17 ay sonra ikinci hayat

"
" " "!!!" İzmirli bilgisayar teknikeri 33 yaşındaki
Kaçmaz, 17 ay yapay kalple yaşadıktan
sonra umutlar tükenmek üzereyken
bağışlanan kalple yeniden yaşama döndü
!AIK4I3HGAH6HKJDIFH?J>K<;EGJ<CEAJK<J6FC6CEJKBJ2@=JE
+J3DJ95K@D@A@K2IKA;B>;GFJGCEK4J?GI>HK<J?I<HEAIK0J?J>>J
BJFFDJ?CK8J=JAC6CECK<1?FIAH7K.@EAJEK<;EGJK0IGBI<IKH?HFHB
?J-J/J6CECK<1?FI?IEK+J3DJ95K$%;BK0J>JFJGK?J-DC=>CD5
=HDAHK?J-DJD5KJG>CBK<H4JGJKAJKJFB;FKAIKB@FFJEDJD7K,E=JFFJ0
4:9IFK8HGK0J?J>CDK;F@G5K0IGBI<IK?JGACDKIFHK@9J>DJBKH<>IGHD7
)?GC/J5KI2FIEDIBKH<>H?;[email protected];BK9;GK4:EFIGK?J=JACD5
1F:DIK3;BK?JBFJ=>CD5K8HFH?;G@DK8HGKJACDKBJFDC=>C7KIG
J?GCE>C?JK1EIDK2IGDIBK9;G@EAJ?ACDKJDJK@D@A@KBJ?8I>*
DIDIBK4IGIBH?;GA@7KD@>K0IGK=I?HEK8J=C7K.IEKAIKBJ?*
8I>DIAHD(KAIAH7K$& '"!%$'
www.sondakikagazetesi.com
18 Nisan 2014 Cuma
!!"!!
"!"" Matbaada grafikerlik yapan 40 yaşındaki
Tamer Şatır, iki defa ameliyat olduğu kanser
hastalığından kurtulabilmek için
hayırseverlerin yardımını bekliyor. Şatır,
"Ameliyat için 180 bin lira istediler” dedi
Devlet hastanesinin hastalığına çare olamadığını
söyleyen Şatır, “Özel hastane, 180 bin liralık bir maliyet
çıkardı. Ancak bunu tedarik edemeyeceğimizi söyledik.
Sonra aynı hastanenin farklı bir bölümünde 40 bin liraya ameliyat olmak için planlama yapıldı. Ancak bu
parayı tedarik etme imkanım da yok. Ablalarım, aile
dostlarım, etraftan yardım edenlerle para toplamaya
çalışıyoruz. Bunu tek başımıza halletmemiz mümkün
değil. Yardım bekliyoruz” dedi. 8’de
')(%! Ünlü Yazar Sabit İnce’nin yazısı Pazar günü gazetemizde!
!&" *
# # #*
#$"'%&
#$"'%&
!! $"# #
$!!"##
%"&#%'!!$' <H?J<I>KAI6HFK0H9DI>
?JGC=CK3J6GC<CK?J-JEKK.J=BJEK;FJE5K()G>CBK<H?J<H
41G:=FIGHDH9HK8HGKBIEJGJK8CGJBJGJBK=I0GHEKDIE*
"JJ>HKEIGIAI?<IK;GJAJK8@F@=DJDC9K4IGIBH?;G7K
?CFK8;?@E/JK>;-?IB@EKJ?ECK4IDHAIK;FA@6@D@9@
A:=:EIGIBK0H9DI>KIAI/I6H97K.@GJAJKB1G:KB1G:EI
-JG>HK<H?J<I>HK?J-JG<JB5K8@K?:G:?:=:D:9:K2I
A@G@=@D@9@K;EJK41GIK8IFHGFIG<IB5K?:G:DIB>IK2I
8HG8HGHDH9IKBJ>BCK<J6FJDJB>J5K"HBHGKJFC=2IGH=HEAI
8@F@EDJB>JK9;GF@BK3IBIGH97KIGHDFHK8HGK3JFC=DJ
?J-JDJ?C97KI0GHEKDIE"JJ>HKEIGIAI?<IK;GJAJ
8@F@=DJDC9K4IGIBHG'KAIAH7K$& '"!%$'
!$"!$! $!
$"# # "&# /@D0@G8J=BJEFC6CK<I3HDFIGH?FI
HF4HFHK?JBFJ=CDCECKIFI=>HGIEK#K,9DHGK#HFFI>2IB*
HFHKK@GJF5K(+@GJFK8IFFH5KJAJ?K;FJ/JB5K2J>JEAJ=
;?@E@K2IGI/IB7K+GH9K>IFFJFFC6CK?J-C?;G7K)EFJ=CFJE
@D0@G8J=BJEFC6CKBGH9HEIK4HGDH=7K.@KBGH9HKH3>IE
H3IK?J=C?;G7K)3CBK2IKEI>K8HGK<:GI37K+IEAHKH3FIGHEAI
JEFJ=CFJEK8HGKBGH9K?J=C?;GFJG7K.@K<:GI/HEKBGH9I
A1E:=DIKHDBJECK?;B7(KAIAH7K$& '"!%$'
$ " $$$
!"!" &%## ,=FI>DIFIG
IGEI6HK.J=BJECK#I0DI>
,=FIG5K,9DHGK>@GH9DHEHEK/JE
3IBH=>H6HEHK<1?FIAH7K)/HFIEK>*
IA8HGKJFCEDJ<CK4IGIB>H6HEH
AHFIK4I>HGIEK,=FIG5K$.HG
E@DJGJFCKEIAIEK>JEC>CD
IB<HBFH6H7K!/GHDH<HF5KAHGIB>
@3@=K;FDJDJ<C5K>@GH<>HBK>I<H<*
FIGHEK<@?@K-J0JFCKB@FFJEDJ<C5
BIE>HKB@/JBFJ?JEKD:9I
;FDJDJ<CK2IKB1>:KDHDJGHKAH6IGK<;G@EFJG7'
=IBFHEAIKB;E@=>@7,9DHGK>@GH9DKFH4HEAIEKA:=DIB
:9IGI7'KAIAH7K!,+K.J=BJECK,=FIG5K,9DHG&HE
&FHK?CFFJGAJK:GBH?IK>@GH9DHEAIK:GI>HFIEKH=K2I
BJ>DJKAI6IGHEK?:9AIK &F@BK81F:D:E:K<J6FJGBIE
4:E:D:9AIK8@E@EK?:9AIK&IKBJAJGKA:=>:6:E:
2@G4@FJAC7K$& '"!%
&
)!+!'%&&%-(%#JGJ=5KP@DFJGJKDC
8CGJBCFC?;GS)EFJ=DJK<J6FJECG<JK0JE4TKB1?FIGKIF*
AIEK4TAT?;GSK:GBT?I5K++?IKJEFJ=DJKT3TE
8J<BCK?J-C?;GKD@S)+KJG>T5K+C8GC<>JK>J2T9KDT
2IGT?;GSK@D0@G8J=BJECKIG2T=K!G;6F@5K41G:=*
DIFIGFIKTF4TFTKEIFIGK<1?F:?;SK+C8GC<>JKD@0JFI"I>
EIKAT?;GSK++K:B:DI>TKD@0JFI"I>TEKIFI=>TGT*
FIGTEIKEIKAT?;GSKK.:>:EK8@K<;G@FJGCEK/I2J8CECKJ*
9JGK4:E:EAIEKT>T8JGIEK4J9I>IET9KRQLK)+,*
+)AJK;B@?J/JB<CEC97K<>JK4J9I>I/TKRJ8T>K,E/I
8:>:EK8@K<;G@FJGCEK/I2J8CECK8@FDJBKT3TEK4:EFIG*
/IK?J2G@K2J>JEAJKA;FJ=>C7KJFBCEK2IK<T?J<TFIGTE
EJ89CECK>@>>@7K,E/IKJ?GC/J5K@D0@G8J=BJECKIG*
2T=K!G;6F@KTFIKAIKB;E@?@KDJ<J?JK?J>CGAC7K
İzmir'in Bayraklı ilçesinde çöp yüzünden çıkan tartışmada hamile olduğu
belirtilen Duygu Ersoy hayatını kaybetti. Saldırgan M.K, gözaltına alındı
Olay, dün saat 17.00 sıralarında, 1620/43
Sokak, 12 numarada meydana geldi. 20
yaşındaki Duygu Ersoy ile İZSU'dan emekli
olduğu öğrenilen 81 yaşındaki M.K. arasında,
kapı önüne koyulan çöp yüzünden tartışma
yaşandı. Tartışmanın büyümesi sonucu Ersoy'un yakınlarıyla M.K. arasında kavga çıktı.
Kavgada M.K.'nin, yanında taşıdığı ruhsatsız
tabancayla Ersoy'u yaraladığı iddia edildi. Beş
aylık hamile olduğu öğrenilen genç kadın,
kanlar içinde yere yığıldı. Hemen çağrılan
cankurtaranla Ege Üniversitesi Hastanesi'ne
kaldırıldı fakat yaşamını yitirdi. Zanlı M.K., polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
Duygu Ersoy'un ölüm haberini alan yakınları,
hastanede sinir krizi geçirdi. Olayla ilgili
soruşturma devam ediyor. 3’te
Antalya’da feci kaza
5 kişi yanarak öldü!
Antalya'da meydana gelen ve 5 kişinin yanarak hayatını kaybettiği kaza anının, mobese
kameraları tarafından görüntülendiği ortaya
çıktı. Görüntülerde, aracın aşırı hızlı bir şekilde kavşağa doğru ilerlediği, bir aracı solladıktan sonra orta refüje çarptığı, savrulan
aracın daha sonra kavşakta bekleyen TIR'a
çarptıktan sonra anında alev aldığı
görülüyor. 3’te
*!)
*!)
*!)
*!)
("!
("!
("!
+
+ 111444’’’ttteee
+
"
"
!
"
engül,
illetvekili Ş n
M
ir
m
İz
i
rt
Pa
da
leştiren AK
itleleri ardın
*','!%,-&-&%IEK?JBCEKJAJFJGCEAJE
;FJEKRJBC9K)AJ<C5K?CFCEKIEK1EIDFTK"I<>T2JFTEIK0J*
9CGFJEC?;G7KJ<BJF?JK.J?GJDCECEK<;EK4:E:KTBTKBT*
FT<IKJGJ<CEAJKIFK?J-CDCKG;BI>FIGTEKJ>CFDJ<C?FJK8:*
?:BK8TGK41G<IFK=;2@EK?J=JEAC6CK(P;BI>KOI<>T2J*
FT(ETKT9FIDIBKT3TEK:GBT?IAIEKMK8TEIK?JBCEK>@GT<*
>TEK@DJG>I<TK4:E:K%I=DIAIEKJAJ?JK4I3DI<T
8IBFIET?;G7K)AJECEK@GT9DK+JFBCEDJKQ"T<TK.J=*
BJECK#@EAG;<NK(:GBKA;<>FJGCDC9KB:F>:G:D:9:
3;BKDIGJBKIAT?;G5K8@K?CFKBJ>CFCD/CFJGCEK?JGC<CE*
AJEK"J9FJ<CKBJG=CKBC?CAJEK4IFI/IB(KAT?;G7K
itter
ünay'ı e
sonra k
Çakar ve G ünay'dan bu saatten i olmaz. Olsa olsa Twin
tç
ir
G
e
ş
l
ıtlarına
bir siyas
"Ertuğru
K Parti karş
ek bir lider,
sürükleyec itter’da yazıp çizip A " dedi. 6’da
kuşu olur. Twbalarına devam etsin
a
gözükme ç
##!$"##
"!
"#%# &#&#%## .1F:D:K6GI>HDK1GI2FH<HK=CFK%;BFJG5K8;=JEDJECEK3I=H>FHKI2GIFIG
H3IGIEK8HGK<:GI3K;FA@6@E@K2IK8HGI?FIGHEK?JFEC9/JK8;=JEDJK1E/I<HEAIKAI6HF5KAJ0JK<;EGJK?J=JAC6C
<CBCE>CFJGFJKAJK8J=I>DI<HK2IK;F@D<@9KA@?4@FJGCECK;EJGDJ<CK4IGIB>H6HEHK<1?FIAH7K%;BFJG5K$JG>EIGFIGHE
4IEH=KJHFI?FIKJGJFJGCEJK8IFFHK<CECGFJGKB;?JDJDJFJGC5KI2FHFHBK8HGFH6HEHEKA;6JFK4IFH=DIK<:GI3FIGHKH3HEAI
;F4@EFJ=DJ<CEJKAJKIE4IFK;FJ8HFDIB>IAHG7'KAH?IKB;E@=>@7K$& '"!%$'
SAYFA 02
MAVI
KIRMIZI SARI
18 Nisan 2014 Cuma
Türkiye dünyanın ilk "mozaik
müzeleri destinasyonu" olacak
Gaziantep'teki Zeugma Müzesinin yanı sıra yapımına devam edilen Şanlıurfa'daki Edessa
Mozaik Müzesi ve Hatay'daki Antakya Mozaik Müzesinin açılmasıyla Türkiye yeni bir turizm
çeşidini dünyaya kazandıracak. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özarslan, "Türkiye'de,
dünyanın hiçbir ülkesinde bulunmayan 'mozaik müzeleri destinasyonu' oluşacak" dedi
G
aziantep'teki Zeugma Müzesinin yanı sıra
yapımına devam edilen Şanlıurfa'daki
Edessa Mozaik Müzesi ve Hatay'daki Antakya Mozaik Müzesinin açılmasıyla Türkiye yeni
bir turizm çeşidini dünyaya kazandıracak. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Müsteşarı Özgür Özarslan, AA
muhabirine, dünyanın en iyi 6'ncı turizm destinasyonu haline gelen Türkiye'nin, kültür turizmiyle de
yükselişe geçtiğini belirterek, "Türkiye'de, dünyanın
hiçbir ülkesinde bulunmayan 'mozaik müzeleri destinasyonu' oluşacak" dedi. Türkiye'deki barış iklimine işaret eden Özarslan, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da doğa ve kültür turizmi için büyük
talep olduğunu, ürün taleplerinin de kültür turizmine
yönelik gelişmeye başladığını söyledi. Özarslan,
üçüncü havalimanı, hızlı tren hatları gibi kültürel
altyapıyı geliştiren büyük projelerin de hayata geçirilmesiyle kıyı şeridindeki deniz-kum-güneş turizmine yönelik ilginin Anadolu'nun kültürel zenginliğine doğru genişleyeceğini ifade etti.
Müzecilikte çağdaş bir atılım yapan Kültür ve
Turizm Bakanlığının son yıllarda yeni müzeler inşa
ettiğini de hatırlatan Özarslan, Şanlıurfa ve Hatay'da
yapımı devam eden iki büyük mozaik müzesinin de
yakın zamanda açılacağını bildirdi. Özarslan,
"Gaziantep'teki Zeugma Mozaik Müzesini de ekleyince, üç mozaik müzesi komşu illerde hizmete girmiş olacak ve böylece dünyanın hiçbir ülkesinde
bulunmayan 'mozaik müzeleri destinasyonu' oluşacak. Dünyada böyle bir şey yok. Türkiye'nin sunduğu ürün çeşitliliği ve kalitesi hiçbir ülkeyle
mukayese edilemeyecek şekilde geliştiriliyor" diye
konuştu.
-"Dünyanın en kıymetli
mozaiği" de sergilenecek
Mozaik eserler açısından dünyadaki en geniş
sergileme alanına sahip Hatay'daki Antakya Mozaik
Müzesi, toplam kapalı alanı ise 32 bin 754 metrekare olacak ve müzeyi aynı anda 800 kişi ziyaret
edebilecek. Şanlıurfa Haleplibahçe'de "Amazon
kraliçelerinin av ve savaş sahneleri"nin tasvir
edildiği mozaiklerin bulunduğu Haleplibahçe
Mozaik Müzesi ile Edessa Arkeoloji Müzesi ve
Arkeopark'ın yer alacağı 57 bin metrekare üzerinde
toplam 36 bin metrekare kapalı alan, Türkiye'nin en
büyük müze komplekslerinden olacak.
Mevcut yerinde sergilenecek yaklaşık bin metrekare mozaiğin yanı sıra müzede bin 500 metrekare civarında mozaik bulunuyor. Buradaki
Savaşçı Amazon Kraliçeleri mozaikleri ise mozaik
tekniği, sanatı ve Fırat Nehri'nin orijinal taşlarından
yapılması gibi özellikleriyle uzmanlarca dünyanın
en kıymetli mozaiği olarak tanımlanıyor. Müzede,
yurt dışına kaçırıldıktan sonra bulunduğu ABD'deki
Dallas Müzesinden geri getirilen, "ozanların babası"
Orpheus'un, müziğiyle vahşi hayvanları uysallaştırdığını betimleyen mozaiğin de sergilenmesi
bekleniyor.
-Müze ziyaretçilerinin
memnuniyet oranı yüzde 95
Bu yıl nisan ayı itibariyle Kültür ve Turizm
Bakanlığına bağlı 187 müze, 125 adet türbe ve 135
adet düzenlenmiş ören yeri hizmet veriyor. Ayrıca
187 özel müze, Bakanlık denetiminde faaliyetlerini
sürdürüyor.
Tosun Paşa'nın Yeşilvadi'si
Gazianteplilere nasip oldu
Türk sinemasının unutulmazlarından
"Tosun Paşa" filminde paylaşılamayan
"Yeşilvadi" gerçek hayatta
Gazianteplilerin oldu. Şahinbey
Belediyesince 120 milyon harcanarak 1
milyon 700 bin metrekare alana yaptırılan Yeşilvadi Parkı, 23 Nisan'da
hizmete açılacak. Yeşilin hakim olacağı,
her yaştan insana hitap edecek parka,
Türkiye'nin en büyük amfi tiyatrosu inşa
edildi. Bilinenin aksine birçok farklılığı
bünyesinde barındıran parkta özellikle
çocukların yakından tanıdığı Keloğlan,
Şirinler ve Gargamel, Red Kit, Dalton
kardeşler, Fred Çakmaktaş ve arkadaşları
gibi çizgi film karakterlerinin heykelleri
de yer alıyor. Belediye Başkanı Mehmet
Tahmazoğlu, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Türkiye'nin en büyük
parkını Gaziantep'e yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Projenin kendisini heyecanlandırdığını dile getiren
Tahmazoğlu, parkın inşa edildiği böl-
genin çarpık yapılaşmanın gelişme alanı
içerisinde olduğunu vurguladı. Bu nedenle ilçenin çehresini değiştirmek gerektiği
düşüncesiyle 7 milyon metrekare alanın
imarını değiştirdiklerini ifade eden Tahmazoğlu, şöyle devam etti: "Burada
modern şehir kuruyoruz. Türkiye'nin en
büyük parkını da bu bölgeye yapıyoruz.
Türkiye'nin en geniş yollarından 12 şeritli 12 kilometrelik yol da burada olacak.
Kısacası dev bir projeye adım attık. Amacımız çarpık yapılaşmayı önlemek.
Aynı zamanda modern ve çağın gereklerine uygun yapılaşmayı sağlamak. Bunda
da başarılı olduğumuza inanıyorum."
- "Yeşilvadi gerçek hayatta
Gazianteplilerin oldu"
Bölgede yapılan parka ilk etapta 40
bin ağaç diktiklerine işaret eden Tahmazoğlu, 8 bin kişi kapasiteli Türkiye'nin en
büyük amfi tiyatrosunu da parkın içine
inşa ettiklerini, gerektiğinde kapasitenin
Türkiye'deki müze ve ören yerlerinin ziyaretçi
sayıları ise 2000'li yılların başında yaklaşık 7 milyonken, geçen yıl 29 milyon 533 bin kişiye ulaştı.
Ziyaretçilerin yüzde 69'unun yabancı turistler
gerçekleştirdiği müzelerde, ziyaretçi sayısı ise 13
yılda 4 kat arttı. Kültür ve Turizm Bakanlığınca son
iki yılda yapılan anket çalışmalarına göreyse müze
ziyaretçilerinin memnuniyet oranı yüzde 95'i buldu.
-Müzeler sürekli yenileniyor
Geçen yıl ilk kez açılan veya yenilenen müzeler
Bu da Şapka Sergisi
Eskişehir'de Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında "Şapka Sergisi" izlenime sunuldu.
ETİ Arkeoloji Müzesi'nde Kastamonu Valiliği Mimar
Vedat Tek Kültür ve Sanat Merkezi öncülüğünde
gerçekleştirilen serginin açılışında konuşan Eskişehir
Valisi Güngör Azim Tuna, Türkiye'nin ilk ve tek Şapka Müzesi'ne ait örneklerden bir bölümünün Türk
Dünyası Kültür Başkenti Ajansı etkinlikleri kapsamında Eskişehir'de sergileneceğini söyledi. Kastamonu Valiliği Mimar Vedat Tek Kültür ve Sanat
Merkezi'nin gerçekleştirdiği bu sergide
Cumhuriyet'in kurulduğu günden bu yana kullanılan
erkek ve kadın şapkalarının bulunduğunu belirten
Vali Tuna, "Cumhuriyet inkılaplarının bir parçası
olan şapkayı büyük önder Atatürk, ilk kez Kastamonu'da giymiş ve geçmişten günümüze zengin bir
şapka koleksiyonunun oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Cumhuriyet tarihine şapka estetiğinde ışık
tutan bu serginin gerçekleşmesinde emeği geçen
herkesi tebrik ediyorum" dedi.
Kastamonu Valiliği Mimar Vedat Tek Kültür ve
Sanat Merkezi Müdürü İlknur Ayna ise Cumhuriyet
tarihinden bu yana kullanılan şapkaları sergilediklerini ifade ederek, "Burada Atatürk'ün kullandığı şapkaların benzerleri ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in kullandığı şapkanın yanı sıra ünlü modacıların şapkaları
yer alıyor" diye konuştu. Konuşmanın ardından Vali
Tuna ve beraberindekiler açılış kurdelesini keserek
sergiyi gezdi. Bu sırada Merkezi Müdür Ayna, günün
anısına Vali Tuna'ya şapka hediye etti. Açılışa, Vali
Yardımcısı Ömer Faruk Günay, 1. Hava Kuvvet Komutan Yardımcısı Hava Pilot Tümgeneral Recep
Yüksel, İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen ve çok
sayıda davetli katıldı. Sergi 22 Nisan'a kadar açık
kalacak. (AA)
15 bin kişiye kadar çıkarılabileceğini
söyledi. Parkta 86 bin 500 metrekarelik
biyolojik göletin de hizmete sunulacağını ifade eden Tahmazoğlu,
"Gölette kayıklarla gezilebilecek, su
sporları yapılabilecek. Kapalı ve
açık spor alanları, buz pateni alanı
olacak. Tematik parklar, masal
kahramanlarının bulunduğu parklar
da yer alacak. Gençler için macera
parkları kuruyoruz. Botanik bahçemiz
var, süs havuzlarımız var" dedi. Vadide
kurulan parkın ismi konusunda çok
düşündüklerini dile getiren Tahmazoğlu,
şunları kaydetti: "Türkiye'nin en büyük
parkını yaparak vadinin isminin Yeşilvadi
olmasını istedik. Tabi Yeşilvadi denince
akla 'Tosun Paşa' filmi geliyor. Filmde,
Yeşilvadi Seferoğulları'nın mı yoksa Tellioğulları'nın mı olacak tartışması vardı.
Burada ikisinin de olmadı. Yeşilvadi
gerçek hayatta Gazianteplilerin oldu."
(AA)
arasında, Ağrı İshakpaşa Sarayı, Alanya Müzesi,
Balıkesir Ayvalık Taksiyarhis Anıt Müzesi, Bursa
Arkeoloji Müzesi, Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Evi
Kültür Müzesi, Ziya Gökalp Müzesi, Selanik Atatürk
Evi, İstanbul Topkapı Sarayı Arz Odası ve Ağalar
Camisi (El Yazması Kütüphanesi)), İstanbul Türbeler
Müzesi Müdürlüğüne bağlı Şeyh Yahya Efendi Türbesi, Güzelce Ali Paşa Türbesi, Şehzadeler ve Kadınlar
Türbesi, Muğla Marmaris Müzesi ve Zonguldak Ereğli
Müzesi yer alıyor. Bu yılın ilk 4 ayında ise Samsun
Gazi Müzesi, İstanbul Adam Mickiewicz Müzesi ile
Aksaray Müzesi de yenilenerek ziyarete açıldı.
Ayrıca uygulama ve proje çalışmaları devam eden
Adana Yeni Müze Kompleksi, Çanakkale Troya
Müzesi, Van Urartu Müzesi, Uşak Arkeoloji Müzesi,
Antalya Mevlevihane Müzesi, Burdur Doğa Tarihi
Müzesi, Antalya Etnografya Müzesi gibi yeni müzeler
ile Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Gordion
Müzesi ve Örenyeri, Efes Müzesi, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Mardin Müzesi, Topkapı Sarayı
Mutfaklar ve Koğuşlar Bölümü, İzmir Atatürk Evi gibi
48 müze bulunuyor. (AA)
Yıl: 3
. Sayı: 890 . 18 Nisan 2014 Cuma
İmtiyaz Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
Yazı İşleri Müdürü
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Salih ASLAN
Denizli Temsilcisi
Sedat KAYA
05326601776
[email protected]
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
Yayın türü:
Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
SONDAKiKA GAZETESİ >>
3 ASAYiŞ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
18
17Nisan
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
Bir anlık dalgınlık 5 cana mal oldu!
Antalya'da tır ile otomobilin
çarpışması sonucu 5 kişi
öldü, 1 kişi yaralandı. Liman
kavşağında tır ile otomobilin
çarpışması sonucu hayatını
kaybeden 5 kişinin yanarak
öldüğü tespit edildi
Antalya'da tır ile otomobilin çarpışması
sonucu 5 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Alınan
bilgiye göre, gece saatlerinde Antalya-Kemer kara yolundaki Liman kavşağında, Akdeniz Bulvarı'ndan Kemer istikametine giden otomobil sürücüsünün direksiyon
hakimiyetini kaybetmesi sonucu ışıkta
bekleyen tırın yakıt tankına çarptı. Çarpışma sonucu tır ve otomobil alev aldı. Kazada otomobilin içinde bulunan 5 kişi, yanarak öldü, tır sürücüsü ise yaralı olarak
hastaneye kaldırıldı. Kazanın bildirilmesi
üzerine bölgeye gelen itfaiye ekipleri,
araçlardaki yangını söndürdü, ardından otomobildeki cesetleri çıkardı.
Kazada ölenlerin kimlikleri belirlendi
Ölenlerden Amasya'da yaşayan Emrah Bül-
bül'ün, Antalya'da yaşayan asker arkadaşı
Masum Türker'i ziyarete geldiği öğrenildi.
Antalya'da tır ile otomobilin çarpışması
sonucu ölenlerin kimlikleri belirlendi. Liman kavşağında Emrah Bülbül yönetimindeki 05 RD 419 plakalı otomobil ile Galip
Asker yönetimindeki 07 HZ 762 plakalı tırın
çarpışması sonucu araçlarda yangın çıkmıştı. Otomobilde bulunan sürücü Bülbül
ile Masum Doğan, Zeynep Tıraş, Mercan
Ender ve Erol Türkmen yanarak hayatını
kaybetti. Yaralanan tır sürücüsü Asker ise
hastanede tedavi altına alındı. Öte yandan
Amasya'da yaşayan Emrah Bülbül'ün,
asker arkadaşı olan ve Antalya'da yaşayan
Masum Türker'i ziyarete geldiği öğrenildi.
Kazada hayatını kaybedenlerin çok sayıda
yakını, Antalya Adli Tıp Kurumu önüne gelerek bilgi almaya çalışıyor.
Antalya'da gece saatlerinde meydana gelen ve biri bayan 5 kişinin öldüğü kazada
isimler belirlendi. Kazada ölen Masun
Doğan ve Ali Armağan'ın cenazelerinin
morgdan alındığı bildirildi. Antalya'da gece
02.20 sıralarında meydan gelen ve 5 kişinin
yanarak hayatını kaybettiği kazaya ait detaylar ortaya çıkmaya başladı. Kazanın
ardından Masun Doğan (26), Mercan Ender
(26), Erol Türkmen (31), Zeynep Tıraş ve
Emrah Bülbül'ün (29) hayatını kaybettiği
Liseli Derya’dan 4
aydır haber alınamıyor
İstanbul’da evinin önünden servise binerek okula giden lise birinci sınıf öğrencisi
15 yaşındaki Derya Selçuk’tan 4 aydır haber alınamıyor.
Baba Hasan Selçuk, polise,
jandarmaya, savcılığa başvuru yaptıklarını, ancak hiçbir
şekilde sonuca ulaşamadıklarını söylüyor. Her kapı ziline, her telefon sesine 'kızım
geldi' diye koşarak gittiğini
anlatan acılı anne Fatma
Selçuk ise artık ümidini
kesmiş, “Kızımın ölüsünü de
olsa bulup getirsinler.” diyor.
Esenyurt’taki evlerinden
her zamanki saatinde servise
binerek okula giden lise birinci sınıf öğrencisi Derya
Selçuk’tan 4 aydır haber alınamıyor. Aslen Malatyalı
olduklarını belirten baba
Hasan Selçuk, Halil Alkanat
Çok Programlı Lisesi’nde
okuyan kızından 4 aydır
haber alamadıklarını söyledi.
Kızının bulunması için
karakola, terörle mücadele
polislerine, savcılığa başvuru
yaptığını ancak hiç birinden
netice alamadığına dikkat
çeken Selçuk, “Okulda olup
bitenlerden haberdar
etmediler. Kızım 16 gün
okula gitmemiş. Okul yönetimi haber vermedi. Memleketin, kanunun adaletine
sığınmışım diyecek bir şey
bulamıyorum. Ailecek perişan olduk. Emniyetten, devletten yardım istiyorum.
Kızımı gören vatandaşlar
bize bilgi versin.” şeklinde
konuştu.
(CİHAN)
Kapı önüne çöp koyma
kavgası ölümle sonuçlandı
İzmir'in Bayraklı ilçesinde çöp yüzünden çıkan tartışmada bir kişi
öldürüldü. Olay, dün saat 17.00 sıralarında, 1620/43 Sokak, 12 numarada meydana geldi. 20 yaşındaki Duygu Ersoy ile İZSU'dan emekli olduğu öğrenilen 81 yaşındaki M.K. arasında, kapı önüne
koyulan çöp yüzünden tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi
sonucu Ersoy'un yakınlarıyla M.K. arasında kavga çıktı. Kavgada
M.K.'nin, yanında taşıdığı ruhsatsız tabancayla Ersoy'u yaraladığı
iddia edildi. Beş aylık hamile olduğu öğrenilen genç kadın, kanlar
içinde yere yığıldı. Hemen çağrılan cankurtaranla Ege Üniversitesi
Hastanesi'ne kaldırıldı fakat yaşamını yitirdi. Zanlı M.K., polis
tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Duygu Ersoy'un ölüm
haberini alan yakınları, hastanede sinir krizi geçirdi. Olayla ilgili
soruşturma devam ediyor.
