Güç Olma Stratejisi Çin

Dr. R. KUTAY KARACA
GÜÇ OLMA STRATEJİSİ
ÇİN
(Soğuk Savaş Sonrası Türkiye-Çin İlişkileri)
Özet Çalışması
Yazar:
Dr. R. Kutay Karaca
IQ Kültür Sanat Yayıncı
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
Çinli yetkililer bu açıklamadan hemen sonra bu
düşüncenin generalin kendisini bağladığını, ÇHC’nin böyle
Özet
bir devlet politikası olmadığını açıklamıştır.
2. ÇHC’nin Küresel Güç Olma Düşüncesi
Sf: 25-26
ÇHC’li yetkililer ülkenin sürekli atılım göstermesinin
İnsan gücü fazlalığına rağmen en büyük hava gücüne
ve ekonomik anlamda 15 yıldır sürekli büyümesinin
ve Asya’da en fazla füzeye sahip ÇHC ordusunun; ABD,
getireceği sonucun ÇHC’nin herhangi bir ülkeye, gruba ya
da
bölgeye
meydan
açıklanamayacağını
okuyacak
bir
anlayışla
belirtmektedirler.
ÇHC
yönetimi
Japonya, Güney Kore, Hindistan ve birçok komşusuna göre
mevcut silah envanterinin temel teknolojilerin uzağında
olduğunu görülmektedir. Bu büyüklük ve istekliliğin
ülkenin küresel güç gibi iddialı bir kavram içerisinde
kaliteye yansımadığı 1950’de Kore ve 1969 yılında Sovyet
olmadığını, bu gelişimin dünyayla bütünleşmek ve gelişimi
güçleriyle yapılan savaşlarda ağır kayıpların verilmesiyle
halk için kullanmaktan başka bir amaç taşımadığını
ortaya çıkmıştır.
açıklamaktadırlar.
İkinci faktör ise ÇHC’nin konvansiyonel güçlerini
Bu açıklamaların izlenen politikalar ve uygulanan
stratejilerle
örtüşmediği
görülmektedir.
ÇHC’nin
sürekli modernize ederek diğer gelişmiş askeri güçleri
elde
yakalama isteğidir. Bu isteğin temeli tarihe dayanmaktadır.
edeceği gücü sisteme entegre olmak için mi kullanacağı
XIX. Ve XX. Yüzyılda Batı tarafından, birçok kere de Japonya
yoksa süper güç olma yolunda sisteme meydan mı
tarafından işgal edilen ÇHC, bu güçlerle girdiği askeri
okuyacağı bütün dünyayı ilgilendirmeye başlamıştır. Bu
mücadeleden yenik ayrılmış, bu yenilgiler siyasi ve
noktada süper güç olma konusundaki soruların cevabını
ekonomik anlamda geri kalmışlığa yol açmıştır. ÇHC
verebilmek için günümüzün süper güç anlayışının temel
kurulduğundan beri Çin ordusu bağımsızlığın ve iç
göstergeleri olan askeri, iktisadi güçleri ile enerji güvenliği
güvenliğin garantörü olarak görülmüştür.
kavramını incelemek gerekecektir.
Sf:31
Sf:22
2.2 ÇHC’nin İktisadi Gelişimi ve Bu Gelişimin
Silah tedariğinde RF’ye bağımlı ve atıl durumda çok
Geleceğe Yansıması
fazla silah sistemine sahip olmasına rağmen ÇHC, nükleer
anlamda çok büyük bir güçtür. ABD’deki Savunma
Mao
döneminde
ÇHC,
sosyalizmi
geliştirmek
İstihbarat Ajansı (Defense Intelligent Agency) ÇHC’nin
maksadıyla ağır sanayi gelişimine önem vermiş, ekonomik
nükleer gücünün 45 uzun menzilli füze, 12 denizaltı füzesi
planlamayı
ve 100 kadar kısa menzilli füzeden oluştuğunu, bu gücün
devletleştirmiş ve Komünist Parti’yi yaşamın her alanında
2020 yılında 220 uzun menzilli füze, 44 denizaltı füzesi 200
egemen kılmıştır.
kısa menzilli füzeye erişeceğini açıklamıştır.
tedirginlik
yaratmaktadır.
üretim
araçlarını
1978 yılında iktidara gelen Deng Şiaoping uyguladığı
ÇHC’nin nükleer silahı ilk kullanan olma ihtimali bütün
dünyada
merkezileştirmiş,
ordusu
Eğer kedi fareyi yakalayabiliyorsa iyi kedidir.), iktisat
generallerinden Zhu Chenghu, temmuz 2005 tarihinde
politikalarının temelini oluşturmaktadır. “Zengin olmak
yaptığı açıklamada; “Tayvan sorunu nedeniyle ABD’nin
muhteşemdir” sloganı,
saldırması
ekonomik reformların sloganı olmuştur.
durumunda
ÇHC’nin
ÇHC
“siyah ve beyaz kedi” teorisi (Siyah ya da beyaz fark etmez.
nükleer
silah
kullanabileceğini” söylemiştir.
Deng’in
uygulamaya
koyduğu
Sf:35-36
2
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
Çinli
yetkililer
devalüasyon
yapılması
halinde
ve yer yer çatışmaların merkezinde yer alan jeopolitik
bankacılık sisteminin kriz yaşayabileceğini ve hatta
otokrasinin
sarsılmasına
neden
konumunda bulunmaktadır.
olabileceğini
Uluslararası sorunların çözümünde diplomasinin artan
öngörmüşlerdir. ÇHC’nin diğer ülkelere teklif ettiği yardım
önemiyle bölgesel sorunlara yapıcı çözüm seçenekleri
ve borçlar krizin hafiflemesine yardımcı olmuştur. Bu
üretme ve bulma konusundaki girişimler Türkiye’yi de
şekilde küçük Asya devletlerinin krizden çabuk çıkmalarına
etkilemektedir. Türkiye, coğrafi avantajlarıyla sorunlara
yardımcı olmuştur. Böylece bölgede saygın bir yer
çözüm bulmada öncülük etme veya katkıda bulunma
edinmiştir.
anlamında liderliğe son derece uygun bir konumdadır.
