Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile lgili Bilgi ve

ARAŞTIRMA
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve
Üreme Sağlığı ile İlgili Bilgi ve
Yaklaşımları
Tülay KUZLU AYYILDIZ*, Dilek KONUK ŞENER**,
Eda AKAR***, Gülhan GÜNAY***, Tuğba YAKA***,
Didem KILIÇ***, Kamile REYHANOĞULLARI***
Bu çalışma 28-30 Nisan 2011 Gaziantep 10. Uluslar arası Katılımlı Ulusal Hemşirelik
Öğrencileri Kongresi’nde poster bildirisi olarak sunulmuştur.
ÖZET
Toplumumuzun büyük çoğunluğunu oluşturan gençlerin sağlıklı cinsel tutum ve
davranış kazanmaları cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve istenmeyen gebeliklerin
önlenmesi bakımından öncelikli olarak ele alınması gereken bir konudur. Gençler bu
konularda çevrelerinden yanlış bilgiler edinebildikleri için tutum ve davranışlarında da
olumsuzluklar gösterebilmektedirler. Bu araştırma, Sağlık Yüksekokulu ve Sağlık
Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili bilgi
ve davranışlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırma
Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ve Ahmet Erdoğan Sağlık
Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören, araştırmanın yapıldığı dönemde
okula devam eden ve araştırmaya katılmayı kabul eden 615 öğrenci ile
gerçekleştirilmiştir. Veriler anket formuyla toplanmıştır. Anket formunda öğrencilerin
sosyo-demografik özellikleri, cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili bilgi ve davranışlarıyla
ilgili 50 soru yer almıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı ve yüzde dağılımları
kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, cinsellik ve üreme sağlığı hakkında öğrencilerin
%52.8’i bilgi alırken, %47.2’si bu konuyla ilgili bilgisi olmadığını belirtmiştir.
Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili en çok gereksinim duydukları konu %60.4 ile “adet
dönemi”, %57.8 ile “sivilceler” ve en az gereksinim duyulan konu ise %6.3 ile “cinsel
ilişki” olmuştur. Öğrencilerin en çok bildikleri doğum kontrol yöntemi %88.6 ile
prezervatif iken, %3.73’ü hiçbir kontrol yöntemini bilmediğini ifade etmişlerdir. Sonuç
*
Yrd.Doç.Dr., Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu.
Öğr.Gör., Düzce Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu.
***
Hemşirelik Öğrencisi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu
**
2 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
olarak ülkemizde verilen eğitimlerin, gençlerin cinsellik ve üreme sağlığı konusundaki
bilgi gereksinimlerini karşılayacak düzeyde olmadığı belirlenmiştir. Bu doğrultuda
belirli yaş aralığındaki gruplara uygun eğitim programlarının hazırlanması ve
sunulması önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Cinsel sağlık, hemşirelik, üniversite öğrencisi, üreme sağlığı.
Knowledge and Approaches of the University Students About
Sexuality and Reproductive Health
ABSTRACT
Providing the young people who are the most of the population in our society, on
healthy sexual attitudes and behaviors is the priority issue to prevent the sexually
transmitted diseases and unplanned pregnancies. As young people may have wrong
knowledge about these issues, they may show same negative attitudes and behaviors.
This is a descriptive research study and aims at determining health high school and
health services school students’ knowledge and behaviors g about sexuality and
reproductive health. The research was conducted with 615 students registered in the
school of health and Ahmet Erdogan vocational school of health services, Karaelmas
University, Zonguldak who had agreed to participate in the research. The data were
collected through a questionnaire. The questionnaire form included a total of 50
questions on students’ socio-demographic characteristics, and their knowledge and
behaviours of sexuality and reproductive health. Numbers and percentage distributions
were used in the analyses. In conclusion, it was found that 52.8% of the students had
knowledge about sexuality and reproductive health whereas 47.2% of them stated that
they did not know anything about the subject. The subject that they felt the most
necessary in terms of sexual health was “menstrual period” (60.4%) and “pimples”
(57.8%) whereas the least necessary subject was “coitus” (6.3%). The family planning
method which is the most commonly known by them was the use of “condom” (88.6%)
while 3.73% of the students stated that they did not know of any methods. In
conclucation it is found that education in our country is inedaquate to satisfy the needs
for knowledge of young population abut sexsuality and reproductive health. In this
issue education programmes should be prepared and presented to specific age range
groups.
Key Words: Nursing, reproductive health, sexual health, university students.
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 3
GİRİŞ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tanımıyla sağlık, “yalnızca hastalık ve
sakatlığın olmaması değil, fiziksel, mental ve sosyal olarak tam bir iyilik halini
belirten durum” olarak tanımlanmıştır (Akça Ay, 2008; Bektaş, 2002; Öz,
2004; Tüzün ve Eker, 2003). 1994 yılında Kahire’de yapılan Uluslararası
Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda DSÖ tarafından yapılan sağlık tanımı
içerisine üreme sağlığı (ÜS) kavramı da eklenmiştir. Bununla bağlantılı olarak
üreme sağlığı; “üreme sistemi işlevleri ve sürecine ilişkin bütün alanlarda
yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, mental ve sosyal
yönden tam bir iyilik hali ve aynı zamanda insanların doyurucu ve güvenli
cinsel yaşamları, üreme yeteneklerinin olması, bu yeteneği ne zaman ve ne
sıklıkta kullanacakları konusunda karar verme özgürlüklerinin bulunması”
olarak tanımlanmıştır (Özan ve ark., 2004; Pınar ve ark., 2009; Şahiner ve
Akyüz, 2010).
