Raporu okumak ve indirmek için tıklayınız.

KIRIM SEYAHAT! !ZLEN!MLER!
(05-31 Temmuz 2013)
Prof. Dr. Ahmet Kanlıdere
©ORDAF
25 A"ustos 2013
!"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Yurdunu kaybeden adam için hürriyetin bile manası kalmadı!ını "imdi anlıyorum. #çinde
do!du!um, gülüp oynadı!ım yerlerde benim dilim konu"ulmuyor artık. Bir zamanlar o
topraklarda dilimi konu"an insanların ne olduklarını da bilmiyorum.
Cengiz Da!cı, Yurdunu Kaybeden Adam, 1957
Temmuz ayında Cengiz Da!cı’nın yurdunu gezdim. Kızılta"’ı, Gurzuf’u, Yalta’yı,
De!irmenköy’ü gördüm. Akmescit’te Karl Marks soka!ı, Fantannaya soka!ı, Salgır nehri
kenarı, Ö!retmen Okulu hâlâ yerinde. Kırım gerçekten gözümü açtı. Ke"ke daha önce
gelebilmi" olsaydım buralara. #stanbul’a döndükten sonra Cengiz Da!cı’nın 4 romanını
(Korkunç Yıllar, Yurdunu Kaybeden Adam, Anneme Mektuplar, Onlar da #nsandı) yeniden
okudum. Yurdunu kaybetmenin ne demek oldu!unu ondan ö!rendim. #çinde büyük bir hasret
birikmi" Da!cı’nın. Romanlarının hepsinde bu hasret var. Hepsi de etkileyici, insanî ve
duygusal. Hem milli hem evrensel yanı var bu romanların.
Kazanlı Fatih Kerimî'nin Kırım'a Seyahat kitabını da okudum. Orada da çok kıymetli bilgiler
var. Kerimî, Akmescit ve Bahçesaray’ı ve Sivastopol’ü ve Yalta’yı gezmi" 1903’te. Verdi!i
bilgiler çok ilginç. O zaman Akmescit’te 12 cami varmı". Buna kar"ı 9 Rus kilisesi var diyor.
Karaim kenesası ve Ermeni kiliselerinden de bahsediyor. Kazanlılarla Kırımlıları
kar"ıla"tırmı" yer yer. Kırım Tatarlarını daha çok öne çıkarıyor ve be!eniyor.
Kırım’ı ve Kırımlıları ne kadar tanıyoruz? Kırımlıları Osmanlı tarihçilerinin gözünden
görmek yanıltıcı olabilir. Halil #nalcık hocanın Diyanet #slam Ansiklopedisi’ne yazdı!ı “Kırım
Hanlı!ı” maddesini okumak lazım. Kırım hanları ve Osmanlı yönetimi arasındaki
gerginliklerin mahiyetini anlatan en güzel yazı o bence. Osmanlılar gerçi Kırım Hanlı!ına ayrı
ve di!er eyaletlerin üstünde bir statü vermi"ler. Fakat Kırım hanlarının da hükümdar
soyundan geldiklerini unutmu"lar zaman zaman. Kırım hanları, Osmanlı yönetiminin onları
di!er Osmanlı pa"alarına denk görmesine içerlemi"ler. Bu duyguyu anlamak ve Kırımlıların
hafızalarında imparatorluk kurmu" bir halkın çocukları olma bilinci ve gururunun oldu!unu
unutmamak gerekir.
3"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Bahçesaray’daki Zincirli Medrese içinde bulunan bir kitabe: “Sâhibu’l-hayrât ve’lihsan es-Sultan el-Gâzi Mehemmed Giray Han ibn Selamet Giray Han ibn Devlet Giray
Han; dâme ömrehu ve devletehu ilâ nihayet’i-zemân, Amîn [Tanrı ömrünü ve devletini
sonsuza kadar dâim eylesin]. Yâ muîn yâ müste’ân. Fî sene 1070”. !#te bu kitabedeki
ifadeler dikkatle okunursa, Kırım hanlarının da Osmanlı hükümdarlar gibi baba ve
dedelerinin isimlerini sıraladıkları görülür: Es-Sultan el-Gâzi Mehemmed Giray Han
ibn Selamet Giray Han ibn Devlet Giray Han.
Rus i"galinden bir asır kadar sonra Kırım Tatarları çok önemli "ahsiyetler yeti"tirmi"ler.
