yakın fay yer hareketi altında ağırlık tipi kıyı duvarlarının kayma

7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
- 189 -
YAKIN FAY YER HAREKETİ ALTINDA AĞIRLIK TİPİ KIYI
DUVARLARININ KAYMA DEPLASMANLARININ TAHMİNİ
Alper AĞDAŞAN1, Şevket ÇOKGÖR2, U. Utku CELEP3
1
2
İnşaat Yüksek Mühendisi, Mahmut Yesari Cad. No: 17, 34718, Koşuyolu, İstanbul
Tel: 0(216) 325 95 31Fax: 0(216) 428 73 79 e-posta: [email protected]
Doç. Dr. İnşaat Yüksek Mühendisi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Kıyı Bilimleri ve Mühendisliği,
34469, Ayazağa, İstanbul e-posta: [email protected]
3
Dr. Deprem Yüksek Mühendisi, Mahmut Yesari Cad. No: 17, 34718, Koşuyolu, İstanbul
e-posta: [email protected]
ÖZET
Ağırlık tipi kıyı koruma yapılarının tasarımında yaygın olarak kullanılan dayanım (kuvvet) bazlı
tasarım yönteminde yapının dayanımı güvenlik katsayılarıyla tanımlanır. Deformasyona dayalı tasarım; çeşitli hasar ve performans kriterleri gözönünde bulundurularak yapının deprem
etkisi altında olası deformasyonu ve hasarı konusunda bilgi vermektedir. Bu çalışmada Newmark Kayan Blok Analizi yöntemi (1965) idealleştirilmiştir. Daha öncesinden deformasyona
dayalı tasarım başlığı altında yapılan kayan blok analiz yöntemlerinden farklı olarak; yakın fay
yer hareketine ait fay yırtılma yönü, fay bileşeni ve zemin koşulllarının tahmini yatay kayma
deplasmanları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Yakın fay yer hareketi özelliklerine ait kabul ve
sınırlamalardan yola çıkılarak; yakın fay yer hareketine ait çeşitli deprem kayıtları kullanılarak
ağırlık tipi kıyı duvarlarının deformasyona göre değerlendirilmelerinde kullanılmak üzere parametrik olarak bir dizi grafikler oluşturulmuş, birtakım formül önermesi yapılmıştır.
ESTIMATION OF SLIDING DISPLACEMENT OF GRAVITY SEA WALLS
UNDER NEAR FAULT GROUND MOTION
SUMMARY
The resistance based design method expresses the stability of gravity type marine structures
in terms of factor of safeties.Deformation based design takes into account the workability, predicting deformation, assessment of the structure. And it gives information about the potential
deformation and damage of the structure under earhquake effects considering certain performance and damage criteria. Newmark Sliding Block Analysis (1965) is idealized in this study.
This study is different from the previous studies about deformation based design related to
estimating of permanent sliding displacements with its acceptance bounds. The effect of near
fault ground motions with its rupture directivity, component and soil condition properties on
the prediction of horizontal slding displacement is studied. A set of simple charts and formulas
for seismic performance evaluation for gravity type quay walls have been proposed based on parametric study by taking account of acceptance and assumptions of near fault ground motion
parameters and selected earthquake record.
- 190 -
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
Anahtar Kelimeler: Ağırlık tipi kıyı duvarları, Newmark, Kayma deplasmanı, Yakın fay, Kayan
blok analizi
1. GİRİŞ
Rıhtımların öngörülen servis ömürleri süresince bir defa bile depremin neden olabileceği hasarlara maruz kalması önem arz etmektedir. Depremler, rıhtım (kıyı) yapıları üzerinde düşük olasılıklı yüksek tehlike sonuçları rolüne sahiptir. Eğer ki rıhtım yapısı; sismik kaynak alanı içerisinde kalıyorsa veyahut sismik kaynak alanına yakınsa olası sonuçlar daha yıkıcı, daha şiddetli olabilir. Bu durum, 1995 yılında Japonya’da gerçekleşen Kobe depreminde kendini daha
belirgin gösteren bir vakaydı. Türkiye için 1999 yılında gerçekleşen Kocaeli depremi en güncel
örnek sayılabilir. Japonya’da gerçekleşen Tokachi-Oki 2003 depremi, 2005 yılında Japonya’da
gerçekleşen Batı Fukuoka depremi rıhtım yapılarının oldukça zarar gördüğü en son örneklerden birkaçıdır (Honda ve diğerleri, 2005). Bu depremlerde (Şekil 1)’de ifade edilen tipik hasarlar
görülmüştür.
