Belgin: Ben Belgin Gülüm, 43 yaşındayım. Diş teknikeriyim. 14

Belgin Gülüm
Sultan: Bize kendinizi tanıtır mısınız?
Belgin: Ben Belgin Gülüm, 43 yaşındayım. Diş teknikeriyim. 14 yaşında bir oğlum var.
E-kpss’den 80 aldım.
Sultan: Çalışıyor musunuz?
Belgin: Annemi kaybedene kadar çalışıyordum. İki yıldır çalışmıyorum. Annemi
kaybettikten sonra iş yeri beni geri almadı.
Sultan: Nasıl oldu?
Belgin: Ramazan ayıydı. Annem acile kaldırılmıştı. Gidip görmeye ihtiyaç duydum.
Gittim, son nefesinde gördüm annemi. Haber vermek için iş yerimi aradım. “Tamam kızım, sen
rahat ol, istediğin kadar kal.” dediler. Mevlüt falan derken, bir ay geçtikten sonra İstanbul’a
döndüğümde, patronum işlerin azaldığını, telefon beklememi söyledi. Bir ay, bir yıl, üç yıl
derken işsiz kaldım.
Sultan: Bunun işitme engelli olmanızla bir ilgisi olduğunu düşünüyor musunuz?
Belgin: Ara ara sorun oluyordu. Ben sırtımı döndükten sonra hiç duymuyorum. Yanlış
anlama bile değil, hiç duymuyorum, özellikle de kısık sesle konuşurlarsa. Ben sırtımı dönünce,
patron bana bir şey söylemiş. Ben onu hiç kale almadan işi yapmışım. Tabi çok kızdı. Sen
bilinçli mi yapıyorsun diye. Ben de anlatmaya çalıştım. İki (bu belki bir kulak olabilir
anlayamadım.) kulağımda da yüzde 80 işitme kaybı var. Sırtımı döndüğümde, hele bir de kısık
sesle konuşursanız sizi hiç duyamam, mümkün değil diye. Anlatamadım. İşime son verildi.
Sultan: İş yerinizde sizin durumunuza uygun bir düzenleme yapılmıyor muydu?
Belgin. Hayır. İşin kötü yanı ben özel hayatımda bile bu konuda çok sıkıntı yaşadım.
“ben anlayamıyorum.” dememe rağmen, tekrar etmek çok zorlarına gidiyor. Oğlum bile rapor
almadan önce “anne sağır mısın, duymuyor musun?” diyordu. Televizyon izleyemiyorum,
telefonla konuşamıyorum. Bir yöntem geliştirdim. Arkadaşlarımdan adres verme gibi
konularda mesaj atmalarını istiyorum.
Sultan: İş arıyorsunuz şimdi. İş ararken, işitme engelinizle ilgili sorunlar karşınıza
çıkıyor mu?
Belgin: Tabi ki. Ben kendim direk arayamıyorum. Başkasına telefonla arattırıyorum.
Ön görüşmeleri yapamıyorum. Arkadaşım açık adresi alıyor. Direkmen gidiyorum, karşılıklı
olarak görüşmek için. Onda bile kaçırıyorsun. Herkesin konuşma netliği aynı değil. Engelli
olmak zor. Ama işitme engelli olmak daha zor. Sosyal iletişimi güçleştiriyor. Biz 8 kardeşiz.
Ben onların tümünü aynı anda evime davet edemem. Çünkü hiçbir şey anlayamam. Tek tek
alınca kaliteli birliktelik olur.
Sultan: Çalışırken başka sorunla karşılaştınız mı işitme engelli olduğunuz için?
Belgin: Sorun hep oluyordu. Sadece bugüne kadar anlayışlı bir bayan vardı. O da işitmegörme engelli bir elemanla çalıştığı için sürekli dikkati çekmek için ismimle hitap ederdi. Adımı
söyleyince, onun yanına yaklaşırdım, kaçırmamak adına. Başka iş yerleri bunu yapmıyordu.
Sultan: Eğitiminiz sırasında işitme engelinizden kaynaklı sorun yaşadınız mı?
Belgin: Hayır. Biraz genetik kısmı olmakla birlikte, 1997 yılında bir trafik kazası sonucu
işitme engelim oluştu. Travma geçirince genetikle birleşti. Yüzde 40’la tek kulakta başladı.
Kullanılan cihazın kalitesi ve psikolojik faktörlerle birleşince yüzde 80’e çıktı.
Sultan: Hem işitme engelli, hem de kadınsınız. İkisinin yarattığı sorunlar oldu mu
çalışırken?
Belgin: İşe başlarken sabah erkenden, istedikleri saatte gelebileceğimi söylerdim. Sabah
5’te bile işe geldiğim olurdu. Hastane için imalat işi yapılıyor. Gece 10 buçuğa kadar
çalışmamız gerekiyor. Akşam 7’den sonra çalışmak çok zor. En fazla bir yıl idare edebildim.
Ailem yanımda yoktu. Ben anneydim. Bazen eve iş getirdiğim bile oluyordu. Pazar günleri
çalıştığımız olurdu. Oğlum, “Anne nolur bu işi bırak, öğretmen ol, hiç olmazsa yüzünü
görürüm.” diyordu. İşte tam bu noktada karşıma e-kpss çıktı.