nanoliflerin elektro lif çekim yöntemiyle büyük ölçekli pilot işletmede

XIII. Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu
2-5 Nisan 2014
NANOLİFLERİN ELEKTRO LİF ÇEKİM YÖNTEMİYLE BÜYÜK
ÖLÇEKLİ PİLOT İŞLETMEDE TEKSTİL MATERYALLERİ ÜZERİNE
AKTARIMI
Alessio Varesano, Claudia Vineis, Cinzia Tonetti, Giorgio Mazzuchetti
CNR-ISMAC, Institute for Macromolecular Studies – National Research Council of Italy, Corso Pella 16, I13900 Biella, Italy
[email protected]
Elektro lif çekim yöntemi polimer esaslı nanoliflerin üretiminde kullanılan ana metot olup,
çok yönlü bir yöntemdir. Elektro lif çekim prosesinde nanolifler polimer sıvısı (örn. polimer
çözeltisi) üzerinde etkili olan itici elektrostatik kuvvetler vasıtasıyla üretilmektedir. En basit
elektro lif çekim düzeneği polimer çözeltisini kılcal bir uca gönderen bir pompa, nanoliflerin
toplandığı bir toplayıcı ve kılcal uçla toplayıcı arasında elektrostatik alan oluşmasını sağlayan
bir güç kaynağından oluşmaktadır. Elektro lif çekim yöntemine olan akademik ve endüstriyel
ilgi 1990’larda artmıştır. Nanolif kaplı kumaşlar filtrelerde ve koruyucu giysilerde kullanılma
potansiyeline sahiptir, fakat endüstriyel gereklilikleri yerine getirmek için en az üç mesele
çözümlenmelidir: elektro lif çekim işletmelerinin ölçeklerinin büyütülmesi, proses
kararlılığının artırılması ve nanolifler ile tekstil yüzeyleri arasındaki tutunmanın
iyileştirilmesi.
Büyük ölçekli elektrolif çekim sistemleri üretimin artırılmasını ve nanolif üretiminin ve
depolanmasının devamlı şekilde olmasını gerektirmektedir. Bir yaklaşım çoklu düzeli elektro
lif çekim işletmesinin geliştirilmesidir. Bu çalışmada, çeşitli çoklu düzeli elektro lif çekim
konfigürasyonları (6 ila 9 düzeli), jet jet etkileşimini (elektrostatik itme, çırpma hareketinin
değiştirilmesi) minimize etmek için çalışılmıştır. Modül başına 62 düze içeren modüler bir
elektro lif çekim işletmesi tasarlanıp geliştirilmiştir. Elektro lif çekim tekniğiyle toplayıcıya
yakın şekilde hareket ettirilen mikro lif esaslı bir dokusuz yüzey zemin üzerine silindirden
silindire yöntemiyle devamlı olarak depolanmış nanoliflerle ilgili testler yapılmıştır. Zeminin
kaydırma hızı biriken nanolif tabakasının kalınlığını, gözenekliliğini ve yoğunluğunu
etkilemiştir (Şekil 1). Hava geçirgenliği kaplanmamış zeminde 3000 l/(m2s) den 7m/s
kaydırma hızında 1260 l/(m2s) ve 4 m/s kaydırma hızında 650 l/(m2s) ye düşmüştür. Aynı
hızda 2 adımlı nanolif depolanmasında hava geçirgenliği bir kat oranında azalmış ve nanolif
tabakalarının düzgünlüğü de iyileşmiştir.
