Deri Hastalıkları: • • • • • • • • • • • • • Cilt Alerjileri Egzama, Selülit, Sedef Hastalığı, Cilt Çatlakları, Akne, Zona, Çiller, Kırışıklık, Leke ve Sivilce İzleri, Vitiligo,, Çıban, Cilt Kanseri, • Kurdeşen, • Kellik, • Nasır, • Saçkıran, • Sakal İltihabı, • Sıraca, • Siğil, • Şirpençe, • Temriye, • Uçuk, • Uyuz, • Yılancık, • Erizipel başlıca cilt /deri hastalıkları arasındadır. Alerji • Solunum ya da temas yoluyla kişinin maruz kaldığı çeşitli maddelere karşı bağışıklık sisteminin, aslında bu maddeler zararlı olmadıkları halde verdiği reaksiyon, aşırı duyarlılık yada Alerji olarak tanımlanır. • Bağışıklık sistemi, yabancı bir maddeyle ilk kez karşılaştığında bu “yabancı maddeye” karşı bir antikor geliştirir ve savunmaya geçer. Bu maddelerle ileride tekrar karşılaştığında daha önce geliştirmiş olduğu bu antikorlar yeniden devreye girer. Bu nedenle, örneğin polenlere karşı alerjisi olan biri her polen mevsiminde alerji riski ile karşı karşı kalır. • Alerji Nedenleri? Alerjiye neden olan pek çok faktör vardır. Özellikle kalıtımın önemi büyüktür. • Bunun yanında alerjinin başlıca nedenleri polenler, evdeki tozlar (akarlar), kediköpek gibi hayvanların tüyleri ve küf mantarlarıdır. Ayrıca, sigara dumanı, katkı maddeli gıdalar, deterjan ve parfüm kokusu, hava kirliliği de alerji şikayetlerini tetikleyebilmektedir. • Alerji Tedavisi için ilk yapılması gereken alerjiye neden olan etkenin bulunup, kişiden uzaklaştırılmasının sağlanmalıdır. Alerjinin şiddetine göre ilaç ve aşı tedavisi de kullanılabilir. Deri Kanseri Bütün dünyada, Kanser türleri içerisinde en sık karşılaşılan tür olan “Deri Kanseri” her yıl milyonlarca insanda görülmektedir. Bununla birlikte, kanserden kaynaklanan ölümlerde Deri Kanserinin payı %2 civarındadır. Deri Kanseri Belirtileri deri üzerindeki şişlik veya uzun süredir iyileşmeyen yaralar şeklinde başlayabilir. Vücudunuzdaki lekelerin, çil ve benlerin şekil, renk ve boyutlarındaki değişiklikler de yakından izlenmelidir, çünkü Deri Kanseri Erken Tedavi edildiği takdirde iyileşme oranı yüksektir. Deri Kanserinin Nedenleri arasında ilk sırayı U. V.’ye fazlaca maruz kalmak yer alır. Bunun yanında X ışınına sürekli maruz kalmak, kömür ve arsenik gibi maddelerle uzun süreli temas ve genetik yatkınlık deri Kanserine yakalanma riskini arttırır. Deri Kanseri Tedavisi kanserli dokunun cerrahi müdahale ile alınması şeklinde yapılır. Tedavide erken teşhis önemlidir. Deri Kanserinden Korunmak için cilt özellikle ultraviyole güneş ışınlarından korunmalıdır. Bunu nasıl yapabiliriz? Egzama • • • • Egzama nedir? Egzama, genellikle 1 yaş civarında en yoğun olarak görülen, kaşıntılı bir cilt hastalığıdır. Alerjik bir hastalık olan Egzama’nın çocuklarda görülme oranı %2 civarındadır. Eğer annede de alerjik hastalık varsa bu oran %27′ye kadar çıkar. Genellikle 2 yaşından sonra Egzama kaybolur. Fakat daha uzun sürmesi yada tamamıyla geçmemesi de mümkündür. Egzama Belirtileri Deride kızarıklıklar ve döküntüler. Egzama olan bölgede kaşınma, sivilceye benzer belirtiler ve bazen su toplanması da görülebilir. Kaşıntılı egzama derinin tahriş olup enfeksiyonun yayılması sonucu iltihaplanmaya ve ağrıya neden olabilir. Bütün vücutta görülebileceği gibi belli bir bölge ile sınırlı da olabilir. Genellikle boyun altı, yanaklar, dirsek içleri ve diz arkası Egzamadan