indirmek için tıklayınız

KÜRESEL GELÝÞMELER VE
ULUSLARARASI SÝSTEMÝN
ÖZELLÝKLERÝ
Hazýrlayan:
Prof. Dr. Ali Karaosmanoðlu
RAPOR NO: 1
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
NOT: BÝLGESAM farklý disiplin ve görüþlere sahip bilim adamlarýný sinerji saðlayacak þekilde biraraya getiren araþtýrma merkezidir. Bu nedenle raporda yeralan konular BÝLGESAM’ýn resmi görüþlerini deðil, raporu hazýrlayanýn
görüþ ve yaklaþýmlarýný yansýtmaktadýr.
2
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
SUNUÞ
Türk tarihi incelendiðinde geçmiþteki baþarýlarýn arkasýnda iyi yetiþmiþ bilge adamlarýn
bulunduðu görülmektedir. Ancak günümüzde olaylarýn çok boyutlu olarak geliþmesi ve sorunlarýn karmaþýklaþmasý, birkaç bilge kiþinin veya aydýnýn geliþmeleri zamanýnda ve doðru
olarak algýlamasýný ve alternatif politikalar üretebilmesini zorlaþtýrmaktadýr. Geliþmelerin yakýndan takip edilmesi, gelecekle ilgili gerçekçi öngörülerin yapýlabilmesi ve doðru politikalar
üretilebilmesi için farklý disiplinlere ve görüþlere sahip bilge adamlar ile genç ve dinamik araþtýrmacýlarýn, esnek organizasyonlar içinde sinerji saðlayacak þekilde bir araya getirilmesi gerekmektedir.
Dünya’daki ve yurt içindeki geliþmeleri takip ederek geleceðe yönelik öngörülerde bulunmak; Türkiye’nin ikili ve çok taraflý uluslararasý iliþkilerine ve güvenlik stratejilerine, yurt
içindeki siyasi, ekonomik, teknolojik, çevresel ve sosyo-kültürel problemlerine yönelik bilimsel araþtýrmalar yapmak; karar alýcýlara milli menfaatler doðrultusunda gerçekçi, dinamik çözüm önerileri, karar seçenekleri ve politikalar sunmak maksadýyla Bilge Adamlar Stratejik
Araþtýrmalar Merkezi (BÝLGESAM) kurulmuþtur. BÝLGESAM’ýn vizyonu, amacý, hedefleri,
çalýþma yöntemi, temel nitelikleri ve teþkilatý http://www.bilgesam.org/tr web sitesinde sunulmaktadýr.
BÝLGESAM, Bilge Adamlar Kurulu’nun ilk toplantýsýnda alýnan kararlar doðrultusunda
çeþitli konularda raporlar hazýrlamaktadýr. Prof. Dr. Ali L. KARAOSMANOÐLU tarafýndan
hazýrlanan “Küresel Geliþmeler ve Uluslararasý Sistemin Özellikleri” baþlýklý rapor faydalanýlmak üzere yayýnlanmýþtýr.
Atilla SANDIKLI
BÝLGESAM Baþkaný
3
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
4
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
Prof.Dr. Ali L. KARAOSMANOÐLU
Bilkent Üniversitesi
Uluslararasý Hukuk doktorasýný Lozan Üniversitesi’nden almýþ olan Prof. Karaosmanoðlu, Stanford Üniversitesi Hoover Institution’da, NATO’da, Lahey Uluslararasý Hukuk Akademisi’nde ve Princeton Üniversitesi’nde araþtýrma burslarý kazanmýþ ve misafir öðretim üyesi olarak bulunmuþtur.
Bilkent Üniversitesi’ne katýlmadan önce Boðaziçi Üniversitesi ve ODTÜ’de öðretim üyeliði yapan Prof. Karaosmanoðlu, Türk dýþ politikasý, strateji ve güvenlik politikalarý konularýnda çalýþmalar yapmaktadýr.
