SAYFA 1 Muhteşem şölen! “İŞÇİ GÜVENLİĞİ BİZİM İÇİN 1. SIRADADIR” ÖZEL ÖZEL HABER HABER YENİ YILA girmeyin İzmirlinin hediye seçiminde 25 yıldır değişmeyen adresi SOUVENIR Hediyelik Eşya Günleri başlıyor. Sevdiklerini bir hediye ile sevindirmek isteyenlerin çeyrek asırlık geleneği SOUVENIR, 18 Aralık 2014’de İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda açılacak. İlk gününden bu güne İzmir’in nüfusu kadar ziyaretçiyi organizasyon kapsamında fuar alanında ağırladıklarına dikkat çeken Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer, 25. yılına yakışır bir etkinliği gerçekleştireceklerini vurguladı. 14’te Vücut Geliştirme Sporu Vakfı'nın organize ettiği Şampiyonlar Geçidi'nde Türkiye'nin en başarılı vücut geliştirme sporcuları podyuma çıktı. Etkinlik kapsamında gazetemize vücut geliştirmeci heykeli ve Teşekkür plaketi sunuldu NEFESLER KESİLDİ İzmir’in en görkemli Towers’ı, Folkart’ı diken İnşaat Mühendislerinden Ayetullah Mutlu’dan, ders alınacak açıklamalar… Aynı zamanda Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonunda da çalışan Mutlu, “İşçi güvenliği her şeyden önemli”, dedi. 16 16 Aralık 2014 Salı Denizli Büyükşehir Belediyesi, tasavvuf felsefesinin büyük alimi Mevlana Celaleddin Rumi'nin Hakk’a vuslatının 741’inci yıldönümü programı düzenleyecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, tasavvuf müziği konseri ve sema gösterisinin de yapılacağı anma gecesine tüm Denizlilileri davet etti. 10’da M.Halit İLHANCAN Uzakdoğu'dan ithal edilen sağlıksız ayakkabıların denetimi konusunda esnafı uyaran İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Ata, "Denetimler sıklaştı, canınız yanmasın" dedi Konseyi’nin, EngelGüzelbahçe Belediyesi Kent gerçekleştirdiği yla li Meclisi oluşturmak amacı şkan Mustafa İnce, toplantı büyük ilgi gördü. Ba engelli vatan“Engelsiz bir Güzelbahçe içinız, el ele vereceğiz” daşlarımızla birlikte çalışacağ an Parlar, “OluşOz dedi. Kent Konseyi Başkanı esinde engelli say i clis turacağımız Engelli Me daha kolay hemşerilerimizin sorunlarını çözümleyeceğiz” dedi. 14’te Mevlana'yı anma gecesi ÖZEL ÖZEL HABER HABER rafta denetim Engelliye İNCE ayar Büyükşehir'den Vücut Geliştirme Sporu Vakfı işbirliğiyle ve Karşıyaka Belediyesi Ana spansorluğun da düzenlenen "Şampiyon Sporcular Geçidi Show ve Gösteri Spor Festivali" izleyenlerden büyük alkış aldı. Dünya çapındaki Türk vücut geliştirme sporcularını Karşıyaka'da podyuma çıkaran şov, özel ses ve ışık gösterileriyle tam bir şölene dönüştü. Vücut geliştirme, fitness ve body fitness kategorilerinde, ulusal ve Dünya Şampiyonalarında dereceye giren başarılı isimlerin boy gösterdiği Şampiyonlar Geçidi'nde sahne alan ünlüler nefes kesti. Şampiyonlar Geçidi'nin anısına arkadaşımız Mehmet Halit İLHANCAN'a vücut geliştirmeci heykeli ve teşekkür plaketi verildi. 16’da LAFTA değil www.sondakikagazetesi.com Bu fuara uğramadan SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI NUMUNE ALINIYOR Eleştiri kabul etmiyorum Denetim sırasında ayakkabı örneği alındığını söyleyen Başkan Ata, sağlıksız ayakkabılara yönelik denetimlerin artırılacağına, özellikle içeriğinde kanserojen olduğu belirtilen "fitalat" maddesi bulunan ayakkabıların merceğe alındığına dikkati çekti. İzmir'de de İl Ticaret Müdürlüğü'ne bağlı denetim ekiplerinin ayakkabı mağazalarını dolaştığı bilgisini veren Ata, şüphelendikleri ayakkabılardan numune aldıklarını, denetimler sonucu içeriğinde "fitalat" maddesi tespit edilen bazı ayakkabıların imha edildiğini, firmalara cezalar kesildiğini söyledi. UCUZSA ALMAYIN! Sağlıksız ayakkabıyı vatandaşın anlayamayacağını söyleyen Ata, "Bir çok müşterimiz bize sağlıksız ayakkabıyı nasıl saptayabileceklerini soruyor. Herhangi bir ayakkabının zararlı olduğunu söylemek çok zordur, sadece laboratuvar testiyle anlaşılır. Ancak tüketiciler çok ucuz ayakkabılardan şüphelenmelidir. Ayakkabı üretiminde artık çok fazla çeşitte malzemeler kullanılabiliyor. Deri ve pamuklu gibi doğal maddelerin yanında kimyasal işlemden geçen ürünler de yoğun kullanılıyor. Bu yüzden denetim çok önemli" diye konuştu. 16’da Torbalı köylerini ziyaret eden Başkan Aziz Kocaoğlu, İZBAN’daki ortakları Devlet Demiryolları’na sahip çıktı. Vatandaşların eleştirilerine cevap veren Kocaoğlu, "TCDD ile kader birliği yaptık" dedi SEN-BEN KAVGASI OLMAZ Başkan Kocaoğlu, “Memlekete hizmet etmek için kader birliği yapmışız. Bunda 'sen yapıyorsun' 'ben yapıyorum' olmaz. Torbalı hattında Büyükşehir’in taahhüt ettiği bütün işler bitmiştir. TCDD de bitirmek üzere yoğun çaba gösteriyor. İkimiz de iyi niyetliyiz ve yaklaşık 10 senedir ortak iş yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük ulaşım projesini hayata geçirdik. Bu bir eser, bir hizmet. Siyasi bir söyleme gerek yok. Zaten dedikodu yapmak, çamur atmak, aleyhinde konuşmak siyaset de değildir” dedi. 14’te Bir destek de eğitim için Bir buçuk yıl önce dört çocukları ile birlikte yerleştikleri Ahmetbeyli’deki mandalina bahçesinde yaşam mücadelesi veren Özgün çiftinin konteynerini yenileten Başkan Soylu'dan sonra eşi de aileye yardım elini uzattı Çocuklar için ne gerekiyorsa yapılacak Ailenin yaşadığı durumu öğrendikten sonra kendilerini ziyaret etmek istediğini kaydeden Esra Soylu, “Belediyemiz aile için gerekli desteği sağlamış durumda. Ben de bir anne olarak özellikle çocukların durumunu görmek ve ne yapabileceğimi öğrenmek için aileyle görüşmeye gittim. Ailenin zor yaşam koşullarında hayatlarını sürdürmesi beni de derinden etkiledi. Özellikle çocukların bu koşullarda büyümesi gerçekten kolay değil. Dört çocuğumuzun iyi birer geleceği olması için okuması gerekiyor. Zor şartlarda okula gitmeye çalışan minik yavrularımız için ben de ne gerekiyorsa yapacağım. Onların okuması için ne gerekiyorsa sağlanacak “ dedi. 9’da Kemerleri sıkmayan gemisini yürütemez! İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Halit Soydan, ‘kur savaşlarından’ söz edilen bir dönemde, Türk Lirasının aşırı değerlenmesinin kimseyi sevindirmemesi gerektiğini söyledi. 14’te Timuçin GÜNDEM yazdı KİME İNANMALI? 9’da >> Sabit İNCE yazdı FUAT AVNİ GÜLEN Mi? 8’de >> SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 16 Aralık 2014 Salı Ahıska Türkleri’nin dramına ışık tutuldu Gediz Üniversitesi’nde Ahıska Türkleri Sempozyumu düzenlendi, Türkiye’nin dört bir yanından çoğu akademisyen konuşmacılar katıldı Osmanlı Türkçesinin kalbi SAFRANBOLU'DA atıyor! Tarihi eserlerin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için 3 yıldır Osmanlı Türkçesi kursu verildiğini açıklayan Belediye Başkanı Aksoy, "Atalarımızdan aldığımız mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevimiz" diye konuştu K arabük'ün Safranbolu ilçesindeki mezar taşları, han, hamam, cami, çeşme, köprü ve konaklarda yer alan Osmanlı Türkçesi'yle yazılmış kitabeler, ilgi çekiyor. Osmanlı Devleti zamanında özellikle 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde konaklama merkezi konumuna gelerek kültürel ve ekonomik açıdan en yüksek düzeye ulaşan ilçeye, aynı devirde Osmanlı sarayı ve devlet adamları pek çok değerli eser kazandırdı. Türk kent kültürünün varlığını sürdürmeye devam eden en önemli yapı taşlarının yer aldığı Safranbolu'da, Osmanlı Türkçesi'yle yazılmış yüzlerce kitabe ve mezar taşı bulunuyor. Her köşe başında Osmanlı eserine rastlanan ilçede, bu değerlerin gelecek kuşaklara aktarılabilmesi ve kitabelerin okunabilmesi için belediye tarafından 3 yıldır Osmanlı Türkçesi kursu veriliyor. UNESCO tarafından dünyanın en iyi korunan ilk 20 kenti arasında gösterilen tarihi evleriyle ünlenen ilçede bulunan mezar taşlarında Osmanlı Türkçesi'yle yazılı metinleri tercüme eden belediye, geçmişte bölgede yaşayanların sosyal statüleri, meslekleri ve geçirdikleri hastalıklar hakkında çeşitli bilgilere ulaştı. Belediye Başkanı Necdet Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı'nın mirasını gururla yaşattıklarını söyledi. İlçede adeta zaman durdurulmuş gibi Osmanlı döneminin yaşandığını anlatan Aksoy, masını, yazılanları okumasını sağlamamız lazım" şeklinde konuştu. "Atalarımızdan aldığımız mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevimiz" diyen Aksoy, şöyle devam etti: "Yoğun talep üzerine 3 yıldır Osmanlı Türkçesi kursu veriyoruz ve Osmanlı Türkçesi'yle yazılmış kitabelerin çevirilerini 9 ciltlik kitapta yayımladık. Osmanlıca kelimelerin öğrenilmesine yönelik oldukça büyük talep var. Bugüne kadar 350-400 vatandaşımıza Osmanlıca okuma kursu verdik. Bu insanların hepsi Osmanlıca okuyabiliyor. Osmanlı'nın arka bahçesi Safranbolu'da Osmanlı lisanını bilmek, bu husustaki kitabeleri okuyabilmek çok önemli." "Dolayısıyla Osmanlı Türkçesi de hakim durumda ilçemizde. Çocuklarımız, dünya tarafından tescillenmiş dedelerinden kalan mirası bilmek, anlamak, korumak ve aktarmak zorunda. Bunun için de yapacaklarımız var. Çocuklarımızın anla- - "Tapu senedi mezar taşlarımız" İlçede her yıl Altın Safran Belgesel Film Festivali düzenlediklerini, tarihin öğrenilmesi, yaşatılması ve aktarılması adına çalışmalar yapıldığını aktaran Aksoy, "Geçen yıl festivalimizde 'tapu senedi mezar taşlarımız' temasını çalıştık. İlçedeki tarihi mezarlıkta çalıştık. Buradaki yüzlerce Osmanlı Türkçesi'yle yazılmış mezar taşının çevirisini yaptık. Bu sayede çok önemli bilgilere ulaştık. Gerçekten o dönemdeki yazılar tapu senedi görevi taşıyor" ifadesini kullandı. Aksoy, belediye bünyesinde kurdukları Araştırmalar Merkezi'nde bu alanda bilimsel çalışmalar yapmaya devam ettiklerini, birçok üniversiteyle iş birliği yaptıklarını, örf, adet, gelenek, görenek, yemek kültürü ve folklor gibi değerleri yaşatmak için kursları sürdüreceklerini sözlerine ekledi. (AA) 70 yıl önce nasıl sürgün edildiklerinden bugünkü yaşamlarına Ahıska Türkleri’ne ilişkin her şey ele alındı.Gediz Üniversitesi, “Sürgünün 70’nci Yılında Toplumsal, Ekonomik ve Tarihi Yönleriyle Ahıska Türkleri Sempozyumu”na ev sahipliği yaptı. Gediz Üniversitesi Göç Araştırmaları Grubu ile Ahıska Kültürünü Tanıtma ve Yaşatma Derneği (AKYAD) işbirliğiyle gerçekleştirildi. 13 konuşmacının katıldığı etkinlikte, 1944 yılında Sovyet lideri Stalin tarafından yaşadıkları topraklardan sürgün edilişlerinden bugünkü yaşam koşullarına Ahıska Türkleri tüm yönleriyle ele alındı. İlk oturumda Uludağ Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Dr. Uzm. Seyfeddin Buntürk “Ahıska Türkleri’nin tarihi ve sürgün”, Giresun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Rasim Bayraktar “Ahıska Türkleri’nin göç eğilimleri”, Necmettin Erbakan Üniversitesi Din Sosyolojisi yüksek lisans öğrencisi Yunus Şirinoğlu “Ahıska Türkleri’nin aile yapısı ve değişim sürecindeki sorunları”, Gediz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Betül Durmaz “ABD’de yaşayan Ahıska Türkleri’nin dini ve kültürel yapısı”, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Dr. Rıdvan Çitil “Ahıskalı ilk kadın yazar Şefika Şeyhzade Efendizade Hanım” konularına dair görüşlerini paylaştı. Tüm yönleriyle değerlendirildi Bir sonraki oturumda Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Oğuz Atalay “Ahıska’ya dönüş mücadelesi sürecinin tarihsel, sosyoekonomik ve hukuksal boyutu”, Azerbaycan Ahıska Türkleri Vatan Cemiyeti Başkan Vekili İlhamcam Ahmadov, “Vatana dönüş mücadelesi ve Azerbaycan’da güncel durum”, Atatürk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Eyüp Ayyıldız “Ahıska’ya dönmek isteyen Ahıska Türkleri’ni Ahıska ve Ardahan bölgesinde bekleyen fırsatlar”, AKYAD Başkanı avukat Muhammet Işık “Gürcistan hükümetinin Ahıska Türkleri’ni kabulüyle ilgili yasal adımlar” üzerine konuştu. Üçüncü ve son oturumda da Giresun Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Rasim Bayraktar “Türkiye’deki Ahıska Türkleri’nin sosyo-ekonomik durumu ve STK çalışmaları”, Süleyman Şah Üniversitesi İşletme Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Nergis Aziz “Sosyal sermaye geliştirilmesinde sivil toplum kuruluşlarının rolü”, Süleyman Şah Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Susanna Ayvaz “Göçmenler ve işgücü piyasası ve bu piyasada Ahıska Türkleri”, Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü doktora öğrencisi İslam Halidov “Ahıska Türkleri’nin mücadelesinde eğitim, STK ve lobiciliğin önemi”, Ahıska Dernekleri Federasyonu Başkanı Habibullah Mürsel, “Ahıska Türkleri’nin Türkiye’de karşı karşıya oldukları güncel sorunlar” konularını masaya yatırdı. Yaşanan acılar unutulmasın Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, bugün Gürcistan sınırlarında kalan Ahıska’daki Türk izlerini silmek, Anadolu’yla Orta Asya arasındaki bağlarımızı koparmak amaçlı sürgünü unutturmamayı amaçladıklarını söyledi. Prof. Dr. Çevik, “Evlerinden, yurtlarından bir daha dönmemek üzere koparılan Ahıska Türkleri’nin haklı mücadelesine destek vermek ve onların bugün çeşitli ülkelerde yaşadıkları sıkıntılara ortak olmak istedik” dedi. AKYAD Başkanı avukat Muhammet Işık da sürgünün 70’nci yıldönümü hüzün içinde andıklarını dile getirdi. Işık, Ahıska bölgesinin Türk yurdu olduğunu vurguladı, şöyle konuştu: “Ahıska Türkleri’nin 15 Kasım 1944 tarihinde anavatanlarından sürgününün haklı ve geçerli hiçbir sebebi yoktu. Trenlere bindirilen ve günlerce yolculuk eden Ahıskalı Türkler, Sovyet topraklarında dört bir tarafa dağıtıldı, sonra başka ülkelere göç etti. Sürgünle kaybedilen anavatan Ahıska’ya dönüş yolunda mücadelemiz devam ediyor. Ahıska Türkleri’nin çektiği sıkıntılara bu sempozyumla akademik platformda çözüm aramayı, yaşanan zorlukları bir nebze de olsa hafifletmeyi hedefledik.” (HABER MERKEZİ) "Efe torunu", dedesinin silahları için müze kurdu Tavşanlı ilçesinde yaşayan Halil Tutam (72), Kurtuluş Savaşı'nda Yunan askerlerine karşı Kabakçı Efe ile savaşan dedesi Halil Çavuş Efe'den kalan silahları, evinin bahçesine kurduğu ahşap müzede sergiliyor. Tutam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin, Yunan işgali sırasında Kabakçı Efe ve Derbentli Eyüp Efe ile savaştığını söyledi. Halil Çavuş Efe'den kendisine miras kalan aynalı martin ve diğer silahlarla onun anısını yaşatmaya çalıştığını belirten Tutam, şöyle devam etti: "Vatan, bayrak, Atatürk sevgisi, sadece okullarda okutulan derslerde kalmamalı. Çocuklarımız, gençlerimiz, bu değerlerimizin gerçek anlamını ailelerinden, bizim bildiğimiz anılardan da öğrenmeli. Ben de elimdeki, atalarımdan kalan malzemelerle bahçemde yaptığım küçük ahşap odada bir düzenleme yaptım. Kurtuluş Savaşı'nın lideri, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün büstünü yaptırdım ve arkasına bayrağımızı astım. Torunlarıma ve gençlere, dedelerimizin Kütahya'da, Emet'te ve Tavşanlı'da yaşadıklarını anlatıyorum." (AA) Suriyeli ressamların Türkiye sevgisi Ülkelerindeki çatışmalardan kaçan Suriyeli ressamlar, sığındıkları Türkiye'ye olan sevgilerini tablo ve çadırlara çizdiği resimlerle anlatmaya çalışıyor Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan bazı Suriyeliler, kendilerine kucak açan Türkiye'ye olan sevgilerini resimlerle dile getiriyor. Yaklaşık 4 yıldır ülkelerinde devam eden iç savaş nedeniyle doğdukları toprakları terk etmek zorunda kalan Suriyeliler, Türkiye'deki çadır ve konteyner kentlerde kendilerine sunulan imkanlarla yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. Dost ülkeye olan minnettarlıklarını her fırsatta dile getiren Suriyeliler, Türkiye'nin bazı liderleri ve manevi değerlerini resmederek hem acılarını unutuyor, hem de bu vesileyle sevgilerini ifade etmeye çalışıyor. Akçakale ilçesindeki çadır kentte yaşayan 19 yaşındaki Yusuf Kaşif, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işitme engelli olduğunu ancak Allah'ın kendisine lütuf olarak verdiğine inandığı resim çizmeye 12 yaşında başladığını söyledi. Kendisine resim çalışmaları için imkan sunan Türk halkına ve Türkiye'ye olan minnettarlığını çeşitli resimler çizerek göstermeye çalıştığını aktaran Kaşif, "Spor alanındaki bir çadırın dışına Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun resimlerini yaptım. Böylelikle hem Türkiye'ye olan minnettarlığı- mızı göstermeye, hem de acılarımızı unutmaya çalışıyorum" dedi. Luay Hüsni ise Deyr'i Zor kentinde yıllarca ressamlık yaptığını ve iç savaşın ardından ailesiyle ülkesini terk etmek zorunda kaldığını dile getirdi. Hiçbir ülkenin kendilerine göstermediği ev sahipliğini Türkiye'nin sağladığını aktaran Hüsni, kendilerine kucak açan Türk halkına teşekkür etti. Türkiye'ye olan sevgisini anlatabilmek için çeşitli resimler yaptığı ifade eden Hüsni, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Şah Türbesi, Osmanlı Tuğrası ve Türk bayrağı gibi Türkiye'nin manevi değerlerini tabloya yansıttık” dedi. (AA) Yıl: 4. Sayı: 1132. 16 Aralık 2014 Salı Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği 05326601776 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >> 3 ASAYiŞ Engelli çocuğunu EL ARABASIYLA İzmir'e getirecekti Muğla-Ortaca'da yaşayan 74 yaşındaki İncesu'nun 3 tekerlekli el arabasıyla yola düştüğünü öğrenen Kaymakam Hüseyin Yılmaz, ambulans tahsis edilmesini sağladı Muğla'nın Ortaca ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki Zeynel İncesu, yetkililerin kendisine ambulans sağlamadığı iddiasıyla spastik engelli oğlunu 3 tekerlekli el arabasıyla İzmir'e götürmek üzere yola çıktı. Durumu haber alan Kaymakam Hüseyin Yılmaz, ilgili birimleri arayarak İncesu'ya ambulans tahsis edilmesini sağladı. Ortaca'da yaşayan 74 yaşındaki Zeynel İncesu, spastik engelli oğlu Metin İncesu'yu 3 tekerlekli el arabasıyla İzmir'e götürmek istedi. Zeynel İncesu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 25 yaşındaki oğlu Metin'in doğuştan beyin damarlarındaki tıkanma nedeniyle spastik engelli olduğunu söyledi. Oğlunun oturamadığını, konuşamadığını ve ellerini kullanamadığını anlatan İncesu, son kontrolde doktorun, oğlunun belinin 2,5 santimetre sağa kaydığını söylediğini belirtti. Ege ya da 9 Eylül üniversitelerinde ameliyat edilmesi gerektiğinin söylendiğini dile getiren İncesu, "Oğlumu İzmir'e götürebilmek için ilgili kurumlara gittim fakat hiçbir yerden ambulans alamıyorum. İl dışına gidiş dönüş 3 bin lira para istiyorlar. Ben 20 lira yevmiye ile çalışıyorum" dedi. Kurumlardan gıda ya da herhangi bir yardım istemediğini, sadece ambulans istediğini ifade eden İncesu, "Oğlumun ameliyat olabilmesi için İzmir'e gitmesi gerekiyor. Ambulansın dışında da hiçbir araçla gidemiyor. 9 gündür bekliyorum bir cevap gelmedi. Bunun üzerine 3 tekerlekli el arabası ile İzmir'e doğru yola çıkıyorum" diye konuştu. Açıklamanın ardından İncesu, oğlunu 3 tekerlekli el arabasına koyarak İzmir'e gitmek için yola çıktı. Kaymakam Yılmaz sahip çıktı Durumunu haber alan Ortaca Kaymakamı Hüseyin Yılmaz, ilgili birimleri arayarak İncesu'ya ambulans tahsis edilmesini sağladı. Kaymakam Yılmaz, İncesu'nun tedavi için İzmir'e gitmesi gerektiği bilgisinin kendisine yeni ulaştığını söyledi. Bu gibi insani bir durumda yardım etmemelerinin söz konusu olamayacağını vurgulayan Yılmaz, "Aile ile görüştük. Ne gerekiyorsa yerine getirilecek. Ailenin durumunu biliyoruz. Daha önce de maddi manevi desteklerimiz oldu. Tedavi için sağlıklı bir şekilde İzmir'e gönderilmesini sağlayacağız" dedi. Kocabel mevkisinde ambulansa alınan Metin İncesu, İzmir'e sevk edilmek üzere Ortaca Devlet Hastanesine götürüldü. (AA) Yılbaşı için ağaç kesmeyin, yeni seneyi cezaevinde geçirmeyin Ev veya iş yerlerinde ''Yılbaşı süsü'' olarak kullanmak üzere kaçak ağaç kesenlere, Orman Kanunu uyarınca 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek Kırklareli Orman İşletme Müdürü Nüfer Yavuz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılbaşı için ağaç kesenlere yönelik tüm tedbirleri aldıklarını söyledi. Kırklareli'nin yüzde 40'ının orman olduğunu, yılbaşı öncesi 8 ekibin 24 saat ormanları koruyacağını ifade eden Yavuz, şöyle konuştu: "Kentte yaklaşık 27 bin 375 dönüm çam ormanı var. Yılbaşı için ağaç kesmek yerine orman işletme şefliklerince dağıtılan fidanları toprakla buluşturmak daha iyi olur. Gelecek kuşaklara yeşil bir dünya bırakmak için ağaçlara zarar verilmemesi lazım. Yeni yıl öncesi süslemek amacıyla ağaç kesen vatandaşlarımız yılbaşını cezaevinde geçirebilir. Kırklareli'nde uzun yıllardır böyle bir şey söz konusu değil. Yeni yıl için çam ağacı kesmek isteyenleri 6 aydan 10 yıla karda hapis cezası bekliyor. Fidanın yaşına göre de tazminat cezası verilecek." Ücretsiz fidan dağıtılacak Yavuz, her yıl olduğu gibi bu yılda yılbaşı öncesi vatandaşlara ücretsiz çam fidanı dağıtılacağını belirtti. Vatandaşların dağıtılacak fidanları, yılbaşı gecesi süsledikten sonra toprakla buluşturabileceğini dile getiren Yavuz, şunları kaydetti: "Yılbaşı öncesi Vilayet Meydanı'nda yaklaşık 5 bin ücretsiz çam fidanı dağıtacağız. Vatandaşlarımız da dağıtılan bu fidanları toprakla buluşturacak. Kırklarelili vatandaşlarımız ormanlarına sahip çıkma konusunda son derece duyarlı. Vatandaşlarımız şüphelendikleri durumlarda 177 ücretsiz ihbar hattını arayarak bilgi verebilirler." (AA) ‘‘Guantanamo'da yaşananlar akıl almayacak şeylerdi’’ Guantanamo'da 5 yıl tutulduktan sonra 2006 yılında serbest bırakılan Murat Kurnaz, "Guantanamo'da yaşananlar akıl almayacak şeylerdi. İşkence gören birçok kişi hayatını kaybetti. Bunu gözlerimle gördüm" dedi. Berlin'de katıldığı bir etkinlikte AA muhabirine açıklama yapan Kurnaz, 11 Eylül saldırılarından sonra dini bilgisini geliştirmek üzere Pakistan'a gittiğini ve 2011 yılının kasım ayında Pakistan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığını söyledi. Daha sonrasında ABD'nin Afganitan'daki Kandahar üssüne getirildiğini belirten Kurnaz, burada 3-4 ay kaldıktan sonra Kandahar'dan Guantanamo'ya görtürüldüğünü vurguladı. İşkencelerin Kandahar'daki Amerikan askeri kampında başladığını dile getiren Kurnaz, "Birçok insan işkence altında hayatını kaybetti. Kendi gözlerimle gördüm. Hayatta kalabilenleri Guantanamo'ya götürdüler. Guantanamo'da işkence devam etti, tabii ki bitmedi" diye konuştu. Amerikan askerlerinin ellerinde herhangi bir delil olmadığını, bunun için de kendisinden "ElKaide ile Amerikan askerlerine karşı savaştığına" dair bazı belgeleri imzalamasının istendiğini belirten Kurnaz, "Ben imzalamadım ve çeşitli işkencelerle maruz kaldım. Sandılar ki böylelikle imzalarım ama yapamadılar, başaramadılar. Ben elimden geldiği kadar sabrettim. Allah'a şükür de sağ salim çıktım" ifadelerini kullandı. "Gençlere işkence varsa yaşlılara da vardı" Guantanamo'da çok zor günler geçirdiğini anlatan Kurnaz, "Guantanamo'da yaşananlar akıl almayacak şeyler. İşkence altında birçok kişi hayatını kaybetti. Bunu gözlerimle gördüm" dedi. Guantanamo'da yaşadıklarını hala çok iyi hatırladığını söyleyen Kurnaz, şöyle devam etti: "Aramızdaki en ufakların yaşı 9-12 arasındaydı. Birçok tutuklunun yaşı daha 14'tü. En büyüklerin yaşı 86-87 civarındaydı. Büyükler arasında gözleri görmeyen, kulakları duymayan yaşlı dedeler de vardı. Ne çocuklara ne de büyüklere değişik muamele yapıyorlardı. Gençlere işkence varsa yaşlılara da vardı. Bize yemek yoksa onlara da yoktu. Aynı muameleyi onlara da yapıyorlardı." "Guantanamo'da Allah'a dua ediyordum, Allah'tan sabır diliyordum. Allahıma şükürler olsun bana o sabrı verdi" diyen Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabii ki sağlık da çok önemli bir durum. Onun haricinde tabii komşumuz varsa konuşabilirsek konuşmaya çalıştık. Ama Türkçe konuşan maalesef çok az kişi vardı. Onlar da komşu olarak denk gelemeyebiliyordu. Koskoca kampın içerisinde genelde yanımızdaki ya Arap ya da Afgan oluyordu. Ben de böylelikle Guantanamo'da tutukluyken yaklaşık 5 dil öğrendim. Böylelikle diğerleri ile konuşmaya başladım." (AA) SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 16 Şubat Aralık 2013 2014 Perşembe Salı 17 Polisten cep telefonu operasyonu Kayseri polisi yaptığı operasyonda kaçak olduğu belirtilen 76 adet cep telefonu ve bu telefonlara ait aksesuar ele geçirdi. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan çalışmada KayseriMalatya karayolu üzerinde durdurulan yolcu otobüsünde arama yapıldı. Aramada R.P. ve G.D. isimli şahıslara ait poşet ve çantalarda toplam 76 adet yeni nesil akıllı cep telefonu, 30 adet şarj aleti ve 30 adet telefon kulaklığı ele geçirildi. R.P. ve G.D. isimli şahıslar hakkında “5607 SKM” (Kaçak Cep Telefonu) suçundan işlem yapıldı. Soruşturma Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca devam ettiği bildirildi. (CİHAN) MUHTELİF TURŞU MSB İZMİR TEDARİK BÖLGE BAŞKANLIĞI MUHTELİF TURŞU alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/171989 1-İdarenin a) Adresi : GAZILER CD./ 1420 SOKAK 1/3 35128 YENİŞEHİR KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324330076 - 2324332709 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : KARIŞIK TURŞU 6.500 KG., HIYAR TURŞUSU 7.500 KG. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : İdari Şartnamenin Eki olan Tedarik Çizelgesinde belirtilmiştir. c) Teslim tarihi : Taahhüt konusu mallar, sözleşmenin yürürlüğe girmesini müteakip 11-20 gün içinde İdari Şartnamenin Eki olan Tedarik Çizelgesinde belirtilen Teslim Yeri birlik/kurumların Tüketim Mal Saymanlıklarına hizalarında gösterilen miktarlar kadar, teslim sürelerine uygun olarak defaten teslim edilecektir. 