açıklamalı sûre meâlleri

BİLİM ve İNSAN VAKFI
ELMALILI HAMDİ YAZIR KUR’AN AKADEMİSİ
KUR’ÂN-I KERÎM EĞİTİM ve ÖĞRETİM PROGRAMLARI
TASHÎH-İ HURÛF DERSLERİ
AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ
Hazırlayan :
Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak
1
1. Hafta : 19/20 Eylül 2014 Cuma/Cumartesi
Ders
: Açıklamalı Sûre Meâlleri
Sûre
: Meryem
Âyetler
: 1-15
2
I) SÛRENİN 1-15. ÂYETLERİYLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER :
1. Meryem sûresinin ilk on beş âyetinde Hz. Zekeriyyâ ile oğlu Hz.
Yahya’nın kıssasından bahsedilir. İsrâiloğullarına gönderilen
peygamberlerden olan Hz. Zekeriyyâ Kudüs ve çevresinde
peygamberlik yapmıştır1. Kendisine müstakil bir kitap verilmemiş,
Hz. Mûsâ’nın şeriatiyle amel etmiştir. Kaynaklarda Hz. Meryem’in
teyzesinin kocası ve Beyt-i Makdis’in reisi olduğu, Tevrat
nüshalarını yazarak çoğalttığı bildirilmektedir2.
2. Hz. Zekeriyyâ Beyt-i Makdis’te Hz. Meryem’in bakımını
üstlenmiştir3. Hz. Meryem’in mâbedde kimin himayesinde kalacağı
hususunda İmrân ailesi arasında kura çekilince kura Hz.
Zekeriyyâ’ya çıkar. Rivâyete göre Hz. Meryem’in korunmasını
üstlendikten sonra Hz. Zekeriyyâ mâbedde Hz. Meryem’e tahsis
ettiği dua odasına (mihrab) her çıkışında onun yanında taze
meyveler bulur. Bazı rivâyetlere göre taze meyvelerden maksat
onun kışın yaz meyvelerini, yazın da kış meyvelerini bulmasıdır.
3. Hz. Meryem’e Allah tarafından meyveler ihsan edildiği
bilgisine yer verilen rivâyetlerde bu durumun Hz. Zekeriyyâ’yı,
1
2
3
Çakan, İsmail L., Solmaz, N. Mehmed, Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücâdelesi, s.
239.
Heyet, Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, III, s.588. Bilgi için bkz., Âl-i İmrân, 3/37-41.
Âl-i İmrân, 37.
3
Allah’ın tıpkı Hz. Meryem’e mevsim dışı meyveler ihsan etmesi gibi
yaşlanmış bedenlerinde bir çocuk üretebileceği düşüncesine
sevkettiği ve bunun için Allah’a dua ettiği belirtilir4.
4. Hz. Zekeriyyâ’nın asıl mesleği marangozluktur5. Duâsı makbul
sâlih bir insan olan6 Hz. Zekeriyyâ tıpkı oğlu Hz. Yahya gibi şehid
edilmiştir7.
5. Sûrenin ilk bölümlerinde Allah’ın Hz. Zekeriyyâ’ya olan
rahmeti, Hz. Zekeriyyâ’nın ilerlemiş yaşına rağmen kendisine vâris
olacak bir evlât istemesi ve Hz. Yahyâ’nın mûcizevî bir doğumla
dünyaya gelişi anlatılır8.
6. Hz. Yahyâ’nın doğum kıssasının Hz. Îsâ’nın doğumuyla ilgili
bölümden önce anlatılması, Hz. Îsâ’nın doğumunun benzeri ilâhî
bir mûcizenin daha önce meydana geldiğini vurgulama amacı
taşımaktadır9.
4
5
6
7
8
9
Geniş bilgi için bkz., Aydın, Mahmut, “Zekeriyyâ”, DİA, XLIV, 210-211.
Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 296; Müslim, “Fezâil”, 169.
Kur’ân-ı Kerîm’e Göre Peygamberler ve Tevhid Mücâdelesi, s. 239.
“Zekeriyyâ”, DİA, XLIV, 211.
Yaşaroğlu, M. Kâmil, “Meryem Sûresi”, DİA, XXIX, 242.
Ay.
4
II- ÂYETLERİN AÇIKLAMALI MEÂLİ :
﴾1﴿ ‫ص‬
ۤ ‫ۤك ٰهٰي ۤع‬
1. “Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd”
ِ ‫ِذ ْكر ر ْْح‬
﴾2﴿ ‫ك َعْب َدهُ َزَك ِريَّا‬
َ ِّ‫ت َرب‬
ََُ
2. “Senin Rabbinin kulu Zekeriyyâ’ya rahmetinin anlatımı”.