Yayýnlarý arasýnda Les actions Militaires coercitives et non coercitives des Nations Unies
(Droz); Ýç Çatýþmalarýn Çözümü ve Uluslararasý Örgütler (Boðaziçi Üniversitesi); Middle
East, Turkey and the Atlantic Alliance (Dýþ Politika Enstitüsü, editör); The Europeanization
of Turkey’s Security Policy (Dýþ Politika Enstitüsü, editör) baþlýklý kitaplarý ve Foreign Affairs, Politique Etrangère, International Defense Review, Europa Archiv, Security Dialogue ve
Journal of International Affairs gibi dergilerde basýlmýþ makaleleri bulunmaktadýr. Prof. Karaosmanoðlu, Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi üyesidir.
5
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
KÜRESEL GELÝÞMELER VE
ULUSLARARASI SÝSTEMÝN ÖZELLÝKLERÝ
Soðuk Savaþýn sona ermesinden bu yana uluslararasý sistem süratle küreselleþen
bir ortamda deðiþiyor. Deðiþimin yönünü ve eðilimlerini sadece güç iliþkilerinin klasik anlamda yeniden þekillenmesine bakarak anlamamýz mümkün deðildir. “Tek kutuplu-çok kutuplu” gibi kavramlarý kullanarak ne deðiþimin niteliðini ne de olaðanüstü dinamiðini idrak edebiliriz. Sistemik deðiþimin meydana geldiði küreselleþen
ortamda iliþkiler ve etkileþimler çok çeþitli þekillerde oluþmakta, devletlerin yanýnda
devlet olmayan deðiþik aktörler dünya politikasýnda etkili roller üstlenmekte ve dýþ
politika-iç politika ayýrýmý geçerliðini kaybetmektedir. Küreselleþen dünyada deðiþen
uluslararasý sistemin özelliklerini anlamak için önce ortamý, yani küreselleþmeyi irdelemek gerekecektir.
Küreselleþme, en basit þekilde, dünya çapýndaki irtibatlanmalarýn (Ya da birbirine
baðlanmalarýn) geniþlemesi, derinleþmesi ve hýzlanmasý olarak tanýmlanabilir. Küreselleþme olgusuna yaklaþýmlarý üç ayrý kategoride toplayabiliriz:
6
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
Küreselleþmeyi abartanlar, söz konusu geliþmelerin egemen ulus-devleti ortadan kaldýrmakta olduðuna inanarak küreselleþmeye karþý politikalara gerek olduðunu
savunurlar. Bu görüþler, ülkelerin içe kapanmasýna kadar gidebilir. Hatta bu yaklaþýmýn zaman zaman küreselleþmenin, Batýlý devletlerin bir komplosu olduðu þeklindeki teorilere zemin hazýrladýðýný da biliyoruz.
Küreselleþmeyi küçümseyenler, küreselleþmenin uluslararasý iliþkilerin yapýsýný
ve niteliðini deðiþtirmediðini ileri sürerler. Devletler, uluslararasý iliþkilerin esas aktörleri olmaya devam etmektedirler. Jeopolitik anlayýþta herhangi bir deðiþiklik olmamýþtýr. Askeri güç hala en önemli etki aracýdýr. Gözlemlediðimiz olgu, esas itibariyle, devletler arasýnda karþýlýklý baðýmlýlýklarýn artmasýndan baþka bir þey deðildir ve bu
da, tarihte ilk defa olmamaktadýr.
Üçüncü yaklaþým, diðer uç yaklaþýmlardan kendini ayýran, dönüþümcü diye tanýmlayabileceðimiz bir yaklaþýmdýr. Dönüþümcülere göre, dünya politikasý yeni bir
dönüþüm süresine girmiþtir. Küreselleþmeyi abartanlar da, küçümseyenler de, bu sürecin pek çok yönünü ihmal etmekte ve olup biteni yanlýþ yorumlamaktadýr. Devlet
ortadan kalkmamaktadýr. Toplumlarýn devlete hala ihtiyacý vardýr. Hatta bazý bakýmlardan bu ihtiyaç artmýþtýr. Ancak devlet olmayan birimler de dünya politikasýnda et-
7
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
kilerini artýrmýþlardýr. Bu geliþme devlet otoritesinin bir bakýma “göreceleþmesine”
yol açmaktadýr. Ayrýca deðiþik küresel siyasi olgularýn ve politikalarýn ortaya çýkmasý,
dýþ ve iç politika ayýrýmýný geçersiz kýlmaktadýr. Baþka bir deyiþle, ekonomik alanda
olduðu gibi, bir ülkenin siyasi hayatý diðer ülkelerin siyasi hayatýyla iç içe girme yönünde kuvvetli bir eðilim göstermektedir. Bu güçlü eðilim, geleneksel jeopolitik yaklaþýmý ve uluslararasý iliþkilerin niteliðini büyük ölçüde etkilemektedir.
