View/Open

^UIADOLUDA XIII. - XIV. YÜZYİUN NAKIŞU AHŞAP CAMİLERİNDEN BİR ÖRNEK:
BEYŞEHİR KÖŞK KÖYÜ MESCİDİ
Yılmaz ÖNGE
Anadolu Türk-tslâm mimarlık salütmda, ahşap inşaat tekniğinin çok
bir geçmişi olduğu malûmdur'. Bugu, bnr geçen yıl. arkeolojik kazılarla
modada çıkarılan veya ilgili müessej j ^ g r e yürütülen tescil faaliyeti netiçe^nde taslanan yeni eserler de doğrulaittktadır.
D i ^ yapı çeşitleri arasında, bil­
hassa cami ve mescitler, ibdethane olan k yıq(»Imış bulunmanm verdiği avan­
tajla, daha fazla bakım ve onanm görtaâş, neticede daha uzun ömürlü olmuş,
hrdır. Bunun için eski ahşap inşaat
. tdaüğini, bu gün hemen hemen sadece
cami ve mescitlerde tetkik etmek imkâ­
nım bulabiliyoruz.
Türk-lslâm sanatınm X I I I . yy. dan
Z I X . yy. a kadar devamlılığını en iyi
İşeyebildiğimiz bölgelerden biri de
Konya ve havalisini ihtiva eden Orta
Anaddu'dur. Ahşap, tavanlı Selçuklu
camilerinin en abidevî örneklerinden
olan Konya Sahib Ata Camii zamanla
eski şeklini kaybettiğinden, onun tesiri
altında inşa edildiğini tahmin ettiğimiz
Beyşehir Eşrefoğlu Camii, halen ayakta
duran bu tip eserlerin en muhteşemi­
dir.
X I I I . - X I V yy. lann ahşap tavanlı
cami ve mescitlerinden bilhassa nakışlı
(danlan, hem eski ahşap inşaat tekniği,
ni, hem de devirlerinin süsleme sanatmdaki prensip, kompozisyon, motif ve
1. K Oto Dorn. Seldscbukische
Holsaulenmo•diaai la Kkinasien. Am der Welt der Utanıisdıen
I t e ı c M l i f Ernst KOhnd Berlin 1 « 7 .
renklerini birlikte ihtiva etmeleri bakı­
mından daha da ö n e m kazanmaktadır­
lar.
Bilinen nakışlı ahşap cami ve mesman Bey tarafından Beyşehir Eşrefoğlu
Kastamonu-Kasaba Köyü Mahmud Bey,
Doganhisar Ulu, Erbaa-Fidiköy Ömer
Paşa camileri», orijinal hüviyetlerini en
fazla muhafaza edebilmiş örneklerdir.
1297-99 M. yıllarında Eşrefoğlu Süley­
man Bey tarafından Beyşehir'de inşa
ettirilen cami, bunların en eski, en bü­
yük ve süslüsüdür. B u eser, kendinden
sonra yapılmış pek çok cami ve mcscid
için ilham kaynağı ve örnek olmuştur.
Nitekim, 1548 M. tarihinde Abdullah
isimli bir zat tarafından yaptırılan Do­
ganhisar Ulu Camii', plân şeması ve na­
kışlı ahşap tavan detayları bakımından
Eşrefoğlu Camiinden doğrudan doğru­
ya veya dolaylı olarak tesir alan eser­
lerdendir. Aradaki uzak mesafe ve tak­
riben yüz yıla yakm bir zaman farkına
lagmen. Kasaba Köy'deki Mahmud B ^
Camii (1367 M.) de. ahşap işçiliği na­
kış kompozisyonları ve süslemede kul­
lanılan renk çeşitliliği
ile Eşrefoğlu
Camiine şayanı hayret bir benzerlik
gösterir. O kadar ki, yapılan yanlış ta­
mirlerle bazı mimar! detayları ve na­
kışlan kaybolan Eşrefoğlu
Camiinin
eski halini tecessüm ettirmek için, Mah­
mud Bey Camiinin orijinalitesi bozul­
mamış detaylarına bakmak gerekir.
