
ücret için SGK fiyatlarının 2 katının, tahsil edilen ücretlerin de % 60’ının ilgili öğretim üyesine
ödenmesinin gerektiği şeklinde bir karar aldığını varsayarsak, Kardiyoloji anabilim dalındaki bir
öğretim üyesi için muayene olacak bir hasta döner sermayeye 136 TL yatıracaktır. Yatırılan bu
ücretten Hazine payı dahil hiçbir yasal kesinti yapılmayacağından bu paranın %60’ı tutarı (136
x%60)= 81,60 TL ilgili öğretim üyesi adına brüt katkı payı olarak işlem görecektir. Bu tutardan
vergi dilimine göre gelir vergisi ile damga vergisi kesildikten sonra kalan net tutar ilgili öğretim
üyesine ödenecektir. Bu arada hastadan tahsil edilen 136 TL’lık tutardan öğretim üyesi payı
olan 81,60 TL düştükten sonra kalan (136- 81,60)= 54,40 TL’lık tutar, birimin araç-gereç
ihtiyacı ile Bilimsel Araştırmaların finansmanı ve mesai dışında görev yapan memurlar ile
sözleşmeli personele yapılacak ek ödemelerde kullanılabilecktir.
7) Mesai saatleri dışında özel hastane veya vakıf üniversitesi hastanesinde 36 ncı
maddenin yedinci fıkrası uyarınca çalışacak olan öğretim üyelerine nasıl döner
sermayeden ödeme yapılacaktır?
Bu konu birinci bölümün 3 üncü maddesinde ayrıntılı olarak irdelendiğinden burada ayrıca
değinilmeyecektir.
Üçüncü Bölüm
DİĞER HUSUSLAR
Bu bölümde, mevzuatta yer almayan ya da açıkça belirtilmeyen hususlarda uygulamada ortaya
çıkabilecek olası sorunlar irdelenmeye çalışılacaktır.
1) Vakıf üniversitelerinin kadro veya pozisyonlarında görev yapan tabip ve diş tabibi
kökenli öğretim üyeleri ile tıpta uzmanlık mevzuatı uyarınca uzman olan öğretim
üyelerinin muayenehane açıp açamayacakları?
Bu konunun sağlıklı bir şekilde irdelenebilmesi için öncelikle vakıf yükseköğretim kurumlarının
hukuki statülerinin incelenmesi gerekmektedir.
Vakıf üniversitelerinin yasal dayanağı, Anayasanın “Yükseköğretim kurumları” başlıklı 130
uncu maddesinde yer almıştır. Anılan maddede, kamu tüzel kişiliğine ve bilimsel özerkliğe
sahip üniversitelerin Devlet tarafından kanunla kurulacağı, vakıflar tarafından da kanunda
gösterilen usul ve esaslara göre kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile Devletin gözetim
ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabileceği, vakıflar tarafından kurulacak olan
yükseköğretim kurumlarının, idari ve mali konular dışında kalan akademik çalışmaları, öğretim
elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim
kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Anayasada yer alan bu hükümler dikkate alınarak, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununda vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarına ilişkin olarak Ek2 ila Ek-19 uncu maddeleri arasında düzenlemeler yapılmış olup, bu düzenlemelere göre
vakıfların kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında,
akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden 2547 sayılı
Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla yükseköğretim kurumları kurabileceği,
18
kurulan yükseköğretim kurumlarının vakıf tüzel kişiliği dışında ayrı bir tüzel kişiliğe sahip
olacağı, bu kurumların gelirlerinin, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mamelekine veya
hesaplarına intikal edemeyeceği, bu yükseköğretim kurumlarına doğrudan doğruya bağış ve
yardım yapılabileceği, mali, idari ve ekonomik konularda Yükseköğretim Kurulunun gözetim ve
denetimine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır. Ayrıca, mezkûr Kanunda; vakıflar tarafından
kurulan yükseköğretim kurumlarının, akademik organları, öğretim elemanları, eğitim-öğretim
esasları, öğretim süreleri, öğrenci hakları hususlarında Devlet yükseköğretim kurumlarıyla aynı
uygulamalara tabi olduğu gibi, Devlet üniversitelerine sağlanan mali kolaylıklardan,
muafiyetlerden ve istisnalardan aynen istifade edecekleri, emlak vergisinden muaf tutulacakları
da ifade edilmiştir.
Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 130 uncu maddesi ile 2809 sayılı
Yükseköğretim Kurumları Teşkilat Kanunu uyarınca 31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği” nin 23
üncü maddesinde; “ Öğretim elemanlarının seçimi, değerlendirilmesi, seçilenlerin uygun
görülen akademik unvanlarla görevlendirilmeleri ve yükseltilmeleri yürürlükteki kanun
ve yönetmelik hükümlerine uyularak vakıf yükseköğretim kurumunun yetkili akademik
organlarınca yapılır. Öğretim elemanlarının atamalarında, devlet yükseköğretim
kurumlarındaki atamalarda aranan şartlara ilaveten vakıf yükseköğretim kurumunun
akademik yönden gerekli gördüğü şartlar da aranabilir. Vakıf meslek yüksekokullarında
özellikle uygulamalı derslerde görevlendirilecek öğretim elemanlarının atanmasında
çalışma deneyimine sahip olması gözetilir.
Vakıf yükseköğretim kurumlarında görev alacak olan akademik ve idari personelin
çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere
tabidir
Bu personele aylık bakımdan ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü ile
aynı Yönetmeliğin 32 nci maddesinde; “Vakıf yükseköğretim kurumları 2547 sayılı
Kanunun vakıf yükseköğretim kurumları ile ilgili ek Maddelerinde aksine bir hüküm
bulunmadığı sürece 2547 sayılı Kanunun bütün hükümlerine uymakla yükümlüdürler.”
hükmü yer almıştır. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde vakıf yükseköğretim kurumlarında
görev yapan öğretim elemanlarının ”kurumlar arası yardımlaşma” ve “çalışma esasları”
açısından 2547 sayılı Kanunda belirtilen esas ve usullere tabi oldukları açıkça anlaşılmaktadır.
Şimdi bu noktada,2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda öğretim elemanlarının çalışma
esaslarıyla ilgili yer alan hükümlerin irdelenmesinde yarar bulunmaktadır. 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununda, öğretim elemanlarının çalışma esasları ile ilgili hususlar anılan
Kanunun 36 ncı maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen Kanunun “Çalışma esasları”
başlığı altındaki 36 ıncı maddesinde, öğretim elemanlarının üniversitede devamlı statüde
görev yapacakları, öğretim elemanlarının haftalık ders yükleri, tabip, diş tabibi ve tıpta
uzmanlık mevzuatına göre uzman olan öğretim elemanlarının kanunda belirtilen haller
dışında 657 sayılı Kanunun 28 inci maddesi hükümlerine tabi oldukları, bunlardan
profesör ve doçent olanların mesai saati bitiminde özel hastaneler ile vakıf üniversitesi
hastanelerinde nasıl çalışabilecekleri hususu düzenlenmiştir.
Tüm bu mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, “Çalışma Esasları” açısından 2547
sayılı Kanuna tabi olan vakıf yükseköğretim kurumlarında görev yapan öğretim elemanlarının
2547 sayılı Kanunun “Çalışma Esasları” başlıklı 36 ncı maddesinde öngörülen kısıtlamalara
(657 sayılı Kanunun 28.maddesi ile getirilenler dahil) tabi olduğu değerlendirilmektedir.
Bu nedenle, vakıf yükseköğretim kurumlarının kadro ve pozisyonlarında bulunan öğretim
üyelerinin muayenehane açamayacakları düşünülmektedir.
19
2) 2547 sayılı Kanunun 40/b maddesi uyarınca vakıf yükseköğretim kurumlarında
görevlendirilen tabip ve diş tabibi kökenli öğretim üyeleri, bu kurumlarda ücretli sağlık
hizmeti verebilir mi?
2547 sayılı Kanunun 40/b maddesi uyarınca yapılan görevlendirmeler, kurumlararası
yardımlaşma kapsamında öğretim üyesi ihtiyacı olan üniversitelere eğitim-öğretim vermek
amacıyla öğretim üyesi görevlendirmeyi amaçlamaktadır. Dolaysıyla klinik ve cerrahi
uygulama kapsamında olsa dahi 40/b maddesi uyarınca vakıf üniversitelerinde görevlendirilen
öğretim üyeleri ücret karışığı muayene, ameliyat ve benzeri sağlık hizmetini veremezler. Vakıf
yükseköğretim kurumlarında 40/b maddesi uyarınca görevlendirilen öğretim üyeleri yalnızca
eğitim-öğretim faaliyeti verebilirler. Üniversite öğretim üyelerinin vakıf yükseköğretim
kurumlarında mesai saati bitiminden sonra nasıl ücretli sağlık hizmeti vereceği hususu 2547
sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında düzenlenmiştir. Sonuç olarak 2547 sayılı
Kanunun 40/b maddesi uyarınca vakıf üniversitelerinde görevlendirilen tıp, hukuk, iktisat
kökenli öğretim üyeleri ücret alarak sağlık hizmeti ve diğer hizmetleri veremezler.
