OTEKON’14 7. Otomotiv Teknolojileri Kongresi 26 – 27 Mayıs 2014, BURSA YAKIT HÜCRELİ (PEM) ARAÇLARIN TASARIM ESASLARI ve ŞEHİRİÇİ TEST ÇEVRİMİNE GÖRE SİMULASYONU M. Umut Karaoğlan*, N. Sefa Kuralay*, M. Murat Topaç* * Dokuz Eylül Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Otomotiv Anabilim Dalı, İzmir ÖZET Son yıllarda yakıt hücresinin taşıtlarda uygulanması ilgi odağı olmuştur. Elektriği depolayan kimyasal özellikli bir bataryadan farklı olarak, yakıt hücresi, hidrojen kaynağı devam ettiği sürece elektrik üretir. İçten yanmalı motorlu araçlarda karşılaştırıldığında, yakıt hücreli araçların, yüksek enerji verimi ve yanmaya maruz kalmadan enerjinin yakıttan elektrik enerjisine direk çevrilmesine bağlı olarak çok düşük emisyonlara sahip olma gibi avantajları mevcuttur. Bu çalışmada, en sık kullanılan yakıt hücresi tiplerinden biri olan PEM (Proton Excange Membrane) yakıt hücresi kullanarak tasarlanacak bir taşıt için arzu edilen maksimum yokuş eğimi, maksimum hız ve ivmelenme gibi parametrelere göre elektrik motoru, yakıt hücresi ve bataryanın seçimini esas alan hesaplamalar yapılmıştır. Güç yönetim sistemlerinden şarj esaslı mod için sonuçlar sunulmuştur. Ayrıca tasarımı ve analizi yapılan yakıt hücreli araç için çevrim süresince enerji akışı şematik olarak gösterilmiş, kullanılan hidrojen miktarına göre yakıt deposu özellikleri ve menzil için hesaplamalar yapılmıştır. Anahtar kelimeler: PEM, yakıt hücresi, hibrit, otomotiv DESIGN PRINCIPLE AND SIMULATION OF PEM FUEL CELL VEHICLE IN DRIVING CYCLE ABSTRACT In recent decades, the application of fuel cells in vehicles has been the focus of increased attention. In contrast to a chemical battery, the fuel cell generates electric energy rather than storing it and continues to do so as long as a fuel supply is maintained. Compared with the ICE (Internal Combustion Engine) vehicles, it has the advantages of high energy efficiency and much lower emissions due to the direct conversion of free energy in the fuel into electric energy, without undergoing combustion. In this study, calculations based on choosing electric motor, fuel cell stack and battery according to parameters of maximum velocity, maximum grade and acceleration for designed vehicle that using one of the most common fuel cell PEM fuel cell is done. Results are presented for charge sustaining strategy as a power management system. Additionally energy flow is shown during the cycle for vehicle that designed, and calculations are done for fuel tank design and vehicle range according to amount of hydrogen usage. Keywords: PEM, fuel cell, hybrid, automotive 1. GİRİŞ 2. PEM (PROTON EXCHANGE MEMBRANE) YAKIT HÜCRESİ SİSTEMİ Bu çalışmada sadece PEM yakıt hücreli araç için analiz yapılmıştır. İlk PEM yakıt hücresi Amerika Birleşik Devletleri’nin uzay programı çalışmaları için 1960’larda geliştirilmiştir. Şu anda ise otomotiv uygulamaları için üreticiler tarafından en çok araştırılan konuların başında gelmektedir[1,3]. Yakıt olarak saf hidrojen ile oksidan olarak oksijen veya havanın kullanıldığı PEM yakıt hücresinde, elektrolit olarak da katı polimer membran kullanır. Polimer membran Nafion (Dupont®) ürünü olan 1 perfluorosülfonik asittir. Asidik özellikli bu membran ile hidrojen iyonları veya protonlar taşınır [1]. Polimer elektrolit membran karbon destekli bir katalizör ile kaplıdır. Bu katalizör, karışma noktasını maksimize etmek için direkt olarak difüzyon tabakası ve elektrolit ile bağlıdır. Katalizör elektrodu oluşturur ve katalizör tabakasının üzeri difüzyon tabakasıdır. Elektrolit, katalizör tabakası, gaz difüzon tabakası gibi elemanlara topluca membran-elektrolit düzeneği (MEA) adı verilir [1]. 