Adlî Tıp Kurumu 4. ihtisas Kurulu ile Gözlem İhtisas

Adlî Tıp Kurumu 4. ihtisas Kurulu ile Gözlem
İhtisas Dairesi Raporları Arasında Çelişki Bulunan
*
ve Genel Kurul’da Görüşülen Olguların irdelenmesi
Dr. Sadullah GÜZEL*, Dr. M. Sunay YAVUZ*, Dr. Mahmut AŞIRDİZER*,
Dr. Emine YAVUZ*, Dr. F. Nuray CANSUNAR*
Özet
Adlî psikiyatri konusunda rapor veren kurumlar arasında her zaman çelişkiler görüle­
bilmekledir. Mevcut uygulamada genellikle M ahkemeler ve Yargıtay, Adlî Tıp Kuru­
m u'ndan görüş alınmadan karar vermemektedir. Adlî Tıp K urum u'nda adlî psikiyatri ile
ilgili rapor veren 4. İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi görüşleri arasında çelişki
bulunduğu durumlarda, Adlî Tıp Kurumu Yasası gereğince olgu Genel Kurul’ da görü­
şülüp karara bağlanmaktadır.
Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulumdan 1998-2000 yıllan arasında toplam 153 olgu
hakkında adlî psikiyatri konusunda rapor düzenlenmesi istenilmiş olup, bu olgulardan
96’sının dosyasında Gözlem İhtisas Dairesi ve 4. İhtisas Kurulu raporları yer almaktaydı.
Diğer 57 olguda ise Gözlem İhtisas Dairesi’ne ait rapor mevcut değildi. Gözlem İhtisas
Dairesi ile 4. İhtisas Kurulu arasında çelişki bulunan 69 olgunun Genel Kurulca değer­
lendirilmesinde, sonuçların 10 olguda Gözlem İhtisas Dairesi’nin rapor sonucu ile, 57 ol­
guda 4. İhtisas Kurulu’nun rapor sonucu ile uyumluluk gösterdiği, 2 olguda ise hem 4.
İhtisas Kurulu hem de Gözlem İhtisas Dairesi’ nin sonuçlanndan farklı bir sonuç çıktığı
tespit edilmiştir. Genel Kurul sonuçlarının, Gözlem İhtisas D airesi’nin ve 4. İhtisas Ku­
rulu’ nun aynı doğrultudaki raporları bulunan 27 olgudan 2 2 ’sinde, bu raporların sonuç­
larıyla uyumluluk gösterdiği, 5 ’inde ise uyumluluk göstermediği saptanmıştır.
Bu çalışmada raporlar arasındaki çelişki nedenleri ve Genel Kurul’ da ne şekilde ka­
rara bağlandıkları araştırılmış, rapor içerikleri uluslararası sınıflandırmalar yönünden ir­
delenerek değerlendirmenin daha sağlıklı yapılabilmesi için öneriler getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Adlî Psikiyatri, Genel Kurul
The Evaluation o f the Cases Which Were Referred to the General Assembly o f
Council o f Forensic Medicine Because o f Contradictory Assessments Between the
Decisions the 4th Special Board (Forensic Psychiatry) and the Departm ent O f
Psychiatric Observation
Summary
Contradictory assessments in forensic psychiatry are common. In the present practi­
ce, courts and higher instances generally require the psychiatric opinion of the Council
o f Forensic Medicine. Contradictory opinions o f the 4th Specialization Board (Forensic
Psychiatry) and o f the Department o f Psychiatric Observation necessitate further discus­
sion o f the matter by the General Assembly o f the Council o f Forensic Medicine.
