الأمَاء وَتَرَى اْلأ َرأضَ هَامِدَةً فَإِذَا أَنسَلأنَا عَلَيأهَا اه

İLİ
TARİH
: KONYA
:21.03.2014
‫بِس ِْم ه‬
‫َّللاِ الرهحْ َم ِن ال هر ِحيم‬
‫ا أل َماء‬
‫ض هَا ِم َدةً فَإ ِ َذا أَن َس ألنَا َعلَ أي َها‬
َ ‫َوتَ َرى أاْلَ أر‬
1
‫ج بَ ِهيج‬
ٍ ‫ا أهتَ َّستأ َو َربَتأ َوأَنبَتَتأ ِمن ُك ِّل َز أو‬
ُ‫ َما ِم ْه ُم ْسلِ ٍم يَ ْغ ِرش‬:‫قال رسول َّللا صلى َّللا عليه وسلم‬
ٌ ‫ع زَ رْ عًا فَيَـأ ُك ُل ِم ْىهُ طَ ْي ٌر أوْ إِ ْو َس‬
ُ ‫غَرْ سًا أوْ يَ ْس َر‬
‫ان‬
ٌ ‫ص َدقَة‬
َ ‫أوْ بَ ِهي َمةٌ إِالَّ َك‬
َ ‫ان لَهُ بِ ِه‬
NADİF RİB NAC RİB
Değerli Müminler!
Kendimiz, gelecek neslimiz ve bütün
canlılar için büyük önemi olan ağaç ve yeşillik,
Yüce Rabbimizin bize ihsan ettiği sayısız
nimetlerden biridir. Sağlıklı bir ortam bütün
canlıların yaşayabilmeleri için temel şarttır.
Gıdaya, suya ve havaya olduğu kadar ormanlara
ve yeşil alanlara da ihtiyacımız vardır.
Allahu Teala ayeti kerimesinde suyu
indirdiğini ve bu su ile de yeryüzündeki bitki ve
faydalanılan bütün ağaçların yetiştirildiğini
bizlere bildirmiş ve ibret almamızı isteyerek
dikkatlerimizi bu hususlara çekmiştir.2
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed
(s.a.v) Mekke’nin yanında Medine ve Taif
bölgelerini de harem ilan ederek oralarda ağaç
kesmeyi ve bitki örtüsünü tahrip etmeyi
yasaklamış Harise Oğullarının otlak yeri için
“Kim buradan bir ağaç keserse mutlaka onun
yerine bir ağaç diksin.” buyurmuşlardır. başka
Hadisi
şeriflerinde
“Kıyamet kopmaya
başladığında birinizin elinde bir ağaç fidanı
bulunursa kıyamet kopmadan onu dikmeye
gücü yeterse hemen diksin” buyurmak suretiyle
de ağaç dikmeye ve yeşile verdiği önemi
vurgulamak istemiştir.3
Muhterem Müslümanlar!
Yüce dinimiz İslam, dikilen bir fidanı öldükten
sonra amel defterimizin açık kalmasına vesile
olan bir sadaka olarak görmüştür. Peygamber
Efendimiz (s.a.v) de: “Bir kimse ağaç diker de
o ağacın meyvesinden bir insan veya Allahın
(c.c) mahlukatlarından herhangi biri yerse
bu, o ağacı diken kimse için sadaka olur”
buyurarak bizlere ağaç dikmeyi teşvik
etmişlerdir.4
Muhterem Müslümanlar!
Bütün bunlar gösteriyor ki, ağaç ve
orman hem Allahu Tealanın hem de peygamber
efendimizin üzerinde önemle durduğu yeri
doldurulamaz bir nimettir.
Soluduğumuz
havadan tutun da kullandığımız kalem ve kağıda
varıncaya kadar her yer de ağaçtan bir eser
görmek mümkündür. Atalarımızın deyimiyle
“Ağaç, yavrularımız beşiği kapımızın eşiği ve
aşımızın kaşığıdır”
Gelin bizler de “Bir Fidan Bir Can”
parolasından hareketle ülkemizin sahip olduğu
bu zenginliklere sahip çıkalım, onları koruyalım
ve artması için çaba gösterelim. Amel
defterimizi kapatmayalım. Unutmayalım ki her
nimetin olduğu gibi bu nimetin de mutlaka
hesabı sorulacaktır.
Hutbemizi başta okumuş olduğumuz
ayeti kerimenin meali ile bitirelim. “Sen
yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde
görürsün fakat biz üzerine yağmur
indirdiğimizde o kıpırdanır kabarır ve her
çeşitten iç açıcı bitkiler verir"
1
Hacc (22), 5
Nahl 10-11
3
Ebu Davud ; Menasik, 96
4
Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10
2
5
Müsned 3-191
6
Müslim ; Müsakat, 7
HAZIRLAYAN: Metin GÜRSOY
ÜNVANI: Boyalı Köyü Batı Mah. C. İ.H
Sarayönü / KONYA
Redaksiyon: Hutbe İnceleme Komisyonu