60–100 0C arasında çalışan ve güç yoğunluğu 0.35– 0.6 W/cm2 olan yakıt hücresi Elektrikli Araç (EA) veya Hibrit Elektrikli Araç (HEA) uygulamalarında bazı kesin avantajlara sahiptir. Öncelikle düşük sıcaklık çalışma bölgesi ve bu sayede hızlı çalışmaya başlaması EA ve HEA’larda arzulanan özelliklerdir. Ayrıca PEM yakıt hücresi diğer uygun yakıt hücresi tipleri arasında güç yoğunluğu en yüksek olandır. Yüksek güç yoğunluğu, talep edilen güç ihtiyacına göre, kullanılacak yakıt hücresinin daha küçük boyutta olmasına olanak sağlamaktadır. Bunların yanında membranın pahalı olması ve katalist ile membranın kolayca zehirlenmeye maruz kalabilmesi dezavantajları olarak gösterilebilir [1]. Şekil 1’de görüldüğü üzere hidrojen gazı anot üzerinden geçerken hava da katot üzerinden geçmektedir. Elektrolit ise pozitif iyonların geçmesine izin veren ve elektronların geçmesini engelleyen özellikte olmalıdır. Anotta oluşan reaksiyon: 2H2 → 4H+ + 4e- tarafından 2010 yılında geliştirilen sistem yapısı ve performans modeli bu çalışmada kullanılmıştır[2]. Bu çalışma kapsamında, 2010 model ANL yakıt hücresi sistemi kullanılmıştır. Yakıt hücresi 3M firmasına ait olup NSTFC (Nano-Structured Thin Film Catalyst) kullanılan bir membran-elektrot düzeneğidir (MEA). 3M, yakıt hücreleri için malzeme üretimi üzerine 1995’den beri 60’dan fazla ülkede faaliyet göstermekte ve günümüzde de membran elektrot düzenlerinin üretimini yapmaktadır. Hücre 20 μm güçlendirilmiş membrana, katalizör olarak 0,05 (anot)/0,1 (katot) mg/cm2 platine ve çift kutuplu levhalara sahiptir [9, 13, 21]. Yakıt hücresi sisteminin otomotivde uygulanması için yakıt hücresine ilaveten bir çeviricinin de kullanılması gerekmektedir. DC/DC çevirici olarak da tanımlanan çeviriciler çoğunlukla regüle edilmemiş DC gerilim kaynağının, kontrollü bir biçimde sabit DC gerilime dönüştürülmesi için kullanılır. Regüle edilmemiş DC gerilim, genellikle kontrolsüz bir doğrultucu ile sağlanır. Aküler ve yakıt pilleri de regüle edilmemiş DC gerilim kaynağıdır. Şekil 2’de yakıt hücresi sisteminde kullanılan elemanlarla birlikte sistemdeki enerji akışı şematik olarak gösterilmiştir [16,17]. Çevirici Yakıt Hücresi İnvertör (Boost) (1) Çevirici (Boost/Buck) Elektronlar, elektrik devresine akarken, hidrojen protonları da elektrolite doğru akar. Hidrojen protonları ile elektronların, katotta oksijen akışı ile birleşmesiyle su üretilir [15]. O2 + 4H+ + 4e- → 2H2O Batarya (2) Şekil 2. Yakıt Hücresi Sisteminin Prensip Şeması Anot Katot Proton Exchange Membran Fazla Hidrojen PEM Platin Katalist Hava Gözenekli Elektrot Gözenekli Elektrot Hidrojen Yapılan analizin sonunda bir çevrim süresince tüketilen hidrojen miktarından yola çıkılarak, hidrojen depolama tankı hacmi ve taşıtın menzili hesaplanmıştır. 4. TAŞIT MODELİ VE TASARIM PARAMETRELERİ Tasarlanacak bir taşıtta kullanılacak motorun seçimi, taşıttan istenen maksimum hız değeri ve çıkabileceği maksimum yokuş eğimine göre belirlenir. Bu nedenle ivmelenmesiz bir hareket için aracın tahrik tekerleklerine etki eden direnç kuvvetleri hesaplanmalıdır (FT). Bu kuvvetleri yuvarlanma direnci (FR), hava direnci (FL) ve yokuş direnci (FST) oluşturmaktadır. Su Buharı Şekil 1. PEM Yakıt Hücresi Temel Prensibi [15] 3. OTOMOTİV UYGULAMALARI İÇİN YAKIT HÜCRELİ TAHRİK SİSTEMİ 1990’lardan itibaren birçok otomotiv şirketi, PEM yakıt hücresi sisteminin taşıt tahrikinde kullanılması ve gelişimi için önemli çalışmalara imza atmıştır. Bu çalışmaların ışığında güç yoğunluğu her yıl önemli ölçüde artırılabilmiştir. Yakıt hücreli bir araçta gerekli olan minimum yapı elemanları ve temel prensip şeması şekil 3’de gösterilmiştir. ANL (Argonne National Laboratory) Hareket dirençlerinin tayinine esas teşkil eden taşıt parametreleri Tablo 1’de gösterildiği gibidir. 