&!!#%!! &!!#%!! #((!! #((!! " # # '#$"' '#$"' " Yeni hayata Yeni dönemde dönemde hayata geçireceği geçireceği 222 222 Dev Dev ProProje je arasında arasında yarış yarış pisti pisti bulunduğunu bulunduğunu da da açıklaaçıklayan Denizli Denizli Belediye Belediye yan Başkanı Başkanı Zolan, Zolan, Ege Ege BölBölgesi’nin en en büyük büyük araba araba gesi’nin yarışı ve ve motocross yarışı motocross pispistinin tinin Denizli’ye Denizli’ye yapılayapılacağını açıkladı. açıkladı. Zolan, Zolan, cağını "Başta Denizli çevresi çevresi "Başta Denizli üzere farklı olmak farklı şehirolmak üzere şehirlerden insanlar insanlar da da DeDelerden nizlimiz’e nizlimiz’e bu bu sporu sporu yapyapmak mak için için akın akın edecekedecekler” dedi. dedi. devamı devamı 10'da 10'da ler” ! # !!# !#"#" Millî Görüş lideri, eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın yeğeni, CHP Fatih Belediye başkan adayı Sabri Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, CHP İzmir İl Başkanlığı’na giderek bu partiye geçti www.sondakikagazetesi.com 21 Mart 2014 Cuma " ""# !#! !" ')($(&% (%"%")?LCOP6NIOHKJG MDEN7OKN+LFMPNKGP P:HBMPOHODJLOP5NHMLP*M@NKB7O .3C?=?P&O>JP-KOLJ+LFOGNP#OHN9PL,MDNP*O@OI 6?>MDN+PE3HMLKMPO2JKFJ;P#B:KOIP(P<NLP!PIM' EHMGOHMPGO:OKJPOKOLOPDO9N:PBKOLP#OHN9PL,MDN *O@OIP6?>MDN+PCOGKO@JGPPINKCBLPKNHOCOPIOK' BKFA;P-2JKJ@JPCO:OLP8BHLB7OP8MKMFNCMP8O@GOL OFOCJP$.)"KNP-ENKO4P%8O@GOLPJLFJH"FOLPOKFJ=JIJ> <OCHO=JPFO9OPC?GDMGKMHMP2JGOHIOGPN2NL 2OKJ@O,O=J>%PFMFN;P&( '#)&() İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak başta Ege Mahallesi olmak üzere bir çok alanda kent dönüşümü için çalıştıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, proje kapsamında kiracılara da sahip çıkılacağını açıkladı. Kocaoğlu, “Kentsel Dönüşüm yaparken hem mülk sahibini hem de kiracıyı mutlu edeceğiz” dedi $$'!'!')$%%$(!)#(" BKOLP!PCO@JLFOGNP/H<OGOL+JLP?CMKNG <O@7AHAP1BHIALOP$.)P0KP8O@GOLJP-KNP/L5NL4P)6PCMDNP.?DMCNLPOC5JKJ 7MP0>INHP6NKKME7MGNKNP6ADEO1OP6BHB=KAPNI>OPOEEJ;P0KP8O@GOLP*OHFJI,JDJ H9OLP&OHOB=KAP7MP&OH@JCOGOP0K2MP8O@GOLJP-KNP&OHOM5MPFMPGOEJKJI E3HMLNLFMP9O>JHP<AKALFA;P0KGPFM1OPDNCODMEMPOFJIPOEEJ=JLJPD3CKMCMLPOEN9 /H<OGOL4P?LK?GP9OCOEJIJ>OP<OGEJ=JIJ>FO4PC?H?CMLP:BKNENGPDNHG?KODC' BLOP<OGEJ=JIJ>FOPMKNIN>NPEO@JLPOKEJLOPGBCIOP>OIOLJLJLP5MKFN=NLN F?@?LF?G;P83K?LIMPFM=NK4P<?E?LKM@IMP>OIOLJ;P$.)P2OEJDJPOKEJLFO DNCODMEPCO:IOGPFB=HAP5MKFN;P@MGKNLFMPGBLA@EA;P&( '#)&' "## # Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi Türkiye'nin gözde turizm merkezlerine sahip Muğla'da, otelcilerin sezon kısalığı nedeniyle personel bulmakta sorun yaşadığı bildirildi. Turizm sezonunun kıyı Ege'de 5-6 ay gibi kısa bir dönemde gerçekleşmesinden dolayı vatandaşların bu sektörü tercih etmekten kaçındığı, bunun için turistik tesislerin özellikle kalifiye eleman temininde sıkıntı çektiği kaydedildi. 16’da İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman Buluşması’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, kentsel dönüşüm konusunda hükümete değil belediyeye güvenilmesi gerektiğini öne sürdü. Başkan Kocaoğlu, “Kent dönüşümü, yık binayı yap binayı demek değildir. Biz Ege Mahallesi’nde kent dönüşümü yaparken, sadece mal sahiplerini değil, yasanın uygun gördüğü şekilde kiracıları da barındırmak şartıyla dönüşüm yapacağız. Biz kentsel dönüşümü mahalleli ile birlikte planladık, projemizi de ona göre yaptık. Şu anda mühendislik projeleri çiziliyor, en kısa zamanda ihaleye çıkacağız. Herkesi mutlu edeceğiz” dedi. Kentsel dönüşüm konusunda hükümetin Roman vatandaşlara yönelik sözler verdiğini ancak bunları tutmadığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “2011 seçimlerinden önce Hükümet Roman açılımı başlattı, sizleri çağırarak kentsel dönüşüm yapacağız diye vaatte bulundu. İzmir’de bu konuyla ilgili bir şey yapılmadı. Bunların kentsel dönüşüm yapmaya niyetleri pek yok. Biz önce Ege Mahallesi’nde sonra Bayındır, Torbalı ve Menemen’de planladığımız bölgelerde dönüşüm yapmaya hazırız” diye konuştu. Kocaoğlu, "11 gün içinde İzmir ters dönmezse; Sema Hanım Konak’ta Aziz de Büyükşehir’de başkan olacak” dedi. devamı 6'da Bu fotoğraf fena SOCAR 11’de 11’de #"!" Siyasi ve ekonomik istikrar kalmadığına yönelik eleştirilere cevap verep Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, SOCAR grubunun Aliağa’da yaptığı 9 milyar dolarlık yatırımına dikkat çekti. Yıldız, "SOCAR'ın yatırımı, Türkiye'de siyasi istikrara olan güveni bir kez daha teyit ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri Türkiye'de oluşturulmak istenen yapının aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın devam ettiğini vurgulamak adına önemli” diye konuştu. devamı 4'te !)%%#)(")0>INHP PB"KAPA<MP8O@GOLJ 6MHN9P/CCA:PMINH4P(((PBKOHOGP<NKNLMLPCMLN DNDEMINLPM=NENIP,OINODJLFOPFM:HMIPMEGNDN CO:EJ=JLJPD3CKMFN;P;P/=NENIPDNDEMININ>FMPHM1BHI OFJPOKEJLFOPCO:JKOLKOH4PIOOKMDM1PM=NENINLPEMIMK DBHALKOHJPBKOLPBGAKKO@IOPBHOLJP7MPDJLO7PDND' EMINCKMPNK5NKNP<NHPCMLNKNGP5MENHMIMIN@ENH;P/=NENI DNDEMININ>NLP<APNGNPEMIMKPDBHALALALP3EMDNLFMGN DBHALKOHJLJPFOPMGKMFN=NIN>FM4PCO:JKOLKOHJLPHM1BHI BKIOP3>MKKN=NLFMLP<O9DMEIMIN>PI?IG?L FM=NKFNH%P@MGKNLFMPGBLA@EA; &( '#)&( Ekonomi Bakanı Zeybekci, Eski Bakan Binali Yıldırım’ın aday olmasının önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek, seçimler sonrası İzmir’de petrokimyayla ilgili devasa bir hayali masaya yatıracaklarını ifade etti. Bakan Zeybekçi, "Bununla ilgili verilebilecek en yüksek teşvikleri konuşacağız. İzmir’i ekonominin yıldızı yapacağız"dedi. Toplantıda konuşan Yıldırım ise, “Benim başkanlığımda 1 yıl içinde herkesin malı ikiye katlanacak, bu kadar kesin söylüyorum. Şehir rant üretecek ama bu ranta şehirde yaşayan herkes ortak olacak. Birilerine değil, şehrin kendi paydaşlarına verirseniz şehrin rant üretmesinden korkmayın. Büyükşehir, gelişmiş şehir ancak böyle mümkün olur. İzmir’de tek bir kentsel dönüşüm yok. ‘Hükümet bizi engelliyor’ diyorlar. Ne alakası var. Yetki vermiş sana. Niye yapmıyorsun? Çünkü inancı yok” dedi. 16'da SAYFA 02 KIRMIZI SARI MAVI 21 Mart 2014 Cuma Bornova Belediyesi Tarih Öncesi Yaşam Müzesi açıldı Bornova Belediyesi’nin Dünya Mimarlık Festivali’nde ilk 10 proje arasına giren Yeşilova Höyüğü Kazı Alanı’ndaki ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ törenle açıldı. Toplam 4 bin 756 metrekare kapalı alana sahip olan ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ yaklaşık 9 milyon liraya maloldu A çılışa Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın yanısıra Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal, Mimarlar Odası İzmir Şubesi Genel Sekreteri Nilüfer Çınar, Karacaoğlan ve Yeşilova Mahalleleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Aktaş, Kazı Heyeti Başkanı Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak, CHP Bornova Belediye Başkan Adayı Olgun Atila, CHP Bornova İlçe Başkanı Fatma Doğru ve çok sayıda davetli katıldı. Dünya Mimarlık Festivali’nden ve Tarihi Kentler Birliği’nden aldığı ödüllerle dikkat çeken, Bornova Belediyesi’nin Yeşilova Höyüğü Kazı Alanı’nın yanıbaşında yapımını tamamladığı ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ törenle açıldı. Singapur’da düzenlenen Dünya Mimarlık Festivali’nde ilk 10 mimari kültür projesi arasına giren, Türkiye’de de Tarihi Kentler Birliği’nden 2012 yılında ‘Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda proje dalında ödül alan ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ hem uzmanların hem de vatandaşların beğenisini kazandı. Bornova’nın tarihinin 8 bin 500 yıl öncesine dayandığını kanıtlayan Yeşilova Höyüğü’nden çıkarılan eserler Müze’de sergilenmeye başladı. Toplam 4 bin 756 metrekare kapalı alana sahip olan ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ yaklaşık 9 milyon liraya maloldu. Mimari projesi Umut Başbuğ ile Evren Başbuğ taraf ından yapılan ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’nde arkeoloji araştırma laboratuvarı, eğitim alanları, kafe restoran, aktivite alanları, ofisler, sergi alanları, konferans salonu teknik odalar, arkeologlar için misafirhaneler yeralıyor. Bornova Belediyesi’nin de desteğiyle Ege Üniversitesi’nin yürüttüğü Zaman Tüneli Projesi için de geniş bir alan bulunuyor. Projenin en önemli ve özgün özelliklerinden biri ise uzun duvarıyla, Yeşilova Höyüğü Kazı Alanı’na gelenleri şimdiki zamandan ayırıyor olması. Bu duvar aynı zamanda şimdiki zamanla eski zaman arasında bir geçiş sağlıyor. Proje alanında birebir ölçülerde bir neolitik dönem köyü de bulunuyor. Kazı alanından çıkarılan eserler, Arkeoloji Araştırma Laboratuvarı’nda değerlendirilerek sergileniyor. Zaman Tüneli Projesi olarak da adlandırılan proje kapsamında, kazı alanına gelenler hem uygarlıkların kurulduğu alanı ziyaret edecek hem de eserleri çıkarıldıkları yerde görebiliyor. Projenin kazı bölgesiyle aynı alanda kurulacak olması nedeniyle dünyada ilgili pek çok kuruluşun dikkatini çekiyor. Çıkarılan eserler burada sergilenecek ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ ismini verdikleri projenin başlatılmasında ve binanın yarışmayla belirlenmesinde bizzat kendisinin büyük isteğinin ve gayretinin olduğunu söyleyen Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, “Bornovamızın tarihinin Yeşilova Höyüğü’ndeki kazılarla 8500 yıl öncesine dayandığı ortaya çıktı. Kent olarak pek çok zenginliğimiz var. Özellikle buradan çıkan eserlerin başka bir müzede sergilenmesi beni çok üzerdi. Çıkarılan eserlerin hemen yanıbaşında, Bornovamızda sergilenmesi gerektiği düşüncesiyle başlattığımız ve yapımını tamamladığımız bu proje kentimize hayırlı uğurlu olsun” dedi. Başkan Sındır, turist kafilelerinin Bornova’da başta ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’ olmak üzere Homeros Vadisi, Dramalılar Köşkü Kent Müzesi ve Büyük Çarşı’ya mutlaka getirilmeleri gerektiğini söyledi. Kazı Heyeti Başkanı Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’nin dünyada benzerinin olmadığını, birçok işlevi biraraya getirmesi nedeniyle de bir ilk özelliği taşıdığını söyledi. Yeşilova Höyüğü’nün kent içinde bir arkeolojik vaha gibi olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Derin, “Hem sergileme, hem arkeolojik çalışmaların yapılması hem de vatandaşların bazı etkinliklere interaktif olarak katılımları sayesinde burası dinamik bir merkez olacak” dedi. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal, kentlerdeki yaşam kalitesi düzeyinin en önemli artılarını oluşturduğunu söyleyerek, “Bu müzenin Bornova’da İzmir kent tarihi açısından çok önemli bir proje olduğunu düşünüyorum. Tüm özelliklerinin yanısıra mimarlığı önemseyen yaklaşımla, mimari bir yarışmayla yapılmasının önem taşıdığına inanıyorum. Umarım bu proje diğer belediyelere ve yeni seçilecek başkanlara da örnek olur” diye konuştu. Karacaoğlan ve Yeşilova Mahalleleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Aktaş, ‘Tarih Öncesi Yaşam Müzesi’nin yapımında emeği geçen herkese çevrede yaşayan tüm mahalleliler adına teşekkür etti. (HABER MERKEZİ) "Türk Dünyası Halk İstanbul'a yeni resim müzesi Oyunları Festivali" Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti (TDKB) Ajansı tarafından nevruz etkinlikleri kapsamında, "Türk Dünyası Halk Oyunları Festivali" gerçekleştirildi. skişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Anadolu Üniversitesi BESYO Spor Salonu'nda düzenlenen festivalin açılışında yaptığı konuşmada, TDKB Ajansı olarak sağlam gönül köprüleri kurduklarını belirterek, bu kapsamda kalıcı eserler üretmeye devam edeceklerini bildirdi. "Asıl gayemiz hiç ölmeyecekmiş gibi ve yarın ölecekmiş gibi bir denge ile iyilikler, güzellikler üretmektir" diyen Tuna, bunun için yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade etti. Festivalle aynı zamanda yıla, bahara, güzel başlangıçlara "merhaba" dediklerini aktaran Tuna, şöyle konuştu: "Zira en köklü milli bayramımız olan Nevruz, Türk takvimine göre hem baharın hem de yeni yılın başlangıcıdır. Bu ümit dolu başlangıçta ecdadımız gibi nevruzun ruhuna uygun etkinlikler hazırladık. Bu yıl nevruzun çiçekleri, Türk Dünyası Kültür Başkenti'nde açıyor. Bahar bakışlı hemşehrilerimizin ev sahipliğinde gerçekleşecek olan bu törende, hep birlikte yüreklerimizde bahara ve yeni yıla merhaba demenin heyecanını yaşıyoruz.” (AA) İnşa edildiği Sultan Abdülmecid Dönemi'nde tahta çıkmaya aday veliahdların ikametine ayrılan Dolmabahçe Sarayı Veliahd Dairesi'nin bir bölümü, yaklaşık 7 yıl süren restorasyon çalışmasının ardından "Milli Saraylar Resim Müzesi" olarak 22 Mart'ta sanatseverlerin hizmetine sunulacak Açılışa hazırlanan Milli Saraylar Resim Müzesi basına tanıtıldı. Müzeyle ilgili bilgi veren Milli Saraylar Tablo Koleksiyon Sorumlusu ve Resim Müzesi Kreatörü Gülsen Sevinç Kaya, müzenin tematik bütünlük içinde 11 bölümden oluştuğunu söyledi. Kaya, müzenin ilk bölümünün Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz'in portrelerinin yer aldığı salon olduğunu aktararak, şu bilgileri verdi: "Osmanlı'da Batılılaşma adlı bölümde, 18. yüzyılın başından itibaren batıyla yoğun iletişim kuran Osmanlı İmparatorluğu'nda askeri ve sosyal alanda görülen değişim izleri takip edilebilir. Abdülmecid Efendi'nin Veliahd Dairesi'ndeki kütüphanesidir. Bu bölümün çevresinde yerli ve yabancı ressamlara ait İstanbul manzaraları yer alıyor. Yapının en ihtişamlı mekanı da ştuk kaplamalı duvarlarıyla merasim salonu olup ünlü ressam Ayvazovski'ye ayrılmıştır. Türk ressamları bölümümde de Şeker Ahmed Paşa, Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey ve Halil Paşa gibi batılı anlamda Türk resminin ikinci ve üçüncü kuşağını oluşturan ressamların eserleri bulunuyor." Müzede sanatseverlerin sadece resme odaklanacağını ifade eden Kaya, "Türkiye'de örnek bir müze olmasını istiyoruz" dedi. Milli Saraylar Resim Müzesi Şefi Recep İmat da Veliahd Dairesi'nin tarihi geçmişiyle ilgili bilgi verdi. Müzede 202 tablonun sergilendiğini dile getiren İmat, "Ziyaretçilerimiz, müzede saray yapısı olan Veliahd Dairesi'nin tavan süslemeleri gibi hem tarihi mekanı hem de resimleri görecek. Milli Saraylar Resim Müzesi orjinal ismiyle 22 Mart'ta açılacak. (AA) "Yıldız Savaşları" hayranlarına müjde Dünyanın dört bir yanında milyonlarca hayranı bulunan efsanevi "Star Wars (Yıldız Savaşları)" serisinin yedinci filminin çekimi, mayıs ayında İngiltere'nin başkenti Londra'da başlayacak. Disney ve Lucasfilm'den yapılan açıklamada, Pinewood Stüdyoları'nda çekilecek filmde yeni yüzlerin yanı sıra tanıdık simaların da rol alacağı belirtildi. Açıklama, Harrison Ford, Carrie Fisher ve Mark Hamill gibi yıldızların tekrar Yıldız Savaşları setlerine döneceği iddialarını gündeme getirdi. Hollywood Reporter, filmde kötü adamı "Girls" dizisinde rol alan Adam Driver'in oynayacağını yazdı. Yönetmenliğini JJ Abrams'ın üstlendiği filmin 18 Aralık 2015'te gösterime girmesi bekleniyor. "Bilim-kurgu filmlerinin babası" olarak bilinen Yıldız Savaşları, tüm zamanların en iyi seri filmleri arasında yer alıyor. İlk filmi "IV: A New Hope (Yeni Bir Umut)" 1977'de yayınlanan seri, 1980'de "V: The Empire Strikes Back (İmparator)", 1983'te "VI: Return of the Jedi (Jedi'ın Dönüşü)", 1999'da "I: The Phantom Menace (Gizli Tehlike)", 2002'de "II: Attack of the Clones Klonların Saldırısı)" ve 2005'te "III: Revenge of the Sith Sith'in İntikamı)" ile devam etmişti. Işın kılıçları ve karakterleri ile seyircisini büyüleyen seri, kitaplar, çizgi romanlar, bilgisayar ve video oyunları, giyecekler ve oyuncakları ile devasa bir pazar yaratmıştı. 4,5 milyar dolar gişe başarısına ulaşan seri, şimdiye kadar en çok kazandıran üçüncü film serisi olarak da tarihe geçmişti. Serinin en ünlü karakterleri arasında iyiliği temsil eden Jedi ile kötülüğü simgeleyen Sith'lerin yanı sıra Darth Vader, Yoda, Chewbacca, Han Solo, Greedo, Padme Amidala, Yüzbaşı Panaka da yer alıyor. 1977 ve 2005 yıllarında 25 kez Oscar'a aday gösterilen seri, "En İyi Görsel Efekt", "En İyi Ses Efekti", "En İyi Müzik", "En İyi Kostüm Tasarımı", "En İyi Sanat Yönetmeni" ve "En İyi Kurgu" dallarında 10 Oscar ödülü kazanmıştı. Lucas ise 1973 ve 1978'te iki kez "En İyi Yönetmen" Oscar ödülüne aday gösterilmişti. (AA) Yıl: 3 . Sayı: 862 . 21 Mart 2014 Cuma İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Salih ASLAN Denizli Temsilcisi Sedat KAYA 05326601776 [email protected] İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >> 3 ASAYiŞ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17Mart Şubat 2013 Perşembe TUİK:Personele ayrımcılık ve psikolojik baskı yapıldığı iddiaları gerçek dışıdır Türkiye İstatistik Kurumu, Kars Bölge Müdürlüğü'nde 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan olay ile ilgili bazı medya organlarında kurum hakkında ortaya atılan iddiaları yalanladı Olayı gerçekleştiren Veysi Erim isimli şahsın 2012 yılında Kars Bölge Müdürlüğü'ne atandığı ve hemen ardından başka bir yere geçmek istediği bilgisinin verildiği açıklamada, "Atanır atanmaz bir başka Bölge Müdürlüğümüzde görev almayı talep etmiş ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na aykırı olarak, pek çok kez izinsiz işyerine gelmediği tespit edilmiştir. Sonradan psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı tedavi süreci içerisinde olduğu öğrenilen personelin baskı gördüğü iddiası üzerine idari inceleme yapılmış, hiç bir suretle iddianın somut bulgularına rastlanamamıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde ifade edildiği şekilde kurumumuzda hiçbir çalışanımıza ayrımcılık veya baskı yapılmadığı gibi bu personele de yapılmamıştır." ifadeleri kullanıldı. TUİK Kars Bölge Müdürlüğü'nde sosyolog olarak görev yapan Veysi Erim adlı TÜİK çalışanı, Bölge Müdürlüğü binasını basmıştı. Otomatik silahla ateş açan şahıs Bölge Müdürü Mehmet Tolon'un da aralarında olduğu 6 çalışanı öldürdükten sonra intihar etmişti. Olayın ardından TÜİK yazılı açıklama yaparak bazı meyda organlarında çıkan ayrımcılık ve psikolojik baskı yapıldığına ilişkin haberleri yalanladı. "Kurumumuz ekonomik, sosyal, kültürel ve hayatın diğer alanlarına ilişkin resmi istatistikleri planlı bir şekilde üretmekte ve koordinasyonunu yapmaktadır. Bu süreçler insan kaynakları dahil bütün kamu kaynaklarının üretim amacı ile etkin bir şekilde kullanımını gerektirdiğinden, açık, kurallı ve insan odaklı kurumsal bir çalışma kültürü benimsenmiştir. Bu çerçevede hiç bir çalışanımıza ayrımcılık ve baskı yapılması söz konusu değildir." ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, olayı gerçekleştiren Veysi Erim'in 2012 yılında KPSS ile Kars Bölge Müdürlüğü'ne atandığı ve hemen ardından başka bir Bölge Müdürlüğü'ne geçişi için talepte bulunduğu bilgisine yer verildi. Erim'in izinsiz olarak işe gelmediği günlerin de tespit edildiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Sonradan psikolojik bir rahatsızlıktan dolayı tedavi süreci içerisinde olduğu öğrenilen personelin baskı gördüğü iddiası üzerine idari inceleme yapılmış, hiç bir suretle iddianın somut bulgularına rastlanamamıştır. Bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde ifade edildiği şekilde kurumumuzda hiçbir çalışanımıza ayrımcılık veya baskı yapılmadığı gibi bu personelede yapılmamıştır. Köklü bir geçmişe sahip, mobing veya ayrımcılık gibi olaylara; tarihi, kültürü ve kurumsal yapısı ile izin vermeyen ve vermeyecek olan kurumumuz, çalışma düzeni ve huzurunu bozmaya yönelik, gerçekliği hiçbir şekilde ispatlanmamış bu tür iftira ve yalanlara karşı kayıtsız kalmayacak ve hukuk önünde her türlü haklarını arayacaktır." (CİHAN) TÜİK saldırısında hayatını kaybeden Çolak şehit kardeşinin yanına defnedildi TÜİK Kars Bölge Müdürlüğü’nde zanlıyla birlikte 7 kişinin hayatını kaybettiği olay sonrası 6 görev şehidinden Kars’lı Abdülnaci Çolak'ın cenazesi şehit kardeşi Sinan Bedri Çolak’ın yanına defnedildi. Kars merkeze bağlı Esenkent köyünde düzenlenen cenaze törenine Vali Eyüp Tepe, AKP Milletvekilleri Ahmet Aslan, Yunus Kılıç, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Hasan Çelik Gönülal, Emniyet Müdürü Ercan Çakmak ve çok sayıda vatandaş katıldı. Çolak’ın cenaze namazı İl Müftüsü Mehmet Genç kıldırdı. Genç, bura- da yaptığı konuşmada görevi başında öldürülenlerin de şehit olduğunu söyledi. Cenaze namazı sonrası omuzlara alınan Çolak'ın cenazesi ailesinin ağıtları arasında Esenkent kabristanına getirildi. Burada TÜİK’te işe alınmasına vesile olan ve 2005 yılında Erzincan’da şehit düşen kardeşi Sinan Bedri Çolak’ın yanına defnedildi. kaldı. Baba Suriya Çolak, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Devletimiz sağ olsun, bütün Türkiye Cumhuriyeti sağ olsun, dilim tutmuyor ne diyeyim. Böyle bir durumu Allah hiç kimseye göstermesin." dedi. (CİHAN) 3 KÖRPE ÇOCUK YETİM KALDI Hunharca işlenen katliam sonrası Çolak'ın kardeşinin ismiyle Bedri Sinan (5) Türkan (3) Ülkü (1) olmak üzere 3 çocuğu yetim ÇİM TOHUMU SATIN ALINACAKTIR İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ Elektrik alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/33603 1- İdarenin a) Adresi : Menderes Caddesi No: 437 35140 ŞİRİNYER BUCA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324871345 - 2324873752 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 350.000 Kwh Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü c) Teslim tarihi : Sözleşme imzalandıktan sonra 31/12/2014 tarihine kadardır. 3-İhalenin a)Yapılacağı yer : Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü b)Tarihi ve saati : 02.04.2014 - 14:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.3.İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: Teklif verecek istekliler Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından kendilerine verilmiş, ihale tarihinde geçerli du rumda olan Elektrik Üretim Lisansı veya Elektrik Toptan Satış Lisansının aslı veya noter onaylı sureti veya İdare mizce aslı görülmüştür onayı taşıyan suretini teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetiminde ki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesin de bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gös teren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu, 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat, 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 15 TRY (Türk Lirası) karşılığı Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Rüştü Ünsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresine elden teslim edi lebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bu lunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 12. ÇİM TOHUMU ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/31555 1-İdarenin a) Adresi : CUMHURIYET BULVARI No:1 K:4 35250 KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2322931391 - 2322934246 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ internet adresi (varsa) 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : ÇİM TOHUMU ALIMI 7 İŞ KALEMİ Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ 3962/30 SOKAK NO:155 UZUNDEREKONAK/İZMİR c) Teslim tarihi : ÇİM TOHUMLARI, YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞME İMZALANMASINDAN İTİBAREN 45 (KIRKBEŞ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE TESLİM EDİLECEKTİR. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR) b) Tarihi ve saati : 11.04.2014 - 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.3.İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: Malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereği alınması zorunlu olan izin, ruhsat veya faaliyet belgeleri. İstekliler; Alımı yapılacak çim tohumları için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum üreticisi veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş tohum bayisi olduklarına dair belgeyi teklifleri ile birlikte vereceklerdir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Meslekî ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içerecek belge düzenlemeleri: İstekliler; Teklif edecekleri çim tohumlarının cins-varyetelerinin bitki gelişim ve adaptasyon kriterlerinin bulunduğu Türkçe firma kataloğunu veya katalogları yabancı dilde ise katalogla beraber noterden onaylı Türkçe tercümelerini teklifleriyle birlikte vereceklerdir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de ELEKTRİK ALIMI İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR RÜŞTÜ ÜNSAL POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU MÜDÜRLÜĞÜ Sondakika 21/3 Basın: 3526 Sondakika 21/3 Basın: 3458 SAYFA 4 SONDAKiKA GAZETESİ >> SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI KONOM 4 21 Mart 2014 Cuma Yıldız: SOCAR'ın yatırımı sıkıntı olmadığının ispatı! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, SOCAR grubunun Aliağa’da yaptığı 9 milyar dolarlık yatırıma ilişkin "SOCAR'ın yatırımı, Türkiye'de siyasi istikrara olan güveni bir kez daha teyit ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri Türkiye'de oluşturulmak istenen yapının aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın devam ettiğini vurgulamak adına önemli” dedi B akan Yıldız, Petkim Limanı ve Petkim içerisinde yapılan yeni yatırım çalışmalarını inceledi. İnceleme sonrasında gazetecilerin yatırımlarla ilgili sorularını yanıtlayan Yıldız, Petkim'in tamamen enerji sektörüyle iştigal ettiğini, 25 Ekim 2001'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in birlikte burada temel attığını anımsattı. Azerilerle Türkiye'de çok geniş spektrumlu bir yatırım kararının alındığını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu: "Azeri kardeşlerimizle yalnızca kardeşlik ilişkimizin değil aynı zamanda ekonomik olarak da bunların her birini Türkiye'de şekillendiriyoruz. TANAP'ı da katarsak 20 milyar dolarlık yatırımdan bahsediyoruz. Bu yatırım şu aşamada çok heyecan verici. SOCAR'ın yatırımı, Türkiye'de siyasi istikrara olan güveni bir kez daha teyit ediyor olması ve özellikle 3 aydan beri Türkiye'de oluşturulmak istenen yapının aslında öyle olmadığını ve gerçek yatırımın devam ettiğini vurgulamak adına önemli. Bu yatırım bittiğinde 2,5 milyar dolarlık bir cari açığa faydası olacak bir işlemden bahsediyoruz. Benzinin haricindeki bütün petrol ürünleriyle alakalı, rafine edilmesi, nafta, jet yakıtı, dizelin bulunduğu bir ortamda. Lojistik bir merkez aynı zamanda. Yalnızca rafine merkezi değil. Petkim'in tamamen petro kimyayla alakalı ürünleri var. Liman yapılıyor. Tam bir entegrasyon. İstihdama olan katkısını da görüyorsunuz. Buranın bana heyecan veren başka bir yanı da aslında burada birçok firmanın da bulunduğu, liman hizmetleri, lojistik hizmetler, Türkiye'de iki tane olan LNG tesisinden bir tanesi burada." Petkim'in yatırımları arasında 54 megavatlık rüzgar santrali, doğalgaz ve kömür santrallerinin de olduğunu, burada enerji adına her şeyin olduğunu ifade eden Yıldız, mühendislik açısından da izlenmesi gereken birçok konunun olduğunu kaydetti. Yabancı sermayeye kolaylık 5,5 milyar dolarlık Petkim yatırımlarının ve 9 milyar dolara tamamlanacak bütün lojistik yatırımların Türkiye için son derece önemli olduğunu vurgulayan Yıldız, "Başından sonuna kadar bu yatırımları ister kanun, ister yönetmelik, isterse yerinde işlerin kolaylaştırılması, yabancı yatırımların önünün açılması açısından da, uluslararası sermayenin önünün açılması açısından da burası önemli bir örnek. Her türlü konuda, şu ana kadar yaptığımız desteğin yanında, kendilerine yardımcı olacağımızı bir kez daha söylemek isterim" dedi. Bu yatırımların mühendislere düzenlenecek turlarla gezdirilmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, mühendislikle ilgisi olanların 9 milyon tonluk hafriyatın ne anlama geldiğini bildiğini, birkaç tepenin alınıp diğer tarafa kaydırıldığını, bu açıdan da çalışmaların heyecan verici olduğunu anlattı. Petkim Limanı'nın büyüklüğüyle Türkiye'deki en büyük liman olacağını ve 2015 yılında hizmete açılacağını belirten Yıldız, "Buradaki çalışmaların ülkemiz ekonomisine çok ciddi katkılar koyacağını söylemem lazım. Ham petrolün buraya gelip işlendiğini ve birçok ürünle birlikte neredeyse bütün ürünleriyle beraber bunun yapıldığını göreceğimiz bir işletme olacak. Son derece iyi bir yatırım olacak. Açılışını da yine devlet, hükümet başkanlarımız karşılıklı iki ülke hazır olup yapacaklar" diye konuştu. Tesislerin ve yapılan yatırımların belli periyotlarla basın mensuplarına da gezdirilmesi gerektiğine işaret eden Yıldız, sözlerini "Özellikle seçim dönemlerinde somut yatırımların görülmesinin daha da faydalı olduğu kanaatindeyim. Şu anda görüyorsunuz iş yapılıyor. Özel sektörle birlikte kamu yatırımları hızını kesmeden devam ediyor" diye tamamladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 17 Aralık operasyonunun, "Vatandaşınızdan, milletinizden aldığınız yetkiyi bize devredin" anlamına geldiğini belirterek, "Biz yetkiyi milletimizden aldık ancak milletimizle beraber paylaşabiliriz" dedi. Bakan Yıldız, Aliağa Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti Aliağa Belediye Başkan adayı Ethem Yorulmaz'ın proje tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Aliağa'da İbrahim Ethem Yorulmaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde ise Binali Yıldırım'in hem kente hem de ülkeye çok farklı artılar getireceğine şahit olduğunu, inandığını belirtti. 30 Mart yerel seçimlerinin yalnızca bir belediye başkanlığı seçimi değil aynı zamanda Türkiye'nin istikrarının seçimi olacağını dile getiren Yıldız, "Türkiye'nin istikrarına borçlu olanlar, yalnızca iktidar partileri değildir. İstikrara borçlu olanlar muhalefet partileridir, sanayicilerdir, sivil toplum örgütleridir, sanatçılardır, aydınlardır. Toplumun birçok kesiminin siyasi istikrara borcu vardır" diye konuştu. 3 Kasım 2002'de göreve geldiklerinde bazılarının AK Parti hükümetine ömür biçtiğini, birçok badireler atlattıklarını ifade eden Yıldız, yerel seçimler öncesinde hükümet olarak yaptıklarını değil yapmadıklarını söylemekle uğraştıklarını kaydetti. Seçim ortamında anlatılacak milyarlarca dolarlık işlerinin olduğunu, "enkaz edebiyatı yapmayacaklarını" söylediklerini ancak bunun istismar edildiğini ifade eden Yıldız, şunları söyledi: "1981'de, Anıtkabir'in bayrak direğinin ipi yerli üretiliyor diye gazetelere manşet edildi. Peki biz şu anda ne hale geldik. Binali Yıldırım bakanımızın öncülüğünde A-4 uydusunu Başbakanımıza refakatla Japonya'da gördük, Türk mühendislerle birlikte gördük. Fark bu işte. O nerede bu nerede. Şimdi biz eskiden bahsetmedikçe nerede olduğumuzu zaman zaman farkedemeyebiliyoruz. İzmir'e 24 katrilyon liralık yatırım yapılmış. Yalnızca enerjide 1,5 katrilyonluk yatırım yapıldı. 'Türkiye büyüyor' derken yalnızca ekonomisiyle, idaresiyle, sosyal hayatıyla değil insanlarımızın beyniyle, zihniyle, kalbiyle, sağduyusuyla, sezgileriyle, basiretiyle ve ferasetiyle her yönüyle beraber büyüdü. Bunu görmezlikten gelemeyiz. O yüzdendir ki 30 Mart seçimlerinde Türkiye'nin tercihlerini herkes öpüp başının üstüne koymak durumun- da. AK Parti olarak bunu açıkladık. Peki niçin bazı partiler panik yapıyor, niçin endişe duyuyorlar? Vatandaşın tercihi neyse biz onu yapacağız. Bakın 17 Aralık şunu söylüyor bize; 'Vatandaşınızdan, milletinizden aldığınız yetkiyi bize devredin'. Bizim böyle yetki devretme yetkimiz yok. Biz yetkiyi milletimizden aldık ancak milletimizle beraber paylaşabiliriz." Gayri meşru yollarla güç toplayanların yapması gerekenin şeffaflaşmak olduğunu, faziletlerin en önemlisinin cesaretli davranmak olduğunu aktaran Yıldız, "Türkiye, kazanımlardan fedakarlık yapamaz. Türkiye, kazanımlarını bir kenara bırakamaz. Herhangi bir yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası hiçbir zaman için siyaset mühendisliğini meşru kılmaz. Siyasetin herhangi bir problemi varsa yine siyaset alanında ancak çözülür. Vatandaşımızın fikrine, tercihlerine, her zaman olduğu gibi saygı göstermek durumundayız. Bizler aldığımız yetkiyi ancak sizlerle paylaşarak yolumuza devam edeceğiz" dedi. - "Türkiye 3 kat büyüdü" Türkiye'de anlatacak çok şeylerinin olduğunu, ülkenin gerek gayri safi milli hasılası gerek kişi başı gelirleriyle 3 kat büyüdüğünü anlatan Yıldız, "Türkiye ne oldu da 12 yılda 3 katına çıktı. Herhangi bir yerde gömü mü, define mi, hazine mi, altın mı buldu? hayır. En önemli kaynağını insan kaynağını başta sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ekibiyle beraber buldu. En önemli kaynağını buldu" ifadelerini kullandı. Haketmedikleri hiçbir oyu hanelerine yazdırmadıklarını, bundan sonra da yazdırmayacaklarını vurgulayan Yıldız, "Yerel seçimlere 10 gün kaldı. En son, hiçbirşey yapamadılarsa sandıkta oylarımıza gölge düşürmek isteyeceklerdir" diyerek vatandaşların oylara sahip çıkmasını istedi. AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım ise 11 yıl boyunca yaptıkları hizmetleri anlattı. İzmir'in kötü yönetildiğini dile getiren Yıldırım, kenti hakettiği yere taşımak istediklerini kaydederek, "Şehir kan kaybediyor. Çünkü şehrin planı yok. Günübirlik kararlarla İzmir bir yerlere varamaz" diye konuştu. Etkinliğe, AK Parti İzmir Milletvekili ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu ile çok sayıda iş adamı, sivil toplum örgütü temsilcisi ve partili katıldı. (AA) Mesir macunu sporla dünyaya tanıtılacak! RUS TURİSTİN İLK UNESCO tarafından "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi"ne alınan Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalinin, 18 Yaş Üzeri Bayanlar Mesir Cup Tenis Turnuvası ile yurt dışında da bilinilirliğinin artırılması amaçlanıyor Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, yaptığı açıklamada, bu yıl 474'üncü kez düzenlenecek festivalin her yıl olduğu gibi bu yıl da 21 Mart tarihinde karma töreni ile başlayacağını söyledi. Geleneksel olarak etkinliklerin son gününde yapılan saçım töreninin bu yıl seçim yasaklarına rastlaması ve etkinliklerin seçimlerin gölgesinde kalmaması amacıyla 22-27 Nisan'a ertelendiğini ifade eden Tanık, "Benzer bir durum 5 yıl önce de yaşanmıştı" dedi. Komite tarafından alınan kararla saçım töreninin, karma töreninden bir ay sonraya alındığını kaydeden Tanık, arada kalan sürede yaklaşık 250 yabancı sporcunun katılımıyla 18 Yaş Üzeri Bayanlar Mesir Cup Tenis Turnuvası ve çeşitli etkinlikler düzenleneceğini dile getirdi. Tanık, "Turnuvaya katılan sporcuların saçım törenini görecekleri şekilde planlama yapıyoruz. Yaklaşık 5 asırdan bu yana kutlanan festivalimiz ilk kez bu kadar geniş bir yelpazede kutlanmış olacak. Böylece önemli geleneklerimiz arasında yer alan mesir macunu festivali yabancı sporculara da tanıtılmış olacak" diye konuştu. Etkinlikler kapsamında 5 ton mesir macunu dağıtılacağını, bunun için 200 civarında kadının geleneklere uygun olarak hazırlıklarını sürdürdüğünü anlatan Tanık, etkinliğe yurt içi ve dışından binlerce kişinin davet edildiğini sözlerine ekledi. Mesir macunu Merkez Efendi'nin 41 çeşit baharattan ürettiği mesir macunuyla sağlığına kavuşan Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi, Yavuz Sultan Selim'in eşi Hafsa Sultan'ın emriyle halka dağıtılmasıyla gelenekselleşen mesir macununa, zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş, kebabiye, havlican, Hindistan cevizi, anason, yeni bahar, hıyarşembe, çam sakızı, zafiran, tarçın, udülkahır, çöpçini, hardal, eskir, karanfil, çivit, meyan balı, tiryak, sarıhelile, raziyane, kimyon, zerdeçal, tarçın çiçeği, karabiber, çörek otu, darıfülfül, ravent, limon tuzu, kakule, şamlı, vanilya, şeker, günbalı, Hindistan çiçeği, limon kabuğu, galanda, tekemercini tohumu, portakal kabuğu gibi malzemeler konuluyor. Mesir macununun en ağır hastalıklara şifa verdiğine, bu macundan tüketenleri o yıl yılan sokmayacağına, genç kızların evleneceğine, çocuğu olmayanların ise doğum yapacağına inanılıyor. (AA) TERCİHİ TÜRKİYE “Moskova Uluslararası Seyahat Ve Turizm Fuarı (MITT) Kapılarını Açtı.” Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm sektöründe dünyanın ilk beş fuarından biri olan Moskova Uluslararası Turizm Fuarı’nda (MITT) tam anlamıyla gövde gösterisi yapıyor. Rus turistlerin Türkiye'ye gösterdiği ilginin her yıl daha da artması, Moskova'daki fuarı ve Rusya pazarını önemli kılıyor. Rakamlara göre; 2013 yılında ülke dışına turizm amacıyla çıkan Rusya vatandaşı sayısı 18 milyon 290 bin. Uzun yıllardır Rusya'nın en popüler turizm destinasyonu unvanı taşıyan Türkiye 2013 yılında da bu konumunu korudu. Türkiye’yi bir önceki yıla göre %18.59 artışla, 4 milyon 263 bin Rus turist ziyaret etti. Antalya Rus turistin ülkemizde tercih ettiği bir numaralı destinasyon. Antalya’yı ise İstanbul izliyor. Rus pazarındaki birincilikle yetinmeyen Bakanlık, başarısını kat- lamak için MITT’e var gücüyle hazırlandı. Rus turist için cazibe merkezlerinin başında gelen Türkiye, MITT Fuarındaki etkinlikleriyle büyük ilgi topluyor. MITT’e Bakanlık çatısı altında kamu ve özel sektör işbirliği ile katılan Türkiye, fuarda artık sektör tarafından beğenilen ve benimsenen “Turkey Home” sloganıyla tanıtılıyor. Ülkemiz, Moskova’da 21. kez turizm profesyonellerini ve ziyaretçileri bir araya getiren Fuarda bin 254 metrekarelik stantla yer alıyor. Etkinliklerin ara vermeden devam ettiği Türk standında horondan Erzurum Barı'na kadar birçok Türk halk oyunu ziyaretçilere keyifli dakikalar yaşatıyor. Gösterilerin yanı sıra geleneksel el sanatlarından ebru ve kaligrafi ustalarınca tanıtılıyor. Ayrıca ziyaretçilere Türkiye’yi tanıtan hediyelik eşyalar da armağan ediliyor. (HABER MERKEZİ) SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >> 5 EKONOMİ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17 Mart Şubat 2013 Perşembe "Türkiye, petrol ihracatına başlamalı" T A R E H V E C Ü M e y i k r ü "T " k a c a l o z e k r e m e d n ü sektör UBM Rotaforte Genel Müdürü Şermin Cengiz, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal istikrarı sürdükçe, sektörde yakın gelecekte birçok güzel gelişmenin yaşanacağını belirterek, "Türkiye’nin kısa sürede mücevherat sektöründe merkez olma ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor" dedi Cengiz, Türkiye’nin mücevher sektöründe oldukça başarılı ve deneyimli bir ülke olduğunu belirterek, Türkiye kuyumculuk sektörünün köklerinin 5 bin yıl öncesine dayandığını anlattı. Bu derece köklü ve zengin kültürel geçmişin şimdi de Türkiye’nin mücevher sektörünün parlamasına büyük katkı sağladığını aktaran Cengiz, mücevherat sektörünün dünya genelinde 130 milyar dolarlık bir pazar hacmine sahip olduğunu söyledi. Cengiz, şu an dünyanın 2. büyük kuyumculuk ihracatçısı, 3. büyük kuyumculuk üreticisi ve 5. büyük kuyumculuk ithalatçısı konumunda olan Türkiye’nin, mücevher sektöründe yükselen bir değer olduğunu, sektör ihracatının, geçen kasım ayında külçe altın hariç 2 milyar 71 milyon dolar seviyelerine ulaştığını kaydetti. Cengiz, "Geniş bir yelpazeye ihracat gerçekleştiren altın mücevherat sektörünün, 2013 yılında bir önceki yıla göre ihracatını yüzde 30’a yakın arttırarak 3,2 milyar dolar tutarında ihracat gerçekleştirildiği belirtildi. İhracat yaptığımız ilk 5 ülkeye baktığımızda ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Irak, Rusya, Libya ve Almanya öne çıkıyor" dedi. Şermin Cengiz, Türkiye’nin şu an komşu ülkelerle olan mücevher ihracatının oldukça iyi seviyelerde olup her geçen gün yükselen bir yıldız haline geldiğini ifade ederek, "Istanbul Jewelry Show"un oluşturduğu katma değerle Ortadoğulu altın alıcılarının yüzde 70’inin alışveriş için Türkiye’yi tercih etmeye başladığına dikkati çekti. Türkiye’deki firmaların, Ortadoğulu alıcılarla çok büyük ticari iş birlikteliklerine imza attığını aktaran Cengiz, şöyle konuştu: "2013 son aylarında başlayan bu gelişmeyle, Ortadoğulu altın alıcılarının Dubai yerine Türkiye’yi tercih etmeleri ve altının yüzde 70’ini Türkiye’den temin etmeleri kuyumculuk sektörümüz açısından oldukça önemli... Gerek coğrafi konumumuz, güçlü sermaye yapımız, gerekse yüksek üretim kapasitemiz ve müşteri taleplerine hızlı ve esnek cevap verebilmemiz bu derece önemli gelişmelerin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Global pazarda olduğu kadar Türkiye’nin ekonomik ve sosyal istikrarı sürdükçe, sektörde yakın gelecekte birçok güzel gelişme yaşanacak. Türkiye’nin kısa sürede mücevherat sektöründe merkez olma ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor." "110 ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yaptık" Şermin Cengiz, yıllar önce 50-60 yabancı ziyaretçi fuara geldiği zaman mutlu olurken artık Doğu Avrupa’dan Yakın Asya’ya, Rusya’dan Ortadoğu’ya, Kuzey Afrika’dan, Türki Cumhuriyetler’ e kadar 110 ülkeden ziyaretçiye ev sahipliği yaptıklarını belirterek, sektör ihracatının son 5 yılda 3 katın üzerinde arttığını ve 2013 yılında 3 milyar 254 milyon dolara yükseldiğini, yaklaşık 140 ülkeye değerli takı ihraç edildiğini, bu ülkelerin başında ise "Istanbul Jewelry Show"un ziyaretçi kitlesiyle de birebir örtüşen BAE, ABD, Rusya, Almanya, İtalya ve İsrail geldiğini anlattı. İtalya, Hindistan ve ABD’nin öncelikli rakip ülkeler arasında yer aldığına değinen Cengiz, Türkiye’nin İtalya’dan sonra dünyanın en büyük 2. ihracatçısı, İtalya ve Hindistan’dan sonra ise en büyük 3. üreticisi konumunda bulunduğunu belirtti. Altın tüketimi açısından değerlendirildiğinde ise Hindistan ve ABD’nin başlıca rakipler olduğunu ifade eden Cengiz, Türkiye’nin altın tüketiminde Hindistan ve ABD’den sonra 3. sırada yer aldığını, ekonomik istikrar ve güven ortamının tüm Mücevher sektörü oyuncuları bu gerçeğin çok net farkında… Dolayısıyla pazarlama stratejisi olarak da mevcut pazarlama ve iletişim stratejilerine ek olarak, öncelikle mevcut pazarlardaki pazar hacimlerini artırmaya ağırlık vererek beraberinde özellikle şu dönemde yeni pazarlara giriş yapıp, bir takım engelleri, tam da bu dönemde büyük bir fırsata dönüştürmeleri gerektiğinin bilincinde..." Yabancı alıcının ilgisinin mevcut durumda dahi oldukça yoğun olduğunu, özellikle yurtdışı açısından değerlendirdiklerinde önemli bir ziyaretçi beklentisi içinde olduklarını belirten Cengiz, "Yine de keşke altın fiyatları da yükselmeseydi" dedi. Şermin Cengiz, özellikle iş dünyasında sürekli artan rekabet ortamı sebebiyle "Istanbul Jewelry Show" ile sektör profesyonellerinin yeni pazarları keşfetme ve yeni iş bağlantılarının kurulması noktasında da hatırı sayılır bir katkı sağladıklarını anlattı. Mücevher sektöründe, önemli iş bağlantılarının kurulup, yeni işbirliklerinin gerçekleştirilmesinde son derece önemli bir mihenk taşı olan "Istanbul Jewelry Show"un geçen yıl 110 ülkeden toplam 26 bin 523 ziyaretçiyi ağırlayarak, yaklaşık 800 milyon dolar civarında iş hacminin gerçekleştirilmesine zemin oluşturduğunu yineleyen Cengiz, sözlerini şöyle tamamladı: "Geçen yıl, 5 salonda gerçekleştirdiğimiz fuarı bu yıl toplam 6 salonda, 60 bin metrekarelik alanda, Türkiye’nin yanı sıra Belçika, İtalya, Almanya, Yunanistan, - "Keşke altın fiyatları yükselmeseydi" 25 ülkeden bin 200'ün üzerinde firma ve Çin, Hong Kong, BAE, Japonya, Hindistan, Tayland ve ABD başta olmak üzere 25 ülkemarkanın yarın CNR Expo’da başlayacak den bin 200'ün üzerinde mücevher marka ve "Istanbul Jewelry Show"a katılacağını, firfirmalarını dünya çapındaki önemli alıcılarla maların yeni ürünleri sergileyip yeni iş buluşturacağız. Her yıl yapılan iş birlikbağlantıları kurma olanağını bulacağını belerinde rakamlarda artış yaşanıyor. Bu yıl da lirten Cengiz, "Istanbul Jewelry Show"un geçtiğimiz yıla göre daha fazla satış yapılasadece kısa vadeli işbirliklerin gerçekleştirildiği bir platform olmadığını, tüm dünyadan cağını öngörüyoruz." (AA) sektör profesyonellerine yönelik önemli bir ihtisas fuarı olduğunu kaydetti. Cengiz, şöyle devam etti: "Elbette daha stabil ve tüm şartların istenildiği gibi bir ortamda yeni iş bağlantıları kurmak ve mevcut iş ilişkilerini geliştirebilmek, her açıdan daha esnek olabilmenizi sağlar. Fakat hepimizin bildiği gibi krizler ve karşılaşılan zorluklar, aynı zamanda fırsatları da beraberinde getirir. sektörlerde olduğu gibi fuarcılık için de çok önemli olduğunu dile getirdi. Cengiz, "Her şeyden önce istikrar ve güven ortamının devamlılığını sağlamak gerek. Yurtdışındaki bütün büyük alıcılar artık Türkiye’den haberdar ve Türkiye’ye güveniyorlar, bu güvenin sarsılmaması lazım. Kuyumculuk sektörü yeni bir döneme adım attı ve bu dönemin adı da markalaşma. Türk markası tanınmaya başlayınca dünyadaki hak ettiği yere gelecek" dedi. Sektörün tasarım ve markalaşma sürecini kuvvetlendirmek ve ön plana çıkarmak için çalışmaya devam edeceklerini belirten Cengiz, fuara katılmanın yanında, pazarlama kanallarında da çok hızlı bir değişim olduğunu, rekabetin yoğun yaşandığı günlerde rakiplerden birkaç adım önde olabilmek için firmalara çok fazla görev düştüğünü, katılımcı firmaların, alıcı grubunu birebir davet etmesinden, stand dizaynına kadar rakiplerinden önde olması gerektiği uyarısı yaptı. Yurtdışında ziyaret ettiği fuarlarda bazı marka ve firmaların potansiyel alıcıların ilgisini çekebilmek için son derece dikkat çekici ve yaratıcı çalışmalar yaparak titizlikle hazırlandığını belirten Cengiz, "Umarım Türk firmaları da aynı hassasiyetle fuara hazırlık süreçlerini gerçekleştirerek, daha fazla alıcının ilgisini çekme fırsatı bulabilir" dedi. Türkiye'ye enerjide Danimarka örneği! "Halının başkenti"nden 2,5 milyar dolarlık ihracat hedefi Gaziantep'ten bu yıl yaklaşık 2,5 milyar dolar halı ihracatı hedefleniyor. Seneler önce küçük iş yerlerinde kilim dokuyarak sektöre adım atan Gaziantepli girişimciler, yıllık üretimlerini 350 milyon metrekareye çıkartarak bu alanda söz sahibi olmayı başardı. Dünyadaki parça halının yüzde 50'den fazlasını üreten iş adamları, yeniliğe ve teknolojiye yaptıkları yatırımlarla sektördeki liderliğini sürdürmek istiyor. Büyük çoğunluğu Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) yer alan 150 firmada ise yaklaşık 50 bin kişi istihdam ediliyor. Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Bir- liği Başkanı Selahattin Kaplan, yaptığı açıklamada, sektörün geçen yıl yüzde 15 büyüdüğünü söyledi. Makine halısının ülke ihracatındaki payının ise yüzde 9,6 arttığını hatırlatan Kaplan, geçen yıl hedefledikleri rakamı da yakaladıklarını belirtti. Ortadoğu'da yaşanan sıkıntılar nedeniyle nakliyede sıkıntı yaşadıklarını vurgulayan Kaplan, "Geçen yıla göre bu sene iyiyiz. Sistem yerine oturdu. Şimdi konteynerle ürün gönderiyoruz" dedi. Bu yıl yüzde 10 büyümeyi hedeflediklerini dile getiren Kaplan, 2014 halı ihracatının da 2,5 milyar dolara ulaşacağını söyledi. Kaplan, sek- Enerji Uzmanı Dr. Cemil Ertem, Rusya'nın Kırım'ı kendisine bağladığı, hatta Ukrayna'da neyin ne olacağının belli olmadığı bu ortamda Batının doğal gaz için Güney Gaz Koridoru, petrol için de Kuzey Irak-Ceyhan merkezli ihracatı desteklemekten başka çaresi olmadığını belirterek, "Türkiye, Bakan Yıldız'ın söylediği gibi ihracata başlamalıdır, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin de iradesi bu yöndedir" dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız'ın Ceyhan'daki depolardaki petrolün ihracatına başlanabileceği" yönündeki açıklamasına ilişkin değerlendirmesinde Ertem, Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin Türkiye'ye ihracata devam etmesinin "bu petrolün sahibi biziz, siz istediğinizi yapabilirsiniz" anlamı taşıdığını söyledi. Ceyhan'da bugüne kadar 1 milyon 350 bin varil petrolün depolandığını ve Türkiye'nin 2,5 milyon varil depolama kapasiteli tesislerinin yakında dolacağını kaydeden Ertem, Batı ülkelerinin İran'dan, Türkiye ve Akdeniz üzerinden enerji akışına uzun süre itiraz edemeyeceklerinin altını çizdi. Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çünkü Kırım meselesinde Rusya geri adım atmayacak. Sayın Putin, Kırım'ın tarihsel olarak da Rusya'nın olması gerektiğini söyledi. Bu durumda, Batı'nın Türkiye üzerinden ve Güney hattından petrol ve doğal gazın ticarileşmesine fazla direnemeyeceği, hatta bu hattı acilen desteklemesi gerektiği ortada. Türkiye bu durumda taviz vermeden haklı olduğu bu konuda ısrar etmeli ve bu gerçeği anlatmalı. Rusya'nın Kırım'ı kendisine bağladığı, hatta Ukrayna'da neyin ne olacağının belli olmadığı bu ortamda Batı'nın doğal gaz için Güney Gaz Koridoru, petrol için Kuzey IrakCeyhan merkezli ihracatı desteklemekten başka çaresi yok. İran'dan, Rusya'dan ve ABD'de cumhuriyetçi cepheden destek alan Irak Merkezi Yönetiminin tam şimdi bu konuda eli oldukça zayıflamıştır. Bakan Taner Yıldız da bunu bildiği için Türkiye'nin ihracata başlayacağını söyledi." Irak'ın günlük 4 milyon varil petrol ürettiğini belirten Ertem, "Irak'tan petrol ithalatı devam ederse Türkiye'nin bunu ticarileştirmekten başka çaresi olmayacaktır. Türkiye iki tarafın uzlaşması ve Irak bütünlüğü için gerekli bütün ödünleri vermiştir. Ancak gelinen dünya konjonktürü de Türkiye'nin haklı olduğunu, petrol ve doğal gazda güney hattını bir an önce açmaktan başka çarenin olmadığını göstermiştir. Türkiye, Bakan Yıldız'ın söylediği gibi ihracata başlamalıdır, Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin de iradesi bu yöndedir" değerlendirmesinde bulundu. (AA) törün doyuma ulaştığını, bu alanda yeni yatırım yapacakların hesabını iyi yapması gerektiğine işaret etti. - "Biz bize kaldık" Dünyadaki parça halının yüzde 50'sinden fazlasını Gaziantepli iş adamları tarafından üretildiğini anımsatan Kaplan, şöyle konuştu: "Rakiplerimiz küçüldü ve şimdi biz bize kaldık. Dolayısıyla kendi kendimizi yemememiz lazım. Mevcut kapasiteyi doldurabilmek için yeni ürünler geliştirmemiz gerekiyor. Yeni çalışmalarla sektörü daha da ileriye taşıyacağız. Önceki yıllarda 3-5 ülkeye halı ihracatımız vardı. İhracatımızın çoğunluğunu Ortadoğu ülkelerine yapıyorduk. Ortadoğu'daki kriz bizleri başka pazarlara yönlendirdi. Şimdi ABD ve Avrupa'ya ihracatımız hızla artıyor. Çin, Japonya, Güney Afrika ve Güney Amerika pazarlarına kapasiteyi artırarak devam ettiriyoruz." Geçen yıl 2 milyar doların üzerinde makine halısı ihracatı yaptıklarını hatırlatan Kaplan, "İhracatın bu yıl yaklaşık 2,5 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz. Yıllık üretim kapasitemiz ise 350 milyon metrekarenin üzerinde" diye konuştu. Kaplan, son dönemde kalifiye eleman yetiştirmeye öncelik verdiklerini dile getirdi. Sektörde yetişmiş elemana ihtiyaç duyulduğunu anlatan Kaplan, bunun için desen tasarım eğitimleri düzenlediklerini sözlerine ekledi. (AA) Danimarka'nın İstanbul Başkonsolosu Soren Robenhagen, ülkesinin enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan karşılamadaki başarısının, Türkiye'ye örnek olabileceğini söyledi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ve Danimarka arasındaki enerji işbirliğinin de gündemde olduğu resmi ziyaret için Kopenhag'da bulunuyor. Heyete eşlik eden Robenhagen, basının sorularını yanıtladı. Robenhagen, Danimarka'nın 1970'li yıllardaki petrol krizine yüzde 99 oranında dışa bağımlı olarak girdiğini anımsatarak, ülkesinin alternatif enerji ve enerji verimliğine odaklanan uzun soluklu politikaları sayesinde bugün Avrupa'nın enerji ihraç eden ülkelerinden biri haline geldiğini söyledi. 1980'lerden beri ekonomisi yüzde 80 büyüyen Danimarka'nın bunu enerji tüketimini neredeyse sabit tutarak gerçekleştirdiğini belirten Robenhagen, "Bu politikalar, toplumun tüm paydaşları tarafından benimsendi, devlet tarafından da çeşitli destek ve teşvik mekanizmalarıyla günümüze kadar geldi" dedi. Robenhagen, 2050 yılında enerji ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan karşılayan Danimarka'nın ara hedeflerini şöyle özetledi: "Elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 50'sini 2020 yılına kadar rüzgar enerjisiyle temin etmeyi, 2023'e kadar elektriğinin yüzde 30'unu yenilenebilir enerjilerden üretmeyi, 2030'a kadar da kömür yakıtını tamamen enerji haritasından çıkarmayı planlıyoruz. Bu rakam bugün yüzde 30'lar civarında ki bu Danimarka'yı dünyada bir numaraya koyuyor. Dolayısıyla Danimarka'nın, hem Türkiye hem diğer ülkelere örnek olabileceğini düşünüyoruz." Danimarka Başkonsolosluğu Enerji ve Çevreden Sorumlu Ticaret Müşaviri Seda Kayrak da Danimarka'nın rüzgar enerjisi sektöründe yeni pazarlara ihtiyacı olduğunu, Türkiye'nin de önemli bir pazar olabileceğini belirtti. Kayrak, 4 Kasım 2014'te Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nde "rüzgar enerjisi sektöründe Danimarka'da insan kaynağı, know-how, özel sektör ve üniversiteler arasındaki işbirliklerine" yönelik etkinlik düzenleyeceklerini, Türkiye pazarı için katma değer yaratacak projeler geliştirmeye çalıştıklarını kaydetti. Danimarka ve Türkiye arasında enerji işbirliği İki ülke arasında enerji alanında işbirliğine ilişkin 6 Ağustos 2008’de imzalanan ve Mayıs 2013'te de onaylanan mutabakat zaptı, elektrik üretimi için biokütle kullanımı, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, atıkların enerji için kullanılması ve yenilenebilir enerji sektörünün planlanmasını öngörüyor. Mart 2013'te ise Danimarka, önemli başlıklarından biri "yeşil büyüme, enerji, çevre ve iklim" olan Türkiye'ye yönelik beş sene geçerli olacak büyüme stratejisini açıkladı. Bu çerçevede Danimarka Yüksek Öğretim ve Bilim Bakanlığı ile İstanbul Başkonsolosluğu arasında Türk ve Danimarkalı firmaların yenilebilir enerji alanında inovasyon ve Ar-Ge işbirliklerini destekleyen bir sözleşme de imzalandı. Bu doğrultuda son iki senedir Türkiye'nin en büyük enerji ve çevre fuarı olan ve bu sene de 24-25-26 Nisan'da düzenlenecek ICCI'da Danimarka Pavyonu ve Danimarka firmaları da yer alıyor. Eylül 2013'te de iki ülke arasındaki ticari ilişkileri derinleştirmeye yönelik kurulmuş Ekonomik ve Ticari Ortaklık Komisyonu (JETCO) paralelinde bilgi paylaşım ağı niteliğinde Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (CEDBİK), Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (Lİ-DER) ve Danimarka Exim Bankası (EKF) desteğiyle "Danimarka Yeşil Büyüme Networku" oluşturuldu. (AA) SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 SİYASET SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17Mart Şubat 2013 Perşembe 11 günde İzmir ters dönmezse, başkan benim LU Ğ O A C O AZİZ K U T Ş U N O K İDDİALI Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman Buluşması’nda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP adayı Aziz Kocaoğlu, Roman vatandaşlarla buluştu. Başkan Kocaoğlu, “11 gün içinde İzmir ters dönmezse; Sema Hanım Konak’ta belediye başkanı, Aziz de İzmir Büyükşehir’de başkan olacak” dedi Dalgıç: Çeşme'de turizm sezonunu uzatacağız! Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme Belediye Başkan adayı Muhittin Dalgıç, "Çeşme’de vatandaşlarımızın oturabileceği, çay kahve içebileceği ailce kahvaltısını yapabileceği alanlar yaratacağız. Bölgemiz turizm bölgesi. Turizm planları diyoruz, tarihi kalıntılar diyoruz. Turizm sezonunun uzaltılmasından yıllarca bahsediliyor. Sezonu nasıl uzatırız? 9 Marka, 9 merkez 9 Yerel festival projemizle sezonun nasıl uazadığını, marka değerinin nasıl artırıldığını hep birlikte göreceğiz" dedi Yerel Seçimlere sayılı günler kala toplantı ve çalışmalarına ara vermeden devam eden Muhittin Dalgıç’ın dün geceki durağı Çeşme Merkez Mahallelerinden 16 Eylül Mahallesi idi. Başkan Dalgıç konuşmasında şu ifadeleri kullandı: Bugün Çanakkale şehitlerimiz anma günüdür. Hepinizin huzurunda tüm şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyor, hepsine Rahmet diliyorum. Sevgili dostlar Cumhuriyet Halk Partisi Çeşme Belediye Başkanı olarak günlerdir bu mikrofonlardan mahalle mahalle vatandaşlarımıza seslenmeye çalışıyoruz. Gün geçtikçe de çığ gibi büyüyoruz. Türkiye’nin en batısında bu güzel Çeşme’de hükümete güzel bir cevap vereceğimize canı gönülden inanıyorum. Her zaman söylediğim gibi bu seçimler sadece yerel seçim değildir. Ülkemizin başına musallat olmuş, yaşattığı sıkıntılarla insanlarımızın özel hayatlarına kadar karışan o engellerden kurtulmanın referendum seçimidir. CUMARTESİ İZMİR MİTİNGİNDE ÇEŞME’NİN FARKINI GÖSTERELİM Sevgili dostlarım bu cumartesi Sayın Genel başkanımızın katılacağı bir mitingimiz var. Sizlerden ricam hepimiz İzmir’in İzmirli’nin ne olduğunu o alanda göstermek zorundayız. Çeşme’nin o meydanda nasıl gümbür gümbür olduğunu herkese gösterelim. Taşeron işçilerimize kadro yollarını açmak için çalışacağız. Siyasette hep söylediğim bir söz var. Duyduğumuz dedikoduların hiçbirisine, gördüklerimizin de yarısına inanın. Biz hiçkimsenin işiyle, aşıyla uğraşmayız. Aksine iş ve aş yaratmak için çalışacağız. Birçok söylentiler, dedikodular dolanacaktır. Belediye çalışanlarının işiyle aşıyla uğraşmayacağız. Elimizden geldiğinde kadrolarımızda yer vereceğiz. Taşeron işçilerimize kadro yollarını açmak için çalışacağız. İşçimizle, memurumuzla, meclisimizle, iş adamlarımızla, esnafımızla ve halkımızla sosyal barışı sağlayacağız. Bizler sorun yaratmaya, intikam almaya değil, iş üretmeye; hizmet etmeye talibiz. Yerel seçimde oylarımıza sahip çıkmalıyız. Oyumuzu kullanmalıyız. Çünkü Çeşme’deki bin oy, İzmir’de yüzbinler, Ülke genenilde milyonlar demektir. Referandum dediğim bu seçimin sonucunda kazanan biz olacağız. Çeşme gibi güzide bir yerde bu elektrik kabloları çirkin görüntüsüne son vereceğiz. Elektrik kablolarının yer altına alınması için ne gerekiyorsa yapacağız. Şimdi içinizde bazıları şunu söyleyebilir: Bugüne kadar yapıldı yapılmadı. Devletin yatırımıdır. Sen nasıl yapacaksın diye? Örneğimiz var: Nasıl yaptık, nasıl olacak derseniz bakın bakalım nasıl yapmışız? Burada da yapacağız. Sokak iyileştirme projelerimizle eskiye sahip çıkacağız. Şu güzel mahallemiz ana caddeye çıkıyor. Eski evlerimiz ve restore edilenleri de var. Sadece ana cadde üzerindeki evleri değil, mahalle aralarındaki evlerimizinde restorasyonunu yapacağız. Sokak iyileştirme projelerimizle eskiye sahip çıkacağız. Çeşme’de denize gireceğimiz alanlarımız kalmadı diyoruz. Bakıyoruz ki sahilde ve tepelerde oturacağımız alanlarımız yok diyoruz. İnanılmaz manzaraya sahip tepelerimiz var. Bu alanda vatandaşlarımızın oturabileceği, çay kahve içebileceği ailce kahvaltısını yapabileceği alanlar yaratacağız. Bölgemiz turizm bölgesi. Turizm planları diyoruz, tarihi kalıntılar diyoruz. Turizm sezonunun uzaltılmasından yıllarca bahsediliyor. Sezonu nasıl uzatırız? 9 Marka, 9 merkez 9 Yerel festival projemizle sezonun nasıl uazadığını, marka değerinin nasıl artırıldığını hep birlikte göreceğiz. Siyaset bir yarıştır. Her aday çıkıp hedeflerinden yapacaklarından bahsediyor doğaldır. Her seçimde ne hikmetse vatandaşımızın kafasını Toki ile konut ile karıştırmaya çalışıyorlar. İnsanların en doğal hakkı olan barınma sorununu parayla çözmesi gereken devlettir. Sosyal Devlet anlayışı budur. Her seçim döneminde söylentiler çıkıyor, insanlara mesajlar çekiliyor partiye üye olun size kaydedelim diyorlar. Bu devletin temel görevlerinden bir tanesidir. Biz Toki yapılmasın demiyoruz. Karşı çıktığımız nokta şudur: Çeşme’nin mimari yapısını hiçe sayan, insanlarımızın yaşam kalitesini düşürecek yapılaşmaya karşıyız. Kayıtlar yapılıyor, paralar toplanıyor, miting için sesli mesajlar geliyor. Devlet bunu yapmalı. İhtiyaç sahibi olan insanları buraya yerleştirmeli. Kira öder gibi ödemeli vatandaşımız. Bunlara varız. Her seçim döneminde ihaleye çıktı deniliyor. Yapmak isteyen adam 6 ayda bunu yapamaz mıydı? 11 yıldır neden yapılamıyor? Şimdiye kadar tamamlanmış halk oturuyor olurdu. Seçim üstü açılışını yaparlar, kurdelelerini keserlerdi. Keşke yapsalar! Biz de gider tebrik eder, ellerini sıkarız! Dağdan kopardığınız kaya parçalarını denize atarak Balıkçı barınağı yaptık, hizmet yaptık diye bize yutturamazsınız. ” (HABER MERKEZİ) Ege Mahallesi’nde yapacakları kentsel dönüşüm çalışmaları için hükümete yüklenen Başkan, “Roman vatandaşların oyu değişken diye gelip gidiyorlar. Bugüne kadar Roman vatandaşlar için ne yaptınız? Ege Mahallesi’nde bir tek oy çıkmazsa bile ben o projeyi yine de yapacağım” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi adayı Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ‘İzmir Roman Buluşması’na katıldı. CHP Konak Belediye Başkan adayı Sema Pekdaş’ın da hazır bulunduğu Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu’ndaki Roman buluşmasında renkli görüntüler yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi adayı Aziz Kocaoğlu, “10 yıldır belediye başkanınızım, hiçbir insan ayrımı yapmadım. Bunca zaman hiç dargınlık yaşamadık, birbirimizi hor görmedik, kötü söz söylemedik” dedi. Yık binayı, yap binayı olmaz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak başta Ege Mahallesi olarak bir çok alanda kent dönüşümü için çalıştıklarını hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Kent dönüşümü, yık binayı yap binayı demek değildir. Biz Ege Mahallesi’nde kent dönüşümü yaparken, sadece mal sahiplerini değil, yasanın uygun gördüğü şekilde kiracıları da barındırmak şartıyla dönüşüm yapacağız. Biz kentsel dönüşümü mahalleli ile birlikte planladık, projemizi de ona göre yaptık. Şu anda mühendislik projeleri çiziliyor, en kısa zamanda ihaleye çıkacağız” dedi. Başkan Kocaoğlu, kent dönüşümü yapılırken kimsenin mağdur edilmeye- ceğini vurgulayarak, “Kimsenin evsiz kalmayacağı bir kentsel dönüşüm yapacağız. 2011 seçimlerinden önce Hükümet Roman açılımı başlattı, sizleri çağırarak kentsel dönüşüm yapacağız diye vaatte bulundu. İzmir’de bu konuyla ilgili bir şey yapılmadı. Bunların kentsel dönüşüm yapmaya niyetleri pek yok. Biz önce Ege Mahallesi’nde sonra Bayındır, Torbalı ve Menemen’de planladığımız bölgelerde dönüşüm yapmaya hazırız” diye konuştu. Önce Ege Mahallesi, gerisi çorap söküğü Hükümetin durumunun 17 Aralık’tan itibaren iyice ortaya çıktığını kaydeden Başkan Kocaoğlu, “Sulukule’de yaşayan Roman vatandaşlarımızı kentin 45-50 kilometre dışına çıkardılar. Size de böyle projelerle geldiler çünkü yaşadığınız yerin rantı yüksek. Siz Alsancak’tan ayrılırsanız, çiçek satmaz, ev işine gitmez, araba yıkamaz, fayton kullanmazsanız zaten karnınızı doyuramazsınız. Biz sizlerle beraber burayı kalkındırarak lokmanızı büyütmek istiyoruz. Önce Ege Mahallesi’ndeki dönüşümü bitirelim, insanlar yaptığımızı bir görsün, sonra gerisi çorap söküğü gibi kolay gelir. Bizim milletimiz konuşulana değil, gözüyle gördüğüne, eliyle tuttuğuna inanır” dedi. Yerel seçimlere ilişkin konuşan Başkan Kocaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Kuru lafa inanıp da; bizim için değil, kendiniz için yanlış yerlere oy vermeyin, verdirmeyin. Namuslu insanlardan belki geçici olarak para kazanamazsınız, kar edemezsiniz ama onlardan size zarar da gelmez. İleride de yapacaklarımızla işinizi, aşınızı yükselte- ceğiz. Roman vatandaşların oyu değişken diye gelip gidiyorlar. Bugüne kadar Roman vatandaşlar için ne yaptınız? 11 gün içinde İzmir ters dönmezse; Sema Hanım Konak’ta belediye başkanı, Aziz de İzmir Büyükşehir’de başkan olacak. Ege Mahallesi’nde bir tek oy çıkmazsa bile ben o projeyi yine de yapacağım” İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır ise, Büyükşehir Belediyesi’nin Ege Mahallesi’nde gerçekleştireceği kentsel dönüşümün Sulukule’de yapılan gibi olmayacağını, yerinde dönüşüm yapılacağını söyledi. (HABER MERKEZİ) Atila: Mesai saatine bakmadan çalışacağız! Seçim çalışmalarını yoğun şekilde sürdüren CHP Bornova Belediyesi Başkan Adayı Yüksek Mimar Olgun Atila, her gün ortalama 10’dan fazla etkinlik ve toplantıya katılırken; binlerce yurttaşla bir araya gelerek onlara plan ve projelerini anlatıyor. Seçim dönemindeki yoğunluğun seçimden sonra da devam edeceğini söyleyen Atila, bu enerjiyi bulmanın sırrını da “Ben Bornova Aşığıyım” diyerek açıklıyor. Yerel seçimlere sayılı günler kala çalışmalarını sürdüren CHP Bornova Belediyesi Başkan Adayı Yüksek Mimar Olgun Atila, Bornova’nın hemen her mahallesinde vatandaşlarla bir araya gelirken; gün içinde kimi zaman 10’dan fazla etkinliğe katılarak yurttaşlara plan ve projelerini anlatmayı sürdürüyor. Bornova’nın geleceği için ‘Tam Saha ve tam kadro’ çalıştıklarını ifade eden Atila, “Ben Bornova aşığı bir insanım ancak burada önemli olan nokta da çalışmalarımızı uyum içinde sürdürmemiz. Biz, ekip arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir tempo içinde ilçemizdeki her mahalle ve köye ulaşmaya çalışıyoruz. Amacımız ilçemizin geleceğine katkı koymak ve bunu daha iyi hale getirmek için çaba sarf etmek. Dolayısıyla plan ve projelerimizi daha fazla kişiye ulaştırmak ve onlardan daha fazla görüş almak üzerine kurguladık. Biz, mesai saatine bakmadan çalışıyoruz” ifadesinde bulundu. Kosova Rumeli Kültür ve Dayanışma Derneği, EDAK Ecza Kooperatifi, DİSK / Genel İş Sendikası ve Çamdibi ziyaretlerinde projeleri hakkında bilgi verdiklerini kaydeden Atila, “Gün geçmiyor ki, ilçemizdeki bir yerden davet almayalım. Hemen her gün Bornovalı hemşehirlerimiz bizimle görüşmek, kimi zaman derdini anlatmak kimi zaman da projelerimizi dinlemek için bizi davet ediyor. Biz de gelen her davetten mutlu oluyor, onlarla bir araya geliyoruz” şeklinde konuştu. Gün içindeki çalışmalarını 18 Mart Çanakkaleliler Kültür ve Dayanışma Derneği’ni ziyaret ederek sürdüren Atila, burada düzenlenen Şehitleri Anma Mevlidi’ne de katıldı. Anadolu’nun kazanılmasında ve korunmasında şehit olan yurttaşları şükranla andıklarını ifade eden Atila, “Biz, onlar sayesinde bugünleri gördük. Hayatını hiçe sayarak, ülkesi, milleti ve bayrağı için hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ) BARIŞ EROĞLU’NUN PROJESİNE KURUMLARDAN DESTEK YAĞIYOR İzmir’in emek ve sanayi kenti Aliağa ilçesinde yerel seçimin favori ismi CHP Belediye Başkan Adayı İnşaat Mühendisi Barış Eroğlu, sosyal projeleriyle de kentin konuştuğu isim oldu. Aliağa’da eksikliği yıllardır hissedilen “Yaşlı Bakım ve Konuk Evi”ni kente kazandırmak için harekete geçen CHP’nin genç Başkan Adayı Barış Eroğlu’na sivil toplum kuruluşlarından tam destek geldi. Türkiye Yardımsevenler Derneği Aliağa Şubesi’ni ziyaret eden genç Başkan Adayı Eroğlu’na sosyal projesinden dolayı teşekkür edilerek “Aliağa’nın çok ihtiyacı olan bir eksiklikti. Bu projenizi hayata geçirmeniz konusunda biz her konuda destek olmaya ve projenin içinde olmaya hazırız” mesajı verildi. Aliağa’nın 23 yıllık köklü sivil toplum kuruluşlarından olan Türkiye Yardımsevenler Derneği Aliağa Şubesi, CHP Aliağa belediye Başkan Adayı Barış Eroğlu’nu ağırladı. Şube Başkanı Dilek Gülboy ve yönetim kurulu tarafından karşılanan genç Başkan adayı, Aliağa’ya yönelik sosyal içerikli proje ve düşüncelerini paylaştı. Eroğlu, “Biz sosyal belediyecilik ilkesiyle yerel yöneticilik yapacağız. Projelerimizin büyük bölümü Sosyal Projeler. Yaşlı Bakım ve Konuk Evi, Kreş ve Gündüz bakım Evi, Kız ve Erkek Öğrenci Misafirhaneleri, Gençlik Merkezleri gibi projelerimiz var. Bunlardan en önem verdiğimiz proje Yaşlı Bakım ve Konuk Evi projemiz. Bu projeyi Aliağa’ya kazandırarak önemli bir eksikliği gidereceğiz. Bu konuda sizin gibi dernek ve STK’ların görüşü, yönlendirmesi ve desteği çok önemli” dedi. Yardımsevenler Derneği Aliağa Şubesi’nin kendi olanaklarıyla öğrencilere burs verdiğini anımsatan CHP Başkan Adayı Barış Eroğlu, “Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma, eğitime destek amacıyla kurulmuş, bu alanda hizmeti amaç edinen dernek ve STK’larımıza belediye olarak güç verip birlikte çok önemli projeler gerçekleştireceğiz. Derneğin, 17 Öğrenciye ders verdiğini biliyorum. Göreve geldiğimizde, bu konularda yalnız olmayacaksınız.” Dedi. Yardımsevenler Derneği Aliağa Şube Başkanı Dilek Gülboy da, eğitime ve öğrencilere destek projeleriyle birlikte Yaşlı Bakım ve Konuk Evi projesinin de çok anlamlı olduğunu belirterek, “Bu projenizin Aliağa’da önemli bir eksikliği gidereceğini düşünüyorum. 23 yıldır Sosyal Yardımlaşma ve dayanışma alanında faaliyet gösteren bir kurum olarak size bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız” dedi. (HABER MERKEZİ) SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SİYASET SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17 Mart Şubat 2013 Perşembe Kuzu: Meclis Başkanı geri göndermeliydi TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, 4 eski bakanla ilgili fezlekelere ilişkin, "Meclis Başkanı bence bunu geri göndermeliydi. Çünkü böyle bir yol yok. Savcılıktan gelen neticede bir 'bilgilendirme' diyelim. 'Böyle birşey var' falan diye bilgilendiriyor" dedi K uzu, muhalefetin 4 eski bakanla ilgili fezlekelerin tümünün milletvekillerinin incelemesine açılmasını ve Genel Kurulu'nda okunmasını istemesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Böyle bir yol olmadığını ifade eden Kuzu, şöyle devam etti: "Bir defa 'fezleke' diye bir şey yok, 'tezkere' diye de bir şey yok, 'soruşturma dosyası' diye bir şey de yok. Çünkü bu yol bildiğimiz normal dokunulmazlık dosyaları gibi bir yol değil. Zaten muhalefetin çıkmazı da burada. O iki kurumu birbirine karıştırıyor. Dokunulmazlıkla alakalı olanlar savcılıktan geçmiş, mahkemeye intikal etmiş genelde. Mahkeme bize, 'bunun dokunulmazlığını kaldırın ya da yargılayın' diyor. Anayasa gereği yargılanamıyor. O öyle. Onunla bunu karıştırıyorlar. Mesela bizim elimizde binden fazla dosya var karma komisyonda. Vekiller gelirler, incelerler, bakarlar, evrak alamaz isterlerse not alırlar. Böyle bir usul var. Bununla bunu karıştırıyorlar." -"Muhalefet burada boşa çırpınıyor" Burada savcılığın yaptığının büyük hata olduğunu savunan Kuzu, şunları söyledi: "Meclis Başkanı bence bunu geri göndermeliydi. Çünkü böyle bir yol yok. Savcılıktan gelen neticede bir 'bilgilendirme' diyelim. 'Böyle birşey var' falan diye bilgilendiriyor. Çünkü burada Meclis'in denetim yollarından Meclis Soruşturması bildiğimiz o yargılamaların dışında hazırlık soruşturmasını bizzat Meclis'in yaptığı bir yargılama tipi. Yani biz savcıyız aslında, biz kendimiz o görevi yapıyoruz. Gizli oylamayla bunun hakkında soruşturma açılsın mı açılmasın mı? Ancak bunu başlatmak için bir ihbar gerekiyor bir nevi. Aslında o yapılan 55 kişinin ihbarıdır aslında. Nedir o? 