IOO 103 SUNU 8

Yrd. Doç. Dr. Gülşah SEZEN VEKLİ

Hücrelere gerekli olan
maddeleri (besin ve oksijen)
getiren ve hücrelerde
oluşan artık maddeleri
(karbondioksit ve
amonyak gibi) boşaltım
organlarına taşıyan sisteme
dolaşım sistemi denir.
Dolaşım Sistemi
Kalp
kulakçıklar
Damarlar
Atardamar
Kan
Alyuvar
Karıncıklar
Taplardamar
kılcaldamar
Akyuvar
Kan
pulcukları






Organ ve dokuları oluşturan hücrelere; O2 ve CO2
taşınması
Sindirim sisteminden besinlerin alınıp gerekli
yerlere taşınması
Fazla su ve metabolik artıkların böbreklere
taşınması
Vücut içinde açığa çıkan ısının vücut yüzeyine
dağıtılması
Endokrin salgıların hedef hücre ve organlara
taşınması
........

Kalp, göğüs boşluğunda,
diyaframın üstünde ve iki
akciğerin arasında,
herkesin, yaklaşık kendi
yumruğu büyüklüğünde,
koni şeklinde bir organdır.

Kalp, kanı tüm vücuda
pompalayan bir organdır.

Oksijeni azalmış olan kanı venler (toplar
damar) aracılığıyla alıp oksijenden zengin
hale gelmesi için akciğerlere gönderen ve
daha sonra tüm vücudumuza taşınması için
arterlere(atardamarlara) pompalayan bir
pompa olarak tanımlanabilir.


Büyüklüğü kişiden kişiye değişmekle birlikte
ortalama 14 cm uzunluk ve 9 cm
genişliğindedir.
Ağırlığı ise kadınlarda 250-280 gr erkeklerde
ise 280-300 gr ağırlığındadır.





Kalbi bir torba gibi saran saydam bir zar
tabakasıdır.
İç ve dış olmak üzere 2 zardan oluşmuştur.
Dış zar kalın ve lifli, iç zar ise daha incedir.
Dış zardan çıkan uzantılar; göğüs kemiğine,
diyaframa ve kalbe giren-çıkan damarlara
yapışıktır.
Bu zarların arasında perikard boşluğu denen bir
boşluk bulunur. Bu boşlukta kalbin hareketini
kolaylaştıran bir sıvı bulunur.



Kalbin kas tabakası (istemsiz çalışan çizgili
kas)
Kalbin en kalın tabakası
Bu tabakada sinir sitemine ait sinir telleri ve
sinir düğümleri bulunur.



Kalbin iç yüzeyini döşeyen ince ve parlak
tabaka
Bağ dokuları, kan damarları ve özelleşmiş
kalp kası liflerini(purkinje lifleri) içerir.
İçeriye verdiği uzantılarla kalp kapakçıklarını
oluşturur

Kalp, üstte iki kulakçık (atrium), altta iki karıncık (ventrikulus) olmak
üzere dört boşluktan oluşur.

Kalbin sağ bölümünde, sağ kulakçık ve sağ karıncık bulunur. Sağ
kulakçığa üst ana toplar damar ile alt ana toplar damar bağlanır. Sağ
karıncıktan ise akciğer atar damarı çıkar. Sağ kulakçık ile sağ karıncık
arasında üçlü kapakçık (trikuspit) bulunur.

Kalbin sol bölümünde, sol kulakçık ve sol karıncık bulunur. Sol
kulakçık ile sol karıncık arasında ikili kapakçık (bikuspit) bulunur.

Kulakçıklar; kalbin kanı toplayan; karıncıklar ise kanı pompalayan
bölümleridir.



Kalbin kulakçıklarına; toplar damarlar açılır.
Sağ kulakçığa üst ve alt ana toplar damarı
(kirli kan taşır) ile kalbin kendi damarlarının
birleşmesiyle oluşmuş koroner sinus açılır.
Sol kulakçığa ise akciğerden gelen dört
akciğer toplar damarı (temiz kan taşır) açılır




Kalbin karıncıklarından atardamarlar çıkar.
Sağ karıcıktan kirli kanı akciğerlere taşıyan
akciğer atardamarı,
Sol karıncıktan temiz kanı bütün vücuda
dağılmasını sağlayan aort atar damarı çıkar.
Atar damarların ağız kısmında; kalpten çıkan
kanın geri dönmesini engelleyen sigmoid
kapakçıklar bulunur

Kalbin sol tarafı daima temiz kan, sağ tarafı
ise daima kirli kan taşır.

