Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014, p. 1445-1450, ANKARA-TURKEY FARKLI COĞRAFYANIN AYNI İNSANLARI* (Molla Niyaz ve Aşık Seyrani) Bayram TOPLU** ÖZET Makalemizde Molla Niyazla, Âşık Seyraninin hayatları hakkında kısa malumatlar vererek, onların eğitimleri, doğduğu ve yaşadığı yerler hakkında, kısa da olsa aileleriyle alakalı, eğitimleriyle ilgili, karakterleri, yaşam tarzları, eserlerinin konuları ve eserlerinin o zamanki halka tesiri, ruşenfikir olmaları çağının ilerisinde düşünebilmeleri ve bu düşüncelerini o gününün insanlarına nasıl anlatabilirim gibi mevzular işlenmiş, yaşadıkları asırlar az da olsa değerlendirilip, o asırda her iki ustanın da edebiyata katkılarından, çalışmalarını yaparken ne gibi sıkıntılara maruz kaldıklarını, hedeflerine ulaşmak için en ufak imkanları bile değerlendirerek, seyahatlarda bulunduklarından, doğrular karşısında ne düşünce olarak, ne de faaliyet olarak hiç taviz vermediklerinden bahsedilmiştir. Hatta ne pahasına olursa olsun herhangi bir yanlışlık karşısında herkim olursa olsun eleştirilerde bulunarak gerçekleri anlatmaya çalıştıklarından sözedilmiştir. Ayrıca yazarların yaşadıkları asırlar da değerlendirilerek, onların edebiyatın ve ictimai hayatın inkişafına olan müspet tesirleri anlatılmıştır. Yine birbirinden yüzlerce kilometre uzakta yaşamış ama bir sürü ortak noktaları olan ve topluma yazılarıyla örnek, aynı zamanda rehber olan bu iki büyük şahsiyette, edebiyatın gücünden ve en önemlisi de o gücün evrensel olduğundan, tesirlerinin de evrensel olduğu üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Makalemizde bu tür çalışmaların önemine binaen bu konuduki araştırmaların ve çalışmaların daha fazla olması mevzusu da işlenmiştir. Ve şairlerin şiirlerinden birkaç tane dörtlük ele alınıp, bu iki şair karşılaştırılmıştır. Yazarların daha çok ortak yönleri değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Molla Niyaz, Âşık Seyrani, Kırgız, Çağatayca. Bu çalışma Fatih Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Fonu tarafından P51131001_2 proje numarası ile desteklenmiştir. Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Fatih Üniversitesi Doktora Öğrencisi, El-mek: [email protected] * 1446 Bayram TOPLU SAME PEOPLE OF DIFFERENT GEOGRAPHIES (Molla Niyaz and Aşık Seyrani) ABSTRACT In our article Molla Niyaz and Âşık Seyrani were compared by giving short information as to their lives and taking into consideration issues such as their educations, the places they were born and lived as well as short information germane to their families, the nature of their education, their lifestyles, the subjects of their works and the effect of their works to the people of that era, their being intellectual and being able to think ahead of their time and their efforts of conveying their thoughts to the people of that era have been discussed, the centuries they have lived have been slightly evaluated, and issues like the contribution of both masters to literature in those centuries, the troubles they had while doing their works their benefiting from even the slightest chances to achieve the goals thereof, their travels and their uncompromising attitude neither incident to their thoughts nor germane to their activities in terms of telling the truth. It was also stated that they made criticism of