muftuluk mizanpaj - Şanlıurfa Müftülüğü

Görmeden Kur’an-ı
Kerim öğreniyorlar
Şanlıurfa’da yaşayan 15 görme engelli, parmak uçlarıyla Kur’an-ı
Kerim okumasını öğreniyor. 3’te.
Türkiye’yi ağlatan
madenci misafirimizdi
Maden faciasından kurtulup, ambulansa
bindirilirken sedye kirlenmesin diye
“çizmelerimi çıkarayım mı?” sözleriyle
tüm ülkede geniş yankı uyandıran Murat
YALÇIN ve eşi Hülya YALÇIN İl Müftülüğümüzün misafiri olarak 5-6 Haziran’da Şanlıurfa’ya geldi.16’da.
Camiye koşalım,
Kur’an’la buluşalım
Y
az Kur'an kursları, yaş sınırı
olmadan 'Kur'an-ı Kerim'i ve
mealini öğrenebilmeleri, dini bilgilerini geliştirebilmeleri amacıyla' İl ve İlçe Müftülüklerimizin
denetim ve gözetiminde, okulların
tatile girmesi ile Camiler, Kur'an
Kursları ve Müftülüklerce uygun görülen mekânlarda başladı.
Geçen yıl “Gel bu yaz Kur’an-ı
Gönlüne Yaz” ve “Camiler Çocuk
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Açacak” davetiyle bu yıl da Camiye
koşalım Kur’an’la buluşalım sloganıyla öğrencilerimizi yaz kursuna
davet ettik.
AYRINTILAR
SAYFA 12’DE..
Ramazan coşkulu geçti
Temmuz’2014 - Yıl:2 Sayı:8
Mersin Valisi Güzeloğlu
Müftülüğümüzü ziyaret etti
Mübarek Ramazan ayı Şanlıurfa’da farklı bir heyecanla yaşandı..
Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu İl Müftülüğümüzü ziyaret etti. Vali
Güzeloğlu, memleketi olan Şanlıurfa’da
bulunmaktan ve İl Müftüsü İhsan Açık’ı
ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti
dile getirdi. 10’da..
-----------------------------------------------
Sayfa 10’da..
Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik İl
Müftümüze iade-i ziyarette bulundu.
Kutlu Doğum Haftası
Talihlileri Umre’ye gönderildi
Sayfa 10’da..
Suriyeli 1400 aileye
alışveriş kartlı yardım
Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi
Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım kartları dağıtıldı. 18’de..
Hayırla anılanlar
Derviş Hoca
Derviş Mehmet YAZICI
SAYFA 15’TE..
H
er yıl olduğu gibi bu yıl da sıcağa rağmen Şanlıurfalılar ramazan sevincini en güzel
şekilde yaşamak için gayret gösterdiler.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014
Yılı Ramazanın ana teması olan “Hiç
kimse kimsesiz kalmasın, bu Ramazan
ve her zaman” çok büyük ilgi gördü.
Dört yeni camimiz
ibadete açıldı
Şanlıurfa İl Müftülüğü Diyanet İşleri Başkanlığının 2014 Ramazan hizmetleri talimatına uygun olarak
hazırlanan program ve etkinlikler halkın beğenisini kazandı.
Program ve etkinlikler çerçevesinde; Ramazan öncesinde camilerin,
şadırvan ve tuvaletlerin temizliği ya-
“Her Peygamberin yanında
birer hanımefendi vardı”
pıldı, elektrik ve ısıtma tesisatı ile ses
cihazları elden geçirildi, merkezi sistemlerde sesin rahatça dinlenebilecek
kalitede olması sağlandı. Ayrıca, camilerin havalandırılmasına ve klimaların
cemaati rahatsız etmeyecek şekilde çalıştırılmasına özen gösterildi.
SAYFA 11’DE..
CAMİLERİMİZ
Hızanoğlu Camii
Sayfa 11’de..
Şanlıurfalı hayırseverlerin yapımında
adeta yarıştığı dört yeni caminin inşaatı
tamamlanarak ibadete açıldı. Devteşti
Mahallesi’ndeki Haliliye Camii, Eyyübiye’deki Fatma Melik Camii, Hastane
bahçesindeki Lokman Hekim Camii ve
Karaköprü’deki Prof. Dr. Servet Armağan Camii’nin ibadete açılması sevinçle karşılandı.
Sayfa 4’te..
Sayfa 19’da..
Çocuklarla röportaj...
Sayfa 13’te..
Gaziantep Müftüsü
Şanlıurfa’daydı...
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
ŞANLIURFA İL MÜFTÜLÜĞÜ
HABER BÜLTENİ
Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8
Yayın Danışmanı
Prof. Dr. Kasım ŞULUL
Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkanı
Genel Yayın Yönetmeni
Şadiye YILMAZ
Editör
Ömer SABUNCU
Yayın Kurulu
İsmail ZORLU
Fatma Hürrem SEZER
Fethi RAHAT
M. Emin ÇİFTÇİ
Ahmet VURAL
Halkla İlişkiler
Ayşe BOLOĞUR
Tashih
Fatma ÇAKMAK
Esra ÇİFTÇİ
Hatice KOCAOĞLU
Medine ÖZER
Fotoğraf
Ahmet KAYA
İletişim
Şanlıurfa İl Müftülüğü
Kamberiye Mh. 871. Sk. No: 30
ŞANLIURFA
“
başlarken
Ramazan Bayramı Mesajı
Müslüman olmak her şeyden önce
insan olmanın hakkını vermektir. Müslüman olmak, İslam’a teslim olarak,
cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dışlayıcılığı nefsinden
ayıklamaktır. Daima Hakk’ın yanında
yer almaktır. Hakka, hakikate, adalete,
ahlak ve fazilete çağırmaktır. Hakikati
duyurmak, adaleti yüceltmek, sevgiyi,
barışı ve huzuru yaymaktır. Kur’an’ın
yanında Rahmet Peygamberinin
(s.a.s.) tarafında bulunmaktır. Yeryüzünün dertleriyle dertlenmektir.
Bayramlar, İslam dünyası ve insanlık üzerindeki kara bulutların dağılması, ümitsizliklerin ortadan kalkması
ve geleceğe umutla bakabilmek için
Rabbimizin bizlere bir fırsattır. Müslüman kalma bilincini daima diri tutan
bayramlar; hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı, neşe ve sevinçlerin çoğaltıldığı günlerdir. Bayramlar kalp derinliklerini kardeşlerine açmak, lokmayı
bölüşmek, huzuru paylaşmaktır.
İdrak ettiğimiz bu bayram, İslam
coğrafyası ve insanlık üzerindeki kara
bulutların dağılması, ümitsizliklerin
ortadan kalkması ve geleceğe umutla
bakabilmek için Rabbimizin bizlere
bir lütfu, bir ihsanıdır. O halde bilmeliyiz ki bu bayram bizim için büyük bir
nimettir. Her nimetin bir sorumluluğu
vardır. Bayramlar mutluluğun, sevincin, müjdenin hakkını verme günleridir. İyi bilelim ki her sermayenin bir
yükümlülüğü vardır.
Gelin bu bayram huzurumuzdan
kardeşlerimize pay ayıralım. Mutluluğumuzdan yetim ve öksüzlere sadaka
verelim. Sevincimizi aç, muhtaç ve fakirlerle paylaşalım. Tebessümlerimizi
ve iç huzurumuzu birbirimize tatlı diye
ikram edelim. Hoşgörümüzü ve affediciliğimizi birbirimize bayram diye
hediye edelim. Şefkatimizi ve feragatimizi birbirimizin kalbine ikram edelim. Kardeşliğimizi ve dostluğumuzu
birbirimize açalım. Tevazuumuzu ve
cömertliğimizi birbirinize sunalım. Bu
İhsan Açık
İl Müftüsü
Gelin bu bayram
huzurumuzdan
kardeşlerimize pay
ayıralım.
Mutluluğumuzdan
yetim ve öksüzlere
sadaka verelim.
Sevincimizi aç,
muhtaç ve fakirlerle
paylaşalım.
Tebessümlerimizi ve
iç huzurumuzu
birbirimize tatlı diye
ikram edelim.
”
bayram, her zamankinden çok merhametli olalım. Çünkü bizler bu bayrama
orucun eleğinden geçerek kavuştuk.
Ramazan boyunca kalplerimiz merhameti kuşandı.
Bu bayram her zamankinden çok
düşünelim ölmüşlerimizi ve öleceğimizi. Çünkü bizler ‘Ramazan Okulu’ndan geçerek geldik bugünlere.
Allah için yaşamayı öğrendik. Allah
adına var olmayı öğrendik. Bu bayram
en çok da bayram edemeyen kardeşlerimiz için çaba gösterelim. Çünkü bizler, orucun yumuşattığı kalpler ile
geldik bu bayrama. Biz iftarda doyarken, iftar ve sahur edemediği halde ve
bombalar altında oruç tutan kardeşlerimizi hatırlayalım. Biz çocuklarımızı
kucaklarken annesiz babasız kalan çocuklardan yardımımızı esirgemeyelim.
Herkese karşı mütevazı olalım, alçakgönüllü olalım. Bütün insanlara merhamet kanatlarımızı indirelim. Hiç
kimseye büyüklük taslamayalım. Ken-
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
di ayıplarımızı düşünelim. Bu bayrama affedilmiş olarak kavuşma ümidiyle girelim.
Bayramın neşesini gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden
şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım. Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte
omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla
mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza,
arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri
onaralım. Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkûmların ve kimsesizlerin
tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım. Bayram
yapamayanlara bayram yaptıralım.
Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Ve şunu asla unutmayalım. İnsanlığın ümidiyiz biz.
Bayramı kendi adımıza değil insanlık
adına yaşayalım. Bayramımız yeni
bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni
sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz
nice huzursuzlukların çaresi; mutluluğumuz dünyanın dört bir yanındaki
acılara teselliler sunsun.
Bayramınız mübarek olsun. Bu
duygu ve düşüncelerle ülkemizin,
gönül dünyamızın, yurt dışındaki milletimizin ve İslam Alemi’nin mübarek
Ramazan bayramlarını en içten duygularla tebrik ediyor; bayramın ülkemizdeki güven ve huzur ortamının
kalıcı hale gelmesi; son yıllarda bayramlara hep buruk giren ve bir türlü istikrara kavuşamayan İslâm dünyasında kardeşlik, dayanışma, barış,
huzur ve güven ortamının yeniden
tesis edilmesi, İslâm ülkelerinin tekrar
ilim ve medeniyet, barış ve esenlik
coğrafyası olması için Rabbime dua ve
niyaz ediyorum.
Tel: (0414) 313 13 53 - 313 13 71
314 64 55 (Hac-Umre)
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
[email protected]
Ofset Hazırlık-Baskı
ŞANLIURFA
v v
2
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
2014 Ramazan
2014 yılı Ramazan ziyaretleri
Yıl: 2 Sayı: 8
Şanlıurfa İl Müftülüğü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014 yılı Ramazan ayında
“Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın. Bu Ramazan ve Her Zaman” temasıyla başlattığı
kampanyayı toplumun her kesimine ulaştırmak maksadıyla ziyaretler tertip etti.
Z
iyaretler kapsamında Cezaevi Vaizleri N. Nuri
Kocaoğlu, Mehmet Emin Akbaş, Abdürrahim
Ekinci ve İl Vaizi Hatice Kocaoğlu tarafından
Cezaevi ziyaret edildi.
İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, İl Vaizleri
Ayşe Boloğur, Fatma Hürrem Sezer, Ahmet Şen, Mehmet Ekinci, Kur’an Kursu Öğreticileri Filiz İnce Zeynep Akbaş ve Halime Paçur’un katılımıyla Aile ve
Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evleri, Özel Yaşam Yolu Bakım evinde kalan yaşlılar ziyaret edilerek burada kalanlarla sohbet edildi.
Vaiz Mehmet Emin Çiftçi, Peygamber Camii
İmam Hatibi Şükrü Özdemir ve Kur’an kursu talebeleri de Şanlıurfa merkezde esnaf ziyaretleri yaparak,
hayırlı işler diledi, Ramazanlarını tebrik ederek
Kur’an-ı Kerim hediye etti.
Din hizmetleri Şube Müdürü Seyit Ahmet Sümer,
Hac ve Umre Hizmetleri Şube Müdürü Ahmet Vural
ve Karaköprü İlçe Vaizi Mustafa Hamurlu Muharip
Gaziler ve Şehit Aileleri Derneğini ziyaret ettiler. Ziyaretler esnasında kurum yöneticileri ve çalışanlar ziyaretlerden duydukları memnuniyeti dile getirdiler.
Ayrıca, M. Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticileri, personel ve hastalar ziyaret edildi.
Ziyarete Din Hizmetleri Uzmanı Ömer Sabuncu, Yeni
İhlasiye Camii İmam Hatibi Sinan Görülmez, Çakeri
Camii İmam Hatibi Ahmet Sabuncu ve Mücahid Görülmez katıldı. Hastane Yöneticisi Abdülkadir Yetişgin, Başhekim Yardımcısı Veli Fahri Pehlivan ve
Hastane Sağlık Bakım Müdürü Ferhat Sarı personelimize çok ilgi gösterdi. Sayın Yetişgin, bu tür faaliyetlerin birlik, beraberlik ve kaynaşmaya vesile olduğunu
ifade etti.
Hastanede yatan hastalar ziyaret edilerek geçmiş
olsun dileklerinde bulunuldu. Hastalar arasında bulunan Suriyeli hastalarla da konuşularak teselli edildi.
Hemşire ve çalışanların Ramazanları tebrik edildi.
Kutsal bir görevi yerine getirdikleri belirtilerek, hastalara Kur'an-ı Kerim ve Müftülük Bülteni hediye edilerek duaları alındı.
Ziyaret edilen tüm kurum ve derneklere İl Müftülüğü tarafından Kur’an-ı Kerim ve çeşitli hediyeler
takdim edildi.
Görmeden Kur’an-ı Kerim öğreniyorlar
Görme engelliler Kur’an Kusu’na
katılan öğrenciler, kabartma brille
alfabesi tekniği kullanılarak hazırlanan elif-ba ile eğitime başlıyor.
Sayfa 1’den devam...
Şanlıurfa İl Müftülüğü tarafından görme engeliler için Kur’an kursu açıldı. Kursa kaydolan 15
öğrenci okul sıralarında, Braille alfabesiyle yazılmış özel kitaplardan Kur’an-ı Kerim okumayı öğreniyor.
Görme engelli hafız Esma Kürekçi, tarafından
verilen kursta, öğrenciler Kur’an- Kerim’i öğrenmelerinin yanı sıra sure ve duaları da ezberliyor.
Öğrencilere dini konularda bilgiler öğretiliyor.
Her yaştan görme engelliye derslerin verildiğini
belirten Kurs öğretmeni Kürekçi, “Müftülüğe
umutsuz gittim ama hemen kabul edildi. Kış kursu
öğrencilerimiz mezun oldu. Yaz kursunda da 15
öğrencimizi mezun edeceğiz İnşallah. Kur’an-ı
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Kerim’i öğrenmeye hiçbir engel yoktur. Öğrencilerin güzel bir şekilde yazı değerlendirebilmeleri
için Kur’an-ı Kerim öğretiyoruz. Öğrencilerimiz
parmak uçlarıyla okuyor. Küçük büyük, isteyen
herkes gelebilir. Yaş sınırı yok” dedi.
Görme engelliler Kur’an kursuna katılan öğrenciler ise, 4-5 haftada Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladıklarını belirterek, yeni arkadaşlarla
tanışmalarının da sevincini yaşadıklarını ifade ettiler.
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
editörden
Ömer SABUNCU
Temmuz sıcağına rağmen ilgili, duygulu ve heyecanlı bir Ramazan geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Camilerimiz ve Kur’an kurslarımız minik
yavrularımızla doldu taştı. Cemaatimiz de küçük yavrularımızın teravihte oradan oraya koşmasına, bağrışmalarına alıştı, daha müsamahakâr davranıp, onları
camiden kovma yerine safta aralarına alarak, başlarını okşayarak camiye alıştırma gayreti içinde oldular. Bu yıl yaz Kur’an kurslarımız da minik
yavrularımızla şenlendi.
Bültenimizin 8. sayısıyla sizlerleyiz. İstikrarlı çalışmalarımız devam ediyor. Her sayıyı, nasıl olur da
daha güzel ve faydalı hale getirebiliriz düşüncesiyle
hazırlıyoruz. Bu sayımızda bir yeniliğimiz var. Artık
internette videosu bulunan haberlerimiz için QR Code
uygulaması başlattık. Okuyucularımız akıllı telefonlarından QR Code okuyucusunu kullanarak haberle
ilgili videoyu izleyebileceklerdir.
Sayın Müftümüz İhsan Açık’ın Ramazan Bayramı
Mesajı cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dışlayıcılığı nefsinden ayıklamanın gerekliliğine vurgu yapması açısından önem arz etmektedir.
Yazıda özellikle Müslüman kalma bilincini daima diri
tutan bayramların; hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı,
neşe ve sevinçlerin çoğaltıldığı günler olduğu; bayramların kalp derinliklerini kardeşlerine açmak, lokmayı bölüşmek, huzuru paylaşmak olduğu öne
çıkarılmaktadır.
Bu ayki “Hayırla Anılanlar” görevlilerimizden
vefat etmiş Derviş Mehmet Yazıcı Hocaefendi’yi yâd
etmeyi düşündük. İlim ve vaazla geçen bir ömrün ardından geride birçok talebe ve sevenlerinin yanı sıra
bir “Hoca” ailesi bırakan muhterem Hocamızın hayatını yine görevlimiz olan torunu Şehba Hocahanım
kaleme aldı. Kendisine ve emeği geçenlere teşekkür
ediyoruz.
Her ay bir camimizi ve din görevlilerini tanıtıyoruz; bu ay Hızanoğlu Camii’ni ele aldık. Aile, İrşad ve
Rehberlik Büromuz’un geniş ve dopdolu faaliyetlerini vermeye çalıştık.
Bu ayki kitap tanıtma köşemizde Diyanet İşleri
Başkanlığı’mızın geçtiğimiz yıl yeniden tercüme ettirdiği, yüzyılların iltifatına layık olmuş hadis klasiklerinden belki de en meşhuru “Riyazü’s-Sâlihin” adlı
eseri tanıtmaya çalıştık. Faydalı olacağını umuyoruz.