'A dli Tıp Kurumu,
Başkanlığı,
Between 1998 and 2000, a total o f 153 cases were referred to the General Assembly
İSTANBUL
for final evaluation and decision. In 96 cases, evaluation reports o f the Department o f
Klinik Adit Tıp, Cilt l. Sayı 2 . Yıl 2001, Sayfa 51-58
G üzel S, Yavuz M .S, A şırdizer M, Yavuz E, Camuıiar F.N
Psychiatric observation and o f the 4th Specialization Board were included In further 57
cases, the report of the Observation Department was not present. 69 cases with contra­
dictory assessment by the Observation Department and the 4th Specialization Board were
re-evaluated by the General Assembly. In 10 cases, the final conclusion was consistent
with the evaluation o f the Obsen’ation Department. 57 cases were assessed identically
with the 4th Specialization Board. In 2 cases, the General Assembly presented a conclu­
sion different from both the Observation Department and the 4th Specialization Board.
In 22 among 27 cases the conclusions o f the Assembly were consistent with them o f both
the Observation Department and the 4th Specialization Board. Dispense was present in
the remaining 5 cases.
The present study discusses the reasons for contradictory evaluation reports and the
final assessment by the Genera! Assembly. The reports were reviewed in the light o f in­
ternational classifications and proposals were made for more adequate assessments.
Keywords: Forensic Psychiatry, General Assembly
G iriş ve Amaç
Adlî psikiyatride bilirkişi kurumlan arasında görüş farklılıklarına oldukça sık rastlanmaktadır. Çelişkili görüşlerin ortaya çıktığı durum larda m ahkemelerin karar vermesi
güçleşmektedir. Mahkemeler çok doğal olarak doğru ve adil bir karar verebilmek için,
bu çelişkilerin giderilmesini talep etmektedir. Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu, bu talep­
leri karşılamak için yapılanmış bir kuruluştur.
1.5.1982 tarihinde 2659 sayılı kanun olarak yürürlüğe giren Adlî Tıp Kurumu Kanu­
nu, bir kez 3334 sayılı yasa ile bazı maddeleri değişikliğe uğramış ve 14.2.1984 tarihli
resmi gazetede yayınlanan Adlî Tıp Kurumu Uygulama Yönetmeliği ile uygulamanın
aynntılan düzenlenmiştir (1).
Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu' nun Yapılanması ve Görevleri;
Adlî Tıp Kurumu Kanunu’ nun 6. Maddesine göre Adlî Tıp Genel Kurulu, Adlî Tıp
Kurumu Başkanı’nm başkanlığında, İhtisas Kurulu başkan ve üyelerinden oluşur. Genel
K urulu’nda görüşülen konu daha önce Adlî Tıp Kurumu İhtisas D aireleri’ndc karara
bağlanmış ise Genel Kurul’ a İhtisas D airdi Başkanı ya da vekili katılır.
Kanunun 15. Maddesine göre, Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu' nun görevleri:
a) İhtisas Kurulu ve İhtisas Daireleri tarafından verilip de mahkemeler ve savcılıklar
tarafından mahiyeti itibariyle kanaat verici nitelikte bulunmayan işleri,
b) İhtisas Kurulları’ nda oy birliği ile karara bağlanmamış işleri,
c) İhtisas Kurulları’nm verdiği raporlar arasında ortaya çıkan
çelişkileri,
d) İhtisas Kurulları ile İhtisas Dairelerinin raporları arasında
ortaya çıkan çelişkileri incelemek ve kesin karara bağlamak olarak
tanımlanmıştır (1).
Bu çalışmada raporlar arasındaki çelişki nedenleri ve Genel Kurul’ da ne şekilde ka­
rara bağlandıkları araştırılmış, rapor içerikleri uluslararası sınıflandırmalar yönünden ir­
delenerek değerlendirmenin daha sağlıklı yapılabilmesi için öneriler getirilmesi amacıy­
Adlî Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu İJc Gözlem İhtisas Dairesi Raporları Arasında Çelişki Bulunan ve Genel Kurul’da Görüşülen Olguların İrdelenmesi
la, mahkemelerin bilirkişi kunım lannın görüşleri arasında çelişki olması veya kanaat ve­
rici bulunmaması nedeniyle 1998-2000 yıllan arasında Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu’na göndermiş olduğu adlî psikiyatriyi ilgilendiren 159 olgudan, Gözlem İhtisas Daire­
si ile 4. İhtisas Kurulu* nun raporlan arasında çelişki bulunan 69 olgu değerlendirilmiştir
Materyal ve Metod
Çalışmamızda, 1998- 2000 yılları arasında Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından
düzenlenmiş raporlar sıra atlanmaksızın retrospektif olarak incelenmiş, aralarından 4. İh­
tisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi raporu bulunanlar belirlenerek çalışmamız kapsa­
mına alınmıştır.