Kriz sonrası Güneydoğu Asya’yla olan ilişkileri de
AB için Orta Doğu ve Hazar’a yönelik politikalarda
değişmiştir. ÇHC resmi olarak ASEAN üyeleriyle olan toprak
anlaşmazlıklarını
güç
kullanarak
değil
ortak
Türkiye giderek önem kazanmaktadır. Bu noktada Avrupalı
çözüm
bir Türkiye’nin iki stratejik nedene bağlı olarak oynayacağı
mekanizmalarıyla çözmeyi taahhüt etmiş, böylece üye
role değinmek gerekir. Türkiye’nin AB üyeliği AB ile yapıcı
devletler dışında ASEAN’ın Dostluk ve İş Birliği Anlaşması’nı
bir ilişki içinde olmanın sağlayacağı yararları ve bölgesel
imzalayan ülke olmuştur. Son olarak, ÇHC – ASEAN serbest
istikrarsızlık ve karmaşa sisteminden kurtuluşun mümkün
ticaret bölgesi oluşturulmasını önermiş, bu öneri 2002’de
olabileceğini göstermektedir.
kabul edilmiştir.
Sf:71
Bu durum bölgede ÇHC’nin iktisadi güç olarak kabul
edilmesini ve bölge ülkeleriyle ilişkilerini artırmasını
Kömürden sıvı yakıt üretme konusunda ticaret yapan
sağlamış, Asya’da Japonya’nın iktisadi üstünlüğü ÇHC
dünyadaki tek firma olan Güney Afrika Sasol firması,
tarafından dengelenmiştir.
ÇHC’nin Kömür zengini Ningxia ve Shaanxi bölgesinde Çinli
firmalarla ortak iki fabrika açılması konusunda anlaşma
Sf:41
imzalamıştır. Bu proje beklendiği gibi sonuç verirse ÇHC
3.1.2. AB’nin Enerji Politikaları
yıllık 60 milyon ton petrol elde edecektir.
Avrupa; enerjinin ve enerji bölgelerinin kontrolüyle,
Sf:86
coğrafi açıdan dengelenemeyen enerji arzının sonuçlarını
ÇHC’nin Batın’nın uyguladığı ambargoya karşılık silah
dünyada meydana gelen iki savaşın merkezi olarak
alabildiği tek ülke olan RF ile ilişkileri ABD’yi dengelemek
yaşanmıştır.
açısından büyük önem taşımaktadır. Bu iki ülke Şanghay
İkinci Dünya Savaşı’nın temel nedeni olarak gösterilen
İşbirliği Örgütü vasıtasıyla aralarındaki sorunların büyük
çelik ve kömürün dengesiz kullanımının ileride yeni bir
bir bölümünü çözmüş olsalar da birbirlerine karşılıklı
savaşa neden olmasını önlemek amacıyla 1951 yılında
güvensizliklerini tam anlamıyla yenmiş değillerdir.
kurulan “Avrupa Kömür Çelik Topluluğu”yla Avrupa’nın
Bunun
siyasi bütünleşmesinin temelleri atılmıştır. AB’nin kuruluş
yanında
RF,
ÇHC’ye
büyük
yatırımlar
yapmaktadır. Süper güç imajını tekrardan yakalamaya
felsefesinde de “enerji”nin temel olduğu görülmektedir.
çalışan RF, ÇHC’nin süper güç olma stratejilerini kendisi için
Sf:65
bir tehdit olarak görmektedir.
3.1.4. Türkiye’nin Enerji Güvenliğinde Jeopolitik Önemi
Sf:105
Türkiye hem yakın çevre hem de tüm Avrasya’yı
ilgilendiren çok sayıda ikili ve çok taraflı itilafların, krizlerin
3
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
1.ÇHC Dış Politikasına Genel Bir Bakış
kabul etmeyeceğiz” açıklamasını yayınlamıştır.
ÇHC dış politikasında temeli “toprak egemenliğine
Sf:118
saygı” üzerine oluşturulmuştur. ÇHC’nin kuruluş felsefesi de
1.2. ÇHC Dış Politikasının Gelişimi
bu temel üzerine oturtulmuştur.
Kurulduğu 1949 yılından itibaren bağımsız ve barışçıl
Kuruluş bildirgesinde ÇHC ile diplomatik ilişki kurma
bir gelişim politikası izleyeceğini uluslararası kamuoyuna
şartı uluslararası kamuoyuna şu şekilde beyan edilmiştir:
ilan eden ÇHC; dış politikasını beş temele dayandırmaktadır.
“Kurulan bu hükümet, ÇHC halkını temsil eden tek yasal
Bunlar; bağımsızlık ve sınırsal bütünlük, saldırmazlık, diğer
hükümettir. Eşitliğe saygı gösteren, ortak çıkarlara,
ülkelerin iç işlerine karşmamak, eşit hak ve karşılıklı yarar
karşılıklı toprak egemenliğine saygı gösteren bütün
prensibi çerçevesinde ilişkileri geliştirmek ve barış içinde
hükümetlere diplomatik ilişki kurmaya hazırdır. Tayvan
bir arada yaşamak şeklinde ortaya konmaktadır.
