Çalışmak El Emeği Göz Nuru.

İL: AYDIN
TARİH: 28.11.2014
‫بِس ِْم ه‬
‫هح ِيم‬
ِ ‫َّللاِ الرهحْ َم ِن الر‬
‫سوفَْْي َرى‬
ِْ ‫س‬
َْ ‫َوأَنْْلَي‬
َ ْْ‫سعيَه‬
َ َْْ‫س َعىْ َوأَن‬
َ ْ‫انْإِ َ ّْلْ َما‬
َ ‫سْلِ ِْلن‬
Necm, 53/39-40
‫صلهى ه‬
‫قَا َل َرسُو ُل ه‬
:‫َّللاُ َعلَ ْي ِه َو َسل ه َم‬
َ ِ‫َّللا‬
ْ‫َما ْأَ َك َْل ْأَ َحدْ ْطَ َعا ًما ْقَطْ ْ َخي ًرا ْ ِمنْ ْأَنْ ْيَأك َْل ْ ِمنْ ْ َع َم ِْل ْيَ ِد ِْه‬
‫س ََلمْ َكانَْْيَأكلْْ ِمنْْ َع َم ِْلْيَ ِد ِْه‬
َْ ْ‫ي‬
َْ ِ‫َوإِنَْْنَب‬
َ ‫ّللاِْدَاو َْدْ َعلَي ِْهْال‬
ÇALIŞMAK EL EMEĞİ GÖZ NURU
Kardeşlerim!
Okuduğum ayet-i kerime’de Allah-ü Teâlâ meâlen
şöyle buyuruyor: “İnsan için sadece kendi çalıştığı
vardır ve çalıştığı da ileride görülecektir.”1
Okuduğum hadis-i şerifte Hz. Peygamber (s.a.s.)
“Kesinlikle hiç kimse elinin emeğinden daha
hayırlı bir yemek yememiştir. Allah’ın peygamberi
Dâvûd (a.s.) da kendi elinin emeğini yiyordu.”2
buyurarak çalışmanın, alın teriyle kazanmanın
önemini vurgulamıştır.
İnsan, hayatını devam ettirebilmesi için pek çok şeye
ihtiyaç duymaktadır. İhtiyaç duyduklarını elde
edebilmesi ise çalışmasına bağlıdır. Her ne kadar rızkı
veren Allah ise de onu elde etmek için çalışıp
çabalamak insanoğluna düşmektedir. Dinimizde
ahireti kazanma adına da olsa uzlete çekilmek,
münzevî bir hayat yaşamak, dünyayı ve çalışmayı terk
etmek yoktur.
Kardeşlerim!
Allah-ü Teâlâ kitabında İbrahim, İsmail, İdris, Musa
ve diğer peygamberleri hatırlamamızı,3 dolayısıyla
onların yaşadıklarından dersler çıkarmamızı tavsiye
ediyor. İdris (a.s.) terzilikle, Nuh ve Zekeriyâ
peygamberler marangozlukla, İbrahim, Hud ve Salih
peygamberler ticaretle, Eyüp (a.s.) çiftçilikle, Musa
(a.s.) ve son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.) de
çobanlıkla meşgul olmuşlardır. Ayrıca, Hz.
Peygamber (s.a.v.) ticaretle de meşgul olmuştur.
Hükümdar olmasına rağmen çalışan Dâvûd (a.s.),
demir döverek ekmeğini kazanıyordu.4
Kardeşlerim!
Kişinin ailesinin rızkını temin etmesi, onları
başkalarına muhtaç etmemesi dinimizin gereğidir.
Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) “Bakmakla yükümlü
olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak
yeter.”5 buyurmuştur.
Yiyecek ekmek bulamayan (çok fakirlik çeken), ağır
bir borç altında bulunan ve kan bedelinin altında
ezilen kimseler dışında dilenmek câiz değildir.6 Hz.
Peygamber (s.a.v.), Medineli bir sahabîye ekmek
parasını nasıl kazanacağını öğrettikten sonra ona şu
çarpıcı öğüdü verdi: “Bu (şekilde çalışarak
başkalarına muhtaç olmadan geçinmen) senin için,
kıyamet gününde yüzünde dilencilik lekesi ile
gelmenden daha hayırlıdır.7
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in “Allahım ümmetim için
(günün) erken vakitlerini bereketli kıl”8 duasını
arkasına alarak dükkânını açan, işinin başına geçen bir
insanın çalışma azmi elbette daha yüksek olacaktır.
Hem zamandan kazanan hem de nebevî duanın
bereketinden istifade eden insan er ya da geç
dünyadaki beklentilerine ulaşır. Alın terini helal
kazanç için dökmüşse ahiretini de kazanır.
İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif çalışmanın
önemini şu dizelerle anlatmıştır:
“Bekâyı hak tanıyan sa’yi bir vazife bilir;
Çalış, çalış ki bekâ sa’y olursa hak edilir.”
Müslüman, alın teriyle kazanmalı ve yaptığı işle
kendine, ailesine, ülkesine faydalı olmalıdır.
Çalışmanın zıddı, tembelliktir. Tembellik ise,
Müslüman’da kabul edilmeyen bir tutumdur.
Sayılamayacak kadar çok zararından olsa gerek, Hz.
Peygamber (s.a.v.) tembellikten Allah’a sığınmıştır.9
Kardeşlerim!
“Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri” kısaca
“UMEM” diye bilenen istihdam garantili vasıflı
eleman yetiştirme kursları, kamu kurum ve
kuruluşlarının, Aydın sanayi Odası’nın (AYSO)
katılımlarıyla uygulamaya konulmuş sosyal ve ticari
bir projedir. UMEM projesinde amaç, işsiz
vatandaşlarımızı ekonomiye kazandırmak, onları
meslek sahibi yapmaktır. Bu projeler sayesinde, pek
çok kişi evine helal lokma götürebilecek ve işsizlik
nedeniyle sıkıntıya düşmüş pek çok aile, sokağa
düşecek pek çok genç kurtarılmış olacaktır. Bu ve
benzeri projelerle iş arayanlar kazandıkları vasıfları ve
becerileriyle iş sahibi olacaklar; İşverenler de vasıflı
işçi ihtiyacını karşılamış olacaklardır. Çevremizdeki iş
arayan kardeşlerimizi UMEM v.b. meslek edindirme
kurslarına yönlendirmek bizim sosyal görevimizdir.
Kardeşlerim!
Resûlüllah (s.a.v.) ashabıyla otururken güçlü ve
heybetli bir adamın geçtiğini görürler ve Ashab’dan
bazılarının, “Ey Allah’ın Elçisi! Keşke bu kimse
gücünü Allah yolunda kullansa! diye temennide
bulunmaları üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) “Eğer bu
kimse çocuklarının geçimi için çalışırsa Allah
yolundadır………” buyurmuştur.10
Hazırlayan: Muhammet MERAL
İl Vaizi
1
Necm, 53/39-40.
Buhârî, Buyu’, 15.
3
Meryem, 19/41, 51, 54, 56.
4
Hadislerle İslam, V, 38-39.
5
Ebû Dâvûd, Zekât, 45.
6
Ebû Dâvûd, Zekât, 26
7
Ebu Dâvûd, Zekat, 26; İbn Mâce, Ticaret, 25.
8
İbn Hanbel, I, 153.
9
Müslim, Zikir, 76.
10
Taberânî, El- Mu’cemu’l-Evsat, VII, 56.
2