2 ettiği momentler gösterilmiştir (Şekil 3). Taşıtın çıkabileceği en yüksek yokuş eğiminin belirlenmesi, elektrik motorunun maksimum moment değeriyle doğrudan alakalıdır. Belirlenen eğim değerinin, KGM (Karayolları Genel Müdürlüğü) tarafından Türkiye’de uygulanan, köy yolları için maksimum boyuna eğim değeri olan %15 eğimden yüksek olması gerekmektedir. Bunun haricinde farklı yollarda daha yüksek eğim değerlerine ulaşılabilir. Bu bilgiler ışığında tasarlanacak araç için, yokuş kabiliyetinin %20 eğimden daha az olmaması öngörülmüştür. Hareket dirençlerinin motora indirgenmesi ve sınır değer olan %20 yokuş eğiminin sağlanması için tekerlekten motor miline kadar sabit çevrim oranı 5 olarak belirlenerek, maksimum motor momenti için 190 Nm’nin yeterli olduğu görülmüştür. 190 Nm maksimum moment değerine sahip bir motor, sabit çevrim oranı 5 olan dişli kademesi ile birlikte kullanıldığında çıkabileceği maksimum yokuş eğimi %22 olmaktadır (Şekil 5). Sabit çevrim oranının belirlenmesinde taşıtın çıkabileceği maksimum yokuş eğimi kadar göz önünde bulundurulması gereken bir diğer faktör de %10 yokuş eğiminde ulaşabileceği hızın değeridir. Literatürde ve uygulamalarda bunun 80-100 km/h değerini karşılaması beklenir. Sabit çevrim oranının 5 olması durumunda bu karşılaştırma aşağıda yapılmıştır (şekil 4). Sonucun 105 km/h değerinde olduğu, bu bakımdan herhangi bir sorun teşkil etmediği görülmüştür. Tablo 1. Tasarlanacak Aracın Parametreleri Taşıt Değerleri Parametre Aerodinamik direnç katsayısı (CW) Taşıt projeksiyon alanı (A) Bagaj kütlesi Taşıt ağırlık merkezinin yüksekliği (h) Toplam taşıt kütlesi (m) Aks aralığı (L) Aksesuarların harcadığı elektrik yükü Yuvarlanma direnç katsayısı (fR) Tekerlek yarıçapı (185/70R14) Birim Değer − m2 kg 0,33 2 136 m kg m 0,5 1118 2,666 W 700 − m 0,009 0,282 Bu direnç kuvvetlerinin tekerleklerde oluşturduğu moment (MT) aşağıdaki gibidir. FT = FR+FL+FST (3) FR = m.g.fR (4) 1 FL = .ρL.A.CW.V2 (5) 2 FSt = m.g.sinα (6) MT = FT.rdyn (7) Bu kuvvetlerin tekerleklerde oluşturduğu moment eğrisinin taşıt hızı veya motor devir sayına göre değişimi belirlenir (Şekil 3). Tekerleklerde oluşan direnç momentlerine göre elektrik motoru ile tekerlekler arasında kullanılacak bir çevrim oranı hesaplanır. Buna göre gerekli motor momenti (MM): MM = MT.iTop (8) Şekil 4. %10 Yokuş Eğimi İçin itop Kontrolü Düz yolda taşıtın çıkabileceği maksimum hız motorun gücüne bağlı olarak aşağıdaki bağıntıdan hesaplanabilir (eşitlik 9). Bu çalışma için taşıtın ulaşacağı maksimum hızının 170 km/h değerinde olması seçildikten sonra ve aşağıdaki, taşıt hızına bağlı ikinci dereceden denklemin çözülmesi sonucunda elektrik motoru için gerekli güç 60,7 kW olarak bulunmuştur. Bu çalışmada kapsamında elektrik motorunun en yüksek moment ve güç değerleri, taşıtın çıkması arzu edilen en yüksek yokuş eğimi ve düz yoldaki maksimum hızına göre belirlenmiştir. Elektrik motorların kısa süreli olarak adsal gücün üst değerine çıkabileceği de dikkate alınarak E-motoru için en yakın değer olan 59 kW güç ve 190 Nm maksimum moment değerlerine sahip alternatif akım indüksiyon motoru alınmıştır. Eşitlik 9 ‘da ayrıca Şekil 3. Tekerlekteki Hareket Direnci Momentleri Elektrikli ve yakıt hücreli araçlarda seçilen elektrik motoruna göre genellikle sabit bir çevrim kullanılır. Sabit çevrim oranı (iTop), taşıtlarda genel uygulama olarak elektrik motorunun çıkışına yerleştirilen sabit çevrim oranlı bir dişli grubu ve hemen sonrasında ise diferansiyel kademesinin çevrim oranları çarpımından oluşmaktadır. Yukarıda düz yol ve çeşitli yol eğimleri için hareket dirençlerinin, artan taşıt hızına göre tekerleklerden talep 3 Yukarıdaki 11 nolu denklemden yola çıkılarak taşıt hızına bağlı olarak ivmelenme değerleri (Şekil 6) bulunabilir. Bu grafik bize taşıtın çıkabileceği maksimum ivmeyi ve hızın artışına paralel olarak bu ivmelenme değerindeki azalmayı görmemize olanak verir. Bu sayede aracın farklı çalışma koşullarında ve yol şartlarında sergileyeceği ivmelenme davranışı hakkında yorum yapılabilir. dişli sistemleri için mekanik verim (ηM) 0,92 ve elektrik motoru verimi (ηEM) 0,83 olarak alınmıştır. 