any mistake and anybody, at all costs and tried to tell the truth. In addition, the centuries in which the authors lived were also discussed and their positive effects to literature and social life were also described. It was underlined that these two great personalities who lived hundreds of miles away from each other and who had a lot in common and who became a role model and guide for the society with their written works and issues such the power of literature and most importantly the universal nature of this power that and the fact that the effects thereof are also universal were discussed. We also mentioned in our article that more researches and studies on the subject should be made considering the importance of such studies. These two poets were compared by taking a couple of quatrains from the poems of the poets. Mostly the common sides of the poets were discussed. Key Words: Molla Niyaz, Aşık Seyrani, Kyrgyz, Chagatay. Bu çalışmamda, birbirlerinden çok uzakta yaşamış, ama birbirlerine çok benzeyen iki büyük şairi kısa ve öz olarak karşılaştırmaya çalıştım. I. Molla Niyazın Hayatı MOLLA NİYAZ Kırgız halkının XIX asırda yaşamış hümanist, düşünür şairi ve o, zamanın güngörmüşnasihlerindendir. Fakat MoldoNiyaz hakkında yazılmış hiç bir belgeye sahip değiliz. Bundan dolayı Moldo Niyaz hakkındaki bu çalışmamızda çok kısıtlı kaynaklardan ve imkânlardanfaydalandık. Moldo Niyaz 1823 yılında şimdiki Batken bölgesi Kadamcay ilçesinde, Kızıl Bulak köyünün(http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/13481,molloniyazpdf.pdf) Ak Kıyadenilen yerinde dünyaya gelmiştir. Nayman boyundandır. Kendisiçifçilikle uğraşmış ve fakir bir aileden gelmektedir. Buradan da anlaşıldığına göre hayatı genellikle sıkıntılı olmuştur. En önemli özelliği ise o dönemde yazı ve şiirleriyle insanlara tavsşyelerde bulunmakta bir bakıma Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Farklı Coğrafyanın Aynı İnsanları (Molla Niyaz Ve Aşık Seyrani) 1447 toplumu yaptığı öğütlerle doğrulara ve doğru değerlere yönlendirmeye çalışmıştır. Kırgızların yaşadığı her yere gitmiş ve o toplumla alakadar olmuş, hatta el yazması kitapları o asırda bile insanlara hediye etmiş insanların okumasını ve bilinçlenmesini sağlamıştır. Kırgız edebî dilinin formalaşmasına yakın bir dönemde yetişip ilk harcı atanlar arasında ismi unutulmayacak kişiler(dendir) Moldo Niyaz.( http://www.edebi.net/index.php/kardes-edebiyatlar/k-rg-zedebiyat/775-hueseyin-oezbay-k-rg-z-siiri-ve-sueyuenbay-eraliyev) Günümüzde okuma oranını değerlendirdiğiğmizde yazarın o zamanda nekadar değerli bir hizmette bulunduğu kolayca görülmektedir.Bu ise onun ayrıcalığını açıkça göstermektedir II. Aşık Seyraninin Hayatı AŞIK SEYRANİ Develi'li (Everek'li) Seyrani'nin doğum tarihi kesin değildir. 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. Bugün Kayseri ilinin ilçesi olan, o yıllarda Everek adıyla bilinen Develi'de doğmuştur. Asıl adı Mehmet'tir. Babası fakir bir mahalle camii imamı olan Hoca Cafer Efendi'dir. Çocukluğu ekonomik güçlüklerle geçmesine rağmen babasının sayesinde medrese eğitimi almaktan geri kalmamıştır. Seyrani'nin hayatı ile ilgili kesin bilgiler mevcut olmadığından halk kendisi için bazı menkıbeler yayarak bu eksikliği gidermeye çalışmıştır. Seyrani'nin ününü duyan çevre vilayet ve kaza aşıkları sık