yılmaz günal - Ankara Üniversitesi Dergiler Veritabanı

BİR "GÜZEL İNSAN" YILMAZ GÜNAL
Prof. Dr. Yüksel ERSOY.
Prof. Dr. H. Yılmaz GÜNAL'a bir vefa borcumuzu bu kadar uzun süre sonra
yerine getirebilmerniz bizim için, bir üzüntü kaynagıdır. GönlümUZ, vefaunın üzerinden
çok yakın bir süre geçmeden anısına bir armagan basbrabilmeyi arzu ederdi. Ancak onun
vefaun izleyen bir zamanda Türkiye'nin ve üniversitelerimizin içine girdigi ve etkilerini
bugün bile.sürdüren bir karmaşık dönem ve bu dönemin yaratugı psikoloji böylesine bir
gecikmenin sanınm başlıca nedeni olmuştur.
Bu armaganı çıkaracagımızı duyurdugumuz zaman onun dost ve meslekdaşlarının
gösterdikleri yakın ilgi ve yazı verebilmek için özel bir çaba sarfetmeleri, ardından geçen
bunca yıla karşın Yılmaz GÜNAL'ın anısının tazeligini anlamlı bir şekilde ortaya
koymaktadır.
Ayrıca, pekçok dost ve meslektaşın da, çok i5temelerine raSmen,
çalışmalarının yogunlugu nedeniyle bu armagana yazı verememiş olmanın üzüntüsünü
yaşadıklarını biliyorum. Yakın dostum ve meslekdaşım Yılmaz Günal'ın anısı için yazı
ile kaulan arkadaşlarımıza oldugu gibi, yazı veremeseler de teşvikleriyle bize destek olan
herkese teşekkürü borç biliyorum.
Bir yakın dost anısına yazı yazmanın güçlü~ü herkesçe bilinir sanırım. Yılmaz
GÜNAL'ı Roma'da tanıdıgım günden, beklenmedik şekilde kaybettigimiz güne kadar
yıllar boyu süren dostluk ve meslektaşlık ilişkimizi burada kısa olması gereken bir metin
içerisinde yeterince anlatmaya imkan yok.
.
Kendisini tanıyanların hiçbir zaman unutamadıkları tatlı, dostça, içten gelen,
aydınlık ve belki de biraz şakacı gülüşü onun insan kalbinin bir aynası gibiydi. Onun
iyilik dolu kalbi, vakitsiz ve beklenmedik bir şekilde durdugu güne kadar, sevdiklerine ve
hatta yakınındaki herkese birşeyler vermek için çarpu diyebilirim. Tüm sevenlerinin onu .
bu içten, pırıltılı ve aydınlık gülüşüyle bir "Güzel tnsan" olarak anımsadıklarından
eminim.
Yılmaz'la Roma'da benim doktora çalışmalarımı onun doçentlik çalışmalarını
yapmakta oldugumuz sırada 1961 yılında tanıştık. Her ikirniz de çalışmalarımızı Ceza
•
A.ü.
Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim
üyesi
12
YÜKSEL ERSOY
Hukuku alanında yapıyor oluşumuz ve bir yandan tez çalışmalarımızı sürdürürken bir
yandan da birlikte Ceza Hukuku Enstitüsünde bulunan Uzmanlık Okuluna devam
edişimiz dolayısıyla çok sık birarada oluyorduk. Dersler, konularına göre de~işik Fakülte
veya Kurumlarda yapılıyordu. Örne~in Anatomi dersini Tıp Fakültesinde, Suçluluk
Psikopatolojisi dersini bir Akıl Hastanesinde izliyorduk. Bugün ders sonrası birlikte
yeme~e gitmeyi kararlaştımiışken, son ders olan Anatomi dersinde yapılan otopsiyi
.izleyip, kesip biçip boŞaltU~1kadavrayı kapaurken kafatasının içine "il Messaggero"
gazetesini yerleştiren Profesörün "Hristiyan Demokrat gazete koyduk, umarım adam
komünist de~ildir" şeklindeki so~ esprisini de dinledikten sonra dışarı çıku~ımızda
birbirimizin sarannış yüzlerine bakarak hiçbirşey konuşmaksızın yeme~ iptal edişimizi
hep hatırlıyorum.