Atardamarların hepsi temiz kan taşır
(Akciğer atardamarı hariç)

Toplardamarların hepsi kirli kan taşır
(Akciğer toplardamarı hariç)





Sempatik sinir siteminin etkisiyle düzenli bir
şekilde kasılıp (sistol) gevşeyerek (diastol) bir
taraftan kanı kulakçıklara çeker, diğer taraftan
vücuda dağıtır.
Kulakçıklarla karıncıkların kasılması birbirine zıt
olarak gerçekleşir.
Kulakçıklar kasılırken karıncıklar gevşer
karıncıklar kasılırken kulakçıklar gevşer
Kulakçıkların ikisi aynı anda kasılarak kanı
karıncıklara;
Karıncıklar aynı anda kasılarak kanı atardamalara
iletirler.

Her kalp atışı bir kasılma ve gevşemeyi
kapsar.
Kalbin Çalışmasını Etkileyen Faktörler
1- Sinirler
Otonom sinir sistemine ait sempatik sinirler kalp atışını hızlandırır,
parasempatik sinirler (vagus siniri) kalp atışını yavaşlatır.
2- Hormonlar
Asetil kolin hormonu kalp atışını yavaşlatır, adrenalin ve tiroksin hormonu
ise kalp atışını hızlandırır.
3- Sıcaklık
Sıcaklık arttıkça S.A düğüm uyarılır ve kalp atışı hızlanır.
4- CO2 miktarı
Kandaki CO2 ‘nin artması kalp atışını hızlandırır. Kandaki 02 miktarının
azalması da kalp atışını hızlandırır.
5- Kimyasal Maddeler
Kafein ve tein kalp atışını etkiler.
Kanın vücutta dolaşmasını sağlayan yapılar
1. Atardamarlar (Arter)
2. Toplardamarlar(Ven)
3. Kılcal damarlar(kapiller)
olmak üzere 3 çeşittir.








Kalbin karıncıklarından çıkan damarlar
Her karıncıktan 1 tane atar damar çıkar
Çıkış kısımlarında Sigmoid kapakçıklar
bulunur
Kalp gibi 3 tabakadan oluşur
En dışta bağ dokudan yapılmış ince bir tabaka
Ortada, asıl damarı oluşturan kas tellerince
bol esnek teller(damarın elastikiyetini sağlar)
İçte ise tek sıralı epitelyum hücrelerinden
oluşan endotelyum tabakası bulunur.




Kanı kalpten diğer organlara taşır.
Oksijen bakımından temiz kan taşırlar.
Çapları dar ve yapısındaki elastik liflerin miktarı
fazladır.
İç yüzeyleri kaygan ve pürüzsüzdür kanın akış
hızı yüksektir.
Kanın akış yönü kalpten vücut çeperlerine
doğrudur.
 Atardamarlarda kanı ilerlete iki kuvver
1. Karıncıkların kasılmasıyla oluşan itme gücü
2. Atardamarların yapısındaki esneklikten ileri
gelen itme kuvveti




Atardamarlara pompalanan kanın damarların çeperlerine yaptığı
basınca ‘tansiyon’ denir.
Doktorlar büyük tansiyona sistolik, küçük tansiyona ise diyastolik
tansiyon adını verirler. Bu şu anlama gelir. Örneğin bir kişinin
tansiyonu 12/8 ise (doktorlar 120/80 olarak adlandırırlar), 12
büyük tansiyon, 8 ise küçük tansiyondur. Bu deyimler şu
mekanizmalarla oluşurlar.
İnsanın kalbinin dakikada ortalama olarak 70 defa attığını kabul
edersek, kalp kanı damarların içine 70 defa attığını gösterir. İşte
her bir atım sırasında kalbin içinde bulunduğu duruma sistol adı
verilir. Hemen bu atımın ardından, kalp istirahat haline geçer,
gevşer, kan kalbe dolmaya başlar. İşte bu devreye diyastol adı
verilir. İşte bu sistol sırasında kalbin damarlara kan atması
sistolik yani büyük tansiyonu, gevşeme anında damarların içinde
bulunduğu durum ise küçük yani diyastolik tansiyonu oluşturur.
İki tansiyonda önemlidir.





Karıcıkların her kasılmasında atardamarlara geçen
kanın bu damarlarda meydana getirdiği genişleme bir
dalga halinde ilerler.
Herhangi bir atardamar üzerine parmağımızı hafifçe
bastırdığımızda, bu dalganın geçişini, damarın hafifçe
kalkıp inmesiyle fark ederiz.
Atardamarların kanın basıncı ile genişleyip
daralmasına veya şişip inmesine nabız denir.
Her nabız karıncıkların bir kasılmasına karşılıktır.
Kalbin bir dakikadaki atış sayısına nabız denir.
Erişkinlerde dinlenme anında nabız 70 - 80’dir.



