nöbet listesine ulaşmak için tıklayınız.

Rare Complication of Tube Thoracostomy:
Horner’s Syndrome
Göğüs Tüpünün Nadir Komplikasyonu:
Horner Sendromu
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
Burçin Çelik, Selçuk Gürz, Mehmet Gökhan Pirzirenli, Zeynep Pelin Sürücü
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye
Özet
Abstract
Horner sendromu okülosempatik yolun parezisidir. Göğüs tüpü takılması, göğüs
Horner’s syndrome is paresis of oculosympathetic pathway. Although tube tho-
cerrahisi pratiğinin en sık uygulaması olmasına rağmen göğüs tüpünün apikal yer-
racostomy is the most commonly performed procedure in the thoracic surgical
leştirilmesi sonucu Horner sendromu gelişimi ise nadir görülen bir komplikasyon-
practice, Horner’s syndrome due to apical insertion of chest tube is extremely rare.
dur. Bu makalede, gögüs tüpünün apikal yerleşimine bağlı Horner Sendromu geli-
In this study, a patient who developed Horner’s syndrome due to apical insertion
şen hasta literatür bilgileri eşliğinde sunuldu.
of chest tube are presented with literature.
Anahtar Kelimeler
Keywords
Horner Sendromu; Göğüs Tüpü; Komplikasyon
Horner’s Syndrome; Tube Thoracostomy; Complication
DOI: 10.4328/JCAM.2311
Received: 30.01.2014 Accepted: 11.02.2014 Publihed Online: 11.02.2014
Corresponding Author: Burçin Çelik, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Samsun, Türkiye.
T.: +90 3623121919/2701 F.: +90 3624576041 E-Mail: [email protected]
1 | Journal of Clinical and Analytical Medicine
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
Giriş
Göğüs tüpü uygulaması göğüs cerrahi kliniklerinde en sık uygulanan invaziv girişimdir. Spontan pnömotoraks tedavisinin, postoperatif hava ve kanamanın drenajının sağlanması amacıyla
göğüs tüpü takılması gerekmektedir. Bu kadar sık uygulanan
bir girişimin komplikasyon oranı literatürde %1,3 olarak bildirilmektedir [1]. Horner sendromu (HS) okülosempatik yolun parezisidir ve genellikle ikinci sıra pregangliyonik nöronların kesintiye uğramasıyla meydana gelir. Aynı tarafta miyozis, pitozis, hemifasiyal anhidrosis ve enoftalmi ile karakterizedir [2]. Santral,
pregangliyonik ve postgangliyonik çeşitli patolojiler sonucu oluşabilen bu sendromun göğüs tüpüne bağlı olarak gelişme sıklığı
% 0,53 olarak rapor edilmiştir [1].
Bu makalede palmar hiperhidrozis nedeniyle bilateral endoskopik torakal sempatikotomi sonrası göğüs tüpü uygulamasına
bağlı HS gelişen hasta literatür bilgileri ile sunuldu.
Olgu Sunumu
Otuz yaşında kadın hasta ellerde aşırı terleme şikayeti ile kliniğimize başvurdu, hastadan gerekli onamlar alınarak göğüs cerrahisi kliniğine yatışı yapıldı. Preoperatif değerlendirmeler tamamlandıktan sonra hastaya genel anestezi altında aynı seansta bilateral endoskopik torakal sempatikotomi uygulandı. Her iki
sempatik zincir torakal 3 ve torakal 4 seviyesinde paryetal plevralar açılarak bipolar koagülasyon yardımı ile kesildi, herhangi
bir sempatik zincir segmenti çıkarılmadı. Ameliyattan hava ve
kanama drenajının sağlanması amacıyla bilateral tüp torakostomi uygulanarak çıkıldı. Hastada ameliyat sonrası erken dönemde herhangi bir problem yok iken postoperatif birinci günde
sağ göz kapağında düşüklük, miyozis, endoftalmi gelişti. Bu durumun postoperatif akciğer grafisinde apikal yerleşimli olduğu
görülen sağ taraftaki tüp torakostomiye sekonder oluşabileceği düşünüldü ve göğüs tüpü hemen çekilerek hasta takibe alındı. (Resim 1) Daha sonra taburcu edilen hastada HS’a bağlı bulguların postoperatif 10. günde gerileyerek kaybolduğu izlendi.
Resim 1. Postoperatif çekilen akciğer radyografisinde sağda apikal yerleşimli
göğüs tüpü (ok).
2 | Journal of Clinical and Analytical Medicine
Tartışma
Horner sendromu okülosempatik yolun parezisidir. Bu yol hipotalamusta siliospinal merkezden başlayıp göze kadar uzanır [3].
Okülosempatik yolun superior servikal gangliyondan önceki bölümünde oluşan patolojilerde pregangliyonik, gangliyondan sonra oluşan kesintilerde postgangliyonik HS meydana gelir [4].
Pregangliyonik HS’nun en sık nedenleri; pankoast tümörleri, apikal pulmoner tüberküloz, karotis arter anevrizması ya da diseksiyonu, servikal tümörler, boyun ve göğüs travmalarıdır [2,5].
C8-T1 vertebralar yoluyla spinal korddan ayrılan pregangliyon nöronlar ilk torasik sempatik gangliyon ve inferior servikal
gangliyon yoluyla superior servikal gangliyona uzanırlar. Bu bölgede gangliyon ile paryetal plevra arasında sadece endotorasik
fasya bulunur. HS sıklıkla bu alanda stellat gangliyonun malign
tümör tarafından infiltre edilmesi sonucu gelişir [2,4].
