03 Eylül 2014 - Güney Ege Gazetesi

SAYFA 1
3 Eylül Çarşamba 2014 Sayı: 452 www.guneyege.net 1 TL
Türkiye Kamu Sen Muğla İl Temsilcisi
ve Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı
Mürsel Özata Milli Eğitimde yapılan yönetici atamaları ile ilgili olarak basın açıklaması yaparak okulların torpiili müdürlere emanet edilmek istendiğini dile
>>7’de
getirdi.
Dalyan Mahallesi
’nde
korku ve gerilim
filmlerini andıran bir
trafik
kazası meydana
geldi.
Paramparça
olan
araçtan sağ kurt
ulan
sürücü ayağınd
a kırıklar olduğu için
hastaneye kaldırıldı.>
>3’te
Ortaca Hayvan DOSTLARI Derneği ve HAYTAP
temsilcisi Türkan Dağdelen kaleci Volkan Demirel
hakkında suç duyurusunda bulundu. >>4’te
Bodrum’da
bulunan kulüpte bir yıl
önce ödenen 98
bin TL’lik hesap dudak
uçuklattı.
>>7’de
Kano sporcusu Serkan Kakkaç Türkiye
şampiyonu olarak milli takıma seçildi.
Efe Çetinkaya ise Türkiye 2'ncisi oldu.
Başarılı sporcular düzenlenen törenle
kupa ve madalyalarını aldılar. >>11’de
Köyceğiz’de düzenlenen 3 ncü motosiklet festivalinin ardından 9. Kaunos Altın Aslan
Türk Filmleri festivali yapıldı. Düzenlenen festivalde yıldızlar geçiti yaşandı. >>11’de
Dalaman Kaymakamı Yılmaz Şimşek, beraberinde Jandarma Komutan Vekili ve
Gürleyik Mahalle Muhtarı ile birlikte rafting yapılan alanda incelmelerde bulundu.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 2
2
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
“Seyahat ediniz, sıhhat bulunuz.” Sözü üzerine bizde çok
duyduğumuz, merak ettiğimiz,
televizyonlarda gördüğümüz yeşil Karadeniz’i görmek istedik.
Köyceğz’in sıcaklarından kurtulup, aiecek dostlarımızla bir Karadeniz turuna çıktık.
17 Ağustos 2014 günü saat
17.30 civarında Bodrum Gündoğan’dan yola çıktık. Yolculuk
eğlenceli ve kahkaha içinde geçti. Otobüste bize çeşitli ikramlarda bulunuldu. Bafa gölü üzerinden Söke’ye ulaştık. Outlet’e
saptık. İsteyen yemek yedi, isteyen gezdi. Geceyi otobüste geçirdik. Yarın bizi güzel bir gün
bekliyor.
18 Ağustos sabahı hafif
yağmurlar eşliğinde Bolu’ya
vardık. Kahvaltımızı yaptıktan
sonra, Nilüfer çiçekleriyle süslü
Abant gölünü gezdik. Abant
gölü kenarında sabah yürüyüşümüz yaptıktan sonra, Zonguldak, Ereğli, Bartın üzerinden
Amasra’ya hareket ettik. Akçakoca’da Karadeniz bizi dev hortumlarıyla karşıladı. Sahil tünellerinden geçtik. Bir iki saat içerisinde Amasra’ya ulaştık. Şehir
terasından şehri kuşbakışı izledik. Yeşil ile mavinin buluştuğu
tarihi kent olan Amasra’da yemek yiyeceğimiz Çeşm-i Cihan
restoranta gittik. Yemeğimizin
ardından Amasra’nın meşhur
çarşısını gezip, Safranbolu’ya
hareket ettik. Yemyeşil ağaçların
oluşturduğu tünellerden geçerek
Safranbolu’ya ulaştık. İlk Hıdırlık tepesinden Safranbolu’yu izledik. Çarşısını gezdik. Orada
alışveriş sonrasında şehir merkezindeki otelimiz Zalifre’ye yerleştik.
19 Ağustos sabahı Kastamonu’ya hareket edip ulaştığımızda Pir Şeyh, Şaban-ı Veli
Hazretlerinin türbesini gezip,
Şerife bacı anıtına gittik. Fotoğraflar çekip, Kastamonu’nun
meşhur çekme helvasını alıp,
Yağmur eşliğinde Sinop’a hareket geçtik. Sinop’un meşhur
mantısından tattık. Kaleye çıktık. Ardından çarşı gezisiyle birlikte tarihi Sinop Cezaevini gezerek, Ordu Ünye’ye geçip, Difana otele yerleştik.
20 Ağustos sabahı
Ordu’ya hareket ettik. Ordu yolunda Türkiye’nin en uzun tüneli
olan Nefise Akçelik tünelinden
geçtik. Ordu’da teleferik ile
Boztepe’ye çıkıp kuşbakışı izledikten sonra şehre inip, Giresun’a hareket ettik. Giresun’a
vardığımızda Giresun kalesini
ve Topal Osman’ın mezarını ziyaret ederek Akçaabat’a geçtik.
Akçaabat’ın meşhur köftesi ile
birlikte laz böreğini yedik. Trabzon’a ulaştık. Trabzon’da Ayasofya Müzesi’ni ve Atatürk Köşkü’nü gezip kalacağımız Black
Sea otele yerleştik.
21 Ağustos sabahı Sümela Manastırına doğru yola çıktık.
1 saat sonra manastıra vardık.
Otobüs bizi girişte indirdi. Minibüsler bizi belirli bir yere götürüp indirdi. Yürüyerek manastıra
ulaştık. Manastırda ana kiliseyi
ve diğer odaları gezdik. Rize’ye
doğru yola çıktık. Rize’de botanik bahçesini gezdik. Oradan
Çamlıhemşin üzerinden Ayder
yaylasına gittik. Yaylanın ünlü
şelalesi olan Gelin tülü manzaralı fotoğraflar çekip otelim olan
Altıparmak’a yerleştik.
22 Ağustos sabahı Batum’a doğru hareket ettik. Sarp
Sınır Kapısında 15 TL. karşılığında gümrükten formlarımızı
alıp doldurduktan sonra, kimliklerimizi gösterip Gürcistan’a girdik. Batum’da ilk olarak bir
Türk lokantasında Gürcüstan’ın
meşhur yemeği Khacha Puri yedik. Teleferik ile Batum’u kuşbakışı gören tepeye teleferik ile
çıktık. Orayı gezip, aşağıya inerek. Gezi grubunun istekleri
üzerine şehri gezdiren bir araca
bindik. Şehir gezimizin sonrası
otobüsümüz bizi akşam yemeğimizi yiyeceğimiz Hulus Castle’ye götürdü. Orda da Khacha
Puri yedik. Akşam yemeğinin
ardından ışıklı su gösterilerinin
ardından Otelimiz Legacy’ye
yerleştik.
23 Ağustos sabahı tekrar Sarp
sınır kapısından geçerek Türkiye
sınırlarına girdik. Trabzon
Uzungöl’e doğru hareket ettik.
Uzungöl’de fotoğraflar çekip,
Kayabaşı’na doğru hareket ettik.
Yolda bıçak molası için Sürmene’de durduk. Bıçaklarımızı aldıktan sonra 2000 m. Yükseklikteki Kayabaşı Yayla kent tesislerine kıvrım kıvrım sisli yollarından ulaşıp yerleştik.
24 Ağustos sabahı Samsun’a
doğru yola çıktık Giresun’dan
geçerken fındık almak için mola
verdik. Fındıklarımız aldıktan
sonra Samsun’a ulaşıp Bandırma vapurunu gezip, Yafeya otele
yerleştik. Ardından otelimizin
karşısında bulunan yabancılar
pazarını, İlk Adım heykelini ve
Atatürk heykelini gezdik. Otele
geri döndük.
25 Ağustos günü sabahleyin
Amasya’ya doğru yola koyulduk. Amasya’da müzeyi gezdikten sonra eski konaklarından birini ve şehir bimarhanesini gezdik. Bize verilen serbest zamanı
kullanıp, Eski Köyceğiz Kaymakamı ve şimdi Amasya Valisi
olan İbrahim Halil Çomaktekin’i
Dedem Adnan Tüfekçi ve H.
Hüseyin Yoldemir ile birlikte ziyaret ettik. Oradan ayrıldıktan
sonra Ferhat’ın Şirin için dağları
deldiği yere gidip, orada bulunan müzeyi ve anıt mezarı gezdik. Amasya’dan Çorum’a doğru
hareket ettik. Çorum’da meşhur
leblebi molası verdik. Molanın
ardından kalacağımız Çorum
büyük otele yerleştik.
26 Ağustos sabahı Çorum’dan
ayrılıp Ankara’ya gittik. Ankara’da Anadolu Medeniyetleri
Müzesini, 2. TBMM’ni gezip,
Kızılay meydanında serbest zaman geçirdik. Ardından Anıtkabir’e gidip, o gün 6000 bin gönüllünün yapacağı Atatürk siluletine tanık olduk. O mutlu günü
yaşamamız bana çok mutluluk
verdi. 6000 bin gönüllü dağıldıktan sonra Anıtkabir gezimizi
yapıp, Bodrum’a doğru yola çıktık.
27 Ağustos sabahı Bodrum’a
ulaştık.
Tur Başkanımız: Pembe Çömez,
Rehberimiz: Halime Seçkin’e
teşekkürlerimi sunuyorum.
Karadeniz gezimizi ne kadar
yazarsak yazalım sayfalara sığmaz. Sizde fırsatını bulup bir
Karadeniz turu yapmanızı tavsiye ediyor huzur içinde yaşamanızı diliyorum.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 3
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
3
Ekşiliyurt’ta Kaza
Haber Foto: Salih Cura
Ortaca Ekşiliyurt Mahallesi Dalyan yolu
üzerinde meydana gelen trafik kazasında
araçta bulunan üç kişi yara almadan kurtuldu.
Edinilen bilgiye göre, Ortaca istikametinden Dalyan istikametine seyreden Muhammet Şen(19) idaresindeki 48 RA 770
plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile Ekşiliyurt
Mahallesi mevkiinde şarampole savruldu.
Kazada araç sürücüsü Muhammet Şen,
araçta bulunan Doğan Şanal(15) ve Okan
Şanal(14) yara almadan kurtulurken araçta
maddi hasar meydana geldi.
Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
Ortaca ve Göcek’ te meydana
gelen trafik kazalarında 4 kişi
yaralandı.
Haber Foto: Ömer Kundakçı
Ortaca Cumhuriyet Caddesi
hastane yakınında motosiklet
ile otomobil çarpıştı. Kazada
araçlarda maddi hasar meydana geldi.
Göcek’ te meydana gelen
trafik kazasında ise 4 kişi
yaralandı. Kaza Göcek tüneli
girişinde meydana geldi.
Şaban İlhan yönetimindeki
48 K 9461 plakalı araç sü-
Paramparça olan aracın sürücüsü ayağı kırıldığı
için hastaneye kaldırıldı
Haber/Foto: Celil Bora Alacain
Dalyan Mahallesi’nde korku ve gerilim filmlerini
andıran bir trafik kazası meydana geldi. Paramparça olan araçtan sağ kurtulan sürücü ayağında kırıklar olduğu için hastaneye kaldırıldı.
Edinilen bilgiye göre; Ortaca’nın Eskiköy
mahallesinden Dalyan Mahallesi istikametine
gitmekte olan araç, direksiyon hâkimiyetini
kaybederek kaldırımda bulunan palmiyeye çarparak durabildi. 48 RS 530 plakalı aracı kullanmakta olan R.T (23) paramparça olan araçtan
sol ayağı 3 yerinden kırılarak kurtulabildi. R.T,
olay yerine gelen 112 acil servislerince Ortaca
Devlet Hastanesi’ne, oradan da Muğla Devlet
Hastanesine sevk edildi.
Paramparça olan aracı görenler sürücünün
yaralı olarak kurtulduğunu öğrenince derin bir
nefes aldı. Jandarma ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
Dalaman' da kapısı açık olan
ATM’nin alarmının çalması
paniğe neden oldu.
Haber Foto: Ömer Kundakçı
rücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu
şarampole devrildi.Kazada
araç sürücüsü İlhan ile eşi
Pınar İlhan, Birsen Karakuş
ve Huriye Karakuş yaralandı.
Yaralılar kaldırıldıkları hastanelerde tedavi altına alındılar.
Edinilen bilgilere göre; Dalaman’ da şehir merkezindeki
Yapı Kredi Bankasına ait
ATM’den alarm merkezine ihbar
geldi.
Dalaman Cumhuriyet Caddesi
üzerinde Dalaman belediye binası karşısında bulunan Yapıkredi bankasına ait ATM’nin alarmının çalması üzerine İlçe emniyet müdürlüğü ekipleri olay
yerinde inceleme yaptı.
Emniyet ekipleri ve Banka yetkilileri yaptıkları incelemede
ATM’nin kapısının yarıaçık kaldığı kapıda herhangi bir zor-
lanma olmadığı öğrenildi.
Olay yeri inceleme ekipleri çevredeki güvenlik kameralarının
kayıtlarını incelemeye aldı.
SAYFA 4
4
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
Haber Foto: Salih Cura
yükşehir Belediyesi Ortaca İtfaiye
Grup Amirliği ekipleri yangına müOrtaca Dikmekavak Mahallesinde yer- dahale ederek kısa sürede kontrol
leşim alanında meydana gelen otluk altına alıp söndürdüler. Yangın mayangını korkuttu. Yangında mısır ekili hallinde Ortaca Emniyet Müdürlüğü
ekipleri güvenlik önlemi aldılar. Yaalan zarar gördü.
Edinilen bilgiye göre, Ortaca Dik- kınlardaki binalara sıçramadan sönmekavak Mahallesi'nde 29 Ağustos dürülen yangında yaklaşık 5 dönüm
Haber Foto: Ömer Kundakçı
Ortaca Hayvan DOSTLARI Derneği
ve HAYTAP temsilcisi Türkan Dağdelen kaleci Volkan Demirel hakkında
suç duyurusunda bulundu.