'Biz basından, oradan buradan şu belgeleri topladık, delillendirdik. Bu Ceza Kanunu'nun şu maddelerine açıkça aykırı, suçtur, soruşturma açılmasını talep ediyoruz' diyecek. Meclis Başkanı'na 'bir Soruşturma Komisyonu kurulsun' diye dilekçe verecekler. Sonra gizli oylamada eğer oylamaya katılan vekillerin çoğu 'soruşturma açılsın' derse o zaman 15 kişilik bir komisyon kuruluyor. İşte o komisyon tipik savcı görevini yapıyor. Bütün dairelere girebiliyor, alt komisyon kurabiliyor. Başka vekil giremez, kapalı çalışırlar ve her kurum onlara bilgi vermek zorundadır." Kuzu, usul böyleyken muhalefetin konuyu tersinden aldığını, kurumları birbirine karıştırdığını ve yanlışlığın da buradan kaynaklandığını söyledi. Kuzu, "Meclis Başkanlığı'nın yaptığı bu uygulama; şu şu bakanlar hakkında böyle bir dosya var, bilgilendirme gibi. Bunlar gizli soruşturmalar. Ama muhalefetin bu tutumu karşısında Meclis Başkanlığı zannediyorum biraz da İçtüzüğü falan bir kenara bırakarak yatıştırma türünden bir bilgilendirme olarak ki bence bu bile yanlış, bunu yapıyor. İşin özü, esası bu. Muhalefet burada boşa çırpınıyor" dedi. -"Suç ama gel söyle" Genel görüşmenin soruşturma değil, bir bilgilendirme olduğunu vurgulayan Kuzu, bakanların, Meclis Başkanlığı'na verilmiş ve haklarında soruşturma açılmasını isteyen dilekçeleri bulunduğunu anımsattı. Kuzu, muhalefetin elinde dosyaların bulunduğunu ifa- de ederek, "Gizlilik sebebiyle verilemez, açıklanamaz. Herkesin elinde dolaşıyor. Suç ama gel söyle. Almışlardır bir yerden. Nasıl olsa sızdırıyor paralel herşeyi, muhalefete çalışıyor paralel ve sızdırıyor" diye konuştu. Muhalefetin, klasörlerin eksik geldiğine ilişkin ifadelerine de değinen Kuzu, "Tamam araştırıp, bulsun. Onun görevi zaten. Kendi bulacak. Nerelerde varsa dokümanlar kendisi bulacak. Niye 10 klasör niye 30...Bunun buraya gelmesi hata. Meclis Başkanlığı zamanında bunların buraya gelmemesi gerektiğini kamuoyuna açıklamalıydı. Niye geliyor buraya, ne işi var? Bu işin benimle ne alakası var? Bu bilgi dosyası olabilir, tamam bilgi edindik" değerlendirmesinde bulundu. CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi: "Biz bu işin gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını müteakip CHP olarak Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu önergeleri vereceğiz" CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, dört bakan hakkında Meclis soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin "Biz bu işin gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını müteakip CHP olarak Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu önergeleri vereceğiz" dedi. Hamzaçebi, AA muhabirinin AK Parti'nin dört eski bakan hakkında soruşturma komisyonu kurulması yönündeki girişimini değerlendirdi. CHP olarak dört bakanla ilgili Meclis soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin önergelerini hazırladıklarını belirten Hamzaçebi, fezlekelerin okunmasını beklediklerini söyledi. Hamzaçebi, "Fezleke ve ekinde yer alan bilgilerle kendi hazırladığımız metinleri karşılaştıracağız. Biz bu işin gerçekten soruşturulmasını istiyoruz. Fezlekelerin okunmasını müteakip CHP olarak Meclis soruşturma sürecini başlatacağız. Bu önergeleri vereceğiz. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Meclis soruşturma önergesini görmedim. Onlar hangi amaçla vermişlerdir, bütün suçları oraya yazmışlar mıdır, yazmamışlar mıdır bilemiyorum. Onların bu talebi hakkında o nedenle herhangi bir yorum yapmayacağım" diye konuştu. (AA) Hotar "Hukuka aksetmiş konularda süreci bekliyoruz" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, "Sivil, askeri, sanal darbeyle veya seçimle iş başına gelemeyeceğini anlayan kişi ya da grupların" çeşitli denemelerle hükümete karşı girişimlerde bulunduğunu belirterek, "Bu kadar hizmet eden, bu kadar maddi karşılığı olan faaliyetleri yapan bir iktidarın bu söylenenleri yapmış olması mümkün değil" dedi Hotar, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin siyasi geçmişinde 10 yılda bir darbenin olduğunu, iktidarların hiçbir duruş, direniş göstermeden mevcut durumu kabullendiğini, AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte bu sürecin alışılmışın dışına çıkmaya başladığını anlattı. Bu durumu hazmedemeyen, seçimle iktidar olamayacağını anlayan kişilerin hükümete karşı çeşitli yollar denediklerini, bunda da başarılı olamadıklarını ifade eden Hotar, "Bundan sonra da olamayacaklar. Niye olamadılar? Artık çok sağduyulu ve öngörülü Türk halkı şunu biraz daha iyi anladı. Kendi oyuna sahip çıkma noktasında daha da cesaretlendi. Bugün insanlar verdiği oyuna daha sıkı sahip çıkmaya başladı. Çünkü oyuna sahip çıkan, bu oya değer veren ve 'bu oylarla gelirim, oylarla giderim' diyen bir iktidara sahip oldu. Bunu korumak lazım. Yoksa Allah korusun eski günlere dönülür" dedi. AK Parti'yle birlikte ekonomide ciddi bir istikrarın sağlandığını, enflasyonun tek hanelere düşürüldüğünü, Türkiye'nin dünyada, uluslararası platformlarda büyük itibar kazandığına işaret eden Hotar, şöyle konuştu: "Bu seçimler çok önemli. Türkiye'nin bu değerlerini, kazanımlarını ve geleceğini oylamaya yönelik bir seçim. Ya Türkiye'nin 12 yılda kazandığı kazanımlarını daha da ileriye götürülmesi için oy verilecek ya da tekrar 12 yıl öncenin istikrarsız, enflasyonu yüksek, IMF'nin kapısında randevu almak için nöbet tutan bir Türkiye için oy kullanılacak. ürkiye'de o kadar devrim niteliğinde şey yapıldı ki anlatmakla bitmez. O iddialar doğru olmuş olsaydı bu dediklerimiz nasıl yapılacaktı? Bize Marslılar para vermiyor ki. Para bassak enflasyon yükselir. Bunlar, Türkiye'nin kendi kaynaklarından gelen, paraların rasyonel kullanılması sonucunda yapılan hizmetler. Zorunlu tasarruf fonları ödendi. Türkiye'nin dört bir tarafında duble yollar, hızlı trenler, barajlar, sulama kanalları, Marmaray gibi sayamayacağımız kadar ciddi paralarla hizmetler yapıldı. Sayın Başbakanımız toplu açılışlar yapıyor. O toplu açılışlardaki hizmetlerin bedelleri milyar liralarla ifade edilecek hizmetler. Bu denilenler olsa nereden gelecek bu para? Sağduyulu ve bu konuda öngörüsü olan halkımızda bu konuları bir kez daha değerlendirmelerini, bu istikrarı, ülkenin geleceğini korumak adına AK Parti'ye desteklerini sürdürmelerini istiyorum." - "Kedi eti yediyse et nerede" AK Parti'nin 12 yılda, kendi belediye başkanı, milletvekili, kim olursa olsun bir yanlışlık içerisindeyse onu affetmediğini gösterdiğini, geçen dönemlerde bir milletvekilinin, birkaç tane belediye başkanının görevinden alındığını, soruşturmanın açıldığını, disipline sevk edildiğini belirten Hotar, "Yeter ki bilgili ve belgeli olsun, iftira, yalan, montaj olmasın. Bilgili ve belgeli olduktan sonra AK Parti'nin hiçbir yanlışlığa evet demesi mümkün değildir" dedi. Hotar, şöyle devam etti: "Ses tapelerinden, söylenenlerden, yapılanlardan bilgili, belgeli olanlarının hepsinin hukuk önünde karşılığı olacaktır, kimsenin şüphesi olmasın. Ama sen biriktir, biriktir, bir kısmına senaryo yaz, bir kısmına montaj yap, uydur seçime 15 gün kala arka arkaya çıkar. Yalan, uydurma, montaj, şantaj düzenek, illegal yol herkese karşı olabilir. Bugün bunlara hoşgörüyle bakarsak yarın kendi başımıza da gelebilir. Hukuk devleti içinde bunlar kabul edile- bilir şeyler değildir. Dört ayağı yere basan belgeli şeylerin mutlaka gereği yapılacaktır. Hukuka aksetmiş konularda süreci bekliyoruz. Bilerek yapılan yanlışın arkasında durmayız. Bu kadar hizmet eden, bu kadar maddi karşılığı olan faaliyetleri yapan bir iktidarın bu söylenenleri yapmış olması mümkün değil. Biz Türkiye'nin kaynaklarıyla bunları yaptık. Türkiye'nin milli gelirlerini ve harcamaları belli. Nasrettin Hoca'nın hikayesindeki gibi 'Kedi eti yediyse et nerede, Et buysa kedi nerede'. Bu kadar basit. Et nerede ya da kedi nerede deriz. Bu oyunlara gelmeyelim. Sivil, askeri, sanal darbeyle veya seçimle iş başına gelemeyeceğini anlayan kişi ya da grupların denemeleridir bunlar. Olacaktır da. Yüzde yüz herkes aynı partiyi desteklemez, aynı düşünmez ama bütün bunların hukuk çerçevesi içinde, demokratik kurallar içinde yapılması lazım. Seçim denen bir şey var. Git partini kur ya da kurulmuş partide daha çok çalış. Hem karnım doysun hem pastam dursun böyle bir şey yok. Bu ülkede 2 kişiden birinin aklı yok mu, düşünemiyor, görmüyor mu? Bu kazanımlar bizim, çocuklarımızın kazanımı. Çocuklarımıza bırakacağımız ülkeye yönelik kazanımlar. Bunlara kimsenin bir takım mesnetsiz, dayanıksız söylemler ve sadece katı sloganlar uğruna mahvetmeye hakkı yok. Çocuğuma bırakacağım ülkeyi daha kötü hale getirmeye kim- senin hakkı yok. Buna dur dememiz lazım. Bunları yapmak isteyenlere izin vermememiz lazım. Türkiye'nin önlenemeyen yükselişini bu tür girişimlerle önlemeye çalışanlar başarılı olamayacak." (AA) Bahçeli: 30 Mart seçimleri yeni dönemin izlerini ortaya koyacak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimin, 2015 yılına kadar geçen siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyeğini belirterek," Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı. Giresun’da partisi tarafından düzenlenen mitingde konuşan Bahçeli, AKP iktidarına yüklendi. Özellikle bugün TBMM görüşülecek olan yolsuzluk fezlekelerine değinen Bahçeli, "Allah bunların başına öyle bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu belayla uğraşıyor. Nedir bu bela; 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla AKP'nin ayağı, kolu, başı birbirine dolaşmış ve karışmış vaziyettedir. Bugün TBMM'de AKP'ye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara gününün, büyük rezaletin karşılığında haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divan'a gönderme açısından önemli bir kararı almalıdırlar. Göreceğiz bakalım, AKP'nin değerli milletvekilleri milletin huzuruna çıkıp neyi anlatmışlarsa, Meclis'teki davranışları arasındaki büyük açıyı hep beraber göreceğiz. Milletini sevdiğini söyleyen, her fırsatta manevi ve muhafazakar olduğunu dile getiren ve ülkenin geleceği için her türlü fedakarlığı yaptığını söyleyen bu değerli milletvekilleri acaba, yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacaklar, millet olarak bugün göre- ceğiz.” dedi. 30 Mart seçimlerinin sadece belediye başkanlığı seçimi olarak düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, "30 Mart’tan sonra siyasi olayların gelişimi devam edecek ve 28 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Cumhurbaşkanlığı bundan böyle halk tarafından seçilmektedir. 3'üncü siyasi olay, 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar ki süre içinde milletvekilliği seçiminin yapılmasıdır. Bu 3 siyasi olay, Türkiye’nin kaderini değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir siyasi iktidarın şekillenmesine önemli işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu görmek mümkün olabilir. Nasıl olabilir; önce belediye başkanlarını seçerek sandığa gittiğimizde, sandıkta oylarımızı kullanıp, oylara sahip olduktan sonra sayıma hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda oy kaybetme hali, 2015 yılına kadar geçen bu siyasi süreçte, yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyan yolu belirleyecektir. Görülecektir ki, bu ülkenin aziz evlatları öyle bir şuura sahiptir ki, bir an gelir önce ülkem, sonra milletim, sonra partim diyerek tercihini vicdanının sesini dinleyerek kullandığında, siyasi iktidarın geldiği gibi gideceği bir dönem olacaktır.” ifadelerini kullandı. 17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet skandalına değinen Bahçeli, şöyle devam etti: “Yapılan tüm bu yolsuzlukların hem milletvekilleri tarafından hem de halk tarafından bilinmesinde fayda var. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar, cumhuriyetimizin savcılarıdır. Bu fezlekenin delillerini toplayanlar, 41 kişi- nin tutuklanmasına katkı sağlayanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kolluk kuvvetleridir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin değerli ve güzide insanları olan polis kardeşlerimizdir. İktidarın polisi olarak algılanamaz, yorumlanamaz ve kullanılamazlar. Güneydoğuda PKK'nın kontrolü altına girmiş yerlerde T.C.'nin varlığını, orada yaşayan insanların mal ve can güvenliğini korumakla görevli olan vatan evlatları, İstanbul'a geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve onları koruyan olamaz. 8 bin polis kardeşimizi, 40 gün içinde darmadağın eden, savcıların tayinini çıkarıp korsan ve torbalı yasalarla HSYK'yı kendine bağlayıp, kendilerine hizmet ettiren anlayışı iyi değerlendirmek ve bu kadar da olmaz diyerek, artık yeter demek gerekir.” (CİHAN) SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI 2014 Cuma 17Mart Şubat 2013 Perşembe 8 GÜNCEL 21 SONDAKiKA GAZETESİ >> 2014 Cuma 17Mart Şubat 2013 Perşembe 9 GÜNCEL 21 “AK PARTİ'YE GÜRÜLTÜ FİLAN SÖKMEZ” "Türkiye'de bir çocuk ölüyor. O çocuğun ölümü üzerine, Londra'da, Amerika'da birçok şeyler asılıyor ve anlatılırken de 'Ekmek almaya giderken' diye veriliyor. Üzerine de onun katili olarak şahsımı gösteriyorlar. Bu komplo değil de nedir?" aşıyla gütünün bsadece r ö r ö r e t mizi ölücü "AİHM, b karar alıyor. Ülke hassas bir ir alakalı b aya yönelik. Böyle nın hiç doğru karıştırm aptıkları açıklama i son alınan d .Y dönemde ir yanı yok. İşte şimokta. Yani bu n b miş, elinen dürüst tasında g i. Yani bit karar nokulur bir şey değil k ın beklentileri r t yenilir yu tada. Yani bu onla e olmaz" r ic o t e y her şe inde bir n istikamet teriz görmek is döneri le e ç k re bii ge tidarı "Yani biz tan şahsen AK Parti iktilerini, istee n b ama yani onların böyle bekleayız, böyle bir minde biz ygulamaya koyam iştir. (Berkin diklerini u z. Çünkü bu iş bitmastı olup olşey olamaölümünde polisin k Burak Can'ı Elvan'ın lur mu kasıt, olsa an'ın öldüğü madığı) Oibi yapardı. Burak C öyle bir şey g da öldürenler ne kovan var. Bura yaptığı heryerde 42 ta in'e yönelik polisinnusu değil" yok. Berk uygulama söz ko hangi bir B Ali GÜRBÜZ AH BE USTAM Ah be ustam sen ne yaptın?. Çıraklık dönemine başladığında kocaman ülke ne kadar umutlanmış ve Menderes ile Özal’dan sonra bu ülkeye yakışan bir lider olarak görmeye başlamışlardı. Hemen hükümeti kurarak ilk işin AB kapılarını zorlamak oldu. Ülke ülke dolaşarak, adam adama markajlar yaparak ülkemizi hasta adam görenlere karşı, sabırla çalışarak,anlatarak mücadele ettin. İlk izlenimler oldukça güzeldi.28 Şubatın enkazını üzerinde taşıyamayan hükümet üç yılda havlu atınca,koalisyonlar dönemi bitti diyen halkımızın yüzü gülmeye,kendine olan güveni gelmeye başladı. Hamle üzerine hamleler yaptın,içeride ve dışarıda ülkemizin adını duyurdun,iş adamları ve bürokratlara güven geldi. İmara açılan mahalleler gibi ülke komple imara açıldı. Üniversiteler kuruldu,hava alanları yapıldı,hastaneler okullar açıldı. Bulunamayan ilaçlar bulundu,okuyamayan çocuklar okumaya başladı,ülkede esen sert dindar laik çatışması kısmen bitti. Kalfalık döneminde ilk iş askere bulaşmak oldu,aslı astarı olmayan ve kimler tarafından ihbar edildiği belli olmayan sözlerle,genel kurmay başkanı örgütçü,bilim insanları çeteci,gazeteciler ise neredeyse vatan haini oldular. Silivriye kurulan kamp sürekli dolmaya başladı. Kim suçlu kim değil karıştı. At izi eşek iziyle karıştı,aslı olmayan örgütler kuruldu,topraktan şüheda değil mermiler,bombalar,havanlar fışkırdı. Bilgisayar diskleri terör örgütünün belge deposu oldu. İtirafçılar,gizli tanıklar,sabaha karşı toplananlar,töhmet altında kalanlar. Herkes birbirinden korkmaya başladı ve kim kimi ihbar ediyor anlaşılmadı. Ah be ustam, bir taraftan ülke imar edilirken,diğer taraftan ülke yağmalanmaya başladı. Çözüm süreci altında habur kapılarına seyyar mahkeme konuldu,Oslo süreci derken,gerçek terörist başına resmen sayın denildi. İtibarlı olan haydutlar şımardı,devlete kafa tutar hale geldiler. Şükür dedik kan durdu ama,milletin yüreği kanamaya başladı. Vicdanlarda kan durmuyor,hiçbir şey eskisi gibi olmuyordu. Ülkede yıllarca kangren halini alan imam hatipler,yüksek okullar,kamu ve meclis çatısı altına “TÜRBAN”la girilir oldu. Halk barıştı derken diğer tarafta taraflar olmaya başladı. İçeriye tıkılan,yargısız infaz edilenler neyle suçlandığını,bu kamplarda neden tutulduğunu bilemez hale geldiler. One mınute dedik karşımıza ilk İsrail’i aldık,mavi marmarayla darbeyi aldık,Filistin dedik kaybettik,İran’a el verdik elimiz gitti,Suriye dedik başımıza bela aldık. AB’nin kafası karıştı,A.B.D şaşırdı. Ülkemizde tarihte ender çıkacak politikacı ve siyasetçilerin kürsüsüne çıkmıştın,hatta sana dünya lideri dediler,BM de yaptığın konuşmayla gönüllere girdin,yani sen bir efsane olmuştun.. Ahhh be ustam ne zaman ustalık dönemine girdin işte o zaman çıraklık günlerini arar olduk. Balkon konuşmaların hafızandan çıktı,aldığın helallik bitti,usta gitti hepten gitti. Sana reset attılar belkide. Toplumu kucaklayan herkesin başbakanı olacağım derken kendi tabanını dahi ürküttün. Yaptıkların asla bu ülkede on yılda yapılacak eserler değil. Çalışman ve öz verin anlatılacak gibi değil. Ne oldu sana ustam söyle ne oldu?. Kim sana ne yaptı,bu güç seni içmeden sarhoşmu etti,cinmi çarptı,şeytanmı vurdu? Maazallah gece bir yeremi işedin,söyle ne oldu?. Ahh be ustam bu kadar itibarı rabbim kimseye nasip etmezken sana kısmet oldu, ama ne olduysa ondan sonra sana oldu. Ahhh be ustam sen gel tüm halkımızdan samimi olarak helallik al,herkesten özür dile,yıktığın yerleri tamir et,kırdıklarından af dile,yoksa çıraklık günlerine dahi hasret kalacaksın.. Sen ayrıştırmaya başladın kaynayan halkı,sen tanımaz oldun geldiğin mülkü,unutma ustam ne yapsanda olmaz artık bir daha kazanılmaz bu ülkü. Ahh be ustam gel dön sonu hüsran olan bu yoldan,nerde kaldı sende merhamet ve vicdan,Filistinde ölende can,İstanbulda ölende can. Aklını başına tez zamanda al ne olur ustam…… aşbakan Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRTTürk ve TRT Arapça televizyon kanallarının ortak canlı yayınında gazeteci Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Nihal Bengisu Karaca ve Hakan Albayrak'ın gündeme dair sorularını yanıtladı. Güngör’ün, "Paralel yapı"ya ilişkin, “Türkiye bir hesaplaşma içine girdi, ortada bir çete, örgüt var, insanların özel hayatlarına giren bir yapı var. Bu yapı bizi nereye götürmek istiyor” sorusu üzerine Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin gündeminin böyle olmasını istemediklerini söyledi. Konunun “Hesaplaşma” şeklinde değerlendirilmesini uygun bulmadığını ifade eden Erdoğan, “Fakat bu ülkenin bir Başbakanı olarak, bir örgütün, çetenin adeta Türkiye Cumhuriyeti devletini ele geçirme operasyonunu sinsince yürütmesi karşısında sessiz kalmamız mümkün değildir” diye konuştu. Erdoğan, yapılacaklar neyse bunların hukuk içinde yapılacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Çünkü bu ülkenin 657’si vardır, 657’nin dışında bu ülkede memur nasıl çalışır bunun şartları bellidir. Bir Başbakanı, Cumhurbaşkanını, Meclis Başkanını, Genelkurmay Başkanını, Bakanlarını siz hiçbir şekilde dinleyemezsiniz. Eğer bunlar dinleniyorsa ve bunları dinleyenler ortaya çıktığı anda bu, casusluk suçuna girer. Bunu ben söylemiyorum, hukuk söylüyor. Hiçbir demokratik rejimde bunların yeri yoktur, bu bir casusluk suçu olduğu için de bunun gereği tabii ki yapılacaktır. Şimdi kaçışlar başladı, kimisi hemen emekliliğini isteyip kaçıp gidiyor, kimisi izin kullanıp kaçıp gidiyor ve dönmüyor. Niye? Çünkü işin başındaki bir defa kaçmış gitmiş. Ne zaman? 99’da kaçarak, başka hülyalar içerisinde belki bir hedef kendine belirlemiş. Ben, 2 yıl önce bir olimpiyatta çağrı yaptım, ‘gelin, ülkenize dönün’ dedim ve çok kaçak cevap verdi, tabi o gelemeyeceğini aslında ifade edebilen bir cevap değildi. Çünkü emekli olup da giden bir insan değildi, istifa ederek giden, ama yine o paralel yapının ona uydurma bir yeşil pasaport vermesiyle Amerika’ya giden bir kişi, bu kişi oradan ülkemi karıştırıyor. Şu anda bizim ulusal güvenliğimizi tehdit eden bir durum söz konusu ve buna karşı tedbirleri almak bizim görevimiz. Şu anda bizim yaptığımız bu tedbirleri alma adınadır ve bu tedbirleri almak için de ne gerekiyorsa A’dan Z’ye bunun hepsini hukuk içerisinde kesinlikle alacağız. Bunlar konuşulduğu zaman çevresindeki kişiler, yani bunlara kişi bile demek bir irtifadır o da denmez, çünkü bunların uhudiyet anlayışında bir defa sıkıntılar var. Diyorlar ki 'inzivaya çekildi' diyorlar, Amerika’da inzivaya çekilmek, bu nasıl bir inziva anlayışıysa, eğer inzivaya çekileceksen bizim bu güzel ülkemizde çok yerler var. Eğer münzevi arayacaksak kusura bakmasın, bizim ülkemizde, tarihimizde hele hele ilim, tasavvufta bizim münzevileri çok iyi tanımışız, keşke sen de öyle bir münzevi olabilseydin, ama maalesef böyle bir şey söz konusu değil.” Başbakan Erdoğan, "Paralel yapı"nın mali, parasal işlere organize şekilde girdiğini, kendilerine ait televizyonlardaki dizilerin senaryolarına dahi müdahale eden bir yapı oluşturulduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Malum televizyon kanallarından kendilerine ait dizilerin olurunu veren... Sevgili Peygamberimizin Miraç’tan inişinde onu kamyonete bindirip, ondan sonra o kamyonetin sürdürülmesi olaylarından tutunuz da bunun dışındaki birçok senaryolarda onun olurunu görüyorsunuz. Bu, nasıl bir iştir, bunun gerçekten dini ilimlerle ilişki halinde olan bir insana bunlar yakışır mı? Bakıyorsunuz yok bilmem filancaya rafineri verilmesi olayına nasıl bakarsınız? Uygundur, uygun değildir, oradan bunun olurunu almak, yok bilmem ananaslar gitmiş, ananaslar gelmiş, eğer bu normal bir ananassa bunu oraya sormanın anlamı nedir? Bu kadar garip şeyler. Hele hele bir gece yarısı bir alüfte ile bir siyasinin bir durumu olacakmış, bunun haberi kendisine gidiyor ve kendisi de hemen buna anında müdahale ediyor ve alüfte ile bir araya gelmeyi engelliyor. Bu, bir bir şantajcının yapacağı iştir, bir istihbarat reisinin yapacağı iştir. Bir dini ilimlerle ilgilenen hocaefendinin böyle bir şeyle ilişki halinde olması veya ilgilenmesi diye bir şey olabilir mi? Zaten bunlar tamamıyla şantaj olarak kullanılan şeyler. Partilerden istifa edenlerin istifa aslında nedenlerini araştırırsak altından bu tür şeyler de çıkabilir, bu tür şantajlar çıkabilir. Bunun zaten bunların üzerine gidilecek, şu 30 Mart bir kırılma noktasıdır." -"Bunların devletin yapısı içerisinde az sızdıkları veya çok sızdıkları yerler var" Başbakan Erdoğan, "Paralel yapı"nın Türkiye'de 35 yıllık bir süreç içerisinde attığı adımlar bulunduğunu, 12 yıllık AK Parti iktidarında da iyi niyetlerini koruyarak bu günlere kadar geldiklerini ifade ederek, "Bunların devletin yapısı içerisinde az sızdıkları veya çok sızdıkları yerler var. Bunlara gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum, her şeyden önce bu kardeşlerimizin şunu bilmesi lazım. Şu ifade çok kullanılıyor, ‘hocaefendi dediyse bundan bir keramet vardır, hikmet vardır, bunda şu vardır, bu vardır.' Bu yaklaşım tarzı çok çok yanlış bir tarz" değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu yapının kendi amaçları için her şeyi meşru gördüğünü, her şeyi kullanabildiğini ve buna kendisini şahit olduğu için bu konuda rahat konuşabildiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunlara ben şahit olduğum için bunu rahatlıkla söylüyorum, ama bunu açmak benim edebime ters düşüyor, özel görüşmelerde bazı dostlarımız, kardeşlerimiz sorduklarında açıyorum, ama bu tür programlarda bunu açamam, bunu da zaten onların anlaması lazım. Fakat ben o kardeşlerime en basitinden şunu söylerim; Sevgili Peygamberimize bireysel yanlışlar sebebiyle, diyelim ki zina yapmış, soruyor Peygamber