2. Sadi DiUver. BOnyan Ulu Csmii • ErbM/Akçaköy (Fidl) SiUhuur Ömer Pa«a CamU. Ut. O. E d .
Fak. Sanal Tarihi Yıllıftı 1M64S. I t t . 196t.
} . t. H . Konyalı.
Şehri. tsc. 1945. s: <03.
Akşehir.
Natreddia
Hocanın
292
YIUM<İNK
B u yaxunizda, şinKÜye kadar iUm
ve sanat âtemine taratılnuş oUua Eşrefo|^u ve Mahmud Bey Camilerine^, yer
Yte atıflar yaiMorak. mevcut kayıtlan,
mimaıt ve tezyin! üzellikleri dolayisiyle
X I V . yy. a aidiyetini tahmin ettiğimiz,
kUçttk ve mûtevazi bir köy mescidin­
den, Beyşehir'in Köşk Köyündeki mes­
citten bahsetmek istiyorum.
Bu mesdt, B^şdıir'dea takriben
33 kuL mesafede, Bejrşdıir-Kırdli şosesi
üzerindeki D^irmcn mevkiinden 7 km.
içeridedir. Köye girişte, genişçe bir mezarhğm ortasında bulunan mabede,
köylüler, Nasuh Bey Camii admı ve^
n«ktö, hatta mescidin kıble tarafında
bir mnarda, baniinin medfun olduğunu
söylemektedirier. Mesdd dıştan dışa
takriben 13.6&1S.60 m. dMidmda ve
kıble istikâmetinde uzanan oldukça
muntazam dikdötgen bir plâna sahip­
tir. Giriş kapısııun açıldığı doğu duvar
nnm alt kısım, büyük ebadda kesme
taşlardan, fakat itinasız bir şekilde yapümıştur. Bunlann bazıları antik haıabelerden tqı>lanmıştır. Bir kısnumn
üzerinde ise diğer, Sdçuklu devri eser­
lerinde de tesbit ettiğimiz taşçı işaretlori bulunmaktadır. Duvann bu alt kı­
sım yapısına mukabil, üstte yer yer ah­
şap hatıllaria bağlanmış, yassı moloz
taşlardan, çamur harçh, gelişigüzel bir
&rgü fl^rülmdctedir. Aym gayrimuntazamlık güney, batı ve kuzey e b e l e r d e
de mevcuttur. (Resim: I V ) Kareye yakm dikdörtg» şeklindeki giriş kapısı
doğu cephesinin kuzey köşesine yakın
cAank açılmıştır. Bunun yanında, farkh «Niişlikte iki alt pencerenin izi mev
cuttur ki, bunlar sonradan moloz taşla
doldundarak kapatılmıştır. Bu cephede
4. MtfeMd Akok. Kasttawwu'mm Kınate UyOade Cmâm»» Mahnad Bqr Ckmfl. T . T X BeUeiea
Cnc X 1M(.
Yutof Kkym. Beytehri kiubcicrl Vc EırcfoVhı
C u r i i «e Tilrbeıi TUrk TlHriM. itarkMİacy* ve Etnolnf.
ya DMHUİ. tayı: IV. Isı. 1941
Y. Mlb. «fJiMur AU KatUaa. AiMdoiu BcyUMefiBdc
CMBİ ve Mesdtkr. t.T.O. Mim. F«k. İst. I«SS.
5. Prof. Dr. FecMun NttK Uduk. F u i h Devttede
K M a m n Bylleti VtkıOın P D H M . Vafafte Unum MU.