(CİHAN)
Eşini öldüren kocaya müebbet
Beşiktaş Etiler’de kendisinden boşanmak isteyen
eşini öldürdüğü gerekçesiyle
yargılanan Serdar Göçmen,
müebbet hapis cezasına
çarptırıldı.
sevgi dolan bir insan bir gün sonra nasıl böyle bir şey oluyor, aklım almıyor. Bir anlık refleks ile
oldu. Vereceğiniz bütün cezayı kabul ediyorum. Bir anlık hareket,
çocuklarımın ve rahmetli eşimin
sonu olmuştur. Ne zaman olur
bilmem ama bir gün çocuklarımın
yarasını sarmak için uğraşacağım." dedi.
Muhterem Göçmen'in 28 Haziran 2013 tarihinde eşi tarafından
bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin davada karar çıktı. İstanbul
19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde
görülen cinayet davasının duruşmasına tutuklu sanık Serdar Göçmen ile öldürülen Muhterem
Göçmen'in ailesi ve taraf avukatları katıldı.
Ölen Muhterem Göçmen’in
annesi Biller Evcil ise, "Koruma
kararına rağmen sanık geldi kapıma oturdu. Buna rağmen adalete
güveniyorum. Sanığa en yüksek
cezayı istiyorum." ifadesini kullandı.
Yaşanılan her şeyden pişman
ve üzgün olduğunu belirten sanık
Göçmen, "Eşimi de çok seviyordum. Olaydan bir gün önce
kafeteryada buluşmak istediğimde polisleri çağırmıştı. Ben
onu o kadar seviyordum ki yanından ayrılırken sadece onu öptüm,
gittim. Bir gün önce bu kadar
Kardeş Çiğdem Evcil ise
"Ablamın 13 yıl boyunca neler
yaşadığı dosyada var. Sonuna
kadar şikayetçiyim." diye konuştu. Bunun üzerine tekrar söz alan
sanık Göçmen "Ben eşimi
gerçekten çok seviyordum.
Baldızımı vicdanı ile baş başa
bırakıyorum. Size verdiğim h-
esaptan sonra en büyük hesabı
çocuklarıma vereceğimi biliyorum. Mahşerde de Allah'a hesabını vereceğim." ifadesini kullandı.
Sanığın avukatı Mustafa Murat
Tuncer de müvekkilinin birçok
kez barışmak istemesine rağmen
eşinin hakaretine uğradığını, 12
ve 13 yaşındaki çocuklarını da kendisinden kaçırdığını iddia etti.
Avukat Tuncer, sanığın
muhafazakâr bir insan olmasına
rağmen eşinin Eskişehir’den İstanbul’a gelip Etiler’de kuaför
dükkânında çalışmaya
başladığını, kuaför dükkânının ilanına kendi resmini koyduğunu,
kendi adına da internet sayfası
açtığını söyledi.
Sanığa ağırlaştırılmış müebbet
hapis cezası veren mahkeme
heyeti, duruşmadaki iyi halini
göz önüne alarak cezayı müebbete indirdi. Tahrik indirimi ise
yapılmadı.
(CİHAN)
belirtilmişti. Ancak, yapılan otopsi işlemi
ve kimlik tespitlerinin ardından araçta bulunduğu belirtilen Zeynep Tıraş isminde
birinin olmadığı, bunun yerine araçta Ali
Armağan olduğu tespit edildi. Böylece
kazada biri kadın 5 kişinin hayatını kaybettiği kesinleşti. Adli
Tıp kurumu morgunda ise otopsi işlemleri
tamamlanan cenazeler aileleri teslim ediliyor. Morgda bekleyen Masun Doğan ve Ali
Armağan'ın cenazeleri aileleri tarafından
morgdan alındı. Doğan'ın Antalya'da Armağan'ın da Isparta'da toprağa verileceği
öğrenildi. (CİHAN-AA)
BEBEK MAMASI SATIN ALINACAKTIR
DR.BEHÇET UZ ÇOCUK HASTANESİ SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU
HASTANELERİ KURUMU
BEBEK MAMASI ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
:2014/42603
1-İdarenin
a) Adresi
: ŞEHİT NEVRES BULVARI 1374 11 35220 ALSANCAK KONAK/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324116000 - 2324456563
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi(varsa)
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: BEBEK MAMASI ALIMI/ 3 KALEM 1.ANNE SÜTÜ ZENGİNLEŞTİRİCİ MAMA(EOP
RONTİN):25 ADET 2. SIVI FORMDA YENİDOĞAN BEBEK MAMASI:30300 ADET
3.TOZ FORMDA YENİDOĞAN BEBEK MAMASI:250 KG
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: İZMİR DR.BEHÇET UZ ÇOCUK HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE
ARAŞTIRMA HASTANESİ/ GIDA DEPOSU
c) Teslim tarihi
: Her durumda sözleşme 31.12.2014 tarihinde sona erecek olup, İhale konusu
mallar 31.12.2014 tarihine kadar idarenin siparişine müteakip 3(üç) partide teslim
edilecektir. Yüklenici sözleşmeye konu malzemeleri siparişe müteakip 10 gün
içerisinde teslim edecektir.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi / İsmet Kaptan Mah.Sezer Doğan Sok.No:11 Alsancak /İZMİR
b) Tarihi ve saati
: 05.05.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya
Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya
ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki
görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde
bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren
belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler,
b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler,
c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge
faaliyet belgesi.
İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir.
İsteklinin Alım Konusu malı Teklif etmeye yetkisinin bulunup bulunmadığını belgelendirmesi gerekir. Bu çerçevede istekli aşağıdaki bentlerde Yer alan belgelerden Kendi durumuna Uygun olan belgeyi sunacaktır.
a) Aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
b) Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite
Raporu,
c) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi,
d) Üretici veya ithalatçı firmaların teklif ettikleri ürünün üreticisi veya ithalatçısı olduklarına dair belgeyi
e) İstekliler ecza deposu ise ecza deposu olduklarına dair belgeyi teklifleri ile birlikte sunacaklardır.
4.3.2.
4.3.2.1.Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler:
İsteklilerce teklif edilen ürünler TITUBB'na kayıtlı olacak ve UBB kayıt belgelerini teklif dosyasında sunacaklardır.
4.3.2.2. Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler:
İsteklilerce teklif edilen ürünler TITUBB'na kayıtlı olacak ve UBB kayıt belgelerini teklif dosyasında sunacaklardır.
4.3.3. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman:
İstekliler teklif ettikleri ürünlere ait birer adet numuneyi değerlendirmek üzere ihale teklif dosyası ile birlikte
sunacaklardır.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı DR BEHÇET UZ ÇOCUK HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ SATINALMA BİRİMİ-İSMET KAPTAN MAH.SEZER
DOĞAN SOK.NO:11 ALSANCAK/İZMİR adresinden satın alınabilir.
İhale dokümanının posta yoluyla da satın alınması mümkündür. Posta yoluyla ihale dokümanı almak isteyenler, posta masrafı dahil yurtiçi için 60 TRY (Türk Lirası), yurtdışı için 75 TRY (Türk Lirası) doküman bedelini T.C.ZİRAAT
BANKASI EFES ŞUBESİ TR88000100133308156771-5001 NOLU HESABA YATIRILACAKTIR. yatırmak zorundadır. Posta yoluyla ihale dokümanı satın almak isteyenler, ihale doküman bedeline ilişkin ödeme dekontu ile ihale
dokümanının gönderileceği adresin de belirtildiği ihale dokümanı talep başvurularını yukarıda yer alan faks numarasına veya yazılı olarak idareye ihale tarihinden en az beş gün önce göndermek zorundadır. İhale dokümanı iki iş günü içinde bildirilen adrese posta yoluyla gönderilecektir. İhale dokümanının posta yoluyla gönderilmesi halinde, postanın ulaşmamasından veya geç ulaşmasından ya da dokümanın eksik olmasından dolayı idaremiz hiçbir şekilde
sorumlu tutulamaz. Dokümanın postaya verildiği tarih, dokümanın satın alma tarihi olarak kabul edilecektir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Dr.Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Satınalma Birimi/ İsmet Kaptan Mah.Sezer Doğan Sok.No:11 Alsancak /İZMİR adresine elden teslim
edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan
istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Sondakika 18/4
Basın: 4672
Kayseri Valisi Orhan Düzgün, şehrin turizmden önemli pay alması
gerektiğini hatırlatarak, “Bugün Kayseri’ye yılda 1 milyon turist geldiğini
düşünürsek, ki bu olmayacak bir rakam değil, çünkü Türkiye’ye yılda 35
milyon turist geliyor, bunu başarabilirsek, bir turist ortalama 800-1000
dolar para bırakıyor. Bu da yaklaşık 1 milyar dolar demek” diye konuştu
MWQXHFUSUX4TVMVFNUXKW;PMPXNUCWMXUNUR
:26XWNUOXIOUTVMVFXCWSBX4RDWTTW=XIRTWSPRNW
OWMWMTWRMWJPXCUXKURVXIOUTTUSTUXGUSWGUS
9WKJUSV8KUXEUTUGVTU?UQXITWRXOLSVJOTUSVR
QIRWQTWMWXV=OVKW?PRPRXNWXQWSDPTWRMWJP
GWQPMPRNWRX@IQX>RUMTVXGVSXUQJVQTVAVR
EVNUSVTUGVTU?UAVRUXVRWRPKISLMBX+IRXITWSWQ
NWXJW=V;XITNLALMLFXNUAUSTUSVRXOWRPOPMP
EUTVKISBX5WRPOPMPRXNWXGVSQW@XWDWMWJP<XDUQTV
CUXMUOINLXCWSBX4DOUXGVSVJVXGWFPXQHTOHSUT
UOQVRTVQTUSVXGLXOHSXOWSV=VXMUQWRTWSNWXKW;:
MWQXJLSUOVKTUXQW;WTPXJWTIRTWSNWRX@PQWSOP;<
GLSWTWSPRXOWRPOPMPRPXKW;MWQXNWXWJTPRNWXGL
OWRPOPMPRXGWJVOXGVSXMUOINLXNVKUGVTVSVFBX(R
>RUMTVXCUXUOQVTVXMUOIOTWSNWRXGVSVJVXNU
JW=V;XITNLALMLFXNIAWTXCUXQHTOHSUTXEHFUT:
TVQTUSVRXQHTOHSUTXMVSWJP<XEUSUQXKLSOXV@VRNU
EUSUQJUXKLSOXNPDPRNWXKW;PTW?WQXITWRXOLS:
VFMX7LWSTWSPRWXOWDPMWQ<XISWTWSNWXGVSQW@
NVTNUXGLSWTWSTWXVTEVTVXGSIDHSTUSVXCUKWX18:
TUSVXVTEVTVXJUKW=WOXW?UROWTWSPXCUKWXQVDVTUSTU
;WKTWDMWQBX"WNWXVTEVTVXJUKW=WOXW?UROUTUSV:
RVXCUKWXVTEVTVXQVDVTUSVXNUXVTVMVFUXNWCUOXUN:
USUQXGLSWTWSPXOWRPOMWQXNWXUOQVTVXMUOIOTWS:
NWRXGVSXOWRUJVBX9WKJUSVX3HKHQDU=VS
GUTUNVKUMVFXOWSW7PRNWR
=WFPSTWRWRXQHTOHS
KITTWSP
SIOWJP
1HFEHR<XQIRLDMWJPRPXD>KTUXJHSNHSNH
UOQVRTVQTUSVRVRXW@PTPDP
$4DOUXGLRLRXHFUSVRNUXNLSMWQXGLRLRTWXVT:
+UT@LQTLXKEWSTPAPX/HFUJV8RNUXNHFURTU:
EVTVX@>FHMXKITTWSPRPXWSWDOPSMWQX=U;VMVFVR
RURX;SIESWMTWXGWDTWNPBX!SIESWMWXQWOPTWR
E>SUCVBX0JTPRNWX9WKJUSVXLTWDPTWGVTVSTVQ
-WTVXS=WRX1HFEHR<XKW;OPAPXQIRLDMWNW<
GWQPMPRNWRX@IQX?VNNVXWCWROWTWSWXJW=V;B
+UT@LQTLXKEWSTPAPX/HFUJV8RU
,UMX=WCWXKITLKTWX=UMXNUXQWSWKITLKTW
N>RHDOHSHTURXUC=USXUJVGUX/UNSUJUJV
9WKJUSV8KUXQITWKTPQTWXLTWDPTWGVTVSBX"UOUSV
EVGVXGVSX@IQXOWSV=VXCUXQHTOHSUT
MVQOWSNWXQIRWQTWMWXOUJVJVMVFXITNLAL
MUQWRTWSPRPRXGLTLRNLALRLXGUTVSOUSUQ<
J>KTURUMUFXWMWXMUC?LOXOUJVJTUSVMVFNU
D>KTUXNUCWMXUOOVX$3LSWTWSPRXOWRPOPTMWJP
WJTPRNWXGLXEUTUGVTU?UQXITWRXOLSVJOTUSVR
CUX>R?UTVQTUXJVFTUSXOWSW7PRNWRXE>SHTMUJV<
V=OVKW?PRPXQWSDPTWMWKWXKUOUSTV
JVFTUSVRXWSW?PTPAPXVTUXKLSOV@VRNURXCUXKLSO
NVKUGVTVSVFBX3VSXOWSW7OWR
NPDPRNWRXEUTURXMVJW7VSTUSVRXGWATWROP
QLSMWJPXJIRXNUSU?UX>RUMTVBX3URX>KTUXOW=: NWXGWDOWX(S?VKUJ
QPDXOLSVFM
MVRXUNVKISLMXQVXGLEHRXGLSWNWXGLTLRWR
MUSQUFV
WSQWNWDTWSPM<XURXWFPRNWRXKWSPJPRNWR
IT:
7WFTWJPXGLSWKWXVTQXNU7WXEUTMVDTUSNVSB
0JTPRNWXGLSWJPXNHRKWRPRXVTQX5P;
/UNSUJUJVBX,WJOWRUXCUX5P;X WQHTOUJV8RV
GVSXWSWNWXGLTLRNLSWR<XGLXK>RHKTUXNUX@IQ
NUAUSTVXCUXWRTWMTPXGVSXMUQRBX3LRLRTW
GUSWGUSX9WKJUSV8NUXJUQVFXWJPSTPQ
Türkiye İstatistik Kurumu’nun
+UT@LQTLX/UNURVKUOVRUXWVOX;UQX@IQ
(TÜİK) Yaşam Memnuniyeti
UJUSVMVFXGLTLRMWQOWNPSXCUXGLXKUS:
Araştırması’na göre Kayseri’de mutlu
TUSVRXOWRPOPMPRPRXKW;PTMWJPX9WK:
olanların oranı yüzde 58.1 olarak belirlendi.
JUSV8RVRXOLSVFMNURX=WQXUOOVAV
Yüzde 10.5’lik kısım ise mutsuz olduğunu
;WKPXWTMWJPXWNPRWXJIRXNUSU?U
beyan etti. Mutluluk kaynağını ise aile
>RUMTVBX5HSQVKUXJIRXKPTTWSNW
olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 69.5
NHRKWXOLSVFMXJUQO>SHRNUR
iken, yüzde 5.1’lik bir kısım ise mutluluğu
OLSVFMX;WJOWJPRNWRX@IQX?VNNV
parada gördü. Türkiye İstatistik Kurumu
MVQOWSNWX;WKXWTNPBX1HRKWRPR
tarafından Yaşam Memnuniyeti Araştırması
URX7WFTWXOLSVJOXQWGLTXUNURXCU
2013 yılında ilk defa il düzeyinde yapıldı. Mutlu
URX@IQXOLSVFMXEUTVSVRUXJW=V;
olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2013
ITWRXVTQX26XHTQUXWSWJPRNW
yılında yüzde 59 olarak tahmin edildi. Mutlu
)8R?VXJPSWNWKPFBX,UMURXKWRP
olduğunu beyan eden bireylerin oranının en
GWDPMPFNWXGLTLRWR
yüksek olduğu il, yüzde 77,7 ile Sinop ili oldu.
UCDU=VSXJPRPSTWSPXV@USVJVRNU:
Sinop’u sırasıyla takip eden iller; yüzde 76,4 ile
QVX;USVXGW?WTWSPRWXCUX9W:
Afyonkarahisar ve yüzde 75,9 ile Bayburt oldu.
;WNIQKWXG>TEUJVRUXKWQTWDPQ
Mutlu olduğunu beyan eden birey oranının en
2XMVTKIRX?VCWSPRNWXOLSVJO
düşük olduğu ilin ise yüzde 42 ile Tunceli
EUTVKISBXRTWSPRNWX@IQX>RUMTV
olduğu gözlendi. Kayseri’de de mutlu
GVSXQPJMPX9WKJUSV
olduğunu beyan edenlerin oranı da yüzde
,WCWTVMWRPRPXQLTTWRWSWQXGL:
58.1 olarak belirlendi. Mutlulukları orta
SWNWRXIXG>TEUKUXEVNVKISTWSBX4DOUXI
olduğunu söyleyenlerin oranı ise yüzde
G>TEUKUXEUTURXOLSVJOTUSVRX4TVMVFNUQV
31.4 saptandı. Mutsuz olanların oranı
OWSV=VXQHTOHSUTXCUXOLSVJOVQXMUQWRTWSP
ise yüzde 10.5’te kaldı. Kayseri’de
NW=WX@IQXOWRPMWJPX9WKJUSVNUXNW=W
mutlu olduklarını beyan edenlerin
@IQXCWQVOXEU@VSMUJVX=UMXNUXKURV
yaş aralığı incelendiğinde
EUTUGVTU?UQXITWRXOLSVJOTUSUXGLSWTWSPR
gençler dikkat çekiyor. 18-24
OWRPOPTMWJPXJIRXNUSU?UX>RUMTVB#X
yaş arası grubun yüzde
66.1 olarak belirlendi.
3>KTUJVRUX>RUMTVXGVSX;IOWRJVKUTUXJW=V;
9WKJUSV8KUXRUNURXWFXOLSVJOXEUTNVAVRVR
JISELTWRMWJPXEUSUQOVAVRUXVDWSUOXUNURX-WTV
GVOMUQXHFUSUBX3LXGVOOVQOURXJIRSWXNWXVT
MUSQUFVRUXEUTURTUS<XEUSUQXKHSHKUSUQ
EUSUQJUXWSWGWKTWXRUSUTUSVXEUFUGVTU?UQTUS:
VRUXNWVSX7VQVSXUNVRUGVTU?UQTUSVXQHTOHSXSIOWJP
GUTVSTURMVDXITW?WQBX-WTVTVQXITWSWQXOW
+IAWRTP8NWRXGWDTWKWSWQX9WKJUSV8RVR
OWMWMPRPXV@VRUXWTW?WQX9W;LFGWDPRP<
0APSRWJ8P<X!PRWSGWDP8RP<X1UCUTV8KV<
5IMWSFW8KPXCUX5WTWJX4@VRUXWTWGVTU?UQXGVS
OWSV=XCUXQHTOHSX@WTPDMWJPXNWX>RHMHFNUQVXV:
QVXWKXV@USVJVRNUXOWMWMTWRWSWQXWTOUSRWOV7
GVSXJU@URUQXITWSWQXJLRLTW?WQB#X
-WTVX1HFEHR<X9WKJUSV8NUXKUOUSTVXJWKPNW
SU=GUSVRXGLTLRMWMWJPRPXUQJVQTVQXITWSWQ
E>SNHAHRHXNVTUXEUOVSURX-WTVX1HFEHR<XRVOU:
TVQTVXSU=GUSTUSVRXJWKPJPRPRXWSOPSPTMWJPRW
K>RUTVQXVTEVTVXQLSLMTWSTWXVDGVSTVAV
V@USVJVRNUX@WTPDMWXKHSHOOHQTUSVRVXGVTNVSNVB
-WTVX1HFEHR<X$9WKJUSVXJWRWKV<XUQIRIMV
CUXOV?WSUOXQUROVXITWSWQXGVTVRVKISBX3LEHR
9WKJUSV8RVRXV=SW?WOPX2B)XMVTKWSXNITWS
?VCWSPRNW<XGLRLRXNWXKHFNUX%6X:X*6
QWNWSTPQXQPJMPXNWXQWSXITWSWQXRVOU:
TURNVSVTUGVTVSBX5LSVFMXJUQO>SHRNUXVJUXGL
QWSXISWRPXNW=WX7WFTWXITWGVTVSXCUX>FUTTVQTU
NPDXMWTVKUOTUS<XVO=WTWOWXK>RUTVQX?VNNVXGVS
MWJSW7XITMWNPAPXV@VRXOLSVFMUXEUTUR
;WSWRPRXGHKHQXGVSXQPJMPXKHFNUX&68PXGL
JUQO>SXV@USVJVRNUXNVAUSXGVSXV7WNUKTUXKLSOXV@V
QWKRWQTWSNWXQWTPKISBX3LEHRX9WKJUSV8KU
KPTNWX2XMVTKIRXOLSVJOXEUTNVAVRV
NHDHRHSJUQ<XQVXGLXITMWKW?WQXGVS
SWQWMXNUAVT<X@HRQHX5HSQVKU8KU
KPTNWX*XMVTKIRXOLSVJOXEUTVKIS<
GLRLXGWDWSWGVTVSJUQ<XGVSXOLSVJO
ISOWTWMWX66:2666XNITWS
Bunu ise 64 ve yaş üzeri grubu takip
;WSWXGPSWQPKISBX3LXNW
etti. Bu gruptaki vatandaşların yüzde
KWQTWDPQX2XMVTKWSXNITWS
64.8’i mutlu olduğunu beyan etti. Mutsuz
NUMUQBX9WKJUSV8RVR
olanların yaş aralığı ise orta yaş grubu
JWRWKVJVRNURXUTNUXUOOVAV
olması gözlerden kaçmadı. Yüzde 13.8 ile 45V=SW?WOPRX2B)XMVTKWS
54 yaş grubunun mutsuz olduğu belirlendi.
NITWSXITNLALRL
=WOPSTWOPSJWQXIRLR
MUTLULUK KAYNAĞI
KWRPRNWX2XMVTKWS
Mutlu olanların insanların mutluluk
NITWSXQWNWSXOLSVFM
kaynağını ise aileleri oluşturdu. Mutluluk
EUTVSVRVRX9WKJUSV
kaynağı aile olduğunu beyan edenlerin oranı
V@VRXE>FNUR
yüzde 69.5 olarak kayıtlara geçerken, sağlık
QW@PSPTMWMWJP
diyenlerin oranı ise yüzde 58.1 olarak saptandı.
EUSUQURX>RUMTVXGVS
Mutluluk kaynağını para olarak görenlerin oranı
SWQWMXITW?WAPRP
da yüzde 5.1 olarak belirlendi. Araştırmaya göre
NHDHRHKISLMBX3L
Kayseri’de umutlu olanların oranı yüzde 80.8 oNLKELXCU
larak belirlendi. Umutsuz olanların oranı ise
NHDHR?UTUSTUXVTVM:
yüzde 19.2 olarak görüldü. Avrupa Birliği’ne
VFNUXOLSVFMVR
üyelik yönünde Kayserililerin yüzde 44.9’u
EUTVDMUJVRUXEWKSUO
olumlu yanıt verirken, üyeliğe karşı olanların
E>JOUSURX=USQUJU
oranı ise yüzde 35 olarak belirlendi. Fikri
OUDUQQHSXUNVKISLMB#
olmadığını beyan edenlerin oranı is yüzde
NVKUXQIRLDOLBX
20.6 olarak saptandı. Türkiye’nin Avrupa
4TX9HTOHSXCUX5LSVFM
Birliği üyeliğinin yaşam bireyine etkisi
/HNHSHX4JMUOX5WKMLDXVJU
araştırmasında ise Kayserililerin
OLSVFMVRX>RUMVRVXCLSELTWNPAP
yüzde 32.8 olumlu yanıtını verdi.
QIRLDMWJPRNW<X9WKJUSV8RVRX@IQ
Yüzde 24.8 etkisinin olmayacağı
>RUMTVXOLSVFMXNUAUSTUSVRV
görüşünü beyan ederken,
GHRKUJVRNUXGWSPRNPSNPAPRWXVDWSUOXUN:
yüzde 22.4 ise olumsuz etUSUQX=W7OWXGIKLR?WX@UDVOTVXUOQVRTVQTUSTU
ki edeceği tezini
CWOWRNWDTWSWXOLSVFMVRX>RUMVRVR
savundu.
WRTWOPTW?WAPRPXJ>KTUNVBX
!!"
"!"
!" !""!"! "!!!" .+,2&/0 $2/!,.0 ,'+"
%.&21/0-1/0.12!/121*%(&/0 "
$02%&*-&2,0-1-1/2(1/021)"
1/*1.2).+,),2!1.1-)12"
2+,2!/&-,/#2,/,'#2,/-#*-#
(&/0'(-1/20-!02!'(1/0+%/2
+#-#.),22$0-+,/2*00.0.20/
-*1)1.2)0
1/0.12!0)1/1*
'1+,,((,2&-&.$,'#21*"
-1.0+%/22$0-+,/2'1+,,(21"
)1.0.2+ )12'0.0.21*%(&/"
0 $2*%.'1(0.)12(,(0--1/0.0
1*0--1.)0/$1'021*-1.0+%/
2&&6XKPTPRNW<XXMVTKIRXQVDV
UQIOLSVFMXQW;JWMPRNWXOWOVTVRV
DUQVTTURNVSVSQUR<X%62*XKPTPRNWXGLXSWQWMPR
)6XGVRUXLTWDOPAPXV7WNUXUNVTNVBXX5HSQVKU.NU
JWKPTPXUQIOLSVFMXLFMWRTWSPRNWRX,W?UOOU:
;UX'RVCUSJVOUJVX(AVOVMX WQHTOUJVXASUOVM
'KUJVX(QITIEX!SI7BX1SBX4T=WMVX9VFVSIATL<
5LSVFMX,W7OWJPXUOQVRTVQTUSVXQW;JWMPRNW
0QNURVFX'RVCUSJVOUJVX/WRWCEWOX/UJTUQ
"HQJUQIQLTL.RNWXNHRKWXCUX5HSQVKU.NU
UQIOLSVFMXLKELTWMWTWSPKTWXVTEVTVXQIR7US:
WRJXCUSNVBX1HRKWNWXVTQXUQIOLSVFMVRVR
2&6.TPXKPTTWSNWXGWDTWNPAPRPXCUXWGUSO
LREQXVJVMTVXOLSVFM?VRVRX>R?HJH
ITNLALRLXWRTWOWRX9VFVSIATL<X0ROWTKW.NWXQ:
VOTUXOLSVFMVXWTWRPRPRXJIRXGLTNLALRL<
NHRKWRPRXKHQJUTURXOLSVFMXOSURNVXITWR
UQIOLSVFMUXGVSXWRX>R?UXK>RUTMUJV
EUSUQOVAVRVXQWKNUOOVBX(QIOLSVFMUXNHRKWNW
CWSTPQTPXCUXEUTVSXNHFUKVXKHQJUQXOLSVJOTUSVR
VTEVXE>JOUSNVAVRVXGUTVSOURX9VFVSIATLX031<
9WRWNW<[email protected]
OHSHRHX7IOIASW7TWMWQXV@VRX26XGVRXNITWS<X%6
GVRXNITWSPX=WS?WMWQOWRX@UQVRMUKURXOLS:
VJOTUSVRXITNLALRLXJ>KTUNVBXX9VFVSIATL<
031.NUX*6XMVTKIRXQVDVXGVSX@UCSU
QLSLTLDLRWXHKUBX3VSX@UCSU?VXQLSLTLDWXHKU
ITWRX*6XMVTKIRXQVDVKVXHTQUMVFUX@UQUSJUQ
UQIOLSVFMVRNUX?WRTPTPQXITLDLSBX4J;WRKW<
SWRJW<X4OWTKWXCUX9WRWNWXEVGVXHTQUTUSXUQI:
OLSVFMVRNUXJ>FXJW=VGVXHTQUTUSBX1HRKWNW
UQIOLSVFMX;IOWRJVKUTVXURXKHQJUQXHTQU
5HSQVKUBX5I;TWMX0CSL;WXQPOWJPRNWQVXQLD
OHSHXCUXURNUMVQXGVOQVXJWKPJPXHTQUMVFNUR
WFBX'TQUMVFVRXGLX;IOWRJVKUTVRVXVKV
QLTTWRWTPMBX5LSVFMX;WJOWJPRNWQVXKHFNU
).TVQXNVTVMVXNW=WXNWXKLQWSPTWSWXOWDPKWTPMB
FUTTVQTUX0ROWTKWXCUX/WRWCEWO.PRXGL
;IOWRJVKUTVX@IQXKHQJUQBXNUNVBX
18 Nisan 2014 Cuma
Türk Patent Enstitüsü
(TPE) Başkanı Habip
Asan, incelemesiz patent
uygulamasına son verdiklerini bildirdi
Prof. Asan, Ankara Sanayi
Odası'nın (ASO) geleneksel
toplantısına konuk oldu. Asan,
yaptığı konuşmada, incelemesiz
patent uygulamasının kalktığını
belirterek, artık incelemesiz
patentin olmayacağını vurguladı.
Başvurunun az yapıldığı dönemlerde, böyle bir uygulamaya
gidildiği ve Türkiye'ye
yararlarının da olduğunu anlatan
Asan, "Bir dönem hiç başvuru
olmuyordu. Sonra başvurular
oldu ama bunların kaçı piyasa
aktarıldı’ diye soruldu.
Farkındalığın oluşması çok
önemli. Zaman zaman sayımız
arttığı için incelemesizleri önlememiz gerekiyor. Bütün gelişmiş
ülkeler böyle başladı. Japonya,
İngiltere…Bir bilginin
başvurusunu yapmasını ilk
başta bir öğrensin.
O bilginin kalitesi düşük olabilir. Biz bunu bilerek başladık ama incelemesiz patent sistemi
yanlış uygulandı. İncelemesiz
patent uygulamasına benzer sistemler vardı ama onlara pek hak
verilmiyor. Bizim sanayimize incelemesiz patent sisteminin
katkısı oldu. Hızlı bir şekilde
patentler alındı, falan… Ama
artık önemli hedefleri Türkiye’ye
baktığımız zaman, bu sistemi
yavaş yavaş terk etmemiz
gerekiyor. Patent dediğimiz zaman sadece incelemesi
olanlardır. İkili sistemin olması
gerekiyor.” diye konuştu.