Volkan Demirel’in Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından FB
TV’ye yaptığı "belediyeler, sokak
köpeklerini zehirlesin, yoksa bu iş
bana düşecek" açıklamalarına tepkiler sürüyor. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Muğla temsilcisi ve Ortaca Hayvan Dostları
Derneği (HAYDOS) Türkan Dağdelen, İstanbul Anadolu Cumhuriyet
Başsavcılığına yollanmak üzere, Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunarak Volkan Demirel
hakkında suç duyurusunda bulundu.Dağdelen suç duyurusunda, kaleci
Volkan Demirel hakkında soruşturma
açılması, soruşturma boyunca ke-
sinlikle maçlardan men edilmesini,
uzmanlar tarafından ruhsal ve psikolojik muayeneden geçirilmesini,
uzmanların görüşü doğrultusunda
toplum içinde tehdit, tehlike
arz ettiği için gerekli tedaviyi almasının sağlanmasını
ve tedavi tamamlanıncaya
kadar tecrit edilmesini talep
etti.Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Muğla
temsilcisi ve Ortaca Hayvan
Dostları Derneği (HAYDOS) Türkan Dağdelen
yaptığı açıklamada “Yaşadığımız dünyada, canlılar
arasında en zayıf halka,
kendilerini savunamayan,
çocuklar, yaşlılar, engelliler
ve hayvanlardır. Ne yazık
ki ülkemizde hayvan hakları
hemen hemen yok sayılmaktadır. Eğer bir toplum
hayvan haklarını yok sayı-
yor ise insan haklarını da korumakta
aciz kalır ve kalıyoruz da. 21. yüzyılda modern çağdaş bir Türkiye’de,
milyonlarca seyircisi, hayranı olan,
genç bir futbolcu onlarca medya
kuruluşu önünde “belediyeler sokaktaki köpekleri zehirlesin, yoksa
bu iş bana kalacak “ diyorsa, bu da
bizim nasıl acınacak bir toplum haline geldiğimizi gösterir. Kaleci Volkan Demirel’in televizyonlarda söylediği cümleler sadece hayvan severler arasında değil, toplumda korkunç bir huzursuzluğa neden olmuştur. Bariz bir şekilde toplumu
şiddete çağırmış, binlerce, milyonlarca çocuk ve gençlere kötü örnek
olmuş ve şiddete davet etmiştir”
dedi.Dağdelen, kaleci Volkan Demirel’in yaptığı açıklamalarla belediyeleri de zan altında bıraktığını
ve belediyelerin de Demirel hakkında suç duyurusunda bulunması
gerektiğini söyledi.
Seyyar baz istasyonlarının yardımıyla aramalarını yoğunlaştıran
komandolar, Alman belgeselciyi
yola 50 metre kala ölü buldu
larında geride kalan 3 günde sonuç
alınamamıştı.Muğla İl Jandarma
Alay Komutanlığı Komanda Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığında görevli 45 askerin kaMuğla’nın Fethiye ilçesinde araş- tılımıyla dün Faralya Koyu çevretırma yaparken kaybolan Alman bel- sinde yoğunlaştırılan aramalara gece
geselci Bernd Girrbac, komandoların de ara verilmeyerek sabaha kadar
seyyar baz istasyonları yardımıyla devam edildi.
yürüttüğü aramalarda 4 gün sonra
Seyyar Baz İstasyonu Getirildi
ölü bulundu.
Likya Yolu belgesel çekimi ön Alman belgeselci Girrbac’ın çalışır
araştırması için eşi Elke ile birlikte vaziyette olması ancak cevap alınFethiye’ye gelen Alman belgeselci maması üzerine Muğla ve AntalBernd Girrbac (58), salı günü öğle ya’dan iki adet seyyaz baz istasyonu
saatlerinde Aktaş mevkiinde kay- getirildi. Jandarma iz takip köpeği
bolmuştu. Alman belgeselcinin bu- Efor’un da destek verdiği çalışmalunması için Muğla Orman Bölge larda, 5 kilometrelik alan saha daMüdürlüğü, Sahil Güvenlik, AKUT, raltma yöntemiyle tarandı.
Cep telefonu sinyalini takip eden
jandarma ve vatandaşların birlikte
yürüttüğü arama kurtarma çalışma- komando ekipleri, Bernd Girrbac’ı
Muğla’nın Sakartepe mevkiinde tatilden dönen içinde 4 kişinin bulunduğu
LPG’li otomobil rampa çıkışı alev
alarak yandı. Tatilci aile otomobillerinin
yanmasını çaresiz gözlerle izlerken
karayolunda yanan otomobil nedeniyle
trafik durdu.
Olay, Muğla-Gökova Karayolu’nun
Sakartepe Mevkiinde meydana geldi.
İzmir’de yaşayan S.K , 35 H 9925
plakalı otomobili ile eşini ve 2 çocuğunu alarak tatil için Datça İlçesi’ne gitti. Tatili biten aile dönüş
yoluna çıktı.Otomobiliyle Sakartepe
mevkiinde tırmanışa geçen S.K
,karayolunun 8’inci kilometresine
geldiğinde aracın ön kaputundan
alevler yükselmeye başladı.. LPG
tüpü takılı araçtan çıkan aile itfaiyeye
haber vererek yoldan geçen sürücülerden yardım istedi. Alev alev yanan
araca LPG tüpünün
patlama tehlikesi
nedeniyle kimse
yaklaşamadı. S.K,
aracının
gözü
önünde yanmasını
çaresiz bakışlarla
izledi. İhbarı alan
Muğla Büyükşehir
Belediyesi itfaiye
ekipleri olay yerine kısa sürede ulaşıp alevlere müdahale ederek yanana
aracı söndürdü. Polis ekipleri de
karayolu çevresinde trafiği durdurdu,
LPG tüpünün patlama ihtimaline
bu sabah saatlerinde Faralya Mahalesi Karaburun mevkiinde yola 50
metre kala çalıların arasında ölü
olarak bulundu. Girrbac’ın cansız
bedenine ulaşılmasının ardından bölgeye olay yeri inceleme ekiplerinden
destek istendi.
karşı önlem aldı. Yangın sonrası
otomobil kullanılamaz hale gelirken
yangının elektrik aksamından çıktığı
tahmin ediliyor.Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Cuma günü saat 15.30 sıralarında yol
kenarında bulunan kuru otların tutuşması sonucu yangın başladı. Yangın
kısa sürede yayıldı. Dumanı gören
vatandaşların haber vermesi üzerine
yangın mahalline gelen Muğla Bü-
otluk alanın yandığı belirlendi. Yanan
alanın yanında bulunan mısır tarlasının
bir kısmı da alevlerden etkilenerek
zarar gördü. Yangının çıkış nedeniyle
ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Boğulan kişinin deniz astsubayı ahadır hayatını kaybetti. Bölgede amatör olaçetiner olduğu belirlendi
rak dalanların, denizin yaklaşık 5-6
metre altında yosunların üzerinde bir
kişinin yattığını görmesi üzerine sahil
güvenlik ekiplerine haber verdi. Olay
yerine giden Datça Sahil Güvenlik
ekipleri denizin 6 metre dibinde bir
kişinin yattığını gördü. Şahsın cansız
bedeninin denizin dibinden alarak
sahil güvenlik rıhtımına getirdiler.
Burada Ambulansa teslime dilen
ceset Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Cumhuriyet Savcılığı tarafından el
konulan olayda burada ilk muayenesi
yapılan şahsın cesed otopsi için Muğla
Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.YaDatça’da bir hafta içinde ikinci sığ pılan otopsi sonucu boğulma sonucu
su bayılmasına bağlı ölüm vakası ger- hayatını kaybeden şahsın 23 Yaşındaki
çekleşti. Üç gün önce Datça Karaincir Deniz Astsubayı Bahadır Çetiner olmevkiinde denize balık tutmak için duğu, Gölcük Donanma Komutanlıdalan ve sığ su bayılmasına bağlı ola- ğı’nda görev yaptığı izinli olarak burak ölen Hulusi Emrah Özbay’ın ar- radaki ailesinin yanına geldiği öğredından bugün yine Datça’da Akvaryum nildi. Bahadır Çetiner’in balık tutmak
Koyu olarak bilinen bölgede balık için Akvaryum Koyu’na dalmaya gittutmak için dalan Bahadır Çetiner tiği ve olayla ilgili tahkikatın sürdüyine sığ su bayılmasına bağlı olarak rüldüğü öğrenildi.
Muğla Marmaris'te zıpkınla balık
avlamak için daldıktan sonra kaybolan öğretmen Ersoy Atalay'ın cesedi, 2 gün süren aramaların ardından
33 metre derinde bulundu. Atalay'ın
vurduğu 2 büyük balığı çıkarmaya
çalışırken vurgun yediği belirtildi.
Önceki gün ailesiyle Marmaris'in
Çiftlik Koyu'na giden Marmaris
Mesleki Eğitim Merkezi öğretmenlerinden 39 yaşındaki evli ve 2
çocuk babası Ersoy Atalay, öğle saatlerinde zıpkınla avlanmak için denize daldı. Kıyıda kendisini bekleyen
ailesi, Atalay'ın saatler geçmesine
rağmen çıkmaması üzerine jandarma
ve Sahil Güvenlik ekiplerine haber
verdi. AKUT'un da katıldığı aramalar
gece boyunca sürdü ve Atalay'a ulaşılamadı. Dün sabah bölgeye AKUT,
AFAD ve deniz polisi de yönlendirildi.
Marmaris Orman İşletme Müdürlüğüne ait bir helikopter de Atalay'ın
sakatlanarak kıyıya çıkmış olabileceğini düşünerek çalışmalara havadan
destek verdi. Denizden Sahil Güvenlik
ve Deniz Polisi ve dalgıçlar, karadan
AKUT ve AFAD, havadan da helikopterle aranan Atalay'ı aradı. Atalay'ın
cesedi, denize girdikten yaklaşık 24
saat sonra dalgıçlar tarafından Çiftlik
Adası'nın Rodos'a bakan kısmında,
33 metre derinde bulundu.
Atalay'ın 2 büyük balık vurduğu ve
balıkları çıkarmaya çalışırken vurgun
yediği öğrenildi. Atalay'ın kıyıda
umutla bekleyen eşi ve çocukları acı
haberi alınca yasa boğuldu. Eşi Sibel
Atalay, oğlu Fuat ve kızı Deniz'i öğretmenin arkadaşları sakinleştirmeye
çalıştı. Atalay'ın cesedi, Sahil Güvenlik
ekipleri tarafından Marmaris'e getirildi.
En büyük tutkusu zıpkınla balık avlamak olan Atalay'ın eşi Sibel Atalay'ın
da Halk Eğitim Merkezi'nde öğretmen
olduğu, 4 yıl önce Marmaris'e geldikleri öğrenildi. Arkadaşları, Ersoy
Atalay'ın iyi bir dalgıç olduğunu belirterek, "En büyük tutkusu dalmak
ve zıpkınla balık avlamaktı" dedi.
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 5
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
Milas’taki ‘ölüm kavşağı’ olarak nitelendirilen Ağaçlıhöyük
Kavşağı’nda meydana gelen kazada bir kişi hayatını kaybetti.
Milas’ta çok sayıda yaralamalı ve ölümlü trafik kazasının
meydana geldiği Ağaçlıhöyük Kavşağı’nda yolun karşısına
geçmek isteyen bir vatandaşa araç çarptı. Edinilen bilgiye
göre; akrabalarının mevlidine gitmek için Ağaçlıhöyük Kav-
şağı’na gelen 81 yaşındaki Mehmet Tosun Çetin, yolun
karşısına geçmek istedi. Bu sırada Milas’tan Bodrum istikametine doğru seyir halindeki Mehmet Murat Ş. idaresindeki
34 N 0925 plakalı otomobil, karayolunu kullanan Çetin’ne
çarptı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık görevlileri, çarpmanın etkisiyle yola savrulan Çetin’in olay
yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Acı haberi alan Çetin’in
yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Kazayla ilgili
güvenlik güçleri tarafından soruşturma başlatılırken, araç
sürücüsünün ifadesine başvuruldu. Sürücü, kavşağı geçtiği
sırada birinin aniden yola fırladığını, yayaya çarpmamak
için manevra yaptığını ancak çarpmaktan kurtulamadığını
iddia etti. Polis ekipleri, zaman zaman araç trafiğinin tıkandığı
karayolunda güvenli geçişin sağlanması için çalışma başlattı.
Olay yerindeki çok sayıda vatandaş, sık sık kazaların meydana
geldiği kavşakta kapsamlı bir çalışma başlatılarak güvenlik
önlemlerinin alınmasını istedi.
YALNIZ ALLAH’A
KUL OLABİLMEK!
İbadet; bir Müslüman’ın Yüce Allah’ın
varlığını, birliğini ve büyüklüğünü tasdik
etmesi, O’na teslimiyetle boyun eğmesi,
O’nun kulu olduğunu bilmesi ve saygı
ile O’na itaatte bulunması demektir. Bundan dolayı ibadet, insanın asli görevidir.
İnsana yakışan da, bu görevini yerine
getirmesidir. Zaten insanın yaratılış
gayesi, Allah’a kulluk etmektir. Nitekim
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Ben
cinleri ve insanları ancak bana ibadet
etsinler diye yarattım” buyurmaktadır.
Diğer bir ayeti kerimede de “Hanginizin
daha iyi amel işleyeceğini denemek için,
ölümü ve hayatı yaratan odur. O, Azizdir,
Gafurdur, her şeye galiptir, çok affedendir” buyurulmuş ve kulun, işlediği amelleriyle imtihana tabi tutulduğu belirtilmiştir.
İbadetler, sırf Allah rızası gözetilerek
yapılmalıdır. Çünkü Allah’ın emri olan
ibadetler, ancak samimiyetle ve ihlasla
yapıldığında makbul olur ve sahibini
kötülüklerden uzaklaştırır. İnsan, yaşa-
Muğla’da kalbi delik doğan 4 aylık bebek, hava ambulansı ile İstanbul Dr.