ıHMBİO MffriyMi. Aak. U S l «: « .
yine farkh genişlikte ve biri kapatılmış
d a n i k i ^ ü n e y cephede de bir adet dik.
dörtRoı şeklinde üst pencere bulunmak­
tadır. Bımlara camlı basit a h ş a p doğra­
malar konulmuştur. D o ğ u duvarı 1.2S
m., diğerieri ise 0.80 m. kalınlıktadır.
B u durum, mescidin geçirdiği eski ta­
mirler neticesinde cephelerin orinnal
düzenlerini kaybettiğini göstermekte­
dir. Mabedin üstü. duvarlardan takriben 0.50 m. d ı ş a n taşan tavan kirişle­
melerinin taşıdığı, moloz t a ş parapetlerle çevrili toprak dam örtü ile şekil­
lendirilmiştir.
Mescidin dm'arları içten ç a m u r
harç üzerine kireç badanalıdır. 0.20 m.
ile 025 m. arasmda değişen çapta, iki
sıra teşkil eden, altı adet yuvarlak ke­
sitli, ahşap sütün, içerisini mihrap ak­
sına paralel Uç ş a h m a ayırmıştır. Sü­
tün akslanna göre orta sahm 4 3 2 m.,
doğu sahm duvara kadar 3.45 m., batı
sahm ise 3.58 m. genişliktedir. Evvelce
alçı veya çinili bir mihrabm b u l u n d u ğ u
kısım, şimdi bir boşluk
halindedir.
Mihrabm sağında, yakın tarihlerde ya­
pıldığı anlaşılan, ahşaptan, sade bir.
mimber (Resim: V I ) , sol k ö ş e d e ise
yine benzeri işçilikle y a p d m ı ş ahşap
bir kürsü bulunmaktadır. Kuzey niha­
yette, orta ve batı sahmlara isabet eden
kısmmda ve ahşap tavam taşıyan sütûn1ar ile il&ve desteklere oturtulmuş olan
mahfel, yine aynı tarihlerde ve aynı ustalarm elinden çıknuş gibi görünüyor.
(Resim: V I I I ) Mescidin taban döşeme­
si, ahşap kirişleme üzerine ç a k ı l m ı ş en­
li tahtalarla yapılmıştır. Tavam taşıyan
ahşap sütûnlar çeşitli taş kaidelere oturtulmuştur. Bımlar ahşap d ö ş e m e n i n .
altmda Kizlenmiştir SUtûnlann boylan,
taş kaidelerin üzerinden, tavan kirişle­
mesini taşıyan hatıl yastıklarına kadar
4.15 m. dir. Duvarlara oturan ahşap
hatıl ve kiriş u ç l a n zamanla çürüdü­
ğünden, duvarlar da şakuliyetlerini kaybettiklerinden, tamire i m k â n vermek ve
tavanı desteklemek için, sonradan, or­
ta sahm hudutlanduran a h ş a p hatılların
A W D O U W X I I I . • XIV. YÜZYILIN* NAKIŞLI AHŞAP CAMİLERİNDCN BİR ÖRNEK
Hlbaşlanna birer ve doğu duvarlarının
u «özUne yapışık olarak da aralıklı, üç
sütünün taşıdığı bir hatıl ilâve
ır.
Ahşap tavam taşıyan sütûnlann,
£ ş i ^ o ] ^ ve Mahmud Bey Camilerinde
olduğu gibi. birbirinden farklı stalâktit
jfr**»feri göstei-en başlıkları vardır.
Bmılann en büyük ve gösterişlileri,
mf^np duvarına yakın olanlardır. (Re.
I İ I B : V I - V I I ) Stalâktit dilimlerini birlıiri Qxcrine çakma tekniği ile yapılmış
«hu bu başlıklann*, alt kısmmda. baş|ı|ia çekirdeğini teşkil eden ahşap sü­
tün, sdd2gen bir prizma şeklinde inceltileıek, bir boyun vücuda getirilmiştir.