ARAŞTIRMA İNCELEME
RAPORLARININ YÜZDE 30’U
TÜRKİYE’DE VERİLİYOR
Patentle ilgili araştırma inceleme raporlarının yüzde 30’unun Türkiye’de yapıldığını bilgisini
de veren Asan, 2014 yılı içinde
bunu yüzde 60’ını yapmayı
düşündüklerini, 2016 yılında
bunun tamamını Türkiye’de
yapacaklarını söyledi. Bu
araştırma inceleme raporlarının
yaklaşık yüzde 55-60’ının Rusya,
Avusturya, Danimarka, İsveç gibi
ülkelerde yapıldığını ifade eden
Asan, “Bunun tamamını
Türkiye’de yapmayı planlıyoruz.
Böylelikle hem dışarı çıkmasını
engelleyeceğiz hem de bu kapasiteyi geliştirerek komşu ülkeler
için de bu hizmetleri vermeyi
düşünüyoruz. Bu araştırma ve
incelemeyi yaparak para da
kazanmayı düşünüyoruz. Bu
konudaki bütün tedbirlerimizi
aldık.” diye konuştu.
Türkiye’de üretilen bilgilerin
“posalı” olduğunu belirten Asan,
kaliteli bilginin üretilmediğine
dikkat çekti. Alınan tedbirlerle
kaliteli bilgininin üretilmesini
sağlamayı amaçladıklarını da
dile getiren Asan, bunun sanayi
mülkiyet başvurularının kalitesini
artıracağını sözlerine ekledi.
(CİHAN)
Nisan2013
2014Perşembe
Cuma
181Şubat
$"'&$ %!!&%$%%#
'!"#''"!'!&# # &'"#'!''
ING Group Avro Bölgesi Başekonomisti Peter Vanden-Houte, "ECB, bölgede getirileri aşağı çekmek için varlık
alımı programına giderse, bu durum Türkiye için pozitif olabilir. ABD örneğinden edindiğimiz deneyime göre,
varlık alımı risk iştahını artırıyor ve bu da genellikle borsalara ve Türkiye gibi gelişen ülkelere fayda sağlıyor" dedi
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) uzun
süredir mücadele ettiği düşük enflasyonu
0,2 puan yükseltebilmek için yaklaşık 1 trilyon avro değerinde tahvil alımı
yapabileceğinin sinyallerini vermesinin
ardından, uluslararası finans uzmanları
ECB'nin bu kararı almasının muhtemel
olduğu ve bu durumda Türkiye'nin olumlu
etkileneceği görüşünde birleşti. Ayrıca,
ECB Başkanı Mario Draghi'nin son
dönemde her toplantıda "düşük enflasyona
karşı hareket etmeye hazır olduklarının"
altını çizse de uluslararası basında ve kamuoyunda, açıklamaların inandırıcılığı
tartışılmaya başladı.
Konuya ilişkin sorularını yanıtlayan
Berenberg Kıdemli Ekonomisti Christian
Schulz, ECB'nin haziran ayında enflasyon
tahminlerini önemli ölçüde aşağı revize etmek zorunda kalması durumunda, enflasyon beklentilerindeki düşüşleri önlemek için
harekete geçebileceğini söyledi. "Ancak
bu aşamada, enflasyonun mart ayındaki dip
noktasından geri döneceğini ve beklenenden güçlü büyüme performansının enflasyonun gelecekte izleyeceği aşağı yönlü revizyonlara engel olacağını düşünüyorum"
diyen Schulz, bu yüzden de parasal
genişlemeye gerek duyulmayabileceğini ifade etti. ECB Başkanı Mario Draghi'nin
hemen her toplantıda dile getirdiği "geleneksel olmayan para politikaları"
konusunda da değerlendirmede bulunun
Schulz, "Bankalar için negatif mevduat
oranları veya yeni ucuz krediler,
ECB'nin parasal genişleme dışında enflasyona karşı kullanabileceği geleneksel
olmayan araçlar olacak. Fakat, parasal
genişleme de, ECB politika yapıcılarının
verdiği sinyallerle olası hala geldi" ifadelerini kullandı. Schulz, ECB'nin uzun süredir
mücadele ettiği düşük enflasyonun şu
aşamada ekonomik toparlanmaya olumsuz
etki yapmayacağını ifade ederek, söz
konusu durumun reel konut gelirlerine
baskı yaptığına ve tüketimi de
desteklediğine dikkati çekti.
Düşük enflasyonun uzun vadede ise
sorunlara yol açabileceğini vurgulayan
Schulz, "Bu durum, merkez ve çevre Avrupa ülkeleri arasındaki fiyat istikrarını
ayarlamayı zorlaştırıyor ve özel borçla mücadeleyi bir noktada zorlaştırıyor" dedi.
Schulz, olası varlık alımı programının
başlatılmasının gelişen piyasalara etkisine
ilişkin soruya ise, "Daha düşük avro kuru,
Avro Bölgesi'nde gelişen piyasalara
ihracatı daha az rekabetçi yapacak. Değer
kazanmak isteyen, gelir arayan para kısa
vadeli talebin etkisiyle gelişen piyasalara
geri akabilir, fakat potansiyel olarak
geçmişte ABD'nin başlattığı parasal
genişleme sorunları ortaya çıkabilir"
şeklinde cevap verdi.
Commerzbank Kıdemli Döviz Stratejisti
Peter Kinsella da ECB'nin parasal
genişleme başlatma kararının enflasyonun
şu anki düşük seviyelerinde daha ne kadar
devam edeceğine ve avronun değerini ne
kadar artıracağına bağlı olduğunu söyledi.
Söz konusu para politikasıyla ECB'nin devlet tahvillerini satın almaya ve bazı özel
sektör varlıklarını, muhtemelen varlığa
dayalı menkul kıymetleri satın almaya
odaklanacağının altını çizen Kinsella, "Burada avro döviz oranlarını düşürmek ve enflasyon seviyesini yükseltmek amaçlanıyor.
Açıkçası düşük enflasyon, özellikle Avro
Bölgesi çevre ülkeleri için borç ödemeyi
zorlaştırıyor" uyarısında bulundu. Olası
parasal genişlemenin gelişen piyasalara ilk
etkisinin gelişen piyasa tahvilleri ve hisse
senetlerindeki fiyat artışlarında
görüleceğini ve avronun finansmanı
sağlayıcı para birimi olarak kullanılacağını
dile getiren Kinsella, ECB’nin varlık alımı
programını başlatması durumunda, kısa
sürede TL-Avro ticaretinin çok iyi olacağını
sözlerine ekledi.
-"Gelişen piyasalar, Avrupalı
yatırımcılar için tekrar
cazip hale gelebilir”
ING Group Avro Bölgesi Başekonomisti
Houte ise, ECB'nin varlık alımı programını
başlatmaya hazır veya kısa süre içinde
başlatmaya niyetli olduğu konusunda hala
emin olmadığını ve bu olasılığın yüzde 30
olduğunu kaydetti. Draghi'nin şimdiye
kadar avronun değerini korumak için
parasal genişlemenin bazı sinyallerini
verdiğini anlatan Houte, "Ancak bunun için
hareke geçerlerse, pratik problemler baş
gösterecektir. Bu yüzden menkulleştirilmiş
kredilerin satın alınması daha mantıklı
olacaktır. Çünkü bu durum bankalara sermayelerini yeni kredilerle genişletme
imkanı verecektir" değerlendirmesinde bulundu. Avrupa'da varlığa dayalı menkul
kıymetler pazarının faal olmadığını ve
gelişmediğini ifade eden Houte, Draghi'nin
yönetmelikte varlığa dayalı menkul
kıymetler piyasasıyla ilgili değişiklik yapma
sebebinin bu durum olduğunu iddia etti.
Houte, Avrupa'da geniş ölçekli bir varlık
satın alımı programının gelişen piyasalar
üzerinde olumlu etki yapacağını belirterek,
"Avrupa'da getiriler düşük olacağından risk
iştahı ve kazanç arayışı daha da
güçlenebilir. Bu da gelişen piyasaları
Avrupalı ekonomistler için daha da cazip
hale getirebilir" dedi. Gelişen ülkelerden
biri olan Türkiye'nin bu durumdan olumlu
etkileneceğine işaret eden Houte, şunları
kaydetti: "ECB getirileri aşağı çekmek için
varlık alımı programına giderse, bu parasal
genişleme Türkiye için pozitif olabilir.
ABD örneğinden edindiğimiz deneyime
göre, parasal genişleme risk iştahını
artırıyor ve bu da genellikle borsalara ve
Türkiye gibi gelişen ülkelere fayda sağlıyor.
Ayrıca, eğer parasal genişlemeyle avro
döviz kuru düşerse, Türkiye gibi gelişen
ülkelerde enflasyonun etkisini azaltmak için
faiz oranlarını yüksek tutmaya daha az ihtiyaç duyulur." (AA)
%%&%&$''$#'$"&%"'
'"#"$'&%$"&%&$ ! &#$
"%$## &
(2/3'56041426#56!,2$41426!321336 !!
!4
/4.+634)63$42+/1+,1-6 24/'4046#5
(.5'6,-6".40,1-046/4'464*+625*52#1523
,10--630034650313',26526 (2/3'5
&.(%(*05/360&.5%056/4'464*+625*52#1523.3
4/)3#565053132$563*3%642364+/6.,/)4$+.0465.
&.5%136$,2-.-%-*6&*(155/)3260503
&?FCH@JKJFICJGDJ4HEJFKJDJFI<@>G=K
&KBIFI+AGDIG
D?9JGEJGJGKJFJEKHG4HFEJFK(=E=7=@>FK,.%K>G+JFIG<A
1JK=IFA*GDIKC>G=7IGK$H<IF4ACEA>:E=0K2JFICJGDJK<JCB5F?G?G0K,..,*DJGK,.%,*@JKCIDIFK>EIGKD5GJ;DJKK;HE@IFKD>EIFDIGK,,K;HE@IFKD>EIFIK6JEJFJCK!KCIBAGIK=EI7BA:AGA
<5@EJDH3K$H<IF4ACEA>:E=0K2JFICJGDJK<JCB5F?G?GKJC>G>;HDJCHK2I@AGAGK,.,!K)JDJ+EJFHKD>:F=EB=<=GDIK""K;HE@IF
D>EIFIK6JEJ4J:HGJKH7IFJBKJDJFJC0K2JFICJGDJK<JCB5F?G?G
&?FCH@J*GHGKE>C>;>BH+K<JCB5F?K>ED=:=G=GKIEBAGAK/H9DH3
JCB5F?G0K&?FCH@JK8?@?;J<HGJK>FBIEI;IGAGK?<B?GDJ
CIBCAK<I:EIDA:AGAKICBIFIGK$H<IF4ACEA>:E=0K'>GK%.K@AEDICH
B>2EI;K8?@?;JGHGK@?9DJK%"*HGHK2JFICJGDJK1JKB>2EI;
BH4IFJBK<I:EIDA3K>GK,K@AEDIK2JFICJGDJ4HEJFHGK4HF><=K@?9DJ
%KIFBIFCJGK@JFJEK9HG4HFEJFHGK4HF><=GDICHKIFBA7K@?9DJK!,3
JFJDJ@<JK2JFICJGDJK<JCB5F?G?GK,K;H<EHK?<B?GDJ3
C>G>;HGHGK5G4?K65<BJF6J<HK<H9EJF<HGH93K:JFK8=6?G
JC>G>;HKH@H@JK;HK6HDH@>F0KC5B?@JK;HK6HDH@>FK8IC;ICKH<BJF<JGH9K2JFICJGDJK<JCB5F?G?GK6HDH7HGJK8IC;IGA9K@JBJFEH
>E=F'KDH@JKC>G=7B=3KK$H<IF4ACEA>:E=0K,..,KHEJK,..
IFI<AGDIK8?B?GKD?G@IDIK2IFIGAGK1IFEA:AGDIKIFBA7
659EJ;EJGDH:HGHK1JK,..K#:=<B><*BIK2IFIGAGK+I9EI<AGAG
9IFIFK>ED=:=G=GK5:FJGHEDH:HGHK1=F6=EI@IFIC0K'IFIK8>E
>E;I<AGIKFI:;JGKD?G@IDIK,K@AEK<?FJGKCFH9K@I7IGDA3
>GFI<AGDIKD?G@IKJC>G>;HEJFHK8HFKCIFIGBHGIKD5GJ;HGJ
6HFDH3K(=KD5GJ;JK6HFHE;J<H@EJK8JFI8JFK;JFCJ9K8IGCIEIFA
2IFI@AKCA<;I@IK8I7EIDA3K,.%K@AEAGIK6JEHGDH:HGDJKIFBAC
C?FJ<JEK2H@I<IEIFDIK2IFIKD>EI7A;AGAGKI9IEDA:AGAKCJ7+JBBHC3
(=K<H9JK7=G=K65<BJFH@>FK5G?;?9DJCHKD5GJ;DJKH7EJFHGH9H
8?@?B?FCJGK8>F/EIG;IDIKDHCCIBEHK>E=G3K?GC?K2IFIKJ<CH<HK6H8HK8>EK>E;I@I4I:AKH/HGKJ<CH<HK6H8HK=@6=GK7IFBEIFDI
8>F/EIGI8HE;JK7IG<AGA9K>E;I@I4IC'KH+IDJEJFHGHKC=EEIGDA3
#(0K#1F=2IK(HFEH:HK1JK#<@I-I<H+HCK?ECJEJFHK>E;IC
?9JFJKD?G@IKJC>G>;H<HGHGK?/BJKHCH<HGHGKBJCK8HFK2I9IFDI
B>2EIGI4I:AGIKDHCCIBHK/JCJGK$H<IF4ACEA>:E=0K&?FCH@J*GHG
8=K2I9IFDIK>E;I<AK6JFJCBH:HGH0K8=K2I9IFEIFK8HFEJ7BH:HGDJ
B?;KD?G@IDIKH7K@I2;IGAGK<BIGDIFBEIFAGAGKDIKDJ:H7J4J:HGH
DHEJK6JBHFDH3K$H<IF4ACEA>:E=0K8=6?GJKCIDIFKD?G@IKJGJFH<HGHGK/>:=GE=CEIK2JBF>EK1JKD>:IE6I9DIGKJEDJKJBBH:HGH
IGA;<IBIFIC0K7=GEIFAKCI@DJBBH
'JBF>EK1JKD>:IE6I9K8H9DJK@>CB=0K>EIGK?ECJEJFDJKDJ
9JG6HGEHCK;J@DIGIK6JBHFDH3KICIBK7H;DHKD?G@IK@JGHK8HF
JGJFHKCI@GI:AKJEDJKJBBHK>KDIKCI@IK6I9A3K =KIGDI
D?G@IDICHKJGK8?@?CKFJ9JF1EJFDJGK8HFKBIGJ<HK#(*DJK8=E=G=@>F3K#(K%.KEHFI@IK;IEKJBBH:HKJGJFH@HK!KEHFI@IK;IE
JDJ4JC3K&FIC@I*DIK1JK?GJ@K>:=K#GID>E=*DIKCI@IK6I9A
FJ9JF1EJFHK>ED=:=KHDDHIKJDHEH@>F3K:JFK&?FCH@JK5G?;?9DJCHKD5GJ;DJKCI@IK6I9AKFJ9JF1EJFHGHKICBH1JKJDJ8HEHF<JK8H9H;
4IFHKI/ACKG>CBI<AGDIKJGK5GJ;EHK<>F=G=;=9K/59?EJ4JCBHF3
(=KG>CBIDIK@IBAFA;4AEIFAG0K2JBF>EK1JKD>:IE6I9DIK9JG6HG
65FD?:?;?9K?ECJEJFDJK@IBAFA;K@I2IFCJGKDHCCIBEHK>E;I<A
EI9A;3'
5321523.65.6&.5%13625/45)6414.+
524/5.056$5/)&2(6,144/
?G@IKG?+=<=G=GK9JG6HGEJ7BH:HGJKH7IFJBKJDJG
$H<IF4ACEA>:E=0K>FBIK<AGA+AGK6JEH7;J<H@EJK?ECJEJFHGKDJ:HE
7J)HFEJFHGKFJCI8JBKJBBH:HK8HFKD5GJ;JK6HFHEJ4J:HGH
<5@EJDH3GK8?@?CK..K7J)HFDJK@I7I@IGKG?+=<=GK%0"K;HE@IFK1JK8=GEIFAGKJC>G>;HDJCHK)ICH;H@JBHGHGK!.KBFHE@>G
D>EIFK>ED=:=K8HE6H<HGHKDJK2I@EI7IGK$H<IF4ACEA>:E=0K<59EJFHGHK75@EJKBI;I;EIDA'%.K@AEK<>GFIK8=
7J)HFEJFDJK@I7I@IGKG?+=<K,
;HE@IFIK/ACI4IC3KIGHKBI;
"..K;HE@>GKIFBI4ICK1J
8=GEIFAGKJC>G>;HDJCH
CIBCA<AKDIKKBFHE@>G
D>EIFK>EI4IC3KG=G
H/HGK8=K<JCB5F?G
5G?KI/AC0K8=K<JCB5FDJK@IBAFA;K@I2IG0
8?@?@JG
CIFDJ7EJFH;HGKDI)I
/>CK@H@J4JCEJFHKJC;JCK1IF3K J)HFEJFHGKJG
5GJ;EHKFJCI8JB
IEIGAK2JFICJGDJK<JCB5F?K>EI4IC3'
""
-2-)1- HFIIBKDI<AK(I7CIGAK#8D=EEI)
JG>E0K)I1IEIFAGK;J1<H;KG>F;IEEJFHGKIEBAGDI
<J@FJB;J<HGHGKGIB?FJEK/HEJCK?FJBH4HEJFHGHK>E=;<=9KJBCHEJDH:HGHK8HEDHFDH3K JG>E0K6I9JBJ4HEJFJ
@I2BA:AKI/ACEI;IDIKB?;K;J@1JEJFDJK>ED=:=
6H8HKGIB?FJEK/HEJ:HGKDJK)I1IK7IFBEIFAGDIGKJBCHEJGJFJCKFJC>EBJKD?7?CE?:?K@I7IDA:AGA
I/ACEIDA3K(=K@AEK)I1IEIFAGK'DJG6J<H9K6HBBH:HGH'
H+IDJKJDJGK1JK8=KGJDJGEJK/HEJCKFJC>EBJ<HGDJ
@ICEI7ACK@?9DJK".K>FIGAGDIKD?7?7K@I7IGDA:AGA
8JEHFBJGKK JG>E0K75@EJKC>G=7B=K**HEJC
@JBH7BHFH4HEJFH;H90K59JEEHCEJKGIB?FJEK?FJBH;K@I2IGK/H+B/HEJFH;H90K>4IC0K7=8IBK1JK;IFB
I@EIFAGDIK)I1IEIFAGK;J1<H;KG>F;IEEJFHGJ
65FJK6HB;J;J<HKGJDJGH@EJKFJC>EBJDJK8?@?C
D?7?7EJFK@I7I;A7BA3K(=KGJDJGEJK59JEEHCEJK<>G
HCHKI@DIKDIK)I1IK7IFBEIFAGAGK>E=;<=9K6HB;J<H
GJDJGH@EJK85E6J;H9DJK/HEJCK?FJBH;HGDJK@?9DJ
".*EJFJK1IFIGK8HFKFJC>EBJKD?7?CE?:?
659EJG;H7BHF3**KIB?FJEK/HEJCK?FJBH;HK@I2IG
/H+B/HK$I<IGK&IGFAC=E=0K)I1IK7IFBEIFAKGJDJGH@EJ
/HEJCK?FJBH4HEJFHGHGK8=K@AEK;I:D=FK>ED=CEIFAGA
8JEHFBBH3KJ/JGK@AEKBIFEI<AGDIGK@ICEI7ACKKB>G
/HEJCK)I<IBKJBBH:HGHKCI@DJDJGK&IFAC=E=0
?F?G?G?GK8=K@AEKH<JK!-KB>GK<J1H@J<HGJ
D?7B?:?G?KH+IDJKJBBH3K""
Sertifikalı tohum üretimini geçen yıl
2012 yılına göre yüzde 15 artışla
742 bin tona yükselten Türkiye, 3 yıl
içerisinde 1 milyon tona ulaşmayı
hedefliyor
Türkiye'de tohum üretimi son 12 yılda
yüzde 411 artarken, sektörün işlem hacmi 1
milyar dolara yaklaştı. Tescil edilen çeşit
sayısı her yıl artarken, 2002 yılında 17 milyon dolar olan ihracat, 130 milyon dolara
dayandı. Şu anda 70 ülkeye tohumluk
ihracatı yapan ve miktar olarak ihracatı
ithalatını geçen Türkiye, ihracattan elde
ettiği 130 milyon dolara karşılık ithal tohumlara 190 milyon dolar ödüyor.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve
Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği
(TSÜAB) Başkanı Yıldıray Gençer,
Türkiye’de tohumculuk sektörünün 1980’li
yıllara kadar kamu ağırlıklı bir yapıya sahip
olduğunu, ancak aradan geçen 34 yılda bu
alanda faaliyet gösteren firma sayısının
615'e ulaştığını ve bunların çoğunun yerli
sermayeli firmalardan oluştuğunu anlattı.
Sektörün üretim kapasitesinin, 2002 yılında
150 bin tonken, bu rakamın geçen yıl
itibarıyla 742 bin tona ulaştığını belirten
Gençer, sektörün toplam işlem hacminin 1
milyar dolara dayandığını kaydetti. Bu üretim hızıyla Türkiye'nin 3 yıl içerisinde 1 milyon tonluk üretim hedefine ulaşacağını
bildiren Gençer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tohumculuk sektörünün dünyadaki
büyüklüğü 45 milyar dolar, uluslararası
ticaret hacmi 10 milyar dolar. Türkiye'nin bu
sektörde 320 milyon dolarlık dış ticaret hacmi var. 130 milyon doları ihracat, 190 milyon
doları ithalat. Bu rakamlarla dünya
ticaretinde ilk 10 ülke arasında yer alıyoruz.
Türkiye’de tohumculuk sektörü genç bir
yapıya sahip. 1980'den sonra geliştiği için
en yaşlı firmamız 30 yaşında. Uluslararası
arenada 20 yıl içinde 150 yıllık firmalarla rekabet edebilir noktaya geldik. Aynı çeşitleri
üretebiliyoruz. Belli türlerde ciddi şekilde
kapasitemizi artırıyoruz ama asıl hedefimiz
önce kendimize yetebilmektedir. Ondan
sonra ihracat rakamlarımızı büyütmek
arzusundayız."
- "Çeşit sayısı her yıl artıyor" Türkiye'de tescil edilen çeşit sayısının her
yıl arttığını bildiren Gençer, tarla bitkileri, sebze, meyve ve asma grubunda tescil edilen
çeşit sayısının 2009 yılında 175 iken, 2012
yılında 456' çıktığını anlattı. AB ve ABD
başta olmak üzere tüm dünyada tohumcu-
luk sanayisinin konsolidasyon (iş
birleştirme) sürecinin içerisinde
bulunduğuna işaret eden Gençer, büyük
şirketlerin küçük firmaları satın aldığını
söyledi. Küresel tohumculuk sanayisindeki
bir başka eğilimin hızlı teknolojik değişim
olduğunu ifade eden Gençer, bir yandan geleneksel bitki ıslahının diğer yandan genetik
mühendisliği ve moleküler bitki ıslahının
çok hızlı yol aldığını ancak Türkiye'nin
moleküler ıslahta zayıf olduğunu söyledi.
Kuraklık gibi faktörlerin tarım için ciddi
tehdit oluşturduğunu vurgulayan Gençer,
çözümün birim arazi, su miktarı ve iş gücünden daha yüksek verim sağlamakta
olduğunu, daha az doğal kaynak kullanmak
ve daha çok bitkisel ürün yetiştirmek için tohumluk ve tohumculuk sanayisinin kilit konumunda olduğunu ifade etti. (AA)
SAYFA 6
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
6 GÜNCEL 1897Nisan
İstifa edenler küçük dağları
ben yarattım diye dolaşıyor
A
K Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, "Ertuğrul Günay'dan bu saatten sonra kitleleri ardından sürükleyecek bir lider, bir siyasetçi olmaz.
Olsa olsa Twitter kuşu olur. Twitter’da yazıp çizip AK
Parti karşıtlarına şirin gözükme çabalarına devam etsin"
ifadesini kullandı. Şengül, yaptığı yazılı açıklamada, eski
Kültür ve Turizm Bakanı Günay'ın sorununun kendini
fazla önemsemek olduğunu öne sürdü. Şengül, şunları
bildirdi: "Bu, onun ruh sağlığını bozar, kendisini uyarmak isterim. Egosu çok yukarılarda, 'küçük dağları
ben yarattım' edasında. Yalnız şu var ki herkes kendisinin
ne olduğunu çok iyi biliyor. Ortada bazı haksızlıklar,
yanlışlar varsa, bunları bakanlık görevinden alınmadan
önce neden dile getirmedi? Bakanlık görevinden alındıktan sonra bülbül kesildi, konuşuyor da konuşuyor. Kendisini samimi bulmuyorum, siyaseten ömrünü doldurmuş bir kişinin tutarsız açıklamalarına gülüp geçiyorum."
Vefasızlık ve nankörlük konusunda kimsenin Günay
ile yarışamayacağını iddia eden Şengül, şunları kaydetti:
"Başbakan kendisine hak etmediği değeri, makamı verdi
ama yaptıklarını görüyoruz. Benim ona bir tavsiyem var,
kendisine güveniyorsa önümüzdeki seçim istediği yerden bağımsız milletvekili adayı olsun. İster İzmir'den, isterse memleketi Ordu'dan bağımsız aday olsun, milletin
terazisine çıksın. Belli bir yaştan sonra insanlar ilgiyi üzerlerine çekmek için uğraş verir. Ertuğrul Günay'dan bu
saatten sonra kitleleri ardından sürükleyecek bir lider, bir
siyasetçi olmaz. Olsa olsa Twitter kuşu olur. Twitter'da
yazıp çizip AK Parti karşıtlarına şirin gözükme çabalarına devam etsin."
İzmir Bağımsız Milletvekili Erdal Kalkan'ın da
hafıza problemi olduğunu öne süren Şengül, şu ifadeleri
kullandı: "Unutkanlıkta üzerine yok. Dün söylediklerini
ne çabuk unuttu? Bize düne kadar, Sayın Başbakan'ı öve
öve bitiremeyip 'ben arkadaşlarımla çöplükteyken
Başbakan bizi çöplükten çıkartıp değer verdi' diyordu.
Demek ki çöpe değerinden fazla önem vermemek
gerekiyormuş. Evet, Sayın Kalkan, Başbakan size değer
verdi, adam yerine koydu, siyasi mevta durumundaydınız, sizi siyasete geri kazandırdı. Siz bu değeri hak etmiyorsunuz. Sayın Erdal Kalkan'a acıyorum. O, artık miadını doldurmuş bir siyasetçi. Uzun yıllar siyaset yapmak, eski siyasetçi olmak, insana anlam ve değer
kazandırmaz. İnsana ilkeli, dik duruşlu söylemleri ve
yaptıklarıyla çatışmayan tavırları değer kazandırır. Erdal
Kalkan’ın açıklamaları veya attığı tweet’leri hangi kafa
yapısı ve ruh haliyle ortaya koyduğunu bilmeden de fazla konuşmak istemiyorum açıkçası."
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti eski
Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar'ın partisinden istifa ettiğini hatırlatan Şengül, açıklamasını şöyle tamam-
Çakar ve Günay'ı eleştiren AK Parti İzmir Milletvekili
Şengül, "Ertuğrul Günay'dan bu saatten sonra kitleleri
ardından sürükleyecek bir lider, bir siyasetçi olmaz. Olsa
olsa Twitter kuşu olur. Twitter’da yazıp çizip AK Parti
karşıtlarına şirin gözükme çabalarına devam etsin" dedi
Olgun Atila, Bornova’da
güzel hizmetler yapacak
C
umhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Ali
Engin, 30 Mart yerel seçimlerinde Bornova
Belediye Başkanı seçilen Yüksek Mimar Olgun Atila’yı yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret ederek
tebrik etti. Bornova’da gösterilen başarıdan gurur duyduklarını dile getiren Engin ve Başkan Olgun Atila
fikir alışverişinde bulundu. CHP İzmir İl Başkanı Ali
Engin, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte ziyaret ettiği
Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’yı tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi. Başkan Olgun Atila’nın Bornova’da güzel şeyler yapacağına inandığını
belirten Ali Engin, “Kendisine güveniyoruz. Yeni
dönemde partimize değer katacağına inanıyoruz. Kişiliğiyle dürüstlüğüyle, mesleki yeterliliğiyle Bornova’ya
güzel hizmetler yapacağını biliyoruz” dedi.
ladı: "Yusuf Kenan Çakar eğer ortaya tavır koymak istiyorsa, duruş sergilemek istiyorsa sadece partiden değil,
bu partinin kendisine kazandırdığı Belediye Meclis
Üyeliği görevinden de istifa etsin. AK Parti'lilerin oylarıyla seçildiğini unutmasın, o da kendine çok güveniyorsa gitsin, bağımsız aday olsun. Bakanlıktan ayrıldıktan
sonra partiden istifa edenlerden farkı yok. Ucuz kahramanlıklar yapmaya çalışmasın. Fazla zorlamasın, ken-
disinden kahraman falan çıkmaz. Kendisinden olsa olsa
partisine ihanet eden siyasetçi profili çıkar. Bu millet,
AK Parti’nin vefakar ve cefakar tabanı kendisine inanmıyor. Yusuf Kenan Çakar bir sınava girdi, bir imtihan
sürecindeydi ama olmadı, sınavdan geçemedi, imtihanı
veremedi. Üzüldük mü, asla. AK Parti’de samimiyetsiz
insanlara, makam ve mevki sevdalılarına, kendini beğenmiş egoist tiplere yer yok." (AA)
Cumhurbaşkanlığı krizini
kendi kendine çıkartıyor!
H
ükümetin cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili
yaklaşımını eleştiren MHP İzmir Milletvekili Vural, "Kural belli, aday olacak, vatandaş oyunu verecek.