Siyami ersek göğüs kalp ve damar cerrahisi eğitim ve araştırma hastanesine
sevk edildi.
yabilmek için, Allah’ın ihsan ettiği sayısız
nimetlerden faydalanmaktadır. Allah’ın
nimetlerinden faydalanmadan, hayatını
sürdüren hiçbir canlı varlık yoktur. Bu
nimetlere şükretmek gerekir. Allah’ın
vermiş olduğu nimetlerin en büyük şükrü
de, ibadetlerimizdir.
İbadetin sahası çok geniştir. Allah rızası
gözetilerek yapılan her iş, bir ibadettir.
İslam, gösteriş ve riya olmadığı müddetçe,
insanlığa faydalı olan her türlü sosyal
çalışmayı ibadetten saymıştır. Ancak bu
güzel fiil ve davranışlar; namaz, oruç,
zekat ve hac gibi temel ibadetlerin yerine
asla geçemez ve onların sorumluluğunu
düşüremez.
İbadet, kalpteki imanın bir alameti ve
dışa yansıyan bir görüntüsüdür. İbadet
imanın gıdası, kalbin cilası; ahlak ve faziletin menbaıdır. İbadetler, kalplere
Allah sevgisini yerleştirmek, bütün kötü
düşünce ve davranışlardan arındırmak
yönünden çok önemlidir. Zira Cenab-ı
Hak Kur’an-ı Kerim’de “Sana vahyedilen
kitabı oku, namazı da dosdoğru kıl.
Çünkü namaz, hayasızlık ve kötülüklerden
alıkoyar. Allah’ı anmak, elbette ibadetlerin
5
en büyüğüdür. Allah, yaptıklarınızı bilir” buyurarak, ibadetin insanı kötülüklerden uzaklaştırdığını belirtmiştir.
Meselâ; günde beş vakit namaz kılmak
suretiyle Allah’ın huzuruna duran bir
insan, Rabbini hatırlamış ve hesap gününü
unutmadığını ortaya koymuş olur. Allah
için malının bir kısmını fakire zekat
olarak veren bir insan, muhtacın sıkıntısını
gidermiş, onu gözetmiş, sosyal dayanışmayı sağlamış bulunur. Oruç tutan da,
nefsini islah etmiş, yoksulların durumundan haberdar olmuş olur.
Yaratılışımızın gayesine uygun olarak
hareket edelim; verilen nimetlere karşı
en büyük şükür olan ibadetlerimizi ihlas
ile yerine getirelim. Yaptığımız her işte
Allah rızasını gözetelim, haktan, adaletten,
doğruluk ve samimiyetten ayrılmayalım
ki, her iki dünyada mutluluğu tadalım.
İbadetlerimizin, günahlarımızın bağışlanmasına vesile olduğunu da unutmayalım.
Sevgi ve saygılarımla…
Hastanesinden ambulans ile alınarak Milas-Bodrum Hava Limanına, oradan da
ambulans uçak ile İstanbul’a sevk edildi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim
ve Araştırma Hastanesinde kalp rahatsızlığından dolayı tedavi gören Ecrin bebek,
durumunun ağırlaşması nedeniyle İstanbul
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar
Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine
sevk edilmesi karar verildi. Kararın ardından Ecrin bebek küvöz içerisinde İstanbul’a gönderildi.
Muğla’nın Menteşe ilçesinde doğuştan
kalbi delik olan 4 aylık Ercin Zengin
isimli bebek, hava ambulansıyla İstanbul
Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar
Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine
sevk edildi. 4 aylık bebek, Muğla Sıtkı
Muğla’nın Menteşe ilçesine en uzak mahallelerden Göktepe Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma
mahallesi ormanlık alanda jandarma tarafından yapılan operasyonda dişi hint keneviri ve kubar esrar maddesi ele geçirildi.
Edinilen bilgiye göre; bir ihbarı değerlendiren Muğla İl
Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Göktepe mahallesi
ormanlık alanda yapılan arama çalışmalarında ormanlık alana
Marmaris'te evlerden hırsızlık yap- yerine gelen polisler 3 kadını makamufle edilmiş durumda
tıkları ileri sürülen ve biri 8 aylık hallelinin elinden güçlükle kurtarıp
3 bin 426 kök kenevir bitkisi, 32 kğ. kubar esrar maddesi ve
hamile 3 kadın , hırsızlık maksadıyla polis otosuna bindirdi.Gözaltına
kenevir bitkisi yetiştirilmesinde kullanılan çapa, su hortumu,
ikamete girecekleri sırada ev sahibi alınan kadınların üstünde yapılan
gübre ve su motoru ele geçirdi.
tarafından suçüstü yakalandı. Polis , aramada 3 çift altın küpe, 4 altın
Hint keneviri yetiştiren ve esrar ürettiği ileri sürülün şüphekadınları mahallenin elinden güçlükle kolye, 8 altın bilezik ile 400 doların
lilerin yakalanması için jandarma ekipleri tarafından arama
bulundu. Şüpeli kadınların hırsızlık
aldı.
çalışmaları devam ediyor.
olay, Beldibi Mahallesi'nde mey- iddiaları nedeniyle bir süredir İlçe
dana geldi. Alınan bilgiye göre, Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro
arkadaşlarının evini aradıkları ba- ekipleri tarafından takip edildiği
hanesiyle bir apartmana giren Mel- öğrenildi. Gözaltına alındıktan sonra
tem K. (24), Bahar F. (20) ve Seda sağlık kontrolü için Marmaris DevD. (18) dairelerin zillerine bastı. let Hastanesine götürülen zanlılaEvde kimsenin olmadığını fark et- rından Meltem K'nın 8 aylık hamile
tikleri bir dairenin kapısını torna- olduğu anlaşıldı. Kadın doğum uzvida yardımıyla açan zanlılar, altın manı tarafından da muayene edilen
takıları çaldı. Şüphelileri fark eden hamile kadın ve diğer iki zanlının
karşı komşunun "Hırsız var" diye ifade işlemlerinin ardından adliyeye
bağırması üzerine paniğe kapılan sevk edildi. Meltem K. ve Bahar
kadınlar kaçmaya başladı. Sokakta F'nin benzer suçlardan çok sayıda
Kadınları yakalayan mahalle sa- sabıka kaydının bulunduğu kaydekinleri darp etmeye başladı. Olay dildi.
Kenevir Tarlasına Baskın
Mutfak Fırını
Milas'ta Bir Araç
Yangına Neden Oldu
Muğla’nın Marmaris ilçesinde bir apartmanın üçüncü katındaki dairenin mutfak fırınından çıkan yangın paniğe
neden oldu.
Yangın, Marmaris'e bağlı Hatipirimi Mahallesi 175. Sokaktaki bir apartmanın üçüncü katında meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; evin mutfak bölümündeki fırının
elektrik aksamının kısa devre yapması sonucu yangın
çıktı. Alevler bir anda evin içini sardı. Evde ikamet eden
aile itfaiyeye haber vererek alevlere hortumla müdahale
etti. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere
müdahale etti. Polis güvenlik için apartmanı boşalttı.
İtfaiye ekipleri balkonda mahsur kalan bir çifti merdiven
uzatarak kurtarmak istedi ancak aile balkonda kalarak
inmek istemedi. Yangın diğer dairelere sıçramadan söndürüldü. Yangının meydana geldiği apartmanın karşısındaki
otellerde kalan yabancı turistler söndürme çalışmalarını
merakla gözlerle izlerken yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
Milas’ta darp ettiği kişiden tehditle para
aldığı ileri sürülen bir kişi gözaltına
alındı.
Milas'ta Sanayi Sitesi’nde darp ettiği
bir kişiden çeşitli bahanelerle para isteyen
kişi polis ekiplerince gözaltına alındı.
Geçtiğimiz hafta Sanayi Sitesi’nde henüz
bilinmeyen bir nedenle Ali R. adlı şahsı
darbeden Hüseyin Y., kavga sırasında
araya giren bir kişinin tişörtünün yırtıldığı, yırtılan tişörtün ücreti olarak 50
lira gerektiğini söyleyerek parayı aldı.
Daha sonra çeşitli sebeplerle darp ettiği
Ali R.’den para istemeye devam eden
Hüseyin Y. son olarak Milas Kapalı
Pazar Yeri’nde buluşmak istedi. Öncesinde polis ekiplerine haber veren Ali
R., yardım istedi. Polis ekipleri, parayı
aldığı sırada Hüseyin Y’yi gözaltına
aldı. Şüpheli, tehdit, hakaret, yağma ve
darp suçlamalarıyla emniyetteki ifade
işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Aniden Alev Aldı
Milas'ta Menteşe Caddesi’nde seyir halindeki bir otomobil aniden alev aldı.
Yangın, çevredekilerin müdahalesiyle
aracı sarmadan söndürüldü.
Menteşe Caddesi’nde seyir halinde olan
ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 23 P
2534 plakalı otomobil, henüz bilinmeyen
bir nedenle motor kısmından alev aldı.
Araçtan yükselen dumanları fark eden
sürücü, otomobilden inerek çevredekilerden yardım istedi. İlk müdahaleyi yangın
tüpleriyle çevredekilerin yaptığı yangın,
haber verilmesiyle kısa sürede gelen Milas
İtfaiye Grup Amirliği ekiplerince söndürüldü. Yangının, otomobilin elektrik aksamında çıkan bir arıza nedeniyle çıktığı
tahmin ediliyor.
SAYFA 6
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
Tatil Sonrası Okula Başlamak
Çocuklarda
Düz Taban
Birçok aile çocuğu yürür yürümez nasıl yürüdüğüyle ilgilenmeye başlar. Paytak mı
yürüyor çok mu düşüyor binlerce soru havada uçuşur. En
çok merak edilen de düz taban
olup olmadığıdır. Yürümeye
başlayan çocukların ayakları
genellikle doğumdan itibaren
bulunan yağ yastıkçığı nedeni
ile tombul görünümlüdür ve
ayak tabanında kavis görülmez. Vücut ağırlığını yere aktaran ayaklar çocuklarda, çok
önem taşır. Genel olarak çocukların % 70-80 inde düztabanlık vardır. Bunun en önemli nedeni ayak tabanında bulunan ve 3 yaşına kadar azalarak devam eden yağ yastıkçığı varlığı ve ayakbileğini
tutan bağların henüz tam gelişmemiş olmasıdır. 3 yaşından
itibaren yağ yastığının kaybolması ve ayak bağlarının
güçlenmeye başlaması ile 8
yaşına kadar genellikle çocuklarda ayak kavsi normal
şeklini alır.
Düz taban ne demektir?
Düz taban tıbbi ismi ile �pes
planus ayak uzun kavsinin
çökmesi anlamına gelir. Normal ayak yere basarken ayağın
iç kenarı yere temas etmez,
düz taban olması halinde ise
bu iç kenar yere temas etmeye
başlar. Bu çökme değişik derecelerde olabildiği gibi kavsin
tamamen ters dönmesi ile ileri
derecelerde de ortaya çıkabilir.
Ayak kavsi ne işe yarar?
Ayaklar çok sayıda kemik ve
bu kemiklerin kendi aralarında
yaptığı çok sayıda eklemden
oluşan komplike bir yapıdır.
Her kemiğin birbiri ile özel
ilişkisi mevcuttur. Kemikler
arasındaki bu özel ilişki sayesinde ayak tabanı iç kısmında uzunlamasına kavis
dediğimiz bir kavis oluşur.
Bu kavis belli derecelerde esnek bir yapıya sahiptir. Bu
kavsin en önemli özelliği; yürüme sırasında zeminin ayağa
yaptığı basıncın emilmesine
ve böylece yükün baldır, diz,
kalça ve bel eklemine zarar
vermesine mani olmasıdır.
Düztabanlık ne zaman ve
nasıl teşhis edilebilir?
Çoğunlukla çocuk yürüme çağına geldiğinde aileler tarafından içe basma şikayeti ile
hekime başvuru olur. Ortopedi
doktorunun muayenesi ile düz
tabanlık tanısı konulur
Düz Tabanlığın İki tipi vardır;
1. Esnek Düztabanlık; yani
ayak havada iken kavisi görülür, ayak yere basınca taban
düzleşir, zararsız düz tabanlıktır. Genetik yatkınlık yok
ise 8 yaşından sonra ayak
bağlarının yeterli güce ulaşması ile düzelir. Genetik yatkınlık söz konusu ise yani
anne, baba veya yakın akrabalardan birinde düz tabanlık
var ise o zaman 8 yaşından
sonra da düz tabanlık kalıcı
olarak devam edebilir.
2. Rijit Düztabanlık; Kalıcı
yani ayak kavisi ayak yere
basarken ve yerden kaldırınca
değişmez. Düz tabanlığın en
önemli tipi budur. Ayakbileği
kemiklerinin aralarındaki uyumun bozulması sonucu ortaya
çıkar ve erken tedavi edilmesi
kalıcı sakatlıkları önleyebilir.
-Düz Tabanlıkta Tedavi gerekir mi?
Düz tabanlık esnek tipte ise
ve 8 yaşından önce hekime
gelmiş ise herhangi bir tedaviye ihtiyaç yoktur. Zaten esnek düztabanlıkta çocuğun
herhangi bir şikayeti de bulunmaz, şikayet daima aileden
gelir. Bu durumda hasta muayene edilip esnek düz taban
tanısı konulduktan sonra aileye bu durumun normal fizyoloji büyümenin bir parçası
olduğu ve 8 yaşında ayak bağ
gelişimini tamamladığında
kendiliğinden düzeleceği hakkında bilgi verilir.
