ege bölgesinde açık ocak yöntemiyle kömür

EGE BÖLGESİNDE AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR MADENCİLİĞİ YAPILAN ARAZİLERİN
ORMANCILIK AMACINA DÖNÜK KULLANIMI
REHABILITATION OF SURFACE MINED COAL SITES FOR USING OF FORESTRY PURPOSE IN THE
AEGEAN REGION IN TURKEY
M. İlker ACAR & Hidayet KARAKURT
Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü, Karşıyaka, İzmir
The Aegean Forestry Research Institute, Karşıyaka, İzmir
Açık Ocak Madenciliği Yapılan Arazilerin Yeniden Düzenlenmesi ve İyileştirilmesi Konusunda
Uluslararası Çalışma Grubu Toplantısı. 02-05 Haziran 1992, Ankara
The International Workshop on Reclamation of Surface Mining Sites.
June 2-5, 1992. Ankara, Turkey
KISA ÖZET
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği yapılan arazilerin ıslahı ve yeniden bitkilendirilmesi
konusunda Türkiye’deki mevcut uygulamalar, potansiyel alanlar ve yasal düzenlemeler tanıtıldı.
Madenciliğin orman ekosistemleri üzerine olumsuz etkileri ve terk edilmiş arazilerde yapılabilecek
ıslah ve bitkilendirme özellikle yeniden orman kurma işlemlerinin genel esasları açıklandı. Sonuç
bölümünde, arazi ıslahı ve yeniden orman kurma konusunda açık ocak yöntemiyle çalışan
madencilere ve ormancılara bazı önerilerde bulunuldu.
ABSTRACT
The present state of reclamation on surface mined coal fields in Turkey, legislations, present activities
and potential lands were described. Negative impacts of surface mining on forest ecosystems and
general principles of reclamation and revegetation (especially afforestation) activities were explained.
Recommendations for miners and foresters who were interested in reclamation and revegetation of
surface mined lands were given at the conclusion.
Contents of This Proceeding:
1. Introduction; 2. Legislation on Surface Mining and Rehabilitatiion of Degraded Lands in Turkey; 3.
Premining Land Use Types and Possession Types of Coal Mined Lands by Turkish Coal Enterprise (A
State Owned Company); 4. Compensation Fees for Forest Lands That Will Be Surface Mined in Turkey;
5. Negative Impacts of Coal Mining Operations on the Environment (Especially Forest Ecosystems); 6.
General Guidelines for the Rehabilitation and Revegetation Possibilities of Surface Mined Coal Fields;
7. A New Research Project on Revegetation of Surface Mined Coal Sites for Using for Forestry Purpose
in the Aegean Region of Turkey; 8. Conclusions and Recommendations; 9) References.
1
1. GİRİŞ
Teknolojik gelişme ve hızlı nüfus artışı sonucunda enerjiye olan talep artmaktadır. Elektrik enerjisi
üretiminde, konut ve sınai ısınmada önemli bir yer tutan ve bir fosil yakıt olan kömür tükenebilir bir
yer altı kaynağıdır.
Kömür madenciliği açık ocak ve yer altı işletme yöntemleriyle yapılmaktadır. Örtü tabakasının çok
kalın olduğu durumlarda başvurulan bir maden işletme sistemi olan yer altı işletmeciliği pahalı olup
patlama ve çökme gibi potansiyel tehlikeleri içerir.
Açık ocak yöntemiyle kömür madeni işletmeciliği yapılacak arazide kömürün üzerindeki bitki ve
toprak örtüsünün kaldırılması ve depolanmasından sonra kömürün çıkarılıp taşınması işlemleridir.
Açık ocak işletmesi kömür damarlarının oldukça yatay durumda ve yüzeye yakın olduğu durumlarda
uygulanmaktadır. Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği yeraltı işletme yöntemine göre daha az
tehlikeli ve daha az masraflıdır ve yeraltı işletmeciliğine göre %40 daha ucuza mal olduğu
bilinmektedir.
Açık ocak işletmesi yöntemiyle kömür madenciliği yeraltı işletmeciliğine göre doğal çevre üzerinde
daha fazla tahribat yapmaktadır. Ancak yeraltı maden işletmeciliğiyle oluşan atıkların yüzeysel akışa
geçen suyu asitleştirme, heyelan ve hava kirliliği gibi açık ocak işletme yönteminde de görülen
sorunlara ilaveten madencilik faaliyetleri bitse bile çökme ve patlatma gibi tehlikeler, drenaj
bozuklukları, binalara zarar verme, yer yüzünde çatlakların oluşumu ve yaban hayvanlarının yaşama
yerlerinin tahribi gibi ciddi sorunlar oluşmaktadır (Moran ve ark., 1986).
Açık ocak yöntemiyle kömür madeni işletmeciliği orman ekosistemlerini tamamen tahrip eden bir
faaliyettir. Bu faaliyetler sırasında büyük çukurluklar oluşmakta, örtü tabakası yığınları yeni tepeler
oluşturmakta, yüzeysel akış suyu ve yer altı suyu dengeleri değişmektedir.
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliğinin yaygınlaşması dünya üzerindeki toplumların enerji
tüketiminin artması ve ağır iş makinelerinin geliştirilmesiyle hız kazanmıştır. Ancak sanayileşmenin
artmasıyla ve hayat kalitesinin yükselmesiyle birlikte özellikle sanayileşmiş ülkelerde çevre tahribatı
konusunda endişeler de artmıştır.
ABD’de açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği yapılarak tahrip edilen arazilerin iyileştirilerek (ıslah
edilerek) yeniden bitkilendirilmesi konusunda kırk yılı aşkın bilgi ve teknoloji birikimi bulunmasının
yanında 1969’da çıkan Çevre Koruması Kanunu (NEPA) ve 1977’de çıkan Açık Ocak Yöntemiyle Maden
İşletmeciliğinin Kontrolü ve Arazi Islahı Kanunu (SMCRA) açık kömür işletmesi faaliyetlerini ve bu
faaliyetlerin sonucunda arazi ıslahını kurallara bağlamaktadır (Weetman, 1985; Moran ve ark., 1986).