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili olarak, istenmeyen gebelikler ve
cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH) tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
önemli sağlık sorunlarından birini oluşturmaktadır. Bütün dünyada bir günde
100 milyondan fazla cinsel birleşme olmakta, bunlardan yaklaşık 1 milyonu
gebelikle sonuçlanmaktadır. Bu gebeliklerin %25’i planlanmamış, %25’i ise
istenmeyen gebelikler olmaktadır (Pınar ve ark. 2009; Savaş ve Cesuroğlu
2005). Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ise, bireylerin sağlık düzeylerine,
üretkenliklerine zarar vererek, yaşam standartlarının düşmesine, dolayısıyla
toplumun sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. CYBH ve Edinsel
Bağışıklık Yetersizliği Sendromu (Acquired Immune Deficiency
Syndrome:AIDS) gençler arasında giderek yaygınlaşmaktadır. DSÖ’nün
tahminlerine göre her yıl her 20 gençten biri CYBH’lara yakalanmaktadır.
Toplam nüfusun yarısından fazlasını oluşturan gençlerin hareketli, özgür yaşam
biçimleri, güvenli olmayan cinsel deneyimlere açık olması ve kondom
kullanımının düşük olması toplum sağlığını ciddi bir biçimde tehdit etmektedir
(Öcal ve Börekçi, 2008; Pınar ve ark. 2009; Siyez ve Siyez, 2009).
Gençlik kavramı, “11-20 yaş aralığını kapsayan ergenlik dönemini de içine
alan, bireyin sosyal olgunluk kazandığı, kendi kararını verebilecek düzeye
geldiği, bağımsız hareket edebildiği ve karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurabildiği
dönem” anlamına gelmektedir. Bu dönemde bireylerde çeşitli sosyal, fiziksel,
psikolojik ve ahlaki değişimler olmaktadır. Bu açıdan cinsel kimliğin
kazanılması, cinsel sağlıkla ilgili doğru tutum ve davranış içinde olunabilmesi,
4 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
üreme sağlığı konularında temel bilgilere doğru bir biçimde sahip olunması
gerekmektedir (Set ve ark., 2006; Duyan ve Duyan, 2007).
Üniversite içinde sağlıkla ilgili eğitim alan öğrencilerin cinsellik ve üreme
sağlığı ile ilgili konularda kendi bedenlerinden sorumlu oldukları kadar
toplumun diğer üyelerine de danışmanlık rolleri bulunmaktadır. Bu nedenle bu
bölümlerde okuyan öğrencilerin doğru bilgilere sahip olmaları önemlidir.
Buradan yola çıkarak bu çalışmada sağlık alanında eğitim gören Zonguldak
Karaelmas Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ve Ahmet Erdoğan Sağlık
Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin cinsellik ve üreme sağlığı ile
ilgili bilgi, yaklaşım ve davranışlarının saptanması ve değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
GEREÇ ve YÖNTEM
Çalışma 05.01.2011-13.01.2011 tarihleri arasında, Sağlık Yüksekokulu ve
Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin cinsel sağlık ile ilgili
bilgi yaklaşımlarını belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.
Araştırma öncesi okul müdürlüklerinden yazılı izin alınmıştır. Veri toplama
aşamasından önce öğrencilere araştırmanın amacı hakkında bilgi verilmiş ve
sözel onamları alınmıştır.
Araştırmanın evrenini Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde sağlık
alanında eğitim veren Sağlık Yüksekokulu’nun Hemşirelik Bölümü 1., 2., 3., 4.
sınıf ve Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi,
Ameliyathane Hizmetleri, İlk ve Acil Yardım, Saç Bakımı ve Güzellik
Hizmetleri, Tıbbi Dökümantasyon ve Sekreterlik, Tıbbi Laboratuvar
Teknikleri, Yaşlı Bakımı Programları 1. ve 2. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır
(N=881). Evren ulaşılabilir olduğu için, örneklem seçilmeyip evrenin tamamına
ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın yapıldığı dönemde okula devam eden ve
araştırmaya katılmayı kabul eden 615 öğrenci (Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik
Bölümünden 422, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulundan 193 öğrenci)
araştırmanın örneklemini oluşturmuştur (evrenin %75’i).
Araştırmanın verileri; 50 sorudan oluşan ve araştırmacılar tarafından ilgili
literatüre dayanarak hazırlanan anket formu ile toplanmıştır (Özdemir ve ark
2003, Özan ve ark 2004, Alpua 2006, Biri ve ark 2007, Duyan ve Duyan 2007,
Er ve ark 2008, Korkmaz ve ark 2008, Yıldırım 2008, Pınar ve ark 2009, Siyez
ve Siyez 2009). Anket formunda açık uçlu ve çoktan seçmeli sorulardan oluşan
iki bölüm bulunmaktadır. Birinci bölümde öğrencinin cinsiyeti, yaşı, okulu,
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 5
bölümü, sınıfı, anne-baba eğitimi, işi, yaşadığı yer gibi sosyo demografik
özellikleri içeren 15 soru, ikinci bölümde, cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili
bilgi sahibi olup olmadıkları, edindikleri bilgiler, başvurdukları kaynaklar,
bildikleri gebeliği önleyici yöntemler, cinsel ilişki deneyimleri, kız öğrencilerin
adet dönemiyle ilgili yaşadığı sorunlar, bununla ilgili kaygıları, doktora gidip
gitmedikleri gibi bilgileri içeren 35 soru yer almaktadır. Anket formunun ön
uygulaması 15 öğrenci üzerinde yapılmış, ön uygulama doğrultusunda anket
formunda gerekli düzeltmeler yapılmış ve ön uygulama yapılan grup araştırma
dışı bırakılmıştır. Anketler sözel bilgilendirme sonrası öğrencilere sınıflarında
toplu halde uygulanmıştır.