Efendimize ‘zina yaparsa bir kişinin durum ne olur’, Peygamber Efendimiz ‘günahkar olur’, çalarsa ne olur şöyle olur, en sonunda diyor ki ‘yalan söylerse’ ne olur, orada Peygamber Efendimiz ayağa kalkıyor ‘asla’ diyor. Çünkü yalanın toplumsal bir bedeli, karşılığı var, bundan dolayı bu kadar önemli. Bunlarda yalan var, bunlarda takiye var, bunlarda iftira var, fitne, fesat var. Ben bu kardeşlerime şunu söylemek istiyorum; aldığınız görevde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan ve ekibi 12 yıldır bu görevde son 2 yıla kadar herhangi bir şey yoktu veya 3 yıla kadar hatta bize de zaman zaman bazı kitaplarını, eserlerini gönderiyor, kapağın içinde de kendi kelamı içerisinde methiyeler düzüyordu, bize tespihler falan, bize de geldi o şme okratikle ar. m e d z u n de de v iliyorsu "En son bçıkladık. Onun içinşeyimiz orada. r a e paketi u anda iyorsak h ne vaded açıktır, seçiktir. Şoruz ki a d r la a r O şeyimiz . Biz diy Bizim hern geleni yapıyoruz konuşsun. Ama t e elimizd sturalım, siyase edeceğiz diyoru silahları s hala böyle devam huriyeti Devleti k o y r iye Cum ereken neyse onla tabi Türk g larsa o daizim de yapmamız ndayız" u b r o k z a olar mak bunu yap tespihlerden. Fakat ne oldu ki son 2 yılda şahsım, ailem hepsi A’dan Z’ye hepsini bu ülkede, bir anda yani akla gelebilecek her türlü yalanı, her türlü iftirayı atma durumuna girdiler, bu iftiraların içerisinde düşünebiliyor musunuz?" -"Bir Müslüman acaba kalkıp da bir Müslümanı veya bir başka insanı dinleyebilir mi?" Başbakan Erdoğan, paralel yapının kendisini, eşini, çocuklarını hatta güvenli hat ile konuştuğu Bakanlarla olan görüşmelerini dinlediğine dikkati çekerek, "Yasal olarak bu mümkün değil, yasal olmanın dışında bir Müslüman acaba kalkıp da bir Müslüman'ı veya bir başka insanı dinleyebilir mi, gözetleyebilir mi, bizim dinimizde böyle bir şey var mı? Bunlar, bunu yaptı ve yapmaya da devam ediyorlar, bütün bu konularda şantajı da kullanıyorlar" dedi. Paralel yapının yaptığı dinlemelerin ulusal boyutu olduğu kadar uluslararası boyutu da olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Ben diyelim ki Enerji Bakanımla görüşüyorum. Enerji Bakanımla yaptığım görüşme uluslararası özelliği olan bir görüşme. Bizim herhangi bir ülkeyle sıkıntımız var, tahkime göndereceğiz, uluslararası bir tahkime. Sen bunu dinler, oradaki bilgiyi de ilgili yerlere servis edersen bunun bedelini kim ödeyecek, Türkiye ödeyecek" diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Bir, bu dört dörtlük bir vatana ihanet suçuna girer, biz burada vatanımızın çalınan bir imkanını geri kazanmak istiyoruz. İki, sen bir yerlerle iltisak halindesin. Tabi bunlar şimdi birçok uluslararası tahkimdeki davalar halloldukça ondan sonra bunlar dökülecek ortaya. Bir başka olay bizim bu görüşmelerimizin neticelerini de uluslararası bazı yerlere servis etmedikleri ne malum. Bu da var. Bun- i süreçte de hiçbir a, " Biz, bundan sonrak rafı olmayacağız. Am zaman gerilimin ta lmesi lazım. Bu ülkede bi birilerinin de şunu ren kim? Silah kullanan di in e uncam, çerçev n kim? Bunlar, suç rhe kim, molotof kullana ı, rş llananlara ka suru. Tüm bunları ku bir devlet olamaz. ı ğl halde eli kolu ba anında sorması Bunun, hesabını dain olması lazım" gereken bir devlet ların içerisinde tabii çok çok sıkıntılı olaylar var. Sen bir yerlerle iltisak halindesin, tabii bunlar şimdi birçok uluslararası tahkimde falan davalar halledildikçe bunlar dökülecek ortaya. Bizim bu görüşmelerimizin neticelerini yine uluslararası bazı yerlere servis etmedikleri de ne malum, bu da var." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz davalarında tutuklamaların tamamından bilgisi olduğu yönündeki iddialara ilişkin "A'dan Z'ye bunların hepsi yalan. Demin söyledim ya, bunlar o kadar ahlaksız, o kadar adi ki, o kadar seviyesiz ki, bunlar takiyeyi, yalanı, iftirayı leblebi çekirdek gibi yerler. Yaptıkları iş bu. Hayatları bu. Sen bi defa benimle hayatında kaç kere görüştün. Ya iki kere, ya üç kere görüştün. Ben senin yargı ile münasebetlerini bilen birisiyim. Bu işlede ne kadar tezgahtar olduğunu bilen birisiyim. Tabi bunun bedelini ödeyecek" dedi. Erdoğan, TRT 1, TRT Haber, TRTTürk ve TRT Arapça televizyon kanallarının ortak canlı yayınında gazeteci Nasuhi Güngör'ün moderatörlüğünde gazeteciler Ahmet Taşgetiren, Nihal Bengisu Karaca ve Hakan Albayrak'ın gündeme dair sorularını yanıtladı. Adana olayının yenilir yutulur olmadığının altını çizen Erdoğan, "Ben onun CD'lerini izlediğim zaman vurulmuşa döndüm. Sizler de kısmen bazı şeyleri izlediniz. Şimdi oralarda Bayırbucak Türkmenleri'ne giden yardımı sen savcı çık, kapağı açtır, onların hepsini kameraya aldır, resimle. Sen bunu nereye servis edeceksin. Sen bunu ne adına yapıyorsun ve orada MİT mensubu olduklarını söylüyorlar ve kimliklerini çıkarıp gösteriyorlar. Bunların içinde asker olan MİT mensupları da var. Onları yere yatırıyorsun sanki PKK'lıymış gibi de onlara orada 10-15 kişi üzerine Recep e Başbakan hurv ı n a şk a B l e m AK Parti Genğan, "Bir Başbakanı, Cu urmay o lk e rd n E e G ip y ı, y ın Ta eclis Başkan kilde başkanını, MBakanlarını siz hiçbir şeiyorsa n ı, le ın n in nlar d Başka anda iniz. Eğer bu dinleyemezsinleyenler ortaya çıktığı en b ve bunları d uk suçuna girer. Bunu ir bu, casusl ukuk söylüyor. Bu, b reği ge m, h söylemiyoru çu olduğu için de bunun i su d k e u d casusl acaktır" tabii ki yapıl saldırıyor. Ve orada onlara yerde işkence ediyorsun. Bunları görünce şok oldum. Bunu yapan paralel yargının bir mensubu. Bunu nasıl yaparsın? Böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl vatanperverlik, nasıl milliyetini sevmektir, bunu anlamak mümkün değil ki" diye konuştu. -Paralel yapılanmanın ne zaman farkına varıldı? Erdoğan, paralel yapıda hiçbir sınır bulunmadığını ifade ederek, en yakın arkadaşlarını bile dinlediklerini kaydetti. Latif Erdoğan'ın bir televizyon kanalında 15 yıl dinlendiğine dair bilgiler verdiğini anımsatan Erdoğan, "Çok ilginç bir şey. Soruyor kendisine, 'hocam' diyor. 'Beni niye dinlediniz?' diyor. Alınan cevap ilginç. 'Ne yapıyorsun, nereye gidiyorsun, bunu bilmemiz lazım.' Böyle bir şey olabilir mi" diye sordu. Paralel yapılanmanın ne zaman farkına varıldığına dair bir soru üzerine Erdoğan, öncesinde bazı şeylerin başlamış olmakla birlikte 8 Şubat'ın zirve olduğunu belirtti. Daha geri gidilmesi durumunda ise işin Oslo görüşmelerine dayandığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hatırlarsanız Oslo müzakerelerinden sonra bunların yandaşı durumunda olan bir gazete tetikçi olarak o kullanıldı. O gazeteden sonra diğerleri alıntı yapmaya başladılar, onlarla yaygınlaştırdılar. Oslo'da güya biz bölücü terör örgütünün lehine bazı adımlar atmışız, bazı sözler vermişiz. Yalan yanlış şeyler, hiç alakası yok. Daha sonra o bir zemin oluşturmaydı. Ondan sonra bir kısım yargı, -hepsini tenzih ederim, birçok dürüst insanları-, müsteşarımızı ifadeye çağırdılar. Tabi burada benim iznim şart. Bunlar hiç dümdüz gitmek istediler. Doğrusu o aralar benim açıklamalarım vardı. Oslo'ya onu gönderen benim. Ondan önceki Emre Beyi gönderen de benim, Afet Hanımı gönderen de benim. Eğer böyle bir şeye gücünüz yetiyorsa beni alacaksınız demiştim. Onları alamazsınız. Onlar görevini yaptı. Dünyada istihbarat teşkilatının görevi zaten budur. Bunları yapmaktır. Ondan daha doğal ne olabilir. Ama bunların derdi Türkiye'nin istihbarat gücünü artırmak değil, tam aksine azaltabilmek. Çünkü orada kendileri devreye girmek istiyorlar. Biz burada çomağı sokunca bundan rahatsız oldular." -Paralel yapının hedefi Erdoğan, "Hedef ne? Böyle bir paralel yapı var ve 17 Aralık'ta taarruza girdiği müşahede edilebiliyor. Sebep sizin tasarruflarınızdan şahsen rahatsız olması mı bu yapının, yoksa aslında bir bölgesel dizayn çabasında icbar mı ediliyorlar?" şeklindeki soruya, bunlar içerisinde hükümetin attığı bazı adımlar arasında yer alan dershane konusunun paralel yapıyı direkt rahatsız ettiği yanıtını verdi. Dershane konusunun yeni başlamadığını, Milli Eğitim Bakanlığı görevi sırasında Hüseyin Çelik'e ilk talimatı verdiğini kaydeden Erdoğan, ülkede dolaşırken vatandaşın dershaneler konusunda rahatsızlığının kendisine iletildiğini belirtti. Davarını, bileziklerini satarak çocuğunu dershan- eye gönderen ancak üniversiteyi kazanamayan anne ve babaların rahatsızlıklarını kendisine aktardığını dile getiren Erdoğan, "Her dershaneye giden çocuk üniversiteye gidecek diye bir kayıt yok. Ama tabi bunlarda son zamanlarda bir çok şeyler ortaya çıkıyor. Şimdi onlarda inceleniyor tabi. KPSS'lerde olanlar, üniversite imtihanlarında olanlar... Şimdi bunlarla ilgili de bazı inceleme ve araştırmalar var. Kim bilir belki de buralardan nerelere ulaşılacak" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, "Kuşku duyuyorsunuz" denilmesi üzerine "Duymaz olur muyuz? Yani bakıyorsunuz, KPSS'de karı koca aynı puanı alıyor ve tam, hata yok" dedi. -Dershanelerin dönüştürülmesi kararı Dershanelerin dönüştürülmesi kararının camianın alanının ortadan kaldırılması için verilip verilmediğine dair bir soru üzerine Erdoğan, dershaneleri kapatmak suretiyle kendi faaliyet alanlarını veya samimi niyetlerini tıkamak bir gibi bir şey düşünmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Dershane sahipleriyle çok görüştüğünü, hizmet alımı yöntemi ile okullar yaptırmalarını ve bunun karşılığında da garanti vermeyi önerdiklerini anlatan Erdoğan, bunun bütün dershaneler için geçerli olduğunu ve bu yönde de adımları attıklarının altını çizdi. Danıştay'ın bunu engellediğini ve o zaman gazetelerde "Cemaatin okullarına veya cemaatin dershanelerine hükümet zemin hazırlıyor" şeklinde haberler yapıldığını anımsatan Erdoğan, "Halbuki bizim derdimiz o değildi. Bizim derdimiz, hem biz, okullaşmada yatırım noktasında devlet olarak daha az yatırım yapmış oluruz. Çünkü özel sektör bu yatırımı yapmış olur, biz de hizmet alımı ile onlardan bu hizmeti alırız. Biz sadece sadece onlara şunu söylüyordukdiyorduk ki böyle böyle... Zaten sektörde yüzde 20 payınız var. Gelin biz sizden 30 kişi sınıfta ortalama olarak değerlendirelim. Kaç öğrencin var sınıfta. 10 öğrencin var. 20 öğrencinin garantisini biz verelim. Ya öğrenci gönderirim sana, öğrenci gönderemiyorsam bedelini gönderirim. 20 varsa, 10 vesaire. Bütün bunları söyledik" ifadelerini kullandı. Erdoğan, görüşmelerde dershanelerin okullaşmasına ağırlık verilmesini, dershanenin sonuna kadar savunulamayacağını belirttiklerini anlatarak, şöyle konuştu: "Okullaşmaya giderseniz hem sizin samimi niyetiniz ortaya çıkar. Hem de bu özel sektör okulları ile devlet sektörü okulları arasında tatlı bir rekabet getirir. Bunlar yine okul da yaptılar ama az sayıda, ağırlığı yine dershaneye verdiler. Niye? Çünkü dershane olayında seçerek öğrenci alıyordu. Bunlar öyle zannedildiği gibi, söyleniyor ya '500 liraya öğrenci dershanelere alıyoruz' Yalan. Böyle bir şey yok. Bir defa dershanelerin bedelleri bin 500-2 binlerden başlıyor. 20-22 bin liraya kadar gidiyor. Bunların özel bir de çalışmaları falan da var. Tabi burası seçici olduğu için onlara çok çok rahat geliyordu. Bu şekilde bu işi sürdürdüler. Bunların hepsi dökülüyor. Başladı ortaya çıkmaya. Zaten 2015, 1 Eylül'üne kadar buna sabredeceğiz." - "Öğretmenlerin pedagojik formasyonu yok" Dershanelerde AK Parti aleyhine açık açık propaganda yapıldığına işaret eden Erdoğan, dershanelerde ders veren 50 bin kişiden 15-20 binin pedagojik formasyonu bulunmadığını kaydetti. (AA) Eğitimdeki değişiklikler geri dönülmez yaralar açtı Türk Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, 12 Mart 2014 Tarih ve 28941 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6528 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un, eğitim camiasında deprem etkisi yaptığını söyledi Türk Eğitim Merih Eyyup Demir Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir, 4+4+4 şeklinde ifade edilen yeni eğitim sisteminin fos çıktığını söyledi. Bütün ülkeyi ilgilendiren bir konunun oldubittiye getirildiğini ifade eden Demir, "Eğitim sistemimiz, 11 Nisan 2012 Tarih ve 28261 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 4+4+4 eğitim modeli olarak anılan süreci tamamlamamıştır. Bu süreç okul yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizle birlikte 77 milyonu ilgilendiren bir süreçtir. Bu süreç, henüz yapılanma aşamasındayken ve bugüne kadar oluşturduğu sorunlar henüz çözülememişken eğitim sistemimizi temelinden etkileyecek yeni bir maceraya sürüklemiştir. Eğitim sistemimizde reform adı altında yapılanlar, maalesef eğitimin temel sorunları olan okullaşma oranı ve sınav sistemiyle ilgili bir yenilik getirememiştir. Eğitim sistemimizin bu iki temel sorununun ötesindeki sorunlarını da eklediğimizde, yapılanların reform olma özelliğinden bahsetmemiz mümkün değildir. Eğitimde bazı kuralları yeniden keşfetme şansınız yoktur, 2 artı 2 her zaman 4 eder, pi sayısı 3,14’tür, değiştiremezsiniz. Eğitimde Amerika’yı yeniden keşfedemezsiniz. Reform yapacaksanız, yapmanız gerekenler öncelikle eğitimin ve eğitim çalışanlarının birikmiş sorunlarının çözümü yönünde yapılacak çalışmalar olmalıdır." dedi. Kamuoyunda uzman öğretmenlik olarak bilinen ve 2005 yılında çıkarılan kariyer öğretmenlik konusunda geçen yıllar içerisinde yapılan bir sınav ve akabinde yaklaşık 20 bin öğretmeniyle mahkemelik olan bir bakanlık tablosunun ortada olduğunu anlatan Demir, "4+4+4 sistemiyle birlikte norm fazlası öğretmenlerin sorunları birikmiş, çözüm beklemektedir. Alan değişikliği yoluyla eritilmeye çalışılan sınıf öğretmenliği norm fazlalığı, eğitimde yeni sorunların doğmasına sebebiyet vermiştir. Sistem içerisinde kademeli geçişin sancılı süreci devam etmektedir. Aynı binada eğitim gören ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin aynı sıraları paylaşıyor olmaları, çocuklarımızın gelişimleri açısından endişe vericidir. Seçmeli dersler kaosu, artarak devam etmektedir. Seçmeli ders kitaplarının bakanlığa istek bildirimleri şubat ayı içerisinde yapılmaktadır. Yapılan ders kitabı talebiyle öğrenci talebi arasındaki farklılıklar, seçmeli dersler konusunda sorunlar doğurmaktadır. Ayrıca birçok seçmeli dersin branş öğretmeni olmayışı da bir başka sorun olarak göze çarpmaktadır." şeklinde konuştu. 28 Şubat’ın izlerini silme iddiasında bulunan hükümetin, 17 Aralık itibariyle ülkenin eğitim sisteminde silinemeyecek derin yaralar açtığını söyleyen Demir, "Hak, hukuk, adalet kavramları derin yara almıştır. Yıllardır rayına oturtulmaya çalışılan eğitim yöneticiliği atama konusunda sınavlı atama sistemi bir şekilde adaleti sağlamışsa da yapılan yasa değişikliğiyle ülkemiz, bu konuda 20 yıl geriye gitmiştir. Yasa tasarısının Resmî Gazete'de yayımlanmasıyla birlikte Milli Eğitim'de deprem yaşanmıştır. Milli Eğitim'in hafızası pozisyonundaki birçok üst kademe yöneticisinin görevleri sona ermiştir. Eğitim öğretim sonu itibariyle de okul yöneticilerinin görevleri sona erecektir ancak şimdiden kapalı kapılar ardında birileri, ulufe dağıtır gibi koltuk dağıtmaktadır. Milli Eğitim, kimsenin çiftliği değildir. Türkiye Cumhuriyeti, kimsenin tapulu malı değildir." dedi. (CİHAN) SiYAH MAVi KIRMIZI SARI Okulları ortaokula dönüştürülen ilkokul velileri eylem yaptı İzmir'in Bornova ilçesinde, Şehitler Ortaokulu’ndaki ilköğretim öğrencilerinin başka okullara gönderilmesine velileri tepki gösterdi. Okul önünde toplanarak eylem yapan veliler, çocuklarının uzak okullara gönderildiğini söyleyerek başka okula göndermeyeceklerini belirtti. Altındağ semtinde bulunan Şehitler Ortaokulu içerisinde bulunan Şehitler İlköğretim Okulu'ndaki öğrencilerin başka okullara gönderilmek istenmesine velileri tepki gösterdi. Çocuklarının 3. sınıfa gittiğini belirten veliler, “Önümüzdeki yıl Yunus Emre İlkokulu adlı okula gönderileceği bize belirtildi. Çocuklarımızın bu değişiklikte okul kıyafeti, servis parası gibi masraflar da bu sonuç düşünülmeden bizlere yüklenmiştir. Okul bize ulaşım açısından oldukça uzak konumdadır. Mahallede oturan ailelerin durumu hiç düşünülmemiş ve civar mahallelere sokak başı ilkokul seçilirken Şehitler Ortaokulu olarak belirlenmiştir. Bizim çevremizde çocuklarımızı götüreceğimiz ilkokul kalmamıştır. Ortaokula giden bir çocuk uzak bir okula yürüyebilir ancak 1. sınıfa giden bir çocuk, bize belirtilen okullara yürüyemez.” dedi. Konunun tekrar gözden geçirilmesini isteyen veliler, aksi takdirde çocuklarını okula gönderemeyeceklerini ifade etti. Dilekçe yazarak İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiklerini sözlerine eklediler. (CİHAN) SIZINTI Abdullah LELİK [email protected] CUMHURBAŞKANIMIZIN TEŞH S ÇOK ÖNEML D R Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Danimarka gezisinde kendisine refakat eden gazetecilere çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yaşanan siyasi gerginlikten üzüntü duyduğunu belirten Gül, Türkiye’nin hızla AB reformlarına dönme si gerektiğini vurguladı. Gül ayrıca, hükümet çevrelerince son dönemde çok dillendirilen “dış güçler tarafından düzenlenen komplo” iddialarına da inanmadığını söyleyerek, “Bu tür söylemler üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden söylemlerdir” diye konuştu. Ortaya birden bire “eski Türkiye manzaralarına benzer manzaralar çıkmaya başladığını” belirten Gül, “Cenazeler kalkıyor. Yüz binler yine sokaklarda. Cenazeler bir o taraftan, bir bu taraftan gibi algılar oluşuyor. Ama çok şükür ki babalar anneler bunu hemen yıktılar ve buna hiç fırsat vermediler” dedi. Gül, Türkiye’nin siyasi geleneğinin iyi olmadığını ve bunu değiştiremediğimizi belirterek, “Her zaman kutuplaşma, çatışma, çok sert söylemler ve böyle gidiyor. Söylemle ilgili bir şey söylemek istemiyorum çünkü bunu en güçlü şekilde defalarca TBMM’de seslendirdim” diye konuştu. Gül, Türk siyasi geleneğini değiştirmediğimiz sürece Türkiye’nin arzu ettiğimiz seviyeye çıkmasının zor olduğunu kaydederek, “Seçimlerin neticesi ne olursa olsun. Seçim sonrası süratli bir şekilde Türkiye’nin tekrar reform günlerine dönmesi ve güçlü reformlara kaldığı yerden devam etmesi gerekir” dedi. Bugün yaşananları konjonktürel olarak gördüğünü sözlerine ekleyen Gül, Türkiye’nin gerilediği durumdan ileri gidecek bir tutum takınması gerektiğini ve reformlar konusun da “kendisini yeniden ateşlemesi gerektiğini” belirtti. Gül, “Geri adımlardan ileriye gitmemiz gerek. 3-4 sene önceki parlak havamızın olmadığını herkes görüyor. Bunu hepimizin hemen geri kazanması lazım” diye konuştu. Gül, Türkiye’de iddia edilen paralel yapının olup olmadığına ilişkin bir soruyu ise ihtiyatlı kelimeler kullanarak yanıtlarken şunları söyledi: “Türkiye’de devlet kurumları içerisinde farklı dayanışmaların olduğunu görüyoruz. Dini inancı, ideolojisi farklı olan herkes devlette her kademeye gelebilir. Herkes görev alabilir. Ama devlet kurumunda çalışıyorsa referansı sadece anayasa, yasalar ve hiyerarşik amirleri olacaktır. Ona göre hareket etmeli. Bunun dışında bir dayanışma söz konusu olduğunda buna hiç kimse müsaade etmez. “Gül, “devlet içinde paralel yapı var mı” sorusunun tekrarlanması üzerine “paralel yapı” ifadesini kullanmadan “Oldu, tabi var. Bu tip dayanışmanın örnekleri var. Dolayısıyla buna müsaade edilemez” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şeyi hukuk çerçevesinde konuşmamız gerekir. Suçun karşılığı, cezası olur. Devlet yönetiminde güven diye bir konu var. Bütün bunlar hukuk çerçevesinde olur. Kanunsuzlukları yapanlar, suç işleyenler farklı referanslarla devlet sistemi içinde hareket edenlere yönelik yasal süreçler tabii ki işler. Bunun dışında insanların farklı fikirleri olur ve suç işlemediyseler söyleyebileceğiniz bir şey yok.” Gül, yolsuzlukların önlenmediğine dair bir algının oluştuğunun belirtilmesi üzerine de “Yolsuz luklarla ilgili hiç bir şaibe bırakılamaz. Bütün bunlarla ilgili ne gerekiyorsa, açık ve şeffaf bir biçimde soruşturmalar yapılır, hukuki süreçlerin hepsi çalıştırılır ve çalışması gerekir” dedi. Abdullah Gül, özellikle Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonu sonrasında Başbakan Erdoğan ve hükümet çevrelerince çok dillendirilen “dış güçler” argümanına ilişkin bir soru üzerineyse, “Ben bunları kabul etmiyorum ve doğru da bulmuyorum” diyerek şöyle konuştu: “Elbette dünyada Türkiye’nin müzmin muhalifler vardır. 10 yıldır bizi övmüş, yaptığımız işleri göklere çıkarmış, takdir etmiş çevreler şimdi bizi eleştiriyorsa niçin şimdi konu ediliyor? Bu tür söylemler üçüncü dünya ülkelerine yakışacak türden söylemlerdir. Türkiye buradan kurtuldu. Yarayı açık bırakırsanız elbette sinekler üşüşür. Önemli olan yarayı açmamaktır. Ekonomik açıdan, özgürlükler alanında güçlü olmak gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’yi yıkmak isteyen birileri varmış gibi komplo teorilerine inanmıyorum.” Berkin Elvanların faillerinin niçin bulunamadığına dair bir soruyu da yanıtlayan Gül şunları söyledi: “Hepsinin, Berk’in, Burak ve polis memurunun acısını derinden hissediyoruz. Bunun tekrarlanmaması için faillerinin hemen bulunması gerekir. Hukuk devleti dediğimiz bu. Bir daha olmasın diye caydırıcılık olmalı. “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Danimarka ziyaretine eşlik eden eşi Hayrünnisa Gül, Danimarka Tasarım Müzesi ile Royal Copenhagen Porselen Mağazası’nı gezdi. Hayrünnisa Gül, porselen yapımı ve boyama sanatı ile ilgili yetkililerden bilgi aldı ve bir porselen tabağın boya nmasına eşlik etti. 21 Mart 2014 Cuma 2013 Perşembe Geçtiğimiz günlerde 20 yeni belediye otobüsünü hizmete sunarak şehir içi toplu ulaşımı rahatlatan Denizli Belediyesi, araç filosuna kazandırdığı yeni otobüs ve itfaiye araçlarıyla hem toplu taşıma, hem de vatandaşların can ve mal güvenliği için dev bir yatırım daha yapmış oldu Engellilerin kullanımına tamamen uygun olan, son derece konforlu ve güvenli 18 adet 12 metre uzunluğundaki yeni otobüslerle; afet, yangın, kaza gibi durumlara karşı itfaiyenin müdahale gücüne güç katacak olan 5 adet kaza kırım ve 2 adet yangına müdahale aracı Delikliçınar Meydanı’nda düzenlenen törenle tanıtılarak vatandaşların hizmetine sunuldu.Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan törende yaptığı konuşmada Denizli’nin; gerçekleştirdikleri çalışmalarla Denizli’de yaşayan insanların gurur duyacağı şekle geldiğini kaydederek, şunları söyledi:“Bu güzel havada güzel bir işin başlangıcını birlikte gerçekleştiriyoruz. Şükürler olsun ki Denizlimiz yaptığımız işlerle sizlere yakışır, sizlerin hak ettiği şekle geldi. İstiyoruz ki Denizli'de yaşayan herkes her şeyin en iyisine, en güzeline sahip olsun. Sizler bizim için değerlisiniz. Biz de sizi mutlu etmek ve bu şehirde yaşamanızdan dolayı gurur duymanızı sağlamak zorundayız. Bizim de görevimiz budur. Bu bağlamda bugüne kadar ulaşımda zaman zaman sıkıntı çekiliyordu. Bize de bu konuda çeşitli talepler geliyordu. 8-9 ay önce bu işin çözümü için çalışmaya başladık. Bu kapsamda yeni otobüsler alarak sıkıntıyı çözüp daha konforlu bir şekilde yolculuk yapmanız için gayret ediyoruz. 2004'te 1520 yaşında araçlarla hizmet ediliyordu. Bugün ise yeni aldığımız araçlarla filomuzun tamamını sıfır kilometre otobüslerden oluşturma yolunda dev bir adım attık. Ancak yeter mi; tabi ki yetmez. ‘Bizim kardeşlerimiz, büyüklerimiz daha iyisine layıktır’ dedik.”Başkan Zolan, Belediye Otobüs İşletmesi’nde araç filosunun yenilendiğini belirterek, “Araç filomuzu yenilemeye karar verdik. Önce 20 tane 18 metrelik otobüs getirdik. Bugün de 18 tane daha sıfır kilometre otobüs getirdik. Yeni otobüslerimiz 12 metre uzunluğunda. Yeni aldığımız otobüs sayısı ise toplamda 117. Bunlardan 18'ini teslim aldık. Ortalama 15 günde bir kalan araçlar da gelecek. Yeniler gelince 6-7 yaşındakiler de seferden çıkacak. Hizmet verdiğimiz otobüs sayısı 127'ye ulaştı. Bu sayıyı 150’ye çıkaracağız. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde rahat bir şekilde yolculuk yapabilmeniz için araç sayımızı da arttırıyoruz” dedi.Denizli'de yaşayan 65 yaş ve üzeri tüm vatandaşların belediye otobüsünden ücretsiz olarak faydalanmaya başladığını ifade eden Başkan Zolan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Büyüklerimize çok önem veriyoruz. Bu ülkeye belli bir hizmet etmiş, 65 yaşına gelmiş büyüklerimizi artık bugünden sonra Denizli Belediyesi olarak ücretsiz taşıyacağız. Onlar bizim değerimizdir. Eli öpülesi büyüklerimizdir. Onlar için ne yapsak azdır. Onlar, ömürlerini bu şehre, bu millete hizmet etmek ve güzelleştirmek adına harcadılar. Onlar gönül rahatlığıyla sadece nüfus cüzdanını göstererek binsinler istiyoruz. Emekli maaşıyla zor geçinen o büyüklerimize biz de taşıma anlamında katkı sağlayalım dedik. Ücretsiz bir şekilde Denizlimiz’i dolaşsınlar ve şehrimizdeki güzellikleri görsünler istiyoruz. İnşallah bu uygulama yaşlılarımız için güzel olacak. Şimdiden hayırlı olsun” dedi.Başkan Zolan 10 adet yeni itfaiye aracı alındığını; bunlardan 7'sinin ise geçtiğimiz günlerde teslim alındığını kaydederek, “Araç ve ekipman alımlarımız otobüslerle bitmiyor. Denizli büyükşehir oldu. Artık Denizli genelindeki tüm itfaiye hizmetlerini biz vereceğiz. Denizli Büyükşehir Belediyesi, genişleyen coğrafyada büyük işler başaracak. İtfaiyemiz çok şükür Türkiye'deki itfaiyelere örnek oldu. Bilgi, araç ve gereç anlamında Avrupa'da ne varsa bizde de var. İtfaiye elemanlarımız 600 derece sıcaklıktaki ateşe girecek donanıma ve bilgiye sahip. 10 tane yeni araç aldık. Şuan 7 tanesi geldi. Araçlarda her türlü afete karşı, sıkıntıya karşı müdahale etme imkanı var. Allah yangın afet vermesin. Ama olduğunda da bizim hazır olmamız gerekir. 7 gün 24 saat hazır olcağız. Denizli İtfaiyesi dimdik ayakta olacak. İhbar gelince 3 dakikada imdada yetişip çare olacak. Bu vesileyle araçlarımızın tüm Denizlimiz’e hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi. Vali Yardımcısı Abdullah Acar da araçlar için Başkan Zolan'a teşekkür etti. Törenin ardından yeni alınan araçlar sefere çıktı. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan da bir otobüse binerek şoför koltuğunda oturup aracı çalıştırdı. Tamamı 12 metre uzunluğundaki yeni belediye otobüsleri yüzde yüz engelli uyumlu, engelli rampalı ve engellilerin rahatlıkla binebilmesi için yana yatma özelliğine sahip. Görme engelliler için ise Braille alfabesinde uyarı notları ve duracak butonları mevcut. Dünya standartlarında EEV motora sahip olan araçlar, düşük emisyon ve çevre dostu olmalarıyla “En Temiz Kent” olma özelliğini taşıyan Denizli’ye yakışır nitelikte. Toplu ulaşımda konfor ve güvenliği sağlamak amacıyla hizmete sunulan araçların tamamı klimalı olup 100 yolcu taşıma kapasitesine sahip. Böylece bu otobüslerle yolculuk yapan vatandaşlar hem yaz hem de kış mevsiminde hava koşullarından etkilenmeyecek. Tamamı otomatik vitesli olan otobüsler Retarder, ABS, ASR, EBD ve ESP gibi sistemler ile Denizli halkına yüksek güvenlik donanımlarını sunmakta.Bölgenin en güçlü itfaiyesi, Türkiye’nin de en güçlü sayılı itfaiyeleri içerisinde olan Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi de araç ve teçhizat filosuna kazandırdığı 10 adet yeni kaza kırım aracı ve yangına müdahale aracı ile gücüne güç kattı. Güçlü yapısı, eğitimli personeli, modern araç gereçleriyle büyükşehirle birlikte artık ilçelere de hizmet verecek olan Denizli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi 7 yeni aracını Delikliçınar Meydanı’nda düzenlenen törende görücüye çıkardı. Vatandaşların büyük ilgisini çeken araçlarda Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip teçhizatlar da dikkat çekti. Kaza kırım araçlarında 150 kalem kurtarma ve yangın malzemesi bulunurken, 2 buçuk ton su ve 300 litre köpük kapasitesine sahip. Dakikada 2,8 ton su atabilen 180 beygir gücündeki araçlarda yangınlarda beton, tuğla sac gibi yapı malzemelerini yüksek basınçlı su ile delebilme özelliği olan ve Türkiye’de ilk olma özelliğine sahip prolince sistemi mevcut. 290 beygir gücüne sahip yangına müdahale araçlarında ise 6 ton su kapasitesi bulunurken 80 kalem de yangına müdahale malzemesi mevcut. Yeni dönemde hayata geçireceği 222 Dev Proje’nin ayrıntılarını açıklamaya devam eden AK Parti Denizli Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Zolan, motor sporu tutkunlarına da büyük bir müjde verdi. Ege Bölgesi’nin en büyük araba yarışı ve motocross pistinin Denizli’ye yapılacağını müjdeleyen Osman Zolan, bu projeyi de kısa bir süre içerisinde hayata geçireceklerini söyledi &1'*9<=5:6:7=):/:2:='<$;76;58<7;=2*3=(70<8<76< 0861#1 =/<9;=6"9<36<='<7$<58<+2;73<5=;$;9=5088:74 .4%:6458:74==<%=70<6<=6<=2:3:3<9=;9.:9=06:584 $:84+2458:7494=;:6<=<6<9==:72;=<9;-8;=&*/*5+<);7 &<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=.3:9=08:9 =<9;-8;=%< $<%7<.;96<=/:+:/:9=30207=.(071=2125198:74949='*%<98; ,;7=+<5;86<=<#8<9<,;83<8<7;=;$;9=6<=,"8'<9;9=<9=,*/*5 :7:,:=/:74+4=%<=302070..=(;.2;9;=<9;-8;/< /:(::58:7494=,<8;722;!<9;-8;6<=$05=.:/46:=30207=. (071=2125191=%:2:96:+49=,181961#191=;:6<=<6<9= :72;=<9;-8;=&*/*5+<);7=&<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=. 3:9=08:9 =<3+<)7;8<7;3;-8<=,;7=:7:/:='<86;#;3;-6< ,;-<=30207=.(071=2<.;.;=/:(483:.4=/"9*96<=;66;=,;7 2:8<(='<8;/0761!=&;-=6<=,17:6:9=):7<5<28< ='< &"8'<.;9;9=<9=,*/*5=:7:,:=/:74+4=%<=30 2070..=(;.2;9;=<9;-8;3;-<=/:(3:5=;$;9 5088:74=.4%:645!=&1=2<.;.=.:/<.;96< "-<88;58<=30207=.(078:749:='"9*8 %<73;+='<9$=5:76<+8<7;3;-='*%<98; ,;7=+<5;86<=,1=.(078:74=/:(4( =7:):2$: <#8<9<,;8<<58<7!=/94=-:3:96:=:7245 /088:76:=,1=2*7=.(078:7=/:(483:/::#4 ;$;9=%:2:96:+8:7434-=6:=08:.4=2<)8;5<8 <76<9=5071931+=08::58:7!=&19198: ,;78;52< =,:+2:=<9;-8;=$<%7<.;=083:5 *-<7<=:7584=+<);78<76<9=;9.:98:7=6:=<9; -8;3;-<=,1=.(071=/:(3:5=;$;9=:549=<6<<58<7 6<6;!&<8<6;/<;8;#;9=:#47=.071381815=;.2</<9=,;7=;+ 0861#191=5:/6<6<9==:72;=<9;-8;=&*/*5+<);7 &<8<6;/<=&:+5:9=6:/4=.3:9=08:9 =,1=.07138181#1 6:=:9:5=%;-/09=.:);,;=,;7=<5;,;9=/<7;9< '<2;7<,;8<<#;9;=."/8<6;!=&<8<6;/<=,:+5:984#4=3;88<2; /"9<23<5=;$;9=6<#;8 =3;88<2<=);-3<2=<23<5=;$;9=%:7647 6;/<9=08:9 =."-8<7;9;=+"/8<=2:3:38:64 *5*78<7=08.19=5;==/48496:9=,1=/:9:= <9;-8;3;-<='<<='*96*-=);-3<2=<6;/071-! &191=/:(:75<9=6<=6:;3: )<3+<)7;8<7;3;-8<=,;78;52<=):7<5<2=<6;/ 07 =098:749='"7*+ =2:8<(=%<=.07198:7494 '"-="9*96<=,18196171/071-!=&;-;3 ,:+:7434-49=.4774=6:=,1!=#<7=,1'*9= <9;-8;3;-=*75;/<6<="79<5='".2<7;8<9 ,;7=5<92=):8;9<='<83;+.< =(<5=$05=5091 6:=6*9/:=.2:96:728:7494=/:5:8:34+.: )<3+<)7;8<7;3;-8<=,;78;52<=):7<5<2 <22;#;3;-6<96;7!=&<8<6;/<=3;88<2<=<9=;/; );-3<2;9=%<7;83<.;='<7<5<9=2<3<8=51713617!=&1 9<6<98<=,;-=6<=,0+=8:=6<#;8 =;9.:9=06:584=);-3<2 *7<2;/071-!=7:,:=/:74+4=%<=302070..=(;.2;3;+;36;6<9=<9;-8;3;-<=):/4784=08.19! SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> Mart2013 2014Perşembe Cuma 11 GÜNCEL721Şubat Helikopter kazasında ölen Muhsin Yazıcıoğlu'nu gökyüzünde andılar Büyük Birlik Partisi'nin (BBP) Fethiye Belediye Başkan adayı Cumaali Emeç, 5 yıl önce helikopterin düşmesi sonucu yaşamını yitiren BBP kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu, yamaç paraşütüyle atlayış yaparak gökyüzünde andı. Ölüdeniz beldesindeki Babadağ'ın bin 700 metrelik pistinden tandem (ikili) atlayış yapan Emeç, yamaç SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI paraşütünde üzerinde Yazıcıoğlu'nun fotoğrafının bulunduğu pankartı açtı. Yaklaşık 30 dakika gökyüzünde kaldıktan sonra Belcekız Plajı'na inen Emeç ve pilotu, denize düşmekten kıl payı kurtuldu. Cumali Emeç, gazetecilere yaptığı açıklamada, 5 yıldır sis perdesi aralanmayan bir suikast olayının tekrar hatırlanması, sorumluların ortaya çıkarılması ve devlet iradesinin halka gösterilmesi için uğraştıklarını söyledi. Yazıcıoğlu'nu rahmetle andıklarını belirten Emeç, "Paralel yapı iddiasıyla bir örgütü deşifre edip hemen müdahale eden, en derin ve en karmaşık yapıyı bir günde çözen hükümetten helikopter vakasını çözmesini, sorumluların veya katillerin deşifre edilip yargı önüne çıkarılmasını istiyoruz" dedi. "Yazıcıoğlu gerçek bir devlet adamı, milletini düşünen, Türk, İslam ülküsüne inanmış ve memleketin menfaatleri için gayret sarf etmiş bir liderdi" diyen Emeç, Yazıcıoğlu'na, Türkiye'de olduğu gibi Fethiye'de de çok güzel bir teveccüh olduğunu dile getirdi. Emeç, "Eğer gerçekten bir kazaysa bu kazanın her yönüyle aydınlatılması, bir suikastse sorumluların bulunması lazım. Bu konuyla ilgili Genel Başkanımız Mustafa Destici'nin de bahsettiği 7 nokta var. Bu konular aydınlatıldığı takdirde olay tümüyle aydınlığa kavuşmuş olacak" diye konuştu. Emeç, seçim çalışmalarına çok büyük paralar harcamadıklarını, gürültü kirliliği yapmadan belirledikleri çizgide yollarına devam ettiklerini sözlerine ekledi. (AA) Büyükşehire kadın eli değecek AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bu seçimlerde ilk kez büyükşehir statüsü kazanan illerle birlikte 30'u bulan büyükşehirlerde, belediye başkanlığı için yarışacak 488 adaydan 45'i kadınlardan oluştu. İstanbul'da 6, Ankara'dan 5, Muğla ve Aydın'dan 4 kadın adayın girdiği seçim yarışında, 21 büyükşehirde kadın başkan adayı bulunurken, 9 büyükşehirde ise hiçbir kadın başkan adayı olarak gösterilmedi ya da aday olmadı. AK Parti, eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ile birlikte Gaziantep'te belediye başkanlığını yine kazanmak için istiyor. Türkiye'deki iller içinde tek kadın belediye başkanı olan Aydın'ın CHP'li belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, kentin ilk kez büyükşehir statüsünde seçimlere girmesiyle birlikte aynı kentten tekrar belediye başkanı olabilmek için çalışıyor. BDP ise Diyarbakır'da aday gösterdiği Gülten Kışanak ve Mersin'de aday gösterdiği Sibel Yiğittekin ile büyükşehir belediyelerini kazanmak istiyor. DSP'de Adana, Aydın ve Eskişehir'de gösterdiği kadın adaylarla çalışma yürütüyor. 9 kadın bağımsız aday Yerel seçimlerde 21 ilden belediye başkan adaylığına talip olan 45 kadın a- Finike Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu, rekora gidiyor Finike Belediye Başkanı ve AK Parti Belediye Başkan adayı Nail Dülgeroğlu, 30 Mart'taki seçimlerde 6'ncı kez belediye başkanlığına seçilmek için çalışıyor. İlk defa 1989 yılında 38 yaşındayken seçimlere katılan ve kazanan Nail Dülgeroğlu, sırasıyla 1994, 1999, 2004 ve 2009 yıllarında da seçilerek 5 kez üst üste belediye başkanı oldu. 30 Mart'ta yapılacak seçimlerde AK Parti'den tekrar Belediye Başkan adayı olan Dülgeroğlu, seçimleri kazanması halinde üst üste 6'ncı kez Belediye Başkanlığı görevine getirilmiş olacak. Dülgeroğlu, böylece Türkiye'de 6 kez üst üste belediye başkanlığını kazanan kişi olacak. Dülgeroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk defa 1989 yılında Demokrat Parti'den Belediye Başkanlığına seçildiğini söyledi. Seçimlere 1994 ve 1999 yıllarında Anavatan Partisi'nden, 2004 yılında DYP'den, 2009 yılında ise AK Parti'den girdiğini kaydeden Dülgeroğlu, 30 Mart yerel seçimlerine 6'ncı kez AK Parti'den aday olduğunu bildirdi. Yaptığı araştırmaya göre Türkiye'de kendisinden fazla kez seçilen belediye başkanı bulunmadığını ifade eden Dülgeroğlu, görev süresi olarak da en fazla kendisinin görevde kaldığını bildiğini söyledi. Dülgeroğlu, ilk defa seçildiğinde Finike'nin nüfusunun 4 bin 200 olduğunu bildirerek, "Görev süremizde güzel hizmetler yaptık. Halkımız yaptığımız hizmetleri takdir ederek bizi sonraki seçimlerde de art arda belediye başkanlığına getirdi. 30 Mart seçimlerinde halkımızın teveccühüyle başkanlığa yeniden aday oldum" dedi. Yeni çıkan Bütünşehir Yasası ile dört beldelerinin kapandığını, 15 köyün mahalleye dönüştüğünü, ilçenin nüfusunun 48 bine çıktığını anlatan Dülgeroğlu, "Altıncı kez insanlara hizmet etmek için çalışıyorum. İnşallah bu dönem de büyük bir farkla kazanacağım. Türkiye'de 5 kez üst üste belediye başkanlığı yapıp, 6'ncı kez aday olan yok. Bu kez de seçilirsem Guinness Rekorlar Kitabı'na gireceğimi düşünüyorum" diye konuştu. Dülgeroğlu, kendisi için önemli olanın Guinness Rekorlar Kitabı'na en fazla belediye başkanlığı yaptığı için girmek değil, Finikelilere en iyi hizmeti sunmak olduğunu dile getirerek, her zaman halka hizmet etmeyi amaçladığını sözlerine ekledi. (AA) daydan 9'u bağımsız, diğerleri ise partilerinin adayı olarak çalışma yürütüyor. Adana'dan 1, Ankara'dan 5, Antalya'dan 2, Aydın'dan 4, Balıkesir'den 2, Bursa'dan 1, Denizli'den 1, Diyarbakır'dan 3, Eskişehir'den 2, Gaziantep'ten 1, Hatay'dan 2, İstanbul'dan 6, İzmir'den 1, Kocaeli'den 2, Manisa'dan 1, Mersin'den 1, Muğla'dan 4, Sakarya'dan 3, Şanlıurfa'dan 1, Tekirdağ ve Van'dan da 1'er kadın aday seçimlerde ipi göğüslemek için gayret sarf ediyor. Malatya, Mardin, Kahramanmaraş, Trabzon, Ordu, Erzurum, Kayseri, Samsun ve Konya'da ise belediye başkanlığı koltuğunun adayları arasında kadın bulunmuyor. (AA) Soldan sağa 1. Çağrı, tellal ile duyurma (halk ağzı)... Yalan söylemek, yalan söyleyerek oyalamak, masal okumak... 2. Eski Türk devletlerinde, özellikle Selçuklularda şehzadelerin eğitimi veya bağımsız olarak bir eyaletin yönetimi ile görevli vezir... Cilalamak işi... 3. Bir şeyi içine alma, sığdırma sınırı, kapsama gücü, sığa... İstanbul iline bağlı ilçelerden biri... 4. Yemek... En önemli, çarpıcı... Karışık renkli, çok renkli, alaca... 5. Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji... Atkı, hırka vb.nde kullanılan bir tür örgü biçimi... 6. Kubbe biçiminde Eskimo kulübesi... “Yok, olmaz” anlamında kullanılan bir söz (halk ağzı)... Üç deniz mili uzunluğunda bir ölçü birimi (eski)... 7. Etkisiz... Artı (eski)... Eklem bacaklıların ve kabukluların örteneğini oluşturan, bazı mantar ve likenlerde de rastlanan, dayanıklı ve esnek organik madde... 8. İndiyum elementinin simgesi... Molekülünde üç atom bulunan oksijenden oluşan, ağır kokulu, gaz durumundaki basit element... Tespih ağacıgillerden, Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı, akaju... Sodyum elementinin simgesi... 9. Kalın bağırsağın alt bölümünde ve anüste toplardamarların genişlemesiyle oluşan varis, hemoroit... Radyoaktif cisimlerde ölçü birimi... Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı... 10. Yakılmak için kesilmiş, parçalanmış ağaç... Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin... Üzerinde durmama, önem vermeme (argo)... 11. Sanayide kullanılan L biçiminde bükülmüş demir çubuk... Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk... 12. İki elektrik borusunu uç uca eklemekte kullanılan küçük boru parçası... Sekilemek işi, teraslama... Samaryum elementinin simgesi... 13. Yer fıstığı... Belgegeçerleme işi... 14. Ezgi, makam, nağme (eski)... Gam dizisinde "sol" ile "si" arasındaki ses... Eşi olmayan, biricik, yegâne... 15. Kaşeletme işini yaptırmak... Yukarıdan aşağıya 1. Çalımına engel olmak, böbürlenmesini boşa çıkarmak... 2. Bir elçiliğe bağlı uzman, elçilik uzmanı... Kişilere verilen ilk ad, küçük ad... Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör, neoplazma... 3. Ayakların yürürken çıkardığı ses... Bağ, bahçe, bostan vb. yerlerin çevresine çalı, kamış, ağaç dalı gibi şeylerden çekilen duvar türü, çeper, barı... Kinin sülfatı ve genel olarak kinin tuzu (halk ağzı)... 4. Art alan... Altı (eski)... 5. Sorunlar (eski)... Zirkonyum elementinin simgesi... Dişi tutsak (eski)... 6. Dinî tören, ritüel (eski)... Yunan rakısı... Metal olmayan element... 7. Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.nden yapılmış kap... Kansız... Hangi şey... 8. Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul... Ustalık, hüner, uzmanlık... 9. Lityum elementinin simgesi... Ilıtmak işi... -den -e kadar (eski)... 10. Olma, gerçekleşme olasılığı bulunan şey... Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra... Eklenmiş olan... 11. Erişkin dişi insan, hatun, hatun kişi, zen... Kurçatovyum elementinin simgesi... Komisyoncu... 12. Muğla iline bağlı ilçelerden biri... İlinekle ilgili olan, özle ilgili olmayan... 13. Yeşil renkli, yontulup parlatılabilen, doğal bakırlı, hidratlı karbonat, bakır taşı... Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi... Tanrıtanımaz... 14. İşler, işlemler (eski)... Gene, yine (halk ağzı)... Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak... 15. Yemek hazırlanmak veya gelmek... > > Yerel seçimlerde 30 büyükşehirin belediye başkanlığını kazanmak için yarışacak 488 adayın yaklaşık yüzde 10'una denk gelen 45'i kadın. Daha önce hiçbir büyükşehirde kadın başkan bulunmayan Türkiye'de, 30 Mart yerel seçimleriyle birlikte büyükşehirlere kadın eli değecek Dünkü bulmacanın cevap anahtarı SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> 12 GÜNCEL SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17 Mart Şubat 2013 Perşembe POLİKLİNİK TELEFONLARI ACİL TELEFONLAR İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka 4 Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe 110 372 58 74 225 49 99 388 10 03 386 17 86 487 13 61 237 13 07 433 65 59 376 73 23 278 76 02 351 09 04 452 24 77 251 00 44 250 86 40 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet HastaneleriAliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 441 41 70 Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Ertuğrul Günay: Başbakan’ın iddia ettiği yapı sahte! Bir süre önce AK Parti'den istifa eden eski Bakan Ertuğrul Günay, "Hakkın, hukukun ve adaletin yanında duracak yerde, yolsuzluk iddia ve soruşturmalarının tam karşısında yer aldı" diye konuştu 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra AK Parti’den istifa eden İzmir milletvekilleri Ertuğrul Günay, İlhan İşbilen ve Erdal Kalkan, ortak basın toplantısı düzenledi. Yeni bir siyasi oluşumun sinyalinin verildiği toplantıya, bir grup AK Partili baskın yaptı. Basın toplantısını protesto eden AK Parti'liler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan lehinde bir süre slogan attıktan sonra toplantıyı terketti. Kültür ve Turizm eski Bakanı Günay, Kalkan ve İşbilen, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen toplantıda konuşan İzmir Bağımsız Milletvekili Günay, Kalkan ve İşbilen’le birlikte kaleme aldıkları metni okudu. 17 Aralık 2013’te hükümetin bazı üyelerini ve yakınlarını da kapsayan üç yolsuzluk soruşturması başlatıldığını hatırlatan Günay, “Bu soruşturma, kamuoyuna da yansıyan bilgi ve hukuki belgelere göre devlet imkanlarını kullanarak, bir bölümü haraç olarak vasıflandırılabilecek çeşitli rüşvet ve büyük yolsuzluk olaylarını kapsıyor. Milletten 'yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele' iddiasıyla oy istemiş bir siyasi partinin mensupları olarak biz bu iddiaların kararlılıkla üstüne gidilmesini ve AKP’nin bir an önce aklanması için hukukun olağan usullerle işlemesini istedik. Bizim ve kamuoyunun bütün bu haklı beklentilerine karşılık parti üst yönetimi, özellikle Sayın Başbakan, tam tersine ve şimdiye kadar hiçbir demokratik hukuk devletinde görülmedik bir yol seçti. Daha önce çeşitli olaylar karşısında haklı haksız destan yazdığını söylediği emniyet mensuplarını ve çok önemli soruşturmalarda kahraman olarak övdüğü adliye görevlilerini, bu kez soruşturmalar ve iddialar kendisine ve çevresine uzanınca en ağır, akıl almaz sözcüklerle itham etmeye, suçlamaya başladı. Binlerce emniyet görevlisi 2014 kışını sürgünlerde geçirdi, yüzlerce adliye mensubu aylar yıllar boyu emek verdikleri dosyalardan koparıldı." dedi. 'BAŞBAKAN'IN İDDİA ETTİĞİ GİBİ BİR PARALEL YAPI YOK' Başbakan Erdoğan'ın, yolsuzluk ve rüşvet iddia ve soruşturmalarını önemseyen herkese, basın, siyaset, iş dünyası ve önemli kanaat önderlerine haksız, insafsız ağır ithamlar, suçlamalar yönelttiğini ifade eden Günay, "Hakkın, hukukun ve adaletin yanında duracak yerde, yolsuzluk iddia ve soruşturmalarının tam karşısında yer aldı. Adaletin işlememesi için bütün gücünü seferber, göğsünü siper etti. Soruşturmaların önünün kesilmesi için yeni yasalar çıkarmak dahil, devletin bütün kural ve kurumlarını yerle bir etti. Başbakan Erdoğan, hukuk devleti kurallarının işlemesi ve adaletin sağlanması yerine, hukuk devletini yıkmayı ve adaletle savaşmayı seçti ve hukuk devletine karşı örtülü bir darbe yaptı. Bugün Türkiye’de, Erdoğan’ın iddia ettiği gibi milli iradeye karşı bir paralel yapı yok. Yolsuzluk soruşturmalarının önünü kesmek için bizzat Erdoğan ve yakın çevresinin demokratik hukuk devletine karşı oluşturduğu, demokrasi ve hukuk dışı bir yapı var.” dedi. (CİHAN) 18 MART ÇANAKKALE şehitleri orman ile YAŞAYACAK Manisa Demircide 18 Mart şehitler günü kutlandı. 99.18 mart Çanakkale şehitlerini anma programı saat 11de protokolün Atatürk anıtına çelenk konulması -Türk TelekomArıza Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma Posta Kodu Fono Tel Borç Ögrenme Çağrı -SinemalarAgora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel 121 11811 444 14 44 135 119 141 163 133 277 25 25 373 73 20 373 03 50 324 42 64 489 22 00 ile başladı.1 dakikalık saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından ,göndere bayrağın çekilmesi ve jandarma başçavuş lokman karakaya günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.Öğrencilerin şiir okumasının ardından belediye asri mezarlığında bulunan şehit mezarları ziyaret edilip çiçeklerle süslendi. Manisa demirci jandarma komutanlığınca şehit ailelerine ve muharip gazilere öğle yemeği verildi.yemeğe Manisa demirci kaymakamı yalçın sezgin ,ilçe jandarma komutanı jandarma kıdemli üsteğmen Bayram Tahanoğlu, Manisa demirci belediye başkanı İhsan Temel,Demirci ilçe emniyet Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center 277 48 00 278 87 87 446 90 40 425 01 25 386 58 88 712 07 13 343 83 15 381 64 61 347 58 25 489 88 85 445 87 76 252 56 66 832 14 11 483 75 11 277 11 00 müdürü Rıza Akın,Celalbayar üniversitesi dekanı Profesör doktor Mustafa bakaç,ilçe millieğitim müdürü Ebubekir Ermiş,Demirci ilçe müftüsü İdris Başkıran,Demirci orman işletme müdürü Mustafa Ertem,Demirci muharip gaziler derneği başkanı gazi Kamil Aydemir katıldı. Manisa demirci kaymakamı yalçın sezginin önerisi ile demirci orman işletme müdürü Mustafa ertem ve muharip gaziler derneği başkanı kamil aydemirin iş birliği ile şehit ve gazilerimizin anısına 18 mart 99. Çanakkale şehitleri anma gününde Manisa demirci boyacık köyünde bir ağaçlandırma yapıldı. (HABER MERKEZİ) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması -TiyatroKonak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn. İzmir Devlet Tiyat. Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi 483 91 00 483 21 91 422 53 10 381 50 98 421 42 61 483 50 35 369 14 87 445 89 41 343 04 33 446 77 95 441 09 02 Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskelelerKonak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 261 48 04 Eşrefpasa Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46 % % ( ')!$* )')* )'$!$')!