Bulgular
1998-2000 yıllan arasındaki üç yıllık dönem içerisinde Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu’na adlî psikiyatriyi ilgilendiren 159 olgu gelmiş olup, bunlardan 96’sında 4. İhtisas
Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporlarının mevcut olduğu, bu 96 olgunun 69’unda 4. İhtisas Kurulu ile Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporlan arasında çelişki bulunduğu,
diğer 27 olguda ise raporlann aynı doğrultuda olduğu görülmüştür.
4. İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporlarının aynı doğrultuda olduğu
27 olgudan 13’ünde diğer hastane ile çelişki, 3 ’ünde Gözlem İhtisas Dairesi’nin iki fark­
lı raporu, 5 ’inde 4. İhtisas Kurulu’ nun başka bir suç için düzenlenmiş iki farklı raporu,
6 ’sında ise herhangi bir çelişki bulunmamasına rağmen mahkemece kanaat verici bulun­
maması nedeniyle Genel Kurul’ a gönderilmiştir. Bu 27 olgudan22’sinde 4. İhtisas Ku­
rulu ve Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporlan doğrultusunda, 5 olguda ise farklı karara va­
rılmıştır. Toplam 27 olgudan 26’sında oy birliği ile l ’inde oy çokluğu ile karar verilmiş­
tir.
İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi raporlan arasında çelişki bulunan bu 69 ol­
gudan 66’sımn ceza ehliyeti, l ’inin farik ve mümeyyizlik, l ’inin ahlaki redaet ve l ’inin
de uyuşturucu maddeye iptila konuları ile ilgili olduğu saptanmıştır.
4. İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi raporlan arasında çelişki bulunan 69 ol­
gunun Genel Kurul’ da görüşülmesi sonucunda, bu olgulardan 57’sinde 4. İhtisas Kuru­
lu’ nun, 10’unda Gözlem İhtisas Dairesi’nin raporları doğrultusunda, kalan 2 olguda ise
4. İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi raporlarından farklı bir karara varıldığı gö­
rülmüştür, Genel Kurul kararlan 46 olguda oy birliği ile, 23 olguda oy çokluğu ile alın­
mıştır. Bu 69 olgunun 20’sinde kişinin Genel Kurul’ da muayenesi yapılmıştır.
Genel Kurul’ un, 4. İhtisas Kurulu raporu doğrultusunda karara vardığı 57 olgudan
14’ü Genel Kurul’ da muayene edilmiş, bu olgulardan 6 ’smda oy birliği ile, 8 inde oy
çokluğu ile karara vanlmıştır. Muayene edilmeden karar verilen 43 olgudan 31 ’inde oy
birliği ile, 12’sinde oy çokluğu ile karara vanlmıştır.
Genel Kurul' un, Gözlem İhtisas Dairesi raporu doğrultusunda karara vardığı 10 ol­
gudan 5 ’i Genel Kurul’ da muayene edilmiş, bu olgulardan 3 ’ünde oy birliği ile, 2 ’sinde
oy çokluğu ile karara vanlmıştır. Muayene edilmeden karar verilen 5 olgudan 4 ’ünde oy
birliği ile, l ’inde ise oy çokluğu ile karara varılmıştır.