Ey Muhammed! Bu âyetler senin rabbinin, kulu Zekeriyyâ’ya
olan rahmetinin; lutuf ve ihsanının, bağış ve ikrâmının anlatımıdır,
onların yâdına dairdir.
﴾3﴿ ‫ا ْذ نَادٰى َربَّهُ نِ َداۤءً َخ ِفيًّا‬
3. “Vaktiyle o, rabbine gizli bir seslenişle seslenmişti”.
Vaktiyle Hz. Zekeriyya rabbine içten içe, yürekten niyâz etmişti;
tâ içinden gelen bir sesle şöyle yalvarıp yakarmıştı :
ِ ِّ ‫ال ر‬
﴾4﴿ ‫ب َش ِقيًّا‬
ِّ ‫ك َر‬
َّ ‫ب ا ّن َوَه َن الْ َعظْ ُم ِم ّن َوا ْشتَ َع َل‬
َ ِ‫س َشْيبًا َوَلْ اَ ُك ْن بِ ُد َعاۤئ‬
َ َ َ‫ق‬
ُ ْ‫الرا‬
4. “Demişti ki : Rabbim ! Şüphesiz benden kemik zayıfladı ve baş bembeyaz
alev aldı. Ve sana yaptığım duada da ey rabbim, hiç bedbaht olmadım”.
5
Şöyle demişti : Ey Rabbim ! Benim kemiklerim zayıfladı, saçım
sakalım ağardı; iyice yaşlandım artık, gücüm-kuvvetim kalmadı.
Ama ey rabbim ! Şu zamana kadar sana ettiğim dualarda asla
mahrum kalmadım, her ne için yalvarıp yakardıysam eli boş hiç
dönmedim.
ِ
ِ ِ ‫واِن ِخ ْفت الْمو‬
ِ
﴾5﴿ ‫ك َولِيًّا‬
َ ْ‫ب ِل ِم ْن لَ ُدن‬
َّ
ْ ‫اِل م ْن َوَراۤئي َوَكانَت ْامَراَيت َعاقًرا فَ َه‬
َ ََ ُ
5. “Doğrusu ben, ardımdan akrabamdan ötürü endişe duymaktayım. Ve
karım da kısırdır. Bana katından bir halef ihsan eyle!”
Doğrusu ben öldükten sonra yerime geçecek, mirasçım olacak
yakınlarımın isyankâr olup kötü işler yapmasından kaygı
duymaktayım. Hayırlı bir evlâdım olsun isterdim ama ne yazık ki
karım kısırdır. Ey Rabbim! Katından benim yerime geçecek bir
halef/oğul (temiz bir nesil10) ihsan eyle! Ey rabbim ! Kuşkusuz
duâyı işiten11 ve geride kalanların en hayırlısı sensin. Ne olur beni
yalnız (çocuksuz) bırakma!12
ِ ِ ُ ‫ي ِرثُن وي ِر‬
﴾6﴿ ‫ب َر ِضيًّا‬
ِّ ‫اج َع ْلهُ َر‬
ْ ‫وب َو‬
َ ‫ث م ْن اٰل يَ ْع ُق‬
ََ َ
6. “Ki hem bana hem Yâkub hânedânına mirasçı olacak. Ve ey rabbim, onu
râzı olunmuş kıl !”
Ki o, hem benim mânevî mirasıma (peygamberlik ve ilim) halef
hem Hz. Yâkub’un soyu olan İsrâiloğulları’nın misysonuna,
10
11
12
Bkz., Âl-i İmrân 3/38.
Âl-i İmrân 3/38.
Enbiyâ, 21/89.
6
peygamberliğin geride bıraktığı geleneğe ve ahlâka vâris olsun ve
onların gittiği doğru yolu tâkip etsin13. Onu kendinden râzı
olduğun, rızana erdirdiğin kullarından eyle!
﴾7﴿ ‫اْسُهُ ََْي ٰٰي َلْ ََْن َع ْل لَهُ ِم ْن قَ ْب ُل َِْسيًّا‬
ْ ‫يَا َزَك ِريَّاۤ اِنَّا نُبَش ُِّرَك بِغُ ََلٍم‬
7. “Ey Zekeriyyâ ! Şüphesiz biz sana bir oğul müjdeliyoruz. İsmi Yahya’dır,
ki biz bu adı daha önce kimseye vermedik”.