Her sayıda bir ilçe müftülüğümüzü tanıtıyoruz. Bu
köşe bu sayıda Siverek İlçe Müftülüğümüze ayrıldı.
Son sayfamızda, birçok hizmeti gerçekleştiren
Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi’nin faaliyetlerini ile ilçe müftülüklerimizde yeni açılan vakıf şubelerini sunmaya çalıştık. Vakıf şubelerimizin
faaliyetlerinin artarak devam etmesini diliyoruz.
Sizlerden gelecek her türlü yazıya açık olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu yazı makale, şiir, hikâye,
hatıra, vaaz veya başka bir yazı olabilir. Yazı ve önerilerinizi [email protected] adresine elektronik posta ile ya da İl Müftülüğümüze bekliyoruz.
Çalışmamızı hep beraber geliştirelim, güzelleştirelim.
Bu bültenin hazırlanışında emeği geçen; çalışmanın mutfak bölümünde özveriyle çalışan herkese teşekkür ediyor, gelecek sayıda buluşmak üzere Allah’a
emanet olun diyoruz. Çalışmak bizden muvaffakiyet
Allah’tandır.
v v
3
Aile-İrşad ve Rehberlik
Merkez Kız Kur’an Kursu’nda mezuniyet töreni
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Şanlıurfa’nın Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Merkez Kız Kur’an Kursu yılsonu bitirme programı düzenledi.
Ş
anlıurfa’nın Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Merkez Kız Kur’an
Kursu yılsonu bitirme programı
düzenledi.
Kurs Öğreticisi Fatma Zehra Habek
ve öğrencilerinin hazırladığı program,
Haliliye İlçe Müftüsü ve İl müftü vekili
İbrahim Halil Okulu’nun açılış konuşması ile başladı. Okulu konuşmasında
kızlarımızın ve kadınlarımızın Kur’an
kurslarına gitmelerine ehemmiyet verdiklerini ifade etti. Okulu “Böyle güzel
bir programı organize eden Fatma
Zehra Habek hocamızı tebrik ediyorum, eğitimlerini tamamlayan kızlarımızı tebrik ediyorum. Programa teşrif
eden siz değerli hanımefendileri tebrik
ediyorum. Kur’an hizmetimiz daim
olsun” dedi.
Kurs öğrencilerinin hazırladığı
program Kur’an tilavetiyle devam etti.
Anne ve babanın rızasının ehemmiyetini anlatan tiyatro gösterisi, ilahiler ve
Hz. Hamza’nın şehit oluşunu anlatan
oratoryonun ardından İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Kur’an’ı hayatımıza tatbik etmenin ehemmiyeti
hakkında bir konuşma yaptı. Yılmaz
konuşmasında, “Kapkaranlık dünyamızı aydınlatmak, nurlandırmak ve
böylece yolumuzu bulmamızı sağlamak
üzere gönderilen Yüce Kitabımız
Kur’an’ı öğrenmek çok şey ifade ediyor. Kur’an’ı öğrenmek demek, Ben
onun nuruyla yürüyeceğim, Onun gösterdiği yolda gideceğim, hayatımı Onun
emirlerine ve yasaklarına göre şekillendireceğim demektir. Dilimiz Kur’anın
ayetlerini okurken ve bütün âleme duyururken hal, tavır ve ahlakımız da
O’nun manasını anlatmalıdır” dedi.
“ İndiği geceyi bin aydan daha değerli kılıyorsa Kur’an, girdiği gönlü,
evi aileyi ve toplumu kim bilir ne kadar
değerli kılar. Böyle bir kitaba sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır.
O halde gelin Kur’an dostu olalım.
Kur’an öğrendik bir başlangıç yaptık.
Bunu ilerleterek bir dostluğa dönüştürelim. Her gün Kur’anla buluşalım. Her
gün okuyarak bu dostluğu sürdürelim.
Dünyada Kur’a’ı yalnız bırakmayalım
ki O da kabirde ve ahirette bizi yalnız
bırakmasın” dedi. İl Müftü yardımcısı
Şadiye Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu programı tertipleyen hocamızı
ve öğrencilerini tebrik ediyorum. Ailelerini de tebrik ediyorum. Berat Kandilinizi ve Ramazanınızı tebrik ediyor
tüm İslam âlemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Program, ilahiler, dua ve belgelerin
takdimiyle sona erdi
“Her Peygamberin yanında birer hanımefendi vardı”
EYYÜBİYE İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN “AİLEDE ŞİDDET VE SAMİMİYET” KONULU PROGRAM
A
ile Haftası etkinlikleri çerçevesinde Eyyübiye İlçe Müftülüğü
Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu
Hz. İsmail Camii’nde bayanlara yönelik bir program düzenledi.
Ayşe Tacir Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Fatma Yüzgül’ün hazırladığı program, Eyyüp Peygamber Kız Kur’an
Kursu Öğreticisi Hatice Yılboğa’nın
okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı.
Eyyübiye İlçe Vaizi Enes Boztepeli
programın açılış konuşmasında ailede
kadının ehemmiyeti ve İslam’ın aileye
verdiği önemi anlattı. Boztepeli, “İslam
Hz. Sümeyyelerin, Hz. Haticelerin, Hz.
Aişelerin yetiştirdiği kahramanlarla
yükselmiş dünyanın her yerine yayılmıştır” dedi.
İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz,
“Ailede şiddet ve samimiyet” konusunda bir konuşma yaptı. Konuşmasına
Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet temennisinde
bulunarak başladı ve “Cenabı Hak’tan
niyazımız odur ki bize bir daha böyle
acılar yaşatmasın” dedi.
Hz. İsa hariç tüm peygamberlerin
yanında birer hanımefendi olduğunu
dile getiren Yılmaz “Hz. Âdem’in yanında Hz. Havva, sonrasında Hz. İsa haricinde her bir peygamberin yanında
Hz. Havva’nın vekâletini yürüten adları
v v
4
bilinmese bile bir hanımefendi vardı.
Hz. Muhammed’in hemen yanında Hz.
Hatice vardır. Kadın önemlidir. Rabbimiz bize değer vermiştir. Kadını eş kılmıştır. Anne ve kız kardeş yapmıştır”
dedi.
“Şiddet ve samimiyetin yan yana
gelmesi hele de ailede bir arada olması
asla mümkün değildir.” diyen İl Müftü
Yardımcısı Yılmaz “ Ya şiddet olacak ya
samimiyet olacak. Şiddetin olduğu
yerde samimiyetten söz etmek mümkün
değildir. İster sözlü ister fiili şiddet
olsun, şiddetin her türlüsü reddedilmiştir. Hz. Peygamber’in ailesi her zaman
örnek alınacak ailedir ” dedi.
Yılmaz daha sonra ailede olması gereken özellikleri sıraladı. “Sevgi, saygı,
sadakat, sabır hoşgörü ve sorumluluk
bilincinin olduğu bir aile mutlu ve huzurlu bir ailedir. Kur’an, aile için meveddet ve rahmet vurgusunu yaparken
aslında olması gereken samimiyeti de
vurgulamaktadır. Meveddet ve rahmetin olduğu yerde şiddetin olması mümkün değildir” diyerek sözlerini tamamladı.
Öğrencilerin işaret diliyle söyledikleri ilahiler ve okuduğu şiirle program sona erdi. Programa katılanlara
Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlar
için helva ikram edildi.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
Aile-İrşad ve Rehberlik
Karataş Köyü’nde Ramazan
öncesi kadınlara program
Yıl: 2 Sayı: 8
Karaköprü ilçesine bağlı Karataş Köyü’nde Ramazan ayında
yapmamız gereken ibadetler konusunda vaaz-irşad programı
düzenlendi.
İ
l Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz
ve İl vaizi Fatma Hürrem Sezer’in
katılımıyla gerçekleşen program,
Kur’an tilavetiyle başladı. İl Müftü
Yardımcısı Şadiye Yılmaz, bu yılın teması olan “Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu Ramazan ve her zaman”
konusunu anlattı.
Yılmaz, konuşmasına şu hadisle
başladı. “Ebu Hureyre (r.a.)’den nakledilen bir hadiste Allah Resulü
(s.a.s.)’nün şöyle buyurduğu bildirilmiştir: "Allah azze ve celle kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle seslenecek:
'Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin.' (O şahıs), 'Ey Rabbim!
Sen âlemlerin Rabbisin, ben seni nasıl
ziyaret edebilirim?' deyince Allah,
'Falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer ziyaret etseydin beni onun
yanında bulacağını bilmiyor muydun?'
diyecek. Allah, 'Ey Âdemoğlu! Yiyecek
istedim bana yedirmedin' diyecek. (O
şahıs), 'Ey Rabbim, Sen âlemlerin Rabbisin, ben Sana nasıl yedirebilirim?’ de-
yince Cenab-ı Hak, 'Falanca kulum yiyecek istediğinde ona yedirmedin,
şayet yedirseydin bunun karşılığını
benim yanımda bulacağını bilmiyor
muydun?’ diyecek. Allah, 'Ey Âdemoğlu! Senden su istedim bana su vermedin' diyecek. (O şahıs), 'Ey Rabbim,
Sen âlemlerin Rabbisin, ben Sana nasıl
su verebilirim?' deyince, Allah, 'Falan
kulum senden su istediği hâlde ona su
vermedin, eğer verseydin bunun karşılığını benim yanımda bulurdun' buyuracak." (Müslim, Birr, 13.)” Hadis,
Rabbimizin, kullarına yapılan iyiliği,
sanki kendisine yapılmışçasına önemsediği ve bu düzeyde değerlendirdiğini
ifade etmektedir.”
İl Müftü Yardımcısı Yılmaz daha
sonra kadınların oruç ibadeti ve diğer
ibadetlerle ilgili sorularını cevaplandırdı.
İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer’in
yaptığı duanın ardından program sona
erdi.
Eyyüp Kolsuzoğlu Camii’nde Miraç
kandili programı gerçekleştirildi
Ş
anlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat
ve Rehberlik Bürosu tarafından
Karaköprü İlçe Müftülüğüne
bağlı Eyyup Kolsuzoğlu Camii’nde de
bir program düzenlendi. Zarife Kolsuzoğlu Kur’an Kursu öğreticilerinin
hazırladığı program, Kurs Öğreticisi
Sevgi Erol’un okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı.
Kurs öğrencilerinin söylediği ilahiler ve şiirlerin ardından İl Müftü
Yardımcısı Şadiye Yılmaz konuşma
yaptı. Konuşmasına “Yüce Rabbimizin yaratmış olduğu biz kullara rahmetinin
bolca
tecelli
ettiği,
bağışlanmak için tövbede bulunanlar
için tövbe kapılarının açıldığı, dualara
icabet edildiği, yeni bir kandil gecesine, Miraç Kandiline kavuşmuş bulunmaktayız. Bu sebeple bizi bu güne
eriştiren Allah-u Teâlâ’ya hamd ediyoruz. Öncelikle sözlerimin başında
Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimiz için Yüce Rabbimizden merhamet ve mağfiret diliyorum. Allah
böyle acıları bir daha yaşatmasın ”diyerek başladı.
Yılmaz konuşmasında “Rabbimiz
Mirac mucizesini Rasulullah’ın en zor
ve sıkıntılı zamanlarında O’na göstermiş, O’nu teselli etmiştir. Her zorlukla
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
beraber bir kolaylık olduğunu göstermiştir. İnşirah suresinde Allah “Biz
senin göğsünü açıp genişletmedik mi?
Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı? Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi?
Elbette zorluğun
yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten,
zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe
koyul ve yalnız Rabbine yönel.” bu
hakikati en güzel bir şekilde ifade etmiştir.”
Allah Resul’ünün Miraç’ta farz kılınan beş vakit namaz ve Bakara Suresi’nin son ayetlerinin ne anlama
geldiğini anlatan Yılmaz, “Rabbimizi
bu ayetlerde bize sorumluluklarımızı
ve zaaflarımızı birlikte hatırlatarak
O’na nasıl dua etmemiz gerektiğini
öğretmektedir.” dedi. Konuşmasını
“Dualarımızın makbul olması temennisiyle, Miraç Kandilinizi tebrik ediyor, kendimiz, ailemiz, vatanımız,
milletimiz ve tüm ümmet-i Muhammed’e hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. ”diyerek
tamamladı.
Program Kur’an Kursu Öğreticilerinden Dilek Yetim’in yaptığı dua ile
sona erdi.
Yeni Arabi Camii’nde Miraç hadisesi anlatıldı
M
iraç Kandili münasebetiyle
Haliliye İlçe Müftülüğü’ne
bağlı Yeni Arabi Camii’nde
kadınlara yönelik program düzenlendi.
İl Vaizi Ayşe Boloğur’un hazırladığı
program Kur’an Kursu öğreticilerinden
Fatma Yüzgül’ün Kur’an tilavetiyle
başladı. İl Vaizi Esma Özdemir İsra
ve Miraç mucizesinin ehemmiyeti konusunda vaaz etti. Esma Özdemir konuşmasında şunları söyledi:
“Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç
Gecesi’dir. Miraç bir yükseliştir, bütün
süfli duygulardan, beşeri hislerden ter
temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye
terakki ediştir. Resulullah’ın (a.s.m.)
şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir yükseliş ufkudur.
Bu yüce seyahat, mucizelerin en
büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Kerim’de ayetlerle anlatılmış ve varlığı
inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya
konmuştur. Bu ilahî yolculuğun ilk
merhalesi olan Mescid-i Aksâ’ya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır:
“Ayetlerimizden bir kısmını ona
göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini müba-
rek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan
münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi
hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miracın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâ’dan başlayarak semanın
bütün tabakalarından geçip ta İlahî
huzura varmasıdır. Bu safhada Necm
Sûresi’nde şöyle' anlatılır:
“O ufkun en yukarısında idi. Sonra
indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki
yay kadar, hatta daha da yakın oldu.
Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi
yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü
hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere
daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i
Müntehâ’da gördü. Ki, onun yanında
Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne
şaştı ne de başka bir şeye baktı. Andolsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)”
Program kız öğrencilerin seslendirdiği ilahilerin ardından İl Vazi Ayşe
Boloğur’un yaptığı hatim duası ile
sona erdi.
v v
5
Aile-İrşad ve Rehberlik
TOKİ Batıkent Camii’nde
Miraç Kandili Programı
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
M
v v
6
lerimizden bir kısmını gösterelim diye
kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren
Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O
hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.”
ayetinin tefsiri ve Necm Suresi’nin
ayetlerini anlattı.
Yılmaz, “Hz. Peygamberin hayatında pek çok yılın ismi vardır. Peygamberliğinin
dokuzuncu yılına
‘hüzün yılı’ deriz. Hz. Peygamber iki
büyük desteğini kaybetti. Amcası Ebu
Talip ve Resul’ün en büyük destekçisi
eşi Hz. Hatice validemiz. Bu iki hüzün
verici hadiseden sonra Taif seyahatine
gider Allah Resulü. Mekke’den Taif’e
gitmiş ancak kimse iman etmemiştir.
Hatta bununda ötesinde taşlanmıştır.
Mekke’ye tekrar dönecektir. Böyle bir
hüzün ortamında Resulü yüce Rabbimiz bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da semaya
yükseltiyor. İşte o günden bugüne biz
müminler miraç kandilini kutluyoruz.
”dedi.
Öğrencilerin seslendirdiği ilahilerin
ardından İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer’in yaptığı dua ile program sona
erdi.
Programdan sonra katılanlara tatlı
ikram edildi.
Yıl: 2 Sayı: 8
Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu
Kadın STK’larla buluştu
Ş
übarek Miraç kandili nedeniyle Şanlıurfa İl Müftülüğü
Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından bir program da TOKİ
Batıkent Camii’nde düzenlendi.
Eyyübiye İlçe Müftülüğüne bağlı
Batıkent Camii’nde İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer ve Batıkent Fazilet Kur’an
Kursu Öğreticilerinin hazırladıkları
program, Hz Yakup Kur’an Kursu Öğreticisi Filiz İnce’nin Kur’an tilavetiyle
başladı. Programda konuşma yapan İl
Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Mirac’ın yükselmek ve yücelmek manasına geldiğini belirtti. Yılmaz
konuşmasında, “Miraç kandili Recep
ayının 27. gecesidir. Hicretten bir
buçuk yıl kadar önce vuku bulmuştur.
Hz. Peygamber bir gece Kâbe’nin çevresinde uyku ile uyanıklılık arası bir
durumda iken Cebrail gelmiş onu
Burak adlı -bizce mahiyeti bilinmeyenbir binite bindirerek, önce Kudüs’teki
Mescid-i Aksa’ya götürmüş, oradan da
göklere yükseltmiş “Sidretü’l-Müntehâ” denilen en üst makama ulaştırmıştır. Hz. Peygamber bu makamı da
geçerek Cenabı Hakk’ın huzuruna erişmiştir.”
Konuşmasında diğer Peygamberlerin mucizelerinden örnekler verdikten
sonra İsra Suresi’nin “Kendisine ayet-
Temmuz’2014
anlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve
Rehberlik Bürosu, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin desteği
ile Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın
temsilcileri ile tanışma toplantısı düzenledi.
Toplantı İl Müftü Yardımcısı Şadiye
Yılmaz’ın yaptığı konuşma ile başladı.
Yılmaz konuşmasında, sivil toplum kuruluşlarına önem verdiklerini birlik ve
beraberliğin sağlanmasında önemli görevler yaptıklarını ve Şanlıurfa İl Müftülüğünün Din Eğitimi ve Din
Hizmetleri kapsamında gerçekleştirdiği
faaliyetleri anlattı. Yılmaz şöyle konuştu: “Bireysel farklılıkları gözeterek
insanları, İslam’ın ortak paydasında
dinin sağlıklı bilgisiyle buluşturmayı
amaç edinen Müftülüğümüz, İslam’ın
içindeki her türlü inanış, dinî hayat tarzı,
tutum ve davranışlara karşı eşit mesafede olmaya, aralarında herhangi bir derecelendirme ve kıyaslama yapmamaya
kadın, çocuk, genç ve özürlülerin de din
hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesini sağlamaya özen göstermektedir.
