Kızılçamda (Pinus brutia Ten.) Orijin Denemeleri

Kızılçamda (Pinus brutia Ten.) Orijin Denemeleri
Altı yaşındaki ağaçlar üzerinde bulduğumuz sonuçlara göre, Antalya Havzasında farklı
yükseltilerdeki yayılış alanı içinde Kızılçam (Pinus brutia Ten.), populasyonlar arasında ve
populasyonlar içinde yüksek düzeyde genetik çeşitlilik göstermektedir. Denemeye dahil
edilmiş populasyonlar içindeki aileler, farklı yükseltilerde kurulmuş bulunan dört ortak bahçe
deneme alanının herbirinde, istatistiksel önemde farklı boy büyümesi, farklı yıllık sürgün
sayısı ve farklı taç formu yapmışlardır.
Orta yükselti zonundan gelen M (Murtbeli) populasyonu (486m.) 90-500 metreler
arasındaki deneme alanlarında en üstün boy büyümesi yapmıştır. En yüksek zonda kurulan
(850 m.) deneme alanında ise, M populasyonu hala en uzun boylu grup olmasına rağmen,
aradaki boy farkı, öteki populasyonlardan istatistiksel önemde büyük değildir. M
populasyonunu, bütün deneme alanlarında orta – yüksek zondan gelen K (Kapan) ve orta
zondan gelen B (Bük) populasyonları izlenmiştir. Alçak zon populasyonları, en yüksek zondaki
deneme alanında, deneme alanı ortalamasının altında boy yapmışlardır.
Boy büyümesi, yıllık sürgün sayısı, taç formu ve birim ana gövde uzunluğuna düşen dal
sayısı bakımından populasyonlar içinde üstün ailelerin varlığı ortaya çıkarılmıştır. Bazı aileler
bu üstün özelliklerini birden fazla deneme alanında göstermektedir. Çalışılan 60 aile arasında
M populasyonundan 2,3,5,6,8 ve 10 no’lu , K populasyonundan 5,6 ve 7 no’lu, S
populasyonundan 8 no’lu, B populasyonundan da 1 ve 9 no’lu aileler, altıncı yaş boy
büyümesi bakımından uyum esnekliği geniş ve başarılı aileler olarak belirlenmiştir.
Orta yükselti zonundan (merkezi zondan) gelen populasyon ve ailelerin üstün genotipik
özelliklere ve geniş uyum esnekliğine sahip olmaları, Namkoong (29) tarafından ortaya atılan,
“yerli ırkların optimal olmama özelliği” teorisine göre açıklanmıştır. Bu çalışmada bulunan
sonuçlara ve literatürdeki başka türler üzerinde benzer çalışmaların sonuçlarına bakılarak
kızılçamda, Antalya havzasında, bu aşamada dört üretim zonu (breeeding zone) belirlenmesi;
ağaç ıslahı çalışmalarının ve üstün aile seçimlerinin bu zonlardaki populasyonlar üzerinde
yoğunlaştırılması önerilmiştir.Altı yaşındaki sonuçlara göre, “esnek sınırlar” halinde
belirlediğimiz bu üretim ve ıslah zonları, denememizin ileri yaşlarında yapılacak gözlemlerle,
zaman x genotip ve genotip x çevre etkileşimlerinin netleşmesiyle, daha net sınırlar halinde
belirlenebilecektir. Kuşkusuz, birinci,ikinci,üçüncü ıslah kuşaklarında yapılacak döl ve klon
denemeleriyle üretim ve ıslah zonu sınırları en son şeklini alacaktır.
Çalışmada, bitkilerin fidanlıktaki (birinci yaş) boylarının, altıncı yaşta ulaşabileceği boylarının
iyi bir göstergesi olmadığı; ancak üçüncü yaştan sonraki ağaç boyları ile altıncı yaş boyları
arasında doğrusal bir ilişki bulunduğu ortaya çıkarılmıştır. Kızılçamın gelişim genetiği içinde,
genotip x çevre etkileşimi olduğu kadar, genotip x zaman etkileşimi de önemli bir yer
tutmaktadır. Ağaçlanacak alanlar içinde en iyi kızılçam populasyonları önceden belirlenir ve
ağaçlandırma işleminde yalnızca bu populasyonlardan gelen tohumlar kullanılırsa, ilk altıncı
yaşta ağaçlar, rasgele seçilen populasyonlara kıyasla %15, düşük kaliteli bir populasyona
kıyasla da %22 oranında daha fazla büyüyecektir. Eğer, seçim işlemi aileler düzeyine indirilir
ve en iyi populasyonlardan en iyi aileleler seçilerek ağaçlandırma yapılırsa, o zaman kazanç,
“ortalama” ailelerin boyundan %29, düşük kaliteli ailelerin boyundan da %63 oranında daha
fazla olabilecektir. (Düzlerçamı deneme alanında M 1O anaç kodlu aile gibi). Islah edilmiş
tohumlardan kurulacak kızılçam ormanları, sürgün kontrolu gibi ek silvikültürel işlemlere tabi
tutulurlarsa, ilk altıncı yaştaki boy, ortalamadan %70 kadar daha fazla olabilecektir.
Bütün bu bulgular, kızılçamda ağaç ıslahının, ülkemizin odun hammaddesi ve selüloz açığını
kapatmada önemli bir katkısı olabileceğini göstermektedir. Bölge için belirlenen üretim
zonları içinde, kızılçam ıslahı için gereken genetik işlemlere artan bir hızla devam edilmelidir.
Yazarlar:Doç. Dr. Kani IŞIK, Muzaffer TOPAK, Ali Cengiz KESKİN, Yayım Yılı:1987