Elde edilen veriler SPSS 15.00 paket programına aktarılmıştır. Verilerin
değerlendirilmesinde sayı, yüzde dağılımları ve ki-kare testi kullanılmıştır.
BULGULAR
2010-2011 öğretim yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sağlık
Yüksekokulu ve Ahmet Erdoğan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda
eğitim alan 881 öğrenciden çalışmamıza 615 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya
katılan öğrencilerin %68.6’sı lisans, %31.4’ü önlisans öğrencisi, %83.9’u kız,
%16.1’i erkek olup yaş ortalaması 20.7+2.1’dir. Öğrencilerin annelerinin yaş
ortalaması 45.6+5.6 olup; %59.2’si ilkokul, %2.0’ı üniversite mezunudur.
Annelerin meslekleri incelendiğinde %92.3’ünün ev hanımı ve %7.7’sinin işçi
ve memur olduğu belirlenmiştir. Babaların ise yaş ortalaması 49.5+6.4 olup
%2.3’ü okur yazar değil, %46.8’i ilkokul ve %9.4’ü üniversite mezunudur.
Ayrıca babaların %33.5’inin serbest meslek ve %6.0’ının çiftçi olduğu tespit
edilmiştir. Çalışmadaki öğrencilerin %16.3’ü Zonguldak’ta yaşıyor iken,
%83.7’si Zonguldak dışından gelmektedir. Öğrencilerin %11.8’i ailesinin
yanında, %34.3’ü tek ya da arkadaşlarıyla birlikte evde, %53.9’u yurtlarda
kalmaktadır.
Cinsellik ve üreme sağlığı hakkında öğrencilerin %52.8’i bilgi alırken,
%47.2’si bu konuyla ilgili bilgisi olmadığını belirtmiştir. Cinsellik ve üreme
sağlığı hakkında öğrencilerin okullarına göre bilgi alma durumlarına
baktığımızda, Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin %53.8’i bilgi aldığını,
%46.2’si bilgi almadığını ifade etmiştir. Sağlık Hizmetleri Meslek
Yüksekokulu öğrencilerinin ise %50.8’i bilgi aldığını ifade ederken, %49.2’si
bilgi almadığını ifade etmiştir ve iki grup arasında bilgi alma yönünden anlamlı
farklılık bulunmamıştır (p=0.43, x2=0.483).
6 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
Cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili konuları arkadaşları, anne ve babasıyla
paylaştığını ifade eden öğrenci oranı %90.2, cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili
konuları hiç kimse ile paylaşmadığını ifade eden öğrenci oranı %9.8’dir.
Cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili konuları öğrencilerin %73.7’si
arkadaşlarıyla, %41.3’ü annesiyle %6.8’i babasıyla, %21.5’i annesi ve
arkadaşlarıyla, %5.1’i anne ve babasıyla, %4.3’ü anne-baba ve arkadaşlarıyla
paylaştığını ifade etmiştir. Cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili konuları
kimseyle paylaşmadıklarını ifade eden öğrencilerin %29.4’ü gerek
duymadığından, %59.8’i utandığından, %11.7’si iletişim eksikliğinden dolayı
paylaşmadığını ifade etmiştir.
“Cinsel sağlık ve üreme sağlığı ne demektir” sorusunu, öğrencilerin
%65.3’ü “üreme organlarının sağlığı”, %61.4’ü “sağlıklı cinsellik”, %51.8’i
“cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak“, %32.6’sı “üreme organlarının
temizliği”, %32.5’i “cinsellik ve üreme sağlığına ilişkin problemlerin
olmayışı”, %28.3’ü “düzenli doğurganlık”, %23.4’ü “gebelikten korunma
yöntemlerinin kullanılması “ olarak tanımlamışlardır.
Tablo 1’de öğrencilerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili eğitim
gereksinimi duyduğu konular yer almaktadır. Öğrencilerin cinsel sağlık ve
üreme sağlığı ile ilgili gereksinim duydukları konuların ilk üç sırasını %60.4 ile
“adet dönemi”, %57.8 ile “sivilceler” ve %45.3 ile “ergenlik çağı sorunları”
olurken, en az gereksinim duyulan konu ise %6.3 ile “cinsel ilişki” olmuştur.
Tablo 1. Öğrencilerin Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı İle İlgili Gereksinim
Duydukları Konular.
Konular*
Adet dönemi
Sivilceler
Ergenlik çağı sorunları
Cinsel organların sağlığı
Kendi bedeni ve cinselliğe ilişkin
AIDS
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
Cinsel ilişki
Diğerleri
*Öğrenciler bu soruya birden çok yanıt vermiştir.
n
372
356
279
130
100
38
50
39
78
%
60.4
57.8
45.3
21.1
16.2
16.1
8.1
6.3
12.6
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 7
Cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili öğrencilerin %84.2’si okulda eğitim
verilmesi gerekliliğini ifade ederken, %15.8’i okulda eğitim verilmesinin
gereksiz olduğunu ifade etmiştir.
Öğrencilerin bildikleri cinsel yolla bulaşan hastalıklar sorgulandığında en
çok bilinen cinsel yolla bulaşan hastalık, %83.5 oranla AIDS, %37.4 hepatit ve
%25.5 sifiliz (frengi) iken, %8.1’i bilgisi olmadığını ifade etmiştir (Tablo 2).
