TOPRAK KİRLİLİĞİ VE KONTROLÜ

TOPRAK KİRLİLİĞİ VE
KONTROLÜ
Yrd. Doç. Dr. Serpil SAVCI
CANSIZ ORGANİK MATERYAL
Toprak organizmalarının metabolik eylemleri ve
daha önceden var olan organik materyalin
parçalanmasıyla oluşan topraktaki organik maddeleri
dört gruba ayrılabilir.
Nitrojensiz organik bileşikler
Nitrojen bileşikleri
Lipidler
Humik asitin de içinde olduğu komplex maddeler
NİTROJENSİZ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Bu sınıftaki toprak organik maddenin en önemli
temsilcisi karbonhidratlardır.
Bitki ve toprak organizmaları sonuçta önemli
bileşenleri olarak toprağa dönecek olan yapısal
materyallerinden dolayı bunlara bağımlıdır.
Toprak karbonunun %5-30’unun karbonhidratlar
olarak bulunduğu tahmin edilmektedir.
NİTROJENSİZ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Monosakkaridler (Basit Şekerler)
Karbonhidratların temel özelliklerinden
birisi durumundaki optik aktivite özellikleri
sergileyen en basit yapı glycolic aldehyde
tir. Bunların en önemlisi Pentose’ler ve
hexose’lerdir.
NİTROJENSİZ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Oligosakkaridler
Bunlar bir yada birden çok momosakkarid
molekülünün yoğunlaşmasıyla oluşurlar.
Böylece disakkaridler, trisakkaridler ve
daha komplike olan tetra-penta ve
hexasakkaridler elde edilir.
NİTROJENSİZ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Polisakkaridler
Belirsiz bir sayıdan daha aşağı
karbonhidratların yoğunlaşmasıyla
oluşurlar.
Örnek olarak nişasta, glikojen ve selüloz
gösterilebilir.
NİTROJENSİZ AROMATİK
BİLEŞENLER
Çok sayıda düşük moleküler ağırlıkta cansız
sebze materyallerinden ayrılan phenoller ve
quinoneler olarak bilinirler.
Bunlar daha büyük sayılı aromatik halkalı
moleküller oluştururken mantarlar tarafından
kullanılarak tüketilirler.
Mantarların bazı aromatik toprak bileşenlerine
yükselterek fenol halkalarına katılışında katalizör
rolü oynayan enzim ürettikleri de bilinmektedir.
NİTROJENLİ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Proteinler ve Amino Asitler
Toprakta bulunan en önemli nitrojenli organik bileşikler
proteinler ve amino asitlerdir. Topraktaki organik
nitrojenin %20-50’sinin amino asitler olduğu tahmin
edilmektedir.
Hem amino asitler hem de proteinler kil minerallerinin
yüzeyleri tarafından absorbe edilmiş olarak veya diğer
organik maddelerle birleşerek tutulurlar. Topraktaki
proteinler sonuçta bakteri ve mantarların faaliyetleriyle
metana, aminlere, üre, karbondioksit veya suya
indirgenirler. Olaylar sadece ayrışmadan ibaret değildir.
NİTROJENLİ ORGANİK
BİLEŞİKLER
Bazı durumlarda bakteriler, protein ayrışmasından
oluşan basit molekülleri sentez de edebilmektedirler.
Bunlar omurgalıların kıkırdakları ve omurgasızların da
kitinlerinden ibarettir. Ayrışmayarak toprak içerisinde
hemen hemen hiç değişmeden kalırlar.
Kıkırdak chondrotin sülfirik asitle birleşmiş bir
mukoproteindir. Kitin ise belirsiz bir sayıdaki N-asetil
glikozamin gruplarının oluşturduğu bir polimerdir.
LİPİDLER
Lipidler pek çoğu kombine fosforik asit
içeren yağ asitlerinin esterleridir.
Bunlar hidroliz olayında ana asitlerle
glyserol, aliphatic alkoller, karbonhidratlar,
nitrojenli bazlar veya steroller üretirler.
Lipidler ayrışmaya karşı dirençlidirler.
HÜMİK ASİTİN DE İÇİNDE OLDUĞU
KOMPLEKS MADDELER
Toprakların ve doğal su sistemlerinin pek çoğunda
bulunan organik maddelerin büyük bir bölümü olasıdır ki,
hümik madde bileşiklerinden oluşmaktadır.
Moleküller karmaşıklılardan dolayıdır ki, bunlar, kimyasal
açıdan henüz tam olarak anlaşılmış değillerdir.
Hümik maddeler, koyu renkli asidik, yüksek moleküler
ağırlıklı karmaşık organik materyaller olup fazla spesifik
fiziksel ve kimyasal özellikleri olmayan basit organik
bileşikler olarak tanımlanırlar.