en çok etkilenen bölgelerdir.Egzama bulunan bölgeyi kaşımamak ve sabun kullanmamak gerekir. Egzamanın nedenleri Psikolojik durum, deriyi tahriş edici maddeler, enfeksiyon, kozmetik ilaçlar, giysiler. Egzama Tedavisi için öncelikle egzemaya neden olan sebeplerden korunmak gerekir. Bu nedenle, fazla üzülmemek, deriyi tahriş edebilecek maddelerden (çamaşır suyu, deterjan, sabun gibi) uzak durmak, kozmetik ilaçlara mesafeli durmak ve sentetik giysilerden sakınmak faydalı olacaktır. Ayrıca, acılı ve baharatlı yiyecekler de azaltılmalıdır. Bütün bu önlemlerin yanında çeşitli krem ve ilaçlar da tedavide kullanılabilmektedir. Ayrıca, bitkisel tedavi olarak Isırgan otu ve soğan şikayetleri azaltmaya yardımcı olur. • • • • • • Kaşıntı Kaşıntı Nedir? Vücudun herhangi bir yerinde hissedilen ve böcek dolaşıyormuş hissi, hafif yanma ve batma gibi rahatsızlıklarla ortaya çıkan kaşıntıya, tıp dilinde pruritus veya kaşeski denir. Kaşıntı Nedenleri: - Sabun, çamaşır tozları ve bazı boyalar - Yün veya naylon giyecekler - Bazı kimyasal maddeler - Bazı ilaçlar - Şeker, karaciğer, böbrek hastalıkları veya lösemi - Mantar - Kıl kurdu - İshal veya kabızlık - Sinirlilik ve ruhi sıkıntılar - İstiridye, yumurta, süt, çilek, soğan gibi bazı besinler - Kurdeşen, egzama, su çiçeği, kızamık, kızıl, kızamıkçık veya deri iltihabı + Ayrıca, çeşitli nedenlerle hamilelikte kaşıntı şikayetleri de görülebilmektedir. Kaşıntı Tedavisi: ilk şartı, kaşıntıyı doğuran sebebi bulmaktır. Kaşıntıya neden olan duruma göre kaşıntı kendiliğinden geçebileceği gibi tedavi de gerekebilir. Fakat her iki durumda da kaşınan bölgeyi mümkün olduğu kadar kaşımamaya ve kaşıntıyı arttıran unsurlardan uzak durmaya gayret edilir. Kesin tanı ve tedavi için doktora başvurmayı ihmal etmeyin. Benzetebiliriz: Eğer sivrisineğin soktuğu yeri kaşımazsanız etkisi çok az olacaktır. Ama kaşıdıkça kabarıklık ve kaşıntı, yanma çoğalacaktır. Kurdeşen • Kurdeşen Nedir? Kurdeşen hastalığı, tıptaki adıyla Ürtiker, ciltte aniden başlayan ve bir kaç saat süren kaşıntılı, alerjik bir deri hastalığıdır. • Kurdeşenin Nedenleri: Kurdeşene neden olan ana unsurlar vücudun çeşitli maddelere gösterdiği alerjik reaksiyon ve stresdir. Bu maddeler : – – – – – bazı gıdalar ve katkı maddeleri bozuk yiyecekler, bazı ilaçlar arı ya da böcek sokması Çevre şartları • • • Güneş ışığı, Soğuk sıcak • Kurdeşen Belirtileri: Deride gruplar halinde kaşıntılı, kırmızı kabarıklıklar görülür. Aniden oluşan bu döküntüler 1-2 mm’den 10 cm’ye kadar farklı boyutlarda olabilir ve birisi geçerken diğeri başlar. Kızarıklıklar bir süre sonra şişliğe dönüşebilir. Genellikle yüzde, kollarda ve bacaklarda görülmekle birlikte bütün vücutta kurdeşen görülebilir. • Kurdeşen Tedavisi: • 6 haftadan daha kısa süren kurdeşenlerin büyük bir kısmı kendiliğinden geçebilir. 6 haftadan daha uzun süren Kronik kurdeşen tedavi edilmelidir. • stresden uzak durmak ilk yapılması gereken iştir. • Alerjiye bağlı kurdeşenlerde alerji yapan unsurlardan uzak durulmalıdır. • Doğru tedavi kurdeşenin nedeni tesbit edildikten sonra yapılır. Kimi durumlarda ilaç tedavisi uygulanabilir. Bu nedenle, doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Selülit • Selülit (hidrolipodistrofi), derinin alt tabakasındaki yağ dokusunun sıkışması sonucu kan dolaşımının engellenmesi nedeniyle derinin üst