Ço!umuz sadece Gaspıralı’yı biliyoruz. Ama onu da ne kadar anlıyoruz, tartı"ılır. Kırımlı bir
aydın olan Cafer Seydahmed’in Gaspıralı #smail Bey adlı eseri onu en iyi anlatan kitaptır.
Bekir Çobanzade’yi tanıyor muyuz? Sadece bir dilci de!il o. Yusuf Akçura gibi, Çobanzade
de analiz kabiliyeti çok yüksek bir aydın. Eserlerini bile daha do!ru dürüst ortaya koymu"
de!iliz. 1920’li yıllarda Akmescit’te yayınladı!ı eserler, Türk halklarının entelektüel tarihini
anlamak için son derece önemli.
1944 sürgünü sadece #nsanları köklerinden söküp almamı". Sovyet yönetimi, Kırım
kütüphanelerindeki Tatar eserlerini de ayıklayıp yok etmi". Kültür eserleri, mezarlıklar yok
edilmi". Kalanlar boynu bükük ve sahipsiz. $imdi vatanlarına dönen Kırımlılar onları yeniden
aya!a kaldırmaya ve korumaya çalı"ıyorlar. Akmescit’te eski Tatar eserlerini yeniden
toparlamaya çalı"an bir kütüphane var: #smail Bey Gaspıralı Kütüphanesi. Sovyetler
Birli!inin ba"ka yerlerine da!ılan Kırım Tatarlarının eserlerini yeniden bir araya getirmeye
çalı"ıyor.
4"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
5 Temmuz 2013, Cuma
Kırım’a gitmeden önce Akmescit (Simferopol) hakkında rehberlere baktım. $ehir oldukça
geni" bir alana yayılmı" görünüyor. Oldukça ye"il bir "ehir. En azından üç tane büyük parkı
var. Tatarlar, "ehrin sonlarında iki farklı noktada mahalleler olu"turmu"lar. Sokaklarının
isimleri Türkçe. Hatta Latin harfleriyle gösteriliyor haritada.
Akmescit ye"il bir yer. Fakat bakımsızlık hemen göze çarpıyor. Sovyetlerin terk edilmi"
durumu burada hâlâ sürüyor. Kazakistan’ın ve Özbekistan’ın belli merkezleri epeyce de!i"ti.
Ama burası hala bir Sovyet "ehri görünümünde. Lenin heykeli "ehrin merkezinde duruyor.
Merkezde, heykelin çok yakınındaki bir eve yerle"tik. Sanki 1970’lerden beri hiç el de!memi"
gibi. Ev de öyle. Çifte kapısı var. Evdeki e"yalar da hep eski.
6 Temmuz 2013
Bugün "ehri ke"fetmeye çalı"tık. Cami-i Kebir’i bulmak için yola çıktık. Haritada caminin
yerini ararken birden bir sokak arasında minareyi gördüm ve do!ruca oraya yöneldim. Epeyce
eski zamanda yapılmı" bu cami. Akmescit "ehrine ismini veren cami bu imi". 1508’de
yapılmı". Fakat daha sonra birkaç defa tamir görmü". Avlusunun kar"ı tarafındaki alçak
binada tamirat devam ediyor.
7 Temmuz 2013
Bugün "ehir merkezini dola"tık. Pu"kin soka!ı 17 numaradaki bir müzeye u!radık: Müzey
!storii Goroda Simferopolya (Akmescit $ehir Müzesi). $ehrin eski resimleri ve bazı eserler
var. Eski bir Müslüman mezar ta"ı gördüm. Bu ta"lar sa!a sola her tarafa savrulmu". Eminim,
birço!u da in"aat malzemesi olarak kullanılmı"tır. Müze eski bir banka binasına kurulmu".
Banka kasasının oldu!u odayı gezmemize izin verdiler. Müze müdiresi tarihçiymi". Onunla
biraz sohbet ettim. Bana Akmescit’te sadece 1 cami kaldı!ını, di!erlerinin yok oldu!unu
(muhafaza edilemedi!ini) söyledi. Resimlerden birinde Yeni Cuma Camii görülüyor. Fakat o
da yok "imdi. XIX. yüzyıla ait Akmecit resimlerinde epeyce cami var. $imdi bunlardan
sadece biri ayakta. O da 1991’de aya!a kaldırılmı". Dün gördü!ümüz Cami-i Kebir. Haritaya
bakınca bu caminin etrafındaki muhitin eski Tatar mahallesi oldu!u anla"ılıyor. Hem kilise
yok, hem de sokakları düzensiz.