sık Develi'ye gelerek onunla atışırlar. Seyrani ustalığını konuşturarak onları pes ettirir. Ama artık ona Develi dar gelmeye başlamıştır, İstanbul'a gitmeyi arzular. Seyrani, büyük bir ihtimalle Sultan Abdülmecit'in tahta geçtiği yıl olan 1839 yılında İstanbul'a gelir. O yıllarda İstanbul'da semai kahvelerine, söz meclislerine ilgi gösterilir, aşıklar birer bilge kişi olarak görülür, dinlenirdi. Bu meclislerin tiryakileri, aşıkları yalnız bırakmaz, onları meclisten meclise, kahveden kahveye taşırlardı. Saray'da devlet erkanının konaklarında, zenginlerin köşklerinde bir araya gelen aşıklar, birbiriyle tanışır, söyleşir, atışırlardı. Bazı paşa ve beyler, şairleri himaye eder onlara rahat bir hayat sağlarlardı. Böylesi bir zamanda İstanbul'a giden Seyrani, zamanın saz ve kalem şairleriyle tanışır, bilişir. Seyrani, İstanbul'a gelmişken yarım kalan medrese öğrenimini tamamlar. Şu sözleriyle tanımlamıştır bu günlerini. Ancak Seyrani karakteri gereği, etrafında gördüğü yanlışlıklara, bu yanlışlıkları yapan Padişah da olsa görmezlikten gelemeyen ve şiirlerinde bu durumları ağır bir şekilde hicveden bir şairdir. Bu yüzden hakkında soruşturma açılmış ve yakalanmamak için de Develi'li bir dostunun yardımıyla Develi'ye kaçmak zorunda kalmıştır. Bir süre burada kalan Seyrani daha sonra Halep'e gider. Burada da tutunamayan Seyrani tekrar Develi'ye gelir. Yakalandığı sinir hastalığından dolayı ona "Deli Seyrani" denmiş, son yıllarını Develi'de yoksulluk içinde geçirmiştir. Yoksulluğunu, çektiği acıları, dik kafalı bir ozan oluşuna bağlamak pek yanlış olmaz. Seyrani devrindeki gelişmeleri yakından takip etmiş, yanlışlıkları eleştirmiş, şiirlerinde kendisinden önceki ozanların alışılmış konu sınırlarının dışına çıkmıştır. Olaylara genellikle eleştirel gözle bakmış ve halkın sesi olmaya özen göstermiştir. Şiirleri hem ele aldığı konu bakımından hem de kafiye yapısı bakımından çeşitli ve zengindir. Şiirlerini daha çok hece ölçüsüyle yazmıştır. Asıl ününü hece ölçüsüyle yazdığı koşma, semai, destan, nefes ve şathiyeleriyle kazanmıştır. Şiirlerinde daha önce kimsede rastlanmayan kafiye yapılarına yer vermiştir. Şiirlerinde bazen bir tarikat ehli, bazen siyasi bir eleştirmen, bazen de koyu bir âşık olur. Bu da Seyrani'nin içten, dindar, duygulu ve duyarlı bir kişi olduğunu gösterir. (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82%C5%9F%C4%B1k_Seyrani) Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1448 Bayram TOPLU III. Mollo Niyazın ve Âşık Seyraninin Karşılaştırılması Yukarıda birbirlerinden kilometrelerce uzakta yaşamış biri Kırgızistanda diğeriTürkiyede iki büyük şahsiyeti karşılaştırdığımızda; Onların doğum tarihlerinin (Seyraninin tam belli olmsa da) yaklaşık aynı olduğu görülmektedir. Molla Niyaz 1823 yılında, Seyraninin de 1800 veya 1807 yılında doğduğuna dair kayıtlar vardır. İki yazar da çok küçük bir köyde doğmuştur. Her ikisinin de ailesi özellikle babaları medreselerde veya camilerde görevli din adamlarıdır. Genelde yaşamları boyunca ekonomik sıkıntılara maruz kalarak, maddi müşkilatlara duçar olmuşlardır. Ailelerin de etkisiyle her ikisi de medrese eğitimi almışlardır. Hatta bu onların en büyük ortak özelliklerindendir. Karekterleri bakımından da çok cesur oldukları aşikar olarak gözükmektedir. Çünkü doğru bildiklerini o asırlarda herkese ve her