Eyaleti, ÇHC’nin bölünmez toprağıdır. ÇHC ile diplomatik
ilişki kuran her ülke, Tayvan yönetimiyle olan diplomatik
ilişkilerini
tümüyle
kestiğini
beyan
etmeli,
Bağımsızlık ve sınırsal bütünlük ÇHC’nin kurulduğu
ÇHC
günden
itibaren
taviz
vermeden
yürüttüğü
Tayvan
hükümetinin Çin’in yasal hükümeti olduğunu tanımalıdır.
politikasıyla bağlantılıdır. Tayvan ÇHC’nin olmazsa olmazıdır.
ÇHC hükümeti, herhangi bir ülkenin, “iki Çin” veya “bir Çin
Bu durum BM’de temsil edilme isteğinde bile verilemez taviz
bir Tayvan” gibi bir olgu yaratmaya yönelik sinsi
olarak ortaya konmuştur.
faaliyetlerine tahammül edemez. ÇHC ile resmi diplomatik
Sf:121
ilişkisi olan bir ülkenin, Tayvan yetkilileriyle, herhangi bir
biçimde tekrar resmi ilişki kurmasını da kesinlikle kabul
Cumhurbaşkanı Hu ÇHC ile Arap ülkekeri arasında
edemez.
yeni bir iş birliği geliştirmek amacıyla dört temel prensip
açıklamıştır. Bu prensipleri;
Bu anlayış, kuruluşu sonrası ÇHC’nin değil Milliyetçi
Çin’in (Tayvan) uluslararasıörgütlerde Kıta Çin’i olarak

kabul edilmesine neden olmuştur. Ancak bu politikadan
Karşılıklı saygı prensibi çerçevesinde siyasi
ilişkileri ilerletmek,
hiçbir şekilde taviz verilmemiştir, ABD dahil bütün ülkeler

Ticari ve iktisadi kanalları zorlamak,
Sf:113-114

Kültürel değiş – tokuşu geliştirmek ve
ABD için ÇHC’yi tanımada en büyük sorun Tayvan

Dünya barışıyla ortak değerleri koruyabilmek
ÇHC’yi tanırken bu kritere uymak zorunda kalmıştır.
maksadıyla uluslararası alanda iş
olmuştur. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı William Rogers;
birliğinde
bulunmak oluşturmaktadır.
ÇHC’nin BM üyeliği lehine oy kullanacaklarını, buna karşılık
Milliyetçi Çin’in BM’den çıkarılmasına karşı olacaklarını
Sf:130
açıklamıştır. Rogers; “dünya realiteleri iki Çin’in birden
ABD’nin Irak politikasının başarılı veya başarısız
BM’de temsil edilmesini gerektiriyor” demiştir.
olması ÇHC’nin Orta Doğu politikasını şekillendirecektir.
Bu açıklama her iki taraftan da sert yanıt bulmuştur.
Başarısızlık ÇHC’yi kuvvetlendirecek, başarılı olması ise
Formoza’nın resmi yayın organı Central Daily News;
etkinliğini azaltacaktır. ÇHC’nin ABD karşıtı İran, Suriye ve
“Komünist Çin haydutlarının BM’ye alınmasına taraftar bir
S. Arabistan’a karşı silah satışına ABD’nin ne kadar anlayış
siyaset değişikliği, sadece uluslararası hak ve adalet
göstereceği de ayrı bir soru işaretidir. Bu satışlar Orta
ilkelerini zedelemekle kalmaz, Amerika’nın geleneksel
Doğu’daki dengeleri bozabilecek hale geldiğinde bölgede iki
bağımsızlık anlayışına da aykırı düşer. İki Çin düzenini asla
4
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
gücün karşı karşıya gelebileceği düşünülmektedir.
yaptırımlarına devam edeceğini açıklamıştır.
Sf:133-134
ABD kendi savunma teknolejisiyle üretilen İsrail silah
ve
İran, ÇHC’nin Orta Doğu’da müttefik olarak elinde
teçhizatının
ÇHC
tarafından
Tayvan’a
karşı
kullanılabileceği endişesi taşımaktadır. ÇHC’nin İsrail’den
tutabileceği tek ülke konumundadır. ABD’nin İran’a, Irak
silah ve teknoloji alıp, bu teknoloji ile ürettiği silahları S.
benzeri bir hareket düzenlemesi ve bu ülkeye yerleşme
Arabistan ve İran’a satmasından en zararlı çıkacak ülkenin
düşüncesi kesinlikle ÇHC tarafından kabul edilmeyecektir.
İsrail olduğu da bir gerçektir.
Kamuoyunda İran’ın nükleer faaliyetlerine karşı RF ve
Sf:145
ÇHC’nin aynı politikaları izlediği konusunda bir kanı
oluşmuştur. RF ile ÇHC İran konusunda ortak politika izler
ÇHC’nin Filistin – İsrail Sorununa Bakışı
görülmelerine rağmen politikalarında farklılıklar mevcuttur.
19.
Yüzyılın
sonlarında
Siyonizm
hareketleriyle
İran’a herhangi bir askeri müdahale durumunda petrol
dinamizm kazanmış olan Filistin sorunu İsrail Devletinin
fiyatlarının 150 – 200 dolara çıkacağı sıklıkla ifade
kuruluşu ile sona ermemiş, aksine günümüze kadar bütün
edilmektedir. Bu durumda RF’nin mevcut ekonomisi %40’a
şiddeti ile devam etmiştir. 20. Yüzyılın hiçbir meselesi veya
yakın bir oranda büyüyebilecek, bunun yanında ekonomisi
anlaşmazlığı bu sorun kadar ağırlıklı olarak uluslararası
giderek petrole bağımlı hale gelen ÇHC ekonomisi ise
politikanın gündemine girmemiştir.
küçülmek zorunda kalacaktır.