Kriz tellallığı yapıyor. Anlaşılan Cumhurbaşkanlığı
krizine girmiş. Bu krizi içten içe yaşıyor. Açık ve net bir
süreç. Kendi içlerinde anlaşılan bir kriz yaşıyorlar. Bu
sürecin krize dönüşme imkanı yok." şeklinde konuştu
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Akşam
gazetesinin geçtiğimiz gün 'Ötüken' örgütlenmesiyle ilgili attığı manşete tepki gösterdi. "PKK terör örgütü mü
Türkiye'nin istihbarat kaynağı oldu?" diye soran Vural,
"PKK iddiası gazete manşetlerini sarıyor. Havuza
düşen Karayılan'a sarılır. PKK ile AKP ruh ikizi gibi."
dedi. Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Vural,
Başbakan'ın yalanlarla dolu bir grup toplantısı yaptığını
savundu. Kin, nefret, yalan dolu sözlerle milletin iradesini çarpıtan bir hatip gibi davrandığını dile getiren
Vural, Recep Tayyip Erdoğan'ın Kutlu Doğum Haftası'nı siyasi şova, kendini aklama gününe dönüştüğünü
savundu. Vural, "Kendine özgü paralel bir Kutlu
Doğum Haftası icat etmiştir. Peygamber Efendimize
salavat getirilmesi gerekirken kendisine şov alanı haline
getirilmesi kabul edilemez. Diyanet İşleri Başkanı buna
fırsat vermemeli." ifadelerini kullandı.
Rüşvet ve yolsuzluğun dinin hangi ilkesiyle bağdaştığını soran Vural, yeryüzünde bir araya gelemeyecek iki şeyin Erdoğan ve samimiyet olduğunu savundu.
Samimiyetin Erdoğan'a teğet bile geçmeyeceğini anlatan Vural, Başbakan'ın her konuşmasında kin ve nefret
saçtığına dikkat çekti. Akşam gazetesinin 'ötüken' ile ilgili attığı manşete tepki gösteren Vural, bu iddianın daha önce terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Murat
Karayılan tarafından dile getirildiğini hatırlattı: "PKK
terör örgütü mü Türkiye'nin istihbarat kaynağı oldu?
Demek PKK'lılar devlet gücüne ve bilgisine sahip.
Oslo'da yedikleri içtikleri demek ki Kandil'le herşeyi
paylaşıyorlar. PKK iddiası bugün gazete manşetlerini
sarıyor. Manşetlere bakarak havuza düşen Karayılan'a
sarılır. PKK ile AKP ruh ikizi gibi." ifadelerini kullandı.
Vural, MİT yasası geçince artık bu başlıkların çok daha
fazla görüleceğini vurguladı.
"CÜBBELİ ERDOĞAN"
Başbakan'ın Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını
eleştirmesine de tepki gösteren Vural, "Cübbeli Erdoğan, öyle ya herhalde sen giydin cübbeyi, cübbeli Erdoğan." diye konuştu. Başbakanın "Devletin koridorlarından çeteleri nasıl temizlediysek, adliye koridorlarından da temizleyeceğiz." sözlerini hatırlatan Vural,
12 yıldır çeteleri, mafyayı, askeri vesayeti temizlediğini
söyediğini aktararak "Facebook'ta methiyeler dizen
hakim kimin hakimi? Rezza Zarrab'ı serbest bırakan ve
methiyeler dizen hakim kimin hakimi? Hakimler
arasında fitne fesat sokarak herkesi suçluyor. Bunları
elinde mahkeme kararı mı var polisleri çete ilan ediyorsun, onları kovduk diyorsun? Kendisi savcı, hakim
cübbesini giymiş, karar vermiş. Adliye giden vatandaş
kime güvenecek?" şeklinde konuştu.
"CUMHURBAŞKANLIĞI KRİZİNE GİRMİŞ"
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili de konuşan
Vural, "Kural belli, aday olacak, vatandaş oyunu vere-
cek. Kriz tellallığı yapıyor. Anlaşılan Cumhurbaşkanlığı
krizine girmiş. Bu krizi içten içe yaşıyor. Açık ve net bir
süreç. Kendi içlerinde anlaşılan bir kriz yaşıyorlar. Bu
sürecin krize dönüşme imkanı yok." dedi. Başbakanın
Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bir soruya Vural,
"Başbakanın Cumhurbaşkanı olacak sicil ve sıfata
sahip olmadığını düşünüyorum. Aday olup olmadığını
bilemem. Aday olma konusunda rahat olmadığı açık."
ifadelerini kullandı. "Tam bir ispiyon, muhaberet devleti." diyen Vural, Başbakan'ın Cumhurbaşkanı adayı
olacaksa Başbakanlıktan istifa etmesi gerektiğini vurguladı. MHP açısından Cumhurbaşkanlığı seçimi
konusunda bir sorun olmadığını dile getiren Vural, zamanı gelince halkın kabul edeceği bir adayın çıkacağını
ifade ederek "Kriz kendi aralarında, bizim için problem
yok." diye konuştu. MİT yasasıyla ilgili de Vural, "Devletin istihbaratı taşeronluğa bırakılmaz." değerlendirmesinde bulundu. (CİHAN)
ATILIM DÖNEMİ
Toplumun her dönemde yeni umutlar ve beklentiler
içinde, CHP’nin ise değişim, dönüşüm ve atılım döneminde olduğunu söyleyen İl Başkanı Engin,
“Toplumun bu değişime güçlü bir destek verdiğini
göndük. Bu da bizi sevindirdi. Ülkemizdeki bütün kurumlar kendilerini toplumun talep ve beklentilerine
göre yenilemeli. Biz de parti olarak toplumun bu beklentilerine uygun olarak kadın adaylarla, genç adaylarla
onların karşısına çıktık. Bornova’da yüksek bir oyla
seçimi kazandık. Olgun Atila gibi genç arkadaşlarımız
bu değişimi, dönüşüm ve atılımı temsil ediyor” dedi.
Toplumun zayıf ve yoksul kesimlerine ulaşmanın önemine dikkat çeken CHP İl Başkanı Ali Engin parti olarak engellilere, hastalara, yeşil alanlara, ormanlara,
tarihi eserlere özen gösteren bir anlayışa sahip olduklarını hatırlattı. (HABER MERKEZİ)
Gümüldür’e sarı-yeşil
Özdere’ye mavi-beyaz
M
enderes Belediye Başkanı Bülent Soylu,
Gümüldür ve Özdere’nin eski renklerini geri verdi. Beldeler kapatıldıktan sonra ilçenin rengi olan kırmızı-beyaza boyanan kaldırımlardaki renkleri tamamen
kaldıran Soylu, Gümüldür’ün yeşil-sarı, Özdere’nin
mavi-beyaz olan renklerinin yeniden geçerli olduğunu
açıkladı. Soylu, ilk fırçayı kendisi atarken “Seçimden
önce sözümüz vardı. Yerine getirdik” dedi. Seçimlerin
ardından halkın büyük desteği ile başkan seçilen
Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu göreve
geldiği günden buyana yaptığı çalışmalar ile dikkat
çekiyor. Başkan Soylu, seçim öncesi verdiği bir sözü
daha yerine getirdi. Menderes’in turizm bölgesi Özdere
ve Gümüldür’ün eski renklerini geri verdikleri belirten
Başkan Soylu, ilçenin simgesi olan kırmızı-beyaz renklerin eski beldelerde kaldırıldığını açıkladı. Soylu,
“2009 yerel seçimlerinden sonra Gümüldür ve Özdere
beldeleri kapatılarak Menderes’in mahallesi oldu. Her
yerin olduğu gibi o bölgenin de kendine has özellikleri
ve simgeleri var. Özdere denizi ve kumsalları ile bilinen bir bölgemiz. Gümüldür ise hem turizm hem de
mandalinası ile biliniyor. Özdere’nin yıllardır bilinen
rengi mavi ve beyazdı. Gümüldür’ün ise mandalina ve
doğal güzellikleri simgeleyen yeşil ve sarı rengi vardı.
Beldeler kapatılınca Menderes’in rengi kırmızı-beyaz
uygulaması yapıldı. Beş yıl boyunca kaldırımlardan
tabelalara, resmi kurumlardan, yön levhalarına kadar
her yer bu renge boyandı. Seçim döneminde halkın tepkisini gördük. Bu durumu düzelteceğimizin sözünü
vermiştik. Eski renkleri geri verme kararı aldık. Bu iş
sıradan renk değiştirme işi değildir. Mesele aslında
kimlik meselesidir. İki önemli yere kimliğini, aslını
verme kararıdır” diye konuştu. (CİHAN)
SAYFA 7
SONDAKiKA GAZETESİ >>
7 SİYASET
18
17 Nisan
Şubat 2014
2013 Cuma
Perşembe
Çözüm sürecinde hesap verecek
Beşir Atalay:
Ben katı bir
Hanefiyim
tek kişi benim!
Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay, katı bir Hanefi olduğunu söyledi. Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen MİT yasasıyla ilgili milletvekillerinin
sözlü sorularını yanıtlayan
Atalay, hakkındaki Şia ve
İrancı iddialarına cevap verdi.
Atalay, iddialara ilişkin şunları
söyledi: “Orada burada çıkan
iftiralarla ilgili açıklama bile
yapmıyoruz. 10 kişilik Şia falan, ben katı bir Hanefiyim.
Ben Türkmen ve Hanefiyim.
Hanefilikte de katı olduğumu
herkes bilir. Orada da gerekçelerim vardır. İnsanları suçlamak için moda. Ya İrancı, ya
Şiacı. Bunlar ciddiye alınıp
cevap verilecek şeyler değil.
Soruldu cevap verdim.”
MİT içinde bu yasa sonrası
ilerde paralel bir yapı olup olmayacağı sorusuna ise Atalay,
“Hepimizin arzusu, hukukun
içinde güçlü bir istihbarat teşkilatını oluşturmak. Burada
Başbakan’ın özel istihbaratı
ve muhaberat devleti gibi ifadeleri kabul etmiyoruz.
1984’te çıkmış bir yasayı güncellemeye çalışıyoruz. Burada
ben arz ettim. Parlamentoda
çıkan bir yasa ile MİT yönetilsin istiyoruz. Çabamız odur.”
cevabını verdi. Dinlemelerle
ilgili soruya ise Atalay şu cevabı verdi: “Dinlemelerle ilgili
toplumda oluşan bu psikolojiyi kabul etmek mümkün değil.
Bu yanlış. Hepimiz şikayet
ediyoruz. Önlemek için bir yasa buradan geçti.” (CİHAN)
TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, "Kamuda, devlet içinde bu tür görüşmeleri yürütenler, görev alanların
daha rahat etmesini sağlamak lazım. Savcı müsteşarı sorguya çağırıyorsa, o müsteşar o görevi yapmaz. Halbuki talimatı veren benim,
hükümet talimatı veriyor, sorumluluğunu alıyor" diye konuştu
B
aşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çözüm
sürecinde yapılan görüşmelere ilişkin, "Kamuda, devlet içinde bu tür görüşmeleri yürütenler, görev alanların daha rahat etmesini sağlamak lazım. Savcı müsteşarı sorguya çağırıyorsa, o müsteşar o görevi yapmaz. Halbuki
talimatı veren benim, hükümet talimatı veriyor, sorumluluğunu alıyor" dedi. Atalay, MİT
Kanunu'nda değişiklik yapan kanun teklifinin
TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin
ikinci bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Hakkındaki "10 kişilik Şia grubu"
iddialarının iftira olduğunu belirten Atalay, "Ben
katı Hanefi'yim, Türkmen'im. Bunu da herkes bilir. İnsanları suçlamak bu devirde moda. İran, şia,
şu bu..." dedi.
Hukukun içinde, ancak güçlü devlete yakışır
güçlü istihbarat teşkilatı oluşturmayı arzuladıklarını vurgulayan Atalay, "Başbakan'ın istihbaratı, muhaberat devleti terimlerini kabul etmiyoruz. Neticede 1984'te çıkmış yasayı güncellemeye çalışıyoruz" diye konuştu. İletişimin
dinlenmesinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nda
değişiklik yapıldığını ve oybirliğiyle telefon
dinlemeye karar verilebileceğini anımsatan
Atalay, MİT Kanunu ile ilgili teklifte de aynı
Millet birbirine girmesin diye
Taksim'e hayır diyoruz
İçişleri Bakanı Ala, "Toplantı
ve yürüyüşü yapan insanların
hak ve hukukunu ve onların
güvenliğini korumak için o
yerler belirlenir. Bizim derdimiz gösteri yürüyüşü yapanları engellemek değil. Bizim
derdimiz, onların güvenliğini
sağlamak" diye konuştu
İ
çişleri Bakanı Efkan Ala, toplantı ve gösteri
yürüyüşü yapılacak yerlerin, toplantı ve yürüyüşü yapan insanların hak ve hukukunu, onların güvenliğini korumak için belirlendiğini
belirterek, "Bizim derdimiz gösteri yürüyüşü
yapanları engellemek değil. Bizim derdimiz,
onların güvenliğini sağlamak" dedi. Ala, Parlamento'da gazetecilerin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ve İstanbul'da nerede kutlanacağına ilişkin sorularını yanıtladı. Gösteri yapılırken birisi hastalandığı zaman, onu hastaneye
götürme imkanının olacağını ifade eden Ala,
"Güvenlik lazım olduğu zaman güvenliğini
alacaksınız. Sonra o işten, toplantı ve gösteri
yürüyüşünden rahatsız olanların onlara karşı
müdahalesini önleyeceksiniz. Aslında toplantı
ve yürüyüşü yapan insanların hak ve hukukunu
ve onların güvenliğini korumak için o yerler
belirlenir. Bizim derdimiz gösteri yürüyüşü yapanları engellemek değil. Bizim derdimiz, onların güvenliğini sağlamak. Bir hadise olduğu
zaman hastaneye götüreceksiniz, tahliye yapacaksınız. Bütün bunların değerlendirilmesi sonucu yerler belirleniyor" diye konuştu.
Ala, şöyle konuştu: "Biz demokratikleşme
paketi ile bir şey daha getirdik. O da toplantı
ve gösteri yürüyüş yerleri belirlenirken, ilgili
sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınacak. Biz bu demokratik hak ve özgürlüklerin
kullanılması ve bunların garanti altına alınması
yönünde sürekli adım atan bir anlayışa sahibiz.
Ama şunu da anlıyorum: Türkiye'nin hafızasında yer etmiş bazı problemlerin günümüze
tepkisel etkilerini de anlayabiliyorum. Ama bunu artık belli bir rayına sokmak lazım. Daha
önceki görüntüler, kimin arzu ettiği şeylerdir.
Ama bunu gösteri yapacak olanlar da bizler de
beraberce daha iyiye götürmek durumundayız.
Spesifik konulara ilişkin değerlendirmeler,
açıklamalar yapıldı."
Bakan Ala, "Nihai sonuç kararı ne zaman
verilir?" sorusuna, "Artık Türkiye'nin her yerinde bütün işçiler bayram yapıyor. Spesifik
olarak sadece oraya (İstanbul) ilişkin bir şey
söylemiyorum. Ama onlardan aldığımız görüşmeler sonucunda, İstanbul Valiliği'ne ilişkin bir
karardır ve o kararın açıklaması yapıldı" yanıtını verdi. "Toplantı ve gösteri Taksim'de yapılırsa dediğiniz anlamda bir sıkıntı mı olur?" sorusuna yanıt verirken Ala, "Daha önce olmadı
mı? Hep birlikte yaşıyoruz. Yoksa 1 Mayıs'ı bu
Hükümet işçi bayramı yapmadı mı? Tatili bu
hükümet yapmadı mı? Yaptı. Bizim böyle bir
takıntımız yok ama biz herkesin, orada gösteri
yapan ya da kutlama yapan insanların da güvenliğini korumak ve dikkate almak durumundayız. Orada bir şey olduğu zaman da yine aynen burada bana soracaksınız. Öyle değil mi?
Haklı da olursunuz" diye konuştu.
-"Artık bundan sonra biraz daha
şık yapmalıyız bu işleri"
Ala, "İstanbul'da nerede yapılması sağlıklı
olabilir?" sorusu üzerine, "Yerler belli. Kazlıçeşme... İstanbul'da bu toplantıların yapılabileceği alanlar belirlenmiş. Yenikapı oldu şimdi,
çok güzel bir meydan. Kazlıçeşme var, Kadıköy var; bir çok yerde yerel otoritenin, idarenin
belirlediği yerler var" dedi.
"Ankara için neresi olması gerektiğinin"
sorulması üzerine ise Ala, "Ankara için de yer
belli. Tandoğan Meydanı var, talep ettikleri zaman, bu tür yerler var. Bunların hepsi eskisi gibi şehrin dışında da değil. İstanbul'da şunu diyebilir miyiz; bir yer şehrin merkezi de diğer
yerler değil. Daha öncesinde hafızamıza yer etmiş problemleri anladığımızı da söyledim.
Onun gereği de geçen seneler yapıldı. Ama artık bundan sonra biraz daha şık yapmalıyız bu
işleri" diye konuştu. (AA)
lendiği görevlerde ülkemize değerli hizmetlerde bulunan Turgut Özal, halkımızın sevgisini kazanmış seçkin bir liderdi.
Turgut Özal, dünyanın gittiği istikamet
doğrultusunda, Türkiye’nin önünü açan
reformlara imza atmış, gerçekleştirdiği
hamlelerle hürriyetlerin gelişmesini, demokrasinin güçlenmesini, ekonominin
dışa açılmasını sağlamıştır. Aziz milletimiz, Türkiye’nin kalkınması için büyük
gayret gösteren 8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ı her zaman hayırla ve tazimle yad
etmektedir. Turgut Özal'ın vefatının yıl
dönümünde, ailesine bir kez daha başsağlığı dileklerimi iletiyorum." (CİHAN)
düzenlemenin getirildiğini söyledi.
Atalay, kanunsuz emir olmayacağını kaydederek, "Bir yerden 'rastgele bilgi isteyeyim' olmaz.
Bunların dosyaları vardır, gerekçeleri vardır. Bir
yerden bilgi istenecekse hukuk içinde olur, keyfilikle olmaz" dedi. MİT'i hukukun içine, meşru zemine çektiklerinin altını çizen Atalay, "İşlerini yaparken güvence altında olmalarını istiyoruz. Bunların dışında bir şey aramamak lazım" ifadesini
kullandı. Çözüm sürecinin her safhasının bilindiğini anlatan Atalay, şöyle devam etti: "Türkiye'nin
hayrına bir şey yürütüyoruz. Biz risk alan hükümetiz.
Birikmiş sorunları, 'risk almayalım' diye orada
tutmuyoruz. Fazla tenkit bile alsak, siyaseten risk
bile görsek köklü çözüm için risk alıyoruz. Bizim
cesaretimiz fazla. Kamuda, devlet içinde bu tür
görüşmeleri yürütenlerin, görev alanların daha rahat etmesini sağlamak lazım. Savcı müsteşarı sorguya çağırıyorsa, o müsteşar o görevi yapmaz.
Halbuki talimatı veren benim, hükümet talimatı
veriyor, sorumluluğunu alıyor. Biz bu risklerin sorumluluğunu alıyoruz. Kamu görevlisi işini daha
iyi, kolay yapsın diye imkan tanımak lazım. Bunlar, ciddi büyük devletin yapması gereken düzenlemelerdir." (AA)
Gül gelirse
kan kaybetmeyiz
A
Gül: Özal, hürriyetlerin gelişmesini,
demokrasinin güçlenmesini sağladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Turgut
Özal, dünyanın gittiği istikamet doğrultusunda, Türkiye’nin önünü açan reformlara imza atmış, gerçekleştirdiği hamlelerle
hürriyetlerin gelişmesini, demokrasinin
güçlenmesini, ekonominin dışa açılmasını sağlamıştır." dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefat yıl
dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Gül’ün mesajı şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı, kıymetli devlet ve siyaset adamı
Turgut Özal'ı, ebediyete intikalinin 21.
yılında saygı ve rahmetle anıyorum. Üst-
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
K Parti Gümüşhane
Milletvekili Feramuz
Üstün, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde AK Parti’nin kan kaybetmeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Erdoğan ile ilgili toplumdaki algının çok
farklı olduğunu Erodğan’ın liderlik anlayışı liderlik tarzı ile toplumla
tamamen bütünleştiğini
belirten ÜStün, "Ama
ben uyumlu bir çalışma
ile eğer sayın cumhurbaşkanımızın geri gelme
düşüncesi olursa ben
şahsen başbakanımızla
istişare sonucu grubumuzla istişare ile cumhurbaşkanımızla da gayet başarılı gideceğini
düşünüyorum." dedi.
AK Parti milletvekilleri, istişare toplantısında
AK Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan başkanlığında
toplanan milletvekillerinin, cumhurbaşkanlığı
seçimleri ve AK Parti’nin
üç dönem kuralını görüşmelerini bekleniyor.
AK Parti milletvekilleri, toplantı öncesinde
parti genel merkezine
gelişlerinde gazetecilerin sorularını cevapladı.
AK Parti Gümüşhane
milletvekili Feramuz Üstün, "Gönlünüzden geçen cumhurbaşkanı adayı kim?" sorusuna "Benim gönlümden geçen
cumhurbaşkanı adayı
hakkaten istişareyi devam ettirecek bir cumhurbaşkanı adayı. Bizden uzlaşma ile çıkacağına inanıyorum en ufak
kriz olacağını düşünmüyorum.
Yani millet bekliyor
bunu, özellikle bu seçim
döneminde verilen mesaj da şu; kimsenin şahsi koltukları önemli değil
milletin istikrarı önemli." cevabını verdi.
"İstikrar derken Erdo-
ğan’ı mı kastediyoruz"
diye bir başka soru yöneltilen Feramuz Üstün,
"Tabi onu da kastediyorum.
Ben sayın
başbakanımız eğer cumhurbaşkanlığına çıkmak
isterse ben seve seve
şahsi kişisel görüşüm
olarak söylüyorum biz
seve seve destekleriz
ama onun dışında partimizin vereceği her türlü
karara da grup olarak
alacağı karara da hep
beraber saygı göstereceğiz. Milletin krizden
ziyade bir uzlaşma ile bu
işi neticelendireceğimize
eminim, milletin tereddüdü olmasın." ifadelerini kullandı.
Kendisine AK Parti’nin 3 dönem kuralı
hakkında da bir soru yöneltilen Gümüşhane milletvekili, "3 dönem kuralını ben şahsen çok
sağlıklı bulmuyorum
çünkü insanlar eğer vatandaş seviyorsa 3 dönemle sınırlandırılmasının çok mantıklı olmadığını düşünüyorum ama
şahıslar 3 dönemi kendisi ile alakalı uygularsa
da buna da diyeceğimiz
birşey yoktur." diye kaydetti.
Milletvekili Feramuz,
son olarak kendisine yöneltilen "Başbakan aday
olursa AK Parti kan kaybeder mi sizce? Çünkü
Erdoğan kimliği bazen
öne çıkıyor." sorusuna
şöyle cevap verdi: "Tabi
başbakanımızla ilgili
toplumdaki algı çok
farklı, liderlik anlayışı liderlik tarzı ile toplumla
tamamen bütünleşti.
Ama ben uyumlu bir
çalışma ile eğer sayın
cumhurbaşkanımızın
geri gelme düşüncesi
olursa ben şahsen başbakanımızla istişare sonucu grubumuzla istişare ile cumhurbaşkanımızla da gayet başarılı
gideceğini düşünüyorum." (CİHAN)
SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SAYFA 9
MAVi KIRMIZI SARI
17Nisan
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
8 GÜNCEL 18
SONDAKiKA GAZETESİ >>
17Nisan
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
9 GÜNCEL 18
Kanserli baba yaşamak için
hayırsever herkesten
Sağlık çalışanlarından
savcıya şiddet davası
YARDIM BEKLİYOR
Alfemo, Milano'dan
beş anlaşmayla döndü
D
ünya mobilya sektörüne
yön veren Uluslararası Milano Mobilya Fuarı’nda özgün
tasarımları ve yeni çocuk
markası Kids&Teens ile göz
dolduran Alfemo, beş anlaşmayla döndü. Profesyonel ziyaretçileri dünyaca ünlü pek çok
markayla aynı platformda buluşturan fuara, hem koleksiyonlarını tanıtan ana standı hem de
Kids&Teens’e özel standıyla
katıldı.
Fuarı değerlendiren Alfemo
Genel Müdürü Ramazan Davulcuoğlu, “Bu yıl üçüncü kez
katıldığımız fuarı başarıyla
tamamladık ve beş yeni anlaşmaya imza attık. Mobilya
endüstrisi ve markalarının en
kıymetli vitrini olarak kabul ettiğimiz Milano’da ürünlerimizin
kabul görmesi, tasarımlarımızın
beğenilmesi bizi oldukça memnun etti. Bugün geldiğimiz noktada, Türk tasarımlarının da
dünya ölçeğinde söz sahibi olabileceğini göstermiş olduk. Almanya, İtalya gibi mobilya
endüstrisine yön veren ülkelerden biri olmak, artık bizler için
bir hayal değil.” dedi.
(CİHAN)
Avrupalıya şifa oldu
A
fyonkarahisar Valisi İrfan
Balkanlıoğlu, açılışta yaptığı konuşmada, sağlığın her
şeyin başı olduğunu belirterek,
kaybedilen sağlığın bir daha
yerine zor geldiğini söyledi.
Vatandaşların kolay ulaşabileceği, insanca muayene olabileceği hizmet birimlerine sahip
olunmasının önemine değinen
Balkanlıoğlu, şöyle konuştu:
"İlçelerimizde bunlar eksik
kalıyordu ancak son dönemlerde kaliteli sağlık birimlerin
sayıları arttı. Türkiye'de sağlık
sektöründe çok geliştik. Dünya
Sekreteri Ayhan Erenoğlu, İl
ülkeleri bizim sağlık sekSağlık Müdürü Necip
törümüzü kendisine örnek alır
,
hale geldi. Öyle ki İngiltere'den Yemenici, İl Halk Sağlığı
Müdürü Lütfi Akgün, Dinar
İsveç'ten ve Avrupa'nın çeşitli
Kaymakamı Avni Kula, Başbulşifa
ar
bölgelerinden insanl
makçı Kaymakamı Ali Polat,
için
olmak
mak, tedavi
Dinar Belediye Başkanı Saffet
Türkiye'ye geliyor."
Acar, Evciler Belediye Başkanı
Evciler Kaymakamı Hasan
Saim Özer ve Dinar
Gökpınar da eksikliği her
Cumhuriyet Başsavcısı Müslüm
zaman hissedilen hastaneye
Arslan da katıldı.
kavuşmanın mutluluğunu
Daha sonra Dinar Orman
sağlık
yaşadıklarını, ilçede
e Müdürlüğü ekiplerinin
İşletm
isiz
kesint
saat
24
hizmetinin
hazırladığı fidanlar, protokol
olarak yapılacağını söyledi.
üyeleri tarafından hastane
Açılışına, Afyonkarahisar
Kamu Hastaneleri Birliği Genel bahçesine dikildi. (AA)
Hafta Sultan olmak
için 214 kişi başvurdu
M
anisa Kültür ve Turizm
Müdürü Erdinç Karaköse,
474. Uluslararası Manisa Mesir
Macunu Festivali'nde, temsili
olarak Hafsa Sultan'ı canlandırmak için 214 adayın başvuruda
bulunduğunu söyledi.
Karaköse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 474.'sü
düzenlenecek etkinliğin önemli
kişiliklerinden birisi olan Hafsa
Sultan ve 5 nedimesini temsil
edecek kişilerin seçimi için
açılan standa yoğun başvuru
olduğunu kaydetti.
Bu yılki etkinlik için "Festivalin Sultanı Siz Olun" slo-
ganıyla düzenlenen yarışmanın
desinde bulunan il müdürlüğü
geçmiş yıllara oranla tanıtımına binası önünde oluşturduğum
uz
daha fazla ağırlık verildiğini
stant sayesinde daha fazla
kaydeden Karaköse, şöyle
müracaat oldu."
konuştu:
Karaköse, ön değerlendir"Kanuni Sultan Süleyman
menin yarın, Hafta Sultan ve
gibi Osmanlı İmparatorluğu'nun nedimelerini temsil edecek
lerin
en önemli kişiliğinin annesi
seçiminin ise 19 Nisan'da
olan Hafsa Sultan'ı festivalde ve yapılacağını açıkladı. UNES
CO
bir yıl boyunca düzenlenecek
tarafından "İnsanlığın Somut
etkinliklerde temsilen canlandır- Olmayan Kültürel Mirası Temmak için toplam 214 aday
sili Listesi"ne alınan festival, 21
başvurdu. Yarışmaya geçmiş
Mart'ta "Mesir Macunu Karma
yıllarda ortalama 80-150
Töreni" ile başlamış, 30 Mart'arasında müracaat oluyordu.
taki yerel seçimler nedeniyle,
Daha fazla kişiyi dahil etmek
22-27 Nisan tarihine ertelendüşüncesiyle şehrin işlek cadmişti. (AA)
Okulda ziller sustu,
sorumluluk arttı
Kırkağaç ilçesindeki Hacı İsmail Dereköy Anadolu Lisesi'nde, öğrencilerin sorumluluk
bilincini geliştirmek için ders ve
teneffüs zamanlarının zille
duyurulmasına son verildi.
Kırkağaç ilçesindeki Hacı İsmail Dereköy Anadolu Lisesi'nde ders ve teneffüs
zamanlarında zil çalınmıyor.
Hacı İsmail Dereköy Anadolu
Lisesi yönetimi, öğrencilere sorumluluk bilinci aşılamak okuldaki zilleri sökldü.
Uygulamayla ilgili AA
muhabirine açıklama yapan
okul müdürü Murat Akgün,
eğitimciler olarak gençlere
aşılamaları gereken en
önemli duygunun sorumluluk bilinci olduğunu ifade ederek, öğretmenlerin de onayı
ile artık okulda zil çalınmadığını söyledi. "Zilin susması" ile herkesin derse giriş ve
çıkışlarını sınıf ve koridorlardaki saatlere bakarak
ayarladığını belirten Akgün,
"Öğrenciler artık derslere zil
çalmadan girip çıkmaya
başladı. Hiçbir sorun yaşamadığımız uygulama bundan
sonra da devam edecek. Uygulamayla gürültü kirliliğini de
önledik" dedi.
Kırkağaç Milli
Eğitim Müdürü Ayhan Turgut
da Hacı İsmail Dereköy
Anadolu Lisesi'ndeki uygulamanın, öğrencilere zamanı iyi
yönetebilme ve kullanma becerisi kazandırdığını ifade ederek, diğer okulların örnek
almasını istedi. (AA)
Matbaada grafikerlik yapan 40 yaşındaki Tamer Şatır, iki defa ameliyat
olduğu kanser hastalığından kurtulabilmek için hayırseverlerin yardımını
bekliyor. Şatır, "Devlet hastanelerinde boş yere ameliyat olmuşum. Özel
ameliyat çok pahalı ama başka çarem yok" diye konuştu
a
r
i
l
n
i
b
180
!
r
e
l
ş
i
m
e
t
is
M
atbaada grafikerlik yapan 40
yaşındaki Tamer Şatır, yorgunluk
ve güç kaybı şikayetleri ile gittiği
doktorda kanser olduğunu öğrenince hayatı
karardı. İki çocuğu ve eşi ile hayatı kabusa
dönen Şatır, geçirdiği iki ameliyat sonrasında
sağlığına kavuşamadı. Omurilikte kanser
tümörü tespit edilen Şatır, çocuklarının
yardımıyla yürüyor. Evin küçük oğlu Abdullah, "Babam iyileşsin
başka bir şey istemem. Bize
yardım
edin!"