Bundan birkaç yıl öncesine
kadar düz taban olan tüm çocuklara hekimler tarafından
ortopedik botlar reçete edilmekte idi. Günümüzde artık
sınırlı birkaç ayak hastalığı
dışında hemen hemen hiç ortopedik bot reçete edilmemektedir. Bazen eski alışkanlık veya yanlış bilgilenme sebebi ile aileler hekimlerden
ortopedik bot reçete etmelerini
ısrarla talep etmektedir. Bu
durumda aileye açıklayıcı bilgi
verilerek gerekli olmadığı konusunda aile ikna edilmelidir.
Ortopedik botların düz tabanlığın düzelmesine katkısı olmadığı bilimsel çalışmalar ile
kanıtlanmıştır.
Eğer çocuk hekime 8 yaşından
sonra getirilmiş ve yapılan
muayenesinde esnek düz tabanlık tespit edilmiş ise; çocukta bu durumun herhangi
bir şikayete sebep olup olmadığı araştırılır. İleri düzey
düz tabanlıklarda çabuk yorulma, baldır adelelerinde ağrı
hatta kramplar ortaya çıkabilir.
Bu durumda çocuklar spor
ayakkabılar ile rahat ederler,
çünkü spor ayakkabılarının
tabanları ayak kavsini destekleyici yapıdadır. Şikayeti
olan çocuklarda ayak kavsini
destekleyici yumuşak tabanlıklar bu şikayetlerin oluşmasını azaltır. Bazı vakalarda,
problemi düzeltmek için cerrahi gerekebilir. Cerrahi yöntemler; ağrıyı hafifletmede ve
kemik dizilimini geliştirmede
yardımcı olabilir:
*Artrodez veya ayak ve ayak
bileğindeki, bir veya daha
fazla kemiğin, beraber kaynaştırılması (füzyon),
*Osteotomi veya kemiğin,
doğru olarak dizilmesi için,
kesme ve yeniden biçimlendirme,
*Eksizyon veya kemiğin veya
kemik çıkıntısının çıkartılması
*Sinovektomi veya tendonu
kaplayan kılıfın temizlenmesi,
*Tendon transferi veya bir
parça tendon kullanarak, bir
başka tendonu uzatmak veya
yerini değiştirmek.
-Hangi yaş aralıklarında ne
tarz ayakkabılar giydirilmelidir?
Her yaş gurubunda ayak sağlığını korumak açısından ayak
kavsini destekleyen, yumuşak
tabanlı, topuk yüksekliği ön
kısmından bir miktar daha
yüksek olan ayakkabılar tercih
edilmelidir. Son günlerde
moda olan Babet tarzı düz ve
sert tabanlı ayakkabılar ayak
sağlığını tehdit etmektedir.
-Sonuç:
Toplumda oldukça sık görülen
düz tabanlık önemli bir sağlık
problemi değildir. Çoğu zaman hastanın şikayeti olmadığı gibi tedaviyede ihtiyaç
duyulmamaktadır. Ancak daha
az sıklıkta görülen rijit düz
tabanlık önemli bir sağlık
problemidir ve erken tanısının
konulması tedavide başarı
şansını yükseltmektedir. Bu
nedenle düztabanlıktan şüphe
edilen tüm çocukların hangi
yaşta olursa olsun mutlaka
ortopedist tarafından muayene
edilerek esnek-rijit ayrımının
yapılması gerekmektedir.
Oyunlarla, tatillerle, arkadaşlarla ve/veya özgürce geçirilen zamanlarla dolu uzun bir yaz arasının ardından çocukların okul
düzenine dönmekte zorlanabildiklerini belirten Marmaris, İçmeler
de bulunan Bağlam Psikolojik
Merkezi kurucusu Uzman Psikolog, Pedagog ve aynı zamanda
Uzman Evlilik ve Aile Terapisti
olan Bahar Erden ailelere önerilerde bulundu. "Okulların başlamasından birkaç hafta önce,
okul dönemine adapte olabilmek
için kuralları ve sınırları yeniden
belirlemek, uygulamaya başlamak, yeni amaç ve hedefler oluşturmak gerekir." dedi.
Oyun yaşı geçmemiş olan, okulunu veya okuldaki sosyal ortamını
sevmeyen, dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite sorunu yaşayan,
öğrenme sorunları veya yavaşlığı olan öğrenciler için adaptasyon
süreci daha da zor olabileceğinden öğretmenleri ile ailenin
sürekli iletişim halinde olmaları gerektiğini, gerekli durumlarda
uzman bir pedagogdan yardım almayı ihmal etmemenin süreci
çok daha kolay geçirmeye yardımcı olacağını belirtti.
Pedagog ve Aile Danışmanı da olan Uzman Psikolog Bahar
Erden'in tatil döneminin sonlarına yaklaşırken okul dönemine
adaptasyon ile ilgili ailelere önerileri şunlar:
•
Uyku ve uyanma saatlerini okul düzenine uygun olarak
yeniden düzenleyin
•
Oyun, ders, bilgisayar, tv saatleri için yeni kurallar ve sınırlar belirleyin
•
Sınır ve kuralları ödül sistemi de uygulayarak kullanmak
üzere çocuk ile birlikte belirleyin
Okul için gerekli kitap, kırtasiye, giyim alışverisini çocuk
•
ile birlikte yapın
•
Birlikte yeni ders çalıştırma düzeni belirleyin
•
Okul dönemi ve derslerle ilgili yeni amaç ve hedefler belirleyin, bunları yazılı hale getirin ve ödül sistemini unutmayın
•
Çok yüksek beklentilerden kaçının
•
Özellikle yeni okula başlayanlar ve ikinci sınıf öğrencisi
velileri çocukları ile birlikte okulu ve ders göreceği sınıfı ziyaret
edip orada biraz zaman geçirebilirler
•
Odasında ve çalışma masasında daha çok zaman geçirmesini sağlayacak ufak ödevler vererek ders çalışmaya ısınmasını
sağlayabilirsiniz.
Tüm ailelere ve öğrencilere mutlu, başarılı ve sorunsuz geçen
bir okul yılı diliyorum.
Sevgilerimle
Bahar Erden
Uzm.Psikolog/Evlilik ve Aile Terapisti
Bağlam Psikolojik Danışmanlık Merkezi, İçmeler/Marmaris
Tel : 0530 640 29 70
SAYFA 7
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
7
Türkiye KAMU-SEN Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata;
OKU ve KORKMA
Haber: Salih Cura
Türkiye Kamu Sen Muğla İl Temsilcisi
ve Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı
Mürsel Özata Milli Eğitimde yapılan
yönetici atamaları ile ilgili olarak basın
açıklaması yaptı.
Özata açıklamasında “MEB Yasası ve
akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı
tarihindeki en büyük kadrolaşma yapılmaktadır. Sözüm ona paralel yapıyı
tasfiye etmek için 4 yılını dolduran
okul müdürleri, müdür başyardımcıları,
müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il
milli eğitim müdür yardımcıları ve
MEB’de üst düzey yöneticiler olmak
üzere tam tamına 76 bin yöneticinin
görevlerine son verilmiştir. Ancak bu
şekilde iktidarın MEB’de kendi paralel
yapısını oluşturduğu görülmektedir.
Şunu söyleyebiliriz ki; okulların büyük
bir kısmı ise torpilli okul müdürlerine
emanet edilecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 7 binin
üzerinde okul müdürünün neye göre
puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev süreleri uzatılmamıştır. MEB’de müdür kıyımı yaşanmıştır. Hem de öyle bir kıyım ki;
siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters
düşen, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları
hak eden okul müdürleri birer birer
tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici
soykırımı olarak MEB tarihine geçecektir.Değerlendirmelerde ilçe milli
eğitim müdürleri ve komisyon üyesi
şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin siyasi iradenin
ve malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Zira bu listelerde görev süresi uzatılacak müdürlerin özellikle Fethiye’de isim isim
yer alıyor olmalı ki; görev süresi uzatılan okul müdürlerine baktığımızda
büyük kısmının yandaş sendika üyesi
olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu
puanlar bir yerlerden alınan emir ve
talimatlar doğrultusunda verilmiştir.
Puanlamalarda okul müdürlerinin ne
mesai arkadaşları ile ilişkileri, ne okula
yaptığı katkılar, ne aldığı ödüller ve
üstün başarı belgeleri, ne akademik
kariyeri, ne de uluslararası düzeyde
yayınlanan makaleleri bunların hiçbirisi
dikkate alınmamıştır’’ dedi.
Özelleştirmeye Karşı
Başından Aşağı Kömür Döktü
Muğla’da bulunan termik santrallerin
özelleştirilmesi nedeniyle Yatağanlı bir
maden işçisi dünyada ALS hastalığına
dikkat çekmek için başlatılan ‘bir kova
buz’ etkinliğine alternatif olarak başından
aşağı bir kova kömür döktü.
Yatağan Termik Santrali ve kömür
ocaklarının özelleştirilmesine karşı yürütülen direnişe dikkat çekmek için Yatağanlı maden işçisi Hikmet Turan, ‘Bir
Kova Buz’ etkinliğine alternatif olarak
‘bir kova kömür’ kampanyası başlattı.
Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve
Ticaret A.Ş. (YEAŞ) bünyesinde bulunan
ve Yatağan Termik Santrali’ne kömür
temin eden Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) Müdürlüğü’nde çalışan
Turan, Amyotrofik Lateral Skleroz
(ALS) hastalığına dikkat çekmek için
başlatılan ve dünyada hızla yayılan ‘Bir
Kova Buz’ etkinliğine alternatif olarak
özelleştirmeye karşı vermiş oldukları
direnişe dikkat çekmek için ‘Bir Kova
Kömür’ kampanyası başlattı. Yatağan
Termik Santrali’ne kömür temin eden
GELİ Müdürlüğü’nde çalışan maden
işçisi, Yatağan ilçe merkezinde bulunan
Madenci heykeli önünde kafasında aşağı
bir kova kömür döktü.
Bir Kova Kömür Eylemi öncesinde
açıklama yapan Turan, “Özelleştirmenin
bizleri öldüreceğini biliyoruz, tıpkı Soma’da olduğu gibi. Ama biz biliyoruz
ki Yatağan, Soma olmayacak. Bizler,
özelleştirme hastalığına yenilmeyeceğiz.
Yatağan işçisi olarak, alıcı firmalara
fabrikalarımızı teslim etmeyeceğiz”
dedi.
Muğla'nın Seydikemer ilçesine bağlı Yayla
Ceylan Mahallesi’nde köylüler, Türk Kültüründe
önemli bir yere sahip imece ruhunu yeniden
yansıtarak mahallelerine park yaptı. Parkın
açılışına İlçe Kaymakamı Muammer Köken
ile birlikte katılan Seydikemer Belediye Başkanı
Yakup Otgöz, köylüyü tebrik etti ve parka
basketbol ve voleybol sahası yapma sözü verdi.
Yayla Ceylan Mahallesine bağlı İncealiler’de
Köy İmamı Harun Karakoç’un önderliğinde
başlayan park yapımı büyük oranda tamamlandı
ve sade bir törenle açılışı yapıldı. Ocak ayında
başlayan çalışmalar kapsamında parkın oyun
gruplarını veren dönemin Karadere Belediye
Ah okuyan bir millet olabilsek.
Ezbere sloganik konuşmaları
bırakabilsek.
Her şeyden öte “ DÜŞÜNÜP
ANALİZ “ yapabilsek.
Partizanlıktan kurtulup “ VATANSEVER “ olmanın gereğini
yapabilsek.
Türkiyenin , Osmanlıyı yıkan
parçalayan ve Osmanlı’dan yeni
ülkeler ortaya çıkartanlarla “
DEVLET “ olarak mücadele
içinde olduğunu görürüz. Devletimizin ayağına bir asır önce
prangalar vuran batılı emperyalistler karşısında “ İSTİKBAL
“ mücadelesinde olduğunu anlar
ve bu konunun da partiler üstü
bir konu olduğunun da farkına
varırız.
Okuyup araştırırsak korkularımızı yeneriz.
Dinimizin ilk emri nedir ?
OKU…
İstiklal marşımızın ilk kelimesi
nedir ? KORKMA…
Öyleyse “ okuyacağız ve korkmayacağız.” Korkulardan kurtulduğumuz gün kendimize geleceğiz.
“ Milli Mutabakat “ için bu
şart. Kesinlikle başarmamız lazım…
Önce Türk’üz . Sonra Laz,Çerkez,Gürcü,Kürt ve Arnavutuz
,Boşnağız…
Önce Türk’üz. Sonra AKP’li,
CHP’li ve MHP’liyiz…
Önce Türk’üz. Sonra sağcı ve
solcuyuz…
Önce Müslümanız. Sonra Al-
eviyiz, Sünniyiz ve Caferiyiz…
Her siyasi oluşumun gayesi bu
milleti mutlu etmek ve yarınlarını garanti altına almak değil
mi ?
Her kesimin hedefi bu milleti
mutlu etmekse , o zaman nedir
paylaşamadığımız ? Nedir bu
kamplaşma ? “ Ayrılıkta AZAP,
birlikte RAHMET vardır.” Her
şey Türk milleti ve Devletinin
bekası içinse BİR OLALIM,İRİ
OLALIM ve DİRİ OLALIM.
Yüz yılda bir elimize geçecek
fırsat Türkiyenin önünde.Bu fırsatı kaybedersek bir yüz yıl
daha bekleriz. Heba etmeyelim.
Yeni Anayasa yapılacak.Milli
Mutabakat sağlanabilirse her
kesimi memnun edecek Anayasa
ortaya çıktığı gibi içeride birliği
sağlamış Türkiye, dış çevrelere
karşı daha güçlü ve dik duruş
sergileyebilecektir.
21.asır Türk asrı olacak.Bu’nu
tüm dünya konuşuyor ve tedbirini alıyor. Ah birde biz bunu
anlayabilsek. Ah birde biz kendimize inanıp güvenebilsek..
GELİN HEP BİRLİKTE TAŞIN
ALTINA ELİMİZİ KOYALIM.
Dünyayı avuçlarının içine almış
ve insanlığa acılar yaşatan ,
”kendini üstün ırk “ gören İsrail
ve siyonistlere dur diyebilecek
tek millet TÜRK’ler ve tek devlet’de TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’dir.