Genel Kurul’ da 4. İhtisas Kurulu ve Gözlem İhtisas Dairesi raporlarından farklı ka­
rara varılan 2 olgudan l ’i Genel Kurul’ da muayene edilmiş ve her 2 olguda da karar oy
Giizcl S, Y avuz M .S, A şırdizcr M, Y avuz E. Can,sunar F.N
birliği ile alınmıştır.
Gözlem İhtisas Dairesi’nin TC K ' nun 46. veya 47. maddesi kapsamında bir akıl has­
talığı ya da zeka geriliği tespit ederek bu doğrultuda rapor verdiği, ancak 4. İhtisas Kuru­
lu1 nun bu maddeler kapsamında herhangi bir akıl hastalığı ya da zeka geriliği tespit eta
mediği 26 olgudan; 4 olguda diğer hastanelerin de Gözlem İhtisas Dairesi ile aynı doğ­
rultuda, 7 olguda diğer hastanelerin Gözlem İhtisas Dairesi ile farklı doğrultuda raporu
bulunduğu, 4 olguda birden fazla hastanenin aynı ve farklı doğrultuda raporları bulundu­
ğu, 12 olguda psikiyatrik antesadan mevcut olduğu saptanmıştır
Bu olguların Genel Kurul' da görüşülmesi sonucunda Genel Kurul’ da muayene edi­
len 6 olgudan l ’i Gözlem İhtisas Dairesi'nin raporu doğrultusunda oy birliği ile, 5 ’i ise
4.İhtisas Kurulu’ nun raporu doğrultusunda l ’i oy çokluğu, 4 ’ü oy birliği ile karara bağ­
lanmıştır.
Genel Kurul1 da muayene edilmemiş 20 olgudan 3 olgu oy birliği ile Gözlem İhtisas
Dairesi’nin raporu doğrultusunda, 17 olguda ise 13'ü oy birliği, 4 ’ü oy çokluğu olmak
üzere 4. İhtisas Kurulu raporu doğrultusunda karara bağlanmıştır.
Bu 26 olguda Gözlem İhtisas Dairesi'nin koyduğu tanıların dağılımı Tablo-1 ’ de gös­
terilmiştir.
Tablo-1 : Gözlem İhtisas Dairesi’nin TCK’ nun 46. veya 47. maddesi kapsamında
bir akıl hastalığı ya da zeka geriliği tespit ederek bu doğrultuda rapor verdiği, ancak 4.
İhtisas Kum lu’ nun bu maddeler kapsamında herhangi bir akıl hastalığı ya da zeka geri­
liği tespit etmediği 26 olguda Gözlem İhtisas D airesi’nin koyduğu lamlar;
Paranoid Reaksiyon (TCK 47)
4 olgu
Paranoid Bozukluk-Paranoid Sendrom (TCK 46)
2olgu
Şizofreni
6 olgu
PMD (Suçta manik eksitasyon)
2 olgu
Organik Kişilik Bozukluğu + Epilepsi..................................... ...................1 olgu
Psikotik Özellikli Depresyon........................................................................ 2 olgu
Sannsal Bozukluk
-...............
1olgu
Suç tarihinde madde yoksunluğuna
bağlı delirium (TCK 48—>46)
1olgu
Suç sırasında psikotik bozukluk
1olgu
Paranoid Psikopatik Tipte Kişilik Bozukluğu
1olgu
Psikotik bozukluk- Psikotik Reaksiyon
-------------- 2 olgu
Debilite
-------------- 3 olgu
4. İhtisas Kum lu’ nun TC K ’ nun 46. veya 47. maddesi kapsamında bir akıl hastalığı
ya da zeka geriliği tespit ederek bu doğrultuda rapor düzenlediği, ancak Gözlem İhtisas
Dairesi’nin bu maddeler kapsamında herhangi bir akıl hastalığı ya da zeka geriliği tespit
etmediği 30 olgudan; 3 olguda diğer hastanelerin 4. İhtisas Kurulu ile aynı doğrultuda,
11 olguda diğer hastanelerin 4. İhtisas Kurulu ile farktı doğrultuda raporu bulunduğu, 15
olguda psikiyatrik antesadan mevcut olduğu saptanmıştır.