kısmında portakal kabuğuna benzer bir görünümün ve pütürüklerin oluşmasına denir. Deriye dokunulduğunda cildin pürüzlü ve sertleşmiş olduğu görülür. • Selülit, her 10 kadından 9'unda görülür. Ergenlik çağından itibaren, kilolu yada zayıf her yaştaki kadında görülebilir; fakat kilolu kişilerde daha belirgin olur. • Çoğunlukla kalça, basen, dizin ve bileğin iç kısımları, baldırların arkası vb. bölgelerde kendini gösterir. • Selülit‘in nedenleri – – – – – – – – – kadınlara özgü hormonlar kalıtsal özellikler, yanlış beslenme, alkol ve sigara kullanımı, stres, hareketsizlik, eğik durmak, yüksek topuklu ayakkabılar giymek vb. kabızlık ve doğum kontrol haplarını • Selülit Tedavisi'nde farklı yöntemler kullanılmaktadır. Bunlara geçmeden önce kişinin yapabileceklerini saymak gerekirse: • Öncelikle bol su içilmeli ve fazla tuzdan uzak durulmalıdır. • Selülit'li bölgelere uygulanacak kremler masajla çok faydalıdır. • Ayrıca dik durmaya, spor ve egzersiz yapmaya, yüksek topuklu ve dar ayakkabılar giymemeye, sağlıklı kan dolaşımını engellediğinden dolayı dar elbiseler giymemeye dikkat edilmelidir. • Selülit Tedavisi için kullanılan yöntemler; Akupunktur, Ozon Terapi, Lazer Terapi, Ultrason, Basınç Terapisi, Mezoterapi, Lipoelektro, Liposuction olarak sayılabilir. Sivilce Sivilce Nedir? Sivilce, ciltteki yağ bezlerinin faaliyetlerindeki bozulma sonucu meydana gelen bir hastalıktır. İnsanların % 80′i hayatlarının belli dönemlerinde sivilce (akne) problemi ile karşılaşmaktadır. – Kendiliğinden kaybolur. Sivilce, genellikle yüzde, az da olsa diğer bölgelerde görülür. – Genellikle ergenlik çağında sıkça, bazen de yetişkinlerde görülür. Sivilce Nedenleri: – – – – kalıtım stres adet dönemlerinde hormonal değişikliklere bağlı olarak meydana gelen değişmeler, bazı ilaçlar ve kozmetik maddeler Sivilce Tedavisi: Sivilcelerin çoğu dönemsel ve geçicidir ve zamanla kendiliğinden geçecektir. – – – – sivilce ilacı ve kremi sağlıklı ve dengeli beslenme yeterince su içmek egzersiz yapmak Dil hastalıkları • Tat Körlüğü: insanların bir kısmı bazı maddelerin tatlarını alamazlar. Kalıtsal olan bu duruma tat körlüğü denir. Dil iltihabı: Çürük dişler, diş eti iltihabı, sigara, çok sıcak veya çok soğuk şeyler yemeyi alışkanlık hâline getirmiş kimselerde görülebilen bir tür hastalıktır. Dil Yaraları: Dilin etrafında görülen kızarıklık ve içi su dolu küçük kabarcıklar dil yaralarının belirtileridir. Bu hastalık hazımsızlık veya gripten kaynaklanabilir. Kulak hastalıkları Sağırlık : işitme yeteneğinin az ya da çok yitirilmesidir. – – – – – – – – – Kulak yolunun kirlenip tıkanması gibi basit bir neden kulak yangısı, otoskleroz, damar bozuklukları, beslenme bozuklukları (azot eksikliği, şeker hastalığı), kafatası veya ses travması (örneğin kazancılarda görülen hastalık), bulaşıcı hastalıklar (tifo, frengi), zehirlenme, sinirsel bir hastalık temel nedenlerdir. Kulak yangısı : işitme organının yangılanmasıdır. Bu hastalığa streptokok, pnömokok gibi çeşitli bakteriler yol açabilir. Genellikle bir burun ya da boğaz yangılanması sonucunda veya grip, kızamık, kızıl gibi hastalıklar sırasında ortaya çıkar. Dikkati çeken ilk belirtiler kulak ağrılarıdır. Bazen de bir irin akıntısı göze çarpabilir. Bu durumda, hemen bir uzman doktora başvurmak gerekir. Çünkü, süreğenleşme tehlikesinin dışında, daha başka