1 2 (m ⋅ g ⋅ f R + ⋅ ρ • A ⋅ CW ⋅ V ) ⋅ V 2 L 1000 ⋅ η M ⋅η EM PEM = (9) Seçilen yeni güçteki elektrik motoru için yukarıdaki denklemin tekrar çözülmesi sonucunda taşıtın çıkabileceği maksimum hız 168 km/h, bu hızda motor devir sayısı ise 9496 D/d olarak bulunmuştur. Şekil 5 ‘de devir sayısına bağlı olarak seçilen E-motorun moment karakteristiğinin ve tekerlekte talep edilen direnci momentlerin devir sayısına göre değişimi verilmiştir. Şekil 6. Taşıtın İvmelenme Kabiliyeti Taşıtın ivmelenme yeteneğinden yola çıkılarak önemli bir performans kriteri olan 0’ dan 100 km/h değerine hızlanma süresi, eşitlik 13 de verildiği gibi hesaplanabilir. Aracın statik halden belirli bir hıza gelme süresinin, düz yol ve maksimum ivmenin kullanılma durumu için değişimi şekil 7 ‘da gösterilmiştir. Şekil 5. Farklı Yokuş Eğimleri İçin Direnç Momentleri Taşıt tasarımında en önemli faktörlerden biri de taşıtın ivmelenme kabiliyetidir. Belirlenen elektrik motoru özellikleri için taşıtın bu performans değerlerinin hesaplanması gereklidir. Taşıtın, hareket dirençlerinin tekerlekte oluşturduğu direnç momentlerini (MT) yenerek 0 ‘dan100 km/h hıza ulaşma süresini hesaplamak için aşağıdaki temel bağıntı kullanılır. MT = λ ⋅G ⋅ r x + F +F +F R g L (10) st Bu formülden yola çıkmak suretiyle ivmenin ( x ) çekilerek, hızın zamana göre türevi şeklinde yazılmasıyla (eşitlik 12), ivmelenme süresi ve sürenin hız ile çarpımı sonucunda da aracın kat ettiği mesafe (eşitlik 15) bulunur. MT (FR + FL ) x r = g a=x= λ ⋅G MT dV V2 t= ∫ (M V1 dt M V2 Taşıtta kullanılacak elektrik motorunun belirlenmesinin ardından sıra yakıt hücresinin seçimine gelmiştir. Yakıt hücresi net gücünün seçiminde elektrik motorunun maksimum gücü baz alınmış fakat sistemde bataryanın da kullanılacak olması, elektrik motoru gücünden daha düşük bir güçte yakıt hücresi seçmemize (11) − (F + F ) = r (12) R λ⋅m L λ⋅m ⋅ i ⋅η M ⋅η EM r ) − f R ⋅ m ⋅ g − (1 2) ⋅ ρ L • A ⋅ cw ⋅V S = V ⋅t S=∫ λ V m Şekil 7. Taşıtın Hızlanma Kabiliyeti ⋅V 2 dV ⋅ (13) olanak tanımıştır. Bu suretle kullanılacak batarya, (14) ivmelenme gibi ani olarak güce ihtiyaç duyulan bölgelerde yakıt hücresine destek olacaktır. Ayrıca seçilecek yakıt hücresinin bataryanın desteği olmadan %10 yokuş eğiminde şehirlerarası hız limiti olan ⋅ dV (15) 4 1 (M M ⋅ i ⋅η M ⋅η EM r ) − f R ⋅ m ⋅ g − (1 2) ⋅ ρ L • A ⋅ cw ⋅V 2 90 km/h hızda taşıtın hareketini gerçekleştirebilecek güçte 5 olması gerekmektedir. Buna göre yakıt hücresi gücü (PYH) aşağıdaki gibi hesaplanabilir. 1 2 (m ⋅ g ⋅ f R + + m ⋅ g ⋅ sin α ) kaçınılm aktadır • ρ L ⋅ A ⋅ CW ⋅V ⋅V [16]. 2 PYH = (16) 1000 ⋅ η M ⋅ η EM Sadece yakıt hücresinin kullanılması durumunda %10 yokuş eğimi ve 90 km/h hız için gerekli güç yukarıdaki eşitlikten yaklaşık 47 kW olarak hesaplanmıştır. Bu sonuçtan yola çıkılarak ADVİSOR modülü bünyesinde yer alan ANL model 50 kW net güce sahip PEM yakıt hücresi ana enerji kaynağı olarak seçilmiştir. Yakıt hücresi gücüne bağlı olarak yakıt hücresi sistemine ait verim grafiği Şekil 8’de gösterildiği gibidir. işlem için kullanılacak çevirici çift yönlü çalışabilmeli veya iki ayrı çevirici kullanılmalıdır. İki çevirici kullanımından ağırlık ve maliyet gibi nedenlerle Batarya sisteminde kullanılan voltaj seri bağlantı dolayısıyla modül sayısı ile modül voltajının çarpımına sistemi besler ve uygun durumlarda tekrar şarj edilir. Bu