Birlik içerisinde,güçlü Türkiye’li
günlere uyanmak dileğiyle hayırlı haftalar…
98 Bin Tl’lik Fatura
Dudak Uçuklattı
Bodrum’da bulunan
kulüpte bir yıl önce
ödenen 98 bin TL’lik
hesap dudak uçuklattı.
Bodrum’da sadece
alkol için ödenen 98
bin TL’lik hesap pes
dedirtti. Şampanya, şarap, votka ve 9 kokteyl
ile birlikte KDV dahil
toplamda 98 bin 318
TL hesabı bir gecede
ödeyenlerin kimlikleri
ise açıklanmadı. Asgari
ücret maaşı ile 10 yılda
kazanılacak hesap görenleri şaşkına çevirdi.
Daha önce de Bodrum’da lahmacun, ayran fiyatının 80 lira, tost ve
ayranın ise 65 TL’ye satılması vatandaşlar tarafından eleştirilerek
tepki görmüştü.
Başkanı Yakup Otgöz, bu kez Seydikemer
Belediye Başkanı sıfatıyla katıldığı parkın açılışında parka basketbol ve voleybol sahası
yapma sözü verdi. Önümüzdeki yıl askere gidecek 14 genç için yine imece usulü ile köy
yemeği verilen açılışta kısa bir konuşma yapan
Başkan Yakup Otgöz, gençlere hayırlı teskereler
dileklerinde bulunup köylünün hem asker yemeğinde hem de park yapımında yansıttığı
imece ruhu için teşekkür etti. Başkan Yakup
Otgöz, parkın yapımına katkı sağlayan herkese
ve işi organize eden cami imamına teşekkür
etti.
Fethiye Mehteran ekibinin birbirinden güzel
marşları eşliğinde gerçekleşen açılışta Kay-
makam Muammer Köken de Türk kültüründe da katıldığı asker yemeği ve park açılışı progyer alan ve unutulmaya yüz tutan ‘imece’ ru- ramında açılışın ardından protokol üyeleri ve
hunun yeniden canlanmasının övgüye değer halk parkta incelemelerde bulundu.
olduğunu belirtti. İlçenin
Kaymakamı olarak bireysel şükür yemeklerine katılmadığını ancak; köylünün birlikte yaptığı her
türlü organizasyona katılmaya özen gösterdiğini
ifade eden Kaymakam
Köken, “Devlet olarak iyi
günde de kötü günde de
sizlerin yanında olacağız”
dedi. Çok sayıda muhtarın
SAYFA 8
8
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
CHP ve Ulusalcılık...
-Türkiye'yi, CHP'nin tek parti
yönetiminden bu yana yaklaşık
yarım asırdan fazla zamandır
sağ partiler yönetmekte. Ama
nedense bu sağ partiler, her
türlü sorunun kaynağı olarak
hala CHP yi gösterirler. Her
türlü beceriksizliklerini, CHP
nin 60 yıl öncesindeki yönetimine çamur atarak kapatmaya
çalışırlar. O zamanın koşulları
ile bu zamanın koşulları aynıymış gibi... Yeni Türkiye(!)'ciler
de aynı türküyü söylemeye devam ediyorlar. 12 yıldır iktidarda
olan birileri için hala başka
birini suçlamak ne akıldır, ne
iştir halkımız bir anlayabilse?
-Aslında suçlanılan, çamur atılmaya çalışılan CHP değil, Atatürk Cumhuriyeti ve ilkeleridir.
Atatürk ve onun ilkeleri ile barışık olmayan, Osmanlı kafalı
Yeni Türkiye'ciler onun eserini
ve ilkelerini yok etmek için ellerinden geleni adım adım yapmaktalar...Ama bir yerde dur
diyen çıkacaktır bu gidişe, çünkü
tarihte hep bu böyle olmuştur...
“Türk Milleti” demiştir. Ama
Atatürk illa soyu sopu Orta
Asya kökenli olanlar için kullanmamıştır bu TÜRK sözcüğünü. Ülkede yaşayan her türlü
kökenden vatandaş için kullanmıştır. Zaten bugün dünyada
saf, bozulmamış, karışıp melezleşmemiş insan ırkı var mıdır? Biyolojik ve bilimsel olarak
da bu mümkün değildir. Şimdiki
durumda hangimiz Orta Asya
kökenli saf ırk TÜRK olduğumuzu söyleyebiliriz?
-Amerika'da bile bugün insanların %90 dan fazlasının soyu
Avrupa kökenlidir. İspanyollar,
Portakizliler, Almanlar vb. Amerika'nın keşfinden sonra akın
akın oraya giderek yerleşmiş,
yerli halk olan Kızılderilileri
soykırıma uğratarak yok etmişlerdir. Ama bugün hepsi Amerikan olduğunu söyler, ama gerekirse ırksal soyunu da belirtir.
Oradaki Alman asıllılar birleşip
biz Amerika'lı değil Alman'ız
demez. Örneğin; İspanyol asıllı
Amerika'nım der. Veya yine bugün Almanya'da pek çok insan
farklı uluslardan olup sonradan
Alman vatandaşlığına geçmiştir.
Onlara da sorsanız Örneğin,
İtalyan asıllı Alman'ım der.
-CHP olağanüstü kurultayı yaklaşırken gündemdeki en önemli
tartışma Ulusalcılık. Milliyetçilik
yani Ulusalcılık CHP nin 6 okla
ifade edilen ana ilkelerinden biridir. Kurultayda ulusalcı görüşten Muharrem İnce' de CHP
başkanlığına talip.
-Bizde de durum aynı. Ülkemiz
bin yılların karışımı sonucu bir
insan mozayığı. Bunun değişik
tarihsel nedenleri var(Konumuz
bu değil). Bu kadar karışık ırk
ve farklı kökenden olan insanlardan bir ulus yaratmak zor,
ama Atatürk zoru başararak bu
gruba Türk Ulusu demiştir. Yani
-Atatürk bu cumhuriyeti kurbizde de şu andaki dünya geduğunda ülkenin adını “Türkineline göre Türk vatandaşı olye”, üzerinde yaşayanlara da
mak üst kimlik olarak doğrudur.
Ancak isteyen bunu istediği gibi
şekillendirebilir. Örneğin; Kürt
asıllı Türk vatandaşı gibi. Rum
asıllı Türk Vatandaşı gibi.
-İşte CHP nin Ulusalcıları, ulusalcılığı bu bağlamında değerlendirmelidirler. Zaten CHP gibi
bir sosyal demokrat partideki
ulusalcılar Hitler gibi dar, ırkçı,
kafatasçı milliyetçi olamazlar.
Çünkü böyle bir milliyetçilik
sol düşünce yapısı ile çelişir.
Çünkü sol görüş, dar bir şekilde
kendi ulusal çıkarlarını değil,
evrensel insan haklarını, azınlık
haklarını, halkların kardeşliğini
ön planda düşünmeyi gerektirir.
Yani sol görüş bu tür konulara
evrensel yaklaşır ve sol literatürde “her ulusun kendi kaderini
tayin hakkı” vardır. Bu nedenle
CHP nin ulusalcılarının açılım
sürecine bakış açıları oldukça
önem taşımaktadır.
Demir açıklamasında ‘’54 milyon
insanın öldüğü II. Dünya Savaşı’nın ardından Hitler ordularının
Polonya’yı işgal ederek savaşı
başlattığı gün olan 1 Eylül, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu savaşın üzerinden tam
70 yıl geçmiş olmasına rağmen,
bugün dünyada hala sıcak savaşlar
ve katliamlar yaşanmaktadır. Dünyayı yöneten güçler savaştan,
barbarlıktan vazgeçmemiştir.
Ortadoğu coğrafyasında bugün
emperyalistler eliyle açıkça katliamlar yaşanmaktadır. İnsanlar
yerinden yurdundan göçe zorlanarak adeta soykırımla yok edilmek isteniyor. İsrail’in Gazze’ye
saldırıları, Irak ve Suriye’de yaşanan katliamlar ve en acısı savaş
mağduru halkların yaşadığı eziyetler… Türkmenler, Ezidiler,
Filistinliler, Araplar, Aleviler, Şii-
Ortaca’nın Sevilen Siması Vedat İse Her Zaman Olduğu Gibi Protokolü Yalnız Bırakmadı
-”Irkçılık günümüzün en büyük
insanlık suçudur.” Irk, soy sop
önemli değil, önemli olan insan
olabilmektir...
“Tüm Halkların Eşit, Özgür, İnsanca ve Kardeşçe
Yaşayabildiği Bir Dünya Diliyorum”
ler ve en çok kadınlar, çocuklar,
yoksullar.
Etnik ve dini farklılıklar bir zenginlik değil, çatışma konusu haline
getirilerek, halklar birbirine kırdırılıyor. Emperyalizmin hegemonya projesi, karabasan misali
tüm halkların üstüne çöküyor.
Bölge ülkelerinde yaşanan bu
trajedilerde açıkçası insanlık ölüyor. AKP hükümeti ise savaştan
yana bir politikadan vazgeçemiyor. Adil bir barış yerine, sürekli
olarak ülke topraklarımıza ayrımcı
bir dili yerleştiriyor. IŞİD adı verilen terörist örgütü “hoşnutsuzluktan kaynaklanan reaksiyon”
olarak adlandıran, konsolosluk
çalışanlarını rehin alan barbarlara
gereken yanıtı veremeyen ve dış
politikamızda başarısızlığı ortaya
çıkmış Dışişleri Bakanı Başbakan
oluyor. Açıkça ülkemizde AKP
çatışmacı bir dil üzerinden varış
karşıtı bir tutum sergiliyor.
Bu koşullar altında, tüm halkların
eşit, özgür, insanca ve kardeşçe
yaşayabileceği bir dünya özlemiyle, barış dilinin hâkim olmasını diliyor, 1 Eylül Dünya Barış
Günü’nü kutluyorum’’ dedi.
“Bugün bizlere rehberlik edecek
olan duygular Büyük Taarruzun Zafer ruhunda”
Demir 30 Ağustos mesajında ise;
“30 Ağustos Zafer Bayramı, ülke
topraklarının geri alındığı gündür.
Alanındaki Atatürk Anıtına Kaymakamlık
Makamının, Garnizon Komutanlığının ve
Belediye Başkanlığının çelenklerin konulmasıyla başladı. Daha sonra Hv. Tbp. Yzb.
İsmail Atabey’ in günün anlam ve önemini
belirten konuşmasıyla program devam etti.
Anıt programının sona ermesiyle saat
09.30’da, Kaymakamlık Makamında KAYMAKAM Yılmaz Şimşek tebrikleri kabuk
etti. Kutlamalara askeri ve mülki erkân, sivil
toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda
vatandaş katıldı
Köyceğiz’ de ise kutlamalar tören alanında
yapıldı. Kutlamalara KöyceğizKaymakamı
Gürkan Demirkale, Köyceğiz Garnizon Komutanı Prs. Bnb. Ali Akyıldız, Köyceğiz
Belediye Başkanı Kamil Ceylan siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar.
-CHP nin ulusalcıları sol ideolojik yapıları gereği, çözüm sürecinde, Kürtleri görmezden gelen bir ulusalcılık yapamazlar.
Bunu yerine “ülkenin bölünmez
bütünlüğü çerçevesinde halkların kardeşliğini” savunan bir
yol izlemeleri gerekir(Kürtleri
görmezden gelen bir ulusalcılığı
yapan başka partiler var zaten
Türkiye'de). Böyle bir yol izlenmediği sürece CHP, Doğu
ve Güneydoğu Anadolu'da önümüzdeki seçimlerde de sıfır çekmeye devam edecektir...
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir;
Haber: Salih Cura
CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr.
Nurettin Demir 30 Ağustos Zafer
Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış
Günü nedeniyle yazılı bir basın
açıklaması yaptı.
Haber Foto: Salih Cura
Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman’ da 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerle kutlandı.
Ortaca’ da düzenlenen tören saat 09.00 da
Atatürk Anıtına çelenklerin sunulması ile
başladı. Günün mana ve önemini belirten
konuşmanın ardından tören son buldu. Törenin ardından katılımcılar Kültür Parkta
kutlamalara devam ettiler. Ortaca Tören alanında yapılan törene Ortaca Kaymakamı
Hüseyin Yılmaz, Ortaca Jandarma Komutanı
J. Yzb. Haluk Türkoğlu, Ortaca Belediye
Başkan Vekili Mehmet Ali Avcı, Ortaca İlçe
Emniyet Müdürü İsmail Ayhan, diğer daire
amirleri, CHP İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya,
Oda Başkanları ve vatandaşlar katıldılar.
Dalaman’ da 30 Ağustos Zafer Bayramı ve
Silahlı Kuvvetler Günü programı, 30 Ağustos
Cumartesi günü saat 09.00’da Cumhuriyet
Askeri planda, Atatürk’ün kurmay
bilinci ile halkın örgütlenmesi
anlayışından çıkan bir kahramanlık destanıdır. 30 Ağustos, bağımsız, üniter bir devlet anlayışı
ile Cumhuriyeti’nin temelinin
atıldığı demokratik, laik ve çağdaş
bir Türkiye’nin başladığı gündür.
26 Ağustos’ta başlayan ve 9 Eylül’de emperyalizmin İzmir’de
denize döküldüğü yerde biten bağımsızlık, günümüze kalan önemli
bir mirastır. Bugün ulusumuzun
birlik ve beraberliğine, bütünlüğüne yönelik hem iç ve hem de
dış tehditler bulunmaktadır. Ancak
Cumhuriyet’in temel ilkelerini
yerinden sarsacak her türlü saldırı
sonuçsuz kalacaktır. Cumhuriyet
Halk Partisi, Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokratikleşmeye, hukuk ve hukukun
egemen olması mücadelesine dün
olduğu gibi bugün de aynı kararlılık ve azimle devam edecektir.