Bu olguların Genel Kurul’ da görüşülmesi sonucunda Genel K urul’ da muayene edi­
Adlî Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tle Gözlem İhtisas Dairesi Raporları Arasında Çelişki Bulunan ve Genel Kurul'da Göriişülen Olguların İrdelenmesi
len 13 olgudan 6 ’sı oy çokluğu, 2 ’si oy birliği olmak üzere toplam 8 olguda 4. İhtisas
Kurulu raporu doğrultusunda; 3 ’ü oy birliği, 2 ’si oy çokluğu olmak üzere toplam 5 olgu­
da Gözlem İhtisas Dairesi raporu doğrultusunda karara varılmıştır. Genel Kurulda mu­
ayene edilmeyen 17 olgudan 9 ’u oy birliği, 6 ’si oy çokluğu olmak üzere 15 olguda 4. İh­
tisas Kurulu raporu doğrultusunda; 2 ’si de oy çokluğu ile olmak üzere 2 olguda Gözlem
İhtisas Dairesi raporu doğrultusunda karara varılmıştır.
Bu 30 olguda 4. İhtisas Kurulu’ nun koyduğu tanıların dağılımı Tablo-2’ de gösteril­
miştir.
Tablo-2 : 4. İhtisas Kurulu’ nun TC K ’ nun 46. veya 47. maddesi kapsamında bir akıl
hastalığı ya da zeka geriliği tespit ederek bu doğrultuda rapor düzenlediği, ancak Gözlem
İhtisas Dairesi’nin bu maddeler kapsamında herhangi bir akıl hastalığı ya da zeka gerili­
ği tespit etmediği 30 olguda, 4. İhtisas Kurulu1 nun koyduğu tanılar:
Paranoid şizofreni
3 olgu
Şizofreni (Şizoaffektif Tip)
6 olgu
Şizofreni
9 olgu
Paranoid Sendrom
6 olgu
Organik Kişilik Bozukluğu
1 olgu
Suç sırasında Eksitasyon Tablosu
3 olgu
Yukarı Embesilite - Aşağı Debilite Sınırında
2 olgu
Zeka Geriliği
Gözlem İhtisas Dairesi’nin TCK 47. maddesi, 4. İhtisas Kurulu’ nun TCK 46. mad­
desi kapsamında değerlendirdiği olgular arasında tanı farklılıkları bulunmaktadır (Tablo3).
Tablo-3 : Gözlem İhtisas Dairesi’nin TCK 47. maddesi, 4. İhtisas Kurulu’ nun TCK
4. İHTİSA S KURULU
OLGU SAYISI
Yukan embesilite
2
Organik kişilik bozukluğu
Organik akıl hastalığı
1
Bipolar affektif bozukluk
Suçta eksitasyon
1
Yukarı embesilite
Yukan embesilite
1
Paranoid bozukluk
Paranoid sendrom
1
Aşağı debilite
Şizofreni
1
Paranoid reaksiyon
Şizofreni
1
G Ö ZL EM İH TİSA S D A İRESİ
İleri derecede debilite
Bu 8 olgudan bir tanesinde diğer hastanelerin Gözlem İhtisas Dairesi ile uyumlu ra­
poru bulunduğu, 4 olguda ise diğer hastanelerin farklı raporlarının mevcut olduğu, 5 ol­
guda psikiyatrik tıbbi antesadan bulunduğu sapıanmışttr.
Bu olgulardan Genel Kurul’ da muayene edilmiş 1 olgu oy birliği ile 4. İhtisas Kuru­
lu raporu doğrultusunda; muayene edilmeyen 7 olgudan 5 tanesi oy birliği, 2 tanesi ise
oy çokluğu ile olmak üzere 4. İhtisas Kurulu raporu doğrultusunda karara bağlanmıştır.