Şekil 8. Yakıt Hücresi Sisteminin Verimi [22] Yakıt hücresi gücüne ilaveten, ani güç gereksinimlerine cevap vermek ve taşıtın frenleme enerjisini depo etmek amacıyla yakıt hücreli araçlarda batarya kullanılmaktadır. Hibrit elektrikli ve yakıt hücreli araçlarda bataryadan, içten yanmalı motorun ihtiyaç duyması halinde anlık olarak yüksek güç vermesi beklenir. Seçilen batarya, gerekli yol ve kullanım koşullarına göre elektrik motoru ve yakıt hücresi güç farkını (9 kW) 10-15 dakika boyunca sağlayabilmelidir. Bunun için batarya kapasitesinin 1,5-2,25 kWh olması beklenmektedir. Fakat bataryanın kapasitesi göz önüne alındığında yüksek anlık güç vermesi bataryanın hemen boşalmasına neden olacaktır. Enerji depolayıcısı olarak program üzerinde mevcut 6 Ah lityum iyon batarya seçilmiştir. Her modül 3 adet silindirik formda batarya hücresinden meydana gelmektedir ve batarya modulünün ağırlığı 1,13 kg . Her bir hücrenin minimum voltajı 3 V, maksimum voltajı 3,9 V değerindedir. Analizi yapılacak taşıt için 30 modulün seri bağlanarak kullanılması öngörülmüştür. Bununla birlikte tek bir batarya hücresinin nominal voltajı 3,6 V alınarak batarya çıkış voltajı 324 V elde edilmiştir. Sonuç olarak batarya kapasitesinin 1,944 kWh olacağı hesaplanmıştır. Bu kapasitedeki batarya 9 kW’lık güç farkını 13 dakika boyunca sağlayabilmektedir. Akü grubu çıkışında DC-DC çeviriciler kullanılmaktadır. Bu çeviriciler, standart çeviricilerden farklı olarak, çift yönlü güç akışını sağlamalıdırlar. Hibrit elektrikli araçlarda akü grubu, çeşitli yol koşullarında 6 eşittir. Modül voltajının farklı sıcaklık değerlerinde ve şarj durumlarında değişimi şekil 9’deki gibidir. Şekil 9. Batarya Modül Voltajının Değişimi [22] Taşıtta kullanılan elektrik motoru ve yakıt hücresi sistemlerin özellikleri Tablo 2’de belirtilmiştir. Ayrıca bataryada müsaade edilen en yüksek ve en düşük SOC değerleri de tabloda belirtilmiştir. Seçilen lityum iyon bataryanın özelliklerine göre % 40 SOC değerinden daha alt değerlerde batarya anlık gücü hızla düşmektedir. Bu nedenle bataryada müsaade edilen en düşük SOC değeri için 0,4 (% 40 SOC) değeri uygun bulunmuştur. Bataryalardaki bir diğer önemli faktör de boşalma derinliğidir (DOD). Boşalma derinliği arttıkça çevrim sayısı azalır. Bu nedenle bataryaların % 100 doluluğa kadar ulaşması istenmez. Bu çalışma için en yüksek SOC değeri 0,8 (% 80 SOC) olarak seçilmiştir. Tablo 2. Taşıtın Ve Kullanılan Sistemlerin Tasarım Parametreleri Parametre Birim Değer − 145 Yakıt yoğunluğu (350 bar) g/L 25 Yakıtın alt ısıl değeri kJ/g 120 Toplam kütle kg 223,3 Azami gücü kW 50 kg 70 A 480 V 120 Hücre sayısı Yakıt Hücresi Elektrik Kütlesi Motoru + Maksimum akım Kontrolcü Minimum voltaj Seyir rotalarının çeşitliliği ve bu rotalar üzerindeki seyir şartlarının dinamikliği dikkate alındığında araçların seyir parametrelerinin (güç ihtiyacı, yakıt tüketimi, emisyonlar vb.) analizi için seyir çevrimleri kullanılır. Üretilen araçlara tip onayı alınabilmesi için standart ve dolayısıyla bu parametrelerin karşılaştırılabilir 7 ölçütlerle belirlenmesi amacıyla kullanılan standart (yasal) çevrimlere örnek olarak NEDC (New Europan Drive Cycle), FTP 75 (Federal Test Procedure) ve Japon Çevrimi verilebilir. Bu çalışmada simulasyonu yapılacak taşıt için hesaplamalar NEDC test çevrimine göre yapılmıştır. NEDC çevrimi süresi boyunca taşıt hızının değişimi ve bu çevrime ait bilgiler Şekil 10 ve Tablo 3’de verilmiştir. koşullarda değiştirilmek üzere sürücü tarafından seçilebilmesine olanak tanınır. Bu çalışma kapsamında batarya ve yakıt hücresi güç çıkışları şarj esaslı mod için (CSM) bulunmuştur. Elde edilen batarya güç çıkışı değerlerine bağlı olarak batarya akım ve voltaj değerlerine ait sonuçlar da gösterilmiştir. 