ÇHC bölgede barışın sağlanmasının hem bölge istikrarı
Sf:141
hem de ekonomik ilişkilerini geliştirmek için gerekli
olduğunu görmüştür. Terörist faaliyetleri ve İsrail’in
2.2.3. ÇHC-İsrail İlişkileri
eylemlerini barış sürecini tehdit etmesinden dolayı kınamış
ve bölgedeki istikrarın devam ettirilmesi gerektiğini her
1955 yılına kadar SSCB ile paralel bir Orta Doğu
fırsatta vurgulamıştır.
politikası izleyen ÇHC, Orta Doğu ülkeleri sıcak ilişkiler
kurmamasına rağmen bu ülkelerin bağımsızlık çabalarına
Sf:146
destek vermiştir.
Birinci Körfez Savaşı sırasında ÇHC’nin politikası, her
Bu dönemden sonra ÇHC, Arap devletlerinin içinde
zaman
başlayan Batı karşıtı hareketlere anti-emperyalist hareket
uyguladığı
gibi
iki
temel
prensip
üzerine
kurulmuştur. Bunlar; krizin içine girmekten kaçınmak ve
gözü ile bakmış ve ilişkilerini bu zemine oturtmaya
krize taraf olan her kesim ile iyi geçinmektir. Birinci Körfez
çalışmıştır.
Savaşı öncesi Kuveyt’in işgali konusunda Irak’ı kınaması ve
1955 yılı sonrasında SSCB ile siyasi olarak görüş
bununla birlikte ABD’yi krizi barışçı yollardan ve diğer
farklılıklarının oluşması, anti emperyalist düşünce ışığında
bölge ülkelerini krize dahil etmeden çözmesi için uyarması
gelişen ÇHC-Arap yakınlaşması, ÇHC ile İsrail arasındaki
bu temel prensiplere en güzel örneklerdir.
ilişkilerin gelişmemesine yol açmıştır.
Üçüncü Dünya ülkelerinde ticari ve teknoloji alanında
Batının yerini tutamayacağını çok iyi bilen ÇHC, izlediği bu
Sf:142
yumuşak ve iki taraflı politikayla hem ABD’yi hem de Arap
İsrail ile ABD arasında ÇHC’ye silah satışı konusundaki
ülkelerini
ikinci büyük kriz ise Temmuz 2005 tarihinde çıkmıştır.
destekler
görünmüş
ve
harekat
sonrası
gelişmeleri izleme ve hareket sonucuna göre politika
İsrail’in ÇHC’ye İnsansız Hava Aracı (Harpy Killer) satması
uygulama yolunu seçmiştir.
nedeniyle ABD; İsrail’e ortak proje üretimi konusundaki
5
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
İkinci Körfez Savaşı’nı tartışan Çinli uzmanlar ise kısa
devreye sokan yeni bir stratejik durumun ortaya çıkmasına
vadede ABD için Irak savaşının terörizmi önleme ve
yol açmıştır.
kendine karşı kullanılabilecek silahları yok etme amacı
Sf:155
taşıdığını ancak uzun vadede amacın dünyada “yeni
yükselen
güçlerin”
okumasına
engel
askeri
anlamda
olma
ABD’ye
düşüncesi
meydan
3.3 ÇHC – Kazakistan İlişkileri
olduğunu
Hazar’a kıyısı, RF ve ÇHC’ye olan sınırı, petrol ve
belirtmektedirler. Bu düşüncede belirtilen yükselen güçler
doğalgaz kaynakları nedeniyle Kazakistan, Orta Asya Türk
deyiminin ÇHC’yi ifade ettiği aşikardır.
Cumhuriyatleri arasında en fazla dikkat çeken ülke
ABD’nin Irak’ı işgali sonrasında ise ÇHC, “bekle gör ve
konumundadır. Ülke ispatlanmış ve potansiyel doğalgaz
takip et” politikasını izlemeye başlamıştır. İkili ilişkiler için
rezervlerinin toplamı açısından bölge ülkeleri içinde
Irak’ta yapılan seçimleri bekleyen ÇHC, yeni hükûmetin
Türkmenistan’ın ardından ikinci sırada yer almaktadır.
kurulmasıyla görüşme trafiğini sıklaştırmıştır. Irak Devlet
Ekonomisi hızla büyüyen ve 2020’li yıllarda ABD ile
Başkanı Celal Talabani’nin 20 Haziran 2007 tarihinde
RF’yi geride bırakacak satın alma gücüne ulaşacağı tahmin
yaptığı ziyarette iki ülke arasında birçok anlaşma
edilen ÇHC için enerji ihtiyacı dikkate alındığında
imzalanmış ve karar alınmıştır.
Kazakistan’ın varlığı çok daha önem kazanmaktadır.
Bu kararlardan en önemlisi ise ÇHC’nin Saddam
Sf:169
döneminden kalma borcu silme taahhüdüdür. Kürdistan
Yurtseverler Birliği basın merkezinin 21 Haziran 2007
3.4 ÇHC – Kırgızistan İlişkileri
tarihinde verdiği haberde ÇHC’nin Irak’ın 7 milyar dolarlık
Coğrafi olarak Türk Cumhuriyetlerinin en küçüğü olan
borcunu sileceği belirtilmiştir.
