31.10.2014 KERBELA VAKASI Aziz Müslümanlar!

İLİ
TARİHİ
: HAKKARİ
: 31.10.2014
KERBELA VAKASI
Aziz Müslümanlar!
İnsanlık tarihi üzüntü ve acı verici
hadiselere tanıklık etmiştir. Kimi zaman
mazlum ve çaresiz insanlar zindanlara atılmış,
kimi zaman hak yolunun yolcuları baskı ve
işkencelere maruz kalmış, kimi zaman
annelerin kucağındaki masum bebekler
hendeklere atılarak yakılmış ve kimi zaman
da sırf Allah’a iman ettikleri için insanlar
çarmıha gerilerek öldürülmüştür. Hak ve
adaletin yanında yer alanlara her türlü eza ve
cefa reva görülmüştür. Hak’tan yana tercihini
koyanlar işkence, sürgün ve gayri insani
muameleye maruz kalmış, Hakk’ın ve
adaletin karşısında lal ve suskun olan
zihniyet, beden gücünü kullanarak insanların
canına kastetmişler. İkna kabiliyetinden
yoksun olan ve akli yetilerini kaybedenler
kaba ve kuvvet kullanarak inkar, ifsat ve
şiddet yolunu tercih etmişler.
Muhterem cemaat!
Rivayete göre Kufe ahalisi adına
Süleyman b. Surad el- Huzai Hz. Hüseyni
Kufe’ye davet etmiştir.1 Hicri 10 Muharrem
61- Miladi 10 Ekim 680 tarihinde Kerbela’ya
gelen Hz. Hüseyin ve yarenleri Küfeliler
tarafından yalnızlığa terk edilmiş ve Yezid’in
Komutanı tarafında hepsi şehid edilmiş ve Hz.
Hüseyin’in kesik başı ve bir kısım akrabasıyla
Şam’a Yezid’in huzuruna götürülmüştür. Bu
elem verici hadise Müslümanlar arasında
tefrikaya, taassuba, ve telafisi mümkün
olmayan yaraların açılmasıyla sonuçlanmıştır.
Hz. Peygamber (s.a.v) “Hz. Hasan ve
Hüseyine’e bakıp: Allah’ım ben bunları
seviyorum. Sen de sev”2 buyurdu. Ehli
beytine ve sevgili torunlarına muhabbet duyan
alimler, Emevi hanedanı tarafından zindanlara
atılmış ve rafizilikle suçlanmışlardır. Bu
alimlerden biri de İmam Şafi-i’dir. İmam
Şafi-i ehli beyti sevdiği için ona rafizi
demişler. İmam Şafi-i bu sebeple şöyle
1
2
-İSAM TDV Kerbela maddesi
Tirmizi,Menakıp:3784
demiştir: “Eğer ehli beyti sevmekle rafizi
olunuyorsa bütün dünya alem bilsin ben
rafiziyim” İmam başka bir sözünde şöyle
demiştir:
“Ehlibeyti
sevmekle
suç
işlediysem bu pişman olamayacağım bir
suçtur”3 Hilafetin saltanata dönüşmesiyle,
emevi hanedanın imtiyaz ve büyük bir nüfuza
sahip olmasıyla işler bozulmuştur. Bu
dönemde alimler susturulmuştur. Hakkı
söyleyen ise Hz. Hüseyin ve sevenleri gibi
acımasızca şehid edilmişler. Şehid hayatın
canlı şahididir. Şehid zillet altında yaşayan
toplumlara direniş ruhunu aşılar. Şehid
fikirleriyle, eylemleriyle ve örnek hayatıyla
aramızda yaşar. Onun için Yüce Allah şöyle
buyurur. “Allah yolunda öldürülenlere ölü
demeyin. Bilakis onlar diridirler fakat siz
farkında değilsiniz”4
Muhterem Kardeşlerim!
Hz. Hüseyin, Emevi saltanatına karşı
kıyam etti ve şehit oldu. Ümmetin
kaynaklarını kendi çıkarları ve emelleri için
kullanan zihniyete karşı kurban oldu. Önemli
olan bu hüzün dolu ve elem verici hadiseden
ibret almaktır. O günden bugüne kadar ümmet
parçalandı. İhtilaflar, taassup, entrika, fakirlik,
sefalet,, ikiyüzlülük ve talihsizlik bu ümmetin
kaderi oldu. Ehliyet ve liyakat sahibi olmayan
insanlar işbaşına geldiği günden beri
toplumsal yozlaşma, ahlaki çöküş ve
adaletsizlik İslam dünyasının kaderi oldu.
Bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu
savaş, açlık, yoksulluk ve zilletin arkasında
emevi saltanatı, kaderciliği ve o zaman ekilen
tefrika ve mezhepçilik gibi saikler
gelmektedir. Hz. Hüseyin için matem tutmak,
zincirlerle sırtına vurmak ve islam’a uygun
olmayan hareketlerde bulunmak dinimize
göre caiz değildir. Kerbela vakası üzerinden
mezhepçilik, tefrika ve Müslümanların
birliğini bozan hareketlerden uzak duralım.
Bu elim hadiseden ders alarak tevhidi, adaleti,
barışı ve huzuru yaygınlaştıralım.
Kerem ENGİN
Eski Merkez C.İ.H.
Yüksekova / Hakkari
Redaksiyon : İl Hutbe Komisyonu
3
4
-İSAM TDV Kerbela maddesi
-Bakara: 2/154