5"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
8 Temmuz 2013
Bugün eski Tatar mahallesini dola"tık. Cengiz Da!cı’nın okudu!u okulu gördük. Onun
kar"ısındaki Tatar Özerk Cumhuriyeti’nin kuruldu!u binayı gördük. Kırımlı Tatar aydını
Çelebicihan’ın ba"bakan oldu!u bu cumhuriyet, sadece 40 gün ya"amı". Bulundu!umuz
yerden a"a!ı do!ru indik ve Salgır nehrinin hemen ötesinde Tatar Meclisi binasını gördük.
Ukrayna burayı resmen tanımıyormu". Ama dı" ülkelerden gelen temsilciler, Kırım
Parlamentosundan sonra burayı ziyaret ediyorlarmı". Salgır nehri buyunca biraz gittikten
sonra #skitlerden kalma duvar kalıntılarını gördük. Kalıntılar yol boyunca devam ediyordu.
Tekrar Salgır nehrine geldi!imizde #smail Gaspıralı’nın büstünün oldu!u anıta geldik. Yakın
zamanda düzenlenmi" burası. Sonra Tavrida Üniversitesine do!ru epeyce yürüdük. Üniversite
bahçesinin kenarında Kırım Tatarlarına ait bir anıt var. Onların nerelere sürüldüklerini
gösteriyor: Özbekistan, Rusya, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan. Sonra üniversitenin
botanik bahçesini gezdik. Gayet güzel düzenlenmi". Tatar mirzalarından Yusupov’un
yaptırdı!ı binaları gördük. Birinin üzerinde minareyi andıran bir yapı var. Yusupov,
Hıristiyan olmakla birlikte geldi!i yeri unutmamı". Camilere ve di!er Müslüman kurumlarına
yardımlarda bulunmu".
11 Temmuz 2013
Münir Bekir Bey ile Yalta’ya gitmek niyetiyle yola çıktık. Bahçesaray’ın Akmescit’e bu
kadar yakın oldu!unu bilmiyordum. Sadece 25 km güneyinde. $ehrin kenarından geçip gittik.
Sadece bir meydanda Lenin heykelini gördük. Sonra da! yoluna tırmanmaya ba"ladık. Bazı
köyleri geçtik. Eski Tatar köyleriymi" bunlar. $imdi ba"kaları oturuyor. Yine de Tatarlar bazı
yerlere yerle"mi"ler yeniden. Kıvrımlı yollardan geçerek Ay-Petri tepesine tırmandık. Bir
kanyondan geçtik. Her taraf yemye"il. Buraların havası serin ve tertemiz. Sonra ini"e geçtik.
Deniz göründü. Kıvrıla kıvrıla a"a!ıya indik. Denizin kıyısında bulunan eski bir kö"ke
yöneldik. Burası Alupka. Arabayı park ettikten sonra sarayı gördük uzaktan. Bu sıcakta oraya
gitmeyi göze alamadık. Yaya olarak epeyce a"a!ı inmek gerekiyor. Oradan do!uya do!ru
giderek me"hur Livadiye Sarayı’na yöneldik. II. Dünya Sava"ı sırasında Çörçil, Ruzvelt ve
Stalin üçlüsünün yeni dünya düzeni hakkında önemli kararlar aldıkları saray burası. Oldukça
güzel. Bahçesi de çok geni". Giri" tarafında bir çe"me dikkatimi çekti. Üzerinde eski
Türkçeyle bir kitabe var. 1864 tarihini ta"ıyor. Biraz ileride bir Osmanlı mezar ta"ı gördüm.
6"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Münir Bey’e sordum ama o da bilmiyor. Sadece, Çarlık yönetimi idarecilerinin müsamahalı
olduklarından ve Tatar eserlerine dokunmadıklarından söz etti.
Livadiye’den çıkıp Yalta’ya do!ru yola koyulduk. “Kırım’ın #ncisi” denilen bu "ehir bir tatil
mekânı. Sahile gidenler, gelenler, büyük bir kalabalık ve trafik var. Buradan ayrılıp do!u
tarafına do!ru giderken Cengiz Da"cı’nın köyü olan Kızılta"’ta durduk.