Kırgızistan; Kazakistan, ÇHC, Tacikistan ve Özbekistan ile
Sf:149-150
sınırdaştır. Ülke, doğal kaynaklar açısından diğer bölge
ülkelerinin sahip olduğu kaynaklara sahip değildir.
3.1. Orta Asya’nın Stratejik Önemi
Kırgızistan’ın
Orta Asya, bölgesel olarak açıkça tanımlanmamıştır.
dış
borçları
%70’ini
oluşturmaktadır. İç piyasadaki talep düşüklüğü ekonomik
Bugünün haritaları, Orta Asya’yı: ÇHC egemenliğindeki
problemleri daha da kesifleştirmektedir. Buna ilaveten yerli
topraklarla, şimdiki BDT toprakları olarak iki temel bölgeye
sermaye ülkede ciddi bir yatırım sağlayabilmekten oldukça
ayırmaktadır.
uzaktır.
ÇHC egemenliğindeki topraklar da dört ana bölgeden
Sf:176
oluşmaktadır: İç Moğolistan, Tibet, Kansu ve Doğu
Türkistan.
GSMH’sının
Eskiden
Rus
egemenliğinde
olan
Batı
ÇHC’nin Kırgızistan’dan üs talep ettiği konusunda
Türkistan’da ise, SSCB’nin dağılması ile kurulan ve uyum
çeşitli yazılar çıktıysa da bu haberler her iki ülke tarafından
aşamasında olan Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan,
doğrulanmamıştır.
Kırgızistan ve Kazakistan bölgeyi tamamlamaktadır.
ÇHC son yıllarda yoğun olarak uyguladığı “insan ihracı”
1990’lı
yılların
başlarında
Sovyetler
Birliği’nin
politikası Kırgızistan üzerinde giderek etkili olmaya
dağılması, Avrupa’da jeopolitik anlamda karışıklık ve boşluk
başlamıştır. Aynı tehdidin dünyanın diğer bölgelerinde de
yaratmıştır. Bu jeopolitik boşluk bölgesel ve küresel
etkili olacağı düşünülmektedir.
aktörler ile Orta Asya’daki bölge–içi aktörlere önemli
ÇHC’nin gerek demografik yayılımı gerekse enerji
manevra alanı açmış ve Orta Asya’nın kendi iç dinamiklerini
6
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
kaynağına ulaşma ve ürünlerini pazarlama açısından sınır
yeterli olmakla beraber ihraç potansiyeli kısıtlıdır. İhraç
komşuları Kazakistan ve Kırgızistan çok büyük önem
edebilmek daha fazla araştırma, üretim ve boru hattı yapımı
taşımaktadır.
için büyük yatırımlar gerektirmektedir.
Bu iki ülke Batıya açılımın kapısı konumları nedeniyle
Sf:181
ÇHC için yaşam sahası olmakla birlikte, ÇHC’ye Batıdan
ÇHC için Özbekistan, doğal zenginliklerinin yanında
gelebilecek tehditlerin temel kalkanları durumundadırlar. Bu
güvenliği açısından da önem taşımaktadır. ÇHC Özbekistan
kapsamda her iki ülke de ÇHC baskısını önümüzdeki
ve Kırgızistan’daki köktenci hareketlerin topraklarına
yıllarda daha fazla hissedecektir.
sıçramasından ciddi kaygı duymaktadır. Bu nedenle İslam
Sf:177-178
Kerimov rejimini destekleyerek hem bölücü unsurlara karşı
bölgesel iş birliğini artırmaya hem de petrol ithalatını
Kurulduğu günden itibaren Türkmenistan’ın önceliği
siyasi
istikrarı
yakalamak
ve
ülkenin
güvence altına almaya çalışmaktadır.
kalkınmasını
sağlamak olarak belirlenmiştir. Bu amaç için hazırlanan
Ayrıca bölge üzerinde nüfus ve kontrol sahibi olmanın
kalkınma stratejisinin temelini “abadancılık” politikaları
yolu askeri güçten değil, yabancı yatırımlar ve teknoloji
oluşturmaktadır. “Abadancılık” siyasetine uygun olarak
sağlamaktan geçmektedir. Bu bağlamda ÇHC’nin iktisadi
gerçekleştirilen
gücünün artmaya devam etmesiyle Orta Asya üzerindeki
büyük
iktisadi
ve
sosyal
değişimler
Türkmenistan’ı ileriye taşıyan ilk adımlar olmuştur.
etkisini artıracaktır. Özbekistan’ın Şanghay İş Birliği
Örgütüne kabul edilmesinde ÇHC’nin istekli davranmasının
Ülkenin en önemli yeraltı kaynakları petrol ve doğal
temel nedeni bu düşüncedir.
gazdır. Ülke, doğal gaz ve petrol kaynaklarının yanı sıra
önemli maden kaynaklarına da sahiptir. Bu durum
Sf:182
Türkmenistan’ın stratejik önemin artırmaktadır. 1996
13 Mayıs 2005 tarihinde Özbekistan’ın Fergana
yılından itibaren gelişen ekonomisinin enerji ihtiyacını
kendi
kaynaklarından
karşılayamayan
İran’ı
vadisinde bulunan Andican şehrinde yönetime karşı
ÇHC’ye
yaşanan ayaklanma Orta Asya’da dengeleri etkilemiştir.
bağlayacak boru hatlarının güzergahında bulunması ve
doğal gaz tedarikindeki yeri nedeniyle Türkmenistan’ı ÇHC
Olaylar sonrası Batı’nın Özbekistan yönetimine tepkisi
için önemli kılmaktadır.