Tüp torakostomi, göğüs cerrahisi pratiğinde en sık uygulanan
cerrahi müdahalelerden birisidir. Uygulama sonrasında en sık
karşılaşılan komplikasyonlar; tüpün malpozisyonu, uzamış hava
kaçağı, reekspansiyon pulmoner ödem, hemotoraks, ampiyem
ve akciğer yaralanmasıdır [2,6]. Göğüs tüpünün apikal yerleştirilmesi sonucu HS gelişimi ise nadir görülen bir komplikasyondur. Literatürde tüp torakostomiye bağlı HS gelişimi ilk kez
1980 yılında Rossegar ve ark [7] tarafından bildirilmiştir. Apikal
paryetal plevra ile stellat gangliyon arasındaki endotorasik fasyanın ince olmasının bu komplikasyona neden olduğu düşünülmektedir. Akciğer ekspanse olduktan sonra tüpün en uç noktasının stellat gangliyonu zedelemesi sonucu HS bulguları ortaya
çıkmaktadır [5].
Horner sendromu gibi gerçekten can sıkıcı bir durumla karşılaşmamak için tüp torakostomi uygularken tüpün ikinci torakal vertebra seviyesinde tutulması ve tüpün uç noktasının ikinci kosta
arka bölgesinin daha altında olması önerilmektedir. HS genellikle tüpün T1 intervertebral alanın yakınında olmasıyla ortaya
çıkmaktadır [4]. Bu komplikasyonla karşılaşıldığında ilk yapılması gereken acil olarak tüpün pozisyonunun değiştirilmesi ya da
sonlandırılmasıdır. Superior servikal gangliyondaki yaralanmanın derecesine bağlı olarak, tam ya da kısmen düzelme sağlanabileceği gibi kalıcı hasar da gelişebilir. Kalıcı hasar, basıya bağlı travma komplet bir iskemi sonucu oluşurken, lokal ödem ya da
hematom gibi bir durumlarda hasar genellikle geçicidir [8]. Kaya
ve ark [1] yaptığı bir çalışmada gangliyon üzerine 3 günden fazla basının devam ettiği hastalarda bulguların geri dönüşümsüz
olabileceği bildirilmektedir.
Makalede sunduğumuz olguya palmar hiperhidrozis nedeniyle
aynı seansta, aynı ameliyat tekniği ve aynı seviyelere bilateral sempatikotomi uygulandı. Ameliyat sonrası erken dönemde
herhangi bir patolojinin olmaması ve ameliyat sırasında stellat
gangliyondan uzak bir mesafede bipolar elektrokoter ile çalışılmış olması nedeniyle gelişen HS’un ameliyat sırasında yerleştirilen tüpün basısına bağlı olduğu düşünüldü. HS bulguları fark
edilir edilmez, tüpün geri çekilmesi ve sonlandırılmasıyla bulgular günler içersinde azalarak düzeldi. Çekilen akciğer radyografisi ile göğüs tüpünün apikal yerleşimli olduğu ve superior servikal gangliyona bası yapabilecek konumda olduğu tespit edildi. Ayrıca miyozis, pitozis ve enoftalmusun aynı tarafta olması ve tüpün sonlandırılmasından sonra bulguların zamanla geri
dönmesi patolojinin göğüs tüpünün basısına bağlı olarak geliştiğini düşündürdü.
Horner Sendromu / Horner’s Syndrome
Sonuç olarak, göğüs tüpü uygulaması göğüs cerrahisi pratiğinde en sık uygulanan invaziv girişimlerden birisidir. Belirli kurallara dikkat edilmesi komplikasyon olasılığını en aza indirecektir.
Tüp torakostomiye bağlı olarak gelişen Horner sendromu vakalarında yapılması gereken tüpün pozisyonunun değiştirilmesi ya
da çekilerek sonlandırılmasıdır.
Çıkar Çakışması ve Finansman Beyanı
Bu çalışmada çıkar çakışması ve finansman destek alındığı beyan edilmemiştir.
Kaynaklar
1. Kaya SO, Liman ST, Bir LS, Yuncu G, Erbay HR, Unsal S. Horner’s syndrome as a complication in thoracic surgical practice. Eur J Cardiothorac Surg
2003;24(6):1025-8.
2. Tözüm H, Üçvet A, Gürsoy S, Kul C, Başok O. Tüp torakostomiye bağlı gelişen
Horner sendromu. Türk Göğüs Kalp Damar Cer Derg 2011;19(2):279-81.
3. Ozel SK, Kazez A. Horner’s syndrome secondary to tube thoracostomy. Turk J Pediatr 2004;46(2):189-90.
4. Bourque PR, Paulus EM. Chest-tube thoracostomy causing Horner’s syndrome.
Can J Surg 1986;29(3):202-3.
5. Kavaklı K, Işık H, Çaylak H, Sapmaz E, Gürkök S. Horner’s syndrome: an extremely rare complication of tube thoracostomy. Gülhane Tıp Derg 2012;54(3):233-5.
6. Etoch SW, Bar-Natan MF, Miller FB, Richardson JD. Tube thoracostomy. Factors
related to complications. Arch Surg 1995;130(5):521-5.
7. Rosseggar H, Fritsch G. Horner’s syndrome after treatment of tension pneumothorax with the tube thoracostomy in a newborn infant. Eur J Pediatr 1980;133(1):
67-8.
8. Kahn SA, Brandt LJ. Iatrogenic Horner’s syndrome: a complication of
thoracostomy-tube replacement. N Engl J Med 1985;312(4):121-2.
3 | Journal of Clinical and Analytical Medicine