Şekil 1 : Ağırlık tipi rıhtım duvarları için tanımlanan hasar parametreleri (PIANC, 2001)
Deniz tabanı üzerine oturtulan rıhtım (kıyı) duvarları, dalgakıran gibi kıyı koruma yapıları ağırlık tipi deniz yapıları olarak tanımlanmaktadır. Bu yapılar toprak basıncı vb. çevresel yüklere karşı dayanımlarını öncelikli olarak kendi ağırlıkları ile karşılamaktadırlar. Dayanıklılıkları
sebebiyle genellikle tipik kıyı koruma yapıları olarak inşa edilirler. Yer hareketinin nicel özelliklerini temsil ettiği için, sismik tasarımın analizi önemli bir gerekliliktir. Psödo statik analizi
için girdi olarak kullanılan eşdeğer deprem ivmesi katsayısının yanı sıra, yapının veya tesisin
güvenle karşı koyabileceği yer hareketlerini de karakterize etmek önemlidir. Ağırlık tipi kıyı
koruma yapılarının tasarımında yaygın olarak kullanılan kuvvet bazlı tasarım yönteminde; eş
değer statik-dinamik toprak ve su kuvvetlerine karşı yapının kaymaya ve devrilmeye göre stabilite tahkiki güvenlik katsayılarıyla tanımlanır. Bu tasarım yöntemi geleneksel tasarım yöntemi
olarak bilinmektedir. Nitekim, bu tasarım yöntemi yapının deprem etkisi altında olası performansı ve hasarı konusunda herhangi bir bilgi vermemektedir. Kuvvet bazlı tasarım yöntemiyle
kıyaslandığında deformasyona dayalı tasarım; çeşitli hasar ve performans kriterleri gözönünde
bulundurularak yapının deprem itkisi altındaki davranışını dikkate alıp, yapıya ait olası deformasyon ve hasar konusunda bilgi vermektedir. Bu çalışmada Newmark Kayan Blok Analizi
(1965) yönteminden yola çıkılarak; deprem etkisi altında herhangi bir ağırlık tipi kıyı yapısının
denize doğru yapacağı tahmin edilen (kayma deplasmanı) yatay yer değiştirmesi, yakın fay yer
hareketi özelliği gösteren deprem ivme kayıtları kullanılarak hesap edilmiştir.
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
- 191 -
2. YÖNTEM
Deformasyona Dayalı Tasarım
DLH-DTY (2008)’de ve PIANC (2001)’de de ifade edildiği gibi; deformasyona dayalı tasarım; kabul edilebilir hasar limitleri, çeşitli deprem düzeylerinde yapı için öngörülen hedef performans
düzeyleri ile uyumlu olacak şekilde tanımlanır. Eleman düzeyinde hesaplanması öngörülen
deprem hasarı, şiddetli depremlerde genel olarak doğrusal elastik sınırlar ötesinde meydana
nonlineer şekildeğiştirmelere veya bunlarla uyumlu yerdeğiştirmelere karşı gelmektedir. Bu
yaklaşım DLH-DTY (2008)’de “Şekil değiştirmeye (Yer değiştirmeye) Göre Tasarım” olarak tanımlanmıştır. Bu yaklaşım kapsamında deformasyon baslı tasarımda esas alınması gereken
deprem düzeyleri PIANC (2001) ve ASCE (1998)’de D1 ve D2 deprem düzeyi olarak tanımlanmıştır. DLH-DTY (2008)’de bu deprem düzeylerine ek olarak D3 deprem düzeyi tanımlanmıştır.
DLH-DTY (2008)’de kullanım amacı, türü ve önemine göre performans sınıfları tanımlanan kıyı
ve liman yapıları için hedeflenen performans düzeyleri de ve deformasyon sınırları da tanımlanmıştır.