birçok tehlikeler söz konusu olabilir, yavaş yavaş sağırlaşma, mastoidit, menenjit, kulaktan yayılan genel hastalık durumu bu tehlikelerden bazılarıdır. Mastoid yangısı: Özellikle süt bebeklerinde, ivegen bir kulak yangısının başlangıcından iki ya da üç hafta sonra ortaya çıkan sürekli irin akıntısıyla kendini gösteren bir hastalık durumudur. Mastoidit de denir. Delme işlemi uygulansa bile, ateş düşmez ve mastoid çıkıntısı üzerinde bir ağrı belirir. Bu hastalık sinüslerde tromboza, ivegen bir menenjite ya da beyin Apselerine yol açması nedeniyle çok ciddî bir hastalıktır. Antibiyotik tedavisi olumlu sonuç verir. Baş dönmesi : • Uzayın üç boyutundan biri içinde yer değiştirme duyumları olarak tanımlanabilir. Krizlerle ortaya çıkar ve travma izleri, beyin uru, plaklı skleroz, damar sertliği, zehirlenme kökenli (alkol ya da tütünden ileri gelebilir) sinir yangısı, hatta basitçe bir kulak yangısı gibi çok çeşitli nedenlerden ileri gelebilir. Yalnız başına veya kulak uğultusuyla sağırlıkla, mide bulantılarıyla ya da kusmalarla birlikte görülen baş dönmesi daima çok ciddiye alınmalıdır. Bu durumlar kulak burun boğaz uzmanının derinlemesine bir muayenesini gerektirir. Göz Hastalıları Astigmatizma: • Kırma kusurlarından birisidir. Işığın retinada odaklanmasını etkiler ki bu da görüntünün beyinde yorumlanmasını bozmaktadır. Astigmatizma genellikle korneanın eğikliğinin hafif yumurta şekline sahip olmasından kaynaklanır. Hastalık değildir ve oldukça sık rastlanan bir problemdir. Hem uzak hem yakın objelerde bulanık görme söz konusudur bu da kişilerde göz yorgunluğu, göz kayması ve rahatsızlığa yol açar. Bazen astigmatizm miyopi ve hipermetropi ile birlikte olur. Miyop astigmat ve hipermetrop astigmat adı verilen bu rahatsızlıklar gözlük ve kontakt lens ile tedavi edilebilir. Miyop • Kişi yakındaki objeleri net uzaktakileri bulanık görür ve gözün ön arka uzunluğu normalden fazla yada korneanın kurvatürü çok diktir.Görüntü(İmajlar) sarı noktanın önünde odaklanır. Miyopi 20 yaş altında genellikle 8-12 yaşlarında başlar. Ergenlik çağında hızlı ilerleme gösterebilir. Gözlük ve kontakt lensler ile düzeltme yapılır. • Hipermetrop • Uzaktaki objeler net yakındakiler bulanık görülür. Yakın çalışma sonrası kişide bulanık görmelik, rahatsızlık, yorgunluk oluşur. Özensiz muayenelerde gizli hipermetrop gözden kaçabilir.Hipermetrop gözde göz küresi küçük ya da kornea çok düzdür. İmajlar gözün gerisinde odaklanır. Katarakt: Gözün kendi merceğinde gelişen şeffaflık kaybıdır. Sisli-bulanık görmeye sebep olur. 55 yaşın üzerinde görülme sıklığı artar. Önlenmesi için kesin bir yol bulunmamakla birlikte U. V. ışınları ve sigara kullanımının kataraktın gelişimini hızlandırdığı düşünülmektedir. Katarakt geç evrelerde görüşü ciddi oranda bozmaktadır. Kapak Yağ Kisti: Göz kapaklarında arpacık ile karışabilen şişlik oluşumdur. Üst ve alt göz kapaklarındaki küçük yağ üreten bezlerin iltihabıdır. Bu bezlerin tıkanması ile oluşur. Kendi kendine küçülüp kaybolabileceği gibi sıcak kompres uygulaması, şişlik içine ilaç enjeksiyonu yapabilmekte ve bazen cerrahi gerekebilmektedir. Sık tekrarlayan şalazyonlar başka hastalıkların belirtisi olabilir. • Konjonktivit: Gözün beyaz kısmını kaplayan ince zarın iltihabıdır. Bakteriyel enfeksiyonlar, viral enfeksiyonlar, allerjiler, çevresel kirlilik (duman