Aym şçyi Eşrefoğlu ve Mahmud Bey
(^pıitonndeki sütûnlarda da KÖrmektgjit. (Resim: I I . I l l ) (Mahmud Bey
Cunünde. sütûnlann gövdelerini süsygjea nakışların, evvelce Eşrefoğlu ve
Kfi^ Köyü Camilerindeki sütûnlarda
da ohıp olmadığım bilemiyoruz.) BaşIıkhnn stalâktit dilimleri ve b ı m l a n n
en Sst sırasmdaki ahşap kaplamalar
m k l i nakışlar ve yazılarla süslenmiştir.
Ahtap hatıllar, Mahmud Bey Camiinde
<dduğu ^bi, tek parçalı ve iki ucu basit
pırofilli yastık ağaçlan ile bu başlıklara
oturmaktadır. (Eşrefoğlu Camiinde
benaer şekilde fakat iki çeşit yastık pro.
ffli gStübnektedir. Mahmud Bey Ca«riiııdekiler bunlardan da farklıdır. Eşn f o ^ Camiinde yastıklar ve hatıllar
yan yana ikişer ağaçtan teşekkül etmiş­
tir. Hatıllann arasmı alttan kapatmak
üaeri nakışh, kenarı profilli geniş
hunbrîler çıkılmıştır. Mahmud Bey Canünde hatıllar tek olduğu halde, daha
xeoffm bir görünüş kazandırmak için,
altbunna, ortalan püsküllü, k » ı a r l a n
profilli lambriler konulmuştur.) Ha­
tıllann iki yam nakışlı pervazlarla kap­
lanmıştır. Sonradan yapılan tamirlerde
bo pervazlann bir kısmmın yer değiş­
kinliği anlaşılmaktadır. Burada biri yadiğeri etraflan çerçeveli, yân yana
Mimsrt Sanatında Ahfap sUI. öaasya Mecmaau tayı: 37. 19M.
293
dekoratif kemerciklerden ibaret iki çe­
şit nakışlı pervaz «örülmektedir. (Re­
sim: V I ) Tahminimize göre, Eşrefoğlu
ve Mahmud Bey Camilerinin orta sahınlannda benzerlerini gördüğümüz
(Resim: I I )bu pervazlardan kemerciklerle süslü olanı yerinde kalmıştır. An­
cak Eşrefoğlunda daha plâstik olarak
oyma levhalar ve çıtalarla teşkil edil­
miş bulunan kemercikli pervaz. Köşk
Köyü Mescidinde boya ile yapılmıştır.
Yazılı pervaz ise muhtemelen yan sahmlann kiriş altı pervazı olarak duvar­
larda ve hatıUarm yan sahmlara bakan
yüzlerinde dolaşıyordu. (Son onarımda
zaten çok eksik bulunan her iki pervaz
parçalanna dokunulmamıştır.) (Eşref­
oğlu ve Köşk köyü camilerinde pervaz
üzerindeki kemercikler sivri olduğu hal­
de, Mahmud Bey Camiinde Bursa keme­
ri denilen şekilde ve Eşrefoğlunda RÖrülen teknikte yapılmıştır. Resim: I I I )
Yan sahınlann 0.20 m. çapmdaki yuvar­
lak ahşap kirişleri, hatıllar üzerinden
profilli konsollar şeklinde orta sahna
taşmaktadırlar. B u konsollann yüzleri
ve vanlan da nakışlıdır'. Benzerlerini
Eşrefoğlu ve Mahmud Bey Camilerinde
de görüyoruz. (Resim: I I - I I I ) (Ancak
Mahmud Bey Camiindeki konsollann
burunlan, keskin pahlı olan diğerleri­
nin aksine, yuvarlatılmıştır ve orta sah­
na daha ihtişamlı bir görünüş kazan­
dırmak için iki kademeli konsol sırası
teşkil edilmiştir. (Resim: I I I ) Takriben
iki kiriş kahnhgı ara ile yan sahınlann
üstüne dizilen tavan kirişlemesinin bu
profilli konsollan, orta sahnm kuzey
ve güney nihayetindeki duvarlarda da
yine aynı hiza ve ara ile dolaşarak, bir
nevî stalâktitli sihre görünüşünde bir
tavan çerçevesi meydana gctiririer.