$ @[_\7^Za]_P[_aR_[^\U^[_\^aW`V_F_aVXQ`\[Ya`[_\C 7_][_aZ`\OY[`OY[VYNYaP`T`]aV_N^[MaW^H`\`aVXT`]YM E`\DLTMaV_SVS\`]UMaWSNXZaG`I`aI_aG_\aUL\[LaZ_C WZ^]aZSZXa^[_aV_aS\U`Q`aJYZ`\K !!!!!!!;K ?]aU^E^ZaR_[^\U^aG`EOY\T`VY\+aR`P_]a`\Z` `\Z`Q`aCaZ_PaS[`R^[^\Ka&=`QY[`T`Q`F`Z Z`V`\aJSZaG`EOY\YQS\XT(aV^Q_]aG`WU`aW`QYWYaG^J V_a`PaV_N^[V^\Ka 2`EOY\T`[`\aW`R`GaW``U[_\^]V_aV`G`aJSZUX\ I_aG`WU`QYaQS\HX]aVLOL\_R^[^\Ka2`EOY\T`[`\ R`P_]a`]^V_]aR`O[`\MaR`P_]aV_aRX\X]V`aB]F_ \`G`UWYPa_V^F^aR^\aQ`]T`CZ`OY]T`aU`\PYaR^\ \`G`UWYP[YZU`]aWS]\`aS\U`Q`aJYZ`\Ka2`EOY\T` WY\`WY]V`a\_D[_ZWaS[`\`ZaHBP[_\aZ`E`]`F`NYa^J^] `\`R`aWL\_][_\^]aJSZaV^ZZ`U[^aS[T`[`\YaH_\_Z^\K 6?>:<1<1?0<>a?>a=?":< <aA?1<08< AXMaRX\X]a`ZY]UYWYVY\+aJSNXaP`T`]aWXaH^R^aI_ R_\\`ZUY\KaA^\aG`WU`Ta&$`O`[aH^R^(aV^Q_aU`\^D _UT^OU^aRX\X]a`ZY]UYWY]YaV`aXPX]aP`T`]a$`O`[ ^J_T_T^OU^TKa=L\_Z[^aI_aD`P[`aT^ZU`\V`Z^aRX\X] `ZY]UYWYMaG`WU`]Y]aW^]^\[_\^]^aRSP`\Ka:LOL]L]M _[^]^PV_aR^\aT_]V^[aV_I`T[YaRX\]X]XPXaW^[^QS\C WX]XP;a A^\JSZaG`WU`MaF_EaT_]V^[^aQ_\^]_a`\UYZaZ`NYU G`I[XaZX[[`]T`Q`aR`O[`\Ka=L\_Z[^aRX\]Xa`Z`][`\ I_aRX]XaT_]V^[[_aW^[_][_\^]aRX\X]aV_[^Z[_\^]^] _U\`DYaI_aLWUaVXV`Z[`\YaZYP`\Y\MaU`G\^OaS[X\Ka @OY\YaRX\X]a`ZY]UYWYMaV_I`T[YaRX\X]aJ_ZT_M H_]^Pa`ZY]UYWYMaRSN`PV`aHYFYZ[`]T`MaBZWL\LZaI_ G`UU`aRX[`]UYaH^R^aO^Z`Q_U[_\V_aS[`T`Q` R`O[`\KAXaR_\\`Za`ZY]UYaW`\YQ`MaQ_O^[_aVSN\Xa\_]Z V_N^OU^\^\W_MaR^[^]aZ^MaW^]LW[_\^]^PV_a^[U^G`Ea'WC ^]LP^U*aS[TXOUX\K A505>a839@>3913 3 A`P_]a^Z^aU`\`D[YMaR`P_]aU_ZaU`\`D[YVY\K 8YZ`]YZ[YZaWL\_Z[^aS[`\`Za`Q]YaU`\`DU`a^W_MaRX\X] ^J^]V_aV`\[YZaQ`E`R^[_F_ZaR^\aVX\XTa'ES[^EM Q`R`]FYaF^W^TMaRX\X]a_U^;*a`\`OUY\Y[T`[YVY\Ka 8YZ`]YZ[YZaD`P[`aI_aV_I`T[Ya^W_MaRX\X] _U\`DY]V`Z^aRSO[XZ[`\Y]a'W^]LW[_\*aI_aS\U` ZX[`NY]aG`I`[`]T`WYaRSPX[X\KaAXaV`MaZX[`Z `N\YWYMaVXQT`V`a`P`[T`aH^R^aO^Z`Q_U[_\_a]_V_] S[X\KaAX\X]aUYZ`]YZ[YNYMaJSFXZ[`\V`Z^a`[_\7^Za]_C P[_]^]aU_ZaI_a_]aB]_T[^aR_[^\U^W^aS[`R^[^\K 21 Şubat Mart 2014 2013Cuma Perşembe Ev, iş yeri ve kafe gibi mekanlardaki renklerin, insan psikoloji üzerinde huzur, rahatlık, sıkıntı, moral bozukluğu veya tembellik gibi etkiler oluşturabildiğini söyleyen SÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sezgin, "Bazı renkler kan akışını yavaşlatır, bazıları da vücudunuzu halsiz bırakır"dedi Ev, iş yeri ve kafe gibi mekanlardaki renkler, insan psikoloji üzerinde huzur, rahatlık, sıkıntı, moral bozukluğu veya tembellik gibi etkiler oluşturabiliyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Mete Sezgin, araştırmalarda renklerin bireyler üzerindeki etkisinin değişik şekillerde ortaya konulduğunu söyledi. Renklerin etkisinin iş, ev hayatı ve doğada farklılık gösterebildiğini belirten Sezgin, mekanlarda kullanılan bazı renklerin, kimilerine huzur, ilham; kimilerine de tembellik ve sıkıntı verebildiğini ifade etti. Sezgin, renklerin özelliklerini ve insan psikolojisi üzerindeki etkileri bilmenin, bazı ruhsal problemlerin çözümüne katkı sağlayabileceğini dile getirdi.İçinizi karartır "Kendinizi morali bozuk, sinirli veya tembel hissediyorsanız, bulunduğunuz ortamın renklerini gözden geçirmenizde yarar var. Çünkü ortamın rengi, insan psikolojisini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebiliyor" diyen Sezgin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kırmızının dikkat çekici renk olduğunu biliyoruz. Ancak bunun yanında kanın akışını harekete geçirme ve hırçınlığı temsil etme gibi özelliği de var. Turuncunun ise rahatlatma özelligi var. Ayrıca sayıca kalabalık gösterme gibi bir etkisi olduğundan, genelde kafelerde kullanılır. Gri ise durağanlığı temsil eder. Yaratıcılığı öldüren renktir. Yollar, dikkat dağınıklığı oluşturmamak ve kazalara sebebiyet vermemek için rengarenk değil de gri tonlarındadır. Levhalar için aynı şey geçerli değil. Uyarı levhaları, dikkati çekmesi açısından kırmızıdır. Bilgi verici levhalar mavidir. Çünkü mavinin bilgi aşılama özelliği vardır. Bunun yanında, sinir sistemini yumuşatır ve sakinlik verir."Sezgin, Amerika'da renklerin, çocukların %X\Z[`T`a2`WU`[`\aV^[[_\^a^[_aH_]^PaI_ V`T`Z[`\Y]YaZ`OY\Z_]a&HX\Z(aW_W^aJYZ`\Y\[`\K :YO`\YV`]a\`G`U[YZ[`aVXQX[`]aRXaW_WMaJ_I\_V_Z^C [_\^]aBP_[[^Z[_aV_a`]]_aI_aR`R`[`\Y]MaZ`\V_O[_\^] W^]^\^]_aVSZX]X\K A`PYaG`WU`[`\Y]aZX[`Z[`\Y]YaZ`OYT`Za^J^] ZX[[`]VYZ[`\YaUYNMaZ`[_T;aH^R^aW^I\^aXJ[XaF^W^TC [_\aWS]aV_\_F_V_aU_G[^Z_[^V^\Ka2`WU`[`\M ZX[`Z[`\Y]YaZ`OYT`Za^J^]aZX[`ZaU_T^P[_T_aJBEC [_\^aV`G^[MaG^JR^\aQ`R`]FYaF^WT^aZX[[`]T`T` ZS]XWX]V`aF^VV^aO_Z^[V_aXQ`\Y[T`[YVY\[`\a! :56@>@a2@==@=aA505>1@0 @[_\7^Za]_P[_[^aG`WU`[`\Y]aR`PY[`\Y]Y]aRX\]X W^H`\`aZSZXWX]`aZ`\OYa`OY\YaV_\_F_V_aG`WW`W S[XQS\Ka AXaG`WU`[`\MaJSZaXP`Z[`\V`Z^aW^H`\` VXT`]Y]Y]aZSZXWX]XaZS[`Q[YZ[`a`[VYZ[`\Y]YaI_ RX]V`]a\`G`UWYPaS[VXZ[`\Y]YaR_[^\U^\[_\KaA^\aG`WC U`TMa&`[UaZ`UU`Z^aZSTOXWX]X]aW^H`\` VXT`]Y]V`]a\`G`UWYPaS[VXNX]X(aWBQ[_T^OU^+ ^]`]Y\aTYWY]YP 4?11?>6?><>a=@93>@=3a4/9; A`PYaG`WU`[`\V`aZSZXa`[T`aRSPXZ[XZ[`\Y]` \`WU[`]Y\KaAXaG`WU`[`\a]_a^Q^Ma]_aV_aZBULaZSZX[`\Y G^WW_V_R^[^\[_\;a A`PY[`\Y]Y]aRX\]Xa^W_Ma`ZW^]_Ma\`V`\aH^R^aJSZ XP`Z[`\V`Z^aZSZX[`\YaR^[_aVXQ`R^[^\MaG_[_aV_ W^H`\`aZSZXWX]X; A`PYa`[_\7^Za]_P[_[^aG`WU`[`\a^W_aQ^Q^Ea^JU^ZC [_\^]^]aU`VY]`aI`\`T`VYZ[`\Y]V`] O^Z`Q_UJ^V^\[_\K >?1?a:<4<)a%?-6?4<>a! @[_\7^Za]_P[_[^[_\V_MaRXaQXZ`\YV` W`QVYZ[`\YTYPV`]aR`OZ`aO^Z`Q_U[_\aV_aS[`R^[^\K 6_W_[MaH_]^Pa`ZY]UYWYMaRSN`PV`aHYFYZaG^WW^; BZWL\LZ;ZSZXa`[T`aRSPXZ[XZ[`\Y;R`Oa`N\YWYM QLPa`N\YWY;XQZXWXP[XZMaXQZXaRSPXZ[XZ[`\YM GS\[`T`Ma`NYPaZX\X[XNXMa]_D_WU_aZBULaZSZX; QS\HX][XZMaR^UZ^][^ZMa^OU`GWYP[YZMaW^]^\[^[^Z; <OU`GWYP[YZMaRX[`]UYMaZ`\Y]a`N\Y[`\Y;a yaramazlıkları üzerindeki etkisiyle ilgili bir araştırma yapıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Daha önce pembe olan duvarlar, maviye boyanmış. Çocukların yaramazlığının mavi renkte azaldığı, sakinleştikleri ve sistemli çalıştıkları görülmüş. Yeşil, rahatlığı, huzuru temsil eder. Beyaz renkli ortamlarda ise bireyler daha yavaş hareket eder. Zaten beyaz, saflık, temizlik ve rahatlığı temsil ettiği için bireyler bu ortamlarda kendini daha huzurlu hisseder. "Her bireyin kendi iletişim renginin, o renge göre de kişilik özelliklerinin olduğunu aktaran Sezgin, kıyafet ve diğer eşyalarda tercih edilen renklerin insanların kişiliğini de ele verdiğini vurguladı. Sezgin, şöyle devam A505>Ma%?><Ma:@6@9a9@$3>83=3 -SZaWYZa\`WU[`]`]aI_aR^\aJSZaG`WU`QYaGXPX\C WXPa_V_R^[_F_ZaS[`]aR^\aR_[^\U^V^\Ka9`OY]UYMaJSNX P`T`]aW`V_F_aRX\X]V`aV_N^[MaV`T`ZU`MaH_]^PV_M ZX[`ZU`aI_aHBP[_\V_aV_aI`\VY\K A`PYaG`WU`[`\aZ`OY]UYQYaQ_]T_Za^J^]aWL\_Z[^ S[`\`ZaRX\X][`\Y]YaSI`[`QYEaVX\X\[`\KaP_[[^Z[_ V_aJSFXZ[`\a_[a`Q`WYa^[_aRX\X][`\Y]Y]aXFX]X QXZ`\YaVSN\XaZ`[VY\Y\[`\aI_Q`aRX\X][`\Y]Ya^Z^ U`\`DU`]aWYZ`\`ZaW`N`aWS[`aW`[[`\[`\K etti: "Renklerin de dili var. Örneğin, kırmızı rengi sevenler, kontrolü ve yönetmeyi seven kişilerdir. Dışa açık, sonuç odaklı ve hızlı çalışmayı severler. Azla yetinmeyi bilen bireylerdir. Maviyi tercih edenler ise karakter olarak ağır bireylerdir. Sistemli çalışmayı, organize etmeyi severler. Problem seçme yetileri daha fazladır. T ercihini sarıdan yana kullananlar, coşkulu ve çok atraksiyon içindedir. Hızı ve ilgi çekmeyi severler. Hayal gücü, ikna etme becerisi yüksek kişilerdir. Yeşil sevenler de kırmızının tersi olarak yönetmeyi değil yönetilmeyi sever. Ruhsal anlamda huzurlu, sakin bireylerdir. Daha yakın ilişkilerden hoşlanırlar. Tez canlı değil tam tersi çok yavaştırlar."(AA) U`U[YaULZ_U^T^]V_aVSN`[aQ^Q_F_ZC [_\^]aU_\F^Ga_V^[T_W^]^aB]_\^QS\Ka9`]aO_Z_\^]^ J`RXZaQLZW_[U_]aI_aWS]\`WY]V`aJ`RXZa`FYZT` G^WW^]_a]_V_]aS[`]a\`D^]_aO_Z_\aZX[[`]Y[`] U`U[Y[`\V`]aXP`ZaVX\X[T`WYaH_\_ZU^N^]^aIX\HXC [`Q`]aXPT`][`\MaILFXVX]aH_\_N^]V_]aD`P[`aHC [^ZSPXaQ`N`aJ_I^\V^N^]_aV^ZZ`UaJ_Z^QS\K<PT^\ ?ZS]ST^a#]^I_\W^U_W^a8`\YTW`[a8_Z]S[S7^aI_ %YV`aA^[^T[_\^a`ZL[U_W^a:_Z`]Ya)\SDKa:\K >`P`]a8X\G`]a=`DaO_Z_\aULZ_U^T^MaW`N[YZ `JYWY]V`]aS[VXZJ`a\^WZ[^V^\Ka0`D^]_aO_Z_\a'J`Q O_Z_\^aH^R^*a`[YTY+aO^OT`][YZaI_aV^Q`R_Ua\^WZ^]^ `\UY\Y\Ka9`]aO_Z_\^]^aJ`RXZaQLZW_[U_]aI_ WS]\`WY]V`aJ`RXZa`FYZT`aG^WW^]_a]_V_]aS[`] \`D^]_aO_Z_\MaU`U[Y[`\Y]a_W`WaR^[_O_]^V^\KaP_[[^ZC [_aV_aZ`[EaG`WU`[YZ[`\Y]`aH_]_U^ZaQ`UZY][YNY S[`]MaG`\_Z_UW^PMaW^H`\`a^J_]Ma`OY\YaWU\_W[^MaV_]C H_W^PaR_W[_]_]MaV^Q`R_UMaG^E_\U`]W^QS]M O^OT`][YZaH^R^a\^WZaD`ZUB\[_\^]_aW`G^EaR^\_QC [_\^]aR_W[_]T_[_\^]V_aR`W^UaO_Z_\aT^ZU`\Y]Y T^]^TXTaVLP_QV_aUXUT`[`\YaH_\_Z^QS\aV_C V^K6_QI_[_\V_aD\LZUSPMaWLUU_a[`ZUSPaH^R^a\`D^]_ _V^[T_T^OaR`W^UaO_Z_\[_\^]aRX[X]VXNX]Xa`]C F`ZaJ`QaO_Z_\^aH^R^a\`D^]_a_V^[T^OaO_Z_\[_\^] HYV`[`\`aWS]\`V`]a^[`I_a_V^[V^N^]^a`]YTW`U`] )\SDKa:\Ka8X\G`]MaO_Z_\^]aE\SU_^]MaI^U`T^]aI_ T`V_][_\^aR^\[^ZU_a^J_\T_T_W^aW_R_R^Q[_aILC FXUU`a_]_\7^aW`N[`T`VYNY]YaWBQ[_V^Ka"LFXVX] Z`]aO_Z_\^]^]aULTL]La`Q]Ya`]V`a_]_\7^Q_ J_I^\_T_Q_F_N^]_aV^ZZ`UaJ_Z_]a)\SDKa:\K 8X\G`]Ma9`]aO_Z_\^aVLP_Q^a]S\T`[^]aLP_\^]_ JYZUYNY]V`+a^]WL[^]a`\`FY[YNYa^[_aZ`WaI_ Z`\`F^N_\V_Z^aO_Z_\aV_ES[`\Y]`aHBUL\L[_F_ZU^\K "LFXU+a^GU^Q`FY]V`]aD`P[`aH[^ZSPXa^W_aILFXU Q`NY]`aJ_I^\_F_ZU^\KaAXa]_V_][_a&RSOaZ`[S\^ Z`Q]`NY(aS[`\`Za`V[`]VY\Y[`]aO_Z_\V_]aL\_U^[_] \_J_[MaT`\T_[`UMaR`[MaZ_ZMaE`WU`MaU`U[YaI_aG`TX\ ^O[_\^MaZS[`[Ya^J_F_Z[_\MaO_Z_\[^aZS]W_\I_aT_QI_ WX[`\YMaO_Z_\[^aR^WZLI^[_\aH^R^aL\L][_\^]aULZ_U^C T^]^a`P`[UT`ZaH_\_Z^\K A^\JSZaR^[^Ta`V`TYaU`\`DY]V`]aP_G^\aS[`\`Z U`]YT[`]`]aO_Z_\^]aP`\`\[Ya_UZ^aQ`ET`T`WY ^J^]MaV_]H_[^aI_aQ_U_\[^aULZ_U^[T_W^aH_\_Z^\ V^Q_aZS]XOUXK (((#(*++&#" * &#+"+%+*+#&%+"& Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Vural Yağcı, annenin televizyon izleyerek çocuğunu emzirmemesi gerektiğini söyledi 2`[Za=`N[YNYa6LVL\[LNL]F_a=XP`]aI_ @RVX[G`Z^TaA^[H^[^a2`[Za?N^U^Ta6_\Z_P^]V_ VLP_][_]_]a,A_R_ZaR_W[_]T_W^aI_aH_[^O^TW_[ Z`[J`aJYZYNY,aZS]X[XaUSE[`]UYV`MaZ`UY[YTFY[`\` `]]_aWLULMa]S\T`[aVSNXTaI_aR_R_N^]a_TP^\^[T_C W^]_aQB]_[^ZaR^[H^aI_\V^Ka @]]_aWLUL]L]a_FP`]_[_\V_aW`UY[T`VYNY]YaI_aRX R_W^]^]aBP_[[^Z[_\^]aV_aR`OZ`aR^\aF`][YV` S[T`VYNY]YaV^[_aH_U^\_]a4`NFYMa,>_a^]_N^]a]_ Z_J^]^]a]_a_O_N^]a]_aV_aV_I_V_a`]]_aWLUL]V_Z^ BP_[[^Z[_\aRX[X]TXQS\Ka-L]ZLaS][`\V`aRBQ[_aR^\ T_Z`]^PT`aQSZKa4`\`V`]aR^P_Ma.R_]aW`]`aHBWC U_\^QS\XTa_Qa^]W`]SN[XMaOXaVSNXTX]Xa]S\T`[ Q`EaI_aR_]^TaI_\V^N^Ta]^T_U[_\V_]aQ`\`\[`]aZ^ JSFXZaV`aW`N[YZ[YaR^\aR`NY\W`ZaQ`EYWYaS[XOWX]aI_ JSFXZaW`N[YZ[YaH_[^OW^].aV^Q_aT_W`7aI_\^QS\Ka ?N_\aW_]aRX]XaQ`ET`PW`]aSa`][`UUYNYT T_Z`]^PT`aJ`[YOT`Q`F`ZKa-`[YOT`PW`aV` W_P`\Q_][_aVSN`]aJSFXZ[`\V`aWS\X][`\aS\U`Q` JYZYQS\,aV_V^Ka4`NFYMaW_P`\Q_][_aVL]Q`Q`aH_[_] JSFXZ[`\V`aR_W^]a`[_\7^W^]^]aaZ`UaV`G`aD`P[` HB\L[VLNL]LaG`UY\[`UUYKa@]]_[_\^]aR_R_Z[_\^]^] Z`JaH\`TaWLUa`[VYNYaZS]XWXaQ`ZY]V`]aU`Z^Ea_UT_W^ H_\_ZU^N^]^aIX\HX[`Q`]a4`NFYMaOX][`\YaZ`QV_UU^ ,@]]_]^]aJSFXNX]Xa_TP^\T_W^aVXQHXW`[a^[_U^O^T ZX\T`WYVY\Ka@]]_]^]aJSFXNX]XaU_[_I^PQS]a^P[_QC _\_Za_TP^\T_T_W^aH_\_Z^QS\Ka?TP^\^\W_]aV_aS JSFXZaW_]^a_TT_PKa.=LULTaS[T`VY.aV^Q_][_\_ R`ZY]aG_EW^]^]a`[UY]V`aR^\aO_QaJYZYQS\Ka 9SF`][`aZS]XOX\Z_]aSaJSFXNXa_TP^\^\W_]aW_]^ _TT_PKa/aB]F_aW_]V_]aW_IH^aR_Z[^QS\Ka@]]_[_\ JSFXNX]aW_I^[V^N^]^aG^WW_UT_W^]^a^WU^QS\W`aS][`\Y _TP^\W^]Ka=`V_F_aS]X]a`J[YNY]YaI_aUSZ[XNX]X VLOL]T_Ka/]XaR^\a^J^]_aW^]V^\Ka/aJSFXZaW_]^] ^J^]V_]aH_[V^Ka/\`QYa`\YQS\Ka-SFXZaa`QaRSQX]F` `]]_aWYIYWY]Y]aU`VY]YaR_Q]^]_aQ`P`\Ka4_]^aVSN`] R_R_N^]a_]aH_[^OT^OaVXQXWXaZSZXVX\Ka A_R_Za`]]_W^]^aZSZXWX]Xa`\`\Ka/aZSZXQXaVXC Q`\W`aWXW`\Ka-L]ZLaHLI_]V_aS[VXNX]XaG^WW_V_\K, 9`G\`T`]T`\`Oa=LUJLa<T`Ta#]^I_\W^U_W^a'9=#* 8YEa`ZL[U_W^a/\USE_V^aI_a8\`IT`US[S7^a@]`R^[^T :`[YaA`OZ`]Ya)\SDKa:\Ka6X\`Ua5P_[a^W_aZ`[J` JYZYNY]Y]Ma_Z[_T^]a]S\T`[aH_[^O_T_T_W^aO_Z[^]V_ Z_]V^]^aHBWU_\_]aR^\aZ`Wa^WZ_[_UaW^WU_T^aG`WU`[YNY S[VXNX]XaWBQ[_V^Ka?Z[_TaH_[^O^TaRSPXZ[XNX]X] V`aB]_T[^aR^\aE\SR[_TaS[VXNX]XaV^[_aH_U^\_] 5P_[Ma`\`OUY\T`[`\`aHB\_aS\U`[`T`a8L\Z^Q_.V_ Q_]^aVSN`]aG_\aR^]aR_R_ZU_]a.^]V_aH_[^O^TW_[ Z`[J`aJYZYNYaI_Q`aJYZYN`aT_Q^[aHB\L[VLNL]L `]YTW`UUYK Cuma 21 Mart 2014 ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir ülkenin başbakanı şaibeyle yola devam edemez, aklanması lazım. Yüce Divan'da yargılanır, beraat eder, gelir, cumhurbaşkanı mı olacak, başımın üzerinde yeri var. Yeter ki aklansın. Hiç itirazım olmaz" şeklinde konuştu 4NON>MTPHBOL@U,TJTQIHOLU/TESPU-SOS<R?IHQL=QLQ :TQONUITINQNQMT@U;CQMSJSURORDKRQUT>NKOTJTOTPMTUELOLQ3 ML@UGHPLOTPNUITQNFOTMNAUU,S>RJU>TONDJTOTPNQNQUGCPMCBCQC R1TMSUSMSQU4NON>MTPHBOL@UEL;CQUMSU0QKTPTU7CICKDS8RP 7SOSMRISU7TDKTQU0MTIOTPNU&TQGLPU+T<TD=OTUETDKSQF 8TOKNIOTUELOLDFLKOTPNQNUTQOTFFNAUU&TQGLPU+T<TD=NQU>HK GS<ROMRBRQRU<SUMCPCGFUERPUKRDRORBRUHOMLBLQLUESORPFSQ 4NON>MTPHBOL@U0QKTPT=MTUERPUKTQUMSBRDRJRQSUR8FRIT> HOMLBLQLUGT<LQMLAUU9%/$=QRQU5QMSPORBRQMSU1S?OSKSOSPRQ 6TPOTJSQFHU;CQMSJRQSU;SOJSGRUR>RQUERPU;RPRDRJUHOMLA 0JTU1S?OSKSOSPRQUCGFUIT?NGNQNQUMSFTIOTPNUHKLQJTMNAU'S HOT:TKUDRJMR29UGHPLGLUC?SPRQSU4NON>MTPHBOL@UDLQOTPN G5IOSMRU9,TQNIHPOTPUKRUELU1S?OSKSOSPUHPTMT HKLQJTINQ:TU8TOKUELQOTPNU5BPSQJSIS:SKAU#QOTPNQ ECFCQUTP?LGLUHAU=S?OSKSOSPRQUR>SPRBRQRUSQUT?NQMTQ GS>RJSUKTMTPU8TOKU5BPSQJSGRQA=U7LQLURGFRIHPOTPAU7SQ JSPTKUSMRIHPLJ@U6TPOTJSQFHQLQU;5PS<RUIHOGL?OLKOTPN 5PFJSKUJRMRP@UIHOGL?OLKOTPOTUJC:TMSOSUSFJSKUJRMRP2 7R?UELU6TPOTJSQFHITU=(T?RU&S:ORG=UMRIHPL?AUOLGTO 4LPFLOLDU,T<TDNQNU<SPSQU&S:ORG=FRP@UELU&S:ORGAU+SMR MC<SOOSUGT<TDNPKSQU6TPOTJSQFHUKT6TQJTMNAU(C:CQC JROORURPTMSMSQUTOMN@UDRJMRU(T?RU&S:ORG=RQUR>RQSUIHOGL3 ?OLKUIT6TQOTPNQU;SOR6UHFLPJTOTPNQNUER?UR>RJR?SUGRQMR3 PSJRIHPL?AU4RJGSUKLGLPTUETKJTGNQUTJTU6TPOTJSQFHMT 8NPGN?UHOJT?AU-CICUERFJSJRDUISFRJRQU8TKKNQNUIRISQUHO3 JT?@UKLOU8TKKNUIRISQRQU6TPOTJSQFHMTUQSURDRU<TPAU7LQOTP3 MTQUJROOSF<SKRORUJRUHOLP2U7LQLQUR>RQUJC:TMSOSUSMRI3 HPL?@U04$UKT6TFJTITU>TONDNIHPAU=&ROOSFUMLIJTGNQA= ,TMS:SU-CPKRIS=MSKRUMSBRO@USJRQUHOLQ@U;RMRQUPTQGT=IT@ *Q;ROFSPS=IS@UT6HQIT=IT@U$T6LTU+SQRU(RQS=ISAAA -CPKRIS=MSUQSUHOL6UERFFRBRQRU8SPKSGUERORIHPAU9UU9.1SQMRJ@ 7TKTQOTPUGHPLDFLPJTUKHJRGIHQLUKLPLOJTGNUR>RQUMROSK>S <SPJRDOSP9UMRISQU4NON>MTPHBOL@U9'RISUEL;CQU&S:ORG=S ;SOJSMROSPAU(SOGSOSPMR@UKCPGCISU>NKGTOTPMNAU=S?OSKSOSPR T>NQ@UJROOSF<SKRORU5BPSQGRQAU7R?RJUTOQNJN?UTKAAA=UMRIS3 ERORPOSPMR@UTJTUMSJSMROSPAU,TMS:SUMROSK>SU<SPJRDOSP@UHQL MTUER?UEROJRIHPL?@U<SPR6U<SPJSMRKOSPRQRAUIOSUERP T>NKOTJTU;SOMR9UMSBSPOSQMRPJSGRQRUIT6FNAUU9,R?UFTJUH3 OTPTKUQSURGFRIHPMLQL?29UI5QCQMSKRUGHPLUC?SPRQSURGS 4NON>MTPHBOL@U9*GFSBRJR?UDLIMLUGHPLDFLPJTUKHJRGIHQL KLPLOT:TK@U;C?SOAU7SQUELUKHJRGIHQUKLPLOLPKSQ@U8TQ;R ERO;RISUMTITQTPTKUSORJRUKTOMNPT:TBNJAU7SQU8SP8TOMS <R:MTQNJNQUGSGRQRUMRQOSIS:SBRJ@U1S?OSKSUELUT>NMTQ 5QSJORAU7SQUHIUKLOOTQNPKSQU8SP8TOMSU<R:MTQNJNQUGSGRQR MRQOSIS:SBRJAUQ:SU1S?OSKSIRUHKLJTJUOT?NJAU7LPTMT QSUIT?NIHP@U7TKTQOTPUQSIOSUGL>OTQNIHPAU7SOKRUESQRJ TKONJUITFJT?@U=E5IOSU1S?OSKSUJRUHOLP=UMSIR6UESQUPSFUHIL MTU<SPSERORPRJ9UMRISUKHQLDFLAUU/CKCJSFRQU8TOKNQ ;SP>SKOSPRU5BPSQJSGRQRUSQ;SOOSJSISU>TONDFNBNQNUMTUROSPR GCPSQU4NON>MTPHBOL@U90JTUGR?SUG5?CJUEL IHOGL?OLKOTPNQUCGFCQCUKT6TFFNPJTIT:TBN?@UIT?NKU;CQT8 ELUCOKSIS9UMSMRAUU,RITGSF>RU?SQ;RQOSDRPGS@U8TOKNQ 1TKRPOSDS:SBRQRUTKFTPTQU4NON>MTPHBOL@UERPUJROOSF<SKRORQRQ "!UERQUORPTITUITKNQUJTTDUTOMNBNQN@UJRPTGUKTOJTJTGNUML3 PLJLQMTU?SQ;RQOSDJSGRQRQURGSU>HKU?HPUHOMLBLQLUGT<LQ3 MLAU4NON>MTPHBOL@U97LPTMTUHOTQUFTEOHUDLUELQOTP GRITGSFFSU?SQ;RQOSDFROSPAU.KHQHJR 7TKTQNUT1SPU TBOTITQ@UGRITGSFS ;RPJSMSQU5Q:SU8T:R? KNGKT:NQMTIMN@UDRJMRUERPUSOR ITBMTUETOMTAU7LQLUEROSPSK G5IOCIHPLJ@UKSQMRGRQSUMS >TBPNMTUELOLQLIHPLJA ,RITGSFSU;RPJSMSQU5Q:SKR JTORUMLPLJLQOTUDRJMRKR JTORUMLPLJLQLUT>NKOT@UQS HOML2U,SQU7TKTQMNQ@UQTGNO KT?TQMNQUELU6TPTIN T>NKOTAU7RPURDUTMTJNU8SP3 8TQ;RUERPUILPFFTDTU!! JROITPONKUKHOUGTTFRU<SPRP JR2USPJS?AU7TKTQONK KHOFLBLQMTUHFLPTQUERP KRDRISU<SPRIHPGTUELUPCD<SFFRP9 RMMRTGNQMTUELOLQMLAU9,SGUKTINFOTPN JHQFTUJN2U4T1TQN?MTU>SKRQ:SU<TP JN29UGHPLGLQTU4NON>MTPHBOL@U9/R> ERPU>SKRQ:SUIHK9UITQNFNQNU<SPMRA .GKRU*>RDOSPRU7TKTQN <JJSP (COSP=RQ 9KHQLDJTMNJ9UMSJSGRQSUKTPDNQ@UHBOLIOTUIT6FNBN KHQLDJTQNQUGSGUKTINFOTPNQNQURQFSPQSFSUMCDFCBCQCUROSPR GCPSQU4NON>MTPHBOL@UD5IOSUMS<TJUSFFRU97LQOTPUGT<:NONBT MROSK>SU<SPMR@U=HBOLJOTUIT6FNBNJU;5PCDJSIRU1S?OSKSMSQ >[email protected]=NQ@ HBOLIOTU"U0PTONKUGTET8NUIT6FNBNU;5PCDJS@URQFSPQSFS MCDFCBCUTQU-CPKRISU;CQMSJRQSUEHJETUMCDJCDUHOMLA 7R?U&+4=INUHOTBTQCGFCUFH6OTMNKAU7RPU7TDETKTQNQ@ HBOLQTUFSOS1HQUSMR6@U=6TPTOTPNUGN1NPOTINQ=UMSJSGR@UHOT:TK DSIUMSBROMRAU-CPKRISU%LJ8LPRISFRUFTPR8RQMS PTGFOTJTMNBNJN?UERPUHOTIMNAU0KDTJU7TDETKTQONKURKRUGTFNP T>NKOTJTUIT6FN@U=ELQOTPUMHBPLUMSBRO@UJHQFTMNP=UMRISA ,L>OTQTQU7TDETKTQ@U7TDETKTQONKUMSBROUKRAU'RISUH T>NKOTJTUIT6JTMNUHUTKDTJ@UIT6TJTMNAU CQKCUHU;S:S LBPTDNIHPML@U=T:TETUMSOROOSPRUQTGNOUIHKUSMSPRJ=UMRISAU.Q GHQU=ELQOTPUJHQFTMNP=UMSMRBRQMSUESQUKSQMRGRQSU=-*7 KTINFOTPNQNUT>NKOT=UMSMRJAU0>NKOT@U8S6UESPTESPUMRISORJUKR =7TDETKTQTUKHJ6HUKLPJLDOTPA9U0>NKOTJTMNA9UU%/$ (SQSOU7TDKTQU+TPMNJ:NGNUJLFU#PTQ=NQU;5PCDJSIS RORDKRQU-*7UKTINFOTPNQNUT>NKOTMNBNQNUTQNJGTFTQ 4NON>MTPHBOL@UELUKTINFOTPNQU-CPKRISU<SUILPFUMNDNUMT8ROUSQ T?UUISPMSUHOMLBLQLUG5IOSMRAU7TDETKTQ=TUELUGSGOSPRURQ3 :SOSQJSGRUR>RQU9OLGOTPTPTGNUERPUKLPLOLDTU;5QMSP9 >TBPNGNUMTUIT6FNBNQNU8TFNPOTFTQU4NON>MTPHBOL@U9(5QMSPMR JR2U(5QMSPJSMRAU7RPUCOKSQRQUETDETKTQNUE5IOSUERPUF583 JSFRUFTDNITJT?9U;5PCDCQCUMROSU;SFRPMRAU7TDETKTQ .PMHBTQ=NQ@U94PR6FHOLUFSOS1HQOTPNUMTUMRQORIHPOTP9 MSMRBRQRU8TFNPOTFTQU4NON>[email protected]=NQ@UELQL G5IOSPKSQ@U9#BOLIOTUIT6FNBNU;5PCDJSOSPRUKPR6FHOLUFSOS3 1HQOTPOTUIT6FNBNQNU<SUELQOTPNQUMRQOSQMRBRQR9UKSQMR TB?NQMTQURFRPT1USFFRBRQRUROSPRUGCPMCAUU7TDETKTQU+TPMNJ:NGN 7SDRPU0FTOTI=NQUMTU9,SGUKTINFOTPNQNUGN?MNPTQOTPNUFSG6RFUSF3 FRK9UMSMRBRQRUTKFTPTQU4NON>MTPHBOL@U9)SJSKUKRUMHBPLA 7TKNQUTIPNUTIPNU;SPSK>SUG5IOCIHPLJ@UELQOTPNQUFTJTJN MHBPLAU.PMHBTQ@UELUICKCQUTOFNQMTUKTOTJT?@UTIPNOJTGN OT?NJAU*GFR1TUSFJSGRUOT?NJ9UR1TMSGRQRUKLOOTQMNA 4NON>MTPHBOL@UERPUGHPLUC?SPRQSU-CPKRIS=MSUGHQU"!UINOMTU" FPROIHQUUJROITPUMHOTPN@UELQMTQU5Q:SKRU!UINOMTURGS ELQLQUITPNGNQMTQUMT8TUT?U8TP:TQMNBNQNUGT<LQMLA /CKCJSFRQ@U97RPUORPTONKURDRUESDUORPTITUIT6FNPMNBNQN9URMMRT SMSQU4NON>MTPHBOL@UD5IOSUKHQLDFLU4SETQU7TPTN@ 0FTFCPKU7TPTN@U0FTFCPKU/T<TORJTQNUIT6NOMNAU7LQLQ ITPNGNQMTQUMT8TUT?U6TPTITAU7LQOTPUERPUORPTONKURDRUUORPTIT IT6NIHPOTP@UUORPTU:S6FSAU,HPLQUMTUELU?TFSQAU+SQRUERPUCOKS KLPLOLPUELU6TPTIOT@UECFCQU<TFTQMTDUEHP>UR>RQMSAU+HKGLO ERPUTROSMSQU;SORIHPUTJTUQTGNOUHOLPUMTU"!3"UINOMT MCQITQNQUSQU?SQ;RQU7TDETKTQOTPNQMTQUERPRGRUHOLPAU4SQMR ETKTQNUG5IOSMR@U=>HKUJTOU8TPTJGN?@U>HKUOT1UITOTQGN?UHO3 JT?A=U)HBPLUJL@UMHBPLAU7CICKUERPUKNGJNU8TPTJAU/TPT3 JTUHUKTMTPUTONDJNDOTPUKRAU*QTQJTKFTU?HPOTQNIHPLJA 0MTJU8TPTJU6TPTIOTULJPSISU;RMRIHP@URQGT1AU,SQUQTGNO 8TPTJU6TPTIOTU,TPPT1=NQUL>TBNIOTULJPSISU;RMSPGRQA9UU7RP *PTQU<SUTIQNU?TJTQMTU6TPTIOTU-CPKU<TFTQMTDNUHOTQ ERPRQRQ@U9)5PFU7TKTQNUGTFNQUTOMNBNQN9UROSPRUGCPSQ 4NON>MTPHBOL@U9)S<OSFRQUGNPOTPNQNUGTFJNDFNPUELQOTPAU7L@ GNPTMTQUERPUHOTIUMSBROMRPAU7LQTU=6TPTOSOUMS<OSFUIT6FN=UMRI3 HP@UELQOTPNQU8S6GRU6TOT<PT@UMS<OSFRQU<R:MTQNUIT6JNDFNP ELUH6SPTGIHQL9UMSMRAU&*-=RQUH6SPTGIHQMTQ 5Q:SU7TDETKTQU.PMHBTQ=NULITPMNBNQNU<SUERP PT6HPUGLQMLBLQLUROSPRUGCPSQU4NON>MTPHBOL@ 9 NKN6UMTUFTERRUERPRGRQRUMCDJTQUROTQUSMS3 :SK@UISPRU;SORPU%/$=IRUMCDJTQUROTQUSMSP@ ISPRU;SORPU<TFTQMTDN@UDRJMRUMSU=6TPTOSO MS<OSFUIT6FN=UMRIHP9UT>NKOTJTGNQMTUEL3 OLQMLAUU7LUKHQLMTU7TDETKTQ .PMHBTQ=TU"!UGHPLUI5QSOFFRBRQS MSBRQSQU4NON>MTPHBOL@U9,HPLOTPNQ 8R>ERPRQSU:S<T6U<SPJSMR@UQRISU:S<T6 <SPJRIHP@U>CQKCUIHOGL?OLKOTPNQUETDNUH MTUHQLQUR>RQ9URMMRTGNQMTUELOLQMLA -CPKRIS=MSUEL;CQSUKTMTPU>HKUGTINMT IHOGL?OLKUH6SPTGIHQLUHOMLBLQLUES3 ORPFSQU4NON>MTPHBOL@UTQ:TKU9-CPKRIS=QRQ ROKUKS?UMS<OSFRQRUGHITQUERPU8CKCJSFOS FTQNDFNBNQN9UGT<LQMLAUU4NON>MTPHBOL@UDLQOTPN G5IOSMRU9+LPFUMNDNQMTQU-(.=SU"!! JROIHQUMHOTPU6TPTU;SORIHP@UELQLUMT GHPMLJAU.PMHBTQ=TUGHP3 MLJ@UELU6TPTINUG3 SQRQ HBOLQLQU<TK1NQTUKRJU;5QMSPMRUTPKTMTD2U'RISU;5QMSPMRA H:LKU.GRP;SJSU4LPLJLU<TP@U;5QMSPS:SKGSQUHPTIT ;5QMSP@U +))U<TPUHPTITU;5QMSPAU'SMSQUELU8CKCJSF3 FSQUR8TOSUTOTQOTPUGSQRQUHBOLQLQU<TK1NQTU;RMR6UJS:ELPSQ ETBNDUIT6NIHPOTPAU7LUCOKSMSUETDKTUERPUKLPLOLDUIHKUJL2 'SMSQU7ROTO2USUTROSUEHILAU)S<OSFRQUTROSUEHIL GHILOMLBLUERPUGRGFSJRU;5PMCKUER?AU/R>UTONDNK HOJTMNBNJN?UERPUGRGFSJAU.JRQUHOLQU5QCJC?MSKRUGCPS>FS ;5PS:SKGRQR?U/HOOIHHMUELQLQU1ROJRQRUIT6T:TKFNPAU=7RP 8CKCJSF@UERPUMS<OSFRUQTGNOUGHITPA=U7LQLUIT6T:TKFNPAU7R? ELQTUFTQNKUHOMLKU>CQKCA9U4NON>MTPHBOL@U04U$TPFR=ISUHI <SPSQOSPMSQ@U8CKCJSFSUIT6FNBNUSOSDFRPROSPMSQU8R>ERPRQR C?SPOSPRQSUTOJTJTOTPNQNUMTURGFSMRAUU*?JRP3*GFTQELOUHFHI3 HOLQLQU9IT63RDOSF3MS<PSF9UJHMSORUROSUUINOONBNQTUERPU1RP3 JTITUR8TOSUSMRORPKSQ@UETDKTUERPU1RPJTQNQU9UINO9U5QSPRGR ROSU;SOMRBRQRU<LP;LOTITQU4NON>MTPHBOL@U9UINOUHOTQUKHQ3 GSPGRILJTUUTIUR8TOSIRU<SPJSMROSP@UGHQPTUERPUDSIOSP M5QMCUR8TOSIRU<SPMROSP@U8SPUINOU"UJROITPUMHOTPAUUINOU<SP3 ROGSIMRUUJROITPUMHOTPUQSPSISU;RMS:SKFRAU)S<OSFRQ IHOGL?OLBLQUEHILFLUELMLP9UMSMRAUU4NON>MTPHBOL@UQSPS3 MSQU;SORPGSU;SOGRQUMTPESOSPSUKTPDNUHOMLBLQLUMTUG5IOSMRA 4NON>MTPHBOL@UET?NU;T?SFS:ROSPRQURDFSQUTFNOJTGNIOTURO;ROR GSGUKTINFOTPNURMMRTOTPNQTURORDKRQURGSU9*QGTQU<R:MTQ FTDNIHPGTUERPUETDKTUKRDRQRQUSKJSBRUROSUHIQTJT?9UIHPL3 JLQLUIT6FNAU7TDETKTQU.PMHBTQ=NQU9/TOKUMHBPLOTPN 5BPSQJSGRQ9UMRISUJSIMTQUJSIMTQU;S?MRBRQRUROSPRUGCPSQ 4NON>[email protected]"! GHPLITU:S<T6U<SPRP9UMRISUKHQLDFLAU(S?RU$TPKNUHMTKON ;SORDJSOSPSU<SUELPTMTKRU:TQUKTIN6OTPNQTUMSBRQSQ 4NON>[email protected]=NQUELPTMTU8TITFNQNUKTIESMSQ ;SQ>OSPRQUTROSGRQSUETDGTBONBNUMROSJSMRBRQRUG5IOSMRA 4NON>MTPHBOL@U9>UESDU1TITQGUKNPNOMNUHQTUC?COMC@U8TITFN 6TPTUC?SPRQSAU0QOTJTKFTU;C>OCKU>SKRIHPLJ9UMSMRAU9.K3 JSKUTOJTITU;RMSQU7SPKRQU.O<TQ=NQUETDNQTURGTESFUSMSQ ;T?U1RDSBRUROSU8TITFNQNUKTIESFFRBRQR9UMROSU;SFRPSQU%/$ (SQSOU7TDKTQNU4SJTOU4NON>MTPHBOL@U9/CKCJSFRQU;5PS3 <RUHU>H:LBLU5OMCPSQOSPRUELOL6@UJT8KSJSQRQU5QCQS >NKTPJTKAU#U>H:LBLUFSP5PRGFUROTQUSFFR@UJSIMTQOTPMTUMT IL8TOTFFNAUOSQUKRDRQRQUTPKTGNQMTQUK5FCUG5?UG5IOSJSK &CGOCJTQONBTUITKNDNPUJN29UR1TMSGRQRUKLOOTQMNAU7LPTK %TQU4TPTJTQHBOL=QLQU5OCJCQSUMSUMSBRQSQU<SU0OOT8=3 FTQUPT8JSFUMROSISQU4NON>MTPHBOL@U8TOKNU6PH<HKTGIHQOTPT KTPDNULITPMNBNQNU8TFNPOTFFNAUU7LPTKU%TQ=NQUETETGNIOTUFSOS3 1HQMTUKHQLDFLBLQLU<SUC?CQFCGCUMROSU;SFRPMRBRQRU<LP;L3 OTITQU4NON>MTPHBOL@U5QCJC?MSKRU;CQOSPMSUTROSISUFT?RIS ?RITPSFRQMSUELOLQT:TBNQNUMTUKTIMSFFRAU%/$U(SQSO 7TDKTQNU4SJTOU4NON>MTPHBOL@U97RPUCOKSQRQUETDETKTQN DTRESIOSUIHOTUMS<TJUSMSJS?@UTKOTQJTGNUOT?NJAU+C:S )R<TQ=MTUITP;NOTQNP@UESPTTFUSMSP@U;SORP@U:LJ8LPETDKTQN JNUHOT:TK@UETDNJNQUC?SPRQMSUISPRU<TPAU+SFSPUKRUTKOTQGNQA /R>URFRPT?NJUHOJT?9UMSMRAU4NON>MTPHBOL@U4NON>MTPHBOL@ ,TJTQIHOLU/TESPU-SOS<R?IHQL=QLQU:TQONUITINQNQMT@ ;CQMSJSURORDKRQUT>NKOTJTOTPMTUELOLQML@UGHPLOTPN ITQNFOTMNAUU9.GKRU(SQSOKLPJTIU7TDKTQNU*OKSPU7TDELBU<S ERP>HKURQGTQUFT8ORISUHOMLAU)CQUSGKRURGFR8ETPTFUJCMCPC =*OKSPU7TDELB=LQ@U0?R?U+NOMNPNJ=NQUFLFLKOTQJTGNQN@U#MT -<UGHPLDFLPJTGNQNUER??TFUETDETKTQURGFSMR=UMSMRAU'S MCDCQCIHPGLQL?UELUKHQLMT29UGHPLGLQTU4NON>MTPHBOL@ DLUITQNFNU<SPMRU9)HBPLMLPAU(T?SFSOSPSUFSOS1HQUSFFRPR6 IT?TPOTPNUTFFNPTQUELUMSBROUJRIMR2U-SOS<R?IHQOTPTUFSOS1HQ SMR6@U=DLU6PH;PTJOTPNUKTOMNPNQ@U=+TDTPU'LPRU?FCPK=CQ 6PH;PTJNUQSMRP@UQRISUHQLU>NKTPMNQN?=UMRISUKN?TQUHUMSBRO JRIMR2U#IMLAU'SUHOT:TK@U*OKSPU7TDELB=LUMTUTOJNDFNP@ =FLFLKOTINQUELQL=UMSJRDFRPAU)SJRIHPUJLIMLUESQUEL MT<TOTPNQUGT<:NGNINJUMRIS2U#UG5IOCIHPML@UESQ G5IOSJRIHPMLJUKRAU=)T<TOTPNQUGT<:NGNUESQRJA=U-LFLKOT3 JTURGFSBRQMSUKRJUELOLQLP2U,T<:NUELOLQLPAU#UMTU?TFSQUK3 SQMRGRUG5IOCIHPML@U=ESQUELUMT<TOTPNQUGT<:NGNINJ=UMRISA ,HQPTUKTJLHILQLQUFS6KRGRUC?SPRQSUFRJGT8U;5?ITDOTPN M5KJSISUETDOTMNAU=*OKSPU7TDELB=LQUFLFLKOTQJTGNUMHBPL MSBROMRPA=U$SKRUMHBPLUMSBROGSUQSMSQUFLFLKOTQJTGNQTUR?RQ <SPMRQ2U'SMSQU8SJSQUERPUITGTU;SFRPJSMRQ@UITGT >NKTPJTMNQ@U0QTITGTU&T8KSJSGR=QMSUITP;NOTQJTGNQN GTBOTJTMNQ2U+T6TERORPUJRIMR2U+T6TERORPMRAU0JT IT6JTMNAU'SMSQ2U CQKCUFLFLKOTQJTGNQNUHURGFRIHPMLUMT HQMTQAURJMRU;SP>SKOSPUHPFTITU>NKFNAU4RJUERORPUER?RJUMT3 8TUEROJSMRBRJR?UMT8TUQSU;SP>SKOSPUHPFTITU>NKT:TKA9 9#KLOOTPTUJC1SFFRDOSPU;RMRIHPU<SU>H:LKOTPNUGHP;LOLIHP3 OTPAU#U>H:LKOTPTUSOUIT?NOTPNIOTUFLFTQTKOTP RJ?TOTFFNPNIHPOTPAU7LPTMTUGRITGSFUIT6NONIHPUJL@ ETDETKTQUK5FCOSQRIHPUJLU;RERAAAU'SUMCDCQCIHPGLQL?UEL KHQLMT29UGHPLGLQL@U4NON>MTPHBOL@U9#UJC1SFFRDOSPUETQT ;SOGRQ@UESQUK5FCOCIHPLJAU4C>CKU>H:LKOTPMTQUQSURGFRI3 HPOTP2U0MNU8NPGN?TU>NKJNDUERPUTMTJMTQUETDETKTQUHOJT?A 0MNUITOTQ:NITU>NKJNDUERPURQGTQMTQUETDETKTQUHOJT?AU0MN 8NPGN?TU>NKJNDUERPURQGTQTU5<;COSPUMC?COJS?AU0MN IHOGL?OLBTU>NKJNDUERPURQGTQNQUTPKTGNQMTQU;RMROJS?AU/T3 OTUEROJRIHPL?UJLUER?UELQOTPN2U7RORIHPL?9UMRISUITQNFOTMNA 7TDETKTQUS:S6U-TIIR6U.PMHBTQ=NQUJTOU<TPONBNQN T>NKOTJTGNQNURGFSISQU4NON>MTPHBOL@U9TJTQU?TJTQ ILPFFTDOTPNQUTKONQTUDLUGHPLU;SORIHPU=7LU8CKCJSFU;RFFR@ %/$U;SORPGSURGFRKPTPUEH?LOLPUJL2=U'RISUEH?LOGLQ29UMS3 MRAU9,R?RQUR>RQ@U=%/$UCOKSIRUI5QSFSJS?