Tablo 2. Öğrencilerin Bildikleri Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar.
Bilinen Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar*
AIDS
Hepatit
Sifiliz (Frengi)
Gonore
Bilgim yok
Enfeksiyon
Brucella
Yumuşak şankr
CMV
Grip
TORCH
n
514
230
157
147
50
39
3
2
2
1
1
%
83.5
37.4
25.5
23.5
8.1
6.3
0.4
0.3
0.3
0.1
0.1
*Öğrenciler bu soruya birden çok yanıt vermiştir.
Öğrencilerin en çok bildikleri aile planlaması yöntemleri %88.6 prezervatif,
%86.8 doğum kontrol hapı, %83.0 rahim içi araç iken, %3.7’si hiçbir kontrol
yöntemini bilmediğini ifade etmişlerdir (Tablo 3).
Tablo 3. Öğrencilerin Bildikleri Aile Planlaması Yöntemleri.
Bilinen Aile Planlaması Yöntemleri
Prezervatif
Doğum kontrol hapı
Rahim içi araç (RİA)
Kadının tüplerinin bağlanması
İğne (hormon enjeksiyonu)
Erkeğin kanallarının bağlanması
Geri çekme
Takvim yöntemi
Herhangi bir yöntem bilmiyorum
n
545
534
511
466
323
283
274
236
23
%
88.6
86.8
83.0
75.7
52.5
46.0
44.5
38.3
3.7
8 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
Öğrencilerin %27.6’sı mastürbasyonla ilgili bilgisi olmadığını, %72.4’ü
bilgisi olduğunu, %60.1’i ise mastürbasyonun zararı olmadığını ifade ederken
%39.9’u mastürbasyonun fiziksel ve ruhsal sağlık açısından zararlı olduğunu
ifade etmiştir. Çalışmamıza katılan öğrencilerin %9.8’si cinsel deneyim
yaşamışken, %90.2’si ise cinsel deneyim yaşamamıştır. Cinsel deneyim
yaşama oranının kız öğrencilerde %1.3, erkek öğrencilerde %8.5 olduğu
görülmüştür. İlk cinsel deneyim yaş ortalamasının 18.3+2.5 olduğu
belirlenmiştir.
Kız öğrencilerin %13.0’ü adet dönemi ile ilgili kaygıları olduğunu, kaygı
nedenlerinin ise %6.0 oranında adet düzensizliği olduğunu ifade etmişlerdir.
Son zamanlarda vajinal akıntısı olan öğrenci oranı %35.8 olarak tespit
edilmiştir (Tablo 4).
Tablo 4. Öğrencilerin Cinsel Sağlıkla İlgili Sorunları ve Sağlık Kuruluşuna
Başvuru Nedenleri.
Kız Öğrencilerin Adet Dönemiyle İlgili
Kaygı Durumu
Yok
Var
Adet Dönemiyle İlgili Kaygı Nedenleri
Dismonere
Adet düzensizliği
Stres
Kısırlık
Kız Öğrencilerde Son Zamanlarda Akıntısı
Olma Durumu
Hayır
Evet
Akıntı Özelliği
Saydam
Beyazımsı-kokusuz
Sarımsı-kokulu
Koyu kahve
Peynirimsi
Öğrencilerin Doktora Başvurma Durumu
Evet
Hayır
n
%
430
86
70.9
13.0
41
39
4
2
6.2
6.0
0.6
0.2
296
220
48.3
35.8
115
49
46
8
2
16.3
8.0
7.4
1.1
3.0
83
532
13.6
86.4
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 9
Öğrencilerin Doktora Başvurma Nedenleri
Adet düzensizliği
Dismonere
Özel sebep
Hormon bozukluğu
Enfeksiyon
Kist oluşumu
Varikosel
25
36
11
4
4
2
1
4.1
5.9
1.7
0.7
0.7
0.3
0.2
Öğrencilerin %13.6’i cinsellik ve üreme sağlığı ile ilgili doktora
başvururken, %4.1’i adet düzensizliği, %5.9’u dismonere yakınmalarıyla
doktora başvurmuştur (Tablo 4).
TARTIŞMA
İnsan yaşamında doğal ve önemli yere sahip olan cinsellik, zaman ve
kültüre göre farklılık gösteren bir gerekliliktir. Gençlerin cinsel sağlık ve üreme
sağlığı ile ilgili gereksinimleri saptandığında, bu gereksinim duydukları
konulara yönelik eğitim ortamı oluşturulabilecektir. Bu düşünceden yola
çıkarak çalışmamız lisans ve önlisans öğrencilerinin cinsellik ve üreme sağlığı
ile ilgili bilgi, yaklaşım ve davranışlarını belirlemek amacıyla
gerçekleştirilmiştir.
Bu araştırmada “cinsel sağlık ve üreme organlarının sağlığı ne demektir”
sorusunu, öğrencilerin %65.3’ü “üreme organlarının sağlığı”, %61.4’ü ise
“sağlıklı cinsellik” olarak tanımlamışlardır. Akın ve Özvarış’ın (2003)
yaptıkları çalışmada, Hacettepe-Beytepe Kampüsü ve Dicle Üniversitesi’nde
öğrenim gören öğrencilerin ilk üç sırada belirttikleri tanımlar, “sağlıklı
cinsellik/sağlıklı üreme”, “cinsel yolla bulaşan hastalıklar” ve “cinsellik ve
üreme sağlığına ilişkin problemler/bunlara ilişkin bilgiler” olmuştur. Yapılan
diğer bir çalışmada da öğrencilerin %54.5’i “cinsel sağlık ve üreme
organlarının sağlığını” “sağlıklı cinsellik” olarak tanımlamıştır (Alpua, 2006).