ıtalya'da doktoramı Adalet Bakanlı~ı hesabına yapmakta olmama karşın,
Türkiye'ye dÖlldü~de üniversite asistanlıgma geçmeyi arzuluyord~. Benim gönlümde
mezun oldugum Ankara Üniversitsi Hukuk Fakültesinin yatmasına karşm, Yılmaz beni
kendi mensubu oldu~u Siyasal Bilgiler Fakültesine asistan olmaya teşvik ediyordu. HattA
sanıyorum bu nedenle, birtoplanu için Roma'ya gelen kürsü, hocası Prof. Dr. Burhan
KÖNl ile tanışmamı saglamlŞU.Sonunda Yılmaz'm istedi~ gibi oldu.
Aynı kürsünün mensubu olarakgeçirdigimiz yıllarda, onun ve benim doçentlik
tezlerimizin hazırlanşında karşılıklı birbirimize destek olduk. ıtalyancadan birlikte
çeviriler yaptık. Onun doçentlik t.erinin hazırlanmasısırasında tanışurdıgı arkadaşlarıyla
kurdup de~erli dostluklar hala devametmekted1r.
.
Benim birkaç.aylıgına Roma Hukuk Fakültesinde çalışmalar yapu~ım bir sırada
1967 yılında, Hava Kuvvetleri Hukuk Müşavirliginde yedek subayolan Yılmaz, bir
heyetle birlikte, yine Hava Kuvvetlerinin bir uça~ı ile Roma'ya geldi~inde kendisiyle eski
günlerimizi yeniden anmıştık.
Fakültedeki derslerimizin yanısıra, i970'li yıllarda Polis Enstitüsünde de birlikte
ders veriyorduk. Zaman zaman karşılaşugım eski ögrencilerinin Yılmaz GüNAL'dan söz
ederken gösterdikleri saygı ve sevgi onun kalabalık sınıflarda dahi ögrencileriyle nasıl bir
.bag oluştıırdugununaçık ifadesidir.
ÖZel hayaunda, ilk eşi Valentina ve o~lu Kerim'le mutluluklar ve aynı zamanda
hiç kimseye sözünü etmedigi sıkınular yaşadı. ıık eşinin vefaundan sonra Bahar'la
kurdu~ ikinci evliliginin huzurlu ve rahat bir ortamda sürdü~ünü farkediyordum. Bu
evlilikten dogan iki o~lu Taçlan ve Destan onun için yeni ve ayn bir mutluluk
kayn~ydı.
Profesör oluşunun üzerinden bir yıl geçmeden, zor bir dönemde sorumluluk
almaktan )çaçmayarak, 13 ocak 1978 tarihinde Ankara Üniversitesi Basın' ve Yayın
Yüksek Okulu Müdürıngü görevini kabul etti~
Yılmaz saglam bünyeli bir insandı. Yıllar boyunca ciddi herhangi bir rahatslzlı~ı
oldugunu gözlemlememiştim. Yakm arkadaşlıgımıza ve çok sık görüşmemize ragmen
kalbinde bir sorun olabilecegini de tahmin etmiyordum..Sadece bir kez tahlillerde bazı
degerlerin yüksek çıkugını bunun için doktorun perhiz uygulama tavsiyesinde
bulundu~unu söylemişti. Ancak, hemen herkesin başına gelen bir durum oldugu için
üzerinde durmamışUk.
BIR "GÜZEL INSAN" YILMAZ GÜNAL
13
i 980 yılı Mart ayının başlarında her ikimizin de ayn ayn ıtalya'ya Milano
civarında bir yerlere gitmemiz gerekmişti. Birbirimize ulaşabilece~imiz telefon
numaraIannı verip, odada iken fırsat bulursak görü.~meyitasarlamıştık. ışlerimiz yo~
oldu~ için, maalesef birbirimizi arayamadık. Döndükten sonraki ilk karşılaşmamız 20
Mart perşembe günü Fakülte Kurulu toplantısı öncesi oldu. Birbirimizi arayamayışımızı
vesile ederek karşılıklı şakalaştık. Daha sonra da kurul toplantısına birlikte girdik.
Toplantı sonrasında aynldı~ımızda onu bir daha göremeyecegimi bilernezdim. Ertesi
sabah erken gelen bir telefon bana inanamadı~ım, inanmak istemedi~im haberi verdi.
Gece saat 02:00'00 geçirdigi bir kalp krizi onu aramızdan almıştı.
Aradan yıllar geçmiş olmasına ra~en kendisini tanıyan ve sevenler onun dost
sıcaklı~ını unutmadı. Yılmaz Günal, yakınlarının, dostlarının, meslekdaşlannın.
öltrencilemin. kısacası tüm sevenlerinin. anılannda ve yayınlamış oldu~ kitaplarda.
makalelerde ve çevirilerde yaşıyor.