5. ANALİZ SONUÇLARI VE DEĞERLENDİRME Analiz tamamlandığında NEDC test çevriminin hız gereksinimlerine bağlı olarak, motor, batarya ve yakıt hücresine ait çıktıların değerleri ve bunların değişimleri, çevrim süresi boyunca elde edilebilir. Şekil 12’de test çevrimine (a) bağlı olarak batarya şarj durumunun (SOC) değişimi (b) şarj esaslı moda (CSM) göre çizdirilmiştir. Bu stratejinin sonucu olarak yakıt hücresi sisteminin çalışma durumu (c) batarya doluluk oranının değişimine göre değişim göstermiştir. Yakıt hücresinin çalışma durumu buna göre ayarlanarak giriş koşulu olan 0,7 (% 70 SOC) değeri civarında batarya şarj değerinin kalması sağlanmıştır. Yakıt hücresinin çalıştığı zamanlarda, sistemden alınan gücün değişimi grafiğin en altında (d) gösterilmiştir. Bu analizde yakıt hücresinin çalışması, ilk konumda çalışma durumu ve yakıt hücresi kapalı hali için izin verilen minimum süresine bağlıdır. Genellikle ilk hareket bölgelerinde yakıt hücresinin çalışması tercih edilen bir husus değildir. İzin verilen minimum yakıt hücresi kapalı kalma süresi bu analizde 90 saniye alınmıştır. Bu sürenin düşük tutulması aynı zamanda yakıt hücresinin devreye girme sıklığını da artıracaktır. Elektrik motorunda ihtiyaç duyulan güç gereksinimi kullanılan test çevriminin hız gereksinimlerine bağlı olarak hesaplandığı için kullanılan kontrol stratejisinden bağımsızdır. Bu durumda her ne kadar elektrik motoru öncesinde kontrol stratejisi uyarınca batarya ve yakıt hücresi çalışması belirlense dahi, toplamda elektrik motoruna gelen güç aynıdır. Aşağıdaki şekilde kullanılan elektrik motoru üzerindeki gerçek çalışma noktaları gösterilmiştir (Şekil 11). Şekil 10. NEDC Test Çevrimi Taşıt Hızının Değişimi Tablo 3. NEDC Çevrimi Özellikleri Çevrim Süresi (s) 1184 Mesafe (km) 10,93 Maksimum Hız (km/h) 120 Ortalama Hız (km/h) 33,21 Maksimum Hızlanma İvmesi (m/s ) 1,06 Maksimum Yavaşlama İvmesi (m/s ) -1,39 Ortalama Hızlanma İvmesi (m/s ) 0,54 Ortalama Yavaşlama İvmesi (m/s ) -0,79 Rölanti Süresi (s) 298 Duraklama Sayısı 13 2 2 2 2 Elektrikli araç ve hibrit elektrikli araç tasarımlarında güç yönetim stratejileri önemli rol oynar. Güç gereksinimlerinin karşılanması amacıyla elektrik motoruna gönderilecek gücün birincil enerji kaynağından mı (yakıt hücresi), yoksa ikincil enerji kaynağından mı (batarya) karşılanacağı ve hangi yol ve kullanım şartlarında hangisinin özellikle yakıt ekonomisi bakından avantajlı olacağı büyük önem arz eder. Bu bağlamda genellikle şarj esaslı mod (CSM-Charge Sustaining Mode) ve deşarj esaslı mod (CDM-Charge Depleting Mode) olmak üzere iki temel strateji kullanılır. Sürüş koşulları güç yönetim stratejilerinin tasarımında önemli rol oynar. Şehir içi kullanımında ya da uzun süreli sürüşlerde CSM daha uygun olup, batarya şarj durumunun istenilen değere yakın seyretmesi sağlanır. Otoyol kullanımında ya da kısa süreli sürüşlerde CDM daha uygun seçenek olup, bu durumda SOC değeri minimum seviyesine kadar iner ve daha sonra birincil enerji kaynağının bataryayı şarj etmesi ile maksimum seviyesine çıkar ve bu aralıkta gezinir. Tasarıma bağlı olarak bu modların her ikisi de araçta bulunabilir ve farklı Şekil 11. Elektrik Motorundaki Gerçek Çalışma Noktaları 8 d) Batarya Akımı Batarya Voltajı SOC Değişimi c) YH Çalışma Durumu Km/h b) YH Güç Çıkışı (W) a) Çevrim Süresi (s) Şekil 14. Batarya Akımı ve Voltajının Değişimi – CSM Mod– (90 s min YH kapalı kalma Süresi) İzin verilen minimum yakıt hücresi kapalı kalma süresinin arttırılması sonucunda elektrik motoru enerjisini, minimum SOC değerine kadar bataryadan temin etmekte ve çevrimin sonlarına doğru yakıt hücresini çalıştırmaktadır. Çevrimin devam etmesi halinde SOC değeri maksimum değer olan 0,8 değerine kadar çıkacak ve tekrar