Güzel S, Y avuz M .S, A şırdizer M , Y avuz E. C ansunar F.N
Bu olguların dışında Gözlem İhtisas Dairesi ile 4. İhtisas Kurulu’nun her ikisinin de
bir psikiyatrik rahatsızlık tespit etmesine rağmen, suç tarihinde ceza ehliyeti yönünden
farklılık bulunan 2 olgu bulunduğu görülmüştür (Tablo-4).
Tablo-4 : Bu olguların dışında Gözlem İhtisas Dairesi ile 4. İhtisas Kunılu’nun her
ikisinin de bir psikiyatrik rahatsızlık tespit etmesine rağmen, suç tarihinde ceza ehliyeti
yönünden farklılık bulunan 2 olgu:
4. İhtisas Kurulu
Gözlem İhtisas Dairesi
Olgu 1
Halen psödopsikoz,
.,
suç tarihinde ceza ehliyeti tam
‘ '
Olgu 2
V
Şizofreni- TCK 46
•.
Başlangıç halinde organik mental
Demansiyel
bozukluk, suç sırasında
Sendrom- TCK 46
ceza ehliyeti tam
Bu 2 olguda da Genel Kurul oy birliği ile 4. İhtisas Kurulu raporu doğrultusunda ka­
rara varmıştır,
Farik ve mümeyyizlik, ahlaki redaet ve uyuşturucu maddeye iptila konularında Genel
K urul’a çelişki nedeniyle gelen 3 olgu bulunduğu Ceza ehliyeti dışında görülmüştür
(Tablo-5).
Tablo-S : Ceza ehliyeti dışında farik ve mümeyyizlik, ahlaki redaet ve uyuşturucu
maddeye iptila konularında Genel K urul'a çelişki nedeniyle gelen 3 olgu:
Gözlem İhtisas Dairesi
Olgu 1
Farik ve mümeyyiz olduğu
4. İhtisas Kurulu
Farik ve mümeyyiz
olmadığı
Olgu 2
Redaeti müdrik. Hafif derecede
Redaeti müdrik değil.
debilite
Yukarı embesilite
derecesinde zeka geriliği
Olgu 3
Eroine karşı iptila var
İptila yok
Bu 3 olguda Genel Kurul 2 ’si oy birliği, l ’i oy çokluğu ile olmak üzere4. İhtisas Ku
v nılu raporu doğrultusunda karara varmıştır.
Tartışma
Kişilerin bir suç işledikleri zaman ceza alabilmeleri için, kişinin mental sağlığının ye­
rinde olması gereklidir. Adlî psikiyatride önemli olan konu, suç işlemiş olan kişinin ceza
evine mi, yoksa akıl hastanesine mi gideceği sorusunun cevabını bulmaktır.
Adlî Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu İle Gözlem İhtisas Dairesi Raporları Arasında Çelişki Bulunan ve Genel Kurul’da Görüşülen Olguların İrdelenmesi
Eski devirlerde suç işleyen akıl hastaları en ağır şekilde cezalandırılmışlardır. 18.
yüzyıla kadar suça karşı sorumsuzluk-yan sorumluluk fikri rağbet görmemiştir. Bu yüz­
yıldan itibaren psikiyatrinin gelişmesi ile ceza sorumluluğu (ceza ehliyeti) kavramı orta­
ya atılmıştır. Bir çok psikiyatrisi, mental rahatsızlığı bulunan suçluların ceza sorumlukla­
rı olmayacağını ve bunların özel yerlerde tutulması gerektiğini ileri sürmüştür.
Adlî psikiyatri ile klinik psikiyatrinin uygulama alanları birbirinden oldukça farklılık
göstermektedir. Adlî psikiyatride suçluların kendini hasta göstermek-bir hastalığı taklit
etmek gibi (temaruz) çabalarına çok sık rastlanılmaktadır. Bu nedenle, kişilerin titiz bir
şekilde gözlenmeleri ve muayene edilmeleri gerektiği gibi, bu kişilerin varsa suçtan ön­
ceki tıbbi kayıtlarının ve daha önce işlemiş oldukları suçlara ait kayıtların gözden geçiril­
mesi, aynca sosyal ve aile çevresinin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekmektedir(2).