Kayan Blok Analizi
Basitleştirilmiş dinamik analiz yöntemi olarak tanımlanan kayan blok analizi, ağırlık tipi deniz yapılarının deprem etkisi altında yapacağı tahmin edilen kalıcı yatay yer değiştirmelerin
hesaplanmasında kullanılan bir metottur. Bu metot, deformasyona dayalı tasarımda kullanılan yöntemlerden biridir. Kayan rijit blok analojisi ile Newmark (1965), deprem etkisi altında
şevlerin yapacağı kayma deplasmanlarının tahmini için bir yöntem geliştirmiştir. Ağırlık tipi
rıhtım yapılarının deprem etkileri altında yapacağı kayma deplasmanlarının tahmininde yaygın
olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu metot, birçok yazar tarafından geliştirilmiştir. Newmark
(1965); psödo statik analizlerden elde edilen yenilme ivmesini kullanarak, çeşitli deprem ivme
kayıtlarını iki kere entegre ederek deprem etkisi altında bir şevin yapacağı maksimum yatay
yer değiştirmeyi (kayma deplasmanı) tahmin edebilmek için bir formül önermiştir (Denklem 1).
Yenilme (akma) ivmesi, kaymaya karşı güvenlik katsayısını 1.0 yapacak gerekli minimum psödo-statik ivmedir. Yenilme ivmesi (ay=kyg), psödo-statik analizde kütleye uygulanan boyutsuz
yenilme katsayısı ky‘nin yer çekimi ivmesiyle çarpımından elde edilmektedir. PIANC (2001)’de
de bahsedildiği gibi, kayan blok analizinde yapısal ve geoteknik koşulları yenilme (akma) ivmesi
temsil etmektedir. (Şekil 2)’de eğimli bir düzlem üzerinde duran bir bloğun, yenilme (akma) ivmesinden daha büyük bir ivmeye maruz kaldığı durumda düzleme göre göreceli olarak hareket
edebileceği görülmektedir. Yenilme ivmesi sistemin kalıcı yer değiştirmesine sebep olan, sistemi
harekete geçirdiği kabul edilen ivmedir. ab(t) eğimli düzlem üzerindeki ivmedir. t0 ve t0+Dt zaman aralığında bloğun düzleme göre göreceli hareketi; yenilme ivmesinin üzerinde kalan alanın
iki kere entegre edilmesiyle bulunabilir. Depremin meydana getirdiği ivmeler zaman içerisinde
değişebilmektedir. Bir müddet sonra yer ivmesinin azalması ve sıfıra düşmesiyle beraber ivmelenen bloğun da ivmesi azalacaktır. Yer ivmesinın sıfıra düşmesine rağmen, blok kazandığı ivme
ve kendi ataletiyle hızının da azalmasına rağmen düzleme göre yer değiştirecektir. Blok hızının
sıfıra düştüğü yerde blok artık duracaktır ve bu andaki toplam yer değiştirme maksimum rölatif
yer değiştirmeye karşılık gelmektedir (Şekil 2). Bloğun düzleme göre rölatif yer değiştirmesi; yer
ivmesinden, yer hızından etkilenmektedir.
- 192 -
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
Burada; dmax maksimum kayma deplasmanı (cm), vmax en büyük yer hızı (cm/s), ay yenilme
(akma) ivmesi (cm/s2) ve amax en büyük yer ivmesidir (cm/s2). Newmark (1965) kayan blok
analizi yöntemi, çeşitli kabuller ve deprem kayıtlarının kullanıldığı yöntemlerle geliştirilmiştir.
Richard ve Elms (1979) kayan rijit blok analojisiyle, deprem etkisi altında ağırlık tipi istinat
duvarının yapacağı kalıcı yatay kayma deplasmanlarının tahmini için bir yöntem geliştirmiştir
(Denklem 2). Bu yöntem ay/amax≥0.3 durumları için geçerlidir. Duvarı taban üzerinde kaydırabilecek mertebedeki ivme düzeyini yenilme ivmesi olarak tanımlamışlardır. 14 adet deprem
kaydının dikkate alındığı Wong (1982) kayan blok analizi sonuçlarını kullanan Whitman ve Liao
(1985), kalıcı yatay yer değiştirmenin lognormal dağılım gösterdiği bir formül önerisi yapmıştır
(Denklem 3).