ve kimyasal buharlar) bu duruma yol açabilir. Konjonktivadaki kan akımının artması ile göz kırmızı görünür. Akut (yoğun), kronik (uzun süreli) olabilir. Çapaklanma ve sabah kirpiklerde yapışmalar olabilir. Allerjik Konjonktivit: Saman nezlesi veya mevsimsel allerjisi olan kişilerde sıktır. Genellikle baharda semptomlar artar. Kırmızı kaşıntılı göz ve sulanma olur. Hayvan tüyleri, toz, polenler en sık sebeplerdir. Tedavisi kolay olmakla birlikte bazen can sıkıcı olabilmektedir. • Doğumsal Glokom: Doğumdan hemen sonra ortaya çıkar. Göz sıvısının tahliye sisteminde problem vardır. Işığa karşı hassasiyeti veya sürekli sulanan gözleri olan bebekler özellikle bu durum için muayene edilmelidir. • Akut Açı Kapanması Glokom: Göz sıvısı tahliye alanının ani ve tam kapanması ile oluşur. Hasta ışıkların etrafında halka görür, şiddetli ağrı, bulantı ve bulanık görme vardır. Her yaşta olabilir. Acil tedavi gerekir. 1-2 gün içerisinde körlük gelişebilir. • Sekonder Glokom: Başka bir göz problemine bağlı oluşan glokomdur. Mesela üveite bağlı glokom. Maküla dejenerasyonu: Sarı Nokta Hastalığı: Maküla retina tabakasının merkezinde yer alır ve merkezi görmeden sorumludur. Bu hastalıkta merkezi görüş bozulur. İki tipi bulunur. Kuru tip ve yaş tip. 50 yaş üzerinde görülme sıklığı artar. Bu yüzden yaşa bağlı maküla dejenerasyonu denir. a.Kuru Tip: % 90 bu şekildedir. Hastalar merkezde kara bir leke görürler ya da ince uzun objelere kırılma tarif ederler. Yıllar içinde yavaş ilerleme gösterir. b.Yaş Tip: Makülada yeni damar oluşumu söz konusudur ki bu yeni damarlar kolay kanama ve sıvı sızdırma eğilimi gösterir. Merkezi görüş hızla kaybedilebilir. FFA/ICG gibi tetkiklerle yeni damarların yeri saptanarak Argon Laser yada fotodinamik tedavi ile kontrol sağlanabilir. • Sinek Uçuşmaları: Bazen kişiler baktıkları alanda benek ve ipliksi cisimler görebilirler. Her yaşta görülebilmelerine karşın ileri yaşlarda daha sıktırlar. Gözün içini normalde vitreus denen jel kıvamında bir madde doldurur. Bu maddenin içindeki doğumsal protein kalıntıları, su boşlukları görme alanında lekeler olarak izlenebilir. Sinek uçuşmaları çoğu kez normal bir durum olabileceği bazen bir göz hastalığını işaret edebilir. (Üveit, göz içinde kanama, retina yırtığı vs.) • Arpacık: Kapaklarda kırmızı şişlik oluşması ile kendini gösterir. Kirpik folikülü iltihabıdır. Tedavide sıcak kompresler ve antibiotik pomadlar kullanılır. • Blefarit: Yağlı cilt, kepek, kuru gözlü kişilerde sıklıkla karşılaşılan kronik ve inatçı göz kapağı iltihabıdır. Gözlerde rahatsızlık, kaşıntı, kirpik diplerinde kepeklenme ve hafif kırmızılık vardır. Kesin tedavisi olamamakla birlikte göz doktorunun verdiği ilaçlarla kontrol sağlanabilir. • Kuru Göz: Göz yaşı göz sağlığı için çok önemlidir. Gözün doğal yağlayıcıları ve koruyucularını içerir. Sürekli göz batmaları olan kişilerde kuru göz söz konusu olabilir. Kuru gözün belirtisi bazen paradoksik olarak sulanma olabilir. Bu batmalara karşı refleks olarak oluşur. Kuru göz sebepleri; göz kırpma refleksinin azalması, antihistaminik ilaçlar, çevresel faktörler (düşük nem ve rüzgar), kimyasal ve termal yanıklar ve artrit gibi bazı sağlık problemleridir. Suni göz yaşı damlaları, jelleri bazen göz yaşı kanallarının suni olarak tıkanması tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Kuru bölgelerde oda nemlendiricileri faydalı olabilir. • Glokom (Göz Tansiyonu): 35 yaşın üzerinde her 100 kişiden 2’sinde glokoma rastlanır. Ailelerinde glokomlu hasta bulunan yada miyopisi olan kişilerde risk daha fazladır. Hastalık önlenemediği ve göz sinirinde meydana getirdiği hasar geri döndürülemediği için düzenli göz muayeneleri ile erken teşhis çok önemlidir. Glokomun değişik tipleri vardır. Ancak hepsi sonuçta göz sinirine hasar verir. • • Kronik Açık Açılı Glokom: En sık tiptir. 