Eðer neyin deðiþip neyin deðiþmediðini ve deðiþimin yönünü anlamak, açýklamak
ve uygun politikalarý üreterek yönetmek istiyorsak, dönüþümü inkâr ederek ya da
görmezden gelerek iþe baþlayamayýz. Çünkü dönüþümü yaþýyoruz ve her gün gözlemliyoruz.
Küreselleþme, bir süreç olarak belli özellikler göstermektedir. Sosyal, siyasi ve
ekonomik etkinlikler devletlerin ülke sýnýrlarýný aþmakta ve böylece, olaylar, kararlar
ve eylemler dünyanýn diðer köþelerinde yaþayan insanlar ve topluluklar bakýmýndan
da önem arz etmektedir. Mesela istikrarsýz bölgelerdeki iç savaþlar ya da ekonomik
güçlükler büyük çapta göçlere sebep olmakta ve diðer ülkelerde de ekonomik güçlükler, toplumsal sorunlar doðurmaktadýr. Bir ülkede baþlayan ekonomik kriz diðer ülkelere de sýçramaktadýr.
8
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
Etki, coðrafi bakýmdan yayýlmakla kalmamakta, belli bir alandaki faaliyet diðer alanlarý da yoðun biçimde etkilemektedir. Bilgisayar teknolojisindeki bir ilerleme savunmadan
iþ idaresine, tarýmdan çevre korumasýna kadar pek çok alaný etkilemektedir.
Dünya çapýndaki iletiþim ve ulaþým sistemlerinin geliþmesi sonucunda küresel
düzeyde her türlü iliþki ve iþlemin yürütülmesi gittikçe artan bir hýz kazanmaktadýr.
Mal, sermaye, bilgi, haber, fikir ve teknoloji hareketleri 15-20 yýl önce dahi tasavvur
edilemeyecek bir süratle gerçekleþtirilebilmektedir.
Belki de hepsinden önemlisi, tüm bu geliþmeler sonucunda ulusal ile uluslararasý olanýn, yerel ile küresel olanýn iç içe girmesidir. Baþka bir deyiþle, devletlerarasý karþýlýklý baðýmlýlýklarýn çok ötesinde, toplumlar arasý ortak çýkar ve faaliyet alanlarý belirmektedir.
Mesela, terörle, suç örgütleriyle ve çevre sorunlarýyla mücadele için diðer devletler ve
devlet olmayan kuruluþlarla iþbirliði içinde hareket etmek bir zaruret haline gelmiþtir. Bugün artýk enerji güvenliði bir ortak çýkar ve faaliyet alaný sorunudur.
Küreselleþmenin baþka bir etkisi de, demokrasi ve insan haklarý gibi deðerler ve
normlarýn gittikçe evrensel bir nitelik ve geniþleyen bir uygulama kazanmasýdýr. Bu
9
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
deðer ve normlar ile uzun vadede ülkesel, bölgesel ve küresel istikrar arasýndaki irtibatýn güçleneceði konusunda da yaygýn bir inanç mevcuttur. Ýnsan haklarýna saygýlý
olan, çoðulcu demokratik rejimler kendi halklarýnýn refahýný ve mutluluðunu daha
iyi temin ederler. Uzun vadede bu rejimler hem ülkede, hem bölgede, hem de uluslararasý düzeyde istikrara ve barýþa katkýda bulunurlar. Demokratik ve insan haklarýna saygýlý devletlerin jeopolitik deðeri de artar. Çünkü bugün artýk jeopolitik deðer
sadece coðrafi konuma baðlý olarak ölçülemez, söz konusu devletin rejimine de baðlýdýr. Mesela, coðrafi konumu bakýmýndan enerji güvenliði için önemli bir ülke, eðer
siyasi rejimi itibariyle potansiyel olarak istikrarsýz bir konumda ise, enerji güvenliðini saðlayan deðil, fakat risk ve tehdit unsuru olarak görülen bir ülke haline gelir. Baþka bir deyiþle, meþruiyeti, inandýrýcýlýðý ve jeopolitik deðeri azalýr.