ŞİÖ vasıtasıyla karşılık bulmuştur. 05 Temmuz 2005
tarihinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da toplanan ŞİÖ
Sf:179
zirvesinde; bir yandan Hindistan, Pakistan ve İran’a
3.6. ÇHC – Özbekistan İlişkileri
gözlemci statüsü verilirken, diğer yandan ABD askeri
varlığının Kırgızistan ve Özbekistan’dan geri çakilme
Orta Asya ülkeleri içerisinde en fazla nüfusa sahip olan
tarihinin belirlenmesi açık bir şekilde talep edilmiştir.
Özbekistan, bölge ülkelerinde yaşanan etnik Özbekler de
dikkate alındığında bölgenin kilit ülkesidir.
Bu talepten kısa bir süre sonra bölgenin iki ana gücü
ÇHC ile RF’nin müşterek yaptıkları askerî tatbikat, bölgede
Özbekistan petrol, gaz ve altın gibi doğal kaynaklara
kutupları daha da belirgin hale getirmiştir.
sahiptir. BP (British Petrol) kaynaklarına göre ispatlanmış
petrol rezervi 2001 yılı sonunda 600 milyon varil olarak
Olaylar
sonrası
AB;
açıklanmıştır ki bu dünya petrol kaynaklarının %0.1’i
uluslararası
kadardır.
vermesini talep etmiş ancak RF ve ÇHC’nin desteğini
gözlemcilerin
Özbekistan
konuyu
yönetiminden
araştırmasına
izin
arkasına alan Kerimov, Batı’nın bu isteğini ulusal güvenliği
Petrol rezervleri ülke içi talebi karşılama açısında
7
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
ile uyuşmayacağı gerekçesiyle geri çevirmiştir.
politikalarının giderek Türkiye’yi etkiler hale geldiği
görülmektedir.
Bu nedenle AB; 03 Ekim 2005 tarihinde Özbekistan’a
silah ambargosu uygulamaya başlamış ve üst düzey Özbek
Sf:198
yetkililere vize vermeme kararı almıştır.
ABD için “Küba”, Türkiye için “Kıbrıs” gibi ÇHC için de
Bu ülkedeki çıkarlarını göz önünde bulundurarak,
“Tayvan”, güneydoğu sahillerinin doğal koruma duvarı
AB’ye göre daha ılımlı bir yaklaşım ortaya koymaya çalışan
olması
itibariyle
ABD; son ŞİÖ zirvesinde Özbekistan ve Kırgızistan’daki
adlandırılmaktadır. Bu kapsamda Tayvan’ı stratejik anlamda
birliklerini geri çekmesi talep edildikten sonra tutumunu
Kıbrıs ile karşılaştırmak doğru olacaktır. Keza her iki ada da
değiştirmek zorunda kalmıştır.
Türkiye
ve
batmayan
ÇHC’nin
ülke
uçak
gemisi
korumasının
olarak
temel
direklerindendir.
Zirvenin sonuç bildirisinin açıklanmasından sonra
ABD, Özbekistan’a açtığı 55 milyon dolarlık krediyi
Sf:205
dondurarak bu ülke ile olan ilişkilerinin de şimdilik askıya
Tayvan 25 küçük ülkenin haricinde uluslararası
aldığını açıklamıştır.
kamuoyunda ÇHC’nin bir parçası olarak kabul edilmektedir.
Sf:183-184
Buradaki en önemli benzerlik ise Batı’nın Tayvan sorununu
ÇHC’ye, Kıbrıs sorununu ise Türkiye’ye karşı kullanmasıdır.
Türkiye İngiltere, Hollanda, Kanada, Norveç, İtalya,
Danimarka ve Fransa’dan sonra ÇHC’yi tanıyan sekizinci
Bunun yanında ÇHC’nin izlediği ancak uygulanmayan
NATO üyesi olmuştur. Türkiye, ÇHC’yi tanımasıyla birlikte
“bir devlet iki sistem” politikası da Türkiye tarafından
Milliyetçi Çin ile ilşkisini kesmiştir. Ankara’daki Milliyetçi
KKTC’ye uygulanamayacaktır. Tayvan benzeri bir çözümde
Çin büyükelçiliğinin makul bir süre içinde tasfiye edilmesi,
KKTC’nin kimin bir parçası olduğu tartışması ortaya
Milliyetçi Çin’deki Türk Büyükelçiliğinin de gene aynı süre
çıkacaktır.
içinde kapatılması kararı alınmıştır.
Cumhuriyeti’nin
KKTC
uluslararası
bir
parçası
kamuoyunda
olarak
Kıbrıs
görülmektedir.
Dolayısıyla “bir devlet iki sistem” politikasında Türkiye’nin
Dönemin Dışişleri sözcüsü Haluk Sayınsoy, ÇHC’nin
yeri olmayacaktır.
BM’ye alınması lehinde oy kullanılacağını belirtmiştir.
Sayınsoy; ÇHC’nin BM’ye kabul edilmesinin Milliyetçi Çin’in
Tayvan’da anketler halkın kendini Çinliden ziyade
çıkarılması anlamına gelmediğini söylemiştir.
Tayvanlı hissettiğini gösterse de çoğunluk en iyi çözüm
olarak “çözümsüzlüğü” görmektedir. Bu düşünce ABD ve
Sf:193
Batı’nın düşüncesiyle paralellik göstermektedir.
2. Türkiye – ÇHC İlişkilerinde Sorunlar
Tayvan’da çözümsüzlük politikası izleyen ABD ve Batı
Kıbrıs,
ise Kıbrıs’ta 33 yıldır sorunsuz bir halde yaşayan iki
Ermenistan politikaları ile devamlı olarak ÇHC lehine gelişen
toplumu birleştirme gibi bir gayretin içine girmişlerdir. Bu
ticari ilişkiler sorun oluştururken, ÇHC’nin de Doğu
noktada Tayvan’da yaşanan “çözümsüzlük” çözümünün
Türkistan konusunda Türkiye’ye yönelik çekincelerinin
Kıbrıs
olduğu bilinmektedir.
değerlendirilmelidir.