ABD’de açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliği yapılan arazilerden özellikle açık kömür işletmeciliği
yapılan arazilerin ıslahı yasal zorunluluk olmakta ve diğer tür madenler için zorunluluk
bulunmamaktadır (Holmberg, 1983 ve Weetman,1985).
İngiltere’de açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği yapılmış arazilerin devlet tarafından
denetlenmesi 1947 yılında çıkan Şehir ve Bölge Planlaması Kanunuyla başlamış ve bu konudaki hukukî
2
gelişmeler diğer ayrıntılı kanunlarla tamamlanmıştır. Açık kömür işletmeciliği izni alabilmek için
çevresel nitelikli 30 koşulun planlama aşamasında ele alınması gerekmektedir.
Avustralya’da maden kanunları açık ocak faaliyetleri sonrası arazi ıslahını zorunlu kılmış olup kömür
madeni işletmecilerinin uymalarının gerektiği birçok çevre mevzuatı bulunmaktadır. Maden ve çevre
kanunları eyaletlere göre değişmektedir. Örneğin New South Wales ve Queensland eyaletlerinde
Çevresel Etki Değerlendirme mevzuatı kömür madenlerini de içerecek şekilde yürürlüktedir. Ancak
maden işletmecileri faaliyetler bittikten sonra arazi ıslahı işlemlerini yapmaktadırlar (Kara, 1991).
Kanada’da federal kanunlar açık ocak işletmesi yapılan kömür madenciliğini çevre koruma açısından
denetlemektedir, ayrıca Çevresel Etki Değerlendirmesi ve madencilik sonrası arazi ıslahı konusunda
eyaletlerin kendi kanunları bulunmaktadır (Michaud, 1981 ve Kara, 1991).
Almanya’da Federal Doğa Koruma Kanunu ve bununla ilgili mevzuat, bölgesel planlama kanunu,
Federal Madencilik Kanunu ve diğer yasal düzenlemeler gereğince madencilik faaliyetleriyle ilgili
projeler çeşitli devlet kuruluşlarınca incelenip onaylanmaktadır (Rawert, 1984). Ayrıca maden
işletmecisi tarafından madencilik faaliyetlerinin bitmesinden sonra arazi ıslahı ve yeniden
bitkilendirme yapılmaktadır (Kara, 1991 ve Rawert, 1984).
Yukarıda önemli kömür üreticisi bazı ülkelerde açık ocak yöntemiyle kömür çıkartılarak doğal ekolojik
yapısı tahrip edilmiş arazilerin ıslahı ve ilgili diğer mevcut uygulamalar özetlenmiştir. Söz edilen bu
ülkelerdeki yasa ve uygulamaların yanında konuyla ilgili bilimsel araştırmalar da yapılmaktadır.
3
2. AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR MADENCİLİĞİ VE ARAZİ ISLAHI KONUSUNDA TÜRKİYE’DEKİ
YASAL DÜZENLEMELER
Türkiye’de madenlerin aranmasının, işletilmesinin, madenler üzerinde hak sahibi olunmasının ver terk
edilmesinin esas ve usullerini düzenleyen kanun 3213 sayılı ve 04.06.1985 sayılı Maden Kanunudur.
Kömür madenciliğine konu arazilerde faaliyet yapmak isteyen kişi veya kuruluş arazinin madencilik
öncesi mülkiyet ve kullanma durumuna göre değişik izin alma prosedürlerine uyulması zorunludur.
Örneğin maden arama veya işletme ruhsatı talep edilen arazi belediye imar sınırları içindeyse ilgili
belediyeden de izin alınarak arama ve işletme faaliyetlerine başlanabilir.
Orman, ağaçlandırma alanı, askeri yasak bölge ve sit alanları yakınlarında madencilik faaliyetleri için
ilgili kanun hükümlerine göre izin almak gerekmektedir. Maden Kanunu şahıs arazilerinin satın alma
yoluyla kamulaştırılabileceğini, Hazine’ye ait araziler içinse o yer için belirlenen bedelin ödenmesiyle
madencilik faaliyetlerine başlanabileceğini hükme bağlamıştır. Madencilik faaliyetlerini düzenleyen
bu kanunda faaliyetlerin bitiminden sonra arazi ıslahı (iyileştirme) ve tekrar kullanılabilir duruma
getirme konusunda açık ve net bir şekilde zorlayıcı bir düzenleme bulunmamaktadır.
Çevre Bakanlığının taşra teşkilatının faaliyete geçmesi ve henüz hazırlık aşamasındaki yönetmeliklerin
yürürlüğe girmesiyle 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu kanuna bağlı yönetmelikler gereğince maden
işletmecileri çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirgeyecek şekilde çalışmaya zorunlu
olacaklardır. Faaliyetleri işe çevre sorunlarına yol açabilecek şahıs, kurum, kuruluş ve işletmelerden
Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu isteneceği Çevre Kanununun 10. maddesinde
belirtilmektedir. Ancak Çevre Kanununun 10. maddesiyle ilgili Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)
hakkındaki yönetmelik (bu bildirinin sunulduğu tarihte) henüz hazırlanmamıştır.
6831 sayılı Orman Kanununun 16. maddesine göre devlet ormanlarının sınırları içindeki madenlerin
araştırılması ve işletilmesi faaliyetleri için Orman İdaresinden izin alınması gerekmekte ve ormana
zarar gelebilecek hallerde maden işletmecisi Orman İdaresinin göstereceği tedbirleri almak ve
yapmakla yükümlü kılınmaktadır. Aynı kanunun 16., 17., 18. ve 115. maddeleri gereğince yapılacak
arazi tahsisleri ve verilecek izinlere ait yönetmelik açık ocak yöntemiyle madencilik yapılan orman
arazileri için madenciden bir defaya mahsus ağaçlandırma bedeli ve her yıl arazi tahsis bedeli
alınacağını hükme bağlamıştır.