Cengiz Da!cı’nın adını duyunca çok heyecanlandım. Bu adam bana kitap okuma zevkini
a"ılayan ki"i. #lkokul 5. sınıfa gidiyordum. A!abeylerim beni kitap okumaya zorluyorlardı
ama verdikleri kitaplar hiç ilgimi çekmiyordu. Bir gün Cengiz Da!cı’nın Yurdunu Kaybeden
Adam romanını raftan indirdim ve karı"tırıp biraz okudum. Okudukça okudum ve kitabı
bitirinceye kadar bırakamadım. Kızılta"’ı, Kırım Tatarlarının köy hayatını, sava" yıllarının
acılarını anlatıyordu. Akmescit’teki Tohar camisi minaresinin yıkılı"ını okurken çok
üzülmü"tüm. Tam üç kez okudum kitabı. Sonra Korkunç Yıllar adlı romanını bulup onu da
okudum. Cengiz Da!cı’nın eserleri sayesinde Kırım ve Türkistan’a olan ilgim arttı. Ondan
sonra hep böyle kitaplar aradım okumak için. O Topraklar Bizimdi, Onlar da #nsandı,
Kolhozda Hayat adlı kitaplarını da buldum ve aynı heyecanla okudum. C. Da!cı bana hem
kitap okumayı sevdirdi hem de Kırım ve Türkistan Türklerine kar"ı bende ilgi uyandırdı.
Sonradan ö!retmen oldu!umda ö!rencilerime öncelikle Da!cı’nın romanlarını tavsiye ettim.
Okuyanlar daima bana "ükranlarını bildirdiler. Da!cı’nın Kırım’da pek bilinmedi!ini duyunca
çok "a"ırdım.
Kızılta# köyü içinden geçen yolun hemen altında Da!cı’nın evi varmı". Ev sahibi yumu"ak
yüzlü bir Rus. Ondan izin alarak evin dı" tarafını, üst katını gezdik. Daha sonra yolun üst
tarafındaki Kızılta" köyünün yoku"una tırmandık. Yemye"il ve çok güzel bir yer burası. A"a!ı
taraf Karadeniz. C. Da!cı buralarda bir yere defnedilmi". Mezarını çok aradık fakat
bulamadık.
Kızılta"’tan ayrılıp Alu"ta’ya yöneldik. Burası da bir sahil ve tatil mekanı. Fazla oyalanmadan
yola koyulduk. Yolda bir camiye rastladık. Münir Bey o taraftaki evleri gösterdi:
- Bunlar Tatar gecekonduları.
- Pek gecekonduya benzemiyorlar, düzenli yapılmı"lar.
- Bizim Tatarlar düzgün yaparlar; sokakları cetvel gibi ölçüp biçerek yerle"irler.
7"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Gerçekten de çok düzenli bir yerle"im olmu". Burayı birkaç km geçtikten sonra Münir Bey
yol kenarında yı!ılmı" tu!lalara dikkat çekti:
- Bunlar yeni yapılacak cami için yı!ıldı buraya.
Sonra burada kurulacak olan büyük camiye izin alma macerasını anlattı.
16 Temmuz 2013
Sabahleyin tren istasyonuna gittik. Bahçesaray’a nasıl gidilece!ini ara"tırıyordum. Sonra, 15
dakika içinde bir trenin gelece!ini fark ettim. Biletlerimizi aldık ve trene bindik. Çocuklar çok
seviyorlar tren seyahatini. Acele ederek ve sorarak trenin gelece!i yere vardık. Çok geçmeden
Bahçesaray treni geldi. Uzun bir tren bu. #çi havasız ve sıcaktı. 40 dakika sonra Bahçesaray’a
vardık. Tren garının duvarında bir açıklama gördüm: 1944 yılında Kırım Tatarlarının bu
istasyondan sürgüne gönderildi!i anlatılıyordu. Daha sonra Greklerin ve Bulgarların da
sürgün edildi!i yazılmı". Belki de “sadece Tatarlar sürgün edilmediler” demek için onları da
sürdüler. 2013’te yayınlanan kitapta (Kratkaya #storiya Kırıma) 191 bin Kırım Tatarının
sürgün edildi!ini yazıyor (Bu esere bir tashih yapmak lazım. Orada Tatarları suçlayan ifadeler
düzeltilmeli. Kitap umumen olumlu olsa da, orada verilen ayrıntılar taraflı bence).