Türkiye
açısından
ÇHC’nin
Orta
Doğu,
konusunda
da
yol
gösterici
olabileceği
Sf:209-210
ÇHC’nin enerjiyi kesintisiz ve güvenli bir şekilde elde
etmek maksadıyla Türkiye’nin çevresinde yer alan Orta
PKK adının Çince tercümesinde Türkiye’de ifade edilen
Doğu, Orta Asya ve Kafkasya bölgelerine yönelik izlediği
“bölücü” ve “terörist” terimleri hiç kullanılmamaktadır.
8
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
Kasım 1998 tarihinde terörist başı Abdullah Öcalan
kapsadığı ve bu alanın Avrasya’nın % 74’ünü teşkil ettiği
Suriye’den kaçtıktan sonra Çin basınında yer alan Öcalan ile
görülmektedir. Örgütün kapsadığı nüfus ise yaklaşık üç
ilgili haberlerde genellikle “Türkiye hükümeti karşıtı Kürt
milyardır
İşçi Partisi Lideri Öcalan”, “Hükümet karşıtı Türkiye Kürt
oluşturmaktadır.
İşçi Partisi lideri Öcalan” ve “Türkiye Kürt İşçi Partisi Lideri
boyunca
sempatiyle
ve
fikrine
parçalanarak
ayrı
%40’ını
ülkeleri örgüt içinde bulunmaktadır. Bu duruma örgüte
dahil üye ve gözlemci ülkelerin sahip olduğu siyasi, askeri
sıcak
ve ekonomik potansiyel katıldığında örgütün konumu daha
yaklaşmayacağı
net olarak analiz edilebilecektir.
düşünülmektedir.
Irak’ın
nüfusunun
enerji üretim ülkesi RF ile dünyanın en çok enerji tüketen
“devler
ÇHC’nin Kürtlerin devler kurma ya da başka bir anlamda
parçalanma
dünya
dördü örgüt içinde yer almaktadır. Yine dünyanın en büyük
kuramamış bir ulus” gözüyle yaklaşmasına rağmen,
Irak’ın
da
sahip olmuştur. Ayrıca nükleer silaha sahip ülkelerden
Sf:215
tarih
bu
Örgüt bir anda dünyanın en büyük ticari pazarına
Öcalan” şeklinde ifadeler yer almıştır.
Kürtlere
ki
devletlere
Sf:272
bölünmesi
anlamına gelecek bir Kürt devleti, ÇHC’nin Tayvan, Tibet ve
İran’ın
örgüte
üyeliği
Türkiye’nin
bölgedeki
Doğu Türkistan’dan dolayı savunduğu “anti-ayrılıkçılık”
konumunu etkileyecektir. İran örgüte resmi üye olarak
tezine ters düşmektedir. Ayrıca ABD kontrolüne girecek bir
kabul edildiği takdirde; Orta Asya ülkeleriyle olan siyasi ve
Orta Doğu devleti de orta ve uzun vadede ÇHC’ye yarar
ekonomik ilişkileri daha sağlam zeminde gelişecek ve
sağlamayacaktır.
bölgedeki etkisi daha da artacaktır. İran enerjisini daha
güvenli bir şekilde ihraç edebilecektir.
Dolayısıyla ÇHC’nin hem bu petrol kaynaklarını elinde
tutabilmek hem de Türkiye’yi kendisine karşı pasif politika
Sf:279
izlemek zorunda bırakacak bir Kürt politikası takip ettiği
3.6. Şanghay İşbirliği Örgütü ve Türkiye’nin
görülmektedir.
Örgüte Yaklaşımı
Sf:217
Şanghay İş Birliği Örgütü; Başbakan Recep Tayyip
RF – ÇHC iş birliğinin bölgedeki en önemli sonucu ŞİÖ
Erdoğan’ın 2007 Ocak ayındaki RF ziyaretinde RF Devlet
(Şanghay İş Birliği Örgütü) olarak ortaya çıkmıştır. Bu
Başkanı Putin’e “Bizi Sanghay İş Birliği Örgütü’ne dahil eder
bağlamda, ÇHC’nin 1990’ların başından itibaren değişen
misiniz?” sorusu üzerine Türkiye’nin gündemine gelmiştir.
güvenlik kavramının ve bu kavramın bir getirisi olan Türk
O dönemde görülmüştür ki Türk kamuoyunda örgütün
Cumhuriyetlerini de içine alan ŞİÖ’nün iyi incelenmesi
amacı, işleyişi ve gelecekte alabileceği rol konusunda bir
gerekmektedir.
bilgi eksikliği mevcuttur. Tartışmalar kısır kalmış ve
Sf:270
yalnızca örgütün “Varşova Paktı” gibi bir kutup yaratıp,
yaratamayacağı üzerine odaklanmıştır. Gerçek anlamda
Şanghay Beşlisi’nin daha çok güvenlik merkezli bir
tartışılması gereken “ örgütün yeni sistemde alacağı rolün
oluşum olduğu görülürken, dönüşümden sonra iş birliğinin
tüm
sahaları
kapsayacak
şekilde
dünya siyasetine etkisinin ne olacağı” olmalıdır.
genişletildiği
görülmektedir.