Bu yönetmeliğe göre, her beş yılın sonunda açık işletme yapılan arazinin maden işletmecisi tarafından
eski topografik yapısına uygun bir şekilde düzeltilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Orman İdaresi
madencilik faaliyetlerine başlamadan önce ilgili yönetmelik gereğince maden işletmecisinden uyacağı
kuralları belirten bir taahhütname almaktadır.
4
3. TKİ’YE BAĞLI MÜESSESELERCE AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR ÇIKARTILAN ARAZİLERİN
MÜLKİYET VE KULLANMA DURUMLARI
Türkiye’de açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliği yapan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel
Müdürlüğü (TKİ) 12 müessesesi ile ülke çapında linyit kömürü işletmeciliği yapan bir iktisadi devlet
teşekkülüdür.
TKİ’ye bağlı müesseseler açık ocak yöntemiyle kömür işletmeciliği yapacakları arazileri
a) devlet ormanıysa, Orman İdaresinden irtifak hakkı alarak;
b) şahıs arazisiyse, satın alıp kamulaştırarak;
c) hazine arazisiyse, Maliyeye bedelini ödeyip devralarak
elde etmektedir.
Çizelge 1’de görüldüğü üzere, TKİ’ye bağlı 12 müessese tarafından 01.01.1991 tarihi itibariyle
Türkiye’nin tamamında açık ocak yöntemiyle kömür çıkartılan arazilerin toplamı 20.235 hektardır. Bu
saha miktarının 6.981 hektarı Orman Genel Müdürlüğünden (OGM) irtifak hakkı alınan orman arazisi,
12.235 hektarı satın alınarak kamulaştırılan şahıs arazisi, 920 hektarı da Maliyeye bedeli ödenip
devralınan hazine arazisidir.
Ege bölgesinde iki müessese Ege Linyitleri İşletmeleri Müessesesi (ELİ) ve Güney Ege Linyitleri
İşletmeleri Müessesesi (GELİ) 5.008 hektar arazide faaliyet göstermekte ve bu arazinin 3.060 hektarını
orman arazisi teşkil etmektedir. Görüldüğü üzere Türkiye’nin tamamında TKİ’nin faaliyet gösterdiği
kömür işletme alanlarından 6.981 hektar orman arazisinin 3.060 hektarlık kısmı (yaklaşık %44’ü) yani
yarıya yakını Ege bölgesinde bulunmaktadır.
Ege bölgesinde açık ocak yöntemiyle kömür çıkarılan orman arazilerinin orman durumları Çizelge 2’de
gösterilmiştir. Çizelge 2’ye göre 2.923 hektar orman arazisinin 2.260 hektarını koru ormanları, 207
hektarını verimsiz korulu baltalık ormanı, 290 hektarını verimsiz baltalık ormanı geri kalan 166
hektarını ise makilik, orman içi açıklık vs. oluşturmaktadır.
Ege Bölgesinde açık ocak yöntemiyle kömür madenciliğine konu orman alanlarının 2.260 hektarını
oluşturan koru ormanlarında 438.457 metreküp dikili ağaç serveti bulunduğu ve bu ağaç servetinin
yılda 10.848 metreküp hacim artımı yaptığı amenajman planı verilerinden çıkarılmıştır. Bu bitki
örtüsünün ortadan kaldırılmasıyla koru ormanlarındaki orman işletmeciliğinin para kaybı ağaç serveti
artımının olmamasından dolayı 4 milyar 9 milyon TL’yi bulmaktadır. Bu para kaybına baltalık
ormanlarının artım kayıpları, orman yan ürünlerinden sağlanan gelir kayıpları ve diğer ekonomik
fayda kayıpları dahil edilmemiştir.
5
Çizelge 1. TKİ Kurumuna Bağlı Müesseselerde Açık Ocak Yöntemiyle Kömür Çıkartılan Arazilerin
01.01.1991 Tarihi Esas Alınarak Mülkiyet Durumuna Göre Dağılımı
Müessese
Adı
Faaliyetlerin Halen Devam Ettiği Araziler
Faaliyetlerin Halen Devam Ettiği Araziler
Orman
İdaresinden
İrtifak Hakkı
Alınan
Araziler
Kamulaştırılan
Şahıs Arazileri
Hazineden
Devredilen
Araziler
Orman
İdaresinden
İrtifak Hakkı
Alınan
Araziler
Kamulaştırılan Şahıs
Arazileri
hektar
hektar
hektar
hektar
hektar
Toplam
Arazi
Miktarı
hektar
GLİ
1.606,4
1.982,0
50,0
506,0
70,2
42.014,2
ELİ
2.371,0
241,0
217,0
708,0
5,9
3.542,9
AEL
-
2.229,0
496,0
-
205,0
2.930,0
SLİ
-
2.267,8
61,4
-
324,4
2.653,6
GELİ
585,0
1.470,8
26,4
126,0
26,0
2.234,2
MLİ
547,0
1.393,0
25,0
185,0
-
2.150,0
ÇLİ
117,0
1.200,0
5,7
3,0
24,0
1.349,7
OAL
96,4
279,3
4,0
63,0
47,6
490,3
ADL
-
334,0
21,0
-
-
355,0
67,5
203,6
1,0
-
-
272,1
-
31,0
12,1
-
-
43,1
5.389,9
11.863,6
919,6
1.724,5
703,1
20.235,1
ILİ
DLİ
TKİ
Toplamı
Not: Bu veriler TKİ kayıtlarından alınmıştır.