'BABAM İYİLEŞSİN, BAŞKA
BİR ŞEY İSTEMİYORUM'
Hastalıktan en yakın etkilenenlerden
biri de evin büyük
oğlu Abdullah. Babasının hastalığını
ve yardım bulamazlarsa yaşayacakları zor durumu göz
yaşları ile anlatan
küçük Abdullah, ”Babam iyileşsin
başka bir şey istemem, bize yardım edin." dedi. Şatı
r ailesinin en büyük
destekçisi olan büyük abla Meral Erd
oğan da, devlet
hastanesinde ameliyat olabilecekle
rini düşündüklerini
ancak bunun mümkün olmadığını,
sadece bir özel hastanenin kendilerine adres olarak gösteril
diğini söyledi.
Özel hastaneden başka bir çareleri
kalmadığını anlatan
Erdoğan, “Ameliyatın sigorta hastane
lerinde yapılabileceğini düşünüyorduk ama öyle olm
adı. Mümkün
değilmiş. Sadece bir doktor önerdil
er özel hastanede.
Onun da fiyatı belli. Biz bunun altın
dan kalkacak güçte
değiliz.” dedi. Gözyaşları arasında
duyarlı insanlardan
yardım beklediklerini söyleyen Erd
oğan, “Ne olur
yardım etsinler. Koşturmaktan hela
k olduk, bittik. Perişan olduk, ne yapacağımız şaşırdık
. Süremiz çok az,
kısıtlı. Acaba topladığımız 40 bin liray
a bunu yaptırabilecek miyiz? Bu bile kesin değil.
Kardeşimin göz göre
göre elimizden kayıp gitmesine izin
vermek istemiyoruz. Bizler işçi insanlarız, kredi çek
meye çalıştık alamadık. Tek çaremiz duyarlı insanlar
ın yardımları.”
diyerek uzanacak hayırsever insanlar
ın yardımlarını
beklediklerini anlattı.
diyerek ailenin dramını gözler önüne serdi.
Bayrampaşa'da yaşayan Tamer Şatır, yaklaşık
20 yıl çalıştığı matbaadaki baskı operatörlüğü
işinden grafik bölümüne geçti. Kendisini rahatsız hissettiği için doktorun kapısını çalan
Şatır'a önce iç zona teşhisi konuldu. Ancak
hastalığının ilerleyen günlerinde vücudundan
alınan örneklerin incelenmesi sonucu nadir
rastlanan bir hastalık olan spinal kanal tümörü
teşhisi konuldu. Şatır ailesi, babalarının
kanser olduğunu öğrenince hayatları karardı.
Evdeki huzur yerini strese, korkuya ve göz
yaşına bıraktı. Akciğer ve omurilikte 4 santim
büyüklüğünde tümör tespit edilen Şatır’ın
bundan sonraki hayatı tamamen değişti.
Maddi olarak sıkıntılı bir dönem geçiren
Şatır ailesi, oturdukları evin kirasını bile
ödeyemez hale geldiğini söyledi. Aylardır
çalışamayan aile reisi Tamer Şatır, önce ilk
ameliyatı, ardından da felç geçirme ihtimaline
karşı ikinci ameliyatı oldu. Ancak Şatır, ne
tam olarak iyileşebildi, ne de kanser türüne ilişkin bilgi alabildi. İkinci ameliyattan sonra
kemoterapi ve radyoterapi alan Şatır,
hastalığın bütün izlerini vücudunda taşımaya
başladı.
Baba Şatır, yaşadığı son 6 aylık dönemin
kendisini çok yıprattığını, ellerinde
avuçlarında ne varsa hastalığın tedavisi için
harcadıklarını, ancak sonuç alamadıklarını
söyledi. İlk ameliyatının ardından omuriliğin
dik tutulmasının sağlanması için çelik korse
ile hayatını sürdüren Şatır, hastalık sürecini
şöyle anlattı: “Kemoterapiden bir hafta sonra
ameliyat olabiliyorum. Şu an o süreyi bekliyorum. Ancak bu bir haftadan sonar yeniden
felç kalma ihtimalim var. Tümör yeniden
büyüyüp baskı yapma durumuna geldi. Eğer
ameliyat olamazsam bir ya da iki hafta içinde
kalıcı felç olma durumum var. İlk felçten
sonra da tamamen iyileşemedim. Belirli bir
miktar kaldı vücudumda. Hastalığım yaşam
kalitemi çok etkiledi. Tek başıma hiçbir şey
yapamıyorum. Çocuklarım elimden tutarak
yürüyorum.”
'AMELİYAT İÇİN 180
BİN LİRA GEREKİYOR'
Ameliyat için gereken paranın kendileri
için imkansızlık anlamına geldiğini söyleyen
Şatır, “İlk olarak 180 bin liralık bir maliyet
çıkarıldı. Ancak bunu tedarik edemeyeceğimizi söyledik. Sonra aynı hastanenin
farklı bir bölümünde 40 bin liraya ameliyat
olmak için planlama yapıldı. Ancak bu parayı
tedarik etme imkanım da yok. Ablalarım, aile
dostlarım, etraftan yardım edenlerle para
toplamaya çalışıyoruz. Bunu tek başımıza
halletmemiz mümkün değil. İmkanı olanlar
sadece hastane için gerekli paranın toplanmasında yardımcı olurlarsa çok sevinirim, onlara minnettar kalırım.” dedi.
Şatır ailesinin zor günlerini en yakından
hisseden evin annesi Emine Şatır, eşinin
hastalığı sonrası bütün düzenlerinin bozulduğunu belirtti. Şatır, “Aylardan beri
evimizde tadımız tuzumuz yok. Kirada oturuyoruz. Aylardır kira ödeyemedik. Çocuklar
okula gidiyor. Eşimin iyileşmesi için insanlardan yardım istiyoruz. Doktorumuza güveniyoruz inşallah iyileşecek diye umuyoruz ama
Allah büyük.” şeklinde konuştu. (CİHAN)
cuoğlu, çocukluk yıllarından bu
yana iş hayatının içinde bulunduğunu dile getirdi: “Sadece
üniversite eğitimi yetmez.
Okurken sahaya inmeli, hangi
alanda çalışılacaksa oranın tozu
yutulmalı. Gençlerimize, mezun olmadan çalışmaya başlamalarını
tavsiye ediyorum. Eğer diplomanıza ve okurken öğrendiğiniz
teorik bilgilere bir de deneyim eklemişseniz size kapılar açılacaktır.
Makam ve masa peşinde asla koşmayın. Sadece işinize odaklanırsanız, zaten siz istemeseniz de
bunlar size sunulacak.”
Ardından Tek Kablo CEO’su Dr.
Sakit Samedov, Gediz Üniversitesi
öğrencileriyle buluştu. Bir dönem
Petkim’de genel müdür yardımcılığı yapan Dr. Samedov, sevmeyi
bilenin, sevgisini ifade edebilenin
ve sahip olduğu değerlerin
kıymetini kaybetmeden anlayabilenin iş hayatında daha başarılı
olduğuna dikkat çekti: “Ailesini ve
arkadaşlarını koşulsuz seven
insan, huzurlu insan demektir.
Huzurlu insan, başarıya daha
yakındır. Ayrıca ulaşılamayacak
hedef yoktur. Tek gereken, o
hedefe ulaşmayı sağlayacak
çabayı gösterebilmek.”
Katılımcılara teşekkür eden
Gediz Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Seyfullah Çevik ise, “Dünya
arenasında boy gösteren, küresel
çapta rekabet edebilen böyle
önemli firmaların yöneticilerinin
anlattıkları, gençlerimizin geleceği
açısından altın anahtardan farksız.” dedi.
(CİHAN)
ahramanmaraşlı 121 yaşındaki
kadın, uzun yaşamının sırrını
merak edenlerin ilgisiyle karşılaşıyor.
Türkoğlu ilçesinde oğlu İsmail Solmaz'la yaşayan 5 çocuk, 27 torun
sahibi Fatma Solmaz, ziyaretine gelenlerle mutlu oluyor. Çocukları,
torunları ve yakınları yanında olduğu
süreçte yüzünden gülücükler eksilmeyen Solmaz, ilerlemiş yaşına
rağmen günlük ihtiyaçlarını kendisi
karşılıyor, ibadetini ise hiç aksatmıyor. Geçen yıl 19 Ağustos'ta hayatını kaybeden 124 yaşındaki
Mehmet Tatar'ın akrabası olan Solmaz, sağlıklı yaşamıyla dikkat
çekiyor.
Solmaz, yaptığı açıklamada, ziyaretine gelenlerin sürekli sağlıklı ve
uzun yaşamı hakkında bilgi aldığını
söyledi. Birçok ihtiyacını yardım almadan karşıladığını dile getiren Solmaz, "Mevsimi dışında yetişen hiçbir
ürünü tüketmiyorum. Genelde hayvansal ve bitkisel besinleri tercih
ediyorum. Yemek öğünlerini hiç
şaşırmam, zamanında ve düzenli
yerim. Bol miktarda haşlanmış et,
tereyağı, süt, yoğurt, yumurta, taze
sebze ve meyve yiyorum. Ziyaretçilerime de neleri tüketmeleri
konusunda bilgi veriyorum" dedi.
Solmaz, uzun ömrün bir diğer sırrının da huzurlu yaşamdan geçtiğini
anlattı. Abdil Solmaz da annesinin
92 yaşında geçirdiği bir kaza sonucu
ilk kez hastaneye gittiğini belirtti.
Merdivenden düşen annesinin bel
kemiğinin zedelendiğini, bunun
ardından vücut direncinin düştüğünü
anlatan Solmaz, "Doktorun ameliyatın riskli olduğunu söylemesi üzerine vazgeçtik. Doğal yöntemlerle
tedaviye evde devam ettiriyoruz"
diye konuştu.
- Geçmişle gelecek
arasında köprü
Solmaz'ın ziyaretçilerinden
Funda Okumuş ise yaşlı bireylerin
toplumla bütünleşmesi gerektiğine
işaret etti. Fatma nineden sağlıklı ve
uzun ömür konusunda bilgi aldıklarını ifade eden Okumuş, yaşlıların
geçmiş ile gelecek arasında köprü
olduğunu kaydetti. Yaşlıların deneyimlerinden faydalanarak sorunlarıyla
bette bir bireyin yaptığı olumsuz davranış o
camiayı değil, kişinin kendisini bağlar. Sağlık
çalışanları olarak bizler hakimlerimizi,
savcılarımızı her zaman yanımızda görmek istiyoruz. Son yıllarda sağlık çalışanlarına karşı
hızla artan şiddet ve hakarete karşı sahipsiz
kalan sağlık çalışanlarının tek ümidi yargı
kalmışken, bir yargı mensubumuzdan bu tür bir
davranışı görmek kabul edilemez. Yargı mensuplarımız, her zaman vatandaşa güven vermelidir. Yaşanan üzücü olay, şahitlik yapan
hastane çalışanları tarafından tutanak altına
alındı. Hastane çalışanımızın talep etmesi durumunda kendisine her türlü hukuki desteği vereceğiz.” (CİHAN)
'YARGI MENSUPLARIMIZ, HER ZAMAN
VATANDAŞA GÜVEN VERMELİ'
Olayla ilgili açıklama yapan Türk Sağlık
Sen Şube Başkanı Doğruyol, şunları kaydetti:
“Bir yargı mensubumuz tarafından hastane
çalışanına karşı yapılan hakaret, küfür ve yapılmaya çalışılan şiddet kabul edilemez. Bizler
sağlık çalışanları olarak, her zaman yanımızda
olmalarını beklediğimiz yargı mensuplarından
bu tür davranışları görmek istemiyoruz.
Yaşanan olay bizleri derinden yaralamıştır. El-
Toplu sözleşmeye uymayan
kurumlar tespit edilecek
Devlet Personel Başkanlığı, sendikalardan
2. dönem toplu sözleşme hükümleri ile
kamu görevlileri hakem kurulu kararlarını
uygulamayan kamu kurum ve kuruluşlarının
tespitini talep etti. Devlet Personel Başkanı
Mehmet Ali Kumbuzoğlu imzasıyla
Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK
ile Kültür Sanat-Sen, Bem-Bir-Sen, SağlıkSen, Eğitim Bir-Sen, Bayındır Memur-Sen,
Toç-Bir-Sen, Enerji Bir-Sen, Diyanet-Sen,
Büro Memur-Sen, Birlik Haber-Sen ve
Ulaştırma Memur-Sen'e gönderilen yazıda,
2014 ve 2015'i kapsayan 2. dönem toplu sözleşmenin 23 Ağustos 2013'te imzalandığı
anımsatıldı. Toplu Sözleşme Kanunu'nun
gereği olarak Kamu Personeli Danışma Kurulu'nun (KPDK) kasım ve mart aylarında
toplanması gerektiği belirtilerek, KPDK'nın
geçen ayki toplantısında konfederasyon ve
sendikalarca 2. dönem toplu sözleşme ve
kamu görevlileri hakem kurulu kararı
hükümlerinin uygulanması konusunda bazı
O
Ziyaretçilerine uzun yaşamının sırrını anlatıyor
K
Türk Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Ahmet
Doğruyol, Dikili Devlet Hastanesi’ne giden bir
savcının, bir çalışana karşı hakaret ve küfür ettiğini, şiddet uygulamaya çalıştığını öne sürdü.
Doğruyol, “Bizler sağlık çalışanları olarak, her
zaman yanımızda olmalarını beklediğimiz
yargı mensuplarından bu tür davranışları
görmek istemiyoruz. Yaşanan olay bizleri derinden yaralamıştır.” dedi. İddiaya göre 15
Nisan 2014 Salı günü saat 16.00’dan sonra hastaneye yakınını götüren bir savcı, ilgili polikliniğe başvurdu. Poliklinikte görevli S.A.,
savcının kendisine küfrettiğini, hakaret ettiğini
ve şiddet uygulamaya çalıştığını söyledi. Olay,
çalışanlar tarafından tutanak altına alındı.
kamu kurum ve kuruluşlarında yaşanan
sorun ve şikayetleri dile getirildiği
kaydedildi.
Bunun üzerine, 2. dönem toplu sözleşme
ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararı
hükümlerinin uygulanması ve Kamu Personel Danışma Kurulu gündeminin takibi
açısından ilgili sorun ve şikayetler ile söz
konusu hükümleri uygulamayan kamu
kurum ve kuruluşlarının 18 Nisan'a kadar
Devlet Personel Başkanlığına bildirilmesi
istendi.
-"Kanunu uygulamak için
yönetmelik bekleyen anlayış var"
Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Gürbüz
İnaltekin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplu sözleşme masasında imzalanan
konulara tarafların hassasiyetle uyması
gerektiğini belirterek, sözleşmenin Resmi
Gazete'de yayınlanmasının ardından
içerisindeki maddelerin kanun niteliği
kazandığını söyledi. "(AA)
3-5 ağaç için koca
ormanı mı yakalım
Gediz Üniversitesi'nde
başaranlardan 'başarı' dersi
Gediz Üniversitesi 3. Kariyer Günleri düzenlendi. Geçen yıllarda
olduğu gibi iş dünyasından birbirinden değerli isimler katıldı.
Kariyer Kulübü’nün iki günlük
etkinliğinde ilk olarak Arkas Holding CEO’su Önder Türkkanı
konuştu. Tükkanı, hem kendi
deneyimlerini hem de deniz taşımacılığında dünyanın en iyileri
arasında yer alan Arkas’ın bugünlere nasıl geldiğini anlattı.
Tükkanı, yeteneklerini keşfetmelerini istediği öğrencilere şöyle
seslendi: “Yeteneklerinizi bilirseniz, neler yapabileceğinizi de
neler yapamayacağınızı da bilmiş
olursunuz. Sonra ise başarmayı istemek, bilgiden katma değer
sağlayabilmek, bilgiyi faydaya
dönüştürmek önemli. Kurduğunuz
her ilişki, bir gün mutlaka referans
olacaktır. Banka yöneticiliği yaptığım dönemde Arkas Holding
müşterimdi. O dönemdeki ilişkilerimiz beni bugünkü görevime
taşıdı. Bir de işini ve işyerini
sevmek gerekiyor. Eğer işinizi
sevmiyorsanız, hedefleriniz
doğrultusunda kendinizi motive
edemiyorsanız ve çalıştığınız yere
aidiyet duygusu hissetmiyorsanız
başarılı olmanız zor.”
Daha sonra kürsüye, Alfemo
Mobilya Genel Müdürü Ramazan
Davulcuoğlu çıktı. 60 ülkeye ihracat yapan, son olarak İngiltere’de
mağaza açan Davulcuoğlu, hukuk
eğitimi görüp aile şirketleri
Alfemo’da nasıl yöneticilik
koltuğuna geçtiğini anlattı. Aynı
zamanda İzmir Kalkınma Ajansı
Yönetim Kurulu üyesi olan Davul-
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
birebir ilgilenmenin herkesin öncelikli vazifesi olduğunu vurgulayan
Okumuş, "Gençler olarak en önemli
görevlerimizden biri de çocukluk
dönemlerimizde bizlere verilen
sevgi, şefkat ve merhamet duygularını bu dönemlerinde onlara iade
etmek. Her türlü kolaylığı göstererek
geride kalan ömürlerini rahat bir şekilde geçirmelerini sağlamak" dedi.
Aysun Kadifeci de Solmaz'ı ilk
gördüğünde çok şaşırdığını dile getirdi. Solmaz'dan sağlıklı yaşam için
nasihat aldıklarını belirten Kadifeci,
"Türkiye'nin yaş ortalamasına göre
çok sağlıklı bir insan. Doğal
beslenme ve stresten uzak kalmanın
büyük etkisi olduğunu öğrendik"
ifadelerini kullandı. (AA)
rman İşletme Müdürü Zorlu, "Yol
yapılırken 15-20 ağaç kesildi. Bu yıl
müdürlük olarak yaklaşık 300 bin fidan diktik. Yol yapımındaki amacımız da orman
yangınlarıyla mücadele" dedi
Dünyanın önemli yamaç paraşütü merkezleri arasından gösterilen Babadağ'da, Fethiye
Ticaret ve Sanayi Odası (FTSO) ile Orman
İşletme Müdürlüğü arasında imzalanan protokolle yapımına başlanan orman yolu için
ağaç kesilerek doğaya zarar verildiğini ileri
süren çevreciler, duruma tepki gösterdi. FTSO'nun, Güney Ege Kalkınma Ajansından
hibe alarak hazırladığı "Rotamız Babadağ"
projesi kapsamında Fethiye Orman İşletme
Müdürlüğü ile imzaladığı protokolle
yapımına başlanan ve Karağaç ve Kozağaç
mahallelerine bağlanacak orman yolunda
sona gelindi. Yol çalışmalarında çok sayıda
ağaç kesilerek doğaya zarar verildiğini ileri
süren çevreciler, bölgede çekilen fotoğraflarla
FTSO önünde toplanarak basın açıklaması
yaptı.
Grup adına açıklamayı okuyan TEMA
Vakfı Fethiye temsilcisi Okyay Tirli,
Babadağ'ın, Fethiye-Göcek özel çevre koruma bölgesinde bulunan, Türkiye'nin çok
önemli ekosistemini barındıran dağlardan biri
olduğunu söyledi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerinin yolu, "yangına müdahale yolu" şeklinde ifade ettiğini anlatan Tirli, turizme de
hizmet edeceği söylenen yolun 2 aracın geçebileceği genişlikte yapıldığını ifade etti.
Turizm adına böyle bir kıyım yapılmasını
anlamalarının mümkün olmadığın dile getiren
Tirli, şöyle konuştu: "Babadağ Teleferik Projesi'ne, 'yol yapılmasın ama orman yolları acil
durumlarda kullanılsın' diye destek verdik.
Teleferik yapılacaksa bu yola ne gerek var.
Neredeyse 10 yıl oldu, teleferik yapmayı beceremediler. Bu kadar büyük bir doğa
katliamına neden olan yolun yapılmasını anlamış değiliz. Koruma altında bulunan
Babadağ, böyle mi korunmalı. Doğal güzelliklerimiz olmadan turizm olmaz, öncülük
edenlerin de vicdanları olmaz."
Tirli, bölgede 100'e yakın koruma altındaki
ağacın kesildiğini ileri sürerek, ilgili kurumlara durumu bildireceklerini söyledi.
- "15-20 ağaç kesildi, bu yıl
300 bin fidan dikildi"
Fethiye Orman İşletme Müdürü Gürhan
Zorlu ise yaklaşık 20 yıl önce planlanan
yolun 2014 yılı programına alındığını söyledi.
Babadağ'da çıkabilecek bir orman yangınına
müdahale edebilmek için yolun yapılması
gerektiğini vurgulayan Zorlu, bugün bölgede
çıkabilecek orman yangına karadan müdahale
şansları bulunmadığını, olası yangında on
binlerce ağacı kaybetme riskleri olduğunu anlattı. Zorlu, böyle bir riski göze alma şansları
bulunmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Yol yapılırken 15-20 ağaç kesildi.
Bu yıl müdürlük olarak yaklaşık 300 bin
fidan diktik. Yolu yaparken amacımız orman
yangınlarıyla mücadele ama orman köylüsü,
turizmciler, yamaç paraşütü yapan sporcular
da faydalanacak.
Fethiye'nin ormanlık kesimlerindeki
birçok yol geçmişte orman tarafından
yapılmış, bugün herkes kullanıyor."
Zorlu, ormandan bir metrekare alanın dahi
işgal edilemeyeceğini belirterek, yolun
yapılaşma amacıyla açıldığı iddialarının
gerçeği yansıtmadığına işaret etti.
FTSO'dan yapılan açıklamada ise
bölgedeki güzergahta herhangi bir yolun bulunmamasının, çalışmaları süren orman yolunun önemini gösterdiği kaydedildi.
Babadağ’ın bitki örtüsü ve konumu göz
önüne alındığında, olası yangında on binlerce
ağaç ve canlının yok olma riskiyle karşı
karşıya bulunduğu vurgulanan açıklamada, şu
ifadelere yer verildi: "Çalışmayla bölgede
olası yangına etkili ve verimli müdahale planlanıyor. Çalışmalar kapsamında yol güzergahında bulunan 20 ağaç kesildi.
Bu sayede oluşabilecek olumsuzluk
karşısında on binlerce ağaç ve sayısız canlının
yok olmasının da önüne geçilecek." (AA)
SAYFA 10
SONDAKiKA GAZETESİ >>
10 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
18 Şubat
Nisan 2013
2014 Perşembe
Cuma
17
Elektrikli bisikletlerde
kask zorunluluğu
D
enizli Emniyet Müdürlüğü, elektrikli bisiklet
kullananların kask takma zorunluluğu olduğunu, uymayan sürücülere 80 lira idari para cezası
verileceğini bildirdi. İl Emniyet Müdürlüğü, yaptığı açıklamada, Karayolları Trafik Yönetmeliğinde
yapılan ve 19 Şubat tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle, motorlu
bisiklet ve motosikletlerde zorunlu olan koruma
başlığı ve koruma gözlüğünün, elektrikli bisikletlerde de uygulanmaya başladığını hatırlattı. Kurala
uymayan sürücülere Karayolları Trafik Kanunu
uyarınca 80 lira idari para cezası uygulanacağını
belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Havaların ısınması ve yaz mevsiminin gelmesi ile trafiğe
çıkan motosiklet ve elektrikli bisikletlerin sayısında artış olacağından dolayı, özellikle tescil zorunluluğu bulunmayan elektrikli bisiklet sürücülerinin, koruma başlığı (kask) ve koruma gözlüğü kullanmadıkları, trafik kurallarına uymadıkları, sıklıkla kırmızı ışık ihlali yaptıkları, kaldırımlarda yaya güvenliğini tehlikeye sokacak şekilde araç kullandıkları için vatandaşlarımız arasında rahatsızlıklar ve şikayetler görülmektedir. Bundan dolayı,
trafik kurallarının tüm yol kullanıcıları için geçerli
olduğu, özellikle elektrikli bisikletler ile sürücülerinin de aynı kurallara tabi olduğu ve yapılan yönetmelik değişikliği ile elektrikli bisiklet sürücülerinin de koruma başlığı (kask) takma zorunluluğu
getirilmesinden dolayı, sürücülere yönelik olarak,
koruyucu başlık (kask) takmanın kanuni bir zorunluluk olması yanında hayati bir önem taşıdığı bilincinin artırılmasına yönelik olarak bilgilendirme
ve bilinçlendirme faaliyetlerine ağırlık verilecek
olup, trafik denetimlerinde tespit edilen kural ihlali
ve eksikler ile ilgili olarak gerekli hukuki yaptırımlar uygulanacaktır." (AA)
Başkan Zolan'dan tarihi çağrı
İlk meclis toplantısında siyaset değil hizmet yarışı çağrısı
yapan Başkan Zolan, "Artık
siyasi görüşlerimizi bir kenara
bırakarak şehrin menfaati neredeyse orada buluşmamız
gerekiyor" diye konuştu
Başkan Örki,
D
ikinci kez
baba oldu
A
K Parti Denizli İl Başkanı Avni
Örki, ikinci kez baba oldu. AK
Parti Denizli İl Başkanı Örki ve
Denizli Halk Sağlığı Müdürlüğü Evde
Sağlık Hizmetleri Merkezi Şube Müdürü Dr. Nur Örki'nin ikinci çocukları
dünyaya geldi. Özel Tekden Hastanesi'nde dünyaya gelen ve 3 kilo 300
gram ağırlığında olan Elif bebeğin
sağlığının iyi olduğu bildirildi. Örki,
oğlu Asım ve kızı Elif'in fotoğrafını
Twitter'da paylaşarak "Rabbim hiçbir
aileye evlatlarının acılarını göstermesin" temennisinde bulundu. (AA)
Pamukkale Belediyesi’nin
bütçesi 140 milyon lira
D
enizli’nin en büyük ilçesi olan Pamukkale’nin
2014 yılı son dokuz aylık bütçesi 140 milyon
lira olarak belirlendi. Pamukkale Belediye Meclisi, nisan ayının ikinci oturumunda 2014 yılı bütçesini görüştü. Hüseyin Gürlesin başkanlığındaki
meclisin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan gelen
gündem maddesi görüşmelerinde AK Parti Grup
Başkanı Mehmet Haluk Değirmenci, CHP Grup
Başkanı Oral Baş ve MHP Grup Başkanı Ahmet
Durmaz, grupları adına görüşlerini aktardı.
Pamukkale Belediye Başkanı Gürlesin, 2014
yılı bütçesinin, vatandaşlara en fazla hizmeti en
kaliteli şekilde sunmak üzere oluşturulduğunu
söyledi. Vatandaşlara hizmet odaklı bir çalışma
programı izleneceğini ifade ederek, “Yerel seçimler öncesinde 121 dev projeyi, Pamukkale’de yaşayan vatandaşlarımızla paylaşmıştık. Şimdi bu
projeleri hayata geçirmek için bütçemizi de belirliyoruz. İnşallah bu projelerimiz tamamlandığında,
bölge halkı rahat bir nefes alacak. Yatırım ağırlıklı
bir bütçe oluşturduk. Amacımız, en az maliyetle
en kaliteli ve en çok hizmeti vatandaşlarımıza sunmaktır. Norm kadroda bize gösterilen kadroları
kullanmayı değil, ihtiyaç duyulan personelle hizmet üretmek istiyoruz.” dedi. Pamukkale'de 320
bin kişinin yaşadığını ifade eden Başkan Gürlesin,
“Denizli’nin en büyük ilçesi konumundayız. En
büyük ilçeye, en büyük bütçeyi ortaya çıkardık.
2014 yılı bütçesinin şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.” şeklinde konuştu. (CİHAN)
enizli Büyükşehir Belediye Meclisi ilk toplantısını yaptı. Yaklaşık 6 saat süren tarihi
oturumun sonunda meclis üyelerine seslenen
Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan
konuşmasında önemli mesajlar verdi. Artık siyasi
görüşlerimizi bir kenara bırakarak şehrin menfaati
neredeyse orada buluşmamız gerek diyen Başkan
Zolan, "5 yıl boyunca bu kent için hep beraber çalışacağız. Artık Denizli'de siyaset çok farklı olmalı. Bu
çatı altında birbirimize yönelteceğimiz eleştiriler yıkıcı değil yapıcı olmalı. Üslubumuz siyaseti ve siyasetçiyi yıpratmamalı. Bizim siyasetçileri ve siyaset
kurumunu yükseltmemiz gerekiyor" dedi.
Denizli Büyükşehir Belediyesi ilk meclis toplantısı gerçekleştirdi. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan’ın yönettiği mecliste ilk gün başkanvekilleri ve ihtisas komisyonlarına üyeler seçildi.
Yaklaşık 6 saat süren oturumun sonunda Başkan Zolan yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi.
Büyükşehir'in ilk harcını, ilk taşlarını hep beraber
koyduk
Konuşmasına tüm meclis üyelerine başarı ve kolaylıklar dileyerek başlayan Başkan Zolan, " Hepinizi kutluyor ve başarılar diliyorum. 75 üyeli meclisimiz 5 yıl boyunca Denizli’ye daha iyi hizmet vermek için çalışacak. Çalışmalarımızı birlik ve beraberlik içinde yürüteceğiz. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin ilk meclis üyeleri olarak kayıtlara geçiyoruz. Büyükşehirin ilk harcını, ilk taşlarını hep beraber koyuyoruz. Yıllar sonra bakıldığında o temel taşların altında bizlerin isimleri olacak. 5 yıl boyunca
topyekun aynı gemide olduğumuzu düşünerek hizmet edeceğiz. Mensubu olduğumuz partiler mutlaka
olacak. Burada körü körüne parti siyaseti yaparsak,
bu yürüyüşümüzü ve duruşumuzu ona göre belirlersek, yürümekte ve birbirimize katkı sağlamakta, fikir
alışverişinde bulunmakta zorluk çekeriz. Verimli bir
çalışma yapamayız. Burada siyasi görüşlerimizi bir
kenara bırakarak şehrin menfaati neredeyse orada
buluşmamız gerekir. İnşallah bunu başarırız. Şuanda
biz tarihe derin izler ile geçiyoruz. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin ilk meclis üyeleri olarak kayıtlara
geçiyoruz. Bu oldukça önemli. Bugün biz aslında
Büyükşehirin ilk harcını, ilk taşlarını hep beraber
koyduk. Yaptığımız iş bugün için belki çok anlamlı
görülmeyebilir. Ama yıllar sonra dönüp ilk meclis
ne yapmış, kimler varmış diye bakıldığında o temel
taşların altında bizlerin isimleri olacak. O taştaki parmak izleri bizlerin olacak" dedi.