Adlî psikiyatride bir olgu hakkında karara varılırken, kişinin sadece gözlem altında
tutulduğu süre içerisinde veya muayene edildiği zamandaki tespit edilen bulgular değil,
aynı zamanda kişinin suç tarihindeki ruhsal durumunun da değerlendirilmesi gerekmek­
tedir. Ceza sorumluluğu (ceza ehliyeti) kavramı, kişinin suçu işlediği andaki mental du­
rumunun tespit edilmesidir. Kişinin gözlem ve muayeneleri sırasında kendisinde ceza
ehliyetini etkileyebilecek psikopatolojik bir bulgu tespit edilmemesi, kişinin suç tarihin­
de de bu durumda bulunduğu anlamına gelmemektedir. Bu nedenle adlî psikiyatride, adlî
dosya incelenmesi büyük önem kazanmaktadır. Bir adlî dosya adlî psikiyatrik yönden in­
celenirken, kişinin suç öncesi, sırası ve sonrası tutum ve davranışları, kişinin işlemiş ol­
duğu suça karşı kendini savunma mantığı, tüm adlî makamlarda vermiş olduğu ifadeler,
suçun türü ve işleniş şekli, tanık ifadeleri, kişinin tıbbi ve kriminal antesadam, gözlem ve
muayene bulguları ile birlikte bir bütün olarak değerlendirilmelidir (3).
Gerek 4.İhtisas Kurulu ve gerekse Gözlem İhtisas Dairesi’nin düzenledikleri rapor­
larda, Dünya Sağlık Örgütü veya Amerikan Psikiyatri Birliği gibi uluslar arası kuruluşla­
rın yapmış olduğu sınıflandırmalara (ICD-DSM) tam bir uyum sağladığını söylemek pek
mümkün görülmemiştir. Zaten bu tür kuruluşların sınıflandırmalarını adlî psikiyatride
kullanmak oldukça güçtür (4,5).
Amerikan Psikiyatri Birliği’nin mental bozuklukların tanısal ve sayımsal sınıflandı­
rılmasına ait 4.baskısında (DSM-IV); adlî konularda DSM-IV' ün kategorileri, kriterleri
ve metinlerine bağlı kalınarak alman kararların teşhiste yanlış anlamalara sebep olabile­
ceği, bu durumun adlî karar ile teşhis arasında birtakım hataların oluşmasını arttırabile­
ceği; DSM-IV kriterlerinin adlî olgularda yetersiz kalacağı, bu kriterlerin yanında suça
etkisi olan diğer kriterlerinde geniş bir yelpazede değerlendirilmesi gerektiği, olgular
hakkında karar verirken maddeler halinde yazılı olan DSM-IV sınıflandırmasının kişile­
rin suç işleme sorumluluğunu tarif etmediği ve karara yöneltmediğinden bu sınıflandır­
manın eksik kalacağı belirtilmiştir (4).
Psikiyatrik rahatsızlıkların bir süreç olduğu ve bu rahatsızlıklarda görülen semptomlann zaman içerisinde farklı etkenlerle değişiklikler gösterdiği göz önüne alındığında, ol­
guları m uhtelif zamanlarda gözlemleyen ve muayene eden bilirkişi kurumlan arasında
görüş farklılığı ortaya çıkmasının doğal karşılanması gerektiği düşünülmüştür.
Araştırmanın da ortaya koyduğu şekilde, 4. İhtisas Kurulu’nun farklı zamanlarda bir­
den çok muayene etmiş olduğu 31 olgudan 11 olguda muayeneler arasında psikiyatrik
semptomlar açısından farklılıklar tespit edilmiştir.