@UGR?U?TFSQU;SQSO ETDKTQUMSBROU;SQSOUJCMCPGCQC?@UJSJOSKSFUI5QSFJSK3 FSQUTQOTJT?GNQN?=UR1TMSOSPRUKLOOTQNONIHPAU'SUMRIHPGLQL? ELQOTPT29UGHPLGLQT@U4NON>MTPHBOL@U9 H:LK>T@U:RMMRIS TOJTMNBNJUDSIOSPAU7SQUMS<OSFFSU@UINOU>TONDFNJAU HK 5QSJORU;5PS<OSPMSUELOLQMLJAU#UQSPSMSU>TONDFN2U7RPUGL3 :LKU1TEPRKTGNQMTUJL8TGSES:RIMRAUTPUJNUGL:LK 1TEPRKTGN2U/TINPUETFNPMN9UITQNFNQNU<SPMRA+LPFUMNDNQMT -CPKRISU%LJ8LPRISFR=QRUFSJGROUSFFRBRQR@ULOLGOTPTPTGN TQOTDJTOTPTURJ?TUTFFNBNQN@UMS<OSFRQU>NKTPOTPNQN KHPLMLBLQLUR1TMSUSMSQU4NON>MTPHBOL@U9/R>UKRJGSUESQRJ 8TKKNJMTU=DLUIHOGL?OLKUIT6JNDFNP=UMSJSJRDFRPA %LJ8LPETDKTQONBN@U)S<OSFU)SQSFOSJSU4LPLOL=QMTQUFL3 FLQU7TDETKTQONKU-S1FRDU4LPLOL=QTUKTMTP@U-7&&U4*4HJRGIHQL=QMTQUFLFLQU TONDJTU<SU,HGITOU(C<SQORK 7TKTQONBN@U&TORISU7TKTQONBNUFS1FRDUKLPLOOTPNQTUKTMTP 8R>ERPUPT6HPMT@U=4NON>MTPHBOLUIHOGL?OLKUIT6FN= MSJSJRDFRPAU)RISJS?UMSU?TFSQAU'RISUMSGRQ2U7HBT?MTQ TDTBNU8TPTJUOHKJTURQJSMRKFSQUGHQPTUQSUMRIS:SKOSP29UR3 1TMSGRQRUKLOOTQMNAU9&SIMTQOTPMTU%/$UROSURO;RORU=MRQOS GHPLQLUHOTQUERPU6TPFR=URJTNU>R?RORIHPAU)CQUTKDTJUMTUERP ETKTQOTURO;RORU4LPTQ3NU4SPRJUTISFOSPRUKHQLGLQMTUERPUGSG KTIMNUITINJOTQMNAU'SUMCDCQCIHPGLQL?29UGHPLGLUC?SP3 RQS@U4NON>MTPHBOLUDLQOTPNUG5IOSMRU97R?RJU6TPFRJR?RQ FSJSOUERPUKLPTONU<TPMNPUMRQRQUGRITGSFSUTOSFUSMROJSGRQR MHBPLUELOJTIN?UAU CQKCUMRQU0OOT8UROSUKLOUTPTGNQMTKR JTQS<RUMLI;LMLP@UHUTPTITUERPUGRITGSF>RQRQU;RPJSGRQR MHBPLUELOJTIN?AU/SPKSGRQURQTQ:NQT@UKRJORBRQSUGTI;N ;5GFSPRPR?AU*QTQ:N@UJS?8SERUQSUHOLPGTUHOGLQUELUCOKSMS ITDNIHPGTUILPFFTDOTPUTPTGNQMTUTIPNJUIT6JTIN?AU*QTQ:T GTI;NQNQU5?CQMSURQGTQTUGTI;NUITFTPAU)CQUTKDTJKRUGSG KTINFOTPNQNUESQUMSUMRQOSMRJAU4LPTQ3NU4SPRJ=OSUTOTI SMRORIHPAU?COSPSKUG5IOCIHPLJUTJTUE5IOSAU7TKTPT ,LPSGR@U=JTKTPT=UHOTPTKUTMOTQMNPNONIHPAU=7SQU8SPU:LJT@ (HH;OS=MTQUELOLPLJUERPUTISF@UHQLUGTOOTPNJ=UMRIHPAU4RJ G5IOCIHPUELQL2U.;SJSQU7TBNDAU0OOT8UTDKNQTUESQUJSPTK SMRIHPLJ@U8SP8TQ;RUERPU%/$=QRQURO>SUETDKTQNUELQL G5IOSGSIMR@UDRJMRU-CPKRIS=MSUISPUISPRQMSQUHIQTJNDFNA .PMHBTQ@UJSIMTQUJSIMTQU;S?JRDFR@U=ELQOTPUMRQ MCDJTQNMNP=UMSJRDFRAURJMRUESQU.PMHBTQ=TUGHPJTKURGFRI3 HPLJU,SQUELU.;SJSQU7TBND=NUQSUIT6T:TKGNQ2U/SJ PCD<SFFSQUITP;NOTQT:TK@U8SJUMSUETKNQUMRQRUQTGNO KLOOTQMNKOTPNQNU8S6UESPTESPU;5PCIHPL?AU*GFRGJTPUSMRIHP3 OTPAU.QUFSJSO@USQUJTQS<RUKRUERPURQGTQNQU8TITFNQMTKRUSQ FSJR?UTOTQMNPURJTQAU*JTQOTUITOTQUERPUTPTMT HOJTIT:TBNQTU;5PSAAAU$SI;TJESPRJR?@U=RJTQOTUITOTQUERP TPTMTUHOJT?=UMRIHPAU#U?TJTQUELQOTPNUQSPSISUKHIT:TBN?2 /TQ;RUGNQN1TUKHIT:TBN?UELQOTPN299/SPUDSIRUIT6NIHPOTP RKFRMTPMTUKTOJTK@UKSGSOSPRQRUMHOMLPJTK@UK5DSIRUM5QJSK R>RQ9URMMRTGNQMTUELOLQTQU4NON>MTPHBOL@UG5?OSPRQRUD5IOS GCPMCPMCU9.JRQUHOLQUILPFUMNDNQTUKT>JTKFTQUETDKT ELQLQUETDKTU>TPSGRUIHKAU.PMHBTQUR>RQUG5IOCIHPLJA 4T>GTUMTUHQLUELUCOKSISU;SFRPS:SBR?AU+TP;NOTQT:TKUEL@ ELQLQUKLPFLOLDLUIHKAU*8TOSISU1SGTFUKTPNDFNPTQUELAU7TKNQ ERPURDUTMTJNUR>RQUFSOS1HQUT>NIHPU0MTOSFU7TKTQNQTU=HQLQ JT8KLJUHOJTGNUOT?NJ=UMRIHPAU,SQU8TKRJUJRGRQ2U7L G5IOSQS:SKUDSIUJR2U/TQRUTMTOSF2U0MTOSFRUHUJL MTBNFT:TK@UJT8KSJSUJRUMTBNFT:TK2U*8TOSU<SPMRBRUERPR3 GRQS@U=ETQTUMROSK>SU<SP=UMRIHP@U=ER?UHUR8TOSIRUR6FTOUSMSORJ= MRIHPAU=7R?UETD<LPJTMNK=UMRIHP@U=HOGLQ@UGSQUMROSK>SU<SP= MRIHPU<SUR6FTOUSMRIHPUHQLAU7LQLQUTMNUR8TOSISU1SGTF KTPNDFNPJTKU<SU>HKUTBNPUGL>FLPAU4SQMRUGSGRQMSQ@U?TFSQ RQKTPUMTUSFJRIHPAU7RPUCOKSQRQU7TDETKTQNUR8TOSISU1SGTF KTPNDFNPNPUJN2U+T?NK@U;CQT8UMSBROUJRUELUJROOSFS2U0JT IT6NIHPAU#QLQUR>RQUELQLQUKLPFLOLDLUIHKAU=7SQUGS>RJ3 OSPMSUHIUTOT:TBNJ@UTKOTQT:TBNJA=U/TINPUS1SQMRJA ,S>RJOSPUTKOTQJTUTPT:NUMSBROMRPAU0KOTQT:TKGTQUJT8KS3 JSISU;RMS:SKGRQ@UTMTJU;RERUITP;NOTQT:TKGNQAU=7SQ TKOTQMNJ=UMRIS:SKGRQA9UU4NON>MTPHBOL@U904U$TPFR=QRQUC> M5QSJUKLPTONU<TPAU7LQLQUKTOMNPNOT:TBN@U7TDETKTQ .PMHBTQ=NQUMS<TJUSMS:SBR@U:LJ8LPETDKTQONBN GS>RJRIOSURO;RORUERPUIHOU8TPRFTGNUHOLDFLPLOT:TBNUKHQLGLQ3 MTAAAU7LQLUQTGNOU;5PCIHPGLQL?29UGHPLGLQTUKTPDNONK@ D5IOSUKHQLDFLU9>UM5QSJUKLPTONQNUMSBRDFRPSERORPOSP@UH3 QLQUGRQITOOSPRQRU<SPJSISUETDOTMNAU7L@UQSUMSJSKFRP2 %LJ8LPETDKTQNUHOJTKFTQULJLMLQLUFCJCIOSUKSGFRAUTF3 SQUHOTJT?AUTRESORUERPUTMTJMTQU:LJ8LPETDKTQNUHOLP JLU0OOT8UTDKNQT2U0KOTQJTJNDUERPURQGTQMTQ :LJ8LPETDKTQNUHOLPUJL2ULQLUIT6TP@U;RMSPU=ESQU+C:S )R<TQ=MTUITP;NOTQJTKURGFRIHPLJ=UMSPAU7R?U<SPS:SBR? 5QCJC?MSKRU;[email protected]>RQUMSUGHPLDFLPJT KHJRGIHQLUKLPLOJTGNQNURGFSIS:SBR?AU#QLQUMT TKOTQJTGNQNURGFSIS:SBR?AU7RPUCOKSQRQUETDETKTQNUDTRESIOS IHOTUMS<TJUSMSJS?@UTKOTQJTGNUOT?NJAU+C:SU)R<TQ=MT ITP;NOTQNP@UESPTTFUSMSP@U;SORP@U:LJ8LPETDKTQNUJNUHOT:TK@ ETDNJNQUC?SPRQMSUISPRU<TPAU+SFSPUKRUTKOTQGNQAU/R> RFRPT?NJUHOJT?AU0JTU=8TINPUESQUELU8TORJOSU;RMS:SBRJA= 7LU8TORQOSUGSQUELUCOKSMSU:LJ8LPETDKTQN HOTJT?GNQA99%LJ8TPETDKTQNU0EMLOOT8U(COU8TKKNQMTUQS MCDCQCIHPGLQL?@UGHQUM5QSJMSUET?NURJ?TOTMNBNUITGTOTP >HKUFTPFNDNOMN29UGHPLGLQT@U4NON>MTPHBOL@U97SQUGTINQ (CO=CQU:LJ8LPETDKTQNUHOTPTKURIRUERPU6SP1HPJTQG >R?MRBRQRUKTQNGNQMTUMSBRORJAU /,+4=QNQU0QTITGT=ITUTIKNPNUHOMLBLQLUHUMTU>HKURIR ERORIHPMLAU0JTURJ?TOTMNAU$TPOTJSQFHMTUSFFRBRUISJRQ QSIMR2U=0QTITGT=ITUGTMTKTFFSQUTIPNOJTIT:TBNJTUQT3 JLGLJU<SUDSPS1RJUC?SPRQSUTQFUR>SPRJA=U7LUISJRQRUSMSQ KRDRUHUITGTINURJ?TOTITJT?AU7SQ:SUECICKUERPU6PSGFR KTIENQTULBPTMN@U>HKUECICKUTJTAU%LJ8LPETDKTQONBN JTKTJNUMSPRQUERPUITPTUTOMNAU )HBPLUERPUDSIUIT6JTMN9U:S<TENQNU<SPMRA 9%LJ8LPETDKTQNU(CO=CQUTMTIONKUR>RQUTMNU;CQMSJS ;SOGSUQSUMCDCQCPGCQC?29UGHPLGLUC?SPRQSU4NON>MTPHBOL@ 97TDKTUERPRQRQU:LJ8LPETDKTQNUHOJTGNQNURGFSPRJAU/SPKS3 GRUKL:TKOTITQ@U6TPFR?TQUKRJORBRU5QSU>NKJTJND@U6TPFR:R KRJORBRU>HKU5QSU>NKJTJND@UECFCQUILPFFTDOTPNUGS<SQ@ GTITQUERPUKRDRQRQU:LJ8LPETDKTQNUHOJTGNQNURGFSPRJ9 MSBSPOSQMRPJSGRQMSUELOLQMLAU 9/SP8TQ;RUERPUGRITGRU6TPFRMSUGRITGSFUIT6JTJND@UITUMT ERPU6TPFRIOSURORDKRGRUHOJTJNDUERPRUJRUHOJTONUMRIHPGLQL? :LJ8LPETDKTQN29UGHPLGLQTUKTPDNONKURGSU4NON>MTPHBOL@ 9.<SF@UE5IOSUERPRGRQRQUHOJTGNQNUESQU>HKUTP?LUSMSPRJ9 MSMRAU4NON>MTPHBOL@U975IOSUERPUTMTIUJNU;5GFSPS3 :SKGRQR?29UGHPLGLQT@U9'R>RQUHOJTGNQ29U:S<TENQN <SPMRA4NON>MTPHBOL@U97TDETKTQUMTQNDJTQNU<SU-/+=MS ERPUISFKRORUHOMLBLURMMRTUSMROSQUKRDROSPRQUGSGUKTIMNU>NKFNA ='RSPIT=ITUGROT8UFTDNQMNBN=UTQOTDNONIHPAU'S MCDCQCIHPGLQL?UELUKHQLMT29UGHPLGLUC?SPRQS 4NON>MTPHBOL@U9T8RJUERPUDSIAU,ROT8NU;5QMSPSQU8CKCJSFA -/+UKSQMRUKSQMRQSU;5QMSPJS?9UMRISUKHQLDFLA 4NON>MTPHBOL@U9-CPKRIS=QRQUKTPTQONKURDOSPMSUQSURDRU<TP2 -CPKRIS=QRQU,LPRIS=MS@U&NGNP=MTKR@UPTK=FTKRUKT<;TMTUUQS RDRU<TP2U7LUCOKSOSPOSUMHGFUHOJTKU<TPKSQ@UQSMSQUKT<;TON 8TOMSIR?29UDSKORQMSUKHQLDFLA SAYFA 15 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 21 2014 Cuma 17Mart Şubat 2013 Perşembe “Operasyon haksızdı” SONDAKiKA GAZETESİ >> Gazeteci Gazeteci yazar yazar Cengiz Cengiz Çandar, Çandar, Fenerbahçe Fenerbahçe gibi gibi büyük büyük bir bir kulübe kulübe 33 Temmuz'da Temmuz'da yapıyapılan lan operasyonun operasyonun Başbakan Başbakan Recep Recep Tayyip Tayyip Erdoğan'ın Erdoğan'ın bilgisi bilgisi ve ve onayı onayı dışında dışında mümkün mümkün olmayacağına olmayacağına inandığını inandığını belirtti. belirtti. Çandar, Çandar, emekli emekli İstanbul İstanbul İstihbarat İstihbarat Şube Şube Müdürü Müdürü Ali Ali Fuat Fuat Yılmazer'ın Yılmazer'ın 33 Temmuz'da Temmuz'da yapılan yapılan şike şike operasyonundan operasyonundan Başbakan Başbakan Erdoğan'ın Erdoğan'ın bilbilgisi da bu bu yöndeki yöndeki kanaatini kanaatini ispatladığını ispatladığını söyledi. gisi olduğu olduğu yönündeki yönündeki açıklamalarının açıklamalarının da söyledi. HAKSIZ VE HUKUKSUZ İyi bir Fenerbahçeli de olan ünlü gazeteci Cengiz Çandar, yaptığı açıklamada, "Fenerbahçe'ye karşı yapılan ve Başkanı Aziz Yıldırım ve bazı yönetim kurulu üyeleri ile görevlilerin bir yıl tutuklu kalmalarına yol açan operasyonun haksız ve hukuksuz olduğuna birinci gününden başlayarak kanaat getirdim. Bunun nedenlerini de gerek televizyon ekranlarında gerekse yazılarımda defalarca dile getirdim. 28 Şubat'ta kendi başıma gelen hukuksuzluk uygulamalarının bir benzerine, bir 28 Şubatzede, bir demokrat ve bir Fenerbahçeli olarak tanık oldum." şeklinde konuştu. BİLGİSİ VARDI 3 Temmuz gününde Fenerbahçe gibi bir kulübü dolayısıyla milyonlarca kişiyi ilgilendirecek o çapta bir gelişmenin, soruşturmanın ve operasyonun Başbakan Erdoğan'ın bilgisi ve onayı dışında mümkün olamayacağına inandığını dile getiren Çandar, Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarının ve emekli İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in BugünTV'ye yaptığı açıklamaların, Fenerbahçe yöneticileriyle de defalarca paylaştığı kanaatinin ispatını ortaya koyduğunu ifade etti. “ Cemaatin ileri gelenleri de, Fethulllah Gülen'in şu sırada yaptığı gibi, Cemaat'in Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediği iddialarını geçmişte de reddettiler. O tarihlerde kendilerine, Fenerbahçe camiasında bu kanının yaygın olmasına neden olarak, Cemaat yanlısı bilinen yayın organlarında, 'şike soruşturması' denilen ve bugün haksızlığı ve hukuksuzluğu ortaya çıkmakta olan gelişmeleri gereksiz ve aşırı bir sahiplenmenin de rolü olduğunu söylemiştim.” Hami Mandıralı: Kasımpaşa maçını da KAZANMALIYIZ T rabzonspor Teknik Sorumlusu Hami Mandıralı, Sivasspor maçından alınan 3 puanın daha anlamlı olması için yarım oynayacağımız Kasımpaşa maçını da kazanmak zorunda olduklarını belirtti. Mandıralı,Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında yarın sahalarında oynayacakları Kasımpaşa maçıyla ilgili yaptığı açıklamada, ligde 8 deplasman maçı sonrasında, Sivasspor karşısında kazandıklarını hatırlattı Deplasman maçlarına en azından Hami Mandıralı üzerlerindeki bu baskıdan sıyrılmış olarak çıkacaklarını kaydeden genç hoca, “Bizim için Sivasspor maçında 3 puan almak çok önemliydi. Beraberlik veya mağlubiyet halinde sıralamadaki yerimiz çok daha farklı olabilirdi. Şimdi, en azından bu sezon için hedeflerimiz doğrultusunda bir pozisyonda bulunuyoruz. Ancak Sivasspor maçından kazanılan 3 puanın daha an- lamlı olması için yarım oynayacağımız Kasımpaşa maçını da kazanmak zorundayız.” dedi. Oyuncularına duyduğu güveni dile getiren Mandıralı, “Sahaya kim çıkarsa çıksın formasının sonuna kadar terletecek. Taraftarımızın önemli bir kısmının desteğinden mahrum kalacağız. Ancak kadın ve çocuk taraftarlarımızın da bizleri sonuna kadar destekleyeceğini biliyoruz. Haftanın açılış maçı olması nedeniyle kazanarak rakiplerimizin maçlarını rahat izlemek istiyoruz.” ifadelerini kullandı. (CİHAN) Beşiktaş'ta Gökhan Töre, ameliyat oldu Beşiktaş’ın başarılı futbolcusu Gökhan Töre, Almanya’da menüsküs ameliyatı oldu. Spor Toto Süper Lig’in 25. haftasında oyanan Çaykur Rizespor maçı sonrası sağ dizinde menüsküs yırtığı tespit edilen siyah – beyazlı oyuncu Gökhan Töre, bugün Almanya’da ameliyat edildi. Başarılı bir operasyon geçiren futbolcu Gökhan Töre, yarın taburcu olacak ve İstanbul’a dönecek. (CİHAN) BEYANLARDAN MEMNUNUM Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Zaman Gazetesine verdiği röportajda, "Cemaat Fenerbahçe'yi ele geçiriyor" iddialarına yönelik açıklamalarını da değerlendiren Çandar, "Gelinen noktada, gerçeklerin ortaya dökülmeye başlamasından ve Fethullah Gülen'in bu konudaki son beyanlarından memnunum." dedi. Çandar, Cemaatin ileri gelenlerinin, Fethulllah Gülen Hocaefendi'nin şu sırada yaptığı gibi, Cemaat'in Fenerbahçe'yi ele geçirmek istediği iddialarını geçmişte de reddettiklerini belirtti. (CHAN) BORNOVA BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN GÖREV ALANLARINDAKİ PARKLARIN BAKIM VE ONARIMINDA KULLANILMAK ÜZERE MUHTELİF MALZEMELER ALIMI BORNOVA BELEDİYESİ PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ Bornova Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün görev alanlarındaki parkların bakım ve onarımında kullanılmak üzere muhtelif malzemeler alımı alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/32561 1- İdarenin a) Adresi : ERGENE MAHALLESİ 2 SOKAK IÇTAS HIZMET BINASI KAT:3 No:7 35040 BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2323881612 - 2323881612 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ internet adresi (varsa) 2- İhalekonusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Toplam 51 kalem muhtelif malzeme alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Bornova Belediyesi Şantiyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ambarı c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalandığı gün işe başlanarak, 30 takvim günü içerisinde malların tamamı teslim edilecektir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Bornova Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR b) Tarihi ve saati : 03.04.2014 - 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bornova Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Bornova Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Müdürlüğü Ergene Mah. 2 Sokak İçtaş Hizmet Binası No:7 Kat:3 Bornova - İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 21/3 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Basın: 3438 SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Organik ürünlere talep, üretimi de pazarı da büyüttü Organik ürün (Ekolojik Ürün) üretimi de talebi de hızlı artıyor. Yumurtadan büyük ve küçükbaş hayvancılığa, sebze meyveden tekstile kadar çok geniş bir üretim yelpazesine ulaşan organik pazarı yılda ortalama yüzde 10-12 oranında büyüyor. AA muhabirinin sorularını cevaplayan Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği (ETO) Başkanı Atilla Ertem, Türkiye'de 1980'li yılların sonunda sözleşmeli çiftçilikle başlayan organik tarım üretiminin hızla yaygınlaştığını söyledi. Üretimin yapıldığı ilk yıllarda sadece ihracatı yapılan organik ürünler için son yıllarda semt pazarlarının da kurulmaya başladığını belirtti. (AA) www.sondakikagazetesi.com Sadece zenginler değil herkes para kazanacak! Bakan Zeybekci ile iş dünyasına projelerini anlatan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Yıldırım, "Benim başkanlığımda 1 yıl içinde herkesin malı ikiye katlanacak. Şehir rant üretecek ama bu ranta şehirde yaşayan herkes ortak olacak" dedi Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde AK Parti’den eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın aday olmasının önemli bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini belirterek, seçimler sonrası İzmir’de petrokimyayla ilgili devasa bir hayali masaya yatıracaklarını ifade etti. İzmir’de AK Parti adayı Yıldırım'ın eşliğinde iş dünyası temsilcileriyle bir araya gelen Zeybekci, 2004 seçimleri öncesi Denizli’nin durumunun İzmir’in bugünkü durumuna benzediğini belirterek, İzmir’de teleferik ve alt geçit gibi projelerin tamamlanamadığını, yatırımcının kentten kaçtığını söyledi. Konuşmasında belediye başkanı olduğu dönemde Denizli’de yaptığı uygulamalardan bahseden Zeybekci, “Tarihinde İstanbul’un bir fonksiyonu var, payitaht, bir dünya markası. Tarihte İzmir de bir ticaret payitahtı. Dünya ticaretinin yapıldığı yer. Tüm Avrupa’nın Asya’ya giriş, Asya’nın Avrupa’ya çıkış kapısı olan bir İzmir’den bahsediyoruz” dedi. Singapur’un İzmir’den daha küçük ve daha dezavantajlı özelliklerine rağmen yılda 36 milyon konteyneri yükleyip boşaltan limanlara ve kimyasal alanda nihai ürünlerin üretildiği tam entegre bir petrokimya adası olan Jurong Adası’na sahip olduğuna işaret eden Zeybekci, İzmir için de benzeri bir vizyonun konuşulması gerektiğini, bu hedefe Anadolu’daki en uygun kentin İzmir olduğunu ifade etti. EXPO adaylığı sürecinde İzmir’in adaylık projesini tüm Ege’yi baz alarak yapması, bunun yapılmaması halinde kazanamayacağını bazı İzmirli iş insanlarına söylediğini anlatan Zeybekçi, Binali Yıldırım’ın adaylığıyla İzmir’in Ege’nin başkenti olarak tüm bölgeyi içine alan bir kalkınma modelini uygulaması için eline önemli bir fırsat geçtiğini dile getirdi. Zeybekci, şöyle konuştu: “İzmir bu şansı kaçırmamalı. EGS hikayelerinden de biliyorum. İzmir’de taş üstüne taş koyamıyorsunuz, bir yere çivi çakamıyorsunuz, bir sıkıntı var, engelleniyor. En çok dava açılan ve yürütmeyi durdurma kararı alınan şehir. Bazı yerlerde özel sektör gelip iş yapmaya kaldığı zaman bu girişimler mezarlık haline gelmiş. Onun için kimse gelmek, iş yapmak istemiyor. Bir fırsat yakalayacağız. Bir şeyi değiştireceğiz ve İzmir’de her şey değişecek. 1 Nisan'dan itibaren hep beraber İzmir’de olacağız. İzmir’de petrokimyayla ilgili devasa bir hayali masaya y- Otelcilerin kalifiye eleman sorununu çözmek için proje geliştirildi Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi Türkiye'nin gözde turizm merkezlerine sahip Muğla'da, otelcilerin sezon kısalığı nedeniyle personel bulmakta sorun yaşadığı bildirildi. Turizm sezonunun kıyı Ege'de 5-6 ay gibi kısa bir dönemde gerçekleşmesinden dolayı vatandaşların bu sektörü tercih etmekten kaçındığı, bunun için turistik tesislerin özellikle kalifiye eleman temininde sıkıntı çektiği kaydedildi. Bölgede büyük ve lüks turistik tesislerde kalifiye personel istihdam etmekte sorun yaşayan otelciler Uzakdoğu ülkelerine yönelmeyi planlarken, Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü, otellerin kışın da açık kalmasını sağlayarak işsizlik sorunu çözmek için proje geliştirdi. Otellerin personel müdürleriyle toplantı yapmak için Marmaris'e gelen Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü İlyas Sarıyerli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Turgutreis beldesinden Fethiye ilçesine kadar olan Muğla kıyı şeridindeki otellerde yaklaşık 30 bin turizm çalışanı olduğunu söyledi. Turizm sektöründeki bütün iş kollarında çalışan açığı bulunduğuna dikkati çeken Sarıyerli, "Turizm sektöründeki personel açığı, turizm sezonunun kısa olmasından kaynaklanıyor. Oteller 5 ay kadar açık olduğu, insanlar doğal olarak tüm yıl çalışmak istedikleri için turizm sektörüne yönelmek istemiyor" dedi. Turizm sektöründeki istihdam konusunda kurumlarına işverenin de iş arayanın da çok sayıda başvurusu olduğunu vurgulayan Sarıyerli, sektördeki çalışma süreleri dolayısıyla işveren ve iş arayanı bir araya getirerek istekleri karşılayabilme noktasında sorun yaşandığını bildirdi. Çalışma ve İş Kurumu olarak daha kalifiye eleman yetiştirmek için kurslar düzen- lediklerini ifade eden Sarıyerli, bu sayede özellikle eksikliği duyulan ara elemanları yetiştirmeye çalıştıklarını kaydetti. Otelciyi de personeli de memnun edecek proje Muğla Valiliğinin desteğiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü olarak turizm sezonunu uzatmak ve sektördeki işsizlik sorununu çözmek için bir proje hazırladıklarını dile getiren Sarıyerli, projenin hayata geçmesi durumunda ülke ekonomisinin de kazançlı çıkacağını söyledi. Sarıyerli, proje hakkında şu bilgileri verdi: "Belirli miktar ücret verdiğimiz kursiyerlerimiz, otellerde çalışacak. Yani otel çalışanlarının ücretinin bir kısmını biz karşılamış olacağız. Böylece otel işletmelerini maddi olarak desteklemiş olacağız. Bu proje hayata geçerse otelcilerimizi kış döneminde de tesisini açık tutması ve dönemde belli sayıda çalışanını bulundurmasını teşvik edeceğiz. Bu sayede hem sektörde çalışan personel uzun süre çalışma imkanı bulacağı için daha kalifiye hale gelecek hem de işsiz kalmasının önüne geçmiş olacağız." Hazırlanan çalışmanın Valilik kanalıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sunulduğu, konunun incelendiği öğrenildi. Çareyi Uzakdoğu'da arıyorlar Bu arada Marmaris, Bodrum ve Fethiye gibi bölgelerde sayıları her geçen yıl artan büyük ve lüks turistik tesislerde kalifiye personel istihdam etmekte sorun yaşayan otelciler, bunu Filipinli ve Malezyalı işçilerle çözmeyi planlıyor. Bu kapsamda Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) üyesi otelcilerin işçileri otellerinde istihdam etmek için bu ülkelerdeki insan kaynakları şirketleriyle görüşmeler yaptığı bildirildi. (AA) atırıp bununla ilgili verilebilecek en yüksek teşvikleri konuşacağız. Lojistikle ilgili dünya çapında bir projeyi oturup konuşacağız. Yapılabilecek ne varsa en yüksek oranda onları konuşacağız. İzmir’i kültür ve turizm alanında yeniden planlamamız gerekiyor. Ne tür teşvikler ve üst planlar yapılacak. Bunları ortak akılla konuşacağız. Yerel yönetim istemezse bir şehirde hiçbir şey yapamazsınız. Bu birlikteliğin olması lazım. İzmir bir kez İzmir milliyetçiliği yapsın, sonuçlarını muhteşem şekilde görecektir. İzmir AK Parti’yi tercih etsin diye söylemiyorum, İzmir, İzmir’i tercih etsin.” AK Parti'nin hataları AK Parti’nin zaman zaman kendisine yönelik bazı iddialara halkın inanmayacağını düşünerek halka açıklama yoluna gitmemekle hata yaptığını belirten Zeybekci, Denizli’de Pamukkale’deki otellerin yıkılarak yerlerine Kuran kursu ve İmam Hatip okulları açılacağı şeklinde söylentiler çıkarıldığında kendilerinin buna kimsenin inanmayacağını düşünerek cevaplandırma gereği duymadığını söyledi. Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef ihmal ettik, bazı yerlerde inandılar. İzmir’in durumu da şu an böyle. Bugüne kadar kentteki ‘ne olursa olsun biz böyle iyiyiz’ defansının ardında biraz da kötü propaganda yatıyor. Özeleştiriyi de yapalım, biz de kendimizi anlatamamış olabiliriz. Ama ne olursunuz yazıktır günahtır, yüzde 50 oy alan bir Türkiye partisi olan AK Parti’nin böyle bir şeyi tereddüt haline getirmesini kabul etmek, tartışmak mümkün değil." "Kuru milliyetçilik" AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı adayı Binali Yıldırım da yaptığı konuşmada, İzmir’in ticari ve sosyal olarak kan kaybettiğini, otel, tiyatro salonu ve turist sayısı açısından çok geride olduğunu dile getirdi. Kentin zenginleştirilmesi, gelecek ufkunu “emekli kenti” olarak kabul etmemesi gerektiğini ifade etti. (AA) 21 Mart 2014 Cuma Merhum Erbakan’ın akrabası Fatih Erbakan CHP’ye katıldı Millî Görüş lideri, eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan’ın yeğeni, CHP Fatih Belediye başkan adayı Sabri Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, CHP İzmir İl Başkanlığı’na giderek bu partiye üye oldu. Erbakan, yaptığı açıklamada, “Elimizi taşın altına koyma zamanının geldiğini düşündük. Atatürk ilkelerine bu kadar bağlı, köklü bir parti olan CHP’de siyasete başlama kararı aldım.” dedi. Ege Postası’nın haberine göre Uluslararası İlişkiler mezunu olan 37 yaşındaki Erbakan’ın üyelik başvuru formuna CHP İl Başkanı Ali Engin, PM Üyesi Hüseyin Saygılı ve İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu imza attı. İl Başkan Yardımcısı Orhan Karaoğlu ve Karşıyaka İlçe Başkanı Ali Karaege de katılım töreninde hazır bulundu. İlk defa siyasete adım attığını söyleyen Fatih Erbakan, “Günlük hayatımıza baktığımızda, yürüyen politik sirkülasyona baktığımızda elimizi taşın altına koyma zamanının geldiğini düşündük. Bölünme değil, bütünleşme zamanı. CHP çatısı altında siyaset yapmak doğru geldi.” şeklinde konuştu. Yerel seçimler için, “İktidarın İzmir’den başlayacağını düşünüyorum.” yorumunda bulunan Erbakan, CHP’ye geçme kararını ailesine danıştığını ifade etti. (CİHAN)
© Copyright 2024 Paperzz