6
Çizelge 2. Ege Bölgesinde TKİ kurumuna bağlı ELİ ve GELİ Müesseseleri Tarafından Açık Ocak
Yöntemiyle Kömür Çıkartılan Arazilerin Madencilik Öncesi Orman Durumları
Devlet Orman
İşletmesinin
Adı
Verimli
Koru
Ormanı
hektar
Verimsiz
Koru
Ormanı
hektar
Toplam
Koru
Ormanı
Verimsiz
Korulu
Baltalık
Ormanı
hektar
Verimsiz
Baltalık
Ormanı
hektar
hektar
Makilik,
Orman İçi
Açıklık vs.
hektar
Toplam
Orman
Alanı
hektar
Akhisar
1.286,76
330,32
1.617,28
206,48
278,94
64,70
2.167,40
Milas
148,03
23,81
171,84
-
-
84,31
256,15
Yatağan
183,24
287,73
470,97
-
11,52
17,09
499,58
Toplam
1.618,23
641,86
2.260,09
206,48
290,46
166,10
2.923,13
Not: Bu veriler Akhisar, Milas ve Yatağan orman işletme müdürlüklerinin 1992 yılının Nisan ayındaki
kayıtlarından alınmıştır.
7
4. AÇIK MADEN İŞLETMESİ YAPILACAK ORMANLIK ARAZİLERDEN ORMAN İDARESİNCE ALINAN
TAZMİNAT BEDELLERİ
Orman Genel Müdürlüğü Orman Kanununun 16. maddesi gereğince maden çıkarmak amacıyla açık
ocak işletmesi yapılacak ormanlık araziler için ormana ve orman idaresine verilen zararı
madencilerden tazminat olarak almaktadır.
Açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliğine konu orman arazilerine ve dolayısıyla orman idaresine
verilen zararların sağlıklı olarak tespiti ve tahmini zor ve bazen imkansızdır. Bu konu ormancılık
ekonomisi bilim dalının yardımcı alt disiplinlerinden olan orman kıymetlerinin takdiri konusuna
girmektedir.
Miraboğlu’na (1979) göre ormanlardaki açık maden işletmelerinde tazminata konu olabilecek kayıplar
şunlardır:
Tahsis süresi için arazi iradı,
Meşcerenin erken kesilmesinden doğan kayıp,
Sabit masraflardan tahsis süresi boyunca maden işletme sahasına düşen pay,
Maden işletmesi yüzünden ortaya çıkan özel orman koruma tedbirlerinin gerektirdiği
masraflar,
5) Ormanlardaki yolların maden işletmesi tarafından da kullanılması halinde masrafa iştirak
payı,
6) Maden işletmesinin civarındaki orman kısımlarına yaptığı zararın bedeli,
7) Amenajman planının değiştirilmesi gerektiği hallerde masraf bedeli,
8) Av hayvanlarının tedirgin edilmesi halinde karşılaşılan kaybın bedeli,
9) Ormanın sosyokültürel hizmetlerindeki azalma bedeli,
10) Arazinin tahrip edilmesi bedeli,
11) Ağaçlandırma bedeli,
12) Yetiştirilecek meşceredeki hasılat düşüklüğü bedeli.
1)
2)
3)
4)
Orman Genel Müdürlüğünün açık maden işletmelerinde madencilik faaliyetlerinden dolayı orman
işletmesinin uğradığı zararlar için tazminatların hesaplanmasında geçmiş yıllarda değişik yöntemler
uygulanmıştır. Ancak ilgili yönetmelik değişikliğinden sonra tazminat hesaplama yöntemleri
basitleştirilmiştir. Açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliği yapmak isteyen ruhsat sahiplerinden
alınan tazminat bedelleri iki kalem olup aşağıdaki gibidir:
1) Arazi Tahsis Bedeli:
Arazinin madenciye tahsis edilmesi sebebiyle yararlanılamadığı için her yıl alınan bir bedeldir. Orman
Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilmiş basit bir denklemle bir birim alan (1 metrekare) için TL
olarak hesaplanır. Arazi tahsis bedelleri orman bölge müdürlüklerine ve ormanın işletme şekline göre
değişmektedir. Örneğin, İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde koru ormanları için 488 TL/metrekare,
8
baltalık ormanları için 469 TL/metrekare, makilik, orman içi açıklık vs. için 468 TL/metrekare olarak
tahsil edilmektedir.
2) Ağaçlandırma Bedeli:
Orman bölge müdürlükleri dahilinde benzer sahalarda yapılan ağaçlandırmalarda 1 hektar için yapılan
masrafların ortalaması esas alınarak, her ağaç türü için ayrı olarak hesaplanır. Örneğin İzmir Orman
Bölge Müdürlüğünde kızılçam ağaç türü için 4.929.771 TL/hektar, karaçam ağaç türü için 5.778.140
TL/hektar ortalama ağaçlandırma masrafıdır. Bu bedel açık maden işletmecisinden faaliyetlerine
başlamadan önce orman idaresi tarafından peşin olarak tahsil edilmektedir.
9
5. AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR MADENİ İŞLETMECİLİĞİNİN ÇEVREYE VE ÖZELLİKLE ORMAN
EKOSİSTEMLERİNE OLUMSUZ ETKİLERİ
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliğinin çevre üzerinde yeraltı maden işletmeciliğine göre daha
fazla tahribat yaptığını daha önce Giriş bölümünde ifade etmiştik. Burada özetle açık ocak yöntemiyle
kömür madenciliğinin canlıların yaşama ortamlarına olan etkileri açıklanacaktır.