DSÖ tarafından yapılan üreme sağlığı tanımı ise; “üreme sistemi işlevleri ve
sürecine ilişkin bütün alanlarda yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil,
fiziksel, mental ve sosyal yönden tam bir iyilik hali ve aynı zamanda insanların
doyurucu ve güvenli cinsel yaşamları, üreme yeteneklerinin olması, bu
yeteneği ne zaman ve ne sıklıkta kullanacakları konusunda karar verme
özgürlüklerinin bulunması” şeklindedir (Özan ve ark., 2004; Pınar ve ark.,
2009; Şahiner ve Akyüz, 2010). Bu bağlamda bu araştırmada ulaşılan
10 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
örneklemde ve ülkemizde yapılan diğer çalışmalarda üniversite öğrencilerinin
cinsellik ve üreme sağlığının tanımını yeterli olarak bilmedikleri ve bu konuda
eğitim ihtiyaçlarının olduğu düşünülmektedir.
Cinsellik ve üreme sağlığı hakkında Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin
%53.8’i bilgi aldığını, %46.2’si bilgi almadığını ifade etmiştir. Bu grupta
öğrencilerin yarıya yakınının bilgi almamasının nedeninin hemşirelik
eğitiminin ilk iki yılında cinsellik ve üreme sağlığına ilişkin derslerin
bulunmamasına bağlı olduğu düşünülmektedir.
Öğrencilerin cinsel bilgi kaynakları incelendiğinde, yarısından çoğunun
cinsel sağlık ve üreme sağlığı ile ilgili bilgileri aile dışı kaynaklardan
edindikleri belirlenmiş ve gençlerin cinsel konularla ilgili bilgileri daha çok
arkadaş sohbetlerinden öğrendikleri sonucuna varılmıştır (%73.7). Alpua’nın
(2006) yaptığı çalışmada da, araştırmamıza benzer şekilde bilgi kaynağı olarak
arkadaş sohbetleri birinci sırada yer almaktadır. Yapılan bazı çalışmalarda ise
konuyla ilgili bilgi kaynağı olarak medya birinci sırada yer almaktadır
(Çetinkaya ve ark., 2007, Pınar ve ark., 2009). Benzer şekilde internet, TV,
kitap, dergiler de gençler arasında bilgi kaynağı olarak görülmektedir (Alpua,
2006; Korkmaz ve ark., 2008). Konuyla ilgili yapılan 14–22 yaş grubu gençler
üzerinde yapılan bir çalışmada, katılımcıların %80’inin her iki ebeveyninden
cinsel sağlık konusunda bilgi aldıkları saptanmıştır (Ancheta ve ark., 2005).
Stidham ve arkadaşlarının (2011) Amerika Birleşik Devletleri’nde yapmış
oldukları bir çalışmada, gençlerin %75’inin cinsel sağlık konusundaki bilgileri
ebeveynlerinden öğrendikleri belirlenmiştir. Ülkemizde gençlerin bu konularda
arkadaş sohbetlerine yönelmesinin nedenleri arasında; araştırmamızın bulguları
ile de desteklenerek, anne ve babalarından utanma, gerek duymama ve iletişim
eksikliği gibi etkenlerin yer aldığı düşünülmektedir. Ancak, arkadaş
sohbetlerinden edinilen bilgilerin yanlış olma riski çok fazla olduğu için
gençlere yönelik hazırlanıp uygulanacak olan cinsel eğitim programlarının
önemi anlaşılmaktadır.
Öğrencilerin, %84.2’si cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili okulda eğitim
verilmesi gerekliliğini ifade etmiştir. Cinsel sağlıkla ilgili bilgi verilmesini
gerekli gören öğrenci oranının oldukça yüksek olması dikkat çekici bir bulgu
olarak değerlendirilmiştir. Cumhuriyet Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada
okulda aile planlaması ve cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili ya hiç eğitim
verilmediği ya da verilen eğitimin öğrenciler tarafından yeterli bulunmadığı
belirlenmiştir. Bu bulgu araştırma bulgumuzu destekler niteliktedir (Özdemir
ve ark., 2003). Pınar ve arkadaşlarının (2009) yapmış oldukları çalışmada da
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 11
öğrencilerin %81.9’unun üniversite yaşamında cinsel sağlığa ilişkin bilgi
verilmesini istedikleri belirlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri’nde okullarda
cinsel eğitime önem verildiği görülmektedir. Ancheta ve arkadaşlarının
(2005) yapmış oldukları çalışmada öğrencilerin %72’sinin lisede,
%53’ünün ise ilk/orta öğrenim döneminde cinsel eğitim aldıkları
belirlenmiştir. Elde edilen bu bulgular, araştırma yapılan okullarda gençlere
yönelik verilecek cinsel eğitimlerin son derece gerekli olduğunu, öğrencilerin
bu konuda istekli ve duyarlı olmasının da eğitimlerin etkinliğini artıracağını
düşündürmektedir.
Öğrencilerin cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkındaki bilgi düzeyleri
incelendiğinde, en çok bildikleri cinsel yolla bulaşan hastalıkların AIDS,
Hepatit, Sifiliz ve Gonore olduğu saptanmıştır. Yapılan diğer çalışmalarda da
öğrenciler tarafından en çok bilinen hastalığın AIDS, Gonore ve Hepatit olduğu
belirlenmiştir (Özdemir ve ark., 2003; Alpua, 2006; Pınar ve ark., 2009). Elde
edilen bu bulgunun, en çok bilinen üç hastalığın medyada daha fazla yer
almasından kaynaklandığı düşünülmektedir.
Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili en çok gereksinim duydukları konu
%60.4 ile “adet dönemi”, %57.8 ile “sivilceler” ve %45.3 ile “ergenlik çağı
sorunları” olurken en az gereksinim duyulan konu ise %6.3 ile “cinsel ilişki”
olmuştur. Pınar ve arkadaşlarının (2009) yapmış oldukları çalışmada,
öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili olarak bilgilenmek istedikleri konular sırasıyla
“cinsel yolla bulaşan hastalıklar, aile planlaması ve gençlik dönemi sorunları”
olmuştur. Merzel ve arkadaşlarının (2004) New York City’de 11–21 yaş grubu
adölesanlarla yaptıkları bir çalışmada, gençlerin %32’sinin “cinsel ilişki, aile
planlaması yöntemleri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar” konusunda bilgi
almak için sağlık bakım merkezlerine başvurdukları belirlenmiştir. Diğer
ülkelerde yapılan çalışmalarda da araştırmaya katılan gençlerin “adet dönemi,
gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve aile planlaması yöntemleri”
konusunda ebeveynlerinden bilgi aldıkları belirlenmiştir (Ancheta ve ark.,
2005; Wamoyi ve ark., 2010; Stidham ve ark., 2011). Yapılan diğer
çalışmalarda da eğitime ihtiyaç duyulan konuların “cinsel ilişki” dışında
araştırma bulgularımızla benzerlik gösterdiği görülmektedir. Ülkemizde
yapılan araştırmalarda “cinsel ilişki” konusunda eğitime ihtiyaç
duyulmamasının nedeninin ülkemizin kültürel farklılıklardan dolayı cinsel
deneyimlerinin az olmasına ve cinselliğin toplumumuzda bir tabu olarak
görülmesine bağlı olduğu düşünülmektedir.
12 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
Öğrencilerin aile planlamasıyla ilgi bilgi düzeyleri değerlendirildiğinde, ilk
sırayı %88.6 ile prezervatif, ikinci sırayı %86.8 ile doğum kontrol hapı ve
üçüncü sırayı RİA alırken öğrencilerin %3.7’si ise hiçbir yöntem bilmediğini
ifade etmişlerdir. Bu veriler doğrultusunda görülüyor ki gençlerin çoğunluğu
aile planlaması yöntemleriyle ilgili yeterli bilgiye sahiptirler. Yapılan diğer
çalışmalarda da öğrenciler, ilk üç sırada doğum kontrol hapı, kondom, RİA
yanıtını vermişlerdir (Akın ve Özvarış, 2003; Alpua, 2006; Biri ve ark., 2007;
Yıldırım 2008; Pınar ve ark., 2009). Fakat yapılan diğer çalışmalarda ve bizim
çalışmamızda gençlerin bildikleri yöntemler adını duydukları yöntemler
şeklinde algılanmaktadır. Çünkü bu yöntemlerin isimleri medyada daha fazla
yer almaktadır. Fakat öğrencilerin ifade ettikleri AP yöntemlerinin nasıl
kullanıldıkları, olumlu ve olumsuz etkileri hakkında ayrıntılı sorgulama
yapılamamıştır.
Araştırmada ulaşılan örneklemde öğrencilerin %9.8’si cinsel
deneyimlerinin olduğunu ifade etmiştir. Akın ve Özvarış’ın (2003) yaptıkları
çalışmada Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü öğrencilerinin %6.5’i,
Dicle Üniversitesi’nde ise öğrencilerin %9’u “cinsel ilişki deneyimi olduğunu”
belirtmişlerdir. Yalnız bu soruya her iki üniversitede de öğrencilerin yaklaşık
olarak yarısı cevap vermemiştir. Merzel ve arkadaşlarının (2004) yaptıkları
çalışmada gençlerin %59’unun cinsel ilişki deneyimi olduğu ve %47’sinin son
üç ayda cinsel ilişkide bulunduğu belirlenmiştir. Oladokun ve arkadaşlarının
(2007) Nijerya’da yaşları 10–19 arasında değişen gençler üzerinde yaptıkları
çalışmada, katılımcıların %28.3’ünün cinsel ilişki deneyimleri olduğu
saptanmıştır. Araştırma bulgularının ülkemiz sonuçlarıyla paralellik gösterdiği,
ancak diğer ülke sonuçlarıyla arasında önemli farklar olduğu görülmektedir.
Bunun ülkeler arasında cinsel deneyimle ilgili kültürel değerlerdeki
farklılıklara bağlı olduğu düşünülmektedir.
Araştırmada ulaşılan örneklemde kız öğrencilerin cinsel ilişki deneyimi
erkeklere oranla daha düşük bulunmuştur. Ülkemizde yapılan diğer çalışmalar
da bu sonucu desteklemektedir. Özellikle genç kadınlar geleneksel değerler
nedeniyle cinsellik açısından toplumsal baskı altındadır. Evlilik öncesi cinsel
ilişki ülkemizde yaşayan genç bir kadın için neredeyse yasaklanmış bir
davranıştır (Akın ve Özvarış 2003; Özan ve ark., 2004; Pınar ve ark., 2009).
