Mektubu görüntülemek için tıklayınız.

23.10. 2014
Sevgili Ata’m,
Sana bu mektubu “Artık hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır.” dediğin İzmir’den
yazıyorum. Hani “Ben bütün İzmir’i ve İzmirlileri severim.” dediğin o güzel, o aydın, o ayrıcalıklı
şehirden. Seninle aynı dönemde yaşamak, sesini duymak, o anlamlı gözlerinin derinliğini
keşfedebilmek,o eşsiz ses tonundan anılarını dinlemek, seninle büyümek isterdim. Bunların hiçbirini
gerçekleştiremesem de ben senin yolundan gidecek, senin yaratıcı düşüncelerinden ilham alarak
yarının büyüğü olacağım.
Sen, yıllar önceden bu günleri görmüş ve beni uyarmıştın ya hani. Varlığımın ve geleceğimin temeli
Cumhuriyetime kastedecek,içeride ve dışarıda düşmanlarım olabileceğini, yöneticilerin ve görevlilerin
kişisel ve siyasi çıkarları uğruna doğru yoldan ayrılabileceklerini, yanılgıya düşebileceklerini
söylemiştin. Eğer bir gün Cumhuriyetimi savunmak zorunda kalırsam ihtiyacım olan gücün
damarlarımdaki asil kanda olacağını söylemiştin. İşte o gün bu gündür Ata’m! Dalgalanan bayrağımın
yere inmemesi için çalışacağım,kendimi düşmanlara siper edeceğim, vatanım ve bağımsızlığım için
yaşayacağım. Bunların hepsini senin de dediğin gibi en hakiki mürşit ilimle fenle yapacağım. İşte bu
yüzden damarlarımdaki asil kanın sesini dinledim ve bu ses beni TED’e getirdi Ata’m. Senin modern
bir Türkiye için eğitimin gerekliliğine olan inancını layıkıyla yerine getiren kurum. Açtığı okullarda
nitelikli öğrenciler yetiştiren kurum. Bir de sen sporcunun zeki, çevik, ahlaklı olanını seversin ya işte
ben bu sebeple de TED’li oldum Ata’m. Hem ahlaklı bir sporcu hem toplumu bilinçlendiren projelere
imza atabilecek bir yetkili, çağdaş ve ilerici bir görüşe sahip modern Türkiye’nin uluslar arası söz sahibi
olan, modern bir genci olmak için, maddi imkanların olsa da olmasa da hayallerimi
gerçekleştirebileceğim için, yerde her zaman “Ne mutlu Türk’üm” diye haykırabilmek için TED’li oldum.
Yani sözün özü, emanetine tüm gücümle sahip çıkabilmek için TED’li oldum Ata’m. Buradan mezun
olduğumda belki bir doktor olacağım, belki bir mühendis, belki bir öğretmen. Seçtiğim meslek ne
olursa olsun senin yenilikçi ve coşkun ruhunu taşıyarak çalışacağıma söz veriyorum. İşte bu yüzden
gözün arkada kalmasın, huzurla uyu Ata’m. Büyüklüğü ölçülemeyen bir sevgiyle ve özlemle ellerinden
öpüyorum. Saygılarımı sunuyorum.
İzindeki milyonlarca evladından biri
Verda Berfe GENEL