40 yaş üzerinde ve semptomsuz yani sessiz seyreder. Genellikle teşhisten önce hastaya tamiri mümkün olmayan zarar vermiş olur. Bu yüzden düzenli göz tansiyonu ölçümü çok önemlidir. Normotensif Glokom: Göz içi basıncı normal sınırlarda olasına rağmen göz sinirinin (optik disk) beslenmesinin bozulmasına bağlı glokomdur. Korneası ince olan kişilerde ölçülen göz içi basıncının göz içindeki gerçek değeri elde edilenden daha fazladır. Bu durumda göz siniri etkilenmektedir. Ayrıca normal göz tansiyonlu bazı kişilerde (yaşlılarda), göz sinirinin kan alımındaki eksiklik nedeni ile normotensif glokom meydana gelmektedir. Burun hastalıkları Burun Tıkanıklığı Burunun, solunan havayı temizlemek, nemlendirmek, koku ve tat alımına yardımcı olmak gibi çok önemli görevleri vardır. Burun, içerisinde bir duvarla tam iki bölmeye ayrılmıştır. Burunda konka adı verilen, şişen ve inen yapılar vardır. Bu etler solunum havasının nemlendirilmesi ve ısıtılmasından sorumludur. Dönüşümlü olarak şişer ve inerler, böylece bir tarafın, bir süre dinlenmesini sağlarlar. Birçok insan, bunun farkına varmaz. Sebepleri başlıca şunlardır: - Septum deviasyonu - Konka hipertrofisi - Allerjik nezle - Geniz eti büyümesi - Enfeksiyonlar - Nasal polip - Burun boşluğu tümörleri Nasıl tedavi edilir ? SEPTUM DEVİASYONU Septum, burun içini ikiye ayıran, kıkırdak ve kemikten meydana gelmiş duvara verilen isimdir. Bu yapı, çoğu insanda tam olarak düz olmamasına rağmen, bir rahatsızlık vermeyebilir. Fazla eğri olduğu kişilerde veya burunun özellikle dar bölgelerinde, az da olsa, eğri yapısıyla tıkanıklığa yol açabilir. Bu eğrilik, çoğunlukla öncesinde buruna alınmış darbelerle ilgilidir Septum deviasyonu solunum zorluğuna, yüzde basınç ve ağrı hissine, burun akıntısına, tekrarlayan sinüs iltihaplarına yol açabilir. Bu durumu düzeltmek için yapılan operasyona septoplasti denilir ve ciltte bir kesi olmadan tamamen burun içerisinden gerçekleştirilir. Operasyonun amacı, eğri olan kısımların düzeltilmesidir. KONKA HİPERTROFİSİ Konkalar burun ile sinüslerin arasındaki duvarda yerleşen ve her iki tarafta üçer tane bulunan kemik ve bunu saran yumuşak dokudan ibarettir. Alt, orta ve üst konka şeklinde isimlendirilirler. Nedenler: Konkalar burnun normal işleyişine göre bazen büyüyüp bazen küçülürler. Ancak burun tıkanıklığı yapacak kadar büyümeleri genellikle alerjik veya iltihabi sebeplere bağlı olarak gelişir. Bu tür büyüme genellikle alt konkada görülür. Orta konkadaki büyümeler sıklıkla konka içinde hava kisti bulunmasına bağlıdır. Eğer hastada bir tarafa doğru septum deviasyonu varsa diğer taraftaki alt konkada büyüme görülebilir. Tedavi: Konkaların küçülmesi için sıklıkla ilaç tedavisi yeterli olmaz ve ameliyat gerekir. BURUN KANAMASI Genellikle basit nedenlere bağlı ve kolayca durdurulan bir durum olmasına rağmen bazen