Gardaki bir Tatar hanımdan ekmek (lipo"ka) aldık. Çok lezzetliydi. Çocuklar büyük bir
i"tahla yediler. Sonra 2 numaralı dolmu"a atlayıp Han Sarayı’na vardık. Burasını resimlerde
görmü"tüm ama bu kadar büyük ve güzel bir yer oldu!unu bilmiyordum. #stanbul’daki
Topkapı Sarayına benziyor. Buhara hanının sarayını da görmü"tüm, ama orası tam bir hayal
kırıklı!ı yaratmı"tı bende. Han Sarayı bir kere çok güzel bir yerde konu"landırılmı". Etrafı
tepelik ve havası temiz. Yazın bu sıcak gününe ra!men serin burası.
Epey bir eser var burada. Türbeler oldukça fazla. Bu mezar ta"larının kaydedilmesi ve
çözülmesi lazım. Birileri bir çalı"ma yaptı mı bu konuda bilmiyorum. Saray çalı"anları büyük
ölçüde Tatarlardan olu"uyor. Eserlerin muhafazasına özen gösteriyorlar.
18 Temmuz 2013
Bahçesaray’a ikinci kez gittik. #lkinde göremedi!imiz yerleri görmek istiyorduk. Han
Sarayının bahçesinde biraz dinlendik. Büyük caminin yanındaki türbeleri ve mezarları ziyaret
ettik. Mezar ta"larının ço!u kırılmı" vaziyette. Burası önemli ki"ilerin gömüldü!ü bir yer.
Tamamen bir Osmanlı kabristanı gibi. Ta"lardan bir kısmı daha bir özenle yazılmı". Üzerinde
8"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
kılıç, Davut yıldızı "ekilleri dikkatimi çekti. Sonra, Büyük caminin arka tarafındaki XVI.
yüzyıldan kalma hamamı gezdik. Küçük bir hamam bu.
Saraydan çıkıp yukarı do!ru uzanan yola koyulduk. Gaspıralı Müzesine gidiyoruz. Yukarı
do!ru, sol tarafımızda büyük ve yüksek kayalıklar uzanıyor yol boyunca. Bir yerde küçük bir
"elale akıyor. Alt taraf mezarlık imi" eskiden. Fakat "imdi pek bir "ey kalmamı". Sadece bir
tane Müslüman mezar ta"ına rastladık. Onun da ba" kısmını oyup gözler ve a!ız gibi "eyler
yapmı"lar. Yolun biraz daha ilerisinde XVIII. yüzyıldan kalma bir cami var: Tahta Cami
denilen bu yer bakımsız kalmı". Kapısı kapalıydı. Yolun sa! tarafında gördü!ümüz evler
Tatarlardan kalma olmalı. Sürgün öncesinden kalma.
Tahta Caminin Kitabesinde #öyle yazıyor: Bek Han Sultan Hanım binti el-Hac Selim
Giray Han. Cihanda eyledi bu hayratı. !de Hudâ ahretin ukbâda. !lahi rahmet ve
ma"firetin eyle elf ziyade; ya Rab makamın yüce eyle ahretde. Fî sene 1135.
Biraz daha yürüdükten sonra Gaspıralı Müzesini bulduk. #ki katlı, ta" bir bina bu. Yeni
restore edildi!i anla"ılıyor. Müdür bizi nazik ve sıcak bir "ekilde kar"ıladı. Türkçesi güzel
olan Elmira Hanım ise müzeyi gezdirdi. Burası Gaspıralı’nın matbaasıymı" aslında. Alt katta
matbaa, üstte çalı"ma odası varmı". Matbaadan pek bir "ey kalmamı". Çalı"ma odasında
Gaspıralı’nın eserlerinden bazıları ve resimleri sergileniyor. Eserler arasında Âlem-i Nisvan
dergisinin eski bir sayısını gördüm. Bu nüsha derginin ilk sayısı olmalı. #lginç olan "u ki,
kapa!ında 1905 tarihi görülüyor. Halbuki bu derginin 1906’da çıkmaya ba"ladı!ı yazılırdı
hep. Müzede hâlâ düzenlemeler devam ediyor. Matbaanın yan tarafında Gaspıralı’nın evi var.