Şekil 1. Farklı hızlarda kaydırılan mikro lif esaslı dokusuz yüzeyler üzerinde elektro lif çekim yöntemiyle
üretilmiş nanolif tabakaların SEM görüntüleri
47
XIII. Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu
2-5 Nisan 2014
Filtrasyon, giysi ve koruyucu tekstiler için, elektro lif çekim yöntemiyle üretilmiş nanoliflerin
yetersiz mekanik özelliklerinden dolayı destekleyici bir zemin (genellikle dokusuz yüzey ya
da dokuma kumaş gibi) üzerine depolanması gerekmektedir. Tekstil materyalleri doğaları
gereği elektriği iletmezler. Bu çalışmada çoklu düzeli elektro lif çekim yönteminde iletken
olmayan bir tekstil zemini (örn. polipropilen dokusuz yüzey) nanolif toplayıcı olarak
kullanılarak proseste oluşan değişiklikler (jetlerin kararlılığı, depolama bölgelerinin dağılımı
ve nanoliflerin morfolojisi) gözlemlenmiştir. Aslında, toplayıcıda iletken olmayan bir
zeminin kullanılması lif oluşum prosesini etkilemekte ve jetler arasındaki Coulomb itici
güçlerini artırmaktadır (Şekil 2). Aynı çalışma koşullarında zemin tabakanın ağırlığının
artmasıyla değişiklikler artmakta ve bu da nanolif tabakasında kusurlara (örn. boncuklu
nanolifler), kalın liflerin üretimine ya da lif çekim işleminin başarısız olmasına (örn. film,
damlacık) sebep olmaktadır. Bu olumsuz etkileri minimuma indirmek için proses
koşullarındaki düzeltmeler çalışılmıştır.
Şekil 2. 62 düzeli elektro lif çekim başlığının test sırasındaki resmi
Son zorluk nanoliflerin tekstil üzerine tutunmasını garanti ederek pratik kullanımda yeterli
dayanıklılığı göstermesini başarabilmektir. Nanoliflerin tekstil zeminler üzerine tutunması
soyulma testleri ile karakterize edilmektedir. Ayrıca tutunmayı kısıtlayan faktörleri anlamaya
yönelik araştırmalarda yapılmıştır. Tekstil zemini plazma işlemlerini de içeren ön işlemlere
tabi tutmak suretiyle tutunmanın artırılması önerilmiştir. Özellikle, oksijenli ortamda-düşük
sıcaklıktaki plazma işlemleri sonrasında polipropilen dokusuz yüzeyin hidrofobikliğinde ve
ıslanabilirliğinde ( su temas açısı işlem görmemiş kumaşta 133° den işlem sonrası 97° ye
düşmüştür) büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Plazma işlemleri tutunma enerjisini ve
soyma testindeki kuvveti artırmıştır. Plazma ile işleme tabi tutulmuş PP dokusuz yüzey
üzerine depolanmış PEO nanolifleri için nanolifler ve zemin arasındaki tutunma 5-15 kat daha
yüksektir. Bu oran PA6 nanolifleri için 2-5 kat daha yüksektir.
Kesikli liflerden yapılmış bir kumaş zemin kullanıldığında tutunma düşüktür. Ön işlemler
tutunmayı iyileştirebilmekle beraber, hem nanolif tabakası hem de kumaş üzerinde soyma
testinden sonra yapılan optik mikroskop gözlemleri kesikli liflerden üretilen kumaşlarda
nanolifler kumaş yüzeyinde sadece birkaç noktadan (tüylerden) kumaşa tutunmuş
vaziyettedir. Sonuç olarak, tutunma ön işlemlerle iyileştirilebilse bile kumaşların yüzey
tüylülüğü tutunmayı önemli derece artırmanın önünde kritik bir sınır olarak gözükmektedir
Kısaca, tüm tekstil yüzeyleri elektro lif çekim yöntemiyle üretilmiş liflerin kaplanmasında
zemin olarak kullanılmaya uygun değildir. Bu nedenle, sonraki çalışmalar devamlı ya da
48
XIII. Uluslararası İzmir Tekstil ve Hazır Giyim Sempozyumu
2-5 Nisan 2014
monofilamentlerden üretilmiş kumaşlar gibi düşük tüylülüğe sahip kumaşların tutunma
davranışlarını incelemeye odaklanmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Elektro lif çekimi, nanolif kaplı tekstiller, tutunma, hava geçirgenliği.
49