sebebi çok ciddi olup hayatı tehdit eden şiddette kanamalar olabilir. Burun Kanamasının Nedenleri Nelerdir : Kanamalar nedenlerine göre, burun içi değişiklikler ve vücudun başka hastalıklarının (enfeksiyon hastalıkları, pıhtılaşma bozuklukları, hipertansiyon, kanser gibi kötü huylu hastalıklar) sonucu olmak üzere 2 ana gruba ayrıabilir. Basit bir burun karıştırması, ağır egzersizler, hafif soğuk algınlıkları alerjik rinit, burun travmalar), burun operasyonları, burun içi yabanca cisimler ve tümörler de kanama nedenleri arasındadır. Nasıl Tedavi Edilir : - Damarın yakılması - Tampon konulması - Damarların bağlanması Burun Kanaması Olduğunda İlk Müdahale Nasıl Yapılabilir: Hastanın ilk yapması gereken şey burun ucunu sıkıca tutarak başını öne doğru eğmesidir. Eğer baş arkaya doğru eğilirse kan genizden boğaza gidebilir. Burun üzerine soğuk uygulaması da faydalıdır. Ancak hastanın kendi uyguladığı yöntemler kanamayı durdursa da mutlaka bir KBB uzmanına muayene olmalıdır. ALERJİK NEZLE Alerjik Nezle Nedir: Havada bulunan alerjik maddelerin yol açtığı bir rahatsızlıktır. Burun içini döşeyen mukozanın alerjik faktörlerle ortaya çıkan iltihabına alerjik nezle denilir. Birçok kişi bu rahatsızlıktan muzdariptir. Bazılarında hafif geçer, fakat bazı kişilerde çalışmayı ve günlük yaşamı engelleyecek kadar şiddetli olabilir. Alerjiye Ne Sebep Olur Alerji yapabilecek bilinen ya da bilinmeyen çok sayıda faktör vardır. En sık görülenler arasında toz, polenler, küf mantarları, bazı yiyecekler (süt, yumurta, çilek vs.), kimyasal maddeler, ev hayvanları sayılabilir. Ne Gibi Belirtiler Yapar En sık görülen semptomları arasında burun akıntısı, hapşırma, burun tıkanıklığı, kaşıntı, geniz akıntısı, boğazda gıcık, kronik öksürük, orta kulakta basınç problemleri sayılabilir. Nasıl Tedavi Edilir: - Allerjenden korunma - İlaç Tedavisi - Aşı Tedavisi SİNÜZİT Burun çevresindeki kemik yapılar içindeki boşlukların iltihaplanmasına sinüzit adı verilir. Bütün sinüsler bir delik aracılığı ile burun içine açılırlar. Buruna açılan bu delikler sinüslerin havalanmasını da sağlarlar. Nasıl İltihaplanır: Burun ve sinüsler; bakteri ve virüslerin sık sık yerleşip iltihap yaptığı bölgelerdir. Bu bölgelerde her zaman iltihaba yol açacak bakteri ve virüs bulunur ancak normal çalışan bir sinüste iltihap her zaman olmaz. Eğer sinüsün havalanmasını bozabilecek bir durum varsa sinüs iltihabı gelişir. Bakteri ve virüs dışında nadiren de olsa mantarlar da iltihap yaparlar. Sinüzit en çok nezle, grip gibi üst solunum yolu infeksiyonları sonrası gelişir. Bu tür infeksiyonlarda sinüslerin burun içine açılan delikleri ödem nedeniyle kapanır ve sinüs salgıları burun içine boşalamaz. Ayrıca sinüslerin havalanması da bozulur. Bu durumda sinüs içerisinde kolayca iltihap gelişir. Bunun dışında sinüs ağızlarını tıkayan alerji, burunda kemik eğriliği, et büyümesi, yabancı cisim, geniz eti gibi durumlar da sinüzit gelişmesini kolaylaştırır. • Sinüzitin Belirtileri Nelerdir: Akut ve kronik sinüzitin belirtileri biribirinden farklıdır. Akut sinüzitte şikayetler daha şiddetlidir. Hastayı en çok rahatsız eden şikayetlerden biri ağrıdır. Genellikle öne doğru eğilmekle artar. Ayrıca burun tıkanıklığı, burun akıntısı, koku duyusunda azalma, geniz akıntısı, ateş, çene ve dişlerde ağrı, ağız kokusu, burun kanaması, göz kapakları