Bulunduğumuz dönemde bizlere
rehberlik edecek olan duygular
Büyük Taarruzun Zafer ruhunda
saklıdır. Bağımsızlığımızın dünyaya kabul ettirildiği 30 Ağustos
Zafer Bayramı’nın 92. yıldönümünde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, tüm
halkımızın Zafer Bayramını kutluyorum’’ dedi.
Haber/Foto: Celil Bora Alacain
Dalyan Mahallesinde bulunan Atatürk büstüne evlerinden getirdikleri çiçekleri bırakan
vatandaşlar, saygı duruşunda bulunup İstiklal
Marşı okudu.
Büyükşehir yasasıyla belediyeden mahalleye dönüştürülen ve resmi tören yapılamayan Dalyan'da, 30 Ağustos Zafer Bayramının 92. yıldönümü vatandaşlarca kutlandı. Evlerinden getirdikleri çiçekleri Atatürk büstüne koyan vatandaşlar saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okudu. İstiklal Marşı okunurken turistler de ayağa
kalktı, bazı turistlerse görüntü aldı.
Ak Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk,
‘’30 Ağustos Zaferi, Türk milleti için yeni bir başlangıçtır’’
Haber: Salih Cura
AK Parti Muğla İl Başkanı
Nihat Öztürk 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yazılı
bir mesaj yayınladı.
Öztürk mesajında, "Türk Milletinin tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık ve gösterdiği Kurtuluş mücadelemizin sonlandığı 30 Ağustos
Zafer Bayramının yıldönümünü büyük bir heyecan ve
gururla kutlamanın sevinci
içerisindeyiz. İşgalci kuvvetlere karşı Türk Milleti
Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde büyük bir kurtuluş
mücadelesi vermiştir. Gazi
Mustafa Kemal Atatürk ve
Silah arkadaşlarının önderliğinde Büyük Taarruz ve
Başkomutan Meydan Muharebesi neticesinde kazanı-
lan 30 Ağustos Zaferi, aynı
zamanda Anadolu’nun ebediyyen Türk yurdu olduğunu
tüm dünyaya ilan etmiştir.
30 Ağustos Zaferi'nin ardından Atatürk'ün sağlam ve
güçlü temeller üzerinde kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin engin
deneyiminin ve onurlu bir
hayat sürme ülküsünün ortaya çıkardığı eşsiz bir eserdir. Bu bakımdan 30 Ağustos
Zaferi, Türk milleti için yeni
bir başlangıçtır. Bugün bizler
de, bu şanlı tarihin mirasçısı
olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak
için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam
edeceğiz. Milletçe birlik ve
beraberlik içinde elde etti-
ğimiz başarılar, ülkemizin
yolunun açık olduğunun en
belirgin göstergesidir. Bin
yıldır bu topraklarda barış
içinde yaşayan milletimizin
birlik ve beraberliğini hiçbir
güç zedeleyemeyecektir. 30
Ağustos Zafer Bayramı'nda,
Cumhuriyetimizin kurucusu
Büyük Atatürk'ü, silah ve
dava arkadaşlarını, Kurtuluş
Savaşı'nın tüm kahramanlarını, bu toprakları vatan yapan
aziz şehitlerimizi saygı ve
rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum" dedi.
SAYFA 9
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
9
SAYFA 10
10
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
Vitra, Jotun mağazamızın ürünleri için
sahada pazarlama ve satış yapacak,
araç kullanabilen bay-bayan eleman
aranmaktadır.
Yapı Üretim Hizmetleri Ldt.Şti
Tel: 282 88 88 – 97 77
Dalyan
Tiyatroyla Buluştu
Muğla Büyükşehir Belediyesi Kültür ve
Sosyal İşler Daire Başkanlığının organize
ettiği "Beş Yıldızlı Rezalet" isimli tiyatro
oyunu Ortaca'nın Dalyan mahallesinde
sergilendi.
Yaklaşık beşyüz kişinin beğeniyle izlediği oyun ücretsiz olarak seyirciyle
buluştu. Aralarında lise öğrencilerinin
de bulunduğu oyuncular; Fatih Bulut,
Şükrü Manas, Selin Özsu, Gizem Özenç,
Nida Cerikli, Derya Kayalı, Ayşegül
Öztürk, Nurgül Öztürk Sezim Akçan,
Mehmet Manas, Emre Akad Duralı ve
Mehmet Korkmaz'dan oluştu.
Dalyan'daki seyirci kitlesinden çok
memnun olduğunu dile getiren oyun
yönetmeni Ayhan İçöz; "Antik dönemlerden günümüze sanata ve kültüre ev
sahipliği yapmış bir kentin, kültür mirasının onuru ve sorumluluğu ile sanatsal
üretimine aralıksız devam eden bir ya-
-DUYURU-
DALAMAN’DA
AÇILACAK OLAN KOLEJİMİZE TÜM BRANŞLARDAN
ÖĞRETMENLER
ALINACAKTIR.
İLGİLENENLERİN
[email protected]
CVLERİNİ GÖNDERMELERİ RİCA OLUNUR.
ÖZALP ŞİRKETLER GRUBU
Çaylı mahallesi hal arkasında 378 m2 arsa
satılıktır. 0542 745 1360
----------83 yaşındaki Demenz hastası olan anneme,
bakıcının kendi aile içinde bakacağı tecrübeli bir bayan arıyoruz.
Mail Adresim: [email protected]
--------Ortaca Çarşı içindeki evimde çocuk bakılır.
0 555 224 8017
----------Derya Kuaförde Çalışacak Bayan Eleman
Aranıyor. 0542 273 6783
-----------Ortaca'da Gizem Kuaförde çalışacak bayan
eleman aranıyor 0544 539 8370
----------Mutfak İmalat Atölyemizde çalışacak usta
ve kalfa alınacaktır. 0546 282 5606
-----------Şantiyemize emekli gece bekçisi aranıyor.
0532 411 2344
----------Sarıgerme Denizbende sitesine eleman
alınacaktır. 0532 204 5117
------------Dalyan’da Cafede Çalışacak Bayan Eleman
Aranıyor. 0 542 451 54 51
------------Mühendislik Bürosunda Çalışacak Ön
Muhasebeden Anlayan, Ofis Programları
Bilen Bayan Elaman Aranıyor.
0 506 905 68 52
-----------Demka'da Çalışacak Bay Elaman Aranıyor
0 539 402 9425
-----------Köyceğiz'de işler durumda yol kenarında
pide salonu ve restaurant 100m2 kapalı
alan iş yeri( eşyalar yeni) sağlık sebebiyle
devren satılıktır.
0544 547 4493
----------Efsane Emlakta Ortaca ve Dalyan
Ofislerinde Çalışacak Bayan Eleman
Aranıyor 05334989090
---------V.İ.P Şirvan Kuaförde Çalışacak Bayan
Eleman Aranıyor
0 544 613 36 19
---------Evde Çocuk Bakılır ev Temizliği Yapılır
Dalyan'a 6 km uzaklıkta havuz villa bahçe.
Tapulu ve Sorunsuzdur. 0542 233 4909
------------Ortaca'da Mühendislik Firmasında Çalışacak, ön
muhasebeden anlayan bayan eleman aranıyor.
0 505 434 7718
--------------Şantiyemizde kaynakçı, şöför operatör aranıyor.
05069307540
--------------Corel ve Photoshop Bilen Bay Grafik Tasarımcı
Aranıyor
Toprak Reklam
0 555 994 4289
-------------------Mobilya İmalat, Montaj Ustasıyım B Sınıfı
Ehliyetim var iş arıyorum.
0 545 840 4488
--------------
Ortaca Mühendislik Firmasında Çalışacak Teknik
Eleman Aranıyor 282 6758
---------------Ortaca Cumhuriyet Mah. yeni hastaneye yakın, 3
kat imarlı,383 mkare arsa sahibinden
satılıktır.65.000 TL 05393904060
----------718 m2 Satılık arsa 3 kat imarlı %30 135.000 TL 0
533 436 7435
-------------Dem Discorium' da (Dalaman Eğlence Merkezi)
,sağlıklı ve nezih bir ortamda çalışacak bayan
garsonlar aranıyor.
0 554 888 6666
---------Dalyan’da marangozhanede çalışacak usta ve
kalfalara ihtiyaç vardır.
Maaş + SKK
0532 572 1216
----------Çameli Anaokulu yanında 488m2 arsa içinde ev
ve hayvan damı satılıktır. 05326750409
-------------Dalyan Gülpınar Mahallesi Tufan Caddesi
No:40’ta yer alan iki katlı bina satılıktır.
05326750409
-------------Sarıgerme’de takı ve emlak ofisinde çalışacak
bayan eleman aranmaktadır.
0 532 512 4389
-------------Ortaca’da Kiralık Daire
2+1 ve 1+1 Eşyalı Eşyasız Karaburun Mahallesi
Atatürk Bulvarı
0536 212 2091
----------SATILIK TEKNE
Dalyan’da 9.20m Özel Plakalı Tekne Satılıktır. 0
553 507 6478
-----------Sürekli Çalışacak Muhasebe Elemanı Aranıyor.
0542 591 00 64
--------------Ortaca’da Avukat bürosunda çalışmak üzere en
az lise mezunu iyi derecede bilgisayar bilen
bayan sekreter aranıyor. Müracatların şahsen
yapılması rica olunur. Tel: 282 5777
--------------------Dalaman'da Satılık Daire ve Dalyan'da Satılık
Arsa
0530 940 68 38
0252 692 36 50
-----------Pegasus Otel’de çalışacak, bayan kuaförü,
manikürcü, erkek kuaförü ve ingilizce bilen
infocu alınacaktır.
SSK+Kalacak yer+ Yol
0 542 312 1007
Öğrencilere Çiçekli Karşılama
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne
kayıt yaptırmak için gelen öğrenciler her
yıl olduğu gibi bu yıl da muğla protokolü
tarafından çiçeklerle karşılandı.
MAİL ADRESİMİZE
0534 311 1926
----------Kiralık Yağlama Yıkama 0 534 303 9478
---------Sılam Parkeye 50’lik Kompresör aranıyor.
0536 987 2234
----------Oto Kayhan'da çalışacak ön muhasebe ve
bilgisayar bilen(emekli olabilir) bayan eleman aranıyor.
0 536 448 0071
--------Faden Kurute mizlemeye bayan ve erkek
eleman aranıyor.
0 536 214 9512
------------Çorbacı Hasan Usta’da çalışacak bay
bayan garson aranıyor
0 532 790 7339
--------------Sarıgerme'de ki Turkuaz Otele Dinamik ve
Titiz Bayan Elaman Aranıyor. Gece
Kalabilecek Olanlar Tercih Edilecektir.
0 537 959 11 84
--------Sumak Restauratta çalışacak ahçı aranıyor.
0 553 597 99 06
-------------Ortaca Orbelko Sitesinin en değerli dairesi
eşyasıyla satılıktır.
0 532 360 97 77
-----------Satılık Traktör- 4x4seracıya, otelciye, peyzajcıya.
670 km'de hidrolik direksiyon, 4'lü pulluk çeker,
garajdan. Dizel, Plakalı, valpadana, new-italia
malı sahibinden mükemmel ekonima. Yeni
Aparatlarıyla.
0 542 233 4909
_________
şamı seçmek misyonuyla buradayız,
bağrında antik tiyatroyu barındıran Dalyan'da oyun sergilemek bizler için ayrı
bir sevinç yaşattı, Dalyan seyircisine
alkışlarından ötürü teşekkür ediyoruz"
dedi.
-----------------Ev İşlerine yardımcı bayan eleman aranıyor.
0507 387 9207
------------------Dalyan’da ki Butİk Otelde çalıştırılmak üzere ahçı
ve mutfak personeli alınacaktır.
0532 407 60 85
-------------------Muhasebe işlerinden anlayan
Bilgisayar kullanabilen
Tecrübeli
bayan eleman
Aranmaktadır.
0545 275 6393
---------------Zeytinalanı’nda ki atölyemizde
Çalışacak mobilya ve ahşap ustaları arıyoruz.
Altıntaş mobilya 0 532 273 30 32
-----------------Evde Çocuk Bakıcısı Aranıyor
0533 358 0346
Pasta, Puaça ve Hamur İşlerinden Anlayan
Bayan Eleman Aranıyor
0 533 358 0346
--------------------Bakıcı Aranıyor
Çocuk Bakımında Yardımcı Olacak
İş Disiplini Olan Kalma Problemi Olmayan
Bayanların Araması Rica Olunur.
0 532 310 5553
--------------------Almanca -İngilizce-Rusça Bilen Elaman Alınacaktır.
(yemek+kalacak yer)
0 543 400 0618 / 0543 478 0015
----------------------Aile Yanında Çocuk Bakılır
0545 282 06 04
Özel Gitar Kursu Verilir
0 541 376 22 65
-------------------Dalyan Apart Otelimizde Çalışacak, Kat Görevlisi ve
Temizlik İşçisi Aranıyor.
0 252 284 3470 - 0554 289 7912
-------------------Ön Muhasebe Ofis ve Şantiyede
Çalışacak İnşaat Teknikeri ve İnşaatta Çalışacak
Vasıflı Vasıffız Elaman Aranıyor.
Müraacatlar Şahsen Yapılacaktır.
0 252 282 25 06
0 530 224 39 00
----------------Satılık Mondial 100lük Motorsiklet
0 536 826 4936
Devren Satılık Pide-Çorba-Kebap Salonu
0 535 739 05 09
-----------------Dalyan Yolu Üzeri
Işıklarda 2. Kat 135 Metrekare Kaloriferli
Daire Satılıktır
0 538 699 4070
Yaklaşık 9 bin 300 öğrenci kontenjanı
ayıran Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne kayıt yaptırmak için gelen öğrenci ve veliler Menteşe otogarında
Muğla protokolü tarafından çiçeklerle
karşılandı. Öğrencileri, Vali Mustafa
Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye
Başkanı Osman Gürün, Rektör Prof.
Dr. Mansur Harmandar, Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, Ticaret ve Sanayi
Odası Başkanı Bülent Karakuş karşıladı.