kapanacaktır. Bu şartlarda uzunca bir süre gerekli güç sadece bataryadan sağlanmıştır. Bu süre sonrasında yakıt hücresinin de devreye girmesiyle bataryanın, frenleme sırasında kazandığı enerjinin haricinde ilk defa şarj edilebildiği görülmektedir Genel uygulamalarda bu sürenin çok uzun olması istenmeyip 90 saniye civarlarında taşıtın kullanım şartları ve yol koşullarına göre belirlenir. Şekil 15’de tasarlanan yakıt hücresi sisteminin NEDC test çevriminde yapılan analizinin sonucunda enerji harcanımı ve kazanımlarını içeren bir enerji akış diyagramı gösterilmiştir. Buradan da görüleceği üzere test çevrimi için 10504 kj enerji, hidrojen yakıtından sağlanmıştır. Bu enerjinin, kullanılan komponentlerin verimleri (V) dolayısıyla yola 3677 kj kadarı aktarılabilmiştir. Yoldan frenleme enerjisinin rekuperasyonu ile kazanılan 999 kj enerjinin 419 kj kadarı frenlemede kaybolarak, 409 kj kadarı bataryada depo edilebilmiştir. Çevrim sonunda bataryadan, ilk şarj durumuna göre 354 kj enerjinin eksilmesi söz konusudur. Çevrim Süresi (s) Şekil 12. NEDC Test Çevrimine göre Taşıt Hızı (a), SOC değişimi (b) (CSM kullanımı sonucunda), Yakıt Hücresi Çalışma Aralığı (c) ve Yakıt Hücresinde Üretilen Güç (d) – (90 s min YH kapalı kalma Süresi) a) Güç (W) b) Güç (W) Yakıt hücresinin güç üretmediği koşullarda güç ihtiyacı bataryadan sağlanmaktadır. Şekil 13’de yakıt hücresi ve batarya çıkış gücü (a) ve elektrik motoruna ulaşan güç (b) gösterilmiştir. Çevrim Süresi (s) Şekil 13. Batarya ve Yakıt Hücresi Çıkış Gücü (a), Elektrik Motoru Gücü (b) – CSM Mod– (90 s min YH kapalı kalma Süresi) Analiz için kullanılan simulasyon parametreleri sonucunda bataryadaki voltaj ve akım değişimleri aşağıdaki gibidir (Şekil 14). Batarya (Çevirici) 1734 kj V: 0,92 409 kj Depolanmış 178 kj Enerji: -354 kj V:0,92 4285 kj 409 kj V:1 3952 kj 295 kj Yuv. Dir 1079 kj V:0,93 3952 kj 3677 kj Hava. Dir 1600 kj 541 kj V:0,76 131 kj 0 kj 333 kj Vites Kutusu 2319 kj 5177 kj Elektrik Motoru 10504 kj V:0,83 5421 kj Sistem Bara Voltajı Hidrojen YH Sistemi Çevirici V:0,52 892 kj 591 kj V:0,92 50 kj Tekerlekler Aksesuar:829kj Diferansiyel 5083 kj 591 kj 0 kj 999 kj V:0,93 V:1 -11 kj Şekil 19. Test Çevrimi Sonunda Sistemde Oluşan Enerji Akışı 9 YOL Çalışmanın son aşamasında bir çevrim için gereken hidrojen enerjisinden yola çıkarak, taşıtta kullanılması önerilen hidrojen depolama tankı kapasitesi ve bunun sonucunda taşıtın menzili hesaplanmıştır. Tablo 3’de belirtilen yakıtın alt ısıl değeri göz önüne alınarak bir çevrimde tüketeceği hidrojen miktarı 87,53 gram olarak hesaplanmıştır. 350 bar basınçta depolanacak hidrojen gazının bu basınçta teorik yoğunluğu 25 g/L ‘dir. Fakat kullanılan tankın, boru ve valflerin de etkisiyle depolama verimi pratikte sıkıştırılmış hidrojen gazı için %40 olmaktadır. Diğer bir ifade ile yoğunluk 350 bar için pratikte 10 g/L değerindedir. Bu değer, bir çevrimde 8,753 litre sıkıştırılmış hidrojen gazına ihtiyaç duyduğumuz anlamına gelmektedir. Yakıt hücreli taşıtlarda hidrojenin depolanması farklı şekillerde sağlanabilir. Bunlar sıkıştırılmış hidrojen gazının depolanması, hidrojenin sıvılaştırılmış şekilde depolanması, metal hidrit şeklinde depolanması, metanol gibi bir hidrokarbon veya alkolden kimyasal dönüşümü ve sıvı amonyağın hidrojene dönüştürülmesi şeklinde olabilir. Toyota ve Honda’nın yakıt hücreli araçlarında da kullandığı binek taşıtlarda en çok kullanılan depolama şekli olan sıkıştırılmış halde depolama bu çalışmada temel alınmıştır. Yakıt hücreli araçlar için sıkıştırılmış hidrojen gazı deposu üreten firmalar genellikle bu tankları belirli hacimlerde ve genellikle 350 veya 700 bar depolama basıncı için standart olarak üretmektedirler. Örneğin Honda’nın taşıtlarında tercih ettiği firma, bu depoları 350 bar için 34 ve 40 litrelik tüplerde üretmektedir. Bu çalışma için tasarımı yapılan araçta her biri 20 kg ağırlığında olan 40 litrelik 6 adet hidrojen deposu kullanılması uygun bulunmuştur. 