Din hizmeti, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın asli görevidir. İl Müftülüğümüz
ilçe ve köylerimizde ibadet hizmetleri
ile beraber insanımızı din konusunda aydınlatmakta ve sahih dini bilgiyi vatandaşlarımıza en iyi şekilde sunmaya
çalışmaktadır. Müftülüğümüz aydınlatma ve irşat görevini hutbe, vaaz ve
cami dersleri ile panel, konferans ve
sempozyumlar ile yerine getirmektedir
” dedi.
Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu’nun
faaliyetleri hakkında da kısa bilgi veren
İl Müftü Yardımcısı Yılmaz, bütün kurumlarla iş birliği içerisinde aile hizmetlerini yürüttüklerini ifade ettikten sonra
İl Müftülüğü’nün Kur’an eğitimi ve yaz
Kur’an kursları hakkında da bilgi verdi.
Kahvaltıya katılan sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri böyle bir
toplantıyı düzenledikleri için İl Müftülüğü’ne teşekkür ettiler.
Programa İl Vaizleri Fatma Hürrem
Sezer, Esma Özdemir, Hatice Kocaoğlu,
İl Müftüsünün eşi ve İlçe Müftülerinin
eşleri de katıldı.
Hanım cemaati pikniğe çıktı
Eyyübiye’ye bağlı Yeni İhlasiye Camii’nde her hafta vaaz programı yapan
İl Vaizi Ayşe Boloğur, vaaza gelen
hanım cemaatiyle Harran gezisi düzenledi.
Din hizmetlerinde etkinlik ve verimliliği artırmak ve hanımların cami
hizmetlerinden daha fazla yararlanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen
geziye ilgi büyük oldu.
Gezide, Hayat el- Harrani Camii ve
türbesi, Harran Kültür Evi ve kümbet
evler ziyaret edildi. İl Vaizi Ayşe Boloğur tarafından Hayat el-Harrani hakkında bilgi verildi. Türbe ziyareti ve
adabı anlatıldı.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
Aile-İrşad ve Rehberlik
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır”
Ş
Yıl: 2 Sayı: 8
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Şanlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu “Ailede Sevgi ve Samimiyet” konulu panel düzenledi.
air Nabi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen
panel, Fatih Kur’an Kursu Öğreticisi Cihan Salman’ın okuduğu Kur’an
tilavetiyle başladı. Kur’an Kursu Öğreticisi Halime Paçur’un ney dinletisinin
ardından panele geçildi.
İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz
“Ailenin ehemmiyeti” hakkında bir konuşma yaptı. Konuşmasında “O'nun
ayetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden zevceler yaratmış, onlara ısınasınız diye aranızda bir sevgi ve
merhamet var etmiştir. Şüphe yok ki tefekkür edecek olan bir kavim için
bunda ibretler vardır” ayetine değinen
Yılmaz, “Yüce Rabbimiz insanı aile
olarak yaratmıştır, Hz. Âdem’i yalnız
başına değil ondan eşini de yaratarak
ikisine yeryüzünün halifeliğini, yeryüzünü imar etme görevini vermiştir”
dedi.
İl Müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz,
daha sonra panelistleri takdim etti. Diyanet İşleri Uzmanı Rukiye Aydoğdu
“Ailede Sevgi “ konusu üzerinde durdu.
Rukiye Aydoğdu, sevgi konusunda peygamberlerden ve onların ailelerinden
örnekler verdi. Hz. İbrahim, Hacer ve
İsmail’in teslimiyet ve sadakatleri, Hz.
Yakup ve Hz. Yusuf peygamberlerin
sevgi ve sabırları, Hz. Hatice ve Aişe
validelerimizin Peygamberimize olan
sevgi ve sadakatlerinden güzel örnekler vererek ailede sevginin nasıl olması
gerektiğini ifade etti. Aydoğdu konuşmasında, “sevgi sadakattir, sabırdır, teslimiyettir, kanaattir, şükürdür, güvendir,
hoşgörüdür” dedi.
İstanbul Kadıköy Vaizi Ayşenur
Özkan “Ailede Samimiyet” konusunda
konuştu. Konuşmasında samimiyetin
içtenlik, iç ve dışın bir olması, için
onayladığını dışın da onaylaması, söz
ve eylem birliği olduğunu vurguladı.
Özkan, “Eğer yaptığımız veya söylediğimiz bir şeyi içimiz onaylamıyorsa
veya içimizin onayladığı bir şeyi yapmıyorsak orada samimiyetten söz edemeyiz. Aile hayatında eşlerin
birbirlerine olan sadakatleri ancak samimiyetle mümkün olabilir” dedi. Ayşenur Özkan sözlerini “Sizin en
hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır.
Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım.” hadis-i şerifiyle tamamladı.
Hz. Yunus Camii Kız Kur’an Kursu
ve Ayşe Tacir Kız Kursu öğrencilerinin
işaret dili ile Fatiha Suresi’nin anlamını
icra ettiği program ilahilerle sona erdi.
Özel Yaşam Yolu Bakım Merkezi’nde
anneler günü etkinliği yapıldı
A
ile ve Sosyal Politikalar İl
Müdürlüğü’ne bağlı Özel
Yaşam Yolu Bakım Merkezi’nde Anneler Günü etkinliği düzenlendi.
İl Vaizi Ayşe Boloğur’un düzenlediği etkinliğe Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Hasan Bilici,
İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz,
Özel Yaşam Yolu Bakım Evi’nin yöneticileri ve çalışanları ve bakım
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
evinde kalan bazı misafirlerin akrabaları da katıldı.
Karaköprü ilçesine bağlı Fatih Kız
Kur’an Kursu öğrencilerinin okuduğu
Kur’anı Kerim ve seslendirdiği ilahilerle duygu dolu anlar yaşandı. İl
Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz’ın
yaptığı duanın ardından bakım merkezinde kalanlara hediyeler takdim
edildi.
CEZAEVİNDE KADIN
MAHKÛMLARA PROGRAM
Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda her hafta dersler veren İl
Vaizi Hatice Kocaoğlu bir program
düzenledi. Programa İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz konuşmacı olarak
katıldı.
Kur’an Kursu Öğreticilerinden
Esma Nacar’ın Kur’an tilavetinin ardında konuşan İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, bütün katılımcıların üç
aylarını ve kandillerini kutladı. Yılmaz, “Allah’ın Rahmetinin oluk oluk
aktığı bu mübarek günlerden tam istifade edip kalbimizi gül bahçesine çevirmek istiyor muyuz? Elbette
istiyoruz. Kalbimizi gül bahçesine çevirmek, kalbin içine Allah ve Peygamber sevgisini yerleştirmekle
mümkündür. Bin beş yüz yıl önce gönderilen yüce Kur’an bunun yöntemini,
yolunu yordamını bize göstermiştir.
Yüce Rabbimiz insana gücünü aşan,
takatinin yetmediği bir şeyi yüklememiştir. Bizden istediği şeyler hep kolaylıkla yapılabilecek şeylerdir. ”dedi.
“Kullarının tüm ihtiyaçlarını bilen
ve bu ihtiyaçlara cevap veren yüce
Allah, güzel ve temiz olan şeyleri biz
kullarına layık görmüştür. Kötü olan
her şeyi, bize layık görmediği için ya-
saklamıştır. ”diyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizlere bazen
uzun gelse de, olmayacak hayallerin
peşinden -daha zaman var diyerekkoşsak da ömür çok kısa. Bu kısa hayatın sonucunda bahtiyarlardan
olmak, iman ile son nefesi vermek için
kısa hayatımıza katmamız gereken
birçok değer var. Bu değerlerin başında ise iman gelmektedir. Yüce
Allah kullarının kısa hayatlarını
imanla geçirmeleri ve bu vesile ile
ebedi hayatları olan ahiret hayatında
kurtuluşa erenlerden olmaları için birçok fırsatlar sunmuştur. Bu fırsatların
en önemli zaman dilimindeyiz. Recep,
Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan
üç aylar… Bu fırsatları iyi değerlendirip kalbimizi gül bahçesine çevirelim inşallah.”
Yılmaz, katılımcılardan birinin sorusu üzerine İnşirah Suresi’nin tefsiriyle, konuşmasını tamamladı.
Kur’an Kursu Öğreticisi Cihan
Salman, Esma Nacar ve Halime Paçur’un seslendirdiği ilahiler ve ney
dinletisinin ardından İl Vaizi Hatice
Kocaoğlu’nun yaptığı dua ile program
sona erdi.
v v
7
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
DIŞ DENETİM EKİBİ
MÜFTÜLÜĞÜMÜZÜ ZİYARET ETTİ
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi
Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu işbirliği protokolü ile gerçekleştirilen ‘Mevsimlik
Tarım İşçilerinin Sağlığını Geliştirme
Projesi’nin etkilerini yerinde incelemek
üzere Şanlıurfa’ya gelen Birleşmiş Milletler Dış Denetim Ekibi, İl Müftülüğümüzü ziyaret etti.
İl Müftümüz İhsan Açık, kadınlara
daha fazla nasıl ulaşılabileceği konusunda önemli açıklamalar yaptı. “Kadınlara en fazla biz ulaşabiliyoruz”
diyen Açık, rol model oluşturmak gerektiğini, insanlara değişimi değil gelişimi vurgulamak gerektiğini ifade etti.
Proje kapsamında müftülük personeline verilen eğitim hakkında İl Müftü
Yardımcısı Şadiye Yılmaz ile görüşen
ekip, yürütülen faaliyetlerin sonuçları
ile ilgili bilgi alışverişinde bulundu.
Görüşmede müftülüğün projeye nasıl
katıldığı, verilen eğitimlerin yeterli
olup olmadığı, başka hangi konuların
anlatılması gerektiği, projenin din görevlilerine nasıl katkı sağladığı, kadınlara daha fazla nasıl ulaşılabilir vb.
konular konuşuldu. Yılmaz, kadına
daha fazla ulaşmak, ancak eğitimin
dinle beraber verilmesi ile mümkün
olacağını ifade etti.
Görüşmenin çok verimli olduğunu
belirten denetim ekibine, İl Müftümüz
tarafından tablo hediye edildi.
Aile-İrşad ve Rehberlik
Temmuz’2014
“Kandiller, ahiret yolcusuna
yol gösteren işaretlerdir”
Y
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Camilerimiz, kandil programlarıyla aydınlandı
eni Arabi Camiinde kadınlara
yönelik Kandil Programı düzenlendi.
İl Vaizlerinden Ayşe Boloğur’un hazırladığı program Fatih Kız Kur’an
Kursu Öğreticisi Cihan Salman’ın
Kur’an tilavetiyle başladı.
İl Müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz,
üç aylar ve Regaip kandili hakkında
bilgi verdi. Konuşmasında; “Allah(cc),
mekânlar içinde mukaddes mekânlar,
zamanlar içinde de mukaddes zamanlar
yaratmıştır. Zaman ve mekânlar bütün
kıymetini, hakikatte Allah'ın dilemesinden alırlar. Bu İlâhî dileme ise varlıklar için bin bir güzellikler ve
hikmetler içerir. Günlük hayatımızda
her an gördüğümüz trafik işaretleri gibi
insan hayatında da belirgin işaretler ve
dönüm noktaları vardır. Kandiller, belirli günler ve bayramlar ahiret yolcusuna, yol gösteren işaretlerdir. Şayet bu
işaretler iyi okunup anlaşılamaz ve değerlendirilemezse, ömür zayi olur.”
dedi.
Yılmaz, Regaip Kandili’nin milletimize ve bütün âlem-i İslam’a hayırlara
vesile olmasını temenni ederek konuşmasını tamamladı.
Program, Fatih Kız Kur’an Kursu
öğrencilerinin okuduğu ilahilerin ardından Ayşe Boloğur’un yaptığı dua ile
sona erdi.
FATMA KOÇ CAMİİ’NDE
REGAİP KANDİLİ PROGRAMI
Regaip Kandili programlarından bir
diğeri de Karaköprü İlçe Müftülüğü’ne
bağlı Fatma Koç Camii’nde düzenlendi. Program Kur’an Kursu Öğreticisi
Nuran Kaçar’ın Kur’an tilavetiyle başladı.
Din Hizmetleri Uzmanı Nihal Aladar programda yaptığı konuşmada üç
aylar ve Regaip Kandili hakkında bilgi
verdi. Aladar, “İnsan ömrünün bazı zamanları vardır ki onların kıymeti diğer
Yıl: 2 Sayı: 8
zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da
bunlardan biridir. Halk arasında "üç
aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi
ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu
geceler, gönül evlerimizi aydınlatan
ışıklardır.” dedi. Nihal Aladar konuşmasını alem-i İslam’ın kandilini tebrik
ederek tamamladı.
Programı öğrencilerin seslendirdiği
ilahiler ve dua ile sona erdi.
Fetva Hattımız Bakım Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Ramazan etkinliği
Devreye Girdi
Şanlıurfa İl Müftülüğü Ramazan
ayında vatandaşlardan gelen soruları
cevaplamak amacıyla “190 alo fetva
hattı”nı kurdu.
Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, “Ramazan ayında vatandaşlardan gelen sorulara cevap
vermeye çalışıyoruz. Aile, zekat, fitir
ve ilmihal konularıyla ilgili halktan sorular gelmektedir” dedi.
Yılmaz, Ramazan boyunca gelen
soruların kayıt altına alındığını, bu soruların ve cevaplarının daha sonra hazırlanacak yayınlarda kullanılacağını
ve halkın istifadesine sunulacağını
ifade etti.
Ramazan ayı boyunca saat 09.0023.00 saatleri arası hizmet veren fetva
hattı, Ramazan sonrası mesai saatleri
içersinde hizmet vermeye devam edecek.
v v
8
Şanlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve
Rehberlik Bürosu tarafından Aile ve
Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne
bağlı Bakım Sosyal ve Rehabilitasyon
Merkezi’nde bir program düzenlendi.
İl Vaizi Hatice Kocaoğlu tarafından
düzenlenen programda okunan Kur’anı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan İl Müftü Yardımcısı
Şadiye Yılmaz, Ramazan ayının rahmet ve mağfiret ayı olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Suya hasret kalmış
kupkuru toprakların yağmura ihtiyacı
ne kadarsa her sene bizim de taşlaşmış
ve katılaşmış yüreklerimizin Ramazana
o kadar ihtiyacı var. Her sene Ramazan
ayı bize unuttuklarımızı hatırlatmaya
gelir. İnsanın en büyük unutkanlığı
Rabbini unutmasıdır. Rabbini unutan
kendisini de unutur. Ramazanın bize
kazandırdığı en büyük değer bize unuttuklarımızı yeniden hatırlatmasıdır. Her
sene Ramazan, kaybettiklerimizi bulmamızı sağlar. İnsanın en büyük kaybı
hayatın manasını, yaratılışın gayesini
kaybetmesidir. Bir çıkmaza girmesidir.
Her sene gelen Ramazan bize yalnızlığımızı gidermek için gelir. İnsanın en
büyük yalnızlığı insanlara ve her yaratılmışa merhamet duygusunu kaybetmesidir. Her sene Ramazan bize
özgürlüğümüzü getirir. İnsanın en
büyük esareti tutkularına esir olmasıdır.
Tutkularına esir olan insan özgürlüğünü
kaybeder. Ramazan bize bu özgürlüğümüzü kazandırmaya gelir” dedi. Yılmaz konuşmasını şöyle tamamladı:
“Ramazanın milletimize ve bütün insanlığa huzur, barış, adalet, özgürlük,
merhamet ve şefkat getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.”
Fatih Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin seslendirdiği ilahiler ve Ayşe Tacir
Kız Kur’an Kursu Öğrencilerinin işaret
dili ile söyledikleri ilahilerin ardından
program sona erdi.
Program sonrasında Bakım Sosyal
ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve
diğer çalışanlar ziyaret edilerek
Kur’an-ı Kerim ve çeşitli hediyeler takdim edildi.
İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz
ve İl Vaizi Esma Özdemir Kadın Konuk
Evini de ziyaret etti. Hanımlarla Sohbet ederek Ramazan ve oruç hakkında
sordukları soruları cevaplandırdı.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Haber
Eyyübiye Müftülüğü, Yaz Kur’an
Haliliye Hz.İbrahim Kur’an
Kursları’nı açılış programıyla tanıttı Kursu’ndan muhteşem program
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Şanlıurfa İli Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Hz. İbrahim
Kur’an Kursu öğreticileri rehberliğinde kurs öğrencileri
tarafından bayanlara yönelik Şair Nabi Kültür Merkezinde
düzenlenen program muhteşem oldu.
E
yyübiye İlçe Müftülüğü Yaz
Kur’an Kurslarının başlaması
münasebetiyle açılış programı
düzenledi. Programa, İlçe Müftüsü, İl
Müftü Yardımcısı, İlçe vaizi Kur’an
kursu öğreticileri, Din Görevlileri, öğrenci, veliler ve çok sayıda vatandaş
katıldı.
Dergâh platosunda gerçekleşen
program, Görme engelli Furkan Karatoprak’ın okuduğu Kur’an tilavetiyle
başladı.
İlçe Müftüsü Mustafa Erdem açılış konuşmasında bu programı tertip
etmelerinin amacını dile getirdi, yaz
Kur’an kurslarına verdikleri önemi
anlattı. Erdem Konuşmasında; “Yaz
tatiline girdiğimiz şu günlerde, ailelerimize düşen önemli bir görev ve sorumluluk, çocuklarımızın dinî-manevî
eğitimlerini en güzel şekilde almalarını sağlamaktır.
Her yaz tatili döneminde düzenlenen yaz Kur’an kurslarında çocuklarımıza Kur’an’ı okuma ve anlamını
öğrenme yanında temel dinî bilgiler,
insanî ve ahlâkî erdemler, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s) örnek hayatı öğretilmektedir. Çocuklarımızın iyi birer
insan olarak yetişmeleri, din konusunda doğru ve sağlıklı bilgi edinmeleri, dinî kimliklerinin inşası ve
özgüvenlerinin yüksek olması açısın-
N
eden etkiler ki şehirler insanı?