Küreselleþmenin temel özelliklerinden biri de, dünya politikasýnda faaliyet gösteren ve politikalarý etkileyen aktörlerin çeþitlenmesidir. Daha önce de belirttiðimiz gibi, egemen devletlerin yanýnda, çeþitli devlet olmayan birimler güç ve etki merkezleri haline gelmiþtir. BM, NATO, AB ihtisas teþekkülleri ve diðer uluslararasý örgütlerin faaliyet alanlarý geniþlemektedir. Ayný zamanda, bu tür devletlerarasý teþkilatlanmalar zamanla devletlerden ayrý bir kimlik ve süreklilik kazanmakta, çok taraflý politikalarýn zeminini hazýrlayarak devlet eylemlerinin meþruiyet kaynaðý haline gelmek-
10
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
tedirler. Devletlerarasý teþkilatlanmanýn yanýnda, sivil toplum kuruluþlarý ve çok
uluslu þirketler yoðun þekilde devlet sýnýrlarýný aþan sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal iliþkilere girmekte ve büyük ölçüde devletlerin yetki ve kontrolünün dýþýnda her
alanda faaliyette bulunmaktadýrlar. Bunlar en ileri teknolojileri kullanarak dünya çapýnda kamuoylarýný etkileyebilmekte ve dolayýsýyla devlet politikalarýna sýnýrlamalar
koyabilmektedirler. Bu legal faaliyetlerin ötesinde, terör örgütleri gayrimeþru þiddete baþvurarak siyasi amaçlarýný gerçekleþtirme yoluna gitmektedirler.
Hiç þüphesiz, tüm bu geliþmeler devleti “göreceleþtirmektedir”. Bunun anlamý
þudur: devlet artýk yegâne ekonomik, siyasi ve askeri güç merkezi deðildir. Baþka bir
deyiþle güç, göreceli olarak gayri milli bir nitelik kazanmaktadýr. Devletlerin faaliyet,
yetki ve kontrol alanlarý gittikçe daralmaktadýr. Pek çok konu ve sorun devletlerin
münhasýr yetki alanlarýnýn dýþýnda kalmakta ve önlenemez bir þekilde devletlerin ülke sýnýrlarýný aþan boyutlar arz etmektedir.
Ancak bu geliþmeler devletlerin ortadan kalkmakta olduðunu vurgulamýyor; sadece küreselleþmeyi, yani dünya politikasýndaki yapýsal deðiþimi iþaret ediyor. Bu yapýsal deðiþim sürecinin içinde devletler önemli aktörler olmaya devam ettikleri gibi, yeni ulus-devletler de ortaya çýkýyor. Küreselleþme, toplumlarýn devlete duyduklarý ih-
11
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
tiyacý artýrýyor. Toplumlarýný tatmin etmek ve korumak için devletlerin sýnýr aþýrý düzeyde daha faal ve daha etkili olmalarýný zaruri kýlýyor. Çünkü yeni yapýlanmada, ülke içindeki siyasi hedeflere varmak, ancak sýnýr aþan düzeyde iþbirliðine girmekle
mümkün olabiliyor. Küreselleþmeden kaçmak ya da onu durdurmak mümkün deðil.
Küreselleþme ancak yönetilebiliyor. Ondan yararlanan, fakat zararlarýndan sakýnabilen devletler baþarýlý sayýlýyor.