Vücuttan toplanan kanı kalbin kulakçıklarına
taşırlar.
CO2 bakımından kirli kanı taşırlar.
Çapları geniş ve yapısında elastik lifler bulunmaz.
•
•
•
•
•
gibi
Kalbin negatif emme basıncı
İskelet kaslarının kasılması
Yapılarındaki düz kasların kasılması
Tek yöne açılan kapakçıkların bulunması
Üst kısımdaki damarlarda yer çekimi etkisi
faktörlerle sağlanır.



Atar damarlarla toplar damarları birbirine bağlar.
Yapıları tek sıralı epitel dokudan meydana gelmiştir.
Kan ile doku sıvısı arasında madde alış verişinde rol
oynarlar.


Hücre kısmı (alyuvar, akyuvar, trombositler)
%45
Plazma kısmı(su, tuzlar, proteinler, yağlar,
şekerler, hormonlar, vitaminler) %55



Damarlar içinde dolaşır.
Plazma denilen ara maddesi sıvıdır.
Plazmanın çoğunu su oluşturur,ayrıca sindirilmiş
besinler,hormonlar,enzimler,antikorlar,erimiş
gazlar ve artık maddeler içerir.Hafif bazik
özelliktedir. (yaklaşık 7.4 pH’a sahip)

TAŞIMA: Hücreler ile dış ortam arasında
madde taşır.
Sindirilmiş besinlerin dokulara taşınması
Metabolit ve enzimlerin taşınması
Atık maddelerin böbreklere taşınması
O2 ve CO2’nin dokulara ve solunum organlarına
taşınması
◦ Hormonların salgılandığı yerden hedef organa
taşınması
◦ Isının dışarı yayılacağı yüzeylere taşınması
◦
◦
◦
◦



HOMEOSTASİS: Vücudun iç dengesinin
korunması olayıdır. Kan taşıdığı tampon
bileşiklerle pH’ın korunmasına yardımcı olur.
Optimum vücut sıcaklığı 36-37oC, pH’ı 7,35-7,45
arasındadır.
KORUMA: Vücuda giren yabancı maddelerin
fagosite edilmesi ve antikorlarla zararsız hale
getirilmesi için ortam oluşturur. (Akyuvarlar)
KANAMAYI DURDURMA: Enzim ve kan
pulcuklarıyla kanın pıhtılaşmasını sağlayarak kan
kaybını önler






Hemoglobin taşımazlar
Çekirdekleri vardır.
Kandan dokuya çıkabilirler.
Vücut savunmasında görevlidirler
Granülosit ve agranülosit hücre olmak üzere 2
türleri vardır
Bu ismi almalarının nedeni granülosit hücre
tiplerinin sitoplazmalarında bulunan farklı boyama
özelliklerine sahip granüllerdir.
Lenfositler
Monositler
T-Lenfositler: Hücresel bağışıklık
Makrofaj hücreleridir.
B-Lenfositler: Antikor üretimi
Nötrofil: İnsan kanında en fazla
bulunan lökositlerdir. Çekirdekleri 35 lobdan oluşur. Mikroorganizmalara
karşı koruyucu görev üstlenirler.
Eozinofil: Çekirdekleri genellikle 2
lobludur. Antikor-antijen birliklerini
tanır. Parazitik ve alerjik durumlarda
sayısı artar.
Bazofil: Çok nadir bulunurlar.
Çekirdek düzensizdir ve iyi ayırd
edilemeyen 2 lobdan oluşur.
Heparin (pıhtılaşmayı önleyici) ve
histamin (damar genişletici) salgılar.
Ortası çukur,kırmızı renkli kan hücresidir.Başlangıçta
çekirdeklidirler ama kana karışırken çekirdeklerini
kaybederler.Alyuvarlar akciğerden aldıkları oksijeni vücut
hücrelerine,vücut hücrelerinden aldıkları karbondioksiti
akciğere götüren hücrelerdir.
Oksijen ve karbondioksit taşınmasında yapısında bulunan
demirli bir protein olan hemoglobin görev yapar.
Alyuvarların ömrü yaklaşık olarak 120 gündür.Yaşlı alyuvarlar
dalakta ve karaciğerde parçalanır.Kemik iliğinde yenisi
üretilir.Birim zamanda dokulara ulaşan oksijen miktarının
azalması vücutta alyuvar üretimini hızlandırır.

a.Kan kaybı
b.Deniz seviyesinden yükseklere çıkılması
c.Bazı solunum ve dolaşım sistemi hastalıkları
gibi durumlarda alyuvar üretimi artar.
Yüksek yerlerde yaşayanlarda sahildeki
insanlardan daha fazla alyuvar
bulunur.Olgunlaşmış alyuvarlarda
çekirdek,ribozom,e.retikulum ve mitokondri
yoktur.