Siyasi Yerel Haber Gazetesi
Çarşamba günleri yayınlanır.
Sahibi
Güneyege Basın Yayın
Tur.San.Tic.Ltd.Şti. Adına
Cihat Cura
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Nasuh Keser
Adres
Beşköprü mah. 274 sk. No.6/1 ORTACA
www.guneyege.net
[email protected]
Dizgi
Baskı
: Güneyege Gazetesi.
: Star Medya Yayıncılık A.Ş. Gaziemir Tren
İst. Karşısı Eski BetontaşTesisleri içi
Gaziemir /İZMİR
Baskı Tarihi
Dağıtım
:2 EYLÜL 2014
: YAYSAT
Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uyar
Gazetemize gönderilen yazı ve fotoğraflar yayınlansın
veya yayınlanmasın iade edilemez.
Yazıların sorumluluğu yazarına aittir.
İLK YAYIN TARİHİ: 28.12.2005
İLAN REKLAM ABONE TARİFESİ
Özel ilanlarda (Kongre, Tüzük, Zayi, Teşekkür vs.) Muğla
il gazeteleri fiyat tarifesi uygulanır.
İLETİŞİM
0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66
SAYFA 11
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
FİLİSTİN ve
SİYONİZM’E
DAİR
Sevgili okurlar sizler için bu hafta
Filistin meselesini araştırdım biraz.
Sizleri uzun ve sıkıcı bir yazıyla
boğmak istemediğim için kısaca
bahsetmek istiyorum konudan.
Yaptığım araştırmada beni şaşırtan
çok ilginç bir sözle karşılaştım.
XX. da yaşamış Rus yahudisi
olan Arthur Koestler adlı ünlü bir
yazar iki cümlede tüm yaşananları
özetlemiş adeta. Yazar sözün en
hasını söylemiş ve; “Bir millet
resmen ikinci millete üçüncü milletin ülkesini vaad etti.” demiş.
Bu sözü biraz açmak gerektiğini
düşünüyorum ve sizlerle kendi
yorumlarımı paylaşmak istiyorum.
Koestler sözünde “Bir Millet”
diye bahsederken İngilizleri
kastetmiş aslında. “İkinci Millet”
ise Yahudiler. “Üçüncü Millet”
Filistinliler, “ülke” de elbette Filistin. Böylece İngilizler Yahudilere
Filistinlilerin toprağını vaad etmiş
oluyorlar. O dönemde İngiltere
gücü ve kabiliyeti yettiği kadarıyla
birçok yeri işgal etmiş durumda.
Yıkılmak üzere olan Osmanlı
tebaasına ait Filistin de bunlardan
bir tanesi. Tam anlamıyla fiziki
olarak işgal etmese de askeri, sivil
ve sosyal yaşantı tamamen kontrol
altında. İngiltere’nin Dışişleri
Bakanı olan Lord Rothschild 2
Kasım 1917 de Yahudilerin hamisi
konumundaki bir multimilyarder
aileye bir mektup yazar ve Filistin
topraklarını açıkça vaad eder.
Kısacası o dönemde üzerinde
güneş batmayan imparatorluk
olarak ifade edilen Büyük Britanya
kendi toprakları üzerinden cömertlik yapmazken, fiziki olarak işgal
bile etmediği Filistin toprakları
üzerinden bol keseden cömertlik
yapmaktadır. İsrail Devletine giden
yol bu mektupla aralanmış olur.
Yaptığım araştırmada kanaatim
şu yönde şekillendi. Siyonizmin
amacı, toprak alarak genişlemek
ve buna paralel olarak geliştirilen
meşrulaştırıcı bir siyasal felsefe
üretmek. Siyonizm de meşruiyeti
felsefe kuruyor, ekonomik ve
sosyal sömürü ardından geliyor.
Diller, ırklar, kültürler, vs. üstün
ve aşağı diye ikiye ayrılmış, buradan da üstün olanın aşağı olanı
yönetmeye ve sömürmeye hatta
adam etmeye hakkı olduğu gibi
sakat bir düşünce ortaya çıkıyor.
Bunla da yetinilmiyor. Mesela,
medeni olan toplumlar henüz
medeniyetle
buluşmamış
toplumları yönetme hakkına sahiptirler ve onların topraklarına el
koymaları meşru ve hatta gerekli
gibi bir görüş hakim.
Tabi konu Filistin ve Siyonizm
Haber : Ömer Kundakçı
Kano sporcusu Serkan Kakkaç Türkiye şampiyonu olarak milli takıma
seçildi. Efe Çetinkaya ise Türkiye
2'ncisi oldu. Başarılı sporcular düzenlenen törenle kupa ve madalyalarını aldılar.
Sakarya'da 22-24 Ağustos 2014 tarihleri arasında yapılan Durgunsu
Kano Türkiye Şampiyonası'nda
Muğla Gençlik Spor Kulübü adına
yıldız erkek K 1 bin metre kategorisinde yarışan Serkan Kakkaç Tür-
olunca tarihsel serüveni çok geniş
bir perspektife sahip bu mesele
hakkında birçok şey yazılabilir.
Ama konunun özünde Yahudiler
ya da Siyonistler vaad edilmiş
topraklar hedefinden vazgeçip
Müslümanlar ve Hıristiyanlarla
birlikte yaşamayı benimsemediği
sürece “İSRAİL SORUNU”
insanlığa zarar vermeye devam
edecektir.
YENİ KABİNEDE ÇÖZÜM
SÜRECİ ve ORTADOĞU
POLİTİKALARI
62. Kabine kuruldu ve
hükümet programı TBMM’de
açıklandı. Genellikle vurgu yapılan
konuların başında ekonomi ve istikrar geldi ardından da yerel
güçlendirme
yönetimleri
politikaları. İnşallah program
ülkemiz adına hayırlara vesile
olur. Benim dikkatlerinizi çekmek
istediğim nokta çözüm sürecinin
gireceği paradigma. Ve Ortadoğu
politikasında izlenecek yeni argüman.
Bu sürecin mimarı kabul edilen
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay
hocamızın yeni dönemde kabine
dışı kalması ile çözüm süreci yeni
bir hâl aldı. Sınırlarımızda yaşanan
politik gelişmeler ve illegal
örgütlenen grupların artmasıyla
sürecin seyrinin değişmesine sebep
oldu. Artık süreç Başbakan
Yardımcılığına bağlı sekretarya
gibi işlemeyecek doğrudan
Başbakan’a bağlı olacak. Adalet,
İç ve Dışişleri Bakanlığı, Mit
Müsteşarlığı sürecin aktif
paydaşları olacak. Analarımızın
gözyaşlarına teminat olan bu süreci
başından bu yana destekledim
çünkü başarılamayan, imkânsız
denilen şey gerçek oldu ve şehit
haberleri tarihe karıştı. Umarım
bu yeni süreçte oluşan yapı birlik,
beraberlik ve kardeşliğimizi daha
hızlı sürede pekiştirir.
Yeni kabinede asıl dikkat edilmesi
gereken şey bence Diyanet İşleri
Başkanlığımızın direkt olarak
Başbakana bağlanması. İnsanlıktan
ve merhametten eserin kalmadığı,
mantığın rafa kalktığı ve siyaset
dilinin artık işlemediği Ortadoğu
da yeni bir vizyon çizmeye
hazırlanıyor sayın Davutoğlu.
Artık siyasetle ya da diyalog süreciyle bir sonuca varılamayacağı
anlaşılınca inanç algısı üzerinde
bir atak yapmanın hazırlıklarında
62. Hükümet. Diyanet İşleri
Başkanımızı Yeni Türkiye
sürecinde Ortadoğu’yu gezen ve
İslam temeli üzerinde halkları
birleşme olgusunu oluşturmaya
çalışan bir aktör olarak görebilirsiniz. Siyasi müzakerelerle
hiçbir sonuca varılamayan
Ortadoğu da, İslami sentezin realiteye tahakkuk edebileceği
konusunda umutlarım var, hadi
hayırlısı.
kiye şampiyonu oldu. Kakkaç, K1
500 metre kategorisinde ise 2.
oldu.Serkan Kakkaç elde ettiği başarılı sonuçla milli takıma seçildi.
Kakkaç, 13-14 Eylül 2014 tarihinde
Slovakya'da yapılacak olan Uluslararası Olimpik Umutlar Durgunsu
Kano yarışlarına katılarak Türkiye’yi temsil edecek.Diğer taraftan
Muğla Gençlik Spor Kulübü adına
yarışlara katılan mini minik erkekler
200 metre K1 yarışlarında Efe Çetinkaya ise Türkiye 2'ncisi oldu.
11
Haber Foto: Salih Cura
Ağustos Cumartesi günü gala gecesi ile son buldu. Gecede katılımcı
Köyceğiz’de düzenlenen 3 ncü mo- motosikletçilerin kulüp başkanlatosiklet festivalinin ardından 9. Kau- rına birer plaket verildi.
nos Altın Aslan Türk Filmleri festivali Köyceğiz’de, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Köyceğiz Kayyapıldı.
Köyceğiz Belediye Başkanlığı ve makamlığı, TRT, Köyceğiz Bele-
ğiz’in tanıtımına önemli katkı sağladığını söyledi. Ceylan “9. Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk
Filmleri Festivali’nde Türk sinemasının duayenleriyle halkımızı
buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.Köyceğiz kaymakamı
Ege Yolcu dergisi tarafından or- diyesi ve Kültürler Arası İşbirliği
taklaşa düzenlenen ve 28 Ağustos ve Diyalog Derneği tarafından orPerşembe günü başlayan 3. Mo- ganize edilen “Köyceğiz Kaunos
tosiklet festivalinin 30 Ağustos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali”nin 9.uncusu yapıldı.
Festival kapsamında açılış filmi
olarak “Meryem” izleyicilerle buluştu. Diğer günlerde ise, “Sürgün
İnek”, “Üç Yol”, “Düğün Dernek”,
“Eve Dönüş” ve “Yozgat Blues”
filmleri Köyceğiz kordonunda açık
havada gösterime girdi.
Türk Sinemasının duayen isimlerinden Nilüfer Aydan, geçmiş yılların yakışıklı jönü Göksel Arsoy,
yönetmen Mesut Uçakan ve diğer
konuklar 9. Köyceğiz Kaunos Altın
Aslan Türk Filmleri Festivali’nin
“onur konukları” olarak plaketlerini
Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, Belediye başkanı Kamil
Ceylan ve protokol üyelerinden
aldılar. Festival başkanı Yönetmen
Taha Feyizli “Bütün ekip arkaCumartesi günü kapanış galası ya- daşlarım ve bize destek veren kupılırken aynı gece 9. Kaunos Altın ruluşlarla beraber her sene daha
Aslan Türk Filmleri Festivalinin iyi festival olma, daha kurumsallaşmış festival olma yolunda ilerde açılış galası yapıldı.
Köyceğiz 3 ncü motosiklet festi- liyoruz. Bu sene de birbirinden
valine Türkiye’nin çeşitli bölge- değerli konuklarla beraberiz. Türk
lerinden gelen 1067 motorcu ka- sinemasının usta isimleri, önemli
tıldı. Köyceğiz’ de kendileri için oyuncuları burada sizlerle birlikte
ayrılan alanda konaklayan motor- oldular. Her gece yıldızların altında
cular üç gün boyunca çeşitli et- sinemanın sihirli büyüsünü, dünkinliklere katıldılar. Ege Yolcu yasını hep birlikte yaşıyoruz”
Dergisi editörü Nadir Şahin tara- dedi.Köyceğiz belediye başkanı
fından programlanan festival 30 Kamil Ceylan festivalin Köyce-
Gürkan Demirkale de “bu organizasyonların amacına ulaşması için
gerçekten çok ciddi emek, bir
sevda istiyor. En önemlisi bu organizeler yapıldıktan sonra da insanları görmek özellikle emek verenler bu kalabalıkları görünce de
mutlu oluyor. En önemlisi bunu
yapmak değil, buna katılmak” diye
konuştu.
Türk Sinemasının Altın Çocuğu
Sinema sanatçısı Türk sinemasının
altın çocuğu 77 yaşındaki Göksel
Arsoy ödülünü almak için sahneye
çıkarken ayakta alkışlandı. Arsoy,
“sizlere en büyük katkıyı, desteği
Yeşilçam veriyor. Ama bizleri de
bu yıllara taşıyan sizlere minnettarız” diyerek sinema severlere teşekkür etti.
Türk Sinemasının duayen isimlerinden Nilüfer Aydan da Köyceğiz’de olmaktan büyük mutluluk
duyduğunu dile getirdi. Festivalde
emeği geçenlere teşekkür etti. Kurtlar Vadisinin Pınar’ı sinema oyuncusu Vildan Atasever’ de bu sene
festivale katılan sanatçılar arasında
yerini aldı. Gala gecesinde plaket
ve hediyelerin sunumunun ardından
Grup Gündoğarken konser verdi.
Daha sonra ise festivalin açılış
filmi ‘’Meryem’’ gösterime girdi.
Köyceğiz 9. Kaunos Altın Aslan
Türk Filmleri festivali 02 Eylül
Salı günü sona erdi.
Haber: Salih Cura
Dalaman Kaymakamı Yılmaz Şimşek, beraberinde Jandarma Komutan Vekili ve Gürleyk Mahalle Muhtarı ile birlikte rafting yapılan alanda
incelmelerde bulundu.
Şirket yetkililerinden rafting güzergahı ve karşılaşılan sorunlar
hakkında bilgi alan Kaymakam
Şimşek, özellikle son yıllarda raftinge ilginin arttığını, Dalaman
Çayının dünyadaki en önemli raf-
ting güzergahlarından birisi oldu- makam Şimşek, ocakları inceleyip
ğunu, bu güzergahın Dalaman’ da maden işçileri ile sohbet etti.
olmasının sayesinde Dalaman’
ın ve Ülkemizin tanıtımına katkı
sağlandığını söyledi. Daha sonra
Dalaman Kaymakamı Yılmaz
Şimşek Rafting yapan vatandaşlarla sohbet ederek onlarla birlikte
bir rafting turu yaptı.Rafting
alanı Ziyaretimden sonra Gürleyik Mahallesinde faal olan maden ocaklarını da gezen Kay-
Yakaladığı 100
Kiloluk Kılıç Balığını 3 Bin 500
Tl'ye Sattı
Selimiye’de bir balıkçı oltayla
100 kiloluk kılıç balığı yakaladı.