3) 657 sayılı Kanunun 108. Maddesinin (E) bendi uyarınca 5 hizmet yılını tamamladığı
için verilen 6 ay ya da 1 yıllık ücretsiz izin süresi içerisinde öğretim üyeleri muayenehane
açabilir mi? Ya da vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışabilir mi?
Ücretsiz izne ayrılan personelin kadroları ile ilişkileri tamamen kesilmediği ve kadroları ile
ilişkileri devam ettiğinden, kadrolu personel için öngörülen kısıtlamalar ücretsiz izne ayrılan
personel içinde geçerlidir. Ayrıca, SGK otomasyon sistemi içerisinde memurlar ve ücretsiz izne
ayrılanlar 5510 sayılı Kanunun (4/c) statüsünde tescil edilmiş, serbest çalışanlar ise 5510 sayılı
Kanun uyarınca (4/b) statüsünde tescil edilmiştir. Bu nedenle ücretsiz izne ayrılıp
muayenehane açan bir öğretim elemanı muayenehanesini SGK’ ya tescil ettirdiğinde aynı
anda hem (4/c) li hem de (4/b) li gözükmektedir. Dolayısıyla bu durum kişinin görevine son
verilme gerekçesi olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle
ücretsiz izne ayrılan öğretim üyeleri vakıf yükseköğretim kurumlarında da çalışamazlar. Sonuç
olarak, ücretsiz izin alan öğretim üyelerinin ücretsiz izin süresi içerisinde muayenehane
açamayacakları
gibi
vakıf
yükseköğretim
kurumlarında
da
çalışamayacakları
değerlendirilmektedir.
TAM GÜN YASASI İLE İLGİLİ ÇIKARTILACAK İKİNCİL
MEVZUAT
( YÖNETMELİK, TEBLİĞ, USUL VE ESAS VE KARARLAR)
1) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca özellik arz eden faaliyetler için
sözleşme ile çalıştırılacak profesör ve doçentlere ödenecek olan birim saat ücretleri MALİYE
BAKANLIĞI’nın uygun görüşü ve YÖK kararı ile belirlenir. BU KARAR HENÜZ
YAYIMLANMADI
2) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 6 ncı fıkrası uyarınca sözleşmeli öğretim üyesi
çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu fıkranın uygulanmasına ilişkin hususlar MALİYE
BAKANLIĞI ile YÖK tarafından MÜŞTEREKEN BELİRLENİR. Ancak bu konu ile ilgili USUL
VE ESASLAR HENÜZ YAYIMLANMADI
3) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin 7 nci fıkrası geçici 65 inci maddesi uyarınca, mesai
saatleri dışında özel hastanelerle vakıf üniversitesi hastanelerinde çalışacak öğretim üyelerinin
seçiminde kullanılacak performans kriterleri; Bu yasanın yayımı tarihinden itibaren 1 ay
20
içerisinde yani 18.02 2014 tarihine kadar SAĞLIK BAKANLIĞI ve YÖK tarafından
MÜŞTEREKEN BELİRLENECEKTİR: Ancak, bu kriterler henüz yayımlanmamıştır.
4) 2547 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin son fıkrası ile geçici 65 inci maddesi uyarınca, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde yani 18.01.2014 tarihine kadar 36
ncı maddenin 7 inci fıkrasının uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Yükseköğretim Kurulunun
onayı ile ÜNİVERSİTE YÖNETİM KURULLARI tarafından belirlenecektir. Ancak Sağlık
Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve YÖK tarafından gerekli olan ikincil mevzuat düzenlemeleri
yapılmadığından, Üniversite Yönetim Kurulları’nın bu düzenlemeleri beklemeleri gerektiği
değerlendirilmektedir.
5) 2547 sayılı Kanunun 58 inci maddesinde, öğretim elemanlarına ödenecek olan katkı payları
ile ilgili önemli değişiklikler yapıldığından “Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye
Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemelerin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar” da da
58 nci maddedeki değişikliğe paralel bir değişikliğin yapılması gerektiği değerlendirilmektedir.
21