Şekil 2 : Kayan blok ile düzlem arasında yenilme ivmesinin aşılması neticesinde oluşan göreceli hız ve yer değiştirmenin değişimi (Kramer, 1996)
Yakın Fay Yer Hareketi Deprem Kayıtlarının Seçimi
Yakın fay yer hareketi; deprem kaydının ölçüldüğü yerin kırılan faya olan uzaklığından ve fayın
kırılma yönünden etkilenen, kendine has bir karakteri olan kuvvetli yer hareketidir. Somerville
(1997)’nin de ifade ettiği gibi, faya yakın bölgelerdeki kuvvetli yer hareketleri büyük ölçüde fay
geometrisinden ve fay yırtılma yönünden etkilenmektedir. Uzak saha yer hareketlerine nazaran
yakın fay yer hareketleri; yüksek hız, yüksek genlik ve yüksek periyot karakterlerini barındıran
dinamik etkilere sahiptir. Aynı zamanda depremin büyüklüğü yüksek mertebede olup bera-
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
- 193 -
berinde yüksek enerjili darbeler içermekte, yüksek miktarda kalıcı deplasmanlara sebebiyet
vermektedir (Somerville, 2003). Fay yırtığının yayılma şekli, faylanma süreci fay darbesini etkilemekte olup çoğunlukta faya dik yönde yüksek yer hızlarına neden olmaktadır. Fay yönüne
bağlı olarak, fay yırtılması ve kayma yönü fayla aynı yönde ve aynı yönde ilerliyorsa “ileri yön”,
fay yönünde ters yönde bir yayılma oluyorsa “geri yön” olmaktadır (Chen, 2003). İleri yöndeki
fay hareketi yüksek hız ve yüksek genliklere sahipken, fay hareketine ters yöndeki geri yön fay
hareketinde düşük genlik düşük hızlar deprem etki süresinin uzadığı görülmektedir.
Çalışma kapsamında 58 adet yakın fay yer hareketi özelliği gösteren deprem kaydı kullanılmıştır. Bu deprem kayıtları; ileri ve geri fay yönleri, dik ve paralel fay bileşenleri, normal zemin
ve kaya zemin özelliklerine sahip farklı kayıtlardan oluşmaktadır. Faya yakınlık olarak 10km
ve daha küçük mesafeler kabul edilmiştir. Aynı zamanda, en büyük yer hızının en az 80cm/
sn, depremin moment büyüklüğünün de en az 6.5 olduğu deprem kayıtları seçilmiştir. Kayma
deplasmanının hangi parametrelerden etkilendiğini görebilmek için; rijit blok ve rijit zemin kabulüyle deprem kayıtlarına ait her bir en büyük yer ivmesi (amax) sırasıyla 0.2g, 0.3g, 0.4g, 0.5g,
0.6g ve 0.7g’ye ölçeklendirilmiş. Aynı zamanda deprem kayıtlarına ait en büyük yer hızları vmax
da ölçeklendirimiştir.
Ağırlık Tipi Duvarların Analizi
Şekil 3 : Örnek bir deprem kaydındaki ivme değerleri ve akma (yenilme) ivme değerlerinin
aynı grafikte gösterimi
Newmark (1965) ve diğer kayan blok analizi yöntemlerinde olduğu gibi rijit zemin ve rijit blok
analojisi kabulüyle; ağırlık tipi duvarlar için herhangi bir boyut, duvarın üzerinde bulunduğu
zemin ve duvar arkasındaki geri dolgu özellikleri dikkate alınmamıştır. Analiz, seçilen her bir
deprem kaydına ait en büyük yer ivmelerinin (amax) 0.2g, 0.3g, 0.4g, 0.5g, 0.6g ve 0.7g’ye ölçeklendirilmesiyle başlamaktadır. Çift entegrasyon yöntemiyle, ölçeklendirilmiş ivme kayıtları ve
kabul edilen yenilme ivmesi değerleri 0.10g, 0.15g, 0.20g, 0.25g, 0.30g, 0.35g, 0.40g, 0.45g ve
0.50g kullanılarak her bir depreme ait maksimum yer değiştirmeler hesap edilmiştir. (Şekil 3)’te
ölçeklendirilmiş örnek bir ivme kaydıyla beraber, her bir yenilme ivmesi değeri görülmektedir.
