Sözlü Sunumlar - 50. Ulusal Diyabet Kongresi

-305www.diyabetkongresi2014.org
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DSB-01
TİP 1 DİYABETTE DİYET PROTEİNLERİNİN VE YAĞLARININ KAN GLUKOZU ÜZERİNE
ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ
Neşe Kaya1, Hülya Gökmen Özel2, Selim Kurtoğlu3
Erciyes Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Kayseri
2
Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara
3
Erciyes Üniversitesi, Endokrinoloji Ana Bilim Dalı, Kayseri
1
Bu araştırma, çoklu doz insülin tedavisi alan tip 1 diyabetli bireylerde diyet proteinlerinin
ve yağlarının kan glukozu üzerine etkilerinin belirlenmesi ve prandial insülin dozunun
hesaplanmasında karbonhidrat sayımına ek olarak yağ-protein sayımının yapılmasının
kan glukoz profili üzerine etkilerinin belirlenmesi amacıyla, 16-18 yaşları arasında 30 tip 1
diyabetli bireyle yürütülmüştür. Tüm bireylere farklı günlerde standart öğün (SÖ-karbonhidrat
sayımı), yüksek proteinli test öğünü (YPÖ-karbonhidrat sayımı), yüksek proteinli-yüksek
yağlı test öğünü (YPYÖ-a-karbonhidrat sayımı) ve yüksek proteinli-yüksek yağlı test öğünü
(YPYÖ-b-karbonhidrat sayımı ve yağ-protein sayımı) olmak üzere 4 farklı kahvaltı öğünü
verilmiştir. Öğün tüketiminin 0.,30.,60.,90.,120.,150.,180.,210. ve 240. dakikalarında kapiller
kan örneği alınmış ve öğünlerin glukoz profilindeki etkileri incelenmiştir. Araştırmada,
0-90.dk’da kan glukoz düzeylerinin SÖ veya test öğünleri tüketimiyle değişmediği (p>0.05),
120-240.dk.’da ölçümlerde YPYÖ-a sonrası ölçülen kan glukoz düzeylerinin YPYÖ-b
sonrası ölçülen değerlere göre daha fazla olduğu bulunmuştur (p<0.05). Erken (0-120 dk)
postprandial glukoz yanıtında, öğünler arasında fark olmadığı (p=0.405), geç (120-240
dk) yanıtta ise SÖ, YPÖ ve YPYÖ-a fark bulunmazken, YPYÖ-b sonrası yanıtın SÖ, YPÖ
ve YPYÖ-a sonrası yanıta göre düşük olduğu bulunmuştur (p=0.032). 0-120 dk. rölatif
glisemik indekste öğünler arasında fark bulunmazken, 120-240 dk. YPYÖ-a’nın glisemik
indeksinin (118.92±44.62), SÖ (100.00±0.00) ve YPYÖ-b’ye (95.03±39.01) göre yüksek
olduğu, ayrıca YPYÖ-b’nin glisemik indeksinin YPÖ’ye (109.77±37.42) göre düşük olduğu
bulunmuştur (p=0.046). Benzer şekilde 0-240 dk.’da YPYÖ-a’nın rölatif glisemik indeksinin
(110.47±25.95), SÖ (100.00±0.00) ve YPYÖ-b’ye (94.98±24.38) göre yüksek olduğu
bulunmuştur (p=0.046). Bu araştırmada, tip 1 diyabetlilerin öğün öncesi insülin dozunun
yağ ve proteinler de dikkate alınarak öğünün bileşimine özgü olarak ayarlanmasının öğün
sonrası glisemik profilde olumlu sonuçlar verdiği belirlenmiştir.
-306www.diyabetkongresi2014.org
DSB-02
YAŞLI DİYABETİK HASTALARIN “MİNİ NÜTRİSYONEL DEĞERLENDİRME (MND)-KISA
FORM” SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
İlknur Gökçe Yıldırım1, Emine Yıldız2, Meltem Gülhan Halil3, Zekeriya Ülger3
Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi, Diyetisyeni, Ankara
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara
3
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, Ankara
1
2
Yaşlı diyabetik hastaların MND-kısa form taramasıyla beslenme durumlarını değerlendirilmesi
amacı ile Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi ‘Geriatri’ Bilim Dalı’na başvuran, en az 1
yıldır diyabet tanısı almış, 65 yaş üzeri, 80 birey (32 erkek, 48 kadın) çalışmaya alınmıştır.
Beslenme durumunun değerlendirilmesi için MND’nin kısa form taraması yapılmıştır.