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 13
SONUÇ VE ÖNERİLER
Lisans ve ön lisans eğitimi alan iki yüksek okul öğrencilerinin cinsellik ve
üreme sağlığı ile ilgili bilgi yaklaşım ve davranışlarını belirlemek amacı ile
yapılan çalışmada “cinsel sağlık ve üreme organlarının sağlığı ne demektir”
ifadesine öğrencilerin %65.3’ünün “üreme organlarının sağlığı’’, %61.4’ünün
“sağlıklı cinsellik” olarak ifade ettiği belirlenmiştir. Cinsellik ve üreme sağlığı
hakkında öğrencilerin %52.8’i bilgi alırken, %47.2’ si bu konuyla ilgili bilgisi
olmadığını belirtmiştir. Cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili öğrencilerin
%84.2’si okulda eğitim verilmesi gerekliliğini ifade ederken, %15.8’i okulda
eğitim verilmesinin gereksiz olduğunu ifade etmiştir. Okullarında bu konularla
ilgili eğitim alan öğrenci oranı %44.4 iken eğitim almayan öğrenci oranı %55.6
olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin cinsel sağlıkla ilgili en çok gereksinim
duydukları konu %60.4 ile “adet dönemi” ve %57.8 ile “sivilceler” olurken, en
az gereksinim duyulan konu ise %6.3 ile “cinsel ilişki” olmuştur. Öğrencilerin
en çok bildikleri doğum kontrol yöntemi %88.6 ile prezervatif iken, %3.73’ü
hiçbir kontrol yöntemini bilmediğini ifade etmişlerdir. Öğrencilerin en çok
bildikleri cinsel yolla bulaşan hastalık %83.5 oranla AIDS iken, %8.1’i bu
konuda bilgisi olmadığını belirtmiştir. Araştırmada ulaşılan örneklemde
öğrencilerin %9.8’si cinsel ilişkide bulunmuşken %90.2’si ise cinsel ilişkide
bulunmamıştır. Kız öğrencilerin %1.3’ü erkek arkadaşıyla, erkek öğrencilerin
%5’i kız arkadaşlarıyla cinsel ilişkide bulunmuştur.
Bu sonuçlar doğrultusunda,
•
Öğrencilerin cinsellik ve üreme sağlığı konularındaki bilgi ve
yaklaşımlarının
uygulamada
ne
oranda
kullanıldığının
değerlendirilebileceği araştırmaların yapılması,
•
Cinsellik konusunda daha geniş çaplı ve yeterli sayıda araştırmalar
yapılarak gençlerin var olan bilgi durumlarının belirlenmesi,
•
Elde edilen sonuçlar doğrultusunda belirli yaş aralığındaki gruplara uygun
eğitim programlarının hazırlanması ve sunulması,
•
Ülkemizde verilen eğitimlerin, gençlerin cinsellik ve üreme sağlığı
konusundaki bilgi gereksinimlerini karşılayacak düzeyde olması,
•
Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde bulunarak “Cinsellik ve Üreme
Sağlığı” eğitimlerinin okullardaki müfredat programlarına entegre edilmesi
ve alanındaki uzman kişilerce (okul hemşiresi) bu eğitimlerin öğrencilere
verilmesi,
14 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
•
Üniversitelerin Sağlık Bilimleri ve diğer bölümlerinin müfredat programına
“Cinsellik ve Üreme Sağlığı” adı altında seçmeli derslerin konulması
önerilmektedir.
Gençlere okul çağında verilecek olan “Cinsellik ve Üreme Sağlığı”
eğitimleri bireylerin kendi bedenlerini ve özelliklerini tanımasını sağlar.
Böylece gençler kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı
öğrenir. Bu durum bireyin ileriki yaşantısında kendi cinsiyetindekilerle ve karşı
cinsten kişilerle sağlıklı, düzeyli ilişkiler kurmasına neden olur. Ayrıca kişilerin
kendi bedenini ve özelliklerini tanıması, kendine güvenini arttıran bir özelliktir.
Cinsel eğitimi aşama aşama ve yaşına uygun olarak alan birey sonraki
yaşamında karşı cinsle kurduğu ilişkilerde dengeli olur. Bu doğrultuda, bu
eğitimler sayesinde bireylerin ileriki yaşamlarını sağlıklı geçirmeleri sağlanmış
olur (Çalışandemir ve ark., 2008).
KAYNAKLAR
Akça Ay, F. (2008). Temel Hemşirelik. Kavramlar, İlkeler, Uygulamalar, İstanbul
Medikal Yayıncılık, İkinci Baskı, İstanbul.
Akın, A., Özvarış Ş.B. (2003). “Adölesanların Cinsel ve Üreme Sağlığını Etkileyen
Faktörler Projesi”, www.huksam.hacettepe.edu.tr/Turkce/SayfaDosya/adolesan.pdf
Erişim: 10.11.2011.
Alpua, Z. (2006). “Adölesanların, Anne-Babalarının ve Öğretmenlerinin Cinsellik ve
Üreme Sağlığı İle İlgili Tutum ve Davranışları”, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Halk Sağlığı Anabilim Dalı Uzmanlık Tezi, Diyarbakır.
Ancheta, R., Hynes, C., Shrier, L.A. (2005). “Reproductive Health Education and
Sexual Risk Among High-Risk Female Adolescents and Young Adults”, J Pediatr
Adolesc Gynecol, 18(2): 105-111.
Bektaş, M. (2002). “Sağlığı Geliştirme Konusunda Verilen Eğitimin Benlik Kavramı,
Kaygı Düzeyi ve Olumlu Sağlık Davranışlarında Bulunma Durumuna Etkisinin
İncelenmesi”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans
Tezi, İzmir.