Hatıllann iç ve dış yüzleri ile kiriş
veya konsollann duvarlara girdikleri
7 Bu ahtap mimart <»tuy. MU4» F i n n Bey Camlinln son cemaat mahalli tiridinde. Adana Ya( Camii
Medresesinde karfir saçak olarak; Ilctn Lâla Mustafa
H f a Camiinin fevkani mahfcl d<S«emesi altında, hatu
Aydın Cihanoftlu Cam» gibi bazı camilerin kubto ««ek­
lerinde taflatmı» olarak yafatılmiftır.
294
YIUMZ ÖNGC
hizalarda, kirişlerin yanlarına, sahınlara
doğru meyilli yuvalar açılarak, burala­
ra giyotin şeklinde üstten sürülerek
yerleştirilen a h ş a p levhacıklar konul­
m u ş t u r . Bunlann üzerleri de nakışhdır.
KonsoUarm ü s t ü ise konsol boyu geniş­
liğinde, ince tahtalarla kapatılmış ve
bunlann konsol arasına raslayan alt
yüzleri nakışlanmıştır. (Resim: I X ) Bu
tahtamn ü s t ü n d e ve mihrap istikame­
tinde, daha üstteki kirişlere mesnet teş­
k i l etmek üzere yine küçük ebadda bir
hatıl atılmış, bunun orta sahha bakan
yüzü, aynı yükseklikte nakışlı bir per­
vazla süslenmiştir. Bu pervazm üzerin­
de yan jrana küçük yaprak dilimlerin­
den ibaret tezyinatı, ahşap sütün başh k l a n n m yastık altı tablasının, pahh
kenarlarmda da görüyoruz. (Resim;
IX)
Orta sahnm tavanını teşkil eden
son kiriş sırası, yan kirişler ve bunlann
konsol başlanyle aynı hizada olarak
tertiplenmiştir. Bu kirişlerin alt u ç l a n
hafifçe yontulup düzlenerek, buralara
motifli lambriler veya uçluklar çakıl­
mıştır. Bunlann Üzerleri de nakışlıdır.
(Resim: I X ) (Malımud Bey Camiinde
bunlar sahmlara göre daha farklı şekil­
ler ve desenler gösterirler. (Resim: I I I )
Eşrefoğlu Camiinde bu uçluklar yan
sahınlardadır. (Resim: I ) Ancak, orta
sahnm kirişlemesi, yapılan tamirler so­
nunda maalesef çok değişmiştir. Evvel­
ce, zemindeki karlığın üstüne isab^
eden ışıklık, bilâhare orta aks istika­
metinde büyütülürken, orta sahnm ta­
vam da bozulmuştur. Burada eski ta­
van kaplamasından sadece kuzey taraf­
ta bir parça kalabilmiştir. Bu parçada,
tepeleri tavan içine doğru yükselen al­
tı köşeli yıldız piramitlerin tabanlan
arasında, aşağıya doğru çıkmtı yapan,
eşkenar dörtgen piramitcikler görül­
mektedir. (Resim: 1) Bunlann üzeri
nakışhdır. Bu sistem bize, Selçuklu ustalanmn düz toprak dam örtüsüne uy­
gun olarak, tavan kirişlemesinin sade­
ce üstüne ahşap kaplama koymak sure­
tiyle monoton b i r tavan d ü z e n i n e g i t .
mek istemediklerini, bazan k i r i ş l e m e ­
nin altına da i k i r x i b i r kaplama yapa­
rak daha değişik şekiller a r a d ı k l a r ı m ,
hatta kirişleme a r a s ı n d a k i b o ş l u k l a r d a n
dahi istifade ettiklerini
göstermekte­
dir». Eşrefoglu'nun orta ş a h ı n t a v a n ı n a
benzeyen b i r şekli, yine M a h m u d Bey
Camiinde, fakat k i r i ş l e m e ü z e r i n e çakılan tavan k a p l a m a s ı n d a
görüyoruz.