Hz. Zekeriyyâ’nın duâsını kabul eden Allah (cc) melekler
vasıtasıyla buyurdu ki : “ Ey Zekeriyyâ ! Şüphe yok ki biz sana Yahya
adında bir oğlan çocuk müjdeliyoruz. Biz böyle bir ismi daha önce
kimseye vermedik.
ِ
ِ
﴾8﴿ ‫ت ِم َن الْ ِك َِب ِعتِيًّا‬
َ َ‫ق‬
ِّ ‫ال َر‬
ُ ‫ب اَ ّّٰن يَ ُكو ُن ِل غُ ََلم َوَكانَت ْامَراَيت َعاقًرا َوقَ ْد بَلَ ْغ‬
8. “ Dedi ki Rabbim ! Benim için bir oğul nasıl olur ! Karım kısır ve ben de
ihtiyarlıkta had safhaya ulaştım”.
Hz. Zekeriyyâ dedi ki : Ey Rabbim ! Benim çocuğum nasıl olacak
? Karım kısır ve üstelik ben de ihtiyarlıktan ayakta duramayacak
hale geldim, pîr-i fâni oldum.
ِ َ َ‫ق‬
﴾9﴿ ‫ك َشْيئًا‬
َ َ‫ك ق‬
ُ َ‫ك ِم ْن قَ ْب ُل َوَلْ ت‬
َ ُ‫ك ُه َو َعلَ َّي َه ِِّّي َوقَ ْد َخلَ ْقت‬
َ ُّ‫ال َرب‬
َ ‫ال َك ٰذل‬
9. “ Dedi ki : Evet, hal böyledir. Rabbin buyurdu ki : O benim için kolaydır.
Nitekim bundan evvel sen hiçbir şey değilken seni ben yaratmıştım”.
13
Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, III, s.589.
7
Melek : “ Elbette orası öyle, dediğin doğrudur, ama Rabbin de
buyuruyor ki : Bu iş (ihtiyar bir erkek ve kısır bir kadına çocuk
takdir etmek) benim için pek kolaydır. Kaldı ki vaktiyle sen yoktun
ve seni de ben var ettim” diye cevap verdi.
ِّ َّ َ ُ‫ال اٰيَت‬
﴾11﴿ ‫ث لَيَ ٍال َس ِويًّا‬
َ َ‫ِل اٰيَةً ق‬
َ َ‫ق‬
ِّ ‫ال َر‬
َ ‫َّاس ثَ ٰل‬
ْ ‫ب‬
ۤ ‫اج َع ْل‬
َ ‫ك اَّل تُ َكل َم الن‬
10. “Dedi ki, Rabbim ! Bana bir işaret göster. Buyurdu ki : İşaretin,
sapasağlam olduğun halde üç gece insanlarla konuşamamandır”.
Zekeriyyâ da dedi ki : “ Rabbim, öyleyse bana oğlum olacağına
dair bir alâmet göster. Buyurdu ki : Senin alâmetin, üç gece
insanlarla konuşamamandır (sükût orucu tutmandır); onlara üç
gün müddetle işaretten başka bir şekilde söz söyleyememendir14.
ِ ‫فَ َخرج َع ٰلى قَوِمه ِمن الْ ِم ْحر‬
﴾11﴿ ‫اب فَاَْو ٰح ۤى اِلَْي ِه ْم اَ ْن َسبِّ ُحوا بُكَْرًة َو َع ِشيًّا‬
ََ
َ ْ
َ
11. “ Bunun üzerine o mâbetten ayrılıp halkının huzuruna çıktı, ‘sabah
akşam tesbih edin’ diye onlara işarette bulundu”.
Hz. Zekeriyyâ bu emri aldıktan sonra Beyt-i Makdis’te özel ibâdet
ve duâlarını yaptığı hücresinden çıkıp halkının yanına geldi ve
onlara ‘sabah akşam, her daim Allah’ı tesbih edin’ diye işaret verdi.
ِ ِ
﴾12﴿ ‫صبِيًّا‬
ْ ُ‫اب بُِق َّوةٍ َواٰتَْي نَاه‬
َ ‫ْم‬
َ َ‫يَا ََْي ٰٰي ُخذ الْكت‬
َ ‫اْلُك‬
12. “ Ey Yahya, Kitab’ı kuvvetle tut ! Biz ona çocuk yaşta hikmet verdik”.
14
Âl-i İmrân 3/41.