Şanslı balıkçı tekneye bağladığı
iple karaya güçlükle çıkardığı
balığı kilosu 35 liradan 3 bin
500 TL'ye bir restorana sattı.
Selimiye’de 18 yıldır balıkçılık
yapan Ahmet Çetin (33) avlanmak
için denize açıldı. Çetin’in oltasına
100 kilo ağırlığında kılıç balığı
takıldı. Balığı güçlükle su yüzeyine çıkartan Çetin, iplerle tekneye
bağladığı dev kılıç balığını iskeleye çıkardı. Kılıç balığınıı yörenin en ünlü restoranlarından
birine kilosu 35 liradan 3 bin
500 TL'ye satan Ahmet Çetin,
“Şanslı bir günümdeydim. Oltamı
birden bir ağırlık çekti. Misinam
kalındı, tekneye bağladım ve balığı yorarak yüzeye çıkarttım.
Daha sonrada kalın iple kuyruğundan ve başından bağlayarak
karaya çıkardım. Benim için unutamayacağım bir av oldu” dedi.
SAYFA 12
12
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE
Haber/Foto: C. Bora Alacain larını ifade eden DOHAKDER ve Hayvan Hakları FeDalyan’da faaliyette bulunan derasyonu (HAYTAP) Dalyan
Doğayı ve Hayvanları Koruma Temsilcisi Mebrure Kuzey
Derneği (DOHAKDER) üye- Blom; "Aslında bu bir kedi
leri, kullanılır halde buldukları barınağı değil, şiddetin ilktavuk kümesini kedi evine çe- okullara kadar indiği, insanların son derece duyarsız olvirip açılışını yaptı.
Dalyan'da yaşayan Kemal duğu bu günlerde, insanların
Yaman ve ailesinin bahçe- merhamet duygusunu pekişsinde gördükleri ve rica edip tirmek ve daha duyarlı olaldıkları kullanılabilir durum- malarını sağlama adına semdaki tavuk kümesini, kedi bolik olarak konuldu. Bu ev
evine çeviren DOHAKDER Kemal Yaman ve ailesinin
üyeleri, Ortaca Belediye'sin- bahçesinde kullanılmakta olan
den aldıkları izinle, evin açı- bir tavuk kümesiydi. Biraz
lışını yaparak kutladı. Kedi bakımla çok güzel bir kedi
evinin, yaklaşık 1 buçuk ay evi olabileceğini hayal ettik
süren çalışmayla hazırladık- ve kendilerinden bu kümesi
rica ettik. Bu güzel aile tüm
fertleriyle birlikte isteğimizi
hemen onayladılar ve bu kedi
evini bize bağışladılar. Üyelerimizden Aylin, tavuklardan
çok korkmasına rağmen içini
pırıl pırıl yaptı. Bert Hagemann ise eskimiş ahşapların
yerine yenilerini monte etti
ve kapıdaki paslı metali kaldırıp ahşap yaptı. Eşi Ressam
Ada Hagemann hanımsa kedi
evimizi boyadı ve süsledi.
Ortaca Belediye Başkanımız
Hasan Karaçelik ise evimizi
bu yeşil alana yerleştirmemize
izin verdi. Hayvanseverler
olarak kendilerine çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Haber: Salih Cura
Dalaman Belediyespor tarafından Sarsala Koyu'nda yapılan 30 Ağustos Zafer Kupası
Plaj Voleybol Turnuvası tamamlandı
Dalaman Sarsala koyunda
düzenlenen turnuvada erkeklerde Korelioğlu Market,bayanlarda ise Sistem Dershanesi şampiyon oldu. Dalaman
Belediyespor tarafından Sarsala Koyu'nda düzenlenen 30
Ağustos Zafer Kupası Plaj
Voleybol Turnuvası'nda yapılan yarı final ve final karşılaşmalarına Dalaman Belediye Başkanı Muhammet
Şaşmaz'da katıldı. Aynı za-
ve Ertaç Marin arasındaydı.
Ertaç Marin'i final maçında
saf dışı bırakan Sistem Dershanesi bayanlar şampiyonu
oldu.
Turnuvada ayrıca En değerli
erkek oyuncu olarak Dalaman
Belediye Başkanı Muhammet
Şaşmaz,en centilmen oyuncu
Mevlüt Durak, en iyi oyuncu
Fatih Yılmaz, en değerli kadın
oyuncu Mihriban Arıkan seçilirken, en centilmen erkek
takımı Dabel A.Ş. en centilmen bayan takımı Şahinler
İnşaat seçildi. Turnuvanın en
değerli takımı ise Dalaman
İlçe Jandarma Komutanlığı
oldu.
manda Dalaman Belediyesi
takımında da oynayan Muhammet Şaşmaz'ın takımı Dalaman Belediyesi 3.lük 4.lük
karşılaşmasında Acarlar
A.Ş'yi yenerek turnuvada
3.oldu.Acarlar A.Ş takımında
Acarlar A.Ş. Yönetim Kurulu
Mevlüt Acar'da oynadı. Bayanlarda ise Yezendağ İnşaat
3.lüğü kazandı. Final maçları
ise oldukça çekişmeli geçti.
Erkeklerde final maçında Korelioğlu Market ile Güzelyurt
takımları karşılaştı. Karşılaşmayı kazanan Korelioğlu
market turnavada erkeklerde
şampiyon oldu. Bayanlarda
final maçı Sistem Dershanesi
AYYAŞ
ŞİMDİ
D E D İ LE R OLMAD I
AZİZ
D İ Y O R LA R
Ayyaş demişlerdi, Birdenbire bir gecede AZİZ
oluvermiş. Böyle yazılmış Anı Defterine. Bir
halden bir hale geçmek bu kadar mı kolay?
“Ben dedim, dendi, ben yaptım oldu.” Söylemi
gibi. Buna sevinmek mi, yoksa şaşırmak mı
gerekir bilemiyorum.
Bir de RESTORASYON lafıdır çıktı ortaya.
Restorasyon, bildiğim kadarıyla yok olmaya
yüz tutmuş bir eseri aslına sadık kalarak yeniden onarıp tamir edip eski haline dönüştürmektir. Burada kim ve ne restore edilmek istenmektedir? Bu iş öyle pek kolay olmaz.
Bilgi görgü, beceri ister. Eline, günümüzde
kullanılan kiremitleri, beton harcı ve pimapen
çerçeveleri alıp, kaç asırlık İstanbul surlarını
onarmaya benzemez. Sadece görenleri güldürür.
Ayrıca hemen belirtmeliyim ki, Restorasyon
kelimesi, Cumhuriyetimizin yanına hiç yakışmıyor.
Restorasyondan sonra şimdi de sıra Yenilenmek
ise, ve 90 yaşındaki Cumhuriyetimizin fazlalıklarını yontmak geliyorsa akla, bu, yenilenme
değil, ancak saltanata ve hanedana özlem olabilir.
“Geriye uygun adım. Marş!” sözü, uygar ve
insanca yaşamaya “DUR!” demek olduğundan,
her ağzı olanın, söyleyemeyeceği kadar tehlikelidir.
İnsan, bir gecede tüm geçmiş yaşantısından
soyutlanabilir mi? Şanlı bir geçmişin izleri
bir anda silinebilir mi? Eğer bu mümkün ise,
bunca fedakarlık, özveri, inanç, özlem ve erdemin, hiçbir değeri yok demektir. Namusumuzu, iffetimizi, onur ve geleceğimizi, büyük
bir bedel ödeyerek geri aldığımız düşmanlarımızla bir anda “Yandaş” olabilir miyiz? Ve
bizden çaldıkları o kara günlere geri dönmeyi
özleyebilir miyiz?
Şimdi bize bu olabilirliğin faziletleri(!) anlatılsa,
ve yönlendirilsek, acaba ne kadar inandırıcı
olur?
Anıtkabir Özel Defterine “… vefatınızdan
sonra Cumhurbaşkanlığı makamı ile Cumhur
arasındaki bağlar zayıfladı. Biz bir kez daha
Cumhur ile başkanının, Devlet ile Milletin
kucaklaşmasına vesile olduğunu düşünüyoruz.”
Diye yazmış sayın büyüğüm. Herhalde Atamızın, bir yurt gezisinde kendisini karşılayan
bir köylünün elini tutup gözlerinin taa içine
bakarak canla, başla dinlediğini gösteren fotoğraf karesini hatırlamamış olmalı. Dilerim
söylediği gibi olur.
Yaşananları unutmamak ve bütün güzellikleri
bu geçmişin üzerine kurmak kadar mutluluk
veren ne olabilir ki?
Büyüklerimiz, “Geçmişi olmayanın, geleceği
olamaz.” Geçmişimizi yok etmek veya inkar
etmek, geleceği sabote etmektir. Unutmayalım.
Yıkmak çok kolay, ama inşa etmek o kadar
zor ve emek isteyen sevgi ile yeşeren bir olgudur. Bir enkazın üzerine en güzel elbisemizi
giyip, alnımıza da “Yeni.” Yazsak, çok komik
olmaz mıyız? Yeni, ancak ve ancak geçmişin
güçlü kollarıyla sarılırsa muhteşem olur. Önemli
olan, geçmişteki kazanımlarımızı daha da
güçlü ve evrensel kılmaktır.
Büyük şair Yahya Kemal Beyatlı bu erdemi
şiirlerine de yansıtmış ve demiştir ki,
Ne harabi, ne de harabatiyim
Kökü mazide olan ATİ yim.
Bir 30 Ağustos Zafer Bayramını ve Türk
Silahlı Kuvvetleri Gurur gününü daha idrak
etmiş bulunuyoruz.
Ne derlerse desinler, İyi ki o günleri yaşamış
ve öğrenmişiz. İyi ki, sevgiyi ve gururu aynı
anda çarpan kalplerimizin sesinde duymuşuz.
İyi ki o günler bu günler değilmiş.
Sevgili Atatürk’üm!. Biliyormusun her geçen
gün biraz daha büyümekte, biraz daha yer etmektesin kalplerimizde.
Nice mutlu bayramlara. Diyorum.
Menteşe ilçesinin Yerkesik mahallesinde de bu 9’uncusu düzenlenen “ Buzağı Güzellik Yarışması”nda buzağılar podyuma
çıktı.
Muğla’nın Menteşe ilçesi Yerkesik mahallesinde geleneksel
hale getirilen ‘Buzağı Güzellik
Yarışması’nın 9’uncusu düzenlendi. 3 kategoride yarışan buzağılar, genel görünüş, boy, bacaklar, vücut kapasitesi ve ırk
özellikleri bakımından Menteşe
Belediyesi ve Gıda Tarım ve
Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerinden oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Buzağı Güzellik yarışmasına, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Menteşe Belediye
Başkanı Bahattin Gümüş ve
Yerkesik Mahallesi sakinleri katıldı. Yarışmaya katılan buzağı
sahipleri, Yerkesik Meydanı'nda
düzenlenen yarışma öncesi buzağı sahipleri buzağılarını süsleyerek jüri önüne çıkardı. Ya-
rışmada dereceye giren buzağıların sahipleri yem ve çeyrek
altın ödülü kazandı. Ödülleri
Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve Başkan yardımcıları verdi.
Muğla Tenis Kulübü tarafından
düzenlenen 30 Ağustos Zafer
Bayramı Tenis Şampiyonası
sona erdi. Şampiyonaya Muğla
genelinden yaklaşık 130 tenisçi
katıldı. 2 gün süren şampiyona
8-14 yaş gurubu arasında gerzekleşirken, şampiyon tenisçilerin kupaları Tenis Muğla Temsilcisi Nurcan Tamay ve antrenörler tarafından verildi.
Muğla Tenis Kulübü Başkanı
Seyhan Heb, 30 Ağustos Zafer
Bayramı kapsamında düzenledikleri şampiyonaya yoğun ilgi
olduğunu belirterek, “İki gün
süren şampiyonaya Fethiye’den
Bodrum’da kadar yaklaşık 130
sporcu katıldı. Şampiyonanın
sonunda ilk iki dereceye giren
sporcular ödüllendirildi. Şampiyonanın düzenlenmesinde
emeği geçen Gençlik Hizmetleri
ve Spor İl Müdürümüz Bekir
Çeker’e teşekkür ederim” dedi.
Şampiyonada 14 yaş kızlarda
Muğla Tenis kulübünden Lara
Palaska birinci, Fethiye Tenis
Akademisinden Ecem Erdemli
ikinci, 14 yaş erkeklerde Muğla
Tenis kulübünden Gürel Kolcuoğlu birinci, Bodrum Golf
Tenis kulübünden Pablo Massizzo ikinci oldu. 12 yaş erkeklerde Bodrum Golf Tenis kulübünden Selçuk Kılıçaslan birinci
aynı kulüpten
Arda Bayındır
ikinci, 10 yaş
kızlarda Muğla
Tenis Kulübünden Burçin Köseoğlu birinci,
Marmaris’ten
Nehir akkuş ikinci oldu. 10 erkeklerde Fethiye Tenis Akademisinden Demir Akdağ birinci,
aynı kulüpten Ataberk Sanlı
ikinci, 9 yaş kızlarda Fethiye
Tenis kulübünden Duru Özdağ
birinci, aynı kulüpten Dilara
Kara ikinci, 9 yaş erkeklerde
Fethiye Tenis kulübünden Efe
Özdemir dereceye girerken,
ödüller Muğla Tenis İl Temsilcisi
Nurcan Tamay ve takımların
antrenörleri tarafından verildi.
SAYFA 13
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAYFA 14
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI