Mercedes-Benz magazin NOT % 0,05 CERN'DE yıllardır çeşitli deneylere katılan Prof. Dr. Serkant Ali Çetin, Higgs Bozonu sayesinde evrenin yüzde O,05'i hakkında bilgi sahibi olduğumuzu söylüyor. ATLAS ve eAST deneylerinde Türkiye proje yürütücüsü olan Doğuş Üniversitesi Fizik Bölümü Başkanı Prof. Çetin'e bunun ne anlama geldiğini sorduk. İnsanların CERN'de neler olup bittiğini anlamaya çalıştığını biliyorsunuz ve olabildiğince anlaşılır hale getirerek bize açıklamaya çalışıyorsunuz. Bu çaba sizin için züJ mü? Yani sıradan insan aslında CERN'deki deneylerin gerçek anlamını ve elde ettiği sonuçları hiçbir zaman anlayamayacak mı? Hepimiz sıradan insanlarız; kirnirniz öğretmen, akademisyen ya da bilim insanı, kimimiz eczacı, doktor ya da mühendis, kimimiz aşçı, işçi ya da çiftçi, kimimiz avukat, ekonomist ya da sigortacı, kimimiz sanatçı, gazeteci ya da sporcu ... Bence hepimizin, diğerlerinin yaptıkları işle ilgili değişlk seviyelerde fikri var, bazen az bazen çok., Unutmayalım ki hepimiz yaptığımız iş ne olursa olsun ortak bir özelliğe sahibiz: Merak! Tabii bu da bazen az bazen çok oluyor. İşte 76 bu, bence biz sıradan insanları insan yapan temel unsur. Bütün meslekler içinde belki en saf olanlarından biriyse bilimle uğraşmak çünkü safi merakla, "acaba"yla ve heyecanla uğraşıyorsunuz; çoğu kez sonucun ne işe yarayacağını kestirerneden sadece keşfetmek, anlamak için... Kesici aletlerin ya da ateşin keşfi nasıloldu dersiniz? Cüdümlü bir çabayla mı yoksa merak dolu denemelerle mi? Çok uzattım değil mi lafı? Gerçekten de cevaba geldim şimdi. Sıradan insanlara CERN'de neler yapıldığını anlatma çabası tabii ki zül gelmiyor bana. Bu bir keyif, paylaşma keyfi: bu bir sorumluluk, bilinçlendirme sorumluluğu; bu bir yansırna, anlatabildiğimiz oranda kendimizln ne kadar anladığının yansıması. Bence biz sıradan insanlar bu gibi araştırmaların gerçek anlamını, elde edilen sonuçların önemini anlıyor, algılıyor, bu çabaya saygı duyuyoruz. Bizim uğraştığımız iş müzisyenin müziği, müteahhidin binası, eczacının ilacı gibi doğrudan hayatımızda yer bulmuyor olabilir. İşte bu yüzden, doğayı anlama çabamızı çeşiti i platformlarda paylaşıyor, bazen kafaları kanşurarak bazense insanları şaşırtarak anlatmaya çalışıyoruz. Asıl zül olan, sıradan olmayanlara bunları anlatmaya çalışmamız. Biz sıradanları yöneten, devletimizin çeşitli organlarının bürokratlarına, yöneticilerine ve Onların bağlı oldukları üst kurumlardaki büyüklerimize ... Onlara SÖYLEŞi YILMAZ ÖZTÜRK HIGGS BOZONU işte bu dedektörde keşfedildi. iki yaptığımız işleri aktarmaya çalışmak artık gerçekten zül, çünkü anlamamakta, algılamarnakta ısrar ediyorlar; en azından benim çabalarımın sonucu beni farklı bir noktaya getiremedi. Aslında onların, bizim halkla buluşma çabamızda destekçimiz, düzenleyicimiz olmaları gerekiyor ama nerede! Düşünün ki yaptığımız araştırmaları desteklemekle sorumlu bir kurumun başındaki kişi "Nobel ödüllük buluş mu yaptınız ki bu imkanları istiyorsunuz?" diyor ... Neyse ben burada durayım ... Dünya kamuoyu, bütün pozitif bilimlerde olduğu gibi pür fiziğin de teorik alanda eriştiği mutluluğu hesaba katmaz, daima somut sonuçlar bekler. Siz bir TV programında nükleer enerji üretiminde toryumun kullanılabileceğinin anlaşılınasının CERN'ün elde ettiği sonuçlardan biri olduğunu söylemiştiniz. Bu sonuçlar arasında, otomobiller için yeni bir enerji kaynağı bulunması da münıkün mü? Enerji kaynakları, enerjinin verimli taşınması ya da depolanması gibi alanlardaki gelişmeler her zaman ilgi odağı. Maddeyi anlayışımızı ileriettiğimiz oranda bu alanlarda yeniliklerin oluşması da mümkün olacaktır tabii ki... Bana daha önce sorulan bir başka soru da "Bulduklannız İstanbul trafiğine çare olacak mı?" idi ve cevabım ona da "Evet" olmuştu. Sonuçta kanserin ALGI görüntülerımesi ve tedavisinde kullanılan yöntemler ve aletler ftzikçilerin keşfettiği doğa yasalarıyla mümkünse, kullandığımız www sistemi ve hatta dokunmatik ekran, CERN'de keşfediId iyse evet, keşfettiğimiz bir başka doğa yasası ya da onu keşfederken kullandığımız yöntem, algoritma ya da aletlerin uyarlamaları trafik sorununu çözmeye yönelik bilgi de içerebilir. Parçacıkların yapılarını ve nasıl etkileştiklerini atılayarak hadron terapi gibi çok daha az zararlı ve etkili ışın tedavi yöntemleri geliştirilebiliyor. Sorunuzda değindiğiniz gibi parçacık hızlandırıcıları kullanılarak Toryum'u yakıt olarak kullanan yeni tip nükleer santraller tasarlanıyor. Ayrıca dikkat ederseniz geçmişte bilimkurgu olarak seyrettiğimiz birçok unsur bugün teknoloji halini alabiliyor. Higgs Bozonu bulundu, bulunmadı, bulundu ama tipi bilinmiyar tartışmaları CERN'ün gerçekleştirdiği çalışmaları gölgeliyor mu, onlara destek mi oluyor? Kısacası CERN, Higgs Bozonu'nun gölgesinde mi kalıyor? Aslında çok ilginç bir bakış açısı. Cevabım, belki de, hem evet hem de hayır! Evet, çünkü Higgs'in keşfi son derece büyük bir keşif 50 yıl önce Higgs parçacığını öngörmüş olan kuramsal fizikçiler Higgs parçaçığının CERN'de keşfedilmesinin ardından 2013 Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar Higgs sayesinde CERN adını duymarnış olan birçok kişi de CERN ile taruştı, nasıl bir yer olduğunu merak etti. Önce sadece Higgs'in keşfedildiği yer olarak duyuldu, sonra CERN'de daha başka neler yapıldığı öğrenildi. Aslında evet derken hayır da demiş gibi oldum! Higgs CERN'ün bilinirliğini artırdı onu gölgelemedi. Higgs'in keşfi CERN için bir gururdur. Burada asıl problem, CERN ile Higgs sayesinde tanışan biz sıradan insanlarda değil. Higgs'in keşfedildiği Büyük Hadron Çarpıştıncıst'nda artık yapacak iş kalmadığını düşünen, CERN'de sadece bu çarpıştırıcı ile ilgili işler yapıldığını zanneden, CERN'e üye olsak sadece temizlik ve gıda ihalelerine girebileceğimize inanan ya da CERN'de can havliyle keşif yapıldığı şeklinde Tweet atan sıra dışı olanlarda ... "Tanrı parçacığı" sözcükleriyle her ne kadar büründürüldüğü teolojik CERN'ÜN ana kampüsü (altta). Atlas dedektörünün toroid mıknalısları kurulurken (en altta). anlamı ifade etmese de Higgs Bozonu eğer fizikçiler tarafından tanımlandığı yapı ve işlevlere sahipse sanki tanrısal bir gücü de barmdırıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bu konuda hiçbir şey düşünmüyorum. Bu konuda düşünenlerin dikkatine sadece iki hususu sunmak isterim. İlki, Higgs Bozonu'nun "Tanrı parçacığı" adıyla geçtiği kitabın yazarının aslında bu nitelerneyi "Tanrının belası parçacık" şeklinde yapmak istediği ancak editörlin "Tanrı parçacığı" şeklinde basılmasına ikna ettiğidir ... İkincisi ise, Higgs Bozoou'nun keşfiyle doğruluğu ispatlanmış olan Higgs mekanizmasının, aslında evrenin yüzde 5'inin yüzde birkaçının kütlesini açıkladığıdır. Evrenin yüzde 95'i karanlık madde ve karanlık enerji, haliyle bilmiyoruz ... O yüzde S'in içindeki kütleli parçacıklara örnek olarak proton ya da nötronu ele alalım. Bunlar üçer kuarktan oluşuyorlar; kuarkların nasıl kütleli olduğunu ise Higgs mekanizması sayesinde anlayabiliyoruz artık. Ancak dikkat, kuarktarı oluşan bu nükleonların (protonlar ve nötronlar) kütlesi, üç onları oluşturan kuarkların toplam kütlesinin neredeyse 100 katı... Yani, evet, evrenin yaklaşık yüzde 0,05'i hakkında önemli bir bilgiye ulaştırdı Higgs Bozonu bizi ... Böyle söyleyince de gayet önemsiz bir keşif gibi geliyor değil mi kulağa? Aslında önümüzde daha ne kadar çok bilinmeyen olduğunu arılarnarnız açısından önemli bu:. Higgs Bozonu sayesinde ayağımızı bir sonraki adımda hangi taşa basacağımızı öğrenmiş olduk. Kuantum gibi maddenin oluşmasındaki belirsizlikleri bile pozitif bilimle açıklayabilen bir fizik alanı, modern insanın adeta yeni dinler yaratması için balıane oldu. Sizce CERN'ün ulaştığı ve ulaşacağı yeni bilgilerin de böylesi sonuçlara yol •mü? Siz bir bilim açmasımümkün insanı olarak ulaştığınız Iıer yeni bilgide bir bireyolarak düşünme ve benimserne süreçlerinizde bir değişiklik gözlüyor musunuz? Kuantum fiziğinin temel unsurlarından yola çıkılarak ya da çıkıldığı iddia edilerek oluşturulan bu tür akımları kesinlikle onaylamıyorum. İnsanlar bireyselolarak istediklerini düşünmekte, istedilderine inanmakta serbesttirler, ancak kuantum fiziğinin suiistimal edilerek kullanıldığı ve neyin neyle nasıl ilişkilendirildiğinin dahi belirsiz olduğu yaklaşımları kitlelere yaygınlaştırma ve pazarlama çabasını şiddetle kımyorum. CERN'de yapılan keşiflerin de böyle toplumsal etkileri olup olmayacağını biletnem ama şunu diyebilirim: Keşke bu işler hiç birbirine karıştırılmasa ... Bilimin felsefeyle ilişkisi kurulabilir, ancak kabul üzerine kurulu inanç sistemlerinin ilişkilendirilmeye çalışılması son derece yanlış. Son sorunuza gelince, düşünme, benimserne, algı, yorum gibi süreçler bizim için zaten hep dinamik olan süreçler; aksi takdirde sabit fikirli, örıyargılı, objektif bakamayan kişiler oluruz. Bu süreçleri terikleyen ise ille de yeni buluşlar değil, etkileşim ve işbirliği yapımız. Eğer sorunuz sadece benim bireyselolarak hayata bakış açımla ilgili değişimler olup olmadığı ise cevabım muhakkak oluyordur ama bunun ne derecede buluşlarla ya da yeni öğrendiğim bir şeyle ya da çalışma ternpomla iliş kilendirilebileceğini bilemern; öğrendiklerimiz ve tecrü be ettiklerimiz bizi bir şekilde değiştiriyor. G 77
© Copyright 2024 Paperzz