Suyu, havası, yapıları, yazı, kışı ile
sarar sarmalar çünkü sizi. Her şehir
böylesine etkiler mi peki insanı? Böylesine
kendine bağlar mı? Sokaklarında yürürken
bile bir şeyler öğretir mi size? Ama Urfa
alelâde bir şehir değil; Urfa, bambaşka bir
şehir…
“Urfa’ya gelen ağlar… giden ağlar…”
der, Urfalılar. Boşa söylenmiş değil. Gelirken yerden, yardan ayrılma hüznü çöker insana. Hele bir de ilk kez Eski Urfa
tarafından girdiyse şehre, bir karamsarlık
çöker önce, “Urfa” dedikleri bu mu? diye.
Bir şehrin güzelliği sadece yüksek ve lüks
binalarıyla mı ölçülür? Güzellik göreceli bir
kavram, yükseklikte ve lükste değil, bakan
gözde bence.
Böyle tarihî şehirlerde eski şehir, yeni
şehir anlayışı vardır, bildiğimiz şehirlerin
aksine. Yeni Urfa, sıradanlık hissi uyandırır
insanda. Bakın tek bir kelimeyle bitti bile.
Oysaki Eski Urfa asıl kimliğini sunar gelen
misafirlerine. Hiç gösterişsiz, abartısız, olduğu gibi yani aldatmaz sizi. Yüksek tepelerinden inerken şehre, açılır tepeler yavaş
yavaş, elleri duaya açılmış insan misali ve
muhteşem bir manzara sunar görmeyi bilenlere. Hemen değil sanki nazlanır, yavaş
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
dan son derece önem arz etmektedir.
”dedi.
Programda Ayşe Tacir Kız Kur’an
Kursu öğrencileri işaret diliyle ilahiler sundular, şiirler okudular. Eyüp
kent Kur’an kursu öğrencilerinin ilahi
korosu da birbirinden güzel ilahiler
söylediler.
Hz. Yakup Camii öğrencilerinin
Peygamberimizin hayatını kronolojik
sıraya göre sunmaları ve ezberden
hadis okumalarının ardından yine işaret diliyle ilahiler söylendi.
Kapanış konuşmasını İl müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz yaptı. Yılmaz,
programa emeği geçen herkese teşekkür ederek; “Bu programla yaz
Kur’an kurslarına verdiğimiz ehemmiyeti dile getirmek istedik. Zira
Kur’an öğretimi din eğitiminin en
temel unsurlarındandır. Çocuklarımızın Kur’an’la buluşmaları, anne-babaların evlatlarına bırakabilecekleri en
güzel mirastır. Bu nedenle Diyanet İşleri başkanlığımızın bu yıl ki sloganı
olan “ Camiye koşalım Kur’an’la buluşalım ” Diyoruz. Yaz Kur’an Kurslarının hepimize hayırlı olmasını
temenni ediyorum. Bütün meslektaşlarıma verimli ve bereketli ve başarılı
bir yaz Kur’an kursu diliyorum. Ramazan-ı Şerifimiz de mübarek olsun”
dedi.
Program, saygı duruşu ve İstiklal
Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını
yapmak üzere kürsüye gelen Haliliye
İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu, etkili ve verimli bir din hizmeti sunmak
için çaba gösterdiklerini ifade etti.
Okulu konuşmasında,”İlim ve irfanla
donanmış anneler, fedakârca gayret
ederek Hz. Peygamber’e (s.a.v.) layık
bir ümmet yetiştirecekler. Bu duygu ve
düşüncelerle tüm anne ve babaları tebrik ediyorum. Geleceğin teminatı olan
bu evlatlarımızı Allah, Kur’an ve iman
yolunda daim eylesin” dedi.
Öğrencilerin Okuduğu Kur’an-ı
Kerim ve söyledikleri ilahilerin ardından İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Kur’an’ı Hayatımıza Tatbik
Etmenin Ehemmiyeti” konulu bir konuşma yaptı. Yılmaz konuşmasında;
“Yüce Rabbimizin insanlığa lutfettiği
sayısız nimetlerin en büyüğü olan hidayet nimetinin kaynağı Kur’an-ı Kerim’in yolunda yürümek, gidilebilecek tek yoldur. Zira Mü’min için bu
Peygamberler Şehri Güzel Urfa
Yasemin SARI
yavaş gösterir kendini, siz inmeye devam
ettikçe şehre.
Ne ilginç bir taraf eski, bir taraf yeni.
Ortada kalan ise biraz eski biraz yeni. Ben
Eski Urfa’yı tercih ediyorum. Zaman zaman
geçmişin izlerini sürüyorum o dar ve yüksek duvarlı eski sokaklarında. Dalıp dalıp
giriyorum sokaklarına, beni nereye götüreceği merakıyla. Bazen Balıklıgöl’e, bazen
Ulu Cami’ye bazen de Yıldız Meydanı’na
çıkıyorum, sürprizlerle dolu bir yolculuğun
sonunda. Bu sokaklardan gelip geçen insanların izleri sinmiş adeta her yana. Dokundukça kalın taşlardan yapılmış
duvarlarına, götürüyor sanki tâ uzaklara.
Tepeden bakmakla olmuyor. Tanımak
lazım önce bilmek lazım şehri ve insanını.
Eğer tanımazsa şehri, anlamaz insanını; tanımazsa insanını, anlamaz şehri insan. Yani
vâkıf olabilmek için vakıf yapmak lazım.
Durmak, görmek, anlamak ve hissetmek
lazım. Kimilerinin sandığı gibi ürkütücü
değil bu sokaklar, insanının ve şehrin karakteri. Kendine haram olandan yüksek duvarlarla korumuş kendini. Ne yani alışkın
olmadığımız bir tarz diye yadırgayalım mı
şimdi?
Bazı kapıların üstündeki Kâbe resimlerinin ne anlama geldiğini anlamamıştım
önce. Sonra öğrendim ki bu evin sahibi
Hacca gitmiş, “düstur ile gir” demekmiş.
Çarşı-pazarı gezerken farklı şeyler öğreniyorsunuz. Hani demiştim ya bu şehir çok
şey öğretiyor, size sizi anlatıyor. Dükkânlar
neden bu kadar küçük diye anlam verememiştim. Sonra öğrendim ki dükkânların
küçük olması, alışveriş yapmak üzere gelen
müşterinin, dükkân sahibi tarafından aldatılmaması imiş, zira hemen yanındaki dükkânın sahibi uyarırmış kendini.
Çok belli. Kökü çok eskilere dayanıyor
Urfa’nın.
Bu hal, insanına ne kadar da sinmiş. Hz.
Eyyûb’un sabrı ile yoğrulmuş bu insanlar.
Sahip olduğu çocuklara, yazın o yakıcı güneşine sabretmiş hep Eyyûb misali.
Hz. İbrahim’in misafirperverliği ve
ikram severliği öylesine sirayet etmiş ki bu
insanlara, Halîlürrahmân bereketi olsun
deyip buyur ederler mütevazı sofralarına.
Sofra adapları, evinde ne varsa hepsini
gönül cömertliğiyle paylaşmak olmuş aynı
dünya hayatında takip edilecek tek yol
vardır, gidilecek tek yol vardır. O da
Kur’an yoludur.” Dedi. Kur’an’ın arkadaşlığına da değinen Yılmaz,
“Kur’an’ı dünyada yalnız bırakmayan
kimseyi, Kur’an da kabirde ve mahşer
meydanında yalnız bırakmayacak.
Kur’anla arkadaşlığı o kadar ilerletmeliyiz ki bu dostluk seviyesine çıkmalı.
Dost dostu hiç yalnız bırakmaz. Dost
dostu tek bir an bile terk etmez. Dolayısıyla Kur’anla dost olan kişi O’nun
her emrini yerine getirir ve bunun için
gayret eder. Kur’anı hayatının merkezine koyar” şeklinde konuştu.
Hz. İbrahim Kur’an Kursu öğreticileri Rabia Yıldırımer ve Şule Güner
Dönmez rehberliğindeki Hz.İbrahim
Kur’an Kursu öğrencilerinin Uhud Savaşı’ndan bir kesit sundukları tiyatro
gösterisi salonda duygulu anlar yaşattı.
Okunan şiir ve seslendirilen ilahilerin
ardından hatim duasıyla program sona
erdi.
sofrada.
Peygamberler şehri olduğu ne kadar da
belli. Yaşamakla kalmamış o kadar içselleştirmişler ki dini. Taşında, toprağında, insanında gör hani. Bu topraklarda dünyaya
gelen erkek çocukların üçte biri İbrahim,
üçte biri Muhammed, kalan üçte biri ise
diğer isimleri almış desek abartı olmaz
belki. Kız çocuklarının Emine, Hatice,
Fatma olmuş isimleri. Peygambere ve sahabesine olan sevgileri, Allah’ın evi Cami’yi,
Allah’ın kelamının öğretildiği Kur’an kursunu onların isimleriyle süslemek olmuş tek
emelleri. Halîlürrahmân, Resûlullah, Sa’d
b. Muâz, Hâlid b. Velid Camileri; Hz. Hatîce, Hz. Âişe Kur’an Kursu söylenebileceklerden sadece birkaç tanesi.
Ya işte… şehre bu cepheden baktığınızda o ilk geldiğiniz zamanki karamsarlık
yerini bırakıyor güzelliklere..
Seviyor insan, alışıyor, bağlanıyor zamanla taşına, toprağına, insanına. Ayrılırken
yine bir hüzün çöküyor, tıpkı ilk geldiği gün
olduğu gibi.
Ey nice peygamberin ocağı! Gelenlerin
kendisini Allah’ın evinin bulunduğu Mekke’ye benzettiği güzel şehir! Ve siz bu güzel
şehrin güzel insanları! Bunları gidiyorken
söylemek veda değil size… Şükran...
v v
9
Haber
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Gaziantep’te 36 hafız icazet aldı
Mersin Valisi Güzeloğlu
Müftülüğümüzü ziyaret etti
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Sayfa 1’den devam...
Vali Güzeloğlu, memleketi Şanlıurfa’da bulunmaktan ve İl Müftüsü İhsan
Açık’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi:“Sayın Müftümüz Mersinde beni
ziyaret etmişti. O zaman Urfa’ya geldiğimde Müftülüğü ziyaret etme sözü
vermiştim. İşte bu sözü yerine getirmekten ve memleketim olan Şanlıurfa’da bulunmaktan çok mutluyum.
Urfa’da görev yapmak büyük bir şeref-
tir. Urfa’da müftü olarak görev yapmak
daha da büyük bir şereftir” dedi.
İl Müftüsü İhsan Açık da Mersin
Valimizi aramızda görmekten büyük
mutluluk duyduğunu belirterek; “Sayın
Valim ifade ettiğiniz gibi Urfa’da görev
yapmak, Urfa’ya hizmet etmek çok
önemli. Cenab-ı Hak bizleri layık ve
muvaffak eylesin” dedi.
Ziyaret esnasında İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve Avukat Hüseyin
Güzeloğlu da hazır bulundu.
Kutlu Doğum Haftası
Talihlileri Umreye Gönderildi
il
Müftülüğümüzün organize ettiği “2014 Yılı Kutlu Doğum
Haftası” etkinlikleri çerçevesinde, umreye gitmeye hak kazanan
sekiz kişi ile Manisa Soma’daki
kömür madeni faciasından kurtulan
Murat Yalçın ve Eşi Hülya Yalçın umreye gönderildi.
Müftülüğümüzce Şanlıurfa GAP
Arena Stadyumunda Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın katılımıyla 16 Nisan
2014 tarihinde icra edilen programda,
noter huzurunda çekilen Kur’a neticesinde umreye gitmeye hak kazananlardan 8 kişi belirlenmişti. 10 kişi olarak
planlanan kontenjana, Soma’da meydana gelen maden faciasında yaralı olarak kurtarılan, ambulansa bindirilirken
sedye kirlenmesin diye çizmelerini çı-
karan bu hareketiyle tüm ülkede geniş
yankı uyandıran Murat Yalçın ve eşi
Hülya Yalçın da dahil edildi.
Umreye giden kardeşlerimiz, Veciye
Varmış, Abdurrahim İşçi, Abdulhakim
Aykut, Müslüm Yavuz, İsmail Polat,
Hasan Seymen, Emine Servi, Aliye
Aslan, Murat Yalçın ve Hülya Yalçın
isimlerinden oluştu.
Umreye gönderilen kardeşlerimizin
giderleri ise Süleyman Durmuş (iki
kişi), İmam Bakır Öncel (iki kişi) Halil
Kaz – Orhan Çapar, Ahmet Oruç,
Kemal Parmaksız-Halit Şulul-İhsan
Açık, Şükrü Altun, Mehmet Diş, Nebi
Sancar isimli hayırsever vatandaşlarımız tarafından karşılandı.
Umreye gidenler müftülüğümüze ve
katkıda bulunanlara teşekkür ederek
dualarda bulundular.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın,
Kur’an Kurslarına ilgi ve katılımı artırmak, Kur’an-ı Kerim-i güzel okumaya teşvik etmek amacıyla Kuran
Kurslarında okuyan kız ve erkek öğrenciler arasındaki bölge yarışması
Şanlıurfa’da yapıldı.
Karaköprü ilçe Müftülüğüne bağlı
Mehmet Demircioğlu Camiinde düzenlen yarışmaya bölge illeri Adana,
Osmaniye, Hatay, Maraş, Kilis, Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa’dan 8
erkek ve 7 kız öğrenci katıldı.
Tekirdağ Eğitim Merkezi Eğitim
Görevlileri Abdullah Boz, Mehmet
Coşkun ve Malatya Yeşilyurt Vaizi
Zöhre Ağırbaş tarafından gerçekleştirilen yarışmada kızlarda Gaziantep’ten
Betül Temizer, erkelerde Maraş’tan
Bekir Büyükkurt birinci oldu.
Yarışmada dereceye giren öğrencilere İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve Karaköprü İlçe Müftüsü
Ahmet Altıok çeşitli hediyeler verdiler.
Gaziantep Şahinbey İlçe Müftülüğü’ne bağlı Hoşgör Fatih Kur'an Kursu’ndan mezun olan otuz altı hâfız
için icazet merasimi düzenlendi. İcazet merasimine İl Müftümüz İhsan
Açık da katıldı. Müftü Açık, tören es-
nasında duygusal anlar yaşadığını, hafızlığın önemli bir rütbe olduğunu, inşallah bu hafızların yüce dinimize
hayırlı hizmetlerde bulunacaklarını
ifade etti.
İl Müftülüğü tarafından 2014 yılında hacca gidecek olan vatandaşlarımıza hac ibadeti ile ilgili gerekli bilgi
ve becerileri kazandırmak, bu ibadeti
Allah’ın (c.c) rızasına uygun olarak ve
aynı zamanda sağlık ve güvenlik içinde
yapabilmek amacıyla “Hac Eğitim Semineri” düzenlendi.
Açılışta seminerle ilgili açıklama
yapan İl Müftü Vekili İbrahim Halil
Okulu, 2014 yılında Urfa’dan hacca gidecek olan vatandaşlarımız için her
sene yaptığımız gibi bir haftalık bir se-
miner düzenliyoruz. Şimdiden bütün
kardeşlerimin haccını kutluyorum dedi.
Seminerde hacı adaylarına ibadet
bilinci ve hac ibadeti, hac ibadetinin gereği olarak bir arada yaşama bilinci,
genel olarak hac menasiki görevleri ve
bunların hikmetleri, yolculuğa çıkmadan önce maddi ve manevi hazırlık, kadınlara özgü haller, umre ibadetinde
yapılması gereken görevler, Hz. Peygamber, Mescid-i Nebevi ve Medine
başlığı altında bilgi verildi.
Sayfa 1’den devam...
Müftü Çelik, İl Müftüsü İhsan
Açık’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi:
“Çok değerli kardeşimiz, meslektaşımız İhsan beyi ziyaret etmekten ve
Peygamberler şehri Şanlıurfa’da olmaktan büyük mutluluk duydum”
dedi.
İl Müftüsü İhsan Açık da Gaziantep
Müftüsünü Şanlıurfa’da görmekten
duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ziyarette İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Din Hizmetleri Şube Müdürü
Seyit Ahmet Sümer de hazır bulundu.
Daha sonra Balıklıgöl ve Eyyüp
Peygamber makamları ile Hayat-i Harrani Hazretleri ziyaret edildi. Harran
gezisine “Aile Haftası” münasebetiyle
Şanlıurfa’da bulunan Diyanet İşleri Uzmanı Rukiye Aydoğdu ve İstanbul Kadıköy Vaizi Ayşe Nur Özkan da katıldı.
2014 YILI HAC EĞİTİM SEMİNERİ YAPILDI
Gaziantep Müftüsü Şanlıurfa’daydı
Kur’an- Kerim’i güzel okuma bölge
yarışması Şanlıurfa’da yapıldı
v v
10
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
Haber
Ramazan coşkulu geçti
Yıl: 2 Sayı: 8
Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa
Şubesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine ilgi büyük oldu. Kimsesizlerin
kimsesi olmak yolunda yapılan yardımlar vatandaşların takdirini topladı.
Cami ve minare hoparlörlerinin
kullanılması konusunda Başkanlığımız
2007 Genelgesinin 21. Maddesinde
belirtilen hususlara dikkat edilerek,
özellikle “Hoparlörlerin ses düzeninin,
ezanın çevrede duyulmasını sağlayacak fakat yakın komşuları da rahatsız
etmeyecek şekilde ayarlanması temin
edildi.”
Camilerde kadınlara mahsus mekânların daha geniş, aydınlık, temiz ve
sağlıklı olması yönünde çalışmalar yapılarak bu hususta herhangi olumsuz
bir durumla karşılaşılmaması için çaba
gösterildi.
Çocukların camiye ve cemaate katılmaları teşvik edilerek, yaşının gereği
davranışlar sergileyen, camide dikkati
dağıtan çocuklara karşı kırıcı ve küstürücü tavır yerine, onları camiye ısındıracak, sevdirecek ve camiden
koparmayacak tarzda yumuşak, sevecen, hoşgörülü ve tatlı bir yaklaşım
sergilenerek camilere olan ilgi ve sevgilerinin devamı ve pekiştirilmesi hedeflendi.
Gerekli güvenlik tedbirleri alınmak
suretiyle, Kadir gecesi sabah namazına
kadar ibadet etmek isteyenlere Mevlid-i Halil ve Eyüp Peygamber camileri açık bulunduruldu.