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliğinin çevreye ve özellikle orman ekosistemlerine olumsuz
etkilerini şöyle sıralamak mümkündür:
1) Doğal ve yapay vejetasyonun (bitki örtüsünün) kaldırılarak birincil üretimin yapılamaması,
2) Doğal bitki örtüsünün kaldırılmasıyla doğal bitki türlerinin yok olması tehlikesi, ayrıca yaban
hayvanlarının yaşama alanlarının tahribi,
3) Çevre arazilerde yüzey ve yeraltı suyunun yer değiştirmesi sebebiyle hidrolojik sorunlar
(taban suyu yüksekliğinin değişmesi, kuraklık, durgun su sorunları vs.),
4) Üst toprağın kaldırılmasıyla toprak mikroorganizmalarının ve humusun kaybı,
5) Patlayıcı madde kullanılmasından dolayı jeolojik ve hidrolojik sorunlar, ayrıca çevre
arazilerdeki yaban hayvanlarının gürültü sebebiyle tedirgin edilmesi,
6) Kömür damarlarının üstünde yer alan örtü tabakasının istenmeyen fiziksel ve kimyasal
özelliklerinin pasa (atık materyal, dekapaj materyali) döküm alanlarında ve komşu arazilerde
heyelan, sel taşkınları, su ve rüzgar erozyonu, taşlılık, pH değişmeleri, aşırı kireçlilik, tuzluluk,
alkalilik, asitleşme, ağır metal kirlenmesi gibi sorunlara yol açması,
7) Kazı ve dolduru faaliyetleri (dekapaj, hafriyat işlemleri) sebebiyle doğal topografik yapının ve
manzaranın bozulması,
8) Örtü tabakasının kaldırılması ve kömürün üretimi sırasında ağır iş makinelerinin zemini
sıkıştırması, toz üretmesi ve gürültüye sebep olması gibi sorunlar,
9) Kömürün zenginleştirilmesi amacıyla yapılan işlemler sırasında yıkama suyunun deşarjı
sonucunda yüzey ve yeraltı suyunun ayrıca toprağın kirlenmesi,
10) Düşük kalorili ve ekonomik olarak değerlendirilemeyecek kömürün arazide yarattığı sorunlar
(yanmayla kükürtlü ve azotlu bileşiklerin, karbonmonoksidin vs. suyu ve toprağı
asitleştirmesi, kirletmesi vs.),
11) Kömürün termik santrallere, sanayi tesislerine (fabrikalara vs.) veya iskan alanlarına taşınması
esnasında meydana gelen kirlenme
gibi birçok antropojen etki kara ve su ekosistemlerinde tahribata yol açmaktadır.
10
6. AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR MADENCİLİĞİ YAPILAN ARAZİLERDE İYİLEŞTİRME (ISLAH) VE
YENİDEN BİTKİLENDİRME
Açık ocak işletmeciliğine konu arazilerin tekrar kullanılabilir hale getirilmesinin etkili yolu madencilik
işlemleri başlamadan arazi ıslahı ve yeniden bitkilendirme konularını da içerecek şekilde arazi
kullanım planlamasının yapılmasıyla mümkündür. Madencilik öncesi arazi kullanımı ve madencilik
sonrası amaçlanan arazi kullanımı şekillerinden dolayı ortaya çıkacak olumsuz etkilerin tahmini ve
azaltılması ile arazinin ıslah edilmesi ve yeniden bitkilendirilmesi bu planlamada ana ögeleri teşkil
etmelidir.
Türkiye’de açık ocak yöntemiyle kömür ve diğer madenlerin çıkarıldığı arazilerde madencilik
öncesinde bu amaçla yetişme ortamı envanteri yapılmamıştır. Ancak arazi ıslahı ve yeniden
bitkilendirme amaçlarına hizmet edebilecek madencilik faaliyetleri öncesi yetişme ortamı (temel
ekolojik) verileri orman amenajman planlarından ve meşcere haritalarından, havza toprak
raporlarından, meteorolojik kayıtlardan, önceden çekilmiş hava fotoğraflarından, jeoloji
haritalarından ve diğer kayıtlardan kısmen öğrenilebilir.
Madencilik faaliyetlerinin tamamlandığı ve OGM tarafından geri alınan açık ocak yöntemiyle maden
işletmeciliği yapılmış arazilerde şimdiye kadar geniş çaplı bir yeniden ağaçlandırma faaliyeti çeşitli
sebepler yüzünden şimdiye kadar yapılamamıştır. Teşkilatın kendi iç yapısından kaynaklanan, teknik,
ekonomik ve sosyal sebeplerden dolayı orman idaresi için geleneksel yöntemlerle başarının nispeten
düşük olacağı, arazi ıslah faaliyetlerinin yoğun bilgi ve teknoloji birikimi gerektirdiği böyle marjinal
sorunlu alanlarda geniş alanlarda ağaçlandırmalar (yapay orman tesis etme faaliyetleri) öncelikli
olamamaktadır.
Özellikle termik santrallere kömür sağlamak amacıyla açılan linyit kömürü işletmelerine konu
arazilerde ve komşu arazilerde hava kirlenmesine sebep olan duman, uçucu kül ve asit yağışları
orman ekosistemlerinde ağaçların kurumasına ve orman ölümlerini ortaya çıkarmakla yeniden orman
kurmayı öncelikli olarak heveslendirmemektedir.
TKİ kurumunun çeşitli müesseseleri gönüllü faaliyetlerde bulunarak bazı arazilerde iyileştirme ve
yeniden orman kurma konusunda orman idaresi ile işbirliğine giderek ağaçlandırma çalışmaları
yaptığı, İstanbul’da ise Kutman Şirketler Grubu tarafından Ağaçlı’da açık ocak yöntemiyle kömür
madenciliği yapılan arazilerde açık hava rekreasyonuna yönelik arazi düzeltme ve yeniden
ağaçlandırma faaliyetlerinin yapıldığı bilinmektedir (Kut Ormancılık ve Ticaret Limited Şirketi,
tarihsiz). Öncü sayılabilecek bu faaliyetlerin bir plan anlayışı çerçevesinde yapılamadığı da bir
gerçektir.
Planlı bir çalışmada bulunması gereken ögeler şunlardır:
●
Açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliği yapılarak tahrip edilmiş arazilerde toprak bilimi,
hidroloji, iklim bilimi, vejetasyon bilimi gibi temel bilimlerin verilerinden yola çıkarak yetişme
ortamı şartları belirlenerek arazi ıslahı ve yeniden bitkilendirme yapılmalıdır.
11
●
Madencilik işlemleri tamamlandıktan sonra arazinin topografik yapısı, toprak özellikleri ve
hidrolojisinin değiştiği göz önüne alınarak örtü tabakasının karışmasından oluşan döküm
toprağının (bu üst toprak (O ve A horizonları), alt toprak (B horizonu), ana materyal (C
horizonu) ve ana kayadan oluşur) fiziksel ve kimyasal özellikleri, kazı ve döküm alanlarında
oluşan şevlerin eğimi ve uzunlukları, iç döküm yapılmamışsa kömür damarının altındaki
jeolojik tabakanın fiziksel ve kimyasal özellikleri, yüzey ve yeraltı suyunun durumunu
gösteren hidrolojik veriler arazide, laboratuvarda ve büroda belirlenmelidir.