Müzeden ayrılıp yoku"u tırmanmaya devam ettik. Buralarda çok turist var. Fakat onlar Tatar
eserlerine de!il, buradaki Hıristiyan (Uspenski) Manastırına ve Cufut Kale’ye do!ru
gidiyorlar. Nihayet Zincirli Medrese’ye ula"tık. Medrese son zamanlarda aya!a kaldırılmı".
9"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Yan tarafında ise bir hamam kalıntısı görülüyor. Onun tam kar"ısında ise XX. yüzyıl ba"ından
kalma bir Tatar mektebi var. Rü"tiye mektebiymi" galiba. $imdi müze. Biraz ileride,
minaresiz bir cami var. Müzedeki hanım söylemese cami oldu!unu anlamazdım. Onun biraz
ötesinde Tatar hanlarının ilklerinden birinin türbesi görülüyor. Onun biraz ötesinde
Gaspıralı’nın mezarı var. Sürgünden sonra mezar tahrip edilmi". Sonradan, ya"lı kimselerin
ifadelerine ve eski resimlere dayanılarak mezar yeniden yapılmı". Mezarın üstündeki
kitabenin sonradan yazıldı!ı anla"ılıyor. “Mustafa o!lu #smail Gasprinski’nin ruhuna elfatiha” yazısı biraz acemice yazılmı". Bu mezarın hemen yanında 1950’lerde vefat eden
Ahmet Özenba"lı’nın, onun hemen yanında ise Edige Kırımal’ın mezarları görülüyor.
Zincirli Medrese, Osmanlı medreseleri tarzında yapılmı". Kapısında ve iç mekanda birer
kitabe var. #çeride, ortada toplanmı" kalıntılar arasında bir kitabe yerde yatıyor. Güzel bir
yazıyla yazılmı" ve büyük bir ihtimalle ba"ka bir yerde bulunup buraya getirilmi". Tatar
hanının türbesinin kapısı oldukça gösteri"li. Üzerinde bir kitabe var.
Sonra, ikinci müzeye yöneldik. Burası XX. yüzyıl ba"ında Rü"tiye Mektebi imi". Orada
çalı"an Tatarlar bizi çok sıcak kar"ıladılar. Neriman Bey üniversitede hoca aynı zamanda.
Kendisi edebiyatçı, fakat tarih bilgisi de çok iyi. Onun anlattı!ına göre, medrese, hamam ve
türbenin oldu!u bu mekân, han sarayından da önceye aitmi". #lk Tatar hanları burayı
seçmi"ler taht merkezi olarak. Gerçekten de burası stratejik bir noktada. Etrafı kayalık
tepelerle çevrili, yüksekçe bir yer burası.
Yavuz Sultan Selim "ehzade iken Kefe’ye geldi!inde buraya da u!ramı". Tatar hanı ile
aralarında ilginç bir sohbet olmu". Tatar hanı, Yavuza her türlü deste!i verece!ini söyledikten
sonra, padi"ah oldu!unda Tatar topraklarını Tatar hanlı!ına verip vermeyece!ini sormu". O da
dürüst davranmı": “Her "eyi isteyin ama benden toprak istemeyin; bir padi"ah toprak
veremez” diye cevap vermi". Bu sözlere son derece kızıp Yavuz’un üzerine yürüyen Tatar
"ehzadeyi babası güçlükle tutmu". Durumun gerginle"ti!ini gören Yavuz, kısa zamanda
ba"ına bir i" gelmeden buradan ayrılmı".
21 Temmuz 2013, Pazar, Gözleve
Gözleve’ye yolculu!umuz 1 saat kadar sürdü. Bakımsızlık burada da kendini gösteriyor. Yeni
yapılan kiliseler çok fazla. Bir o kadar da tamir edilen eski kilise var. Bazıların tamiri hâlâ
devam ediyor. Paralar hep bunlara gidiyor galiba. Kiliselerin bu kadar artmasının bir
ihtiyaçtan kaynaklandı!ını sanmıyorum. Meselenin siyasi bir yönü olmalı: Bir yere kilise
:"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
yaptı!ınız zaman oraya damganızı da vurmu" oluyorsunuz: Burası Hıristiyan mahallesi demi"
oluyorsunuz. Bir de her tarafa haç dikmeye merak sarmı"lar. $ehrin giri"ine büyük bir haç
dikilmi". Her dinin mensupları böyle davranırsa bunun sonu nereye varır bilemiyorum.