Kadir Gecesi 23 Temmuz 2014
günü yatsı namazında sonra Mevlid-i
Halil Camiinde “Kur’an ziyafeti”
programı tertip edildi. Hatimle Teravih; Ulu Camii, Asımpaşa ve Ademoğlu camilerinde kıldırıldı.
Cemaat cami dışına taştığı zaman
üzerinde namaz kılınacak halı, kilim,
seccade vb. sergilerin temiz olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulmasına özen gösterildi.
Ramazan ayında cami cemaatinden
itikâfa girmek isteyenlere Mevlid-i
Halil ve Eyüp Peygamber camileri,
mülki amirin onayı ile izin verildi.
Ramazan ayı için camilerde mukabele okuma programları ve vaaz programları yapıldı.
Ramazan sokağı, iftar yemekleri,
televizyon programları ve kurumlar ve
aile ziyaretleri ile Şanlıurfa coşkulu ve
bereketli bir Ramazan yaşadı.
Dört yeni camimiz ibadete açıldı
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Sayfa 1’den devam...
DEVTEŞTİ HALİLİYE CAMİİ
Devteşti Mahallesi’ndeki Haliliye
Camii, Eyyübiye’deki Fatma Melik
Camii ve Şanlıurfa Mehmet Akif İnan
Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yapımı tamamlanan Lokman
Hekim camileri düzenlenen törenlerle
ibadete açıldı.
Devteşti Haliliye Camii’nin ibadete
açılması törenine İl Müftü Vekili Haliliye İlçe Müftüsü İ. Halil Okulu, cami
inşaatının tüm masraflarını üstlenen ve
tamamlayan merhum M. Emin Öncel’e
rahmet dileyerek Öncel ailesine bu hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Törene İl Müftü Vekili ve Haliliye
İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu ve
Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol ile kalabalık cemaat topluluğu
katıldı.
FATMA MELİK CAMİİ
Eyyübiye semtinde hayırsever
Fatma Melik tarafından yaptırılan
Fatma Melik Camii, İl Müftü Vekili İbrahim Halil Okulu tarafından ibadete
açıldı.
Müftü Okulu konuşmasında “Camiler kardeşliğin, birlik ve beraberliğin
oluştuğu kutsal mekânlardır. Bu mekânlarda ilim, irfan ve imani bilgilerle
donanan insanlar yetişir. Yetişen bu nesiller vatan ve millete faydalı olurlar”
diyerek camiyi yapan hayırsevere ve
aile efradına teşekkür etti.
Törene İl Müftü Vekili Haliliye İlçe
Eyyübiye Müftülüğü standı büyük ilgi gördü
Eyyübiye İlçe Müftülüğü tarafından, Balıklıgöl yerleşkesinde açılan
Ramazan sokağında bir stand kuruldu.
Eyyübiye İlçe Müftülüğü standında
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye
Diyanet Vakfı yayınları sergilendi. Ziyaretçilere yayınlar ve müftülüğün faaliyetleri hakkında bilgiler verildi.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Ramazan ayı boyunca çeşitli etkinliklerin icra edildiği Eyyübiye Müftülüğü standında ebru sergisi büyük ilgi
gördü. Ebru Sanatçısı Ömer Sabuncu
ve öğrencisi Hacer Polat tarafından uygulamalı ebru gösterisi yapılarak, yapılan ebru eserleri ziyaretçilere hediye
edildi.
Ramazan ayı süresince pazar akşamları ebru sanatı tanıtımı uygulamalı
gösterimi ve hediye dağıtımı devam
etti. Ebru sanatı ile büyük ilgi gören
standta, pazar geceleri yoğunluk yaşandı.
Müftüsü İbrahim Halil Okulu, Eyyübiye
İlçe Müftüsü Mustafa Erdem ve kalabalık cemaat topluluğu katıldı.
LOKMAN HEKİM CAMİİ
Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim
ve Araştıma Hastanesi bahçesinde yapılan Lokman Hekim Camii törenle ibadete açıldı. İl müftüsü İhsan Açık ve ilçe
müftülerinin katıldığı açılış merasiminde konuşan İl Müftüsü İhsan Açık,
“Allah böyle hayırlı hizmetlerde bulunan kardeşlerimizden razı olsun. Bu caminin inşasının her aşamasında emeği
geçen kardeşlerime ve özellikle banisi
Hacı Mehmet Durmuş Bey’e çok teşekkür ediyorum” dedi.
Hayırsever işadamı Hacı Mehmet
Durmuş tarafından yaptırılan bin kişi
kapasiteli Lokman Hekim Camii’nin alt
katında hasta yakınları için iki yüz kişilik yatakhane bulunuyor.
PROF. DR. SERVET
ARMAĞAN CAMİİ
Harran Üniversitesinin kurucu rektörlerinden olan Prof. Dr. Servet Armağan’ın girişimleri ve katkıları ile
inşaatına başlanan ve kısa zamanda tamamlanan “Prof. Dr. Servet Armağan
Camii” açılışı yapılarak ibadete sunuldu.
Açılışa Prof. Dr. Servet Armağan,
Şanlıurfa İl Müftü yardımcısı Ramazan
Aslan, Karaköprü İlçe Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Başkan Yardımcıları
ve camii cemaati katıldı.
İlçe Müftüleri toplantısı
Harran’da yapıldı
Din hizmetlerinin daha verimli
bir şekilde sunulması amacıyla her
ay rutin bir şekilde yapılmakta olan
ilçe müftüleri toplantısı Mayıs
ayında İl Müftümüz İhsan Açık’ın
başkanlığında Harran’da yapıldı.
Toplantıda başkanlığımız ve diğer
kurumlardan il ve ilçe müftülüklerini ilgilendiren hususlara yönelik
tebligatlar yapıldı.
v v
11
Kur’an Kurslarımız
Camiye koşalım, Kur’an’la buluşalım
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
K
ur sisteminin uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla Yaz
Kur'an Kurslarında 'dönem
esası' benimsenerek kurslar üçer haftalık üç dönem halinde düzenleniyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı, uzun yıllardan beri devam eden Yaz Kur'an Kurslarında 2005 yılından itibaren belirlenen
eğitim ilke ve hedefleri doğrultusunda
yeni bir eğitim anlayışı belirledi.
Bilindiği Yaz Kur'an kurslarına
devam eden öğrencilerin eğitim ihtiyaçları, eğitimin süresi, öğrenci velilerinin
tatil programları, eğitimin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi vb. etkenler dikkate alınarak Yaz Kur'an
Kurslarında 'kurlu sistem'e geçilmiştir.
Kur sisteminin uygulanabilirliğini
sağlamak amacıyla Yaz Kur'an Kurslarında 'dönem esası' benimsenerek kurs-
lar üçer haftalık üç dönem halinde düzenleniyor. Bu dönemler:
I. Dönem: 23 Haziran–11 Temmuz 2014
II. Dönem: 14 Temmuz–01 Ağustos 2014
III. Dönem: 04 Ağustos–22 Ağustos 2014
Yaz Kur'an kurslarında öncelikli olarak din hizmetleri sınıfında bulunan personele görev verildi.İhtiyaç halinde dini
yükseköğrenim mezunları ile hafızlık belgesine sahip imam-hatip lisesi mezunlarının yanı sıra Kur'an kursu öğreticiliği,
imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlık yeterlilik belgelerinden en az birine sahip
olanlar da görevlendirildi.
Her yıl olduğu gibi bu yılda başvurular geri çevrilmeyecek, öğrenci kapasitesi
dolan Kur’an kursu ve camilerimizin görevlileri tarafından öğrenciler uygun kurs
veya camilere yönlendirildi.
Yaz Kur’an kurslarına katılmak iste-
23 Haziran 2014 gününden itibaren
eğitime başlayan Yaz Kur'an Kursları
ile ilgili İl Müftü Vekili Haliliye İlçe
Müftüsü İbrahim Halil Okulu basın
açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada, şu bilgilere yer
verildi: 2014 Yılı Yaz Kur’an kursları,
23 Haziran–22 Ağustos 2014 tarihleri
arasında aşağıda belirtilen dönemler
halinde ve kur esasına göre gerçekleştirilecektir:
Yaz Kur’an kurslarında okumak isteyen çocuklarımızın velisinin muvafakatine binaen, Diyanet İşleri
Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt
ve Pansiyonları Yönergesi’nde yer alan
EK-8 form dilekçe ile kursa kabul edilecektir. Ayrıca dilekçenin doldurulmasında beyan esas olup müracaat eden
vatandaşlardan herhangi bir belge talep
edilmeyecektir.18 yaşından büyükler
ise kendileri bizzat müracaat edebileceklerdir.
Kurslarımızın başlangıcında kayıt
esnasında öğrencinin bizzat kendisi
veya velisinin isteği üzerine öğrenciyi
üç dönemden yalnızca birisi için kayıt
yaptırabileceği gibi, iki veya üç dönem
için de kayıt yaptırabilecektir.
Her yıl olduğu gibi bu yılda başvurular geri çevrilmeyecek, öğrenci
kapasitesi dolan Kur’an kursu ve camilerimizin görevlileri tarafından öğrenciler uygun kurs veya camilere
yönlendirileceklerdir.
Yaz Kur’an kurslarına katılmak isteyen engellilere imkânlar ölçüsünde
yardımcı olunacak ve her ilde en az bir
cami/Kuran kursu engellilere yönelik
hazırlanacak ve ilgililere duyurulacaktır.
Yaz Kur’an kurslarında Başkanlığımızca hazırlanan eğitim ve öğretim
programları uygulanacak; Başkanlığın
hazırladığı ders kitapları ve materyaller kullanılacaktır. Yaz kurslarımızda
Kur’an-ı Kerim, dini bilgiler, itikat,
ibadet, siyer konularına ilişkin bilgiler
ve ahlak bilgisi dersleri verilecektir.
Hiçbir başvuru geri çevrilmeyecek
v v
12
yen engellilere imkânlar ölçüsünde yardımcı olunarak Ahmet Yesevi Camii engellilere yönelik hazırlandı.
Görme Engelli öğrenciler için servis
sağlandı.
'Dinimizi Öğreniyoruz 1-2-3' öğrenci
kitabı, program çerçevesinde ücretsiz olarak dağıtıldı.
Yaz Kur’an kurslarındaki eğitim öğretim faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Kur’anı Kerim dağıtıldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzalanan protokolle yaz Kur’an kursuna
gelen öğrenciler protokol kapsamındaki
spor faaliyetlerinden ücretsiz faydalanmaları sağlandı.
Yaz Kur’an Kurslarının duyurulması
ve teşvik edilmesi amacıyla basın toplantısı ve açılış programları düzenlendi.
Ayrıca her sene olduğu gibi bu senede öğrencilerimize Elif-Bâ, Dinimizi
Öğreniyoruz 1, 2, 3 İnteraktif CD destekli Tecvidli Kur'an-ı Kerim ElifBâ"sı ücretsiz olarak dağıtılacaktır.
Yaz kurslarında Kur'an-ı Kerim ve
dinî bilgiler dışında Kur'an kurslarını
tanıtmak, Kur'an öğretimini yaygınlaştırmak ve verimliliği artırmak amacıyla
eğitsel, dinî, sosyal ve kültürel etkin-
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
YAZ KUR’AN KURSU
EĞİTİM SEMİNERİ
Haliliye Müftülüğü tarafından 2014
yılı yaz Kur’an kurslarında görev alacak
imam-hatip, müezzin - kayyım ve
Kur’an kursu öğreticilerine eğitim semineri düzenlendi.
Seminerin açılış konuşmasını Şanlıurfa İl Müftü Vekili, Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu yaptı.
Okulu, seminerde yaz Kur’an kurslarında çocuklara eğitim verilirken dikkatli ve titiz davranılması gerektiğini,
çocukların iyi bir insan olarak yetişmeleri için sorumluluğumuzu unutmamamız gerektiğini ifade etti. Okulu’nun
konuşmalarından sonra seminer, rehber
öğretici eğitim uzmanı Bilal Gülyaprağı’nın sunumuyla devam etti. Seminer
süresince yaz Kur’an kursu uygulama
esasları, etkili iletişim, ehys programı
tanıtımı gibi konular hakkında bilgi verildi.
likler de düzenlenebilecek. Başkanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında 30.04.2012 tarihinde imzalanan
protokol ile yaz Kur’an kurslarına katılanlardan, 7-18 yaş aralığındaki gençlere yönelik basketbol, güreş, masa
tenisi, badminton, tekvando, judo, karete gibi spor dallarında ilimizin imkanları ölçüsünde kurslar açılacaktır.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Kur’an Kurslarımız
Mehmet Emin ÇİFTÇİ
Çocuklarla röportaj...
Peygamberimiz (S.A.V.)'in “Sizin
en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” müjdesine nail olabilmek için herkes cami ve Kur’an
kurslarına koşmaktadır.
Okulların yaz tatiline girmesiyle
cami ve Ku’ran kursları çocuklarla
doldu. Aileler, yaz kurslarına çocuklarının Kur'anını, namazı , temel dini
bilgileri öğrenmesini, iyi bir dini eğitim alması için göndermektedir. Bu
sebeple de okullar tatil olduğunda camiler kıpır kıpır, cıvıl cıvıl çocuklarla
dolup taşımaktadır.
Biz bir de çocuklara Kuran kurslarına hangi beklentilerle geldiklerini
ve neler öğrendiklerini öğrenmek için
sorduk.
***
Urfa’daki camilerde Kur’an dersini
teşvik eden yaşlılar çocuklarla karşılaştıklarında şu mısraları okur, onlara ceplerinden çıkardıkları
şekerleri ikram ederlerdi. Büyüklerinin şekerle tatlandırdıkları sevgi
dolu bu sözler bugün birçoğumuzun
hafızasında silinmez bir anıdır.
F
Elif Kur’an’ın başıdır.
Kur’an mü’min işidir.
Kur’an okuyan uşahlar,
cümle cennet kuşudur.
Anonim
***
Soru: Yaz Kur’an Kursu’na ne
için geliyorsun, beklentilerin nedir?
Soru : Peygamberimiz hakkında
neler öğrendiniz?
Soru: Diyanet her sene Ramazan
için bir konu seçiyor. Bu senenin ramazan konusu nedir, biliyor musun
ve bu konuda ne düşünüyorsun?
Mahmut YILDIZ: Kur’an okumayı öğrenmek için geliyorum. Tecvit
öğrenmek istiyorum. Bir de Kur’an
okumak sevaptır. Sevap kazanmak istiyorum. İslamın şartlarını, imanın şartlarını öğreniyoruz. Namazı kılabilmek
için duaları ve küçük süreleri ezberlemek için kursa geliyorum. Dini bilgileri öğrenmek istiyorum. Çünkü bütün
Müslümanların bunları öğrenmesi gerekir. Kur’an’ı öğrenmek, güzel okumak istiyorum. Çünkü kuran Allah’ın
sözüdür. Ben Allah’ı çok seviyorum.
Allah’ı çok tanımak istiyorum. Ayrıca
Kur’an’ın anlamını öğrenmek istiyorum.
Furkan İNCEBIYIK
Fevzi Çakmak Orta Okulu 1. Sınıf:
Onun hayatını öğreniyorum. Onun
ahlakının Kur’an ahlakı olduğunu öğrendim. Peygamberimizin nasıl çok iyi
bir baba, iyi bir komşu, iyi bir arkadaş
olduğunu öğrendim. Her zaman ümmetini düşünmüş. Peygamberimiz çocukları çok seviyormuş. Ben de Peygamberimizi çok seviyorum. O’nun dediğini yapacağım. Onun için ben O’nu
daha çok tanımak istiyorum.
Hayrunnisa ÇİFTÇİ
Narlı İ.Ö.O. 4. Sınıf
Evet bu senenin ramazan konusunu
biliyorum. Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu Ramazan ve her zaman. Bu çok
güzel bir konudur. Ben de kimsesiz çocuklara çok acıyorum. Keşke benim
çok param olsaydı. Hepsini onlara verseydim. Çünkü peygamberimiz kimsesiz çocuklara baba olmuştur. Onları
evine götürmüştür. Peygamberimizin
arkadaşı Hz. Ebu Bekir de kimsesizlere
yardım etmiştir. Köleleri parasıyla
almış ve serbest bırakmıştır. Zengin
Müslümanlar da kimsesiz ve fakirlere
lütfen yardım etsinler.
muşlardır. Hatta bu öğrenciler içerisinde
mezun olduğu kursta görev yapabilme
sevincine ulaşanlar dahi olabilmektedir.
Fatih Kız Kur’an Kursu 10 Öğreticisi,
6’sı hafızlık eğitimi, 4’ü de hafızlık
temel eğitimi veren 10 sınıfıyla ve her
yıl yeni hafızlar yetiştirmeye ve bu şekilde Kur’an neslini hafızlarla zenginleştirmeye devam etmektedir.
Sene içinde yoğun ve disiplinli bir
eğitim-öğretim sürecinden geçen öğrenciler hafız olmanın eşsiz payesi ve ciddiyet gerektiren sorumluluğu ile buradan
mezun olmakta ve kendi güzergâhlarında şekillenen bir ilim yolculuğuna
dâhil edilmektedirler.
İlerleyen zamanlarda buradan mezun
olan talebelerin birçoğunun kendi kurslarında görev yapabilecek görev yetkinliğine eriştikleri düşünüldüğünde söz
konusu eğitimin ne denli süreklilik ve disiplin gerektirdiği ancak bu sürecin
Kur’an sevgisinden bağımsız olarak işleyemeyeceği açıktır. Bu bağlamda öğreticilerimiz açısından hafız yetiştirmenin, öğrencilerimiz açısından ise
hafız olarak yetişmenin derin bir sevgi,
sabır ve rıza ile bağlılık duygusuna ve
sorumluluğuna karşılık geldiğini söylemek mümkündür.