3-İhalenin a) Yapılacağı yer : MSB İzmir Ted.Blg.Bşk.lığı Yenişehir/İZMİR b) Tarihi ve saati : 26.12.2014- 10:00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1.Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a) İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) İsteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) İsteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından istekli adına veya ünvanına düzenlenmiş teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi (düzenlenen yerli malı belgesindeki malzeme adı ile teklif edilen malzeme adının birbiriyle aynı olması ihale aşamasında aranacaktır), d) İstekli, alım konusu ürünü üreten üreticiye ait “İşletme Onay Belgesi” veya “Gıda İşletmelerinin Kayıt ve Onay İşlemlerine Dair Yönetmelik’’in geçici hükümleri kısmında Geçici Madde 1 kapsamındaki işletmelere ait yönetmelik kapsamındaki belgelerden herhangi birisini ihale aşamasında ihale komisyonuna verecektir. İş ortaklığı olması halinde en az bir ortağın bu belgeyi vermesi yeterlidir. e) İsteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. İstekliler yukarıdaki belgelerden birini sunarak imalatçı olduğunu tevsik edecektir. İstekli, yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetki aldığı firmanın imalatçı olduğunu gösteren belgelerden birini vermesi gerekmektedir. Yetki belgesini veren firmanın imza sirküleri ihale aşamasında ihale komisyonuna verilecektir. 4.3.2. 4.3.2.1.Standarda ilişkin belgeler: Karışık Turşu ve Hıyar Turşusu için istekli üretici/imalatçı firmalar kendilerine ait ürüne, istekli yetkili satıcılar ise temsil ettikleri üretici/imalatçı firmaya ait ürüne ilişkin; (I)Türk Standartlarına (TS) Uygunluk Belgesi veya (II)Ürüne ait TSEK Belgesi (Kritere Uygunluk Belgesi) veya (III)Yurt dışında üretilen ürünler için, ürünün Avrupa Standartlarına (EN veya ENELEC) veya uluslar arası standartlara (ISO veya IEC) uygunluğunu gösteren Deney Raporu veya belgesi (Yurtdışından gelen ürünlerde, deney raporunun yeminli mütercim tarafından yapılmış olan tercümesiyle düzenleyen laboratuvarın akredite edilmiş olduğunu gösteren ilgili ülkedeki T.C. Elçilik / Konsolosluğu tarafından onaylı veya Apostille kaşeli belge. Yurt içinden alım yapılan ürünlerde deney raporunu düzenleyen laboratuvarın akredite edilmiş olduğunu gösteren belgenin aslı veya noter tasdikli sureti olacaktır) ihale komisyonuna verilecektir. İş ortaklıklarında, ortaklık oranına bakılmaksızın bu belgeleri en az bir ortağın sağlaması gerekir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 20 TRY (Türk Lirası) karşılığı PI.Koor.Ş.Md.lüğü Şartname Dağıtım ve İlan Uzmanlığı adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e- imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar MSB İzmir Ted.Blg.Bşk.lığı PI.Koor.Ş.Md.lüğü Şartname Dağıtım ve İlan Uzmanlığı Yenişehir/İZMİR (Dahili:2404) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (Yüzyirmi) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 16/12 Basın: 13775 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de 16 Aralık 2014 Salı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin tarımda her açıdan kendine yeter ülke haline gelmesi, üretim açığı olan alanlarda yerli üretimin artırılması, yerli malı kullanılması gerektiğini bildirdi >]RX]TV]XK^:QVQS^,]VWXWS^D\^:PXT^+]YY]XW^C]?V]OW Z\U\Z[RY\^R]AVWGW^]FWTY]S]U]K^:PXT[R\"Z[ZK^UPZR]@ U]K^O\ML\K^S\RD\^M]JV]^NYS]T^PL\X\^FNT^O]RWU] V]XWS^PXPZPZU\^[YT^OWX]Y]XU]^R\X^]YUWGWZWK^PXPZ F\J[VY[Y[G[RY\^U\^M]J]^HPX\JV[G[Z[^M\Y[XVV[E^$\SO[ >]RX]TV]XK^?WZUWTK^T[X]LK^[ZI[XK^T]RWOWK^]RD]^PX\V[@ S[ZU\^UPZR]^M[X[ZI[O[^NY]Z^:PXT[R\"Z[ZK^D[JZ\K T\OV]Z\K^T]DQZK^T]XAQLK^CWR]X^PX\V[S[ZU\^[T[ZI[K^ZN@ CQVK^4ZV\A^?WOVWGWK^M[M\X^D\^\YS]^PX\V[S[ZU\^PFPZIPK I\D[LK^L\RV[ZK^UNS]V\OK^V]L\^?]OQYR\K^WOA]Z]TK^S\X@ I[S\TK^C]JC]J^VNCQSQ^PX\V[S[ZU\^UBXUPZIPK^TQXQ F]RK^A]VYWI]Z^PX\V[S[ZU\^M\J[ZI[^NYUQGQZQ^DQXHQY]UWE >]RX]TV]XK^]XA]K^J\T\XA]ZI]XWK^TQXQ^ONG]ZK^HX\R?QXVK ]XSQV^PX\V[S[ZU\^]YVWZIWK^]OA[XK^Y[SNZ^PX\V[S[ZU\ R\U[ZI[K^TPVYP^A]SQTK^F]DU]XK^]RF[F\G[^PX\V[S[ZU\ O\T[L[ZI[K^MQGU]R^PX\V[S[ZU\^NZQZIQK^A]V]V\O^PX\V[@ S[ZU\^NZPFPZIP^OWX]U]^MQYQZUQGQZQ^M[YU[XU[E:3*> -\Z\Y^>]JT]ZW^$\SO[^>]RX]TV]XK^FNT^F\J[VY[^S[TXN TY[S]Y]XW^M]XWZUWXS]OW^Z\U\Z[RY\^:PXT[R\"Z[Z^C\S\Z C\X^PXPZP^PX\V\M[Y\Z^M[X^PYT\^NYUQGQZQK^MQZ] X]GS\ZK^V]XWSWZ^R]AWO]Y^ONXQZY]XWZWZ^FBLPY\S\S\O[K V\TZ[T^D\^\TNZNS[T^NY]X]T^OQY]Z]M[Y\I\T^7K/^S[YRNZ C\TV]X^V]XWS^]Y]ZWZWZ^C]Y]^OQY]S]R]^]FWYS]S]OW RPLPZU\Z^M]JV]^R]GYW^VNCQSY]X^NYS]T^PL\X\^M]LW PXPZY\XU\^PX\V[S^]FWGW^D\X[YU[G[Z[^M\Y[XVV[E^>]RX]TV]XK JQZY]XW^T]RU\VV[#^ :PXT[R\K^HWU]^D\^V]XWSU]^Z\V [CX]I]VFW^PYT\Y\XU\Z^M[X[E^5'^S[YR]X^UNY]X]^R]TWZ HWU]^D\^V]XWS^[CX]I]VW^R]AWRNXE^-WU]^D\^V]XWSU]^2K' S[YR]X^UNY]X^UWJ^V[I]X\V^?]LY]OW^D\X[RNXE^>QZQZY]^TXN@ Z[T^M[X^J\T[YU\^UWJ^V[I]X\V^]FWGW^D\X\Z^PYT\S[L[Z^2K' S[YR]X^UNY]XYWT^UWJ^V[I]X\V^]FWGWZW^T]A]VWRNXE^,[Z\ V]XWSO]Y^]ZY]SU]^M[X^I\ZZ\V^NY]Z^PYT\S[L[Z^55K7 S[YR]X^UNY]XYWT^HWU]^D\^V]XWS^[VC]Y]VW^R]AS]S]OW H\X\T[XE^>QZQZ^BZ\SY[^M[X^MBYPSPZP^]RF[F\G[K^ONR] ?]OQYR\^H[M[^R]GYW^VNCQSY]X^NYQJVQXQRNXE^]SQT [VC]Y]VWSWL^U]^BZ\SY[^MNRQVY]XU]E^:PXT[R\^V]XWSU] C\X^]FWU]Z^T\ZU[Z\^R\V\X^PYT\^C]Y[Z\^H\YS\Y[K^PX\V[S ]FWGWSWL^NY]Z^]Y]ZY]XU]^R\XY[^PX\V[S^]XVWXWYS]YWK^R\XY[ S]YW^TQYY]ZWYS]YWUWXE^L\YY[TY\^S\RD\Y\XU\K^M]LW HWU]^O]Z]R[^PXPZY\X[ZU\^[VC]Y^PXPZY\X^U\ TQYY]ZWYUWGWZW^HBXPRNXQLE^]V]ZU]JY]XWSWL^[VC]Y^PXPZ TQYY]ZS]S]R]^BL\Z^HBOV\XS\Y[K^FNT^F\J[VY[K^Y\LL\VY[ V]XWS^PXPZY\X[S[L[^VPT\VS\Y[U[XE^![?VF[S[LK^H\I\O[Z[ HPZUPLPZ\^T]V]X]T^C\X^VPXYP^PXPZP^R\V[JV[XS\TV\U[XE <M\D\RZY\X^U\^FNIQTY]X]^R\XY[^S]YW^TQYY]ZS]RW V\JD[T^\VS\Y[U[XE^,]M]ZIW^PXPZY\X[^V\XI[C^\VV[G[S[LU\ T\ZU[^F[?VF[S[L^R\X[Z\^[VC]Y]V^R]AVWGWSWL^PYT\Z[Z F[?VF[O[Z\^T]L]ZUWXWRNXQLE^>Q^TNZQU]^VNAYQSO]Y^M[Y@ [ZI[S[L[^]XVWXS]SWL^H\X\T[RNXE:]XWSU]^PX\V[S^]FWGW MQYQZ]Z^PXPZY\XU\^R\V\XY[Y[G[Z^O]GY]ZS]OW^[F[Z U\OV\TY\X[Z^C]R]V[^BZ\SU\^NYUQGQZQ^DQXHQY]R]Z >]RX]TV]XK^ -[XU[Y\X^S]TQY^O\D[R\U\^VQVQYS]YWK U\OV\TY\X^]XV]X]T^OPXUPXPYS\Y[U[XE^U\U[E^,\XY[^S]YW C]?V]OWZU]^V]XWSO]Y^PX\V[S[Z^BZ\S[Z[^M[X^T\L^U]C] DQXHQY]S]ZWZ^J]XV^NYUQGQZQ^M[YU[X\Z^>]RX]TV]XK JQZY]XW^T]RU\VV[#^ :]XWS^VPS^PYT\Y\X^[F[Z^V]X[C[Z^C\X UBZ\S[ZU\^D]LH\F[YS\L^D\^OVX]V\[T^M[X^O\TVBX NYSQJVQXE^-\Y\I\TV\^U\^MQ^U\G[JS\R\I\TV[XE^(VX]V\@ [T^M[X^O\TVBX^NY]Z^V]XWS]^R]VWXWS^R]A]ZY]X^QLQZ UBZ\SU\^T]L]ZFYW^FWT]XY]XE^,]YZWLK^V]XWS]^R]VWXWS R]A]Z^J[XT\VY\X^M[X]L^[JY\X^V\XO^H[VO\K^OWTWZVWR]^H[XO\ C\S\Z^O\TVBXU\Z^FWTWRNXY]XE^LQZ^D]U\Y[ UPJPZSPRNXY]XE^:]XWS]^R]VWXWS^T\O[ZY[TY\^QLQZ D]U\Y[^AY]ZY]S]Y]XY]^R]AWYS]YWUWXE^>QX]U]^][Y\ F[?VF[Y[G[^BZ\SY[E^>Q^RWY^>[XY\JS[J^+[YY\VY\X V]X]?WZU]Z^][Y\^F[?VF[Y[G[^RWYW^[Y]Z^\U[YU[E^!PZTPK^][Y\ [JY\VS\Y\X[^V]XWSWZ^NSQXH]OWE^>Q^O\Z\ T]L]Z]S]UWSK^O\Z\R\^U\^T]L]Z]S]S"^U[R\^C\S\Z O\TVBXU\Z^FWTSWRNXE^(NZQZ]^T]U]X^O\TVBXU\^T]YWRNXE !PZTP^M]JT]^S\OY\G[^RNTE^4[Y\^[JY\VS\Y\X[^U\OV\T@ Y\ZS\Y[K^H\Y[JV[X[YS\Y[^T[^V]XWSU]^PX\V[S OPXUPXPY\M[Y[X^NYOQZE1PZR]^ZP?QOQZQZ^7626^RWYWZ] T]U]X^\Z^]L^7@7K2^S[YR]X^]XV]X]T^%K2^S[YR]X] QY]J]I]GW^V]CS[Z^\U[YU[G[Z[^M\Y[XV\Z^$\SO[^>]RX]T@ V]XK^JQ^M[YH[Y\X[^D\XU[# P?QO^]XVWJW^CWLYW^D\^MQ [ZO]ZY]XWZ^UNRQXQYS]OW^H\X\T[RNXE^(]U\I\^ZP?QO ]XVWJW^U\G[YK^VPT\V[S^]YWJT]ZYWTY]XW^U]^U\G[J[RNXK HWU]R]^V]Y\A^ZP?QOV]Z^CWLYW^]XVWRNXE^,]AWY]Z^V]CS[Z@ Y\XK^7626^RWYWZ]^T]U]X^UPZR]U]^HWU]R]^V]Y\M[Z^RPLU\ /6^]XV]I]GW^RBZPZU\E^>QZ]^T]XJWZ^JQ^]ZU]^M[Y\^&62 S[YRNZ^[ZO]Z^]FE^&62^S[YRNZQZ^]F^R]J]UWGW UPZR]SWLU]^[OX]?^HPZ]CVWXE^X\V[SU\K^TQYY]ZWSU] T]RWAY]XW^\Z^]L]^[ZU[XS\Y[R[LE^>QHPZ^O\ML\K S\RD\Z[Z^M]LW^C\O]AY]X]^HBX\^UBXVV\^M[X[^FBA\^H[U[R@ NXE^<TS\TV\^[OX]?WZ^MNRQVY]XW^NXV]U]UWXE^+[YRNZY]XI] VNZ^HWU]^FBA\^]VWYWRNXE^>]RX]TV]XK^R\XY[^S]YW V]XWSO]Y^PXPZ^VPT\V[YS\O[Z[^[OV\U[E^ #%%&$#"$"!#$$"!&%"%&!#%!#&%" # Ekonomi Bakanı Zeybekci:"4. çeyrekte yüzde 3'lerin üzerinde bir büyüme görmemiz mümkün, o da inşallah olacak.Yıl sonu itibarıyla yüzde 3,3'ün üzerinde bir büyümeyi inşallah gerçekleştireceğiz.Bazı uygulamalarda maalesef bazı ihracatçılarımızın fazla cahil cesaretiyle yaptıkları ihmalleri var. O ihmalleri de ortadan kaldırmamız gerekiyordu"şeklinde konuştu <TNZNS[^>]T]ZW^[C]V^3\RM\TI[K^8E^F\RX\T MPRPS\^X]T]SWZWZ^HBXPY\M[Y\I\T^\Z^UPJPT^O\D[R\ NYUQGQZQK^0E^F\RX\TV\^RPLU\^8=Y\X[Z^PL\X[ZU\^M[X MPRPS\^HBXPYS\O[Z[Z^SPSTPZ^NY]I]GWZW^M\Y[XV\X\TK ;*ZQZY]^M\X]M\X^RWY^ONZQ^[V[M]XWRY]^RPLU\^8K8=PZ^PL@ \X[ZU\^M[X^MPRPS\R[^[ZJ]YY]C^H\XF\TY\JV[X\I\G[L; U\U[E3\RM\TI[^0^HPZYPT^.[MQV[^D\^<V[RNAR]^L[R]X\V@ Y\X[Z[Z^]XUWZU]Z^QF]TV]^H]L\V\I[Y\X[Z^HPZU\S\^[Y[JT[Z ONXQY]XWZW^R]ZWVY]UWE3[R]X\VY\X[Z[Z^D\X[SY[^H\FV[G[Z[^M\@ Y[XV\Z^3\RM\TI[K^.QSCQXM]JT]ZW^)\I\A^:]RR[A <XUNG]Z=WZ^NI]T^D\R]^JQM]V^]RWZU]^<V[RNAR]=RW^L[R]X\V \U\I\G[Z[^]TV]XUWE1NGQ^4?X[T]=ZWZ^H[X[J^T]AWOW^.[MQV[=U\ O]U\I\^:PXT^J[XT\VY\X[Z[Z^?]]Y[R\V^HBOV\X\I\G[^L\Y <TNZNS[T^>BYH\^]ZY]JS]OW^[SL]Y]ZUWGWZW^C]VWXY]V]Z 3\RM\TI[K^?[L[M[Y[V\^F]YWJS]Y]XWZWZ^V]S]SY]ZUWGWZWK [ZJ]]V^?]]Y[R\VY\X[Z[Z^H\Y\I\T^]RY]XU]^M]JY]R]I]GWZW Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkan Yardımcısı Ömer Burhanoğlu, dünyanın en büyük otomotiv üreticisi konumuna gelen Çin’in gelecek 10 yılda iç pazarının 30 milyon adede yükseleceği tahmin edildilğini söyledi. Burhanoğlu, "Halen bu ülkenin 74 milyar dolarlık otomotiv ithalatının 24 milyarlık bölümünün yedek parça olduğu hesaplanıyor. Böylesi devasa bir pazarda biz de Çinlilere ve global markalara ‘Turkey Discover the Potential’ diyoruz." dedi. Asya’nın en büyük otomotiv yan sanayi fuarı ‘Automechanika Shanghai’da ‘Turkey Discover the Potential’ rüzgarı esti. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) organizasyonuyla milli katılım statüsünde 16 firma ile fuarda yer alan Türkiye, başta Çinli otomotiv üreticileri ile global markaların ilgi odağı oldu. Global anlamda otomotiv yan sanayinin kalbi Şangay’da attı. Geçtiğimiz yıla göre yüzde 6 seviyesinde büyüme gösteren fuara başta Çinliler olmak üzere 4 bin 906 firma katıldı. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa, İtalya, Hindistan, Japonya, Malezya, Polonya, ABD gibi 17 ülkenin milli katılım olmak üzere toplamda 39 ülkeden 581yabancı firma fuarda stant açtı. (CİHAN) OBRY\U[E^^>BYH\R\^M[X^Y[S]Z^TQXS]RW^U]^AY]ZY]UWTY]XWZW U[Y\^H\V[X\Z^3\RM\TI[K^:PXT^S]YY]XWZWZ^<V[RNAR]^PL@ \X[ZU\Z^MPVPZ^1NGQ^4?X[T]=R]^OQZQY]I]GWZW T]RU\VV[E>]T]Z^3\RM\TI[K^.[MQV[=Z[Z^4>1=Z[Z^\Z MPRPT^POY\X[ZU\Z^M[X[^NYUQGQZ]^[J]X\V^\U\X\TK ;9V]YR]ZY]XWZK^]ANZY]XWZK^X]ZOWLY]XWZ^]OT\X[^POY\X[Z[Z NYUQGQ^M[X^PYT\E^>[L^:PXT[R\^NY]X]T^1NGQ^4?X[T]=U] .[MQV[=R\^]OT\X[^PO^TQXS]T^[F[Z^H[VS[RNXQLE^>[L \TNZNS[T^D\^V[I]X[^M[X^PO^TQXS]T^[F[Z^MQX]R]^H[U[R@ NXQLE^9ZJ]YY]C^M[L[S^POOPSPL^75E^,PLRWY=U]T[^\VT[Z :PXT[R\=Z[Z^QF^T]Y\Y\X[ZU\Z^M[X[^NY]I]T;^U[R\ TNZQJVQE]Y[C]LWXU]^.[MQV[^Y[S]ZY]XWZ]^S]Y^HBZU\X@ S\Z[Z^/^HPZU\^H\XF\TY\JV[G[Z[K^MQZ]^T]XJWZ^TNSJQ^PYT\ <V[RNAR]=R]^76^HPZU\^HBZU\X[YU[G[^M[YH[O[Z[^D\X\Z^3\R@ M\TI[K^]VWY]Z^]UWSY]XY]^MQZQZ^UPL\Y\I\G[Z[^]ZY]VVWE^3\R@ M\TI[K^[CX]I]V^?[Z]ZOS]ZWZU]^BZ\SY[^\ZOVXPS]ZY]XU]Z T]MQY^\U[Y\Z^1]C[YU\^9JY\S\^)\[S[=Z\^19)^[Y[JT[Z^M[X ONXQ^PL\X[Z\K^1]C[YU\^9JY\S\^9L[Z^>\YH\O[^199>^T]A@ ]VS]^[JY\SY\X[Z[Z^<TNZNS[^>]T]ZYWGW^V]JX]^V\JT[Y]VWZU] R\X^]Y]Z^MBYH\^SPUPXYPTY\X[Z\^D\X[YU[G[Z[^C]VWXY]VVWE 9CX]I]VFW^M[XY[TY\X[Z[Z^A\XONZ\Y[ZU\Z^R]X]XY]ZS]R]^U\@ D]S^\U\I\TY\X[Z[^]TV]X]Z^3\RM\TI[K^JBRY\^U\D]S^\VV[# ;>Q^R\VT[R[^MBYH\^SPUPXY\X[S[L[Z^QCU\O[Z\^]YUWTE^>[@ X]L^U[TT]V^\VS\S[L^H\X\T\Z^TNZQY]X^D]XE^!PZTP^M[L[S M[X^RWYU]Z^M\X[^R]ASWJ^NYUQGQSQL^M]LW^V\OA[VY\X^D]XE -\FS[J\^U]R]YW^M]LW^V\OA[VY\X[S[L^D]XE^+]]Y\O\?^OQRQ MQY]ZUWX]Z^M]LW^J\RY\X^D]XE^>QZY]XWZ^U]^BZPZ\ H\FS\S[L^H\X\T[RNXE>]LW^QRHQY]S]Y]XU]^S]]Y\O\? M]LW^[CX]I]VFWY]XWSWLWZ^?]LY]^I]C[Y^I\O]X\V[RY\^R]AVWTY]XW [CS]YY\X[^D]XK^POV^UPL\RU\^[CS]YY\X[^D]XE^*^[CS]YY\X[^U\ NXV]U]Z^T]YUWXS]SWL^H\X\T[RNXUQE^$Q^ZNTV]U]^M[L [CX]I]VFW^M[XY[TY\X[S[LY\^C]Y]^M\X]M\X^F]YWJWRNXQLK^]S] NZ]RY]R]Z^S]T]S^>]T]ZYWGWSWLWZ^MBYH\^SPUPXYPTY\X[ NY]I]TE;9X]Z^[Y\^R]J]Z]Z^HPSXPT^ONXQZY]XWZWZ^MQ^PYT\ [Y\^V[I]X\V[^\VT[Y\S\R\I\G[Z[^DQXHQY]R]Z^3\RM\TI[K^[T[ PYT\^]X]OWZU]^JQ^]ZU]^50^S[YR]X^UNY]X^NY]Z^UWJ^V[I]X\V C]IS[Z[Z^7@8^RWY^[F[ZU\^82^S[YR]X^UNY]X]^QY]J]I]GWZW OBRY\U[E[C]V^3\RM\TI[K^)N@)N^V]JWS]IWYWGWZWZ^\VT[Z TQYY]ZWSW^[F[Z^:PXTS\Z[OV]Z^D\^4L\XM]RI]Z^[Y\ RPXPVPY\Z^F]YWJS]Y]XWZ^U\D]S^\VV[G[Z[^U[Y\ H\V[XU[E:PXT[R\^\TNZNS[O[ZU\^MPRPS\Z[Z^RWYWZ^8E F\RX\G[ZU\^RPLU\^5K'^[Y\^M\TY\ZV[Y\X[Z^]YVWZU]^T]YUWGWZW M\Y[XV\Z^3\RM\TI[K^MQ^O\D[R\Z[Z^HBXPY\M[Y\I\T^\Z UPJPT^O\D[R\^NYUQGQZQ^[?]U\^\VV[E^3\RM\TI[K^;0E F\RX\TV\^RPLU\^8=Y\X[Z^PL\X[ZU\^M[X^MPRPS\^[ZJ]YY]C HBXS\S[L^SPSTPZK^N^U]^[ZJ]YY]C^NY]I]TE^*ZQZY]^M\@ X]M\X^RWY^ONZQ^[V[M]XWRY]^RPLU\^8K8=PZ^PL\X[ZU\^M[X MPRPS\R[^[ZJ]YY]C^H\XF\TY\JV[X\I\G[L;^U\U[E &&$"%&%%&$$&!#$"$ Sahibinden.com CEO'su Burak Ertaş,"2014 verilerine göre bireysel kullanıcılar tarafından 13 milyonun üzerinde ilan yayınlandı. Bu ilanlar arasında en yüksek hacmi vasıta ilanları oluşturdu.2014 yılı eylül ayında 30 milyon tekil ziyaretçi tarafından 98,6 milyon kez ziyaret edildik ve toplamda 3,6 milyar sayfa görüntüleme ile yeni bir rekora imza attık"dedi <@V[I]X\V^AY]V?NXSQ^O]C[M[ZU\ZEINS^OV^,BZ\V[I[O[ .<*^>QX]T^<XV]JK^O]C[M[ZU\ZEINS=U]^7650^D\X[Y\X[Z\ HBX\^M[X\RO\Y^TQYY]ZWIWY]X^V]X]?WZU]Z^58^S[YRNZQZ^PL@ \X[ZU\^[Y]Z^R]RWZY]ZUWGWZWK^MQ^[Y]ZY]X^]X]OWZU]^\Z^RPT@ O\T^C]IS[^D]OWV]^[Y]ZY]XWZWZ^NYQJVQXUQGQZQ^OBRY\U[E44 SQC]M[X[Z[Z^ONXQY]XWZW^R]ZWVY]R]Z^<XV]JK O]C[M[ZU\ZEINS=U]^7650^D\X[Y\X[Z\^HBX\^M[X\RO\Y TQYY]ZWIWY]X^V]X]?WZU]Z^58^S[YRNZQZ^PL\X[ZU\^[Y]Z R]RWZY]ZUWGWZW^M[YU[XU[E^>Q^[Y]ZY]X^]X]OWZU]^\Z^RPTO\T C]IS[^D]OWV]^[Y]ZY]XWZWZ^NYQJVQXUQGQZQ^M\Y[XV\Z^<XV]JK D]OWV]^[Y]ZY]XWZW^U]^OWX]OW^[Y\^]YWJD\X[JK^\SY]TK^R\U\T A]XF]^D\^U[G\X^T]V\HNX[^[Y]ZY]XWZWZ^V]T[A^\VV[G[Z[^U[Y\^H\@ V[XU[E$[XT\V^NY]X]T^\SY]TK^D]OWV]K^]YWJD\X[JK^[J^S]T[Z\Y\X[ D\^O]Z]R[K^R\U\T^A]XF]@]TO\OQ]X@UNZ]ZWS^D\^VQZ[ZHK C[LS\VY\XK^[J^[Y]ZY]XW^D\^C]RD]ZY]X^]Y\S[^NYS]T^PL\X\ VNAY]S^&^T]V\HNX[U\^C[LS\V^D\XU[TY\X[Z[^]ZY]V]Z^<XV]JK JQZY]XW^T]RU\VV[#;<SY]T^D\^D]OWV]^T]V\HNX[Y\X[ZU\^]FWT ]X]^Y[U\XY[G[S[L[^OPXUPXPRNXQLE^7650^RWYW^[F[ZU\ ]YUWGWSWL^BUPYY\X^U\^MQZQZ^HBOV\XH\O[E^+]XT\V[ZH :PXT[R\^D\^1*)[ZO[HCV=WZ^RPXPVVPGP^=<@V[I]X\V^([V\Y\X[ QYY]ZWS^4X]JVWXS]OW=ZU]^\SY]T^D\^NVNSNM[Y^T]V\HNX[@ Y\X[ZU\^[YT^OWX]U]^R\X^]YUWTE^1[H[V]Y^4H\^1\XH[O[=Z[Z^9A@ ONO^+-^[Y\^H\XF\TY\JV[XU[G[^1[H[V]Y^ND\MX]ZU ]X]JVWXS]OWZU]^U]^UBXUPZIP^T\L^POV^POV\^:PXT[R\=Z[Z^\Z O\D[Y\Z^\SY]TK^D]OWV]^D\^[T[ZI[^\Y^]YWJD\X[J^T]V\HNX[@ Y\X[ZU\^M[X[ZI[^O\F[YS\Z[Z^HQXQXQZQ^R]J]UWT;<XV]JK^0 S[YRNZQZ^POVPZU\^]TV[?^[Y]Z^[Y\^:PXT[R\=Z[Z^\Z^MPRPT D\^\Z^FNT^L[R]X\V^\U[Y\Z^\@V[I]X\V^AY]V?NXSY]XWZU]Z M[X[O[^NYS]^BL\YY[G[Z[^V]JWUWTY]XWZW^OBRY\U[E<RYPY^]RWZU] D]OWV]^T]V\HNX[Y\X[Z[^5'^S[YRNZ^L[R]X\VF[Z[ZK^28^S[YRNZ T\L^L[R]X\V^\U\X\T^VNAY]SU]^7^S[YR]X^O]R?] HBXPZVPY\U[G[^M[YH[O[Z[^D\X\Z^<XV]JK^;<SY]T^T]V\HNX[S@ [L[^[O\^%^S[YRNZ^L[R]X\VF[S[LK^78^S[YRNZ^T\L^L[R]X\V^\U@ \X\T^VNAY]SU]^280^S[YRNZ^O]R?]^HBXPZVPY\U[;^[?]U\Y\X[@ Z[^TQYY]ZUWE9OV]ZMQYK^4ZT]X]^D\^9LS[X^UWJWZU]T[^[YY\XU\ O]C[M[ZU\ZEINS=U]^R]AWY]Z^[JY\SY\XU\^BZ\^FWT]Z^PXPZ@ Y\X^]X]OWZU]^NVNSNM[YK^\SY]TK^V]MY\V^M[YH[O]R]XK^I\A V\Y\?NZQ^]TO\OQ]X^D\^TWYW?Y]XWK^NVN^R\U\T^A]XF]K^NVN^]T@ O\OQ]XK^OQ^]XWVS]^I[C]LY]XWK^U[LPOVP^M[YH[O]R]X^D\^NRQZ TNZONYY]XWZWZ^O]RWY]M[Y\I\G[Z\^[J]X\V^\U\Z^<XV]JK^7E^\Y PXPZY\XU\^U\^4Z]UNYQ=R]^\Z^FNT^O]VWY]Z^PXPZY\XU\^R[Z\ U[LPOVP^M[YH[O]R]X^D\^NRQZ^TNZONYY]XWZWZ^BZ^AY]Z] FWTVWGWZW^T]RU\VV[E<XV]JK^7650^RWYW^\RYPY^]RWZU]^86^S[YR@ NZ^V\T[Y^L[R]X\VF[^V]X]?WZU]Z^%&K/^S[YRNZ^T\L^L[R]X\V \U[YU[TY\X[Z[^D\^VNAY]SU]^8K/^S[YR]X^O]R?]^HBXPZVPY\S\ [Y\^R\Z[^M[X^X\TNX]^[SL]^]VVWTY]XWZW^[?]U\^\VV[E (]C[M[ZU\ZEINS=U]T[^M]LW^[Y]ZY]XWZ^O]VWJ]^FWT]XWY]Z PXPZPZ^BL\YY[TY\X[K^[Y]Z^M]JYWTY]XW^D\R]^]FWTY]S]Y]XWRY] BZ\^FWTVWGWZWK^TQYY]ZWIWY]X^]X]OWZU]^?\ZNS\Z^C]Y[Z\^H\@ Y\ZK^BL\YY[TY\^ONOR]Y^S\UR]U]^M]JYW^M]JWZ]^TNZQJS] TNZQOQ^NY]Z^MQ^[Y]ZY]X^[F[Z^;\?O]Z\^[Y]Z;^D\^;[YH[ZF^[@ Y]Z;^TBJ\Y\X[Z[Z^MQYQZUQGQZQ^M[YU[XU[E;<?O]Z\ 9Y]ZY]X;WZ^TQYY]ZWIWY]XWZ^D\XU[G[^\GY\ZI\Y[^D\^OWX]^UWJW^[@ Y]ZY]X^]X]OWZU]Z^\Z^FNT^L[R]X\VF[^V]X]?WZU]Z^[ZI\Y\Z\ZK T\ZU[Z\^C]O^D\^FNGQ^L]S]Z^HPYPSO\V\Z^BL\YY[TY\X V]JWR]Z^[Y]ZY]XU]Z^NYQJ]Z^M[X^TBJ\^NYUQGQZQ^]ZY]V]Z <XV]JK^;XZ\T^D\XS\T^H\X\T[XO\K^M[X^TQYY]ZWIWSWL^5%&7 SNU\Y^4[XMQO^4866^CQXU]^QF]GWZW^O]VWJ]^FWT]XUWE^9Y]Z@ U]K^SNVNXY]XW^PL\X[ZU\^MQYQZS]R]Z^QF]GW^]Y]I]T T[J[Z[Z^X\OVNX]Z^NY]X]T^U\G\XY\ZU[X[Y\M[Y\I\G[^U\ R]LWRNXE^>[X^M]JT]^TQYY]ZWIWSWL^[O\^-=Y[^QF]GWZW O]VWJ]^OQZUQE^5%//^SNU\Y^.\OOZ]^526^V[A[^QF]GWZ O]C[M[K^-=Y[^QF]T^[Y]ZWZWZ^]FWTY]S]OWZU]^V]T]O^T]MQY \VS\R\I\G[Z[^M\Y[XV\X\TK^O]VWZ^]Y]I]T^T[J[Y\X[Z^MQ^QF]TY] UPZR]RW^H\L\M[Y\I\G[Z[^OBRYPRNX;^J\TY[ZU\^TNZQJVQE;9Y@ H[ZF^9Y]ZY]X;^O]R?]Y]XWZU]^[O\^R[Z\^TQYY]ZWIWY]XWZ^FNT^[Y@ H[O[Z[^F\T\Z^?]XTYW^BL\YY[TY\X\^O]C[A^PXPZY\X[Z [Y]ZY]XWZWZ^R\X^]YUWGWZW^DQXHQY]R]Z^<XV]JK^MQ^TBJ\R\ BXZ\T^NY]X]T^V\T^T[J[Y[T^U\Z[L]YVW^[Y]ZWZW^D\XU[E9Y]ZU]T[ ]FWTY]S]R]^HBX\K^/^S\VX\^T]U]X^U\X[ZY[G\^[Z\M[Y\Z^V\T T[J[Y[T^U\Z[L]YVWZWZ^TQYY]ZWIWOWZ]^R]TY]JWT^02^U]T[T] MNRQZI]^O\R]C]V^[ST]ZW^O]GY]UWGWZW^]ZY]V]Z^<XV]JK^4Z@ V]YR]=U]^O]VWYWG]^FWT]XWY]Z^V]S^V\J\TTPYYP^V\Y\D[LRNZ T]Z]YWZWZ^U]^R[Z\^MQ^RWYWZ^\Z^FNT^[YH[^HBX\Z^[Y]ZY]XW ]X]OWZU]^R\X^]YUWGWZW^U[Y\^H\V[XU[E^ ! Aralık 2013 2014 Perşembe Salı 161Şubat ! !! ! TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcıoğlu, pazar günü AVM'lerin kapanmayacağını, üretilen peynir ya da yumurtanın üzerinde üreticinin adı ve markasının olacağını, bir firmanın sürekli olarak indirim yapamayacağını, belli sürelerde indirim yapabileceğini kaydetti Mazıcıoğlu, komisyonda 18 saatlik mesainin ardından kabul edilen Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın getirdiği yeni düzenlemeleri anlattı. Tasarının hazırlanmasında emeği geçen eski Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'ya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'ye, muhalefet milletvekillerine, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ile sivil toplum örgütlerinin temsilcilerine teşekkür ederek sözlerine başlayan Mazıcıoğlu, tasarının 10 yıldır görüşülmek üzere komisyonda beklediğini belirtti.Halil Mazıcıoğlu, tasarının kamuoyunda "AVM yasası" olarak bilinmesine rağmen, Perak- ende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı olduğunu söyledi. Bu tasarının, küçük esnafı koruyan tasarı olduğunu belirten Mazıcıoğlu, tasarıyı bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra 2015 yılının ocak ayında yasalaştırmayı düşündüklerini söyledi. Mazıcıoğlu, tasarıyla perakende sektöründe verimlilik ve kalitenin arttırılmasının, kayıt dışılığın önlenmesinin, adil rekabetin sağlanmasının ve işyeri açılış işlemlerinin kolaylaştırılmasının hedeflendiğini kaydetti. "AVM'ler ve büyük süpermarketler olmasın" demediklerini dile getiren Mazıcıoğlu, "Ama üreticimizi ezen bir sistem olmamalı. Üreticilerimizin markalaşması çok önemli" dedi. Komisyon Başkanı Mazıcıoğlu, tasarının ilk gündeme geldiğinde "kara pazar" gibi manşetlerin atıldığını, AVM çalışanlarından "lütfen bizi işimizden etmeyin" şeklinde mesajlar aldıklarını ifade ederek, "Bu manşetlerin hiç biri doğru değil, böyle bir şey yok. Valiler, AVM'lerin kapanıp kapanmayacağına, o ildeki esnaf, sanayi ve ticaret odalarının temsilcileri görüşerek karar verecek. Vatandaşımız bu konuda rahat olsun. '120 bin kişi işsiz kalacak' dendi, öyle bir durumda yok. Biz işsizlikle mücadele ederken, insanların işinden olmasını istemeyiz" diye konuştu. Tasarının getirdiği yenilikler hakkında bilgi veren Mazıcıoğlu, şunları kaydetti:"Parakende sektöründe sıklıkla kullanılan alışveriş merkezi, büyük mağaza, zincir mağaza, özel markalı ürün, franchise gibi kavramların ilk kez bu tasarıda tanımlanıyor. Böylece uygulamada kavram karmaşasına son veriliyor. İşyeri açma ve kapanış işlemleri, Parakende Bilgi Sistemi üzerinden gerçekleştirilecek. Çok sayıda kamu kurum ve kuruluşlarının yer aldığı işyeri açılış, faaliyet ve kapanış süreçleri tek kapı üzerinden sonuçlandırılacak. Bir belge ikinci kez istenmeyecek ve böylece sözkonusu işlemlerdeki uzun ve bürokratik süreç kısaltılacak. Perakende işletmelerin üretici ve tedarikçilerden talep edebileceği prim ve bedeller kurala bağlanacak. Böylece, perakende işletmeler, satışa konu ürünün talebini doğrudan etkileyen hizmetlerden dolayı üretici veya tedarikçiden, sözleşmede türü ve oranı belirtilmedikçe prim veya bedel talebinde bulunmayacak. Bununla ilgili bize çok şikayet geldi. Bir üretici malı satmış, faturaya kesmiş, parasını almış. Üreticiye 3-6 ay sonra, bir sene sonra o ürünü sattığı firmadan fatura gelebiliyordu. Küçük ölçekli üretici tarafından üretilen ve hızlı tüketim malı niteliği taşıyan ürünlerin üzerinde per- akendecinin ad, unvan veya markasının yanısıra, üreticinin ad, unvan ve markasına da yer verilecek. Diyelim, halil market, coşkun üreticiden yoğurt veya peynir alıyor, o mal halil ismiyle tüketiciye ulaşıyordu. Şimdi, o ürün üzerinde halil marketin yanısıra, üreticinin de ad ve unvanı olacak. Böylece üreticinin markalaşmasını sağlıyoruz. Üretilen peynir ya da yumurtanın üzerinde üreticinin adı, markası olacak. Kampanyalı satışlardaki süre; işyeri açılışı, devri, kapanışı, adres veya faaliyet konusu değişikliklerinde 3 aya geçemeyecek. Sürekli indirimli satışlar, belirli kurallar dahilinde yapılacak. Yılın her ayı indirim yapan mağazalar var, bu doğru değil. Böyle olunca yan komşudaki mağazanın onunla rekabet şansı kalmıyor. Bu indirimler, bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle bir düzene girecek. Bir firma sürekli indirim yapamayacak, belli sürelerde indirim yapabilecek.”Komisyon Başkanı Mazıcıoğlu, alışveriş merkezlerinde acil tıbbı müdahale ünitesi, ibadet yeri, bebek bakım odası, çocuk oyun alanı gibi alanlar oluşturulmasının zorunlu olacağını kaydetti. Tacir ya da esnaftan, odaya kayıt sırasında ustalık belgesi istenmeyecek. Tatil günlerinde faaliyet için, ruhsat alımı ve ruhsat harcı artık alınmayacak. (AA) Babacan,"İçerideki bütün teşebbüslere rağmen, dışarıdaki bütün zorluklara rağmen hamdolsun ülkemiz yoluna devam ediyor, demokrasimiz yoluna devam ediyor.Çiftçimize ve esnafımıza hizmet veren Ziraat Bankası ve Halk Bankası, çiftçimiz ve esnafımızla alakalı yaptığı işleri bundan sonra kuracakları katılım bankaları eliyle faizsiz sistemle de yapabilecek"dedi "5'#5+53450,2)2 245RUX:WHW=WTDX4&CVSUPVOUXHIKIT KVEVHHIJRVSVXSWAMVTDXPQEWSQPWOUXHIKITXFGSRLORWSWXSWAMVT @WMPGRJLTXIROVMUFXNGRLTWXPVBWMXVPUNGSDXPVMGOSWJUMUF NGRLTWXPVBWMXVPUNGS4XPVPU?:WHW=WTDXWJL@PVPVX-W7 @WRRVJU9TPVOUXHUSXPIAITXJWRGTLTPWX>VSCVORVEKUSURVTDX51 (WSKUX1QSEV@USX-VSOVFX&RCVX:WEOWTRQAQX)?X/RWAWTX1GT>SV7 JU9TPVXNW<KQAQXOGTLEMWPWDX,0XNQRQXWEOQTXJISVPUS 6ISOUNV9TUTXJUNWJVKXCV@SVJUTUXPVAUEKUSVTDXPVMGOSWJUJUTUXBV VOGTGMUJUTUXHWMHWEOWXHUSXTGOKWNWX>VKUSVTX51X(WSKU9TUT IROVX>VTVRUTPVXURCVXOGT>SVRVSUTUXKWMWMRWMWOXIFVSV GRPLALTLXHVRUSKKU?%WOQTXFWMWTPWXURXOGT>SVRVSUTUT HWERWNW=WAQTQDXWSOWJQTPWTXPWX23,)XJVCUMRVSUXUCUT CWRQEW=WORWSQTQXU;WPVXVPVTX:WHW=WTDX4+VCUMRVSVXXWNX>UHU HUSXJISVMUFXBWS?X1GT>SVRVSXBVJURVJUNRVXCGOXEIOISXHUS @WSVOVKDX>IFVRXHUSX@VNV=WTX6ISOUNVX>VTVRUTPVXHWERWPQ?X:L @VNV=WTQXVOJURKMVPVTXJVCUMX>ITITVXOWPWSXUTEWRRW@XOW<Q OW<QDXVBXVBDXPIOOWTXPIOOWTXPGRWEW=WAQFXBVXCWRQEW=WAQF4 PUNVXOGTLEKL?:WHW=WTDX23, XNQRQTQTX6ISOUNVXUCUTXOGRWNXHUS NQRXGRMWPQAQTQXBLS>LRWNWSWODXE8NRVXPVBWMXVKKU#4,X5SWRQO BVX2)X5SWRQOXG<VSWJNGTRWSQNRWXNQRWXHWERWPQO?X%VTUXHUS PWSHVXKISIDXNVTUXHUSXPWSHVXKVEVHHIJIXWMWXEUMPUNVXOWPWS GRPLALX>UHUXCGOXEIOISX@VSXKISRIX>USUEUMDX@VSXKISRIXCWHW 51X(WSKU9NUXHWEWSQJQFXOQRWMWPQ?X6WMXKVSJUTVX@VSXHUSXFGS7 RLOKWTXHLX@WSVOVKXPW@WXJWARWMDXPW@WX>ICRIXCQOKQXBVXNGR7 LTWXPVBWMXVKKU?XVCVTXJVTVXVFUXGRWNRWSQXBWSPQ? 5SOWJQTPWTXPITNWXVOGTGMUJUTUTXKISHIRWTJRQXHUSXP8TVM7 UTVX>USPUOXBVXKIMXPITNWPWXVOGTGMUOXOSUFUTX@WRWXVKOU7 RVSUTUTXPVBWMXVKKUAUXHUSXP8TVMUXNWEQNGSLF?X%WTQ HWEQMQFPWX+LSUNV9PVXHUSXUCXJWBWEXBWSDX$SWO9KWX@WRWXUJKUOSWS JWARWTWHURMUEXPVAUR?X.VMVTXOLFVNUMUFPVXLJNWXURV OSWNTWXWSWJQTPWXCGOX=UPPUX<SGHRVMRVSXBWS?X&CVSUPVOU HIKITXKVEVHHIJRVSVXSWAMVTDXPQEWSQPWOUXHIKITXFGSRLORWSW SWAMVTX@WMPGRJLTXIROVMUFXNGRLTWXPVBWMXVPUNGSD PVMGOSWJUMUFXNGRLTWXPVBWMXVPUNGS?44:LT=W KISHIRWTJQTXGSKWJQTPWDXUCUTPVXNWEWPQAQMQFX=GASW;NWPWOU UJKUOSWSJQFRQAWXSWAMVTDXOVTPUXUCUMUFPVOUX;UKTVX;VJWK GPWORWSQTWXSWAMVTXHIKITXP8TIEIMX<ISIFJIFDX<SGH7 RVMJUFXEVOURPVX>VSCVORVEKU4XU;WPVRVSUTUXOLRRWTWTX:WHW7 =WTDXELTRWSQXOWNPVKKU#4GOXJVTWSNGRWSXNWFPQRWSDX;UKTV ;VJWKXCQOWSMWNWXCWRQEKQRWS?X51X(WSKU9TUTXOVTPUXUCUTPV <SGHRVMXCQOWSMWNWXCWRQEKQRWSXWMWXHLTRWSQTX@UCHUSUJU @WMPGRJLTXHWEWSQRQXGRWMWPQ?X51X(WSKUXNGRLTWXPVBWM VPUNGSDX6ISOUNVXNGRLTWXPVBWMXVPUNGS?X&TEWRRW@XHL 8TIMIFPVOUXJVCUMRVSPVXPVX@V<XHVSWHVSXCGOXBV PISIJKCVXCWRQEKQOKWTXJGTSWXNUTVXHWEWSQDXFW;VSXHUFUMXGRW=WO? 51X(WSKUXUOKUPWSQTQTX>8SVBPVXHLRLTPLALX,2XNQRX6ISOUNV UCUTX<VOXCGOXHWEWSQTQTXNWOWRWTPQAQXHUSXP8TVMXGRPL?X2332 NQRQTPWX203XMURNWSXPGRWSXGRWTXVOGTGMUJUTUTXHINIORIAI !23XMURNWSXPGRWSWXCQOKQ?X2332XNQRQTPWXU@SW=WKQMQFX0XMUR7 NWSXPGRWSPQDXHLXNQRQXUTEWRRW@X,3XMURNWSXPGRWSRQOXU@SW=WKRW OW<WKQNGSLF?X6ISOUNVDX2332XNQRQTPWXUOKUPWSQXPVBSWRPQAQMQF P8TVMPVXHINIOXHUSXHGSCXJQOQTKQJQNRWXOWSEQ OWSEQNWNPQ?4:WHW=WTDX6ISOUNV9TUTXGXP8TVMPVXJWPV=VX$-7 "9NVX20D)XMURNWSXPGRWSXHGS=LXHLRLTPLALTWXPUOOWKUXCVO7 VSVODXJ8FRVSUTUXE8NRVXJISPISPI#4:GS=LMLFLTXMURRUX>VRUSV GSWTQXNIFPVX29NPU?X:LXNQRXUTEWRRW@XNIFPVX009VXPIEINGS? %WTUXVOGTGMUMUFUTXHINIORIAITVX>8SVDXNWSQPWTXPW@W WEWAQNWXPIEMIEXHUSXOWMLXHGS=LXBWSXCGOXEIOIS?XVCVTXNQR MWNQJXWNQTPWX$-"9NVXGRWTXHGS=LMLFLXPWXJQ;QSRWPQO?X"WOWK 9PITNWPWX<SGHRVMXCGODX$-"9PVTX<WSWXUJKVNV=VOXIROVXCGOD $-"9TUTXPVX<WSWNWXU@KUNW=QXBWSDXHUFVXHGSCXBVSUSXMUJUTUF9 PVPURVS?X+WNQTX*LM@LSHWEOWTQMQFDXGXFWMWT :WEHWOWTQMQFWDX9H8NRVXHUSXKWRV<XBWSDXTVXNW<WRQM9XPVPUM? 