Müslümanlar da hilal dikmeye kalkarsa ne olacak. Bunlar aklımdan geçerken bir de baktım,
abide gibi bir yapı ve üzerinde de hilal. Onu biraz geçtikten sonra da büyükçe bir cami.
Garajda indikten sonra bir taksiye atlayıp Mimar Sinan’ın yaptı!ı me"hur camiye gittik: Cuma
Cami. 1552’de yapılmı". $ehirde ayakta kalan tek cami bu imi". Giri" kapısının üstünde bir
yazı var: Giray Han’ın Gözlev Camii "erifidir. Caminin hemen önünde birkaç mezar
görülüyor. Osmanlı mezarları oldukları açık.
Sonra, eski "ehri gezmeye koyulduk. Osmanlılardan kalma surların oldu!u yere gittik. Buraya
Odun Pazarı deniliyor Rusça rehber kitabımda. Osmanlıların yaptı!ı surların tek kalıntısı
burada kalmı". O da daha yakınlarda restore edilmi". Buranın biraz ötesinde bir tekke
oldu!unu ö!rendim. Gidince harabe denilebilecek bir yapıyla kar"ıla"tım. Bir müzeye
dönü"türülmü". #çeride cami, tekke ve bir de Kırım Tatar müzesi var. Caminin duvarında kırık
mezar ta"ları sıralanmı". Müzede fazla bir "ey yok ama buranın Tatar kimli!ini hatırlatan
resimler ve e"yalar var. Caminin alemi de müzede sergileniyor. Müzeden tekrar geriye dönüp
yeniden Odun Pazarına vardık. Burası göz önünde olan merkezî bir yer. Buradan ba"layarak
"ehrin en eski kısımları müze "ehre dönü"türülmü"; turistik bir mekan olmu". Çok sayıda
turistler burada dönüp dola"ıyorlar. Odun Pazarında Tatarların i"letti!i bir kafe var.
#stanbul’daki eski Osmanlı kahvehanelerini andırıyor. Servis yapan gençler geleneksel Tatar
kıyafetleri giymi"ler.
24 Temmuz 2013, Çar#amba, Kefe (Feodosia)
Sabahleyin erkenden Kefe’ye do!ru yola çıktık. Tam 2 saat sürüyormu". Kefe’den hemen
önce Eski Kırım kasabası var. Burayı da görmek istiyordum ama olmadı. Orada Altın Orda
hanlarından Özbek Han’ın yaptırdı!ı cami ile Sultan Baybars’ın camisi var. Haritada "ehir
gibi gözükse de yoldan geçerken pek "ehre benzer bir "ey göremedim. Yol boyunca
sıralanmı" evler var. Haritada sokaklar filan gösterilmi" olsa da, da!ınık evlerin sıralandı!ı
ba"ı-sonu belirsiz bir yer. Dolayısıyla buradaki önemli iki eseri göremeden geçmek zorunda
kaldım.
Kefe’nin giri"i döküntü görünümünde. Otobüs garajı da öyle. Garajın hemen kar"ısına büyük
bir kilise yapmı"lar. Bir taksiye atlayıp "ehrin ayakta kalmı" tek camisi olan Müftü Meçit’e
!;"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
gittik. Caminin iç avlusunda kimsecikler yok. Yan tarafta imamın evi oldu!u anla"ılan bir
bina var, fakat orada da bir hareket yok. Caminin kapısı açıktı; içeri girip baktık. Orda da
kimseyi bulamadık. Caminin hemen dı"ında kırık-dökük birkaç mezar ta"ı var. Arka tarafı
dola"tım, epeyce vakit geçirdim birilerine rastlarım diye, ama kimseye rastlamadım. Biraz
ileride Ceneviz kalesi oldu!u anla"ılıyor ama bu sıcakta çocuklarla oraya gitmeyi göze
alamadım. Sokaklar bo" gibi, ba"ıbo" köpekler var. Onları görünce yolumuzu de!i"tirdik. Eski
eserlerin sahil tarafında oldu!u anla"ılıyor. Oraya do!ru yöneldik. Ayvazovski’nin mezarının
oldu!u yeri geçtikten sonra Ayvazovski çe"mesine vardık. Bundan sonra müthi" bir kalabalık
ba"ladı. Sahil boyunca demiryolu uzanıyor. Yol boyunca satıcılar sıralanmı". Epeyce gittikten
sonra "ehir müzesine vardım ve burayı gezdim. Ceneviz ve eski bazı eserleri hızla gezdim.