Çalışmanın sonraki aşamalarını izah etmek için, ay=0.10g yenilme ivmesi kullanılmıştır. (Şekil
4), (Şekil 3)’te ay=0.10g yenilme ivmesi üzerinde kalan ivme değerlerini göstermektedir. Siyah
renkle çizilen ivme değerleri, ölçeklendirilmiş deprem kaydına ait negafit ivme değerlerinin mutlak değerini ifade etmektedir. Mavi renkle çizilen ivme değerleri, ölçeklendirilmiş deprem kaydına ait pozitif ivmeleri göstermektedir. Negatif ve pozitif ivmeler depremin (-) ve (+) yönünü temsil
etmektedir. Örnek olarak sunulan bu deprem kaydında, negatif ivme değerlerinin mutlak değeri
pozitif ivme değerlerinden büyük gözükmektedir. (Şekil 5) ay=0.10g yenilme ivmesi üzerinde
- 194 -
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
kalan alanların zamana göre 1. (birinci) integralinin alınmasıyla elde edilen hız değerlerini göstermektedir. Diğer bir deyişle (Şekil 5), (Şekil 4)’te herhangi iki zaman aralığındaki pozitif veya
mutlak negatif ivme değerlerinin altında kalan alanların toplamıdır. (Şekil 5) üzerinde görülen
pik değerler, negatif ve pozitif ivme değerlerinden elde edilen maksimum hızları göstermektedir.
(Şekil 6)’da gösterilen yer değiştirme değerleri, (Şekil 5)’te görülen hız değerlerinin altında kalan
alanların toplamıdır. Başka bir deyişle, elde edilen hız değerlerinin zamana göre 1. (birinci) integrali, ivme değerlerininse zamana göre 2. (ikinci) integralidir.
Şekil 4 : ay=0.10g yenilme ivmesi üzerinde kalan ivme değerleri
Şekil 5 : ay=0.10g yenilme ivmesi için 1. (birinci) integralden elde edilen hız değerleri
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
- 195 -
Şekil 6 : ay=0.10g yenilme ivmesi için 2. (ikinci) integralden elde edilen kayma deplasmanı
(yer değiştirme) değerleri
Yer değiştirme hesaplarında MATLAB programı kullanılmıştır. Pozitif ve negatif ivme değerlerinden elde edilen bu maksimum yer değiştirme (kayma deplasmanı) değerlerinin birbirlerine
göre büyük olanı seçilerek; yakın fay yer hareketi özellikleri gözönünde bulundurularak fay
bileşeni, fay yönü ve zemin türüne göre sınıflandırılmıştır. Her bir başlık altındaki maksimum
yer değiştirme değerlerinin ağırlıklı ortalamaları alınıp; ölçeklendirilmiş her bir ivme değerine
(amax=0.2g, 0.3g, 0.4g, 0.5g, 0.6g ve 0.7g’) ve her bir yenilme ivmesine karşılık gelen (ay=0.15g,
0.20g, 0.25g, 0.30g, 0.35g, 0.40g, 0.45g ve 0.50g) yer değiştirme değerleriyle regresyon analizi
yapılmıştır. Çalışma neticesinde yakın fay yer hareketi altında, kayma deplasmanlarının tahmin edilebileceği formül önermeleri yapılmıştır (Denklem 4, Denklem 5 ve Denklem 6).
