Rehberlik Birimi Bülten Anaokulu "Temel

TEMEL ALIŞKANLIKLARIM
‘Ben kendim yapabilir miyim?’
Alışkanlıklar, bireyin yaşadığı doğal ve toplumsal çevreye uyumunu sağlayan davranışlardır.
Başlangıçta iyi ve doğru alışkanlıkların kazandırılmaya çalışılması son derece önemlidir çünkü
bir kez kazanıldıktan sonra tekrarlanarak yaşam boyu varlıklarını sürdürebilirler. Davranış bir
kez alışkanlık haline geldikten sonra değiştirilmesi daha zordur.
Alışkanlıkların kazanılmasında, özellikle annenin çocuğunun temel gereksinimlerini karşılarken
gösterdiği kararlılık, düzen ve duyarlılık oldukça etkilidir.
Okul öncesi dönemde çocuğa kazandırılacak en temel alışkanlıklar; uyku, beslenme, tuvalet
ve temizliktir. Çocuğun yaşamındaki disiplinin de temelini oluşturan bu alışkanlıklar, çocuğun
gelişmesine paralel olarak yeni davranışların kazanılmasına zemin hazırlar.
Tatlı uykular…
Tüm alışkanlıkların kazanılmasında önemi büyük olan bireyin
yaşamındaki disiplinin kaynağını oluşturan tutarlılık, iyi uyku
alışkanlığının kazanılmasında en önemli rolü oynar.
Çocuğun ısrarlarına, ağlamasına dayanamayarak, “tamam bir
kerelik” diyerek onun uykuya gitmesini geciktiren bir anne
babanın düzenli uyku alışkanlığını kazandırmadaki çabaları başarısız olacaktır.
Çünkü çocuk bir defa bozulan kuralın her zaman bozulabileceğine inanır. Bu yüzden anne
babanın kararlı tutumunun iyi uyku
alışkanlığının kazanılmasında rolü çok büyüktür.
Uyuyorum…
Temel uyku döngüsü doğuştan kazanılmıştır. Biyolojik olarak belirlenmiş olan bu uyku
döngüsü, beyin merkezinde sinir hücrelerinden oluşan bir sistem tarafından düzenlenir.
Anne babanın görevi yavaş yavaş, iyi uyku alışkanlıklarının temelini atarak, çocuğuna ailenin
standartlarına uyan uyku düzenini kazandırmaya çalışmaktır. Aslında küçük bir müdahale ile
uyku alışkanlığı düzene girebilir.
Uyku ihtiyaçları gündüz ve gece olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Verilerin ortalama olduğu ve
bireysel anlamda çocuklarda farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır.
YAŞ
1 haftalık
4 haftalık
3-4 aylık
6 aylık
9 aylık
1 haftalık
1 yaş
1,5 yaş
2 yaş
3 yaş
4 yaş
5 yaş
6 yaş
GÜNDÜZ
8 saat
6 saat 45dk.
5 saat
4 saat
2 saat 45 dk.
8 saat
2 saat 30 dk.
2 saat
1 saat 15 dk.
1 saat
GECE
8 saat 30dak.
8 saat 45dak.
10 saat
10 saat
11 saat 15 dk.
8 saat 30 dk.
11 saat 30 dk.
11 saat 30 dk.
11 saat 45 dk.
11 saat
11 saat 30 dk
11 saat
10 saat 45 dk
Uyku Düzeni Nasıl Sağlanır?
Uyku bir bütündür ve gündüz uykusu, gece uykusunu etkilemektedir. Bu yüzden, uyku
problemi olan çocukların, gerekirse gündüz uykularını kısaltmak suretiyle gece uykularına ek
yapmak yerinde olur.
Uyku düzenini oluştururken temel amaç; çocuğu kendi yatağında uyumaya alıştırmak ve
çocuğun kendi kendine uykuya dalmasını öğretmektir. Çocuğun anne baba ile uyumasının
gelişimsel açıdan olumsuz etkileri vardır. Bu durum
çocuğun ebeveynine aşırı bağlanmasına neden
olabildiği gibi anne babanın da ilişkilerini olumsuz
etkileyecektir.
Uyku alışkanlığı iki adımda gerçekleşir. Bunlardan ilki,
uykuya geçmesi için gerekli ortamı hazırlamak ikincisi
ise “ uyku saati ’’ nin geldiğinin işaretini vermektir.
Bunun için çocuğun yatağa girmeye hazırlanma ve
uyumaya ilişkin yarım saatlik rutini öğrenmesi ve buna
alışması gerekir. (Pijamalarını giyme, sütünü içme,
tuvalete gitme vb.)
Alışkanlıklar rutin olarak her günkü uyku saatinde benzerlik göstermelidir. Çocuğunuzun
hayatında, onun uykusunu etkileyecek bazı dönemler vardır. Diş çıkarması, hastalık, yeni bir
bebeğin doğması, mevsimsel değişiklikler veya rüyalar gibi. Bu etkenler uyku sorununa neden
olabilir. Çocuğun yaşadığı sorunlar doğrudan gelişimiyle de ilgili olabilir ve çocuk gelişip yeni
deneyimler kazandıkça, bu sorunlar da değişecektir. Çocuğun yaşadığı sorunun arkasındaki
gerçek nedeni keşfetmek, davranışını doğru tanımlamamıza, dolayısıyla ona yardım
edebilmemize olanak sağlayacaktır.
Yemek yemek!