9VXOWPWSXBVSVHURUSUF9XPVPUDXWNWOIJKIX270XPWOUOWXOGTLEKLO BVXGTPWTXJGTSWX9)XMURNWSXPGRWSXJ8FXBVS9XPVPU?XUMPUXHUF $-"9NVX)XMURNWSXPGRWSRQOXOSVPUXRUMUKUXWCKQO?XVXFWMWT U@KUNW=QXGRLSJWX>VRU<XOLRRWTW=WO?4-VSOVFX:WTOWJQ9TQTX2! MURNWSXPGRWSRQOXP8BUFXSVFVSBUTUTX,03XMURNWSXPGRWSQ >VCKUAUTUXBLS>LRWNWTX:WHW=WTDX46ISOUNV9PVXHLXP8TVMPV VT;RWJNGTXWSKQOXKVOX@WTVRUXSWOWMRWSWXUTPU?X.WFUTV9PVTXJG7 SLMRLXHWOWTXGRWSWOX>8SVBVXHWERWPQAQMX>ITX6ISOUNV *[email protected];WUFRVXHGSCRWTQNGSPLXBVX WNPWTX;WFRWXPWXOUMJVXHGSCX<WSWXBVSMUNGSPL?XIEITITXPV7 BRVKKVTXHW@JVPUNGSLFDXPVBRVKUTXUKUHWSQTPWTXHW@JVPUNGSLF? :L>ITXCGOXEIOISX.WFUTV9TUTXHGSCRWTMWX;WUFRVSUXNIFPVX! =UBWSQTPW?X.WKKWX8NRVXHUSXTGOKWNWX>VRPUOXOUXNIFPVX9RVSV PIEI<XWSPQTPWTXNIFPVX!XGRPLALXFWMWTX9HUSX<LWTXWSKKQ9XPUNV IFIRINGSLF?X:LTRWSQXOGTLELSX@WRVX>VRPUOXCGOXEIOIS4XPV7 PU?:WHW=WTDX>VCMUEXP8TVMPVDXUSWWKX:WTOWJQXBVX.WRO :WTOWJQ9TQTXCU;KCUNVDXVJTW;WXOSVPUXOLRRWTPQSQSOVTXNIFPVX URVX)XWSWJQTPWX;WUFXLN>LRWPQAQTQXHVRUSKVSVODXELTRWSQXJ8NRV7 PU#4:L>ITXUSWWKX:WTOWMQFDXNIFPVX3XURVXNIFPVX!D =UBWSQTPWXHUSX;WUFRVXCU;KCUMUFVXOSVPUXOLRRWTPQSQNGS?X.WRO :WTOWJQDXVJTW;QMQFWXOSVPUXOLRRWTPQSQSOVTX;WUFXNIFPVX D) =UBWSQTPW?XUOOWKXVPVSJVTUFX.WROX:WTOWJQ9TQTXOSVPUX;WUFU HL>ITOIXVT;RWJNGTLTXWRKQTPW?X%WTUXSVVRX;WUFXJQ;QSXPVAURDXVO7 JUNVXPIEMIEXPLSLMPW?XUSWWKX:WTOWJQDX.WROX:WTOWJQTQXURO PVBSWRPQAQMQFX>ITRVSPVXWRW=WORWSQTQTXNIFPVX039LDX 39Q HWKWOXWRW=WOKQ?X:L>ITX@WMPGRJLTXKW@JURXVPURVMVNVTXWRW7 =WOXGSWTQDX6ISOUNVX>VTVRUTPVXNIFPVX0X=UBWSQTPW? U;KCUMUFUTDXVJTW;QMQFQTXNIFPVX!9UDX9LXHGS=LTLXKWMXBV >ITITPVX8PVNVHURUNGS?.VMX.WROX:WTOWJQX@VMXUSWWK :WTOWJQXHUSVSXOWKQRQMXHWTOWJQXOLSLNGS?X%WTUXVAVS CU;KCUMUFDXVJTW;QMQFX9HVTUMX;WUFRVXUEUMXGRMWJQTDX;WUFJUF HWTOW=QRQOKWTXUJKU;WPVXVKMVOXUJKUNGSLM9XPVSJVXGXOW<QNQXPW UTEWRRW@XWCQNGSLF?XU;KCUMUFVXBVXVJTW;QMQFWX@UFMVKXBVSVT USWWKX:WTOWJQXBVX.WROX:WTOWJQDXCU;KCUMUFXBVXVJTW;QMQFRW WRWOWRQXNW<KQAQXUERVSUXHLTPWTXJGTSWXOLSW=WORWSQXOWKQRQM HWTOWRWSQXVRUNRVX;WUFJUFXJUJKVMRVXPVXNW<WHURV=VORVS?4:USXFW7 MWTRWSX@GSX>8SIRVTDXOW<WKQRMWXKV@RUOVJUNRVXOWSEQXOWSEQNW OWRWTDXVJOUXWPQNRWX8FVRX;UTWTJXOLSLMRWSQXNVTUXWPQNRW OWKQRQMXHWTOWRWSQTQTX51X(WSKUXP8TVMUTPVXHINIPIAITV UEWSVKXVPVTX:WHW=WTDX46ISOUNVX>VTVRUTPVXHWTOW=QRQOXJUJ7 KVMUTPVTXWRPQORWSQX<WNQXWSKQSPQRWS?XLXWTPWXHL OLSLRLERWSQMQFQTX@V<JUXHWEWSQRQXBVX8FVRXJVOK8SXOLSLRLELXW7 MWXHUFXUJKVPUOXOUXPVBRVKXPVXHLXJVOK8SPVXNVSUTUXWRJQTXBV OWKQRQMXHWTOW=QRQAQX;WUFJUFXHWTOW=QRQOXJUJKVMUXWSKQOXPV7 BRVKUTXPVXUCUTPVXGRPLALXHUSXJVOK8SX@WRUTVX>VRJUT?X:LTLXPW UTEWRRW@X23,)XNQRQXUCUTPVX>VSCVORVEKUSV=VAUFDXHL HWTOWRWSQMQFXUTEWRRW@X;WWRUNVKVXHWERWNW=WO4XPUNV OGTLEKL?:WHW=WTDX6ISOUNV9TUTXVOGTGMUPVXVRPVXVKKUAU HWEWSQRWSQTXNWTQTPWXPVMGOSWJUPVXOWKVKKUAUXMVJW;VRVSUTXPV JGTXPVSV=VX8TVMRUXGRPLALTLXJ8NRVPU?6ISOUNV9TUTXWSKQO JUBURDXWJOVSXURUEOURVSUTUTXGRMWJQX>VSVOKUAUXNVSVX>VRVTXHUS IROVXGRPLALTLXHVRUSKVTX:WHW=WTDX45SKQOX8NRVX,3XNQRPWXHUS PWSHVRVSRVXNWXPWXPWSHVXKV@PUKRVSUNRVXHWEXHWEWXOWRWTXHUS IROVXNGO?X5SKQOXGSPLMLFDXWJOVSUMUFXWJRUXBWFU;VJUXGRWT IROVTUTX>IBVTRUOXMVJVRVRVSUTVXGPWORWTMQEXPLSLMPW?X:LD >VSCVOKVTX6ISOUNVXWCQJQTPWTXCGOX8TVMRUXHUSXOWFWTQM?X:L MVMRVOVKDX@VSXPWSHVXP8TVMUTPVXHINIOX<SGHRVMRVS NWEWMQEDX@VSXPWSHVXVOGTGMUMUFUXVTXWFX0DX)XJVTVX>VSUNV WKMQEDXGTPWTXJGTSWXKVOSWSXGX>VSUNVXPIEKIAIXTGOKWPWT KG<WSRWTMWNWXCWRQEMQEQF4XPVPU?:WHW=WTDX4:USXNWS>Q PWSHVJUNRVXOWSEQXOWSEQNWXOWRPQO4XU;WPVRVSUTUXOLRRWTWSWOD J8FRVSUTUXE8NRVXJISPISPI#4W@WXJGTSWX,XBVX2)X5SWRQO9KW PITNWPWX<VOX8STVAUXPVX>8SIRMVMUEDXVMTUNVK KVEOURWKQMQFQTDXNWS>QXJUJKVMUTUTXUCUTVXNVSRVEMUEXHUS NW<QTQTXHUSX>ICXUEKW@QNRWX@IOIMVKUMUFVDX<WSKUMUFVXOWSEQ HUSXPWSHVXKVEVHHIJIXGRPLXWMWX@WROQMQFQTXPVJKVAU WSOWMQFPWXGRPLOKWTXJGTSW???X-URRVKUMUFUT JWAPLNLJLXJW<WJWARWMXNVSUTPVDXHUFXHLTLXHURUNGSLF UEKVXGXJWAPLNLXBVXJWARWMXUSWPVNRVXCGOXEIOIS HLTRWSQTX@V<JUTUXWEKQO?X:LTPWTXJGTSWXPWX6ISOUNV HLTRWSQTX@V<JUTUXWEWS?X5SKQOX6ISOUNVXPVMGOSWJUJUXBV VOGTGMUJUNRVX>ICRIXHUSXIROV?X6ISOUNVDXWSKQOX8NRV UCVSUPVTDXPQEWSQPWTXVJV=VOXSIF>WSRWSRWXJWSJQRW=WOXHUS IROVXPVAURX@WMPGRJLT?X:LX>I=IMIFIXHUSRUAUMUFPVTD HVSWHVSRUAUMUFPVTXWRQNGSLF?X1VTPUXUCUMUFPVOU OWSPVERUAUMUFPVTXHLX>I=IXWRQNGSLF?X6ISOUNV9NU UCVSUPVTXNQOMWOXUJKVNVTRVSDXUCVSUPVTXC8OVSKMVO UJKVNVTRVSDX6ISOUNV9PVOUXHWFQXVKTUOXOGTLRWSQTQD MVF@V<XOGTLRWSQTQXOWEQNGS?X:LXMURRVKDXHLXBWKWTDXHL KG<SWORWSDXNIFRVS=VXNQRX@WT>UXVKTUOXO8OVTPVTXGRLSJW GRJLTDXMVTJL<XGRPLALXNWXPWXWUPUNVKX@UJJVKKUAU MVF@V<XTVXGRLSJWXGRJLTX@V<XOWSPVERUOXSL@LNRWXHL >ITRVSVX>VRPU?4:WEHWOWTX%WSPQM=QJQX5RUX:WHW=WTD 4:L>ITOIXGSKWOX<WNPWMQFX6ISOUNVX*LM@LSUNVKU BWKWTPWERQAQPQS4XPUNVSVODXELTRWSQXOWNPVKKU#46ISOUNV *LM@LSUNVKUXBWKWTPWEQXGRPLOKWTXJGTSWXWSKQOXPVBRV7 KUMUFX@VSXHUSXBWKWTPWEQMQFPWTXNWTWPQS?XKTUOXO8OVTUD PUTUDXMVF@VHUXTVXGRLSJWXGRJLTXPVBRVKUMUFX@VSXHUS BWKWTPWEQMQFQXWNTQXJWMUMUNVKRVXOL=WORQNGS?X:LXMURRU HUSRUOXBVXOWSPVERUOXHUFUXH8R>VPVOUX<VOXCGOXIROVPVTXWNQSK VPVTXVTX8TVMRUX@LJLJ?X:WOQNGSJLTLFXNIFRVS=VXNQRXHUSXWSW7 PWDXWNTQXEV@USPVXNWEWMQEXUTJWTRWSDX@VMVTXNWTQ HWEQMQFPWOUX$SWO9KWDX+LSUNV9PVXHUSHUSRVSUNRVXOWTRQXHQCWORQ GRWHURUNGSRWS?X:L>ITX-LJLR9WDX.WRV<9VDXWM9WDXSHUR9VD 1ISOIO9VXHWOQT?X:IKITXHLXEV@USRVSXNIFRVS=VXNQRXUTJWTRWSQT HUSXWSWPWXNWEWPQAQDXGSKWOX<WNPWRWSPWXHLRLEKLALXEV@USRVS WMWXUCVSUPVTDXPQEWSQPWTX;UKTVX;VJWKXCQOWSWTRWSXHWEWSQRQ GRPLALXFWMWTDXGXIROVRVSUTXTVXPLSLMWXPIEKIAITIX@V<XHV7 SWHVSX>8SINGSLF?X/TLTXUCUTXHUFXHUFXGRWRQMDXHUSRUOXBV HVSWHVSRUAUMUFVXJW@U<XCQOWRQM?X:UFXOVTPUXUCUMUFPVXTV OWPWSXGMLFXGMLFWXPLSLSJWODXJW;RWSQMQFQXTVXOWPWSXJQOQXKL7 KWSJWOXUCVSUPVTXBVXPQEWSQPWTXOUMXTVXNW<WSJWXNW<JQTDX@WT>U ;UKTVX;VJWKX<VEUTPVXGRLSJWXGRJLTXVBVRWRRW@XHWEWSQRQXGRW7 MWF?451X(WSKU9NUXPVXUCUTPVTXOWSQEKQSMWOXUJKVNVTRVS GRPLALTLXHVRUSKVTX:WHW=WTDX4&CUMUFPVOUXHUSRUAUD HVSWHVSRUAUXHGFMWOXUJKVNVTRVSXBWS?XGOXLNWTQOXGRMWO FGSLTPWNQF?X1VTPUXUCUMUFPVX@VSXEVNUXWCQOCWXOGTLEW=WAQFD UJKUEWSVXVPV=VAUFXWMWXUJKUEWSVRVSPVTXJGTSWXHVRRUXHUSXOWSWS GRLEKLSPLOKWTXJGTSWXPWX@V<XHVSWHVSXGXOWSWSQTXWSOWJQTPW PLSW=WAQF?X51X(WSKU9TUTXOIRKISIXHL?X:LXOIRKISDXHLXPUJU<RUT HUFUXHL>ITVXOWPWSXCGOXHWEWSQXOQRPQ?(( ! (43-&.)4/0/1/4"5'+532 "-./)!/0#5'+5312$2 505*2 3,54+/115321534%0%31-0.3 .*5&15024+5)/*/3,54&50&2'21,2$2 .#.4*%+ -+4,-$.1,.04/11532153 %0%31-04-45123534!.)-&1-04.*5 5 05*.1-0.3-4/*/3,/0,-,. /)!/0#5'+5312$24505*2323 UTEWWKD MVOWTUODXVRVOKSUOX>SL<RWSQTPWOUXNWORWEQO 033XOWRVMXISITXBVXUMWRWKQTX;WKLSWRWSQXBV SWNUCX;UNWKRWSQTQTX5TOWSWX6U=WSVKX/PWJQX57 6/XKWSW;QTPWTXGTWNRWTPQAQXHURPUSURPU?56/97 PWTXNW<QRWTXNWFQRQXWCQORWMWNWX>8SVDX/=WO 23,07-WNQJX23, XWSWJQTPW *LM@LSHWEOWTRQAQX+WSWNQ'TQTXNW<QM UERVSUTPVXOLRRWTQRWTXNWORWEQOX033XOWRVM ISITXBVNWXUMWRWKQTX;UNWKQXBVX;WKLSWJQTQTX57 6/X&CX6U=WSVKX-IPISRIAITITXGTWNQTW JLTLRPLALXHVRUSKURPU?56/X&CX6U=WSVK -IPISRIAITITDX%W<QMX&ERVSUXVTVR WSKTWMVJUXLNWSQT=WDXOWMLXOLSLMXBV OLSLRLERWSQTQTXMWRXBVX@UFMVKXWRQMXUERVSUTPV @VMX;WKLSWRWSQTX@VMXPVXSWNUCX;UNWKRWSQT <UNWJWXSWNUCRVSUTVXLN>LTRLALXHWOQMQTPWT GTWNRWTMWJQXUERVMRVSUTUX>VSCVORVEKUSPUAUXU7 ;WPVXVPURPU?X*LM@LSHWEOWTRQAQX+WSWNQ9TPW GTWNWXJLTLRWTX033XOWRVMXISITXBVNWXUMWRWK WSWJQTPWXPSVTWXRVB@WJQDXNWT>QTXPWM<VSUD WRIMUTNLMXOW<QXOWJWJQDX8FVRXMGKU;RUXRWOV HGNWRQXW@EW<XOW<QXOWTWPQDXCWKQXJIF>V=UDXNIO7 JVOX>IBVTRUORUXOW<QDX=XWNTWJQDXKWEXOW<RWMWD WNPQTRWKMWXMWRFVMVRVSUDXOVRVHVOXBWTWDXKWM GKGMWKUOXOWNWSXOW<QDX;UHVSXHVKGTX=V<@V OW<RWMWXUERVSUDXWJWTJ8SDX=V<@VXKWERWSQD NWT>QTWXPWNWTQORQX=WMXOW<QDXWBUFVDXOWFWT PWUSVJUXUMWRWKQDXJGALKMWXOLRVJUDX<IJOISKMV <GRUISVKWTXJLXNWRQKQMXJUJKVMUXBV LN>LRWMWJQDXWJMWXKWBWTXBVXS8RVTUTXNVS WRPQAQXOWNPVPURPU?5CQORWMWPWX>8SIERVSUTV NVSXBVSURVTX56/X%8TVKUMX1LSLRLX:WEOWTQ +WRU@X:VF=UDX56/'TLTXOWTLTLTXBVSPUAU NVKOUNVXPWNWTWOX;WKLSWXGTWNQXNW<KQAQTQXBV SWNUCXHVPVRXHVRUSRVPUAUTUXHVRUSKVSVODXKIMXOW7 MLXMWRXBVX@UFMVKXWRQMRWSQTPWX56/'TLT ;WKLSWXBVXSWNUCXHVPVRX@UFMVKUXBVSPUAUTU @WKQSRWKKQ?X:VF=UDX*LM@LSHWEOWTRQAQX+WSWNQ PWXHUSXOWMLXHUTWJQXGRPLALXUCUTXNW<QRWT UERVMRVSUTX;WKLSWRWSQXPUAVSXKIMXOWMLXOLSLM BVXOLSLRLERWSQTQTXMWRXBVX@UFMVKXWRQMRWSQTPW GRPLALX>UHUXGPWMQFQTXGTWNQTWXJLTLRPLXU7 ;WPVJUTUXOLRRWTPQ?*LM@LSHWEOWTRQAQ +WSWNQ'TQTXNW<QMXUERVSUTPVXOLRRWTQRWTXISIT7 RVSUTXBVX@UFMVKRVSUTX;UNWKRWSQTQTXUPPUW VPURPUAUX>UHUXNIOJVOXGRMWPQAQTQXHURPUSVT :VF=UDX56/'NWX>VRVTX;WKLSWRWSQTDXWNTQXWRWT7 PWXUEKU>WRXVPVTX;USMWRWSPWTXJWARWTWTX;UNWK HUR>URVSUXPGASLRKLJLTPWDXWRWTQTPWXLFMWT OUEURVSXGRWTXOGMUKVXKVMJUR=URVSUXKWSW;QTPWT PVAVSRVTPUSURVSVOXGTWNRWTPQAQTQXU;WPV VKKU?:VF=UDXELTRWSQXOWNPVKKU#56/'NW HWEBLSWTXHUSXMIKVW@@UPUTX;WKLSWRWSQXTWJQR GTWNXUERVMUX>8SINGSXUJVX*LM@LSHWEOWTRQAQ +WSWNQXUCUTXPVXWNTQXOSUKVSRVSXPGASLRKLJLTPW UERVMRVSX>VSCVORVEKUSURPU?X/PWMQFQT GTWNQTWXJLTLRWTX;WKLSWRWSDXUR>URUXOGMUKV KVMJUR=URVSUXKWSW;QTPWTXHINIOXHUSX@WJ7 JWJUNVKRVXUT=VRVTMUEDXNW<QRWTX<UNWJW WSWEKQSMWRWSQXBVXKG<RWTWTX;UNWKRWS PGASLRKLJLTPWXGTWNRWTMQEKQS? *LM@LSHWEOWTRQAQX+WSWNQ'TPWXOLRRWTQRWT ISITRVSUTX;UNWKRWSQXOWMLGNLTPWXKWSKQEQRPQAQ >UHUXNIOJVOXPVAURPUS?X1LRRWTQRWTXISITRVSXBV WRQTWTX@UFMVKRVSX<UNWJWXSWNUCRVSUTVXLN>LT7 PLS?VBRVKKVXPVBWMRQRQOXVJWJKQS?X1WML HUTWRWSQXHLXPVBWMRQRQOXVJWJXWRQTWSWOXLFLT BWPVRUX<RWTRWMWNRWXNW<QRMWRQPQS?X&TEW VPURVTXJWSWNXOUEURVSUTXPVAURDX6ISOUNV *LM@LSUNVKUXVBRVKU'TUTXHINIORIAITIT BVXOLPSVKUTUTXHUSXTUEWTVJUPUS?XWTOWNW 18EOIX5KWKISO'ITXURVSUX>8SIERIRIAITITXVJ7 VSUNPUDXLFLTXNQRRWSXOLRRWTQRPQXBV OLRRWTQRMWNWXPVBWMXVPURV=VO?X(( "# # #! "!# !"# "!# Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Türkiye Cumhuriyeti'ne gelmiş geçmiş en cahil yönetici Recep Tayyip Erdoğan'dır." dedi 1000 tane oda yapmanın itibar olmadığını anlatan İnce, "Recep amca ayakkabı alamazken sen bin odalı saray yaparsan bu itibar değildir. Çin'in de ekonomisi düzgün ama Çin'in itibarı yok dünyada. Demokrasi sabıkalı olunca ülkenin itibarı olmuyor." diye konuştu. İnce, Adana'da partisince düzenlenen toplantıya katılarak konuştu. İnce, kimlik siyasetinden kurtulup Türkiye'nin sorunlarının anlatılması gerektiğini, bunun da yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar sorunu olduğunu bildirdi. İnce, AKP-Cemaat arasındaki ilişkilere de değinerek, "Geçmişte ortaklık yaptığı Cemaat'e terör örgütü diyorsa bugün hukuksuz bir şekilde seni tutuklarım, hapse atarım, eski milletvekilini de atarım, AKP'li de olsa atarım... Oh olsun derseniz bir gün aynısını size de yaparlar. Bana dokunmayan diktatör bin yaşasın derseniz, bir gün diktatör size de dokunur. Ona şu soruyu soracağız. Sen geçmişte şöyle dedin: 'Ne istediler de vermedik' dedin. Bugün terör örgütü diyorsun. O zaman sen geçmişte terör örgütüne ne verdin. O zaman sen terör örgütüne bir şey verdiysen sen teröre yardım ve yataklık etmekten tutuklanmalısın." diye konuştu. Türkiye'de işçilerin asansörlerde öldüğünü, madencilerin yeraltında can verdiğini anlatan İnce, şöyle devam etti: "Sivil kıyafetli askerlerimizin ensesine kurşun sıkılıyor. Çocuklarımız sokaklarda sopalarla dövülerek öldürülüyor. Böyle bir ortamda yoksulluğu konuşmuyoruz, yolsuzluğu konuşmuyoruz, yasakları konuşmuyoruz. Neyi konuşuyoruz? Ameriya'yı kim keşfetti. Müslümanlar mı keşfetti, Hristiyanlar mı keşfetti. Küba'ya cami yapılacak mı? Kız erkek karma eğitime son verecek miyiz? Osmanlıca'yı ya öğreneceksiniz ya öğreneceksiniz." İnce, Türkiye Cumhuriyeti'ne gelmiş geçmiş en cahil yöneticinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ileri sürerek, şöyle konuştu: "Böyle bir cahil inanın ki. Tartışmaya bakın. Zorunlu din dersini tartışıyorsun diyor. Zorunlu matematiği zorunlu fiziği tartışıyor musun diyor. Laf bitiyor burada. Burası sözün bittiği yer. Arşimed kanununa inanan inanmayan var mı? Suyun kaldırma kuvvetine herkes inanır. İnançlar kişiden kişiye değişebilir ama bilimin gerçekleri kişiden kişiye değişmez. Böyle bir kafa olabilir mi. İşte bu kafa Türkiye'yi yönetiyor. Bunun engin tarih bilgisine birkaç örnek vereyim. Malazgirt Zaferi'ni anlatıyor, 1071'i. Romen Diyojen 1071'de gülle gülle saldırıyordu. Alparslan da Allah Allah nidalarıyla karşılık veriyordu. 1071'de top yoktu ki nasıl gülle gülle saldırıyordu. Türkçesi zayıf, 'Cehepe' demiyor 'Cehape' diyor. En iyi olduğu ders İngilizce, 'one minut' demesini biliyor. " 'SEN ZABITA ÇAVUŞU MUSUN?' 16 Haziran 2012 tarihli bir genelgeye dikkat çeken İnce, taşınmazların, madenlerin, devri, kiralanması, satışı, takası, tahsisinin Başbakanlık'tan izinle yapıldığını anlatarak, "Yani uçan kuştan haberleri var bunların. Kapalı alanlarda sigara içenleri görüp, 'koskoca cumhurbaşkanı geçiyor terbiyesiz herif niye içiyorsun' demesini biliyorsun, madenleri niye görmüyorsun? Sen zabıta çavuşu musun da sigara içenleri görüyorsun da madenleri görmüyorsun." diye konuştu. İnce, Erdoğan'ın meydanlarda milli içkinin ayran olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Adam meydanlara çıkıyor aynen şöyle diyor: 'Milli içkimiz ayranı içeceksiniz' diyor. İnek ithal angus, saman da dışardan geliyor ithal, ayran nasıl milli oluyor? Önümüzdeki milletvekilliği seçimlerinde AKP başarılı olursa, 330'u bulursa bilin ki başkanlık sistemi gelecek. İşte o zaman yandık demektir.” (CİHAN) Aralık2013 2014Perşembe Salı 16 1Şubat AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İsrail'in otoritesini meşru gördükten sonra Türkiye'de milli iradeyle işbaşına gelmiş bir iktidarın Başbakanı'na 'Dönemin Başbakanı' diye dosyalar hazırlayanlar varsa, işte onlar bugün de yarın da millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir" dedi +%$)%,7SNJQFQPQPT1MLGSISPTPQ=RN5 FQJRFQT&7ENT&SOEPHPMSKQT<T$OS@SPT#O .EP>NRFQ8PMR?TRAQT*SNKLT=RT'%50 1NSOLKTEOSGOSNLPSTQBSNRJTRMRNRK?TCHPMS 1.T*SNJQTRPROT3SBKSPLTR6R7T,SGGQ7T)NME@SP8LP 6HI:HNCSBKSPOL@LPLPTRP>ROORPIRGRT;SOLBLOML@LPL F9GORMQ<T4+QOORJQPTQ;QPMRPT>RORP?TIQOORJQPTFRFQPQ MQPORGRPT:Q;TKQIFRGQTRP>ROORGRIRAORN4TMQGRP -S=HJE@OH?T(*T>RAQTEOSGOSNLPLTMSTJS:NQK;QORNQ SNSFLPMSTGRNTSOML@LPLTQ2SMRTRJJQ<T-S=HJE@OH?T4RNRMR =RFSGRJT=SNFSTENSMST(*T=SN?TPRNRMRTMSNCRT=SNFSTE5 PHPTGSPLPMST(*T=SN4TMQGRTKEPHBJH<TT/T+SNJ FR;QIORNQPMRTIQOOQTQNSMRPQPT>RN;RKORBJQ@QPQTKSGMR5 MRPT-S=HJE@OH?T1.T*SNJQ8GQTJRKTJRKTRP>ROORGRIRGR5 6RKORNQPQTMDBDPRNRKTJE7OSPL7TCQNTSNSGST>ROMQKORNQPQ :SJLNOSJSNSK?T4IQOORJQPTJE7OH6ST>RORPRTMR@QOTKRPMQ Q;QPMRPT;LKSPSTEGT=RNMQ@QPQ4TF9GORMQ<T3SBCSKSP -S=HJE@OH?TCRKORPJQORNQPTSKFQPR?T1.T*SNJQ8PQPT=R2S SPOSGLBLGOST2QNRT=RNIRMRPT0/'T(SAQNSP8LTQ;QPTGEOS ;LKJL@LPLTCQOMQNRNRK?TBHPOSNLTKSGMRJJQT43H>DPTE 7SNSOROT;RJRGORTQO>QOQTGDNDJDORPTCQNTFENHBJHNIS ;RN;R=RFQPMRTCQNJSKLITSMLIOSNTSJLOLP6STEPOSNMSP 9P6RT.LOL;MSNE@OHTKEPHBHGENT;DPKDTEPOSNLP KDOJDNDPMRT=RFSGRJT=SN<T8(Q;CQNTBRGMRPTKENKIHG5 ENHA?T:RNTBRGTS;LKOSPFLP8TMQGRPORNTPQ;QPTCH>DPTJROSB Q;QPMRORNTRMRPTCQNJSKLITGSG>SNSOSNOS?TBD7:RORNOR GDNDJDORPTCQNTFENHBJHNISGLTRP>ROORIRGR ;SOLBLGENOSN?TCRKORFQPORN<T1ISTBHPHTMSTCQOFQPORNTKQ MR=ORJQPTKHNHIOSNLPSTFLAL7TCSBCSKSPLPL? 6HI:HNCSBKSPLPL?TMR=ORJQPTRPTIS:NRI JE7OSPJLOSNLPLTMQPORGRPORN?T+#,T+DFJRBSNOL@LPS M9PDKTE7RNSFGEPSTKSOKLBSPOSN?T&HNQGR8MRTISAOHI5 OSNSTGSNMLIST>QMRPTJLNOSNLTMHNMHNH7TDOKRIQAQ MDPGSGSTBQKSGRJTRMRPORNTCHPOSNLPTKSNBLOLKFLA KSOS6S@LPLTMDBDPIRFQPORN<T3QATCHTRISPRJQTIQOORJJRP SOMLK?T6SPTRISPRJQIQAQT1OOS:8JSP?TQKJQMSNTRISPRJQ IQOORJJRPTSOMLK<T(RNTQKQFQPQTMRTSP6SKT1OOS:8LPT=R IQOORJQPTJSKMQNQTQORT=RNQNQA<4T#KJQMSNST>ROIRORNQGOR DOKRPQPTMRIEKNSJQKORBJQ@QPQ?TKQIFRGRTGDNDJJD@D 2SSOQGRJTMEOSGLFLGOST9P GSN>LGOS CSKISMLKOSNLPLT=HN5 >HOSGSP -S=HJE@OH? 4,SKQ :QAIRJ >9NDPJDFD SOJLPMS CQNQORNQTR@RN CDNEKNSFQGQ KEPJNEOTRJ5 IRK?TDA5 RNQPMRP DOKRPQPTFR;QOIQBTQKJQMSNLPSTFS=SBTQOSPTRJIQBFRTQBJRTE SPMSTMHNHITMR@QBJQ<T$TSPMSPTQJQCSNRPTCQARTJR=MQ RMQORPTIQOOQTQNSMRTRISPRJQPQ?TFEPHPSTKSMSNTFS=HP5 ISKTCEGPHIHAHPTCEN6HMHN4TMR@RNORPMQNIRFQPMR CHOHPMH<TT-S=HJE@OH?T+S=QT+SNISNS8MSTBR:QJTEOSP S:NQT"LOMLA8LTSPSNSK?TBHPOSNLTKSGMRJJQT4$JENQJRGR KSNBLT;LKISKTME@NHTMR@QO8TMQGRPORNTCQNTCSKJLKTIQOOQTQ5 NSMRGORTQBCSBLPST>ROIQBT1.T*SNJQT:DKDIRJORNQPR KHI7SFTKHNHGENOSN<T#FNSQO8QPTEJENQJRFQPQTIRBNH >9NMDKJRPTFEPNST,DNKQGR8MRTIQOOQTQNSMRGORTQBCSBLPS >ROIQBTCQNTQKJQMSNLPT3SBCSKSPL8PST8-9PRIQP 3SBCSKSPL8TMQGRTMEFGSOSNT:SALNOSGSPOSNT=SNFS?TQBJR EPOSNTCH>DPTMRTGSNLPTMSTIQOORJT=RTJSNQ:T9PDPMRT:5 RFS7T=RNR6RKORNMQN<4T+SNISNSTBR:QJORNQPQTMRTNS:IR5 JORTSPMLKOSNLPLTF9GORGRPT-S=HJE@OH?TT4&HNQGR8MRPTE ASOQIT)FSM8LPTAHOIDPMRPTKS;SPTKSNMRBORNQPQARTKH5 6SKTS;JLPLA?T1OOS:TFQAMRPTNSALTEOFHP<T#BJRT)CHTRN8QP :RIBR:NQORNQPMRPTMRTCRKORPRPTCHMHN<T)@RNTCQNTASO5 QIMRPTKS;SPTCQNTISAOHIT=SNFS?TKS7LILAST>ROQGENFS ETISAOHISTKS7LILAL?T>9PODIDAD?TIH:SCCRJ MQGSNLILALTS;ISKTCQAQITQ;QITHO=QTCQNT>9NR=MQN< 3DJDPT1MLGSISP8STJRBRKKDNTRMQGENHITCHTHO=QT>9NR5 =QTGRNQPRT>RJQNMQKORNQTQ;QP4TMQGRTKEPHBJH< -S=HJE@OH?T1MLGSISP8MST!5%T)KQIT.ECSPQ EOSGOSNLPLTCS:SPRTRMRNRKTFRN>QORPRPTBQMMRJRTKSNBL MQIMQKTMHNHOMH@HPSTMSTQBSNRJTRMRNRK?T43HTMQGSNOSN KSNMRBOQKTMQGSNOSNLTMRMQPQA<T1MLGSISP8STFROSITEO5 FHP<T,DNK?T.DNJ?TSAS?T1OR=Q?T&DPPQTCDJDP =SJSPMSBOSNLILATKSNMRBJQN4TQ2SMRFQPQTKHOOSPML< 1MLGSISP8LPTQGQOQ@QP?TQISPLP?TFS:SCRORNQPTBR:NQ EOMH@HPHT:SJLNOSJSPT-S=HJE@OH?TFSOEPST>R; KSOISFLPMSPTMEOSGLT7SNJQOQORNMRPT9ADNTMQORGQ7?T:ROSO5 OQKTQFJRMQ<T(S=SOQISPLPMSPTFSOEPST>ROQP6RGRTKSMSN >9FJRNQORPTQO>QMRPTMEOSGLT>R;TKSOML@LPLTSKJSNSP -S=HJE@OH?T>9FJRNQORPTFR=>QTQ;QPTJRBRKKDNTRJJQ<T HI:HNCSBKSPLTFR;QIQPMRTKRPJQPT7SNJQFQPR >9FJRNMQ@QTQO>QMRPTMEOSGLTMSTBDKNSPOSNLPLTQORJRP -S=HJE@OH?TFSOEPMSKQORNQPT4-QKTMHNTR@QOIR?T>RP;OQK FRPQPOR4TFOE>SPOSNLTDARNQPR?T4-QKTMHNISGSTMR=SI RMR6R@QA4TKSNBLOL@LPLT=RNMQ<T3SBCSKSPOLKT>9NR=QPQ SOMLKJSPTFEPNSTMR@QBQKTQOORNMRTGS7LOSPTKEP>NRORNR KSJLOML@LPLTSPOSJSPT-S=HJE@OH?T:RNTBR:QNMRT;EK GE@HPTQO>QPQPT>9FJRNQOMQ@QPQT=RTMS=SGSTFS:Q7 ;LKLOML@LPLTMQORT>RJQNMQ<T43H>DPORN?T:RNKRFQPTKRPMQPQ QIJQ:SPMSPT>R;QNIRFQT>RNRKRPT>DPORN4TMQGRP -S=HJE@OH?TJDIT1.T*SNJQOQORNQPTJSJQOTGS7ISMSP ;SOLBISGLTFDNMDNMD@DPDT=HN>HOSML<T#MRSOORNR HOSBSPSTKSMSNTMHNISMSPT;SOLBISGLTFDNMDNR6RKORNQPQ Q2SMRTRMRPT-S=HJE@OH?T43QATCHTIQOORJQPTJSTKRPMQFQG5 QA<T3QATCHTIQOORJQPT:DNIRJT>9FJRNMQ@QPRT:DNIRJT>9F5 JRNQNQA<T3HTIQOORJQPTQAARJQPRTFS:Q7T;LKSNLA<T3HTIQO5 ORJORTGDNDN?TCHTIQOORJORTKEBSNLA?TCHTIQOORJORTSBKOS :SNRKRJTRMRNQA4TMQGRTKEPHBJH<T43HT:S2JST)CHTRN?TE IDCSNRKTFS:SCRPQPTSMLTQKQTKRAT>DPMRIRT>ROMQTCQN +R6OQF8JR<T)CHTRN8RTSJL2JSTCHOHPMHT.LOL;MSNE@OH< (SP>QT;S@MSTGSBSML@LPLTCQOQ7TCQOIRMQ@QPQTCQOIQGE5 NHI4TQ2SMRORNQPQTKHOOSPSPT-S=HJE@OH?TB9GORTMR=SI RJJQTT4+RIPHPTEOMHI?T)CHTRN8RTSJL2TGS7SP :RNKRFJRPTIRIPHPTEOHNHATSIST)CHTRN8QPTR5 ISPRJ;QORNQ?T)CHTRN8QPTISKSILPSTFS:Q7TEOSPTSAQA 1MLGSISPOLOSN?TBQIMQTFENIST=SKJQTMR@QOTIQT)G .LOL;MSNE@OH?TISMRIT)CHTRNTMQGENFHP?TETIDCSNRK FS:SCRPQPTSMLPLTS@ALPSTSOLGENFHP?TEPMSPTCQNKS;T>DP 9P6R?T$FISPOL6ST>DPMRIRT>ROMQ@QPMRTM9PD7TPRMRP 4$NJS;S@TKSNSPOL@L4TMRMQP<T)FKQT(*TAQ:PQGRJQPQ FDNMDNMD@DPDT>9FJRNR6RKTBRKQOMRTRCQORN RCQFQ8PQP?TSORIORNRTNS:IRJTEOSNSKT>ROMQ@Q $NJS;S@8STKSNSPOLKTMQGRPT:SJJSTEPST8$NJS;S@8TMQGRP )CHTRN8QTSPOSGSCQOQNTIQT#BJRT.LOL;MSNE@OH8PHPTCQN 9ADNTMQORIRT=SKJQMQN<T3QNTMS:STM9PD7TCHTIQOORJRTRG .LOL;MSNE@OH?T8$NJS;S@TKSNSPOL@L8TMRIRGR6RKFQP? CQAQITQ;QPTETSFLNOSNT)CHTRN8QPTMRTBRNR2ORTQ;QPMR CHOHPMH@HT1FN5LT&SSMRJTSFLNOSNLMLN<T3HTIQOORJQP IHKSMMRFSJLPSTFSG>LT>9FJRNIRGQT9@NRPR6RKORN<4 1.T*SNJQ8PQPT1FN5LT&SSMRJ8QP?T&RO;HKOH8PHP $FISPOL8PLP?T#FJQKOSOT(SNCQ8PQPT=RT SPSKKSOR BR:QJORNQPQPTRISPRJ;QORNQTEOMH@HPHT=HN>HOSGSP -S=HJE@OH?T4$TRISPRJQTJSBLGENHA<THNHNOS?TSBKOS JSBLGENHA?TJSBLISGSTMR=SITRMR6R@QA4TMRMQ< 3SBCSKSPT-S=HJE@OH?TB9GORTMR=SITRJJQT4#BJRTE5 PHPTQ;QPTMSNCRORNRT=RT=RFSGRJ;QORNRTKSNBL ;LKSILGENOSN<T.S;T>DPMDNTMS=RJTRMQGENHI .LOL;MSNE@OH8PH<T3QNTKHJOHTQPFSPL?T1MPSPT+RPMRNRF8Q MSNTS@S6LPST>9JDNRPT0%T+SGLFTMSNCRFQPRT8K9JD8TMR MQGENHI?T8KLPS8TMQGENHI?TKLPSGSCQOQGENTIH .LPSGSISA<T DPKD?TETM9PRIMRT(*TEPSTFS:Q7 ;LKJL<T0%T+SGLF8LPTF9A6DOD@DPDT(*TGS7JL<TRP;ORNQ QMSITFR:7SFLPST>9PMRNRPT'0T+SNJ8STKSNBLT;LKTMQG5 ENHA<T"S7SILGEN<T0THCSJ8S?TCHTISAOHI KLAOSNLILALTDPQ=RNFQJRTKS7LOSNLPMSTJS:KQNTRMRPTET0 HCSJTAQOORJQPRTKSNBLT;LKTMQGENHA<T LKSCQOQGENTIH LKSISA<T8-LBSNL8TMQGRTCSB9NJDODTCQNTIQOORJ=RKQOQPR JRI7ETJHJSPTETAQ:PQGRJTRCRMQGRPTJSNQ:R >9IDOIDBJDNT=RTCQNTMS:STCHTIQOORJQPTQPSP6LPS?T9N5 2DPR?T2RNJORNQPQPTFS:Q7TEOMH@HTKDOJDNRTKQIFRT:SKSNRJ RMRIRGR6RK<T0%TQFSPTR5IH:JLNSFLPSTKSNBL ;LKSISMLOSN<T3QAQIORTMQIMQKT,3++8PQPTEPHNHPH FS=HPSISMLOSN?TCQATFS=HPMHK<T81.T*SNJQ8MRP 6HI:HNCSBKSPLTFR;QORIRA8TMRMQORN<T0//%TR5 IH:JLNSFLPMST0%TQFSP8MS?TPRTGS7JLKT>DICDNT>DI5 CDNTFR;JQK?T>DICDNT>DICDNT1.T*SNJQOQTCQN 6HI:HNCSBKSPLT>ROMQ<4T1.T*SNJQTRPROT3SBKSPLT=R 3SBCSKSPT1:IRJT-S=HJE@OH?T4 9ADITFDNR6QTIHJOS5 KSTKSNMRBOQKTCQOQP6QGORTCSBSNLGSTHOSBJLNLOS6SK<T3QN MS:ST!5%T)KQITEOSGOSNLPMSTEOMH@HT>QCQT=SPMSOOSNLP? RBKLGSOSNLPTBQMMRJTMQOQTKHOOSPSPOSNLP?TCQNTJSKLITJRK JQ7T7EOQJQKST>ROQBJQNIRGRT;SOLBSPOSNLPTBQMMRJQPRTMR? JRN9NDPRTMRTQAQPT=RNIRGR6R@QA4TMRMQ<T-S=HJE@OH? 7SNJQFQPQPT1MLGSISPTPQ=RNFQJRFQT&7ENT&SOEPH8PMS5 KQT<T$OS@SPT#OT.EP>NRFQ8PMR?T1MLGSISP8MSKQ >RP;[email protected] PRTMRT'%50T1NSOLKTKHI7SFOSNLPST7NQIT=RNIRMQ@QPQ CROQNJRNRK?T1MLGSISPOLT>RP;ORNQPTSGSKJSTMQIMQKTMH5 NSNSKT4IQOOQTQNSMRT=RTKSNMRBOQK4TMRMQ@QPQTMQORT>RJQNMQ< 4 9ADITFDNR6QTIHJOSKSTKSNMRBOQKTCQOQP6QGOR CSBSNLGSTHOSBJLNLOS6SK<T3QNTMS:ST!5%T)KQI EOSGOSNLPMSTEOMH@HT>QCQT=SPMSOOSNLP?TRBKLGSOSNLP BQMMRJTMQOQTKHOOSPSPOSNLP?TCQNTJSKLITJRKTJQ7T7EOQJQKS >ROQBJQNIRGRT;SOLBSPOSNLPTBQMMRJQPRTMR?TJRN9NDPRTMR QAQPT=RNIRGR6R@QA4TMQGRPT-S=HJE@OH?TGRPQ ,DNKQGR8PQPTIH:SCCRJ?TKSOKLPIST=RTQAARJTM9PRIQ5 PQPTCSBOSML@LPLTF9GORMQ<T1MLGSISP8LPTJSORCQPQTGRNQPR >RJQNIRKTQ;QPT>R6RGQT>DPMDARTKSJS6SKOSNLPLTQ2SMRTR5 MRPT-S=HJE@OH?T0//08MRT1MLGSISP8LPTJE7OSI Q:NS6SJLPLPTTIQOGEPTMEOSNKRPTCHTNSKSILPT0/'8JR !TIQOGEPTMEOSNSTGDKFROMQ@QPRTMQKKSJQT;RKJQ< -S=HJE@OH?T'0TGLOMST1MLGSISP8ST%TIQOGSNTOQNS GSJLNLITGS7JLKOSNLPLTCQOMQNRNRK?T,DNKQGR8PQPTRP CDGDKTSFISTK97NDFDTEOS6SKTQFFQCQT.97NDFDTQOR .S:JSTQORT&Q=RNRK8QPTCQNCQNQPRTCS@OSPS6S@LPLTCROQNJJQ< #! #"## " !#""#!# !"# ! #"!# "!#""! +)&'(#+,+&+(',* *$,')#+,! &"*("(,+)+, *)"!, +')'#'( +,!%( )+!',)+(,"!,)&*,) %%(%,"+ *,*$$" +)&'(#+,+&+(',R=MRJT"LOISA?T,DNKQGR8PQP >ROQNTMS@LOLILPMSTFENHPOSNLTEOSPTCQNTDOKRTEOMH@HPHTCR5 OQNJRNRK?T4,DNKQGRTCDGDIRGQT=RT>ROQNTMS@LOLILPMSKQ QGQORBIRGQTRBTASISPOLTEOSNSKTCSBSNSPTRPMRNTDOKRORNMRP CQNQ<T+HJOSKTGEKFHOOHKT>9FJRN>RORNQIQAMRTMRT6QMMQTCQN QGQORBIRTF9ATKEPHFH4TMRMQ<TT"LOISA?T,3++TRPRO .HNHOH8PMSTCSKSPOL@LPLPTCDJ;RFQTDARNQPMRTGS7JL@L KEPHBISMS?TKSOQJROQTCDGDIRGQT:RMR2ORMQKORNQPQTCR5 OQNJRNRK?T9AROTFRKJ9N?TGSJLNLITT=RTMLBTJSOR7TS@LNOLKOLTMRP5 >ROQTCQNTBRKQOMRT>ROQBIRFQ?TNR2S:LPT=RTCDGDIRPQP PQIRJORNQPQPT7SGOSBLOISFL?T;R=NRGORTMHGSNOL?TKSOKLPIS FDNR6QPQPTMR=SITRJJQNQOIRFQT=RTQPFSPTEMSKOLTCQN KSOKLPISPLPTFS@OSPISFLPLPT7EOQJQKSOSNLPLPTRFSFLPL EOHBJHNMH@HPHTKSGMRJJQ<T,DNKQGR8PQPT9PRIOQTCQNTGRNR >ROMQ@QPQ?TDFJTENJST>ROQNT>NHCHPSTHOSBILBTMHNHIMS EOMH@HPHTSPOSJSPT"LOISA?T'/TCQPT//TMEOSNT6Q=SNLPMS KQBQTCSBLPST>ROQNQPT'TCQPTMEOSNST;LKISFLT:SOQPMRTGDK5 FRKT>ROQNT>NHCHPS?TSOJTOQIQJORNQPMRPTMRTEOFSTSMLITSJILB EOS6S@LPL?TCHPHTMSTENJST=SMROQTCQNT7RNF7RKJQ2TQ;QPMR >9NMDKORNQPQTCROQNJJQ<4PDIDAMRKQTM9PRIMRT9AROOQKOR KSJISTMR@RNQTMS:STGDKFRK?TJRKPEOEQ?TCQO>QTJSCSPOLTCQN RKEPEIQKTGS7LGLTQPBSTRMRNRK?TGDKFRKT>ROQNT>NHCH DOKRORNTSNSFLPSTMSTDOKRIQATMS:QOTEOS6SKJLN4TMQGRP "LOISA?T(*8OQTCSALTIQOORJ=RKQOORNQPQPTFEPTM9PRIORNMR CDGDIRT:LALPLPTMDBDKTEOMH@HTRORBJQNQORNQPRTKSNBLOLK? 4 QPTMS:QOT>ROQBIRKJRTEOSPTDOKRORNQPTCDGDIRFQT0/' GLOLPMST?TMDARGQPMR<T QPT=RT(QPMQFJSP8LT:SNQ; JHJJH@HPHAMS?TMR@QBQKT:RFS7OSISOSNST>9NRT0?TQORT 6Q=SNLPMS<T-EOSGLFLGOSTCHTNSKSIOSNOSTCSKJL@LPLATASISP? FEPTM9PRIORNMRKQTCDGDIRT:LALILALPTMS:QT>ROQBIRKJR EOSPTDOKRORNQPTCDGDIRT:LALGOSTHGHIOHTCQNTBRKQOMR FRGNRJJQ@QPQTF9GORGRCQOQNQA<T,DNKQGR?T0/T;RGNRKJQN CDGDIRGRTMR=SITRMQGEN<T3DGDIRT:LALTM9PRIFROTE5 OSNSKTMR@QBIRKORTCQNOQKJR?TQFJQKNSNOLTCQNTBRKQOMRTCDGDIR :LALPLTMR=SITRJJQNQGEN<T3HPHT9PDIDAMRKQTM9PRIRTMR JSBLISILAT9PRIOQ<T0//50//%TM9PRIQPMRTCSKJL@LPLA ASISPT>ROQBIRKJRTEOSPTDOKRORNQPTCDGDIRFQT!?!TENJSOS5 IS?T,DNKQGR8PQPT!?<TT3HT QPT=RT(QPMQFJSPTMS:QO CDGDIR<T&EPTM9PRIORNMRT QPT=RT(QPMQFJSPTMS:QO ENJSOSISPLPTCQNTIQKJSNTSOJLPMSGLA<T1P6SKT,DNKQGR8PQP KSJR>ENQFQPQTMRTCHNSMSTQGQTMR@RNORPMQNIRIQAT>RNRKQGEN< ,DNKQGRT9PDIDAMRKQTM9PRIMRTMRTCDGDIRGR? >ROQBIRGRTMR=SITRMR6RK4TMQGRTKEPHBJH<T "LOISA?T'/<T3RBT"LOOLKT*OSP8LPTGRPQT7RNF7RKJQ2TENJSGS KEGMH@HPHTCROQNJRNRK?T4,DNKQGRTCROOQTCQNTFR=QGRGR >ROIQBT=SAQGRJJR?TCQNTKNQJQKTRBQ@RTHOSBILBTMHNHIMST=R CQATMRTCHT;RN;R=RTQ;QPMRT7OSPLILALT:SALNOSMLK<T-S:S 9P6RKQTKSOKLPIST7OSPOSNLPMSTEOISGSPTCQNTGRPQOQK;Q HG>HOSISTBRKOQPMRT0TKNQJQKTNR2ENITSOSPLTCROQNORMQKT=R CHTNR2ENITSOSPOSNLPLTM9PDBDIT7NE>NSIOSNLTBRKOQPMRTQ5 2SMRTRJJQK<TR;JQ@QIQATGLOT=RTCHTGLOTQ;QPMRTCHTM9PDBDI 7NE>NSIOSNLPLTRGORIT7OSPOSNLPSTSGNLPJLOLTBRKQOMR M9PDBJDNMDK<T3SBCSKSPLILATTJSPRFQPQT7SGOSBJL?T>RNQ KSOSPT'!TRGORIT7OSPLILATMSTGSKLPTCQNTM9PRIMR 7SGOSBLOS6SK<T0TJSPRTKNQJQKTSOSPMSTJRKPEOEQPQP JQ6SNQORBIRFQPMRPTOEQFJQ@R?TFS@OLKTJHNQAIQPMRPTRPRNQ =RNQIOQOQ@QPR?TFHGHPTJSFSNNH2OHTKHOOSPLILPST=SNLP6SGS KSMSNT,DNKQGR8PQPTQAORGR6R@QTGEOT:SNQJSFLT;EKTMRJSGOL BRKQOMRTENJSGSTKEPIHBTEOS6SK<T3HT9PRIOQTCQNTCSBSNLMLN4 MRMQ<TENTCQNTM9PRIMRPT>R;QOMQ@QPQ?TCQNTJSNS2JSPTKDNRFRO KNQA?TMQ@RNTGSPMSPTQFRT1=NH7STJRIROT7SASNOSNLPMSKQT6QM5 MQTMHN>HPOH@HPT:RPDATSBLOSISML@LPLTSPOSJSPT"LOISA? 