Burada; dmax maksimum kayma deplasmanı (cm), vmax en büyük yer hızı (cm/s), ay yenilme
(akma) ivmesi (cm/s2) ve amax en büyük yer ivmesidir (cm/s2). Formüllerdeki boyutsuz katsayılar
regresyon analizinden elde edilmiştir. Yapılan formül önermesi ileri yön, dik fay bileşeni ve normal zemin özelliklerine aittir. Denklem 4 ay=0.10g, 0.15g ve 0.20g yenilme ivmesi değerleri için
geçerlidir. Denklem 5 ay=0.25g, 0.30g ve 0.35g yenilme ivmesi değerleri için geçerlidir. Denklem
6 ay=0.40g, 0.45g ve 0.50g yenilme ivmesi değerleri için geçerlidir. Bu formül önermeleriyle
önceden yapılan çalışmaların karşılaştırılması ay=0.10g yenilme ivmesi için (Şekil 7)’de gösterilmiştir. Bu karşılaştırma için aynı en büyük yer ivmesi değerleri (amax), aynı en büyük yer hızları
(amax) ve aynı yenilme ivmesi (ay=0.10g) kullanmıştır.
- 196 -
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
3. SONUÇ VE ÖNERİLER
Basitleştirilmiş dinamik analiz yöntemi olarak bilinen Newmark (1965) kayan blok analizi metodu gözönünde bulundurularak; rijit blok ve rijit zemin kabulüyle boyuttan bağımsız olarak
ağırlık tipi bir kıyı (rıhtım) duvarının deprem etkisi altında yapacağı düşünülen edilen yatay
yer değiştirmeleri (kayma deplasmanı) tahmin etmek üzere alternatif bir çalışma yapılmıştır.
Çalışmada; yüksek hız ve yüksek enerjiye sahip yakın fay yer hareketi özelliği gösteren deprem
kayıtları kullanılmıştır. Dikkate alınan ve kullanılan her bir yenilme ivmesinin (ay) kaymaya
karşı güvenlik katsayısını 1.0 yapan değer olduğu kabulü yapılmıştır. Kullanılan deprem kayıtlarıyla elde edilen yer değiştirme değerleri regresyon analizinde kullanılarak birtakım formüller
önerilmiştir. Önerilen formüller (Şekil 7)’den de görüleceği gibi Whitman&Liao (1985) yöntemine
yakın lognormal bir davranış göstermektedir.
Şekil 7 : Yapılan çalışmanın evvelki çalışmalarla kıyaslanması
Diğer taraftan, Richard&Elms (1979) yöntemine paralel bir davranış sergilendiği görülebilir.
Bu ufak çaplı farklılıkların kullanılan deprem kayıtlarının özelliği ve deprem sayılarından ileri
geldiği düşünülmektedir. Sabit bir yenilme ivmesi için, en büyük yer hızındaki artış kayma
deplasmanındaki artışa neden olmaktadır. Yakın fay yer hareketi de gözönünde bulundurulduğunda bu artışın yüksek değerli yer hızlarından ileri geldiği görülmüştür. PIANC (2001)’de
ifade edildiği gibi kayan blok analizlerinden elde edilen yer değiştirme (kayma deplasmanı) değerleri, kullanılan deprem kayıtlarının özelliğine ve yenilme ivmesine hassastır. Bu çalışma ve
önceki benzer kayan blok analizi yöntemleri sadece kayma deplasmanlarını tahmin eden birer
yaklaşım metodudur. Gerçekte zemin ve yapı etkileşimi deprem etkisi altında önemli bir rol
oynamaktadır. Kayan blok analizi yöntemlerinde herhangi bir zemin, yapı ve çevresel koşul dikkate alınmamıştır. Kullanılan yenilme ivmesinin geoteknik ve yapısal özelliklerin temsili olduğu
önceden söylenmiştir. Bu yüzden hesap edilen maksimum yer değiştirmeler aslında gerçekte
o mertebede olmayacağı için, bu değerlerin deprem etkisi altında ağırlık tipi bir duvarın yapacağı minimum değerler olarak düşünülebilir. Hesap edilen tahmini maksimum yer değiştirme
değerlerinin ağırlık tipi bir duvar için deprem etkisi altında beklenen gerçek performansı yansıtmadığı da PIANC (2001)’de de ifade edilmiştir. Iai (1998) hesap edilen tahmini yer değiştirme
değerlerinin, deprem sonrası gerçekte ölçülen yer değiştirme değerlerinden küçük olduğunu
7. Kıyı Mühendisliği Sempozyumu
- 197 -
ve bu durumun zemin parametrelerinden kaynaklandığı söyleyerek bu düşünceyi ve PIANC
(2001)’i desteklemiştir. Kayan blok analizi yöntemleri ve bu çalışma, deprem etkisi altında ağırlık bir tipi bir kıyı (rıhtım) duvarının yapacağı yer değiştirmeyi tahmin etmek adına ön tasarım
için kullanılabilir. Zemin yapı etkileşiminin dikkate alınacağı kayma deplasmanlarının tahmini
ile ilgili çalışmalar yapılabilir, bu tarz çalışmaların kayan blok analizine göre daha gerçekçi sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Yakın fay yer hareketinin dikkate alındığı bu alternatif kayan
blok analizi çalışması ilerisi için referans olabilir, örnek teşkil edebilir.