Son zamanlarda Türkiye için örgüt alternatif olarak
gösterilmekte, hatta örgütün en önemli iki üyesi RF ile
Nitekim Şanghay İş Birliği Örgütü’nün gözlemci
ÇHC’nin, Türkiye’nin örgüte üyeliğini desteklemekte olduğu
ülkelerle birlikte coğrafi alan olarak 37 milyon km2’yi
9
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
yazılmaktadır.
Cumhuriyeti, Hindistan, Japonya, ÇHC- kayacak olması da
bu karmaşık ilişkiler ağının ÇHC için elverişli bir ortam
Sf:288
yaratmasını sağlayacaktır.
Türkiye; örgüte gözlemci ya da üye olarak katılmak
Sf:298
yerine karşılıklı fayda prensibi çerçevesinde örgütü
oluşturan
ülkeler
(ÇHC,
RF,
Kazakistan,
Kırgızistan,
ÇHC
için
ekonominin geleceği
ülke içi siyasi
Özbekistan ve Tacikistan) ile örgüte gözlemci üye olan İran,
istikrarında sürmesi anlamını taşımaktadır. Ekonomide
Pakistan,
yaşanacak bir kriz ülke içindeki dengeleri sarsacak ve
Hindistan
ve
tarafsız
ülke
konumundaki
Türkmenistan’la ayrı ayrı ilişkilerini geliştirmelidir.
ÇKP’nin daha fazla sorgulanmasına neden olacaktır. Böyle
bir durumda ÇHC yönetimi Kültür Devrimindeki gibi içine
Bunu yapraken, özellikle ekonomik ve ticari ilişkilere
kapanma ve baskıcı politika izleme şansına sahip
ağırlık vermeli, ASEAN ve Şangay İşbirliği Örgütü’yle
olamayacaktır. Keza ÇHC ekonomik anlamda artık küresel
yaratılan “serbest ticaret bölgesini” çok iyi değerlendirmeli,
çıkabilecek
seçenekleri
ve
açılımları
daha
bir aktördür ve böyle bir krizde yalnızca kendi koyacağı
kapsamlı
kurallar geçerli olmayacaktır.
kıymetlendirmelidir.
Sf:301
Sf:292
Türkiye Asya’ya olan bakışını değiştirdiği takdirde,
Türkiye, GAP (Güneydoğu Anadolu Profesi) ile bölgesel
derin tarihi ilişkileri sebebiyle bölgede barış ve güvenliğin
bir gıda ambarı durumuna gelebilecektir. Bu proje
yeniden
kapsamında Türk Cumhuriyetlerine ve ÇHC’ye gıda ihracatı
bölgede
önemli
rol
kendisine bazı üstünlükler sunmaktadır. Diğer taraftan
dengeyi tekrardan kurabilmesini sağlayacaktır.
Türkiye’nin
korunmasında
Türkiye’nin konumu, diğer devletlerle kıyaslandığında
dengesinde fazlasıyla açık verdiği ÇHC’ye karşı ticari
yanında
ve
oynayabilecektir. Tarihi ve kültürel bağlarından dolayı
yapabilecektir. Bu ihracat Türkiye’nin son yıllarda ticaret
Bunun
inşasında
coğrafi konumu, jeopolitik ve jeostratejik özelliklerinin
taşıdığı önem, Türkiye’yi bölge ile yakından ilgilenmek
izleyeceği
durumunda bırakmaktadır.
politikalarda siyasi, kültürel ve sosyal alanları ihmal
etmemesi ve özellikle bölge halklarına yönelik girişimlerini
Sf:303
artırması gerekmektedir.
ÇHC, Orta Asya – Kafkasya – Türkiye – Avrupa hattını
Sf:293
kendi liderliğinde doğudan batıya doğru bir hat olarak
uzatmayı,
ÇHC’nin de “küresel güç” kavramından sürekli uzak
kendi
ifadeleriyle
“Pantürkizm”i
Türkiye
durduğu görülmektedir. Keza Mao ve sonrasında Deng bu
sınırlarında tutmayı, enerji kaynağı olarak gördüğü Orta
kavramın ÇHC’ye uzak olduğunu ifade ederlerken, ÇHC’nin
Asya ülkeleri üzerinde Türkiye’nin politika yapmasını
bölgesinde
engellemeyi istediği görülmektedir. Bu tutum iki ülke
bir
güç
olmaya
çalıştığını
da
ısrarla
arasındaki iş birliğinin önüne geçen temel faktördür.
belirtmişlerdir. Bundaki ana amaç hala ekonomik ve askeri
anlamda
büyük
güçlerin
seviyesinde
olunmadığı
Sf:305
düşüncesidir.
Yaratılacak bu Asya vizyonu içerisinde Orta Asya
Sf:296
Cumhuriyetleri ve ÇHC belirgin bir şekilde ön planda
Önümüzdeki 10 – 30 yıl aralığında, ekonomik güç
tutulmalıdır. Yaklaşık iki asırdır devam eden Avrupa projesi
merkezinin Güneydoğu Asya ve Güney Asya’ya -Kore
yanında halka farklı bölgelerde, farklı hedefler göstermek ve
10
Güç Olma Stratejisi Çin (Özet Çalışması)
bunları uygulamaya çalışmak ortaya bir sinerji çıkaracak
karmaşık ilişkiler olmalıdır. Bu kapsamda “ittifak” kavramı
ve bu sinerjiyle uygulanacak doğru politikalar Türkiye’nin
içinde sıkışmamak veya ulusal çıkarları etkileyebilecek
stratejik önemini daha da arttıracaktır.
denge politikalarında ısrar etmemek gerekebilecektir.
Bu noktada Türkiye’nin yeni dönemde düşünmesi
Sf:308
gereken Soğuk Savaş sırasındaki gibi net çizgiler değil,
11