(Resim: I I I ) Hatta b u eserde mahfel
kirişlemesini taşıyan a h ş a p h a t ı l ı n alt
yüzü. sathî olmakla beraber a y n ı k o m ­
pozisyona sahiptir. E ş r e f o g l u ' n u n b u
tahripkâr tamiri s ı r a s ı n d a o r t a şahın­
dan sökülen yıldızlı b a z ı tavan p a r ç a ­
larının, Beyşehir'de b i r evin a h ş a p sa­
çağı altında kuUamldıgını da tesbit et­
tik. Orta sahnm yıldızlı tavan kaplama­
sından kalmış p a r ç a n ı n y a n ı n d a , ü z e r i
çıtalarla teşkil e d i l m i ş geometrik b i r
tezyinatı havi b i r b a ş k a p a r ç a da mev­
cuttur. Bunun orijinal yeri h a k k ı n d a
tahminde b u l u n a m ı y o r u z . )
Köş Köyü Mescidinde o r i j i n a l ta­
van kaplaması b o z u l m u ş o l d u ğ u n d a n ,
yerine kirişlerin ü z e r i n e h a s ı r s e r i l m i ş
ve bunun üzerine toprak ö r t ü l m ü ş t ü r .
(Resim: V I ) Y a p ı l a n son o n a n m sıra­
sında b ü t ü n tavan elden g e ç i r i l i r k e n bu
uydurma ö r t ü k a l d ı n i m ı ş ve yerine id­
diasız b i r a h ş a p kaplama y a p ı l m ı ş t ı r .
Kaplama t a h t a l a r ı n ı n derzlerine de b i ­
rer çıta çakılmıştır. ( R e s i m : V I I ) ( E ş refoğlunda ise b ü t ü n tavan k a p l a m a s ı
i. Genel olarak ahfap tavanlı y a p ı l a r d a , tavan kapb m a u n ı n yerine göre i k i d u r u m tesbit edilmektedir.
a — Tavan kaplaması kiri^lcmenia ü s t ü n d e olanlar,
yahut tavan kirişlemesi altlan »çık olarak gOrillenler.
Ankara Ahi Şeraftddin, Kasaba Kdy& Mahmud Bey Ca­
mileri gibi.
b — Taran kaplaması kirişlemenin altında olanlar
>aİMit tavan kirişlemesi alttan gfirUten>iycnler. Ankara
Hacı Bayram, Bilecik - Vezirhanı KöpriUU Camileri gibi.
Bunlardan i l k i , daha eski b î r geleneğe sahiptir «
toprak örtUlö, az meyilli veya dUz dam şekli sebebiyle
daha manuktdir. Bilhassa X V , yy. dan itibaren binalarda kiremit vey» kurşun örtUlü çalının kullanılmaya başlamasıyle, İkinci gurup u v a n k a p l a m a l a r ı n ı n , (dahilde
deftişik tezyinat, ahşap kubbe, tonoz veya tekne u v a n
gibi mimari şekillere i m k i n vermesi b a k ı m ı n d a n ) daha
taû» rağbet gördUğU söylenebilir. Birgi'deki Aydınoftlu
Mehmed Bey Camiinln. a h ş a p t«\-anı, b u b a k ı m d a n orijinalliil tetkike deter b i r eser o l m a k l a d ı r .
ANADOCUDA X l . l . • XtV. Y U g n U W NAXi%U AHJAP CAMİLERİNDEN BİR ÖRNEK
Eştirilmiş olduğundan ç ı t a h taksijjatı hakkında fikrimiz yoktur.)