Son olarak, bir hususu daha hatýrlamakta yarar var. Küreselleþme savaþý ve þiddeti ortadan kaldýrmýyor. Tam tersine, savaþýn asimetrik türünün ve terörizmin arttýðýna tanýk oluyoruz. Toplumu savaþa, teröre ve her türlü þiddet eylemine karþý koruyabilecek en etkili kurum, devlet olmaya devam ediyor.
Küreselleþen ortamda deðiþen uluslararasý sistemle ilgili ne gibi öngörülerde bulunabiliriz?
Önümüzdeki on-onbeþ yýl içinde, dünya gittikçe hem daha bütünleþmiþ olacak
hem de oyuncularýn çoðalmasý ve etnik gruplarýn kimliklerini talep etmeleri sonucunda daha bölünmüþ bir manzara arz edecektir. Birbirine zýt bu iki eðilim hem ekonomik ve askeri güç gibi geleneksel yapýsal faktörlerden, hem de deðerler, normlar ve
12
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
inançlardan etkilenecektir. Kaba zorlama ve þiddet potansiyeli, yani kaba askeri ve
ekonomik güç, etki unsuru olarak göreceleþecek, onun yanýnda meþruiyet, inandýrýcýlýk, cazibe ve küreselleþmeyi iyi yönetebilme kabiliyeti güç merkezlerinin yapýcý unsurlarý olarak önemini artýracaktýr.
Yeni pazarlar ve enerji bulma rekabeti ekonomileri zor durumlara sokacak ve periyodik krizler artacaktýr. Geliþmekte olan ülkeler, yabancý yatýrýmý cezp etmek için
hem ekonomik hem siyasi rejimlerini reforma tabi tutma yoluna gideceklerdir. Fakat
bu reformist politikalar iç çalkantýlara hatta iç savaþlara sebebiyet verebilecektir. Dönüþüm ve dönüþümün güvence altýnda gerçekleþmesi, yani iç güvenliðin bozulmadan sürdürülmesi, hem ilgili ülkelerin hem de uluslararasý toplumun en önemli sorunlarýndan biri olmaya davam edecektir. Bu konuda uluslararasý örgütlerin ve sivil
kuruluþlarýn rolü artacaktýr.
Çin, Hindistan, Endonezya, Rusya ve Brezilya gibi ülkelerin ekonomilerinin hýzla büyümesi uluslararasý sisteme, þüphesiz, çok kutuplu bir görüntü verecektir. Ancak bu ülkelerin ekonomik güçlerini siyasi etkiye tahvil edip edemeyecekleri tartýþma
konusudur. Ayrýca bunlarýn ne çapta birer sosyal, siyasal ve kültürel cazibe merkezleri haline gelebilecekleri de henüz bilinmemektedir. Ancak bu ülkelerin kendi kýta-
13
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
larý üzerinde en etkili ülkeler olarak kalacaklarý bellidir.
Avrupa Birliði dünyanýn en büyük ekonomilerinin baþýnda gelmesine raðmen
uzun vadede büyük sorunlarla karþý karþýyadýr. Demografik ve ekonomik küçülme
eðilimi bunlardan sadece birisidir. Avrupa, dünya politikasýnda etkili olma yönünde
üstesinden gelemediði bir irade zaafý göstermektedir. Yükselen milliyetçilik, hatta
ýrkçýlýk, Avrupa’yý adeta içine kapatmakta ve cazibe merkezi olmaktan çýkarmaktadýr.