Anneler çocuklarının beslenmesine göre kendilerini “iyi” ya da “kötü” anne olarak
nitelendirerek hataya düşerler. Eğer çocuk yemek yemiyorsa annenin endişesi artar ve endişe
arttıkça çocuğa daha fazla baskı yapmaya; onunla inatlaşmaya başlar. Bu durumda beslenme
çocuk için bir güç ve pazarlık unsuruna dönüşür.
Çocuklar, davranışlarının büyük bölümünü anne
babalarının tepkilerinden öğrenirler. Çocuklara beslenme
alışkanlığının kazandırılmasında bu stratejilerden
yararlanabilirsiniz:
 Yemek, aile bireylerinin tümünün katıldığı keyifli
bir sohbet ortamında gerçekleştirilmelidir. Yemek zamanı
mümkün olduğu kadar zevkli bir hale getirilmeli, yemek
yeme konusu hiçbir zaman güç gösterisine
dönüştürülmemelidir. Yemek sohbetlerinde çocukların da
katılımını sağlayabilmek için, onların da ilgilerini çekecek konulara yer verilmelidir.
 Çocuğa sınırlı ölçüde seçenek sunulmalıdır. Bir çocuk yemek seçen ve zor beğenen bir
tutum içindeyse ve kendine sunulan yemekleri reddediyorsa, onun kabul edebileceği
bir yemek türünü yemekte bulundurarak, onun seçmesine izin verilmelidir.
 Çocuk, masada görgü kurallarına uyarak yemek yediğinde övgü ve takdir ile
ödüllendirilmelidir. Yerinde oturduğu, çatalı bıçağı gerektiği gibi kullandığı ve sakin bir
şekilde konuştuğu vb.
 Öğünlerin süresi ve miktarı sınırlandırılmalıdır. Yemeği televizyon karşısında yedirmek
ve yemeğini bitirdiği takdirde alınacak oyuncak gibi rüşvet önerilerinde
bulunulmamalıdır.
 Yemek yemesiyle aşırı ilgilenildiğini gören çocuk, bu durumu kullanabilir. Bu yüzden
problemi yok etmenin en doğru yolu, çocuğun yemesiyle ilgili yapılan tüm baskılara
son vermektir. “Yemeğini bitir!”, demek yerine, yemek faslı bittiğinde (ister boş olsun
ister dolu olsun), onun tabağının da kaldırılacağını açıkça belirtmek uygundur. Bu bir
ceza değil, aşama aşama karşılık vereceği bir yaşantı şeklidir. Yemeklerin tabağa azar
azar koyulması unutulmamalıdır.
Temizim…
Temizlik ve tuvalet alışkanlıkları, insan sağlığı açısından son derece önemlidir. Bu
alışkanlıkların olumlu bir biçimde kazanılması da, çocuğun bu ilk temizlik gereksinimlerinin
karşılanması sırasında aldığı izlenimlerle ilgilidir.
Okul öncesi eğitimine başlama yaşına gelinceye kadar
çocukların, tuvalet kontrolü konusunda gün boyunca
gerekli ve yeterli bir denetim kurabilecek düzeye
ulaşmış olmaları beklenir. Bu dönemde bu kontrolü
sağlayamayan bir çocuk, giderek yoğunlaşan bir
sosyal baskı hissedebilir.
Tuvalet alışkanlığı, belirli bir olgunluk sonucu oluşur.
Yeterli zihinsel ve bedensel gelişim olmadan, bu
alışkanlık gerçekleşmez. Çocukların bu beceriye
ulaşma hızları değişkendir. Çocuklar bireysel farklılık
göstermekle beraber 18. aydan itibaren tuvalet eğitimi
almaya hazır hale gelirler. 36 aya gelindiğinde, birçok
çocuk tuvalet eğitimi alışkanlığı kazanmış durumdadır.
Tuvalet eğitimini kazanmış olsa bile bazı çocuklarda ara sıra gündüz ve gece alt ıslatma
görülebilir. Çocuk 4 yaşına geldiği halde tuvalet eğitimini tamamlamamış ise bir uzmana
danışılması iyi olacaktır.
Tuvalet eğitiminin yanı sıra, temizlik uygulamalarının, 2-2,5 yaşından sonra çocuğun kendisi
yapılması yeterli değildir. Örneğin uykudan uyanınca yüzün yıkanması, çamaşırların
değiştirilmesi, gündelik temizlik uygulamaları da temizlik için gereklidir. Tuvaletten sonra ve
her yemekten önce ellerin yıkanması bir alışkanlık olmalıdır.
Çocukların yaş dönemi özellikleri takip edilmeli ve kendi kendilerine yapabilecekleri
konusunda anne-babaları tarafından cesaretlendirilmelidir. Aşırı baskıcı bir tutum
sergilemeden, sakin, sabırlı ama tutarlı bir tutum sergileyerek çocukların bu alışkanlıkları
geliştirmelerine destek olunmalı, onlara fırsat sunulmalıdır.
Sağlıklı bir aile ortamında, zorlanmadan, temel ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli olan
uygun davranışları kazanabilmeyi başaran çocukların, son çocukluk ve gençlik döneminin
sorunlarını da daha kolaylıkla çözümleyebildikleri gözlemlenmektedir.
Kaynaklar:
YAVUZER H, “Çocuğu Tanımak Ve Anlamak” , İstanbul, 2003.MEGEP, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi – 36-76 Ay
Özbakım, Ankara 2007.OKTAY A, “Yaşamın Sihirli Yılları: Okul Öncesi Dönem” , İstanbul, 2007.
REHBERLİK BİRİMİ