●
Arazide heyelan, sel ve erozyon tehlikelerine yol açacak dik ve/veya uzun şevler düzeltilmeli,
erozyonu azaltacak şekilde toprak işleme ve teraslama çalışmaları yapılmalıdır.
●
Kısmen arazide ve çoğunlukla laboratuvarda belirlenen döküm toprağının reaksiyonu (pH
değeri), tuzluluğu (elektriki geçirgenliği), makro ve mikro besin elementlerinin oranları,
toplam organik madde oranı, zehir etkisi yapabilecek ağır metallerin veya iz elementlerin
oranları, bu materyaldeki tanelerin irilik dağılımı (toprak tekstürü, bünye), taşlılık, hacim
ağırlığı, su tutma kapasitesi, istiflenme şekli (toprak strüktürü) gibi kimyasal ve fiziksel
özelliklere göre toprak ıslah edicisi (ameliorant) gerekip gerekmediği tespit edilmelidir.
●
Yeniden bitkilendirme işlemleri bir ön bitkilendirme adımıyla başlayacaksa madencilik
işlemlerinin tamamlanmış olduğu araziye gelen öncü otsu bitkiler teşhis edilmeli, mümkünse
bu doğal bitki türlerinin tohumları üretilerek sahaya ekim yapılmalıdır. Bu mümkün değilse,
çayır ve mera bitkisi olarak üretilen ve pazarlanan buğdaygil ve baklagil bitkilerin tohumları
ile ekim yapılabilir.
●
Açık ocak işletmesi yapılıp terk edilmiş araziye bir ön bitkilendirme işlemi uygulamadan
doğrudan amaç vejetasyon tesis edilecekse; bitki (ağaç veya çalı) türü dikkatli seçilmeli, o
yörenin toprak ve iklim özelliklerine uyumlu (veya dayanıklı) olmalıdır. Örneğin Ege
bölgesinde açık kömür işletmesi yapılan arazilerin döküm toprağında kireç taşı, marn gibi örtü
tabakalarının kireç oranının ve pH değerinin aşırı yüksek olmasına karşılık termik
santrallerden gelen asit yağışlarıyla belki dengelenecek olsa bile, bazen ikinci bir stres kaynağı
olarak kendiliğinden gelen veya tesis edilecek vejetasyon etkilenecektir.
●
Ağaç, çalı veya ot türlerinin vejetasyon tesisi amacıyla seçiminde (düşük veya yüksek toprak
pH’si, tuzluluk, kireçlilik, humus azlığı, besin elementlerinden bazılarının eksikliği, kuraklık
gibi) zor şartlara dayanıklı ve hızlı büyüyen türleri tesis etmek gerekir.
●
Ağaç ve çalı türlerinin organik madde ve bitki besin maddeleri bakımından zengin yetişme
materyali karışımına sahip kaplı (topraklı, tüplü) fidanlar halinde ağaçlandırma alanlarına
tesisi dikimde başarıyı arttıracak bir tedbirdir. Ancak tüplü fidanın yetiştirme, taşıma ve dikim
maliyeti topraksız (çıplak köklü) fidan materyaline göre çok daha yüksek olup, böyle sorunlu
alanlar için etkili bir seçenektir.
●
Bitki besin maddeleri ve organik madde bakımından zengin olan üst toprağın (yani A
horizonunun) yokluğu özellikle bitkilerin azot (N) eksikliği göstermelerine sebep olur. Bu
yüzden havanın serbest azotunu bağlama yeteneğine sahip tek veya çok yıllık bitkilerle ekim
12
ve/veya dikim işlemlerinin yapılması yerinde olur. Havanın serbest azotunu bağlama
yeteneğine sahip olan ağaç türlerinden Robinia pseudoacacia L. (yalancı akasya), Alnus
glutinosa L. (kızılağaç), Acacia cyanophylla Lindley (Kıbrıs akasyası) gibi ağaç türleri veya
baklagillerden uygun otsu türler bu amaçla değerlendirilebilir.
●
Bitki besin maddelerinin azlığının görüldüğü bu arazilerde bu eksikliği tamamlamak için azot
bağlayıcı türlerin yanında toprağın kimyasal ve fiziksel özelliklerine göre azot (N), fosfor (P),
potasyum (K) içeren inorganik veya organik gübrelerle gübrelenmesi bitkisel üretimi
arttıracağı için vejetasyon tesisinde yardımcı olur. Bitkiler özellikle azotlu gübrelere olumlu
tepki vererek üretim artışı gösterirler. Ancak aşırı kireç bulunan topraklarda fosforun
alınamaz biçimde bağlanması yüzünden, fosfor gübrelemesine karşı bitkiler hemen tepki
vermeyebilirler.
●
Açık maden işletmeciliği yapılarak terk edilen bu arazilere vejetasyon tesis edildikten sonra
kuruyan fidanların tamamlanmasını, yabani (istenmeyen) otların temizlenmesini, çapalamayı,
gübrelemeyi, biyotik (böcek, mantar, fare, tavşan vs. gibi) zararlılarla savaşmayı, mümkünse
(özellikle ilk iki yıl) sulamayı içeren bakım ve koruma işlemleri gerçekleştirilerek ilk beş yıl
mutlaka bitki örtüsü devamlı olarak izlenmelidir.
13
7. EGE BÖLGESİNDE AÇIK OCAK YÖNTEMİYLE KÖMÜR MADENCİLİĞİ YAPILAN ARAZİLERİN
ORMANCILIK AMACINA DÖNÜK KULLANIMI ÜZERİNE ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI
Orman ağaçlandırma projeleri doğal koşullardan etkilenen araziler üzerinde yapılan, işgücü yoğun ve
uzun vadeli yatırımlardır. Harcanan emeklerin ve masrafların boşa gitmemesi için, orman
ağaçlandırma çalışmalarına başlamadan önce mutlaka yakın ve benzer arazilerde yapılmış temel ve
uygulamalı araştırmaları içeren bilimsel ve teknik yayınlar incelenip, bunların ışığında plan ve projeler
düzenlenmelidir.