Yakından tetkik edildiği zaman,
görülür k i , Eşrefoğlu ve Mahmud Bey
(lamilerinde, nakışlar b u l u n d u k l a r ı yejin yüksekliklerine r a ğ m e n (Eşrefoğ­
lunda zeminden orta sahnm kirişleme­
si altına kadar takriben 8.70 m., Mah­
mud Bey Camiinde ise aynı b ö l m e d e
takriben 8.40 m.)
tezhibe benzer
itinalı bir işçilikle ve bilhassa Eşrefoğju Camiinde akıl almaz b î r kompozis­
yon ve renk zenginliği ile tatbik edilıniştir. Bu eserde biribirine benzeme­
yen binden fazla motif mfevcuttur. Mah­
mud Bey Camiinin kompozisyonlannda
ise tekrarlar d i k k a t i çeker.
Bunlara
mukabil Köşk Köyü Mescidinde, orta
şahında zeminden tavan kaplamasına
kadar en fazla yükseklik takriben 5.00
m. dir. Nakış kompozisyonları ufak de­
tay farklariyle fada değişiklik göster­
mez. İşçilik fazla itinalı, renkler çok
çeşitli değildir.
Devrinin bıçkı, keser, testere
gibi oldukça basit el araçları ile mey­
dana getirilen a h ş a p m i m a r î detaylar,
bilhassa sütün b a ş l ı ş l a n , Eşrefoğlu ve
Mahmud Bey Camiindekilere nazaran
Köşk Köyü Mescidinde daha zengin ve
gösterişlidir. Ne yazık k i b u n l a r ı süsle­
yen nakışlardan, tıpkı Eşrefoğlunda ol­
duğu gibi çok az iz kalmıştır. Köşk Kö­
yü Mescidinin orijinal n a k ı ş l a n hakkın­
da fikir edinmemize en ziyade tavan k i lişlemesinde, konsol arası ve ü s t ü levhalan ile hatıl pervazları ve h a t ı l altı yas­
tıktan yardımcı o l m a k t a d ı r . Nakış
kompozisyonlarmı geometrik geçmeler
(Resim: X U ) , hatayî ve r u m î l e r (Re­
am: X ) , bunların k a n ş ı m ı ile yazılar
teşkil etmektedir. Bunlar,devrinin ka­
lem işi tekniğine uygun olarak, d ü z g ü n
ahşap s a t ı h l a n n üzerine önce beyaz
renkli bir astar boya çekilerek fırça ile
konturlan çizilmek, b i l â h a r e muhtelif
canh renklerde boyanmak, hatta gölge*
'«dirilmek ve nihayet bezir yağı gibi
Şeffaf bir madde ile perdahlanmak su-
295
retiyle yapılmışlardır. Kullanılan renk­
ler a r a s ı n d a mercan kırmızı, siyah, be­
yaz, neftiye ç a l a n koyu yeşil, san ve ko­
y u mavi hakimdir.
Vakıflar Genel M ü d ü r l ü ğ ü n c e 196769 yıllarında y a p t ı r ı l a n genel o n a r ı m
sırasında, K ö ş k K ö y ü Mescidinin harap
ve tehlikeli durumdaki beden duvarları,
a h ş a p tavan askıya alınarak temelden
itibaren yenilenmiştir. ( B u yenilemede,
giriş cephesiyle b i r l i k t e diğer cephele­
r i n de kesme t a ş k a p l a n m a s ı gibi, ifrata
varan b i r t u t u m g ö r ü l m e k t e d i r . ) Yapı­
lan definlerle, taban döşemesi çevre ze­
minine göre ç u k u r d a kalan mabedin et­
rafı açılarak, b i r trotuvar yapılmıştır.
Eski k a p ı ve alt pencerelerin yerleri de­
ğiştirilmemiş, gerekli yerlerde yeni pen­
cereler açılmışrır. Bunlara ve kapıya
basit a h ş a p d o ğ r a m a l a r k o n u l m u ş t u r .