Amerika Birleþik Devletleri, yaptýðý tüm hatalara ve yaþamakta olduðu ekonomik
sorunlara raðmen dünya politikasýnda en etkili güç olmaya devam etmektedir. Eðitim
ve araþtýrma kurumlarýnýn üstünlüðü, teknolojisi, toplumun ve siyasi hayatýn gittikçe
artan çoðulculuðu, ABD’yi potansiyel olarak en kozmopolit bir cazibe merkezi ve
müthiþ askeri gücünün yanýnda, en etkili “yumuþak güç” olarak ön plana çýkarmaktadýr. Önümüzdeki on-onbeþ yýl içinde baþka bir güç merkezinin ABD’nin askeri, bilimsel ve teknolojik düzeyine eriþmesi mümkün gözükmüyor. Önümüzdeki yýllarda, ABD’nin yumuþak güç potansiyelini daha etkili bir þekilde kullanmasý ihtimali artýyor. Gelecek genel seçimde Barack Obama’nýn Baþkan seçilmesi ABD’nin Asya, Afrika, Orta Doðu ve Latin Amerika’daki cazibesini büyük ölçüde artýracak ve yumuþak
gücünü daha etkili kullanmasýný kolaylaþtýrabilecektir. Önümüzdeki yýllarda, hiç
14
Prof. Dr. Ali L. Karaosmanoðlu
þüphe yok ki, ekonomik alanda ABD’nin önüne güçlü rakipler çýkacaktýr. Fakat ABD
dünya politikasýnda lider rolünü oynamaya, hatta belki de daha iyi ve etkili bir þekilde oynamaya devam edecektir.
Öte yandan, bu ihtimalin gerçekleþmesi transatlantik çatlaðý dediðimiz sorunu derinleþtirebilir. ABD’nin yumuþak gücünü ön plana çýkarmasý AB’yi bir ölçüde memnun etse de, Washington’un menfaatleri ve dikkati giderek Avrupa’dan baþka kýtalara
yönelebilecektir. Avrupa ülkelerindeki bütünleþtirici irade eksikliðinin devamý bu
eðilimi güçlendirecektir.
Baþka, fakat çok daha küçük bir ihtimal de, bugünkü ABD politikasýnýn deðiþik þekillerde devam etmesidir. Bu durumda, dünyadaki bölünmüþlük, dinsel ve ýrksal
farklýlýklar ön plana çýkacak ve medeniyetler çatýþmasý uluslararasý sistemin temel
özelliklerinden biri olacaktýr.
Özetlemek gerekirse, þu eðilimleri tespit edebiliriz:
Uluslararasý sistem Soðuk Savaþýn çift kutuplu, doðu-batý çatýþmasý þeklinde kolayca tanýmlanan katý düzenine hiçbir zaman benzemeyecektir. Esnek, dinamik ve
15
RAPOR NO: 1
Küresel geliþmeler ve uluslararasý sistemin özellikleri
kestirilemeyenlerle dolu bir sistem olacaktýr. Bu itibarla, küreselleþme uluslararasý
sisteme þekil veren en önemli faktör olacaktýr. Yeni ekonomik güçlerin ne ölçüde siyasi ve askeri güç merkezleri haline dönüþme irade ve kabiliyetini gösterebilecekleri
de, uluslararasý sistemin yapýlanmasýný etkileyen baþka bir faktördür.
Ekonomik çok kutupluluk artýk kaçýnýlmaz hale gelmiþtir. Yeni ekonomik güçlerin Batý camiasýnýn dýþýnda olmalarý, sisteme gayrimütecanis bir nitelik kazandýracaktýr. Kültür farklarý uzlaþmalarý zorlaþtýrabilecektir.
Batý’nýn toplam ekonomik gücü ve nüfusunun Batýlý olmayanlara göre azalmasý, Batý’nýn dünya sorunlarýný etkileme imkanýnýn da azalmasýna sebebiyet verecektir. Yeni ekonomik güçler dünyanýn gündeminin tayininde eskiye oranla daha büyük aðýrlýða sahip
olacaklardýr. Bu durumda, yeni iþbirliði tertipleri ve yeni kurumlaþmalar gerekecektir.
Uluslararasý sistemdeki bu eðilimlerin ABD ile Avrupa’yý bugün olduðundan daha fazla birbirine yakýnlaþtýracaðýný söylemek zordur. Daha kolay söyleyebileceðimiz,
ABD’nin dikkatinin Orta Doðu’ya, Afrika’ya, Orta ve Uzak Asya’ya ve Kafkasya’ya
giderek daha fazla yoðunlaþacaðýdýr. AB bu bölgelerde daha faal rol oynama iradesini
gösterdiði oranda Washington’un da Avrupa’ya gösterdiði ilgi artacaktýr.
16