Ege Bölgesinde OGM’nin ve TKİ’nin ileriki yıllarda açık ocak işletme yöntemiyle kömür işletmeciliği
yapılıp terk edilmiş araziler üzerinde ayrı ayrı veya müştereken yapacakları ağaçlandırma
faaliyetlerine yardımcı olabilmek amacıyla Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü tarafından “Ege Bölgesi
Açık Kömür İşletmesi ve Toprak Döküm Alanlarında Ekolojik Şartlar ile Bu Alanlarda Yapılabilecek
Ağaçlandırma Teknikleri ve Uygun Bitki Türlerinin Belirlenmesi Üzerine Araştırmalar” adlı bir
araştırma projesi yürütülmeye başlamıştır.
Bölgenin İklim, Toprak ve Vejetasyon Yapısı
Akdeniz iklim özelliklerine sahip Ege bölgesinde yağışlar kış aylarında yoğunlaşmakta ve vejetasyon
süresinde çok az yağış meydana gelmektedir. Yazın yağışın az olması ve yüksek sıcaklık yüzünden
uzun su noksanı periyodu doğal ekosistemleri şekillendiren en önemli faktörlerden biridir.
Arazi eğiminin fazla olması, saha jeolojisine göre ana kayanın çoğunlukla yüksek kireç içerikli tortul
olması ve bölgeye Akdeniz ikliminin hakim olması sebebiyle; bitki toplumlarıyla birlikte oluşan
topraklar genellikle rendzina, terra rosa, kahverengi (esmer) Akdeniz orman toprağı vs. gibi toprak
tiplerinden oluşmaktadır.
İklim, yer yüzü şekli ve toprak özelliklerinin etkisi ile Ege bölgesinde Akdeniz’e özgü maki tipi
vejetasyon yaklaşık 600-800 metre yüksekliğe kadar geniş alanlarda yayılış göstermektedir. Ege
bölgesinin orman ekosistemlerinin en önemli ağaç türü kızılçamdır (Pinus brutia Ten.). Bu ağaç türü
deniz seviyesinden başlayarak çoğu zaman 800 metreye kadar bazen 1400 metreye kadar deniz
seviyesinden yükseğe çıkabilmektedir. Daha yüksek rakımlarda (yani 600-700 metreden itibaren)
karaçamın (Pinus nigra Arnold. subsp. nigra var. pallasiana) hakim olduğu orman ekosistemleri dağlık
bölgelerin vejetasyonunu oluşturmaktadır.
Ege bölgesinin yapraklı ağaç ormanları çoğunlukla meşe (Quercus sp.) cinsine ait türlerin hakim
olduğu baltalık olarak işletilen ormanlar ve çok az ticarî ürün alınabilen maki bitki örtüsünden
oluşmaktadır. Bölgede yayılış gösteren önemli meşe türlerinden olarak tüylü meşe (Quercus
pubescens Willd.), saçlı meşe (Quercus cerris L.), mazı meşesi (Quercus infectoria Oliv.), palamut
meşesi (Quercus ithaburensis subsp. macrolepis Kotschy), kermes meşesi (Quercus coccifera L.) vs.
sayılabilir. Dere tabanlarında ve sulak yerlerde diğer yapraklı türlere de rastlanabilmektedir.
14
İşlemler:
Araştırma projesine konu olan doğal ekolojik şartların yukarıda özetlendiği arazilerin daha önce genel
hatlarıyla açıklanan (çoğunluğu antropojen olan) olumsuz özellikleri de dikkate alınarak madencilik
sonrası ormancılık amaçlarıyla faydalanmaya yönelik yeniden düzenleme ve iyileştirme işlemleriyle
yeniden bitkilendirme tesis denemesi kurulacaktır.
Bu araştırmada yürütülecek iş ve işlemler aşağıda özetlenmiştir:
1) Maden işletmeciliği yapılan arazilerin iklim özelliklerinin derlenmesi ve yorumlanması,
2) Döküm sahalarındaki toprağın ve/veya atık materyalin toprak özelliklerinin doğal topraklarla
karşılaştırılmasını sağlamak amacıyla arazide ve laboratuvarda fiziksel ve kimyasal
özelliklerinin belirlenmesi,
3) Doğal vejetasyon ve öncü türlerin de dikkate alınarak her iki müessesenin (ELİ ve GELİ)
faaliyetlerini tamamladığı araziler için uygunluğu denenecek orman ağacı bitki türlerinin
tespiti ve fidanlıklarda üretilmesi,
4) Deneme alanlarının yerlerinin kesin olarak belirlenmesinden sonra arazi tesviye ve toprak
işleme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi,
5) Deneme alanlarına fidanların dikilmesi, gübreleme ve tesiste yapılacak diğer işlemler,
6) İleriki yıllarda bitki-toprak ilişkilerini ve varsa (zehirlenme veya eksiklik olarak)
1. beslenme bozukluklarını ve gübrelemeye fidanların tepkisini belirlemek için arazide
incelemeler ve ayrıca laboratuvarda yaprak ve toprak analizleri,
7) Denemenin sonunda çeşitli ağaç türlerinin hayatta kalma oranları (yaşama yüzdeleri); tesis
edilen bitkilerin boy, çap ve biyokütle artımları, gübrelemeye tepkileri, kaplı (topraklı, tüplü)
fidan kullanmanın etkileri ölçülerek her bir tür ve her bir deneme alanı için ayrı ayrı
değerlendirilecektir.