Taramada antropometrik veriler (son 3 ayda ağırlık kaybı, BKİ), genel sağlık durumu, kişisel
değerlendirme (son 3 ayda psikolojik stres veya akut hastalık şikayeti), diyetsel tüketim
değerlendirilmiştir. Kısa MND skorunun 7 ve altında olması malnütrisyon olarak, 8 ve 11
arasında olması malnütrisyon riski olarak, 12 ve 14 arasında olması normal nütrisyonel durum
olarak değerlendirilmiştir. Hastaların yaş ortalaması 71.07 ± 5.00 yıldır. Hastaların %47.5’i
normal nütrisyonel durumda, %48.8’i malnütrisyon riski altında ve %3.8’i malnütrisyonludur.
Malnütrisyon riski altında olan kadınların oranı, malnütrisyon riski altında olan erkeklerin
oranından daha fazladır (sırasıyla %54.2, %48.8). Erkeklerde malnütrisyon gözlenmezken
kadınlarda malnütrisyonlu hastaların oranı %6.3’tür. Hastaların MND sonuçlarına göre enerji
ve protein alımlarına bakıldığında normal nütrisyonel durumda olanların günlük aldıkları
toplam enerji ve protein miktarları malnütrisyon riski altında ve malnütrisyonlu olanlardan
daha fazla olduğu görülmüştür ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır
(p>0.05). Diğer hastalıkların tedavisini kolaylaştırmak, komplikasyonları azaltmak ve
dolayısıyla morbidite ve mortaliteyi azaltmak için malnütrisyonun erken dönemde tespit ve
tedavi edilmesi gereklidir. Malnütrisyonun erken tanısında ise beslenme risk taramalarının
yapılması önem taşımaktadır.
-307www.diyabetkongresi2014.org
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DSB-03
YETİŞKİN DİYABETİK BİREYLERİN BESLENME
DÜZEYLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
DURUMLARININ
VE
HbA1c
Şevket Direktör, Emel Özer
Yakın Doğu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü,
Lefkoşa, KKTC
Bu araştırma, diyabetli bireylerin beslenme durumlarının ve HbA1c düzeyinin belirlenmesi
amacıyla 19 -65 yaş arasında Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi
Polikliniğinde izlenen 200 diyabetli bireyle yürütülmüştür. Araştırmaya katılan tüm bireylerin
beslenme durumunun değerlendirilmesi için “24 saatlik bireysel besin tüketim yöntemi”
kullanılmış ve beslenme durumu ‘Sağlıklı Yeme İndeksi (SYİ)’ ile değerlendirilmiştir. HbA1c
düzeyi tedavilerinin yürütüldüğü hastane laboratuar kayıtlarından sağlanmıştır. Diyabetli
bireylerin ortalama SYİ puanı 58.8±16.7 dir. SYİ puan aralıklarına göre diyet kalitesi
değerlendirildiğinde, diyet kalitesinin bireylerin % 33’ünde düşük (0-50 puan arasında), %
61.5’ inde geliştirilmesi gereken (51-80 puan arasında), % 5.5’inde yüksek (81-100 puan
arasında) olduğu bulunmuştur. Diyabetli bireylerin % 63’ünün (% 73.8 erkek, %57.8 kadın)
A1c düzeyi ≥ %7 dir. A1c düzeyi <% 7 olanların (%37) ortalama SYİ puanı 61.1±14.5,
A1c düzeyi ≥% 7 olanların (% 63) ortalama SYİ puanı 57.1±14.5 dir (p>0.05). Çalışma
kapsamındaki diyabetli bireylerin % 94.5’inin beslenme durumunu geliştirmesi, 2/3’ünün kan
şekeri kontrolünü sağlaması gerekmektedir. Diyabetli bireylerin iyi planlanarak, yürütülecek
diyabet eğitim programına katılımlarının sağlanması ve sık aralıklı vizitlerde beslenme
sorunlarının çözümüne odaklı, hasta merkezli tedavi yaklaşımı beslenme durumlarının ve
kan şekeri kontrolünün iyileştirlmesinde etkili olabilir.