Artık siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakmalıyız
Artık siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakarak şehrin
menfaati neredeyse orada buluşmamız gerek diyerek
sözlerini sürdüren Başkan Zolan, konuşmasına şöyle
devam etti: " 5 yıl boyunca bu çatı altında birlikte çalışacağız. Tabi ki yanlışlar olacaktır, eleştiriler olacaktır. Nihayetinde hepimiz insanız. Her şeyi yüzde
yüz doğru yapacağımız söylenemez. Ama şunu net
olarak söylüyorum. Ben 10 yıldır Denizli Belediyesi'ndeyim. 7 yıl Başkan Yardımcılığı, 3 yıl ise Belediye Başkanlığı yaptım. Samimi bir şekilde Denizli'nin menfaati neyse, insanlarımızın ihtiyacı neyle
giderilecekse, ne yapılması gerekiyorsa onun için
gerçekten gece gündüz çalıştık. Bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Hata yapılabilir, eksiklikler olabilir ama niyetimizde, samimiyetimizde sıkıntı
yoktur. Niyetimiz milletimize hizmet etmektir. 10
yıldır bunu ben böyle yaptım. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde de aynı şekilde hizmet vermeyi hedefliyorum. Tabi ki siz de şehrimiz ile dertlendiğiniz için
buradasınız. Hepimiz mesaimizi bu şehrin geleceğine, çocuklarımızın geleceğine veriyoruz. Halkımızın
derdine derman olmak için veriyoruz. Onun için samimiyetinizden zerre kadar şüphem yok. Çünkü bizler milletin derdi ile dertlenmiş insanlarız. Samimi
olarak şunu söylemek istiyorum. Siyasetçiyi yukarı
çıkarmamız gerek. Yani siyasetçi siyasetçiyi dövmemeli, yerin dibine batırmamalı. Çünkü, siyaset bu ülkenin hizmet etme noktasındaki en önemli yeridir.
Eğer orada kalite ve güzellik artarsa talep artar, talep
arttıkça kalite ve güzellik artar. Birbirimizi aşağı çekerek yukarı çıktığımızı düşünmeyelim. Hep birlikte
yukarı çıkmaya çalışalım. Sonuçta siyaset yukarıya
çıksın. Artık millet siyasetçilere dönüp baktığında itibar göstersin. Başka kurtarıcılar aramasın başka yerlere bakmasın. Eğer Cumhuriyete ve Demokrasiye
inanıyorsak , Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün
dediği 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözüne
inanıyorsak bizim siyasetçileri ve siyaset kurumunu
yükseltmemiz gerekiyor. Yüceltemiyorsak, nefesimiz yetmiyorsa Denizli adına bunu yapmamız lazım.
En azından siyaseti çizdirmememiz, lekelemememiz
gerekiyor. Siyasetçi çok kolay yetişmiyor. Benim
sizlerden naçizane talebim budur."
Güç birliği içinde olmalıyız
Denizli için güç birliği çağrısı yapan Başkan Zolan, " Herkes birbirine sımsıkı sarılsın ve 5 yıl boyunca halkımıza hizmet vermek için el birliği ile
omuz omuza çalışalım. Eğer amaç millete hizmet etmekse, amaç milletimizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmaksa, amaç geçmişte ecdadımızın, atalarımızın yapmış olduğu o dünyada bir numara olan
bir ülke ve bir duruş göstermekse bunun yolu birlik
ve beraberlikten geçiyor. Ben ilk toplantıda bu dileklerde bulunuyorum. Nihayetinde ilk düğme nasıl
iliklenirse diğerleri de o şekilde devam eder. Artık
Denizli'de siyaset çok farklı olmalı. Ben seçim kampanyamda net olarak söyledim. Hiç bir siyasetçi ile
polemiğe girmeyeceğimi, kem söz söylemeyeceğimi, sadece projelerimi ve icraatlarımızı anlatacağımı
söyledim ve bunu yaptım. Bunu da tüm Denizli halkını kucaklayabilmek için söyledim ve bugün herkesin yüzüne gönül rahatlığı ile bakabiliyorum. Çünkü
kimseye olumsuz tek bir kelime bile söylemedim.
Şuanda ben Denizli'nin Büyükşehir Belediye Başkanıyım sizler de Büyükşehir Belediyesi'nin meclis
üyelerisiniz. Burada alınacak olan kararlarda eleştirileri ve üslubu ayarlamak gerekiyor. İnşallah Büyükşehir coşkusunu tüm ilçelerimiz ve köylerimiz ile
birlikte yaşayacağız. Yeni meclisimizin hayırlı olmasını temenni ediyorum. Niyetler bir olduktan sonra herşeyin üstesinden gelineceğine inanıyorum. İnşallah ilimiz için yapacağımız güzel işlerin altına hep
birlikte imza atacağız" dedi.
Başkan Zolan'ın konuşmasının Ardından CHP
gurubu adına söz alan Birsen Çelik ve MHP gurubu
adına söz alan Yusuf Garip yıkıcı değil yapıcı bir
muhalefet ile Denizli için yapılacak çalışmalara destek vereceklerini, AK Parti gurubu adına konuşan
Halil Pekdemir'de hayırlı olsun temennisinde bulundu. (HABER MERKEZİ)
Sözde değil özde samimi olunmalı
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi, Denizli Ticaret Odası Başkanı ve Denizli Sanayici, Tüccar ve İş adamları Platformu
Dönem Sözcüsü ve Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Özer’in Kutlu Doğum Haftası Mesajı:
Yüce Allah’ın değerli elçisi Peygamberimizin dünyaya
gelişi, tüm İslam aleminin kalbinde tarifsiz bir heyecan
yaşatmaktadır. Peygamberimizin doğum gününü içine
alan bu hafta Müslümanlar arasında yüzyıllardan beri bü-
yük bir coşku ile kutlanmaktadır ve Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Peygamber efendimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünyamız aydınlandı, tek
Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O’na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu.
O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı
ve mübarek bir başlangıçtır. Hz. Muhammed (SAV) dinlerin özündeki evrensel mesaj olan sevgi, barış, kardeşlik,
dayanışma ve yardımlaşmanın son temsilcisidir. O’nu
rehber alan bizler, bu yolda dostça, kardeşçe, ihlasla yürümeye devam edelim. Bu yılki teması, “Peygamberimiz,
Din ve Samimiyet” olan Kutlu Doğum Haftası’nda Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (S.A.V) sonsuz salat-u selam olsun diyerek, bu anlamlı haftanın ülkemize
ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini diliyorum"
(HABER MERKEZİ)
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Abbas
GÜÇLÜ
MİLLİYET GAZETESİ
11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ
18
17Nisan
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
YÖK’ün 2023 Vizyonu !..
YÖK’ün 2023 vizyonu, dün, İstanbul’daki bir toplantıda tartışıldı. Bakan Avcı’nın da katılacağı açıklanmıştı ama katılmadı.
EDU SUMMIT adı verilen “zirve”nin ev sahipliğini Vakıf Üniversiteleri Birliği yaptı. Baş konuk da
YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya’ydı.
Demek ki Türkçe bir isim bulamamışlar ya da
2023’te üniversitelerde tümüyle İngilizce eğitime geçileceği için şimdiden hazırlık yapıyorlar.
Konu başlıkları iddialı:
Fehmi
KORU
STAR GAZETESİ
Önceki gün Çankaya Köşkü’nde önemli bir
‘devlet nişanı tevcih töreni’ vardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, tarihimizde hep merkezi roller oynamış Kırım’ın efsanevi önderi Mustafa
Abdülcelil Kırımoğlu’na, Bakanlar Kurulu kararıyla tevcih edilen ‘Cumhuriyet nişanı’nı taktı.
‘Kırımoğlu’, Kırım Milli Meclisi tarafından
sonradan kendisine verilmiş soyadı... Henüz altı
aylıkken, 1944’te, Moskova tarafından Özbekistan’a zorla göç ettirilen soydaşlarıyla birlikte
sürgün hayatına başlayan Kırımoğlu’nun bütün
hayatı mücadelelerle geçti. 15 yılı bulan cezaevi
ve sürgün dönemi var. Bir keresinde, hak arama
mücadelesinde 303 gün açlık grevi yaptığı biliniyor.
- Geleceğin üniversitelerini kurmak
- Türkiye’nin 2023 üniversite vizyonu
- 2023 gençliği yetiştirmek
- Ortaöğretimde yeni yaklaşımlar
- İş dünyası 2023 üniversitelerinden ne bekliyor?
Her bir başlık için uzun uzun makaleler yazılır ama
hepsini önce tek satırla cevaplayıp, sonra YÖK Başkanı Çetinsaya’nın ısrarla altını çizdiği doktoralı araştırmacı sayımızın artırılmasına ilişkin görüşlerini değerlendirmek istiyorum.
- Bugünün üniversitesini doğru dürüst kuramayanlar geleceğin üniversitelerini nasıl inşa edecekler?
- Dün milenyum (2000) için belirlenen vizyon ne
kadar gerçekleştiyse, 2023 vizyonu da o kadar gerçekçi olur!
- YÖK’ün bir gençlik politikası var mı ki?
- Muhtemelen dershanelerden dönüşme liselerden
bahsediyorlar. Müthiş bir katkı sağlayacaklardır!..
- İş dünyasının beklentileri nihayet hatırlandı. Buna
da şükür...
Bu defa ‘devlet
nişanı’ da onurlandı
sinin çarları gibi, kendine yakın ve ‘nüfuz alanı’
gözüyle baktığı coğrafyalardan gözüne kestirdiklerini sınırları içine katma peşinde; Kırım’la
başladı, Ukrayna’nın doğusundaki elle tutulur
bir Rus nüfusa sahip yerlerle devam ediyor bu
genişleme projesi...
Rusya’nın Kırım’a tecavüzü savaş başlatmadı; Ukrayna ordusunun Rus askerlerince işgal
edilen ülkenin doğusundaki kentleri geri almak
için giriştiği harekâta Moskova’nın vereceği cevap ile Batı’nın tavrı bakalım nelere yol açacak?
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Türkiye gibi, Ukrayna’nın bütünlüğünü savunuyor; törende bunu açıkça ifade etti ve yeni bir mücadelenin başlayabileceği mesajını verdi.
Yıllarca mücadelesini olabildiğince yakından
izlemiş, kimbilir kaç yazıda ismini geçirmiştim
Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nun...
Devlet nişanını onun kadar hak etmiş biri az
bulunur... 17.04.2013
ABD ile Sovyetler Birliği arasında süregiden
müzakereler sonucu özgürlüğüne kavuşabilmişti
Kırımoğlu... Sonunda, halkını zoraki sürgünlükten kurtarmayı ve özvatanlarına döndürmeyi başardı.
Pek çok Kırım asıllı aydın her alanda Türkiye’ye hizmet etmiştir: Halil İnalcık, Kemal Karpat, İlber Ortaylı, Zeki Velidi Togan, Sadri Maksudi Arsal, Reşit Rahmeti Arat gibi... Ülker firmasının kurucusu Sabri Ülker de Kırım asıllıydı.
HÜRRİYET GAZETESİ
Başbakan...
TAYYİP Erdoğan cumhurbaşkanı olursa başbakan
kim olacak? Akla gelen ilk isim Abdullah Gül.
Karl Popper’in belirttiği gibi, demokrasilerde yönetim
söz konusu olduğunda “Kim?” sorusundan önce “Nasıl?”
sorusunu düşünmek daha sağlıklı sonuç verir.
Sistem “nasıl” düzgün işler? Kurumlar “nasıl” çatışmadan çalışabilir?
Parlamenter sistemde siyasi güç başbakanlara aittir.
Cumhurbaşkanları ülkenin en yüksek şeref makamı olarak, devletin birliğini, erkler arasında uyumlu çalışmayı,
siyasi kavgalarda frenleyici ve dengeleyici bir görevi
temsil eder.
Fakat Atatürk döneminde görüldüğü gibi, bazı istisnai
dönemlerde bütün siyasi güç cumhurbaşkanında toplanıyor, başbakan ise bir bakıma onun ‘hükümet işleri görevlisi’ gibi çalışıyor.
KARDEŞLİK HUKUKU
Avrupa devletleri, bu niyeti sezip, kendi aralarındaki ihtilâfları bir kenara bırakarak Osmanlı’yı koruma çabasına girdiler; onların amacının
da Rusya’dan farklı olmadığı, ancak aceleci davranmaya karşı çıktıkları, Rusya’nın da taraf olduğu ‘Sykes-Picot anlaşması’ (1916) ile anlaşılacaktı.
Bugünün Rusyası, tıpkı Sovyet ihtilâli önce-
Halkın eğilimlerini ve toplumun yarına dönük
beklentilerini yok sayan bir avuç insanın "Çarpıtılmış algı yönetimi" ile demokratik siyaseti rayından çıkartmaya çalışmalarına tanık olmadık
mı?
Bu bir avuç insanın arasında, Başbakan Erdoğan takıntılı gazeteciler de, kendilerini "Cemaat"
olarak sunan çıkar grubunun imamları da vardı...
Bu bir avuç insanın zırvalarına halk 30 Mart
yerel seçimlerinde gereken cevabı verdi. Kısacası
bunların çarpıtılmış algı üretimleri, toplumu etkilemedi... Ama CHP ile MHP'yi şirazelerinden çıkarttı... Özellikle CHP "Kemalizm"den "Gülenizm"e kayan bir görüntü verdi.
İşin en çarpıcı yanı da bu çarpıtılmış algı üretimi, ABD'nin karar merkezlerini etkiledi. Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliği bu çarpıtılmış algı üretim merkezinin etki alanında olduğu için,
seçim sonuçlarını doğru biçimde tahmin edemedi... Tayyip Erdoğan'ın diktatörleştiği ve seçimde
yenileceği şeklindeki zırvaları ciddiye aldı... Hürriyet ve Zaman gazetelerindeki haberler ve yorumlar, Erdoğan takıntılı yazılar Türkiye'deki
ABD diplomatlarının da kafalarını karıştırdı.
Taha
AKYOL
Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı döneminde İsmet İnönü,
Eylül 1937’ye kadar başbakandır. İnönü’nün hiçbir hükümet programında cumhurbaşkanı olarak bile Atatürk’ün
adı geçmez. Öyle bir gelenek yok o zaman.
Fakat Celal Bayar başbakanlığa atandığında, hazırladığı hükümet programında tam 45 defa Atatürk’ten bahseder! Reisicumhur, Büyük Şef, Ulu Gazi gibi unvanlarla. Falanca vilayette, yol ve köprü mü yapılacak, bunun
ilhamı Büyük Gazi’den alınmıştı...
Atatürk’ün vefatıyla İnönü cumhurbaşkanı oldu. İnönü’nün ilk başbakanı Refik Saydam’dır ve hükümet
programında yine bir defa bile Atatürk’ün adı geçmez.
Celal Bayar daha mı Atatürkçüydü? Hayır, ondan değil.
İnönü o zaman siyasi gücü temsil eden ‘Tek Parti’de,
ordu ve bürokraside kuvvetli bir şahsiyetti, sistemde kendi başına da güçlüydü. Böyle bir gücü olmayan Başbakan
Bayar, Atatürk’e referanslar yaparak güçlü olmak ihtiyacını duymuştu.
Kutsal Topraklar’da (Kudüs ve çevresinde)
yaşayan Ortodokslar’ın haklarını koruma bahanesiyle Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştı (1853)
Rusya; esas amacı parçalanacağını öngördüğü
Osmanlı İmparatorluğu’ndan önemli parçaları
koparmak ve asırların rüyasını gerçekleştirmekti: Sıcak sulara inebilme rüyasını...
SABAH GAZETESİ
YÖK Başkanı Çetinsaya, doktoralı araştırmacı sayımızın çok az olduğunu 2023’e kadar artırılmasını
buyurmuş. Sanki kolay. Daha okuma-yazma işini çözememiş bir ülke olarak, bunu nasıl yapacaklar? Daha
mezun bile vermeyen derme çatma üniversitelere doktora yapma izni vererek mi?
Üniversite diplomaları gibi yüksek lisansı da yeterince itibarsızlaştırdığımız yetmiyor gibi şimdi akademik unvanların en önemlisi olan doktorayı da bu kervana mı katacağız! Daha da önemlisi, ulufe gibi dağıtılan doktora belgeleri, yurtdışında ne kadar kabul görüyor?
Adı bile kendimize yabancı olan bu toplantıda keşke biraz da yükseköğretimde kalite ve öğretim elemanlarının sıkıntıları konuşulsaydı... 17.04.2013
ATATÜRK VE İNÖNÜ
Geçmişte Karadeniz’in incisi Kırım’ı Ruslaştırma projesi gereği Kırımlıları uzaklara gönderen Moskova, şimdilerde, devlet ideolojisi olarak Sovyet döneminden pek farkı bulunmadığını
dışa vuran atılımlar peşinde... Ukrayna’nın
‘özerk cumhuriyeti’ olarak varlığını sürdüren
Kırım’ı Rusya’ya kattı ve o gün bugündür Rus
nüfusu çoğunluk haline getirmek için, bu defa
tersinden bir projeyi hayata geçirme yolunda:
Sovyetler Birliği döneminde halkını sürgüne
göndererek planı gerçekleştirme çabası vardı;
Putin Rusyası Kırım’ı Ruslar’la doldurarak aynı
hedefe varmayı amaçlıyor...
Sadece 50 yıl öncesinin projelerini canlandırmakla yetinmiyor Rusya; 150 yıl önce ilk Avrupa savaşının kopmasına yol açmış Kırım Savaşı’nın benzerini, Çarlık Rusya’nın yöntemlerini
taklit ederek, günümüzde göze alabileceği mesajını veriyor...
Mehmet
BARLAS
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Çarpıtılmış algılar CHP'yi de
ABD'yi de kötü etkiledi
Gerçeğe dönüş
Şimdi bu kafa karışıklığından sıyrılıp, Türk
halkının meşru temsilcileri ile yeniden diyalog
kurmaya çalışmaktalar. Büyükelçi Ricciardone'nin ziyaretleri bunun bir göstergesi.
Ama yine de tam olarak doğru olanı yapmak
konusunda attıkları adımların hepsi yeterli değil.
Buna bir örneği "Türk basını" olarak hâlâ sadece
kimleri ve hangi gazeteleri gördüklerinden verebiliriz...
Bu hafta sonu ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Doug Frantz, İstanbul'da bir grup Türk gazeteci
ile görüşüp Türkiye'deki basın özgürlüğünün durumunu anlamaya çalışacak.
Bu görüşmeye davet edilen gazete köşe yazarları arasında Yen Şafak'tan, Star'dan, Türkiye'den
kimse yok ama Zaman'dan, Vatan'dan, Milliyet'ten gazeteciler var. Ben de bu görüşmeye davet edildim ama davetli listesinin tek taraflı belirlendiğini görünce, davete katılmayacağımı bildirdim.
Türk basınını anlamak
Doug Frantz, 2013'ün Mart ayında ABD Dışişleri Bakan Yardımcılığı'na atanmadan önce
önemli Amerikan gazetelerinde muhabirlik, yazarlık, yöneticilik yapmış, kitapları olan deneyimli bir araştırmacı gazeteci.
Ama şimdi devlet memuru olarak yanıltılmış
diplomatlar tarafından kendisine sunulan tabloya
bakıp, Türkiye'yi anlamak durumunda...
Yazdıkları doğru çıkanları değil, Türk
halkını anlamayan ve zırvaları ile ABD'yi de yanıltanları dinleyerek, Türk basınını anladığını
zannedecek.
Mesela bir Etyen Mahçupyan'ın, bir Cem Küçük'ün, bir Yıldıray Oğur'un, bir Markar Esayan'ın, bir Fehmi Koru'nun, bir Salih Tuna'nın,
bir Melih Altınok'un, bir Kurtuluş Tayiz'in, basının bugünkü durumu hakkındaki görüşlerini bilemeyecek. 28 Şubat post modern darbesindeki
"Medya Karteli"nin o zaman Batı Çalışma Grubu'nun emirleri ile ortak manşetler attıklarını,
şimdi de o dönemden arta kalanların, gözlerini ve
kulaklarını Pennsylvania'ya diktiklerini kimse anlatmayacak.
Kısacası ABD, çarpıtılmış algı yönetimine kapılarak, Türkiye'yi anladığını zannetti... Bu yanılgı bir ölçüde devam ediyor. 17.04.2013
Atatürk ile İnönü arasındaki “kardeşlik hukuku”nu bir
düşünün: Milli Mücadele’de silah arkadaşlığı, Takrir-i
Sükûn döneminde kader birliği... Fakat “iktidar süresi
uzadıkça” sorunlar karşısında görüş farkları ortaya çıktı.
1936 ve 1937 yıllarında Atatürk’le İnönü arasında sert
tartışmalar vardır. İnönü “Defterler” adlı günlüğünde, bu
tartışmalarda kendisinin haklı olduğunu fakat aşağıdan
aldığını anlatır. Başka anılardan da biliyoruz ki, Atatürk
son zamanlarda İnönü’yü bazen bayağı hırpalamıştı.
Bugünün ‘Çankaya’ ve ‘Konut’ konularını konuşurken
elbette Tek Parti dönemi, değil örnek, esin kaynağı bile
olamaz. Fakat ölümlerle sınanmış Atatürk-İnönü kardeşliği bile, siyasette yollar ayrılınca etkisiz kalmıştı. “Kardeşliğin” siyasi sorunları çözmeye yetmediğine Sıffin Savaşı ve tarihteki binlerce olay tanıktır. Önemli olan, sistemin “nasıl” düzgün işleyeceğidir. Sİstem düzgün işlerse
“kardeşlik hukuku” da devam eder.
SİSTEMİN DÜZGÜN İŞLEMESİ
Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olacağı ve
seçileceği görünüyor. Başbakanlık için akla gelen ilk ve
hatta tek isim Abdullah Gül’dür.
Gazetelerdeki kulis söylentileri ne kadar doğru bilmiyorum: Gül başbakan olacaksa, “eşbaşkanlık” getirilerek
parti bu eşbaşkana bağlanacakmış. “Partisiz başbakanlık”
gibi bir şey...
Halbuki parlamenter sistemde başbakan partisinin lideri olarak gereken siyasi güce sahip olabilir.
Böyle sistemdeki güç dengesini sarsacak yapay uygulamalar parlamenter sistemin işleyişini zorlaştırır.
Muhafazakâr felsefede Cevdet Paşa ve Edmund Burke
gibi isimlerin belirttiği üzere, sistemi zorlamaktan sakınmak, kurallara, teamüllere uygun davranmak lazımdır.
“Tecrübî akıl” bunu gerektirir.
Bu yüksek makamları kişilere göre değil, sistemin
“nasıl” düzgün işleyebileceğine göre düşünmeliyiz.
Parlamenter sistem olağan kurallarıyla ve teamülleriyle işleyebilmelidir. 17.04.2013
SAYFA 12
SONDAKiKA GAZETESİ >>
12 GÜNCEL
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
18
17 Nisan
Şubat 2014
2013 Cuma
Perşembe
POLİKLİNİK TELEFONLARI
ACİL TELEFONLAR
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00
-Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi
272 00 11
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
İrenbe Tüp Bebek Mer.
464 58 88
441 41 70
Karataş
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
Cepten ilk ALO’nun
üzerinden 20 yıl geçti
Türkiye’nin ilk GSM operatörü Turkcell, 20. yaşını doldurdu. Hem
kurumsal tarihçesi hem de ülkede yarattığı toplumsal ve ekonomik fayda
açısından büyük bir başarı öyküsü olan Turkcell’in 20 yıllık tarihinde
toplam yatırım miktarı 23 milyar TL’ye, müşteri sayısı 71.3 milyona ulaştı
Türkiye’nin teknoloji tarihinde pek
çok ilke imza atan Turkcell 20. yaşını
doldurdu. 20 yılda iletişim ve teknolojinin bölgesel lideri olan Turkcell, bu
anlamlı gün için Turkcell Genel Müdürü
Süreyya Ciliv’in ev sahipliğinde Esma
Sultan Yalısı’nda bir basın toplantısı
düzenledi. Toplantıda hem Turkcell’in
20. yaş gününü hem de Türkiye’nin
iletişim teknolojileri ile bu 20 yılda
geldiği noktaya değinildi.
Süreyya Ciliv:”Çok daha büyük
başarılara imza atmaya hazırız. Asıl
yolculuğumuz şimdi başlıyor”
Turkcell Genel Müdürü Süreyya
Ciliv, 20 yaşına gelen Turkcell’in gelecek 20 yılda daha büyük başarılara imza
atacağına inandığını söyledi: “Bugün
bizim gurur günümüz. Turkcell’in 20
yıllık başarı öyküsü, bizler için olduğu
kadar tüm Türkiye için gurur vesilesi.
Milyonlarca insanı birbirine bağlayan,
teknolojisiyle yeni bir dönemin
kapılarını açan Turkcell, müşterilerine
daima en iyi, en üstün hizmeti vermek
için çalıştı. Turkcell ekipleri uzak yakın,
kar kış demeden dağın başına, denizin
ortasına, iletişimin gücünü taşıdılar. Bu
sayede artık Türkiye’de mobil ve fiber
iletişim altyapısı, dünyanın en iyilerinden biri oldu. Turkcell tam 20
yıldır, Türkiye’ye ve insana kattığı
değeri her gün daha da iyiye götürmek
için durmaksızın çalışıyor.
Bugüne dek dünyada ve ülkemizde
birçok ilke imza atarak, ilk günden bu
yana Türkiye’de sektörün lideri olduk.
Bununla yetinmedik, 9 ülkede 71 milyonu aşan müşterimize hizmet götürerek
bölgenin de lideri olduk. Lider olmanın
sorumluluğunu hiçbir zaman unutmayarak altyapı ve teknolojiye yaptığımız
yatırımların yanında insana ve ülkeye de
yatırım yaptık. “İşimiz teknoloji, işimiz
insan” dedik. İlk günden bu yana sosyal
sorumluluk projeleri ve sponsorluklarla
yarattığımız değer 620 milyon TL’ye ulaştı, milyonlarca kişiye dokundu.
Kardelenler Projemiz ile maddi yetersizlikleri nedeniyle eğitimine devam edemeyen on binlerce kız çocuğuna destek
verdik. Ekonomiye Kadın Gücü Projemiz ile mikro kredi, teknoloji, satış,
pazarlama ve eğitim desteği verdiğimiz
dar gelirli kadın girişimcilerimizi
ekonomiye kattık. Geleceği Yazanlar
Projemiz ile Türkiye için yerli mobil
yazılım seferberliği ilan ederek öğrencilere, yazılımcılara, sektör profesyonellerine daha fazla eğitim, gelişim ve istihdam fırsatı sunduk. 5 ayda 17 bin
gencimiz projeye dahil oldu. Geleceğe
Koşanlar ve federasyon işbirliklerimizle
bireysel spor dallarında başarısının çıtasının yükselmesine katkıda bulunduk.Geçmişe gururla, geleceğe ise
büyük bir umutla bakıyoruz. Turkcell,
daima en yeni, en ileri teknolojinin
Türkiye’deki adresi olacak. Dünyaya
damgasını vuran ilklerde Turkcell imzasını görmeye devam edeceğiz. Tüm
müşterilerimize ve bu 20 yıllık başarı
öyküsünde emeği geçen tüm çalışanlarımıza Turkcell adına şükranlarımı
sunuyorum. Çok daha büyük başarılara
imza atmaya hazırız. Asıl yolculuğumuz
şimdi başlıyor”
Turkcell, 20. yılını
müşterileriyle kutlayacak
Yıl boyunca sürecek kutlamalar kapsamında Turkcell’liler, her ayın 20’sinde
özel hediyeler kazanacak. 20. yıl şerefine, konuşma, mesajlaşma , internet ve
hayatı güzelleştiren Goller Cepte, Turkcell TV, Turkcell Müzik, Akıllı Depo
gibi birbirinden
farklı servisler, 18 Nisan Cuma günü
itibariyle 2222’ye SURPRIZ yazıp
mesaj atarak kayıt olan Turkcell’lilere
hediye edilecek. 20.Yıl kutlamaları,
Anadolu’da yapılacak etkinliklerle devam
edecek. Anadolu’daki 20. Yıl etkinlikleri
kapsamında 20 yıl boyunca Türkiye’de
iletişime damga vurmuş teknolojik ürünlerin, reklamların ve Turkcell’in teknolojiyle sağladığı katkının sergilendiği Turkcell Çadırı, teknoloji tanıtımları ve birçok
eğlenceli aktivite ve yarışma Turkcell
müşterileriyle buluşacak. Etkinlikler 30
Nisan Çarşamba günü ilk olarak Bursa’da
başlayacak ve Anadolu’nun farklı illerinde
devam edecek. Turkcell’in tüm 20. yıl sürprizleri 18 Nisan Cuma gününden itibaren
www.turkcell.com.tr’den takip edilebilecek.
Rakamlarla Turkcell’in 20 yılı
566 milyar SMS gönderildi. (Gönderilen SMS metinleriyle 250 sayfalık yaklaşık 91 milyon kitap yazılabilirdi)
Yaklaşık 73 milyar MMS gönderildi.
(Her biri 50 resimlik 1,5 Milyar fotoğraf
albümü dolardı)
Toplam 177 milyar MB veri alınıp gönderildi. (Yaklaşık 38 milyon DVD dolabilirdi)
Turkcell aboneleri 20 yılda 600 milyar
dakika konuşma yaptı (Yaklaşık 1.1 milyon yıl)
Turkcell Türkiye’deki 957 ilçe
merkezinin tamamında 3G hizmeti veren
ve tüm 3G istasyonlarında ilk ve en
yaygın 43.2 Mbps desteği olan tek operatör. Türkiye’deki toplam 1.977 beldenin
tamamı, nüfusu 1.000 ve üzerindeki 4.680
yerleşimin tamamı kapsama alanında
(HABER MERKEZİ)
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
Avşar Palmiye
Cinebonus
Cinebonus
Cinebonus (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
261 48 04
Eşrefpasa
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
Nisan2013
2014Perşembe
Cuma
18Şubat
Denizli Devlet Hastanesi İç
Hastalıkları Uz. Dr. Güray Ceylan, aşırı kilo, tuz, alkol tüketimi,
egzersiz yapmamak ve stresin
hipertansiyona sebep olduğunu
söyledi. Hipertansiyonun
(büyük tansiyon) oldukça sık
görülen sinsi bir hastalık
olduğunu, Türkiye’de her 3
kişiden birinde hipertansiyon
hastalığının görüldüğünü ifade
eden Ceylan, ancak hastaların
yaklaşık yüzde 60’ın hastalığının
farkında olmadığını belirtti.