Fatih Kız Kur’an Kursu
atih Kız Kur’an Kursu 2002–2003
eğitim-öğretim yılında ilk kez sadece gündüzlü olarak eğitim vermeye başlamıştır. 2004–2005 eğitim
–öğretim yılında ise dönemin İl Müftüsü
İbrahim Duman’ın girişimleriyle gündüzlü eğitime ilaveten 50 kişilik yatılı
öğrenci kapasitesiyle hafızlık eğitimi
vermeye de başlamıştır. Gün geçtikçe
kendini yenileyen ve geliştiren bir eğitim potansiyeline sahip olan kursumuzun yatılı öğrenci kapasitesi sonraki
dönemin Müftüsü Hıdır Bayrak tarafından 70’e çıkarılmıştır. 2009 yılında ise
ilgili dönemin Müftüsü Ramazan Tahiroğlu’nun çabalarıyla Kur’an Kursu’nun
hafızlık eğitimi yaptırılan yatılı öğrenci
kapasitesi 100’ü bulmuştur. Hal-i hazırda yatılı kursumuz 100 kişilik kapasitesiyle eğitim öğretime devam etmekte,
hafız yetiştirme konusundaki gayretlere
imkânlarıyla kapı aralamaktadır.
Açıldığı tarihten bu yana 100’e yakın
öğrenci eğitimlerini tamamlayarak hafızlık belgesi almaya hak kazanmışlardır. Burada eğitimlerini tamamlayan
hafız öğrencilerimizin bir çoğu sonraki
dönemlerde Kur’an Kursu Öğreticisi
olarak göreve başlamış ve Kur’an hizmetinin sorumluluk halkasına dahil ol-
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
ÖĞRETİCİLERİMİZ
Meral ERCAN: Hafızlık temel, Kurs
Yöneticisi, Ankara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi mezunu.
Fatma Gülden MAKTAV: Hafızlık,
Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.
Ayşe DAMAR GÜZELÇİÇEK: Hafızlık temel, Sütçü İmam Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi mezunu.
Saliha ALKAN MOL: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu.
Meryem ER: Hafızlık temel, Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek
Lisans mezunu.
Satı BABAYUSUF: Hafızlık, İlahiyat
Önlisans mezunu.
Hacer TEKE: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu.
Nimet YILDIZ: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu.
Sabahat ÖZMEN: Hafızlık temel, İlahiyat Önlisans mezunu.
Lütfiye KÜTÜKOĞLU: Gündüzlü
eğitim, Uzman Öğretici, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu.
Muhammed Berat KENDAL
Abdulkadir Karahan
Orta Okulu 2. Sınıf
Kur’an sürelerini ezberlemek istiyorum. Ben çok güzel Kur’an okumak
istiyorum. Hatim yapmak istiyorum.
İlerde iyi bir hafız olmak istiyorum.
Birde burada Allah’ı, Peygamberi ve
Müslümanlığı öğrenmek istiyorum.
v v
13
Misafir kalem
Eğitim-Öğretime dair bazı düşünceler
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
T
oplumdaki tüm ayrışmaların ve çatışmaların kaynağı, her türlü yozlaşmanın, anarşinin / kaosun /
karmaşanın kökeni, maddeci-inkârcı
bilim felsefelerine dayalı eğitim-öğretim
sistemleridir.
Uyum sorunu çözülmemiş, Batı menşeli taklit eğitim-öğretim sistem ve felsefelerini uygulamakla, öz kaynaklarımızla
en kıymetli varlığımız olan neslimizi/
insan kaynaklarımızı ifsat etmekle kendimize en büyük kötülüğü yapmaktayız.
Batı menşeli eğitim-öğretim sistem ve
kurumlarının taklit edilmesi, Türkiye’de
olduğu gibi diğer İslâm ülkelerinde de
İslâm halklarına işgalden beter zararlar
vermektedir. Türkiye’de yıllardır uygulanmakta olan –adı milli, hakikatte hiçbir
milli tarafı olmayan- eğitim-öğretim sistemleri maddeci-inkârcı bilim felsefelerini esas alan bir yapıya sahiptir.
Türkiye’deki eğitim-öğretim sistemi, hiçbir adaptasyon ve ayıklamaya tabi tutulmamış Batı’nın kötü bir taklididir. Batı
menşeli eğitim-öğretim sistem ve kurumlarının taklit edilmesi, –ülkemizde ve
İslâm dünyasında çok yönlü tahribata
neden olmaya devam eden- “ulusal güvenliği” tehdit eden bir unsurdur.
Peki, öyleyse ne yapılmalı? İslâm eğitim-öğretim kurumlarının “en yaratıcı olduğu dönemler” ile “günümüz bilim
dünyasının ulaştığı neticeler” buluşturulmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için de acilen
atılması gereken adımlar bulunmaktadır:
1- İlköğretimden yüksek öğretime
kadar müfredat için güçlü ar-ge grupları
oluşturulmalıdır. Bu gruplar kesinlikle
İslâm eğitim-öğretim tarihçileri, İslâm
bilim tarihçileri, İslâm medeniyet tarihçileri ve çağdaş eğitim-öğretim bilimleri
uzmanları, psikologlar ve sosyologlardan
oluşmalıdır. Dünyadaki otoritelerden yardım alınmalıdır. Dünyada en gelişmiş ve
sonuç almış eğitim-öğretim sistemleri incelenmeli, “hayatın sürekliliği” prensibinden hareketle kökü İslâm eğitimöğretim teori ve pratiklerinde olan bir
yapı keşfedilmelidir.
Müfredata yönelik güçlü ve köklü bir
ar-ge: “Geçmiş geleceğin tohumlarını
barındıran bir mahzen olduğu gibi gelecek de geçmişin tohumlarının filizlendiği
bir
tarladır”
ilkesinin
gerçekleşmesini sağlar ve insana dair
problemlere köklü çareler bulunmuş olur
ve çoğu sıkıntılar kendiliğinden çözülmüş
olur.
2- İlköğretimden yükseköğretime
kadar tüm müfredatın gözden geçirilmesi
gerekir. Özellikle de 4+4+4’lerin tümünde, başta imam-hatip liseleri olmak
üzere tüm meslek liselerinin müfredatı
gözden geçirilmeli, mesleğe yoğunlaşma
esas alınarak ayıklama yapılmalıdır.
3- Müfredatı kısa vadede ıslah için
ayıklama yöntemi kullanılabilir.
Bu zaviyeden bakıldığında ayıklama
ilkesini: Yeni sisteme göre ortaokul 3. sınıfa uyguladığımızda şöyle bir tablo ile
karşılaşırız:
Mevcut derslerden kalması ve sayısı
arttırılması gereken dersler:
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (2 ders),
Türkçe (5 ders),
Matematik (4 ders),
Fen ve teknoloji (4 ders).
Kabiliyete dayalı veya ana dersler
içinde öğretilebilecek dersler:
v v
14
Sosyal (3 ders): Sosyal dersi konuları
edebi güçlü metinlerle Türkçe’de öğretilebilir.
Beden (2 ders),
Müzik (1 ders),
Görsel Sanatlar/Resim (1 ders),
Bilişim teknolojileri (1 ders),
Teknoloji ve Tasarım (2 ders),
Toplam 10 adet kabiliyete dayalı veya
ana dersler içinde öğretilebilecek dersler
bulunmaktadır. 7. sınıftaki çocuklar,
günde 6 ders gördüklerine göre, 10 adet
fazladan ders, bir buçuk ders günü artı bir
saat -insanın en kıymetli sermayesi olanömür kaybı ve neticesiz meşgaleye maruz
kalması demektir.
Hâlbuki: Bilişim teknolojileri (1 ders)
ve Teknoloji ve Tasarım (2 ders) gerektiği kadarıyla fen dersinde işlenebilir.
Beden, müzik ve resim dersleri tamamen kabiliyet işidir. Beden Eğitimi Ortaokulu ve Lisesi, Musiki Ortaokulu ve
Lisesi, Güzel Sanatlar Ortaokulu ve Lisesi adı altında öğretim kurumları açılır,
karma yapılmaz, geleneksel sanat ve
sporlardan (hat, ebru, katı’, kündekari,
tezhip, taş işlemeciliği, güreş, okçuluk vs
gibi) çağdaşlarına kadar hepsi öğretilir,
bunlarda da branşlaşma sağlanır ve isteyene bunlardan biri öğretilir ve kendisini
söz konusu alanlarda geliştirmesinin yolu
açılır.
Spor ve güzel sanatların ders olarak
okutulmaması öğrencilerin bunlardan
mahrum bırakılması demek değildir. Bu
derslerin hocaları rehberlik faaliyetleri
şeklinde okullarda yetenek avcısı gibi çalışır. Yeteneği olanları, geleneksel spor ve
sanatlara yönlendirir. Okulların özellikle
yeşil alanı bol ve spor faaliyetlerinin rahat
yapıldığı ortamlar olması sağlanır ve isteyen öğrencilerin sanat icra etmeleri için
mekânlar tahsis edilir.
4- Ortaokul ve lise, bütün ilimler için
ortak araç ilim olan güçlü dil-mantık ve
yöntem bilimle birlikte yükseköğretimde
seçilecek alana göre sayısal ve FKB
(Fizik-Kimya-Biyoloji) derslerinin öğretildiği dönemdir. Şöyle ki:
(a) Temel öğretimde (yani ilk dört
yılda) güçlü bir din eğitimi, okumayazma ve basit matematiksel işlemlerin
öğrenilmesi,
(b) İkinci ve üçüncü dört yılda araç
ilimlerin öğretilmesi; yani güçlü bir din
bilgisinin öğretilmeye devam edilmekle
birlikte: güçlü dil melekesi, güçlü bir
mantık melekesi ve artı olarak tercih edeceği alanla doğrudan ilintili olarak:
(ı) Dil, mantık ve beşeri (sosyal) bilimler alt yapısı (araç ve yöntem bilimler),
(ıı) Sayısal,
(ııı) Fen,
(ıv) Sayısal ve fen derslere ait temel
bilgilerin meleke düzeyinde öğretilmesi
gerekir.
5- Yabancı dil öğretimi: Kendi ana dilini, grameri ve edebiyatı ile birlikte
esaslı bir şekilde öğrenmeyen ikinci bir
dili öğrenmesi çok güçtür.
Yoğun öğretim yöntemi ile öğretilmelidir. Eski Anadolu liselerinde, Ortadoğu
ve Boğaziçi üniversitelerinde olduğu gibi.
Zamana yayarak yabancı dil öğretilemez. Buna en açık ve yaşayan misal:
Mevcut sistemde, ortaokuldan yükseköğretime kadar toplam 12 yıl yabancı dil öğretilir gibi yapılır, ama öğrenci bir şey
öğrenmez.
6- Temel öğretim, güçlü bir dini terbiyenin verilmesi gereken yıllardır
İlkokul, ortaokul ve lisede dini terbiyenin verilmesi insani bir zorunluluktur.
7- Ortaokullarda (yani 2. dört yılda)
Kur’ân-ı Kerîm (2 ders) ve Siyer-i Nebi
(2 ders) dersleri seçmeli ve Din Kültürü
ve Ahlak Bilgisi (2 ders) zorunludur. Lisede Temel Dini Bilgiler (1 ders),
Kur’ân-ı Kerîm (2 ders) ve Siyer-i Nebi
(2 ders) dersleri seçmeli Din Kültürü ve
Ahlak Bilgisi (2 ders) zorunludur. Bu
derslerin müfredatı çok önemlidir ve içeriği tam doldurulmalıdır. Aslında bu
dersler: 1- Kur’ân-ı Kerîm ve 2- Temel
Dinî Bilgiler adları altında iki derste toplanmalıdır. Her iki derste de öğrencinin
seviyesine göre olmazsa olmaz konular
öğretilmelidir.
8- Yukarıda zikredilen yeni durumdan
dolayı imam-hatip liseleri İslâmî ilimler
için gerekli olan araç ilimler hakkıyla öğretildiği, beşerî ve doğa bilimleriyle ilgili
bilgilerin ana unsurlarının (klasik İslâm
sosyal ve doğa bilimcilerin dili dikkate
alınarak) öğretildiği bir yapıya dönüştürülmelidir. Ama kesinlikle imam-hatip
mezunlarının üniversite tercihlerinde önlerine baraj konulmamalıdır.
9- İmam-Hatiplerde gerekli düzenlemeler yapılmadan dini yüksek öğretimemüdahaleler başarısız olmaya mahkûmdur.
10- Karma eğitim-öğretim tek alternatif olmaktan çıkarılmalıdır. Vatandaşlık
hukuku, karma ya da kız-erkek ayrı okullarda öğrenim görebilme seçeneklerinden
birini seçme hakkını gerekli kılar. Bireyin tek bir seçeneğe mahkûm bırakılması,
bireyin meşru hak ve hürriyetlerini sınırlamak anlamına geleceği gibi vatandaşlık
hukukuna da aykırıdır. Kız lisesi/erkek lisesi, kız imam-hatip lisesi/erkek imamhatip lisesi, erkek meslek lisesi/kız
meslek lisesi, kız musiki lisesi/erkek musiki lisesi, kız spor lisesi/erkek spor lisesi
gibi seçeneklerin vatandaşa sunulması,
eğitim-öğretimde anayasal bir hak olan
fırsat eşitliğinin zorunlu bir gereğidir.
Karma eğitimin alternatifsiz olarak vatandaşa sunulması fırsat eşitliği, hürriyet,
vatandaşlık, dini değerler, etik yargılar,
doğru gelenekler gibi evrensel ilkelere
aykırıdır.
11- Eğitim-öğretim kurumlarının eski
fabrika mantığı ve modeli örnek alınarak
inşa edilmesine son verilmelidir. Okullar,
yeşil alanları bol, camilere yakın veya
yanı başlarında cami olan bir tarzda yapılmalıdır, yakın mesafede cami yoksa
okul alanı içinde geleneksel mimariye
uygun minyatür camiler veya okulun en
temiz, havadar, güneş alan ve nezih yerler kütüphaneli mescit şeklinde düzenlenmelidir.
12- Okul mimarisinde, başta Türk
İslâm mimarisinin sayısız örneklerinin
kodları, temel paradigmaları ve felsefeleri çözümlenmelidir. Hiç korkmadan
güncellenip uygulanabilir olanlar örnek
alınmalı, günümüz ihtiyaçlarına göre ölçeklendirilmeli, mana ve şekil bakımından taklit edilmelidir. Batı’nın ilkesiz,
ruhsuz, müsrif, abartılı, fıtrata meydan
okuyan, tevazudan yoksun mimarisini
kötü örnek- lerine uymaktansa taklide düşelim daha iyi.
13- Mesleki okulların güçlendiril-
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Prof. Dr. Kasım ŞULUL
Harran Ünv. İlahiyat Fak.
İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Bşk.
mesi, mevcut öğrenci potansiyelinin
yüzde yetmiş beşine yakının oraya çekilmesi dünyanın gelişmiş ülkeler standardıdır. Zira her öğrencinin bir meslek veya
uğraşla şu veya bu şekilde hayata tutunması insanın fıtri durumuna uygun olandır. Ama her öğrencinin rutinin dışına
çıkıp tarihte iz bırakacak düzeyde bir ilim
adamı olması beklenemez. Öte taraftan
mesleki eğitim zayıf olduğunda, gelenek
veya öğrenme yoluyla elde edilen hayatın çeşitli alanlarıyla ilgili yeterlilikler
gerçekleşemez. Bu da İbn Miskeveyh’in
ifadesiyle: “Bir toplumda hâkimlere/yargıçlara ve hekîmlere/tabiplere çok iş düşüyorsa o toplum sağlıklı bir toplum
değildir” sözünün tahakkuk etmesine;
yani sağlıksız toplum ve sosyal yapıların
oluşmasının en önemli amilidir. Yani nitelikli, tababet hizmeti ne denli kıymetli
ise, insan sağlığına zarar veren unsurları
barındırmayan, besleyici ve leziz bir
ekmek üretmek de o denli kıymetlidir.
Hatta ikincisi hıfzıssıhha/koruyucu hekimlik ile ilgili olduğu için önceliklidir.
İlki sonuçla ilgili olduğu için mertebesi
ikinci derecededir.
14- İslâm medeniyetinde farklı zaman
dilimlerinde, mektep, ¹küttâb veya sıbyân gibi değişik isimler verilen ve ilköğretim işlevi gören mekteplerde esas olan
din eğitimi ve öğretimidir. Şöyle ki:
İlköğretim kurumları, küçük yaşlardan itibaren kabul eden Kur’ân okullarıdır. Bazen müstakil bazen de camilere
bitişik olan bu okullar, okuma-yazma ve
matematikle ilgili ilk/temel bilgileri de
çocuklara öğretirler.²
Çocuklara Kur’ân-ı Kerîm öğretimi
verilmesi, dinî bir şiârdır. Bütün İslâm
memleketleri, buna göre hareket etmiştir.
Bu sayede Kur’ân-ı Kerîm âyetleri, bazı
hadîsler, imân ve inanç esasları kalplere
iyice yerleşip kök salar. Böylece Kur’ânı Kerîm, sonraki öğretim aşamalarının ve
kazanılacak melekelerin temeli olur.
Bunun sebebi çocuk öğretiminin,
köklü, sağlam, kalıcı olması ve daha
sonra alacağı şeylerin temelini oluşturmasıdır. Kalbe ilk yerleşen, kazanılacak
diğer melekelerin esası gibidir. Bina temele göre belirlenip şekillenir.
Çocukların Kur’ân öğretimini en
başta almalıdırlar. Bunun iki önemli sebebi vardır:
1- Çocuklara Kur’ân öğretimi verilmesi, dinî bir şiârdır ve esastır.
2- Çocuklar, her hangi bir sebeple öğrenimden kopmaları halinde, Kur’ân öğreniminden mahrum kalabilirler.
Çocuğa, ergenlik çağına ulaşmadan,
otorite altında olduğu dönemde Kur’ân
öğretimi verilmezse, belki gençlik rüzgârı
onu ilim hayatından koparıp başka sahillere savurur ve bir daha Kur’ân öğrenimi
almaya fırsat bulamaz. Öyleyse ço¬cukların Kur’ân-ı Kerîm’den mahrum kalmamaları için, otorite ve gözetim altında
oldukları dönemler fırsat bilinmeli ve
Kur’ân öğretimi onlara verilmelidir. 3
----------------------------------------------
¹ Küttap ve mektep, birer ilköğretim kurumuydu.