ve yüzde şişme gibi belirtiler olur. öksürük hem akut hem de kronik sinüzitin belirtisidir. Sinüzit Nasıl Tedavi Edilir: Sinüzit tedavisinde amaç bakterilerin yok edilmesi ve sinüslerin buruna açılan deliklerinin açılmasını sağlamaktır. Bakterilerin yok edilmesi antibiyotiklerle olur. Bunun dışında sinüs deliklerinin açılması için kullanılan tablet ya da spreyler, ağrı kesiciler ve sinüzite yardımcı olan alerji gibi durumlar varsa bunlara uygun ilaçlar verilir BURUN KIRIĞI Burun travmalara çok açık bir organdır. Düşme, trafik kazası veya darp nedeniyle burun kırığı çok sık görülen bir durumdur. Burun Kırığı Nasıl Oluşur: Burun kemiğine önden veya yandan darbe gelebilir. Burun kırığı bazen kemiğin yer değiştirmesine neden olmadan hafif bir çatlakla kendini göstermesine rağmen, şiddetli travmalarda kemikte çok parçalı ve çökmelerin olduğu kırıklar ortaya çıkabilir. Burun kırığı ile beraber diğer yüz kemiklerinde de kırıklar oluşabilir. Ne Gibi Belirtiler Olur: Burun üzerinde ve yüzün diğer bölgelerinde kanama, kesikler, morarma ve ödem gibi bulgulara rastlanır. Burun içinde de yine kanama, ödem ve burun tıkanıklığı görülebilir. Nasıl Tedavi Edilir: Burun Kırığı olan hastalarda eğer kemik parçalarında bir yer değiştirme yoksa sadece burun içine tampon konup destek sağlanması yeterli olabilir. Ancak yer değiştirme ve şekil bozukluğu olan hastalarda bunun düzeltilmesi gereklidir. Burun kemiklerinin düzeltilmesi için en ideal zaman ilk birkaç saattir. Bu süre içinde henüz ödem gelişmediğinden işlem daha kolaydır. Eğer ödem çok olursa müdahale birkaç gün sonra olur . Burun lokal anestezi ile uyuşturulduktan sonra burun kemikleri eski şekline getirilmeye çalışılır. Burun kemikleri yerine oturtulduktan sonra burun içinden tamponlarla desteklenmesi gereklidir. Burun kemiklerinin dışarıdan da desteklenmesi gereklidir. Bunun için dışarıdan alçı kullanılabilir. NAZAL POLİP Vücudumuzda içi boş, hava ile temas edebilen birçok organ bulunur. Ağız, burun, sindirim sistemi, dış kulak yolu bunlara örnektir. Bu boşlukları döşeyen yüzeysel bir doku tabakası vardır. İşte bu doku tabakasından dışarı doğru sarkarak büyüyen, et gibi yapılara "polip" adı verilir. "Kulak, ses teli, mide, bağırsak polibi" gibi. Burun içini veya ağızları burun içine açılan "sinüs" adı verilen boşlukları döşeyen dokulardaki hasardan da polipler gelişebilir. Neden Oluşur: Nasal polip oluşmasının en önemli sebebi alerjilerdir. Ancak bazen kronik sinüzite bağlı olarak da gelişebilir. Sinüs içini döşeyen mukoza alerji veya iltihaba bağlı olarak şişer ve sinüslerin ağzından çıkıp burun içine doğru büyür. Nasal polip genellikle her iki tarafta birden oluşur. Polip Neye Sebep Olur: Polipler, burun hava akımını engelleyerek burun tıkanıklığına, dolayısıyla ağızdan soluma, baş ağrısı, horlama ve uyku apnesi, sık boğaz hassasiyeti ve iltihabına, nezle ve gribin uzun sürmesine, sinüzit ve koku alma bozukluklarına, yaptığı geniz akıntısı ile astımın artmasına sebep olabilir. Polip Nasıl Tedavi Edilir: Çok küçük polipler bazen kortizonlu sprey ya da tabletlerle küçülsede tedavi büyük oranda ameliyatla yapılır. Ameliyat öncesi bir süre ilaç tedavisi verilmelidir. Bu ameliyatı daha kolay hale getirir. Operasyondan önce burun içi ve sinüslerin bilgisayarlı tomografik incelemesi gerekir.
© Copyright 2024 Paperzz