-308www.diyabetkongresi2014.org
DSB-04
POLİKLİNİKTE İZLENEN YETİŞKİN DİYABETİK BİREYLERİN GENEL ÖZELLİKLERİNİN
VE TEDAVİ İLE İLİŞKİLİ DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
Şevket Direktör, Emel Özer
Yakın Doğu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü,
Lefkoşa, KKTC
Yetişkin diyabetli bireylerin genel özelliklerinin ve tedavi ile ilişkili özelliklerinin/durumlarının
değerlendirilmesi amacı ile Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi polikliniğine
ayaktan başvuran, yaşları 19 ile 65 yaş arasındaki 200 yetişkin diyabetli bireye (% 32.5
erkek, % 67.5 kadın) anket formu uygulanmış, antropometrik ölçümleri alınmış ve laboratuar
kayıtlarından kan şekeri ve lipid profili sonuçları sağlanmıştır. Çalışma kapsamındaki
bireylerin (%6’sı Tip 1, %94’ü Tip 2) kronolojik yaş ort. 52.4 ± 9.8 yıl, ort. diyabet yaşı 9.7 ±
8.1 yıldır. % 4.5’i okuma yazması olmadığını, %60.5’ilkokul, %14’ü ortaokul, %16’sı lise, %5’i
üniversite eğitimi aldığını bildirmiştir. % 9’u normal ağırlıkta, % 27.5’i fazla kilolu, % 63.5’i
şişman olan diyabetli bireylerin % 74.5’inin ailesinde diyabet öyküsü vardır ve 1. derece
akrabalarında diyabet öyküsü olanların oranı % 72.5 dir. Bireylerin % 97.5’ i medikal tedavi
( ilaç, insülin, ilaç+insülin ) aldığını, % 84’ü diyabeti nedeni ile beslenme tedavisi aldığını, %
53.6’sı aldıkları beslenme tedavisini uyguladığını bildirmiştir. Bireylerin % 92.9’u beslenme
tedavisini diyetisyenden sağladığını ve bu bireylerin % 67.3’ü diyetisyenle görüşmelere
devam etmediğini bildirmişlerdir. % 69.5’i diyabet eğitimi almadığını, % 83.5’i diyabet dışında
başka sağlık sorunlarının olduğunu, % 45.0’ı vitamin ve mineral takviyesi aldığı bildirmiştir.
Bireylerin kan bulguları metabolik kontrol hedeflerine göre değerlendirildiğinde % 63.5’inin
AKŞ’in, % 63.0’ının A1c düzeyinin, % 65.0’ının LDL-Kolesterol düzeyinin, % 46.5’inin
trigliserid düzeyinin hedef düzeylerden yüksek olduğu saptanmıştır.
-309www.diyabetkongresi2014.org
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DİYABET DİYETİSYENLİĞİ SEMPOZYUMU SÖZEL SUNUMLAR
23 - 27 Nisan / April 2014
Rixos Sungate Hotel / Beldibi - Antalya, Turkey
DSB-05
YAŞLI DİYABETİK HASTALARIN TIBBİ BESLENME TEDAVİSİNE UYUMLARI VE
BESLENME DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ
İlknur Gökçe Yıldırım1, Emine Yıldız2, Meltem Gülhan Halil3, Zekeriya Ülger3
Hacettepe Üniversitesi Erişkin Hastanesi, Diyetisyeni, Ankara
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara
3
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, Ankara
1
2
Bu çalışmada temel olarak yaşlı diyabetik hastaların tıbbi beslenme tedavisine uyumlarının,
beslenme durumlarının ve buna bağlı olarak glisemik kontrollerinin değerlendirilmesi
amaçlanmaktadır. Araştırma, Şubat 2011- Eylül 2011 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi
Erişkin Hastanesi ‘Geriatri’ Ünitesi’ne başvuran, en az 1 yıldır diyabet tanısı almış, 65 yaş
üzeri, çalışmaya katılmaya gönüllü 80 birey üzerinde yapılmıştır. Hastalara anket formu
uygulanmış, bir günlük, 24 saatlik besin tüketim kaydı, bir aylık besin tüketim sıklığı, bir
günlük fiziksel aktivite kaydı, bazı antropometrik ölçümleri alınmış ve bazı biyokimyasal
bulguları dosyalarından elde edilmiştir. Yaşlı diyabetik hastaların yaş ortalaması 71.07 ±
5.00 yıldır. Yaşlı diyabetiklerde en sık görülen hastalıkların ise hipertansiyon (%93.8) ve
kalp-damar hastalıkları (%71.3) olduğu belirlenmiştir. Yaşlı diyabetik hastaların %10.0’u
diyet uygularken, %63.8’i bazen uygulamakta ve %26.3’ü ise diyet uygulamamaktadır.
En sık görülen diyet uygulayamama sebepleri, uygulanmasının zor olması (%36.1) ve
hastalığın ilaç ve/veya insülinle kontrol altında olmasıdır (%34.7). Hastaların %26.3’ünün
ana öğünleri, %20.0’sinin de ara öğünleri atladığı tespit edilmiştir. En sık atlanan ana öğün
öğle öğünüdür. Ara öğünlerde en sık meyve/meyve suları (%90.6), süt, yoğurt, ayran, peynir
(%53.1) ve ekmek, bisküvi, kurabiye (%43.8) tüketilmektedir. Hastaların %90.0’ı düzenli
fiziksel aktivite yapmamaktadır. BKİ, kadınlarda (30.5 ± 5.5 kg/m2) erkeklerden (29.1 ± 4.6
kg/m2) daha yüksektir (p>0.05). Çalışmaya katılan hastaların %52.5’inin glisemik kontrolü
hedeflenen düzeydedir (HbA1c <%7). Yaşlı diyabetiklerin rutin geriatrik kontrollerinde
beslenme durumlarının değerlendirilmesi ve beslenme konusunda kendilerinin ve yaşlı
hastalarla ilgilenen kişilerin eğitimlerinin sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.
-310www.diyabetkongresi2014.org