15
8. SONUÇ VE ÖNERİLER
Miraboğlu’nun (1979) konuyla ilgili eserinde yazdığı sözler ormancılık ve maden işletmeciliği
ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusundadır:
“Her şeyden önce belirtmek gerektir ki yurt toprakları altında mevcut servetlerin işletilmesi
ekonomik politikamız icabıdır. Buna ilaveten ormancılık politikamız da yer altındaki enerji
kaynağı maddelerin çıkartılmasını, ormanlarımızın yükünün azaltılması yönünden gerekli
bulmaktadır. O bakımdan belli bir orman sahasının meşcerelerinin kesilmesi pahasına da olsa
yer altı servetlerinin işletilmesi bir zorunluluktur.”
Ormanlık arazilerde açık ocak işletmeciliği yapılmalı ve madencinin orman idaresine verdiği zarar da
tazminat olarak tahsil edilmelidir. Bu görüş doğru kabul edilmekle birlikte, maden işletmecisinin
çevreye vereceği zararı en az seviyeye indirgeyecek önlemleri almasını istemek de sürdürülebilir
kalkınmayı sağlamak için bir zorunluluktur.
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği yapılan arazilerin ıslahı ile ilgili önerilerimiz aşağıdadır:
1) İlgili kurum ve kuruluşlara onay için sunulacak madencilik faaliyetleri için yapılan yatırım projeleri
arazi kullanım planlamasını, arazi ıslahını ve yeniden bitkilendirme işlemlerini de içermelidir.
2) Kamulaştırma yoluyla satın alınan şahıs arazilerinin ve hazine arazilerinin ıslahı ve yeniden
bitkilendirilmesi için açık ocak yöntemiyle maden işletmeciliği yapan madenci kurumlar veya şirketler
kendi bünyelerinde “arazi rehabilitasyonu ve ağaçlandırma” birimi kurabilirler.
3) OGM merkez ve taşra teşkilatı orman kanununun 16. maddesi gereğince faaliyetler sonucunda
meydana gelecek zararları önlemek veya etkilerini azaltmak amacıyla madenciden almasını isteyeceği
tedbirleri ve ödenecek tazminatlarla ilgili yönetmeliğin günün şartlarını ve çevreyle ilgili kaygıları
dikkate alacak şekilde yeniden hazırlanması gereklidir.
4) OGM merkez ve taşra teşkilatının maden işletmelerini denetleyebilmesi için idarî ve hukukî bazı
zorlukların aşılması gerekmektedir. OGM’nin bu durumları dikkate alarak açık ocak yöntemiyle çalışan
maden işletmelerini denetleme görevini yürütecek personeli ve birimleri oluşturmasında fayda
bulunmaktadır.
5) OGM merkez ve taşra teşkilatı tarafından hazırlanan orman amenajman planlarının ve faaliyet
programlarının çok sık değişikliğe uğramaması için maden işletmeleri için alınacak izin ve irtifak
haklarının bir veya birden fazla işletmenin aynı sahadaki birden çok faaliyeti için parça parça değil
daha uzun süreli olarak potansiyel rezervlere göre talep edilmesi ve verilmesi gereklidir. Burada
oluşacak zararın tazmini ise birden çok faaliyet için her bir faaliyet başlamadan tahsil edilerek
gerçekleştirilmelidir.
6) Açık maden işletmeciliği sebebiyle bozulan arazinin düzeltilmesi, iyileştirilmesi ve bitkilendirilmesi
faaliyetlerinin araştırma ve geliştirme çalışmaları dikkate alınarak planlanmalı ve gerçekleştirilmeli ve
16
böylece zaman ve kaynak israfına yol açılması engellenmelidir. Bu konuda çalışan ormancı veya
madenci uygulama birimleri üniversitelerin veya araştırma kurumlarının ilgili bölümleriyle iletişim
kurarak sorunlarının çözümünü talep edebilir. Araştırma çalışmalarına uygulama birimlerinden
eleman ve kaynak katkısının sağlanması araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin izlenmesini ve
doğrudan yerinde bilgi aktarımını kolaylaştıracaktır.
Açık ocak yöntemiyle kömür madenciliği çevre üzerinde çok ciddi ve onarılması çok güç tahribata yol
açtığı için, bu konularda standartları oluşturmuş ülkelerdeki gibi ülkemizin doğal ve ekonomik
şartlarına uygun açık maden işletmesi, arazi ıslahı ve bitkilendirmeyle ilgili hukukî ve idarî
düzenlemelerin hazırlanması ülkedeki doğal varlıklara ve kaynaklara gösterilen ilginin ve verilen
önemin bir göstergesi olacaktır.
9. YARARLANILAN KAYNAKLAR
Holmberg, G.V. 1983. Land use, soils, and revegetation. p. 279-350. In: L.V.A. Sendlein.
Surface mining environmental monitoring and reclamation handbook. Elsevier Science
Publishers, New York, NY.
Kara, D. 1991. Önemli kömür üreticisi ülkelerde madencilik faaliyetleri nedeniyle bozulan sahaların
yeniden düzenlenmesi ve iyileştirilmesiyle ilgili mevzuat. Açık Ocak Faaliyetleri Sırasında
Bozulan Sahaların Yeniden Düzenlenmesi ve İyileştirilmesi Konulu Çalışma Grubu Toplantısı
Tebliği. TKİ, OAL, Çayırhan, Ankara, 10 s.
Kut Ormancılık Ticaret Limited Şirketi. Tarihsiz. Açık maden işletmeciliği ağaçlandırma çalışmaları.
(Broşür). İstanbul. 8 s.
Michaud, L.H. 1981. A manual of reclamation practice. International Academic Services Limited.
Kingston. 344 p.
Miraboğlu, M. 1979. Ormanlık sahalarda açık maden işletmelerinde tazminat hesabı. TC Orman
Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü. Yayın No: 624/16. Ankara. 74 s.
Moran, J.M., Morgan, M.D. and Wiersma, J.H. 1986. Introduction to environmental science. 2nd
edition. W.H. Freeman and Company. New York. 710 p.
Rawert, H. 1984. Environmental and planning problems associated with mining in West Germany. The
Mining Engineer. 8: 103-109.
Westman, W.E. 1984. Ecology, impact assessment and environmental planning A Wiley-Interscience
Publication. John Wiley and Sons. New York. 532 p.
17