ﺒِﺴْمِ اﷲِ اﻟرﱠﺤْﻤنِ اﻟرﱠﺤِﯿم أَﻻَ ﺒِذِﻛْرِ اﻟﻠّﻪِ اﻟﻠّﻪِ

İLİ
: BURSA
TARİH
: 27.03.2015
O’ndan başka, sıkıntılara çare, dertlere deva,
hastalıklara şifa ihsan edenin olmadığını bilir.
Çekilen sıkıntıları, ebedi mükafat vesilesi bir
imtihan olarak değerlendirir ve teselli bulur.
ِ ‫ِﺒﺴِم‬
ِ ‫اﻟر ْﺤ‬
‫اﻟر ِﺤﯿم‬
‫ﻤن ﱠ‬
‫اﷲ ﱠ‬
ْ
Kur’an-ı Kerim, büyük sıkıntılarla karşılaşan
ve Rabbine dua eden Hz.Yunus (a.s.)’u bize örnek
gösterir. Hz. Yunus’un duasının kabul edildiğini
de, “Bunun üzerine O’nun duasını kabul ettik
ve onu kederden kurtardık. İşte biz mü’minleri
böyle kurtarırız” 3 meâlindeki âyetiyle bize
bildirir. Demek ki sıkıntıyı, derdi veren Allah,
onun çaresini ve dermanını da verir. Hatta her
güçlük için bir kolaylık ihsan ettiğini, Kur’an’ı
Kerim’de bize şöyle açıklar: “Elbette zorluğun
yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten,
zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır” 4.
ِ
‫ط َﻤ ِﺌ ﱡن‬
ْ َ‫وﺒ ُﻬم ِﺒ ِذ ْﻛ ِر اﻟﻠّ ِﻪ أَﻻَ ِﺒ ِذ ْﻛ ِر اﻟﻠّ ِﻪ ﺘ‬
َ ‫اﻟﱠِذ‬
ُ ُ‫آﻤ ُﻨواْ َوﺘَ ْط َﻤﺌ ﱡن ُﻗﻠ‬
َ ‫ﯿن‬
‫وب‬
ُ ُ‫ا ْﻟ ُﻘﻠ‬
‫ﻗﺎل رﺴول اﷲ ﺼﻠﻲ اﷲ ﻋﻠﯿﻪ وﺴﻠم‬
‫ﺳﻘَ ٍﻢ َو َﻻ‬
ُ ‫ﺼ‬
َ َ‫ﺐ َوﻻ‬
َ َ‫ﺐ َوﻻَ ﻧ‬
َ ‫ﯿﺐ ا ْﻟ ُﻤﺆ ِﻣﻦَ ِﻣﻦْ َو‬
ٍ ‫ﺼ‬
ٍ ‫ﺻ‬
ِ ُ‫َﻣﺎ ﯾ‬
‫ﺳﯿﱢﺌَﺎﺗِ ِﮫ‬
َ ْ‫ﺰَن َﺣﺘﱠﻰ ا ْﻟ َﮭ ﱢﻢ ﯾَ ُﮭ ﱡﻤﮫُ إِﻻﱠ ُﻛﻔﱢ َﺮ ﺑِ ِﮫ ِﻣﻦ‬
َ
ٍ ‫ﺣ‬."
DUA VE ÖNEMİ
Değerli Mü’minler!
Sevgili Peygamberimiz(sav) de, müminlerin başına
gelen sıkıntıların günahlara kefaret olduğunu bir
hadis-i şeriflerinde şöyle ifade eder: “Başına gelen
hastalık, bitkinlik, hüzün ve diğer sıkıntılara
karşılık Yüce Allah, Mü’minin günahlarının bir
kısmını siler“ 5. Ayrıca musibet ve sıkıntı
anlarında müminlerin: “…Biz Allah’ın kullarıyız
ve O’na döneceğiz...” 6 anlamındaki “İnna lillahi
ve innâ
ileyhi râciûn” ayetini okumalarını,
Sevgili, Peygamberimiz (s.a.v), tavsiye etmiştir.
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah,
“Bunlar, Allah’a iman edenler ve gönülleri
Allah’ın zikriyle sükunete erenlerdir. Bilesiniz
ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur
bulur”1 buyurmaktadır. Okuduğum hadis-i şerifte
de Sevgili Peygamberimiz (sav) : “Başına gelen
hastalık, bitkinlik, hüzün ve diğer sıkıntılara
karşılık Yüce Allah, Mü’minin günahlarının bir
kısmını siler“ 2 buyurmuştur.
Dua ve ibadet, bir mü’minin aczini ve
ihtiyacını, saygıyla Rabbine arz etmesi ve tazimle
O’ndan yardım dilemesidir. Rabbi ile kulu arasında
en güçlü bağ ve en değerli amel, dua ve ibadettir.
Bunlar, Allah’a kulluğun itirafı ve ispatıdır.
Mânevî dertlerin devası, gönüllerin sefasıdır.
Duasız ve ibadetsiz gönüller ise, huzursuzdur ve
dinmez bir ızdırap içerisindedir. Gerçek huzura,
ancak O’na dua edip rahmet kapısını çalmak,
O’nun izzet ve azameti karşısında secdeye kapanıp
ibadet etmek ve O’nu anmakla kavuşulur.
Muhterem Müslümanlar!
Bir insan olarak, çevremizde meydana gelen
olaylardan etkilenebilir ve işlerimizin düzensiz
gitmesinden de üzülüp sıkılabiliriz. Ancak bu gibi
üzüntü ve sıkıntıların geçici olduğunu bilmeli ve
bütün hayatımızı sarsacak bunalıma ve strese
düşmemeliyiz. Bir mümin için strese veya
bunalıma girmek, asla doğru değildir. Çünkü o,
hayatın ağır yükleri altında acze ve sıkıntıya
düştüğünde, kendisine şah damarından daha yakın,
onun en gizli sırlarını bilen ve her şeye gücü yeten
Yüce Allah’a güvenir. O’na dua ve niyazda
bulunur, O’nun engin lütuf ve keremine sığınır.
Aziz Cemaat!
İbadet ve duadan uzak olan insanlar, daima bir
arayış, bir boşluk içinde olurlar ve vicdani bir
huzursuzluk duyarlar. Halbuki, Yüce Rabbimiz
Kur’an-ı Kerîm’de, “(Ey Resulüm!), De ki:
(Kulluk ve) duanız olmasa, Rabbim size ne diye
değer versin?” 7. “Bana dua edin, kabul edeyim.
Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük
taslayanlar, aşağılanarak
cehenneme
8
gireceklerdir” buyurmaktadır. Öyleyse; gönüllere
huzur, dertlere deva, dertlilere şifa veren Yüce
Allah’a her derdimiz için dua etmeli, ibadetleri
yerine getirmeli ve elimizdeki nimetlere de
şükretmeyi ihmal etmemeliyiz.
1
Ra’d, 13/28
Müslim, Birr, bab: 14, III,1992, H.No:2573.
3
Enbiyâ, 21/88.
4
İnşirah, 94/5,6
5
Müslim, Birr, bab: 14, III,1992, H.No:2573
6
Bakara, 2/156.
7
Furkan, 25/77.
8
Gafir, 40/60.
2
Hazırlayan: Diyanet İşleri Başkanlığı