KAYNAKLAR
Asce, (1998): Seismic Guidelines for ports, Technical Council on Lifeline Earthquake Engineering
(TCLEE) Monograph No. 12., Oakland, CA, 377 pp.
Chen, W. F., and Scawthorn, C., Ed., (2003): Earthquake Engineering Handbook, CRC Press,
pp. 1512.
Demiryolları, Liman Yapıları ve Hava Meydanları (DLH) İnşaaları Genel Müdürlüğü (2008): Kıyı
ve Liman Yapıları, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatlarına İlişkin Deprem Teknik Esasları.
Ulaştırma Bakanlığı, Türkiye.
Honda, T., and Kiyota, T., (2005): Damages of structures around ports due to west of Fukuoka
Prefecture Earthquake, Koseki Lab., Tokyo.
Iai, S., and Ichii, K., (1998): Performanced Based Design for Port Structures, U.S. Department of
Commerce, Editors: Raufaste N, J.
Kawamata, Y., and Ashford, S., (2003): Preliminary information on the 2003
Earthquake, San Diego, CA.
Tokachi-Oki
Kramer, S. L., (1996): Geotechnical Earthquake Engineering, Editor; Hall W.J. 653 pages, ISBN
0-13-374943-6.
Nadim, F., and Whitman R. V., (1984): Coupled sliding and tilting of gravity retaining walls during
earthquakes. In Proceedings of the Eighth World Conference on Earthquake Engineering, San
Francisco III: 477-484.
Newmark, N., (1965): Effects of earthquakes on dams and embankments, Geotechnique, Vol. 15,
No.2, pp. 139-160.
Pianc, (2001): Seismic Design Guidelines for Port Structures, Working Group n.34 of the Maritime
Navigation Commission, International Navigation Association, Balkema, Lisse, 474 pp.
Richards, R., Elms, D., (1979): Seismic behavior of gravity retaining walls, Journal of geotechnical
Engineering Division, ASCE, Vol. 105, no. GT4, pp. 449-464.
Somerville, P. G., N. F. Smith, R. W. Graves, and N. A. Abrahamson (1997): Modification of
empirical strong ground motion attenuation relations to include the amplitude and duration effects
of rupture directivity, Seism. Res. Lett. 68, no. 1, 199–222.
Somerville, P. G., (2003): Magnitude scaling of the near fault rupture directivity pulse, Phys.
Earth Planet. Interiors 137, no. 1, 12.
Sumer, B. M., Kaya, A., and Hansen, N.-E. O., (2002): Impact of liquefaction on coastal structures
in the 1999 Kocaeli, Turkey Earthquake, Proc., 12th Int. Offshore and Polar Engineering Conf.,
KitaKyushu, Japan, Vol. II, 504– 511.
Whitman, R. V., and Liao S., (1985): Seismic design of retaining walls, US Army Corps of
Engineers, Waterways Experiment Station, Miscellaneous Paper GL-85-1.
Wong, C. P., (1982): Seismic analysis and an improved design procedure for gravity retaining
walls, S.M. Thesis, Department of Civil Engineering, Massachusetts Institute of Technology,
Cambridge, Massachusetts.