Müzenin bahçesindeki eserler daha çok ilgimi çekti. Osmanlılardan kalma mezar ta"ları var.
Acaba bunlar okundu mu?
28 Temmuz 2013, Bahçesaray
Bahçesaray’a üçüncü defa gittim. Bu defa hedefimiz Cufut Kale’yi gezmek. Gerçekten de
mutlaka gezilmesi gereken bir yer imi". Sabahleyin erkenden yola çıktık. Han Sarayı,
Gaspıralı müzesini geçip Uspenski Manastırına do!ru tırmandık. Manastır yoku"un sa!
tarafında, kayaların içine yerle"mi". Tatar hanlı!ı zamanından beri var bu manastır. Ama
"imdi i"in rengi de!i"mi"; manastır yayıldıkça yayılıyor. Alt taraftaki vadiyi de tamamen i"gal
etmi". Hatta vadiyi boydan boya kesen bir duvar çekmi"ler. Epey bir araziye el koyduktan
sonra yukarıda büyük bir kapı in"a etmi"ler. Bunların hepsi yeni. Kayalıkların arasındaki eski
yerin dı"ında yeni yerler de in"a ediliyor.
Burayı geçip yolumuza devam ettik. Yol boyunca satıcılar var. 1 km kadar tırmandıktan sonra
bir tabela dikkatimi çekti. Yeni konulmu" olan bu tabelada eski bir Tatar mezarlı"ı oldu!u
yazılı. XV.-XIX. yüzyıllar arası olarak tarihlenmi". Merdivenleri tırmandım. Çok eski ta"lar
bunlar. Ama öyle bir bakımsızlık var ki. Yukarı çıkınca birkaç mezar ta"ı gördüm. Bazıları
hâlâ ayakta. Bazıları yatık vaziyette, bazıları kırık. Biraz daha yürüyünce ba"ka mezarlar da
gördüm. Tarihî bir mezarlık burası. Biraz ileride bir çukur fark ettim. Buradaki bir mezar
açılmı" olmalı. Bir de türbe var ama üzerinde hiçbir yazı yok. Öylece terk edilmi", sahipsiz
kalmı" bir mezarlık burası. Korunması gerekiyor.
!!"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
Cufutkale yolunda bulunan eski Tatar mezarlı"ında bir mezarta#ı.
Eski Tatar mezarlı"ından ba#ka bir görünü#. Buraya defnedilenler önemli kimseler
olmalı. Bu mezarlı"ın sahipsizli"ine çok üzüldüm. Oradaki ta#ların foto"raflarını tek tek
çektim.
Mezarlıktan a"a!ı inip eski bir yolda ilerliyoruz. Yoku" epeyce dikle"ti. Yüzyıllar öncesinden
kalma ta" bir yol bu. A"ındıkça a"ınmı". Nihayet yukarıda Cufutkale’nin giri"ine geldik. Müze
ücretini ödedikten sonra daha da yukarı tırmandık. Bundan sonrası daha da ilginç. Kayalara
!3"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""
oyulmu" evler gördük. Eski medeniyetlerin izleri açıkça görülüyor. Hazar Musevilerinin
yerlerine rastladık. Orta Kapı denilen kapının üzerinde VI.-XV. yüzyıllar arası "eklinde bir
tarihleme var. Karaimlere ait mezarlar, kenesalar var kalenin içinde. Karaimler Hazar
Türklerinin bakiyeleri olmalı. Kalenin bir ucunda Canike Hanım’ın Türbesi’ne vardık.
Toktamı" Han’ın kızı imi". 1420’lerde buraya defnedilmi". Türbenin ötesinde güzel bir
manzara var. Bütün Bahçesaray vadisi ayak altında uzanıyor. Buradan Büyük Kapı denilen
surların son noktasına kadar gittik. Kale kapısını güçlükle açtım. Oradan geriye döndük.
Yürüdü!ümüz eski ta" yol hep a"ınmı". Yolun her iki yanı büyük bir ihtimamla ta"la
dö"enmi". Cufutkale’nin tarihini yeniden okumam gerekiyor. Son derece ilginç bir yer.
!4"
###$%&'()$%&*$+&""
###$)(,-.%%/$,%01%&'()""
+#2++-&$,%01%&'()""