4.HARGQIQAMRT=RT>DPRGQIQAMRTC9O>RFRO QFJQKNSNFLAOLKOSNT=SNTKNSGPS8MSPT&HNQGRTIRFRORFQPR KSMSN<T3DJDPTCHTBSNJOSNTQ;QPMRTRKEPEIQIQAQPTCDGDI5 RGRTMR=SITRJIRFQ?T:Q;CQNTBRKQOMRTMHNSKFSISMSPTQFJQ:5 MSITDNRJIRGRTMR=SITRJIRFQTFEPTMRNR6RT9PRIOQ<T3H GRPQTNR2ENIT7NE>NSILILATMST,DNKQGRTCDGDIRFQPQ >ROR6R@RTQFJQKNSNOLT=RTPQJROQKOQTCQNTBRKQOMRTJSBLGS6SKJLN4 >9NDBDPDTKSGMRJJQ< ,#*,$*&,+'(+,*$#*, "LOISA?TCDGDIRPQPTJRKTCSBLPSTGRJIRGR6R@QPQTCR5 OQNJRNRK?TB9GORTKEPHBJHT43DGDIRGQTJE7OHISTPSFLO GSGLGENFHPHA?TFEFGSOTSMSORJQTFS@OLGENTIHFHPHATCHTMS FEPTMRNR6RT9PRIOQTCQNTHPFHN<TQPQTKSJFSGLFLTMRMQ@QIQA? >ROQNTRBQJFQAOQ@QPQT9O;RPTCQNTKSJFSGLILAT=SN<T,#.TCHPH 9O;DGEN?T0//!TFEPNSFLPMST;EKTMS:ST:SFFSFTCQNTBRKQOMR 9O;IRGRTCSBOSMLTSIST0//08MRPTQJQCSNRPTCSKJL@LILAMS /?8JRPT0/'8JRT/?8ORNRTMDBJD@DPDT>9NDGENHA<T3HPHP MDBIRFQT>ROQNQPTMS:STSMQOTMS@LJLOML@LTSPOSILPST>ROQGEN< "RJRNOQTIQTCHTNSKSIT)OCRJJRTMR@QO<T,DNKQGRT:SORPT>ROQN MS@LOLILPMSTFENHPOSNLTEOSPTCQNTDOKRTSISTFEPT'0TGLOS CSKJL@LPLAMS?TCQNTJSNS2JSPT:LAOLTCQNTBRKQOMRTCDGDGR5 6RKFQPQA?TMQ@RNTJSNS2JSPT>ROQNQPQAQTMS:STSMQOTMS@LJISGS CSBOSGS6SKFLPLA<T3QNT;EKTDOKRTISSORFR2TCHPMSP HASKOSBJL<T3QNT;EKTDOKRMRTFEPT'/TGLOMST>ROQNTMS@LOLIL CEAHOMH<T,DNKQGRTCDGDIRGQT=RT>ROQNTMS@LOLILPMSKQ QGQORBIRGQTRBTASISPOLTEOSNSKTCSBSNSPTRPMRNTDOKRORNMRP CQNQ<T+HJOSKTGEKFHOOHKT>9FJRN>RORNQIQAMRTMRT6QMMQTCQN QGQORBIRTF9ATKEPHFH<T3QNTMEOSNLPTSOJLPMST:SN6SISFL EOSPT=SJSPMSBLILATKSOISML<T0TMEOSNT'TFRPJQPTSOJLPMS :SN6SISFLTEOSPT=SJSPMSBOSNLILALPTJE7OSITPD2HFHIHAS ENSPLTMSTFL2LNT6Q=SNLPST>ROIQBTMHNHIMS<TTMEOSNT/ FRPJQPTSOJLPMST:SN6SISFLTEOSPT=SJSPMSBOSNLILATQFRTRP FEPT9O;DIORNQIQAMRTGDAMRT08GRTKSMSNT>RNQORIQBTMH5 NHIMS<T0//0TGLOLPMSTCHTNSKSITGDAMRT/8HPTDARNQPMRG5 MQ<T$TM9PRIMRT!!TIQOGEPTPD2HFHIHAT=SNML?T0/TIQ5 OGEPMSPT2SAOSTQPFSPLILATISSORFR2T>DPMRTTMEOSNT/ FRPJQPTSOJLPMSTCQNTGSBSITFJSPMSNMLPSTIS:KHIMH<T&EP NSKSIOSNLILAMST%%TIQOGEPTPD2HFTQ;QPMRTCHTGDAMRT08GR >ROIQBTMHNHIMS<T3HTFR=QPMQNQ6QTSISTSIS6LILA?TENJS =SMRMRTCQNTJSNS2JSPTGDKFRKT>ROQNOQTDOKRORNTOQ>QPRT>QNIRK? MQ@RNTJSNS2JSPTIHJOSKTGEKFHOOHKTFENHPHPHT;9AIDBTCQN DOKRT:SOQPRT>ROIRK<T"SPQTCQATCHPHTMSTFL2LNOSISGLT:RMR5 2OQGENHA<T3HPMSPTFEPNSFLTSNJLKT>9NROQTGEKFHOOHKTIRFROR5 FQMQN<T,DNKQGRTCHPMSPTFEPNST>9NROQTGEKFHOOHKOST=RT;EK CEGHJOHTGEKFHOOHKTIRFRORFQGORTH@NSBISK MHNHIHPMSMLN<T3HTKS7FSIMSTMST,#.8QPT>DAROTCQN ;SOLBISFLT=SN?T9PDIDAMRKQTM9PRIMRTCQJQP6RTKS5 IHEGHGOST7SGOSBS6S@LA<T EKTCEGHJOHTCQNTBRKQOMR GEKFHOOH@HT9O;RPT=RTCHPST>9NRTJRMCQNORNT>ROQBJQNRPTCQN 7RNF7RKJQ2TQ;QPMRT;SOLBISOSNLILALTMR=SITRJJQNR6R@QA<4 ><<>A?(6=;?A?9?=8A.2;@0A8<;?7&A% 73; 23:@,>=@A6<?);?9A>/>=A9?;6A437@=>=4@=A!@:?+ "?0A@4><;@5@,@9&A9?;6A437@=>A96:'?=A@4><;@+ 5@,@9A1<?58285<?A'>7A4@A@;A/ 73;A23:@,>=> 4@(?;A@00>:@,@*>7A@;A4@A9?;6A437@=>=>A2?*+ <?5?,?*87A.)0@A9?;6A437@=>=>A2?*<?5?'><;@9 >/>=A'6A./A3(@=<>9A@!1:;6A/89851:%A4@4> 8<;?7& 4_KaSEUabR_\b]TYa^UaZabS_K_]bUTD]VX YV\V]VO]a\[^[^bU`XS_]F_]`\_W]`baYOaXbW`X`J_^Z`bR_\ba\aWa L`]Z_NbB_\bS_K_]bUTD]VXbYV\V]VOVbU`XS_]F_S_^_^bST\VSVbPQC `\_^`b`]`YU\_YU`bYaW[DbYaIaY]ab_]L_]_b5P^`WZTJVb@^aZT]V BH]L`S_E^Z`bS[Y[^U[bT]ZVJV^VbZ_]`bL`U_\`^b:[]XaQMb<'^F`C Y_bGa=Ua]a\Zab4_K`\`YEU`WZ_XNb3O_^b^`bYaZa\bS[Y[^U[][ T]ZVJV^VbR_]_WT\VXNb@ZaXbZ_WT\bY_bL`F`b>EZ`b`]`YU\_Y]`\ YaDa^[WT\Nb0`\Y`S_^bYaDa^[WT\Nb'Z`W`^_^bHZ`X`W`^_^ Z_W`bR_\baW\[XbWTYNb5P^ZPQb>>baI[WT\Nb@ZaXbZ_WT\bY_ ER`^b]TYa^UaF[W[XMbRVQZT]aR[XZab`U_XbKa\NEb0aZ_bHZ`C X`W`^_ba^]aZ[XbZabHZ`W`^_bZ`bF`Qa]a^Z[\[WT\SV^VQN E?aW[DCYaIaYbT\a^[bWPQZ`b$9E`bI[YX[Ob^`bWaDaFaJ[QEbZ_WC T\NbB`^bRV^VbBaYa^]a\b?V\V]VE^Zab_QaGb`UU_XNbBHW]`bR_\ L`^`]bWaY]aO[X[^bZTJ\VbT]XaZ[J[^[bSHW]`Z_XNbQ`\_^Z` Ia][O[]a^bYT^V]a\Za^bR_\_bRV<bZ_W`bYT^VOUVNbBaYa^ :[]XaQMb@?b-a\U_E^_^bLP^Z`X_^_^bYT^L\`]`\bT]ZVJV^VM Xa\UbaW[^abYaZa\bYT^L\`]`\_bUaXaX]aXaYb_SU`Z_Y]`\_^_ SHW]`Z_Nb?T^L\`]`\Z`^bST^\abS`I_XbT]aFaJ[^[baYUa\a^ :[]XaQMb<4`I_X_bH^`ba]XaYbL_R_bR_\bZPOP^F`X_QbKa\bX[M WTYNbaU`^b6a\UbaW[^ZabYT^L\`]`\bR_U`F`YNb?T^L\`]`\ R_UX`Z`^bS`I_X_bH^`ba]aR_]X`YbXPXYP^bZ`J_]<b_=aZ`]`\_C ^_bYV]]a^Z[Nb4`I_X`bYaZa\bIa][OXabLP^PbT]a\aYb6`F]_SEU` Y[SabSP\`bYa]Z[J[^[ba^FaYbI[Ya\U[]XaYb_SU`^`^bWaSa]a\[^ ITYbT]ZVJV^VbR`]_\U`^b:[]XaQMbOV^]a\[bYaWZ`UU_%b<B`Z`]]_ WaSaS[^[bI[Ya\UU[YbRVba\aZaNbBPUI`bRaO]aXaZa^bR_\bLP^ H^F`bI[Ya\Z[Yba^FaYbRV^Za^bST^\ab3Ib5PK`^]_Yb:aSaS[ Ka\Mb3Ib5PK`^]_Yb`=T\XVW]abR_\]_YU`Nb3Ib5PK`^]_Yb`=T\C XVMbOVbRaY[XZa^bH^`X]_Nb0PYVX`U_^bLP^Z`X_^Z` IHQPXbSP\`F_bKa\Nb4_K`\`YE`MbJZ[\EabL_UU_XNb*C)b8Y_X T]aW]a\[^[^bWaOa^Z[J[bW`\]`\Z`bG`\Y`SbZ_WT\bY_MbE!HQPX SP\`F_^Z`^bX`X^V^VQMbXVU]aYabZ`KaXb`UX`S_b]aQ[XN 8YS_Y]_Y]`\_^`b\aJX`^bZ`KaXb`UX`S_b]aQ[XbaXabR_\bO`W_^ Z`bXVU]aYabT]XaS[b]aQ[XMbYaXVbZPQ`^_^_^Nb?aXV ZPQ`^_^_^bSaJ]a^XaS[b]aQ[XNEb?aXVbZPQ`^_^_^ SaJ]a^XaS[b]aQ[XbaXabR_QbHW]`bR_\bYa^V^bWaDU[YbY_bR`]Y_ TbZabR_Q_XbHQb`]`OU_\_X_QZ_\Nb@K\VDaEZabRPUP^ba\aXa Ya\a\]a\[MbXP]Y_b_Za\_baX_\]`\_^bYa\a\]a\[W]abZab_SU_S^a_bZVC \VX]a\ZabWaD[]aR_]X`S_^`b\aJX`^bR_QbG`\bZV\VXZa SaKF[WabW`UY_W_bK`\X_O_QNb4aKF[bZabK`\X_WT\Nb7\aRQT^EZa R_\bU[\ZabK`WabUaYS_Z`bVWVOUV\VFVbT]ZVJVbSHW]`^_WT\Nb7\aC RQT^EZaY_bSaKF[WabL_Z_WT\MbK`\X_WT\NbE:`U`\]_bZ`]_]bWTYE Z_WT\Nb5_Z_WT\Mb4P\X`^`EZ`Y_bXaGY`X`Z`^ba][WT\M RaY[WT\bK`bL`\I`YU`^bZ`bWaYa]a^[WT\NbBVbZTJ\VbZ`J_]N 0`\bO`W_bSaKF[Za^ba]a^b^`\`S_b3SK`IMb3SK`IbR_Q`bH\^`YbT]V\ XV"b3SK`IbR_Q`bT]XaQNbB_QbZaGabG`^PQbD\TR]`X]`\_X_Q_ IHQX`X_O_QN< +A./A3(@=<>9A@!1:;6 BaYa^b:[]XaQMbLPK`^]_J_^bR`Z`]_bT]XaWaFaJ[^[bZ_]` L`U_\`\`YMbOV^]a\[bSHW]`Z_%b<aUa^ZaO[^b_SU`Z_J_bO`WbOV LPK`^]_J_MbYaXVbZPQ`^_^_bSaJ]aW[^Nb?aXVbZPQ`^_^_ SaJ]aXaYbYaWZ[W]abIHQPXbSP\`F_^_^bZ`KaXb`UX`S_^_b_SC U_WT\VQNb/]XaQSabT]XaQbV^SV\bRVNbB_\_bZ_J`\_^_^ba]U`\^aUC _=_bZ`J_]Z_\Nb:a^_bIHQPXbSP\`F_^`bV]aOXaYb_I_^bYaXV ZPQ`^_^Z`^b=`\aLaUb`Z_]X`W`F`YMbYaXVbZPQ`^_bYV\Ra^ `Z_]X`W`F`YNb1T]aW[S[W]abR_QbZ`bG`XbIHQPXbSP\`F_^_bZ`C KaXb`UU_\`F`J_QbG`XbZ`bYaXVbZPQ`^_^_bSaJ]aWaFaJ[QNb3OU` YaXVbZPQ`^_^_bSaJ]aWaR_]X`Yb_I_^bRVb3Ib5PK`^]_Yb`=T\C XVbI[Y[WT\Nb-T]_SMbG`\Ga^L_bR_\bY_XS`W_bLHSU`\_Z`bYT]V^C Za^bUVUVDbZabSaKF[WabLHUP\`X_WT\Nb?`^Z_S_bLHQa]U[^a a]aX[WT\MbSaKF[WabR_\bYaD[Za^bL_\_DbZ_J`\bYaD[Za^bI[Y[WT\N BPUP^bYa\Z`O]`\_XbZ`bLH\XPOUP\Nb4`I_XbZH^`X_^Z` ]aOEabL_UU_J_XZ`Nb@ZaXMb`K_^Z`bG[\S[Q[bWaYa]aX[ON 5HUP\XPObSaKF[WabK`\_WT\MbG`X`^bL`\_bR[\aY[WT\NbE:ab_^C Sa=EbZ_WT\b`K_XZ`bWaYa]aZ[XMbSVIPSUPbWaDU[XNb8K_XZ` WaYa]aXaSaXMbL_\S`b`K_XZ`^bR_\bO`W_bIa]SabT^Za^bST^\a Z[Oa\[ZabL`QS`bR`^bRV^Vba^]a\[XbaXab`K_XZ` WaYa]aX[O[XMbLHUP\PDbU`S]_Xb`UX_O_XbS`^bRV^VbZ[Oa\[ R[\aY[\Sa^bZTJ\VbT]XaQNbBaY[^MbBaORaYa^b:a\Z[XF[S[ B`Y_\bBTQZaJEab0aF[R`YUaOEUabR_\_S_bWVX\VYbaUU[N ?[][IZa\TJ]VE^abZab6`F]_SEU`bWVX\VYbaUU[]a\bR_]_WT\SV^VQN BV^]a\bS`XRT]MbU`XS_]b`UU_J_bL\VD]a\bKa\NbB_\_S_bBaORaYa^ :a\Z[XF[S[bS[=aU[W]abGPYVX`U_bU`XS_]b`Z_WT\MbZ_J`\_bZ` &0-E^_^b5`^`]bBaOYa^[NbBV^]a\abWVX\VYbaUa^[^ UVUVY]a^XaS[bL`\`YX`QbX_WZ_"b5`\`Y_\Z_Nb@^FaYbHW]`bR_\ WaSabI[Ya\X[O[QbY_bEF`QaS[b;bW[][^ba]U[^ZabT]a^]a\bUVUVYSVQ Wa\L[]a^[\]a\EbZ_W`Nb1aGabH^F`bZ`bKa\Z[NbE7TD]VXVb_^=_a]` S`KYb`Z`^b_SU_S^a_bZV\VX]a\ZabUVUVY]aXa]a\bWaD[]aR_]_\E Z_W`Nb0VYVYbZabWaOaWa^bR_\bT]LVN<b0VYVYV^bZabOa\U]a\a LH\`bZ`J_OU_J_^_bZ_]`bL`U_\`^b:[]XaQMb<*b/FaYEUa^bST^\a R_\bWaSaX[QbL`]`F`YNb`Z_\bT"b3Ib5PK`^]_Yb`=T\XVNb3I 5PK`^]_Yb`=T\XV^VbXVU]aYabI[Ya\aFaJ[QbIP^YPbYaXV ZPQ`^_^_bSaJ]aWaR_]X`Yb_I_^bL`\`YbK`bW`U`\bOa\U<bZ_W` YT^VOUVNbBaYa^b:[]XaQMbYaXVbZPQ`^_^_MbKaUa^ZaO]a\[^ HQLP\]PY]`\_^_bY[S[U]aXaYb_I_^bZ`J_]MbHQLP\]PY]`\_^ UaXaX[W]aMbGaYY[W]abYV]]a^[]aR_]X`S_b_I_^b_SU`Z_Y]`\_^_ KV\LV]aZ[NbB`Z`]]_baSY`\]_J`bZ`J_^`^bK`bPF\`U_^_^b>.bR_^ ]_\abT]ZVJV^Vba^[XSaUa^b:[]XaQMb<>.bR_^_b^`\`Z`^bRV]C ZV^VQ"b!a][Oa^]a\[^bPIbaOaJ[bR`ObWVYa\[ba]Z[J[bDa\aMbaW][Y R_^b9AAb]_\abZ_W`bLH\ZPYNb1T]aW[S[W]abR_\ba\YaZaO[X[Q _O_^Z`^baW\[]XaZa^MbX`S]`Y_bW`U`^`J_^_Mb`]ba][OYa^][J[^[ YaWR`UX`Z`^b_O_^`bZ`KaXb`US_^ba^FaYbT\aZa^ba]Z[J[ Da\a^[^baW][Yb;bR_^b]_\aba][WT\SabR_^b9AAEP^PbZ`K]`U` K`\S_^Nb>;bIa\D[bR_^b9AAEZ`^b>.bR_^b7EW_bZ`bHW]`bRV]ZVY< Z`Z_Nb6_]]_b6aW[^b:aSaS[E^[^bZabI[YaFaJ[^[baYUa\a^ :[]XaQMbOHW]`bZ`KaXb`UU_%b<6_]_b6aW[^b:aSaS[E^Za UTD]VXV^bLP^Z`X_^`bL`]`^bH^`X]_bR_\bXaZZ`bZaGabKa\N /bZabOVNb+_XZ_W`bYaZa\MbaSY`\_W`Z`bR_]_WT\SV^VQb_^U_Ga\ T]aW]a\[bT]VWT\Nb3^U_Ga\bT]aW]a\[Mb`^bST^b+a^][V\=aEZabT]ZVN B_\baSY`\_X_QbUVUUVbZ_J`\b_Y_ba\YaZaO[^[bH]ZP\ZPbY`^Z_S_ Z`b_^U_Ga\b`UU_ba^FaYb_^U_Ga\b`Z`^_^ba_]`S_bW_^`bT\aZabR`^ 5`^`]YV\XaWbBaOYa^][J[^Za^ba]Z[J[XbaI[Y]aXaW[ 6`F]_SEU`bTYVZVJVXZabWTYbRHW]`bT]XaQMb_^U_Ga\bZ`J_]Z_\ =a\Y][bL_R_NNNb:a^_bITYb^`UbT]a^bR_\bT]aWZabZaG_bY_O_]`\_^bYC aRV]]`^X`S_bQT\bT]VWT\Nb/bQaXa^bR_\bWaSabYTWZVYMbWa^_ O_XZ_Y_bUaSa\[WabYTWZVYNb1_WT\VQbY_baSY`\_W`Z`Y_bOPDG`]_ H]PX]`\Z`bSaZ`F`b`\]`\b_I_^bZ`J_]MbaSUSVRaW]a\b_I_^bZ` RHW]`bR_\bY\_U_YbT]ZVJV^ZabH]PXba^[bL`\I`Y]`OU_YU`^ _U_Ra\`^ba_]`^_^bR_\baKVYaU[bKa\SabG`X`^baKVYaU[bL`]`F`Y _]YbTUTDS_W`bL_\`F`YMb_]YbST\VOUV\XaWabL_\`F`YN 1T]aW[S[W]aba_]`bGaYY[^ZabR_\bYVOYVbT]XaS[^NbEB`^Z`^ SaY]aZ[]a\MbLH\X`Z_]`\MbH]PXbS`R`R_b^`WZ_Mb^aS[]bT]ZVb^_W` R_]X`Z_XEbZ`X`S_^ b$--# 16 Aralık 2014Perşembe Salı ubat 2013 Bakan Elvan, "En ufak bir şekilde usulsüzlük yapan, yasalara, kanunlara aykırı herhangi bir işlem olursa bunun gereğini yaparız" dedi <?)08:;?Mb1`^_QF_]_YbK`b0aR`\]`OX` BaYa^[b8]Ka^Mb5_\`SV^b8J\_R`]b7P^`]_ WaD[Xb_Ga]`S_^_^bST^VI]a^Z[J[^[bK` SHQ]`OX`^_^b_XQa]a^Z[J[^[bR`]_\U`\`YMbW`\ U`S]_X_bWaD[]a\aYbG`X`^bIa][OXa]a\abRaO]a^aFaJ[^[ SHW]`Z_Nb@^Ya\aC@YSa\aWC@Za^aC5aQ_a^U`DbZ`X_\WC T]VbGaUU[^ab_]_OY_^bR_\bST\VWab8]Ka^MbOVbWa^[U[bK`\Z_% <@^Ya\aEZa^b:`\YHWE`bYaZa\bOVba^ZabWPYS`YbG[Q][ U\`^bGaUU[X[QbKa\Nb:`\YHWEZ`^b?[\O`G_\Mb@YSa\aWM ]VY[O]aEWabYaZa\bT]a^bRH]PXP^bG[Q][bU\`^bD\T2`S_ :a]^[QbWPYS`YbG[Q][bZ`J_]bG[Q][bU\`^Nb;AAbY_]TX`U\` G[QbWaDaR_]`F`YNb0[Q][bU\`^bT]a\aYbU`\F_Gb`UX`X_Q_^ ^`Z`^_bWPYbUaO[XaF[][J[b_I_^bZ`bYV]]a^aR_]X`YN 1T]aW[S[W]abHQ`]]_Y]`b?[\O`G_\Mb@YSa\aWbL_R_b_]]`\_XC _Q_^Mb/\Uab@^aZT]VEZaY_b_]]`\_X_Q_^bSa^aW_S_^_^bZaGa ZabL`]_O`R_]X`S_baI[S[^Za^bWPYbUaO[XaF[][J[bRPWPY H^`Xba\Qb`Z_WT\Nb+Vba^ZabR_Q_XbDT\U=HWPXPQZ`bRVC ]V^a^bR_\bWaU[\[XNbBVbWaU[\[X[bZabSP\`Ib_I`\_S_^Z` L`\I`Y]`OU_\`F`J_QNb?T^WabPQ`\_^Z`^b@Za^aM 6`\S_^E`bVQa^a^bR_\bGaUbKa\Nb:_^`b@Za^aC5aQ_a^U`D GaUU[^[^b_Ga]`S_^`bI[Y[WT\VQb;A>9bW[][^ZaNb0aRV\Ea YaZa\bT]a^bY`S_X_^bH^`X]_bR_\bY[SX[^[^b_Ga]`S_^` ;A>9bW[][^ZabI[YX[ObT]aFaJ[QN<8]Ka^Mb?T^WabI`K\` WT]V^V^b;A>9b:[][b:aU[\[Xb-\TL\aX[E^ZabT]aFaJ[^[ SHW]`Z_Nb:aDC_O]`UCZ`K\`UbXTZ`]_bI`\I`K`S_^Z`bSaZ`F` 6a\Xa\abBH]L`S_E^Z`bWP\PUP]`^bD\T2`]`\_^bUVUa\[^[^ >AbX_]Wa\bZT]a\bT]ZVJV^VbYaWZ`Z`^b8]Ka^Mb3SUa^RV]C 3QX_\E_^b*M,bX_]Wa\bZT]a\Mb?VQ`Wb6a\Xa\ab/UTWT]V -\T2`S[E^_^b;M9bX_]Wa\bZT]a\Mb@K\aSWab7P^`]_E^_^b>M; X_]Wa\bZT]a\bT]ZVJV^VbYaWZ`UU_Nb1`K]`U_^bG`\bR_\ YV\VOV^V^bH^`X]_bT]ZVJV^Vb_=aZ`b`Z`^b8]Ka^Mb<8^ V=aYbR_\bO`Y_]Z`bVSV]SPQ]PYbWaDa^MbWaSa]a\aMbYa^V^C ]a\abaWY[\[bG`\Ga^L_bR_\b_O]`XbT]V\SabRV^V^bL`\`J_^_ WaDa\[Q<bZ_W`bYT^VOUVNb]aOU[\XaMb1`^_QF_]_YbK` 0aR`\]`OX`bBaYa^[bPU=_b8]Ka^Mb,NbGaKa]_Xa^[b_I_^ H^LH\P]`^bWaU[\[XbUVUa\[^[^b>AbX_]Wa\b@K\TbF_Ka\[^Za T]ZVJV^VbR`]_\U`\`YMbYT^ST\S_WVXV^b>AbX_]Wa\ @K\TE^V^ba]U[^ZabR_\bWaU[\[XbL`\I`Y]`OU_\X`S_bGa]_^Z` a\aZaY_b=a\Y[^bZ`K]`U`bHZ`^`F`J_^_MbRV^V^ SHQ]`OX`W]`b\`SX_bR_\bUVUa^aYbGa]_^`bL`U_\_]Z_J_^_ SHW]`Z_N8]Ka^Mb7B66b5`^`b?V\V]VE^ZaM BaYa^][J[^[^b;A>9bW[][bRPUI`S_bPQ`\_^Z`bWaDU[J[ YT^VOXaZaMbR_\bLaQ`U`Z`bY`^Z_S_W]`b_]L_]_bGaR`\Z`M 4aW[OUaWbBaOYa^[E^[bQ_Wa\`Ub`Z`\`YMb<?a^V^abaWY[\[ ZaK\a^aR_]_\_QMb_Za\`b`Z_^<bZ`Z_J_^_^bH^` SP\P]ZPJP^PbGaU[\]aUa\aYMb<4aW[OUaWbBaOYa^[E^[bQ_C Wa\`Ub`UX`Z_XNb4aW[OUaWbBaOYa^][J[bR`^_b5`^`]b?VC \V]abZaK`Ub`UU_MbV]aOU[\XabK`b_]`U_O_Xba]a^[^Za 7P\Y_W`E^_^bSU\aU`2_]`\_^`bWH^`]_YbR_\bSV^VObWaDU[XN ?T^=`\a^Sb^`U_F`S_^Z`bZ`bG`X`^b4aW[OUaW BaOYa^][J[E^Za^baW\[]Z[XNbBVb_=aZ`]`\b^T\Xa]bR_\ _^Sa^[^bR_]`bSHW]`X`X`S_bL`\`Y`^b_=aZ`]`\Z_\N ?[^[WT\VXMbY`S_^]_Y]`b_=U_\abK`bWa]a^Z[\MbRV^V^]ab_]C L_]_bWaSa]bSP\`F_bZ`bRaO]aUU[X<bZ`Z_Nb>;bW[]Za^bR`\_ V]aO[XbK`b_]`U_O_Xba]UWaD[S[^[bL`]_OU_\X`W`bWH^`]_Y ITYbF_ZZ_bWaU[\[X]a\bWaDU[Y]a\[^[ba^]aUa^b8]Ka^M RVLP^`bYaZa\b>.)bX_]Wa\][YbWaU[\[X L`\I`Y]`OU_\Z_Y]`\_^_MbRV^V^b>>)bX_]Wa\[^[^bYa\abWT]V a]UWaD[S[Mb,*bX_]Wa\[^[^bZ`X_\WT]]a\[Mb;>bX_]Wa\[^[^ GaR`\]`OX`bS`YUH\PMb>AbX_]Wa\[^[^bGaKaWT]VMb, X_]Wa\[^[^b_S`bZ`^_QF_]_YbS`YUH\P^`bGa\Fa^Z[J[^[ a^]aUU[Nbb<BVLP^b_U_Ra\[W]abaOaJ[bWVYa\[b;AAbX_]Wa\ ]_\a][YbR_\bD\T2`bSUTYVXVQbKa\Nb>AAbX_]Wa\b]_\a][YbR_\ Y[SX[^[bGa\FaZ[YMb>AAbX_]Wa\b]_\a][YbR_\bY[SX[bZabW_^` WaU[\[XbD\TL\aX[X[QZaNb-T\U=HWPXPQZ`b_S`b#bR_^` WaY[^bD\T2`bRV]V^XaYUaZ[\Nb7TD]aXbD\T2`bSaW[X[Qb, R_^b)$,Nb0a^L_b_]_X_Q`bL_Z`\S`^_QbL_Z_^MbTb_]Z`bXVUC ]aYab]aOU[\XabBaYa^][J[E^[^b`^baQb,C9bUa^` Oa^U_W`S_^_bLH\X`^_QbXPXYP^<bZ_W`^b8]Ka^M ZTJ\VZa^bSaJ]aX[ObT]ZVY]a\[b_SU_GZaX[^b_S`b;,9bR_^ T]ZVJV^VbYaWZ`UU_Nb?a\aWT]]a\[^Zab;A>#bW[][^Za L`\I`Y]`OU_\Z_Y]`\_bWaU[\[XbUVUa\[^[^b>,bX_]Wa\b]_\aWa WaY]aOU[J[^[bYaWZ`Z`^b8]Ka^Mb.>b_]Z`Mb;bR_^b>AA Oa^U_W`Z`Mb>AAbR_^Z`^b=aQ]ab_OI_bK`bXPG`^Z_S_^ L`F`]_bLP^ZPQ]PbIa][Oa\aYbWaU[\[X]a\[ L`\I`Y]`OU_\Z_J_^_b_=aZ`b`UU_Nb;A>#bW[][^Zab)AAbY_]TC -923="@:A-<"8A1+ @:?251=6&A51<267<69+ 0?=A" 7<@:>A'?)9? 5@:@A/@(>:;@9A>/>= A.7;>:A6_]]`UK`Y_]_b8\Za]b@YSP^L`\MbX`ZWa YV\V]VO]a\[^abWH^`]_YbDT]_SbRaSY[^]a\[^[^bR_\ba]L[bTDC `\aSWT^VbT]ZVJV^VbR`]_\U`\`YMbB_\YaIbaWZ[\bWT]SVC Q]VY]a\]ab_]L_]_bF_ZZ_bR_]L_bK`bR`]L`]`\bT\UaZa ZT]aO[WT\ZVNb/D`\aSWT^]a\]abRV^Vb`^L`]]`X`YbK` RPUP^bLHQ]`\_bRaOYabR_\bW`\`bI`K_\X`W`bIa][O[WT\]a\N Z`Z_Nb&0-(]_b@YLSP^L`\MbWaDU[J[baI[Y]aXaZaMbaXa^ K`b47bWaW[^bL\VD]a\[^abWH^`]_YbL`\I`Y]`OU_\_]`^ TD`\aSWT^]a\[bZ`J`\]`^Z_\Z_NbB_\YaIbaWZ[\bWT]SVQ]VYC ]a\]ab_]L_]_bF_ZZ_bR_]L_bK`bR`]L`]`\_^bT\UaZabZT]aOU[J[^[ YaWZ`Z`^b@YSP^L`\MbRaS[^bHQLP\]PJP^`bK`bX`ZWaWa Ya\O[bWaD[]a^bGVYVYSVQbG`\bUP\]PbTD`\aSWT^V^ Ya\O[S[^ZabT]ZVY]a\[^[^ba]U[^[bI_QZ_Nb@YSP^L`\M BVLP^`bYaZa\bRV^Za^bH^F`bWaD[]a^]a\ab^aS[] Ya\O[WSaYbRV^Za^bH^F`Y_bUPXbGVYVYSVQ]VY]a\[^ RVLP^bZ`bWaDU[Y]a\[bTD`\aSWT^]a\[^bR_\ba]L[bTD`\aSWC T^VbT]ZVJV^VbZPOP^PWT\VQNb4P\`IMbRVbUP\b_O]`\_^bW[] ZH^PXP^`bL`]Z_Nb1POP^P^bY_bT\UaZabX_]Wa\]a\Fa ZT]a\]a\]ab_]L_]_b_ZZ_a]a\bKa\Nb@XabRVbX`X]`Y`U_ WH^`U`^bBaORaYa^bI[Y[DMb4`^_^bITFVJV^bS_LT\Ua X`S`]`S_^Z`bOHW]`bOHW]`bWaDX[O(bZ_W`bSaIXabSaDa^ X`U\`bF_Ka\[^ZabRH]P^XPObWT]Mb$9AbY_]TX`U\`bU`YbWC T]MbR_^b9AAbY_]TX`U\`bYa]_U`]_baS=a]UbWaD[X[ L`\I`Y]`OU_\Z_Y]`\_^_bR`]_\U`^b8]Ka^Mb$bUP^`]_bUaXaXC ]aWa\aYbG_QX`U`bSV^ZVY]a\[^[MbRVLP^b_U_Ra\[W]ab;; R_^b9AAbY_]TX`U\`]_YbUP^`]bUaXaX]a^X[ObZV\VXZa T]ZVY]a\[^[bSHW]`Z_Nb:[]Zab>AAbY_]TX`U\`bUP^`]bZ`]X` _O]`X_bL`\I`Y]`OU_\Z_Y]`\_^_bZ_]`bL`U_\`^b8]Ka^Mb;A># W[][^Zab>>*bYHD\PMb#9bYHD\PbT^a\[X[Mb>.bUa\_G_ YHD\P^bT^a\Z[Y]a\[^[bYaWZ`UU_Nb8]Ka^Mb<;A>9bW[][^Za _S`b;AbF_Ka\[^ZabUP^`]_X_Q_bG_QX`U`baIaFaJ[QN 6a]aUWaEZab?a\aGa^bK`b8\Y`^`YM 0aYYa\_EZ`b!VYV\FaMb+[\^aYEUa &VZ_bK`bB_U]_Sb+`G_\b5`I_O_M B_U]_Sb1`\`S_bUP^`]]`\_M T^LV]ZaYEUab4aDIabK` QP]X`QbUP^`]]`\_M Ba\U[^EZab@XaS\a K`b!aY\aQbUP^`]C ]`\_bL_R_bITY SaW[ZabUP^`]_ H^PXPQZ`Y_ LP^]`\Z`bG_QX`C U_^_Q` SV^aFaJ[QNbBV W[]bOVba^ _U_Ra\[W]ab*AE[^ PQ`\_^Z`bD\T2`XC _QbUaXaX]a^Z[M aI[][O[^[bR`Y]`X`YC U`<bZ`Z_NbBH]P^XPO WT]bIa][OXa]a\[^abZ`C KaXb`Z`F`Y]`\_^_b_=aZ`b`C Z`^b8]Ka^MbSHQ]`\_^_bOHW]` SP\ZP\ZP%b <B_Q_Xb_I_^bH^`X]_bT]a^Mb`^bH^`X]_ GVSVS]a\Za^bR_\bUa^`S_bYVQ`WCLP^`WbL`I_O]`\_bWa^_ ?a\aZ`^_QE_b@YZ`^_QE`MbW_^`b?a\aZ`^_QE_b1TJV @^aZT]VbK`b5P^`WZTJVb@^aZT]VEWabRaJ]aWa^baYS]a\N >.baYS[X[QZabOVba^ZabIa][OXa]a\[X[QbZ`KaXb`Z_WT\N BVLP^b_U_Ra\[W]abWPQZ`b.AE]_YbR_\bL`\I`Y]`OX` SaJ]a^X[ObZV\VXZaNb:a^_MbRVb?a\aZ`^_QEZ`^b@YZC `^_QE`Mb1TJVb@^aZT]VbK`b5P^`WZTJVb@^aZT]VbBH]C L`S_E^`b_^`^b>.baYS[^bIa][OXa]a\[^bWPQZ`b.AE_^_ UaXaX]aZ[YNb:_^`MbZTJVCRaU[baYS[^Zab9bH^`X]_bU`X`] RPWPYbaYS[X[QbRV]V^XaYUaNbBV^]a\[^b_S`MbRVbZTJVC RaU[baYS]a\[^[^b_S`bWPQZ`b.*ES[^[bUaXaX]aX[O ZV\VXZaW[QNb%b'^PXPQZ`Y_bR_\b_Y_bW[]b_I`\_S_^Z` YVQ`WCLP^`WbaYS]a\[b_]`bZTJVCRaU[baYS]a\[^[bR_\bRPUP^ T]a\aYbUaXaX]aX[ObT]aFaJ[QNb'^`XbK`\Z_J_X_Q GVSVS]a\Za^bR_\_Mbb^P=VSbWTJV^]VJV^V^bITYb=aQ]a T]ZVJVb6a\Xa\abBH]L`S_Nb6a\Xa\abBH]L`S_E^Z`bR_\ a^]aXZabTUTWT]]abR_\b\_^LbT]VOUV\VWT\VQNb4aYa\WaEC Za^b?TFa`]_E^`Mb?TFa`]_EZ`^b?V\UYHWE`Mb?V\UYHWEZ`^ :aKVQb4V]Ua^b4`]_Xb?HD\PSPMbT\aZa^b7`Y_\ZaJ ?[^a][EWaMb7`Y_\ZaJb?[^a][EZa^b7`Y_\ZaJMb!a^aYYa]` K`bBa][Y`S_\E`bYaZa\b_^`^bLPQ`\LaGUabR_\b\_^L T]VOUV\VWT\VQNb3SUa^RV]C3QX_\bTUTWT]bIa][OXa]a\[X[Q Z`KaXb`Z_WT\bK`bWPQZ`b*AC*9bT\a^[^ZabTUTWT] Ia][OXa]a\[X[QbUaXaX]a^Z[Nb3SUa^RV]CBV\SabTUTWT]V ;A>9bST^Vb_U_Ra\[W]ab_^Oa]]aGbaI[]aFaYNbBVbLPQ`\LaGUa ?H\=`Qb5`I_Ob?HD\PXPQbKa\bY_bY`^Z_ba]a^[^Za ZP^Wa^[^b#EP^FPbRPWPYbYHD\PSPMbRVbYHD\PWPbZ` a\U[YbYV]]a^Xab_XYa^[^abYaKVOaFaJ[QNb'Q`]]_Y]` :a]TKaEWabL_Z`^bKaUa^ZaO]a\[X[QbR_\bRVIVYMbR_\bSaaU Y[\YbZaY_YabX`Sa=`ba]a^bLPQ`\LaG[b>AC>9bZaY_YabL_R_ ITYbY[SabSP\`Z`bL`IX`b_XYa^[^abYaKVOaFaYNb:`^_b_C Ga]`W`bI[YX[ObT]ZVJVXVQbR_\bRaOYabTUTWT]bD\T2`X_Q @YWaQ[EZa^b?V\UYHWE`bYaZa\bVQa^a^bLPQ`\LaGbK` RV^V^bZ`KaX[^Zab?VQ`Wb6a\Xa\ab/UTWT]b-\T2`S_ Ka\Nb$9bY_]TX`U\`]_YNb?VQ`Wb6a\Xa\ab/UTWT]b-\T2`C S_E^Z`^bG`X`^bST^\ab7`Y_\ZaJb?[^a][EWabYaZa\ VQa^a^bbLPQ`\LaG[^bTUTWT]b_Ga]`S_^`bZ`bI[YX[ObRVC ]V^VWT\VQNb'^PXPQZ`Y_bW[]bZabYa]a^bY`S_X]`\_^b_C Ga]`S_^`bI[YaFaJ[QbK`b6a\Xa\abBH]L`S_E^_bR_\bTUTWT] \_^L_W]`bYaD]aX[ObT]aFaJ[QNb'^PXPQZ`Y_bZH^`XZ` TUTWT]]a\abITYbZaGab=aQ]abaJ[\][YbK`\`F`J_QN R_\bYT^VWVba^]aU[WT\NbB_\bT\aZaY_bYT^VWabRaY[^bR_\bZ` RV\aZabZH^`^b\aYaX]a\abRaY[^N bZ_W`bYT^VOUVNb 5aQ`U`F_]`\_^MbXaYV]bOPDG`(bYaDSaX[^Za LHQa]U[^aba][^XaS[bGaYY[^ZabZabZ`J`\]`^Z_\X`Z`bRVC ]V^a^b@YSP^L`\Mb+PDG`]_bRaOYabR_\bYT^VMbXaYV] RaOYabR_\bYT^VbT]ZVba\U[YbR`^F`NbBV\aZaY_bU`X`] YT^V]a\Za^bR_\_Mb`YT^TX_YbT]a\aYbRaQ[]a\[^[^bXa] Ka\][Y]a\[^ab`]bYTWXaYb_I_^bL`]Z_]`\NbBVbP]Y`Z`M XVGa]_=bT]a^]a\abYa\O[bR_\bTD`\aSWT^V^bU`X`]_b_Z_M RV^]a\[^bG`DS_b@^aWaSa(WabZabaWY[\[Nb@^aWaSa 6aGY`X`S_(^Z`^bZH^`F`J_bYT^VSV^Zab=_Y\_X_QNb@Xa RVba\aZaMb^`bYaZa\bTD`\aSWT^bWaDa\SabWa^[X[Qa Y\Z[\(bZ_WT\]a\N b_=aZ`]`\_^_bYV]]a^Z[Nb:T]SVQ]VY]a\]a _]L_]_b_ZZ_a]a\[^bUaXaX[^[^bER`]L`]_EbT]ZVJV^VbKV\LVC ]aWa^b@YSLP^L`\MbRV^]a\abR_\bF`KaDbK`\_]X`S_^_b_SU`C Z_Nb`Z_\bRVbWaDU[Y]a\[^[Q" bST\VSV^VbWH^`U`^b@YC SP^L`\MbOV^]a\[bYaWZ`UU_%bbB`^MbRV^ab\HKa^O_SUbR_\ WaY]aO[XbZabZ_W`X_WT\VXNb!P^YPMbL`IX_Ob_]`b_]L_]_ Y`^Z_bXaJZV\_W`U]`\_^_bWa\aUU[]a\MbGaWa]bP\P^PbRV^]a\N BVLP^bL`]_^`^b^TYUaZabXaJZV\bT]a^b_^Sa^]a\bR`]]_ QaU`^NbBHW]`bR_\bXaJZV\_W`UbWTYNbBV^]a\bGaWa^bP\P^P O`W]`\Nb/bWPQZ`^bW_^`bRVLP^bL`^`bWP\PUP]`^ba]L[bTDC `\aSWT^VNb>)C;9b@\a][YbH^F`S_^Z`bX`ZWaWabXVGa]_= T]a^bRVLP^`bYaZa\bGa^L_bS`SbKa\SaMbGa^L_bXVaX`]` WaD[]X[Ob_S`bT^]a\[bWaDU[]a\Nb6VGa]_=bT]a^bS`S]`\` RVLP^`bYaZa\b^`bWaD[]X[OSabRV^]a\[bWaD[WT\]a\N BaYU[]a\bWaW[^bWaSaY]a\[bUaYa^bZabWTYb`Z`^bZ`bWTYN BV^V^b]`La]bR_\bQ`X_^_bZ`bWTYNb?_X]`\bWaD[][WT\SaM T^]a\[^bPQ`\_^`bL_UX`bS`KZaS[^ZaNbBHW]`bF_^^`U L`I_\X_ObR_\bO`Y_]Z`bTD`\aSWT^bWaD[WT\]a\Nb/]aWMbR_\ F_^^`UbTD`\aSWT^VZV\bR`^F`N $.-# '^PXPQZ`Y_bLP^]`\Z`b@^Ya\aC_JZ`bTUTWT]bD\T2`S_ _Ga]`S_^`bI[Y[WT\VQNbB_\bRaOYabD\T2`X_Qb@^Ya\aC ?[\[YYa]`C1`]_F`bTUTWT]bD\T2`S_NbB_\bRaOYabD\T2`X_Q 3QX_\C@]_aJabTUTWT]bD\T2`S_NbBVbD\T2`]`\_X_Q_^b_Ga]`C S_^`b;A>9bW[][^ZabI[YaFaJ[QbK`bTUTWT]]a\[X[QabZaGa =aQ]abaJ[\][YbK`\X`W`bRaO]aWaFaJ[QN< A+%@;>:51<<?:8&A?<08=A/?*8=8A5?)851:%A 1`X_\WT]]a\[^[^b&VXGV\_W`UE_^b_]YbW[]]a\[W]abR_\C ]_YU`bRVLP^ba]U[^bIaJ[^[bWaOaZ[J[^[b_=aZ`b`Z`^b8]Ka^M _YU_Za\[bZ`K\a]Z[Y]a\[^Zab>>bR_^bY_]TX`U\` Z`X_\WT]VbaJ[^[^b$bR_^b;AAbY_]TX`C U\`S_^_bRaOUa^baOaJ[bW`^_]`Z_Y]`\_^_ SHW]`Z_Nb<>9AbW[]Za^bR`\_ /SXa^][bQaXa^[^ZabWaD[]a^ Z`X_\WT]]a\[^[^b&VXGV\_W`U ZH^`X_^Z`bW`^_]`^X`S_ R_]`bSHQbYT^VSV T]XaX[OU[NbBVbZ`X_\ WT]]a\[^[^bUaXaX[^[bW`C ^_]`Z_YNb@OaJ[bWVYa\[b; R_^bY_]TX`U\`]_YbR_\ Y[S[XbYa]Z[MbRV^abWH^`C ]_YbZ`bIa][OXa]a\[X[Q Z`KaXb`Z_WT\<bZ_W`^b8]C Ka^MbOVbR_]L_W_bK`\Z_N <B_Q_XbZH^`X_X_QZ`bR_^ )9$bY_]TX`U\`]_YbWPYS`Y G[Q][bK`bG[Q][bU\`^bGaU]a\[^[ _^Oab`UU_YNb+Vba^Zab;bR_^b)>; Y_]TX`U\`]_YbWPYS`YbG[Q][bK`bG[Q][ U\`^bD\T2`S_bIa][OXa]a\[X[QbZ`KaX `Z_WT\NbBV^]a\[bZab_^Oa]]aGbH^PXPQZ`Y_ ,C#bW[]b_I`\_S_^Z`bUaXaX]aWaFaJ[QbK` 7P\Y_W`EW_bR_\ba^]aXZaMbR_\bVFV^Za^bR_\bVFV^abZ`X_\ aJ]a\]abH\XPObT]aFaJ[QNb0`Z`=_X_Qb?aD[YV]`EZ`^M 8Z_\^`EZ`^bUab?a\SEabYaZa\bG[Q][bK`bWPYS`YbG[Q][bU\`^ aJ[W]ab7P\Y_W`EW_bR_\bRPUP^bT]a\aYbL`IX`YNb1_J`\ Ua\a=Ua^b?a\aZ`^_QEZ`b4aXSV^EZa^b@YZ`^_QE`bYaZa\ W_^`bG[Q][bU\`^bGaUU[W]ab?a\aZ`^_QE_b@YZ`^_Qb_]` RV]VOUV\XaYNbB_\bRaOYabH^`X]_bD\T2`X_QbY_bR_QbRV^V ITYbH^`XS_WT\VQMbTbZabG[Q][bU\`^b_]`bW_^`b@Za^aC 6`\S_^bLPQ`\LaG[^Za^b5aQ_a^U`DC+a^][V\=aC6a\Z_^C 0aRV\EabYaZa\bG[Q][bU\`^]`bV]aOXaYNb@^Ya\aC4_KaSM BV\SaCB_]`F_YMb@^Ya\aC3QX_\bGaU]a\[^ZaY_ Ia][OXa]a\[X[QbWTJV^bR_\bO`Y_]Z`bZ`KaXb`Z_WT\NbB_\ RaOYabH^`X]_bD\T2`X_Qb_S`b?a\SC7_=]_SCBaYPbD\T2`XC _QNb;A>9bST^Vb_U_Ra\[W]ab_^Oa]]aGbBaYPC7_=]_SC?a\S Z`X_\bWT]VbD\T2`S_^_bUaXaX]aX[ObT]aFaJ[QbK` RHW]`F`bT^Z\aEZa^b-`Y_^E`bYaZa\bY`S_^U_S_QbR_\ O`Y_]Z`b3D`Yb1`X_\b:T]VbRaJ]a^U[S[^[bSaJ]aX[O T]aFaJ[QN<b8]Ka^MbZ`X_\WT]Vba\aIbK`bL`\`I]`\_^_^M U\`^bS`U]`\_^_^b7P\Y_W`EZ`bP\`U_]X`S_^`bWH^`]_YbITY WTJV^bR_\bIa][OXab_I`\_S_^Z`bT]ZVY]a\[^ab_Oa\`Ub`ZC `\`YMb<1`X_\WT]VbS`YUH\P^`bWH^`]_Yb7P\Y_W`EZ` R_^_^bPQ`\_^Z`b=_\XabKa\bK`bRVb=_\Xa]a\[X[Qb\aW[^Za^ `^b_^F`bZ`UaW[^aMba\aIbL`\`F_^`bYaZa\bOVba^Za 7P\Y_W`EZ`bP\`U_]_WT\NbaYaUMbR_QbRV^V^]abZabW`U_^C X`Z_YMbEB_QMbY`^Z_bWPYS`YbG[Q][bX_]]_bU\`^_X_Q_b_Xa] `Z`]_XEbZ`Z_YNb7aXaX[W]aMbUPXbGaY]a\[W]abR_Q`ba_UbT]C SV^b_SU`Z_YbK`bRVbI`\I`K`Z`bIa][OXa]a\[X[Qa RaO]aZ[YNb+Vba^bUaSa\[XbIa][OXa]a\[bR_UU_Mb`^ZPSU\_W`] K`bXPG`^Z_S]_YbIa][OXa]a\[^[^b_Ga]`S_^`b;;b/FaYEUa I[Y[WT\VQNb7aXaX[W]abW`\]_MbUaXaX[W]ab7P\YbP\P^P T]a^bWPYS`YbG[Q][bX_]]_bU\`^_X_Q_b_^Oa]]aGb;A>. W[][^Zab\aW]a\ab_^Z_\`F`J_Q<bZ`Z_NbB_\baWb_I`\_S_^Z`b.A aZ`UbWPYS`YbG[Q][bU\`^bS`U_ba]aFaY]a\[^[Mba][X Oa\U]a\[^Zab<6_^_XVXbWPQZ`b9,bW`\]_bP\`U_XbT]aFaYN 6VU]aYabR_\bW`\]_bT\UaYba]XaYbQT\V^ZaS[^NbBVbP\`U_C X_b7P\Y_W`EZ`bWaDXaYbQT\V^ZaS[^<bZ_W`F`Y]`\_^_bR`C ]_\U`^b8]Ka^Mb;A>9bW[][^Zab5aQ_a^U`DC+a^][V\=aM 4_KaSC8\Q_^Fa^Mb:`\YHWC?aWS`\_Mb@Za^aC5aQ_a^U`DM 6P\O_UD[^a\C+a^][V\=abZ`X_\WT]VbWaD[Xb_Ga]`]`\_^` aW\[Fab@^Ua]WaC?T^WaC@YSa\aWC`KO`G_\C?aWS`\_ Z`X_\WT]VbD\T2`]`\_X_Q_^bZ`bVWLV]aXabD\T2`S_^` I[YaFaY]a\[^[bR_]Z_\Z_Nb$--# :1*<6A@9:?: 4@20?=A5?7?,?*87 :;?=A(@A6A.)<@:>A?9?=8A`WS`]b8\TJ]VM ;A>9bS`I_X]`\_^Z`bZ`SUa^bWaQaFaY]a\[^[b_]`\_ SP\ZPNb3^`LH]bB`]`Z_W`S_b4DT\b4a]T^V(^ZabZPQ`^C ]`^`^b@?b-a\U_b3^`LH]b9Nb/]aJa^b3]I`b?T^L\`C S_(^`bYaU[]a^bBaYa^b8\TJ]VMbGPYPX`U_^ _F\aaU]a\[^[ba^]aUU[Nbb5`]`F`YbW[]bGaQ_\a^baW[^Za L`\I`Y]`O`F`YbL`^`]bS`I_X]`\_^b7P\Y_W`b_I_^bX_C ]aUbT]aFaJ[^[bZ_]`bL`U_\`^b`WS`]b8\TJ]VMb<6_]C ]`U_X_Q_^bH^P^PbY`SX`Yb_SU`W`^]`\bG`\bS`I_XZ` 7P\Y_W`E^_^b@?b-a\U_E^_^bH^P^PbY`SX`Yb_I_^ RPWPYbU`QLaG]a\bD]a^][WT\]a\Nb1aGabH^F`bR_]_WT\C SV^VQbRVbU`QLaG]a\[bXaGa]]_b_Za\`bS`I_X]`\_^Z`M &VXGV\RaOYa^][J[bS`I_X]`\_^Z`MbG`DS_bITY LaW\`Ub_I_^Z`bRV]V^ZV]a\MbX`^=_bLaW\`UNb@Xa T^]a\[^bRPUP^bWaDU[Y]a\[bRTOabI[YU[Nb/^]a\[^M 7P\Y_W`E^_^bH^P^PbY`SX`Yb_SU`W`^]`\_^bR_\ G`SaR[bKa\Sab&`^aRC[b@]]aGE[^bZabR_\bG`SaR[bKa\N 3^Oa]]aGb;A>9bS`I_X]`\_^Z`bZ`bT^]a\[^bG`K`S]`\_^_ YV\SaY]a\[^ZabR[\aYaFaYbR_\bO`Y_]Z`bLaW\`Ub_I_^Z` T]aFaJ[QNb7`Y\a\bZ`SUa^bWaQaFaJ[QN<bZ_W`bYT^VOUVN 7PWPbR_UX`X_ObW`U_X_^bGaYY[^[b`^b_W_bYT\VWa^ GPYPX`UbT]ZVY]a\[^[SaKV^a^b8\TJ]Vb<BT\IbHZPWC T\SV^Mb6`\Y`QbBa^YaS[E^[bZHK_Q]`bZT]ZV\VWT\SV^ aW\[FabXVaQQaXbWaU[\[X]a\ab_XQabaU[WT\SV^Nb:T]C SVQ]VYbT]SabRHW]`bR_\bO`WbT]V\bXV"<bZ`Z_N $.-# SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> 8 GÜNCEL 16 17Aralık Şubat2014 2013Salı Perşembe Sabit İNCE [email protected] FUAT AVNİ GÜLEN Mİ? 14 Aralık da özellikle zaman ve Samanyolu ağırlıklı bir operasyon başlatıldı. Aslında bu operasyonun başlayacağı günlerce önce kamuoyuna duyurulmuştu. Peki bu nasıl operasyondu da günlerce önceden duyuruluyor ve Zaman-Samanyolu önünde taraftarlar toplanarak yeni bir algı operasyonu da başlatılmış oluyordu. Yoksa Başbakanın dediği gibi hükümete karşı bir savaş başlatılmış mıydı? Şimdi aşağıdaki fuat Avni açıklamalarını okuyunca kararı siz vereceksiniz ve operasyonun nasıl önceden kamuoyuna duyurulup da, gözaltına alınacakların listesi yayınlanıyor, bu listedekiler hazırlıklarını yapıyorlar ve gazete içinde operasyonu bekliyorlar? Ha bu arada Fuat Avni'nin aslında Fetullah Gülen olduğunu eski Gülen’ci Latif Erdoğan da açıkladı biliyorsunuz. O zaman biraz daha farklı düşünerek aşağıdaki açıklamaları dikkatli okuyun bakalım aklınıza ne gelecek ve ne hüküm vereceksiniz? "Gülen Cemaati'ne yakın medyaya operasyon düzenleneceğini ve 150 gazetecinin gözaltına alınacağını iddia eden Fuat Avni, 14 Aralık tarihinde başlayacağı ve 25 Aralık'a kadar sürecek olan operasyonda gözaltına alınacak gazeteci sayısının azaltıldığını söyledi. Fuat Avni, twitter hesabında şu iddialara yer verdi: 1. Ertelemek zorunda kaldıkları operasyonu gözaltına alınacakların listesini yenileyerek Beşir Atalay'a emanet ettiler. 2.14-15 Aralık'ta başlayıp 25 Aralık'a kadar sürecek seri operasyonlar başlıyor. Operasyonu Başsavcı Vekili Orhan Kapıcı yönetiyor. 3.Orhan Kapıcı'nın yancısı İstanbul İstihbarat Şube Mdr. Edip Vural. Vural gayri meşru ilişkisi ve çocuğundan dolayı Tiran'ın kıskacında. 4.Atalay, Kapıcı'yı Cuma'dan itibaren kıskaca aldı. Operasyon, Elkaide bağlantılı Tahşiyecilere operasyon yapan polis ekibine olacak. 5.Tahşiyeciler Grubundan ele geçirilen bombaları polislerin yerleştirdiği algısı oluşturulacak. 6.Deşifre ettiğim operasyona tepki gelince gözaltına alınacak gazeteci sayısını azalttılar. Merkez Medya ve liberaller şimdilik çıkarıldı. 7. Şu an İstanbul İstihbarat Şube'de çok gizli toplantı devam ediyor. Gözaltı listesinin son hali henüz elime geçmedi. 8. Operasyon listesinde Fetullah Gülen'in adı yoktu. Tiran'ın 'Bir yolunu bulun' diye baskı yapmasıyla zoraki dosyaya ilave edildi. 9. 'Operasyon talimatı Gülen'den geldi' ibaresi aslında şu an Tiran'ın fiilen yaptığı suç. Siz yapın ben kanunları düzenlerim dedi. 10. Yargı Paketi'nin acilen devreye sokulması 'Kontrol ben de' algısı oluşturdu ve ekibe güven gelmiş durumda." Ebso Başkanı Yorgancılar, "Barkodu 869 ile başlayan yani Türkiye'de üretilen mallara öncelik vermeliyiz. 