57
G üzel S. Y avuz M .S, A şirdizer M, Y avuz E, C ansunar F.N
Araştırmamızda, Gözlem İhtisas D airesi’nin dört olguda, 4 .İhtisas Kurulu’ nun ise
beş olguda olmak üzere toplam 9 olguda, yapılan gözlem ve muayenelerde ceza ehliyeti­
ni etkileyecek düzeyde herhangi bir psikopatolojik bulgu tespit edilmemesine rağmen,
suç tarihinde T C K ’ nun 46., 47. veya 48.maddesi kapsamında bir akıl hastalığına musab
olduğu doğrultusunda rapor düzenledikleri tespit edilmiştir. Bu olguların Genel Kurulda
görüşülmesi sonucunda oy birliği ile olmak üzere 2 olguda Gözlem İhtisas Dairesi rapo­
ru doğrultusunda, 4 ’ü oy birliği, 3 ’ü oy çokluğu olmak üzere 7 olguda 4.İhtisas Kurulu
raporu doğrultusunda karara varıldığı saptanmıştır.
Gözlem İhtisas Dairesi ile 4.İhtisas Kurulu1 nun aynı doğrultuda raporu bulunan 27
olgudan 13’ünde diğer bilirkişi kurumlann çelişkili raporu bulunduğu tespit edilmiştir.
Gözlem İhtisas Dairesi ile 4.îhtisas Kurulu raporu arasında çelişki bulunan 69 olgu­
da, diğer bilirkişi kurumlann (ruh sağlığı ve hastalıklan hastaneleri) da raporu bulundu­
ğu 34 olgudan 26’sında Gözlem İhtisas Dairesi veya 4.İhtisas Kurulu raporları ile çelişki
bulunduğu saptanmıştır.
Bu olgulardan Genel Kurulda muayenesi yapılan 20 olgunun 10'unda oy birliği ile,
10’unda ise oy çokluğu ile karar alınmıştır.
Sonuç
Genel Kurul’ da muayene edilen olgularda tespit edilen bulgular üzerinde de bir fikir
birliği sağlanamamıştır. Bu farklılıklann daha önce sözünü ettiğimiz şekilde, olguda sa­
dece gözlem ve muayenelerde saptanan bulgulara göre değil, tüm adlî dosyanın incelen­
mesi sonucunda bir karara varılmasından kaynaklandığı düşünülmüştür.
Görüşler arası farklılıklar ortaya çıktığında olgu daha çok bilirkişi kurumunca değer­
lendirilecek ve bunun sonucunda en sağlıklı karara varılacaktır.
Adlî Tıp Genel Kurulunun mevcut yasaya göre oluşturulmuş bugünkü yapısının de­
ğiştirilmesi gerektiği; bu tür adlî psikiyatrik olguların daha iyi değerlendirilebilmesi için
bu yapılanmanın yerine "Adlî Psikiyatri Üst Kurulu" şeklinde bir yapılanmanın oluştu­
rulmasının daha uygun olacağı düşünülmüştür.
Kaynaklar
1- Adlî Tıp Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği. Üçüncü Baskı, İstanbul. 1989; 15-16 ve 20.
2- Kaplan HI, Sadock BJ. Comprehensive Textbook of Psychiatfy. Volume 2, Fourth ed. Williams and
Wilkins, London. 1985; 1961-77.
3- Dinçmen K. Adlî Psikiyatri, Birlik Yayınlan,İstanbul. 1984: 20-21.
4- United States by American Psychiatrie Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental
Disorders (DSM- IV). Fourth ed. American Psychiatrie Association, Washington DC: 1994; xxiii.
5- Öztürk MO. Dünya Sağlık Örgütü Ruhsal ve Davranışsal Bozukluklar Sınıflandırması (ICD-10).
Cilt 2. Hekimler Yayın Birliği, Ankara. 1996; 337-401.
İletişim Adresi: Dr. Sadullah Güzel
Adil Tıp Kurumu Başkanlığı,
İSTANBUL