Biri, A., Koruyucuoğlu, Ü., Yılmaz, E., Aksakal, F.N., İlhan, M. (2007). “Adölesan
Kızların Cinsel Bilgi Gereksinim Durumlarının Belirlenmesi”, Türk Jinekoloji ve
Obstetrik Derneği Dergisi, 4(2): 104-107.
Üniversite Öğrencilerinin Cinsellik ve Üreme Sağlığı ile İlgiliBilgi ve Yaklaşımları 15
Çalışandemir, F., Bencik, S., Artan, İ. (2008). “Çocukların Cinsel Eğitimi: Geçmişten
Günümüze Bir Bakış”, Eğitim ve Bilim, 33(150): 14-28.
Çetinkaya, S., Nur, N., Demir, Ö.F., Sönmez, S., Akan, S. (2007). “Cumhuriyet
Üniversitesi Sağlık Merkezi’nde Verilen Gençlik Danışma Birimi Hizmetleri”, C.Ü.
Tıp Fakültesi Dergisi, 29(3): 104-108.
Duyan, V., Çamur Duyan, G. (2007). “Korunmaya Muhtaç Gençler ve Sağlıklı
Gelişim: Üreme Sağlığı HIV/AIDS ve Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Bilgi Tutum ve
Davranış Araştırması Projesi”, TÜBİTAK Destekli Araştırma Projesi:105K046 nolu
Proje, Ankara.
Er, S., Şen, S., Taşpınar, A., Şirin, A. (2008). “Lisansüstü Eğitime Devam Eden Evli
Kadınların Üreme Sağlığı Sorunları ve Etkileyen Faktörler”, TAF Preventive
Medicine Bulletin, 7(3): 231-236.
Korkmaz Çetin, S., Bildik, T., Erermiş, S., Demiral, N., Özbaran, N., Tamar, M., Aydın
C. (2008). “Erkek Ergenlerde Cinsel Davranış ve Cinsel Bilgi Kaynakları”, Türk
Psikiyatri Dergisi, 19(4): 390-397.
Merzel, C., Vandevanter, N.L., Middlestadt, S., Bleakley, A., Ledsky, R., Messeri, P.A.
(2004). “Attitudinal and Contextual Factors Associated with Discussion of Sexual
Issues During Adolescent Health Visits”, Journal of Adolescent Health, 35(2): 108115.
Oladokun, A., Morhason-Bello, I.O., Enakpene, C.A., Owonikoko, K.M., Akinyemi,
J.O., Obisesan, K.A. (2007). “Sexual Behaviour and Contraceptive Usage of Secondary
School Adolescents in Ibadan, Nigeria”, Journal of Reproduction&Contraception,
18(4): 279-288.
Öcal, B., Börekçi, G. (2008). “Genelev Kadınlarının Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Konusundaki Bilgi Düzeyleri”, Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, 1(2):
30-36.
Öz, F. (2004). Sağlık Alanında Temel Kavramlar. İmaj Matbaacılık, Birinci Basım,
Ankara.
Özan, S., Aras, Ş., Şemin, S., Orçın, E. (2004). “Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğrencilerinin Cinsel Tutum ve Davranış Özellikleri”, DEÜ Tıp Fakültesi
Dergisi, 18(1): 27-39.
Özdemir, L., Ayvaz, A., Poyraz, Ö. (2003). “Cumhuriyet Üniversitesi Öğrencilerinin
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Konusundaki Bilgi Düzeyleri”, CÜ Tıp Fakültesi
Dergisi, 25(1): 10-14.
16 Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, Cilt:7, Sayı:20 (2012)
Pınar, G., Doğan, N., Ökdem, Ş., Algıer, L., Öksüz, E. (2009). “Özel Bir Üniversitede
Okuyan Öğrencilerin Cinsel Sağlıkla İlgili Bilgi Tutum ve Davranışları”, Tıp
Araştırmaları Dergisi, 7(2): 105-113.
Savaş, S., Cesuroğlu, T. (2005). “Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı. Sağlık Sektörü İçin
Ulusal Stratejik Eylem Planı”, www.sbu.saglik.gov.tr/ tusp/ turkce/yayinlar/pdf.
Erişim: 15.02.2012.
Set, T., Dağdeviren, N., Aktürk, Z. (2006). “Ergenlerde Cinsellik”, Genel Tıp Dergisi,
16(3): 137-141.
Siyez, D.M., Siyez, E. (2009). “Üniversite Öğrencilerinin Cinsel Yolla Bulaşan
Hastalıklara İlişkin Bilgi Düzeylerinin İncelenmesi”, Türk Üroloji Dergisi, 35(1): 4955.
Stidham, K., Moreau, C., Trussell, J. (2011). “Patterns and Correlates of Parental and
Formal Sexual and Reproductive Health Communication for Adolescent Women in the
United States, 2002–2008”, Journal of Adolescent Health, 1-4.
Şahiner, G., Akyüz, A. (2010). “Toplumsal Cinsiyet ve Kadının Üreme Sağlığı”, TAF
Preventive Medicine, 9(4): 236-333.
Tüzün, E.H., Eker, L. (2003). “Sağlık Değerlendirme Ölçütleri ve Yaşam Kalitesi”,
Sağlık ve Toplum, 2: 3-9.
Wamoyi, J., Fenwick, A., Urassa, M., Zaba, B., Stones, W. (2010). “Parent-Child
Communication About Sexual and Reproductive Health in Rural Tanzania:
Implications For Young People's Sexual Health İnterventions”, Reproductive Health,
7(6): 1-18.
Yıldırım, T. (2008). “Üniversite Çağındaki Ergenlerin Cinsel Bilgi, Tutum ve
Davranışları”, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Uzmanlık Tezi, Edirne.