869 barkodunun bilinilirliğini artırıcı kamu spotları mutlaka yapılmalıdır” diye konuştu E ge Bölgesi sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Türkiye ekonomisindeki yapısal sorunlar nedeniyle yerli malı haftasının yeniden önem kazandığını, yerli malına öncelik verilmesi için herkese görev düştüğünü söyledi. Yerli Malı Haftası ile ilgili açıklamasında küreselleşmenin bir yansıması olarak halkın tüketim talebi deseninin, gelişmiş ülkelere paralel hale gele geldiğini, borçlanma yoluyla; gelişmiş ülkelerde kullanılan akıllı telefon, bilgisayar, ev sinema sistemleri ve ithal otomobillerin satın alınabildiğini belirten Yorgancılar, “Ancak makro ekonomik iklimin reel sektör açısından uygun olmaması, ülke içinde bilimsel bilgi üretiminin yavaş kalması, üniversite-sanayi işbirliğinin gerektiğince güçlendirilememesi, nitelikli eleman yetersizliği gibi birçok faktöre bağlı olarak üretim deseni, tüketim deseninin uzağında kalmıştır. Bunun doğal sonucu dış ticaret açığı ve dış borçların artmasıdır. Dolayısıyla bir taraftan ekonomideki yapısal sorunlar, diğer taraftan halkın yüksek tüketim beklentisi ve ithal ürünlere öncelik veren tercihleri dışa bağımlılığı pekiştirmektedir. Bu sürecin halka faturası ise daha çok işsizlik olarak kesilmektedir. Bu nedenlerle ürün tercihlerimizde barkodu 869 ile başlayan yani Türkiye'de üretilen mallara öncelik vermeliyiz. 869 barkodunun bilinilirliğini artırıcı kamu spotları mutlaka yapılmalıdır” diye konuştu. Yapısal dönüşüm kaçınılmaz hale geldi Bu sorunların çözümünün Türkiye ekonomisindeki yapısal dönüşümü zorunluğu kıldığını kaydeden Yorgancılar, tasarrufların artırılması, teknolojik yenilik ve yenilikçi ürün üretimi, tüketim deseni ve bundaki değişimlere paralel bir üretim deseni oluşturulması gerektiğini vurguladı. Sanayicilerin yerli girdi, vatandaşların yerli ürün, merkezi, yerel ve kamu kurumlarının yerli ürün ile yerli girdiye öncelik vermelerinin ülkenin geleceği için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “Benzer niteliklere sahip yerli düzeltilmelidir. Yenilenebilir Enerji Kaynakları (YEK) alanındaki yatırımların özendirilmesi amacıyla, muhtelif YEK teçhizatının yerli imalatının, Hükumetimizce teşvik edilmesi yolunda gerekli yasal düzenlemeler gecikmeksizin yapılmalıdır. Üçüncü çeyrek büyüme oranları da göstermiştir ki; güçlü ekonomi ve güçlü Türkiye için güçlü sanayi ve güçlü sanayi için de mutlaka ve mutlaka yerli malı üretimini ve tüketimini arttırmak zorundayız.” (HABER MERKEZİ) İki önemli talebimiz var Yorgancılar, her platformda altını çizerek gündeme getirdikleri iki talebi yerli malı haftası dolayısıyla bir kez daha kamuoyunun dikkatine sunduklarını ifade ederek şunları söyledi, “Kamu İhale Kanunu’nun 63. maddesinde, değişiklik yapılarak; “yerli malı olarak belirlenen malları teklif eden istekliler lehine, yüzde 15 olan oranın yüzde 25’e çıkartılarak, konulabilir ifadesi konulacaktır şeklinde İzmir’in merkez ilçesi Konak’ta geçtiğimiz ay başlayan ‘Bizim Çocuklar Projesi’ kısa sürede yüzleri güldürdü. İzmir’de ilk kez annelerin çocuklarıyla birlikte aynı çatı altında eğitim görmesine olanak tanıyan uygulama sayesinde psikolojik destek imkanı bulan anneler sosyal hayata daha çabuk uyum sağlarken, çocukları da aynı mekanda düzenlenen oyun, dans, müzik, drama ve sinema atölyeleriyle hem öğreniyor, hem de eğleniyor. Konak Belediyesi’nin psikolojik destek ve eğitim olanağı olmayan anne ve çocuklarına yönelik geçtiğimiz ay başlattığı ‘Bizim Çocuklar Projesi’ daha ilk ayında başarılı sonuçlar vermeye başladı. Ballıkuyu, Gültepe, Agora ve İsmetpaşa Semt Merkezleri’nde haftanın dört günü, iki grup halinde verilen eğitimlerden ilk etapta 250 anne ve çocuğu faydalanıyor. 4-8 yaş arası çocuğu olan annelerin katıldığı projede, uzman psikologlar annelere psikolojik destek ve seminerler verirken, çocuklar için de hem bedensel, hem de psiko-sosyal gelişimlerini artıran aktiviteler sunuluyor. ANNELER BİLİNÇLENİYOR İzmir’de ilk kez uygulanan projede görev alan eğitmenlerden Göker Akgüngör, anneleriyle birlikte merkeze gelen çocukların verilen eğitimler sayesinde daha kısa sürede sosyalleştiğini belirterek, “Eğitimlerde öncelikle çocuklara dinleme, anlama ve öğrenmeyi anlatıyoruz. Farklı yaş gruplarının bir arada eğitim almalarını sağlıyoruz. Bu sayede uyum ve farklılıklara saygı duyma gibi konuları öğreniyorlar. Psikoloğumuz da anneler için bilinçlenme seminerleri düzenliyor. Anneler de projeden çok mutlu” dedi. ÇOCUKAR YENİ ŞEYLER KEŞFEDİYOR Bizim Çocuklar Projesi’nin yürütüldüğü dört merkezden biri olan Gültepe Semt Merkezi’ne altı yaşındaki oğluyla birlikte gelen Emine Yıldız, verilen eğitimlerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Oğlunun okuldan gelir gelmez semt merkezine gitmek istediğini anlatan anne Yıldız, “Burada hem eğleniyorlar hem de yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmeninin ‘resme onkarahisar'ın nüfusu, son nüfus sayımında 707 bin civarında çıktı. Şu anda 750 bin olan büyükşehir belediyesi kurulması için gereken nüfus sınırı azaltılırsa bu bakımdan en yakın aday, Afyonkarahisar olarak görülüyor. - "En çok belde sakinleri sevinecek" Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, büyükşehir olan illerdeki çalışmaları yakından takip ettiklerini belirterek, kendilerinin de bu statüye alınması halinde başarılı bir yönetim sergilemek istediklerini söyledi. Büyükşehir olmaya aday iller arasında en fazla nüfusun Afyonkarahisar'da bulunduğunu dile getiren Çoban, 14 bin kilometrekare yüzölçüme, merkez dahil 18 ilçeye, yaklaşık 50 belde ve 450'ye yakın köye sahip olduklarını anlattı. Afyonkarahisar'ın büyükşehir olmasına en fazla belde sakinlerinin sevineceğini vurgulayan Çoban, şöyle konuştu: "Belde belediyelerimizin, beldelerine yapabileceği pek bir şey yok. Personelinin maaşlarını bile ödemekte zorlanan belediyeler var. Halka bir hizmet veremiyorlar. Belde insanları, Büyükşehir Belediyesi Kanunundan büyük bir memnuniyet duydu. Özel İdarelerimiz elbette çok büyük hizmet yaptılar ancak belediyeler daha hızlı karar alabiliyor, bütçelerini daha hızlı değiştirip gelir ve giderlerini daha çabuk ayarlayabiliyor. Dolayısıyla şehre çok büyük bir güç katacağına inanıyorum. Ayrıca büyükşehir olunca gelirlerimiz de artacak. Bu artan gelir, şehre hizmet olarak yansıyacak. Birçok ilçemizde, beldemizde maalesef kanalizasyon sistemleri uygun değil, arıtma sistemleri çalışmıyor, sağlıklı bir su sistemi yok. Birçok belediyemiz kireçli su, arsenikli su veriyor. Bunların hepsi ortadan kalkacak." Çoban, büyükşehir belediyesi için gereken nüfusa ulaşmak amacıyla Ordu'da olduğu gibi bir çalışma yapmadıklarını bildirdi. Şimdilik sadece gelişmeleri izlediklerini belirten Çoban, "Çevremizde, Eskişehir gibi Denizli ve Aydın da büyükşehir oldu. Bunları gözlemleyeceğiz. Köyler, beldeler mahalle oldu. Bu sistem nasıl olacak, göreceğiz. En azından bunları görerek kendimizi hazırlarsak kazanan biz olacağız" ifadesini kullandı. (AA) Anne ve çocuklarını aynı çatı altında buluşturan Bizim Çocuklar Projesi kapsamında; farklılıklara saygı, sorumluluk alma, iletişim, çocuk hakları, canlılarla uyum içinde yaşama, paylaşma, cinsiyet eşitliği ve tüketim gibi konularda eğitimler veriliyor. Bilgilendirmelerin yanı sıra proje kapsamında dans, müzik, drama ve kısa film olmak üzere dört farklı alanda atölye çalışması da yapılıyor. Anne-çocuk iletişimini arttıracak bu yolla toplumsal dönüşüme katkı sağlamak amaçlanıyor. (HABER MERKEZİ) Modacılar 2015 yılından umutlu mada, Türkiye'nin hazır giyim sektörünün dinamik yapısı ve moda altyapısıyla büyük bir avantaja sahip ve 2015 yılından beklentilerinin yüksek olduğunu belirttiği aktarılarak "Dünya hazır giyim sektörü, Türkiye'nin avantajlarını fark etti. Zincir mağazaların yeni yılda Türkiye'den alımlarını artırmalarını bekliyoruz. Kapasitelerin yeterli gelmeyeceği bir sene yaşayacağız. Organizasyon ve eleman sıkıntıları da yaşayabiliriz. Yeni tesislerin devreye alınması gerekebilir" ifadelerine yer verildi. EGSD Yönetim Kurulu Başkanı Mukadder Özden'in ise 2014 yılında zorda olsa ihracat artışı yaşadıkları, 2015'den umutlu oldukları görüşünün aktarıldığı açıklamada, şu sözlerine yer verildi: "Küresel kriz sebebiyle firmalarımız kendilerini yeniledi. Firmalar bu süreçte ticari ilişkilerini yeniledi, servis şeklini değiştirdi, moda altyapısını daha üst seviyeye çıkardı. Bütün bu gelişmeler küresel firmaların Türkiye’ye ilgisini artırdı. Bu ilginin yeni yılda daha da artacağını, bunun da ihracata yansıyacağını öngörüyoruz. Burada da ihracat kültürüne sahip firmaların şansı yüksek olacak" (AA) "Matematikten anlamayan" öğrenci, olimpiyata hazırlıyor İlkokul öğretmeninin 9 yaşındayken "matematikten anlamıyor" diyerek ailesine şikayet ettiği Refet Polat, Türkiye'yi matematik olimpiyatlarına hazırlıyor. Yaşar Üniversitesi Matematik Bölümü'nde öğretim üyeliği yapan Polat, 7 yaşındayken Almanya'da öğretmenlerinin onu matematikte "üstün yetenekli" bulduğunu söyledi. Polat, 9 yaşında Türkiye’ye geri döndüğünde ilkokul öğretmeninin kendisini ailesine "matematikten anlamıyor" diye Temiz enerji diye doğa katliamı yapamayız Geçtiğimiz günlerde Urla’nın Ovacık Köyü’nde rüzgar enerjisi santrali (RES) kurulması için bin ağacın kesilmek üzere işaretlenmesi ve Danıştay’dan gelecek cevabın beklenmeden ağaçların kesilmeye başlanması Urla’da ve tüm yurtta tepki ile karşılanmış, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, durumu yerinde tespit etmek ve mücadele eden köy halkına destek olmak adına olay yerine giderek basın açıklamasında bulunmuştu. Açılan dava sonucu İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu “yürütmeyi durdurma kararı” ile ağaçların kesimi şimdilik durdu. Ovacık’ta yaşanan olaya tepkilerini belirtmek ve Ovacıklılara destek vermek için CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay Urla’ya geldi. CHP İlçe Başkanlığı Kayyum Heyeti Başkanı Seyfettin Şen, partinin yönetim kurulu üyeleri, Urla Belediyesi Meclis üyeleri, Balbay’a Özgürlük Girişimi üyeleri, sivil toplum örgütleri ile birlikte Ovacık’ta ağaçların katledildiği ormana gelen Balbay burada bir basın açıklamasında bulundu. Ağaçların son durumunu inceleyen, Ovacık Köyü Muhtarı Veysel Erköse’den bilgi alan Balbay kesilmiş ağaçların önünde “Bu bir cenaze töreni. Bu güzelim ağaçlar doğa şehidi. Ormanlar sadece ağaçların değil kuşundan sincabına, arısından yabani hayvanlarına kadar bir yaşam merkezi. Uygar dünyada insan odaklı çevrecilik değil, yaşam odaklı çevrecilik var. Bu yaşama karşı bir kıyım. Bu kıyım ne yazık ki Ege’nin birçok yerinde yapılıyor” dedi. (HABER MERKEZİ) cek. Hayırlı olsun” dedi. Bayraklı Belediyesi, doğumdan ölümüne kadar vatandaşların yanında oluyor. İlçede yaşayanların sağlığı ile de yakından ilgilenen Bayraklı Belediyesi’nin Adalet Mahallesi’nde iki, 75. Yıl Mahallesi’nde de iki olmak üzere toplam 4 ağız ve diş polikliniği merkezi bulunuyor. Onur Mahallesi’ndeki Amfi Tiyatroya açılacak yeni merkezle birlikte ağız ve diş polikliniği sayısı da beşe çıkmış olacak. Burada da diğerlerinde olduğu gibi diş çekimi, temizleme, dolgu ve ağız-diş sağlığı tedavisi ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilecek. Randevu sistemiyle hastalar sadece nüfus cüzdanlarını ibraz ederek muayene olabilecek. SAĞLIK ALANINDA YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK Vatandaşların talepleri doğrultusunda, ücretsiz sağlık hizmeti sağlamak amacıyla ilçeye yatırımlarını sürdüreceklerini belirten Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “Sadece ağız ve diş sağlığı merkezlerimize bu yıl başvuranların sayısı 10 bin 548. Bu çok önemli bir rakam. Sağlık alanında yatırımlarımız hızla devam edecek. Onur açık hava tiyatrosunda bir diş ünitesi açarak burada vatandaşlarımıza ücretsiz muayene hizmeti vermeye başlayacağız. Daha sonra ihtiyaca göre başka mahallerimize de sağlık evi açmayı planlıyoruz. Belediye olarak diş hekimliği konusunda ücretsiz muayene hizmeti veren, hasta nakil ambulansı olan, evde sağlık hizmet ile vatandaşın sağlık alanında ihtiyaçlarını karşılayacak noktadayız. Hemşerilerimizin bu hizmetlerden memnun olması bizleri mutlu ediyor” dedi. (HABER MERKEZİ) AİLE DRAMINA yeteneğin varmış’ demesi, oğlumu resme karşı daha da teşvik etti. Ben de çocuğumla yeni şeyler konuşmaya ve daha fazla ilgilenmeye başladım. Proje için herkese teşekkür ederim” diye konuştu. Bir diğer anne Azize Öztürk ise, eve kapanan çocuklarının proje sayesinde sosyalleştiğini belirterek, “Önceden çocuğumu dinlemiyordum ama şimdi onu anlamaya başladım. Eğitimcilerimiz de her türlü sorun karşısında bize yardımcı oluyorlar. Onların uyarılarıyla çocuklarımla daha iyi iletişim kurmaya başladım. Çok memnunum” ifadelerini kullandı. Moda Hazır Giyim Federasyonu (MHGF), 2015 yılından beklentilerinin yüksek olduğunu bildirdi. Ege Giyim Sanayicileri Derneği'nden (EGSD) yapılan açıklamada, bünyesinde 23 sektörel ve bölgesel derneği barındıran Moda Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Toplantısı'nın İzmir'de yapıldığı belirtildi. Toplantıda, sektörün 2014 yılı değerlendirilmesinin gerçekleştirildiği, 2015 yılı beklentilerinin ele alındığı kaydedildi. MHGF Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk'ün toplantıda yaptığı konuşmaya yer verilen açıkla- B ayraklı Belediyesi, ağış ve diş sağlığı polikliniği sayısını beşe çıkarmaya hazırlanıyor. Onur Mahallesi’deki amfi tiyatroda açılacak yeni poliklinikte vatandaşlara ücretsiz hizmet verilecek. Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, sadece bu yıl içinde 10 bin 548 kişinin ağız ve diş sağlığı hizmetinden yararlandığını belirterek, “Belediye olarak hemşerilerimizin sağlığını da düşünüyoruz. Polikliniklerimizde diş çekimi, temizleme, dolgu gibi işlemleri ücretsiz gerçekleştiriyoruz. Yeni yerimiz kısa süre içerisinde hizmete gire- şikayet ettiğini anımsatarak, matematiğe olan yeteneğini ve sevgisini Ege Üniversitesi Matematik Bölümü’nü birincilikle kazanarak ispatladığını anlattı. İzmir'de akademisyenlik yapan Refet Polat, artık kendisi gibi üstün yeteneğe sahip öğrenciler için çalışıyor. Polat, TÜBİTAK Milli Olimpiyat Komitesi'nce ulusal ve uluslararası matematik olimpiyatlarına katılacak öğrencileri yetiştirecek öğretmenlere eğitim verme görevini üstlendi. (AA) SON VEREN DESTEK Bir buçuk yıl önce dört çocukları ile birlikte yerleştikleri Ahmetbeyli’deki mandalina bahçesinde yaşam mücadelesi veren Durkadın-Mustafa Özgün çiftine Menderes Belediyesi’nden destek geldi A hmetbeyli’de mandalina bahçesindeki konteynırda zorluklarla yaşayan Özgün ailesine Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun eşi Esra Soylu’dan destek geldi. Bir buçuk yıl önce dört çocukları ile birlikte yerleştikleri Ahmetbeyli’deki mandalina bahçesinde yaşam mücadelesi veren Durkadın-Mustafa Özgün çiftine Menderes Belediyesi’nden destek geldi. Belediyenin desteğinin ardından çifte ikinci mutluluğu Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun eşi Esra Soylu yaşattı. Esra Soylu, Özgün ailesinin çocuklarının eğitimine destek olacağının sözünü verdi. Bir iş adamının mandalina bahçesine bakan ve bahçede bulunan konteynırda yaşamlarını zorluklar içerisinde geçiren aileye Menderes Belediyesi konteynırı yenileyerek destek oldu. Belediye iki odası bulunan 40 metrekarelik konteynırı baştan aşağı düzenleyerek, beyaz eşya ve mobilyalar ile yeniledi. Kış aylarının gelmesiyle birlikte bahçede yakılan ateşle ısınmaya çalışan aileye sobada tahsis edilerek konteynırın sıcak bir yuvaya dönüşmesi sağlanıdı. Başkan Eşinden Ziyaret Ailenin yaşadığı zorluğu öğrenen Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun eşi Esra Soylu’da konteynıra sürpriz ziyarette bulundu. Başkan eşini karşılarında gören aile ise şaşkınlıklarını gizleyemedi. Durkadın-Mustafa Özgün çifti ile uzun süre sohbet eden Esra Soylu, daha sonra çocuklarla keyifli vakit geçirdi. Yılbaşı öncesi gerçekleşen sürpriz ziyarette çocuklara kıyafetler hediye eden Esra Soylu’ya çocuklarda büyük ilgi gösterdi. Çocuklar için ne gerekiyorsa yapılacak Ailenin yaşadığı durumu öğrendikten sonra kendilerini ziyaret etmek istediğini kaydeden Esra Soylu, “ Belediyemiz aile için gerekli desteği sağlamış durumda. Ben de bir anne olarak özellikle çocukların durumunu görmek ve ne yapabileceğimi öğrenmek için aileyle görüşmeye gittim. Ailenin zor yaşam koşullarında hayatlarını sürdürmesi beni de derinden etkiledi. Özellikle çocukların bu koşullarda büyümesi gerçekten kolay değil. Dört çocuğumuzun iyi birer geleceği olması için okuması gerekiyor. Zor şartlarda okula gitmeye çalışan minik yavrularımız için ben de ne gerekiyorsa yapacağım. Onların okuması için ne gerekiyorsa sağlanacak “ dedi. Aileden teşekkür Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu’nun eşi Esra Soylu’nun sürpriz ziyareti ile mutlu olan Özgün ailesi de, Esra Soylu’ya teşekkür etti. Baba Mustafa Özgün, “ Menderes Belediyemiz zor du- SiYAH MAVi KIRMIZI SARI 16 17 Aralık Şubat2014 2013Salı Perşembe Başkan Soylu’nun eşinden Anne ve çocukları mutlu Konak Belediyesi huzurlu "büyükşehir" heyecanı B ürünler varken ithal olanları alanların işsizlikten şikayetçi olmaya hakkının olmadığı, ithal ürün kullanmanın başka ülkelerde iş imkanı yaratmak anlamına geldiği konusunda kamuoyu bilinçlendirmelidir. Türkiye'nin yeni ve yenilikçi bir üretim iklimi ve kültürüne, vizyoner bir sanayileşme stratejisine, mütevazi bir tüketim, yüksek bir tasarruf bilincine sahip olması sağlanmalıdır. Yerli malı haftası da sadece kutlanan değil, konuşulan, tartışılan ve çözüm üretilen bir haftaya dönüştürülmelidir” dedi. 9 GÜNCEL Başkan Karabağ’dan vatandaşlara müjde yerli malı tüketmeliyiz! Kaymak, sucuk ve termal diyarında aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, büyükşehir belediyesi sayısını artırmak istediklerini açıklaması, nüfusu bakımından bu statüye en yakın aday olan Afyonkarahisar'a heyecanlı bir beklenti getirdi. Ege Bölgesi'nin İç Ege Bölümü'nde yer alan ve "yolların kavşak noktası" olarak bilinen Afyonkarahisar, pek çok güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Afyonkarahisar denilince damak tatlarının başında kaymak ve sucuk gelirken kent aynı zamanda "termal turizmin başkenti" sayılıyor. Zengin ve kaliteli maden yatakları bulunan Afyonkarahisar'ın ekonomisinin büyük bölümüne ise mermercilik sektörü yön veriyor. Tarihi ve kültürel zenginleriyle ön plana çıkan, en önemli simgelerinden biri Karahisar Kalesi olan kentin geçmişi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Merkez dahil 18 ilçesi bulunan Afy- SONDAKiKA GAZETESİ >> Güçlü bir Türkiye için İNCE ZIMBALAR Belediye Başkanı Çoban, "Şehre çok büyük bir güç katacağına inanıyorum. Ayrıca büyükşehir olunca gelirlerimiz de artacak. Bu artan gelir, şehre hizmet olarak yansıyacak" dedi SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI rumda imdadımıza yetişti. Onlar sayesinde sıcak bir yuvaya kavuştuk. Allah belediye başkanımız Bülent Soylu’dan razı olsun. Eşi Esra hanımda bize sürpriz yaparak ziyaretimize geldi. Kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. Kış aylarının zorlu şartlarında ne yapacağımızı düşündüğümüz anda sıcak bir yuvanın sahibi olduk. Durumumuz nedeniyle çocuklarımızın okul yaşantılarında sıkıntı oluyordu. Esra hanım bizzat kendisinin çocukların eğitimiyle alakadar olacağının sözünü verdi. Kendisinin bu duyarlı davranışı beni, eşimi ve çocuklarımı çok mutlu etti" diye konuştu. (HABER MERKEZİ) GÜNDEME DAİR Timuçin GÜNDEM [email protected] KİME İNANMALI? Günümüzün en büyük sorunu güven problemidir. Birine, birilerine inanmak ve güvenmek ister insanoğlu. Amiyane tabirle, kazık yememek ister. Aldatılmak istemez. Kanmayı, şaşırtılmayı ise aklından bile geçirmez. “Bizi aldatan bizden değildir.” Hadisi şerifi akıllara gelir ister istemez. Şeksiz, şüphesiz dayanmak ister, inanmak ister güvendiğine. Kayıtsız-şartsız, karşılık ummadan diler bunu. Vicdanın, kalbin ve aklın bir ihtiyacıdır inanmak. En doğal haklardan biride zaten budur. Güvenmek, itimat etmek. Mamafih insanoğlu ekseriyetle kime inanacağını bir türlü kestiremez. Bir türlü buna karar veremez. Git-geller yaşar. “Kime inansam da sahili selamete varsam” düşüncesi beyinleri kemirir durur. Hele ki, yaşadığımız zaman diliminde bu iş darb-ı mesel bir hal almıştır. Güven bir kez sadece bir kez zedelendi mi gerisi kendiliğinden gelir. Güvensizlik inanılmayacak kadar kısada sürede toplumun kılcallarına sirayet eder. Çalmadık kapı bırakmaz. Uğramadığı hane kalmaz. Toplum olarak dolaylı dolaysız zarar görmeyen tek bir kişi bile kalmaz. Kurumlar, kuruluşlar ve sistem an be an çürümeye başlar. Ortalığı pis kokular sarar. Herkes birbirini aldatma, kandırma sırasına girer. Aldatır, kandırır, üter. Çarklar artık âlemi nizamın hilafına dönmeye başlamış demektir. İnsanoğlu selam ve sabahı keser. Yan gözle bakmalar başlar. Katmanlar git gide birbirine yabancılaşır. Korkar olurlar. Herkes, herkes hakkında olur olmaz kanaat beyan eder. Eyyamcıları, tellalları, şakşukacıları da hesaba katarsanız ortalık adeta yangın yerine döner. Büyük sancılara, çalkantılara, dev dalgalar peşi sıra gelir. Tüm eziyete rağmen doğum bir türlü gerçekleşemez. Gerçekleşse bile yeni doğan hilkat garibesi olarak hayat bulur. Ömrü kısa olur. Kısa ömrünü de inançsızlıktan, güvensizlikten kaynaklanan iç meseleler ile yer bitirir. Tarih tekerrürden ibarettir. Dava ne denli önemli olsa bile temeli güvensizlik üzerine atıldığı için gerçekleşmez. Artık bisikletin zinciri atmıştır. Herkes farkındadır. Sadece pedal basan bunu göremez hale gelir. Kan ter içerisinde pedal basmayı sürdürür. Lakin velespit yerinden kımıldamaz. Hamurdaki tüm kutsilere rağmen genel ahval bu ise durum vahim ötesidir demektir. Gidişata samimane “dur!” denmediği sürece de anaforlara hiç kimse engel olamaz. Ok bir kere yaydan çıkmış olur. Hedefine varmadan durdurmaksa ancak Cüneyt Arkın’ın Malkoçoğluna nasip olmuştur. Öyleyse fert bazında kime inanmalı, kime güvenmeli? Güven bunalımının had safhada yaşandığı son yıllarda cevap bulması gereken fevkalade önemli bir soru bu. Malum, güvenmenin bir adım öncesi inanmaktır. Fert bazında güvenden önce inanmak ön plandadır. İnsan öncelikle bu ilk adımı başarı ile geçmelidir. Bu noktada akıllarda şüphe kalmamalı. İnsan önce kendi doğruluğuna inanmalı. Sonrasında inanmak istediği kişinin doğruluğuna. Bunun içinde bu kişi ya da kişiler çok iyi tahlil edilmeli. Sözlerinin tutarlılığı ölçülmeli. Sözüyle eyleminin birliği irdelenmeli. Ağızdan çıkanla elden çıkan ne ölçüde örtüşür buna bakılmalı. Ama çok iyi bakılmalı. Elbette günde on kez yalan söylediğine cümle âlemin şahit olduğu kimselere inanmaz, güvenemez insan. Bir dediği bir dediğini tutmayanlara, mumu yatsıyı bulmayanlara bel bağlayamaz. Bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa diğer gün bu türden olanların inşa ettiği, etmeye ye çalıştığı dünya kendiliğinden yerle yeksan olacaktır. Hz. Ali (r.a.) ne güzel söylemiş “ Bir gerçeği savunurken, önce kendimiz inanmalıyız, sonra da başkalarını inandırmaya çalışmalıyız.” İnsan, yalanına şahit olmadığı kişilere inanmalı. Aldatmayı alışkanlık edinmemiş, doğru sözlü insanlara inanmalı. Hayrı, hasenatı telkin edenlere güven beslemeli. Velhasıl, Hoca Nasrettin’in hatırıma gelen bir fıkrası ile yazıma son noktayı koyuyorum. Bir gün bir çiftçi, hocaya “öğleden sonra eşeğini bana ödünç verebilir misin?” diye sormuş. “Sevgili dostum, bilirsin ihtiyacın olduğunda sana yardım etmeye her zaman hazırım. Gönlüm senin gibi inançlı bir adama eşeğimi verme arzusuyla dolu. Eşeğimle toprağının mahsûllerini evine taşımanı seyretmek gözümü okşar. Ama ne diyebilirim sevgili dostum? Şu an eşeğim bir başkasında” demiş hoca. Hocanın içtenliğinden etkilenen çiftçi, ona hararetle teşekkür edip, şöyle demiş, “Sağlık olsun, sen bir şey yapamasan da nazik sözlerinin bana yardımı oldu. Allah seni korusun, soylu, kibar ve bilge hoca.” Ama tam çiftçi yerlere kadar eğilmiş hocayı selamlarken, ahırdan canhıraş bir anırma duyulur. Yerinden sıçrayan çiftçi, hocaya şüphe içinde sorar, “Bu işittiğim de nedir? Demek eşeğin burada. Anırtısını duydum.” Hoca öfkeden mosmor olmuş bir halde bağırır, “Seni nankör adam. Sana eşeğin burada olmadığını söyledim ya, kime daha fazla inanıyorsun, mollaya mı, eşeğin aptal anırtısına mı?” Hoca nereden bilsin eşeğin büyüğünü damda unuttuğunu. Sağlıcakla kalınız. SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 16 Aralık 2014 971Şubat 2013 Salı Perşembe Büyükşehir'den Mevlana'yı anma gecesi Denizli Büyükşehir Belediyesi, tasavvuf felsefesinin büyük alimi Mevlana Celaleddin Rumi'nin Hakk’a vuslatının 741’inci yıldönümü programı düzenleyecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, tasavvuf müziği konseri ve sema gösterisinin de yapılacağı anma gecesine tüm Denizlilileri davet etti Mevlana Celaleddin Rumi'nin 741. ölüm yıldönümü dolayısıyla Türkiye'nin farklı illerinde çeşitli etkinlikler düzenlerken Denizli Büyükşehir Belediyesi de tasavvuf felsefesinin büyük alimini unutmadı. Bu kapsamda, Denizli Büyükşehir Belediyesi 17 Aralık Çarşamba günü saat :19.30'da Pamukkale Üniversitesi Kapalı Spor Salonu'nda Mevlana Celaleddin Rumi'nin Hakk’a vuslatının 741’inci yıldönümünde "Düğün Gecesi" adı verilen anma programı düzenleyecek. Şeb-i Arus etkinliğinde Denizli Büyükşehir Belediye Konservatuarı, Türk Tasavvuf Müziği konseri ile en güzel ilahileri ve kasideleri seslendirecek. Ücretsiz yapılan etkinlikte ayrıca semah gösterisi de gerçekleştirilecek. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Mevlana Celaleddin Rumi'nin sevgi, saygıya dair güzel olan her şeyi içinde barındıran bu toprakların yüce şahsiyetlerinden olduğunun belirterek, "Mevlana Celaleddin Rumi, felsefesiyle tüm dünyaya adını duyurmuştur. Günümüze ve geleceğimize ışık tutar. Mevlana insana insanı, insana Hakk'ı öğretendir. Bizlerin görevi de gelecek nesillerimize Mevlana'nın öğretilerini aşılamaktır" dedi. Başkan Zolan, Mevlana Celaleddin Rumi'nin ölümünün 741. yıldönümünde düzenlenecek anma gecesine tüm Denizlilileri davet etti. Mevlana Celaleddin Rumi Mevlana Celaleddin Rumi, 30 Eylül 1207'de Horasan'ın Belh yöresinde doğmuştur. Mevlana, dönemin İslam kültür merkezlerinden Belh kentinde hocalık yapan ve 'alimlerin sultanı' lakabıyla anılan Bahaeddin Veled'in oğludur. Mevlana, babası Bahaeddin Veled'in ölümünden bir yıl sonra, 1232 yılında Konya'ya gelen Seyyid Burhaneddin'in manevi terbiyesi altına girmiş ve 9 yıl ona hizmet etmiştir. 17 Aralık 1273'te vefat etmiştir. (HABER MERKEZİ) PAMUKKALE VE KARAHAYIT’TA YATIRIMCIYA YÜZDE 50 HİBE P amukkale ve Karahayıt gibi kırsal yerleşim birimlerinde turizm alanında faaliyet gösteren ve yada girişim yapacak yatırımcılara yüzde 50 dolayında hibe yoluyla teşvik verildiği bildirildi. Başvuru için ise 10 Şubat 2015 son tarih olarak ifade edildi. Pamukkale Kaymakamlığı, Pamukkale Belediyesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz koordinesinde, Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) ve Güney Ege Kalkınma Ajansı yetkililerince kırsal turizm teşvikleri konulu toplantı düzenlendi. Karahayıt Doğa Otel’deki toplantıya, Pamukkale Kaymakamı Veysel Beyru, Pamukkale Belediye Başkanı Hüseyin Gürlesin, Tarım ve Kırsal Kalkınma Destekleme Kurumu Denizli Koordinatörü Sadık Yetim, turizm alanında faaliyet gösteren işletme sahipleri, esnaflar ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantıda, nüfusu 20000’i aşmayan Pamukkale ve Karahayıt gibi mahallelerdeki turizm yatırımı teşvikleri ele alındı. Başkan Gürlesin açılışta bir konuşma yaparak, söz konusu mahallelerde yatırımcıların önünü aşmak adına çeşitli kolaylıklar ağlandı- ğı kaydederek, ‘Denizli’nin bana göre çok daha iyi yere gelmesi turizmde ve termal sağlıktadır. Şuana kadar destekler konusunda neler yapabiliriz bunu istişare edeceğiz. Üretim Sizden Destek Bizden sloganıyla yola çıkıldı. Bu desteğin iyi anlatılması gerekiyor. Sadece buradaki katılımcılarla sınırlı tutmamalıyız. Eşimiz, dostumuz ve çevremizdeki herkese bu teşviki anlatmalıyız. Üretim varsa yatırım varsa istihdam demektir, gelir demektir. Gelir de hem ilimizin hem de ülkemizin kalkınması demektir. Üretim varsa bir yerde zaten bunun yansılamaları dalga dalga her alanda olacaktır. İlk programda Denizli yoktu. Denizli’nin de teşvik kapsamına alınarak bu noktaya ge- linmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Biz Pamukkale Belediyesi olarak teşvik için imar konusunda ve diğer konularda önünü açmak adına ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız’ dedi. Kayamakam Veysel Beyru da, turizm alanındaki yatırımcının önünün açılacağını belirterek, pansiyon işlemeciliği yapanlardan buradaki bir işletmeciye kadar çeştili yatırımcılar bu teşvikten yararlanabiliyor. Kırsal turizm alanında hizmet sektöründe çalışan tüm işletmelere 750 bin liraya kadar bir hibe programından yararlanma şansı var. Pamukkale ve Karahayıt Mahallesi başta olmak üzere nüfusu 20000’i aşmayan kırsal turizm bölgeleri olması gerekiyor. Gönlümüz yatırımcımızın, işletme sahiplerimizin ve burada yatırım yapmak isteyenlerin bu teşvikten sonuna kadar faydalanmalarıdır. Biz kamu kurumları olarak gerek belediyemiz, gerek bizler, gerek GEKA ve gerekse il koordinasyonumuz her türlü desteği vermeye hazırız’ dedi. TKDK Denizli İl Koordinasyon Başkanı Sadık Yetim de, şuana kadar 241 projenin desteklendiğini söyledi. Destek için projelerin de incelendiğini ifade eden Yetim, ‘Kırsal turizm teşvikleri kapsamında, küçük oteller, lokantalar, fitnes, park, aguapark gibi aklınıza ne gelirse destekliyoruz. Kırsal turizm alanında aklınıza ne gelirse bizimle iletişime geçin biz onları destekliyoruz. 10 Şubat 2015 son başvuru tarihidir. Belediye Başkanımız ruhsatlar ve istimlak konusunda son derece kolaylık sağlıyor. Arsa, izinler gibi birçok engeli bizler aşıyoruz. Nerede bir sorun olursa gerek kaymakamımız ve belediye başkanımızla anında görüşüp sorunu çözebiliyoruz. Gelin fikrinizi bizimle paylaşın ve projelerinizi teşvik uygulamasından yararlanabilir hale getirip destekleyelim’ dedi. Daha sonra TKDK Denizli İl Koordinasyonu yetkililer teşvik programını ve içeriğini anlattı. Buna göre kırsal alanda yatırımcıya yüzde 50 dolayında hibe verilebileceği vurgulandı. (HABER MERKEZİ) BÜYÜKŞEHİR'DE maaş promosyon ihalesi sonuçlandı D enizli Büyükşehir Belediyesi ve DESKİ'de çalışan personelin önümüzdeki 3 yıl boyunca maaşlarının ödeneceği bankayı belirlemek üzere promosyon ihalesi gerçekleştirildi. İhaleyi kazanan banka, Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına bin 300 lira promosyon verecek. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve DESKİ'de çalışan işçi ve memur için maaş promosyon ihalesi yapıldı. Denizli Büyükşehir Belediyesi Encümen Salonu'nda gerçekleştirilen ihale sürecine ilişkin bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Ünal, protokolün 3 yıllık olduğunu söyledi. Denizli Büyükşehir Belediyesi ve DESKİ'nin her personeli başına bin 300 lira Vakıfbank’ın promosyon vereceğini belirten Ünal, "Denizli Belediyesi döneminde (2012), tüm personelimizi kapsayan 2013-2014 yıllarını içeren bir promosyon anlaşması yapılmıştı. O zaman tüm personelimizin maaşları Vakıfbank’a aktarılmıştı. Bunun süresi 31 Aralık 2014'de doluyor. Bu nedenle Aralık ayı içerisinde bunun tüm planlamalarını yapıp DESKİ Genel Müdürlüğümüz ile birlikte 8 Aralık 2014 Pazartesi günü 8 bankanın katılımı ile promosyon ihalesi yaptık" dedi Genel Sekreter Ünal, "Promosyon ihalesinde tabi ki tüm bankalarımızı serbest bıraktık ve ihalenin sonucunu tüm bankaların temsilcileri ile neticelendirdik. 3 yıllık maaşların yatırılmasına yönelik teklifimize yapılan açık artırma sonucunda en yüksek teklifi Vakıflar Bankası verdi. 3 yıllık süre içinde personel başına bin 300 TL verdi. Bu ödemelerde kendilerine 1 Ocak – 31 Ocak 2015 tarihleri arasında banka tarafından ödeme yapılacak. Bunun yanı sıra banka işlemleri ile tanınan çeşitli kolaylıklar olacak. Bu işlemleri de sözleşmenin imzalanmasının ardından personellerimize duyuracağız. Tüm personelimize hayırlı olsun" diye konuştu. (HABER MERKEZİ) 16 17 Aralık Şubat 2014 2013 Salı Perşembe &^LW[W[_P^MZWFW[W_^[Z^U^VW[WL_UW_EODTXZ^Y 0QU^[ZWD^_V]YQ\[]_G\Y]YQ][\L_^[Z^YQW[WLI_?^XW[_Q\L] UTJ^Z]A]S_Q^AZ^YW[V^[_P\YX^E_CY[]X_H]Y]R\UK_V^J^_\R\ ^[Z^RW[I_=V^UK_^YSWX_]QX\_J^H^QW_OZU^Q^_V^_C[V]_G]Z][ UTJ^Z\A_R^L^YZ^YV^[_P\Y\_Q^RWZWYK_V]U\M_X\._ >1TUJTYP^MX^[ZWFW_V^[WMU^[W_?\[^Z\_&WZVWYWUK_R][\ RWZW[_P^MW[V^_4^RR\B_+YVOF^[:W[_P^X^[Z^Y_XTYTZT[^ P^MX^[ZWX_]V]D]F\[\_^EWXZ^VWI_?^FZW_X^Z^D^FW[^_R]U\[ ]SS\F\_^[^R^Q^V^_R]Y\_ROXSTY_PT_UOV]Z\[I>__%\UV\ =[^R^Q^:RW_^EWB_P^X^ZWUI_1TUJTYP^MX^[W[W[_GCY]H_H] R]SX\Z]Y\[\_Q^RWB_VCX][_$"!I_U^VV][\[_>P>_MWXXW[W[_I B^Y^GY^AW_V\ROY_X\.__>*]Y]XZ\_GCYVNFN_J^ZZ]YV]_?^X^[@ Z^Y_9TYTZT:[^_P^MX^[ZWX_]SU]X_H]R^_?^X^[Z^Y_9TYT@ ZT:[T_P^MX^[ZWFW_^ZSW[V^_SOBZ^[SWR^_E^FWYU^XIII>_+X@ U]Z]VV\[_;JQ^[OFZT_X^L^[Q^RVW_V^_PT[T_R^BQ^RVWK_PT XTRYTFT[T_SY^UH^R_E\F[]U\M_^YQZ^[_UTJ^Z\A_[] R^L^D^XSW_U]Y^X_]V]Y\U) R^BWZU^QWRZ^_\[Q^[_J^XZ^YW_^Y^QW[V^X\_\Z\MX\R\ ^[Z^R^U^VWXI_?T_OZQ^_OZQ^_^RY^[K_ROFTYS_H]_STYMT J^XZ^YW[^_X^YMWVWY)_>4TYMTZ^YWUWL_]L\Z\ROY>_V\R]_P\Y G]Y]XE]_C[]_QNY]YQ][\LK_=;58_P^LW_UTJ^Z]A]S_QCLDN@ Z]Y\[]_P^XWB_P^XWB_>]H]S_J^XZWQW[WLK_Q^Z^S^ZWXZ^Y^_R^LWX OZUTM>_M]XZ\[V]_Q\L\_U]U[T[_]V]D]X_P\Y_X^Y^Y^_H^Y^@ P\Z\YI_?^XW[_P^MX^_P\Y_CY[]X._?^ZWX]Q\Y:V]_P\Y_S^P]Z^ H^YUWMI_5^[\_D^VV][\[_\X\_X^ZVWYWUW[W_RTX^YWV^[ P\YZ]MS\Y][_X]U]YIII_+QX\V][_O[^_>S^X>_V][\YV\K_CY[]F\[ S^X@W_L^A]YK_L^A]Y_S^XWIII ?TK_S^MY^_XTY[^LWI_,^J^_^XWZZW_G]E\[][Z]Y\_V]_H^YI =0_^Y^L\Q\[]_1TUJTYP^MX^[ZWFW_-^Y^RW_R^BWZU^QW XO[TQT[V^_=[^R^Q^_8^JX]U]Q\:[]_P^MHTYUTMZ^YK U^JX]U]_Y]VV]SU\MI_%\UV\_V]_=HYTB^_;[Q^[_5^XZ^YW 8^JX]U]Q\:[]_G\V]D]XZ]YU\MIII_0YU^[_E\ASZ\F\[]_Q^Y^R +QX\V][_V]V\F\UK_=PVNZJ^U\V_V]HY\[V]_V]F\ZK_P\L@ \U_EODTXZTFTUTLV^I_?T_G]Z][]X_;SS\J^SEWZ^Y:V^[ X^ZUWMK_DTUJTY\R]S_VC[]U\[V]_V]_9]U^Z\QSZ]Y S^Y^AW[V^[_L]HXZ]_TRGTZ^[UWMSWI_5^[\_MT_'OU^ ;UB^Y^SOYZTFT_CL][S\Q\_X]U]YZ]YK_Z^X\[_S^MS^[_V]F\Z_S^J@ S^_H]_UTX^HH^V^[III =L\L_/]Q\[:\[_PT_XO[TV^_P\Y_CRXNQN_P\Z]_H^YVWYK_J^[\ S^XW[_NL]Y\[V]_>VTYU^R^ZWU_VNM]Y\L>_R^LWROYUTM_V^K R^FUTYZ^_>VN>_J]D]Q\[\[_R^YWQW_Q\Z\[U\MK_>VTYU^R^ZWU \M]Y\L>_OZUTMIII_8TJ^Z\A_P^QW[K_0QU^[ZWD^_P\Z]U]R]D]X X^V^Y_V]HY\UD\_OZVTFT_\E\[K_S^X:^_>S^P]Z^>_V\ROY) ;MS]_PT_>S^P]Z^[W[>_NQSN[V]_>[]_UTSZT_4NYX:NU V\R][]>_R^L^YUWMI_?]Z]V\R]_PT[T_X^ZVWYUWMK_R]Y\[] ^RRWZVWLZW_4NYX_P^RY^FW_XORUTMI_5^_=Z\_]Z\K_J^_]Z\ =Z\III_?^ZWX]Q\YZ\_853_RC[]S\D\Z]Y\_PT_\M]_EOX POLTZUTMZ^Y)_N[XN_]QX\_S^P]Z^RW_XORVTY^[_853:Z\ P^MX^[K_R][\_S^P]Z^RW_XORVTY^[_=93:Z\_P^MX^[) %\UV\_853_?^ZWX]Q\Y_CYGNSNK_OY^R^_^RRWZVWLZW_4NYX P^RY^FW[W[_XO[TZU^QW[W_>H^S^[^_\J^[]S>_OZ^Y^X [\S]Z\ROYUTM)_*NZU]R\[K_H^ZZ^J\_PT_G]YE]XI =P]QZ]_\MS\G^Z_CY[]XZ]Y\[]_\ZZ]_V]_GNZU]X \QS\ROYQ^[WLK_P][_Q\L]_]SJTZZ^J_*NZ][_5OD^]A][V\ 5^LY]SZ]Y\:[\[_][_R][\_P]VVT^_H^^LW[W_P\ZV\Y]R\U._5O@ D^K_B^Y^Z]Z_CYGNSZ]_UND^V]Z]_]V][Z]Y_\E\[_>GCP]XZ]Y\ E^SZ^QW[>_V]U\MI__ >?]R\[_X^[^U^QW[V^[_G\SQ\[Z]Y>_V\R]_V]_]XZ\ROYI 9^SWZWU_P^[X^Z^YW[W[_Z^\X_OZU^R^[_NZX]Z]YV]X\_^VW 6;QZ^U_?^[X^QW7_H]R^_6^\LQ\L_?^[X^7VWYI_41I_JWLZW Z^\X_P\Y_NZX]_OZVTFT_\E\[_$!_RWZW[V^_U]YJTU L^Z<W[_G^RY]SZ]Y\RZ]_XTYTZ^[_PT_P^[X^Z^Y^K RTX^YWV^X\_\Q\UZ]Y_H]Y\Z]U]V\K_PT[Z^Y_Z^\XZ\F]_^RXWYW Q^RWZVWK_PT_RNLV][_6L]Z_\[^[Q_9TYTUT7_V][V\_H] $"<Z^YV^_?^[X^Z^Y_9^[T[T:[T[_\E\[V]__CL]Z_R]Y\[\ ^ZWYX][_V]_69^SWZWU_?^[X^QW7_^VW_H]Y\ZV\I 9^SWZWU_?^[X^Z^YW[W[_^QWZ_\M_X^Z]UZ]Y\_VCYSSNY. 8NM^Y]X]K_UTV^Y^P]K_UTY^P^J^_H]_Z]^Q\[G #UNZX\R]SZ]_QO[TEZ^[^[_X\Y^Z^U^(I_?T_VCYS_X^Z]U VWMW[V^_U]MYT_OZ^[_V\F]Y_P^[X^DWZWX_J\LU]SZ]Y\[\_V]_\@ A^_]V]YZ]YI ;M_^JZ^XW[V^X\_L^^AZ^Y_\Z]_P^[X^R^_Q]YU^R] R^SWY^[Z^YW[_X^L^[U^_^U^EZ^YW__PT_VCYS__\MZ]U_\E\[V][ 6UTY^P^J^7[W[_^FWY_P^QU^QW[^_Q]P]B_OZUTMSTYI_%]Y<\ J]R]SZ]Y_V]H^UZW_OZ^Y^X_V\F]Y_X^Z]UZ]Y\[ ^YSSWYWZU^QW[W_S^HQ\R]_]V\ROYZ^YK_\ZG\Z\Z]Y_V]_VNYNQS_H] ]J\Z_OYS^XZ^Y_PTZVTXE^_PT[T_TRGTZ^U^R^_RC[]Z\ROY@ Z^YI_?T_VCYS_X^Z]UV][_P\Y\_OZ^[_UTY^P^J^_6P]R<T<Z@ WR[]7_V]F\ZV\YI 8TY^P^J^_G][]ZZ\XZ]_ATX^J^[W[_D^\L_GCYVNFN_H] ]QX\V][_P]Y\_R^BWZ^[K_GN[NUNLV]_\Q]_J]U][_J]YX]Q\[ ^L_EOX_XTZZ^[VWFW_P\Y_\MZ]U_OZTB_6H^V]Z\_U^Z_Q^SU^X H]_^ZU^X7SWYI ?]R<T<Z@WR[]_\Q]_P\Y_A^\L_J\Z]Q\V\YI_3^Y^R^_\JS\R^DW OZ^[_X\UQ]K_U][A^^SQ\L_CVN[E_H]YU]R][_M^JQ^_G]Z\YK U]Q]Z^_P\Y_Q^^S\[\_O_X\M\R]_VOXQ^[_Z\Y^R^_B]M\[_Q^S^YK B^Y^QW[W_^ZWYK__QO[Y^_RNL_Z\Y^R^_H^V]Z\_OZ^Y^X_G]Y\_Q^SW[ ^ZWYI_?CRZ]D]_VOXQ^[_Z\Y^_B^Y^_^ZVWFW_^V^U^_P]ZZ\_P\Y H^V]_\E\[V]_RNL_Z\Y^_CV]YI_&^[\__QCLV]_P\Y_^ZWU_Q^SWU R^B^Y^X_RNLV]_O[V^[_A^LZ^_A^\LZ]_\JS\R^DW_OZ^[_B^Y^RW S]U\[_]SU\M_OZTYI R[]_J\Z]Q\_RTX^YWV^X\_CY[]F\[_S]YQ\[]_V]_R^BWZWY. 3^Y^ZW_M^JWQ_U]Q]Z^_Q^^S\[\K_B^Y^R^_\JS\R^DW_OZ^[^ H^V]Z\_OZ^Y^X_U]Q]Z^_RNL_Z\Y^R^_Q^S^YK_QO[Y^_B]M\[_O@ Z^Y^X_VOXQ^[_Z\Y^R^_G]Y\_Q^SW[_^ZWYK_VOXQ^[_Z\Y^RW_^Z^[ M^JWQ_PT[TK_TRVTYTX_P\Y_UT^U]Z]_\Z]_RNL_Z\Y^ X^YMWZWFW[V^_^ZUWM_OZTYI 4NYX\R]<V]X\__X^SWZWU_P^[X^Z^YW[V^_PT_J\Z]Z\_A^\L \MZ]U\[]_J\EP\Y_L^U^[_D]H^L__A]SH^QW_H]Y\ZU]U\MS\YI 8TY^P^J^_\MZ]U\[\[_\ZG\Z\_X^[T[V^X\_^VW_6P\Y]RQ]Z A\[^[Q_V]QS]F\7V\YK_U]HLT^SS^_Q^XW[D^ZW_P\Y_\A^V]_\Z]_R@ ]Y_^ZUWMSWY_H]_V]F\MS\Y\Z]D]XS\YK_NL]Y\[V]_E^ZWMU^Z^Y R^BWZU^XS^VWYI ,^[WMU^_XTYTZZ^YWK_U]HLT^SS^_V]F\M\XZ\X R^BWZW[D^R^_X^V^Y_\MZ]U\[_A\\Z][_U]MYT_OZ^P\ZU]Q\_\E\[ 6H]X^Z]S_ROZTRZ^_^ZU^_H]_Q^SU^7_AOYUNZN[N G]S\YU\MS\YI_?T[^_GCY]_P^[X^K_V^J^_QO[Y^_U^ZW_Q^SW[ ^ZU^X_\QS]R][_UNMS]Y\R]_H]X^Z]S_H]Y\YK_H]X\Z@UNMS]Y\ U^ZW_RTYS_\E\[V][_H]R^_RTYS_VWMW[V^[_P^[X^_\E\[_Q^SW[ ^ZWYK_QO[Y^_P^[X^_\Z]_S]U^Q_XTY^YK_\D^P_H]_X^PTZ_\Z] P^[X^V^[_H^V]Z\_OZ^Y^X_X][V\[]_Q^SW[_^ZWY_R^[\_X][V\ U^ZW[W_Q^SWB_G]Y\_^ZU^LI *]ES\F\U\L_GN[Z]YV]_NZX]U\L_4NYX\R]<V]_EOX_\ZG\[E_\@ X\_OZ^R_R^M^[VWI__;X\_OZ^RW[_\ZX_P^XWMS^_P\YP\YZ]Y\RZ]_][ XNENX_P\Y_\Z\MX\Q\_ROX_G\P\_VTYTROYI_?T_OZ^RZ^YV^[_P\Y\[@ D\Q\_G]ES\F\U\L_J^AS^_R^M^[^[_P\Y_[^YXOS\X_OZ^RWI ;X\[D\_OZ^R_\Q]_VN[_#$!_=Y^ZWX_"$!K_3^L^Y(_R^M^[^[ GCL^ZSW[^_^ZU^_U]Q]Z]Q\I_?T_\X\_OZ^RW[_[]_\Z\MX\Q\_H^Y_V]Y@ Q][\LK_V]HZ]S_^RGWSW_NL]Y\[V][K_X^[^^S\U]_GCY]K_\X\ U]Q]Z]V]_V]_PNRNX_P\Y_P][L]YZ\X_H^YI_,]HZ]S_V]U]X JTXTX_V]U]XS\YK_X^UT_J\LU]S\_NY]S][_R^BW_V]U]XS\Y_H] P^MX^_M]R_V]_V]U]X_V]F\ZV\YI ,]HZ]S_^RGWSW[W[_\MZ]R\M\_NL]Y\[V]_S]Y]VVNSZ]Y OZTMU^R^_P^MZ^Y_\Q]K_PT_S]Y]VVNSZ]Y\[_[]Y]Z]Y]_X^V^Y TL^[^D^FW_P]ZZ\_OZU^R^P\Z\YI_5^SS^K_PT_S]Y]VVNSZ]Y\[_\ZX E^YB^D^FW_R]Y_UTJS]U]Z][_V]_TLT[_H^V]V]_]XO[OU\X PNRNU]_OZ^D^X_X\K_][_PNRNX_S]JZ\X]_V]_PTI ?^MP^X^[_-^RW[_,^HTSOFZT_G]ES\F\U\L_J^AS^_6[^YXO@ S\U7_\QU\RZ]K_TRTMSTYTDT_\Z]_UND^V]Z]V]_A^^Z\R]S_GCQS]Y]@ D]X_CL]Z_P\Y_BOZ\Q_P\Y\U\[\[_V]HY]R]_G\YV\F\[\_^EWXZ^VW_H] PT_[]V][V][_P\Y_SOBZ^[SW_VNL][Z]V\K_P\Y_XO[TMU^_R^BSWK 64NYX\R]<[\[_PNRNX_\JS\R^E_VTRVTFT_TLU^[Z^MUWMK QOX^XS^X\_Q^SWDWZ^YZ^_UND^V]Z]_]V]D]X_P\Y_P\Y\U\K_/^YXO@ S\U\7_S^[WSSWI ?TY^R^_X^V^Y_J]Y_M]R_UNX]UU]ZI__ =[D^XK_6/^YXOS\U\[7_GCYX]UZ\_P\Y_SOBZ^[SWRZ^ S^[WSWUW[W[_R^BWZU^QW[V^[_J]U][_QO[Y^K_G^Z\P^_P\Y_GN[ \E\[V]K_/^YXOS\U\[_;9_03+'=-&0/_0='=9I_;Q@ S^[PTZ<V^_B\R^Q^_V]F]Y\_"_U\ZRO[_4_OZVTFT_QCRZ][][ 22 _X\ZO_Q^A_]YO\[_]Z]_G]E\Y;V\I_-CL_XO[TQT_]YO\[ PNRNXZNFN[N[_[]_^[Z^U^_G]Z]P\Z]D]F\[\_GCYU]X_\E\[_P\Y@ \X\_Q][]_C[D]_;QB^[R^<V^_NE_X\ZO_]H]S_NE_X\ZO_#Y^X^UZ^_ X\ZO(_Q^A_]YO\[_R^X^Z^[VWFW_L^U^[_;QB^[R^<[W[_][_C[]UZ\ G^L]S]Z]Y\[\[_P^MW[V^_G]Z][_+Z_3^Q<\[_PT_VTYTUT U^[M]SS][_VTRTYVTFT[T_J^SWYZ^S^RWUI 22 _X\ZO_Q^A_]YO\[_EOX_^U^_EOX_PNRNX_P\Y_U\XS^YK_PT ]YO\[_[]Y]V]_NY]S\ZU\MK_;QS^[PTZ<^_[^QWZ_G]ZU\MK_PT_]YO\[\[ Q^J\P\_X\UK_PT_XO[TZ^YV^_J\E_P\ZG\Z][]U\ROYTLK_PT_SNY PNRNX_]YO\[_H^X^Z^YW[V^_A\XY@\_S^X\B_R^BWZUWROYI =[D^XK_PT_XO[TZ^Y_P^MX^_P\Y_VNL]R_EN[XN_QCL_XO[TQT S^[WSWU_SOBZ^[SWQW[V^[_J]U][_QO[Y^_[^YXOS\U\[_;QS^[@ PTZ<V^_22 _X\ZO_Q^A_]YO\[_R^X^Z^UWM_OZU^QWK_P][V]K_\S\Y^A ]V\ROYTUK_S]Y]VVNSZ]Y_OZTMSTYVTK_P\Y_U\L^[Q][_J^H^QWK XOXTQT_J\QQ]SS\UK_X\UQ]R\_QTEZ^UWROYTUK_P][\UX\ Q^V]D]_P\Y_J\QQ\R^S_^U^_QOX^X_TRTMSTYTDT_Q^SWDWZ^YWRZ^ UND^V]Z]_\E\[_XTYTZUTM_EOX_C[]UZ\_P\Y_P\Y\U_]YS]Q\_GN[ 22 _X\ZO_Q^A_]YO\[_R^X^Z^UWM_\Q]_PT_VTYTU_S]Y]VVNSZ]Y] ^EWXSWYI___=[D^XK_PT_SNY_S]Q^VNAZ]Y\[_V]HZ]S_J^XXW[V^_EOX C[]UZ\_S]Y]VVNSZ]Y_R^Y^SU^R^D^FW[W_QCRZ]U]X_V]_XOZ^R V]F\ZI_-O[Y^_V^_\X\[D\_OZ^R_GN[V]U]_G]ZV\I 4?88<V][_R^YGW_B^X]S\_G]ES\K_-^RW[_1TUJTYP^MX^[W PT_X^[T[T_\UL^Z^R^Y^X_']QU\_*^L]S]R]_GC[V]YV\K_']Q@ U\_*^L]S]_UNX]YY]Y_Q^RW_R^RW[Z^VWK_R^Q^_RNYNYZNF]_G\YV\I &^Q^[W[_RNYNYZNFN_G\YU]Q\_\Z]_P\YZ\XS]_V]_VN[_#3^L^Y( R^M^[^[_GCL^ZSWZ^Y_GN[V]U]_G]ZV\I_9O[T[T[_JTXTX\ PORTSTRZ^_\ZG\Z\_R]SX\[_P\Y_P\ZG\U_ROXK_PT_XO[TV^_ROYTU R^BU^R^D^FWUK_^U^_PT_XO[TV^_V^_\[Q^[W[_^XZW[^_P\Y S]Y]VVNS_S^XWZWROY_VOFYTQTI %^R]S_GCL^ZSW_\MZ]UZ]Y\_R][\_R^Q^RZ^K_U]Q]Z^_U^XTZ MNBJ]_X^HY^UW_\Z]K_UNUXN[_OZVT_\Q]K_PT_X]RA\R]S\[ ^[Z^UWK_1TU^_GN[N[]_X^V^YK_G]YE]XZ]M][_GCL^ZSWZ^YW JTXTX][_UNUXN[_XWZ^P\Z]D]X_P\Y_JTXTX_U]HLT^SW[W[ OZU^VWFW_^[Z^UW[^_G]Z\YI 1TU^_GN[N[]_X^V^Y_R^[\_R][\_R^YGW_B^X]S\[\[ X^[T[Z^MU^QW[^_X^V^Y_UNUXN[_OZU^R^[_GCL^ZSWZ^Y_R][\ R^Q^[W[_R^RW[Z^[U^QWRZ^_UNUXN[_OZ^P\ZU\M_\Q]_PT_QNY]E V]_]HY][Q]Z_JTXTX_^[Z^UW[V^_J]YX]Q\[_X^A^QW[V^_S]Y]V@ VNSZ]Y_OZTMSTY^P\Z\YI /^YXOS\X_U]Q]Z]Q\[V]K_G^L]S]D\Z]Y\[_GCL^ZSW[^ ^ZW[U^QW[V^_JTXTXQ^Z_S]Y]VVNSZ]Y_OZTMTYQ^K_PT_S]Y]VVNS@ Z]Y\[_\ZX_L^Y^YW_Q\R^Q^Z_B^YS\Z]Y]K_D]U^^S]_A^Z^[_V]F\Z VOFYTV^[_V]HZ]S_X^HY^UW[^_OZTYI [TSU^R^ZWU_V]HZ]S_V]U]X_JTXTX_V]U]XS\YK_JTXTX \E\[V]_X^UT_J\LU]S\_NY]SU]X_V]U]XS\Y_H]_P^MX^_M]R_V]@ U]X_V]_V]F\ZV\YI_,]HZ]S_S]Y]VVNS_X^ZVWYU^LI 9^SWZWU_P^[X^Z^YW[W[_V\[_V^[WMU^_J]R]SZ]Y\_RTYS \E\[V][_H]_VWMW[V^[_XO[TRT_\R\_P\Z][_\Z\U ^V^UZ^YW[V^[_#][_^L_NE_X\M\Z\X_P\Y_J]R]S_OZ^Y^X( OZTMU^XS^VWYI_?T_J]R]SZ]Y\[_A]SH^Z^YWK_AWXJW[ XWRWZ^YW[V^_VOZ^MU^LK_XWYUWLW_E\LG\Z]Y]_R^XW[_Q]RY]S@ U]LK_P\Y_R^[V^[_C[]UZ\_P\Y_\JS\R^DW[_C[N[N SWX^U^U^K_V\F]Y_R^[V^[_U]MYT\R]S\_XOYTU^ ][V\M]Z]Y\_\E\[V]_J^Y]X]S_]V]YZ]YI_ ?T_J]R]SZ]Y_WQU^YZ^U^_A]SH^_H]YU]LZ]Y_S^U_^X@ Q\[]K_P^[X^Z^YV^[_G]Z][_QOYTZ^YW[_B]X_EOFT[^_6D^\L V]F\ZV\YK_R^B^U^LQW[WL7_V\R]_D]H^B_H]Y\YZ]Y_H] P^[X^Z^Y_V^_PT[^_TR^YZ^YI 9^SWZWU_P^[X^Z^YW[W[_\MZ]UZ]Y\[\_\LZ]U]X_H]_G]Y]X@ Z\_V\[_^EWXZ^U^Z^YW_R^BU^X_\E\[_X][V\Z\XZ]Y\[V][_P\Y ^Y^R^_G]Z]D]X_H]_E^ZWMU^Z^Y_R^B^D^X_OZ^[_J\UU]S ]JZ\_^Z\UZ]Y\[_]Z\[\_XOZT[T_P^FZ^R^[_ROXSTY_X]MX] R^BQ^Z^YI_ =U^_CS]V][_P]Y\_UNASNZ]Y_H]_^Z\UZ]Y_^Y^QW[V^_A]S@ H^_H]_\DS\J^V_A^YXZ^YW_PTZT[UTMSTYI_?\Y_J]R]S_H]_X\M\ R^Z[WLD^_X][V\_^EWXZ^U^QW[W[_VOFYTK_TQTZ E]YE]H]Q\[V]_H]_]JZ\R]SZ]_R^BWZUWM_V\F]Y ^EWXZ^U^Z^YW[_P^SWZ_OZVTFT[T_\Z]Y\_QNY]YQ]_U]MYT TQTZN[_VWMW[^_EWXUWM_OZTYI_8NU\[Z]YK_\S\U^V_]SS\XZ]Y\ J]YJ^[G\_P\Y_^Z\U\[_H]R^_^Z\UZ]Y_J]R]S\[\[_A]SH^QW[^ GCY]_^U]Z_]V]YZ]YQ]_R^[ZWM_R^BUWM_OZU^LZ^YI SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> ACİL TELEFONLAR Dünya Bankas ’ndan Kocao lu’na te ekkür İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r mTELEFONLARI Garanti Ajans YANGIN MIGA’n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Keiko Honda, zmir Karşıyaka 372 58 74 Büyük ehir Belediye Ba225kan Kadifekale 49 99 Kocao Honda, Bornovalu’nu ziyaret etti.388 10 03 “Sizinle birlikte çal t 386 k ve Bostanlı 17 86 Buca 61 gelecekte de çal aca 487z.13Bize 13 07 i Karabağlar birli i f rsat verdi237iniz için Çamdibi 433 65 59 te ekkür ederiz.” dedi. Ziyarette Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 73 23 MIGA Düzey Balçova 278 76 02 Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka 4 351 09 04 Sigorta Uzman Christopher Evka 1 452 24 77 Millword, Gaziemir Dünya Bankas 251 00 44 Uluslararas Finans Kurulu (IFC) Hatay 250 86u 40 Avrupa, Ortado u ve Kuzey Narlıdere 238 Afrika 35 97 Güzelbahçe 234 25 Çevik 34 Yat r mlar Sorumlusu Elif ile Büyük ehir Belediyesi HASTANE TELEFONLARI bürokratlar da haz r bulundu. -Devlet HastaneleriBüyük ehir Belediyesi’nin çe itli Aliağa 616 87 87 projeleri için IFC’den kredi N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis veririz, “Size nas l daha iyi hizmet Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 onun için buraday Alsancak Diş Hast. z.” diye 464 konu 78 62 tu. Dünya Bankas Atatürk Devlet ’n n misyonu 244 44 44 hakk nda bilgi veren Honda, Behçet Uz 489 56 56 58 58 imiz “ Bornava zmir’e Dev. dahaHast. önce kredi375 verdi Bozyaka Eği. Hast. 250 50 gibi 50 gemi, tramvay ve trafik sistemi Buca S.D. projeler var.Hastanesi Gelecekte de452 52 52 A. Çizgenakat 07 77i çalÇeşmeaca z. Bize i 712 birli Foça 812 29 f rsat verdi iniz için te 14ekkür Göğüs dedi. Hastanesi 433 33üç 33 ederiz.” Dünyada sadece Konak Diş Hastanesi 441 81 81 belediyeyle çal t klar n Karşıyaka 366 88 88 belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Paulo, stanbul Büyük 832 ehir58ve59 Menemen Dev. Hast. zmir Büyük ehir oldu unu Nejat Hepkon açSeferihisar klad . Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Dev.Kocao Hastanesi 10 04 BaUrlakan lu ise, 752 “Finans Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 yap s n belirli bir noktaya getirmeden, kendi -Belediye Hastaneleriözkaynaklar n zla yat r m Eşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 yapmadan zaten dünya kredi sahnesine ç kma ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi 272 00 11 kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi 425 73 73 yap m Kalp za özen gösterdik.483 Kararl Atakalp Hastanesi 14 14 veAtakent istikrarlTıp Merkezi çal malar 336 m11 z95 sonras k Hazine’ye Atagöz nda Göz art Hastalıkları 435 vadesi 35 35 Atafizik,borcumuz Fizik Ted. Mer. 25 15 geçmi kalmad 231 . Bugün Batıgöz Hastanesi 489 03 03 çok farkl bir noktaday z.” diye Bornova Merkezi 388için 20 40 konu tu. Tıp Kocao lu, tüketim Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 kredi almad klar n , sadece Bornova Özel finansal geri dönü ü olan büyük Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 projeler i in uzun vadeli kredi Buca Tıp Merkezi 438 14 14 kulland klar n ve daha438 dü 06ük Buca Sağlık Merkezi 20 faiz oranlar nda kredi almaya Central Hospital 341 67 67 çalCan Tıp t Merkezi klar n kaydetti. 232 13 48 Kocao lu, Dünya heyetine Caner Göz MerkeziBankas 278 81 11 Çağdaşehir Tıp Merkezi 95 95 Büyük Belediyesi’nin285 önemli Çankayahakk Tıp Merkezi 31 31 projeleri nda bilgi de425 sundu. 12 GÜNCEL SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 16 17Aralık Şubat2014 2013Salı Perşembe Türkiye ekonomisinde 10 yılda birçok başarı elde edildi Hükümeti öven Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Mulyani, "Türkiye'de ihracatın desteklenmesi ve yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi anlamında gelişme var" dedi D ünya Bankası Başkan Yardımcısı Sri Mulyani, Türkiye ekonomisinde son 10 yıl içerisinde birçok başarı elde edildiğini belirtti. Mulyani, Türkiye'nin hızlı gelişen bir ekonomi olduğunu ifade etti. Türkiye'de ekonominin temelinin güçlendiğini aktaran Mulyani, aynı zamanda refah oranının arttığını ve fakirliğin azaldığını dile getirdi. Mulyani, Türkiye ekonomisinde son 10 yıl içerisinde bir çok başarı elde edildiğini bildirdi. Ancak Türk ekonomisinde hala bazı kırılganlıklar olduğuna dikkati çeken Mulyani, cari açığın önemli bir sorun olduğunu işaret etti. Türkiye'de ihracatın desteklenmesi ve yabancı yatırımların ülkeye çekilmesi anlamında ilerleme olduğunu dile getiren Mulyani, bu ilerlemenin cari açığın azaltılmasında kolaylık sağlayabileceğini anlattı. Mulyani, Türkiye'de ekonomik anlamdaki sıkıntıların çözülmesinin reformlardaki ilerlemeye bağlı olduğunu vurgulayarak, iş piyasası, ve yatırımların desteklenmesi gereken konular olduğunu kaydetti. Beşeri sermaye yatırımlarının da desteklenmesi gereken diğer bir alan olduğunu belirten Mulyani, Türkiye'nin yüksek gelirli bir ülke olma yolunda ilerlediğini ve bu sebepten dolayı Türkiye'ye daha fazla yatırımın gerektiğini ifade etti. Mulyani, G20 Müsteşarları ve Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Toplantısı'nda da yatırımın ön plana çıkardıkları konulardan biri olduğunu bildirdi. - "Türkiye Fed'in normalleşme sürecine daha hazır halde" Sri Mulyani, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) para politikasını normalleştirmesi konusunda gelişmekte olan ülkelerin farklı pozisyonlarda olduğunu aktardı. Mulyani, Türkiye'nin Fed'in normalleş- me sürecinde kırılganlık yaşayan ülkelerden biri olduğunu dile getirdi. Türkiye'de bu kırılganlıkların yaşanmasında cari açık ve yüksek enflasyonun etkili olduğuna dikkati çeken Mulyani, ancak Türkiye'nin bu normalleşme sürecine şu anda daha hazır halde olduğunu anlattı. Mulyani, diğer gelişmekte olan piyasaların da Fed'in normalleşme sürecine hazır olduğuna işaret etti. Bazı ülkelerin cari açıklarında önemli ölçüde daralma gözlendiğini vurgulayan Mulyani, 2015'ten sonra gelişmekte olan ülkelerin Fed'in politika değişikliğine ekonomik reformlarla daha uyumlu bir pozisyon alabileceğini kaydetti. - "Petrol fiyatlarındaki düşüş Türkiye gibi ülkelerin bütçelerine olumlu yansıyacak" Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Mulyani, petrol fiyatlarında son 4-5 ay içerisinde çok sert düşüşler yaşandığını anımsatarak, petroldeki bu sert düşüşün Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin daha ucuz petrol almalarını sağlayacağını ve bu durumun bütçelerine olumlu yansıyacağını söyledi. Petrol fiyatlarındaki sert düşüşün petrol ihraç eden ülkeleri zor bir durum içerisine sokabileceğini vurgulayan Mulyani, Rusya ve Ortadoğu ülkelerinin bütçeleri ve gelirlerinin bundan olumsuz etkilenebileceğini sözlerine ekledi. (AA) Gerçekleri gizlemek için basına sansür yaygarası kopartıyorlar! AK Parti Manisa Milletvekili Dr.Muzaffer Yurttaş, Zaman ve STV'ye yönelik operasyonun basına sansür şeklinde verimesine tepki gösterdi. Milletten başka kimsenin kendilerine akıl veremeyeceğini söyleyen Yurttaş, "Bize Sadece Millet Rota Çizer: Bu partinin kurulduğu andan itibaren biz bir şey söyledik, bize sadece ve sadece millet istikamet çizer, bizim rotamızı sadece millet belirler dedik. Biz bunu sadece bir slogan olarak dile getirmiyoruz, bu sözümüzün arkasında durmak için 12 yıldır mücadele veriyoruz. Bir adım atarken biz sermaye ne der diye bakmayız, medya ne der diye bakmayız, bir reform yaparken “medya bu konuda ne yazacak, sermaye ne diyecek diye çekinmeyiz. Bir değişimi gerçekleştirirken köşe yazarları, içeride ve dışarıda lobiler nasıl tavır alacak diye istikametimizi değiştirmeyiz. Çünkü bu milletin tarihi bunun bedelini çok ağır ödedi, artık biz bedeli bu millete ödetmeyeceğiz diye yola çıktık. Biz sadece ve sadece milletin ne dediğine bakar, milletin çizdiği istikamette yolumuzda ilerleriz. Milletin seçtiklerini, bu milletin evlatlarını devre dışı bırakmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu ile AK Parti kadroları bu ülkenin % 50 sinden oy alarak millete hizmet etmeye başlamışlardır. Millete hizmet yolunda canlarını ortaya koyan demokrasi kahramanlarının arkasında bu millet her zaman destek olacaktır. Devlet içinde paralel ve benzeri yapılanmalara müsade edilmeyecektir. Lider Ülke Türkiye’nin önünü kimse kesemeyecektir. Hakim ve savcıların görevlerini yapmaya kimse engel olmasın. Tutuklananların bir kısmının basın mensubu olması nedeniyle “özgür basın susturuluyor” gibi bahaneler üretiliyor. Hiç kimse mesleğinden dolayı tutuklanmış değildir. Seçilmiş hükümeti yıkmak, siyasilere kumpas kurmak gibi nedenlerle ve bilgi ve belgeye dayanan göz altına alınmalar gerçekleşmiştir. Bunu farklı mecralara çekerek “basına baskı” gibi göstermek gerçekleri gizlemektir. Türkiye bir hukuk devletidir" dedi. (HABER MERKEZİ) POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 -Körfez Ulaşım İskelelerÇeşme Sissus Has. 723 05 55 Konak 484 98 56 Dünyaca ünlü uluslararas kredi Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Karşıyaka 368 00 42 derecelendirme kurulu u Moody’s, Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Alsancak 464 78 31 temmuz ay sonunda Diyabet Hastanesi 449 13 19 Bostanlı 330 89 22 yay mlad son raporunda Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Bayraklı İskele 345 77 53 zmir Tıp Büyük Doğa Mer. ehir Belediyesi’nin 244 16 16 Pasaport İskele 484 22 56 ulusal ölçek kredi notunu “Aa3”, ölçekte kredi notunu “Baa3” olarak aç klam t . zmir, Moody’s taraf ndan verilen söz konusu notlar Göztepe iki y ldİskele r korumay 224 20 22 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67küresel 47 -Türk TelekomAvşar Palmiye 277 48 00 Sema Sineması 483 91 00 baEfes arK.B.B. yor. Merkezi Raporda zmir n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini finanseİskele etme kapasitesi 446Büyük 15 16 ehir’in güçlü faaliyet marjlar , dengeli nakit ak Üçkuyular 259 40 13 Arıza 121 Cinemaximum 278 87 87 Konak Sineması 483 21 91 Sağlık Hastanesi 463 77 00 be y l içinde toplam gelirlerinin yakla saEgelad ve bu durumun, geçen k yüzde 4’üne denk gelen finansman fazlal ndan da anla ld ifade edilmi ti. Moody’s, Bilinmeyen Numara 11811 Cinemaximum 446 90 40 Desem Sineması 422 53 10 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 -Elektrik Arıza-bir nakit belediyenin bugüne kadar bütün borçlar nDanışma n anapara ve faiz geri444 ödemelerini fazlas yla kar yeterli rezervi bulundurdu istikrarl 14 44 Cinemaximum (Ykm) lamaya 425 01 25 miktarda Karşıyakanakit Sineması 381 50 98 unu, bunun da Egeria Çocuk Sağlık Genel Kesinti Seb. 435 11 84 yönetimi stratejisi izlemesinden kaynaklandUyandırma n vurgulam t 135 . Cinecity Kipa Çiğli 386 58 88 İzmir Sİneması 421 42 61 Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Buca 426 69 37 Posta Kodu 119 Çeşme Hollywood 712 07 13 Ekol K.B.B. Dal Mer. ) 386 55 05 (HABER MERKEZ Çiğli 376 90 91 Fono Tel 141 Çamlıca 343 83 15 -TiyatroEkol K.B.B. Şube 369 89 65 Karşıyaka 369 79 80 Borç Ögrenme 163 Deniz Karşıyaka 381 64 61 Konak Sahnesi 483 50 35 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Bornova 388 83 78 Çağrı 133 Batı Sineması 347 58 25 Ragıp Haykır Sahn. 369 14 87 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Narlıdere 238 32 90 -SinemalarÇınar Sineması 489 88 85 İzmir Devlet Tiyat. 