Ancak, bu ikisi arasında farklılık bulunduğu düşüncesini
uyandıran sebepler bulunmaktadır. Küttap ilköğretimde ilk
kademeyi oluştururken mektep, mesela fıkıh alanında uzmanlaşmak gibi daha yüksek düzeydeki bir eğitim için hazırlık niteliği taşımaktaydı. Mektepteki dersler, öğrencileri,
mescid-collage ya da medresede ve cami halkalarında verilen eğitime hazırlıyordu. Bkz. G. Makdisi, s. 59-60.
² C. Bouamrane, s. 279.
3
İbn Haldûn, I,623-625.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Yıl: 2 Sayı: 8
D
Hayırla anılanlar
Derviş Hoca
Temmuz’2014
Derviş Mehmet YAZICI
erviş Mehmet Yazıcı 1932 yılının
Ocak ayında, Diyarbakır’a bağlı
Hazro ilçesinde Cami mahallesinde dünyaya geldi. Babası Mehmet Zahit
Efendi döneminde şöhret bulmuş ilim
adamlarından olup uzun süre Diyarbakır İl
Müftülüğü’nde Müftü Yardımcılığı görevini yürütmüştür. Annesi Latife Hanımı
henüz kundaktayken kaybeden Derviş
Hoca, ailesi tarafından himaye edilmiş ve
medrese mezunu âlime bir hanım olan
genç teyzesi Sudet Hanım tarafından büyütülmüştür. Ne yazık ki kendisi 11 yaşına
geldiğinde teyzesini de tifodan kaybedince
babaannesinin himayesine girmiştir.
okumaya ayrı bir önem atfettiğinden bu
hususa derslerinin dışında çaba sarf etmiştir. Okuduğu medresede kısa bir süre sonra
başlangıç derslerini vermeye başlamış bir
taraftan da kendi tahsiline devam etmiştir.
Hatta bir ara Abdülvehhap Hoca’nın yanında ilim okuduğu sırada onun arkasında
namaz kılmayışı hocasının dikkatini celp
etmiş ve kendisine sual edilmiştir. Derviş
Hoca, hocasının kıraatinde eksikler bulduğunu ve bu konuda hassas olduğunu dolayısıyla bu şekilde namaz kılmaktan
çekindiğini yüreklice beyan etmiştir. Bundan sonra o ilim okuduğu hocasına tecvit
ve kıraat dersleri vermeye başlamış ve za-
Tahsiline usule göre 4 yaş 10 günlükken Hazro’da Seyda-yı Hacı olarak bilinen
amcası Abdülfettah Yazıcı’nın yanın- da
başlamıştır. Seyda-yı Hacı âlim ve şair
olup uzun yıllar müderrislik yapmıştır.
Arapça, Farsça ve Kürtçeye hâkim olup bu
dillerde mersiyeleri ve aruzla yazılmış şiirleri bulunmaktadır. Ayrıca bölgenin dilinin Kürtçe olması hasebiyle tecvit ve akide
konularında çocuklar için akılda kalıcı şiirler ve tekerlemeler yazmış ve bunları
kitap haline getirmiştir. Bölgenin bazı
medreselerinde içeriği halen okutulmakta
olmasına rağmen maalesef bu eser kaybolmuştur. Yeğeninin eğitimine ihtimam
göstermiş ve Derviş Hoca çekirdekten itibaren tahsil hayatının neredeyse tümünü
burada tamamlamıştır. Bunun dışında bir
ara Bismil ilçesinde Seyda-yı Mele Abdülvehhap’ın medresesine devam etmiştir.
Yine kısa bir dönem de Seyda-yı Mele Abdüssamet’in yanında ilim okumuştur. Bu
iki istisnanın dışında öğrenimini amcasının yanında tamamlamış, Sarf, Nahiv,
Beyan ve Bedi’ (Edebiyat), felsefe, mantık ve Farsça tahsilini tamamlamış ve icazetini ondan almıştır. Daha sonra ise Şeyh
İsmetullah’ın yanında tasavvuf yolculuğuna başlamış ve hilafet almıştır. İmam
Hatip Lisesi’ni de dışardan okumuştur,
ancak bu daha sonraki yaşlarında olmuştur.
Ders arkadaşları arasından azmi ve yeteneğiyle öne çıkmış, Kuran ilimlerine ve
bilhassa Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel
manla bütün medresenin öğrencileri de bu
derslere iştirak etmiştir.
17 yaşlarına geldiğinde donanımlı bir
müderris olmuş ve pek çok ilimden mezun
olmuştur. Yine amcasının medresesinde
müderrisliğe başlamış ve çok geçmeden
1955 yılında askerlik görevini ifa etmek
üzere Erzurum’a gitmiştir. Döndükten
sonra Diyanet sınavlarına katılmış ve Diyarbakır Palo Camii’nde imamlığa başlamıştır. Daha sonra Elazığ’da açılan vaizlik
ve müftülük imtihanına girmiş ve camisinde aynı zamanda vaaz vermeye başlamıştır. Bu sıralarda ilk defa kurulmaya
başlanan İmam Hatip liselerinde hizmet
ihtiyacı hâsıl olmuş ve Diyarbakır İmam
Hatip Lisesi’nde Arapça dersleri vermiştir. Buradaki öğrencilerinden bazıları aynı
zamanda camisinde vermekte olduğu derslerine katılmışlardır. Şanlıurfa’da bir
dönem Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı’nı yürüten merhum Prof. Dr. İbrahim Düzen ve Erciyes
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Kılıç bu öğrencilerindendir. Derviş
Hoca bu imamlık vazifesi esnasında 1958
yılında evlenmiştir. İki arkadaşıyla birlikte
Ankara’da açılan Vaizlik ve Müftülük sınavına katılarak kazandığı ehliyetle iki
meslek arasında seçim yapmakta muhayyer bırakılmıştır. Diğer iki arkadaşı ilçe
Müftülüklerine atanırken kendisi, babasının “amir olma” vasiyeti hasebiyle vaizliği seçmiştir. Şanlıurfa’ya atanması da
tesadüf değildir. Bilakis bu kente verilen
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
önem kendisine ifade edilmiş ve bu vazifeye talip olması gündeme getirilmiştir.
Böylece Derviş Hoca, 1962 yılının Temmuz ayında Şanlıurfa’da sonlandıracağı
hayatına başlangıç yapmıştır.
Kendisine bir ev yaptırmak istemiş,
hem fakirlere verdiği değer hem de dünya
hayatından esirgediği itibar kendisini
böyle bir semtte yaşamaya itmiştir ve Balıklıgöl’ün arka tarafında bulunan Yakubiye semtinde uzun yıllar ikamet etmiştir.
Bu evin iki duvarına ünlü hattatlardan
Behçet Arabi’nin kendisine ev hediyesi
olarak hazırladığı iki kabartma tablo yerleştirilmiştir.
Derviş Hoca, Hasan Paşa ve Yusuf
Paşa gibi cemaatin yoğun olduğu camilerde verdiği vaaz ve irşatlarıyla büyük
hizmetlerde bulunmuş, sohbetlerine binlerce insan devam etmiştir. 1974 yılında
dönemin Müftüsü Halil Gönenç’in tayininin çıkmasıyla bir müddet bu göreve vekâlet etmiştir.
Derviş Hoca, halkın her kesimi tarafından benimsenmiş, dersleri ve vaazları
ilgiyle takip edilmiş ve pek çok makamın
istişaresine başvurduğu önemli bir şahsiyettir. Şanlıurfa’da Farsça bilen sayısının
oldukça az olmasından dolayı İranlı ziyaretçilerle ilgili çıkan anlaşmazlıklarda Emniyet Müdürlüğü tarafından kendisine
müracaat edilmiştir. Esnaflardan devlet
memurlarına, ev hanımlarından Vali,
Müftü ve Belediye Başkanlarına varıncaya
kadar tüm Urfa halkı, onun ilminden payına düşeni almıştır. Vaazlarının büyük bir
bölümü kayda alınmış ve hala elden ele
dolaşmaktadır. 1982 yılında çıkan bir
kanun yüzünden mecburi olarak emekliliğini istemiş ve 1982 yılında emekli olmuştur. Ancak vaazlarına devam etmiş ve
resmen sonlanan görevini fiilen ifa etmekten geri durmamıştır. Müslümanların yaşadığı sıkıntıları kendisine dert edinmiş ve
çözümler aramıştır. Siyasi çalkantılara
sahne olan pek çok devrede dahi vaazlarında çekinmeden gerçekleri anlatmıştır.
Kutsal topraklara olan düşkünlüğü de hatırlamaya değerdir. Zira iki üç defa umre
ziyaretinin yanı sıra on bir defa hac ibadetini yerine getirmiştir.
Dönemin kaşları çatık, bağnaz ve kılıksız hoca imajının aksine Derviş Hoca,
gerçek Müslüman hüviyetine bürünmüş,
hem Balıklıgöl’deki hücresinin, hem evinin hem de gönlünün kapılarını sonuna
kadar açmıştır. Evinin girişinde eski haremlik-selamlık usulüne uygun olarak
yaptırdığı odası gece gündüz sevenleriyle
dolup taşmıştır. Vaazlarından kalan zamanlarında başta tefsir olmak üzere pek
çok alanda dersler vermiştir. Şanlıurfa’da
Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği görevlerinde bulunan İbrahim Halil Çelik,
Farsça eğitim verdiği öğrencilerindendir.
Kendi okumalarına da devam etmiş ve hayatının son dönemlerinde dahi en büyük
meşgalesi ilim olmuştur. Bıraktığı kütüphanesinde klasik ağırlıklı olmak üzere
Arapça ve Farsça dâhil pek çok eser mevcuttur. Yetiştirdiği yüzlerce öğrencisine bıraktığı ilim mirasının haricinde en güzel
terekesi bu koleksiyonudur. Diyanet personelinden Recep Beyazatlı, Hacı Kurt,
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Celal Devecioğlu, İbrahim Gülsatar ve
Ahmet Sarraoğlu ve daha başka kimseler,
derslerinden istifade eden bazı isimlerdendir.
Geceye büyük ehemmiyet vermiş ve
genç yaşlarından hayatının sonuna kadar
gece ibadetiyle meşgul olmuştur. Farzların
haricinde sünnet ve nafileleri kendisine
alışkanlık haline getirmiş ve farzlar gibi
eda etmiştir. Sünnete verdiği değeri hayatına aksettirmiş ve Hz. Peygamber’in izinden ayrılmadan müttaki ve abid bir ömür
yaşamıştır. Cömertliği, çok misafir ağırlaması ve tevazuunun yanında çok esprili olması halk arasında şöhret bulmuş
karakteristik özelliklerindendir.
Özel hayatında da eşi bulunmaz bir
baba, bir dede ve bir akraba olmuş, hayatı
boyunca sıla-i rahimi ilke edinmiş ve en
uzak kalan akrabalarını bile ihmal etmemiştir. Ailesinin tek erkek çocuğu olan
Derviş Hoca’nın da tek erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Dibini aydınlatmayan
mumun aksine o, oğlu, kızları ve torunlarının eğitimiyle bizzat alakadar olmuş, iki
kızını hafız yetiştirmiştir.
1996 yılının Ramazan ayında başlayan
hastalığını, ibadetlerini ihmal etmemek
adına imhal etmiş ve ancak Ramazan bayramının ikinci gününde doktora gitmeye
fırsat bulabilmiştir. Kolon kanseri teşhisi
konmuş ve hastalığı hızla ilerlemiştir.
Kemale ulaşan ilmi, zühd ve takvasıyla
hayatının en verimli devresini Şanlıurfa’da
hizmetle geçiren Derviş Hoca, 14 Nisan
1996’da 63 yaşında iken özlemini duyduğu ebedi hayata irtihal etmiştir. Büyük
emekler verdiği Şanlıurfa halkı vefasını
göstermiş ve cenazesi görülmemiş bir kalabalıkla defnedilmiştir. Öyle ki bazı ulusal
kanallarda ana haber bülteninde vefat haberine yer verilmiştir. Şu anda da Bediüzzaman Kabristanında Şanlıurfa’nın yine
meşhur âlimlerinden ve kendisinin yakın
dostlarından Arap Hoca ve Hacı Abdullah
Kırıkçı’nın yanında medfundur. Bu üç
çınar hala sevenleri ve talebeleri tarafından okunulan hatimlere ve dualara katılmakta ve ziyaret edilmektedirler.
Mekânları cennet olsun.
***
Şehba YAZICI
M. Sait Mekki ve Emine Mahmutoğlu
Kuran Kursu Öğreticisi
***
Akıllı telefounuzun QR Code okuyucusunu
kullanarak Derviş Hoca ve Arap Hoca’nın
bir ev sohbetinde kaydedilmiş videolarına
bu kodlardan ulaşabilirsiniz.
v v
15
Haber
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
Büyükşehir Belediyesine ziyaret Ceylanpınar’da yeni Kur’an kursu
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
ve cami yerleri tespit edildi
İ
l Müftümüz İhsan AÇIK Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Genel Sekreteri Balamir
Gündoğdu’yu makamında ziyaret ederek görevinde başarılar diledi.
Genel Sekreter Balamir Gündoğdu,
Müftü Açık’a ziyaretinden dolayı teşekkür etti ve belediye olarak her türlü
hizmet için kapılarının müftülüğe açık
olduğunu belirtti.
Sayfa 1’den devam...
Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında yaralı
kurtarılan, ambulansa bindirilirken
sedye kirlenmesin diye “çizmelerimi
çıkarayım mı?” sözleriyle tüm ülkede
geniş yankı uyandıran Murat Yalçın,
eşi Hülya Yalçın ile birlikte İl Müftülüğümüzün misafiri olarak Şanlıurfa’ya davet edildi.
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri
kapsamında müftülüğümüzce Umre’ye gönderilecek 10 kişi ile birlikte
Murat Yalçın, eşi, annesi Aysel ve çocuğu Dicle Yalçın’ın umre kayıtları
hayırsever vatandaşlarımızın katkıları
ile müftülüğümüzce gerçekleştirilmişti.
İl Müftümüz İhsan Açık: “Eskiden
Hacca ve Umre’ye gidenler Urfa’ya
uğrar giderlerdi. Biz de bu anıyı canlandırmak ve yaşatmak için Murat
kardeşimizi Şanlıurfa’mıza davet
ettik, kendisi de davetimizi kabul etti.
İnşallah kardeşimiz ve eşi iki gün boyunca şehrimizin manevi havasını teneffüs eder ve bu umre öncesi
kendisine katkı sağlar” dedi.
Murat Yalçın bu davetle ilgili:
“Sayın Müftümüze bu duyarlı davranışlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Urfalı kardeşlerimizden Allah
razı olsun. Gerçekten çok mutluyum.
Urfa maneviyatı dolu bir şehir. Umre’den önce Urfa’ya gelmek çok
güzel. Hz. İbrahim’in (a.s) bereketi
kendini hissettiriyor bu şehirde. Rabbim hayırlısı ile bize ve tüm kardeşlerimize Umre görevini yapıp gelmeyi
nasip etsin” dedi.
Yalçın ve ailesi 15 Haziran 2014
tarihinde Umre’ye gitmek üzere ilimizden ayrıldı.
İl Müftümüz İhsan Açık Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla’yı makamında ziyaret etti.
Ziyarette İl Müftümüz İhsan Açık
ile birlikte Ceylanpınar İlçe Müftü Vekili Mehmet Emin Ergin ve Harran
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam
Tarihi ve Sanatları ABD Başkanı Prof.
Dr. Kasım Şulul da yer aldı.
Müftü Açık, ziyaret esnasında
Başkan Atilla’ya yeni görevinde başarılar diledi. Başkan Atilla ise teşekkür
ederek her türlü hizmet için kapılarının müftülüğe açık olduğunu ifade
etti. Daha sonra İl Müftüsü ve Belediye Başkanı Ceylanpınar’da din hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir
şekilde yürütülmesi amacıyla yapılacak olan yeni Kur’an kursu ve cami
yerlerini tespit etti.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası
münasebetiyle düzenlenen Ezanı Güzel
Okuma Yarışması İl Müftülüğü’nde yapıldı.
Jüri başkanlığını İl Müftüsü İhsan
Açık’ın yaptığı komisyonda İbrahim
Halilullah Eğitim Merkezi Müdürü
Ahmet Gündüz, Merkez Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Kenan
Kahraman ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musiki Ana
Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Hüseyin
Akpınar yer aldılar.
Haliliye, Hilvan, Siverek, Akçakale
ilçe müftülüklerinden ilçe birincilerinin
katıldığı yarışmada Haliliye İlçe Müftülüğü personeli Mehmet Kılıç birinci
olurken, Akçakale İlçe Müftülüğü personeli İsmail Kahraman ikinci ve Hilvan İlçe Müftülüğü personeli Muhammed Uslu da üçüncü oldu.
Türkiye’yi ağlatan
madenci misafirimizdi Ezanı güzel okuma yarışması yapıldı
v v
16
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
ilçe müftülüklerimiz
Siverek Müftülüğü
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
MÜFTÜLÜĞÜMÜZÜN
HİZMETLERİ
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Siverek
Tarihte pek çok kavmin hüküm sürdüğü Siverek ilçesi, Dicle ile Fırat
arasındaki bölgede yer alan bir ilçemizdir. M.Ö.3500–2800 yıllarında
Siverek'te, Hassek Höyük'te ve bölgede hüküm süren Sümerler bu kavimlerden biridir. Sırasıyla Akadlar,
Babiller, Hititler, Asurlular, Makedonlar, Sasaniler ve Bizanslılar da
burada hüküm sürmüşlerdir.
Tarihi Sulu Camii
Siverek ilçe merkezinde 29, köylerde ise 167 olmak üzere toplam 196
cami bulunmaktadır. İlçenin belli başlı
tarihi camileri; Ulu Camii, Sulu Camii,
Gülabibey Camii, Hasançelebi Camii,
Haliliye ve Hacıömer Camii’leridir.
Haliliye mahallesinde bulunan ve ihtiyaca cevap veremeyecek kadar eski bir
yapı olan Hz.İsmail Camii yıktırılıp yerine yeni bir cami inşa edilmiştir.
Fırat Camii inşaatı
İlçenin Fırat mahallesinde inşaatı
devam eden Fırat Camii’nin hizmete
girmesi için ise çalışmalara devam edilmektedir. Belediyemiz tarafından inşa
edilen Abdulkadir Geylani Camii`nin
Halid bin Velid Camii inşaatı
Siverek Müftülüğü yeni hizmet binası
tamamlandığında büyük bir ihtiyacı
karşılayacaktır.