yere ulaştırmaya son derece gayret etmişlerdir. Doğru bildiklerini bildirmekten ve yaymaktan bir an bile olsa geri durmamışlardır. Molla Niyazın bütün Kırgızların olduğu yerleri dolaşmış hatta o zamanlarda el yazması kitaplarını, insanların faydalanması için gittiği yerlere hediye etmiştir onun için Çinde de Mollo Niyazın eserleriyle karşılaşmak mümkündür. Seyrani de ta o dönemde Kayseridenİstanbula kadar gelmiş, seyahatlarda bulunmuştur.Buralarda doğru bildiklerini, zamanın padişahlarından bile esirgememiştir, çünkü o hicivleriyle de meşhurdur. İkisi hakkında da çok fazla bilgi bulunmamaktadır, aynı zamanda dönemin, insanlar nazarında en mühim nasihlerindendir. Molla Niyaz, Farsça ve Arapça bilmektedir. Bu konuda her ne kadar çok fazla kaynak olmasa da bunu eserlerinden çok rahatlıkla anlayabiliriz. Yine de Molla Niyazın hangi dilleri iyi bilip, bilmediği çelişkilidir. Ayrıca müellifin Çağatay yazarlarından olması, onu daha da özel kılmaktadır. AşıkSeyraninin hayatına baktığımızda onun Halepe gittiğini görüyoruz bu da Seyraninin Arapça bildiğini güçlendirmektedir. Molla Niyazın eserlerinin içeriğine baktığımızda onun tarihçi, seyyah, öğretmen, alim ve filozof olduğunu söylemek mümkündür. (Юнусалиев Б. М Отражение диалектных особеннностей в санатах Молдо Нияза, стр.:48)-Aşık Seyranide de aynı özellikleri çok vazıh bir şekilde görebiliriz. O da değişik coğrafyalara seyahatlarda bulunmuş, korkusuzca padişahlar da dahil olmak üzere hicivlerde bulunmuş, doğruları söylemeyi söylemekten ve onları öğretmekten hiçbir zaman dur olmamıştır. Böylece farklı diyarlardaki, farklı iki müellifin düşünceleri hep aynı olmuş, bir bakıma gerçeklere kendilerini adamışlar, yeri geldiğinde her konuda şiir yazıp, şiirleriyle halka derman olmaya çalışmışlar, yerine göre siyasete ve devlet adamlarına müspet manada yön vermeye çalışmışlardır, bu gayretleriyle mevcut değerleri muhafaza ettikleri gibi bunlara yeni değerler de katarak sosyal inkaşafa katkıda bulunmuşlardır. Bazen yermekten ve yerilmekten de sakınmamışlardır. Çünkü Seyraninin sırf bu hicivlerinden ve eleştirilerinden dolayı, bir süre sonra deli Seyrani diye adı çıkmıştır. (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82%C5%9F%C4%B1k_Seyrani) Zamanın büyük müellifleri kendi asırlarıyla sınırlı kalmamış, çağının çok daha ötesine geçmişlerdir. Baktığımızda Molla Niyaz kendi şiirlerini okutmakla beraber her türlü doğu şiirini ve şairlerini de tanıtmaya çalışmıştır.(Ermatov E. “ Moldo Niyaz cazmaedabiyyatınköç başı” Tulpar dergisinde, Bişkek 1993 sayfa 11-26.)Seyranide de durum farklı değildir, yukarda hayatında bahsedildiği gibi o da asrın gelişmelerini çok yakından takip etmiş, olaylara farklı ve eleştirisel gözle bakmıştır. Asrındakı şairlerden çok daha farklı olup o zamanın klasik şiirlerin dışında şiirler yazmıştır. Bunlardan da anlaşıldığı üzere her iki büyük müeelif de çağının çok ötesinde yaşamayı bilmiş, bunu yeni nesil dahil tüm insanlara aşılamaya çalışmışlardır. Hatta bu çalışmalarını birçok büyük sıkıntılara rağmen hayatlarının sonuna kadardevam ettirmişlerdir. Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 Farklı Coğrafyanın Aynı İnsanları (Molla Niyaz Ve Aşık Seyrani) 1449 Buraya kadar şairleri kısa ve öz olarak karşılaştırmaya çalıştık ve gerçekten inanılmaz ortak yönleriyle karşılaştık. Hiç birbirini görmemiş ırak diyarlarda yaşamış,sanki aklın yolu birdir dercesine veya doğrular evrensildir fehvasınca yazılarını ele aldıklarını müşahide ettik. Burada da aşağıda inceleyeceğimiz sadece birkaç şiirini ele alıp karşılaştıracağız. Kim gülü dikenden ayırıp seçer Herkes amelinin mahsulün biçer Gam yeme Seyranî bu gün de geçer Yüce dağın başı olmaz dumansız. Seyrani Amel edeceğin yer bu dünya, Cemal göreceğin yer öbür dünya Molla Niyaz Yukarda görüldüğü üzere her iki şair de bu dünyanın geçici olduğundan, burada ahiret için çalışılıp, semeresinin orada alınacağından bahsetmektedir. Seyranî mürşidim severim gayet Bu sevgi benimçün büyük ibadet Tamu'da yanmaya etmem kasavet Yanarım gafletle geçen günüme Seyrani Hayır işleyemeden, Muhtaç olunacak yaş geldi. Nasıl bulup gideceğiz, Ahretin yolunu Molla Niyaz Yine bu iki şiirde şairler boş geçen günlerden yakınmakta, zamanın iyi değerlendirilip, vaktin kıymetini anlatmaya çalışmaktadırlar. Seferin çetin, uzağa, Bu yalancı dünyadan, Ölüp gidersen bir gün, Melek gelir sorguya. Cevabını vermezsen, Canın kalır azapta. Molla Niyaz Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014 1450 Bayram TOPLU Allahın emrine muti'im dersen Resulün emrine itaat eyle Helal haram demez bulduğun yersen Müminlik sözünden feragat eyle Seyrani Yukardaki dörtlüklerde de derin bir tahlil yapılmadan bile neredeyse meramın, aynı cümlelerle ifade edilmiş olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. Şairler şiirlerindeki tavsiyeleriyle insanları kötü yoldan ve işlerden alıkoymaya çalışmakta, insanların bu dünyada fani olduğundan, bir gün bu alemden öbür tarafa göçüp gideceklerini, Allahın emirlerine itaat edilmesi gerektiğinden, Peygambere mutim olmanın, gelişi güzel hareket edilmemesinin zaruretinden ve Ahiret gününün olduğundan, orada tüm insanların yaptığı her amelden hesap vereceğinden bahsetmekte, böylece insanları hem bu dünyada kötülüklerden korumaya, hem de ahirette burda yaptığı menfi ve müspet işlerin mükafatı veya mücazatı olacağından bahisler yapmaktadır. IV. Sonuç Netice olarak, iki büyük yazar, o asırların kısıtlı imkânlarına rağmen doğruyu göstermek için birçok çilelere katlanarak, bir bakıma müspet manada, toplum mühendisliği yaparak, onlara dini, ahlaki ve kültürel değerleri öğreterek, bu değerlerin yıpranmasını önleyip, gerek tavsiyeleriyle gerekse hicivleriyle o günün insanına müspet yönlendirmelerde bulunmuşlar ve aynı zamanda yaptıkları çalışmalarla hem eğitimin inkişafına(okuma yazma oranına)hem de toplumun inkişafına son derece katkılarda bulunmuşlardır. Ancak bu çalışmamızda bu konunun daha çok araştırılması, çok daha fazla çalışmaya zaruret olduğu da anlaşılmıştır. KAYNAKÇA ERMATOV E. “ Moldo Niyaz cazmaedabiyyatınköç başı” Tulpar dergisinde, Bişkek 1993 sayfa 11-26. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/13481,molloniyazpdf.pdf http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82%C5%9F%C4%B1k_Seyrani http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82%C5%9F%C4%B1k_Seyrani http://www.edebi.net/index.php/kardes-edebiyatlar/k-rg-z-edebiyat/775-hueseyin-oezbay-k-rg-zsiiri-ve-sueyuenbay-eraliyev Юнусалиев Б. М Отражение диалектных особеннностей в санатах Молдо Нияза, стр.:48 Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/3 Winter 2014
© Copyright 2024 Paperzz