445 89 41 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 261 48 04 Eşrefpasa Agora Balçova 277 25 25 Uğur Mumcu Sahnesi 343 04 33 Karaca Sineması 445 87 76 Hayat Hastanesi 441 41 96 Gaziemir 251 92 05 Afm Park Bornova 373 73 20 İzmir Tiyatro Kipa Hollywood 252 56 66 İzmir Hastanesi 483 31 31 Güzelbahçe 234 05 34 Afm Forum Bornova 373 03 50 Bab-ı Sanat Merkezi 446 77 95 Menemen Kültür 832 14 11 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 Konak 425 60 60 İsmet İnönü Afm Ege Park 324 42 64 Şan Konak 483 75 11 441 41 70 Karataş Çeşme 712 63 46 Sanat Merkezi 441 09 02 Afm Passtel 489 22 00 Çınar Center 277 11 00 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 16 17Aralık Şubat2014 2013Salı Perşembe Alzheimer hastalığında ERKEN TANI UMUDU Dünyada milyonlarca kişinin hayatını olumsuz etkileyen Alzheimer hastalığına neden olan bazı genlerin araştırılarak erken tanı ve tedavi olanağı sağlanmasına yönelik Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Nöroloji anabilim dalları işbirliğiyle çalışma başlatıldı. DEÜ Çocuk Hastalıkları ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Derya Erçal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980'li yıllarda hemen her hastalığın immunolojik olaylarla açıklandığını hatırlattı. DNA şifresinin 2000'li yıllardan sonra çözülmesiyle artık her şeyin "genetik" ile açıklandığını kaydeden Prof. Erçal, bazı hastalıklara yatkınlığın yine genetik olarak incelenebildiğini ifade etti. DEÜ Genetik Tanı Merkezi'ndeki genetik ünitesinde Tıbbi Genetik Anabilim Dalı ve Çocuk Genetik Bilim Dalı çalışmalarının gerçekleştirildiğini dile getiren Erçal, "Polikliniklerimizde genetik hastalıklar farklı farklı karşımıza gelir. Çocukluktaki ve yetişkinlikteki genetik hastalıklar değişiktir. Çocuklarda doğumsal anomaliler, kalıtsal hastalıklar ön planda iken yetişkinlerde hipertansiyon, damar tıkanıklığı, Alzheimer gibi daha geç başlangıçlı genetik hastalıklar ön plana geçer" dedi. Laboratuvarlarda gen ve kromozom analizleri yaptıklarını anlatan Derya Erçal, şöyle konuştu: "Hücrelerimiz içinde bizim bilgi bankamız var. Bu biyolojik bilgi bankasına DNA adını veriyoruz. DNA üzerinde bugün için bilim insanlarınca tespit edilen 22 bin civarında genin varlığı söz konusu. DNA'yı küçük bir iplik olarak düşünürsek hücre çekirdeğinin içindeki bu ipliğin uzunluğu, açıldığında 2 metreye ulaşır. 22 bin gen bu iplik üzerinde çeşitli moleküllerin yan yana belirli kod ve şifrelerle sıralanmasıyla görüntülenir. Bu ipliğin kendi üzerinde defalarca katlanmasıyla insanlardaki 23 çift kromozomun oluştuğunu biliyoruz." Hastalıklara kromozom sayısının fa- zlalığının, eksikliğiinin veya yapılarındaki bozuklukların söz konusu olduğunu anlatan Prof. Erçal, mikroskop ile kromozom analizleri yaptıklarını, haritaları çıkardıklarını, yapı ve sayılardaki fazlalık, eksiklik ve anormalliği tespit ederek hastalıkların nedenini bulmaya çalıştıklarını söyledi. Son aylarda Alzheimer hastalığı üzerinde de çalışıyorlar Yıllardan beri çeşitli hastalıklarda, DNA moleküler tanı testleri gerekleştirdiklerini anlatan Erçal, son aylarda Nöroloji Anabilim Dalında klinik olarak Alzheimer tanısı alan veya hastalıktan şüphe edilen vakalar üzerine ekip olarak yoğunlaştıklarını kaydetti. DEÜ Nöroloji Kliniğinde çok donanımlı uzmanların Alzheimer hastalarını takip ettiğini ifade eden Derya Erçal, "Biz de onların takip ettiği hastalar üzerinde çalışmaya başladık. Ülkemizde erken başlangıçlı Alzheimer hastalarında rutin olarak genetik test yapılmasını ilk kez başlattığımızı düşünüyoruz" dedi. Hastaların şikayetleri nedeniyle öncelikle nöroloji kliniklerine başvurduğunu kaydeden Erçal, çalışmalarını şöyle özetledi: "Nöroloji Kliniğinde yapılan elemeler sonrasında vakada Alzheimer hastalığı düşünülüyor veya şüpheleniliyor ise bizden gen analizi isteniyor. Biz de presenilin 1 (PSEN1) ve presenilin 2 (PSEN2) ve APP genlerindeki mutasyonlara bakarız. Bu yöntemle erken teşhis ve genetik danışmanlık konusunda bilgi sağlıyoruz." Hamilelikte bitki çayına DİKKAT ! Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülay Koçoğlu, özellikle kış aylarında çok tüketilen bitki çaylarının hamilelerde düşük ve erken doğuma yol açabileceği uyarısında bulundu. Koçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bitki çaylarının son yıllarda çok tüketildiğini söyledi. İnsanların bitki çayını doğal olduğu için tercih ettiğini belirten Koçoğlu, bu çayların içinde sağlığa yararlı olabilecek pek çok özel madde bulunduğunu dile getirdi. Bitki çaylarının bağışıklık sistemini güçlendirici ve hastalıklara karşı koruyucu antioksidanlar açısından zengin olduğunu vurgulayan Koçoğlu, "Zencefil, zerdaçal, ıhlamur gibi çayların içerisine şeker yerine bal katılmasını öneriyoruz çünkü bal, çayın antioksidan kapasitesini çok artırıyor ve çay daha yararlı hale geliyor" dedi. Koçoğlu, nane, ıhlamur, ada çayı gibi bitki çaylarının etkilerinin çok kuvvetli olmadığını dile getirerek, "Ancak kimi çayların çok kuvvetli etkileri var ve bazı hastalıkları olanlarda sorun yaratabilir. Mesela ada çayı kışın çok tüketilen bir çay, solunum sistemi hastalıklarına iyi gelir, bronşları yumuşatır ama tansiyon hastaları için riskli olabilir. Bir fincandan fazla içtikleri zaman kan basıncını yükseltip, çarpıntı yapabilir. Yeşil çay da son yıllarda çok tüketilen bir çay. Bu da çok tüketildiği zaman nabzı arttırır ve çarpıntı yaptırıcı etkisi vardır. Tansiyon, karaciğer ve böbrek hastalarının bu çayları çok tüketmemesini ya da dikkatli tüketmesini öneriyoruz" diye konuştu. Hamilelere bitki çayı uyarısı Hamilelere bitki çayı tüketirken dikkatli olmalarını öneren Koçoğlu, "Hamilelerin bitki çaylarını fazla tüketmesi anne ve bebek sağlığı açısından sakınca yaratabiliyor. Kadının doğum ağrılarını başlatabiliyor, düşük ya da erken doğum yapmasına yol açabiliyor. Bu nedenle bitki çayı kullanımı konusunda hamileler özellikle dikkatli olmalı" dedi. Bitki çaylarının günde 3 fincanı geçmeyecek şekilde tüketilmesinin daha sağlıklı olduğunu belirten Koçoğlu, şunları söyledi: "Kalp rahatsızlığı bulunanlara ada çayının bir bardağı bile zararlı olabilir. Bazı kişilerin kronik rahatsızlığı bulunuyor ve sürekli ilaç içiyor. Bu çayların bir kısmı da ilaçlarla ters etkileşim yapıyor ve beklenilen yarar alınamıyor ayrıca birçok çayın içerisinde de kafein dediğimiz madde var. Bu madde, kişinin idrara çok çıkmasına yol açıyor ve bunun sonucunda da vücut, su kaybediyor. Bu da kalp hastaları için tehlikeli olabilir. Bunun için bu çayların tüketiminde hekime danışıp tüketmek önem arz ediyor. Komşudan duyup, internetten okuyup, televizyonda çıkan sağlık programlarından duyarak aktarlara gidip çay alınmamalı ve tüketilmemeli." Prof. Dr. Koçoğlu, bitki çaylarının hazırlanışının da önemli olduğunu belirtti. (AA) Yüksek risk grupları Genetik danışmanlığın ailede bilinen hastalıklar üzerinden verilen bir "risk danışmanlığı" olduğuna, gelişmiş ülkelerde tıbbi hizmetin altın standardı olarak sıklıkla uygulandığına ve sağlık giderlerini düşürdüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Erçal, Alzheimer hastalığındaki yüksek risk faktörlerini de şöyle sıraladı: "Alzheimer hastalığı 30-60 yaş arasında başladıysa erken başlangıçlı olduğunu düşünüyoruz, 60 yaşından sonra ise geç başlangıçlı olarak adlandırılıyor. Bizim öngörebildiğimiz risk faktörleri, öncelikle ailede Alzheimer vakasının olup olmaması. Kadınlarda Alzheimer daha sık görülüyor. Sigara içilmesi, aşırı alkol tüketilmesi, damar, kalp ve şeker hastalığının bulunması da risk faktörleri. Uyku bozukluğu bile Alzheimer'ın erken belirtisi olabilir." "Her yaşta gen testi yapılabilir, ancak ..." Gen testinin her yaşta, hatta anne karnındaki bebeğe yapılabildiğini de anlatan Prof. Erçal, "Ancak geç başlangıçlı hastalıklar için 8 yaşındaki çocuğa yapılan taşıyıcılık testi ile, çocukların geç yaşta Alzheimer veya başka bir nörolojik hastalık için risk taşıdığını öğrenmek aile için dram olur. O yüzden bu testleri çok erken yaşlarda önermiyoruz ama çok özel durumlar söz konusu olduğunda bazı hastalıklar için erken taşıyıcılık testleri yapılabilir ve hastalık riski taşıdığının bilgisi kişiye psikiyatrik Dünyada milyonlarca kişinin hayatını olumsuz etkileyen Alzheimer hastalığına neden olan bazı genlerin araştırılarak erken tanı ve tedavi olanağı sağlanmasına yönelik DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Genetik ve Nöroloji anabilim dallarının işbirliğiyle çalışma başlatıldı danışmanlık eşliğinde ve buluğ çağından sonra genetik danışmanlıkla birlikte verilebilir" dedi. Çağın hekimlik anlayışını "genetik hekimlik" olarak değerlendiren Derya Erçal, şu değerlendirmede bulundu: "Ben bazen cerrah arkadaşlarıma takılırım 'yakında sizlerin işi bitecek' diye çünkü kendilerine sadece kaza cerrahisi kalacak, tabi biz genetik genetik hastalıkların tedavilerinde başarılı olursak. Sadece hastalıklar değil, insan yaşantısının kendisi de öyle. Genlerde bazı hastalıklar, özel değişimler varsa bu grupların beslenmesi de düzenlenebilir. İnsan genomu tümüyle taranıp her türlü bozukluk ortaya çıkarılabilir. Yalnız tehlikeli bir yönü de var, insan genomuyla elde edilecek bilgiler gizlilik tam olarak sağlanamazsa çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir, örneğin sigorta şirketleri genetik hastalığı olan kişileri sigortalamayabilir ya da şirketler gelecekte hastalanabilecek kişileri işe almayabilir." (AA) Bacaklarda güç kaybı varsa hemen beyin cerrahına gidin Beyin-Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, bacaklardaki güç kaybının kısmi felcin belirtisi olabileceğini söyledi. Topsakal, “Eğer yürürken diz ya da kalçanız boşalıyorsa, ayak bileğiniz sık sık dönüp burkuluyorsa, ayakkabınız ağır geliyorsa , ayağınız yere takılıyorsa ve sık sık düşüyorsanız bacağınızda güç kaybı var demektir. Bu durumda hemen beyin omurilik ve sinir cerrahına başvurulması gerekir.” dedi. Doç. Dr. Cahide Topsakal, bacaklardaki güç kaybının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Topsakal, “Hastalar güç kaybını yani kısmi felç deyimini genellikle yorumlamakta güçlük çekerler , felç lafını sevmezler. Korkarlar, paniklerler. Güç kaybınız var dediğinizde memnuniyetle kabul ederler. Ancak o zaman da ameliyatın gerekliliğini anlayamazlar. Hafif felçler cidden fark edilmeyebilir. Ancak muayenede anlaşılır.” ifadelerini kullandı. Bacaktaki kısmi felç ya da güç kaybının sebeplerini de Topsakal şöyle açıkladı: “En çok bel fıtıklarında, daha sonra dar kanalda, bel kaymasında, omurilik tümörlerinde ,kaza sonucu omurga kırıklarında, ağır skolyoz ya da kifoz gibi omurga yapı bozukluklarında, ağır kireçlenmelerde, ameliyat sonrası bazı oluşan yapışık dokularda, sinir sıkışmalarında, nöropati gibi sinirin kendi yapısının hastalanmasında, MS gibi bazı nörolojik hastalıklarda, omurilik yada sinir köklerini tutan enfeksiyonlarda, kalçaya hatalı enjeksiyon yaptıranlarda, nadiren de total kalça protezlerinde vetravmatik diz eklemi hasarlarında oluşabilir ve hepsi ayrı ayrı kendi içinde tedavi edilirler.” Cahide Topsakal son olarak felç tedavisinin sebebe ve hastaya göre çok değiştiğini, olayın cinsi, yer kaplayan bir lezyon varsa büyüklüğü, konumu, habaset derecesi, hayati merkezlere basıp basmadığı, hastanın yaşı ve sistemik başka rahatsızlıklarının olup olmaması, felcin derecesi ve buna eşlik eden bulguların varlığına göre tedavi planlandığını söyledi. (CİHAN) "Kadınlar hemcinsleri, erkekler karşı cins için estetik yaptırıyor" Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Karabağlı, estetik yaptıranların öncelikle kendileri için bu yönteme başvurduğunu, daha sonra kadınların hemcinslerine, erkeklerin ise karşı cinse kendilerini beğendirmek istediğini söyledi. Karabağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de estetik operasyon sayısında son 10-15 yıla göre artış görüldüğünü anlattı. İnsanların, sosyal statüleri ve ekonomik durumları yükseldikçe görünümlerine daha fazla dikkat ettiğini belirten Karabağlı, "Kadınlar önce kendileri, sonra hemcinslerine, en son karşı cinse güzel görünmek için estetik olurken erkekler de önce kendilerine sonra karşı cinse kendilerini beğendirmek için bıçak altına yatıyor. Hatta birçok operasyona eşleri veya arkadaşlarını getiriyorlar" dedi. Özellikle kış aylarında bu operasyonlarda artış kaydedildiğine değinen Karabağlı, bunun en önemli nedeninin, yazın ince kıyafetler giyildiği için kişilerin vücutlarının daha fazla ön plana çıkması ve tatilde denize girmeyi tercih edenlerin plajlarda güzel görünmek istemesi olduğunu dile getirdi. Burun ameliyatlarında mevsimsel bir dezavantaj olmadığını, yılın her döneminde yapılabildiğini ifade eden Karabağlı, şöyle konuştu: "Yüz germe, göz kapağı alınması gibi operasyonları mutlaka kışın yapmak istiyoruz çünkü ameliyatlardan sonra kişilerin 3 ay güneşe maruz kalmasını istemiyoruz. Güneş, ciltte kalıcı lekelere neden olabiliyor. Yine karın germe ve yağ aldırma ameliyatlarında da kişilerin 6-8 hafta korse giymesi gerekiyor. Yazın sıcakta hiçbir hastaya bu kadar uzun süre korse giydiremezsiniz. Bu yüzden estetik için uygun mevsim başladı. Mayısa kadar da bu süre devam eder. Kişilerin birçoğu, operasyonlar için yıllık izinlerini veya bayramlarda verilen uzun süreli tatilleri tercih ediyor. İnsanlar yıllık izinlerinde ya da bayram tatilleri öncesinde estetik yaptırıp işten geri kalmayarak, uzun bir aradan sonra değişmiş bir şekilde görevinin başına dönmek istiyor." (AA) SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Aralık 2014 Salı 1ubat 2013 Perşembe 14 GÜNCEL716 TCDD ile kader BİRLİĞİ YAPTIK EKONOMİDE KEMERLERİ BAĞLAYIN! İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi, Garanti ve Yapı Kredi Bankalarının Eski Genel Müdürü Halit Soydan, yılın son günlerinde ne dünya ne de Türkiye finansını okumanın kolay olmadığını, dünya genelinde ‘kur savaşlarından’ söz edilen bir dönemde, Türk Lirasının aşırı değerinin kimseyi sevindirmemesi gerektiğini söyledi. 2014 yılının son günleri ve 2015 yılı öncesinde Türk ve dünya ekonomisini değerlendiren Soydan, “Parasal ekonominin her dalında sis ve pus kimi zaman yoğunlaşıyor” dedi. Bu yıl boyunca Türk Lirası karşısında doların yüzde 2,3 değerlendiğini, Euro’nun ise yüzde 7 oranında değer kaybettiğini aktaran Soydan, bu durum karşısında enflasyonun yüzde 10’a yakın olduğunu söyledi. Merkez Bankası’nın reel efektif döviz kurunda Türk Lirası’nın yüzde 10 kadar aşırı değerine işaret ettiğini belirten Soydan, “Bu durum döviz borcu olana iyi haber, ama ihracatçı için aynı şeyi söylemek olanaklı değil. Öte yandan, Kasım ayının yüzde 6,4 oranındaki ihracat gerilemesinin geçici olmasını umut ediyoruz. Aksi durumda, gündeme iç talebi canlandırma çözümü gelebilir. Yüzde 10 enflasyon oranının yaşandığı bir sırada, bu ikilem bizi yorabilir” dedi. ‘2015 yılı kolay geçmeyecek’ Türkiye’nin ekonomik büyümesinin sürdürmesi gerektiğini aktaran ve New York Bard Üniversitesi’nin araştırmasına atıfta bulunan Soydan, Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşmemesi için en az yıllık yüzde 4,7 oranında büyümesi gerektiğini ifade etti. Soydan, 2015 yılına ilişkin şu görüşlerde bulundu: “2015 yılı kesin, tek iyi beklenti "cari açık" rakamının petrol fiyatlarındaki keskin düşüş nedeniyle gerileyecek olmasıdır. 2015 yılı enflasyon beklentimiz, ilk hesaplamalarımıza göre yüzde 6,8 düzeyidir. Büyüme beklentimiz yüzde 4 gibidir. İç ve dış politik dalgalanma olasılıkları yüzünden, bu yıl kur tahminini, ne yazık ki henüz yapamıyoruz. Umudumuz çözüm sürecinin kesin sonuca kavuşması ve Irak ile Suriye'de kaynayan cadı kazanının altına odun atan dış güçlerin fazla mesai yapmamasıdır. Ekonomide oyunun altın anahtarı ‘sürdürülebilirlik’ üstünedir. Enflasyon oranları gerileyecek, ekonomi daha hızlı büyüyecek.” (HABER MERKEZİ) Vatandaşların İZBAN hattı ile ilgili eleştirilerine cevap veren Başkan Kocaoğlu, "Benden de gecikse, Devlet Demiryolları’ndan da gecikse başımın üstünde yeri var. Kimse kimseye kem gözle bakmayacak, eleştirmeyecek. TCDD de geç kalsa, ben onları eleştirmeyeceğim" dedi T orbalı köylerini ziyaret eden Başkan Aziz Kocaoğlu, İZBAN’daki ortakları Devlet Demiryolları’na sahip çıktı. Başkan Kocaoğlu, “Memlekete hizmet etmek için kader birliği yapmışız. Bunda 'sen yapıyorsun' 'ben yapıyorum' olmaz. Torbalı hattında Büyükşehir’in taahhüt ettiği bütün işler bitmiştir. TCDD de bitirmek üzere yoğun çaba gösteriyor. İkimiz de iyi niyetliyiz ve yaklaşık 10 senedir ortak iş yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük ulaşım projesini hayata geçirdik. Bu bir eser, bir hizmet. Siyasi bir söyleme gerek yok. Zaten dedikodu yapmak, çamur atmak, aleyhinde konuşmak siyaset de değildir” dedi. Proje çalışmaları nedeniyle bir süre ara verdiği köy ziyaretlerine yeniden başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Buca’dan sonra Torbalı'nın mahalle olan köylerine giderek vatandaşlarla buluştu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe, İZSU Genel Müdürü Güven Ağar, İZBETON Genel Müdürü Hüseyin Sezer, İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri Sıla İlgi Akkaş ve Halil Kabasal ile Cumhuriyet Halk Partisi Torbalı İlçe Başkanı İsmail Uygur’un da eşlik ettiği Başkan Aziz Kocaoğlu, Taşkesik, Aslanlar, Yoğurtçular, Demirci ve Yeşilköy'de muhtarlar ve vatandaşlarla sohbet toplantıları düzenledi. Taşkesik'te meydan üstünün örtülmesi talebi üzerine köyde kısa bir gezinti yapan Başkan Aziz Kocaoğlu, Yoğurtçular’da ise okul kenarına yapılması istenen istinat duvarı için incelemelerde bulundu. Her köyün ortak gündemi ise Köy Tüzel Kişiliği mallarının geleceği ile ilgili kaygılar oldu. Yasa ile köy statüsünden çıkarılarak mahalleye dönüştürülmeleri nedeniyle sahip oldukları varlıkların ellerinden alınacağı endişesini yaşayan vatandaşlar, Başkan Kocaoğlu'nun açıklamaları ile rahatladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, köy tüzel kişiliği mallarının eskiden olduğu gibi yine aynı şekilde kullanılması yönünde çalıştıklarını ve bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Başkan Kocaoğlu, tüm köylere kooperatifleşme çağrısı yaptı. 10 yıllık ortağımız Aslanlar mahallesinde bir vatandaşın, “İZBAN hattının Torbalı bölümünün ne zaman hizmete gireceğini öğrenmek için Torbalı Belediyesi'ne gittik ve orada ‘Bunu bize değil Büyükşehir’e soracaksınız’ cevabını aldık” sözleri üzerine konuşan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi: Her şey engelsiz bir Güzelbahçe için... Güzelbahçe Belediyesi Kent Konseyi’nin, Engelli Meclisi oluşturmak amacıyla gerçekleştirdiği toplantı büyük ilgi gördü. Güzelbahçe Belediyesi Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, belediye meclis üyeleri, Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri ve ilçedeki engelli vatandaşlar ile yakınları katıldı. Başkan İnce, “Engelsiz bir Güzelbahçe için engelli vatandaşlarımızla birlikte çalışacağız, el ele vereceğiz” dedi. Kent Konseyi Başkanı Ozan Parlar, “Oluşturacağımız Engelli Meclisi sayesinde engelli hemşerilerimizin sorunlarını daha kolay çözümleyeceğiz” dedi. (HABER MERKEZİ) “Bu projeyi Devlet Demiryolları ile Büyükşehir Belediyesi ortak yapıyor. Bir iş bölümü yaptık. İZBAN hattının şu anda hizmette olan 80 kilometrelik bölümünü de ortak yaptık. Paranın çoğunu biz harcadık, onlar da hattı verdiler. Memlekete hizmet etmek için ortak yola çıkmışız. Kader birliği yapmışız. Bunda 'sen yapıyorsun' 'ben yapıyorum' olmaz. Yapılırsa da, zaten amacına ulaşmaz. Benden de gecikse, Devlet Demiryolları’ndan da gecikse başımın üstünde yeri var. Kimse kimseye kem gözle bakmayacak, eleştirmeyecek. TCDD de geç kalsa, ben onları eleştirmeyeceğim. Torbalı hattında İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin taahhüt ettiği bütün işler bitmiştir. Devlet Demiryolları da bitirmek üzere yoğun çaba göstermektedir. İkimiz de iyi niyetliyiz ve yaklaşık 10 senedir ortak iş yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük ulaşım projesini hayata geçirdik. Biz Selçuk'a gidecek iki tane istasyonun ihalesine çıktık. Alt- üst geçitlerin de ihalesine çıkıyoruz. İlçe belediyesinin ne Büyükşehir Belediyesi'ne ne de TCDD'ye laf söylemeye hakkı yok. Bu iş ilçe belediyesinin 50 yıllık projelerini aşar. Ben göreve geldiğimden bu yana bu hat üzerinde 1 milyar liranın üzerinde para harcandı. Hat ortaya çıktı. Bunun bir kısmını TCDD, bir kısmını biz harcadık. Bu bir eser, bir hizmet. Siyasi bir söyleme gerek yok. Zaten dedikodu yapmak, çamur atmak, aleyhinde konuşmak siyaset de değildir”. (HABER MERKEZİ) HEDİYELİĞİN 25 YILDIR DEĞİŞMEYEN ADRESİ İzmirlinin hediye seçiminde 25 yıldır değişmeyen adresi SOUVENIR Hediyelik Eşya Günleri başlıyor. Sevdiklerini bir hediye ile sevindirmek isteyenlerin çeyrek asırlık geleneği SOUVENIR, 18 Aralık 2014’de İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nda açılacak. İlk gününden bu güne İzmir’in nüfusu kadar ziyaretçiyi organizasyon kapsamında fuar alanında ağırladıklarına dikkat çeken Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer, 25. yılına yakışır bir etkinliği gerçekleştireceklerini vurguladı. Eskiyen yılı hoş hatıralarla uğurlamak, yeni yıla yeni umutlarla kavuşmanın sevincini birlikte yaşamak isteyenler, alacakları ufak hediyelerle sevdiklerini mutlu etmek istiyor. Her yıl bu özel gün öncesi yaşanan hediyelik alma koşuşturmaları İzmir’de neredeyse 25 yıldır yerini tatlı hatıralara bırakmış durumda. Çeyrek asırdır geniş ürün yelpazesi ve fiyat avantajlarıyla yüz binlerce vatandaşı ağırlayan SOUVENIR 2014 25. Hediyelik Eşya Günleri 18 Aralık 2014 tarihinde başlayacak. İzmir Uluslararası Fuar Alanı’ndaki organizasyona 200’ün üzerinde katılımcı iştirak edecek. Herkese ve her keseye hitap edecek fuar alanında ahşap aksesuarlar, anti- ka hediyelik eşyalar, bijuteri, çiçek, deri ve tekstil aksesuarları, elektronik eşyalar, ev tekstili, gıda, gümüş aksesuarlar, kırtasiye ürünleri, kitap, kozmetik, kristal ürünler, ofis aksesuarları, oyuncak, saat, seramik ürünler, tekstil ürünleri, yılbaşı süs eşyaları ve zücaciye gibi hediyelikler stant vitrinlerinde görücüye çıkacak. Birçok ürünün tanıtımının yapılacağı fuar alanında sıcak satışlarda gerçekleştirilecek. Hediyelik eşya sektörünün vatandaşların taleplerini karşılayacak nitelikteki vizyonu ile her yıl çıtasını yükselterek SOUVENIR Hediyelik Eşya Günleri’ne katıldığına dikkat çeken Gençiz Fuarcılık Genel Müdürü Osman Gençer, büyük ilgi gören organizasyonun İzmirliye mal olduğunu söyledi. İzmir’de sosyal yaşam ve hediyeleşmeye kültürünün yüksek olduğunu vurgulayan Gençer, “Bu kentte yaşayanların mayasında sevdiklerini sevindirmek ve mutlu etmek var. Özel günlerde hatırlama var. Sevdiklerini bir hediye ile tebessüm ettirme bir örf bir gelenek. Olmasaydı 25 yıldır SOUVENIR Hediyelik Eşya Günleri bu denli başarılı ve uzun süreli bir organizasyon olmazdı” dedi. (HABER MERKEZİ) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Bir tür baykuş. – Bir nota. 2. Operasyon. 