Kemik iliğindeki dev hücrelerin(megakaryosit)
parçalanması sonucu sitoplazma
parçalarıdır.Ömürleri birkaç gündür.Kanın
pıhtılaşmasında etkili olan özel bir protein
bulundururlar.Buna trombosit tromboplastini
denir.






Kan damardan dışarı çıkar çıkmaz hava ile
temasa geçince, plazmada çözünmüş halde
bulunan fibrinojen katılaşarak fibrin denen
telsel bir maddeye dönüşür.
Fibrin kan hücrelerini de kendine bağlayarak
yarayı bir ağ gibi kapatır.
Kanın pıhtılaşmasında trombolastin enzimi
rol oynar.
Ca++ tuzları
Tromboblastin+protrombin
Trombin
Trombin+fibrinojen
Fibrin
Fibrin +kan hücreleri
Pıhtı
Rh Faktörü
ALELLER
Rh Faktörü
D-Antijeni
Anti-D
DD – Dd
Rh (+)
+
-
dd
Rh (-)
-
+

Kalbin sağ bölümü oksijen miktarı az,
karbondioksit miktarı fazla kanı akciğerlere
gönderir.Akciğerlere giden kan oksijen
miktarı normale döndükten sonra kalbin sol
bölümüne gelir.



Kalbe dönen oksijenli kan ise sol atriumdan sol
ventriküle oradan da aortun yardımıyla bütün
vücuda pompalanır.
Dokularda enerji üretimi için oksijen kullanılırken
karbondioksit üretilir.
Karbondioksit miktarı yüksek olan kan venöz
dönüşle vena kava (en büyük toplar damar)
yardımıyla sağ atriuma döner ve böylece sistemik
dolaşım gerçekleşmiş olur.



Lenf
Lenf damarları
Lenf düğümlerinden oluşur







Alyuvarları olmayan kan (Ak kan)
Kan kılcal damarların çeperlerinden dışarı sızarken;
akyuvar hücreleri de amipsi hareketle dışarı çıkar.
Dokuların hücreler arası boşluklarında toplanan
alyuvarsız kan plazması ve akyuvardan meydana
gelen bu sıvı lenfayı oluşturur
Lenf de kan gibi hücreler ve besin maddelerini taşır,
dokuları besler,zararlı maddeleri alır ve onları zehir
etkisinden kurtarır
Sarımtırak renkte bir sıvı
Kanın bir parçası olduğundan yapısı ona benzer
Lenfin plazmasında kana göre daha fazla su
vardır(%95)

Lenf sıvısını taşıyan bu damarlar vücudun her
tarafına yayılmıştır.



Lenfosit üreten lenfosit üreten yapılardır.
Çeşitli enfeksiyonlara karşı vücudu korurlar
Bu düğümler lenf damarları üzerinde bilhassa
koltuk altlarında, boyun ve kasıklarda çok
bulunurlar





Sayıları 400-600 arası
Şekilleri yuvarlak veya uzamış, yassı irili ufaklı
yumrulardır.
Lenf düğümleri bir kapsülle sarılmıştır
Bu kapsülün altında kabuk ve öz bölgeleri
bulunur
Her lenf düğümüne, çevresindeki kapsülü
delerek birçok lenf damarları girer, göbek
kısmından ise tek bir lenf damarı çıkar





Lenf meydana gelmesinden sonra organ
boşluklarında ve doku aralarında birikerek kalmaz.
Arkadan gelen yeni lenfin itmesiyle hücrelerin
arasında lenf kılcalları meydana gelir
Lenf kılcalları bir uçları kapalı, çok ince olan
damarlardır. Bunların birleşmesiyle de lenf
toplardamarları oluşur.
Lenf dolaşımını sağlayan etkiler; kılcal kan
damarlarından sızan plazmanın arkadan yaptığı itme
kuvveti ile karın ve göğüs boşluğundaki organların
hareketleri esnasında bunların lenf damarları üzerine
yaptığı basınçtır.
Sindirim sisteminde sindirilen yağlar da lenf dolaşımı
ile vücuda dağıtılır

Vücudumuzda bulunan lenfatik organlardan
en büyük olanıdır.