240 litrelik yakıt deposu sayesinde taşıtın yaklaşık 27,5 çevrim yol alabilmektedir. Bir çevrimin uzunluğunun 10,93 km olduğu da göz önüne alınacak olursa taşıtın menzili 300 km olabilmektedir. 4. 6. SONUÇ 15. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. Bu çalışma ile yakıt hücreli bir araç tasarlamak için izlenecek yol belirtilmiştir. Kullanılacak komponentlerin boyutları ve özellikleri belirtilerek bunların kullanılması durumunda sistemin analizi yapılmış ve değerlendirilmiştir. Henüz daha yeni sayılabilecek ve tam olarak yaygınlaşmamış yakıt hücreli araçlar konusunda bir uygulama örneği verilerek bu çalışmanın gelecek çalışmalara ışık tutması amaçlanmıştır. 16. 17. 18. KAYNAKLAR 1. 2. 3. 19. Ehsani M, Gao Y, Emadi A., 2010, “ Modern Elecrtric, Hybrid Electrici And Fuel Cell Vehicles”. 2 ed. Illionis: CRC pres; Sinha J. DOE., 2012,” Fuel Cell Technologies Program: Multi Year Research, Development And Demonstration Plan: Cost Analyses Og Fuel Cell Stacks/Systems” Kuralay N S.,2013, “Motorlu Taşıtlarda Hibrit Tahrik”, 1 ed. Izmir: MMO/598, ISBN: 978-60501-0439-4 20. 21. 22. 1 Mirza Z. DOE.,2009, “Hydrogen Program FY 2009 Annual Progress Report: Development Of Thermal And Water Management Systems For PEM Fuel Cells” Zhou L Y., 2007, “Modeling And Simulation Of Hybrid Electric Vehicles”. University of Victoria Johnson V H, Wipke K B, Rausen D J., 2010, “HEV Control Strategy For Real-Time Optimization Of Fuel Economy And Emissions”. National renewable energy labratory; 2000-01-1543 Wu D.; 2008, “Fuel Cell Hybrid Electric Vehicle Powertrain System Design And Control”, master of science thessis, Kanada Ogburn M J., 2000, “Systems İntegration, Modeling, And Validation Of A Fuel Cell Hybrid Electric Vehicle”. Master of science thesis; Virginia Ahluwalia R K, Wang X, Hwon J, Rousseau A.i 2010, “Performance Of Fuel Cell Systems Wih Ultra-Low Platinium Loadings”; Argonne national laboratory; 2010 fuel cell seminar; San Antonio Mi C, Masrur M A, Gao D W., 2005, “Hybrid Electric Vehicles Principle And Applications With Practical Perspectives”; John wiley & sons Ltd Guenther M B., 2005, “Modeling And Design Optimization Of Low Speed Fuel Cell Hybrid Electric Vehicles”. Master of applied science thesis, university of Victoria Haraldson K., 2005, “On Direct Hydrogen Fuel Cell Vehicles Modeling And Demonstration”, doctoral thesis, Stockholm Ahluwalia R K, Wang X., 2013, “Fuel Cells System Analysis”; 2013 DOE hydrogen and fuel cells program rewiew, Arlington Selwood P G, Seymour A J., 2001, “Fuel Cell Powered Light Commercial Vehicle Design Study”. ETSU F/02/00206/01/REP Fuhs E. A., 2009, “ Hybrid Vehicles and the Future of Personal Transportation”, ISBN13:978-1-4200-7534-2, CRC Press Enerji Sistemleri ve Çevre Araştırma Enstitüsü, 2003, “Elektrikli Araçlar”, Gebze Feroldi D, Roig E, Serra M, Riera J. “Energy Management Strategies For Fuel Cell Hybrid Vehicles”, Barcelona Zhang G, Kandlikar S G., 2012, “A Critical Review Of Cooling Techniques İn Proton Exchange Membrane Fuel Cell Stacks”. International journal of hydrogen energy, 37 (2012) 2412-2429 Amaç A. E., Şahin E.,”Hibrit Elektrikli Araçlarda Yakıt Ekonomisinin Advisor İle Analizi”, Kocaeli Üniversitesi, İzmit Miller A. R., Hess K. S., Barnes D. L., 2007, “Comparison Of Practical Hydrogen-Storage Volumetric Densities”, Veicle Projects, USA http://www.fuelcelltoday.com/industry/industrydirectory/0-9/3m-fuel-cell-components Advisor Software, Advanced Vehicle Simulator, 2002
© Copyright 2024 Paperzz