8
Hz. Yahya’ya herhangi bir kitap indirilmemiş, ancak Hz. Mûsâ’ya
indirilmiş
olan
Tevrat’ı
iyi
anlayıp
onunla
amel
etmesi
emredilmiştir15. Yüce Allah ona şöyle demiştir : Ey Yahya! Tevrat’a
sımsıkı sarıl, ve onun hükümleriyle amel et !
Hz. Yahya’ya daha küçük bir çocukken hikmet verdik, kendisine
sımsıkı sarılması emredilen Kitab’ı kavrama, dînî hükümleri
anlama yeteneği bahşettik16.
﴾13﴿ ‫َو َحنَانًا ِم ْن لَ ُدنَّا َوَزٰكوًة َوَكا َن تَِقيًّا‬
13. “ Katımızdan ona kalp yumuşaklığı ve günahlardan arınmışlık
lutfettik”. O, çok takvâ sahibi idi”.
Hz. Zekeriyyâ’yı insanlara karşı şefkatli ve merhametli,
günahlardan arınmış temiz bir fıtratta yarattık. O Allah’tan
sakınan, O’nun emir ve yasakları konusunda duyarlı, dinine bağlı
bir insandı17.
ِ ‫وب ًّرا بِوالِ َدي ِه وَل ي ُكن جبَّارا ع‬
﴾14﴿ ‫صيًّا‬
َ ً َ ْ َ ْ َ ْ َ ََ
14. “ Ve ana-babasına iyi davranan biriydi; isyânkâr bir zorba değildi”.
Ana-babasına itaatkâr, onlara saygıda kusur etmeyen hayırlı bir
evlât idi. İnsanların hukukunu gözeten, zorbalık ve isyankârlık gibi
kötü vasıflardan uzak bir insandı.
15
16
17
Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, III, s.591.
A.y.
A.g.e., III, s. 592.
9
ِ
ِ
﴾15﴿ ‫ث َحيًّا‬
ُ ‫وت َويَ ْوَم يُْب َع‬
ُ ُ‫َو َس ََلم َعلَْيه يَ ْوَم ُول َد َويَ ْوَم ََي‬
15. “ Hem doğduğu günde, hem öleceği günde hem de öldükten sonra
dirileceği günde de ona selâm olsun ! “
Doğduğu gün de, öleceği gün de ve diri olarak kabrinden
kaldırılacağı gün de Hz. Zekeriyyâ’ya selâm olsun !
III- KIRAAT FARKLILIKLARI :
Sûrenin ilk bölümünde (1-15. Âyetler) mevcut ferş18 karakterli
kıraat farklılıkları şunlardır :
1.
ِ ِ ْ ‫ ي ِرثِْن وي ِر‬: Ebû Amr, Kisâî.
‫وب‬
َ ‫ث من آل يَ ْع ُق‬
ََ َ
2.
‫ نَْب ُش ُرَك‬: Hamze.
3.
‫ عُتِيِّا‬: Nâfi’, İbn Kesir, Ebû Amr, İbn Âmir, Ebû Bekir Şu’be,
Ebû Ca’fer, Ya’kûb, Halefü’l-Âşir.
4.
18
‫اك‬
َ َ‫ َوقَ ْد َخلَ ْقن‬: Hamze, Kis
Her sûrede farklı şekillerde (hareke, harf, fiil kalıbı, müfred-cemi’, hazf-isbât vb. ihtilâflar halinde)
tezâhür eden kıraat ihtilâfı.
10
IV- KAYNAKLAR :
1. Âyet-i kerîmelerin meâlleri Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’ân-ı
Kerîm ve Meâl-i Şerif’i ile Hasan Basri Çantay’ın Kur’ân-ı
Hakîm ve Meâl-i Kerîm adlı eserlerinden istifade edilmek
suretiyle tarafımızdan yapılmıştır.
2. Çakan, İsmail L., Solmaz, N. Mehmed,
Kur’ân-ı
Kerîm’e
Göre
Peygamberler
ve
Tevhid
Mücâdelesi.
3. Heyet,
Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir.
4. Aydın, Mahmut,
“Zekeriyyâ”, DİA.
5. Ahmed b. Hanbel,
Müsned;
6. Müslim,
Sünen.
7. Yaşaroğlu, M. Kâmil,
“Meryem Sûresi”, DİA.
8. Abdulfettâh Pâlevî,
Zübdetü’l-irfân
9. Muhammed Emîn,
Umdetü’l-hallân fî îzâh-i Zübdeti’l-irfân
11