HÜMİK ASİTİN DE İÇİNDE OLDUĞU
KOMPLEKS MADDELER
Toprak materyalinin % 60-80’lik bölümü hümik
maddeler oluşturmaktadır. Humik materyalin
ortaya çıktığı oluşumlar bitkisel maddelerin
bozulmasını ve mikroorganizmaların sentetik
aktivitelerini kapsar. Hümik asitler farklı pH
koşulları altındaki eriyebilirliklerine göre üç gruba
ayrılır. Bu gruplar: Derişik alkalide (NaOH)
eriyebilen fakat ekstraktın asidifikasyonunda
çökelen hümik asitler, fulvirik asitler ve
huminlerdir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Toprak suyu esas olarak her birisi temelde iklim
ve atmosfer ile bitki-toprak sistemi arasındaki su
dengesine dayanan duyarlı dinamik denge rejimi
içerisinde topraktaki nem miktarına etki eden iki
kaynaktan oluşur.
Bunlar yağış ve yer altı suyudur. Atmosfere iki
ayrı yoldan su aktarılmaktadır. Bu yollardan birisi
evaporasyon (buharlaşma) diğeri ise bitkiler
tarafından gerçekleştirilen terleme
(transpirasyon) dir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Bu iki olay evapotranspirasyonu
oluşturur.Evapotranspirasyon direk olarak
iklim koşullarına olduğu kadar toprak-bitki
sisteminin özelliklerine de bağlıdır.
Evapotranspirasyon optimum yağış ve
toprak nem kapasitesi koşullarında oluşur.
Buna potansiyel evapotranspirasyon
kısaca Potet denir ve amprik metodlarla
belirtilebilir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
İdeal koşullar altında potet bir bölgeden
atmosfere evapotranspirasyon yoluyla
aktarılan gerçek su miktarına eşit
olacaktır. Bu, ACTET olarak bilinir.
POTET’in ACTET tarafından
karşılanmadığı diğer durumlarda o yer bir
nem yetersizliği yaşayacaktır. Bu durumda
POTET ve ACTET arasındaki fark basitçe
DEFIC olarak bilinir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Topraktaki nem iki gruptan oluşmaktadır.
Bunlardan birisi bitki kökleri tarafından
alınabilen ve toprakta yüzey gerilim ve
kohezif kuvvetler tarafından tutulan kapilar
su olarak bilinen su, diğeri ise bitki kökleri
tarafından alınması mümkün olmayan ve
hidroskopik su olarak bilinen sudur.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Hidroskopik su hidrojen bağları ile toprak
danelerinin yüzeylerinde sıkı bir biçimde
tutulan ince su molekülleri ya da diğer bir
değişle filmlerdir.
Bol miktarda hidroskopik su, veya çok az
miktarda kapilar su içeren topraklar bitki
büyümesi açısından elverişli olmayan
topraklardır. Topraklarda su içeriği
açısından bu noktaya solma noktası denir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Bunun tersi olarak boşlukları kapilar su ile dolu
olan topraklara ise genelde tarla kapasitesinde
Suyun toprakta gerektiğinden fazla olması
durumunda yer altı suyuna karışmak üzere
aşağılara doğru süzülen suya ise gravitasyon
suyu denir.
İçerisindeki tüm gravitasyon suyu drene olan bir
toprak maximum düzeyde kapilar su içerir ve
bunun sonucu olarak da toprağın tarla
kapasitesinde olduğu anlaşılır.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
USA toprak Koruma Servisi (US Soil
Conservation Service) beş toprak nem
rejimini kabul eder:
Aquatic
Aridic (Torric)
Udic
Ustic
Xeric
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Aquic
Bataklık, sazlık, çamur vb. gibi, toprağın
sürekli olarak ıslak ve yaş olduğu
durumdur. Aquic bir çevre çözünmüş
oksijensiz indirgen bir çevredir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Aridic
Bu rejim, esas olarak toprakların zamanın
yarısından daha uzun bir süre kuru olduğu kurak
ve yarı kurak bölgelerde görülür. 50 cm
derinlikteki toprak sıcaklığı 5 0C’nin üzerindedir.
Bu rejimin karakteristik özelliği yüksek
derecedeki buharlaşmaya (evaporasyon) olanak
sağlayan ince bünyeli topraklar ve infiltrasyona
engel oluşturan kuru tabakayla kaplı yüzeylerdir.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Udic
Bu rejimdeki su dengesi yılın en az bir
sezonunda su fazlasının oluşmuş olmasıyla
karakterize edilir. Eğer bu fazlalık yıl boyu
sürerse o zaman bu rejimin adına perudic
denir.Zengin kapilar su depolaması nedeniyle
toprak sürekli olarak üzerinde bulunan bitkileri
destekleyecek bir konumdadır.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Ustic
Aridic ve udic rejimler arasında bir geçit
oluşturan bu rejime yarı kuru, nemli
tropikal iklimlerde rastlanır. Bu rejimin su
dengesi büyüme sezonunu izleyen uzun
süreli bir su açığı peryodunu ortaya koyar.
LİKİD FAZ TOPRAK SUYU
Xeric
Kuru ve sıcak yazlar ile ılık kış
mevsimlerine sahip bir iklim olarak tanınan
Akdeniz İkliminin karakteristiklerini
yansıtan bir rejimdir. Bu rejim altında her
10 yılın 6’sında yaz gün dönümünü izleyen
4 aylık süreçte en az 45 günlük ardışık
kuru günler vardır.