Yıl içerisinde merkez ve köy camilerinin kıble tespiti ve temel atma merasimleri yapılmakta, camisi olmayan
bölgelerin sakinleri ile temasa geçilerek cami yapımı için halk teşvik edilmektedir. İlçemizde halen 2 Vaiz, 163
İmam-Hatip, 21 Müezzin-Kayyım, 9’u
kadrolu 30’u ise geçici olmak üzere
toplam 39 Kur’an Kursu Öğreticisi ile
halkımıza din hizmeti sunulmaktadır.
Cuma günleri her görevli kendi camisinde vaaz yapmakta, İlçe müftümüz tarafından da bazı köylerde muhtelif
zamanlarda vaaz ve irşat hizmeti sunulmaktadır. Fetva hizmeti de İlçe müftüsü
tarafından
verilmektedir.
(0.414)552 11 48 ve (0.535) 880 54 64
nolu telefonlarımız “Alo Fetva” hattı
için açıktır.
yoğun ilgi göstermektedir. Ayrıca
Kur’an kurslarında yüzünden eğitim
gören öğrenciler için de mezuniyet
programları ve hatim merasimleri düzenlenerek hanımların katılımı sağlanmaktadır.
Müftülüğümüz ve Halk Eğitimi
Merkezi Müdürlüğü arasındaki işbirliği
ile cenaze yıkamayı öğrenmek isteyen
gönüllü bayanlar için “Cenaze Yıkama
ve Kefenleme Kursları” açılmıştır.
Bunun yanında Kutlu Doğum haftalarında hanımlara yönelik olarak programlar da düzenlenmektedir. Kur’an
kursu öğrencileri içinse zaman zaman
çeşitli geziler yapılmaktadır. Bayanlara
yönelik vaaz ve irşat hizmeti ile hanımların camilerde ibadetlerini rahatça
yapabilmeleri amacıyla yeni bir takım
düzenlemelere gidilmiştir.
Siverek’in İslam ordularınca
fethi konusunda farklı rivayetler bulunmakla birlikte Emevi ve Abbasi
dönemlerinde ilçenin İslam hâkimiyeti altında olduğu bilinmektedir.
Haçlı seferleri sırasında tekrar Bizanslıların, daha sonra da Moğolların istilasına uğrayan ilçe daha sonra
sırasıyla Mısır Memluklularının,
1435 yılında Akkoyunluların, 1508
de ise Safevilerin eline geçmiştir.
CAMİ DIŞI DİN HİZMETLERİ:
müftülüğümüze devri henüz gerçekleşmemiş olup, devri gerçekleştiğinde bu
cami de kadro tahsis edilerek hizmete
sunulacaktır. Saraykent’te inşaatı
devam eden Halid Bin Velid Camii ise
KUR’AN KURSLARININ
GENEL DURUMU
İlçemizde 8 tane C grubu ve 29 tane
de D grubu Kur’an kursumuz mevcut
olup bu kurslarımızda 9 kadrolu ve 30
geçici olmak üzere 39 öğreticimiz
görev yapmaktadır. Siverek Erkek
Kur’an Kursu ise yatılıya çevrilerek
100 öğrenci kapasiteli bir kurs olarak
hizmete sunulmuştur. İlçede yaz
Kur’an kurslarının tüm kurs ve camilerde açılması sağlanmaktadır. Hz. İsmail ve Fırat Camileri müştemilatında
ise yeni Kur’an kursları açılması ile ilgili çalışmalara devam edilmektedir.
BAYANLARA YÖNELİK
VAAZ ve İRŞAT HİZMETLERİ
Hacı Mehmet Çobanoğlu Camii
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Önemli gün ve gecelerde Kur’an
kurslarında, cami içi ve cami dışında
düzenlenen programlara bayanlar
İlçede cami dışı din hizmetleri kapsamında müftülük personeli olarak taziyelere katılımlar gerçekleştirilmekte
ve barış yemekleri tertip edilmektedir.
Cezaevindeki din hizmetleri ilçe müftüsü tarafından yapılmaktadır. Ayrıca
Kutlu Doğum Haftası, Camiler ve Din
Görevlileri Haftası, Vakıflar Haftası ve
diğer bazı önemli hafta ve günlerde
müftülüğümüz tüm personeli ile birlikte etkin bir faaliyet içerisine girmekte bu çerçevede halkın da katılımı
sağlanacak şekilde çeşitli programlar
düzenlenmektedir.
RAMAZAN AYINDA
GERÇEKLEŞTİRİLEN
FAALİYETLER
Ramazan ayı boyunca Ulu Camii’nde ikindi ve yatsı namazlarından
önce merkezi sistemden vaaz yapılmaktadır. Bütün camilerde sabah namazından önce mukabele okunmakta,
Kadir gecesinde ise Merkez Ulu Camii’nde sahura kadar program düzenlenmektedir. Ayrıca Kadir gecesinin
gündüzünde Ulu Camii’nde Sakal-ı
Şerif ziyareti de yapılmaktadır.
Siverek ilk defa ise 1517 yılında
Osmanlıların hâkimiyetine girmiştir.
Yavuz Sultan Selim Mercidabık savaşı sırasında Siverek'i Osmanlı topraklarına katmış, ancak Safeviler
1522 yılında ilçeyi tekrar geri almışlardır. 1535 yılında Irakeyn seferine
çıkan Kanuni Sultan Süleyman hastalanınca Karacadağ'da konaklamış
ve oradaki suyla şifa bulmuştur. Bu
sırada Siverek tekrar Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bu dönemde pek
çok imar faaliyetine sahne olan Siverek'te camiler, hanlar, hamamlar,
çeşmeler ve çarşılar yapılarak Siverek kalesi de yeniden tamir edilmiştir. 1908'de Viranşehir, Çermik ve
Karacurun (Hilvan) kendisine bağlanarak mutasarrıflık yapılmıştır.
v v
17
Suriyeli 1400 aileye
alışveriş kartlı yardım
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım
kartları dağıtıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi
Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım kartları dağıtıldı.
Peygamberler Camiinde gerçekleştirilen yardım etkinliğine; İl Müftüsü
İhsan Açık, İl Müftü Yardımcısı Şadiye
Yılmaz, Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim
Halil Okulu, Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi görevlisi Adnan Çelik, Suriyeli öğretmen ve öğrenciler katıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı tarafından,
ülkelerinde yaşanan iç savaştan kaçarak
Ç
Şanlıurfa’ya gelen ve zorlu ekonomik
koşullarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli ailelere yardım kartları dağıtılıyor.
Yardım kartlarını dağıtan Şanlıurfa İl
Müftüsü İhsan Açık, toplamda bin 400
kartın ihtiyaç sahiplerine teslim edeceğini ifade etti. Müftü Açık, "Diyanet İşleri Başkanlığı bu sene ‘Hiç kimse
kimsesiz kalmasın bu ramazan ve her ramazan’ bir tema oluşturdu. Biz de bu
çerçeve içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak
ortak projesiyle muhtaç kardeşlerimize
50 TL’lik hediye paketimiz var. Bu hediye paketini muhtaç olan kardeşlerimize dağıtacağız. İlk başta 1400 kart
ihtiyaç sahibine ulaşacak inşallah" dedi.
ağları aşan muhatap kitlesi ve anlaşılma
gayesi ile Kur’an ve hadis temelinde dini
metinlerin tercümesi her zaman hassas
bir konu olmuştur. Hem anlamı muhafaza edebilmek hem de doğru bir tercümenin yapılması
söz konusu metinlerin belli dönemlerde tekraren
tercümesini gerekli kılmıştır. İşte böyle bir sorumlulukla, Diyanet İşleri Başkanlığı yüzyılların
iltifatına layık olmuş hadis klasiklerinden belki
de en meşhuru Riyazü’s-Salihin’i geçtiğimiz yıl
içinde tekrar tercüme ederek yeniden yayınladı.
Hicri yedinci asırın önemli muhaddislerinden
Nevevi tarafından bir ahlak ve âdab kitabı olarak düşünülerek telif edilen Riyazü’s- Salihin
daha önce on yedi kez tercüme edilip basılmasına rağmen, bu defa bir nevi güncellenmek suretiyle üç cilt halinde günümüz okuyucusunun
istifadesine sunulmuştur. Esasen bu çalışma
Mehmet Ali Bardakoğlu’nun başkanlığı döneminde başlamışsa da tamamlanıp basılması bugüne nasip olmuştur.
Oldukça itinali bir çalışmanın ürünü olan
eserde daha önceki basımlarda düşülen hatalar
tekrar edilmemeye çalışılmış, okuyucuyu hadislerin manasına en hızlı ve doğru şekilde ulaştıracak bir üslup benimsenmiştir. Eserde harfi veya
lafzi bir tercümeden ziyade metindeki manayı
okuyucuya en uygun dil ile aktarmayı esas alan
bir yaklaşım tercih edilmiş, olabildiğince bugün
v v
18
Haber
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
IŞİD tarafından kaçırılan şoförler
evlerinde ziyaret edildi
Irak'ın Musul kentinde 10 Haziran
günü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından rehin alınan 32 TIR şoförü,
serbest bırakılmaları ardından Hewler'den uçak ile Urfa'ya getirildi. Şoförler, uçakla getirildikleri GAP
Havaalanı'nda, Urfa Valisi İzzettin
Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı
Güvenç ile yakınları tarafından karşılandı. Uçaktan indikten sonra yakınlarıyla buluşan ve büyük sevinç yaşayan
şoförler, aileleriyle hasret giderdi.
Daha sonra, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, Milletvekili
Kasım Gülpınar, Şanlıurfa İl Müftüsü
İhsan Açık ve Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu şoförler ve ailelerini
evlerinde ziyaret ederek geçmiş olsun
dileklerini ilettiler.
Şanlıurfa İl Müftülüğü Ramazan
ayında yaptığı vaaz ve irşat hizmetlerini yerel televizyon kanalları vasıtasıyla tüm vatandaşlara ulaştırmak için
gayret sarf etti.
İl Müftüsü, Eğitim Merkezi Müdürü, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri, Müftü Yardımcıları, İlçe
Müftüleri, Vaizler, Din Hizmetleri Uzmanı, Şube Müdürleri iftar ve sahur
programlarıyla halkı bilgilendirdiler.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu
yıl “Hiç Kimse Kimsesiz kalmasın Bu
Ramazan ve Her zaman” temalı kampanyasını topumun her kesimine ulaştırmak gayesiyle yapılan programlar
büyük bir ilgi ile takip edildi.
TV’DEKİ RAMAZAN PROGRAMLARI
BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Riyazü’s-Salihin
Hadis Klasiklerinden
konuşulan dil ile düz ve akıcı bir tercümeye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu meyanda konu başlıklarında belli tasarruflara gidilmiş, dört yüz bab
ve on yedi ana bölümden oluşan bir eser ortaya
çıkmıştır. Ayrıca kullanım kolaylığı sağlamak gayesiyle esere bir kaynakça da eklenmiştir. Bu
baskının kendine mahsus özellikleri arasında değinmek istediğimiz bir diğer konu dua ve zikir
cümleleri içeren bölümlerin hem okunuşu hem
de Arapçasıyla ezberleneceği ihtimalinin göz
önünde bulundurulmuş olmasıdır.
Müellifinin de ifadesi ile Riyazü’s – Salihin hicri yedinci asırda İslam coğrafyasında
Haçlı ve Moğol İstilalarının travmatik sonuçlarının görüldüğü bir zamanda kişiyi ahirete hazırlayacak, kendisine iç ve dış dünyasını
güzelleştirecek edep ve ahlak ilkelerini kazandıracak, iyi ve güzel olana yönlendirip kötü ve çirkin davranışlardan uzak tutacak, nefsi terbiye
edecek, kalpleri arındıracak bir eser olarak hazırlanmış sahih hadislerden oluşan derleme bir
eserdir. Yüz yıllardır Müslümanların kütüphanelerinde kendisine yer bulmuş, büyük bir hüsn
ü kabule mazhar olmuş başlıca hadis kaynağı olmuştur. Umarız bu basım da müellifinin murad
ettiği gibi okuyucunun rahat, kolay ve anlaşılır
bir şekilde hz. Peygamberin hadislerinden haberdar olmasını sağlayıp nebevi bir ahlak edinmede işi bir parça kolaylaştırır.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Camilerimiz
K ar ab u r ç
Mescidi
Temmuz’2014
Yıl: 2 Sayı: 8
P
Hızanoğlu Camii
TÜRKİYE DİYANET VAKFI
ŞANLIURFA ŞUBESİ
Ömer SABUNCU
Din Hizmetleri Uzmanı
ınarbaşı Mahallesi Hızanoğlu sokaktadır. Caminin
inşa kitabesi olmayıp, mevcut kitabeler onarım devirlerine aittir. 1523 tahririnde adının geçmesi
caminin bu tarihten önce yapıldığını göstermektedir. Caminin avlu
kapısı ve iç mekânına giriş kapısı
üzerindeki manzum kitabelerde H.
1142/M.1729 tarihinde Hacı Halil
Ağa tarafından caminin onarıldığı
yazılıdır. Minare kaidesinin batı tarafındaki şair Zahir tarafından yazılmış kitabede isim olmayıp,
ebced hesabı ile H. 1142/M.1729
tarihi düşülmüştür.
Hızanoğlu Camii’nin diğer bir
adının “Karaburç Mescidi” olduğu
“Vakf-ı Mescid-i Karaburç” adındaki vakfiyesinden anlaşılmaktadır.
Kare planlı caminin üzeri tromplu büyük bir kubbe ile örtülmüştür. İnşaat malzemesi olarak
düzgün kesme taş kullanılmıştır.
Sekizgen kubbe kasnağının iç tarafında sekiz pencere ve 32 adet sağır
yonca kemer bulunmaktadır.
Caminin ön tarafının sokağa
rastlaması nedeniyle üç gözlü son
cemaat yeri, caminin güney batı
köşesine, mihrap duvarı hizasına
alınmıştır. Kare mekânlı, tek kubbeli Hızanoğlu, Şanlıurfa’daki Hüseyin Paşa ve Mevlevîhane
camilerine benzemektedir.
Düzgün kesilmiş kalker taşından yapılmış olan mihrabın çevresinde bir sıra mukarnas bordürü,
bunun iç kısmında bir sıra, farklı
büyüklükte tam ve yarım sekizgenlerin kesişmesinden üreyen kabartma bir bordür dolaşmaktadır.
Bu süslemenin aynısı Şanlıurfa’daki Nimetullah Camii portal ve
mihrabında, Nimetullah Camii avlusunun kuzeyindeki kubbeli hücrenin altındaki Ruz Bey’in mezar
HIZANOĞLU CAMİİ
İMAM HATİBİ
Mehmet ŞİBAK
HIZANOĞLU CAMİİ
MÜEZZİN KAYYIMI
Sait KAYA
1970 Yılında Şanlıurfa Hilvan
ilçesi Ovacık köyünde doğdu.
Orta öğrenimini Şanlıurfa İmam
Hatip Lisesi’nde tamamladı. 2008
yılında Açık Öğretim Fakültesi
İlahiyat Ön Lisans bölümünden
mezun oldu. 1992–2008 yılları
arasında Harran’ın Selalmaz, Altılı, Yakacık köylerinde 16 yıl
görev yaptı. 1997 yılında bir yıl
süre ile Harran müftü vekili görevini yürüttü. 2008 Yılı Ocak
ayında Hızanoğlu Camii’ne
atandı, halen buradaki görevine
devam etmektedir. Evli, 5 çocuk
babasıdır.
1988 Yılında Malatya’da
doğdu. İlk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra hafızlığını tamamladı. Kuran kursundaki öğrencilik
döneminde 2005 yılında düzenlenen Kur’an kursları arası Kuran-ı
Kerim’i güzel okuma yarışmasında Malatya il birincisi oldu.
Daha sonra Elazığ’da yapılan
bölge yarışmasında Doğu Anadolu
bölge birincisi oldu. Hafızlık eğitimini 2007 yılında tamamladı.
Hızanoğlu Camii’ne 2013 Yılı
Ocak ayında Müezzin kayyım olarak atandı. İlk görev yeri olarak
başladığı bu camide halen görevine devam etmektedir.
www.sanliurfamuftulugu.gov.tr
Halilürrahman gölünden çıkarak Hasan Padişah Camii,
Gümrük Hanı, tarihi çarşılar, hamamlar ve evlerin içinden geçen
su, Cincıklı hamam öncesinde Hızanoğlu Camii avlusundan da
geçerek buraya hayat verir..
sandukasında ve az farklılıkla
Yusuf Paşa Camii mihrabında uygulanmıştır. Üç dilimli kemer içerisindeki mihrap kavsarası mukarnaslıdır.
Duvar içerisinden merdivenle
çıkılan ve iki konsola oturan balkon
şeklindeki minberin korkuluğu,
aynı boydaki tam ve yarım sekizgenlerin çakışarak ve kesişerek aralarda kare ve altıgen şekiller
oluşturduğu geometrik şebekelidir.
Bu süsleme son yıllarda, sıva üzerine beyaz yağlıboya ile boyanarak
orijinalliğini kaybetmiştir.
Silindirik gövdeli ve tek şerefeli
minare caminin kuzey batı köşesindedir. Minarenin şerefesi mukarnas
süslemelidir. Minare gövdesi dört
yatay kuşağa bölünmüştür. En alttaki kuşakta yan yana dizilmiş palmetlerden oluşan bir bordür
dolaşmaktadır. İkinci kuşakta,
kaval silmeli altı adet sağır kemerin arasında dairesel bir eksen etrafında kesişerek dönen dairelerin
oluşturduğu rozet ve çark-ı felek
motifinden üreyen altı kollu yıldız
rozeti yer almaktadır. Üçüncü kuşakta minareyi çevreleyen kaval
silmeden aşağıya sarkan kabartma
palmetler, bunun üzerindeki dördüncü kuşakta minareyi çevreleyen
altı kollu yıldız kabartmalar yer almaktadır.
v v
19
Akıllı telefonuzun QR Code okuyucusunu
kullanarak Türkiye Diyanet Vakfı 2014
Ramazan tanıtım
videosunu seyredebilirsiniz.