7XTIUWYPXWYCKJCXTXSPVWYOXJXSYOLEXSRWX
MXCQRHRYIXNRWARWYQXWNUMKWYKTOLHLWL?YIL
IXNRWARWYUNQVWVWYOVHVSTVSUWYDFVSUWOV
KTJXNRWRWYOXY=UCVSQXWNUMKWYKTXSXP
XOTXWORSRTORHRWRYIVTUSQVWY+VMTXW?Y7XWYIXNRWAR
NUNQKTUPY"IDMDPYQXWNUMKW YEVYOUMXNQKTUPY"PD>DP
QXWNUMKW YKTJXPYDFVSVY*YOVHVSOVW
KTLGJXPQXORSBY(VWVTYKTXSXPYWKSJXTYPXILT
VOUTVWYOVHVSTVSYNUNQKTUPYU>UWY.*?YOUMXNQKTUPYU>UW
&OUSBYKSJXTYGXSQTXSOXYNDSVPTUYPXWYIXNRWAR
.*&UWYDFVSUWOVYKTXWYPUGUTVSY=UCVSQXWNUMKW
=XNQXTRHRYXOXMRYPXILTYVOUTUSBY'XSPTRYUPUY@DWOV
VWYXFYUPUYPVFYMXCRTXWY<T>DJTVSOVY.&YMXGRWR
@V>JUGYVSUGPUWYIUSYIUSVMOVYIDMDPYQXWNUMKWLW
.YEVYDFVSUWOVYMXYOXYPD>DPYQXWNUMKWLWYYEV
DFVSUWOVYKTJXNRWXY=UCVSQXWNUMKWY"MDPNVPYQXW:
NUMKW YXORYEVSUTJVPQVOUSBY0XWNUMKWY<T>DTDSPVW
OKHSLYNKWL>TXSRWYXTRWJXNRYU>UWYOVY<T>DJYMXC:
JXOXWYVWYXFYY:.YOXPUPXYOUWTVWJUGYEVYNKW
MXSRJYNXXQYU>VSUNUWOVY>XM?YPX=EVYEVYNU@XSX
QDPVQJVJUGYKTJXNRY<WVJTUOUSB$YOVOUB1TVSUYMXG?
XWWVYMXYOXYIXIXOXY=UCVSQXWNUMKWYEXSTRHR?YXGRSR
PUTK?YQLF?YXTPKTYQDPVQUJU?YV@FVSNUFYMXCJXJXP?
IXFRYUTX>TXSYEVYNQSVNUWY=UCVSQXWNUMKWYU>UWYSUNP
9XPQ<STVSUYXSXNRWOXYMVSYXTORHRWRYELS@LTXMXW
+VMTXW?Y3UCVSQXWNUMKW?YOXJXSYNVSQTUHUYPXTC
=XNQXTRPTXSR?Y9VT>?YI<ISVPY=XNQXTRPTXSRYEVY@<SJV
PXMIRY@UIUYSX=XQNRFTRPTXSXYWVOVWYKTXIUTUSBY4W:
AXPYPXWYIXNRWARYUNQVWVWYNRWRSTXSOXYQLQLTLSNXYIL
SX=XQNRFTRPTXSY<WTVWVIUTUSBY,DPNVPYQXWNUMKW
=U>IUSYIVTUSQUYEVSJVOVWYQVNXOD9VWYMXCRTXWYIUS
<T>DJTVYQVNCUQYVOUTVIUTVAVHUY@UIU?YIXGYEV
IKMLWYXHSRNR?YPLTXPY>RWTXJXNR?Y@<FYPXSXSJXNR?
IXGYO<WJVNU?YILSLWYPXWXJXNRY@UIUYIVTUSQUTVSTV
OVYKSQXMXY>RPXIUTUSB$YOUMVYPKWLGQLB,XGYEVYAUW:
NUMVQVY@<SVY=UCVSQXWNUMKWYQVOXEUWUW
GVPUTTVWOUSUTOUHUWUYXWTXQXWY+VMTXW?YGLYQXENUMVT:
VSOVYILTLWOLY(DWDJDFOVY>KPY>VGUQTUY@SLCQX
EVY9XSPTRYJVPXWUFJXTXSYUTVYPXWYIXNRWARYPKW:
QSKTDYNXHTXMXWYUTX>TXSYJVEALQQLSBY3UCVSQXWNUM:
KWYQXWRNRYPKWOLPQXWYEVY@VSVPTUYQVQPUPTVS
MXCRTORPQXWYNKWSXY=XNQXWRWYMXGR?YAUWNUMVQU?
VGTUPYVOVWY=XNQXTRHRYEVYPXWYIXNRWAR
MDPNVPTUHUWUWYOVSVAVNUWVY@<SVYQXPUCYVOVW
=VPUJYQXSX9RWOXWYQVOXEUYIVTUSTVWUSYEVYUNQVWVW
PXWYIXNRWARYODFVMUWVYLTXGXWXYOVPYPKWQSKTTVSV
OVEXJYVOUTJVTUOUSBY;USYIXGPXNRYU>UWYUMUYEVYLM:
@LWYKTXWYIUSYQXWNUMKWYUTXARYNUFUWYU>UWYLM@LW
KTJXMXIUTUSBY8KPQKSLWLFXYOXWRGJXOXW
IXGPXNRWRWYUTXARWRYPLTTXWJXMRWRFBY;LWLW
MXWRWOXYIXFRYMXGXJYQXSFRYOVHUGUPTUPTVSUYOV
MXCRTJXTRORSBY;LWTXSYXSXNRWOXYUOVXTYPUTKMX
LTXGRTJXNR?YNU@XSXYEVYXTPKTOVWYLFXP
OLSLTJXNR?YQLFYQDPVQUJUWUWYXFXTQRTJXNR?YIKT
PXTKSUTUYEVYMXHYKSXWRYMDPNVPY@ROXTXSRW
XFXTQRTJXNRYNXMRTXIUTUSBY;LYNXMVOVY=UCVSQXWNUM:
KWLYPKWQSKTYXTQRWXYXTXIUTUSUFB$YY
Ege Bölgesi'ndeki koklear implant (biyonik kulak) uygulamalarının yüzde
70'ini gerçekleştiren İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi, doktorlarla hasta ve yakınlarının biraraya geldiği sempozyuma ev sahipliği yaptı.
1FJUSY;KFMXPXY6HUQUJYEVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNU
7LTXPY;LSLWY;KHXFY7TUWUHU2WUWYOVNQVHUMTVYODFVWTV:
WVWY56@VY;<T@VNU2WOVY7KPTVXSY1JCTXWQYEVY6HUQUJ5
PKWLTLYPKW9VSXWNQXY=XNQXYEVYOKPQKSTXSYIUSXSXMXY@VTOUB
1FJUSY8KPLFY6MTDTYWUEVSNUQVNUY0RCY'XPDTQVNUY3XN:
QXWVNU2WOVWYSK9BY8SBY;DTVWQYVSIVQ>UKHTLYEVY8K>BY8SB
(DWXMY7RSPRJ?Y6@VYWUEVSNUQVNUY0RCY'XPDTQVNUY3XN:
QXWVNU2WOVWYSK9BY8SBY'XQU=Y-HDQ?Y1FJUSY0V:
CVAUPY6HUQUJYEVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNU2W:
OVWY/CY8SBY(DTY+XWVSYEVY8K>BY8SBY1:
ISX=UJYLPLSKEX?Y;KFMXPX
6HUQUJYEVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNU2W:
OVWY/CBY8SBY#VEVWQY/T@LWYPKP:
TVXSYUJCTXWQYPLTTXWRARTXSRYEV
XUTVTVSUWVYEVSUTVWY5VHUQUJ
PKWLNLWL5YVTV
XTORTXSB0KCTXWQRWRWYX>RTRG
PKWLGJXNRWRYMXCXWY7KPTVXS
1JCTXWQY8VSWVHUY;XGPXWR
%LNQX9XY7KMLWAL?YPVWOUNUWUWYOV
IUSYJCTXWQYPLTTXWRARNRYKTOLHLWL
ELS@LTXMXSXP?YUJCTXWQ
LM@LTXJXTXSRWRWYNKNMXTY@DEVWTUP
PXCNXJRWOXPUY<WVJTUYEVY@DWAVTYIUT@UTVSU:
WUYCXMTXGQRBY1FJUSY;KFMXPXY6HUQUJYEVY4SXGQRSJX
3XNQXWVNUY7LTXPY;LSLWY;KHXFY7TUWUHU2WUWYUJCTXWQ
LM@LTXJXTXSRWOXY0DSPUMVY=XNQXWVTVSUWUWYMDFOV
.&2UWV?Y6@VY;<T@VNU2WOVPUYLM@LTXJXTXSOXYMDFOV
2TUPYIUSYCXMXYNX=UCYKTOLHLWLYELS@LTXMXSXP?YIL
IXGXSROXYUJFXNRYKTXWYIXGQXY7;;Y6HUQUJY)KSLJTLNL
/CBY8SBY#VEVWQY/T@LWYEVYVPUIUWVYQVGVPPDS
VQQUB;KFMXPXY6HUQUJYEVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNUY,<WVQU:
AUNUY8K>BY8SBY)VSOXSY;XMSXPYUNVY3XNQXWVYKTXSXP
IUS>KPYIUTUJNVTYQKCTXWQRMXYVEYNX=UCTUHUYMXCQRPTXSRWR?
9XPXQY=XNQXYKOXPTRYIUSYQKCTXWQRMRYUTPYOV9X
@VS>VPTVGQUSJVWUWYJLQTLTLHLWLYEVYKWLSLWL
CXMTXGQRHRWRYOUTVY@VQUSVSVP?YILWOXWYNKWSXOXYUJCTXWQ
KTXAXPY=XNQXTXSXYOXYPXCRTXSRWRWYX>RPYKTOLHLWLYIVTUSQ:
QUB57KPTVXSYUJCTXWQXNMKWLWYUGUQJVYPXMIRWRWY@UOVS:
UTJVNUWOVPUYSKTD?YUJCTXWQTRY>KALPTXSRWYVHUQUJ
EVYNKNMXTYNKSLWTXSR5WRWYVTVYXTRWORHRYNVJ:
CKFMLJLWYIVGUWAUNUY1FJUSY;KFMXPX
6HUQUJYEVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNUY7;;
7TUWUHUY=VPUJTVSUWOVWY/CBY8SBY#VE:
VWQY/T@LWYJKOVSXQ<STDHDWOVYUPU
CXWVTYKTXSXPYODFVWTVWOUBY1TPYCXW:
VTOVY51GUQJVYQXSXJXNRWOXYNVNTVSUW
ODWMXNRWXYQDJYM<WTVSUMTVYPKPTVXS
UJCTXWQXNMKW5YPKWLNL
QXSQRGRTRSPVWYUPUWAUYCXWVTOV
0DSPUMV2OVYILTLWXWYQDJYPKPTVXS
UJCTXWQY9USJXTXSRYAU=XFTXSRWRY=XNQX
EVY=XNQXYMXPRWTXSRWXYQXWRQQRB)KSLYAV:
EXCYGVPTUWOVY@V>VWYVHUQUJOVY=XNQXYEV
MXPRWTXSR?YUJCTXWQYPKWLNLWOXYMXGXWRTXW
NRPRWQR?YOUTVPYEVYPXM@RTXSRWXYLFJXWTXSRWOXW
MXWRQYXTORTXSBY3XNQXYEVYMXPRWTXSRWRWYOLM@LNXTYXWTXS
MXGXORHRYVHUQUJOVY*YMXGRWOXMPVWY;KFMXPXY6HUQUJYEV
4SXGQRSJXY3XNQXWVNU2WOVYXJVTUMXQYKTXWY.*YMXGRWOXPU
UJCTXWQYPLTTXWRARNRY%VSEVY+XWVPUAUYOVYPD>DPYIUS
PKWLGJXYMXCQRBY4MSRAXY.YMRTY<WAVY;KFMXPXY6HUQUJ
EVY4SXGQRSJXY3XNQXWVNUY7;;Y7TUWUHU2WOVYIXGXSRTRYIUS
UJCTXWQYLM@LTXWXWYIUSY=XNQXMXYCTXPVQYEVSUTOUB
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, "İlaçların Güvenliliği Hakkında Yönetmelik" ile
ilaçların yan etkilerini yakın takip altına aldı. Yönetmelikle, ilaç uygulama hataları, ilacın
yanlış kullanımı ve suistimali de dahil olmak üzere ruhsatta belirtilen şartlar dışında
kullanımından kaynaklanan zararlı ve istenmeyen etkiler de yan etki kapsamına alındı
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu, "İlaçların Güvenliliği Hakkında
Yönetmelik" ile ilaçların yan etkilerini yakın
takip altına aldı. İlaçlara bağlı olarak meydana gelebilecek yan etkilerin (advers
reaksiyonların), değerlendirilmesi ve önlenmesinin (farmakovijilans) halk sağlığının
korunmasında son derece önem veren
Sağlık Bakanlığı, bu nedenle 2005 tarihinde
yayımlanan "Beşeri Tıbbi Ürünlerin
Güvenliğinin İzlenmesi ve Değerlendirilmesi
Hakkında Yönetmelik"in işleyişini
iyileştirmek ve var olan hükümlerini
güçlendirmek amacıyla AB direktifleri ile
uyumlu olarak güncelledi. Bu amaçla
hazırlanan "İlaçların Güvenliliği Hakkında
Yönetmelik" bugün Resmi Gazete'de
yayımlanarak yürürlüğe girdi.AA
muhabirinin Kurumdan aldığı bilgiye göre,
söz konusu yönetmeliğin getirdiği yenilikler
şöyle: "Önceki yönetmelikte sadece sağlık
mesleği mensuplarının bildirimleri kabul
ediliyorken, artık Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile yapılan pilot proje ile hastalardan yan
etki bildirimi alınmaya başlandı ve yeni
Yönetmeliğe de hastaların yan etki bildirimi
yapmasına olanak sağlayan madde eklendi.
Hastalar, ilaç kullanımı sonucu meydana gelen yan etkileri 'www.titck.gov.tr' sitesinde yer alan 'ilaç yan etki bildirimi' linkinden ya
da '0 800 314 00 08' numaralı hattan direkt o-
larak bildirim yapmaya devam
edebilecek.Daha önceki Yönetmelikle her
hastaneye atanmış olan ve görev yaptığı
sağlık kuruluşunda yan etkilerin bildirilmesini teşvik etmekten, eğitim ve bilgilendirme
çalışmaları yapmaktan, kendisine ulaşan
yan etki bildirimlerini TÜFAM'a iletmekten
sorumlu farmakovijilans irtibat noktalarına
ek olarak yeni Yönetmelikle birlikte her ilde
farmakovijilans irtibat noktalarının koordinasyonundan sorumlu bir Farmakovijilans İl
Sorumlusu atanması zorunlu hale getirildi.
Önceki Yönetmelikte yan etki 'bir ilacın kabul edilen normal dozlarda kullanımında ortaya çıkan zararlı ve amaçlanmamış bir etki'
olarak tanımlanırken, yeni Yönetmelikle bu
tanım, ilaç uygulama hataları, ilacın yanlış
kullanımı ve suistimali de dahil olmak üzere
ruhsatta belirtilen şartlar dışında
kullanımından kaynaklanan zararlı ve istenmeyen etkileri de kapsayacak şekilde
genişletildi."Yeni yönetmelikle ruhsat sahibinin hangi durumlarda risk yönetim planı
sunma zorunluluğu bulunduğu ayrıntılı olarak açıklandı. Buna göre ruhsat sahibi,
yeni etkin madde içeren ilaçlar, biyoteknolojik ilaçlar, biyobenzer ilaçlar ve orijinal ilaç
için ilave risk minimizasyonu etkinliklerinin
gerekliliği tespit edilmiş jenerik ilaçların ruhsat başvurusu sırasında; biyoteknolojik
kaynaklı veya biyobenzer ruhsatlı ilaçlar için
yeni üretim işlemi kullanılması durumunda;
ruhsat öncesi veya ruhsat sonrası Kurum
tarafından istenmesi halinde; bir ilacın
yaşam döngüsünün herhangi bir evresinde
tespit edilen bir güvenlilik sorunu
olduğunda, risk yönetim palanı
sunacak.Bazı ilaçlar AB ülkelerinde olduğu
gibi "ek izlemeye tabi" olarak
ruhsatlandırılacak olan yeni yönetmeliğe
göre, ek izlemeye tabi ilaç listesinde bulunan ilaçlar için kısa ürün bilgisine ters
eşkenar siyah üçgen bir sembol eklenecek
ve bu sembolü takiben 'bu ilaç ek izlemeye
tabidir. Bu üçgen yeni güvenlilik bilgisinin
hızlı olarak belirlenmesini sağlayacaktır.
Sağlık mesleği mensuplarının şüpheli advers reaksiyonları TÜFAM'a bildirmeleri beklenmektedir. Bakınız, Bölüm 4.8 Advers
reaksiyonlar nasıl raporlanır?' ibaresi
yazılacak. Benzer bir cümle aynı zamanda
kullanma talimatına ve tanıtım malzemelerine de eklenecek. Öte yandan, tüketicilerin
şüpheli yan etki reaksiyonlarını, sağlık
mesleği mensuplarına veya doğrudan TÜFAM'a bildirmelerini isteyen standart bir
metin de ilacın kullanma talimatına eklenecek. Bu Yönetmeliğe ilave edilen yeni
madde ile ilacın ruhsatının askıya
alınmasına neden olan kriterler arasına farmakovijilans hükümlerine uyumsuzluk da
ilave edildi. (AA)
Adıyaman'da satranç öğrenen down sendromlu çocuklar, Türkiye şampiyonasına hazırlanıyor. Hacı Sakine Acar
Özel Eğitim ve İş Uygulama Merkezinde eğitim gören down sendromlu öğrenciler, mayıs ayında düzenlenecek
il seçmelerinde derece elde ederek, Türkiye Satranç Şampiyonası'nda Adıyaman'ı temsil etmeyi hedefliyor.
)XQSXW>Y<HSVQJVWUY6SOXTY;KFXQ?Y44YJL=XIUSUWV
MXCQRHRYX>RPTXJXOX?YVHUQUJY<HSVQUJYMRTRWRWYIXGRWOXW
UQUIXSVWYOK!WYNVWOSKJTLY<HSVWAUTVSVY=X9QXOXYYNXXQ
VHUQUJYEVSOUPTVSUWUYN<MTVOUBY8K!WYNVWOSKJTL
>KALPTXSRWYNXQSXWARYIVPTVWVWOVWYOX=XY=RFTR
<HSVWOUPTVSUWUYU9XOVYVOVWY;KFXQ?Y50XGTXSRWYUNUJTVSUWU
EVY=XJTVTVSUY<HSVWJVOVYFKSTXWXAXPTXSRWR
ODGDWDSPVWYGLXWOXYIUSIUSTVSUMTVYMXSRGRMKSTXSB
-HSVWAUTVSUJUFOVWYIUSUYIVWUYAUOOUYAUOOUYNRPRGQRSRMKS5
OVOUBY-HSVWAUTVSUWYNXQSXWARY>KPYNVEOUHUWUYU9XOVYVOVW
;KFXQ?Y>KALPTXSRW?YPXSGRTRPTRYKMWXWORHRWRYPXESXORPQXW
NKWSXYFVEPYXTJXMXYIXGTXORPTXSRWR?YMVWJVYEVYMVWUTJV
OLM@LTXSRWRYIVSXIVSYMXGXORPTXSRYU>UWYILYOLM@LWLW
PXQTXWORHRWRYIVTUSQQUBXJCUMKWXMXYMKHLWYGVPUTOV
=XFRSTXWORPTXSRWRYOUTVY@VQUSVWY;KFXQ?Y5-HSVWAUTVSVYUTP
<WAVYNXQSXW>YQXGTXSRWRY<HSVQQUPBY4SORWOXWYWXNRT
KMWXWXAXHRWRYXWTXQXSXP?Y>XTRGJXTXSXYIXGTXORPBY%XMRN
XMRWOXYUTY@VWVTUWOVYMXSRGJXYKTXAXPBY;USUWAUYKTXW
<HSVWAUYUTUJUFUYQVJNUTVWY0DSPUMVY@VWVTUWOVPU
MXSRGJXMXYPXQRTXAXP5YOUMVYPKWLGQLB;KFXQ?YNXQSXWARW
FVPXY@VTUGUJUWVYPXQPRNRWOXWYOKTXMRYEVTUTVSOVWYMKHLW
QXTVCY@VTOUHUWUYXWAXPYILWLYPXSGRTXMXJXORPTXSRWRYOUTV
@VQUSVWY;KFXQ?Y5%XXTVNV9YOX=XY9XFTXY<HSVWAU
XTXJRMKSLFBY-HSVQJVYNDSVNUWUYOVY=VNXIXYPXQXSNXPYXW:
AXPYXFYNXMROXY<HSVWAUMVYOVSNYEVSVIUTUMKSLFB
-WDJDFOVPUYMRTTXSOXYILYNXMRMRYXSQRSJXMR
CTXWTRMKSLFBY4MWRYFXJXWOXY=VSYMRTY9XSPTRY<HSVWAUTVSV
<HSVQVSVPYKMLWLY<HSVWVWY<HSVWAUYNXMRNRWR
XSQRSXAXHRFB58K!WYNVWOSKJTLY,XHJLSY,XGXS@DWYOV
NXQSXW>QXYMVWOUHUYFXJXWYJLQTLYKTOLHLWLYIVTUSQVSVP?
IUT@UNXMXSOXYNDSVPTUYNXQSXW>YKMWXMXSXPYPVWOUWU
@VTUGQUSOUHUWUYXWTXQQRBY/WLSY,XHXSYUNVYNXQSXW>
NXMVNUWOVY>KPYVHTVWOUHUWU?YILYWVOVWTVYNDSVPTU
NXQSXW>YKMWXJXPYUNQVOUHUWUYOUTVY@VQUSOUBY
SAYFA 14
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Nisan
2014
Cuma
2013
Perşembe
14 GÜNCEL7187ubat
ETİK'ten 'İzmir turizm
liginden düşüyor' uyarısı
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Ar-Ge Birimi'nin çalışmalarıyla İzmir turizm raporu yayımlandı. ETİK Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, sıkıntıların
çıkış noktasının tanıtımdaki eksiklikler olduğunu belirterek, “İzmir turizm liginden düşmek üzere.” dedi
Şehrin turizminin bir nevi karnesi niteliğindeki ETİK’in raporuna göre İzmir geçen yıl, bir
önceki döneme göre yüzde 2,8 artışla 1 milyon 407 bin 240 turist ağırladı. Yurtdışında
yaşayan Türklerin de ziyaretiyle bu sayı 1 milyon 943 bin 253’e ulaştı. Turistlerin yüzde
62’si havayolunu, yüzde 34’ü denizyolunu tercih etti. Almanya, Hollanda, Belçika ve
Fransa’dan gelen turist sayısı düşerken İngiltere, ABD, İspanya, İrlanda ve, Rusya’dan
gelenlerde artış oldu.
GERİLEMENİN 7 SEBEBİ
ETİK Başkanı İşler, İzmir’in 1980’li yıllarda
Türkiye turizminde üretilen iş ve katma
değerin yüzde 10’luk bölümünü sağlarken
günümüzde bunun yüzde 5’e kadar
düştüğünü vurguladı. Turizm gelirleri açısından İzmir’in aldığı payın yüzde 5 olduğunu
kaydederek, “Tablo iç açıcı değil. İzmir finans
ve kongre merkezi hedefini İstanbul’a, kitle
turizmi hedefini Antalya’ya kaptırmış bulunuyor. Turizm liginden düşüyoruz.” uyarısında bulundu. Turizmdeki düşüşün sebeplerini yedi
başlıkla açıklayan İşler, “Bir numaralı neden
tanıtım eksikliği. Ecrimisil, direkt uçuş olmaması, turistik tesislerin suyu pahalı kullanması, kenti kucaklayan müze olmaması ve
kötü mimari diğer sorunlar.” şeklinde konuştu.
İZMİR’E GÜNÜBİRLİK
ZİYARET ÖNE ÇIKIYOR
Rapora göre konaklama tesisleri açısından
en önemli turist pazarının Almanya olduğu ortaya çıktı. İzmir’e gelen 357 bin Alman turistin
yüzde 80’i, en az bir geceleme yaptı. Kalan
yüzde 20’si ise günübirlik ziyarette bulundu.
Bunların yüzde 71’inin kiralık ev, kendi evleri
ya da tanıdıklarının evinde kaldığı ortaya çıktı.
Şehre gelen her 10 İtalyan turistin dokuzu
günübirlik seyahat ediyor. İngiltere’den İzmir’e,
geçen yıl 114 bin turist geldi. Bunların yüzde
37’si yine günübirlik ziyarette bulundu, yüzde
57’si konaklama tesislerini tercih etti. Hollandalı turistlerin yüzde 94’ü, İzmir’e havayoluyla
geldi. Geçen sene 82 bin Hollandalı ağırlayan
İzmir’de, bu turistlerin yüzde 5’i günübirlik ziyarette bulundu. Yüzde 72’si evlerde
geceleme yaptı. Fransızların yüzde 53’ü de
konaklamada evi tercih etti. (CİHAN)
Roket Festivali'ne Türk ilgisi
Yunanistan'ın Sakız Adası’nda
Paskalya kapsamında düzenenen Roket Festivali’ne bu yıl 2
bine yakın Türk turist katılacak.
Adanın Turizm Kalkınma Ofisi
Başkanı Mundros: "Türk dostlarımız kültürümüzü çok merak
ediyor, bu yıl katılımcıların
yarısından fazlası karşı
kıyıdan gelecek"
Bu OKULUN
kantininde,
kantinci yok
Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü Baş, "Onlara
'Biz size güveniyoruz' duygusunu hissettirdik.
Hakikaten de güvenmekte haklıymışız, projemiz çok güzel devam ediyor. Bugüne kadar hesaplarda hiç açık vermedik ve kasamız
doldu" dedi.
Niğde Akşemseddin Bilim ve Sanat Merkezi'nde eğitim gören üstün zekalı öğrenciler, kantincisi olmayan kantinden alışveriş yaparak,
aldıkları ürünün parasını kasaya bırakıyor, para
üstünü de kendileri alıyor. Bilim ve Sanat
Merkezi Müdürü Zeliha Baş, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, çocuklara güven duygusunu aşılamak adına "Kantincisiz Kantin
Projesi"ni başlattıklarını ifade etti. Uygulama
kapsamında kantinin şu ana kadar açık vermediğini, kasalarının dolduğunu vurgulayan
Baş, şunları kaydetti: "Okulumuzun kantine ihtiyacı vardı. Okul içerisinde merdiven altını
yaptığımız düzenlemeyle kantin haline getirdik.
Kantinden alışveriş yapan öğrenciler aldıkları
ürünün ücretini kasaya bırakıyor, para üstünü
de kendileri alıyor. Öğrencilerimiz de biz de bu
uygulamadan çok memnunuz. Onlara 'Biz size
güveniyoruz' duygusunu
hissettirdik. Hakikaten
de güvenmek de haklıymışız, projemiz çok
güzel devam ediyor’.’
(AA)
Yunanistan'ın Türkiye'ye en yakın adalarından olan
Sakız Adası, yılın en önemli festivaline hazırlanıyor.
Paskalya Bayramı'nın son günü iki kilise arasında el
yapımı roketlerin atılmasıyla büyük bir görsel şovun
yaşandığı "Roket Festivali"ni izlemek için Türkiye'den 2
bine yakın turistin Cumartesi günü Çeşme'den adaya
geçmesi bekleniyor. Bu hafta sonu İsa'nın dirilişini kutlayacak olan Ortodokslar,
Sakız Adası'nda özel bir
etkinliğe hazırlanıyor.
Adada tarihten bu yana İsa'nın dirilişiyle öbür dünyanın
kapılarının açıldığını anlatmak üzere top patlatılmasıyla
başlayan gelenek, daha güvenli bir yöntem olan el
yapımı roketlerin atılmasıyla devam ediyor. Adada Vrondados semtindeki Ayios Markos ve Panayia Erithiani kiliselerindeki cemaatlerin rekabeti ile anılan bayram
adanın Osmanlı toprağı olduğu dönemden bu yana
biliniyor. 1800'lü yıllara kadar kiliselere kurulan topların
attığı taşlarla devam eden gelenek, can güvenliği
tehlikesi ve isyana neden olması riski nedeniyle
Osmanlı döneminde yasaklanmış. Bu dönemden sonra ise İtalya'dan getirilen teknolojiyle
el yapımı roketlerle devam etmiş. Sakız
Belediyesi bünyesindeki Turizm Kalkınma
Ofisi'nin başkanı Costas Mundros, etkinliğin dini amaçların ötesine geçerek görsel
bir bayram havasına dönüştüğüne dikkati
çekti.
Ada'da AA muhabirine açıklamalarda bulunan Mundros, yılın en önemli etkinliği olarak gördükleri roket savaşlarını izlemek üzere
dünyanın bir çok ülkesinden binlerce ziyaretçinin
geldiğini ifade etti. Türk-Yunan dostluğunun
gelişmesiyle son yıllarda Ada'yı çok sayıda Türk turistin
ziyaret ettiğini, turistlerin roket savaşlarını da ilgiyle takip
ettiğini söyleyen Mundros, şu bilgileri verdi: "Ziyaretçiler, roket savaşı başlamadan önce bu savaşı izleyebilecekleri en güzel manzara olan Epos dağının eteklerine çıkıyor. Akşam saat 8'de başlayan roket savaşı gece 12'ye
kadar devam ediyor. Bu sırada atılan roketlerin ışığı,
adanın semalarını gündüze çeviriyor. Bu yıl etkinlik nedeniyle binlerce insan adaya geldi. Şu an merkezdeki
tüm oteller doldu. Yeni rezervasyonları çevre köylere
yönlendiriyoruz"
100 bin Türk bekliyorlar
Son yıllarda çok sayıda Türk turistin tatil için Sakız
Adası'nı tercih ettiğini, geçen yıl 60 bine yakın Türk turist ağırladıklarını, bu yıl kapıdan vize uygulaması
sayesinde rakamın 100 bine ulaşmasını beklediklerini
bildiren Mundros, 19 Nisan Cumartesi gecesi düzenlenecek roket savaşlarına ise 2 bine yakın Türk turistin geleceğini ifade etti. Roket savaşı etkinliğini takip edecek
turistlerin yarısından fazlasının Türkiye'den geleceğine
dikkati çeken Mundros, bir hristiyan geleneği olan etkinliğin Türkler tarafından ilgiyle takip edilmesinin gurur
verici olduğunu söyledi.
Mundros, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sakız Adası ile İzmir arasında büyük bir dostluk var.
İki kıyı arasındaki geliş gidişlerde son 3 yılda inanılmaz
bir artış oldu. Bunun en önemli nedeni de dostluktur.
Türkler bizim bayramlarımızı merak ediyor ve yerinde
görmek üzere buraya geliyor. Biz de onların etkinliklerinde İzmir'e gidiyoruz. Roket Savaşları köken itibarıyla dini bir gelenek ama bugün artık kültürel bir etkinlik.
Bunu izlemek üzere dünyanın bir çok yerinden insanlar
geliyor. Türk dostlarımız da bu fırsatı kaçırmak istemiyor. Sakız'ın kaliteli bir turistik destinasyon olması ve pahalı olmaması da Türk dostlarımızı buraya çekiyor. Artık
kimse politik problemlerle ilgilenmiyor. Turizmde her yıl
daha iyiye gidiyoruz." 19 Nisan Cumartesi günü Roket
Savaşları'nı izlemek üzere Çeşme ve Sakız arasında
çalışan feribotlarla gidiş-dönüş 21 avroya Ada'ya geçecek olan Türkiye vatandaşları, gecelik ortalama kişi başına 100 avroluk konaklama bedelleriyle hafta sonunu
Sakız Adası'nda geçirecek. Roket savaşları sırasında
hasar oluşma ihtimaline karşı iki kilise arasındaki mahallelerdeki evler tel örgülerle çevrildi. (AA)
Milenyum kuşağı için uzaktan
halk eğitim faaliyeti verilecek
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu
Öğrenme Genel Müdürü Biçerli, "20
yıl sonrasının projeksiyonunu yaptığınızda bugünün çocukları o günün
gençlerini binalarımıza, halk eğitim
merkezlerine çekebilmek o kadar kolay olmayacak. Bu görüşten hareketle
uzaktan eğitim sistemini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz" dedi
Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme
Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, 20 yıl sonra gençleri halk eğitim binalarına çekmenin kolay
olmayacağını belirterek, bu nedenle halk eğitiminde uzaktan eğitim sistemini yaygınlaştırmayı
hedeflediklerini bildirdi. Biçerli, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından her ay hane halkı iş gücü anketi
yapıldığını, ankete katılan 25-64 yaş grubundakilere, "Son bir ay içerisinde herhangi bir eğitim,
seminer ve panel gibi etkinlikte bulundunuz mu"
sorusunun yöneltildiğini anlattı. Bu soruya "Evet"
yanıtı verenlerin 3,2 olduğunu, bunun da "Hayat
boyu öğrenme" programlarına katılımlar şeklinde
değerlendirildiğini dile getiren Biçerli, bu oranı
artırmak için yetişkinlere yönelik eğitimleri artırmaları gerektiğini söyledi. Biçerli, "Hayat boyu
öğrenme programlarına katılım 2006 yılında 1,2
iken, bugün 3,2'ye geldik. Dolayısıyla bir ilerleme
var. Zaten bu, akşamdan sabaha 7, 8'lere, 10'lara
çekebileceğimiz bir konu değil" dedi. Bu konudaki Avrupa Birliği ortalamasının 9,2 olduğunun altını çizen Biçerli, en kısa zamanda bunu yüzde
8'lere çekmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Yetişkinlerin kurslara bakış açısı
Biçerli, hayat boyu öğrenme programlarına
katılım oranının düşüklüğünün nedenlerinden
birinin programların yeterince yaygınlaştırılamaması olabileceğini ifade ederek, bunu önlemek
için bakanlığın "Okullar Hayat Bulsun" gibi bazı
projeler yürüttüğüne dikkati çekti. Yetişkinlerin
belli bir yaştan sonra kurslara ve kişisel gelişime
çok olumlu bakmadıklarını vurgulayan Biçerli,
bunun mücadele edilmesi gereken sosyolojik bir
olgu olduğunu belirtti. Geçen yıl 3 ilde başlattıkları "Öğrenme Şenlikleri"ni bu yıl 22 ilde gerçekleştirmeyi hedeflediklerini bildiren Biçerli,
"Öğrenme şenlikleriyle vatandaşlarda kurs alma,
faaliyetlere, seminerlere katılma olgusunu desteklemeyi amaçlıyoruz. Ümit ediyorum, yakın gelecekte Avrupa standartlarına ulaşacağız" diye
konuştu.
Halk eğitimde
uzaktan eğitim
Biçerli, uzaktan eğitim metodolojisini yetişkin
eğitiminde, özellikle "Hayat boyu öğrenmede"
kullanmak istediklerini dile getirdi.
"Yeni bir kuşak geliyor. 'Milenyum'
kuşağı" diyen Biçerli, şöyle devam etti: "Bu
kuşağın eskisi gibi çok fazla vakti yok. Bu kuşak,
eski kuşaklara nazaran teknolojiye çok çok daha
hakim. Daha sabırsızlar. Dolayısıyla 20 yıl sonrasının projeksiyonunu yaptığınızda bugünün
çocuklarını, o günün gençlerini binalarımıza,
halk eğitim merkezlerine çekebilmek o kadar kolay olmayacak. Bu görüşten hareketle uzaktan
eğitim sistemini yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Bunun pilot çalışmalarını yapıyoruz.
İlk sertifikasyonunu önümüzdeki günlerde yapacağız."
Liderlik eğitimi ile ilgili uzaktan eğitim programı açtıkların, "Hayat Boyu Öğrenme TV" ile
eğitimlere vatandaşın istediği zaman ve istediği
şekilde ulaşabilmesini mümkün kılmaya
çalıştıklarına işaret eden Biçerli, uzaktan eğitime
masa üstü ve dizüstü bilgisayarların yanı sıra
tabletlerle de erişimin gerçekleşeceğini kaydetti.
(AA)
SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
18
17Nisan
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
Sow: Rakibimizin taraftarlarına
saygısızlık yapmayacağız
F
Trabzon, Erciyes engelini
kayıpsız aşmak istiyor
Trabzonspor,
Süper Lig’in 30.
haftasında bugün deplasmandaki Kayseri Erciyesspor maçından mutlak galibiyet bektliyor.
7
önemli eksikle Kayseri’ye gelen bordo-mavililer, ligde tutunma
mücadelesi veren rakibiyle
zorlu bir müsabaka oynayacak. Karadeniz fırtınası,
Avrupa kupaları hedefinde
yara almamak için Kayseri
deplasmanından 3 puanla
dönmek istiyor.
Trabzonspor, kafilesi bu
önemli maç için dün saat
15.20’de özel uçakla Trab-
zon’dan Kayseri’ye geldi.
Başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun da yer aldığı
bordo-mavili kafilede, 18
futbolcu bulunuyor. Erciyes maçı kadrosu şu futbolcular bulunuyor; Onur
Recep Kıvrak, Zeki Ayvaz,
Emre Güral, Şahin Aygüneş, Zeki Yavru, Soner Aydoğdu, Mustafa Yumlu, Abdülkadir Özdemir, Olcan
Adın, Kadir Keleş, Yusuf Erdoğan, Paulo Henrique,
Alexandru Bourceanu, Adrian Mierzejewski, Jose Bosingwa, Mustafa Akbaş,
Caner Osmanpaşa, Gökhan
Alsan.
Bordo-mavili ekipte sakatlıkları bulunan Bamba
ve Özer Hurmacı ile kart
cezalısı Aykut Demir, kadro
dışı bırakılan Didier Zokora
ve Gustavo Colman kafilede yer almadı. Teknik Sorumlu Hami Mandıralı, performanslarını yeterli bul-
madığı Marc Janko ve Florent Malouda’yı da Kayseri’ye götürmedi. Mandıralı'nın kart cezalısı olan Aykut Demir'in yokluğunda
savunmada Caner Osmanpaşa’ya, sakat olan Özer'in
yokluğunda ise orta sahada Yusuf Erdoğan'a şans
vermesi bekleniyor.
Bu arada, Trabzonspor'da Kayseri Erciyesspor
maçı öncesi Henrique, Zeki
Yavru, Kadir Keleş, Onur
Recep Kıvrak, Mustafa
Yumlu, Yusuf Erdoğan, Bourceanu ve Gökhan Alsan
ile maç kadrosuna alınmayan Janko ve kadro dışı bırakılan Colman olmak üzere 10 futbolcu kart sınırında bulunuyor. Bu futbolcular, Erciyes maçında forma
giymeleri ve sarı kart görmeleri halinde önümüzdeki
hafta oynanacak Gaziantepspor maçında forma giyemeyecek. (CİHAN)
7 KALEM 5 KISIM MUTFAK MALZEMESİ
JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI (BORNOVA/İZMİR) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
enerbahçe'nin Senegalli golcüsü Moussa Sow, Beşiktaş maçını kazanmaları halinde, statta kutlama yapmayacaklarını belirtti.
Sow, "Rakibimizin taraftarlarına
herhangi bir saygısızlık yapmayacağız." dedi.
Sarı - lacivertli futbolcu Moussa
Sow, Bağdat Caddesi'ndeki Fenercell&Avea mağazasının etkinliğine
katıldı. Burada basın mensuplarına
açıklamalarda bulunan Moussa Sow,
Fenerbahçe'yle şampiyon olmayı
çok istediğini belirterek, "Çok iyi bir
sezon geçirdik. Fakat sezon henüz
sona ermedi. Resmi olarak şampiyon değiliz. Biz yine çalışmalarımızı
en iyi şekilde sürdüreceğiz. Hiçbir
şekilde rehavete kapılmayarak, bu
hafta da bu maç için elimizden gelen
çalışmaları ortaya koyacağız. Hiçbir
şekilde işimizi bırakmayacağız. Fenerbahçe'nin şampiyonluğu kesinleşene kadar sıkı bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini
kullandı.
'BAŞKAN AZİZ YILDIRIM,
BİZİM BABAMIZ'
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Şike Dosyası kapsamında cezası
Yargıtay tarafından kesinleşen Aziz
Yıldırım’ın dosyasındaki itirazlarının reddetilmesiyle ilgili de Moussa
Sow, haberi antrenmandan sonra
duyduklarını ve tüm oyuncuların
şok olduğunu söyledi. Golcü oyuncu, "O bizim babamız. Başkanımız
için alınmış bu karardan dolayı hepimiz çok büyük üzüntü duyduk." dedi. Başkan Aziz Yıldırım hakkında
böyle bir karar beklemediklerini dile
getiren Sow, "İki buçuk yıldır Fenerbahçe'deyim. iki buçuk yıldır Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ı tanıyorum. Gerçekten son derece sevdiğim ve saygı duyduğum
insan. Burada takımımız adına da
konuşmak istiyorum. Takımımızdaki herkesin de ona saygı duyduğunu
ve sevdiğini biliyorum. Hep söylediğimiz bir şey var biz bir aileyiz. Ve o
bizim babamız. Başkanımız için
alınmış bu karardan dolayı hepimiz
çok büyük üzüntü duyduk. Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığına devam edemeyecek bir yola girerse bu
iş, başkanımız cezasını tamamlamak
zorunda kalırsa hepimiz çok büyük
üzüntü yaşayacağız. Kulübümüz
için de çok büyük üzüntü olacağını
düşünüyorum. Başkanımızın biz her
zaman aramızda olmasını ve onunla
birlikte yola devam etmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
Beşiktaş maçlarında gol atması ve bu
karşılaşmada da gol
atıp atmayacağıyla ilgili de yıldız oyuncu,
"Bunu sadece Allah
bilir. Tabii ki gol atarsam takımımı katkıda
bulunursam benim
için çok güzel bir duygu olur. Fakat benim
için ilk planda olan
Fenerbahçe'nin şampiyon olması. Kendi kişisel performansımdan, kendi kişisel mutluluklarımdan ziyade
takımın mutluluğunu ön planda tutuyorum ve düşüncemi ortaya koyuyorum. Tabii ki de şu anda böyle düşünüyorum ve takımın şampiyon olmasını herşeyden önde görüyorum."
diye konuştu.
Sow, Beşiktaş maçını kazanmaları halinde de statta herhangi bir
kutlama yapmayacaklarını belirtti.
Sow, sözlerini şöyle tamamladı:
"Rakibimizin taraftarlarına, rakibimize gönül vermiş taraftarlara saygı
duymamız gerekiyor. Ben orada
özel bir kutlama yapmayacağımızı
düşünüyurum. Çünkü oraya insanlar
kendi takımlarını desteklemeye geliyorlar. Eğer öyle bir durum ortaya
çıkarsa Samandıra'ya kendi evimize
dönüp orada kendi taraftarlarımızla
birlikte kutlamak istiyoruz. Rakibimizin taraftarlarına herhangi bir saygısızlık yapmayacağız."
(CİHAN)
KOMPRESÖR VE KART TAKIMI ALIMI
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
KOMPRESÖR VE KART TAKIMI ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile
ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/43055
1- İdarenin
a) Adresi
: CUMHURİYET BULVARI No:1 K:4 35250 KONAK/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2322931391 - 2322934246
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi (varsa)
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: KOMPRESÖR KART TAKIMI ALIMI 8 İŞ KALEMİ
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden
ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: MALZEMELER İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ BUZ SPORLARI SALONU 506
SOKAK NO:1 KIZILAY MAHALLESİ AŞIK VEYSEL REKREASYON ALANI
BORNOVA/İZMİR ADRESİNDEKİ İDARENİN GÖSTERECEĞİ YERLERE MONTAJI
YAPILARAK ÇALIŞIR HALDE TESLİM EDİLECEKTİR.
c) Teslim tarihi
: MALLAR YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINDAN
İTİBAREN 150 (YÜZELLİ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE BUZ SPORLARI SALONUNDA
MONTAJI YAPILARAK ÇALIŞIR HALDE TESLİM EDİLECEKTİR.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
7 KALEM 5 KISIM MUTFAK MALZEMESİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile
ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/42296
1-İdarenin
a) Adresi
: JANDARMA TED.MRK.K.LIĞI KEMALPAŞA MAHALLESİ KEMALPAŞA CADDESİ NO 98
BORNOVA 35040 HACILARKIRI BORNOVA/İZMİR
c) Elektronik Posta Adresi
: İ[email protected] tr
b) Telefon ve faks numarası
: 2324794806 - 2324793180
ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
internet adresi (varsa)
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 7 KALEM 5 KISIM MUTFAK MALZEMESİ ALIMI İHTİYAÇ LİSTESİ VE TESELLÜM
TAKVİMİNDE BELİRTİLMİŞTİR.
Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: JANDARMA DEPO KOMUTANLIĞI / BORNOVA / İZMİR
: TAAHHÜT KONUSU MALZEMELER SÖZLEŞMENİN İMZALANMASINI TAKİP EDEN
c) Teslim tarihi
GÜNDEN İTİBAREN 45 TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE DEFATEN TESLİM EDİLECEKTİR.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: J.Tedarik Merkezi Komutanlığı Hacılarkırı/Bornova/İzmir (1 Nu.lı İhale Salonu)
b) Tarihi ve saati
: 14.05.2014 -10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi
Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale
tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması
halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel
kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu
4.1.4. Şekli ve içeriği idari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 11 TRY (Türk Lirası) karşılığı J.Tedarik Merkezi Komutanlığı Bornova/
İzmir adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar J.TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI 1 NU.LI İHALE KOMİSYON BAŞKANLIĞI (İDARE
GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLECEKTİR.) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta
vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan
istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel
üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YÜZELLİ) takvim günüdür
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez
: İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR)
b) Tarihi ve saati
: 09.05.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi
Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale
tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri
belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması
halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel
kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler:
a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler,
b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler,
c) Türkiye'de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet
belgesi.
İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin
imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir.
1) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi,
2) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu,
3) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi,
4) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin
Yerli Malı Belgesi,
5) İsteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca
düzenlenen isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler, isteklilerin yukarıda sayılan belgelerden
birini sunması yeterli kabul edilir.
7.5.2. MADDESİNDE İSTENEN YETKİLİ SATICILIĞI VEYA İMALATÇILIĞI GÖSTEREN BELGELER, BİRİNCİ
KALEMDEKİ SOĞUTMA GRUBU KOMPRESÖRÜ İÇİN ARANACAKTIR.
BİRİNCİ KALEM SOĞUTMA GRUBU KOMPRESÖRÜ İÇİN ARANAN YETKİLİ SATICILIĞI VEYA İMALATÇILIĞI
GÖSTEREN BELGELER, DUNHAM BUSH MARKA İMALAÇININ VEYA YETKİLİ SATICININ OLACAKTIR.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresinden
satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli
taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan
istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel
üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
12.
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Sondakika 18/4
Basın: 4670
Sondakika 18/4
Basın: 4640
SAYFA 16
İzmirli bilgisayar teknikeri 33 yaşındaki Oktay Kaçmaz,
17 ay yapay kalple yaşadıktan sonra umutlar tükenmek
üzereyken bağışlanan kalple yaşama döndü. Uzun süre
yapay kalple yaşayan Kaçmaz: "Çok hatalar yapmıştım,
şimdi yapmam, artık sigara da alkol de kullanmam. İnşallah güzel bir hayatım olur, ben de evlenirim" dedi
www.sondakikagazetesi.com
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
18 Nisan 2014 Cuma
Makinesiz yaşama 17
ay sonra "MERHABA"
İzmirli bilgisayar teknikeri 33 yaşındaki Oktay Kaçmaz, 17 ay yapay kalple yaşadıktan
sonra umutlar tükenmek üzereyken
bağışlanan kalple yaşama döndü. Kaçmaz,
tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde AA muhabirine kalp
hastalığını, yapay kalple geçen aylarını ve
yeni yaşamına organ nakliyle kavuşmasını
anlattı. Üst solunum yolu ve zatürre
hastalığının ardından kalbinden rahatsızlandığını dile getiren Oktay Kaçmaz, 2006
yılında doktorlar tarafından kendisine DKMP
(Kalp kasının kasılmaması) teşhisi konulduğunu belirtti. Hastanelerde 6 yıllık kontrol
ve tedaviden sonra artık kalbinin iflas aşamasına geldiğini söyleyen Kaçmaz, 2012
yılının Kasım ayında yattığı ameliyat masasından yapay kalple kalktığını dile getirdi.
Yapay kalple geçen 17 ay
Yapay kalple yaşamanın zorlukları bulunduğunu, yemekten banyoya kadar hayatının
her aşamasında dikkatli olmak zorunda
kaldığını söyleyen Oktay Kaçmaz, "Ben çok
zor günler yaşadım, ölüme çok yaklaştım,
biliyorum bir adım kalmıştı. Her ayrıntıya
önem vermek zorundaydım ama umudu kaybetmemek gerekiyordu. Umut her şeyin başı.
Ben de kaybetmedim" dedi. Doktorlarının ve yakın
çevresinin yavaş yavaş umudunu kaybettiği ve durumunun gittikçe ağırlaştığını dile getiren Oktay
Kaçmaz, arkadaşlarıyla
maç seyrettiği bir akşam
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakil
Merkezi'nden gelen telefon
üzerine hastaneye gittiklerini ifade etti. Nakil için
davet edildiği anı hep hayal
ettiğini ve hayal ettikçe
heyecanlandığını anlatan
Kaçmaz, "Hastaneye gittik
ve testler yapıldı. Bana
nakledilen kalbin sahibi 16
yaşındaydı ve bir trafik kazası geçirdikten
sonra beyin ölümü gerçekleşmişti. Organlarını bağışlayan ailesine şimdi ne desem az
gelir, onlara minnettarım. Kalbimin sahibine
de rahmet diliyorum" dedi.
Nakilden sonra daha duygusal bir insan
olduğunu ifade eden Kaçmaz, şöyle konuştu:
"Çünkü sizin kalbinizi çıkarıp başkasının
kalbini takıyorlar. Çok hatalar yapmıştım, şimdi yapmam. Artık sigara da alkol de kullanmam. İnşallah güzel bir hayatım olur, ben de
evlenirim."
Annesinin
mutluluk gözyaşı
Oktay Kaçmaz'ın annesi Sabahat Kaçmaz
ise oğlunun ansızın hastalandığını, yıllarının
hep acı ve endişe içinde geçtiğini dile getirdi.
Ameliyat sonrası oğlunun iyileştiğini görünce
hem mutluluktan hem de zorlukla geçirdiği
yılların hüznünden gözyaşlarına hakim olamadığını belirten Kaçmaz, artık kötü günleri
geride bıraktıklarını kaydetti. Prof. Dr. Mustafa
Özbaran'ın başkanlığındaki ekiple nakil operasyonuna giren Dr. Çağatay Engin ise hastanın oldukça kötü durumda hastaneye
geldiğini, ancak başarılı operasyon sonrası
artık taburcu edileceğini kaydetti. Organ
bağışının her geçen gün daha da önemli hale
geldiğini vurgulayan Engin, "Mutlaka organlarımızı bağışlamak gerekiyor, bağışlanan organların yeni can olduğunu unutmamamız
lazım" dedi. (AA)
Ege Bölgesi'nin EN MUTLU
insanları AFYONKARAHİSAR'DA
Ege Bölgesi’nde geçen yıl mutluluk seviyesi en yüksek olan il,
yüzde 76,4 ile Afyonkarahisar, en
düşük ise yüzde 52,4 ile Muğla
oldu. Manisa, yüzde 63,9 oranla
mutlu olduğunu beyan eden fert
sayısında Türkiye’de 27, Ege Bölgesi illeri arasında dördüncü sırada yer aldı
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
Manisa Bölge Müdürlüğü’nden
yapılan açıklamaya göre 2013 yılında
evlilerin, evli olmayanlara göre daha
mutlu olduğu görüldü. Evli bireylerin
yüzde 61,3’ü ve evli olmayanların
yüzde 53,6’sı mutlu olduğunu beyan
etti. Evli bireylerin mutluluk oranının
en yüksek olduğu il yüzde 80,5 ile
Sinop, en düşük olduğu il ise yüzde
43,2 ile Tunceli oldu. Ege Bölgesi’ndeki illerde yaşayan evli bireylerin
mutluluk oranları Afyonkarahisar’da
yüzde 78,4, Kütahya’da yüzde 76,2,
Uşak’ta yüzde 75,6, Manisa’da yüzde
66,5, İzmir’de yüzde 59,8, Denizli’de
yüzde 59,1, Aydın’da yüzde 56,3 ve
Muğla’da yüzde 55,6 şeklinde. Bütün
Ege Bölgesi illerinde evli kadınların
mutluluk oranının, evli erkeklerinkinden daha yüksek olduğu
görüldü.
Türkiye genelinde yaş gruplarına
göre mutluluk seviyelerine
bakıldığında 18-24 yaş arasındakilerin yüzde 65,1’i, 25-34 yaş arasın-
dakilerin yüzde 60,3’ü, 35-44 yaş
arasındakilerin yüzde 55,1’i, 45-54
yaş arasındakilerin yüzde 54,5’i, 5564 yaş arasındakilerin yüzde 58,2’si,
65 yaş ve üzerindekilerin yüzde
63,4’ü mutlu olduğunu beyan etti.
Ege Bölgesi illerinde mutlu olduğunu
beyan eden bireylerin oranının en
yüksek olduğu yaş aralığı Afyonkarahisar, Kütahya, Denizli, Aydın
ve Muğla’da 65 ve üzeriyken İzmir
ve Manisa’da 18-24, Uşak’ta ise 2534 arası oldu. (CİHAN)
'Boşanmanın en önemli
sebeplerinden biri ailelerin
eşlere müdahalesi'
İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü
Öğretim Görevlisi Işıl Çoklar,
boşanmanın çeşitli evreler içeren bir
süreç olduğunu ve bireylerin yalnızca boşanma öncesinde değil, daha
sonra yaşadığı sıkıntılarla da
başetmesi ve olumsuz duygularını
onarması gerektiğini söyledi
Bu sürecin fiziki ayrılmadan önce başladığını,
hukuki boşanmadan sonra da devam ettiğini belirten Çoklar, “Boşanma öncesinde eşler arasında
yakınlığın azalmasını, eşlerin birbirine yabancılaşmasını, çatışmaların artmasını içeren bir duygusal
boşanma evresi, evliliğin hukuki olarak sonlandırılmasına ilişkin bir yasal boşanma evresi,
buna eşlik eden para, mal paylaşımı ve nafaka ile
ilgili sorunların yaşandığı bir ekonomik boşanma
evresi, anne ve baba ile çocuk ilişkilerinde velayet
ve şahsi ilişki kurma düzenlemelerini içeren bir
aile boşanması evresi, sosyal yaşamdaki
değişmelere ve yeni konuma adapte olmayı gerektiren bir sosyal boşanma evresi ve tarafların yeni
bir düzenleme sürecine girdikleri psikolojik boşanma evresi söz konusudur. Boşanma, çoğu kez bir
kayıp yaşantısı ve yas süreci olarak da değerlendirilebilir. Eşler arasında çözülemeyen çatışmalar, evlilik sona erdikten sonra da sürebilmekte
ve geçmişe ait sorunlar, fiziksel ve psikolojik
sağlığı olumsuz biçimde etkileyebilmektedir.” dedi. Türkiye Aile Araştırma Kurumu tarafından
2009 yılında yapılan bir araştırmanın, boşanma sebepleri arasında ilk sırayı, çiftlerin evlilik hayatına
aileleri tarafından yapılan müdahalelerin aldığına
işaret ettiğini aktaran Işıl Çoklar, evlilik çatışmalarını çözerken çiftlerin kendilerinin sorumluluk
alması, deneyim kazanması, icabında uzmanlardan
yardım alması gerekirken yine aile büyüklerine
başvurduklarını belirterek, “Partnerlerin geniş aileyle aralarına belli sınırlar koyamamaları, evlilik
birliğinin doğal gelişme süreçleri içinde olgunlaşmasına da engel olabilmektedir.” diye konuştu.
Öğretim Görevlisi Çoklar, diğer boşanma sebepleri arasında ise farklı ülkelerde olduğu gibi
Türkiye’de de şiddetin, fikir uyuşmazlığının, alkol
ve madde kullanımının, ekonomik sıkıntıların ve
eşlerin birbirlerinden beklentilerinin farklı olmasının yer aldığına işaret etti. Olumlu duygu paylaşımları yaşanmayan, eşlerin birbirlerine değer
vermediği, uzman desteğine rağmen devamlı ve yoğun çatışmaların çözülemediği bir evliliği sonlandırmanın yalnızca kadın ve erkek için değil,
çocuklar için de faydalı olabileceğine dikkat çeken
Çoklar, “Araştırmalar, ebeveynler arasındaki
sevgisizliğin ve yoğun çatışmaların, çocukların psikososyal gelişimlerini olumsuz etkilediğini ortaya koymuştur. Kopukluk, karşılıklı değersizleştirme, gerginlik ve çatışmaların süreklilik gösterdiği bir ortamda, korkular ve güvensizlikler
içinde büyümektense bunlara tanık olmadan, ebeveynleriyle tek tek de olsa huzurlu ve kaliteli zamanlar geçiren çocukların çok daha sağlıklı yetişebilecekleri düşünülmelidir.”dedi. Bazı ülkelerde
boşanmakta olan çiftlere yöneltilen, sağlıklı bir
boşanma sürecini nasıl geçirebilecekleri, boşanma
sırasında ve daha sonra etkili ebeveynlik rollerini
nasıl sürdürebilecekleri konusunda yapılmakta
olan bilinçlendirme uygulamalarının çok fayda
olduğunu sözlerine ekledi. (CİHAN)
Zeytinyağı üretimi
katlandı, tüketimi
yerinde sayıyor
Türkiye son yıllarda zeytin ağacı varlığını yüzde
60, zeytin ve zeytinyağı üretimini ise yüzde 300 arttırdı
ancak bu gelişmeler tüketime yansımadı. Akdeniz
ülkelerinde kişi başına yıllık zeytinyağı tüketimi 15 litreyi bulurken Türkiye’de 2 litrenin altında seyrediyor.
Şifa Üniversitesi ve Zeytincilik Araştırma İstasyonu
işbirliğiyle düzenlenen Zeytinyağı ve Sağlık Sempozyumu başladı. İki gün sürecek sempozyuma İzmir
Vali Yardımcısı Mustafa Erdoğan, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, İzmir Bölge Adliye
Mahkemesi Başsavcısı Celal Kocabaş, Tarım Gıda ve
Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bahçe Bitkileri Daire
Başkanı Dr. Necdet Kaplan, Şifa Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Yusuf Erdoğan, dekanlar, öğretim üyeleri,
sektör temsilcileri ve beslenme bölümü öğrencileri
katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Şifa Üniversitesi Öğretim
Üyesi Yrd. Doç. Dr. Eren Akçiçek, beslenme ve
sağlığın birbiriyle doğrudan ilişkili ve ayrılmaz
olduğunu belirterek, günümüzdeki kanser vakalarının
üçte birinin yanlış beslenmeden kaynaklandığına
dikkat çekti. Sağlıklı ve uzun ömrün doğru beslenmeyle mümkün olduğunu vurgulayan Akçiçek,
“Yağlar, insan hayatı için çok elzem yapı taşlarıdır. En
basit örneği, beynimiz bir yağ dokusudur fakat uzun
yıllar maalesef zeytinyağı aleyhine kötü propagandalar
yapılmıştır. ‘Zeytinyağı kokar, iyi kızartma yağı
değildir, kalp hastalıkları olanlar zeytinyağı
tüketmesin’ gibi olumsuz propagandalar yapıldı. Halbuki bugün zeytinyağı, meyvesinden damlayıp da
doğal olarak tüketilebilen tek meyve yağıdır.
Zeytinyağının tıbbi özelliklerini, hiçbir tohum yağında
bulmamız mümkün değildir.” diye konuştu.
HER YIL 5–10 MİLYON FİDAN DİKİLİYOR
Daire Başkanı Kaplan ise sektördeki gelişmeler
hakkında bilgi verdi. Zeytin ve zeytinyağına bütün
dünyada ilginin giderek arttığına işaret ederek,
Türkiye’de bir zeytincilik devrimi yaşandığını dile getirdi. Son beş altı yılda her yıl 5 milyon ile 10 milyon
arası yeni fidan dikildiğini aktaran Dr. Kaplan, şunları
kaydetti: “Ülkemiz zeytin üretiminde dünya ikincisi,
yağlık zeytin ve zeytinyağı üretiminde ise
dördüncüsüdür. Zeytin üretim alanları son 10 yılda
yüzde 35, zeytin ağacı sayımız yüzde 60, toplam zeytin
üretimimizse yüzde 300 oranında artmıştır. Yani üretimimiz, 600 bin tondan 1 milyon 820 bin tona çıkmıştır. Zeytinyağı üretiminde de yüzde 300 artış
sağlamış, Türkiye ilk defa geçen yıl ihracat rekoru
kırılmıştır.” Dünyada Akdeniz beslenme tarzının benimsenmesiyle birlikte zeytin ve zeytinyağı tüketiminin
arttığına dikkat çeken Necdet Kaplan, “Ancak bizim
gibi zeytin üreticisi olan ülkelerde ortalama tüketim 15
kg. iken bizde maalesef kişi başı tüketim 1,5-2 kg.'da
kaldı. Bu, önemle üzerinde durulması gereken bir
konudur.” dedi.
(HABER MERKEZİ)