3. Antalya ilindeki ünlü plaj. – Sonsuz, ölümsüz. 4. İstikbal, gelecek. – Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş kanuni ölçü modeli. 5. Tanrıların tarihçesini, dünyanın yaradılışını, tanrıların hayatlarını ve tabiatüstü varlıkları anlatan eski dönemlere ait hikâyeler. – İneğin, sütten kesilmesinden bir yaşına kadar olan erkek yavrusu. 6. İlaç vererek hastalığı iyi etmeye çalışma, tedavi etme. – Bir organımız. 7. Düz kenarlı şapka. 8. Sik dokunmuş bir tür pamuklu kumaş. – Kasaplarda satılan kesilmiş hayvan. 9. Askerin su kabı. – Gösteriş, çalım, caka. 10. Bir renk. – Put. 11. Halayık. 12. Bir meyve. – Deri tabaklamada ve hekimlikte kullanılan tadı buruk bir madde. 13. Sergen. – Kaşındırıcı bir deri hastalığı. 14. Favori. – Değeri bin vat olan güç birimi. 15. Seciye, karakter. – İstenilen, beğenilen nitelikleri üzerinde taşıyan. 16. Kötü bir işte yardımcılar. – İridyumun simgesi. 17. Eti, yağı çok olan, şişman. – Boğa, tosun. 18. Derebeylik Japonya’sında paryalar kastı. – Ses yitimi. 19. Mürekkep hokkalarına konulan ham ipek. – Japonya’da bir kent. 20. İlkel silah. – Lahana. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Çam ağacının reçineli kabuğu, soymuk. – Serüven. – Kedigillerden, Orta Amerika’da yaşayan yabani bir hayvan. 2. Keman yapımı ile ünlü İtalyan aile. – Avşa adasında yetişen şaraplık siyah üzüm. – Töre bilim, ahlak bilim. 3. Karın zarı iltihabı. – Fas’ın kuzeyinde sıradağlar. – Bir şeyin olmasına çok az kaldı anlamında kullanılan sözcük. 4. Karışık renkli. – Kendi kendini yöneten alet. – Dayanıklı, güçlü, zorlu. – Yumurtanın bir bölümü. 5. Lityumun simgesi. – Mitoloji. – Bir sıfat eki. –Üzme, sıkıntı verme, üzgü. 6. Kuran surelerini oluşturan cümlelerden her biri. – Bir nota. – Renksiz, sarımsak kokulu, güçlü ve beyaz ışık vererek yanan hidrokarbonlu bir gaz. – Tavuğun istenilen yere yumurtlaması için o yere konulan yumurta ya da benzeri şey. 7. Babayiğit, koçak. – Tropikal bölgelerde yetişen bir ağaç. – Çeşitli renklerde kareli kumaş. 8. Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez. – geleneksel. – Kuranda bir sure. 9. Veri, muta. – Batı Anadolu köy yiğidi. – Enayice davranış. 10. William Shakespeare’in ünlü bir eseri. – İzmir ilinin bir ilçesi. – Binek hayvanı. SAYFA 15 TIBBİ MALZEME SATIN ALINACAKTIR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA HASTANESİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI EGE ÜNİVERSİTESİ 58 KALEM MUHTELİF TIBBİ MALZEME alımı 4734 sayılı Kamu ihale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/166691 1-İdarenin a) Adresi : ANKARA CAD. 35100 BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 02323435274 - 02323730083 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ görülebileceği internet adresi (varsa) 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 58 KALEM MUHTELİF TIBBİ MALZEME Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Taşınır Kayıt Kontrol Birimi Bornova-İZMİR c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanmasına müteakip verilecek işe başlama talimatının tebliğinden itibaren işe başlanacak ve 15 gün içinde sipariş miktarı teslim edilmek kaydıyla malzemenin tamamı 30.11.2015 tarihine kadar peyder pey teslim edilecektir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü (İhale Salonu) BornovaİZMİR b) Tarihi ve saati : 12.01.2015 - 11:30 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1.Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2.Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4.Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1.İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.3.2. 4.3.2.1.Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: 1) Teklif edilen ürün, T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası'na (TITUBB) kayıtlı ve T.C.Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı olmalıdır. 2) Malzemeyi teklif eden firma; üretici, ithalatçı veya bayi olarak TITUBB da kayıtlı olmalı ve kayıtlı olduğuna dair belgeyi ibraz etmelidir. 4.3.3.Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 1) İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere 1., 2., 3., 4., 5., 6.,7. kalemler için İhale kalemlerinden herhangi biri için en az 5 (beş) adet ürün numunesini ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini, broşür/katalog, vb. teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-1) İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere 8., 9., 10., 11., 12., 13., 14., 15., 16., 17. kalemler için İhale kalemlerinden herhangi biri için en az 5 (beş) adet ürün numunesini ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini, broşür/katalog, vb. teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-2) İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere 18., 19. kalemler için İhale kalemlerinden herhangi biri için en az 1 (bir) adet ürün numunesini ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini, broşür/katalog, vb. teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-3) 20., 21., 22., 23., 24., 25., 26., 27., 28., 29., 30., 31., 49., 51., kalemler için İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere teklif ettikleri ürünlere ilişkin numunelerini ve varsa numunenin kullanılması için gerekli araçları ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini ve varsa numunenin kullanılması için gerekli araçları teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-4) 32., 33., 34., 35., 36., 50., 52., 53., 54., 55., 56., 57., 58. kalemler için istekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere teklif ettikleri ürünlere ilişkin numuneleri, ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-5) İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere 37., 38., 39., 40., 41., 42., 43., 44., 45., 46. kalemler için İhale kalemlerinden herhangi biri için en az 5 (beş) adet ürün numunesini(varsa numunenin değerlendirilmesi için gerekli araçları ) ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini (varsa numunenin değerlendirilmesi için gerekli araçları ) ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. 1-6) İstekliler, İhale Komisyonunca incelenmek üzere 47., 48. kalemler için ihale kalemlerinden herhangi biri için en az 3 (üç) adet ürün numunesini ve tüm ölçülerin belirtildiği ürünü tanıtan broşür/katalog, vb., ihale saatine kadar komisyon adına teslim alacak olan Malzeme Planlama Birimi'ne (Teklif cetvelinin fiyatsız bir örneği ile birlikte) teslim edeceklerdir. Numuneler için herhangi bir ücret talep edilmeyecek olup, numunelerini, broşür/katalog, vb. teslim etmeyen istekliler ihale komisyonunca değerlendirme dışı bırakılacaktır. . 2) İstekliler tekliflerini elektronik ortamda www.titubb.org adresinden (İhale Bildirim Yazılımı (IBY)hazırlayarak cd.disc,usb v.b.) idareye sunacaklardır. Ayrıca , elektronik ortamda sunacakları teklif cd'sinin bilgisayar çıktısını da alarak teklifleriyle birlikte sunacaklardır. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Kamu veya Özel sağlık sektörlerine muhtelif tıbbi malzeme satışı işi benzer iş olarak kabul edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açıktır. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ege Üniversitesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü Bornova-İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (YÜZ YİRMİ) takvimgünüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 16/12 Basın: 13669 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 16 17 Aralık Şubat 2014 2013 Salı Perşembe Adnan Polat'tan Kıraç ve Aysal'a AĞIR ELEŞTİRİ Galatasaray Kulübü'nün eski başkanlarından Adnan Polat, camiada kendisine yönelik ağır eleştiriler getiren Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç ve görevi devrettiği Başkan Ünal Aysal’a ağır eleştiriler getirdi G alatasaray camiasında kendisi hakkında yapılan eleştirilere düzenlediği basın toplantısında cevap veren Polat, Galatasaray camiası içinde bazı kişilerin durup dururken kendisi hakkında beyanatlar verdiğini hatırlatarak, "Galatasaray'ın içindeki bazı gruplar benden hoşlanmayabilir. 2006 yılında kulübün içinde bazılarından duyduğum ancak inanmadığım şeyler vardı. Galatasaray Kulübü'nü ele geçirmek isteyen kesimin senaryoları vardı. Galatasaray Kulübü'nü, Galatasaray Eğitim Vakfı'na almak isteniyordu. Ancak biz o dönemde Sportif AŞ'yi krizden çıkardık ve onların planlarını bozduk. Birçok konuda bazı kesimlerin planlarını da bozunca o kesimler bizden nefret etti." dedi. "ÜNAL AYSAL, DENİZİN BİTTİĞİNİ GÖRÜNCE KAÇTI" Galatasaray'da görevi devrettiği eski başkan Ünal Aysal'ın yapmış olduğu açıklamalara da sert cevaplar veren eski başkan Polat, "Ünal Aysal, 'kötü bir kulüp aldım' diyor bunun gerçekle ilgisi yok. Hazır bir miras aldı. Hazır pastayı yedi bitirdi. Denizin bittiğini görünce de bırakıp kaçtı. Kombineler satılmış diyor doğru değil. Loca ve VIP koltuklar satıldı ancak daha 30 bine yakın koltuk vardı. 2.5 senelik satış yapılmıştı. Tüzük zaten 'en fazla üç seneliğine taahhute girebilirsin' diyor ancak Ünal Başkan, 2030'a kadar bağladı. Biz yönetimdeyken teminat olarak verilen rakamları aşağıya dü- şürdük diyor ancak verilen rakamlarla devamlı kamuoyu yanıltılıyor." diye konuştu. Galatasaray'ın son 30 yılına baktığı zaman Ünal Aysal yönetiminin yaklaşık 1 milyar dolar harcadığına dikkat çeken eski başkan, "3. 5 sene içinde 1 milyar dolar harcamış. Biz kulübü 3 senede 150-160 milyar dolar ile döndürüyorduk. Yine biz dönemimizde UEFA'daki tüm borçları kapattık. Tüm sıkıntılara rağmen iki defa takımı şampiyon yaptık. Ünal Aysal başkanı dönemine bakıyorum 3 sene futbola 350 milyon dolar harcadılar. Amatör branşlara da 170-180 milyon dolar harcandı faiziyle birlikte 600 milyon dolar eder. Geriye kalan paralar nerede bulamıyorum.Umarım Başkan Duygun Yarsuvat mali genel kurulda dönemleri ayrı ayrı oylatır. İnan Kıraç'ı benden nefret etmesini şimdi daha iyi anlıyorum. Duygun Yarvusat başkanın ek bütçe diye adlandırdığı genel kurulda bütçe revizyonu oldu. Ben de Ünal Aysal dönemi aklanıyor dedim. Birinin planını yine fena şekilde bozdum. Umarım mart ayındaki mali genel kurulda dönemler ayrı ayrı oylanıyor. Başka bir senaryo var mı hep beraber göreceğiz." dedi. Eski başkan Ünal Aysal'ın iyi bir işadamı olarak bilindiğini kaydeden Polat, "Herkes Ünal Aysal'ın parayı iyi yönettiğini konuşuyor. Böyle yetenekleri olan bir insan Galatasaray'ın kaynaklarını bonkörce gaddarca harcayabilir mi ? Bu konuda da başka bir senaryo olduğunu düşünüyorum. Galatasaray batma noktasına geldi. Borçlar inanılmaz şekilde artmış durumda. Yakında sporcular bağlı bulundukları federasyonlara müracat ederek ayrılmaya başlayacaklar. Basketbolda başladı, bu yarın futbolculara da sıçrayacak." diye konuştu. "AVRUPA'YA GİDEMEYEBİLİRİZ" Galatasaray'ın borçları nedeniyle gelecek sezon Avrupa Kupaları'na gitme imkanı olsa dahi gitmesinin zor olacağını ifade eden Polat, "Mali fair play kuralları nedeniyle işimiz zor görünüyor. Zor günler bizi bekliyor. Biz 5 sene çalışarak Galatasaray'ı o kuyudan zor çıkardık. Şimdi inanın işler çok zor. Çünkü rakamlar büyüdü. Pembe tablo çizmek mümkün değil. Yönetime kim gelirse gelsin altından kalkması mümkün değil." dedi. İNAN KIRAÇ'A SERT ELEŞTİRİLER Galatasaray Eğitim Vakfi Başkanı İnan Kıraç'a yönelik eleştirilerinini sürdüren eski başkan Polat, "Devamlı gıyabımda İnan Kıraç konuşuyor. Kendisinin yüreği yetiyorsa istediği danışmanlarla beraber istediği televizyon kanalında karşıma çıksın. İsterse Ünal Aysal'ı da yanına alsın. Ben tek başıma çıkacağım. Galatasaray'da bir demokrasi devrimi yapılmalı. Bu devrimi de Galatasaray Liseliler yapacaktır. Ancak ben bakıyorum. Herkes kandırılıyor. Herkesin uyanması lazım." diye konuştu. (CİHAN) Karateci genç milliler Balkan şampiyonu oldu Türk karatesinin genç yıldızları, Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da yapılan 16. Balkan Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Şampiyonası’nda kazandığı 15 altın, 5 gümüş, 10 bronz madalyalık performans ile takım halinde Balkan Şampiyonu oldu. Türk karatesinin geleceğini teslim edeceği yıldız adayları, Türkiye’yi gururlandıran bir performansın altına imza attı. Şubat ayında İsviçre’nin Zürih kentinde yapılacak 42. Avrupa Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Şampiyonası öncesi en ciddi sınavını Bulgaristan’ın Sofya kentinde düzenlenen 16. Balkan Ümit, Genç ve 21 Yaş Altı Şampiyonası’nda veren milli sporcular, salonda milli marşı defalarca okutmanın gururunu yaşadılar. Armeec Arena’nın ev sahipliği yaptığı şampiyonaya Balkan Karate Federasyonları Birliği’ne üye Türkiye, Bulgaristan, Hırvatistan, Arnavutluk, Sırbistan, Romanya, Makedonya, Bosna Hersek ve Slovenya’dan 784 sporcu katılım gösterdi. Müsabakalarda Türkiye’yi, 18 kadın, 20 erkek sporcu temsil etti. 12-14 Aralık tarihleri arasında ümit, genç ve 21 yaş altı kategorisinde yapılan müsabakalar sonunda 15 altın, 5 gümüş ve 10 bronz madalya kazanarak takım halinde Balkan Şampiyonu olan Milli sporcularımız, Türk bayrağını gönderden indirmediler. Milli takımın açık ara zirvede yer aldığı genel sıralamayı 7 altın, 14 gümüş ve 24 bronz madalya ile ikinci tamamlayan Sırbistan, şampiyonanın en çok madalya kazanan ülkesi oldu. 7 altın, 4 gümüş, 15 bronz madalya kazanan Bosna Hersek de üçüncü sırada yer aldı. "GELECEĞİMİZ EMİN ELLERDE" Bulgaristan’da rakiplerinin açık ara önünde yer alan milli sporcuların başarısına ortak olan Türkiye Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan, Türk karatesinin iyi bir altyapıya sahip olduğunu söyledi. Başkan Delihasan, "Altyapıya yaptığımız yatırımın karşılığını başarı olarak geri almanın mutluluğunu yaşıyoruz. Balkan Şampiyonası’nda takım halinde şampiyon olan milli sporcularımızın performansları ile gururlandık. Göğsümüzü kabartan bir başarıya imza atan genç sporcularımızı ve bu başarıda emeği geçen antrenörlerimizi tebrik ediyorum." dedi. (CİHAN) SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI “İŞÇİ GÜVENLİĞİ BİZİM için 1. SIRADADIR” Avrupa’nın 5. en büyük Towers’ını diken mühendis, Sondakika’ya açıklamalarda bulundu En çok işçi kazaları, yüksek katlı binaların yapımında yaşanıyor. Folkart Towers ise; İzmir’in 1, Türkiye’nin 2, Avrupa’nun 3’üncü en yüksek Towers’ı… Sondakika Gazetesi olarak, Folkart’ın yapımında nelere dikkat edildi gibi soruların cevabını İnşaat Mühendisi ve Genel Müdür Yardımcısı Ayetullah Mutlu’da aradık. “DÜNYA STANDARTLARINDA ÖNLEM ALDIK” Folkar Towers’ı dikerken, 1 numaralı gündem maddelerinin İşçi Güvenliği olduğunu söyleyen Folkart Towers Genel Müdür Yardımcısı Ayetullah Mutlu; “Bizim en çok önemsediğimiz şey işçi güvenliğiydi. Yüksek maliyetten kaçmadık. İşçilerin sağlıklı bir şekilde eve dönebilmesi için Dünya Standartlarında önlem aldık. Ve sonunda da Folkart’ta görev yapan işçilere bir zarar gelmeden Folkart’ı diktik” dedi. “FOLKART’I DİKERKEN, KABİN YAPTIK” Folkart’ta uyguladıkları bir uygulamayı daha önce Dünya’da görmediğini belirten Mutlu; “Biz Folkart’ı dikerken kabin uygulaması yaptık. Şöyle ki: İşçilerimiz en üst katta çalışırken; onların iki alt katından başlamak suretiyle tüm tepeyi kutuyla kapattık. Yani işçilerimiz, 25.katı yapsalar bile; onlara 2.katta çalışıyormuş gibi imkanlar sunduk. Biz de onlar da elimizden geleni yaptık. Sonunda Avrupa’nın 5.en büyük Towers’ını diktik” ifadelerini kullandı. “ASANSÖR KAZALARI OLABİLİYOR” Asansör kazalarına da değinen İnşaat Mühendisi Ayetullah Mutlu; “Asansörler, aşağı yukarı her inşaatta sorun çıkartır. Belli bakım süreleri vardır. Bunu aksatmamak gerekiyor. Bunu aksatırsanız veya asansör kullanımı prosedüründen vazgeçip kafanıza göre tamirler, uygulamalar yaparsanız, işte o zaman o asansör tehlike olur” dedi. “ŞİMDİKİ HEDEF 325 METRE” Sıradaki hedeflerini de açıklayan Mutlu; “Şimdi, daha yüksek bir binayı İzmir’e kazandırmaya çalışacağız. Biliyorsunuz, Folkart 200 Metre. Buna nazaran 325 Metre civarı bir yapı dikmeyi düşünüyoruz. Bu da Avrupa’nın en yüksek yapısının İzmir’de olması demek… İzmir’i Avrupa’nın zirvesine taşıyacağız” diyerek İzmirlileri heyecanlandırdı. İzmir’in en görkemli Towers’ı, Folkart’ı diken İnşaat Mühendislerinden Ayetullah Mutlu’dan, ders alınacak açıklamalar… Aynı zamanda Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonunda da çalışan Mutlu, işçi güvenliği her şeyden önemli, dedi FOLKART TOWERS’I TANIYALIM Folkart Towers, 200 metre anten yüksekliğiyle Avrupa'nın 29., Türkiye'nin en yüksek 2. ikiz kulesidir. Avrupa’nın en yüksek beşinci ikiz kuleleri olan Folkart Towers, 27.000 m² arsa üzerine planlanmış 150.000 m²'lik kapalı inşaat alanıyla 200 metre yüksekliğinde, 45’er katlı 2 kuleden oluşmaktadır. Bünyesinde alışveriş alanları, spor merkezi, rezidans ve ofis katlarından oluşacak ikiz kuleler faaliyete geçtiğinde yaklaşık 4.000 kişinin çalışacağı ve yaşayacağı dev bir karma kullanımlı kompleks olacaktır. Celal Bayar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği,ODTÜ Mimarlık Fakültesi,Balıkesir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği ve Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından ziyaret edilen proje inşaatında kullanılan teknolojilerin (zemin iyileştirme ve derin temel çalışmaları) bir kısmı Türkiye emlak sektöründe, bir kısmı ÖZEL da İzmir’de ilk kez HABER kullanılmıştır.. www.sondakikagazetesi.com Muhteşem ŞÖLEN Mehmet Halit İLHANCAN Vücut Geliştirme Sporu Vakfı'nın organize ettiği Şampiyonlar Geçidi, geçtiğimiz cumartesi gecesi Mavişehir Arena'da yapılırken, Türkiye'nin en başarılı vücut geliştirme sporcuları podyuma çıktı. Vücut Geliştirme Sporu Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ve Karşıyaka Belediyesi Ana spansorluğun da düzenlenen "Şampiyon Sporcular Geçidi Show ve Gösteri Spor Festivali" izleyenlerden büyük alkış aldı. Dünya çapındaki Türk vücut geliştirme sporcularını Karşıyaka'da podyuma çıkan şov, özel ses ve ışık gösterileriyle tam bir şölene dönüştü. Moderatörlüğünü Müjde Kurtaral'ın yaptığı Şampiyonlar Geçidi'nde ilk olarak, şölenin ana sponsorlarından Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği, organizasyona büyük katkı sağlayan Karşıyaka Belediyesi ve medyada SONDAKİKA Gazetemizin de destek verdiği şölende ses ve ışık gösterileri eşliğinde podyuma çıkan sporcular, herhangi bir kurala bağlı kalmadan ve yarışma stresine girmeden tüm hünerlerini ortaya koydu. Vücut geliştirme, fitness ve body fitness kategorilerinde, ulusal ve Dünya Şampiyonalarında dereceye giren başarılı isimlerin boy gösterdiği Şampiyonlar Geçidi'ne seyirciler de büyük ilgi gösterdi. Bu arada Şampiyonlar Geçidi'nin gecenin anısına SONDAKİKA gazetemize verilen Teşekkür plaketini SONDAKİKA gazetemiz adına arkadaşımız Mehmet Halit İLHANCAN ‘ a Vücut geliştirmeci heykeli ve Teşekkür plaketi sunuldu. Karşıyaka spor salonunda düzenlenen şölende yapılan şovlar yoğun ilgi gördü.Yaklaşık 5 bin kişinin zevkle izlediği şölene Karşıyaka Belediyesinin Folklor ekibi de Eğe bölgesinin oyunlarıyla renk kattı. Şölene Dünya çapında ödül almış sporcular ; Cansun Özbaş, Ferhat Mağan, Murat Balıkçı, Gürkan Alkılıç, Zühal Aysever , Metin Çetin, Mutlu Bakırtaş, Yetiş Çöltekin, Cüneyt Turna, Cem Turgutoğlu , Barış Kıvrakdal,Yaşar Nadi Gencer ve İbrahim Demirkıran , özel kostümlerle yaptıkları showlar izleyicileri mest etti. Sağlıksız ayakkabıya RAFTA DENETİM İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı İthalatın ekonomik zararının ardınYalçın Ata, Uzakdoğu ülkelerinden dan, son olarak İstanbul'da sağlıksız ithal edilen sağlıksız ayakkabıların ayakkabıların piyasaya sürüldüğü piyasaya sürüldüğü haberleri sonhaberleriyle konunun sağlık boyuturası sektöre yönelik denetimlerde nun da gündeme geldiğine işaret eartış yaşandığını, İl Ticaret Müdürden Ata, sektörün ithalata yönelik tlüğü ekiplerinin mağazalarda edbir ve denetimlerin artırılİzmir yaptıkları kontroller sonmasından memnuniyet rası içeriğinde sağlığa duyduklarını dile geAyakkabıcılar zararlı madde tespit Odası Başkanı Ata, tirdi. edilen bazı Ata, sağlıksız "Ucuz ayakkabıdan şüphe- ayakkabılara ayakkabıların imha edildiğini lenin, bunun dışında sağlıksız yönelik deneöğrendiklerini timlerin ayakkabıyı anlamak mümkün artırılacağına, söyledi. İzmir değil. Sağlıksız ayakkabıyı özellikle içerAyakkabı iğinde Fuarı'nda AA önlemenin tek çaresi kanserojen muhabirine geçici değil kalıcı ve özde olduğu beliraçıklamalarda bulunan Ata, denetim. Denetimde taviz tilen "fitalat" maddesi bulunan fuarın bu yıl, geçen verilmemeli" diye ayakkabıların meryıllara göre daha yükkonuştu sek yerli ve yabancı ilceğe alındığına dikkati gisiyle başladığını belirtti. çekti. İzmir'de de İl Ticaret İzmir'in özellikle kadın ayakkabıları Müdürlüğü'ne bağlı denetim olmak üzere ülkenin toplam ayakkabı üretiminin yüzde 38'ini karşıladığını, fuara gelen 18 ülkeden alım heyetinin İzmirli firmaların 2015 yaz modellerini incelediğini ifade eden Ata, fuarın hareketliliğinde ayakkabı sektörünün son dönemde sağlıksız ithal ürünlerle ülke gündemine taşınmasının da etkili olduğuna işaret etti. Ağustos ayında ithal ayakkabıya karşı anti-damping soruşturmasıyla Uzakdoğu menşeli ürünlerin ithalatına ek vergi getirdiğini ifade eden Ata, bu tedbir sonrası üretimin hızla arttığını, yıllık 200 milyon çifti bulan ithalatın bu yıl 15-20 milyon çift azalacağını, tüm sektörün bu pastadan pay almak için üretimlerini hızlandırdığını ifade etti. ekiplerinin ayakkabı mağazalarını dolaştığı bilgisini veren Ata, şüphelendikleri ayakkabılardan numune aldıklarını, denetimler sonucu içeriğinde "fitalat" maddesi tespit edilen bazı ayakkabıların imha edildiğini, firmalara cezalar kesildiğini söyledi. "Şekline değil içeriğine de bakıyorlar" Mağazaların içeriğinden emin olmadıkları ürünü rafa koymamaları gerektiğini ifade eden Ata, tüketicinin de sağlıksız ürünlere karşı bilinçlendiğini söyledi. İstanbul'daki olay sonrası Oda'yı arayan çok sayıda tüketicinin sağlıksız olduğundan şüphelendikleri ayakkabılara yönelik ihbarlarda bulunduğunu ifade eden Ata, kadınların da artık ayakkabıların sadece şekli ve tasarımını değil içeriğini de incelediğini, hangi maddeden yapıldığı, nerede üretildiği gibi sorular yönelttiğini dile getirdi. (AA) 16 Aralık 2014 Salı Otomotivde "İKİNCİ EL pazarı" büyüdü İzmir Oto Galericileri Odası Başkanı Dursun, "Artan fiyatlar, vergiler nedeniyle insanlar sıfır araçlara yaklaşamadı" dedi. Türkiye'deki ikinci el otomotiv pazarı, yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 büyüdü. AA muhabirinin Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerinden derlediği bilgiye göre 2013'ün ilk 9 ayında 3 milyon 737 bin aracın satıldığı Türkiye ikinci el otomotiv pazarında, bu yıl aynı dönemde 4 milyon 27 bin araç el değiştirdi. Pazardaki toplam artış yüzde 7,7 oldu. Bu dönemde otomotiv pazarının yüzde 92 ile neredeyse tamamını oluşturan otomobil ve ticari araç kategorilerinde pazarın büyüme ise yüzde 9,1 oldu. 2013'ün 9 ayında 3 milyon 387 bin otomobilin ve ticari aracın satıldığı bu pazarda, bu yıl aynı dönemde 3 milyon 695 bin otomobil ve ticari araç yeniden el değiştirdi. 2014'ün üçüncü çeyreğinde Türkiye ikinci el otomotiv pazarında satış hareketliliğinin yüzde 75'i otomobilde oldu. Söz konusu dönemde 2 milyon 775 bin "ikinci el" otomobil el değiştirdi. İkinci el otomobil pazarındaki artış, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11,2 oldu. Bu dönemde ikinci el otobüs, kamyon ve traktör pazarında ise daralma oldu. İkinci el otobüs pazarı bu yılın 9 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 gerilerken, ikinci el traktör pazarı yüzde 13, kamyon pazarı da 0,5 küçüldü. Döviz kurundaki yükseliş etkili İzmir Oto Galericileri Odası Başkanı Zafer Dursun, 2014'ün ilk yarısında döviz kurundaki yükselişe bağlı olarak "sıfır" araç fiyatlarının artmasının, ikinci el satışlarını arttırdığını belirtti. Sıfır araçlardaki fiyat artışının "ikinci el"e yansıdığını ifade eden Dursun, "İkinci elde bir canlılık kaydedildi. Bizim tespitlerimize göre otomobilde yaklaşık yüzde 10 bir artış olmuş. Artan fiyatlar, vergiler nedeniyle insanlar sıfır araçlara yaklaşamadı. Taşıt kredilerinin vadesinin azaltılması, maksimum 48 ayla sınırlandırılması sonucu vatandaşların ikinci ele rağbeti daha çok oldu" diye konuştu. Dursun, 2015'te ikinci el pazarında beklentilerinin düşük olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Sıfır otomobilde yıl sonu kampanyalarının ikinci elde durgunluğa sebep olacağını düşünüyoruz. İkinci el 2015'te biraz sıkıntılı geçecek.’’ (AA)
© Copyright 2024 Paperzz