T a v a n ı taşıyan o r i j i n a l a h ş a p s ü t û n l a r a
ve muhdes desteklere el s ü r ü l m e m i ş t i r .
S ü t û n l a n n kaideleri beton sarmalarla
takviye edilmiş, ç ü r ü m ü ş ve kırılmış
oîan zemin döşemesi ile bunun altında­
k i a h ş a p kirişler yenilenmiştir. ( B u es­
nada, mabedin eski tavan kirişlemesi­
n i n b i r k ı s m ı n ı n sonradan taban kiriş­
lemesi olarak kullanıldığı tesbit edil­
m i ş t i r . ) Eski tamirler sırasında farklı
ölçüler ve kaba b i r işçilikle yapılan
muhdes tavan kirişleri ile çürümüşleri­
n i n yerlerine uygun ebadda yenileri ko­
n u l m u ş t u r . Mevcut olmayan tavan kap­
l a m a s ı yeniden yapılmıştır. Eski nakışlı
tavan kirişlemesinden istifade edilerek
yapıldığı anlaşılan muhdes mahfel de,
takviye edilerek aynen
bırakılmıştır.
Toprak dam ö r t ü s ü yerine, doğrudan
d o ğ r u y a beden d u v a r l a r ı üzerine otu­
ran, az meyilli, üzeri s a ç kaplamalı îbir
asma çatı vazedilmiştir. (Resim; V )
O n a r ı m s ı r a s ı n d a mescidin muhte­
l i f yerlerinden ç ı k a r t ı l a n nakışlı parça­
lar, m ü m k ü n mertebe uygun yerlerde
tekrar kullanılmış, yerinde kalabilen
p a r ç a l a r a d o k u n u l m a m ı ş t ı r . Hatta ya­
r ı m olarak ele geçen nakışlı lambri (üç­
l ü k ) parçası, mevcut profiline göre bo-
YILMAZ ÖNGE
296
vasır bir ek parça ile tamamlanmış, ek­
sikleri de bundan örnek alarak yapümıştır. (Resim: I X ) Onarımdan sonra
yerinde bırakılamıyacak kadar harap
nakışlı parçalar Vakıflar Genel M ü d ü r ­
lüğü Arşivinde muhafazaya a l ı n m ı ş t ı r .
Resim: 1) Eşrefoğlu S ü l e y m a n bey c a m i i n d e o r t a sahm ( V a k ı f l a r Genel M d . Arşivi)
R e s i m : 2) E ş r e f o ğ l u S ü l e y m a n B e y c a m i i n d e s t a l â k t i t l i s ü t u n b a ş l ı k l a r ı ve t a v a n
kirişlemesi ( V a k ı f l a r Genel M d . Arşivi).
Resim: 3) Kasaba köyü Mahmut bey camiin orta sahan t a v a n ı ( V a k ı f l a r Genel M d . A r ş i v i )
4 ) Mescidin genel g ö r ü n ü ş ü ( O n a n ı n d a n
önce)
5) Mescidin
sonra)
genel g ö r ü n ü ş ü
(Onarımdan
Resim: 6) Stalâktitli s ü t u n b a ş l ı k l a n ve tavan
kirişlemesi ( O n a r ı m d a n ö n c e )
L
Resim: 7) Stalâktitli s ü t u n başlıkları ve tavan
kirişlemesi
J
II. III
R e s i m : 8) Mahfel t a r a f m a b a k ı ç ( O n a r ı m d a n s o n r a )
Resim: 9) O n a r ı l a n tavan k i r i ş l e m e s i ve N a k ı ş l ı eski p a r ç a l a r
s
Resim: 10) Resimli Tavan p a r ç a l a r ı n d a n
t
Resim: 11) Resimli tavan p a r ç a i a n n d a n